MAG Kasım 2019

Page 1














p a r i s k u a f o r. o f f i c i a l

















www.intrahome.com.tr

Karacakaya Caddesi No:105 Siteler-Ankara/TĂœRKÄ°YE T:+90 312 348 54 32 F: +90 (312) 348 03 14 info@intrahome.com.tr


@intrahomeinterior intra.home




Bayan Bekleme Salonu

Bayan Bekleme Salonu

Erkek Saç Tasarım & Bakım

Erkek Saç Tasarım & Bakım

Bayan Saç Tasarım & Bakım

Bayan Saç Tasarım & Bakım

Erkek - El Ayak Bakım

Erkek - El Ayak Bakım

Bayan Spa Manikür & Pedikür & El Ayak Bakımı

Bayan Spa Manikür & Pedikür & El Ayak Bakımı

Masaj

Masaj

Makyaj & Cilt Bakımı & Protez Tırnak (Dermopen & Kaş Kontür & Kirpik Lifting)

Makyaj & Cilt Bakımı & Protez Tırnak (Dermopen & Kaş Kontür & Kirpik Lifting)

VİP Bride

VİP Bride


tez Tırnak tür &

redwhitekuafor.com.tr

redwhitekuafor.com.tr

A y r ıc a lı k l ı Hi zme t l e ri ve A y rıŞcal k l ıiyle Hi zBeytep m e t l e rei ’ve Yeni u bı es de

Y en i Şub e s i yl e B e yte pe’ de

nak

Merkez: GAZİOSMANPAŞA İran Caddesi 0312 466 15 45 - BİLKENT 0312 266 22 25 ÇAYYOLU Mesa Plaza 0312 241 26 00 - BEYTEPE Ahmet Taner Kışlalı Caddesi 0312 242 12 02

Merkez: GAZİOSMANPAŞA İran Caddesi 0312 466 15 45 - BİLKENT 0312 266 22 25








editör

Beril Çavușoğlu

En Sevdiğim Ay

beril@magmedya.com.tr

D

eğerli Okurlar; Benim en sevdiğim aydır; Kasım... Çünkü doğduğum aydır... Hala çocuk gibi coşkuyla ve çok kalabalık kutlarım yeni yaşımı... Birbirinden güzel etkinliklerle geçen bir ayı geride bırakırken sizlerle de bu coşkuyu paylaşalım... Ben bu sayıya, MAG PR Solutions tarafından gerçekleştirilen; Türkiye’nin en büyük ve Avrupa’nın sayılı butiklerinden olan Rolex Panora’nın açılış daveti ile başlamak istiyorum... Uğur Saat markasının ev sahipliğinde; muhteşem bir organizasyonla yaklaşık beş yüz kadar konuğun; bir kısmının şehir dışından, hatta yurt dışından geldiği açılışa; harika bir de konser eşlik etti. Unutulmaz anlara imza atan geceden en renkli kareler sizlerle... Benim de katıldığım; dünyaca ünlü sanatçı Ahmet Güneştekin’in “Belleğin Alfabesi” adlı sergisi; Bakü, Haydar Aliyev Kültür Merkezi’nde, inanılmaz etkileyici bir atmosferde, özel bir davetle açıldı. Mihriban Aliyev ile kızları Arzu ve Leyla Aliyev, Daax Corporation Yönetim Kurulu Başkanı Hassan Gozal ile Azerbaycan Kültür Bakanı Abulfaz Garayev’in yaptığı açılışta Türkiye’den de pek çok önemli isim yer aldı. Bu şık etkinlik sayfalarımızda... Konu sanattan açılmışken... Çağdaş Türk Resim Sanatı’nın önde gelen isimlerinden; sanat hayatında altmış üçüncü, müzecilikte de onuncu yılını kutlayan, usta ressam Mustafa Ayaz’ı konuk ettik... Ülkemize, dünyamıza kattıkları, tutkusu, çalışkanlığı ile beni çok duygulandıran röportajı; umarım herkese örnek olur... Yine bir başka önemli değer; sıra dışı müzisyen Musa Göçmen ile enerjimizi yüksek pozitife taşıyacak söyleşimizde senfoniden rock’a, bestecilikten orkestra şefliğine müzik kariyerindeki yolculuğunu ve yediden yetmişe tüm dünyada milyonları kendisine nasıl hayran bıraktığını konuştuk... MAG Moda içeriğimizde ise ülkemizin başarılı modacılarının özel şovlarından röportajlarına çok renkli bir bölüm sizleri bekliyor... Mercedes Benz Fashion Week İstanbul kapsamında düzenlenen defileler; Melis Ağazat, Tuba Ergin gibi yaratıcı tasarımcılarımızla sohbetler; moda severlerin içini ısıtacak... Tuçe Peksayar’ın “The Glowings” markası ve sosyal sorumluluk projesi ise bence herkese ilham verecek... Kasım sayımızda yer alan MAG Wedding; hep hayali kurulan, o özel gün için çok değerli bir rehber oldu... Gelinlikten mekan seçimine, organizasyondan makyaj önerilerine, heyecanlı gün için her şey burada... Ayrıca birbirinden şık, çok konuşulan düğünleri de bu bölümde görebileceksiniz... İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi Massimo Gaiani’nin rezidansına konuk olduk ve pek çok konu üzerine konuşma fırsatı bulduk. İtalyan Mutfağı’ndan ekonomiye, turizmden iki ülke ilişkilerine farklı farklı konulara değindik. Ayrıca birçok büyükelçiliğin özel davetlerini dergimize taşıdık. Almanya’nın ve İspanya’nın milli gün kutlamaları, Lüksemburg’un eğlenceli konseri, Hindistan’ın yemek festivali gibi... Ve kapağımıza gelince... “Afilli Aşk” dizisinin meşhur Ayşe’si yani sevilen oyuncu Burcu Özberk ile çok özel bir çekim gerçekleştirdik... Mr. CAS Otel’in tarihi atmosferinde sıcacık bir röportajımız oldu... Son olarak; MAG Ailesi adına Cumhuriyetimizin Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü şükranla anıyor ve herkese mutlu bir ay diliyorum...


BLACK BAY DARK


KASIM 2019 YIL:17 SAYI:165 FİYAT:15 TL MAG Medya Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü

CAN ÇAVUŞOĞLU can@magmedya.com.tr Genel Yayın Yönetmeni

BERİL ÇAVUŞOĞLU beril@magmedya.com.tr Tasarım

ÖZGE AKTAŞ ozge@magmedya.com.tr Kreatif Direktör

SEDA ÇAVUŞOĞLU seda@magmedya.com.tr Haber ve Foto Muhabiri

ÖZGÜR KARABULUT ozgur@magmedya.com.tr Halkla İlişkiler

DİLARA ERTÜRK dilara@magmedya.com.tr DİLARA AYDOĞDU daydogdu@magmedya.com.tr Katkıda Bulunanlar

ASLIHAN ALBAYRAK DANİLO ZANNA EMRE HAN AY ERSİN AL HAMİYET AKPINAR İPEK GENÇER OZAN EKŞİ ÖZGÜR AKSUNA SİRET UYANIK Reklam Müdürü

ESRA DEMİR TORAL esra@magmedya.com.tr Reklam

FERAY ŞAHİNGÖZ feray@magmedya.com.tr HİLAL BAŞARIR ÖZTÜRK hilal@magmedya.com.tr SİMGE ÜNLÜ ÇETİN simge@magmedya.com.tr Türü

BÖLGESEL SÜRELİ YAYIN MAG isim ve yayın hakkı MAG Medya Ltd. Şti.’ne aittir. Dergide yayınlanan yazı ve fotoğrafların tüm hakkı MAG’a aittir. İzin alınmadan kullanılamaz. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İdare Merkezi Kaptanpaşa Sokak No: 33-B G.O.P. ANKARA Tel: +90312 428 0 444

MAG’a abone olmak çok kolay... Telefon ile

0.312 428 04 44

İnternet ile

abone.magdergi.com.tr

YENİDEN KULLANIN GERİ DÖNÜŞTÜRÜN! Eski dergi, katalog ve gazetelerin geri dönüştürülmesi çevreye yapılabilecek en kolay katkıdır. Ağaç kesimlerini azaltmak üzere MAG Medya, okuyucularını kendi yakın çevrelerinde de geri dönüşümü teşvik etmeye çağırıyor.

Mali İşler Koordinatörü

TARIK DEĞER tarik@magmedya.com.tr Yayın Hukuk Danışmanı

AHMET MÜNİR YAŞAR KORCAN DERİCİOĞLU

Dağıtım Dünya Süper Dağıtım Veb. Ofset A.Ş Baskı DUMAT OFSET A.Ş. Bahçekapı Mah. 2477. Cad. No: 6 Şaşmaz / ANKARA Tel: +90312 278 82 00 (pbx) Basım Tarihi 30.10.2019 www.magdergi.com.tr facebook.com/magonline twitter.com/magdergi instagram.com/magdergi bilgi@magmedya.com.tr



60 50 AHMET Güneştekin’in Bakü’deki sergisi...

332

60 ROLEX Panora’daki yeni butiğinin açılış lansmanı...

306 MUSTAFA Ayaz’ın çağdaş müze yolculuğu...

102 PRADA‘nın büyük beğeni yakalayan sonbahar/kış koleksiyonu... 130 TEPE Aura’da yaşam başladı...

242

332 MÜZİĞİN duayen ismi Musa Göçmen ile keyifli bir röportaj...

144 WEDDING özel dosyamızda düğüne dair her şey... 170 GÜLNUR Güneş ve Yiğit Doğan Çelik çiftinin yıldızlar geçidine sahne olan düğünü... 242 BURCU Özberk ile çok özel bir röportaj...

258 258 MODA bölümünde Fasion Week’inde yer aldığı yeni sezon trendleri... 282 İTALYA Büyükelçisi Sayın Massimo Gaiani ile keyifli bir röportaj...



style

Seda Çavușoğlu

seda@magmedya.com.tr

PUSHBUTTON PANTOLON €384

NATASHA ZINKO CEKET £792

THOM BROWNE

SONBAHAR 2019

ERDEM ETEK £1,635

MARK CROSS ÇANTA €2,085

AMINA MUADDI AYAKKABI €895

Y

MY

CY

CMY

ROSIE ASSOULIN BÜSTİYER €596 BOTTEGA VENETA TERLİK £450

Kışın Vazgeçilmezi Geçmișten günümüze uzanan ekose modası yeni sezonda da gardıroplarınızda yerini almaya hazırlanıyor... GUCCI GÖZLÜK €700

44 magdergi.com.tr

M

CM

ROSIE ASSOULIN PANTOLON €714

GIVENCHY CEKET £2,173

C

TOD’S AYAKKABI £417

K



style

BOTTEGA VENETA ÇANTA £1,671

ANITA KO KÜPE €6,811

SAINT LAURENT SO

NBAHAR 2019

VERONICA BEARD BLUZ €350

Asil Siyah Zamanın ve mekanın önemi olmadan siyahın asaleti ile tüm gözleri üzerinize çekeceğiniz parçalar...

SAINT LAURENT GÖMLEK £1,852

UĞUR SAAT ROLEX

LOUBOUTIN AYAKKABI £795

46 magdergi.com.tr

AQUAZZURA AYAKKABI £471

JIMMY CHOO ÇİZME £908

TOM FORD DUDAK PARLATICISI €35.19

GIVENCHY ELBİSE £2,900



style

Birbirinden farklı renk ve desenlerle karıșıklığın içindeki uyumu yakalayın...

48 magdergi.com.tr

CHRISTIAN LOUBOUTIN AYAKKABI £540

ANDREA MONDIN AYAKKABI £562

ROMANCE WAS BORN ETEK £479

Karmakarışık

UĞUR SAAT CARTIER

GIAMBATTISTA VALLI ELBİSE £3,238

SAINT LAURENT BLUZ £864

DAVID KOMA ELBİSE €2,095

GIAMBATTISTA

VALLI

GIAMBATTISTA VALLI BLUZ £1,352

MAISON MICHEL ŞAPKA €570



davet

ERTUĞRUL ÖZKÖK

MİHRİBAN ALİYEV, AHMET GÜNEȘTEKİN

ALİ-SEZER AK

Bakü’de Belleğin Alfabesi ve Ölümsüzlük Sanatçı Ahmet Güneştekin’in “Belleğin Alfabesi” adlı kişisel sergisi Daax Corporation desteği ve Marlborough Gallery’nin sunumuyla, Bakü’de Haydar Aliyev Kültür Merkezi’nde açıldı. Serginin açılışını Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in eşi ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Mihriban Aliyev ile kızları Arzu ve Leyla Aliyev, Daax Corporation Yönetim Kurulu Başkanı Hassan Gozal, Azerbaycan Kültür Bakanı Abulfaz Garayev ve sanatçı Ahmet Güneştekin gerçekleştirdi. Sanat severlerin yoğun ilgisiyle açılan sergi, dilin aynasından bellek ve ölümsüzlük kavramlarına bakarak sanatçının geçmiş dönem ve son dönem başyapıtlarını bir araya getiriyor. Haydar Aliyev Kültür Merkezi’nde verilen özel davete iş ve cemiyet dünyasından birçok önemli isim katıldı. 

50 AHMET GÜNEȘTEKİN, HASSAN GOZAL



davet

CAN ORTABAȘ

ZEYNEP KARTAL

KAĞAN GÖKALP

FERYAL GÜLMAN, GONCA KARAKAȘ

DOĞAN YILDIRIM

OSMAN AKSOY

52

Türkiye’den iș ve cemiyet hayatının önemli isimleri de sergi için Bakü’ye gelerek davete katılım gösterdiler. BERİL ÇAVUȘOĞLU

LEVENT KIZIL

İNCİ AKSOY

BATU AKSOY



davet

MAHMUT CİĞER

KARDELEN, AHMET, EZGİ GÜNEȘTEKİN

SEDAT ARSLAN

Mihriban Aliyev ile kızları Arzu ve Leyla Aliyev’in de katıldığı Güneștekin sergisinde, konukların șıklığı da göz alıcıydı. HALUK NAYMAN

ELİF DÜRÜST

ASLİ PAMİR, MURAT PİLEVNELİ

MEHMET YILMAZ



davet

DAAX Corporation katkılarıyla düzenlenen sergide Hassan Gozal ile Hossein Gozal, tüm konuklarla yakından ilgilendi. 56

FERYAL GÜLMAN

HOSSEİN GOZAL, HASSAN GOZAL

SEDEF ORMAN

YALÇIN AYAYDIN


T Ü R K İ Y E ’ N İ N İ L K Y E R L İ S E R M AY E L İ U LU S L A R A R A S I E M L A K Z İ N C İ R İ

40 yıllık deneyimimizle Türkiye’de gayrimenkul sektörüne kazandırdığımız ilklerin ve milli sermayeyle bir dünya markası olmanın gururunu yaşıyoruz.

9 ÜLKE

39 ŞEHİR

75 B AY İ

204 TEMSİLCİ

Fi li s ti n Cad d es i No. 2/7 G a z ios m anpaş a 06700 Çank aya/A NK A R A T: +90 312 468 52 62

www.premar.com.tr




davet

Türkiye’nin En Büyük Rolex Butiği Açıldı Türkiye’nin en büyük ve Avrupa’nın sayılı butiklerinden olan Rolex Butik Panora, gerçekleşen şık bir davetle kapılarını açtı. 30 yılı aşkın süredir kaliteli saat çizgisinden ödün vermeyen Uğur Saat markasının öncülüğünde açılan mağazaya; iş ve cemiyet hayatının önde gelen isimleri büyük ilgi gösterdi. Uğur Saat Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Döğer ve Uğur Saat Yönetim Kurulu Üyesi Aslıhan- Kağan Bezcier ev sahipliğinde gerçekleşen etkinliğe; Rolex Türkiye Temsilcisi Claude Blanc, ATO Eski Başkanları Sinan Aygün ile Salih Bezci, Milli Futbolcu Emre Belözoğlu gibi iş, spor ve cemiyet dünyasının tanınmış simalarının yanı sıra birçok büyükelçi ve yabancı miyon temsilcisi de katıldı. Türkiye’nin en büyük saat butiğini Panora AVYM’de açmanın gururunu yaşadıklarını söyleyen Aslıhan Bezcier “30 uncu kuruluş yılını kutladığımız bugünde Avrupa’nın sayılı butiklerinden birini Ankaralı saat severlerle buluşturmanın gururunu yaşıyoruz.” dedi. Bütün mimari detayları Rolex’in tasarımcıları tarafından özel olarak hazırlanan mağazanın projelendirilmesi yaklaşık 1.5 yıl sürerken mağazanın yapımı 45 günde İsviçreli ekiplerce tamamlandı. 

60

CLAUDE BLANC, ASLIHAN BEZCİER, SİNAN DÖĞER, KAĞAN BEZCİER


SunExpress Güneş Ekspres Havacılık A.Ş., Yenigöl Mah. Nergiz Sok. No: 84 PK, TR-07230 Muratpaşa, Antalya SunExpress Deutschland GmbH, Gateway Gardens, De-Saint-Exupéry-Straße 10, D-60549 Frankfurt am Main www.sunexpress.com | 444 0 797 (0,09 TL/dak.) *tek yön, tüm vergi ve harçlar dahildir.

Toplantı Keyfi. Kaçmasın.

sız Aktarma ürkiye’de T a y l Anta ehre 7 farklı ş

99 * , TLʼden

69

yatlarla fi n a y la ş ba

İş görüşmenize giden en hızlı yol.


davet

VEDAT YAKUPOĞLU

BÜȘRA ERBİL

DOĞUKAN AKAR

ALİ OLGUN BOYDAK

Nur Döğer konuklarla yakından ilgilenerek örnek bir misafirperverlik sergiledi. 62

AFİTAP AKINCI

GÜLAY AKINCI, KAMİLE TÜRKER, NUR DÖĞER, NERMİN ÜZER

OSMAN KARAGÖZ


Dogu Ekspresi ve Kars Turistik bir geziden çok daha fazlasını deneyimlemek için mutlaka Doğu Ekspresi ile Kars gezisine rezervasyon yapmalısınız! Kontenjanlar sınırlı sayıdadır.

Ankara: Atatürk Bulvarı No: 175/4-8 Kavaklıdere, Çankaya/ANKARA İstanbul: Bağdat Caddesi 47/4 Kızıltoprak, Kadıköy/İSTANBUL

/saltur

@saltur


davet

ÖNDER BÜLBÜLOĞLU

SALİH BEZCİ

Panora AVYM’de gerçekleșen açılıșta konuklar kırmızı halı șıklığı ile karșılandılar.

SEVİLAY HELVACIOĞLU

BURCU AYGÜN BUCAK

GİZEM-COȘKUN GOLLÜK

YUSUF-CEREN TANIK

NECATİ ÇETİNKAYA

CEVDET AĞAÇLI


AKIN-NESRİN KILAVUZ

GABRİEL ȘOPANDA

ELENA-GREGORİO LASO

İș yașamının önemli isimlerinin yanı sıra büyükelçiler ve yabancı misyon temsilcileri de yoğun ilgi gösterdi. SİNAN AYGÜN, SERHAT NEZİROĞLU

BETÜL-ERDOĞAN YILDIRIM

UMUT ÖNDER ALTINTAȘ


davet

ÖZGE KESEROĞLU

MERT-BURCU BAYDAR

ADNAN BEKER

ÖZLEM BULUT

Rolex marka saat tutkunu olan Milli Futbolcu Emre Belözoğlu da açılıșa katıldı. 66

EMRE BELÖZOĞLU

BİRGÜL TAVȘAN KAYA, EMİNE TAVȘAN

GÜN EMRE-YASEMİN İÇER


ESİN GÜREL

TUĞÇE GÜREL

ÖZGÜN-İDİL ȘİMȘEK

EMİR-MİHRİMAH AKÇAY

SALİH CAN KAPLAN

NESLİHAN-DUYGU ZORLU

CANSEL KÖSE GÜRER


davet

ÖZGÜR-ZEYNEP İNCESU

MUSA DÖNMEZ

YEȘİM TANDOĞAN

RAMAZAN KAYA

SİMON TRONİ

68

Simon Troni de açılıș için șehir dıșından gelen konuklar arasındaydı. BERİL ÇAVUȘOĞLU

ÖZER-ESRA DEMİR YILDIRIM

ZEYNEP ÖZBULUT



davet

KEMAL-TUĞÇE İNAL

OĞUZHAN KARA

SEVGİ ÇAMAN

YASEMİN POLAT

MAG PR Solutions tarafından düzenlenen davete, yaklașık 500 konuk katıldı. 70

SEDA-CAN ÇAVUȘOĞLU

REZAN ANIK YAĞIZ

AHMET TAMER

SEVİL GÜRGAN


ALP-SEDEN BEKİT

BAHA CENGİZ, FATİH TANRIKULU

GÖZDE-ÖZMEN ÖZTÜRK

Misafirler, Coverranger Grubu’nun eğlenceli müzikleri ve birbirinden lezzetli, șık sunumlar ile keyifli anlar yașadı. BELİZ BÜYÜKHANLI

BURHAN-TUĞBA KAHRAMAN

EFE BEZCİ

NURAY KARALAR


davet

ARDA-CANSU KAHRAMAN

AYDAN-SELÇUK ÖZDOĞAN

BANU ERTÜRK

72

Tüm mimari detayları Rolex’in tasarımcıları tarafından özel olarak hazırlanan mağazanın projelendirilmesi yaklașık 1.5 yıl sürerken mağazanın yapımı 45 günde İsviçreli ekiplerce tamamlandı. ESRA-ÖZER YILDIRIM

FATİH-ȘEBNEM KANDEMİR

BURAK IȘIK



Uzakdoğu’dan Lezzet Serüveni Çin, Japon ve Thai mutfağı deyince akla gelen Uzakdoğu restoranı SushiCo, 23 yıldır süregelen lezzetlerini Panora AVYM’de misafirleriyle bulușturmaya devam ediyor...

74 magdergi.com.tr


Türkiye’nin lezzet ve çeșit konusunda en iddialı Uzakdoğu restoran zinciri olmayı hedefliyoruz.

S

ushiCo’nun kuruluş hikayesi nedir?

1997 yılında İstanbul Ataşehir’de paket servis ağırlıklı hizmete başlayan SushiCo bu yıl 23. yılını kutluyor. SushiCo’nun Ankara’da dört, Türkiye genelinde 33, Kıbrıs, Kosova, Makedonya ile birlikte toplam 36 şubesi vardır.

Ankara’daki SushiCo restoranınızın konumu için Panora’yı seçmenizin sebebi nedir?

Panora AVYM gerek lokasyon gerekse kendi özelinde oluşturduğu marka karmasıyla Ankara’nın en iyi AVYM’lerinden biri olduğu için biz de SushiCo olarak burada yer almak istedik.

Misafirlerinize hangi mutfak kültürlerinden lezzetler sunuyorsunuz?

Misafirlerimize Çin, Japon ve Thai mutfağından özel lezzetler sunuyoruz. Çok sayıda yabancı personelden oluşan ekibimiz ile Türkiye’nin lezzet ve çeşit konusunda en iddialı Uzakdoğu restoran zinciri olmayı hedefliyoruz.

En çok tercih edilen lezzetleriniz nelerdir?

En çok tercih edilen lezzetlerimiz olarak Çin mutfağından Acılı Ekşili Çorba, Tatlı Ekşi Soslu Tavuk, Zencefil Soslu Çıtır Tavuk, Çıtır Patlıcanlı Dana Eti, Noodle çeşitleri; Sushi çeşitlerinden California Roll, Philadelphia Roll, Crunchy Roll yanında pişmiş balıklarla hazırlanan İstanbul Roll, Trüflü Ebi Tempura Roll, Sake Ten Roll ‘u saymak mümkün.

Misafirlerinizin özel günleri için ev sahipliği yapabiliyor musunuz?

Misafirlerimiz önceden rezervasyon yapmak kaydıyla, doğum günleri ve özel günler için daima bizi tercih edebilirler.

Sushi kursu hizmetinizden bahsedebilir misiniz?

Sushi kurslarımız 18 seneden beri SushiCo’da çalışmakta olan Japon Şefimiz Yutaka Hoshino tarafından verilmektedir. Yutaka Hoshino, küçük yaştan itibaren aşçılığı kendisine hedef seçmiş ve bu konuda eğitim almıştır. Sushi ustası olduktan sonra İngiltere’ye gitmiş ve Londra’nın önemli sushi restoranlarında çalışmıştır. 1995’te Türkiye’ye gelen Yutaka Hoshino, 2001 yıllından beri SushiCo’da çalışmaktadır. Gelen talepler doğrultusunda tüm şubelerimizde özel eğitimler verebilmektedir. 




Funda Bekişoğlu Çok Pratik ve Keyifli Turan Bekişoğlu Mermer’in sahiplerinden, başarılı iş kadını Funda Bekişoğlu, yoğun yurt dışı gezileri arasında hem dostlarla paylaşım hem de alışveriş yapmak için Panora’yı çok pratik ve keyifli bulduğunu belirtti.

Dilşen Kara Azerbaycan Dönüşü Panora Peyzaj Mimarı ve Çevre Peyzaj Genel Müdürü Dilşen Kara, Azerbaycan’daki işlerini tamamlayıp, yakın arkadaşına hediye almak için Panora AVYM’yi ziyaret etti. Dilşen Hanım, alacağı armağan için Beymen mağazasını tercih etti.

78


Veli Sarıtoprak, Kutlu Tamay İş Toplantısı Panora’da TÜSİAV Başkanı Veli Sarıtoprak ve İş İnsanı Kutlu Tamay, hem yeni açılan Rolex mağazasını ziyaret etmek hem de iş toplantısı yapmak için Panora AVMY’ne geldi. Rolex mağazasında saatleri inceleyen Sarıtoprak ve Tamay, gerçekleştirecekleri projeleri konuşmak üzere Uludağ Restoran’da oturarak uzun uzun sohbet etti.

Sibel Durgun Burberry’den Alışveriş Yaptı Medicana International Ankara Hastanesi Genel Müdür Yardımcısı Sibel Durgun, alışveriş için geldiği Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde Burberry mağazasını tercih etti. Durgun, alışverişinin ardından AVYM turu yaptı.


Vedat Yakupoğlu Beymen’den Takım Elbise Aldı YDS markasının sahibi Vedat Yakupoğlu, takım elbise almak için Panora Beymen mağazasını tercih etti. Uzun süre modelleri deneyen Vedat Bey, alışverişin ardından yemek yemek için Uludağ Kebap’a geçti.

Bedii-Ela Gürbüz Akşam Yemeği Panora AVYM’de Sosyal sorumluluk projelerine verdiği desteklerle tanınan Ela Gürbüz, eşi Bedii Gürbüz ile akşam yemeği için Panora AVYM’yi tercih etti. İkili mağazaları gezdikten sonra El Corazon’da akşam yemeği yedi.

80


Melike Gökçe Godiva’dan Alışveriş Yaptı MAG dergisi yazarlarından Melike Gökçe, akşam üstü uğradığı Panora Godiva’dan alışveriş yaptı. Gökçe, en güzel hediyenin çikolata olduğunu düşündüğü için sık sık Godiva’ya uğradığını belirtti.

Buket Sungur Arkadaşlarıyla Godiva’da Buluştu Cemiyet hayatının tanınan simalarından Buket Sungur, arkadaşlarıyla buluşmak için Panora AVYM’deydi. Sungur, Godiva’da arkadaşlarıyla birlikte keyifli vakit geçirdi.


Ece-Serkan Güleç Akşam Kahvesi Panora’da Güleç Dekor’un sahipleri Ece-Serkan Güleç, akşam kahvesi için Godiva’ya geldi. Çift, kahveyle birlikte Godiva’nın leziz ürünlerini tatmayı da ihmal etmedi.

Zafer Yıldırım Rolex Davetine Katıldı Yıldırım Grup Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜGİAD Ankara Başkanı Zafer Yıldırım, Rolex’in yeni mağazasının açılış daveti için Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi’ne geldi. Yıldırım, saatleri inceleyerek özel bir modelin siparişini verdi.

82



Mehmet Yörübulut Beymen’den Aksesuar Alışverişi Acıbadem Ankara Hastanesi Baş Hekimi Mehmet Yörübulut, takım elbise bakmak için Panora Ramsey mağazasına geldi. Yörübulut, uzun süren alışverişinin ardından S’LO Cafe’de dinlendi.

Meltem Yılmaz Yeni Sezon Ürünleri İnceledi Zeehjan Mücevherat’ın sahibesi Meltem Yılmaz, yeni sezon ürünleri incelemek ve alışveriş yapmak için Panora AVYM’ye geldi. Meltem Hanım, Miin mağazasının tasarımlarını çok beğendiğini söyledi.

84



Zeynep-Doruk-Rıfat Şahin Ailecek Vakit Geçirdiler İş İnsanı Rıfat Şahin ve Modacı eşi Zeynep Şahin, çocuklarıyla Panora AVYM’de keyifli bir gün geçirdi. Önce Starbucks’ta kahve keyfi yapan aile, ardından B&G Store ve Botti’den oğulları Doruk için alışveriş yaptılar.

Selin Açık Elif Damgacı’nın Sergisini Gezdi Seza İnşaat Yönetim Kurulu üyesi Selin Açık, yakın arkadaşı Elif Damgacı’nın sergisini gezmek için Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi’ni ziyaret etti. Selin Hanım, uzun süre sergideki eserleri inceledi.

86


Evrim Milaslı Alışveriş Tercihi Brandroom Yazar ve Fotoğrafçı Evrim Milaslı, alışveriş yapmak için Panora AVYM’ni tercih etti. Milaslı, Brandroom’dan alışveriş yaptıktan sonra SushiCo Restoran’da arkadaşlarıyla buluşup yemek yedi.

Heval Aytin Soylu-Murat Soylu Ev Alışverişi Zara Home’dan Cemiyet hayatının sevilen ismi Heval Aytin ve eşi Murat Soylu, ev dekorasyonu ürünleri almak için Panora AVYM’ye geldi. Soylu çifti, evlerinin eksiklerini almak için Zara Home ve Mudo mağazalarını tercih etti.


İbrahim Cangül Beymen Blender’ı Tercih Etti Cangül Yatırım ve Petrol Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Cangül, arkadaşı ile buluşmak için Panora AVYM’yi tercih etti. Buluşma öncesi Beymen Blender mağazasından alışveriş yapan Cangül, ardından Clinic Coffee’ye geçti.

Elif-Yaren Damgacı Doğum Günü Alışverişi Panora’dan Resin art tekniği ile yaptığı eserleri büyük beğeni alan Elif Damgacı, kızı ile birlikte Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi’ne geldi. Yeni açılan Rolex mağazasından alışveriş yapan Elif ve Yaren Damgacı, sonrasında Godiva’da oturarak keyif yaptılar.

88



Mila-Akın Yücel Baba-Kızın AVYM Günü Uğurlu Mücevherat’ın sahibi Akın Yücel, kızı Mila ile vakit geçirmek için Panora AVYM’yi tercih etti. Beymen’den alışveriş yapan baba-kız, ardından Godiva’da oturdular.

Tuğba Koç Sarıçam Kardeşiyle Buluştu İş İnsanı Osman Sarıçam’ın zarif eşi Tuğba Koç Sarıçam, kardeşiyle buluşarak Panora AVYM’ni gezdi. GAP Kids ve Karamela mağazalarından çocuklar için alışveriş yapan ikili sonrasında Fatima Cafe’de oturarak kahve keyfi yaptılar.

90 magdergi.com.tr


Ceren Pakman Yeni Kitabının Heyecanını Yaşadı “Benim De Bebeğim Olsun” kitabı yoğun ilgi gören Psikolog Ceren Pakman; Panora D&R mağazasını ziyaret etti. Okurlarıyla karşılaşan ve büyük beğeni alan Pakman, çok heyecanlı ve mutlu olduğunu belirtti.

Belgin-Atahan-Necati Atay Hafta Sonu AVYM Gezisi BLGN Madenciliğin sahibi Necati Atay, ailesi ile birlikte hafta sonunu Panora’da geçirdi. Mağazaları gezip alışveriş yapan Atay ailesi, daha sonra yemek yemek için BY Moda Cafe’yi tercih etti.


Özlem Kızılyazı Beymen’den Alışveriş Yaptı Avukat Özlem Kızılyazı, Alışveriş yapmak için Panora Beymen mağazasını tercih etti. Beymen’in ürünlerini beğendiğini belirten Kızılyazı, uzun süre alışveriş yaptı.

Birgül-Baran Cuhruk Damat’tan Alışveriş Yaptılar Avukat Birgül Cuhruk ve Mali Müşavir Baran Cuhruk çifti, yeni sezon ürünlerini incelemek için Panora AVYM’yi tercih etti. Damat mağazasından alışveriş yapan çift daha sonra yemek yemek için Uludağ Kebap’a geçti.

92


Doğan-Emine Tavşan Eşiyle AVYM Turu Yaptı İş İnsanı Doğan Tavşan, eşi Emine Tavşan ile vakit geçirmek için Panora AVYM’yi tercih etti. Çift, uzun uzun AVYM turu atıp sinemada film izledikten sonra Kafes Fırın’da kahve içti.

Neşe Aykut Sezon Trendleri İçin Panora’da Modacı Neşe Aykut, sezonun trend parçalarını incelemek için Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi’ni ziyaret etti. Beymen, Brandroom ve Beymen Club’ı gezen Neşe Hanım, daha sonra arkadaşlarıyla Fatima Cafe’de oturdu.


Salim Bin Mübarek Al Şafi Katar Büyükelçisi Rolex’i Ziyaret Etti Katar Büyükelçisi Salim Bin Mübarek Al Şafi, Panora Rolex mağazasını ziyaret etti. Uzun süre saatleri inceleyen Büyükelçi, alışveriş yapmayı ihmal etmedi.

Burçak Çehreli, Ömür Polat Özsoy İşe Kısa Bir Mola Diş Hekimi Burçak Çehreli ve Diş Hekimi Ömür Polat Özsoy, işe ara verip keyifli vakit geçirmek için Panora AVYM’ye geldi. Çehreli ve Özsoy, mağazaları gezdikten sonra Happy Moon’s’ta yemek yedi.

94


Arzu Beyazıt Zara’dan Alışveriş Yaptı Birçok önemli derneğin yönetiminde yer alan, başarılı iş kadını Arzu Beyazt, Panora Zara mağazasından alışveriş yaptı. Ardından Arzu Hanım, Clinic Coffee’de kahve içip dinlenmeyi de ihmal etmedi.

Gül Yıldırım, Yasemin Kutal Yeni Projeleri İçin Aksesuar Seçtiler GPlus Mimarlık Ofisi’nin sahipleri Gül Yıldırım ve Yasemin Kutal, yeni projelerinin aksesuarlarını seçmek için Panora AVYM’de Paşabahçe ve Mudo mağazalarını tercih etti. Ortaklar, uzun süre alışveriş yaptı.


Kübra Bayraktar Yeni Koleksiyon Saatleri İnceledi Muse Art Galeri’nin Sahibi Kübra Bayraktar, Rolex mağazasını ziyaret etti. Yeni saatleri inceleyen Bayraktar, Sephora mağazasından kozmetik alışverişi yaptı.

Uğur-Kübra Akkaynak Doğacak Çocukları İçin Alışveriş Kolega Bilişim’in Sahibi Uğur Akkaynak, eşi Kübra Akkaynak ile doğacak çocukları için GAP Kids mağazasından alışveriş yaptı. Çift, yakın zamanda dünyaya gelecek bebekleri için çok heyecanlı olduklarını belirtti.

96



81 Yıldır Özlemle Anıyoruz… Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü, vefatının 81. yılında, hatırasını yaşatacak etkinliklerle Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde anıyoruz. 10 Kasım 1938’de hayata gözlerini yuman, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, vefatının 81. yılında farklı etkinliklerle Panora’da anılacak. Ata’mızın hatırasını yaşatmak amacıyla genç-yaşlı binlerce Panora misafiri ile dev boyutlarda Atatürk portresi yapımı, 8-10 Kasım tarihleri arasında, Piri Reis’te gerçekleşecek. 26 Ekim tarihinde başlayan “Yüzyılın En Şık Lideri” sergisi de 10 Kasım etkinlikleri kapsamında Ankaralıları bekliyor olacak.

Çizgilerle Atatürk!

10 Kasım Atatürk’ü Anma Haftası kapsamında, 8-10 Kasım tarihleri arasında Panora Piri Reis’te oldukça farklı bir etkinlik gerçekleşecek. 3D yazıcı kalemlerle 1,5 metreye 2 metre boyutlarında Atatürk portresi, Panora misafirleri tarafından yapılacak. Genç-yaşlı, 7’den 70’e binlerce ziyaretçi ile birlikte hazırlanacak portre, 10 Kasım akşamı son halini alarak Panora misafirleri için sergileniyor olacak. Ayrıca, alanda üç gün boyunca, profesyonel ressamlar tarafından, 18.00-20.00 saatleri arasında, yağlı boya Atatürk portresi çizilecek. 10 Kasım akşamı tamamlanacak yağlıboya tablo da, dev Atatürk portresi ile birlikte sergileniyor olacak. 16 farklı Atatürk fotoğrafının da sergileneceği etkinlik alanında, satışa sunulan fotoğraflardan elde edilecek gelir ise Türk Eğitim Vakfı’na bağışlanacak.

“Yüzyılın En Şık Lideri” Sergisi Ankaralıları Bekliyor!

“Medeni ve beynelmilel kıyafet, bizim için, çok cevherli milletimiz için layık bir kıyafettir. Onu giyeceğiz.” Mustafa Kemal Atatürk. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, yüzyılın gördüğü en şık lider Mustafa Kemal Atatürk’ün kıyafetleri Panora’da sergileniyor. Ata’mızın kendi terzisi Levon Usta’nın 4. kuşak torunu, dünyaca ünlü Levon Kordonciyan’ın Ata’mızın orijinal kalıpları üzerinden hayata geçirdiği replikalar Panora’da ziyaretçilerini bekliyor. 26 Ekim-17 Kasım tarihleri arasında, Piri Reis’te gerçekleşecek sergide, Atatürk’ün kıyafetlerinin yanında, herkesi Cumhuriyet dönemine götürecek fotoğrafları da yer alacak. Sergide, Ata’mızın pelerininden paltosuna, avcı kostümünden aksesuarlarına kadar onlarca farklı kıyafeti sergilenecek.

Sanatın Merkezi Panora! Ankara’nın en kaliteli tiyatro salonlarından olan, Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi bünyesinde bulunan Panora Sanat Merkezi, Kasım ayında da hem yetişkinler hem de çocuklar için sahnelenecek birbirinden ünlü oyunları ve oyuncuları ağırlamaya hazırlanıyor. Her hafta farklı oyunların sahnelendiği Panora Sanat Merkezi ile Panora, Ankaralılar için sanatın da merkezi olmaya devam ediyor. Kasım ayının ilk hafta sonunda hem çocuklar hem de yetişkinler için farklı oyunlar sergilenecek. 2 Kasım’da, 13.00 ve 15.00 saatlerinde “Rafadan Tayfa Türkiye’dir Burası Müzikali”, 3 Kasım saat 13.00’te ise “Benim Güzel Pabuçlarım” oyunları ile çocuklara sanat dolu bir hafta sonu yaşatacak PSM Ankara’da, 3 Kasım saat 20.00’de Özge Özberk ve Kubilay Penbelikoğlu’nun oynadığı “Açık Aile” sahnelenecek. Kadın-erkek ilişkilerindeki eşitsizliğin kaynaklarını mizahi bir dille anlatan oyun Ankaralılar tarafından merakla bekleniyor. 9 Kasım’da PSM Ankara’ya, TRT Çocuk tarafından sahnelenen “Ege ile Gaga” müzikali 13.00 ve 15.00 saatlerinde, iki seans olarak oynanacak. 15 Kasım’da Semaver Kumpanya tarafından sahnelenen ve büyük beğeni toplayan, Moliere’in ünlü eseri “Cimri” Ankara seyircisiyle buluşacak. 4 sezondur sahnelenen ve alkış toplayan “Cimri” saat 20.30’da PSM Ankara’da sahnelenecek. 16 Kasım’da usta oyuncular Cihat Tamer ve Bedia Ener’in sahne aldığı, aşkın, romantizmin ve komedinin bir arada olduğu “İkinci Bahar” oyunu, saat 20.00’de PSM Ankara misafirleri ile buluşacak. 17 Kasım’da ise BKM Çocuk tarafından sahne koyulan “Sevimli Dostlar” müzikali, 13.00 ve 15.00 saatlerinde sanatsever Ankara çocuklarıyla buluşacak. 22 Kasım’da “Onlar ki… Kuvay-i Milliye Destanı” ile yıllara meydan okuyan usta oyuncu Yılmaz Gruda PSM Ankara sahnesinin konuğu olacak. Nazım Hikmet tarafından kaleme alınan dizelerin hayat bulduğu oyun, saat 20.00’de Ankaralı tiyatro severlerle buluşacak. 23 Kasım’da eğlenceli performansları ile Yunus Günçe – Işık Selin Günçe çifti, “Karı Koca İşleri” adlı oyunlarıyla, saat 20.00’de PSM Ankara sahnesinde olacaklar. 24 Kasım’da ise PSM Ankara tarafından sahneye koyulan çocuk oyunu “Küçük Viking Büyük Macera” oyunu saat 13.00’te izleyicileri ile buluşacak. Kasım ayının son haftasında usta oyuncular, oyunları ile PSM Ankara’nın konuğu olacak. 29 Kasım saat 20.00’de, Altan Erkekli ve Veysel Diker’in sahneye koyduğu, Altan Erkekli’nin yaşam hikâyesine, Veysel Diker’in türküleri ile eşlik ettiği “Şifa Niyetine” oyunu sahnelenecek. 30 Kasım saat 20.00’de ise Selçuk Yöntem’i uzun yıllar sonra tiyatro sahnesine döndüren “Benim Adım Feuerbach” oyunu Ankaralı izleyicileri ile buluşacak.

98 magdergi.com.tr


Panora, Çocuklarla Kasım’da da Bambaşka! Gerçekleştirdiği çocuk atölyeleri ile hem çocukların hem de ebeveynlerin adresi olmaya devam eden Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde Kasım ayı, eğlenceli ve eğitici etkinliklerle devam ediyor. Her hafta sonu gerçekleşecek etkinliklerin yanı sıra, birinci dönem ara tatilinde de çocukların adresi olacak Panora’da, sadece çocuklara özel yeni bir kampanya da başlıyor.

Çocuklarla Alışverişin Adresi Yine Panora!

Kaliteli çocuk markaları ile dikkat çeken Panora’da, Kasım ayında, çocuklara özel bir kampanya başlıyor. Hem çocukları hem de ebeveynlerini mutlu edecek kampanyaya katılımlar 1 Kasım itibariyle gerçekleşecek. 1 Kasım tarihinden itibaren, stoklar tükenene kadar; Gap Kids, B&G Store, Isabel Abbey, Armağan Oyuncak, Loco Poco, Karamela, Botti Anne&Bebek ve Hero Ground mağazalarından yapılacak, tek seferde 200 TL ve katlarındaki alışverişlerde misafirler, Panora Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek çocuk oyunlarına veya Zekicee Yaratıcı Etkinlikler Atölyesi’nde gerçekleşecek atölyelere ücretsiz katılma hakkı kazanacak. Panora Sanat Merkezi’nin tüm çocukları mutlu edecek oyunlarıyla, Zekicee’nin çocukların gelişimine katkı sunacak atölyeleri Panora Çocukları’nı bekliyor olacak.

Ara Tatilin Tadı Panora’da!

Bu sene ilk kez verilecek olan birinci dönem ara tatilinde de çocukların adresi Panora olacak. 9 gün boyunca 14.00-18.00 saatleri arasında 1. katta gerçekleşecek etkinliklerde atölyelerin yanında palyaço gösterileri de yer alacak. 9 gün boyunca; Uçan At Atölyesi ile hayallerindeki yolculuğa çıkacak olan çocuklar, Seramik Atölyesi ile çamurdan heykeller yapacak. Maskeli Balo Atölyesi’nde eğlencenin tadına varacak çocuklar, Kukla Atölyesi ile geleneklerimizi öğrenecek ve canlandıracaklar. Dev Resimler Atölyesi ile hayallerindeki figürlerin devasa hallerini boyayacak olan çocuklar, Çevre Dostları Atölyesi’nde atıkları dönüştürmeyi öğrenecekler.

Hafta Sonu Etkinlikleri Hız Kesmeden Devam Ediyor!

Her hafta sonu 15.00-18.00 saatleri arasında Akvaryum Önü’nde gerçekleşen farklı etkinlikleriyle çocukların eğlenerek öğrenmesini sağlayan Panora, Kasım ayını da dopdolu bir programla geçirmeye hazırlanıyor. 2 Kasım’da Küçük Sevimli Hayvanlar Atölyesi ile yumurta kalıplarından minik hayvanlarını yapacak olan çocuklar, 3 Kasım’da Yumoş Koyuncuklar Atölyesi’nde buluşacaklar. 9 Kasım’da Kitaplarımı Renklendiriyorum Atölyesi ile eğlenecek olan Panora Çocukları, 10 Kasım’da ise Ata’mızı anmak üzere bir araya gelecekler. 16 Kasım’da rengârenk bilekliklerini tasarlayacak olan çocuklar, 17 Kasım’da Rüzgârı Karşılıyorum Atölyesi ile renkli rüzgârgülleri yapacaklar. 23 Kasım’da sihirli meyvelerle maskeler yapacak olan çocuklar, 24 Kasım’da ise Öğretmenler Günü’ne özel Öğretmenime Çiçek Yapıyorum Atölyesi’nde bir araya gelecekler. Kasım ayının son gününde, 30 Kasım’da, Bizim Ağacımız etkinliği ile yılın son ayını karşılamaya hazırlanacak olan çocukları, Aralık’ta da dopdolu etkinlikler bekliyor olacak.

Yeni Yılda Beş Mini Cooper Panora’dan Hediye! 1960’ların sembolü olarak görülen, kült araba markası Mini Cooper’a sahip olmak Panora’da çok kolay! Gerçekleştirdiği kampanyalarla her daim dikkatleri üzerine çeken Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi, Yılbaşı Kampanyası’nda 5 adet 2019 model 3 Kapı Mini Cooper hediye ediyor. 15 Ekim-15 Şubat tarihleri arasında tek seferde 200 TL ve katlarındaki alışverişlerde bir çekiliş hakkının elde edileceği kampanya Panora misafirleri ve klasik arabalarda yeni dokunuşlara hayran olanların ilgisini çekiyor. Yeni başlayan ve ilk ayını doldurmak üzere olan kampanyaya Ankaralılar yoğun ilgi gösteriyor. Her zamankinden daha hızlı ve eğlenceli olan ikonik Mini Cooper 3 Kapı; kullanıcılarına yüksek hız, etkileyici düzeyde düşük bir ağırlık merkezi ve heyecan verici bir go-kart hissi sunuyor. Akıllı ve karizmatik özelliklere sahip, kentli stiline ve şehir yaşamına uygun, geniş iç hacme sahip 2019 model Mini Cooper 3 Kapı’ya sahip olmak Panora’da çok daha kolay. Katılım koşullarına ait tüm detayların panora.com.tr web sitesinden ve danışma bankosundan ulaşılabileceği Yılbaşı Kampanyası’nın yanında, Panora AVYM, 2019’un son aylarını renkli geçirmek isteyen tüm Ankaralılara farklı sürprizler hazırlıyor.

?

?




davet

BURCU ESMERSOY

ASLI - KAAN CÜREKLİBATUR

ARZU KUNT

BESTEMSU ÖZDEMİR

Prada’dan Floral Id Temalı Davet Prada Zorlu Center mağazası, markanın Sonbahar-Kış 2019 Koleksiyonu’nu “Floral ID” temalı özel bir etkinlikte moda, sanat ve iş dünyasından konukları ağırladı. Prada’nın romantizmin anatomisini ele aldığı Sonbahar-Kış 2019 koleksiyonunu keşfetme fırsatı bulan konuklar, etkinlik için mağazada kurulan fotoğraf kabinindeki üst üste fotoğraf çekme özelliğini kullanarak “Floral Kimliklerini” görüntüleyebildiler. Davet için şehrin tanınmış şeflerinden Carlo Bernardini’nin etkinliğe özel olarak hazırladığı lezzetli ikramlar ve bir süre önce açılan Emily’s Garden tarafından servis edilen özel kokteyller, koleksiyonun çiçekli temasını yansıttı. 

102

PINAR TEZCAN

ÖZGE ÖZPİRİNÇCİ


GMP


davet

NASTASSİA JACOBERS

104

HAKAN - AYȘEGÜL KODAL

JÜLİDE - MEHMET ALİ BERKMAN

Prada, romantizm fikrine ve ideallerine insani duygular ve sanatsal bir akım olarak yaklașıyor. BERİL ÇAVUȘOĞLU

İDİL FIRAT

HAKAN SABANCI

EMEK KULUR

LEYLA FERAY


NİLA FIRAT

BERRİN AK

HAYDAR ÇOLAKOĞLU

BUȘRA DEVELİ

GÖKÇE GÜRESÇİ

EFE-ÇAĞLA BEZCİ

İPEK KÖSE

DİLA TARKAN


GENEL CERRAHİ UZMANI OP. DR. BİLGEHAN ÇAĞDAȘ SONBAHAR

Şişmanlık Tedavisinde Uygulanan Son Yöntemler Ameliyatsız zayıflama yöntemleri ve obezitenin cerrahi tedavisi ile ilgili çalıșmalarını sürdüren Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bilgehan Çağdaș Sonbahar, son dönemlerin popüler ameliyatsız zayıflama yöntemleri olan mide botoksu ve mide balonu hakkında merak edilenleri cevapladı.

Genel Cerrahi Uzmanlık Eğitimi’mi tamamladıktan sonra, Damar Cerrahisi ve Endoskopik İşlemler Eğitimi de aldım. 2013 yılından beri aktif olarak ameliyatsız zayıflama yöntemleri ve obezitenin cerrahi tedavisi ile ilgili çalışmalarımı sürdürmekteyim. Ameliyatsız zayıflama yöntemlerinden sıklıkla mide botoksu ve mide balonu uygulamasını tercih ediyorum. Cerrahi tedavide de öncelikli olarak tüp mide ameliyatını öneriyorum.

Obezite nedir? Kimlere ameliyat öneriyorsunuz?

Obezite en genel anlamıyla insan bedeninde olması gerekenden daha fazla miktarda yağ dokusu olması durumudur. Genel olarak obezite hastalığı beden kitle endeksi hesaplanmasıyla teşhis edilir. Obezite tanısı açısından bakıldığından beden kitle indeksi 25-30 arası olanlar “Kilolu”, beden kitle endeksi 30-35 arası “Evre 1 Obezite Hastası”, beden kitle indeksi 35-40 arası olanlar “Evre 2 Obezite Hastası”, beden kitle endeksi 40 ve üstü olanlar “Evre 3 Obezite Hastası” (MorbidObez) kabul edilir. Beden kitle endeksi 50’nin üzerinde olan hasta grubuna ise “Süper Morbid Obezite Hastası” olarak teşhis konur.

advertorial

G

enel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bilgehan Çağdaş Sonbahar’ı tanıyabilir miyiz?


Fazla kilolarınızla vedalașma zamanı geldi șimdi karar zamanı sonrasında özel sıvılar ve paket diyetler kullanılmaz, normal yiyecekler tüketilebilir. Mide balonu uygulaması endoskopik olarak yapılır. Bir ameliyat değildir, hastalarımızın hastanede kalması gerekmez, ortalama on beş dakika süren bir işlem sonrası evlerine dönebilirler. Balon midede altı ay kalmaktadır. Bu süre içerisinde iştah azalması, çabuk doyma ve diyete uyum ile kilo verilmektedir. Mide balonu ile dört ayda 20 kg, altı ayda 25 kg veren hastalarım var fakat genel ortalamada verilecek kilo 15-20 kg’dır.

Mide botoksu, son dönemlerin popüler kilo verme yöntemi. Bize biraz süreçten bahsedebilir misiniz?

GÜLER TOSUNBAYRAKTAR, BİLGEHAN ÇAĞDAȘ SONBAHAR, ZEYNEP ȘAHİN

Kimler ameliyat olmalı?

Genel olarak beden kitle indeksi 35 üstü olan ve beraberinde uyku apnesi, tip 2 diyabet, hipertansiyon gibi sistemik hastalığı olan hasta grubu eğer diyet ve spor ile gerekli kiloyu veremedilerse ameliyat onlar için bir seçenek olabilir. Üstelik hastalarımızın birçoğu yapılan ameliyat sonrası yüksek tansiyon ve tip 2 diyabet hastalığından da kurtulmuş oluyorlar. Bunun dışında beden kitle indeksi 40 ve üzerinde olan hastalar mutlaka ameliyat olması gereken gruptur.

Tüp mide ameliyatı nedir? Nasıl yapılır? Kaç günde normal hayata dönülür?

Ülkemizde obezite cerrahisi denince akla gelen ilk ameliyat tüp mide (SleeveGastrectomi) ameliyatıdır. Bunun sebebi de tüp mide ameliyatının diğer ameliyatlara göre nispeten kısa sürmesi, ameliyatta gıdanın normal anatomik yolu değiştirilmediği için ilerleyen yıllarda hastada vitamin ve elektrolit eksikliği gelişmemesidir.

Mide botoksu , Clostridium Botulinum bakterisinden elde edilen botulinum toxin’in (botoks) endoskopik yöntemler ile mideye uygulanmasıdır. Kullanılan ilaç yüz estetiğinde kullanılan botoks maddesinin aynısıdır fakat çok daha yüksek dozlarda kullanmaktayız. Botoks enjekte ederek mideyi tembelleştiriyoruz, bu sayede hastalarımızın uzun süre tok kalmalarını, sık sık acıkmamalarını ve diyete uyumlarını arttırıyoruz. Mide botoksu uygulaması ortalama on dakika sürüyor ve hemen işlem sonrası normal hayata dönülebiliyor, uygulamanın etkisi 3. gün başlıyor ve 7. gün en üst seviyeye çıkıp o şekilde 5.5 ay devam ediyor, gerekli durumlarda dört ay sonra işlem tekrar yapılabiliyor. Mide botoksu ile ortalama hedeflenen kilo kaybı 10-15 kg olmalıdır.

Şişmanlık tedavisinde ekibimiz ile yanınızdayız.

Unutulmamalıdır ki, şişmanlık tedavisi bir ekip işidir. Ameliyat veya ameliyatsız yöntemler uyguladığımız hastalarımızı bariatrik diyetisyen Uzm. Diyetisyen Güler Tosunbayraktar ile birlikte takip etmekteyiz. Her hastamızın diyetini ve beslenme düzenini kendisine özel hazırlamaktayız, fazla kilolarınız ile başınız dertte ise lütfen bize ulaşıp bir uzman desteği alınız. 

Ameliyat ortalama bir saat sürer, hastanede yatış süresi 2-3 gündür ve Laparoskopik yani kapalı yöntemle yapıldığından ameliyat sonrası çok ağrı hissedilmez, ameliyat izleri neredeyse hiç belli olmaz, kozmetik sonuçları mükemmeldir. Hastalarımız fazla kilolarının %80’inini ilk 6 ayda veririler. Ameliyattan bir hafta sonra normal hayata dönebilirler hatta Avusturalya, İngiltere, Almanya’dan gelen hastalarımı 7. gün ülkelerine yolluyorum.

Obezite ameliyatından korkanlara ya da ameliyat çok riskli olanlara yeni yöntem olan mide balonunu anlatabilir misiniz?

Mide balonu uygulaması beden kitle indeksi 30 ve üzerinde olan ortalama 15-20 kg fazlası olan bireylere, beslenme alışkanlığını değiştirerek daha az gıda tüketimi sağlamak, dengeli ve sağlıklı beslenme davranışı oluşturmayı kolaylaştırmak amacıyla, midede bir dolgunluk hissi oluşturmak için kullanılır. Bu uygulama

Tel: +90 507 677 57 06 ▪ www.bilgehansonbahar.com opdrbilgehansonbahar op.dr.bilgehansonbahar


davet

ADRİANA MENDEZ, NEDA ALEMOHAMMAD, LUCİE KAFKOVA

MİNE ÜÇER, TİGHEREDA KULESSA

MAJA MÜFTÜOĞLU

Sefirelere Özel Kahvaltı Ankara’daki büyükelçi eşleri, Romanya’nın Ankara Büyükelçisi Gabriel Şopanda’nın eşi Lavinia Ochea’nın organize ettiği kahvaltıda bir araya geldi. Atakule Vakko Bistrot’ta düzenlenen etkinliğe Amerika, Avustralya, Meksika, Vietnam, Kenya gibi ülkelerin sefireleri ile cemiyet hayatından bazı isimler katıldı. Davetliler, kahvaltının ardından Vakko mağazasındaki yeni koleksiyon ürünlerini de görme fırsatı buldu. 

108

LAVİNİA OCHEA



davet

BARBARA FABER

BERİL ÇAVUȘOĞLU

ANGELİNA URSU

PAULİNE KABANGU MULUMBA

NURSEL BAȘEĞMEZ, DİANA GÜVEN

NOEMİ KARAKOÇ

OLCAY BAYSAL

GÜLNUR SARIİBRAHİMOĞLU

ARZU BAYTAR





İPEKYOL CEKET 899

ZARA KÜPE 89

Şık Kesimler

ZARA

MACHKA ELBİSE 1.795

MASSIMO DUTTI PANTOLON 379

MUDO KAZAK 139

Rahatlığınızın ön planda olduğu șık kesimlerle tüm gözler üzerinizde...

114 magdergi.com.tr

BEYMEN MAGDA BUTRYM ÇİZME 10.950

BEYMEN BOTTEGA VENETA ÇANTA 16.250


TION BEYMEN COLLEC

MARKS&SPENCER KAZAK

SARAR TRIKO YELEK 199

MASSIMO DUTTI PANTOLON 449

Modern Klasik Gardıroplarınızın olmazsa olmazları arasında hem klasik hem de sportif parçalar yer alıyor...

ZARA BLAZER 699

BEYMEN ALEXANDER MCQUEEN BOT 6.595

BRANDROOM SALVATORE FERRAGAMO ÇANTA 5.695

BOYNER ŞAPKA 90


davet

MERT VİDİNLİ, ÜMİT KARALAR

ASLIȘAH ALKOÇLAR

CİHAN ȘENSÖZLÜ

ASLI ȘEN

25. Yıl Özel Ruj Koleksiyonu Geleneksel güzellik algısını kıran Nars, 25. yılını 72 renk seçeneği sunan yeni ruj koleksiyonuyla kutladı. Nars Kurucusu ve Kreatif Direktörü François Nars’a saygı niteliğinde olan 25. yıl özel ruj koleksiyonu Ulus 29’da gerçekleştirilen davetle aralarında iş, sanat, magazin, sosyal yaşam, moda ve sanat dünyasından birçok tanınmış ismin katılımıyla kutlandı. Mat, saten ve parlak bitişli, yüksek pigmentli ve tek sürüşte güçlü renkler sunan Nars 25. yıl özel ruj koleksiyonu konukların beğenisini kazanırken davetliler rujları deneyimleyerek beğenilerini dile getirdiler. 

116

DEREN TALU


HAMİYET AKPINAR

PINAR SABANCI

NUR BİLEN YAVUZER, FERHAN TALİB

YASEMİN ÖZİLHAN

ASLIHAN DOĞAN TURAN

CEYLAN CAPA

BUSE TERİM

BEGÜM ÖZER

AYȘE HATUN ÖNAL


davet

RACHEL ARAZ

CAROLİN ALMOZLİNO

AYȘE KUCUROĞLU

ÖYKÜ BASTAS

MELİS ÖZER

118 DİLA TARKAN

BURCU ȘENDİR

EMİNA JAHOVİC

TARA DEVİRES

SELİN ÖZTARHAN


Kontür Makyaj

G

ERGÜL KESKİN

üzellik yolculuğunuz nasıl başladı? Kısaca bahseder misiniz?

Çok küçük yaşlardan itibaren sanata ve güzelliğe olan tutkum doğrultusunda güzellik uzmanlığı eğitimleri aldım. Almanya’nın disiplinli kültürünün içinde yetişmiş biri olarak çalışma hayatında çok daha farklı bir vizyonla hareket ettim. Almanya’dan döndükten sonra Ankara’da açtığım güzellik merkeziyle ilk profesyonel hikayemi başlattım. Bugün geldiğimiz noktada ise hem Ankara Park Oran Ofis hem de İstanbul Zorlu Center’da güzellik yolculuğumuza devam ediyoruz. Yolculuğumuzun önemli kilometre taşlarından birini de sektöre profesyoneller kazandırmak amacıyla kurduğumuz Türkiye’nin profesyonel anlamda ilk kontür makyaj akademisi oluşturuyor. İşini bizim gibi sevgi ve bağlılıkla yapan yol arkadaşlarımıza eğitimler vermeye ve sektöre eğitimli profesyoneller kazandırmayı sürdürüyoruz. Aynı zamanda Almanya ve İsviçre Sağlık Bakanlığı onaylı dünyaca ünlü marka “Long Time Liner”ın Türkiye Distribütörlüğü’nü yapıyoruz.

Uzmanlık alanınız olan kontür makyaj uygulamaları hakkında bilgi verir misiniz?

advertorial

Son dönemlerin popüler makyaj uygulaması olan kalıcı makyaj hakkında merak edilenleri alanında uzman eğitmen Ergül Keskin’e sorduk. Uygulamaların kapsamı, yöntemleri ve dikkat edilmesi gereken noktaları sizler için anlattı...

Kontür makyaj, son yıllarda yeni nesil güzellik uygulamaları alanında popülaritesi giderek artan uzun süre kalıcılık sağlayan yöntemlerdir. Doğal pigmentasyonlar, uygun ekipmanlar ve profesyonel kişilerce yapıldığında harika sonuçlar sunuyor. Bu uygulamalar arasında kaş kontürü, dudak kontürü ve eyeliner kontür yer alıyor. Merkezimizde uyguladığımız tüm bu yöntemler kişilerin yüz, dudak, göz ve ten renklerine göre analiz edilerek uygulanıyor. Bu noktada kişilerin beklentileri ve ihtiyaçları da belirleyici bir rol üstleniyor. Kontür makyajın en önemli avantajı ise kişilerin her zaman güzel ve bakımlı görünmelerini sağlamasıdır. Üstelik kişilerin zamandan ve diğer kozmetik ürünlerden tasarruf etmesini kolaylaştırıyor ve uzun süre kusursuz bir kalıcılık sunuyor.

Birçok kişinin kafasını karıştıran bir soru var: Mikropigmentasyon mu yoksa Microblading mi?

Microblading yönteminin bazı handikapları vardır. Bu yöntemde iğne uçlu kalemler cilde çizikler atarak adeta bir jilet etkisi yaratır. Kıl görünümlü çizgiler yaratmak için atılan ince çizikler kanamaya yol açarak, cilt dokusuna zarar verebilir. Üstelik kullanılan boya maddesinin kalitesi düştükçe açılan çiziklerin enfeksiyon kapma riski de yüksektir. Microblading yöntemiyle sadece kaş uygulaması yapılabilir, yani dudak, eyeliner, kamuflaj, silme gibi diğer kontür makyaj uygulamaları yapılamaz. Bunun yanı sıra kaş, dudak, ve eyeliner kontür uygulamalarında ilk ortaya çıkan yöntem ise mikropigmentasyondur. Bu yöntemde kontür uygulanacak bölgeye pigmentler ucunda mikro iğne olan bir cihaz yardımıyla bırakılır. Cildin yüzeyinde çalışıldığı için dokularda herhangi bir deformasyona ve zarara yol açmaz. Kaş uygulamasında microblading yönteminde olduğu gibi cilde kesikler atılmadığı için kanama da yapmaz. Üstelik kalıcılığı çok daha yüksektir. 


OP. DR. ASLI YÜCETÜRK

Gebe kalmaya karar verilen ilk andan doğuma kadar geçen gebelik serüveni hiç kușkusuz annenin planları doğrultusunda seyretmelidir. Serüvenin son așaması olan doğumun ne șekilde ve nerede gerçekleșeceği de bu planlamanın önemli bir parçasıdır. Eğer doğumunuz hiçbir tıbbi girișim kullanılmadan en doğal haliyle olsun istiyorsanız bunun için doğru bir aday olup olmadığınızı sizi takip eden kadın doğum uzmanınızdan alacağınız doğal doğumun faydaları ve risklerine ait tamamlayıcı bilgilerle birlikte daha doğru bir șekilde karar verebilirsiniz. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aslı Yücetürk doğal doğum hakkında merak edilen tüm soruları MAG okurları için cevapladı…

advertorial

Doğal Doğum Hakkında Her Şey


D

oğal doğum nedir?

Doğal doğum, doğumun vajinal yolla gerçekleştiği ancak çok sınırlı ya da hiç tıbbi girişimin kullanılmadığı bir doğum şeklidir. Sizin tercihleriniz ve doğumunuza girecek hekimin uygulamalarına göre bazı farklılıklar gösterse de temelde amaç fizyolojik olan değişikliklere dışarıdan hiçbir tıbbi girişimde bulunmamaktır. Doğum, doğal doğumu destekleyen bir hastanede olabileceği gibi bazen evde de gerçekleşmekte, sadece doğum masasında değil suyun içinde de olabilmektedir. Doğum anı, sırt üstü yatmak dışında çömelerek, el ve dizlerin üzerinde, sandalyeye veya eşinize doğru yaslanarak yani kadının kendini en rahat hissedeceği ortam ve pozisyonlarda gerçekleştirilebilmektedir. Doğum eylemi sırasında ilaçlardan kaçınılmakta, onun yerine ağrıyı azaltmak için hidroterapi, hipnoz, masaj gibi tekniklere başvurulmaktadır. Damar yolundan ilaç veya suni sancı verilmemektedir. Doğum olur olmaz anne ve bebeğin ilk ten ten teması derhal sağlanmakta ve göbek kordonunun kesilmesi mümkün olduğunca ertelenmektedir.

Doğum, annenin farkındalığı ve içgüdüleri ile birlikte șekillendiği için doğumun her evresinde katılımcı etkin rol oynayan kiși olmakta. Bu da onun doğuma daha fazla odaklanmasını sağlamaktadır.

Neden doğal doğum seçeneği değerlendirilmelidir. Ne gibi faydaları vardır?

Doğum annenin farkındalığı ve içgüdüleri ile birlikte şekillendiği için doğumun her evresinde katılımcı , etkin rol oynayan kişi olmakta. Bu da onun doğuma daha fazla odaklanmasını sağlamaktadır. Doğar doğmaz annenin bebeğini kollarında tutması anne bebek uyumunun daha hızlı oluşmasını sağlar ve ilk ten tene temas ile birlikte bebeğin emme refleksi daha başarılı başlar. Erken ten tene temasın sağlandığı bebeklerde ilk gün kan şekeri düşüklüğü daha az gözlemlenmiştir. Çoğu kez eşi ile birlikte bu aşamaları yaşayan anne, eşinin de bebeğe daha hızlı uyum göstermesini sağlamış olur. Doğal doğumda annenin özgür hareket etmesi doğum kasılmalarına vücudunu daha rahat hazırlamasını sağlar. Doğum aşamasında istediği pozisyonu alması itici kuvveti daha başarılı bir şekilde iç güdüsel olarak uygulamasını sağlar. Anneler doğumdan sonra da hızla ayaklanır ve güncel yaşamına hızlı geçiş sağlar.

Peki ya riskleri nelerdir?

Sağlıkla ilgili verdiğiniz her seçimde olduğu gibi doğal doğumun da bazı riskleri vardır. En sık karşılaştığımız durumun annenin ağrıları tahmin ettiği gibi rahat karşılayamaması ve doğal rahatlama yöntemlerinden fayda görememesidir. Bu durumlarda annelerin her zaman epidural anestezi seçeneklerinin olduğu bilinmeli ve bunun bir başarısızlık olarak görülmemesi gerektiği anlaşılmalıdır. Her normal doğumda olduğu gibi bazen bebeğin kalp atışlarında ani düşüş olduğu acil sezeryan gereken koşullarda epidural anestezi için süre dezavantaj yaratacağından sezeryan annenin tamamen uyuduğu genel anestezi koşullarında yapılması gerekebilir. En büyük risk ise evde planlanan veya doğum tecrübesi yetersiz kişilerle yapılan doğum planlamalarıdır ki her ikisinde de trajik sonuçlarla karşılaşma riski diğer normal doğum yöntemlerine göre daha fazla bulunmuştur.

Kimler doğal doğum yapamaz?

Gebeliği riskli gebelikler grubuna giren veya doğumun bir an önce başlatılması gereken hastalarda doğal doğum bir seçenek olmamalıdır. Örneğin; ikiz gebelikler, preeklampsi, gebelik diyabeti, iri bebek, geliş pozisyonu bozuklukları, plasenta sorunları veya bebekte gelişim geriliğinin saptanması. Bu annelerde doğum tercihi bazen direkt sezeryan olabilmekte bazen de normal doğumda suni sancı, yakın monitorizasyon veya ilaç uygulamaları gibi tıbbi girişimler yapılmaktadır. 

Mustafa Kemal Mahallesi Mahall Ankara C2 blok Kat :5 No.17 Çankaya /Ankara www.drasliyuceturk.com DrAslı Kaleli Yücetürk drasliyuceturk Tel: +90 552 328 99 89 e-mail:drasliyuceturk.gmail.com


davet

ALPER TAȘDELEN, MANSUR YAVAȘ

ELÇİN SEPİCİ

CHARLES FRİES

AKİO MİYAJİMA

Almanya Milli Günü Kutlandı Almanya’nın birleşmesinin 29. yıl dönümü Almanya Büyükelçiliği’nde verilen bir resepsiyonla kutlandı. Büyükelçi Martin Erdmann ve eşi Marion Erdmann, büyükelçiliğin bahçesinde bir resepsiyon düzenlediler. Almanya’nın birleşmesinin 29’uncu yıldönümü vesilesiyle siyaset, ekonomi, kültür ve basın misyon temsilcilerinden oluşan 2000’in üzerinde konuk, ev sahipleriyle birlikte bu günü kutlayarak resepsiyonda görüşme ve istişare yapma imkanını buldu. Almanya ve Türkiye’nin milli marşlarının ardından konuklar ikramların tadına baktı. 

122

MARİON MARİA ANTONİA ERDMANN, MUSTAFA VARANK, MARTİN ERDMANN


Kahvaltı, güne iyi bir başlangıç yapmak için çok önemlidir. Gününüzün bu en önemli öğününe; zinde ve pozitif başlangıçlarınıza eşlik etmek için Şehir Kebapçısı yanıbaşınızda. Birbirinden eşsiz kahvaltı lezzetlerimize ortak olmanız için bekliyoruz.

sehirkebapcisi

sehirkebapcisii

www.sehirkebapcisi.com


davet

CAN ÇAVUȘOĞLU

124 magdergi.com.tr

KEES VAN LENT, MARJANNE DE KWAASTENİET

NURETTİN ÖZDEBİR

NEZİH ALLIOĞLU

Onur konuğu Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Alman Birliği Günü vesilesiyle Türkiye Cumhuriyeti adına büyükelçiye tebriklerini iletti. BELİZ BÜYÜKHANLI

DOMİNİQUE-ANNA PARAVİCİNİ

BARBARA -MOHR, GEORGES FABER


Paris Cad. No: 76/9-10 Şili Meydanı - Kavaklıdere/Ankara T: +90 312 426 26 91 sensizolmazmeyhane




BURCU ATİLLA PEKTAȘ

Doğal Dişin Korunmasındaki Son Durak: Endodonti Ada Dent Ağız ve Diș Sağlığı Kliniği Diș Hekimi Burcu Atilla Pektaș, endodonti hakkında merak edilen soruları sizler için cevapladı…

D

oğal olan özgündür. Doğalın yerine konmaya çalışılan her şey doğalı taklit etmeye çalışır. Örneğin dişlerimiz... Dişlerimiz beslenmeye açılan bir kapı, bir duygu işareti ve genel olarak iyi bir sağlık göstergesidir. Doğal dişlerimiz kurtarılmaya değer. Doğal dişlerimiz gibi hiçbir şey görünmez, hissetmez veya işlev göremez. Doğal dişi korumak için uygulanan tedavilerin son basamağı endodontik tedavilerdir. Ancak diş hekiminiz ya da endodonti uzmanınız kanal tedavisine

ihtiyacınız olduğunu söylediği anda telaşlanırsınız değil mi? Kanal tedavisiyle ilgili efsane bilgiler kafanızda uçuşur. Merak etmeyin, yalnız değilsiniz. Her yıl milyonlarca dişe kanal tedavisi ya da endodontik diğer tedaviler uygulanarak kendi dişinizin ağızda tutulması sağlanıyor. Aşağıda paylaştıklarım klinisyenlik yapan bir endodontist olarak hastalarımdan gelen sorular ve endişeler ile ilgili. Verdiğim kısa bilgiler umarım küçük çapta endodontiye inancınıza katkı sağlar ve aslında genel olarak hayata gülümsemenize yardımcı olur.


Endodontik tedavi nedir? Endodonti Uzmanı kimdir?

Endodontik tedavi dişin içinde bulunan sinir ve damar paketini ilgilendiren tedavilerdir. Kök kanal tedavisi bu tedavi seçeneklerinden bir tanesidir. Dişin içerisinde bulunan sinir damar paketi dişin en iç tabakasıdır, dişin merkezinde yer alır ve kök ucuna kadar uzanarak kökün etrafındaki çevre dokularla bağlantı kurar. Bu canlı dokunun varlığı özellikle diş gelişiminin devam ettiği süreçte kritik öneme sahiptir. Kök gelişimini tamamladıktan sonra diş canlı dokusu olmadan da çevre dokudan aldığı destekle fonksiyon görmeye devam edebilir. Endodonti uzmanı, doğal dişleri kurtarmayı ve fonksiyonlarını devam ettirebilmesini hedefleyen diş hekimliği eğitimi sonrasında endodonti alanında uzmanlık yapan hekimlerdir.

Ne zaman endodontik tedavi ihtiyacı ortaya çıkar?

Endodontik tedavi ihtiyacı kök içerisindeki canlı dokunun belirli sebeplerle enfekte olması sonucu ortaya çıkar. Derin çürük, tekrar eden dental işlemler, çatlak, travma gibi sebeplerle dişin dolaşım ağında oluşan bozulmalar endodontik tedavi ihtiyacını doğurur. Eğer bu dokuya müdahale edilmez ise şiddetli ağrılardan apseye kadar pek çok semptomla karşılaşmak mümkündür.

Endodontik tedavi ile diş nasıl korunur?

Endodontik tedaviyle dişin dolaşım ağında oluşan enfeksiyon özel yöntemlerle temizlenir ve sızıntı oluşturmayacak şekilde temizlenen alanlar doldurulur. Yapılan bu işlemler çoğunlukla dişin köküyle ilgidir. Kanal tedavisi bittikten sonra dişteki harabiyet miktarına göre uygun bir restorasyon tipiyle restore edilerek diğer dişler gibi kanal tedavili dişin de ağız içerisinde fonksiyon ve estetiği sağlanır.

Endodontik tedavi sırasında ya da sonrasında ağrı hissedilir mi?

Endodontik tedavinin amacı dişte oluşan enfeksiyonun önüne geçerek ağrıyı ortadan kaldırmaktır. Modern teknik ve anestezilerle işlem süresince hastanın konforu sağlanır. Endodontik tedavi sonrasında özellikle ilk birkaç gün dişte konforsuzluk oluşur ancak bu his her geçen gün azalarak yok olacaktır. İhtiyaç duyulursa bu süreçte doktorunuzun onayıyla ilaç tedavisi de uygulanabilir.

Kanal tedavisi sonrasında özel bir bakım gerekir mi ya da başka bir tedavi ihtiyacı olur mu?

Kanal tedavisi sonrasında dişin daimi restorasyonu yapılana kadar o bölgenin korunması, çiğneme sırasında kullanılmaması önemlidir. Aynı diğer dişlerimiz gibi fırçalama ve diş ipi kullanımı gibi günlük bakımlarının devam ettirilmesi gerekir. Kanal tedavisi yapıldıktan sonra dişimiz aynı diğer dişlerimiz gibi ağız içerisinde fonksiyon görmeye devam eder. Bazen yapılan kanal tedavisi sonrasında da geçmeyen ya da daha sonradan gelişen bir konforsuzluk, ağrı ya da enfeksiyon oluşabilir. Böyle durumlarda ilk seçenek kanal tedavisinin yenilerek enfeksiyonun önüne geçmek olmalıdır.

Kanal tedavisi yapılmış bir dişin tekrar tedavi ihtiyacı oluşur mu?

Kanal tedavisi yapılmış bir dişte çürük oluşumu, travma, çatlak, restorasyonda oluşan kırık gibi sebeplerle tekrar enfeksiyon gelişebilir. İlk tedavi sırasında anatomik zorluklar sebebiyle oluşan sıkıntılarda enfeksiyonun tekrarlamasına neden olabilir.

Bütün dişlere kanal tedavisi uygulanabilir mi?

Pek çok durumda, gelişen teknoloji ile birlikte, dişe kanal tedavisi yapmak mümkündür. Ancak endodontik tedavilerin yetersiz kaldığı durumlar da gelişebilir. Mümkün olan her koşulda dişin kurtarılması esas alınır ancak bazen periodontal kayıplar, dişte aşırı harabiyet, çatlak gibi durumlarda dişin çekimi gerekebilir.

Dişi kurtarmak mı yoksa çekmek mi daha iyi bir seçenektir?

Öncelik mutlaka doğal dişin korunmasından yana olmalıdır. Hiçbir şey kendi doğal dişinizin yerini alamaz. Dişin çekilmesiyle birlikte farklı pek çok dental işlem ve maliyetler ortaya çıkar. Ancak doğal dişin korunmasının mümkün olmadığı durumlarda diş çekimi de enfeksiyonun önüne geçmek için gerekli bir tedavi yöntemidir. Çekim sonrasında oluşan diş kaybı için implant uygun bir seçenek olabilir.

Kanal tedavisi kansere neden olur mu?

Kök kanal tedavisinin kansere neden olabileceğine dair hiçbir bilimsel kanıt yoktur. Kanal tedavisi dişteki enfeksiyonun önüne geçerek enfeksiyon odağının kaldırılmasını ve vücuda zarar vermesinin önüne geçer.

Kanal tedavisi kaç seans sürer?

Günümüz teknolojisi kanal tedavisinin artık büyük oranda tek seansta bitmesini sağlamaktadır. Ancak bazen dişteki hastalığa bağlı olarak (akut enfeksiyon, kökte erime gibi) seans sayısını arttırmak gerekebilir. Kanal tedavisinde seanslar genellikle bir, bir buçuk saat aralığında sürer.

Kanal tedavisi sonrasında dişin kaplanması gerekir mi?

Kanal tedavisinin başarısında, tedavi sırasında ideal koşulların sağlanması kadar tedavi sonrasında dişin ihtiyacına göre ideal şekilde restore edilmesi önemlidir. Dişin ağız içerisindeki konumu, dişte oluşan harabiyet miktarı restorasyonun belirlenmesinde önemlidir. Bazen kanal tedavisi sonrasında sadece dolgu yeterliyken bazen de dişi korumak için post uygulamaları, onley-inley restorasyonlar ya da kron ihtiyacı oluşabilir. Dijital teknolojinin gelişmesiyle birlikte artık inley -onley restorasyonlar, porselen kronlar dahil tek seansta üretilebilir hale gelmiştir. Burada önemli olan dişi korumak adına hangi restorasyon tipi uygunsa onun uygulanmasıdır. 

Çukurambar Ufuk Üniversitesi Cad. The Paragon Tower Kat:15 Söğütözü-Ankara Tel: +90 312 432 24 44 - +90 541 432 24 44 adadentdis AdadentDis AdaDentDis


davet

KORAY YILMAZ, GÜLȘAH KÜLAHÇI, UTKU KÜLAHÇI, DORUK YILMAZ, DOĞAN HASOL, HAYZURAN HASOL, BARIȘ ÖNAL, GİZEM ATAÇ ÖNAL

Hayat Doğada, Doğa Aura’da İnşaat ve gayrimenkul sektörünün önde gelen şirketlerinden Tepe İnşaat güvencesiyle, yeşilin ve doğanın kalbinde hayata geçen Tepe Aura projesi, unutulmaz bir etkinliğe imza attı.

ORHAN KORAL

130

160 yıllık meşe ağacının gölgesinde güvenle yeşeren Tepe Aura, huzurun kapılarını misafirlerine açtı. Tepe İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Koral ve Genel Müdürü Atila Kemal Oğuz ev sahipliğinde başlayan etkinlik; akrobasi ekibinin birbirinden renkli şovları ve Pop Modern’in eğlenceli ritmik şarkıları ile akşam saatlerine kadar devam etti. Panayırın açılış konuşmasını yapan Atila Kemal Oğuz, Tepe İnşaat’ın 50 yıllık güvenilir algısına dikkat çekerek “Hepiniz hoş geldiniz. Kurucumuz Sayın Rahmetli İhsan Doğramacı’yı rahmetle anıyorum. 50 yıl önce bizi bu yolculuğa çıkardı. Tepe Aura projemiz butik ve 50. Yıla özel bir proje. Grubumuzun başka şirketleri de bugün burada bizimle. İstanbul’da Beykoz Konakları ile başlayan konut projelerimizin devamı gelecek. Tepe inşaat, kalıcı ve güvenilir hizmeti ile kaliteli çizgisini sürdürecektir” dedi. 


Tepe İnșaat güvencesi ile hayata geçen Tepe Aura, hayat doğada doğa Aura’da mottosuyla dikkat çekti.

ÖZNUR ÖZYURT, MURAT EĞİCİ, KENAN ȘALAP, MURAT ANKARA, TUNCAY KUTLU, HAZAL KIRIMLI, İLKER ÖSKEROĞLU, AYKUT MENEVȘE, OĞUZ ERKOL, UFUK DEMİR, ERTAN AKBALIK, HAKAN TAȘ, ATİLLA AYDIN, ALEV OCAK

ARDAYURTSEVER

ATİLA KEMAL OĞUZ

LEVENT ÇAPAN

CEREN EVCİMEN


AVUKAT SEMA UÇAKHAN GÜLEÇ

Hukukta Uzmanlaşmanın Adresi Tüze Eğitim Merkezi

S

ema Uçakhan Güleç kimdir?

1976 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 5.lik derecesi ile mezun olduktan hemen sonra 1977 yılında Ankara Barosu’nda serbest avukatlık yapmaya başladım. Yüksek lisans eğitimini Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Anabilim Dalı Kürsüsü’nde Borçlar Hukuku üzerine yaptım. Aktüerya Hukuku alanında çalışmaya başladım. 1986 yılından itibaren hemen hemen tüm mahkemelerde Bedensel Zararlar Tazminat Hesabı Bilirkişiliği yapmaktayım.

2006 yılında Ankara Barosu’nda Aktüerya Hukuku eğitimleri vermeye başladım, daha sonra Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Aktüerya Hukuku eğitim programları düzenleyerek eğitmenlik yaptım, eş zamanlı olarak Türkiye Avukatları Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfı (TÜRAVAK) bünyesinde Aktüerya Hukuku İleri Eğitim programlarında eğitmen olarak görev yaptım. Meslek hayatımda 42 yılı dolduruyorum. Şimdi hukukçu gençlerimiz için daha neler yapabiliriz derken kendimi Tüze İleri Eğitim Merkezi’ni kurucusu olarak yeni ve özverili özel bir noktada hissediyorum.

advertorial

Türkiye’de her geçen gün artan hukuk fakültesi mezunlarının uzmanlık alanı seçimi konusunda yașayabilecekleri sorunları çözmek amacıyla kurulan Tüze İleri Eğitim Merkezi kurucusu Avukat Sema Uçakhan Güleç ile gerçekleștirdiğimiz keyifli sohbetimiz sizlerle…


Tüze ismi nereden geliyor?

Anlamı itibariyle toplumu düzenleyen ve devletin yaptırım gücünü belirleyen yasaların bütünü, kısacası hukuku tanımlayan bir kelimedir. Felsefi yaklaşımda ise hakkın korunması, doğru olmanın özbelirtisidir.

Tüze İleri Eğitim Merkezi’nin kuruluş amacı nedir?

Türkiye’de her geçen sene hukuk fakültesi ve mezun sayısı artmaktadır. Ancak maalesef bu gençlerin hukukta uzmanlık alanı seçimi ve iş bulma olanakları aynı oranda artış göstermemektedir. 2006 yılından bu yana Aktüerya Hukuku alanında Türkiye’nin pek çok yerinde; hem barolar hem de üniversitelerin düzenlemiş olduğu seminer, konferans ve eğitim programlarında eğitimler verdim. Bu eğitimler sırasında gençlerle çok keyifli paylaşımlarımız oldu. Kendi çocuklarımın da bu sektörde çalışmaları ve avukat olmaları nedeniyle ihtiyaçlarını ve onlara sunabileceklerimizi daha net görme imkanı buldum. Hukuk fakültelerinden aldıkları temel eğitimin üzerine tamamlayıcı, mevzuat bilgilerini pekiştirici ve güncel hukuk pratiklerinden oluşan eğitim programlarının genç avukatlar için çok önem taşıyacağını hepimiz kuşkusuz biliyoruz. İşte bu nedenle; eğitimin önemine olan inancım ve benimle aynı bakış açısında olan meslektaşlarımın ve akademisyen dostlarımın da manevi katkısıyla Tüze İleri Eğitim Merkezi’ni kurdum. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Eğitim Komitesi’nde aktif olarak görev aldığım dönemde; TÜRAVAK olarak birçok ilde 50’den fazla eğitim düzenledik. Bu dönemde ileri hukuk eğitiminin uzmanlaşmada önemli olduğunu farkettik. Farklı hukuk alanlarında uzman akademisyenleri, bilirkişi düzeyinde uzmanlar ve sektör profesyonellerinden oluşan eğitmen kadromuzla; bu boşluğu en yetkin şekilde doldurmayı ve gençlerimize parlak bir gelecek için yol göstermeyi hedefliyoruz.

Eğitim merkezinizde verdiğiniz hizmetlerden bahseder misiniz?

8 - 64 saat arasında değişen eğitimlerimizde, güncel uygulamalar ve pratikleri kapsayan eğitim programlarımız katılımcılara, başarı ve/ veya katılımcı sertifikaları verilmektedir. Üniversitelerle akredite olan eğitim programlarımız ayrıca belirtilmektedir. Verilecek sertifikalar, bilirkişi olmak isteyenler için T.C. Adalet Bakanlığı’nın da uygun gördüğü sertifika niteliğindedir.

Eğitimlerinize kimler katılabilir?

Tüze olarak ileri hukuk eğitim merkezimizde; hukuk fakültesi lisans ve yüksek lisans öğrencilerine seçtikleri hukuk alanında; konusunda deneyimli ve uzman eğitimcilerimiz tarafından sertifika programları oluşturduk. Ayrıca stajyer avukatlarımıza yönelik meslekte uzmanlık/ yeterlilik amacıyla açılacak sınavlara hazırlık eğitimlerimiz de mevcuttur. Hukukçular, avukatlar ve ilgili hukuk alanında sektör profesyonelleri için de Şirketler Hukuku, Sözleşmeler Hukuku, Enerji Hukuku, Maden Hukuku, Sigorta Hukuku, Adli Bilişim Hukuku, Taşımacılık/Lojistik Hukuku gibi özel alanlarda da eğitim programlarımız devam etmektedir.

Kurumsal eğitimleriniz ve diğer eğitim programlarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Yukarıda bahsettiğimiz eğitim programlarının dışında; Aile Hukuku, Tahkim Eğitimi, Adli Tıp Hukuku, İş Hukuku ve İşçilik Alacakları Hesaplama İlkeleri, Sigorta Hukuku ve Hesaplama Teknikleri, Aktüerya Hukuku ve Hesap ilkeleri, Trafik Kazaları / Kusur Tespiti,

Trafik Kuralları ile Trafik Kazalarında Kusur, Mülteciler/ Göç Hukuku, Sözleşmeler Hukuku, Arabuluculukta Taraf Vekilliği, Sağlık Hukuku, Spor ve Hukuku, İdari Yargılama Hukuku, Sosyal Güvenlik Hukuku, Vergi Hukuku, Kurum içi Avukatlık, Medya Hukuku eğitim programlarımız hazırlanmıştır. Hafta içi 18:3021:30 ve hafta sonları 09:30-17:30 saatleri arasında Tüze İleri Eğitim Merkezimizde düzenlenmektedir. Sınavlara hazırlık eğitimlerimiz; sınava hazırlık formasyonununda hazırlanan özel müfredat üzerinden yürütülmektedir. Diğer eğitim programlarımızda ise; teorik eğitim kadar uygulama örnekleri ile eğitim kapsamımız genişletilmiştir. Katılımcılarımıza eğitimin içeriği ve devamlılık oranlarına göre katılım ve başarı sertifikaları verilmektedir. Ayrıca belirtmek isterim ki insan kaynakları yöneticileri, orta ve üst düzey yöneticiler, ilgili bölümlerin şirket çalışanları, sektörlerine göre farklılık gösteren eğitim programlarımız ile katılımcı sayısının 20 ve üzeri olmak koşulu ile merkezimiz dışında; şirketlerde de eğitimlerimizi planlayabiliyoruz. 

Soysal İș Hanı Ziyagökalp Cad. Kat:1No:112 Kızılay/Ankara Tel: +90 312 433 92 22 www.tuze.com.tr ▪ info@tuze.com.tr tuze_egitim

tuzeileriegitimmerkezi

TUZE_EgitimM


davet

Elvan Odabașı ile sağlıklı sohbetler

Sports International ile spinning saati

Sinpaş’la Altınoran’da İyi Bir Pazar Doğal Annane’nin keçi sütünden yaptığı peynir mayası etkinliği

Altınoran Meydan’da kurulan Doğal Pazar

134

Live in Sinpaş, iyi yaşam meraklılarını ve sürdürülebilir yaşam alışkanlıklarıyla tanışmak isteyenleri “İyi Bir Pazar” çatısı altında farklı projelerinde toplamaya devam ediyor. Şehirlilere daha sürdürülebilir bir yaşam konusunda rehber niteliğinde bir mecra olmak amacıyla yola çıkmış Live in Sinpaş’ın etkinliği “İyi Bir Pazar”, her yaştan katılımcıya kucak açtı. Etkinliğe yoğun bir katılım gösteren Ankaralılar gün boyu keyifli zaman geçirirken Diyetisyen Elvan Odabaşı’nın sağlık konusundaki söyleşisi de ilgi odağı oldu. Ayrıca Sports International iş birliği ile açık havada yapılan spinning ile katılımcılar, pazar gününü eğlenceli ve sportif bir aktivite ile değerlendirmiş oldular. Altınoran Meydan’da elliden fazla farklı marka ile kurulan Doğal Pazar yerinde çevre dostu ve sağlıklı ürünler yer aldı. Organik gıdadan ev temizliğine, doğal kozmetikten kişisel bakıma, ev dekorasyonundan evcil hayvan ürünlerine, iyi bir yaşamda eşlik edecek birçok marka başkentliler ile buluştu. Katılımcılar zengin programın tadını çıkartırken, tüm pazar gününü zihne ve vücuda iyi gelecek deneyimlerle renklendirdiler. 


Adres: 32. Sokak Numara: 12/F Ostim / Ankara Telefon: 312 395 44 42 Gsm: 0533 467 41 42 www.serhanilce.com.tr Serhanilce_ferforje www.serhanilce.com


DR. KAMER KOLDAȘ

Peki ama “Ne için bu çözümler?” diyecek olursanız, tabii ki yüz gençleștirme için deriz... 2020 planlarınız arasında daha genç, daha sağlıklı ve daha güzel olmak varsa, ilaç teknolojilerinin yeni ürünleri ile tanıșmanın zamanı gelmiș demektir. Dr. Kamer Koldaș, bu amaçla yapılan birçok uygulama ve yöntem arasından ekonomik ve etkisini hızlı gösterenleri anlattı.

advertorial

Hızlı ve Etkili Çözümler


G

ençlik Aşısı ve Mezoterapi

Cildimizi vitamin iğneleri ve hyalüronik asitlerle içeriden; peeling, roller vb. uygulamalarla dışarıdan yenilemeye, güçlendirmeye çalışırız. Gençlik aşısı, cildi içten ve dıştan aynı anda yenilemek için mükemmel bir seçenek sunuyor. Gençlik aşısı, cildin ihtiyacı olan anti-aging ürünü depolar ve cildin ihtiyacı olan nemi sağlar. Nano teknoloji ile üretilmiş leke karşıtı ya da anti-aging ürünler; leke giderme, kırışıklıkları hafifletme, mor halkaları ve ödemleri azaltma amacıyla kullanılır. Bilindiği üzere dışarıdan verilen vitamin, hyalüronik asitlerle cildin güçlenmesi, cilt bariyerinin kuvvetli oluşundan ötürü sınırlı bir başarı sağlar. Mikro iğneler ile açılan küçük kanallardan derinin alt tabakalarına kadar ulaşan büyüme faktörleri, bitkisel kök hücre ekstreleri, vitamin ve serumlar gençlik aşısının başarısını ve sonuçların kalıcılığını artırır.

PRP, trombositler yönünden zenginleștirilmiș plazma uygulamasıdır. Kișinin kendi kanından elde edilerek uygulandığı için alerjik yan etkiler minimumdur.

Kuruyan Dudakları ve Ciltleri Nemlendirme

Kış aylarında soğuk hava, rüzgar ve soğuk suyun etkisiyle cilt ve dudaklar daha çok kurur ve çatlar. Yüzümüzde daha nemli, parlak bir cilde sahip olmak istiyorsak nemlendirici ve parlatıcı özelliği ön planda olan dolgu türevi yoğun nem sağlayan enjeksiyonlardan kış ayında üç seans, dudağa da bir seans yaptırırsak bu mevsimi daha rahat ve güzel geçiririz.

Gençliğin Sırrı Damarlarınızda Dolaşıyor

Cildinizi onarmak ve yenilemek için bir başka etkin ve ekonomik çözüm; kişinin kendi kanını zenginleştirerek cildi yenileme amaçlı uygulanması olan PRP’dir. PRP, trombositler yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulamasıdır. Bu uygulamada; kişinin kendi vücudundan steril ve kapalı bir kit yardımıyla küçük miktarda kan alınır. Ardından alınan kan özel bir tüpe konularak santrifüj işlemine tabi tutulur, sonra bileşenlerine ayrıştırılır. Elde edilen az miktardaki, trombositler yönünden zenginleştirilmiş plazma (PRP) yine aynı kişiye enjekte edilir. PRP ile cildin yenilenmesi, lekelerin hafiflemesi, çizgilerin azalması için gereken büyüme faktörleri verilmiş olur. PRP tedavisinde plazma kişinin kendi kanından elde edilerek uygulandığı için alerjik yan etkiler minimumdur. Yeni kolajen oluşumunu hızlandırarak deriyi en doğal biçimde yeniden canlandırarak gençleştirmekte ve deriye esnekliğini ve parlaklığını yeniden kazandırmaktadır. 40 yaş sonrası kırışıklık, sarkma, cildin canlılığını yitirmesi, volumetrik doldurma, akne izi, leke, çatlak (stria) gibi şikayetleri gidermede ve saç tedavilerinde ve yara iyileşmesi üzerinde PRP yöntemi diğer yöntemlerle birlikte veya tek başına denenebilecek oldukça etkili bir uygulamadır.

Lekesiz, Canlı, Parlak Eller

Yüzündeki leke ve kırışıklıklar için çeşitli uygulamalar yapan birçok kişi ellerine aynı özeni göstermez. Ellerimiz de aynı şekilde kırışır, lekelenir, damarlar belirginleşir, donuklaşır ve elastikiyetini kaybeder. Cildiniz sağlığınız için ne kadar önemli ise, hyalüronik asit de cildiniz için o kadar önemlidir. Cildinizde doğal olarak var olan bu madde, suyu tutarak ellerinizi nemlendirir, gerginliği ve tazeliğini korumasını sağlar. El dolguları, cildin bu doğal

kaybını cildinize geri verir. Deriye enjekte edildiğinde, derinin yenilenmesini sağlayarak cildi sıkılaştırır, nemli, taze ve doğal bir canlılık, daha genç ve sağlıklı bir görünüm verir. Elleri bu yöntemle gençleştirip el cildini canlı parlak hale getirmek ve eli daha dolgun göstermek mümkündür. Uygulama 15-20 dakikada tamamlanır. El gençleştirme ve yenilemede PRP ve çeşitli peelinglerden de yararlanılabilir. El üstü lekeleri için peeling ve lazer uygulamalarıyla oldukça güzel sonuçlar alınmaktadır.

10 Dakikada 10 Yaş Daha Genç

Cilt kalitesini arttıran yaklaşımların çoğu sadece kırışıklıkları giderme peşinde değildir. Yüzü bir bütün olarak değerlendiriyoruz. Kişinin kendine özgü anatomik özelliklerine ve yüzün volüm kaybına göre uygulamalar belirliyoruz. Doğal bir simetri içinde kişisel özelliklerini ortaya çıkararak doğal ve güzel görünmesi için çalışıyoruz. Hastalarımızın hiçbir işlem yaptırmamış gibi görünmesini hedefliyoruz. Yeni teknolojiler sayesinde cildin daha uzun süre genç ve sağlıklı kalmasını sağlıyoruz. Ben işleme hasta ile kurduğum iyi iletişim sayesinde başlıyorum. Kişinin neler istediğini belirleyip, planlama yaparak doğru yöntemi belirliyorum. Yüzü yeniden orantılı olarak şekillendirebilmek amacıyla çökme var ise (volüm kaybı) dolgular yani hacimlendiriciler kullanıyorum. Hyalüronik asit içerikli dolgu maddeleri enjeksiyonu ile yüzün her bölgesinde, burun, dekolte ve ellerde cilde dolgunluk verebiliyorum.Yorgun ve iddiasız bakıştan sıyrılıp fotojenik olabilmek, çevreye daha genç ve dinamik bakabilmek için botox, dolgu, mezolifting ve leke tedavileri uygulamaktayız. Sonuç olarak yaşlanmak, yaşlı görünmek anlamına gelmez. Bütün bu uygulamalar sonucunda harika bir görünüm kazanabilir, öz güveninizi arttırabilir, yaşınızdan en az 10 yaş daha genç görünebilirsiniz. Doktorunuza danışarak bir yol haritası belirleyebilirsiniz. 

Așkaabat Caddesi (7.Cadde) No: 42/4 Bahçelievler / Ankara Tel:+90 507 350 38 34 ▪ +90 312 222 37 40 drkamerkoldas


davet

FRANK TIEMANN, HİLAL AYSAL

FADİK SEVİM ATASOY, GÜNERİ CİVAOĞLU

MERAL YAZICI

Cullinan Türkiye’de Tanıtıldı Lüks otomobil denildiğinde akla gelen ilk marka olan Rolls-Royce tarihinin ilk SUV modelini Türkiye’ye getirdi.

Türkiye’de Royal Motors tarafından temsil edilen Rolls-Royce, Cullinan modelini İngiltere Başkonsolusluğu’nda düzenlenen ve seçkin 250 kişinin katıldığı özel bir davetle tanıttı. Seçkin davetlilerin yoğun ilgisiyle karşılanan Rolls-Royce’ın ilk SUV’u şimdiye kadar keşfedilmiş en büyük elmasın adını taşıyor. 

138

BEGÜM-ÖMER BALLI



davet

CEYDA-BUĞRA TOPLUSOY

BELKİS AKSOY, ZEYNEP GERMEN

ZAFER KOZANOĞLU

İngiltere Bașkonsolosluğun’da gerçekleșen davete, çok sayıda tanınmıș sima katılarak, markaya dair beğenilerini dile getirdi. 140

ARZU KUNT

BERRİN-SAVNİ OKÇU

HANDE SEZER PEKCAN

FERYAL GÜLMAN



DR. HASAN KÜTÜKOĞLU

Op. Dr. Hasan Kütükoğlu, yașın ilerlemesiyle beraber yașanılan sarkma problemi için gerçekleștirilen mini yüz germe operasyonu hakkında bilinmesi gerekilen her șeyi anlatıyor...

advertorial

Mini Yüz Germe Operasyonu


M

ini yüz germe ameliyatı nedir?

Yüz bölgesinde yaş almaya bağlı oluşan özellikle çene ve üst boyun bölgesindeki sarkmış dokuların yukarıya doğru toparlanması işlemidir. Aslında uzun senelerdir uygulanan yüz ve boyun germe ameliyatlarının daha minimalize bir şekilde uygulanmasıdır. Yüzde kollajen yapımının azalmasına bağlı ince kırışıklıklar oluşmakta ve yerçekimi nedeniyle dokular aşağı doğru yer değiştirmektedir. Yüzde kemik ve kas yapılarının üzerinde, içerisinde ve altında damar sinir yapılarının olduğu bir doku bulunmaktadır. Bu dokunun boyutu küçültülerek veya kendi üzerine katlanarak bu operasyon gerçekleştirilmekte ve fazla deri çıkarılmaktadır. Bu cerrahi prosedür günümüzde birçok yüz gençleştirme işlemine bir alternatif olarak sıklıkla uygulanmaktadır.

Mini yüz germe ameliyatları kimlere yapılır?

Özellikle alt çeneye yanaktan deri sarkması olan ve burun ağız kenarı arasındaki bölgede çökme görüntüsü olan hastalara uygulanmaktadır. Yüz ve boyun germe operasyonları daha ileri yaşlarda uygulanırken mini yüz germe operasyonları bu şikayeti olan hastalarda daha erken yaşlarda uygulanabilir. Daha kalıcı çözümler arayan hastalar için idealdir. Her hastanın ihtiyacına göre farklılık göstermekte olup değerlendirmenin bir uzman tarafından yapılması gerekmektedir.

Mini yüz germe ile tam yüz germe arasındaki farklar nelerdir?

Tam yüz germe ameliyatında yukarıya asılan dokular ve cerrahi olarak çalışılan alan daha büyüktür ve bu nedenle de hastanın toparlanması ve ameliyat süresi daha uzundur. Mini yüz germe işlemi uygun hastalarda lokal anestezi (bölgesel uyuşturma) ile yapılabilmektedir ve ameliyat süresi yaklaşık bir buçuk saattir. Belki de hastaların en çok önemsediği konu olan iz kalması; mini yüz germe operasyonunda kulak orta kısımda bulunan çıkıntı ile kulak memesi arasında yaklaşık iki cm’dir. Diğer izler ise kulak arkasında kalmaktadır ve görünmemektedir. Tam yüz germede favori hattının yukarısına kadar çıkılmaktadır. Mini yüz germe operasyonunda hastanın alt çene, orta yüz alt kısmı ve boyun üst kısmı toparlanmaktadır. Tam yüz ve boyun germede ise dekolte üzeri tüm dokular toparlanabilmektedir.

Bu işlemler nerede yapılmalıdır?

Mini yüz germe işlemi cerrahi bir işlem olup ameliyathane ortamı uygun hastanelerde yapılmaktadır.

Ameliyat süresi ne kadardır?

Mini yüz germe ameliyat yaklaşık bir, bir buçuk saat sürmektedir. Hastaya göre ve yapılacak işleme bağlı olarak değişmekle birlikte genel anestezi (hastanın tamamen uyutulması) altında veya lokal anestezi (bölgesel uyuşturularak) yapılabilmektedir.

Ameliyat sonrası hastanede yatmak gerekiyor mu?

Genellikle hastane yatışı gerekmemektedir. Operasyon bitiminden sonra bir süre hastanede gözlemledikten sonra hasta taburcu edilebilir veya bir gün hastanede takip edilebilir.

Ameliyat sonrası hasta günlük hayatına ne zaman dönebiliyor? Operasyon sonrası hastalarda şişlik ve morarmayı azaltmak adına baskılı bandaj ile pansuman yapılmaktadır. 3. gün

bu pansumanlar çıkarılıp sadece kesi yerlerine ince bant konulmaktadır. Bu sürede ve sonrasında hastanın günlük fiziksel aktivitesine engel bir durum olmamaktadır.

Ameliyat sonrası ağrı olur mu?

Mini yüz germe ameliyatlarından sonra genelde ağrı olmamaktadır. Hastanın operasyon sonrasında giderek azalan şişliği mevcuttur. Her hastada olmasa da oluşan şişlik ve morluklar genelde boyun bölgesinde olur ve yaklaşık yedi gün sürmektedir.

Bu operasyonu ilerde tekrar etmek gerekir mi?

Maalesef yer çekimine karşı koyacak bir kuvvet bulunmamaktadır. Hastanın cilt yapısı ve yaşına bağlı olarak değişmekle birlikte 3-7 sene arasında tekrar yüzde cilt sarkmaları yaşanmaktadır. Hastanın ihtiyacına göre 5. seneden sonra bu operasyonu tekrarlamak gerekebilmektedir.

Ameliyat sonrası dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Ameliyat sonrasında hastalarımıza dik yatması konusunda uyarılarda bulunmaktayız. Üç gün boyunca baskılı bandajlar önermekteyiz. Bunlar dışında hastanın günlük hayatını etkileyecek herhangi bir bakım bulunmamaktadır. Sonuç olarak mini yüz germe operasyonu daha erken yaşlarda ve daha az miktarda yüzde cilt sarkması mevcut hastalarda kalıcılığıyla ve kısa operasyon süresiyle alternatif ve etkin bir yöntemdir. 


wedding

Wedding Yıllarca hayali kurulan en özel gün için en özel önerileri MAG Wedding’de bulacaksınız. Gelinlikten mekana, organizasyondan makyaja günler öncesinden başlayan hazırlıklar için ilham verecek bir düğün rehberi sizleri bekliyor...

144



röportaj

Tüm Özel Günlerinizin Gizli Kahramanı Aytül Ayke Fıratoğlu ile kurucusu olduğu markası hakkında sohbet ettik. Farkını lüks anlayıșıyla; lüks anlayıșını da incelik ve zarafetle ortaya koyan Aytül Ayke Studio mutlu hikayelere ortak oluyor...

B

ize biraz Aytül Ayke Studio’dan bahsedebilir misiniz?

Aytül Ayke Studio, yirmi yıldan fazla süredir gelen tecrübemizle iki farklı alanda hizmet sunan bir şirket. Birinci faaliyet alanımızda lüks ve moda markaları için iletişim danışmanlığı hizmeti veriyoruz. PR konusundaki tecrübelerimiz doğrultusunda global bir bakış açısına sahibiz ve iletişim alanında birlikte çalıştığımız markalar için dünya standartlarında bir iş modeli uyguluyoruz.

146 magdergi.com.tr

Diğer faaliyet alanımız ise davet ve düğün organizasyonları üzerine. Bu departmanımızda gerçekten sıra dışı ve katılanların hatıralarında kalacak davetler tasarlıyoruz.

Geçtiğimiz sezon birbirinden özel davetlere imza attınız. Genellikle istekler hangi yönde oldu?

Biz her düğünde farklı bir hikaye yaratıyoruz, daha önce gerçekleştirilmemişi gerçekleştiriyoruz. Bizim için bir düğünün özgün olabilmesi de, gelin ve damadın yaşam tarzlarını, stillerini


en doğru şekilde yansıtmak ve buna uygun bir senaryo yaratılması anlamına geliyor. Bir düğünün ambiyansını oluştururken mum ve çiçek bizim vazgeçilmezimiz olarak dikkat çekiyor. Tasarımlarımızda mum ve çiçeği ön planda tutuyoruz ve çok farklı kullanımlarla muazzam bir etki gücü yaratıyoruz. Tüm dünyada çiçeklerin baş tacı olduğu dönemi yaşıyoruz dersek yanılmış olmayız. Şu an birçok çiçek tasarımcısı dünyanın farklı ülkelerindeki üreticilerle çok nadide çiçeklerin yetiştirilmesi için ortak çalışmalar yapıyor. Bizim temsilcisi olduğumuz Jeff Leatham’ın da ismine adanmış çok az bulunan bir kala çeşidi bulunuyor.

Aytül Ayke Weddings’in sunduğu hizmetler nelerdir?

Biz sadece düğün ya da nişan gününü değil o güne kadar olan süreçte de ilk andan itibaren çiftlerin yanında oluyoruz. Mekan önerisinden, saç-makyaja, balayı seçimlerine kadar çok farklı konularda danışmanlık veriyor ve bu yoğun dönemde büyük bir yükü çiftlerin üzerinden alıyoruz. Onların bu sürecin her saniyesinden keyif alabilmeleri, tüm stresi üzerlerinden alabilmek için ekibimizle birlikte çok ciddi bir şekilde çalışıyoruz.

Gelecek yıl, 2020’de düğün, davet organizasyonlarında trendler neler olacak? Biz her düğünde farklı bir hikâye yaratıyoruz, daha önce gerçekleştirilmemişi gerçekleştiriyoruz. O nedenle trendleri çok fazla takip etmiyoruz. Bizim düğünlerimizin çıkış noktasını her zaman sanat ve moda oluşturuyor. Tasarımlarımız, alışıldık düğün konseptlerinin çok ötesine geçip hem çiftin hem de misafirlerinin yaşam boyu hatıralarında kalacak tecrübelere dönüşüyor. Tasarladığımız tüm davetlerin de merkez noktasında “sürpriz” etkisi bulunuyor.

Yurt dışına fazlasıyla seyahat ettiğinizi biliyoruz. Farklı ülkelerin, farklı kültürlerin çalışmalarınıza ilham kaynağı olduğunu söyleyebilir miyiz?

Hem işim gereği hem de yolculuk etmeyi çok sevdiğim için yoğun bir seyahat programım var. Bu seyahatlerimde mutlaka moda ve sanat alanındaki aktiviteler baş rolde oluyor. Farklı ülkelerin sanatından, modasından ve kültüründen etkileniyorum. Ekibimizdeki herkes, dünyayı çok yakından takip ediyor. İlham noktalarımızı sonrasında kendi yaratıcı anlayışımızla yorumluyoruz ve ortaya bize has sonuçlar çıkıyor.

Günümüzde organizasyon şirketlerinin sayısı her geçen gün artmakta. Sizi diğer şirketlerden farklı kılan taraflar nelerdir?

Lüks, görünür olmaktan çok detaylarda saklıdır. Bizim organizasyonlarımızda altı çizilmemiş bir lüksün olması büyük önem taşıyor. Gerçek lüksü incelik ve zarafette bulabilirsiniz. Bizim tasarladığımız tüm davetler en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş oluyor. Konukları her zaman gerçek sürprizler bekliyor. Bu mükemmeliyetçilik ve sıra dışı incelikteki detaylar bizim davetlerimizi lüks ve diğer tüm davetlerden ayrı bir noktaya getiriyor. 




düğün

Unutulmaz Düğün Müge Aydın ile Can Ergin’in Sheraton Otel Ankara’da gerçekleşen muhteşem düğün töreni, hafızalardan silinmeyecek bir geceye imza attı. Aydın Mobilya Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Can Ergin ile Talks’N’Joy Organizasyon şirketinin ortağı Müge Aydın Sheraton Otel Ankara’da dünya evine girdiler. Bilkent Uluslararası İlişkiler mezunu olan çift, yakın arkadaş oldukları üniversite yıllarının ardından, birlikteliklerini resmiyete taşıma kararı aldılar. Pronovias Atelier marka gelinlik tercih eden Müge Hanım’a, Can Bey Vakko damatlığıyla eşlik etti. Ergin çifti’nin balayı tercihi ise Bali oldu. 

150



düğün

MUHSİN-GÖNÜL-GÖNLÜM-AYDIN ERGİN

152

DERİN MERMERCİ-CEM AYDIN

YAKUP-MİNA PANCAR

DUYGU-GÜRHAN ÇARMIKLI

NAİLCAN KURT

İSMAİL KÜÇÜKKAYA


SERHAT ÖZALP

NİL-ÖZER GÜMÜȘBOĞA

ZEYNEP-ULAȘ KARAKAYA

Derin Mermerci, İsmail Küçükkaya gibi iș, cemiyet ve medya dünyasından birçok ünlü isim İstanbul’dan gelerek çiftin mutluluğuna ortak oldular. GİZEM-OKAN ÖZ

ÇAĞDAȘ AYAN

PELİN ÇUTAKYAN, EMREHAN ERDİL


düğün

EDA-EMRE BALKAYA

154

FERAY ȘAHİNGÖZ

MERT SÜTLÜ-KEMAL MİT

Oldukça ihtișamlı geçen düğün törenine katılan konuklar da șıklıklarıyla göz doldurdu. AYÇA-İBRAHİM AYDIN

SİDAR-GÖZDE YAVUZ, GÖKÇEN-BARAN MOLLAOĞLU





alışveriş

STORKS PIRLANTA YÜZÜK 12.986

STORKS PIRLANTA KÜPE 12.857

STORKS PIRLANTA YÜZÜK

Göz Alıcı Taşlar En özel günün tamamlayıcısı olan göz alıcı tașların özenle ișlendiği zarif mücevherler ve saatler, nesilden nesile aktarılabilir...

UĞUR SAAT ROLEX OYSTER PERPETUAL

UĞUR SAAT PANTHÈRE DE CARTIER

STORKS PIRLANTA KÜPE 19.312

STORKS PIRLANTA YÜZÜK

158 magdergi.com.tr

STORKS PIRLANTA KÜPE STORKS PIRLANTA YÜZÜK



Unutulmaz Anlarınızın Ev Sahibi Yemekli davetler için 1254 kişi kapasiteli ihtişamlı Angora Balo Salonu, gözalıcı avizeleri, 6,5 mt tavan yüksekliği ve kolonsuz yapısı ile zarif, modern ve yıllarca hatıralarda kalacak düğün organizasyonlarına şahitlik ediyor. Angora Balo Salonu’nun yanı sıra, JW Marriott Ankara’nın 500 kişilik kapasiteye sahip bir başka balo salonu olan Ancyra Salonu da, aynı şıklık ve zarafet ile misafirlerine unutulmaz bir deneyim yaşatmak için hazır bekliyor.

kullanabileceği süitinden, gelin ve damadın her an yanlarında olan “nedime”sine; usta şeflerimizin imzasını taşıyan sunumu ve lezzetiyle ayrıcalıklı menülerinden, geline ait özel tasarlanmış ajandasına kadar her şey, JW Marriott servis kalitesini konuklarına eksiksiz sunmak üzere yer alıyor. Sertifikalı düğün danışmanları organizasyonun başladığı andan itibaren çiftlerin mükemmeli yakalaması adına, geceye hazırlanmasına destek oluyor.

Görkemli balo salonlarının yanı sıra, konsept partiler ve düğün sonrası partilere ev sahipliği yapan Velocity eğlenceye kaldığınız yerden devam etme seçeneği sunuyor.

Karma Spa Wellness&Fitness ise çiftlere düğün hazırlığı sırasında Türk Hamamı, sauna, jakuzi, buhar odaları, rahatlatıcı masaj uygulamaları ile eşsiz bir spa deneyimi sunmakta. Bu uygulamaların yanı sıra “Geleneksel Gelin Hamamı” ve “Bekarlığa Veda Partileri” verilen hizmetler arasında yer alıyor. 

JW Marriott Ankara’nın Düğün Paketinde; gelinin ihtiyaçları için

advertorial

JW Marriott Ankara, her detayı düșünen kusursuz ve ayrıcalıklı hizmet anlayıșıyla unutulmaz düğünlere ev sahipliği yapıyor ve misafirlerine beklentilerin üzerinde



wedding

Vakko Wedding Zarif ve Feminen

U

nutulmaz anların en büyük şahidi gelinlikler!

Gelinlik trendlerinin öncülerinden Vakko Wedding, 30’a yakın tasarımcı ve markanın koleksiyonlarını gelin adaylarıyla buluşturuyor... Vakko Wedding’in son sezonunda danteller, tüller, zengin işlemeler ve feminen detaylar ön plana çıkıyor... Vakko Wedding’in dünyaca ünlü markalarından en trend modelleriyle hayalleri gerçekleştirecek 2020 koleksiyonundan seçtiğimiz parçalar sayfalarımızda...

LEE PETRA

BECCAR

162 magdergi.com.tr

VERA WANG

OSCAR DE LA RENTA


ALON LIVNE WHITE

MONİQUE HUİLLİER

Vakko Wedding, ister romantik bir görünüm, ister bohem bir tarz ya da tamamen süslemeli tüllerden oluşan gelinlikleriyle hafızalardan silinmeyecek... 

JENNY PACKHAM

MİLLA NOVA


wedding

Pronovias Yıldızların Ötesinde

S

anatı tasarımın bir parçası olarak sunan Pronovias, son koleksiyonunu birçok kategoride yenilik yaparak, “Beyond The Stars” adı altında sunuyor...

Koleksiyonun göze çarpan detayları arasında; ▪ Balık formlarındaki gelinlikler için tasarlanmış benzersiz, bedene göre şekillendirilmiş “Inner Slimmer” modeller; ▪ Krep ile “vücut hatlarını vurgulayan” yenilikçi ürünler; ▪ Transparan etki yaratan modern dantellerle bezenmiş modeller; ▪ Asimetrik kolların, çıkarılabilir aksesuarların da aralarında bulunduğu gelinliğe adapte olan yenilikçi, tasarımlar yer alıyor.

164 magdergi.com.tr


Koleksiyonu tasarlarken, Pronovias Kreatif Direktör Hervé Moreau, çocukluğuna, Marc Chagall’ın sanat eserlerini ilk deneyimlediği yer olan Nice’e geri dönüyor. Fantezi, aşk ve neşe kavramlarını resmetmekle ünlü Chagall, aynı zamanda “Gelinlerin Mutluluğu” adlı eseriyle de tanınıyor... 




ERSAN-SİNEM BAȘBUĞ

Özgün konseptlerle bașarılı ișlere imza atan Es Styling, yeni sezonda da farkını ortaya koyuyor... Kurucuları Ersan-Sinem Bașbuğ, önümüzdeki günlerde karșımıza çıkacak organizasyon temalarını paylaștı...

advertorial

Gösterişli Dekorlar İddialı Renkler


2

020 düğün dekorları klasik düğün algısını yıkacak.

Birbirini tekrarlayan temalar yerini gösterişli ve hayal gücünü zorlayan dekorlara bırakırken; özünde sade ama genele bakıldığında göze çarpan detaylar karşımıza çıkacak. Daha aydınlık ama vurucu renkler bizi bekliyor. Aslında renk tonlarının senesi. Koyu renklerin bile kendi içinde nasıl kullanıldığını gösteren, daha çok yaratıcılık gerektiren bir sene olacak. 


düğün

Yıldızlar Geçidine Sahne Olan Düğün Gigi’s’in kurucusu, moda tasarımcısı Gülnur Güneş, hayatını iş insanı Yiğit Doğan Çelik ile birleştirdi. Four Seasons Otel’de düzenlenen törene iş, politika ve sanat dünyasından birçok ünlü isim katıldı. Çiftin nikâhını Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin kıydı. Gelin Gülnur Güneş, törende kendi tasarladığı 3 farklı gelinlik giydi. Damat Yiğit Doğan Çelik’in smokini ise özel dikimdi. Düğün günü çiftin tüm gününü click34 fotoğraf kareleriyle ölümsüzleştirdi. Ebru Gündeş’in sahne aldığı gecede, Megastar Tarkan da konuklar arasındaydı. 

170



düğün

OSMAN-MİHRİBAN MÜFTÜOĞLU

172

BAHAR -OZAN YAZICI ȘER

NİHAT ÖZDEMİR

REVNA-YILDIRIM DEMİRÖREN

MELİS ÖZER

SİMAY URAS

ALARA KOÇİBEY


AnA SPonSor

A

N

K

A

R

A

WEDDING & EVENTS F UA R I

dügüne dair hersey

12 - 15 ARALIK 2019 Ziyaret Saatleri 10.30 - 19.00 15 Aralık Pazar 10.30 - 18.00

ÜnlÜ mAnkenler eşliğinde defile, mAkyAj, SAç ShowlAr ve birçok etkinliğe

dAvetliSiniZ destekleyenler

orGAniZASyon

w w w.ankaraweddingevents.com BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ (TOBB) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR.


düğün

DANLA BİLİC, SERHAT ȘEN

ÇAĞLA ȘİKEL,HAKAN AKKAYA

ÖZGE ULUSOY

174

Davetliler, Bak Organizasyon tarafından Fransız bahçelerine dönüștürülen Four Seasons’daki düğün alanında ağırlandı. TARKAN-PINAR TEVETOĞLU

IȘIL-RÜȘTÜ REÇBER

PINAR GENÇ



Düğün Hikayeniz Parkoran Paris Kuaför’de Başlar Hayatınızın en unutulmaz ve en mutlu günlerinde Parkoran Paris Kuaför hep yanınızda. Yapmanız gereken tek șey hayal etmek. Gerisi profesyonel ekibimizin ellerinde...

İpeksi Dokunuşlar Gelinin mükemmel görünmesini sağlayacak en önemli unsurlardan biri saç modelidir. Düğün konseptinize ve seçeceğiniz gelinliğe uygun hayal ettiğiniz saç modeli ipeksi dokunuşlarla uzman ellerde şekillendirin.

MAKYAJ: ECE ÇITAK AKTAȘ

Doğal Güzellik

SAÇ: NEVRA KAMBUROĞLU

advertorial

Tüm gözlerin üzerinizde olduğu bu unutulmaz gecede gelinin kendisini güzelve özel hissetmesi çok önemlidir. Kendi doğal güzelliğinizi ön plana çıkaracak, gece boyunca sizi yarı yolda bırakmayacak en güzel makyaj, uzman dokunuşlarıyla çıkar.


@pariskuafรถrparkoran - @gelinsacim_make_up - @welnessbeautycenter Tel: 0312 490 70 80




HANDE HAMDİYE BİÇER

En Özel Günün Gizli Kahramanları

G

elin danışmanlığı fikrine nasıl sahip oldunuz?

Aslında ihtiyaçtan doğdu diyebiliriz. O gün, hiç unutamayacağınız, en özel anlardan biri. Aile, arkadaşlar veya yakın çevre neyin işe yarayıp neyin yaramayacağı konusunda yetersiz kalabilir. İşte tam da burada, gelin koçu olarak fikirleri dinleyecek, tavsiyelerde bulunacak

kişi olarak sahneye çıkıyorum. Hayalleri gerçeğe dönüştürüyorum da diyebilirim. Gelin olmaya karar verilen andan, imza atılan ana kadar çiftimizle birlikte yer alıyorum. Seçilecek çiçekten saç modeline, giyilecek ayakkabıdan uygun olan gelinlik modeline kadar birlikte karar veriyoruz.

advertorial

Hayatınızda hiç unutamayacağınız, en özel anlarınızdan biri olan düğün gününüzde yașayabileceğiniz stresi minimuma indirmek ve sizi doğru yönlendirebilmek amacıyla gelin danıșmanlığı ve gelin koçluğu hizmeti veren Hande Hamdiye Biçer’in değerli önerileri var...


Gelin danışmanlığı tam olarak nedir ve neleri kapsamaktadır?

Düğün günü muhtemelen bu güne kadar planlanan en büyük etkinlik olacak ve elbette her şeyin mükemmel olması istenecek. Bunun çok fazla strese neden olabileceğini ve cevaplanması gereken birçok soruna yol açabileceğini tahmin etmek elbette zor değil. Ben bu süreçte gelinlerin yanında oluyorum. Bunu yaparken, bu özel günü sadece tarzınızı ve kişiliğinizi yansıtacak şekilde planlamanın yanı sıra stratejik olarak tahsis edilen bütçenizin mutlak kısmını da birlikte yaratıyoruz.

Gelin koçu olarak sunduğunuz hizmetlerden bahseder misiniz?

Zarafet danıșmanlığı sadece gelinlere özel bir hizmet değil, ihtiyaç doğrultusunda herkese sunulan bir hizmettir.

Düğün hazırlıkları en çok vakit ve enerji alan bölümdür. İstediğiniz bütçede ve kalitede tedarikçi araştırmaya zamanınız olmayabilir. Gelin danışmanı olarak çiftimizle kaliteli ve her bütçeye uygun tedarikçilerin bir listesini paylaşıyorum. Düğün endüstrisi tedarikçilerinin bir listesine sahip olmak, araştırma süresini büyük ölçüde ortadan kaldıracaktır. (Tedarikçi içerisinde ihtiyacınız olan her şeyin listesini bulmak mümkün. Organizasyon firmasından çiçekçinize, kuaförünüzden gelinlik firmalarına hatta heyecan ve düğün stresinden gelişen anlık kilo alıp vermelerine destek olacak beslenme uzmanlarına ve stresinizi yönetmek için uzman psikologlarımıza kadar geniş bir kadro ile hizmetinizdeyiz.) Elbette her şeyi tek başıma yapmıyorum. Danışanıma bir eylem planı veriyorum. Nedime, sağdıç ve aile üyeleriniz herkes size yardım etmek için oradalar. Ama o anda kimse ne yapacağını bilemiyor ya da herkes kendi tecrübesi ve istediği şekilde sizi yönlendiriyor. Bu yüzden, herkesin onlardan ne beklendiğini bilmesini sağlamak ve hizalanmaları için onlara bolca zaman tanımak için eylem planına da dahil edilmelerini sağlıyorum. Tüm bunların yanında “zarafet” eğitimleri düzenlemekteyim. Toplu eğitimlere katılım sağlayacakları gibi gelinlerimize bu süreçte ihtiyaç doğrultusunda bireysel danışmanlık hizmeti sağlamaktayım. Zarafet danışmanlığı sadece gelinlere özel bir hizmet değil, ihtiyaç doğrultusunda herkese sunulan bir hizmettir. Zarafet eğitimi içerisinde: Postür düzeltme, oturma ve yürüyüş, yemekte zarafet, etkili iletişim, beden dilinin doğru kullanımı, kişisel alan sınırı, misafir/müşteri karşılama, ağırlama ve uğurlama, beden orantısı ve uygun giyim, renkler ve etkileri...

Bildiğimiz kadarıyla çalışmalarınız kişiye özel. Danışanlarınıza en uygununu bulmak için geçirilen süreçten bahseder misiniz?

“Gelin Danışmanlığı ve Gelin Koçluğu” hizmeti, ülkemizde yeni bir hizmet alanı olmakla birlikte, evlilik sürecinde en çok ihtiyaç duyulan zamanlardır. Bu farkındalık ve uzmanlığımla hayatınızın en büyük olayını planlamanızda destek olmaktayım. Özel testlerimizle moda karakterinizi, alışveriş alışkanlıklarınızı ve hayallerinizi belirliyoruz. Test sonuçlarıyla karakterinizi ve hayat tarzınızı harmanlayıp size en uygun hayalinizdeki gelini buluyoruz. 

www.handebicer.com info@handebicer.com - Tel: 0549 533 33 34 handehamdiyebicer


AYȘE ȘUYUN

Güzelliğinizi Güvenle Ön Plana Çıkarın Gelin makyajından bölgesel incelmeye, kaș tasarımından refleksolojiye kadar güzellik ve bakıma dair pek çok hizmet sunan 3A The Beauty Lounge’un Kurucusu Ayșe Șuyun; merkezlerinde önem verdikleri konulara değiniyor...

Son yılların gözde hareketi girişimcilik, bende gizli kalmış girişimci ruhumu tetiklemiş olmalı ki böyle bir yatırım kararı almış oldum. Girişimciliğin sadece mali kaynaklarla ve parlak fikirlerle olmadığının farkındaydım. İyi bir girişimci olmak için sahip olunması gereken belli başlı özellikler ve beraberinde getirdiği sorumluluklar var. Bana göre bunların en başında dürüst olmak ve müşteri ile empati kurmak gelir. Kaliteli hizmet vermek için çok çabalamak, sürekli büyümek, plan yapmak sorumluluk ister. Bu özelliklere sahip olduğumun ve alacağım sorumlulukların bilincindeydim. İsmimiz 3A The Beauty Lounge benim için çok özeldir. İçinde çok sevgili eşim Ahmet, çok sevgili oğlum Ahmet Can ve son olarak da ben varım.

3A The Beauty Lounge’ın diğer güzellik merkezlerinden sizce farklılığı nedir?

Yaptığın işi bilmezsen o işi yapmak ya da kontrol etmek gibi bir imkanın yoktur. Biz verdiğimiz her hizmeti takip ederiz varsa bir hatamız telafi etmek için bahaneler de üretmeyiz. En çok önemsediğimiz konu: Hijyendir. Manikür ve pedikür aletlerimiz her işlemden sonra sterilizasyona konur. Paketler misafirlerimizin gözü önünde açılır. Asla para kazanmak ve günü kurtarmak için riske girmeyiz. Çalışma arkadaşlarımızın hepsi profesyonel olmasına rağmen, tekrar eğitimden geçirip en iyi hizmeti vermek için özen gösteririz. Bunun yanı sıra insani değerleri yüksek, ahlaklı, dürüst, saygılı ve güler yüzlü kişilerle çalışmak olmazsa olmazlarımdandır. Kısacası biz hayal satmak taraftarı değiliz. Doğru yanıtı almak için bizi tercih eden misafirlerimize sormak lazım. 

Tel: +90 312 236 01 60-70 3a_beautylounge 3a_wedding

advertorial

G

üzellik merkezlerinin sayısı her geçen gün artıyor. 3A The Beauty Lounge’un kuruluş amacı nedir?




Masalsı olan bu en özel gününüzde, kendinizi masal prensesi kadar güzel hissetmeniz için buradayız.

Hilal Turhal - La Bianca Butik Arjantin Cad. No: 6/4 G.O. P. Çankaya / ANKARA Tel: +90 312 426 60 55 - Gsm: +90 532 572 74 16 /hilalturhal /labiancabutik


düğün

Görkemli Bir Törenle Evlendiler İş dünyasının gözde çifti Güreller Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ceren Gürel ve Demirbaş Un Yönetim Kurulu Başkanı Sercan Demirbaş JW Marriott Ankara Otel’de gerçekleşen görkemli bir düğün töreniyle evlendiler. Şıklıklarıyla göz kamaştıran davetlilerin salondaki yerini almasının ardından salona giriş yapan çift şahitler huzurunda mutluluğa “ evet” dediler. İlk danslarından sonra tebrikleri kabul eden Demirbaş çifti gece boyunca konuklarıyla yakından ilgilenmeyi ihmal etmedi. 

186



düğün

TAHA GÜREL, KEVSER DEMİRBAȘ, GÜLAY GÜREL, CEREN GÜREL, SERCAN DEMİRBAȘ, HALİL DEMİRBAȘ, GÜLAYET DEMİRBAȘ, S.ANIL DEMİRBAȘ

SEVİM-ERCAN TOPACA

NEVİN GÖKÇEK VECDİ KOZLU - E.GÜNHAN ULUSOY

188

HATİCE CANGÜL



düğün

CEREN-HATİCE OKAN AYHAN-OĞUZ EFE-TUĞÇE GÜREL

JW Marriott Otel’de gerçekleșen ihtișamlı düğün töreninde salon Ceren Gürel tarafından düzenlendi. Gece de sahne alan Özgün ile eğlence dolu anlarada imza atıldı.

BÜȘRA ERGENÇ

ALİ-EFSUN ÖZDEMİR HAVVANUR DEMİRBAȘ

190

ÖZGÜN


röportaj

Saçlara En Özel Dokunuş 35 yıldır saç tasarımında en iyi ve en șık hizmeti sunmayı hedefleyen, müșteri öncelikli anlayıșı ve kaliteli servisi ile öne plana çıkarken, özgeçmișinde seminerler, eğitimler ve showlar barındıran Uğur Alevyılmaz’ın 2019 - 2020 yılında gelin olacaklar için hazırladığı tavsiyeler sizlerle…

H

er kadının hayalindeki o mutlu güzel gün gelmeden gelin saçı, makyajı, gelinlik ve mekan için bir tatlı heyecan başlar. 2019 - 2020 gelin olacaklara saçlarında mutlu olacağı tavsiyeler verelim.

Öncelikle saç, makyaj ve gelinliğin bir bütün olduğu unutulmamalıdır. Burada birinin öne çıkması değil gelinin ön planda tutulması gerekir. Gelin saçınızın modelini düşünürken hayalinizdeki modeli mutlaka kuaförünüzle paylaşmalısınız. Gelin saçı modelini belirlerken yüz şekliniz, saç cinsiniz, boyunuz, gelinliğiniz, duvağınız, nasıl bir makyaj istendiğiniz çok önemlidir. Hatta mekanın açık ya da kapalı bir yerde mi olacağı, damat adayının boyu, belki de fotoğraf çekiminde damat adayının sağ yada sol tarafında duracağınız bile dikkate

alınmalıdır. Mümkünse kuaförünüzle bir toplantı ayarlayıp ön bilgilendirme yaparak deneme yapabilirsiniz. 2019 - 2020 gelin saç modellerinde bu sene açık doğal dalgalı saç modelleri ile birlikte net topuzlar ve hafif dökük topuzlar göreceğiz. Gelin saçı hazırlarken, duvakla birlikte ve duvak çıkartıldıktan sonra saçın çok güzel gözükmesi için aksesuarlar çok kullanılacaktır. Aksesuarlarda büyük tokalar, inciler ve canlı çiçekler görmek mümkün. Asıl önemli olan bu özel gününüzde sizden daha değerli bir şey olmadığını unutmamak ve sizin eğlenebileceğiniz, uzun yıllar sonra geçmişe baktığınızda iyi ki bu model diyebileceğiniz saç modelleri olmalı. Tüm gelin adaylarına şimdiden mutluluklar. 


wedding

Raşit Bağzıbağlı İmza Gelinlikler

K

işiye özel dikimleriyle imza gelinliklere her sezon adını yazan Raşit Bağzıbağlı’nın zamansız koleksiyonunun en özel parçalarını sizler için sayfalarımıza taşıdık...

192 magdergi.com.tr


Raşit Bağzıbağlı, hayatının en özel gününe hazırlanırken, göz alıcı kumaşların başrolde oynadığı, parlayan bir yıldız olmak isteyenler için tasarlıyor... Detaylarıyla fark yaratan modacı, ihtişamı kusursuz bir sadelikle harmanlayarak kendini ortaya koyuyor. Zarif bir şıklık için, seçim sizin! 


düğün

GÖKÇE ÇİÇEK ÖZDEMİR, HAKAN ÖZDEMİR, GÜLSEREN ÖZDEMİR, GÖRKEM ÖZDEMİR, İREM BULANIK, EROL BULANIK, FİRUZAN BULANIK, GİZEM BULANIK DURMUȘ, CANER DURMUȘ

Bilkent Otel’de “Evet” Dediler Kris Cam’ın veliahtı Görkem Özdemir, akademisyen İrem Bulanık ile Bilkent Otel’de gerçekleşen düğün töreniyle hayatını birleştirdi.

GÖRKEM ÖZDEMİR- İREM BULANIK ÖZDEMİR

194

Cam sektörünün önde gelen firmalarından Kris Cam’ın sahibi Gülseren-Hakan Özdemir çiftinin oğlu Görkem Özdemir ile Firuzan-Erol Bulanık çiftinin kızı İrem Bulanık rüya gibi düğünle evlendi. Bilkent Otel’de gerçekleştirilen görkemli düğüne iş, cemiyet ve medya dünyasından çok sayıda seçkin davetli katıldı. Keyifli dakikaların yaşandığı düğün, renkli görüntülere sahne oldu. 


Düğün Gününe Hazırlanırken 5 Önemli Beslenme Tüyosu

TUBA GÜNEBAK

B

ütün aşık olmuş genç kızların hayallerini süsleyen olay sanırım ki düğün günleridir. Pek çok gelin adayı düğün öncesinde fazla kilolarından kurtulmaya ve sıkı diyetler yapmaya çalışırlar. Kilo verme çabasına hak veriyorum ve destekliyorum. Ama bunu yaparken, sağlığımızı korumamız, cildimizi bozmamamız hatta güzelleştirmemiz ve bağışıklık sistemimizi güçlü tutmamız gerekir. Peki bunu nasıl başaracağız? İşte gelinlerin beslenmesi için hazırladığım bazı önemli ipuçlarım:

1

Bağışıklık sisteminizi güçlendirin. Bağışıklık sisteminizin güçlü olması, bu yorucu dönemde daha dinç ve güçlü hissetmenizi sağlar. Bağışıklık sistemini güçlendirmenin en temel yolu, dengeli ve sağlıklı beslenmek, bol bol su tüketmek ve uyku düzenine dikkat etmektir. Esmer pirinç, acı biber, şam fıstığı, sarımsak, adaçayı gibi B6 vitamini açısından zengin besinlere bu dönemde diyetinizde daha çok yer vermelisiniz.

2

Güzel bir cilt ve güçlü tırnaklar için çinko depolarınız dolu olmalı; bunun için mutlaka beslenme programınızda olması gereken besinlerin başında kırmızı et ve deniz ürünleri bulunmakla birlikte badem, fıstık gibi yağlı tohumlar, nohut, fasulye gibi baklagiller de alışveriş listenizde bulunmalıdır. Günlük 160 gram kırmızı et tüketimiyle, çinko ihtiyacının tamamı karşılanmış olur.

3 Düğün günü yaklaşırken, antioksidan içeriği yüksek beslenmek advertorial

ve kaliteli protein almak ise kolajen üretimini arttırarak, cildinizin daha canlı ve genç görünmesini sağlar.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ç. Tuba Günebak, aylarca süren düğün hazırlıkları sürecinde yașanan stres ve heyecana bağlı olarak neler yemeli, nasıl beslenmeli konusuna açıklık getiriyor.

E vitamininden zengin, fındık, fıstık, badem, keten tohumu gibi yağlı tohumları; C vitamininden zengin kivi, portakal, mandalina, limon ve yeşil yapraklı sebzeleri; A vitamininden zengin, havuç, domates, kuru veya taze kayısı gibi sarı ve kırmızı renkli meyve ve sebzeleri antioksidan içeriklerinden dolayı bu süreçte tüketmeye çalışın. Yine yüksek antioksidan içeriklerinden dolayı, yeşil çay veya beyaz çay tercih edilebilir. Kahvaltıyı asla atlamayın, hazır poğaça vb yiyerek geçiştirmeyin. Kahvaltı menünüzde yumurta mutlaka olsun. Çünkü, yetişkin insan vücudu protein içeren bir besinin yapısındaki proteinin en fazla % 60’ını emebilir, ama istisna besin yumurtadır. Yumurtanın içerdiği protein % 100 oranında emilir.

4 Günde altı ila sekiz saat arası uyumaya özen gösterin. Uyku

düzeni bozuk ve altı saatten az uyuyan kişilerin; karın bölgesi şişmanlığı ve performans kaybına yatkın oldukları saptanmıştır.

5 Su içmeyi sakın unutmayın. Günde iki ila üç litre su içmeye çalışın. Bu sayede hem metabolizmanız hızlı çalışır hem de cilt güzelliğiniz pekişir. Genel olarak, bu dönemde her besinden gereksiniminiz kadar almanız, dengeli bir beslenme planı izlemeniz, su tüketimi ve uyku düzeninize dikkat etmeniz, düğün öncesi dönemde sizi zinde tutup, keyifle hazırlıklarınızı yapmanızı sağlayacaktır. Bu heyecanlı ve güzel güne hazırlanırken yanınızda olmak bizim işimiz, daha fazla beslenme tüyosu için, @drtubagunebak’tan takip edebilirsiniz… 

Yrd.Doç.Dr.Ç.Tuba Günebak / Beslenme ve Diyet Uzmanı Gold’n State Plaza 2673 Sok. No:39 Daire 9 Çayyolu-Ankara T: +90 535 790 67 17 drtubagunebak ▪ www.tubagunebak.com


K i ş i y e Ö z el G e l i n l i k ler v e Ta s a r ı m lar

www.f a i ke po l a t . c o m faikepolatmodaevi


Moda Evi

Tunalı Hilmi Cd. No: 99/7 Kavaklıdere - Ankara Tel: +90 312 286 11 41

Sancak Mahallesi Kahire Caddesi 18/1 Çankaya Ankara Tel: +90 533 686 26 11


İLKİN ÖZSAN

Her yıl olduğu gibi bu sene de ünlü markaların defile makyajları 2020’nin trendlerini belirledi. En özel günlerine hazırlanan gelinler için de bunlar geçerli mi? Makyaj Sanatçısı İlkin Özsan, hem yeni sezondan hem de yaptığı uygulamalardan bahsediyor...

advertorial

Makyajı Doğru Yapıyor Musunuz?


B

u yıl mat rujların etkisi azalıyor yerini dudak rengine yakın hafif ıslak görünümlü rujlar alıyor. Kırmızı ve bordo rujların yeri değişmeden devam ediyor.

Özel günlerinizde profesyonel makyaj sanatçılarından destek alarak kendinizi daha güzel hissediyorsunuz ancak günlük hayatınızda yüz yapınıza uygun allık, göz kalemi, far gibi makyaj malzemelerini doğru uygulamak kendinizi daha da iyi hissettirecektir. Yüzünü doğru tanımak isteyen herkese kendi stüdyomda kişiye özel makyaj dersleri veriyorum. Derslerde evinizde bulunan ya da kullanamadığınız makyaj malzemelerinin doğru uygulama tekniklerini öğretiyorum. Ayrıca cilt tipinize uygun ürünleri birlikte seçerek günlük hayatta uygulamanıza yardımcı olmaya çalışıyorum. Kısaca sizin makyaj koçluğunuzu yapıyorum. 

Ciltler ışıltılı nemli ve sağlıklı görüntü ile karşımıza çıkıyor. İddialı eyelinerlar ve renkli farlar daha çok kullanılacak. Tabii ki trendleri yakalamak güzel ancak her yüz ve cilt tipi birbirinden farklıdır. Biz kadınların kendi yüzümüzü tanımamız ve doğru makyaj uygulamaları yapabilmemiz çok önemlidir.

Hava Sokak.No:19/A Çankaya / Ankara Tel: +90 536 982 91 89 ilkinozsan


düğün

Balayı Rotası Singapur Mert Ünal ile Buse Acar; Bilkent Otel’de düzenlenen şık düğün töreniyle hayatlarını birleştirdiler. İstanbul Ünateks A.Ş. ve İzmir RAW Denim ortaklarından Erhan ve Müge Ünal’ın oğlu Mert Ünal ile Acar Color’ın sahibi Şaban Acar’ın kızı Buse Acar; Bilkent Otel Sakarya Balo Salonu’nda evlendiler.Yaklaşık beş yüz kadar konuğun katılımı ile gerçekleşen şık düğünün süslemesi Sak Organizasyon tarafından yapılırken, davetliler Sak Odeon Orkestrası ile tüm gece eğlendiler. Çift balayı için Singapur ve Bali’yi tercih etti.  BUSE - MERT ÜNAL

ERHAN-MÜGE ÜNAL, AHMET ÜNAL, BUSE ÜNAL, MERT ÜNAL, SENA ACAR, SELCA-ȘABAN ACAR



ZELİHA AYȘEN TELEMEZ

Hayallerinizin En Lüks Hali İnsanların hayatlarının en özel anıları ile unutulmaz bir șekilde kutlayabilmelerine destek olma misyonu ile yola çıkan Bubbles Organizasyon’un ortaklarından Zeliha Ayșen Telemez ile keyifli bir röportaj gerçekleștirdik…

Türkiye’deki düğün ve organizasyonlardaki malzeme açıklarını gördük ve bir yıllık bir çalışma sonrasında 2009 yılı sonlarında markamızı oluşturarak, 2010 yılının Nisan ayında firmamızın kuruluşunu gerçekleştirdik. Gerek gelin koçluğu hizmeti, gerekse konseptlere uygun malzeme teminlerimizle daha çok ön plandayız. Misyonumuz insanların hayatlarının en özel anlarını unutulmaz bir şekilde kutlayabilmelerine destek olmaktır.

Diğer organizasyon firmalarından sizi farklı kılan nedir?

Bizi diğer firmalardan ayıran en büyük özelliğimiz, yurt dışından

yapılacak organizasyonun konseptine göre malzemeyi ithal ediyor oluşumuzdur.

Eminiz ki en çok merak edilen konu parlak kumaşlarınız? Nedir bu kumaşların sırrı anlatabilir misiniz?

Dreamlux, İtalya Lombardiya’da dokumacılık ve nakış konusunda altmış yıllık tecrübeden doğmuş bir İtalyan markasıdır. Firmanın ikinci kuşak genç yöneticisinin yaptığı çeşitli araştırmalar sonucunda teknolojik sanat olarak isimlendirdiğimiz Dreamlux markası oluşmuştur. Optik fiberler dokuma tezgahında ipek, kaşmir, yün ve keten gibi kaliteli ipliklerle karıştırılıp, her bir kreasyon dijital baskı ve jakar dokuma ile zenginleştirildikten sonra ışıklı çok özel kumaşlar haline dönüştürülüyor. Ayrıca deri,

advertorial

F

irmanızın kuruluş hikayesini dinleyebilir miyiz?


kadife gibi zeminlere optik liflerle işleme yapılarak en zarif şekilde ışıklarla süslenmiş ürünler de yaratılabiliyor. Optik fiberli kumaşlar ve işlemeli ürünler birçok değişik biçimde gerek mekanlarda ve gerekse de iş veya kişisel kullanım amaçlı aksesuar ve kıyafetler için kullanıma hazır hale geliyor. Sonrası ise adeta bir masal dünyası... Bugün bu kumaşlar Avrupa’da birçok tasarımcı tarafından kullanılmaktadır. Dreamlux kumaşları kullanılarak yapılmış ürünler kullanıldıkları ortama ışık saçarlar.

Sadece organizasyonlarda mı kullanıyoruz parlak kumaşları, yoksa özel bir etkinliğimiz olmadan da kullanabilir miyiz?

Gayet tabi özel bir etkinliğiniz olmadan da kullanabilirsiniz bu kumaşları. Her alanda kullanabilirsiniz; bir gece davete gideceksiniz Dreamlux kumaşları ile yapılmış bir elbiseyi giyebilirsiniz veya sadece çantasını kullanabilirsiniz ya da evinizin duvarına bir pano asabilirsiniz. Yastıktan masa örtüsüne, gelinlikten ayakkabıya, saç bandından perdeye hatta arabalarınızın içini kaplamaktan kullandığınız kanepenin döşemesine kadar uzanan kocaman bir yelpazemiz var. Ayrıca organizasyonlara özel logo, baskılı yastıklar veya konserlerde sanatçılarımızın isteklerine göre özel ürünler de yapılabilir.

Peki parlak kumaşların belirli bir kullanım ömrü var mı?

Evet, bu kumaşlar diğer kumaşlara göre biraz daha özen istiyor. Kullanma talimatına uyulduğu müddetçe uzun zaman kullanılabiliyor.

Gelinlikte veya yastıkta, kullanılmak istendiğinde süreç nasıl izleniyor? Tasarımı da size mi ait oluyor?

Katalogda görünen ürünlerin tasarımı firmaya ait. Seçilecek ürünleri katalogdaki modellerden hazır olarak sipariş edebileceğiniz gibi isterseniz sadece kumaşı alıp dikimini ve tasarımını kendi tasarımcınıza da yaptırabilirsiniz. Dilerseniz istediğiniz resim, yazı veya logo da uygulanabilir.

Organizasyonlarda genellikle istekler, beklentiler ne yönde? En ilginç karşılaştığınız talep ne olmuştur? Eskiden şatafat çok ön plandaydı fakat ülkemizdeki ekonomik faktörlerden dolayı biraz daha sadeleşme var. O yüzden gelinler, çiçeklerin ve mumların ağırlıklı olduğu organizasyonları tercih ediyorlar.

Bugüne kadar karşılaştığımız en ilginç talep ise; açıldığımız ilk seneydi yanlış hatırlamıyorsam, bir gelin adayımız arayıp kır düğünü yapmak istediğini fakat bu düğünde serbest dolaşmaları için kuzu tedarik etmemizi ve hatta boyunlarına da konsepte uygun kurdeleler bağlamamızı istemişti. Bu bizi oldukça şaşırtmıştı ve anlayışımıza da biraz ters olduğu için kibar bir dille reddettik. Çünkü öncelikle hayvan dostu olduğumuz için hem o düğünde başlarına ne geleceğini tahayyül edemediğimiz için hem de misafirlerin hepsinin bu duruma sıcak bakmayacağını düşündüğümüz için kabul etmedik.

Yeni sezonda yenilikleriniz olacak mı?

Farklı inovatif ürün arayışlarımız devam ediyor. 2020’de Dreamlux kumaşlarından yapılmış gelinliklerimizi gelin adaylarımıza en iyi şekilde tanıtmak başlıca hedefimiz. Çünkü özel anlarınızda, göz alıcılık ışıklar söndüğünde de, kendi ışığınızla devam etmeli. Bizce gerçek lüks budur.! 

Așağı Dikmen Mah. Galip Erdem Cad. 575. Sk. No:1 Çankaya - Ankara Tel: +90 312 446 12 46 info@bubbles.com.tr / atelemez@gmail.com / www.bubbles.com.tr


wedding

Sanatsal Aşk Hikayesi Çok șık ve farklı bir ambiansta gerçekleștirdikleri düğün töreniyle hayatlarını birleștiren Nur Karaata - Osman Uğurlu çiftinin “fazla söze gerek bırakmayan” çok özel kareleri...

A Como’da Sürpriz Teklif

Tatil yapmak için genellikle yurt dışını tercih eden çift, İtalya’yı ziyaret etmişti... Ancak bu ziyaret diğer tatillerden farklıydı... Nur Karaata’nın durumdan haberi yoktu... Osman Uğurlu’nun Como Gölü’nde yaptığı sürpriz evlilik teklifi ile hayatının şokunu yaşayan Karaata, belki de o gün hayatının en anlamlı cevabını vermişti...

204 magdergi.com.tr

deta bir peri masalı gibi görsel şölene dönüşen, görkemli düğünleriyle, uzun süre konuşulan Nur Karaata ve Osman Uğurlu’nun mutlu hikayelerine ortak olduk... Düğünün önemli detaylarını sizler için paylaştılar...


Masal Gibi Düğün

Çift, yaklaşık 650 seçkin davetlisini ağırlamak için Denizli Anemon Oteli’ni seçti. Sanatsal güzelliğe sahip, masalsı düğünün tüm detayları ise A46 Organizasyon’a aitti. Click 34 Photo ise gece boyunca özel anları ölümsüzleştirdi.

İhtişamlı Gelinlik

Gelin Nur Hanım’ın tüm güzelliğini ve zarafetini ortaya çıkaran ihtişamlı gelinliği ünlü modacı Ertan Kayıtken imzalıydı. Tuvana Büyükçınar’ın özenle hazırladığı gelin buketi ise oldukça göz alıcıydı.

Balayı Rotası

Birlikteliklerinin ilk gününden beri farklı ülkelere giden çift; balayı için huzurun ve dinginliğin merkezini tercih etti. Bali, Singapur ve Maldivler’de düğünün tüm yorgunluğunu atmak üzere keyifli ve uzun bir tatile çıktılar... 


Hamiyet Akpınar

hamiyetakpinar@gmail.com hamiyetakpinar

Gelin Makyajında Sezon Trendleri Gelin makyajı öncelikle çok iyi bir ten makyajı ve aydınlatma tekniği ile yapılmalı ki fotoğraflarda güzel görünsün.Yüzdeki kusurları mümkün olduğu kadar kamufle edip, çok abartıya kaçmadan ifadeyi güçlendirerek doğal güzelliği ortaya çıkartmak gerekir. Kullanılan ürünlerin maksimum dayanıklı olması çok önemlidir. Ten makyajı için seçilecek olan baz ve fondötenler kalıcı olmalıdır. Göz makyajının daha çok dayanması için mutlaka far bazı ve waterproof rimel kullanılmalıdır. Rujlarda da yine aynı șekilde kalıcı olanlardan seçilmelidir. Rujda fazla mat görüntüyü sevmeyenler, üzerine daha kremsi yapıda rujlar kullanarak etkiyi yumușatabilir. Makyajı sabitlemek için pudra ve sabitleyici spreyin etkisini unutmamak gerekir.

206 magdergi.com.tr


Genel sezon trendlerinden gelin makyajları da etkileniyor. 2019-2020 sezonunda kontürun azaldığı, aydınlatıcıların daha kontrollü kullanıldığı doğal ve duru ten makyajları öne çıkıyor.

Göz makyajlarında renkler biraz sıcaklaşıyor; sıcak kahveler, taba, tarçın ve kiremit tonları ile yapılan gölgeler ön planda... Tabi aydınlık ve fresh bir etki yaratmak için şampanya, altın ve inci ışıltılar eklemek şart.

Gelin makyajlarının olmazsa olmazı eyeliner. Bu sezon biraz daha güçlenerek hatta kuyruklu hale gelerek yerini korumaya devam ediyor.

Yeni sezonda allıklar da çok önemli bir hale geldi. Kontür azalınca allıklar ön plana çıktı. Pembe, şeftali tonların yanı sıra karamel ve bronzların eklendiği dikkat çekiyor.

Ombre dudaklara gözümüz iyice alıştı. Nude rujlara çekilen kalemlerin, rujdan daha baskın olması ve rujların parlamaya başlaması da artık gözümüze hoş görünüyor. Renk sevenler içinse pembe ve şeftali tonları gelin makyajının vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. 


davet

PETEK ERTÜRE

Retrospective VURAL-MERAL GÖKÇAYLI, ERKAN KARA, MEHMET KÖYMEN

Vural Gökçaylı’nın, “Geçmişten Günümüze Anadolu Medeniyetleri” koleksiyonundan izler taşıyan retrospective defilesi Bir Demet Umut Derneği yararına İstanbul’da sergilendi.

MELTEM-KNUT GANKJENN, RICAHARD JORDAN, CLAIRA LOCKE

208

Fairmont Quasar İstanbul Balo Salonu, iş, sanat ve cemiyet hayatından önde gelen isimlerin katılımıyla Türk modasının duayen ismi Vural Gökçaylı’nın Retrospective defilesine ev sahipliği yaptı. Burslu öğrenciler yararına düzenlenen Retrospective defilesi, ünlü tasarımcının alıcı bulan özel tasarım bir gece elbisesini açık arttırma ile Bir Umut Derneği yararına bağışladı. 



UZM. DT. HATİCE ÖZÇELİK

Sağlığı ve Hayatı Güzel Bir Gülümsemeyle Karşılayın Son dönemin en çok tercih edilen uygulamalarından “Gülüș Tasarımı”nı ve ağız sağlığıyla ilgili gelișmeleri, Uzm. Dt. Hatice Özçelik’ten dinliyoruz…

P

iano Dental Clinic’i kısaca tanıyabilir miyiz?

Piano Dental Clinic’i, çocukluktan ileri yaşlara kadar ağız ve diş sağlığı için gerekli olan tüm tedavi ihtiyaçları tek bir noktadan karşılamak amacıyla kurduk. Kurucusu olduğum klinikte, çalışan diğer doktor ve asistan arkadaşlarımız, hasta danışmanımız ile birlikte hastalarımıza kaliteli hizmet sunmak için kararlılıkla çalışıyoruz. Diş hekimliğinin gelişen teknolojilerini, uzmanlık ve konfor ile birleştirmeyi hedefledik. Bizim için en değerli şey, hastalarımızın kendilerini güvende hissetmeleri.

Son zamanlarda diş estetiğine olan ilgi arttı. Diş estetiğimizi ve diş sağlığımızı korumanın yolları nelerdir?

Gelişmiş toplumlarda koruyucu diş hekimliğinin ön planda olması ile; diş çürükleri ve olası problemleri önleme çabaları, koruyucu uygulamalara duyulan eğilimin yanı sıra, hasta ve diş hekimleri

tarafından estetiğe verilen önem de artmıştır. Sosyal yaşamda güzel bir gülüş çok şey ifade eder, bunun için de önce sağlık sonra kişiye özel uygulamalar gerekir. Kişiye özgü yaklaşımlar içeren koruyucu ya da estetik uygulamalar hastanın diş hekimi ziyaretinde ihtiyaç ve beklentileri yönünde belirlenir. Koruyucu diş hekimliğinin en önemli hedefi; düzenli plak kontrolü, iyi bir ağız hijyeni sağlamaktır. Estetik diş hekimliği, dişlerin daha sağlıklı ve daha estetik olmaları amacı taşımaktadır. Sağlıklı ve güzel gülüşünüzü kazandıktan sonra ise kişiye düşen, düzenli diş bakımını gerçekleştirmek ve rutin diş hekimi kontrollerini aksatmamak elbette.

Dijital dünyaya ayak uydurduğunuzu görüyoruz. Dijital diş hekimliğinin farkları nelerdir?

Zaman çok değerli. Teknoloji hayatlarımızda hızla yerini alıyor. Diş hekimliği de bu anlamda gün geçtikçe daha çok dijitalleşiyor ve hastalarımıza daha kısa sürede hızlı ve konforlu tedaviler


sunmamıza olanak veriyor. Diş hekimliğini daha kolay, daha hızlı, daha iyi ve en önemlisi daha konforlu hale getiren teknolojinin daha fazla kullanılmaya başlanması hem hekimlerin hem de hastaların tedavilere ilgi ve motivasyonunu artırmaktadır. Dijital diş hekimliği geleneksel teknik ve yöntemlere göre zaman açısından verimliliği yükseltiyor, maliyeti azaltıyor. Teknoloji ile birlikte gelişen doğruluk, tedavi sonuçların yüksek düzeyde öngörülebilirliğini sağlar, hastanın tedavisine karar vermesinde etkilidir. Böylelikle hasta hem kendi tedavisinde etkin rol alır hem de uygulanacak tedaviyi ve sonuçlarını uygulama öncesi görmüş olur, biz hekimlere de zaman kazandırır.

Diş beyazlatma tedavisi her hasta için uygun mudur? Diş minesini zayıflattığı yönünde genel bir algı var. Bu yargı doğru mu? Beyazlatmanın olumsuz tarafları var mıdır? Beyazlatma tedavisi son derece güvenli bir tedavidir. Diş yüzeyine beyazlatma ajanı uygulayıp ışık kaynağı ile aktive edilmesi sonucu diş renginde açılma elde edilir. Yani diş üzerinde herhangi bir mekanik uygulamayı içermez, diş dokusuna zarar verilmez. Diş hekimi tarafından güvenilir bir beyazlatıcı ajan, doğru konsantrasyon ve sürede uygulandığı, gerekli koruyucu önlemler alındığı takdirde hiçbir zararı yoktur. Hatta sonucunu aynada görmek de son derece keyiflidir. Diş beyazlatma işlemi hemen hemen herkese uygulanabilir; tedavinin etkili olmayacağı bazı durumlar vardır. Bunu diş hekiminizin yapacağı ağız içi kontrolü belirleyecektir. Hastanın herhangi bir tedavi gereksinimi varsa önce bunlar gerçekleştirilmelidir.

Hangi şikayetlerde diş eti temizliği yapmayı uygun buluyorsunuz?

Diş eti hastalıklarının ilk ve en önemli belirtisi diş eti kanamasıdır. Diş etleri kanıyorsa ve büyümüşse, diş taşları varsa, bunlara eşlik eden diş eti çekilmesi, dişlerde uzama, yer değiştirme veya hareketlilik, ağızda kötü tat ve koku varsa mutlaka bir diş eti hastalıkları uzmanına (periodontolog) gidilmelidir. Diş eti hastalıkları ve diş çürüğünün en etkili nedeni olan diş plağından korunmak için günde en az 2 kez 2 dakika dişler fırçalanmalıdır. Kurallara uygun ve düzenli diş fırçalama yapıldığı takdirde bakterilerin diş üzerinde ve ağız florasında bulunma süreleri en aza iner. Böylece olası rahatsızlıkların da önüne geçilmiş olur.

Diş dokusu üzerinde meydana gelen hasarlara nasıl bir tedavi yöntemi uyguluyorsunuz?

Diş dokusu üzerindeki hasarın nedeni, boyutu ve hasta beklentisi tedavi yöntemine karar vermemizde etkili olan bileşenler. Çeşitli nedenlerle yapısal bütünlüğü bozulmuş dişlerin tedavisi; diş dokusundaki madde kaybının miktarına bağlı olarak girişimsel olmayan uygulamalar, bonding uygulamaları, restoratif dolgular, inlay-onlay restorasyonlar, estetik lamina restorasyonları ve veneer kron restorasyonları (kaplamalar) içerir. Tedavide kişiye özgü en koruyucu ve doğru uygulama tercih edilir. Doğru uygulandığı ve iyi bakıldığı takdirde hepsi olumlu sonuç verecektir.

Dental implant tedavisi kimler için uygundur? Aynı çene kemiği üzerine birden fazla implant yapılabilir mi? İmplant uygulaması literatürde diş eksikliğinde ilk tercih

edilmesi gereken tedavi yöntemi olup bazı istisnai durumlar haricinde herkese uygulanabilen en başarılı tedavidir. İmplantın yerleştirilebileceği kalınlıkta, yükseklikte ve kalitede kemiği olan herkese genel sağlık durumu değerlendirilerek implant yapılabilir. “İyileşmeyi etkileyen diyabet ve kronik kardiyovasküler hastalıklar, baş ve boyun bölgesine yüksek dozda radyoterapi uygulanmış kişiler, yüksek tansiyon, bağ dokusu hastalıkları, hemofili ve önemli bağışıklık sistemi yetersizlikleri gibi kronik hastalıkları olan kişiler, kortikosteroid ya da immun sistemi baskılayıcı ilaç kullanan bireyler, kemik gelişimi tamamlanmamış olan genç hastalar, hamileler, çok miktarda sigara kullanan kişiler (sigara kullanımı ağız içindeki iyileşmeyi baskılar ve implant başarısının düşmesine neden olabilir), alkol ya da uyuşturucu madde bağımlıları’’ Bu hasta gruplarında implant uygulaması riskli, tedavi sonucunu etkileyebilir. Ancak durumlarının derece ve ciddiyetine bağlı olarak ve hastanın medikal doktoruna danışılarak implant yerleştirilmesi mümkün olabilir. 

Mahall Ankara Mustafa Kemal Mah. Dumlupınar Bulvarı No:274 B Blok Kat:9. Daire:103 Çankaya/ANKARA Tel: +90 312 475 75 75 - +90 530 775 75 75 pianodentalclinic


davet

FARUK GÖK, HANDE KIYMET ÇALIȘIR, AHMET SERPER, BELGİN ÇELİKKALKAN

Porsche Sahipleri Bakım Yaptı Doğuş Oto Çankaya bünyesinde yer alan Porsche mağazasında müşteriler için özel bir bakım günü etkinliği düzenlendi.

MURAT ATAMAN, MUSTAFA KADIOĞLU, TAYLAN-CAN ACAR

Etkinliğe Porsche marka araç sahipleri ve Doğuş Oto müşterileri katılım gösterdi. Doğuş Oto Porsche showroom’unda gerçekleşen etkinlikte müşteriler kendi araçların bakımlarını kendileri yaptı. Araçlarını daha yakından tanıma fırsatı bulan konuklar bakımın ardından yeni modelleri inceledi ve lezzetli ikramların tadına baktı. 


Bir pencere virtüözü

Sanatinin dorugunda bir usta ğ

Fabrika: 1354. Cadde 1421. Sokak No:2 06370 Ostim-Ankara www.hatupen.com.tr

facebook.com/hatupen

Telefon: 0312 385 88 50

E-posta: hatupen@hatupen.com.tr

twitter.com/hatupen

instagram.com/hatupen


AV. ASLIHAN BARIȘ

Estetik Ameliyatım İstediğim Gibi Geçmezse Ne Yaparım?

E

Günümüzde güzellik algısı değișmekte ve insanlar istedikleri güzelliği yakalayabilmek için farklı yollara bașvurabilmektedir. Estetik ameliyatlar da bu güzellik arayıșının sonuçlarından biri olup ülkemizde her geçen gün yaygınlașmakta. Haliyle artan sayı ile birlikte hukuki ihtilafların çıkma olasılığı artmaktadır. Avukat Aslıhan Barıș, estetik operasyonlar sonrasında istenmeyen sonuçlara karșı hukuki olarak neler yapılabileceğini ana bașlıklar ile aktarıyor.

stetik ameliyatların sadece güzellik amacı ile yapıldığını söylemek mümkün değildir, zira estetik kaygıların yanında veya haricinde tıbbi gereklilikler nedeni ile de estetik cerrahi söz konusu olabilmektedir. Estetik cerrahi tıbbi müdahale şeklinde gerçekleştirilse de müdahale sırasında beklenmeyen veya istenmeyen sonuçlarla karşılaşılması halinde diğer cerrahi bölüm işlemlerinden farklı olarak hekimlerin Borçlar Kanunu’nda

yer bulan “eser sözleşmesine dayanan hukuki sorumlulukları” doğmaktadır. Estetik operasyonlar, estetik cerrahi uzmanlar tarafından uygulanan tıbbi müdahalelerdir. Bu tıbbi müdahalelerin amacı hastanın istediği şekilde vücudu üzerinde değişikliklerin yapılmasıdır. Estetik müdahale organ bazında olabileceği gibi doku bazında da olabilmektedir.


Başka bir deyişle burnun şeklini değiştirmek amaçlı yapılan cerrahi müdahale de estetik operasyondur, göğse silikon takılması da, saç ekimi de. Dolayısıyla estetik operasyonların etki alanlarının bu denli geniş olması bu alanın sınırlanın belirlenmesini tıp bilimine bırakmaktadır. Ancak estetik operasyon sonucunda istediği sonucu elde edemeyen hastanın haklarını “Sağlık Hukuku” belirlemektedir. Sağlık Hukuku’nun toplanmış kanun haline getirilmiş tek bir hukuk metni bulunmamaktadır, aksine bu alanda kullanılacak kaynaklar; İnsan Hakları Biyotıp Sözleşmesi, Hekimlik Mesleği Etik Kuralları, Hasta Hakları Yönetmeliği gibi dağınık kaynakların birlikte değerlendirilmesi ile elde edilmektedir. Estetik operasyonlara ilişkin uygulamalar bu kaynaklardan öte birincil kaynak olarak Türk Borçlar Kanunu uyuşmazlıkların çözümünde esas alınarak çözümlenmeye çalışılmaktadır. Estetik operasyonların hukuki niteliği doktrinde tartışmalı olsa da ağırlık görüş burada hekimin sorumluluğunun Türk Borçlar Kanunundaki “eser sözleşmesi” ne göre belirleneceğidir. Keza, Yargıtay da aynı görüşte olup birçok kararında bu konuda BK’daki eser sözleşmesine ilişkin maddelerin uygulanması gerektiğini içtihat metinleri ile belirlemiştir. Örneğin; “Taraflar arasındaki sözleşmeye göre estetik ameliyat yapılmak suretiyle davacının karın bölgesinde doğumdan sonra oluşan bozulmasının giderilmesi öngörülmüştür. Burada sözleşme yapılmasının nedeni belli bir sonucun (eserin) ortaya çıkmasıdır. Eser, yüklenicinin sanat ve becerisini gerektiren, bir emek sarfı ile gerçekleştirilen sonuçtur. O halde taraflar arasındaki ilişki Borçlar Kanunu’nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisidir.”

Estetik operasyonların, Türk Borçlar Kanunu kapsamında “eser sözleșmesi” olarak değerlendirilmesinin en önemli sonucu estetik operasyonu gerçekleștirecek hekimin bir eser meydana getirme borcu altına girmesidir.

Estetik operasyonların, Türk Borçlar Kanunu kapsamında “eser sözleşmesi” olarak değerlendirilmesinin en önemli sonucu estetik operasyonu gerçekleştirecek hekimin bir eser meydana getirme borcu altına girmesidir. Eğer bu eser, operasyona giren kişiye taahhüt edildiği gibi olmazsa operasyonu gerçekleştiren hekimin hukuki sorumluluğu doğacaktır. Yargıtay’ın bir başka kararında da yağ aldırma operasyonunun estetik müdahale olduğu ve bunun bir eser sözleşmesi olduğu, hekimin hastasına zarar vermeden eserini meydana getirmesi gerektiğine şu şekilde değinmiştir; “Yüklenicinin eseri iş sahibinin yararına olacak şekilde ve ona hiçbir zarar vermeden meydana getirmesi davalı yüklenicinin hem sadakat, hem de özen borcunu kapsar. Bu kural gereğince, yüklenici iş sahibinin yararına olan şeyleri yapmak ve zararına olan şeylerden kaçınmak zorundadır. İş sahibi ortaya çıkacak eserde belli niteliklerin bulunmasını arzu eder. Meydana getirilen eserin iş sahibinin beklentisini karşılamaması halinde sözleşmedeki yarar dengesi iş sahibi aleyhine bozulur.” Eser sözleşmesine aykırılık hallerinde hem bu iş için ödenen ücretin iadesi hem de uğranılan zararlar için maddi ve manevi tazminat hakkı ortaya çıkmaktadır. Maddi ve manevi tazminat isteminin haklı görülebilmesi için taahhüt edilen eserin, taahhüt edildiğinden farklı şekilde ifa edilmesi yani hastanın istediği, beklediği ve ona taahhüt edilen sonucun hekimce ortaya koyulmamış olması gerekir. Eserin neden farklı meydana geldiğinin bir önemi yoktur. Önemli olan eserin istenilen şekilde meydana gelmemiş olması operasyonun hastayı sonuç itibari ile memnun etmemiş olması veya yapılan ameliyet sonrası bir zararın doğmuş olmasıdır. Estetik operasyonlarında da hatalı uygulamalar sonucunda istenilen sonuç elde edilmezse, operasyonu gerçekleştiren hekim aleyhine son kanuni düzenlemeler çerçevesinde tüketici mahkemesinde, tüketici mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerinde

bedel iadesi ve maddi manevi tazminat davası açılabilmektedir. Açılacak olan davanın tarafları hasta (davacı) ve hekimdir (davalı). Estetik operasyonların sadece tıbbi müdahaleler olmadığı, saç ekimi veya lazer epilasyon gibi işlemlerin güzellik uzmanları tarafından meydana getirildiği bilinmektedir. Dolayısıyla, hekimlerin sorumluluğu olduğu kadar estetik işlem yapan uzmanların da aynı şekilde yukarıda anlatıldığı usul ve kapsamda maddi ve manevi tazminat sorumluluğu bulunmaktadır, bu kişiler ve operasyonlar da istenmeyen bir sonuç çıktığında aynı usullerle Tüketici Mahkemelerinde dava edilebilmektedir. Bu tür operasyonlar sonrası açılacak para iadesi davaları veya oluşan zarardan kaynaklı tazminat davaları açılırken uzmanlık bilgisi süreçte ise sıkı takip gerektirdiği için alanında uzman avukatlar tarafından yürütülmesi kişinin ileriye dönük hak kaybı yaşamaması bakımından oldukça önemlidir. 


davet

ÇAĞLA-EFE BEZCİ

Panora’da Sergi Şöleni Sanatçı Elif Bezci Damgacı, kişisel karma sergisiyle Panora AVMY Piri Reis’te sanatseverler ile buluştu.

Resin art tekniğini eserlerinde kullanabilen nadir sanatçılardan Elif Bezci Damgacı’nın, ahşabın reçine ile sanata dönüştüğü hayranlık uyandıran eserlerinin yanı sıra kağıt rölyef ve çini eserlerinin de yer aldığı sergisi özel bir davetle açıldı. Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nin Piri Reis alanında sergilenen eserler büyük ilgiyle izlendi. 

216

ELİF BEZCİ DAMGACI


KADRİYE BEZCİ

GÖZDE UZUN DEDEMEN

DUYGU AKIN

BERKAN BAYKAM

Resin art tekniği ile olușturulan eserler sanatseverlerden büyük beğeni topladı. EBRU KÜÇÜKBAȘKAN-NECİBE ALNIAÇIK

ÖZLEM İNCİK

EVREN KÜÇÜKBAȘKAN


röportaj

NİHAN KARAÇAM SALKAYA

Sağlık Sektörünün Öncüsü Kurulduğu günden beri yenilikçi hizmet anlayıșları ile Türkiye’de büyük bașarılara imza atan Acıbadem Sağlık Grubu yeni bir yașa giriyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Genel Müdürü Nihan Karaçam Salkaya ile özellikli merkezlerinden gelecek hedeflerine uzanan birçok konuda sohbet ettiğimiz 7. yıla özel röportajımız sizlerle…

218 magdergi.com.tr


Y

edi yıldır Ankara’nın sağlık sektörüne katkılarınız ve yeniliklerinizle fark yaratıyorsunuz. Bu süreci değerlendirdiğinizde Ankara’da sağlık alanında geçirdiğiniz süreçten ve gelecek projelerinizden bahseder misiniz?

Geriye dönüp baktığımda bu yedi senede Acıbadem’in ülkemizde olduğu gibi, Ankara’da da çok önemli bir yere sahip olduğunu memnuniyetle görüyorum. Yaptığımız yatırım ile sadece Başkentimizin değil çevre illerin ve diğer ülkelerin de sağlık ihtiyaçlarına cevap vermek için çalıştık. Oluşturmuş olduğumuz istihdam alanı ve şehir dışından gelen hastalarımızın da artışı ile Ankara’nın sağlıkta da başkent oluşuna katkı sağladığımızı düşünüyoruz. Geliştirdiğimiz hizmetler sayesinde hastalarımızın ve sağlık profesyonellerinin takdirlerini almak bizleri memnun ediyor. Bundan sonra da sunduğumuz sağlık hizmetleriyle hasta ve hasta yakınlarının memnuniyetini sağlamayı, ekibi ve altyapısıyla Türkiye’ye model oluşturmayı, dünyada referans gösterilen akademik sağlık kurumlarından biri olmayı önceliğimizde tutarak çalışmalarımızı yürüteceğiz. Sözün özü, yeni fikir ve oluşumlarla büyümemize devam edeceğiz. Bölgemiz için yapacaklarımız şimdiden beni heyecanlandırıyor.

Acıbadem Sağlık Grubu, dünyadaki tüm gelișmeleri takip eden ve ülkemize tașıyan yenilikçi bir grup.

Acıbadem Ankara Hastanesi başarılı kadrosu ile çıtayı her geçen yıl bir üst seviyeye taşıyor. Siz yedi yılı değerlendirdiğinizde başarı grafiğinizin artışını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sağlık hizmeti alırken; sistemleri kabul görmüş, şeffaf olan, belgelerle çalışan, etik ilkelere önem veren, kurallara uyan, ‘’biz her şeyi yaparız’’ tarzında üstünkörü yaklaşımları olmayan, hataların üstünü örtmeye çalışmayan, hasta ve çalışan odaklı organizasyonlar tercih edilmeli. Acıbadem Sağlık Grubu, bütün bu sıraladığım hususlarda son derece iddialıdır ve Acıbadem’i Acıbadem yapan özellikler de bunlardır. Bizler de işte bu anlayışla yedi yıldır Acıbadem’in Ankara’daki gücü olmaktan gurur duyuyoruz ve emeklerimizin karşılığını hastalarımızdan aldığımız olumlu geri bildirimlerle görmek motivasyonumuzu arttırıyor.

Geride bıraktığımız yıllarda özellikli merkezleri devreye aldınız. Prostat Hastalıkları Tanı ve Tedavi Merkezi bunlardan biri… Çalışmalarınız nasıl gidiyor? Merkezin olanaklarından bahseder misiniz? İlerleyen dönemlerde başka sürprizler olacak mı?

Prostat Hastalıkları Tanı ve Tedavi Merkezimiz bir buçuk yaşında. Bu merkezin amacı, diğer özellikli merkezlerimizde olduğu gibi, multi-disipliner yaklaşımla hastalarımıza en iyi hizmeti sunmak ve beraberinde dünya genelinde bir eğitim merkezi olarak da faaliyet göstermekti. Bu denli kısa zamanda bu hedefe erişmiş olmanın mutluluğu içindeyim. Şöyle ki, prostat kanserinde “robotik cerrahi” ve “nano-knife” gibi; iyi huylu prostat hastalıklarında da “Holep/ Tulep” lazer cerrahisi gibi sağlam teknolojik bir alt yapı gerektiren tedavi yöntemleri ile hastalarımıza hizmet verdik ve nihai sonuçlar aldık. Eğitim merkezi olma hedefi doğrultusunda ise; Türk Üroloji Derneği ve Avrupa Üroloji Derneği’nin Üro-Teknoloji alt grubuyla, Holmiyum Akademi kapsamında uluslararası katılımcıların da katıldığı sekiz adet kurs düzenledik. Lazer enükleasyon ve robotik canlı cerrahilerin yapıldığı ve teorik derslerin

anlatıldığı bu kurslara yurt içinden yaklaşık 550 uzman doktor katıldı. Düzenlenen bu kurslar uluslararası camianın da oldukça ilgisini çekti. Öyle ki bu kursların yurt dışındaki bazı merkezlerde de organize edilmesi tarafımızdan talep edildi. Ayrıca merkezi Londra’da bulunan Holmiyum Akademi, kendi çalışanlarının hizmet içi eğitim programının merkezimizde düzenlenmesini bizden talep etti ve merkezimizde tarafımızdan gerçekleştirildi. Ayrıca yine eğitim faaliyetleri çerçevesinde düzenlediğimiz fellowship programına oldukça yoğun ilgi gösterilmekte. Şu ana kadar Karabük Üniversitesi’nden ve Kıbrıs Lefkoşe Hastanesi’nden hekimlerimiz merkezimizin fellowship programına katıldılar. Uluslararası diğer başvuru ise Moldovya’dan yapıldı. Ankara’ya gelen bir uzman hekim, bir ay süre ile merkezimizde fellowship programına katıldı ve diğer katılımcılar gibi sertifikalandırıldı.


röportaj

Ayrıca yatırımlarımızı da arttırdık ve merkezimize “Thulium” lazer cihazını kattık. Bu lazer kaynağı ile prostat cerrahilerinin (ThuLEP) yanı sıra üriner sistem tümörlerinin de en güncel tedavileri yapılabilmekte. Böylelikle merkezimiz ürolojik cerrahide kullanılan ve altın standart olarak kabul görmüş tüm lazer tedavilerini uygulayabilecek hale getirildi. Ayrıca cerrahi lazer üretiminin ve kullanımının Avrupa’da en yaygın olduğu İtalya’da bazı hekimlerle toplantılar düzenlendi. Bu toplantılar sonrası, yönetimi tarafımızca yapılacak ve merkezi de Ankara olan “Thulium Academy” kurulması kararlaştırıldı. Yapılacak bilimsel faaliyetler, bu akademilerin çatısı altında merkezimizde gerçekleştirilecek. Baktığınızda sektörümüzde ne yazık ki rahatlıkla kullanılan “merkez’’, “ünite’’ gibi kavramlar aslında izah etmeye çalıştığım gibi stratejik planlar doğrultusunda gerçekten özellikli işlerle, yapılan yatırımlarla, yetkin ekiplerle, multidisipliner çalışma ve akademik faaliyetlerle mümkün. Diğer merkezlerimizin çalışmaları ise devam ediyor, jinekolojik endoskopik cerrahi merkezimiz ve sporcu sağlığı merkezimiz de tamamlanmak üzere.

Acıbadem markası Türkiye’de kendi alanında büyük başarılara imza atıyor. Acıbadem olarak yenilikçi hizmet anlayışınızı farklı lokasyonlara taşımayı düşünüyor musunuz?

Belirttiğiniz gibi Acıbadem Sağlık Grubu, dünyadaki tüm gelişmeleri takip eden ve ülkemize taşıyan yenilikçi bir grup. Şu anda dört ülkede toplam 22 hastane ve 15 klinikle hizmet veren Acıbadem Sağlık Grubu, destek hizmet şirketleri ve Acıbadem Üniversitesi ile sağlığın her alanında “360 derece” hizmet üretiyor. 1991 yılında bir semt hastanesi olarak başlayan Acıbadem’in büyüme ve gelişme yolculuğu, 2012’de Uzakdoğu’nun en büyük gruplarından biri olan “IHH Healthcare Berhad” ile yapılan anlaşmayla artık dünya sahnesinde devam etmekte. Asya Pasifik bölgesinde sekiz büyük ülkede hastane ve sağlık yatırımlarının yanı

220 magdergi.com.tr

Acıbadem Sağlık Grubu, destek hizmet șirketleri ve Acıbadem Üniversitesi ile sağlığın her alanında “360 derece” sıra dünyanın birçok ülkesinde eğitim ve gayrimenkul yatırımları da bulunan “IHH Healthcare Berhad”, Malezya hükümetinin yatırım fonu “Khazanah”, Japonya’nın “Mitsui&Co. Ltd.” şirketi ve Aydınlar Ailesi ortaklığından oluşan güçlü yapısıyla, dünyanın ikinci büyük sağlık zinciri konumunda. Acıbadem, 2012 yılından beri bu önemli zincirin bir parçası. Mevcut durumda Acıbadem Maslak Hastanemizin büyüme projesi tamamlandı ve hastanemiz iki buçuk kat büyüdü. İstanbul Ataşehir ve Kartal hastane yatırımlarımız ise devam etmekte. Yine ülkemizden aldığımız güçle yatırım planlarımız devam edecektir.

Gelecekte kendinizi görmek istediğiniz yer, durum nedir? Böyle bir tablo tarif eder misiniz? Kendinizi şu an o tablonun neresinde görüyorsunuz? 15 yıl önce gruba katıldığımdan beri vizyon değerlendirme ve planlama toplantılarımızda gündeme alınan, tartıştığımız, belki bizim dışımızdakilere “hayal’’ olarak gelen konuların hayata bu denli başarılı şekilde geçtiğini görmek bizler için de itici bir güç oluyor. Ben ise kendimi bu çok sevdiğim yapının içinde, belki klasik bir ifade olacak ama “nerede ihtiyaç duyulursa orada’’ ve her zamanki gibi samimiyet ve coşku ile katma değer yaratan işler yapmaya çalışır halde görüyorum… 



davet

DOMİNİCK CHİLCOTT

SONYA MCGUİNNES

FARUK KAYMAKÇI

MARJENNE DE KWAASTENİET, KEES VAN LENT

Sheraton Otel’de Fiesta Nacional İspanya’nın Ankara Büyükelçisi Juan Gonzalez-Barba ile eşinin ev sahipliğinde, İspanya Milli Günü “Fiesta Nacional” nedeniyle Ankara Sheraton Oteli’nde bir resepsiyon düzenlendi. İstiklal Marşı ve İspanya Milli Marşı’nın okunmasıyla başlayan resepsiyonda konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı, İspanya Milli Günü’nü kutladı ve “AB üyeliği Türkiye için stratejiktir. Türkiye AB sürecine bağlıdır ve bu yolda İspanya’nın desteğini memnuniyetle karşılıyoruz” diye konuştu. Büyükelçi Gonzalez-Barba da siyasi olarak İspanya ve Türkiye ilişkilerindeki iş birliği ve uyumun üst düzeyde seyrettiğini söyledi. 

222

JUAN GONZÁLEZ-BARBA, ELENA NEİRA


PAVEL-LUCİA KAFKA, BARBARA-GEORGES FABER

ESİN-CENK NAİPGİL, BENİN KARACA

Davette konuklar İspanyol müzikleri eșliğinde İspanya Mutfağı’nın lezzetlerini tatma fırsatı buldu. GABRİEL ȘOPANDA, LAVİNİA OCHEA

BERNARDO CORDOVA TELLO, ADRİANA MENDEZ

BERİL ÇAVUȘOĞLU


davet

EBRU AKEL

SELİN SÖĞÜTLÜGİL, NARİN AKÇELİK

ZEYNEP GERMEN

ASLI PEHLİVANLAR

Best Gift ile Alışveriş Coşkusu Aslı Özdemir ve Nilüfer Batur ev sahipliğindeki “Best Gift Fest Alışveriş Balosu” önceki gün Çırağan Palace Kempinski’de unutulmaz bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Bollywood temasıyla gerçekleşen Best Gift Fest, ziyaretçilerini Hint dans şovları, Hint kınası dövme yapımı gibi eğlenceli aktivitelerle ağırladı. Ayrıca Esra Ömeroğlu ilk kez StylingEs markasını Best Gift Fest’te görücüye çıkararak yoğun ilgiyle karşılandı. TOÇEV yararına gerçekleşen etkinlikte Kürşat Başar yeni kitabının imza gününü gerçekleştirirken Uğur Arslan makyaj trendleri, Astrolog Zeynep Turan da astroloji sohbetleri gerçekleştirdiler. 

224

NİLÜFER BATUR, ASLI ÖZDEMİR


EBRU UYGUN

ÖZGE ULUSOY

EMEL YILDIRIM

LAL DENİZLİ

Oblavion ana sponsorluğunda gerçekleșen etkinliğe, magazin ve cemiyet dünyasından çok sayıda isim katıldı. FATOȘ SARIGÜL

BURCU ȘENDİR

ASLIHAN TURAN

ȘEBNEM ÇAPA


Jo Personal Coaching İle Bir Tekrar Daha

advertorial

Pilates, fitness, boks ve functional egzersizlerinin birlikte yapılabildiği; spor salonu ve personal training hizmetinden çok daha fazlası olan Jo Personal Coaching Ekibi ile enerji dolu bir söyleși yaptık...


J

o Personal Coaching’de farklı ne var? Ya da neden Jo desek? Her bireyin rahatlıkla ulaşabileceği bir lokasyonda otopark, güvenlik ve alışveriş imkanınızın da bulunduğu Ümitköy Galleria AVM’deyiz ve AVM içindeki ilk özel ders stüdyosuyuz.

Eğitmenlerimiz Türkiye’nin en iyi spor akademilerinden mezun hatta yüksek lisans yapmış ve alanlarında çok tecrübeli kişilerdir.

Sizi diğer özel ders hizmetlerinden farklı kılan şeyler arasında neler vardır? Pilates, fitness, boks ve functional egzersizleri aynı paket hatta aynı ders içinde alabilme olanağı bulunuyor. Bu sayede sıkılmadan, çok daha hızlı sonuç alabileceğiniz ve farklı eğitmenleri de deneyebileceğiniz bir imkan sunuyoruz.

Üyelerimizi, sadece ders esnasında değil ders dışında hatta tatilde bile extra aktivite ve beslenme konularında takibimizi sürdürerek, motivasyonlarını hep üst düzeyde tutuyoruz. Yedi aylık bir tesis olmamıza rağmen aldırdığımız sonuçlar bizi daha da ileriye taşımaya devam edecek.

Üyelik sisteminiz nasıl?

Jo Personal Coaching’de sabit bir üyelik sistemi yoktur. Biz tamamı ile bir özel ders stüdyosuyuz. Üyelerimiz Jo’da spor yaptığı her an içinde eğitmeni ile birlikte çalışır.

İsminizin ve sloganınızın anlamı nedir?

İsmimizi ve logomuzu efsane atlet Jesse Owens’dan ilham alarak yaptık. O, kimsenin inanmadığı şeylere tüm dünyayı inandırmıştı.

Sloganınız ise: “Bir tekrar daha” Neden?

Vücudumuz, gelişim için sınırları biraz zorlamamızı ister ve bu gelişim bırakmak üzere olduğumuz o son tekrarlarda oluşur. Ve o tekrarlar tek başına yapmanız için hem risklidir hem de motivasyon ister. İşte orada sizi tanıyan ve sürekli takip eden size özel eğitmeniniz devreye girer. Bir tekrar daha yapmanızı sağlar. Bu sadece o gün için değil hedeflerinize ulaşana kadar devam eder. 

Mutlukent Mah. 2432. Cadde Galleria AVM Kat:3 97/55 Çankaya/Ankara Tel: +90 555 211 86 83 - 0 507 282 87 20 jo.personalcoaching


davet

Zamana Meydan Okuyan Koleksiyon Ünlü tasarımcı Ayşe Burcu Kaya’nın zarif ve zamansız modellerden oluşan yeni koleksiyonu “Timeless”ın Acarkent’teki Showroom açılışında cemiyet dünyasının ünlü isimleri hazır bulundu. Başarılı tasarımcı Ayşe Burcu Kaya son koleksiyonu “Timeless”ın tanıtım davetini, Acarkent’te bulunan yepyeni showroomunda yaptı. Ayşe Burcu Kaya’nın “Zamansızı Keşfet” mottosuyla yeni koleksiyonunu tanıttığı davette konuklar birbirinden özel tasarımları deneme fırsatı bulurken, günün her saatine eşlik edebilecek parçalardan oluşan yeni koleksiyonu incelediler. 

228

TARA MADELEİN DE VRİES, AYȘE BURCU KAYA


ELİF İNCİ ARAS

EVRİM KIRMIZITAȘ

İTİBAR TOSYALI, HÜLYA UYAR

HEDİYE GÜRAL

IȘIL GÜVENSOY BARLIK

ÖZLEM KAYMAZ

MELİS KAPTANOĞLU

Romantizmi ve konforu destekleyen eșsiz tasarımları, göz alıcı detaylarla bulușturan ve zamansızlığa vurgu yapan Timeless Koleksiyonu davetlilerden tam not aldı.

YELDA GÜRAL

NEȘE GÖNÜL


davet

TUCE PEKSAYAR

TUĞBA PEKSAYAR-MÜGE ARNAS

NİL UYGUNER

Coşkulu Mağaza Açılışı Ünlü moda tasarımcısı Tuba Ergin, heyecanla beklenen ilk mağazasını Akasya’da açtı. Özgün, modern, ilham veren kadınlara yönelik en gözde parçaların ve seçkin koleksiyonların yer aldığı mağazanın açılışında ünlü isimler Tuba Ergin’i yalnız bırakmadı. Koleksiyonlarını sıra dışı, güçlü, çevreye duyarlı ve rafine kadınlar için tasarlayan ünlü moda tasarımcısı Tuba Ergin, moda severler tarafından heyecanla beklenen ilk mağazasının müjdesini verdi. Haute couture’ün yanı sıra hazır giyim koleksiyonlara da imza atan, sipariş üzerine kişiye özel dikim parçalarıyla da ilgi uyandıran Tuba Ergin ilk mağazasının açılışında, dünden bugüne uluslararası arenada da ses getiren çalışmalarını kısaca davetlilere aktardıktan sonra yeni dönem trendlerini ve kendi stilini yaratmanın önemli ipuçlarını tüm moda severler için anlattı. 

230

TUBA ERGİN


TUĞCE EYİLİK

FÜSUN KURAN

PINAR ALTUĞ ATACAN

ÖZLEM DALGA

İlk koleksiyonunu yakın dostlarına sunan Tuba Ergin, yeni dönem trendlerini ve șık stil önerilerini sundu. AHU ORAKÇIOĞLU

AYȘEGÜL TOPLUSOY

SEDEF FENERCİOĞLU

ZUHAL PİRİNÇCİOĞLU


röportaj

bukita@magmedya.com.tr bukitabutik

Melis Agazat

Samimi ve Yaratıcı Ruh Dergicilik sektörüyle kariyer yolculuğuna bașlayan ve șu sıralar Koton markasıyla gerçekleștirdiği iș birliği “Koton Skirtly Yours Edited by Melis Ağazat” ile büyük beğeni toplayan stil danıșmanı ve tasarımcı Melis Ağazat ile çok keyifli bir röportaj gerçekleștirdik... 232 magdergi.com.tr


B

ize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Kendimi bildim bileli dergicilik yaptım. Moda dergilerinde büyüdüm, olgunlaştım. Sektöre girdiğimde sene 1997 idi. Zamanın en güçlü isimleriyle başladım yola. Harpers Bazaar ilk işimdi. Gülse Birsel, Ercan Arıklı, Işın Görmüş, Elçin Yahşi gibi duayenlerle geliştim, büyüdüm. Marmara Üniversitesi Ekonometri Bölümünü bitirdikten sonra dergiciliğe adımımı attım. Londra Central Saint Martin School of Art ve La Salle Akademi’de Moda ve Sanat sertifika programlarına katıldım. Londra’da iki yılım geçti. Ardından İstanbul’a dönerek dergi kariyerime, Madame Figaro, Elle ve Harpers Bazaar dergilerinde moda direktörü olarak devam ettim. Eş zamanlı olarak markalara danışmanlıklar ve kampanya işbirlikleri yaptım. 2018 yılında dergiciliği bıraktım ve sektöre danışman olarak devam ediyorum. Hizmet verdiğim markalar ve işbirliği yaptığım harika bir Koton ailesi var. Aynı zamanda bir multi brand store olan Openhaus’un marka direktörlüğünü yürütüyorum. En önemlisi bir anneyim ve oğluma vakit ayırmaya çalışıyorum. Üretmek konusunda takıntılıyım. Boş geçen bir günüm asla olmuyor. Sanat, moda ve koşturmayla geçiyor hayatım.

Bir stil danışmanı aynı zamanda tasarımcı olarak modayı ve trendleri nasıl takip ediyorsunuz?

Trendler önemlidir; akımlar daha önemlidir. Dönemler, filmler, kadınlar ve hayatlar... Tüm bunlar hafızamda zaten kayıtlı. Üstüne hissettiklerimi de katarak okuyorum her şeyi... Modayı okumak, trendleri süzmek böyle bir şey. İçine duygu katmadan olması mümkün değil. Sahte ve cansız kalıyor. Bu kış ekose ve 70’ler moda. Benim için Catherine Denevue’ün bir filmi veya Zeynep halamın o dönemden kalan bir fotoğrafıyla beraber bir referans olarak var benim için 70’ler. Bunu hissederek taşıyor ve yansıtıyorum.

Koton iş birliği ile “Koton Skirtly Yours Edited by Melis Ağazat” koleksiyonuyla iki sezondur harika tasarımlara imza atıyorsunuz. Etek koleksiyonu tasarlamaya nasıl karar verdiniz?

Etek benim stilimin kilit parçası. Bunu Koton ailesi ve ekipleriyle çalışarak çok farklı bir yere taşıdık. Eteğin her vücut tipine ve her tarza uygun olabilecek formlarına koleksiyonumuzda yer verdik. Miniler, midiler, maksiler, dar kesimler, tüller, şifonlar, deride ve ekosede yüksek bel kloş etekler, pilise etekler, asimetrik, anvelop kapama etekler… Günün sonunda aktif şehir hayatına uyum sağlayan, 7/24 yaşayan tasarımlar çıktı. Herkes tarafından büyük ilgi gördü, çok keyifli ve heyecan verici geri dönüşler aldık.

Etek bir kombinin en önemli parçalarından biri midir?

Etek benim için kilit bir parçadır. Kadını feminen kılan, bir o kadar da zinde tutan bir hikayedir. Herkesin giyinirken bir çıkış noktası vardır. Heyecan parçası, kiminin ayakkabı, kiminin bir cekettir veya bir takı. Benimki çoğu zaman bir etek oluyor. Ona göre inşa ediyorum geri kalanı. Benim imzam haline geldi. Bunu da her kadının dolabında olması gereken, hem sezona ait hem de zamansız parçalarla bir buket yapıp kotonla beraber sunmak istedik.

“Skirtly Yours” mottosu nasıl ortaya çıktı?

Eteğe dair bir motto bulmam gerekiyordu. Kelime oyunlarının severim, yazı dilim de bilinç akışıdır. Jenerik bir hitabı “sincerely yours”u “ skirtly yours” a çevirdim. Tüm kampanyanın iletişim mottosu oluverdi.

Tasarlarken nelerden ilham alıyorsunuz?

Gerçek hayatlardan, anılardan, fotoğraflardan, filmlerden, ailemden

ya da gördüğüm bir gülüşten, etkilendiğim bir kokudan, güneşin batışından ve tabi ki Büyükada’dan.

Koton ile bu yola nasıl çıktınız?

Koton ile tanışıklığımız eskiye dayanıyor. Her zaman takibimde olan bir marka olmuştur. Koton’un gerçekleştirdiği iş birlikleriyle sektörümüze farklı bir soluk kazandırdığını düşünüyorum. Hem ünlü iş birlikleri hem de tasarımcı iş birlikleriyle sektöre öncülük ediyor. Bizimki de yeni bir iş birliğinin kapılarını araladı. 22 yıllık moda dergisi deneyimimin hediyesi olarak İlkbahar – Yaz sezonunda “Koton Skirtly Yours Edited by Melis Ağazat” ve Sonbahar- Kış dönemi için de “Koton Skirtly Yours Styled by Melis Ağazat” koleksiyonlarına imza attık. Keyifli, içimize sinen tasarımlardan oluşan iki özel kapsül koleksiyon sunduk.

Kendinize özgü bir tarzınız var. Eteklerinizi zamansız parçalarla, aksesuarlarla ve farklı tonları bir araya getirerek çok zevkli kombinliyorsunuz. Bu kombinleri yaparken neleri göz önünde bulunduruyorsunuz? Kombin taktiğim yok. Tamamen içgüdüsel ve otobiyografik referanslara göre giyiniyorum. Bilinç altım beni yönlendiriyor. Virginia Woolf’un kitabında tasvir ettiği bir eteğin dalgalanışı veya bir Man Ray fotoğrafındaki pliseler, o anki ruh halim ve sezonun update parçaları. Proporsyiona uygun giyinmek bir matematik. Esas önemli olan o vücuda uygun boy ve modelleri bulmak. Desen seviyorum ve cesurca karıştırıyorum. Renk takıntım yok. Kombinlerken mutlaka bir hero parçaya yer veriyorum. Aslında her şey o an aynayla benim aramda. Bir iç ses beni yönlendiriyor. Yaşanmışı çok kıymetli buluyorum. Bu bununla olmaz denilen her şeyin aslında olabileceğini görüyorum. Beden dili ve tavır da eklenince geriye gülümsemek kalıyor.

Kumaş ve model seçimlerini nasıl belirliyorsunuz?

Tasarımlarımızda sezon trendlerini yansıttığımız, aynı zamanda da her kadının rahatlıkla giyebileceği modellere yer veriyoruz. Sonbahar- kış koleksiyonumuzda kahve tonları, şarap bej, taş, antrasit, gri ve tonları ile siyah ve kış beyazı renkleri ile deri, tül, payet, triko, örme, tüvit, saten gibi geniş bir kumaş skalası kullandık. Kış sezonunda çoklukla göreceğimiz 70’ler etkisinde, deride ve ekosede yüksek bel kloş, pilise, asimetrik, anvelop kapama, işlemeli, mini çiçek baskılı, volanlı modeller tasarladık.

Lansmanlarınız çok enerjik ve samimi geçiyor. Cemiyet hayatını tanınmış simaları ve takipçilerinizle olan sıcak ilişkilerinizi neye bağlıyorsunuz?

Yıllardır bu sektördeyim. Hemen hemen çalışmadığım marka ve firma yok. Dolayısıyla herkes ile güçlü, samimi ve güvene dayanan ilişkiler kurdum. İş hayatı dışında da önemli oluyor dostluklar. Ben içten ve saygıya çok önem veren birisiyim. Dolayısıyla sevgiye dayalı olan her şeyin pozitif döndüğüne inanıyorum.

Geçtiğimiz yaz sezonu kreasyonunuz ve Ekim ayında görücüye çıkan yeni koleksiyonunuz çok sevildi. Sizce neden bu kadar tercih ediliyor dersiniz? Her vücut tipine uygun ve rahatlıkla kombinlenebilecek, stil sahibi tasarımlar sunmaya önem verdik. Bu da koleksiyonların herkes tarafından beğenilmesini ve tercih edilmesini sağladı.

Bu sezonun trend alarmları nelerdir?

Kahve, şarap, antrasit ve gri tonlarının yanı sıra, bej, taş, siyah ve kış beyazı renklerinin de sezonda hakimiyeti yaşanıyor. Ayrıca hayvan deseni, ekose gibi desenler de sezon tasarımlarında öne çıkıyor. 


davet

DENİZ MARSAN

EZGİ APA

Mybestfriends’in Güçlü Kadın Stili Mybestfriends tasarımcısı Ayşegül Afacan Köksal, yaratıcı ekibi için yeni ofisini açtı. Açılışta dostları Köksal’ı yalnız bırakmadı. 70’lerin özgür, asi ve zarif tarzı ile 80’lerin gösterişli, cesur, güçlü ve popüler stilinin kılavuz olduğu Mybestfriends Sonbahar-Kış koleksiyonu maskülen ve kendine güvenen siluetler ön plana çıkartarak sürpriz kesimlerle zamansız şıklığı vurguluyor. Bayrağı taşıyan öncü kadınlardan ve minimalist mimariden ilham alınarak “daha az, daha çoktur” sloganıyla bütünleştirilerek tasarlandı.  REVNA DEMİRÖREN, AYȘEGÜL AFACAN KÖKSAL

234


NESLİȘAH ALKOÇLAR DÜZYATAN HANDE SEZER PEKCAN

Güçlü kadın stilini zamansız parçalarla bir araya getiren Ayșegül Afacan Köksal sonbahar-kıș koleksiyonunu görücüye çıkardı.

ASLI ȘEN HANDE ANI CAN

RACHEL ARAZ




davet

HAKAN ÖZTÜRK

ȘEBNEM ÇAPA

NURAY FENERCİOĞLU

DİLEK TÜRKER

Koton Skirtly Yours Styled Moda Direktörü Melis Ağazat ve Koton iş birliğiyle hazırlanan ikinci sezon Koton Skirtly Yours Styled by Melis Ağazat Koleksiyonu mağazada düzenlenen etkinlikle tanıtıldı. Sonbahar- Kış sezonu için her tarz ve vücut tipine uygun tasarımlar hazırladıklarını ifade eden Koton Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Yılmaz ‘Koleksiyon ile beraber etekteki iddiamızı bir kez daha ortaya koyuyoruz. Her okazyona uygun seçeneklerin yer aldığı, içeriği zengin, 30 parçalık bir kapsül hazırladık. Bu sezon gardıroplarına etek eklemek isteyenlere Koton’a Sor Al diyoruz’ dedi. 

238

MELİS AĞAZAT, GÜLDEN YILMAZ


HÜLYA ELTEMUR

FERYAL GÜLMAN

FİLİZ BULUTÇU

AYȘEGÜL TOPLUSOY

BEGÜM KÜTÜK

REVNA DEMİRÖREN

SUZAN TOPLUSOY

ARZU SABANCI


davet

TÜLAY DÖLEN

YÖNTEM AKMEN İNANÇ

NESLİHAN KOZANOĞLU

BURCU ERÇİL

JÜLİDE ÖNENGÜT

240

Sonbahar ve kıș sezonun en çok tercih edilen etek modellerinin yer aldığı koleksiyon moda ve cemiyet hayatının tanınmıș simalarından tam not aldı. ETEL BALER

HANDE CAN

GÜLDEN BÜYÜKUÇAK




davet

GUPSE ÖZAY, ÖMÜR SABUNCUOĞLU

YELDA TİFTİK

ARZUM ONAN

BADE İȘÇİL

Bizim Öykümüz Gazeteci Ömür Sabuncuoğlu’nun, gelirini kız çocuklarının eğitimine katkı olarak aktardığı “Onların Öyküsü” kitabının ardından ikinci kez derlemeye aldığı “Bizim Öykümüz” kitabının tanıtımı gerçekleşti. Gazeteci-Yazar Ömür Sabuncuoğlu’nun ve Ali Keçeli, Bensu Soral, Birce Akalay, Dilan Çiçek Deniz, Ebru Akel, Elifnaz Albayrak, Erkan Kolçak Köstendil, Gökçe Bahadır, Gupse Özay, Oylum Talu, Şebnem Bozoklu, Yasemin Özilhan, Yasmin Gülman gibi 13 ünlü ismin öykülerinden oluşan kitabı “Bizim Öykümüz”ün tanıtımı Çırağan Palace Kempinski İstanbul’un ev sahipliğinde gerçekleşti. Bizim Öykümüz’ün lansmanına magazin ve sosyal yaşam dünyasının tanınmış isimleri yoğun ilgi gösterdi. 

YASEMİN ÖZİLHAN


özel

Çocuksu Güzel

Burcu Özberk Ekranların reyting rekorları kıran Afili Așk dizisinin Ayșe’si, sevilen yıldız Burcu Özberk ile çok özel bir çekim ve sohbet gerçekleștirdik... Güzel oyuncu müzikten oyunculuğa geçiș sürecini, kariyer yolculuğunu, kișisel eleștirilerini, güzellik sırlarını ve daha birçok konuyu röportajımızda içtenlikle anlattı...

RÖPORTAJ: DİLARA ERTÜRK FOTOĞRAF: EMRE YUNUSOĞLU FOTOĞRAF EKİBİ : SİNAN ARALAN - BERRAK BAŞPINAR MAKYAJ: HAMİYET AKPINAR MAKYAJ ASİSTANI: GİZEM ERGİN SAÇ: UĞUR ALEVYILMAZ STYLING: RUTKAY ÖZİŞ STYLING ASİSTANI: ÇAĞLANUR ÜSTÜNOĞLU YER: MR. CAS HOTEL BACKSTAGE: OĞULCAN HAKAN

242 magdergi.com.tr


ELBÄ°SE: RAISA & VANESSA


özel

DERİ ELBİSE- TRENCHCOAT: CEREN OCAK AYAKKABI: RAISA & VANESSA magdergi.com.tr 244 KOLYE: SWAROVSKI


Ben çok fedakarlıklar yaparım dostlarım için, ailem için ama kendi hayatımı ben yönetirim.

K

anal D ekranlarında reyting rekorları kıran “Afili Aşk” dizisi nasıl gidiyor, her şey yolunda mı? Dizi beklediğim, hissettiğim gibi çok iyi başladı ve öyle devam ediyor. Sezona devam ettiğimiz için çok mutluyum.

Ekranların muhteşem ikilisi diyebiliriz Kerem ve Ayşe’ye... Çağlar Ertuğrul ile nasıl bir uyum yakaladınız?

Çağlar da ben de sadece kendi karakterimize odaklanmıyoruz, hem birbirimize hem rollerimize sahip çıkıyoruz. Sahnelerden önce yönetmenimiz Serdar hoca ile prova yapıyoruz ve aklımızda soru işareti kalmadan kayıt diyoruz. Çağlar ile o ana odaklanıyoruz. Bu da her şeyi daha gerçek kılıyor. Ekrana yansıyor.

Ekranlara yüksek enerjinizle giriş yaptınız, öyle ki her geçen gün hayran kitleniz artmakta. Peki siz, bize ekrana yansımayan Burcu Özberk’i anlatabilir misiniz?

Ekrana yansımayan kısmım son derece sakin ve ailesine düşkün bir Burcu. Anadolu yakasında yürümeyi, kahve içmeyi, evde vakit geçirmeyi çok seviyorum. Havalar da soğuduğu için arkadaşlarım gelsin, evde battaniye altında film izleyelim, muhabbet edelim, kedilerim etrafımızda olsun bana yetiyor. Ailem benden uzakta, onları çok özlüyorum ve boş zamanlarımda yanlarına gidiyorum. Önceden sıkıcı gelen tüm sadelik, hayatımı yansıtıyor aslında.

Bildiğimiz kadarıyla ortaokulda keman dersleri almışsınız. Müzikten oyunculuğa geçiş süreci nasıl oldu?

Aslında ben konservatuar okuduğumda da oyunculuk okumak istiyordum. Ve annem beni müzik okumaya ikna ederken tiyatro bölümünde sınava gireceğinde senin için artı olur demişti. Tiyatro ve müzik bölümü aynı kampüste olduğu için orada okuyan öğrencilerle konuşma ihtimali beni çok etkilemişti.

Konservatuar okurken Tatbikat Sahnesi’nde başarılı oyunlarda rol almışsınız. Bunların haricinde de rol aldığınız birçok tiyatro oyunu var. Sadece birini seçme şansınız olsaydı, bu televizyon ekranı mı olurdu yoksa tiyatro sahnesi mi? Tiyatro okuduğum zaman, sınavlara girerken; en büyük hayalim sahneye çıkmak, çalıştığım tiyatroya ait olmaktı. Tatbikat sahnesine seçildiğimde, oyun çalışırken, her hafta sahneye çıkarken yaşadığım heyecanın yerini hiçbir şey tutamaz. Televizyonu ve tiyatroyu asla kıyaslayamam bile. İkisi apayrı dünyalar, farklı koşullar, bambaşka bir disiplin gerektiriyor oyuncu için.

Canlandırdığınız Ayşe karakteri her zaman başkalarını düşünen kendini ikinci plana atan biri. Gerçek hayatta Burcu Özberk de böyle midir?

Aslında Ayşe’nin hikayesi kendi gibi olmak istediği noktada başlıyor. Hayatı boyunca başkalarını düşünen biri ve onların üzülmemesi için ailesinin istediği gibi yaşıyor. Ben de çok fedakarlıklar yaparım dostlarım için, ailem için ama kendi hayatımı ben yönetirim. İnatçıyımdır ve isteklerimden vazgeçmem.


özel

Çok düşünmeden konuşan, dürüst olmaya odaklı biriyim.

Güzellik, saç ve makyaj konusunda günlük hayatınızda neler yaparsınız?

Günlük hayatımda rimel sürmeyi seviyorum. Bol güneş kremi, gözaltı kapatıcısı ve rimel. Çok soluk olduğum zamanlarda ise allık kullanmayı tercih ediyorum.

Peki sizin moda ile aranız nasıl? Trendleri takip eder misiniz?

Sosyal medyayı kullandığım için trendleri de takip etmiş oluyorum aslında. Sevdiğim markalar, isimler var. Onları tabii ki inceliyorum. Ama trend olanı alma, kullanma gibi bir alışkanlığım yok. Kendime yakıştığını düşündüğüm parçaları alırım.

Sizi Deniz Berdan’nın podyumunda da görme şansımız olmuştu. İlerde modellik yapmayı düşünür müsünüz?

Ben Denizleri çok sevdiğim için, kadın olarak güzellik sırları, modaya bakış açısı ve daha pek çok konuda başarılarını paylaşmak için podyuma çıkmıştım. Yine böyle bir proje olsa evet yaparım ama modellik yapmayı asla düşünmedim. Benim alanım ve eğitim aldığım, yeterli olduğum alan bambaşka.

Dans etmeyi sevdiğinizi biliyoruz... En başa dönersek ne zamandır var bu dans tutkusu?

Evet, bir yıl kadar Çisil ile çalışmıştım fakat şimdi set çok yoğun olduğu için ve evimden uzak bir yerde eğitim almam gerektiği için ara verdim. Tabii ki tekrar başlamayı istiyorum çünkü okulda da, tiyatro yaparken de dans olmasa bile bedenimi kullanmaya, kendimi keşfetmeye yönelik çok fazla çalışma yaptım. Highhills’te kendimde keşfettiğim keyif aldığım bir alan oldu. Çisil inanılmaz

246 magdergi.com.tr

yetenekli bir kadın, ondan çok şey öğrendim ve tekrar başlamak istiyorum.

Dürüstlük ve patavatsızlık arasında ince bir çizgi vardır ve siz kendinizi biraz patavatsız bulduğunuzu söylemişsiniz. Bu durum günlük hayatınızda sorunlara yol açıyor mu?

Günlük hayatımda, ikili ilişkilerimde sorunlara yol açtığı zamanlar arada oluyor. Ben sanki herkes beni tanıyor ve anlarmış gibi davranıyorum kimi zaman. Çok düşünmeden konuşan, dürüst olmaya odaklı biriyim. Aklıma ilk gelen şeyi düşünmeden direkt söyleyiveririm.

Hayatınızın sonuna kadar tek bir film izlemek zorunda kalsanız, bu hangi film olurdu? Kill Bill 1-2. İkisi de birlikte olacak ama.

Sosyal medyaya ne kadar hakimsiniz? Sizin için ne ifade ediyor? Vazgeçilmeziniz diyebilir miyiz? Benim için vazgeçilmez bir alan sayılmaz. Ama kullanmayı seviyorum. Özellikle bir projeye dahil olduğum zamanlarda daha çok paylaşım yapıyorum. Bu sayede işin geri yansımasını sıcağı sıcağına görebiliyorum.

Son zamanlarda internet dizilerinin sayıları arttı. Sizin de internette gerçekleştireceğiniz projeleriniz olacak mı?

İnternette iş yapmayı açıkçası istiyorum. Daha rahat bir çalışma ortamı olacak, daha sindirilmiş, üzerine çalışılmış ve cesur olacağı için o tarafta da var olmak istiyorum.


TAKIM ELBÄ°SE-KEMER: RAISA & VANESSA


özel

Dram oynamaya kendimi daha yatkın hissederdim çünkü içsel olarak karakterin amacını ve dramaturjik olarak sorduğu soruları hayatta da kendime sorar ve cevaplarını.

Kendinizi eleştirecek olsanız neler söylersiniz?

İnsanlar değişiyor, ihtiyaçlara göre ilişkiler şekilleniyor ama bu benimle alakalı bir durum değil. Her koşulda sakin kalmayı ve insanlara karşı politik olmayı öğrenmeliyim diye düşünüyorum. Sevgimi de büyük yaşarım, sevmediğimde de net belli ederim ve kimseye kendimi sevdirmeye çalışmam. Bu köşeli yanımı daha da törpülemeliyim.

Sakin, soğukkanlı yapınızın yanı sıra çocuksu bir tarafınız da var. Bu kadar stresli bir hayatta bu durumu korumak kolay oluyor mu?

Aslında o çocuksu yanım beni koruyor. Hayatla dalga geçmemi, gereğinden fazla durumları önemsememi sağlıyor. Ve tabii ki gülümseyebiliyorum. İçimden geldiği gibi davranabiliyorum. Ablam bana “İnsanların yaptığı hatalarda onları çocuk gibi görürsen daha

248 magdergi.com.tr

az yıpranırsın.” demişti. Çok doğru söylemiş. O çocuk tarafım beni koruyor hem de başka bir bakış açısıyla bakmamı sağlıyor; kızgınlık, kırgınlık kalmıyor içimde.

Daha önceki projelerinize baktığımızda sizin hep dram ağırlıklı projelerde yer aldığınızı görüyoruz. Dramda yer almak nasıl bir deneyimdi?

Konservatuarda okuduğum yıllarda dram oynamaya kendimi daha yatkın hissederdim çünkü içsel olarak karakterin amacını ve dramaturjik olarak sorduğu soruları hayatta da kendime sorar ve cevaplarını alırdım. Hayatta kendi ile fazla konuşan bir insan olduğum için karakter ile bağ kurabilirdim. Bu karakterler de belli güdülerle hareket ettiği için onları kendimle özdeştirmek iyi bir deneyimdi. Üç rolde de kendimle çok ortak yön olduğunu fark etmiştim.


ELBİSE-KÜPE: RAISA & VANESSA ÇİZME: PARİS TEXAS/BEYMEN


özel

kIsa kIsa Sonsuzluk tanımınız nedir? Özgürlük.

Müzik listenizin her zaman en başında yer alacak parça hangisidir? Ruh halime göre değişiyor.

En merak ettiğiniz lezzet...

ELBİSE: GAMZE SARAÇOĞLU CEKET: NEDRET TACİROĞLU BOOTIE: CHRISTIAN LOUBOUTIN

Damak tadım geleneksel. Yeniliklere çok açık bir insan değilim.

Mutsuzken aradığınız ilk kişi kimdir? Annem. 

250 magdergi.com.tr


ELBİSE-KORSE: ALEXANDER MCQUEEN/BEYMEN ÇİZME: PARİS TEXAS/BEYMEN


moda

ERSOY ÇETİN - SEDAT ALOĞLU PİA HAKKO YEȘİL - CAN HAKKO

VOLKAN BÜYÜKHANLI

Alışverişin Yeni Adresi Sanatı, sporu ve modayı yaşam tarzı haline getiren insanların ortak noktası olarak planlanıp tasarlanan Vakkorama’nın açılışı Akmerkez’de özel bir davetle kutlandı.

CEM-RONİT HAKKO

252

Yepyeni teknolojik ve mimari konsepti, eğlenceli etkinlik alanları, Dj performansı ile içeriye girer girmez coşku ve heyecan yaratan konsepti dünyaca ünlü markaları ve özel koleksiyonları ve misafirlerini şaşırtacak organizasyonlarıyla buluşma noktası oluyor. Bin metrekare büyüklüğünde olan Vakkorama’ya Vakkorama Café ve V2K eşlik ediyor. 


EROL TABANCA

Vakko Yönetim Kurulu Bașkanı Cem Hakko ve eși Ronit Hakko’nun ev sahipliğindeki davete iș ve cemiyet dünyasından birçok isim geldi.

JEFF HAKKO

ASLİȘAH ALKOÇLAR - RONİT HAKKO

CEM HAKKO, SİMA LODRİK, MUSTAFA TAVİLOĞLU

FÜSUN KURAN

MERİÇ KÜÇÜK


moda

CEM - OKȘAN MİRAP ESRA - RAİF DİNÇKÖK

Vakkorama dijital vitrinleri ve teknolojik yenilikleriyle ilk andan itibaren misafirlerini șașırttı.

DİLEK TONER-GÜLİZ ONURSAL DEMET MÜFTÜOĞLU

254

GÜLȘAH-ENDER ALKOÇLAR


ELİF DÜRÜST

MUZAFFER YILDIRIM, BERNA SAĞLAM NAİPOĞLU, ALBERTO ELHADEF

Dünya moda markalarını aynı çatı altında bulunduran V2K Designers’ın özenle seçilmiș özel koleksiyonları mağazada gösterildi.

HAKAN ÖZTÜRK

JAKLİN GÜNER

ASLAN-FERYAL GÜLMAN

ALBERT ÖZMİZRAHİ - LAL ERSU - NAZLİ GÜNAY


röportaj

tuba ergin Sıradışı ve Zamansız Kendi adını verdiği “Tuba Ergin” markası ile bașarılı ișlere imza atarak adından söz ettiren bașarılı tasarımcı Tuba Ergin ile hoș bir söyleșimiz oldu. Bașarılı moda tasarımcısı hayatından, markasından, tasarım süreçlerinden, yapacağı yeniliklerden bahsetti…

256


S

izi sizden dinleyebilir miyiz?

Üç jenerasyondur tekstille uğraşan bir aileye doğdum. Sanata her zaman yatkınlığım ve küçük yaşlardan beri moda tasarımcısı olma hayalim vardı. Henüz ilkokul çağında iken ilk kişisel resim sergim bile olmuştu. Ortaokulu İstanbul’da bitirip lise öğrenimim için Amerika’ya gittim. Chicago’da lise öğrenimimi tamamlayıp, Art Instıtute of Chicago’da moda tasarım dersleri aldım. Sonrasında İstanbul’a geri dönmek durumunda kalıp aile işinde çalısırken La Salle Academy’nin moda tasarım ve pazarlama bölümünü bitirdim. Profesyonel yaşantıma ilk denim endüstrisinde çalısarak başladım. Beş sene kadar Avrupa’daki zincir markaların tasarım ekipleriyle çalışarak denim ve yıkamalı ürün gruplarının tasarımlarını yaptım. Colins/Big Star markasında çalıştıktan kısa bir süre sonra kendi tasarım ofisimi kurdum. İçlerinde Network/Que, Desa, Koton, US Polo gibi Türkiye’nin önde gelen birçok moda markasına tasarım yaptım. Aynı zamanda İtalya, Fransa, İspanya, Kanada, Tunus, Çin ve Hindistan’da birçok firmaya tasarım ve üretim danışmanlığı yaptım. Yeterli tecrübeye sahip olduğuma inandığım 2010 senesinde ilk markam olan G.O.D.D. (Garden of Denim Design) markasını kurdum. Dört senede yedi ülke dağıtımı yetmiş iki satış noktasına getirdim. 2014 senesinde kendi adımı verdiğim Tuba Ergin markasını kurdum. İnovasyon, deneysellik, sıradışı material birliktelikleri ve kadın vücudunu en mükemmel haliyle zorlanmamış şıklık felsefelerini benimseyen bir marka olarak iddialı, güçlü ve dinamik kadınları giydirmeyi hedefledim. Şu an otuz altı satış noktasında multimarka mağazalar içerisinde corner ve shop-in-shop olarak yer alan markamın ilk mağazasını Ekim başında Akasya AVM’de açtık. Arnavutköy’deki ofis/atölye/showroom’umda kişiye özel tasarım hizmeti vermeye de devam ediyorum.

Pek çok markaya danışmanlık hizmeti verdikten sonra kendi markanız olan G.O.D.D.’yi kurdunuz. Bu süreçten bahsedebilir misiniz?

Yıllar içerisinde gerek yurt içi gerek yurt dışında edindiğim tecrübeler doğrultusunda tutkun olduğum denim üzerine bir marka yaratma kararı aldım. Sürdürülebilir moda çerçevesinde geliştirdiğim tasarımlarla Milano’da White adında bir fuara katılarak başladığımız ilk marka serüvenim çok kısa bir sürede çok büyük adetlere ve dünya üzerinde birçok noktada dünyanın en bilinen lüks tüketim markaları ile beraber satılmaya başladı. Japonya ve İtalya ana pazarım olmak üzere Kanada, Benelux ülkeleri, Almanya, Kore, İspanya ve Yunanistan üst düzey tasarım butikleri ve departman mağazalarında satılmaya başladı. Kağıttan denim kumaşlar, ileri dönüştürülmüş araba iç lastiklerinden garniler, organik ve dönüştürülüş kumaşlarla tasarladığım markam senede 20.000 paraçalık üretim adetlerine getirmeyi başardık.

Geçtiğimiz günlerde 2019 İstanbul Moda Haftası gerçekleşti ve sizin de aktif olarak yer aldığınızı biliyoruz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

2020 kıș sezonunda yükselen bellerle beraber crop bluzlar, gerek vatkalarla gerekse pileli büzgülü detaylarla güçlü omuzların ön planda olduğu bir sezon içindeyiz.

Önümüzdeki sene için Avrupa yakasında bir mağaza daha açma planımız var.

Tasarımlarınızda ve koleksiyonlarınızda en çok önem gösterdiğiniz şey nedir?

Sıra dışı, inovatif bunun yanı sıra kullanımı kolay zamansız parçalar tasarlamak benim için çok önemli. Trendlerden bağımsız, yıllar geçse bile gardırobunuzdan rahatlıkla çıkarıp kullanılabilecek tasarımlar yaratmaktan hoşlanıyorum.

Türkiye’de ve dünyada moda deyince aklınıza ilk gelenler neler ve kimler oluyor? Alexander Mc Queen, Margıela, Chloe, Iro, Vauthier, Isabel Marant ve YohjiYamamoto her biri birbirinden çok farklı olmasına rağmen beğendiğim tasarım markaları. Türkiye’de çok kuvvetli bir tasarımcılarımız olduğuna ve yeni jenerasyondan daha birçok başarılı marka çıkacağına inanıyorum.

2020 sezon trendlerinden bahseder misiniz?

2020 kış sezonunda yükselen bellerle beraber crop bluzlar, gerek vatkalarla gerekse pileli büzgülü detaylarla güçlü omuzların ön planda olduğu bir sezon içindeyiz. Pantalonlarda havuç, sigara paça ve geniş paçalar yer alırken, boyfriend ceketler, hacimli rahat kabanları sıkca görüyor olacağız. Deri ve denim tekrardan altın çağını yaşıyor. Gece giyiminde deri V dekolteler, metalik kumaslar, yakma kadifeler ve ipek krepleri göreceğiz. Geniş kemerler ve büzgü detayları da vazgeçilmez olacaklar.

Çocuk ve genç tasarımlarınız da oldukça ilgi çekici. Bu tasarımlarınızda nelerden ilham alıyorsunuz?

En son mart ayındaki Fashion Week esnasında şu an mağazalarda olan 2019-2020 kış koleksiyonumuz “Baby Its Cold Outside’’ adını verdiğimiz koleksiyonumuzu sunduk. Podyuma kar yağdırdığımız bu koleksiyonda deri tasarımlar, kuzu kürkünden paltolar, deri ve couture kumaşların bileşiminden gece elbiseleri, doğal materyallerle teknolojik kumaşların birlikteliklerinden oluşan heyecan verici bir o kadar da kullanımı kolay dinamik bir koleksiyon oldu.

Çocuk ve genç kız koleksiyonlarımızı hazırlarken yedi ve on dört yaşındaki kızlarım ve onların beklentileri tasarımlarda çok etkin. Yeni jenerasyonun ihtiyaçları, çok değişken ve çok dinamik. Onlar sayesinde kuşakla ilgili güncel kalabiliyorum. Dinledikleri müzikler, hayalleri, alışkanlıkları ve ilgi alanlarını takip ediyorum.

Artık mağazacılığa da başlıyorsunuz… İlk mağazanızı İstanbul’da açtınız. Devamı gelecek mi?

Aralık ayı içerisinde yılbaşı özel koleksiyonumuzu sunacağımız bir trunk show planlıyoruz. Aynı zamanda birkaç marka işbirliğimiz olacak. Bunun yanı sıra mart ayından sonra ikinci mağaza, fuarlar ve Yaz 2020 tanıtım projeleri var. 

İlk mağazamızı Anadolu yakasında yer alan İstanbul’un en iyi AVM’lerinden biri olan Akasya’da açmayı tercih ettik.

Yeni projeler var mı?


moda

Festival Ruhu Ceren Ocak İlkbahar/Yaz 2020 koleksiyonunu, Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul kapsamında Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde sundu.

CEREN OCAK

258

Yeni sezon tasarımlarında ilhamını festival ruhundan alan tasarımcı, koleksiyonundaki özel parçalarla özgür, stiline güvenen ve sıradanlıktan uzak kadınlara hitap ediyor. Oversize ve asimetrik kalıpların, deri örme bodysuit’lerin yanı sıra, deniz kabukları ve deri püsküllerle işlenmiş parçaların ön planda olduğu yeni koleksiyonda ipek, deri, keten ve poplin gibi kumaşlar kullanılıyor. 


NUR BİLEN YAVUZER

Koleksiyona, mint, beyaz, bej, turuncu, hâkî ve taba gibi natürel bir renk paletine etnik desenler ve modern kesimler eșlik ediyor.

BURAK YÖRÜK, DİLA TARKAN

OĞUZHAN KOÇ ÖYKÜ BAȘTAȘ

BESTEMSU ÖZDEMİR


moda

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

Yedi Tepeli Şehirde Venedik Hayali LUG VON SIGA İlkbahar/Yaz 2020 defilesi MBFWI 14. Sezonu kapsamında Beyoğlu’ndaki Venedik Sarayı’nda gerçekleşti. Bugüne kadar hazırladığı koleksiyonlarda dünyanın farklı coğrafyalarından ilham aldığı kişileri ve kültürel ayak izlerini İstanbul ile harmanlayan moda tasarımcısı Gül Ağış, LUG VON SIGA’nın 10. yılını Shakespeare’in ölümsüz eseri Venedik Taciri’nden ilham alarak İlkbahar/Yaz 2020 koleksiyonuyla kutladı.  GÜL AĞIȘ

260

K



moda

NUR BİLEN YAVUZER - FERHAN TALİB

Defilenin koreografisini Uğurhan Akdeniz üstlenirken, defilenin makyajı Bobbi Brown’un profesyonel makyaj artistlerine ve saç tasarımları ise L’Oréal Professionnel ekibine ait.

IȘIN GÖRMÜȘ

HANDE CAN

262

ECE SÜKAN ARZU SABANCI


BERNA SAĞLAM

TAMER YILMAZ, AYTEN ALPÜN

Modern bir romantizm duygusunun sardığı tasarımlarda vintage desenler ve çiçek motifleri LUG VON SIGA kadınının ruh halini dıșa vuruyor.

SERRA DURAN MELİS AĞAZAT

NİL KARAİBRAHİMGİL


moda

İki Sezon İki Koleksiyon Mehtap Elaidi, MBFWI kapsamında Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki iki farklı mekânda gerçekleşen iki ayrı sunumla, iki farklı sezona dokundu.

MEHTAP ELAİDİ

264

Mehtap Elaidi’nin, Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul’un 14. sezonunda sunduğu İlkbahar/Yaz 2020 #journeyME isimli koleksiyonu, İstanbullulara yakında ve hızlı kaçamak olanağı sunan eşsiz Prens Adaları’ndan ilham alıyor. Defile için Sakıp Sabancı Müzesi’nin Fıstıklı Teras’ında özel ada atmosferi yaratıldı. Aynı zamanda Mehtap Elaidi, MBFWI 14. sezon resmi sponsorlarından LENZING™ ECOVERO™ ile iş birliği gerçekleştirdi. Doğanın Renkleri Kaybolmasın adlı kapsül koleksiyon ile daha temiz bir çevreyi hedefleyen ve sürdürülebilir yaşam tarzına uygun olarak üretilen viskon elyafı içeren kumaşlarla hazırlandı.



moda

ÖZLEM KAYA - ÖZGÜR MASUR

Mehtap Elaidi, İlkbahar/Yaz 2020 sezonunda feminen siluetleri daha sert kumașlarla bulușturarak koleksiyonda ironik bir kontrast yaratıyor.

AHU YAĞTU

266

ECE YOSMAOĞLU

VOLKAN ATİK - BANU BÖLEN - SEDA LAFÇI


EMEL AYAYDIN

See now; Buy now konseptli kapsül koleksiyon, Sakıp Sabancı Müzesi içindeki the Seed’de beğeniye sunuldu.

NUR BİLEN YAVUZER

PINAR TEZCAN ÖZÇAPKIN

NEFİSE KARATAY


moda

Barbie Podyuma Çıktı Ünlü Modacı Çiğdem Akın, MercedesBenz Fashion Week Istanbul’un Zorlu Performans Sanatları Merkezi’ndeki kapanışını güçlü kadının imajından ilham alan Barbie by Çiğdem Akın defilesi ile yaptı.

ÇİĞDEM AKIN

268

Dünden bugüne stili ve kıyafetleriyle oldukça beğeni toplayan Barbie, ünlü modacı Çiğdem Akın’ın tasarımları ile podyuma çıktı. Modacı olmasında çok büyük rolü olan Barbie için çocukluğundan beri bir defile yapmanın hayalini kuran Çiğdem Akın, MercedesBenz Fashion Week Istanbul’da Barbie için hazırladığı tasarımları sergiledi. Barbie’nin pembe dünyasını yansıtan kreasyonda modern ve genç çizgileri bir araya getiren parçalar ön plana çıktı. 


BERRİN ZORLU

NEJDET AYAYDIN

Sosyal yașam dünyasının ünlü hanımları da Çiğdem Akın defilesinde tarzlarıyla ve zarafetleriyle göz kamaștırdı. Defile sonrasında ünlü hanımlar modacı Çiğdem Akın’ı bașarılı koleksiyonu ve defilesinden ötürü kutladılar.

HANDE SEZER PEKCAN

IȘIL REÇBER

BUKET TAȘDELEN


moda

Kendinin En İyisi Ol Dünya standartlarında tasarımlarıyla triko giyimine yön veren Join Us, 2020 İlkbahar-Yaz koleksiyonunu, MBFWI kapsamında gerçekleştirdiği bir defileyle tanıttı. Be Your Best (Kendinin En İyisi Ol) sloganıyla yola çıkan Join Us’ın, 2020 İlkbahar-Yaz koleksiyonu; rahat, her daim şık ve parti temalı olarak üç gruba ayrılıyor. Özellikle günlük parçalarda retro esintisi, baharat tonları ve çiçek desenleriyle desteklenirken, parti teması lurex’li örgüler, fırfırlar, püsküller ve ajurlar ile dinamik bir yaz vadediyor. 

270

EBRU ÇANKAYA



moda

ELİF İNCİ ARAS, ARZU KUNT

Join Us, trikonun alıșılagelmișin dıșında da bir modası olduğunu ve bu modanın akıșkanlığını korumayı ve çeșitlendirmeyi sağlıyor.

EMEL-NEJDET AYAYDIN

LEVENT AKSOY, BUKET TAȘDELEN

HANDE SEZER PEKCAN YELDA GÜRAL

272


YELDA TİFTİK, ASLIHAN ABACI, FİGEN KIRAL

AHU ORAKÇIOĞLU, ELİF BALKUV

Join Us, yeni koleksiyonu içinde renkli ve kendi tarzını ortaya koyan kadınlar için özgün desenleri geniș bir yelpazede sunuyor. HAKAN AKKAYA, SİTARE KALYONCUOĞLU

REYHAN İPEKEL, MAİDE KURTTEPELİ

FATOȘ – ALARA MİLDON


moda

Yüksek Enerjili Koleksiyon Özlem Süer, İlkbahar-Yaz 2020 Koleksiyonunu Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul kapsamında tanıttı.

ÖZLEM SÜER

274

Moda başkentlerinin büyük ilgiyle karşıladığı, gelecek sezonun yüksek enerjili koleksiyonu, yaratıcılığın başlangıç noktası olan “cesaret” kavramıyla defilenin temasını oluşturdu. Kadına yüklenen yapay görevler ve nesnelerin, kadını metalaştırdığı gerçeğiyle yüz yüze gelen dünya kadınları, yine dünya kadınlarını doğallığa cesaretlendirme sürecine girdiler. Sözü edilen metalaşma olgusuna tepki olarak doğallaşma akımı çığ gibi büyüdü. Kadının tercih ettiği her haliyle hayatın her alanında olabilirliği vurgulandı. 


EMEL-NEJDET AYAYDIN

Çok sayıda moda tutkununun büyük bir ilgiyle izlediği defilenin sonunda izleyenleri selamlayan Özlem Süer dakikalarca ayakta alkıșlandı.

ARZU KUNT

ALYA, AHMET HOTİÇ, BEGÜM KÜTÜK

BİLGE KURU, PERVİN ERSOY


röportaj

TuCe Peksayar Renklerin Enerjisi Tasarımlarda İhtiyaçtan doğan “The Glowings” hakkında merak edilenleri kurucusu Tuçe Peksayar ile konuștuk. Markasının yanı sıra kariyer yolculuğundan ve hayranlık uyandıran sosyal sorumluluk projesinden de bahsettik…

276 magdergi.com.tr


S

izi tanıyabilir miyiz?

1980 İstanbul doğumluyum. İstanbul Bilgi Üniversitesi Halkla İlişkiler ve İşletme bölümlerinden çift ana dal mezunu olduktan sonra Amerika’da University of California Berkeley’de Pazarlama eğitimi aldım. On bir sene San Francisco’da dört sene de iş için Dallas’ta yaşadım. 2017 yılında Türkiye’ye temelli dönüş yaptım.

Amerika’daki iş kolunuz neydi? Hangi sektörde çalıştınız?

San Francisco merkezli ST&T isimli AR&GE ve danışmanlık firmasında, on beş seneye yakın birçok global marka ile çalıştım. Hammadde ve kişisel kullanım ürünlerinin regulasyona tabi klinik çalışmalarında, testlerinin yapılmasında ve pazara çıkmasında rol aldım. Ayrıca Amerika’da, teorisi Türkiye’den çıkan zakkum bitkisi için yaklaşık beş sene boyunca yapılan AR&GE çalışmalarının olumlu etkilerini, global konferanslarda tanıtımını üstlenmiş ve halen Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi Danışmalığı’nı yarı dönemli sürdürmekteyim.

Çok farklı bir sektördeydiniz. Nasıl başladı yeni işiniz? The Glowings markasının hikayesinden bahsedebilir misiniz?

2017 yılında Türkiye’ye temelli dönüş yaptıktan sonra kariyerimi değiştirdim ve ihtiyaçtan doğan, seyahat aksesuarları markası, The Glowings’i başlattım. Çok seyahat eden biri olarak, valiz düzenleyicilerinin Türkiye’de eksikliğini gördüm. Özellikle de işim için yoğun seyahat ettiğimden, takılarımı ve küçük aksesuarlarımı tek tek keselere koyup, çıkartmak sonra tekrar koymak benim için zaman kaybına sebep oluyordu. Hatta bazen takılarım kayboluyordu. Çok bölmeli, pratik takı keselerinin tasarlanmasıyla, markamı ilk ürünüyle doğmuş oldu.


röportaj

The Glowings renklerin hislere hitap ettiğini vurgulayan bir marka. Peki nedir bu renklerin hislerimiz üzerindeki etkisi?

Renklerin hayatımızın önemli bir parçası olduğuna inanıyorum. Aynı zamanda da duygu durumumuzu, hislerimizi ve davranışlarımızı da etkilediğine... Hatta renklerin içimizi açtığını çok kez dile getirmişizdir. Mutlu eden, enerji veren, neşelendiren renkler kullanmaktayız. Bu yüzden, The Glowings renk kombinlerini çok çeşitli ve kumaş dokusuyla da dokunmayı seveceğimiz kumaşlardan seçiyoruz.

Tasarımlarınızda önem verdiğiniz detaylar nelerdir? Kumaş, dikiş, nakış kalitesi ve müşteri memnuniyeti... Pratiklik ve şıklık vizyonumuz. Özellikle de tamamlayıcı şıklıktan bahsediyorum. Özel üretim renkler ve kumaşlarla valiz içerisinde temizliği, düzeni ve şıklığı yakalamak önemli. Bir diğer önem verdiğim detay ise tüm müşterilerimle elimden geldiğince en iyi şekilde iletişim kurmak. Ürünlerle birlikte gönderdiğim el yazısı kartlarla içtenlikle teşekkür etmek.

Nelerden ilham alıyorsunuz?

Kumaşların dokularından ve renklerinden ilham alıyorum. Renkler ve kumaşlar beni yeni çıkaracağım ürünlere yönlendiriyor. Ayrıca müze gezerken gördüğüm eserler, tablolarda gördüğüm zıt renk uyumları, tarihte kullanılan kumaşlar ve aksesuarlar da benim için büyük ilham kaynağı.

Takı kesesinin kullanıcılar tarafından büyük bir beğeni yakaladığını biliyoruz. Takı kesesi dışında ne tarz ürünler üretiyorsunuz? Mesela yeni yıl için yeni ürünler olacak mı?

Seyahatler için pratik, şık ve tamamlayıcı ürünler markamızda yer alıyor ve yer almaya devam edecek. İçi ayraçlı ayakkabı kılıfları, iç

278 magdergi.com.tr

çamaşır torbaları, bikini torbaları, tüylü terlikler, yerel kültürümüzü yansıtan valiz etiketleri, bilgisayar kılıfları, kravat çantaları vs.

Yakın zamanda Gaziantep’te başarılı bir girişimci olarak konuşmaya davet edildiniz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Türkiyemiz’de ekonomi, sağlık, moda, basın, eğitim ve bu gibi alanlarda başarılı olmuş binlerce kadınımız var. Her birinin sahip olduğu bu başarı hikayeleri Türkiye’nin “Lider Kadınlar Zirvesi’nde” anlatılmaya başlandı. İstanbul’da iki üniversitede tamamlanan zirvelerin Anadolu’daki ilk durağı Gaziantep oldu. Gaziantep zirvesinde konuşmacı olarak davet edilmek tabi ki beni çok mutlu etti. Amerika’da üniversiteden sonra hayli zorlu bir alanda iş bulup çok çalışıp sonra Türkiye’de Gaziantep’e has kumaşları ürünlerimde kullanıp hem ülkemizde hem de global anlamda tanıtım yapma çabalarım duyulmuş. Yakında Gaziantep’te olacağım. Dileğim birazcık olsun başkalarına ilham verebilmek. İmkansız diye bir şey yok. Zorluklar var. Benim amacım zorluklardan korkulmayacağını, tam tersine zorlukları büyük mutlulukların tohumu gibi görmelerini sağlamak.

Sosyal sorumluluk projelerinizden bahseder misiniz? En önem verdiğim konulardan biri sosyal sorumluluk projeleri. Yeni bir marka olmamıza rağmen ilk günden beri ne yapabilirim diye düşündüğüm için kesimlerden arta kalan tüm kumaşları biriktirdim. Biz de arta kalan kumaşlarla özel bir proje geliştirdik. Artık kumaşları tekrar dokuyup yeni kumaş haline getirmek mümkün. Bunu yapmak için üniversitede kurs açıldı. İş edinmek isteyen ev hanımlarına, ilk olarak bu dokuma tekniği konusunda üstad hocalar tarafından iki buçuk ay eğitim verildi. Şimdi ise artık kumaşlardan yeni kumaş dokumaya sıra geldi. Son olarak yeni dokunan kumaşlardan da farklı ürünler tasarlayıp, üretime geçireceğiz. Amacımız atığı azaltmak ve verimli olabilmek. 



davet

ÖZGE ULUSOY, ÖZLEM BULUT

Muhteşem Defile Başarılı Modacı Özlem Bulut; “Beauty Fest” kapsamında Podium AVM’de bir defile gerçekleşti.

ÖZLEM BULUT

280

Yarattığı özgün ve şık tasarımlarıyla adından söz ettiren Modacı Özlem Bulut, Beauty Fest kapsamında bir defile gerçekleştirdi. Özlem Bulut Styling tasarımları Özge Ulusoy’un baş mankenliğini yaptığı defilede tanıtıldı. 



röportaj

MASSIMO GAIANI

İtalya Büyükelçisi İle Samimi Bir Sohbet Rezidanslarında bizi ağırlayan İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi Massimo Gaiani ile samimi bir sohbet gerçekleștirdik... Mutfaktan turizme, iki ülke ilișkilerinden kültüre pek çok konuyu konușma fırsatı bulduk... RÖPORTAJ: BERİL ÇAVUŞOĞLU

282 magdergi.com.tr


S

ayın Büyükelçi sizi daha yakından tanıyabilir miyiz? Bize kendinizden ve diplomatik kariyerinizden bahseder misiniz?

Diplomatik kariyerime 1982 senesinde başladım. Dışişleri Bakanlığının çeşitli kademelerinde çalıştıktan sonra Montreal, Washington ve Brüksel’deki diplomatik temsilciliklerde çok sayıda görev üstlendim. 2011 senesinde ise İtalya’nın Arnavutluk Büyükelçisi olarak, İtalya ile Arnavutluk arasındaki bilhassa ticari ilişkilerin geliştirilmesine katkıda bulunduğum Tiran’a atandım. Ardından Globalleşme ve Küresel Konular Genel Müdürlüğü görevini üstlendim. Yaklaşık bir sene önce de İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi olarak bu göreve getirildim.

Türkiye’deki görevinize başladığınızda neler hissettiniz? Sizi etkileyen neler oldu?

İtalya’nın Türkiye Büyükelçisi olarak atandığımda bu yeni görevi büyük bir gururla kabul ettim ve bu göreve getirilmekten de ayrıca heyecan duydum. Türkiye derin tarihi kökleri, eski gelenek ve görenekleri olan bir ülke. Gerek politik anlamda gerekse coğrafi konumu ve ekonomik bakımdan da son derece stratejik öneme sahip bir ülke; tüm bu noktalardan bakıldığında bir büyükelçinin görev almak isteyeceği en ilgi çekici ülkelerden biri olduğunu söyeyebilirim. İlk geldiğim

andan itibaren beklentilerimin de ötesinde oldukça dinamik ve yenilikçi bir ortamla karşılaştım. Bu süre zarfında, sunduğu pek çok imkanın yanı sıra sakin bir şehir de olan Ankara’nın yüksek yaşam kalitesini değerlendirme fırsatına sahip oldum. Beni etkileyen bir başka nokta ise Türk halkının İtalya’ya olan ilgisi. İki ülke arasında yüzyıllardan günümüze gelen ortak tarih ve kültürden doğan güçlü ilişkiler sebebiyle bu yoğun ilgiden gerçekten çok etkilendim. Bu ilgiyi halihazırda mükemmel olan ikili ilişkilerin sürdürülmesi ve daha da ileriye taşınması açısından çok kıymetli buluyor ve göreve geldiğimden andan itibaren de bu ilgiyi karşılıksız bırakmıyorum.

İtalyan Mutfağı tüm dünyada beğenilir ve takdir edilir. Sizce İtalyan Mutfağı ile Türk Mutfağı arasındaki benzerlikler ve farklılıklar nelerdir? Türk Mutfağı’nı seviyor musunuz? Özellikle hangi yemeği beğendiğinizi öğrenebilir miyiz?

Mutfak kültürü, bir kişinin ziyaret etme imkanı bulduğu ülkeden aklında kalan izlenimi belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Bulunduğum bu süre zarfında, Türkiye’nin neden “mutfağıyla” da anıldığını anlama imkanım oldu. Lezzet çeşitliliği, bulunduğu topraklardan gelen farklı tatların kombinasyonu Türk mutfağını mükemmel ve lezzetli yapan unsurlar olup ayrıca ülke tarihinin çok kültürlü yapısının da adeta bir yansıması gibi. Bu da hiç kuşkusuz, farklı bölgelerden gelen mutfak mirasından oluşan İtalyan Mutfağı ile Türk Mutfağı arasındaki temel bir benzerliktir.


röportaj

Ülkelerimizi buluşturan faktörler arasında farkettiğim bir diğer husus da, aynı misafirperverlik kültürü ve sofra tutkusuna sahip olmamızdır. Her iki mutfak geleneği, bulundukları bölgenin tarımsal zenginliklerini barındırmaktadır; böylelikle yemek kültürüne bakarak o bölge topraklarının öne çıkan özelliklerini de anlamak mümkündür. İtalyan Mutfağı ile Türk Mutfağı arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları anlatmak kolay değil, ancak şunu kesinlikle söyleyebilirim ki Türk Mutfağı’nı oldukça lezzetli buluyorum, bu yüzden de maalesef biraz kilo aldım. En sevdiğim yemeklerin başında ise “hünkarbeğendi” geliyor; patlıcanın tadının kuzu etiyle buluşması beğendiğim bir lezzet.

Biliyoruz ki, İtalya turistik olarak çok tercih edilen bir ülke. Siz İtalya’nın turizm sektörü hakkında neler söylemek istersiniz?

İtalya dünyanın en güzel ülkelerinden biri; bunu sadece ben söylemiyorum, dünyanın çeşitli yerlerinden tatillerini geçirmek üzere İtalya’yı seçen turistler bunun bir göstergesi. UNESCO Dünya Mirası sit alanları listesinde rekoru elinde tutan bir ülkeyiz. Ayrıca Matera şehri, 2019 Avrupa Kültür Başkenti olarak seçildi. 2018 yılı verilerine göre yabancı ziyaretçilerin İtalya’ya geliş ve kalış sürelerinde dikkat çekici artış kaydedilmiştir. Bu da turizm sektörünün, ülkemiz ekonomisinde önemli bir rol oynadığının açık bir göstergesidir. Turizmin, ekonomi üzerindeki güçlü etkisi sebebiyle de, ülkemizdeki doğal varlıklarımızın korunması, tarihsel, kültürel ve kentsel mirasımızın korunup geliştirilmesi İtalyan kurumları tarafından her zaman için dikkat gösterilen konuların başında yer almaktadır. 2009 yılından bu yana yükseliş eğilimi gösteren yabancı turist sayısında İtalya Büyükelçiliği özellikle son yıllarda oldukça büyük bir artışa tanıklık etmektedir. Geceleme sayısı baz alındığında yabancılar tarafından en çok ziyaret edilen Avrupa ülkeleri arasında İtalya, İspanya’dan sonra ikinci sırada yer almaktadır. Sayıları yaklaşık 100 milyonu bulan yabancı ziyaretçiler deniz, dağ turizmi, sanat turları ve “Made in Italy” olarak bilinen İtalyan Mutfağı

MASSIMO GAIANI, BERİL ÇAVUȘOĞLU

284 magdergi.com.tr

lezzetlerini tatmak üzere gastronomi turları gerçekleştirerek 40 milyar euro civarında harcama yapmıştır.

Sizin Türkiye’de tercih ettiğiniz ve beğendiğiniz tatil rotalarınız nerelerdir?

Türkiye’de bir yıldan az bir süredir bulunduğum için ülkenizin tüm güzelliklerini henüz görme fırsatı edinemedim. Şimdiye kadar İstanbul, Hierapolis-Pamukkale, Kapadokya, Antalya civarında bulundum; Akdeniz kıyılarını gördüm ve gerçekten çok beğendim. Türkiye hem tarihi açıdan hem de kültürel ve doğal güzellikleriyle oldukça büyüleyici bir ülke. İlerleyen zamanlarda görmediğim birçok yeri de doyasıya gezme fırsatım olmasını umuyorum.

Kültürel değerleri ele alacak olursak İtalya ile Türkiye’nin benzerlikleri nelerdir?

Her fırsatta vurguladığım üzere, İtalya ve Türkiye çok önemli bir şeyi paylaşıyorlar: ortak bir tarih, coğrafya ve “Akdeniz” kültürü. Bu ortak noktalardan gelen benzerlikler, her zaman iki ülke arasındaki ilişkileri sadece diplomatik ve ticari seviyede değil, küreselleşen dünyada daha da önemli hale gelen birebir iletişim araclığıyla da, daha da güçlendirmiş ve kolaylaştırmıştır. İtalya ve Türkiye gibi iki önemli ülke için azımsanmayacağını düşündüğüm bir değer olan sofra kültürü ve zengin mutfak geleneklerimiz, iki toplumun insanını birbirine yaklaştırmakta ve karşılıklı anlayışı sağlamaktadır. Bu sebeptendir ki, İtalya ve Türkiye arasındaki işbirlikleri de oldukça güçlüdür. Türkiye’de faaliyet gösteren İtalyan arkeoloji misyonları, büyükelçiliğimizin gerçekleştirdiği kültürel etkinlikleri ayrıca üniversite öğrencilerinin İtalyan hükümeti tarafından sunulan eğitim imkanlarına gösterdikleri yoğun ilgiyi, güçlü kültürel işbirliğinin örnekleri arasında gösterebiliriz. Bu karşılıklı kültür değişimlerinin gelecekte daha da yoğunlaşacağına eminim. 


#twinsetmilano @twinsetoffical

@twinsetistanbulan kara

İtalyan moda devlerinden TWINSET, dünyaca ünlülerin tercihi olmaya devam ediyor.

@c hia ra fer rag ni

@ p a o l a t u ra n i

@ ir in a sh a y k @dido ca r t

@a nn ab ell e.b elm on do

@ k a ro li n a k u rk

ova


davet

Beril Çavuşoğlu ile Yoga Zamanı Sports Effect’te Yoga Eğitmeni ve MAG Medya Genel Yayın Yönetmeni Beril Çavuşoğlu ev sahipliğinde keyifli bir etkinlik gerçekleşti. Sports International’ın Kuzu Effect'te açılan son şubesi keyifli bir etkinlikte iş ve cemiyet hayatının sevilen isimlerini buluşturdu. Yoga Eğitmeni ve MAG Medya Genel Yayın Yönetmeni Beril Çavuşoğlu ile birlikte konuklar yoga yaptılar. Ardından huzurlu bir sohbette Çavuşoğlu, bu yolda geçirdiği yirmi yıla varan deneyimlerini paylaştı. Dingin bir gün geçirdiklerini ve sohbete doyamadıklarını söyleyen yoga severler, kendileri için özel hazırlanan sağlıklı ve hafif atıştırmalıkları da tatma fırsatı buldular. 

286

BERİL ÇAVUȘOĞLU


SEVGİ ÇAMAN

ELİF ÖZKALELİ VARDAR

ESRA ARAT

MELİKE GÖKÇE

AFİTAP AKINCI

GÖZDE SARGIN

Sports Effect’te Beril Çavușoğlu ile birlikte yoga yapan hanımlar, çok keyifli bir gün geçirdiklerini ifade ettiler. AYGÜL CANLI

DİLȘEN KARA

HÜLYA KURAL

PINAR GÜNSEVEN

ȘULE ÇETİN


davet

Meme Kanseri Semineri Meme kanserine karşı toplumda bilinç oluşturulmasını sağlamak amacıyla Prof. Dr. Deniz Demiryürek ile Dr. Işıl Türkmen Soygür, Divan Otel Ankara’da bir seminer düzenledi. Düzenlenen seminere Başkentli kadınlar ilgi gösterdi. Hacettepe Üniversitesi Anatomi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Deniz Demiryürek ile Radyoloji Uzmanı Dr. Işıl Türkmen Soygür’ün anlatımları katılımcılar tarafından dikkatle dinlendi. Her iki uzman da düzenli kontrol ile hastalığa karşı güvende olunabileceğinin altını çizdi.  PROF. DR. DENİZ DEMİRYÜREK

288

EBRU DEMİRYÜREK

DR. IȘIL TÜRKMEN SOYGÜR

ESRA DEMİR YILDIRIM

ELİF ÇAKAR-SELMA ERKOÇ

NESLİHAN TANIȘ


davet

Kadın Girişimciler Boğazda Buluştu Düzenledikleri alışveriş etkinliği ile kadın girişimcileri buluşturan Rabia Kurşun ve İpek Köse, “Fashion On The Fest” etkinliği düzenledi. Etkinliği marka haline getirmek istediklerini söyleyen Rabia Kurşun, “Fashion On The Fest’e katılım için çok talep var. Biz marka olmamış gerçek kadın girişimcileri seçiyoruz. Ürettiklerini kendi imkanlarıyla satmak için online platformları kullananları buluyoruz. Bir önceki etkinliği 2300 kişi ziyaret etti. Bugün 3500 kişiye ulaştık” dedi.  İPEK KÖSE, RABİA KURȘUN

IȘIL REÇBER

TUÇE PEKSAYAR

SİNEM SANCAKTAR, MELDA AKSU

ARZU NİZİPLİOĞLU


Köpeklerimizi Nasıl ve Hangi Sıklıkla Beslemeliyiz?

D

ostlarımızı yeterli, iyi ve nitelikli besleyebilmek için, her şeyden önce onların beslenme alışkanlıkları konusunda bilgi sahibi olmamız gereklidir.

Köpekler avcı oldukları zamanlarda gerçek birer carnivorlardı (etçil) ancak zamanla insan manipülasyonu ve insanla birlikte yaşamanın getirisi olarak avcılık davranışları köreldi ve toplayıcı pozisyona geçtiler. Bunun sonucunda köpeklerin beslenme alışkanlıkları da farklılaştı. Günümüzde köpekleri semi-carnivor yani yarı etçil olarak nitelendirmek yanlış olmayacaktır. Artık besinlerine az da olsa karbonhidrat, sebze ve meyveler eklenmiş durumdadır. Biz, beslenme alışkanlıklarımızı nasıl hayat tempomuza ve çalışma koşullarımıza göre belirlemek durumundaysak, dostlarımıza hazırlayacağımız rasyonları da bazı kriterlere göre değiştirerek dengelemeliyiz. Beslenmede ilk dikkat edilecek şey köpeğin yaşı olmalıdır. Köpeğin, içerisinde bulunduğu evreye ve buna bağlı olarak da metabolizma hızına göre gereksinimleri değişmektedir. Yavru bir köpeğin enerji ve besin ihtiyacının miktarı ve niteliği ile genç ya da yaşlı bir köpeğin enerji ve besin ihtiyacı aynı değildir. Yavru köpeklerin günde 3-4 kez daha yüksek proteine beslenmeleri gerekli iken, genç ve yaşlı köpeklerin buna nazaran daha dengeli protein ve enerji ihtiyaçları vardır. Ayrıca genç ve yaşlı köpeklerin beslenme sıklıkları günde 2 ile sınırlı kalmalıdır. Köpeğin ırkı ve barındırılma koşullarıyla, bir iş köpeği mi yoksa evde beslenen bir pet mi olduğu beslenme prosedüründe önemli farklılıklara sebep olacaktır. Aktif, hiperkinetik ve büyük ırkların daha büyük porsiyonlarla ve daha

yüksek enerji ihtiva eden besinlerle doyurulmaları gerekir. Küçük ırk ve inaktif yaşantıları olanların ise, daha az miktarda besine ve enerjiye ihtiyaçları vardır. Yetersiz beslenen köpeklerde sağlık açısından nasıl birçok olumsuzluk şekilleniyorsa, fazla beslenme de aynı şekilde obezite gibi tehlikeli hastalıkların şekillenmesi ve köpeğin yaşam kalitesinin düşmesine sebep olmaktadır. Dostlarımızın beslenmesinde protein karbonhidrat ve yağ balansının tam olmasına, miktarının yaşam şekilleri ve egzersiz planlarına uygun olarak şekillendirilmiş olmasına dikkat etmek gerekir. Unutulmamalıdır ki, bizden oldukça farklı enerji ve farklı sindirim sistemine sahip olan dostlarımızı, kendi artıklarımızla beslemek yetersiz olduğu gibi doğru da değildir. Dostlarımızın besin kaynaklarını organize ederken, besinini oluşturan protein, karbonhidrat ve yağ miktarından daha çok nitelikli olup olmadıklarını kontrol etmemiz öncelikli olmalıdır. Eğer dostumuzu kuru mamalarla besliyorsak, paketlerin arkasındaki değer yüzdelerinden daha çok kullanılan kaynakların nitelik ve kaliteleri ile ilgilenmeliyiz. Yemeğini çiğ ya da ısıl işlemli olarak biz organize ediyorsak da, doğru ve sağlıklı kaynakları doğru miktarlarda hazırladığımıza emin olmalı ve miktar dengesine dikkat etmeliyiz. Unutulmaması gereken şudur ki; dostumuzu doyurmakla beslemek birbirinden ince bir çizgiyle ayrılan farklı kavramlardır.

advertorial

TARKAN ÖZVARDAR

Vet. Hek. Köp. Eğt. Uzm. Tarkan Özvardar, dostlarımızın beslenme alıșkanlıkları konusunda dikkat edilmesi gereken noktaları anlatıyor...


Mucizevi Köpek Hisleri Köpeklerin güçlü sezgi ve içgüdülere sahip olduğunu hepimiz defalarca duymușuzdur. Araștırmalar bize göstermektedir ki, aslında köpeklerin olacakları hissetmeleri sezgi ve içgüdülerinden daha çok 5 duyuları ile ilgilidir. Ama hala bilimin bile açıklamakta güçlük çektiği mistik ve karmașık bir algılarının olduğu kısmı da su götürmez bir gerçektir...

Y

er altı hareketliliği ve depremleri olmadan önce hissetmeleri: Yeraltı hareketlerini insan eliyle üretilmiş olan tespit araçlarından çok daha önce sezinledikleri kayıtlı bir gerçektir. Eski Yunan’dan Çin’e kadar birçok yerde köpeklerin deprem öncesi farklı davranmaya başladığına dair hikayeler vardır. Deprembilim uzmanları ve bazı bilim insanları köpeklerin yer altından deprem öncesi gelen hareketleri ve elektrik sinyallerini algılayabildiklerine inanıyorlar. Duyma algıları bizden çok daha yüksek olan köpeklerin yer altındaki hareketliliğin sonucu oluşan, bizlerin duyamayacağı frekanstaki sesleri duymaları sonucu bu önsezilerin oluştuğu tahmin edilmektedir. Ayrıca deprem sonrasında göçük altında mahsur kalan insanları koku duyularını kullanma yönünde eğitilmiş olan arama kurtarma köpeklerinin tespiti ile kurtarılmaları ve bunu insan eliyle geliştirilmiş hiçbir makinanın daha iyi ve doğru yapamıyor olması da, bizleri yine hayrete düşürmektedir. Fırtınalar: Bazı köpeklerin fırtına öncesi hareketlerinin değiştiği ve farklı davranmaya başladıkları bir gerçektir. Her ne kadar bilim insanları yüzde yüz emin olamasalar da köpeklerin hareketlerinin değişmesini havadaki basınç değişiklikleri, koku ve uzaktan gelen sesler ile ilgili olduğunu düşünmektedirler. Bazı araştırmacılar, dostlarımızın uzaktaki gök gürültüsünün yarattığı titreşimleri patileri ile hissettiklerine bile inanıyorlar.

Kanser ve başka bazı hastalıklar: Köpeklerimizin koku duyularının bize kıyasla çok daha gelişmiş olduğu tartışılamaz bir gerçektir. Doğru eğitimle köpekler artık kanser ve bazı diğer hastalıkları da insanların vücutlarının salgıladığı hormonlardan fark edebiliyorlar. İnsanlar 3. ve 4. aşamadaki akciğer, gırtlak ve mide kanserini ağız kokusundaki farklılığı algılayabiliyorken, kanserin ilk aşamalarında köpekler kokudaki farklılıkları neden anlayamasınlar ki? Bu konuda iyi eğitilmiş köpeklerin istatistik olarak yüzde doksanın üzerinde başarı oranlarının olduğu bilinmektedir. Epilepsi ve Hipoglisemi: Son yıllarda görme engellilere kılavuzluk yapan köpeklerin yanına bir de epilepsi ve glisemik, hastalıklarına yardımcı olan köpekler eklendi. Aynı kanseri koklayabilen köpekler gibi doğru eğitim ile köpekler, epilepsi ve hipoglisemisi olan hastalara eşlik etmeye başladılar. Bazen dakikalar öncesinden, bazen de saatler öncesinden bir insanın epilepsi atağı geçireceğini anlayan köpekler sorumlu oldukları kişileri uyarabiliyorlar. Böylece bu kişiler atak geçirmeden önce önlemlerini alabiliyorlar. Bu köpeklerin insanlardaki atak öncesi oluşan ısı koku ve mimik değişikliklerini takip ederek tespitte bulunuyor olmasını bilimsel olarak algılıyor olsak da, algımızın dışında bir şeylere sahip olduklarını düşünmeden edemiyoruz. Olağanüstü yeteneklerle sahip olan ve sahip oldukları muhteşem özellikleri insanlık yararına kullanmak için çok çaba sarf eden köpek dostlarımıza minnettarız...

ANKARA CANINE COLLEGE

Vet.Hek.Köp.Eğt.Uzm.Tarkan Özvardar / Köp. Eğt. Uzm. Murat Gümüș Oğulbey Serpmeleri No: 342 Gölbașı / ANKARA Tel: +90 532 426 91 63 www.ankaracaninecollege.com - www.kopekokulu.com - www.kopekkoleji.com - www.tarkanozvardar.com tarkanozvardar

LUPO

THERAPHY

/

LUPO

THERAPHY


davet

ÜMİT BÖLÜCÜ, UMUT ÖZBEK, İHSAN ÇETİNCEVİZ, GÖKMEN YÜZBAȘIOĞLU, LİDER ÖZBEK, ZAFER RENÇBER

Code Yıldız Open House Daveti GYG Yatırım’ın ev sahipliğini yaptığı Code Yıldız projesinin tanıtım kokteyli gerçekleşti. Özgür yaşam alanları, fitness salonu, hobi odaları, pilates ve yoga stüdyosu ile günün her saati evden uzaklaşmadan kendine vakit ayırma imkanı sunan Code Yıldız projesinde yaşam başladı. Seçkin davetlilerin katıldığı kokteylde konuklar konutları gezerken, projenin sağladığı ayrıcalıklar hakkında bilgi aldılar. 

292

BARIȘ AYDIN

MURAT AKÇA


UMUT ÖNDER ALTINTAȘ, BEGÜM - İSMET BEYAZKILIÇ

MUHSİN AL JADAAN, UMUT BALPETEK

ÖMER İÇKALE

RENİN ÖZBEK, SİBEL ERSAN, YELDA ÇORLU, ESRA DORA, CEREN ÖZBEK, NALAN ÖZER


davet

GYG YATIRIM VE PROJE GELİȘTİRME A.Ș. EKİBİ

294

ASİL ȘAZİYE KÜÇÜK, BATUHAN ÇELİK

ERHAN GÜNDÜZ, AZMİ DOĞAN, MAHMUT DOĞAN


CEYLAN ENSARİ, ABDULKADİR TUTAȘI, SERKAN TARANOĞLU, NİYAZİ ÖZBEK, CEMAL TAȘKIN

Her detayında kaiteyi vurgulayan Code Yıldız’ın tanıtım davetine iș ve cemiyet hayatının önde gelen isimleri katıldı. HİLAL ZENGİN, ÖZGÜR BİNİCİ

BURHAN MUTLU, ȘENNUR AKYÖRÜ

CEM KILIÇ


davet

CANİP KARAKUȘ, MUSTAFA SAVAȘ

SİNAN AYGÜN

CAN CAVUȘOĞLU

MEHMET ASLAN

Çırağan Et Lokantasına Şık Açılış Ankara’nın köklü mekanlarından olan, siyaset, iş ve cemiyet dünyasından ünlü isimlerin tercih ettiği Çırağan Et Lokantası düzenlenen özel bir davetle yenilenen yüzüyle ve yeni yeriyle Koç Kuleleri’nde açıldı. Yirmi yıl boyunca iş, siyaset ve cemiyet dünyasının uğrak yeri olan mekan üç yıllık bir aranın ardından yenilenen yüzü ve yeni yeriyle hizmete açılırken konuklar mekanın dekorasyonunu çok beğendiler. Davetin ev sahibi Ankara Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Canip Karakuş konuklarını ağırlarken, kusursuz geçen davetin tüm detaylarıyla bizzat ilgilendi. Davette konuklar Antep Mutfağı’nın en özel lezzetlerini sunan Çırağan Et Lokantası Mutfağı’ndan çıkan birbirinden özel lezzetleri de deneyimlediler. 

296

YİĞİTCAN KARAKUȘ


davet

DOĞAN-AZRA-EMİNE TAVȘAN

Şık Açılışa Büyük İlgi AAC Arabuluculuk & Anlaşmazlık Çözümleri Merkezi gerçekleştirilen şık bir davetle açıldı. Davete Ankara iş ve cemiyet hayatından tanınmış isimler katılım gösterdi.

EVRİM DOST, BİRGÜL TAVȘAN KAYIRAN

DUYGU TARANCI KALFAOĞLU

AAC Arabuluculuk & Anlaşmazlık Çözümleri Merkezi’nin Mahall Ankara’da bulunan ofisinde gerçekleşen açılışta tüm konukların yerini almasının ardından kurdele kesme merasimi gerçekleşti. Ofisi gezen konuklar verilen hizmetler hakkında bilgi aldı. Lezzetli ikramların ve içeceklerin tadına bakan davetliler keyifli bir gün geçirdi. 


dekorasyon

Ozan Ekși

ozaneksi@magmedya.com.tr

Güzellik Yaratmak Bir Sanattır Günümüz kent yașamının konut kulvarında önemli bir yenilik söz konusu. “Loft” tipi daireler, bekar metropol insanının da, iki kișilik ailelerin de yașam mekanı tercihlerinde ilk sıralara yerleșiyor. Hacim, plan ne olursa olsun yeni jenerasyon konut projelerindeki en önemli ortak nokta, küçük metrekareler ve çözüm odaklı alandan kazanma mottosu. Yașam alanınızın ön plana çıkan özelliği metrekaresi değil, rahat, dekorasyonu iyi planlanmıș ve akıllı çözümleriyle tasarlanması oluyor.

298 magdergi.com.tr


G

enel olarak bu yeni yaşam tarzı öncelikle, ailelerinin apartman dairesi hayatından sıkılmış, dinamik ve iyi kazanan genç nesil tarafından ya da tempolu yaşayan yüksek gelirli profesyoneller tarafından tercih edildi ve edilmekte. Peki rahatına düşkün ve orijinal çözümler isteyen herkesin hayallerini süsleyen evler nasıl dekore edilebilir? Yaşam alanında sürekli güzellik arayan estetik bir laboratuvar olan Driade, geniş kataloğunda; ev, bahçe ve kamusal alan mobilyalarını, günlük kullanım için sanat parçaları ve objeleri, birbirlerini uyumlu bir şekilde harmanlayan ruhlar içeriyor. Tüm bunlar, tasarım dünyasında Driade’yi benzersiz kılıyor. Geniş hacimli, yüksek tavanlı ve büyük pencereli mekânlar için mobilya seçmek, dekorasyon yapmak, bir tarz tutturmak çok da kolay değil. Tek ve açık planlı mekân, dışarıda görünen kirişler, taşıyıcı kolonlar gibi unsurlar, dekoratif olarak fazla seçenek bırakmıyor. Örneğin klasist veya gösterişli bir dekorasyon tarzını seçmek işin doğasını bozuyor.


dekorasyon

Dolayısıyla gidilecek yolda modernist ve maskülenist davranmak, zaman zaman çağdaş sanat eserlerine veya tasarım heykellere yer vererek, vintage veya bir iki parça antika kullanarak yaşam gustosu olan bir denge kurmak gerekiyor. Elbette ki “rahatlık” temasını göz önünde bulundurmak en önemli kriter: Bu noktada en konforlu yaşama, uyuma ve yemek yeme alanlarının belirlenmesi şart. Driade’de benzersiz, eklektik aynı zamanda şık ve zamansız tasarımları bulabilirsiniz. Hepsinden önemlisi bu ifade ve duyu araçları simyası içinde, neşe dolu ürünlerde herkes kendine benzeyen bir Driade bulur. Italian Creation Group bünyesinde olan 1968 yılında kurulan Driade ürünlerinden sandalye, masa, koltuk, yatak, kitaplık, aydınlatma ve ayna, halı gibi tamamlayıcı aksesuarlar dikkat çekmektedir. Günümüzde birçok şirket tek başarısı ile hatırlanırken, Driade son 50 yıldır sadece tek bir proje ve tasarımıyla değil, sürekli gelişen bir estetik atölyesi, sanat fabrikası olmaya odaklanmasıyla anılmaktadır. Kurucuları markayı tanımlarken; “Üç temel unsurun sinerjisi: proje planlama, yürütme ve reklamcılıktır.” diyor. Driade Lab ekibinin yanı sıra uluslararası tasarım projeleri düzenleyen; Ed Annink, Bonaldo, Kartell, Magis, Moroso gibi önemli İtalyan tasarım şirketleri ile işbirliği yapan; Ron Arad, İngiliz avangard tasarımının öncü üsleri olarak uluslararası alanda tanınan Patrik Fredrikson ve Ian Stallard, İtalyan mimar ve tasarımcıların en önemlilerinden biri olarak kabul edilen; Carlo Colombo, zekâyı estetik oyunla birleştiren; Ron Gilad, Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki çeşitli üniversitelerde öğretmenlik yapan Toyo Ito ve Ludovica-Roberto Palomba gibi ünlü tasarımcılar da yer alıyor. Kısaca, evlerimiz günümüzün adeta kişisel yaşam alanı değil de sahnesi gibi. Büyüklüğü, ferahlığı, akışkan alanları ve kokusuyla tam bir arena. Kentin tüm klişeleşmiş ve monotonlaşmış sistemine karşı bir jest gibi. Yani hayata bakışını değiştirmek ve akışını yönetmek isteyenler için kaçırılmaz bir deneyim. Neden olmasın ki? 

300 magdergi.com.tr


YENI ARALIK 25x25 cm Proje Sergisi

13-30 Aralık 2019 2000’e yakın resim, heykel, seramik, cam eser tek ölçü ve tek fiyattan sanatseverler ile bulusuyor.


davet

DR JORK WSPİHAL

CAN EREN

Yeniliğin Öncüsü Pimeks Group, Fabrika & Technology Center’da mimarlar için düzenlenen etkinlikte fabrikanın yeni atölyeleri hakkında bilgilerin verildiği özel bir davet gerçekleşti. Yirmi altı yıldır Türkiye ve Avrupa’nın başarılı alüminyum, çelik ve PVC cephe ve doğrama uygulayıcı firmalarından biri olan Pimeks Group, mimarlardan oluşan özel bir grup için davet düzenledi. İnşaat sektörünün önde gelen isimlerinin de katıldığı davette ev sahipliğini, Pimeks Group Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tümer Yavuz ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Aysu Yavuz üstlendiler. Konuklar, fabrikada açılan yeni atölyeleri gezip, işleyiş hakkında bilgi alırken; lezzetli ikramlar ve müzik eşliğinde keyifli bir akşam geçirdiler. 

302

AYSU -HALUK TÜMER YAVUZ


TURGUT UYAR, ERKAN BAȘEĞMEZ, GÜRKAN BAȘEĞMEZ, TİMUÇİN DALOĞLU, CEM KAYA

Pimeks Fabrika & Technology Center’da gerçekleșen davete iș hayatından birçok kiși katıldı. İPEK TOPLU BİLGİÇ

ALİ OSMAN ÖZTÜRK

İLAYDA YAVUZ

VOLKAN BAȘEĞMEZ


davet

ELİF-MURAT DAMGACI

ZELAL AYTİN

MELDA ȘENGİL, SERKAN MERAL

Çağla Bezci’ye Sürpriz Parti İş Adamı Efe Bezci, eşi Çağla Hanım için sürpriz bir doğum günü partisi düzenledi. Parti, Gölbaşı’nda bulunan villalarının bahçesinde hazırlandı. Parti alanına “İyi ki Doğdun Prensesim” pankartı astıran Efe Bezci, partideki tüm detaylarla yakından ilgilendiğini belirtti. Tüm davetlilerin katılımının ardından davet alanına gelen Çağla Bezci şaşkınlığını gizleyemedi. Bezci ailesi ve yakın dostları gece boyunca eğlendi. Çağla Hanım katılan herkese teşekkür ederek pastayı eşi Efe Bey ile birlikte üfledi. 

304

EFE-ÇAĞLA BEZCİ


BEGÜM AKIȘ

ELİZ ȘAHİN, BERKAN BAYKAM

ÖZLEM İNCİK

FIRAT ARSLAN

Sürprizlerle dolu partiye Bezci Ailesi’nin yakın dostları katıldı. SALİH-KADRİYE BEZCİ

EBRU-EVREN KÜÇÜKBAȘKAN

SELİN AÇIK


röportaj

Siret Uyanık siretuyanik@gmail.com

MUSTAFA AYAZ-SİRET UYANIK

Sanata Adanmış Bir Yaşam Öyküsü Resim Sanatı nefesimdir. Onunla soluyor, onunla yașıyorum diyen Çağdaș Türk Resim Sanatı’nın önde gelen isimlerinden Mustafa Ayaz göz alıcı tabloları, üretkenliği ve ülkemize kazandırdığı müze ile sanatta 63. yılını, müzecilikte 10. yılını kutluyor. Usta ressam “Ben resim yaparak mutlu oluyorum, resim yaparak yașıyorum. Bir çizgi çizmeden, elim boyaya bulașmadan bir gün geçirmem mümkün değil, üretkenliğim, hiç durmadan ve sevgiyle çalıșmamdan kaynaklanıyor” sözleriyle, resime olan tutkusunu anlattı. Mustafa Ayaz yașadığı tüm zorluklara rağmen sanata adanmıș bir yașam öyküsünün kahramanı… 306 magdergi.com.tr


B

ir sanatçının kendi olanaklarıyla ülkesine kazandırdığı, sanatsal birikimlerinin eseri olan Mustafa Ayaz Müzesi’ni kurmayı ne zaman hayal ettiniz?

Yenimahalle Şentepe’deki gecekondumun duvarına bir rölyef yaparak, bu evi “Mustafa Ayaz Sanat Evi” olarak tasarlamıştım. 1974 yılında Ankara Yenimahalle Şentepe’de yaptığım gecekondu hem ailemin hem de resimlerimin yuvası oldu. 16 yıl yaşadığım bu gecekondunun bodrumunu atölye olarak kullandım. Gece gündüz çalışarak en güzel eserlerimi burada yaptım. Birçok resmimi sergiye ve satışa çıkarmayıp depoda sakladım. Yıllar içinde bu resimler giderek çoğaldı. Bunun üzerine aklımın bir köşesinde hep var olan kendi adıma çağdaş bir müze kurma düşüncesini hayata geçirmeye karar verdim. 2002 yılında Ankara Balgat’ta bir arsa satın alarak işe koyuldum. Müze binasının temeli 2003 yılının sonbaharında atıldı. Dört yıllık bir çalışmanın ardından, 2007’de inşaat tamamlandı. Mustafa Ayaz Vakfı Plastik Sanatlar Müzesi’nin resmi açılışı 5 Kasım 2009’da yapıldı.

Resim sanatı benim mesleğim değil, nefesim. Onunla soluyor, onunla yașıyorum.

Müzenin projesi size mi ait?

Müzenin projesi Kadri Atabaş’a ait. Ben sadece önerilerde bulundum. Örneğin; müzenin iç boşluğu gibi. Tepeden ışık almasını da ben istedim.

Müze’nin kuruluş amacını, bugününü ve gelecekteki beklentilerinizi anlatır mısınız?

Fazla bir beklentim yok. Hayal ettiğimin çok çok üstünde bir işi başardım aslında. Bu müze tamamen bir ressamın resimlerinden elde ettiği gelirle yapıldı... Övünmek istemem, ama çok mutlu olduğumu ifade edebilirim. Çünkü bir müze kurmak benim hayalimdi. Bu hayalimi hiç kimseden maddi yardım almadan, tamamen resimlerimin satışından elde ettiğim gelirle gerçekleştirebildiğim için mutluluk duyuyorum. Buraya dünyanın çeşitli ülkelerinden sanatseverler geliyor. Müzeyi görünce “Bu binayı kendi imkanlarınızla nasıl yaptınız? Babanız fabrikatör mü?” diye soranlar oluyor. “Resimlerimle” cevabını verince çok şaşırıyorlar. Mustafa Ayaz Vakfı Plastik Sanatlar Müzesi’nin Ankara adına, Türkiye adına önemli bir kazanım olduğunu düşünüyorum. Bu müze sadece benim ve ailemin değil, tüm sanatseverlerin...

Mustafa Ayaz Müzesinde kaç eser var? Galeri bölümünde güncel sergiler var mı ve sanat eğitimi de veriliyor mu?

Vakfa bağışlanan eser sayısı 474 adet ancak müze katlarında sergilenen 200 civarı. Galeri bölümünde benim sergilerimin haricinde farklı sanatçılara yönelik resim, heykel, seramik sergileri de düzenleniyor. Müzede bulunan atölyelerde ise, çocuklara ve yetişkinlere yönelik resim, heykel dersleri veriliyor.

Atölyeniz var ve resim yapmayı sürdürüyorsunuz. Resim yapmak yaşamınızı hangi ölçüde kaplıyor?

Resim sanatı benim mesleğim değil, nefesim. Onunla soluyor, onunla yaşıyorum. Elime kağıt kalem almadan, boyaya bulaşmadan duramam. Amacım sıradan resim yapmak değil, çizerek boyayarak düşünmek, çizerek boyayarak sevmek, mutlu olmak ve yaşamı sürdürmek. Söz ve yazı ile anlatamadıklarımı, renk ve çizgilerle tuval üzerinde arıyor, mutlu oluyorum. Bu arayış, sanatçının bir çeşit kendini yazması oluyor.

Sürekli sanatsal sorun yaratıyor, onlarla yaşıyor, özgün çözümler arıyorum diyorsunuz. Sanatçı üretmeyi bırakabilir mi? Sanatsal tatmin var mı?

Nasıl ki, ne kadar çok yol yürürsen, o kadar çok şey görürsün; ne kadar çok çalışır ve ne kadar ararsan da, o denli kendine yaklaşırsın. Ben, resim yapmak için değil, sevdiğim biçim ve ilişkilerin anısını tekrar yaşamak, onları kalıcı kılmak için çizer, boyarım. Biçimi yeniden yakalamak heyecanı ile çizerek dinlenir, çizerek düşünür, çizerek yaşantımı vurgulamaya çalışırım. İyi ve güzel şeyler de hep zorlukla elde edildiğine göre, sürekli çalışıp, kristalize olmuş çağdaş değerlere ulaşmak istiyorum. Hep daha yenisini arama, hep en güzelin peşinde koşma arzusundayım. Anlaşılıyor ki, güzeli arayıp bulma savaşı sürecek ve bu süreç içerisinde ortaya konan yapıtlar da daha sonrakileri irdeleyecek.


röportaj

Resim yapmaya başlarken sonunu hayal eder misiniz?

Sanatçı, resmin başlangıcını bilir. Ama eserin nasıl gelişeceğini ve nasıl sonuçlanacağını bilmesi mümkün değildir. Bilinen şey sanat olamaz. Geliştirme ve sonuç bir serüvendir.

Resimlerinizde coşku ve mutluluk var, bu hissettiğinizin yansıması mı, yoksa içinizdeki hüzünleri mi mutluluğa dönüştürüyorsunuz?

Bu bir kişilik meselesi, doğuştan genlerimizle gelen bir özellik. Zaman zaman hüzünleniriz. Zaman zaman mutluluk ve coşkuyu yaşarız. Bir söylemimde; “İçimdeki acıyı resim yaparak kusuyorum.” diye yazdım. İster istemez, mutluluk ve mutsuzluk resimlerime de yansıyor.

Size göre toplum ve devlet sanata, sanatçıya nasıl sahip çıkmalı?

Maalesef bizde batı ülkelerde olduğu gibi sanat ve sanatçılar korunmuyor. Bir söylemimde şöyle diyorum; “Toplum ve devlet sanatçıya sahip çıkmıyorsa, sanatçı kendine sahip çıkmalı.” Ben de, Mustafa Ayaz Müzesi’ni kurarak, kendime sahip çıktım.

Türk Çağdaş Sanatı’nın bugünkü sürecini değerlendirir misiniz? Türk Çağdaş Resim Sanatı’nın bugünkü durumu konusunda bir saptama yapmak istemiyorum.

Sanat anlayışınızdan söz eder misiniz?

Sanat bana göre; aşkın, yaşama sevincinin ve geleceğe yönelik isteklerin plastik değerlere dönüştürülmesidir. Günlük yaşamda beni etkileyen olay, coşku ve düşünceleri kalıcı kılmak ve onların anısını tekrar yaşamak için resim yaparım. Plastik öğelerle kendimi ararken, doğasal ve düşsel değerler, sanatsal değerlere dönüşüyor. Kompozisyon şemasının oluşmasında, sanatçının kişiliği ve sanatsal düşünme biçimi önemli olduğuna göre, yapıtlarım kişiliğimin bir aynası ve göstergesidir. Yaptığım tek şey, kendime özgü yeni bir plastik düzen kurmak. İyi ve güzel şeyler hep zorlukla elde edildiğine göre, sürekli çalışıp, kristalize olmuş çağdaş değerlere ulaşmak istiyorum. Hep daha yenisini arama, hep en güzelin peşinde koşma arzusu, doyumsuzluk ve yaratma sancıları bir burgu gibi midemi de deliyor, beynimi de... Yaklaşıp da yakalayamamak insana ıstırap veriyor. Yaratmayı bu denli yakında duymasam üzülmeyeceğim. Ama kıl payı ondan uzak kalmak uykularımı kaçırıyor. Anlaşılıyor ki, güzeli arayıp bulma savaşı sürecek ve bu süreç içerisinde ortaya konan yapıtlar da daha sonrakileri irdeleyecek.

Sanat izleyicisine, sanatçı adaylarına, ressam olma tutkusunu içinde hissedenlere bir mesajınız var mı?

Ressam, sanatçı olmak isteyenler, her türlü öğretiden uzak olmalı. Sanat öğretilemez ve öğrenilemez. Kalıp haline getirilen öğretiler gençleri yozlaştırmaya zorluyor. Dikkat edilirse, 20. yüzyılın en önde gelen sanatçıları, sanat eğitiminden geçmedi. Picasso, Chagall, Matisse, Cezanne, Van Gogh, Gauguin gibi... Ki bunlar, 20.yüzyıla damgasını vuran sanatçılar. 

308 magdergi.com.tr

Hep daha yenisini arama, hep en güzelin peșinde koșma arzusu, doyumsuzluk ve yaratma sancıları bir burgu gibi midemi de deliyor, beynimi de…



etkinlik

MAG Ailesi’nin Cumhuriyet Coşkusu MAG Medya Ekibi; 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamak ve Ulu Önder Atatürk’ü anmak üzere Anıtkabir ile T.B.M.M.’nin ilk ve ikinci binasını ziyaret etti. Cumhuriyetin ilanının 96. yıl dönümü dolayısıyla MAG Medya Ailesi de anlamlı bir gün geçirdi. İlk olarak Ulus’ta Kurtuluş Müzesi olarak hizmet veren I.T.B.M.M. binası ile Cumhuriyet Müzesi’ne dönüştürülen II. T.B.M.M. binasını gezerek bilgiler alan ekip, daha sonra Antıkabir’i ziyaret etti. Cumhuriyet’in Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılıklarını göstermek ve şükranlarını sunmak üzere huzuruna çıkıp, mozoleye çiçek bıraktılar. 

310

BERİL-CAN-SEDA ÇAVUȘOĞLU



davet

PETER MİTCHEV, ALAYBEY KAROĞLU, AHMED AL MADBUH, SİRET UYANIK, HASAN ULUSOY, MERAL ÖZTÜRK, BÜNYAMİN BALAMİR, JASSİM NİMA MSAWİL, PAUL BUTNARO

ANIL FRIEDMAN - JUSTIN P.FRIEDMAN

TSANKO STOİKOV VE EȘİ, SİRET UYANIK, ERDOĞAN DUR

Sofya’da Sanat Esintisi Anadolu Uygarlıkları ve Göbeklitepe’den İzler sergisi Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da sanat severlerle buluştu.

HASAN ULUSOY, SİRET UYANIK

312

Küratörlüğünü Siret Uyanık’ın üstlendiği sergi, Sofya Büyükelçiliği’nin himayelerinde Sofya Ramada Otel’de açıldı. Anadolu’nun zengin kültürel mirasından ilham alınarak hazırlanan ve Türkiye’nin yetiştirdiği değerli sanatçıların hazırladığı yirmi iki eserden oluşan sergiye, Bulgar Ressam Peter Mitchev de iki eseriyle konuk sanatçı olarak katıldı. Sergi yoğun ilgi gördü. 


davet

Cumhuriyete Bağlılık, Kahramanlara Vefa ANGİKAD Girişimci İş Kadınları Derneği’nin paydaşı olduğu “Zamansız Kadınlar” etkinliği Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi’nde düzenlendi. Büyük ilgi gören etkinlikte, araştırmacı yazar İlknur Göntürkün Kalıpçı başarılı bir sunum gerçekleştirdi.

AYSU YAVUZ

Geniş bir katılımcı kitlesinin izlediği etkinlik, Cumhuriyet değerlerine emeği, kanı, canıyla katkı sağlamış ve dünya çapında başarılara imza atmış Türk kadınlarını görsel şov ile de harmanlayarak tanıttı. Programı izleyenler, 100 yıl önceden bugüne doğru kadın hakları için verilen büyük mücadeleleri, bu uğurda yol alırken ülke ve dünya çapında başarılar elde eden asker, sivil kadınları tanıma fırsatı buldu. 


davet

BERİL ÇAVUȘOĞLU

YALÇIN ELİGÜZELOĞLU

NİCOLA GUASTAMACCHİA, FLAVİA TRİTTO, MARİA LUGİA GİOFFRE, ȘÜKRAN ERDİRİK

İtalya Elçiliğinde 15. Çağdaş Sanat Günleri İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Massimo Gaiani, 15. Çağdaş Sanat Günleri kapsamında, Türkiye’de sergi açan genç İtalyan ressamlarla bir araya geldi. Gaiani, elçilik rezidansında düzenlenen kokteylde, genç ressamlar Federica Cogo, Marilu Gioffre, Flavia Tritto, Dione Roach ve Nicola Guastamacchia’yı basın mensuplarına tanıttı. Massimo Gaiani, konuşmasında, projenin iki ülke arasında kültür alışverişi sağlama ve genç İtalyan sanatçıları Türk sanatçılarla buluşturma amacıyla gerçekleştirildiğini söyledi. 

314

MASSİMO GAİANİ


davet

ADOUM DANGAİ NOKOUR GUET, GASSAN MUALLİM, MOİSES MBA NCHAMA, JOHNSON MOGOA ONDİEKİ, BERNARD AVOUMA, VİCTOR TCHATCHOUWO

Duru Beytepe’de Ekvator Daveti Ekvator Ginesi Büyükelçisi Moises Mba Nchama, Türkiye’de görev yapan büyükelçileri, diplomatları ve dostlarını Duru Beytepe’de verdiği resepsiyonda ağırladı.

İLHAN ERDAL

Türkiye’ye ülkesinin ilk elçisi olarak atanan Ekvator Ginesi Büyükelçisi Moises Mba Nchama, Duru Beytepe’de gerçekleşen bir davetle konuklarını ağırladı. Yaklaşık altı aydır görevde olan Büyükelçi ikinci aktivitesini Türkiye’de görev yapan büyükelçileri, diplomatları, dostlarını misafir ettiği bir davet ile gerçekleştirdi. Duru Beytepe’nin bahçesinde düzenlenen davete katılan konuklara geleneksel Türk yemekleri ikram edildi. Açık havada misafirlerin keyif içinde geçirdiği resepsiyonda çocuklar da unutulmadı. Gelen çocuklara top ve uçurtma hediye edildi. 


karma

Özgür Aksuna

Merdümgiriz Hayatlar

ozgur@ozguraksuna.com www.ozguraksuna.com

Her geçen gün daha bireysel davranıyor ve toplumdan uzaklașıyoruz. Toplumdan kaçan, insanlardan uzaklașan, içine kapanmıș ve asosyal bir hayatı seçen kișileri eskiler “Merdümgiriz” olarak tanımlıyor. Bu duruma yıllar sonra Japon bilim insanları Merdümgiriz ile aynı anlama gelen “Hikikomori Fenomeni” adını vermișler...

İ

lk kez 2000 yılında Japonya’da Tamaki Saiko tarafından bulunan bu hastalık, insanların özellikle konfor alanlarına ya da evlerine kapanmasına, arkadaşları ya da ailesi ile ilişkisini minimuma indirmesine sebep oluyor. Uzmanlar bu hastalığın teknolojik gelişmeler sebebi ile oluştuğunu, kişinin ekranlarla sanal bir iletişim bağımlılığı geliştirip, sosyal çevreye kendini kapatmasıyla sürdüğünü söylüyor. Zamanla kişinin davranışları öyle bir hale geliyor ki, kişi yaşamındaki tüm sorumluluklarını ertelemeye hatta temel fizyolojik ihtiyaçlarını bile bilgisayar karşısında karşılamaya başlıyor. Başlarda oldukça mutlu ve keyifli geçen bu sanal zaman dilimi bir süre sonra mutsuz ve depresif bir ruh haline neden oluyor. Bu duygu durum değişiminden dolayı hastalığa “Modern Tıp Depresyon” ismi de veriliyor. Sosyal medya uygulamalarına ve oyunlara bağımlı gençler, bu durumdan şikayet etmeseler de asıl neden; sosyal uyumsuzluk, başarısızlık ve onaylanmama kaygısı olarak ortaya çıkıyor. Hikikomori, çoğunlukla 15 yaş üzeri ve işsiz erkeklerde görülüyor. Hastalığın ilerlemesinin en önemli sebebi olarak yeni kuşak ebeveynlerin, çocuklarını sokağa çıkarmaktan korkması, kapalı ortamlarda uzun süre tutup onlara son teknoloji dijital cihazlar alarak evde büyümelerini teşvik etmesi gösterilmektedir. Çocukların eline telefonu biz veriyoruz o yüzden suçlu aramaktansa önce buna ne kadar sebep olduğumuzu sorgulamalıyız. Peki, çocuklarımızı bu tehlikeden uzak tutmak için neler yapmak gerek? Huzurlu ve mutlu bir aile ortamı yaratarak evde pozitifliği tesis etmek çok değerlidir, bu süreçte. Yemek yemiyor, ağlıyor, uyumuyor ve benzer durumlar nedeniyle eline oyuncak olarak teknolojik cihazlar vermememiz gerekiyor. Mutlaka kullanılan programlar, oyunlar takip edilmeli, incelenmeli ve kendi yaşına uygun olup olmadığı tespit edilmeli. Kararlı ve net

316 magdergi.com.tr

bir tavırla yaklaşılmalı, değişkenlik gösteren tutumlardan uzak durulmalıdır. Anne-baba tek bir dil ve tavırda olmalıdır. Birisi yasaklarken birisinin izin vermesi, bağımlılığı maalesef çözümsüzlüğe götürür. Ödev ve görevlerini tamamlamadan teknolojik cihazları kullanamayacağı söylenerek kademeli uzaklaşma sağlanabilir. Mutlaka ailece yapılabilecek hobiler ve etkinlikler programlanmalı. Bu etkinlikler onların telefon ve tabletten uzaklaşmalarını sağlayacaktır. Spor ya da kişisel hobiler edinmesi teşvik edilmeli ve desteklenmeli. Sosyal beğenilme isteğini gerçek hayatta bulamadığı için bunu sanal dünyada araması nedeniyle bağımlı oluyorsa beğeni ve iltifatlarla özgüvenini yerine getirmeye başlayabiliriz. Böylelikle bu beğeniyi gerçekte gördükçe ihtiyacı azalacaktır. Elinden çekip almak bu konuda daha hırslı hale getirecek hatta bağımlılığını perçinleyecektir. Bu noktada kendisinin bırakması için konuşarak pozitif bir dille sohbet ederek ikna etmeye çalışmalıyız. Telefonun zararlarını somut örneklerle anlatarak bilinçlenmesini sağlamalıyız. Çocuklara telefon ve tabletle oynama dedikten hemen sonra elinize telefon ve tablet alan bir ebeveyn iseniz bu sorunu kesinlikle çözemeyeceksiniz. Değişimin önce anne babadan başlaması gerekiyor. Hem kendimizi hem de çocuklarımızı ele geçiren bu teknolojik bağımlılıkların hangi boşluğu doldurmak için talep edildiğini tespit ettiğimizde sorunu da tespit etmiş oluyoruz. Telefonu güncellemeyi bırakıp artık biraz kendimizi güncellemeliyiz. Eğer kendi başınıza bu konuda çözümler üretemiyor ve üstesinden gelemiyorsanız bir uzman desteğini mutlaka isteyiniz. 


haber

Her Günkü Şeytanlar Ankaralı kavramsal sanatçı Erhan Us’un daha önceki çalışmaları ile ilk kez sergilenecek eserlerinin yer aldığı Her Günkü Şeytanlar (Everyday Demons) sergisi, Ankara Rahmi M. Koç Müzesi’nde sanatseverlerle buluştu.

ERHAN US

Gezegenimizi Önemsiyoruz Erasmus’un düzenlediği ve Türkiye de dahil birçok ülkenin bulunduğu çocuklar ile birlikte bir sosyal sorumluluk projesi başladı. Proje kapsamında Doruk Peyzaj’ın sahipleri Selim-Reyhan Gündüz, çocuklar eşliğinde soyu tehlikede olan bitkiyi detaylı şekilde anlatarak dikti. “Gezegenimizi Önemsiyoruz” adlı proje ile toplamda 5 projenin var olduğu projelerin konusu, soyu tükenen bitkiler, hayvanlar ve çevreye dokunuş olarak belirlendi. Çocukların dahil edildiği proje kapsamında Eryaman Türkkent İlkokulu’nun ve Doruk Peyzaj’ın desteği ile, soyu tükenmekte olan “Sevgi Çiçeği” isimli bitki hakkında detaylı bilgilendirme yapıldı. Nasıl ekilir, ne kadar sürede ve nasıl büyütülür gibi sorulara cevap verildi. 

Sergi, Us’un; toplumun manipüle edilen gerçeklik algısı, iş dünyasının vizyona getirdiği kısıtlamalar, sürükleyici trendler, kadının metalaştırılması, gündemsizleşme ve cehalet, iyilik-kötülük felsefesi, şekilcilik ve klişeler gibi konuları sistem eleştirileri biçiminde ele alan enstalasyonlarını içeriyor. 


davet

BERİL ÇAVUȘOĞLU, AHSEN DEMİRCİ

SEDA ÇAVUȘOĞLU

Yeni Yaşını Dostlarıyla Kutladı MAG Dergi Kreatif Direktörü Seda Çavuşoğlu doğum gününü yakın arkadaşlarının katıldığı bir yemekte kutladı.

EBRU DEMİRYÜREK, SİBEL ÖZDOĞAN

318

Seda Çavuşoğlu, yeni yaşına girerken Ankara cemiyetinin sevilen isimleri de kendisini yalnız bırakmadı. Mezzaluna Restoran’da yakın arkadaşlarından oluşan bir grubun hazırladığı sürpriz yemekte buluşan hanımlar keyifli bir gün geçirdiler. Seda Hanım sürpriz karşısında oldukça heyecenlanırken yemek boyunca dostlarıyla yakından ilgilenmeyi de ihmal etmedi. Funda Pastanesi tarafından özel olarak hazırlanan pastayı kesen Çavuşoğlu, tüm katılanlara tek tek teşekkür etti. 


MAG Dergi Kreatif Direktörü Seda Çavușoğlu yeni yașını dostlarının hazırladığı sürpriz yemek ile kutladı.

PINAR CANALP

YEȘİM TANDOĞAN

FERİDE ȘAHİN

TUĞÇE İNAL

BANU BİRDAL


röportaj

Özel Anların Ev Sahibi

CAN ERTUĞRUL

C

an Ertuğrul kimdir?

Mr. CAS konseptinin yaratıcısı ve işletmecisiyim. Hukuk fakültesi mezunu aynı zamanda WHY NOTE!? markasının kurucularındanım.

Kariyer yolculuğunuz nasıl şekillendi?

Üniversiteden mezun olduktan sonra bir buçuk yıl Los Angeles’ta yaşadım ve hukuk eğitimi aldım. Türkiye’ye döndükten sonra avukatlık yapmamaya karar verdim ve aile işlerimiz ile ilgilenmeye başladım. O sırada ailem turizm sektörüne yeni girmişti ve benim de turizm ile tanışmam bu şekilde oldu. Sonrasında otel açmaya karar verdim ve üç yıl önce Mr. CAS’ı İstanbul’a kazandırdık.

Mr. CAS Hotels’in diğerlerinden farkı nedir?

Mr. CAS mimarisi, dekorasyonu ve hikayesi ile İstanbul’daki bütün otellerden ayrılıyor diyebiliriz. Otel binamız Güney Palas, 1900 yılında inşa edilmiştir. O günden bu yana çok çeşitli tarihi anlara tanıklık etmiş ve çok önemli kişilere ev sahipliği yapmış. Ünlü modacılardan şairlere, sinemacılardan yazarlara kadar hatırı sayılır kişiler burada yaşamış. Birçok Beyoğlu hanımefendisi ve beyefendisi bu apartmanda gerçekleşen davetlere katılırlarmış. Yaşamını Güney Palas’ta sürdürdüğü düşünülen Mr. CAS bu apartmanda büyük davetler vermiş ve misafirlerini burada ağırlamış. Şıklığı ve zarafetiyle meşhur bu gizemli adam yaşadığı dönem verdiği davetlerle ün yapmış. Bunun yanında İstanbul’un ilk şapkacılarından Şapkacı Emilio’nun atölyesine ev sahipliği yapan Güney Palas aynı zamanda Yıldırım Mayruk’un da İstanbul’daki ilk atölyesine yirmi yıldan fazla süre ev sahipliği yapmış. Otel içindeki Mini Müze’de Yıldırım Mayruk’un bu binadayken diktiği elbiseleri ve kullandığı eşyaları sergiliyoruz. Hikayelerle dolu bu

320

1900 yılında inșa edilip birçok özel anlara șahitlik eden “Güney Palas”ı günümüze Mr. CAS Hotels olarak kazandıran, WHY NOTE!? markasıyla dikkatleri üzerine çeken Can Ertuğrul ile keyifli bir söyleși gerçekleștirdik...

binaya tamamen Art Deco ve Art Nouveau akımlarının çizgileri hakim. Biz de gerek mimari de gerekse dekorasyonda bu akımları devam ettirdik.

Dünyada sıklıkla ziyaret ettiğiniz, beğendiğiniz ülke ve şehir neresidir?

En çok ziyaret ettiğim ve beğendiğim ülke İtalya. Roma’yı açık hava müzesine benzetiyorum. Defalarca gitmeme rağmen her gittiğimde şehir beni şaşırtmaya devam ediyor. Ruhunuzu farklı açılardan besleyebilen nadir şehirlerden olduğunu düşünüyorum.

Dünya genelinde Türkiye’nin turistik açıdan ziyaretini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce ne tür yenilikler yapılmalı?

Türkiye dünyanın en çok turist çeken on ülkesinden biri. Bu kadar güzel bir ülkede yaşadığımız için sonuç şaşırtıcı değil ancak daha çok turist çekebilmek için atılması gereken adımlar mevcut. Ülkemizin yurt dışındaki imajı, güvenlik meseleleri, tesis ve hizmet standartları, pazarlama ve reklam stratejileri gibi birçok alanda atılması gereken adımlar var. İstanbul ve güney sahillerimiz dışında yurt dışında gerektiği gibi tanıtılmayan onlarca destinasyonumuz mevcut. Sadece bu destinasyonların doğru tanıtımı bile dünya sıralamasında bizi yukarıya taşıyacaktır.

Kurucu ortağı olduğunuz WHY NOTE!? markasından bahsedebilir misiniz?

WHY NOTE!? bugün tasarım ofisi olarak çeşitli alanlarda hizmet vermekle birlikte aynı zamanda iki yüzün üzerinde satış noktasında farklı ürün ve tasarımları ile müşterileriyle buluşan bir marka. WHY NOTE!? ilk olarak daha önce üretilmemiş bir ürün olan defter çanta ile mağazalarda yerini alsa da bugün aksesuar ve tekstil alanında da ürün çeşitliliğini artırmıştır. 


sanat

FİGEN ERENEL, SİBEL İLKİZ, SİNEM YILDIRIM, ASLI SACAR, METİN ATEȘ

Sürpriz Çekilişten Bu Defa Sanat Çıktı Altın Portakal ödüllü sanatçımız Metin Ateş 21. kişisel sergisini Nişantaşı Niş Sanat Galerisi’nde gerçekleştirdi.

METİN ATEȘ , SİNEM YILDIRIM

Cemiyet hayatından kişilerin katıldığı sergisinde sanatçı gelenlerin isimlerini serginin başında kendi el yazılarıyla toplamıştı. Sergi sonunda yaptığı sürpriz çekilişle 2 büyük tablosunu talihli sanat severleriyle buluşturdu. Cemiyet hayatının tanınmış simalarından Figen Erenel’ in yaptığı bu hiç beklenmeyen sürpriz çekiliş sergide büyük bir heyecana neden oldu. Kendilerine tablo hediye edilen talihliler sergiden çok mutlu ayrıldılar. 


davet

AHMET-AYȘE ȘUYUN, ÖZGE ULUSOY, VAHE KILIÇARSLAN

AYBÜKE ALTINOK

NESRİN KILAVUZ

3A The Beauty Lounge Açıldı Ankara Çayyolu’nda özel bir açılışla; 3A The Beauty Lounge modern mimarisi, iç dizaynı ve son teknoloji cihazlarıyla hizmete girdi.

OLGA KALEMCİ

322

ASLIHAN BEZCİER

İş, cemiyet ve ekranların sevilen isimlerinin katıldığı açılışta ev sahibi Ayşe Şuyun ve Selen Çelik davetlilerle ilgilenerek yeni hizmetleri hakkında bilgi verdi. Park Caddesi’nde bulunan merkezin açılışına ünlü manken Özge Ulusoy ve TV programcısı, sunucu Vahe Kılıçarslan katıldı. Başkent Balkan Bandosu’nun mini konseri ise davetliler tarafından ilgiyle izlendi. 


davet

ULVİ SAKARYA, M. RIFAT HİSARCIKLIOĞLU, RUKİYE GÖÇER, GÜRSEL BARAN, NURETTİN ÖZDEBİR, MAHMUT NEDİM TUNÇER, BELMA YILMAZYİĞİT

DentAdal’s’dan İkinci Şube DentAdal’s ikinci şubesini Polatlı’nın ardından Çayyolu’nda açtı. Tam kapsamlı klinikte gerçekleşen açılışa iş ve siyaset dünyasından çok sayıda önemli isim katılım gösterdi.

M. RIFAT HİSARCIKLIOĞLU, RUKİYE GÖÇER

Çayyolu şubesinde gerçekleşen şık açılış töreninde Rukiye Göçer klinik ve verdikleri hizmetler hakkında detaylı bilgiler verdi. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran, Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, Polatlı Ticaret Odası Başkanı Ulvi Sakarya, Polatlı Kaymakamı Mahmut Tuncer, Ticaret Odası Meclis Başkanı Erol Ünal katılımlarıyla gerçekleşen açılışta konuklar gün boyu lezzetli ikramların tadına bakarak keyifli zaman geçirdiler. 


davet

PROF DR. CAFER TAYYAR SADIKLAR, ENGİN ÖZTÜRK

PINAR CANALP

RÜYA TOKGÖZ

45 Yıllık Serüven HASVAK Kurucu Başkanı Engin Öztürk, kaleme aldığı “Engin-Hayat Herkese Has Bir Yolculuk” isimli kitabının imza gününde sevenleri ile buluştu. Türk Japon Vakfı’nda düzenlenen imza töreninde HASVAK Kurucu Başkanı Engin Öztürk, “Kitabın hayır işlerine girecek olanlara bir rehber olmasını istedim.” ifadelerini kullandı. Öztürk ayrıca, kitabın bütün gelirinin HASVAK’a bağışlandığını belirtti. 

324

ENGİN ÖZTÜRK



sanat

İstanbul’da Kanada Rüzgarı Gayrettepe Dedeman Oteli Sanat Galerisi’nde ARP Sanat Galerisi organizasyonu ile düzenlenen “Brush Stroke From Away” sergisinde Cem Bașarır, Hikmet Çetinkaya gibi Kanada’da yașayan Türk ressamlar ve Kanadalı Jaya Datta, Kelly McNeil, Lynne Schumacher eserlerine yer veriliyor...


Türk sanatını Kanada’da bașarıyla duyuran sanatçılar, Kanadalı ressamların da Türk sanat denizine yelken açmaları gerektiğini vurguluyor.

G

ayrettepe’de bulunan Dedeman İstanbul Oteli’nde Olga Tserava’nın etkileyici sesiyle açılışı yapılan sergi aynı zamanda Sessiz Müzayede konseptiyle de sanatseverlerle buluşuyor. Açılışı Kanada’dan gelerek onurlandıran Cem Başarır ve Hikmet Çetinkaya kültürler arası sanat aktarımında çok önemli roller oynuyorlar. Türk sanatını Kanada’da başarıyla duyuran sanatçılar, Kanadalı ressamların da Türk sanat denizine yelken açmaları gerektiğini vurguluyor. 


sanat

Sanat Neredeyse Biz de Oradayız! 2019 yılında Yuliya Ergene ve Rahmi Çöğendez tarafından hayata geçirilen Sanat Nerede projesi kapsamında iki çalıștay düzenlendi. Göcek ve Marmaris’te gerçekleșen etkinlikte değerli sanatçılar bir araya geldi. “SANATA EVET” diyen sanatçıların proje hakkındaki mesajları sizlerle...

G

öcek’te gerçekleştirilen çalıştaya katılan Funda Açıkgöz, Müjgan Özkaya Yılmaz, Nermin Alpar, Neşe Üçer, Nur Doğu Koçak, Pınar Kuseyri, Rabia Çalışkan, Saadet Gözde, Şükran İstanbullu’nun yorumlarını sizlerle paylaşıyoruz.

“Ülkemizin cennet köşelerinden Göcek’te gerçekleştirilen Sanata Evet projesi kapsamında yapılan Sanat Nerede Sanat Göcek’te projesinde bulunmaktan çok mutlu oldum. Hoş ortamda sanat yapmak dostlukları pekiştirmek çok güzeldi. Bu ortamı sağlayan Sevgili Rahmi Çögendez’e ve Yuliya Ergene’ye ve ekibine sonsuz teşekkürler. SANATA EVET diyorum Sevgilerimi iletiyorum.” RABİA ÇALIŞKAN

“Sanat Nerede projesi özveriyle hazırlanmış daha büyük projelerin öncüsü olarak gerçekleştirilmiştir. Biz sanatçılar açısından, bu büyük projenin hayat bulması heyecan verici olmuştur. Seçilen mekan, özenle seçilmiş çalışma ortamı sanat eseri yapmamızı teşvik etmiştir. SANATA EVET. Yulya Ergene ve Rahmi Çöğendez Teşekkürler!” SAADET GÖZDE “Sanat Nerede projesi; iki cesur yüreğin sanat alanında özveriyle yürüttükleri çalışmalardan biriydi. Seçtikleri mekan, yarattıkları sevgi ortamı, sanatçılarla iletişimleri muhteşemdi.. Günümüz koşullarında, sanat ortamı yaratmak, sanat eseri üretmek, öylesine imkansızken, bu projenin bu kadar keyifli ve


üretken geçmesi de akılda kalan güzelliklerinden biriydi. Ülkemin sanat otoriteleri, oldukları savıyla, saçma sapan ahkam kesenler yerine, ne yapmak istediklerini açık ve samimi bir biçimde dile getiren Sayın Yulia Ergene ve Rahmi Çöğendez’e yeni projelerinde başarılar diliyorum, yolları açık olsun.” MÜJGAN ÖZKAYA YILMAZ “Öncelikle beni Sanat Nerede projesine davet ettikleri için Sayın Rahmi Çöğendez ve Yulia Ergene’ye çok teşekkür ederim. Sanata destek veren, Rahmi Çöğendez tarafından, büyük emeklerle ve her detayı düşünülmüş olarak tasarlanmış bir proje olmuştur... Katılımcı arkadaşlarla, huzurlu bir ortamda resim yapmak çok keyif verici olmuştur... Daha nice çalıştaylara...” PINAR KUSEYRİ “Sanat Nerede projesi kapsamında, 8 - 14 Ekim tarihleri arasındaki düzenlenen Sanat Göcek’te çalıştayında yer almaktan büyük mutluluk duydum. Rahat bir ortamda çalışmamız için her şeyin en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü ve sağlandığı, Göcek ve çevresinin tanıtımının da yer aldığı bu harika çalıştay için Sevgili Rahmi Çöğendez’e ve Sevgili Yuliya Ergene’ye, emeği geçen tüm ekip arkadaşlarına, sanat, dostluk ve sevgi ile bu sürecin tamamlanmasına katkıda bulunan tüm sevgili sanatçı dostlara teşekkür ediyorum.” ŞÜKRAN İSTANBULLU “Rahmi Çöğendez RC Art Gallery olarak, Yuliya Ergene ARP Gallery ile birlikte bir proje planladığını ve bu projede yer almamı istediğinde, hiç düşünmeden kabul ettim. Üstelik söylenen tarih, başka bir çalıştaydan geldiğimin ertesi gününe denk geliyordu. Uzun zamandır tanıdığım Rahmi Çöğendez bir proje sunduğunda, bunu titizlikle hayata geçirirdi... Sanata ve sanatçıya ne kadar değer verdiğini biliyorum... Ve öyle de oldu. “Sanat Nerede, Sanat Göcek’te projesi tam anlamıyla çok özel ve farklıydı. Sanat çalışması yapacağımız mekânda her şey en ince ayrıntısına kadar, bizlerin rahatı için planlanmıştı. Kendimizi atölyemizde hissedebildiğimiz, kaldığımız yer, sanatçı arkadaşlarımızla yaptığımız sohbetler, tatil, eserlerimizi hayata geçirmek için çok güzel ve keyifli bir ortam oldu. Sevgili Yuliya Ergene ile Sevgili Rahmi Çöğendez’in birlikte planladıkları bu projede yer almaktan çok mutlu ve keyifliydim. Her şey için çok teşekkür ederim. Bundan sonraki yeni projelerde kendilerine başarılar dilerim.” FUNDA AÇIKGÖZ “Sanat Nerede... Sanatçının olduğu her yerde. Sanata destek verenlerle birlikte. Sanat her çağda desteğe ihtiyaç duymuştur. Günümüzün zorlayıcı ekonomik koşullarında ise, belki de en çok ihtiyacı olan dönemlerini yaşamaktadır. Bu bağlamda, sanatçıya destek veren şahıs ve kurumların değerleri bir kat daha artmaktadır. Tam da böyle bir zamanda, AYA Gallery ve RC Art Gallery’nin sanatçılara sunduğu mükemmel çalışma ortamında geçirilen bir çalıştay, bizlere birer nefes alma ortamı sağladı. Marmaris’in doyumsuz doğasından ilham almamak bir sanatçı için imkansız olsa gerek. En ince ayrıntısına kadar sanatçıların konforu ve ihtiyaçları düşünülmüş ve ayarlanmıştı. Biz sanatçılar böylesine güzel bir çalışma ortamının keyfini çıkarmayı da ihmal etmedik. Yuliya Ergene ve Rahmi Çöğendez’in mükemmel kurguladığı çalıştayda, bizler için

hazırlanmış sürpriz gezilerde yeni sezona yüksek motivasyonla başlamanın mutluluğunu da yaşadık. Böylesine güzel bir ortam ve pozitif enerji yüklü organizasyondan çıkan eserlerin de, aynı değerleri taşımakta olduğunu da unutmamak gerekir. Önümüzdeki aylarda da bu çalıştayların devamının geleceği müjdesini sizlerle de paylaşmak isteriz. O zaman ‘Bizi takip etmeye devam.’ diyoruz.” NUR DOĞU KOÇAK Marmaris Orhaniye Cennet Marine’de kuzeyli ressamlar Anatoly Zhuk, Emzar Mghebrishvili, Giorgi Melikidze, Victor Shevchenko, Sergey Rybak, Sergey Shcherbakov’u ağırlayan Sanat Nerede projesi yılın farklı zamanlarında farklı lokasyonlarda birçok yerli ve yabancı sanatçıya çalıştayve sergilerle ulaşmayı hedefliyor. 


davet

SİBEL ÖZDOĞAN, BERİL ÇAVUȘOĞLU, YEȘİM TANDOĞAN, ELA GÜRBÜZ, NESLİHAN TANIȘ, TUĞÇE İNAL, EBRU DEMİRYÜREK, BEGÜM AKIȘ,FİLİZ DAĞYILMAZ, ESRA DEMİR YILDIRIM

Tuğçe İnal’ın Neşeli Partisi MAG dergisi köşe yazarlarından Tuğçe İnal, doğum gününde yakın dostları ile birlikte keyifli bir kutlama gerçekleştirdi.

Tuğçe İnal, doğum günü partisinde kendisini yalnız bırakmayan arkadaşlarıyla neşeli saatler geçirdi. Misafirler yemek eşliğinde keyifli sohbetler gerçekleştirdiler. Eğlenceli kutlamada davete katılan hanımlar, pasta eşliğinde Tuğçe İnal’ı tebrik ettiler. Pastayı kesen Tuğçe Hanım, mutlu ve heyecanlı görüntüsüyle arkadaşlarına teşekkür etti. 

330

TUĞÇE İNAL


a t i k u B tik Bu

bukitabutik

0532 404 06 64


röportaj

musa gocmen Müziğin Duayen İsmi Müthiș pozitif enerjisi ve sıcacık gülümsemesiyle yediden yetmișe, dünya çapında milyonların kalbine taht kuran, çok özel bir müzisyeni konuk ettik MAG sayfalarına... Henüz on dört yașında iken yazdığı eserin seslendirilmesi ile büyük bașarılara imza atacağının ilk kıvılcımlarını yakan; bestecilikten orkestra șefliğine, rock’tan klasiğe müziğin her alanında coșkusunu paylașan Musa Göçmen sizlerle...

332 magdergi.com.tr


M

usa Göçmen’in kim olduğunu bir de kendi ağzından dinlemek isteriz.

Kendimi müzisyen olarak tanımlamak çok hoşuma gidiyor. Müziği her alanında özgürce üretmek, müziği yaşamın içinde paylaştığımız sevgiyle büyüttüğümüz bizi birleştiren bir şey olarak görmek çok hoşuma gidiyor. Müziğin coşkusunun salonlardan sokaklara hepimizi sarmasını arzu ediyorum. Bu coşkuyla da bestecilik ve orkestra şefliği yaşantım son hızıyla devam ediyor. Artık dinleyicilerimiz ile öyle büyük bir aileyiz.

Sizden “sıra dışı müzisyen” diye bahsediliyor. Müziğe müthiş bir coşku ve eğlence katarak fark yaratıyorsunuz. Bundan bahseder misiniz?

Yaptığım konserler gerçekten sıra dışı. Bu senfonik konserlerde eğlenip, dans edip, şarkılar söyleyip, hüzünleniyoruz. Kuralların ötesinde müzik bizi birleştiriyor. Eğer bir fark varsa bunu coşku olarak tarif edebilirim. Çünkü yaptığımız her konserde coşku en ön planda. Senfonik Rock’tan interaktif konserlere bu coşkuyu yaşamak hepimiz için her konserde ayrı deneyim oluyor. Bu deneyimi birbirine anlatan seyirci de daha çok seyircinin konserlere gelmesini sağlıyor. Kar topu etkisiyle büyüyoruz, artık coşkulu bir çığ olduk.

Müzikle ilişkiniz nasıl başladı? Müzik konusunda aileniz her zaman destekçiniz oldu mu?

Aslında çoğu müzisyen, ailesi tarafından çocuk yaşta fark edilenlerden oluşuyor. Bu yüzden çocuklarımızı gözlemlemek çok önemli. Benim de oyunlarımla başladı müzik. Eğitimimin ardından sanırım yine oyun devam ediyor. Ailem her zaman yanımda oldu. Çocukluktan yönlendirmeye anne, babayla başlayan süreç, şimdi eşimle, çocuklarımla devam ediyor. En büyük gücüm ailem, her an yanımda ve destekler.

Daha on dört yaşınızda iken yazdığınız bir eser seslendirildi. O zaman neler hissetmiştiniz, çevreden nasıl tepkiler aldınız?

Müzikle ilgili ilk profesyonel eğitimle tanışınca müziği, çalandan çok yazan tarafta olmak istediğimin farkına vardım. Daha müzik eğitimimin başladığı altıncı ayda ilk eserimi yazdım. İşte o zaman içime bir ateş düştü ve müziğin sihri beni bu güne taşıdı. O ateş hala içimde yanıyor. Hem de ilk günkü kadar güçlü.

Birbirinden güzel sayısız eser yazdınız. Bu eserleri yazarken nelerden, kimlerden ilham aldınız?

Eser yazmak, kendini akışa bırakmakla aynı şey. Hayat sizi öyle bir besliyor ki duygusal tüm donanım ruhunuza işliyor. İyi günler, kötü günler hep bizim için. Yeter ki o anları anlamlandırırken her şeyi güzelleştirelim. Her yaşanan benim için bir ilham.

Klasik müzik sanatçısı olduğunuzu biliyoruz ancak Avrupa’nın en önemli rock festivallerinden olan “Masters of Rock” festivalinin açılışını da siz yaptınız. Klasik müzik haricinde diğer müziklere de ilginiz ve onlarla ilgili çalışmalarınız var mı?

Klasik müzik çok güçlü, rock müziğin de kitleleri harekete geçirme gücü de malum. İkisi birleşince ortaya çok güçlü konserler çıkıyor. Avrupa’nın en büyük rock festivalinin açılışında 60 bin seyirci ile senfoni orkestrası Rock Band ve solistlerle sahne aldık. Muhteşem bir gündü. Bu konser DVD olarak tüm dünyada satışta.

Geçen ay harika bir Türkiye turnesi gerçekleștirdik. Bir ayda yirmi dört konser ile bir rekor bu.


röportaj

Yansımaları da beni tüm dünyadaki konserlere taşıdı. Sayısını takip edemediğimiz yurt dışı konserleri oldu. Ama şimdi kendi ülkemizde hizmet zamanı. O yüzden iki senedir ülkemizde gidilmeyen yer bırakmayacak bir tur uyguluyoruz. Her yere gideceğiz.

“Shine” isimli şarkı için ülkemizden tek davet alan sanatçı siz oldunuz. Bu ve bunun gibi birçok başarınızı neye borçlusunuz? Shine dünya rock müzik starları ile Japonya depreminde zarar görenlerin yararına yaptğımız bir şarkı. İki yüz elli müzisyen ile kaydedildi, orkestrasyonları ve şefliği bana ait. Her şeye yeni bir pencereden bakmayı ve insanları seviyorum. Bu sevgi dünyanın neresinde olursa olsun hissediliyor. İnsanın özü sevgi. Müziğim gücünü buradan alıyor bence. Çünkü müziğin sihri kalplerdeki kilitleri sevgi anahtarı ile açıyor.

Yurt içinde ve yurt dışında sayısız konser verdiniz. Ulaştığınız milyonlarca insan size neler kattı?

İnanç! Hepimizin o bilinen yetenek tanımları içerisinde olan ayrı ayrı yeteneklerimiz var. Ama bunun ötesinde kendimizi keşfetmemiz çok önemli. Kendimize yeni bir yetenek tarifi ile hayatın içerisinde bir yol çizebiliriz. Kendimize inanmak bu yolun ilk başlangıcı. Ondan sonrası bu bahsettiğiniz milyonların size inanması ile taçlanıyor. Ben küçücük bir çocukken bir düş kurmuştum. Sanatı, müziği

334 magdergi.com.tr

herkesle paylaşmak ve yepyeni bir iletişim dili olarak bu duyguda birleşmek. Şimdi herkesle bunu paylaşabiliyor olmak muhteşem bir şey. Bu milyonların sevgisi inancımı daha da güçlendirdi. Harika günlerde, harika anlar yaratabiliriz. Müziğin bu gücüyle evlerimize, yüzümüzde bir gülümseme ile dönebiliyorsak daha ötesi yok zaten.

Yeni projeleriniz, çalışmalarınız var mı? Yakın zamanda sizden neler göreceğiz acaba?

Senforock son hızıyla devam ediyor. Metallica Özel ile çok büyük bir ivme yakaladı. Günler öncesinden kapalı gişe oluyor. Funniest Maestro interaktif eğlenceli senfonik orkestralı bir standup 7’den 70’e herkesin beğenisi ile yoluna aynen devam ediyor. The Fun Time of the Opera (Operada Hayalet Değil Eğlence Var), Devlet Opera ve Balesi’nin çatısı altında gerçekleştirdiğimiz interaktif bir opera gösterisi... Geçen ay harika bir Türkiye turnesi gerçekleştirdik. Bir ayda yirmi dört konser ile bir rekor bu. Senfonik müziğe çok büyük bir ilgi var. Bu coşkuyu beraber yaşamak isteyen herkesle buluşuyoruz. Yepyeni projeler, konserler hep bu çizgide sizlerle olacak. Sizler gelip o koltuklarda oturup bizi desteklediğiniz sürece; bizler sahnede sizler için üretmeye devam edeceğiz. Dedim ya; her şey sizin o gece yastığa başınızı koyduğunuzda bir gülümseme ile günü tamamlamanız için. 



davet

ÖZDEN-SEVİL ERKUȘ

DANG THI KIM YEN, TRAN QUANG TUYEN

VANAJA THEKKAT-ADITYA JHA

Hint Yemekleri Festivali Hindistan’ın Ankara Büyükelçiliği tarafından başkentte düzenlenen Hint Yemekleri Festivali, Hilton Otel’de gerçekleşti. Hindistan’ın Ankara Büyükelçisi Sanjay Bhattacharyya’nın ev sahipliğinde Hilton Otel’de Hint kültürüne ait yemeklerin tanıtıldığı etkinliğe çok sayıda davetli katıldı. Büyükelçi Bhattacharyya, yaptığı konuşmada, Hindistan’ın kuzeyi, güneyi ve batısının mutfak kültürünü tanıtmaktan memnuniyet duyduğunu belirterek, son derece özel bir etkinliğin başladığını söyledi. Hindistan’dan çok deneyimli iki şefin etkinlik için Ankara’ya geldiğini dile getiren Bhattacharyya, etkinliğin diğer günlerinde ülkesine özgü farklı yemeklerin misafirlere sunulacağını kaydetti. 

336

SANJA-RANU BHATTACHARYYA


davet

PERİHAN UYAR

TÜLAY-CİHAN KAYMAN

ÇİÇEK MELAY, AYDIN KOCATÜRK, MELİSA GÜLEÇ

Bilkent Otel Senforock İle Coştu Sıra dışı besteci ve orkestra şefi Musa Göçmen önderliğinde gerçekleşen “Senforock” konseri, Bilkent Otel’de başkentlilere unutulmaz bir müzik şöleni yaşattı. Dünya çapında büyük senfonik konserler yönetmiş ve kayıtlar gerçekleştirmiş, sıra dışı besteci ve orkestra şefi Musa Göçmen’in senfonik rock projesi olan “Senforock”, Bilkent Otel Sakarya Salonu’nda Ankara seyircisinin karşısına çıktı. Rock, Türkçe rock ve metal müziğin efsane şarkılarının; senfonik orkestra, rock grubu ve solistler eşliğinde yeniden düzenlendiği Senforock, Bilkent Otel’de izleyicilerine harika bir müzik şöleni sundu. Katılan konuklar gece boyunca birbirinden güzel eserler eşliğinde dans edip eğlendi. 

GÖNÜL-ORHAN KORAL


davet

DİVA CRİSTİNA-EDUARDO GRADİLONE

MARC INNES-BROWN-NEDA ALEMOHAMMED

MELİKE-HİKMET GÖKÇE

Lüksemburg Elçisi Ev Sahipliğinde Renkli Konser Lüksemburg Büyükelçisi Georges Faber ve eşi Barbara Faber, Celtic Pop & Lüksemburg Rock adı altında Dream Catcher Grubu’nun konserine ev sahipliği yaptı. Lüksemburg Büyükelçisi Georges Faber, konser öncesi yaptığı konuşmada çok sevdiği rock grubu Dream Catcher’ı dinlemekten her zaman keyif aldığını belirterek herkese iyi eğlenceler dileğinde bulundu. Davete çok sayıda iş insanı ve yabancı misyon temsilcileri katıldı. Lezzetli ikramlar ve kokteyller eşliğinde süren gecede konuklar unutulmaz anlar yaşadı. 

338

GEORGES-BARBARA FABER


davet

SİBEL DURGUN

AYȘE TURAN

AYTEN KAYA KESMEZ

Medicana Hastanesi’nden Farkındalık Medicana Hastanesi’nde meme kanserine yönelik farkındalık oluşturmak için özel bir sergi düzenlendi. Medicana International Ankara Hastanesi Başhekimi ve Genel Müdürü Op. Dr. Gülçin Türkmen Sarıyıldız düzenledikleri etkinlikte farklı bir şey yapmaya çalıştıklarını belirterek, yüzde bir oranında dahi olsa erkeklerde de görülebileceğine vurgu yaptı. Etkinlikte, meme kanserine yakalanmış ve tedavi olmuş erkek hastaların, Jose Ferreira tarafından çekilen fotoğraflarından oluşan bir sergi yer aldı. 

GÜLÇİN TÜRKMEN


ipek’in objektifinden

İpek Gençer

ipek@magmedya.com.tr

Günün En Güzel Battığı Ada: Cunda Sonbaharın son ayı Kasım geldi... Karlı günler yolda... Șehirler, kuruyan yapraklarla bir örtü gibi kaplanırken, Ege’de hala tatlı bir sıcak, tüm davetkârlığıyla sonbaharın son günlerine veda etme hazırlığı içinde... Pırıl pırıl parlayan berrak denizinin dibindeki renkli çakıl tașları, mis gibi zeytin kokularını tüm adaya yayan ılık esintisi, etrafına rengarenk taș evlerin dizildiği, kıvrım kıvrım Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla, sizi alev kızılı gün batımlarını seyretmeye, Cunda adasına götürüyorum bu ay...

T

FOTOĞRAFLAR: İPEK GENÇER

arihi 3500 yıl öncesine dayanan Cunda Adası, Balıkesir ilimizin Ayvalık ilçesine bağlıdır. Gökçeada, Marmara Adası, Bozcaada ve Uzunada’dan sonra Türkiye’nin 5. Büyük adası olan Cunda Adası, Ege kıyılarının en güzel adalarından biridir. Adaya sonradan verilen ‘’Alibey’’ ismini Kurtuluş Savaşı sırasında, padişahın ‘’Yunanlılara teslim olun’’ emrine karşı gelerek, ilk kurşunu atan Yarbay Ali Çetinkaya’dan almaktadır. Daha eski tarihe bakarsak, 1513’te Piri Reis’in haritalarında Cunda Adası’nın ismi ‘’Yund Adaları’’ olarak geçer. Osmanlı döneminde, Ortodoks

340 magdergi.com.tr

Rumları için önemli bir dini merkez olan bu adaya o zamanlar ‘’mis kokulu’’ anlamına gelen ‘’moshonis’’ deniliyormuş. Aslında Cunda tam olarak ada sayılmıyor artık. 1964 yılında Cunda’yı ana karaya bağlayan küçük bir köprü inşa edilmiş. Bu köprünün ismi hayli iddialı; çünkü köprünün, hemen başında bulunan tabelada ‘’Türkiye’nin ilk Boğaz Köprüsü’’ yazıyor. Yaz aylarında, akşamüstü trafiğin adeta kilitlendiği bu minik ‘’Boğaz Köprüsü’’ sayesinde ada, Ayvalık’ın bir parçası gibi olmuş ve epey hareketlenmiş.


Kışları oldukça sakin olan Cunda nüfusu, yaz aylarında nerdeyse 10 katına çıkıyor. Popülaritesinin son yıllarda oldukça artmasına rağmen, Cunda Adası en yüksek sezonunda bile, tatilci akınlarının bunaltıcı atmosferinden çok uzak, sakinliğini korumayı başarabilmiş nadir yerlerden. Evet, son yıllarda açılan butik otellerin sayısı epey artmış ama hala o eski benliğini koruyor. Rumlardan kalma eski taş evlerin bir kısmı restore edilmiş, bir kısmı pastel renklere boyanmış, bir kısmına ise hala hiç el değmemiş. Cunda’nın ara sokaklarında yürürken tüm tarihi dokuyu hissediyorsunuz. Daracık taş sokakları sağlı sollu çevreleyen bu evlerin gizemli güzelliği, sizi başka dünyalara götürüyor. Cundanın bu hoş sokaklarında dolaşmak, eski, güzel bir kitabın detaylarında kaybolmak gibi... Ahşap cumbalar, taş çerçeveli camlar, rengarenk panjurlar, yüksek tavanlar, süslü girişler ve kemerler, bazıları yaşanılan bazıları terk edilmiş evler ve onların sağından solundan fışkıran sarmaşıklar, pembe zambaklar... Hepsinin ortak özelliği, iddiasız, sade güzellikleri... Cunda’nın öyle sakinleştirici bir etkisi var ki... Hayvanlar bile bu sakinliğin tadını çıkartıyorlar. Her sokakta, evlerin önünde mırıl mırıl güneşlenen sokak kedileri, köpekleri buranın keyfini en çok çıkaranlar bence... ‘’Adalı ruhu’’ dedikleri böyle bir şey olsa gerek... Her köşede ayrı bir güzellik karşılıyor sizi. Cunda sokaklarının her biri ayrı bir kartpostal havasında. Yüzlerce fotoğraf çekmişiz ve hiç abartmıyorum her kare de birbirinden güzel... Gelelim Cunda’da mutlaka görülmesi gerekenler listesine: Taş Kahve: Adanın tam merkezinde bulunan, neo-klasik mimari yapısıyla Cunda ile özdeşleşmiş olan bu iki yüz yıllık yapı, tüm Cunda sakinleri ve ziyaretçilerinin buluşma yeri. Yaz aylarında, günde yaklaşık iki bin kişinin ağırlandığı Taş Kahve’de mutlaka Sakız Adası’ndan getirilen damla sakızlarıyla yapılan

kahvesini veya dedelerinin Girit’ten ’ten getirdiği dibek taşında elle dövüp eleyerek yaptıkları dibek kahvesini deneyin. Ya da deniz manzarasına karşı nostaljik kahvenin ahşap sandalyelerine oturup, yine buranın ünlü sakızlı dondurmalı lor tatlısına gömülün!

Taksiyarhis Kilisesi: Bizans mimarisiyle inşa edilen bu kilise, adanın en büyük kilisesi. Ayvalık tarafından Cunda’ya doğru baktığınızda pastel sarı rengi ile göze ilk çarpan en güzel yapı da burası bence. Lokasyon olarakda adanın merkezinde bulunduğu için, en çok ziyaret edilen yerlerin başında geliyor. Koruyucu baş melekler Cebrail ve Mikhail’e atfedilen bu kilise, Rum Ortodoks Cemaati tarafından 1873 yılında inşa edilmiş. Rahmi Koç’un girişimiyle 2011 yılında restorasyonu başlamış ve 2014 yılında müze olarak ziyarete açılmış. Burada, Ankara ve İstanbul Rahmi Koç Müzeleri’ndeki gibi minyatür oyuncaklar, bebek arabaları, maket otomobil ve gemiler, çeşitli dönemlere ait endüstri ve mühendislikle ilgili objeleri görebilirsiniz.

Agios Yannis Kilisesi (Aşıklar Tepesi): Cunda Adasının her iki yakasının da panoramik olarak en güzel seyredileceği nokta kesinlikle burası! Adaya tam karşıdan baktığınızda en tepede göreceğiniz taş bina ve tarihi yel değirmeninden oluşan bu yapı, 2007 yılında Rahmi Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından kitaplığa çevrilmiş. (Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı) Buraya arabayla gitmek yerine yürüyerek gitmenizi tavsiye ederim. Gününüzü programlarken burayı, Cunda sokaklarını keşif gününün sonuna ekleyebilirsiniz. Kabul ediyorum, yürüyerek yokuşları çıkmak sizi biraz zorlayacak ama emin olun günün yorgunluğunu, kitaplığın içinde bulunan kafenin terasından gün batımı seyrederek atarken, buna kesinlikle değdiğini göreceksiniz...


ipek’in objektifinden

Panaya Kilisesi: Sadece üç duvarı kalmış olan bu kiliseyi

Cunda’nın ara sokaklarında yürüyüş yaparken görebilirsiniz. Kemerlerinin arasından görünen deniz manzarası, fotoğraf çekmeyi sevenler için bulunmaz bir hazine.

Ada Camping: Cunda Adası’nın Midilli’ye bakan sahilinde bulunan Ada Camping, tertemiz kumsalıyla denize girmek için en çok tercih edilen yerlerden biri. Cunda tabiat parkının ve yeşilin bin bir tonu içinde, doğa ve denizin keyfine varacağınız Ada Camping, Türkiye’nin en iyi kamp alanlarından biri seçilmiş.

Cunda, dillere destan lezzetli zeytinyağları ve taptaze deniz ürünleriyle pek tabii ki gastronomi turizminin gözdelerinden biri.

Pateriça Köyü(Patriça Koyu): Cunda’nın kuzey

atölyesi. Sadece girip çıkmak bile insanı mutlu ediyor... Gelelim yeme-içme işlerine... Cunda, dillere destan lezzetli zeytinyağları ve taptaze deniz ürünleriyle pek tabii ki gastronomi turizminin gözdelerinden biri. Türk ve Rum kültürünün en lezzetli karışımları, Girit mutfağının gözdeleriyle çeşitlenmiş ve ortaya, karşı konulmaz mezeler çıkmış. Cunda’da mutlaka denemeniz gereken lezzetleri sıralıyorum: damla sakızlı ahtapot, balık kokoreçi, deniz kestanesi havyarı, fener balığı kavurması, karidesli mantı, portakallı sübye, pabucaki, Girit lokumu.

Atölye Patika: Benim Cunda’da en beğendiğim mağaza oldu...

Rakı-balık keyfi için, sahile sıra sıra dizilmiş balıkçılardan birine kurulun. Adanın en lezzetlisi ‘’Papalina’’ balığı. Aynı hamsi gibi, kılçıkları ayıklanmadan yenen bir balık. Mutlaka tadına bakın ama yanında yörenin zeytinyağlarıyla hazırlanmış mezeler olsun.

tarafında yer alan bölge, terk edilmiş durumda, eski bir Rum köyü. Zeytinlikler ve denizin arasında kalmış, yapılaşmadan uzak, dingin bir yer burası. Denize basamaklarla inilen küçük ve mütevazi tek tük taş evleriyle cennetten bir parça adeta... Rumların yaşadığı zamanda, evlenmek isteyen genç kızların gelip dilek dilediği Ay Işığı Manastırı da burada. Romantik bir akşam geçirmek isteyenler, dolunayda buraya bir uğrasın... Cunda’da mehtabın en güzel izlendiği yer olduğu söyleniyor...

Doğal sabunlardan el yapımı seramiklere, çeşitli dekoratif ahşap objelerden, el yapımı kumaş bohçalara, şifalı otlardan sevimli defterlere, her şeyin çok sade ve doğal olduğu bir sanat ve zanaat

342 magdergi.com.tr


Balık sonrası tatlı yemeden olmaz! Normalde sizi şeker komasına sokabilecek kadar tatlı yapılan lokmanın, Cunda versiyonu oldukça hafif. Hele de yanına sakızlı dondurma eklerseniz, lokmacının önünde bekleyeceğiniz uzun kuyruklar bile sizi zerre kadar sıkmayacak. Evinize dönerken de sepet peyniri, tulum peyniri, zeytinyağı ve zeytinyağı sabunu alışverişinizi yapmayı ihmal etmeyin! Eski yıllardan beri kendi zeytinyağını üreten, bizim şehir marketlerinde hiç rastlamadığımız pek çok markanın çok şık mağazaları var Cunda’da. Evliyazade’ye bir göz atın derim. Defne sabunu benim favorim! İş hayatından bunalan herkesin bir “sahil kasabasına yerleşme hayali’’ vardır ya, işte o hayalleri süsleyen yer, Cunda Adası olsa gerek... Ne kadar kalırsanız kalın, Cunda’ya doyamadan döneceksiniz. Cunda kalbinize ve ruhunuza iyi gelecek nadir kalmış güzelliklerden... Yeni rotalarda görüşmek üzere, Sevgi ve sağlıkla kalın 


davet

Erdoğan Demirören Golf Cup Kemer Country Club’ın Başkanı Merhum Erdoğan Demirören adına ikincisi düzenlenen Erdoğan Demirören Golf Cup büyük mücadelelere sahne oldu.

REVNA DEMİRÖREN, BEYHAN BENARDETE, EROL ȘİMȘEK

344

250 golfçünün katılım gösterdiği turnuvaya iş ve cemiyet dünyasının önde gelen isimleri katıldı. Erdoğan Demirören Golf Cup özel ödülü, Milli takımımızı Avrupa’da temsil eden Kemer Country Club’ın Kulüp Şampiyonu, Edga (Avrupa Engelliler Golf Birliği) turnuva oyuncusu Mehmet Kazan’ın oldu. Mehmet Kazan Ödülünü Kemer Country Golf Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören’den aldı. Üç gün boyunca yoğun ilgiyle devam eden turnuva, anma yemeği ile son buldu. 


KIVANÇ OKTAY, ERHAN KAMIȘLI

AHMET HANİF

Bu yıl ikincisi gerçekleștirilen Erdoğan Demirören Golf Turnuvası, golfçülerin yoğun ilgi ve katılımına sahne oldu.

NİHAT ÖZDEMİR

YILDIRIM DEMİRÖREN

İDİL GAZİOĞLU

DİLEK TÜRKER ALİ ÖZDOĞAN


davet

Karakomik Filmlerin Gösterimi Cem Yılmaz’ın yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği ‘Karakomik Filmler’ serisinin ilk filmleri ‘Kaçamak’ ve ‘2 Arada’nın galası Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleşti. Aynı seansta, tek biletle, iki ayrı film sunan Karakomik Filmler’in ekibi, davetlilerle birlikte yapımı izledi.

MUZAFFER, CAN YILDIRIM

346

4 arkadaşın ‘kaçamak yapalım’ derken kendilerini bir maceranın ortasında bulduğu Kaçamak ve feribotta garsonluk yapan Ayzek’in öyküsüyle 2 Arada filmleri beyazperdeye taşındı. Türk Sinemasında ilk kez gerçekleşen birbirinden konu, karakter, mekan ve müzik olarak tamamen bağımsız iki filmin aynı seansta izleyici ile buluştuğu Karakomik Filmler, bu özelliğiyle dünyada da örneği az olan bir sinema deneyimi sunuyor. 



davet

ERSİN KAYALAR-SİREN ERTAN KAYALAR

CELAL-ȘEBNEM ÇAPA

390 kopya ile 1300 salonda tüm Türkiye’de gösterime girecek Karakomik Filmler’in görüntü yönetmenliğinde Ahmet Sesigürgil’in; müziklerde ise Jinglehouse imzası bulunuyor. EROL-RANA TABANCA

MERT-İDİL FIRAT

348

NESRİN SARİOĞLU, REVNA DEMİRÖREN


ERDİL YAȘAROĞLU-BEGÜM KÜTÜK

LEYLA ALATON, İNCİ AKSOY

Yönetmenliğini ve senaristliğini Cem Yılmaz’ın yaptığı, yapımcılığını NuLook ve CMYLMZ Fikirsanat’ın üstlendiği Karakomik Filmler birbirinden bağımsız senaryoları ile vizyona girdi.

ALİNA BOZ

PERVİN ERSOY

AHU YAĞTU

BADE İȘÇİL


renkli yaşam

DUYGU GÜLDAĞ, DANILO ZANNA, SERHAT GÜLDAĞ

VESPA Bir Tutkudan Öte İtalya’da geleneksel olarak 14-15 yaș aralığındaki gençlerin en çok istediği șey 50 cc küçük bir motor kullanmaktır. Bir İtalyan olarak benim de ergenlik dönemlerimde, Vespa kullanmak en büyük hayalimdi. Türkiye’ye geldiğim zaman eski tarz Vespalar zor bulunuyordu. Ben de çok araștırmıștım nerede bulabilirim diye. Bir gün Fenerbahçe sokakları arasında minik bir dükkan önünden geçerken kalakaldım; çok tatlı bir çiftin ișlettiği dükkanı ile karșılaștım... Bu ayki yazımda Vespa hakkında kısa bir bilgi verip; Duygu-Serhat Güldağ çiftinin Vespa ile yolculuk hikayesini paylașmak istiyorum… RÖPORTAJ: DANILO ZANNA

350 magdergi.com.tr


V

ESPA’NIN KEŞFİ 1946’da İtalya’nın, savaş sonrası yeniden inşasına başladığı dönemde ana Pontedera Fabrikası’nın yeniden yapımı, kişisel mobiliyete odaklanarak binanın tamamen dönüştürülmesinde karar kılan Rinaldo’nun iki oğlundan Enrico’ya verildi. En yetenekli havacılık mühendisi Corradino D’Ascanio’nun olağanüstü tasarım çalışması sayesinde Enrico kitle pazarına stil sahibi bir araç sunarak bu amacına ulaştı. VESPA’NIN DOĞUŞU Buluşun sahibi dahi mühendis, “Paperino” (Donald Duck) olarak bilinen prototipten yola çıkarak bunun üzerinde bir dizi devrim niteliğinde değişiklik yaptı. Tekerin doğrudan şanzımandan çalışmasıyla tahrik zincirini ortadan kaldırdı, vites kolunu gidona yerleştirdi, monokok bir gövde tasarladı ve sürücüyü korumak için kaporta ekledi. 1946 Nisan ayında MP6 prototipi şeklini aldı. Prototipi ilk kez gören Enrico Piaggio şunları söyledi: “Sembra una vespa!” (yaban arısına benziyor). Kilometre saati, yan sehpa ve şık beyaz şeritli tekerler ve benzeri lüks opsiyonel özelliklerin yer aldığı ilk Vespa 98 cc modelin seri üretimi için onay verdi.

Eşiniz için mi bu sektördesiniz?

Duygu Güldağ: Eşim için fedakarlıklar yapabilirim fakat iş konusunda çok fazla tercihlerimiz olamıyor. Hobi olarak başlanmış bir işti. Zamanla daha fazla ilgi ister hale geldikçe eşim de ben de çalıştığımız firmalarla klasik Vespalar arasında tercih yapmak zorunda kaldık ve kendi işimizi hem severek hem de gezerek yapmaya karar verdik. Bir kadın girişimci olarak bu sektörde yürüyeceğim aklıma hiç gelmemişti. Doğru seçimi yaptığımızı her geçen gün daha iyi anlıyorum.

Sizdeki Vespa tutkusu nereden geliyor? Eşinizden etkilendiniz mi?

Duygu Güldağ: Tabi ki ilk faktör eşim fakat daha sonrasında klasik Vespaların arkasındaki o hikayeler, yaşanmışlıklar, o romantik hava beni çok etkiledi. Bulduğumuz vespaları almak için çıktığımız o yolculuklardaki heyecanı anlatmam mümkün değil. İkimiz de severek bu sektörde güzel ve emin adımlarla ilerliyoruz. Hobi olarak başladığımız bu serüven zamanla hayatımızın merkezine oturdu.

Eşiniz mi? Vespa mı?

Duygu Güldağ: Eşim olmasa belki klasik vespalarla tanışamayacaktım ve onca anıyı biriktiremeyecektim. Eşime teşekkür ediyorum ve tabi ki Vespa diyorum. Şaka elbette! Serhat Güldağ: Bu işe girmemde ve ilerlememde eşim her zaman yanımda oldu. Zaten onunla beraber işin başındayız. Müşterilerle her ne kadar ben muhattap olsam da, işin finansal ve yurt dışı sipariş kısmı eşimdedir. Belki de eşim olmasa, bu iş bir hobiden ileri gidemezdi.

Sadece eşiniz için mi bu işi yapıyorsunuz?

Duygu Güldağ: Bizim şansımız, aynı şeylerden zevk alabiliyor olmamız oldu. Modern hayatın içinde eskilere duyulan özlemi birçok kişiden dinleyebilirsiniz. Klasik Vespaların bizi bu yolculuğa çıkardığını farkettiğimiz anda bu yolda ilerlemeye karar verdik. Mutlu olduğımuz işi yapıyoruz. Bir söz vardır: “Eğer sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmış sayılmazsınız.” Bizimki de böyle. Bu motivasyon sayesinde enerjimiz hep yüksek.

Bu işi ne zaman yapmaya başladınız?

Serhat Güldağ: Girişimcilikte belki en keyifli şeylerden biri, insanların hobi olarak gördüklerini mesleğe çevirebilmesi. Tutkunuzu doğru modellemeyle yaptığınızda, bir işe dönüşebilmekte. Biz de bu hobiyi, kurumsal olarak Nisan 2016’da Vespacı şirketini kurarak faaliyete geçirdik. Bu doğrultuda sadece iki efsanevi İtalyan markası; Vespa ve Lambretta markalarının klasik modellerinin satış, restorasyon, yedek parça, aksesuar ve satış sonrası servis-tamir hizmetlerini vermekteyiz.

Neden Vespa?

Serhat Güldağ: Aslında “Neden klasik Vespa?” diye sormak daha doğru olur. Vespa, sadece bir scooter değil, gerçek anlamda yaşam tarzını yansıtan bir motosiklet. Tüm sevimliliği ile küçük büyük herkesin ilgisini çeken bir scooter’den bahsediyorsak, orada kesinlikle Vespa konuşuluyordur. Vespa, rengarenk tasarımı, yuvarlak hatları ve eğlenceli duruşu ile herkese motosikleti sevdirdi ve sevdirmeye de devam ediyor. İster spor giyim olsun, ister takım elbise olsun her kıyafetle kullanılabilen, her duruma uyum sağlayabilen, kullanıcılarının bir çocuk gibi sahiplendiği ve ilgilendiği Vespa bir scooterdan çok daha fazlasıdır. Geçmiş yıllardaki çizgi filmlerde veya siyah beyaz yabancı sinema filmlerde bir scooter kullanılıyorsa orada da sadece Vespa’yı görürsünüz. Bu özelliklerinden dolayı Vespa, tüm dünyada bir jenerik markası olarak kabul ediliyor. Klasik Vespa ve Lambretta modellerinin çizgileri, o zamanki teknolojilerle nasıl üst düzey bir motosiklet üretildiğini ortaya koyarak insanı derinden etkiliyor. İki zamanlı olmasından tutun da, elden vitesli olmasına, yağ kokusundan motor sesine kadar insanı kendine hayran bırakan bir fenomendir; Vespa!

Vespa’ya olan tutkunuz nasıl başladı?

Serhat Güldağ: Uzun yıllardır motosiklet kullanıcısıyım. Fakat her zaman klasik araba ve motosikletlere ilgim vardı. Özellikle Klasik Vespa modellerine hayrandım. Komple sactan yapılmış olmaları, manyeto sisteminde olması, esnetik yapıları, kullanıldığı yerdeki tarihe tanıklık etmeleri, üzerindeki yaşanmışlıkları gibi pek çok nedenden ötürü beni kendine hayran bırakıyordu.


renkli yaşam

O zamanlar özel bir firmada yönetici konumunda çalışıyordum ve işlerim sebebiyle Anadolu’nun çoğu bölgesine seyahatlerim oluyordu. Bu seyahatler sırasında denk geldiğim, bazen de araştırıp bulduğum klasik model Vespa ve Lambretta motosikletlerini alıp bir koleksiyon niteliğinde biriktirmeye başlamıştım. Daha sonrasında eşimle verdiğimiz karar neticesinde hobi olarak yaptığımız bu işi bütün alt yapı çalışmalarını tamamlayarak, sadece Klasik Vespa ve Lambretta olmak kaydıyla tam teşekküllü olarak bir firma kurmaya karar verdik.

Vespa ile ilgili nasıl değişiklikler yapıyorsunuz?

Serhat Güldağ: Klasik Vespaların çoğu, yılların vermiş olduğu tahribat sonucunda şase ve motoru yıpranmış halde firmamıza geliyor. Gelen motorlar kayıt altına alındıktan sonra motoru şaseden ayırıyoruz. Değişmesi gereken ve eksik olan parçalarla birlikte, müşterilerimizin opsiyonel olarak istedikleri aksesuarların listesini de hazırlayarak yurt dışında iş ortaklığı yaptığımız firmalardan siparişlerimiz çekiliyor. Deneyimli ustalarımız, ithal ettiğimiz parçalar ile Vespa’nın motor ve şase kısımlarını restore ettikten sonra toplama kısmına geçiyorlar. Müşterilerimizin isteği doğrultusunda renk ve aksesuar seçimi ile hazırlanan Klasik Vespalar, kullanıma hazır bir şekilde yeni sahiplerine teslim ediliyor.

Sizden Vespa ile ilgili en farklı ne istenildi?

Serhat Güldağ: Çok farklı istek ve talepler geliyor. Motor güçlendirmesi ve renk, aksesuar konusunda marjinal istekler olabiliyor. Fakat biz müşterilerimize üretim yıllarına ait olan renk kartelasındaki renk seçeneklerine ve orijinal aksesuar opsiyonlarını kullanmaktan yana olduğumuzu belirtiyoruz.

On sene sonra bu işi nerede görüyorsunuz?

Serhat Güldağ: Klasik modeller, her dönem revaçtadır. Sadece Vespa veya bir motosiklet modeli olarak düşünmeyin. İnsanların retroya olan merakı her alanda ve her geçen gün artıyor. Vespacı olarak bizim izlediğimiz çizgi; Klasik Vespa’nın her modelini değil, nadir bulunan veya günümüze kadar çok az sayıda kalmış olan modellerini bulup kullanıcılara sunmaktır. Elbette tüm Klasik Vespa ve Lambretta modelleri ile ilgileniyoruz fakat nadir modeller koleksiyon anlamında daha kıymetli.

Bu işte hayal ettiğiniz konuma gelebilecek misiniz?

Serhat Güldağ: Zaten hayal ettiğim konumdayım ve dediğim gibi sadece Klasik Vespa ve Lambretta modelleri üzerine çalışan bizim haricimizde kurumsal bir firma yok. Tabi ki bu işi yapan arkadaşlar var fakat sadece iki marka ile sınırlı kalmıyorlar. Biz olduğumuz çizgiyi bozmamaya çalışırken emin adımlarla işimizi daha da büyütmeye çalışıyoruz. Vespacı, kurulduğu günden beri her sene, sermaye ve ciro anlamında ciddi bir büyüme kaydediyor. Bu işin bir sonu veya talebinin düşeceği bir durum söz konusu olmadığı gibi, her geçen gün daha da üzerine koyup büyümeyi misyonumuz olarak görüyoruz. Yaklaşık bir yıldır iş ortaklığı konusunda görüştüğümüz yurt dışı firmaları ile yakın zamanda Klasik Vespa üzerine gerçekten ses getirecek birkaç projemiz olacak.

Tamir ettiğiniz veya sizin elinizden geçen özel bir Vespa var mı?

Serhat Güldağ: Bir Vespa ve Lambretta tutkunu olarak her modeli özel görmekle birlikte, öncesinde de belirttiğim gibi az sayıda üretilmiş ya da günümüze kadar az ulaşan Vespa ve Lambrettalar bizim için daha da özel. Lambretta’nın 1950 yıllarında ürettiği

352 magdergi.com.tr

MK1 serisinden tutun, Vespa’nın pedallı modeli, ilk serilerinden olan Faro Basso’su ve 3 tekerlekli modellerine kadar belki de çoğu kişinin sadece internette görebildiği modelleri garajımızdan geçmiştir.

Klasik Vespalar yıl itibarıyla eski olduğu ve yurt dışından geldiği için evraklar hep sorun oluyor. Bu tarz motorların trafiğe çıkması için dikkat edilmesi gerekenler ve prosedürler nedir?

Serhat Güldağ: Genelde eski yıllara ait modeller oldukları için, sahipleri de yaş olarak büyük oluyor ya da hayatta olmuyor. Bu iki durumda da bazı noter prosedürleri devreye giriyor. Belli bir yaşın üzerinde olan kişiler için, doktor raporu veya en az iki şahit isteniyor. Hayatta olmayan kişilerde ise durum biraz daha karışık. Öncelikle varislerinin veraset ve intikal dairesine başvurmaları, ardından artık kaç varis var ise hepsinin satış için vekalet vermesi gerekiyor. Tabi ki satış olabilmesi için motosikletin önce trafik tarafından zorunlu olan vergi, sigorta ve muayene gibi prosedürlerinin yerine getirilmesi veya aracın trafikten çekme belgesi ile düşürülmesi gerekiyor. Daha sonra alan kişi motosikleti tekrar muayeneye sokarak trafiğe çıkartabiliyor.

İtalya’da bile bulunamayan zor modelleri ve parçaları nasıl Türkiye’de buluyorsunuz?

Serhat Güldağ: Zor modelleri bulmak bizim işimiz. Parça ve aksesuarları ise iş ortaklığı yaptığımız yurt dışı firmalarından ithal ediyoruz ve her modelin her parçasını bulmak mümkün. Her ne kadar ön planda ben görünsem de gerçekten bu işin arkasında ciddi bir çalışma ve araştırma bulunuyor. Hemen hemen her fırsatta eşimle Anadolu turuna sadece bu iş için çıkıyoruz. Gitmediğimiz köy, vilayet kalmıyor. Hiç ummadığımız yerlerde, beklemediğimiz Vespa ve Lambretta modellerini buluyoruz. Zaten çoğu koleksiyonerin sorduğu tek soru budur: “Nereden, nasıl buluyorsun bu modelleri?” Dolayısıyla bu işin uzmanıyız ve bundan sonra da en eşsiz klasik modeller ile her zaman bu alanda lider olacağız. 




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.