2 minute read
İngiltere'de ilk kez 3 kişinin DNA'sını taşıyan bir bebek dünyaya geldi
Avrupa Ajansı | AVA- Londra
Tüp bebek teknolojisinde çığır açan bu teknik, bebeklere anneden, ölümle sonuçlanabilecek mitokondriyal hastalıkların geçmesini engellemek için geliştirilmişti.
Advertisement
Mitokondriyal hastalıkların tedavisi yok. Bu hastalıklarla doğan bebekler, birkaç saat ya da gün içinde hayatlarını kaybedebiliyor.
Daha önce bebeklerini kaybeden bazı aileler, kendi sağlıklı bebeklerini dünyaya getirebilmek için bu tekniği son çare olarak görüyor. Mitokondri, neredeyse her hücrede bulunan ve gıdayı enerjiye çeviren küçük bir yapı. Mitokondriyal bozukluklarda, vücuda enerji gönderilemediği için beyin hasarı, kas atrofisi, kalp yetmezliği ve körlük oluşabiliyor. Bu bozukluklar sadece anneden bebeğe geçiyor.
Mitokondri Değiştirme Tedavisi nedir?
Mitokondri Değiştirme Tedavisi, sağlıklı bir donörden alınan mitokondriyanın kullanıl- dığı bir tüp bebek yöntemi. Donörden alınan DNA, mitokondrinin işlevini yerine getirebilmesini sağlıyor. Bebeğin dış görünüşü gibi diğer özelliklerini etkilemiyor ve "üçüncü ebeveyn" kapsamına girmiyor.
Bu teknik, İngiltere'de Newcastle'da geliştirildi ve 2015'te bu teknikle bebek dünyaya getirilmesinin önünü açan yasal düzenlemeler yapıldı.
Ancak teknik İngiltere'de hemen hayata geçirilmedi. 2016'da ABD'de tedavi gören Ürdünlü bir çift bu teknikle bebek dünyaya getiren ilk anne-baba oldu.
İnsan Üremesi ve Embriyoloji Yönetimi (HFEA) adlı düzenleyici kurum, 20 Nisan
2023 itibarıyla ülkede bu tür "beşten az" doğumun gerçekleştiğini açıkladı.
Ancak HEFA, ailelerin kimliklerinin açığa çıkmaması için kesin sayıyı açıklamadı ve başka ayrıntı vermedi.
Bu sınırlı bilgiler, İngiltere'de yayımlanan Guardian gazetesinin Bilgi Edinme Yasası kapsamında kuruma yaptığı başvuruyla ortaya çıktı.
Newcastle Üniversitesi henüz açıklama yapmadığı için geliştirdikleri tekniğin başarılı olup olmadığı henüz belli değil.
Francis Crick Araştırma Enstitüsü'nden Prof. Robin Lovell-Badge, "Mitokondri Değiştirme Tedavisinin uygulamada nasıl sonuç verdiğini, bebeklerde mitokondri bozukluklarının olup olmadığını ve bu bebeklerin hayatlarının sonraki aşamalarında sorun yaşama riski olup olmadığını görmemiz gerekiyor" dedi.
Tekniğin başarılı olması halinde İngiltere'de her yıl 150 kadar doğumda bu tekniğin kullanılabileceği belirtiliyor.
Çocuklarda Gıda Alerjisi ile Egzama Arasındaki Ba
ğlantı Araştırılacak
Avrupa Ajansı | AVA- Londra
İngiltere'de çocuklarda gıda alerjisi ile egzamanın bağlantısını araştıracak geniş çaplı klinik çalışma başlatıldı. Çalışmaya, egzaması olan 3 aylık ile 2 yaş aralığındaki 493 bebeğin katılacağı ifade edildi.İngiltere Ulusal Sağlık ve Bakım Araştırmaları Kurumu (NIHR) tarafından finanse edilen ve Bristol, Manchester ve Southampton Üniversiteleri tarafından ortaklaşa başlatılan 'TIGER' adlı klinik çalışmada, gıda alerjisinin egzama ile bağlantısının araştırılacağı açıklandı. Bugün yapılan açıklamada "Katılımcılar iki gruba gelişigüzel dağıtılacak; bir grup standart tedavi alacak, diğeri ise inek sütü, tavuk yumurtası, buğday ve soya için deri prick (alerji) testlerinin sonuçlarına göre diyet tavsiyesi alacak.
Çalışmanın sonunda, test rehberliğinde verilen diyet tavsiyesinin egzamalı çocuklarda hastalık kontrolünü iyileştirip iyileştirmediği daha net anlaşılacaktır" denildi.
Klinik çalışmaya 3 aylık ile 2 yaş aralığındaki ve egzaması olan 493 bebeğin katılacağı ifade edildi. Klinik çalışmanın basın açıklamasında, egzama ve gıda alerjisinden muzdarip çocukları olan Hannah Morgans'ın şu ifadelerine yer verildi:
"Doktorun size verdiği çeşitli kremleri kullanarak çocuğunuzun egzamasının nedenini değil, yalnızca semptomlarını tedavi ediyoruz, bu benim gibi ebeveynler arasında yaygın bir endişe. Egzama genellikle bebeklerin sütten kesildiği zamanlarda gelişir ve bu iki şeyin bağlantılı mı yoksa tesadüf mü olduğuna karar vermek zor oluyor. Çoğu çocuğun, ebeveynlerin karar vermesine yardımcı olmak için gıda alerjisi testlerine erişimi yok ve bu çalışma, bunun hastalık kontrolünü iyileştirip iyileştirmediği ni ortaya çıkaracak."
Eurovision Şarkı
Yarışması’nı İsveç’i temsil eden Loreen kazandı