Life Deluxe / Lansman by Life Deluxe

rรถportaj

LIFE STYLE

KADIN MODASI

RÖPORTAJ

KADIN MODASI

DELUXE KÜNYE

TY MEDYA Ltd.Şti. Adına; İmtiyaz Sahibi Genel Yayın Yönetmeni Tuğça YILMAZ Editör Tuğçe Özcan Görsel Yönetmen Özgür Yılmaz Yazarlar Op.Dr Mert Demirel Nilüfer Yılmaz Beki Nil Levi Görkem Serin

Bir medya devrimi başlatıyoruz.

Reklam Koordinatörü Çiğdem Zamur Fotoğrafçı Murat Ordu

Daha önce hiç denenmemişi yapıyor, dergicilik sektöründe bir ilki başlatıyoruz. Bir dergi ilk kez hem kadınlara, hem de erkeklere hitap ediyor. Sadece resimlerine bakılıp iç geçirilecek bir sayı yerine, bütün bir ay elden düşmeyecek dopdolu bir içeriği genç ve dinamik kadromuzla sizler için hazırlıyoruz. Modayı, şehir rehberini, erkek dünyasını, alışverişi ve birçok iş sektörünü bir araya getiriyoruz. Sağlığı, cinselliği ve erkeklerin arzu nesnesi olan arabaları unutmuyoruz. En özel koleksiyonları Deluxe kalitesinde yaptığımız çekimlerle size sunuyor, en özel isimleri röportajlarıyla sayfalarımıza konuk ediyoruz. Hem kadınlar, hem de erkekler için A’dan Z’ye doyurucu bir dergi hazırlıyoruz. Hedefimiz her zaman üst kalitede bir işi, kendi stilimizde ve çizgimizde yapmak. En yüksek kaliteyle evlerinize ve ofislerinize konuk olmak… Dergicilik sektötünde Deluxe kalitesinde yepyeni bir başlangıç yapıyoruz. Yayın hayatına başladığımız bu ilk sayımızda bizi yalnız bırakmayan herkese sonsuz teşekkürler… Lansman sayımızla yayın hayatına merhaba diyoruz.

Tuğçe ÖZCAN Editör

Muhabir Ender Metin Katkılarından dolayı teşekkürler; İsmail Yılmaz Levent Özdemir Grafik Tasarım & Dizgi Zehir Fikir Atölyesi Web & Sosyal Medya Zehir Fikir Atölyesi Yapım ve Yönetim Yeri Ahi Evran Caddesi Rentaş Tic.Mer. No:100 Maslak-İstanbul Tel: 0212 924 87 81 www.tymedya.com www.deluxemagazin.com Baskı & Renk Ayrımı A4 Ofset Matbaacılık San.ve Tic.Ltd.Şti. Otosanayi Sitesi Yeşilce Mah. Donanma Sk. No: 16 Seyrantepe / İstanbul Tel: 0212 281 64 48 www.a4ofset.com Yayın Türü Yerel Süreli Yayın. Her ay yayınlanır. Bu dergi basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder. UYARI

Derginin her hakkı saklıdır.TY MEDYA’ya aittir. Bu dergide yayınlanan her türlü yazı, fotoğraf, makale ve illüstrasyonların elektronik ortamlar da dahil, yayın ve çoğaltma hakkı sadece TY MEDYA’ya aittir. Dergide yer alan hiç bir yazı-fotoğraf-materyal izinli veya izinsiz çoğaltılamaz, kullanılamaz, alıntı yapılamaz. Yayımlanan yazı, fotoğraf, ürün tanıtımları ve reklamların sorumluluğu, yazarların kendisine ve reklam verenlere aittir.

İNDEKS Yıl: 1 • Sayı: Lansman • Ağustos 2014

26 Alışveriş Günlüğü 40 Vazgeçilmez Megan 43 Oscar 2014 48 Ayın En’leri 52 Candice Swanepoel 54 Yaz Tatları 56 Tatil Trendleri 66 Neon Etkisi 80 Önüm, Arkam Desen 84 Plajda Retro Akımlar 86 Ofis Şıklığında Yaz Esintileri 98 Victoria’s Secret 2014 110 Makyaj Trendleri 112 Parfüm Ajandası

İNDEKS Yıl: 1 • Sayı: Lansman • Ağustos 2014

126 Mavi Rüya: Maldivler 130 Çok Gezen Çok Bilir: Sidney 136 Sağlıklı ve Düzgün Dişler 138 Sperm Düşmanı Takviyeler 154 Tüm Yönleriyle Botoks Gerçeği 158 Orgazmın Bilinmeyen Faydaları 160 Sporda Stil 162 Pilatesin Tarihi 170 Klas Kombinler 187 Erkek Koleksiyonları 2014 204 İş Görüşmesinde Yapılan Hatalar 212 Altın Palmiye: Nuri Bilge Ceylan 222 Astroloji

ALIŞVERİŞ GÜNLÜĞÜ

? ç a k Saat

Vazgeçilmez aksesuarlardan biri de saat. Hem kadın hem de erkek için şıklığın ve kalitenin önemli göstergelerinden. En çok tercih edilen modeller ve yeni çıkan saatleri sizin için inceledik.

VERSACE

FOSSIL

SONY

FENDI

ULYSSE NARDIN

CHOPARD

VERSACE OMEGA

HUBLOT

AUDEMARS PIGUET

VECHERON CONSTANTIN

FRANCK MULLER

ALIŞVERİŞ GÜNLÜĞÜ

KAPAK KIZI

vazgeçilmez

En Ateşli Oyuncu

x o F n a g e M

İtalyan Amica dergisine kapak kızı olan Megan Fox, kariyerini ve özel hayatını anlattı. Dövmeleriniz çok ilgi çekiyor. Özellikle de Marilyn Monroe’lu olan... Onu sildirmeyi düşünüyorum, çünkü çok negatif bir karakter. Davranış bozuklukları vardı, mutsuz bir kadındı. Bu tip bir enerjiyi hayatıma çekmek istemiyorum. Bir de göbeğimdeki piercing’den memnun değildim. 16 yaşında Britney Spears’e hayrandım, onda var diye yaptırmıştım. Ama 20 yaşına gelince kötü bulduğum için çıkarttım.

Çocuğunuz olur ve oyunculuğu seçerse nasıl yaklaşırsınız? Oyuncu olmasını istemezdim ama engellemek için uğraşmazdım da. Annem beni vazgeçirmek için çok uğraştı da ne oldu? Yine bildiğimi okudum. Çocuğum oyuncu olmayı seçerse, karakterine bakarım. Güçlü bir karakteri olmalı, çünkü bu iş için sinirlerinizin çelik gibi olması gerekiyor. Çok duygusal bir çocuk olursa, hiç önermezdim.

Kariyerinizin inişe geçtiğini düşündüğünüz oldu mu? Yoo niye düşünecekmişim? Transformers’tan uzaklaştırıldığım için mi ? Hayır, hiç işimin bittiğini düşünmedim açıkçası. Stresten zayıfladığınız, hatta anoreksiya olduğunuz söylendi... Dört ay öncesine kadar çok sıkı bir vegan diyeti uyguluyordum. Sadece çiğ meyve ve sebze yiyordum. Şeker, ekmek, kahve de yasaktı. Ama aşırı kilo verdim. Şimdi her şeyden biraz yiyorum, ama haftada üç gün spor hocam Harley Pasternak’la çok sıkı çalışıyorum. 30

Annenizin sizi oyunculuktan caydırmaya çalıştığını söylediniz... Evet. Onlara ilk kez oyuncu olmak istediğimi 2 yaşında açıkladım; Judy Garland’a saplantılı bir şekilde hayrandım. Oz Büyücüsü’nde Dorothy’yi oynamak istediğimi söyledim. Orta sınıfa mensup ve bir hayli muhafazakar bir aileden geldiğim için, annem-babam olaya pek sıcak bakmadı. Özellikle annem bu tip hayalleri bir kenara bırakmamı istedi. Ama çok inatçı bir yapım olduğu için düşümden hiç vazgeçmedim. Para kazanmak için modellik yapmaya başladım; 15 yaşında kendi kendimi geçindirebilecek duruma geldim. Böylelikle oyunculuk dersleri almaya başladım. Zaten daha önce gittiğim okulda da arkadaşlarım modellik yaptığım için beni taciz ediyorlar, kötü davranıyorlardı.

“Oyunculuk hayatımı kurtardı diyebilirim.”

Birçok kişi kusursuz bir güzelliğiniz olduğunu düşünüyor. Siz kendinizi nasıl buluyorsunuz? Ben kendimi kusursuz filan bulmuyorum. Tabii ki beğenmediğim yönlerim var, ama bunların asla altını çizmem. Kocamın da fark etmesini istemem yani. Biz tahmin etmeye çalışalım. Kısa boylu olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Hayır, boyum 163 cm, bir oyuncu için gayet normal. Model olsaydım, podyumda sıkıntı çekebilirdim. Ama bizim meslekte boy takıntısı yoktur, zaten kısa da değilim bence.

KADIN MODASI

OSCAR 2014’ün

EN ŞIKLARI Yalnızca sinema sektörünün değil, aynı zamanda moda dünyasının da iple çektiği, senenin en büyük etkinliği Oscar törenlerinin 86.’sını da geride bıraktık. Bu yıl yine adaylar arasındaki elbise şıklığı törene ayrı renk kattı. Sezonun en göz alıcı kırmızı halı geçişleri yine heyecanı zirveye taşıdı. Kate Hudson her ne kadar gecede aday olmasada elbisesinin şıklığı ve makyajının sadeliğiyle gecenin yıldızıydı. Kate’in orjinal kesimli inci beyazı Versace tuvaleti oldukça çekiciydi.

EN ŞIK ELBİSE

KATE HUDSON Versace

LIFE STYLE

Masal perileri

İnci ve transparanın mucizevi seksiliği ve aynı zamanda masum duruşu hepimizin

gözünü kamaştırıyor. Uçuk gri ve kırık beyaz tonlardaki elbiseler masalsı hava veriyor.

ANGELINA JOLIE

CATE BLANCHETT

JESSICA BIEL

Elie Saab Couture

Giorgio Armani

Chanel Couture

NAOMI WATS

JENNA DEWAN

Calvin Klein

Reem Acra

Straplez elbiselerden sıkılan ünlüler, etkiyi çok daha hızlı yaratan kolsuz elbiselerle hedefi tam 12'den vurmayı başardılar. Makyajlarındaki sadelik ve doğallıkta cabası.

EMMA WATSON Vera Wang

CHARLIZE THERON Dior Haute Couture

LIFE STYLE

gerçek Moda ikonları

Moda ve film endüstrilerinin flörtü neredeyse 100 yıllık bir geçmişe

Bugün özellikle favori adayları giydirmek için hem moda, hem de

dayanıyor, ancak özellikle moda filmlerinin sinemanın bir alt dalı

mücevher markaları birbirleriyle kıyasıya bir mücadeleye giriyorlar,

olarak gelişmesi, lüks modaevlerinin neredeyse bir film prodüksiyonu

hatta çoğu zaman uzun soluklu kontratlarıyla ünlü isimleri markalarının

ciddiyetiyle gerçekleştirdikleri muhteşem filmler derken,kırmızı halılar

yüzü haline getiriyorlar.

moda markalarının en prestijli vitrinlerinden biri haline geldiler.

SANDRA BULLOCK

AMY ADAMS

Alexander McQueen

Gucci Premiere

AYIN EN’LERİ

AYIN GÜZELİ

Candice Swanepoel Bu bir masalın öyküsü. KwaZulu-Natal Midlands’da küçük, sessiz bir tarım kasabası. Buna güzel bir genç kız ve süper model olma rüyasını ekleyin. Güney Afrikalı top model, Mooi River kasabasında dünyaya geldi ve 15 yaşındayken Durban’daki bir bitpazarında keşfedildi. “Dükkanımın yanından yürüyerek geçen güzel flamingo gibiydi,” diye anlatıyor model avcısı Kevin Elise. Candice, bir sene içerisinde bir günlük çalışmadan 5.000 avro kazanır hale geldi. Günümüzde is dünyanın en çok kazanan ilk 10 manken listesinde.

Sayısız dergiye kapak olan ve modellik kariyerinde hızla yükselen Candice Swanepoel, pek çok reklamda ve moda çekiminde modellik yaptı. Tommy Hilfiger, Dolce & Gabbana, Victoria’s Secret, Nike, Diesel, Guess and Versace gibi markaların reklam yüzü oldu. Victoria’s Secret’ın en gözde melekleri arasında olan model, diğer birçok moda şovunda da görev yaptı. Zeki Triko 2010 yaz mayo kataloğu çekimlerinde de modellik yapmıştır. 2006 yılından beri Brezilyalı model Hermann Nicoli ile çıkmaktadır.

AYIN LEZZETLERİ

Sağlıklı ve Soğuk

Yaz Tatları Yaz sıcaklarında yeme ihtiyacımız azalır, terle kaybettiğimiz sıvıyı yerine koymak için soğuk bir şeyler yeme ve içme isteğimiz artar. Hafif ama lezzetli yaz tatlıları, serinleten kompostolar ve az kalorili içecekler hazırlayarak sıcaklarla rahatlıkla başa çıkabilirsiniz...

Meyve Serinliği 1

Meyveler, yaz günleri için içeriklerindeki vitamin ve mineraller,lifli yapıları, yüksek oranda su içermeleri, yağ içeriklerinin hemen hemen olmaması, nisbeten daha düşük kalorileri ve yüksek antioksidan özellikleri ile sofralarımızın vazgeçilmezleri arasındadır. Bu meyvelerle kalsiyum kaynağı olan, hem protein içeren, hem de kan şekerinin daha kontrollü salgılanmasına yardım eden yoğurtu karıştırarak meyve salataları hazırlayabilirsiniz.

BUZLU KAHVE 1 kase yoğurdun içine 3 kayısı + 1 avuç üzüm + 1 şeftali veya 1 armutu koyarak tüketebilirsiniz. Bu sıcak günlerde karpuz ve kavunu yuvarlak toplar halinde çok şık ve farklı bir sunum ile hazırlayabilirsiniz.

BUZLU KAHVE

1 çay bardağı soğuk süt, 1 çay bardağı su, 1 çay kaşığı nescafe, 1 çay kaşığı toz şekeri blender’da frappe yapabilir, birkaç parça buz ilave edip üzerine kakao serpebilirsiniz.

BUZLU ÇAY

Yeşil çay veya siyah çayı önce demleyip, sonra demini hemen soğutmanız gerekir. Sıcak iken karanfıl, tarçın koyabilir ya da soğuttuktan sonra taze nane, yeşil elma limon dilimleri ile süsleyebilir, içine tatlandırıcı veya 1 tatlı kaşığı bal koyabilirsiniz, daha farklı bir lezzet isterseniz portakal veya şeftali suyu ilave edebilirsiniz.

KAVUN LEZZETİ 1 dilim kavunu küçük parçalara bölün. 1 fincan dondurulmuş vişne, 1 tatlı kaşığı nişasta ve limonsuyu ilavesini karıştırarak jöle yapın. Jöle ılık hale gelince kavunların üstüne döküp, buzdolabında soğutun. Çok renkli bir sunumu olan meyveli tatlınızı servis yapabilirsiniz.

DOMATES & LİMON SUYU 1 bardak domates suyu, kıyılmış bol miktarda maydanoz ile 2 limon suyunu iyice karıştırın, en son üzerine karabiber ilave edin.

6 Taze incirin içine taze ceviz koyarak ikram edeceğiniz bir meyve tabağının mükemmel bir ara öğün olabilir.

KADIN MODASI

TATİLTRENDLERİ FOREVER NEW

Hala tatile gitmediniz mi ? Tatil alışverişiniz ve en son trendleri öğrenmenizi kolaylaştırmak için bu sayfayı hazırladık. Bavulunuza neler koyacağınızı şimdi kararlaştırın !

FOREVER NEW

VICTORIA’S SECRET

SALVATORE FERRAGAMO

LOUIS VUITTON ELLE 44

LANCESTER

LUME

ACCESSORIZE

ALEXANDER MCQUEEN

DOLCE & GABBANA

HERMES

HOMME

LOUIS VUITTON HERMES

ACCESSORIZE

DOLCE & GABBANA VICTORIA’S SECRET

KADIN MODASI

ALIŞVERİŞ GÜNLÜĞÜ

KADIN MODASI

Penti’den Estetik Müdahaleye Gerek Bırakmayan İç Giyim Koleksiyonu

Penti iç giyim koleksiyonuyla kadınlar bu yaz hiç olmadıkları kadar cesur, iddialı ve çarpıcı bir görünüme kavuşuyor. Özel olarak tasarlanan ürünler, kadınların estetik müdahaleye gerek kalmadan mükemmel bir vücuda kavuşmasını sağlıyor. Dik tutma , hacim, toparlama ve maksimum rahatlık etkisine sahip sütyenlerle istediğiniz göğüs ölçüsüne kavuşmanız mümkün. Çıkarılabilir pedli push up sutyenler, göğüsleri kavrayarak hayal edilen dekolte görünümü sağlıyor. Askılı ve tam kavrayan sutyenler ise göğüsleri toparlama özelliği ile kadınların beğenisini kazanıyor. Penti Abracadabra ürün grubu bu sezon kadınları hayal edilen görüntüye kavuşturuyor. Abracadabra Yüksek Bel Slip Korse, bel, basen ve karın bölgesinin formda bir görünüm kazanmasını sağlıyor. Abracadabra Seamless Full Şort Korse; tek bir ürünle tüm vücudunu şekle sokmak isteyen kadınların imdadına yetişiyor. Vücudu komple saran formuyla basen, üst bacak, karın ve bel bölgesini toparlayan ürün, bütün kıyafetler ile uyum sağlıyor.. Ayarlanabilir askılarıyla kolay kullanım sağlayan full korse, dikişsiz seamless yapısı sayesinde de kıyafetlerin altından belli olmuyor. Abracadabra Straples Korse; daha ince ve seksi bir figür için, karın ve kalça bölgesindeki istenmeyen fazlalıkları düzleştirerek form veriyor. Elbise şeklindeki korse, çıkarılabilir askılarıyla yaz boyunca elbiselerin altında da rahatlıkla kullanılabiliyor.

KADIN MODASI

i ğ i t e t s E ı c ı l A z Detayların Gö Modanın ve tabi ki en başta kadınların vazgeçilmezi aksesuarlar, stilinize kattıkları küçük detaylar ile büyük farklar yaratmanıza yardımcı oluyor. Dünyaca ünlü marka ve tasarımcıların dikkat çeken yaz aksesuarları Industrie Denim ile bu sezon günün her anında şık ve etkileyici bir görünümü garantiliyor. Göz alıcı bir stilin anahtar parçaları aksesuarlar bu sezon renkleri ve modelleri ile enerji kaynağınız olacak. Industrie Denim’in yaz koleksiyonlarında odak noktası olan aksesuarlar tasarımları ve rahatlıkları ile farklı stillere eşlik ediyor. Sandaletler, espadriller, çantalar ve özel tasarım takılar bu sezon Industrie Denim’de güçlerini birleştiriyor.

Şıklık ayakta başlar! Sıcak günlerde ayaklarınızı şık modelleri ile saran sandaletler, özel kumaşı ile püfür püfür rüzgârı ayaklarınızın altına seren espadriller özgür adımlar vaat ediyor. Miista ve Anniel markalarının sıra dışı tasarımlarının yaz renkleri ile buluşması Industrie Denim’de sizleri bekliyor.

Industrie Denim Industrie Denim, stilinizi tamamlayacak tüm detayları tek bir çatı altında sunuyor. Bir kadının vazgeçilmez aksesuarı çantalar bu detayların en başında yer alıyor. Türkiye’de ilk defa ve sadece Industrie Denim’de bulunan Marie Turnor, renkleri ile ışıltı patlaması yaratan Zilla ve geçmişin modern yansıması Jerome Dreyfuss bu yaz tasarımı modaya yansıtıyor.

Aksesuar aşkının en zarif temsilcisi takılar, eşsiz markaların tasarımları ile yaz aylarında stilinizi baştan çıkarıyor. Sınırlı sayıda üretilen ve Türkiye’de sadece ID’de satışa sunulan Gabriela Artigas koleksiyonu, zamansız stili temsil ederken Chrishabana sıra dışı duruşu ile dikkat çekiyor. HTC’nin rengârenk kemerleriyle de yaz enerjisi vücudunuza işliyor.

KADIN MODASI

GÜZELLİK & BAKIM

SEZONUN ÖNE ÇIKAN

Makyaj Trendleri 86

CC THRU COLOR Göz ya da dudak odak noktası olmalı. Naturel kapatıcılıkta ve instagram görüntüsünde ten makyajı ürünleri. Kayısı, şeftali, sarı, pembenin en yumuşak tonları. Oldukça doğal fakat Spa’ dan çıkmış gibi canlı ve taze bir cilt. Yeni favorilerimden BB kremler, mat şeftali yada pembenin tonlarındaki allıklar ve lipgloss’lar elimizden düşmeyecek.

THE NEW EYE DEAL Bu trendde gözler ön planda. Retro göz makyajının modernize edilmiş hali de diyebiliriz. Kaşlar mümkün olduğunca doğal ve taranmış. 50’ler, 60’lar ve 90 ların kedi bakışlı eyeliner’ları, bol kirpikler ve dumanlı gözler geri geldi. Bu makyajı çıkarabilmek için Gel Eyeliner’lar, sabitlenmeyen göz kalemleri ve takma kirpikler kullanabilirsiniz.

DAY GLOW Oldukça feminen sağlıklı güçlü ışıl ışıl bir cilt. Bronzluklar daha geride ve pembenin tonları hakim. Asla sevimli değil daha canlı ıslak ve parlak görünüm. Bunun için transparan kapatıcılıkta ve saten sonuç veren fondötenler ve krem allıklar vazgeçilmezimiz olmalı.

GÜZELLİK & BAKIM

Michael Kors Sexy Amber

Sahne ışığı taze portakal, turunç ve beyaz çiçek damlalarının karşısında, sandal ağacı ve misk otuyla sarmalanmış parlak kehribarlar üzerinde. İlham kaynağı Michael Kors koleksiyonlarında sık sık yer alan canlı renkler.

ı s a d n a j A m ü f r a P

2014

315 -235 TL

See by Chloe sizleri “eau fraiche” ile tanıştırıyor.

195 TL

Bu şiirsel ve canlı yeni koku, taze açan çiçeklerin ferahlığını uyandırıyor. Feminen ve ışıltılı yapısı ile See by Chloe eau fraiche, Paris’te yapılan bir yürüyüşün yumuşaklığını çağrıştırıyor. See by Chloe kadını, taze ve narin kokular ile sarmalanmış bir bahçenin kokusunu taşıyor. Meraklı, yaramaz ve eğlenceli.Su sümbülünün ilk şiirsel notaları, elma çiçeği ve yasemin ile birleşiyor. Sofistike vetiver dip nota, parfüme hayat ve kişilik kazandırıyor.

Michael Kors Sporty Citrus Taze, canlı turunçgil notalarının çiçek açması doğal,

315 -235 TL Michael Kors Glam Jasmine

Michael Kors’un beyaz rengin her zaman ön planda ve çekici olduğu defile koleksiyonundan ilham alınarak hazırlanmıştır. Parfüm büyülecidir, en değerli beyaz çiçektir.

enerjik. Parfümün görünmez meyvemsi bir rengi vardır.

315 -235 TL

Vera Wang Princess Power

Princess Power armut ve ahududu notaları içeren sulu meyveler ile başlar. Onun çiçek kalp narin yasemin, egzotik frangipani ve gökkuşağı gül yakalar. Sarışın ormanda baz vanilya ve kremsi misk sarılır.

229 TL

233-313 TL

Hermes Terre D Hermes EDT H.1 Bottle Limited Edition

Bvlgari Aqva Amara EDT

Bvlgari’den yepyeni bir parfüm: Aqva Amara. Denizden gelen yeni değerli bir taş. Parfümün ilham kaynağı yine Akdeniz… Parfüm, Ggçlü kişiliği ile bestseller Aqva Pour Homme’un izlerini takip ediyor. Kendinden emin erkek için tasarlanan parfüm tüm dünyada erkekler için bir simge gibi... Bvlgari’nin derin parfümeri geleneğini anlatan ve güçlü zamansız bir çekicilikle harmanlanmış özel tasarıma sahip bir bestseller. Parfümün başlangıç notaları Sicilya mandalinası ve Tunus nerolisi. Özünde su notaları taşıyan parfüm Endonezta paçulisinin özü ile en saf temel notalarla karşılıyor. Kokunun parlaklığı artarken buhur ile zenginleştirilen nota yoğunluk ve ferahlık katıyor.

322 TL 294 TL Gucci Guilty Stud Pour Homme EDT

169 TL

Karl Lagerfeld For Men EDT Karl Lagerfeld baştan çıkarıyor, duygularınızla dans ediyor, stilinize ikonik dokunuşlar yapıyor… Parfümün aromatik kokusuyla üst notalarında mandalina ve lavanta; orta notalarında elma ve menekşe yaprakları; alt notalarında ise sandal ağacı ve amber ile her yaşa uygun ve özgün bir konu sunuyor.

230 TL

Azzaro Club Men EDT Canlandıran, aromatik ve zevk düşkünü, Azzaro Club Men, iki nota ile ortaya çıkar; tüm gece boyunca hız kesmeden birlikte olur. Hareketli Nota: Daha ilk notasından tazeliği ile dikkat çeker. Karizmatik bu ikili tüm gece boyunca pozitif enerji yayacaktır. Hayal kurduran Nota: Marihuana’nın şehvetli odunsu notaları ve sadece Japonya’da yetişen hinoki ağacının aromatik yönü ile birleşimi ritim tutma ve dans etme isteği uyandırmaktadır. 89

GÜZELLİK & BAKIM

Linen Dry Aerosol Deodorant:

Yenilenen Rexona ile daha fazlasını yap!

8,95 TL

Dünyanın bir numaralı deodorant markası Rexona, çıtayı bir adım daha yukarı taşıyor. Rexona’nın harekete duyarlı yeni motionsense formülü deodorantlar hakkındaki ezberleri temize çekiyor. Temizlik ve tazelik dolu yeni Rexona, daha fazlasını yap söylemiyle kullanıcılarını da hep bir adım önde olmaya çağırıyor. Her zaman daha fazlasını hedefleyenlerin bir numaralı deodorant markası Rexona, kadın ve erkeklere özel olarak geliştirdiği yenilenen deodorant serisinde motionsense formülünü kullanıyor. Hareketle birlikte aktif hale gelen bu yeni formül, günün en yoğun ve hareketli saatlerinde kalıcı bir ferahlık hissi yaratarak kullanıcısını asla yarı yolda bırakmıyor. Kullanıcılarının yeni formülündeki avantajları sonuna kadar deneyimleyebilmesi için Rexona, iletişim çalışmalarında da “daha fazlasını yap” söylemi ile herkesi özgürce hareket etmeye davet ediyor. Rexona’nın yeni kimliği yalnızca içeriği ve söyleminde değil ambalajlarında da kendini gösteriyor.

Rexona Linen Dry’la kadınlara özel canlandırıcı etki ve ferahlık bir arada Gün boyu ferahlık hissini üzerinde taşımak isteyen Türk kadınlarına özel olarak geliştirilen hafif kokusuyla Rexona Linen Dry, en hareketli anlarda bile etkisini göstererek kadınlara daha rahat hareket etme özgürlüğü sağlıyor.

Linen Dry Roll On: 8,50 TL Linen Dry Stick: 9,95 TL

Rexona Linen Dry ile kadınlara, ister gündüz alışverişte isterse gece özel bir davette olsun günün her anında özgürce hareket etme avantajı sunuyor.

Rexona Xtra Cool erkeklere gün boyunca buz ferahlığı yaşatıyor Aktif olmayı seven erkekler şimdi kendilerine daha özgür hareket alanı yaratabilirler. Çünkü Rexona’nın yeni motionsense formülü , erkekler için buz ferahlığına dönüştürüldü. Rexona Xtra Cool adı altında sunulan tüm ürünler de standartları kırmak ve daha fazlasını yapmak isteyen erkeklerin gün boyunca buz ferahlığını yaşamasına imkan tanıyor.

Xtra Cool Roll On: 8,50 TL Xtra Cool Stick: 9,95 TL

Xtra Cool Aerosol Deodorant: 8,95 TL

GÜZELLİK & BAKIM

Sezonun Hit Ruj Rengi “Bu sezon RAG&BONE ve DKNY defilelerinde karşımıza çıkan turuncu ruj en hit renklerden biri olmaya hazır. “ Gözde renklerden turuncu yine karşımızda. Öncelikle dudaklarınızı rujunuza uygun renkte dudak kalemiyle boyayın. Sonra üzerine rujunuzu geçtimi makyajınız hazır. Cildiniz açık renkte ise biraz bronzlaştırıcı pudra daha solgun görünmenizi engeller.

Dior No:531 112 TL

Giorgio Armani 81TL Clinique 51TL “Cildinizin canlanmaya ihtiyacı yoksa sadece ruju sürün ve biraz dağıtın” diyor DKNY’nin baş makyaj artisti Charlotte Willer ve ekliyor, “Dudakların yumuşak görünmesi ve fazla mükemmel durmaması için parmaklarımı dudak kenarlarına hafifçe bastırarark ruju dağıtıyorum.” 92

MAC 52TL

GÜN EŞTE CİLDİNİZD E J A N NSEN VA RSA , GÜVEN D ESİNİZ.. Güneşin zararlı etkilerinden korunmak ve sağlıklı bir bronzluğa sahip olmak istiyorsanız, Janssen Sun Shield daha fazlasını veriyor JANSSEN’in FACE GUARD 30 Günlük Güneş Koruyucu kremi ve SUN SHIELD 25 ve 30 koruma faktörlü güneş ürünleri cildinizde yüksek koruma sağlarken, sağlıklı ve kalıcı bir bronzluk veriyor. Tedavi edici kozmetikte iddialı Alman markası JANSSEN, cildinize uygun güneş ürünleri ile oluşabilecek hasarlardan sizi korurken, yapılandırıcı etken maddeleri ve özellikle Mısır çöllerinde bulunan Ectoin ile de cilt altında onarıcı bakım yapmaya devam ediyor.. Hassas ciltler başta olmak üzere, tüm cilt tiplerinin kullanabileceği günlük güneş koruma Face Guard 30; her gün makyaj altına kullanılabilen yapısı ile yaz-kış cildine özen gösterenlerin ilk tercihi. Sun Shield ise; 25, 30 ve 50 koruma faktörlü güneş kremleri ile yazın sağlıklı ve canlı bronzluk isteyenlerin plaj çantalarından eksik etmediği bir krem. İnce moleküler yapısı ile cildin alt tabakasına nüfuz ederek, ilk kullanımdan itibaren etkisini gösteren Janssen ürünleri; tamamen doğal aktif bileşenleri sayesinde kısa zamanda cilt yapısına uyum sağlayarak, cildin ihtiyacı olduğu bakımı gerçekleştiriyor. Almanya ve Avrupa’da medikal kozmetiğe artan ilgi ve Janssen’in özel hammaddelerle geliştirdiği formülleri sayesinde cosmeceutical (tedaviye yönelik kozmetik) alandaki liderliği aldığı ödüllerle de kendini kanıtlıyor.

Cilt tiplerine göre farklı uygulamalar için üretilen 250’den fazla Janssen ürünü; cildinize en uygun ürünü seçtiğiniz takdirde kısa zamanda gözle görülen sonuçlar yaratırken, etkisini klinik olarak kanıtlamış bir dünya markası olarak da vazgeçemediğiniz ürünleriniz arasında yer alacak.

Janssen Face Guard SPF 30 / Günlük Bakım Losyonu

: 175 TL

Janssen Sun Shield 25 SPF SPF 25 Su Bazlı Güneş Koruma

: 99 TL

Janssen Sun Shield 30 SPF / SPF 30 Ectoin Güneş Koruma

: 110 TL

Janssen Sun Shield 50+ SPF / SPF 50+ Ectoin Güneş Koruma : 120 TL Janssen After Sun / Güneş Sonrası Ferahlatıcı Losyon

: 89 TL

GÜZELLİK & BAKIM

N I N ’ A Ü N M N Ü F R A R I HA P İ N E Y N A K O K T E V H E Ş ! A D ’ A R O H P E S E C E SAD

” A N N A H I R y b E U G O “R

ROUGE ile sınırları zorlamaya hazır olun! Rihanna’nın yeni kokusu “Rihanna by ROUGE”, tüm kadınları cesur bir yolculuğa çıkarıyor! Rouge tüm dünyada ilk kez ve sadece Sephora’da tutkunlarıyla buluşuyor! Grammy ödüllü sanatçı Rihanna’nın yeni parfümü Rogue, tüm kadınlara avangart, kibirli ve entrikacı bir koku sunuyor. Rihanna bu kokuyu kendi imajını yansıtan, cesur, kendine güvenen, şehvetli ve feminen kadınlar için yarattı. Rihanna’nın feminenliği, yaramazlığı, gücü, müziği, tahmin edilemeyen kıyafetleri ve unutulmaz cesur sahne şovları Rogue’un üretilmesinde ilham kaynağı oluyor. Rihanna’nın hayata olan asi tavrı, Rogue’un ruhunu yansıtıyor. Bu parfüm bütün kadınları kendi arzularına göre yaşamaları, güçlerini ve güzelliklerini göstermeleri için cesaretlendiriyor. Rihanna Rouge için: “İnsanlar sürekli değişiyor ve gelişiyor. Rogue ile bugün olduğum kişiyi yansıtmak istedim. Bu koku cesur bir anı anımsatırken dizginsiz feminenliği de somutlaştırıyor. Bu kokuyu bütün kadınlar ve bütün kişilikler için yarattım çünkü biz hepimiz gerçekte kim olduğumuzu göstermek istiyoruz.” şeklinde belirtiyor.

Çiçeksi içeriğiyle şehvetli bir koku... Üst notalarda, limon çiçeği, bergamotla kombinlenmiş siklamen ve Coriscian pembe biberi,Orta notalarda, yasemin, erik ve deri ile birleşmiş gül ve leylak,Alt notalarda, sandal ağacı, vanilya ve miskin eşlik ettiği Paçuli ve Altın Amber yer alıyor.

Şişe tasarımı Rihanna Rogue’un şişesini tasarlarken kendi kişiliğini yansıtmasına özen gösterdi. Şişedeki, ters koni şekilleri ve kapağında ışın desenleri ile pembe şişe şehvetin gücünü simgeliyor. Hem şık hem modaya uygun olarak tasarlanan Rouge, tasarımıyla kadınları büyülüyor.

125 ml: 236,90 TL 75 ml: 186, 90 TL 30 ml: 133,90 TL

GÜZELLİK & BAKIM

Sağlıklı, parlak ve bakımlı saçlar için yenilikçi çözüm:

Bosch KeratinAdvance Saç Kurutma Makinesi ve Düzleştirici

Yeni Bosch BrillantCare KeratinAdvance saç kurutma makinesi ve düzleştirici, saçın doğal direncini ve canlı rengini muhafaza etmesini sağlıyor. Bosch KeratinAdvance ürünleri, saçları kurutma, düzleştirme ve kıvırma gibi işlemleri gönül rahatlığıyla yaparak, sezonun saç modellerini uygulama özgürlüğü sunuyor. Saçlar, sağlıklı ve parlak kalıyor; doğal esnekliği, gücü ve canlılığını yitirmiyor. Doğa dostu teknolojileriyle gelecek nesilleri düşünen, doğal kaynakları korurken aynı zamanda tüketicilerinin hayatını kolaylaştıran Bosch Ev Aletleri, yeni BrilliantCare KeratinAdvance ürünleri ile saçlarınızı şekillendirirken korumanızı sağlıyor. Yeni nesil saç kurutma makinesi ve düzleştiriciden oluşan BrillantCare KeratinAdvance ürün ailesi, saçın sıcağa duyarlı keratin yapısını koruyarak, doğal direncini ve canlı rengini muhafaza etmesini sağlıyor. Saçlar, sağlıklı ve parlak kalıyor; doğal esnekliği, gücü ve canlılığını yitirmiyor.

Saçlarınıza bilimsel koru ma Saçın sağlığının, en önemli yapı taşı olan keratin adlı proteine bağlı olduğu biliniyor. Bir araya gelerek özel bir çift sarmal yapı oluşturan aminoasitlerden oluşan keratin, saçta ne kadar çok varsa, saç o kadar güçlü, canlı ve dolayısıyla da sağlıklı oluyor. Saç gövdesinin en dışında, kütikül adı verilen ve saçın güç ve parlaklığından sorumlu olan, üst üste binen ince hücrelerden oluşan bir katman bulunuyor. Keratin sıcağa karşı son derece hassas olduğundan, kurutma ve şekillendirme sırasında çok yüksek düzeylere çıkan sıcaklıklar keratine zarar verebiliyor. Bosch KeratinAdvance ürünleri, gerek keratin yapısına gerekse kütiküle kalıcı koruma sağlayan bilimsel olarak tavsiye edilen bir sıcaklıkta çalışıyor.

KeratinAdvance Saç Kurutma Makinesi: 125 TL

Daha yu muşak ve parlak saçlar Bosch KeratinAdvance saç kurutma makinesi, optimal sıcaklığın yanı sıra aynı zamanda saça daha da fazla yumuşaklık ve parlaklık kazandırmak için kontrollü hava akışı ve sürekli çift iyonizasyon da sunuyor. Saç kurutma makinesi, acelesi olanlar için saçı çabucak kurutan kullanışlı bir turbo fonksiyonuna da sahip. Hem düzleştirme hem de kıvırma için kullanılabilen saç düzleştiricide, sürekli iyonizasyona ek olarak hareketli plaklar da bulunuyor. Bu hareketli ve anodize edilmiş plakalar, sıcaklığın eşit şekilde dağıtılmasını sağlayarak saça zarar vermeden düzleştirme imkânını sunuyor. Bu özellikler sayesinde, hassas saçlar, saç kırıkları ve donuk renklerin hepsi geçmişte kalıyor. Renk pigmentleri parlaklığı ve dolgunluğunu daha uzun süre boyunca korumasını sağlayarak saçın görkemini ve pırıltısını daha uzun süre devam ettiriyor. Bosch BrillantCare KeratinAdvance ürünleri ile saçınıza zarar vermeden farklı modeller yaratmanın tadını çıkaracaksınız.

BrillantCare KeratinAdvance ürünleri saçı içeriden koruyarak doğal canlılığını muhafaza etmesini mümkün kılıyor. 96

KeratinAdvance Saç Düzleştirici: 143 TL

r e l v i d l a Mavi Rüya: M GEZİ REHBERİ

Conrad Hotels & Resorts Maldives

Birbirine köprüyle bağlanan 2 ayrı ada üzerinde konumlanan lüks Conrad Maldives Rangali Island, geniş özel villalarla hizmet vermektedir. Tamamen camdan yapılmış ve denizin altında yer alan Ithaa Restaurant’a ve ödüllü 2 spa alanına ev sahipliği yapar. Hint Okyanusu’nun içine doğru 500 metrelik bir alana yayılan Conrad Rangali Island’ın villaları ücretsiz Wi-Fi, düz ekran TV ve DVD oynatıcı gibi yaşamı kolaylaştıran konfor unsurlarıyla donatılmıştır. Tavandan tabana ahşap pencereler ile çerçevelenmiş güzel deniz veya plaj manzaralarının keyfini çıkarabilirsiniz.

Lagünde yer alan Spa Retreat ve Over-Water Spa, tam bir rahatlama sunar. Konuklar, otel bünyesindeki İtalyan butiğini ziyaret ederek veya civardaki adalardan birine yapılacak günlük geziyle bölgenin kültürü hakkında bilgi edinerek konaklamalarını daha keyifli kılabilir.

Conrad Maldives’teki dünya standartlarındaki 8 restoranda uluslararası mutfaklardan, Akdeniz lezzetlerinden ve ızgara yemeklerinden oluşan bir seçki servis edilir. The Wine Cellar’da 600 şişeden fazla birinci sınıf şarap çeşidinin tadına bakabilirsiniz. Male Uluslararası Havalimanı’ndan Hulhule Adası’na muhteşem manzaralar eşliğinde yapılacak yarım saatlik deniz uçağı yolculuğu ile Conrad Maldives Rangali Island’a ulaşılabilir. Otelin odaları her odada bulunan ayrı duş ve küvet, kahve/çay makinesi, internet erişimi, Ortak banyo, buzdolabı gibi imkanlarla en üstün konfor ve rahatlık için dizayn edildi. Otel, ziyaretinizi unutulmaz kılmak için balık avı, su sporları (motorsuz), sauna, tenis kortları, buhar odası gibi harika imkanlar sunuyor. İdeal konumu ve olanaklarıyla Conrad Maldives Rangali Island Resort sizi birçok yönden tatmin edecek.

100

101

GEZİ REHBERİ

Çok gezen çok bilir

Sıdney

Muhabir: Ender Metin

Avustralya’daki en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Ülkenin ekonomik dahil her açıdan merkezi olmasına rağmen gerçekte başkenti değildir. (Başkent Canberra’dır.) Jackson Limanı’nın kıyılarında kurulmuştur. Sidney’de yaşam 1778 yılında bir sömürge kolonisi olarak başlamıştır ve şehir altmış yıl boyunca İngiliz toplumunun istenmeyen, suçlu kişilerini barındırdı. Bu kötü başlangıca rağmen Sidney şu anda dünyaca ünlü bir kültür ve sanat merkezi haline gelmeyi başarmıştır. Sidney’in orijinal yerlileri, buraya 18. yüzyılda gelen İngiliz askerleri tarafından zorla yerlerinden edilmişlerdir. Yerli halkın büyük bir kısmı İngiliz birlikleri tarafından katledilmiş, geri kalanların önemli bir kısmı ise genelde kötü çalışma şartlarından kaynaklanan hastalıklar nedeniyle kalabalık topluluklar şeklinde ölmüşlerdir. 1788 yılı Ocak ayında Sidney’e gelen İngiliz donanması komutanı James Cook’un önerisiyle şehre İngiltere’nin kalabalık hapishanelerinden 759 adet suçlu getirilmiştir. Bu İngiliz donanmasının yerleşmesi sayesinde, körfezin kuzeyinde bugünkü Sidney kenti gelişmiştir.

Si d ne y Lim a n Köprüsü

Sidney’i ve Avustralya’yı simgeleyen en önemli yapılardan biridir. Resmi olarak 19 Mart 1932 tarihinde açılmıştır ve o tarihten bu yana çeşitli onarımlarla yenilenmiştir. Köprü 503 m açıklığı ile çelik kemer sisteminin en büyük açıklıklı köprüleri arasındadır. Köprü aynı zamanda enine kesitte en geniş köprü olma ünvanına sahiptir.

102

Buz gibi alkolsüz Bira ! Bilindiği üzere ozon deliği Avustralya’nın üzerinde olduğu için, havanın her daim sıcak olduğundan şapkasız gezmek çok zor. Serinlemek içinde alkolsüz olan, ünlü zencefil birasını denedik ve çok beğendik.

Kanguruları doğal yaşamlarında ziyaret edip hem sevdik hem de besledik. Kanguruların grubunda Alfa erkekleri tabir edilen, grup liderleri bulunuyor. Bu liderlerin ortalama ağırlıkları 150 kilo ve boyları 2 metreden fazla. O yüzden bu alfa erkeklerine yaklaşmak çok tehlikeli. Biz de daha sempatik olan yavru kanguruları elimizle ve ağzımızla besledik :)

Hem ekmek hem insan seven kanguruları biz de sevdik.

Avustralya’ya gelip kanguruları görmeden gitmek olmazdı. Sidney’e tren yolculuğu ile 2 saat mesafede Morisset isimli bir beldeye gittik.

103

GEZİ REHBERİ

Balayı için bungalov otel önerileri 1

Shangri-La’S Villingili Resort Maldivler Duyularınız için tedavi, ruhunuz için güvenli bir sığınak sloganıyla Hint Okyanusu kıyısında bulunan bu tesis spa hizmeti de sunan olduça lüks bir Maldivler tatili sunuyor. Yumuşak okyanus esintisinin hissedildiği bungalovlar tahta kazıklarla lagünün üzerine inşa edilmiş. Karayla ahşap bir geçit ile bağlı olan evlerde her türlü lüks bulunuyor.

Pangkor Laut Resort Malezya Konfor ve zarafetin bir arada hayat bulduğu büyüleyici tesis orman ve deniz kıysını bir araya getirmiş. Kazıklarla denizin üzerinde narin bir şekilde duran Deniz Villaları’nda denizin sakin dalgalarının sesini dinlemek oldukça rahatlatıcı. Geniş verandasıyla etrafınızı ve denizi gözlemleme fırsatı sunan Deniz Villaları gün batımını ya da doğuşunu izlemek için eşsiz bir konumda yer alıyor.

Chapung Se Resort Bali Chapung Se Bali Resort, Bali Ubud Botanik Bahçesi, Ubud Maymun Ormanı ve Gaya Art Space sanat galerisi ve kültür merkezi yakınında bir otel arıyorsanız, Chapung SeBali Resort and Spa size uygun bir otel. Tam donanımlı spa hizmeti veren otelde; vücut bakımı, masaj ve terapi odaları, yüz bakımı ve güzellik salonu hizmetleri bulunuyor.

104

105

GEZİ REHBERİ

Marmaris’in Gözdesi D-RESORT GRAND AZUR MARMARİS

Marmaris’in en köklü ve en iyi oteli olan D-Resort Grand Azur Marmaris, dağların arasında alabildiğine çam ormanlarının Ege Denizi’nin benzersiz mavisi ile birleştiği Marmaris’in kordonunda yer alıyor. Otel, kıvrımlı mimarisiyle misafirlerine hatıralarından silinmeyecek, kartpostal gibi Marmaris manzarası sunuyor misafirlerine. Muhteşem bahçesi; çam ağaçları, palmiyeler ve çeşitli çiçeklerle bezeli... Bu bahçenin içinden geçip yalnızca bir kaç dakikada plaja ulaşmak ve kendinizi mavi sulara bırakarak böylesi yeşilliğin keyfini denizden çıkarmak da insana bambaşka huzur veriyor.

106

Marmaris şehir merkezine sadece 10 dakikalık yürüyüş mesafesinde olan D-Resort Grand Azur Marmaris, Dalaman Uluslararası Havaalanına 90 km, Bodrum Uluslararası Havaalanı’na ise 130 km uzaklıkta. 2013 yılında tüm odaları, lobi alanı, restoranları oldukça geniş kapsamlı renovasyondan geçen otel, birçoğu deniz manzaralı 324 büyük ve lüks odası, King ve Grand Suite’leri ile farklı beklentileri karşılıyor. Mavi Bayraklı plajıyla konuklarına tatil keyfi sunan otelde havuz keyfinden vazgeçemeyenler için geniş bir açık havuz alanı mevcut. D-Resort Grand Azur’a çocuklarıyla birlikte gelen aileler için de farklı alternatifler sunuluyor. Çeşitli aktivite ve animasyonların yer aldığı; 04-12 yaş çocukların eğlenceli vakit geçirebileceği Kids Club’ın yanı sıra otelin çocuklar için ayrılmış kaydıraklı özel oyun havuzu alanı da mevcut. Birinci sınıf su sporları merkezi ve ücretsiz kullanılabilen tenis kortları, D-Resort Grand Azur’da sunulan günlük aktivitelerden sadece birkaçı.

AZUR SPA Azur Spa Marmaris’teki en büyük ve kapsamlı hizmet sunan spa merkezi, dolayısıyla da yıl boyunca favori. Spa merkezinde keyifli bahçe manzarasına hakim yerden tavana cam ve yüksek teknoloji fitness merkezinin yanı sıra bölgenin tek ısıtmalı yarı olimpik kapalı yüzme havuzuna da bulunuyor. Görkemli spa merkezi özel hamamı, saunası, buhar banyosu, masaj ve terapi odalarıyla konukların gevşemesi ve yenilenmesi için ideal bir kaçış noktası. Yıl boyunca açık olan D-Resort Grand Azur Marmaris, en büyük toplantı ve davet salonu tiyatro düzeninde 350 kişilik kapasiteye sahip Grand Hall’in yanı sıra 35 kişi kapasiteli Mar ve Maris adlı iki toplantı salona sahip. Tüm konferans ve toplantı salonları geçtiğimiz kış tamamıyla yenilen otelin konferans paketleri kapsamında internet ve teknik cihazlar ücretsiz olarak sunuluyor.

107

SAĞLIK

Ağız & Diş Sağlığı Ünlü Ortodontist Dr. Ömer Uygun’ dan Ortodonti hakkında merak edilenler.

Dr. Ömer Uygun

Sağlıklı ve Düzgün Dişler Ortodonti diş hekimliğinin bir branşıdır. Kelime anlamı “ düzgün dişler” dir. Halk arasında “ tel tedavisi” olarak bilinen bu tedavinin amacı, dişlerin ve çenelerin birbirleri arasındaki fonsiyonel ve estetik uyumunu sağlamaktır. Ülkemizde çocuk ve gençlerin %80’inde ortodontik problemler bulunmaktadır. Ortodontist Dr. Ömer Uygun sizler için cevaplıyor; Diş çapraşıklıklarının nedeni nedir ? Kalıtım dişlerdeki çarpıklıkların en önemli sebeplerindendir. Ayrıca bazı lokal faktörler örneğin, parmak emme, aşırı sayıda diş çürüğü, dişeti hastalıkları, travma ve zamansız süt dişi çekimleri de sebepler arasında yer almaktadır. Üst ön dişlerin çok ileride olduğu durumlar, üst ön dişler alt ön dişlerin gerisinde olduğunda, arka dişler kapandığında üst ve alt dişler arasında bir boşluk gözükmekte ise, çapraşık görünen ve fazla görünen dişler mevcut ise, bebek dişlerinin geç düşmesi halinde, 6 yaşından sonra hala parmak emme alışkanlığı var ise, çiğneme esnasında bir zorluk yaşanıyor ise, ortodontik tedavinin gerektiği düşünülebilir.

Çenelerin büyümesiyle çapraşık dişler 8 yaşında bir çocukta kendiliğinden düzelir mi ? 6 yaşına kadar süren büyük azı dişlerinden sonra, dişler arasındaki boşluk artmaz. Bu yüzden mevcut çapraşıklıklar kendiliğinden düzelememektedir. Hatta yaş ilerlerdikçe bu çapraşıklık artabilmektedir.

Ortodontik tedavi ile çene eklemindeki problemler çözülür mü ? Bunun kesin cevabı yoktur. Eklem sorunlarının ortodontik tedavi ile çözüldüğü vakalar vardır ancak, bir kısmı cerrahi müdahele gerektirebilir. Tedavinin yaş sınırı var mıdır ? Genellikle tedaviye 7 yaşından itibaren başlanır, ancak bazen daha erken yaşlarda tedavi gerekebilir. Tedavide üst yaş sınırı da yoktur ancak bazı lokal ve sistemik faktörler tedavinin süresini ve şeklini olumsuz etkilemektedir. 108

Neden Ortodontik tedavi yaptırmalıyız ? Düzgün olmayan dişler daha kolay kırılabilirler. Bu dişlerin araları kolayca temizlenemeyeceğinden diş çürükleri ve diş eti hastalıklarında artış olacaktır. Aynı zamanda düzgün bir çiğneme yapılamayacağından hazımsızlık ile başlayan genel sağlık sorunları yaşanabilmektedir. Yetişkin biriyim, tedavi görmek istiyorum anca braket ve teller gözükeceği için estetik kaygılarım var. Yetişkinlerde ve estetiğin ön planda olduğu hastalarda seramik esaslı braketler ve diş renginden teller uygulanabilmektedir. Diğer bir yöntemde braket ve tellerin dişlerin iç kısmına yerleştirilmesi ile olmaktadır.

109

SAĞLIK

Ailece

Stresi Yenmenin Püf Noktaları UCLA araştırmacıları bir süredir ilginç bir çalışmaya imza atıyorlar. 30 farklı ailenin sabahtan akşama tüm ortak etkileşimlerini izliyorlar. Sabah uyandıktan sonra başlayan kamera kayıtları, ailelerin sabah hazırlıklarını, çocukların okula gidişlerini, ebeveynlerin işlerine gidişlerini, ev işlerinin yapılışını, eve dönüşü, yemek hazırlama vb. tüm ortak faaliyetleri izliyor ve bir yandan da aile bireylerin kanlarındaki kortizol düzeylerini, stres hormonlarını inceliyorlar. Dolayısıyla aile için en çok stres yaratan durumları, iş ve okulun yarattığı gerginliğin aileyi nasıl etkilediğini ve farklı başa çıkma tarzlarını karşılaştırma imkanına sahip oluyor ve bizlere de paha biçilmez öneriler çıkarıyorlar.

"Günün en çok hangi zamanı stresli geçiyor?" Ailelerin bu soruya verdikleri yanıtlar kuşkusuz olarak, herkesin uyanması, giyinmesi ve dışarı çıkması gereken sabahlar ve herkes eve döndükten sonra yemek yemeden önce geçen süre. Tüm aileler tarafından aynı şekilde tanımlanan bu zamanları bir mikroskop altına alalım ve sizlere özel bir dizi bilimsel öneriyi listeleyelim istedik.

Sabahlar Güç bela uyandığınız, herkesi ama özellikle çocuklarınızı uyandırmakla cebelleştiğiniz, banyo, giyinme, kahvaltı etme derken, kapıdan zamanında çıkmayı hemen her defasında ucu ucuna başardığınız sabahlar... Sabahları yetişmeye çalışırken en sık yapılan, zaman kaybettiren ve yaşanan stresi yükselten hatalar:

Dikkat başka bir yöndeyken, bir şey istemek

Herhangi bir yönerge vermeden önce (sütünü iç, montunu giyin vb.) çocuğunuzun ya da eşinizin size dikkatini verdiğinden emin olun. İsmini söylemeniz ve 1-2 saniye beklemeniz, size en az 30 saniye kazandırır. Özellikle çocuğunuzdan bir şey istiyorsanız, yüz yüze olduğunuzdan emin olun, yan odadan gelen yönergeler, sabahları sisteme giremez.

“ En stresli zaman: SABAHLAR"

Sessizlik anlarını sohbete çevirmek

Aile içinde yapılan sohbetler tabi ki keyiflidir. Ancak sık yapılan bir hata, sessizliğin yaşandığı anlarda yeni bir sohbet açar. Pek çok ebeveyn, çocuklarına vermek istedikleri mesajları yemek saatlerinde verir. Ancak sabah belirli bir süre sınırı içinde başlatılan sohbetler, istenen mesajın ulaşmasını önlemekle kalmayıp bir de odağın dağılmasına neden olmakta. Akşam saatleri ya da haftasonları bağ kurmak için ideal zamanlardır.

Telefon alarmlarına fazla güvenmek

Hemen hemen tüm ailelerde telefona kurulan alarmlar sabahları uyandırmadan sorumlu. Bu alarmların tamamı ertelenebilir sinir bozucu seslerden oluşmakta. Geceleri perdeleri çekerek uyuyan aileler, sabahları daha kolay ve vaktinde kalkmakta. Bioritminize biraz daha güvenin ve bırakın hem sizi hem de çocuklarınızın uyanmasına gün ışığı destek versin.

110

Sorunlara ve yanlışlara vurgu yapmak

“Yine geç kaldın,” “Hep oyalanıyorsun,” “Çok yavaşsın,” vb. cümleleri sadece stresi arttırır ve zamanı kaybettirir. Sadece olumsuzdan bahsetmiyor olmalısınız. Diğer sabahlardan farklı olarak yaptığı ve iyi olan her şeyden bahsedin. Ya da her sabah yaptığı bir şeyi övün. “Aferin!” güzel bir kelimedir. “Beni çok mutlu ediyorsun,” daha da güzel...

“Neden” soruları sormak

“Neden” ile başlayan sorular, gerçek sorular değildir. Çocuk, yetişkin tüm insanlara, bir eleştiri, suçlama mesajı verir ve yöneltilen kişinin de hemen savunmaya geçmesine neden olur. “Neden bir sabah olsun erkenden hazırlanmıyorsun?” Bunun yerine, “Sabahları hep geç kalmamız ne kadar ilginç değil mi?” deyin ve bekleyin, düşünsün, yorum yapsın, cevap versin. Sözel olarak yanıt vermese de, ertesi güne davranışsal bir yanıtı olacaktır.

Akşamüstü Akşam yemeğinden yaklaşık 1 saat öncesindeyiz. Hem çocuklarınızın keyfinin yerinde olmasını sağlıyor hem de yemek hazırlıyorsunuz. Birden fazla çocuğunuz varsa, bir de onlar arasındaki kavgaların da en yoğun yaşandığı anlardan bahsediyoruz. Televizyonun ya da bilgisayarın karşısında edilgen hallerde yaşamlarını sürdürmelerini de istemeyenlerdenseniz, ciddi miktarda stres hormonu salgıladığınızı garanti ederiz. Bir de eşinizin de eve döndüğünü ve “eve iş getirmek zorunda kaldım” dediğini düşünelim.Akşamları yemek öncesinde yapılan ve yaşanan stresi yükselten hatalar ve dikkate almanızın hayatınızı kolaylaştıracağını bildiğimiz önerilerimiz:

İşi diğer aile bireylerinin yanında yapmak

Çocukları serbest oyun oynar şekilde bırakmak

Söz konusu basit bir telefon ya da e-posta göndermek bile olsa, bunun yemek öncesinde ve diğer aile bireylerinin yanında yapılması stresi ciddi şekilde artırır. Hem işi yapan kişinin hem de diğerlerinin dikkatini dağıtır ve önemli bir stres faktörü olarak karşımıza çıkar. Mutlaka konuşmalarınızı, işlerinizi, diğer aile bireylerinden uzakta bir yerde yapın. Sadece tuvalete gidecek bile olsanız, yanlarından ayrılmadan önce, işinizin ne kadar süreceğini mutlaka diğerlerine söylediğinizden emin olun. Dahası iş yerinde kaldığınız süreyi biraz daha uzatın, ama ev iş getirmeyin. Evde ve ailenizin yanında bulunduğunuz anlarda tüm ilginizi onlara vermeniz hepbirlikte keyifli vakit geçirmenizi sağlayacaktır.

Çocuklarınız birbirleri ile kolay kavga edebilir bir yaş döneminde olabilir. Bu saatlerde, özellikle herkesin birbirinden ayrı olarak yapabileceği, yaşlarına uygun birer aktivite ile meşgul olmalarını sağlayın ve koşturmacaya bunun ardından başlayın. Aksi takdirde basit bir oyun kavgası, açlığın da verdiği etkiyle, daha şiddetli yaşanacak ve herkesin stres düzeyinin yükselmesine, konsantrasyonunun düşmesine ve zaman kaybına neden olacaktır. Birlikte yapılacak aktiviteleri, çaktırmadan yemekten sonraya erteleyin.

Yapılması gereken o kadar fazla şey var ki, tatillerin ve hafta sonlarının aileler için stressiz geçmesi neredeyse imkansız. Yaşanan stresin nedenleri ise her aile için farklılaşır. Bu nedenle bu bölümde daha genel ve gevşeme odaklı önerilerde bulunmak istedik. İşte herkesin yaşamanın bir parçası haline getirmesini önerdiğimiz birkaç rahatlama tüyosu:

Nefes egzersizleri Spor yapma

Meditasyon Aşamalı kas gevşetme

Lİ EN ÖNEM 5 TEMEL KURAL

Çocuklarınızla oynayın Fazla kafeinli içecek içmeyin Uykunuzu düzenleyin Hayır demekten çekinmeyin Gülümseyin 111

KADIN MODASI

112

113

SAĞLIK

Badem hepimizin beğenerek tükettiği kuru yemişler arasındadır.

Peki, bademin faydalarını biliyor musunuz?

Bademİn yararları saymakla bİtMİyor! Bademin en çok bilinen özelliği kötü koleserolü düşürmesidir. İçerisinde bulunan doymamış yağ asitleri sayesinde LDL ya da kötü kolesterolü düşürerek lipoprotein seviyesini düzenler.

Cilde iyi gelir

Cilt güzelliği için de badem oldukça faydalıdır. Kırışıklıkların, sivilcelerin ve cilt kuruluğunun üstesinden gelen badem yağı, masaj yaparak uygulandığında yaşlanmayı geciktirir. Gözlerin etrafındaki siyah halkalar üzerinde de etkili olan badem yağı cildi yeniler.

Stresten kurtarır

Badem içerisinde bol miktarda bakır, demir ve vitamin ihtiva eder. Bu nedenle kansızlığa da iyi geldiği biliniyor. Ayrıca içerisindeki lifler de hazımsızlığın giderilmesinde etkilidir.

Yemeklerden sonra tüketilen badem kan şekerini normal seviyelerde tutmada yardımcıdır. Ayrıca güçlü ve etkili bir antioksidan besindir. Badem yağı çok yaygın olarak profesyonel masörler tarafından kullanılır. Badem yağının stresten kurtarıcı ve rahatlatıcı bir etkisi vardır.

1 Avuç Kavrulmamış Badem Besin Değerleri Kalori (kcal) Karbonhidrat (g) Protein (g) Yağ (g)

114

256.5 1.7 8.4 24.4

SAĞLIK Dr. Selçuk Özbölük

BEYAZLATMA KABUSUNUZ OLMASIN! Hastalar tarafından ucuz olduğu için piyasada satılan diş beyazlatıcı ürünlerin ya da ev ortamında kullanılan beyazlatıcı jellerin diş çekilmelerine, kalıcı diş hassasiyetlerine, dişlerin dış yüzeylerinin bozulmasına ve mine çatlaklıklarına neden olduğuna değinen Hospitadent Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Selçuk Özbölük, diş beyazlatma işleminin mutlaka hekim kontrolünde yapılması gerektiğinin altını çizdi. Dişlerin yapısındaki renklenmelerin veya koyu renkli dişlerin daha estetik bir görüntü vermek amacıyla beyazlatılması işleminin ‘Bleaching’ olarak adlandırıldığını ve daimi dişlerin ağız içinde konumlanmasıyla birlikte (genellikle 12-13 yaş) her yaştan hastaya uygulanabilir bir yöntem olduğunu söyleyen Dr. Özbölük; beyazlatma işlemi isteniyorsa aşınma-kırık-çatlak ve çürük olan dişlerin mutlaka tedavi edildikten sonra ‘Bleaching’ yapılması gerektiğinin altını çizdi.

Antibiyotik kullanımına bağlı olan renkleşmelerde, beyazlatma işleminin etkisinin sınırlı olduğunu ifade eden Dr. Özbölük; “Bu gibi durumlarda işlem 2-3 seans sürdürülebilir. Beyazlatma işlemi bittikten sonra, dişlerin tekrar eski haline dönmemesi için 1 hafta boyunca sigara, çay ve renkli içecekler tüketilmemeli. Bunlara dikkat edilirse ve sonrasında da azaltmaya gidilirse beyazlatma işlemi 2-3 yıl kalıcılık sağlayacaktır” diye konuştu. Beyazlatma işleminde “hidrojen peroksit”in kullanıldığını bu maddenin hekim kontrolünde, belirli dozlarda yapıldığında beyazlatma işleminin bir zararı olmadığını söyleyen Dr. Özbölük; “Kullanılan ürünün içeriği ve dozunun ayarlanması çok önemli olduğundan dolayı beyazlatma işleminin kesinlikle hekim kontrolü ve gözetiminde yapılması gerekir. Ancak hekim kontrolünde olmayan, eczaneden alınan ürünlerle bilinçsizce yapılan beyazlatmalar dişlerde kalıcı zararlara (diş çekilmeleri, kalıcı diş hassasiyetleri, dişin dış yüzeyinin bozulması ve mine çatlakları gibi) neden olabilir” dedi.

Beyaz dişler için ipuçları: • Her geçen gün çileğin yeni bir faydası karşımıza çıkıyor. Çileğin dişleri beyazlattığı sonucu da araştırmalar arasında. Ayrıca fazla miktarda olmamak kaydıyla çileği çikolataya batırarak da yiyebilirsiniz. Şaşırtıcı ama gerçek. Çünkü çikolata da antibakteriyel özellik taşıyor. • Kalsiyumun dişlere faydası yıllardır bilinen bir gerçek. Yemeklerden sonra ufak bir parça peynir yemenin diş minerallerini güçlendirdiğini ortaya koyan araştırmalar var. Peynirden hoşlanmıyorsanız bir miktar süt ve yoğurt da yemeklerden sonra tercih edebilirsiniz. • Elma, havuç, ayva gibi sert meyveleri doğramadan, kabuğuyla yiyin. Bu sert meyveler doğal diş fırçası gibidir. Dişe hiçbir zarar vermeden beyazlamasına yardımcı olur. • Kullanmanız gerekenler kadar kullanmamanız gerekenler de önemli. Limon ve sirkenin dişleri beyazlatmada kullanılması son derece yanlış. Asitli olduklarından ikisi de dişlere büyük zarar verebilir. • Halk arasında yaygın olarak bilinen bir diş temizleyicisi: Karbonat. Uzun vadede ideal diş beyazlatıcısı olmasa da kısa vadeli olarak tercih edilebilecek bir beyazlatıcıdır. 116

Hamilelik Dönemini Ağrısız Ve Rahat Geçirmek, Hamilelik Sonrasında Kamburluk Yaşamamak İçin Vücudunuzu Hamileliğe Hazırlayın!

HAMİLELİK SONRASI KAMBURLUK YAŞAMAMAK İÇİN ÖNLEMİNİZİ ALIN

Anneliğe hazırlığın psikolojik süreci kadar, fiziksel süreci de çok önemli. Hamilelik döneminde alınan kilolar omurganın öne doğru eğilmesine, bunun sonucunda da kalıcı şekil bozukluğuna ve kronik ağrılara neden olmakta. Hamilelik döneminde anne adaylarının fiziksel olarak yaşadığı değişikliklerin başında aşırı kilo alımı geliyor. Aşırı kilonun duruş bozukluğuna sebep olduğu, sırt ve bel bölgesi başta olmak üzere eklem ve kas ağrılarına neden olduğu belirtiliyor. Hamilelik döneminin rahat, ağrısız ve duruş bozukluğu problemi yaşanmadan atlatılabilmesi için, Uzm. Dr. İlker Solmaz, hamilelik öncesinde uygulanan koruyucu tedavi yöntemi Profilaktik Proloterapi uygulamasını tavsiye ediyor. Türkiye Ağrı ve Proloterapi Merkezi Klinik Direktörü Uzm. Dr. İlker Solmaz, gebelikte anne adayının vücudunda birçok fizyolojik değişiklik meydana geldiğini, bunlardan en önemlilerinin; omurga, kas ve iskelet sisteminde yaşandığını söyledi. Solmaz, gebe kadında vücut ağırlığının giderek artmasının, kas ve eklemlerde kronik ağrılara, çeşitli duruş bozukluklarına ve ileride kamburluğa kadar uzanan rahatsızlıklara sebep olduğu bilgisini verdi.

Uzm. Dr. İlker Solmaz

Koruyucu Tedavi Rahat Bir Hamilelik Sunuyor Hamilelik döneminde alınan kilolar sonucu omurganın zaman içinde öne doğru eğilmeye başladığını ve bununda duruş bozukluğuna, kamburluğa ve kronik ağrılara neden olduğunu belirten Uzm. Dr. İlker Solmaz, hamilelik öncesinde uygulanacak koruyucu tedavi yöntemi Profilaktik Proloterapi ile hamilelik sürecinin getireceği ağrıların, şekil bozukluklarının ve kamburluk riskinin önüne geçilebildiğini açıkladı. Dünyada 1930 yılından beri hasarlı dokuların tedavisinde uygulanan koruyucu tedavi yöntemi enjeksiyon uygulaması Profilaktik Proloterapi ile omurga kemikleri arasında bulunan dokular ve omurgayı saran, dik durmasını sağlayan bağlar güçlendirilmekte. Bu dokularının güçlendirilmesi ile; hamilelikteki kilo alımına bağlı oluşan omurgadaki eğilme ile gelişen şekil bozukluklarının, kamburluk riskinin, kronik sırt ve bel ağrıların önüne geçilebilmekte.

Dokularınızı Güçlendirerek Vücudunuzu Hamileliğe Hazırlayın Koruyucu tedavi yöntemi olan Profilaktik Proloterapi ‘nin ülkemizde uygulamasına öncülük eden Uzm. Dr. İlker Solmaz; “ Vücudun bütüncül mekanizmasında hayati bir göreve sahip olan dokuların sağlamlığı zindelik ve ağrısız bir yaşam için çok önemlidir. Özellikle hamilelik döneminde vücudun ağırlık dengesi hızla değişir. Bu da yükü taşıyan eklemlerde baskının artmasına ve dolayısıyla çeşitli ağrılara yol açar. Hamilelik öncesinde kas, eklem ve bağ dokularının güçlendirilmesi ile ağrısız ve rahat bir hamileliğin geçirilmesi mümkündür” dedi.

Annenin Mutluluğu Bebeğin Gelişimini Olumlu Etkiliyor “Gebelik öncesinde zayıf olduğu tespit edilen eklem, kas ve bağ dokularına Profilaktik Proloterapi tedavisi uygulandığında ağrısız bir hamilelik geçirme imkanı yakalayacak anne adayının rahatlığı ve mutluğu bebeğin gelişimini de önemli ölçüde etkileyecektir” diyen Uzm. Dr. İlker Solmaz, gebelikten önce eklemlerde bulunan işlev bozuklukları ne kadar erken tanımlanıp tedavi edilirse, tedavide başarı şansı da o kadar artar açıklamasında bulundu.

117

YAZAR

Tuğçe Özcan tugce@deluxemagazin.com

Editör’ün bloğu Daha fazlası için: www.tugceselseyler.com

KADINLARIN AYAKKABI AŞKI KOCA BİR YALANSA?

Ayakkabının icad oluş amacının yürümeyi kolaylaştırmak olduğu göz önüne alınırsa; topuklu ayakkabı giymek, varoluşun amacına kökten aykırı. Topuklu ayakkabının ortaya çıkması ise daha tuhaf. Bir çok kaynak topuklu ayakkabının ilk kez pisliklerle dolu olan Fransa sokaklarında, asil kadınların sokaklardaki pisliklere bulaşmadan yürüyebilmesi için yapıldığını yazıyor. Şuanda sokaklarda pislik yok ama yine de şık olmayı rahat olmaktan öte tutan milyonlarca kadın, topuklu ayakkabı tarikatının gizli bir üyesi. Peki şimdi size kadınlarda yıllardır süre gelen ayakkabı tutkusunun koca bir yalan olduğunu söylesem?

Hayatımda okuduğum en saçma haberlerden biri, kadınların ayakkabı tercihinin kişiliğini yansıttığını anlatan bir yazıydı. Elbetteki ayakkabı kadının kimliğinin bir parçası. Ama bu durum yine de stiletto giyen bir kadının seks tanrıçası, babet giyenlerinse rahibe olduğunu göstermiyor. Hangi ayakkabı kişiliğimi anlatabilir ki? Bir kadının ayakkabısına bakıp vermek istediği mesajı anlamanıza da imkan yok ayrıca. O kadar basit değil ki, bir kadını çözmek. Eğer öyle olsa ilk randevuların tamamını ayakkabı dolabının önünde gerçekleştirir ve daha sonra sonsuza dek mutlu yaşardık.

Ayakkabı bir tutku nesnesi, bazı zamanlarda psikolog, bazen de arkadaş. Ama çoğunlukla kadınları birer tüketim manyağına çevirdikleri için, kötü bir arkadaş. Hayatınızda kaç kere ne zaman giyeceğinizi bilmediğiniz bir ayakkabı için 4 taksit istediniz? Ya da daha kötüsü, hiç giymediğiniz kaç ayakkabıyı başkalarına hediye ettiniz? Ben ne yazık ki, her ikisine de evet cevabını veren ortalama bir kadınım. Ayakkabı zaten yeterince zor olan kadınlık vasfını daha da komplike yapıyor. Oysa ki erkek olmak ne kadar sade, basit ve zahmetsiz...

118

Erkeklerin dış dünyaları kadar, ruh halleri de sakin ve dingin. Bir şeyi ya seviyorlar, ya da sevmiyorlar. Bir ayakkabıya ya ihtiyaç duyuyorlar, ya da duymuyorlar! Oysaki kadın dünyası çelişkilerle dolu. Kadına ayakkabı satın aldıran neden, sadece ihtiyaç olamaz. Eğer öyle olsaydı şuanda dolapta birbirinden sadece ton ya da topuk boyu farkı olan onlarca ayakkabı yerine, yaşadığımız semtin muhtelif bölgelerinde gayrimenkullerimiz olurdu. Kadının ayakkabı alma nedenlerinden biri, hayatında yolunda gitmeyen şeylere karşı üstünlüğünü ispatlamak. Bazen sorunlardan, bazen de insanlardan kaçmak. Bize ayakkabı aldıran şey daha fazla endorfin isteği ve kısa süreliğine kafa sesimizi bastırmak. Belki bir takım boşlukları doldurmak. Ayakkabı aslında kadın için bir tutku değil, sadece sorunlardan kaçış ve bir kaç saatlik kafa dağıtma metodu. Feminen kimliğini güçlendiren bir etken, bir anlama tek seanslık terapi... Kadınların ayakkabı aşkına yönelik internet ilginç senaryolarla dolu. Örneğin bir psikiyatr sürekli ayakkabı satın alan kadınların cinsellikle ilgili sorunları olduğunu yazmış ki, 90’ların efsane dizisi Sex and The City bu teze göre gerçek bir şehir efsanesine dönüşüyor.

Başka bir araştırmada ise durdurulamayan ayakkabı alışverişlerinin tıpkı uyuşturucu gibi bir bağımlılık yaratabileceğini yazıyor. Çünkü kadın beyni zamanla ayakkabı satın alırken salgılamış olduğu kısa süreli mutluluk haline bağımlı olabiliyormuş. İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, kadınlar ayakkabıyı sorunlarından kaçış olarak görüyor ve terapiye gitmek yerine ayakkabı satın alıyor. Sindirella’nın bekareti simgeleyen camdan ayakkabısı masallara girdiğinden beri, kendi ayaklarının üstünde durmak, yüksek topukların üstünde durmaktan daha da zor bir hale geldi. Kaç kadın ofisinde çalışırken gizlice masasının altından ayakkabılarını çıkarmadı ki? Ya da hangimiz büyük kol çantalarımızın içinde düz ayakkabı taşımadık? Ayakkabı uğruna yaptığım en büyük salaklık sanırım 19 yaşındayken fotoğrafa bakıp aşık olduğumu zannettiğim ayakkabıyı yurt dışından getirebilmek için maaşımın üçte birini heba edişimdi. Ayakkabı elime ulaştığında hiç de havalı olmadığı gibi, ayağıma da 1 numara büyük gelmişti. Geri yollamak için tekrar kargo parası vermek yerine bunun bana bir ders olmasını dilemiş ve uzunca bir süre internetten ayakkabı satın almamıştım.

Artık internetten ayakkabı almak daha risksiz çünkü koşulsuz şekilde iade edebileceğiniz güvenilir siteler var. Risk azaldı ama bilim, kadınların ruh dünyasını deştikçe ayakkabı tutkumuz da bir kaçış sendromu oldu. Bir anlama hak veriyorum. Çünkü en mutlu olduğumuz zamanlarda gerçekten başka hiç bir şeye ihtiyaç duymuyoruz.

Öte yandan bu kabullenişe teslim olmayı da reddediyorum. Ayakkabı aşkı kocaman bir yalansa, peki ya diğer aşklarımız ne olacak?

119

YAZAR

Beki Nil Levi beki@deluxemagazin.com

M-izah

Güne başlayabilmek için can simidine ihtiy aç duyduğunuzu hissettiğinizde, gidin bir çay koyun. Çay – simit iy i gidiy or. Her gün kafamın dağınıklığını toparlayacak yardımcı arıyorum. Hani aslında mutluluğu kendi içimizde aramamız gerekiyor ya, o karmaşada bir şey bulabilmek ne mümkün. İçimize kurt düşer, kalbimize öküz oturur, kafamızda tilkiler, mevsimiyse midemizde kelebekler… Doğal yaşam parkı mübarek. Böyle bir yerin toparlanması pek de kolay olmuyor haliyle. “Kirli çamaşırlar”dı, kafanızın ütüsüydü, anıların silinmesiydi, geçmişin tozlu raflarıydı…

Çok iş var. İçimden ne mi geçiyor? Fay hattı. Hepimiz zaman zaman depremlerle sarsılıyoruz, daha çok toz duman oluyor ortalık. O zaman da inşaat temizliği gerekiyor. Sahi, inşaat temizliği de yapabilen biri olursa iyi olur, masrafları dert etmesin.Ha bir de, çobanlıktan da anlasın biraz, kaçan keçileri de toparlaması gerekecek zaman zaman. Evet, tüm işler yetmiyormuş gibi bir de keçilerimiz var.

Bu iş bana pahalıya patlayacak galiba. Aslında bir yerlerde yaptığımız matematiksel bir hata var, her şeyi çok büyütüyoruz. Nasıl mı? Mesela sinirimizi alıyoruz, kendisini iki kez kendisiyle çarpıyoruz. Tebrikler, artık sinirimizin bir hacmi var ve biz bir sinir küpüyüz! Oysa gereği yoktu, küplere binmeseydik de olurdu. Küplere binmek, vasıta olarak hiçbir işe yaramıyor. Bir yere varmak istiyorsak, derhal o küplerden inip yürümeye başlamamız gerekli. Yine de hata yapmaktan korkmayalım. Yanlışlar zaman zaman doğruları götürür; ama zaman zaman da doğrulara götürür. Yaşamımızın politikasını Birleşmiş İlletler götürüyor bazen. Yine de unutmayalım, aslında iktidar biziz... En iyisi ben gidip bir çay koyayım.

120

121

YAZAR

Nilüfer Yılmaz nil@deluxemagazin.com

Aşk Akademisi

“Aşk” aslında dünyadaki tüm bilimlerin çekirdeğidir. Hatta çekirdeğinin özüdür. Bilimsel bir buluş, dahiyane bir icat, keşfetmek, aramak, bulmak, hepsi ama hepsi aşkla olur.İçinizdeki heyecan, onu hangi boyutta yaşayacağınızın kararıyla hayat bulur ve sızı iter. Bu itişin gücüne yaşama aşkı denir. Aşk, kişiye ya da karşı cinse duyulan tarifsiz hisler bütünü değil, içgüdüsel olarak yaradılışımızın bir yansıması olarak yayılır tüm hayatımıza. Bu yansımaları her insan analiz edip, yorumlayamaz. Kendisini gerçek hazza götürecek yolların patikalarını bile bulamaz. Hep ışıklı ve anayoldan ilerlemek istersiniz, kalabalıklarda ararsınız heyecanı ve mutluluğu, oysa belki de en kestirme yol her gün önünden geçtiğiniz ama önemsemediğiniz sarp patikada bulabilirsiniz. Birlikte olduğunuz insanın sadece bir partner olarak görmekten ne kadar sıkıldığınızı siz bile anlayamıyor olabilirsiniz.Meselenin o değil, ona yüklediğiniz yanlış anlam olabileceğini hiçbir zaman aklınıza getiremezsiniz. Bu ruhsal parametreleriniz çoğu zaman sizi ya çok mutu yapar, ya da çok karamsar ve çaresiz.Aşk Akademisinde aşkı ya da aşka giden yolu değil, sadece kendinizi bulacaksınız. İçinizdeki sesleri yorumlamaya başladığınızda sizinde bir ruh eşinizin olduğunu, ya da ona ulaşmak için gönül tarlanıza çok küçük adımlarla sevgiyi nasıl doğru bir şekilde ekebileceğinizi öğreneceksiniz. Anlamların hareket ve davranışların sonucu olduğunu düşünürsek, hayatınızda attığınız her adımın sizi doğru ve güzel bir duyguya sürükleyebileceğini unutmadan yaşamanızı sağlayacağız. Yaşam bize sunulan en güzel armağan.

Ama biz sadece o armağanın çok güzel paketeni açıp içindekini bir köşeye koyup oturuyoruz çoğu zaman. Onunla oynamak, ilgilenmek onu beslemek, büyütmek, hatta yeni şeyler keşfedebilmek bazen zor, bazen de imkansız geliyor bize. Aslında zor olan hiçbir şey yok. Sadece hangi yolu kullanacağımızı ya da seçeceğimizi bilmiyoruz. İşte şimdi Deluxe Magazin AŞK AKADEMİSİ sayesinde o yola birlikte çıkıyoruz. İlişkinizde içinden çıkamadığınız noktalarda ve arayıp da bulmak istediğiniz çözümü sadece ve sadece soruna kilitlenip göremediğiniz için anahtarı bulamadığınızı biliyoruz. O anahtarı birlikte bulup kullanmak için, www.deluxemagazin.com sayfasında veya sosyal medyadaki sayfamızda bizimle olmanızı bekliyoruz.

122

Kişisel sorumluluğumuza nasıl sahip çıkacağımızı öğrenmek bizim elimizde. Hayat bize yaşamı hissetme yolumuzu yapılandırmak ve deneyimlerimizi hayatımızın tüm alanlarına bilinçli cevap verecek şekilde güçlendirmek için mekanikler sunar. Artan değişim, sıkıntı, çatışma ve karmaşanın ortasında kişisel huzurumuzu sağlamak ve korumak için basit ve pratik bir yaklaşım bulabilmek sanıldığı kadar zor değil. Sadece yaşamımızın en büyük parçası olan sorumluluklarımızı dengeye oturtabilmek ve onu korumak yeterli olabilir. İnsanlar manevi değerlerin kendilerine kattığı içsel değerlerden uzak, tamamen sanal alem ve teknolojik iletişimlerle, gerçek dostluktan, gerçek sevgi ve fedakarlıktan uzak ilişkilerle ömürlerini tüketiyorlar. Tüketilen ömür hiçbir zaman tek başına yaşanılan bir süreç olmadığı için, doğumdan ölüme kadar çevremizde ve hayatımızda insanların hayatımızın içinde yada yanında yer aldığı düşünülecek olursa, insanın insana devamlı ihtiyaç duyduğu ve bir çok şeyi paylaşarak yapmak durumunda kaldığı gerçeği bu kadar netken, neden bu paylaşımların sevgi ve saygı çerçevesinde, karşılıklı anlayış ve hoşgörü içinde yaşanmadığı her zaman aklımı kurcalamıştır. Ve bu yüzden çorbaya bir tutam tuz koyabilmek adına” AŞK AKADEMİSİ “ köşemiz ile sizlerle olacağım. Yaşanan her olay insan hayatının karelerini oluştursa da asıl olan, o karelerin yapıştırıldığı duvarın ne kadar sağlam olduğu dur. Kareleriniz çok güzel ya da harika anılarla dolu olabilir, ama onların nerede durduğu çok daha önemlidir. Yaşanan her anı olup bitmiş bir gün değil, nedeni ve sebebi ile geleceğinize ışık tutabilecek çok değerli mesajlarla dolu, mutluluk ve huzuru yakalayabilmek için belki de size verilmiş harika bir mesaj içerebilir. Bu mesajın hangi noktada karşınıza çıktığını çok kısacık analiz etmeniz,iç güdülerinizi biraz olsun keşfedebilmeniz, yolda yürürken taşa takılıp yere düştüğümüzde kaybettiğimiz zaman, bir adım daha attığımızda kötü bir kaza ile karşı karşıya kalmanız engellenmiş olabilir. Ama siz bunu fark etmeyebilirsiniz..

Fark edin… Çevrenizde olan gelişen hareket eden tüm olayları fark edin. Sıradan yaşamaktansa her anınızın hayat senaryonuzda ki çok değerli bir karesi olduğunu birlikte görelim.

Sorularınız için iletişim adresim; nil@deluxemagazin.com Merak ettiğiniz veya yayınlanmasını istediğiniz konuları da belirtebilirsiniz.

123

YAZAR

124

125

BUNLA RA UY UN MUTL U KAL IN

İLİŞKİLER & CİNSELLİK

Ömür boyu mutlu evlilik için e d d a m 0 3 • • • • • • • • • •

Birbirinize “Seni Seviyorum” demeden bir günün dahi geçmesine izin vermeyin. Birbirinizi sevin, ve ortak olan amaçları paylaşın. Eşinize her zaman bir prenses gibi davranın Her zaman kırıcı değil yapıcı olmayı öğrenin. Başlangıçta her şeyin mükemmel olmasını beklemeyin. Herkesin sorunları vardır, yalnızca bir arada olun ve birlikte çözümleyin! Eşinizin her zaman en iyi arkadaşı olun. Evlenmeden birbirinizi gerçek anlamda tanımaya başlayın Yanlışlıkla yapılan bir hatanızda, vakit kaybetmeden özür dileyin! Birbirinize her zaman doğru, dürüst ve saygılı olun.

• • • • • • • • • • • • • • • • • • • •

Her gün birlikte birbiriniz için dua edin. Asla küskün olarak uyumayın. Kendinizi haklı görüyor olsanız bile!.. Birbirinizi değiştirmeye çalışmayın. Birbirinizin en iyi arkadaşı olun. Baştan itibaren boşanmanın bir opsiyon olabileceğini aklınızdan çıkarın. Basit şeylerle bile keyif alın; güneşin batışı gibi.. Bugün birlikte bir şeyler yapın; unutmayın yarınınız olmayabilir. Evliliğinizi ömür boyu süren beraberlik yapın. Rahatlayın, birlikte büyüyün, birlikte olgunlaşın… Birbirinize size davranılmasını istediğiniz gibi davranın. Hayat her zaman güneşli değildir; fırtınalara da hazırlıklı olun! Birbirinize karşı asla bağırmayın; kabalaşmayın. Ortak amaçları paylaşın. Ortak uğraşlar yaratın! İyi bir evlilik vermek ve almaktır;ama genelde vermektir. Evliliğinizde her şeyin mükemmel olmasını beklemeyin. Bir yanlışla karşılaştığınızda bağışlayın ve devam edin! Birlikte olmaktan her zaman zevk alın… Belirli aralıklarla kendi karşı tarafı rahatsız etmeyecek programlar yapın. Hiçbir zaman eşinizin elini tutamayacak kadar yaşlanmayın…

126

“ Sevme

” bir iştir. a ç k a lç a gibi ehov et etmek d a ib Anton C n a d a m n ek, ina n evlenm

127

İLİŞKİLER & CİNSELLİK

128

129

SPOR & FITNESS

L İ T S A D R O

, veya iyorsanız olun. n e il g il rla ip etmiş k la a r t o ı p s ın s u moda ruz. B de spor r sunuyo m le e n h ü r in ü n l azı sti bilgile an size b tın. Hem d a ın z r ö a g ll a a utlak iz spor d orsanız m y Seçtiğim ü n ü ş ü lamayı d yeni baş

TENİS

Türkiye’ye tenis, ilk kez 1900 yılında Türkiye’de bulunan İngiliz elçilik çalışanları aracılığıyla geldi . İstanbul’da bulunan İngilizler, adına Challenge Kupası verdikleri ve bu kupayı üst üste üç yıl kazananın alacağı bir turnuva düzenlediler. İlk tenis kortu ise 12 Ağustos 1910 tarihinde Moda’da açıldı. Türkiye’de tenis organizasyonları Türkiye Tenis Federasyonu tarafından yürütülmekte olup, uluslararası organizasyonlarda ise Uluslararası Tenis Federasyonu hükümlerine tabidir.

Adidas Ayakkabı

Adidas Skort Etek 93 TL

234 TL

Babolat Çanta 249 TL Nike Ayakkabı 190 TL

Adidas Polo 124 TL Babolat Raket 549 TL

130

Türkiye Tenis Federasyonu’na ulaşmak için; www.ttf.org.tr

Nike Bileklik 25 TL

Ecco

Gucci Şapka 573 TL Nike Eldiven 100 TL Boss Tshirt 170 €

Spor camiasında giyimin en önemli olduğu sporlardan biri golftür. Dünya’da golfçüler adeta bir şıklık yarışı içindeler. Adams Idea Full Set 699 €

Taylor Made 949 $

GOLF Türkiye'de golf, 1895 yılından bu yana oynanmaktadır. Uzun bir geçmişi olmasına karşın, küçük bir golfçü grubu olarak kalmıştır. İstanbul'daki saha iki defa yer değiştirmiştir. Daha sonra da 18 çukurdan 9 çukura inmiş, günümüze kadar Harp Akademileri'nin arazisinde yaygın olan bir spor dalı olarak varlığını sürdürmüştür. Günümüzde İstanbul Golf Kulübü çağdaş normlarda bir spor kulübü olarak İstanbul'un ortasında bir doğal park olarak varlığını sürdürmektedir.

Türkiye Golf Federasyonu’na ulaşmak için; www.tgf.org.tr 131

SPOR & FITNESS

Pilates’in Tarihi JOSEPH HUBERTUS PILATES 1880 - 1967

Günümüzde yaygın ve etkin bir yaşam tarzı olarak benimsenen Pilates’in yaratıcısı olan Joseph H. Pilates, 1880 yılında Almanya’da dünyaya gelmiştir.Küçük yaşta astım, raşitizm, romatizma hastalıklarına yakalanan J. H. Pilates, bu hastalıkları yenme yolundaki kararlılığı ile yoga ve zen meditasyonunu keşfederek yüzme, boks, jimnastik, dans ve ağırlık antremanları gibi birçok farklı yöntem denemiştir. 1.Dünya Savaşı’nın baş göstermesi ile 1914’te J. H. Pilates boksör olarak İngiltere’ye göç etmiştir. Savaş sırasında Lanchester yakınlarında bir enterne kampında esir düşen J. H. Pilates, savaş süresince burada tutuldu.

Bu zaman dilimi içerisinde hem Doğu’nun hem de Batı’nın zekasını ve ruhunu, Yoga’nın nefes tekniğini, jimnastiğin vücuda yönelik tekniklerini izleyerek her birinin en etkili yönlerini seçip ve bunları anatomi konusundaki bilgisi ile birleştirerek dayanıklılığın mükemmel dengesine ve esnekliğine sahip bir sistem ortaya koymuştur.

132

Bu sistemi kendi gibi esir düşen mahkumlara uygulayarak büyük bir başarıya ulaşmıştır. 1918 – 19 yılları arasındaki grip salgınında onun egzersiz programına katılan esir arkadaşlarının bu durumdan hiç etkilenmemeleri ve sağlıklarının hergeçen gün daha iyi olmasını fark eden kamp sorumlusu, J. Pilates’i Isle Of Man’daki hastaneye atadı. O dönemde morfin ve ameliyat dışında hastalara uygulanabilecek tedavi yöntemi neredeyse yok gibiydi. J. Pilates sorumlusu olduğu 30 hastanın yataklarına yaylar takarak ilk Cadillac’ı oluşturdu. J. Pilates’in egzersiz programına katılan hastalar kısa sürede iyileşme göstermeye başladılar ve bir çok kişinin ölümüne sebep olan salgın hastalıklarının hiçbirine yakalanmadılar. J. Pilates, 1920 yılında eşi Clara ile birlikte günümüzde halen faaliyette olan ilk stüdyosunu Manhattan’da bulunan “New York City Ballet” binasında kurmuştur. J. Pilates sürekli yeni egzersiz aletleri üretmeye çalıştı ve Reformer, Wunda chair, Cadillac, Ladder Barrel gibi bir çok mükemmel ekipmanlar dizayn etmiştir.

Yine o dönemde dansın devrimcilerinden ve ünlü koreograflarından olan Martha Graham ve George Ballanchine’ninde beğenisine kazanan Pilates metodu, başta Avrupa olmak üzere tüm Dünya’da kanıtlanmış ve hak ettiği üne kavuşmuştur.

“ Pilates, şu an Dünya’da kadınlar tarfından tercih edilen 1 numaralı spor metodu “

133

ERKEK MODASI

TATİLTRENDLERİ Hala tatile gitmediniz mi ? Tatil alışverişiniz ve en son trendleri öğrenmenizi kolaylaştırmak için bu sayfayı hazırladık. Bavulunuza neler koyacağınızı şimdi kararlaştırın !

GUCCI

DERİMOD

RIVER ISLAND SIXIIST

PORSCHE DESIGN

134

EBEL

TOMMY HILFIGER

EMPO

RIO A

O’NEIL

RMAN

TOMMY HILFIGER

GIVENCHY TODS

TODS

EMPORIO ARMANI

TODS

109 TL

G-STAR

GUCCI G-STAR

TODS

135

ERKEK MODASI

Klas Kombinler Moda dünyasının İspanyol yıldızı Mango 2014 Yaz modasında Akdeniz ruhunun rahat ve şıklığını sunuyor. Bununla birlikte kombin yapabileceğiniz birkaç ürün..

Kombin

Mango Ceket 199 TL Mango Gömlek 139 TL Mango Pantolon 119 TL

Kombin

Mango Ceket 409 TL Mango Gömlek 139 TL Mango Pantolon 119 TL

Armani 969 TL

D&G 180 $

Armani 149 €

136

137

ERKEK MODASI

138

139

ERKEK MODASI

140

141

ERKEK MODASI

ÜNLÜ MARKALAR

2014 ERKEĞİNİ NASIL GİYDİRDİ? Bu kombinlerden yararlanıp, ne giysem diye düşünme derdinizi ortadan kaldırın. Sizin için seçtiğimiz birkaç markanın bu yılki yaz konseptlerini paylaşıyoruz.

142

143

144

145

ERKEK MODASI

146

147

ERKEK MODASI

148

149

KADIN MODASI

OTOMOBİL

4 Teker Dünyası Güncel Otomobil haberleri, trafikte dikkat etmeniz gerekenler, röportajlar ve

daha fazlası burada.

Görkem Serin gorkem@deluxemagazin.com

Elektrikli Otomobiller Günümüzde petrol ve türevi yakıtlarla çalışan otomobillerin ardından, elektrikle çalışan araçların sayısı hızla artmaya başladı. Otomobil firmaları havayı kirletmeyen doğa dostu otomobilleri her geçen gün yeni modelleriyle kullanıcılarına tanıtmaya başladı.

Renault Twizy Şehrin trafik sorununa pratik çözüm.. Elektrikli otomobiller enerjisini içinde barındırdığı bataryalardan alır. Bu motorlar ani tork verir, güçlü ve stabil bir hızlanma sağlar. Elektrikli otomobiller 19.yy ve 20. yy’larda daha yaygın bir şekilde kullanılıyorlardı. Ancak petrol ürünleriyle çalışan motorların üretimindeki hızlı gelişmeler, Daha ucuz maliyetle, toplu şekilde ve hızlı üretim yapılabilmesi elektrikli otomobillerin seri üretimini rafa kaldırmıştır. O dönemlerden günümüze kadar elektrikli otomobiller kendini unutturmuş gibi olsa da günün teknolojisine ayak uydurarak sürekli bir gelişim halinde olmuşlardır.

Sektörün önde gelen firmalarında Renault yeni elektrikli küçük otomobili Twizy’yi ilk olarak Frankfurt otomobil fuarında sergiledi. 2014 yılı haziran ayında Türkiye’de satışa sunulması planlanan Twizy’yi sizler için araştırdık. Otomobilde 15 kW’lık ( Benzinli otomobillere göre 20 beygir ) bir güç var. 70 Nm tork üretebilen bir elektrik motoruna sahip ve maksimum sürati 75 km/h.

Otomobilin tam şarj halindeki maksimum menzili 100 km.

152

Otomobil ağırlığı 450 kg. Bu araç toplam 3,5 saatte tam şarj olabiliyor. Tam şarj halinde de menzili 100 km.

Sıkışık şehir trafiği, park yeri sorunu özellikle İstanbulluların en büyük kabusu. Kaynaklara göre İspanya’nın Valladolid şehrinde üretilen Renault Twizy tasarımı gereği 2 kişilik bir otomobil. Konum olarak sürücü ve yolcu arka arkaya seyahat etmekte. Ön koltukta 4 noktalı arka koltukta 3 noktalı emniyet kemerleri ve sürücü hava yastığı ile güvenlik donanımı arttırılmış bir otomobil. Türkiye’de şarj istasyonlarının olmaması sebebiyle şarj konusu tam bir muamma.

Vergi Yok

Park Sorunu Yok

Yakıt Yok

Aracın kendine ait 3 m’lik şarj kablosu Renault’tan satın alacağınız şarj istasyon cihazına yeterli gelmekte. Bu cihaz araçtan ayrı satılan bir ürün. Ancak İstanbul gibi metropoller de bu ürünü kurup aracı şarj etmek mümkün değil. Müstakil bir garaja sahipseniz bu konuda herhangi bir sorununuz olmaz. Ancak müstakil garajınız yoksa şarj konusu tam bir kabus. Araç satış anında bataryaları araçtan ayrı satılıyor. Batarya satın alındıktan sonra şarj amaçlı değişinler için aylık 50 Euro kira bedeli ödenmesi gerektiği bilgisini aldık. Renault Türkiye bu konuda araç satışa çıktığında daha detaylı bilgiyi kullanıcılarla paylaşacaktır. Araç yakıtlı motora sahip olmadığı için herhangi bir vergi söz konusu değil. Yani 6 aylık olarak ödenen motorlu taşıtlar vergisinden muaf. Siz sadece ruhsat bedellerini ödüyor ve yıllık zorunlu trafik poliçelerini yaptırıyorsunuz.

Sonuç olarak Renault Twizy tam şarj halindeki 100 km’lik menzili ile kısa yolculuklarınız da size ekonomik ve pratik bir yol arkadaşı olacaktır.

153

KADIN MODASI

“ Hareketin metale dönüştüğünü hayal edin “

OZAN OTOMOTİV “2. Elde Güvenilir Adres” www.ozanotomotiv.com

İŞ DÜNYASI

TEAMFORES’ten DRD’ye YENİ NESİL AKILLI OFİS TASARIMI… TeamFores’in, Türkiye’nin tamamı yerli sermayeli en büyük filo kiralama markası DRD için Kağıthane’de tasarladığı merkez ofis, firmanın “En Çok Çalışılmak İstenen Şirketler Listesi”nde hızla üst sıralara çıkmasını sağladı. Sürdürülebilir, çağdaş ve akıllı ofis sistemiyle tasarlanan DRD Filo Kiralama merkez ofisinin hareketli, esnek ve pozitif çalışma anlayışı sunan iç mimarisi, personelin motivasyonunu ve şirketin verimliliğini de artırdı.

Operasyonel filo kiralama sektörünün öncü firması DRD’nin Kağıthane’deki merkez ofisinin kısa süre önce Mimar Serter Karataban liderliğindeki TeamFores tarafından tamamlanan iç mimarisi, yalnız şirket personelinin motivasyonunu ve verimliliğini artırmakla kalmadı, DRD’nin “En Çok Çalışılmak İstenilen Şirketler Listesi”nde ilk sıralara yükselmesini de sağladı. 1998 yılında kurulan ve 15 yılda, 26.000 araçlık filosuyla Türkiye’nin tamamı yerli sermayeli en büyük kiralama şirketi durumuna gelen DRD Filo Kiralama şirketinin mevcut merkez ofisleri artık büyümeyi kaldıramadığından, Kağıthane’de yer alan 2.500m2’lik yeni ofislerine taşınma planları 2013 yılı başında başlamış. Firmanın kurumsal ve vizyoner üst yönetimi, yeni ofislerinin personel verimliliğini en üst seviyeye taşıyacak, orta vadedeki büyüme hedeflerini karşılayabilecek, esnek ve çağdaş bir anlayışıyla tasarlanması isteğiyle TeamFores’e başvurmuş.

156

Tasarım ve ArGe çalışmaları yaklaşık 8 ay süren, uygulaması ise 4-5 ay gibi kısa bir sürede tamamlanan ofisi oluşturan her metrekare TeamFores tarafından tek tek ve özenle tasarlanmış. Çalışma masalarından toplantı oturmalarına, yazıcı ünitelerinden hareketli kesonlara, çöp ayrıştırma birimlerinden dosya depolama sistemlerine kadar her birim bu proje için özel olarak tasarlanarak hayata geçirilmiş.

Daha çok sosyal alan, daha yüksek motivasyon… Projeyi özel kılan ve akıllı yapan en önemli faktör, daha az alanda çalışma alanlarını çözümleyip, sosyal alanlara daha fazla yer sunma imkanı vermesi, bunu yaparken de çalışan motivasyonunu üst seviyede tutarak, verimliliği arttırması olmuş. Ofisin günümüz çalışanının değişen çalışma alışkanlıklarına akılcı ve sade çözümler sunan tasarımında mekanların çok fonksiyonlu olarak kullanılabilmesi, bu ölçekte bir proje için ihtiyaç duyulan alanı azaltmış, farklı fonksiyonlara da yer açabilmeye imkan vermiş. Sosyal donatıların kurgulanmasındaki başarı, aynı ofiste çalışan fakat birbirini tanımayan insanların kaynaşarak, doğru bir etkileşim sayesinde verimliliğini arttırmasında da açıkça kendini belli etmiş. Sosyal hayata katkının başka bir parçası da tüm dinleri kucaklayıcı birer meditasyon alanı olarak düşünülen dua odaları olmuş.

Enerji tasarrufu ve sürdürülebilirlik… Teknolojiden de üst düzeyde faydalanılan DRD Filo Kiralama merkez ofisinde kullanılan otomasyon sistemleri sayesinde mekanik koşullar ve aydınlatma kişi sayısı ve kullanım senaryosuna göre çalışması ve gereksiz enerji tüketiminin önüne geçilmesi sağlanmış.

Enerjinin dengeli kullanımı, gereksiz cihazları çalıştırmanın önüne geçtiğinden mekana akustik konfor olarak da yansımış. Böylece zaten jeotermal enerji ile iklimlendirilen bir binada bulunan ofis tasarımında, enerji sürdürülebilirliği de desteklenmiş.

Özgür ve hareketli çalışma anlayışı… Eğitsellik ve sosyal sorumluluk yönü de göz ardı edilmeden tasarlanan mobilyalar, kullanıcıyı mekana ya da masaya bağlı olmaktan kurtarıp, özgür ve tümel mekanı sahiplenici bir ofis ortamı yaratmış. Mobilyaların kullanımının kişiyi hareket etmeye yönelttiği ofiste, böylece durağan ve rutin bir çalışma ortamının önüne geçilmek istenmiş. Çalışma masalarından toplantı oturmalarına, yazıcı ünitelerinden hareketli kesonlara, çöp ayrıştırma birimlerinden dosya depolama sistemlerine varıncaya kadar her şey bu proje için özel olarak tasarlanmış ve hayata geçirilmiş.

Ünlü tasarımcılardan mobilyalar, sanat galerisi gibi mekanlar… TeamFores önderliğinde, Türkiye’nin önemli sanatçı ve tasarımcılarının da projeye yadsınamaz katkıları olmuş. Türkiye’nin en önemli ressamlarının her mekan için özenle seçilmiş eserleri, ofisin geneline adeta bir sanat galerisi niteliği kazandırırken, TeamFores’e ait tasarımların yanı sıra Aziz Sarıyer, Derin Sarıyer ve Tanju Özelgin gibi ünlü tasarımcıların ürünleri ve mobilya çözümleri de mekanlara değer katan diğer unsurlar olmuş. 157

KADIN MODASI

İŞ DÜNYASI

BORAJET HAVAYOLLARI EMBRAER E190 JET

UÇAKLARINI FİLOSUNA DAHİL EDİYOR !

Borajet Havayolları, Temmuz 2014 tarihi itibariyle E190 e-jet tipi yolcu uçaklarını filosuna dahil ediyor. Dünyanın en prestijli havayolu şirketlerinin filosunda bulundurduğu Embraer E190 Jetler, Full glass cockpit ( tamamen dijital kokpit donanımı), Fly by wire ( elektronik uçuş kontrol sistemi), CMC (Merkezi bakım yönetim sistemi) ve Acars (Uçak iletişim adresleme ve raporlama sistemi) gibi yeni jenerasyon teknolojik donanımları ile ön plana çıkmaktadır.

Borajet Havayolları %100 büyüme hedefliyor Borajet Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Fatih Akol, “Filomuza dahil ettiğimiz Embraer E190 Jet uçakları ile yatay ve çapraz uçuş network ağımızı genişletmeye ve yüksek hizmet kalitesi anlayışı ile yolcularımızın konforlu seyahat etmelerini sağlamaya devam edeceğiz. Mevcut networkümüze yatay ve çapraz uluslarası bölgesel uçuşları da ekleyerek 2014 yılında yüzde yüzün üzerinde büyüme Fatih Akol 160

gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.” dedi.

EĞİTİM

Okul araştırırken

“Çocuğa Uygun Okul”seçİlmelİ Gelecek Odaklı, inovatif 4x5 eğitim sistemini uygulayan Era Kolejleri, çocuğuna okul arayan ailelerin bugünlerde telaşlı ve endişeli olduğunu, okul seçmede çocuğun okulu sevmesinin önemine dikkat çekerek öğrencilerinin okulunu sevmesi ve okula severek, isteyerek gelmesinin öğrenci başarısını etkilediğini vurguluyor.

Bugünlerde pek çok ailede okul telaşı başladı. Aileler okulla yeni tanışacak çocuklarına heyecan ve endişeyle “en uygun okul”u seçmeye çalışıyor. Era Kolejleri eğitimcilerinden Füsun İkizoğlu, ilkokulların öğrenci ve veli için önemli bir basamak olduğunun altını çizerek “Ana kucağından çıkıp ilk sosyal etkileşimini sağladığı, bireysel olarak özgüvenini kazandığı ve bunları, tanıdığı ilk öğretmeniyle başaracağı bir dönemdir. Bu nedenle okul seçiminin aile ve çocuk açısından önemli olduğu bilinmektedir. Okul çağına gelen çocuğumuza ideal okulu bulabilmek için araştırmalar yapar, okullar gezeriz. Birkaç okulu ziyaret eden ebeveyn, okullar arasındaki farklılığı kolayca görebilmekte ve kendi imkanları doğrultusunda en iyi tercihe yönelmektedir” diyor. İkizoğlu, ailelerin bazen okul beğenirken kendi ölçülerine göre okul seçtiklerini çocuğa uygunluğunu dikkate almadığını vurguluyor: “Okul arayışında, en değerli varlıklarımız olan çocuğumuz için daha okul bahçesine ya da okul lobisine girdiğimizde, okulun fiziki görselliğiyle, çalışanıyla oluşan okul içindeki atmosfer, ilk fikrimizin oluşmasında önem taşıyarak kararımızı olumlu ya da olumsuz yönde etkiler. Genellikle aileler tarafından arzulanan, pozitif enerjiyi alacağı sağlıklı ve hedeflere uygun bir fiziki ortam ile bu ortamda sıcaklık ve güven karacak akademik ve kültürel birikimli güler yüzlü çalışanlardır. Okul deyince genellikle ilk bakış açımız, sosyo-ekonomik çevrenin uygunluğu, okulun fiziki yapısı, yeterliliği, sağlıklı ve güvenli olması söz konusudur. Daha sonra çalışanın güler yüzü, samimiyeti, akademik ve kültürel donanımı gelmektedir. Bu sayılanlar okulun iklimini oluşturmaktadır. Bu özellikler aileleri mutlu edecek güvenli yaşam alanlarını oluşturabilir. Oysa ailelerin bizlerin bakış açısıyla çocuklarımızın beklentileri aynı olmayabilir.”

İkizoğlu, çocuklar için okulda kendisini rahat hissetmelerinin önemli olduğunu belirterek şunları söylüyor: Çocuklar, ilk tanıştığı sosyal çevreyi ikinci bir evi gibi benimseyerek öncelikle korku ve kaygılarından uzak kendini mutlu ve güvende hissetmek isterler. Aksi halde okula gitmek istemeyen, okul kaygısı oluşan öğrencilere ortam hazırlanmış olabilir. Eğitimin sevgiyle geldiği ve kalıcı olduğu deneyimlerle kanıtlanmıştır. Bu nedenle okul seçerken asıl hedef; çocuğun kendini güvende ve mutlu hissedeceği, aidiyet ve başarı duygusunu tadacağı, öğrenmeyi keyifli tarafıyla keşfedeceği, sosyal beceriler geliştireceği, bedensel ve zihinsel gelişimine katkıda bulunan bir ortamda büyümesi ve eğitilmesidir.

162

Okul iklimi, okuldaki öğretmen, öğrenci, okul yöneticileri ve veliler dahil olmak üzere herkesin etkilediği ve etkilendiği örgütsel bir özelliktir. Öğrenci de öğretmen de okula severek, isteyerek gelmelidir. Çocuk bulunduğu ortamdan zevk almalı ki performans yüksek olsun, verim alınabilsin. Aile açısından durum böyleyken, çalışan olarak da okullar, hayatın büyük bir kısmın geçirildiği yaşama alanlarıdır. Okuldaki atmosfer öğretmenler ve öğrenciler ile beraber bir aile gibi olarak tasvir edilebilir. Nasıl ki evimizde yaşayan aile fertlerinden birinin huzursuzluğu, mutsuzluğu tüm aileye yansıyorsa, okullar ya da örgütlerde de durum aynıdır. Olumlu örgüt ikliminde her birey, kendini değerli, önemli ve saygın hissetmelidir. Bu ekibi oluşturan personelden birinin memnuniyetsizliğinin, önce kendisine, arkadaşlarına, öğrencilerine ve dolayısıyla görevine yansıdığı bilinmektedir.”

163

BU AYIN KİTAPLARI

ÖZER UÇURAN ÇİLLER’DEN 9. KİTAP

“Yaşam Düşüncedir” Özer Uçuran Çiller kişisel gelişim alanında kaleme aldığı dokuzuncu kitabıyla okurlarla buluşmaya hazırlanıyor. Haziran ayı içerisinde raflarda yerini alacak “Yaşam Düşüncedir” adlı kitabında Özer Uçuran Çiller, yaşamın yetmiş bir ayrı kesitinden örnek sözleriyle düşünce pencerenizi yeni bir aydınlanmaya açabilme ve düşlerinizi gerçeğe dönüştürebilme yolunu gösteriyor. 06.06.2014-Uzun yıllardır spiritüel ve kişisel gelişim konularında kitaplar yazan Özer Uçuran Çiller, bir başucu eseri olarak saklanacak 9. kitabını çıkarıyor. “ Yaşam Düşüncedir – Anlamlı Sözler” adlı kitapta yaşamın gerçek tanımı olan “düşüncelere” yer veren Özer Uçuran Çiller, güzel yaşamın sırrının olumlu düşünceden geçtiğinin altını çiziyor. Önceki kitapları İngilizceye çevrilen ve Türkiye’nin ilk gelişim kitapları arasında sayılan Özer Uçuran Çiller, son kitabında kendi sözlerini bazı filozof ve düşünce insanlarının anlamlı sözleriyle bir araya getiriyor. Yaşamın 71 kesitine ilişkin söz ve düşüncelerin yer aldığı kitapta, “Olumlu düşünme, affedici olmak, başarı, huzur, mutluluk, kibir, yalnızlık, kendini sevmek, vicdan temizliği, iyi ahlak, sabır, inanç, sağlık, risk alabilmek, kıskançlık, zenginlik, tanrının varlığı, bilinçaltı, meditasyon, gerçek, çocuklarımız, güven, akıl, üzüntü, evlilik, cinsellik, yaşlılık ve aşk” gibi bölümler bulunuyor.

Yol gösterici öğretiler; Teknoloji ile birlikte hızlanan hayatlarımızda her şey sanal dünyada yaşanırken, yaşanmışlığın izlerini ve yaşam deneyiminden süzülerek gelen her bir sözün, hızla yaşanan ve keyif alınmayan hayatlara bir nebze de olsun kılavuzluk etmesini istiyor. Bu çerçevede Özer Uçuran Çiller’in kitabında yer alan yol gösterici öğretilerden bazıları şöyle: Olumlu düşünme tüm başarıların temelinde yatan olgudur. Yaşamdan her ne bekliyorsak, bu beklentilerimizi olumlu bir düşünüşle bilinçaltımıza resmetmeliyiz. Korkudan, şüpheden, kuruntudan, kuşkudan, üzüntüden uzak olmak en önemli koşul. Unutmayın… Farkındalığa ömür boyu umutların peşinde koşarak ulaşılabilir. Daime yeni umutların peşinde koşun. Yapılan araştırmalar, affedebilen insanların, kin tutanlardan daha sağlıklı ve mutlu yaşadığını gösteriyor. Kim affediyorsa o daha iyi yaşıyor! Hatta daha da ilginç olan, sadece ‘birisini affetmeyi tasavvur etme’nin bile yeterli olması.

Yaşamın amacı kendini gerçekleştirmek ve mutluluk ise bu yol, insanın kendisini sevmesinden geçer. Karıncayı dahi incitmemenin, incenmemek anlamına geldiğinin farkına varın. Özer Uçuran Çiller’in Doğan Kitap’tan çıkan “Düşüncenin Simyacılığı-Beyin Düşünce Üretmez”, “Mutlu, Huzurlu, Başarılı Olabilme Sanatı”, “İnfoteizm Tanrı’nın Enformasyonu”, “Yazgı, Değişken Kader”, “Sırrın Sırrı” ve “Yeni Çağda Düşünce Gücü ve Holistik Sağlığa Açılan Pencere” adlı kitapları da bulunuyor. Yazar Hakkında: İstanbul’da doğdu. Lise tahsilini Saint Joseph’te tamamladıktan sonra, Mühendislik ve Yüksek Mühendislik diplomasını Robert Kolej’den (Boğaziçi Üniversitesi) aldı. Amerika’da Boston ve Connecticut üniversitelerinden MBA derecesi kazandı. Amerika’da 1975 yılına kadar Ametek Inc. şirketinde Holding Ekonomik Kontroller Direktörü olarak görev yaptı. 1975 yılında Çukurova Holding’in CEO’su olarak göreve başladı. 1983 yılında kendi şirketini kuran Özer Uçuran Çiller aynı zamanda, Milliyet ve Güneş gazetelerinde köşe yazarlığı da yaptı.

164

BU AYIN KİTAPLARI

SEVGİLİ MUTFAK

Yemek yapmayı sevdiren kitap Yemek yapmayı öğrenmek isteyenler için hazine değerinde bilgiler; bolca fotoğraflı, bolca açıklamalı, tamamı denenmiş tarifler bu kitapta… Arzu Aygen’in sağlık ve lezzet güvencesiyle!

Yemek yapmayı unuttuk. İşlerimiz çok, vaktimiz yok. Her köşe başında pideciler, çorbacılar, kebapçılar. Mutfak kahvenin suyunu ısıttığımız, buzdolabındaki meşrubata uzanmak için girdiğimiz yer. Evin fazla kullanılmayan bir odası… Sevgili Mutfak, işte bütün bu küsmüş mutfakların gönlünü almak, onları yeniden canlandırmak için yazılmış... Sayfalar arasında gezindikçe yemek yapmanın ne kadar kolay olduğunu görüyorsunuz. Kitap okuyucuya önce pişirme tekniklerini öğretiyor. Türk mutfağından kıymalı yemeklerin, zeytinyağlıların, dolmaların, çorbaların, pilavların nasıl hazırlanacağı detaylarıyla, akılda kalacak çizimlerle anlatılıyor. Arkasından örnek tariflere geçiliyor. Etli dolma, ezogelin çorbası, humus, köfte, iç pilav, menemen tarifleri en acemi aşçının kolaylıkla takip edebileceği şekilde son derece ayrıntılı yazılmış. Mantı, karnıyarık, zeytinyağlı sarma tarifleri bile göze kolay görünüyor, insanın mutfağa girip hemen pişiresi geliyor. Yemeklerin yapılışı aşama aşama fotoğraflı. Hepsi “hakiki” yemek tarifi, anneannelerimizin zamanındaki gibi.

Mutfakla arasına kara kedi girmiş, belki de daha hiç mutfağa girmemiş okur için hazine değerinde bilgiler de unutulmamış. Erzak dolabında bulunması gerekenler, köftenin yanına yakışan yemekler, 20 dakikada karın doyurmanın yolları, kızartma yaparken dikkat edilecekler, karanlıkta saklanacak zeytinyağları, kabak dolmasından çıkan içle hazırlanan mücverler… Mutfakta donanımlı, bilgili ve bilinçli olmamız hedeflenmiş. Kitabın yazarı Arzu Aygen’e göre sevdiklerimiz için, kendimiz için yemek pişirmek hayati önem taşıyor. Ocağın başına geçmek çocuk yanaklarının pembeleşmesine, dededen kalma pembe domateslerin soyunu devam ettirmesine, kasap, yufkacı, kaymakçı gibi küçük esnafın yaşayabilmesine yardım ediyor. Yazar günlük hayatta pek de üzerinde durmadığımız konularda sarsıcı bilgiler veriyor. Endüstriyel üretimde tavukların, sığırların, balıkların başına gelenleri; tohumlarımıza, topraklarımıza yapılanları; marketlerde gıda ismiyle satılanları anlatıyor. Geçmişi bugünle, toprağı meyveyle, çayırı sütle bir araya getiriyor. Hepimizi temiz gıdayla, gerçek gıdayla beslenmeye, daha insaflı, daha vicdanlı, daha insan olmaya çağırıyor. Arzu Aygen’in ilk kitabı “Beyaz Unsuz Şekersiz Hamur İşleri” Gourmand ödülüne layık görülmüş. Tariflerinin “tutmasıyla” biliniyor. Bir okuyucusunun tabiriyle tariflerinde “Ölçüler şaşmıyor, denedikçe coşuyorsunuz”! Yemek yapmayı öğrenmek isteyenler, mutfakta acemilik çekenler, yeni evliler, yeni anneler, öğrenciler, bu kitap sizin için... Malzeme seçiminden pişirme tekniklerine ihtiyacınız olan her türlü bilgi bu kitapta! Hazır olun, Sevgili Mutfak hayatınızı değiştirecek…

166

KÜLTÜR & SANAT

Altın Palmiye alan ikinci Türk !

NURİ BİLGE CEYLAN Biyografi

Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra Mimar Sinan Üniversitesi’nde iki yıl sinema eğitimi gördü. 1980’lerde kimi portföyleri Gergedan gibi dönemin nitelikli kültür ve sanat dergilerinde yayınlanan Ceylan, yaptığı dört filmin de, yönetmenliğini, senaryo yazarlığını ve yapımcılığını üstlendi. Sinemaya Koza adlı kısa filmiyle adımını atan Ceylan bu filmiyle, Cannes Film Festivali’nin ilgili bölümüne katılma başarısını gösterdi. Ceylan 1997’de ilk uzun metrajlı filmi olan ve başta Berlin Film Festivali olarak pek çok dünya festivalinde gösterilen üç bölümlü, otobiyografik ve pastoral Kasaba filmini, 1999 yılında da bir meta-film olan ve ilk iki filmdeki otobiyografik izleği sürdüren ve büyük başarı kazanan Mayıs Sıkıntısı’nı çekti. Film, Berlin Film Festivali’nin yarışmalı bölümünde gösterilmişti. 56. Cannes Film Festivali’nde yarışan ve favori filmler arasında gösterilen Nuri Bilge Ceylan’ın 2002 yapımlı dram filmi Uzak, Altın Palmiye’den sonra Büyük Jüri Ödülü’nü (‘Grand Prix’) aldı. Filmde yalnız ve yabancılaşmış iki kuzeni oynayan filmin başrol oyuncuları Muzaffer Özdemir ve film tamamlandıktan hemen sonra bir trafik kazasında ölen Mehmet Emin Toprak da ‘En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü paylaşarak Türk sinema tarihinin en parlak başarılarından birine imza attılar. Ceylan’ın dördüncü uzun metrajlı filmi olan İklimler, 2006 Cannes Film Festivali’nin yarışma bölümüne kabul edildi. Ceylan’ın o güne kadar çektiği en büyük bütçeli eser olan film, dijital görüntü teknolojisiyle kotarıldı ve görüntü yönetmenliğini Ceylan’ın kendisinin üstlenmediği ilk filmi olma özelliğini kazandı. Filmin bir diğer önemli özelliği ise, Nuri Bilge Ceylan’ın bu kez kamera önüne de geçerek, eşi Ebru Ceylan’la başrolleri paylaşmış olmasıdır. 2008 Cannes Film Festivali’nde küçük zaafların büyük yalanları doğurmasıyla parçalanan bir ailenin, gerçeklerin üzerini örterek bir arada kalma çabasını anlatan Üç Maymun filmiyle “En İyi Yönetmen Ödülü”nü aldı. Ödülü aldıktan sonra yaptığı teşekkür konuşmasında “Bu ödülü birisine adamak istiyorum: Tutkuyla sevdiğim, yalnız ve güzel ülkeme...” dedi. 64.Cannes Film Festivalinde Bir Zamanlar Anadolu’da filmiyle Büyük jüri ödülüne layık görüldü.

Nuri Bilge Ceylan’in “Kış Uykusu” isimli filmi 2014 yılında 67. Cannes Film Festivali’nde büyük ödül olan Altın Palmiye’ye layık görüldü. Böylece Yılmaz Güney’in Yol filminin ardından ikinci kez bir Türk filmi bu ödülü kazanmış oldu.

168

DENİZ AŞIRI

170

171

TEKNOLOJİ & BİLİM

172

173

TEKNOLOJİ & BİLİM

Dünya’ya en çok benzeyen gezegen

bulundu !

Gökbilimciler, Dünya’ya en fazla benzediği belirtilen gezegeni keşfetti. “Kepler-186” adı verilen yeni gezegen 500 ışık yılı uzaklıkta bulunuyor. Kayalık gezegenin, su içerdiği ve fotosentez için yeterince ışık aldığı düşünülüyor.

“ Yıldız etrafındaki turunu 130 günde tamamladığı kaydedilen gezegenin bir atmosferi olup olmadığı ise henüz bilinmiyor. “

Kepler teleskobunun keşifettiği gezegen, Cygnus takım yıldızında, yerküreden 500 ışık yılı uzaklıkta bulunuyor. Kızıl cüce bir yıldızın etrafında dönen gezegen, ne çok sıcak ne de çok soğuk olan “goldilocks” kuşağında yer alıyor. Araştırmacılar, “kepler-186” adı verilen ve Dünya’dan yaklaşık yüzde 10 oranında daha büyük olan gezegende yaşam için kilit öneme sahip suyun sıvı halinin var olabileceğini söylüyor.

Yeni keşfi “heyecan verici” olarak değerlendiren “Kepler ve Dünya’nın boyutları neredeyse aynı.”

gökbilimciler, gezegende yaşamın oluşmasını sağlayacak koşulların gerçekleşmiş olabileceğine inanıyor. NASA’ya göre, Kepler teleskobu aracılığıyla 2009 yılından bu yana güneş sistemi dışında yaklaşık bin 700 gezegenin varlığı doğrulanmış durumda.

174

Kingston’ın Yenilikçi Ürünü MobiLite Wireless’ın İkinci Nesli Çok Daha Yetenekli Kingston, ikinci nesil taşınabilir medya oynatıcısı ve harici şarj cihazı MobileLite Wireless’ı duyurdu. Bir öncekine kıyasla daha uzun batarya ömrü ve 3G dongle desteği özelliğiyle gelen MobileLite Wireless G2, akıllı telefon ve tablet kullanıcılarının en büyük yardımcısı olacak.

Kingston MobileLite Wireless G2, mobil cihazında daha fazla depolama ihtiyacı duyanlar için en iyi çözümü sunuyor. Mobil cihazında daha fazla yer açmak isteyen kullanıcılar, akıllı telefon veya tabletlerindeki dosyaları silmek yerine, fotoğraflarını, filmlerini ya da müziklerini kablosuz olarak USB sürücülerine ya da Flash kartlarına atabiliyorlar.

Dünyanın lider bağımsız bellek üreticisi Kingston Technology’nin Flash bellek şirketi olan Kingston Digital Inc., yeni MobileLite Wireless G2 ürününü duyurdu. Bu ayın sonlarına doğru sevkiyatına başlanacak olan MobileLite Wireless G2, akıllı telefon ve tablet kullanıcılarının harici depolama alanı elde etmesine, depolama alanındaki içeriklerini okutabilmesine ve başka kullanıcılarla paylaşılabilmesine olanak sağlıyor. Sahip olduğu 4640mAh 3.8v’luk batarya ile mobil cihazları şarj etmek için de kullanılabilen ultra taşınabilir MobileLite Wireless G2, Ethernet yuvası ile kablosuz İnternet dağıtmak amaçlı Wi-Fi köprüsü olarak da kullanılabiliyor. Ayrıca USB yuvası ile 3G dongle desteği de veriyor.

Fotoğrafları, videoları ve müzikleri başka kullanıcılara aktarabilmesi ve paylaşabilmesiyle eğlence ya da gezi esnasında kullanmak için mükemmel bir cihaz. Ek olarak fotoğraflar ve videolar, herhangi bir PC’ye bağlama ihtiyacı gerekmeksizin direkt olarak sosyal medya platformları ile paylaşılabiliyor.

Sürekli hareket halindeki kullanıcılar, MobileLite Wireless G2’nin en çok şarj edebilme ve hazır Ethernet özelliklerine bayılacaklar.

Tam şarj halindeki MobileLite Wireless G2, ortalama bir akıllı telefonu iki kez1 şarj edebiliyor.

Kullanıcıların her daim İnternete bağlı kalabilmesini sağlamak amaçlı,

3G kablosuz İnternet dongle’ı ile direkt bağlantı destekliyor. Ayrıca sahip olduğu Ethernet bağlantı yuvası sayesinde taşınabilir bir kablosuz İnternet dağıtıcı olarak ya da paylaşımlı ağ sürücüsü (NAS) olarak da kullanılabilir. Kingston’ın Flash bellek İşletme Müdürü Andrew Ewing konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “MobileLite Wireless G2, arkadaşlarınızla ya da ailenizle fotoğraf, film, müzik ve dosya paylaşabilmek için harika bir cihaz. Akıllı telefon ve tabletinizi sürekli şarjlı tutabilmek ya da uzun yolculuklarda çocuklarınızın sürekli eğlenebilmesini sağlayabilmek için kesintisiz batarya süresini 13 saate kadar çıkardık.

175

ASTROLOJİ

BURÇLARIN EVLİLİK DOSYASI KOÇ

Durağan bir evlilikte kendisini boşlukta ve başarısız hisseder. Hızlı ve hedefe odaklı Koç burcu hemen sonuca ulaşmak ister ve buna izin vermeyen bir partnerle uzun zaman birlikte olamaz. Koçlar, evliliklerinde aşırı romantik değildir. Mutsuz olsa bile evliliğini sürdürmek için tüm çabayı gösterecektir. Heyecanı, tutkuyu ve risk almayı severler. Özgürlüğüne düşkündür.

Sürekli sorgulanmak, inançsızlık onu kızdırır. Kıskanç tavırlardan nefret eder. Restleşme ve inatlaşmada hırsına yenik düşebilir ve pire için yorgan yakabilir. Bir inat uğruna evlenen Koçlar olduğu gibi, küçük bir tartışma nedeniyle boşanan Koçlara da sıkça rastlanır. Çapkındır ve bu nedenle çapkınlığı hoş görür. Yenilikleri çok sever. Koç burcu için en ideal eş sanata ve estetiğe yatkın olan Boğa burcudur.

BOĞA

Sahiplenilmeyi çok sever. Güven duyabileceği bir ilişki içinde olursa, mutlu ve uzun ömürlü bir evlilik yapacaktır. Boğa burcu bireyleri aile kavramını çok önemsediği için sevdiği insanla mutlaka evli olmak ister. Kadınına annelik çok yakışır. Evlilik hayatında çok romantik değildir.

Yatak odasında şefkat ve güven duygusu ile yaşamdan keyif alma arzusu birleştiğinde ortaya Boğa burcunun cinsel performansı çıkar. Boğa burcu gerçekten aşık olduğunda seksteki performası da zirveye çıkar. Günü birlik ilişkilerden hoşlanmazlar. Boğa burçları sade ama kaliteli olan şeylerden hoşlanır. Eş seçimlerinde de her zaman durum aynıdır. Onlar eşlerini iyi eğitim almış, meslek sahibi kişilerden seçerler. Yemek yemeyi çok sevdikleri için birçok boğa kadını yuvarlak hatları ve dolgun kalçalarıyla etrafta salınır. Boğa burcu yenilikleri ve konuşmayı çok sevdiği için ikili ilişkilerde partnerinin tek bir günü bile sıkıcı geçmez.

İKİZLER

Yumuşak, şefkatli ve kırılgan kalbini anlayacak bir eş arar. Evliliğinde anlayışa önem veren Yengeç burcu aile kurmak için yaratılmıştır. Onlar için evlilik kutsaldır. Eşine karşı sadık ve her zaman hoşgörülü davranır. Sorunları büyütmek yerine susmayı tercih eder. Ev işleri ve yemek konularında mükemmeldirler. Genelde bir kere evlilik yapar. Evliliklerindeki sorunları göz ardı ederek katlanmayı tercih eder. Yengeç burcu çocuklarına karşı da aşırı korumacı, verici tutumlarıyla onların vazgeçilmezidir. İki Yengeç bir okyanusa yakışır ama onlar evlenip mutlu bir şekilde evlerine kapanırlar. Balık ve Akrep de Yengeç burcunun mutlu olacağı burçlardır. Uyum dışında tutku arayan Yengeçler, Oğlak, Koç veya Terazi ile yuva kurabilir. Güçlü Aslan da Yengeç burcunun ideal eşi olabilir.

ASLAN

Evliliğe sıcak bakmaz. Evlendiği kişi entelektüel yönden hayranlık duyulacak bir ayaklı kütüphane olmalıdır. Sadakatten uzak yaşar ve çok eşli olur ya da nadiren sadık ve iç içe bir evliliği sürdürür. Eşinden çok fazla şey bekler çünkü muhakeme yeteneği yüksektir, dolayısıyla beklentileri yüksektir. İkizler burcunun inişli çıkışlı bir evlilik hayatını sürdürmesi şaşırtıcı değildir.

Aslan burcu evliliğinde başka bir otoriteyi eşit koşullarda kabul eder. Eşi tarafından düşüncelerinin benimsenmesi onun için çok önemlidir. Ortak kararlar almaktan ve bunları uygulamaktan hoşlanır. Beraber alışverişe çıkmak, yemek yapmak, sinemaya gitmek gibi tüm aktiviteleri eşiyle beraber yapmak ister. Ona göre evlilik bir olmaktan çok biz olabilmektir.

Evliliğinde cinsel yaşamı bir ihtiyaçtan çok dilediği gibi yaşamak olarak gören Aslan burcu, eşi gösterişsiz ve silik değilse, yeterince temiz ve bakımlıysa hiçbir zaman sorun çıkarmaz. İyi bir iş anlaşması, başarılı bir kariyer hayatı ve lüksüne yetecek kadar para kazanmak da cinsel performansını son derece olumlu etkiler. Kendine bakmayan, düzensiz bir eşten hemen boşanabilir. Ona karşı saygısız ve sürekli eleştiren tavırlar eşinden soğumasına sebep olacaktır.

BAŞAK

Bir İkizler burcu veya yükselen burcu hava grubu olanlarla ömür boyu sürecek bir evlilik yaratabilir. Zıt burcu Balık, Başak ve Yay ile de birbirini bütünleyen, tutkulu bir ilişkiyi imza ile pekiştirebilir. Evlilikte rahat edeceği bir başka burç da Yengeçtir. Romantik, duygulu Yengeç’i benimsemesi zor olmaz. 176

YENGEÇ

Evleneceği kişiyi ince eler, sık dokur. O’nun sınavlarından geçebilmek zordur. Güven ve dürüstlük öncelikleridir. İyi bir eş Başak burcuna yetmez. Evliliğinde mükemmelliği ön planda tutar. Düzenli, sadık güvenilir bir eş için her fedakârlığı yapabilir. Duygusallık onun hayatında geri plandadır.

Başak burcu çocuklarına karşı da iyi bir hastabakıcı, mükemmel çocuk bakıcısı olur ve çocuklara aşırı düşkünlükleri ile tanınırlar. Düzenli bir yaşama gereksinim duyan Başak anneler, çocuklarının hayatlarını da programlamaya çalışacaktır. Başakların cinsel hayatlarında ise onu tahrik edecek tek şey sabun kokusudur.

TERAZİ

Evlilik ister ama zeki, dengeye önem veren, beyin uyumunu yakaladığı iyi bir eş bulmakta zorlanır. İdeal eşini kişisel dengesini bozmayacak, gürültü yapmayacak, bağırıp çağırmayacak nazik kişilerden seçer. Sakin, huzurlu bir yuva onun için idealdir. Bulamazsa birkaç kez evlenebilir. Evliliğinde cinsel yaşamını özel kılmak ister.

Yaşanılan her an onun için unutulmayacak kadar içten ve zarif olmalıdır. Uyumu bir başka Terazi ile hava grubu bireyleri İkizler ve Kovalarla yakalar. Tutkulu aşklarını ise Yengeç, Koç veya Oğlak ile evliliğe taşır. Zıtlıklar içinde tıpkı ying ve yang gibi dengesini bulabilir. İdeal eşi Akrep de olabilir. Derinliklerle yüzey arasındaki uyum Akreple ortaya çıkar.

AKREP

Konuşmadan anlaşacağı, duygusal derinliği güçlü kişileri sever. Gözler ve bakışlarla iletişim kurabileceği bir eş onun ideal eşidir. Zor bir kişiliği de kendine eş olarak seçebilir. Dayanıklı yapısı ile eşinin kusurlarına katlanabilir. Duygusal ve içten bir evlilik O’nun küllerinden yeniden doğmasını sağlar.

Evliliğinde cinsel yaşamın hareketliliğini ön planda tutan Akrep burcunun, cinsel performansı karşısındakine ne vermek istediğine bağlıdır. Kontrol duygusu bu kadar güçlü bir başka burç daha yoktur. O nedenle eşinin mutlu olmasını istiyorsa harika bir performans sergileyecek, yorulmayacak, duygusal derinliklerde sürüklenecek ve bu hipnoz halini eşine de yaşatacaktır. Akrep burcu gizliliği olan her şeyden nefret eder. Bu sebeple eşinin ondan saklı sırları varsa bunları asla hoş karşılamaz.

YAY

Birlikte gezip dolaşacağı, hayatında yeni felsefeler üreteceği bir eşle mutlu olur. Hayatı boyunca onu özgür bırakacak ve sorgulamayacak bir kişi onun ideal eşidir. Evlendiği insanın kararlarından ziyade kendi kararlarını kabul ettirmeye çalışır.

Dominanttır. İlgiyi sever fakat aşırılıktan hoşlanmaz. İlişkisinde heyecan sürekli olmalıdır. Sadakate değil, tutkulu bir ilişkiye önem verir. Yurt dışı-yurt içi seyahatlerini, keyifli ve eğlenceli aktiviteleri eşiyle birlikte yapmak ister. Ortak yapılan her türlü aktiviteden keyif alır.Evliliğindeki hareketliliği cinsel hayatında da arayan Yayların özgür ve her zamankinin dışında ortamlar cinsel performansını arttırmasını sağlar. Doğa, deniz, egzotik ülke seyahatleri, heyecan veren tatil planları, felsefe konuşmaları cinsel performansını arttıran yan etkilerdir.

OĞLAK

Ailesinin onaylayacağı ve potansiyel olarak dürüst, güvenilir, namuslu görünen mantık evliliğine dönüşen her teklifle ilgilenebilir. Güvenebileceği birine hayatını adayabilir. Eşinde çok para kazanma veya statüsünü yükseltme potansiyeli varsa Oğlak burcuna yeter.

O’nu destekler, yüceltir, yardım eder. Tutucu tavırları ile eşini biraz sıkabilir. Kendine göre kuralları olan Oğlak burcu, evliliğini de kendi tabuları üzerine yaşar. Dominant tavırları ile eşine baskı yapabilir. Kendisine güvendiği kadar eşine de güvenmek ister. Kinci ve kuşkucu değildir ama yapılan kötülüğü de, iyiliği de unutmayanlardandır. Evlilik hayatlarındaki durgunluğu cinsel hayatında da yaşayan Oğlak burcu performansı en düşük burçlardan biridir çünkü strese yatkındır. Zor koşulların insanıdır.

KOVA

Hümanist, akılcı, bilgili, etkileyici, merhametini uyaran aynı zamanda samimiyetine inandığı kişiye aşık olur. Ya çok erken yaşta aşk evlilik yapar ya da çok geç yaşta evlenen Kova burcu insanı asıl olarak evliliğe uygun ve yatkın değildir. İdeal eşi değil ideal arkadaşları vardır. Evliliğini özgürce yaşamak ister, kuralları kabul etmez.

Eşi ile arasında sevgi ve saygı uzun süreli olursa mutlu bir birliktelik yaşar. Anlayışlı bir eş onun evliliğinde en çok aradığı erdemdir. Kovalar evliliklerinde olduğu gibi cinsel yaşamlarında da özgür davranmak ister. Entelektüel konular, uçuk fikirler, farklı ortamlar ve alışılmadık kişilerle yapılan sohbetler cinsel performansını uçurur. Duydukları ve gördükleri ne kadar yabancı, ne kadar farklı olursa o kadar seksi olabilir. Tam bir macera insanıdır. İniş çıkış gösteren cinsel performansı sadece sıradanlaşan ilişkilerde düşer.

BALIK

Balık burcu zeki, güçlü, gergin veya sinirli kişilerle yakınlaşabilir. Onları anlar, sever, tedavi eder, onlar adına üzülür ve sonunda kendini feda ederek iyi bir eş olmaya çalışır. Dünyadaki balık familyası kadar çeşitli Balık vardır ve hepsi de değişkendir. Bir kalıbı ve kuralları yoktur. Birlikte olduğu kişilere uyum sağlar, onun kalıbını alır. Evliliğini sancılı aşk ilişkisinin içinde yaşar.

Mutluyken kendini duygusal bir yapıya sürükleyerek ilişkisini sorgulamaya başlayabilir. Fedakârlık hastalığı evliliğinde olduğu gibi Balık burcunun cinsel performansının tetikleyicisidir. Anladığı, haline üzüldüğü eşini mutlu etme çabası onun performansını doruğa taşır. Başka bir performans arttırıcıya ihtiyaç duymaz. Kalbi kırıldığında arzuları da kırılır. Sevişme öncesi tartışmalar yerine hafif içkiler, yumuşak konuşmalar, anılarda küçük gezintiler çok deneyimli bir seks partnerine dönüşmesini sağlayabilir.

177

179

KADIN MODASI

180