3 minute read
LONDRA BÜYÜKELÇİSİ ERTAŞ: ÜLKELERİN VE DİPLOMASİLERİN DE BİR MARKA DEĞERİ VAR
Avrupa Ajansı| AVA- Londra
Avrupalı Türk Markalar Birliği'nin (ATMB) Londra’da düzenlediği iftarda yeni birliğin yeni yönetim kurulu ile iş insanları bir araya geldi.
Advertisement
ATMB’nin iftar programında konuşan Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Osman Koray Ertaş, Türk markalarının bütün dünyadaki varlığının Türkiye'nin marka değerine de katkı sunduğunu söyledi.
ATMB Başkanı Vehbi Keleş'in ev sahipliğinde Londra'da düzenlenen iftara Ertaş'ın yanı sıra Türkiye'nin Londra Başkonsolosu Bekir Utku Atahan, Türkiye'nin Londra Büyükelçiliği Ticaret Başmüşaviri Tarık Sönmez ile çok sayıda iş insanı ve davetli katıldı.
İftar programında bir konuşma yapan Ertaş, markalaşmanın sadece ticari alanda değil birçok alanda önemli olduğuna işaret ederek ülkelerin ve diplomasilerin de bir marka değeri olduğunu söyledi.
Türkiye ve Türk markalarının son yıllarda marka değeri açısından önemli mesafeler kaydettiğini ifade eden Ertaş, "Burada herhangi bir markette satılan ürünümüz veya herhangi bir evde kullanılan bir beyaz eşya, esasen diplomasimize ve ülkemizin yumuşak gücüne ve ülkemizin tanıtımına da katkı sağlıyor." diye konuştu.
Londra Putney’deki Beyzade Turkish Kitchen’da gerçekleşen iftarda konuşan Ertaş, "Ülkemizin markalarının bütün dünyadaki varlığı ülkemizin marka değerine büyük katkı sağlıyor. Esasen birlikte büyüyoruz." ifadelerini kullandı.
Sönmez de konuşmasında İngiltere'nin Türkiye açısından önemli bir ticari ortak olduğunu belirtti. İngiltere'yle ticarette Türkiye'nin fazla verdiğinin altını çizen Sönmez, Ticaret Başmüşavirliğinin tüm Türk yatırımcı ve iş insanlarına açık olduğunu söyledi.
ATMB Başkanı Keleş ise konuşmasında birlik ve Türk iş insanları olarak Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenenlere yönelik üzerlerine düşeni yapmaya devam edeceklerini ifade etti. Keleş, Türkiye-İngiltere arası ticaret hacminin artması, iki ülke iş insanları arası bağlantıların kurulması, Türk iş insanlarının İngiltere'deki sisteme entegrasyonunun çözümü için çalıştıklarını da sözlerine ekledi.
“Bu akşam burada farklı sektörlerden sanayici, yatırımcı, finansçı, hukukçu ve daha bir çok farklı alanda faaliyet gösteren girişimcinin bir araya gelmesi güzel ülkemiz Türkiye’nin ekonomik kalkınması açısından çok önem taşıyor.” diyen Keleş “Markalar Birliği’nin yeni başkanı olarak, yönetim kurulumuz ve istişare kurulumuz, Birleşik Krallık ve Türkiye arasındaki ticaret hacminin artması için elimizden geleni yapacağımızın altını çizmek istiyorum.” diye devam etti www.nhs.uk/covidvaccination
ATMB’nin iftar programında konuşan Türkiye'nin Londra Büyükelçisi Osman Koray Ertaş, Türk markalarının bütün dünyadaki varlığının Türkiye'nin marka değerine de katkı sunduğunu söyledi.
Türkiye kritik bir kader seçimine doğru adım adım ilerlerken, adaylıklar, listeler, potansiyel görevler havada uçuşuyor.
Nasıl bir Dışişleri Bakanı? Türkiye kritik bir kader seçimine doğru adım adım ilerlerken, adaylıklar, listeler, potansiyel görevler havada uçuşuyor. Siyasette deneyimli bir göz şuan konuşulanların, seçim sonrasını belirlemekte büyük bir etkisi olmadığını az çok bilir.
Siyasette kartlar sürekli yeniden karılır. Çok bilinmeyenli bu ortamda birkaç adım ötesinin hamlesini ve karşı hamleyi öngörebilen başaran olur.'Nasıl bir dış politika' konusu, bir dış politika uygulayıcısı olarak benim siyasa düzeyinde öteden beri yazdığım, seslendirdiğim bir konu.
Nasıl bir Dışişleri Bakanı ? sorusu ise hem pek az sorulmuş hem pek az yanıtlanmış bir sorudur Türkiye'de.
İşte burada Türkiye'de bir siyasi, hukuki adalet arayışı ortasında büyümüş, neredeyse iki on yılını da uluslararası siyaset ortamında Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik hedefine vakfetmiş biri olarak bu soruya kendi yanıtlarımı vermeye çalışacağım. Bugüne kadar çağdaş, batılı ülkelerin dışişleri ve pek çok farklı alandaki bakanları, parti liderleri ile dostluk ettim, onları yakından tanıdım ve beraber çalıştım. Bu deneyimlerim ışığında Türkiye'nin yeni dönemde nasıl bir "Dışişleri Bakanı"na ihtiyacı olduğunu irdelemeye çalışacağım.
Yeni Dönemde Türkiye'nin Nasıl bir Dışişleri Bakanı'na İhtiyacı Var?
Alanı ekonomi olan, Amerikan vatandaşı bir akademisyen olan Çiller, Dışişleri Bakanı yapılınca ne olduğunu 96/97'de deneyimledik. Her alan gibi dışişleri ve dış politika da ehline, liyakatli kişilere teslim edilmesi gereken konular, ki bu mutlaka bir diplomat demek de değildir. Yazının bazı bölümlerini Tweet olarak da bulabilirsiniz:
Kader Sevinç
Türkiye'de
Alanı ekonomi olan, Amerikan vatandaşı bir akademisyen olan Çiller, Dışişleri Bakanı yapılınca ne olduğunu 96/97'de deneyimledik.
Her alan gibi dışişleri ve dış politika da ehline, liyakatli kişilere teslim edilmesi gereken konular, ki bu mutlaka bir diplomat demek de değildir.
İstisnai bazı örnekler dışında, dış politikasına girdi verseler de diplomatlar kariyerleri boyu, siyasi iktidarın oluşturduduğu dış politikanın temsilcisi konumundalar.
Diplomatların katkısı önemlidir ancak dış politika yapım süreci çok daha karmaşık ve siyasi bir süreçtir.
Bu ne akademik bir süreçtir ne de teknik diplomatik bir süreç.
Partilerin kendi siyasi dış politika laboratuvarlarında olgunlaşmış ama ufku geniş, liyakat sahibi kişi(ler) liderliğinde ve bu ekiplerle dış politika kurgulanır.
Dış politikada başarının formülü buradadır. Türkiye'de en "liyakat" diyen kesimlerin bile aklının söz konusu siyasi pozisyonlar olduğunda karıştığını görüyorum.
Maalesef Türkiye'deki siyaset dünyasında dil bilen insan sayısının azlığı, dil bilmeyi dış politika bilmek gibi algılatıyor.
Liyakat dosyaları bilmektir.
Liyakatli siyasi figür demek, toplumdan kopuk, fildişi kulesinden soyut politika tasarıları yapan kişi de değildir.
Kendi toplumunu, ülkesini çok iyi tanıyan, danışmanlarının eline tutuşturduklarının ötesinde dış politika dosyalarına hakim ve vizyon sahibi olmak şart.
Aksi halde, Çiller ve diğer pek çok örneğindeki gibi gaflar birbirini takip eder. Açılan yaralar kolay kapanmaz, hem ülke hem siyasi hareket türlü riskler altına girer.
Siyaset bilmeyen dış politikacı da, dış politika bilmeyen siyasetçi ile de bu işler icra düzeyinde olmaz.
Fikrimce Türkiye'nin içinden geçtiği süreç ve dünyadaki bozuk imajı da göz önüne alındığında liyakatli, parlak bir siyasetçi kadının Dışişleri Bakanı olması da önemlidir.
Türkiye'den batılı başkentlere gelen, neredeyse tamamı erkeklerden oluşan, başkanının daima erkek olduğu resmi heyetler, Türkiye'nin dünyada algılanışını, ülkemizin başarılı, aktif, güçlü kadınlarına haksızlık derecesinde olumsuz etkiliyor.