Otopsi Cengiz Özak›nc›
Kandafll›k Dindafll›k Yurttafll›k 1
982 y›l›nda Ermeni Terör Örgütü
ASALA’n›n cinayetlerini protesto etmek için kendisini yakan Artin Penik adl› Ermeni kökenli Türk yurttafl›m›z›n hastaneye kald›r›ld›ktan sonra çekilen görüntülü konuflmas›n› izliyorum. A¤›r yan›klarla hastaneye kald›r›lan Ermeni kökenli Türk yurttafl›, bu konuflmas›nda, ac›lar içerisinde k›vranarak: “Ermeniler ad›na cinayetler iflleyen ASALA katillerini protesto etmek için kendimi yakt›m. Ölece¤im ama piflman de¤ilim. fiimdi kurtulacak olsam ASALA’y› protesto etmek için kendimi bin kez daha yakar›m. Türkler ve Ermeniler kardefltir. Baflta Fransa olmak üzere Ermenilerle Türklerin
aras›n› açmak isteyenlere lanet olsun. Ben Ermeni kökenliyim ama Türküm, Atatürkçüyüm. Türk yurttafl›y›m!” diye hayk›r›yor ve bir kaç gün sonra da ölüyor. Kandafl›m›z olmayabilir, dindafl›m›z da olmayabilir, fakat yurttafl›m›zd› Artin Penik...
41
BD KASIM 2015
Türk diplomatlar›n› öldüren ASALA katillerini protesto etmek için kendini yakm›fl ve Türk yurttafll›¤›n› savunmak u¤runa ölmüfltü. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yurttafll›k ba¤›n›n ne denli önemli ve nelere kaadir oldu¤unu apaç›k gösteren en çarp›c› olaylardan biridir bu. Yaklafl›k iki y›l önce kat›ld›¤›m bir Ceviz Kabu¤u program›nda olay› ayr›nt›lar›yla anlatarak, Taksim’e bir Artin Penik an›t› dikilip kaidesine son sözlerinin kaz›nmas› ve her ölüm y›l dönümünde törenlerle an›lmas›
m›nda örgütleniyordu. Yasalar› da kandafll›¤› temel alan yasalard›. Öyle ki, bir afliret üyesi, di¤er afliretten birini öldürdü¤ü zaman, öldürenin aflireti tümüyle katil say›l›rd› ve o afliretten cinayetle hiç ilgisi olmayanlar bile yakaland›klar›nda bu cinayetten sorumlu say›l›r ve öldürülürdü. Kan davalar›, töre cinayetleri, topluluklar›n kandafl-afliretler biçiminde örgütlendikleri dönemin yasalar›ndan do¤uyordu; insanl›¤› bu ilkel durumdan kurtaran, din kardeflli¤ine dayal› dindafl örgütlenmeler olmufltu. Kan kardeflli¤inin yerini din kardeflli¤i; kandafll›¤›n yerini dindafll›k, afliret yasalar›n›n yerini din yasalar› ald›ktan sonra, suçun kifliselli¤i ve dolay›s›yla cezan›n da ancak o suçu iflleyen kifliye verilece¤i ilkesi egemen oldu. Bu aç›dan bak›ld›¤›nda, kandafll›k ba¤lar›n›n yerini dindafll›k ba¤lar›n›n almas›, insanl›k tarihinde çok büyük bir ilerlemedir. E¤er geçmiflte kandafl afliret toplumlar›n yerini dindafl ümmet toplumlar; afliret hukukunun yerini din hukuku alm›fl olmasayd›, ça¤›m›zda yurttafl ulus toplum örgütlenmesine geçmek çok daha zor, belki de olanaks›z olacakt›. Dolay›s›yla yurttafl ulus toplumlar bugünkü varl›klar›n› -afliret hukukunu ortadan kald›rmadaki baflar›s› ölçüsünde- dindafl ümmet toplumlara, dinsel hukuka ve bir önceki ümmet evresine
Binlerce y›l önce, yeryüzünde insan topluluklar› afliretler, kabileler, klanlar biçiminde kandafll›k ba¤lam›nda örgütleniyordu. dile¤imi belirtmifltim. Sonraki dönemlerde, Saadet Partisi liderinin bu görüflü sahiplenip savundu¤unu okudum gazetelerde. Önerimin yank› bulmas›na sevindim. Evet, bu an›t en güzel biçimde yap›ls›n ve Ermeni kökenli Türk yurttafl› Artin Penik’in an›s› önünde hiç de¤ilse y›lda bir kez sayg›yla e¤ilelim.
B
ir “Yurtafl Artin Penik”in
oluflum süreci, binlerce y›l sürmüfltür. Binlerce y›l önce, yeryüzünde insan topluluklar› afliretler, kabileler, klanlar biçiminde kandafll›k ba¤la-
42
BD KASIM 2015
borçludur diyebiliriz. ‹nsanl›k ancak kandafl afliret ba¤lar› çözen, önemsizlefltiren, etkisizlefltiren, evcillefltiren, uygarlaflt›ran dindafl ümmet aflamas›ndan geçtikten sonrad›r ki yurt kardeflli¤ini odak alan yurttafll›k bilincine varabilmifl ve yurrtafl ulus toplum aflamas›na ulaflabilmifltir. Afliret ba¤lar›n› çözerek afliret savafllar›n› ortadan kald›rmak üzere “farkl› afliretten olsak da ayn› dindeniz, öyleyse din kardefliyiz, hiç de¤ilse ayn› dinden olanlar birbirleriyle savaflmazlar” anlay›fl›n› yerlefltirmeye yönelen dindafl ümmet döneminde, bu kez de once farkl› dinler aras›nda din savafllar› ç›km›fl, ard›ndan ayn› din içinde kanl› mezhep savafllar› patlak vermifl, dindafll›¤a dayal› ümmet toplum düzeni’nin ayn› dinden olan insanlar› bile bar›fl içinde bir arada yaflatamad›¤› yaflanarak ortaya ç›kt›ktan sonrad›r ki hem afliret savafllar›n› hem de din ve mezhep savafllar›n› ortadan kald›rmak üzere, yurt kardeflli¤i, yurrtafll›k efldeyiflle ulus-toplum ve ulus-devlet kavramlar› oluflmufltur.
U
lus’u oluflturan yurttafll›k kavram›, s›n›rlar› belli bir
ülkede yaflayan herkesi hangi soydan gelirlerse gelsinler, hangi dine inan›rlarsa inans›nlar yurt kardefli say›yordu. Yurt kardeflli¤i demek olan yurttafll›k’›n benimsenmesiyle, insanlar aras›nda soy ayr›l›¤› ya da din ve mezhep ayr›l›¤› nedeniyle kan dökülmesi önlenebilecekti. Yurttafll›k kavram›yla bir ve ayn› yasaya ba¤lan›p bir ve ayn› e¤itimi
alarak bir ulus oluflturabilen toplumlar, bilim ve teknik alan›nda dev ad›mlarla ilerliyor, afliret ya da ümmet aflamas›nda tak›lan toplumlarsa her bak›mdan geride kal›yordu. Osmanl›, son döneminde bu gerçe¤i kavram›fl, ümmetçi “Osmanl› Milletler ve Eyaletler Düzeni”nden, Osmanl› devleti s›n›rlar› içerisinde yaflayan herkesi eflit yurttafl sayan “Tek Osmanl› Milleti” anlay›fl›na geçmeye davranm›fl, ama devletin ömrü, ümmetçili¤e son verip “Tek Osmanl› Ulusu” tasar›s›n› gerçeklefltirmeye yetmemiflti.
1.
Dünya Savafl›’n›n ard›ndan
Ba¤›ms›zl›k Savafl›’yla ortaya ç›kan Türkiye Cumhuriyeti, kandafl afliret ve dindafl ümmet kavramlar›n› afl›p yurttafl ulus toplum kavram›na ba¤lanmaks›z›n, Türkiye’nin varl›¤›n›, birli¤ini koruman›n ve sürdürmenin olanaks›z oldu¤unu daha Osmanl› döneminde kavram›fl olan kadrolar›n çabalar›yla kurulacakt›. Türkiye’nin yurttafll›k temelinde ulus-devlet olarak kuruluflunun en önemli basamaklar›ndan biri olan Lozan görüflmeleri s›ras›nda, Türkiye’deki gayrimüslim az›nl›klara t›pk› Osmanl›’n›n “Milletler ve Eyaletler Düzeni’nde oldu¤u gibi ayr› millet ayr›cal›klar› verilmesi istendi. Türk sözcüler bu istemlere karfl› ç›kt›klar›nda; “Sizin anayasan›zda yasan›z›n Mecelle oldu¤u yaz›l›d›r. Mecelle ‹slam yasas› oldu¤una göre ve ‹slam yasalar› da gayrimüslimlere uygulanamayaca¤›na göre, gayrimüslimlerin kendi din mahkemelerini 43
BD KASIM 2015
gayrimüslim devlet sözcüleri, yeni Türkiye’de eskiden oldu¤u gibi gayrimüslimlere az›nl›k haklar› tan›nmas› konusunda diretmifllerdir. Lozan Antlaflmas›, görüflmeler yap›ld›¤› s›rada Anayasam›zda Mecelle benimsenmifl durumda oldu¤u içindir ki, az›nl›klara ayr›cal›k tan›yan maddelerle imzalanm›fl; fakat hemen sonra, Adalet Bakanl›¤›, gayrimüslim az›nl›k sözcüleri ile görüflmelere bafllayarak, Lozan Antlaflmas› 24 Temmuz 1923’te Türkiye’nin “‹sviçre Medeni Yasas›’n› D›fliflleri Bakan› ‹smet ‹nönü taraf›ndan imzalanm›flt› benimseyece¤iz, ‹sviçre’deki kurmalar› ‹slam’›n da bir gere¤idir. Müslümanlar ‹sviçre Medeni YasaÖyleyse kendi dininize uyun ve gayri- s›’yla yarg›lan›yor, ‹sviçre’deki müslimlere kendi din hukuklar›yla Museviler ve H›ristiyanlar da ayr› cemaatler olarak yaflama hakk› ‹sviçre Medeni Yasas›’yla yarg›lanmaktalar, siz de Türkiye ‹sviçre tan›y›n!” dendi. Medeni Yasas›’n› benimseyince bu Sözcülerimiz, Osmanl›’n›n bu ayr›cal›klar yüzünden da¤›ld›¤›n›, yeni yasayla yarg›lanacaks›n›z, bir Türkiye’de müslim ya da gayrimüslim itiraz›n›z var m›?” sorusunu yöneltherkesin eflit olaca¤›n›, tüm dinlerin mifltir. Musevi ve H›ristiyan cemaat üyelerine eflit olarak uygulanabilecek sözcüleri bu konuyu kendi kilise ve nitelikte tek bir yasa yap›laca¤›n›, havralar›nda din önderleri ve ileri müslimlerin de gayrimüslimlerin de gelenleriyle görüflmüfller, ‹sviçre uyabilece¤i nitelikte böyle bir Tek Medeni Yasas›’n›n benimsenmesi Yasa yap›ld›ktan sonra, art›k “az›nl›k ayr›cal›¤›” diye bir durumun kalmaya- durumunda, kendilerine Lozan’da tan›nan az›nl›k ayr›cal›klar›ndan ca¤›n› söylemifllerdir. vazgeçip eflit yurttafllar olmay› kabul ürk sözcülerin bu sav›, di¤er edeceklerini bildirmifllerdir. 1925’de önce Musevi cemaati, devletler taraf›ndan alaylarla ard›ndan Ermeni cemaati ve sonra da karfl›lanm›flt›r. Lozan görüflmeleri Rum Ortodoks cemaati, “‹sviçre yap›ld›¤› s›rada Anayasam›zda ‹slam Medeni Yasas› benimsenirse biz de yasas› olan Mecelle’nin uygulanaca¤› Lozan’daki az›nl›k haklar›m›zdan maddesi bulundu¤unu ve tüm dinlere vazgeçeriz Türk yurttafl› oluruz,” uygulanacak bir yasan›n yap›lmas›n›n demifllerdir. Bu cemaatlerin yaz›l› da olanaks›z oldu¤unu öne süren
T
44
BD KASIM 2015
olarak verdikleri az›nl›k haklar›ndan feragat dilekçeleri, devletin arflivlerindedir. ‹flte Türkiye’de yurttafll›k, müslimlerin ve gayrimüslimlerin ayn› medeni yasaya ba¤lanmalar›yla böyle kurulmufltur. elgelelim, Türkiye’deki az›nl›klar› kendi ç›karlar› do¤rultusunda k›flk›rtmak isteyen devletlerin hiç hofluna gitmemifltir bu durum. Örne¤in Almanya, Musevilerin az›nl›k haklar›ndan feragate zorland›klar›n›, bunu gönüllü olarak yapmad›klar›n›, dolay›s›yla feragatin hukuken geçersiz oldu¤unu öne sürmüfl ve Yunanistan da Türkiye’deki Rum Ortodoks cemaatinin zorla ve korkutularak az›nl›k haklar›ndan feragat ettiklerini ve bu feragatin hukuken geçersiz say›lmas› gerekti¤ini öne sürerek o dönemin Birleflmifl Milletler Örgütü durumunda olan Milletler Cemiyeti’ne baflvurmufltur. Milletler Cemiyeti bu itiraz› inceledikten sonra az›nl›klar›n zorlamayla de¤il kendi özgür istemleriyle az›nl›k ayr›cal›klar›ndan vazgeçip Türk yurttafl› olmay› ye¤lediklerine karar vermifl ve az›nl›k cemaatlerinin Lozan’da kendilerine tan›nan ayr›cal›klardan feragat dilekçelerini hukuken geçerli saym›flt›r. Bu süreçte: Milletler Cemiyeti Konsey Komitesi, baflvurular› inceleyerek itirazlar› Konsey’de görüflülmeye de¤er bulmam›flt›r. ‹tirazc› devlet-
G
ler, böyle bir durumda La Haye Adalet Divan›’na baflvurma hakk› Lozan Antlaflmas›’n›n 44. maddesiyle kendilerine tan›nm›fl oldu¤u halde, bunu kullanmayarak, az›nl›klar›n zorlamayla de¤il kendi özgür istemleriyle az›nl›k ayr›cal›klar›ndan vazgeçip eflit Türk yurttafl› olmay› ye¤lediklerini kabul etmifltir ve sonuç olarak, az›nl›k cemaatlerinin Lozan’da kendilerine tan›nan ayr›cal›klardan feragat dilekçeleri, hukuken geçerli say›lm›flt›r. Dolay›s›yla 1923’te Lozan’da -o s›rada Anayasam›zda Mecelle benimsendi¤i için zorunlu olarak tan›nan
Türkiye’deki az›nl›klar kendi iradeleriyle Türk yurttafl› olmay› ye¤lemifllerdir az›nl›k ayr›cal›klar›, 1926’ya gelindi¤inde -Mecelle’nin yürürlükten kald›r›l›p ‹sviçre Medeni Yasas›’n›n benimsenmesine ba¤l› olarak ortadan kalkm›fl, müslim ve gayrimüslim herkes, tek hukuka ba¤lanarak eflit haklara ve ödevlere sahip yurttafllara dönüflmüfltür. 990’lardan günümüze “az›nl›k
1
haklar›” ve “az›nl›k ayr›cal›klar›” kavramlar› yeniden ortaya at›l›p alevlendirilirken, 1926’da gerçekleflen az›nl›k haklar›ndan feragat dilekçelerinin Milletler Cemiyeti taraf›ndan hukuken geçerli say›ld›¤› gerçe¤i yok 45
BD KASIM 2015
say›lmaktad›r. Tart›flmalarda “Lozan’ da tan›nan az›nl›k haklar› o az›nl›klar›n verdikleri feragat dilekçeleriyle 1926’da ortadan kalkm›flt›r” demeye kalkanlar›n sesleri k›s›lm›flt›r.
E
vet, 1926’da ülkemizde her
türlü az›nl›k ayr›cal›klar› kalkm›fl ve yurttafll›k birli¤i kurulmufltu. Hem de öylesine kurulmufltu ki, 1933’te Bir Alman Musevisi’nin yazd›¤› “Musa Da¤da 40 Gün” adl› romanda Türkler Ermenilere soyk›r›m yapmakla suçland›¤›nda, Türkiye’deki Musevi ve Ermeni yurttafllar›m›z, bu roma-
Dahas›, Ermeni kökenli Türk yurttafllar›m›z 15 Aral›k 1935 günü ‹stanbul Pangalt› Ermeni Kilisesi’nde toplan›p bütün dünya bas›n›n› da ça¤›rarak, tüm dünyan›n gözleri önünde “Türkler Ermeni Soylar›m› yapt›lar” diyen bu roman› ve yazar›n portresini üzerine gaz dökerek yakm›fl ve “Bizler Ermeni as›ll› Türk yurttafllar›y›z, Türkiye’de Türkler ve Ermeni kökenliler yurt kardeflidir, yurttaflt›r, hepimiz kardefliz, yurttafl›z, iflte aram›z› bozmak isteyen romanc›n›n resmini de roman›n› da yak›yoruz!” diye hayk›rm›fllard›r. Bu gerçekleri unutulmaktan korumak ve bugün bir tak›m üniversitelerde biraraya gelerek “Türkler Ermeni soyk›r›m› yapm›flt›r” diyen bir tak›m “ayd›n” ( !)lar›n surat›na bu gerçekleri hayk›rmak, tüm yurttafllar›m›z›n boynunun borcu olmal›d›r. Emperyalistler kendileri d›fl›nda hiçbir ülkenin afliret ve ümmet aflamas›ndan kurtularak yurttafll›k aflamas›na ulaflmas›n› istemezler. Bu yüzden yurttafll›¤a yönelen bizim gibi ülkeleri kendi dinleriyle vurarak yurttafll›ktan uzaklaflt›rmaya çal›fl›rlar. Kendi diniyle vurmak konusunu bir örnekle aç›klayabilirim.
Emperyalistler kendileri d›fl›nda hiçbir ülkenin afliret ve ümmet aflamas›ndan kurtulup yurttafll›k aflamas›na ulaflmas›n› istemezler na karfl› ç›karak aya¤a kalkm›fl, Musevi kökenli Türk yurttafllar›m›z, Türk yurttafll›¤› ba¤lar›n› öne ç›kararak, kendi kandafllar› ve dindafllar› olan bu romanc›ya lanetler okumufl, Ermeni kökenli Türk yurttafllar›m›z da 1935’te kandafll›k ve dindafll›k ba¤lar›n› geriye itip Türk Yurttafll›¤› ba¤lar›na s›ms›k› sar›larak; “hay›r bu roman yalan söylüyor, Türk kardefllerimiz asla bizlere soyk›r›m yapmad›lar, bu roman bizim aram›z› bozmak istiyor,” diye hayk›rm›fllard›r. 46
ilirsiniz ‹ncil’de “bir yana¤›n›za tokat atanlara öteki yana¤›n›z› da uzat›n” buyru¤u vard›r. Kifli H›ristiyansa bu buyru¤a uymakla yükümlüdür. fiimdi ben bir H›risti-
B
BD KASIM 2015
yan’a bir tokat atsam, o da dönüp bana vurmaya kalksa, ben de ona ‹ncil’i aç›p: “Sen bir H›ristiyans›n, senin kitab›nda bir yana¤›n›za vurana öteki yana¤›n›z› da uzat›n yaz›yor, bir yana¤›na vurdum, flimdi sana düflen ‹ncil’e uyup öteki yana¤›n› uzatmakt›r” desem, iflte bunun ad› kifliyi kendi diniyle vurmakt›r.
P
eki Müslümanlar da kendi
dinleriyle vurabilirler mi? Evet. Nas›l m›? Karfl›n›za geçip; “Hazreti Muhammed Medine Vesikas› yapm›flt›r. Buna göre bütün afliretler özerk olarak örgütlenmifltir. Öyleyse flimdi siz de böyle yapacaks›n›z. E¤er Müslüman›z diyorsan›z, Türkiye’deki bütün afliretlere, mezheplere, dinlere Peygamberinizin 1400 y›l önce yapt›¤› gibi ayr› ayr› özerklik tan›yacaks›n›z, yoksa dinden ç›km›fl say›l›rs›n›z,” derler ve Türkiye’yi “Allah! Peygamber! Kur’an! Hadis! Sünnet!” diye diye bölerler! Nitekim bir tak›m siyasal dinci
yazarlar aynen bunu söylemekte ve Müslümanlar› emperyalistler ad›na kendi dinleriyle vurmaya çal›flmaktad›r. Oysa onlar›n bugün Peygamber’in Sünneti diyerek uygulatmaya çal›flt›klar› o Medine Vesikas›, Peygamber döneminde yaln›zca bir kaç y›l yürürlükte kalabilmifl ve sonra bizzat Peygamber taraf›ndan yürürlükten kald›r›lm›fl, dolay›s›yla bugün uygulanmas› gerekmeyen bir belgedir. Kandafll›k ve dindafll›k ba¤lar›n› birer alt kimli¤e dönüfltüren ulus bilincini, baflka bir deyiflle yurttafll›¤›, yurt kardeflli¤i bilincini korumak, pekifltirmek, günümüzün en canal›c› u¤rafl› olmal›d›r. Tüm sorunlar›m›z›n çözümü, yurttafll›k ba¤lar›m›z›n bütün di¤er ba¤lar›n üzerinde tutularak korunmas›na ba¤l›d›r. Kandafll›k ya da dindafll›k ba¤lar›n› öne ç›kart›p afliret ya da ümmet aflamas›na geri dönmemizi isteyen emperyalistlerin tuzaklar›na düflmemek için, yurttafll›k ba¤lar›m›za sar›lal›m ve bu ba¤›m›z› koparacak her türlü giriflime var gücümüzle karfl› ç›kal›m. • cengizozakinci@butundunya.com.tr
"Do¤udan flimdi do¤acak olan günefle bak›n›z. Bugün günün a¤ard›¤›n› nas›l görüyorsan, uzaktan bütün do¤u milletlerinin de uyan›fllar›n› öyle görüyorum. Ba¤›ms›zl›k ve egemenliklerine kavuflacak olan çok kardefl millet vard›r. Sömürgecilik ve emperyalizm yer yüzünden yok olacak ve yerlerini milletler aras›nda hiç bir renk, din ve ›rk fark› gözetmeyen yeni bir ahenk ve iflbirli¤i ça¤› hakim olacakt›r." *** "Bir memleketin, bir memleket halk›n›n düflmandan zarar görmesi ac›d›r. Fakat kendi ›rk›ndan büyük tan›d›¤› insanlardan vefas›zl›k, felaket görmesi daha ac›d›r." Mustafa Kemal Atatürk 47