“Zaferimizi Fatsa Halkıyla Kutlayacağız” “Üç Ayda Bin 200 Kişi Kârdayız” Sarmaşık Köyü’nde Neler Oluyor? “2013 yılında Ocak ve Nisan ayı arasında terörden ölen bir kişi bile yok”
ay önce ‘seçime hazırız’ diyerek yeniden aday olduğunun sinyallerini verirken, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Fatsa’da seçime 2. kez Mustafa Sade’nin adaylığıyla gireceklerini söylemişti. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Örgütünden konuyla ilgili ses seda çıkmayınca kamuoyu da merakla CHP’nin seçimde nasıl bir yol izleyeceğini gözlemlemeye başladı. Bazı kesimlerde CHP’nin aday göstermeyeceği ve seçimde farklı yollar izleyeceği dedikodusu yayılmaya başlamıştı. Bunun üzerine CHP Fatsa İlçe Başkanı Doğan Çelebi, söylentilerin saçma ve yersiz olduğunu dile getirerek, bunları ortaya atanlara tepki gösterdi. Sayfa 5’te
AK Parti Ordu Milletvekili İhsan Şener yine gündem oluşturacak açıklamalar yaptı. Şener, çözüm sürecine ilişkin yaptığı değerlendirmede “ 2012 yılbaşı Ocak-Nisan döneminde dağda ya da şehirde kaybettiğimiz insan sayısı yaklaşık bin 200. Bunlar bu memleketin
evlatları. Kimisi kandırılıyor ihanet için kurşun sıkıyor, kimisi vatan müdafaası için kurşun sıkıyor ama bunların hepsi bizim varlığımız. 2013 yılında ise Ocak ve Nisan ayı arasında terörden ölen bir kişi bile yok. Yani üç ayda bin 200 kişi kardayız” dedi. Sayfa 3’te
Fatsa Ilıca Beldesi Sarmaşık köyünde Hamide Güleç’e ait ev yandı. Hamide Güleç’in 40 yıl önce vatandaşların yardımıyla yapmış olduğu ev yandı ve geriye sadece külleri kaldı. Evin neden, nasıl yandığı konusunda herhangi bir açıklama yapılmazken, Güleç ailesi ve köy sakinleri kundaklama
www.gazetekuzey.com
Yerel seçimlere 1 yıl gibi uzun bir zaman olmasına rağmen, siyasi partiler adeta yarın seçim varmışçasına çalışmalara başladı. Mevcut, AK Parti’li Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan bundan birkaç
FATSA’DAN KARADENİZ’E 22 NİSAN 2013 PAZARTESİ
GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE
YIL: 2
SAYI:368
FİYAT: 50 Krş.
olabileceğini iddia etti. Bu olaydan sonra Sarmaşık köyünde herkes gölgesinden bile korkar oldu. Son haftalarda yaşanan yangın ve taşlama olayları ve bu yöndeki söylentiler köy halkını sokağa çıkamaz hale getirdi. Geçtiğimiz hafta Güleç ailesinin başına gelenler köy halkını tedirgin etti. Sayfa 3’te
Fatsalılar, Projeler İçin Ne Düşünüyor?
t s e b Ser ü Kürs 7’de
“Türkiye’nin En Borçlu 3 Belediyesinden Biriyken,
Bu Projeleri Hangi Parayla Yapacaksın?” Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Fatsa Belediye Başkan Adayı Mustafa Sade, projeleri değerlendirerek, Başkan Anlayan’a bazı sorular yöneltti. Sade, “Türkiye’nin En Borçlu 3 Belediyesinden Birisin, Bu Projeleri Hangi Parayla Yapacaksın?” dedi. “Meydan Projesi Onun Değil”
“60 Milyon Tl Nereye Harcandı?”
Geçtiğimiz günlerde Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda gerçekleştirdiği programla 5 büyük projesini kamuoyuna tanıtan Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan’ın bu projelerini siyasilerin ve vatandaşların bir kısmı desteklerken bir kısmı da eleştiriyor. Projenin Hüseyin Anlayan’a ait olmadığını iddia eden Mustafa Sade: “Meydanı genişletme projesi Hüseyin Anlayan’ın projesi değildir. Meydan projesini Mustafa Çamaş zamanında biz hazırlamıştık. Dolayısıyla bizim projemizdi. Hüseyin Anlayan sadece binaların istimlâk edilmesi konusunda bir çalışma yapmıştır. Meydana, geçmiş belediyelerin hatası nedeniyle yapılan binaların istimlâkının, kendi döneminde belediyeyi 10 milyon TL zarara uğrattığını gören bir başkan bundan 15-20 yıl sonrasını düşünmeyerekaynı hatayı Hükümet Konağı’nın önünde yaptı.
Mustafa Sade: “Ben kamuoyu adına soruyorum: ‘Açıklanan projelerin hangisinin maddi değeri ortaya çıkarıldı? Eğer maliyeti belirlendiyse neden kamuoyuyla paylaşılmıyor?’ Hiçbirinin maddi değeri belli değil. Fatsa Belediyesi, şu anda Türkiye’nin en borçlu 3 belediyesinden biri. Resmi olarak yaklaşık 60 milyon TL borcu var. Hatta bu konu ulusal medya tarafından paylaşıldı. Belediyenin parası yok. Kültür Sarayı için Kültür Bakanlığı’ndan 2 milyon TL, Spor Kompleksi için de Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan bir miktar ödenek alındı. Dolayısıyla büyük projeler için ödeneklerin alındığını göz önüne alırsak yaklaşık 60 milyon TL nereye harcandı? Bu para nerede? Bu kadar borcun içerisinde açıklanan projeler hangi parayla yapılacak? Bu projeler 50 yıllık mı, 30 yıllık mı, 10 yıllık mı? Ne kadar sürede tamamlanacaklar? Ancak kameraların karşısına geçip süslü süslü anlatıyorlar” dedi. Sayfa 4’te
TYSD 85. Yılını Kutladı “Tüm Yollar Denendikten Sertifikalarını i. Naim Şahin Verdi
Genç Müdür, Genç’in
‘imkânsızım’ isimli Şiir Kitabı Çıktı
PUSULA
HSBC Bank Fatsa Şubesi Müdürü Atakan Genç, ‘İmkânsızım’ isimli bir şiir kitabı çıkardı. Genel olarak başarılı bir görüntü çizen kitabın hikâyesini anlatan Genç, gençlik yıllarından beri yazı yazmaya karşı bir tutkusu olduğunu ifade etti. Sayfa 2’de
Mustafa Kemal KAYMAK
Çapulcu, Terbiyesiz, Edepsiz, Provokatör
03
Sonra Başvurulacak”
Son günlerde konuşulan Kamu Denetçiliği Kurumu ile ilgili vatandaşların merak ettiği birçok konu var. Özellikle kurumun faaliyet amacının ne olduğunu ve hangi durumlarda bu kuruma başvuracağını net olarak bilmeyen vatandaşların akıllarındaki soru işaretlerini Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca cevapladı. Sayfa 8’de
“Organ Parayla Alınıp Satılmaz” Fatsa İlçe Müftüsü Şenel Yılmaz, “Hem dinimiz hem de din görevlileri olarak organ bağışını destekliyoruz. Ancak organ bağışı da belli şartları taşımak kaydı ile caizdir. Organ karşılığın da alıcıdan veya her hangi bir kişiden ücret talep edilmesi caiz değildir.” Sayfa 4’te
Fatsa Genç İş Adamları Derneği (FAGİAD) ve KOSGEB işbirliği ile hazırlanan ‘Girişimciliği Destekleme Kursu’nu tamamlayan 90 kursiyere sertifikaları verildi. Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda gerçekleştirilen törene, İçişleri eski Bakanı Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin’de katıldı. Sayfa 6’da
“iş Sağlığı ve Güvenliği Semineri Verildi”
Fatsa Sanayici ve işadamları Derneği’nin düzenlemiş olduğu “İş sağlığı ve Güvenliğinde Yeni Dönem ve İşverene Yükümlülükleri” konulu seminer yapıldı. FASİAD Başkanı Hasan Gül, “Başta İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Sayın Cevdet Türker olmak üzere, siz değerli katılımcılara çok teşekkür ederim” diye konuştu. Sayfa 6’da
Mehmet Sabri
UĞURBAŞ
Kelle Muhasebecileri
05
SATIRBAŞI
Türkiye Yardım Sevenler Derneği Kuruluşunun 85.yıl dönümünü Dolunay Otel’de verdiği bir yemekle kutladı.Ses sanatçıları, Yüksel Kaytaz, Kandemir Kaytaz ve Fulya söyledikleri türkü ve şarkılarla yemeğe renk kattılar. Sayfa 4’te
Yrd. Doç. Dr.
Ahmet FİDAN
Cehenneme Gidiyorum, Gelen Var Mı?
02
22 NİSAN 2013 PAZARTESİ
Sayfa Genç Müdür, Genç’in
‘İmkânsızım’ isimli Şiir Kitabı Çıktı
Sağlık
Kanlanma, yanma, batma şikâyetleriyle görülen pterijium, ilerleyen aşamada kalıcı görme kusurlarına yol açıyor. Hastalık, açık havada çalışan ve güneş ışığına doğrudan maruz kalanlarda daha sık görülüyor. Halk arasında “kuş kanadı” veya “gözde et yürümesi” olarak adlandırılan pterijium, Türkiye’de % 2-4 oranında görülüyor. Sadece estetik bir sorun olmayan pterjium, genellikle sadece kızarıklık olarak algılandığı için tedavide geç kalınıyor. Ancak erken dönemde sadece kızarıklık olmasına rağmen kornea üzerine yürüdüğünde yapıştığı yerde deformasyona ve lekeye neden olan hastalık, sonradan tedavi edilse dahi sebep olduğu astigmat ve leke, kişinin görme kalitesini olumsuz etkiliyor. Pterijiumun, gözün beyaz kısmından renkli kısmına ilerleyen bir et parçası şeklinde görüldüğünü anlatan Prof. Dr. Ömer Kamil Doğan, “Başlangıçta zaman zaman kanlanma, yanma ve batma gibi şikâyetlere yol açar. İlerlemeye devam ederse önce astigmatizmaya neden olur. Pupilla alanına yaklaşıp o bölgeyi kenardan kaplamaya başladığı safhada ise kalıcı görme kusurları meydana gelir. Pterjiumda birinci etken genetik yatkınlıktır, ailesinde hastalık olanlarda görülme ihtimali artar. İkinci sorumlu ise güneş ışınlarıdır” dedi. Prof. Doğan, pterijiumun erkeklerde görülme sıklığının kadınlara göre iki kat fazla olduğunu belirterek, “Bu farklılık erkeklerin dış ortamlarda daha fazla bulunmalarına bağlanmıştır. Çiftçilik, denizcilik ve inşaat işçiliği gibi meslek gruplarında olup, açık havada çalışmak durumunda kalanların ise bu rahatsızlıktan korunmak için mutlaka güneş gözlüğü kullanmaları gerekir. Ayrıca pterijiumun görülme sıklığı yaşla birlikte artar” diye konuştu.
AMELİYAT NE ZAMAN GEREKİR? Erken dönemde kızarıklık ve yanma için kullanılan damlalar şikayetleri azalttığını, ilerlemiş aşamada cerrahi tedavi uygulandığını aktaran Prof. Doğan’ın verdiği bilgilere göre, gözde belirgin bir rahatsızlık oluşturuyorsa (kızarıklık, batma, sulanma gibi) görme bozukluğuna yol açıyorsa, göz bebeğine doğru ilerleyerek görmeyi tehlikeye düşürüyorsa, estetik bakımdan hastayı rahatsız eden bir kusur oluşturuyorsa ve diğer tıbbi zorunluluk hallerine neden oluyorsa pterijium ameliyatı yapılıyor. Ameliyat esnasında uygulanan metotlarla hastalığın tekrarlama olasılığı minimuma indiriliyor.
www.gazetekuzey.com
Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi
Niyazi YEŞİLLER
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nusret Yeşiller
Haber Müdürü Betül Yeşiller
Reklam Erkan Kaş
Genel Yayın Yönetmeni Engin Yaran
Muhabirler Resul Koşar Beytullah Şeker Oğuzhan Yılmaz
Grafiker İlkay Yeşiller
İnternet Editörü Çiğdem Akyol Dağıtım Şah Medya Ajans
Haber Merkezi Ahmet Alkan Fatma Canlı Hamdi Büklü
SATIRBAŞI Yrd. Doç. Dr.
Ahmet FİDAN ahmet@ahmetfidan.com www.ahmetfidan.com
Cehenneme Gidiyorum, Gelen Var Mı?
Güneş Işığı Pterijiumu Tetikliyor
Sayfa Editörü Emrah Çoşkun
2
Hukuk Danışmanı Av. Doğan Pehlivan Dizgi-Grafik Yeşiller Grafik Tasarım www.yesillermatbaa.com
Yayın Türü Yerel Süreli Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Gazetemiz İHA Abonesidir. Adres Baskı Tesisi MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12 Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa E-Posta : gazetekuzey@gmail.com
HSBC Bank Fatsa Şubesi Müdürü Atakan Genç, ‘İmkânsızım’ isimli bir şiir kitabı çıkardı. Genel olarak başarılı bir görüntü çizen kitabın hikâyesini anlatan Genç, gençlik yıllarından beri yazı yazmaya karşı bir tutkusu olduğunu ifade etti. “5 Ay Sürdü” Kitabın yayın aşamasının 5 ay sürdüğünü belirten Genç: “20’li yaşlarımdan beri yazı yazma konusunda bir merakım var. Yazarak duygularımı daha iyi ifade ediyorum. O zamanlar birkaç şiir falan derken yaş ilerledikçe insanın bilgi birikimi ve hayat tecrübesi de artıyor. Dolayısıyla ortaya çıkan eserler de daha kaliteli oluyor. 20’li yaşlardan beri yazdığım şiirlerim karışık olarak bir köşede duruyordu. Peçeteye yazılmış olanlar bile vardı. Ayrıca kısa öyküler ve denemeler de karaladığım oluyordu. 35’li yaşlarımdan sonra ciddi olarak öykü ve serbest tarzda denemeler yazmaya başladım. Gençken hep bir kitap çıkarmak istemiştim zaten. Şiirlerimi tekrar ele alıp düzenledim ve daktilo ettim. Şiirlerin elden geçmesi, yayınevi bulma vs. derken yaklaşık 5 aylık çabamın ardından şiirlerimi bu kitapta toplamayı başardım” diye konuştu. “Ticari Beklentim Yok” Kitaptan maddi bir beklentisi olmadığını ve manevi olarak büyük haz duyduğunu vurgulayan Genç: “Ticari hiçbir amacım yok. Sadece bunun içsel hazzını yaşamak istemiştim ve gerçekten buna değdi. Çok heyecan verici bir duygu. 1000 adet bastırdım, 500 adedini yayınevine bırakıp geri kalanı aldım. Aldıklarımdan 100 adedini Türkiye Yardım Sevenler Derneği Fatsa Şubesi’ne gelir elde etmeleri amacıyla bağışladım. Geri kalanları da eşime, dostuma hediye ediyorum. Kitabı oku-
yan dostlarımdan çok olumlu eleştiriler aldım. Bir bankacı olarak nasıl bu kadar duygusal olabildiğimi ve nasıl zaman bulduğumu sordular. Çok şaşırdıklarını söylediler. Gerçekten özellikle zihinsel olarak çok yorucu bir meslek icra ediyorum. Bu işleri yaparken aynı zamanda aileme de zaman ayırmam gerekiyordu. Ben de genellikle hafta sonları birkaç saatimi ayırarak bu kitabı çıkardım” dedi. Atakan Genç kimdir? Atakan Genç kendini ise şu şekilde tanıttı: “1971 yılında Aybastı’da doğdum. Babam öğretmen, annem de hemşire olduğu için Aybastı’da görev yapıyorlardı. Bu nedenle Aybastı doğumluyum. 1 yıl sonra Mesudiye ilçesine gittik, aslen de Mesudiyeliyiz. Ortaokul 2’ye kadar eğitimime Mesudiye’de devam ettim. Ardından ailem, daha iyi şartlarda eğitim almamızı sağlamak için görevlerine Ordu’da devam ettiler. Ordu Lisesi’nden mezun olduktan sonra eğitimime İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Turizm ve Otelcilik bölümünde devam ettim. Mezun olduktan sonra uzun yıllar turizmde çalıştım. 1997 yılında Osmanlı Bankası’nın sınavını kazanarak bankacılık sektörüne girdim. Şu an HSBC Bankası’nda Fatsa Şube Müdürü olarak meslek hayatımı sürdürüyorum. Evli ve 2 çocuk babasıyım.”
YİTİK Fatsa Nüfus Müdürlüğünden almış olduğum Nüfus Cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür.
Erdal SÖZEN
Evet şaka değil. Cehenneme gidiyorum. Şu evrende yüce yaradan hiç bir şeyi lüzumsuz yaratmamıştır, Cehennem de bunlardan biri. “Kendimi bildim bileli” diye başlarlar ya söze hep, işte ben de öyle başlayayım. Kendimi bildim bileli, bu güne dek hiç kimseniN ağzından şu sözleri duymadım. - Ben yalancıyım, ben zalimim, ben üçkağıtçıyım, ben hainim, ben hırsızım… Eee, milyarlarca insan var şu dünyada, bunlardan hiç biri kendini yalancı, zalim,üçkağıtçı, hain hırsız görmüyorsa, ortalık, yalandan, zulümden, üçkağıttan, dalavereden, ihanetten hırsızlıktan geçilmiyorsa ee, cehennem de boş duracak değil elbet. Bunlar sütten çıkmış ak kaşık iseler ve cennete gidecekse iş başa düşüyor dedim ben de. Onlarla cennete gitmektense CEHENNEME gitmeye karar verdim. Benimle gelen var mı bakalım. İnsanoğlu en azından şunu düşünür. Eğer beni düşmanım alkışlıyorsa, yanlış yapıyorumdur. Eğer kanı bozuk veya sütü bozuklar beni alkışlıyorsa önce aynaya bakıp gözümü kapatıp düşünmem gerekmez mi?. Yooo, hayır düşünmemek gerek. En tehlikeli şey bu günlerde düşünmek. Hele hele düşünce üretmek. Düşünürsen KÖTÜ birisin. Düşünceni açıklarsan, KAKA birisin, bunu yaymaya çalışırsan, zinhar YA SİNDİRİLMELİSİN, ya da YOK EDİLMELİSİN. Kafasıyla kepek üretmekten ve bir de SORUN üretmekten başka yapacağı bir icraHALT olmayan insanlar hele bir de hasbelkader ……… Bundan sonrasını sansürledim. Öz denetim diye birşey var. Daha çok yaşamak istiyorum. Aykırı düşünce yok edilemiyorsa aykırı düşüncenin sahibi veya sahipleri ya ilga ya da imha edilir. Dünyayı (serveti, makamı şanı sevdiğimden değil de bitirmeyi düşündüğüm birkaç eser var, onları gerçekleştirmeme mevlam müsaade eder inşaallah. Bu günlerde satrança sardım kafayı. Özellikle 2. hamleden sonraki hamleler üzerinde çalışıyorum. Akıl oyunları konusunda kendimi geliştirmem lazım. ÂKİL oyunu için seçilmediysek, dersimize çalışmamız lazım. İlkini kronolojik olarak kaçırdım. 1919 yılının Nisan ayında doğmamıştım. 2013 ün nisan ayında ise, henüz çömezdim. Satrancın 2. hamlesini anca kestirebiliyordum. Akıllı olmadığım için, bir sonraki yüzyılın AKİL ADAM listesine girmek için çalışıyorum şimdilerde. Bir yandan da kendimi CEHENNEME hazırlıyorum. Malum, herkes sütten çıkmış ak kaşık. Umarım yazımı okuyup ta bana eşlik eden dostlar çıkar. Yoksa tek başıma cehennem …… burayı da sansürledim. ÖZ denetimle SÖZlerimi sansürledim. GÖZlerim görmez, kulaklarım duymaz, ağzım konuşmaz olana kadar SUSMAYA çalışıyorum. Becerebilirsem ne ala. Beceremezsem akıbetim belli. Kalın sağlıcakla. Küresel ve ulusal konulara kafa yormaktan yerel konulara eğilemez oldum. Yazılarımı yerelden takip eden okurlarım, bu günlerimi idare edin. Yakında (ölmezsem veya öldürülmezsem)) bomba gibi yerel konularla buradayım. Sevgi ve saygılarımla.
22 NİSAN 2013 PAZARTESİ
Sayfa
“2013 yılında Ocak ve Nisan ayı arasında terörden ölen bir kişi bile yok”
“Üç Ayda Bin 200 Kişi Kârdayız” arttı. Daha şimdiden insanlarımız gelerek bizlerden malzeme ve yardım talep ediyorlar. Bizler daha önceden de bu tür yardım ve destekleri verdiğimiz için bir sıkıntımız yok. Köylerimizde nerede bir sıkıntı var ise bizler orada olacağız. İlçemizde büyük bir kültür sarayına ihtiyaç vardır. Yakın bir zamanda böyle bir projenin çalışmasına başlayacağız ve en kısa zamanda da hizmete sokmayı düşünüyoruz" dedi.
AK Parti Ordu Milletvekili İhsan Şener yine gündem oluşturacak açıklamalar yaptı. Şener, çözüm sürecine ilişkin yaptığı değerlendirmede " 2012 yılbaşı Ocak-Nisan döneminde dağda ya da şehirde kaybettiğimiz insan sayısı yaklaşık bin 200. Bunlar bu memleketin evlatları. Kimisi kandırılıyor ihanet için kurşun sıkıyor, kimisi vatan müdafaası için kurşun sıkıyor ama bunların hepsi bizim varlığımız. 2013 yılında ise Ocak ve Nisan ayı arasında terörden ölen bir kişi bile yok. Yani üç ayda bin 200 kişi kardayız" dedi. AK Parti Kumru İlçe Danışma Kurulu Toplantısı, AK Parti Kumru İlçe Binası'nda yapıldı. Toplantıya Milletvekili İhsan Şener'in yanı sıra Kumru Belediye Başkanı Ti-
cabi Civelek, AK Parti İlçe Başkanı Yusuf Yalçuva, Korgan Belediye Başkanı İhsan Güven, AK Parti Korgan İlçe Başkanı Sait Korgan, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Nimet Serpen, Gençlik Kolları Başkanı Cemal Kıyı ve partililer katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan Kumru Belediye Başkanı Ticabi Civelek, "Bizler her zaman olduğu gibi seçimlere üç ay kala hazırlık yapmıyoruz. Bizler ekip olarak her zaman seçimlere hazırlıklı ve çalışmalarımızı ona göre yapıyoruz. Ordu ilimiz büyükşehir oldu ve burada tüm ekibimiz ve insanlarımız olarak taşın altına elimizi koyduk. Ben buradan emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Büyükşehir olmakla sorumluluklarımız da köylerimize kadar
"PKK’ya Değil, Kürtlere Özgürlükleri Verildi" AK Parti Ordu Milletvekili İhsan Şener de yaptığı konuşmada, "Hükümetimiz ve Sayın Başbakanımızın risk alarak girdiği çözüm süreci devletimiz ve milletimiz adına büyük fayda ve kazanımlar getirmektedir. Hükümetimiz ve devletimiz asla kan dökülsün istemez. Bu sürecinde daimi olmasını arzu ediyoruz. Bir örnek verirsek 2012 yılbaşı Ocak-Nisan dönemi kaybettiğimiz insan sayısı yaklaşık bin 200, dağda ya da şehirde. Bunlar bu memleketin evlatları. Kimisi kandırılıyor ihanet için kurşun sıkıyor, kimisi vatan müdafaası için kurşun sıkıyor ama bunların hepsi bizim varlığımız. 2013 yılında ise Ocak ve Nisan ayı arasında terörden ölen bir kişi bile yok. Yani üç ayda bin 200 kişi kardayız. İnsan olarak bir kişinin bile sağ kalmış olması bizim için kazançtır. Bizim
inancımıza göre de böyledir. Dolayısıyla bu sürecin sükûnetle, suhuletle sona ereceğine dair inancımız tamdır ve bu kararlılığımız inşallah doğru sonuç verecektir. Efendim, 'PKK'ya ne verdiniz de bu adamlar şimdi silah bırakıyor' diyorlar. Arkadaşlar, PKK'ya verilen hiçbir şey yok. Sadece yıllardır Türkiye'de her kesim olduğu gibi onlarında özgürlükleri, örgütlenme özgürlükleri, konuşmaları kısıtlıydı. Bir anne cezaevinde çocuğuyla Kürtçe konuşarak dertleşemiyordu. Anne Türkçe bilmiyor. 'Sen oğlunla Kürtçe konuşamazsın'. Ne yapacak bu anne? Bu mantıklı bir şey değil. Bu mantıksızlıklara zaten AK Parti hükümeti bu insanımıza layık olduğu özgürlük ve hakları vererek baştan bu yana kadar bunları düzeltmeye çalıştı. Şu anda bu arkadaşlarımızın Doğu ve Güneydoğu'daki PKK yanlısı ve BDP'li arkadaşlarımızın 'Türkiye Cumhuriyeti devleti bize şu özgürlüğümüzü kısıtladı, şu hakkımızı vermedi' diye madde kalmadı. Terörün tırnak içinde 'kendi adına haklı gerekçelerinin tamamı ortadan kalktı'. Dışişleri Bakanlığımız 10 yıldır diplomatik olarak, sizin sıcak olarak hissetmediğiniz ama bir kuşatmayla bu PKK'yı parasal olarak, siyasi olarak, eğitim olarak, destekleyen bütün ülkelerde diplomatik ilişkiye geçti ve bunların destekleri kesildi. Artık yapacakları çok fazla bir şey yok" şeklinde konuştu
Sarmaşık Köyü’nde Neler Oluyor?
/ Şahsüver ÇITIR
Fatsa Ilıca Beldesi Sarmaşık köyünde Hamide Güleç’e ait ev yandı. Hamide Güleç’in 40 yıl önce vatandaşların yardımıyla yapmış olduğu ev yandı ve geriye sadece külleri kaldı. Evin neden, nasıl yandığı konusunda herhangi bir açıklama yapılmazken, Güleç ailesi ve köy sakinleri kundaklama
olabileceğini iddia etti. Bu olaydan sonra Sarmaşık köyünde herkes gölgesinden bile korkar oldu. Son haftalarda yaşanan yangın ve taşlama olayları ve bu yöndeki söylentiler köy halkını sokağa çıkamaz hale getirdi. Geçtiğimiz hafta Güleç ailesinin başına gelenler köy halkını tedirgin etti.
“40 YILLIK EMEĞİM KÜL OLDU” Yaşlı gözlerle 40 yıllık emeğim gitti diyen anne Hamide Güleç, “Ben nice emeklerle ve yardımlarla bu evimi yaptım, kimseye hiçbir zararım dokunmamıştır, hiç kimseye kin beslememişimdir. Benim evimi yaktılar, başkalarının da evi yanmasın. Yetkililer bu işe el atsın” dedi. “GECELERİ EVLER TAŞLANIYOR” Köyde daha öncede geceleri evlerin taşlandığını söyleyen komşuları Ömer Güleç ise, “2007 yılında da yine aynı köyde bir samanlık yangında kül olmuş, köyde büyük baş hayvanlarda
kaybolmuştu” dedi. Olaylarla ilgili olarak köy halkı tedirgin olurken olayı güvenlik kuvvetlerine bildirdiklerini belirten köy sakinleri artık köyde geceleri elimizde silahlarla geceleri nöbet tutuyoruz,çocuklarımızı dışarı çıkaramıyoruz,nereden ne geleceğini bilemiyoruz” şeklinde konuştular. Sarmaşık Köyü Muhtarı Adnan Can’da yaptığı açıklamada, “Bu tür olaylar daha öncelerden de oluyordu, evler taşlanıyor, hayvanlar kayboluyordu. Tam olarak bizde anlam verebilmiş değiliz. Konu ile alakalı güvenlik güçleri araştırma başlattı. Sonuçlarını bekliyoruz” dedi.
Kaçak Yapılara Göz Açtırılmıyor yapılara göz açtırılmadığını söyledi.
Vali Orhan Düzgün, belediyelerin mücavir alanları dışında kalan yerlerde, 3621 Sayılı Kıyı Kanunu ve 3194 Sayılı İmar Kanununa aykırı olarak yapılan
“46 Kaçak Yapıya 106.875 TL Ceza Uygulandı” İl Özel İdaresinin yetki ve sorumluluk alanında, kaçak yapılaşmaya karşı etkin bir mücadele verildiğini belirten Vali Orhan Düzgün, “İl Özel İdaresi denetim elemanlarınca köylerde yapılan denetim ve şikayetler neticesinde, 2012 yılı içinde yapı izni almadan inşa edilen 32 adet kaçak yapı tespit edilmiş ve bu yapılara 77.401 TL ceza uygulanmıştır. 2013 yılının ilk dört ayında ise 14 adet kaçak inşaat faaliyeti tespit edilmiş olup, 29.474 TL ceza tatbik edilmiştir” dedi.
“Köy Yerleşik Alan Çalışmaları Yapıldı” Köylerde, Köy Yerleşik Alanı çalışmalarının tamamlandığını ifade eden Vali Düzgün, “Köylerde yapılacak yapılar, ‘Köy Yerleşik Alanı’ içinde yapılacak yapılar ve ‘Köy Yerleşik Alanı’ dışında yapılacak yapılar olarak iki şekilde değerlendirilmektedir. İl Özel İdaresince, ilimiz genelindeki tüm köylerde ‘Köy Yerleşik Alanı’ belirleme çalışmaları tamamlanmıştır. Köylerde yapılacak her türlü yapılar, imar mevzuatı gereğince izne ve ruhsata tabidir. İl Özel İdaresinden izin ve ruhsat alınmadan yapılan yapılar, kaçak yapı sayılmakta ve cezai işlem
PUSULA Mustafa Kemal KAYMAK mkkaymak@hotmail.com
Çapulcu, Terbiyesiz, Edepsiz, Provokatör Adına çözüm süreci denilen PKK ile uzlaşı sürecinde yapılan çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Akil insanlar görevlendirildikleri bölgelerde toplantılar yaparak süreci anlatıyor, Ankara’nın dediği gibi çözümün “geçmişi unutarak” olacağını söylüyorlar. Pardon, sorduğumuzda “biz size geçmişi unutun demiyoruz. Bugünden sonra kaynaşın diyoruz” diyorlar. O kaynaşma iki dakikada nasıl olacaksa… Her neyse, Ankara çoktan kararını vermiş. Bu uzlaşma bir şekilde olacak. Ama diğer taraftan Başbakan sihirli camın arkasından vatandaşlara sesleniyor ve diyor ki, “ Ben sizin istemediğiniz bir şeyi yapmam”… Diğer bir taraftan da diyor ki;” Biz ne yapıyorsak sizin için yapıyoruz. Bize güvenin, bizim gibi düşünün”… Siz bir şey anladınız mı bundan? Ben anlamadım… Sabah “ siz ne deseniz o olacak” diyor, öğleden sonra “ ben yapıyorum, güvenin” diyor… Başbakan başka bir şey daha söylüyor. Süreci eleştiren gazetecilere “ bunlar üç-beş tane çapulcu” diyor… Yardımcısı Beşir Hoca’da süreci eleştiren vatandaşlara “edepsiz, terbiyesiz, provokatör” diyor… Tüm bunlardan ne anlamalıyız? “Biz bu süreci tamamladık, uzlaşmaya vardık. Siz çok sesinizi çıkarmayın” diye bir sonuç çıkarsak yanlış mı olur? Olmaz, olmamalı… Vatandaşların gösterdiği tepkiye, gazetecilerin yazılarındaki eleştirilerine tahammülü olmayanların, söylediklerinden elbette böyle bir sonuç çıkar, çıkarıyorum, belki de çıkarıyoruz… Hükümetin tüm uygulamalarına “padişahım sen çok yaşa” demek mümkün mü? Ama maalesef öyle dememizi istiyorlar. Evet, bende artık kan akmasın istiyorum. Artık analar-babalar-eşler ağlamasın istiyorum. Artık cenazeler gelmesin istiyorum. Ama tüm bunlar için teslim olalım demiyorum. Ben çözüm sürecinde yapılan uygulamalara karşı çıkıyor ve eleştiriyorum. Suç mu? Ben diyorum ki; sizin akilleriniz 73 milyonu ikna etmek için uğraşacağına, siz 2 milyonu ikna etmek için uğraşsanız ya! Bunu demek suç mu? Bunları söylemek çapulcu olmaksa, evet ben çapulcuyum… Bunları söylemek edepsizlikse, evet ben edepsizim… Bunları söylemek terbiyesizlikse, evet ben terbiyesizim… Bunları söylemek provokatörlükse, evet ben provokatörüm… Bir kez daha yineliyorum, kimse bu sürece karşı değil. Sadece bu işin, sizin şu ana kadar ortaya koyduklarınızla çözülemeyeceğini söylüyorum. Seçim yaklaşırken, üç beş ayda biteceğine inanmıyorum. Bu iş bu kadar basit olmamalı. Eğer bu kadar sabitse, bugüne kadar nerdeydiniz? Evet, ben böyle düşünüyor ve bunları soruyorum. Başka bilinmeyen gerçekler varsa onları da açıklayın, hepimizi ikna edin istiyorum. Bunun neresi çapulculuk, neresi edepsizlik, neresi terbiyesizlik, neresi provokatörlük? Ordu Milletvekiliniz İhsan Şener, “ üç ayda 1200 kişi kardayız” diyecek, insan üzerinden ticari rakamlar verecek, şehit olmayışını kar sayacak ve bunlar suç olmayacak… Bizim eleştirilerimiz suç olacak! Yok yaaaa…
BDP’liler de ‘İdris’ paniği! üyelerinin belirlenmesi süreci de olaylı başladı. Bazı televizyon kanalları ve internet sitelerinde yer alan ve AK Parti’nin TBMM Başkanlığı’na bildirdiği 10 üye arasında, İçişleri eski Bakanı İdris Naim Şahin’in de bulunduğu yönündeki haberler BDP’lilerin tam anlamıyla yüreğini ağzına getirdi.
uygulanmaktadır” diye konuştu.
“Yapı İzni ve Ruhsat Alınması Şart” Köylerde yapı inşa edecek vatandaşların, inşaatlarına başlamadan önce mutlaka İl Özel İdaresine başvurması gerektiğini kaydeden Vali Düzgün, “Köylerde inşaat yapacak vatandaşlarımız, İl Özel İdaresine gerekli belgelerle birlikte başvurarak, yapı izni ve ruhsatı almaları gerekir. Yapı izni ve ruhsatı almadan yapacakları inşaatlar, İmar mevzuatına aykırı olacağından hem cezai işlemle, hem de yaptıkları inşaatın yıkılması ile karşı karşıya kalabilecekler “şeklinde konuştu.
3
Vatan gazetesinden Şebnem Hoşgör’ün haberine göre, BDP’liler TBMM Araştırma Komisyonu’ndaki İdris Şahin’i, İçişleri eski Bakanı İdris Naim Şahin sanınca soluğu AK Parti’de almış. Haber aynen şöyle: “Çözüm sürecinin Meclis ayağını oluşturacak TBMM Araştırma Komisyonu’nun kuruluşu gibi
‘Bu iş biter!’ Bu haberleri duyar duymaz soluğu AK Parti grup yöneticilerinin yanında alan BDP kurmayları, “Siz bu işi baştan bitirmek niyetindesiniz anlaşılan” siteminde bulundu. Sözkonusu üyenin İdris Naim Şahin değil, Çankırı Milletvekili İdris Şahin olduğu anlaşılınca BDP kurmayları rahat bir nefes aldı.”
22 NİSAN 2013 PAZARTESİ
Sayfa
“Türkiye’nin En Borçlu 3 Belediyesinden Biriyken,
4
Bu Projeleri Hangi Parayla Yapacaksın?” / Mehmet S. UĞURBAŞ
Geçtiğimiz günlerde Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda gerçekleştirdiği programla 5 büyük projesini kamuoyuna tanıtan Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan’ın bu projelerini siyasilerin ve vatandaşların bir kısmı desteklerken bir kısmı da eleştiriyor. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Fatsa Belediye Başkan Adayı Mustafa Sade, projeleri değerlendirerek, Anlayan’a bazı sorular yöneltti. “MEYDAN PROJESİ ONUN DEĞİL” Meydanın genişlemesiyle ilgili projenin Hüseyin Anlayan’a ait olmadığını iddia eden Mustafa Sade: “Meydanı genişletme projesi Hüseyin Anlayan’ın projesi değildir. Meydan projesini Mustafa Çamaş zamanında biz hazırlamıştık. Dolayısıyla bizim projemizdi. Hüseyin Anlayan sadece binaların istimlâk edilmesi konusunda bir çalışma yapmıştır. Bu projeyi gerçekleştirirken aynı zamanda Hükümet Konağı’nın önünü imara açarak 5 tane bina kondurmuştur. Meydana, geçmiş belediyelerin hatası nedeniyle yapılan binaların istimlâkının, kendi döneminde belediyeyi 10 milyon TL zarara uğrattığını gören bir başkan bundan 15-20 yıl sonrasını düşünmeyerek, aynı hatayı Hükümet Konağı’nın önünde yaptı. Ayrıca Meydanda ve İş Bankası binasında yenilemeler yapıldı. Bir belediye başkanının ufku olma-
lıdır. Sen Fatsa’nın gelecekteki 50 yılını düşünmek zorundasın. Madem aklında böyle bir proje vardı, meydanda yapılan çalışmalar nedeniyle Fatsa’nın parasını neden çöpe attın? Oralarda tüyü bitmemiş yetimin hakkını heba ettin. Hüseyin Anlayan’ın yapmış olduğu bu yanlışlık da ileride en az günümüzdeki değeriyle 10 milyon TL’ye mal olacaktır. Yapılması gereken en önemli iş, Hükümet Konağı’nın önündeki alana inşaat ruhsatı vermemekti. Benim projelerim arasında meydanı istimlâk etmek vardı ancak Hüseyin Anlayan bu projeye öncelik tanıdı” dedi. “AYAZLI MAHALLESİ’NE GİDEMİYOR” Mustafa Sade, çöp yerinin kaldırılması ile ilgili yaptığı değer-
lendirmede Başkan Anlayan’ın bir mahalleyi kurtarırken diğer mahalleyi zor durumda bıraktığını ima etti. Fatsa’dan çöpün kaldırılmadığını ve sadece yerinin değiştiğini söyleyen Sade: “Hüseyin Anlayan çöp ile ilgili bundan 4 sene önce Evkaf Mahallesi’nde bulunan çöp alanının etrafındaki billboardlara ‘Çöpü Buradan Kaldıracağım, Çöp Geri Dönüşüm Fabrikası Kuracağım” şeklinde yazılar yazdırdı. Ancak ne fabrika kuruldu, ne de çöp ortadan kaldırıldı. Sadece çöpün yeri değiştirildi. Evkaf Mahallesi’nden kaldırdı, götürüp Ayazlı Mahallesi’ne koydu. Hüseyin Anlayan, Ayazlı Mahallesi‘ne rahat rahat gidemiyor. Bunlar köklü çözüm değil, geçiştirmedir. Ayazlı Mahallesi sakinleri kokudan ve pislikten bıkmış durumda. Hüseyin Anlayan artık çöp projesinden
bahsedemiyor. Bunun nedeni de artık bu işin yetkilisinin büyükşehir belediyesi olmasıdır. Büyükşehre geçildiğinde çöp sorunu kökten halledilecek. Ben şayet belediye başkanı olursam, çöpü değil Hatipli’ye, Fatsa’nın bir karış toprağına döktürmem. Çöp, köylere ormanlara değil, insan yerleşiminin olmadığı ve doğaya zarar vermeyecek yerlere dökülmeli. Avrupa ülkelerinde çöp dökülen yerler kısmen toprakla örtülüp üzerine ağaçlar dikilmek suretiyle tepecikler, ovacıklar meydana getirilerek yine halkın hizmetine sunuluyor. Birçok çözümü var. Bu işi zorlaştırmanın anlamı yok” dedi.
HARCAMAYACAKSIN” Ben kesinlikle böyle bir belediye binası yapılmasına müsaade etmeyeceğim. Çok gerekirse altında bir otopark olabilir ama onun dışında müstakil ve halkın rahatlıkla ulaşabileceği bir yer olmalı. Ayrıca bir belediye binası yapılacaksa, mevcut binaya bu kadar para neden harcandı? Başkanlık makamına defalarca tadilat yapıldı. Vatandaşın hakkını böyle zevk için harcamaya asla hakkımız yok. Her şeyden önce dinimizce de haramdır. Bunlar çok hassas konular. Kendi paranı harcamıyorsan, milletin parasını da harcamayacaksın” diye konuştu.
“DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE YOK…” “Belediye binası ile otogar aynı yerde bulunamaz” diyen Sade: “Bundan 5 yıl önce de belediye binası projesi tanıtıldı. Bugün de belediye binası projesi tanıtılıyor. 5 yıl boyunca yapılan tek değişiklik kâğıt üzerinde ki yer değişikliği. Ne oldu da projedeki yer değişti? Bir sonraki seçimde tekrar mı değiştirilecek? Dünyanın hiçbir yerinde belediye binası ile şehirlerarası otogarın aynı yerde olduğu görülmemiştir. Belediye binası ilçenin en önemli kamu kurumlarından biridir, dolayısıyla halka yakın olmalıdır. Otogar ise şehir içinde bir sıkışıklık meydana gelmemesi açısından şehrin ya girişine ya da çıkışına yapılır. Tam anlamıyla tezat bir projedir.
“HALKI KANDIRMANIN MANASI YOK” Su arıtma projesinin geçersiz olduğunu belirten Mustafa Sade: “Su arıtma projesi de geçersiz bir proje. Çünkü artık bunlar Fatsa Belediyesi’nin değil, büyükşehir belediyesinin görevleri arasında olacak. Dolayısıyla bunların yapılacağını söyleyerek halkı kandırmanın bir manası yok. Büyükşehir Belediye Başkanı olan kişi yarın gelip “ben bu projeyi değiştiriyorum” derse halka bunu nasıl açıklayacağız? Ayrıca bu proje bana kalsa ben sadece Fatsa için değil, çevre ilçelerin de faydalanabileceği daha geniş kapsamlı bir proje üretirdim” dedi.
“ZEVK İÇİN MİLLETİN PARASINI
“TÜRKİYE’NİN EN BORÇLU 3 BELEDİYESİNDEN BİRİ” Fatsa Belediyesi’nin parasının olmadığını sözlerine ekleyen Mus-
tafa Sade: “Ben kamuoyu adına soruyorum: ‘Açıklanan projelerin hangisinin maddi değeri ortaya çıkarıldı? Eğer maliyeti belirlendiyse neden kamuoyuyla paylaşılmıyor?’ Hiçbirinin maddi değeri belli değil. Fatsa Belediyesi, şu anda Türkiye’nin en borçlu 3 belediyesinden biri. Resmi olarak yaklaşık 60 milyon TL borcu var. Hatta bu konu ulusal medya tarafından paylaşıldı. Belediyenin parası yok. Bu zamana kadar yapılan projelerden hangisi safi Fatsa’nın sermayesiyle yapılmış?
“60 MİLYON TL NEREYE HARCANDI?” Kültür Sarayı için Kültür Bakanlığı’ndan 2 milyon TL, Spor Kompleksi için de Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan bir miktar ödenek alındı. Dolayısıyla büyük projeler için ödeneklerin alındığını göz önüne alırsak yaklaşık 60 milyon TL nereye harcandı? Bu para nerede? Bu kadar borcun içerisinde açıklanan projeler hangi parayla yapılacak? Bu projeler 50 yıllık mı, 30 yıllık mı, 10 yıllık mı? Ne kadar sürede tamamlanacaklar? Ancak kameraların karşısına geçip süslü süslü anlatıyorlar. “YAPACAĞIM PROJELER HAZIR” Başkan olduğum takdirde yapacağım projelerin birçoğu hazır. İlerleyen zamanlarda tek tek paylaşacağım. Şu an halkla kucaklaşıyor ve isteklerini dinliyorum. Vatandaşlarla istişare ederek kendime yol çiziyorum” şeklinde konuştu.
“Organ Parayla Alınıp Satılmaz” TYSD 85. Yılını Kutladı Dolayısıyla kan bağışı yaparak nasıl bir insanın hayatını kurtarıyorsak, bunu süreklilik haline herkesin yapması gerekmektedir. Dinimizde, bir insanı öldürmek bir insanlığı öldürmek gibi ise bir insanın hayatını kurtarmak bir insanlığı kurtarmaktır” dedi.
/ Hamdi BÜKLÜ
Her yıl ülkemizde yeterli organ bağışı olmadığı için çocuk, genç, yaşlı insanlarımız organ yetmezliğine bağlı nedenlerden dolayı hayatlarını kaybediyor. Bu nedenle organ bağışının önemli olduğunu söyleyen Fatsa İlçe Müftüsü Şenel Yılmaz, “Bir kişi organlarını bağışlayarak
birçok insana yaşama şansı verebilir. Organ ve Doku Nakli Hizmetleri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizin de en önemli sağlık sorunlarından birisidir. Kutlu Doğum Haftası ana teması “Peygamber ve İnsan onuru” olduğu için organ bağışının önemi daha doğru bir şekilde anlaşılmaktadır.
“BUGÜN KAN, YARIN ORGAN’A İHTİYAÇ OLABİLİR” Şenel Yılmaz, “Hem dinimiz hem de din görevlileri olarak organ bağışını destekliyoruz. Ancak organ bağışı da belli şartları taşımak kaydı ile caizdir. Organı alınacak kişinin öncelikle ölmüş olması ya da hayattan umudunun kesilmesi gerekmektedir. Organ bağışı yapan kişinin organı para karşılığın da satması caiz değildir. Yani organ karşılığın da alıcıdan veya her hangi bir kişiden ücret talep edilmesi caiz değildir. Bununla beraber organ bağışı yapan kişinin ya da vasi-
sinin gönül rızası olması gerekir. Bağış yapılan organın, organ nakli bekleyen alıcısının ise ölüm riski bulunması gerekir ki organ nakli yapılabilsin. Hepimiz her an kana ihtiyaç duyabiliyorsak yarın ise organ nakli bekleyen biri olma riskimiz vardır. Onun için bağışladığımız organ ile bir hastanın sağlığına kavuşacağını düşünerek bağış da bulunmamız gerekir” şeklinde konuştu. Şenel, “ İnsan şerefli, kerim, üstün ve yüce bir varlık olduğu için, insanın alınması, satılması caiz olmadığı gibi insan uzuvlarının da alınıp satılması caiz değildir. Onun için organlar kesinlikle para ile satılmamalıdır. Bu gibi şartları taşımak kaydı ile organ bağışları yapılabilir, alınabilir. Ama yapılırken işin içerisine para giriyorsa, kişinin rızası olmadan veya alan kişinin de gerçekten ihtiyacı yoksa organ bağışının yapılması normal değildir” dedi.
Diş Protez Teknisyenlerinin İş Yükü Arttı Sağlık-Sen, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu tarafından yayınlanan “Diş Protez Teknisyenlerinin Günlük İş Miktarları” genelgesinin iptali için Danıştay’da dava açtı. Dava dilekçesinde 22 iş gününde 33 parça iş yapmak zorunda olan diş protez teknisyenlerinin yeni genelge ile iş yüklerinin yaklaşık 5 kat arttığı belirtildi. Herhangi bir bilimsel veriye dayandırılmadan yayınlanan genelgenin hem personelin hem de hastaların sağlıklarını hiçe saydığı vurgulanarak,
böyle bir uygulama yapılırken öncelikle üretim ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerektiği ifade edildi. Sağlık-Sen Ordu Şube Başkanı Bilal İNANLI, bu genelgeyle ortaya koyulan sürelerin çalışanlara altından kalkamayacakları bir yük yüklediğini belirterek, bu sürelerde yapılması gereken işin insanüstü bir performansla dahi yetiştirilemeyeceğini söyledi. İşin çerçevesine bakıldığında protez teknisyenlerinin yaptığı işte, çalışma şartları, sağlık koşulları, kullanılan malzemenin kanserojen mad-
de içermesi, meslek hastalıkları riskleri taşıması ve usulüne uygun ve sağlıklı bir protezin yapılması için gerekli olan sürenin verilmesinin önemli olduğunu belirten Şube Başkanı İNANLI, çalışanlara kaldırabileceklerinden daha fazla iş yüklemenin, onların sağlığını hiçe saymanın yanında, işleri yetiştirebilmek için daha hızlı çalışmalarına ve dolayısıyla daha kalitesiz iş çıkarmalarına neden olacağını ifade etti. İnanlı, belirtilen bu nedenlerden dolayı genelgenin iptal edilmesi için dava açtıklarını söyledi.
/ Hamdi BÜKLÜ
Türkiye Yardım Sevenler Derneği Kuruluşunun 85.yıl dönümünü kutladı. 85.yılı dolunay da verdiği bir yemekle kutlayan Türkiye Yardım Sevenler Derneği Fatsa Şubesi Başkanı Nimet Koç, “ 1928’de ulu önder Atatürk’ün önderliğinde kurulan TYSD 85 yılda, tüm yurtta 150 şubesi ile yapmış olduğu gönüllü çalışmalarıyla, ülkemizin sosyal ve toplumsal kalkınmasında aktif rol oynamıştır” dedi. Türkiye Yardım Sevenler Derneği’nin 85.yıl kutlama yemeği, Fatsa Şubesinin organizesiyle Dolunay restoran da yapıldı. Ses sanatçıları, Yüksel Kaytaz, Kandemir Kaytaz ve Fulya söyledikleri türkü ve şarkılarla yemeğe renk kattılar. Türkiye Yardım Sevenler Derneği’nin kuruluşunun 85.yılı dönümü kutlama programında bir konuşma Fatsa Şube Başkanı Nimet Koç şunları söyledi: “ 1928’de ulu önder Atatürk’ün önderliğinde kurulan TYSD 85 yılda, tüm yurtta 150 şubesi ile yapmış olduğu gönüllü çalışmalarıyla, ülkemizin sosyal ve toplumsal kalkınmasında aktif rol oynamıştır. Amacımız çağdaş yaşamanın, insani duygulara sahip olmanın, paylaşmanın hayatımızdaki öneminin altını çizmektir. Fatsa şubesi olarak da; bir ülke yoksulluğun ancak eği-
timle, istihdamla ve üreterek yok edilebileceği düşüncesi ile hareket ederek, öncelikle eğitim sosyal yardım ve çevre konularında 27 yıldır faaliyet göstermekteyiz. Toplum bilicinin yükseltebilmenin birinciliği eğitimden geçer inancıyla, yaptığımız yardımların birinciliğini eğitime veriyoruz. 2013 -2014 yılı itibarıyla 55 üniversite öğrencisine katkı bursu veriyoruz. Geçen yıl mezun ettiğimiz öğrenci sayısı 15, yüzlerce aileye gıda, giysi, ev gereçleri ve maddi yardım yaptık. Yüzlerce öğrenciye ayakkabı ve giysi yardımı yaptık. Ev ekonomisine katkıda bulunmak isteyen ihtiyaç sahibi bayanlar, hasta bakıcılığı ve bebek bakıcılığına yönlendirip yerleştirildi. Halkı bilinçlendirici ve eğitici paneller düzenlendi. Tüm bu çalışmalarımızda bize verdiğiniz güç ve gösterdiğiniz güven çalışma azmimizi artırdı. Maddi ve manevi katkılarınızla, gösterdiğiniz dayanışma ile topluma bir nebze de katkıda bulunabiliyorsak ne mutlu bize ve halktan alıp halka vermenin onurunu yaşattığınız için sizlere minnettarız” dedi. Düzenlenen yemek sonrasında bir çekiliş yapıldı. Yapılan çekiliş sonrasında Türkiye Yardım Sevenler Derneği Fatsa şubesinin çalışmalarına maddi, manevi katkı sağlayanlara plaket verildi.
22 NİSAN 2013 PAZARTESİ
Sayfa
“Zaferimizi Fatsa Halkıyla Kutlayacağız” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İlçe Teşkilatından konuyla ilgili ses seda çıkmayınca kamuoyu da merakla CHP’nin seçimde nasıl bir yol izleyeceğini gözlemlemeye başladı. Bazı kesimlerde CHP’nin aday göstermeyeceği ve seçimde farklı yollar izleyeceği dedikodusu yayılmaya başlamıştı. Bunun üzerine CHP Fatsa İlçe Başkanı Doğan Çelebi, söylentilerin saçma ve yersiz olduğunu dile getirerek, bunları ortaya atanlara tepki gösterdi.
/ Mehmet S. UĞURBAŞ
Yerel seçimlere 1 yıl gibi uzun bir zaman olmasına rağmen, siyasi partiler adeta yarın seçim varmışçasına çalışmalara başladı. Mevcut, AK Parti’li Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan bundan birkaç ay önce ‘seçime hazırız’ diyerek yeniden aday olduğunun sinyallerini verirken, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Fatsa’da seçime 2. kez Mustafa Sade’nin adaylığıyla gireceklerini söylemişti. Ancak
“CHP Kazanacak, Fatsa Kazanacak” "Zafer CHP’nin olacak” diyen Çelebi: “Bu söylentileri kimlerin ortaya attığını bilemiyorum. Bizim aday çıkarmayacağımızı düşünebilmek bile büyük bir saçmalıktır. Bir ana muhalefet partisinin aday çıkarmayacağını nasıl söyleyebiliyorlar anlamıyorum. Bu, abesle iştigalden başka bir şey değildir. Cumhuriyet Halk Partisi, yerel seçimlerde bayrağı en zirveye taşıyarak mücadelesine devam edecektir. Fatsa halkıyla birlikte yerel seçimin zaferini kutlayacağız ve Fatsa’yı CHP’li bir belediye başkanıyla yöneterek hep birlikte daha güzel günlere taşıyacağız” diyerek seçime iddialı bir
adayla gireceklerini ifade etti.
“Hükümetin Şaklabanlığını Yapıyorlar” ‘Akil insanlar topluluğu’nun teröre çözüm bulmak gibi bir amaçları olmadığını kaydeden Çelebi: “ ‘Akil’ diye nitelendirilen bu kişilerin görevi sadece mevcut hükümetin şaklabanlığını yapmak ve halkı ülkemizin bölünmesine ikna etmektir. Bu insanların düşünce ufuklarının ülkemizin geleceğinin nereye gittiğini göremeyecek kadar dar olduğunu söylemek zorundayım. Bu faaliyetlerin tek amacı bir kürt devleti kurmaktır. Tamamen Amerika ve İsrail projesidir. Bu projeye katkı sunanlar kendilerini yurtsever ve aydın olarak nitelendiremezler. Ben bu kişilerden biraz daha akıllı davranmalarını bekliyorum. Bu süreç çok tehlikeli olmakla beraber sonucun ne olacağı da tamamen belirsizdir. Yalnızca şehit analarını istismar ederek, ‘oğlun öldü ama bağrına taş bas’ demektir. Biz bağrımıza ilk defa taş basmıyoruz. Biz Kurtuluş Savaşı’ndan sonra da bağrımıza taş bastık. “Tipik Bir Parçalama Projesi” Bu savaşın anlamı ne bilemiyo-
ruz. Bunu bir savaş gibi kabul etmiyoruz. Bu bir savaşsa bu savaşın nedeni nedir? Ne için savaşılıyor? Bu savaşın amacı kürt devleti kurmaksa bizim çözüm vaadimiz bir kürt devleti kurmak mıdır? Bu soruların cevaplarının kamuoyuyla paylaşılması gerekir. Görünen odur ki; başbakan ile bebek katili Apo’nun karanlık odalarda yaptığı görüşmelerin ardından gündeme çözüm diye yeni şeyler sunuluyor. Kamuoyu her zaman olduğu gibi yine yanıltılmaya çalışılıyor. Yeniden suni gündemler oluşturarak insanların kafası karıştırılıyor. Gerçekten çözüme yönelik, kardeşliğimizi pekiştirici, barış içinde yaşamamızı sağlayacak yasalar dururken, bunlar suni gündemlerle Ortadoğu’daki Büyük İsrail Projesi’nin değirmenine su taşımak için çalışıyorlar. Bu gidişle ülkemizin geleceği karanlıktır. Tipik bir parçalama çabasıdır. Etnik köken üzerinden siyaset yaparak ülkemizi tehlikeli bir rotaya sokmaya çalışıyorlar. Etnik köken üzerinden hangi ülke çözüme gitmeye kalkıştıysa parçalandı. Bunun örneğini yakın geçmişte Yugoslavya’da gördük. Dolayısıyla bin yıllık kardeşliğimizi tehlikeye düşüren adımlar atılıyor” dedi.
“Özal’la Erdoğan Arası Fetret Dönemi” “Bir tel kopar, ahenk ebediyen kesilir” AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Yahya Kemal’in bu dizesini 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal için söyledi. Hamarat, “Özal’ın ölümünden sonra AK Parti iktidara gelene kadar geçen 10 yıl Türkiye’nin fetret devri” dedi. 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, ölümünün üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen yaptıklarıyla ve ülkeye açtığı ufukla konuşulmaya devam ediyor. Özal döneminde Türkiye’nin en tepesinin millete yaklaştığını hissettiklerini söyleyen AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Özal’ın ölümü için duygularını ifade ederken, Yahya Kemal’in “bir tel kopar, ahenk ebediyen kesilir” dile getirdi. AK Parti Ordu Milletvekili Mus-
tafa Hamarat, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın Türkiye’yi yönetmek isteyen bir güruhun oyununu bozduğunu söyledi. Hamarat, Özal’ın Türkiye’nin özgürlüklerle yönetilebi-
leceğini gösterdiğini belirtti. AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, Özal’ın ölümünden sonra AK Parti’nin iktidara gelmesi arasında geçen 10 yılı Türkiye’nin
fetret devri olarak değerlendirirken, “Türkiye zaten bir 10 yıl kaybetti. AK Parti dönemine kadar bir fetret dönemi yaşadı. AK Parti döneminde, ancak Özal’ın estirdiği özgürlük havası tekrar esmeye başladı.” Özal’ın başlattığı çizgiyi bugün Başbakan Erdoğan’ın devam ettirdiğini Söyleyen Hamarat, “ilaveler yapılarak, geliştirilerek devam ediyor diyebiliriz. Tekrarı denemez ama zaten doğru olanda odur. Kuşak farkı var. Aradan yıllar geçti. Daha da ilaveler yapılarak, milletle daha güzel kaynaşılarak, geliştirilerek devam ediyor diyebiliriz. Sayın başbakanımız zaten diyor, rahmetli Menderes, rahmetli Özal, rahmetli Erbakan, devraldığı ilham aldığı liderleri sayarken rahmetli Özal’ı da sayıyor” diye konuştu.
5
Mehmet Sabri UĞURBAŞ mugurbas@gmail.com
Kelle Muhasebecileri Merhaba sevgili Mir Kuzey Gazetesi okurları, Bölgemizde yaşanan gelişmeleri artık Gazeteniz Mir Kuzey’in sayfalarından sizlere aktaracağız. Ayrıca köşe yazılarımla da paylaşacak, tartışacağız. Hep birlikte bölgemize verdiğimiz hizmeti sürdüreceğiz. ***** Ülkemizde bir barış süreci başladı. Biz yıllardır ne yaptıysak çare bulamadık. Ama biri Ada’dan emretti, militanlarına; “Çekilin, barış yapacağız.” “Tamam” dediler, “emredersiniz.” Adamın nefesi kuvvetli demek ki… Bir üflüyor Ada’dan, indiriyor dağlardan. “Devlet Yetmedi” Bizim masa başındakiler de 20 yıldan fazladır, Çözdük, çözüyoruz, çözmek üzereyiz, çözüldü, çözülecek diye oyaladılar bizi. Para var, imkân var, güç var… Yahu koca bir devletin imkânları yetmedi barışmaya da, Taa Ada’lardan madalardan medet umduk ya, Ona yanıyorum. Ee nerede itibar, onur, saygı, karizma..? “Kâra Girmişiz” Terörün 2013 ilk çeyreğinde almadığı canlardan, “kâra girdik” diye bahsediliyor. ‘Kâra girmek’ de oluyor demek ki insanla, Biri kelle deyip incitiyor, Öbürü de muhasebesini tutuyor. Tutmalı ki bilmeliyiz, Kaç kelleden kaç kelle çıkarsa kâra geçiyoruz. Ve ayrıca merak ediyoruz: Bunun bir sınırı var mı? Hani 1200 değil de 300 kişi olsaydı zararda mıydık? Ne de olsa ucuz değil mi insan onuru, canı, kanı… “Akil Adamlar” Şimdi bir de ‘Akil’ adamlar var. Dağ bayır gezip, çözüm sürecine katkıda bulunmak için halkla buluşuyorlar. Bakalım onlar ne yapacak? Gerçi onlar da bilmiyor sanki ne yapacaklarını… Adamlar ‘akil’ olur ya da olmaz, acaba yöntem gerçekten ‘akil’ mi? Bekleyip, göreceğiz…
Fatsalı İnanırdan, İntihara Teşebbüs Etti “Kan Acil Değil, Osmaniyeli Bahçeli’ye Yanıt Son Anda Kurtarıldı Sürekli İhtiyaçtır”
Fatsalı Kadir İnanırdan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yanıt. Akil İnsanlar heyetinde yer alan Ordulu Kadir İnanır, Bahçeli’nin ‘sanal Kahraman’ eleştirisi karşısında suskunluğunu bozarak, “zamanı gelince herkesle konuşurum bizim dilimiz farklı, zamanı gelince cevabını alacaklar” dedi. Akil insanlar heyetinin Akdeniz grubunda bulunan usta oyuncu Kadir İnanır benim gündemim bambaşka "bana soruyorlar Tatar Ramazan'ın dizisi başlıyor ne düşünüyorsunuz diye, hiç vakit ayıracak vaktim yok öyle şeylere dağ, bayır gezmekle meşgulüm ben. Ne
yaparlarsa yapsınlar" şeklinde konuştu. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin kendisi için "Tatar Ramazan, Sanal Kahraman, Kadir İnanır herkesi Abdurrahman Çavuş mu zannettin? sözüne ise "biz barış dili ile konuşuyoruz, zamanı gelince herkesle konuşurum bizim dilimiz farklı, zamanı gelince cevabını alacaklar" dedi. Akil adamların para aldığı hakkında çıkan söylentilere ise kızdığını belirten Kadir İnanır "Bu iş para için yapılmaz, böyle bir şey mümkün mü? Kimseyi dava etmedim ancak gün gelir bunu diyenler mahkemede hesap verir " demesi de şaşırtıcı bir çıkış oldu.
/ Hamdi BÜKLÜ
Fatsa’da Elekçi Köprüsü'nden kendini atmak isteyen bir kadın, son anda ikna edilerek kurtarıldı. Edinilen bilgiye göre, geçtiğimiz cumartesi günü saat 13.30 sıralarında Elekçi Köprüsü üzerine gelen Dilek G.'nin durumundan şüphelenen vatandaşlar, polisi arayarak durumu bildirdi. Olay yerine gelen polisler kadını intihar fikrinden son anda vazgeçirdi. Damla Derneği Başkanı Şule Kibar’da duyar duymaz hemen olay yerine geldi.
Damla Yardım Derneği Yönetim Kurulu Şule Kibar'dan da yardım ve destek sözü alan Dilek G.'nin uzun süredir geçim sıkıntısı çektiği ileri sürüldü. Genç kadına sahip çıkılacağını söyleyen Damla Yardım Derneği Başkanı Şule Kibar, "Arkadaşımızın gerçekten sıkıntıları var. Kendisiyle bire bir konuştuk. Bizi aşan boyutta bir gereklilik olur ise onun da gereğini yapacağız” dedi. Genç kadın ifadesi alınmak üzere karakola götürülürken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Türk Kızılayı Ordu Kan Bağış Merkezi Müdürü Dr. Özgür Bakan, "Ordu, kan bağışında Türkiye ortalamasının altında kalıyor" dedi. Bakan, gazetecilere yaptığı açıklamada, Ordu'da kan bağış oranının her sene biraz daha yükseldiğini ancak bu bağışın yeterli miktarda olmadığını söyledi. Bazı ilçelerin kan bağışında çok iyi durumda olduğunu anlatan Bakan, "Bu konuda Kumru, Korgan ve Aybastı ilçelerimiz lider konumda. Özellikle Kumru ilçemiz Türkiye ve dünya ortalamasının çok üzerinde. Geçtiğimiz gün Kumru ilçesinde yapılan kan bağışı kampanyasında 300 ünite kan alındı. Bakıldığında bu ilçenin nüfusu 10 bin civarında. Bu nüfusa göre yapılan bağış çok iyi" diye konuştu. Ordu'nun kendi içerisinde kan ihtiyacını karşılayamadığına dikkati çeken Bakan, şunları kaydetti: "Ordu, kan bağışında Türkiye ortalamasının altında kalıyor. Türkiye genelinde 62 kan bağış merkezimiz var. İlimiz kan bağış oranında, Türkiye'de sondan
8'inci sırada. Bu ihtiyacın karşılanması adına farkındalık eğitimleri veriyoruz. Bu konuda geçen sene 10 bin kişiye eğitim verdik. Birçok kurum ve kuruluşta eğitim vermeye çalışıyoruz. Özel olarak bilgi almak isteyen kişilere de bilgi veriyoruz." Bakan, kan bağışının kişisel duyarlılıkla oluştuğunu ifade ederek, "Bu konuda yeterli duyarlılığa sahip değiliz. Kişinin bir yakınına kan ihtiyacı olduğunda bağış hemen yapılıyor ancak bunu acil olayların dışına da çıkarmamız gerekiyor. Çünkü kan acil değil, sürekli ihtiyaçtır. Bugün sana, yarın bir başkasına lazım olabilir" dedi.
22 NİSAN 2013 PAZARTESİ
Sayfa
6
Sertifikalarını İ. Naim Şahin Verdi “İş Sağlığı ve Güvenliği Semineri Verildi” / Mehmet S. UĞURBAŞ
Fatsa Genç İş Adamları Derneği (FAGİAD) ve KOSGEB işbirliği ile hazırlanan ‘Girişimciliği Destekleme Kursu’nu tamamlayan 90 kursiyere sertifikaları verildi. Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda gerçekleştirilen törene, İçişleri eski Bakanı Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin, Ordu Milletvekili İhsan Şener, Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca, Fatsa Belediye Başkan Yardımcısı Muharrem Aktepe, Fatsa İlçe Emniyet Müdürü Hüseyin Aslan, Fatsa İlçe Jandarma Komutanı Fatih Çetil, daire amirleri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, kursiyerler ve kursiyerlerin aileleri katıldı. Sertifikalarını Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin’in elinden alan 90 kursiyerin sevinci gözlerinden okunuyordu. Törende açılış konuşmasını yapan FAGİAD Başkanı Serkan Erdik: “Bu şehrin kültürüne, sanatına ve her açıdan ekonomisine katkı sağlamayı dernek olarak ilke edindik. Bu kurları açmamızın amacı ilçemizin ticari ve ekonomik alanda büyümesine yardımcı olmaktır. Bu kursları tamamlayan girişimcilerimizi daha bilinçli olarak atılacakları iş hayatında desteklemeyi taahhüt ediyoruz. Bizler Fatsa’da kazanan iş adamları olarak ekmeğini yediğimiz bu şehri her anlamda destekleyen projelerle ön plana çıkmayı arzuluyoruz. Bu organizasyonlar
tamamen bir ekip çalışmasıyla gerçekleştiriliyor. Bu kursların açılmasında büyük fedakârlıklar gösteren yönetim kurulu üyelerime, kursların Fatsa’da açılması için her türlü desteği sağlayan KOSGEB il müdürümüz ve ekibine, kursların bu salonlarda yapılmasına izin veren Fatsa Belediye başkanımız ve ekibine, her organizasyonumuzda aramızda olan İl Özel İdare Genel Sekreterimize ve FAGİAD’ın her zaman yanında olan sayın kaymakamımıza, ayrıca organizasyonumuza katılarak bizleri yalnız bırakmayan milletvekilimiz İhsan Şener ve bakanımız İdris Naim Şahin’e teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. İş hayatında eğitimin çok önemli olduğunu vurgulayan KOSGEB Ordu İl Müdürü Sinan Şahin’de yaptığı konuşmada: “ İlimizde girişimciliğin desteklenmesi, yaygınlaşması ve başarılı işyerlerinin kurulması amacıyla düzenlemiş olduğumuz yeni bir KOSGEB girişimcilik programını başarıyla tamamladık. Son 2 yıl
içerisinde KOSGEB olarak ilimizde ve ilçelerimizde 250 girişimcimizin hayallerini gerçekleştirdik. Bundan sonra da bu sayının üzerine katarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz. 2010 yılında uygulamaya konulan KOSGEB Girişimcilik Destek Programı, iki aşamada gerçekleştirilmektedir. Sizler 70 saatlik eğitimi tamamlayarak ilk aşamayı bitirdiniz. Verilen bu eğitimle iş yönetimi ve kavramı hakkında yeterli bilgi sahibi oldunuz. Ülkemizde açılan her yeni işletmenin ilk 5 yıl içerisinde % 80’inin kapandığı veya el değiştirdiği gerçeğinden hareketle aldığınız bu eğitimin çok değerli olduğunu düşünüyoruz. Bu programın başarıyla uygulanmasında emeği geçen ve girişimciliğe önem veren ve en önemlisi de kursiyerlerimiz için nakdi olarak da dâhil desteklerini esirgemeyen FAGİAD başkanımıza ve ekibine teşekkür ediyorum” dedi. Programı sonuna kadar izleyen Ordu Milletvekili İhsan Şener de: “Her sertifika alan ‘girişimci
olacak, işyeri açacak’ diye bir kaide yok, ancak bu bir çığır açacak. Bu büyük bir başlangıç aşamasıdır. Bu kurs bilinçli çalışma, planlı üretim, planlı pazarlama ve bilinçli bir ticaret hayatı açısından çok önemlidir. Umuyorum ki burada sertifika alan her bir genç girişimcimiz bol kazançlı, memleketine ve milletine yatırımlar yaparak bundan sonraki ticaret sürecinin önemli aktörleri haline gelirler diye umut ediyorum” dedi. Programda son olarak konuşan İçişleri eski Bakanı ve Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin, kursiyerleri tebrik ederken, FAGİAD’a çalışmalarından dolayı teşekkür etti. Şahin: “Burada bir kursun sertifika töreninde yani finalindeyiz. Kursun finali ama bundan sonra yararlı bir şeyler yapacak olan kursiyer arkadaşlarımız için aynı zamanda bir başlangıçtır. Bundan sonra yürüyecekleri yolda umuyorum ki, başarılı olacaklar. Bu akşam belki birçoğumuz için unutulabilecek bir akşamdır ama bu 90 arkadaşım için unutulmaz bir akşam olacaktır. Bu kurs, arkadaşlarımıza geniş ufuklar kazandırdı, diye düşünüyorum. KOSGEB, bu faaliyetlerini her geçen gün güçlendirerek, arttırarak sürdürüyor. Ticaret hayatımızda bu faaliyetlerin olumlu sonuçlarını sürekli görüyoruz. Ayrıca Fatsa’da FAGİAD gibi bir dernek olması da ilçemiz ve halkımız için bir şans. Bu arkadaşlarımız, yaşadıkları yeri kalkındırma adına ne gerekiyorsa yapmak üzere bir araya gelmişler ve bunu başarmışlar. Kendilerini tebrik ediyor, kursiyerlerimize bundan sonraki yaşamlarında başarılı bir iş hayatı diliyorum” dedi.
/ Hamdi BÜKLÜ
Fatsa Sanayici ve işadamları Derneği’nin düzenlemiş olduğu “İş sağlığı ve Güvenliğinde Yeni Dönem ve İşverene Yükümlülükleri” konulu seminer yapıldı. FASİAD üyelerinin katıldığı seminer öncesinde bir konuşma yapan FASİAD Başkanı Hasan Gül, “Hepimizin bildiği üzere 2012 Yılı Haziran ayında kanunlaşan ve 01.01.2013 tarihi itibariyle ile yürürlüğe giren 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunun detaylarını burada İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Sayın Cevdet Türker’den öğreneceğiz” dedi. Amaçlarının FASİAD olarak bu sürece hazırlanmak olduğunu söyleyen Hasan Gül, “Yarın doğabilecek maddi ve manevi iş sıkıntılarını gidermek, işyerlerinde üretimi ve performansı artırmak için İş güvenliği ve işçi sağlığı konusunda alınacak tedbirlerin üst seviyeye çıkarılmasıyla mümkün olacaktır. Birçok kez gerek basın açıklamamızla gerekse değişik platformlarda dile getirdiğimiz teşvik yasasının, 31 Aralık 2012 tarihinde sona ermiş olan 5048 sayılı teşvik kanunun bir an önce tekrar yasalaşması gerekmektedir. Aksi takdirde bölgemizdeki yatımcılar ve yatırım yapmayı planlayanlar zor durumda kalacaktır. Bölgemizde yeni yatırımları bırakın mevcut yatırımcıları, işadamlarını zor bir süreç beklemektedir. Bu sebeple teşvik yasasının çıktı,
çıkacaktan öte biran önce yasalaşmasını arzu etmekle beraber ve teşvik yasası devam ettiği müddetçe yatırımlar aynı orantı da devam edecektir. Başta İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Sayın Cevdet Türker olmak üzere, siz değerli katılımcılara çok teşekkür ederim” diye konuştu. İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Cevdet Türker’de seminerde yaptığı konuşmada, “30 Haziran 2012 tarihli 6331 Sayılı İSG kanun maddelerinin yürürlüğe girmesiyle işverenlerimizin ve çalışanlarımızın üzerine düşen yükümlülük ve sorumluluklarını sinevizyon eşliğinde sunumu yapacağım. Ülkemiz de en çok inşaat ve karayollarında oluşan kazalar ilk sıralarda gelmektedir. İnşaat sektörün de güvenlik eksikliği üst seviyeler de olduğundan, çalışanlarında üstlerine düşen sorumlukları bilmedikleri gibi işveren için de aynı sorumlulukları bilmediğini bu yapılan seminerler anlaşılmaktadır. Dolayısıyla da işveren bu sorumlulukları sadece maddi açıdan değerlendirdiği için işçinin iş sağlığı ve güvenliği konusunda yapması gereken sorumlulukları göz ardı ediyor. Bu konun kurumsal işletmeleri ilgilendirdiği kadar küçük işletme diye tabir ettiğimiz Market, Büfe, Ekmek Fırını, Mağaza gibi en azında bir işçi çalıştıran işletmeleri de ilgilendirmektedir. Bu tür işletmelerin de profesyonel bir kişi tarafından İş Sağlığı ve Güvenliğini konusunda bilgilendirilmelidir” dedi.
22 NİSAN 2013 PAZARTESİ
t s e b Ser ü Kürs
Sayfa
Fatsalılar, Projeler İçin Ne Düşünüyor?
/ Hamdi BÜKLÜ / Fatma CANLI
Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan beş yeni proje açıklamıştı. Projelerini kamuoyuyla Fatsa Belediyesi Kültür Sarayında düzenlediği toplantıda tanıtan Başkan Anlayan, projelerin Fatsa’nın geleceğine damga vuracağını söylemişti. Başkan Anlayan’ın bu 5 projesini Fatsalılar nasıl değerlendirdi? İşte vatandaşların projelerle ilgili yorum ve düşünceleri… Ahmet Zorlu; “Yapılacak projeler Fatsa için çok güzel olur. Belediye Başkanı iyi şeyler düşünmüş. Açıklamış olduğu yeni projeler Fatsa’ya yakışır. Hatta az bile gelir. Başkanımız Meşebükü tarafında çok güzel çalışmalar yapmış. Bir de elekçi ırmağı tarafına yeni güzel çalışmalar yapılması lazım diye düşünüyorum. Yeni otogar şehir içinden uzaklaştırılmış olsa çok daha iyi olurdu. Yeni projeler şimdiden Fatsa’mıza hayırlı olmasını diliyorum”
7
Nihayet Güneş; “ Açıklamış olduğu projeler konusunda Belediye Başkanımızı tebrik ediyorum. Fakat onun haricinde Kurtuluş mahallesindeki eski hapishanenin bulunduğu yere sanırım sevgi evi kurmayı düşünüyormuş. Benim en çok hoşuma giden çalışmalarından biri o oldu. Yeni projelerin Fatsa’nın gelişimi ve kalkınmasıyla ilgili çok farklı fayda sağlayacağına eminim. Birçok ilçede olmayan projeler bunlar. Fatsalılar olarak biz verilen sözlerin yerine getirileceğine inanıyoruz. Çöp alanına yapılacak olan harikalar diyarı birçok anlamda çok faydalı olacak. Görüntü ve çevre kirliliğinin kalkmasının yanı sıra, o alanın çevresinde yaşayan insanların görmüş olduğu ikinci sınıf muamelenin de önüne geçilmiş olacak. Açıkçası o mahalle için bu projenin, devrim olarak nitelendirilebilir bir gelişme olacağını düşünüyorum. Yeni Belediye binasına gelince kişisel olarak ben Fatsa çocuğu olarak şuan ki mevcut belediye binasını seviyorum. Ancak şehir
içinden çıkması gerektiği için ve araçların park sorunu yaşamasından dolayı yeni binanın daha iyi olacağını da biliyorum. Açıkçası yeni Belediye binası, otogar projesi bekleyebilir, diğerlerine öncelik verilebilir” Orhan Hasoğlu, “Başkanımız Hüseyin Anlayan’ın açıklamış olduğu projeler önemli bir eser olacaktır. Kendisinin üretmiş olduğu projeler bir Belediye’ye değil, Büyükşehir’e yakışır bir sevidedir. Özelikle garajlar mevkiinin yeni yüzü Fatsa’ya bir ivme katacaktır. Hakeza belediye binasının yeni yüzü, elit bir yapılaşma olması şehre hareketlilik katacaktır. Gazetelerden okuduğumuz kadarıyla Esnaf ve Ticaret erbabının siftah yapamadan kepenk kapadığını okuyoruz. Bu projeler Fatsa’ya ekonomik canlılık katacaktır. Yıllardan beri birçok belediye başkanın göz ardı ettiği, hatta ikinci sınıf olarak değerlendirildiği mandıra halkının en sonun da yüzleri gülecektir. Her yaz, o kokunun insanları nasıl rahatsız ettiğini benden iyi bilen olmaz. Çöplüğün kalk-
masıyla sıcak havalarda ortaya çıkan sivrisineklerden de kurtulmuş oluruz. Fatsa’nın yüzünü kirli gösteren demas mevkiinde bulunan harabeye dönüşmüş olan o villaların bir aran önce yeni vizyon verilerek düzenlenmesi gerekiyor. Sadece bu projelerle başkanlık yapılmayacağını unutmasınlar. Her yağmur sonrası göle dönüşen yol kenarları ya da kavşak ortalarını düzenlenmesi gerekir. Evkaf mahallesi, Kurtuluş mahallesi, Sakarya mahallesinin yolları o kadar bozuk ki, burası “Fatsa mı?” diyebiliyoruz. Tabi ki projeler
lazım ama Başkan Anlayan biraz göz ardı ettiği mahallere baksın. Sadece projelerle başkanlık olmayacağını unutmasın. Yoksa bu millet nasıl bir önceki belediye başkanını o koltuktan aldıysa, bu kader olayını Başkan Anlayan da yaşayabilir. Bunları söylediğim için güzel giden işlerim bozulabilir ama bizim Allah’tan başka kimseden korkumuz yok. Başkan yapmış veya yapacak olduğu işleri unutmasın ama unutmuş olduğu mahalleri bir zahmet sorunlarını çözsün. Biz oyumuzu bu mahalleri bu halde bıraksın diye verme-
dik” diye konuştu. Yaşar Ocak; “Yapılması planlanan projeler ne olursa olsun ilçemizin yararına olan her çalışma güzeldir. Örneğin içme suyu projesi; vatandaşlar rahat bir şekilde, temiz bir su kullanmış olurlar” Ali Zerek; “Eskiden Fatsa çok zayıftı, güçsüzdü. Şimdi çok ilerledi, hiçbir gerileme olmadı. Fatsa için yapılacak her çalışma vatandaşların ve ekonominin yararına olacaksa böyle devam etmeli”
Kamyonet Elekçi Irmağına Düştü
Fatsa’da Kumru-Korgan yolu üzerinde meydana gelen trafik kazasında 1 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre, Vedat Güvenilir (50) idaresindeki 52 KB 905 plakalı kamyonet, Kumru - Korgan yolu üzerinde kontrolden çıkarak yaklaşık 50 metrelik şarampole yuvarlandıktan sonra Elekçi Irmağı'na
düştü. Kaza sonrası yaralanan sürücü çevredeki vatandaşların yardımıyla araçtan çıkartıldı. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan sürücü 112 ekipleri tarafından Fatsa Devlet Hastanesine kaldırıldı. Kaza ile ilgili soruşturma sürüyor.
22 NİSAN 2013 PAZARTESİ
Sayfa
8
“Tüm Yollar Denendikten Sonra Başvurulacak” Miniklerde Kutlu Doğum
/ Mehmet S. UĞURBAŞ
Son günlerde konuşulan Kamu Denetçiliği Kurumu ile ilgili vatandaşların merak ettiği birçok konu var. Özellikle kurumun faaliyet amacının ne olduğunu ve hangi durumlarda bu kuruma
başvuracağını net olarak bilmeyen vatandaşların akıllarındaki soru işaretlerini Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca cevapladı. Kamu Denetçiliği Kurumu’nun vatandaşların hakkını aramak için kurulduğunu belirten Atma-
ca: “Kamu Denetçiliği Kurumu, vatandaşlarımızın kamu hizmeti veren herhangi bir kurumla ilgili yaşadığı bir sorun varsa, bu noktada vatandaşın hakkını aramak için kuruldu. Bu kuruma vatandaş direk kendisi posta yoluyla başvurabildiği gibi ilçelerde kaymakamlık, illerde de valilik kanalıyla başvuru yapabilecek. Yani valiliklerde ve kaymakamlıklarda bununla ilgili bir birim oluşturulmasından ziyade bizler vatandaş ile bu kurum arasında aracı görevi görüyoruz. Vatandaş, posta yoluyla göndermek istemediği başvuruyu ilçelerde kaymakamlığa, illerde de valiliğe götürüyor, biz de bu kuruma vatandaşın evraklarını iletiyoruz” dedi. “Son Çare Olarak Değerlendirilmeli” Kaymakam Bekir Atmaca: “Kamu Denetçiliği Kurumu, kamu işletmelerinin işleyişinde
bağımsız bir şikâyet mekanizması oluşturmak amacıyla tamamen vatandaşların çıkarları göz önüne alınarak kuruldu. Diyelim ki, vatandaşın bir kurumdan aldığı evrakta eksiklik var. Bu konuyu ilgili personelle çözemedi, idareyle çözmeyi denedi, olmadı, mahkemeye taşıdı yine sonuç yoksa kamu denetçisine başvurabiliyor. Yani kamu denetçisine başvurmadan önce tüm çözüm yollarını tüketmesi gerekiyor. Kamu denetçiliğine vatandaşın son çare olarak başvurması gerekiyor. Ancak idare, valilik ve ya kaymakamlık olarak bize bir başvuru olduğu zaman, öncelikle idari yolların tüketilip-tüketilmediğine, olayın, davanın bitip-bitmediğine bakarız. Eğer çok hayati ya da gecikmesinde sakınca olan bir durum varsa o zaman aldığımız evrakı üç gün içerisinde kamu denetçiliği kurumuna göndeririz” diye konuştu.
miş ve yıllar geçtikçe harabe haline gelmişti. Tarihçiler, Saray hamamının Osmanlı geleneğine uygun olarak saray, cami, çeşme ve hamam kompleksinin bir parçası olarak, saray halkına ve saraya gelen mi-
safirlere hizmet vermek için yapıldığını ifade ediyor. Dikdörtgen planlı iki alçak kubbeden oluşmuş olan ve kesme taşlardan yapılan Saray Hamamı, Kültür Bakanlığı tarafından 2012 yılında 513 bin TL’ye kamulaştırıldı. Restorasyonun ardında müze haline getirilmesi planlanan Saray Hamamı’nın restorasyon proje ihalesi 25 Nisan 2013 tarihinde Ordu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nde yapılacak. 350 bin TL bedelli proje ihalesinin ardından hazırlanacak restorasyon projesi ile restorasyonuna başlanacak olan Saray Hamamı’nın 2015 yılına kadar restore edilerek turizme kazandırılması planlanıyor.
Saray Hamamı Restore Ediliyor
Kültür Bakanlığı tarafından geçen yıl kamulaştırılan Tarihi Ünye Saray Hamamı’nın restorasyonu için düğmeye basıldı. 25 Nisan’da restorasyon proje ihalesi yapılacak olan Saray Hamamı için daha sonra restorasyon ihalesi yapılarak Ünye’de bir tarih daha ayağa kaldırılacak. Hanları, hamamları, konakları ve şehre özgü Ünye Evleri ile önemli bir tarihsel mirasa sahip Ünye’de tarihi yapıların restore edilerek turizme kazandırılmasına yönelik atılan adımlara son olarak Saray Hamamı eklendi. Çamurlu Mahallesi Saray Caddesi’nde bulunan ve adını Paşabahçe’de bulunan Süleyman Paşa
Sarayı’ndan alan Tarihi Saray Hamamı, kesin tarihi bilinmemse de yapılan araştırmaların sonucu olarak yaklaşık 200 yıl önce yapıldığı tahmin edilmekte. 1960’lı yıllara kadar hizmet veren Saray Hamamı, daha sonra kaderine terk edil-
İLAN AYDEMİR İş Merkezinde Kiralık Ofisler Ayhan Aydemir 0532 382 37 19
Adres Dumlupınar Mah. Reşadiye Cad. Topaloğlu Camii karşısı FATSA Müracat Aydemir Muhasebe Bürosu
Haftasını Kutladı
/ Fatma CANLI
Altın Çocuk Kreşi, Kutlu Doğum Haftası çerçevesinde bir program düzenledi. Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda gerçekleştirilen programa AKP Ordu Milletvekili İhsan Şener, Fatsa Müftüsü Şenel Yılmaz, öğretmenler, öğrenciler ve çok sayıda veli katıldı. Programın açılış konuşmasını Fatsa Müftüsü Şenel Yılmaz yaptı. Programı çok beğendiğini ifade eden Müftü Şenel Yılmaz; “1989 yılından buyana Türkiye’de ve yurtdışında Diyanet İşleri Başkanlığı organizasyonuyla 14-20 Nisan tarihleri arası Kutlu Doğum Haftası olarak kutlanır. Bu hafta içerisinde gerek müftülüklerimiz, gerekse sivil toplum kuruluşları özel programlar yapıyor. Fakat bugün Altın Çocuk Kreşi öğrencileri olan minik yavrularımızın sergilediği bu etkinlik, bugüne kadar gördüğüm programların en güzeliydi ve beni çok etkiledi. İnsan yaratılışı itibariyle haysiyetli, şerefli, onurlu ve mükemmel bir varlıktır. Fakat insanın bu onuru muhafaza etmesi Takva’ya bağlıdır. Kim daha çok takva sahibiyse, Allah’a yakın olan da odur. Ben burada gözler yaşartıcı bu
mükemmel programı gördükten sonra çok fazla bir şey söyleyemeyeceğim. Bu etkinliği tertipleyen, emeği geçen Altın Çocuk Kreşi idarecilerini, öğretmenlerini ve sevgili yavrularımızı yetiştiren ailelerini tebrik ediyorum. Altın Ordu’nun tüm çocuklarımıza da hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Milletvekili İhsan Şener ise yaptığı konuşmada, Peygamberimiz (s.a.v.) Hz. Muhammet’in hayatını yeni nesillerin örnek alması gerektiğini ifade etti. Şener, “Hepinizi saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Peygamberimiz (s.a.v.)in şefaati hepimizin üzerine olsun. Aslında söz çocuklarımızın. Kutlu doğum haftası; bizim peygamber efendimize olan sevgimizi, bağlılığımızı, onun örnek hayatına olan hayranlığımızı pekiştirmek ve ondan her defasında yeni ahlaki terbiyeler almak için önemli bir fırsattır. Diyanet işleri başkanlığımız öncülüğünde her yıl programlar devam ediyor. Yurt dışı temsilciliklerimizde de gurbetçi kardeşlerimizin bu tür etkinlikleri oluyor. Nesillerimizin, sevgili peygamber efendimizi mutlaka kendilerine örnek almaları gerekiyor. Bu hususta adım atan herkesi yürekten kutluyorum” dedi.
22 NİSAN 2013 PAZARTESİ
Sayfa
9
Bayraktar, Fındık Üreticilerini Uyardı Bihter ve Eser’in Mutlu Günü nan alan bazlı destekler 2011’de sona ermiş, 3 yıllık dönemde fındık üreticilerine toplam 1,8 milyar lira ödeme yapılmıştır. Strateji çerçevesinde fındık üreticisinin desteklenmesi üreticinin mağduriyetini önlemiştir.”
Üreticilere 30 Nisan hatırlatıldı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, fındık üreticilerinin, 2012 yılı ürünü alan bazlı gelir destekleri için en geç 30 Nisan 2013 tarihi mesai saati bitimine kadar başvuru yapmaları gerektiğini söyledi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, fındık üreticilerinin, 2012 yılı ürünü alan bazlı gelir destekleri için en geç 30 Nisan 2013 tarihi mesai saati bitimine kadar başvuru yapmaları gerektiğini bildirdi. Bayraktar, “Fındık üreticilerimizin destek ödemesinden faydalanabilmeleri için çiftçi ve fındık kayıt sistemlerine kayıt yaptırmaları, ÇKS kaydı bulunanların da kayıtlarını güncellemeleri şart.” dedi. Şemsi Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, fındığın, tarım sektöründe, ihracatta daima ön planda yer alan ürünlerden biri olduğunu, fındıkta Türkiye’nin dünya üretiminin yaklaşık yüzde 75’ini karşıladığını belirtti. Özellikle Karadeniz Bölgesi’nde 2 milyon nüfusun geçim kaynağı
olan fındıkta, 2011-2012 sezonunda yaklaşık 217 bin ton iç fındık ihracatı yapıldığını, karşılığında 1,6 milyar dolar gelir elde edildiğini vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: “Üreticimiz verimli ve kaliteli ürün için, fındık üretiminin başlangıcından hasat dönemine kadar geçen devrede mazot, gübre, ilaç gibi gerekli temel girdileri kullanmaktadır. Ülkemizde özellikle mazot, gübre gibi girdilerin fiyatı oldukça yüksektir. Buna fındık toplama işçilik maliyetlerinin de eklenmesi maliyetleri daha da artırmaktadır. Ürünün, yüksek olan üretim maliyetlerinin altında satılması, zor durumda olan üreticimizin daha da mağdur olmasına neden olur. Bilindiği üzere fındık üretim maliyetlerini düşürmek amacıyla 2009 yılının Haziran ayında açıklanan fındık stratejisi kapsamında; fındığın taban arazilerden sökülmesi, daha ziyade yamaç arazilerde üretimin desteklenmesi amacıyla fındık üreticilerine dekara 150 lira destek, prim olarak ödenmeye başlanmıştır. Üretim maliyetlerini aşağıya çeken ve 3 yıldır uygula-
“KALİTELİ ÜRETİM, FİYAT İSTİKRARI ÖNEMLİ” TZOB Genel Başkanı Bayraktar, fındık üreticilerinin yaklaşık yüzde 84’ünün faydalandığı alan bazlı desteklerin devam kararı alınmasının, önem arz ettiğini belirtti. Bayraktar, “Birliğimizin girişim ve gayretleriyle fındıkta alan bazlı desteğin 3 yıl daha uzatılması, üreticimize rahat bir nefes aldırdı” dedi. Fındık yetiştiriciliği yapan, fındık üretici belgesine sahip, kamu kurum ve kuruluşları hariç gerçek ve tüzel kişilere dekar başına 2012 yılı ürünü için 150 lira, 2013 yılı ürünü için 160 lira, 2014 yılı ürünü için 170 lira alan bazlı gelir desteği ödemesi yapılacağını hatırlatan Bayraktar, “Fındık üreticilerimizin 2012 yılına ait alan bazlı destek ödemesinden faydalanabilmeleri için Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) ve Fındık Kayıt Sistemi'ne (FKS) kayıt yaptırmaları, ÇKS kaydı bulunanların da kayıtlarını güncellemeleri şart. 2012 yılı ürünü alan bazlı gelir destekleri için en geç 30 Nisan 2013 tarihi mesai bitimine kadar başvurularını da yapmaları gerekiyor” şeklinde konuştu. TELAFİ EDİCİ ÖDEME BAŞVURULARI Bayraktar, Fındık Alanlarının Tespitine Dair Kararın 1’inci maddesinde belirtilen il ve ilçelerdeki, birinci sınıf, ikinci sınıf ve yüzde
6’dan daha az eğimli üçüncü sınıf tarım arazilerinde ruhsatsız fındık bahçelerini sökerek alternatif ürüne geçen kamu kurum ve kuruluşları hariç gerçek ve tüzel kişilere de telafi edici ödeme yapılacağını bildirdi. Bayraktar, şöyle devam etti: “2012-2014 yılları arasında; 2012 yılı için başvuranlara, ilk yıl için dekara 300 lira, ikinci ve üçüncü yıllarda ise her bir yıl için 150 lira olmak üzere üç yılda toplam 600 lira, 2013 yılı için başvuranlara, ilk yıl için 300 lira, ikinci yıl için 150 lira olmak üzere iki yılda toplam 450 lira telafi edici ödemesinin yapılması kararlaştırılmıştır. Bu bağlamda fındık üreticilerimizin 2012 yılına ait telafi edici ödemeden faydalanabilmeleri için 31 Aralık 2012 tarihine kadar Çiftçi Kayıt Sistemine kayıt yaptırmaları (ÇKS) veya kayıtlarını güncellemeleri, Fındık Kayıt Sistemine (FKS) kayıt yaptırmaları şartıyla; 2012 yılı için ‘telafi edici ödeme’ için başvurularını en geç 30 Nisan 2013 tarihi mesai bitimine kadar yapmaları gerekmektedir.”
Niyase ve Ayhan Şimşek’in kızı Bihter ile Mualla ve İbrahim Uğur’un oğlu Eser, mutlu birlikteliklerine adım attı. İç Mimar Bihter ve Polis Memuru Eser Uğur çifti Fatsa Dolunay Otel’de düzenlenen düğün merasimi ile dünya evine girdi. “Sizleri düğünümüze konuk, mutluluğumuza tanık olmaya davet ediyoruz” diyerek yakın akraba, dost ve arkadaşlarını düğün merasimine davet eden Bihter ve Eser çiftinin mutlulukları gözlerinden okunuyordu. Gelin Bihter’in babası Fatsa eşraflarından Ayhan Şimşek’in
oldukça duygulu anlar yaşadığı düğün merasimde gazetemize bir açıklama yapan gelinin amcası Aydın Şimşek ; “kızımızın ve oğlumuzun bu mutlu gününde bizleri yalnız bırakmayan tüm dostlarımıza, katılımlarından dolayı teşekkür ediyorum. Genç çiftlerimize tavsiyemiz derinliğe bakıp kuyunun dibini görmesinler, güneşe bakıp aydınlığı görsünler. Onlara aydınlık bir evlilik ve ömür diliyoruz” dedi. Bizler de MirKuzey Gazetesi ve Yeşiller Ofset Matbaacılık olarak Bihter ve Eser çiftine ömür boyu mutluluklar diliyoruz.
Kermes Bugün Sona Eriyor Fatsa Müftülüğü tarafından Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla Kur'an Kursları yararına düzenlenen kermese vatandaşların desteği devam edecek. Fatsa Müftülüğüne bağlı Kur'an Kursu Öğreticileri, Din Görevlileri ve Kur'an Kursu öğrencilerinin destekleriyle düzenlenen yiyecek, el işi ve kitap fuarı 22 Nisan 2013 tarihinde (bugün) sona erecek. Fatsa Müftülüğünden yapılan açıklamada “Kermesten elde edilen gelirler Kur'an Kurslarının yiyecek, yakacak ve diğer masrafları için kullanılacaktır” denildi.
AKSOY SERViS Ziraii Tarım Aletleri Bakım Servisi Tırpan Motoru Ağaç Motoru İlaçlama Motoru
Jenaratör Bisiklet Süt Sağım Makinası Yedek Parça Tamirat Onarım Servisi
Orhan YILDIZ - Kursal YILDIZ 0541 258 47 42 - 0539 748 60 61 - 0452 407 11 88 Kurtuluş Mah. Sevgi Cad. No: 100 Fatsa/ORDU
SP R
PUAN DURUMU
TOPLU SONUÇLAR
SIRADAKİ MAÇLAR
Fatsa Belediyespor Umutları Bafra da Bıraktı Fatsa Belediyespor, 1930 Bafraspor’a deplasmanda 4–3 mağlup oldu. 1.Dk.1930 Bafraspor-Fatsa Belediyespor karşısında oyun başlar başlamaz 38’inci saniyede Samet Bank ile 1–0 öne geçti. 15.Dakikada, Bafraspor’un futbolcusu Gökhan’ın yaptığı bir faul neticesinde Fatsa Belediyespor Penaltı kazandı. Penaltıyı kullanan İbrahim, Dündar engelini geçemedi, Dündar’ iyi bir kurtarış yapsa da, Önder Kaleci Dündar’dan dönen topu gole çevirdi. (1–1) 29.Dakika, Bafrasporlu futbolcu Samet Bank önünde bulduğu topu Fatih Aytekin’e çıkardı… Fatih Aytekin topu Fatsa filelerine gönderse de ofsayt gerekçesi ile maçın orta hakemi Ahmet İlhan golü vermedi.İlk yarıda başka bir gol olmayınca karşılaşma 1-1 beraberlikle tamamlandı. 63.Dakikada,1930 Bafraspor Fatsa Belediyespor karşısında baskını kurmayı başardı. Korner kazanan Bafraspor, Fatsa Belediyespor’un
“Yapabildiğimiz Bu Kadar Oldu” Spor Toto Süper Lig’in 30. haftasında Kasımpaşa’yı evinde ağırlayan Orduspor, rakibine 2-0 mağlup oldu. Maç sonrasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Orduspor’da ilk karşılaşmasına çıkan teknik direktör Cevat Güler, takımla 4 defa antrenman yaptığını, bunun yetersiz olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bugün istediğimiz umduğumuz üç puanı alamadık. Geriye doğru 4 antrenman ile takımı sahaya çıkartmaya, yeni bir başlangıç yapmaya çalıştık ancak ortada bir gerçek var ki 4 çalışma yetecek bir şey değil. Kasımpaşa takımının nasıl gol atacağını, nasıl gol atabileceklerini oyuncuların pozisyonunu biliyorduk. Bununla ilgili hem teorik hem de uygulamalı çalışmalar yaptık ama maalesef yetmedi. İlk yarı iki tane gol yedik, oyunu döndürmek için ikinci yarı
üst üste hamleler yaptık ama buda yeterli olmadı. Pozisyona giriyor olmamıza rağmen gol atmaya bu mücadelemiz yetmedi. Ortam ligin son dört haftası kalmış. Sondan ikinci durumdayız. Oynayacağımız 4 tane doksan dakika var. Ne olur nasıl olur ne kadar puan alırız bu puanlarımız ligde kalmaya yeter mi? Bunu zaman gösterecek. Ben ve ekibim futbolcu arkadaşlarım gerek yönetim, elimizden ne geliyorsa gelebildiğinin de fazlasını yapıp en azından bir şeyler yapmaya çalışacağız. En azından puanlar almaya çalışacağız. Tabii ki mevcut durum hem oyuncular açısından hem bizim açımızdan çok hoş değil. Oyuncularımızın daha önceden çok iyi oynadıklarını görüyoruz. Geldiğimiz noktada insanın morali olmazsa fizik mücadelesi yada teknik mücadelesi yeterli olmuyor. Bu morali yükseltmeye çalışmak
için uğraştık. Yapabildiğimiz bu kadar oldu. Bir haftalık daha süremiz var. Önümüzdeki hafta bu oyuncularımızın moral ruhunu ayağa kaldırmaya çalışacağız. Yetenekli oyuncularımız var. Bu yetenekli oyuncularımızdan kendi yeteneklerini ortaya koyacak işler henüz bu verimi alamadık.” Kasımpaşa Teknik Direktörü Şota Arveladze ise, çok önemli bir üç puan aldıklarını söyleyerek, “Zor bir maçtı. Son iki hafta zor geçti bizim için. Antalya’dan puan alamadık. İçerde Akhisar’a mağlup olduk. Hedefe koşan bir takım için kolay bir maç değildi. Ordu’nun ligdeki durumu bizden daha bir zorluyordu. Ama gerçekten çok iyi organize olan bir Kasımpaşa’yı gördük. Güzel goller attık. Eğer doğru hatırlıyorsam bir net pozisyon vermedik. Çok önemli üç puan aldık” dedi. Orduspor’da oyuna sonradan dahil olan David Baral, taraftardan bu mağlubiyet için özür dilerken, “Bu maç hakkında konuşmayacağım. Bizi destekleyen herkesten özür diliyoruz. Son zamanlarda kaydettiğimiz kötü sonuçlardan dolayı. Bizi destek veren herkesten özür dileriz. Kötü bir maç oldu. Kaybettik. Lig bitene kadar yapacağımızın maksimumunu yapıp sonuca
bakacağız” ifadelerini kullandı. Anıl Taşdemir ise, “Çok kötü bir mağlubiyet aldık. Çok önemli bir maça çıkmıştık. Bunun farkındaydık. Hafta içinde de yeni hocalarımız ile bizi maça en iyi şekilde hazırladıklarını düşünüyorum. Ama böyle maçlarda yediğiniz gollerden sonra çok çabuk dağılıyorsunuz. İkinciyi yiyince hem biz hem de seyirciler koptuk hep beraber. İkinci yarıda toparlamaya çalıştık. Gol atamayınca oyun koptu. Önümüzdeki dört maçta elimizden geleni yapıp kendi getirdiğimiz durumdan kendimizin kurtarması lazım inşallah kurtarırız” diye konuştu Kasımpaşa futbolcusu Özer Hurmacı, üç puanı aldıkları için mutlu olduklarını belirtirken, “Takım halinde defans yaptık. Atak yaparken de iyi kombineler yaptık. Güzel goller attık belki 2-0’dan sonra bulduğumuz alanları daha iyi değerlendirseydik 3’ü veya 4’üde bulabilirdik. Ordu için sıkıntılı bir maçtı. Diğer maçlarında başarılar diliyorum. Biz üç puanı aldığımız için çok mutluyuz” dedi. Kasımpaşalı oyuncu Cabral ise, “Biz kazanarak üç puan aldık. Ondan dolayı çok mutluyuz. Sonraki maçları düşünmemiz lazım” şeklinde konuştu.
ceza sahası yayına Hüseyin Öztürk’ün kullandığı korner atışını uzaklaştıramayınca Fatsa Belediyesporlu Yusuf kendi kalesine gol attı.(2-1) 69.-67.Dakikalarda, Fatsa Belediyespor, Bafraspor karşısında kan kaybetmeye başlayınca teknik direktörü Taner Gürsoy oyuncu değişikliğine gitti.İkinci yarıda oyuna giren Selman 67 ve 69.Dakikalarda Bafraspor’un umutlarını ard arda attığı iki gol ile tüketti.(2-3) 71.Dakika’da Fazlı Arslan kazandırdığı bir penaltı ile Bafraspor’da umutlar tekrar yeşerdi.Penaltıyı kullanan Fatih Aytekin Fatsa Kalecisi Sercan’ı ters köşeye yatırarak takımına beraberliğe getirdi. 79.Dakikada, Bafraspor teknik direktörü Hayrullah Yılmaz oyuncu değişikliğine gitti.Oyundan Uğur Sivri’yi alarak yerine Can’ı aldı. Can’ın oyuna girmesi ile atmosfer biranda değişti. 81.Dakikada tecrübesini konuşturan Can, yarım vole ile sert bir gol atarak bafraspor’a galibiyeti getirdi.
1930 Bafraspor 4-3 Fatsa Belediyespor HAKEMLER: Ahmet İlhan Aydın(2),Hakan Evren(3),Yiğit Cam(3) 1930 Bafraspor: Dündar(4),Fazlı(4),Hasan(4),Gökhan(3)55.DK. Batınay(3)79.DK. Uğur(3),Can(3),Hüseyin(4),Samet(4),Fatih(4),Emre Gaydam(3)64.DK. Emre Taşkın(2) Yedekler: Adem, Sadık, Mesut, Emre Taşgın, Can, Berkan, Batınay Fatsa Belediyespor: Sercan (2Cem(2)78.DK. Volkan(2), Köksal(2) Özgür(2), Mehmet(3), Önder(2) 56.DK. Yusuf(2), Güneş(3), Oktay(2) 63.DK. Selman(3) Taze(2), Ulaş(2), İbrahim K.(3) Yedekler: Selahattin, Necati, Volkan, Selman, Yusuf, Taylan, Zafer GOL:1.DK. Samet,20.DK. Önder, K.K.Yusuf(FS),67.DK–69.DK. Selman,72.DK. Fatih ve 81.DK. Can Sarı Kart: Gökhan(BS),Güneş(FS),Fazlı(BS),Ulaş(FS),Özgür(FS),Ce m(FS),Oktay Taze(FS) Kırmızı-Kart: Yok
Şampiyon Ünye Belediyespor Ünye Belediyespor, Ordu Sağra 1.Amatör Küme Play-Off final maçında İl Özel İdarespor’u 3-0 yenerek şampiyon oldu. Amatörün favori takımı Ünye Belediyespor ile genç bir takım ile büyük başarılar yakalayan İl Özel İdarespor, dün Durugöl 1 Nolu Sahada Ordu Sağra 1.Amatör Küme Play-Off final maçında karşı karşıya geldi. Ünye Belediyespor, rakibini Levent, Bünyamin Yılmaz ve Veysel kk. Golleri ile 3-0 yenerek şampiyon oldu. Ünye Belediyespor ile İl Özel İdarespor arasında oynanan final maçını yöneten hakem Volkan Şeker, yarı final maçında da Ünye Belediyespor’un Ordu Belediyespor’u elediği maçı yönetmişti. Bu atama nedeniyle İl Özel İdarespor’un tepkisi oldu. İl Özel İdarepsor’un golcü
oyuncusu Mehmet Can, kaleci ile karşı karşıya üç net pozisyondan yararlanamayınca rakip farkı açtı ve maçı kazandı. İl Özel İdarespor’un tecrübeli kalecisi Volkan, bir çok net pozisyonda gole izin vermedi. Yenilen gollerde ise savunmanın net hatası vardı. Ünye Belediyespor, bitiş düdüğünün ardından şampiyonluğu büyük bir sevinç içinde kutladı. Yöneticisinden, futbolcusuna kadar herkes çok mutluydu.