MİR KUZEY 370 SAYI

Page 1

“Kendi Evine Almayan, Bize Getirmesin” Sığınmacıların bulunduğu yerlerde halkın bıkma noktasına geldiğini anlatan Demokrat Parti Fatsa İlçe Başkanı Burak Eroğlu: “Suriyeci sığınmacıların yerleştirildiği Kilis halkı illallah etti. Üniversiteli öğrenciler yolda yürüyemiyoruz diye bayrak açtılar. Bizim de başımıza saracaklarsa devlet büyüklerimize teşekkür ederiz, ne diyelim” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Fatsa İlçe Başkanı Doğan Çelebi, Suriyeli mültecilerin Karadeniz illerine yerleştirilecek olmalarını eleştirdi ve şiddetle karşı çıktı. Doğan Çelebi, ” bu göçmenlerin içersinde PKK sempatizanı olmayacağı ne mağlum?” diyerek konuyu farklı bir boyuta taşıdı. Çelebi, “Hani Başbakan diyor ya, bizde diyoruz “Suriye nire Ordu nire”, milleSayfa 5’te timizi uyutmasınlar” dedi.

www.gazetekuzey.com

Sığınmacıların politik bir oyun için illere dağıtıldığını söyleyen Eroğlu: “Başbakan kendi evine, memleketine bu insanları almıyorsa bizim evimize de almasın. Kendi memleketine de bu uygulamayı yapıyorsa bizim de boynumuz kıldan incedir. Benim tahmin ettiğim kadarıyla buradaki politika sığınmacılara oy hakkı tanınmasıdır. Bu insanlara oy verdirecekler. Bu, yardım değil, siyasi bir hesaptır. Bu insanlara zamanla vatandaşlık da vermek suretiyle oylarını alarak yerlerini sağlamlaştıracaklar” diye konuştu. Sayfa 5’te

Sakarya Ortaokuluna “PKK Sempatizanı Olmayacağı Ne Mağlum?” Bayram Hediyesi

FATSA’DAN KARADENİZ’E 24 NİSAN 2013 ÇARŞAMBA

GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE

YIL: 2

SAYI:370

FİYAT: 50 Krş.

“Biz Kendimize Baktık Ya, Bir de Suriyelilere Bakacağız”

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Fatsa’da okullarda düzenlenen törenlerle kutlandı. Fatsa’da ki tören Sakarya Ortaokulunda yapıldı. Sakarya ortaokulu öğrencilerinden İrem Çukur solo şarkılar seslendirerek herkesi eğlendirirken Kaymakam Bekir Atmaca ve ilçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Gürsel Avcı’dan, okulu için kapalı spor salonu yapılması yönünde bir istekte bulundu. Bunun üzerine Müdür Avcı da 23 Nisan olması dolayısıyla İrem’in bu isteğini kırmayarak 2014 yılında spor salonu yapılacağı Sayfa 3’te sözünü verdi.

Yayaya Yol Vermeyen Sürücü Yandı!

Sayfa 4’te

“Bu Söylemler Belediye Başkan Adayına Yakışmıyor”

Suriyeli sığınmacıların illere yerleştirilmesini politik olarak değerlendiren Uygun: “Allah hükümetimizden razı olsun. Biz kendimize baktık, bir de Suriyelilere bakacağız. Zaten vatan yavaş yavaş elden gidiyor. Bu da bu uğurda Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından yapılan planlardan biridir. ‘Parçala-Böl-Yok et’ politikası ülkemizde artık uygulanmaya başladı. Tebrik ediyoruz” dedi. “Başbakan Kendi Memleketine Dokundurtmuyor”

Giresunlu Gazilere Temsilcilik Müjdesi

yapılmaması gerekiyor. Huzurumuz bozulacak, başbakanın bunu öngörmesi gerekiyor. Bu uygulamaların ardından iç karışıklık da olacak. Ülkemizin huzuru bozulacak. Huzur kalmayacak, hırsızlık son derece artacak, kapkaç başlayacak. Bunlar bizim düzenimizi bozacaklar” dedi. Sayfa 5’te

“Teraslamaya Devlet Desteği Şart”

“Doğal Afetlerle Mücadele Ediyoruz”

Sayfa 3’te

Kurtuluş Savaşının Çocuk Kahramanları Sayfa 2’de Ne Yatanı, Ne Vatanı Belli

Sayfa 9’da

“Ortada Kalmamak İçin “Ordulu Arıcılığı Resmi Evrakla Alın” Bıraksın, Arcılık Son günlerde vatandaşların en büyük sıkıntılarından birisi de ev sahibi olurken yaşadığı sorunlar. Ev almak umuduyla müteahhitlere giden vatandaşlar paralarını yatırdıktan bir süre sonra inşaatın yarım bırakıldığını ve kandırıldıklarından şikâyet ediyorlar. Konuyla ilgili vatandaşları bilgilendiren ve uyaran Fatsa Emlakçılar Derneği Başkanı Mehmet Onmuş: “Resmi evrak olmadan kimseye para ödemeyin” dedi. Sayfa 7’de

5 Senede Biter”

Sayfa 6’da

DÜ Z

Sayfa 9’da

Bölgemizde başlayan ‘Fındıkta Yen ileme ve Teraslama Projesi’ son günlerde üreticilerimizin en çok ilgilendiği konulardan biri oldu. Henüz konu hakkınd a net bir bilgi olmazken, mali yükü üreticilere ağır geleceği düş ünülen teraslama projesinin verimi çok arttırdığı belirtilirken , uygulamanın maliyetinin karşılanması konusunda üreticilerin desteklenip desteklenmeyeceği henüz netlik kazanmadı. Sayfa 6’da

“Herkes Kendine Yakışanı Yapar”

Fatsa Pazarcılar Derneği Başkanı Kemal Çatalkaya gibi pazarcı esnafı da dertli. Pazar yerinin yağmur sularından dolayı göle dönüştüğünü ve ardından oluşan çamurdan dolayı da yürünemez hale geldiğini belirten pazarcı esnafı sorunlarına bir an önce çözüm bulunmasını ve Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan’ın Yeni Pazar Yeri yapmasını istediler. Sayfa 8’de

TERS

“Çalışma Koşullarında İyileştirme Gerekiyor”

Geçtiğimiz günlerde Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan en önemli projelerinden 5 tanesini açıklamış ve MHP Adayı Mustafa Sade de projelerle ilgili düşüncelerini gazetemize verdiği röportajla dile getirmişti. Sade, bu projelerden Hükümet Konağı önüne yapılacak olan meydan ile ilgili imara açılmasının yanlış olduğunu dile getirerek eleştirmişti. Hükümet Konağı önünde arsası bulunan vatandaşlardan Hakkı Demirkol, Sade’nin bu tutumunun yanlış olduğunu ifade ederek, ‘Bu söylemler bir belediye başkan adayına yakışmıyor” dedi. Sayfa 4’te

Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası’nda görevde olduğu dönemde önemli hizmetlere imza atan ve halen aktif olarak FATSO Meclis Başkanı olan Fahri Tanrıkulu 2 Mayıs’ta yapılacak olan Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası ile 12 Mayıs’ta yapılacak Fatsa Ticaret Borsası seçimlerini değerlendirdi. Sayfa 3’te

Mehmet Sabri

UĞURBAŞ

Maskeli Sığınmacılar

05

SATIRBAŞI

Başbakanın kendi memleketi Rize’ye sığınmacı gönderilmediğini vurgulayan Milliyetçi Hareket Partisi Fatsa İlçe Başkanı Şakir Cemal Uygun: “ Sayın Başbakan kendi memleketine dokundurtmuyor, geri kalanı ise ne yaparsa yapsın diye bir mantıkla hareket ediyor. Bu yanlışın

Yrd. Doç. Dr.

Ahmet FİDAN Hormonlu Gıdalarla Beslenen Hormonsuz Evlilikler

02


24 NİSAN 2013 ÇARŞAMBA

Sayfa

Kurtuluş Savaşının Çocuk Kahramanları

Sağlık

Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı (ATAM), arşivlerde yer alan ve aralarında daha önce pek bilinmeyen karelerin de bulunduğu Kurtuluş Savaşı'na ait fotoğrafları, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle paylaştı.

Özel tekniklerle korunan ve gelecek nesillere aktarılmaya çalışılan fotoğraflarda adı, yaşı bilinmeyen kınalı kuzu Mehmetler, Hasanlar da var... Küçücük yaşta 'çocuk olmadan' anne olan Ayşeler, Fatmalar da...

Bahar Alerjisi Mikrobik Hastalıklar Gibi Birkaç Günde İyileşmez Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmet Sağra, bahar nezlesinin ortamda bulunan polen, hayvan tüyleri ve toz parçacıklarının nefes alma sırasında buruna alınmasıyla oluştuğunu belirterek, vatandaşları bahar alerjisine karşı uyardı. Bahar aylarının gelmesiyle kişilerde gözde sulanma, kaşıntı, kızarıklık, burun akıntısı, hapşırık, burun tıkanıklığı, öksürük, nefes darlığı, ciltte kaşıntı gibi şikayetlerde artış olduğunu belirten Dr. Sağra, bahar mevsiminde alerjik hastalıkların artmasının nedeninin polenler olarak görüldüğünü söyledi. Sağra, açıklamasında şunları söyledi: “Bahar nezlesi, ortamda bulunan polen, hayvan tüyleri ve toz parçacıklarının nefes alma sırasında buruna alınmasıyla oluşur. Bu maddelerin burnun iç yüzeyine yapışması ile alerjene karşı hassasiyeti olan kişilerin burnunda mikrobik olmayan bir iltihap oluşur. Havadaki polenler solunum yoluyla burunda, bronşlarda veya gözlerde birikir. Burunda alerjik rinit (bahar alerjisi/saman nezlesi), bronşlarda alerjik astım, gözlerde ise konjuktivite neden olur. Soğuk algınlığı ile bahar alerjisi kimi zaman karıştırılabiliyor. Fakat bahar alerjisi mikrobik hastalıklar gibi birkaç günde hemen iyileşmez. Bu nedenle kişi kendini tanımalı ve alerjik faktörleri kendinde hissettiği anda bir hekime başvurmalı ve bahar mevsiminin polen zamanı diye bilinen nisan, mayıs aylarında yeşillik, ağaçlık gibi yerlerde durmamaya özen göstermelidir” Bahar alerjisinin tedavisinde temel yöntemin, alerjiye neden olan maddelerden mümkün olduğunca uzak durmak gerektiğini belirten Uzm. Dr. Mehmet Sağra, “Polen alerjisinde bu çok kolay değildir, ama polenlerin en fazla uçuştuğu saatlerde açık havaya çıkılmaması alınabilecek en etkili yöntemdir. Eğer dışarı çıkmanız gerekiyorsa da ağız ve burnu kapatan maskeler, şapka ve gözlük kullanın. Dışarı çıktıysanız eve döner dönmez kıyafetlerinizi değiştirin. Saçlar tozu tutacağından, her akşam saçlarınızı yıkayıp, duş alın. Böylece üzerinizdeki polen tozlarından arınabilirsiniz. Polenlerin yoğun olduğu yerlerde egzersiz yapmaktan kaçının, yeşil alanlarda çok bulunmamaya özen gösterin. Alerjenlerden korunmak için polenlerin yoğun olduğu dönemlerde evinizin pencerelerini, otomobil kullanırken ise aracınızın camlarını kapalı tutun. Hava değişimi için ise polen filtreli klimalardan yararlanabilirsiniz. Bütün bu koruma tedbirlerini almanıza rağmen şikayetleriniz hala devam ediyorsa hekiminizin gözetiminde anti alerjik ilaçlarla hastalığınızın kontrol altında tutulmasını sağlayabilirsiniz” diye konuştu. (ünyekent)

4. Tiyatro Günleri Devam Ediyor

ODÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Tiyatro Kulübü bünyesinde gerçekleştirilen geleneksel 4. Tiyatro Günleri Tiyatro ODÜ’nün sergilediği “Eskicinin Tazesi” ve Giresun Üniversitesi Tiyatro Topluluğunun sahnelediği “Hayatın İçinden” adlı oyunla perde dedi. Ücretsiz ve halka açık olarak gerçekleştirilen Ordu Üniversitesi 4. Tiyatro Günleri’ne tüm Ordu halkını da davet eden Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç şu açıklamalarda bulundu: “Üniversitemiz bünyesinde 4.’sü gerçekleştirilen ODÜ Tiyatro Günleri bu yıl Tiyatro ODÜ’nün ev sahipliğinde Giresun Üniversitesi Tiyatro Topluluğu, Tiyatro Oksijen ve Giresun Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun da katılımları ile dört farklı oyunda beş gün tiyatro severler ile buluşacak. Hepimizin bildiği gibi 2007 yılında kurulan Tiyatro ODÜ pek çok kez tiyatro severler ile buluşmuş, pek çok tiyatro festivalinde, şenlikte ve fuarda üniversitemizi başarı ile temsil etmiş, tiyatro dostlarına unutulmaz anlar yaşatmıştır. Orduluların da yakından takip ettiği gibi akademik ve fiziki yapılan-

www.gazetekuzey.com

Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi

Niyazi YEŞİLLER

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nusret Yeşiller

Haber Müdürü Betül Yeşiller

Reklam Erkan Kaş

Genel Yayın Yönetmeni Engin Yaran

Muhabirler Resul Koşar Beytullah Şeker Oğuzhan Yılmaz

Grafiker İlkay Yeşiller

Sayfa Editörü Emrah Çoşkun İnternet Editörü Çiğdem Akyol Dağıtım Şah Medya Ajans

Haber Merkezi Ahmet Alkan Fatma Canlı Hamdi Büklü

Hukuk Danışmanı Av. Doğan Pehlivan Dizgi-Grafik Yeşiller Grafik Tasarım www.yesillermatbaa.com

Yayın Türü Yerel Süreli Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Gazetemiz İHA Abonesidir. Adres Baskı Tesisi MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12 Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa E-Posta : gazetekuzey@gmail.com

ma çalışmalarımıza renk katan sosyal, sportif, kültürel ve sanatsal faaliyetlerimiz hem öğrencilerimizin sınavlar arası motivasyonu hem de bizler için Ordu’ya kattığımız kültürel zenginlik açısından son derece değerlidir. Genç yaşına rağmen hızla ve kararlılıkla sürdürdüğü gelişme ve geliştirme politikası ile geleceğe kararlı adımlarla ilerleyen üniversitemiz bünyesinde öğrencilerimizin düzenlediği 4. Tiyatro Günleri’nde tüm Ordu Halkı ile bir kez daha buluşmayı temenni ediyoruz. Bu vesile ile 22 – 26 Nisan 2013 tarihleri arasında Tıp Fakültesi Morfoloji Binası Konferans Salonu’nda gerçekleştirilecek olan 4. Tiyatro Günleri’ne tüm tiyatro severleri davet ediyorum.” 26 Nisan tarihlerine kadar oyunların sahneleneceği geleneksel 4. Tiyatro Günleri’nde oynanacak oyunlar şunlar: 24 Nisan 2013: Tiyatro Oksijen (OKSAD) “Destan” 25 Nisan 2013: Tiyatro ODÜ “Eskicinin Tazesi” 26 Nisan 2013: Giresun Belediyesi Şehir Tiyatrosu “Anton Çehov”.

2

SATIRBAŞI Yrd. Doç. Dr.

Ahmet FİDAN ahmet@ahmetfidan.com www.ahmetfidan.com

Hormonlu Gıdalarla Beslenen Hormonsuz Evlilikler

Geçen yılın son baharında “Türkiye’de Evlendirme Hizmetleri ve Evlendirme İşlemlerine Alternatif yaklaşım” konulu bir makale yazmıştım. Beş sayfalık makalemin ön çalışmaları sırasında birçok farklı il ve ilçede belediyelerin evlendirme birimlerinde araştırmalar yaptım. Bu konularda yüzlerce çifte bu konularda sorular yönelttim. Bir yandan da gözlemci olarak evli çiftleri gözlemledim. Makalemde 15 – 20 günlük bir eğitim semineri almadan çiftlere kesin evlilik cüzdanları verilmemesi gerektiğini savundum. Ancak bu eğitim seminerini alanlar“nihai evlilik cüzdanları”nı alacaklardı. Eğitimde hangi konular (dersler) görülecek bunları açıklamıştım. Bu eğitimi almayanlar hukuksal olarak aynı özelliklere sahip “gecici evlilik” belgesi alabilecekti. Çiftler bu eğitimi cüzdanlarında yazan geçici ibaresini kaldırmak için alacak, bir yandan da her yönüyle (ilk yardım, ev ekonomisi, sivil savunma vb. dersler görecekti. Neyse ki bu içerikte makaleyi yazdık. Kabul edildi, yayınlandı parasını da aldık almasına daa, bu konularda tecrübeli olmama raağmen yanıldığımı kısa zaman içinde farkettim. Bir kez nihai evlendirme belgesi için insanların eğitim veya kurs görmesi gerektiğini söylemek Türkiye’nin sosyolojisine pek uygun değildi. Bunun iki nedeni vardı. Birincisi, Güneydoğu ve doğu illerimizde insanlar zaten yıllarca hatta bir asır kadar hukuksal olarak hiç evlenmeyerek dünyalarını değiştiriyorlar. Yani dini nikahla işi çözüp hukuk kimin neyine diyerek “yaşar, ne yaşar ne yaşamaz” komedisini oynuyorlar. Kısaca bu coğrafyalarda insanlar resmi evliliğe zaten yanaşmıyorlar. Bu kişilerin önüne bir de kurs veya seminer engeli korsanız resmi evlenenlerin oranı yüzde elliden yüzde otuzlara düşer. İkinci olarak sadece Türkiye’deki değil aynı zamanda bütün dünyadaki bir sorun olan evlenmeden kaçış furyası bir gerçek iken, insanlar bunca kurs vs. formaliteleri karşısında hepten evlenmekten vazgeçecekler. Bu nedenle insanları evlenmek için ürkütmemek ve işlemlerini hızlandırmak gerek ki, evlensinler bu ailelelrde güçlü ve düzenli bireyler yetiştirsin. Bunları okurken, okurlarım şunu diyebilirler. Hoca, sen de dün dediğini bu gün yalanlıyorsun. Ben de sizin içinizden geçen bu düşüncelere sadece gülümsüyorum. Zira dünyaca ünlü işletmeci, yönetim bilimci Mc. Gregor İnsanları motive etmek için X teorisini, daha sonra Y teorisini daha sonra da Z teorisini geliştirmiştir. Bu teoriler birbirini izleyen on yılları almıştır. Ve ilk teorisini ikincisinde yalanlarken üçüncü teorisinde de ikinci teorisini yalanlamıştır.Yani bu duruma ilk ben düşmüyorum. Şu an için evlilikler bir formalite haline gelmiştir. Hormonlu gıdalarla beslenen insanların evlilikleri hormonsuz, yavan, güçsüz, güvensiz, öylesine işleyen bir kurum haline gelmiştir. Tabi bunlar maalesef artık toplumda çoğunluğu oluşturma durumundadır. Artık kapı gibi güçlü ve geniş aileleri görmek istisnai bir durumdur. Bütün bunlarda en büyük sorumluluk, 1976-77 li yıllardan sonra “Dallas” , “şahin tepesi” “kartallar yüksek uçar” vb dizilerle başlayan, 2000 li yıllardan itibaren bu ayarda giden yerli dizilerin artması ve bu dizilerin TELEVİZYON MAKİNELERİYLE herkesin evine girmesi, toplumu bu hale getirmiştir. Artık maalesef güçlü evliliklerin yerini mantık evlilikleri, birlikte yaşamalar almıştır. Ekonomik özgürlüğünü kazanan iletişim ve ulaşım teknolojileriyle desteklenmiş bayan, artık eski bayan değildir. Erkeklerin de kapsama alanı genişlemiştir. Bu teknik ve sosyal yapı durumu bu hale getirmiştir. Bütün bunlara rağmen evlilikleri kurtarma aileyi koruma teşvik etme her bireyin görevidir. Ama bu malesef sözde kalmaktadır. Şu da bir gerçek ki, bahsini ettiğim makalemde dile getirdiğim evlilik öncesi eğitim kursu çok yakında zorunluluk halini alır. Çünkü devlet her zaman için vatandaşa zorluk çıkarmakta yeni formül bulur. Ben de devlete farkında olmadan bir yol göstermiş oldum. Artık her kursa katılan bana doğru bir güzel dua))) gönderir.


24 NİSAN 2013 ÇARŞAMBA

Sayfa

3

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlandı

Sakarya Ortaokuluna Bayram Hediyesi / Fatma CANLI

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm yurtta olduğu gibi Fatsa’da okullarda düzenlenen törenlerle kutlandı. Fatsa’da ki tören Sakarya Ortaokulunda yapıldı. Sakarya’da ki tören öncesinde Hükümet Konağı önünde çelenk koyma töreni yapıldı. Törende Atatürk anıtına tek çelengi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü adına Müdür Gürsel Avcı bıraktı. Ardından Sakarya’da öğrencilerin hazırladığı törene ge-

çildi. Milli Eğitim Müdürlüğü öncülüğünde Sakarya Ortaokulu bahçesinde kutlanan 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramına Kaymakam Bekir Atmaca, Garnizon Komutanı Salih Gödek, Belediye Başkan Yardımcıları Muharrem Aktepe ve Bülent Yücetepe, ilçe Emniyet Müdürü Hüseyin Aslan, ilçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Fatih Çetil, ilçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Gürsel Avcı, Halk Eğitim Müdürü Celal Acar,

siyasi başkanlar, sivil toplum örgütleri, öğretmenler, öğrenciler, veliler ve çok sayıda izleyici katıldı. Sakarya Ortaokulu bahçesinde gerçekleştirilen program öğrencilerin hazırlamış olduğu skeçlerle start aldı. Ardından öğrencilerin dans ve koro gösterileri programa katılanlar tarafından beğeni ile izlendi. Sakarya ortaokulu öğrencilerinden İrem Çukur solo şarkılar seslendirerek herkesi eğlendirirken Kaymakam Bekir

Atmaca ve ilçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Gürsel Avcı’dan, okulu için kapalı spor salonu yapılması yönünde bir istekte bulundu. Bunun üzerine Müdür Avcı da 23 Nisan olması dolayısıyla İrem’in bu isteğini kırmayarak 2014 yılında spor salonu yapılacağı sözünü verdi. Kutlama programı öğrencilerin düzenlemiş olduğu bir dizi etkinlikle devam etti. Fatsa'daki kutlamalarda bu sene ilk defa otistik çocuklara yönelik bir etkinlik de yapıldı. Fatsa Offroad Kulübü ve Özel Anne Sevgisi Rehabilitasyon Merkezi ile ortak düzenlenen şenliklerde otistik çocuklara dikkat çekmek için araçlar otizmi anlatan döviz-

lerle süslendi. Fatsa'nın çevresini dolaşan ve halka otizmi anlatan broşürler dağıtan gönüllüler, vatandaşlara her ailenin otistik bir bireyi olabileceğini ve bu konuda duyarlı olmaya çağırdı. Özel Anne Sevgisi Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Uzman

Pedogog Arif Keskin, otizmin hayat boyu süren sosyalleşme, dil ve eğitim becerilerini etkileyen bir gelişim bozukluğu olduğunu anlatarak, "Bu sene ilk defa bu hastalığa dikkat çekmek için Fatsa Offroad Kulübü ile ortaklaşa ve gönüllü bir organizasyon yaptık" dedi. Vosvos ve cip şenliklerinden sonra Fatsa Atatürk Parkı'nda otistik çocuklar ve ailelerine yemek ikram edildi.

Arkadaşları Onlarla “Herkes Kendine Yakışanı Yapar” Dalga Geçebilirler!

/ Mehmet S. UĞURBAŞ

Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası’nda görevde olduğu dönemde önemli hizmetlere imza atan ve halen aktif olarak FATSO Meclis Başkanı olan Fahri Tanrıkulu 2 Mayıs’ta yapılacak olan Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası ile 12 Mayıs’ta yapılacak Fatsa Ticaret Borsası seçimlerini değerlendirdi. FATSO seçimlerinde henüz tek liste olduğunu belirten Tanrıkulu: “Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası ile Fatsa Ticaret Borsası ilçemizin en önemli kurumlarından

iki tanesi. Doğru yönetilmesi ve iyi temsil edilmesi gereken kurumlar. Ticaret odasında bildiğiniz gibi henüz tek liste var, ne olacağı belli olmaz ama şu an görüntü tek aday olduğu yönünde olduğu için şimdiden hayırlı olsun demek lazım” diye konuştu. “Fatsa’ya Yakışanı Seçecekler” Ticaret Borsası seçimleri için üyelerin, Fatsa’yı en iyi temsil edecek olan adayı seçmesi gerektiğini belirten Fahri Tanrıkulu: “Borsa seçimlerinde ise aday ol-

duğunu biliyoruz. 3’ü de borsayı yönetmeye talip arkadaşlarımız. Bu arkadaşları hepimiz tanıyoruz. Hepsi bizim arkadaşımız, sevdiğimiz insanlar. Bu seçimde üyelerin karar vermesi gereken kiminle kişisel yakınlığı olduğuna göre değil Fatsa’yı ve borsayı en iyi şekilde temsil edecek kişiye göre oy kullanmalarıdır. Bu kurumların başkanları Ankara’da, toplantılarda, protokolde Fatsa’yı ve üyeleri temsil ediyorlar. Üyelerin bakması gereken ilk kriter ‘beni en iyi şekilde temsil edecek olan, borsaya yakışacak başkan kim olabilir’ yönünde olmalıdır. Ki böyle de olacaktır diye düşünüyorum. 3 adaya da başarılar diliyorum. Neticede seçilen kim olursa olsun bizim başkanımızdır. Seçilecek arkadaşa şimdiden hayırlı olsun. Herkes kendine yakışanı yapar ve Fatsa’ya yakışanı seçer” dedi. “Diyalog Eksikliği Var” Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi’nde hala bir bölümle eğitime devam edilmesiyle ilgili de görüşlerini bildiren Tanrıkulu: “Fakültelerde bölüm açabilmek için önce o bölüm için en az 3 öğretim

görevlisi gerekiyor. Zaten yeterli öğretim görevlisi olmadan bölüm açmanın da bir anlamı yok. Deniz Bilimleri Fakültesi, Gemi Makine Mühendisliği, Gemi İşletme Mühendisliği, Gemi İnşa Mühendisliği gibi bölümler için düşünülmüştü. Bunlar Türkiye’de az sayıda olan fakülteler ve öğretim görevlisi sıkıntısı da gerçekten var. Ancak bu sıkıntı var diye de elimiz kolumuz bağlı oturamayız. Bu işi daha sıkı tutmak ve takip etmek gerekir. Gerek fakültedeki idareci arkadaşların gayretleri ve gerekse de Fatsalıların desteğiyle bu işler hızlandırılmalı. Fakültede görevli arkadaşlar Fatsalıların desteğine ihtiyaç duydukları zamanda o birlikteliği sağlayabilmek gerekiyor. Bize düşen bir şey varsa yaparız ancak bilmemiz gerekiyor. Bize üzerimize düşeni söylemeleri gerekiyor. Tıkandıkları konuda bizi yönlendirmeleri gerekiyor. Sanırım bu noktada bir diyalog eksikliği, kopukluk yaşıyoruz. Bu eksiklik aşılıp Fatsa’nın idarecileri, yönetici organları ile fakülte arasındaki, diyalog sağlamlaştırılırsa önümüzdeki süreçte daha iyi gelişmeler olacaktır” dedi.

Giresunlu Gazilere Temsilcilik Müjdesi mız gerekiyor” dedi. Erarslan: “Bu hesaplarla biz, Giresun’daki gazilerimizi artık sahiplendik. 30 kadarı zaten bizim üyemiz. Haliyle Giresun’dan buraya gelemiyorlar. Resmi büyüklerimizden gazilerimiz için yer isteyeceğiz. Daha sonra da davulla zurnayla, halkla alay çekerek 1 buçuk ay içerisinde açılışımızı gerçekleştireceğiz. Giresun’da yaşayan temsilcimiz Görele ilçesinden Dursun Beyaz temsilcimiz olacak” diye konuştu.

/ Mehmet S. UĞURBAŞ

Türkiye Muharip Gaziler Derneği Ordu Şube Başkanı Abdullah Erarslan Giresun’daki gaziler için bir temsilcilik açmak için düğmeye bastı. Gazilerin yalnız bırakılmaması için temsilciliğin kurulacağını belirten Erarslan: “Türkiye Muharip Gaziler Derneği olarak Giresun’a temsilcilik açıyoruz. Bunu yapmaktaki hedefimiz de gazilerimizin her alanda yanında olarak, onları yalnız bırakmamak ve maddi manevi her türlü sıkıntılarında destek olmaktır. Gazilerimiz genelde yaşlı olduğu için en çok da morale ihtiyaçları var. Derneğimizi faaliyete geçirirsek hem kendileri gelip muhatap olacakları, dertlerini rahatlıkla anlatabilecekleri bir yer olacak. Gerektiğinde onları ziyaret edecek, zaman zaman resmi erkân ziyareti yaparız. Kendilerini sahipsiz,

unutulmuş hissetmelerini önleyeceğiz. Neticede insanız, bir gün gazilerimizin de cenazesi olacak. Devletimiz hususi tören mangaları ile gerekli töreni yapıyor ama dernek olarak da en iyi şekilde tören organize ederek onları bir gaziye yakışır şekilde uğurlayacağız. Gazilerimiz kıymetli şahsiyetlerdir. Kısacası Gazilik diye

bir müessesenin olduğunu cemiyetin bilmesi ve o vasıtayla da o toprakların nasıl alındığını ve bugünlere nasıl gelindiğini hatırlatmak için böyle bir yapıya gereksinim duyuyoruz. Hatırlatmak bakımından büyük bir hizmet yapıldığı kanaatindeyim. Bu insanlar bizim canlı tarihlerimizdir. Canlı tarihlerimize sahip çıkma-

Ordu’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında temsili olarak Ordu Valisi Orhan Düzgün’ün makamına oturan ortaokul öğrencisi 11 yaşındaki Yağmur Demirhan okul kıyafetinin tek tip forma şeklinde olmasını isteyerek, "Parası yetmeyen çocuklar her gün aynı kıyafeti giydiklerinde arkadaşları onlarla dalga geçebilirler" dedi. Ordu Valisi Orhan Düzgün, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle temsili olarak kısa bir süreliğine makamını Hamdullah Suphi Tanrıöver Ortaokulu 5’inci sınıf öğrencisi Yağmur Demirhan’a bıraktı. Makamındaki öğrencilerin, ’Okul kıyafeti ne olacak ?’ sorusunu

yanıtlayan temsili Vali Yağmur Demirhan, okul kıyafetinin tek tip olmasının daha iyi olacağını belirterek şöyle dedi: "Okul kıyafetinin tek tip olması daha iyi. Çünkü çocuklar herkesin önünde farklı kıyafetler giyecekler. Parası yetmeyen çocuklar ise her gün aynı kıyafet giydiklerinde diğer çocuklar onlarla dalga geçebilirler. Bunun için tek tip okul kıyafetlerin giyilmesi daha uygundur" dedi. Temsili Vali Yağmur Demirhan, okul çevrelerinde yeteri derecede güvenlik önleminin de alındığını belirterek, okulların güvenliğinin çocukların güvenliği için çok önemli olduğunu ifade etti. Vali Orhan Düzgün daha sonra temsili vali Yağmur Demirhan ve diğer öğrencilere hediye verdi.

Fatma Kaş Vefat Etti

Yeşiller Grafik Tasarım Matbaacılık çalışanlarından Erkan Kaş’ın Babaannesi Fatma Kaş(83) vefat etti. Fatma Kaş’ın cenazesi dün Orta Büyük Camiinde öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Meşebükü

Mahallesinde ki aile mezarlığında toprağa verildi. Mir Kuzey Gazetesi ve Yeşiller Matbaacılık olarak merhumeye Allahtan rahmet ve kederli ailesine ve arkadaşımız Erkan Kaş’a sabır diliyoruz.


24 NİSAN 2013 ÇARŞAMBA

Sayfa

4

“Bu Söylemler Belediye Başkan Adayına Yakışmıyor” ra Mustafa Çamaş’a gittik, o da yapmadı. Demir yumrukla yönetiliyordu Türkiye. Çamaş da imara açmadı. Dikta rejimi gibiydi her şey, aksi olsaydı bizim hakkımız gasp edilmezdi.

/ Mehmet S. UĞURBAŞ

Geçtiğimiz günlerde Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan en önemli projelerinden 5 tanesini açıklamış ve MHP Adayı Mustafa Sade de projelerle ilgili düşüncelerini gazetemize verdiği röportajla dile getirmişti. Sade, bu projelerden Hükümet Konağı önüne yapılacak olan meydan ile ilgili imara açılmasının yanlış olduğunu dile getirerek eleştirmişti. Bu eleştirilere Fatsa Belediyesi’nden henüz bir yanıt gelmezken, Hükümet Konağı önünde arsası bulunan vatandaşlardan Hakkı Demirkol, Sade’nin bu tutumunun yanlış olduğunu ifade ederek, ‘Bu söylemler bir belediye başkan adayına yakışmıyor” dedi. Demirkol, gazetemize yaptığı ziyarette “konunun muhatabı benim. Kendi adıma cevap vermek zorundayım” diyerek tepkisini dile getirdi. “36 Yıllık Süreç” İmar için 36 yıl beklediğini

ifade eden Demirkol, arsanın 36 yıllık hikâyesini aynen şöyle özetledi: “Ben 35 yaşındayken 1978 yılında Hükümet Konağı önünden 7 ortak beraber 2843 metrekare arsa aldık. Şimdi 71 yaşındayım ve ancak imara açıldı. Başkan Hüseyin Anlayan’a teşekkür ediyorum. İşin tamamı belki çözüme kavuşmadı ama en azından bir ev yapacak kadar arsamı alabildim. “Yeşil Saha Yaptılar” Arsayı satın aldıktan 2 yıl sonra 1980 yılı ihtilaldan sonra zamanın Kaymakamı Sami Durukan’dan imara açması için izin istedik. O da bizden bunu yapma karşılığında bir şeyler talep etti. Biz de istediğini yapmayınca arsamızı yeşil saha yaptı, yol geçirdi. O zamanlarda hükümet konağı binası bile yoktu. Ancak tapu bizde olduğu için her yıl bizden emlak vergisi alınıyor. Sonra rahmetli İhsan Topaloğlu’na dilekçe verdik, o da 5 yıl sonra çözüm getireceğine söz verdi. Sözünü yerine getiremeden vefat etti. Daha son-

“Bizi ‘Anlayan’ Anladı” Daha sonra Başkan Hüseyin Anlayan’a müracaat ettik. Derdimizi anlattık. Yine olmadı mahkemeye verdik. Ben başkana ‘500 bin TL vereyim, benim yerimi 565 metrekare olarak teslim edin’ dedim. Bana bunun mümkün olmadığını ve yeşil saha olduğunu söyledi. Ben de ‘bu arsayı yeşil saha yapan düşünmemişse bizim suçumuz ne’ diye sordum. Mahkemeye de imara açılması için vermiştik. Ya imar ya istimlâk diye bir olay vardı. Bugünkü Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca ile bir araya geldik, bize istimlâk için metrekareye 800 TL fiyat verdi. Biz bu rakamı komik bulduk. Köylerdeki arsalar bile bu fiyatlardan

istimlâk edilirken, şehrin en güzel yerlerinden birinde bulunan bir arsaya bu rakam gerçekten çok düşük geldi, anlaşamadık. Tekrar görüşme talep ettiler, ilk toplantıda başkan yoktu ama ikinci toplantıda vardı. Başkan bey fiyatın çok düşük olduğunu ama belediyenin parasının olmadığını ve Bakanlığın da bu fiyatlara aldığını söyledi. Yine anlaşamadık. Bu sefer biz bazı projeler yaptırdık, önerilerde bulunduk ve nihayetinde imara açtırdık. Ancak 565 metrekare yerim varken 205 metrekare inşaat yaptırabilecek kadar imara açtırabildik. Ben buna razı olmak zorunda değilim, eğer demokrasi varsa bu ülkede, ben bu arsayı hükümet konağı yapılmadan aldım. Bu hak benimse hükümet konağını başka yere yapsınlar. Ya da benim hakkım olan parayı versinler. Hiç olmazsa aynı değerde arsa versinler. Ama olmuyor işte. Her ne kadar istediğimiz gibi olmasa da Hüse-

yin Anlayan bizim bu sorunumuzu çözdü. Allah ondan razı olsun.

“Saddam Rejimi İstiyorlar” Şu an hükümet konağı önünde 205 metrekare inşaat yaptırma hakkım var. İster inşaat yaparım ister satarım. MHP Belediye Başkan Adayı Mustafa Sade de Hükümet Konağı önündeki arsanın imara açılmasını eleştiriyor. Neymiş, 5 tane bina dikiliyormuş. Ben Mustafa Sade’ye soruyorum: ‘Peki ne olacaktı? Burası Irak mı? Saddam rejimiyle mi yönetiliyoruz?’ Sanırım kendisi Saddam rejimi gibi diktatörlük olmasını istiyor. “Çok Eksiği Var” Öğretmenlik başka, belediye başkanı olmak başka. Bana sorarsanız Mustafa Sade’nin çok eksiği var. Bir Başkan adayının böyle konuşmaması gerekiyor. ‘Parasını verip arsaları istimlâk etsinler’ diyebilirdi ve demeliydi. Bu

şekilde açıklamalarla Başkan Anlayan’ı aşağılamanın bana göre anlamı yok, bu tür ifadelerle de bir yere varamaz.

“Bu Söylemlerle Bir Yere Varamaz” Bence kendisi İmar İskân Kanunu’nun 27 ve 28. maddelerini okusun. Neresi, nasıl ve neden imara açılıyor öğrensin. Kanuna göre yeşil alana 5 yıl boyunca müdahale edilmeyebilir ama 5 yıl sonra öyle veya böyle hak sahibinin arsasını ya istimlâk edersin, ya imara açarsın ya da aynı değerde arsayla takas edersin. Biz de bunlardan biri yönünde talepte bulunduk, illaki imara açılsın demedik. Onlar da imara açılmasını uygun gördüler. Buna Mustafa Sade karşı çıkıyor. Zamanında da karşı çıkmıştı, biliyorum. Bu söylemlerle hiçbir aday bir yere varamaz. Başka türlü önerileri olabilirdi. Ancak bu tarz bir rekabeti doğru bulmuyorum.”

Yayaya Yol Vermeyen Sürücü Yandı! Geçiş üstünlüğü olduğu halde yayaya yol vermeyen sürücülere verilen para cezası iki katına çıkarılıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü trafikte yayaların üstünlüğünün bulunduğu alanları ihlal eden sürücülere yönelik kesilecek cezalarda yeni düzenlemeye gidiyor. Düzenleme ile yaya geçidinde frene basmayan sürücüleri üzecek. Çünkü geçiş üstünlüğü olduğu halde yayaya yol vermeyen sürücülere verilen para cezası iki katına çıkarılıyor. Karayolları Trafik Kanunu'nda değişiklik yapılmasına dair hazırlanan taslak ile birlikte, yaya geçitlerinin iş-

gal edilmesi ve yaya geçidi çizgisini ihlal eden sürücülere kesilecek cezalar yeniden düzenlendi. CEZALAR 2 KATINA ÇIKARILIYOR Yaya geçidinde yayalara yol vermeyen araçlara kesilen 166 liralık ceza 2 katına çıkarılıyor. Kuralları ihlal eden sürücülere verilecek para cezası 343 lira oluyor. Bu düzenlemeyle Avrupa'da uygulanan yayaların kırmızı ışıkları ya da trafiğin boş olduğu anları beklemeksizin geçiş üstünlüğünü kullanmaları sağlanacak. Söz konusu düzenlemeyle birlikte büyükşehirlerde bulunan önemli yaya geçitlerinde denetimler artırılacak.


24 NİSAN 2013 ÇARŞAMBA

Sayfa

“Biz Kendimize Baktık Ya, Bir de Suriyelilere Bakacağız” coşku dolu olurdu. Ulusça stadyumlara koşardık. Milli bayramlarımız, birlik ve beraberliğimizin had safhada olduğu etkinliklerimizdi. Ulus olarak birbirimize kenetlenirdik. Ancak şimdilerde bu günler bayram olarak değil, zaman kaybı olarak görülüyor. Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmişti ancak bizim yöneticilerimiz çocuklarımızın bayramını ellerinden aldı” dedi.

/ Mehmet S. UĞURBAŞ

Milliyetçi Hareket Partisi Fatsa İlçe Başkanı Şakir Cemal Uygun, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları ile Suriyeli sığınmacıların Ordu ili ve Fatsa ilçesine yerleştirileceğine ilişkin açıklamalar-

da bulundu. “Çocuklarımızın Bayramını Ellerinden Aldılar” Milli bayramların birlik beraberliği arttırdığına değinen Uygun: “Eskiden 23 Nisan denince çocuklarımız

“Parçalama Politikası” Suriyeli sığınmacıların illere yerleştirilmesini politik olarak değerlendiren Uygun: “Allah hükümetimizden razı olsun. Biz kendimize baktık, bir de Suriyelilere bakacağız. Zaten vatan yavaş yavaş elden gidiyor. Bu da bu uğurda Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından yapılan planlardan biridir. ‘Parçala-Böl-Yok et’ politikası ülkemizde artık uygulanmaya başladı. Tebrik ediyoruz” dedi. “Kendi Memleketine Dokunmuyor” Başbakanın kendi memleketi Rize’ye sığınmacı gönderilmediğini

vurgulayan Uygun: “ Sayın Başbakan kendi memleketine dokundurtmuyor, geri kalanı ise ne yaparsa yapsın diye bir mantıkla hareket ediyor. Bu yanlışın yapılmaması gerekiyor. Huzurumuz bozulacak, başbakanın bunu öngörmesi gerekiyor. Bu uygulamaların ardından iç karışıklık da olacak. Ülkemizin huzuru bozulacak. Huzur kalmayacak, hırsızlık son derece artacak, kapkaç başlayacak. Bunlar bizim düzenimizi bozacaklar. Türk halkı bunun farkında. Sadece ne olup biteceğini görmeyi bekliyor” dedi. “Oy Verdirtecekler” Sığınmacıların farklı amaçlar için kullanılacağını ifade eden Uygun: “Suriyeli sığınmacı diyorlar ama ben bu insanların gerçekten sığınmacı ve aciz olduklarını düşünmüyorum. Bu insanları oy verdirmek için getiriyorlar. Şu an ülkemize dışarıdan oy taşıyorlar. Burada kimseye yardım söz konusu değildir. Bu tamamen ülkemizde oynanan oyunlardan birisidir” diye konuştu.

“PKK Sempatizanı Olmayacağı Ne Mağlum?” / Hamdi BÜKLÜ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Fatsa İlçe Başkanı Doğan Çelebi, Suriyeli mültecilerin Karadeniz illerine yerleştirilecek olmalarını eleştirdi ve şiddetle karşı çıktı. Doğan Çelebi, ” bu göçmenlerin içersinde PKK sempatizanı olmayacağı ne mağlum?” diyerek konuyu farklı bir boyuta taşıdı. Çelebi, bu gelişmeler üzerine yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Doğan Çelebi, “şimdi ne oldu da bu Suriyeli sığınmacılar göçmen konumuna geldi. Suriye’nin iç meselesi bizim meselemiz mi oldu da, burada yaşayanları biz halk olarak kabul ediyoruz. “ SURİYE NİRE ORDU NİRE” Hani Başbakan diyor ya, bizde diyoruz “Suriye nire Ordu nire”, milletimizi uyutmasınlar. Ne oldu da göçmenleri Karadeniz’e getirme mevzusu oldu. Öyle bir tezatlık var ki, bu göçmeler Karadeniz illerine 500 kişilik gruplarla gönderilecek. Karadeniz illeri içerisinde Rize yok mu ya da Rize’nin istihdamı çok mu düşük, Rize’nin toprakları çok mu az da bu insanlar sığmıyor. Rize’nin istihdamı çok düşükte bizim illerimizin istihdamı çok mu yüksek? Üretim yerlerimiz var da, çalıştıracak adam

bulamıyoruz da Suriyeli göçmenleri Ordu’ya getiriyoruz. İktidar bilmeli ki, Karadeniz işsizler diyarıyken hangi akla hizmet böyle bir işe kalkışıyorlar. Karadeniz sürekli göç veren bir bölge iken, buraya getirdikleri Suriyeli sığınmacıları neye göre göçmen kabul ediyorlar. “SANAYİ, TARIM, HAYVACILIK YOK” Sanayisi olmayan, tarımı olmayan ve hayvancılığı olmayan bir bölgeye nasıl göç getirebiliyorlar anlayamıyorum. Karadeniz halkının büyük bir bölümü sosyal yardımlaşmayla ve fakir fukara fonuyla geçimini sağlıyorken hangi akla hizmet böyle bir karar veriliyor. Huzurumuzu

birileri kaçırmaya çalışıyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu dengesiz harekete dur diyoruz. “HUZURUMUZU KİMSE KAÇIRAMAZ” Kimseye huzurumuzu kaçırtmayız. Millet olarak misafir perveriz ama bir ülkenin huzurunu bozup, bizim topraklarımızda huzur aramaya çalışanlar yarın bizim huzurumuzu bozar. Dolayısıyla milletimiz artık uyansın. Bu gidişat iyi değil yoksa vatanımızı bölmek isteyenler için imkân sağlamış oluruz. Bakın buraya getirilmek istenen kişilerin asıl sebebi İmralı görüşmelerinin ve bebek katili Apo’nun dayatmasıdır.

“Kendi Evine Almayan, Bize Getirmesin” çülüyoruz ama aslında büyüyoruz. Türk halkı küçülmez” dedi. Sığınmacıların bulunduğu yerlerde halkın bıkma noktasına geldiğini anlatan Eroğlu: “Suriyeci sığınmacıların yerleştirildiği Kilis halkı illallah etti. Üniversiteli öğrenciler yolda yürüyemiyoruz diye bayrak açtılar. Bizim de başımıza saracaklarsa devlet büyüklerimize teşekkür ederiz, ne diyelim” dedi.

Demokrat Parti Fatsa İlçe Başkanı Burak Eroğlu, Suriyeci sığınmacıların Ordu’ya ve ilçelerine yerleştirilecek olması ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamasına 23 Nisan kutlamalarını değerlendirerek başlayan Eroğlu: “Bugün 23 Nisan kutlamalarına bakarsak milli değerlerin ne duruma

geldiğini anlıyoruz. Bundan önce stadyumlara sığmazdık. Milli bayramlarımızı coşkuyla kutlardık. Şimdi okul bahçelerine tıkıldık. Nerelere geldiğimiz buradan belli. Başka bir şey söylemenin anlamı yok. Kutlamalarımız, coşkumuz küçülüyor. Küçülmemizi isteyenlerin gözünde kü-

“Oy Kullandıracaklar” Sığınmacıların politik bir oyun için illere dağıtıldığını söyleyen Eroğlu: “Başbakan kendi evine, memleketine bu insanları almıyorsa bizim evimize de almasın. Kendi memleketine de bu uygulamayı yapıyorsa bizim de boynumuz kıldan incedir. Benim tahmin ettiğim kadarıyla buradaki politika sığınmacılara oy hakkı tanınmasıdır. Bu insanlara oy verdirecekler. Bu, yardım değil, siyasi bir hesaptır. Bu insanlara zamanla vatandaşlık da vermek suretiyle oylarını alarak yerlerini sağlamlaştıracaklar” diye konuştu.

“BU OYUNLARA GELMEYİZ” Her gün farklı gündem oluşturularak milletimizi uyutmaya çalışıyorlar. Bizler bu oyunlara gelmeyiz. Ve ülkemizin üzerinde oynanan hiçbir oyuna da izin vermeyiz. Bölgemize ve ilimize gelecek olan Suriyeli göçmenlere karşıyız. Vatandaşların bir iddiası var, gelen göçmenlerin PKK’lı olduğu konusunda bir duyum aldık. Ben konu üzerinde net bir bilgiye sahip değilim. Ama bu göçmenlerin içersinde PKK sempatizanı olmayacağı ne mağlum. Öyle bir iktidar var ki, vekilleri bile bu vatan uğrunda şehit düşen askerlerimizi kar ve zarar olarak nitelendiriyor. İlimizin vekilinin yapmış olduğu açıklamayı çok talihsiz olarak nitelendiriyorum. Allah aşkına askerimiz bir meta mı ki, onu muhasebe kaydı gibi işliyorsunuz. Neymiş efendim ‘şehit vermedik zarar mı ettik’. Yok böyle bir şey, bunu asla kabul etmiyoruz. İşte iktidar partisinin insan hayatını bir sermaye, bir madde olarak gördüğü açıkça ortaya çıkmıştır. Artık milletimizin uyanması gerekiyor. Ey Türk milleti, uyanın artık. Yüce Allahımızın özenerek, bezenerek ve en değerli yarattık dediği varlığın ölümünü kar ve zarar olarak nitelendiren bir iktidar partisi vekili vardır. Ne yazık ki bu şahsiyet bizim ilimizin vekilidir” dedi.

5

TERS

DÜ Z

Mehmet Sabri UĞURBAŞ mugurbas@gmail.com

Maskeli Sığınmacılar Uzun zamandır alamıyorduk, sevindirici bir haber… Şöyle soğuk kış mevsiminde içimizi ısıtacak bir haber… Nihayet gizlice geldi, ama halk’a değil, Basın’a hiç değil… Valiliklere, kaymakamlıklara geldi. Öyle bir müjde ki, dostlar başına… Ey Karadenizli, Ordulu, Fatsalı; Suriyeli Sığınmacılar geliyor. Evlerimize, işyerlerimize, sokaklarımıza… Sevinin, şenlikler düzenleyin. Kurulsun sofralar, tepilsin horonlar… İçinize sığmadı değil mi sevinçleriniz. Şaşırmadı tabi kimse. Ne de olsa Suriye konusunda en yardımsever ülke değil mi Türkiye? Biz, PKK bize kurşun sıkınca terörist diyoruz, Suriye’dekiler ‘muhalif’, sığınmacı... Sonuçta da kurşunu biten bize gelecek tabii… Hem de kurulan kamplar yetmeyecek iyice yerleşsinler, alışsınlar, yabancılık çekmesinler diye de ‘serbest ikamet’ etmelerine izin verilecek. Dostluk, kardeşlik, din, iman derken tüm vicdani sömürü yolları kullanılarak, kamplar kuruldu, kazanlar kaynadı da doyuramadık, barındıramadık ya!! Bu sığınmacılar geri dönmeyecek mi? Serbest ikamet neden ediyorlar? Vatandaşlık mı verilecek, oy mu alınacak? Bu bir insani yardım mı, politik alışveriş mi? Kimliği alırsın, oyu verirsin.’ Alın verin, seçime can verin! Bir de diyorlar ki, ‘dağdan inenlerin yüzlerine sığınmacı maskesi takılacak, Karadeniz’e salınacak…’ Eğer bu doğruysa: Karşılığında ne alınacak? Bizim dağlar kel değil arkadaş. Bunların Güneydoğu’daki dağlarda özel hayatı kalmadı… Ne rahat rahat saklanabildiler, ne de kurşun sıkabildiler… Sürekli yakalanma korkusu, stres, sıkıntı, açlık, verimsiz toprak… bu ne biçim hayat arkadaş? Bizimkiler gibi ormanlık, çetin saklanması kolay, bulunması zor, aynı zamanda oksijeni bol, havadar, sulak dağlar lazım bunlara… Ne de olsa doğal ortamlarından ayırmamak gerek… Hangi tür ‘hayvan’ olursa olsun; Ot lazım, ağaç lazım, hava lazım… Bu yüzden Karadeniz, Ordu, Fatsa, Bu yüzden bizim dağlarımız… Uysal başlıdır ya Karadeniz halkı, iyi niyetlidir… Ama hırçınlığı tam bela... Böyle bizim insanımız, delikanlı, mert, korkusuz ve cengaver! Toprağımız da çok cömerttir: Taşta bile ot biter buralarda, ‘kalleş’ diktiğimiz, ‘adam’ biter zaman zaman! Hastalıklı otları da koparırız, Yeri geldiği zaman… Dip Not: Bu arada evlerimizin önüne ‘sokak itleri için bir kap su’ Koymaya devam edelim… Ne de olsa ‘yine susayacak’ itler!

Vanlı Öğrenciler Ordu’ya Geldi

Tüm Diyanet-Sen Genel Merkezinin Organizesinde Ordu Valiliği, Ordu İl Özel İdaresi, Ordu Milli Eğitim Müdürlüğü ve Ordu İl Müftülüğünün destekleriyle, Kardeş Okul Projesi kapsamında Van’ın Çaldıran İlçesi’nden lise öğrencileri Ordu’yu geldi. Vanlı Öğrencilerin Ordu’daki ilk günleri İl Özel İdaresi’ndeki kahvaltıyla başladı. Kahvaltıya İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Selami Aydın, İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat Türkkan, Ordu İl Müftü Yardımcısı Yusuf Genç’te katıldı. Ülke içindeki birlik beraberliye dikkat çeken ve bu birliği bozmak isteyenlerin bunu başaramadığını kaydeden Ordu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Selam Aydın, kahvaltıda yaptığı konuşmada, “Doğusuyla

Batısıyla Güneyiyle Kuzeyiyle hep ayrıcalıklı bir memlekette yaşıyoruz. Binlerce yıldır bu topraklarda huzur ve mutluluk içerisinde barış içerinde yaşıyoruz. Her ne kadar bazıları aramıza nifak tohumları ekmeye çalışsa da Türk Milleti Lazıyla, Türk’üyle, Kürt’üyle, Çerkez’iyle asla hiçbir zaman buna meydan vermemişlerdir.” Van’dan Ordu’ya gelen öğrencilerin kafile başkanı da, kardeşliği pekiştirmek için Ordu’ya geldiklerini be-

lirterek, “yıllardan beri Cenab-ı Hak yarattığı andan itibaren bizi kardeş olarak yarattı. Peygamber efendimiz, 124 bin sahabeye veda hutbesini yaparken, “hepiniz Adem’in çocuklarısınız’ dedi. Biz Adem aleyhisselamın çocuklarıyız, Havva validemizin çocuklarıyız. Hiçbirimizin birbirimize üstünlüğü yok. Üstünlük Kuran’ın ifadesiyle ancak takvadadır. Bizde kardeşliğimizi pekiştirmek doğrultusunda şuanda Ordu’da bulunuyoruz.”


24 NİSAN 2013 ÇARŞAMBA

Sayfa

6

Arıcılığı Bıraksın, “Teraslamaya Devlet Desteği Şart” “Ordulu Arcılık 5 Senede Biter” / Mehmet S. UĞURBAŞ

Bölgemizde başlayan ‘Fındıkta Yenileme ve Teraslama Projesi’ son günlerde üreticilerimizin en çok ilgilendiği konulardan biri oldu. Henüz konu hakkında net bir bilgi olmazken, mali yükü üreticilere ağır geleceği düşünülen teraslama projesinin verimi çok arttırdığı belirtilirken, uygulamanın maliyetinin karşılanması konusunda üreticilerin desteklenip desteklenmeyeceği henüz netlik kazanmadı. Konuyla ilgili gazetemize açıklama yapan Fatsa Ziraat Odası Başkanı Mehmet Özgen, Ziraat Mühendisleri Ali Gün ve Neşe Talay, projenin uygulanması konusunda bazı bilgiler verdi. Teraslamayla bahçedeki dalların gençleştirileceğini ifade eden Fatsa Ziraat Odası mühendislerinden Neşe Talay: “Teraslama projesiyle fındık bahçesini yenileyerek daha verimli bir hasat amaçlanıyor. Fındık bahçesindeki yaşlı ve verimsiz dallar çıkarılıp toprağın da yenilenerek verimin gözle görülür bir biçimde artaca-

ğını düşünüyoruz. Bizim bölgemizdeki üreticilerimiz genel olarak çok fazla yenilemeye gitmiyorlar. Hatta yaşlı dallardan daha fazla verim alacaklarına inanıyorlar. Ancak tam tersine genç dallar çok daha verimli oluyor. Teraslama projesiyle fındık bahçesi bir merdiven şeklinde düzenlenerek toprağın kayması önleneceği gibi daha fazla ürün alınmasının önü açılmış olacak. Ayrıca teraslama uygulamasıyla tarımda sanayileşme de başlayacak. Dolayısıyla üreticilerimiz hem zamandan kâr ederken hem de hasat maliyetini azaltmış olacak. Artık üreticiler işçi bile almadan hasadını rahatlıkla yapabilecekler” dedi. Teraslama projesinin maliyeti

üreticilere ağır geleceği için, devletin kesinlikle destekleme yapması gerektiğini vurgulayan Fatsa Ziraat Odası Başkanı Mehmet Özgen: “Şu an bu teraslama projesinin maliyeti konusunda üreticiye bir destekleme olup olmayacağı belirsizliğini koruyor. Ancak kesinlikle hükümetin üreticilerimize bu anlamda destekleme yapması lazım. Teraslama gerçekten verim ve ürün kalitesi anlamında çok fayda sağlayacaktır ancak bugün teraslamaya gidilen bir bahçenin en az 4 -5 yıl zamana ihtiyacı olacağı gibi maliyeti de üreticinin karşılayacağı boyutlarda değildir. Dolayısıyla üretimdeki verimi ve ürün kalitesini arttırmak adına devletin teraslamayı teşvik edici destek-

lemelerle üreticileri teraslamaya yönlendirmesi gerekiyor. Aksi takdirde bahçesinden sezonda 500 kg, 1 ton kadar fındık alan üreticilerimiz bu işe kalkışamaz. Bu çalışmayla her türlü çiftçi kazanacak. Emekler ziyan olmayacak, ürün ziyan olmayacak. Üreticilerimiz verim alabilmek için bahçelerini %26 azotla gübreliyor. Bu % 26’nın ne kadarı bahçeye fayda sağlıyor; en fazla %5-%6’sı verime katkı sağlıyor. Ancak teraslama olursa gübrenin tamamı toprakta kalacak. Ayrıca bahçe düzenli olacağı için rahatlıkla fındığını toplayıp, bahçesine araç sokabilecek” dedi Ayrıca zamanla bu çalışmaya üreticilerin yöneleceğini de ifade eden ziraat mühendislerinden Ali Gün de: “ Teraslama uygulamasının tanıtıldığı bahçe, proje kapsamında yapılıyor. Sonraki dönemlerde de bu işe eğilim olduğu takdirde devletin destekleme yapacağını düşünüyorum. Çünkü teraslama ile 1 dönümden 400 kilo ürün elde edilme şansı var. Planlanan hedef cazip olduğu için teraslamaya mutlaka bir yönelme olacaktır” diye konuştu.

Fatsalılar Güneşli Havanın Tadını Çıkardı

/ Hamdi BÜKLÜ

Fatsa'da havalar, dondurucu soğukların ardından yerini güneşe bıraktı. Havaların ısınmasını fırsat bilen Fatsalılar, kendilerini Sahil'in yemyeşil çimlerine bıraktı. Güneşli ve sıcak günü değerlendiren vatandaşlar deniz kenarına akın etti. Piknik yapanlardan güneşin tadını çimlerde uzanarak çıkaranlara kadar renkli görüntülerin hakim olduğu Fatsa’da sıcaklık 12 dereceyi gösterdi. Bazı vatandaşlar balık yakalamanın keyfini çıkardı. Çocuklarının

bahar güneşinden istifade etmesini isteyen aileler, çocuklarıyla birlikte sahilde bulunan parklara ve kafelere akın etti. Ayrıca, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın aynı güne denk gelmesi hem aileler hem de çocuklar için bulunmaz bir fırsat oldu. Güneşli havayı fırsat bilen Fatsalıların kimi bisikletle gezerek, kimi elinde oltasıyla balık tutarak, kimi oyun parklarında eğlenerek, kimi de sahil şeridi boyunca yürüyerek güneşli havanın tadını çıkardı.

Ünye Bal Üreticileri Birliği Olağan Genel Kurulu’nda yeniden başkanlığa seçilen Azmi Yıldız, “Ordulular Türkiye’ye arıcılığı öğretmiştir. Ordulu arıcılığı bıraksın, Türkiye de arcılık 5 senede biter. O yüzden Ordu arıcılarına iyi baksınlar” dedi. Ünye Bal Üreticileri Birliği Olağan Genel Kurulu’nda Azmi Yıldız 4 yıllığına yeniden başkan seçildi. Yunus Emre Sürücü Kursu toplantı salonunda gerçekleştirilen Bal Üreticileri Birliği Olağan Genel Kurulu, 40 üyenin katılım ile gerçekleşti. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan genel kurulun Divan Başkanlığına İsmail Şimşek, Kâtip üyeliğini Ahmet Yenin ve Abdullah Öngören, Oy Tasnifçiliklerini ise Veysel Oral ve Sezai Şimşit yaptı. Blok liste halinde yapılan seçime tek liste ile giren ve aynı zamanda Türkiye Bal Üreticileri Merkez Birliği Genel Başkanı olan Azmi Yıldız, Ünye Bal Üreticileri Birliğine yeniden 4 yıllığına başkan seçildi. Yeniden başkan seçildiği genel kurulda üyelere seslenen Başkan Yıldız, kredi alma konusunda uyarılarda bulundu. Bankaların çeşitli zorluklarla kredi vermediğini ancak Ordu da arıcılığın bitmesiyle Türkiye de 5 yıl içerisinde arıcılığın biteceğini iddia eden Yıldız; “Arkadaşlar Zira-

at Bankasına gidin kredi isteyin. 7 senelik krediler var. İsteyin ve zorla alın. Hepinizin arkasındayız. Bankalar ne istiyor, kefil ve tapu. Hepsini arkadaşlarımız yapıyor ve kredi istiyorlar. Kimi kravatı yan diye vermiyor kimi ise başka bahane buluyor. Bizim bu arıcıları sırtımızda taşımamız lazım. Tabi arkadaşlarımızda benim tapum yok, kefilim yok diyerek kredi alamazlar. Havadan da kimse kimseye kredi vermiyor. Ona göre hareket edilmesi gerekiyor. Ancak sizlerde Ziraat Bankasının 20 yıllık müşterisisiniz. O yüzden senin elbisen ne biçim, senin elbisen yan, kravatın bozuk, sen ne anlarsın arıcılıktan diyerek bu bahanelerle kredi vermemezlik yapamazlar. Arıcılıktan Ordulu anlar. Türkiye’ye Ordulular arıcılığı öğretmiştir. Ordulu arıcılığı bıraksın, Türkiye de arcılık 5 senede biter. O yüzden Ordu arıcılarına iyi baksınlar” dedi. Azmi Yıldız’ın listesinde bulunan isimler ve görev dağılımı ise şöyle; YÖNETİM KURULU: Azmi Yıldız, Recep Aytekin Külünk, Sezai Şimşit, Mustafa Poyraz, Mehmet Mangırcı. DENETİM KURULU: Muammer Türk, Veysel Oral, Hüseyin Kaçmaz.


24 NİSAN 2013 ÇARŞAMBA

Sayfa

7

“Ortada Kalmamak İçin Resmi Evrakla Alın” nekleri topluyor. Sonra bu ücretlerin hepsinin kendinin olduğunu düşünerek şahsi işleri için bu paraları kullanıyor. Sonrasında teslim zamanı geldiği halde vatandaşa taahhüt ettiği işi yerine getiremiyor. Ben bir siteden daire aldım, kendim de bu işi yaptığım halde sıkıntı yaşadım. Dairenin birçok eksiğini kendim hallettim. Sitenin çevre düzenlemesini dahi site sakinleriyle biz yaptırdık. Müteahhit ortada yok. Yani sadece halkımız değil herkes bu sıkıntıyla karşı karşıya kalabiliyor. Maalesef böyle problemler çok yaşanıyor. Aslında bu sıkıntıya düşmek is-

/ Mehmet S. UĞURBAŞ

Son günlerde vatandaşların en büyük sıkıntılarından birisi de ev sahibi olurken yaşadığı sorunlar. İlçemizde dahil olmak üzere ülkemizde birçok vatandaş, büyük hayallerle yıllar boyu yaptıkları birikimleri yatırdıkları evlerin yapılmadığından şikâyet ediyor. Ev almak umuduyla müteahhitlere giden vatandaşlar paralarını yatırdıktan bir süre sonra inşaatın yarım bırakıldığını ve kandırıldıklarından şikâyet ediyorlar. Konuyla ilgili vatandaşları bilgilendiren ve uyaran Fatsa Emlakçılar Derneği Başkanı Mehmet Onmuş: “Resmi evrak olmadan kimseye para ödemeyin” dedi. Onmuş: “Ben, ev sahibi olmak isteyen vatandaşları dikkatli olmaları konusunda, yapmış olduğum toplantılar ve yerel gazeteler aracılığı ile defalarca uyarı-

yorum. Maalesef konuşmalarımız genellikle lafta kalıyor. Emlakçı dendiğinde öcü gözüyle bakıyorlar. Piyasada ne yazık ki buna sebep olan emlakçılar da var” dedi. Vatandaşların ev alacakları emlakçı ya da müteahhidi iyice araştırması gerektiğinin önemle altını çizen Mehmet Onmuş: “Vatandaşlarımız ev alacakları emlakçıyı ve müteahhidi araştırsınlar, resmi evraklarla işlem yapsınlar. Yarın bir sorun çıktığında ellerinde haklarını savunabilecekleri evraklar olsun. Sonuçta yıllardır yaptıkları birikimi alacakları eve yatırıyorlar. Eğer birikimleri yoksa bunu kredi çekerek yapıyorlar. Çok dikkatli olup, her detayı incelemeleri gerektiğinin bilincinde olmalılar. Örneğin, bir müteahhit site yapıyor. Dairelerin birçoğunu da teslim etmeden, hatta yapımına başlamadan öde-

temeyen vatandaşlarımız A’dan Z’ye bitmiş daire alarak bu sıkıntıda kurtulabilirler” dedi. Vatandaşların kendilerini en baştan ağlama almaları gerektiğini belirten Onmuş: “Siteye başlanıyor, örneğin 2 blok yapılıp satılıyor, üçüncü blok da yapımına başlanmadan satılıyor ve müteahhit ortadan kayboluyor. Bu gibi durumların yaşanma olasılığına karşılık vatandaşlarımızın işlerini en başından resmi evraklarla sağlama almaları gerekiyor. Yapılan sözleşmelerde muhatabın T.C. Mahkemesi olduğu ibaresi görülmeli. Bu olmazsa olmaz. Biz

emlakçılar sözleşmelerimizi noter tasdikli yapıyoruz. Bu güvendir. Çok şükür bizim derneğimizin çatısı altındaki üyelerimiz ile ilgili bir sıkıntı olmadı. Sadece 1-2 çatlak ses oldu, ben de onları uyardım. Ya bizimle adam gibi olursun ya da ben üyeliğini iptal ediyorum’ dedim. Eğer bu yaptırımlar olmazsa bizim derneğimizin bir kıymeti, bir önemi olmaz. Vatandaşlarımız, en başında önlemlerini almış olsa da olmasa da eğer böyle bir sonuçla karşı karşıya kalırlarsa ilk yapmaları gereken T.C. Mahkemesine gitmektir” dedi.

Vatandaşların aldıkları dairenin adresini de araştırması gerektiğini belirten Onmuş: “Üstüne basarak söylüyorum; vatandaşlar ev alırken öncelikle gidip mahallesine bakmalı, ev alacakları müteahhidi araştırsınlar, resmi evraklarla işlem yapsınlar, aldıkları dairenin ada, pafta, kapı numarasına kadar bile kontrol etsinler. Bu camiada aynı dairenin üç kişiye satıldığını gördüm. Bu nedenle çok uyanık olmaları gerekiyor. Resmi bir ofisi olmayan, emlakçılıkla ilgisi olmayan kişilerle alış veriş yapmasınlar” diye konuştu.

CHP 23 Nisan’ı Meydanda Kutladı / Fatma CANLI

Cumhuriyet Halk Partisi Fatsa İlçe Örgütü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı Cumhuriyet Meydanı’nda kutladı. Etkinlikte çocuklara balon dağıtıldı ve palyaçolar eşliğinde yüzlerine resimler çizildi. Ayrıca çocuklar müzik eşliğinde oldukça eğlendi. CHP İlçe Başkanı Doğan Çelebi tüm çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutladığını belirterek, “Ülkelerin Ulusal değerleri, tarih boyunca süre gelen örf, adet, gelenek ve milli duyguları hızla kaybettirmeye çalışılıyor. Neden Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı diyoruz? O gün meclisin açıldığı gün. Bu günü kutla-

manın kime zararı var? Her okul kendi bünyesinde kutluyor, meydanlara inmiyoruz. Birlik ve bütünlüğümüz bozuluyor. CHP bu duruma bir nebze katkı sunmak için kendi olanaklarıyla çocukları sevindirmek, en azından o milli duygularımızı şaha kaldırmak, yaşatmak ve devam ettirmek içi kendi ölçüsünde bir etkinlik düzenledi. Fatsa Cumhuriyet Meydanında gerçekleştirdiğimiz programımızda, müzikler ve palyaçolar eşliğinde çocuklar

eğleniyor, biz de bundan mutlu oluyoruz. Çocuklara balon dağıttık, yüzlerine resimler çizdirdik. Onlarda çok mutlu oldu. Biz Milli güçlerimizin yok edilmesine hiçbir zaman müsaade etmeyeceğiz. Bizim yıllardır savunduğumuz bütün değerlerimizi alt, üst etmek istiyorlar. Bu bizim ülkemizin politikası değil. Dış güçlerin, küresel sermayenin, tipik bir orta doğu yaratma mücadelesinin ürünleri bunlar. Nasıl terör örgütü sözde lideri, bebek

katili Apo’nun talimatıyla Nevruz bayramını Kürtlerin özgürlük bayramı olarak nitelendirip kutlamalarına ses çıkarılmıyorken, Milli bayramımız olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı meydanlarda kutlamamızı yasaklayabiliyorlar ve yalnızca okullarda kutlanmasına izin veriyorlar? Türk halkı bunların karşısında uyanık olmalıdır. Artık ey Türk halkı uyanın diyoruz. Fırtına ve felaket bizim başımızda dönüyor. Bütün olumsuzlukların faturasını yoksul kesim, emekçi kesim, örgütsüz kesim, yani Türk halkının kendisi ödeyecek. O küresel sermayenin savunucuları, Dünya’yı emmek, sömürmek ve almak istiyor. Bunların ihtirasının sonu yok. Bin yıllık tarihimizi bozup yeniden yapılandırmak istiyorlar” dedi.


24 NİSAN 2013 ÇARŞAMBA

Sayfa

8

“Doğal Afetlerle Mücadele Ediyoruz”

/ Hamdi BÜKLÜ

Fatsa Pazarcılar Derneği Başkanı Kemal Çatalkaya gibi pazarcı esnafı da dertli. Pazar yerinin yağmur sularından dolayı göle dönüştüğünü ve ardından oluşan çamurdan dolayı da yürünemez hale geldiğini belirten pazarcı esnafı sorunlarına bir an önce çözüm bulunmasını ve Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan’ın Yeni Pazar Yeri yapmasını istediler. İşte pazarcı esnafının sorunları ve talepleri… Kurtuluş Özdemir, “ Pazarcı esnafları olarak bizler kış aylarında kar ve soğuk, ilkbaharda yağmur, sonbaharda ise rüzgâr gibi doğal nedenlerden dolayı sıkıntı yaşıyoruz. Biz iş yokluğuyla mücadele ettiğimiz gibi bir de doğal olaylarla mücadele ediyoruz. Bizim burada çektiğimiz rezilliği belediye başkanımızın çözmesini talep ediyoruz. Kapalı pazar yerimiz olsa ne kış, ne de yazın doğal nedenlerden dolayı zarar görmeyiz. Bizler isteriz ki, başımızı sokacağımız bir yerimiz olsun. Sağolsun başkanımız bizim derdimizi,sıkıntılarımızı her

alanda dile getiriyor. İnşallah en yakın sürede biz esnafların derdine belediye başkanımız çözüm bulur” dedi. İdris Yakupoğlu, “ Geçen haftalarda pazar yerimizde çamur vardı. Biz bu durumdan dolayı mağdur olduk. Dernek başkanımız bu sorunumuzu belediye başkanımıza dile getirerek çözüm yolu buldu. Geçenlerde belediye başkanımız Hüseyin Anlayan Fatsa için yapacağı projeleri açıkladı. İsterdik ki, kapalı pazar yeri ile ilgili projeye yer verilsin. Bizler dört mevsim çile çekiyoruz. Kışın ayrı bir dert, yazın ise ayrı bir dert. İnşallah sesimiz duyulur. Başkanımız değerli bir insan olduğu gibi kendisinin bizim için muhakkak bir projesi olacaktır” dedi. Alaettin Sargun, “ Yıllardan beri hayal ettiğimiz tek şey kapalı bir pazar yeri olması. İnanın öyle rezillik çekiyoruz ki, bunu ancak bizim gibi tezgâh kurup anlayabilirsiniz. Bakın geçen hafta burası çamurdu. Sağolsun başkanımız burayı temizleterek bizim derdimize çare oldu. Hani derler

ya taşıma su ile değirmen dönmez. Bizlerin tek isteği başımızı sokacağımız bir işyeri istiyoruz. Eğer böyle bir proje yapılırsa iyi olur. İnanıyorum ki sesimizi duyan birileri muhakkak var. Sayın Belediye Başkanım Hüseyin Anlayan’a sesleniyorum; ‘lütfen biz esnafların bu derdine çare olun’. Fatsa’ya yakışır kapalı pazar yeri olmasını tüm esnaflar olarak istiyoruz” dedi.

Tahsin Emiroğlu, “ 30 yıllık pazarcı esnafıyım. Senelerden beri bu sıkıntıları çekiyoruz. Sağolsun dernek başkanımız sesimizi iletiyor. Ama var olan pazar yeri sıkıntımızın çözülmesini umutla bekliyoruz. İsteriz ki yetkililerin bizim yanımızda olduğunu her zaman olmasa da ara sıra gelip derdimizi dinlemesini bekliyoruz. Şimdi yaz sezonuna giriyoruz.

Bizler için işlerin açılması demek ama sadece yazı beklemek istemiyoruz. Yaz olsun, kış olsun her zaman iş yapabilelim ama bu şartlarda iş değil sadece doğal afetlerle mücadele ediyoruz. İnşallah en yakın sürede biz esnafların sesi duyulur ve Fatsa’ya yakışır olmasını istiyoruz” dedi. Yaşar Cerme, “ biz esnafların halini en belirgin olarak aya-

ğımızdaki ayakkabı söyler. Yırtık ayakkabıyla iş yapıyoruz. Birileri bilmeli, hiçbir kurumun muhasebecisi yırtık ayakkabıyla gezmez. En büyük ve ortak sıkıntımız başımızı sokacağımız bir Pazar Yerinin olmamasıdır. Her zaman bu konuda sıkıntı yaşıyoruz. Belediye başkanımızın pazar yeri ile ilgili projesi olduğunu düşünüyorum. Bizlere yakışır bir alan olmasını temenni ediyorum” dedi.

Çocuklara da Bal Dağıttılar Ordu Arıcılar Birliği tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle çocuklara bal dağıtıldı. Ordu Arıcılar Birliği tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle 45 gramlık 3 bin kavanoz halinde ücretsiz olarak çocuklara bal dağıtıldı. Ayışığı Otoparkında ki ücretsiz bal büyük ilgi gördü. Ordu Arıcılar Birliği Başkanı Necati Aydın, daha önce Ordu'da ilkokul ve ortaokulda çocuklara ücretsiz bal dağıtmak istediklerini fakat bu talebin bakanlık tarafından olumlu karşılanmadığını bu nedenle bal dağıtamadıklarını söyledi.

İLAN AYDEMİR İş Merkezinde Kiralık Ofisler Ayhan Aydemir 0532 382 37 19

Adres Dumlupınar Mah. Reşadiye Cad. Topaloğlu Camii karşısı FATSA Müracat Aydemir Muhasebe Bürosu

Aydın, daha önce Ordu Üniversitesi'nde de ücretsiz bal dağıttıklarını belirtti. Aydın, "Biz bunu Ordu'da ve ilçelerinde bütün okullarda dağıtmayı hedeflemiştik. Fakat Sağlık Bakanlığı malesef izin vermedi. Daha sonra Ordu Üniversitesi'nde dağıttık. Bugünde çocuklarımıza 23 Nisan'ı kutlamak için balı dağıtıyoruz. Çocuklar gelip izdiham olmadan birer tane alıp gidiyorlar. Çocuklara ve ailelere teşekkür ediyorum. Bal gibi bir 23 Nisan'ı onlara kutlatıyoruz. Net 45 gram içinde bal olan 3 bin adet kavanoz balı çocuklarımıza dağıtıyoruz" dedi.


24 NİSAN 2013 ÇARŞAMBA

Sayfa

9

Çiftçiler Modern Tarımla Tanışacak Kumru’da 23 Nisan

Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Kabadüz ilçesinde makineli modern tarımı hayata geçirerek, ilçedeki ürün yelpazesini artırmak için çalışmalara başladı. Çalışmalar kapsamında Kabadüz Kaymakamı Engin Avcı, Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Ali İslam, Yrd. Doç. Dr. Adnan Uğur, Tarla Bitkileri Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özbay Dede, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Samet Eker ve İlçe Ziraat Oda-

sı Başkanı Özcan Aydın Kabadüz ilçesinin Kirazdere köyü ve Turnalık Yaylası'na tarım arazilerine yönelik inceleme gezisi düzenledi. Kabadüz'de bir hafta içerisinde Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Kabadüz Kaymakamlığı ve Kabadüz Ziraat Odası Başkanlığı işbirliğiyle modern tarım makineleriyle tarlalar sürülmeye başlayacak. Prof. Dr. Ali İslam, ilçede sebze ve üzümsü birçok türünün yetişebileceği alanların var

olduğunu gördüklerini söyledi. Bölgede kırsal turizme yönelik çalışmaların yapılabileceğini belirten İslam, "Özellikle çilek, mavi yemiş, ahududu, böğürtlen türleri bölgede özellikle turizm alanında kırsal turizme yönelik olarak değerlendirilebileceğini düşünüyorum. Çambaşı Yaylası'nın daha aktif olarak kullanılmasına paralel olarak bu ürünlerin daha da ekonomik değer getireceğini düşünüyorum. Özellikle bölgenin hakim ürünü fındıkla karşılaştığımız zaman oldukça yüksek gelir elde edilir" dedi. Yrd. Doç. Adnan Uğur, "Geniş arazileri eskiden olduğu gibi yeniden tarım arazisi olarak canlandırmak istiyoruz. Çok geniş alanlardan oluşan tarım alanımız yok. Bizim ürettiğimizi bölgemizde tüketmek amacımız olsa yine bölgenin ekonomisine bir katkıda bulunabiliriz. Büyük şehirlere göç nedeniyle küçük alanlarda üretim yapılıyor ve verim düşüyor. Bu sebeple insanlar üretim yapmaktan vaaz geçmelerine sebep oluyor. Bunu önlemek köye dönüşü artırmak için teknik şartları iyice

uygulayarak verim arttırılabilir ve insanlar üretime tekrardan dönebilirler. İnşallah burada yapacağımız çalışmalarla üretimlerde verimliliği artırıp bölgede ürün desenine alternatif ürünler sunarak katkıda bulunabiliriz" diye konuştu. Yrd. Doç. Özbay Dede, "Ordu'da ilk defa bu yıl patates dikim ve söküm makinesini patates tarımına kazandırmış olacağız. Bu konuda bizlere Kabadüz Kaymakamlığı ve Kabadüz Ziraat Odası yardımcı oluyorlar. Onların önderliğinde bir hafta içerisinde patates dikim ve söküm makinemiz gelecek. Üreticilerimiz artık 50-100 metre kare arazilerde patates üretme yerine 10-20-30 dönüm araziyi traktörle işleyecek tohumunu makineyle dikmiş olacak. Yine ilçede patates üretimi artarsa boğaz doldurma ve çapa makinesini de getireceğiz. Kısaca patates üreticisi elini hiç şeye vurmadan sadece tarım aletlerini kullanmak suretiyle tarladan sürümünden söküp çuvala dolduruncaya kadar olan süreci makinelerle yapacak" şeklinde konuştu.

“Öğrenciler ve Öğretmenler Büyüledi”

Kumru’da "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" çeşitli etkinliklerle kutlandı. İlk tören Hükümet Konağı önünde Atatürk büstüne çelenk konulmasıyla başladı. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü çelengini Müdür Yusuf Beyazpınar tarafından Atatürk büstüne sunmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Törene Kumru Kaymakamı Ahmet Özkan, Belediye Başkanı Ticabi Civelek, Cumhuriyet Savcısı Ceyhun Yılmaz, Jandarma Komutanı Üsteğmen Erkan Sağındık, AK Parti İlçe Başkanı Yusuf Yalçuva,

Emniyet Amiri Mehmet Öztürk, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, daire amirleri ve vatandaşlar katıldı. Buradan sonra 23 Nisan kutlaması Mehmet Akif Ersoy İlkokulu bahçesinde protokolün ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleşti. Öğrenciler öğretmenleri eşliğinde hazırladıkları oyunları sergilediler. Öğrencilerin spor kardeşliği adına yaptıkları gösteri izleyenler tarafından büyük alkış aldı. 23 Nisan kutlamaları çerçevesinde okullar arası yapılan yarışmalarda dereceye girenlere protokol tarafından çeşitli hediyeler verildi.

Ne Yatanı, Ne Vatanı Belli / Hamdi BÜKLÜ

Fatsa Şehabettin Harput İlköğretim Okulu'nda, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı birbirinden güzel oyun ve görsel etkinliklerle kutlandı. Her yıl farklı kategorilerde yarışmalar, skeçler, halk oyunları, şiirler ve şarkılarla 23 Nisan’ı kutlayan Şehabettin Harput İlköğretim Okulu öğrenci ve öğretmenleri bu yılda yapmış olduğu etkinliklerle izle-

yenleri büyüledi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlama programında bir konuşma yapan Fatsa Şahabettin Harput İlköğretim Okulu Müdürü Erdal Kara, “ bu milletin çocuklarına böyle güzel bir bayramı armağan eden yüce Mustafa Kemal Atatürk’e çok teşekkür ediyorum. Bugün burada günün anlam ve önemini vurgulayan bir konuşma yapmayacağım. Çünkü çocuklarımız

şiirleriyle, türküleriyle, skeçleriyle, oyunlarıyla ve yarışmalarıyla günün anlamı ve önemini vurgulayan mesajları verecektir. Bugünkü etkinliğimizde emek harcayan öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve okulumuzun hizmetlilerine ayrıca maddi ve manevi desteklerini eksik etmeyen ticari işletme sahiplerine çok teşekkür ediyorum” dedi. Konuşmanın ardından öğrenciler tüm hünerlerini sergiledi.

Minik öğrencilerin dans figürleri ailelerin duygusal anlar yaşamasına neden olurken izleyenlerden büyük alkış aldı. Skeçler, oyunlar ve yarışmalarla devam eden programın sonunda, yarışmaların birincilerine ödülleri verildi. 23 Nisan etkinlikleri kapsamında düzenlenen sahne sanatları yarışma dalında “ Anadolu” gösterisiyle 3.’lük ödülünü Fatsa Şahabettin Harput İlköğretim Okulu aldı.

“Çalışma Koşullarında İyileştirme Gerekiyor”

/ Fatma CANLI

Son zamanlarda sıkça yaşanan doktorlara ve hastane çalışanlarına şiddet olaylarıyla ilgili Dr. Ogün Madran, gazetemize yapmış olduğu açıklamada, doktora şiddetin önüne nasıl geçilebileceğini ve bu konudaki çalışmaların hangi yönde olabileceğini anlattı. Madran; “Doktora şiddet konusunda, her iki tarafta kendi açısından baktığı için, doktor kendini, hasta yakını kendini haklı görüyor. Ancak doktorların şiddete maruz kalmalarını ge-

rektirecek herhangi bir şey yapmadığını biliyoruz. Biz hem toplumsal, hem doktor olarak iki yönden de tedaviye ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Toplumsal tedavi uygulanmalı, doktorların da çalışma koşullarında iyileştirmeye gidilmeli. Yoğun ve stresli olmayan bir ortamda çalışmaları sağlanmalı. Hasta yakınlarının bu davranışlarını engelleyici cezalar çıkartılıyor. Bazı öneri teklifler de var. Örneğin; ‘bu tür olaylara karışanları sosyal güvenliğinden yararlandırmayalım’, ‘doktora şiddet uygulayanların cezaları daha fazla ağırlaştırılsın’ gibi yaptırımlar düşünülüyor. Hasta yakını açısından da, doktor açısından da paneller düzenlenecek. Ben bu tür çalışmalarla, bu sorunları aşabileceğimizi düşünüyorum” dedi.

birlikte bitkisel polenler arttı. Bu polenlerin artmasında yeşeren çimenlerin, dikilen süs bitkilerinin, arıların, böceklerin etkisi büyük. Artan polenlerin atmosfere yayılmasıyla insanlar göz, burun ve ciğerleriyle içlerine çekmeye başlıyor. Özelliklede rüzgârlı havalarda daha çok yayılıyor. Bunların sonucunda alerjen oluşuyor. Bu alerjenlerle muhatap olan kişiler, alerjik büyüyen insanlar. Bu alerjenlerle temas halinde olduklarında, burun ve gözlerde biyokimyasal reaksiyonlar, yani göz yaşarması, burun tıkanması, burun akıntısı, vücut kaşıntıları, ciğerlerde öksürük ve hırıltı gibi salgılar oluşuyor. Hatta bazen nefes darlığına kadar giden hastalıklara neden oluyor. Bunların arasında en fazla görülen aşırı burun tıkanıklığı ve göz yaşarması.

BAHAR ALERJİSİ Dr. Ogün Madran aynı zamanda, mevsim geçişlerinde sıkça görülen alerjik bahar nezlesi hakkında açıklama yaparak, vatandaşları bilgilendirdi ve uyarılarda bulundu. Madran; “Baharın gelmesi ile

BAHAR NEZLESİ OLDUĞUMUZU NASIL ANLARIZ? Halk arasında saman nezlesi olarak adlandırılan bahar nezlesini olup olmadığımızı nasıl anlarız? Genellikle hapşırma nöbetleri, burun tıkanıklığı, gözlerde sulanma ve kızarıklık, burun damak

ve boğazda kaşıntı hissi, nefes darlığından kaynaklı baş ağrısı gibi belirtiler görülür. Hasta kimi zaman grip olduğunu zanneder. Hâlbuki bunun hiçbir şekilde griple alakası yoktur. Bu duruma bahar alerjisi, bahar nezlesi denir. BU DÖNEMDE NELERE DİKKAT ETMELİYİZ? Her bahar döneminde alerjik hastalar bunları yaşayacağını bilir zaten. Peki, nelere dikkat etmeliler? Kişi, eğer sigara içiyorsa içmemeli, içilen ortamda da bulunmamalı. Tozlu ve polenli ortamlardan uzak durmalı. Dışarıda gezmek için sabahın erken saatlerini ve ya akşam saatlerini seçmeli. Gerekiyorsa dışarıda maske kullanmalı. Çok rüzgârlı havalarda ev de kalmayı tercih etmeli. Evlerini rüzgârlı saatlerde havalandırmamalı. Klimalı mekânlardan uzak durmalı. Evlerinde tüylü hayvan ve bitki beslemekten kaçınmalı. Beden temizliğine, daha sık el yüz yıkamaya özen göstermeli. Yani vücudu polenlerden arındırmalı. Giydikleri eşyalarında ise yün değil, pamuklu giysileri tercih etmeli” şeklinde konuştu.

Fatsa’ya bağlı Bolaman beldesi Gölbaşı Mahallesi’nde bulunan Güvercinlik Mezarlığı’nın ne tarihi biliniyor ne de mezarda yatanların kimlikleri. Eskiden Güvercinlik köyü olan sonra da Gölbaşı olarak ismi değiştirilen köyün 60 yaşındaki sakinlerinden Ahmet Kulaksız, 92 yaşındaki babası ve köyün ileri gelenlerinin dahi mezarlığın ne tarihini ne de kimliğini bilmediğini söyledi. Babasının 92 yaşında vefat ettiğini hatırlatan Kulaksız, “Babam da babasının bile bu mezarlığın tarihini bilmediğini söylerdi. Zaman zaman defineciler gelip bir mezar eşip giderler.

Ne taşlarında ne da başlarında bir yazı var. Mezar düzenlenme şekli ile Müslüman mezarlığı gibi duruyor. Ama aramızda hiç kimse bu mezarlıkla ilgili bir şey bilmiyor” dedi. Mezar taşlarının yüzyıllar geçmesine rağmen özelliğini koruduğu kabristanlıkta, zaman zaman şekil verilmiş taşlar da bulunuyor. Günün şartlarına göre taşınamayacak kadar büyük olan ayak ve baş taşlarının sırrı da henüz bilinmiyor. Bir kısmı ise şehitlik olarak düzenlenen kabristanlıkta evliyaların yattığına inanan mahalle sakinleri geceleri zaman zaman hareket eden ışıkları gördüklerini de iddia ediyor.


SP R

Bjk-Ordu Maçının Biletleri Satışta!

Beşiktaş'ın, Süper Lig'de 27 Nisan Cumartesi günü sahasında Orduspor ile yapacağı maçın biletleri satışa çıktı. Siyah-beyazlı kulüpten yapılan açıklamada, karşılaşmanın biletlerinin BJK Bonus Card sahipleri için dün satışa sunulduğu, genel satışın ise 24 Nisan Çarşamba günü (bugün) yapılacağı bildirildi. BJK İnönü Stadı’nda saat

20.00’de başlayacak karşılaşmanın biletlerinin fiyatları şöyle: VIP Üst D: 385 TL VIP Üst B-E: 250 TL VIP Üst A-F: 195 TL VIP Alt C-D: 195 TL VIP Alt B-E: 180 TL VIP Alt A-F: 140 TL Numaralı orta: 140 TL Numaralı kenar: 125 TL

Kapalı Üst: 125 TL Kapalı Alt: 110 TL Yeni Açık: 35 TL Eski Açık: 30 TL Rakip takım (Eski Açık): 30 TL

Türkmen Ne Söyledi, Ne Oldu? Orduspor Kulüp Başkanı Nedim Türkmen’in 2012-2013 sezonu başından bu yana verdiği sözlerden çoğu gerçekleşmedi. Avrupa Kupalarına gidecek kadro kurduk dediği takımın ligde kalmak için mucizeye ihtiyacı var. Sezon başında Mor-Beyazlı takımın hedefini ilk 5 olarak belirleyen Orduspor Başkanı Türkmen, sezon başındaki konuşmalarından neredeyse hiç birini gerçekleşmedi. Ne Cuper’i takımın başında tutabildi ne de ilk 5’e girebildi. Başkan neler söylemişti? -Diğer takımlar 3’er 3’er puanları

topluyor da biz mi toplayamıyoruz. -İbrahim Kaş’ın sakatlığı bizi olumsuz etkiledi ama yine de yerini dolduracak arkadaşlar var. (İbrahim Kaş takımdan gönderildi) -Hocamız Çin’den teklif almıştı. Fakat onu kabul etmedi. Kendisi uzun süre bizimle çalışmak istiyor. Mutlu bizle çalışmaktan. Önümüzdeki günlerde imzalar atılacak. Hector Cuper ile bir sıkıntı yok. Yolumuza devam ediyoruz. Görüşmemizi yaptık. Devam konusunda anlaştık. Şimdilik 2 yıl daha devam edeceğiz. (Cuper takımdan ayrıldı) -Hector Cuper ve teknik ekibiyle büyük başarılara imza atacağız. (Cuper ve ekibi ülkesinde)

-3 yıl içinde UEFA’da ülkemizi temsil eden bir Orduspor ortaya çıkaracağız. Vizyonumuz ve misyonumuz da öncelikle mutlak başarı, Avrupa ve Süper Lig şampiyonluğu var. -Gelecek yıl ilk 5 de oynayacak bir kadro oluşturduğumuza inanıyorum. -İlk aday olduğum gün takımın 3 yıl içinde Süper lige çıkacağını söylemiştim. Herkes gülmüştü ama ikinci yılımızda Süper lige çıktık. Süper Lig'de iken hoca olarak Hector Cuper'i getireceğimizi söyledim, o zamanda güldüler. Ama Hector Cuper geldi. Şimdi ise Orduspor'un bu yılki hedefinin ilk 5 olduğunu söylüyorum. Bunu da başaracağımıza eminim. -50 ve üzeri puanlara çıkmak

istiyoruz. İnşallah bunu da başaracağız. Bu puanla da ilk 6’ya gireriz diye düşünüyorum. (Ligin bitmesine 4 hafta kala 29 puandayız) -Bu yıl hedefimiz ilk beş takım arasında yer almaktır. (Orduspor 17. sırada düşe hattında bulunuyor) -Kupada da gruplara kalıp sonra finale kalmak istiyoruz. (Orduspor, Göztepe’ye elenerek kupaya veda etti) -Hedefimiz Avrupa demiştik ve bu hedefimize bu güçlenmiş kadromuzla ulaşmak istiyoruz. Orduspor yönetimi olarak biz elimizden geleni yaptık. Çok iddialı bir kadro oluşturduk. -Barcelona’nın altyapısının bir benzerini Orduspor Kulübü’ne

kurmak istiyoruz. Barcelona’nın altyapısını kuran ekibi Ordu’ya getirerek çalışmanın aynısını yaptıracağız. Başkan Türkmen, bu iddialarda bulunmuştu. Ancak bulunduğu iddialar gerçekleşmedi.(orduhayat)

İstanbul Ünyespor, Son Umudumuz Beşiktaş! Kısırkaya’yı Devirdi Üst üste 6 kez yenilerek küme düşme hattında kalan Orduspor umudunu, cumartesi günü İstanbul'da oynayacağı Beşiktaş maçına bağladı. Geçen hafta kendi sahasında Kasımpaşa'ya yenilen mor beyazlı ekipte moraller alt üst olurken gözler bu hafta deplasmanda oynanacak Beşiktaş maçına çevrildi. Orduspor, teknik direktör Cevat Güler gözetiminde Durugöl Tesisleri'nde Beşiktaş maçının hazırlıklarına başladı. Orduspor, bu sezon 30

maçta 6 galibiyet, 11 beraberlik, 13 mağlubiyetle 29 puan toplayabildi. İç sahada oynadığı 15 maçın 6'sını kazanarak, 4 beraberlik 5 yenilgi alan mor beyazlı ekip deplasmandaki 15 maçın 7'sinde berabere kaldı, 8 maçı da kaybetti. Bu maçlarda 33 kez rakip fileleri havalandıran Orduspor kendi kalesinde ise 42 gol gördü. Ligin ilk 8 haftasında namağlup olan Orduspor, kader maçı niteliğindeki Beşiktaş maçını kazanıp ligde kalmayı hedefliyor.

Tüm Maçlar Aynı Saatte Olacak

Spor Toto Süper Süper Lig'de 31. haftasının programı açıklandı. Ligden düşme hattı cumartesi

günü, şampiyonluk yarışı maçları ise pazar günü aynı saatte. Fenerbahçe - Kayserispor ve Gazi-

antepspor - Galatasaray maçları aynı anda başlayacak.. 26.04.2013 Cuma Mersin İdmanyurdu - Medical Park Antalyaspor Tevfik Sırrı Gür 20:00

Bursa Atatürk 20:00 Trabzonspor A.Ş. - Gençlerbirliği Hüseyin Avni Aker 20:00

27.04.2013 Cumartesi Sivasspor - İstanbul Bbsk Sivas 4 Eylül 20:00

28.04.2013 Pazar Kasımpaşa A.Ş. - Eskişehirspor Recep Tayyip Erdoğan 16:00

Sanica Boru Elazığspor - Kdç Karabükspor Elazığ Atatürk 20:00

Gaziantepspor A.Ş. Kamil Ocak 20:00

Bursaspor - Akhisar Belediyespor

Fenerbahçe A.Ş. - Kayserispor Fb Şükrü Saracoğlu 20:00

Beşiktaş A.Ş. - Orduspor Bjk İnönü 20:00

Galatasaray

İstanbul 2.Amatör Lig 13.Grup 4.Hafta mücadelesinde İstanbul Ünyespor, deplasmanda Kısırkayaspor’u 2-1’lık skorla geçerek puanını 10’a yükseltti. Bahçeköy Orman Fakültesi sahasında oynanan karşılaşmaya fırtına gibi başlayan Ünye’nin İstanbul’daki temsilcisi İstanbul Ünyespor maçın hemen başında 1. dakikada Sezgin’in pası sonrası Hasan ile topu filelere gönderince deplasmanda Kısırkayaspor karşısında 1-0 öne geçti. Maça başlar başlamaz 1-0 yenik duruma düşen Kısırkayaspor henüz ilk golün şokunu atlatamadan 3. dakikada Ümit’in ara pasıyla buluşan Ahmet’in vuruşunda da ikinci kez sarsıldı. 3 dakikada 2-0 öne geçen İstanbul Ünyespor 18. dakikada Tolga’nın nefis vuruşunda Kısırkaya kalecisi İbrahim’e takılırken sonrasında Onur’un orta alandan derinlemesine pasıyla buluşan Sezgin’in uzaktan sert şutunda çerçeveyi tutturamadı ve ilk yarının bitiş düdüğü ile soyunma odasına 2-0 üstünlükle gitti. Karşılaşmanın ikinci yarısının ilk çeyreğinde rakibi karşısında 2-0 üstünlüğün verdiği rahatlıkla kontrollü bir mücadele ortaya koyan temsilcimiz İstanbul Ünyespor ev sahibi Kısırkayaspor’un 70. dakikadan sonra baskı kur-

masıyla kalesinde tehlikeli pozisyonlar vermeye başladı. Maçın 75. dakikasında gelişen Kısırkayaspor atağında İstanbul Ünyespor savunmasının arkasına atılan uzun topla buluşan Enis düzgün bir vuruşla takımının maçtaki tek sayısını kazandırdı. İstanbul Ünyespor karşısında farkı 1’e indiren ev sahibi Kısırkayaspor eşitlik arayışlarında girdiği son 15 dakikada İstanbul Ünyespor savunmasını geçemeyince aradığı golü bulamadı. Maçın son bölümünde zaman zaman rakip takımdan kaptığı toplarla ani hücumlar geliştirmeye çalışan İstanbul Ünyesporlu futbolcular aradıkları net pozisyonları bulamayınca farkı artıramadılar. Karşılaşmanın son dakikaları büyük bir heyecan ve çekişmeye sahne olurken maçın bitiş düdüğü ile temsilcimiz İstanbul Ünyespor bu zorlu mücadeleden de 3 puanla ayrılmasını bildi. Karşılaşmayı 2-1 kazanan İstanbul Ünyespor bu galibiyetle puanını 10’a yükseltti ve averajla 3. sırada yer aldı.(ünyekent)


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.