Fatsa’da Siyaset Yapanlar Sınıfta Kaldı
“En Acil İhtiyaç Çevre Yolu” tilerinin, hepsinin çok önemli bir eksiği var. Bana göre hepsi bu konuda sınıfta kaldılar. Fatsa’nın şiddetle çevre yoluna ihtiyacı var. Bu çevre yolu Ordu’ya yapıldı, şu an inşaat aşamasında, Ünye’ye yapıldı ve açılmak üzere. Bu güçlü bir çalışmaydı. Ancak Fatsa’dan çevre yolu ile ilgili bir talep gelmedi. Hatta 2007 yılındaki seçimlerden önce İçişleri Bakanımız İdris Naim Şahin Ticaret Odası’na gittiği zaman, orada bulunan sivil toplum örgütü yetkilileri kendisine; ‘bizim çevreyolumuzu yapma bize liman yap’ şeklinde Fatsa’yı ikilemde bırakan bir talepte bulundular” dedi. Sayfa 3’te
Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, Fatsa Pazarcılar Derneği Başkanı Kemal Çatalkaya, Yönetim ve pazarcıları dernek binasında ziyaret etti. Başkan Anlayan, giyimci ve sebzeci esnaflarla genel bir sohbet yaptı, pazarcıların genel isteği olan kapalı Pazar yeri konusunda fikir alış verişinde bulundu. Başkan Anlayan; ”İnanın ki, bende sizler kadar Fatsa da kapalı bir Pazar yeri olmasını arzu ediyorum ama yer konusunda Sayfa 3’te ortak karar vermemiz gerekiyor.
Son günlerde kamuoyunda sıkça konuşulan, yerel seçimlerde AK Parti’ye karşı diğer tüm partilerin tek aday etrafında toplanarak birleşmesine yönelik açıklama yapan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Fatsa İlçe Başkanı Şakir Cemal Uygun, en güçlü adayın Mustafa Sade olduğunu ve tüm partilere kapılarının açık olduğunu ifade etti. Sayfa 5’te
www.gazetekuzey.com
Fatsa’nın tanınmış siyaset adamlarından Süha Topaloğlu, Fatsa’nın en acil ihtiyacının çevre yolu olduğunu söyledi. Topaloğlu: “Kültür Sarayı, Spor Kompleksi gibi bina yatırımlarını herkes yapar. En acil ihtiyaç çevre yolu dedi. Fatsa’daki siyasetçilerin bu konuda sınıfta kaldığını vurgulayan Topaloğlu: “Fatsa’da siyaset yapan siyasilerin, siyaset üretmeye çalışan sivil toplum örgütlerinin, muhalefet par-
Projeye Pazarcılar “Fatsa için Birlik Olmalıyız” Karar Verecek
FATSA’DAN KARADENİZ’E 01 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA
GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE
YIL: 2
SAYI:376
FİYAT: 50 Krş.
1 Motosiklet 4 Can… Sayfa 3’te
“Türkiye’nin En Çok Borcu Olan 3. Belediyesi Değiliz. Bunu Resmi Belgelerle
İspatlasınlar İstifa Edeceğim” Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan kendisine ve projelerine yönelik eleştirileri değerlendirdi. Gazetemize yaptığı özel açıklamada tüm soruları resmi evraklarla destekleyerek cevaplandıran Anlayan, “Bize projeleri hangi parayla yapacağımızı soranlar, Allah korusun göreve gelirlerse hizmet yapmayacaklar mı” dedi. Anlayan ‘Türkiye’nin en borçlu 3. Belediyesi Fatsa Belediyesi’ şeklindeki iddialara da, “Her kim, bunu resmi belgelerle ispatlarsa görevimi derhal bırakacağım.Bunu iddia edenler ispatlayamazlarsa acaba bizden özür dileyecekler mi?” diyerek net bir ifadeyle cevapladı.
L E Z Ö R E
HAB
“1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü” Ordu Valisi Orhan Düzgün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü ile ilgili bir mesaj yayınladı. Vali Düzgün mesajında; “1 Mayıs, dünyada işçilerin çalışma şartlarının düzeltilmesi için verdikleri mücadelenin başlangıcı olup, tüm çalışanların ve dünyanın evrensel orak değeridir. Sayfa 3’te
Dayanışma ve Haksızlıklarla Mücadele Günü Cumhuriyet Halk Partisi Fatsa İlçe Örgütü 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada; “İşçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan; birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü.Dünya üzerindeki pek çok ülkede, resmi tatil olarak kabul edilmektedir. Sayfa 7’de
“Borçlanmadan Korkarsak Proje Yapamayız”
“Geçmiş Döneme Ait Borçları Ödüyoruz”
Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan: “Borçlanma konusuna gelince, borçlanmadan korkarsak proje yapamayız. Bize, ‘bu projeleri hangi parayla yapacaksın’ diye soranlar kendileri talip oldukları bu yönetime geldikleri takdirde proje yapmayacaklar mı? Ya da yapacaklarını iddia ediyorlarsa onlar hangi parayla yapacaklar? Yaklaşık 2 seneden fazladır Fatsa’da, belediyenin borcu konuşuluyor. Bir gazetede bir haberde ‘Türkiye’nin en borçlu belediyeleri’ başlığı altında Urfa Belediyesi’ni birinci, Şişli Belediyesi’ni ikinci, Fatsa Belediyesi’ni de üçüncü ilan ettiler. Bizim gazetelerden yaşadığımız sıkıntı şu ki: haber yapılıyor, düzeltene kadar canınız çıkıyor. Ne kadar tekzip ederseniz edin, milletin aklında sadece yapılan haber kalıyor. Bunu düzeltmek için kaç defa o gazeteye tekzip göndersek de, açıklamalar yapsak da düzeltemedik. Fakat bu çok yanlış bir haberdi” dedi.
Anlayan; “Bir belediye başkanı koltuğunu devrettiğinde insanlar ne kadar borcu olduğuna değil, ne kadar hizmet yaptığına, şehre ne kattığına, neleri getirdiğine bakıyorlar. Biz sokağa çıktığımızda da vatandaşlar borcumuzu sormuyor, yol istiyor, proje istiyor, hizmet istiyor. Tabii ki bunu belediyeyi batırmadan yapacağız. Biz 2012 yılını yaklaşık 40 milyon bütçeyle kapatmışız. Dolayısıyla müsaade etsinler de 40 milyon TL bütçesi olan bir belediyenin, bir o kadar da borcu olsun. Bizim belediyecilik anlayışımız borçlanmaya değil hizmete odaklı. Biz bugünkü borcumuzla Türkiye’nin en borçlu 3. Belediyesi değiliz. O tarihte SSK en borçlu belediyeleri açıklamıştı. Bizim faiziyle birlikte 27 milyon TL SSK borcumuz vardı. Bugün de faizsiz 12,2 milyon, faiziyle birlikte de 28 milyon TL borcumuz var.Biz göreve geldiğimizde 25 milyon TL olan borç bugün 28 milyon TL. Geçmiş dönemlere ait borçları kapatarak ilerlediğimiz için borçlarımız devam ediyor.” 4’te
“Bu İradeyi, Bu Cesareti Takdir Etmek, Alkışlamak Lazım”
“Asıl Amaç Çocuklarımıza Özgüven Kazandırmak”
Sayfa 6’da
Fatsa Milli Eğitim Müdürlüğü’nün; 23 Nisan etkilikleri çerçevesinde düzenlemiş olduğu, ortaokullar arası bilgi yarışması Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda yapıldı. 24 Okulun katıldığı bilgi yarışmasının birincisi Toki Ortaokulu seçilirken, ikinci Dumlupınar İlkokulu, üçüncü ise Sakarya ortaokulu oldu. Sayfa 2’de
AK Parti Ordu eski Milletvekili Eyüp Fatsa 30 yıldır devam eden terör sorununun çözümünde sona yaklaşıldığını belirterek, muhalefetin süreçle alakalı yaptığı açıklamaları eleştirdi.
“Doğrudan Demokrasi ve Fatsa Deneyimi”
Artık Bilgisayar ve İnternet Kullanabiliyorlar
Sayfa 3’te
“Ödül Alacak Otogar Yapıyoruz” Sayfa 7’de
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Fatsa İlçe Örgütü 4 Mayıs Cuma günü Belediye kültür sarayında “Doğrudan Demokrasi ve Fatsa Deneyimi” konulu Sayfa 5’te sempozyum düzenliyor.
Piste Asfalt Dökülmeye Başlanacak
Sayfa 5’te
“Hafriyat ve İnşaat Sektöründe Fatsa’nın imparatoru Olacağım”Sayfa 9’da
01 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA
Sayfa
2
“Asıl Amaç Çocuklarımıza Özgüven Kazandırmak”
Sağlık
/ Fatma CANLI
Aynalarla Barışın! Yüz estetiğinin en önemli yanını, kişinin yaşını ele veren gözler oluşturuyor. Estetik cerrahideki gelişmeler, göz yaşlanmasında da yıllara meydan okuma, daha genç ve duru bir görünüme kavuşma şansı tanıyor. Göz kapağı sarkması, kazayağı çizgileri, gözaltı torbaları ve göz kenarlarında oluşan kırışıklar yaşlanmanın en önemli göstergeleri olarak görülüyor. Ancak göz estetiğiyle, yüzü eski canlılığına kavuşturmanın mümkün olduğunu belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Akın Banaz, göz çevresine, göz kapağına ve göz altı torbalarına uygulanan estetik ile gözlerin daha güzel olabileceğini söyledi. Yaş ilerledikçe göz çevresindeki kas ve deri dokusu yerçekimiyle aşağı doğru sarktığını, bu durumun göz etrafındaki yağ dokusunun fıtıklaşması ve gözün önündeki yağı tutan sağlam yapının gevşemesine neden olduğunu anlatan Banaz, en sık uygulanan estetik operasyonların başında göz kapağı estetiği, üst kapak düşüklüğü ameliyatları, göz çevresi botoksu ve göz kapağı şekil bozukluklarının geldiğini belirtti. Banaz, “Kapak düşüklükleri doğuştan olabilir ya da ileri yaşlarda oluşabilir. Görmeyi ve görme alanını etkilediği için düzeltilmesi gerekir. Göz kapağını kaldıran kas tamir edilir ya da kapak askı yöntemi ile kaldırılır. Çocuklarda göz tembelliğine neden olan kapak düşüklükleri yani ptozisin düzeltilmesi çok önemlidir. Doğuştan ya da yaşa bağlı olarak göz kapaklarında gelişen içe ya da dışa dönme, kirpik bozuklukları, göz kapağı tümörleri gibi hastalıkların tedavileri yapılır. Bunun yanı sıra kazayağı bölgesi, burun kökü, alın çizgileri kırışıklık tedavisi, kaş kaldırma ve şekillendirme botoks yöntemleri de gerekiyorsa hastaya uygulanabilir. Botoks ile 15 dakikada tüm bu sorunlardan kurtulmak kolaydır. Ancak kullanılacak malzemelerin kalitesi de başarıyı bir o kadar artırır. Gözaltı torbaları ve üst göz kapağındaki hatta kaştaki sarkma gibi sorunlar ise göz kapağı ve kaş estetiği ile rahatlıkla çözümlenebilir. Burada önemli olan konu ise sadece estetikle kalmayıp hastanın hem fonksiyonel hem de estetik görünümünü hastaya kazandırabilmektir” dedi. GÜZEL GÖZLER İÇİN 4 UYGULAMA Göz çevresi botoksu: Kazayağı bölgesi, burun kökü, alın çizgileri kırışıklık tedavisi, kaş kaldırma ve şekillendirme. Göz kapağı estetiği: Gözaltı torbaları ve üst göz kapağındaki estetik sorunlar tedavi edilebilir. Ameliyatlarda karbondioksit lazer cihazı ya da radyofrekans kullanılabilir. Böylece kesi yerinden kanama çok az olur, iz kalmaz ve iyileşme süresi kısalır. Kapak düşüklüğü ameliyatları: Kapak düşüklükleri doğuştan olabilir ya da ileri yaşlarda oluşabilir. Görmeyi etkilediği için düzeltilmesi gerekir. Göz kapağını kaldıran kas tamir edilir ya da kapak askı yöntemi ile kaldırılır. Göz kapağı şekil bozukluklarının tedavisi: Doğuştan ya da yaşa bağlı olarak göz kapaklarında gelişen içe ya da dışa dönme, kirpik bozuklukları, göz kapağı tümörleri gibi hastalıkların tedavileri yapılır.
www.gazetekuzey.com
Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi
Niyazi YEŞİLLER
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nusret Yeşiller
Genel Yayın Yönetmeni Betül Yeşiller
İnternet Editörü Çiğdem Akyol
Haber Müdürü Mehmet Sabri Uğurbaş
Sayfa Editörü Emrah Çoşkun
Reklam Erkan Kaş
Haber Merkezi Engin Yaran Resul Koşar Beytullah Şeker Oğuzhan Yılmaz Ahmet Alkan Fatma Canlı Hamdi Büklü
Hukuk Danışmanı Av. Doğan Pehlivan
Grafiker İlkay Yeşiller
Dizgi-Grafik Yeşiller Grafik Tasarım www.yesillermatbaa.com
Dağıtım Şah Medya Ajans
Yayın Türü Yerel Süreli Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Gazetemiz İHA Abonesidir. Adres Baskı Tesisi MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Tel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12 Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa E-Posta : gazetekuzey@gmail.com
Fatsa Milli Eğitim Müdürlüğü’nün; 23 Nisan etkilikleri çerçevesinde düzenlemiş olduğu, ortaokullar arası bilgi yarışması Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda yapıldı. Sadece ortaokullar arasında yapılan bilgi yarışması programına Fatsa Kaymakamı Bekir Atmaca, Milli Eğitim Müdürü Ahmet Gürsel Avcı, yarışmaya katılan 24 okulun müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ve çok sayıda veli katıldı. Milli Eğitim Müdürü Ahmet Gürsel Avcı yapmış olduğu açıklamada; “Öğrencilerimiz beldelerden, köylerden kalkıp heyecanla buraya geliyorlar. Bizim de istediğimiz o heyecanlarını burada gidererek özgüven kazanmaları ”dedi. Avcı; “2012-2013 Eğitim Öğ-
retim Yılı 23 Nisan etkinlikleri çerçevesinde ortaokullar arası düzenlediğimiz yarışmalardan bir tanesi bilgi yarışmasıydı. Sadece ortaokullar arasında Bilgi Kültür Yarışması olarak planladığımız bu yarışmaya 24 okulumuz katıldı. Buradaki asıl amaç çocuklarımıza özgüven kazandırmak. Öğrencilerimiz beldelerden, köylerden kalkıp heyecanla buraya geliyorlar. Bizim de istediğimiz o heyecanlarını burada gidererek özgüven kazanmaları. Bir de biliyorsunuz 8 Haziran’da SBS sınavı var ve bu sene son olarak yapılıyor. Bu bilgi yarışmasını biraz da SBS sınavına hazırlık için yapıyoruz. Yine nasip olursa SBS sınavı provası olarak 18 Mayıs’ta deneme sınavı da yapacağız. Kısacası bu noktada asıl amaç; çocuklara özgüven
kazandırmak ve SBS sınavına hazırlamak. 2012-2013 Eğitim Öğretim yılı başında Sayın Kaymakamımız Bekir Atmaca ile birlikte başlatmış olduğumuz projeler kapsamında okullarımız da deneme sınavı yapıyoruz. Ardından sınav sonuçlarının analizlerini de yapıyoruz. Ve okul müdürleri ile yaptığımız toplantılar da hangi konularda eksikleri olduğunu paylaşıyoruz. Geçen yıl SBS sınavında Fatsa, il de 319 puanla 3. Sıradaydı. Bu yıl fazla abartmadan hedefimizi 325 olarak belirledik. Ve inşallah hedefimize ulaşacağız. Bildiğiniz üzere YGS’ de kendimize verdiğimiz hedefi aştık bile. Geçen yıl ki puanımızı 30 puan artıracağız demiştik baktığımızda 35,5 puan artırmış olduk. Tabi Fen Lisemizin ilk kez mevzun
vermesinin de etkisi oldu. İyi bir yönetici olan liderin hedefleri olmalı. Biz hedeflerimiz doğrultusunda bunları gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Ekip ruhuyla çalışıyoruz. Okul müdürlerimiz ve öğretmenlerimiz çok gayretli. Ben böyle konularda kendimi şanslı hissediyorum. İyi bir eğitim kadrosuyla çalışıyorum. Ben basın mensuplarına da ayrıca teşekkür ediyorum. Çünkü ‘marifet iltifata tabidir’ anlayışıyla yapmış olduğumuz güzel faaliyetlerin basında yer alması bizi mutlu ediyor. Tabi ki eleştirilere de açık olduğumuzu belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu. 24 Okulun katıldığı bilgi yarışmasının birincisi Toki Ortaokulu seçilirken, ikinci Dumlupınar İlkokulu, üçüncü ise Sakarya ortaokulu oldu.
“Gemi Batarsa Herkes Zarar Görür”
Memur-sen Fatsa İlçe Başkanı Hüseyin Yıldız, terör ile ilgili çözüm süreci konusunda yaptığı açıklama ile hükümetin uygulamalarına destek verdi. Yıldız, “ ön yargı ile hareket etmeden sürecin sonu beklenmelidir. Aksine sağlam giden bir gemi batarsa içinde olan herkes bundan zarar görür” dedi. Hüseyin Yıldız açıklamasında şunlara söyledi: “Son günlerde ülke gündemini oluşturan konuların başında yer alan, çözüm süreci ve âkil insanların durumu, gündemde bir hayli daha kalacağa benziyor. Dua edelim Allah'a, sonuç ülkemizin hayrına sonuçlansın. Toplum olarak, şu son zamanlarda daha sabırlı, ön yargılı hareket etmeden iyi niyetle başlanmış bir sürecin so-
nunu bekleyerek hareket etmeli ve soğuk kanlılığımızı muhafaza etmeliyiz. Bağırıp çağırarak, gençleri sokaklara dökerek kavga ortamına çekmek ülkeye bir fayda sağlamaz. Aksine sağlam giden bir gemi batarsa içinde olan herkes bundan zarar görür. Daha düne kadar, şehit ce-
nazelerini seyreden bir toplum iken şimdi “çözümü nasıl buluruz” sorusu soruldu ilk kez. Bunun için de büyük bir çoğunluk da çözümden yana. Artık askere eline kına yakarak gönderdiğimiz çocuğumuzun acı haberini bekleme korkusu yaşamak istemiyoruz. Güneydoğu'ya giden öğretmenizin, hemşiremizin can güvenliği korkusu yaşamasını istemiyoruz. İnanıyorum ki terör belası biterse, ülkemizin yükselişi hızla devam eder. Terörle giden trilyonlar milletimize hizmet olarak geri döner. Kısaca ülkemiz çok büyük bir büyüme dönemine girer. Bundan ülkemiz de milletimiz de kazançlı çıkar. Ekranlarda şehit annelerinin feryatlarını duyuyor, “niçin bu süreci yıllar öncesinden başlatma-
dınız?” temennilerini işitiyoruz. “Bizler evlat acısı çektik. Düşmanımız da olsa bundan sonra evlat acıları çekmelerini istemiyoruz” diye feryat ediyorlar. Lütfen bir empati yaparak zaman zaman kendimizi onların yerine koyalım. Bu ülkede yıllarca kardeşçe yaşadık, ülkemiz için omuz omuza savaştık. İç ve dış düşmanlara karşı birliğimizi ve dirliğimizi muhafaza edelim. En azından kanayan yaraya merhem sürmeye çalışan âkil insanlara da hiç değilse yaratandan ötürü görüş ve düşüncelerini kabul etmesek de saygı gösterelim. Kanayan yaraya bizler de birer merhem sürmenin gayreti içerisinde olalım. Hazreti İbrahim'in ateşine su taşıyan serçe misali ...”
Mesudiye MYO Türkiye 1.’si Oldu Türk Kızılayı’ndan edinilen bilgilere göre Mesudiye MYO bu kampanyada en çok kan veren meslek yüksekokulu olarak ODÜ Fakülte ve Meslek Yüksekokulları arasında birincisi oldu. Ordu Kızılay Kan Merkezine bağlı gezici kan toplama ekibi, Mesudiye Meslek Yüksekokulundaki kampanyada, akademik ve idari personelin yanı sıra kan bağışında bulunmak isteyen
öğrencileri sağlık kontrolünden geçirdikten sonra sağlık sorunu bulunmayanların kan bağışlarını kabul etti. Öğrencilerin kampanyaya yoğun ilgi gösterdiğini belirten Mesudiye MYO Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Cemal Fırat Şen, kan bağışına dikkat çekerek önemli olan birinci olmak değil güzel işlerle anılmak dedi ve böylesine duyarlı bir projede en çok kan
bağışı yapan birim olarak birincilik unvanını Mesudiye MYO’ya getiren akademisyenlere, idari personele ve öğrencilere teşekkür etti. Bir ünite kanın üç hayat kurtarabileceğine değinen Öğr. GÖR. Cemal Fırat Şen takdire şayan bir sorumluluk örneği ile Türk Kızılayı’na 52 ünite kan bağışlandığını ifade etti ve bu oranın da Mesudiye MYO öğrenci nüfusuna
göre oranlandığında, % 28’lik bir katılım oranı ile Ordu Üniversitesi birimlerinde en yüksek kan bağışı kampanyasının gerçekleştirildiğini belirtti.
01 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA
Sayfa
Fatsa’da Siyaset Yapanlar Sınıfta Kaldı
“En Acil İhtiyaç Çevre Yolu” nın, siyasi partilerin gündeminde yok” dedi.
/ Mehmet S. UĞURBAŞ
Fatsa’nın tanınmış siyaset adamlarından Süha Topaloğlu, Fatsa’nın en acil ihtiyacının çevre yolu olduğunu söyledi. Topaloğlu: “Kültür Sarayı, Spor Kompleksi gibi bina yatırımlarını herkes yapar. En acil ihtiyaç çevre yolu dedi. “Sınıfta Kaldılar” Fatsa’daki siyasetçilerin bu konuda sınıfta kaldığını vurgulayan Topaloğlu: “Fatsa’da siyaset yapan siyasilerin, siyaset üretmeye çalışan sivil toplum örgütlerinin, muhalefet partilerinin, hepsinin çok önemli bir eksiği var. Bana göre hepsi bu konuda sınıfta kaldılar. Fatsa’nın şiddetle çevre yoluna ihtiyacı var. Bu
çevre yolu Ordu’ya yapıldı, şu an inşaat aşamasında, Ünye’ye yapıldı ve açılmak üzere. Bu güçlü bir çalışmaydı. Ancak Fatsa’dan çevre yolu ile ilgili bir talep gelmedi. Hatta 2007 yılındaki seçimlerden önce İçişleri Bakanımız İdris Naim Şahin Ticaret Odası’na gittiği zaman, orada bulunan sivil toplum örgütü yetkilileri kendisine; ‘bizim çevreyolumuzu yapma bize liman yap’ şeklinde Fatsa’yı ikilemde bırakan bir talepte bulundular. Hâlbuki bu ikisi birbirini karşılamaz. Fatsa halkı adına kimse bu şekilde konuşamaz. Fatsa’nın çevreyoluna da, limana da ihtiyacı vardır. Çevreyolu, Fatsa’nın hakkıdır. Günlük 18 bin araç geçiyor bu yoldan. Çok acıdır ki çevreyolu Fatsa’nın, bası-
“Fatsa’yı Nasıl Büyüteceksiniz?” Çevre yolunun modern şehircilik anlayışında olması gerektiğini ifade eden Süha Topaloğlu: “2012 yılı Aralık ayında gazetelerde Vali beyin bir demecini okudum; ‘Fatsa’nın çevre yolu talebi yok’ demişti. Ve Fatsa’da iktidar veya muhalefet olarak hiçbir siyasiden ‘bizim çevre yolu talebimiz var’ diye bir ses çıkmadı. Fatsalı Süha Topaloğlu olarak benim talebim var. Yazın günde 18 bin araç geçen bu yol tıkanıyor. Çünkü İstanbul’dan Ankara’dan kalkıp Gürcistan’a kadar başka bir alternatifi olmayan bir yol. Modern şehircilikte kesinlikle çevreyoluna ihtiyaç var. Şimdi Fatsa’yı nasıl büyüteceksiniz? Fatsa bu halde büyümez” dedi. “İkinci Fatsa Oluşur” Toğaloğlu: “Fatsa’da Kültür Sarayı, Spor Kompleksi gibi bina yatırımlarını herkes yapar. Bunları yapmak için Fatsa’da çok önemli yerlerde olmaya gerek yok. İktidar olan her parti bu hizmetleri Belediye imkânlarıyla yapabilir. Biz artık bunları istemiyoruz. Fatsa’yı büyütecek projeler istiyoruz. Bunların en başında gelen de çevreyoludur. Çünkü tünelli ve ya tünelsiz çevreyolu yapıldığında, etrafında bir ikinci Fatsa oluşur, Fatsa’nın şehir içi rahatlar ve turizm Fatsa’da gelişir. Bu nedenle ben çevreyolunu Fatsa da büyük eksiklik olarak görüyorum. Valiliğin konuyla ilgili yaptığı demeç-
ten sonra bu eksikliği Fatsa’dan kim dile getirecek diye bekliyordum ama kimse getirmedi ve bana nasip oldu. Fatsa’nın bu taleplerini yüksek sesle iletecek başta Belediye Başkanı olmak üzere birçok insana ihtiyacı var. Tabi bunun dışında Fatsa için yapılacak, gönlümüzün arzu ettiği çok şey var. Fakat en acili bu olduğu için ve diğerlerinin yanında kaynayıp yine unutulmasın diye şimdi farklı bir konu eklemek istemiyorum” dedi.
“Adaylık Gündemimde Yok” Kendisi ile ilgili belediye başkan adaylığı söylentilerini cevaplayan Topaloğlu: “Bana sürekli ‘Fatsa Belediye Başkanlığına aday mısınız?’ soruları geliyor. Fatsa’da yaklaşık 4 dönem ilçe başkanlığı yaptım. 2002–2007 olmak üzere 2 dönem Milletvekili adayı oldum. Ayrıca; Milletvekili ve Belediye Başkanı çıkaran siyasi bir aileden geldiğim için vatandaştan bana başkan adayı olmam yönünde talep geldi, gelmeye de devam ediyor. Herhangi bir siyasi kuruluştan böyle bir teklif gelmedi. Benim de şu an böyle bir düşüncem yok ama vatandaşın bana güven duyması, beni orada görmek istemesi beni çok mutlu ediyor. Yani vatandaşın bu düşüncesi dışında ne herhangi bir siyasi partiden ne de benim tarafımdan böyle bir talep ya da girişim yok. Eğer Belediye Başkanlığı için böyle bir talep gelirse de bu hemen cevap verilebilecek ve benim gündemimde olan bir konu değil. Çok geniş çaplı düşünmeyi gerektirir” diye konuştu.
Projeye Pazarcılar Karar Verecek
Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, Fatsa Pazarcılar Derneği Başkanı Kemal Çatalkaya, Yönetim ve pazarcıları dernek binasında ziyaret etti. Başkan Anlayan’a bu ziyarette Başkan yardımcıları Muharrem Aktepe, Bülent Yücetepe ve zabıta Müdürü Cemal Beşik eşlik etti. Başkan Anlayan, giyimci ve sebzeci esnaflarla genel bir sohbet yaptı, pazarcıların genel isteği olan kapalı Pazar yeri konusunda fikir alış verişinde bulundu. Başkan Anlayan; ”İnanın ki,
bende sizler kadar Fatsa da kapalı bir Pazar yeri olmasını arzu ediyorum ama yer konusunda ortak karar vermemiz gerekiyor. İki alternatifimiz var, birincisi Cumartesi pazarının kuruluğu alanın yanında otopark içerine 2 katlı bir Pazar yeri yapmak, diğeri de Yunus Emre köprü yanında elekçi ırmağı kenarında bulunan alana kapalı otopark yapmak. Birinci yer metre kare olarak 3 dönüm civarında, burası olursa 2 katlı olacak ve metrekare olarak pazarcılara belirli bir ölçüde yer verilecek. Diğer yer ise 20 dönüm burasıda bazı pazarcılar
tarafından uzak olarak değerlendiriliyor. Ben ikisine de varım ama siz karar verin bende ona göre proje çalışayım” dedi. Başkan Anlayan, ayrıca 2 katlı olarak yapmayı düşündükleri Cumartesi pazarının yanındaki otopark alanına yapılacak kapalı Pazar yeri projesini pazarcılarla paylaştı. Paylaşılan proje pazarcılar tarafından çok beğenildi, fakat tek sorun metrekare olarak küçük olması. Başkan Anlayan ,”Ama sığarız derseniz bu projeyi yapmaya da hazırım” dedi. Elekçi ırmağı kenarına ise tek katlı kapalı pazaryerinin de çok rahat yapılabileceğini söyleyen Başkan Anlayan; “Burası içinde proje hazırlayayım onu da sizlerle paylaşalım. Ama tek isteğim kendi aranızda anlaşın ve bir
an önce karar verin. Ben sizden fazla bu olayın netleşmesini istiyorum “dedi. Fatsa Pazarcılar Derneği Başkanı Kemal Çatalkaya ise; “ Biz Belediye Başkanımızla bu konuları konuşuyoruz. Biz dileklerimizi her zaman iletiyoruz. Sağ olsun başkanımız da bizi dinliyor ve çözüm yolu üretiyor. Başkanımızın bize gösterdiği yerleri kendi aramızda değerlendirip karar vereceğiz. Bu sebeple inşallah en yakın sürede bizim için yeni bir Pazar yeri projesi yapacağını düşünüyorum. Başkanımız ileri görüşlü bir insan olduğu için ve büyükşehir olmamız münasebetiyle bize yakışan modern ve büyük bir pazar yeri olacaktır. Hazırladığı proje tek kelimeyle mükemmel olmuş. Fatsa’mıza da bize de bu yakışır ama dediğim gibi yer konusunda karar vermek için kendi aramızda toplantı yapıp karar vereceğiz. Bizlerin her zaman yanında olan Başkan Anlayan a bu ziyaretten dolayı bir kez daha teşekkür ediyoruz. Bu ziyaret bizleri çok memnun etti “dedi.
“1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü” Ordu Valisi Orhan Düzgün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü ile ilgili bir mesaj yayınladı. Vali Düzgün mesajında; “1 Mayıs, dünyada işçilerin çalışma şartlarının düzeltilmesi için verdikleri mücadelenin başlangıcı olup, tüm çalışanların ve dünyanın evrensel orak değeridir. Bugüne kadar tüm dünyada Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü olarak kutlanmakta olan 1 Mayıs, ülkemizde
de “Emek ve Dayanışma Günü” olarak kabul edilmiş ve resmi tatil ilan edilmiştir. 1 Mayıs, tüm çalışanlar ve alın terini üretime dönüştürenler için özel bir anlama sahip olduğu gibi özel bir gün olma niteliğini de taşır. Emeğin, alın terinin kutsallığını yansıtan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün çalışma barışını güçlendirmesini, toplumumuzda dostluk ve dayanışmayı arttırmasını, birlik ve beraberliğimizi pe-
kiştirmesini diliyorum. 1 Mayıs etkinliklerinin ilimizde ve ülkemizin her tarafında özüne ve anlamına uygun olarak bir bayram havasında, bir şenlik ortamında kutlanmasını temenni ediyorum. Bu duygularla, bütün çalışanlarımızın Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyor, sağlıklı, mutlu ve başarılı bir çalışma hayatı geçirmelerini diliyorum” dedi.
3
1 Motosiklet 4 Can… / Mehmet S. UĞURBAŞ
Fatsa’da engelli vatandaşlara Fatsa Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından dağıtılan engelli araçları birçok engelli vatandaşın yüzünü güldürürken zaman zaman da tehlike oluşturuyor. Alım gücü zayıf olan engelli vatandaşlarımız bu motosikletleri bazı zamanlarda amacı dışında da kullanabiliyor. Fotoğrafta görülen engelli vatandaşımız ailesiyle birlikte bir yere giderken ulaşım aracı olarak kullandığı engelli motosikletini görenler şaşkınlığını gizleyemedi. Motosiklete kendisi dışında 3 kişi daha bindiren engelli vatandaşın trafikte saçtığı tehlike bir yana dursun, yanında bulunan 3 kişinin can güvenliği yok. Tamamen emniyetsiz bir biçimde motosiklete binen diğer 3 kişi hallerinden gayet memnun görünürken bu durumu gören vatandaşlar da tepki gösterdi. Vatandaşlar:
“Engelli vatandaşlarımıza yardım edilmesi gerekiyor. Her zaman destekliyoruz. Ancak insanların can ve mal güvenliği söz konusu olduğu zaman kesinlikle uyarmak gerekiyor. Bu vatandaşımızın motosiklete 4 kişi binmesi kendisi de dahil 4 kişinin canını tehlikeye atması demektir. Engelli ya da değil herkesin özellikte insanların canı söz konusu olduğu zaman daha özverili ve duyarlı davranması gerekiyor” dediler.
Artık Bilgisayar ve İnternet Kullanabiliyorlar
Ordu İŞKUR destekli "Bilgisayar ve İnternet Kursu" açan Karadeniz Görme Engelliler Derneği (KAGED), 5 görme engellinin bilgisayarı ve interneti tam olarak kullanabilmelerini sağladı. Yaklaşık 3 aylık bir eğitim sonucu, klavye hakimiyetini yüzde 90 oranında kullanan görme engelliler, bilgisayarda, her türlü yazıyı yazabiliyorlar ve yazılanları da okuyabiliyorlar. Normal yazışmaların yanı sıra resmi yazı türlerini ve şemasal işlevleri de bilgisayar ortamında yapabilen görme engelliler, "Görenlerden bir farkımız olmadığını hissettik" ifadesini kullandılar. Kurs Eğitmeni Hakan Keskin, görme engellilerin 3 aylık bir eğitim sonucu, yaşamlarında
gerekli olabilecek tüm bilgisayar etkenli faaliyetleri görenler kadar yapabildiklerini belirtti. KAGED Genel Başkanı Faruk Teber, kendilerine destek olunduğu sürece diğer engellilere de ulaşabileceklerini belirterek, "Zaman zaman engelli üyelerimizi bir araya toplayabilecek yer sıkıntısı yaşıyoruz. Mevcut yerimizi Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan temin etti. Başlangıçta bize yetiyordu, ancak şimdi çoğaldık ve daha geniş bir yerde daha geniş bir eğitim alanı da sağlayabiliriz" dedi. Kursa katılanlar ise, "Bilgisayarla ilgili bildiklerimizin yeterli olmadığını kursa katıldıktan sonra öğrendik. Bize bu imkanı sağlayan, Ordu İŞKUR ve KAGED'e teşekkür ediyoruz" dediler.
Güneşi Gören Denize Atladı
/ Mehmet S. UĞURBAŞ
Yağmurlu ve soğuk günlerin ardından havaların ısındığı Fatsa’da hafta sonunu evinde geçiren vatandaşlar, mangallarını ve hamaklarını alarak soluğu Dolunay ve Çamlık’ta aldı. Kimi aileler mangal yakıp piknik yaparken aralarında çocuk ve gençlerin bulunduğu bir grup sıcak havayı fırsat bilerek Dolunay’da denize girdi. Deni-
zin tadını doyasıya çıkaran bir vatandaş, “Deniz biraz soğuk ama yine de giriliyor. Uzun ve soğuk bir kışın ardından gerçekten denize girmeyi özlemişiz” diye konuştu. Sıcak havanın tadını çıkaran ve piknik yapan vatandaşlar ise, “Soğuk havalar nedeniyle evde sıkıldık. Hafta sonu olması, bir de havanın ısınmasıyla kendimizi dışarıya attık” dediler.
01 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA
Sayfa
4
“Türkiye’nin En Çok Borcu Olan 3. Belediyesi Değiliz. Bunu Resmi Belgelerle
İspatlasınlar İstifa Edeceğim” / Mehmet S. UĞURBAŞ
Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan kendisine ve projelerine yönelik eleştirileri değerlendirdi. Gazetemize yaptığı özel açıklamada tüm soruları resmi evraklarla destekleyerek cevaplandıran Anlayan, “Bize projeleri hangi parayla yapacağımızı soranlar, Allah korusun göreve gelirlerse hizmet yapmayacaklar mı” dedi. Anlayan ‘Türkiye’nin en borçlu 3. Belediyesi Fatsa Belediyesi’ şeklindeki iddiaları da, “Her kim, bunu resmi belgelerle ispatlarsa görevimi derhal bırakacağım” diyerek net bir ifadeyle cevapladı. “CAZİBE MERKEZİ OLACAK” Anlayan, Fatsa’nın bir cazibe merkezi olacağını belirterek: “Biz üzerimize aldığımız yetki ve sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu yolda hiçbir siyasi söylem ya da olumsuzluk bizim hizmet aşkımızı ve heyecanımızı söndüremeyecek. Bu zamana kadar asli hizmetlerimizi, imkânlarımızı en iyi şekilde kullanarak yapmaya çalıştık. Asli hizmetlerimiz olan, park, bahçe, kanalizasyon, su, yol gibi hizmetler dışında bu şehrin cazibe merkezi olması için sosyal kültürel ve ekonomik yatırımlara da ihtiyaç olduğunu söylemiştik. Bunu yapmak için de çalışmalarımız hızlı bir şekilde devam etti ve hayata geçirdiğimiz projeleri birçok vatandaşımız görüyor ve buralardan hizmet alıyor. Hayal diye nitelendirilen birçok projemiz hayata geçti. Biz çıtamızı her geçen gün yükseltmek için çalıştık. Şimdi ise ‘Ustalık Dönemi’mizde bu çıtayı daha da yukarılara taşımayı hedefliyoruz” dedi. “ÇÖPLÜKTE GONDOL SEFASI” Geçtiğimiz günlerde Kültür Sarayı’nda yapılan toplantıda açıklanan projelerin seçim için olmadığını ve birçoğunun altyapı çalışmalarının başladığını vurgulayan Anlayan: “Biz, seçilirsek bunları yapacağız demiyoruz. Sunduğumuz projelerin birçoğunun alt yapı çalışmaları başladı. Vaat vermiyoruz, icraat yapıyoruz. Geçtiğimiz günlerde projelerimizin tanıtımını yaptık ama daha kamuoyuyla paylaşmadığımız, hazırlık çalışmaları devam eden projelerimiz de var. Örneğin ‘Çöplükte Gondol Sefası’. Bu bizim sloganımızdır. Bunu yapacağız. Hayata geçirmek için çalışmalarımız da başladı. Bu seçilirsek başlayacağımız bir proje değil. Altyapı çalışmaları başladı ve devam ediyor. 1 yıldır Evkaf Mahallesi’ndeki çöplük alana çöp dökmüyoruz ve bu alanı rehabilite ediyoruz. Şu anda 2 milyon TL’ye yakın altyapı yatırımı yaptık ve bu yıl da bu çalışma devam edecek. Bu projenin başladığı anlamına geliyor, yani 2 milyon TL altyapıya harcandı ve bunun 1 milyon 600 bin TL’sini hibe aldık. Yatırımı yapıyoruz ama maliyetin tamamı bizim cebimizden çıkmıyor. Bundan sonra da birtakım hibeler ve Bakanlık destekleri olacak ama yatı-
rımı fiilen yapan Fatsa Belediyesi olacak” dedi.
“DAVAYI AÇTIK” Cumhuriyet Meydanının genişletilebilmesi için istimlâk davasının başladığını bildiren Anlayan: “Beni en fazla heyecanlandıran projelerden bir tanesi ‘’Meydan Projesi’dir. Onun da çalışmalarına başladık. İstimlâk davasını açtık ve şu anda devam ediyor, dava bittiği anda mahkemenin tespit ettiği rakam üzerinden istimlâkı gerçekleşecek ve projemiz hayata geçecek. Mimari çalışması bitti, kalan sürede de mahkeme devam ederken biz projenin statik ve uygulama projesini yapacağız. Cumhuriyet Meydanı’ndaki binaların istimlâkı için 10 milyon TL harcadığımızı söylüyorlar. Keşke meydandaki bina sahiplerine verilecek arsam olsa da para harcamasam, arsa versem. Onlara verecek arsamız olmadığı için istimlâk etmek zorlunda kalıyoruz. Bu son çareydi ve böyle yaptık” dedi. “MEYDANI GENİŞLETTİK, ÖNÜNÜ KAPATMADIK” Son günlerde en çok konuşulan konulardan biri olan hükümet Konağı önündeki meydan projesinin imara açılmasıyla ilgili soruları da yanıtsız bırakmayan Anlayan: “Hükümet Konağı önündeki meydan projesine gelirsek, bizim buraya yapacağımız meydan 7 dönüm, Cumhuriyet Meydanı şu an 1,5, büyütüldükten sonra ise 3,5 dönüm olacak. Yani Hükümet Konağı önüne Cumhuriyet Meydanı’nın iki katı büyüklüğünde bir meydan yapacağız. Ve bunu da bu yaz yapacağız. Yani bir dahaki döneme bırakmayacağız. Hükümet Konağı önüyle ilgili orayı imara açtığımıza dair iddialar var. Biz orayı imara açmadık ki, Hükümet Konağı’nın 30 senedir mülkiyetten dolayı açılamayan önünü aksine meydana kattık. Bu çok önemli. Hükümet Konağı önünde zaten bir mülkiyet vardı, bu mülkiyeti yan tarafla takas yaparak meydanı genişlettik. Biz Hükümet Konağı önündeki 2,5 dönümlük mülkiyeti bedelsiz alarak, Kaymakamlığa 2 milyon 500 bin TL’ye sattık ve bu alanı da meydana kattık. Hükümet Konağı önünde bulunan, üzerinde oto galerinin bulunduğu 2,5 dönüm arsayı aldık ve karşılığında benzinlik tarafında 1 dönümlük arsa vererek imara açtık. Zamanında şu anki Fatsa Ticaret Borsası’nın önündeki o küçük yeşil alanı almak ve borsa binasının önünü açmak için o alanda hissesi bulunanlara altında Varan Market olan binanın bulunduğu arsa verilmiş. Şimdi o binayı yıkma ihtiyacı duyuluyor mu? Hayır. Dolayısıyla Hükümet Konağı önünde de durum böyle. Biz konağın önünü kapatmadık, aksine genişlettik. Ben 30 yıldır çözülemeyen bir sorunu belediyenin kârlı çıkacağı şekilde çözdüm.” diye konuştu. “HER HALÜKARDA YÜKSELTECEĞİZ” Mevcut otogarın bulunduğu
arsanın yol seviyesine yükseltileceğini söyleyen Başkan Anlayan: “Belediye Binası ve Otogar Projesi ile ilgili de, otogarın bulunduğu alan 16 dönüm. Büyük bir arsa. Biz o alana bir meydanla birlikte belediye binasını yapıyoruz, çevre yolu yapılana kadar da otogarı orada çözeceğiz. Çevre yolu yapıldıktan sonra da –bunun vadesi ne olur, bilemiyorum, fizibilite çalışması devam ediyor– çevre yolu yapıldıktan sonra otogar çevre yolunun birleştiği noktaya yapılır, burası da köylerden ve mahallelerden gelen dolmuşların garajı olur. Atıl bir alan olarak kalmaz. Biz otogarı koymasak da orayı yükseltmek için bu binayı yapacağız” dedi.
“KOLAYA DEĞİL ZORA TALİBİZ” Su arıtma tesisini DSİ ile ortak yapacaklarını belirten Anlayan: “Su arıtma tesisi maliyeti 30 milyon TL’yi bulacak bir yatırım ve bu para bizden çıkmayacak. Bu projeyi biz DSİ ile birlikte yaptırıyoruz. Bu para DSİ’den çıkacak ama biz 25 yıl vadeyle DSİ’ye borçlanacağız. 25 yılda da bunun kat kat fazlasını ödeyecek güce sahibiz. Bu projeler Fatsa’yı, sosyal, kültürel, sağlık açılarından bugünkü geldiği noktadan çok daha yükseklere taşıyarak bir cazibe merkezi haline getirecektir. Kolay olmuyor, zorlanıyoruz fakat biz kolaya değil zora talibiz” dedi. “HİÇBİR ŞEY ESKİMEDİ” Kültür Sarayı’ndaki tadilatı da değerlendiren Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan: “Kültür Sarayı’nda bu kadar çabuk tadilat yapılmasına ne gerek vardı, hemen eskidi mi diye sorular ortaya atılıyor. Bu tadilat, bir şey eskidiği için yapılmıyor. Bu proje mimari açıdan çok güzel olduğu için hayata geçirildi. Hizmetimiz de devam ediyor. Ancak kafeteryada mimari olarak göze çok hoş gelen ortadaki merdiven, hizmet yapılmasına engel oldu. Bir restoran olduğu halde restoran gibi kullanamadık. Fiziki yapı itibariyle toplu kullanımlara uygun düşmedi. Biz tamamen kullanımı rahat olmadığı ve daha fazla insana daha kaliteli hizmet verebilmek için ortadaki merdiveni kaldırmak ve üst kattaki dar alanı genişletmek için tadilata gittik, eskidiği için değil. Bittiğinde görecekler ki daha ferahlamış, daha geniş bir mekâna kavuşacağız. Spor Kompleksi’nde en fazla talep gören hizmetlerden biri çocuk oyun salonu. Bu salon Kültür Sarayı’nda yoktu. Biz üst katı büyütürken aynı zamanda çocuk oyun salonu da ekliyoruz. Bunlar ustalık projemiz değildi. Çıraklık dönemimizdi, bu nedenle böyle ufak tefek hatalar oldu. Şimdi bunları gördüğümüz için yeni projeler yaparken çok titiz davranıyoruz. Kafeteryanın ortasındaki merdiven mimari ve dekoratif açıdan çok hoş görünüyor ama 50 kişilik bir yemek vermeye kalkışsak 3 masayı bir araya getiremiyoruz. Kültür Sarayının ben yoğun talep göreceğini düşünüyordum ancak benim beklentilerimden bile daha fazla talep oldu. Şu ana kadar 800 programı bulmuşuz” dedi. “İSPATLASINLAR, İSTİFA EDERİM” Yine son günlerde en çok gündem oluşturan ve her ortamda farklı bir şekilde konuşulan belediyenin borçlarıyla ilgili detaylı ve iddialı açıklamalar yapan Başkan Hüseyin Anlayan, “Her kim Fatsa Belediyesi’nin bugün ya da o ta-
rihte Türkiye’nin en borçlu 3. Belediyesi olduğunu gazete kupürüyle değil resmi olarak ispat ederse, belediye başkanlığını bugün bırakırım, istifa ederim” dedi. Anlayan: “Borçlanma konusuna gelince, borçlanmadan korkarsak proje yapamayız. Bize, ‘bu projeleri hangi parayla yapacaksın’ diye soranlar kendileri talip oldukları bu yönetime geldikleri takdirde proje yapmayacaklar mı? Ya da yapacaklarını iddia ediyorlarsa onlar hangi parayla yapacaklar? “AKILDA SADECE HABERLER KALIYOR” Yaklaşık 2 seneden fazladır Fatsa’da, belediyenin borcu konuşuluyor. Bir gazetede bir haberde ‘Türkiye’nin en borçlu belediyeleri’ başlığı altında Urfa Belediyesi’ni birinci, Şişli Belediyesi’ni ikinci, Fatsa Belediyesi’ni de üçüncü ilan ettiler. Bizim gazetelerden yaşadığımız sıkıntı şu ki: haber yapılıyor, düzeltene kadar canınız çıkıyor. Ne kadar tekzip ederseniz edin, milletin aklında sadece yapılan haber kalıyor. Bunu düzeltmek için kaç defa o gazeteye tekzip göndersek de, açıklamalar yapsak da düzeltemedik. Fakat bu çok yanlış bir haberdi. Öncelikle şunu söyleyeyim: Her kim Fatsa Belediyesi’nin bugün ya da o tarihte Türkiye’nin en borçlu 3. Belediyesi olduğunu gazete kupürüyle değil resmi olarak ispat ederse, belediye başkanlığını bugün bırakırım, istifa ederim. Böyle bir şey yok. Ha ben borçlanmaktan korkan bir belediye başkanı değilim. Keşke bana daha fazla kredi verseler. “BORCA DEĞİL, HİZMETE BAKILMALI” Bir belediye başkanı koltuğunu devrettiğinde insanlar ne kadar borcu olduğuna değil, ne kadar hizmet yaptığına, şehre ne kattığına, neleri getirdiğine bakıyorlar. Biz sokağa çıktığımızda da vatandaşlar borcumuzu sormuyor, yol istiyor, proje istiyor, hizmet istiyor. Tabii ki bunu belediyeyi batırmadan yapacağız. Biz 2012 yılını yaklaşık 40 milyon bütçeyle kapatmışız. Dolayısıyla müsaade etsinler de 40 milyon TL bütçesi olan bir belediyenin, bir o kadar da borcu olsun. Bizim belediyecilik anlayışımız borçlanmaya değil hizmete odaklı. Biz bugünkü borcumuzla Türkiye’nin en borçlu 3. Belediyesi değiliz. O tarihte SSK en borçlu belediyeleri açıklamıştı. Bizim faiziyle birlikte 27 milyon TL SSK borcumuz vardı. Bugün de faizsiz 12,2 milyon, faiziyle birlikte de 28 milyon TL borcumuz var. Biz SSK’ya düzenli borç ödemiyoruz. Onlar ne kadar istiyorsa o kadar ödüyoruz. Biz göreve geldiğimizde 25 milyon TL olan borç
bugün 28 milyon TL. Geçmiş dönemlere ait borçları kapatarak ilerlediğimiz için borçlarımız devam ediyor. O zaman da SSK 27 milyonla bizi üçüncü, yaklaşık 30 milyonla Şişliyi ikinci, milyon TL ile de Şanlıurfa’yı da birinci göstermişti. o gazetede çıkan haber de SSK verilerini baz alarak bu haberi yapmıştı. Bizim, her belediye gibi SSK, Emekli Sandığı, Vergi Dairesi, TEDAŞ gibi kurumlara ve piyasaya borçlarımız var. Bunların toplamı belediyenin borcudur. Kimi belediyenin SSK’ya, kiminin piyasaya, kiminin de başka bir kuruma borcu fazladır. O gün torba yasası da çıkmıştı ve herkes bir kuruma olan borcunu yapılandırarak vadelendirmişti. Biz SSK’ya değil Vergi Dairesi’ne olan borcumuzu yapılandırarak bu yasadan faydalanmıştık. Başkaları da gitti SSK’yı tercih etti. Yani o gün de bizden daha fazla borcu olan birçok belediye vardı ama yapılandırdıkları ve taksitlendirdikleri için o gazetedeki listede yer almadılar. Hâlbuki 1 milyar TL’nin, eski parayla bir katrilyonun üzerinde borcu olan belediyeler de var. Eğer Vergi Dairesi açıklansaydı biz listede bile olmayacaktık. Toplam borçlanmada biz Türkiye’nin en borçlu belediyelerinden biri değiliz. Örneğin geçen yıl İller Bankasında 15 Milyon TL kredi çekmişiz ama bu 7 senede ödenecek. Dolayısıyla aylık 200 bin TL ödeme yapıyorum. Bu nedenle Fatsa Belediyesi’ni Türkiye’nin en borçlu 3. Belediyesi değil, en borçlu belediyeleri arasında olmakla bile kimse itham edemez” şeklinde konuştu. “LİSTEYE BİLE GİREMEYİZ” Türkiye’nin en borçlu belediyelerinden bazılarını resmi rakamlarla açıklayan Başkan Anlayan: “O gazetede bizim en borçlu 3. Belediye olduğumuzun iddia edildiği dönemle eş zamanlı olarak Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın CHP’li Sena Kaleli’nin soru önergesi üzerine verdiği resmi cevapta Türkiye’nin en borçlu belediyelerini 2 milyar 576 milyon 764 bin TL ile Kocaeli Belediyesi’ni birinci, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni ikinci, İzmir Büyükşehir Belediyesini 3. Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni dördüncü olarak sıralamıştır. Dolayısıyla 2 milyar 576 milyon 764 bin TL gibi bir rakamın karşısında bırakın en borçlu olmayı biz listeye bile giremeyiz. Bu sıralamanın ilk sırası da hala değişmemiştir. Borcumuz var, olmaya da devam edecek. Borçlanarak, sınırları zorlayarak ama aşmadan borçlanarak hizmet üretmeye de devam edeceğiz. Bize bu borçla projeleri nasıl yapacağımızı soranlar Allah korusun idareye falan gelseler bu memlekete hiçbir hizmet yapamayacak demektir.
Ne kadar paranız varsa o kadar hizmet mi yapacaksınız? Vatandaş istediğinde ne diyeceksiniz? Bunu ispatlarlarsa ben görevi bırakıyorum ama ispatlayamazlarsa ne olacak? Gazeteden okuduklarını mı söyleyecekler? Gazetede okudukları böyle bir haberin gerçekliğine nasıl inanıp da bizi itham ediyorlar? Sen gazeteyi kanıt göstererek hareket edecek biri değilsin ki” dedi. “USTALIK DÖNEMİNE TALİBİZ” Kamuoyundaki adaylık söylentilerini ve kendisinin adaylık durumunu da değerlendiren Anlayan: “Biz hala görevimizin başındayız, hizmetimize devam ediyoruz ve seçime yaklaşık yıl var. Dolayısıyla 5 yıllık bir yetki aldık. Bu yetkimiz çerçevesinde heyecanımızdan hiçbir şey kaybetmeden bu çalışmalarımıza devam edeceğiz. Biz, AK Parti olarak 1 yıl öncesinden adaylık konuşacak değiliz. Partimizin bir seçim takvimi, programı var. Adaylıklar o süreçte Genel Başkanımız tarafından açıklanıyor. Ben bugün adaylık veya aday adaylığı konuşmuyorum. Ben bir dönem daha –Başbakanımızın ifadesiyle- ustalık dönemimi icra etmek için bu göreve talip olduğumu ifade ediyorum. Adaylık ya da aday adaylığı süreçleri partimizin yetkili organları tarafından belirlenecektir. Sayın Bakanımız İdris Bey başta olmak üzere, teşkilatımız, milletvekillerimiz artı genel merkezimiz ve başbakanımız tarafından tayin edilecektir. Partimizin bu konuda ne söyleyeceği çok önemlidir ama kamuoyunun ne söylediği de çok önemlidir. Bizim partimiz kamuoyu araştırmalarına çok önem veren bir partidir. Biz bu göreve talip olduğumuzu söylüyoruz ama son sözü Sayın Başbakanımız söyleyecektir” dedi. “BİZİM GÜCÜMÜZÜ KABULLENMİŞLER” Kamuoyunda diğer partilerin ittifak arayışları ile ilgili talep ve söylentilerle ilgili de açıklama yapan Başkan Anlayan açıklamasında: “Diğer partilerin elbette çalışmaları olacaktır. Onlara da bu süreçte başarılar diliyorum. Bu, demokrasinin gereğidir. Her parti aday çıkaracak ve çalışacaktır ancak biz çalışmalarımıza diğer partilere göre yön vermeyiz. Biz, bildiğimiz doğru yolda devam ederiz. Partilerin ittifak arayışlarıyla ilgili söylentileri de o partiler adına üzüntüyle karşılıyorum. Çünkü her bir parti kendi adına çıkıp iktidara talip olmak için siyaset yapmalıdır. Partim ve kendi adıma seviniyorum ki, partilerin ittifak arayışları bizim gücümüzü ve büzüm gücümüzün onlar tarafında kabul edildiğini göstermektedir. Onlara da teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.
01 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA
“Fatsa için Birlik Olmalıyız” / Mehmet S. UĞURBAŞ
Son günlerde kamuoyunda sıkça konuşulan, yerel seçimlerde AK Parti’ye karşı diğer tüm partilerin tek aday etrafında toplanarak birleşmesine yönelik açıklama yapan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Fatsa İlçe Başkanı Şakir Cemal Uygun, en güçlü adayın Mustafa Sade olduğunu ve tüm partilere kapılarının açık olduğunu ifade etti. Uygun: “Geçen yıl 11 bin oy alan AK Parti’den sonra en fazla oyu 8 bin 300 oyla biz aldık. Dolayısıyla bizim adayımız Mustafa Sade şu an en güçlü aday olarak görülüyor. Bu nedenle diğer partileri Mustafa Sade’nin etrafında toplanarak seçimi birlikte kazan-
maya davet ediyorum” dedi. Daha güçlü bir aday çıkarsa onu desteklemeye de açık olduklarını ifade eden Şakir Uygun: “Şu an en güçlü aday bizim adayımız ancak herhangi bir partinin açıkladığı aday kamuoyu ve bizler tarafından daha güçlü olarak algılanırsa onun etrafında birleşmeye de varız. Biz Fatsa için, Fatsa’nın kazanması için siyaset yapıyoruz. Bu noktada hiçbir fedakârlıktan kaçınmayız. Diğer tüm siyasi partilerin ve vatandaşların da konuyu bu şekilde ele alması gerekir. Dolayısıyla en güçlü adayın etrafında parti ayırt etmeksizin birlik olmayı başarırsak büyük bir zaferi hep birlikte kutlayacağız” diye konuştu.
Piste Asfalt Dökülmeye Başlanacak
Ordu ve Giresun'un ortak kullanımı için Ordu'nun Gülyalı ilçesinde deniz doldurularak yapılan Türkiye'nin ilk havalimanında çalışmalar hızlı bir şekilde devam ediyor. 22 Temmuz 2011 tarihinde
temeli atılan ve yapımı hızla süren Ordu-Giresun Havalimanı inşaatında çalışmaların havaların ısınmasıyla birlikte devam ettiğini söyleyen Ordu Vali Yardımcısı, Gülyalı Kaymakamı Yemen Bayrak, "Soğuk ve yağmurlu hava-
lara nazaran şuan taşınan taş miktarlarında da artışlar meydana geldi. 30 bin ton taş taşınırken bugün 40-50 bin ton arasına çıktı" dedi. Yemen Bayrak yaptığı açıklamada, "Havaların ısınmasıyla birlikte çalışmalar rahat devam ediyor. Eskiye göre daha yoğun bir çalışma var. Özelliklede piste ağırlık veriliyor. Pist bir an önce bitirilsin ve hizmete açılsın düşüncesiyle. Piste şuanda bin metre aşıldı. Pistin üzerine sıcak asfalt plenti kuruldu. Yakın zamanda da asfalt dökülmeye başlanacak. İnşallah önümüzdeki en kısa zamanda da havalimanına uçaklarımız inmeye başlayacaktır" diye konuştu.
"SEVİNCİMİZ KURSAĞIMIZDA KALMASIN" Yaz ayının yaklaşmasıyla Gülyalı şehir içinden transit geçiş yapacak sürücülerin dikkatli olmasını isteyen Vali Yardımcısı Bayrak, "Geçtiğimiz yazı kazasız belasız atlattık. İnşallah bu yılda aynısı olur. Bununla alakalı, yüklenici firma, Ulaştırma Bakanlığı Alt Yapı Genel Müdürlüğü, taşeron firmalarla görüşmelerimiz devam ediyor. Görüşmelerin yanında kontrollerimizde devam ediyor. Gönlümüz hiç kimse bundan zarar görmeden, bu işlemler tamamlansın. İşi yapanlar, Gülyalı'da yaşayanlar, bu yolu kullanan herkes mutlu olsun istiyoruz. Sevincimiz kursağımızda kalmasın" şeklinde konuştu.
Sayfa
5
“Doğrudan Demokrasi ve Fatsa Deneyimi”
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Fatsa İlçe Örgütü 4 Mayıs Cuma günü Belediye kültür sarayında “Doğrudan Demokrasi Ve Fatsa Deneyimi” konulu sempozyum düzenliyor. Sempozyuma Türkiye’nin tanınmış yazarlarından Aydın Engin, Murat Belge, Partini Eş Sözcüleri Arif Ali Cangı, Sevil Turan, Eski Hopa Belediye Başkanı Yılmaz Topaloğlu, Çamlıhemşin Belediye Başkanı İdris Melek, Naci Sönmez ve Suat BaysaL konuşmacı olarak katılacaklar. Sempozyumun moderatörlüğünü ise Makbule Efe yapacak. Türkiye’de doğrudan demokrasi nedir? Nasıl olmalıdır? Halkın yönetim süreçlerine katılımı nasıl olmalıdır? Bugün uygulandığı söylenen demokrasi nedir?gibi sorulara yanıtların aranacağı sempozyumda Fikri Sönmez’le birlikte Fatsa’da uygulanan yönetim anlayışı ve “Fatsa Fikri” anlatılmaya çalışılacak. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Fatsa Eş Sözcüsü Taylan
Şendur “ her yıl yaptığımız Fikri Sönmez anmasına farklı bir anlam katmak amacıyla böyle bir organizasyon yapma gereği duyduk. Türkiye’de iktidar sahipleri hep “yeni Fatsa’ların “ ortaya çıkmasından korkuyordu. O nedenle 12 eylülden önce darbe Fatsa’da gerçekleşti ve önce Fatsa yok edildi. Darbeden bu yana yeni Fatsa’ların olmaması için iktidar güçleri her yolu denediler. Aslında başarılı da oldular. Bizler de yeni Fatsalar oluşturabilmek öncelikle “doğrudan demokrasiyi ve Fatsa deneyimini” yeni kuşaklara tekrar anlatmamız gerektiğini düşünüyoruz ve bu yıl Fikri Sönmez’in karşısına onu yeni kuşaklara daha iyi anlatarak çıkmak istedik. Bu nedenle 4 Mayıs Cumartesi günü saat 13.00’da Belediye Kültür Merkezinde Sempozyum yapıyoruz. 5 Mayıs Pazar günü ise dostlarımızla birlikte Fikri SönmeZ’in mezarını ziyaret edeceğiz.Bu hafta sonu bütün halkımızı etkinliklerimize bekliyoruz.
01 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA
Sayfa
6
“Bu İradeyi, Bu Cesareti Takdir Etmek, Alkışlamak Lazım” 5 bin terörist ölmüş. Yani 7 sefer o rakamı sıfırlamışsın ve her seferinde yine o rakamı bulmuş. Bu terör örgütünün mağaralarda, şurada burada bakabildiği, sevk ve idare edebildiği sayı 5bin. Bunu her zaman bulabiliyor. Şimdi bu süre içerisinde rakamlara baktığın zaman bir rivayete göre 400, bir rivayete göre 500 milyar dolarlık bir ekonomik kayıp. Yakılan, yıkılan, boşaltılan köyler ve yanı sıra 7 bine yakın asker, polis, güvenlik görevlisi terörle mücadele eden birimlerimiz şehit olmuş.
AK Parti Ordu eski Milletvekili Eyüp Fatsa 30 yıldır devam eden terör sorununun çözümünde sona yaklaşıldığını belirterek, muhalefetin süreçle alakalı yaptığı açıklamaları eleştirdi. Eyüp Fatsa,”hükümetin yaptığına yanlış diyen muhalefet doğrusunu da ortaya koymak durumundadır” dedi. Fatsa, terör örgütünün yapılanması ve içinde bulunduğumuz çözüm süreci ile ilgili şu açıklamayı yaptı:
düşüncelerimde çok fazla bir değişiklik olmadı. Şimdi bu süreçle alakalı ben de bazı karşı sorular sormak istiyorum. Bir insan bir şeye taraftar olabilir, karşı da çıkabilir. Hükümet bir şey yapıyor, bu yapılan yanlıştır diyorsa, doğru diye nitelendirdiği görüşünü belirterek doğrusu budur diyebilmeli. Karşı çıkanlara bakıyorsun, ‘Hükümet yanlış yapıyor’ diyor. Peki, doğrusu ne diyoruz, ‘Aynı şekilde, mevcut haliyle devam edelim’ diyorlar. Talepleri bu.
“DOĞRUSUNU SEN SÖYLE!” Türkiye 1950’den bu yana; başta sol ve sağ bağlamında olan terörü, 1980’den sonra da bölücü terörü yaşamış bir ülkedir. Bu gün PKK olarak bilinen bölücü terör örgütü son 30 yıldır hep Türkiye’nin gündemindedir. Bununla ilgili geçmişte gerek demokratik açılım, gerek 12 Eylül referandumunda buna benzer sorular çok geldiği için, o günde aynı görüşlerimi ifade etmiştim. Bugün de
“30 YILDIR HİÇ EKSİLMEDİLER” 30 senedir terörle mücadele eden Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, Devletin, güvenlik güçlerinin, emniyet birimlerinin bu mücadelede başvurmadığı hangi yöntem kalmıştır? 1984 yılında Eruh’ta, terör örgütü ilk eylemini yaptığı zaman silahlı militan sayısı 5 bindi. 2012 yılında terör örgütü yaklaşık bin 600 mensubunu kaybetti. Bu gün sayı yine 5 bindir. Geçen 30 yıl içerisinde
“TERÖR BİTMEZ SADECE RAKAMLAR DEĞİŞİR” Sonuç olarak bu süre içerisinde Türkiye, terörle mücadelede yasal çerçeve içerisinde başvurması gereken her türlü yönteme başvurmuştur. Fakat 30 yılın sonunda yine başladığımız yerdeyiz. Peki, bu şekilde terörle mücadele doğrumudur diye düşünürsek. Bence, ömrümüz olursa 2-3-5 sene sonra baktığımızda bu rakamların biraz daha büyüdüğünü görürüz. Terör bitmez sadece rakamlar değişir. Yani öldürmekle bu işin bitmeyeceği görülmüştür. Kaldı ki terörün yoğun yaşandığı özellikle bizim Güneydoğu bölgemizde, vatandaşlarımız üzerinde yapılan bütün anketlerde halkın en az yüzde 80’i diyor ki; ‘ben Türk bayrağının altında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak yaşamak istiyorum’ Yani halkın hala birlikten yana tavır koyduğu yerde, öldürerek bu süreci tüketmenin mümkün olmadığı da ortada. Ne zaman Türkiye’de terörü bitirmeye yönelik bir irade ortaya koysa; arkasından, karanlık ve gizli bir şekilde süreci sabote
etmeye çalışan çok büyük provokasyonlar ortaya çıkmıştır. Örneğin, 33 askerimizin Bingöl’de şehit olması. Ardından çok daha farklı boyutlarıyla tartışılıyor şimdi. Örneğin; Eşref Bitlis’in şehadeti, rahmetli Turgut Özal’ın ölümü üzerinde ki sis perdeleri, Adnan Kahveci’nin bir faili meçhul gibi trafik kazasında ölüp gitmesi, Uğur Mumcu’nun öldürülmesi gibi. Bizim Ak Parti döneminde de bunlar çok yaşanmıştır. Cumhur Başkanı’nı halk seçsin diye referandum yaptığımız Ekim 2007 de vatandaşın oy sandığına gittiği gün Bağlıca katliamı oldu.
“TERÖR, BÜYÜK BİR SEKTÖR OLMUŞ” Ekonomik olarak da, siyasi olarak da çok kazandırıyor. Çünkü terörün içinde sigara, silah, esrar, eroin, insan gibi her türlü kaçakçılık var. Dolayısıyla siyaseten ve ekonomik olarak kazananlar, yani kazancını teröre bağlamış olanlar, terörün bitmemesi için ellerinden gelen bütün provokasyonları yapıyor. Dolayısıyla bugün bir Hükümet çıkmış demiş ki; ‘Bu durum benim siyasi hayatımın bitmesine sebep olsa da, bana seçim de kaybettirse ben bu meseleyi halletmek, çözmek istiyorum. Önümüzde ki iki yıl içerisinde yaklaşık her altı ay da bir seçim var. Belediye Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı, yerel seçimler, anayasa referandumu gibi seçimlerin 2 yıl gibi dar bir zamanda yapılacağı bir ortamda bir siyasi iktidar Türkiye’nin en can alıcı konusuna ben bu meseleyi halledeceğim diyorsa, burada bir kötü niyet aramamak hatta bu iradeyi, bu cesareti
takdir etmek, alkışlamak lazım. Türkiye’nin iktidarıyla muhalefetiyle tüm siyasi partilerin, bu süreci sonuçlandırmak, milletimizi bu beladan kurtarmak için tarihe karşı sorumlulukları var. Birisi çıkmış bu sorumluluğu üstlenmiş. Biri de bu sürecin sağlıklı bir şekilde sonuçlanmaması için elinden gelen, engelleyici bütün sabotajı yapıyor. Elbette ki bu büyük bir yaradır. Herkesi razı edecek bir çözüm yolu bulmak mümkün değildir. Eğer bu mesele sağlıklı bir şekilde neticelenirse, biz ülke, millet olarak kazanırız, ne kaybederiz diye illa kazanmak ve ya kaybetmek üzerine süreci kurgulamamak lazım. Mevcut yöntemlerimiz iyi diyorsanız, biz o yöntemleri yıllarca denedik bir netice alamadık. “BU SÜRECİ ENGELLEYEREK KİMSE BİR YERE GİDEMEZ” Dolayısıyla ben, muhalefet partilerinin iktidar parti önerisine engel olma değil, tarihe ve millete karşı sorumlulukları gereği yapıcı ve destek olmalarının ülkenin hayrına olduğu kanaatindeyim. Bu süreci engelleyerek kimse bir yere gidemez. İran’da olağan görüşmeler yapıldı ve muhalefet partileri içerik ile ilgili hiç bir şey bilmediği halde iktidar partiye her türlü desteği verdiler. Hatta İrlanda’da olaylar olduğu süreçte orada da sabotajlar oldu ve iktidar ve muhalefet parti genel başkanları İrlanda’ya birlikte gittiler. Yani ne yaparsanız yapın, biz iktidarıyla muhalefetiyle beraberiz, bu meseleyi çözmeye kararlıyız dediler. Ama biz bu görüntüyü veremiyoruz. Sayın Başbakan çıkıp diyor ki ‘Bizim bu konuda ki kırmızıçizgilerimiz bellidir. Tek
Devlet, tek Bayrak, tek Vatan, tek Millet’ Peki bunları tek olarak tuttuğumuz zaman ne kaybediyoruz. İlla ki, karşılığında bir şey mi verilmesi lazım? Verilebilecek her şey verilmiştir, daha fazlası yoktur. Sayın Başbakan 2005 yılında Diyarbakır’da yaptığı konuşmada; ‘Türkiye’nin bir Kürt meselesi vardır. Dolayısıyla Büyük Devletler kendi meselelerini yüzleşmekten çekinmemelidir. Bu meseleyi çözmekte bizim görevimizdir’ diye bir açıklama yaptı. Bakın o gün Kürt meselesi vardır diyen Başbakan, 2011 seçimlerine geldiği zaman ‘Artık Türkiye’de bir Kürt meselesi yoktur. Terör meselesi vardır’ dedi. O geçen 6 yıl içerisinde Kürtlerin kendisini ifade etmeyle alakalı ve diğer talep ettikleri demokratik haklarının kullanılmasının önündeki bütün yasal engeller kaldırıldı. Dilin, kültürün önündeki bütün engeller kaldırıldı. Hakkâri’nin Yüksekova’sında ki bir vatandaşla, Ordu’nun Mesudiye’sinde ki bir vatandaş arasında hak bakımından hiçbir fark kalmadı. Yani Türkiye’nin artık sadece bir terör meselesi var. Dolayısıyla Türkiye bu terör meselesinden kurtulmak mecburiyetindedir. Ve Türkiye’nin Doğu- Batı, Güney- Kuzey yüzde 60’ından bu sürece destek var. Önümüzde ki günlerde bu desteğin artarak devam edeceğinin kanaatindeyim. Ben bu sürecin Türkiye Cumhuriyeti’nin de, Türk Milleti’nin de, halkımızın da, Kürt’üyle, Türk’üyle bütün faklılıklarıyla herkesin kazancına, menfaatine olan bir netice ile sonuçlanacağını düşünüyorum. Akil adamların hepsi, toplumun farklı kesimlerinden seçilmiş insanlardır.
01 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA
Sayfa
Artık Bu Halk AKP’yi istemiyor”
MHP İl başkanı Cemal Enginyurt, halka inemeyen AK parti’nin halen büyükşehir belediye başkan adayı bulamadığını söyledi. Cemal Enginyurt, AKP hükümetinin çözüm sürecinin başından beri bir girdaba girdiğini ve bu girgaptan kurtulamadığı içinde bugünlerde MHP’yi karalama politikalarıyla beslenip ayakta kalmaya çalıştıklarını söyledi. Enginyurt; “Gün bu gün olmuş, AKP Ordu’da hala bir aday
bile belirleyememiştir. Bir isim dahi söyleyememiştir ve açıklayamamıştır. Neden açıklayamamıştır? Çünkü tabana inemiyorlar, çünkü halkın içine artık giremiyorlar, çünkü artık bu halk AKP’nin notunu verdi ve AKP’yi istemiyor” dedi. AKP’nin her geçen gün parçalandığını iddia eden Enginyurt; “Başbakan artık MHP üzerinden nemalanmaya ve ayakta durmaya çalışıyor. Artık AKP içerisinde aklı başında vatanını, milletini, bayrağını seven insanların bile her geçen gün istifa ettiği duyuyoruz ve biliyoruz. Benzer kopmaların ilimiz Ordu’da da yaşandığı yakın tarihimizde bilinmektedir. Hal böyle iken Milliyetçi Hareket Partisi olarak vatanını, milletini ve bayrağını seven, ‘Ne Mutlu Türküm Diyenlere her zaman kapısını açan ve vatanı için asla taviz vermeyen partimize şu günlerde giderek teveccühün artması artık AKP’lileri iyice endişelendirmeye ve panikleştirmeye yetmiştir. Ama
biz bu teveccühle rahatlamayacağız, gevşemeyeceğiz, gün birlik ve beraberlik günü dedik, dediğimiz günden itibaren de AKP’yi sandıkta patlatıncaya kadar da mücadelemize devam edeceğiz diye söz verdik” dedi. Milliyetçi Hareket Partisi Ordu İl Teşkilatının aylık il divan ve istişare toplantılarının yanı sıra kapanan belde ziyaretleri ve ilçe teşkilatlarının güçlendirme çalışmalarını aralıksız sürdüren Enginyurt, bu çalışmalara Kadın Kolları Teşkilatı, Engelli Koordinasyon Merkezi ve AR-GE’yi de ekleyerek 2014 yerel seçimlerinde MHP’nin Ordu’da birinci parti olacağını da sözlerine ekleyerek şöyle devam etti: “AKP, Ordu’da artık MHP sayesinde kan kaybetmeye, irtifa kaybetmeye hızla devam etmektedir. Biz göreve geldiğimiz günden bu yana gece gündüz durmadan çalıştık. Geldiğimiz noktada ise bugün itibarıyla 14 ilçe de adayımızı belirledik. Diğer 5 ilçede de İnşal-
lah yakın zamanda ilçelerimizin isterdiği, tercih ettiği isimler üzerinden adaylarımızı belirleyip Allah’ın izniyle iktidara Ordulularla birlikte el ele verip gideceğiz. Bakınız gün bu gün olmuş AKP, Ordu’da hala bir aday bile belirleyememiştir. Bir isim dahi söyleyememiştir ve açıklayamamıştır. Neden açıklayamamıştır? Çünkü tabana inemiyorlar, çünkü halkın içine artık giremiyorlar, çünkü artık bu halk AKP’nin notunu verdi ve AKP’yi istemiyor. Bunun nedeni ise Türk Milletini sevmeyen, Türk’üm diyeni cezalandıran, Milliyetçilik onurunu ayaklar altına alan AKP’lilere ne Türk Milleti ne de Ordulular artık prim vermeyecek. İşte bu yüzden AKP Ordu’da özellikle ilçelerde aday bulamıyor ve aday da çıkaramıyor. Ordu halkı bize söz verdi. Güneş MHP ile Ordu’dan doğacak. AKP 2014’ün Mart’ın da inşallah tarih olacak” diye konuştu.
“Ödül Alacak Otogar Yapıyoruz” Ünye Belediye Başkanı Ahmet Arpacıoğlu, Ünye Otogarı'ndaki çalışmaların hızlı bir şekilde devam ettiğini söyledi. Projelerinin ödül alacağına inandığını kaydeden Arpacıoğlu, otogarda iç dizayn ve çevre düzenleme çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Ahmet Arpacıoğlu, yapım çalışmaları süren Ünye Otogarı'nda incelemelerde bulundu. Otogar yerinin coğrafi olarak en uygun yer olmasına dikkat ettiklerini kaydeden Arpacıoğlu, "Hem sahil yolu hem de çevre yolunun
bitişiğinde ve merkezi noktada yaptığımız bu otogarımızın faaliyetleri ile ilgili ve hemen yan tarafında bulunan itfaiye binası
gibi inşallah otogarımız da ödül alacak bir projedir. Otogarımız için iddia ediyoruz ki yine ödül alacak bir incelikte, güzellikte ve ölçüdedir. Bu otogarımızın çevre betonlama çalışmaları ile beraber iç dizayn çalışmaları da hızlı bir şekilde devam etmektedir" dedi. Otogara aynı anda 24 otobüsün giriş-çıkış yapabileceğini ifade eden Arpacıoğlu, "Bütün ekip ve ekipmanları ile beraber, şoförlerimizin dinlenme odaları gibi bütün ayrıntılar hesaplanarak devam eden bir çalışmadır. Bu-
rası yaklaşık KDV dahil 5 milyon liraya ihale edildi. Ünye rutin çalışmaların dışında bu tür büyük projelere yatırımları devam eden kararlı emin adımlarla ilerleyen öz güvenini kazanmış yoluna devam etmektedir. Bu çerçevede yürüttüğümüz çalışmalarla beraber Tabakhane Deresi'ndeki çalışmalarda devam etmektedir. Bizlere bu konularda her zaman destek veren ve yanımızda olan başta Ünyeli hemşerilerim olmak üzere bütün dostlarımıza çok teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.
7
Dayanışma ve Haksızlıklarla Mücadele Günü
Cumhuriyet Halk Partisi Fatsa İlçe Örgütü 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada; “İşçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan; birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü. Dünya üzerindeki pek çok ülkede, resmi tatil olarak kabul edilmektedir. Türkiye’ de ilk kez 1923’te resmi olarak kutlanmıştır. 2008 Nisan’ında Emek ve Dayanışma Günü olarak kutlanması kabul edilmiştir. 22 Nisan 2009 tarihinde TBMM’ de kabul edilen yasa ile 1 Mayıs resmi tatil ilan edilmiştir. İlk kez Avusturalya’nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri günde sekiz saat için yürüyüş yaparak işçi hareketlerini başlatmış oldu. 1 Mayıs 1886’ da Amerika’ da işçi sendikaları konfederasyonu önderliğinde işçiler çalışma saat ve takvimine karşı iş bıraktılar. Altı binden fazla siyah beyaz işçi birlikte yürüdü. Bu gösteriler 1 Mayıs’ ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti. Uygulanan yasal baskılarla işçi hareketleri önlenmeye çalışıldı. Zamanla sekiz saat iş günü birçok ülkede kabul edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı. Türkiye’ de işçi bayramı ise Osmanlı Devleti döneminde işçi örgütlenmesinin en gelişmiş olduğu yer Selanik’ ti ve 1911 yılında burada tütün, liman ve pamuk işçileri 1 Mayıs gösterisi düzenleyerek bugünü kutladılar. 1912 yılında İstanbul’ da ilk defa 1 Mayıs kutlaması gerçekleşti. 1923 yılında 1 Mayıs günü yasal olarak işçi bayramı ilan edildi.1924’te hükümet kitlesel 1 Mayıs kutlamalarını yasakladı. Uzun yıllar sonra 1976 yılında ilk defa geniş katılımlı 1 Mayıs toplantısı düzenlendi. Ancak; göstericilerin üzerine ateş açıldı ve bu
olaylarda 34 kişi hayatını kaybetti. 1977 yılında 1 Mayıs günü tarihe kanlı 1 Mayıs olarak geçti. 1978 yılında yüz binlerce kişi tarafından Taksim meydanında 1 Mayıs kutlandı. 2008 yılına kadar İşçi Bayramı sancılı ve kanlı geçmiştir. 2008 Nisan’ında 1 Mayıs’ın “ Emek ve Dayanışma Günü “ olarak kutlanması kabul edildi. Cumhuriyet Halk Partisi her zaman işçinin emekçinin yanında olup onların hak ve hukukunu savunun bir partidir. İşçi sendikaları ve sivil toplum örgütleri ile iletişim halinde olup tüm işçilerimizi sosyal güvenmek kapsamına almayı herkese güvenceli bir yaşam sağlamayı görev bilmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi küreselleşmenin ve teknolojik gelişmelerin birçok sorunlar karşısında, çalışanları rahatlatacak ve emeği koruyacak yeni çözümler aramaktadır. Bir toplumda demokrasinin gelişmişlik düzeyini, o toplumdaki hak ve özgürlüklerin kapsamını göstermektedir. Bugün Türkiye’ de hak ve özgürlüklerden bahsetmek mümkün mü? Hala sendika olmak isteyen kurumlar var, hangi demokrasiden bahsediyoruz. İnsanlar korku içerisinde, bir dilim ekmeğimizden oluruz diye kimse sesini çıkaramıyor. Tabloya bakarsanız her şey güllük gülistanlık çok vahim düşündürücü günler yaşıyoruz. Basın özgür değil, çalışanlar özgür değil. Cumhuriyet Halk Partisinin çalışmaları topluma yansıtılmıyor veya çarpıtılıyor. Böyle bir Türkiye fotoğrafı ile İşçi Ve Emekçi bayramını kutluyoruz” denildi.
01 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA
Sayfa
8
“40 Kişi Kendi İşini Kurdu” Ordu’ya
İstihdam ve mesleki eğitim politikalarının oluşturulmasını, istihdamı koruyucu, geliştirici ve işsizliği önleyici tedbirler ile uygulanacak aktif işgücü programlarının belirlenmesi, istihdam etkinliklerinin ve mesleki eğitim uygulamalarının izlenmesi ve değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yapmak üzere Yönetmelik gereği her 3 ayda bir toplanan ‘İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu’nun Nisan ayı toplantısı, Vali Yardımcısı Ömer Adar Başkanlığında yapıldı. Valilik Toplantı Salonu’nda yapılan toplantıya, Belediye Başkanı Seyit Torun, Vali Yardımcısı Ömer Adar, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Selami Aydın, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Mehmet Döktür, İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat Türkkan, Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Servet
Şahin, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Aydın Bostancıoğlu, ODÜ Sosyal Bilimler M.Y.O.Müdürü Selçuk Balı, İşçi Konfederasyonu Temsilcisi Gürsel Gürsoy, İşveren Konfederasyonu Temsilcisi Cemil Aydın, Öz Orman-İş Sendikası Temsilcisi Cengiz öztürk, Ordu Özürlüler Derneği Genel Başkanı İmdat Aktaş, Ordu Kadını Güçlendirme Derneği Başkanı Mihriban Yuva katıldı. Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Mehmet Döktür Toplum Yararına Çalışma Programının adının Toplum Yararına Program olarak değiştirildiğini söyleyerek, ”2013 yılı için İl Müdürlüğümüzce söz konusu program için ödenek talep edilmiş olup, bu yıl için İl Müdürlüğümüze Toplum Yararına Program düzenlenmesi amacıyla ödenek tahsis edilmemiştir”
dedi. Mehmet Döktür, Toplum Yararına Program kapsamında il genelinde proje sayısının 1, toplam katılımcı sayısının ise 157 olduğunu ifade etti. “Yeni Aktif İşgücü Yönetmeliği’ne göre, kurs talebinde bulunan firmalara, kurs açmak yerine, açık iş talebinde bulunmaları istenecek, öncelik sertifikalı olanlara verilmek üzere, aynı meslekte İŞKUR’a kayıtlı işsizler firmaya yönlendirilecek, şayet firma bu şekilde personel ihtiyacını karşılayamazsa, yalnızca karşılayamadığı kısmı kadar kursiyer talebinde bulunabilecektir” diyen Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Mehmet Döktür, il genelinde mesleklere göre 2013 yılında Ocak-Mart döneminde açılan 20 işgücü yetiştirme eğitim kurslarına 149’u erkek, 338’i bayan olmak üzere toplam 487 kursiyerin katıldığını, 48 kişinin mezun olduğunu ve 45 kursiyerin istihdam edildiğini söyledi. Mart sonu itibari ile 2013 yılında açılan UMEM İşgücü Yetiştirme Kurslarına 10’u erkek, 58’i kadın olmak üzere toplam 68 kursiyerin katıldığını, 50 kişinin ise mezun olduğunu belirten Mehmet Döktür, “KOSGEB’le yaptığımız görüşmelerde son 2 yılda İŞKUR’la birlikte gerçekleştirilen Girişimcilik Kurslarından mezun olanlar arasından kendi işini kuranların sayısının 40 ve üzeri olduğu, kredi onayları verildikçe bu sayının artacağı bilgisini de almış
bulunuyoruz” diye konuştu. Ocak-Mart döneminde 6.647’si kadın, 7.792’si erkek olmak üzere toplam 14.439 kayıtlı işsiz bulunduğuna dikkat çeken Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Mehmet Döktür, kayıtlı işsizlerden 1.184 erkek ile 866 kadın olmak üzere 2.050 kişinin kamu ve özel sektörlerde işe yerleştirildiğini söyledi. Döktür, yine aynı dönem içinde 535’i erkek, 279’u kadın olmak üzere toplam 814 engellinin de işe yerleştirildiğini sözlerine ekledi. Mehmet Döktür, ”2013 yılında Ocak-Mart döneminde 1.186 kişi işsizlik ödeneği için başvurusu yapmış olup, 2012 yılından devam edenlerle birlikte toplam 1.712 kişiye yaklaşık 1,5 milyon TL işsizlik ödeneği aktarılmıştır. Ayrıca, Ocak-Mart 2013 döneminde 62 adet denetim yapılmış olup, 2 kurs programında kursiyerlerin günlük imzalarını zamanında atmadıkları, 1 kurs programında kursiyerlerden kimlik kartları yanında bulundurmadıkları, 3 işbaşı eğitim programında tanınırlık yazılarının asılmadığı hususları tespit edilmiş olup, ilgili işletmeler uyarılmış ve aksaklıklar giderilmiştir” diyerek, konuşmasını tamamladı. İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu toplantısı, 2013 yılı Ocak ayı toplantısında, alınan kararların ve yapılan çalışmaların değerlendirilmesinin ardından sona erdi.
“Daha Demokratik ve Daha Özgür 1 Mayıs’lara”
Atatürkçü Düşünce Derneği Fatsa Şubesi, 1 Mayıs İşçi ve Çalışanların Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı. ADD Fatsa şube başkanı Kemal Erken tarafından yapılan kutlama mesajında şu düşüncelere yer verildi; l Mayıs İşçi Bayramı ilk olarak 1856 yılında Avustralya’nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçilerinin
günde 8 saatlik çalışma için düzenledikleri yürüyüşle başlamıştır. 1 MAYIS 1886’da Amerikan işçi sendikaları günde 12 saat ve haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma isteği ile işi bıraktılar. Şikago’da yarım milyon işçi yürüdü. Bu yürüyüşte ilk kez siyah ve beyaz işçiler yan yanaydılar. O güne kadar siyah ve beyaz ırk insanların bir araya gelebildikleri hiç görülmemiştir. Daha sonraki yıllarda 1 Mayıslar engellendi. 1889’da toplanan 2. Enternasyonalde Fransız bir işçi temsilcisinin önerisi ile 1 Mayıs gününün tüm dünyada Dayanışma Günü olarak kutlanmasına karar verildi. Bizde de ilk olarak 1911’de Osmanlı toprağı içerisinde olan Selanik’te 1 Mayıs kutlamaları liman ve pamuk işçilerince yapıldı. 1912’de İstanbul’da kutlandı. 1923’de de resmi “Amele Bayramı” olarak kabul edildi. 1924’de toplu 1 Mayıs kut-
lamaları yasaklandı. 1935’te ise tekrar “Bahar Bayramı” olarak kutlanması kabul edildi. Ülkemizde 1950’den sonra işçi hareketleri yükseldi. 1977’de İstanbul taksim meydanında Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonunun (DİSK) öncülüğünde kutlandı. Bu kutlama kanlı bir şekilde sona erdi. Çıkan olaylar sonucunda 34 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi de yaralandı. Ülkemiz üzerinde kanlı emeller besleyen karanlık güçler bir kez daha amaçlarına ulaştılar. Bundan sonra bu olay kanlı 1 Mayıs olarak tarihe kara bir leke gibi geçti. Bu tarihten sonra ülkemizde birlik ve dirliğin bozulmasının temelleri atıldı. 12 Eylül 1980’e gelindiğinde ise bütün demokratik haklar askıya alınarak, devrimci, demokrat, çağdaş kitleler kan kusturularak susturuldu.12 Eylül 1980 harekatından sonra susturulan bu demokratik güçlerin yerine emperyalist güçlerin Ortadoğu’da uygulamaya çalıştıkları yeşil ku-
şak teorisine uygun olarak ülkemizde de ılımlı islam modeline uygun dinci güçler ve örgütler palazlanıp büyütülerek bugünlere gelindi. Şimdi Cumhuriyetimizin tehlikede olduğu tüm cumhuriyetçilerin ortak fikri haline geldi. İşte bugün yaşadığımız kaosun ve laik demokratik cumhuriyetimizin yaşadığı sıkıntıların temelinde 1977 yılının l Mayısını kana bulayan karanlık güçlerin büyük vebali olduğu altını kalın çizgilerle çizeceğimiz bir gerçektir. Bugün çalışan tüm emekçilerin boğulmaya çalışılan emek ve iş mücadelesine Atatürkçü Düşünce Derneği olarak sahip çıkıyor ve onların bu mücadelesini destekliyoruz. Atatürkçü Düşünce Derneği Fatsa Şubesi olarak tüm emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutluyor, daha demokratik ve daha özgür ortamlarda nice 1 Mayıs kutlamaları dileğiyle saygılar sunuyoruz.”
“Hak Arama Mücadelesinin Simgesi” Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Mesajında, 1 Mayıs gününün bir bayram havası içinde kutlanmasını temenni eden Torun, toplum olarak herkese görevler düştüğünü belirtti. Torun, mesajında, şu ifadelere yer verdi: "Çalışanların bayramı olarak kabul edilen 1 Mayıs İşçi Bayramını tüm emekçilerin güzel bir şekilde kutlayabilmesi için toplum olarak hepimize görevler düşmektedir. 1 Mayıs'ı gerginlik sebebi olarak görenler yıllarca emekçi kardeşlerimizin haklı taleplerini göz ardı etmiş, geçmişte
yaşanan acı olayların sorumlusu olarak emekçileri göstermiştir.
Yıllardır 1 Mayıs'ın gerginlik ortamının kaynağı olarak gösteril-
mesi toplum üzerinde büyük bir baskı oluşturmasına rağmen, emekçi arkadaşlarımızın son yıllarda yaptığı coşku dolu ve sağduyulu kutlamalar gerginliklerin sebebinin emekçiler olmadığını tüm dünyaya göstermiştir. Geçmişte yaşanan acı olaylardan herkesin ders alarak, 1 Mayıs gününün bir bayram havası içinde kutlanabilmesi için, başta işçilerimiz ve işçi örgütlerinin yöneticileri olmak üzere hepimize büyük sorumluluk düşmektedir. Bu düşünceyle bütün dünyada çalışanların en anlamlı günü ve hak arama mücadelesinin simgesi olarak kabul edilen, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutluyorum."
Kano Parkuru Kuruluyor
Ordu Valisi Orhan Düzgün, "İlimizde kano parkuru oluşturulması konusunda proje çalışması devam ediyor. İnşallah onu kısa süre içinde sonuçlandırıp ilimizde kano etkinliklerinin yapılabilmesini sağlamak istiyoruz" dedi. Vali Düzgün, makamında gazetecilere yaptığı açıklamada, Ordu'yu doğa turizmi ve sporda ön sıralara çekmeye çalıştıklarını belirtti. Bu anlamda Ordu'da kano parkuru oluşturulması konusunda çalışma başlattıklarını ifade eden Düzgün, şunları kaydetti: "Ordu'yu doğa ve spor turizminde ön sıralara çekmeye çalışıyoruz. Ordu'nun sahip olduğu doğal güzelliklerin değerlendirilmesi konusunda bizlere cesaret verdi. Ordu'nun derelerinin sadece doğal güzellikleriyle kalmayıp buralara yerli ve yabancı turistleri çekmek amacıyla ilimize kano parkuru oluşturulması konusunda proje çalışması başlattık. Konu ile ilgili çalışmalar
hızlı bir şekilde devam ediyor. İnşallah bu projeyi kısa süre içinde sonuçlandırıp ilimizde kano etkinliklerinin yapılabilmesini sağlamak istiyoruz. Bu konuda gayret gösteriyoruz." Kano parkurunun Turnasuyu Irmağı üzerine kurulmasının planlandığını anlatan Düzgün, şöyle devam etti: "Konu ile ilgili Ordu'da kano sporu ile ilgilenen spor kulüpleri de bizlere yardımcı oluyor. Zaten Ordulu kanocularımız değişik illerde düzenlenen yarışmalarda da derece elde etmeye başlamıştı. Ancak bu sporcularımızın Ordu'daki kano parkurlarında antrenman yapmaları onların daha fazla çalışmaları anlamına gelecek. Böylelikle yarışmalarda daha üst sıralarda yer alabilecekler. Hedefimiz kısa bir süre içinde bu parkuru hazır hale getirmek." Ordu Kano İl Temsilcisi Halil Öziş de Ordu'da kano parkurunun kurulması konusunda kendilerine destek veren Ordu Valisi Orhan Düzgün'e teşekkür etti.
Bayanlara Cenaze Hizmetleri Kursu
Kumru İlçe Halk Eğitimi Merkezi'nce Derbent köyünde açılan cenaze hizmetleri kursunda kursiyerlere belgeleri verildi. Kumru Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü ve İlçe Müftülüğü'nce Derbent köyünde bayanlara yönelik açılan cenaze yıkama kursuna katılan 16 kursiyerin belgeleri düzenlenen törenle verildi. Kursiyerlerin belgelerini Kaymakam Ahmet Özkan, Müftü Aykut İli ve Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Durmuş Sonkaya verdiler. Derbent Köyü Kur'an Kursu binasında düzenlenen kursun öğreticiliğini Gülderen Kışan yaptı. Belge
törenine Jandarma komutanı Jandarma Üsteğmen Erkan Sağındık, Emniyet Amiri Mehmet Öztürk ve diğer daire amirleri de katıldılar. Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Durmuş Sonkaya yaptığı konuşmada, "Halk Eğitimi Merkezleri yöre insanına; en iyiyi, en doğruyu, en güzeli her zaman, her yerde ve herkese sunan eğitim kurumlarıdır. Bizce kursların en önemli özelliği insanımızın sosyal ve kültürel gelişmesini sağlamak, onlara bilgi beceri kazandırmak, okuma yazma bilmeyenlere okuma yazma öğretmek, eksik kalan eğitimlerine yardımcı olmaktır" dedi.
01 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA
Sayfa
9
“Hafriyat ve İnşaat Sektöründe
Fatsa’nın imparatoru Olacağım”
1995 yılında inşaatçılık sektörüne başlayan Ertürkmen İnşaat, faaliyetlerine devam ediyor. İnşaat sektöründe Fatsa’da çok iddialı olduğunu iddia eden
firma sahibi Davut Ertürkmen , “Bugüne kadar birçok vatandaşımızı daire sahibi yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Ertürkmen İnşaat
olarak tüm projelerimizi depreme dayanıklı ve deprem yönetmeliklerine uygun olarak hayata geçiriyoruz” “Ayaklarımızı yere sağlam basarak büyümeyi tercih
ettik. Yaptığımız işin özellikle tasarım tarafının iyi olması, müşteri- arsa sahibi ilişkisinin iyi olması ve semtlerle ilişkilerimizi iyi tutarak ilerlemeyi seçtik. Yaptığımız iş rahatsızlık uyandırabilecek; gürültülü, kamyonların sokaklara girdiği bir iş. Ona rağmen bizimle ilgili bu alanda şikâyet yok denecek kadar az. İnsanlara bire bir kendi evinin içinde kendi tasarımlarını yapmanın yolunu açıyoruz. Kişiye özel daireler yapılıyor. Fatsa'ya daha yaşanılır, sosyal yaşamı kolaylaştırıcı binalar yapıyoruz. Elimizi taşın altına koyduk ve koymaya da devam ediyoruz” dedi Ertürkmen inşaat sektörünü ve Ertürkmen Hafriyat olarak hangi hizmetleri verdiklerini şöyle anlattı: Yıkım her zaman tehlikeli bir iştir.Köprü , hafriyat işleri, iş merkezleri hafriyat işleri , kum çakıl , Toplu konut hafriyat işler, alt yapı ve aktarma işler, çevre düzenleme işleri , derin kazı işleri gibi alanlarda profesyonel ekibimizle faaliyet göstermekteyiz.Müşterilerin ihtiyaçları, beklentileri ve
memnuniyetleri doğrultusunda kullanarak yıkım ve hafriyat işlerinde bir numarayız.Sektördeki zorlukları ve bunun getirdiği sorumluluk yükünün bilincinde olarak, sadece bir iş yapıp kar amacı gütmekle değil sürekli ve tutarlı ilişkiler kurmak prensibimizdir.Bize tereddüt etmeden güvenen müşterilerimize sonsuz Teşekkür ederim.
“Birçok Alanda Hizmet Veriyoruz” Bu alanda yürütmekte olduğumuz çalışmaların hayata geçmesi ile birlikte, sektörün işgücü profilinin değişeceğine, inşaat sektörünün kaliteli yapılar üretmede çok önemli bir aşama daha kaydedeceğine inanıyoruz. Hizmetlerimiz: Makine Kiralama, hafriyat işleri, bina ve endüstriyel tesis yıkım, bozum ve hafriyat işlerinde faaliyetlerini sürdürmekteyiz. Profesyonel ve güvenli bir şekilde yıkım hizmeti vermekte olup her çeşit yapının yıkılması, sökülmesi ve çıkan enkazın nakledilmesini sağlamaktayız. Yıkım her zaman tehlikeli bir
meslektir, Ekibimiz projenin her aşamasını gözlemler ve analiz eder. Çalışanlarımız ve müşterilerimiz için güvenli bir çalışma ortamı sağlarız. Yapı yıkımları güvenli bir mühendislik süreci, vasıflı eleman ve maksimum iş tecrübesi ile gerekli donanım gerektirmektedir. Müşterilerimizin başarıları için değer sağlamak amacıyla uluslararası kalite standartlarında ürün ve hizmetleri üretmekteyiz. Hizmetlerimiz arasında Baraj ve Gölet İşleri, boru hatları, alt ve üst yapı işleri, arazi tesviye, ağır nakliyat işleri, kanal ve kuyu işleri, inşaat işleri, bitmiş ve karkas daireler, tadilat, bina güçlendirme, çatı ve ince işçilik işleri, çevre düzenlemesi, perde duvar, taş duvar işleri, menfez yol bina yıkım işleri, laminant, çelik kapı, kiralık iş makineleri temin edilir, İş makinemizin 22 ton ağırlık kapasitesi var. Personellerimizle bir takım ruhu ile çalışıyoruz.” Şirketimiz aldığı bütün projeleri başarılı güvenli bir şekilde zamanında tamamlamaktan gurur duymaktadır.
ERTÜRKMEN İNŞAAT İnşaat ve Hafriyat
Yaptığımız ve yapacağımız işler * Bitmiş ve Kargas daireler * Tadilat , Bina güçlendirme * Çatı ve ince işçilik işleri * Çevre Düzenlemesi * Perde duvar ,Taş Duvar işleri * Merfez Yol Bina yıkım işleri * Hafriyat İşleri * Kiralık iş Makineleri Temin Edilir * Laminat , Çelik Kapı
Hizmetlerimiz * Makina Kiralama * Hafriyat İşleri * Baraj ve Gölet İşleri, Boru Hatları * Alt ve Üst Yapı İşleri * Arazi Tesviye * Ağır Nakliyat İşleri * Kanal ve Kuyu işleri * İnşaat İşleri * Bitmiş ve Kargas daireler * Tadilat , Bina güçlendirme * Çatı ve ince işçilik işleri * Çevre Düzenlemesi * Perde duvar ,Taş Duvar işleri * Merfez Yol Bina yıkım işleri * Kiralık iş Makineleri Temin Edilir * Laminat , Çelik Kapı
Davut ERTÜRKMEN Tel: 0452 424 13 04 Fax: 0452 424 13 04 Cep: 0543 660 35 17 - 0543 592 73 20 Adres: M.K.P Mah. Ata Cad. No:43 Fatsa/ORDU
SP R
Orduspor, Bursaspor Hazırlıklarını Sürdürüyor Orduspor, Bursaspor karşılaşması hazırlıklarını sürdürdü. Orduspor Durugöl Tesislerinde Teknik Direktör Cevat Güler gözetiminde başlanan antrenman düz koşu ve ısınma hareketleri ile başladı. Antrenman karşılıklı pas çalışması ile devam etti. Antrenmanın son bölümünde ise dar alanda çift kale
maç yapıldı. Antrenmana sakatlıkları nedeni ile tedavi edilen Ayila Yussuf ve Roversio de Barros katılmadı. Beşiktaş karşılaşmasında sakatlanarak operasyon geçiren kaleci Saso Fornezzi'nin tedavisi ise İstanbul Acıbadem Fulya hatsanesinde sürüyor.
“Elbette Bizimde Hatalarımız Oldu”
Tv52'de canlı yayınlanan Tam Saha programına telefon ile bağlanan Orduspor Başkanı Nedim Türkmen, taraftarların yönelttiği sorulara bir bir cevap verdi. İşte Türkmen'in yaptığı önemli açıklamanın detayları; BU SEZON BAŞARISIZ OLDUK Maalesef bu sezon hayal kırıklığı yaşadık. Keşke hocayı devre arasında mı gönderseydik diye düşündüm. Elbette bizimde hatalarımız oldu. 2 yılımız var başkanlığı bırakmayı düşünmüyorum. Ama daha iyi yapabileceğini düşünen varsa gelsin ona kapımızı açar. Finansal olarak gereken desteği de veririz. Nedim Türkmen yönetimi başarısız olmuştur. Başarısız olduk diyede bırakıp
kaçmayız. Ordu'yu ve Orduspor'u seviyorum. Başarıyı da başarısızlığı da yaşadık. 26 Yıl yapılmayanı yaptık, yine yeniden başaracağız. Orduspor'u 10 farklı branşda faaliyet gösteren spor kulübü haline getirdik. Tesislerimiz yenilendi, daha iyi yerlerde olacağız.
KAOSA, KAYYUMA İZİN VERMEM Tribünde bağırıyorlar, İstifa diye. kızıp bağırmalar normal ama istifa edip kaosa, kayyuma izin vermem. Orduspor bir daha kayyuma bırakılacak, Vali yardımcısı başkan olacak takım olmayacak. 4 yıl önce neredeydik şimdi neredeyiz. Sosyal medyada bize tepki gösterenlerin yüzde 99'u Fenerbahçeli ve bunların arasında Ordulu bazı basın mensupları da var. Hepsini kınıyorum. Bizim Fenerbahçe ile bir alıp veremediğimiz yok. Ben istedim ki Ordu'da herkes sadece Orduspor'u tutsun. Tek istediğim buydu. BORÇ 20 MİLYON TL Kongrede seçilip başkan olduğumda kulübün 6.2 Milyon TL borcu vardı. 2'nci senemizde Süper Lige'e 14 Milyon TL borçla çıktık. Ordusporun gelirlerinin %95'i yayın ve iddadan geliyor. Se-
Sağlıklı Yaşam İçin
Spor Aktivitesi Yeniden Başlıyor
Ordu Belediyesince yaz aylarında sürdürülen Sağlıklı Yaşam İçin Spor aktivitesi start alıyor. Vatandaşlarımızdan yoğun ilgi gören ve başlangıçta sadece sabahları gerçekleştirilen spor aktivitesi ardından akşam saatlerinde de yapılmaya başlanmıştı. Bu yıl da gelen talepleri değerlendiren Ordu Belediyesi, 01 Mayıs Çarşamba günü (bugün) çalışmalara start vererek Sağlıklı Yaşam için destek olmaya devam edecek. Tayfun Gürsoy Parkı
Tören Alanı ile Tenis Kortu arasında bulunan Basketbol Sahasında hergün yapılacak olan çalışmalar, Uzman eğitmenler Adnan Özkul ve Aysun Kasal tarafından sürdürülecek ve sabahları 06.00 ile 07.30 arası, akşam saatlerinde de 18.00 ile 20.00 arası gerçekleştirilecek. Ordu Belediyesi tarafından organize edilen faaliyet için “Ordu Belediyesi her konuda vatandaşlarımızla birlikte hareket etmektedir. Spora da her zaman destek
vermekteyiz” diyen Başkan Seyit Torun küçük büyük herkesin bu faaliyete katılmasını istedi. Sağlıklı Yaşam İçin Spor etkinliklerinin vatandaşlardan yoğun ilgi gördüğünü hatırlatan Başkan Torun, “Görüyoruz ki sahil bandında yürüyüş yapan vatandaşlarımızın sayısı her geçen gün artıyor. Bu da Belediye olarak spora destek vermemizi zorunlu kılıyor. Geçtiğimiz yıllarda da gerçekleştirdiğimiz bu faaliyet 10 Temmuz’a kadar devam edecektir” dedi.
zon başı galibiyetlerden falan 40 Milyon TL gelir hedeflemiştik. 20 Milyon TL gelir sağlayabildik. Orduspor'u 6.5 milyon TL borçla aldık, şu an için 20 milyon TL borcumuz var. 50-100 Milyon TL diyenlerin sayı sayması yok. Orduspor kulübünün ne vergiye ne ssk'ya kimseye borcu yoktur. Futbolcuya borcumuz yok, faktoringe borcumuz var ama gelirlerle bu ödenecek bir mebladır. Kendi adıma bankadan kredi alarak kulübe 7 Milyon TL verdim. HER MAÇ 30 BİN TL PRİM VERDİM Ligin 2.yarısında GS maçından sonra her maç futbolcu başına 30.000 TL galibiyet primi verdik. Ben paramı almadım diyecek futbolcu yok. Hepsinin primlerini verdim. Bazı yerli ve yabancı oyuncularımızı bonservisi ile sattığımızda muhtemelen takımımızın borcu kalmayacak. Futbolda para konuşuyor. Kasımpaşa 90 Milyon harcadı. Herşey
ekonomiye dayanıyor.
YENİ SEZON HEDEFLERİ 30 milyon geliri olan ligden 5 milyon TL geliri olan lige düşeceğiz. 8 yabancıyı oynatamayacağımız için çoğuyla yolları ayıracağız. Önümüzde iki seçenek var. Ya genç bir kadro ile yolumuza devam edip, 2017'de 50.yılda Süper Ligi hedefleyeceğiz. Yada ekonomik anlamda taraftarlarımız kombinelerini alacak, iş adamları maddi destek verecek. Kulübede sponsor olurlarsa, İnşallah 4 milyon € bütçeyle önümüzde ki sezon yeniden Süper Lige çıkacağız. Kombineleri bu yıl daha cüzi fiyat yaparak 11bin kombine satmayı düşünüyoruz. Süper Lige çıkmak için 4 milyon TL bize yetecektir. Orduspor'u A.Ş yapacaz. Hiç kimse kulübü satın falan alacaklar sanmasın. Herkes en fazla %10 hisse alabilecek. Destek Fon A.Ş. satışlarıyla birlikte sponsorluk teklifleride var.
GİDEN OYUNCULAR HAKKINDA Çok soruluyor, Yalçın'ı hoca gönderdi. Yalçın'la bizim kulüb olarak zaten sorunumuz yok sık sıkta görüşürüz. Yalçın'a Spor Toto Kupasında izin verdik. O sırada da hocanın inadını kıramadık Yalçın'da gitti. Sedat ve Abdurrahman kendisi gitti, oysa peşinatları ve sözleşmelerini hazırlamıştık halada kulüpte duruyor. Culio terbiyesizlik yapmıştır. Gerekeni de yaptık. Gosso konusunda davamız devam ediyor. 2 Milyon €'luk bir dava açtık ve bu konuda ümitliyiz. Banahene sözleşmesini Giresunspor'da ki alacaklarından dolayı sözleşmesini feshetti. Ancak gerekli başvurularımızı yaptık. Banahene önümüzdeki sezon Orduspor'un formasını giyecek. Akhisar Bld.Spor sezon sonu 180.000 € verdiği takdirde Bruno Mezenga Akhisar'da kalacak. Yeni bir yapılanma olacak. 26 yıl aradan sonra bu takımı lige çıkarttık, yine başaracağız.(orduspor.net)
Yetiştirme Yurdu Sporcularına Ödül Vali Orhan DÜZGÜN, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünce, 4-7 Nisan 2013 tarihleri arasında Antalya’da düzenlenen “4.Türkiye Yıldız Erkekler Serbest Güreş Şampiyonası”nda, Türkiye Şampiyonu olan Ordu Erkek Yetiştirme Yurdu Güreş Takımı sporcularını ödüllendirdi. Türkiye genelinde 30 il’den 294 güreşçinin katıldığı şampiyonada, Ordu Erkek Yetiştirme Yurdu güreş takımından dereceye giren Erol YÜKSEL, Öztürk ÖZTÜRK, Muharrem KARA, Onur SARI, Olgun AYDIN, Oğuzhan YILMAZ, Zafer HAZAR, Bircan KOYUN ve Ali Şahin PELİT’i makamında kabul eden Vali DÜZGÜN, sporcuları başarılarından dolayı kutladı ve çeşitli hediyeler verdi. İl Genel Meclis Başkanı Engin TEKİNTAŞ, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Adnan İPEKDAL, Güreş İl Temsilcisi Fahrettin ALKAN, Yetiştirme Yurdu Müdür Yardımcısı Muammer KİRİŞ,Antrenör Yüksel KAHRAMAN’ın da hazır bulunduğu ziyarette, sporcuların elde ettikleri başarıların kendilerini onurlandığını ifade eden Vali Orhan DÜZGÜN, Erkek Yetiştirme Yurdu Güreş Takımı sporcularımız, antrenör ve hocalarımızla yetiştirme yurtları arasında düzenlenen şampiyonalarda hep derece elde ettiler ve il birinciliklerini Ordu iline getirdiler. Antalya’daki müsabakalarda da 5
birincilik, 1 ikincilik, bir de üçüncülük elde ettiler. 9 kişilik bir kadro ile katıldıkları şampiyonada 7 gencimiz derece elde etti. Kendilerini kutluyorum” dedi. “Daha önceki yıllarda başta Fatih Başköy olmak üzere Erkek Yetiştirme Yurdu’nda yetişen çocuklarımız gerek ulusal, gerekse uluslararası güreş turnuvalarında derece ve Türkiye Şampiyonluğu elde ettiler. Milli takımla katıldıkları Dünya ve Avrupa şampiyonalarında da derece elde ederek, Ordu’nun yüz akı oldular” diyen Vali DÜZGÜN, 20 Nisan 2011 tarihinde Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yapılan Azerbaycan Federasyon Kupası Turnuvasında Yıldızlar Greko-Romen 85 kg’da Dünya 5’incisi olan ve Ordu Erkek Yetiştirme Yurdu’nda yetişen Fatih Başköy’ün Ordu’nun yüz akı olduğunu ve aynı başarısını transfer olduğu İstanbul’da da devam ettirdiğini hatırlatarak, ”O yıllarda bu
çocuklarımız daha küçüktü ve Fatih abinizi takip edeceksiniz demiştim. Bugün bu gençlerimizin Fatih Başköy’ü takip ettiklerini görmek gurur verici. Başarılarının tesadüfi olmadığını, gençlerimiz bize getirdikleri derecelerle ispatlamış oldular” diye konuştu. “Hem gençlerimizi, hem de onları yetiştiren hocalarımızı ve yöneticilerimizi tebrik ediyorum” diyen Vali DÜZGÜN, “Onları yetiştirten hocalarımız, antrenörlerimiz olmasaydı belki bu çocuklarımız bu başarıyı yakalayamayacaklardı. Erkek Yetiştirme Yurdu’nda iyi bir ortamın olması, başarının devamında büyük etken olmuştur” diyerek, 4-7 Nisan tarihlerinde Antalya’da düzenlenen 4.Türkiye Yıldız Erkekler Serbest Güreş Şampiyonasında Türkiye Şampiyonu olan Ordu Erkek Yetiştirme Yurdu Güreş Takımı sporcularını bir kez daha kutladı ve başarılarının devamını diledi.