Mag Bussiness 2015

Page 1

MAG MAG

Business

Business Business MAYIS MAYIS 20152015 - YIL-4YIL - SAYI 4 - SAYI 6 - 10 6 -TL 10 TL

YILIN YILINİȘİȘADAMI ADAMI VELİ VELİSARITOPRAK SARITOPRAK DEV DEV MARKALARIN MARKALARIN MAYIS 2015 - YIL:4 SAYI:6

BAȘKENT’E BAȘKENT’E

YÖN YÖN VERENLER VERENLER

DİLARA DİLARA KOÇAK KOÇAK MURAT MURAT KADER KADER MÜNİR MÜNİR ÖZKÖK ÖZKÖK NESLİȘAH NESLİȘAH ALKOÇLAR ALKOÇLAR DJDJ FUNKY FUNKY CC

OFİSLERDE OFİSLERDE DEKORASYON DEKORASYON www.magdergi.com.tr

PINAR PINARGÜNSEVEN GÜNSEVEN Uluslararası UluslararasıProjelere Projelereİmza İmzaAtan AtanGenç GençMimar Mimar



magdergi.com.tr 1


2 magdergi.com.tr


magdergi.com.tr 3


4 magdergi.com.tr


magdergi.com.tr 5


business

Tuğçe Uzun

tugce@magdergi.com.tr

Başarı Serüvenleri

MAG Patent No: 2005 58511

Mayıs: 2015 Yıl: 4 Sayı: 6 Fiyat: 10 TL MAG Medya Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Can Çavuşoğlu Genel Yayın Yönetmeni Beril Çavuşoğlu Genel Koordinatör Uğur Özer Görsel Yayın Yönetmeni Özlem Kalkan Yayın Yönetmeni Tuğçe Uzun

İ

Kreatif Direktör Seda Çavuşoğlu Grafik Tasarım Ayşegül Bilgin Haber ve Foto Muhabiri Derin Gökçe

ş hayatında; işini bilen, işini seven ve çeşitli başarılara imza atan bir iş adamı veya iş kadını olmanız şans değil... İş dünyasının önde gelen isimlerine baktığımızda, zamanı doğru kullanarak belirlenen hedeflerin ve yürütülen doğru stratejilerin önemini görüyoruz... Peki bunları kendi hayatımızda ne kadar uygulayabiliyoruz?

Rekabetin günden güne hızla arttığı iş yaşamında; gelişen teknoloji ve çeşitlenen sektörler aracılığıyla karşımıza sürekli güçlü rakipler çıkıyor. Rakiplerimizle aramızda fark yaratmak ve onlardan bir adım öne çıkmak için neler yapmalıyız? Tüm bu sorulara cevap alabileceğimiz, sektöründe öne çıkan, küçük bir işletme ile yola çıkıp büyük holdinglere sahip olan isimleri MAG Business sayfalarına konuk ettik, başarı hikayelerini sizlere aktardık... Mesleğin zorlu yollarını aşmanın; ne iş yapıyor olursanız olun, ilk olarak işinizi sevmekten geçtiğini öğrendik... Başarı, çalışma ve verimlilik odaklı röportajlarımızda; dün hedef belirleyenlerin, zamanını iyi değerlendirenlerin, vizyon sahibi olanların, bugün geldikleri zirveleri sizlerle paylaştık... Sosyal medyanın önemini, geleceğin sektörlerini, gözde meslekleri ve genç girişimcilere yol gösterecek fikirleri MAG Business sayfalarında bulacaksınız... Alışveriş sayfalarımızda ofis şıklığını yarattık... Hem sizin şıklığınız hem de ofisinizin estetiği için seçtiğimiz gösterişli, rahat, modern ve özel birçok ürünü sizlere sunduk... Yeni fikirler edinebileceğiniz, iş hayatınızda kendi yaşadıklarınızdan da bir şeyler bulabileceğiniz MAG Business dergimizin 6.sayısında; ekonomiye yön veren isimlerin röportajlarını, verimlilik ve sürdürülebilirlik hakkında makaleleri ve iş yaşamına değer katan firmaların sahiplerinin başarı serüvenlerini sizlerle buluşturuyoruz... Mesleğinde zirveye çıkmış isimlerin hikayelerini sizler için derlediğimiz dergimizi keyifle okumanızı dileriz...

İstanbul Temsilcisi Ersin Al İletişim Direktörü Dilara Ertürk Elçin Cömert Sosyal Medya Ekin Özmen Reklam Müdürü Esra Demir Toral Reklam ve Halkla İlişkiler Feray Şahingöz Gül Avcı Hilal Başarır Öztürk Simge Ünlü Çetin Katkıda Bulunanlar İremsu Önen Yavuz Solmaz Mali İşler Koordinatörü Tarık Değer Yayın Hukuk Danışmanı Ahmet Münir Yaşar Korcan Dericioğlu Türü Bölgesel Süreli Yayın MAG isim ve yayın hakkı MAG Medya Ltd. Şti.’ne aittir. Dergide yayınlanan yazı ve fotoğrafların tüm hakkı MAG’a aittir. İzin alınmadan kullanılamaz. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İdare Merkezi

Kaptanpaşa Sokak No: 33-B G.O.P. ANKARA Tel: 312 428 0 444 Muhtar Şevki Sokak No:21-9 Mecidiyeköy İSTANBUL Tel: 212 213 10 60 Dağıtım

Dünya Süper Dağıtım Baskı

DUMAT OFSET

Bahçekapı Mah. 2477. Sokak No: 6 Şaşmaz / ANKARA Tel: 312 278 82 00 (pbx) Basım Tarihi

15.05.2015 www.magdergi.com.tr facebook.com/magonline twitter.com/magdergi instagram.com/magdergi e-mail: bilgi@magdergi.com.tr

MAG’a abone olmak çok kolay... Telefon ile

0.312 428 04 44

İnternet ile

abone.magdergi.com.tr

YENİDEN KULLANIN GERİ DÖNÜŞTÜRÜN! Eski dergi, katalog ve gazetelerin geri dönüştürülmesi çevreye yapılabilecek en kolay katkıdır. Ağaç kesimlerini azaltmak üzere MAG Medya, okuyucularını kendi yakın çevrelerinde de geri dönüşümü teşvik etmeye çağırıyor.


magdergi.com.tr 7


RÖPORTAJLAR 10 PINAR GÜNSEVEN

60 ONUR TANER

12 AHMET KOZAN

62 OZAN ÖNAL

16 BAHAR DEMİRKIRAN

64 NEȘET GÜNE

18 BERK DELİBAȘ

68 ÖZLEM KURT

20 BÜLENT CİHANTİMUR

70 PELİN DUMLU

24 ÇİĞDEM PEKGÜLEÇ

72 SİNEM AYDIN

26 DİLARA KOÇAK

74 ÖZGÜR AKSUNA

30 DAMLA TAȘKIN

76 ȘEBNEM DALOĞLU

32 DJ FUNKY C

78 TARKAN ÖZVARDAR

34 ELİF ÖZKALELİ VARDAR

80 TUNA ATALAY

36 ERDAL ÖZKAN

84 ÜMİT TOPGÜL

42 GÖKÇE ÖZCAN

86 ÜNAL PALA

44 JOERG LIMPER

88 VELİ SARITOPRAK

48 KAAN KARAYALÇIN

90 YAVUZ MAȘRABACI

50 LEMAN YILDIZ

92 ZELAL AYTİN

52 MURAT KADER

94 YARATICI OFİSLER

54 MÜNİR ÖZKÖK 56 NESLİȘAH ALKOÇLAR

www.magdergi.com.tr


Organizasyonu dert etme 777 Organizasyon var.

Turan Güneş Bulv. 4. Cadde Şehit Mustafa Doğan Sokak 53/C Yıldız / ANKARA Tel: +90 (312) 441 77 07 www.777organizasyon.blogspot.com.tr @777ORGANIZASYON - www.aquamucevher.com Şube: Rixos Grand ANKARA Tel:+90 (312) 410 55 78


RÖPORTAJ

"Șirketimin Yüzlerce Kișiye İș ve İstihdam Veren Bir Holding Olmasını Hedefliyorum"

Pınar Günseven

"Șu an yaptığım ișle diplomatik mimar niteliğini kazanmıș bulunmaktayım. İstihbarat Binaları, Askeri EMI Koruma, Fizyoterapi Odaları, Sunucu Odaları yapmaktayım. Geçen yıl Suudi Arabistan Krallığı’na ait Ankara’da Birlik semtinde özel bir okulu anahtar teslimi bitirdim. Hem mimarlık hem müteahhitlik yapmaktayım."

10 magdergi.com.tr


RÖPORTAJ

S

izi tanıyabilir miyiz?

Ailemin tek çocuğu olarak, Ankara’da doğdum ve büyüdüm. Aslen Konyalıyım…Rahmetli babam kimya mühendisi ve Kamu-Sen kurucu üyesiydi, annem TRT’den emeklidir. İlk ve orta eğitimimi Ankara Bahçelievler Deneme Lisesi’nde tamamladım; matematik bölümünden mezun oldum. 2000 yılında Doğu Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Mimarlık Bölümü’nü bitirdim. 2000-2002 yılları arasında; Kalite Dokümantasyonları ISO 9001:2000, İş Sağlığı ve İş Güvenliği OHSAS 18001 ve Çevre Yönetim Sistemi ve Bilinçlendirme ISO 14001 konularında ODTÜ olmak üzere birçok kamu, özel ve uluslararası akreditasyon firmasından sertifikalar alarak Kalite Mühendisi oldum. 2009-2010 yılları arasında; İngiltere Liverpool Üniversitesi Bilgi Teknoloji Bölümü’nde Extension Programı’nı tamamladım. Diğer uzmanlık alanlarım ve aldığım başlıca sertifikalar da bunlardır: T.C. Mahkemelerinde Mülk Bilirkişisi Sertifikası - TMMOB / Mimarlar Odası Çalışma Hayatı ve Sosyal Güvenlik / Son çıkan Resmi Kanunlar - ÇASGEM Acil Müdahale ve İlk Yardım Teknikleri Kursu - T.C Milli Eğitim Bakanlığı Toplam Kalite Yönetimi Eğitimi - ODTÜ ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi Bilinçlendirme Eğitimi OHSAS 18001 İş Sağlığı ve İş Güvenliği Sistemi Bilinçlendirme Eğitimi OHSAS 18001& ISO 14001 İç Tetkikçisi ISO 9001: 2000 Kalite Yönetim Sistemi Kalite Kontrolörlüğü ISO 9001: 2000 İç Kalite Tetkikçisi - KOSGEB Autocad / 3D Max –TMMOB Ben vatanını, milletini, doğayı, insanları ve diğer canlıları seven, onların haklarını gözeten çevresine enerji saçan biriyim. Çevrem tarafından insanları kaynaştıran katolizer, iyi niyetli, sıcak kanlı bir insan olarak tanımlanıyorum.

ÇEVREM TARAFINDAN İNSANLARI KAYNAŞTIRAN KATOLİZER, İYİ NİYETLİ, SICAK KANLI BİR İNSAN OLARAK TANIMLANIYORUM.

İşiniz ne zaman ve nasıl kuruldu? İngiltere dönüşü TOKİ’nin müşaviri olan bir firmada koordinatör mimar olarak çalışmaya başladım. Firma bana iki yüz müteahhitin inşaat malzeme onay kontrollük görevini verdi. Dedim ki, iki yüz firmaya bakabilen ve çok ağır bir sorumluluğun altından kalkabilen biri, kendi firmasını kurmalı ve kendine çalışmalı! Ve şirketten hemen ayrılıp hiç vakit kaybetmeden kendi adımı kullandığım Pınar Günseven Mimarlık Müşavirlik ve İnşaat Şirketi’ni kurdum. Afganistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Çin, Romanya, Omaan Sultanlığı, Suudi Arabistan Krallığı gibi çeşitli ülkerlerde mimari projelendirme, stratejik yönetim, mimari proje danışmanı ve yönetici olarak görev yaptım. Şu an yaptığım işle diplomatik mimar niteliğini kazanmış bulunmaktayım. İstihbarat Binaları, Askeri EMI Koruma, Fizyoterapi Odaları, Sunucu Odaları yapmaktayım. Geçen yıl Suudi Arabistan Krallığı’na ait Ankara’da Birlik semtinde özel bir okulu anahtar teslimi bitirdim. Hem mimarlık hem müteahhitlik yapmaktayım. Anahtar teslim iç dekorasyon projeler de uygulama alanımızda bulunmaktadır.

Mesleki ve Çalışma Alanlarım: •Elektromanyetik Casusluğa Karşı Dinlenemeyen Odalar *EMI •Diplomatik Yapılar (Büyükelçilik, Residence, Askeri Binalar, İstihbarat Binaları) •Hastane, Otel, Toplu Konut, İş merkezi, Cami, Okul Projeleri •Sunucu Odaları / Tıbbi Muayene Odaları/ Fizyoterapi Odaları/Bilgisayar Odaları •İç Mimari Projeler *Anahtar teslim inşaat uygulamaları •ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemleri İç Tetkikçisi •OHSAS 18001 İş ve İşçi Güvenliği İç Tetkikçisi ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemleri İç Tetkikçisi

İNSANIN HAYATTAN BEKLENTİLERİ OLMALI, AYNI BİLGİSAYAR OYUNU GİBİ LEVEL ATLAMALI…

Sizin için başarı ne demek? Doğru ve düzgün bitirilmiş iş ve ardından duyulan keyif ve haz, insanların sizi takdir etmesi ve bunu sürdürebilmek demek…

Gelecekte kendinizi ve firmanızı görmek istediğiniz yer, durum nedir? Böyle bir tablo tarif eder misiniz? Hırslı bir insan kesinlikle değilim fakat birçok insana yardım edebilmek için, gençliğimize sahip çıkabilmek için, yaşlılarımıza bakabilmek için, öksüz, yetim ve ihtiyaç sahiplerine el uzatabilmek için; şirketimin yüzlerce kişiye iş ve istihdam veren bir holding olmasını hedefliyorum. İnsan öncelikle hedeflerini yüksek tutabilsin ki başarıya ulaşsın…

Başarılı olmak için neler yapmak gerek? Öncelikle hayattan ne istediğinizi bileceksiniz. Daha sonra kendinize hedefler koyacak ve bu hedeflere ulaşmak için çalışacaksınız. Ne istediğinizi biliyorsanız ve de bunun için dürüst ve ahlaklı bir şekilde çalışıyor, hırslarınıza yenik düşmüyor ve kimsenin hakkını da yemiyorsanız başarı, siz istemeseniz de gelecektir.

İş yaşamında “vizyon” ve “amaç” belirlemek neden önemli? Vizyon, hayata bakışınızı sosyalitenizi ve geleceğinizi etkileyen en önemli unsurdur. Vizyonu olmayan bir insan başarılı da olamaz çünkü ilerlemesi mümkün değildir. Amaç, hedef, yukarıda belirttiğim gibi insanın hayattan beklentileri olmalı, aynı bilgisayar oyunu gibi seviye atlamalı… Eğer aynı seviyede kalıyorsa kişide, kişinin yaşantısında bir sorun var demek; hayatta başarız demek. Ben bu hayat oyununda sürekli seviye atlayanlardanım. Kişinin sürekli kendisini geliştirmesinin zorunlu olduğunu düşünüyor, “tamam ben oldum” diyen insanlardan haz almıyorum. Kişinin vizyonu ve de mutlaka misyonu olmalı!!!

İş yaşamındaki öncelikleriniz ve ilkeleriniz neler? İş hayatımda oldukça ciddi ve işimde de oldukça titiz biriyim. Kişi ve kurumlarla güven esaslı çalışırım, güvenmediğim hoşlanmadığım kimseyle çalışmam. Duygusal zekama çok güveniyorum. Karşımdaki firmanın küçük bir işletme ya da büyük bir holding olması hiç önemli değildir. Dürüstlük esas aldığım en önemli unsurdur. Verdiğim sözü tutmak, işimi zamanında teslim etmek ve işime saygı duymak en büyük iş ilkemdir. magdergi.com.tr 11


RÖPORTAJ

Kendi şirketinizde olmazsa olmaz dediğiniz kurallar neler? İşinizi daha da büyütmek için geliştirdiğiniz size özel yöntemler var mı? Olmazsa olmazım; çalışanlarımın dürüst olması… Dürüstlük, güvenirlik ilk kuralım…Patronculuk oynamaktan, insanlar üzerinde hiyerarşi kurmaktan hiç hoşlanmam. Çalışanlarım beni sevdikleri için saygı duysunlar isterim; korktukları için değil. Benimle çalışmak çok kolay olduğu kadar çok da zordur. Çünkü ben karşımdaki insana 100% güvenerek işe başlarım. Eğer kişi işi biliyor ve işi çalışan gibi değil de kendi işi gibi yapıyorsa mesai saati bile gözetmem. İş olduğunda sabahlarız. İşi mutlaka vaktinden önce bitirmeliyiz ki, hata paylarını düzeltme fırsatımız olsun… Fakat işler standart ise herkes özgürdür. Benim şirketimde mimari bölümünde mesai saati yok, erken gelme zorunluluğu yok! İş bitirmek esas kural! Bu da benim işimi geliştirmek için belirlediğim özel yöntemim, çalışanlarım rahat ve mutlu olmalılar ki daha güzel projeler çıkarabilelim.

İş hayatına yeni atılmış genç girişimciler ilk etapta nasıl bir yol izlemeliler? Tavsiyeleriniz neler? İnsanın hangi üniversiteyi ve hangi bölümü bitirdiğinin gerçekten hiçbir önemi yok. Öncelikle bunu söylemeliyim. Mimarlık fakültelerinde bizleri fazlasıyla pohpohlayıp mezun ederler.

ÇALIŞANLARIM BENİ SEVDİKLERİ İÇİN SAYGI DUYSUNLAR İSTERİM; KORKTUKLARI İÇİN DEĞİL.

Yapmayı düşündüğünüz yeni işler var mı? Abu Dabi’de bir saray iç dekorasyon projemiz devam ediyor… Tasarımını yapmakta olduğumuz bir müze projesi ve halen devam etmekte olan tarihi eser restorasyon projemiz bulunuyor..

Mezun olduğumuzda burnumuz kaf dağındadır, ilk beş yılda o burun yerlere kadar iner. Özetle ben şu bölüm mezunuyum demeyin, her işte çalışın her işten mutlaka çok şey öğreneceksiniz. Ve bu sizin ileride kendi mezun olduğunuz branşınızda daha da iyi olmanıza daha büyük bir vizyonunuzun olmasına yol acacak. Mesala ben 2000 yılında mezun oldugumda kesinlikle mimarlık yapmak istemiyordum, hatta nefret ediyordum. Mimarlık yapmamak adına TRT’de sunuculuk, bir lojistik firmasında forwarder’lık, kalite mühendisliği gibi işler yaptım. Bu işler bana artı puan olarak geri döndü. Fark yaratın ki başarılı olun!!!! Bunun için de araştırmacı olun. Benim diğer mimarlardan farkım; elektromanyetik casuslara karşı dinlemeyen mekanlar tasarlamak… Türkiye’de bu işi yapan başka bir mimar yok!

Seyahat etmeyi seviyor musunuz? Nerelere?

Yeni bir bakım onarım firması kurdum ve şu an birçok insana iş sağlamaktan dolayı çok mutluyum .

Seyahat etmeden duramam, mutlaka yılda iki üç defa yurt dışına çıkmalıyım. Hayat enerjimi böyle alıyorum. Dünyada gitmediğim çok az ülke kaldı. Son üç yıldır Mekke ve Medine olmazsa olmazlarım arasında… Çin ve Hong Kong’a bayılıyorum… Amerika’dan Avrupa’dansa, Afrika ve Orta Asya’yı seyahatlerimde tercih ederim. Dünya aynı olmuşken farklı kültür ve renkler beni cezbediyor.

Sizce gelecek hangi sektörde? Mesela internet vb.?

Hobileriniz neler? Vazgeçemediğiniz alışkanlıklarınız var mı?

Atılmayı düşündüğünüz yeni sektörler var mı?

İnşaat sektörü gelecekte de tüm hızıyla devam edecek. Tükettiğimiz doğal enerji ve su kaynaklarımız sebebiyle ihtiyaclarımızı koruma altına almak üzere yeşil projeler yapacağız. Kendi enerjisini sağlayan akıllı binalar, evler, engelleri ortadan kaldırmak adına engelsiz projeler olacak… Globalleşen dünyamızda bunların satışı tanıtımı tabii ki internet üzerinden gerçekleşecek.

Sosyal medya konusunu ve önemini yeterince biliyor musunuz? Bu konuda çalışmalarınız var mı? MAG Sosyal Medya’nın( PR’ın) hizmetlerini biliyor musunuz? MAG Sosyal Medya ile çalışıyorum, hizmetlerini biliyorum. Firma sahiplerini ve ekibini kutluyorum. Başarıları günden güne istikrarlı bir şekilde arttı. İşte, başarıda istikrarın ne kadar önemli olduğunu görüyoruz.

12 magdergi.com.tr

Çocukluğumdan beri resim yapıyorum, sanata aşığım..

Katı prensipleriniz var mı? Asla ve asla dedikleriniz? Asla dediğim her şeyi yaşamış biri olarak asla “asla” demiyorum. Hayatta çok sert olmamalı kişi, her zaman empati yapmayı bilmeli… Her şey insanlar için… Katı prensibim olamaz çünkü kalbim insan ve hayvan sevgisiyle dolu. Merhametsiz insandan Allah’tan korkmayan insandan çok korkarım.

En büyük idealiniz nedir? Vatanıma, milletime, ülkeme ve insanlarımıza hayırlı bir vatandaş olabilmek, bu dünyaya bomboş gelen ve giden insanlardan olmamak adına insanlara yararlı mimari eserler bırakabilmek en büyük idealim… Şu anki hedefim ise Türkiye Cumhuriyeti’nin Çevre ve Şehircilik Bakanı Olmak…


RÖPORTAJ

Sosyal sorumluluk projeleriniz var mı? “Engelsiz Engelliler” adına inanılmaz güzel ve faydalı mimari projelerimiz bulunmaktadır. Tüm engelleri kaldıran binalar ve çevre düzenlemeleri…

Sizce bu yılın yatırımı ne olmalı? Seçimden dolayı bu soruyu sağlıklı cevaplayamayabilirim. Doların ve altının inanılmaz artması kimilerine yararken, ihracat yapan yatırımcıyı olumsuz etkilediğini hepimiz biliyoruz. Bu yılın yatırımı mevcut değerleri korumak için sabit kalmak olmalı bence.

BENİM DİĞER MİMARLARDAN FARKIM; ELEKTROMANYETİK CASUSLARA KARŞI DİNLEMEYEN MEKANLAR TASARLAMAK… TÜRKİYE’DE BU İŞİ YAPAN BAŞKA BİR MİMAR YOK! Rekabet sizce ne ifade ediyor? Adil şartlarda olursa fevkalade güzel bir şey…

Üye olduğunuz dernek ve vakıflar var mı? Türk Mühendis ve Mimarlar Odası.

İş hayatınızı ve sosyal hayatınızı nasıl dengeliyorsunuz? Sık sık yapmaktan hoşlandığınız aktiviteler var mı? Çok dengelediğim söylenemez… Çalıştığım zaman gezemiyorum.

Yöneticilik vasfı sonradan mı edinilir, yoksa bu bir yetenek midir? Bazı şeyler doğuştan geliyor diye düşünüyorum.

KİŞİ KİBİRLİ OLMAMALI, HER ZAMAN MÜTEVAZİ OLMALI. HER ZAMAN DAHA İYİ OLUNMALI, HEDEFLER YÜKSEK TUTULMALI…

Türkiye’yi Avrupa’da temsil edebilecek en başarılı sektör sizce hangisi? Tabii ki inşaat…

Kariyerinizde dönüm noktası ne oldu? İki yüz şantiyeye bakmak.

Küçük yaşlarda, bugün bulunduğunuz noktanın hayalini kurmuş muydunuz? Adam olacak çocuk, çocukluğunda belli oluyor derler… Tabii ki hayır… Ben kendimi şu an bir şey olmuş hissetmiyorum. Ne zaman ki yüzlerce kişiye burs verip okuturum, yüzlerce kişiye ekmek veririm, o zaman bir şey olmuş olurum… Kişi kibirli olmamalı, her zaman mütevazi olmalı. Her zaman daha iyi olunmalı, hedefler yüksek tutulmalı…

magdergi.com.tr 13


RÖPORTAJ

"Bașarı, Önce Anlamak Demek"

Ahmet Kozan

BENİM İŞİM GÜVEN GEREKTİRİR VE BEN SÖZÜMÜ TUTARIM

İkon Çelik Villa Yapı A.Ş’nin Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kozan ile başarının parametreleri, vizyon ve amaç belirlemenin önemi ve firmasının başarı hikayesi üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik…

S

izi kısaca tanıyabilir miyiz? Binden fazla yurt içi ve yurt dışı yapı ile bir Türkiye markası olan İkon Çelik Villa Yapı A.Ş’nin Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı’yım. Adanalıyım ve Adana aşığıyım. Evli ve iki erkek, bir kız çocuk babasıyım. İşiniz ne zaman ve nasıl kuruldu? 2000 yılında aile şirketi olarak kuruldu. On beş yılda büyük mesafe kat ettik. Bu başarıda takım ruhuyla çalıştığımız teknik ekip ve uygulama ekiplerimizin büyük payı var. Tabii ki en büyük pay; en iyiyi isteyen zor

14 magdergi.com.tr

beğenen ama takdirlerini esirgemeyen müşterilerimize ait… İşiniz hakkında bize bilgi verebilir misiniz? İkon Çelik Villa olarak konseptimiz çok geniş. Anahtar teslim hafif çelik karkaslı villalar, ofis binaları, showroomlar, inşaat sektörü için de satış ofisi ve örnek daireler. Eğitim sağlık tesisleri, anahtar teslimi kooperatif villaları ve turustik tesislerde sayısız referanslarımız var. Sizin için başarı ne demek? Önce anlamak demek. Eğer işinizi doğru yaptığınıza inancınız tam ise yaptığınızı anlatabilir ve hedefe ulaşabilirsiniz.


RÖPORTAJ

Başarılı olmak için neler yapmak gerek? Kesinlikle yeterli donanım ve know-how sahibi olmak gerekir. Hem siz hem takım arkadaşlarınız, sağ duyunuza muhakkak kulak verin, “şimdi” ilkesini asla unutmayın, hiçbir şeyi yarına bırakmayın. Zaman göreceli şimdi ise evrenseldir. Değişim olmazsa olmazdır. Bunu görüp buna liderlik ederseniz başarı kaçınılmazdır. Rekabet sizce neyi ifade ediyor? Ekonomimizde iki tür rekabet piyasaları etkiliyor: Birincisi, bizim gibi kurumsal firmaların yaptığı mavi okyanus olarak adlandırdığımız, standartları geliştirip kalıcı, kaliteli ürünü ortaya çıkarıp onun üzerinden reel ticaret yapmak. İkincisi kızıl okyanus ki, bu da kaliteyi düşürüp fiyatı indirerek yapılıyor. Son kullanıcı için çok tehlikeli ama maalesef çok yaygın.

EKOLOJİK ÇÖZÜMLER OLMAZSA OLMAZIMIZ. İş yaşamınızdaki öncelikleriniz ve ilkeleriniz neler? Benim işim güven gerektirir ve ben sözümü tutarım. Bu, olmazsa olmaz benim için. Yapılarını güvenle kullanmak isteyenler ve işini şansa bırakmayanlar bizimle çalışıyor. Bunun için de önceliğimiz; yüksek standartlarda güvenli ve konforlu yapılar. Ekolojik çözümler olmazsa olmazımız. İş yaşamında vizyon ve amaç belirlemenin önemi nedir? Çok önemli! Hedef–rüzgar ilişkisi bu… Bence vizyon; yapılanların da yapılacakların da ilerisini görmektir. Amacımız ortaya en iyiyi koymaksa vizyon, iş adamını tekrardan koruyup enerjisini yükselten bir katalizördür. Vizyon bizler için vizyon fırlatma enerjisidir. Amaç net ve ulaşılabilir kurgulandığında vizyonun tüm ekibinizce sahiplenilmesini sağlayabilirsiniz.günümüzdeki ekonomik parametrelerde vizyona destek olacak dalgalardan ve fırtınalardan etkilenmeyen stratejik planlara daha çok dikkat edilmeli. Yapmayı düşündüğünüz yeni işler ve girmeyi düşündüğünüz sektörler var mı? Mevcut tesisimize iki üretim bandı daha ekliyoruz, 2015 yatırım planımız bu… 2017 yılında metal kiremit üretimine başlayacak fabrikamızın temelleri 2016 yılı ilk çeyreğinde atılacak. En büyük idealiniz nedir? Mevcut kalıpların dışında yapılan şehir planlarında çalışmak en büyük idealimiz. Depremden etkilenmeyecek, her türlü yalıtım değeri ile ekolojiye katkı sağlayan yapıların kurumu hem görev hem ideal bizim için.

DÜRÜST ÜRETİCİ OLARAK TANINIRIZ VE BUNDAN ASLA TAVİZ VERMEYİZ. Katı prensipleriniz var mı? Asla ve asla dedikleriniz? Yıllarca çelikle uğraşınca bazı prensipler de çelikleşiyor yaşamımızda. Örneğin; zaman planlamasında takıntılıyım. Dürüst üretici olarak tanınırız ve bundan asla taviz vermeyiz. İnsanlar için yaşam alanları yaratıyoruz, bunun kalitesinden ve konforundan asla taviz vermeyeceğiz. Gelecekte kendinizi ve firmanızı görmek istediğiniz yer, durum nedir? Böyle bir tablo tarif eder misiniz?

Önümüzde çok zor hedeflerimiz var ama imkansız da değil bence. Adımlarımızı da ona göre atıyoruz. Güçlü bir Türkiye ve güçlü bir ekonomi ile öncelikle Kuzey Avrupa’da çok iyi bir pazar oluşturacağımıza inanıyorum. Yapmayı düşündüğünüz yeni işler var mı? Varsa bu işler hangi sektörde olacak? Şu an Danimarkalı partnerimizle Milas’ta ekolojik yaşam ve tatil konseptinde bir çi lik proje çalışmamız sonlanmak üzere. Bu bana müthiş heyecan veriyor.

DÜNYA PARAMETRELERİNE BAKILDIĞINDA GELMİŞ GEÇMİŞ EN İYİ SEKTÖR ENERJİ. Sizce gelecek hangi sektörde? Mesela internet ya da reklam vb.? Dünya parametrelerine bakıldığında gelmiş geçmiş en iyi sektör enerji. Gelecekte bu olacak sanırım. Türkiye için gereken enerji yatırımının 150 milyar dolar olacağı düşünülürse hem isdihdam hem yatırım burada bence. Sosyal medya konusunu ve önemini yeterince biliyor musunuz? Bu konuda çalışmalarınız var mı? Medya planlama ekibimiz çok aktif bu konuda. Yalnızca reklam amaçlı değil markanın tanınması ve korunmasında da çok etkili oldular. Bizim tüketici profilimizin fikirlerini ve beklentilerini analiz ederek de çok yardımcı oluyorlar.

GÜNÜMÜZDE SERMAYE BİRİKİMİNDEN ÇOK BİLGİ BİRİKİMİ ÖNEMLİ. İş hayatına yeni atılmış genç girişimciler ilk etapta nasıl bir yol izlemeliler? Tavsiyeleriniz neler? Günümüzde sermaye birikiminden çok bilgi birikimi önemli. Tecrübeyi çok iyi kullanıp ekibinizi ve stratejilerinizi buna göre kurmalısınız. Alçak gönüllü olmalısınız. Ülkenin ekonomik ve sosyal gerçeklerini kesinlikle göz ardı etmesinler. Ben iş hayatında mesafeli ve nesnel ilişkilerin daha uzun, daha sağlıklı yürüdüğünü gördüm. Bu da akıllarında olsun. Günün stresini ve yorgunluğunu nasıl atıyorsunuz? Her sabah saat beşte kalkarım, düzenli spor yaparım. Özellikle ha a sonlarını toprakla uğraşarak geçirmeye çalışırım. Yaşadığımız her anın değerine inanırım ve hayata pozitif bakarım. Bunlar benim stresten daha az etkilenmemi sağlıyor. Seyahat etmeyi seviyor musunuz? Seyahatinizde nerelere gitmeyi tercih ediyorsunuz? Hem işim gereği hem hobi olarak çok sık seyahat ederim. Tüm dünyayı gezmeye çalışıyorum. Seyahatlerimi mimari dokuları öne çıkan ülkelere göre planlıyorum. Hobileriniz neler? Vazgeçemediğiniz alışkanlıklarınız var mı? Okumayı seviyorum. Yedi bin kitaptan oluşan bir kütüphanem var. Bazı yazarların birinci baskı eserlerini topluyorum. İşime, hayata, sevdiklerime ve aileme tutkuyla bağlıyım.

magdergi.com.tr 15


RÖPORTAJ

“İș Temponuz Beslenme Düzeninizi Bozmasın”

Bahar Demikıran

"KİŞİNİN BESLENMESİNDE VAZGEÇEMEYECEĞİ NOKTALARI ÖĞRENİP ONU MUTSUZ ETMEDEN, HER ÇEŞİT BESİNDEN YEMESİNE MÜSAADE EDEREK DENGELİ VE ÖLÇÜLÜ BESLENMESİNİ HEDEFLİYORUZ."

Düzensiz ve uzun çalışma saatleri sebebiyle atlanan öğünler, geç saatlerde başlayan, uzun ve bol kalorili akşam yemekleri, saatler süren toplantılarda tüketilen çaylar, kahveler… Tüm bunlar, iş adamları ve iş kadınlarının karşı karşıya kaldığı önemli beslenme sorunları arasındadır. Bir türlü düzene koyulamayan ve zamanla alışkanlık haline gelen bu düzensiz beslenme biçimi ve stres, yaşla da beraber hiperlipidemi, hipertansiyon, obezite, diyabet ve kalp krizi gibi ciddi sağlık sorunları şeklinde kendini gösterir. Yöneticilere özel beslenme koçluğu da yapan, Ankara’nın başarılı Beslenme ve Diyet Uzmanı Bahar DEMİRKIRAN, yoğun iş temposu nedeniyle düzensiz beslenmek zorunda kalanlara, faydalı önerilerde bulundu. 16 magdergi.com.tr


RÖPORTAJ

A

slında bu yoğun iş temposu içinde sağlıklı kalabilmek sanıldığı kadar zor değildir. Hayatınızda yapacağınız küçücük ama etkili değişikliklerle daha sağlıklı bir kişi olabilir, zihinsel olarak da daha dinç kalabilirsiniz. Kendinize bakmak için emekli olmayı mı bekleyeceksiniz? Hayır. Mesele, yoğun iş temposu içinde bunu başarıyor olabilmek... Boşuna, ‘sağlam kafa sağlam vücutta olur’ denmemiş.

Sık seyahatler, yoğun ve uzun toplantılar, genelde iş saatleri dışına kayan, sosyal zorunluluk haline gelen yemek davetleri sebebiyle iş insanlarının beslenmesi özel takip altında olmalıdır. Çoğu zaman yöresel Türk yemekleri ve dünya mutfaklarıyla karşı karşıya kalan iş insanları, hangi seçimleri yapmaları gerektiğini öğrenmeli, kontrol dışı yemek yedikleri bir günün veya ha anın ardından, bu aşırı beslenmeyi dengelemek için hızlıca tedbir almalıdır. İşte bu aşamada, biz beslenme uzmanları devreye giriyoruz. İş adamı ve yöneticilere beslenmeyi öğretiyoruz. Bireyin beslenme alışkanlıklarını detaylıca dinledikten sonra beslenmesindeki güçlü ve zayıf yönleri anlatıyor, öncelikleri belirliyoruz. Kişinin beslenmesinde vazgeçemeyeceği noktaları öğrenip onu mutsuz etmeden, her çeşit besinden yemesine müsaade ederek dengeli ve ölçülü beslenmesini hedefliyoruz. Ara öğün alışkanlığı, yeterli sıvı tüketimi, alkol tüketiminde ölçü ile egzersiz konusunda planlamalar yapıyoruz. Bir restorana gidildiğinde mönüyü diyet ve beslenme yönünden incelemeyi öğrenen yönetici, çok daha sağlıklı seçimler yapabiliyor. Özellikle, Türk toplumu çok misafirperverdir. Yeme konusundaki ısrar, karşıdakine ilgi göstermenin bir yolu olarak görülür. Bu Türk adeti, iş dünyasında da görülür. İhtiyaçtan fazla yemek sipariş edilmesi ve uzun akşam yemekleri en önemli sorunlardan biridir. Yöneticiler birçok önemli işe imza atarken toplantı masası yerine, akşam, alkollü yemek masasında konuşmayı tercih ederler. Durum böyle olunca beslenme problemleri, buna bağlı kilo ve sağlık sorunları, yaşanması doğal bir sonuç olarak karşımıza çıkıyor. ’’

MİNİK ADIMLARLA BİLE BÜYÜK İLERLEME SAĞLADIĞINIZI GÖRÜRSÜNÜZ. HAYDİ BAŞLAYALIM: • Düzenli sağlık muayenesi olun ve mevcut sağlığınıza, yaşınıza, temponuza, kilonuza göre bireye özel beslenme danışmanlığı alın. • Ha ada en azından dört gün kırk beş dakika egzersize zaman ayırın. Çok sık seyahat ediyorsanız spor salonuna yazılmak mantıksızdır. Eğer açık hava yürüyüşlerini tercih ederseniz şehir ya da ülke dışı nereye giderseniz gidin, sabah sadece yarım saat erken kalkarak dahi orada da yürüyebilirsiniz. Düzenli egzersiz stres kontrolü de sağlar. • Toplantıların vazgeçilmezleri çay ve kahvede aşırıya kaçmayın, Şeker kullanmayın, bir kesme şeker yirmi kaloridir. Günde toplam on bardak çay, kahve içseniz günlük olarak iki yüz saf şeker kalorisi şarz edecek demektir. Ayrıca aşırı kafein hem demir eksikliği anemisine yol açar hem de kaygıyı artırır. Su, limon dilimli bir maden suyu ile kafein tüketiminizi azaltabilirsiniz. • Bana sorarsanız en büyük sorun alkol... La a, sadece ortama ayak uydurmak için tüketilen alkol, sorunların temeli aslında. Şöyle yapabilirsiniz; kalorisi en düşük olan kırmızı şarap tercih edip yanına da bir bardak soda isteyin. Her yudumdan sonra bir yudum da soda için… Bu, hızınızı keser; aynı kadeh ile daha uzun süre vakit geçirmenizi sağlar. Bu yöntem ile en az iki kadeh daha az içtiğinizi göreceksiniz. • Su tüketmemek iş insanlarında görülen ortak sorun. Bunun iki sebebi var; birincisi sık idrara çıkma ve toplantının bölünme korkusu, ikinci ise devamlı çay, kahve tüketiminden kaynaklı susuzluk hissedilmemesidir. Günde iki, iki buçuk litre su tüketimi yavaşlayan metabolizmanızı da çalıştırır. Burası çok önemli !!! • Sandalye üzerinde geçirilen uzun toplantı saatleri, kabızlık ve dolaşım bozukluğuna yol açabilir. Bu sebeple, her sabah uyanınca ilk olarak güne su ve üç adet kuru kayısı ya da bir avuç siyah çekirdekli kuru üzüm ile başlamak bağırsak sağlığınıza faydalı olur. Dolaşım bozukluğunu engellemek için de otururken sık sık ayaklarınızı hareket ettirmeli, ufak ayak ve bacak egzersizleri yapmalısınız. • Lif ve protein ağırlıklı beslenmek sizi daha uzun süre dinç ve tok tutar, metabolizmanızın yavaşlamasını ve gereksiz kilo alımını engeller. • Toplantı masasına, kukiler, karbonhidrat yoğun kurabiyeler koymak yerine, kuruyemişler ve kuru meyveler koyun. Böylelikle sağlıklı gıdalar atıştırmış olursunuz. Dyt.Bahar DEMİRKIRAN.

Kırlangıç Sokak No:43/6 Doktor Gavuzoğlu Apt. G.O.P./ Çankaya / ANKARA Tel: +90 312 443 00 87 - Faks: +90 312 443 00 86 www.bahardemirkiran.com magdergi.com.tr 17


RÖPORTAJ

“Yüksek Düğümlü Bașyapıtlar”

Berk Delibaş

ÜÇ KUŞAKTIR BU SANATI DEVAM ETTIRIYORUZ...

Berk Delibaş, Delibaşlar Halı’nın üçüncü kuşak yöneticisi...(Başkent Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü)Delibaş, halı sektöründe alışılmışın dışında, yeni bir bakış açısıyla hareket etmeyi seviyor. Delibaşlar Halı, yeni döneminde birçok değişikliği hayata geçiriyor. Berk Delibaş, yenilenme sürecinde en büyük desteği abisinden aldığını belirtiyor. Kendisi ile halıcılık, gelişen ve değişen Delibaşlar Halı markası ve oluşturdukları yeni koleksiyonlar üzerine sohbet ettik.

18 magdergi.com.tr


RÖPORTAJ

H

izmetlerinizden bahseder misiniz ? Biz müşterilerimiz için sadece mağazamızda sunum yapmıyoruz. Mağazamızda, seçeceği ürün hakkında karar verebilmesi için halılarımızı kullanacağı alanda, yerinde sergiliyoruz. Bu da müşterinin alacağı üründe daha doğru karar vermesini sağlıyor. Üstelik almama hakkına da sahip. Firmamız aynı zamanda kişiye, mekana ya da mobilyaya özel ölçü, renk ve desende üretim yapabiliyor. Kişisel tercihlerde ya da döşenecek mekanın özelliklerine göre üretim yapabilmek müşterimiz için de oldukça cazip bir özellik. Mutfaktan banyoya, genç ve çocuk odalarına, salonlara, evlerden ofislere kadar uzanan geniş bir yelpazemiz var. Farklı malzemelerden üretilmiş halı çeşitleri, farklı zevklere cevap verebilmenin yanı sıra, hemen her bütçeyi cevaplayabilmek anlamına da geliyor.

MUTFAKTAN BANYOYA, GENÇ VE ÇOCUK ODALARINA SALONLARA EVLERDEN OFİSLERE KADAR UZANAN GENİŞ BİR YELPAZEMİZ VAR. Türkiye’de halıcılık sektörünü nasıl görüyorsunuz ? Biz, üç kuşaktır bu sanatı devam ettiriyoruz... Babam ve dedem köyleri dolaşıp sırtlarında kilim satarak başlamışlar halıcılığa. Gün geçtikçe mağazalaşarak ve büyük şehirlerde devam ettirerek bugünlere, bizlere kadar taşıdılar bu sanatı sırtlarında... Bizler de yeni dönemde tüketicilere en güvenilir hizmeti vermek ve en güzel tasarımları sergileyebilmek için ince eleyip sık dokuyoruz. Halıcılık sektöründe, yeni dönemde kişiye özel seçeneklere ve farklı tasarımlara başvuruyoruz. Alım gücü el dokuma halılarda el işçiliğinin karşılığı kadar artış gösterdi. Dört metrekarelik ipek bir halıya, dört milyon düğüm atılıyor. Bu da ciddi bir emekle dört milyon düğümlü bir ipek halının tezgahtan altı ayda çıkacağı bir zamana yayılıyor. Birinci tüketiciye ulaşana kadar el dokuma halılar uzun süreli bir dokuma sürecinden geçiyor. Biz el dokuma halıcılığının yeniden canlanması ve bu alanda Türkiye’deki dokumacılığı ayakta tutmak için çaba gösteriyoruz. Halılarımızın bir kısmını Türkiye’de dokutuyor olmamızın yanı sıra, tüm ham maddesini ve tasarımını göndererek, Türkmenistan, Pakistan, İran, Afganistan gibi sadece işçilik hizmetleri aldığımız ülkeler de var. Amacımız, el dokuma ve ipek halılarda talebi arttırarak Türkiye’de yeniden dokumada yetişecek elemanların ortaya çıkmasını sağlamak. Delibaşlar Halı’nın zengin koleksiyonlarında günün trendlerine uygun modern çizgilere sahip, post, deri ve natürel malzemelerle kombin edilmiş özel tasarım halıların yanı sıra, geçmişi yüz yıllara dayanan hikayeleri anlatan desen ve renklerde, ipekli, yünlü el dokuması halılar da bulunuyor.

TÜRK HALI SANATINI OSMANLI'DAN GÜNÜMÜZE TAŞIYARAK DÜNYAYA TANITMAK İSTİYORUZ Yeni döneminizde nasıl yenilikler var ? Yeni dönemimizde halıcılık sektörünü modernize etmek adına italyan tasarımcılarla görüşmelere başladık ve yeni bir markayı türkiye pazarına katmak, franchising sistemine geçmek için çalışpmalarımız devam ediyor.

KİŞİYE, MEKANA YA DA MOBİLYAYA ÖZEL ÖLÇÜ, RENK VE DESENDE ÜRETİM YAPABİLİYORUZ El dokuma halı sanatına Delibaşlar Halı Ailesi’nin bakış açısı nedir? Osmanlı'dan günümüze bir sanat dalı olarak gelen halı dokumacılığının, eskiden sanat amaçlı olarak yapılmasının yanı sıra, o dönemlerde saraylardaki ihtiyacı karşılamak için de gelenek haline gelmiştir. Kültürlerin kimliğini yansıtan bir sanat harikası olan halılar ve kilimler, zamanın değişmesiyle daha da renklenmiştir. Bugün ise ihtiyaç konusunda makineleşmeye geçildiği için el dokumacılığı istisnalar dışında sadece yaşatılmaya çalışılan bir sanat dalı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu tarzda veya kendilerine has farklı yöntemlerle üretilen halı çeşitleri arasında sadece ülkemizde değil, yurt dışında da yüksek kalite seviyelerine veya kendilerine has özelliklere sahip ve adıyla özdeşleşen halı çeşitleri bulunmaktadır. Biz de sanatımızın devamı için yerli kök boyalarımız ve özel işlemlerden geçen iplerimiz ile orta doğu bölgesinden işçilik hizmeti almaktayız.

magdergi.com.tr 19


RÖPORTAJ

ORGANİK SAÇ EKİMİ Op.Dr. Bülent Cihantimur Saç dökülmesi ve kellik sorunu çağımızın en sık karşılaşılan problemlerinden bir tanesi. Sağlıksız beslenme, stres ve aşırı kuaför uygulamalarının bu iki sorunu da tetiklediği biliniyor. Örümcek Ağı Estetiği gibi ameliyatsız tekniklerin bulucusu Estetik Cerrah Op.Dr. Bülent Cihantimur yine bir ilke imza atarak, hem saç dökülmesi, hem de kellik sorununa etkili bir çare olarak “Organik Saç Ekimi”ni geliştirdi.

M

erhaba Hocam, öncelikle saçlar neden dökülüyor? Saçın dökülme sebeplerini incelediğimizde, aslında hemen hemen her hastalığın çıkmasına ya da tetiklenmesine neden olan, stres, sağlıksız beslenme, hava kirliliği ve genetik alt yapıyı gözlemleyebiliriz. Genetik sebepler her zaman vardı ve olacak da ama artık damarlarımız vasıtasıyla beslenen saç köklerimizi sağlıklı şeyler tüketmediğimiz için besleyemiyor ve dökülme sorunlarını sıkça gözlemliyoruz. Peki, geliştirdiğiniz organik saç ekimi nedir? Organik Saç Ekimi üstünde iki senedir çalışıyoruz. Test deney grupları oluşturduk ve aldığımız sonuçlar son derece etkili. Klasik saç ekiminde donör alandan saç kökleri alınır ve olmayan alana transfer edilir. Transfer edilmeden evvel saçtan yoksun alana kimyasal enjekte edilerek gözeneklerin açılması ve ekim işleminin rahatça yapılması sağlanır. Dikkat ettiyseniz, saçın döküldüğü alan hiçe sayıldı, burada neden saç dökülmüş diye irdelenmedi, işte biz organik saç ekiminde bu sorudan yola çıkarak aslında ekim yapılmadan evvel kel alanın canlandırılması üzerinde duruyoruz. Saçtan yoksun alanı nasıl canlandırıyorsunuz? Canlandırıcı etkiye sahip kök hücreyi bedenimiz üzerinde en makul anlamda yağ dokumuzda bulabiliyoruz. O sebeple öncelikle hastanın

20 magdergi.com.tr

KONUYA YÜZEYSEL OLARAK DEĞİL, ALT YAPININ GÜÇLENDİRİLMESİ OLARAK BAKIYORUZ. genellikle karın bölgesinden bir miktar yağ alıyoruz. Yağın bir kısmını kök hücreden zengin konsantre hale getirip, birleştiriyor ve hastanın saçtan yoksun, saç ekimi yapılacak bölgesine enjekte ediyoruz. Bu işlemi tarlayı canlandırmak için yapılan gübrelemeye benzetebiliriz. Organik Saç Ekimi’nde birincil olarak ekim alanını hedefledik, konuya yüzeysel olarak değil, alt yapının güçlendirilmesi olarak bakıyoruz. Yani Organik Saç Ekiminde öncelik kel alan mı? Evet aynen. Ayrıca Organik Saç Ekimi’nde, az evvel söylediğim kimyasalları kullanmadığımız için de yeni ekilen saçlar bu zararlı etkiye maruz kalmıyor. Peki, kellik sorunu yok, fakat aşırı derecede saç dökülmesi olan hastalara neler yapıyorsunuz? Saç dökülmesi için, ekim yapmadan sadece aynı enjeksiyonu hastamıza uyguluyoruz. Sonuçlar son derece etkili. Kökleri canlandırıyor, saç dökülmesinin önüne geçiyor ve saçlara muhteşem bir dolgunluk sağlıyor. İşlem sonrasından biraz bahsedebilir misiniz? Organik Saç Ekimi yapıldıktan ortalama üç-dört ay içinde yeni saçlar çıkmaya başlar ve çıkan saçlara altıncı aydan sonra şekil vermeye başlayabilirsiniz; o kadar doğal ve gür bir yapıda çıkarlar ki, saç ekimi yaptırdığınızı kuaför dahi anlayamaz.



saat BUSINESS

A. LANGE&SÖHNE Erkek Saat $ 78,500,00

NACAR Erkek Saat 398 TL

VICTORINOX Erkek Saat $ 750,00

ZENITH Erkek Saat

EMPORIO ARMANI Erkek Saat $ 995,00 NACAR Erkek Saat 590 TL

PATEK PHILIPPE Kadın Saat $ 27,995,00

Zamanı Yakalayın

GLASHUTTE Erkek Saat $ 22,800,00

En değerli aksesuarlardan biri saatleridir... Klasik veya spor her türlü giyim tarzınıza yakıștırabileceğiniz, ünlü markaların birbirinden özel saat alternatiflerine göz atın zamanı yakalayın... MAURICE LACROIX Erkek Saat £ 495

MAURICE LACROIX Kadın Saat £ 535

ZENITH Erkek Saat

HUBLOT Erkek Saat $ 103,000,00 TISSOT Erkek Saat £ 695

22 magdergi.com.tr

ZODIAC Erkek Saat $ 945

TISSOT Kadın Saat £ 245

MOVADO Kadın Saat

OMEGA Kadın Saat £ 2,970



RÖPORTAJ

"Hayata Gülümsemek Enerjimi Tükenmez Hale Getiriyor."

Çiğdem Pekgüleç

VİZYON VE YARATICILIK BENİ DİNAMİK KILIYOR.

Dünya Göz Hastanesi’nin Yöneticisi Çiğdem Pekgüleç ile ideallerini, hedef ve hayallerini paylaştığımız keyifli sohbette, kendisinden, genç girişimciler için iş hayatında başarılı olmak üzerine de tavsiyeler aldık…

24 magdergi.com.tr


S

izi kısaca tanıyabilir miyiz? Kendi kuralları ve prensipleri olan bir insanım. Hedefleri doğrultusunda, doğru bildiği yolda tek başına da olsa yürüyen bir yapım var. Klasik bir insanımdır. Karadeniz’e benzetirler beni. Bazen durgun, bazen dalgalı ve hareketli. Ama çoğu zaman hareketli.

Sizin için başarı ne demek? Başarı, hedefime ulaşmam demek. Aldığımız pozitif geri bildirim, bulunduğum sektör ve kurumda oldukça önemli.

BAŞARILI OLMAK İÇİN, BAŞARMAK İSTEDİĞİNİZ HEDEFTE OLAN HER ENGELİ MUHAKKAK KUCAKLAMAK GEREKİR.

Başarılı olmak için neler yapmak gerek? Başarılı olmak için, başarmak istediğiniz hede e olan her engeli muhakkak kucaklamak gerekir. Bu engeller size çok şey katıyor aslında. Daha serin kanlı ve profesyonelce düşünebiliyorsunuz böylece. Başarıyı ve yaptığınız işi severseniz başarılı olursunuz. Rekabet sizce neyi ifade ediyor? Aslında her şeyden biraz sanki. Biraz hırs, biraz disiplin, biraz çalışmak… Ama en önemlisi zeka… Çünkü zeka, rakiplerinizin bir sonraki hamlesini öngörme yetisi için gerekli... İş yaşamınızdaki öncelikleriniz ve ilkeleriniz neler? İş disiplini! Tartışılmaz derecede önemli olduğu kanısındayım. Vizyon ve yaratıcılık beni dinamik kılıyor. Aynı zamanda mutlu yaşam vazgeçemediklerim arasında. Hayata gülümsemek ise enerjimi tükenmez hale getiriyor.

İş yaşamında “vizyon” ve “amaç” belirlemek neden önemli? Vizyon sahibi olmak neyi niçin yaptığını bilmektir. Elinize aldığınız işleri doğru yapmak değil doğru işleri ele alıp yapmaktır. Günü kurtarmaktan çıkarak geleceği sağlam yapılandırmaya odaklanmaktır. Yaptıklarını ve yapabileceklerini değil, yapacaklarını ve yapılabileceklerin ötesini düşünmektir. Bunların hepsi ise başarı demektir. Sizce gelecek hangi sektörde? Mesela internet ya da reklam vb.? Enerji sektöründe. Dünyayı tüketiyoruz sanki… Yaşamak için, enerjiye çok ihtiyacımız var. İş hayatına yeni atılmış genç girişimciler ilk etapta nasıl bir yol izlemeliler? Tavsiyeleriniz neler? Vizyonlarını oluşturmaları gerekiyor. İş disiplini ile birleştirirler ise ortaya harika bir sentez çıkar. Ancak unutmasınlar ki, özel hayattaki mutluluk, huzur ve destek kendilerini daima bir adım öne çıkarır.

KENDİMİ İYİ HİSSETTİĞİM HER YERE GİDEBİLİRİM. SEVDİĞİM VE KEYİF ALDIĞIM ARKADAŞLARIM OLMALI TEK ŞARTIM BU.

Günün stresini ve yorgunluğunu nasıl atıyorsunuz? Stresli bir yaşamım yok aslında. Yorgunluk da çok yaşadığım bir şey değil. Ama bazen kendimi dinlemek beni rahatlatıyor. Bunu istediğim zaman elime kalem kağıt alıp biraz yazmak… İçimden geldiği gibi, o anda bana yaşamın hissettirdiklerini yazıyorum.

YAŞAMAK İÇİN, ENERJİYE ÇOK İHTİYACIMIZ VAR

En büyük idealiniz nedir? Hayata veda ettiğimde, insanların beni tebessümle anması…

ÖZEL HAYATTAKİ MUTLULUK, HUZUR VE DESTEK KENDİLERİNİ DAİMA BİR ADIM ÖNE ÇIKARIR.

Seyahat etmeyi seviyor musunuz? Seyahatinizde nerelere gitmeyi tercih ediyorsunuz? Seyahat güzel, ancak şu dönemde çok mümkün olmuyor. Kendimi iyi hissettiğim her yere gidebilirim. Sevdiğim ve keyif aldığım arkadaşlarım olmalı tek şartım bu. Hobileriniz neler? Vazgeçemediğiniz alışkanlıklarınız var mı? Tabanca atışı yapmak… Kayak ve tüplü dalış da sevdiğim hobilerim arasında ama atış vazgeçemediğim tutkum.

Katı prensipleriniz var mı? Asla ve asla dedikleriniz? Hayatta hiçbir zaman katı olmadım. Esnek bir yaşam görüşüm var. Hayatta olmaz dediğiniz o kadar çok şey vuku buluyor ki! Önüne geçmeniz, engellemeniz mümkün olmuyor.

magdergi.com.tr 25


RÖPORTAJ

Masa Bașı Çalıșanların Dikkatine!

Dilara Koçak

YİYECEĞİNİZİ DAHA ÖNCEDEN PLANLARSANIZ DAHA SAĞLIKLI HAREKET EDERSİNİZ.

Ünlü Diyetisyen Dilara Koçak, iş yaşamında masa başı çalışanların ortak sorunu olan, beslenme düzensizliğinden kaynaklanan kilo problemleri ile başa çıkmanın yollarını anlattı…

26 magdergi.com.tr


Ö

ğlene ne yesek? Acaba yemekhanede ne var? Dışarıya mı çıksak? Öğle saati yaklaşınca en yakınınızda oturan arkadaşınıza en sık sorduğunuz soru bunlardan biri değil mi? Aslında hem sağlıklı olsa, hem kilo aldırmasa, hem anne eli değmiş gibi olsa ne güzel olurdu değil mi? Ofis çalışanlarında hareketsizlik ve buna bağlı en çok görülen sağlık sorunları obezite, insülin direnci-diyabet, kolesterol yüksekliği, hipertansiyon, kas-iskelet sistemi hastalıkları, bel fıtığı, D vitamini eksikliği, osteoporoz olarak sıralanabilir Eğer öğün seçimleriniz düzensiz ise, bir de uzun çalışma saatlerinizi masa başında oturarak geçiriyorsanız bir de bakıyorsunuz yağlanmış ve göbeklenmişsiniz… Yiyeceğinizi daha önceden planlarsanız daha sağlıklı hareket edersiniz. Örneğin; öğlen sebze ağırlıklı beslenirken akşam et yiyebilirsiniz. Besinleri tanımanız neyi ne kadar yiyebileceğinizi belirlemeniz için çok önemli.

OFİS ÇALIŞANLARININ YAPTIĞI EN BÜYÜK HATALARDAN BİRİ DE ÇALIŞIRKEN YEMEK YEMEKTİR.

Ofis çalışanlarının yaptığı en büyük hatalardan biri de çalışırken yemek yemektir. Çünkü bu davranış biçimi maalesef aldığınız kalori yeterli olsa bile sizi tam tatmin etmez. Yemek yemek için zaman ayırın ve oturarak yiyin. Sindirim ve tokluk hissi için yavaş yavaş yiyin ve iyi çiğneyin. Unutmayın ki; dünyayı kurtarmakla görevli gizli ajan siz değilsiniz. Kapalı ofis ortamında çalışıyorsanız, oksijensiz ve güneşsiz gün geçirmeniz ve bir de hareketsizlik kendinizi yorgun hissetmenize neden olabilir. Yorgunlukla baş etmek için yulaf ezmesi, yoğurt, kırmızı et, yumurta, bulgur, badem-ceviz tüketebilirsiniz. Ha ada birkaç kez 20 gr bitter

çikolata da olabilir (daha uzun süre tok kalmak isterseniz yanına süt eklemenizi öneririm) Tabii fiziksel aktiviteyi de unutmamak lazım düzenli egzersiz, hareketli bir günlük hayat yaşam kalitenizi artıracaktır. Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizi yaşam şekli haline getirmelisiniz. Kahvaltıyı erken yapıyorsanız, öğle yemeğinden bir-iki saat önce yine ara öğün tüketmeniz, metabolik hızı artırarak kilo vermenize yardımcı olur. Çok yoğunsanız ve yerinizden kalkacak vaktiniz yoksa çekmecenizde taze veya kuru meyve, fındık, ceviz gibi kuru yemişler gibi pratik yiyecekleri bulundurup limonlu yeşil çay, ayran, süt tüketebilirsiniz. Dışarıdan yemek istemeyi tercih ediyorsanız; ton balıklı / peynir / ızgaralı salata, ızgara kö e / tavuk / balık, kepekli tost, tahıllı salatalar tercih edebilirsiniz

EN SIK YAPILAN HATALARDAN BİRİ ÖĞÜN ATLAMAK. En sık yapılan hatalardan biri öğün atlamak. Üç saatten daha uzun süre aç kalmayın, üç ana öğün çalışma saatinize göre bir-iki ara öğün yapın Çayı ve kahveyi şekersiz için: Günde beş şeker yüz kalori enerji verir. Her gün sadece yüz kaloriden vazgeçerek yılda otuz altı bin beş yüz kalori tasarruf eder, yıl sonunda beş kg zayıflarsınız. Ve çok fazla çay-kahve tüketmeyin.

Salatanın yağına dikkat: Bir tatlı kaşığı zeytinyağı yeterlidir. Bundan fazlası elli kalori demektir. *Havaların ısınmasıyla birlikte spor yapmamak için yağmurlu havaları bahane etme döneminiz de sona erdi. Bunun için açık havada bol oksijen alarak yürüyüş yapmaya başlayabilirsiniz. Aslında herkesin bildiği ancak ya geçiştirdiği ya da unuttuğu bir konu su tüketimi. Lütfen su tüketmek için susamayı beklemeyin. Susama hissettiğinizde vücudunuzda %1’lik su kaybı gerçekleşmiş demektir. Aşırı su kaybı konsantrasyon güçlüğü ve hafıza bulanıklığı yaratır. Bu nedenle günde 2-2,5 lt su içmeyi ihmal etmeyin.

magdergi.com.tr 27


kadın aksesuar

MAISON MICHEL Șapka € 350

MAISON MICHEL Șapka € 390

BUSINESS

LANVIN Kolye € 1,385

BROOKE GREGSON Kolye € 2,031 SCOSHA Yüzük € 500

PRADA Gözlük € 197 RAG&BONE Șapka € 185 LANVIN Defter € 110 MAISON MARGIELA Yüzük € 800

VICTORIA BECKHAM Gözlük € 354

PRISM Gözlük € 270

Modern Dokunuşlar

GIVENCHY Saat € 1,090

BROOKE GREGSON Kolye € 2,031

Orjinal yorumlarla dikkat çeken aksesuarlar șık kombinlerinizin vazgeçilmez parçası oluyor...

THE CASE FACTORY iphone 6 case € 145 CHRISTIAN LOUBOUTIN ipad case € 565

MUNNU Taç € 145,84

28 magdergi.com.tr

DOLCE&GABBANA Taç € 845

MICHAEL KORS Saat € 280

MARC BY MARC JACOBS ipad case € 55


DVF Seyahat Çanta Set € 85

SMYTSON Not Defteri € 60

GUCCI Deri Eldiven € 295

YVES SAINT LAURENT Anahtarlık € 175 BALMAIN Bileklik € 945

AMQ Küpe € 3,281,25

JENNYFER MEYER Yüzük € 712,50

BOTTEGA Eldiven € 420 MIU MIU Çanta € 290

LARSON&JENNIGS Saat € 420

AMQ Șemsiye € 395

KENNETH JAY LANE Küpe € 55

ARME DE L’AMOUR Yüzük € 125

JASON WU Çanta € 1,965

ALAÏA Çanta € 480

MOSCHINO Anahtarlık € 410 GIVENCHY Kemer € 395 VALEXTRA Çanta € 430

AMQ Fular € 295 GUCCI Fular € 295

GUCCI Kemer € 295

magdergi.com.tr 29


Damladan

Damla Tașkın damlatask@gmail.com

" Bugünkü Neslin İhtiyaçlarının, Gelecek Nesillerin İhtiyaçlarından Ödün Verilmeksizin Karșılanması"

Damla Taşkın 30 magdergi.com.tr


Damladan

B

u benim ilk MAG yazım. Bunca yıldır aklım yettiğince çok şey yazıp çizdim; stratejiler, belgeler, raporlar... Ama sanırım hiçbiri beni bu ilk yazı kadar heyecanlandırmamıştı. Bundan böyle sizlerle MAG Business dergisi sayesinde buluşabilmek beni çok mutlu edecek. İlk yazımı da sürdürülebilirlik üzerine yazmak istedim. Son zamanlarda kafamı en çok meşgul eden konuların başında geliyor. Türkiye’nin bu konudaki gündemi ile ilgili çalşmayı gerçekleştirmiş olmamın da bu kafa meşguliyetindeki payı büyük. "Bugünkü neslin ihtiyaçlarının, gelecek nesillerin ihtiyaçlarından ödün verilmeksizin karşılanması" sürdürülebilir kalkınmanın en basit tanımı sanırım. Zira bu dünyadaki hayatı sürdürmemiz tartışmasız her şeyin ön koşulu. Kızılderili atasözündeki gibi son balık ölüp, son nehir kuruduğunda durumun farkına varmamız oldukça geç bir uyanış olur hepimiz için... Topyekün bir seferberliğe gerçekten ihtiyaç var. Ancak bunun olmasını beklemek yerine küçük küçük hareketlerle elimizden geleni yapmak aslında çok daha büyük bir etkiye sahip olacak uzun vadede. Her birimizin yapabileceği küçükten büyüğe çok çeşitli şeyler var ve sanırım konunun güzelliği de burada. Geri dönüşüm, bilinçli tüketim, dikkatli enerji kullanımı ve israfı önlemek, herkesin gerçekleştirebileceği çok da çaba gerektirmeyen eylemler. Çocuklarımızı, çevremizi konu ile ilgili bilgilendirerek, duyarlılığı sağlayarak birey bazında gerekli başlangıcı yapmış olacağız. Beş yaşındaki kızımdan anaokulundaki arkadaşı için “Dişlerimizi fırçalarken suyu çok uzun açık bıraktı arkadaşım anne. Ben de ona ‘Dünyada suyumuz az.’ dedim.” sözlerini duymak beni ne kadar mutlu etti sanırım tahmin edersiniz. Çocuklarımızın yapabileceklerini, o pırıl pırıl beyinlerinin anlayacağı şekilde korkutmadan anlatmak bence geleceğimizin en önemli teminatlarından. Kişisel çabaların çok büyük önem taşıdığı yadsınamaz, ayrıca iş dünyasının yaklaşımı ise konunun başka bir hayati boyutu. Kullanılan ham madde, enerji, istihdam gibi faktörler düşünüldüğünde özel sektörün hali hazırdaki hayatımızın devamlılığı için üstlenmiş olduğu rol daha da iyi anlaşılıyor. Sorumluluk da bu önemli rolün ayrılmaz bir parçası elbette ki. Kurumsal sorumluluk kavramından da bu noktada, yeri gelmişken bahsetmek isterim. İş yaparken ekonomik, çevresel ve sosyal boyutların dengede olması gerekliliği ve kurumların buna dair sorumluluğu, anlamını taşıyan bir kavram. Burada sadece sosyal sorumluluk projeleri kapsamında, hayırseverlik boyutuyla gerçekleştirmek değil kastedilen; işin özü bu kaygıları her günkü süreçlerimize dahil etmek. Yani sadece gerekli olduğunda ve aklımıza bir proje fikri geldiğinde değil, işimizin ayrılmaz bir parçası olarak içselleştirmek, özümsemek ve her şeyi bu gözlüklerle görmek. Sonuç olarak da gereklerini yerine getirmek tabii ki... Peki, nasıl başaracağız bunu? Bana herhangi bir getirisi olmadan halihazırdaki piyasa şartlarında bir de üzerime yük mü olacak bu durum? Bu soruların hemen aklınıza geldiğini iş dünyasının içinde yirmi yıldan fazladır çalışan bir insan olarak tahmin edebiliyorum. Bu soruların cevabı inanın düşündüğünüz kadar zor değil. Sürdürülebilirliğin, kurumsal sorumluluğumuzu yerine getirmenin rekabet gücümüze pek çok katkısı var. Öncelikle müşterilerimiz, tüketicilerimiz bunu talep ediyor. Konunun ortaya çıkışı da tesadüf değil; bilinçli tüketicilerin satın aldıkları ürünlerin üretim koşullarını farketmelerinin sonucu. İtibar, markaların sürdürülebilirliği için çok önemli. Ürününüzün ya da hizmetinizin itibarı alıcıların kararını etkiliyor. Zira müşteri bir ürün ya da hizmet satın aldığında o deneyimi, kendisine verdiğiniz duyguyu ve de markanıza aidiyeti satın alıyor. İtibarlı, çalışanlarına ve çevresine saygılı bir firmadan alışveriş yapmak keyifli bir his. Sanırım hepimiz bu konuda hemfikiriz. Uzun lafın kısası markaya değer katan bir etken ve dolayısıyla da rekabet gücünüze de kocaman bir artı. Diğer markalardan sizi ayıran bir argüman olarak ön plana kolaylıkla çıkarabileceğiniz bir faktör. Kurumsal iletişimi son derece olumlu elbette ki, güzel mesajlarla

alıcı karşısına çıkmak büyük başarı sağlıyor. Müşterilerse genellikle bu türlü markalar için daha yüksek bedeller ödemeye hazırlar. Örneğin ben tam da bu kategoride bir alıcıyım, artık “en ucuz, en iyi, en harika” gibi tanımların doğruluğunu sorgulasam da ambalajın, içeriğinin, bana, bedenime ve dünyaya zarar vermemesi alım kararımı belirliyor. Aslına bakarsanız inovasyonun ta kendisi. Yenilikçilik tüm dünyada teşvik ediliyor. Dersler, akademiler, konferanslar, finansal destekler tamamı yenilikçilik için. Son baktığımda Google’da 388.000.000 konu ile ilgili arama sonucu bulunuyordu. Son üç yıl içinde bu rakamın üç katına çıktığını da eklemeden geçemeyeceğim. Ama nasıl gerçekleşecek bu yenlikçilik? İcat yapmak, süreç yenilemek o kadar da kolay değil aslında. Gece yatıp sabah kalkınca çoğumuz “Buldum” diyerek müthiş buluşlarla uyanmıyoruz. Ama kurumsal sorumluluk bir rehberlik görevi ile bize yön gösteriyor. Çevresel veya sosyal alana odaklandığınızda mutlaka bir yenilik yakalayabiliyorsunuz. İş yapış biçimini değiştirmeniz de size; enerji, çevresel boyutlarıyla mutlaka tasarruf ve de kazanç sağlıyor. Daha az su kullanımı, daha az enerji kullanımı, iş gücünün verimli kullanımı rekabet gücümüze direkt olarak olumlu katkıda bulunuyor. Sahadan çok çeşitli sektörlerle yaptığım çalışmalar bunu rakamsal olarak da destekliyor. Yani tam anlamıyla kazan kazan. Bir de dünya faktörü var. Keşke bir üretme, bir de yaşam alanı dünyası gibi bir şansımız olsaydı. Yaşam alanı dünyamızı temiz tutabilseydik ve tüm üretimi, çöpleri diğer dünyada bırakabilseydik ama böyle bir şansımız yok. Mevcut nüfus artışı ile hiçbir olumsuz faktör ya da ekosisteme müdahale olmasa dahi dünyamızın böyle bir nüfusu kaldırma şansı da yok. Bir örnekle bunu daha iyi anlatabilirim sanırım. Amerika’da Alaska açıklarında St.Andrews adasında 1940’larda bir Sahil Güvenlik telsiz istasyonu kurulmuş. Adada hiçbir insan yaşamıyormuş. Alaska’nın tekin hava şartları malum, herhangi bir fırtına ve benzeri halde de tamirat için gelen görevliler aç kalmasın diye yirmi dokuz adet Ren geyiği ihtiyaten adaya bırakılmış. Bu geyikleri ne insanlar ne de vahşi hayvanlar avlamadığı için on iki yıl sonra adayı ilk ziyarette geyiklerin sayısının bin üç yüz elli olduğu görülmüş. Otların bolluğundan, tehdidin yokluğundan altı yıl sonra bu sayı inanılmaz bir biçimde altı bin olmuş. Ancak adanın ekosistemi bu kadar çok hayvanı beslemek için yeterli olmadığından sadece üç yıl sonra adaya geri dönüldüğünde ise geyik sayısının altı binden kırk ikiye düşmüş olduğu görülmüş. Kaynaklar bu kadar çok hayvanı beslemek için yeterli olmamış, kalanlarsa son derece zayıf ve sağlıksızlarmış. Bitki örtüsü ise geyikler sebebiyle neredeyse tamamen yok olmuş. Bu çarpıcı örnek bizim durumumuzla çok paralel. Hiçbir şekilde dışardan müdahale olmasa ve kendi yaşam döngülerine bırakılsalar dahi, geyikleri besleyemeyen ada ile bu kadar insana bakması neredeyse imkansız olan yaşlı dünyamızın kaderleri şimdilik aynı. Adem ve Havva ile sadece iki kişi olan dünya nüfusu, 1900 yılında bir milyar iken 2030 yılında sekiz milyar olması bekleniyor, artışın hızı inanılmaz. Peki, ne yapabiliriz? Bireysel olarak, kurumsal olarak, kollektif olarak birçok şey yapabiliriz. Zira; ancak bilinçli davranarak, sorumluluklarımızı yerine getirerek sürdürülebilir kalkınmaya ulaşabiliriz. Bundan da günün sonunda hem firmalarımız, hem toplumumuz, hem de dünyamız karlı çıkacak. Başta da söylediğim gibi dünyadaki yaşamın sürdürülebilirliği hem bizler, hem çocuklarımız hem de torunlarımız için en önemli konu. Bu temel konunun herkesin ilgisine, dikkatine ihtiyacı var. Yazımı; çevrenin korunmaya ihtiyacının olmadığı, mutlu, refah dolu bir dünya dilekleri ile noktalamak istiyorum. Bu konu ile ilgili görüşlerinizi yukardaki e-posta adresime iletirseniz çok memnun olurum.

GERİ DÖNÜŞÜM, BİLİNÇLİ TÜKETİM, DİKKATLİ ENERJİ KULLANIMI VE İSRAFI ÖNLEMEK, HERKESİN GERÇEKLEŞTİREBİLECEĞİ ÇOK DA ÇABA GEREKTİRMEYEN EYLEMLER.

magdergi.com.tr 31


RÖPORTAJ

"Nasıl Bașardım"

Dj Funky C

“BEN BU YARIŞMAYA GİRERİM VE ŞAMPİYON OLURUM” DEDİM.

Cem Nadiran, bizim tanıdığımız ismiyle DJ Funky C, çocukluğundan beri peşinde koştuğu DJ’lik hayalini nasıl gerçekleştirdiğini, nasıl şampiyon olduğunu gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbette bizlerle paylaştı...

32 magdergi.com.tr


S

eksenli yıllarda Amerika’da orta okuldayken, Run Dmv & Jam Master Jay rap müziğini sokaktan alıp dünya listelerine taşımışlardı. Aynı dönemlerde de Herbie Hancock'da Rock It adında bir hite imza atmıştı. Bu iki şarkının içindeki o scratch sesi benim çok ilgimi çekmişti. O sesi çıkarmak için uğraşırdım. Çok şanslı bir çocuktum. Babam müziğe ve cihazlara çok meraklıydı.

EVİMİZDE HER ZAMAN PİKAP VARDI Evimizde her zaman pikap vardı. Salonda duran ve hep kullanılan setin pikabı haricinde bir de kutuların içinde hiç kullanılmayan iki adet Technics 1200 pikap ve bir adet Numark mixer vardı. Babamız asla kullanmamıza izin vermezdi. O cihazlar babamın özel zevkiydi. Zaman zaman onları çıkarır, ha a sonlarında annemizi alışverişe yollayıp evi boşalttıktan sonra bana ve iki kardeşime müzik ziyafeti verirdi. Koltuklarda zıplayarak delice dans eder, canımız çıkana kadar yorulurduk ve çok mutlu olurduk. Okulda ise birçok arkadaşımın evinde hep kendi DJ cihazları vardı. Zaman zaman okul sonrası bir arkadaşın evinde buluşup o dönemin hit şarkılarıyla eğlenirdik. Çalan arkadaşımız ara sıra plaklar ile scratch sesleri de çıkarabiliyorsa, havasına diyecek yoktu. Yani çok özel bir marifetti. Evdeki cihazlara dokunmam, kullanmam yasaktı. O salonda duran sete ait pikabın iğnelerini de iki üç defa kırınca babam iyice disiplini arttırdı ve o kutulardaki cihazları dolabın üstüne kaldırdı. Ben scratch atmalıydım yapacak bir şey yoktu. Kutuları gizlice, itina ile indirir, cihazları kurar ve babamın eve dönüş saatinden on beş dakika önce aynen bulduğum gibi onları yerine kaldırırdım. Kaçak DJ Cem. Yaş ilerledikçe, babamın da bu cihazlara olan ilgimi fark etmesiyle sular biraz duruldu ve ben kendi plak koleksiyonuma çoktan başlamıştım… O zamanlar arkadaşlarıma hediye olarak kasetler yapardım ve çoğaltırdım. Çok çalışarak kendimi geliştirmiştim. Evde bir DJ set up olması hayal gibi bir şeydi ve bunu yapmam için oldukça donanımlı bir imkandı. 1989 senesinde Türkiye’ye geldik ve cihazlarımız da bizimle birlikte geldi. Turizm Otelcilik'te okuduğum dönemde otellerde staj yapıyordum. Bir yandan da özel davetlerde ve o dönemin mekanlarında DJ’lik yapmaya başlamıştım; Julianas,Taksim Night Park, Garage derken, kendi cihazlarım ile okul partileri ve özel davetlerde de çalmaya başladım ve ekstra para kazandım. Sene 1992, Power FM; Türkiye’nin ilk özel radyolarından… DJ şampiyonası yapıyordu. Kardeşlerim ile iddiaya girdik. Hatta babam da katılmıştı. “Ben bu yarışmaya girerim ve şampiyon olurum” dedim. Yarışmaya girdim ve Türkiye şampiyonu oldum. O dönemde bir otelde çalışıyordum ve yarışmayla birlikte Power FM'de çalışmaya başladım. O günden bu yana yirmi beş yıl geçti. Power FM'in ilk DJ şampiyonu olarak yirmi beş yıldır kaç kuşağa seslendim bilmiyorum ama hala seslenmeye devam ediyorum. Zaman değişti ve her şey çok hızlandı.

özel organizasyonlarda jüri üyesi olarak da yer aldım. Bunlar benim kariyerim için oldukça özel yaklaşımlardır. Yıllarca takip ettiğim Dünya DJ Şampiyonaları’nda jüri olmak ayrıca bir gurur kaynağı oldu benim adıma… Ve şanslıyım ki çok severek yaptığım ve hayatımda hep var olacak olan DJ’lik benim için sadece bir hobi olarak kalmadı. Bu benim profesyonel olarak mesleğim oldu. Hiç çalışıyorum hissi yaşamadım.

SEVDİĞİM, AŞIK OLDUĞUM İŞİ YAPARAK, PARA KAZANDIM VE BU BENİM HAYATIM OLDU. Hep sevdiğim, aşık olduğum işi yaparak, para kazandım ve bu benim hayatım oldu. Şimdilerde tecrübemi ve tekniğimi gençler ile paylaşıyorum. Patronum Cem Hakko'nun bir sözü vardır: ''Mutluluk paylaşmak ile çoğalır''; kesinlikle katılıyorum. Deneyimlerimi, bilgilerimi, müziğimi paylaşıyorum ve mutluluğum artıyor.

BEN HEP YENİ AKIMLARA AYAK UYDURUP, KENDİMİ YENİLEMEYE ÇALIŞAN BİR DJ OLDUM VE HALA POWER FM'DE CANLI YAYIN YAPMAYA DEVAM EDİYORUM. Ben hep yeni akımlara ayak uydurup, kendimi yenilemeye çalışan bir DJ oldum ve hala Power FM'de canlı yayın yapmaya devam ediyorum. Türkiye’yi temsil ederek Dünya DJ şampiyonluklarına katıldım; bu

magdergi.com.tr 33


RÖPORTAJ

Yeni Nesil Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon Sistemleri

Elif Özkaleli Vardar YOĞUN İŞ HAYATI SEBEBİYLE ZAMAN PROBLEMİ OLANLAR İÇİN SON DERECE ETKİN BİR TEDAVİ SİSTEMİDİR.

Günümüzdeki teknolojik gelişmeler; fizik tedavi ve rehabilitasyon konusunda daha kısa süreli, radikal ve etkin tedavi sistemlerinin oluşmasına sebep olmuştur.

34 magdergi.com.tr


B

ildiğimiz klasik fizyoterapi yöntemlerinin dışında popüler olan manuel terapi ve mobilizasyon metotlarını destekleyen bu sistemler sayesinde cerrahi gerekliliği her geçen gün azalmaktadır. Pek çok kişinin ortak sorunu olan kireçlenme yani osteoartritler, bel ve boyun ağrılarıfıtıkları ve kireçlenmeleri, baş ağrısı, migren, spor sakatlıkları, yumuşak doku problemleri ve kemik erimesi gibi rahatsızlıkların tedavisinde çok kısa sürede oldukça başarılı sonuçlara ulaşılmaktadır. Osteoartrit, halk arasında bilinen ismiyle kireçlenme; eklemlerde kıkırdak dokunun yapısında bozulma, kıkırdakta incelme, aşınma ve tahribatın ortaya çıktığı en sık görülen eklem hastalığıdır. En sık diz, kalça, el bileği ve omurgada görülmektedir. Eklem kıkırdağı ve altındaki kemik bütünlüğünün bozulmasına neden olan çok çeşitli etmenler sonucu ortaya çıkan semptom ve klinik muayene bulgularla karakterize bir hastalıktır. Artroz tedavisi için günümüzde çeşitli yöntemler mevcuttur. Bunlar ilaç tedavisinden fizyoterapiye, cerrahi müdahaleden akupunktur gibi alternatif yöntemlere kadar uzanır. Birçok tedavi yöntemi, sadece semptomlara yönelik uygulanır; örneğin, ağrıların hafifletilmesi gibi. Hastalığın nedenine, yani kıkırdak kaybına yönelik uygulanan bir tedavi yöntemi -cerrahi olmayan- bugüne kadar neredeyse hiç yoktu. MBST® Manyetik Rezonans Tedavisi yenilikçi bir alternatif tedavi yöntemidir. Sadece artroz dediğimiz kireçlenmeler değil özellikle bel ve boyun fıtıkları, spor sakatlıkları, donuk eklemler, menisküs problemleri,

yumuşak doku yırtıkları, kemik iliği ödemi ve kemik erimesinde başarı oranı % 98 olarak gösterilmiştir. Almanya’da MR’a girip çıkan danışanların ağrılarının azaldığını gören fizik mühendisleri bu konu üzerinde çalıştıklarında MR (görüntüleme sistemi) frekansının on binde biri gücünde bir frekansla eklemleri tedavi etmeyi başaran bu yöntemi hayata geçirmişlerdir. 2004 yılından beri başta Almanya olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinde başarı ile kullanılan bu sistemin dünyaca ünlü birçok üniversitede etkinliği kanıtlanmıştır. Manyetik rezonans terapisi, fiziksel manyetik titreşim prensibine dayanan bir tedavi yöntemidir. Belirli hücrelerde ve dokularda iyileşme sürecini başlatmak amacıyla kullanılmaktadır. Günde bir saat olmak üzere üç-yedi seans uygulanan bu sistemle vücudun kendini tamir mekanizması devreye sokulmakta ve tedavi geri dönüşsüze en yakın şekilde tedavi edilmektedir. Yoğun iş hayatı sebebiyle zaman problemi olanlar için de son derece etkin bir tedavi sistemidir. Danışanların şikayetlerinin düzelmesinin yanı sıra; tedavi öncesi ve sonrası çekilen röntgen grafisi ve MR görüntülerinde de anlamlı farklar görülmektedir. Bir ha a gibi kısa bir sürede etkin ve başarılı bir tedavi sağlayan yeni nesil tedavi sistemlerinden biri olan MBST ile 2010 yılından beri ülkemizde de binlerce hastanın problemine çözüm ortağı olunmuştur. Uzun dönem sonuçlarının da başarılı olduğu sistem, iyi sonuçlanmayan cerrahileri takiben, vücut içerisinde çivi, vida ve protez olan durumlarda bile güvenle ve etkinliğini kaybetmeden kullanılabilmektedir.

magdergi.com.tr 35


RÖPORTAJ

“Ürünlerimizle Piyasaya Farklılık Kazandırıyoruz”

Erdal Özkan OTANTİK OLAN, ESKİMEYEN DEĞERLER, TEKRAR ELDEN GEÇİRİLEREK YENİDEN HAYAT BULACAK.

Türk tasarım arenasında kendine özgü bir çizgiye sahip olan BAFFI, yalınlığıyla şekillenen ürünleri ile yükselen bir grafik izliyor. Gece rahatlığa odaklı, gündüz ise çevresine enerji dağıtan tasarımlardan oluşan BAFFI koleksiyonları, modellerde kullanılan kumaş ve ahşap seçenekleri ile birlikte zengin görünümler kazanırken, kalitesinden de taviz vermiyor. Yeniliklerin öncüsü olmayı başarmış bir Türk markası olan, yüksek teknoloji, kalite ve tasarımı birleştiren BAFFI Mobilya’nın yaratıcısı Erdal Özkan bizlere markasının serüvenini anlattı...

36 magdergi.com.tr


RÖPORTAJ

B

ize biraz kendinizden bahseder misiniz? Ankara’nın Polatlı ilçesinde doğdum. Aydınlıkevler Ticaret Meslek Lisesi’nden mezun olduktan sonra ticaret hayatım başladı. Üretimin her sa asını, çıraklığını ustalığını yaşayarak bu zamana kadar geldim.

Mobilyacılık serüveniniz ne zaman başladı? Şirket 1972 yılında babam tarafından kuruldu. Çocukluğum ve okul dönemlerim de Siteler’de geçti. Şirketimizin gün geçtikçe büyümesi ve tanınır hale gelmesiyle firmada abimden sonra ben de yer aldım. Kısacası bu sektörün içinde büyüdüm. Ürün yelpazeniz hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz? Modern tarzda koltuk ve mobilya üretimi yapmaktayız. Piyasada bulunan modellerin aksine kendi tasarımlarımızla konsept ürünler üretmekteyiz. Bunun yanı sıra; kafe, villa, ofis, otel gibi önemli projelerle birlikte kişiye özel ürünler de yapmaktayız. Siteler, Türkiye’de mobilya sektörü için çok önemli bir cazibe merkezi haline geldi. Bunun sebebi sizce nedir? Türkiye’de mobilyanın doğduğu yer Siteler’dir. Tecrübesinin ve usta sanatçıların eski yıllara dayanması; Siteler’in cazibe merkezi haline gelmesini sağlamıştır. Dünya ölçekli düşünüldüğünde, Siteler; farkı ve kalitesiyle dünya standartlarında üretim yapılan önemli bir mobilya kentidir.

ESKİ OLAN, GELENEKSEL OLAN YİNE BU SEZONDA BAŞ TACI EDİLECEK Mobilya sektöründe 2015 yılı trendleri nelerdir? Bana göre kendine has bir tarzı olan, kişiye özel farklı tasarımlar için daha önce denenmemiş malzemelerin kullanıldığına tanık olacağız. Bu farklı tasarımların yaratılmasında, teknolojiden her aşamada yardım alınacağa benziyor. Bu da, geometrik desenlerin, doğasının dışında farklı renk ve şekillere bürünmüş malzemelerin karşımıza çıkacağını gösteriyor. Bilim ve doğal yaşamın buluşması, daha sürdürülebilir bir gelecek için suni çözümlerin açığa çıkmasını sağlıyor. Eski olan, geleneksel olan yine bu sezonda baş tacı edilecek. Otantik olan, eskimeyen değerler, tekrar elden geçirilerek yeniden hayat bulacak. Özellikle cra çalışmalar son yıllarda olduğu gibi 2015 sezonunda da hayatımıza renk katacak. Doğal olan, saf malzemeler modern bir estetikle kullanılacak. Katkısız renkler, ilkel yaşamı simgeleyen dokular, herhangi bir işleme tabi tutulmadan oldukça mütevazi tasarımlarla tekrar hayat bulacak. Firmanızın sektöre kattığı yenilikleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle tasarım alanında yaptığımız AR-GE çalışmalarımızla sınırları zorluyor ve bunun sadece hayal gücüyle sınırlandırılabilen bir alan olduğuna inanıyoruz. Ürünlerimizle piyasaya farklılık kazandırıyoruz.

KENDİ ÇİZGİMİZDE, KENDİ ÜRÜNLERİMİZİ TASARLAYIP; MÜŞTERİLERİMİZİN DE FARKLI OLMA İSTEĞİNİ KARŞILIYORUZ.

Müşterilerinizin karar verme aşamasını etkileyen en önemli faktörler sizce nelerdir? Kendi çizgimizde, kendi ürünlerimizi tasarlayıp; müşterilerimizin de farklı olma isteğini karşılıyoruz. Kişiye özel tasarımlarımızı iki ve üç boyutlu çizim programlar yardımıyla evlere taşıyoruz.

BİZİ FARKLILAŞMAYA İTEN ZATEN PİYASANIN ARTIK FARKLI TARZLAR GÖRMEK İSTEMESİYDİ Ürünlerinizi tasarlarken kullanıcıların ihtiyaçlarını nasıl belirliyorsunuz? Bizi farklılaşmaya iten zaten piyasanın artık farklı tarzlar görmek istemesiydi. Biz de müşterilerimizden gelen bu talebi karşılamaya çalışıyoruz. Yıl içerisinde modayı ve trendleri belirleyen fuarlardan alınan raporlarla da belirlemekteyiz. 2015 yılı hedefleriniz nelerdir? 2015 yılında Türkiye içindeki konsept mağazalarımızı artırmak ve var olan ihracat rakamlarımızı yükseltmek hedeflenmiştir. Bu süreçte farkımızdan ve kalitemizden taviz vermeyeceğiz.


ofis mobilya BUSINESS

OFİS TEKİN Koltuk

RALPH LAUREN Büyüteç £95,00

ENNE Sehpa

VITRA Duvar Saati £260,40

CHRISTIAN LACROIX Not Defteri £9,00 CHRISTOFLE Flash Bellek £189,00

ROBERTO CAVALLI Çerçeve £630,00

GRAF VON FABER-CASTELL Mürekkep £25,00

GRAF VON FABER-CASTELL Dolma Kalem £495,00

FORNASETTI Çöp Kutusu £875,00

38 magdergi.com.tr

FLOS Masa Lambası £565,00

Ofisinizde kullanacağınız șık ve konforlu mobilyalarla iș hayatını keyifli hale getirin...

ZANOTTA Çalıșma Masası

HERVE GAMBS Çiçek £495,00

İȘ VE KEYFİ KARIȘTIRIN!


TEPEHOME Tual

ZANOTTA Kanepe

İMZANIZI ATIN...

VILLIERS Sehpa £11,368,00

çac ağ ı£

11 0,0

0

Özgün tasarımlara sahip dekoratif ürünlerle ofisinizde de tarzınızı yansıtın...

PROGETTI Șemsiyelik £108,00

SEPT-BRUXELLES Ipad Kılıfı£117,00

L-O BJE TZ

arf A

OFİS TEKİN Koltuk

TOM DIXON Bant £60,00

TOM DIXON Zımba £50,00

magdergi.com.tr 39


RÖPORTAJ

VEFA ÖDÜLLERİ TÖRENİ’NDE SİYASİ PARTİ TEMSİLCİLERİ, BELEDİYE BAŞKANLARI, SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ TEMSİLCİLERİ, BÜROKRATLAR, SANAYİCİLER VE İŞ ADAMLARI KATILIM GÖSTERDİ.

Siyaset ve İş Dünyası, Vefa Ödülleri Töreni’nde Buluştu Ankara Sivil Toplum Kurulușları Platformu (ASTOP) tarafından bu yıl ilki gerçekleștirilen "ASTOP Vefa Ödülleri” töreni, siyaset ve iș dünyasını bir araya getirdi. Bașbakan Yardımcısı Akdoğan’ın da katıldığı törende, ülkemize üstün hizmetlerde bulunmuș isimler onurlandırıldı. Dönem sözcülüğünü Genç Girişim ve Yönetişim Derneği Başkanı M.Nezih Allıoğlu, Onursal Başkanlığını ise TÜSİAV Başkanı Veli Sarıtoprak’ın yaptığı ASTOP’un ödül töreni, ATO’da gerçekleşti. Ülkemize üstün hizmetlerde bulunan devlet adamı, bürokrat, işadamı, sanatçı ve bilim adamlarının onurlandırıldığı törene aralarında Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, ASO Başkanı Nurettin Özdebir, ATO Başkanı Salih Bezci, eski başkan ve milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, bürokratlar ile sanayici ve işadamları katıldı. Törenin açılış konuşmasını yapan ASTOP Dönem Sözcüsü Nezih Allıoğlu, vefanın öneminden ve Başkent Ankara’ya karşı da herkesin vefa borcu olduğundan bahsetti. Konuşmaların ardından, Ahmet Çavuşoğlu, Aslan Yıldız, Behiç Harmanlı, Devrim Erol, Ekrem Önal, Ertunç Özcan, Ferda Sözen, Gizem Girişmen, Hüseyin Aslan, İbrahim Hakkı Alptürk, Kazım Oksay, Kürşat Özkök, Mehmet Akyürek, Mehmet Doğanlar, Prof. Dr. Necati Kutlu, Oğuz Engiz, Refik Baydur, Rıdvan Ege, Av. Sadık Avundukluoğlu, Prof. Dr. Sadık Tural’a vefa ödülleri alkışlar arasında takdim edildi. Tören; kokteyl ve müzik dinletisi ile sona erdi.

40 magdergi.com.tr


RÖPORTAJ

AHMET - CAN ÇAVUȘOĞLU

BERİL ÇAVUȘOĞLU

NEZİH ALLIOĞLU

KOKTEYL VE MÜZİK DİNLETİSİ İLE SONA EREN TÖRENE ÜLKEMİZE ÜSTÜN HİZMETLER VERMİŞ İSİMLERİN İLGİSİ YOĞUNDU.

ALTAN PALABIYIKOĞLU

BURCU AYDIN

ZEYNEP YAZICI

TANSEL - ULAȘ UZUNYOL

KIVILCIM - YAVUZ OBAKAN

FATMA SEMİZ

magdergi.com.tr 41


RÖPORTAJ

"Ankara Markalarla Daha Güzel Olacak"

Gökçe Özcan

DÜNYADA TRENDLERİ YÖNETEN VE ŞEKİLLENDİREN YEGÂNE UNSUR MARKALAR OLDU.

Cumba Selection’ın, onlarca ithal markaya ait zengin koleksiyonu artık Ankara’da. Başkentin tanınmış iş kadınlarından Gökçe Özcan’ın, Arjantin Caddesi’nde açtığı mağaza, yeni döneme damga vuracak. Markaların gücüne inanan Gökçe Hanım ile Cumba Selection’ın Ankara’ya ivme kazandıran marka değerini konuştuk.

42 magdergi.com.tr


RÖPORTAJ

M

arkaların gücüne inanan bir insan olarak Ankara’nın yeni dönemde ulusal ve uluslararası markalarla daha da büyüyeceğine inanıyorum. Markaların çekim gücü ve büyüsü her geçen gün artmakta. Dünyanın en önemli kentlerine gittiğimiz zaman aslında tek yaptığımız şey marka dedektifliği oluyor. Markaların hareketleri ve gelişmesi aslında en çok takip ettiğimiz konuların başında geliyor. Dünyada trendleri yöneten ve şekillendiren yegâne unsur markalar oldu. Çoğumuzun farkında olmadan peşine takıldığı semboller ve yeni değerler, aslında markalardan çıkıyor. Bu yeni güç kümesinin Ankara’ya ne kadar değer katacağını tahmin edebiliyor musunuz? Bu markalar Ankara’ya geldiği zaman muazzam bir güç olacak. Şimdi bütün Ankaralılar el birliği ile ulusal ve uluslararası dev markaları Başkent’e taşımak için seferberlik ilan etmeli. Bu markaların çekim gücünü bölgesel olarak kullanmalıyız. Yılın her günü bu markalarla tanışmak için gelen binlerce turisti düşünsenize... Ankara’nın büyümesi ve ekonominin gelişmesi için bundan daha güzel bir şey düşünemiyorum. Markanın gücünü bunun için önemsiyorum. Markaların birbirinden iddialı modelleri ile Ankaralılarla buluşması... Cumba Selection markasını İstanbul’dan Ankara’ya taşıdıktan sonra gördüğümüz yakın ilgi ve alaka beni bu konuda daha da heveslendirdi. Şunu çok iyi biliyorum; Ankaralılar markaya büyük önem veriyor. İyi bir markanın serüvenine kendilerini de dâhil ediyorlar. Her şeyden öte kalite çizgisi Ankaralılar için en üst düzeyde. Buradan baktığımız zaman markanın gücü bir kez daha ortaya çıkıyor. Bir Dubai ve Milano örneği çok net bir şekilde markaların kente sihirli dokunuşlarla neler yapabileceğini bize gösteriyor. Bu bilinçle hareket ederek mobilya ve aksesuar alanında farklı ve yaratıcı tasarımlarıyla dikkat çeken Cumba Selection’ı Ankaralılar ile bir araya getirdik. Ev ve ofis tasarımında dünyanın en önemli markalarını bünyesinde barındıran Cumba Selection markasının Ankara’ya yeni bir heyecan getireceğini düşünüyoruz. Yaşamınızın her köşesine imza atmak için kapılarını açan Cumba Selection her mevsim yenilenen, birbirinden farklı aksesuar ve mobilya markaları ile Ankaralılar ile buluşmaya hazır. Otuz beşten fazla markayla Türkiye’deki en zengin koleksiyonları bir araya getiren Cumba Selection’da her marka farklı bir konsept içeriyor. Çok kısa bir süre önce açılmış olmamıza rağmen Ankaralılar’ın kısa sürede ilgi odağı olduk. Bu da gösteriyor ki, Ankaralılar gerçekten çok zevkli ve markaları seviyorlar. Yaşadığımız kent için bir başlangıç yaptık. Evlerinize, bahçelerinize, yaşamınıza dokunmak için birbirinden zevkli ve özel parçaları bir araya getirdik. Daha açılmadan alışveriş yapmak isteyenler oldu. Bu da gösteriyor ki, dünyaca ünlü markaların Başkent’e gelmesi gerçekten çok önemli. Umarım bu başlangıç diğer markalar için bir örnek olur ve kentimizde bu markaları bir arada görebiliriz.

EV VE OFİS TASARIMINDA DÜNYANIN EN ÖNEMLİ MARKALARINI BÜNYESİNDE BARINDIRAN CUMBA SELECTİON MARKASININ ANKARA’YA YENİ BİR HEYECAN GETİRECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ.

magdergi.com.tr 43


RÖPORTAJ

“En Büyük İdealim Yaptığım İși Keyif Aldığım Haliyle Sürdürebilmek”

Joerg Limper

ANKARA VE ÇEVRESİ TÜM DÜNYANIN İLGİLİSİNİ ÇEKEBİLECEK BİRÇOK TARİHİ ZENGİNLİĞE SAHİP

Sheraton ve Lugal Ankara’nın başarılı Genel Müdürü Joerg Limper tam bir Ankara hayranı… Geniş vizyonuyla Sheraton Otel’in kalitesini hep bir adım ileri götüren Limper’den başarının anahtarlarını ve Ankara’nın güzelliklerini dinledik…

44 magdergi.com.tr


RÖPORTAJ

K

endinizden biraz bahseder misiniz? Pek çok meslektaşım gibi kariyerime otuz sekiz yıl önce bellman olarak başladım. Mutfak bölümünde şef olarak çalıştığım yılların ardından uluslararası bir deneyim kazanmak için Londra’ya gittim. Ardından New York’ta Cornell Üniversitesi’nde Profesyonel Gelişim Programı’na katıldım. Eğitimimi takip eden yıllarda Amerika’nın çeşitli eyaletlerindeki otellerde sekiz yıl çalıştım. Amerika’dan sonra Starwood Otelleri’nde Japonya, Güney Kore ve Güney Afrika’nın Başkenti Pretoria’da genel müdür olarak görev yaptım. Yaklaşık iki yıldır Sheraton Ankara ve Lugal Ankara’nın Genel Müdürlüğü’nü yürütüyorum. Ankara’ya gelişiniz nasıl oldu? Güney Afrika çalıştığım en güzel ülkelerden biriydi ve bana Ankara’daki görevim teklif edilinceye dek Pretoria’da sayılı günlerimin kalmasına üzülüyordum. Önemli bir kariyer aşaması olarak gördüğüm Ankara teklifiyle kapım çalındığında Pretoria’dan ayrılmanın üzüntüsü geride kaldı. Konuştuğum bazı insanlar bunu tuhaf karşılamış olabilirler ama Ankara karşıma çıkabilecek en iyi seçeneklerden biriydi. Burası önemli bir Başkent, birçok devlet başkanını aynı anda ağırladığınız günler oluyor. Mesleğinizin kırkıncı yılında hala yeni tecrübeler edinmeyi önemsiyorsanız Ankara iyi bir tercih olacaktır. Bunun yanı sıra Avrupa’nın en büyük kongre merkezlerinden birinin genel müdürlüğünü yürütmek oldukça çekici bir seçenekti. Sayabileceğim daha pek çok neden beni kuşku yaşatmadan Ankara’ya getirdi.

elimizden gelen desteği sağlıyoruz. Yaklaşık bir yıl önce bu bölgenin tarihsel zenginliğini özel bir mutfak kurgulayarak anlatmaya başladık. Her ha a değişen gurme menülerle geçmişten günümüze Anadolu uygarlıklarına farklı bir keşif gezisi düzenliyoruz. Sadece sofraya koyduğumuz lezzetlerle bile yüzlerce misafirin bu topraklara farklı bir merak duymalarını sağlayabildik. İnanıyoruz ki, bu şehrin hikayesi ortaya çıktıkça Ankara beklediğimizden daha önemli bir çekim merkezi olacaktır. Otel yönetiminde çalışanların önemli bir rolü olduğu yadsınamaz bir gerçek… Çalışanlarınızı motive etmek için neler yapıyorsunuz? Çalışanlar otelin yönetilmesinde önemli bir role sahip demekten ziyade en önemli role sahip demek daha doğru olacaktır. Belki pek çok otelden farklı olarak Sheraton Ankara’nın çalışanlarının büyük bir kısmı açıldığından beri, yani yaklaşık yirmi beş senedir bu oteldeler… Çalışanların misafirlerle yıllar boyu süren dostlukları ve paylaştıkları pek çok güzel anı bu otele özel bir anlam katıyor. Motivasyonumuzu arttırmak için etkinlikler düzenliyoruz, birbirimizi iyi işlerimiz için ödüllendiriyoruz ama burası için konuştuğumuzda gördüğüm en belirgin şey çalışanların bir arada olmaktan oldukça keyif aldıkları…

Mesleğiniz hakkında bizlere biraz bilgi verir misiniz? Şehrinizdeki iş yerlerini, alışveriş merkezlerini, müzeleri veya parkları düşünün… Aklınıza gelebilecek her yer belirli bir saatten sonra kapılarını kilitler. Bir otel ise, tüm misafirlerine ha anın yedi günü yirmi dört saat hiç durmadan aynı kalitede hizmet sunmak durumundadır. Yorucu bir işin ardından ara verecek zamanınız yoktur diyebilirim. Bu işin doğasına alışmak zor olabilir ama alıştığınız takdirde vazgeçemeyeceğiniz kadar renkli bir hayat sunar. Yaptığım işi espirili bir dille özetlersem; milyonlarca insanın tecrübe etmek için binlerce dolar harcadığı deneyimleri, üzerine ücret alarak yaşadığımı söyleyebilirim. Meslektaşlarımın pek çoğunun bu düşüncemi paylaşacağından eminim. Yönetici olmadan önce otelin tüm departmanlarında çalıştığınızı söylemiştiniz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Şu an bulunduğunuz konuma katkısı olduğunu düşünüyor musunuz? Otelciliğin hemen hemen tüm alanlarında görev yaptığımı söyleyebilirim. Kariyerime bellman olarak başladığımı da belirtmiştim. Her kademede elde ettiğiniz tecrübelerin paha biçilemez olduğunu ve yöneticilik anlayışınıza olumlu katkıları olduğunu reddedemem. Fakat diğer yandan yöneticilik yapan herkesin kariyerinde bu yolu katetmesini zorunlu görmüyorum. Karşılaştığım pek çok girişimci ruhlu insanın başarısını düşündüğümde, iyi bir yönetici olmanın tecrübeden başka kaidelerinin de olduğu açıkça ortada. Otelinizin misafir portföyünü, kalitesini ve bulunduğu konumu geliştirmek için neler yapıyorsunuz? Otelimizin misafirlerimizin gözündeki konumunu korumak ve iyileştirmek için hizmet kalitemizi her yönüyle, sürekli olarak geliştiriyoruz. Misafir portföyümüzü geliştirmek için üzerinde yoğunlaştığımız konuların en başındaysa Ankara’nın marka değerini yükseltmek geliyor. Ankara ve çevresi tüm dünyanın ilgilisini çekebilecek birçok tarihi zenginliğe sahip. Binlerce yıllık geçmişinde tarihin en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapan bu kentin tüm zenginlikleri büyük bir sır gibi saklanmış. Ankara’nın zenginliğini anlatan her çalışmaya

magdergi.com.tr 45


RÖPORTAJ

CUTLER AND GROSS Gözlük $ 500 GUCCI Kravat $ 200

Şık Bir Beyefendi

BURBERRY LONDON Kravat $ 190

JUNGHAN Saat $ 2,000

Modası asla geçmeyen lacivert, gri ve siyah takımlarınızı sade aksesuarlarınızla tamamlayarak asil bir duruş yakalayın...

HACKETT Gömlek $ 215

LUTWYCHE Takım Elbise $ 7,840

JOHN LOBB Ayakkabı $ 1,855

46 magdergi.com.tr

VALENTINO Gömlek $ 350

KINGSMAN Takım Elbise $ 2,495

FALKE Çorap $ 25

TOD'S Ayakkabı € 225


RÖPORTAJ

Bir Centilmenin Dolabı

LANVIN T-Shirt $640

Rahatlığı ön planda tutan erkekler için giyim ve aksesuar alternatiflerini derledik... Kot üstüne rahat bir t-shirt, altına bir spor ayakkabı ve sade aksesuarlarınızla sportif bir tarz oluşturun...

GUCCI T-Shirt $ 450

MIANSAI Bileklik

ALEXANDER MCQUEEN Pantolon $ 665

COMMON PROJECTS Ayakkabı $ 400

FRAME DENIM Pantolon $ 210

BRIONI Pantolon $ 600

GIVENCHY Pantolon $ 665

ALEXANDER MCQUEEN Bileklik

BRIONI Gömlek $ 550

LANVIN Ayakkabı $ 665

magdergi.com.tr 47


RÖPORTAJ

“Bașarılı Olmanın Yolu Ekip Çalıșmasından Geçer”

Kaan Karayalçın

ARKA PLANDA OTURMUŞ BİR EKİBİNİZ YOKSA BAŞARISIZ OLURSUNUZ

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Karaciğer, Safra Yolları, Pankreas Cerrahisi Ünitesi Profesörü Dr.Kaan Karayalçın başarı öyküsünü MAG Business okurları için paylaştı.

48 magdergi.com.tr


RÖPORTAJ

PANKREAS CERRAHİSİ ALANINDA UZMANLAŞMIŞ KURUMLARDA BU AMELİYATLAR DÜŞÜK RİSKLERLE UZUN YILLARDIR GERÇEKLEŞTİRİLİYOR

1

987 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi’nde uzmanlık eğitimimi tamamladım.İhtisas sırasında ve sonrasında Queen Elizabeth Hospital Liver Unit Birmingham, Memorial Sloan Kettering Cancer Center Hepatopancreatobiliary Surgery Unit New York, Paul Brousse Hospital Hepatobiliary Surgery Unit Paris Hastaneleri’nde görev almak bu günlere gelmemde büyük rol oynadı.

TIP SEKTÖRÜNÜ DİĞER SEKTÖRLERDEN AYIRAN BİRÇOK ÖZELLİĞİNİN YANI SIRA BENZER ÖZELLİKLERİ DE VARDIR. BUNLARIN BAŞINDA GELENLERDEN BİRİ, “EKİP ÇALIŞMASI”. Tıp sektörünü diğer sektörlerden ayıran birçok özelliğinin yanı sıra benzer özellikleri de vardır. Bunların başında gelenlerden biri, “Ekip Çalışması”. Cerrahlık tek başına bir iş olarak görünse de aslında arka

planda oturmuş bir ekibiniz yoksa başarısız olursunuz. Fakat doğru ekibi oluşturduğunuzda başarının devamlılığını sağlamış olursunuz. Benim en büyük başarılarımdan biri Ankara Üniversitesi’nde böyle bir ekip ruhunu yakalamam oldu.

BENİM EN BÜYÜK BAŞARILARIMDAN BİRİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ’NDE EKİP RUHUNU YAKALAMAM OLDU.

Yasemin Dalkılıç’ta tesadüfen bir pankreas kitlesi saptanmıştı. Yapılan ameliyat sonrasında bunun bir pankreas tümörü olduğu anlaşıldı. Nadir görülen ve zaman zaman uzak organlara da yayılabilen bir kitleydi. Yasemin, bu ameliyatı problemsiz atlattı ve rekor denemelerine başarıyla devam etti. Şu anda da problemsiz bir şekilde yaşamını sürdürüyor. Pankreas ameliyatlarıyla ilgili olarak toplumda genel bir ön yargı var. Bu ameliyatların çok tehlikeli olduğuyla ilgili. Bu doğru değil. Pankreas cerrahisi alanında uzmanlaşmış kurumlarda bu ameliyatlar düşük risklerle uzun yıllardır gerçekleştiriliyor. Yasemin kendi hikayesini yıllar önce kamuoyuyla paylaşmıştı. Burada tekrar vurgulamanın amacı bu yaygın ön yargıyı biraz olsun değiştirebilmek... magdergi.com.tr 49


RÖPORTAJ

Müșteri Sadakati Yaratmak

Leman Yıldız

“MÜŞTERİNİN KÜÇÜĞÜ BÜYÜĞÜ YOKTUR”

Günümüzde tüm işletmeler için oldukça önemli olan, firmaların uzun dönemde varlıklarını sürdürebilmeleri için gerekli unsurların başında gelen müşteri sadakati oluşturma kavramı hakkındaki incelikleri Ankara Yelken Kulübü Restaurant İşletme Müdürü Leman Yıldız’dan dinledik...

50 magdergi.com.tr


E

n önemlisi rekabetin farkında olun İster musluk tamircisi olun, ister kimsenin yapmadığı yeni bir iş yapın. Rakibiniz ya vardır, ya da kapıdadır. Bu durumda “ Biz, tekiz. Canınız isterse yaklaşımı” kısa vadede olmasa da uzun vadede sizi uçuruma sürükler.

Küçük müşteri yoktur Eskiler der ya, “müşterinin küçüğü büyüğü yoktur” diye. İş aldığınız sürece o, sizin müşterinizdir. Vaat ettiğiniz hizmetin kalitesi, müşterinizin cironuza katkı payıyla değişmemelidir. Değişirse kalitenizi sürdüremezsiniz. Ancak elbette, belli ciroların altındaki işleri yapmayı terk edebilirsiniz. Bu bir tercihtir. Ama “ne kadar ekmek o kadar kö e muamelesi” sadece sizin marka değerinizi aşağıya çeker, müşterinizin değil.

“HEP DAHA İYİSİNİ, DÜNYANIN BİR YERİNDE BİRİLERİ YAPACAK” En iyisi olmak… “Biz en iyisiyiz” demek bence bu çağda artık komik kalıyor. Çünkü hep daha iyisini dünyanın bir yerinde birileri yapıyor. Bu durumda ya siz bunun farkında olacaksınız ya da böbürlenmeye devam edeceksiniz. “Daha iyisi olmak için ne yaparız?” konusunda planınız olmalı ki; farklılaşabilin. “Elimizden bu kadarı geliyor” diyorsanız müşteri sadakatini de unutun!

“MÜŞTERİLERİNİZİ DAHA YAKINDAN TANIMAK İÇİN VERİ TOPLAYIN”

İletişim ve ilişki yönetimi Müşteri sadakati sağlamak için on numara iletişimci olmanız lazım. İletişim, duygusal zeka ve sosyal zeka becerilerine sahip olmayan biri müşteri ile görüşmemelidir. “Ben yapamam” diyorsanız o konuda uzmanları tayin edin. Çünkü müşteriler, sevdikleri ve uyum içinde olduklarıyla iş yapmak isterler. Müşterilerinizi daha yakından tanımak için veri toplayın, verileri bir yazılıma dökün, ve işletin. Bu, size hem müşteri tercihlerinizi anlamanızda, hem de onlarla ilişki yönetiminde bir yol haritası verecektir. Her zaman ulaşılır olun İşi yaparken, yaptıktan sonra ve daha sonrasında her zaman, tüm soru ve talepler için ulaşılır olun. En geç 24 saat içinde müşterilerinize mutlaka geri dönün. Dönemediğinizde ise mazeretinizi belirtin ve özür dileyin. Bu gecikmeye sebep; eksik insan kaynağı, teknolojik veya lojistik konular ya da iş süreçleriniz ise bir an önce bu problemi halledin. Etik Olun Etik olmak; dürüstlük ve adalet değerlerinizi kapsar. Ama aynı zamanda müşterinizin gizliliğini korumak anlamına da gelir. Tek derdiniz; “günü kurtarmak” olduğunda, “o gün, hep bugün olur” Ve asla büyüyemezsiniz. Ya da başınız derde girer. Özetle müşteri sadakati; Rekabetin farkında olmanız, Hizmette kalite standartı yakalamanız, İşinizin en iyisi olmanız, Her zaman ulaşılabilir olmanız, İletişim ve ilişki yönetimini becerebilmeniz Ve etik olmanızla sağlanır. Aksi halde ya debelenir durursunuz, ya da gelecekte var olamazsınız.

magdergi.com.tr 51


RÖPORTAJ

"Hedefi Olmayan Gemiye Hiçbir Rüzgâr Yardım Etmez"

DÜNYADA TRENDLERİ YÖNETEN VE ŞEKİLLENDİREN YEGÂNE UNSUR MARKALAR OLDU.

Murat Kader

Çocukluk hayali olan mimarlık mesleğini başarıyla icra eden Murat Kader, kurucu ortaklığını yaptığı, Türkiye’de ve dünyada önemli çalışmalara imza atan İki Design Group Mimarlık Ofisi’nin vizyonunu bizlerle paylaştı…

52 magdergi.com.tr


RÖPORTAJ

S

izi kısaca tanıyabilir miyiz? Çocukluğumdan itibaren mimar olmak istiyordum. Hatta annemin, daha üç yaşındayken sesimi kaydettiği bir kaset var; kayıtta ‘ben mimar ya da mühendis olacağım’ diyorum. Annemin, “mimar olduğunda ne yapacaksın” sorusuna karşılık olarak da “Japonya’da yüz bir katlı bina yapacağım” diyorum. Bunun üzerine annem, yüz bir katlı binayı yaptığımda ne yapacağımı soruyor. “Binanın üzerine çıkarak ucuna taş bağladığım ipi, sallandıracağım” cevabını veriyorum. Tam bu sırada kayıt bittiği için neden taşı sallandırmak istediğimi öğrenemiyoruz. Ama benim tahminim şu: O dönemin inşaat teknolojisinde tuğla örülen binalarda duvarın düz olup olmadığı, ipe şakül bağlanıp, aşağı sarkıtılarak ölçülürdü. Büyük ihtimalle bende su terazisini kontrol etmeyi düşünüyordum. Benim için en büyük hede i mimar olmak ve o nedenle 1987 yılında tek tercihim olan İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü’ne girdim. 1991 yılında lisans eğitimini tamamladıktan sonra yüksek lisans için Amerika’ya gittim ve 1994 yılında University of Pennsylvania'da yüksek lisans eğitimimi tamamladım. Mimarlık öğrenimi sırasında; Behruz Çinici Mimarlık Bürosu'nda, Avusturya Viyana'da Marshalek&Laughclater Mimarlık Bürosu'nda ve Boston'da Arch. Standford Wilk Bürosu'nda çalıştım. Evliyim ve bir kızım var.

ÜÇ YAŞINDAYKEN SESİMİ KAYDETTİĞİ BİR KASET VAR; KAYITTA ‘BEN MİMAR YA DA MÜHENDİS OLACAĞIM’ DİYORUM İşiniz ne zaman ve nasıl kuruldu? Okuldan arkadaşım olan Sema Eser Özsaruhan ile birlikte 1995 yılında İki Design Group Mimarlık Ofisi’ni kurduk. İşimize ilk başladığımız yıllarda pek çok meslektaşım gibi küçük çaplı projeler yaptık. Daha sonra yaptığımız her iş referansımız oldu ve daha büyük projelere imza attık. Her alanda –bir tek hastane hariç ki onu da yapabiliriz- proje tasarladığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. Yirmi yıldır yurt içinde ve yurt dışında mimari tasarım ve uygulama çalışmalarımız sürüyor. Bu süre zarfında çok büyük projelere imza attık. Bunlar arasında Eclips Maslak, Emaar Square, Vadi İstanbul, Tema İstanbul sayılabilir. Ayrıca yurtdışında on altı ülkede proje yapıyoruz. Katar’ın ve Ukrayna’nın en yüksek binalarında imzamız var. En son Rusya Kuzey Osetya’da 185 milyon Euro’luk bir stadyumun projesini yapıyoruz. Ayrıca Tanzanya’da Safari City isminde yeni kurulan bir kentin tüm projesini biz çizdik. Libya’da ödül alan Bingazi Alışveriş Merkezi yine İki Design Group imzasını taşıyor. Gelecekte kendinizi ve firmanızı görmek istediğiniz yer, durum nedir? Böyle bir tablo tarif eder misiniz? Kendinizi şu an o tablonun neresinde görüyorsunuz? Dört katlı ofis binamızda yaklaşık yetmiş beş mimarla çalışıyoruz ve Türkiye’nin en büyük tasarım şirketleri arasında yer alıyoruz. İlk zamanlar çekirdek bir kadromuz vardı. Geçen yıllar içinde önemli projeler aldık ve donanımlı yeni üyelerin katılımı ile daha kalabalıklaştık. Çalışma arkadaşlarımız bizim için çok önemli. On dokuz yıllık İki Design Group bünyesinde çalışan personelin ortalama kalma süresi 4.8'dir. Yani ortalama beş yıla yakın bir zaman birlikte çalışıyoruz. On - on iki yıldır aralıksız çalıştığımız arkadaşlarımız var. Ayrıca bizden ayrılıp kendi ofislerini kuran ve markalı işlere imza atan mimar arkadaşlarımıza da ön ayak olduğumuzu düşünüyoruz. Gelecekte ise buranın çalışanlarının da hisse sahibi olduğu çok ortaklı yapıya dönüşmesini hayal ediyoruz. Zaten buna yavaş yavaş başladık ve ekip başkanlarına hisseler verdik.

İş yaşamında “vizyon” ve “amaç” belirlemek neden önemli? Bu konuda Montaigne’in çok güzel bir sözü var: Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgâr yardım etmez… Bu yaptığınız her iş için gerekli. Eğer işinizde bir amacınız yoksa başarılı olmanız da mümkün değildir. Gerek bireysel gerekse organizasyonel eylemlerde hedef ve amaç belirlemek planlamada önemli bir yer tutar. Yol belli olduğunda ilerlemek kolaylaşır. Bireyin ya da organizasyonun var oluş nedenini ve ulaşmak istediği noktayı tanımlaması aynı zamanda motivasyonel bir unsurdur. Bu tanımlamalar itici bir güç oluşturur ve performans üzerinde etki yaratır.

GENÇ ARKADAŞLARIMA, HAYAL KURMAYA MUTLAKA VAKİT AYIRMALARINI ÖNERİRİM İş hayatına yeni atılmış genç girişimciler ilk etapta nasıl bir yol izlemeliler? Tavsiyeleriniz neler? Hayal kurmanın çok önemli olduğuna inanıyorum. Genç arkadaşlarıma, hayal kurmaya mutlaka vakit ayırmalarını öneririm. Ve bu hayalleri gerçekleştirmek için de mücadele etsinler. “İmkansız” kelimesini sözlüklerinden silsinler. Hangi yaşta olurlarsa olsunlar, mutlaka hayal ettikleri meslek grubunun çalışma alanında tecrübe edinsinler. Tabii en önemlisi tatillerini verimli geçirsinler. İyi bir tatil, aynı zamanda iyi bir iş hayatı demektir. Bunun yanında bence üç şeyi yapmayı kesinlikle unutmasınlar: Düzenli spor, kitap okumak ve en az iki yabancı dil konuşabilmek. İş hayatınızı ve sosyal hayatınızı nasıl dengeliyorsunuz? Sık sık yapmaktan hoşlandığınız aktiviteler var mı? Çok yoğun bir çalışma tempom var. Ama ne olursa olsun, eğer özel bir davet veya iş yemeğim yoksa mutlaka evde, ailemle birlikte olmayı tercih ediyorum. Evimin bahçesinde çalışmayı seviyorum, toprakla ilgilenmek beni çok rahatlatıyor. Ailece yapılabilecek en iyi sporlardan biri olduğu için birlikte golf yapıyoruz. Bir de tabii ki yurt dışı gezilerimiz var. Ailece olmanın keyfini doyasıya yaşıyoruz bu tatillerde.

ANADOLU, ÇATALHÖYÜK'TEN BU YANA GERÇEK ANLAMDA TASARIM ÜRETİYOR

Türkiye’yi Avrupa’da temsil edebilecek en başarılı sektör sizce hangisi? Kesinlikle inşaat ve tasarım diyebilirim. Biz bu topraklarda çalıştık, tasarlamayı, analiz yapmayı, suyu, toprağı, rüzgârı, güneşi kullanmayı, yatırımcı ve son kullanıcı beklentileri nelerdir, onları bu topraklarda öğrendik ve hepsini bütünleştirdik. Bu donanımla ülkemizde olduğu kadar yurt dışında da önemli projelere imza attık. Ülkemizde kazandığımız kültür ve birikimle yurt dışında önemli başarılar elde ettik. Bunlar mimarlık sektörümüz adına önemli kazanımlar oldu. Anadolu, Çatalhöyük'ten bu yana gerçek anlamda tasarım üretiyor. Günümüzde mimarlık bayrağını başka ülkeler taşıyor olabilir. Ancak bizce önümüzdeki yirmi yıl içinde star mimarlar üretecek ülke, kesinlikle Türkiye olacaktır. Biz bunu aslında daha önce yapmışız. Yeniden başaracağımıza eminim. Bu topraklardan aldığımız ilham ile yurt dışındaki en önemli projeleri biz tasarlamaya devam edeceğiz.

magdergi.com.tr 53


RÖPORTAJ

"Geleceği Yaratabilmek, Geleceğin Bir Parçası Olabilmek İçin Vizyon Sahibi Olmak Șart"

Münir Özkök GÜZEL, ESTETİK VE NİŞ PROJELER ÜRETEN BİR KURUM OLMAYI HEDEFLEDİK.

Estetik yaşam alanları oluşturan projeleriyle adından söz ettiren Mar Yapı’nın kuruluş hikayesini ve gelecek hedeflerini; takı sektöründen enerji sektörüne, ardından da inşaat sektörüne geçen başarılı iş adamı, Mar Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Münir Özkök’ten dinledik...

54 magdergi.com.tr


RÖPORTAJ

S

izi kısaca tanıyabilir miyiz? Aslen Mardinli bir aileden geliyorum. Çocukluğum ve ilk gençliğim Bakırköy ve Ataköy civarında geçti. Babam Kapalıçarşı’da kuyum işiyle uğraştığı için, bir yandan eğitimime devam ederken, bir yandan da iş hayatına başladım. 1983 yılında ağabeyimle birlikte Midas Kuyumculuk firmasını kurduk. Midas bugün en büyük altın zincir üreticisi ve ihracatçısıdır. 1997 yılında şu anda Mar Yapı’da da iş ortağım olan Yusuf Arslan ile birlikte Maraş Enerji şirketini kurduk ve çalışmalarımıza devam ediyoruz. İşiniz ne zaman ve nasıl kuruldu? 2006 yılında, Maraş Enerji’de de ortağım olan Yusuf Arslan ile birlikte Mar Yapı’yı kurduk ve şimdiye kadar Güneşli Konutlar, G Plus, G Marin, Tri G Rotana, G Yoo gibi pek çok projeyi geliştirdik. Bu projelerin birçoğunda yaşam başladı. Ancak devam eden projeler de var.

HER ZAMAN ESTETİK, SÜRDÜRÜLEBİLİR VE GÜZEL PROJELERE İMZA ATTIK

İş hayatına yeni atılmış genç girişimciler ilk etapta nasıl bir yol izlemeliler? Tavsiyeleriniz neler? Genç arkadaşlarıma öncelikle sağlıklarına dikkat etmeyi öneriyorum. Çünkü eğer sağlığınız yerinde olmazsa başarıların önemi de olmaz. İşini tutkuyla yapan insanların her zaman başarılı olacağını düşünürüm. O nedenle tutku çok önemli. Hayatta her şeyi iş odaklı düşünmemek gerekiyor. İnsanın kendisini değişik alanlarda besleyebilmesi için mutlaka bir hobisi olmalı. Ben çağdaş sanatla ilgileniyorum mesela. Gelişim ve değişim kaçınılmaz. O nedenle değişim mutlaka takip edilmeli ve kişi kendini sürekli geliştirmeli. Bir de girişimcilik çözüm işidir. Ama gençler bahane üretmeyi biraz seviyorlar sanırım. O nedenle bahane değil çözüm üretin derim. İş hayatınızı ve sosyal hayatınızı nasıl dengeliyorsunuz? Sık sık yapmaktan hoşlandığınız aktiviteler var mı? Valla tatil yapmayı çok seviyorum herkes gibi. Tatillerimi de çocuklarım, ailem ve dostlarımla geçirmeyi tercih ediyorum. İş zamanlarıyla, dinlenme zamanlarını birbirine kesinlikle karıştırmıyorum. Mümkün olduğunca işi işte bırakıyorum. Daha önce de söylediğim gibi çağdaş sanatla ilgiliyim. O nedenle sergileri, müzayedeleri kaçırmamaya çalışıyorum.

Gelecekte kendinizi ve firmanızı görmek istediğiniz yer, durum nedir? Böyle bir tablo tarif eder misiniz? Kendinizi şu an o tablonun neresinde görüyorsunuz? Yusuf da ben de güzel ve estetik unsurları kendi hayatımızda da çok önemsediğimiz için, en büyük inşaat şirketi olmayı hiç düşünmedik. Güzel, estetik ve niş projeler üreten bir kurum olmayı hedefledik. Bugün geldiğimiz noktada Güneşli aksında, üçgen tasarımıyla dikkat çeken Tri G Rotana Projesi, yine üçgen tasarıma sahip ve dünyanın en büyük tasarımcısı Philippe Starck’ın dokunuşlarıyla hayat bulan G Yoo Projesi, bir süre sonra Bodrum’da inşasına başlayacağımız lüks villa projesiyle bu hedefimize ulaştığımızı düşünüyorum. Her zaman estetik, sürdürülebilir ve güzel projelere imza attık

EĞER VİZYONUNUZ VARSA, DOĞRU AMAÇLARLA YOLA ÇIKIP, DOĞRU İŞLER YAPABİLİYORSUNUZ

İş yaşamında “vizyon” ve “amaç” belirlemek neden önemli? Eğer vizyonunuz varsa, doğru amaçlarla yola çıkıp, doğru işler yapabiliyorsunuz. Bana göre öncelikli olan vizyon. Bu aynı zamanda amacınızı doğru kurmanızı da sağlıyor. Geleneksel kültürden gelen pek çok iş adamı ne yazık ki bugün sadece günü kurtarmak için çalışıyor. Ama geleceği yaratabilmek, geleceğin bir parçası olabilmek için vizyon sahibi olmak şart. Doğru zamanda, doğru işler yapabilmek ve hayattan istediklerinize, hedeflediğiniz sürede sahip olabilmek için de vizyona sahip olunmalı diye düşünüyorum.

İŞİNİ TUTKUYLA YAPAN İNSANLARIN HER ZAMAN BAŞARILI OLACAĞINI DÜŞÜNÜRÜM.

magdergi.com.tr 55


RÖPORTAJ

"Raya Organik Șu An Yerel Zincirlerde Pazar Lideri Konumunda"

Neslişah Alkoçlar

EN KISA ZAMANDA ULUSALDA DA PAZAR LİDERİ OLMAYI HEDEFLİYORUZ.

Kendi ayakları üzerinde duran, önemli başarılara imza atan Neslişah Alkoçlar ile gerçekleştirdiğimiz röportajda, kurduğu organik gıda markası Raya’yı yakından tanırken, Türkiye’deki organik gıda üretimi hakkında da bilgiler aldık…

56 magdergi.com.tr


R

aya Organik ne zaman ve nasıl kuruldu? İngiltere’de eğitim gördüğüm yıllarda organik beslenmeyle tanıştım ve beslenme tarzımı bu yönde değiştirdim. Konu ilgimi çektiği için dünyada bu konuyla ilgili araştırmalar yapmaya başladım. Türkiye’ye her geldiğimde de topraklarımızda organiğe uygun yerleri inceledim. Tohumdan filize kadar yetişme süreçlerini gözlemledim. On iki sene boyunca konuyla ilgili birçok araştırma yaptım, eğitim aldım ve kendimi geliştirdim. 2012 yılının Haziran ayında da insanların hayatına sağlık ve doğallık katmak adına Raya Organik’i kurdum. Kendi yaşamımda da keşfettiğim sağlığı, doğal ve iyi beslenmeyi insanların hayatına katmak istedim. Organik yaşam ile tanıştığımda o zamana kadar fark etmediğim hayatın güzelliklerini görmeye, hayata daha farklı gözlerle bakmaya başladım ve bu güzelliği, imkanı insanlarla da paylaşmak istediğim için bu alanı seçtim. Ayrıca yeni nesillerin sağlıkla büyümesine katkıda bulunmak, Türkiye’nin oldukça yüksek olan organik potansiyelini daha iyi yerlere getirerek dünya platformuna taşımak da bu alanda edindiğim en büyük misyonlardan…

KENDİ YAŞAMIMDA DA KEŞFETTİĞİM SAĞLIĞI, DOĞAL VE İYİ BESLENMEYİ İNSANLARIN HAYATINA KATMAK İSTEDİM. Gelecekte kendinizi ve Raya Organik’i görmek istediğiniz yer, durum nedir? Böyle bir tablo tarif eder misiniz? Kendinizi şu an o tablonun neresinde görüyorsunuz? Organik pazarı yerel ve ulusal zincir olmak üzere ikiye ayırarak değerlendiriyoruz. Raya Organik olarak şu anda yerel zincirlerde pazar lideri konumundayız. Ulusalda ise şu an ikinci konumdayız ve yerel zincirde olduğumuz gibi en kısa zamanda ulusalda da pazar lideri olmayı hedefliyoruz. Sağlıklı yaşam bilincini herkese ulaştırmak, insanların hayatına bu misyonla maksimum dokunarak katkı sağlamak istiyorum. Türkiye’de üretilen organik ürünleri dünyaya duyurmak istiyorum ve bu anlamda ilk girişimimiz de başladı. Organik makarna yaptık. Amerika ve Avrupa’da birkaç ülkeye bunları yollamaya başladık. Çok da güzel yorumlar aldık. Kuru yemişleri de yolluyoruz; onlar da çok büyük ilgiyle karşılandı. Ürün çeşitliliğimizi artırarak Türkiye’de olmayan ürünleri getirmek istiyoruz. Mesela şu an organik kinoayı getiriyoruz. Ayrıca 2016 hedeflerim arasında kendi mağazalarımızı açmak, organik üretim yapan kendi çi liklerimizi kurmak da var. İş yaşamında “vizyon” ve “amaç” belirlemek neden önemli? Doğru hedefler koymak, hırslara kapılmamak, ekip ruhu, disiplin, zaman yönetimi ve dürüstlük iş hayatında başarılı olmak adına en dikkat ettiğim noktalar. Bu anlamda başarılı olmak için vizyonunuzun doğru belirlenmesi ve bu yönde en uygun adımları atmak, amacınızla paralel çalışmalarda bulunmak iş yaşamının en önemli kriterleri…

ASLA “BEN OLDUM” DEMEMELİ, YAPTIĞINIZ İŞLE İLGİLİ KENDİNİZİ SÜREKLİ GELİŞTİRMELİ, YENİLİKLERİ VE DÜNYAYI TAKİP ETMELİSİNİZ.

İş hayatına yeni atılmış genç girişimciler ilk etapta nasıl bir yol izlemeliler? Tavsiyeleriniz neler? Sevdiğiniz alanı doğru tespit edin. İnsanın sevdiği işi yapması onu başarıya götüren en önemli anahtar… Ayrıca ani kararlar vermemeye özen gösterin, doğru analiz ederek, durumu iyi gözlemleyerek, sadece bugünü değil, yarını da düşünerek hareket edin. Bir de asla “ben oldum” dememeli, yaptığınız işle ilgili kendinizi sürekli geliştirmeli, yenilikleri ve dünyayı takip etmelisiniz. İş hayatınızı ve sosyal hayatınızı nasıl dengeliyorsunuz? Sık sık yapmaktan hoşlandığınız aktiviteler var mı? Açıkçası bu konuda dengeye çok özen gösteriyorum. Elbette sizi mutlu eden işinizi yaparken, hayatınızı da aksatmamalısınız. Ancak işle ilgili çok önemli ve özel durumlarda da buna anlayış gösteren insanların hayatınızda olması gerekiyor. Profesyonel yaşamda hiç beklenmedik gelişmelerle karşılaşabiliyor, tüm konsantrasyonunuzu buna kanalize etmeniz gerekebiliyor. Eğer dengeyi doğru ayarlarsanız mutlu olur, mutlu olunca da başarılı olursunuz. Hobilerimin arasında ilk sırada spor geliyor. Snowboard, kayak, voleybol, wakeboard, su kayağı, dalış, yürüyüş, yoga, pilates başta olmak üzere her türlü sporu çok seviyor ve ilgileniyorum. Seyahat etmek diğer vazgeçilmezim… Yeni yerler, yeni kültürler keşfetmeyi, yeni insanlarla tanışmayı, fotoğraf çekmeyi çok seviyorum. Daha önce gittiğim yerlere de yeniden gidiyor, her gittiğimde yepyeni bir şeyler keşfediyorum. Sanat, ailemizde de dolayısı ile hayatımda da çok özel bir yere sahip. Maksimumda sinema, tiyatro, müzikal takip ediyor, güncel sergileri geziyorum. Hayattaki motivasyon kaynaklarımdan biri sanat… Sanatın çok açılı perspektifi, farklı bakış açıları ile kendinizi geliştiriyor, hayata ve yaşadıklarınıza daha başka gözlerle bakmayı öğreniyorsunuz. Hobilerime zaman ayırmaya dikkat ediyorum. Neticede hobiler insanı motive eden, stresten uzaklaştıran, dolayısı ile başarılı ve mutlu olmanızı sağlayan en önemli faktörler… Türkiye’yi Avrupa’da temsil edebilecek en başarılı sektör sizce hangisi? Öncelikle söylemeden geçemeyeceğim, Türkiye’nin organik tarım konusunda çok ciddi bir potansiyeli var. Bu anlamda önemli yatırımlar ve çalışmalar yapılırsa Türkiye bu konuda dünya lideri olmak anlamında büyük bir şansa sahip. Zaten ben bu işe biraz da bu açıdan bakıyorum ve bu potansiyeli dünya platformuna taşımak istiyorum. Bunun dışında Türkiye’nin her konuda oldukça büyük bir potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Zaten birçok konuda da dünyada önemli başarılara imza atıyoruz. Günümüzde iş ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz? Başka ülkelerle kıyasladığımızda ne gibi farklılıklar görüyorsunuz? İş ortamı, sosyal medya ve gelişen teknoloji doğrultusunda temposu her geçen gün artan, dolayısıyla globalleşmek anlamında da çok büyük getirileri olan bir noktada… Hal böyleyken olumlu yanlarını değerlendirmek kadar rekabet piyasası anlamında da doğru fizibiliteler yapmak, doğru araştırıp değerlendirmek de bir o kadar önemli. Bu sadece Türkiye için geçerli değil, global bir yaklaşım. Türkiye’nin bu anlamda en önemli durumu potansiyelinin birçok sektörde çok yüksek olması… Bu potansiyel doğru yönetilirse gelişen teknolojiler, iletişim çağının kazançları ve doğru yatırımlarla çok ama çok iyi noktalara gelebileceğini gözlemliyorum. İş hayatında para ve güç dışında başarı parametreleri nelerdir sizce? Başarılı olmanın kriteri sadece para ve sektörde edindiğiniz güçle ölçülemez. Amaçladığınız misyon doğrultusunda ne kadar doğru adımlar attığınız, insanlara ne kadar ulaştığınız da çok önemli… Sunduğunuz ürün ya da hizmet insanları mutlu ediyor ve hayatlarına bir katkıda bulunuyorsa işte en büyük başarı da budur.

magdergi.com.tr 57


kadın

IRADJ MOINI Kolye € 1,870

BUSINESS

DOLCE&GABBANA Gözlük € 182

Sofistike Şıklık

FENDI Bluz € 925

ROKSANDA ILINCIC Elbise € 2,040

Sofistike çizgilere sahip olan tasarımlarla ofis șıklığını yakalayın... AMQ Çanta € 1,995

TITLE Etek € 540

VELEXTRA Defter € 240 ANITA KO Ceket € 1,062,50

GUCCI Çanta € 760

ALTUZARRA Ceket € 1,470

LARSON&JENNINGS Saat € 310

NICHOLAS KIRKWOO Ayakkabı € 490 HELMUT LANG Ceket € 420 GIVENCHY Çanta € 2,990 VANESSA BRUNO Ceket € 525 CHARLOTTE OLYMPIA Ayakkabı € 525

J. CREW Ayakkabı € 415

58 magdergi.com.tr

JIMMY CHOO Babet € 595


kadın

ALTUZARRA Gömlek Elbise $1,790

BUSINESS

Elegan ve Özgün Elegan bir tarza sahip olmak için klasik figürler ve özgün yorumları tercih edebilirsiniz...

BAND OF OUTSIDERS Gömlek £ 290

JIL SANDER Gömlek £ 320 MICHAEL KORS Saat € 250

CHLOÉ Küpe £ 285

RODARTE Pantolon $858 AMQ Çanta £ 750

MARC BY MARC JACOBS T-shirt £ 110

LANVIN Bluz £ 735

ZELENS Dudak Dolgunlaştırıcı Ruj £ 32 ALTUZARRA Etek £ 1,790 IAM BY ILEANA MAKRI Küpe £ 330 magdergi.com.tr 59


RÖPORTAJ

“Bașarı İçin Gerçekçi Bir Vizyonunuz Olmalı”

Onur Taner MÜŞTERİLERİMİZ BİZİ AİLEDEN BİRİ OLARAK GÖRÜRSE BAŞARILIYIZ DEMEKTİR.

Sektöründe başarıyı yakalamış seyahat acentelerinden Akula Turizm’in başarı yolculuğunu ortaklarından biri olan Onur Taner’den dinledik…

S

izi kısaca tanıyabilir miyiz? 12 Mayıs 1969 Ankara doğumluyum. Eğitimime TED Ankara Koleji’nde başladım ve daha sonra Bilkent Üniversitesi’nde devam ettim. Strathclyde University Business School, Glasgow, Scotland’da MBA programını tamamladım. Hali hazırda Akula Turizm Organizasyon’un kurucu ortağıyım. İşiniz ne zaman ve nasıl kuruldu? 1997 Yılında kardeşim Anıl Taner ile birlikte kurduk, kendisi ilk sene üniversite son sını aydı, kurulduktan iki yıl sonra da şu anda acente müdürümüz olan Hiba Hızlıoğlu aramıza katıldı ve o andan itibaren üçümüz yol aldık. Tüm işlerimizi bizzat kendimiz yapıyorduk yeri

60 magdergi.com.tr

geldiğinde sokaklarda el ilanı dağıtıyor, yeri geldiğinde müşterilerimizle önemli toplantılara katılıyorduk. Sıfırdan bir seyahat acentesi kurmanın tüm zorluklarını, her bir evresini tecrübe ettik ve şimdi bunun avantajlarını yaşayıp görüyoruz. İşiniz hakkında bize bilgi verebilir misiniz? Tam anlamıyla hizmet sektöründeyiz. Akula Turizm Organizasyon bir seyahat acentesi; müşterilerimize seyahatleri ile ilgili tüm hizmetleri sunuyoruz. Uçak bileti satışı, otel rezervasyonu, toplantı organizasyonları, vize danışmanlık hizmetleri ve havalimanı transfer organizasyonları başlıca sayabileceğimiz hizmetlerimiz. Müşterilerimiz daha çok kurumsal firmalardan oluşuyor, amacımız


RÖPORTAJ

müşterimiz olan firmaların tüm seyahat işlerini organize ederek yüklerini hafifletmek, bu sayede kendi işlerine daha çok zaman ayırarak, hizmet verdikleri alanlarında daha başaralı olabilmelerini sağlayabilmek.

MÜŞTERİLERİMİZİN TALEPLERİNİ YANITLARKEN ONLARI PSİKOLOJİK OLARAK DA RAHATLATMAMIZ GEREKİYOR Sizin için başarı ne demek? Bence başarı, amatör ruhla profesyonelce çalışmak ve müşterilerimizin güvenini kazanabilmek. Müşterilerimizin, bizim varlığımızla kendilerini seyahat konusunda güvende hissettikleri anda, bizi kendilerinin ve/veya firmalarının organik bir parçası olarak görebilmelerini, yani bizi aileden biri olarak görebilmelerini sağlayabildiğimiz zaman kendimizi başarılı sayabiliriz. Başarılı olmak için neler yapmak gerek? Turizm hizmet sektörü demek. Hizmet sektöründe de başarılı olabilmek için özverili çalışmanız gerekiyor, Müşterilerin taleplerini doğru anlamanız ve o taleplere doğru ve hızlı bir şekilde yanıt vermeniz gerekiyor. Bu hizmeti aralıksız, 7/24 sağlamalısınız. Daima planlı ve programlı olmalısınız, dünyadaki turizm ve havacılık sektöründeki gelişmeleri takip etmeli ve o gelişmelerden müşterilerinizin faydalanmasını sağlamalısınız. Bizim işimizde müşterilerimizle bire-bir iletişim çok önemli, bu yüzden müşterilerimizin taleplerini yanıtlarken aynı zamanda onları psikolojik olarak ikna edip, rahatlatmamız, onların mutluluklarıyla mutlu olmamız onların üzüntüleriyle üzülmemiz gerekiyor.

İş yaşamında vizyon ve amaç belirlemenin önemi nedir? Bizler aslında hayatın her alanı için bir hedef belirlemeli ve hedefe ulaşabilmek için gereken stratejileri iyi planlayarak uygulamaya koymalıyız. İş yaşamında tecrübelerden ders almamız gerekiyor ancak iş hayatında geçmişe takılarak başarı elde etmek çok zor. Bu yüzden işletmelerin gerçekci bir vizyonu olmalı. Tüm işletmelerin gelecekte hangi konumda olacağını, hangi konumda olmak istediğini veya geleceğe dair hedeflerini gerçekçi olarak belirlemesi çok önemli. İş hayatında da kalıcı, güvenilir, bilinir ve başarılı olabilmek için gerçekçi bir vizyonunuzun olması çok önemli.

BAŞARI İÇİN GERÇEKÇİ BİR VİZYONUNUZ OLMALI Sizce gelecek hangi sektörde? Mesela internet ya da reklam vb.? Ben internet bazlı yapılabilecek her türlü işte gelecek görüyorum. Akla gelmeyecek basit projelerden çok büyük başarılarılar elde edilebiliyor. İşin sosyal boyutuna bakarsanız biraz üzücü ama konumuz hizmet vermek ise bence gelecek şu anda internet üzerinden yapılabilecek, sunulacak hizmetlerdeymiş gibi gözüküyor. İş hayatına yeni atılmış genç girişimciler ilk etapta nasıl bir yol izlemeliler? Tavsiyeleriniz neler? Yeni bir iş kurulduğunda kısa sürede başarılı olmak ve çok kar etmek elbette güzel ve mutluluk verici tabii ki, ancak her zaman böyle olmuyor. İş hayatı çok zorlu virajlarla dolu, özverili çalışmak, doğru stratejiler üretmek ve uygulamak bir karar almadan önce çok iyi düşünmek ve o kararın arkasında sabırla durmak gerekiyor. Rakiplerini iyi tanımak, yenilikleri takip etmek çok önemli. Çalışma ekibi kurulurken niceliğe değil niteliğe önem vermek gerekli.

magdergi.com.tr 61


RÖPORTAJ

"İnsan Ancak Sevdiği İși Yaparak Verimli Olabilir"

Ozan Önal

Geçtiğimiz ay Ankara’da açılan, birçok, yerli ve uluslararası firmanın temsilpazarlama faaliyetlerini üstlenmiş yapı malzemeleri satış mağazası Materia’nın ortaya çıkış sürecini firma sahibi Ozan Önal’dan dinledik…

Ö

ncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Öncelikle, bu röportaj için size çok teşekkür ederim. Açık söylemeliyim ki, röportaj talebiniz hem firmamı tanıtma fırsatı verdiği için beni sevindirdi, hem de kendimi henüz bir iş adamı olarak görmediğim için şaşırttı... Derginiz aracılığıyla tanıma fırsatı bulduğumuz birçok değerli iş kadını ve iş adamına kıyasla, ben henüz iş hayatında çok yeni sayılırım. Yaklaşık yirmi yıllık çalışma hayatımın büyük bir bölümünü, Türkiye ve yurt dışında çeşitli firmalarda profesyonel olarak çalışarak geçirdim. İki yıla yakın zamandır da kendi işimi yapıyorum. 1996 yılında Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mimarlık Bölümü’nden mezun olduktan sonra Iowa State Üniversitesi ile ABD ve İtalya’da tasarım üzerine master eğitimi aldım. ABD’de, önce gayrimenkul projeleri geliştiren

62 magdergi.com.tr

bir firmada proje müdürü olarak çalıştım, burada birçok konut projesinin mimari tasarımı ve projelendirilmesinden, inşaat ve satışına kadar olan süreçlerde görev aldım. Devamında, büyük bir proje firmasında proje tasarımcısı olarak bir süre çalıştım. İlk çocuğumuz dünyaya geldikten birkaç yıl sonra ailecek Türkiye’ye dönme kararı aldık. Türkiye’de de global bir inşaat ve ticari gayrimenkul geliştirme firmasında uzun yıllar tasarım direktörü olarak görev aldım. Büyük ölçekli alışveriş merkezleri, ofis ve karma projelerin master plan, mimari, iç mimari konsept tasarım ve malzeme seçimi gibi çeşitli süreçlerini, üst yönetimimizle ve ekibimle beraber yönettik. Bu benim için büyük bir deneyim oldu.

Materia, Yapı Malzemeleri Kütüphanesi’ni anlatır mısınız? Materia, yapı malzemeleri sektöründe değerli birçok yerli ve uluslararası firmanın, ürünlerinin temsil ve pazarlama faaliyetlerini üstlenmiş bir yapı malzemeleri satış mağazasıdır. Mimarlar, iç mimarlar, tasarımcılar,


RÖPORTAJ

gayrimenkul geliştirme firmaları gibi malzeme seçen ve tüketen her kesime hizmet vermeyi hedefliyoruz. Yapı malzemeleri kütüphanesi, üzerinde yaklaşık bir yıldan fazla bir süredir çalıştığım bir konsept. Kendi alanında başarılı yüz elliye yakın markanın ürünlerini temsil ediyoruz. Malzeme kütüphanemizde şu an yaklaşık dört bin parça gerçek materyal numunesi teşhir ediliyor. Doğal taşlar, seramikler, ahşaplar, metaller, camlar, polimerler, laminatlar, kompozit paneller, boyalar, kumaşlar ve bunun gibi yirminin üzerinde yapı kategorisinde iç mekan ve dış cephe malzemelerinden oluşan bir koleksiyon yarattık. Temsilcisi olduğumuz firmaların milyonlarca ürün seçeneği arasından çeşitli kriterler ile seçilen ürünler, A4 ebatlarında el numuneleri ile bir atölye ortamında incelenebiliyor. Bu kapsamda bir çalışma, temsilcisi olduğumuz firmaların, malzeme kütüphanesi fikrine inanmaları, numune ve teknik destek sağlamaları sayesinde gerçekleşti. Buradan her birine katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum.

başta İstanbul olmak üzere, yurt dışında da birçok Orta Doğu, Avrupa ve Amerika’daki büyük şehirlerde de mimar ve tasarımcılar benzer problemler yaşıyorlar. Tek bir noktadan, bu kapsamda birçok malzemeyi bir arada görüp seçerek teknik destek ve ürün satın alabilme şartları bu bölgelerde de sınırlı.

Materia'yı kurma fikri nasıl doğdu?

Tabii ki gençler, hayallerinin peşinden gitmeliler, yapmaktan keyif aldıkları işlere yönelmeliler. İnsan ancak sevdiği işi yaparak verimli olabilir. Hepimize verilmiş olan akıl ve zeka, eğer doğru bilgi ve deneyimle beslenirse kişiyi güçlendirir. Bu yüzden iyi bir eğitim ve doğru deneyimler de önemlidir. Dürüstçe çalışmak, üretmek, değer yaratmak kolay bir iş değildir; büyük özveri, fedakarlık, cesaret ve emek gerektirir. Bunlar, söylemesi kolay, yaşaması zor kavramlardır. Aynası iştir kişinin. Gençlere, bu kavramları, gerçekten yaşamayı hedeflemelerini tavsiye ederim.

Uzun yıllar, görev aldığım firmalarda malzeme seçim kararları alan kişi pozisyonunda çalıştım. Yaşadığım en büyük problemlerden biri, çalıştığımız projelerin malzeme seçimlerini yaparken, birçok kategorideki materyali bir araya getirerek yan yana görmek, malzeme paletleri oluşturarak renk ve doku uyumu sağlamak gibi çalışmalar oluyordu. Her bir marka genelde farklı adreslerde bulunduğu için, ya sizin firmaları ziyaret etmeniz ya da onların kartela ve numuneler ile sizi ziyaret etmeleri gerekiyor. Bu hem firmalar hem de mimarlar için bazen zaman kaybına neden olabiliyor. Birçok farklı materyali tek bir ortamda bir araya getirme fikri bu şekilde doğdu.

Gelecekte kendinizi ve firmanızı görmek istediğiniz yer, gerçekleştirmek istediğiniz projeler nelerdir? Böyle bir tablo tarif eder misiniz? Doğrusu, malzeme kütüphanesi fikrini başka şehirlere taşımak isterim,

İş hayatınızı ve sosyal hayatınızı nasıl dengeliyorsunuz? Sık sık yapmaktan hoşlandığınız aktiviteler var mı? Sahip olduğum en değerli varlık ailem. Çok sevdiğim bir eşim ve bir kız, bir erkek iki evladımız var. Kızımız Defne altı yaşına yaklaşıyor, oğlumuz Onur da on bir yaşında, tam bir basketbol tutkunu… Sık sık onun maçlarını izlemeye gidiyoruz. Şu an, iş dışındaki tüm sosyal hayatım eşim ve çocuklarıma adanmış durumda.

İş hayatına yeni atılmış genç girişimciler ilk etapta nasıl bir yol izlemeliler? Tavsiyeleriniz neler?

İş hayatında para ve güç dışında başarı parametreleri nelerdir sizce? Başarının temelinde inancın yattığını düşünüyorum. İnsan gerçekten inandığı taktirde her türlü zorluğu ve engeli aşarak başarıya ulaşabilir. Birey öncelikle inandığı değerler ve prensipler çerçevesinde, iyinin ve doğrunun peşinde olmalıdır. Para ve gücün asıl hedef olmayıp her zaman -doğru yolda iseniz- arkanızdan gelen şeyler olduğunu düşünüyorum.

magdergi.com.tr 63


DEKO TREND

ȘİMDİ OFİSLERDE EĞLENCE ZAMANI !

Ofis Lobi

H

ayatımızın büyük bir kısmını işgal eden ve bu “modernleşmiş” dünyanın zorunluluğu haline gelmiş olan iş hayatı ve bunu yaşadığımız mekanlar çoğu zaman bizleri bunaltır, hatta boğar. Başarıya ulaşmayı bilinçli bir şekilde amaçlayan şirketler veya kurumlar çalışanlarının verimini arttırmanın yolunun, çalışma ortamının çalışanlara sunduğu rahatlıktan geçtiğini bilirler. Bu öngörüye sahip bilişim sektörünün önde gelen firmalarından biri olan müşterimiz bizden, şirketinin genç ve dinamik yapısını genel merkez binalarının iç mekan atmosferine de yansıtmamızı istedi. Bu istekten yola çıkarak tasarım temamızı “ şeffaflık ve dinamizm “ üzerine kurguladık.

64 magdergi.com.tr

Alışıla gelmiş soğuk ve sevimsiz ofis ortamının tamamen aksine, çalışan personelin performansını arttıracak neşeli ve sıcak bir atmosfere sahip mekan fikri kullanıcılar tarafından da olumlu karşılandı. Sadeliği pastel tonlarda yakalamaya çalıştığımız iç hacimlerde, hareketli mobilyalarda kullandığımız canlı renklerle canlı ve hareketli çalışma ortamları yaratmayı tercih ettik. Tüm separatörler, alüminyum doğramalı geniş cam bloklar olarak tasarlandı. Bu sayede dışarının doğal ışığı iç koridorlara kadar gelirken odalar arasında şeffaf ve samimi bir ortam yaratıldı. Mekanın geneline hakim olan endüstriyel hava, şirketin kimlik çizgisini yansıtan bir eleman olarak kullanıldı.


DEKO TREND

Kat Holleri Personel Çalıșma Alanları

Toplantı Odası Personel Yemekhanesi

SADELİĞİ PASTEL TONLARDA YAKALAMAYA ÇALIŞTIĞIMIZ İÇ HACİMLERDE, HAREKETLİ MOBİLYALARDA KULLANDIĞIMIZ CANLI RENKLERLE CANLI VE HAREKETLİ ÇALIŞMA ORTAMLARI YARATMAYI TERCİH ETTİK. magdergi.com.tr 65


Genel Müdür Odası

66 magdergi.com.tr

Konferans Salonu


Kafeterya

Ofisin bütününe yansıyan tasarım ilkeleri, çalışanlara verimli bir ortam yaratmak için mekansal organizasyonun rahatlık ve kullanışlılık çerçevesinden değerlendirilmesine odaklanarak, doğru malzeme seçimi ve renk uygulaması sonucunda ortaya çıktı. Umarım hepinizin içinde bulunmaktan ve çalışmaktan mutlu olduğunuz bir ofisi vardır... Çalışırken enerjinizin hiç bitmemesi dileğiyle.

Tasarım:PRO_FİT NEŞET GÜNE

Konferans Salonu

magdergi.com.tr 67


RÖPORTAJ

"Ankara Çankaya'da Yașam Bașlıyor"

Özlem Kurt

ANKARA ÇANKAYA, TAM MERKEZDE YER ALMASI NEDENİYLE KONUMUYLA FARK YARATAN BİR PROJE.

Estetik ve konforu buluşturan Ankara Çankaya Satış ve Pazarlama Müdürü Özlem Kurt ile bu seçkin projenin sunduğu ayrıcalıklardan bahsettik…

68 magdergi.com.tr


S

izi kısaca tanıyabilir miyiz? İstanbul Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden 1997 yılında mezun olduktan sonra İstanbul’da iş hayatıma başladım. Gayrimenkul sektörünün dinamizmi, eğitimim ve kişiliğim ile uyumlu olduğu için bu alanda kariyerime devam ettim. Daha sonra Ankara’daki gayrimenkul sektörünün de İstanbul’u takip etmesiyle iş yaşamımı Ankara’da sürdürmeye karar verdim. Ankara’nın en büyük projelerinde satış ve pazarlama alanında yöneticilik yaptım. Son bir yıldır da Ankara’nın seçkin projelerinden Yapı Kredi Koray GYO’nun Ankara Çankaya Satış ve Pazarlama Müdürü olarak çalışıyorum. Ankara Çankaya Projesi hakkında bilgi alabilir miyiz? Lokasyon özelliklerinin detayları nelerdir? Ankara Çankaya’nın toplam inşaat alanı otuz iki bin yedi yüz yirmi yedi metrekare, arsa alanı on bin iki yüz altmış dört metrekaredir. İran Caddesi’nde yer alan Ankara Çankaya, altı ve sekiz katlı toplam üç bloktan oluşuyor. Konut bloklarında toplam altmış iki daire yer alıyor. Büyüklükleri yüz yirmi ile dört yüz beş metrekare arasında değişen 2+1’den 5+1’e farklı ihtiyaçlara cevap veren alternatifler sunuyor. Projede altı bin sekiz yüz doksan iki metrekare peyzaj alanı bulunuyor. Ankara’nın yıldız bölgesi Çankaya’da yer alan Ankara Çankaya, şehir merkezinde teknolojisi, alt yapısı, konforu ve sosyal olanakları ile öne çıkan tek proje olma özelliği taşıyor. Ankara Çankaya, çevresinde bulunan Ankara’nın en önemli parklarına, elçilik binalarının alçak bina ve yeşil alanlarına cepheli olması nedeniyle de dikkat çekiyor. Ankara Çankaya, Ankara’nın tam merkezinde yer alması nedeniyle konumuyla fark yaratan bir proje. İddialı bir lokasyonda, İran Caddesi üzerinde, Seğmenler Parkı’na komşu, Karum AVM ve Sheraton Oteli’nin karşısında bulunuyor. Tunalı Hilmi Caddesi ve Kuğulu Park’a yürüme mesafesinde yer alan Ankara Çankaya kentin popüler restoranları, kafeleri ve seçkin mağazalarının bulunduğu bölgede konumlanıyor. Son zamanlarda emlakta değer kazanan Ankara’da mimari tasarımlarıyla ön plana çıkan projeler var. Ankara Çankaya’da siz kimleri ve hangi markaları tercih ettiniz?

Ankara Çankaya’nın fark yaratan seçkin mimarisinde Türkiye’nin önde gelen mimarlarından Haluk Tümay’ın imzası bulunuyor. Dış mimarisinde kent dokusuna uyumlu modern çizgilere sahip Ankara Çankaya’nın iç mimari danışmanlığını Brigitte Weber Architects üstlendi. Dış cephelerinde klasik ve modern çizgilerin buluştuğu Ankara Çankaya’da iç mekânlarda kullanılan nötr renkler ve yalın tasarımlar göze çarpıyor. Kullanılan tüm malzemeleri de dünyanın lider markalarından seçerek sakinlerimizin rahatlığını ve kaliteyi ön planda tuttuk. Mutfak dolaplarında ünlü İtalyan markası Scavolini’yi, fırın, davlumbaz, ocak ve bulaşık makinesinde ise Gaggenau markasını tercih ettik. Vitrifiye, armatür ve gömme rezervuarlarımızı dünyanın en çok tercih edilen markalarından İdeal Standard’tan seçtik. Banyo aksesuarlarımızda ise fonksiyonel tasarımları ile dikkat çeken Omega’nın Gedy Pirenei Serisi’ni kullandık. Ankara Çankaya, sakinlerine ne gibi yaşam ayrıcalıkları sunuyor? Ankara’nın en iyi panoramasına sahip, yeşil alanlarından Kuğulu Park ve Seğmenler Parkı’na da komşu olan peyzaj alanları nitelikli bir proje olan Ankara Çankaya, şehrin ortasında huzur veren ortamıyla sakinlerinin kaliteli zamanlar geçirmesine olanak sağlıyor. Zamanın daha da kıymetlendiği son dönemlerde kullanıcıların şehrin ortasına kolayca erişilebilmelerini sağlayan ve tüm ihtiyaçlarını rahatça cevaplayabilecekleri her şeyin yürüme mesafesinde olduğu bir proje tasarladık. Dünyaca ünlü moda markalarını tüketiciyle buluşturan mağazalar, dünya mutfaklarına yer veren seçkin restoranlar, sosyal yaşamı keyifli kılan kafeleri ile kullanıcıların yaşamlarını daha kolay hale getirmeyi ve özel ayrıcalıklar sunmayı hedefledik. Son olarak eklemek istedikleriniz var mı? Yapı Kredi Koray konut sektörüne sunduğu öncü fikirler ile kuruluşundan bu yana gerçekleştirdiği Ankara Ankara, Evidea, Istanbul Bis, İstanbul İstanbul, İstanbul Zen ve Neo Alışveriş Merkezi gibi projelerle bulunduğu bölgeye değer katarak yatırımcısına kazandırmış ve kendisinden sonra gelen birçok yeni projeye ilham kaynağı olmuştur.

magdergi.com.tr 69


RÖPORTAJ

Tasarımlarımda Her Zaman Sanat ve Mimariden Esinlenmekteyim

Pelin Dumlu White Posture markasının yaratıcısı Pelin Dumlu ile markasına dair gerçekleştirdiğimiz keyifli röportajda bir iş görüşmesine giderken giyilmesi gerekenler hakkında ipuçları almayı da ihmal etmedik... 70 magdergi.com.tr


RĂ–PORTAJ

S

izi tanÄąyabilir miyiz? Moda sektĂśrĂźne ne zaman ve nasÄąl girdiniz?

1984 doÄ&#x;umluyum. BahçeĹ&#x;ehir Ăœniversitesi İç MimarlÄąk BĂślĂźmß’nden mezun oldÄąktan sonra Domus Academy'de ĂœrĂźn TasarÄąmÄą YĂźksek Lisans ProgramĹ’nÄą tamamladÄąm ve ardÄąndan yine Milano'da ĂźrĂźn tasarÄąmÄą Ăźzerine staj yaptÄąm. Akabinde Ä°stanbul'da farklÄą firmalarda iç mimar ve mobilya tasarÄąmcÄąsÄą olarak çalÄąĹ&#x;tÄąm. AynÄą dĂśnemlerde Esmod'da moda tasarÄąmÄą Ăźzerine eÄ&#x;itim almaya baĹ&#x;ladÄąm. MarkamÄą oluĹ&#x;turmadan Ăśnce yaklaĹ&#x;Äąk bir yÄąl araĹ&#x;tÄąrma ve planlama sĂźrecindeydim. 2013 yÄąlÄąnda her bir detayÄąyla kendimin ilgilendiÄ&#x;i markamÄąn kurulum, Ăźretim ve pazarlama kÄąsÄąmlarÄąna yoÄ&#x;unlaĹ&#x;tÄąm.

White Posture markasÄąndan bahseder misiniz? Marka; kurtarÄącÄą bir parça olan beyaz gĂśmleÄ&#x;i, sÄąradanlÄąÄ&#x;Äąn Ăśtesinde bir Ăźst seviyeye taĹ&#x;Äąyarak, farklÄą ve dinamik bir yorum katmak amacÄąyla, gßçlĂź hikayeleri olan ve bunu iyi kalitede pamuklu kumaĹ&#x; kullanÄąmÄą ve Ăśzenli dikiĹ&#x; teknikleriyle birleĹ&#x;tiren bir moda markasÄądÄąr. Kendi varlÄąÄ&#x;ÄąnÄą ve bireyselliÄ&#x;ini giydiÄ&#x;i kÄąyafetlerle yansÄątmayÄą tercih eden, gßçlĂź, kendine, duruĹ&#x;una gĂźvenen kadÄąnlara hitap eden ve her zaman beyaz gĂśmlek tasarÄąmÄąna odaklanan bir marka olacaktÄąr.

Beyaz gĂśmlek tasarÄąmÄą yapma fikri nasÄąl ortaya çĹktÄą? AldÄąÄ&#x;Äąm eÄ&#x;itimlerin de etkisiyle moda ve ĂźrĂźn tasarÄąmÄą kombinasyonunu

gerçekleĹ&#x;tirme arzum doÄ&#x;rultusunda tarzÄąmÄą en iyi ifade edebileceÄ&#x;ini dĂźĹ&#x;ĂźndĂźÄ&#x;Ăźm; sade, modern ve aynÄą zamanda gßçlĂź detaylarÄąn hakim olacaÄ&#x;Äą parçanÄąn beyaz gĂśmlek olduÄ&#x;una karar verdim.

TasarÄąmlarÄąnÄązÄą hayata geçirirken nelerden ilham alÄąyorsunuz? Her zaman sanat ve mimariden esinlenmekteyim. Ä°lk koleksiyonumdan itibaren modern mimari, suprematizm akÄąmÄą, doÄ&#x;al aydÄąnlatma mimarisi ve Bauhaus dĂśnemi tasarÄąmlarÄąmÄąn hikayelerinin ana çĹkÄąĹ&#x; noktalarÄą olmuĹ&#x;tur.

Beyaz gĂśmlekleri hangi parçalarla yakÄąĹ&#x;tÄąrÄąyorsunuz? Beyaz gĂśmleÄ&#x;i sweatshirt, skinny jean ve sneaker kombinasyonu ile ayrÄąca grafik desenli etek veya dar paça pantolon ve oxford ya da spor ayakkabÄą ile yakÄąĹ&#x;tÄąrÄąyorum.

Bir iĹ&#x; gĂśrĂźĹ&#x;mesine giderken karĹ&#x;Äą tara a doÄ&#x;ru ve iyi bir izlenim bÄąrakmak için ne giymeli, ne giymemeli? Sade, abartÄąsÄąz, doÄ&#x;ru kalÄąpta bir beyaz gĂśmlek ve ona eĹ&#x;lik edecek, gĂśz yormayacak kadar az desenli ya da dĂźz kalem pantolon ile rahat çok yĂźksek olmayan bir ayakkabÄą seçilebilir; kesinlikle gĂśz alÄącÄą renkler ve detaylara sahip bir gĂśrĂźntĂź olmamalÄą ve yĂźksek sivri burunlu ayakkabÄąlardan kaçĹnÄąlmalÄą.

TasarÄąmlarÄąnÄązÄą hangi iĹ&#x; kadÄąnlarÄąnÄąn Ăźzerinde gĂśrmek istersiniz? TasarÄąmlarÄąmÄąn, severek takip ettiÄ&#x;im Leyla Alaton ve Ruken MÄązraklÄą'ya çok yakÄąĹ&#x;acaÄ&#x;ÄąnÄą dĂźĹ&#x;ĂźnĂźyorum.

magdergi.com.tr 71


RÖPORTAJ

“Dört Mevsim Spor ve Eğlence Mekanınız Rollhouse!”

Sinem Aydın

İŞİMİZİN RENGİ İNSAN...

Sevsel A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Sinem Aydın, eğlence ve gıda sektöründe fark yaratan projelerini keyifli bir sohbet eşliğinde bizlerle paylaştı...

S

hatırlattığımız şey, insana insanla hizmet ettiğimiz. Bu noktada tolerans limiti yüksek insanlar olarak konulara yaklaşıyoruz. Bir diğer sırrımız ise profesyonel tabirle “ekip”, amatör tabirimizle “aile” olabilmek... Büyük resimdeki ailemiz olarak imza atacağımız her projeye daha hayal boyutundayken inanıyor ve kendimizi adıyoruz. Bunların ardından başarı otomatik olarak geliyor.

Ankara’da “bowling” dediğimizde akla gelen ilk ve hatta belki de tek isim Rollhouse… Bu başarıyı nasıl yarattığınızı düşünüyorsunuz? Hizmet sektöründe başarı, diğer sektörlere nazaran daha göreceli. İşin her tarafında insan faktörü var. Bizim işimizin rengi insan. Her gün kendimize

Sizi diğer spor ve eğlence merkezlerinden farklı kılan nedir? Rollhouse, Ankara’da büyük metrekarede ve yüksek hat sayısına sahip ilk bowling ve eğlence merkezi. İlk olmanın verdiği bir örnek teşkil etme misyonumuz var. Bizden sonra açılan işletmeler, fiziki açıdan bize ve birbirine çok benziyor. Dolayısı ile amaç bowling oynamaksa, gidilen her

inem Aydın’ı bize kısaca tanıtır mısınız? 1980, Ankara doğumluyum. Bilkent Üniversitesi İletişim ve Tasarım Bölümü’nden mezun olduktan sonra Amerika’da işletme ve pazarlama eğitimi aldım. On senedir aile şirketimiz olan Sevsel A.Ş’nin genel müdürüyüm. Keyifle yürüttüğümüz işlerimiz arasında Rollhouse Spor ve Eğlence Merkezleri ve DownTown Food Club bulunmakta.

72 magdergi.com.tr


RÖPORTAJ

salon aşağı yukarı aynı tatmini verecektir. Amaç ait olduğunuz yerde bowling oynamaksa, o zaman adresiniz biz olmalıyız. İşletmelerimizde eğlenmenin yanı sıra, profesyonel anlamda, dünya standartlarında spor yapmanın zevkini, dünya federasyonunda görevli hocalarla gerçekleştirebiliyorsunuz. Avrupa’da en çok uluslararası turnuvaya ev sahipliği yapmış şirketlerden biri olarak, konusunda tecrübesi çok yüksek arkadaşlarla çalışıyoruz. Bu tecrübleler ve ekiple, özel şirketlere ve kurumlara yaptığımız organizasyonlarda, misafirlerimizi istekleri doğrultusunda iyi ağırlayabildiğimizi düşünüyoruz.

SIRRIMIZ, PROFESYONEL TABİRLE “EKİP”, AMATÖR TABİRİMİZLE “AİLE” OLABİLMEK... Rollhouse veya Downtown Food Club dışında başka projeleriniz var mı? Öncelikle DownTown Food Club için Ankara’da yeni şube açma isteğimiz var fakat daha öncelikli olarak et işleme tesisimizi hayata geçirmek üzereyiz. Menümüzde ağırlıklı olarak tercih edilenler et ürünleri. Dolayısı ile büyümemiz halinde, karşılaşabileceğimiz standartın sağlanamama ihtimalini ortadan kaldırmış olacağız. Aynı zamanda bu tesisimiz, Sevsel A.Ş. bünyesine yeni katılacak olan döner, pide ve kö e grubunun ana ürünleri olacağı markamızın da imalathanesi olacak. Uzun vadede başka şehirlere açılmak gibi düşünceleriniz var mı? Yakın zamanda Antalya’da, DownTown Food Club konseptine yakın yeni

bir restoranımız açılacak. İş hayatında farklı ve başarılı olmanın sırrı nedir sizce? İş ve özel hayatı belli bir dengede iç içe yaşamanın başarıyı daha erken ve sağlam temellerle getirdiğine inanıyorum. Günün stresiyle nasıl başa çıkıyorsunuz? İş tempom ve hayatı da dolu dolu yaşama arzumdan ötürü, günde altı saatten fazla uyku uyumuyorum. Rutin günlerde mutlaka hava kararmadan önce evde olup, uyku saatine kadar oğlumla güne ara veriyorum. Onunla geçen süre zarfında tüm stresimi atmış hissediyorum. Ege uykuya daldığında ise sabahki enerjimle tekrar işimin başına dönüyorum.

ROLLHOUSE, ANKARA’DA BÜYÜK METREKAREDE VE YÜKSEK HAT SAYISINA SAHİP İLK BOWLING VE EĞLENCE MERKEZİ Sosyal hayatınızda spor yada seyahate zaman ayırabiliyor musunuz? Güne erken saatte başlıyorum, ha ada üç gün saat 07.10’da başlamak üzere düzenli sporumu yapıyorum. Dalış, snowboard gibi sporları da dönemsel olarak yapıyorum. Seyahat etmeyi spordan da çok sevdiğim için hayatımdan seyahati eksik etmemeye çalışıyorum. Kendimi stres ortamında çok sıkışmış hissettiğim zaman, arkasını çok düşünmeden yurt içi ya da yurt dışı seyahatlerle kendimi toparlıyorum.

magdergi.com.tr 73


KARMA

İș Dünyasında Bașarının Basit Kuralları "Acıtan șeyler ders verir." Benjamin Franklin

Özgür Aksuna 74 magdergi.com.tr


KARMA

İ

ş dünyasında basit bazı kuralları uygulamak, pek çok sorunu en başından çözer. Bu kuralları uygulamak için ayrıca bir bütçeye ya da zamana ihtiyaç yoktur. Ancak bu kuralları uygulamak dolaylı olarak tahmin edebileceğinizin üzerinde zaman ve bütçe kazandırır. İş dünyasında ilişki gerektirmeyen bir iş sınıflaması neredeyse yoktur. İş yerindeki çalışma arkadaşlarınızla, müşterilerinizle, tedarikçilerinizle, bayilerinizle ya da başka kişi ve kurumlarla ilişki içerisindesiniz. Ancak bazı basit kuralların ihlali ilişkileri bozabilir. Bazı basit kurallara uymaksa ilişkileri ve iş birliğini güçlendirebilir. Aşağıda belirteceğim kurallar beklenen sonuçları her zaman doğurmayacaktır. Unutmayın kuralların amaçlara hizmet etmediği durumlar da söz konusu olabilir. O zaman aşağıdaki kurallara uymayarak başka özel kurallar da geliştirilmelidir. Söz Verdiyseniz Yapın, Yapamadıysanız Açıklayın. Güven duygusunu geliştiren olgu, verilen sözlerin tutulmasıdır. Yerine getirilen her söz bir yatırımdır. Ancak her zaman verdiğiniz sözleri tutamayabilirsiniz. Böyle durumlarda söz verdiğiniz kişi ve kuruma açık yüreklilikle açıklama yapmak gerekir. Söz verdiğiniz halde sözünüzü tutmuyorsanız ve açıklamıyorsanız, güven yaratmak bir tarafa kendi imajınızı tahrip etmeye başlarsınız. Durum çok kötü olabilir, açıklama yapmak cesaret isteyebilir, ancak uygun bir açıklama pek çok durumda hiçbir açıklama yapmamaktan iyidir. En azından sebebini açıklamasınız bile sözünüzü tutamadığınızı ya da taahhüdünüzü yerine getiremediğinizi bildirin. Toplantı Yapıyorsanız, Toplantı Yapın. Toplantı yapıyorsanız, bir süre belirleyin ve bu süre içinde başkalarının araya girmesine izin vermeyin. Çünkü toplantıda birisinin araya girmesine izin veriyorsanız, telefonla ya da bizzat araya giren kişiye daha fazla önem verdiğinizi düşündürür ki, bu da toplantı yaptığınız kişiye saygısızlıktır. Eğer çok önemli bir telefon bekliyorsanız ya da birisini araya alacaksanız, bunu toplantıya başlamadan önce toplantı yaptığınız kişiye belirtin. Araya aldığınız görüşmeyi de kısa tutun. Gündemsiz toplantılar büyük zaman hırsızlarıdır. Evet ve Hayır Demesini Bilin. İnsanlar size bir soru sorduğunda, soruya net bir cevap verin. Bu bir kuruluş olabilir, bu bir tedarikçi, satıcı ya da müşteri olabilir veya bir iş arkadaşınız olabilir, insanlar sizden bir cevap bekliyorsa onları bekletmeyin ve cevapları verin. Eğer cevap veremeyecek durumdaysanız sebebini açıklayın ve ne zaman cevap vereceğinizi belirtin. “Hayır” demek gereken durumlarda "hayır" deyin. Geciktirilmiş bir "hayır", zamanında verilen "hayır" cevabından kötüdür. Geciken cevap çıkar düşüncesi oluşturur ve önemini yitirir. İnsanların zamanlarını çalmayın. Cevabınız olumsuz ise bırakın herkes kendi yoluna gitsin. Eğer cevabınız olumluysa da, işlerin bir an önce başlayabilmesi için cevabınızı geciktirmeyin. Teşekkür Etmesini Bilin. Herkes para için çalışsa da, insanlar "insan"dır ve insanca yaklaşım beklerler. Kim yapmış olursa olsun, ortada standart dışı bir başarı varsa teşekkür edin. Ortada süren standart bir başarı da varsa, hiç olmazsa bu standartın altına düşülmediği için de teşekkür edin. Teşekkür ederken dikkatli olun, birisine teşekkür ederken, teşekkür etmeyi unuttuğunuz birisini gücendirebilirsiniz. “Berber bile sakalı kesmeden önce sabunlar” Övmesini ve Yermesini Bilin. Kişileri değil, yapılanları övün. Ortada başarılı bir iş varsa kim yaptı diye sormayın, pek çok işte insanların ortak katkısı vardır, bazıları öne çıktığı için sadece onları övecek olursanız, az da olsa katkısı olan insanlar alınacaklardır. Ayrıca yapılan işin övülmesi ve yüceltilmesi, bu tür işlerin çoğaltılmasına yol açarken, insanları övmek onları kibirlendirmeye yarar. Kibir ise, iş birliğinin en büyük düşmanlarındandır. Eleştireceğiniz şey de, kişiler değil, yapılanlar olsun. Yapılanlar gelişir, ama kişiler değişmez. Bir

kişiye aptal dediğinizde bunu sonsuza kadar üzerinde taşıyacaktır. Ama yaptığını hemen ya da bir süre sonra değiştirebilir. Eleştiriyi de mümkün olduğunca karikatürize ederek yapın.Unutmayın “Berber bile sakalı kesmeden önce sabunlar” Yapılan işin yanlışlığını komik bir şekilde taklit ederek göstermek, eleştiriyi hafifletir. Eylemleri ve yapılanları da eleştirseniz, çok az kişi doğrudan eleştirileri dinleyebilecek kadar gelişmiştir. “Çuvaldızı kendine, iğneyi başkasına batır” Kendinize Yapılmasını İstemediğiniz Şeyi Başkasına Yapmayın. “Çuvaldızı kendine, iğneyi başkasına batır” derler. Bu atasözünü yabana atmayın. Gerçekten iş dünyasındaki pek çok sorunu başından çözecek bir formüldür bu. Zam yaparken, “bana bu zammı yapsalardı ne hissederdim?”; “ben müşteri olsaydım böyle bir işlemle karşılaşsam ne hissederdim?”; “benim bağırdığım gibi bana böyle bağırsalardı ben ne hissederdim?”; “toplantı yaptığım kişi benim gibi durmadan telefonla konuşsaydı nasıl hissederdim?”, “almayı sabırsızlıkla beklediğim bir cevabı benim gibi bekletselerdi ben ne hissederdim?” ve benzeri soruları sormak pek çok can sıkıcı davranış, karar ve durumun önüne geçecektir. Dedikodu Yapmayın, Şahıs ve Kuruluş İsmi Vererek Başkalarını Kötülemeyin. Eleştirdiğiniz kişilerin yüzüne söyleyemeyeceğiniz şeyleri başkalarına söylemeyin. Birisi hakkında olumsuz konuşmak gerekecekse isim vermeyin, ima da etmeyin. Başkaları hakkında belirli bir karara ilişkin referans olmak gereken durumlar haricinde, insanlar ve kurumlar hakkında olumsuz görüş bildirmeyin. Birisi hakkında olumsuz görüş vermeniz gerekirse de yine de araştırılmasını önerin. Bu kuralların genel kurallar olduğunu bir kez daha belirtirim özel durumlar için özel karar seçenekleri geliştirmek gerekir. Bilgece “USTALAŞIN” Gerçek Bir "Çekirge" Öyküsü Çoğu insan eksik olduğunu düşündüğü yönlerini göstermek istemez. Eksikliklerini herkesten saklamanın daha büyük bir eksiklik olduğunu anlamaz. Aşağıdaki hikayeyi okuduğunuzda bir eksikliğin üstünlüğe nasıl dönüştüğünü göreceksiniz. Dokuz yasındaki bir Japon çocuğun en büyük hayali günün birinde çok iyi bir judocu olmaktır. Fakat talihsiz bir trafik kazası sonucu sol kolunu tamamıyla kaybeder. Hem çocuk, hem de ailesi yıkılır. Ailesi sırf çocuk oyalansın diye, Japonların en ünlü hocalarından birini tutar. Hoca kolları sıvar, çocuğa tek kolla yapabileceği yegane fırlatma hareketini öğretir. Gece gündüz çocukla beraber bu hareketi çalışırlar. Bir müddet sonra çocuk hareketi gayet iyi ve hızlı bir şekilde yapmaya başlar, fakat hocası çocuğa her gün saatler boyu aynı hareketi adeta ezberletir. Çocuk bu hareketten sıkılır ve yeni hareketler öğrenmek istedikçe hocası bu hareketi dünyada en hızlı yapanın kendisi olana dek çalışmasını ve başka hareket öğretmeyeceğini söyler. Bir müddet sonra çocuk bu hareketi yıldırım hızıyla yapmaya alışır. Bunun üzerine hoca çocuğa artık bir turnuvaya katılma zamanının geldiğini söyler. Olacak şey değildir. Tek kollu bir judocu tek hareketle turnuvaya katılacak. Çocuk itiraz ettikçe hocası "Evlat; sen öğrendiğin hareketi yap, gerisini merak etme" diye öğütte bulunur. Birinci tur, ikinci tur derken çocuk turları gayet rahat geçer. En nihayet finale gelir. Tek hareket bilgisi ile finale kadar gelen çocuğun finaldeki rakibi bölgenin en iyi judocusudur. Çocuk dev cüsseli rakibini görünce korkar. Hocası yine sakindir, "evlat sen bu harekette dünyada teksin, kendi oyununu yap yeter" der. Çocuk rakibine kendi hareketini şimsek hızıyla uygular, rakip kalktıkça aynı hareketi yineler. İnanılır gibi değildir, çocuk tek kolla tek hareket sayesinde şampiyon olmuştur. Çocuk dayanamaz ve hocasına sorar "hocam inanamıyorum, ben nasıl şampiyon oldum?" der. Hocası yine sakin ifade ile söyle cevaplar, "Bu zaferin iki sırrı var oğlum. Birincisi judonun en güç hareketlerinden birini çok iyi yapabilmendir. İkincisi bu harekete karşı tek bir savunma vardır. O da hareketi yapanın sol kolunu tutmak!... magdergi.com.tr 75


RÖPORTAJ

Sürdürülebilir Bașarıya Ulașmak İçin Öğrenci Koçluğu

Şebnem Daloğlu

KOÇLUK ALAN KİŞİ ODAKLI DÜŞÜNEBİLİR

K

oçluk en basit anlamda hayallerinizi planlara, planlarınızı da gerçeğe dönüştürmektir. Öğrenciler koçluk sürecinde kendi kaynaklarını harekete geçirmenin, gerçekte ne istediklerinin, bunlara nasıl ulaşabileceklerinin, kararlılıkla sonuca ulaşmak üzere bu isteklerini nasıl sürdürebileceklerinin farkına varırlar. Başarıya giden ilk adım; yapmayı amaçladığımız şeyin ne olduğunu bilmektir. Profesyonel koç, yapmayı düşünmek ile gerçekten yapmak arasındaki boşluğu kapatır. Öğrenci koçluğu; öğrencilere destek olarak, onların güçlü yanlarını ortaya çıkaran, hayal ve hedeflerine motive olmuş şekilde ilerlemelerini sağlayan bir süreçtir. Öğrencinin kendini tanımasını, içsel kaynaklarına ulaşıp bu kaynaklarını istenilen biçim ve süreklilikte kullanmasını, yaşamıyla ilgili sorumluluğunu alıp, daha mutlu ve doyurucu bir yaşam sürmesini sağlayan bir koçluk programıdır. Öğrenci koçu; yansız, tarafsız ve yargısız bir şekilde, tavsiyede bulunmadan, akıl vermeden öğrencinin amaç ve hedeflerine ilerlemesini sağlar. Öğrencinin yol arkadaşıdır, yeteneklerinin farkına vardırır. Öğrencinin okul, aile ve sosyal hayatı dahil olmak üzere yaşamının

76 magdergi.com.tr

tüm alanlarında yaşama dair farkındalığını, mutlu ve başarılı yaşama becerisini artıran, keşfedilen potansiyelin ise sürdürülebilir bir biçimde yaşamın her alanında kullanılmasını sağlayan en doğru yapı koçluktur. Yaşam döngüsünde herkes öyle ya da böyle bir mücadele içerisinde hayatını sürdürmektedir. Herkesin amacı, sahip olduğu potansiyelini yükseltmek, motivasyonunu artırmak ve bulunduğu ortamda bir şekilde fark yaratmak…. Peki o farkı nasıl yaratırsınız? İşte, profesyonel bir koç, bu noktada, size o farkı yaratabilmeniz için ihtiyacınız olan desteği sağlar. Koçluk odaklılığı sağlar. Koçluk alan kişi odaklı düşünebilir. 21.yüzyılın en önemli sorunu olan odaklı düşünmeyi sağlayan en güçlü araçlardan biridir koçluk…Zihin bir konuya gerçekten odaklı olduğunda ve bugünden geleceğe o odaklılıkta düşündüğünde inanılmaz fikirler ortaya çıkarır. Bu odaklılıkta alınan kararlara ve belirlenen hedeflere ulaşmak için planlanan eylem adımlarını geçekleştirmek için danışan hemen harekete geçer. Dolayısıyla sahip olunan motivasyon, koçluk alan kişilerin, koçluk sürecinde aldıkları kararları duraksamadan, ertelemeden hayata geçirmelerini sağlar. Bu durumda, alınan kararların uygulanması, koçluk süreci sonunda elde edilen başarının sürdürebilir olmasını destekler.


magdergi.com.tr 77


RÖPORTAJ

Köpek Sahipleri İçin Önemli Bilgiler

Vet.Hek.Köp.Eğt.Uzm. Tarkan Özvardar Köpeğinizin sağlığı ve bazı fizyolojik olguları hakkında bilgi edinmek için tabii ki veteriner hekiminize başvurmalısınız, Ancak bazı küçük bilgileri her köpek sahibi bilmeli ve aklının bir kenarında tutmalıdır. Ankara Canine College Köpek Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi kurucusu Veteriner Hekim Köpek Eğtim Uzmanı Tarkan Özvardar köpekler hakkında bilinmesi gerekenleri sizler için derledi…

78 magdergi.com.tr


RÖPORTAJ

KÖPEKLERDE VÜCUT ISISI: Köpeklerde normal vücut sıcaklığı 38,5 ile 39 derece arasındadır.Vücut ısısı ırka, yaşa, fiziksel aktivasyona, çevre ısısına ve hormonal devinime göre değişkenlik gösterebilse de,birçok rahatsızlığın tespitinde önemli bulguların başında gelir. Köpeklerde çoğunlukla vücut ısısı rektal olarak ölçülür. Yüksek vücut ısısı; viral ya da bakteriyal enfeksiyonların, ısı çarpmasının, zehirlenmelerin göstergesi olabildiği gibi, düşük vücut ısısı da donma ve yine bazı viral hastalıkları işaret edebilir. ÇİFTLEŞME DÖNEMİ: Dişi köpekler genellikle yılda iki kez çifleşme periyoduna girerler. Kanama ve cinsel organın ödemlenip belirginleşmesiyle karakterize olan bu dönemde dişiler biraz huzursuz ve iştahsız olabildikleri gibi, çok sık aralıklarla idrar yaparlar. Kızgınlık dönemi diye anılan bu dönem ırka ve çevresel faktörlere bağlı değişkenlik gösterebilir. Erkek köpeklerin ise çifleşmeye her zaman hazır olup belli bir kızgınlık dönemleri yoktur.

GEBELİK: Dişi köpeklerde çifleşmeyi takip eden elli dokuz ile altmış üçüncü günlerde doğum şekillenir. Çifleşmeden yirmi-yirmi beş gün sonra ultrasonik muayene ile gebelik tayini yapılabilir. KÖPEKLERDE BÜYÜMENİN TAMAMLANMASI: Bu süreç dişi köpekler için bir-bir buçuk yaş, erkek köpekler için bir buçuk-iki yaştır. Irka ve çevresel faktörlere göre değişkenlik gösterebilir. KÖPEKLERDE TÜY DEĞİŞİMİ: Köpekler iklim adaptasyonuna bağlı tüy değiştirirler. Dışarıda yaşayan köpekler senede iki defa kürklerini değiştirerek kış ve yaza hazırlanırlar. Kışlık tüyler daha sık ve kalın, yazlık tüyler ince ve seyrek olur. Evde beslenen köpekler de genellikle tüm yıla yaygın bir tüy dökümü gösterirler. Tüy dökümü beslenme, fırçalama, iklim ve ırka göre değişiklikler gösterebilir. KÖPEKLERDE TERLEME: Köpekler vücutlarıyla terleyemezler. Vücut sıcaklıklarını ayarlamak üzere soluk alıp vererek (ventilasyon) ve eser miktarda pati aralarındaki ter bezlerini kullanırlar.

KÖPEKLERDE ZEKA VE EĞİTİLEBİLİRLİK

Köpeklerde zeka; ırka, genetik yapıya, çevresel faktörlere ve manüpülasyonlara göre farklılıklar gösterir. Köpeklerde zekâ sıralaması yaparken; eğitime verilen yanıt, öğrenme hızı, problem çözebilme yeteneği, insanla birlikte çalışma isteği gibi özellikler ön planda tutulmuştur. İstatistiki çalışmalar bu kavramları zekâyla ilişkilendirmiştir. Köpeğin eğitilebilirliği ve itaat algısının düşüklüğü her zaman zekanın yetersizliği anlamına gelmez. Örneğin; kangal köpeğin sürü koruma ve sürüye uyum yeteneği onu en iyi sürü koruma köpeklerinin ilk sırasına oturtmuştur. Ancak kangal özgürlüğüne düşkün bir ırk olarak itaat programlarında çok da başarılı değildir. Bu veri, kangalın zekasının yetersizliğini işaret etmez. Aynı ırk içerisinde ve hatta kardeş köpekler arasında yapılan zekâ testi çalışmalarında farklı sonuçlara ulaşılması, bireysel farklılıkların da var olabileceğinin göstergesidir. Yapılan çalışmalar her ne kadar genellemeleri içeriyor olsa da, elde edilen sonuçlar köpek ırkları içerisinde eğitime yatkınlık ve eğitilebilirlik seviyelerinin tespit edilebilmesi açısından oldukça önemlidir. Aslında zekâ ile aklın birbirinden farklı kavramlar olduğunu düşünürsek bu sıralamaların daha çok akılla ilgili olduğu sonucuna varırız. Sıralamada on akıllı köpek ırkı: 1) Border collie 2) Poddle 3) Alman çoban köpeği 4) Golden Retriever 5) Shetland sheepdog 6) Labrodor Retriever 7)Dobermann 8) Papilon 9) Rottweiler 10) Avustralya çoban köpeği

Sıralamada eğitilebilirliği en düşük on köpek ırkı: 1) Afgan tazısı 2) Basenji 3) Bulldog 4) Chow-chow 5) Borzoi 6) Bloodhound 7) Pekinese 8) Beagle 9) Mastiff 10) Bassed hound

KÖPEKLERDE EGZERSİZ: Süre ve nitelikleri farklı olsa da her

ırka mensup köpeğin egzersize ihtiyacı vardır. Bu egzersizlerin dışarıda ve gün içerisinde birkaç defa tekrarlanıyor olması onların mental ve fiziksel gelişimleri için oldukça önemlidir.

YAŞAM SÜRESİ: Köpeklerde ortalama yaşam süresi malesef onon beş yıldır. Yaşam süresi; ırka, bakım ve beslemeye, genetik yapıya göre değişkenlik gösterebilir. Ortalamada büyük ırkların küçük ırk köpeklerden daha kısa ömürlü oldukları istatistiki bir gerçektir.

Yukarıdaki sıralamalar bir dost edinmede büyük bir kıstas olmasa da, iş ve görev köpekleri seçiminde oldukça önemlidir. Ancak gözden kaçırılmaması gereken önemli bir husus da zekâ sıralamasında sonlarda yer alan bir ırkın aptal olduğu anlamına gelmediğidir. Bu ırklara mensup köpeklerin de doğru yaklaşım ve sabırla eğitildiklerinde, son derece uyumlu ve sosyal birer dost oldukları gözlemlenmektedir. Ayrıca melez ve kırma sokak köpeklerinin de zekâ testlerinde şaşırtıcı derecede iyi sonuçlar alabildiği gerçeği de dost edinirken onlara da şans tanımamız gerektiği gerçeğini kuvvetlendirir. Günümüzde birçok melez köpek üst seviye görev yeterliliği içerisinde; dedektör, arama-kurtarma, rehabilitasyon ve rehber köpek olarak çalışmaktadır.

ANKARA CANINE COLLEGE Gölbaşı çıkışı 5. km, Selex Firması Arkası Karaoğlan Köyü, Gölbaşı / ANKARA Tel: +90 532 426 91 63 www.ankaracaninecollege.com - www.kopekokulu.com - www.kopekkoleji.com - www.tarkanozvardar.com magdergi.com.tr 79


RÖPORTAJ

‘Marka Olmak; Olmadığın Ortamlarda Kendinden Bahsettirmektir’

Tuna Atalay

“ÖNCELİKLE ANKARA MARKASINA YATIRIM YAPMAK İÇİN, KALİTEYİ ARTTIRMA VE İNŞAAT İŞÇİLİĞİNİN GELİŞİMİNE KATKI SAĞLAMAKLA İLGİLİ GİRİŞİMLERDE BULUNMALIYIZ.”

ONS İnşaat Grup Başkanı Tuna Atalay, marka olma yolunda ilk yılını geride bırakan Ons İncek Recidence’ın, hayatı kolaylaştırma felsefesini ve markalaşma sürecini bizlerle paylaştı..

80 magdergi.com.tr


M

arkalaşma konusunda yaklaşık iki yıldır verdiğimiz emek ve grup şirketlerimizin gücüyle kendimize olan güvenimiz bizi başarılara taşımaya devam edecektir. Dönemsel gerçekleştirdiğimiz araştırmaların sonuçları bize yatırımcılarımızın algısında geldiğimiz noktayı çok iyi gösteriyor. Marka bilinirliğimizin bir yıllık süreçte olumlu yükselişinin proje ziyaretiyle birlikte beğeni seviyemize yansıması doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Konut alanında da grubumuzun kalite standartlarını müşterilerimize yansıtabilme hedefiyle çıktığımız bu yolda satış ofisimizi ziyaret eden tüm müşterilerimizden şu ana kadar tam not aldık. Önemli detayları iyi analiz ederek ortaya çıkardığımız projemizin örnek dairelerini ziyaret eden tüm misafirlerimiz ve sektör profesyonelleri dostlarımızın da beğenisini kazandık. Son beş yıllık grafiğiyle yatırım değerinde %220'lik artış oranına sahip İncek bölgesinde yapımına başladığımız ilk konut projemiz “Ons İncek Residence” marka olma yolunda ilk yılını geride bıraktı. Bilinirlik seviyesi yüksek markalar arasında yerini alan projemizle, ilk yılında ONS markasını doğru konumlandırdığımızı görmek bize mutluluk veriyor. Projenin geliştirilme sürecinde uzun süren fizibilite çalışmalarımız oldu. Talepleri doğru analiz ederek geliştirdik Ons İncek Residence’ı. Ana fikrimiz hayatı kolaylaştırmaktı. Hayatı kolaylaştırmanın argümanı ve insanoğlu için en değerli unsur olan ‘zaman’ı kaliteli hale getirmeyi hedefleyerek çalışmalarımızı şekillendirdik. Ankara’da sadece evlenme ve boşanma oranları yıllık otuz bin konut ihtiyacını ortaya koyuyor. Projemizdeki optimum m2 kullanımları ve oda sayılarını bu ihtiyaçlara göre belirledik. Akıllı ev anlayışını Avrupalı bir alt yapı şirketiyle geliştirdik. Türkiye’de ilk defa uygulanan Google alt yapısıyla kişiselleştirilebilen sesli komut sitemi sayesinde tüm bu detayları taçlandırmış olduk. Bu emeklerimizin karşılığında, Singapur’da düzenlenen Dünya Mimarlık Festivali(WAF) finalinde dünyanın en değerli on dört projesi arasında yer aldık. Sonrasında da Londra’da düzenlenen European Property Awards’tan ödülle döndük. Bu ödüller ve beğeni, önümüzü görmemize ve büyük bir şevkle çalışmamıza çok büyük katkı sağladı. Lansmandan bugüne yaklaşık iki bin beş yüz kişiyi ağırladığımız satış ofisimizde projemizi tanıtma imkanı bulduk. 2015 yılı itibariyle özellikle Türkiye genelinde markamızı doğru konumlandırdığımızı düşünüyoruz. İstanbul, Trabzon, İzmir gibi illerden gelen taleplerle karşılaştık. Hatta yurt dışında yaşayan gurbetçilerimizin de ilgisini çekmeyi başardık ve bir acente modeliyle alım yapabilmelerinin alt yapısını oluşturduk. İlk yıl satış hedeflerimizi yakalamış olmak önümüzdeki dönem özellikle ONS markamızla geliştirmeyi planladığımız yeni projelerimiz için şimdiden bize heyecan veriyor.

yana her geçen gün çözüm ortaklarımızla beraber daha kaliteli ne yapabiliriz diye yoğun bir çalışma yürütüyoruz. Konularında uzman profesyonellerle beraber çıktığımız markalaşma yolunda dünyadan örnek projeleri inceliyoruz. Hem geliştirme hem de uygulama aşamasında dünyadaki gelişmeleri ve teknolojileri iyi analiz ederek yolumuza devam ediyoruz. Son yıllarda hızlanan ve milyar dolarla telaffuz edilen Ankara markalı konut sektöründe önümüzdeki yıllarda talebin devam edeceği görünüyor. Bu talebi doğru analiz ederek yatırımcılarımıza kaliteyle ve yatırım avantajlarıyla cevap vermemiz gerekiyor. Sektördeki rekabetin kaliteyi yukarılara taşıyacağı kanısındayım. Ankara proje geliştirmecileri olarak özellikle Ankara marka algısına da yatırım yapmak istiyorsak, önümüzdeki dönemlerde mutlaka kaliteyi arttırma ve taşeronların gelişimine katkı sağlamakla ilgili girişimlerde bulunmamız gerekiyor.

Projedeki Uluslararası Markalar Projemizin Rezidans hizmetleri başta olmak üzere tüm mağaza ve işletmeler için görüşmelere başladık. Detaylarını ve yatırım değerini iyi analiz eden gruplardan gelen teklifler oldu. Şimdilik değerlendirmelerimizi yapıyoruz. 2015 yılı son çeyreğinde lanse etmeyi planladığımız ulusal ve uluslararası tanınmış markaların da projemize büyük değer katacağı kanısındayız. Özellikle rezidans işletmeciliğini dünyada tanınmış bir grupla beraber yürütmeyi planlıyoruz. Görüştüğümüz markaların grup bünyesindeki yatırımcıları da markalarla hareket ettiğinden yabancı gruplarla toplu alımlar konusunda görüşmelerimizin devam ettiğini söyleyebilirim. Bugünden projemizin teslimine kadar planladığımız %20 prim öngörümüzün bu tarz marka transferleriyle beraber daha da artacağını düşünüyoruz. Bu süreç de tabii ki mevcut yatırımcılarımızı mutlu ediyor. Ankara Markasına Yatırım Yapmalıyız Gayrimenkul alanında faaliyet göstermeye başladığımız günden bu

magdergi.com.tr 81


82 magdergi.com.tr CROSS Year of the Goat 23ct Gold Plated Ball £ 215

Gold B

all

OMAS William Shakespeare Limited Edition £ 28,000,00

yön verecek önemli anlașmalara imza atın... CARAN d’Ache C Rollerb aelograph Sir all ius 45 G £ 3,600,0 old Pl 0

İmzanızı Atın

CARAN d’Ache Cae lo Coated Fo graph Alpha 30 Plati untain num £ 3,700,00

ofis kalem

MONTE GRAPP A S enna L £ 14,220 egend Resin &

FABER CASTEL

CROSS Year of the Horse White Fountain £ 305

CROSS Year of the Horse Red Fountain £ 305

CROSS Year of the Goat Black Lacquer Medium Fountain £ 305

MONTEGRAPPA Senna Champion Gold Fountain £ 31,500

CROSS Peerless $ 324

BUSINESS

Șık, özel ve kaliteli kalemleriniz ile hayatınıza


Montegrappa NeroUno Linea Rose Gold Plated Fountain £ 385,00

Montegrappa Micra Resin Purple Fountain £ 279,99

Visconti Van Gogh Portrait Blue Ball Pen £155.00

Troika Combi Stylus “Pop Up” RollerballRated 5.0 out of 5 £ 42,00

Montegrappa Elvis Presley Las Vegas White Limited Edition Silver Trim Ball £ 1,695,00

Pelikan Souverän 800 Black & Blue Fountain £ 332,00

Sheaffer Legacy Silver/Gold Fountain Pen £ 494,99

Yard O Led Viceroy Victorian Sterling Silver Foun tain £ 435,00

Omas Bologna Passioni Cotton Resin Blue Red Fountain £ 260,00

all $ 115 CROSS Day lily Rollerb en re G ca ni ta Bo

CROSS Botanica $115

Montegrappa Micra Resin Purple Fountain £ 279.99

magdergi.com.tr 83


RÖPORTAJ

“Seramik Sektörüne Girmeye Hazırlanıyoruz"

Ümit Topgül

ZAMANINDA HAMLE, VİZYON VE ÖNGÖRÜ BECERİSİDİR.

Renkli ve özgün tasarımlarıyla, Osmanlı motifleriyle fark yaratan GOLD BANYO A.Ş.'yi Firma Sahibi Ümit Topgül'den dinledik...

S

izi kısaca tanıyabilir miyiz? 1979 ankara doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi 60. Yıl İlköğretim ve Deneme Lisesi mezunuyum. Sekiz yaşımdan yirmi dört yaşıma kadar profesyonel sporla ilgilendim, belli başarılar elde ettim ve bununla beraber yüksekokul eğitimimi Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü’nde tamamladım. Üniversite dönemlerimde kayak, okculuk, halk oyunları ve asıl spor branşım olan boksta okul takımında bulundum ve fazlasıyla madalya ve derece aldım. Bu branşlarda eğiticilik ve yöneticilik yaptım. Öğretmenliğin bana göre olmadığına karar verip ticarette başarılı

84 magdergi.com.tr

olacağımı düşündüm. 2004te üniversiteden mezun oldum, şirketimizi kurduk ve şu an ticarete de spora da devam etmekteyim :) İşiniz ne zaman ve nasıl kuruldu? Babam 1975’te Topaloğulları Grup’un temelini demir tüccarlığı ile attı, Sonraki yıllarda mobilya üretimi ve sitelerde mağaza zinciri kurdu. Üretim ve satışa bağlıydı fakat 2001 krizinden etkilenmesi üzerine abimle birlikte 2004 yılında banyo mobilyası üretmeye karar verdik ve bu tarihten itibaren de yoğun bir şekilde devam etmekteyiz. Şu an Türkiye genelinde altı yüz yirmi bayii, yedi bölge dağıtım depo


RÖPORTAJ

ve ofisi olan Bauhaus yapı marketlerle çalışan, on yedi ülkeye ihracat yapan, prestijli birçok projeye banyo üretimi yapmakta olan bir firmayız. Topaloğulları Grup adı altında inşaat ve aynı zamanda emlak sektöründe de ikinci, üçüncü iş alanında devam etmekteyiz... Gelecekte kendinizi ve firmanızı görmek istediğiniz yer, durum nedir? Böyle bir tablo tarif eder misiniz? Kendinizi şu an o tablonun neresinde görüyorsunuz? Geçtiğimiz son beş yılda on yedi ülkeye yapmış olduğumuz ihracatımızla Avrupa standartına ulaştığımızı düşünüyorum. Sektördeki yerimizi ArGe çalışmaları ve teklonoji yatırımlarımızla bir adım öteye taşımak için çalışmalarımız devam etmektedir. Yeni iş alanı olarak seramik sektörüne girmeye hazırlanıyoruz. İş yaşamında “vizyon” ve “amaç” belirlemek neden önemli? Hedefler olmadan bence hiçbir yere varılamaz, bunun için araştırma ve geliştirme ticarette çok önemlidir. Zamanında hamle, vizyon ve öngörü becerisidir. Ancak bu şekilde süreklilik arz eder ve başarıyı getirir diye düşünüyorum. İş hayatına yeni atılmış genç girişimciler ilk etapta nasıl bir yol izlemeliler? Tavsiyeleriniz neler? Bana göre cesaret paradan daha önemli bir şeydir ve çevrelerinde bulunan güvenilir dostlar ve aile ile daha da başarılı olunacağına inanıyorum. Eğitim dışında almış olduğumuz hayat tecrübesi ve

deneyimleri kullanmak iş hayatında başarıya ulaşmak için en büyük etken... İş hayatınızı ve sosyal hayatınızı nasıl dengeliyorsunuz? Sık sık yapmaktan hoşlandığınız aktiviteler var mı? Ben zaten sekiz yaşımdan bu yana profosyonel sporcu olduğum için spora ve sosyaliteye aşırı düşkünüm. Spor benim için önceliklidir, gün içerisinde kesinlikle en az bir saatimi spora ayırırım, bunun insanın yaşam kalitesini artırdığını düşünüyorum. Ata binmeyi severim, kışları kayak yaparım, hareketli olan her şeyi seviyorum… Türkiye’yi Avrupa’da temsil edebilecek en başarılı sektör sizce hangisi? İnşaatta başarılıyız, tekstilde de bence iddalıyız ve gittiğim bütün ülkelerde Türk mutfağı ve Türk lokantaları lokal halk tarafından çok beğeniliyor. Günümüzde iş ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz? Başka ülkelerle kıyasladığımızda ne gibi farklılıklar görüyorsunuz? Benim sektörüm ve branşım gereği hem Türkiye hem de yurt dışı pazar payından memnunum. Aslına bakacak olursanız yatırımlarla ilgili devlet, makina teknoloji alanında sanayiciyi daha fazla desteklese hem kobiler daha hızlı büyür, hem de ihracatta rekabet şansı yükselir. Böylece ülkemiz söz sahibi olmaya başlar diye düşünüyorum...

magdergi.com.tr 85


RÖPORTAJ

"Bütün İdeallerimi Gerçekleștirdiğim İçin Mutluyum"

Ünal Pala KENDİ ŞİRKETİMDE OLMAZSA OLMAZ KURALLAR; DÜRÜSTLÜK VE ARİYET DUYGUSUDUR.

S

izi kısaca tanıyabilir miyiz? 27 Aralık 1970'te Ankara'da doğdum. Evliyim ve iki kızım var.

İşiniz ne zaman ve nasıl kuruldu? İş hayatına 1987 yılında birkaç ortakla kurduğumuz şirketle boya taşeronluğu yaparak başladım. 1993'te ortaklarımdan ayrılarak kendi şirketimi kurdum. Müteahhitliğe ilk adımı 1996'da attım. Akaryakıt sektörüne olan ilgim sebebiyle de Opet Akaryakıt İstasyonu işletmeciliğine başladım. Yapmış olduğumuz projelerimiz ve çalışmalarımız ile şirketlerimiz büyümeye devam ediyor. Sizin için başarı ne demek? Başarı, yapmak istenilen bir şeyin yapılabilmesi, varmak istenilen hedefe varabilmesi ise; benim için başarmanın anlamı, elde ettiğim netice sonunda huzur ve mutluluk duyabilmektir. Gelecekte kendinizi ve firmanızı görmek istediğiniz yer, durum nedir? Böyle bir tablo tarif eder misiniz? Faaliyet gösterdiğimiz tüm alanlarda öncü ve lider firma olmak asıl hedefimizdir. Bundan daha güzel bir tablo düşünemiyorum. Başarılı olmak için neler yapmak gerek?

86 magdergi.com.tr

Uzaltaş A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Pala, iş ve sosyal hayatını dengeleyerek başarıya ulaştığı yolu, adım adım çıktığı basamakları ve değerli görüşlerini bizlerle paylaştı…

Dünya hızla değişiyor. Ayakta kalabilmek için değişime sizin de hızla ayak uydurmanız gerekiyor. Meraklı ve araştırmacı olmak da şart. İşimle ilgili yenilikleri sürekli araştırırım, yeni projeler geliştirmek için çaba sarf ederim. Ticaret yapıyorsanız insanlara güven vermeniz de lazımdır. Bu nedenle dürüst olmaya daima özen gösteririm. Ayrıca, çalışanlarınızın da mutlu olacağı ortamı yaratmak lazımdır. Başarılı olabilmek için bu sistematiği çözmüş olmak gerekiyor, hepsi başarının birer yapı taşıdır. İş yaşamında “vizyon” ve “amaç” belirlemek neden önemli? Vizyon ve amaç belirlemek, çalışmalarınızı yaparken size öncülük etmesi açısından önem arz eder. Çünkü iş yaşamında, beklentileriniz, ulaşmak istediğiniz hedefleriniz, buna göre şekillenir. İş yaşamındaki öncelikleriniz ve ilkeleriniz neler? İlkeleriniz olursa, başarı kaçınılmaz olur. Benim ilkelerimden bir tanesini örnek vereyim; başka bir firma tarafından alınmış ve yapılamamış bir işi, çok para kazanacağımı da bilsem almam ve yapmam. Yapmayı düşündüğünüz yeni işler var mı? Şu an uğraşmış olduğumuz işler yeterince yoğun, fakat yeni bir işin kar marjı beni çok cezbederse yatırım düşünebilirim. Bu tarz projeler zaman zaman kapımızı çalıyor, şirketimizi birkaç kat daha büyütecek işler


olursa, projeleri değerlendirip yapabiliriz. Atılmayı düşündüğünüz yeni sektörler var mı? Şu an böyle bir sektör yok, fakat hayalimde her zaman bir şey üretmek vardır; böyle bir şey olursa yeni bir sektör düşünebilirim. Sizce gelecek ne de hangi sektörde? Mesela internet vb.? Gelecek; kesinlikle bilişim ve teknolojide. Teknolojiyi takip eden ve yatırımlarını doğru zamanda, doğru biçimde yapan şirketler ciddi kazanımlara sahip olacaklardır. Teknolojik yatırımlar ve doğru kaynaklarla doğru noktaya odaklanarak yatırım yapan şirketlerin, yarışı, daima bir adım önde götüreceklerini söyleyebiliriz. Sosyal medya konusunu ve önemini yeterince biliyor musunuz? Bu konuda çalışmalarınız var mı? MAG Sosyal Medya’nın( PR’ın) hizmetlerini biliyor musunuz? Sosyal medyada kendini iyi ifade eden bir firma olmak, günümüzde gelişen teknoloji ve internet kullanım alanının geniş kitlelere yayılmasıyla birlikte daha önemli hale geldi. Artık bütün alışkanlıklarımız, yaşam şeklimiz, eğlence anlayışımız, hatta iletişim şeklimiz bile hızla yenilenmek ve güncellenmek durumunda kalıyor. İhtiyaçlar ve gereksinimler buna sevkediyor. Hatta bu hıza ayak uydurmakta zorlanıyoruz. Artık yediden yetmişe herkesin hızla ulaşabildiği ve kullanabildiği sosyal mecraları biz de yakından takip ediyor ve yaptığımız güncellemelerle markamızı daha ileriye taşımaya çalışıyoruz. MAG, Sosyal Medya’yı yakından takip ediyor. Birçok işimizde baskı, web, pr, organizasyon işinde başarılı projelere imza atmış olan MAG profesyonelliği ile daha iyi işler başarıyoruz. Kendi şirketinizde olmazsa olmaz dediğiniz kurallar neler? İşinizi daha da büyütmek için geliştirdiğiniz size özel yöntemler var mı? Kendi şirketimde olmazsa olmaz kurallar; dürüstlük ve ariyet duygusudur. Benimle beraber çalışan bütün arkadaşlarım, yönetim kadrosu, herkes görev tanımını çok iyi bildiği için, çok sıkmam ama işlerin ilerleyişini de raporlarla takip ederim. Çok disiplinli ve titiz bir yapım var. İşimizi büyütmek için; iş geliştirme birimlerimiz firmamız için çok önemli. Onların fikirleri ile benim fikirlerimi bir araya getirerek işimizi geliştirmeye ve büyütmeye devamlı gayret gösteriyoruz. İş hayatına yeni atılmış genç girişimciler ilk etapta nasıl bir yol izlemeliler? Tavsiyeleriniz neler? Tavsiyem; ticarette en önemli şeyin güven olduğunu bilip, güvenilir biri olmaya özen göstersinler. Uğraştıkları her işte kendilerini geliştirsinler, çok meraklı olup sektörlerindeki faaliyetleri takip etsinler. İşlerini geliştirmek ve başka sektörlere de atılmak istiyorlarsa, o sektörle ilgili konuları iyi incelemelerini ve öğrenmelerini tavsiye ederim. Günün stresini ve yorgunluğunu nasıl atıyorsunuz? Genellikle ailemle vakit geçirerek ve spor yaparak atıyorum. Kazan ilçesinde bir çi liğim var burada atlarımız var, ata binmeyi ve doğayı çok severim, her ha a sonu burada zaman geçirmek bana çok keyif verir. Ailemle hemen hemen her ha a sonu oraya gideriz. Kalabalık bir ailemiz var, ailemi orada toplamayı ve birlikte vakit geçirmeyi severim. Spor da çok önemli, ha ada üç gün aletli pilates yapıyorum. Bunların dışında arkadaşlarımla yemek yemek ve sohbet etmek de çok keyifle yaptığım şeyler.. Seyahat etmeyi seviyor musunuz? Nerelere? Evet, seyahat etmeyi çok seviyorum. Ailemle birlikte yurt içi ya da yurt dışı seyahatlerimiz oluyor. Yurt içinde Bodrum’u çok severiz ailece. Orada bir evimiz var, yaz kış zaman buldukça ha a sonları kaçarız. Bodrum benim huzur bulduğum bir yer, çok seviyorum. Yılda iki kez yurt dışı programımız olur görmediğimiz ülkeleri görmek ve oranın lezzetlerini tatmak bize çok keyif verir.

Hayranlık duyduğunuz, takdir ettiğiniz isimler… Var tabii ki Opet kurucularından Fikret Öztürk. Öğretmenlik mesleğinden sonra, geldiği son nokta takdire şayandır. Hayranlık duymamak elde değil. En büyük idealiniz nedir? Bütün ideallerimi gerçekleştirdiğim için mutluyum. Bundan on beş yıl öncesine gittiğimde ideallerimi gerçekleştirmek bana hayal gelirdi. Şükürler olsun bugünkü sahip olduklarımıza. Bundan sonrası için huzurlu mutlu keyifli bir hayattır idealim. Sosyal sorumluluk projeleriniz var mı? Eşim Evrim Pala, şirketimizin sosyal sorumluluk projeleriyle ilgili çalışmaları yürütmektedir. Sizce bu yılın yatırımı ne olmalı? Yatırım; Dolar, Euro ve gayrimenkul. Faize karşı biriyim. Rekabet sizce ne ifade ediyor? Hayat araba yarışında araba kullanmak gibi bir şey. Önemli olan hızlı gitmek değil, bitiş noktasına en iyi hızla kaza yapmadan varmaktır. Herkes aynı anda pistte yarışa hazırdır. Fakat, yarış bittiğinde zaferi bir kişi göğüsler. Bizler de böyleyiz. Milletler, ülkeler, firmalar ve kurumlar dahi kendi içerisinde rekabet halinde. Önemli olan şey; yarışı kazanabilmektir. Fakat benim için yarışı kazanmaktan çok; yarış esnasında gösterilen duruş, adil olmak, yeni rakiplere saygı ile yaklaşmak daha mühimdir. Üye olduğunuz dernek ve vakıflar var mı? Çeşitli sivil toplum kuruluşları ile meslek birliklerinde üyeliklerim bulunmakta olup, TÜGİAD Denetleme Kurulu Başkanı olarak üyeliğim de bulunmaktadır. Yurt dışına açılma gibi bir planınız var mı? Var tabii ki… Dünya globalleşti, artık Avrupa, Afrika ülkemizin bir şehri gibi oldu, birkaç saat içinde buralarda olabiliyorsunuz. O yüzden işlerimizi geliştirmek ve büyümek için yurt dışı projeler şart. İş hayatınızı ve sosyal hayatınızı nasıl dengeliyorsunuz? Sık sık yapmaktan hoşlandığınız aktiviteler var mı? İş ve sosyal hayatı günümüz şartlarında dengelemek zor oluyor gerçekten. Fakat o ayrımı yapmak da bir o kadar önemli. İş yaşantısının olağanlığından sıyrılıp, kendimi Bodrum’a atıyorum. Orada olmak bana huzur veriyor, deniz sporları ile uğraşırken vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorum. On metre bir teknem var, onunla koyları dolaşmaktan ve onu kullanmaktan zevk alıyorum. Bir de spor yapmak tabii ki olmazsa olmazım. Üç sene önce aletli pilatese başladım, bu spor da bana inanılmaz bir enerji katıyor. Boş zamanlarımı dolu dolu değerlendirebiliyorum. Yöneticilik vasfı sonradan mı edinilir, yoksa bu bir yetenek midir? Yöneticilik vasfı sonradan edinilmez, insanlar farklı yaratılış özelliklerine sahiptirler. Kimi işçi, kimi yönetici… Örneğin; bir sporcuda yöneticilik vasfının sonradan kazanılabilecek bir yeti olduğuna inanmıyorum, insanın doğasında olacak ki yapabilsin. O yüzden yetenektir. Kariyerinizde dönüm noktası ne oldu? Kariyerimin dönüm noktası 2001 yılında yaşamış olduğumuz ekonomik krizdi. Yaşanan kriz şirketimizi zor duruma soktu ve ben o gün ticareti yeni öğrendiğimi gördüm. O ders, yüz milyon dolara bile alınacak bir ders değildi ve o gün ticaret hayatımın ve kariyerimin dönüm noktası olmuştur. İş hayatındaki en büyük korkunuz nedir? Korkuları olan bir insan değilim, inançları kuvvetli, manevi değerleri yüksek biriyim. Nasipte, kısmette olana inanırım. Hayırlı görünen bir şey şer de olabilir, şer görünen de hayır olabilir. Bu sebeple korku gereksiz. İnanmak ve inanç önemli bence.

magdergi.com.tr 87


RÖPORTAJ

“Türk İnsanı, Gönüllü Kurulușlara Karșı Gönülsüz”

Veli Sarıtoprak 21.YÜZYIL ARTIK SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ÇAĞA DAMGASINI VURACAĞI YÜZYIL OLACAKTIR.

Yüzden fazla kurum ve kuruluş tarafından yılın adamı seçilmiş bir duayen Veli Sarıtoprak ile çağımızın yükselen değeri sivil toplum kuruluşlarını enine boyuna konuştuk. AB üyesi ülkelerde ve Türkiye’deki sivil toplumculuğu kıyasladık. İlginç bir söyleşi ortaya çıktı.

S

ayın Sarıtoprak nedir bu STK ve STK’lar? Günümüzde neden bu denli önem kazandı? 21.yüzyıl artık sivil toplum kuruluşlarının çağa damgasını vuracağı yüzyıl olacaktır. Bundan böyle STK veya NQO kelimesini daha sık duyacaksınız. Gönüllü kuruluşlar (NQO) dediğimiz sivil toplum kuruluşlarının çalışma ve aktivitelerinden haberdar olacaksınız. Sivil toplum kuruluşları kavramını açıklamadan önce size çağdaş demokrasilerden kısaca bahsedeyim... Çağdaş demokrasilerde beş güç (erk) ve üç sektör vardır. Önce beş gücü sayalım: Yasama, Yürütme, Yargı, Medya, Sivil toplum. Yasama, yürütme ve bağımsız yargı parlamenter sistemi oluşturur.

88 magdergi.com.tr

Kısaca bu üç erkin (gücün) oluşturduğu yapıya “klasik demokrasi” denir. Yasamayı meclis, yürütmeyi hükümet, yargıyı da bağımsız mahkemeler temsil eder. Yazılı ve görsel basına da medya denildiğini biliyorsunuz. Beşinci ve en önemli güç de sivil toplum kuruluşları denilen dernek, cemiyet, vakıf, birlik, federasyon, konfederasyon, platform ve inisiyatiflerdir. İşte çağdaş demokrasileri bu beş güç yönetir ve yönlendirir. Sivil toplum kuruluşları çağdaş demokrasinin olmazsa olmazlarıdır ve diğer dört erk kadar önemli ve etkendirler. Yine çağdaş demokrasi kavramına dönersek çağdaş demokrasiler üç sektör üzerine oturmuşlardır.


RÖPORTAJ

İlki; tüm çalışanları genel veya katma bütçeler ile belediyeler ve diğer kamu bütçelerine bağlı kamu hizmeti görevlilerinden oluşan sektördür. Bu sektöre “kamu sektörü” denir.

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI ÇAĞDAŞ DEMOKRASİNİN OLMAZSA OLMAZLARIDIR VE DİĞER DÖRT ERK KADAR ÖNEMLİ VE ETKENDİRLER. İkinci sektör, kar amaçlı “özel sektör”dür. Devletin ekonomik gücünü asıl bu sektör oluşturur. Ticaret ve sanayi odaları, borsalar, işçi ve işveren sendikaları, federasyonlar ve konfederasyonlar ikinci sektörün (Özel Sektör’ün) kuruluşlarıdır.

Türkiye’de ve dünyada sivil toplumculuk nasıl? Maalesef Türkiye ve Türk toplumu sivil toplumculukta sını a kalmıştır. Türk toplumu çoğulculuk ve katılımcılıkta çok zayı ır. Türk insanı sorumluluk almak istemiyor. Nemelazımcı ve her şeyi karşıdan bekliyor. Parmağını taşın altına sokmuyor. Gönüllü kuruluşlara karşı gönülsüz. Türkiye’de 2014 yılı Ekim ayı istatistiklerine toplam faal dernek sayısı 103.615.5200 civarında yeni vakıf var. Her bin kişiye bir dernek düşüyor. Bu derneklerin çoğu da tabela derneği. İsmi var, cismi yok. Üyesi olmaya çalıştığımız AB üyesi ülkelerden Almanya 2,5 milyon, Fransa’da 1,5 milyon dernek var. Kuzey ülkelerinden İsveç, Norveç, Danimarka ve Finlandiya’da fiili nüfusun dört misli sosyal nüfus var. Bu ülkelerde yaşayan insanlar en az dört derneğin üyesidir. AB üyesi ülkelerde her kırk kişiden bir kişi sivil toplum kuruluşuna üyedir ve aktif olarak yöresi, ülkesi, devleti ve insanlık için gönüllü olarak hizmet etmektedir. Derneklerle ilgili başka neler söylersiniz? Faaliyet alanlarına göre dernekler şu şekilde tasnif ediliyor.

Üçüncüsü ise vatandaşların kar amacı gütmeksizin gönüllü olarak kamu görevlerine katılımını sağlayan dernek, cemiyet, vakıf, birlik, hareket, grup ve platformlardır. Bu sektöre “Üçüncü Sektör”, “Gönüllü Kuruluşlar Sektörü”, “Sivil Toplum Kuruluşları Sektörü”, “Vatandaşlar Sektörü” gibi isimler verilmektedir. Batıdaki adı Nongovernmental Organizations (NQO) veya ENCIO diye okunur.

•Hemşeri dernekleri •Emekli dernekleri •Esnaf, işçi ve işveren dernekleri •Mezunlar dernekleri •Muhtarlar dernekleri •Kadın yardımlaşma dernekleri

STK olmanın olmazsa olmazları neler? Halkın bir kesiminin veya bir grubun, (meslek veya çalışma grubu) kendi iradeleri ile gönüllü olarak bir araya gelmeleri şarttır. Örnekler; İnşaat Malzemesi Satıcıları Derneği, Erzurumlular Dayanışma Vakfı, Genç Girişimciler Derneği, Ankara İş Kadınları Derneği, Başkent Üniversitesi Mezunlar Derneği.

Bu kategoride yaklaşık yirmi bin dernek var. On beş bin beş yüz okul derneği, on dört bin beş yüz adet cami yaptırma veya kuran kursu derneği var. Yaklaşık on bin civarında spor derneği faaliyet gösteriyor. Devlet imkanlarının kamu hizmetlerini karşılamaya yetmediği yerlerde imdada dernekler ve vakıflar yetiştirerek devlete yardımcı oluyor.

İkinci önemli özellik ise hiçbir hiyerarşi içinde yer almamalarıdır. Yönetimleri ve denetimleri devletin veya içteki veya dıştaki herhangi bir kuruluşun güdümünde olmamalıdır. Sivil toplum kuruluşu, yöneticilerini ve deneticilerini kendisi seçmeli, kendisi göreve getirmeli ve kendisi görevden almalıdır. Keza kendi öz kaynakları ile (aidat, bağış, faaliyet geliri) ayakta kalmalıdır. En önemlisi herhangi bir konu veya hizmet alanında Türk halkının birliğine, dirliğine, düzenine, refahına, eğitimine, sağlığına ve kültürüne yönelik çalışmalı ve çözüm üretmelidirler. Yani karşılıksız hizmet üretmelidirler.

STK’LAR ÖZELLİKLE SEL, DEPREM, YANGIN GİBİ AFETLERDE İMKANLARI ÖLÇÜSÜNDE DEVLETİN YANINDA HİZMETE KOŞARLAR. Vakıf ve dernek farkı neler? Vatandaşların gönüllü olarak kamu görevlilerine mal varlığı ile katılımını kurumlaştıran örgüt; vakı ır. Düşünce ve emek olarak katılımını örgütleyen ise; dernektir. Vakıf daha çok parasal, dernek ise düşünsel düzeyde faaliyet gösterir. İnsanlar dernek çalışmalarına düşünce üreterek veya emek harcayarak iştirak ederler. Vakı a ise bir amacın, bir hizmetin gerçekleşmesi için ya para ya da gayrimenkul vakfedilir. Özetle üçüncü sektör; vatandaşların mal varlığını, dinamizmini, etkinliğini ve yaratıcılığını gönüllü olarak kamu hizmetlerine yönlendiren sektördür. STK’lar özellikle sel, deprem, yangın gibi afetlerde imkanları ölçüsünde devletin yanında hizmete koşarlar. Devletin sağlık, eğitim ve çevre çalışmalarına katılırlar. Daha çok burs ve eğitim yardımları ile seslerini duyururlar. STK’lar devletin en büyük yardımcısıdırlar. Devletin yanında yardıma ve hizmete koşarlar.

magdergi.com.tr 89


RÖPORTAJ

Check up ve Sağlıklı Yașam Medicana International Ankara Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr.Yavuz Maşrabacı

İÇ HASTALIKLAR UZMANI DR. YAVUZ MAȘRABACI

M

odern koruyucu tıbbın öncelikli amacı hastalıklar ortaya çıkmadan önce ya da en erken dönemde önlemler alarak kişilerin sağlıklı ve uzun yaşam sürdürmelerini sağlamaktır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından fiziksel, ruhsal ve sosyal tam bir iyilik hali olarak tanımlanan sağlığımızı korumanın, ileride karşılaşabileceğimiz sağlık sorunlarını önlemenin ve tedavi etmenin başlangıç noktası erken tanıdır. Hastalıklardan korunmak, hastalıklar oluştuktan sonra onu tedavi etmekten daha ekonomik olup bozulan sağlığın geri gelmesi de daha zor bir süreçtir. Dünyada en önemli ölüm nedenleri arasında yer alan kalp hastalıkları, inme ve kanser hastalıklarının birçoğu erken tanı ile önlenebilir ve tedavi edilebilir. Check up , hiçbir yakınması ve hastalığı olmasa da, kişilerin en az yılda bir kez yaptırmaları gereken genel sağlık kontrolüdür. Hastanemizde Uzman Doktorlar tarafından yapılan görüşme ve fiziksel muayene sonrasında kişinin yaşı, cinsiyeti, risk faktörleri, mesleğine göre KİŞİYE ÖZEL laboratuvar ve radyolojik incelemelerin yer aldığı check up programı planlanabileceği gibi, 40 yaş altı, 40 yaş üstü, 50 yaş üstü; erkek ve kadın check up programları da uygulanmaktadır. Check up’a gelmeden önce; • Mutlaka randevu alınız, randevu günü aç olarak geliniz (10-12 saat), • Gebelik şüpheniz varsa veya adet dönemindeyseniz mutlaka önceden doktorunuza bilgi veriniz, • Düzenli kullandığınız kalp ve tansiyon ilaçlarınız için önceden doktorunuzla konuşunuz, • C vitamini kullanıyorsanız iki gün önceden kesiniz, • Anemi(kansızlık) nedeniyle kullandığınız demir içeren ilaçları üç gün önceden kesiniz, • iki gün önceden başlayarak kırmızı et, brokoli, turp gibi besinler ile aşırı miktarda tatlı, alkol ve gaz yapıcı gıdadan uzak durunuz, • Daha önce yapılmış laboratuvar ve radyoloji sonuçlarınızı getirmeyi unutmayınız, • Rahat kıyafetler giyiniz. Check up ile çok önemli birçok hastalığın erken tanısı yapılabilmektedir.Bunların başlıcaları; • Diabetes Mellitus(Şeker Hastalığı) •Koroner Kalp Hastalığı •Kolesterol Yüksekliği

•Akciğer Hastalıkları • Böbrek Fonksiyon Bozuklukları • Karaciğer ve Safra Yolları Hastalıkları, Hepatitler • Meme, Rahim, Rahim Ağzı, Kalın Bağırsak, Prostat ve Mesane Kanserleri • Anemi (kansızlık ) Türleri • Kemik Erimesi’dir. Check-Up’ta uygulanan tanı yöntemleri; Radyolojik İncelemeler Akciğer Grafisi, Tüm Abdominal Ultrasonografi, Mammografi ve meme ultrasonografisi, Kemik Mineral Dansitometrisi, EKG Biyokimyasal İncelemeler Açlık Kan Şekeri, SGOT, SGPT, Kreatin, Ürik Asit, Total Kolesterol, LDL Kolesterol, HDL Kolesterol, Trigliserid, TSH, PSA, Dışkıda Gizli Kan, Kan elektrolitleri(Na,K,Ca, CL) Hematolojik İncelemeler • Lökosit (WBC): Enfeksiyon, kansere karşı vücudun reaksiyonlarının ölçülmesi için kullanılır, • Eritrosit (RBC), Hemoglobin (Hb), Hematokrit (Hct): Kansızlığın belirlenmesinde kullanılır, • Sedimantasyon Hızı: Enfeksiyon hastalıklarının, bazı kanserlerin, aktif romatizmal hastalıkların göstergesidir. • Tümör markerları: Kanserli hastaların ön tanısında değerlidir. CA19-9 pankreas, CA 15-3 ve CEA meme, PSA prostat, CA 125 Over, CEA kalın barsak kökenli tümor tiplerinin markerları olarak kullanılır. HBsAg, AntiHBS- Hepatit B hastalığı , - AntiHCV- Hepatit C hastalığı, - AntiHIV- AIDS hastalığı tarama testidir. Check up sonucunda ; Doktorunuz muayene bulgularınızı, laboratuvar ve radyoloji incelemelerinizi değerlendirip gereken yaşam tarzı değişikliklerinizi, sağlıklı beslenme ve egzersiz programlarınızı, stresle baş etme yöntemlerinizi planlayıp, gerekirse ilgili bölümlerden konsültasyonlar ister, tedavinizi düzenler, geleceğinize ait sağlıklı yaşam programınızı oluşturur. Ruhsal ve bedensel sağlıklı yaşamın amaçlandığı , Sağlıklı Yaşam Polikliniği Check Up Merkezimiz hizmetinizdedir.

Söğütözü Cad./2165. Sok. No:6, Söğütözü/Ankara Telefon:(0312) 292 92 92 www.medicana.com.tr 90 magdergi.com.tr


RÖPORTAJ

GUCCI Kemer $ 260

BORSALINO Șapka $ 515 ELAM BOOKS Defter $ 60

PAUL SMITH Șal $ 295

DRAKE'S FULAR $ 85

LE GRAMME Bileklik $ 3,600

LANVIN Kol Düğmesi $ 340

MONT BLANC Kalem $ 1,265

Tarzını Yansıt

ALEXANDER MCQUEEN Cüzdan $ 185

ALEXANDER MCQUEEN Kol Düğmesi $ 365

Ünlü markaların, her tarza hitap eden koleksiyonları ile kıyafetlerinize hava katın... Şık veya rahat, entel veya klasik; sizi ifade eden tarzı yaratın... MARWOOD

KINGSMAN Kravat $ 195

Kravat $ 205

PAUL SMITH Kravat İğnesi

CHARVET Kravat $ 235

MARWOOD Kravat $ 205

ALEXANDER MCQUEEN Valiz $ 1,595

TOD'S Anahtarlık $ 225

BURBERRY Çanta $ 2,095

TURNBULL & ASSER Kravat $ 195

DRAKE'S Kravat $ 165

magdergi.com.tr 91


RÖPORTAJ

"Hayalleriniz Kariyerinize Ișık Tutar"

Zelal Aytin İç Mimar Zelal Aytin, mekan kurgusunda en önemli etkenin ışık tasarımı olduğuna inanarak, niş bir aydınlatma ürünleri mağazası olan Lamprica’yı yarattı… Zelal Aytin, aydınlatma konusundaki birikimini,yenilikçi ve özgün yaklaşımını, tasarım zevkini hayalleriyle birleştirerek kurduğu firmasını, hedeflerini ve yeni projelerini bizlere anlattı…

S

izi kısaca tanıyabilir miyiz? 1989 Adana doğumluyum ama aslen Diyarbakırlıyım. Öğrenim hayatıma Ankara’da başladım ve 2012 yılında da Bilkent Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nden mezun oldum. Mezun olduktan sonra, tecrübe edinmek için inşaat firmalarında design office bölümünde görev aldım ve daha sonra aile şirketimizde çalışmaya başladım.

92 magdergi.com.tr

İşiniz ne zaman ve nasıl kuruldu? Uzun yıllardır inşaat alanında hizmet veren firmamız vardı zaten ama Lamprica 2013 yılında kuruldu. İç mimar olduğum için özellikle yurt dışı fuarlarına katılmaya özen gösteriyordum. Şimdi daha sık gidiyorum. Avrupa’da fuar standlarında bile az ve öz ürün vardır. Galeriler ferah ve sadedir. Ama bizim ülkemizde neredeyse aydınlatma mağazalarının %90’ında adım atmakta bile zorlanırsınız. Aman bir şeye çarparım da kırılır korkusuyla… O yığının içinde gezmek gerçekten mümkün değildir. Ben de burada böyle bir yerin olmadığını fark ettim. İnsanların rahatlıkla


RÖPORTAJ

en doğru ürünleri ve farklı seçenekleri bulabilecekleri bir yer açmak istedim. Dolayısıyla bizim mağazamızdaki en önemli kriter de her ürünün kendine ait bir alanı olması. Sizin için başarı ne demek? İnsanlarla bir şeyler paylaşıp onların huzurla, sağlıkla çalışabilecekleri; yaşayabilecekleri mekanlar yaratmak benim en büyük hayalimdi… Dünya çapında bilinmiş bir marka yaratıp hayalime ulaşmak benim için başarı demektir. Her insanın başarısı kendi hayalleriyle sınırlıdır diye düşünüyorum.

İş hayatınızı ve sosyal hayatınızı nasıl dengeliyorsunuz? Sık sık yapmaktan hoşlandığınız aktiviteler var mı? Bazen işim çok yoğun ve stresli olabiliyor. Sinemaya giderek, kitap okuyarak, arkadaşlarımla vakit geçirerek, alışveriş yaparak dengeleyebiliyorum. Son zamanlarda yeni bir hobi edindim; açık alevde camı şekillendirme kursuna gitmeye başladım. Gerçekten camı şekillendirip yeni şeyler ortaya çıkartırken bütün stresimi kafamdan atıyorum. Bazen yoğun ve uzun sureli çalıştığım projelerden sonra seyahat ederek kendime vakit ayırıyorum.

Başarılı olmak için neler yapmak gerek? Kesinlikle çok çalışmak gerekir. Başarıda şansın bir faktör olduğunu düşünmüyorum. Başarmak için önünüzde bir hedefin olması çok önemlidir. Bu nedenle insanların hayalleri her zaman büyük olmalıdır. Yapmayı düşündüğünüz yeni işler var mı? Asıl mesleğim olan iç mimarlığı hiçbir zaman arka planda bırakmadım. Aksine, aydınlatma ile iç mimarlığı bir bütün olarak düşündüm hep… Bu nedenle, iç mimarlığını yaptığım başka projeler de var. Şu anda önümüzdeki sezona yetiştirmeyi hedeflediğim bir otel projemiz var. Atılmayı düşündüğünüz yeni sektörler var mı? Yönetim Kurulu Başkanı’nın ablam Heval Aytin olduğu yirmi beş yıllık köklü bir inşaat firmamız var. Ablamla birlikte hedeflediğimiz birçok projemiz var; bunlardan birkaçı günümüzde çok revaçta olan enerji işi, bir diğeri ise turizm sektörüdür. Bunlarla ilgili çalışmalarımıza başladık.

MAĞAZAMIZDAKİ EN ÖNEMLİ KRİTER HER ÜRÜNÜN KENDİNE AİT BİR ALANI OLMASI. Seyahat etmeyi seviyor musunuz? Nerelere? Evet, çok seviyorum, kim sevmez ki? Genelde yurt dışında daha önce görmediğim yerlere gitmeyi tercih ediyorum. Favorilerim İtalya, İspanya ve Dubai. Yurt içinde ise bana huzur veren şehirlere gitmeyi seviyorum. Kapadokya ve Çeşme gitmekten keyif aldığım yerler arasındadır. Hayranlık duyduğunuz, takdir ettiğiniz isimler… Tabii ki Atatürk’e büyük hayranlık duyuyorum herkes gibi… Diğer bir isim de babamdır… Hayata bakış açısı, iş yaşamındaki başarısı ve verdiği doğru kararlarla hep onun gibi olmak istemişimdir. Hayatım boyunca örnek aldığım tek isim babamdır. Umarım onun başardıklarına sahip çıkıp, daha da ileri taşıyabilirim.

HER İNSANIN BAŞARISI KENDİ HAYALLERİYLE SINIRLIDIR.

Sosyal sorumluluk projeleriniz var mı? Bu konuda babamla çok büyük bir hayalimiz var umarım gerçekleşir. Sokak çocuklarının kendilerini güvende hissedebilecekleri, eğitim alabilecekleri, sosyalleşebilecekleri, sağlık ihtiyaçlarının karşılanabileceği bir tesis kurmak. Bunun dışında özellikle bayramlarda huzur evlerini ve çocuk esirgeme kurumlarını ziyaret ederim.

magdergi.com.tr 93


BUSINESS

Dünya Markalarının YARATICI OFİSLERİ En iyi șartlarda sabah dokuz akșam altı mesai saatleri... Arada bir saat de öğle arası... İș hayatı herkesi yeterince zorlarken, ofis ortamı da motivasyon sağlamıyorsa çalıșmak hiç çekilmez... Dünyada o kadar yaratıcı ve eğlenceli ofisler var ki; çalıșanlar dıșarı çıkmak istemiyor... “Keșke öyle bir ofisim olsa da durmadan çalıșsam” dediğinizi duyuyoruz... Gelin; Instagram, LEGO ve Yandex ofislerine göz atalım...

Geremia tasarım tarafından geliștirilen Instagram Ofisi San Francisco, South Park’da yer alıyor...

instagramoffice

Retro mobilyalar ile rahat ofis ortamı oluşturulmuş, deri ve ahşap gibi doğal malzemeler kullanılarak çalışılan mekanlara ayrı bir sıcaklık katılmış...

94 magdergi.com.tr


BUSINESS

Yandex’in Rusya, Ukrayna, İsviçre, Türkiye, Beyaz Rusya (Belarus), Almanya ve ABD’de bulunan toplamda 16 ofisi vardır.

İnsanların birlikte çalışmayı ve konuşmayı tercih ettiği Yandex’te açık ofisler kullanılıyor... Ofislerde parlak renkler ve sıra dışı ayrıntılar ve bunların arasında ahşap kaplama duvarlar, saksı bitkileri, hamaklı bekleme salonları yer alıyor... Resepsiyon masasında ziyaretçileri Yandex’in ünlü arama çubuğu karşılar.. Sanata ve spora her zaman yer vardır. Bilardo, masa tenisi ve masa hokeyi Yandex’in en popüler sporlarındandır..

magdergi.com.tr 95


BUSINESS

“Oynayarak öğrenme ve gelișme felsefesini destekliyoruz” sloganını kendine ilke edinen Danimarkalı oyuncak üreticisi LEGO Grup eğlence anlayıșını ofislerine de yansıtıyor...

Danimarka Billund’ta yer alan, Rosan Bosch tarafından tasarlanan, son teknolojiyle donatılan, akıllı bina özelliğine sahip LEGO Ofisi eğlenceli, yaratıcılığa iten, rengarenk bir çalışma ortamı. Her köşede lego adamlar, duvarlarda lego süslemeler var.

96 magdergi.com.tr




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.