ÜRETİCİYE SAHİP ÇIKILMAZSA SADECE RAMAZANA ÖZEL BÜYÜKŞEHİR DEĞİL, BİTKİN ORDU OLUR MHP Ordu İl Başkanı Cemal Enginyurt, fındık üreticisinin mağdur olduğunu ve iktidarın fındık üreticisine sahip çıkması gerektiğini söyledi.
İ
l Başkanı Enginyurt yaptığı açıklamada, Ordu’nun büyükşehir olması yönündeki çalışmalara da değinirken, “Ordu’nun büyükşehir olması için çalışıyorlar. Fındığın 4 Lira olduğu yerde
Ordu büyükşehir değil, bitkin Ordu olur” dedi. Üreticiye, AK Parti Ordu ve bölge milletvekillerinin sahip çıkması gerektiğini belirten Enginyurt, fındığın maliyetinin 4,7 TL açıklandığını belirtti. Sayfa 9’da
Adı Ramazan ayı ile özdeşleşen pide iftar sofraları için fırınlarda itinayla hazırlanıyor. Özellikle iftara 1 saat kala fırınlarda sıcak pide alma telaşı yaşanır.
/ Muhsin YILMAZ amazan pidesi ile ilgili ilginç düşünceler var. Bu düşünceleri paylaşmak istiyoruz okurlarımızla. -Ramazan pidesi adı üzere sadece ramazanda üretilir, uğruna saatlerce sıra beklenir, sıcacık yenilenir, evin en küçüğünün koşa koşa fırına gidip aldığı, gazeteye sarılan geldiğinde ezan vaktinden hemen sonraysa kenarından bir kösesi hep eksik olduğu gözlenir. -Pide Ramazan ayının simgesi olan, sıcacığı makbuldür. 9’da
R
Tarih
04
www.gazetekuzey.com Fiyatı: 50 kr
GÜN IŞIĞI IŞIMAYA BAŞLADI
G ü n l ü k Ta r a f s ı z S i y a s i G a z e t e
Yıl: 1
Tel: 0452 407 10 11
Ağustos 2012 Cumartesi Sayı: 150
FATSA BELEDİYE BAŞKANI HÜSEYİN ANLAYAN;
BÜYÜKŞEHİR FIRSATINI
KAÇIRMAYALIM G
ünışığı Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi kurucu Müdürü Erkan Gün tarafından Fanizan Restourant’da düzenlenen iftar yemeğine kurum personelleri, aileleri ve davetliler katıldılar. İftar yemeğine katılanlar, keyifli bir akşam geçirdiklerini dile getirdiler. Günışığı Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi kurucu Müdürü Erkan Gün ise duygularını şöyle ifade etti; “ Kaliteli eğitim, kaliteli personelle olur” dedi.
Ordu ilimizin büyük şehir olması konusunda çalışmalar aralıksız olarak sürüyor. Fatsa Belediyesi Ordu ilinin büyük şehir olması konusunda köy ve mahalle muhtarlarıyla iftar yemeği programı tertip etti.
Çorum'a Ordulu Vali ÖZEL HABER
Ordulu bir isim ilk kez Vali olarak atandı. Sabri Başköy, Çorum Valiliği görevine getirildi.
İ
çişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Sabri Başköy son kararnamede Çorum Valisi olması Ordu'da sevinçle karşılandı.
SABRİ BAŞKÖY KİMDİR 1964 yılında Ordu’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Ordu’da tamamladı. 1987 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini Sayfa 7’de bitirdi.
Muhsin YILMAZ
BELEDİYE ASFALT HEDEFİNİ GEÇECEK
FAZLA GÜBRE
FAZLA VERİM VERMEZ
ORSAD İftarda Metin Yıldız’dan Bir Araya Geldi Başkana Ziyaret
Y
aklaşık sekiz yıldır Ankara’da çeşitli kamu kuruluşlarında çalışan Ordulu bürokratlar, Aşiyan sohbetleri adı altında Ordulular Platformu olarak istikrarlı bir şekilde çeşitli etkinliklerle bir araya gelmekteydiler. Bu birliktelik, yeni kurulan “ORSAD- Ordu Kültür ve Sanat Derneği” çatısı altında devam 3’te etmeye başladı.
Alemin Kralı dizisinde ünlü tiyatrocu Metin Yıldız Ünye Belediye Başkanı Ahmet Arpacıoğlu’ nu ziyaret etti. 7’de
Ş
erefiye mahallesinde Samsun sokak ve yanındaki ara sokakların yol anlamında çok sıkıntı yaşadıkları yerler olduğunu ifade eden Muhtar Ünal, “Şimdi 8’de refaha kavuşuyoruz.
G
ıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Musa Sağlam, bahçelerin verimini artırmak için üreticilerin toprak tahlillerini yaptırması gerektiğini söyledi. 4’te
F
atsa Belediyesi, ilçeye bağlı belde belediye başkanları, merkez mahalle muhtarları, Fatsa’ya bağlı tüm köy muhtarlarını iftar yemeğine davet etti. Bu yemekli toplantıya ayrıca, İl Özel İdare Genel Sekreteri Selami Aydın, Ak Parti Fatsa İlçe Başkanı Fatih Sözen, Belediye Başkan Yardımcısı Bülent Yücetepe, Fatsa Nüfus Müdürü Murat Beyret ve basın mensupları da katıldılar. Yenilen iftar yemeğinin sonunda ilk olarak söz alan Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, daha çok nüfusun daha çok hizmet demek olduğunu belirterek, “Son 2 yıldır Ak Parti Hükümeti büyük şehir konusunda çok ciddi çalışmalar yapıyor. Nüfusu 750 bini
bulan tüm iller büyükşehir kapsamına alınacak. Ordu ilimizin önüne çok iyi bir fırsat çıktı. Bunu çok iyi değerlendirmeliyiz. Bu treni kesinlikle kaçırmamalıyız “dedi. Başkan Anlayan Ordu ilinin büyükşehir olması halinde hizmet anlamında çok olumlu gelişmeler olacağını belirterek, “Bundan sadece ilçeler değil tüm belde ve köylerde yararlanacak. Büyükşehir olduğumuzda hizmetler hız kazanacak, büyük şehrin artıları anlatılamayacak kadar çok ben özellikle köy muhtarlarımızdan, tatile gelen, fındığa gelen hemşerilerimizin ikametgahlarını ilimize almaları konusunda ciddi ve özverili davranmalarını istiyorum. Sayfa 8’de
2
04/08/2012 Cumartesi
Fatsa Ticaret Borsası Yüzde 50 Randımanlı Kabuklu Fındık
Avrupa Para Birimi EURO
Amerika Para Birimi DOLAR
Alış:2,19 Satış: 2,20
3,95 TL
Ordu Hava Durumu
Çeyrek Altın
Ordu Namaz Vakitleri
Sağanak Yağışlı En Düşük: 24 En Yüksek: 28
92,00 TL 148,10 TL
İmsâk: 3:36 Güneş: 5:20 Öğle: 12:42 İkindi: 16:33 Akşam: 19:51 Yatsı: 21:26
Tarihte Bugün
Karikatür
04/08/1870 Kızılhaç İngiltere’de kuruldu.
FIKRA
20'şer yıl hapis yiyen iki mahkuma her onar yıl için ne istedikleri sorulur: Birinci mahkum: İlk on yıl için yetecek şekilde kitap ister. İkinci mahkum: On sene yetecek kadar sigara ister. On yıl sona erince ikinci on yıl için ne istediklerini sorarlar: İlk mahkum on yıl yetecek şekilde kitapla birlikte birde gözlük ister. İkinci mahkumun koğuşuna girince bakarlarki sigaralar aynı şekilde kaldığını anlarlar ve ikinci on yıl için ne istediğini sorarlar: Mahkum da feryatla çakmaaaaaaaaaaaaaaaaakkkkkkk !
Alış: 1,78 Satış: 1,79
24 Ayar Altın
Derneği
04/08/1922 Enver Paşa, Türkistan’da şehit edildi. 04/08/1923 Rauf Bey (Orbay) başbakanlıktan ayrıldı. 04/08/1950 Türkiye Sanayi Kalkınma Bankası kuruldu. 04/08/1956 Ulus gazetesi toplatıldı. 04/08/1958 Uluslararası Para Fonu, IMF, baskısıyla, Cumhuriyet tarihinin en yüksek devalüasyonu yapıldı. 1 dolar 2 lira 80 kuruştan 9 liraya çıktı. Devalüasyon oranı yüzde 221 idi.
04/08/1959 İstanbul’da yumurta büyüklüğünde dolu yağdı; dolu yaralanmalara ve maddi hasara yol açtı. 04/08/1971 Ortak Pazar’a geçiş protokolü yürürlüğe girdi. 04/08/1980 Çeşitli illerde 19 kişi öldürüldü. Aynı gün Adana Cezaevi’nden 22 sol görüşlü tutuklunun kaçtığı belirlendi. 04/08/1988 Samsun ve Sinop sahillerine, zehirli oldukları bildirilen çok sayıda varil vurdu. 04/08/2005 Senarist Safa Önal, filme çekilmiş 395 senaryosuyla Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi.
Sizde Fotoğraflarınızı Gönderin Yayınlayalım
gazetekuzey@gmail.com
karpuazda iyi gitti
Tamam ağlama bi dahaki sefere istediğini alacağım
ahhh bu rüya bitmese
Ufff çok yorgunum yaa
ben nöbetçiysem kesin vukuat
heyyy ben birinciyim
Aloooooo
dur bende kara lastik alcam
off bu kamera çok ağırlaşmış
Bugün Sizi Neler Bekliyor? Koç 21Mart-20Nisan
İyimserliğiniz artıyor. Size hareket ve işbirliği getiren koşullar içinde yer alabilirsiniz. İçinde bulunduğunuz gruplarda sizi yenileyen şartlar bulacaksınız. Daha önemli örgütlenmelerin dikkat çekeceği ortak çalışmalar ise size sorumluluk getirmekte. Yeni dostluklar ve size getirecekleri öneriler üzerinden ilerlemeniz mümkün olacak.
Ortaklıklar ve ilişkilerde yapıcı zamanlar öne çıkıyor. Ortak b,r bilinçle engelleri aşma çabanız aradığınız desteği size sağlayabilir. Bazı karşıtlıkların yaşanmasına rağmen olayları lehinize çevirme şansınız olabilir. Yakın arkadaşlıklar ve ortaklaşa işler açısından da yapıcı etkiler Aslan altındasınız. Sosyal organizasyonlar da alınan 24Temmuz-23Ağustos sorumluluklar akıcı ilerletilebilir.
Boğa 21Nisan-21Mayıs
İş hayatı ve getirdiği yeni sorumluluklar öne çıkıyor. Planlı ve pratik hareket etmenizde yarar var. Aldığınız görevlerin üstesinden gelmek adına daha fazla çaba göstermeniz gerekecek. Zira projelerinizle göz önünde olacağınız bid dönem. Süregelen maddi problemler ise geri planda bırakılıyor. Beklenen destekler ve işten gelen kaynaklarla güven kazanıyorsunuz.
Başak 24Ağustos-23Eylül
Öncelikleriniz değişiyor. Tamamlanması gerekeli işler yanında yeni bir düzen kurma çabanız dikkat çekecek. İşte teknolojiyi hayata geçirmek ve zaman alan uğraşlarla yakından ilgilenmek zorundasınız. Becerilerinizi test ettiğiniz son dönemde oldukça deneyim kazandınız. Hizmet edilmesi gereken işler, çalışma arkadaşlarınızın sorumlulukları sizi zorlayabilir.
İkizler 22Mayıs-21Haziran
Pek çok açıdan yenilenme içindesiniz. Yurt dışı bağlantılarınızı yeniden planlarken, hayatınıza yeni kişiler girmeye başlıyor. Başkalarından ilham alabileceğiniz konular yanında kişisel açıdan eğitim çalışmalarınız yoğunlaşmakta. Değişik kişilerin size katacağı deneyimler yol gösterici olacaktır. Kendinizi daha iyi hissediyor ve canlılık kazanıyorsunuz.
Terazi 24Eylül-22Ekim
Her açıdan şanslı bir dönemdesiniz. Pozitif etkilerle kendinizi geliştirebileceğiniz konular arıyorsunuz. Belki de kişisel yaratıcılığınız size yeni şanslar getirecektir. Aşk hayatınıza zaman ayırmak ve içinizden geldiği gibi davranma ihtiyacınız var. Eğlence ve gevşeyebileceğiniz uğraşlar sayesinde moral toplayabileceksiniz. Keyif verici yolculuklar yapabilirsiniz.
Akrep 23Ekim-22Kasım
Yakınlar ve aile ile ilgili konularda daha akıcı bir gün. Eldeki işleri toparlamak ve günlük planlarınızı ilerletmek konusunda kararlısınız. Evde yaşanan yenilenmeler sürerken, kaynaklarınızı daha temkinli kullanmanızda yarar var. Yerleşim ya da güvenlikle ilgili sorunlar biraz daha zaman alabilir. İş hayatında daha yapıcı olmanız gereken konuları unutmamalısınız.
Ortaklaşa para konularında bazı fikir ayrılıkları öne çıkıyor. Aynı zamanda borç alacak konularınız üzerinde düşünmek ve yeni bir ödeme planı yapmak gerekebilir. Eşin ya da ortağın maddi durumunu içine alan sorunlar karşısında daha fazla çaba göstermek durumundasınız. Belki yatırım planlarınıza hız vereceksiniz anYengeç 22Haziran-23Temmuz cak krediler ve alacaklar konusu sizi huzursuz edecektir.
Yay 23Kasım-22Aralık
Haberleşme ve iletişim konuları hızlanıyor. Kendinizi yakın çevrenizle ilişkilerinizi gözden geçirirken bulabilir, başkalarını ikna edebileceğiniz konulara odaklanabilirsiniz. Yeni haberler ise size ve güne canlılık hareket katacak. Zihinsel açıdan yüklü olduğunuz bu dönem yeni fikirlere ve orijinal çalışma koşullarına alışmaktasınız.
Oğlak 23Aralık-20Ocak
Sizin için az laf çok iş zamanı. Çalışma hayatınızda sizi oldukça yoran ve sorumlu kılan konular olabilir. Ancak bir yandan da çalışma kapasiteniz yükselmekte. Nakit ihtiyacınızın arttığı bu dönem değişik yollardan kazançlar sağlanabilir. Eldeki kaynakların kısıtlı olması ise sizi endişeli kılmakta. Ekonomi yapılması gereken bu süreçte aileden gelebilecek sürpriz destekler var.
Kova 21Ocak-18Şubat
Ay burcunuzda size aradığınız cesareti ve çekiciliği veriyor. Kişisel açıdan sizin için önem taşıyan eğitsel hedefler adına akıcı bir dönem. Aynı zamanda kişiliğinizi ortaya koyabileceğiniz adımlarınız göze çarpacak. Bu günlerde canlanan sosyal hayatınız ise size yeni imkanlar sunmakta. Yaratıcı bir konu üzerinden başkalarının dikkatini çekmeniz mümkün.
Balık 19Şubat-20Mart
Önemli riskler alma ve yeni girişimler başlamak açısından uygun bir dönem değil. Şu günleri daha sabırlı geçirmeli önceliklerinizi yeniden gözden geçirmelisiniz. Kafanızın karışık olması nedeni ile yön bulmanız kolay olmayacak. Yine bu günlerde eldeki kaynaklar üzerinden yatırım planları yapıyorsunuz. Bu konuda daha kararlı ve şanslı olacağınız gelişmeler var.
04/08/2012 Cumartesi
3
TIRLAR SAHİL YOLUNDA Bu Geçiş İki Mahalleyi Birbirine Bağladı
DEHŞET SAÇIYOR
Karadeniz bölgesinde yaşanan sıcak hava ve yoğun trafik her geçen gün kazaların yaşanmasına neden oluyor.
Y
azın gelmesiyle birlikte yoğunluk yaşayan Karadeniz karayolu her gün sayısız kazalara neden oluyor. Dün akşam saatlerinde Ordu sahil karayolunda Giresun istikametinden gelen 55 VF 653 plakalı TIR aynı istikamette seyrederken kontrolünü kaybederek 52 HS 684 plakalı otomobille çarpıştı. Çarpışma esnasında TIR, otomobili metrelerde sürükleyerek bariyerlere sıkıştırdı. Otomobil içinde bulunan sürücü E.Y kazadan yara almadan kurtularak adeta ‘verilmiş sadakası varmış’ dedirtti. Kaza önceki akşam saatlerinde Giresun Samsun kara-
yolu otogar mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Samsun yönünde gitmekte olan S.Y yönetimindeki 55 VF 653 plakalı TIR yine aynı yönde gitmemekte olan E.Y yönetimindeki 52 HS 684 plakalı araca yandan çarparak bariyerlere sıkıştırdı. Çarpışmanın şiddetiyle metrelerce havaya savrulan otomobil, takla atarak devrildi. Hurdaya dönen otomobilde bulunan sürücü E.Y kazadan burnu bile kanamadan kurtuldu. Otomobil sürücüsü E.Y olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından ayakta tedavi edildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
İmtiyaz Sahibi Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi temsilcisi Niyazi Yeşiller Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fahrettin Özyurt Genel Yayın Yönetmeni Muhsin Yılmaz Sayfa Editörü Mustafa Dalgacı Muhabirler Taner Şen Özkan Yıldırım Mustafa Kemal Poyraz İşletme Müdürü Nusret Yeşiller Genel Koordinatör Betül Yeşiller Haber Merkezi Özlem Altan Grafiker Emrah Çoşkun Baskı Operatörü Çetin Ucuzova Reklam Ahmet Kaytaz Oğuzhan Yılmaz Hukuk Danışmanı Av. Doğan Pehlivan Dizgi-Grafik Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa Yayın Türü Yerel Süreli Dağıtım Alp Medya Ajans Baskı Tesisi Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa Adres MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDU Tel: 0452 407 10 11 Faks: 0452 407 10 12 e-posta: gazetekuzey@gmail.com Gazetemiz İHA Abonesidir. Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. Köşe yazarları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir.
Ordu Belediyesi Saray ve Selimiye mahallelerinin ulaşımına rahatlık getirecek olan köprü özelliğindeki trafik geçiş yolu inşaatını tamamladı.
K
entin eski yerleşim alanlarından olan ve eğimli bir arazi yapısına sahip Saray ve Selimiye mahallelerinde ulaşımı kolaylaştırmak adına sürdürülen çalışmalara bir yenisi daha eklendi. Her iki mahallenin Gazi ilköğretim okuluna yakın bir bölgede kesiştiği sınır üzerine inşa edilen trafik geçiş yolu çalışmasını tamamlayan Ordu Belediyesi, yolu araç trafiğine açmak için parke uygulaması yapacak. Başkan Seyit Torun, köprünün tamamlanmasının ardından yaptığı incelemede burada geçmişte yaşanan sorunları hatırlatarak, “Geçmişte Saray ve Selimiye mahalleri arasındaki bu bölge eğimli ve kullanılamaz bir
haldeydi. Bölgede yaşayan vatandaşlarımız hem yaya ulaşımında hem de araç ile ulaşımda büyük sıkıntılar çekiyordu. 2012 yılı yatırım programına aldığımız buproje ile mahalle sakinleri rahat bir nefes aldı. Taş duvarlarla koruma altına aldığımız baks ve köprü bu bölgenin ulaşımdaki can damarı oldu” şeklinde konuştu. Selimiye Mahallesi 230 nolu sokak ile Saray mahallesi 177 no’lu sokakları birbirine bağlayan geçiş noktasında inşa edilen köprü özelliğindeki trafik geçiş yolu, toplam 53m uzunluğunda ve ortalama 5m yüksekliğinde taş duvarla koruma altına alınırken, dere üzerine inşa edilen baks ise 3.20mx3.40m
yüksekliğe ve 7.60m uzunluğa sahip. Ayrıca geçiş yolu olası tehlikelerin önüne geçmek için
ferforjelerle koruma altına alındı.
ORSAD İftar Proğramında Bir Araya Geldi
Ankara'da Milletvekilleri, Ordulu Bürokratlar, Dernek Yöneticileri İftar Yemeğinde Buluştu
Y
aklaşık sekiz yıldır Ankara’da çeşitli kamu kuruluşlarında çalışan Ordulu bürokratlar, Aşiyan sohbetleri adı altında Ordulular Platformu olarak istikrarlı bir şekilde çeşitli etkinliklerle bir araya gelmekteydiler. Bu birliktelik, yeni kurulan “ORSAD- Ordu Kültür ve Sanat Derneği” çatısı altında devam etmeye başladı. Dernek Başkanlığını Ünyeli Avukat Mustafa Köeseoğlu yürütürken Dernek Genel Sekreterliğini Akkuşlu hemşehrimiz
İbrahim Cürebal yürütmektedir. Ankara’da bulunan Mesudiye, Kumru, AKDATDER gibi derneklerin dernek ve vakıf yönetimlerinin de davetli olduğu ve katıldığı iftarda, TBMM Başkanlık Divanı Üyesi,Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat ile İhsan Şener de hazır bulundular. Geceye Ordu’da olduğu için katılamayan Milletvekili Fatihan Ünal, programa katılan hemşehrilerine sevgi ve selamlarını iletti. Açılış konuşması yapan der-
FEHMİ CERRAHOĞLU İLKÖĞRETİM’İN BAŞARISI Ünye Fehmi CERRAHOĞLU İlköğretim Okulu İlköğretim Öğrencilerine yönelik Matematik ve Fen Bilimleri Proje Çalışması “Bu Benim Eserim”dalında Ordu ilinde en fazla proje yapan okullar arasına girdi.
G
eçtiğimiz hafta Ordu Valiliğinde başarılı eğitimciler ödüllendirildi . Ordu Milli Eğitim Müdürü Sayın Nevzat TÜRKKAN ‘ın da hazır bulunduğu ödül töreninde Ünye Fehmi CERRAHOĞLU İlköğretim Okulu Müdürü Murat YILDIRIM ; İlköğretim Öğrencilerine yönelik Matematik ve Fen Bilimleri Proje Çalışması ‘’ Bu Benim
Eserim ‘’ dalında Ordu ilinde en fazla proje yapan okullar arasına girmeleri nedeniyle Ordu Valisi Sayın Orhan DÜZGÜN den başarı belgesi aldı . Törende bir konuşma yapan Sayın Vali : Emeği geçen tüm eğitimcilere teşekkür ederek hedeflerinin Ordu ilini eğitimde en üst sıralara çıkarmak olduğunu belirtti
nek Başkanı sayın Mustafa Köseoğlu; “ Aşiyan buluşmaları olarak başlayan birlikteliğin ORSAD adı altında devam edeceğini söyleyerek dernekleşme aşamasında desteğini esirgemeyen sayın Bakanımıza ve milletvekillerine teşekkür etti”. Milletvekilimiz sayın İhsan Şener;”ilk günden bu yana neredeyse tüm buluşma ve programlarında birlikte olduğu arkadaşlarını kurdukları dernek ve düzenledikleri iftar için tebrik ederek burada bulunan herkesin bu gecenin ev sahibi olduğunu, artık kurumsal kimliğe kavuşan buluşmaların bundan sonra da güzel faaliyetlerle devam edeceğini söyleyerek, birlik ve beraberlik vurgusu yaptı”. TBMM Başkanlık Divanı Üyesi,Ordu Milletvekili Mustafa Hamaratta yaptığı konuşmada; “Dernek yönetimi ve derneğin gönüllü üyelerini tebrikle başlayarak, dernekleşmenin, kurumsallaşmanın önemine ve
gücüne değindi. Daha önce de defaatle Aşiyan buluşmaları ve Ordulular Platformunun iftar yemeklerine ve sohbetlerine davet edildiğini ve katıldığını belirten Hamarat, ORSAD çatısı altında artık ev sahibinin kim olduğunun daha iyi anlaşıldığını söyledi. Bu tür yapıların hemşehriler arasındaki yakınlığı ve diyaloğu güçlendirmesinin yanı sıra siyasilerin de işini kolaylaştıran halk-siyasetçi köprüsü işlevini gördüğünü belirtti” Katılımın yüksek olduğu iftar proğramında bir arada bulunmanın bereketi ile hasret gideren Ordulular, iç ve dış siyasi gelişmeler ile ilimizin sorunları hakkında sohbet ettiler. Ordunun Büyükşehir olması gerektiğinin altını çizen Hamarat, bu sayede ekonomik açıdan olduğu kadar götürülecek hizmetler bakımından da elde edilebilecek faydaları Ankaradaki bürokrat ve dernek yöneticilerine anlattı.
ŞÜPHELİ ÇANTA FÜNYE İLE PATLATILDI Samsun’da bir bankanın önüne bırakılan şüpheli çanta, bomba uzmanları tarafından fünye ile patlatıldı.
E
dinilen bilgiye göre, Ulugazi Mahallesi 19 Mayıs Bulvarı İstiklal Caddesi üzerinde bulunan bir bankanın önüne bırakılan şüpheli çantayı gören banka görevlileri emniyete bilgi verdi. Olay yerine gelen bomba imha uzmanları çantanın bulunduğu bölgeyi güvenlik çemberine alırken, 19 Mayıs Bulvarı ve İstiklal Cadde-
si’ndeki trafik kesildi. Özel kıyafetleri giyinen bomba imha uzmanı çantaya fünye yerleştirdi. Yaşanan gelişmeleri heyecanla takip eden vatandaşlar cep telefonları ile fotoğraf çekmeye çalışırken, fünye ile patlatılan çantadan kıyafet çıktı. Çanta, incelenmek üzere Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Soruşturma sürüyor.
Anlayan Kitap & Kırtasiye Mehmet ANLAYAN 0536 855 70 18 anlayankirtasiye@hotmail.com Adres: M.K.P. Mah. A.Cevat Güvenkaya Cad. No:14/A Dereüstü/FATSA Tel: 0452 Tel: 0452 424 424 20 22 20 22
4
04/08/2012 Cumartesi
FAZLA GÜBRE, FAZLA VERİM VERMEZ Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Musa Sağlam, bahçelerin verimini artırmak için üreticilerin toprak tahlillerini yaptırması gerektiğini söyledi.
M
üdür Sağlam, bitkisel üretimde daha kaliteli daha bol ürün almak için gübre kullanımının önemli bir faktör olduğunu belirterek, “Özellikle fındık hasat dönemi sonrasında topraklarımızın giderek kirlendiği bu dönemde toprak tahlili mutlaka yaptırılmalıdır” dedi. Müdür Sağlam yaptığı açıklamada, “Karlı bir gübreleme ancak bitkinin isteği olan gübre cins ve miktarını bilmek ve bu gübreleri en uygun zamanda ve şekilde toprağa uygulamakla yapılabilir. Burada önemli olan diğer bir hususta gübreye en az parayı vererek en fazla ürünün nasıl kaldırılacağını bilmektir. Bunun içinse toprak analizlerinin sonucu toprağımızdaki besin maddesi miktarını bilmemiz gerekir, yani toprak analizleri yaptırmalıyız. Toprağımızın hangi gübreye ihtiyacı varsa, bu, toprak analizinde ortaya çıkar ve hem üründe verim artar hem de boş yere gübre masrafı ortadan kalkar. Doğru gübre kullanımıyla topraklarımızı korumak, oluşabilecek maddi zararları en aza indirmek ve daha iyi ürün kalitesi elde etmek mümkün. Ama toprak için doğru gübre gözle seçilmez. Toprak analizi yaptırılmasının ve analize bağlı olarak ürün ekiminde tercihlerin belirlenmesinin verimi ve geliri arttırmaktadır. Bu
yüzden toprak tahlilinin önemi, belirli dönemlerde müdürlüğümüzün teknik elemanlarınca köylerimiz gezilerek anlatılmaktadır” diye konuştu. “TARIMSAL ÜRETİMİN EN BÜYÜK PROBLEMİ FAZLA GÜBRE” Gübrenin bitkinin beslenmesinde, toprağı besin maddeleri bakımından zenginleştirmek için uygulandığını ifade eden Müdür Musa Sağlam konuşmasını şu sözleriyle sürdürdü: “Toprağı beslerken gübreyi toprağa en uygun zamanlarda, bitkinin isteği olan cinsten ve en uygun miktarlarda atmalıyız ki; faydalı ve ekonomik olsun. Ayrıca bilinçli gübre kullanarak milli servetimiz olan atalarımızdan emanet aldığımız topraklarımızı gelecek nesillerimize kullanılabilir olarak aktarmalıyız. Bilinçsiz yapılan gübrelemede çevre ve yer altı sularının kirliliği artmakta ve sağlığa zararları önemli boyutlara ulaşmaktadır. Etkin bir gübreleme yapabilmemiz için de toprağımızdaki mevcut bitki besin maddelerinin cins ve miktarlarını bilmeliyiz ki yetiştireceğimiz bitkinin ihtiyacı olan gübrelemeyi yapabilelim.” Tarımsal üretimdeki en önemli problemlerin başında gereğinden fazla ve aşırı gübre kullanımının geldiğini söyleyen Sağlam, “Fazla gübre fazla ürün
anlamını taşımadığı gibi bazen bitkiye zehir etkisi yaparak ürünün azalmasına neden olmaktadır. Bir gübrenin fazla verilmesi, bazı diğer besin maddelerinin bitki tarafından alınmasını engellemekte, ürün miktar ve kalitesini düşürebilmektedir. Ayrıca, fazla gübre kullanımı, sizin paranızın ve Ülkemizin dövizinin boşa gitmesine sebep olmaktadır” şeklinde konuştu. "FAZLA GÜBRE, FAZLA VERİM VERMEZ" Ekonomik ve faydalı bir gübrelemenin toprak analizi sonucuna göre yapılan gübreleme olduğunu belirten Gıda, Tarım
ve Hayvancılık İl Müdürü Musa Sağlam, fazla gübre kullanımının fazla ürün verimi olmadığını vurguladı. Müdür Musa Sağlam son olarak, 2012 yılında ilk 6 aylık dönemde bin 793 üreticinin eğitime tabii tutulduğunu, bu eğitimler sonucu bin 63 kişinin toprak analizi yaptırdığına değinerek, hasat sonrası dönemde üreticilerin mutlaka toprak analizi yaptırması gerektiğini kaydetti, Toprak analizi yaptıranlara devlet tarafından destekleme verildiğine dikkat çeken Sağlam, toprak analizi desteğinin dekar başına 2.5 TL olduğunu sözlerine ekledi.
Bugünlerde fındık toplamaya başlandığı haberlerinin gelmeye başladığını belirten Ünyeli fındık ihracatçısı ve Ünye Ticaret Borsası Başkanı Osman Atik, fındık toplanmasına bir hafta daha zaman olduğunu söyledi.
A
toplamaya başlanılmalı” dedi. Fındık toplanıldıktan sonra bekletilmesi, harmanlanması ve kurutulmasının önemli olduğunu söyleyen Atik, şunları kaydetti: “Fındık üreticisi naylon çuvalı sadece ürününü bahçeden harmana gelen süreçte kullanmalı. Kesinlikle toplanan fındıkları çuvallar içerisinde bekletilmemeli. Çünkü yaş fındık çuval içerisinde çok çabuk kızdırma yapıyor, kızdırma yapan ürün de çürüğe kaçıyor, aynı zamanda aflatoksinli ürüne dönüşüyor. Onun için naylon çuvala toplanan fındık aynı gün içerisinde harmana boşaltılmalı, naylon çuvalın içerisinde fındık bırakılmamalı, ürün kuruyana kadar harmana serilmeli. Patoza verdikten sonra fındık çok iyi kurutularak çuvallara koyulmalı. Tane haline gelmiş fındık, pazara indirip satılmayacaksa, mutlak suretle yük çuvallarına konulmalı, naylon çuvallara değil. Naylon çuval-
Ordu Sahilinde
Türk Kızılayı her yerde olduğu gibi bu seferde standını sahile kurdu.
Fındık Toplamak İçin Acele Etmeyin tik, üreticilerin aflatoksin ile ilgili olarak dikkatli olmalarını isteyerek; fındığın naylon çuvallarda bekletilmemesini, patozdan çıkan fındığı iyice kuruttuktan sonra çuvallamaları gerektiğini kaydetti. Fındık toplamanın başladığı şu günlerde üreticileri bazı konularda uyaran Ünyeli fındık ihracatçısı ve Ünye Ticaret Borsası Başkanı Osman Atik, gazetemize yaptığı açıklamada fındık toplamak için henüz erken olduğunu, normal zamanın bir hafta sonra başlayacağını söyledi. Aflatoksine karşı bilinçli olmalıyız Bölgede fındık toplanılmaya başlanıldığı haberlerinin geldiğini, ancak fındık toplamak için erken olduğunu belirten Atik, “Fındık toplamanın erken olduğunu düşünüyorum. Çünkü fındık yeteri olgunluğa erişmedi, en azından bir hafta daha beklenilmeli, ondan sonra fındık
Türk Kızılayı
lar fındığın bozulmasına neden oluyor. Fındık kuru yerlerde bekletilmeli. Nemli yerde bekleyen üründe küfe yol açıyor, küfte aflatoksine dönüşüyor. Patoz, harmanda ne varsa taş, toprak, gübür hepsini fındığın içine dolduruyor. Bunu fındıktan ayırmaz, fındıkla beraber çuvallarsanız fındığınızın kalitesi bozulur, ayrıca haksızlık
DEVREN SATILIK FIRIN Dumlupınar Mahallesi Pazar Caddesi Atilla İlhan Sokak No:34/1 adresinde bulunan Selim Unlu Mamülleri isimli iş yeri devren satılıktır. Müracaat Telefon: 0 543 875 4526
Kadir Karabacak
oluşur. Eğer bir ürün saklanacaksa kesinlikle naylon çuvala konulmamalı, yük çuvallarda saklanmalıdır, aflatoksin için bu çok önemli bir ayrıntıdır.” Atik, bu yıl rekolte ile ilgili farklı değerlendirmelerin olduğunu söyleyerek, “Bu sene fındık sezonu nasıl geçecek hep beraber göreceğiz. Kimisi 800 bin tonlara çıkan bir rekolteden bahsediyor, bazıları da çok ciddi dökülmeler var 650 bin ton fındık ya olur ya olmaz diyor. Arada ciddi bir fark var. Sonucu ancak sezonun içinde göreceğiz. Tabi rekolte miktarı fındığın fiyatını etkileyecek” dedi. Üreticinin kendi fındığına kendisinin sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Atik, “Her zaman üstüne basa basa söylüyoruz. Üretici kendi fındığına kendi sahip çıkmalı. En başta ihtiyaç kadarını pazara indireceksin, ihtiyaç fazlası fındığı pazara indirmeyeceksin, bu çok önemli. Fiyat endişesi ile herkes fındığını pazara indirmeye kalkarsa fiyatlar 1 günde düşer” diye konuştu.
K
an bağış oranlarının bu yıl beklenen seviyenin üzerinde olduğunu ifade eden Ordu Kan Bağışı Merkezi Müdürü Ayşegül Selcan Yalçınkaya çalışmaları ve kan bağışı hakkında önemli bilgiler verdi. Yalçınkaya, Ramazan ve kış döneminde kan bağışı oranları düştüğünü belirterek şöyle konuştu; "Ancak yinede kan bağışları bu yıl beklediğimiz oranlardan daha iyi seviyede gerçekleşiyor. Özellikle geçmiş yıllara göre halkımızın ilgisinin arttığını görüyoruz. Normalde şuan aylık hedefimizin üzerinde seyrediyoruz. Tabi ağustosun gelmesi ve fındık hasadının başlamasından dolayı da yine tereddüdümüz var ki kan bağışları son derece düşecektir. Ama bizler yinede insanlarımızın duyarlılığına güvenip bağışlarımızı bu şekilde meydanlarda, sahillerde, çadırlarda toplamaya gayret ediyoruz. Elbette Ramazan ayının da bu konuda bereketi olduğuna inanıyorum. Akşam iftardan sonra bu şekilde gerek sahilde olsun gerek camii önlerinde olsun kurduğumuz stantlarla topladığımız kan bağışlarını insanlarımızda karşılıksız bırakmayarak desteklerini veriyorlar. Ramazan ayında uzak ilçelere gidemesek de Fatsa ve Ünye gibi yakın ilçelerimize giderek oralarda da iftardan sonra standımızı açıyoruz." Türk Kızılayı olarak hedeflerinin Türkiye'de ve Ordu'da daha fazla ünite kana ulaşmak olduğunu sözlerine ekleyen Yalçınkaya, konuşmasına şöyle devam etti; "Normalde ülkemizin yıllık kan ihtiyacı ortalama bir milyon sekiz yüz bin ile iki mil-
yon arasında değişiyor. Bunun yüzde yetmişiniz biz Kızılay olarak karşılayabilmekteyiz. Tabi ki amacımız bunun tamamını karşılamak. İnşallah şimdiden ilerleyen yıllarda bunu da hedefliyoruz. Ordu olarak ise ilimizin yıllık kan ihtiyacı dokuz bin ünitedir. Biz bunun yaklaşık beş bin ünitesini ilk yedi ayda karşılamış bulunmaktayız. Dolaysıyla seneye de hedefimiz daha da artacaktır. Ordu ili olarak hedefimiz on iki ile on beş bin ünite kana ulaşmak olacaktır." Kan bağışı orucu bozar mı ve faydaları nedir? Kan bağışının oldukça faydalı olduğunu ve orucu hiçbir şekilde bozmadığını dile getiren Yalçınkaya son olarak şu ifadelere yer verdi; "Kan bağışında bulunmak orucu engelleyen bir durum değil. Ayrıca herhangi bir yan etkisi de yoktur. İnsanlarımızda yanlış bir inanış var. O da, oruç tuttuğu için kansız kalınır, halsiz kalınır diye. Ben bunun tamamen yanlış olduğunu belirtmek istiyorum. Kan bağışının herhangi bir olumsuz etkisi olmadığı gibi oruç tutmaya da herhangi bir engeli yoktur. İçinde olduğumuz aydan dolayı en güzel tarafı, manevi bir haz yaratmasıdır. İnsanlar sonuçta buraya hayır yapma duygusuyla buraya geliyorlar. Onun dışında kimyasal olarak da insan kanı temizlenmiş ve kendini yenilemiş oluyor. Özellikle kan basıncının yüksek olduğu kişilere son derece olumlu etkileri var. Kan basıncını düşürerek, damar tıkanıklığı riskini azaltıyor. Kalp krizi riskini azaltıyor. Aynı zamanda da bağışıklık sistemimizin kuvvetlenmesine faydası oluyor."
Fındık İşcileri Kaza Yaptı 1 Ölü 12 Yaralı
O
rdu’da meydana gelen olayda 1 kişi öldü 12 kişide yalandı. Güneydoğudan Ordu ya fındık toplamak için gelirken Rıfat Yavuz'un kullandığı 72 M 0614 Plakalı Minibüs Ordu girişi Turna suyu mevkiinde sabah 05.30 sıralarında önce elektrik direğini kırdı ardından çam ağaçlarını kırarak karşı şeride geçti. Kazada Şilah Ekinci (19) adlı kız çocuğu olay yerinde yaşamını yitirirken 12 kişi ise Ordu Devlet Hastanesi ve Ordu Eğiti Araştırma Hastanesine kaldırıldılar.
Kaza yerinde Jandarma ve Emniyet ekipleri geniş güvenlik önlemi alırken olay yerine gelen çok sayıda 112 ekipleri ve İtfaiye ekipleri yaralıları araçtan güçlükle çıkardılar. Batmandan Orduya fındık toplamak için geldikleri öğrenilen fındık işçilerinden kazada yaralananlardan Rıfat Yavuz , Enes Özbek Ordu Eğitim Araştırma Hastanesine, Bilal Özbek, Alaattin Avcı, Tuğba Oğuz, Şerif Soğun, Mekan Güneş, Bilal Yelboğa, Nurşin Oğuz, Yıldız Avcı İse Ordu Devlet Hastanesine kaldırıldılar.
04/08/2012 Cumartesi
ELVEDA YA ŞEHR-İ RAMAZAN
Hazırlayan: Özlem ALTAN
O
öyle bir sudur ki, hiç kesilmez. Susuzları kandırır, açları doyurur, hastalara şifa olur. Kâbe yakınlarına alaca kanatlı bir karga gelecek, yeri gagalayacak. Bakacaksın karınca yuvası. İşte orada. Benî Zühre kabilesinin büyüğü Vehb bin Abd-i Menâf'ın kızı Âmine zarafeti, ahlâkı, şefkâti ile tanınır ki “Kureyş'in seyyidesi” diye anılır halk arasında... Olgundur, bilgedir, henüz 14 yaşındadır daha. O öyle bir sudur ki, hiç kesilmez. Susuzları kandırır, açları doyurur, hastalara şifa olur. Kâbe yakınlarına alaca kanatlı bir karga gelecek, yeri gagalayacak. Bakacaksın karınca yuvası. İşte orada. Benî Zühre kabilesinin büyüğü Vehb bin Abd-i Menâf'ın kızı Âmine zarafeti, ahlâkı, şefkâti ile tanınır ki “Kureyş'in seyyidesi” diye anılır halk arasında... Olgundur, bilgedir, henüz 14 yaşındadır daha. KUYUDAN, MUSLUKTAN BİDONDAN... I. Abdülhamîd Hân zemzem kuyusu üzerine sanatlı bir taş bilezik, onun üstüne şirin bir şebeke ve daha üstüne zarif odacık yaptırmıştı. O zamanlar kova sallarlardı. Günümüzde musluklarla ve hususi bidonlarla sunuluyor. Abdülmuttalib sıcak bir yaz günü. Kâbe'ye bitişik odasında uyumaktadır. “Kalk, Tayyibe'yi kaz” derler, rüyasında. -Tayyibe de ne? Cevap alamadan uyanır. Ertesi gün, aynı yerde dalmıştır. Yine o ses: “Kalk, Berre'yi kaz.” -Berre nedir ki? Bir sonraki gün. Aynı yer, aynı ses “Kalk! Mednûne'yi kaz.”
5
KALK ZEMZEMİ ÇIKAR! Dördüncü gün yine uykuya yatmıştır ki emr gelir: “Kalk! Zemzem'i kaz!” Zemzemi duymuşluğu vardır da, nerededir acaba? -O öyle bir sudur ki, hiç kesilmez. Susuzları kandırır, açları doyurur, hastalara şifa olur. Kâbe-i şerifin yakınlarına alaca kanatlı bir karga gelecek, yeri gagalayacak. Bakacaksın karınca yuvası. İşte orada.” Uyanır, denildiği gibi karga gelip yere vurur, karınca yuvasını bulur. Yıllar evvel Cürhümîler hadlerini aşmış, Mekke halkına zulme başlamışlardır. İsmailoğulları da gayrete gelip kılıçlarına sarılırlar. Cürhümîler korkar, kaçarken Kâbe'nin mallarını Zemzem kuyusuna atar, üstünü kapatırlar. Hazret-i Abdülmuttalib, oğlu Hâris ile tarif edilen yeri kazmaya başlar. Çok geçmeden kuyunun duvar taşları açığa çıkar. Kureyşliler gelir, başlarına dikilirler, “Hayır! putlarımızın yanını eşmenize razı değiliz!” -Ama burası Zemzem kuyusu. -O zaman birlikte kazalım biz de ortak olalım. Gerginlik artar Şam'a gitme kararı alırlar. Orada bir bilge vardır hakem yapacaktırlar. Sıcak bir günde yola çıkarlar, hararet görülmedik şekilde artar, kırbaları kurur, canlarının derdine düşer, telaşlanırlar. Tam ümitleri kesilmiştir ki Abdülmuttalib'in devesi taşa takılır, altından serin ve berrak bir su sızar. Eşelerler, pırıl pırıl bir pınar. Doya doya içer, suya kanarlar. Muhatapları ellerini vicdanına koyar, “tamam kuyuyu sen kaz” derler “işaret ortada!” Abdülmuttalib oğlu Haris
ile tekrar işe başlar. Sadece baba ve oğul, bir başlarına... Bir ara “ah” der “10 oğlum olsaydı da birini İsmail gibi kurban etseydim Allaha!” Neyse zemzem görünür. Kuyudan kılıçlar, kalkanlar ve bir de altın ceylan çıkar. Kureyşlileri yine hırs basar, gelir musallat olurlar. Yok, kuyuda bizim de hakkımız var! Abdülmuttalib “gelin kura atalım”der, siz, biz ve Kâbe... Kime ne düşerse...” Altın Ceylan Kâbe-i şerife düşer, silahlar Hazret-i Abdülmuttalib'e. Kureyşliler bir şey alamazlar. Abdülmuttalib silahları da satar, yine Kabe'ye harcar. (Bir rivayete göre dövdürüp Beytullaha kapı yapar) İşte o günden sonra Mekke'de itibarı artar. On oğlu olur (Haris, Ebu Leheb, Hacil, Mukevvim, Dirar, Zubeyr, Ebu Talib, Abdullah, Hamza ve Abbas) ve altı kızı (Safiye, Atike, Beydâ, Berre, Vâhime, Erva). Abdülmuttalib çocukları içinde en çok Abdullah'ı sever nur-i Muhammedi onun alnındadır zira. Aradan yıllar geçer, çocuklarını toplar “benim böyle böyle bir nezrim var, birinizi kurban edeceğim. Kura atacağız, kimi tutarsa...” Kabe kapısında itikafa duran bir ihtiyar vardır ona attırırlar. Abdullah çıkar. Abdullahın anne tarafı (Benî Mahzum oğulları) itiraz eder, “biz buna razı değiliz” derler “Abdullah surette de sirette de farklı bir gençtir. Mekke'de onun gibi fasih ve beliğ konuşan bulunmaz. Hem siz bunu yaparsanız, âdet olacak.” Hicaz'da Şüca isimli yaşlı bir âlim vardır. Abdülmuttalib ona gider, akıl sorar.
-Sizde bir insanın diyeti nedir? -10 deve Öyleyse tamam, deve ile Abdullah arasında kura at. Develer çıkarsa kesersin, çocuğa çıkarsa on arttır, bir daha... Atarlar Abdullah'a çıkar... Atarlar Abdullah'a çıkar... Dokuzuncu defa develeri tutar ki sayı 100 olmuştur bu arada. Ondan sonra ki bütün kuralar develere çıkar, Abdülmuttalib'in kalbi mutmain olur, içi rahatlar. İşte o gün itibarı ile insanın diyeti 100 deve olur, Araplar arasında. Abdülmuttalib, yüz deveyi Safa ile Merve arasına yatırır. Keser dağıtır, sadece fakir fukara değil, kurt kuş da doyar. 100 deve ciddi bir servettir. Bu arada Ümmül Kitâl adında mal ve cemâl sahibi bir kadın Abdullah'ın önüne çıkar “beni al” der “100 deve veririm sana. Masrafınız karşılanmış olur bu arada!” Abdullah iffetli bir gençtir, utanır, sıkılır, oradan ayrılır. Amine validemizle evlendikten sonra aynı Ümmül Kital ile karşılaşacak, ilgisizliğine şaşacaktır. Hatta soracaktır ne oldu, ne bu hal, bu tavırlar? -Ben alnındaki nura vurulmuştum. Görüyorum ki o senden gitmiş. Demek ki nasip değilmiş. Şam hakiminin kerimesi Fatıma ise semavi kitaplara vakıf bir kızdır, adı güzel Muhammed'in muhabbetiyle tutuşmaktadır. Mekke'ye gelir. Bir av dönüşü çadırının önünden geçen Abdullah'ı tanır, alnındaki nuru görür heyecanlanır. Benimle evlenir misin diye yalvarır. -Ama ben Âmine ile evlen-
dim. -Olsun beni de al! -Babama sormam lâzım. Abdullah müsait bir vakitte Fatıma'nın teklifini babası Abdülmuttalib'e aktarır. Babası münasip bulur “olur, gerekeni yapalım!” Bu arada nur Amine annemize intikal eder. Abdullah, Fatıma'nın yanına gelir, “tamam” der “evlenebiliriz, biz hazırız!” Fatıma acı acı güler. “Ben kainatın efendisine anne olmak istemiştim, bu uğurda çok yol kat'ettim, çok zahmet çektim ama muradıma erişemedim. O nur artık sende değil, demek ki Amine daha lâyıkmış. Allahü teâlâ neşenizi daim eylesin, şen ve şâdân kalın!” Fatıma Şam'a dönecek ve ömrünün sonuna kadar buruk mahzun yaşayacaktır... ÇOĞALIR AZALMAZ Zemzem kuyusu zeminde gördüğünüz dairenin altındadır. İki buçuk metre kutrunda (genişliğinde) ve otuz metre umkundadır (derinliğinde) ama milyonlara yeter artar. EN ŞANSLI ANNE: ÂMİNE Hazret-i Abdullah evlilik çağına geldiğinde babası Abdülmuttalib kız aramaya başlar. Onu asil, iffetli, şerefli bir kızla evlendirmeli, en güzide anneyi seçmelidir torununa. İlk aklına gelen Benî Zühre kabilesinin büyüğü Vehb bin Abd-i Menâf'ın kızı Âmine olur. Âmine ahlâkı, şefkâti ile tanınır ki “Kureyş'in seyyidesi” diye anılmaktadır halk arasında... Olgundur, bilgedir, henüz 14 yaşındadır daha. Babasından isterler. Vehb, büyük bir memnuniyet ka-
Mehmet Said Arvas bul eder, “Ey amcamoğlu! Biliyor musun, bu gece rüyâmda dedemiz İbrahim'i (Aleyhisselam) gördüm. Bana, 'Abdülmuttalib'in oğlu Abdullah'la kızın Âmine'nin nikâhlarını kıydım” buyurdular, “sen de kabul et, onları hürmetle karşıla!” Sabahtan beri tesiri altındaydım. Kendi kendime soruyordum 'ne zaman gelecekler acaba?' - Subhanallah Muhammed aleyhisselâmın nûru, Âmine vâlidemize intikâl edince, putlar yüzüstü devrilir, melekler İblîsin tahtını parçalayıp, denize atarlar. İblîs Ebû Kubeys Dağının üzerine çıkıp öyle bir feryâd eder ki orduları gelip etrâfında toplanırlar. Onlara; “Vay sizin hâlinize” der, “Muhammed'in (aleyhisselâm) doğması yaklaştı. Bundan sonra tevhîd nûru âleme yayılır, Lat ve Uzzaya tapılmaz!” O gece büyücüler, kâhinler âciz kalırlar. Kehânetleri sona erer, sihirleri tutmaz. Hazret-i Âmine, hâmileliği esnasında hiç bir sıkıntı yaşamaz. Yüzü suyu hürmetine kâinatın yaratıldığı Server, Rebî'ül-evvel ayının onikisinde pazartesi gecesi dünyâyı şereflendirir. Efendimizin halası Safiyye Hâtun anlatır: Aminenin ebesi idim. Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) doğar doğmaz secde etti. Sonra başını kaldırıp, fasîh bir lisânla “Lâ ilâhe illallah innî Resûlullah” dedi. nûru o kadar parlaktı ki kandilin ışığı gölgelendi. Yıkamak istedim, “zahmet etme, biz Onu yıkadık” diye bir ses işittim. Göbeği kesilmişti, sünnetliydi. Kundaklarken sırtında mühr-i nübüvveti gördüm. “Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah” yazılı idi.
ŞEYH NÛREDDÎN
Hindistan evliyâsının tanınmışlarından. İsmi, Şeyh Nûreddîn olup, Nûr Kutb-i Alem diye meşhûrdur. Alâül-hak'ın oğlu, mürîdi ve halîfesi Şeyh Hüsâmeddîn Mankpûrî'nin hocasıdır. Doğum târihi bilinmemektedir. 1410 (H.813) senesinde vefât etti. Kabri, Hindistan'da bulunan Pendûh şehrindedir.
B
abasının hânegâhında, babasının husûsî hizmetlerinde bulunur, diğer talebelerin ihtiyaçlarının karşılanmasında onlara çok yardımcı olurdu. Çamaşırları yıkardı. O evin ilk hizmeti ona verilmişti. Sekiz sene müddetle o hânegâha odun taşıdı. Bir gün ağabeyi olan vezîr A'zam Hân onu odun taşırken görüp, hâline gıbta etti ve; "Kâdı Nûr! Bu nîmetleri yağmaladın, yâni hep sen aldın. Sana nasîb oldu." dedi. Kutb-i âlem Şeyh Nûreddîn, babasının huzûrunda kemâle geldikten sonra, ondan hilâfet aldı. Zevk, şevk, aşk, muhabbet, tasavvuf ve kerâmet sâhibi, olgun ve yüksek bir velî idi. Babasından sonra talebeleri yetiştirmek, onları mânevî yönden terbiye etmek vazifesi-
ni üzerine aldı. Çok kerâmetleri görüldü. Bir defâsında talebelerinden biri hacca gitmişti. Dönüşünde hocasının yanına gelip; "Efendim sizinle Bâb-üs-selâm'da karşılaşıp görüştük" dedi. O da; "Dostlarım da biliyorlar ki, hiç evimden çıkıp bir tarafa gitmedim. İnsanlardan birbirine benzeyenler çok olur" buyurup, meseleyi kapattı. Daha sonra yalnız kaldıklarında, o talebe arzetti ki: "Efendim! Ben iyi biliyorum ki, Bâbüs-selâm'da sizinle görüştüm. Siz ise başka söylediniz." Şeyh Nûreddîn, bu talebesine tebessüm etti ve bu hâli kimseye anlatmamasını söyledi. Şeyh Nûreddîn hazretleri buyurdu ki: "Bizim bulunduğumuz tasavvuf yolunda üç esas vardır. 1) Hesâba çekilmeden
evvel kendini hesâba çekmek. 2) "İki günü aynı hâlde olanlar aldanmışlardır" hadîs-i şerîfine uyarak, hep ilerlemeye gayret etmek. 3) Havatırı (kalbe gelen düşünceleri) yok etmek, gidermektir. Hep Allahü teâlâyı hatırlamaktır." "Riyâzetin (nefsin arzularına uymamanın) sonu odur ki, kalbini aradığı zaman, Hakk'ın zikrinde ve hizmetinde bulsun. İster uykuda, ister uyanıklıkta olsun, aynen bir çocuk gibi olmalıdır. Çocuk bir şeyin sevgisi ile yatıp uyuyunca, uyandığında hemen o şeyi arar." "Cömertlikte güneş gibi, tevâzuda su gibi, tahammülde de toprak gibi ol. Halkın cefâsına katlan." Nûr Kutb-i Âlem hazretlerinin bir Mektûbât'ı vardır. Son derece tatlı ve latîf olup, dert
ve muhabbet ehlinin diliyle yazılmıştır. Bu Mektûbât'tan bir bölüm aşağıya yazılmıştır: "Ömrüm boşa geçti. Ma'şûkun kokusunu alamadım. Hayret sahrâsında ve hasret meydanında başı boş top gibi döndüm durdum. Beyt: Bu ne biçim gece ki, sabah yaklaşmaz ona, Bahtımın sabahı yok, sabahın günâhı ne? Yaş altmışı geçti, ok elden çıktı.Nefs-i emmârenin şerrinden kurtuluş olmadı. Elde hava, ciğerde ateş, gözde yaş kaldı.Pişmanlık ve mahcûbiyetten başka kazanç, dert ve âhdan başka yol yok. Ne kadar çırpındıysak da maksada kavuşamadık. Rubâ'î: Murâda erem dedim, hiç müyesser olmadı. Yâr cefâsından pişmân olur
dedim, olmadı. Dedim ki belki zaman, bana yardımcı olur. Bahtım belki açılır, dediysem de olmadı. Dünyâ aldanma yeri, nefs ziyânkâr, Hak ise çok gayretlidir. O hâlde kalbde nasıl neşe olabilir. Allahü teâlâ Dâvûd aleyhisselâma vahyedip buyurdu ki: "Ey Dâvûd! Günahkârlara müjde ver ki, ben gafûrum (çok magfiret ediciyim). Sıddîkları da korkut ki, ben gayûrum (çok gayretliyim)." Ey can kardeşim! Senelerce nefs-i emmâreye riyâzetler çektirdik. Buna rağmen onun şerrinden kurtulamadık. Âhirette kurtulmak için, nefsin hîle ve tuzaklarına karşı çok uyanık olmalı, ondan Allahü teâlâya sığınmalıdır."
Buyurdular ki: "Avâm, zâhir temizliği için; havâs (seçilmiş büyük zâtlar) ise bâtın temizliği için çalışır. Kıyâmet günü, dünyâda iken zâhir temizliği için çalışıp, bâtınî temizliğe hiç ehemmiyet vermeyen kimseye Allahü teâlâ sitem eder ve buyurur ki: "Ey kulum! Senelerce insanların gördüğü yeri yâni dışını temizledin. Benim nazar ettiğim yeri (kalbini, gönlünü) ise temizlemek için bir ân uğraştın mı? Ömrünü nerelerde harcadın?" Zâhirî (dış) tahâret (temizlik), abdest bozmakla gider. Bâtın (kalb) temizliği ise, Allah'tan gayrısını kalbe getirmekle bozulur. Gönlünü Allahü teâlâdan başkasına verme. O'ndan başkasının mührünü kalbine vurma!"
6 Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, TRT‘ye Konuk Oldu 04/08/2012 Cumartesi
TRT OKUL ekranından canlı olarak yayınlanan "Rektörler Anlatıyor" programına konuk olan Rektör Prof. Dr. Tarık YARILGAÇ, üniversite tercihlerinin başladığı şu günlerde, Ordu Üniversitesi ile ilgili merak edilen konulara açıklık getirdi.
Ü
niversitedeki akademik program ve kadrolar, sosyal ve fiziksel olanaklar hakkında bilgiler veren Rektör Prof. Dr. YARILGAÇ programın son bölümünde öğrenci ve velilerden gelen soruları da cevaplandırdı. Ordu Üniversitesi'nin 2006 yılında kurulan genç bir üniversite olmasına karşın kısa zamanda hızla gelişerek birçok ilki başardığını dile getiren Rektör Prof. Dr. YARILGAÇ ‘, Ordu Üniversitesi 3 enstitü, 9 fakülte, 9 tane meslek yüksek okulu,1 devlet konservatuarı, 3 yüksekokul altında, 10 binden fazla öğrenciye 450’ye yakın öğretim elemanı ile eğitim veren bölgesinde önemli bir yükseköğrenim kurumudur.’ dedi. Üniversiteye ayrılan öğrenci kontenjanının hemen hepsinin dolmasını beklediklerini vurgulayan Rektör Prof. Dr. YARILGAÇ gelen öğrenciyi daha
rahat ettirebilmek için çaba gösterdiklerini ifade etti. Cumhuriyet Yerleşkesi’nde Morfoloji Binası ve 1000 kişilik yurdun açılmasıyla yaklaşık 4 bin-5 bin nüfusun bulunacağını bundan dolayı da her türlü sosyal imkanın olduğu 24 saat yaşayan bir kampüs oluşturabilme idealinde olduklarını da sözlerine ekledi. Rektör Prof. Dr. YARILGAÇ, yükseköğrenimde Ordu ili genelinde barınma probleminin neredeyse hiç olmadığını söyleyerek ‘Bugün itibariyle Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun Ordu ‘da önümüzdeki eğitim-öğretim sezonunda 3780 civarında öğrenciyi barındırma imkanı var. Buna özel yurtları da eklediğimizde bu sayı 5 bine ulaşıyor. Bu sene 12500 civarında öğrenciyi kabul edeceğimizi varsayarsak yurtlarımızda yüzde 40’lar civarında barınma oranı sağlanacaktır. Bu dünya standartlarının da üzerin-
SAĞLIK KÖŞESİ
RAMAZAN’DA
DOĞRU BESLENMEK de bir rakam. Ayrıca evde kalmak isteyen öğrencilerimize de Ordulu insanımız bir aile sıcaklığında yaklaşmaktadır. Ordu Üniversitesi’ne gelen öğrencilerimiz ve aileleri memnuniyetlerini bizlere söylüyorlar. Eksiklikler mutlaka olur ama bizler samimiyetle çalışıyoruz. 3536 yaş ortalamasına sahip ciddi performans gösteren akade-
mik kadroya sahibiz. Bu bizim için çok önemli. Öğrencilere bir ağabey, abla gibi yaklaşarak problemlerine, sıkıntılarına çözüm arıyorlar. Bunların dışında bilimsel alanda da yeni bir üniversite olmamıza rağmen araştırmaları, yeni teknolojileri, KOSGEB, TÜBİTAK gibi kurumların yürüttüğü projeleri takip ediyoruz. ‘ diye konuştu.
MUHTARLAR İFTARDA BULUŞTU
Türkiye Muhtarlar Derneği Ünye Şubesi, üyelerini Sarıkonak Restoranda iftar programında ağırladı.
İ
ftar yemeğine Ünye Belediye Başkanı Ahmet Arpacıoğlu, il genel meclis üyeleri, bazı daire amirleri, mahalle ve köy muhtarları katıldı. Okunan ezanla, oruçlar açılırken yemek duasını İl Genel Meclis
Üyesi Fahri Şahin, yaptı. Yemeğin ardından konuşan Muhtarlar Derneği Başkanı Osman Sarıkahraman, birlikteliğe dikkat çekti, muhtarların özlük haklarıyla ilgili yaptıkları çalışmaları değerlendirdi.
İl Genel Meclis Üyesi Fahri Şahin ise, Türkiye'nin son yıllardaki atılımlarını değerlendirdi. Ünye Belediye Başkanı Ahmet Arpacıoğlu, iftar programında Ünyespor'a değinerek, Ünyespor’un hiçbir zaman sa-
hipsiz olmadığını söyledi. Arpacıoğlu, ayrıca Ünyespor’un basın sözcülüğünü yapan aynı zamanda Türkiye Muhtarlar Derneği Ünye Şubesi Başkanı olan Osman Sarıkahraman’a teşekkür etti.
KAÇAK AVCILIK İLE MÜCADELE EDELİM Ordu Avcılar ve Atıcılar Derneği Başkanı A. Kadir Engin: Kaçak avcılık ile mücadele edelim
O
rdu Avcılar Ve Atıcılar Derneği Başkanı A. Kadir Engin kural tanımadan avcılık yapan kişiler hakkında açıklama yaptı. Engin, “ Son günlerde av sezonunun açık olmamasına rağmen, birçok il ve ilçelerden, duyarlı avcılarımız tarafından, avcı derneklerimize ve federasyonlarımıza, bazı kendini bilmez, eli tüfekli kişiler hakkında çeşitli ihbarlar gelmektedir. Kural tanımayan ve bohçacı olarak tabir edilen bu kendini bilmezlerin, göller ve yaylalarda projektör ve far ile gece avcılığı yaptıkları hakkında ki şikayetler ise oldukça artmıştır” dedi. Bu durum karşısında denetimlerin yetersiz kaldığını söyleyen Engin, “Bu nedenle köy yerlerinde, yaylalar ve göller-
de bu kendini bilmezler her fırsatı değerlendirerek gece far ve projektör ile avlanarak üreme sahalarını ve daha doğum yapmamış tavşanları yok etmektedirler” diye konuştu. Türkiye genelinde tüm avcı derneği üyesi olan, gerçek avcı bilincini taşıyan her üyeyi sorumlu olmaya çağıran Engin, “Kaçak ve usulsüz avlanan eli tüfekli bu bilinçsiz ve vurdumduymaz kendini avcı zanneden bohçacılar ile mücadele etmek için lütfen duyarlı olalım. Bu şekilde avcılık yaptığını sanan art niyetli kişileri ihbar edelim. Devletimiz av ve avcılığın yapılma şekillerini kanun dâhilinde belirlemiştir. Sürdürülebilir yaban hayatına destek olmak için, lütfen bulunduğunuz il ve ilçe milli parklar birimine veya devletin
kolluk kuvvetlerine bu kendini bilmezleri şikayet ediniz. Türkiye genelinde yapacağımız bu mücadele kaçak avcılığın önüne geçilmesinin yanı sıra hay-
van popülasyonunun artmasına da katkı sağlayacaktır. Tüm vatandaşlarımızı ve avcı dostlarımızı, bu konuda hassasiyet ile göreve davet ediyoruz” dedi
EVDEN HASTANEYE '30 DAKİKA' ŞARTI Sağlık Bakanlığı, personelin ikametine ilişkin yayımladığı genelgede, sağlık çalışanlarının mesai saatleri dışında da ihtiyaç duyulabileceğini belirtti.
B
akanlık, personelin ikametinin, sağlık kuruluşlarına yarım saat içinde ulaşabilecekleri şekilde düzenlenmesini istedi. 'Kamu ve özel sağlık kuruluşlarında sağlık hizmetlerinin verimli ve aksamadan yerine getirilmesini temin amacıyla sağlık personelinin ihtiyaç duyulan en kısa sürede sağlık kuruluşuna ulaşması gerekmektedir. Bu itibarla ilgili personelin normal ulaşım şartında 30 dakika içinde sağlık kuruluşunda bulun-
masını sağlayacak şekilde kanun hükmüne riayet edilmelidir.' Genelgede, eş durumu, sağlık sorunu ya da 30 dakikalık mesafede ev bulunamaması gibi durumlarda, sürenin esnetilebileceği belirtildi. Genelgeye aykırı hareket eden personel hakkında idari ve disiplin işlemi yapılacağı da hükme bağlandı. Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ise Bakanlık genelgesine tepki gösterdi. Kahveci, "Sağlık çalışanlarına haksızlık yapılıyor" dedi.
Yaz mevsimine denk gelmesi sonucu sıcakta ve uzun süre tutulan oruç sırasındaki rahatsızlıkları en aza indirmek için iftarda ve sahurda neler yememiz gerektiği konusunun önemine dikkat çekildi.
Ü
nye Devlet Hastanesi Diyetisyen Doktoru Selen Tosun, Ramazan’da doğru beslenme ile ilgili olarak şu bilgileri verdi: “‘Ramazanda, özellikle yaz döneminde olduğu için yaklaşık 18 saat süren çok uzun süreli bir açlık söz konusudur. Bu nedenle de beslenme çok önemli hale gelmektedir. Ramazan ayını sağlıklı ve aynı kiloda kalarak geçirmek için öğün sayımızı artırmak ve doğru beslenmek gerekmektedir. Ramazan ayının gelmesiyle oruç tutan kişilerin günlük beslenme şekli ve öğün sayısı değişiyor. 4–6 öğün olan günlük beslenme düzeni iki öğüne kadar düşüyor. Öğün sayımızı artırmak dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri. Bunu yanı sıra doğru beslenmek de çok önemlidir. Doğru beslenmenin temeli; öğünlerde tüm besin gruplarını (yeterli miktarda et, süt ürünleri, meyve, sebze, yağ, şeker ve tahıl gibi) uygun miktarlarda bir arada tüketmektir. Posa alımı için sebze ve meyveyi mutlaka tüketerek, günde en az 1.5 litre su içerek, tahıl ve kuru baklagillere sofranızda yer vererek, az ve sık yiyerek ve lokmaları azar azar alıp yavaş çiğneyerek doğru beslenmiş olursunuz ve ramazanda sıkça görülen kabızlık sorunundan da kurtulmuş olursunuz. Uzun süren bir açlıktan sonra iftar zamanında kan şekerimiz düşmüş ve metabolizmamız yavaşlamış haldedir. Bu nedenle tüm yemediğimizi bahane ederek yediklerimiz, harcayamadığımız kadar fazla enerji ve buna bağlı kilo artışı olarak bize geri dönebilir. Bu yüzden iftarımızı azalan enerji ihtiyacımıza ve yavaşlayan metabolizmamıza göre düzenlememiz gerekmektedir.” İftarda nelere dikkat etmeliyiz? Diyetisyen Tosun, iftarda dikkat edilmesi gerekenlere ilişkin olarak şunları söyledi: “İftarınızı 2 ana öğüne bölerek tüketin. Orucunuzu su ile açıp çorbanızı ve salatanızı tükettikten sonra 20-30 dakikalık bir ara verin. Daha sonra gün içerisinde tüketmeniz gereken sebze ve et yemeği miktarlarını ve yoğurt veya ayran tüketin. Böylelikle kan şekeri dengemizi bozmadan şekerimizi yavaş yavaş yükselterek düzenler; aynı zamanda da vi-
taminleri, mineralleri ve posayı da yeterli miktarlarda alırız. İftardan 1-2 saat sonra bir ara öğün tüketilmelidir. Bu öğünde 2 porsiyon meyve veya şekersiz yapılan kompostolar tüketilebilir. Hala tatlı ihtiyacınız varsa sütlü tatlı tercih edin. Böylece hem süt ürünlerini tüketmiş olacak hem de fazla kalori almamış olacaksınız. Aynı zamanda kan şekerinizin yükselmesini de engellemiş olacaksınız’ Sahurda ne tür besinler tüketilmeli? “‘Ramazanda aç kalınan sürenin çok uzun olması, kan şekerinin düşmesi, halsizlik, sinirlilik hali, konsantrasyon kaybı gibi rahatsızlıklara neden olabilmektedir. Sahura kalkmamak bu sürenin daha uzamasına ve rahatsızlıklara neden olacağından muhakkak sahura kalkılmalıdır. Sahur, kahvaltı şeklinde yapılmalıdır ve uzun süre tok tutacak besinler tercih edilmelidir. Proteinler uzun süre tokluk sağladığı için mutlaka tercih edilmelidir. Bu yüzden, yumurta, peynir, süt veya yoğurt sahurun olmazsa olmazlarıdır. Ekmekleri tam tahıllı, kepekli olarak tercih ederek uzun süre tok kalmayı sağlayabiliriz ve kan şekerimizi dengeleyebiliriz. Her öğünde olduğu gibi sahurda da sebze ve meyve tüketimi olmalıdır. Domates, salatalık, biber ve yeşillikler sahurda da sofralarda yer almalıdır. Aynı zamanda normalde gün içerisinde tüketmemiz gereken 3-4 porsiyon meyvenin de bir porsiyonunu sahurda tüketebiliriz. Böylece vitaminleri ve mineralleri yeterli düzeyde almış olacağız.” Susuzlu nasıl telafi edilir? Selen Tosun, sahur ile iftar arasındaki susuzluğu nasıl telafi edeceğimiz konusunda şu bilgileri verdi: “Ramazan ayının yaz ayına denk gelmesi ile su kaybı ve buna bağlı olarak da su ihtiyacı artmaktadır. Bu yüzden bol sıvı tüketimi çok önemlidir. Sahura ve iftara başlarken 2 bardak su tüketerek başlamalıyız. İftardan sonra yatana kadar sık aralıklarla su tüketmeliyiz. Sahur yapıldıktan sonra da 2 bardak su içilmelidir. Böylece en az 8-10 bardak su tüketimi sağlanmalıdır. Yeterli su tüketiminin yanında minerallerden zengin olan doğal mineralli maden suyu da içilebilir’ dedi.
04/08/2012 Cumartesi
7
Ordulu Sabri Başköy Çorum'a Vali Oldu Metin Yıldız’dan Başkana Ziyaret Son Valiler Kararnamesinde Ordulu bir isimde ilk kez Vali olarak atandı. Merkez İlçe Hacılar Köyü nüfusuna kayıtlı Sabri Başköy Çorum Valiliği görevine atandı.
İ
çişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Sabri Başköy son kararnamede Çorum Valisi olması Ordu'da sevinçle karşılandı. SABRİ BAŞKÖY KİMDİR 1964 yılında Ordu’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Ordu’da tamamladı. 1987 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. 1989 yılında avukatlık stajını tamamlayarak İstanbul Barosundan ruhsatnamesini aldı. 1989’da Trabzon Kaymakam Adayı olarak Mülki İdare Amirliği mesleğine başladı ve bu dönemde İçişleri Bakanlığınca inceleme ve eğitim amacıyla bir yıl süreyle İngiltere'ye gönderildi. 1992 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku Bilim Dalında "Türk Hukukunda Memurların Yargılanması" konulu tezi ile yüksek lisansını tamamladı. 1994 yılında Adalet Bakanlığından Noterlik Belgesini aldı. Staj döneminde Kaymakam Vekili olarak Arhavi ve Kavak ilçelerinde çalıştı. Adaylıktan sonra sırasıyla; Çankırı-Atkaracalar, Kastamonu-Şenpazar, Iğdır-Karakoyunlu, Mardin-Yeşilli ve Nusaybin (vekaleten) ve Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçelerinde Kaymakam olarak çalıştı ve ardından Yozgat Vali Yardımcısı, Tokat Erbaa Kaymakamı ve İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğünde Daire Başkanı olarak görev yaptı. Yozgat Vali Yardımcısı olarak
görev yaptığı dönemde Erciyes Üniversitesi Yozgat Meslek Yüksekokulunda dört dönem Personel Yönetimi ve Kamu Yönetimi derslerine öğretim görevlisi olarak girdi. İnsan Hakları, Mülki İdare Amirleri Kamu Diplomasisi, Sınır İl ve İlçeler (Sınır Mevzuatı), Mülki İdare Amirleri Genel Konular, Seferberlik ve Savaş Halinde Mülki İdare Amirleri Hizmetleri, Acil Durum Kamp Yönetimi, Kamu Yönetiminde Yeniden Yapılanma, Mülki İdare Amirleri Semineri, İnsan Hakları Bağlamında Mülki İdare Amirleri Kolluk Denetim ve Gözetim Kapasitesinin Arttırılması, Yerel Yönetim Reformuna Destek Projesi, Nezarethanelerin Denetimi, Avrupa İnsan Hakları Standartları, Terörle Mücadele ve İfade Özgürlüğü seminerlerinden sertifika aldı. Milli Güvenlik Akademisi 57. dönem mezunudur. Yaptığı hizmetlerin anısına; 1-Nusaybin Belediye Meclisinin Fahri Hemşehrilik Beratı (1997), 2-Nusaybin Belediye Meclisinin Caddeye Ad Verme Sertifikası (1997), 3-Ceylanpınar Belediye Meclisinin Fahri Hemşehrilik Beratı (1999), 4-Ceylanpınar Belediye Meclisinin Caddeye Ad Verme Sertifikası (1999), 5-Erbaa Belediyesinin Fahri Hemşehrilik Beratı (2008), 6-Erbaa Belediye Meclisinin Kent Parkına İsim Verilmesi Sertifikası (2008), ile onurlandırıldı.
Sabancı Üniversitesi, İstanbul Politikalar Merkezi, Sabancı Vakfı, Ulusal İnovasyon Girişimi, Friedrich Naumann Vakfı Türkiye Temsilciliği ve Dünya Gazetesi işbirliği ile 23, 24 Mayıs 2008 tarihinde Ankara’da düzenlenen ve 131 projenin yarıştığı “Katılımcı Yerel Kalkınmada İyi Örnekler Konferansında”, Erbaa Kaymakamı Sabri BAŞKÖY’ün sunumunu yaptığı "Erbaa Yatırım Odaklı Sürdürülebilir Kalkınma Projesi”; kalkınmaya yönelik, katılımcı bir anlayışla sürdürülen iyi örnek olarak belirlenip, “Başarı Ödülü” ile ödüllendirildi. Meslek yaşamında bu zamana kadar, başarılı çalışmalarından dolayı, Amirleri tarafından onyedi kez takdirname ve teşekkürname verilmek suretiyle taltif edildi. Türk İdare Dergisi, İdarecinin Sesi Dergisi ve Gümrük Dünyası dergilerinde yayınlanmış, yönetim ve hukuk alanlarında çok sayıda makalesi bulunmaktadır.
a) "Açıklamalı-Örnekli-İçtihatlı (4483 Sayılı) Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun ve Uygulaması", b) "Açıklamalı-İçtihatlı Sınır Anlaşmazlıkları-Mülki Ayrılma ve Birleşmeler-Köy Kurulması, Kaldırılması ve İsimlerinin Değiştirilmesi-Belediye Kurulması ve İsimlerinin Değiştirilmesi-Mahalle Kurulması ve İsimlerinin Değiştirilmesi İşlemleri", c) "(Sistematik ve Kronolojik Olarak Düzenlenmiş) Memurlar ile İlgili Danıştay Kararları", d) "(Sistematik ve Kronolojik Olarak Düzenlenmiş) 4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun Uygulanması ile ilgili Danıştay Kararları” adlı yayınlanmış dört kitabı vardır. Birinci Sınıf Mülki İdare Amiridir. İyi derecede İngilizce bilmektedir ve evli ve iki çocuk babasıdır.
Cumhuriyet Mahallesinde Alt Yapı Devam Ediyor Ordu Belediyesi Cumhuriyet mahallesindeki alt yapı çalışmalarını sürdürüyor.
2
012 yılı yatırım programını aralıksız sürdüren Ordu Belediyesi, Cumhuriyet mahallesinde de alt yapı konusundaki yatırımlarına ara vermeden devam ediyor. Daha önce mahallenin birçok bölgesinde kanalizasyon hatlarını döşeyen Ordu Belediyesi, Cumhuriyet mahallesinin alt yapı konusunda yaşadığı prob-
lemleri ortadan kaldırmak için başlatılan ve bu zamana kadar yaklaşık %90’lık bölümü tamamlanan programın devamında kalan cadde ve sokaklardaki kanalizasyon hatlarını döşüyor. Ordu Belediyesi bölgenin kanalizasyon giderini Cumhuriyet mahallesinde bulunan ana kolektöre bağlayarak Arıtma Tesisine ulaştırılacak.
Polonya’dan Ziraat Alanında İşbirliği Teklifi Ordu Ünüversitesi Rektörü Prof. Tarık YARILGAÇ, Polonya Poznan Yaşam Bilimleri Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Roman Hobulowlcz ile üniversitemiz Erasmus Programı Kurum Koordinatörü Yrd. Dç. Dr. Faruk AKYAZI’yı makamında kabul etti.
Z
iyarette Poznan Yaşam Bilimleri Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi arasında eğitim işbirliğinin geliştirilmesi amacıyla Erasmus Programı yoluyla öğretim elemanı, öğrenci değişimi ve karşılıklı bilimsel tecrübelerden faydalanma imkanları görüşüldü. Mensubu olduğu üniversitenin 150’yi aşkın eğitim ve araştırma binası ve 20’den fazla profesörü ile ve 12 bin öğrenciye eğitim sağladığının altını çizen Prof. Dr. Hobulowlcz ‘Biyotekoloji uygulamalarında Avrupa’daki en iyi üniversite biziz. Fındık üzerine de bilimsel araştırmalar içerisindeyiz. Polonya’da fındık tarımı 50 bin dekarlık alanda yapılıyor. Ülkemizdeki fındık üretimini artırmak için örnek dikim alanlarında Çin’le ortak pro-
jeler yürütüyoruz. Türkiye fındık piyasasındaki en önemli ihracatçı ülke konumunda. Ordu ili de fındık üretimin en çok yapıldığı yer. Bundan dolayı sizin tecrübelerinizden biz de yararlanmak istiyoruz. Ayrıca Erasmus programlarıyla değişik akademik çalışmalarda öğrenci ve akademisyen değişimi de yapabiliriz.’ şeklinde konuştu. Rektör Prof. Dr. YARILGAÇ da Avrupa Birliği üyesi ülkelerle ikili işbirliklerinin gündemlerinde olduğunu söyleyerek ‘ Akademik temaslarda bulunmak, yeni çalışma projelerinin etüdlerini yapmak üzere Avrupa’da ziyaret edeceğimiz üniversiteler olacak. Sizin üniversitenize de ziyarette bulunarak eğitim ortamınızı görmek isteriz. Bunun ortak işbirliği şartlarının da olgunlaştırılması açısından yarar-
lı olacağı kanaatindeyim. Yapacağımız incelemelerin ardından Erasmus ve diğer AB eğitim programlarıyla akademik değişim projeleri konusundaki tekliflerinizi de değerlendirebiliriz. Ziraat Fakültesi’nde verdiğiniz ‘Dünyada ve AB’de Tohumcu-
luk Uygulamaları’ konferansınız ve ziyaretiniz için çok teşekkürler.’ dedi. Rektör Prof. Dr. YARILGAÇ günün anısına konuk Prof. Dr. Hobulowlcz’e bilim ve sanatı sembolize eden anahtar takdim etti.
Özel bir televizyonda yayınlanan “Alemin Kralı” dizisinde Kubat Otuzşubat’ı canlandıran ünlü tiyatrocu Metin Yıldız Ünye Belediye Başkanı Ahmet Arpacıoğlu’ nu ziyaret etti.
Ü
nye’nin sahilini ve meydanını oldukça güzel bulduğunu söyleyen Metin Yıldız ;”Eskiden olduğu gibi ayağıma kara lastik ayakkabıları giyerek dolaşıyorum çünkü geldiğim yeri unutmadım, unutamam da” dedi Metin Yıldız Arpacıoğlu yaptığı sohbette “ayağına giydiği kara lastik diye tabir etimiz ayakkabının nereden geldiğimiz belli olsun diye giydiğini ve İstanbul da yaşayan arkadaşlarının da kendisinden kara lastik istediğini söyledi. Tatilini annesi ve babasının yanında geçiriyor aslen Ilıca Sarmaşık Köyünde kalıyorum daha çok mantı tatlı su böreği arasında gecen bir tatil yapıyorum. Tatilde insan daha çok yoruluyor çünkü neden bana uğramadın meselesi beni daha çok yoruluyor. Ünye’ de yerel tiyatro olması çok önemli. Benim babam as-
len polis memuru emekli olmuş benimde kamu dairesinde bir yerde olmamı isterdi bende o zamanlar oyuncu olmak istiyordum. Tiyatro işiyle daha önceleri Fatsa’ da yapmaya çalıştık ama baktık olacak gibi değil kalktım gittim İstanbul’a, tabi ilk yılarda çok zor oldu ama zamanla başardım” dedi. Belediye Başkanı Ahmet Arpacıoğlu “Bizde sizin gibi insanlara hizmet ediyoruz, ama sizlerle gurur duyuyoruz, keyif alıyoruz. Artık komşu ilçelerle iç içe girdik kız alış verişleri de artı. Daha güzel bir çekişme var tatlı bir rekabeket var geldiniz için çok keyif aldık sizleri yakından tanımak bize onur verdi, sizi izlerken de gururlanıyoruz. Sizden öncekilere belki sahip çıkılmadı ama siz artık sizden sonra gelenlere yardımcı olursunuz” dedi.
SAĞLIK SİGORTASI TESCİLİNİZİ YAPTIRINIZ
Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürü Mehmet Yaşar Günay, ‘’Sağlık sigortası tescilinizi yaptırınız’’ uyarısında bulundu.
G
ünay, yaptığı açıklamada, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanuna göre yeşil kartlılar kurumumuza devredilerek, herhangi bir sosyal güvencesi bulunmayan ve Türkiye'de ikamet eden Türk vatandaşları, bu tarihten itibaren zorunlu Genel Sağlık Sigortası kapsamına alındığını hatırlattı. Vatandaşların mağdur olmamaları için Sosyal Güvenlik Merkezi’nce tebliğ edilen prim borçlarını düzenli olarak ödemeleri gerektiğini belirten Günay, şunları kaydetti: ‘’Vatandaşlarımızın ikamet ettikleri Kaymakamlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na gelir testi için müracaat etmeleri gerekmektedir. Belirlenen tarihe kadar gelir testi yaptırmayan vatandaşlarımıza kurumumuzca PTT ile tebligat çekilerek, tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde gelir testi yaptırmaları istenilmiştir. Söz konusu tebligatı beklemeden de gelir testine başvurulabilmekle olup, tespit edilen gelir seviyesine göre genel sağlık sigortası prim tutarı veya primi hazine tarafından ödenecek ise tescil işlemi yapılarak ilgililere tebligat çe-
kilmektedir. Gelir testi yaptırmak istemeyen veya süresi içinde müracaat edilmemesi halinde Genel Sağlık Sigortası primi asgari ücretin iki katı 225.72 TL üzerinden hesaplanmaktadır. Ancak; daha sonra gelir testine müracaat edilmesi halinde ise, sonucuna göre GSS tescili güncellenerek ödenecek prim tutarı yeniden belirlenecektir. Tespit edilen gelir tutarına göre belirlenen Genel Sağlık Sigortası prim tutarı tescil belgesi ile birlikte ilgililere kurumumuzca tebliğ edilmektedir. Vatandaşlarımızın mağdur olmamaları için kurumumuzca tebliğ edilen prim borçlarını düzenli olarak ödemeleri gerekmekte, aksi halde sağlık hizmetleri alamayacakları gibi prim borçlarına da gecikme zammı ve cezası uygulanacaktır.’'
8
04/08/2012 Cumartesi
BÜYÜK ŞEHİR FIRSATINI KAÇIRMAYALIM Ordu ilimizin büyük şehir olması konusunda çalışmalar aralıksız olarak sürüyor. Fatsa Belediyesi Ordu ilinin büyük şehir olması konusunda köy ve mahalle muhtarlarıyla iftar yemeği programı tertip etti.
/ Muhsin YILMAZ atsa Belediyesi, ilçeye bağlı belde belediye başkanları, merkez mahalle muhtarları, Fatsa’ya bağlı tüm köy muhtarlarını iftar yemeğine davet etti. Bu yemekli toplantıya ayrıca, İl Özel İdare Genel Sekreteri Selami Aydın, Ak Parti Fatsa İlçe Başkanı Fatih Sözen, Belediye Başkan Yardımcısı Bülent Yücetepe, Fatsa Nüfus Müdürü Murat Beyret ve basın mensupları da katıldılar. Yenilen iftar yemeğinin sonunda ilk olarak söz alan Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, daha çok nüfusun daha çok hizmet demek olduğunu belirterek, “Son 2 yıldır Ak Parti Hükümeti büyük şehir konusunda çok ciddi çalışmalar yapıyor. Nüfusu 750 bini bulan tüm iller büyükşehir kapsamına alınacak. Ordu ilimizin önüne çok iyi bir fırsat çıktı. Bunu çok iyi değerlendirmeliyiz. Bu treni kesinlikle kaçırmamalıyız “dedi. Başkan Anlayan Ordu ilinin büyükşehir olması halinde hizmet anlamında çok olumlu gelişmeler olacağını belirterek, “Bundan sadece ilçeler değil tüm belde ve köylerde yararlanacak. Büyükşehir olduğumuzda hizmetler hız kazanacak, büyük şehrin artıları anlatılamayacak kadar çok ben özellik-
F
tıldığınız için hepinize çok teşekkür ediyorum” dedi. “ORDU BİRİNCİ İKAMETGAH OLURS DAHA ÇOK HİZMET GELİR” İl Özel İdare Genel Sekreteri, Selami Aydın ise yaptığı açıklamada, “Önümüze çok büyük bir fırsat geldi. Ben bu güzel toplantıyı tertip eden,Fatsa Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum.Büyük Şehir Ordu’nun kaderini değiştirecektir” diye konuştu.
le köy muhtarlarımızdan, tatile gelen, fındığa gelen hemşerilerimizin ikametgahlarını ilimize almaları konusunda ciddi ve özverili davranmalarını istiyorum.Bu gerçekten çok önemli ve Ordu’nun geleceğini,kaderini belirleyecek bir dönüm noktasıdır. Nüfus ayrıca sadece büyük şehir olmak için değil, ilçemize gelen İller Bankası payları içinde çok önemli. Çok nüfus çok para ve çok hizmet demektir. Ayrıca köy nüfusları da çok önemli. İl Özel idaremiz’de köy nüfuslarına göre devletten pay alıyor. Köylerimizin daha çok hizmet almaları için de köy nüfuslarının artması şart. İzmit ili bunun en güzel örneği, büyükşehir olduktan sonra İzmit’in kaderi değişti. Hizmet vermekte büyük avantaj sağladı. Hizmetler hız kazandı ve bir çok artı yönde olumlu gelişmeler oldu. Bu anlatmakla bitmez. Sayın İçişleri Bakanımız Ordu’nun büyükşehir olması konusunda büyük destek veriyor. Sayın Bakanımızın bu desteğini de arkamıza alarak bu fırsatı kesinlikle kaçırmayalım. Önümüzde birkaç ay var, herkes üzerine düşeni yapsın. Ben Ordu ilimizin büyük şehir olacağına ve hizmete doyacağına inanıyor ve bu gece İftar davetimize ka-
“Hemşerilerimiz kayıtlarını Ordu’ya aldırsın” İl dışında 1 milyonu aşkın Ordulunun yaşadığını vurgulayan Selami Aydın, “Son Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne göre il nüfusunun 714 bin olmasına rağmen bunun yaz mevsiminde 1 milyonu aştığına dikkat çekti. Kış döneminde köylerde 30 hane olmasına rağmen yaz döneminde müthiş bir insan sirkülasyonu olduğuna dikkat çeken Aydın, “Devletten 714 bin nüfusa göre aldığım pay ile yaz döneminde 1 milyonu aşkın insana hizmet vermeye çalışıyoruz. O sebeple il dışındaki hemşerilerimizden nüfusta birinci ikametgah olarak Ordu’yu, ikinci ikametgah olarak yaşadıkları yerleri göstermelerini istirham ediyorum. Ordu’yu birinci
ikametgah olarak gösterirlerse Ordu’ya daha çok yatırım gelmesini sağlamış olacaklar. 50 hanelik bir köye gelen hizmet payı 150 hane olarak gelecek. Yani biz o zaman 50 hanelik köye 150 hanelik proje ve yatırım yapmayı planlayacağız demektir” şeklinde konuştu. “Büyükşehir olmak daha fazla hizmet demek” Aydın, şöyle devam etti: “İl dışındaki hemşerilerimizin nüfuslarını Ordu’ya aldırmaları demek, Ordu’nun büyükşehir olması demek. Nüfusun 1 milyonu üzerinde olması demek. Trabzon’dan daha büyük olduğumuzu, Samsun’la yarıştığımızı göstermek demek. Kentle köy arasındaki farkın kaldırılması demek. Daha fazla hizmetin gelmesi demek. Büyükşehir olunduğu takdirde Belediye gelirlerinin iki kat artması, maaş ödeyemeyecek ve hizmet yapamayacak durumda olan belde belediyelerinin kapanması ve Özel İdare’nin hizmet yapılanmasının daha geniş ve kaliteli olması demek. İki günlüğüne gelen turistin bir hafta kalması, 10 günlüğüne gelen gurbetçinin bir ay kalması demek. Alt yapı hizmetlerinin kendiliğinden gelmesi demek. O sebeple Büyükşehir olmaktan korkmayalım” şeklinde konuştu.
BELEDİYE ASFALT HEDEFİNİ GEÇECEK Şerefiye Mahallesi Muhtarı Süleyman Ünal, Samsun sokakta yapılan asfaltlama çalışmalarını değerlendirdi. Muhtar Ünal, “Bu zamana kadar görülmemiş bir hizmeti mahallemizde gördüğümüz için çok teşekkür ediyorum” dedi.
Ş
erefiye mahallesinde Samsun sokak ve yanındaki ara sokakların yol anlamında çok sıkıntı yaşadıkları yerler olduğunu ifade eden Muhtar Ünal, “Şimdi refaha kavuşuyoruz. Gece saat 24 ve Başkanımız burada. Allah ondan bir kez daha razı olsun. Mahallem adına kendisine çok teşekkür ediyorum” dedi. Mahalle sakinlerinden Sucu Habil isimli vatandaşta, yaptığı açıklamada, “Başkanımızdan Allah razı olsun, bizi tozdan ve çamurdan kurtardı. Özellikle okula giden çocuklarımız bu
Hasan GENÇAY gencayemlak@hotmail.com
BU VATAN KİMİN? Bazen düşünürüm de Kurtuluş Savaşı’nı saymıyorum çünkü o yok olmuş bir vatanın ya da yok olduğu sanılan bir ülkenin ayağa kalkışıydı. Ve akabinde cumhuriyetin kuruluşundan beri kaç nesli bir hiçe heba ettik. Kaç neslin nice akıllı insanını, daha körpe iken kopardık. Örneğin Kore Savaşı… Bu savaş benim savaşım mıydı? Neden orada bir sürü gencimizi yok ettik? Bir hiçe verdik gittiler. Sonrasında Kıbrıs var. Gerçi orası da bu vatanın bir parçası… Hemen sonrasında “solcu” ya da sağcıdır diye bir birine kurşun sıkan bu memleketin insanları… Her ikisi de bu vatan için ölümü göze aldığını iddia ederken, farkına varmadan sevdikleri vatana zarar veren bir nesil… Bu nesil ölecek kadar vatanını severken kim araya girdi de bunlara bir birini yok ettirdi? Neredeydi bu ülkenin idare edenleri, hep kürsülerden nutuk atanları, bu milleti aptal yerine koyanları… On iki eylül bin dokuz yüz seksenden önce bir birini yok etmeye uğraşan insanlar bir günde sihirli değnek varmış gibi bir anda yok olup zaman içinde kardeş olacak hale getiren bu sistem kaç kişinin ölmesini bekliyordu? Madem bu bir günde bitecekti, ölen öldüren o gençliğe yazık olmadı mı? Ve aynı dönemlerde doğu ve güney doğuda Abdullah Öcalan’ın varlığı bilinmiyor muydu? Bence biliniyordu, çünkü küçük olmama rağmen ben bile biliyordum o dönemde neden oraya el atılmadı? Geri kalan genç nesli de burada yok etmek için mi el sürülmedi? Ya da siyaseti beceremeyen siyasiler buradaki olayları malzeme yapmak için mi dokunmadılar? Çünkü buradaki olaylar kaç hükümetin işine yaradı? Bir koltuk uğruna kaç canı biz burada şehit verdik? Hiç bir parti lideri demesin ki; “ben bunun olmasını istemedim.” Eminim çaktırmadan istediniz. Biri Kürt halkını “ezilen halk” dedi malzeme yaptı. Biri “askerimiz orada” dedi malzeme yaptı. Biri “şehitler ölmez” dedi malzeme yaptı. Kimi dini kullandı, kimi ırkı kullandı ama olan bu ülkenin genç nesline oldu ve hala oluyor. Biz halk olarak da bunlara seyirci kaldık ya da kaldığımız sanılıyor. Bazen düşünüyorum da, ayrıştırıcı bir madde olsa da bu ülkeyi kim sever ya da kim vatan haini ayıklayabilsek… Eminim kendini vatansever ilan eden birçoğu vatan haini olarak ortaya çıkacaktır. Bundan hiç kuşkum yok. Son bir sözüm var. Aslında sözler bitecek gibi değil… Ama son söz: Lütfen! Allah aşkına bu ülkemize verilen zarar yeter artık… Bir Kuvva-i Milliye ruhuyla sahip çıkalım derim. Bu arada hiç bir siyasi yanımın olmadığını çünkü artık partilere siyasilere inancımın kalmadığını açıkça söyleyebilirim. Onun için sözlerimin her hangi partiye yamansını istemem. Tüm ülkesini zarar vermeyecek kadar sevenlere saygılarımla…
Ravza Kur’an Kursundan
İftar Yemeği
yollarda büyük sıkıntı yaşıyordu. Şimdi bütün yollarımız asfaltlanıyor. Rahata kavuşuyoruz. Belediyemize çok teşekkür ediyoruz” dedi. Sucu Habil ayrıca gecenin bir yarısı Başkan Anlayan ve asfalt ekibine karpuz ve kavun ikram etti. “ASFALTTA 200 BİN METREKAREYİ BULACAĞIZ” Asfaltta gece mesaisine devam eden Başkan Anlayan, Samsun sokakta yaptığı açıklamada, “Asfaltlama programımız hedeflediğimizin de üstüne
çıktı. Bu yıl 150.000m2 Asfalt yapmayı hedefliyorduk. Şuanda 100 bini geçtik. Dolunay mahallemizde bitince 200.000m2. yi rahatlıkla bulacağız. Şerefiye mahallemizde önceki yıllarda yoğun parkeli yol çalışmaları yapmıştık. Buralarda vatandaşımızı tozdan ve çamurdan kurtarmıştık. Şimdi Şerefiye Mahallemizin en uç noktasındayız, üst taraf Hamlık mahallemiz, Özellikle Samsun sokak ve ara yollarımız sorunlu bir bölgemizdi, şimdi buraları asfaltlıyoruz, 2-3 günde burayı toparlayacağız. Buradaki
çalışma bitince Şerefiye Mahallemizde sorunlu yolumuz kalmıyor. Şerefiye mahallemizin tamamında Yol sorunu çözümlenmiş oluyor. Buradan tekrar sabırsızlıkla bekleyen Dolunay Mahallesi sakinlerine müjde veriyorum. Önümüzdeki hafta inşallah Dolunay mahallemizde asfaltlama başlayacak. Bu yılki hedefimiz Fatsa da hedeflediğimiz yol ağının tamamını bitirmek ve 2013 yılında şehir merkezindeki ana yolları asfaltlamak olacak. Bu çalışmaların bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
F
/ Muhsin YILMAZ
atsa Büyük Sanayi Sitesi yanında bulunan Ravza Kur’an Kursu tarafından Fatsa protokolüne iftar yemeği verildi. İftar yemeğine Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, AK Parti İlçe Başkanı Fatih Sözen, AK Parti Gençlik Kolla-
rı Başkanı İbrahim Eroğlu, Fatsa Devlet Hastanesi Eski Başhekimi Dr.Alaeddin Arıkan” da katıldı. Yemek sonrası gelen misafirlere Ravza Kuran Kursu yetkilileri tarafından teşekkür edildi. İftar yemeği yapılan dua ile sona erdi.
ELEMAN İLANI
Kayışoğlu Market’e Muhasebe Elemanı Aranıyor. En az Lise mezunu. Müracaat: Kayışoğlu Market Tel: 0452 423 46 18
04/08/2012 Cumartesi
ÜRETİCİYE SAHİP ÇIKILMAZSA,
BÜYÜKŞEHİR DEĞİL, BİTKİN ORDU OLUR
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ordu İl Başkanı Cemal Enginyurt, fındık üreticisinin mağdur olduğunu ve iktidarın fındık üreticisine sahip çıkması gerektiğini söyledi.
İ
l Başkanı Enginyurt yaptığı açıklamada, Ordu’nun büyükşehir olması yönün-
deki çalışmalara da değinirken, “Ordu’nun büyükşehir olması için çalışıyorlar. Fındı-
ğın 4 Lira olduğu yerde Ordu büyükşehir değil, bitkin Ordu olur” dedi. Üreticiye, AK Parti Ordu ve bölge milletvekillerinin sahip çıkması gerektiğini belirten Başkan Enginyurt, “Bugün ziraat odaları fındığın maliyetinin 4,7 TL olduğunu açıklıyor. Fındık fiyatı da 4 TL civarlarında seyrediyorsa önümüzdeki aylarda zincirleme trafik kazası olacağı anlamına gelmektedir. Fındık üretici bahçede işçi, patoz parasını ödedikten soran cebinde parası kalmayacaktır. Üretici esnafa borcunu, esnafta bankaya kredisini, çekini senedini ödeyemeyecek ve silsile halinde bir iflas yaşayacağız. Bunun önüne geçmek için zaman kaybetmeden hüküme-
tin bir açıklama yapması gerekir. Üretici yalnız kalmıştır. İktidar milletvekillerimize sesleniyorum. Bu meseleye sahip çıkın. Başbakan ile görüşün. Eğer bu üretici perişan olursa büyükşehir yapılmak istenen Ordu, bitkin, perişan Ordu olur. Bunun önlemini almak iktidarın görevidir” diye konuştu. Günlerdir Türkiye gündemine oturan Hatay Dörtyol'daki 'polisi teşhis' ettirme olayı hakkında konuşan MHP Ordu İl Başkanı Cemal Enginyurt, milletvekilliği döneminde kendisinin bir polisle tartıştığını, özür dilemesine rağmen cezalandırılanın MHP olduğunu ifade etti. Enginyurt, Hatay’da yaşanan olayın kendisini derinden üzdüğünü dile getirdi.
SADECE RAMAZANA ÖZEL Adı Ramazan ayı ile özdeşleşen pide iftar sofraları için fırınlarda itinayla hazırlanıyor. Özellikle iftara 1 saat kala fırınlarda sıcak pide alma telaşı yaşanıyor.
R
/ Muhsin YILMAZ amazan pidesi ile ilgili ilginç düşünceler var. Bu düşünceleri paylaşmak istiyoruz okurlarımızla. -Ramazan pidesi adı üzere sadece ramazanda üretilir, uğruna saatlerce sıra beklenir, sıcacık yenilenir, evin en küçüğünün koşa koşa fırına gidip aldığı, gazeteye sarılan geldiğinde ezan vaktinden hemen sonraysa kenarından bir kösesi hep eksik olduğu gözlenir. -Pide Ramazan ayının simgesi olan, sıcacığı makbuldür. İftar olduğunda eğer dolmuştaysanız azıcık koparır verir bir amca işte dünyanın en lezzetli yiyeceği olur o zaman. -Pide Ramazan ayına mahsus üretilen ve sıcak yenmesi tat veren yumurtalı olanı daha makbuldür.
-Pide değişik tatlarda yapılır ramazan ayı dışında pek satılmaz. -Ramazan pidesi sadece bir ay boyunca yiyebildiğimiz için, özlenen bir mamül, ramazan ayinin bir nevi simgesi. -Ramazan pidesi deyince kuşkusuz akla ilk; iftara az kalmış saatler ve bu nedenle uzayan kuyrukla beraber etrafa yayılan o eşsiz koku gelir. Bir daire ve üzerindeki sıcaklık hiç bu kadar akıl çelici olmaz. -Pide Ramazanla birlikte tekrar güzel kokusu ve sıcaklığıyla sofralarımıza dönüş yapan hamur işi. -Pide iftara kadar önce kokusuyla mutfağı saran vakit gelince yenilen en güzel bir mamül. Pide susamı ve sıcakken kokusu ile ramazanı en çok sevdiren bulunmadığı zaman özle-
nen mamüldür. -Pide kuyrukta beklenilip getirilen sıcacık, mis kokulu lakin oruçlu olunmasa da anne tarafından sarılıp sarmalanan ve iftara kadar yenmesi yasak olan bir nimettir. -Pide sıra beklerken iftar saatini
kaçırtır, ramazan ayından sonra ekmeğe geri dönmek insanın içini burkar, kısa zamanda tiryakisi olursunuz. -Pide odun fırınından yeni çıkmış sıcacık, oruçlu bünyelere dünyanın en leziz yiyeceği gibi gelmektedir.
9
GİRESUN’DA FINDIK
HASADI BAŞLADI
Giresun'da fındık hasadı başladı. Sıcaklıkların mevsim normallerinin çok üzerinde seyretmesi fındıkta yanıklara neden olunca üreticiler daha fazla kayıp vermemek için fındıklarını biraz daha erken toplamaya başladılar.
G
iresun Ziraat Odası Başkanı Özer Akbaşlı üreticilerle birlikte fındık bahçesine girdi ve fındıktaki son gelişmeleri değerlendirdi. Fındık hasadına sıkıntılı başladıklarını söyleyen Akbaşlı, "Bu yıl hasadın bol olmasına rağmen fındakta geçen senelere oranla aşırı yanık var. Görüştüğüm üreticiler yanıklardan dolayı mahsullerinde yüzde 40 azalma olduğunu belirtiyor. 2012 yılı fındık mahsulümüz aşırı sıcaklardan dolayı oldukça zarar gördü" dedi. TARSİM'in teminat kapsamında don, sel, dolu afetinin olduğunu fakat sıcaklıktan dolayı yanığın olmadığını belirten Akbaşlı “Sıcaklığın da önümüzdeki yıllarda teminat kapsamına alınmasını diliyoruz. Şuan merkeze bağlı Boztekke köyünde bir bahçedeyiz. Sahilden 250 rakımda ve gördük ki bahçede yaklaşık yüzde 30 yanık var. Bu yıl
çuvalımız yine dolacak ama eskisi gibi 90 kilo değil 6065 kilo gelecek. Dolayısıyla fındıkta tane olarak kaybımız yok ama iç olgunluğunda müthiş bir kaybımız olacak. Eğer mahsulümüzü piyasada aranır hale getirirsek fiyatlar yükselir. Mahsulü pazara bol bir şekilde götürürsek fiyatta düşük olur. Her zaman söylüyorum fındığımızı pazara ihtiyacımız kadar getirmeliyiz. Gıdım, gıdım getirmeliyiz. Biliniyor ki hava esince takımlar, motorlar denize çıkmıyor. Hamsi 7 TL hava açınca bütün motorlar denizde hamsi ise 50 kuruş. Yani konu bu kadar açık ve net. Dolayısıyla bizim de pazarın kontrolünü üreticiler olarak elimizde tutmamız gerekiyor” diye konuştu. Fındığın fiyatının alt çizgisi 6 TL diyen Akbaşlı, 6 TL’nin altında satılan fındığın çiftçiyi memnun etmeyeceğini de sözlerine ekledi.
Allah Rahmet Eylesin
İFTARDAN SONRA KAN VERMENİN BİR ZARARI YOK Türk Kızılayı Ordu Kan Bağış Merkezi, Ramazan ayı nedeniyle İftardan sonra kan verilebileceğini açıklayarak bu durumun herhangi bir sağlık problemi yaratmadığını belirtti. / Özlem ALTAN rdu Kan Bağış merkezi yaptığı basın açıklamasında; Ramazan ayı içerisinde, gönüllü kan bağışındaki düşüşü önlemek için bir dizi çalışma başlatan Türk Kızılayı Kan Bağışı Merkezleri’nde iftar sonrasında da mesai uygulaması başlatıyor. Ayrıca tüm Türkiye genelinde gezici kan alma birimleri de gece ekipleri düzenleyerek gönüllü kan bağışçılarına hizmet verecek. Türk Kızılayı, 2005 yılında başlatmış olduğu ve ülkemizdeki en Güvenli Kan’ı temin etmeye yönelik yürüttüğü “Ulusal Güvenli Kan Temini Programı”nı, Sağlık Bakanlığı’nın himayesi altında, başarıyla sürdürmektedir. Bu kapsamda hem toplumun Kan Bağışı konusunda bilinçlendirilmesi çalışmalarını ve hem de Kan Bağışı kampanya-
O
ları gerçekleştirmektedir. Ülke geneline yayılmış 15 Bölge Kan Merkezi ve 62 Kan Bağışı Merkezi ile hizmet vermekte olan Türk Kızılayı, toplamış olduğu kanlar ile sorumlu olduğu 1.536 hastanenin kan ve kan ürünleri ihtiyacını karşılamaktadır. Geçmişte edindiğimiz tecrübelere bağlı olarak biliyoruz ki; her yıl özellikle yaz aylarında Kan Bağışı sayılarında önemli miktarda azalma gerçekleşmektedir. Ramazan ayınınn bu yıl ve bundan sonraki birkaç yıl boyunca yaz aylarına denk gelmesi nedeniyle Türk Kızılayı Ramazan ayına yönelik kampanya başlatmıştır. Kampanya’nın sloganı; KAN BAĞIŞINA EVET, TÜM İNSANLIĞA HİZMET Kampanya kapsamında Türk Kızılayı Kan Bağışı Merkezle-
B
olaman beldesi Bozdoğan mahallesi sakinlerinden merhum Ahmet Aynacı’nın eşi İsmail, Ahmet ve Ali Aynacının anneleri Rukiye Aynacı vefat etmiştir. Cenazesi dün Bolaman Merkez Camiinde Cuma namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından aile kabristanlığında toprağa verildi.
B
uhara köyü sakinlerinden Dursun Tarakçıoğlu’nun kızı Yalıköy Sırakovancı köyü sakinlerinden Mehmet Aydın’ın eşi Emine Aydın vefat etmiştir. Cenazesi dün 15’de Sırakovancı köyü Sıra mahalle camiinde namazı kılındıktan sonra aynı yerdeki aile kabristanlığında toprağa verildi.
ri ve Kan Alma Birimleri akşamlarıda hizmet vermeye devam edecektir. Potansiyel bağışçılara ulaşabilmek adına Teravih namazı saatlerinde camii’lerde ve belediyeler tarafından düzenlenen etkinliklerde gezici
ekipler düzenlenecektir. Ramazan Ayında yaşanan bu soruna çözüm olabileceğini düşünen tüm toplulukları Türk Kızılayı Ordu Kan Bağış Merkezinin 225 17 35 nolu telefonu ile iletişime geçmeye davet ediyoruz.
B
olaman Bülbül köyü sakinlerinden Arif’in eşi Hacı Havva Bulad vefat etmiştir. Cenazesi dün Cuma namazını müteakip Bülbül köyü merkez camiinde namazı kılındıktan sonra aile kabristanlığında defnedildi.
www.gazetekuzey.com
04/08/2012 Cumartesi
Tel: 0452 407 10 11
ORDU SOKAKLARI MOR-BEYAZ OLSUN Transfer Hareketliliği Spor Toto Süper Lig’de mücadele eden Orduspor yeni sezon hazırlıklarını Avusturya’da sürmor-beyaz Orduspor lisanslı formalarla gezelim” dedi.
O
rduspor resmi internet sitesine yaptığı açıklamada taraftara seslenen Başkan Nedim Türkmen, yeni sezon öncesinde Ordu sokaklarının mor beyazlı renklere bürünmesini istedi. Orduspor Kulübü Başkanı
Nedim Türkmen, “Hedeflerimiz çok büyük, büyük düşünmeye, büyük işler yapmaya Ordusporumuzun marka değerini devamlı olarak yükseltmeye devam ediyoruz. Ordu şehrimizde maç günlerin de tüm Ordu şehrimizin sokaklarında
3 YIL İÇİNDE UEFA Türkmen şöyle devam etti: "Ordusporumuzu göreve geldiğimiz günden bugüne devamlı olarak yükseltmeye kalkındırmaya, geliştirmeye devam ediyoruz. Ülkemiz ve Avrupa’da Ordusporumuz yaptığı büyük atılımlarla transferlerle adından başarılı bir şekilde söz ettirmeye devam ediyor. Dünyaca ünlü Hocamız Hector Cuper ve teknik ekibi Ordusporumuzun Avrupa hedefi ve Süper Lig şampiyonluğu için 5 yıl içinde hedeflenen başarılara ulaşmak için geceli-gündüzlü olarak çalışıyorlar. Hector Cuper ve teknik ekibiyle büyük başarılara imza atacağız. Büyük Orduspor taraftarının içi rahat olsun. Mevcut kadromuza çok önemli takviyeler yaptık. Bu yıl daha üst sıralara oynayan bir Orduspor oluşturacağız. Bu yıldan itibaren oluşturacağımız Avrupa alt yapısı sayesinde 3 yıl içinde UEFA’da ülkemizi temsil eden bir Orduspor ortaya çıkaracağız. Yönetim kurulumuz
ile beraber çok yoğun bir şekilde Ordusporumuzu hedeflere ulaştırmak için çalışıyoruz. Vizyonumuz ve misyonumuz da öncelikle mutlak başarı, Avrupa ve Süper Lig şampiyonluğu var. Biz bu hedefler için 5 yılı ön gördük. Tüm çevrelerin bu büyük hedeflere Ordusporumuzun daha erken ulaşması için Ordusporumuza destek vermelerini bekliyoruz. Yönetim kurulumuzla çok önemli transferler yaptık. Ordusporumuzu her alanda kurumsallaştırmaya devam ediyoruz. Bize vizyonlu bir şekilde proje üretmek düşüyor. Biz de bunun gereğini en kaliteli bir şekilde yapıyoruz. Laf değil iş üretiyoruz. Geldiğimiz günden bugüne verdiğimiz tüm sözleri erken bir şekilde yerine getirmenin gururu ve onuru içerisindeyiz. Bizim aynamız yaptığımız icraatlardır. ‘İş’tir kişinin aynası; lafa bakılmaz.’ Bizim de yaptığımız işleri tüm Türkiye takdir ediyor. Büyük Orduspor taraftarımızla hep bugüne zorlukları aşarak geldik. Zorluklar bizi olgunlaştıran, başarıya götüren merdivenler olmaya devam edecektir.”
MİLLİ ATLETLER ADEM KILIÇÇI
LONDRA’YA UÇTU ÇEYREK FİNALDE Londra 2012 Olimpiyatları’nda 1500 metrede yarışacak olan milli atletler Gamze Bulut ve Tuğba Karakaya sabah saatlerinde Kayseri’den Londra’ya uçtu.
K
ayseri Havaalanı’nda uçuş öncesinde açıklamalarda bulunan Gamze Bulut’un antrenörü ve Atletizm İl Temsilcisi Süleyman Altınoluk, “Biz Gamze ile Kayseri ağırlıklı bir çalışma yaptık. Yılın 6 ayını Kayseri’de geçirdik. 9 aylık çalışma süresince iyi hazırlandık. Gamze genç bir sporcumuz. 1 ay önce Avrupa 2.’si oldu” dedi. Avrupa Şampiyonası’nda olimpiyat barajını geçmeyi hedeflediklerini ve bunu başardıklarını söyleyen Altınoluk, “Olimpiyat-
larda herkes kadar şanslıyız. Bütün sporcularla aynı şartlarda yarıştığımızı biliyoruz. Elimizden geleni yapacağız. Ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek istiyoruz” diye konuştu. Londra 2012 Olimpiyatları’na gideceği için mutlu olduğunu bildiren Gamze Bulut, “Buraya gitmek benim için çok büyük bir şey. Bu benim 2. büyük organizasyonum olacak. Katıldığım Avrupa şampiyonası çok güzeldi inşallah burası da öyle olur. Hedefimiz şuan hedef yok ama hani gidebildiğimi yere kadar gideceğim. Herkesin dualarını bekliyoruz. Olimpiyatlara hazırım. Kıştan beri çalışıyorum. Bu 9 aylık bir süreç. Hayırlısı neyse o olsun” şeklinde konuştu. Gamze Bulut ve Tuğba Karakaya 6 Ağustos Pazartesi günü Londra’da 1500 metrede ilk elemelere katılacak.
Milli boksörümüz, Londra Olimpiyat Oyunları'nda adını son 8 isim arasına yazdırmayı başardı..
2
012 Londra Olimpiyat Oyunları'nda milli boksörümüz Adem Kılıççı, 75 kiloda yaptığı 2. tur karşılaşmasında Sırbistan'dan Aleksandar Drenovak'ı 20-11 mağlup ederek çeyrek finale yükseldi. İlk turda, Türkmen rakibi Nursahat Pazziyev'i 14-7 mağlup eden Adem Kılıççı, ExCeL Spor Salonu'nda 75 kiloda 2. tur müsabakasında Sırbistan'dan Aleksandar Drenovak ile karşı karşıya geldi. Sırp rakibi karşısında mücadeleye iyi başlayan taraf olan Adem Kılıççı, ilk raundu 5-2 önde tamamladı. İkinci rauntta da akıllı boksunu devam
Mehmet Çakır
dürürken, Kulüp Başkanı Nedim Türkmen, “Hector Cuper ve teknik ekibiyle büyük başarılara imza atacağız. Büyük Orduspor taraftarının içi rahat olsun” dedi.
Yaklaşık bir aydır devam eden Avusturya kampını tamamlamaya hazırlanan Orduspor, iki yeni ismi daha kadrosuna katmaya hazırlanıyor.
Güven Varol Listede... Yeni sezon hazırlıklarını Avusturya'da sürdüren Orduspor, iki yeni ismi daha kadrosuna katmaya hazırlanıyor. Teknik direktör Hector Cuper'in isteği doğrultusunda sağ kanada Javier Umbides'e alternatif yerli bir isim arayan Orduspor yönetimi, rotayı geçtiğimiz sezon K.Karabükspor'da forma giyen Güven Varol'a çevirdi. Geçtiğimiz sezonun ilk yarısında 16 karşılaşmada MKE Ankaragücü forması giyen 31 yaşındaki futbolcu, devre arasında K.Karabükspor ile 1.5 yıllık sözleşme imzalamıştı. Ligin ikinci yarısında K.Karabükspor'da sadece 8 lig maçında görev alan Varol'un, Mavi Kırmızı'lı ekiple bir yıl daha sözleşmesi bulunuyor. Hücuma Mehmet Çakır'la Takviye Ortasahanın sağına Güven Varol'u düşünen Orduspor yönetimi ayrıca hücum hattına da yerli bir transfer yapmayı planlıyor. Hasan Kabze, David
Barral ve Bogdan Stancu'dan oluşan hücum hattına takviye yaparak daha da güçlendirmek isteyen Mor Beyaz'lı ekibin, Güven Varol gibi geçtiğimiz sezon K.Karabükspor forması giyen Mehmet Çakır'ı kadroya dahil etmeyi düşündüğü öğrenildi. Gençlerbirliği'nde forma giydiği dönemde gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çeken ve daha sonra Ankaraspor ile Ankaragücü forması giyen Çakır, Ocak 2011'de Trabzonspor'a transfer olmuştu. Bordo Mavili ekipte beklenen performansı sergileyemeyen Mehmet Çakır, geçtiğimiz sezon başında ise K.Karabükspor ile 2 yıllık sözleşme imzalamıştı. 28 yaşında ki Mehmet Çakır, geçen sezon K.Karabükspor forması ile 13 lig maçında forma giydi ve bir gol kaydetti. Orduspor yönetiminin kadrosuna katmayı planladığı bu iki tecrübeli ismin yanı sıra, kaleci Saso Fornezzi ve Fevzi Elmas'a alternatif üçüncü bir kaleciyi de kadroya katmayı düşündüğü öğrenildi.
Cuper'den Mini Toplantı ettiren milli boksörümüz 11-5 kazandığı raundun ardından, son bölüme 16-7 önde girdi. Son rauntta da kontrolü elinde tutan Adem Kılıççı, rakibini 20-11 mağlup ederek çeyrek finale yükselmeyi başardı. Adem Kılıççı, çeyrek finalde 6 Ağustos Pazartesi 00.15'te Japon Ryota Murata ile Cezayirli Abdelmalek Rahou maçının galibiyle yarı finale yükselmek için karşı karşıya gelecek.
* Kurumsal Kimlik, Logo, Kartvizit * Dergi, Katolog, Broşür, İnsert * Plaket, Kupa, Laminasyon Kaplama * Puzzle, Afiş, Bilboard * Araç Giydirme, Işıklı Işıksız Led Tabela * Matbaamız Maliye Antlaşmalıdır. * Resmi Evrak Basımı Yapılır. * Agfa 70x100 Renk Ayırımı (Film Çıkış) * Roland 200 Ofset Baskı * 115 EM Polar Bıçak * Strafor (Köpük) Kesim Makinası * Selefon Makinası * Konica-Minolta Dış Mekan Baskı Makinası * Heidelberg Baskı Makinası * Konica-Minolta Dijital Baskı Makinası * Kırım Makinası *
Orduspor Teknik Direktörü Hector Cuper, antrenman öncesi futbolcuları toplayarak mini bir toplantı gerçekleştirdi.
O
rduspor Teknik Direktörü Hector Cuper, antrenman öncesi futbolcuları toplayarak mini bir toplantı gerçekleştirdi. Cuper, Önceki gün oynanan Polonya 1. lig takımı Zagla Lubin karşılaşmasında oyuncularını genel olarak beğendiği-
ni söyledi. Cuper, Yaklaşık olarak 1 aydırlı sıkı bir kamp dönemi geçiriyorsunuz. Fiziken çok yorgun olduğunuzu sahada kalınacak süreninde bundan dolayı azaldığını biliyorum. Karşılaşmada genel olarak iyi bir performans sergilediniz."dedi.