“Ben Hala Sözümün Arkasındayım”
“Fındığın Fiyatı 5 Liradan Fazla Olmaz” Fındık Tüccarı Rahmi Yangın, Ordu Ziraat Odası Başkanlığının 500 bin ton olacağı yönündeki rekolte tahminini değerlendirdi. Aynı zamanda da üreticiye önemli tavsiyelerde bulundu. Yangın, “Fındığın rekolte tahminini yürütmek şuanda mümkün değil. Vatandaşı yönlendirmek de doğru değil. Çünkü bunun için çok erken. Fındığın daha çok tehlikesi var ilerleyen günlerde. Önümüzde Mayıs, Haziran ayları ve sıcak, soğuk günler var. Fındık doğuyor şuan, hala bu aşamada. Mayıs’ın 20’sine kadar da devam edecek. Şimdiden, 500 bin ton şeklinde bir rekolte tahmini yapılması doğru değil. Geçen yıl 650 bin ton rekolte vardı. Bu sene doğum daha iyi görünüyor. Bu nedenle geçen yılın rekoltesinden daha az olmayacaktır. Eğer benim bunca yıllık tecrübeme fındığın fiyatını sorarsanız, fındık artık eskisi gibi 6-7-8 lira olmaz. Bunlar hayal oldu. Fındık fiyatı oturdu yerine. Artık minimum 4, maksimum 5 lira olur. 5 liranın üzerine çıkmaz fındığın fiyatı” dedi. Sayfa 3’te
www.gazetekuzey.com
Hükümet Konağı önüne yapılan inşaatlar ve imara açılması ile ilgili tartışmalar sürüyor. Hükümet Konağı önünde arsası bulunan vatandaşlardan Hakkı Demirkol’un açıklamalarını değerlendiren Mustafa Sade, “Burada hata arsa sahiplerinde değil, burayı imara açan belediye başkanındadır. Sayfa 5’te
FATSA’DAN KARADENİZ’E 25 NİSAN 2013 PERŞEMBE
GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE
YIL: 2
SAYI:371
FİYAT: 50 Krş.
“10 Muhtar ve 1 Belediye Başkanıyla Yönetilen Yere
“Bu Çocukları Kim Durduracak?”
Havaların yavaş yavaş ısınmasını fırsat bilen ve Fatsa Kültür Sarayının önündeki otoyol kavşağında ve Fatsa Liman Kavşağının yanında bulunan ışıklarda araç sürücülerine su ve simit satmaya çalışan çocuklar, hem trafiği hem de kendi canlarını tehlikeye atıyor. Sayfa 3’te
Kendini Arabasıyla Birlikte Yakmak istedi
Perşembe ilçesinde yaşayan bir kişi, hırsızlıkla suçlanınca Kamyonetinin içine torbalar ile benzin asan Yüksel A., aracın kapılarını da bir birine bağlayarak kendini yakmak istedi.2 saat süren ikna çabalarının ardından Yüksel A., kendini yakmaktan vazgeçerek aracı ile olay yerinden uzaklaştı. Sayfa 3’te
Bir Muhtar Tek Başına Yeter Mi?” Kapanan beldelerin seçimden sonra tek bir muhtar tarafından idare edileceğini kaydeden Fatsa Muhtarlar Derneği Başkanı Nazım Asrak: “Seçime kadar beldelerimizdeki muhtarlıklar devam edecek. Ancak seçim zamanı geldiğinde beldelerimizin sadece bir muhtarı olacak. Örneğin Bolaman’da 10 tane mahalle muhtarımız var. Ama Bolaman artık belde değil mahalle olduğu için seçimlerde tek bir muhtar seçilecek ve tüm Bolaman Mahallesi’nden sorumlu olacak.Ancak Büyükşehir faaliyete geçtikten sonra 500 nüfusu dolduran semtler Büyükşehir Belediyesi’ne mahalle olmak için müracaatını yapacak. Akabinde Büyükşehir Belediyesi onaylarsa onlar da mahalle statüsü kazanacak.
180 Kg Tavuk Eti İmha Edildi
“Halk Nasıl Tepki Verir Bilemem” Asrak, “Eskiden 10 muhtar ve bir belediye başkanıyla yönetilen bir yere seçimden sonra 1 muhtarın yetip yetmeyeceğini, halkın buna nasıl tepki vereceğini bilemeyiz. Ancak bizim halkımız her sorununu önce muhtarına anlatacak, muhtarında çare arayacak, muhtarın fikrini alarak onun yönlendirmesiyle hareket edecek bir yapıya sahip. Yıllardır böyle alışmışlar. Vatandaş, kendi mahallesinin muhtarına gerçekten çok önem veriyor. Şimdi 10 tane muhtarın ilgilendiği yere doğal olarak bir muhtar yetemeyecek ama vatandaşların taleplerine göre de muhtarlık sayısı büyükşehir seçimlerinden sonSayfa 4’te ra artabilir” dedi.
Fatsa Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından yapılan gıda denetimleri devam ediyor. Ani denetimlerle esnafa göz açtırmayan denetim ekipleri, 24 Nisan Çarşamba günü yapılan denetimlerde son tüketim tarihi geçmiş olan yaklaşık 180 kg tavuk etini imha etti. Sayfa 3’te
Rekolte 500 Bin “Dededen Kalma Yöntemlerden Vazgeçilmeli” “Ebeler Hak Ettikleri Ton Bekleniyor
Fatsa GS Futbol Okulu Açılıyor
Refaiddin Şahin’i Unutmadılar Sayfa 5’te
Galatasaray Futbol Okulu Karadeniz’de ilk kez Fatsa’da kuruldu. Fatsa Galatasaray Futbol Okulunun açılışı 27 Nisan 2013 Cumartesi günü saat: 13’de Dumlupınar Mahallesi Malkoçoğlu Sokak Bizim Stadyum Halı Sayfa 8’de Saha’da yapılacak.
Böyle Bir Bayramı İlk Kez Gördüler
Sayfa 6’da
Değeri Göremiyor”
Sağlık Sen Ordu Şube Başkanı Bilal İnanlı, Ebeler Haftası nedeniyle bir açıklama yaparak mevcut yasadan daha çağdaş ve eşitlik sağlayacak bir ‘Ebelik Yasası’ çıkmasını istediklerini bildirdi. Ağır çalışma koşulları altında görevlerini yerine getirmeye çalışan ebelerimiz, sağlık sistemimizin önemli unsurlarından olmasına ve ülkemizdeki 168 yıllık tarihi geçmişine rağmen, ne yazık ki hala hak ettikleri değeri görememektedirler. Kendi mesleğine ek olarak hemşirelik görevi de icra eden ebeler, Sağlık Bakanlığı’nın en önemli hizmet kadrolarından birisi olmasına rağmen çağın gerekleriyle donatılmış bir kanuna sahip değildirler. Sayfa 3’te
Ordu Ziraat Odası Başkanı Uğur Cörüt, bu yıl Türkiye’de fındık rekoltesinin tahmini 500 bin ton seviyelerinde olmasını beklediklerini söyledi. Fındık rekoltesinin bu yıl düşük olacağını, bunda don ve fırtına gibi faktörlerin etkili olduğunu belirten Uğur Cörüt, yeni sezonda serbest piyasada fındık fiyatının da artabileceğine dikkat çekti. Sayfa 4’te
SATIRBAŞI
Fatsa Ziraat Odası ziraat mühendislerinden Sevil Kaba, üreticilerin dikkat etmesi gereken ve verimi olumsuz yönde etkileyen zararlı bitler ve fındık kurtları ile ilgili üreticileri uyarıcı açıklamalarda bulundu. Sevil kaba, “Çiftçi ilk olarak tarım marketinden aldığı ilacın kullanma kılavuzunu okumalıdır. Dededen kalma ve komşum böyle yapıyor diyerek ürününe ilaç uygulaması çok yanlış olur. Genellikle ilaçların etki süresi 27- 46 gün arasında olduğundan üretici bu zaman aralığını fazla önemsemiyor. Eğer yapılan işlemler sonucunda zararlı canlı hala varsa aynı işlem tekrar uygulanmalıdır” dedi. Sayfa 7’de
Yrd. Doç. Dr.
Ahmet FİDAN Bilgi Toplumunun Sonu: Bilgi Ötesi Toplumu
02
25 NİSAN 2013 PERŞEMBE
Sayfa Kadın Çiftçiler Bölge Finali Yapıldı
Ordulu Fatma Arslan Bölge 2.’si Oldu
Sağlık
Kadın Çiftçiler Yarışıyor yarışmasının bölge finali Zonguldak’ta yapıldı. Yarışmada, Giresun temsilcisi Selma İmamoğlu birinci oldu. İmamoğlu, Balıkesir’de yapılacak olan Türkiye finaline katılacak. Yarışmaya kendi illerinde birinci olan, Ordu’dan Fatma Arslan, Bartın’dan Gönül Bayrak, Giresun’dan Selma İmamoğlu, Kastamonu’dan Hülya Kesim, Rize’den Selma Duman, Samsun’dan Necla Çetin, Sinop’tan Fatma Yılmaz, Trabzon’dan İclal Şen ve Zonguldak’tan da Çağla Doğan isimli kadın çiftçiler katıldı. Bölge finalinde bir konuşma yapan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Çiftçi Eğitim ve Yayım Daire Başkanı Süleyman Bulut, “Bütün toplumlarda kadın, ailenin ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetleri üreterek ekonomik yaşama katılmaktadır. Ancak kırsal alanda kadın, ev işleri ve annelik görevine ek olarak tarımsal üretiminde her aşamasında oldukça fazla sorumluluk üstlenmektedir. Ülkemizin daha çok tarıma dayalı ekonomisi nedeniyle, özellikle kırsal gelişime yönelik kalkınma programlarında, kadının rolü önem kazanmakta ve programların başarısında belirleyici öğeler arasında yer almaktadır. Kırsal alanda yürütülen eğitim ve yayım çalışmalarının, çiftçimizin bilinç düzeyinin yükseltilmesinin, örgütlenmenin, tarımsal üretim üzerindeki etkisi önemlidir. Bu nedenle, kırsal kesimde yaşayan kadınlara götürülen hizmetlerde eğitime, yayıma ve kooperatifleşmeye önem verilmektedir. Bakanlığımız tarafından kırsal kesimde yaşayan kadınlarımıza yönelik yürütülen tüm çalışmalar, Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliğinin Giderilmesi, Girişimciliğin ve İstihdamın Artırılması esasına dayanmaktadır. Tarımın her alanında aktif rol alan kadınlarımızı, tarımsal konularda uygun yayım yöntemleri ile eğitmek, tarımsal üretimin arttırılması, sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla Bakanlığımızca 81 ilimizde, “Kadın Çiftçiler Tarımsal Üretim Eğitim ve Yayım Çalışmaları”, “Kadın Çiftçiler Tarımsal Yayım Projesi”, “Ev Ekonomisi Eğitim ve Yayım Çalışmaları” “Tarımsal Kalkınma Kooperatiflerinin Bulundukları Yerlerdeki Kadın Çiftçilere Verilen Eğitim ve Yayım Çalışmaları” “Dere Tepe Eğitim Kadın Destek Programı” başlıkları altında eğitimler düzenlenmektedir. Bu kapsamda son 10 yıl içerin-
www.gazetekuzey.com
Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi
Niyazi YEŞİLLER
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nusret Yeşiller
Haber Müdürü Betül Yeşiller
Reklam Erkan Kaş
Genel Yayın Yönetmeni Engin Yaran
Muhabirler Resul Koşar Beytullah Şeker Oğuzhan Yılmaz
Grafiker İlkay Yeşiller
Dağıtım Şah Medya Ajans
Haber Merkezi Ahmet Alkan Fatma Canlı Hamdi Büklü
Yrd. Doç. Dr.
Ahmet FİDAN
Bilgi Toplumunun Sonu: Bilgi Ötesi Toplumu
Her yerim ağrıyor, güçsüzüm, bitkinim, geceleri çok sık uyanıyorum ve geç uyuyorum, sabah uyanınca yorgunum, bütün vücudum tutulmuş, kaslarım ve kemiklerim ağrıyor, sabah ellerim şiş ve uyuşuk, diyorsanız Fibromiyalji hastası olabilirsiniz. Bu hastalık nasıl anlaşılıyor, neler yapmak gerek, tedavisi nedir? Özel Ünye Çakırtepe Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. Ömer Faruk Barçak, “Her yerim ağrıyor” yani Fibromiyalji sendromu hakkında bilgi verdi. “Her yerim ağrıyor, güçsüzüm, bitkinim, geceleri çok sık uyanıyorum ve geç uyuyorum, sabah uyanınca yorgunum, bütün vücudum tutulmuş, kaslarım ve kemiklerim ağrıyor, sabah ellerim şiş ve uyuşuk, diyorsanız Fibromiyalji hastası olabilirsiniz” diyen Uzm. Dr. Ömer Faruk Barçak konu ile ilgili şu açıklamalarda bulundu. Özellikle sırt, boyun, omuzlar ve kalçalarda belirgin olmak üzere yaygın kas-eklem ağrısı, yorgunluk, sabah tutukluğu ile karekterize kronik bir kas iskelet sistemi hastalığıdır. 3 aydan uzun süren yaygın vücut ağrısı vardır. Ağrı en önemli belirtidir. Kaslarda ve eklemlerde hissedilen ağrı günden güne değişebilir. Ağrı en sık boyun, bel, kollar, göğüs, kalça ve bacaklarda hissedilir. Dinlendirmeyen uyku çok sık görülür. Ağrı özellikle kötü uyku, soğuk ve nemli havalar ve psikolojik stresle artabilir. Gerilim ve migren tipi baş ağrısı, irritabl bağırsak sendromu (karın ağrısı, şişkinlik, kabızlık ve ishal), çene ekleminde ağrı, huzursuz bacak sendromu, depresyon eşlik edebilmektedir. Fibromiyalji erişkin yaşlarda yüzde 5 oranında görülmekte. Fibromiyalji titiz ve stres altına giren kadınlarda daha sık görülüyor. Menepoz döneminde sıklık artmakta. Bununla birlikte erkeklerde ve çocuklarda da görülebilmektedir. Pek çok belirtisinin olması, fibromiyaljiye tanı konmasını güçleştirmekte. Bazen tanı yıllar alabiliyor. Fibromiyaljinin belirtileri, başka pek çok hastalık bulgularına benzemekte. Bu nedenle de hastalar doktor doktor dolaşıyor, hastalık hastası olarak görülebiliyor. Bir hastaya fibromiyalji teşhisi koymak için, üç ay şikayetlerin ve belirtilerin devam etmesi gerekir. En az 12 noktada (ensede baş-boyun geçiş noktası, önde iman tahtasının yanı, omuz başları, dirsek dış yüzü, kürek kemiğinin iç yüzleri, bel kalça geçiş noktası, kalçada dış yan dış, diz iç kısımları vb.) ağrıya hassas olunması temel şarttır. Hastanın şikayetlerinin ve hikayesinin yanı sıra yapılacak tetkiklerle tanı konulur. Tedavide hasta bilinçlendirilmesi en önemli adımı oluşturuyor. Hastalığın yaşamı tehdit etmediği ve sakatlığa neden olmadığının anlatılması gerekiyor. Tedaviyle ağrı kontrolü sağlamak için ağrı kesiciler, lokal sıcak ve fizik tedavi uygulamalarının yanı sıra elektriksel akımlardan oluşan fizik tedavi yaklaşımları ve masaj gibi çeşitli yöntemlere başvuruluyor. Eğer uyku bozukluğu ve depresif yakınmalar varsa antidepresanlar kullanılıyor. Ağrı ve yorgunluğu azaltmak için düzenli egzersiz yapılması oldukça önem arz etmekte. Özellikle öğleden sonra ya da akşam saatlerinde yapılan egzersizlerle de hastalar kendilerini daha iyi hissedebiliyor. Yürüme, yüzme veya bisiklet gibi düşük etkili hafif aerobik egzersizler öneriliyor. Fibromiyaljide çeşitli lokal enjeksiyon uygulamaları da yapılabiliyor. Fibromiyalji hastaları teşhis ve tedavi için fizik tedavi ünitelerine başvurmalı. Ancak komplike bir hastalık olduğu için tedavisinde birçok branştan destek alınabilir. Örneğin uyku bozukluğu ve depresyon eşlik ediyorsa psikiyatri, kabızlık ishal gibi şikayetler varsa dahiliye uzmanlarından yardım alınabilmektedir.(ünyekent)
İnternet Editörü Çiğdem Akyol
SATIRBAŞI ahmet@ahmetfidan.com www.ahmetfidan.com
Fibromiyalji Sendromu
Sayfa Editörü Emrah Çoşkun
2
Hukuk Danışmanı Av. Doğan Pehlivan Dizgi-Grafik Yeşiller Grafik Tasarım www.yesillermatbaa.com
Yayın Türü Yerel Süreli Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Gazetemiz İHA Abonesidir. Adres Baskı Tesisi MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12 Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa E-Posta : gazetekuzey@gmail.com
de yaklaşık 1.700.000 kadın çiftçi eğitilmiştir. Yine Bakanlığımız tarafından 2008 - 2011 yılları arasında, 1 ulusal 9 bölgesel düzeyde düzenlenmiş olan, “Kırsal Alanda Kadın Çalıştayları” sonuçlarından yola çıkarak, kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları katkıları ile “Kırsal Alanda Kadının Güçlendirilmesi Ulusal Eylem Planı” hazırlanarak, kamuoyu ile paylaşılmış ve geçtiğimiz yıl içersinde uygulamaya konulmuştur. Eylem planı; Ulusal ve Bölgesel Çalıştaylarda belirlenmiş olan yoksulluk, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, tarımsal üretim, girişimcilik, örgütlenme, istihdam, pazarlama, doğal kaynakların kullanımı ve korunması konularında çözüm önerilerinin getirilmesi, kısa, orta ve uzun vadeli hedefler doğrultusunda uygulamaya aktarılması, iş gücüne katılan kadınların yarısının istihdam edildiği tarım sektörüne yeni açılımlar sağlaması, kırsal alanda kadının güçlendirilmesi, kapasitelerinin arttırılması açısından önemli olacağı düşünülmektedir. Değerli misafirler, 2004 yılından bu yana ülkemizde kadın çiftçilere götürülen tüm eğitim ve yayım çalışmalarının sonuçlarını görmek, kadınların girişimcilik kapasitelerini arttırmak ve istihdama katkı sağlanmak amacıyla “Kadın Çiftçiler Yarışıyor Bilgi ve Proje Yarışması” düzenlenmektedir. Kadın çiftçilerin bilgi ve deneyimlerini artırmak amacıyla düzenlenen “Kadın Çiftçiler Yarışıyor” bilgi yarışmasında, kadın çiftçilerimizin tarımdaki emeklerinin görünür hale getirilmesi kadar, farklı platformlarda da seslerini duyurmaları hedeflenmektedir. Sözlerimi toparlarken, tekrar bu vesile ile hepinize hoş geldiniz diyor, tüm vefakar kadın çiftçilerimize, tüm katılımcılara saygılarımı sunuyor, yarışmacılarımıza da başarılar diliyorum” dedi. Bölge finalinde yapılan değerlendirmede Giresun Temsilcisi Selma İmamoğlu Bölge Birincisi, Ordu Temsilcisi Fatma Arslan Bölge İkincisi ve Zonguldak Temsilcisi Çağla Doğan’da Bölge üçüncüsü oldu. Bölge Birincisi Giresun Temsilcisi Selma İmamoğlu’na 3 bin TL olan ödülü Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız verdi. İkinci olan Ordu Temsilcisi Fatma Arslan’a 2 bin TL’lik ödülünü Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Çiftçi Eğitim ve Yayım Daire Başkanı Süleyman Bulut verdi. Bölge Finali üçüncüsü Zonguldak Temsilcisi Çağla Doğan’a bin TL’lik ödülünü de Zonguldak Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Necmi Çelik verdi.
Şimdiye kadar genellikle sanayi toplumundan sonra bütün bilim ve düşün insanları bilgi toplumu üzerine yoğunlaştı. Elektroniğin ve bilgisayarın ortaya çıkması ve özellikle de işlenmiş dijital bilginin önce veri amaçlı daha sonra da Pazar amaçlı ekonomik ve güncel alana girmesiyle adına “bilgi çağı” denilen bir döneme girildi. Şu an bu dönemin ortalarında bulunmaktayız. Bu arada, dönemin ortalarında bulunsak ta, tarihsel dönemlerin ve/veya çağların artan hızla kısaldığını da belirtmek istiyorum. Bilgi toplumundan bilgi ötesi toplumuna geçiş sürecinde sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda bizleri nelerin beklediğini bundan önceki yazılarımın bir çoğunda dile getirmiştim. Bu yazıları da baz alarak bilgi ötesi toplumunu apayrı bir çalışma olarak irdeleyeceğim. Bu çalışmam ile çok uzak olmayan geleceğe ampirik açıdan bir parça ışık tutmaya çalışırız diye ümid ediyorum. Bilgi toplumunun sonunda, var olan bilgilerin neredeyse tamamı dijital ortama aktarılmış olacak ve tamamı dijitalleşmiş ve örtük olmaktan önemli ölçüde çıkmış olacaktır. Buna karşılık veri tabanları da ciddi ölçüde bilgi kirliliğiyle şişecektir. Tamamına yakını dijital ortama aktarılmış olan bu çağın sonunda insanlığı önemli ölçüde başkaca sorunlar beklemektedir. Bu sorun da bilgi kirlenmesi ve yığın bilginin ayıklanması sorunudur. Yığın bilginin ayıklanması ve derlenmiş sistematize edilmiş bilgilerin hazırlanması ile birlikte bu bilgilerin nanoteknolojik yöntemlerle organik veya yarı organik mikro çiplere entegre edilmesiyle bilgi ötesi toplumuna girilmiş olacaktır. Bilgi ötesi toplumunda ise, insanlığı şimdilik on maddede birleştirdiğim sonlar beklemektedir. Bu sonlar şunlardır: 1 . Kağıdın – Kitabın ölümü / sonu, 2. Eğitimin ölümü / sonu, 3. Paranın ölümü / sonu, 4. Demokrasinin ölümü / sonu, 5. Kablonun ölümü / sonu, 6. Dillerin ölümü / sonu, 7. Sosyal Bilimlerin ölümü / sonu, 8. Mekanın ölümü / sonu, 9. Sendikaların ölümü / sonu, 10. Yemeğin ölümü / sonu. Bu maddelenmiş ölümleri veya sonları daha fazla açsak ta ilave edilen her madde birbirinin açılımı olacaktır. Bu nedenle ana maddeleri on başlıkta toplamak daha mantıklıca olacaktır. Bu ölümlerin ve/veya sonların en azından yarısından fazlasının değişim / transformasyon kelimesiyle ifade edilmesi amaç ve anlam açısından yeterli gelmemektedir. Bu nedenle çoğu maddelerde ölüm ve son, bazı maddelerde transformasyon/ değişim kavramlarının kullanılacağına, konunun dramatizasyonu açısından ana maddelerin tamamında ölüm ve/veya son kavramı tercih edilmiştir. Bu çalışmada, maddeler halinde belirtilen olgular içinde yaşayacak insanların bu son ve/veya ölümleri gerçek hayatlarında nasıl içselleştireceklerine de değinilecektir. Bu da her bir sonu bölümler halinde çok daha kapsamlı ve sistematik olarak ele almayı gerektirmektedir. Bu haliyle sonların toplumu olan bu dönemi de terminolojik olarak adlandırmış oluyoruz. Bu topumun adını Bilgi Ötesi toplumudur.
3 “Fındığın Fiyatı 5 Liradan Fazla Olmaz” 180 Kg Tavuk Eti İmha Edildi 25 NİSAN 2013 PERŞEMBE
Sayfa
yürütmek şuanda mümkün değil. Vatandaşı yönlendirmek de doğru değil. Çünkü bunun için çok erken. Fındığın daha çok tehlikesi var ilerleyen günlerde. Önümüzde Mayıs, Haziran ayları ve sıcak, soğuk günler var. Fındık doğuyor şuan, hala bu aşamada. Mayıs’ın 20’sine kadar da devam edecek. Şimdiden, 500 bin ton şeklinde bir rekolte tahmini yapılması doğru değil. Geçen yıl 650 bin ton rekolte vardı. Bu sene doğum daha iyi görünüyor. Bu nedenle geçen yılın rekoltesinden daha az olmayacaktır.
/ Fatma CANLI
Ordu Ziraat Odası Başkanlığından yapılan açıklamaya göre 2013 fındık rekoltesinin 500 bin ton civarında olacağı tahmin ediliyor. Fatsa’nın en eski fındık tüccarlarından Rahmi Yangın gazetemize yapmış olduğu açıklamada, Ordu Ziraat Odası Başkanlığının 500 bin ton olacağı yönündeki rekolte tahminini değerlendir-
di. Aynı zamanda da üreticiye önemli tavsiyelerde bulundu. “Rekolte Tahmini Yapmak Doğru Değil” Yangın; “Bu yıl hava şartları normal gittiğinden dolayı fındıkların doğumu gayet güzel. Bu nedenle ben iyi olacağını düşünüyorum. Yüksek kesimlerde bir miktar fındık rüzgârdan zarar gördü ama kayda değer bir zarar yok. Fındığın rekolte tahminini
“Rekolte Ne Olursa Olsun Fiyat Yükselmez ” Eğer benim bunca yıllık tecrübeme fındığın fiyatını sorarsanız, fındık artık eskisi gibi 6-7-8 lira olmaz. Bunlar hayal oldu. Fındık fiyatı oturdu yerine. Artık minimum 4, maksimum 5 lira olur. 5 liranın üzerine çıkmaz fındığın fiyatı. Artık açık ekonomi, açık pazar bunu getiriyor. Fındık 700 kilo da olsa, 700 bin kilo da olsa 4 liradan aşa-
ğı düşeceğini, 5 liradan da yukarı çıkacağını sanmıyorum. Benim kanaatim bu. Eğer çok farklı bir sorun olursa, örneğin fındık yanıp 200-300 bin tona düşse belki değişir. Normal şartlarda fiyatı yükselmez. “İstanbul’da çalışıp da köyde fındık bakılmaz” Zaten bizim üreticimiz yok. İstanbul’da çalışıp da köyde fındık bakılmaz. Üretici eğer fındık bahçesinin başında oturursa, bahçesini kendi temizler ve kendi toplarsa bana göre bir fındığın bir üreticiye 500 lira masrafı olur. Kişi şehir dışında oturup, benim Fatsa’da fındığım var diyorsa, o fındık değil arsadır. O sebeple fındığın kilosu için 4 lira büyük para. Biz, yan gelirimiz olmadığı için sürekli göç veriyoruz. 2 ton fındık 8 bin lira yapıyor. Fındığın dışında yan gelirimiz olsa bu miktar çok güzel bir para. Ancak olmadığı için yetmiyor. Çünkü düğün, dernek fındığı bekliyor” şeklinde konuştu.
“Bu Çocukları Kim Durduracak?”
/ Hamdi BÜKLÜ
Havaların yavaş yavaş ısınmasını fırsat bilen ve Fatsa Kültür Sarayının önündeki otoyol kavşağında ve Fatsa Liman Kavşağının yanında bulunan ışıklarda araç sürücülerine su ve simit satma-
ya çalışan çocuklar, hem trafiği hem de kendi canlarını tehlikeye atıyor. Yaşıtları okullarda, parklarda veya evlerinde zaman geçirirken, kendileri otoyolun ortasında simit ve su satmaya çalışan bu
çocukların ailelerinin durumdan haberdar olup olmadığı da araç sürücüleri tarafından çok merak ediliyor. Bu çocukların zaman zaman ısrarla, adeta yalvararak; okul harçlığı çıkarmak, ailesini geçindirmek gibi mecburiyetlerden dolayı satış yapmaya çalışmalarından yer yer rahatsız olan ancak aynı zamanda da bu çocuklara acıyan bazı sürücüler: “Ailelerin bu durumdan haberdar olduklarını düşünmüyoruz. Ancak eğer haberdarlarsa bu gerçekten vicdansızlık ve insanın kendi evladını sömürmesidir. Hangi anne baba çocuğunun eline bir koli su verip otobanın ortasına atar? Emniyet yetkililerini bu çocukların buralarda olmasına engel olma-
ya ve Sosyal Yardımlaşma vakıflarını da aralarında gerçekten yardıma ihtiyacı olanlara destek olmaya çağırıyoruz. Ayrıca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de bu çocukların hangi okulda eğitim aldığını araştırarak sorunun kaynağına inmesi gerekiyor” dediler. Sorumlu gazetecilik anlayışı içerisinde bu haberi sayfalarımızdan sizlerle paylaşıyoruz. Niyetimiz asla bu çocuklarımızı rencide etmek veya kurumları rahatsız etmek değildir. Vicdanen bu konuda kendimizi rahatsız hissediyoruz. Fatsa gibi büyük bir ilçede bu tür görüntülerle karşılaşmak, bizleri olduğu gibi ilgili kişi ve kurumları da üzüyor diye düşünüyoruz. Çözüm merci de yine bu kurumlarımızdır.
Fatsa Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından yapılan gıda denetimleri devam ediyor. Ani denetimlerle esnafa göz açtırmayan denetim ekipleri, 24 Nisan Çarşamba günü yapılan denetimlerde son tüketim tarihi geçmiş olan yaklaşık 180 kg tavuk etini imha etti. Fatsa Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada: ”Fatsa İlçe Müdürlüğümüz gıda denetim ekibince 24.04.2013 tarihinde yapılan gıda denetim faaliyetleri esna-
Kendini Arabasıyla Birlikte Yakmak istedi
“Ebeler Hak Ettikleri Değeri Göremiyor” Sağlık Sen Ordu Şube Başkanı Bilal İnanlı, Ebeler Haftası nedeniyle bir açıklama yaparak mevcut yasadan daha çağdaş ve eşitlik sağlayacak bir 'Ebelik Yasası' çıkmasını istediklerini bildirdi. Ebeler Haftası nedeniyle çalışan tüm ebelerin haftasını kutladıklarını belirten Başkan İnanlı'nın açıklaması şöyle: "Peygamber Efendimizin "Cennet annelerin ayakları altındadır" sözünü doğrularcasına; doğumhaneye giren sıradan bir kadını, dünyanın en kutsal duygularından biri olan ‘annelik' duygusuna kavuşturan ebelerimiz, anne ve çocuk sağlığı açısından üstlendikleri sorumluluk nedeni ile de kutsal bir görevi icra etmektedir. Ağır çalışma koşulları altında görevlerini yerine getirmeye çalışan ebelerimiz, sağlık sistemimizin önemli unsurlarından olmasına ve ülkemizdeki 168 yıllık tarihi geçmişine rağmen, ne yazık ki hala hak ettikleri değeri görememektedirler. Kalkınmışlık göstergeleri arasında ilk sıralarda yer alan ana ölüm oranı, bebek ölüm oranı, 5 yaş altı ölüm oranı ve kızamık sıklığının azaltılmasında ebeler birinci derecede öneme sahiptirler. Oysa bu gün gelinen noktada bu alanda elde edilen başarı dahi hizmetin asıl sahiplerine mal edilememektedir. Ebeler halen yürürlükte olan 1928 tarih 1219 Sayılı Tababet
ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına dair kanunla ve bazı yönetmeliklerle yönetilmektedir. Mevcut kanun günümüz Türkiye şartlarına uymadığı gibi çıkarılan yönetmeliklerle ebeler hemşirenin yardımcı pozisyonuna sokulmaktadır. Kendi mesleğine ek olarak hemşirelik görevi de icra eden ebeler, Sağlık Bakanlığı'nın en önemli hizmet kadrolarından birisi olmasına rağmen çağın gerekleriyle donatılmış bir kanuna sahip değildirler. Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışan ebelerin, görev tanımlamalarının olmaması, sorumluluk ve yetkilerinin kısıtlı olması, idari birimlerin hiçbir alanında görev alamamaları, karşı karşıya oldukları önemli sorunlardır. Bunun yanı sıra birçok ebe; hemşirelik başta olmak üzere
öğretmenlik, mühendislik, hukuk hatta tıp fakültesi okuyup bu işten ayrılabilmenin yollarını aramıştır. Hâlihazırda okul bitirmiş ve bir fırsatta meslek değiştirme hazırlığı içinde olan ancak, yeterlilik sınavı, kadrosuzluk vs nedenlerle bu süreci ötelenen birçok kişinin olduğu bilinmektedir. 2007 yılında çıkarılan Hemşirelik Yasası sonrasında yaklaşık 10 bin ebenin "hemşirelik yetki belgesi" almak üzere Sağlık Bakanlığına başvurması da buradaki sıkıntının büyüklüğüne ışık tutmaktadır. Bu noktada var olan sorunlara, kalıcı çözüm üretebilmek için; ebelik mesleğinin görev tanımlarının yapılması, yetkilerinin yasaya dayandırılması, sosyal ve ekonomik statülerinin güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, Ebelik mesleği-
nin çağdaş, mesleğin önemine ve gerekliliğine uygun tanımı yapılmalı, ebelerin görev yetki ve sorumlulukları belirtilmelidir. Mevcut çağın gereklerini karşılamayan ve anayasanın eşitlik ilkesine uymayan, aynı eğitim seviyesine sahip birçok meslek grubundan daha alt ve hatta haksız uygulamalara maruz kalınmasına neden olan mevcut yasadan daha çağdaş ve eşitlik sağlayacak bir Ebelik Yasası çıkmalıdır. Sağlık-Sen olarak, onca soruna ve olumsuz koşullara rağmen görevlerini büyük bir sorumluluk bilinci içinde ve şevkle yapan tüm ebelerimize teşekkür ediyor, ebelerin mesleki sorunlarının çözümü noktasında kararlılıkla mücadele edeceğimizi bir kez daha belirterek, Ebeler Haftasını kutluyoruz."
sında, gıda güvenliği açısından risk teşkil eden, son tüketim tarihi geçmiş 180 kg civarında tavuk etine el konulup; Belediye çöp alanında gıda kontrol görevlileri İlçe Müdür Vekili Süleyman DURSUN, Veteriner Hekim Yıldırım KÜÇÜK ve Ziraat Yüksek Mühendisi Derya ŞAHİN gözetiminde imhası gerçekleştirilerek, işletmeye kanun kapsamında idari yaptırım uygulanmıştır” ifadelerine yer verildi. Edinilen bilgilere göre denetimlerin devam edeceği öğrenildi.
Perşembe ilçesinde yaşayan bir kişi, hırsızlıkla suçlanınca kendisini yakmak istedi. Olay, dün sabah saatlerinde Perşembe merkezde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ortatepe ve Anaç köylerinde yaşanan hırsızlık olayı sonrasında jandarma ekipleri tarafından yakalanan şüphelinin, jandarma ekiplerine verdiği ifadede, "Ben bu işi Yüksel A. ile yaptım" demesi üzerine, jandarma olayın şüphelisi olarak ifadesini almak üzere şahsı gözaltına alarak karakola getirdi. Buradaki ifadesinin ardından serbest bırakılan zanlı, bu durumu gururuna yediremeyince Perşembe Meydanı'nda kendisini yakmak istedi. Kamyonetinin içine torbalar ile benzin asan Yüksel A., aracın kapılarını da bir birine bağlaya-
rak kendini yakmak istedi. Olay yerine çok sayıda polis gelirken, şahsı eyleminden vazgeçmesi için ikna çabaları başladı. Polisler vatandaşı ikna edemeyince Perşembe Kaymakamı Abdullah Küçük, Belediye Başkanı Selami Çarkçı ve birçok kişi olay yerine geldi. 2 saat süren ikna çabalarının ardından Yüksel A., kendini yakmaktan vazgeçerek aracı ile olay yerinden uzaklaştı. Perşembe Belediye Başkanı Selami Çarkçı, "Perşembe'de böyle bir olayın yaşanması bizleri üzmüştür. Ortatepe ve Anaç köylerinde yaşanan bir hırsızlık olayı olmuştur. Hırsızlık olayında yakalanan kişinin kim olduğunu bilmiyoruz ama hırsızlıktan dolayı yakalanan kişi, anlattığına göre, bu ustalıkla geçinen dürüst bir arkadaşımızın ismini vererek, 'Ben bununla beraber bu işi yaptım' demiş. Jandarma bu arkadaşımızı cuma günü ifadesini almak üzere karakola götürmüş. Arkadaşımızın da gururu incinmiş. 'Ben yapmadığım bir işten suçlandım' dedi. Bunu hazmedememiş. Köyde yevmiye ile çalışıp çoluğunun çocuğunun yiyeceğini kazanan bir arkadaşımız. Altında kamyoneti, Ordu'da dairesi, köyünde evi olan bir arkadaşımız. Hırsızlığa tenezzül etmeyecek kadar tanıdığım kadarıyla dürüst bir arkadaşımız. Böyle bir iftiranın kimseye atılmaması gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir olay yaşandığı için biz de üzgünüz. Arkadaşımızı ikna ettiğimiz içinde mutluyuz" şeklinde konuştu.
25 NİSAN 2013 PERŞEMBE
Sayfa
4
“10 Muhtar ve 1 Belediye Başkanıyla Yönetilen Yere
Bir Muhtar Tek Başına Yeter Mi?” yerleşim biçimi olduğunu, bunun da halk ve muhtar arasındaki, iletişimi zorlaştıracağını belirten Asrak: “Fatsa merkezdeki mahallelerimiz her geçen gün büyüyüp gelişiyor. Özellikle de Evkaf Mahallesi’nde büyük gelecek görüyoruz. 20 binden fazla nüfusu olan mahallemiz bile var. Ancak şehir merkezindeki mahallelerimizde ulaşım sorunu ve dağınık yerleşim söz konusu olmadığı için vatandaşlar rahatlık-
/ Mehmet S. UĞURBAŞ
Fatsa Muhtarlar Derneği Başkanı ve Sazcılar Köyü Muhtarı Nazım Asrak, kapanan ve mahalle olan beldelerde nasıl bir yerel yönetim metodu belirleneceğiyle ilgili açıklama yaptı. Kapanan beldelerin seçimden sonra tek bir muhtar tarafından idare edileceğini kaydeden Nazım Asrak: “Seçime kadar beldelerimizdeki muhtarlıklar devam edecek. Ancak seçim zamanı geldiğinde beldelerimizin sadece bir muhtarı olacak. Örneğin Bolaman’da 10 tane mahalle muhtarımız var. Ama Bolaman artık belde değil mahalle olduğu için seçimlerde tek bir muhtar seçilecek ve tüm Bolaman Mahallesi’nden sorumlu olacak. Ancak Büyükşehir faaliyete geçtikten sonra 500 nüfusu dolduran semtler Büyükşehir Belediyesi’ne mahalle olmak için müracaatını yapacak. Akabinde Büyükşehir Belediyesi onaylarsa onlar da mahalle sta-
tüsü kazanacak. “Yeterli Olacak Mı?” Eskiden 10 muhtar ve bir belediye başkanıyla yönetilen bir yere seçimden sonra 1 muhtarın yetip yetmeyeceğini, halkın buna nasıl tepki vereceğini bilemeyiz. Ancak bizim halkımız her sorununu önce muhtarına anlatacak, muhtarında çare arayacak, muhtarın fikrini alarak onun yönlendirmesiyle hareket edecek bir yapıya sahip. Yıllardır böyle alışmışlar. Vatandaş, kendi mahallesinin muhtarına gerçekten çok önem veriyor. Şimdi 10 tane muhtarın ilgilendiği yere doğal olarak bir muhtar yetemeyecek ama vatandaşların taleplerine göre de muhtarlık sayısı büyükşehir seçimlerinden sonra artabilir” dedi. “Dağınık Yerleşim Var” Merkezdeki mahallelere göre kapanan beldelerde dağınık bir
la kendi mahallesinin muhtarına gidebiliyor. Ancak beldelerdeki mahallelerde dağınık yerleşim söz konusu olduğu için, muhtar vatandaşa, vatandaş da muhtara ulaşmakta, derdini, anlatmakta sıkıntı yaşayabilir. Herkesin birbirini tanıma şansı da yok. Vatandaş, muhtarına en kolay telefonla ulaşabilir ama derdini tam anlamıyla anlatabilir mi, muhtar tam anlamıyla hizmet verebilir ve yeterli olur mu tartışılır” dedi.
“Mevsimsel Sorunlar Var” Köylerdeki problemlerin mevsimsel olması nedeniyle sıkıntıların peş peşe geldiğini vurgulayan Asrak: “Köylerde en çok problem olan şudur’ diye bir durum söz konusu değil. Köylerimizde daha çok bazı problemlerde mevsimsel yoğunluklar yaşıyoruz. Şu an kış mevsiminden çıkıyoruz. Bölgemizin üst kesimleri dağınık ve zorlu olduğu için kışın bitmesi ve
bahar öncesinde en çok yol sorunlarımız çözüm bekliyor. Fındık sezonuna yaklaşırken çiftçiler bahçelerinin bakımını yapmak, hasada hazırlanmak için şehir merkezinden köylere gidiyor. Bu süreçte su sıkıntısı nüksediyor. Daha sonra köylerde yoğunluk iyice artınca da elektrik sorunu artış gösteriyor. Dolayısıyla köylerimizde sıkıntı hiç bitmiyor. Hep birbirini takip ediyor” diye konuştu.
Rekolte 500 Bin Ton Bekleniyor Ordu Ziraat Odası Başkanı Uğur Cörüt, bu yıl Türkiye'de fındık rekoltesinin tahmini 500 bin ton seviyelerinde olmasını beklediklerini söyledi. Fındık rekoltesinin bu yıl düşük olacağını, bunda don ve fırtına gibi faktörlerin etkili olduğunu belirten Uğur Cörüt, yeni sezonda serbest piyasada fındık fiyatının da artabileceğine dikkat çekti. Fındık üreticisine bu yıl ve bundan sonraki iki yıl boyunca dönümüne 150- 170 lira arasında ödeme yapılacağını bunun da üreticiyi ciddi manada rahatlatacağını vurgulayan Cörüt, "Fındıkta bu yıl rekolte düşük. Yaklaşık Türkiye rekoltesini 500 bin ton olarak bekliyoruz. Bu sene çeşitli etkenler fındık rekoltesini etkiledi. Fındık üreticilerimize dönüm
başı devlet tarafından alan bazlı destekleme yapılacak. Bu desteklemeyle birlikte fındık fiyatının da serbest piyasada iyi olması üreticimizi güldürecek" dedi.
FİSKOBİRLİK'E ELEŞTİRİ Uğur Cörüt, Fiskobirlik yönetimini eleştirdi. Cörüt, "Fiskobirlik tarafından sürekli olarak taşınmaz mallar satılıyor. Satılıp nereye harcandığı belli değil.
Hala Fiskobirlik'in fındık üreticisine eski dönemden kalma borçları var. Taşınmaz mallar satılmasına rağmen bu borçlar hala ödenmedi. Taşınmazların satılıp nereye gittiği belli değil. Fiskobirlik yönetim kurulu başkanına bunları sormak gerekiyor. Bunu çıkıp kamuoyuna açıklaması lazım. Sattıklarıyla borçlarıda ödemeyen Fiskobirlik'e mutlaka devletin el atması lazım. Fiskobirlik yenilenerek üretici için daha cazip hale getirilmeli" diye konuştu. Cörüt, fındık üreticilerine bu yıl ödenecek olan Alan Bazlı Destekleme başvurularının 30 Nisan tarihinde sona ereceğini de hatırlatarak çiftçilerin Tarım İl ve İlçe Müdürlükleri'ne müracaat etmelerini de istedi
25 NİSAN 2013 PERŞEMBE
Sayfa
5
“Ben Hala Sözümün Arkasındayım” mez. Önemli olan belediyenin bu sorunu hem vatandaşları mağdur etmeden, hem de bu alanı imara açmadan çözmesi idi” dedi.
/ Mehmet S. UĞURBAŞ
Hükümet Konağı önüne yapılan inşaatlar ve imara açılması ile ilgili tartışmalar sürüyor. Hükümet Konağı önünde arsası bulunan vatandaşlardan Hakkı Demirkol’un açıklamalarını değerlendiren Mustafa Sade, “Burada hata arsa sahiplerinde değil, burayı imara açan belediye başkanındadır. Arsa sahipleri doğal olarak kendi haklarını savunmuşlardır. Arsa sahiplerinin
yapması gereken budur. Para verip aldıkları arsayı kullanmak, yasal haklarıdır. Ancak belediyenin de imara açmaktan başka çözümleri de vardır. Bu vatandaşın arsasını istimlâk edip satın alacak para yoksa aynı değerde arsa tahsis edilebilir. Ben eminim ki oradaki arsa sahipleri mağdur edilmeden başka çözüm yolları önerilseydi kabul ederlerdi. Fatsa halkı Fatsa’nın kötülüğünü iste-
“İktidar Desteği Var” Sade: “Hiç yapılaşma olmayan bir alanı imara açmanın anlamı yok, mantıklı değil. Ben belediye başkanı olsaydım, asla orada yapılaşmaya müsaade etmem. Ancak bu vatandaşların hakkını gasp etmek anlamına gelmiyor. Asla o düşüncede değilim. Bu zamana kadar asla servet düşmanı olmadım, bundan sonra da olmam. Arsa sahiplerine yasal haklarının olduğunu hatırlatarak, istimlâk gerektiğini söyler ve istimlâk ederdim, inşaat yapılmasına müsaade etmezdim. Burada bir entrika var. Belediye başkanı önce burayı kendine(belediyeye) mal ediyor. Ondan sonra da İçişleri Bakanlığı’na satıyor. Bu entrikalara gerek yok. Arkasında iktidar gücü olan bir belediye başkanı kendisi. Devletin yetkililerine, ‘Hükümet Konağı’nın önünde uzun yıllar-
Refaiddin Şahin’i
Gürcistan'ın Ankara Büyükelçisi Tariel Lebanidze, Refaiddin Şahin'in mezarına gelerek Gürcistan'dan getirilen toprağı serptiler. 19 ve 20. dönem Ordu milletvekilliği, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile Devlet Bakanlığı görevlerinde bulunmuş olan ve 16 Mart günü tedavi gördüğü hastanede vefat eden Refaiddin Şahin'in için, Gürcistan'ın Ankara Büyükelçisi ve Acara Özerk Cumhuriyeti ile Türkiye Çok Yönlü İlişkileri Geliştirme Konseyi Başkanı Tariel Lebanidze, Gürcistan'ın Via köyünden getirilen toprağı Şahin'in mezarına serpti. Refaiddin Şahin'in doğum yeri olan Terme'ye bağlı Kuşça köyünde gerçekleştirilen anma programına Ünye Ticaret ve Sanayi
Odası Başkanı Hasan Şimşek ve yönetimi de eşlik etti. Anma programında duygularını dile getiren Gürcistan'ın Ankara Büyükelçisi
dan beri çözülmeyen bir problem var. Burayı istimlâk etmemiz gerekiyor’ deseydi bu sorunu rahatlıkla çözebilirdi. Neticede iktidar olan partinin belediye başkanı ve siyasi olarak elinde böyle bir güç var.
“Ağır Bir Külfet” Cumhuriyet Meydanı’ndaki binaları istimlâk etmek için 10 milyon TL gibi bir para harcanıyor. Bundan 15 – 20 yıl sonra gelecek olan belediye başkanı, hükümet konağı önünü istimlâk etmek için eski parayla kaç trilyon harcayacak? Böyle ağır bir külfetin altına kendisi bu zorlukları yaşadığı halde kendinden sonra gelecek insanları neden bu külfetin altına sokuyor? Bu para memleketin parası değil mi? Fatsalıların cebinden çıkmıyor mu? Ben kimsesizlerin, ses çıkaramayanların sesi olmak için bunları söyledim. Ve doğruyu söyledim. İddia ediyorum ki, Fatsa’daki mimar ver mühendislerin hangisine sorarsanız sorun, hiçbiri bu uygulamanın doğru olduğunu
ler oluşunca bu ayrıcalıklar da ortadan kaldırılmış oldu. İstiklal savaşı akıl almaz bir başarıdır. Temmuz 1919’da Erzurum kongresinde Ermeni ve Ruslara karşı birlik kurulur. Yine Sivas kongresinde Ermenilere ve Yunanlılara her tür yabancı güce karşı birlik kurulur. Aşama aşama ulus kurma fikri gelişir. 1920- 1925 yılları arasında insanlara sen kimsin, kendini tanımla deseydiniz insanlar kendilerini etnik kimliklerini anlatarak tanımlayacaklardı. Kendini inanç kimliği ile tanımlayacak insanlar bulacaktınız. Bir devrim oluşturuyorsunuz. Devrim sonucu millet de oluşturmanız gerekiyor. Diyojen’in ordusunda Türkler de vardı. Askerlik insanların bir araya gelerek millet oluşturmaları için bir araçtır. Eğer bir Tokatlı Doktor Diyarbakır’ın bir köyünde bir kırmanciyi tedavi ediyorsa biz ayrı milletiz diye
“Herkes Hakkını Almalı” Orada yapılması gereken, arsa sahibini mağdur etmeden, kanuni halkları çerçevesinde arsa sahipleri memnun edilerek yani istimlâk etmek suretiyle satın almak, aynı değerde arsa vermek gibi kanuni haklarını arsa sahibine vererek orayı imara açmamaktır. Bu alana asla inşaat izni verilmemesi gerekiyordu. Burası otoyolun kenarında yer alıyor. Buraya yapılan binalar şehrin görünümünü kesecek. Özellikle de Hükümet Konağı gibi bir binanın önünü kapatacak. Şehircilik anlayışımız bu ise bize yazıklar olsun. Böyle bir şehircilik anlayışı olmaz ve olmamalıdır. Ben bunları dile getirmeye çalışıyorum, kimsenin malının mülkünün gasp edilmesine kesinlikle müsaade etmem. Eğer despotluk buysa ben des-
potum. Birilerine özel imkân tanımaya da karşıyım. Bir hizmet yapmaya kalkışan insanların, gelecekteki 50-100 yılı düşünmesi gerekiyor. Kısa vadede siyasi rant elde etmek için hizmet yapılmaz. Hizmet, yapanın değil, yapılan yerin menfaatine olmalıdır. Bakın, örneğin Kültür Sarayı şehrin önü kapanmasın diye yüksek yapılmadı. Doğru yapıldı” dedi. “Kültür Sarayı Çürüdü Mü?” Kültür Sarayı’nda devam eden tadilatı da eleştiren Sade: “Kültür Sarayı yapılalı henüz 22 ay oldu. Böyle bir binanın 22 ayda tadilata ihtiyacı olur mu? 22 ayda eskidi mi bu bina? Bunlara bizim aklımızın ermediği gibi vatandaşlar da soruyor, ‘neler oluyor’ diye. 22 ay içinde bu bina çürüdü mü? Vatandaşın aklında ‘acaba’lar var. ‘Acaba birilerine peşkeş mi çekiliyor, birileri para kazansın diye mi tadilat yapılıyor’ diye soruyorlar. Bunlar önemli sorular, cevaplanması gereken sorular. Biz bunlara ‘dur’ demek için bu göreve talip olduk” diye konuştu.
Konak Açılışını Unutmadılar Şahin Yapacak
ve Acara Özerk Cumhuriyeti ile Türkiye Çok Yönlü İlişkiler Geliştirme Konseyi Başkanı Tariel Lebanidze, Refaiddin Şahin'in
Gürcistan ve Türkiye için büyük emekleri olduğunun belirtti. Lebanidze konuşmasında; "Refaiddin Şahin, Gürcistan ve Türkiye için çok büyük emekleri olan bir insandı. Biz de Gürcistan'ın Acaristan bölgesinden sayın bakanımızın ölümünün üzerinden 40 gün geçtiği için mezarına geldik. Duamızı yapacağız, onun ruhunu anacağız. Refaiddin Şahin'in ataları Acaristan'ın Via köyünden gelmiş ve Türkiye'ye yerleşmişler. Ayrıca atalarının geldiği Vai köyünden de toprak getirerek onun mezarına serptik. Bu bir merasimdir, bugün ruhunu ve kendilerini anmak için, yaptıklarını unutmamak için Allah onun ruhunu hep aydınlattı aydınlıkta bulundursun, mekanı cennet, ruhu şad olsun" dedi.
“Ana Dilde Eğitim Talebi Bölücü Bir Eylemdir”
Cumhuriyet Devrimi “Egemenliğin Dönüşümü ve Yeni Rejim Tartışmaları” konulu bir panel düzenlendi. Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatro Salonu’nda yapılan panele konuşmacı olarak Dr. Yıldırım Koç, Yrd. Doç.Dr. Fatih Yaşlı, Yrd. Doç. Dr. Deniz Yıldırım katıldı. Ordu Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen panele CHP il başkan yardımcısı Hülya Şahin, Merkez İlçe Başkanı Ahmet Angın, Kent Konseyi Başkanı Halit Ziya Çelebi, Eğitim-İş Sendikası Başkanı Hikmet Pala ve davetliler katıldı. Konuşmasında Ana dilde eğitim talebinin bölücü bir eylem olduğunu ifade eden Dr. Yıldırım Koç konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kemalist devrim dünya tarihinde önemli bir yer tutuyor. Bazı kesimler, bazı ailelerde doğdular diye, ayrıcalıklara sahipler düşünebiliyor musunuz? Ulus devlet-
söylemez. Çünkü doğru bir karar değil. Ben burada konuşamayan vatandaşlar adına bunları söylüyorum. Vatandaş, belediyeyle işi olduğu, korktuğu için konuşamıyor.
kimse diyemez. Atatürk Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra sağlık hizmetlerine önem verdi. Eğitim önemlidir. Ana dilde eğitim talebi bölücü bir eylemdir. Bugünkü sorun millet olacak mıyız, sorunudur. Mustafa Kemal üç konuda çok başarılıdır. Ulus devleti kurdu, Bu devletten millet yarattı. Toplumsal sınıfı bir başka sınıfı ezmesine izin vermedi. Kemalist devrim insanlık tarihinin bir aşamasıdır. İnsanları kulluktan kurtarıp yurttaş haline getirmiştir. Bugün de emperyalistlerin saldırısı ile karşı karşıyayız.” “CUMHURİYET TEHLİKEDEDİR” Ulusal egemenlik ve rejimdeki dönüşümle ilgili çeşitli bilgiler aktaran Yrd. Doç. Dr. Fatih Yaşlı şöyle devam etti: “Ulusal egemenliği bugün tartışmayacak isek ne zaman tartışacağız. Cumhuriyet rejimi tehlikededir. Önümüzdeki anayasayla da bunun taçlandırılacağını düşünüyorum. Başkanlık sistemine geçişle birlikte gerici, baskıcı bir rejimin kurulacağı işaretleri var. Yeni rejimin özellikleri serbest piyasacılık(liberalizm), muhafazakarlık toplumsal hayat gericileştiriliyor.”Yrd. Doç. Dr. Deniz Yıldırım ise konuşmasında
“Türkiye’de demokratik döneme geçişin ilk dönemeci 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramıdır. Her rejim kendisinden önceki eski rejimi tarih anlayışıyla yıkmaya ve yeni rejim getirmeye çalışır. Egemenlik, ulusal egemenlik, millet tartışmaları, millet kavramı laikleşmeyi de beraberinde getirir” dedi.
Ünye Ticaret ve Sanayi Odası (ÜTSO) tarafından Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı'nın 354 bin TL hibesiyle yaptırılan ÜTSO Paşabahçe Konağı Butik Otel ve kafenin açılışı 28 Nisan Pazar günü yapılacak. Ünye Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Şimşek, açılışa İçişleri eski Bakanı İdris Naim Şahin, Ordu Valisi Orhan Düzgün ve Mustafa Hamarat'ın katılımıyla gerçekleşeceğini söyledi. Paşabahçe Konağı'nda gazetecilerle bir araya gelen Şimşek, açılış hakkında açıklamalarda bulundu. Şimşek açıklamasında;
Yetenek Sizsiniz Seçmeleri Ordu’da
Acun medya tarafından organize edilen ve ünlü sunucu Acun Ilıcalı tarafından sunulan yetenek sizsiniz Türkiye seçmeleri devam ediyor. Milyonlarca kişinin izlediği ve birbirinden yetenekli yarışmacıların yeteneklerini sergilediği programın Ordu seçmeleri 26 Nisan Cuma günü (yarın) Hampton by Hilton Oteli'nde
12.00 ve 19.00 saatleri arasında gerçekleşecek. Türkiye’nin yeni yeteneği olmak ve maharetlerinizi sergilemek istiyorsanız işte fırsat. Birçok ünlü jüri üyesiyle de tanışma fırsatı bulacağınız yetenek sizsiniz Ordu seçmeleri sizi bekliyor.Kim bilir belki de yetenek sizsiniz.(ordugazete. com)
" Ünye Ticaret ve Sanayi Odası Paşabahçe Konağı'nda yaptığımız basın toplantısının konusu 28 Nisan pazar günü saat 13.30'da eski İçişleri Bakanımız Sayın İdris Naim Şahin, Ordu Valimiz Orhan Düzgün Bey ve Sayın Mustafa Hamarat'ın katılımıyla burada bir açılış gerçekleştireceğiz. Paşabahçe Konağı'nın üst katı butik otelin kafeteryası olacak, alt katı da Ünye Ticaret ve Sanayi Odası'nın lokali olacak. Üye kartı olan herkesin gelip çayını kahvesini içebileceği ve sohbet ettiği, bütün sivil toplum örgütlerinin belediye başkanımızın, kaymakamımızın geldiği bir lokal olarak bahçesiyle birlikte üyelerimize hizmet edecek. Bu konağın yapılmasında emeği geçen DOKA yetkililerine ve herkese çok teşekkür ediyorum. Doka tarafından Ünye Ticaret ve Sanayi Odası olarak 354 bin TL hibeyle yaptırdığımız Ünye Ticaret Sanayi Odası Paşa Bahçe Konağı Butik Otel ve Cafe'nin açılışı saat 13.30 da olacak. Bunun peşinden saat 14.00'te Ünye Ticaret ve Sanayi Odası'nda 'Ekonomisine Güç Verenler' adında bir programımız var. Burada 2010-2011 yılında Ünye, Çaybaşı, İkizce, Akkuş'ta vergi rekortmeni olan o yıllarda vergi rekortmeni olmuş arkadaşlarımıza Üyelerimize plaket töreni olacak. Ayrıca KOSGEB girişimcilik eğitimden sertifika almış 90 kişiye de orada sertifikalarını kendilerine vereceğiz" diyerek tüm vatandaşları programa davet etti.
25 NİSAN 2013 PERŞEMBE
Sayfa
6
“Yöneticiler Tarafından Sorunlar Görmezden Geliniyor” Böyle Bir Bayramı
Türk Sağlık Sen Ordu Şubesi Başkanı Döndü Demirbaş, “İnsanlık tarihinin en eski mesleklerinden birini icra eden ebeler, ülkemizin en ücra köşelerinde bile bu kutsal görevi yürütmektedir. Anne ve bebek sağlığı için yürüttükleri çalışmalarla ilk sağlık hizmetini sunan ebelerimiz ne yazık ki hak ettikleri değeri görmemektedir” dedi. Ebeler Haftası nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Demirbaş şunları söyledi;
Bugün Türkiye’de 51 bin 905 ebe çalışma hayatını zorluklarla sürdürmekte,47 bini Kamuda görev yapan ebelerin yöneticiler tarafından sorunları görmezden gelinmektedir. Sağlığın gelişmişlik göstergelerinin en önemlilerinden ikisi ‘anne ve bebek ölüm oranı’ iken bu göstergelerin iyileştirilmesinde lokomotif görevi alan ebelik mesleğine gereken önem verilmemektedir. Ebeler, vekil ebe hemşirelik
gibi uygulamalarla düşük ücret ve sosyal haklardan mahrum bir şekilde kamuda istihdam edilmektedirler. Meslekleri dışında kurumlar da başka görevlerde zorla çalıştırılmakta ve mesleklerini icra etmeleri engellenmektedir. Özellikle ilçelerde cezaevlerinde ziyaretçilerinin üst aramasında görevlendirme gibi tuhaf işlerde kendilerine yaptırılmaktadır. Sertifika programlarında bile ayrımcılığa uğrayarak mağdur edilmektedirler. Bu ayrımcılık öyle bir hal almıştır ki meslekleri ile çok yakından ilişkili olan ‘Aile Danışmanı’ olabilmelerinin de önüne set çekilmiş, Aile Danışmanlığı Sertifikası alabilecek meslekler arasında Ebeliğe yer verilmemiştir. Ebelerin çalışma hayatlarını iyileştirecek yasal düzenlemelere imza atmaktan çekinen hükümet, istediği kanunu bir günde çıkarırken, hala kamuda görev yapan 47 bin Ebe olmasına rağmen bir meslek kanunu çıkarmamıştır.
İnsanlık tarihi kadar eski olan bu mesleğin ülkemizde hala bir kanunun olmaması her şeyden önce büyük bir ayıptır. Ebelerin çalışma hayatlarını yönetmeliklere hapsedenler artık bu yanlışa son vermeli ve ebelik yasası bir an önce çıkartılmalıdır. Anne ve çocuk sağlığını çok önemsediklerini ifade eden ve sürekli olarak ailelere çocuk yapma tavsiyesinde bulunan siyasi iktidarın ebelerin yığınla birikmiş bu sorunlarına kulak tıkaması ise bir tezat olarak karşımıza çıkmaktadır. Türk Sağlık-Sen olarak 21-28 Nisan Ebeler Haftasında sorunların çözümü için adım atılmasını umut ediyoruz. Siyasi iradeden göstermelik kutlamalar yerine sorunları çözen ve talepleri değerlendiren bir tavır bekliyoruz. Türk Sağlık-Sen olarak mesleklerine hak ettikleri değerin verilmesi ve çalışma şartlarının düzeltilmesi temennisiyle tüm ebe arkadaşlarımızın “Ebeler Haftası”nı kutluyoruz.
Ünyeli Turizmcilerden Vali Düzgün’e Ziyaret / Şahsüver ÇITIR
15-22 Nisan tarihleri arasında kutlanan Turizm Haftası kapsamında Ünye Turizm İşletmecileri Derneği Başkanı Adnan Sobi, Bşk. Yrd. Mehmet Sarıoğlu, Sekreter Mustafa Karadeniz, Yönetim Kurulu Üyeleri; Mehmet Kıyak, Çiğdem Altun, Necat Duman, Şafak Ergin, Ertuğrul Uzak ve Ahmet Yalçın Vali Orhan Düzgün’ü makamında ziyaret ettiler. Ünye, Fatsa ve Ordu turizmi ile ilgili fikir alış verişinde bulunan heyet, özellikle Ünye Turizminin alt yapısı ile ilgili dernek olarak Dernek Başkanı Adnan Sobi “Vali Orhan
Düzgün’e brifing verdi. Turizm ile ilgili olarak ön plana çıkan Ünye Saray Hamamı, Ünye Kalesi, Kadılar yokuşu ve yalı’da bulunan Yalı Kilisesi’ne yapılacak olan projeler ilk sı-
rayı aldı. Yaz sezonunun gelmesi ile de deniz turizminin canlanacağı ve olumsuzluklar yaşanmaması için işletmelerin yapması gerekenler, kaymakamlık ve Belediyelerin alması gereken önlemlerle ilgili olarak bilgi alışverişinde bulunuldu. Vali Orhan Düzgün ise yaptığı konuşmada Turizme yapılan her türlü yatırımı destekliyoruz. Geleceğimiz Turizmde olduğunu biliyoruz, özellikle Ünye bu konuda biraz daha şanslı buluyorum, bunun farkında olmanız ve çabalamanız bizleri mutlu ediyor. Bizlerde valilik olarak gereken desteği vermeğe hazırız ve vermeye devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
İlk Kez Gördüler
Kabataş İlçesi Alankent Beldesinde bugünlerde farklı bir heyecan var. Belde sakinleri AB projesi olan Comenius ortaklığında dört farklı ülkeden gelen 24 konuğunu ağırlamanın telaşında. Kabataş İlçesi Alankent Beldesi’nde çok programlı lisesinin hazırladığı bir proje kapsamında Kabataş İlçesine gelen yabancı konuklar, ilçeyi gezip görmelerinin yanı sıra ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün hazırlamış olduğu 23 Nisan etkinliklerini de izleme fırsatı da buldular. Comenius okul ortaklığı projesiyle İtalya, Yunanistan, Romanya ve Polonya'dan Kabataş İlçesi Alankent Beldesine gelen 12 öğretmen ve 12 öğrenci, kendi ülkelerinde böyle bir bayram olmadığını dile getirdi ve düzenlenen etkinlikleri ilgiyle izledi. Hazırlanan projenin ve yapılan ziyaretlerin kültürlerarası kaynaşma açısından çok önemli olduğunu söyleyen konuklar gözlemlerini ve duygularını paylaşmayı da ihmal etmedi: “Comenius sayesinde buraya geldik.
Biz burada olmaktan çok memnunluk duyuyoruz. 23 Nisan’da bulunmaktan da çok memnunuz. Öğrencilerimizin kültürlerinden, birbirlerinden bir şeyler öğrendiği için mutluyum. Biz projede bulunmaktan çok mutluyuz. Farklı kültür ve farklı insanlar görme fırsatı yakaladığımız için memnunuz. Özellikle hoşgörünüz için teşekkür ediyoruz” dediler. Proje kapsamında bir hafta boyunca Kabataş İlçesi Alankent Beldesinde kalacak olan ekip bu süre içinde Ordu ve ilçelerini de gezip tanıma fırsatı bulacak
25 NİSAN 2013 PERŞEMBE
Sayfa
“Dededen Kalma Yöntemlerden Vazgeçilmeli”
7
“Bu Bina Buraya Yapılacak”
/ Hamdi BÜKLÜ
Fatsa Ziraat Odası ziraat mühendislerinden Sevil Kaba, üreticilerin dikkat etmesi gereken ve verimi olumsuz yönde etkileyen zararlı bitler ve fındık kurtları ile ilgili üreticileri uyarıcı açıklamalarda bulundu. Sevil Kaba, “Bitkiye zarar veren canlıları tanımak gerekir. Çünkü tanınmayan bir canlının verimi nasıl etkilediğini bilemeyiz. Bitkilerde bulunma oranı aynı olan bit türleri ve kurtların her zaman yararlı ya da her zaman zararlı olması söz konusu değildir. Üreticinin en büyük yanlışı zararlı diye yanlışlıkla bitkinin gelişim sürecine yarar sağlayan canlıları öldürüyor. Yapılan bu tepkime biyolojik dengeyi bozuyor. Üretici bitkiye zarar verecek canlılarla mücadele etmeden önce ziraat odası tarafından tahsis edilen çiftçi danışmanlarından doğru ve reel bilgileri almalıdır. Üretici hangi ilacın ve hangi zaman aralığında olduğunu bilmediğinden dolayı yapacağı işlemler bitkiye zarar verecektir. “Mühendislere Danışılmalı” Çiftçi ilk olarak tarım marke-
tinden aldığı ilacın kullanma kılavuzunu okumalıdır. Dededen kalma ve komşum böyle yapıyor diyerek ürününe ilaç uygulaması çok yanlış olur. Genellikle ilaçların etki süresi 27- 46 gün arasında olduğundan üretici bu zaman aralığını fazla önemsemiyor. Eğer yapılan işlemler sonucunda zararlı canlı hala varsa aynı işlem tekrar uygulanmalıdır. Ürünün ilaca ihtiyacı olup olmadığının mühendislerce kontrol edilip ihtiyaç varsa kullanılması gerekiyor. Yani her üretici ilaç kullanacak diye bir gereksinim yoktur. Üretici bunu nasıl anlayabilir: ekonomik zarar varsa ya da ürünün gelişimini etkiliyorsa ilaç kullanmasına gerek olabilir. Ancak bu durumlar söz konusu değil ise ürününe kullanacağı ilaç yarardan çok zarar sağlar. Dolayısıyla da bu ilaçlamanın ürüne yan etkisi olabileceği gibi yararlı canlıların ölmesine de neden olabilir. “Nasıl Anlaşılır” Bu canlıların bitkiyi nasıl etkilediği sadece alanında uzman mühendislerin eşliğinde anlaşılabilir. Üreticinin en büyük hata-
sı ise kendi yöntemleriyle bunu anlayabileceğini zannederek yarar sağlayacağını düşünmesidir. Belki birkaç kez fayda sağlayabilir ama bu her zaman olacak anlamına gelmez. Bu işlem şuna benzer, doktora gitmeden ilaç alıp iyileşmeyi beklemek gibi olur. Örneğin, fındıkta zararlı bir böcek, elma ağacında yararlı bir işlem yapabilir. Burada anlatmak istediğim her ürünün yararlı ve zararlı canlısı değişmektedir. Üretici eğer ürünün kalitesini ve sürekliliğini istiyorsa çiftçi danışmanından bilgi almalıdır. “Fındık Kozalak Akarına Dikkat” Bölgesel olarak aktif şekilde fındık tarımı yapıldığı için üreticinin gözünden kaçan küçük bir ayrıntı var. Fındığın verimine, kalitesine ve fındık ağacına zarar veren fındık kozalak akarı vardır. Bu canlı, çıplak gözle görülemeyecek kadar küçüktür. Mart ayından Nisan ayı başına kadar kozalaklar tepelerinden patlar ve nymp-
ler (gençler) göç ederek yeni uyanımı 3–3,5 cm boyundaki sürgünlere geçerler. Bu şekilde fındıkların meyve sürgün gözlerine girerek onları şişirerek gal şekline sokarlar. Kozalaklar genellikle sürgün uçlarında görülür, uçtan itibaren dördüncü göze kadar da kozalaklar teşekkül edebilir. Zarar şekli: Gözlerde meydana gelen zarar uç kurumaları ve meyvelerde azalma (üründe azalma) görülür. Genel olarak her üç sürgünden biri meyve sürgünüdür. Bu durumda her kozalağın bir meyveye zarar verdiği düşünülürse bu zararlının önemi daha da iyi anlaşılır. Bu canlı sadece fındık zararlısıdır. Mücadele etmek için yapraksız dönemde kozalaklar toplanmalı ve bahçenin herhangi bir yerinde biriktirilip yakılmalıdır. Üreticimizin en büyük yanlışı ise bu kozalak akarlarını toplayıp bir yerde bırakmasıdır. Özellikle üreticimize tavsiyemiz bu akarları toplayıp muhakkak yaksınlar” dedi.
Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, Çevre Derneği yöneticilerinin açıklamalarına son noktayı koydu. Torun, “Onların görüşlerine saygı duyuyoruz. Bu bina buraya kesinlikle yapılacak” dedi. Ordu Belediyesi’nin yeni hizmet binasının çok tartışıldığını ifade eden Torun,”Bu karar da verildi. Bu aşamadan sonra tartışılmasının anlamsız olduğunu düşünüyorum. O arkadaşlarımız herhalde kendilerini gündemde tutmak veya sivil inisiyatifin sesini çıkarmak için böyle bir görüş sunuyor, olabilirler. Ona da saygı duyuyoruz, fakat bu bina buraya kesinlikle yapılacak” dedi. Ordu Belediyesi’nin yeni hizmet binasının eski yerine yapılmasına engel olmak isteyen ve bu yönde kamuoyuna taleplerini bildiren Çevre Derneği yöneticilerinin açıklamalarına, Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun,” Bitmiş bir işin davası olmaz. Bu saatten sonra yapacak bir şey yok. Bu bina buraya kesinlikle yapılacak” diye karşılık verdi. Çevre Derneği yöneticilerinin açıklamalarını değerlendiren Torun, “Onların görüşlerine saygı duyuyoruz. Bitmiş
bir işin davası olmaz. Bu konu tartışıldı, konuşuldu ve kararı verildi. Bu saatten sonra bu işin dönüşü yok zaten. Ancak onların düşüncesi öyledir. Saygı duyuyorum. Öyle bir iddiaları var olabilir ama bu saatten sonra yapacak bir şey yok. Bildiğiniz üzere 29 Nisan tarihinde ihale aşamasına geldik ancak elektrik ve mekanik ile ilgili bazı konuları yeniden gözden geçirmek için bir hafta erteledik. Ondan sonra ihalesi kesinlikle yapılacak. Kredi görüşmelerimiz var. Kesin olarak şunu söyleyebilirim ki; bu bina buraya yapılacak” şeklinde konuştu.
25 NİSAN 2013 PERŞEMBE
Sayfa
8
Fatsa GS Futbol Okulu Açılıyor “Sadece Yan Gelir Olabilir”
Galatasaray Futbol Okulu Karadeniz’de ilk kez Fatsa’da kuruldu. Fatsa Galatasaray Futbol Okulunun açılışı 27 Nisan 2013 Cumartesi günü saat: 13’de Dumlupınar Mahallesi Malkoçoğlu Sokak Bizim Stadyum Halı Saha’da yapılacak. Galatasaray Futbol Okulu Fatsa Şubesi’nin kurucu ve koordinatörlüğünü yapan, beden eğitimi öğretmeni Oğuz Totan ve antrenör hocalığını yapan beden eğitimi öğretmeni Ahmet Yıldırır gazetemizi ziyaret ettiler. GS Futbol Okulu Fatsa Şubesi’nin kurucu ve koordinatörü Oğuz Totan, ziyaret sırasında gazetemize yaptığı açıklamada; “GS Futbol Okulu’nun şubesini Karadeniz’e kazandırmak istedik. Yaklaşık 6 aylık süre boyunca Galatasaray Futbol Kulübü ile görüştük. Fatsa ilçe olduğu için vermiyorlardı buraya şubelik. Tabi biraz da ön yargılı düşündüler. Nihayetinde Galatasaray alt yapı koordinatörlüğünden Fatsa’ya geldiler, sahamıza baktılar
ve beğenerek onay verdiler. Ve bu isteğimizi 1 ay önce gerçekleştirdik. İstanbul’a son gidişimizde sözleşmemizi de imzalayarak GS Futbol Okulu’nun bir şubesini Karadeniz de bir ilk olarak yalnızca Fatsa’ya kazandırmış olduk. “ Kursta Neler Olacak?” Öncelikli hedefimiz Galatasaray alt yapısına oyuncu kazandırmak. Bunun olabilmesi için; antrenör hocamız Ahmet Yıldırır desteği ile okul döneminde hafta sonu, okul dönemi bittiğinde ful time olmak üzere yıl boyu antrenmanlarımıza devam edeceğiz. Yıl içerisinde Metin Oktay Tesisleri’nde, minimum 1, maksimum 2 defa seçmelerimiz olacak. 1999, 2000, 2002 gibi doğumlu en yetenekli 4 oyuncumuzu alıp İstanbul’a götüreceğiz. Eğer bu 4 oyuncu içerisinde onların da yetenekli gördüğü olursa, o çocuk İstanbul da kalacak ve ondan sonraki bütün yaşamı maddi, manevi, kalacak yeri, her şeyi İstanbul Galatasaray Futbol Okulu’na ait olacak. Eğer velilerin
aklına takılan bazı şeyler olursa ya da burası ile ilgili bir problem görüyorlarsa, İstanbul GS Futbol Okulu’nu arayarak örneğin; ‘Fatsa şubenizde bir sıkıntı var çözemediğimiz, siz yardımcı olur musunuz?’ diyebilecek. Yani tamamen İstanbul’a bağlı bir Futbol Okulu ve ben de Fatsa şubesi kurucu ve koordinatörlüğünü yapıyorum, antrenör hocalığını da Ahmet Yıldırır yapıyor. Konu ne olursa olsun İstanbul Merkezin onayı olmadan hiçbir şey yapamıyoruz. “Yavru Aslanlar Projesi” Fatih Terim hocamızın başlatmış olduğu yavru aslanlar projesi kapsamında açılan GS Futbol Okulu Karadeniz de bir ilk ve Fatsa’da. Neden 10-15 değil de 4 oyuncu İstanbul seçmelere gidiyor? Diye merak edilebilir. Sebebi şu; eğer 4 değil, 10-15 çocuk götürsek bu seçilme değil gezme olur. Çünkü 10-15 oyuncudan seçmek var, bir de 4 en iyi oyuncuyu görmek ve aralarından seçmek var. Ne kadar az olursa o kadar iyi gözlemleme şansları var. O yüzden bize, ‘siz önce eleyin en iyileri seçin, sonra biz de burada seçmelerde eleyelim’ diyorlar. “Futbol Okulu Olarak Kalmayacağız” Tabi futbol okulu olarak kalmayacağız, önümüzde ki yıl kulüpleşerek Ordu genelinde maçlara çıkacağız. Önümüzdeki sene Lig’e yeni bir takım katılıyor diyebiliriz. Bu da Ordu için güzel olacak. Çünkü Ordu’da takım sayısı az olduğu için tam anlamında bir Lig yok. Bu sebepten biz de katkıda bulunmuş olacağız” şeklinde konuştu.
İLAN AYDEMİR İş Merkezinde Kiralık Ofisler Ayhan Aydemir 0532 382 37 19
Adres Dumlupınar Mah. Reşadiye Cad. Topaloğlu Camii karşısı FATSA Müracat Aydemir Muhasebe Bürosu
/ Hamdi BÜKLÜ
Fatsa Ziraat Odası Tarım Danışmanı Fatma Baş, fındık için alternatif olarak sunulan istiridye mantarının bölge çiftçisi açısından uygun olmadığını söyledi. Fatma Baş, istiridye mantarı ile ilgili bilgiler verirken, fındığa alternatif olamayacağını da sözlerine ekledi. Baş, şu açıklamaları yaptı: “İstiridye mantarı doğada yetişebilen ve yenilebilen mantar türlerinden bir tanesidir. Kültür ortamında yetiştirilebilen ender türlerden biri olduğu gibi aynı zamanda doğada da bolca bulunabilir. “Nemli Ortamda Yetişir” İstiridye mantarı kütlesinde yüzde 95 oranında su bulunur. İstiridye mantarı son baharda yetiştiği için yüzde 80–90 nem ortamında yetişir. Kuluçkası da karanlık bir ortam olmakla beraber kuluçka sonrası günde 5–6 saat Floresan ışığa ihtiyaç duyar. Kapalı depoda yapılan yetiştiriciliklerde havalandırma verim açı-
sından çok önemlidir. Oda ısısı kuluçkada 20 hasatta ise 16 derece ister. “ Kanser Tedavisinde Kullanılıyor” Doğadaki en zehirsiz mantar türüdür. Doğal antibiyotik özelliklerine sahiptir. Birçok kanser türünün tedavisinde yurt dışında kullanılmaktadır. Ülkemizde istiridye mantarı piyasalık değeri ve tanırlık açısında bölge halkımızın oranla daha fazla yaygındır. Bu mantar türü en yaygın İstanbul olmak üzere tüm büyük şehirlerde tanınmaktadır.10 yıllık bir süredir üretilmekte ve yavaş yavaş tanınmaya başlanmıştır. Evet, bu mantar çeşidinin üretimi, girişimciler açısından bir fırsattır. “Çok İlgilenilmesi Gerekiyor” Ancak bölge insanımızın kültür mantarını yapabilmesi çok fazla mümkün değildir. Çünkü bu mantar türü ilgi ve dolayısla sürekli bakım istediğinden, fındık üreticisinin sadece bunu yan gelir olarak üretebilir. Eğer çiftçi bu ürüne ilgi duyarsa fındık gibi bırakıp kendi kendine
büyümeyeceğini bilmelidir. Çünkü bu kültür mantarının çok hassas olduğunu ve bir santigrat ile tamamen zarar görebileceğini ve yüzde 90 varan bir nem oranına ihtiyaç duymaktadır. Ayrıca istiridye mantarını yetiştirmek için bir takım kurslar alınmalı yoksa üretim için yapmış olduğu sermayesini batırabilir. Üreticimiz kazancı çok diyerek bilmediği bir göle girerek boğulmasın. Bu tür bir işletme kurmak için yeteri kadar düzgün bir arazi ve mantarın yetişebilmesi için gerekli ortamın hazırlanması çok maliyetli olmaktadır. Dolayısıyla bölge insanımız fındığa alıştığı için bu kültür mantarını yetiştirme konusunda sıkıntı yaşayacağını düşünüyoruz” dedi.
25 NİSAN 2013 PERŞEMBE
6. Spor Şenlikleri Başladı
Ordu Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığı’nca organize edilen ODÜ Geleneksel Spor Şenliklerinin altıncısı, Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu ile başladı. ODÜ akademik ve idari personeli ile öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği programda şehitlerimizin anısına bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından, Ordu Üniversitesi çelenk sunum töreni gerçekleştirildi. Çelenk sunumunun ardından kısa bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç şu ifadelere değindi: “7. yaşını henüz tamamlayan üniversitemizin 6. Spor Şenliğini düzenliyor olmanın kıvancı ile hepinize hoş geldiniz diyorum. Ordu Üniversitesi olarak sürekli vurguladığımız akademik ve fizikî çalışmalarımızın yanı sıra bu tür sosyal ve sportif faaliyetler ile de sizlerle bir arada olmanın coşkusunu yaşıyoruz. Her anlamda, bulunduğu bölgenin kalkınmasına katkı sağlamayı hedef edinmiş genç üniversitemizin altıncısını düzen-
lediğimiz spor şenliklerinin her geçen yıl artan oranlı katılım ve heyecanla ilimizde sportif anlamda önemli kazanımlar sağladığı inancındayım. Ayrıca önümüzdeki eğitim-öğretim döneminde ilk öğrencilerini kabul etmeye başlayacak olan Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulumuzun hareketlenmesi ile de ilimizde sportif anlamda önemli yenilikler yaşanacağına ve pek çok başarılara el birliği ile imza atılacağına inanıyorum. Öncelikle Milli Egemenlik Haftasında bizleri böylesi bir coşku ile bir araya getiren Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığımıza ve bu coşku seline katkıda bulunan tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum. Amacımız katılımcı gençliğe her yeni gün kendini ifade edebileceği başka alanlar yaratmak. Bu anlamda tüm birimlerimiz hem her platformda rol model olmak hem de öğrencilerimize daha çok söz hakkı sağlanması anlamında büyük çabalar sarf ediyor. 24 Nisan–14 Mayıs tarihleri arasında yapılacak olan spor şenliklerimizde hem bireysel hem de takım çalışmasının en güzel örneklerinin sergileneceği muhteşem performanslara şahit olacağız. Bu vesile ile 6. Ordu Üniversitesi Spor Şenliği’nin tüm disiplinli ve azimli yarışmacılarına bol şanslar diliyor, müsabakalarımızın tüm sporcularımız için centilmence ve dostça sürmesini temenni ediyorum.” Rektör Prof. Dr. Tarık Yarıl-
gaç’ın konuşmasının ardından kortej eşliğinde tüm akademisyenler ve öğrenciler Ordu Lisesi önüne kadar yürüdü. Burada kızlar ve erkekler olmak üzere iki farklı grupta tüm yerleşkelerden öğrencilerin katılımı ile Spor Şenliği Atletizm Koşusu düzenlendi. Koşuyu Ordu Lisesi önünden Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç başlatırken, sporcuların kıyasıya mücadelesi Teknik Bilimler MYO’nun önünde son buldu. Atletizm yarışmasında bayanlar kategorisinde birinciliği Fatsa MYO’dan Özlem Akçin, ikinciliği Mesudiye MYO’dan Kübra Altınel, üçüncülüğü de Ulubey MYO’dan Melda Demir aldı. Erkekler kategorisinde ise yine Fatsa MYO’dan Kadir Candan birinciliği, Mesudiye MYO’dan Ali Erdoğan ikinciliği, Fen-Edebiyat Fakültesi’nden Mustafa Arslan’da üçüncülüğü aldı. Program çeşitli müsabakalar ile 24.04.2013 ile 14.05.2013 tarihleri arasında devam edecek. Ordu Üniversitesi Spor Şenliği'ne katılan takımlar: Voleybol Bayanlar: Fatsa MYO, Ulubey MYO, Ziraat Fakültesi, Ünye İİBF, Teknik Bilimler MYO, Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi, Sağlık Yüksekokulu, FenEdebiyat Fakültesi ve Ünye MYO. Voleybol Erkekler: Ziraat Fakültesi, Fatsa MYO, Teknik Bilimler MYO, Tıp Fakültesi, Ünye İİBF, Ulubey MYO, Mesudiye MYO, Sağlık Yüksekokulu, Ünye MYO.
Basketbol Erkekler: Ünye MYO, Ziraat Fakültesi, Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi, Ulubey MYO, Fatsa MYO, Fen-Edebiyat Fakültesi, Ünye İİBF, Sosyal Bilimler MYO, Sağlık Yüksekokulu, Tıp Fakültesi, Teknik Bilimler MYO. Basketbol Bayanlar: Sosyal Bilimler MYO, Teknik Bilimler MYO, Fatsa MYO, Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi, Ünye İİBF. Futbol Erkeler: Mesudiye MYO, Fatsa MYO, Diş Hekimliği Fakültesi, Teknik Bilimler MYO, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sağlık Yüksekokulu, Ziraat Fakültesi, Ünye İİBF, Tıp Fakültesi, Ulubey MYO, Sosyal Bilimler MYO, Ünye MYO. Masa Tenisi Bayanlar: Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi, FenEdebiyat Fakültesi, Fatsa MYO, Teknik Bilimler MYO, Mesudiye MYO, Ulubey MYO, Sosyal Bilimler MYO. Masa Tenisi Erkekler: Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Ziraat Fakültesi, Tıp Fakültesi, Fatsa MYO, Teknik Bilimler MYO, Ulubey MYO, Sosyal Bilimler MYO. Satranç Erkekler: Fatsa MYO, Fen Edebiyat Fakültesi, Ulubey MYO, Teknik Bilimler MYO, Ziraat Fakültesi. Satranç Bayanlar: Fatsa MYO, Fen Edebiyat Fakültesi, Ulubey MYO, Teknik Bilimler MYO. Yarışmalarda dereceye giren sporcular için ödül töreni Bahar Şenlikleri kapsamında düzenlenerek verilecektir.
9 Çocuklara Ücretsiz Taekwondo Kursu Sayfa
/ Hamdi BÜKLÜ
Akdemir İhtisas Spor Kulübü ücretsiz taekwondo ve kick boks kursları veriyor. Akdemir İhtisas Spor Kulübünün Baş Antrenörü Ferhat Akdemir, gazetemize yapmış olduğu açıklamada Fatsalı tüm çocukları 3 aylık ücretsiz kurslara davet etti. Akdemir; “ Çocuklar için Mayıs, Haziran, Temmuz aylarında ücret almadan taekwondo, kick boks kursları vereceğiz. Mayıs’ın 1’inden itibaren derslerimiz başlayacak. Bu tür spor etkinliklerinin, halk arasında kavga etmek için kullanıldığı düşünülüyor. Ancak taekwondo ve kick boks bir spordur. Spor da çocukları kötü
alışkanlıklardan, yanlış çevrelerden uzaklaştırır. Gerektiğinde kendilerini savunmaları, korumaları için de öğrenmelileri çok önemlidir. Bizim ücretsiz olarak kurs vermemizin en büyük amaçları, çocukları internet kafelerden, kahvehanelerden uzaklaştırıp spora yönlendirmek. Bunu sağlayabilmek içinse, maddi durumu olmayanları da düşünerek kurslarımızı ücretsiz 3 aylık kampanya kapsamında vermeyi kararlaştırdık. Hiçbir ücret almayacağımızı belirtiyor, herkesi kulübümüze bekliyoruz. Aileler akıllarında bir soru işareti kalmadan, çocuklarını bizlere emanet edebilirler” dedi.
Gölköy’de Beton Yol Çalışması
Türkiye Demokrasi Forumu Mesudiye’de Yapılacak Mesudiye Belediye Başkanı İsa Gül, 2013’te Mesudiye’de düzenlenecek olan Türkiye Demokrasi Forumu hazırlıklarının hızlı bir şekilde sürdüğünü söyledi. Çalışmalar kapsamında Mesudiye Kültür Merkezi’nde çevre düzenlemesi ve iç dekorasyon çalışması yapılacağını belirten Gül, “Genel olarak Mesudiye’nin Sivas ve Ordu bağlantı yolu arasındaki alanda büyük çap-
ta temizlik yapılarak görüntü kirliliği ortadan kaldırdı. Temizlenen alanlara çeşitli çiçekler ve fidanlar dikildi. Birinci aşamada 2013’te Mesudiye’de Türkiye Demokrasi Forumu’nu, ikinci aşamada 2018’de Avrasya Demokrasi Forumu’nu gerçekleştirmek istiyoruz. Son aşamadaysa Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında, Dünya Demokrasi Forumu’nu gerçekleştireceğiz” dedi.
Gölköy Belediyesi, Gölköy Mahallesi Biçincik mevkisinde yıllardır yapılamayan yolu yaparak mahalle sakinlerinin uzun yıllardır devam eden yol hayalini gerçeğe dönüştürdü. Biçincik mevkisinde ihtiyacı duyulan yolu Gölköy Belediyesi beton yol yaparak yıllardır çekilen sıkıntıyı ortadan kaldırdı. Konuyla
“Çilek Dünyası’nı Markalaştırmak İstiyoruz”
Kabadüz Kaymakamı Engin Avcı Turnalık Yaylası’na yapılan projelerden biri olan Turnalık Çilek Dünyası’nı markalaştırmak is-
tediklerini söyledi.Kabadüz Kaymakamı Engin Avcı bölge halkı için ekonomik ve yeni istihdam alanları oluşturmak amacıyla
proje çalışmalarına 2012 yılında olduğu gibi 2013 yılında da hız kesmeden devam edeceklerini söyledi. Kaymakam Avcı; projelerde çok yönlü düşündüklerini belirterek, uygulanan projelerin başarıya ulaşması halinde bölge halkına ekonomik katkılar sağlayacağını söyledi. Gençler ile kadınlara yeni istihdam alanlarının açılmasını hedeflediklerini belirten Avcı; turizmin en önemli saç ayaklarından birinin de doğal tarımsal ürünler olduğunun altını çizdi. Turnalık Yaylası’nda yapılan çeşitli projelerden biri olan Turnalık Çilek Dünyası’nı markalaştırmak istediklerini belirten Avcı; “Bu çalışmalar doğrultusunda birinci etapta 12 bin adet çileğin
dikimi için Kabadüz Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile İlçe Tarım Müdürlüğünün yapmış oldukları çalışmalar neticesinde çilek dikim tarlaları dikime hazır hale getiriliyor.”dedi.Kaymakam Avcı, bölgede yayla çileğinin en asgari 5 TL’den satıldığını, bunun da aileler için ciddi gelir kaynağı haline geleceğini ve yöreye gelen yerli ve yabancı turistin sepetlerle çilek tarlalarında çilek toplayabileceklerini söylerken, bunun da yöre için uygulanan farkındalık çalışmalarından biri olacağını söyledi. Avcı; “ ‘Çambaşı Saklı Cennet’ sloganı ile yörenin “Çilek Dünyası” merkezi haline getirilecek ve bölgenin önemli destinasyon merkezlerinden biri olacak” dedi.
ilgili açıklama yapan Gölköy Belediye Başkanı Ali Kemal Mert, “Gölköy Belediyesi olarak önemli bir hizmeti yerine getirmendin mutluluğunu yaşıyoruz. Biçincik Mahallesi’nin yol sıkıntısı uzun yıllardır devam ediyordu. Ekiplerimizle birlikte gerekli çalışmaları yaparak bugün de tamamlıyoruz. Mahalle halkımıza hayırlı olsun” dedi.
Onları da Unutmadılar…
Sema Hukuk Derneği tarafından yürütülen Mutlu Gelecek İçin El Ele, “Parmaklıklar Altındaki Özgürlük Projesi” kapsamında DSİ’nin Efirli’de ki tesislerinde piknik düzenlendi. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne bağlı Sevgi Evi’nde kalan çocuklar ve korumaya muhtaç çocukları topluma kazandırmak amacıyla düzenlenen piknik or-
ganizasyonuna Başkan Seyit Torun’da katıldı. Yetkililer ve çocuklarla birlikte bir süre vakit geçiren Başkan Seyit Torun, yürütülen projenin bir sosyal sorumluluk projesi olduğuna dikkat çekti. “Toplumun geleceği, bugün el atılan sorunların çözümü ile yakından ilgili olacaktır” ifadesini kullanan Başkan Seyit Torun, mevcut projeyi sürdüren herkesi tebrik etti.
SP R
Beşiktaş Maçının Hakemi Belli Oldu
Spor Toto Süper Lig'in 31. haftasında oynanacak Beşiktaş - Orduspor karşılaşmasının hakemi belli oldu. 27 Nisan Cumartesi günü saat 20:00'da oynanacak Beşiktaş Orduspor maçını FİFA Kokartlı hakemlerimizden Fırat Aydınus yönetecek. Aydınus'un bu maçta yardımcılıklarını Serkan Ok, Aleks Taşçıoğlu yapacak. Deniz Ateş
Bitnel'de karşılaşmanın 4. hakemi olacak. Aydınus'un bu sezon görev aldığı 2 karşılaşmada Orduspor, Sivasspor'u 2-0 mağlup ederken, Antalyaspor ile 1-1 berabere kalmıştır. Öte yandan bu zamana kadar MorBeyazlı ekibin 6 maçında görev alırken, bu karşılaşmalarda sahadan 2 galibiyet, 2 beraberlik, 2 mağlubiyet alarak ayrılmıştır.
Artık Hedef Son 2 Maçı Kazanmak Şampiyonluk şansını matematiksel olarak kaybeden Fatsa Belediyespor’un Teknik Direktörü Taner Gürsoy, son iki maça da kazanmak için çıkacaklarını söyledi. Fatsa Stadyumundaki antrenman sırasında açıklama yapan Gürsoy: “Öncelikle sezon başı hedefimiz şampiyonluktu, bu parolayla yola çıktık. Bu hedefimize ulaşamadık. Bafra’da maçı kaybettiğimiz için şampiyonluk şansımız da matematiksel olarak sona erdi. Sonuç olarak hayat devam ediyor. Son iki maçımız daha var, devam etmek zorundayız. Arkadaşlarla son iki haftayı beraber bitireceğiz. Çalışmala-
rımıza devam ediyoruz. Son iki maçta da yine kazanmak için sahaya çıkacağız. Sezon sonu planlama yapılacaktır. Başkanımız, yönetimimiz o konuyla ilgili de sporcularla görüşeceklerdir. Biz de gerekli raporumuzu yönetime sunacağız. Bu doğrultuda da önümüzdeki sezonun planları yapılacaktır. Bizim görevimiz sezon sonuna kadardı” dedi. Gürsu; “Ben bu arada bize destek olan taraftarımıza da teşekkür etmek istiyorum. Sonuçta bir sezon boyunca yağmur, çamur, deplasman demeden bizi desteklediler. Onlara da çok teşekkür ediyoruz” dedi.
Gece Gündüz Çalışıyorlar Orduspor Teknik Direktörü Cevat Güler ile yardımcısı Ufuk İskender, her gün sabah 5'e kadar çalışıyor. Göreve geçtiğimiz hafta gelen Güler ve İskender, her gün antrenman sonrası kulüpte kalarak Orduspor'un sezon içerisinde oynadığı tüm karşılaşmaları izliyor. Takımın genel durumunu ve oynanan futbolu görerek değerlendiren Güler ve İskender, kalan 4 haftada ligde kalmak için uygulanacak stratejiyi de belirlemeye çalışıyor. Rakiplerin analizini de gece-gündüz demeden çalışarak çıkartan Güler ile İskender, kalan maçları kazanmak için strateji oluşturuyor.
Teknik Direktör Güler, basın mensuplarına yaptığı açıklamada kulüpten hiç çıkmadığını ve Ordu'yu bir türlü gezme fırsatı elde edemediğini söyleyerek, "Orduluyum ama geldiğim günden bu yana sokağa çıkıpta Ordu'da neler değişmiş, neler yapılmış onu bile göremedim. Her gün gece-gündüz demeden çalışıyorum. Tek hedefimiz kalan maçları kazanarak ligde kalmak. Bunun için zamanın her anını değerlendirip çalışıyoruz." demişti. Sadece bir kaç saat uyku ile ayakta kalan Teknik heyet, sabah ise takımın antrenmanlarını sürdürüyor.
Türkiye Kadınlar 2.Ligi’nde (TKB2L) Final 6’'a katılmayı garantileyen Orduspor Kadın Basketbol Takımı'nın Baş Antrenörü Alper Durur, Cumartesi günü seyircileri önünde son kez oynayacakları Mersin Üniversitesi maçında galip gelerek; bu galibiyeti taraftarlara armağan etmek istediklerini belirtti.
Potanın Menekşeleri, Atatürk Spor Salonu’nda yaptığı antrenmanla Cumartesi günü saat 14:00’da karşılaşacağı Mersin Üniversitesi maçının hazırlıklarını sürdürdü. Takımdaki oyuncuların sakatlığı süren Münevver dışında tam kadro katıldığı antrenmanda oyuncuların morallerinin üst seviyede olduğu gözlendi. Takımın
“Aklımız Final 6’da!” Durur, hafta sonu oynanacak Mersin Üniversitesi maçıyla ilgili yaptığı değerlendirmede rakibin saygı duyulması gereken, kaliteli oyunculardan kurulu bir takım olduğuna işaret etti. Öncelikli olarak kendilerinin saha içinde neler yapabileceklerinin önemine değinen başarılı çalıştırıcı, “Mersin Üniversitesi kaliteli oyunculardan kurulu bir ekip. Mersin karşısında forma şansı bulamayan oyuncularımıza şans vermeyi düşünüyorum. Final 6’ya katılmayı Güre Belediyesi galibiyetiyle garantiledik. Bu noktadan sonra hedefimiz Final 6’ya hazır bir biçimde katılmak. ” dedi.
Ünyespor’a Yeni Hoca Ünyespor’da 3 hafta önce göreve gelen teknik direktör Mustafa Serin’in görevine son verilirken, yerine yeşil-beyazlı kulübün Alt Yapı Sorumlusu Arif Bacacı getirildi.
“Hedefimiz Sezon Sonunda 1. Lig’e Çıkmak” Baş Antrenörü Alper Durur, oyuncularını saha içinde yaptıkları hatalar konusunda sık sık uyardı.
Taner Gürsoy
“Hedefimiz 1.Lig!” Hedeflerinin sezon sonunda 1.Lig’e çıkmak olduğunu sözlerine ekleyen Durur, “Öncelikli amacımız gruptaki maçlarımızı en biçimde tamamlamak. Biz ekip olarak buraya gelirken 1.Lig hedefiyle geldik. Sahip olduğumuz imkanlara bakıldığında bu başarıyı yakalamamız için hiçbir sebep söz konusu değil. İyi oyunculardan kurulu bir takımız. Tabi önümüzde Final 6 maçları var daha. Burada göstereceğimiz ve performans ve alacağımız sonuçlar çok hayati önem taşıyor. Orduspor’u basketbolda 1.Lig’e çıkararak Ordu’yu Karadeniz’in basketbol şehri yapmak istiyoruz. Bunu başarabilecek kapasiteye de sahip olduğumuzu düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Sezona teknik direktör Murat Sözkesen ile başlayan Ünyespor, alınan başarısız sonuçlar üzerine ligin bitimine 6 hafta kala Bozüyükspor’un eski teknik direktörü Mustafa Serin’i getirildi. 3 hafta Ünyespor’un başında kalan teknik direktör Mustafa Serin, üç maçta sıfır çekince Ünyespor yönetimi tarafından görevden alındı ve yerine kulübün altyapı antrenörü Arif Bacacı getirildi. Dün Şehir Stadı’nda takımın başında ilk antrenmana çıkan yeni teknik direktör Arif Bacacı, “Gelinen noktada sistem bizi bu göreve getirdi. Ligin bitimine üç hafta var ve Ünyespor’un ligde kalması çok zor. Ama bir Ünyeli olarak verilen görevi kabul ettim ve taşın altına vücudumuzu koyduk” dedi. Ünyespor’un 29 haftada sadece 4 galibiyeti bulunduğunu ve ligin bitimine de 3 hafta kaldığını dile getiren Ünyespor’un yeni teknik direktörü Arif Bacacı, “Ünyespor 2.devre oynadığı
6 deplasman maçında galibiyet alamamış, 1 tane gol atmış. Biz bu takımın başına gelmek zorunda kaldık. Bu aşamadan sonra tek yapabileceğimiz birlik ve beraberliği sağlamak. En iyi şekilde Ünyespor’u temsil etmektir. Ünyespor’un alt yapı hocası olduğumuz için sistem otomatik olarak bizi buraya taşıdı. Dışarıdan biri olsaydım bu şartlarda kabul etmezdim” dedi. Ünyespor’un Hatay, Nazilli ve Pendikspor’la karşılaşacağını belirten Arif Bacacı, “En yakın rakibimiz Giresunspor’la aramızda 5 puan fark var. Bizim kümede kalma şansımız çok düşük. Ünye halkı Ünyespor’a ‘kümeye düştü’ olarak bakıyor. Bugün için Ünyespor takımının işi çok zor, Allah yardım eder inşallah zoru başarırız. Önümüzdeki hafta sonu deplasmanda Hatayspor maçı ile karşılaşacağız. Müsabakanın hazırlıklarına başladık. Biz mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” diye konuştu.