MAG Eylül 2014

Page 1

EYLÜL 2014 - YIL 11 - SAYI 108 - 15 TL

’in n e m y e BMARKA AVCISI

POLAT UYAR

TÜRKİYE GÜZELİ

MERVE BÜYÜKSARAÇ MODERN ÇAĞIN DERVİȘİ

METIN HARA

Beril Muratoğlu İle SEZON AÇILIŞI

Kusursuz Zarafet

Arda Erel Açelya Akkoyun Ekin Olcayto Feza Sayer Nihat Sırdar Serkan Altuniğne

ESRA OFLAZ GÜVENKAYA


Hayat artık “first class”

Lüksün minimal hali Rezidans hizmetlerinde yeni bir sayfa açan, 1+1 ve 2+1 daireleriyle kompakt bir yaşam alanı sunan Endpoint’te lounge, resepsiyon, housekeeping, şoför odaları, vale hizmeti, toplantı salonu ve daha pek çok ayrıcalık, her günün sıradan bir parçası. Birinci sınıf detaylarla renklenen lüks bir hayat, burada sizleri bekliyor.

324 magdergi.com.tr


Stylish Elite Contemporary Privileged Technological Compact Cosy

Satış Ofisi

444 6 095 www.endpoint.com.tr

İncek Yolu TED Koleji Yanı Taşpınar Mah. Gölbaşı / Ankara info@endpoint.com.tr magdergi.com.tr 325

ENDPOINT bir ALKAN A.Ş. projesidir.


322 magdergi.com.tr







40

.yıl

1974’den bugüne

www.ugurlumucevherat.com


1974















EYLÜL 2014 - YIL 11 - SAYI 108 - 15 TL

Kusursuz Zarafet

ESRA OFLAZ GÜVENKAYA


ennemobilya











Sa

un s m ve

A

a n da

ız m za

ğa a M

e d ’ l lü

Ey izlerle S


İSTANBUL, Masko,Modoko,Bostancı / ANKARA, Anse, Siteler / İZMİR / ANTALYA / BURSA / SAMSUN / ADANA / AZERBAYCAN / LİBYA / KIBRIS / KUZEY IRAK magdergi.com.tr 33


34 magdergi.com.tr


magdergi.com.tr 35




38 magdergi.com.tr


magdergi.com.tr 39




42 magdergi.com.tr


magdergi.com.tr 43


44 magdergi.com.tr


magdergi.com.tr 45


46 magdergi.com.tr


magdergi.com.tr 47


48 magdergi.com.tr


magdergi.com.tr 49


50 magdergi.com.tr


magdergi.com.tr 51




Mardius Hotel Mardin’de Çok Özel...

54 magdergi.com.tr


MARDİUS TARİHİ KONAK HİZMET ANLAYIŞI Mardius Tarihi Konak’ta Sadece Konaklamazsınız. Artık Sizler, Bizim Misafirlerimizsiniz. Tüm Misafirlerimize Verdiğimiz Hizmetler; Tarihin içinde (Otantik) Zaman Geçirme ve Dinlenme, Güven Duygusu, Mutluluk ve Keyif Dolu Anlar, Güleryüz, Damak Tadı, Sizleri Farklı Dünyalara Götürecek Panoramik Mezopotamya Ovası Manzarası, Hamam Sefası, Misafirperverlik, Özel Hissettirme… Bu Hizmetlere Ek Olarak Diğer Hizmetlerimizi Size Ücretsiz Sunmaktayız.

• Havalimanı Transferi (Mardin ) (Vip Karşılama-Uğurlama) • Mardin Yöresel Kahvaltı (Gurme Kahvaltı) • Mini Dolap Hizmeti (Günlük) ve Oda içi ikramlar • Mardius Tarihi Konak Akşam Yemeği (Gurme Akşam Yemeği) • Konaklama Esnasında Tüm Sıcak ve Soğuk içecekler • İnternet (Wifi ve Kablo) • Merkezi iklimlendirme • Smart Tv ve Elektronik Kasa • Çocuk Yatağı 2 Adet (İstenildiği Takdirde) • Visco Yatak ve Yastık Menüsü /mardiustarihikonak

/MardiusHotel

Otel Kapasitesi: 10 Oda (7 adet French yataklı De Luxe oda, 3 adet Twin yataklı De Luxe oda) Toplam Konaklama Kapasitesi: 20 Kişi

Teker Mahallesi Şirin 94. Sokak No: 16 Artuklu - MARDİN Telefon: +90 482 212 46 46 Fax: +90 482 212 46 44 www.mardiushotel.com /mardius_tarihi_konak

magdergi.com.tr 55


56 magdergi.com.tr


magdergi.com.tr 57


58 magdergi.com.tr


magdergi.com.tr 59


60 magdergi.com.tr


magdergi.com.tr 61


editör Patent No: 2005 58511

Eylül: 2014 Yıl: 11 Sayı: 108 Fiyat: 15 TL

Güzeller Geçidi

Beril Çavuşoğlu

berilcavusoglu@magdergi.com.tr

Genel Yayın Yönetmeni Beril Çavuşoğlu Genel Koordinatör Uğur Özer Görsel Yayın Yönetmeni Özlem Kalkan Kreatif Direktör Seda Çavuşoğlu

Y

Grafik Tasarım Samet Ataç

eni bir sezona, yeni bir mevsime, yeni bir aya girerken sizler için birbirinden güzel kadınları konuk ettik sayfalarımıza...

Bu ay kapağımızın ve özel köşemizin konuğu; güzelliği, asaleti ve başarılarıyla gündeme gelen, cemiyet hayatının önemli ve sevilen isimleri arasında yer alan Esra Oflaz Güvenkaya oldu. MTV’yi Türkiye’ye getiren isim olarak tanınan ve genç yaşta elde ettiği başarılarının ardı arkası kesilmeyen Esra Oflaz Güvenkaya ile Bodrum Mandarin Oriental’daki muhteşem evinde gerçekleştirdiğimiz çekimlerden en hoş kareler sizlerle… 2006 Türkiye Güzeli ve çeşitli TV projelerine imza atmış olan ünlü model Merve Büyüksaraç samimi röportajıyla sayfalarımızda... Ekranların vazgeçilmez isimlerinden, ana haber spikeri Ekin Olcayto ile televizyona ve renkli camın dışındaki gerçek hayatına dair hoş bir söyleşimiz var… Sinema, reklam ve dizi oyuncusu, “Gamzeli Güzel” olarak bilinen Açelya Akkoyun ile Ankara’ya yeni bir vizyon katan alışveriş merkezi Next Level’da yaptığımız sıcacık sohbet, gününüzü ısıtacak... Yine Next Level AVM’de gerçekleştirdiğimiz bir başka samimi sohbet de; başkentte özgün giyinmeyi seven kadınların tercih ettiği Atelier Butik’in ortağı Beril Muratoğlu ile oldu. “Siyah-Beyaz” konseptli alışveriş gününden sezonun en hit parçalarını da sizler için seçti... Birkaç sene önce ailesiyle birlikte Kanada’ya taşınan Ankara cemiyetinin sevilen isimlerinden Feza Sayer Bodrum’da yeni aldığı evinin kapılarını ilk kez MAG okurlarına açtı. Dünyanın çeşitli yerlerinde ünlüler tarafından başlatılan ve hızla yayılan “Buz Kovası Meydan Okuması” kampanyası ile gündeme gelen “ALS Hastalığı” hakkında biz de daha çok bilgi verelim istedik ve Doç. Dr. Ali Kemal Erdemoğlu’nun konuyla ilgili açıklamalarını dergimizde paylaştık. Modadaki son trendlerin yakın takipçisi, Beymen’in “Marka Avcısı” Polat Uyal’a mesleğinin ayrıntılarını, moda ve sezonun trendlerini sorduk… Kubilay Sakarya; yeni sezonun kombinleriyle stil önerilerinde bulundu. Özlem Özbay ve Tuğçe İnal yeni markaları ve bloggerları tanıttı. Instagram’da paylaştığı yazılarla binlerce takipçisi bulunan Arda Erel ile sosyal medyayı konuştuk. Radyo fenomeni Nihat Sırdar’ın radyo maceralarını, karikatürist Serkan Altuniğne’nin mizahını sayfalarımıza taşıdık. Peki, bu ay yıldızlar bize neler söylüyor? Eylül ayında gerçekleşecek olan önemli gökyüzü olaylarını ve bunların bize yansımalarını Serkan Atakulu yorumladı. Veee tatilde kimler, nerelerde, neler yapmış? Instagram paylaşımlarıyla Burcu Esmersoy’dan Ceylan Çapa’ya, Elif Gönlüm’den Hacı Sabancı’ya kadar pek çok ünlü isimden eğlenceli kareler... Birbirinden renkli davetler, açılışlar ve haberler ile yine dopdolu bir MAG sizleri bekliyor... Mutlu, keyifli, neşeli, bereketli, şanslı günler dileriz.

MAG Medya Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Can Çavuşoğlu

Yayın Yönetmeni Hande Başbuğ Şahin Haber ve Foto Muhabiri Ahmet Altındiş İstanbul Temsilcisi Ersin Al İletişim Direktörü Dilara Ertürk Elçin Cömert Sosyal Medya Ekin Özmen Yazarlar Efe Anıl Çetin Kubilay Sakarya Neşet Güne Özlem Özbay Serkan Atakulu Tuğçe İnal Reklam Müdürü Esra Demir Toral Reklam ve Halkla İlişkiler Feray Şahingöz Gül Avcı Hilal Başarır Öztürk Selin Aydemir Simge Ünlü Çetin Katkıda Bulunanlar Coşkun Turgut Emre Dikenova İbrahim Ozan Yılmaz Şeniz Seran Ok Mali İşler Koordinatörü Tarık Değer Yayın Hukuk Danışmanı Ahmet Münir Yaşar Korcan Dericioğlu Türü Bölgesel Süreli Yayın MAG isim ve yayın hakkı MAG Medya Ltd. Şti.’ne aittir. Dergide yayınlanan yazı ve fotoğrafların tüm hakkı MAG’a aittir. İzin alınmadan kullanılamaz. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İdare Merkezi

Kaptanpaşa Sokak No: 33-B G.O.P. ANKARA Tel: 312 428 0 444 Muhtar Şevki Sokak No:21-9 Mecidiyeköy İSTANBUL Tel: 212 213 10 60 Dağıtım

Dünya Süper Dağıtım Baskı

DUMAT OFSET

Bahçekapı Mah. 2477. Sokak No: 6 Şaşmaz / ANKARA Tel: 312 278 82 00 (pbx) Basım Tarihi

28.08.2014 www.magdergi.com.tr facebook.com/magonline twitter.com/magdergi

Çoook Sevgiler

e-mail: bilgi@magdergi.com.tr

MAG’a abone olmak çok kolay... Telefon ile

0.312 428 04 44

İnternet ile

abone.magdergi.com.tr

YENİDEN KULLANIN GERİ DÖNÜŞTÜRÜN!

62 magdergi.com.tr

Eski dergi, katalog ve gazetelerin geri dönüştürülmesi çevreye yapılabilecek en kolay katkıdır. Ağaç kesimlerini azaltmak üzere MAG Medya, okuyucularını kendi yakın çevrelerinde de geri dönüşümü teşvik etmeye çağırıyor.


magdergi.com.tr 63


200

84 210

140

MAG

84

64 magdergi.com.tr

MAGdavet

Türkiye’nin öncü moda markası Vakko’nun, dünyanın en ünlü modacılarını misafir ettiği 75. Yıl davetinden en şık kareler...

200

MAGdüğün

Zeynep Koreş ve Cenk Yıldırım, İtalya Como’da masal gibi bir düğün töreni ile dünya evine girdiler.

110

MAGröportaj

210

140

MAGröportaj

260

MAGröportaj

183

MAGnextlevel

270

MAGröportaj

196

MAGinstagram

336

MAGröportaj

Beymen Satın Alma ve Ürün Direktörü Polat Uyal; modayı, sezonun trendlerini, dünya markalarını ve mesleğinin inceliklerini anlattı.

Genç yaşta modellik hayatına adım atan 2006 Türkiye Güzeli Merve Büyüksaraç ile içten bir sohbet...

Ate1ier Butik’in ortaklarından Beril Muratoğlu ile Next Level AVM’de “Siyah-Beyaz” konseptli bir alışveriş günü...

Cemiyet hayatının ünlü simaları yaz tatilinde neredeydi? Neler paylaştıl?

MAGözel

Ulusal pek çok kanalı Türkiye’ye getiren isim olarak tanınan Esra Oflaz Güvenkaya, Bodrum Mandarin Oriental’daki muhteşem evinin kapılarını MAG okurlarına açtı

Uzun yıllardır sabah ve akşam programları ile dinleyicilerine keyifli dakikalar yaşatan, radyonun duayen ismi Nihat Sırdar ilekeyifli bir söyleşi.

Ana haber bülteniyle hafta içi her gün ekranlarda görülen Ekin Olcayto ile işi ve özel yaşantısına dair hoş röportaj.

Metin Hara; içinizdeki bedensel ve ruhsal enerjiyi harekete geçirmenin sırlarını, kitabı “Yol”u ve merak edilenleri paylaştı.



Akademik Başarı Pi Koleji’nde, Pi Koleji Sadece İncek’te... Adres: Ahlatlıbel Mah. Güneykent sitesi 1835. Cad. No:5 İncek/ANKARA Telefonlar: 0 (312) 489 14 50-55 - Faks: 0 (312) 489 14 57


www.piokullari.com


style

Sezona Hazırlık Pastel renkler, farklı materyaller, sade tarzlar... Sezona girerken sizin için seçtiğim yumușak geçișler, ilhamınız olsun.

THE ROW Gri Panço £1,917 CHLOÉ Kaban £ 2,224

ZAC POSEN Elbise $ 3,230 CHRISTIAN DIOR Küpe € 320

M2MALLETIER Çanta $ 1,745 AGATHA Bileklik

THE ROW Etek € 1,290 LAURA MERCIER Crème Smoot Brigitte Ruj € 29

BALMAIN Deri Etek £ 2,945

VALENTINO Çanta £ 920 LINDA FARROW Gözlük €580

LANVIN Çizme €670

SAINT LAURENT Püsküllü Çanta € 1,390

SAINT LAURENT Küpe £156

EDDIE BORGO Bileklik $ 400


LAzzoni _ MAG Ocak 2014.indd 7

20.08.2014 13:47:18


Spor & Şık

style

LINDA FARROW Gözlük $ 350

Sezonun ruhunu yansıtan spor ve șık parçalar içinizi ısıtacak.

PETER PILOTTO Üst $ 800

CHRISTOPER KANE Üst £ 413

SIMONE ROCHA Ekose Etek $ 980

CARVEN Kemer $ 650 PRABAL GURUNG Bordo Pantolon $ 1,875

CHLOÉ Yüzük € 280

BALMAIN Siyah Deri Pantolon € 1,390

THE ROW Siyah Deri Etek € 4,010

FURLA Çanta $ 698 CHANEL Çanta € 4,800

GIANVITO ROSSI Topuklu Bot € 830

ALAÏA Topuklu Kısa Çizme € 1,350


İSTANBUL AKASYA - İSTİNYE PARK - KANYON ANKARA NEXT LEVEL TÜM

MAĞAZALARI

DILASIMA.COM


düğün

Yılın Düğünü Cemiyet hayatının genç kuşak temsilcilerinden Neslişah Alkoçlar ve ünlü oyuncu Engin Altan Düzyatan Çubuklu 29’da düzenlenen görkemli bir düğün töreniyle evlendiler.

NESLİȘAH ALKOÇLAR - ENGİN ALTAN DÜZYATAN

Alkoçlar Otelleri’nin sahipleri Ender ve Gülşah Alkoçlar çiftinin büyük kızları Neslişah Alkoçlar ile oyuncu Engin Altan Düzyatan, Çubuklu 29’da gerçekleştirilen şık bir düğün töreniyle dünya evine girdi. Çok sayıda davetlinin katıldığı geceye cemiyet, iş ve sanat dünyasının önde gelen isimleri de yoğun ilgi gösterdi. Vakko imzalı özel dikim gelinliği ile Neslişah Alkoçlar ve yine Vakko imzası taşıyan Engin Altan Düzyatan’ın nikâh şahitliğini Şadan Kalkavan, Atilla Özhamarat, Alpay Düzyatan ve Basri Vardarlı yaptı. Aslı Kuseyrioğlu tarafından organize edilen törene katılan konuklar, havuz başında düzenlenen düğünde unutulmaz ve keyifli bir gece geçirdiler. Konuklar, gelin ve damadın “evet” demelerinin ardından başlayan parti ile gecenin tadını çıkardılar.


STEM CELLS PHYTO - ELITE SERİSİNİ SUNAR

BİTKİSEL KÖK HÜCRE İLE GELEN GENÇLİK • Mahatma Gandi Caddesi No: 23/5 G.O.P. Çankaya / ANKARA Tel: 0.312.446 68 69 • Ahmet Taner Kışlalı Mah. Yeşilkent Villaları 2879.Sk.No: 3 Çayyolu /ANKARA Tel: 0.312. 446 76 00- 01 • Pevonia Botanica Türkiye, KKTC ve Azerbaycan distribütörlüğü UNİBAROV KOZMETİK tarafından yapılmaktadır. • Bayilik talebiniz için irtibat telefonu 0 536 693 09 34


düğün

GÜLȘAH, ASLIȘAH ALKOÇLAR

Gelinin annesi Gülșah Alkoçlar ve kız kardeși Aslıșah Alkoçlar iddialı kıyafetleriyle düğünün en çok dikkat çeken isimleri oldular.

YASEMİN MASİS

RONİT GÜLCAN, CEM HAKKO

Yasemin Masis, sade șıklığı tercih eden konuklardandı.


Ankara’nın en kârlı metrekaresine hoş geldiniz.

Ankara’nın en şık metrekaresine hoş geldiniz.

Deniz Gökçe / Ekonomist

Özge Ulusoy / Model

İstanbul Levent Loft’tan sonra, Ankara İncek Loft.

KAZANÇLI OLDUĞU KADAR İDDİALI, İDDİALI OLDUĞU KADAR ESTETİK.

444 83 38 Nisan 2016 anahtar teslim

Proje:

Ankara’nın geleceği İncek’te yükseliyor. Dünya inşaat devi Akfen, 108.000 m2’lik alana inşa ettiği 1199 konutla, İncek’in en büyük projesini Ankara’ya hediye ediyor.


düğün

BUSE TERİM - VOLKAN BAHÇEKAPILI

RAQUEL - AVI HABIB

GÜL GÖLGE SAYGI

Düzgün fiziğine oturan Herve Leger kıyafeti içinde Gül Gölge Saygı, gecenin en șık kadınlarındandı.

ETEL BALER

CEM BİLGİNER, MERVA ULUSOY

MORIS - MERVE KOHEN

Etel Baler tercih ettiği mavi elbisesi ile zamanki gibi farklı tarzını ortaya koymuștu.



düğün

SADETTİN - EMEK SARAN

SEDA - MERT VARDAR

CEYLAN ÇAPA

Sade seçimleriyle bilinen Ceylan Çapa’ya kırmızı kıyafeti çok yakıșmıștı.

BEYZA ARSLAN

LEVENT - DİLRUBA ÇELEPÇİ

NEDİM KEÇELİ, GAMZE KAHRAMAN

Cemiyetin en güzel giyinen kadınlarından olan Beyza Arslan, krem rengi elbisesiyle çok zarifti.



düğün

PELİN AKAD

FATİH - ESRA ÖZTÜRK

lası için Daha faz /MAGonline .com facebook İPEK AYAYDIN

İș, sanat ve cemiyet hayatının birçok ünlü ismi bu düğünde bir araya geldi.

BERRİN YOLERİ

MUHARREM - AYȘEGÜL TOPLUSOY

Çubuklu 29’un bahçesinde gerçekleșen düğünde tüm hanımlar șıklıklarıyla adeta yarıș içindeydiler.





davet

Vakko 75.Yılında Moda Devlerini Konuk Etti Türkiye’nin öncü moda markası Vakko, 75. yılını; yurt dışından davet ettiği dünyanın en iyi üreticileri ve tasarımcılarının yer aldığı konukları ile kutladı.

RONIT GÜLCAN, CEM HAKKO

Dünyanın çeşitli ülkelerinden İstanbul’a gelen moda dünyasının ünlü isimlerinin, iki gün boyunca İstanbul’da ağırlandığı kutlamaların ev sahipliğini Vakko Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko yaptı. Tarihi Halas Gemisi ile Vakko’nun kurulduğu şehir İstanbul’da büyülü bir Boğaz turu ile başlayan kutlama Vakko Moda Merkezi gezisi ve İstanbul’un tarihi mekanları ziyareti ile devam etti. Çırağan Sarayı’nda düzenlenen yemekle sonlanan gecede, Vakko Espace’ın mekana kattığı şıklık ve gösteriler sayesinde iş birlikteliği içinde olunan yabancı konuklar, unutamayacakları bir kutlama yaşadı.

CAN HAKKO, EMILY AMZELEK



davet

JUSTIN PITRAC, STEPHANIE MAH

WALTER, PAUL STEIGER

RANA TABANCA

Vakko’nun yönetiminde üst düzey yöneticilik yapan Elhadef kardeșler de örnek misafirperverlik sergilediler. EDİZ ELHADEF, GABRIELA PALATCHI, RIFAT - MARINA ELHADEF



davet

GIULIO DISABATO, JURGITA MARCINKEVICIUTE

SERDAR GÜLGÜN

MATTEO MASIERO, GEOGEA CAOVILLA

Vakko’nun Çırağan Sarayı’nda düzenlediği 75. Yıll davetine dünyanın en ünlü modacıları katıldı.

FERY - ALBERTO ELHADEF

BERNA SAĞLAM NAİBOĞLU


ONS İNCEK kaliteyi tercih etti. Teşekkürlerimizle...

MUTFAK


davet

MATHEW ANDERSON, JENNY PACKHAM, ISABELLA, GEORGIA ANDERSON

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

JAY, DARA GODFREY

PEPE GARCIA

MARK BADGLEY, JAMES MISCHKA

Ünlü model Tülin Șahin; tercih ettiği sarı tuvaleti ile davetin dikkat çeken isimlerinden oldu. TÜLİN ȘAHİN, MEHMET ÖZER



alıșveriș zamanı

Su Yeşili Elbise 1,000 BCBGMaxazria

Toz Pembe Elbise NETWORK Kolye NETWORK

Rolex&Cartier Butik UĞUR SAAT

Beyaz Portföy Çanta MICHAEL KORS

LIU JO Clutch

Ted Baker Nar Çiçeği Elbise HARVEY NICHOLS

DVF Clutch 1,115 HARVEY NICHOLS

Kurt Geiger Topuklu Ayakkabı £ 250 HARVEY NICHOLS

DVF Beyaz Topuklu Sandalet $398 HARVEY NICHOLS Longchamp Ayakkabı HARVEY NICHOLS


Juicy Couture Kolye HARVEY NICHOLS

Kolye 750 MARINA RINALDI

Gözlük 285 SoCHIC

Mini Tulum 349 TOMMY HILFIGER

T-shirt 29,99 KOTON

Maje Beyaz T-Shirt HARVEY NICHOLS Rolex&Cartier Butik UĞUR SAAT

Ted Baker Çiçekli Pantolon 445 HARVEY NICHOLS

Jean 525 LIU JO

Gözlük BILSTORE

alıșveriș zamanı

Çanta 1,755 FURLA

Juicy Couture Çanta HARVEY NICHOLS

Alexander McQueen Beyaz Çanta 3,750 HARVEY NICHOLS

Siyah Babet 775 MARINA RINALDI

Ayakkabı ALBERTO GUARDIANI

Alexander Mc Queen Beyaz Babet € 465 HARVEY NICHOLS


davet

İsviçre Büyükelçiliği’nde Keyifli Davet İsviçre’nin Ankara Büyükelçisi Walter Haffner’ın eşi Tamar Almagor Haffner, büyükelçilik rezidansında sosyal sorumluluk projeleri için davet verdi. İsviçre Büyükelçisi’nin eşi Tamar Almagor Haffner, sosyal sorumluluk projeleri hakkında konuşmak için düzenlediği davette, başkentin seçkin hanımlarını ağırladı. Yakın dostu olan ve toplumsal projelerde etkin rol alan MAG Medya Yayın Yönetmeni Beril Çavuşoğlu ve arkadaşlarının katıldığı yemekte, düzenlenebilecek çeşitli etkinlikler değerlendirildi. Öğle yemeğinin ardından bahçeye geçen konuklar “Çay Saati” ile de keyifli sohbetlerini sürdürdüler.

TAMAR ALMAGOR HAFFNER

BEGÜM AKIȘ, MELTEM BENGİ

SEVİLAY HELVACIOĞLU



davet

EBRU DEMİRYÜREK

BANU BİRDAL

AYLİN ÖZAL

Cemiyetin ünlü hanımlarını bir araya getiren davet hem verimli hem de keyifli geçti.

TUĞÇE İNAL

RUȘA ACAR

YEȘİM TANDOĞAN


șimdi de ile sizlerle

Farkınız, Tarzımızda... Optik Șube: Tunalı Hilmi Caddesi - Arcadium AVM - Saat Șube:Tunalı Hilmi Caddesi

kuguluoptik kugulusaat


davet

FUNDA BEKİȘOĞLU

ELİF AKAN

NESLİHAN ÖZYÜKSELER TANIȘ

98 magdergi.com.tr

NERMİN KILINÇARSLAN

AYSU YAVUZ

BERİL ÇAVUȘOĞLU

Sosyal Sorumluluk Projelerinde etkin rol alan Beril Çavușoğlu ve arkadașları yeni sezon için birçok proje hakkında konuștular.


magdergi.com.tr 99


davet

PERİHAN UYAR

FÜSUN ALDEA DAĞLI

lası için Daha faz /MAGonline m o .c facebook

100 magdergi.com.tr

Yemeğin ardından bahçeye geçen hanımlar; İsviçre Büyükelçisi’nin eși Tamar Almagor Haffner’e hem sıcak misafirperverliği için hem de geçirdikleri keyifli gün için teșekkür ettiler. FİLİZ DAĞ YILMAZ


magdergi.com.tr 101


mücevher MAG

CARTIER Kolye

FREYWILLE Kolye

MONICA VINADER Kolye

SEBA GOLD Kolye ALTINBAŞ Kolye

Işıltının Sırrı Mücevherler, kadınların olmazsa olmazı... Şıklığın en güzel tamamlayıcısı... Üstelik ışığın ve cazibenin sırrı!

BEE GOODESS Küpe

MONICA VINADER Yüzük

STORKS Yüzük AGATHA Bileklik

ALTINBAŞ Yüzük

ALTINKAYNAK Küpe

EDDIE BORGO Bilezik

ALTINKAYNAK Alyans

GÜLAYLAR Bileklik

BEE GODDESS Yüzük FREYWILLE Yüzük

102 magdergi.com.tr

UĞURLU MÜCEVHERAT Küpe


magdergi.com.tr 103


davet

Fransız İhtilali’nin 225. Yıldönümü Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Muriel Domenach’ın, Fransız İhtilali’nin 225. yıldönümü için verdiği davete çok sayıda seçkin isim katıldı. Fransız İhtilali’nin 225. yıldönümü, Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Muriel Domenach ve eşi Olivier Bouquet’in ev sahipliğinde Beyoğlu’ndaki Fransız Sarayı bahçesinde gerçekleştirilen görkemli bir davetle kutlandı. Davete iş, sanat ve cemiyet hayatından çok sayıda seçkin davetli katıldı. Davetlileri Başkonsolos ve eşi karşılayarak tebrikleri kabul ettiler. İstiklal Marşı ve Fransa Ulusal Marşı ‘La Marseillaise’nin ardından Başkonsolos Muriel Domenach, konuklara hem Fransızca hem de Türkçe konuşma yaptı. Ulusal Bayram’ın onur konuğu olan Fransız Futbolcu Pascal Nouma, Başkonsolos’un konuşmasının ardından sahneye çıkarak konsolosluğun düzenlediği Dünya Kupası Tahmin Yarışması’nı kazananlara ödüllerini verdi.

104 magdergi.com.tr

LEYLA ALATON

HÜSEYİN AVNİ MUTLU, MURIEL DOMENACH, OLIVIER BOUQUET

HEVES EKİNCİ


KIZKULESİ SOKAK NO:18 G.O.P ÇANKAYA/ ANKARA +90 312 447 00 91

w w w. t u r a o c a k b a s i . c o m

magdergi.com.tr 105


davet

PASCAL NOUMA

ARZU MEHMET KUNT, SERRA YILMAZ

İLBER ORTAYLI

Fransız Futbolcu Pascal Nouma; Dünya Kupası Tahmin Yarıșması’nı kazananlara hediye verdi. 106 magdergi.com.tr

CHARLES BEDRİ - SİBEL BAYKAMHUNTER

KEMAL GÜLMAN, AYȘE AZİZOĞLU

ATIL KUTOĞLU


magdergi.com.tr 107


davet

ATİLLA - LEMAN DORSAY

İSAK HALEVA

lası için Daha faz /MAGonline .com facebook

108 magdergi.com.tr

TAN SAĞTÜRK

VURAL - İRİS GÖKÇAYLI

BEDRİ - SİBEL BAYKAM

Davete; iș, sanat ve cemiyet hayatından birçok seçkin isim katıldı. TURGAY KIRAN


TEMKA YAPI MALZEMELERİ SANAYİ TAAHHÜT VE TİC. LTD. ŞTİ. Temka Merkez: Rüzgarlı Agah Efendi Sokak No: 3/21 Ulus/Ankara Tel: +90 312 309 40 45/46 - 310 55 27 - Fax: +90 312 310 55 28 Temka/Elmor Plus: Turan Guneş Bulvarı No: 67 Yıldız - Çankaya/Ankara Tel: +90 312 491 66 11/12 - Fax: +90 312 491 66 62 Web: www.temka.com.tr E mail: info@temka.com.tr


röportaj

Beymen’nin Marka Avcısı Beymen Satın Alma ve Ürün Direktörü Polat Uyal ile bașarılarını, modayı, dünya markalarını, sezonun trendlerini ve mesleki incelikleri konuștuk. 110 magdergi.com.tr


K

endinizden kısaca bahseder misiniz?

1973 Kıbrıs doğumluyum, Bilkent Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunuyum. Sporun çeşitli dallarını severim ve mümkün olduğunca spora vakit ayırırım. Seyahat etmek, yemek yemek ve yapmak, bunun yanında fotoğraf hayatımın vazgeçilmezlerinden. Oğlum ve kızım... Dünyanın en şanslı babalarındanım... Yaptığım işi çok iyi bir restoranın mutfağına benzetirim, müthiş bir ekip çalışması ile vazgeçilemez lezzetler hazırlayıp müşterilerinize sunmak gibi. Yaptığım işi yıllardır severek yapıyorum. Bu etkenin başarıyı sağlayan önemli bir faktör olduğunu düşünüyorum.

Beymen’de nasıl ve ne zaman çalışmaya başladınız?

1995 yılında üniversite mezuniyetimin hemen ardından Beymen’in iş ilanına başvurdum ve işe başladım.

Modaya olan ilginiz nereden geliyor?

Çocukluğumda, ailemin giyime çok özen gösterdiğini hatırlarım hep. Etkisi olduğunu düşünürüm... Moda ve tekstilin tozunu ise yaz aylarında çalıştığım, İngiltere’de yer alan aile şirketinde öğrendim. Yaşım ilerledikçe de yapmak istediğim işin bu yönde olmasını tercih ettim.

Tasarımların doğru tüketiciyle buluşması çok önemli. Sizin pozisyonunuzun ne gibi incelikleri devreye giriyor bu noktada? Müşteriyi ve pazarı iyi tanıyor olmak çok büyük önem taşıyor. İyi analiz edip, müşterinin taleplerini, beğenilerini doğru değerlendirmek önemli. Satın almaya müşterinin zevkleri doğrultusunda yön vermek işimizin hassas noktası.

“Türkiye modayı kullanma bakımından oldukça ileride.” Yurt dışında Beymen müşterileri için ürün seçerken nelere dikkat ediyorsunuz ve yurt dışında yeni çıkan ve beğenilen bir markanın Türkiye’de de tutup tutmayacağına nasıl karar veriyorsunuz?

Bahsettiğim gibi müşteriyi tanımak ilk sırada yer alıyor. Genel trendlere sadık kalmak çok önemli tabii, her ne olursa olsun sezon trendlerini yansıtan ürünlere yer vermek gerekiyor. Müşteriyi yurt dışında veya yabancı bir dergide gördüğü ürün ile buluşturmak çok değerli.

Türkiye’deki trendlerle yurt dışındakiler arasında derin farklılıklar var mı? Katıldığınız moda haftalarında, defilelerde bunu gözlemleme şansınız oluyordur. Moda kavramı dünyada ve Türkiye’de aynı ya da eş zamanlı mı?

Türkiye artık moda ve trendler bakımından çok ön sıralarda yer alıyor. Genel anlamda herhangi bir farklılık yok. Müşterilerimizi göz önünde bulundurduğum zaman; Türkiye modayı kullanma bakımından oldukça ileride.

Moda deyince sizin kişisel olarak aklınıza ne geliyor? Şahsen siyah t-shirt...

Birçok ithal markayı Beymen mağazalarında bulabiliyoruz. Hem kadın hem de erkek müşteriler hangi markalara özellikle göz atmalı?

Mağazalarımızı seçenek özgürlüğünün olduğu, dev bir gardırop gibi düşünürüm. Bu yüzden müşterilerimizi belirli markalara değil; kendi tarzlarına ve hislerine uygun olabilecek herhangi bir seçenek sunmaya çalışırım. Örnek vermem gerekirse; bu sezon öne çıkan tasarımcılar ve markalar kadında: Anthony Vaccarello, Fausto Puglisi; aksesuarda: Mansur Gavriel, M2 Malletier; ayakkabıda Gianvitto Rossi ve Jimmy Choo. Erkekte: Dsquared, Neil Barett, Paul Smith, Ermenegildo Zegna, İsaia ve Caruso.

“Bu sezon öne çıkan tasarımcılar ve markalar kadında: Anthony Vaccarello, Fausto P uglisi...” Moda dünyasının içinden biri olarak siz kendi tarzınızı nasıl tanımlarsınız? Sezonsuz, koyu ve basic.

Bu seneki sonbahar-kış sezonunda hangi parçalar ön planda? Kadın ve erkekler için gardıropların olmazsa olmazları neler?

Triko ve paltolar sezonun önemli yatırım parçaları olacak. Hazır giyimde eğilim sakin ve sezonsuz parçalar iken; ayakkabı ve çantada yeniliklere açık, heyecanlı ve deneysel bir sezon içindeyiz. Koyu renkler sezona damgasını vuracak. Erkekte aksesuarlar birkaç sezondur çok öne çıkıyor; kol düğmeleri, ipek poşet mendilleri sezonun olmazsa olmazları arasında yer alyor.

Beymen mağazalarına girecek ürünleri seçerken özellikle dikkat ettiğiniz noktalar nelerdir? Ankara müşterisinin modayı takip açısından İstanbul’daki müşterilerimizden hiçbir farkı yok. Seçtiğimiz ürünler, hem sezon modasını yansıtan önemli parçalar hem de klasik diye tanımlayabileceğimiz zamansız ürünlerden oluşuyor.

Çok güvendiğiniz bir ürünün veya markanın kimse tarafından ilgi görmediği ve satılmadığı oldu mu? Nadir olsa da, tabi ki oluyor.

Peki tam tersi sizi şaşırtan, satış patlaması yaşadığınız bir marka veya ürün oldu mu? Beklentinizin üzerinde performans veren yeni markalar olabiliyor.

Türk kadını en çok ne satın alıyor?

Sırasıyla; ayakkabı, çanta, hazır giyim ve aksesuar.

Centro di Firenze per la Moda Italiana’nın 60. yılını kutlamak amacıyla Pitti Imagine işbirliğiyle “The Business of Fashion” tarafından hazırlanan rehberde Beymen, dünyanın en inovatif ve etkili 30 erkek giyim mağazasından biri seçildi. Palazzo Vecchio’da yapılan törende, Beymen’in ödülünü İtalya Başbakanı Matteo Renzi’den aldınız. O anda neler hissettiniz? Beymen’deki hedefimizi uzun yıllar önce belirlemiştik; Dünyanın en iyi mağazaları arasında yer almak ve bunu devam ettirmek... Moda ve perakende dünyasının odaklandığı bir seremoni ile bu başarının yeni bir tasdiki oldukça gurur vericiydi.

magdergi.com.tr 111


davet

Koçlar’ın İftar Daveti Koç Ailesi, geleneksel hale getirdiği iftar yemeğini, Hasköy’deki Rahmi Koç Müzesi’nde gerçekleştirdi. Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç ve Yönetim Kurulu Üyesi Semahat Arsel’in ev sahipliğinde düzenlenen iftar yemeğine, Koç Ailesi’nin yakın dostları, iş, sanat, siyaset ve sosyal yaşam dünyasından birçok tanınmış isim katıldı. Yaklaşık iki yüz kişinin katıldığı iftarda konuklar, akşam ezanının okunmasıyla beraber sunulan ikramlarla oruçlarını açtılar. Türk mutfağının seçkin lezzetleriyle yemeklerine devam eden davetliler, fasıl müziği eşliğinde sohbet etme imkânı buldular.

RAHMİ KOÇ

Rahmi Koç ve Semahat Arsel’in ev sahipliğini üstlendiği 112 magdergi.com.triftar yemeğine yakın dostları katıldı.

BELKIS - ERDAL AKSOY

SEMAHAT ARSEL



davet

KUTLU - SEMA AKGÜN

LALE BULAK

Geçtiğimiz aylarda Murat Șimaylı ile hayatını birleștiren Tuba Peksayar 114 magdergi.com.tr Șimaylı da davete ailesiyle birlikte katıldı.

TUĞBA - MURAT ȘİMAYLİ, GÜLBİN - ERKAN SİMİTÇİOĞLU

TÜRKAN SABANCI


magdergi.com.tr 115


davet

JALE YILMABAȘAR

AYȘEGÜL TOPAL, ERMAN TUNCER

ȘÜKRAN DEMİRÖREN

İș, siyaset ve cemiyet yașamının önemli isimlerini bir araya getiren davet; Rahmi M. Koç Müzesi’nde gerçeklești. 116 magdergi.com.tr

MUSTAFA SARIGÜL

DEMET HANİF, DERYA KARAGÜLLE

BİNHAN - İLHAN KESİCİ


magdergi.com.tr 117


davet

VERA - BÜLENT BULGURLU

AYDAN SEMKER

Gelenekselleșen iftar davetinde yakın dostlarını ağırlayan Koç Ailesi, yine mükemmel misafirperverlik örneği göstererek tüm konuklarla tek tek ilgilendiler. 118 magdergi.com.tr

CAN, ZAFER - AHMET ÇAVUȘOĞLU

OSMAN - AYTEN BOYNER

lası için Daha faz /MAGonline .com facebook

MELİS - ALİ, ÖMER GÜRSOY


magdergi.com.tr 119


röportaj

Genç, Duyarlı ve Güzel

Yönetici Adayı Akfen Holding Kurumsal Yönetim Komitesi ve Yönetim Kurulu Üyesi; TİKAV ile Duke of Edinburgh Türkiye Programı’nın Genel Bașkan Yardımcısı Pelin Akın ile iș hayatı, günlük yașantısı ve projeleri üzerine hoș bir sohbet gerçekleștirdik.

S

izi tanıyabilir miyiz?

2010 yılında İngiltere’deki Surrey Üniversitesi İspanyolca İşletme Bölümü’nden mezun oldum. Profesyonel iş hayatıma Madrid Deutsche Bank Finans Departmanı’nın Strateji bölümünde başladım. Buradan edindiğim tecrübelerle Türkiye’ye döndüğümde TAV Havalimanları bünyesinde geleceğin yöneticilerini yetiştirmek üzere kurulan MT Programı’nda çalışmaya başladım. 2012 yılından bu yana da Akfen Holding’de Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktayım. TİKAV (Türkiye İnsan Kaynakları Eğitim ve Sağlık Vakfı)’da mütevelli heyet üyesi ve yönetim kurulu üyesi olarak çalışmalarımı hâlen sürdürmekteyim. Aynı zamanda TAV Havalimanları Holding ve Akfen Holding’in Yönetim Komitesi’nde görev yapmaktayım.

Genç yaşta iş hayatına atıldınız. İş yaşamınızdan bahseder misiniz? Genç yaşta iş hayatına atılmanın çok büyük avantajlarını

120 magdergi.com.tr

görüyorum. Evet sıkı bir tempo, alışması zor... Ancak herkes çok anlayışlı ve yardımsever. Genç olmak, insanların size pozitif ayrımcılık yapmasını sağlıyor; istediğim zaman en saçma denilecek soruyu bile çekinmeden sorabiliyorum. Akfen Holding bünyesinde yönetim kurulu üyesi ve kurumsal yönetim komitesi üyesi olarak çalışmalarımı sürdürüyorum. İkinci nesil olarak şirketin sürdürülebilirliğini en şeffaf ve adil şekilde kurumsal yönetim ilkeleri dahilinde devam ettirmek bize biçilen görev. Bu görev dahilinde, şirketin algı yönetiminin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla ben şirketin paydaşlarının algı yönetimini oluşturan bütün departman ve fonksiyonlarla ilgileniyorum. En önemli paydaşlarımız olan çalışanlarımızdan hissedarlarımıza yapılan raporlama ve risk analizi ile ilgili fonksiyonlardan; yönetim kurulundan çıkan mesajın yatırımcılara, medyaya, topluma ve çalışanlarımıza doğru ve her birine aynı şekilde ulaşmasını sağlamak amacım.


Şirket içi ve şirket dışı doğru iletişimin ve çalışanlarımızın motivasyonunun arttırılması, kurum kimliğinin benimsenmesi, sosyal sorumluluk projelerine destek verilmesi gibi konularda kadın olmanın verdiği farklı bakış açısı ile etkin olarak çalışmaya gayret ediyorum.

Krallık’ta Kurt Hahn’ın eğitim felsefesi, gençlerin eğitimlerinde en az akademik çalışmalar kadar; sosyal, okul dışı akademik olmayan faaliyetlerin de bilinçli olarak göz önünde bulundurulmasını ve gençlerin ilgi duydukları alanlara yönlendirilmesini ön görmekteydi.

Sosyal sorumluluk projelerinde sizi sıklıkla görüyoruz. Katıldığınız, üyesi olduğunuz dernek ve vakıflar hangileridir?

Edinburgh Dükü Uluslararası Gençlik Ödülü Programı, 14-24 yaş arasındaki gençlerin katılabileceği, onların bireysel ve sosyal gelişimlerine katkıda bulunmayı hedefleyen gönüllülük esasına dayalı bir gençlik programıdır. Programa katılan gençler; topluma hizmet etmek, yeni beceriler kazanmak, düzenli spor yapmak ve doğayı tanımak amaçlarıyla toplum hizmeti; beceri geliştirme; fiziksel gelişim; macera ve keşif faaliyetlerinde bulunmaktadırlar. Bunların yanı sıra yalnızca altın kategorisi katılımcıları bir toplumsal uyum projesine katılarak hiç birlikte olmadıkları kişiler ile yabancı bir ortamda bir amaca yönelik faaliyette bulunarak yaşam becerilerini geliştirmektedirler. Bu tür faaliyetler gençlerimizin kendilerini keşfetmelerini sağlamakta, toplumsal sorumluluk bilincini ve en önemlisi özgüvenini artırmaktadır Uygulanmaya başlandığı 1956 yılından bu güne kadar 140’u aşkın ülke The Duke of Edinburgh’s International Award Programını gençlerin eğitiminin bir parçası haline getirdi ve tüm dünyada 8 milyonu aşkın genç Ödül Programına başlamıştır. Programa her yıl ortalama 845 bin genç katılmaktadır.

Bu konu hem Akfen’in toplumsal görevini yerine getirmek için aracı olarak gördüğüm hem de kendi hayatımda önem verdiğim maneviyatımı okşayan ve iş hayatını dengeleyen, herkesin hayatına katmasını tavsiye ettiğim bir alan.

Dernek ve vakıflara gelince, onları ikiye ayırmak gerekir. İş hayatıyla ilgili olanlar ve tamamen hayırseverlik üzerine olanlar… İş hayatıyla ilgili olan derneklerde, DEİK Türk-İspanyol İş Konseyi’nde etkinlik ve organizatörlük sorumluluğunda; DEİK Türk-İngiliz İş Konseyi’nde ise çeşitli çalışma gruplarında bulunuyorum. 2010 yılından bu yana London School of Economics’de kurulan Çağdaş Türkiye Araştırmalar Kürsüsü’nde ise Danışma Kurulu Başkanlığı görevi ile Akfen’i temsil ediyorum. Geçen sene daha yeni TÜSİAD’a üye olup büyüklerimin tecrübelerinden faydalanmayı hedeflerken, GYİAD’da ise daha yaşıtlarımla iş tecrübelerimi paylaşıyorum. Uluslarası anlamda kendimi geliştirip networking sağlayan diğer bir dernek ise Genç Başkanlar Organizasyonu’dur. Diğer gruba baktığımızda, tamamen topluma yardım etmek ve gençlerin eğitimine katkıda bulunmak için 1999 yılında babamın kurduğu TİKAV ile İngiliz kökenli uluslararası derneğimiz Duke of Edinburgh International Awards Türkiye Programı’nın Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyorum.

TİKAV‘ın açılımını ve gerçekleştirdiği projeleri anlatır mısınız?

TİKAV, 1999 yılından beri Bireysel Gelişim Programı(BGP)’nı uygulamaktadır. BGP kapsamında özellikle toplumsal ve ekonomik nedenlerle eğitim, kültür ve kişisel gelişim olanaklarına ulaşmada zorluk çeken üniversite öğrencilerine, fırsat eşitliği sağlamayı amaç edinmiştir. Bu çerçevede, üniversite birinci sınıftan başlayarak dördüncü sınıfın sonuna kadar bursiyer öğrenciler; çeşitli kişisel gelişim, yabancı dil ve bilgisayar eğitimlerine, kültür-sanat ve toplum hizmeti programlarına, ulusal ve uluslararası projelere, söyleşilere, mesleki programlara katılarak bilgi ve becerilerini zenginleştirmektedirler. TİKAV, Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği (MIP) ortaklığında Mersin’de çeşitli sosyal sorumluluk projeleri hayata geçirmiştir. MIP’nin finansörlüğünde TİKAV’ın koordine ettiği projelerde; 2010 yılında “Eski Köye Yeni Adet Projesi” ile Mersin’in dağ köylerinde yaşayan 7 -14 yaş aralığındaki 150’ye yakın öğrenciye; 2011 ve 2012 yıllarında “Anneler Okulu Projesi” ile 470 anneye; 2013 yılında “Mersin’de Muhtarlarla El Ele Projesi” ile 100 muhtara ulaşılmıştır. Bunların yanı sıra 2012 yılında başlayan ve halen devam eden “Onarımı Bizden Okuması Sizden Projesi” ile öğrencilerin daha iyi şartlarda eğitim alabilmeleri için her yıl bir okulun onarımı yapılmakta, ihtiyaç duyulan eğitim araç-gereç ve malzemeleri sağlanmaktadır. 2014 yılında ise “İçimizdeki Engeller Projesi” ile 1000 engelli yakını olan bireylere ulaşılması planlanmıştır.

Dük Edinburgh Award nedir? Ve bu proje kapsamında neler yer almaktadır?

The Duke of Edinburgh’s International Award for Young People (Edinburgh Dükü Uluslararası Gençlik Ödülü) 1956 yılında Birleşik

“Genç olmak, insanların size pozitif ayrımcılık yapmasını sağlıyor.” TİKAV 2013 yılında, İngiltere Uluslararası Ödül Vakfı (International Award Foundation) imzaladığı Lisans Sözleşmesi ile “ The Duke of Edinburgh’s International Award for Young People (Edinburgh Dükü Uluslararası Gençlik Ödülü) Programı’nı Türkiye’de “TİKAV temsilinde” DoEIA-TR Ulusal Komitesince tanıtmaya, uygulamaya, denetlemeye ve sertifikalandırmaya yetkili kılınan tek kurum olmuştur. Program; Türkiye’de 6 bini aşkın, dünyada ise 8 milyon gencimizin kendi hayatlarında ve çevrelerinde bir fark yaratmalarına imkân tanıyan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın izniyle lise dengi okullarda, üniversitelerde ve gençlere yönelik çalışmaları olan sivil toplum kuruluşlarında uygulanmaktadır.

magdergi.com.tr 121


röportaj

The Duke of Edinburgh’s International AwardTürkiye etkinliğinden bahsedebilir misiniz?

The Duke of Edinburgh’s International Award-Türkiye Programına fon yaratmak ve yeni yapılanmasıyla tanıtmak amacıyla İngiltere Büyükelçisi Sayın Richard Moore ve eşinin ev sahipliğinde, büyükelçilik rezidansında bir brunch düzenledik. Canlı müzikle renklenen bu özel etkinlikte özellikle Ankara iş ve kültür - sanat çevrelerini bir araya getirdik.

Biraz da sosyal yaşamdan bahsedelim. Pelin Akın’ın bir günü nasıl geçer?

Bu en zor soru oldu... Bir rutinim yok… Derneklerdeki aktif rolüm, şirketteki pozisyonum, uluslarası platformlardaki görevlerimden dolayı seyahat dolu. Ama çok renkli bir yaşantım var. Bu da işimin en güzel tarafı. Genel olarak her sabah 6.30 gibi kalkar, kışları Loft’un aşağısındaki spor salonuna, bahardan itibaren ise Bebek’e yürüyüşe giderim. Genelde yanımda arkadaşlarım olur ve sonra onlarla sabah kahvesi içip, eve dönüp saat 9:00’da işe başlamak üzere hazırlanırım. O gün şirketteki gündemi kontrol eder, ona göre kıyafet seçerim. İşe giderken yedi dakikada günümü planlar, kafamda mailler atarım. Şirkete ulaştığımda o günkü program neyse ona göre konumlanırım. Öglen yemeği genelde work lunch yani iş yemeği olur. Ya Kanyon’da ya da aşağımızdaki Fratelli La Bufalo’da üst yönetimimizle yemek yerim ve güne devam ederim. Saat 19:30 gibi işten çıkıp, buluşacağım kişilerle buluşurum ve 10:30’a kadar genelde network yapmak istediğim insanlarla, iş yemekleriyle ya da arkadaşlarımla görüşerek günü sonlandırırım. Hafta içi alışveriş yaptığım çok nadirdir. Eğer birisi geç kalmışsa ve randevumuz Kanyon’da ise o zaman kesin birkaç mağazaya göz atarım. Babamın İstanbul’da olduğu zamanlarda eve girmeden önce ona gider, hatrını sorar, sonra kendi

evime geçerim. Eve sadece uyumaya girerim. Televizyon izlemem, dizi takip etmem, kitap sadece uçaklarda okurum.

Ankara , İstanbul ve dünyada sevdiğiniz mekanlar nerelerdir? Ankara’da Kalbur ve Sadoby en sevdiğim balıkçılar. İstanbul’da ise hala gizli olduğunu düşündüğüm Ortaköy’deki Banyan favorim. Yeni açılan Sushimoto da bana Londra’daki Soho’yu hatırlatır. Misafirlerim varsa Nişantaşı’ndaki Frankie’nin manzarasını kaçırmamalarını isterim.

Tatil için nereleri tercih edersiniz?

Tatil için son iki senedir daha sakin ve sağlık konulu mekanları tercih ediyorum. Gerek İtalya’daki Merano, gerekse İspanya’daki Sha hem güneşli hem de sağlıklı tercih ettiğim tatil mekanları. Onun haricinde eğer eğlence bazlı düşünüyorsak Güney Fransa “Cote d’Azur”, Mykonos ve İtalya sahillerinde ailecek veya arkadaşlarımla tekne gezisi yapmanın keyfi başka. Ancak Türkiye’deki Kalkan ve Kaş’ın yerini hiçbir yer tutamaz.

Modayla aranız nasıl? Tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz? Bu iş temposunda modayı eskisi kadar günlük bazda takip ettiğimi söyleyemeyeceğim. Spesifik bir tarzım da yok, çok fazla renk kullanırım ve değişik şeyler denemeyi severim. Moda olanın aksine farklı olanı giymeyi tercih ederim. İş hayatında biraz daha klasik ve konservatif olmak gerekiyor. Orada aksesuarlar ve renklerle o sıkıcılığı atmaya çalışırım. Günlük hayatımda tarzımı mekan ve buluşacağım kişiye göre belirlerim. Genel olarak tarzımı; renkli, rahat, çılgınlığa açık ve bol aksesuarlı diye tanımlayabilirim.

“İstediğim zaman en saçma denilecek soruyu bile çekinmeden sorabiliyorum.”

122 magdergi.com.tr


Estetiği ve Tasarımı Yeniden Keşfedin...

İLETİŞİM LET ME DESIGN STUDIO Adres: Uğur Mumcu Sokak 58/1 GOP Çankaya / ANKARA Telefon: +90 (312) 436 98 22 / +90 (535) 287 48 03 www.letmedesignstudio.com - Email: info@letmedesignstudio.com

magdergi.com.tr 123


açılış

NEJAT SARP, VEDAT AȘCI, ÖMER ÇELİK, MEHMET KOCADON, CHRISTOPH MARES

Görkemli Açılış Akdeniz ve Ege’nin en güzel koylarından biri olan Bodrum Göltürkbükü Cennet Koyu’nda, 600 dönümlük arazi üzerinde konumlanan Mandarin Oriental Bodrum Hotel, gösterişli bir davetle açıldı. Astaş Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Aşçı ve Mandarin Oriental Türkiye Bölge Müdürü Nejat Sarp’ın ev sahipliği yaptığı davete, Kültür Bakanı Ömer Çelik’in yanı sıra Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Bodrum Kaymakamı Mehmet Gödekmerdan, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un da aralarında bulunduğu çok sayıda isim katıldı. Dünyanın dört bir yanından gelen iş ve sosyal yaşam dünyasının seçkin isimlerinin de katıldığı gecenin sunuculuğunu Ceyda Düvenci üstlendi. Açılışta konuşma yapan Bakan Ömer Çelik, Türkiye’nin marka değerini güçlendirmek için birçok alanda çalışmalar gerçekleştirdiklerini vurgulayarak; dünyada en fazla turist çeken altncı, Avrupa’da ise dördüncü ülke konumuna geldiğini söyledi.

124 magdergi.com.tr

MERVE GÜRSEL

MEHMET ALİ - JÜLİDE BERKMAN


Th is

ce rtifi

ca te

RCA

is aw

arde

d to

TLUO

ÐLU

N KU

e ing th UR SE mplet CO lly co URMET d to 06 ater is 20awarde ccesfu This certific for su LINARY GODecembe 15 N CU in 1ASIA ucted UÐURCAN KUTLUOÐLU cond nager ral Ma the ting Gene Aras Engin for succesfully comple ET COURSE GOURM ASIAN CULINARY December 2006 conduc ted in 1-15

UÐU

ctor Instru Cing Li Wung

Instructor Wung Li Cing

General Manager Engin Aras

magdergi.com.tr 125


açılış

AYDIN AYAYDIN

LUSET - MUSTAFA TAVİLOĞLU

lası için Daha faz /MAGonline .com facebook

126 magdergi.com.tr

MURAT CEVAHİR, ESRA KARAKAYA

VOLKAN - SANEM BÜYÜKHANLI

TÜRKAN SABANCI

Açılıșa cemiyet hayatının tanınmıș isimleri katıldı.

RÜȘTÜ - IȘIL REÇBER


magdergi.com.tr 127


röportaj

DAMLA DİKTAȘ

Yaratıcı ve İleri Teknoloji Tasarımlar

Tasarımlarında hem doğu hem batıdan ilham alan ama sofistike İtalyan kimliğinden uzaklașmayan bir çizgide yoluna devam etmekte olan, elegan ve feminen stili, büyüleyici tasarımlarıyla harmanlayıp tüm dünyanın beğenisine sunan Liu Jo hakkında bilinmeyenleri Türkiye Marka Müdürü Damla Diktaș anlatıyor.

Ö

ncelikle markanızdan bahsedebilir miyiz?

Liu Jo, İtalya’nın dokuma endüstrisi ile ünlü Carpi bölgesinde 1995 yılında doğmuş olan genç ve dinamik bir marka. Esas çıkış noktası triko üretimi, bu nedenle triko konusunda oldukça iddalıyız. Ama sonrasında alanında bir ilk olan “Bottom Up” denimleri ile sesini duyurup hazır giyim sektörüne, Liu Jo ve Liu Jo Jeans Koleksiyonları ile çok hızlı bir giriş yapıyor. “Bottom Up” denimler, kullanılan özel bir dikiş sayesinde kalçayı olduğundan daha kalkık ve yuvarlak gösteriyor ve bu özellik de tabii ki kadınlar için bir vazgeçilmez oluyor. Böylece önce İtalya’da sonra da Avrupa’da “Bottom Up” çılgınlığı başlıyor.

Hem sokak modasını hem de daha klasik ve zamansız parçaları bir arada görmek istiyorsanız Liu Jo bu anlamda harika bir marka. Oldukça geniş ürün yelpazesi ile müşterilere her koleksiyondan birçok seçenek sunuyoruz. 2013 yılında Vepa Group’un yenilikçi vizyonu sayesinde Türk müşterisi ile buluşturduğumuz markamız şimdiden modaseverlerin gözdesi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Liu Jo, en çok hangi tarz kıyafet giymeyi sevenler için uygun? Markadan bahsederken de vurguladığım gibi Liu Jo’da hem koleksiyon hem de ürün anlamında seçeneğiniz çok. bu yüzden her tarzdan her yaştan müşteriye hitap edebiliyoruz bu da bizim


en kuvetli özelliğimiz aslında. Liu Jo Jeans koleksiyonu ile çok genç bir kitleye ama aynı zamanda orta yaşa da hitap edebiliyoruz. Liu Jo koleksiyonu ile ise biraz daha şık ve zamansız parçalar isteyen şıklığın detaylarda saklı olduğunu bilen bir müşteri kitlesine sesleniyoruz. Kaz tüyü montlardan oluşan kapsül koleksiyonumuz “Les Plumes” ise “down jacket” kategorisinde tüy kadar hafif montları ile her yaştan müşteriyi çekiyor.

Liu Jo’nun tarzını nasıl tanımlarsınız?

Liu Jo feminenlikten asla ödün vermeden sofistike İtalyan kimliğini spor parçalar ile birlestirebilen zamansız ama aynı zamanda trendleri takip eden dinamik bir tarza sahip. En spor parçada bile feminen bir vurgu her zaman dikkati çekiyor.

Türkiye’den veya dünyadan Liu Jo giyen ünlü isimlerden örnekler verebilir misiniz?

Markamızın altı sezondur yüzü olan Kate Moss aslında markayı en iyi taşıyan isimlerden biri ve de markamızın tarzına en iyi örnek. Bu sezondan itibaren de yine hem sokak modasının hem de kırmızı halının yükselen yıldızı Dree Hemingway bizimle beraber yolculuğumuza devam ediyor onu da çok sık Liu Jo tasarımları içerisinde görebilirsiniz. Türkiye’den ise birçok önemli isim bizim çok iyi müşterimiz; onların isimleri bizde saklı kalsın şimdilik..

Liu Jo’nun diğer markalardan farklı özelliği nedir?

Liu Jo’yu diğer markalardan ayıran en önemli özellik tek bir tarza saplanıp kalmaması aynı marka çatısı altında pek çok tarzın bir arada sunuluyor ve birbirleri arasında çok rahat geçiş yapılabiliyor olması. Bir yandan oversize bir palto ve Oxford ayakkabılar ile maskülen bir şıklık yakalayabilirken öteki tarafta dantel kalem eteğinizi şık bir ipek gömlek ile kombinleyip deri bir panço ile hem klasik olup hem de trendlere göz kırpabiliyorsunuz..

2014 Sonbahar/Kış sezonu için önerileriniz nelerdir?

Artık moda öyle bir noktaya geldi ki; birçok önemli trend sezonlar boyunca hit olmaya devam edebiliyor. Bu kış sezonunda benim en çok sevdiğim paçalardan biri olan panço geri geldi (zaten hiç gitmemişti) ve Oxford ayakkabılar. Günlük şıklık için benim vazgeçilmezim olan Oxford ayakkabılarınızı skinny pantalonlar ya da bu kış yine göze çarpan pantalonetekler ile kombinleyip pançolarınız ile tamamlayabilirsiniz. Ayrıca oversize paltolar hem spor hem de şık olarak kullanılabilecek anahtar parçalardan. Bu kış sezonu için benim alışveriş listemin başında Liu Jo asker postalı, deri detaylı kareli yün panço ve zımba detaylı siyah denim var.. Militer trendi benim için bir klasik haline geldiğinden kürk detaylı asker parkamızı da giymek için sabırsızlanıyorum.

Bu sezon Liu Jo’da öne çıkan ve tercih edilen parçalar hangileri?

Kış sezonumuz oldukça kuvvetli birbirinden şık paltolar ve trikolar bu sezon öne çıkıyor. Özellikle kürk detaylı süet paltomuz gerek modeli gerekse materyali ile çok begenileceğinden emin olduğumuz bir parça.. Bottom up jeanlerimiz sezonun moda renklerinden gri ve bordo tonları ile kışa uyum sağladılar ve şimdiden çok ilgi görmeye başladılar bile.

Başkentin alışveriş anlayışına farklı soluk getiren, birbirinden özel markaların bir arada olduğu Next Level AVM bünyesinde yer alıyorsunuz. Bu konudaki görüşleriniz nelerdir?

Eski bir Ankaralı olarak Next Level’ın Ankara için çok ciddi yenilikleri bir arada sunan bir alışveriş merkezi olduğunu düşünüyorum. Sadece bir alışveriş merkezi olmaktansa bir yaşam merkezi olmak adına da her geçen gün başka bir yenilik ile karşımıza çıkıyor. Next Level; Ankaralı modaseverler ile Liu Jo dahil birçok markayı ilk defa buluşturma fırsatını bize sağladığı için de bizim için oldukça ayrıcalıklı.


davet

Yeni Yaşını Kutladı İstanbul cemiyet hayatının sevilen isimlerinden Sinem Nefesoğlu, sahibi olduğu Cappuccino Bistro’da verdiği doğum günü davetinde dostlarını ağırladı. Yeni yaşını dostlarıyla birlikte kutlamanın sevincini yaşayan Sinem Nefesoğlu, konuklarını kapıda karşıladı. Cemiyet ve iş dünyasından önemli isimleri buluşturan davet için Cappucino Bistro’nun mutfak şefi, davete özel hazırladığı lezzetleri konukların beğenisini sundu. Havanın güzelliğini fırsat bilen konuklar açık havada birbirleri ile bol bol sohbet ettiler.

130 magdergi.com.tr

SİNEM NEFESOĞLU, SİREN ERTAN ÇARMIKLI


magdergi.com.tr 131


davet

NEYLAN VARDAR

GÜL ERGİ

BERRİN ZORLU

Yakın dostları, bu mutlu gününde Sinem Nefesoğlu’nu 132 magdergi.com.tr yalnız bırakmadılar.

SERAP DİNDAR

FİGEN KIRAL


ofis mobilyasında

çözüm ortağınız

Adres 1: Karacakaya Caddesi No: 2/C Siteler Ankara T: +90 (312) 353 17 17 - +90 (312) 353 17 87 F:+90 (312) 353 17 57 Adres 2: Sırma Sokak No: 18/2-3 Siteler T: +90 (312) 353 0 777 F: +90 (312) 353 0 757


davet

SEMA BAȘA

GÜLAY KAMAZ

YELDA GÜRAL

134 magdergi.com.tr

Yelda Güral, sade șıklığıyla çok zarifti. PERVİN ERSOY

ÇİĞDEM ERDEM



davet

MAKBULE GÜRKAN

lası için Daha faz /MAGonline .com facebook

SİMLA BEYAZIT

Renkli kișiliğiyle tanınan Sinem Nefesoğlu’nun arkadașları da doğumgününde renkli kıyafetlerle Sinem Hanım’ın coșkusuna eșlik ettiler. 136 magdergi.com.tr

İPEK TOPLUSOY

İPEK TOPLUSOY

BURCU HATTAT


magdergi.com.tr 137


Sonbahara Geçiș

NEW YORK

New York’ta sonbahar bir başka güzeldir. Yeni sezona girerken işte bu güzel şehirden sizin için seçtiğim en özel parçalar...

138 magdergi.com.tr

1

• STEPHEN WEBSTER Değerli taşlardan oluşan bu rengarenk kolyeler liste başım!

Baştan aşağı tropikal aksesuarlarla rahatlamak ister misiniz?

Bu da Sybarite: Safir taşlarla renklenmiş enfes bir tasarım daha…


3

2

•SMYTHSON

Vazgeçilmez klasiğim: Defterleri, günlükleri, ajandaları…

•GUCCI

Her dönemin zamansız liderlerinden. Özellikle Gucci’nin deri etekleri… Kahve ve yeşilin uyumu…

4

5

• BON BON VICTOR & ROLF’un yeni kokusu bu sezonun en beğendiğim parfümü...

• OSCAR DE LA RENTA Pony skin stilettoları… Sezonun en önde gelen parçalarından biri de hayvan deseni baskılı ürünler…

6

•MARNI

Peki ya pony skin çantalar... Fazla söze gerek yok!

7

•EQUIPMENT

Leopar desenli veya klasik gömlekleri, sezonda kesinlikle edinilmesi gereken parçalardan...

magdergi.com.tr 139


röportaj

Bİr Güzellİk Kralİçesİ

MERVE BÜYÜKSARAÇ MEKAN Hilton Istanbul Bomonti Hotel RÖPORTAJ & FOTOĞRAF: Ersin Al KIYAFETLER: RaisA & Vanessa MAKYAJ: OSMAN VERTOP

140 magdergi.com.tr


Genç yașta modellik hayatına adım atan bașarılı eğitim kariyeri ile ön plana çıkan, TV dünyasında da önemli projelere imza atan 2006 Türkiye Güzeli Merve Büyüksaraç, sorularımızı içtenlikle yanıtladı.

Ö

ncelikle sizi, sizden dinlemek isteriz. Kendinizden bahseder misiniz? Küçük yaşlardan beri kişisel gelişime çok meraklıyım. Bu durum beni olumlu olma konusunda geliştirdi diyebilirim. Kısaca; çok pozitif, mutlu ve sevgi dolu biriyim. Çevremdeki insanlara akıl vermek ve onları mutlu etmek beni inanılmaz besliyor. Onun dışında iş konusunda çok disiplinliyim. Katıldığım her projeyi olabildiğince kusursuz ve vaktinde teslim etmek konusunda titizimdir.

Yeditepe Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı mezunusunuz... Böylesine yoğun bir mesleği yaparken eğitiminizi tamamlamaya çalışmak sizi zorlamadı mı? Endüstriyel tasarım, Güzel Sanatlar Fakültesi’nin en zor bölümü. Hatta mimarlık bölümüne oranla daha yoğun proje teslim ettiğimiz zamanlar olurdu. Benim bir seçim yapmam gerekiyordu; ya modellik ya da okul hayatı. Ben okulu seçtim. Okuduğum dönemde sadece boş vakitlerimi işe ayırdım. Geriye kalan vaktimin tümünü okula adadım. Sizi bugün geldiğiniz noktaya taşıdığını düşündüğünüz en sevdiğiniz özelliğiniz nedir? Dürüstlüğüm ve taviz vermeyen duruşum. Modellik yapıyorsunuz. Model olmadan önce de modayla ilgili miydiniz? Modayı yakından takip eder misiniz? Modayı her zaman sevdim. Ancak bunu sadece giyim modası olarak algılamamak lazım. Ben her alanda modayı takip ediyorum. Zaman zaman mobilya tasarımları, ergonomik ürünler hatta arabalar… Giyim ve yaşam tarzınızı nasıl tanımlarsınız? Havaya ve gideceğim mekâna göre giyinmeyi tercih ederim. Yaşam tarzıma

magdergi.com.tr 141


röportaj

“ Dürüstlüğüm ve taviz vermeyen duruşum beni bugün geldiğim noktaya taşıdı. ” gelince ise kaliteli yasamaktan keyif alırım. İnsan kendine yatırım yapmalı ve bunu yapmak için çok zengin olmanız gerekmez. Sadece doğru program yapmalısınız. Seyahat etmek insanı geliştirir. Dünyanın değişik yerlerini görmeyi, Her türden kültürü tanımayı, değişik dünya mutfaklarını denemekten büyük zevk alıyorum. Günlük hayatta da oldukça şık seçimler yaptığınızı görüyoruz... Dolabınızın vazgeçilmezleri nelerdir? Öncelikle teşekkür ederim. Klasik bir tarzım var diyebilirim. Sade ama şık. Günlük hayatta spor giyinmekten hoşlanmadığım için dolabımın vazgeçilmezleri skinny jean, blazer ceketler ve tabii ki mümkünse renk renk Christian Louboutin stilettolar. Türkiye’de ve dünyada en çok beğendiğiniz tasarımcılar ve modacılar kimler? Yakından takip ettiğiniz bir isim var mı? Türkiye’de Özgür Masur, Özlem Süer vazgeçilmezlerim. Dünya da ise Balmain, Fendi, Miu Miu, Elie Saab çok beğendiklerim arasında.

142 magdergi.com.tr

Hayatınızda vazgeçemediğiniz prensipleriniz var mı? Benim mutluluğum ve huzurum her şeyden ve herkesten önce gelir. Ancak ben mutlu olursam çevremdekilere mutluluk verebilirim. İş ortamında aradığınız belli kriterler var mı? Asla çalışmam dediğiniz bir çevre tarif edebilir misiniz? Asla çalışmam diyebileceğim bir ortama şimdiye kadar hiç denk gelmedim. İş ortamında benim için karşılıklı saygı çok önemli. Modellik sizin için bir tutku mu? Bu işi yapsam daha mutlu olabilirim diyebileceğiniz bir meslek var mı? Modellik bence Türkiye şartlarında bir tutku kesinlikle olamaz. Çünkü Türkiye’de maddi ve manevi olarak modeli tatmin edecek çalışma koşulları yok. Her geçen sene defile sayısı ile beraber ne yazık ki kalitede de düşüyor. Şu an benim için bir hobi gibi diyebilirim. Tabii ki podyumda olmak ve herkesin o an bütün dikkatinin sende olması egonuzu çok tatmin ediyor o ayrı. İtalya


veya Fransa’da modellik yapıyor olsaydım çok farklı yorum yapabilirdim.

“Benim mutluluğum ve huzurum her şeyden ve herkesten önce gelir.” Modellik yapan isimlerin hiç yemek yemediği düşünülür... Siz formunuzu nasıl koruyorsunuz? Spor yapıyor musunuz? Sakın bu tarz yorumlara inanmayın. Modellik fizik güzelliğiyle yapılan bir meslek. Bunun için spor yapıyoruz. Yaptığı spora karşılık kalori eksiğini tamamlamak zorunda olduları için bütün modeler çok yemek yerler. Ben her gün spor yapıyorum. Koşmak benim için tutku, günde ortalama on kilometre koşuyorum. Fitness ve yüzmeye de devam ediyorum. Güzellik sırlarınızı bizimle paylaşır mısınız? Doğal beslenmek, bol su içmek, düzenli spor yapmak, dermokozmetik cilt ürünleri kullanmak, düzenli uyku başta gelenler arasında. Cildim için asla vazgeçmeyeceğim tek şey Bepanthene krem. Merve Büyüksaraç’ın bir günü nasıl geçer? Genelde sabahları erken kalkıyorum. Kahvemi içip köpeğimi gezdiriyorum. Sonra spora gidiyorum. Gün içerisinde defile veya görüşmelerim oluyor. Evde resim yapıyorum. Akşamları ise genelde arkadaşlarımla buluşuyorum. İstanbul’da en sevdiğiniz mekanlar nerelerdir? Ayrıca kendinize ait gizli kaçış noktalarınız var mı? Yemek için en sık gittiğim yerler arasında P.F. Chang’s, Çiya Kebap ve Papermoon geliyor. Bar veya lounge için Sunset ve Ulus 29’u seviyorum. Bir de müdavimi olduğum bir esnaf lokantası var. Bence İstanbul’daki en başarılı sulu yemekleri yapıyorlar. İstinye’de Bahar Lokantası. Podyumda veya podyum arkasında yaşadığınız en ilginç olay nedir? Podyum arkası her zaman çok eğlencelidir. Artık kadrolaşmış bir model ekibi var ve yıllar içinde hepimiz dost olduk. Bir defile olduğu zaman biliyoruz ki birçok arkadaşımız kuliste bekliyor olacak. Koç Müzesi’nde yabancı tasarımcıların defilesi vardı. Podyum iki basamaktı ve ayağımda yirmi santimlik platform ayakkabı vardı. Basamaklara geldiğimde takılıp düştüm ve o sahne boyunca gülmekten yerden kalkamadım. Bir çeşit gülme krizine girdim. Sanırım en ilginç anım buydu.

magdergi.com.tr 143


144 magdergi.com.tr


magdergi.com.tr 145


parti

Görkemli Tanıtım Otomobil sektörünün öncü isimlerinden BMW, yeni modeli X4’ü Bodrum’da görkemli bir parti ile tanıttı. Farklı tasarımı ve üstün sürüş dinamikleriyle sınıfında ilklerden olan yeni BMW X4’ün lansman partisi yapıldı. Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Eşref Biryıldız ev sahipliğinde, Bodrum’da bulunan Moon Beach’te düzenlenen lansman partisine, cemiyet hayatının ünlü isimleri yoğun ilgi gösterdi. İş, sanat ve cemiyet hayatının önde gelen isimlerini buluşturan partide deniz üzerinde yapılan gösteri, davetlilerin büyük beğenisini kazandı. BMW’nin yeni X4 modeli davetlilerin yoğun ilgisiyle karşılanırken, konuklar, DJ performansı ile gecenin ilerleyen saatlerine kadar doyasıya eğlendiler.

AHU YAĞTU

RAHȘAN - SARU

CAK

BURCU KARABA

HAN TAN

EȘREF - ESRA BİRYILDIZ

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

146 magdergi.com.tr

EDA - MERT VA

N, AYȘEGÜL ÜN

AL

MELİS - BURAK

HATİPOĞLU

, BAȘAR SAVUR

BURCU ESMERSOY


magdergi.com.tr 147


TANSEL UZUNYOL

Solita Beauty&Esthetics’de Tatil dönüşü, güneşin cilt üzerinde oluşturduğu lekeler de kadınların güzelliğine gölge düşüren başka bir etken olarak karşımıza çıkıyor. Solita Beauty & Esthetics’in kurucusu Tansel Uzunyol, tatil süresinde oluşan lekeler ve ölü hücrelerden kurtulmanın cilt bakımı ile mümkün olduğunu söyledi.

advertorial

Tatil Sonrası Lekelerden Kurtulun Pürüzsüz ve Canlı Bir Cilde Kavușun


T

atil dönüşünde kuruyan ve lekelenen cildi tekrar sağlıklı haline getirmek mümkün mü?

Klorlu havuz, tuzlu deniz suyu, güneş ve rüzgar, cildinizi kurutur ve ciltte lekelenmeye yol açar. Yıpranan cildinizi “özel oksijen terapili cilt bakımı” ile daha sağlıklı hale getirebilirsiniz.

Neden özellikle tatil dönüşünde cilt bakımı yaptırmalıyız?

Yoğun ultraviyole ışınlarına maruz kaldığımız yaz mevsiminde, tatil dönüşü cilt bakımını ihmal etmemek gerekiyor. Çünkü, havuzdaki klor ve denizdeki tuzlu su, rüzgarın da etkisiyle birleşerek cilt kuruluğuna ve sonrasında lekelere neden olabiliyor ve cilt parlaklığını yitirebiliyor.

Cilt bakımı nasıl yapılır ve faydaları nelerdir?

Sağlıklı bir cilt bakımı, bir saat surer. Bu bakım süresince sırasıyla; temizleme, peeling, oksijenle arındırma ve canlandırma; serum ve vitamin ile iğnesiz mezoterapi; yüz masajı, maske ve cilde nem verme gibi işlemler uygulanır. Bu uygulamalar ile cilt temizlenirken tıkalı gözenekler açılır ve kan dolaşımı hızlanır. Cilt ölü hücre ve siyah noktalardan arınıp nem depo edici ve hücre yenileyici işlemlerle taptaze canlı bir görünüme kavuşulur.

Sağlıklı ve doğru cilt bakımı nasıl yapılmalı?

Ölü hücreler, cilt yüzeyindedir ve hafif bir sürtünme hareketiyle kolayca dökülür. Aksi taktirde henüz dökülmeye hazır olmayan hücrelerin zorlanmasına ve netice olarak kılcal damarların yüzeye çıkmasına, koruyucu yağların yok edilmesine ve cildinizin tahriş olmasına sebeb olabilir. Bu yüzden cilt bakımında kesinlikle buhar ve komedon kullanılmamalıdır. Yeni jenarasyon cihazlarda modern ve uygun temizliğin, arındırmanın ve canlılığın radyofrekans ses dalgaları ve oksijenli terapi ile yapılmalıdır. Ayrıca iğnesiz mezoterapi ile anti-aging serumlar da uygulanabilir.

Bakımlı bir cilde sahip olmanın püf noktaları nelerdir? - Aşırı güneşe maruz kalınmamalı - Cilt tipine uygun güneş koruyucu kullanılmalı - Yaz aylarında makyaj ürünleri dikkatli kullanılmalı - Makyaj çıkarılmadan yatılmamalı - Cilt, her gün nemlendirilmeli - 15 günde bir peeling ve maske uygulanmalı - Günde iki litre su içilmeli - Düzenli cilt bakımı yaptırılmalı - Yüz, ölü hücrelerden temizlenirken, sert hareketlerden ve zorlamalardan kaçınılmalı.

Next Level Ofis No: 3/11 Kat:4 Tel:+90 312 286 07 98

www.solita.com.tr


davet

Yardımseverler Pembe Köşk’te Anadolu Çağdaş Eğitim Vakfı (ANAÇEV) ve İnönü Vakfı iş birliği ile sosyal sorumluluk projeleri ve burslu öğrenciler yararına Ankara Pembe Köşk’te bir davet düzenlendi. ANAÇEV ve İnönü Vakfı iş birliğinde Pembe Köşk’te burslu okuyan öğrenciler için bir etkinlik düzenlendi. Düzenlenen bu anlamlı davete, Ankara cemiyet hayatı yoğun bir katılım göstererek öğrencilere destekte bulundu. Davette Dilek Türkan, verdiği konserle konuklara keyifli bir gün yaşattı. DİLEK TÜRKAN

150 magdergi.com.tr

ÖZDEN TOKER, NİRVANA AYDINER, FATOȘ TÜRK, AYLA HATIRLI, AHMET SAMİ TÜRK


eylül dershanesi Kalabalık sınıflardan memnun değilseniz sadece birebir özel ders programlarımızla %100 başarının adresi EYLÜL DERSHANESİ Her öğrencinin parmak izi farklıdır anlayışıyla çıktığımız bu yolda eğitim koçlarımız eşliğinde öğrencilerimize özel çözümler üretmekteyiz...

4. sınıftan 12. sınıfa kadar tüm branşlardan alabileceğiniz özel ders paketleriyle sınavlarda bir adım önde olun... Ankarada MEB’e bağlı, ilk olarak uygulanan ayrıcalıklı eğitim programlarımızın sınırlı kontenjanından yararlanın...

Turan Güneş Bulvarı No:40 Aykon İş Merkezi D:13 -14-15 Yıldız Çankaya Ankara Tel:+90 312 442 24 40 Faks: +90 312 442 24 40 www.eyluldershanesi.com

magdergi.com.tr 151


davet

LALE KURA, LALE BATURALP, ZAFER ÇAVUȘOĞLU

FUNDA BEKİȘOĞLU

Toplumsal projelere destekleriyle tanınan Funda Bekișoğlu da bu magdergi.com.tr 152 anlamlı davete katılanlar arasındaydı.

MUSTAFA BİLGEHAN

GÜLAY AKSU

FULİN ARIKAN


Davete katılan birçok seçkin isim yardım için bir araya geldi.

ÖZDEN TOKER

DİCLE HATIRLI

BEGÜM AKIȘ

BANU BUÇUKOĞLU

İnönü Vakfı kurucularından İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker, davetin ev magdergi.com.tr 153 sahipliğini kusursuz bir șeklide üstlendi.


davet

FİGEN, BURCU ȘEREN

AHSEN DEMİRCİ

Cemiyet hayatının sevilen isimlerinden Ahsen Demirci, renkli șemsiyesiyle magdergi.com.tr 154 objektifl ere çok hoș bir hatıra pozu verdi.

AYLA HATIRLI

AYDAN ÖZDOĞAN

Anadolu Çağdaș Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Bașkanı Ayla Hatırlı, bu özel günde destekleri için konuklara teșekkür etti.


Karacakaya Cad. No:75/1 Siteler / ANKARA 0 312 353 98 98 Anse Eskişehir Yolu 17. Km Mesa Koru Kavşağı B Blok Çayyolu / ANKARA 0 312 227 85 45

www.grandoymaklar.com

magdergi.com.tr 155


davet

SERPİL - AYHAN SÜMER

Verdikleri öğrenim bursu ve ödüllerle, ayrıca kurdukları vakıf ve okullarla eğitime büyük destekleri olan Serpil-Ayhan Sümer çifti de davete katılanlar arasındaydı.

lası için Daha faz /magdergi m o twitter.c

MELTEM BENGİ

156 magdergi.com.tr

BERİL ÇAVUȘOĞLU

DİLEK DEMİRCİ

CEMAL - FİLİZ TALUĞ

Patisserie 8 ve Nar Koleksiyon’un sahibesi ANAÇEV Yönetim Kurulu üyelerinden Meltem Bengi de etkinliğe büyük destek verdi.


Yeterli ve Dengeli Beslenme ile Hem Fazla Kilolardan Hem de Karaciğer Yağlanmasından Kurtulmak Mümkün

TUBA GÜNEBAK, GÜLRU YILDIZ

S

Obezite (şişmanlık) çağımızın sorunu… Günlük yaşamın yoğunluğu, 24 saate eskisinden çok daha fazla iş sığdırma telaşı, hızlı hazır yemek sistemleri, kulaktan dolma yanlış beslenme bilgileri ya da beslenme uzmanı olmadığı halde bu konuda ahkam kesen yanlış kaynakların medyadaki demeçleri… Liste uzayıp gidiyor...

onuç, vücut ağırlığı ve yağ dokusu oranı olması gerekenin çok üzerinde bireyler… Ama, ne yazık ki, obezite sadece görselliğimizi etkileyen bir sağlık problemi değil. Yanında birçok başka sağlık problemlerine de davetiye çıkartıyor. Bunlardan biri de karaciğer yağlanması.

advertorial

Çalışmalar gösteriyor ki, son yıllarda karaciğer yağlanmasının görülme sıklığı anlamlı şekilde artmıştır. 1988’de toplumun %47’sinde gözlenirken, 2008 yılı verilerine göre %75’e yükselmiştir. Ve de karaciğer yağlanması olguları incelendiğinde, karaciğer yağlanması hastalarının %21-33’ünde ana sebebin obezite, %35-51’inde ise karın bölgesi şişmanlığı (visseral obezite) olduğu saptanmıştır (Dtsch Arztebl Int 2014; 111: 447-52). Yine, çalışma sonuçları göstermektedir ki, yeterli ve dengeli beslenme karaciğer yağlanmasından kurtulmada anahtar etmenlerden biri ve belki de en önemlisidir. Size bunu gerçek bir öyküyle anlatmak istiyorum. Sevgili danışanım Gülru Yıldız Hanım’ın öyküsü… Gülru Hanım, bana ilk başvurduğunda 90 kg ağırlığındaydı, toplam yağ dokusu oranı %44.9 ve karın içi yağ dokusu en üst seviyedeydi. Peki, ne yaptık? Günlük enerji ve besin öğesi gereksinimlerini karşılayacak bir beslenme programı uyguladık. Karbonhidrat kaynağı olarak tam tahıllı ürünlere yöneldik, özellikle bulgur, tam tahıllı ekmek ya da çavdar ekmeği, bulgur, kara buğday ve kinoadan faydalandık. Protein gereksinmesini baz aldık. Çeşit olarak öncelikle somon balığı, levrek gibi yağlı balıkları (yağlı balıklar omega-3 yağ asitlerinden zengindir; özellikle de derin soğuk su balıkları) tercih ettik. İkinci ve üçüncü tercih olarak derisiz kümes hayvanı eti ve az yağlı kırmızı et tükettik. Süt ve peynirde yarım yağlı olanları, yoğurtta probiyotik özellikli olanları tercih ettik. Sebze ve meyve tüketimine özen gösterdik. Günde beş porsiyonu yakalamaya çalıştık. Her gün kahvaltısına ceviz ve çiğ badem ekledik. Yumurta tüketmeyi ihmal etmedik. Değişim listelerine çalıştık. Doğru beslenme bilgisi ile donandık ve davranış değişikliğini gerçekleştirdik. Sonuç; dokuz ayda 30.6 kg ağırlık kaybı (27 kg’ı yağ dokusu kaybı - %44,9’dan %25’e inildi), karın içi yağ dokusunda normalleşme, karaciğer yağlanması parametrelerinde iyileşme…

Gülru Hanım’ın kaleminden; “52 yaşındayım. Yirmili yaşlarımda 57- 58 kiloydum. Zaman içerisinde çocuklarımın doğumlarında yaklaşık beşer kilo almıştım. “Doğumdur, alınır.” diye kabul etmiştim. 30’lu yaşlar böylece 70’li kilolar ile geçti ve zaman ilerledikçe özellikle son yıllarda bir anda kendimi 90’lı kilolarda buldum. Birkaç yıl önce yüzerek kilo verdim ama yine tekrar 90’lara ulaştım. “Artık yaşım ileri, metabolizmam yavaşladı.” Gibi fikirlerle kendimi duruma alıştırmaya çalışıyordum, alıştırmıştım da... Geçen yaz, “biraz spor yaparım üç beş kilo veririm, yeter” görüşündeydim. Zaten daha fazlası da mümkün olmazdı. Derken 2013 Eylül ayında bir yakınımın ısrarı üzerine Tuba Hanım’a gittim. İyi ki ısrar etmiş, iyi ki de gitmişim. İlk görüşmemizde “80 kilo olursam iyi olur, bana yeter.” demiştim. Yağ oranıma baktı, % 27 ile % 34 aralığında olması gerekirken şimdi hatırlayamadığım, çok kötü bir rakamdaydım. Tuba Hanım: “80 çok fazla, üst limit olan 69 kiloyu hedefleyelim.” dedi. Her ne kadar inanmasam da “hadi bakalım” deyip başladık. Her hafta ortalama 1-1.5 kg azalmaya başladı ve süreç çok zevkli ve eğlenceli bir hal aldı. Derken benimle birlikte başka arkadaşlarım da gelmeye başladı ve bu işi keyif haline dönüştürdük; zira görüşme sonraları yemeğe gidiyor ve ne güzel kilo veriyoruz sohbetleri yapıyorduk. Bu sürece yemek sonrası alışverişe çıkıp yeni kıyafetler almak da eklendi. Bence en muhteşem kısmı burasıydı. Ne de olsa kadınız eninde sonunda. Şu anda 59.4 kiloyum ve yağ oranı olarak en alt limite ulaşmış durumdayız. 30 hatta daha fazla kiloyu çok kolay verdim. Çünkü tatlı, lahmacun gibi istediğimiz her şeyi yemek listemize ekliyorduk. Bu yüzden de çok fazla tanıdığıma, arkadaşıma ısrarla tavsiye ettim. Büyük çoğunluğu da bu sürece katıldı. Tuhaf gelebilir ama ben yemek yemeyi bilmiyormuşum. Israrla ekmek, pilav, makarna türevlerini tüketmeyip, et, yoğurt ve meyve ile doymaya çalışıyordum. Bu süreçte neyin ne kadar yenmesi gerektiğini öğrendik ki bu en önemli kazanımım oldu. İyiki böyle bir şey yapmışım. Tuba Hanım’a ve beni Tuba Hanım’a yönlendiren Oğuz’a çok teşekkürler..” Gülru Hanım’ı tebrik ederim. Alkışı fazlasıyla hak ediyor… Sağlıklı ve mutlu günler dilerim.

Yrd.Doç.Dr.Ç.Tuba Günebak Beslenme ve Diyet Uzmanı Turan Güneș Bulvarı Sancak Mahallesi 509. Sokak 2/6 Yıldız-Çankaya/ANKARA +90 535 790 67 17 +90 312 438 39 99 • www.tubagunebak.com


davet

İsviçre Milli Günü Kutlandı İsviçre’nin 723. kuruluş yıldönümü için verilen resepsiyona cemiyet hayatından çok sayıda seçkin isim katıldı. İsviçre Konfederasyonu’nun 723. kuruluş yıldönümü şerefine Swissotel The Bosphorus Sultan’s Park’ta özel bir davet düzenlendi. İsviçre Milli Günü resepsiyonuna İsviçre Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz ev sahipliği yaparken iş, cemiyet ve diplomat dünyasından çok sayıda davetli katıldı. 723. kuruluş yıldönümü şerefine gerçekleşen kutlama, iki ülkenin milli marşlarının çalınmasıyla başladı. Ardından İsviçre Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz gecenin önemini anlatan bir konuşma yaptı.

158 magdergi.com.tr

GÜLDEN - GALİP BİLGİN

ANİ - RAFİ ARTIK

MONIKA, MAXIMILLIAN, YILDIRIM KIRGÖZ

AYȘE AZİZOĞLU, GIANLUCA ALBERINI


EBRU SANVER

ȘENEZ - DİLEK ERZİK

MİNÜR - ȘENNUR HAMAMCIOĞLU

lası için Daha faz /MAGonline .com facebook

CHARLES HUNTER

YÖNTEM AKMEN, SONER İNANÇ

BELGİN AKSOY, AYHAN CÖNER

magdergi.com.tr 159


160 magdergi.com.tr


Her damak zevkine hitap eden leziz balık ve meze çeşitleriyle yeni sezonda muhabbet bir başka keyifli...

Tunalı Hilmi Caddesi 106 / 5 Çankaya - ANKARA Telefon: 0312 426 27 28 www.tunalibalikcisi.com.tr /tunalibalikcisi @tunalibalikcisi magdergi.com.tr 161


davet

Anlamlı Brunch Türkiye İnsan Kaynakları Eğitim ve Sağlık Vakfı (TİKAV) temsili altında uygulanan “The Duke of Edinburgh’s International Award-Türkiye”nin brunch etkinliği, İngiltere Büyükelçisi Richard Moore ve eşinin ev sahipliğinde gerçekleşti.

MAGGIE - RICHARD MOORE

Edinburg Dükü Uluslararası Ödül Programı, Ankara’nın elit isimlerinin yoğun ilgi gösterdiği bir davetle İngiltere Büyükelçiliği’nde gerçekleşti. İngiltere Büyükelçisi Richard Moore ve eşi Maggie Moore ev sahipliğinde gerçekleşen özel davete Ankara’nın birbirinden seçkin isimleri katıldı.

162 magdergi.com.tr

GÜLHER BİLİCİ, GÜLAY AKSU

RUȘA ACAR

KEREM - NUR ARMAN


Birbirinden leziz Ev Yapımı Pasta-Cookie-KahvaltıSet Menü ve farklı mutfaklardan tatlar

Bülten Sokak 9/25 Kavaklıdere- Çankaya / ANKARA T: 0(312) 466 61 71 Hafta içi : 12:00-14:00 Arasında Lezzet Evi’nin Özel Tatları Sadece 12.50 TL


davet

SULTAN YILMAZ

Gençlerin kendilerini keşfetmesini hedefleyen program ile Türkiye’de on binin üzerinde gence ulaşıldı. Gönüllülüğün esas alındığı proje, Türkiye İnsan Kaynakları ve Sağlık Vakfı (TİKAV) Başkanı Sultan Yılmaz’ın sunumuyla anlatıldı.

MERVE AĞAÇLI

The Duke of Edinburgh’s International Award Türkiye’nin brunch etkinliğine katılanlar arasında 164 magdergi.com.tr Ünal-Rüveyda Akbay çifti de vardı.

ÜNAL - RÜVEYDA AKBAY

AYȘE YILDIZ

ZEYNEP KÖKSALAN


DİLARA - SELİM, PELİN, HAMDİ AKIN

Kızı Pelin Akın ile gelini Dilara Akın’ın da komitesinde yer aldığı etkinlikte gerçekleșen plaket töreninde Akfen Yönetim Kurulu Bașkanı ve TİKAV Onursal Bașkanı Hamdi Akın, destek veren birçok kurum ve kișiye plaket verdi.

magdergi.com.tr 165


davet

AYSU, İLAYDA , HALUK YAVUZ

ASU - MURAT CAMADAN

GÖKÇE ÖZCAN

Etkinliğe birçok firma da stand alarak katkıda bulundu.

166 magdergi.com.tr

SUNAY - İLHAN İL

FUNDA BEKİȘOĞLU


Yeni Sezonda Yeni Lezzetlerimizle Sizlerleyiz...

magdergi.com.tr 167


davet

BERİL MURATOĞLU,

NERMİN KILINÇARSLAN

SEVİLAY HELVACIOĞLU

GİZEM GÖCEN

Bașkentin elit isimlerini bir araya getiren brunch, oldukça keyifli geçti.

168 magdergi.com.tr

IȘIN KURSAKLIOĞLU

Atelier Butik’in ortaklarından Gizem Göcen de stand açan konuklardandı. ÖZGÜN - METİN ÖZMEN


DENİZ - EBRU DEMİRYÜREK

NAZ - OĞUZ KAPLAN

BERİL ÇAVUȘOĞLU

MERVE, MELAHAT GÜLTEN

KORAY - TUBA KARTAL

MAG Dergi Genel Yayın Yönetmeni Beril Çavușoğlu da komitede yer magdergi.com.tr 169 alan ve destek veren isimlerdendi.


davet

ÖYKÜ - MEHMET TEKMEN

ECE SALICI

AYDAN ÖZDOĞAN ARSLAN

170 magdergi.com.tr

MUSTAFA KÖKSALAN

SİBEL HELVACIOĞLU, AYSEL AKÇAY

YASEMİN ÜSTÜNGEL

Salonda bașlayan brunch, büyükelçiliğin bahçesinde keyifli sohbetler eșliğinde devam etti.


KAVAKLIDERE/ANKARA TEL:+90 312 426 06 45


davet

ETHEM ALTUN, EVRİM KÖKSAL

TÜZÜN GELGEL

Dük Edinburg Programı; 140’tan fazla ülkede gençlerin toplumsal sorumluluk bilincini, sosyal ve kültürel gelișimini artırmayı amaçlıyor. 172 magdergi.com.tr

DERYA - ERCAN KAHRAMAN

EDA, EMRE BEKİȘOĞLU

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

İLGE KOÇER

GİZEM GÜZEL, UMUT GÜVEN


magdergi.com.tr 173


Pilates Eğitmeninden

Yılın Tasarımı

Asıl mesleği pilates eğitmenliği olan Gülșah Tașkın, ayakkabılara olan düșkünlüğü ve onları tașımak adına gösterdiği yoğun çabalar sonucunda tasarladığı ayakkabı bavulunu anlattı...

Evli ve dünya tatlısı bir kız çocuk annesiyim. Pilates eğitmeniyim. Fakat moda ile yakından ilgileniyorum.

Aslında pilates eğitmenisiniz. Fakat şu sıralar özel bir tasarım üzerinde çalışıyorsunuz. Bahsedebilir misiniz?

Butik çalışan bir pilates eğitmeniyim. Ankara’da çok seçkin isimlere özel pilates dersi veriyorum. Modaya ve ayakkabılara olan ilgim sebebi ile bir ayakkabı taşıma bavulu tasarımı yaptım.

Eşiniz ve sizin ayakkabı düşkünü olduğunuz doğru o zaman?

Evet. Eşimle ayakkabıları çok seviyoruz ve alışverişe çıktığımızda ilk tercihimiz ayakkabı almak oluyor. Ayakkabılarımızı dikkatli kullanıyoruz ve hatta seyahatlerimizde zarar görmemeleri için onları kutuları ile taşıyoruz.

Ayakkabı bavulu üretmek aklınıza nasılgeldi?

Eşimle bir tatil dönüşü, ayakkabılarımızı taşımak adına gösterdiğimiz yoğun çaba sonucunda Ankara’ya geldiğimizde ayakkabı taşıma bavulu almaya karar verdik. Fakat hiçbir mağazada böyle bir ürün olmadığını öğrendik. Bazı taşıma çantaları

advertorial

G

ülşah Hanım öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?


vardı ama yumuşak malzemeyle yapıldıkları için ayakkabılarımıza istediğimiz korumayı sağlamıyordu. Sonra kafamda istediğim ürün belirdi ve çizimini yaptım.

ulaşmaları mümkün. Söylediğim gibi markalar ne zaman ürünü talep edip yapmak isterlerse o zaman satış noktalarında ulaşabileceksiniz.

Bavulun tasarımlarını siz mi yaptınız?

Gelecek için başka planlarınız var mı?

Tamamını ben tasarladım.

Bavulun tasarımını yaparken nasıl bir yol izlediniz, neleri dikkate aldınız?

Benin için öncelik, seyahat sırasında ayakkabıların ezilmemesi ve deformasyona uğramamasıydı. Bu sebeple hiçbir ayakkabının birbirine dokunmadan, ayrı kutucuklarda taşınmasını sağladım. Ayrıca bavul, dört teker üzerinde durabilir yapısı ve kapaklarının yanlardan açılması sebebi ile gidilen ortamda bir ayakkabılık görevi görecek. Dış görünüşünde modaya ve şıklığa verdiğim önemden dolayı deri ve metal kullandım.

Bavulum için reklam çalışmaları devam ediyor. Şu an marka taleplerini bekliyoruz. İyi bir üretim yapılması ilk tercihim. En büyük hayalim ise birgün bavulumu Louis Vuitton’un yapması. Diğer taraftan ise asıl mesleğim olan pilates ile ilgili “Gülşah Taşkın Pilates Club” adında bir yer hazırlıyorum . Park Oran Ofis Plaza’da butik ve sınırlı sayıda üyeliği olan, kafesi ve country tarzı ile bayanların pilates derslerinin yanı sıra boş vakitlerinde de zaman geçirebilecekleri bir pilates club açıyorum. Ekim ayı ortasında açılışımızı yapmış olacağız.

Farklı boyutlarda kaç adet ayakkabı bavulu tasarladınız?

İlk olarak “Big Bag” adını verdiğim on-on iki çift ayakkabı taşınabilen bavulu tasarlamıştım. Fakat çevremdeki insanların tasarıma olan yoğun ilgisi ve talebi ile “Little Bag” adını verdiğim dört-altı çift ayakkabı taşınabilen diğer boyutunu çizdim ve son olarak da kısa seyahatler için “One Bag” adını verdiğim tek çift ayakkabı taşınabilen ayakkabı çantasını tasarladım.

Hangi malzemeleri kullanıyorsunuz ve nasıl bir üretim aşamasından geçiyor?

Benim tasarımımda içi hafif ve hard bir malzeme; dışı ise deri kaplı, köşelerdeki deformasyonu önlemek ve şık bir görünüm kazandırmak amacı ile metaller var. Fakat bavulu ben üretmeyi düşünmüyorum, markaların taleplerine göre yapacağımız anlaşmalar doğrultusunda istedikleri malzemeleri kullanmaları mümkün olacak.

Ürünün patentini alma ve tanıtma süreci nasıl gelişti?

Tasarımımı yaptıktan sonra bir arkadaşımın evinde otururken tesadüfen bir marka vekili arkadaşı ile tanıştım. Ürünümden bahsettim ve çok ilgisini çekti. Gerekli araştırmayı yaptıktan sonra ürünün daha önce hiç yapılmamış olduğunu öğrendik ve bu beni çok heyecanlandırdı. Hemen patent ve tasarım tescili başvurularımızı yaparak tasarımımı hayata geçirdik.

Patenti size ait. Herhangi bir marka ürününüzü kullanmak istese ne yapması gerekiyor?

Yurt içi ve yurt dışı patent ve tasarım tescili başvurularımız onaylandı. Şu an tüm yasal hakları bana ait. Markalar, ürünü talep ettikleri taktirde ürünün yasal olarak belirlenen lisans bedelini ödeyip, yapacağımız anlaşma ile üretmeleri mümkün olacak.

Peki bu ayakkabı bavullarını ne zaman ve nerede bulabiliriz?

Web sitemiz şu an aktif durumda. Yani markaların bize buradan

iletişim bilgileri info@gulsahtaskin.com www.gulsahtaskin.com


davet

Başarım Sensin ve Epos7 Başarım Sensin Derneği ve Epos7, Muğla’da bulunan Antik Kent Stratonikeia için kazı ve restorasyon çalışmaları yaptı. Başarım Sensin Derneği ve Epos7, Kültür ve Turizm Bakanlığı adına 2008 yılında Pamukkale Üniversitesi önderliğinde kurulan bir ekiple, Muğla’nın Yatağan ilçesinde bulunan Antik Kent Stratonikeia için kazı ve restorasyon çalışmaları yapmaya başladı. Bu çalışmalara Epos7 ve Başarım Sensin Derneği ortak projelerle destek vererek, Antik Kent içinde hem çalışıp hem konaklayan ekipteki öğrencilere yaz döneminde de yemek bursu sağladı.

176 magdergi.com.tr

AHU ORAKCIOĞLU

ECE VAHAPOĞLU

SİNEM NEFESOĞLU

BERNA ÜLGER


FİGEN KIRAL, ESRA ÖZTÜRK

ZAFER KOZANOĞLU

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co ARZU KUNT

Cemiyet hayatının ünlü isimleri bu projeye destek için bir araya geldi. İPEK TOPLUSOY

ÇİĞDEM ERDEM

SELİN GURA

magdergi.com.tr 177


kelebek

Hoşgeldin Eylül’üm… Ayların Kraliçesi Mevsim rüzgarları; Eylül’ü, sonbaharın en güzel bașlangıcını ișaret ediyor hepimiz için... “Bu ay yazdan kalma son güneș ıșıkları ile salınıp, serin rüzgarlı gecelerde bir nebze titreyip sıcacık çayları yudumlayacağız. Bunları yaparken sizler için derlediğim eylül trendlerini okumaya ne dersiniz?

Amedeo NYC

Manu Atelier

Amerikan Vogue’unu açıyorum karşımda o, Elle UK’i açıyorum karşımda o, Town and Country’i açıyorum o, style.com okuyorum yine o. Sizde benim gibi el işçiliği hayranı ve Cameo meraklısı iseniz, Amedeo markası ile tanışmanız şart. Babadan oğla aktarılmış bir yetenek kendisi. Klasik ve contemporary bir sentez yaparak günümüze bu sanatı şahane şekilde taşıyan bir usta. New York’da Upper East Side’da kendi mağazası mevcut ama New aYork Bergdorf Goodman, Londra Dover Street Market, Moskova Tsum, Floransa LuisaViaRoma’da da bu inanılmaz kıymetli koleksiyona ulaşmanız mümkün.

2014 yılında Merve ve Beste Manastır kardeşler tarafından kurulmuş olan ve Latince kökenli manufacture kelimesinden adını alan marka, son zamanlarda başta İstanbul olmak üzere New York ve Paris sokaklarında street style fotoğrafçılarının göz bebeği haline geldi bile. Tüm çantalar el yapımı ve usta bir işçilik ve tasarım harikası diyebilirim. En beğendiğim model Zeal, Pristine ve New Ager. Bu harika tasarımlar, Vakkoromalar’da ve kendi Nişantaşı butiklerinde satışta. Bu sene çok konuşulan ve moda bloggerlarının merceğinde olan bu çantalar hemen edinilmeli.

Lelet NY Hair Jewellery Hana Flower Shop

Selvi Kayın Gürevin’in Baltalimanı’nda bulunan bu çiçek dükkanına lütfen uğrayın. Sonbaharın en güzel renkleri, aranjmanları burada. Aynı zamanda birçok workshopa katılma imkanınız da var bu güzel mekanda. Hayatınızda rengarenk çiçeklere yer açmak inanılmaz bir terapi. Hayat en güzel hediye ve her gün kutlayacağınız milyonlarca mucize varken, odanızı ya da sevdiklerinizi çiçeklerle taçlandırmak fena bir fikir değil mi sizce de?

178 magdergi.com.tr

Her kadın kendini Kate Middleton gibi hissetmek ister çoğu zaman. Hayatta bir prensin eşi olamasanız da bazı ufak ayrıntılar gönlümüze su serpiyor Allah’tan. Lelet’de bunlardan birisi. Lüks bir saç aksesuar markası… Feminen, nostaljik, modern ve fonksiyonel tasarımları ile bizlere kendimizi özel hissettirmek için ideal bir seçim. Parson School of Design mezunu olan Sara Sasson, ilk kendi kızı için başlamış bu yolculuğa. Serüven Diane Kruger, Jennifer Garner ve Anne Hathaway gibi bir çok ünlü ismin kendisini tercih etmesi ile devam ediyor.


Ümit Eleren

Kendisi bana Instagram’ın hediyesi. İstanbullu bir mücevher ustası. Yirmi üç senedir Afrika, Kolombiya, Afganistan ve birçok ülkeden değerli taşları toplayıp kendi tasarımları ile bizleri mutlu ediyor. Kapalıçarşı’ya yolunuz düşerse Cuhacı Han’a uğramadan gitmeyin.

Empire Home

Altın, bakır, cam, gümüş, seramik… Selçuklu’dan beri gelen el sanatlarını günümüze harmanlayarak şaheser yaratan bir Kapalıçarşı mağazası. Üfleme cam sanatının en şahane eserleri var mesela mağazada. Altın tombak kahve setleri, bakır ibrikler, gümüş lokumluklar, seramik tasarımlar ve daha neler neler…

Thecorner.com

Luxury’den tutun Contemporary ile Emerging Designers’a kadar birçok markayı ve tasarımcıyı bize online getiren bir vaha. Eklektik ve selektif tarzı olan kadınlar için en ideal alışveriş portallarından birisi. Yeni sezon Rochas elbiseler, Pierre Hardy takılar, Jerome Dreyfuss çantalar, Nicholas Kirkwood loaferlar benim favorilerim. Türkiye’ye postalıyorlar. Ee daha ne olsun. Bir tık ötenizdeler.

Ilaria Norsa

Blogger, İtalyan, it girl, stylist, daha fazla bir sıfat gerekmiyor bu yirmi beş yaşındaki moda ikonunu anlatmam için sanırım. Instagram sayfasına ve bloguna bir göz atın. Renkli ve zevkli bir İtalyan’ı hayatınıza alın.

magdergi.com.tr 179


180 magdergi.com.tr


magdergi.com.tr 181


Ruj 80 BOBBI BROWN

Marc JacobsBang Bang Men EDT 217 TEKİN ACAR COSMETICS

alıșveriș zamanı

Ramatulle Trio Far 95 NARS

N

55 W je RO O IB BB BO

Uber Pink Allık 83 BOBBI BROWN L’Instant De Guerlain 385 TEKİN ACAR COSMETICS

Clinique Temizleme Maskesi 89 TEKİN ACAR COSMETICS

Dior - Diorshow Maskara 113 TEKİN ACAR COSMETICS

Lip Gloss 69 NARS

Vücut Yağı 85 BOBBI BROWN

Vücut Losyonu

182 magdergi.com.tr VICTORIA’S SECRET

Yves Saint Laurent Edt 240 TEKİN ACAR COSMETICS


nextlevel

Beril Muratoğlu Farklı giyinmek isteyenlerin adresi Ate1ier Butik’in ortaklarından Beril Muratoğlu ile Next Level AVM’de alıșverișe çıktık ve 2014 Sonbabar-Kıș modasını keșfettik.

WEEKEND BY MAXMARA Șapka 559 TL Ceket 1.985 TL Gömlek 569 TL Pantolon 559 TL FURLA Çanta 525 TL ALBERTO GUARDIANI Ayakkabı 599 TL UĞUR SAAT ROLEX & CARTIER BUTİK Cartier Saat 29.970 EURO magdergi.com.tr 183


nextlevel

S

izi tanıyabilir miyiz?

1985 Ankara doğumluyum. Eğitim hayatımı bitirdikten sonra 2009 yılında evlendim. İki çocuk annesiyim, çocuklarım doğduktan sonra çalışma hayatına başladım.

Bir gününüzü nasıl geçiriyorsunuz, neler yapıyorsunuz?

Sabah 07.00’de eşimle birlikte haftada üç gün spora gidiyoruz. Daha sonra kahvaltı yapıp kızımı okula gönderiyorum. Evdeki işleri organize edip, oğlumla biraz vakit geçirdikten sonra 10.00’da işyerimde olurum. Hem arkadaşım hem de iş ortağım Gizem’le birlikte günün prova ve randevularını ayarladıktan sonra günün yoğunluğu başlar. Yoğun geçen çalışma 18.00’de biter. Daha sonra çocuklarımın yanına giderim. Eğer akşam planımız yoksa onların ihtiyaçlarını karşılayarak günü bitiririm.

Alışveriş düşkünü müsünüz? Ne kadar sıklıkta alışveriş yaparsınız?

Tabii ki hangi kadın düşkün değildir alışverişe. Özel bir alışveriş zamanım yoktur. İşimden zaman buldukça sezonda almak istediğim parçaları tamamlamak için, bazen stres atmak için alışverişe çıkarım. Açıkçası alışveriş yapmak için her an bir bahanem olabilir.

Alışverişe çıktığınızda en son ne aldınız?

Sezonun sevdiğim tarzı biker bot... Bilstore’dan beyaz bir gömlek aldım.

Next Level AVM’yi nasıl buldunuz?

Next Level AVM’yi sıklıkla ziyaret ediyorum. Alışveriş için ilk tercihlerim arasında yer alıyor. Diğer alışveriş merkezlerinde olmayan birçok mağaza ve markaya ulaşmamı sağlıyor. Bana çok düzenli ve konforlu alışveriş imkanı sağladığı için severek tercih ediyorum.

Next Level AVM’de size hitap eden mağazalar ya da markalar hangileri? Next Level AVM, bünyesinde, Ankara’da daha önce ulaşamadığımız mağaza ve markaları bulunduruyor. Hemen hemen her mağazayı ziyaret ediyorum. Ama beni en çok Arzu Kaprol’ün ürünlerine ulaşmak mutlu ediyor. Bunun yanı sıra BCBG ve Harvey Nichols favorim.

Next Level AVM’de iyi ki açılmış dediğiniz markalar hangisi? Victoria’s Secret, Jo Malone ve Harvey Nichols iyi ki açılmış diyorum. Ayrıca teras katında birbirinden güzel mekanları da unutmamak gerekli.

Modayı takip ediyor musunuz, yoksa kendi tarzınız olan kıyafetleri mi giymeyi tercih ediyorsunuz? DERİDEN Versus Trenchcoat 1.539 TL Versus Çizme 559 TL

184 magdergi.com.tr

Modayı ve koleksiyonları zaten işim gereği yakından takip ediyorum. Tarzıma uyan sezonun modasını da kullanıyorum. Fakat moda çekiminden çıkmış gibi görünmeyi de sevmiyorum. Her tarzda kıyafeti mutlaka kendime göre yorumlayarak kullanıyorum. Tarzım ve tavrımla bütünleşmeyen hiçbir kıyafeti moda diye asla giymiyorum.


LIU JO Siyah Elbise 795 TL HARVEY NICHOLS Lanvin Yüzük 1.525 TL Phillip Lim Sırt Çantası 2.545 TL Brian Atwood Bot 3.295 TL

“Açıkçası alışveriş yapmak için her an bir bahanem olabilir.”

ARZU KAPROL Beyaz Elbise 1.250 TL Askıdaki Siyah Deri Elbise 2.150 TL FURLA Çanta 455 TL DERİDEN John Richmond Ayakkabı 1.500 TL UĞUR SAAT ROLEX & CARTIER BUTİK Cartier Saat 29.272 EURO

magdergi.com.tr 185


nextlevel

Tarzınızı bize nasıl tanımlarsınız?

Günlük hayatımda rahat ve spor şık olmaya özen gösteriyorum. Abartıdan uzak duruyorum. Parlayan ve ışıldayan şeyin kıyafet değil; taşıyanın olması gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden de daha sakin giyiniyorum. Maskülen ufak detaylar kullanıyorum. Özel zamanlarda ise küçük detaylarla şıklığı yakalamaya çalışıyorum

Giyim, aksesuar, mücevher konusunda vazgeçemediğiniz parçalar hangileridir?

Farklı model ve kesimlerdeki beyaz gömlekler vazgeçilmezimdir. Bir de deri parçalara dayanamıyorum, zaafım var diyebilirim. Çok şanslıyım ki son birkaç sezondur deri parçaları sıkça görüyorum. Aksesuar konusunda, tabii ki saat ilk sırada ama kıyafetimi tamamladığını düşündüğüm aksesuarları da tercih ediyorum.

Tercih ettiğiniz Türk ya da yabancı tasarımcılar kimlerdir?

Türk tasarımcılardan Elif Cığızoğlu’nu çok beğeniyorum. Bence son zamanlarda Türk tasarımcılar inanılmaz güzel bir başarı gösteriyorlar. Yabancılarda ise her sezon farklılık gösterse de Victoria Beckham, Elie Saab, Stella McCartney’i takip ediyorum.

Artık hemen hemen bütün mağazaların Türkiye’de şubeleri var. Yine de alışveriş yapmak için yurt dışına sık sık gider misiniz? Sık olmamakla birlikte hem değişik yerler görmek hem de alışveriş için yurt dışına gidiyoruz. Ülkemizde birçok marka ve tasarıma ulaşmak artık mümkün. Fakat yurt dışında alışverişin avantajı ürün çeşitliliği ve birçok tasarıma, aksesuara daha ülkemize gelmeden ulaşabilmek.

Bakım ve güzellik sırlarınız nelerdir? Öğrenebilir miyiz?

Her bayanın uyguladığı basit ve doğal yöntemleri ben de uyguluyorum. Uyku düzenine ve temizliğe çok önem veriyorum. Bunların dışında ruhumuzun da en az bedenimiz kadar bakıma ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Bence güzel bir koku ve gülümseme bedenimize en iyi gelen bakımdır.

Moda sektörünün içerisindesiniz. 2014 Sonbahar / Kış sezonunda hangi parçalar ön planda? 2014-2015 sonbahar / kış modası birçok trend’den oluşuyor. Geçtiğimiz kış olduğu gibi oversized mantolar bu yıl da karşımızda. Maskülen tarz da bu yıl karşımıza çokça çıkacak. Özellikle bol pantolonlar, boyfriend ceketler ve takım elbiseler dikkat çekiyor. Son birkaç senedir devam eden askeri esintiler, bu kış çok moda. Ama püskülün inanılmaz etkisini giyim ve aksesuarlarda sıkça göreceğiz.

Gardırobunuzun vazgeçilmez parçaları nelerdir?

Klasik ve zamansız parçalar tabii ki vazgeçilmezim. Jean ve deri ceket gardırobumda mutlaka her sezon olur.

Giyim konusunda en çok dikkat ettiğiniz unsurlar nelerdir? HARVEY NICHOLS Emilio Pucci Elbise 7.715 TL Vita Fede Küpe 1.395 TL Vita Fede Yüzük 825 TL Tom Ford Çanta 3.325 TL

186 magdergi.com.tr

Gideceğim yere uygun giyinmeye dikkat ediyorum. Ayrıca vücut yapıma ve yaşıma uygun olması da önemli. Abartı ve benimle bütünleşmeyen kıyafetleri tercih etmiyorum. Kıyafet, giyenin önüne geçtiği anda şıklıktan uzaklaşılacağını düşünüyorum. Kıyafetten çok onu taşıyanın ışıldaması taraftarıyım.


HARVEY NICHOLS Vita Fede Küpe 895 TL Elie Saab Tulum 16.950 TL Emilio Pucci Çanta 2.265 TL Mawi Yüzük 895 TL UĞUR SAAT ROLEX & CARTIER BUTİK Rolex Saat 13.550 CHF

Fotoğraf: AHMET ALTINDİŞ Makyaj: HARVEY NICHOLS SAÇ: PARİS KUAFÖR

“Kıyafet, giyenin önüne geçtiği anda şıklıktan uzaklaşılacağını düşünüyorum.” 187 magdergi.com.tr


düğün

Bodrum’da Şık Düğün Tatil için geldikleri Flamm Beach Otel’de ortak arkadaşları sayesinde tanışan Ceylan Çarmıklı ve Timur Pekün, nikâhları için aynı mekânı tercih etti. İş ve sosyal yaşam dünyasının ünlü isimlerinin katıldığı düğünde davetliler, gecenin ilerleyen saatlerine kadar eğlendiler. Elif Mısırlı imzalı gelinliğiyle göz kamaştıran Ceylan Çarmıklı, düğün töreninde neşeli tavırlarıyla davetlilerin büyük sempatisini kazandı ve nikâh memurunun kendisine sorduğu soru karşısında yüksek sesle ‘Evet’ diyerek davetliler tarafından büyük alkış aldı.

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

CEYLAN ÇARMIKLI - TİMUR PEKÜN

188 magdergi.com.tr

BATYA KEBUDI

PIA HAKKO, KERİM YEȘİL

Genç çift düğün sonrası bir gün Bodrum’da dinlendikten sonra balayı için Bozburun’a gitti.


magdergi.com.tr 189


prestij

Her Șey Size Özel

Siz Sadece Tatilinizi Düșünün Mivara Bodrum, Premium Villaları ve Luxury Resort Otel projesi kesintisiz deniz manzarasıyla estetiği bulușturan,ruhunuzu okșayacak, gösterișten çok fonksiyona hizmet eden ferah stiliyle dört mevsim tatil vaat ediyor.

190 magdergi.com.tr


Konum ve Konsept

Gündoğan, antik çağlarda Farilya olarak bilinen, yakınlarındaki bir mağarada bulunan Bronz Çağı seramikleri, cilalı taş baltaları ve değirmen taşları ile bölgenin en eski yerleşim yerlerinden biri. Bodrum merkeze 25 kilometre uzaklıkta, henüz tam anlamıyla keşfedilmemiş, bu nedenle Bodrum yarımadasının gizemli beldesi olarak kıyılarda dinlenen bir yer. Mivara, bu avantajı değerlendirip Gündoğan’ın ilkleri arasına girerek büyük bir projeye imza atmış Mivara’da; eğimli arazinin sunduğu zorluğun avantaja çevrilmesinden dolayı otel ile villaların her köşesinde Gündoğan’ın ve deniz’in muhteşem manzarasına hakim ortam sağlanmış. Mekanların geniş, rahat ve konforlu tutulduğu Mivara’da konukların odalarında ya da kendilerine ait teraslarında en güzel Bodrum tatilini yaşatabilmek hedeflenmiş.

İnsanların şehir yaşamından gün geçtikçe uzaklaşmak istediği bu dönemde potansiyel alıcılara projede; Bodrum yarımadasının sunduğu renkli Akdeniz deneyimi, kendi evinizin özenle tasarlanmış konforu, Mivara Luxury Resort & SPA Bodrum’un hizmetleri ve eşsiz olanakları… Her köşesinden nefes kesen manzaraya hakim villaları ile lüks kavramını yeniden tanımlayan bir konsept. Sevdiklerinizle paylaşmak için muhteşem bir gün batımı ya da kendinize saklamak için büyüleyici bir gün doğumu ile masmavi gökyüzü ve turkuaz bir deniz, huzurlu bir ortam, yemyeşil bir bitki örtüsü ılıman iklimi ile yıl boyu yaşanacak bir yer vaat edilmiş...

Mivara projesinin konseptinde, ilk olarak lobiden içeri adım attığınızda Fransız Provincial tarzını hissedebilirsiniz. Akdeniz köy konsepti... Bembeyaz ve ışıltılı bir köy burası. Beyaza boyanmış tuğla duvarlar, beyaz eskitmeli parkeler, krem tonlarda mermer ve travertenler, tavanlarda alçı çıtalar temel malzemelerimiz. Bunları yine bir Akdeniz kasabası olan Bodrum’a ve günümüze uyarlamak için güncel tarzda hareketli mobilyalar ile ve turkuaz tonlarla desteklenmiş.

Oda Özellikleri

Konsepti ve iç dekorasyonu ile diğerlerinden farklılık gösteren ve dikkat çeken bir proje olmuş. Son dönemlerde oldukça revaçta olan soğuk ve tekdüze ultra modern ya da tamamen abartılı, varaklı oryantal oteller yerine; konukların kendilerini bir Akdeniz köyünde hissedeceği sıcacık mekanlarda lüks yaşatılmış. Odalarda mirror image denilen ayna arkasına gizli TV sistemi kullanılmış, banyolarda klozet ve lavabo bölümleri mekan boyutları el verdiği için ayrı çözümlenmiş, lobide kışın şömine yanında oturup muhteşem denizi, yaz aylarından çok daha farklı bir keyifle izleyebilirsiniz. Kral dairelerini ise gidin ve görün... Gerçekten krallara layık…

Olanaklar ve Hizmetler

Projenin sunduğu imkanlar; SPA, kapalı ve açık yüzme havuzları, her türlü konferans, organizasyonlar için balo ,seminer ve kahvaltı salonları, şık restoranlar ile kendinizi bambaşka yerlerde hissedebileceğiniz mekanları; üst düzey bir hizmetle misafirlere yaşatmaya amaçlanarak titizlikle adeta bir cennet inşa edilmiş. Mivara’da, akla gelebilecek her türlü aktivitenin gerçekleştiği, tüm ihtiyaçların karşılandığı bir konsept yaratılmış. Dört mevsim boyunca; masmavi bir koyda havuz başı kahvaltısı, masaj, Türk hamamı keyfi, deniz, güneş, şık akşam yemekleri ile muhteşem bir tatil geçirilmesi hedeflenmiş.

magdergi.com.tr 191


prestij

Villalar

Proje içerisinde yer alan, villa alanlarından maksimum derecede yararlanmak adına; çamaşır odasından misafir tuvaletine, yardımcıların kalabileceği odalardan her biri özel banyolu ve soyunma odalı süit odalara kadar tüm ihtiyaçlar düşünülmüş. En önemlisi burası yazlık bir ev olarak değil; kışın da şömine karşısında uzanıp dinlenmek için ideal bir yuva olarak tasarlanmış. Üstelik otel konforunda; çünkü yanı başındaki butik otelin her hizmetinden faydalanılabiliyor. Böylece konukların sadece keyif almaları düşünülmüş.. Son olarak Mivara, konumu itibarı ile şehir merkezine yürüme mesafesinde kolay ulaşılabilir yerde. Akdenizli yaşam tarzını yeniden tanımlayan ve yalın şıklığın kusursuz bir örneği olan Mivara Premium Villas ve Mivara Luxury Resort & SPA, Bodrum yıl boyunca yaşanacak büyüleyici bir deneyim yaşamaya hazır olun...

w w w. m i v a r a . c o m

192 magdergi.com.tr


www.demirfiyatlarÄą.com

magdergi.com.tr 193


Modern ve estetiğin armonisiyle pozitif enerji ve ışık dolu canlı atmosferler yaratın... Şeffaf, açık ofisler. Tamamlayıcı özel köşeler, Şık çözümler, derin, zarif dokunuşlar ve estetik çizgilerle yeni bir ofis konsepti sizi bekliyor...


ARANIZA DUVAR ÖRMEYİN

Ehlibeyt Mahallesi Beşevler Küçük Sanayi Sitesi 1242. Sokak 66. Blok No:4-5-6-7-8-10 Aykon Plaza No:36/19 T.+90 224 443 03 20 (pbx) Balgat / ANKARA F.+90 224 443 03 21 Tel: +90 312 473 01 16 info@altinbolme.com.tr www.altinbolme.com.tr Fax: +90 312 473 02 16


davet

Renkli Davet Cerrahgil Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Eşref Cerrahoğlu ve eşi Fulya Cerrahoğlu, Bodrum’daki evlerinde davet gerçekleştirdi. Cerrahgil Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Eşref Cerrahoğlu ve zarif eşi Fulya Cerrahoğlu, Bodrum Gündoğan’daki evlerinde bir davet verdi. İş dünyasının ve cemiyet hayatının önde gelen isimlerinin yanı sıra yurt dışından tatil için gelen yabancı misafirlerini de ağırlayan Eşref - Fulya Cerrahoğlu çifti konukları ile yakından ilgilendi. Davetliler ilk olarak bahçede gerçekleştirilen kokteyle katılıp ardından bu özel gece için hazırlanmış olan masalardaki yerlerini alarak keyifli bir gece geçirdiler. Gecenin sonunda Eşref Bey tüm davetlilere katılımlarından dolayı teşekkür etti.

196 magdergi.com.tr

NURCAN - TURGAY ARTAM

GÜLȘEN IȘIK

FULYA - EȘREF CERRAHOĞLU, SELDA CERRAHOĞLU

ZİYA - ESRA OFLAZ GÜVENKAYA


MERAL - VURAL GÖKÇAYLI

RAHMİ KOÇ, TAHİRE DEMİRCAN, VERA - BÜLENT BULGURLU

lası için Daha faz /magdergi m o twitter.c

ȘÜKRAN - EMİL GÜZELİȘ

BELMA SİMAVİ, ECE YAKUPOĞLU

ARHAN - ȘULE ARGÜDER

magdergi.com.tr 197


instagram

’da Kim Ne Paylaşmış? Son zamanların sosyal medya fenomeni Instagram’da Ankara ve İstanbul cemiyet hayatının ünlü isimleri yaz aylarında nerede, hangi fotoğrafı paylașmıș? Tatillerini nerelerde geçirmișler? Beyza Arslan @arslanbeyza Yaz tatilinin büyük kısmını Bodrum’da geçiren Beyza Arslan, Instagram hesabında Salih Adası’ndan renkli görüntüler paylaştı…

Burcu Esmersoy @burcues Burcu Esmersoy’un Bozcaada’dan paylaştığı fotoğraflar göz kamaştırdı. Ayrıca bu yazın yeni trendi dövmeleriyle de oldukça iddialı…

Ceylan Çapa @ceylancapa Ceylan Çapa yaz tatilinde Paris’te kız arkadaşlarıyla, İtalya’da Pisa Kulesi’nde oldukça eğlendiğini gösteren fotoğaflarıı ve gideceği konser biletini paylaştı...

198 magdergi.com.tr


Elif Gönlüm @elifgonlum Ailesi ile Bodrum ve Çeşme’de tatilin tadını çıkaran Elif Gönlüm ve eşi ünlü basketbolcu Kerem Gönlüm, Işıl ve Rüştü Reçber çifti ile de yemek yedi…

Feza Sayer @feza13 Başkent cemiyet hayatının sevilen isimlerinden Feza Sayer Bodrum ve Napoli’nin ardından Vancouver’a gitti…

Filiz Yılmaz @filizdagyilmaz Singapur’da son derece estetik ve keyifli fotoğraflar paylaşan Filiz Yılmaz büyük beğeni topladı…

Hacı Sabancı @hacisabanci Hacı Sabancı tatilini geçirdiği Bozburun’da denizde birbirinden eğlenceli fotoğraflar paylaştı ve Las Vegas’a uçtu…

Akya Gençler @aakya Akya Gençler; oğlu ile Temmuz’u Amerika’da geçirdikten sonra, Ağustos’ta da Bodrum’da ailesiyle tatile devam etti. Fotoğraflarını da Instagram hesabında sık sık paylaştı…

magdergi.com.tr 199


özel

Kusursuz Zarafet

Esra Oflaz

Güvenkaya MTV’yi Türkiye’ye getiren isim olarak tanınan, güzelliği, asaleti ve başarılarıyla gündeme gelen, cemiyet hayatının önemli ve sevilen isimleri arasında yer alan ve genç yaşta elde ettiği başarılarının ardı arkası kesilmeyen Esra Oflaz Güvenkaya ile işi, başarıları ve özel yaşamı hakkında sıcacık ve samimi bir sohbet gerçekleştirdik.

Fotoğraf: COŞKUN TURGUT - röportaj: ersin al Saç:hilton ejder kuaför - MAKYAJ: OSMAN VERTOP (SEZAR SAK MUA) 210 magdergi.com.tr


Elbise: ALEXIS Ayakkabı: CHRISTIAN DIOR


özel

Elbise: BEYMEN - ETRO Ayakkabı: CHRISTIAN DIOR

212 magdergi.com.tr


“Pek çok ödül aldım ve yaptığım işlerin kıymetinin bilinmesi beni çok mutlu etti.”

G

enç bir anne, başarılı bir iş kadını ve toplumda çok sevilen bir isim Esra Oflaz Güvenkaya…

Yapı olarak, çok yönlü, çok çalışkan, üretken birisiyim. Boş zamanları hiç sevmedim. Çocukluğumdan beri hep okudum. Hala da kitap okumak hayatımın bir parçasıdır. Kitap okumanın insana derinlik verdiğine ve empati kurmasına yardımcı olduğuna inanırım. Sanırım iş hayatındaki en kuvvetli yanım; hayal kurabilmem, iş geliştirmem, çalışkanlığım, sebatım ve tevekkülüm. Bir de hayatta özgürlüğüm ile hayatımın kontrolüne sahip olabilmek için başarılı olmam ve para kazanmam gerektiğini anladım. Başka şansım da yoktu. Çünkü ailemden bana iyi bir eğitimden başka bir şey sağlanmamıştı. Sahip olduğum her şeyi kendim yaptım. Allah da yardım etti, dileklerimi gerçekleştirmem için kalbime üfledi . Bunun için derin bir şükür duyarım. Ayrıca minnet duymanın insan hayatında bir sihire sebep olduğuna inanırım. Minnet duydukça insanın önüne yeni kapılar açılıyor.

Medya patronu olmanız nasıl oldu?

Öncelikle medya işine atılmamdaki kaderimizi rahmetli babamız belirledi. O zamanlar, sadece devlet kanalı TRT’nin olduğu dönemlerdi. Babamız, vizyoner bir şekilde özel kanalların Türkiye’de açılacağını ve kanallara program ihtiyacının oluşacağını öngörerek; program lisans haklarını öğrenmemiz gerektiği fikri ile abim Fatih’i de Cidde’den çağırarak ilk medya şirketimizi kurdu. Ben de iki sene sonra Amerika’daki eğitimim bitince aile şirketinde çalışmaya başladım. Lisans haklarının ticaretini, hukukunu, alım satımını, rating oranlarını öğrendim ve her bir departmanında birebir yıllarca çalıştım. Türkiye’de özel pek çok kanalın açılması ile beraber, biz de program haklarına yaptığımız yatırımla büyüdük. Sonrasında abim ile beraber yabancı kanalların Türkiye’de ikincil iletişim temsilciliklerini toplamaya

başladık. Ben kanalların lisans hakları konusunu çok sevdim ve bu konuda uzmanlaştım. Bu konuda kurduğuuz MCD Şirketi’nide yıllardır yönetiyorum. Temsil ettiğimiz ve Türkiye’ye getirdiğimiz şirketler içinde MTV, Eurosport, RTL, National Geographic, Nickelodeon gibi pek çok kanal vardı.

MTV’yi Türkiye’ye getiren kişi olarak tanınıyorsunuz. Oysa sizin Eurosport, BBC gibi başka kanallarınız da var. Onlardan bahsedebilir misiniz?

Evet gerek MTV’nin popülaritesinden gerek benim on senelik bir hayalim ve sebatım sonrasında kurulmasından gerekse de Türkiye’nin genç nüfusundan olsa gerek; beni hep MTV Türkiye ile özdeşleştirdiler O dönemlerde benim hayalim MTV, Nickelodeon, Eurosport başta olmak üzere uluslararası yabancı kanalların lisanslarını alıp, Türkiye versiyonlarını açmak ve bu kanalları lokalleştirmekti. Bu o zaman benim için çok büyük bir hayaldi. Çünkü yayıncı değildim ve yeterince kapasitem de yoktu. İlk önce Nickelodeon çocuk kanalının Türkiye lisans haklarını alarak bu hayali zorluklarla gerçekleştirdim. Çok başarılı oldu ve izlenme rekorları kırdı. MTV Türkiye’nin lisans hakkını almam ise on yılımı aldı. Ve MTV Türkiye’yi de kurdum. Sonrasında Eurosport Turkish Production geldi. Benim için zor bir projeydi. Çünkü spor yayıncılığı konusunda hiçbir şey bilmiyordum. Şu anda üç ayrı Eurosport spor kanalını spontane Türkçeleştiriyoruz. Bunları, SCI Tech Türkiye, Euronews, BBC HD, BBC Knowledge gibi kanallar izledi.

Sizi asıl “Medya Patronu” yapan neydi?

Hayal ettim, çok çalıştım, Allah nasip etti ve hep şükürde durdum. “Medya Patronluğu” aslen MTV ve Nickelodeon Türkiye’yi kurmamla başladı. Çünkü bu şekilde yayıncılığı öğrendik ve yayıncı olduk. Tabii yıllar itibarı ile bazı uluslararası markalarla yollarımızı ayırdık. Ardından kendi markalarımızı kurduk. Kendi markalarımızın içinde KİDZ çocuk kanalı, altı adet sinema-TV kanalı, FİL TV film ve dizi kanalı, SCI Tech Bilim Teknoloji kanalı gibi… Toplam on sekiz kanalın yayınını gerçekleştiriyoruz.

magdergi.com.tr 213


özel

“Sahip olduğum her şeyi kendim yaptım, Allah da yardım etti, dileklerimi gerçekleştirmem için kalbime üfledi .”

Genç yaşta birçok seçkin TV kanalının lisansörü oldunuz ve Türkiye’de kendi markalarınızı yarattınız, şirket olarak da sürekli büyümeye devam ediyorsunuz. Bu başarınızın sırrı nedir?

Tabii ki abim Fatih Oflaz ile aramızda bir iş bölümü gerçekleştirmemizin büyük etkisi oldu. Abim, “sinema” ve “film” kanallarımızı kurup büyütürken ben de “çocuk”, “spor”, “belgesel”, “dizi” gibi diğer kanallarımızı kurup büyüttüm. Her zaman çok şükrediyorum, genç yaşlarda sıfırdan başlayıp, kendi başıma çok başarılı projelere imza attabildiğim için. Pek çok ödül aldım ve yaptığım işlerin kıymetinin bilinmesi beni çok mutlu etti. Tüm bunların arkasında; öncelikle iyi bir eğitimimin olması çok etkili oldu. Her zaman onur öğrencisi oldum. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde çok iyi hocalarla mezun oldum. New York Üniversitesi Uluslarası İş ve Finans eğitimi aldım. Gerek bilgim gerek vizyonum çok gelişti. Hayatımda birkaç lisans öğrenme şansım olması uluslararası ilişkilerimde avantaj sağladı. Pek çok psikolojik çalışma, kişisel gelişim ve ruhani çalışmalarla; ruh-beden-zihin dengemi kurabildim ve bu da hayallerimi gerçekleştirebilmem konusunda çok önemli oldu.

İş hayatınızdaki kurallarınız nelerdir?

İş hayatında; her yaptığım işi bütün kalbimle yapmaya önem veririm. Üretmeye ve çalışmaya inanırım, ölü zamanları sevmem. İş hayatında illa da sebat gerektiğine inanırım. Ancak bir iş her şeyi denememe rağmen olmuyor ise kangren olmadan kesip atarım. Asla pişmanlık veya üzüntü duymam. Allah’ın görünmeyen hayırları olduğuna, bir şey üzerine çok çaba sarf etmeme rağmen olmuyor ise hayırlı bir nedeni olduğuna inanırım. Sürekli yeni proje geliştiririm. Ancak geliştirirken de sadece zihnimle değil; kalbimle de dengede ilerlerim. Sözüme sadık kalmaya ve güvenilir olmaya çok önem veririm. Tabii iş hayatına atılmamın üzerinden yirmi üç sene geçti ve bu zaman zarfında benim de görüşlerim ve tarzım farklılıklar gösterdi. Bugün geldiğim

214 magdergi.com.tr

noktada daha toleranslı ve tecrübeli bir patron oldum. Kul hakkı yememeye çok özen gösteriyorum. Çalışma hayatımla, özel hayatımı; iş ve ruhumu dengede tutmaya, senkronize kalmaya çalışıyorum. “Ruhani bir iş kadınıyım” desem doğru bir tespit olur.

Türkiye’yi birçok kanal ve program ile tanıştırdınız. Bu kanalları Türkiye’ye getirirken neleri dikkate alırsınız?

Öncelikle her zaman kurduğum kanallarla ilgili Türkiye’de bir ihtiyaç olmasını araştırdım. İhtiyacı belirledikten sonra olabildiğince doğru bir fizibilite planı ve P&L olmasına dikkat ettim. Sağlam yapılmış kontratların önemine inandığımdan, kontratları kendim yaptım. Sadece avukatlara bırakmadım. Ticari olarak alırken kazanmaya dikkat ettiğim kadar; gelecekte de değerlenme potansiyeli olan işlere genelde yatırım yaparım. Çalışırım, çabalarım, tevekkül ederim.

Hayatımın dönüm noktası dediğiniz bir olay var mı? Hayatımın birkaç dönüm noktası var aslında. Birisi on sekiz yaşında neredeyse ölümüme sebep olabilecek olan trafik kazası. Ehliyetsiz bir genç, ben kaldırımda dururken yüz kilometre hızla bana çarptı ve paramparça oldum. Ancak asıl önemli kısmı, araba bana yaya iken o hızla çarptığından, sonra da kaldırıma patladığımdan dolayı kalbim durmuş. Ölüme yakın tecrübe yaşadım. Daha vaktim gelmemiş ki tekrar hayata döndüm. Ancak, bu olay benim hayatımı derinden etkiledi ve beni bambaşka bir insan yaptı. Yatay değil; dikey yaşamaya başladım. Sonrasında açıklayamayacağım çok büyük bir acı yaşadım ve tekrar tüm yaşamımı çok üzücü bir şekilde etkiledi. On beş senem kabuslar, üzüntüler ve sevgisizlikler içinde geçti. On dört sene önce apandistim patladı, yetmiş iki saat patlamış apandistle yaşadıktan sonra koma ve tekrar ölümden döndüm. Hayatım yeniden şekillendi. Allah beni pek çok kez ölümle ve acılarla sınadı ve bunların tamamı hayatımın dönüm noktalarıdır. Ben hayatımın başrol oyuncusu


Elbise:: VAKKO - ANTONINO VALENTI Ayakkabı: CHRISTIAN DIOR

magdergi.com.tr 215


özel

Bluz: BEYMEN - STELLA MCCARTNEY Etek: BEYMEN COLLECTION Ayakkabı: CHRISTIAN DIOR

216 magdergi.com.tr


“İş hayatındaki en kuvvetli yanım; hayal kurabilmem, iş geliştirmem, çalışkanlığım, sebatım ve tevekkülüm.”

olmadığımı çok acı ve net bir şekilde öğrendim ve unutmama hiç izin verilmedi. Ancak ironik bir şekilde benim için ölmek yani diğer tarafa geçiş değil; burada kalmak zor oldu. Ve bu da kızımın doğuşuyla değişti. Kızım doğduğunda da hayatımın ayrı bir dönüm noktası oldu.

Hayatta neleri affetmezsiniz? Olmazsa olmazlarınız var mıdır?

Aslında hayatımızda her başımıza gelenin ruhumuzun tekamülü için gerekli olduğuna ve bizi geliştirdiğine inanırım. O yüzden de büyük bir tevekkül ile yaşarım. Hayatımda büyük acılar yaşadım ve bir tanesini hala tam anlamıyla affedemedim. Karmamda olan karmakarışık bir durum ve illa da affedip ilerlemem gerekiyor aslında. Bu başlı başına bir kitap konusu olur. Ancak şu an geldiğim tecrübede ve olduğum anda; günlük hayatımda birkaç durumla karşılaştığımda hemen uzak duruyorum; “kötü niyet”, “kötüye kullanılma”, “samimiyetsizlik”.

Çocukluğunuzda hayalini kurduğunuz bir iş var mıydı? Geçmişte bu kadar başarılı olabileceğinizi düşünür müydünüz?

Genç kızlığımda bir dönem tiyatro sanatçısı olmak istemiştim. Hobi olarak; üniversitede okurken, Şahika Tekand’ın atölyesinde eğitim gördüm. Sonrasında Nejat Uygur Tiyatrosu’nda başrol oynamam için seçildim. Nejat Uygur ile “Marko Paşa”da başrol oynadım. Hatta tüm ailesi ile turneye çıktım. Sonrasında bu işin bana göre olmadığına karar verip, iktisat fakültesini bitirdim ve eğitimimi tamamladım. Hayalim başarılı bir iş kadını olmak ve kendi paramı kendim kazanmaktı. Çünkü, bu benim hayatımla ilgili bana büyük bir bağımsızlık verdi. Kişisel gelişimim için alan sağladı. Bunu başarabilmekten dolayı çok mutluyum.

Esra Oflaz Güvenkaya, genç ve başarılı bir iş kadını olmak dışında sosyal yaşamında nasıldır? Neler yapar, nelerden hoşlanır, neleri sever, nerelere gider? Bugünkü Esra olarak kızım benim hayatımın öncelliği. Aramızda çok kuvvetli bir sevgi ve ruhsal bir bağ var. Benim geçmiş acılarıma şifa olarak ve karmik olarak beni topraklamaya geldiğine inanıyorum.

Sonrasında eşim ve birbirimize duyduğumuz aşk ve dostluk geliyor. Bir de ruhsal gelişimim ve gençlere sağlayabildiğim ilham, maddi-manevi yardım olanakları var. Hayata katma değerim olsun, pek çok gencin hayatına pozitif dokunabileyim istiyorum. İş hayatım ise tabii ki varmak istediğim noktada çok önemli bir araç.

Yoğun iş temposunun sonunda dinlenmek için gittiğiniz kaçış noktaları nerelerdir?

Kızımın yanında tüm yorgunluğumu unutuyorum. Mekan olarak Bodrum’daki evimiz hem deniz hem yeşillik olarak bana büyük huzur veriyor.

Çok güzel ve bakımlı bir kadınsınız. Güzellik ve bakım sırlarınız nelerdir?

Sağlıklı yani alkali bir yemek tarzım var. Ancak tabii ki her zaman yapamıyorum. Mesela misafirlerim varsa ya da seyahat ediyorsak o vakitte hemen beş-altı günlük detoks programı ile arınma uyguluyorum. Eski alkali halime dönüyorum. Haftada dört gün spor yapıyorum. Pilates, yoga ve kardio. Ayrıca şifa ve meditatif çalışmalarım var. Çünkü ruh, zihin ve beden dengesinin kurulmasının şart olduğuna inanıyorum. Bu üçlüde kopukluk var ise; insanın kendisinde, tabiatında ve hayatında kopukluk oluyor. Güzellik ve bakım sırlarım oldukça az. Ben Yugoslav göçmeniyim. Bu yüzden genetik olarak iyi bir yapım var. Bakım olarak sadece yüz ve vücut kremleri kullanırım ve altı ayda bir de vitamin iğneleri yaptırıyorum. Çok faydasını görüyorum.

Davetlerde şıklığınızla da dikkatleri üzerinize çekiyorsunuz. Giyim tarzınızı nasıl tanımlarsınız?

Kendime yakıştırdığım, vücut yapıma uygun, beni mutlu eden kıyafetleri giyerim. Kendime has bir tarzım var. Genç kızlığımdan beri ne istiyorsam onu giydim, başkalarının ne düşündüğüne önem vermedim. O sene moda olan şeye ya da popüler modacıya önem vermem; bende nasıl durduğuna, beni nasıl ifade ettiğine bakarım. O yüzden de hiçbir zaman standart bir modacım ya da markam olmadı.

magdergi.com.tr 217


özel

“Kızım hayatta varoluşumu kökten değiştirdi. Sevgi çakralarımı tamamen açtı ve beni karşılıksız tanrısal sevgiye tekrar taşıdı. Sanki elinde bir sihirli değnek vardı ve bana dokundurdu.”

Gardrobunuzun vazgecilmezleri nelerdir?

Siyah ve beyaz elbiseler hep vazgeçilmezlerim ve kurtarıcılarım.

Türkiye’de ve dünyada en beğendiğiniz tasarımcılar kimler?

Her sene koleksiyonlarına göre değişiyor. 2015 sezonunu inceleyip henüz kararımı vermedim.

Mutlu evliliğin sırrını nasıl anlatırsınız?

Eşim Ziya ile çok severek evlendim. Açıkçası o olmasa da evlenemezdim. Evliliğimde çok çok mutlu oldum. Bizim sırrımız birbirimize sevgimiz, samimiyetimiz, güvenmemiz ve kişisel gelişimimize alan bırakmamız diye düşünüyorum. Eşime sorsanız başka şeyler diyebilir tabii ki.

Anne olduktan sonra hayatınızda neler değişti?

Öncelikle ben, eşimi çok sevdiğim için, evliliğimizin üçüncü yılında anne oldum. Hamileliğimde çok komplikasyonlar çıktı. Ancak doğduktan sonra kızım hayatta varoluşumu kökten değiştirdi. Sevgi çakralarımı tamamen açtı ve beni karşılıksız tanrısal sevgiye tekrar taşıdı. Sanki elinde bir sihirli değnek vardı ve bana dokundurdu. O bana dokunduğunda ben de ona aynı şekilde dokundum ve tüm hayat sevgiden ibaret oldu. Kızımın iyi bir insan olarak yetişmesi, iyi bir eğitim alması için farkındalık gösteriyorum. Onu sorumlu bir insan olarak anında kalmayı öğreterek yetiştiriyorum; ama en önemlisi hayatta varoluşu ile mutlu olmayı, dilemeyi, çalışmayı ve minnet duymayı öğretiyorum. Çünkü anında mutlu ve memnun olmak bence tek final gerçeklik. Hayatta bir saniye sonrası ile ilgili kontrolümüz yok.

218 magdergi.com.tr

Tek kontrolümüzde olan şu an ve kızım bunun bilincinde büyüyor.

Sinema tutkunu olduğunuz biliniyor. En sevdiğiniz film hangisi?

Ben bir drama kraliçesiyim. Komedi, aksiyon ya da bilimkugu filmleri beni mutlu etmez. Ben ruhumu besleyen dramalardan çok zevk alırım. Mesela Gizemli Nehir, Kolera Günlerinde Aşk, Hayat Güzeldir, Yeşil Yol, Baba, Şindler‘in Listesi, Guguk Kuşu, Kara Kitap, Blue Jasmine…

Yapmış olduğunuz sosyal sorumluluk projelerinizden bahsedebilir misiniz?

Geçen sene arkadaşlarım Demet Sabancı Çetindoğan ve Didem Çapa’nın Yaratıcı Çocuklar Derneği ile beraber “Geleceğin Mucitleri” adında çok başarılı bir gençlik bilim projesi neticelendirdik. Türkiye’nin her yerinden çocukların hayatlarına dokunduk ve icatlarına ilham verdik, en başarılılarını da teşvik ettik. Bu sene de bu projenin ikinci yılını devam ettireceğiz. Aynı zamanda Sevgili Rahmi Koç’un onursal başkanı olduğu Turmepa Deniz Temiz Derneği’nin de komite üyesi ve sponsorlarından biriyim. Bu sene de sponsorluğumuza Kidz TV olarak devam edeceğim. Ayrıca dijital yaşam ile ilgili sosyal sorumluluk kampanyamızı da tekrar hayata geçirmeyi planlıyorum.

Yakın zamanda yapmayı düşündüğünüz plan ve projeleriniz nelerdir?

Önümüzdeki sene yayın hayatına geçirmeyi planladığım bir TV kanalı projem var. Onun üzerinde çalışıyorum. Aynı zamanda bir kitap yazıyorum ve bu sene sonunda onu bitirmeyi hedefliyorum.


Elbise: BEYMEN - ROLAND MOURET

magdergi.com.tr 219


sergi

İkinci Sergi Palmarina’da Cengiz-Ayfer Toprak Karavan çifti Bodrum’daki ikinci sanatsal davetlerini Yalıkavak Palmarina içerisindeki The Agency’de düzenledi. Cengiz-Ayfer Toprak Karavan çifti Bodrum’daki ikinci sanatsal davetlerini Yalıkavak’taki Palmarina içerisinde bulunan The Agency’de verdi. Cemiyet ve iş hayatının önemli temsilcilerinin katıldığı gecede ünlü ressamların on üç eseri sergilendi. Davete katılan konuklar, eserleri yakından incelerken beğendikleri parçaları almayı da ihmal etmediler. Mekan içerisinde gerçekleşen parti ile devam eden bu özel gecede Ayfer-Cengiz Karavan çifti ile The Agency’nin sahipleri Bülent Ilgaz ve Cenk-Cem Onal kardeşler davete katılan dostlarıyla yakından ilgilendiler.

220 magdergi.com.tr

BERİL - AYSEL AKÇAY

ASLIHAN - ÖMER ABACI

CENGİZ - AYFER TOPRAK KARAVAN


magdergi.com.tr 221


sergi

ONUR, FİGEN KIRAL

JÜLİDE - MEHMET ALİ BERKMEN

GÜLPERİ EREN

Davete katılan konuklar, tecih ettikleri biribirinden șık kıfatler ile 222 magdergi.com.tr göz kamaștırdılar.

ESRA OFLAZ GÜVENKAYA

AHU ORAKÇIOĞLU

ECE VAHAPOĞLU


REFİKA - GÜLTEKİN GÜVENSOY

ARZU - MEHMET KUNT

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

BURCU KARABACAK

Davete katılan Burcu Karabacak, güzelliği ile dikkat çeken isimler arasındaydı.

MERAL İKİZLER

OLGUN - BERRİN ZORLU

magdergi.com.tr 223


deco trend

224 magdergi.com.tr


Çekirdek Aileye Aydınlık Daire magdergi.com.tr 225


deco trend

Salon (Yemek Bölümü)

Geçtiğimiz yaz aylarında projelendirmesini tamamladığımız; Dikmen Vadisi’nde yer alan bu ferah ve aydınlık projede genelde açık renkler kullandık. Giriş ve koridor gibi, direkt gün ışığı almayan alanlarda, açık tonda mermerler ve birkaç ton koyu duvar renginde karar kıldık. Aynı renkleri salonda da kullanmaya dikkat ettik. Yemek masasının hemen yanındaki duvarda kullandığımız büyük ayna sayesinde ışığı tekrar mekana yansıttık. Salonu, tüm ailenin rahatça bir araya gelip vakit geçireceği kadar konforlu; aynı zamanda da misafirlerini ağırlayabileceği kadar da şık bir mekan haline getirmeye çalıştık.

Giriş

226 magdergi.com.tr

Misafir Banyo


Ebeveyn Yatak Odası

Banyolarda da, evin genelindeki aydınlık atmosfer hakim. Ebeveyn yatak odasının sadeliğine karşın, çocuk odasını bir o kadar hareketli ve eğlenceli bir mekan haline getirdik. Bizce en önemli alanlardan biri olan, giriş misafir banyosunda konsol lavabo ve Venedik aynaya yer verdik. Genelde apartman dairelerinde az olan tavan yüksekliklerini, fazla göstermek amacıyla sizler de açık renkleri ve alçıpan havuzlar yerine motifli çıtaları tercih edebilirsiniz. Güzel bir sezon olsun hepimiz için...

Tasarım:

Ebeveyn Banyo

Çocuk Odası

PRO_FİT

Neșet Güne magdergi.com.tr 227 Esin Cankılıç


davet

Pitahaya’da Caz Dinletisi Ünlü iş adamı Süleyman Sazak ve eşi Mina Onay Sazak, Bodrum’da bulunan Pitahaya Home adlı otellerinde özel bir davet verdi. Süleyman Sazak ve Mina Onay Sazak çifti, Bodrum Eski Gölköy’de sahibi oldukları Pitahaya Home’da çok özel bir davet düzenledi. İlk müzik aktivitesi olarak caz dinletisi yapan mekan, davetlilerden tam not aldı. Dünya ve İtalyan mutfağının en lezzetli tatlarının sunulduğu Pitahaya Home Otel restoranında düzenlenen bu çok özel davete iş, sanat ve cemiyet hayatının ünlü isimleri katıldı.

228 magdergi.com.tr

MEHMET EMİN, SÜLEYMAN SAZAK, HAKAN FERHATOĞLU, MİNE SAZAK

ARZU KUNT


Bodrum Eskigölköy’de bulunan Pitahaya Home’da gerçekleșen davete iș ve cemiyet hayatının tanınmıș isimleri katıldı. DEMET ȘERMET, FARUK MALHAN, MAIDE BÜYÜKKAYMAKÇI

SÜLEYMAN SAZAK, MEHMET KUNT

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

EMİN - GIOVANNI SAZAK

EJDER - MELEK YILMAZ

AYFER AĞA

magdergi.com.tr 229


Sıcak ve Samimi; Modern ve Lezzetli

Kendinizi evinizdeymiș gibi rahat hissedeceğiniz sıcak ve samimi atmosfere, modern ve lezzetli yiyeceklerin eșlik ettiği Cotta kapılarını açtı...

Cotta , restoran lezzetlerinin fast-food rahatlığı ile buluştuğu bir nokta. MSA’lı şefler tarafından hazırlanan sandviçleri, salata ve tatlılarda kullanılan ev yapımı malzemeleri, kendine özgü tatları ve sıcak atmosferi ile konuklarına pozitif enerjiyi lezzetleri ile birliklte sunan bir kaferestoran.

Cotta ’yi kurarken hedefleriniz nelerdi ve bunu gerçekleştirdiğinizi düşünüyor musunuz?

Kaliteli ve yenilikçi yemekleri ulaşılabilir kılma mottosuyla yola çıktık ve şimdiden kendimizle özdeşleşmiş yemeklerimiz var. Menü sınırları içinde kısıtlı kalmak istemediğimiz için de yaşayan menümüze ilaveler yapmaktan çekinmiyoruz.

Klasik restoran lezzeti ile fast food rahatlığının birleştiği bir mekan yaratmışsınız. Bu durumun mekan üzerindeki etkisi nedir?

Gelen konuklar, mekandaki samimiyeti ve sıcaklığı hissediyorlar. Sunmuş olduğumuz yemeklerle de memnuniyet katlanarak artıyor ve misafirlerimiz tekrar gelmek istiyorlar. Hayallerimizin gerçekleşmesi, insanların mekanımızda sıcaklığı hissetmesi, yemeklerden keyif alması, şüphesiz, bizi çok mutlu ediyor.

Cotta ’nin anlamı nedir?

Cotta, İtalyanca’da pişmiş demek. Aynı zamanda aşk ve tutku... Yemeğe olan tutkumuz, bizi bu isme yöneltti.

Müşterilere sunduğunuz olanaklar nelerdir?

AVM bünyesinde olmamızdan ötürü güvenlik, temizlik ve kolay

advertorial

C

otta ’den bahseder misiniz?


ulaşılabilirlik sunuyoruz. Ayrıca vale hizmeti devamlı Cotta müşterileri için ücretsiz olarak kullanılabiliyor. Aracınızı restoranımızın önüne kadar getirebiliyorsunuz. Cotta ’de ayrıca ücretsiz Wi-Fi hizmeti de mevcut. Bunların yanı sıra misafirlerimiz telefon ile sipariş vererek, özellikle öğlen vakitlerindeki dar zamaları değerlendirmek adına, bekleme süresini kısaltabiliyorlar.

Mutfakta kullandığınız malzemeleri özel kılan nedir? Her şeyi mevsiminde, taze ve özenle seçerek alıyoruz. Malzeme seçimlerimiz fiyattan ziyade lezzet odaklı olarak yapılıyor. Malzemelerin alınması kadar nasıl depolandığı ve korunduğu da çok önemli. Cotta ’de kalite-kontrol, şeflerimiz kadar bizlerin de kontrolünde gerçekleşiyor.

Sadece Cotta ’de bulunan özel bir lezzet var mı?

Bu kadar başarılı bir mutfağın yaratıcıları kimler, mutfak ekibini tanıtır mısınız?

Ziyarete gelen konuklardan nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Cotta ’nin, Taurus AVM’nin arka tarafindaki Restaurantlar Sokağı’nda yer almasının avantajları nelerdir?

Oldukça iddialı olduğumuz Café de Paris soslu Bonfile ve Brownie gibi klasik lezzetlerimizin dışında; Közlenmiş Patlıcan Çorbası, Karides Salata, Saksı (Passion Fruit Puding) ve Hurmalı Cheesecake gibi az rastlanır tatlar sunuyoruz. Ayrıca detox meyve salatası yanında buzlu bir blush da denemeye değer lezzetlerden.

Bizi bir kere ziyaret eden misafirlerimizin, bizi tekrar ziyaret ettiklerini gözlemliyoruz. Ortamın samimi, çalışanların güler yüzlü, menümüzün esnek olması ve müşterilerimize beklenmedik lezzetlerin sunulması da bu etkiyi yaratıyor.

Onur Gezen ve Can Koçyıldırım, iki inşaat mühendisinin hayalleri, Mutfak Sanatları Akademisi (MSA)’nin eğitimi ile birleşti. Mutfak ekibinin de aynı ruhu paylaşması sonucu ortaya mükemmel bir iş çıktı diyebiliriz.

Alışveriş merkezinden bağımsız olmamız sıcak ve samimi bir mekan yaratabilmemizdeki en büyük etkenlerden birisi. Alısveriş merkezinin karmaşasından çok uzağız. Arabanızı Cotta ’nin önüne park edip yemeklerin ve mekanın keyfini çıkartabilirsiniz.

Taurus AVM Arka Dış Cephe 2. kat Balgat / ANKARA www.cotta7.com www.facebook.com/cotta7.co Tel: +90 (312) 287 01 04


davet

TUĞÇE İNAL, BEGÜM AKIȘ, AHSEN DEMİRCİ, DERYA ATALAY, AYDAN ÖZDOĞAN YEȘİM TANDOĞAN, MEHVEȘ ÇOȘKUNSU

Renkli geçen doğum günü davetinde, arkadașlarının sürprizi ile Derya Atalay oldukça duygusal anlar yașadı.

Sürpriz Doğum Günü Başkent cemiyet hayatının zarif isimlerinden Derya Atalay için arkadaşları sürpriz bir doğumgünü hazırlayarak, yemekte buluşup, renkli bir kutlama yaptılar. Derya Atalay, yeni yaşını yakın dostlarının kendisi için hazırladığı sürpriz yemekte kutladı. Birbirinden özel görüntülerin ortaya çıktığı partide Derya Hanım, mutlu gününde kendisiyle birlikte olan arkadaşlarıyla yakından ilgilendi. Bu özel davette cemiyet hayatının tanınan isimleri yemek eşliğinde bol bol sohbet etme şansı yakaladılar. Neşeli geçen yemekte Derya Hanım’ın çok mutlu ve heyecanlı olduğu gözlerden kaçmadı.

232 magdergi.com.tr

DERYA ATALAY


YEȘİM TANDOĞAN

HÜLYA SORKUN

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

BERİL ÇAVUȘOĞLU

Sürpriz doğum gününde Derya Atalay’a arkadașları çok șık bir mücevher hediye ettiler.

SİBEL ÖZDOĞAN

AYDAN ÖZDOĞAN

EBRU DEMİRYÜREK, TUĞÇE İNAL

Bașkent cemiyetinin sevilen isimlerinden Sibel Özdoğan, her magdergi.com.tr 233 zamanki gibi zarif seçimiyle çok șıktı.


Doğallığın Çizgisinde

İnsan ve çevre sağlığına zararlı hiçbir madde kullanılmadan elde edilen, kompozit zemin malzemeleri üreten, konusunda uzman üretim kadrosuyla birçok bașarılı ișe imza atan Deckline Kompozit Zemin Sistemleri’nin ortaklarından Orkun Çınar ile projeleri hakkında konuștuk.

Cihan Sokak No:10 Çankaya-ANKARA +90 312 231 95 95

Karacakaya Cad. Sırma Sok. No:18 Siteler-ANKARA +90 312 815 15 30

İstanbul Yolu 23 km. Kazan-ANKARA +90 312 231 95 95

www.deckline.com.tr

Yeșilova Mah. 1012 Sok. No:7/2 K.Çekmece-İSTANBUL +90 212 425 91 84


Ş

irketinizden bahseder misiniz?

Şirket olarak 4 senelik bir ar-ge çalışması sonucunda, 21. yüz yılın en gözde ürünlerinden olan kompozit malzemelerden kompozit deck alanında yer almaya karar verdik. Münih Teknik Üniversitesi ve Viyana Üniversitesi ile yapılan yazışmalar ve görüşmeler sonucunda ürünün tasarlanması, üretim hatlarının dizaynı ve formulasyon konusunda projemizi oluşturduk. Günlük yaşantımızda kullandığımız saklama kapları (Tupperware), yapay kalp kapakçığı ve diş dolgusunda kullanılan polipropilen polimerini kullanmaya karar verdik; zira bu malzeme kanserojen madde içermeyen tek polimerdir. Ayrıca dünyada kendi ağacını kendisi işleyip WPC (Wood Polymer Composite) üretimi yapan ve profil haline getiren tek firmayız. Gazi Üniversitesi ve TÜBİTAK ile ar-ge anlaşmamız var. Ürünlerimizin geliştirilmesi noktasında birlikte çalışıyoruz. Ayrıca ahşap kompozit malzemelerinin (WPC) uygulanabilirlik yerlerinin yaygınlaştırılması, yeni tasarım yapılması ve uygulanan projelerin geliştirilmesi amacıyla TOBB-ETÜ Üniversitesi ile işbirliği anlaşması imzaladık. Bu çerçevede lisans eğitimine devam etmekte olan genç mimar ve mühendis arkadaşların yaratıcı düşüncelerinden faydalanarak hem istihdam yaratmak hem de gençlerin enerjisini WPC sektörüne yansıtmak için çalışıyoruz. Bununla beraber dünyada sadece bu ürünü üreten ve bütün kalite belgelerine sahip tek şirketiz.

“Ürünlerimizin hammadde aşamasından üretime kadar hiçbir şekilde doğaya zarar vermediğini gösteren belgedir.” Bu belgelerin açıklaması nedir?

advertorial

Öncelikle bu belgelerin ne olduğunu açıklamak isterim. Bunlardan bir tanesi ISO 9001-2008 belgesidir. ISO 9001 kalite belgesi gördüğümüz zaman, firmanın ürünleri veya hizmetleri ilgili ürünü veya hizmeti kullanan müşterileri memnun edicidir ve memnun etmek için sürekli iyileştirme yapmaktadır diyebiliriz. Diğer bir belge ISO 14001; ISO 14001 çevre yönetim sistemi, her türlü üretim sektöründe ürünün ilk aşamasından tüketiciye sunulmasına kadar geçen her adımda çevresel etkilerin dikkate alınarak üretimin gerçekleştirilmesini sağlayan sistematik bir yaklaşımdır. ISO 14001, bir şirketin çevresel performansının kontrol edilmesi ve geliştirilmesi oluşumunu yani sürecini tanımlayan uluslararası bir standarttır. Bir diğer belge ise OHSAS 18001, OHSAS 18001, iş yerlerinde meydana gelebilecek olası iş kazası riskini en aza indirmek ve “iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesiyle ilgili asgari şartları ortaya koymak için geliştirilmiş bir sistemdir. Ve en önemlisi CE belgesidir. CE belgesi, CE işareti, üreticilere, ürünlerinin bazı standartlara ve gereksinimlere uygunluğunu sağlama yükümlülüğünü verirken kullanıcılarında ürünün temel kalite ve güvenlik standartlarına uyduğunu bilmesini sağlar. CE işareti (belgesi), ürünlerin, amacına uygun kullanılması halinde insan can ve mal güvenliği, bitki ve hayvan varlığı ile çevreye zarar vermeyeceğini, diğer bir ifadeyle ürünün güvenli bir ürün olduğunu gösteren bir işarettir.

Çalıştığınız inşaat projelerinden bahseder misiniz?

Deckline olarak, tamamen ihracata yönelik çalışırken iç piyasadan gelen yoğun talepler sonucunda iç pazara yöneldik. İhracat

yaptığımız ülkeler arasında Almanya, Hırvatistan, İsviçre, Belçika, Hollanda, Avusturya, İtalya, Fransa bulunmaktadır. Hırvatistan marinası halen devam etmekte olan projelerimiz arasındadır. Yurt içinde ise kısaca özetlersek; Rixos Premium Belek, İncek Blue, Ekon Şirketler Grubu, Türkiye Barolar Birliği, Litai Hotel, Ankara Barosu Eğitim Merkezi kafesi, Kentpark Kahve Türk, Alanya Ütopya Hotel’i ile beraber çalıştık. İncek’te Ametist ve Uptown gibi üst düzey projelerle anlaşmalar yaptık. İstanbul’da İstanbul Marina, İstanbul Yat Limanı, Yeşilyurt Spor Kulübü, Hillside Beach Club gibi büyük projeler yaptık. Ayrıca Ankara’da İncek, Gölbaşı, Beysukent, Ümitköy, Bağlıca, Çayyolu gibi yerleşim yerlerindeki villara proje ürettik ve yoğun bir şekilde ürünlerimize talep gelmekte. Bence büyük ve prestijli projelerin bizi seçmelerinin nedeni, kaliteli ürüne sahip olmamız ve doğadaki her renkte üretim yapabilmemiz. Örneğin Alaçatı mavisi renginde bir rengimiz var İzmir, Çeşme, Bodrum’dan bu rengimize yoğun bir şekilde talep geliyor.

Kişiye özel ve proje bazlı çalışıyor musunuz?

Evet çalışıyoruz, bizim en büyük özelliklerimizden biri de budur. Kişiye özel istenilen renkte ve ölçüde üretim yapabiliyoruz.

Kullandığınız malzemeler nelerdir?

Daha önce de bahsettiğim gibi polipropilen polimeri kullanıyoruz. Renkler ve diğer kimyasallarımız ise Almanya’nın en büyük iki firmasıyla (BYK VE BASF) ile yapılan anlaşmalar gereğince şirketimiz için özel olarak üretilmekte ve hiçbir şekilde kansorejen madde içermemektedir. Karasal iklimin bu ürün için avantajlarından dolayı tesisimizi Ankara’da kurduk. Eylül sonunda da Türkiye’nin en büyük DECKROOM’unu İstanbul’da açıyoruz.

Geleceğe dair plan ve projeleriniz nelerdir?

Şirketin kurulma aşamasında 5 yıllık planımızı yapmış bulunmaktayız ve şu anda adım adım planımız doğrultusunda ilerliyoruz. Çok klişe bir laf olacak ama kısaca amacımız dünya devi olmak.

Avukatlıktan buraya nasıl geçtiniz?

Ticaret zaten yapmak istediğim bir iş dalıydı. Beni böyle heycanlandıran bir ürün ile karşılaşmam, Türkiye ekonomisine katkıda bulunabilecek bir şirkette yer alma düşüncesi ve ortaklarıma olan güvenim beni sanayiciliğe itti; fakat halen avukatlığa devam ediyorum zira ilk göz ağrım.


röportaj

Vancouver’dan Bodrum’a

Feza Sayer Birkaç sene önce Kanada’ya tașınan, Ankara cemiyet hayatının seçkin isimlerinden Feza Sayer ile Vancouver’dan, yașamlarından, seyahatlerinden ve tatilden konuștuk...

236 magdergi.com.tr


Ü

ç sene önce ailece Vancouver’a yerleştiniz. Nasıl bir süreç yaşadınız o dönemde?”

Oldukça yoğun ve koşuşturmalı bir dönem yaşadık ailece. Ülke değiştirmek birçok değişikliği de beraberinde getiriyor doğal olarak. Çocukların okul düzeni, mekanlar, insanlar, her şey değişiyor… Ben çocukluk ve gençlik yıllarımda çok şehir ve ülke değiştirdim dolayısıyla yeni başlangıçlara ve maceralara alışkınım. Ancak tabii ki yeni hayata, bir alışma süreci oluyor. Vancouver muhteşem bir şehir. Fakat yağmuruna alışmak biraz zaman aldı diyebilirim...

“Ailece yaptığımız her şeyden keyif alıyoruz” Çok sık seyahat ediyorsunuz. Nasıl yapıyorsunuz?

Evet çünkü seyahat etmeyi çok seviyorum. Valiz hazırlama kısmı hariç!

Gördüğünüz ülkeler ve şehirler arasında sizi en çok etkileyen yer neresi? Türkiye’de ve yurt dışında en çok nerelere gitmekten zevk alırsınız?

Türkiye’de gitmekten hiç sıkılmayacağım yerlerden birisi Kapadokya. Büyülü bir hava var sanki orada ve ne zaman gitsem müthiş keyif alıyorum.Yurt dışı seyahatlerimde de İtalya vazgeçemediğim ülkelerden. Orada okumuş olmam sanırım burayı ikinci evim gibi hissetmeme sebep oldu.

“Çocuklarla bazen okul çıkışı kayağa gidip akşam yemekten önce dönmüş oluyoruz. Süper bir şey bu.” Yaz geldiğinde vazgeçemediğiniz tatil mekanları nereler? Yazları Bodrum’da olmaktan büyük keyif alıyorum. Çünkü sene boyunca özlemini çektiğim pek çok arkadaşımla birlikte olma fırsatı buluyorum. Göcek, yine uzun yıllar gittiğim ve çok keyif aldığım yerlerden. Uzun zamandır Kaş ve civarına gidemedim. Önümüzdeki yaz gitmek istiyorum kısmet olursa.


röportaj

“Çocukluk ve gençlik yıllarımda çok şehir ve ülke değiştirdim dolayısıyla yeni başlangıçlara ve maceralara alışkınım.” Yaz deyince aklınıza ilk gelen?

Nedense kalamar tava…! Bir de klişe olacak ama deniz, kum ve güneş tabii ki!

Bir gününüz nasıl geçer neler yaparsınız?

Tipik bir günüm sabah erkenden çocuklarımla başlar. Okula hazırlık, gidiş gibi… Sabahki yoğun tempo, okul sonrası da doğal olarak devam ediyor. Pek çok aktivite ve kurs, okul sonrası oluyor. Günlük rutin işlerimi bitirdikten sonra haftanın mutlaka dört-beş günü spor salonuna gidiyorum. Bunun dışında, arkadaşlarımla fırsat buldukça buluşup sosyalleşmekten büyük keyif alıyorum.

Ailecek en çok neler yapmaktan hoşlanırsınız?

Ailece yaptığımız her şeyden keyif alıyoruz diyebilirim. Özellikle

238 magdergi.com.tr

kışın kayağa gitmekten hoşlanıyoruz ve çok eğleniyoruz. Vancouver’da olduğumuz için bu konuda çok şanslıyız. Çünkü etrafımız pek çok dağla çevrili. Gün içinde bile on beş dakikada Cypress Mountain veya Seymour Mountain’a çıkıp kayabiliyoruz. Çocuklarla bazen okul çıkışı kayağa gidip akşam yemekten önce dönmüş oluyoruz. Süper bir şey bu.

Bu kadar yoğun bir tempoda güzelliğinizi nasıl koruyorsunuz?

Kişisel bakım çok önemli. Ne kadar yoğun olursam olayım her zaman kendime ayıracak zaman yaratırım. Spor mutlak bir yere sahip hayatımda. Belli aralıklarla cilt bakımı yaptırıyorum. Saçlarıma da özen göstermeye çalışıyorum; özellikle keratin bakımı çok iyi geliyor.



davet

Geleneksel Yaz Daveti Ankara sosyal yaşamının seçkin simalarından Aysel Akçay ve kızı Beril Akçay Bodrum Türkbükü’nde bulunan yazlık evlerinde dostlarının katıldığı şık bir davet düzenledi. Aysel Akçay ve kızı Beril Akçay tarafından Bodrum Türkbükü’nde bulunan evlerinde geleneksel olarak düzenlenen davet, çok sayıda konuğun katılımıyla gerçekleşti. Cemiyet ve iş yaşamının seçkin hanımlarının katıldığı geleneksel etkinlikte hanımlar, bol bol sohbet ederek Aysel Hanım’ın Türkbükü manzaralı villasında keyifli bir akşam geçirdiler.

240 magdergi.com.tr

AYLİN ÖZAL

MERAL İKİZLER

SUNAY TÜRELİ - TÜRKAN ORAL

EBRU DEMİRYÜREK

AYSEL, BERİL AKÇAY


magdergi.com.tr 241


davet

NURAN ERCİL

TÜRKAN GÜRSEL - TANAY GÖZAÇAN

ESRA KIZILTAȘ

ZUHAL PİRİNÇCİOĞLU

Davete kırmızı tulumuyla katılan Zuhal Prinçcioğlu 242 magdergi.com.tr șıklığı ile göz kamaștıdı.

SİBEL HELVACIOĞLU

BERİL ORAL, MİNE HACIALİOĞLU

Cemiyet hayatının ünlü isimleri Bodrum’daki davette bir araya geldi.


GÜLER, FERHAN SAYESTE- NİHAL YÖNEYMAN

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co NURSEL BAȘEĞMEZ

NURAY FENERCİOĞLU

Aysel ve Beril Akçay’ın konukları ile yakından ilgilendiği davet oldukça keyifli ve renkli geçti.

NEȘE BOYSANOĞLU

NAZLI SERT, MERAL YAZICI

Geleneksel olarak her yıl gerçekleșen davetin magdergi.com.tr 243 sonunda Aysel Akçay tüm misafirlere hediye verdi.


GÜZİN KIRSAÇLIOĞLU

Öfkenin ve Stresin Dişler Üzerindeki Etkisi Öfke, uygun ifade edildiğinde kișinin kendisine ve çevresine zarar vermeyen son derece sağlıklı ve doğal bir duygudur. Ancak kontrolden çıkıp da yıkıcı hale geldiğinde kișinin yașamında sorunlar ortaya çıkar.


T

oplumumuzun bize öfkemizle nasıl baş edeceğimizi öğretmede başarılı olmamasına rağmen birbirimizin hayatında stres oluşturmada son derece başarılıyız. Doğru iletişim ve empatinin olmadığı yerde stres ve öfke her zaman var olan duygulardır. Üstelik toplumumuzda bayanların öfkeli olması yadırganmakta; erkeklerin ise öfkelerini dışarıya vurmalarına teşvik edilmektedir. Öfke ve stres vücutta istenmeyen duygular oluşturur. Duygular bir enerjidir. Mutlaka deşarj olması gerekir. Birçok insan sinirlendiği ve öfkelendiği zaman yemek yer. Oluşan negatif enerjiyi dişleri birbirine sürterek atma isteği vardır. Bu da insanda olur olmaz zamanlarda atıştırmaya neden olmaktadır. Böyle zamanlarda da tüketilen gıdalar, özellikle çikolata ve şekerlemeler, dişlerde çürümelere sebep olmaktadır. OSHO (yüzyılımızın ünlü düşünürü), bir söyleminde “olumsuz duygu ve düşüncelerin bedende oluşturduğu etkinin, dişleri de etkilediğini ve bunun sonucunda kişilerin yemek yiyerek oluşan negatif enerjiyi ortadan kaldırmaya çalıştığını” anlatmıştır. Oysa ki ılık bir banyo da aynı etkiye sahiptir. Louise Hay adlı yazar, “Hastalıkların Psikolojik Nedenleri” adındaki kitabında, diş ve diş eti rahatsızlıkları olan insanların, öfke kontrolünün olmadığını hatta uzun süren kararsızlık ve endişe durumu yaşadıklarını yazmıştır. Öfke ve strese girdiğimiz zaman, bir lokmayı ya da hiçbir şey kullanmadan sadece dişlerimizi sıkıyor ve gıcırdatıyoruz. Biz bir pirinç tanesini ezerken kullandığımız basıncın çok fazlasını geceleri dişlerimizi sıkarken kullanıyoruz. Bruksizm (diş sıkma ve gıcırdatma), toplumumuzda çok yaygın bir rahatsızlık. Dişlerde oluşturduğu olumsuzlukları ise şöyle sıralayabiliriz. - Dişlerin dişetine bakan kısımlarında aşınma ve hassasiyet. (soğuk, sıcak) - Dişlerin hem çiğneyici yüzeyinde hem de uç kısımlarında aşınma, çatlama, kırılma. - Dolguların ve porselen kaplamaların kırılmasına neden olabilmekte. - Kanal tedavisi görmüş ,madde kaybı çok olan dişlerde çatlak oluşumuna sebep olmakta - Çene eklemlerinde ağrı.Baş boyun kas ağrısına bile sebep olmaktadır. Bir danışanım da diş sıkma o kadar yoğunduki çene ekleminde

sorunları vardı. Kulaklarında çınlama sesi hissediyordu. Kulak, burun, boğaz ile yaptığımız konsültasyon sonucu kulak çınlaması şikayeti sona erdi. Kendisini ve ailesini son derece rahatsız eden bu sorunun yok olması bizi de çok mutlu etti. Düşüncelerin bir çeşit geviş getirmesi olan diş gıcırdatma ve sıkma, dişler üzerinde oldukça olumsuz etkiye sahip. Sonuçta dişlerde ve eklemlerde oldukça fazla olumsuz etkiye sahip stres ve öfkeden kurtulmak ya da bir başka değişle bu duygularla baş etmenin yolunu bulmak gerekmektedir. Anı yaşamak, anın kıymetini bilmek bazen de çocukları örnek almak lazım. Çocuklar, bulundukları anın tadını çıkartırlar. Birçok savaşın yaşandığı ülkelerde sokak aralarında oynayan çocuklar vardır. Yetişkin olarak bizler maalesef ya geçmişte ya da gelecekte yaşamaktayız. Zihnimiz sürekli meşgul. Zihni sadeleştirmek; hobiler edinip hayattan keyif almak gerekiyor. Stresin ve öfkenin yoğun olduğu anlarda da en etkin metot, derin nefes almaktır. Vücudun oksijeni bol aldığı yerde sorun olmaz. Derin nefes alırken; ciğerinizi bir balon gibi düşünün dik oturun, omurganız dik olsun. Ciğerinizi tıka basa havayla doldurun, öyle ki hiç boş yer kalmasın. Bunu yaparken göbeğinize kadar havanın dolduğuna emin olun. Yeni doğan bebeklere bakın, nasıl nefes alıyorlar. O yüzden enerjik ve mutlular. Daha önceden bizde mevcut olan özelliklerdi bunlar. Sadece tekrar hatırlayalım. Derin derin nefes alın ve rahatlayın. Miktarına kendiniz karar verin. Nasılsa fazlasının zararı yok. Ama asla “rahatlamayacağım” diyen içinizdeki sesi dinlemeyin, onu kısın. Daha kaliteli ve mutlu yaşam elimizde, inanın ki bu böyle. Kötü duygular, beden de ruhu hasta ediyor. Bruksizm’in iyileşmesinde geceleri takılan, gıcırdatmayı engelleyen apareyler kadar “botoks” da etkin. Diş gıcırdatmasına neden olan, başlarda rahatlamayı sağlayan botoks, birçok birey tarafından geceleri takılan apareylere göre daha çok tercih ediliyor. Gece diş gıcırdatanlar kullandıkları apareyi bile yırtabiliyorlar. Ama gıcırdatmayı yapan “masseter” kası, botoks yapıldığı zaman altı aylığına rahatlıyor. Kişi, geceleri hatta gündüzleri de bu kasın aşırı aktivitesinin oluşturduğu dişlerdeki baskıdan kurtuluyor ve böylelikle dişler deforme olmuyor. Dişler deforme olup boyutları kısalınca yüze destek olma özelliği giderek dudak yanlarında hüzünlü görüntü, diş uçlarındaki sivri görüntülerde sizi olduğunuzdan daha asabi ve hüzünlü gösteriyor. Üst dudağınız incelip alt dişleriniz gözükmeye başlıyor. Bugün birçok politikacının konuşurken gözüken dişleri alt dişleridir. Aşınmış, öfkeden ve stresten düzleşmiş dişler. Sizce bu bir tesadüf mü?


davet

İsveç Rezidans’ında Göçün Güzellikleri İsveç Milli Günü dolayısıyla İsveç’in Ankara Büyükelçisi Lars Wahlund, eşi Helena Gustavsson ile birlikte elçiliğin rezidansında bir resepsiyon verdi. Her yıl farklı bir temayla davet gerçekleştiren İsveç Büyükelçiliği’nin bu yılki teması “Göçün Güzellikleri ve Faydaları” olarak belirlendi. Resepsiyona; Zülfü Livaneli, Miss Turkey 2014 Güzeli Amina Gülşe ve çok sayıda yabancı temsilci katıldı.

246 magdergi.com.tr

DIANE - KLAUS WÖLFER

HELENA GUSTAUSSON, LARS WAHLUND, ZÜLFÜ LİVANELİ


VASFİ DOĞAN, EMEL DOĞRAMACI, İSHAK ALATON

lası için Daha faz /magdergi m o twitter.c

AYLİN NAZLIAKA

Ağırlıklı olarak yabancı miyon temsilcilerinin yer aldığı resepsiyona Aylin Nazlıaka, Zülfü Livaneli gibi ünlü siyaset, sanat ve bilim insanları da katıldı.

AMINA GÜLȘE

INGUNN AANES

LINN ADOLFSON

“Göçün Güzellikleri” temalı davete Türkiye Güzeli magdergi.com.tr 247 Amina Gülșe de katıldı.


GÖKALP ÖZEN, SEDA YEKELER, BUĞRA GÜVEN

Değişimin Ustaları

B

u sınav İngilizce dilini ileri düzeyde kullanma ve anlama yeteneğinizi ölçerken; dinleme, okuma, konuşma ve yazma becerilerinizi ne kadar iyi bir şekilde birleştirdiğinizi değerlendirmektedir.

Özellikle bir yüksek öğrenim kurumunda eğitim almak isteyen öğrenciler, İngilizce dili öğrenim programına kabul edilenler, burs ve sertifika adayları, ilerlemelerini izlemek isteyen İngilizce dili öğrencileri ve vize başvurusu yapan öğrenci ve işçiler bu sınava girerek seviyelerini belgelemektedirler. Resmi verilere göre 130’dan fazla ülkede 9,000’den fazla üniversite, ajans ve diğer kurumlar TOEFL puanlarını kabul etmektedir. Diğer akademik sınavlara göre daha çok tercih edilmesinin sebebi ise sınava belli merkezlerde, on iki günlük bir sürede birden fazla olmamak kaydıyla istediğiniz kadar girebilme imkanına sahip olmanızdır.

Oldukça yoğun ve disiplinli bir çalışma gerektiren bu sınava on yıldır öğrenci hazırlayan bir eğitmen olarak bu ay sizlerle TOEFL sınavında başarılı olabilmeniz için, birlikte başarıya ulaştığımız öğrencilerimin görüşlerine de yer vererek bu sınava çalışanlarla ve bu alanda eğitim veren meslektaşlarımla bazı önemli ip uçlarını ve deneyimlerimi paylaşmak istedim. *Bu sınava çalışmak, uzun soluklu ve disiplin gerektiren bir süreçtir. Hedef puanınızı ve gireceğiniz tarihi belirledikten sonra günde en az üç saatinizi, özellikle yeni kelimeler öğrenerek bunları konuşma ve yazma becerilerinizde doğru kullanabilme çalışmaları yapmaya ayırmalısınız. *Dilbilgisi bilmek biraz İngilizce bilmektir. Ama kelime bilmemek hiç İngilizce bilmemektir. Dolayısıyla özellikle TOEFL sınavlarında çıkan kelimeler olmak üzere her gün akademik kelime bilginizi geliştirici çalışmalar yapmalısınız. *Sınav süresi oldukça uzun olduğu için bu sınavın bilginizin yanı sıra uzun süre odaklanabilme becerinizi ve dayanıklılığınızı ölçtüğünü unutmayınız.

advertorial

TOEFL sınavı, ülkemizdeki üniversitelerin hazırlık sınıfını geçmek, İngilizce konușulan ülkelerde eğitim görmek ya da iș hayatına adım atmak amacıyla bașarı yolculuğunun en önemli parçalarından biridir.


Kendini tanıtır mısın?

Ben Buğra Güven. 1994 yılında Polatlı’da doğdum. TOBB ETÜ Üniversitesi’nde İngilizce İşletme birinci sınıf öğrencisiyim.

Kaç yıldır İngilizce öğreniyorsun?

Yaklaşık 10 yıldır İngilizce öğrenmeye çalışıyorum. İlkokul ve lise yıllarında İngilizce’nin önemini kavrayamadığım için çaba sarf etmedim. Fakat TOBB Üniversitesi’ni kazandıktan sonra İngilizce’nin öneminin farkına vardım ve öğrenmek için çok çaba gösterdim diyebilirim. Sonucunda sistemli bir çalışmayla dil öğrenmenin zor olmadığını gördüm.

Neden TOEFL sınavına çalıştın?

TOEFL sınavına öncelikle kazanmış olduğum okulun hazırlık sınıfını geçmek için girdim. Bunun yanı sıra bu sınavın bana iş hayatımda da artılar kazandıracağını düşünüyorum. TOEFL sınavı gerçekten profesyonel bir İngilizce sınavı ve TOEFL sınavından yeterli bir puan aldığınızda ben İngilizce öğrendim diyebiliyorsunuz.

TOEFL sınavından kaç puan aldın ve çalışma tarzın nasıldı?

TOEFL IBT sınavından 61 puan aldım. Özellikle TOEFL sınavına

Kendini tanıtır mısın?

Ben Gökalp Özen. TOBB ETÜ İşletme Bölümü öğrencisiyim. Yirmi yaşındayım. TFF’ye bağlı futbol hakemiyim. Mezun olup dünyaca tanınan bir şirket kurmak istiyorum. Amacım zengin olayım çok param olsun değil. İnsanlar yararına bir şeyler yapmayı seviyorum Bu yüzden hiç yapılmamış yeni şeyler üretmek istiyorum ve çok iyi bir hakem olup Şampiyonlar Ligi finalini yönetmek gibi bir hayalim var.

Kaç yıldır İngilizce öğreniyorsun?

Ortaokuldan beri İngilizce dersi alıyorum. Fakat üniversite hazırlık sınıfına başlayana kadar öğrendiğim İngilizce “my name is Gökalp, hello, this is book” demekten öteye geçemedi. Çünkü iyi bir eğitimin verildiğini düşünmüyorum. O yüzden aslında iki yıldır İngilizce öğreniyorum diyebilirim. Üniversiteye başladığım andan itibaren bir şeyler değişti ve yerine oturdu.

Neden TOEFL’a çalıştın?

Çalıştım çünkü TOBB ETÜ’de hazırlık okuduktan sonra bölüme geçmek için değil; mezun olabilmem için de TOEFL’ı geçmem gerekiyordu. TOBB ETÜ hazırlığı geçmek için IELTS gibi başka sınavları da kabul ediyordu ama mezun olmak için mutlaka bir TOEFL puanı olmalı.

TOEFL’dan kaç puan aldın ve çalışma tarzın nasıldı?

TOEFL ITP’den 557 puan aldım. Dikkatimin dağılmaması ve daha çok şey yapmak için uzun süre yerinden kalkmadan çalıştım. Çalışırken çevremde olanla ilgilenmem. İçimden sürekli “yapacak çok işim var” diyerek kendimi motive edip oyalanmamaya çalışırım.

çalışırken sistemli ve istikrarlı çalışmayı tavsiye ediyorum. Çünkü İngilizce’yi bir gün bile tekrar etmezseniz bazı şeyler unutulabiliyor. Bunun yanı sıra ben her gün en az yirmi kelime ezberleyerek kelime hazneme birçok yeni kelime kattım.

Başarının sırrı neydi?

Alanında uzman bir eğitmen ile tanışmam benim başarı hikayemin başlangıcı oldu. Eğer siz de zorluklar karşısında asla pes etmemeniz gerektiğini gösteren biriyle tanışacak kadar şanslıysanız İstikrarlı ve sistemli bir çalışmanın İngilizce öğrenimini kolaylaştırdığını öğrenirseniz aşamayacağınız engel kalmaz.

TOEFL çalışanlara önerilerin nedir?

Öncelikle ilk girilen TOEFL sınavlarından düşük puan alsalar bile asla pes etmemeliler. Özellikle TOEFL sınavından yüksek puan almak isteyenlere kelime haznelerine her gün yeni kelimeler katmalarını tavsiye ediyorum. Ayrıca tekrar ediyorum, sistemli çalışarak her şeyin öğrenilebileceğini düşünüyorum.

Ülkemizde İngilizce eğitimi sence nasıl daha iyi hale getirilir?

Ülkemizde İngilizce eğitimini daha iyi hale getirebilmek için daha deneyimli hocaların bulunması gerekiyor. Özellikle speaking derslerinde yabancı hocaların ders vermesinin öğrenciler açısından daha verimli olacağını ve zbercilikten çok öğrencilerin öğrenmeye yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bu bana zamanımın çok az; ama yapacak çok işimin olduğunu hatırlatır ve dikkatimi uzun süre tutabilmemi sağlar. Etrafımda birkaç insan ve biraz ses olunca daha iyi çalışırım. Bu yüzden kalabalık ortamları tercih ederim.

Başarının sırrı neydi?

Bir hedef koymam. En iyi yaptığım ve en keyif aldığım bölüm olan “structure” üzerine yoğunlaştım. Bir önceki sınavda 497 alıp sınavda 29 structure yapmak beni üzmüştü. Çünkü structure çözmek aşırı keyifli geliyordu. Bu yüzden onu geliştirmek için hedefler koydum. Her defasında daha iyiye gitti. Ama uzman bir eğitmen yardımı olmadan yapamazdım. Başarımın sırrının temelinde bu var. Sadece çalışmak yetmiyor; konuşmadan anlayan, size güler yüzle yaklaşan, sizi motive eden biri de olmalı.

TOEFL çalışanlara önerilerin nedir?

Çıkmış soruların bütün yıllarını defalarca çözmek. Ben structure çözmeyi çok sevdiğim için tüm yıların structure sorularını tekrar tekrar çözmüşümdür. Bu sayede sınavda 40 soruda 38 yapmayı başardım. Tabii ki sadece tek bölümü değil; her bölümün çıkmış sorularını defalarca çözmelerini tavsiye ederim. Ayrıca okulu asla boşlamamalılar. Okuldan da bazı şeyleri öğrendiğimi düşünüyorum. Bu sayede listening ve reading bölümünde çıkan sorularda da zorlanmadım.

Ülkemizde İngilizce eğitimi sence nasıl daha iyi hale getirilir?

Üniversiteden önce yani lisede ve ortaokulda hocalarımız yaşlıydı bir şey anlatma istekleri kalmamıştı. Anlattıkları konu en basit konudan ileriye gitmedi. “Am, is, are” dan başka bir şey öğretemediler. Fakat bu yıllarımız en verimli yıllarımız olduğu için genç, dinamik, öğretmeye hevesli hocalar olmalı. Böylece üniversiteye geldiğimizde bir şeyler biliyor oluruz. Ben üniversiteye geldiğimde “what is your name’’ ile başlamıştım. Çok kötü bir durum.


davet

Milli Günde Şık Resepsiyon Japonya Milli Günü, birçok ülkenin büyükelçilerinin ve çalışlanlarının katıldığı şık bir resepsiyonla kutlandı. Japonya Milli Günü, özel bir resepsiyonla Japonya resmi konutunda kutlandı. Birçok yabancı misyon temsilcisinin davetli olduğu resepsiyon, geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Japon Mutfağı’ndan yemeklerin misafirlere sunulduğu şık resepsiyonda Japonya Büyükelçisi Yutaka Yokoı ve elçilik çalışanları milli günlerini yabancı büyükelçilerle kutlamanın mutluluğunu yaşarken ev sahibi büyükelçi; davete katılan konuklara teşekkür etmeyi ihmal etmedi.

YUTAKA YOKOI EȘİ VE ELİÇİLİK ÇALIȘANLARI

Japonya Milli Günü, bașkentte șık bir resepsiyon ile büyükelçilik çalıșanları ve davetliler tarafından

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

250 magdergi.com.tr MISAYO - CAN AYGÜN

SABRINA WEISE

AYȘİN - NEJAT BORA SAYAN

NARÇIN ATAMAN



davet

Yılmaz Ulusoy’un Onur Gecesi Yılmaz Ulusoy Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Ulusoy, Türkiye ve İtalya arasında pek çok alanda ilişkilerin geliştirilmesine sağladığı katkılardan dolayı “İtalya Yıldızı Nişanı”na layık görüldü. YILMAZ ULUSOY, GIANLUCA ALBERINI

Yılmaz Ulusoy Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Ulusoy turizm ve taşımacılık başta olmak üzere Türkiye ve İtalya arasında pek çok alanda ilişkilerin geliştirilmesine sağladığı katkılardan dolayı İtalya Cumhurbaşkanı Ekselans Giorgio Napolitano tarafından “İtalya Yıldız Nişanı”na layık görüldü. Bu özel gününde ailesi ve yakın dostları Yılmaz Ulusoy’u yalnız bırakmadılar. İtalya Yıldız Nişanı, İstanbul Beşiktaş Four Seasons Hotel’de düzenlenen törenle görev süresi dolan Gianluca Alberini tarafından ünlü iş adamına takdim edildi.

Yılmaz Ulusoy’a “İtalya Yıldız Nișanı” Gianluca Alberini tarafından takdim edildi.

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

252 magdergi.com.tr

HALİT KIVANÇ

EDİZ HUN

MUSTAFA AYDIN

ULVİ SÜVARİOĞLU


davet

Skal Üyeleri Toplandı Skal International üyeleri, aylık olarak yaptıkları toplantılarını Swissotel Ankara’da düzenledikleri bir davetle gerçekleştirdi. Skal International, toplantı yemeğinde konuşmacı olarak ünlü gazeteci Mustafa Balbay’ı ağırladı. Açılış konuşmasını Skal Ankara Başkanı Sadık Altıparmak yaparken, konuşmasının ardından kürsüye Mustafa Balbay’ı davet etti. Davetlilerin ilgiyle dinlediği Balbay konuşmasında: “Burada sizlerin yanında olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.” dedi. SADIK ALTINPARMAK, MUSTAFA BALBAY, SAVAȘ ÇOLAKOĞLU

lası için Daha faz /MAGonline .com facebook

HASAN BOZKURT

ASLI - LEVENT ÖZAYGEN

AHMET, CAN ÇAVUȘOĞLU

magdergi.com.tr 253


İnternet Bağımlılığı Psikiyatristlere iletișim sorunlarıyla bașvuran birçok kișide “internet yüzünden eșimle hiç konușmuyoruz” yakınması oldukça artmıș durumda. Evde eșiniz, iș yerinde arkadașlarınız sizi sık sık uyarmaya bașladıysa, bașka ișleriniz olmasına rağmen eliniz hala durmadan sosyal medya sayfalarına gidiyorsa, ișleriniz hiç bitmiyor ve hep ertesi güne sarkıyorsa bu durumun bir bozukluk olabileceğini göz önüne almalısınız.

İ

nternet, akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayarlar sürekli değişen bilgi ve eğlence kaynağıdır. Günümüzde bu ortamdan uzak durmak mümkün değildir. Ancak bilgisayar başında geçen süreyi daha verimli kullanmak mümkündür. Bilgisayar işlerimizi kolaylaştırıp üretkenliğimizi arttırmasının yanı sıra günlük yaşantımızın farklı alanlarına tamamen girmiş durumdadır. Hayatımızın

vazgeçilmezi teknoloji, bilgiyi alma ve paylaşma dışında birçok sorunu da yaşamımıza sokmuştur. İnternet bağımlılığı ya da teknoloji bağımlılığı, bilgisayarın kişinin kendisine, çevresine ve ilişkilerine zarar vermeye başladığı durumlar için kullanılan bir terimdir. Resmi bir tanımlama olmamakla birlikte uzmanlar, bilgisayar bağımlılığını uyuşturucu madde bağımlılığına benzetmişlerdir.


Uzun süreli bilgisayar kullananlarda uyarıcı ya da uyuşturucu madde bağımlılarına benzer bir tablo oluşmaktadır. Bilgisayar bağımlıları uzun süre internete ulaşamadıklarında “yoksunluk” denilen gerginlik hissi, sinirlilik, yerinde duramama, ne yapacağını bilememe gibi davranışlar sergileyebilirler. Zaman içinde hep daha uzun süre bilgisayar başında kalmak isterler, internete bakamadıkları sürece akılları hep internettedir, gördükleri zarara rağmen bu durumu bırakamazlar. Uzun süre bilgisayarda kaldıklarını inkâr ederler.

Bu kötüye kullanım yapanlar farklı gruplara bölünmüșlerdir. Bunlardan bazıları:

1. Takıntılı şekilde yetişkin sitelerine (pornografik yayın): Bu sitelerde geçirilen süreyle orantılı olarak gerçek ilişkiler ve psikolojik sağlık bozulmakta, doğal cinsel istek azalmakta, cinsel sorunlar ortaya çıkmaktadır. 2. Chat ve online arkadaşlık siteleri bağımlıları: Kişi burada kendinde hoşlanmadığı boy, kilo, meslek gibi özellikleri kolayca değiştirebildiğinden, gerçek arkadaşlık ilişkilerini tercih etmemeye başlar. 3. Takıntılı şekilde oyun, kumar oynayanlar, alışveriş siteleri bağımlıları ile haber siteleri dolaşanlar. 4. Ansiklopedik bilgi ya da hep belirli bir konu üzerinde araştırma yapanlar. 5. İnternete bağlanmadan bilgisayar oyunlarını oynayanlar.

Normal bir kullanım nasıl bağımlılık haline gelir? Birçok insan günlük sıkıntılarını unutmak, yalnızlığını azaltmak, kaygı ve depresif duygularını biraz bastırmak için internete yönelmektedir. İnternette gezinmeye başladığınızda dikkatiniz başka bir alana çekildiğinden sıkıntı veren düşünceler azalır ve bir rahatlama hissedersiniz. Oysa bir süre sonra rahatlamak için kullandığımız diğer aktiviteleri unutulur. Ayrıca biriken problemlerle yüzleşmemek için internet, daha fazla kullanılmaya başlanır.

Bağımlılık için riskli kișiler?

İnternette gezinmenin sıkıntı veren düşüncelerden uzaklaştırıcı etkisi anksiyete (kaygı) bozukluğu olan kişilerin internet bağımlılığı geliştirme riskini artırır. Depresif yakınmaları olan kişiler de kolayca internet bağımlısı olacak gruptandır. Depresyonun verdiği sıkıntılı düşünceler bir süre ertelense de, internetin yarattığı sosyal izolasyon, yalnızlık ve problemlerin gittikçe ertelenmesi depresyonun şiddetini daha da artıracaktır. İlaç, alkol, kumar ve cinsellik konusunda takıntılı ya da bağımlı davranışlar gösteren kişilerde de kolaylıkla internet bağımlılığı gelişebilir.

İnternet bağımlılığının göstergeleri nelerdir?

- İstenilenden daha fazla süre internette kalma. - İşlerin düzenli olarak geç saatlere ya da ertesi güne sarkması. - Yemeklerin basit şekilde geçiştirilmesi. - Yakınlarının şikayetlerine rağmen uzun süre internet kullanımını kabul etmeme. - Online görüşmelerin süresinin, gerçek konuşmaların önüne geçmesi. - Ufak bir sıkıntı ve yalnızlık hissinde cep telefonuna sarılma. - Kendine süre sınırı koyamama. - Geç yatma ve sabah kalkamama gibi uyku bozuklukları,

cinsel problemler, göz kuruluğu, belirgin kilo artışı, el, bilek ve boyun sırt ağrılarının başlaması.

İnternet kullanımını engellemek için öneriler

- Sizi internetin başına götüren nedeni tespit edin. - Sık kullanımın başladığı dönemde aile içi sorun, depresif ya da bir kaygı bozukluğunuz var mıydı? İnternet kullanımın artması bu yakınmaların azalmasına ya da problemlerin çözülmesine mi yardımcı oldu yoksa çözülmeyen sorunlar artarak devam mı ediyor? - Belli işlerinin bitiminde kendinize vereceğiniz bir ödül şeklinde bilgisayara bakın. - Her akşam aynı saatte bilgisayarı ya da cep telefonunu elinizden bırakmaya çalışın. Beş dakika daha internette kalmanın size ek bir haz vermeyeceğini düşünün. - Sizi internete bakmaya iten duygu ne? Yalnızlık, sıkıntı? Bunları gidermenin başka yollarını bulun. Bir arkadaşı aramak, bir kitabı takip etmek gibi... - Aile üyeleri ve arkadaşlarla ev dışı toplantılar düzenlemek işinizi kolaylaştırabilir. Bilgisayar ile yapılan iletişim her zaman için duygudan yoksun olacaktır. - Sosyal medyada 400-500 arkadaşınız olabilir, ancak bunların kaç tanesini kötü bir zamanınızda arayabileceğinizi düşünün. - Bilgisayar başındayken neler kaçırıyorum diye kendinize sorun. Çocuğunla parkta yarım saat yürüyüş, eşinle bir kahve içme ve sohbet gibi... - Bilgisayarın salon gibi ortak kullanım alanlarında olmasını sağlayın. Bu sayede çocuklarınızın da bilgisayarda neler yaptığını kontrol edebilirsiniz. - Bilgisayar kullanımıyla ilgili rutinlerini değiştirmeye çalışın. Akşam yemeğini bilgisayar başında yemek gibi. -Bir saat bilgisayar kullanımı için on dakika başka bir aktivite yapmak gibi aralar verin. - Bilgisayardan önce nelerden haz aldığınızı düşünün. Bunları tekrar canlandırmaya çalışın. - Zamanın çok kıymetli olduğunu ve ne kadar hızlı geçtiğini hatırlayın. - Bilgisayarın karşısında bir şekilde radyasyona maruz kaldığımızı da unutmayın. - Psikiyatrik bozukluklar bu tür bağımlılığın oluşmasına neden olabileceğinden, eş zamanlı olabilecek hastalıklar için bir psikiyatristten yardım alın. - Çocuklarımız bizleri rol model alırlar. Kendi uygulamadığımız kuralları onlardan isteyemeyiz. Çocuklarımız için tehlike içeren konularında farkında olmak için interneti bilin ve onların hangi sitelere girdiğiniz takip edin. Çocuklara uygun olmayan programların açılmasına engel aile güvenliği programlarını bilgisayarınıza kurun. Ve tüm bunlar dışında çocuklarımıza zaman yönetimi ile online olmayan bir koca dünya olduğunu öğretmeninde görevlerimiz arasında olduğunu hatırlayın.

Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Levent SÜTÇİGİL 1. Boylam Psikiyatri Enstitüsü, Terapi Merkezi. KARUM İș Merkezi, A Blok 4. Kat, No:393 Kavaklıdere Tel: +90 (312) 468 22 88 – 467 33 77 2. Ankara Memorial Hastanesi Mevlana Bulvarı Mevlana Blv, 1422. Sokak No: 4 Çankaya Tel: +9 (312) 444 7 888 www.leventsutcigil.com


davet

ARD Üyeleri KİVA’da Buluştu Ankara Reklamcılar Derneği Üyeleri, Next Level AVM’de yer alan KİVA Restaurant’ta, ev sahipliğini Bora Çınar’ın üstlendiği davet ile keyifli bir akşam yemeğinde buluştular. Next Level AVM Podyum Kat’ta açılan ve kısa zamanda Ankaralılar’ın vazgeçilmez lezzet durakları arasında yerini alan KİVA, başarılı reklamcıları bir araya getirdi. Keyifli sohbetler eşliğinde Anadolu Mutfağı’nın çok özel lezzetlerini tadan konuklar; restoranın sahibi Bora Çınar’a yemek sonunda daveti için teşekkür ettiler.

256 magdergi.com.tr

GÜNHAN ÜNLÜSOY, AMAÇ - GÖZE UKAV

ÖZGE KÖSELİ, ONUR ÇAĞIĞAN, ASLI SAYAN

SELAMİ FİDAN

CANBERK - NİLGÜN ARI


NEJDET KARA

SERVET GÜLER, SERMURAT KÜÇÜKGÜL

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

KAZIM - EKİN DİRİK

AKGÜN DİKER, GÖKÇE ÇAPANOĞLU

BURHAN VAROL

Next Level AVM’de bulunan KİVA Restaurant’ın sahibi Bora Çınar, ARD üyelerini ağırladığı davette dernek bașkanı Fatih Çelebi ile objektiflere poz verdi.

magdergi.com.tr 257

BORA ÇINAR, FATİH CEBECİ


parti

Harley Davidson Tutkunları Buluştu Harley Davidson, tutkunları için Ankara Turan Güneş Bulvarı’ndaki mağazasında keyifli bir parti gerçekleştirdi. Efsane motor markası Harley Davidson’un Çankaya Turan Güneş Bulvarı’ndaki mağazasında düzenlenen partiye oldukça yüksek düzeyde bir katılım oldu. Motorları üzerinde ardarda gelen HD tutkunları partiye büyük renk kattı. Barbekü ziyafetinin de verildiği partide motor sahiplerinin yaptığı eğlenceli gösterilerle unutulmaz anlar yaşandı.

LEVENT GÜDÜLLÜOĞLU, GÖKHAN BOZKURT

Harley Davidson tutkunlarının bir araya geldiği keyifli etkinliğe “Wolfson” partilerini düzenleyen Levent Güdüllüoğlu ile DJ Gökhan Bozkurt da katıldı.

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

258 magdergi.com.tr

AFİFE - ERKAN BOSTANCI

BARIȘ KESKİN, AYLA MAZLUMOĞLU

ALTAN, ECEM ȘAHİN


magdergi.com.tr 259


röportaj

Radyo Duayeni

Nihat Sırdar Uzun yıllardır farklı radyo kanallarında sabah ve akșam yayınlanan programları ile ülke gündemindeki olayları, siyaseti mizahla süsleyerek dinleyiciye ulaștıran, meçhul karakter Sivrisinek ile trafiktekilere keyifli dakikalar yașatan, radyonun duayen ismi Nihat Sırdar ile keyifli bir röportaj gerçekleștirdik.

N

ihat Sırdar kimdir? Kısaca bahseder misiniz?

Mesleği radyoculuk olan, yirmi yıldır bu işi yapan, otomobil ve gezme meraklısı, pisboğaz bir adam Nihat Sırdar. Daha güzel bir ülkede yaşamayı kendine dert edinmiş milyonlarca insandan biriyim işte.

260 magdergi.com.tr

Radyoculuk hayatına nasıl başladınız?

Lise yıllarında çok fazla radyo dinlerdim. Özel radyolar yoktu o zamanlar elbette. Dinleyebildiğimiz sadece TRT’nin radyoları vardı. Hem bu radyo merakım hem de radyoculukla ilgili izlediğim filmlerin beni etkilemesi sonucu bu mesleği yapmaya karar verdim. Önce diksiyon dersleri, sonra stajyer radyoculuk derken bugünlere kadar geldim.


Mikrofon başına geçtiğiniz günü hatırlıyor musunuz? Neler hissetmiştiniz?

hissetmemizden yola çıkarak, bir vergi dairesi kuyruğu kalabalığında bulduğum bir isim. Nil Karaibrahimgil’den de esinlenme… Dolayısıyla izin alarak oyunun ismini “Bütün Kazlar Toplandık” koydum.

Hiç unutamadığınız bir yayınınız var mı?

Radyoculuk hayatınızı ne kadar daha sürdürmeyi planlıyorsunuz?

Bir gece yayınıydı. Müthiş bir heyecan, ne yapacağını bilememek... Neyse ki dinlenmeyen bir saatti.

Deprem ve doğal afet yayınlarını unutmak imkansız. Tüm iletişim ağının zarar gördüğü bir zamanda radyonun kıymetini anlıyor insan. O yayınlar ile müthiş bir iş başardık dinleyicilerimle. Sayelerinde en hızlı şekilde doğru yardım malzemelerini afet bölgelerine biz ulaştırdık.

Canlı yayında hiç pot kırdınız mı?

Kırmamak mümkün mü? Ben her gün, toplam dört saatten yirmi yıldır canlı yayın yapıyorum. Dil sürçmeleri sıkça yaşadığım şeylerdendir. Ama mizah programları yaptığım için tolere etmek kolay oluyor.

“Eğer seyahatte değilsem; az uyku, çok haber takibiyle geçiyor günüm.” Bugüne kadar hayranlarınızdan hiç beklenmedik sevgi gösterileri oldu mu? Oldu elbette. Hiç beklemediğimiz bir anda yolumuzu kesenler, trenle yaptığımız bir seyahat sırasında gecenin bir saatinde Malatya Garı’nda beni bekleyenler, radyodan anlattığım bir yemeği yapıp ülkenin bir ucundan gönderenler… Çok güzel bir duygu kıymet verildiğini hissetmek.

Programda yaptığınız yemek sohbetleri ve verdiğiniz adresler oldukça yoğun bir ilgiyle takip ediliyor. Yemek merakınızın nereden geliyor? Annemin güzel yemek yapmasından sanırım. Rahmetli, Boşnak’tı ve çok güzel yemek yapardı. Çocukken güzel yemeklere alışınca insan, ömrünü böyle tatları arayarak geçiriyor demek.

En sevdiğiniz yemek hangisi?

O konuda çok demokratım. Hiç yemek ayırmam, hepsini severim.

Sivrisinek’in kimliği büyük bir merak konusu. Neden kimliğini saklıyorsunuz? Çünkü Sivrisinek, bir hayal kahramanı. Bizim uydurduğumuz bir şey ve bu yüzden insanların zihninde bir kimliğe, bir vücuda oturtulması doğru değil. Nasıl hayal etmek istiyorlarsa öyle yapsınlar istiyoruz. Büyünün bozulmaması lazım anlayacağınız.

“İnsan biriktirmek, para biriktirmekten daha mühim.” Sivrisinek ile yollarınız nasıl kesişti? Beraber çalışmaya nasıl ve ne zaman karar verdiniz? Arkadaşımın yerine yaptığım bir yayın sırasında, tesadüfen ortaya çıktı; Sivrisinek. O kadar güldük ve eğlendik ki devamını istediler.

Radyo programınız dışında “Bütün Kazlar Toplandık” isimli gösteriniz var. İsmine nasıl karar verdiniz? Ödediğimiz yüksek vergiler sebebi ile kendimizi kaz gibi

Kafamda belli bir süre yok. Burası Türkiye. Öyle çok uzun vadeli planlar yapamıyorsunuz malum.

“Çakallarla Dans 2” filminde kısa bir rolünüz oldu. Oyunculuk yapmak nasıl bir deneyim sizce?

Oyunculuk zor iş. Çalışma koşulları, “gibi yapmak”… İşin zorluğu gerçekten çok büyük. Oyuncu olmak için mutlaka yetenek gerekli. Yeteneği olmayanı oyuncu yapmak zor.

İleride radyo programcılığını bırakıp TV’ye adım atmayı düşünür müsünüz? Yok. İyiyim ben böyle. Radyo daha huzurlu ve özgür.

Sabah ayrı akşam ayrı program yapıyorsunuz? Sabah yayınınızın ilerleyişi nasıl oluyor, konuları neye göre belirliyorsunuz? Tüm gündemi takip ediyorum. Programın içeriği, gündemdeki konulara göre belirleniyor. Bir metin yok. Her şey doğaçlama oluşuyor.

Peki akşam yayınınız… Onun konuları daha farklı, nasıl hazırlanıyorsunuz, konu seçimini Sivrisinek ile beraber mi yapıyorsunuz?

Yayın öncesinde Sivrisinek ile bir konu belirliyoruz. O konu üzerine uzun bir giriş yapıp dinleyicilerle sürdürüyoruz yayını.

“Daha güzel bir ülkede yaşamayı kendine dert edinmiş milyonlarca insandan biriyim.” Takip ettiğiniz dizi, sevdiğiniz yazar, film var mı?

İyi dizi izlerim. Ama yabancı diziler. Türk dizileri, rating sisteminin değişmesiyle müthiş bir kalite kaybı yaşadı. Artık bir Ezel olmaz. Ama düzenli olarak izlediğim tek Türk dizisi Kardeş Payı. Selçuk Aydemir’in askerleriyiz.

Sizin radyo fenomeniniz kim?

Benim bir radyo fenomenim yok. Bu işe girerken kendime örnek aldığım insan, Ferhan Şensoy idi. İlla bir fenomenim olacaksa kendisidir. Ama fenomen yanlış kelime olur. Usta daha iyi bence.

Çok fazla seyahat ediyorsunuz. En çok beğendiğiniz ve gitmekten bıkmadığınız yerler neresi? Kesinlikle Trakya ve Ege. Hiçbir yerinden sıkılmıyorum buraların.

Günlük yaşamınızda, bir gününüz nasıl geçer neler yaparsınız? Eğer seyahatte değilsem; az uyku, çok haber takibiyle geçiyor günüm. Ama yılın büyük bir bölümünü yollarda geçiyorum.

Hayat felsefeniz...

İnsan biriktirmek, para biriktirmekten daha mühim.

magdergi.com.tr 261


davet

VIA Green’de Keyifli Gece Başkentte özel peyzajla dizayn edilmiş kat bahçeleri, doğa dostu mimarisi ile fark yaratan VIA Green keyifli bir davete evsahipliği yaptı. Eskişehir Yolu üzerinde yer alan ve ODTÜ ormanına bakan VIA Green; yaz davetinde konularına keyifli bir akşam yaşattı. Davette konuşan Bayraktar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Bayraktar, doğa dostu konsepti, mimarisi ve birçok özelliği ile fark yaratan VIA Green’de düzenlenen geceye katılan herkese teşekkürlerini sundu. Osmanlı esintileri taşıyan ve Crea Organizasyon tarafından gerçekleştirilen davette, hazırlanan farklı gösteriler de konuklara unutulmaz bir gece yaşattı. MEHMET BAYRAKTAR

Doğa dostu konsepti ve mimarisiyle çok sayıda davetlinin katıldığı etkinliğe kapılarını açan VIA Green’de Bayraktar İnșaat Yönetim Kurulu Bașkanı Mehmet Bayraktar tüm konuklarla yakından ilgilendi.

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

262 magdergi.com.tr


etkinlik

Kutup’tan Bilgi Şenliği Ankara Alışveriş Festivali kapsamında düzenlenen ve sponsorluğunu Kutup Şirketler Grubu’nun üstlendiği “Bilgi Şenliği” yoğun ilgi gördü. ATO Congresium Kongre ve Sergi Salonun’da gerçekleşen “Bilgi Şenliği”nde mağaza yöneticileri ve çalışanları için özel bir konferans düzenlendi. Konferansın ardından TV Programcısı Mesut Yar ve Sanatçı Faik Öztürk’ün sahne gösterileri gerçekleşti. Günün en güzel sürprizi ise etkinliğin sponsoru Kutup Şirketler Grubu adına Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Kızılmeşe tarafından konferans katılımcılarına çekilişle tablet ve cep telefonları hediye edilmesi oldu.

lası için Daha faz /MAGonline m .co facebook

AZRA, DOĞAN - EMİNE TAVȘAN

magdergi.com.tr 263

ERHAN KIZILMEȘE


davet

Sheratonlular Günü Kutlandı Ankara Sheraton Hotel&Convention Center; “Sheratonlular Günü” kapsamında otel içinde yer alan Copper Club’da bir gece düzenledi. Sheraton Otel misafirleri ile otel çalışanlarının bir araya geldiği “Sheratonlular Günü” birbirinden renkli görüntülere sahne oldu. Canlı müzik dinletisi ve sunulan ikramlarla devam eden buluşmada PR Koordinatörü Yaman Özel, davetlilerle yakından ilgilenerek örnek bir misafirperverlik gösterdi. Oldukça eğlenceli geçen parti; Sheratonlular’a unutulmaz bir gece yaşattı.

Sheratonlular Günü kapsamında gerçekleșen davette konuklar, canlı performans eșliğinde keyifli bir gece geçirdiler.

lası için Daha faz /MAGonline .com facebook

264 magdergi.com.tr

AYLA DİKMEN KAPLAN, YAMAN ÖZEL, TUĞÇE AKGÜN

ALTAN PALABIYIKOĞLU

BANU BİRDAL, YASEMİN YAMAN


magdergi.com.tr 265


DOÇ. DR. RANA KARAYALÇIN

Endometrioma (Çikolata Kistleri) ve İyileștirme Yöntemleri Son dönemlerde görülme sıklığı artan endometrioma (çikolata kistleri) ve iyileştirme yöntemleri hakkında Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Rana Karayalçın ayrıntılı bilgi verdi.

Endometriozis rahim içerisinde bulunan ve her ay hormonların etkisi ile değişiklikler gösteren endometrium dokusunun çeşitli nedenlerle rahim dışarısında bulunmasıdır. Eğer bu doku yumurtalık içerisinde yerleşirse her ay kanamaya ve büyümeye yol açarak koyu kıvamlı, erimiş çikolataya benzeyen yoğun bir sıvı içeren endometrioma (çikolata kisti) olarak adlandırdığımız kistlere dönüşür.

Endometriozis yaygın görülen bir hastalık mıdır?

Evet, endometriozis sık görülen bir hastalıktır. Toplumda üreme çağındaki kadınlarda görülme oranı %5-10 arasındadır. Ancak gebe kalma güçlüğü çeken (infertil) kadınlarda %25-30 gibi yüksek oranlarda karşımıza çıkan yaygın bir sağlık sorunudur. Dünyada 157 milyon kadın bu hastalıktan etkilenmektedir.

Endometriozisin nedeni nedir?

Bu hastalığın nedenini hala bilmiyoruz. Bir teoriye göre aylık periyotlar sırasında kanın tüpler yolu ile ters akımla karına geçmesi

advertorial

E

ndometriozis nedir?


nedeni ile oluşuyor. Bazı kişilerde karına geçen kandaki hücreler bağışıklık sistemi tarafından temizlenemiyor, büyümeye başlıyor. Bu hücreler enflamasyonu başlatarak hastalığın ilerlemesine neden oluyor. Karın içerisinde organlar arasında yapışıklıklar meydana geliyor. Yumurtalıklarda endometrioma adını verdiğimiz, içerisi erimiş çikolata görünümünde sıvı ile dolu kistler oluşuyor.

Bulguları nelerdir?

Endometriozisi olan bazı kişilerde hiçbir bulgu olmayabilir; ancak çoğunda adet öncesinde ve adet sırasında, cinsel ilişkide veya adet dönemlerinden bağımsız alt karın bölgesinde ağrı olur. Diğer bulgular; gebe kalmada problem veya muayene sırasında saptanan yumurtalıklardaki çikolata kistleridir.

Endometriozis tanısı için test var mıdır, tanısında hangi yöntemler kullanılır?

Birçok yardımcı testler mevcut olsa da, doktor danışanın şikayetleri veya bulguları ile endometriozisden şüphelenebilir. Endometriozisin kesin tanısı cerrahi ile hastalığın görülmesi ve alınan dokunun patolojik incelenmesi ile konulur. Tanı koymada en önemli yardımcı tetkikler; pelvik ultrasonografi, şüpheli durumlarda magnetik rezonans inceleme, tümör markerları, bunların içerisinde en yaygın olarak kullanılan CA 125 seviyelerinin kanda izlenmesi ve pelvik muayenedir. Çikolata kistlerinin ultrasonografik görüntüleri oldukça tipiktir ve deneyimli jinekologlar kolayca ön tanıyı koyabilirler. Bu aşamadan sonra kistin büyüklüğü, kist cidarında kalınlaşmanın varlığı, kist boşluğuna doğru büyümelerin olup olmadığı ve doppler kan akım parametreleri incelenir.

Endometriozisin tanı ve iyileştirilmesinde laparoskopik yöntem kullanılır mı?

Laparoskopi yaygın olarak kullanılır. İşlem sırasında hastalığın yaygınlığı tespit edilir, hastalık ilerleme derecesine göre evrelendirilir, yapışıklıklar varsa bunlar açılır, tüp fonksiyonları değerlendirilir. Çikolata kistlerinin varlığında; kişinin ağrı şikayeti varsa yumurtalık rezervini azaltmamaya çalışılarak kapsülün çıkarılması, kanamanın kontrol edilmesi ve yumurtalığın eski haline getirilimesi ile işlem tamamlanır. Bu sırada karın boşluğu içerisinde başka odaklar var ise bu odaklar koterizasyon veya çıkarılma yöntemleri ile yok edilirler.

faktörler üretirler. Çikolota kistleri de gebe kalmayı engelleyebilir. Cerrahi iyileştirme sonrası ilk altı ay da kendiliğinden gebe kalma şansı en yüksektir. Bu süre sonrasında gebelik elde edilemezse yardımcı üreme teknikleri ile gebelikler elde edilebilir. Çocuk isteğinin olmadığı durumlarda doğum kontrol hapları, bazen de GnRH analogları endometriozisin tekrarlamaması için değişik sürelerde kullanılabilir.

"Çikolata kistlerinin varlığında; hastanın ağrı şikayeti varsa yumurtalık rezervini azaltmamaya çalışılarak tüm kapsülün çıkarılması, kanamanın kontrol edilmesi ve yumurtalığın eski haline getirilimesi ile işlem tamamlanır. " Endometriozis nasıl iyileştirilir?

Endometrioziste doğru iyileştirme; kişinin bulgularına, hastalığın yaygınlığına, kişinin yaşına gebe kalma arzusuna ve kullanılan ilaçların yan etkilerine göre bireyselleştirilen iyileştirmedir. Ağrı kesiciler ağrının azaltılmasında yardımcı olur. Doğum kontrol hapları ağrıyı azaltırlar; ancak gebe kalmak isteyenlerde uygun değillerdir. Adet kanamalarını durduran hormonlar yan etkilerinden dolayı uzun süre kullanılamazlar. Bu ilaçlarda gebe kalmak isteyenler için uygun değildir. Progesteron hormonu ağız yoluyla veya rahim içi araç şeklinde kullanılabilir.

Endometriozis nedeni ile gebe kalmada sorun yaşayan kişilerde iyileştirme seçenekleri nelerdir? İyileştirme planı kişinin yaşı, gebe kalamama süresi, yumurtalık rezervi ve eşinin sperm değerlendirmesine göre yapılır. Bekleme ve cerrahi iyileştirme, yumurtalıkları uyarıcı ilaçlar, aşılama ve tüp bebek uygulaması iyileştirme seçenekleridir.

"Endometriozis, rahim içerisinde bulunan ve her ay hormonların etkisi ile değişiklikler gösteren endometrium dokusunun çeşitli nedenlerle rahim dışarısında bulunmasıdır." Laparoskopik cerrahinin avantajları nelerdir?

Laparoskopik cerrahinin kozmetik sonuçların mükemmel olması, karında kesi izi olmaması, uygulama sonrasında hızla günlük yaşama dönme rahatlığı gibi çok sayıda avantajı mevcuttur.

Endometriozisli kişiler neden gebe kalmakta sorun yaşar?

Endometriozis karın içerisindeki organların birbirine ve rahime yapışmalarına neden olarak normal anatominin bozulmasına sebep olur. Endometriotik odaklar yumurtlama, embriyo oluşumu ve embriyonun rahime yerleşmesi üzerine olumsuz etkileri olan

ENDOMETRIOZISTE ROBOTİK CERRAHİ (DA VINCI) YÖNTEMİ


düğün

Base Life’tan Maldivler’e Base Life Club Genel Müdürü Arda Kahraman ile Cansu Alanoğlu çifti, mutlu birlikteliklerini evlilikle taçlandırdı. Üniversite yıllarında tanışan mutlu çift Arda Kahraman ile Cansu Alanoğlu, Base Life Club’da gerçekleşen görkemli bir düğün töreni ile evlendi. Base Life Club Yönetim Kurulu Başkanı Arda Kahraman ve Cansu Alanoğlu çiftini, bu mutlu günlerinde aile dostları ve yakın arkadaşları yalnız bırakmadı. Birbirinden renkli görüntülere sahne olan düğünde çiftin oldukça mutlu olduğu gözlendi. Çiçeği burnunda evli çift balayı için Maldivler’e uçtu.

268 magdergi.com.tr

ANT KAHRAMAN, DAMLA KARAALİ


MİNEL TORUN

YEȘİM DAĞDELEN,

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

NESLİHAN TOLUNAY

Cansu-Arda Kahraman çiftini, yakın dostları, bu mutlu günlerinde yalnız bırakmadılar.

ÇINLA KARAALİ

MELİS ULUDAĞ

PELİN İBRACIK

Base Life Club’da düzenlenen eğlenceli düğün töreninin ardından magdergi.com.tr 269 çiftin balayı tercihi Maldivler oldu.


röportaj

Ekranların Güzel Spikeri Ana haber bülteniyle hafta içi her gün ekrana gelen Ekin Olcayto, televizyonculuk macerasına girișini ve kariyer basamaklarını tırmanıșını MAG okurlarıyla paylaștı

S

izi biraz tanıyabilir miyiz?

Sektöre radyoculukla başladım, bunu çeşitli televizyon programları ve tiyatro takip etti. Uzun yıllar TRT’de çalıştıktan sonra NTV’de haber spikerliğine başladım. Son yedi senedir de Kanaltürk ana haber bültenini sunuyorum.

270 magdergi.com.tr

Radyoculuk ve televizyon programcılığından sonra haber sunmaya başlamanız nasıl oldu?

Aslında başından beri hedefim haber spikerliğiydi. O dönem NTV’de çalışan bir arkadaşıma bu isteğimi söyledim.Tesadüfen onlar da spiker arıyorlarmış. Deneme çekimine çağırdılar ve ertesi gün işe başladım. Benim için müthiş bir heyecandı.


On altı yıl boyunca radyoda “Abuk Prenses” adlı bir program yaptınız, bu adın bir hikayesi var mıydı? Yazar bir arkadaşımın fikriydi bu isim. Başta biraz çekinmiştim ama sonrasında hem dinleyici hem de ben bu ismi çok sevdik.

Kariyerinizde, radyoculuktan gelmenin nasıl bir etkisi oldu? Çok olumlu bir etkisi oldu… Radyoculuk biraz deli işidir. Bir stüdyoda yalnız olarak mikrofon başında konuşmak, insana lafına hakim olmayı öğretir. Ben uzun yıllar radyo ve televizyonu beraber devam ettirdim ve gerçekten çok faydasını da gördüm.

Ana haber bültenine nasıl hazırlanıyorsunuz?

Bülten maratonu, uyanır uyanmaz başlıyor aslında. Güne gazeteleri okuyarak başlıyorum. Ardından internet sitelerine ve haber bültenlerine göz atarım. Öğleden sonra haber toplantısına giriyorum. Haber hazırlığı, saç ve makyaj derken akşam altıda yayına başlıyoruz.

Ekrana çıkmadan önce uğuruna inandığınız bir şeyler var mı? Uğuruna inandığım bir şey yok ama yayına çıkmadan önce mutlaka dua ederim. Bu, yıllardır hiç değişmedi.

“Hayat çok kısa ve insanın her zaman kendini mutlu eden işi yapması gerektiğine inanıyorum.”

Kendinizi sonradan ekranda izlediğiniz olur mu, beğendiğiniz ve beğenmediğiniz yönleriniz neler?

Her zaman bakarım. Çünkü kaç yıl geçerse geçsin bizim meslekte mutlaka kendimizi geliştirmemiz gerekir. Söylediğiniz sözden yaptığınız makyaja her şeyi her zaman kontrol etmekte fayda var.

“Radyoculuk biraz deli işidir.” Habercilikten oyunculuğa geçenler var, siz buna sıcak bakıyor musunuz? Evet gayet sıcak bakıyorum açıkçası, çünkü hayat çok kısa ve insanın her zaman kendini mutlu eden işi yapması gerektiğine inanıyorum. Eğer oyunculukta daha mutluysa, başarılı da oluyorsa neden yapmasın ki?

Haberci olmasaydınız hangi mesleği seçerdiniz?

Ben yine televizyonculuğu seçerdim. Daha önce televizyon programları yapıyor ve tiyatroda oynuyordum. Yine o tarz bir şeylerle devam ederdim sanırım.

Gelecekte kendinizi nerede görmek istiyorsunuz?

Çok uzun yıllardır bu sektördeyim. Uzun zamandır da Ana Haber sunuyorum. Çok da keyif alarak yapıyorum. Sanırım artık keyifli sohbetlerin olduğu, seyircinin benim başka yönlerimi de görebileceği kendi programımı yapmak istiyorum. Önümüzdeki zamanlarda böyle bir projem de olabilir.

Kıyafet, makyaj ve saç konusunda ekranda birinci kural nedir?

Öncelikle sadelik çok önemli. Ben haber okurken her zaman ceket giymeyi tercih ediyorum. Abartılı saç ve makyajlardan da uzak duruyorum. Bence abartılmamış makyaj, çok daha taze ve güzel gösteriyor insanı. Saçlarım da Ulus Trio’ya emanet. Yıllardır çalışıyoruz ve onlara çok güveniyorum.

İyi bir fizik ve iyi bir görüntü, haber sunmak için yeterli midir?

Asla değildir. Güzellik size verilmiş bir lütuf ama siz sadece güzelliğinizle bir yere gelmeye çalışırsanız bizim meslekte başarılı olmanız imkansız. Mutlaka çok çalışmalı, çok okumalı, gündeme hakim olmalısınız. Karşınıza çıkacak her konuğa soru sorabilecek donanımda, son dakika bir olay patlak verdiğinde yayını yürütebilecek hakimiyette olmalısınız.

Dialog Anlatım ve İletişim Okulu’nda sunuculukspikerlik dersleri veriyorsunuz, eğitmenlik nasıl bir duygu?

Çok keyifli bir duygu. Öncelikle öğrenci olarak mezun olduğum yere hoca olarak dönmek çok gurur verici. Dialog bu alanda eğitim veren bence en donanımlı kurum. Geleceğin spikerlerini yetiştirmek, onların hayatına bir şeyler katmak benim için de son derece zevkli...

Kariyerine bu alanda devam etmek isteyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz? Kendi öğrencilerime de, bu alanda var olmak isteyen herkese de söylediğim şey; mutlaka çok çalışmaları, iyi bir alt yapıya, sıkı bir donanıma sahip olmaları…

magdergi.com.tr 271


düğün

Bilkent Otel’de Mutlu Son Deniz Atmaca ve Serhat Yılmaz çifti, Bilkent Otel’de düzenlenen şık bir düğün töreni birlikteliklerini evlilikle taçlandırdı. Bilkent Otel’de gerçekleşen görkemli bir düğün töreni ile evlenen Deniz Atmaca ve Serhat Yılmaz çiftini, bu en mutlu günlerinde akrabaları ve yakın dostları yalnız bırakmadı. Renkli görüntülerin ortaya çıktığı düğünden sonra çift, balayı için Ege turuna çıktı..

272 magdergi.com.tr

DENİZ ATMACA - SERHAT YILMAZ

EKİM AKER

AYȘE - VEDAT YAKUPOĞLU


NEJAT - NESİBE AKSEN

SİBEL YILMAZ

İNANÇ KORKUNÇ, SERA ADIBELLİ

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

AYNIR - FEVZİ YILMAZ, MUSTAFA - GÖNÜL ATMACA

magdergi.com.tr 273

SİNEM YILMAZ


Bebek sahibi olma hayalleriniz gerçek olsun Gebeliğe giden yolda kendiliğinden kolaylıkla sonuca ulașılamıyor ise tüp bebek-mikroenjeksiyon teknolojileri, annenin yumurtası ve babanın spermini laboratuvar ortamında sağlıklı ve kontrollü șekilde birleștirerek çiftlere yardımcı olmaktadır. Tedaviye bașlamadan önce çiftlere yeterli zaman ayrılarak tüm soruları cevaplanmalı ve ișlem yöntemi bireyselleștirilerek kișiye özel olarak uygulanmalıdır. Tüp bebek ve kısırlık ișlemlerinde en önemli unsur, çiftlerin detaylı analiz edilmesi ve ardından nedene yönelik uygulama seçeneklerinin doğru bir șekilde sunulmasıdır. Memorial Ankara Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Bașkanı Prof. Dr. Aygül Demirol, güncel tüp bebek yöntemleri hakkında bilgi verdi.


İ

laçsız Tüp Bebek Yöntemi (IVM)

IVM, tüp bebek teknolojilerinde çığır açan önemli ve yeni bir yöntemdir. Tıbbi olarak ispat edilmiş, güvenilir bu yöntem sayesinde dünyada doğan 1000 üzerinde bebek vardır. Bu bebeklerde herhangi bir sağlık sorunu ve genetik bir probleme de rastlanmamıştır. IVM, dünyada az sayıda saygın merkezde uygulanmaktadır. Diğer rutin tüp bebek yöntemlerine göre daha üst düzey bir teknoloji, profesyonellik, yoğun uğraş ve sabır gerektirdiği için tüm merkezlerde henüz yoğun uygulamaya geçilmemiştir. Tanım olarak; herhangi bir yumurtlama işlemi için uygulanan enjeksiyonlar verilmeksizin, yumurtalıklardan ufak yani olgunlaşmamış yumurtaların alınıp laboratuvar koşullarında olgunlaştırılması, (bu aşama 24-48 saat almaktadır) olgunlaşan yumurtalara mikroenjeksiyon yöntemi ile spermin enjekte edilmesi sonucu, embriyoların elde edilerek transferi anlamına gelmektedir. IVM tekniği ile elde edilen embriyolar, aynen normal tüp bebek tekniklerinde olduğu gibi, genetik tanı yani PGD ile analiz edilebilmekte, ileri evre transfer yani blastokist transferi yapılabilmektedir. Ayrıca işlemden artan embriyolar, daha sonra kullanılmak üzere saklanabilmekte yani dondurulabilmektedir.

“IVM, tüp bebek teknolojilerinde çığır açan önemli ve yeni bir yöntemdir.”

embriyoyu daha kolay kabul eder duruma gelmektedir ve böylece embriyo daha kolay gebelik oluşturacak şekilde tutunmaktadır.

Embriyoya Genetik Analiz Yapılması

Bu yöntemde, embriyolar rahme yerleştirilmeden önce genetik açıdan değerlendirilmektedir. Böylelikle sağlıklı embriyolar seçilerek transfere götürülmektedir. Genetik analiz her vaka için uygun ve gerekli değildir. Bu nedenle çiftlere iyi bir bilgilendirme ile sunulmalıdır.

ERA Testi

Rahim içinin embriyoyu kabul etme potansiyelinin saptanarak işlemin planlanmasıdır.

Embriyo Gelişiminin Takip Edilerek Transfer İçin İdeal Embriyonun Seçilmesi Yöntemi

Embriyonun gelişimi video kayıt sistemi ile sürekli izlenerek, bölünme hızı ve hücre yapısına göre değerlendirilir ve gebelik şansı en yüksek embriyo seçilir. Bu sistem embriyonun genetiği hakkında da bilgi verdiği için oldukça önemlidir. Değerlendirmeyi yapan ekibin bu konuda eğitimli ve deneyimli olması gerekmektedir.

“Embriyoya genetik analiz yapılması yönteminde uygun vaka seçimi çok önemlidir”

Ko-Kültür Yöntemi

Ko-kültür, embriyo gelişimini destekleyen ek bir besi ortamıdır. Bu yöntemde, yumurta ve spermin döllenmesinden embriyonun gelişimine ve anne rahmine yerleştirilmesine kadar embriyo, laboratuvarda özel sıvılar içerisinde geliştirilmektedir. Bu sıvılar anne rahmi ve tüplerdeki sıvıları taklit eden niteliktedirler. Kokültür vasatı ek bir besi ortamı olarak embriyonun gelişimine salgıladığı büyüme faktörleri ile katkıda bulunmaktadır.

“Ko-kültür yönteminde daha kaliteli embriyolar elde edilerek gebelik șansı yükseltilmektedir” Gebelik Aşısı

Anne rahminin gebeliği kabul edecek şekilde bağışıklık sistemi ile hazırlandığı yöntemdir. Anne adayından alınan kandan “lenfosit” denilen kan hücreleri ayrıştırılmaktadır. Bu hücreler özel kültür sıvılarında CRH hormonunun desteği ile özel işlemlere tabi tutulmaktadır. Elde edilen sıvı, embriyo rahme yerleştirilmeden bir-iki gün önce ya da bazı vakalarda aynı gün rahim içine verilmektedir. Bu yöntem ile rahim içi bağışıklık sistemi üzerinden

PROF. DR. AYGÜL DEMİROL

Memorial Ankara Hastanesi Balgat Mahallesi, Mevlana Bulvarı, 1422.Sokak No:4, 06520 Çankaya / ANKARA Tel: +90 312 253 66 66 - Fax: +90 312 253 66 00

444 7 888 - www.memorial.com.tr


çocuk

Ünlü Modacıya Baby Shower Genç ve başarılı tasarımcı Ece Salıcı’nın doğacak bebeği “Sare” için düzenlenen baby shower partisi, birbirinden keyifli görüntülere sahne oldu. “Sare” isminde bir kız bebek bekleyen güzel anne adayı Ece Hanım, doğum öncesi kendisi için mağazasında düzenlenen baby shower heyecanını yaşadı. Oldukça mutlu ve heyecanlı görünen anne adayı, eşi Hasan Bey ve dostlarının katıldığı bir partiyle keyifli dakikalar geçirdi. Sekiz aylık hamile olan Ece Hanım, renkli buluşma için arkadaşlarına teşekkür etti. ECE SALICI

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

276 magdergi.com.tr

AYȘE, HASAN ARIAK

SİTARE CEYLAN

YONCA CUMURCU

SEZİN SALICI


DRINK TECH

magdergi.com.tr 277


çocuk

Miniklerden Anlamlı Proje Ankara Etimesgut Abdurrahim Karakoç İlkokulu birinci sınıf öğrencilerinin rol aldığı ve gelirinin kendi okullarında tiyatro sahnesi yapılması için oynanan oyun büyük ilgi gördü. “Emeklerimizi daha anlamlı kılmak için hazırladığımız tiyatro gösterisini projeye dönüştürdük.” diyen Gülşah Odabaşı’nın yönetmenliğinde gerçekleşen ve Çağıl Han Öztarhancı’nın dansları ile eşlik ettiği gösteri, birinci sınıf öğrencilerinden oluşan otuz beş kişilik kadrosuyla hayata geçti. Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde sergilenen “Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler” oyunundan elde edilen gelirin; okullarında tiyatro salonu yapımında kullanılacağını belirten yetkililer; projeye büyük destek veren MAG Dergisi adına Genel Yayın Yönetmeni Beril Çavuşoğlu’nu da oyun sonunda sahneye davet ederek, teşekkürlerini sundular.

lası için Daha faz /MAGonline m o .c facebook

278 magdergi.com.tr

GÖZDE YÖRÜKOĞLU

SELVER ȘENAY KOCAALP, OYA KESKİN

MAG Medya’nın da desteklediği ve geliri, okullarında tiyatro yapımında kullanılacak olan çocuk oyununun yönetmenliğini Gülșah Odabașı üstlendi. GÜLȘAH ODABAȘI


çocuk

Kayra’ya Renkli Parti Serkan-Nihal Akbaba çifti, küçük oğulları Kayra’nın yeni yaşını İncek’te bulunan evlerinin bahçesinde eğlenceli bir partiyle kutladı. TUĞBA KARTAL, ZEYNEP TOPAL, FİLİZ GİRGİN HÜLYA AKMAN, MİNE ALP

Güzel anne Nihal Akbaba ile üç oğlunun yakın arkadaşlarının katıldığı partide Nihal Hanım, örnek bir misafirperverlik göstererek tüm konuklarla yakından ilgilendi. Bahçede farklı yaş grupları için aktivitelerin düzenlendiği davet, katılanlara oldukça renkli ve keyfli bir gün yaşattı.

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

AYLİN, CAN ÖZAL

DOĞUKAN, DAĞHAN, NİHAL, KAYRA AKBABA

magdergi.com.tr 279


çocuk

Next Level’da Sinema Zamanı Türkiye’de bir AVM içindeki ilk bağımsız sinema binası olma özelliği taşıyan Next Level Cinemaximum, çocuklar kadar büyüklerin de merakla beklediği “Transformers” serisinin son filmi “Kayıp Çağ”ı Ankaralılar ile buluşturdu.. Next Level Cinemaximum, Transformers 4 – Kayıp Çağ filminin ön gösterimine ev sahipliği yaptı. Merakla beklenen filme hem çocukların hem de büyüklerin ilgisi oldukça yoğun olurken, Ankaralılar yeni hizmete giren sinema salonunu oldukça beğendi. FATİH ERDOĞAN VE OĞLU

lası için Daha faz /magdergi m o twitter.c

280 magdergi.com.tr

OGÜN, GÜNÇINAR KORNE

AYGÜL ALEMDAR

ASYA, ȘAFAK AKSÖYEK


çocuk

Firenze’de Çifte Kutlama Şule Dadak ile Ebru Arıcan, kızları Selin ile Doğa’nın yeni yaşlarını Firenze Restaurant’ta renkli bir partiyle kutladılar. İki yakın arkadaş olan HHB Expo’nun sahibesi Şule Dadak ile koc.net firmasında çalışan Ebru Arıcan kızları için ortak bir doğum günü kutlaması yaptılar. Anneleri gibi yakın arkadaş olan Doğa ve Selin’in partisi renkli organizasyonlara ev sahipliği yapan Firenze Restaurant’ta gerçekleşti. Eğlenceli partide; çocuklar palyaço ve çeşitli çizgi film karakterleri eşliğinde oyun oynarken, büyükler de sohbet ederek, keyifli bir gün geçirdiler. EBRU, SELİN ARICAN, DOĞA DAYANGAÇ, ȘULE DADAK

lası için Daha faz /MAGonline .com facebook

BÜȘRA, EFEHAN SOYLU

TUĞÇE ÖZGEN - GİZEM,KIVANÇ YÜCEL

BAȘAK OKAY, RENGİN ARICAN

magdergi.com.tr 281

YAĞMUR, ZEYNEP BARUTÇU


çocuk

Anne Adaylarına Özel Kutlama Doktor, psikolog, eğitimcilerden oluşan 50 yazarı ve söyleşileriyle anne ve anne adaylarına rehber niteliği taşıyan “anneylebebek.com” sitesinin kurucusu Yadigar Işıldar’ın fikir annesi olduğu Gebeler Günü dünyada ilk kez yüzlerce gebe ile kutlandı. Bir ilke imza atan “anneylebebek.com” sitesi “5 Sütü Söyleşileri” isimli söyleşi dizisinde; TOBB ETÜ Hastanesi’nin doktorlarıyla birlikte, anne ve bebekle ilgili her hafta bir konuyu masaya yatırıyor. Bu nedenle bu projede sitenin çözüm ortağı olduğu için TOBB ETÜ Hastanesi’nde ilk kutlama yapıldı. Site kurucusu Yadigar Işıldar ise kurulan bu siteyle anne adaylarına rehber olacağını belirtti. Keyifli geçen söyleşi ile böylelikle Dünya Gebelik Günü ilk kez kutlandı.

BURCU CANDAN BİLDİ, PINAR AKSU, NEZİRE GÜNEY

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

282 magdergi.com.tr

YASEMEN ÖZKAN, NECATİ ÇANAKÇI, EMEL KONAK

YADİGAR IȘILDAR VE ÇOCUKLARI


magdergi.com.tr 283


davet

Billionaire’de Farklı Defile Modacı Mehmet Köymen; Lale Aytaman’ın projesi olan “Dastar Bezi”nin tanıtımına destek olmak için Bodrum Billionaire’de bir defile düzenledi. Türkiye’nin ilk kadın valisi Lale Aytaman’ın “Dastar Bezi”den tasarladığı kıyafetlerin tanıtım projesine destek olmak için moda tasarımcısı Mehmet Köymen, Bodrum Billionare’de bir defile gerçekleştirdi. Koreografisini Asil Çağıl’ın yaptığı ve sunuculuğunu Sema Çelebi’nin üstlendiği Mehmet Köymen defilesine cemiyet hayatından tanınmış birçok isim katıldı. Ana sponsorluğunu Quzu Restaurant’ın sahibi Elshan İbrahimov’un üstlendiği gece ilerleyen saatlerde after party ile devam etti.

284 magdergi.com.tr

SERAP DİNDAR

TUĞÇE, NESRİN EYİLİK

MEHMET KÖYMEN


BERNA ÜLGER

ERSİN - ȘULE SÜZER

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

NURAN ERÇİL

Sunuculuğunu Sema Çelebi’nin üstlendiği defileye cemiyet hayatından da tanınmıș isimler katıldı.

BERİL AKÇAY

DERYA -BEKİR AKSOY

OYA İDİL GENÇOĞLU

Defile gecenin ilerleyen saatlerinde after party ile devam etti. magdergi.com.tr 285


Sonbahara Geçerken

Altın Öneriler Şimdi eve dönerek hayatımıza kaldığımız yerden devam etme vakti. Bununla beraber yüzümüzde, el ve ayaklarımızda, saçlarımızdaki yıpranmanın toparlanması, aldıysak fazla kiloların verilmesi, sarkan bölgelerin toparlanması ve elde ettiğimiz olumlu yaz etkilerinin bir süre daha devam etmesi için bakım uygulanmasının tam zamanı!

advertorial

Her güzel şey gibi yaz tatiliniz de sona erdi. İster kumsalda, ister doğada güneşin doyasıya keyfini çıkarttınız, belki denizde belki havuzda kendinizi şımarttınız ama aynı zamanda deniz tuzunun, havuz klorunun, zararlı güneş ışınlarının da etkisinde kaldınız.


1. 2. 3.

Yeni Mevsime Başlarken İşte Size Önerilerimiz

Cildiniz deniz havası, bol oksijen ve güneşin etkisiyle hiç olmadığı kadar parlak ve canlı. Ama aslında ne kadar kuru olduğunun farkında değilsiniz. Güneş lekeleri de buna dahil. İyi bir cilt bakımı ve leke giderici ile önlem almanın tam zamanı. Standard cilt bakımlarının yanı sıra özellikli anti-aging uygulamaları, roller, maskeler ve ileri derecedeki uygulamalar hakkında uzman görüşü almak en doğrusu. Eğer iyi bir koruyucu krem kullanarak bronzlaştıysanız, özel koruyucularla ve mutlaka belli süre ve dozu aşmadan kullanacağınız solaryum, bronzluğunuzun sağlıklı bir şekilde uzun süre kalıcı olmasını sağlayabilir. Tüm yaz boyu memnun olduğunuz saçlarınız, tatil dönüşünde cansız ve bakımsız bir hal alır. Saç mezoterapisi ve benzer uygulamalar, saçlarınızı tekrar canlandırarak eski parlaklığına ulaştıracaktır.

4. 5.

Yaz-kış yıpranmalara açık olan elleriniz, kışın ayakkabı içerisinde kalan, yazın ise güneşten ve tozdan yıpranan ayaklarınız için bakımın tam zamanı. El ve ayaklarınızı ne kadar şımartırsanız kendinizi o kadar iyi hissettiğinizi göreceksiniz. Elinizin altında onca yiyecek olunca küçük küçük de yesek, bol spor da yapsak yazın kilo almak kaçınılmaz olabiliyor. Ya da sıcaklar yüzünden aktiviteyi azaltabilirsiniz. Sakın geciktirmeyin, zaman geçtikçe bu kilolar daha büyük dert olacaklar.

Kavitasyon, pasif jimnastik, lenf drenaj, vibrasyon masajı, ozon sauna, selülit masajları dahil size yardımcı olacak pek çok yöntem mevcut. Sıkılaşmak içinse en iyi çözüm pilates. Konunun uzmanları ile çalıştığınızda tüm bu sorunların ne kadar kolay hallolduğuna siz bile şaşıracaksınız. Hadi sonbahara girerken, siz de forma girin!

Prof. Dr. Ahmet Taner Kıșlalı Mah. 2716. Sok. No: 11 Çayyolu - ANKARA Tel: +90 533 161 74 64 - +90 312 240 01 19 evrim.cet@gmail.com www.ataestetik.com - www.guzellesmenincayyolu.com


düğün

Balayı Maldivler’de Onur Yılmaz ve Şeyma Emeni çifti birlikteliklerini evlilikle taçlandırarak Ankara Palas Otel’de düzenlenen şık bir törenle dünya evine girdiler. Emine-Namık Kemal Emeni çiftinin kızları Şeyda Emeni ile Levent-Gülden Yılmaz çiftinin oğulları Onur Yılmaz Ankara Palas Otel’de gerçekleştirilen görkemli bir düğün töreni ile evlendi. İki yıllık birlikteliklerini mutlu son ile taçlandıran genç çifti bu özel günlerinde yakınları ve arkadaşları yalnız bırakmazken; ŞeymaOnur Yılmaz; düğün töreninin ardından balayı için Maldivler’e gittlier.

288 magdergi.com.tr

ȘEYDA EMENİ - ONUR YILMAZ

AHMET - SUNA EMENİ

BAȘAK EMENİ


NAMIK KEMAL - EMİNE EMENİ, LEVENT- GÜLDEN YILMAZ

ONUR ONURYILMAZ YILMAZ--ȘEYDA ȘEYDAEMENİ EMEN MELEK - TUGAY ȘAHİN ONUR YILMAZ - ȘEYDA EMENİ

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

OSMAN - EBRU ÖLÇER

MERVE ÖLÇER, ANIL ÇAMSARI

PINAR TUNCER, CAN ULUER

magdergi.com.tr 289


röportaj

Güzel Oyuncu Açelya Akkoyun Ekranların en derin gamzeli, en derin bakıșlı oyuncusu Açelya Akkoyun ile Next Level AVM podyum katında bulanan Midpoint’te keyifli ve sıcacık bir sohbet gerçekleștirdik.

K

endinizden, yaşantınızdan, iş temponuzdan bahseder misiniz?

Benim gayet düzenli bir hayatım var. Disiplin ve düzen, beni motive eden ve besleyen kavramlar diyebilirim. Sabah işim olsa da olmasa da mutlaka erken kalkıp sporumu yaparım. Bu şekilde yoğun iş temposu ile hem fiziksel hem de ruhsal ve zihinsel anlamda başa çıkmayı başarıyorum.

290 magdergi.com.tr

Bir gününüz nasıl geçer, neler yaparsınız?

Sabah 08.00-08.30 gibi kalkarım. Hafif bir şeyler yedikten sonra spora giderim. Bir saat kardiyo yaparım, o gün platesim varsa bir saat de plates yaparım. Duşumu aldıktan sonra 11.00 gibi hayata dönerim. 12.00’dan sonra da evimin rutin alışverişlerini yaparım, yemeğimi hazırlarım ve aileme hazırlanırım. Bu rutin beni hiç sıkmaz, çünkü onları çok seviyorum. Ama ertesi gün işim varsa dünyanın en önemli davetine katılsam da 23.00’da evime gelirim


ve hemen yatarım. Genelde 23.00’dan sonra dışarda kalmayı tercih etmiyorum.

Hayatımın dönüm noktası dediğiniz bir olay var mı? Hayatımın dönüm noktası kesinlikle kızımın doğumudur. Bu yüzden 2009 yılından bu yana bambaşka ve mutluluk dolu bir hayat yaşıyorum.

“Disiplin ve düzen, beni motive eden ve besleyen kavramlar.” Bir oyuncu rolüne nasıl hazırlanır? Siz, canlandıracağınız karaktere nasıl hazırlanıyorsunuz, o süreci bizlerle paylaşır mısınız? Bence bir oyuncu rolünü çok iyi gözlemleyerek, çok iyi hissetmeye çalışarak ve kendi hayatıyla rolünü birleştirerek hazırlanır. Ben de canlandırdığım karakterlere bu şekilde ruh katıyorum.

Sizi şu sıralar, ekranlarda Doksanlar dizisi ile izliyoruz. Dizi teklifi nasıl geldi?

Şu ana kadar hep konuları benim üzerime olan projelerde oynadım. Doksanlar ise tam bir ekip işiydi. Sevgili Birol Güven ile ben, bu kış “Evlilik Okulu” diye bir proje gerçekleştirdik. İş bitince yurt dışına uçacaktım ama Birol Güven bana gitme Açelya dedi. O böyle deyince tamam dedim. Sonra Doksanlar diye bir dizi çekiyoruz. Burada böyle karakterler var sen hangisini oynamak istersin dedi. Bana çok hoş görülü ve anlayışlı davrandı. Ben de açık söylemek gerekirse Süheyla’yı görünce, ben bunu oynamak istiyorum dedim. Sen hep konusu senin üzerine olan projelerde yer aldın, birinci derece rollerde oynadın ama burada bir ekip işi var; var mısın, yok musun dedi. Bizim şimdiki yönetmenimiz Uğur Yağcıoğlu benim de 14 yıllık arkadaşım. Onunla daha önce üç farklı işte bir araya gelmiştik. Ben de düşündüm ve kararımı verdim. Uğur’u arayarak ben varım bu işte dedim. İyi ki de doğru bir karar vermişim. İyi ki egomu yenmişim ve hayatın bu rengini de tatmak istemişim. Çünkü Doksanlar hem kişisel gelişimimde hem de oyunculuk kariyerimde beni çok mutlu eden bir iş oldu. Ben birinci derece rolde oynayıp da iki bölüm sonra yayından kalkacak bir işte olmaktansa; ekip işinde olup yıllarca ekranda olmanın daha doğru olduğunu gördüm. Çok doğru bir karar vermişim.

“En önemli kaçış noktam ailem.” Dizi hariç bir de reklam projeniz var. Markayla buluşmanız nasıl oldu?

Çocukluğumuzdan beri hayatımızda olan Pril markasının reklam yüzü oldum. Marka, yaptığı araştırmalarda var olan imajı, hedef kitlesi ve hedefleri ile örtüşen bir isim olarak öne çıktığım için benimle iletişim kurdu. Ben de önceden beri kullandığım ve çok sevdiğim bir marka olduğu için hemen kabul ettim. Bu benim için büyük bir onur. Reklam projelerinde yer almak bizim mesleğimizi yapan oyuncular ya da göz önünde olan diğer sanatçılar için farklı bir iştir. Yani reklam bize bir değer katar, biz de reklama bir değer katarız. Baktığınız zaman Pril bana çok değer katabilecek bir marka. O anlamda çok şanslı hissediyorum kendimi. İlginçtir, benim ilk reklamım da aynı markada oynamıştım. Ben, 1994 yılında ilk olarak bu marka ile reklam dünyasına girmiştim. O yıl, ben Pril’i keşfeden genç kızı oynuyordum. 41 yaşında bu kez hamarat hanımı oynuyorum ki bundan dolayı çok mutluyum. Markayla beraber, bu sene içinde, bir yemek kitabı oluşturma planımız da var.

Sinema mı? Dizi mi? Tiyatro mu?

Hepsinin bende farklı ve özel bir yeri olduğunu söyleyebilirim. Ancak mutlaka bir sıralama yapacak olursam sinema, dizi ve tiyatro diyebilirim.

Çok yoğun bir temponuz var. Fırsat bulduğunuz zaman kaçış noktalarınız nerelerdir?

Benim en önemli kaçış noktam ailem. Yoğun iş temposundan fırsat buldukça ailemle vakit geçiriyorum. Onlarla birlikte olmak bana tüm sorunlardan arındıran bir terapi gibi geliyor. Bu yüzden iş dışındaki tüm zamanımı eşime ve kızıma ayırıyorum.

İşiniz nedeniyle her zaman bakımlı olmak durumundasınız. Bakım ve güzellik sırlarınızdan bahseder misiniz? Her şeyden önemlisi temiz olmak, sağlıklı yaşamak ve iyi düşünmek. Bunlara dikkat ettiğiniz zaman zaten gerisi de kendiliğinden geliyor.

Nefes Koçluğu sertifikanız var. Nefes egzersizleri eğitimize nasıl ve ne zaman başladınız?

Nefes egzersizleri eğitimine 2011 yılında başladım. Herkes doğru nefes almayı bilirse, doğru düşünür diye düşünüyorum.

Televizyon sektöründe olup da nasıl gözlerden uzak bir yaşantı sürüyorsunuz?

İsteyince oluyor. Ben oldum olası gece hayatından uzak durmuşumdur. Öte yandan magazinsel bir yönüm de yok. Mütevazı ve gözlerden uzak olmak hoşuma gidiyor. İşten arta kalan zamanları da ailemle birlikte geçirmeyi sevdiğim için doğal olarak bu sonuç ortaya çıkıyor.

“Anne olmak mucizevi bir duygu...” Kızınız Alya… Anne olacağınızı öğrendiğiniz zaman neler hissettiniz?

Anne olmak mucizevi bir duygu… Allah isteyen herkese yaşatsın isterim. Seni var eden, aynı zamanda yok edendir diye bir laf var. Anne olmak aynı zamanda öyle bir şey… Sizi var ediyor, ama sizi de yok ediyor. Ben bu yok oluştan çok memnunum. Çünkü 36 yaşında bebek sahibi olduğum için hayatta her şeyi yaşadım. Ve yeniden doğdum Alya ile. Şu anda eşim ve çocuğumla başka bir hayatım var. Öyle bakıyorum hayata. Alya şu anda 4.5 yaşında.

Anne olduktan sonra yaşantınızda ne gibi değişiklikler oldu? Gelen teklifleri değerlendirirken hem eşinizi hem de kızınızı göz önünde bulunduruyor musunuz? Anneliğin, hayatıma çok büyük artıları oldu, çok da eksileri oldu. Mesela setten geldiğimde önceleri stres atmak için bir arkadaşıma gidip kahve içerken şimdi koşa koşa Alya’nın yanına geliyorum. Daha çok onunla vakit geçiriyorum. Bazen gece 4.00’da setten gelsem ve ertesi gün tatil olsa bile yine Alya ile vakit geçirebilmek için sabah 9.00’da kalkıyorum. Ancak iş hayatıma Alya’nın hiçbir olumsuz etkisi olmadı. Artık onunla sete de gidiyoruz. Hatta Doksanlar’ın bir bölümünde o da oynadı.

Son olarak sizi gelecekte hangi projelerde görebileceğiz?

Hayranlarımla yeni sinema filmleri, diziler ve kuşak programlarında buluşacağım. Bu nedenle de oldukça heyecanlıyım. Kameranın önünde olarak insanlara ulaşmaktan büyük keyif alıyorum.

magdergi.com.tr 291


defile

İLODER’e Özel Defile Ünlü tasarımcı ve Stil Danışmanı Tijen Uçar, İleri Otizm ve Engelliler Araştırma Derneği (İLODER) ile birlikte Rixos Otel’de ünlü isimlerin katılımıyla “Özel Tasarım Defilesi” gerçekleştirdi. “Otizm Kaderiniz Olmasın” sloganı ile yola çıkan İLODER’e destek olunması için Rixos Otel’de bir defile düzenlendi. Naci Geçili’nin tasarımları, ünlü mankenler tarafından sergilendi. Defilenin ardından birbirinden özel parçalar açık arttırma ile satışa sunuldu. Elde edilen gelirin tamamı da İLODER’e bağışlandı. TİJEN UÇAR

lası için Daha faz /MAGonline m o .c facebook

292 magdergi.com.tr

ȘULE DADAK

ZAFER CEYHAN, ÇAĞATAY GÖKMEN

IȘIN, EFE KUȘAKLIOĞLU, SEVGİ ÇAMAN


kısa kısa

Altınbaș’tan, Ankara Shopping Fest’e Özel Mücevher Șenliği Mücevher sektörünün lider markası Altınbaş, yerli yabancı yüzbinlerce kişiyi ağırlayacak festival boyunca mücevher severler için sürprizler hazırladı. Ankara Shopping Fest 2014 süresince satışa sunulacak özel ve limitli sayıda üretilen mücevherler tüm Altınbaş mağazalarında alışveriş tutkunlarını bekliyor. Altınbaş, festival boyunca özel safir taşlı pırlanta kolyeyi de özel indirim fırsatıyla alışveriş tutkunlarının beğenisine sunuyor. Sunduğu cazip kampanyalar ile eşsiz tasarımlarını mücevher tutkunları ile buluşturacak Altınbaş mağazaları farklı etkinliklerle de alışverişin ilgi odağı olmaya hazır.

Altınkaynak’tan “Herkese Alyans, Her Keseye Alyans” Türkiye’nin köklü firmalarından biri olan Altınkaynak Kuyumculuk ve Mücevherat, zengin ve geniş alyans seçenekleri ile evlilik hazırlığı yapan çiftlere, en güzel ve en yeni modelleri beğenisine sunuyor. Altınkaynak düğün sezonuna özel olarak hazırladığı “Herkese alyans, her keseye alyans” kampanyası ile dikkat çekiyor. 149TL’den başlayan alyans modelleri, genç çiftlerin hayallerini gerçekleştiriyor. Ayrıca göz alıcı ışıltılı seçenekleriyle, farklılığı ve şıklığı ayrıntılarında gizleyen mücevherler, düğün günü gelinlerin üzerinde zevkle taşıyacağı alternatif modelleri ile Altınkaynak mağazalarında evlenecek çiftleri bekliyor.

Storks’un Mücevherleri ile Sonbaharı Havalı Geçirin Ruhunuzu kelebekler gibi özgür bırakmanın tam zamanı… Tasarladığı kelebek motifli mücevherler ile dikkatleri üzerine çeken Storks, Sonbahar aylarında da soft renkteki tasarımları ön planda tutarak hazırlamış olduğu koleksiyonunu mücevher severlerin beğenisine sunuyor. İster özel günleriniz, ister günlük kullanım için düşündüğünüz mücevherlere Storks’un “Sonbahar Koleksiyonu” ile sahip olabilirsiniz. Hayvan figürlerinin de kullanıldığı, renkli taşlar ile pırlantanın büyülü ışıltısının eşlik ettiği kolye ve küpelere takım halinde sahip olabileceğiniz gibi tek tekte sahip olabilirsiniz… Ya da zevkinize göre sonbahar aylarına uygun üretilen mücevherler ile kendi setinizi oluşturabilirsiniz.

magdergi.com.tr 293


kısa kısa

QSS ile Cildiniz Hayat Bulsun Kuru ve hassas ciltler için geliştirilen Q-SkinScience Fito Aktif Nemlendirici Bariyer Onarıcı Krem’in içerdiği fonksiyonel keratin, meyve özleri, seramid ve antioksidanlarla yaz boyu güneşten yıpranan cildinizi nemlendirebilir ve kızarıklıklarını giderebilirsiniz.

Memorial Hayallerinizi Gerçeğe Dönüștürüyor Üstün teknolojik alt yapısıyla bir dünya hastanesi olan Memorial Ankara Hastanesi, standart bir tüp bebek merkezinin ötesinde “Üreme Sağlığı ve İnfertilite Tedavi Merkezi” konsepti ile hizmete başladı. Merkez, başarısızlıkla sonuçlanmış tüp bebek vakalarından ileri yaştaki anne adaylarına olumlu sonuç verilmesine, polikistik over hastalığı gibi hormonal dengesizliklerden şiddetli erkek kısırlığına kadar pek çok konuda başarılı iyileştirme uygulamaları ile öne çıkıyor.

Fresh Line’dan Besleyici ve Koruyucu Șampuan Fresh Line şampuanları tohum özleri, meyveler, temel yağlar içerir. Tüm ürünlerde su yerine; sekiz organik bitkinin çayı kullanılmıştır. Saç ürünleri doğal içerikleri ile saçı ve saç derisini korur, besler. Kimyasal köpürtücü, kimyasal nemlendirici, silikon ve türevleri ile petrokimyasal içermez. Hayvanlar üzerinde test edilmez, çocuklar dahil tüm ailenin kullanımı için uygundur.

Doxa Ofis Mobilyaları ile “Ofisiniz İçin Her Șey” Çanakçılar Şirketler Grubu bünyesinde kurulan Doxa Ofis Mobilyaları; yatırımlarını her geçen gün artırarak üretim olanaklarını sürekli geliştiren, 140.000 m2 üretim alanı ve günlük 1400 modül üretim kapasitesi ile Türkiye’nin ofis mobilyası sektöründe yıldızı parlayan markası konumundadır. Doxa Ofis Mobilyaları; yenilikçi tasarım anlayışı, dinamizmi ve üretimdeki ileri düzey teknolojisinin yanı sıra hızlı teslimat ve geniş çaplı montaj ağı ile müşteri memnuniyetini her zaman kendisine vizyon edinmiştir.

294 magdergi.com.tr


JW Marriott Ankara’da Yemek Festivalleri Kültürel yemek festivallerinin kapsamını büyüterek ve geliştirerek yeni sezona hızlı bir giriş yapmaya hazırlanan JW Marriott Ankara’da Eylül ayınız çok renkli geçecek. Eylül ayı boyunca her Cuma- Cumartesi özel bir mutfağın lezzetlerini misafirlerine sunacak olan JW Marriott Ankara; Hint, Meksika, Asya ve Arap Geceleriyle Ankara akşamlarını renklendirecek. Baharatlı bir Hint Gecesi: 05-06 Eylül’de Hint Gecesiyle başlayacak olan festivalde Hint mutfağının özel lezzetlerini keşfedeceksiniz. Acısız Meksika Gecesi Olmaz: JW Marriott Ankara, 12-13 Eylül’de düzenlenecek olan Meksika Gecesi kaçırılmayacak bir fırsat. Asya & Arap Geceleri: 19- 20 Eylül tarihlerinde Asya Gecesiyle misafirlerini ağırlayacak olan otel, 26- 27 Eylül’de de Arap mutfağıyla bu keyifli kültür yolculuğuna devam edecek. Rez: 0312 248 88 88

OHT Peptide 3 ile 3 Boyutlu Güzellik Kırışıklıklardan kurtulmak ve genç kalmak amacıyla Amerika’da geliştirilmiş olan OHT Peptide 3 Yüz ve Boyun Kremi, ünlü kullanıcılarıyla adından sıkça söz ettirmeye devam ediyor. OHT Peptide yeni jenerasyon 3 boyutlu peptide kombinasyonu ile kırışıklıkların ve sonradan oluşmuş lekelerin giderilmesini hedefliyor. Sadece yetkili eczanelerden temin edilen ve tüm cilt tipleri için uygun olan seri; canlandırıcı, elastikiyet sağlayıcı içeriğinin yanı sıra nemlendirici özelliğinin de bulunması ile birkaç ürünün etkisini tek bir üründe toplama avantajına sahip.

Lazzoni’den Sessiz Ușak Lazzoni’nin işlevsel yapısıyla ön plana çıkardığı “Sessiz Uşak”, adının hakkını verip birçok ihtiyaca aynı anda karşılık verebiliyor. Yatak odası ve salon gibi farklı mekanlarda kullanabileceğiniz ürünün, oturum yeri sandıklı olup sırt kısmında ceket askısı bulunuyor. Ergonomik yapıya sahip Sessiz Uşak, aynı zamanda makyaj sandalyesi olarak da kullanılabiliyor. Daha çok renkli ve çiçek desenli olarak tercih edilen çok işlevli bu sandalye yazın çiçeklerini evinize taşıyor.

Acıbadem Laparoskopi ile Yeni Bir Dönem Bașlattı İki ya da üç minik kesi ile karın bölgesindeki tüm işlemleri gerçekleştirme olanağı sunan laparoskopi, taburcu olma ve günlük hayata geri dönme süresini de kısaltıyor. Gün geçtikçe daha çok kullanılan laparoskopik yöntemin pek çok avantajı bulunuyor. Bunlardan biri, işlem sonrası iyileşme sürecini hızlandırması. Bu avantajın nedeni, uygulama için karında yalnızca bir ya da yarım santimetrelik kesiler açılarak işlemin tamamlanması. Küçük kesiler daha az kanama olması ve komplikasyon riskinin düşmesi dolayısıyla kişinin daha çabuk toparlanması anlamına geliyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Barış Gürsoy, “Eğer kişinin özel bir durumu yoksa, karın bölgesindeki tüm uygulamarı laparoskopik yöntemle, yani geniş kesilere gerek kalmadan yapabiliyoruz” diyor. magdergi.com.tr 295


davet

Bodrum’da Sürpriz Doğum Günü Divan Ankara Oteli’nin sahibi Perihan Uyar, Bodrum Yalıkavak’ta bulunan La Maison Otel’de yakın arkadaşlarının düzenlediği sürpriz doğum günü ile yeni yaşını kutladı. Ankara cemiyet hayatının sevilen isimlerinden ve Divan Oteli’nin sahibi olan Perihan Uyar yeni yaşını düzenlenen doğum günü partisiyle kutladı. Yalıkavak’ta La Maison Otel’de düzenlenen geceye Perihan Uyar’ın yakın arkadaşları katılırken Nermin Kılınçarslan aynı gece Ankara’dan Bodrum’a uçakla gelerek arkadaşına sürpriz doğum günü pastasını getirdi. Gece boyunca bol bol sohbet eden dostlar, keyifli bir gece geçirdiler. Perihan Hanım pastasının üzerindeki mumları alkışlar eşliğinde üfledi. Pastanın kesilmesinin ardından doğum günü hediyeleri Perihan Hanım’a takdim edildi.

296 magdergi.com.tr

PERİHAN UYAR

NERMİN KILINÇARSLAN

FUNDA BEKİȘOĞLU


AFİTAP AKINCI

AYSUN BÖLÜNMEZ, AHSEN DEMİRCİ

La Maison’da arkadașlarıyla bulușan Perihan Uyar’a en büyük sürpriz; Nermin Kılınçarslan’ın elinde pastayla aniden geliși oldu.

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co FEZA SAYER

BERİL ÇAVUȘOĞLU

ÖZGE AKYOL

BEGÜM AKIȘ

Kanada’ya tașınan Feza Sayer de, Uyar’ın doğum gününde magdergi.com.tr 297 arkadașlarıyla özlem giderdi.


düğün

Vesperna’da İlk Düğün ATO Congresium’da yer alan Vesperna; Seçil Özer ve Umur Taştan çiftinin düğününe ev sahipliği yaptı. Seçil Özer ve Umur Taştan çifti, birlikteliklerinin onuncu yılında, şık bir düğünle dünya evine girdi. Düğün törenleri için çok sevdikleri Vesperna Restaurant’ı seçen çiftin töreni; mekanda gerçekleşen ilk düğün olurken, bu mutlu günlerinde aileleri ve yakın arkadaşları da çifti yalnız bırakmadı.

298 magdergi.com.tr

SEÇİL ÖZER, UMUR TAȘTAN

UMUR TAȘTAN, SEÇİL ÖZER


ASLI TEKİLİK, BERFİN DİȘİKİTLE

CANSU KAYIKÇI

SAMET ATAÇ, GAYE ȘENKAL

EKİM AKER

FERAY ȘAHİNGÖZ

SEDAT - SİMGE ÇETİN

KORAY - NESLİHAN EKE

EKİM AKER

magdergi.com.tr 299


düğün

line

/MAGon

.com facebook

300 magdergi.com.tr

BERİL, CAN ÇAVUȘOĞLU

EDAEDA - UĞUR - UĞUR ÖZER ÖZER

ATO Congresium’da yer alan Vesperna’da gerçekleșen düğünde Seçil Özer ve Umur Taștan çiftinin aileleri gece boyunca konuklarla yakından ilgilendiler. ÖZLEM - TURGAY KALKAN GÜL AVCI



haber

Hint Yemekleri İçin Tadım Daveti Ankara sosyal hayatının bilinen ve özellikle yardım davetlerinden sıkça adından söz ettiren ismi Işın Kurşaklıoğlu, yakın dostlarına kendi evinde Hint yemeklerini tattırdı. Aralarında Aysel Akçay, Sevgi Çaman, Nurdan Acar gibi isimlerin yer aldığı davette birbirinden keyifli görüntüler ve hoş sohbetler öne çıktı. Şef Amirouche Hamiti’nin hazırladığı yemekleri büyük bir zevkle tadan davetliler, hep birlikte güzel bir günü geride bıraktılar.

Dental Estetik’ten 23. Yıl Kutlaması Güzin Kırsaçlıoğlu ve ekibi, Dental Estetik Center’ın 23. yılını kutladılar. Güzin Kırsaçlıoğlu ve ekibi Dental Estetik Center’ın 23. yılını Suda Kebap Restoran’ında kutladılar. Başarılarını kutlayan ekip birbirleriyle sohbet ederek keyifli bir gün geçirdiler.

Tarık Öktem’den “Class” Sürpriz Geçtiğimiz sezon denizlerin Formula 1’i olarak bilinen Class 1 Dünya Powerboat Şampiyonası’nda ülkemizi temsil eden başarılı sporcu Tarık Öktem, 2014 sezonu öncesi hazırlıklarını tamamladı. Dünya Offshorre Şampiyonası’nda elde ettiği başarıların ardından 2013 yılında Class 1 Dünya Powerboat Şampiyonası’na katılan Tarık Öktem henüz ilk yılında ikinci olarak bitirdiği İtalya yarışının ardından bütün dikkatleri üzerine toplamıştı. Dünyanın en iyilerinin yer aldığı şampiyonada alışma dönemi olarak adlandırdığı bir sezonda aldığı başarılı sonuç, ülkemiz adına da gurur ve umut verici oldu.

302 magdergi.com.tr


Mood Shifters Inc. Yeni Menüsü İle Yeni Sezona Hazır Keyifli ambiyansı ile kaliteli hizmet anlayışını eşsiz tatlarla birleştiren Mood Shifters Inc., yeni sezon için yenilediği menüsüyle lezzzet tutkunlarını ağırlamaya hazır. “İnsanlar gülümsemeli” fikriyle yola çıkan Mood Shifters Inc., efsane tatları ve farklı sunumlarıyla yeni sezonda da Ankaralılar’ın modunu değiştiriyor. En özel lezzetlerle bütünleşen Mood Shifters Inc.’in yeni menüsü, her damak tadına uygun farklı tatlar sunuyor. Birbirinden enfes dolgulu ve mini burgerleri, çeşit çeşit aperatifleri ve serinleten içecekleri ile zenginleşen menü, tatlı düşkünlerine de leziz cheesecake alternatifleri sunuyor. Yabancı misyon temsilcilerinin de sıklıkla tercih ettiği Mood Shifters Inc., hem dekorasyonu hem de kaliteli ve güler yüzlü hizmet anlayışı ile konuklarını yeni sezonda da en güzel şekilde ağırlıyor...

ODTÜ’den “Mahall”e Ziyaret Türkerler İnşaat tarafından inşaatına başlanan Mahall Ankara, ODTÜ’lü öğrenciler ve akademisyenler tarafından ziyaret edildi. Türkerler İnşaat İş Geliştirme Müdürü Mehmet Sokullu ve Genel Müdür Yardımcısı Tolga Açıksöz’ün eşlik ettiği ziyarette ODTÜ akademisyenlerinden Dr. Onur Pekcan ve Dr. A. Petek Gürsel öğrencilere Mahall Ankara’yı anlattı. Mahall Ankara’nın teknik detaylarının ve mimarisinin konuşulduğu ziyarette öğrenciler, projeyi ve satış ofisini gezerek gözlem yapma imkanı da buldular.

magdergi.com.tr 303


mobilya MAG

MUDO Birdie Avize İKEA Ayna

LAZZONI TV Koltuğu

TEPE HOME Dekoratif Kutu

VOGA Berjer

ENNE Berjer İKEA Sehpa

Yazdan Kalma

Yeni sezonda evinizde yaz enerjisini tașımak için bu canlı renkleri tercih edebilirsiniz.

TEPE HOME Yağlı Boya Tablo

OFİS TEKİN Berjer

304 magdergi.com.tr

TEPE HOME Köpek Figürlü Pas Pas

OFİS TEKİN İkili Koltuk


magdergi.com.tr 305


röportaj

@Bidakka

Arda Erel Sosyal Medya’da kendine özgü sözleriyle oldukça yüksek bir takipçi kitlesine sahip olan son zamanların en fenomen isimlerinden Arda Erel ile keyifli ve sıcacık bir sohbet gerçekleștirdik.

Arda Erel kimdir? Kendinden bahseder misin?

Arda Erel; yirmi yaşında, reklamcılık bölümünde okuyan, kendi halinde ve mutlu biri…

Yazmaya olan ilgin ne zaman ve nasıl başladı?

Yazmaya olan ilgim çok küçük yaşlarda başladı. Hep günlük tutardım. Yazmayı çok seviyordum. Hala da seviyorum.

Sosyal medya dünyasına giriş yapma fikri nasıl ve ne zaman ortaya çıktı? Sosyal medyaya giriş yapma fikri, bir arkadaşım sayesinde çıktı. Twitter’a üye olmuştum. Herkes gibi kendi yazdığım sözleri adımı gizleyerek paylaşmaya başladım. Daha sonra hem sözlerimi çaldıkları hem de adımı duyurmak istediğim için kimliğimi gizlemeyi bıraktım.

Sosyal medyada herkes seni takip ediyor. Peki sen kimleri takip ediyorsun?

Hiç abartmıyorum dünyanın en güzel şeyi. İntiharı düşünen, sevgilisi ile kavga eden, daha birçok problemi olan kişilerden çok fazla mail alıyorum. Hepsi de maillerinin sonunda benim onlara çok iyi geldiğimi, daha güçlü ve mutlu hissettiklerini yazıyor. Bunu duymak parayla satın alınamayacak bir şey. Çok ama çok değerli.

Arda Erel’in bir günü nasıl geçer, neler yapar?

Arkadaşlarımla birlikte olmayı çok seviyorum. Bir de ben, çok konuşan biriyim. O yüzden sabahtan akşama kadar konuşup, eğlenmek; yeni yerler keşfetmek, gezmek çok hoşuma gidiyor. Şu sıralar yaz bitiyor, genelde günlerimi eğlenerek geçiriyorum.

En çok sevdiğin filmler ve izlemekten keyif aldığın TV programları hangileri?

Gerilim filmlerini çok seviyorum. Onun dışında çok televizyon izlemem.

Bana bir şeyler katabilecek insanları takip etmeyi seviyorum.

En çok ağladığın film?

Birçok insanın kendine ait blogu ve yazıları var. Ama hiçbiri seninki kadar fazla okunmuyor? Takipçiler, senin en çok hangi özelliğini seviyor olabilir?

En son okuduğun kitap?

Ben sosyal medyayı çok abartıdan uzak kullanıyorum. Yani neysem oyum. Ne düşünüyorsam onu yazıyorum. “Herkes” beğensin diye yazı yazmıyorum. Cana yakın, pozitif ve kendim olabilmem, güçlü kalabilmem beni sevdiriyor. Çünkü çevrede o kadar çok kötü, art niyetli, kibirli insan var ki; insanlar beni takip ettikçe pozitif olduklarını, huzurlu hissettiklerini, kendilerini geliştirdiklerini söylüyor.

Ünlü isimler sayfalarında, bloglarında senin sözlerini paylaşıyorlar. Bu senin motivasyonunu nasıl etkiliyor?

“Aynı Yıldızın Altında” filminde çok ağladım. Dolce Vita.

Hayatta en çok değer verdiğin insan? Annem.

Sence, Aşk...

Hiç bırakmamak…

Aile…

En değerli şey…

Tabii ki mutlu ediyor. İşin garip tarafı, ben hiçbir zaman paylaşılmak için yazmıyordum. Ama insanlar beni çok benimsediler. Kendi arkadaşı yazmış gibi benim sözlerimi paylaşıyor ve bana destek oluyorlar. Bu benim için inanılmaz değerli bir şey. Çünkü genelde insanlar seni alkışlamaz, sen kendini alkışlamak zorunda kalırsın.

Dostluk…

Sözlerinin her yerde paylaşılması ve bir sosyal medya fenomeni olmak hayatında neleri değiştirdi?

Gerçek…

Çok şey değiştirmedi. Ben hala aynı Arda’yım. Sadece bir ortama girdiğimde arka masa benim hakkımda konuşuyor, bazen insanlar fotoğraf çektirmek ve sohbet etmek konuşmak istiyor.

Sosyal medyada yazdıkların ile birçok kişiye umut ışığı oluyorsun. Bu sana kendini nasıl hissettiriyor?

306 magdergi.com.tr

Doğru insanla güzel…

Hayal...

Gerçeğin yarısı… Hayat…

İlham...

Gördüklerim…

Motto…

Mutluluk…


magdergi.com.tr 307


ÖZHAN PEȘTANLI

Yeni Trend Personal Coaching Stüdyosu Özgün Özmen ve Spor Eğitmeni Özhan Peștanlı ortaklığında Ankara Çayyolu’nda hizmet vermeye bașlayan Feattrainingbox’da yapılan çalıșmalar hakkında konuștuk.

Yaklaşık on yıldır fitness sektöründe Türkiye’nin önde gelen kulüplerinde personal coach ve yönetici olarak çalıştım. Fitness milli takım sporcusuyum. Ayrıca, 2008 yılında fitness alanında Türkiye şampiyonu oldum.

“Feattrainingbox”da ne tür çalışmalar yapılıyor? Feattrainingbox, sadece personal coaching salonudur. Üyelik sistemi bulunmamaktadır. Gelen tüm misafirlerimiz birebir eğitmenle çalışmaktadırlar. Biz burada öncelikle misafirlerimizi

bir takım test ve ölçümlerden geçiriyoruz. Bu değerlendirmeler doğrultusunda, onların hedeflerine ulaşacağı en kısa süreli egzersiz çözümünü ortaya çıkarabiliyoruz. Salonumuzda, functional training, pilates, fat-burn gibi egzersizleri, birçok yeni ekipmanlarla birleştirerek eğlenceli ve hızlı sonuç alabileceğimiz bir hale getirdik. En iddialı bölümlerimizden biri de outdoor alanımızın olması... Biz bu egzersizlerin hepsini outdoor alanımızda, bol oksijenli bir ortamda yaptırabiliyoruz. Ayrıca, misafirlerimiz kardiyo çalışmalarını Feattrainingbox’ da ücretsiz yapabilirler. Bu şekilde herhangi bir kulübe üye olmalarına da gerek kalmamaktadır.

advertorial

Ö

zhan Hocam sizi tanıyabilir miyiz?


Hangiegzersizleri,netürekipmalarlayaptırıyorsunuz?

Antrenmanlarımızda kinesis, gravity, cable motion gibi makineler ile bu antrenmanın vazgeçilmezleri olan bosu, TRX, gymball, gymstick, dumbell, kettlebell, atlama ipi, halat, box gibi ekipmanları kombine ederek kullanıyoruz. Ekipman çeşitliliği sayesinde hem antrenman programının zorluk derecesini kademeli olarak artırabiliyoruz hem de misafirlerimize eğlenceli bir antrenman yaşatıyoruz. Bu tarz egzersizler kişilere hız, güç, denge, patlayıcı kuvvet kazandırır; vücutlarını daha etkin şekilde kullanmayı öğretir. Böylece hem günlük aktivitelerde hem de sporda etkili ve güvenli bir performans elde edilir. Günlük hayatta sürekli fonksiyonel hareketlerde bulunuruz. Ağır bir kapıyı açmak, market poşetlerini eve taşımak, ağır yükleri arabanın bagajına yüklemek, yüksek bir rafa ağır bir eşyayı yerleştirmek gibi. Fonksiyonel antrenman ile rutin hayatımızdaki bu aktiviteler çok daha rahat ve güvenli şekilde gerçekleştirilebilir. Ayrıca aletli pilates, son zamanların en dikkat çeken egzersiz yöntemlerinden biridir. Bunun sebebi hem kişiyi kısa zamanda

forma sokması hem de düzenli çalışan insanlarda ciddi anlamda incelme meydana getirmesidir. Zaman içerisinde çalışma hayatından kaynaklanan stres, masa başı çalışma koşulları, kişilerin psikolojik durumu da duruş bozukluğuna sebep olabiliyor. Bu da vücutta kifoz dediğimiz kambur duruşlara neden oluyor. Biz burada yönelip önce kişinin dik durmasını sağlamayı, sonra da sıkılaşmasını hedefliyoruz.

Bir saatlik antrenmanda ortalama kaç kalori yakılır?

Spor yapanların hepsi kaloriye odaklanmış durumdalar. Aslında spor esnasında kaç kalori yakıldığının hiçbir önemi yoktur. Önemli olan belirlenen hedef doğrultusunda, yakılan kalorinin “yüzde” olarak ne kadarının yağdan ne kadarının karbonhidrattan yakıldığıdır. Yaş, cinsiyet, boy, kilo, egzersiz yaşına bağlı olarak bu miktarlar tamamen değişkenlik göstermektedir. Örneğin, kilo vermek isteyen misafirlerimize, antrenmanın şiddetine bağlı olarak harcadıkları kalorinin %80’ini yağdan yaktırarak hedeflerine kolaylıkla ulaşmalarını sağlayabiliriz. Feattrainingbox olarak misafirlerimizi kısa zamanda istedikleri duruma ulaştırmayı hedefliyoruz.

“Ekipman çeşitliliği sayesinde hem antrenman programının zorluk derecesini kademeli olarak artırabiliyoruz hem de misafirlerimize eğlenceli bir antrenman yaşatıyoruz.”

Prof. Dr. Ahmet Kıșlalı Mahallesi 2873. Sokak No: 3/B-1 Çayyolu / ANKARA T: +90 (312) 238 26 21- F: +90 (312) 238 26 23


gurme

Efe’nin Mutfağı Efe Anıl Çetin

Yeditepe Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları mezunu olan; Çırağan, Swissotel, Hilton Ankara’da çalıștıktan sonra Antalya’da ilk fine dining restoranı Seraser’de șeflik yaptıktan sonra Ulus 29 ile İstanbul’a geri dönen, ardından Çapamarka Limonata’ların Corparate Chef’liğini yapan Jamie’s İtalian’ın bașında çalıșmaya devam etmekte olan Efe Anıl Çetin’den MAG okurları için çok özel bir tarif...

Tagliata di Manzo Adının bu kadar “havalı” durması İtalyanca olmasından kaynaklanır. Anlamının, “dilimlenmiş dana” kadar basit olması; adının tadı gibi sade olmasındandır. Tarifin püf noktası, etin pişirildiği tavada hazırlanan sosunun, salatanın içinde etin tadını öne çıkararak zenginleştirmesidir. Bu günlerde sağlıklı, hafif ve lezzetli bir yemek isteyenlere tavsiye edilir...

Malzemeler 400g dana kontrfile (iki parça, sinirlerinin dik yönünde bölünmüş) 150g bebek roka 40g parmesan 40 ml zeytinyağı riviera 80 ml zeytinyağı sızma 1 adet limon 3 diş sarımsak 3 dal biberiye Değirmen karabiber Deniz tuzu Sofra tuzu

Yapılışı Tavanızı yüksek ateşte ocağa koyun. İki parça etinize arkalı önlü sofra tuzu serpin. Tavanızdan duman çıkmaya başlayınca 40 ml riviera zeytinyağını tavaya ilave edin. Tavanın ısısının dumanlanma noktasında olması etin pişerken alacağı tat, koku ve görüntü için önemlidir. Etleri tavaya size ters olan yönde bırakın ki tavadan sıçrayabilecek sıcak yağ size gelmesin. Etlerinizi düzenli pişmesi için her 15 – 20 saniyede bir çevirin. Bu çevirme işlemi etinizin lezzetli, çıtır, kahverengini alırken içerisinin sulu ve pembe kalmasını sağlayacaktır. Çevirerek pişirme işlemini 2-3 dakika kadar sürdürün. Pişen etleri kenara alıp dinlendirmeye bırakın. Dinlendirmek hem etinizi yumuşatır hem de ısının her yerinde eşitlenmesine yarar. Isının her yerinde eşit olduğu bir et kesildiği zaman suyunu bırakmaz içinde tutar. Özellikle ızgarada veya tavada pişmiş etinizi yemeden önce her zaman üç dakika dinlendirin. Etlerinizi pişirdiğiniz tavadaki fazla yağdan kurtulun. Beş dakika bekleyerek tavanın soğumasına izin verin. Ilık olan tavanıza sızma zeytinyağını ekleyin. Sarımsakları bıçağın yanı ile bastırarak kabuklarını soymadan parçalayın biberiye ile tavaya ekleyin. Limonun kabuklarını, sadece sarısı olacak şekilde soyun; limon kabuklarını hafifçe ovalayın ki aromaları dışarı çıksın. Limon kabuklarını da tavaya ekleyin ve orta ateşte yağ kıpırdayana kadar tutun. Ateşten almadan önce yarım limonun suyunu ilave edin. 5 dakika yağın soğuması ve tatların zeytinyağına geçmesi için bekleyin ve süzün. Rokaları bir kâseye alın. Ilımış sosunu kaşık yardımı ile rokalara karıştırın. Etlerinizi deniz tuzu ve değirmen karabiberle tatlandırın. 1.5 cm kalınlığında yatay olarak kesin ve tabağa yerleştirin. Üzerine tavada hazırlamış olduğunuz sostan gezdirin. Sosladığınız rokaları tam ortasına yerleştirin ve üstüne soyacakla tıraşladığınız parmesan dilimlerini bırakın. Kalan sosunuzu da ekleyebilirsiniz. Afiyet olsun...

310 magdergi.com.tr


parti

DJ Wolfson’dan Renkli Parti Dünyanın farklı ülkelerinde unutulmaz partiler düzenleyen Levent Güdüllüoğlu ve DJ Wolfson Gökhan Bozkurt, Bodrum’da muhteşem bir partiye daha imza attı. Dünyanın önemli eğlence merkezlerinde düzenledikleri partilerle ünlenen Levent Güdüllüoğlu ve DJ Wolfson Gökhan Bozkurt, Bodrum Gümbet Yel Değirmenleri’nde bulunan Super B CluB’da muhteşem bir geceye imza attılar. Bodrum’da tatillerini geçiren cemiyet hayatının tanınmış isimlerini de katıldığı parti, sabahın ilk ışıklarına kadar DJ Wolfson’un birbirinden hareketli parçalar ile devam etti.

SOFIA PAUL, AYȘEN BEN

ER

RT, ÖZLEM TEKİN

WOLFSON GÖKHAN BOZKU

KAN ELMAAĞAÇ

DENİZ DEMİRYÜREK, VOL

LEVENT GÜDÜLLÜOĞLU

lası için Daha faz /MAGonline .com facebook

R, EMRE PAYKIN, AHTER

İRCAN, CEM ORKUN ÖZE

ERKUT KILIÇ, KÜBRA DEM

İȘ magdergi.com.tr 311


davet

SEVDA - SERDAR ȘENER, NUSRET - SANEM ANAFARTA

Yelken Kulüp’te Ortak Kutlama Mobilboard Türkiye’nin ortaklarından Nusret Anafarta ile Serdar Şener beraber düzenledikleri ortak bir doğum günü partisi ile yeni yaşlarını aileleri ve sevdikleriyle birlikte kutladılar. Ankara Yelken Kulübü’nde düzenlenen doğum günü partisi ile yeni yaşlarını kutlayan Mobilboard Türkiye’nin ortaklarından Nusret Anafarta ve Serdar Şener’i yakın arkadaşları, ailesi ve sevdikleri mutlu günlerinde yalnız bırakmadılar. Renkli görüntülerin ortaya çıktığı doğum günü partisi Nusret ve Serdar Bey’in eşleriyle birlikte pasta kesmeleri ile devam etti.

312 magdergi.com.tr

ÖZLEM ÖZ


BİLGEHAN - İLHAN, CAN ÖZ

SONER - İKBAL ANAFARTA

NEJDET - FATOȘ ANAFARTA

Sektörlerinde bașarılarıyla adlarını duyuran ortaklar; Nusret Anafarta ile Serdar Șener birlikte kutladıkları doğum günleri için Ankara Yelken Kulübü’nü tercih ettiler.

lası için Daha faz /MAGonline .com facebook

YİĞİT - PELİN MÜEZZİNOĞLU

SERMURAT - NESRİN KÜÇÜKGÜL

magdergi.com.tr 313


röportaj

Karikatürist, Yazar, Senorya Yazarı…

Serkan Altuniğne Türkiye’de son dönemlerde çalıșmaları en çok takip edilen karikatüristlerden Serkan Altuniğne ile iși ve kariyerini konuștuk.

314 magdergi.com.tr


K

arikatürist, yazar, senorya yazarı… Serkan Altuniğne kimdir, kendinizden bahseder misiniz?

Tabii ki bahsedeyim… 1977 İstanbul doğumluyum. Ortaokul yıllarımdan itibaren tek hayalim 9:00-18:00 mesai saatleri dışında çalışmaktı. Tembel bir insanımdır ayıptır söylemesi. Bu yüzden, zaten çocukluğumdan beri okumaktan zevk aldığım mizah dergilerinin, şimdiki hayalimi gerçekleştirebileceğim tek yer olduğunu fark ettim. Az biraz yeteneğim de olunca, bütün vaktimi karikatüre ayırdım. 2000 yılında Erdil Yaşaroğlu ile tanışmam, aradığım fırsatı bulmama neden oldu. 2002 yılından bu yana Penguen dergisinde kendi adımı taşıyan bir karikatür köşem var.

“İlk olarak dergilerde, çizgi romanlarda gördüğüm çizgileri taklit ederek başladım.”

İlk çizdiğiniz karikatür neydi?

İlk olarak dergilerde, çizgi romanlarda gördüğüm çizgileri taklit ederek başladım ama şu anda tam olarak ne çizdiğimi hatırlamıyorum. Muhlis Bey olabilir ama emin değilim…

Tarz olarak örnek aldığınız, etkilendiğiniz, çizgilerinizin şekillenmesinde katkısı olan sanatçılar kimlerdir?

Bir çok çizer var. Örnekten ziyade; hayran olduğum, onlar gibi olmak istediğim birçok çizer var. Katkı meselesine gelince en büyük katkı Erdil Yaşaroğlu’ndan ve Selçuk Erdem’den geldi. Beni sürekli desteklediler ve cesaretlendirdiler. Ayrıca Leman’a amatör çizer olarak gittiğim günlerden birinde, beni moralim bozuk görünce özel olarak gelip ilgilenip moralimi tepeye çıkartan, mevzuya yeniden asılmamı sağlayan Soner Günday’ı da anmadan edemeyeceğim…

Bunun dışında çeşitli dönemler Lombak ve Kemik dergilerine de çizgi öyküler çizdim. Hikaye anlatmayı çok seviyorum. O noktada da senaryo yoluyla filmler girdi hayatıma. Şahan Gökbakar ile beraber “Recep İvedik 1ve 2”nin senaryosunu yazdım. Bu sene de “Hayalet Dayı” isimli bir filmin senaryosunu Ozan Özcan ve Ali Yorgancıoğlu ile beraber yazdım. Filmi henüz çektik. Montaj aşamasında şu an. Önümüzdeki aylarda sanırım gösterime girecek. Oldukça komik bir film olduğunu söyleyebilirim. Bunların dışında reklam gibi ekstra işler de yapıyorum. Tembelim dedim ama arada Digitürk bünyesinde 2006-2010 yılları arasında yayın yapan S’nek TV’ye danışmanlık ve program tasarımcılığı yaptığım bir dönem de var. Aslına bakarsanız baya bir çalışmışlığım var.

“Okuyorum, izliyorum, sohbet ediyorum, içiyorum, gülüyorum, ağlıyorum.” Karikatür çizmeye ne zaman ve nasıl karar verdiniz?

Ortaokul birinci sınıfa başladığım sene diyebilirim tam olarak. Babam sabah çok erken işe gidip akşam geç saatte mutsuz ve yorgun halde işten dönüyordu. Ben de okuldan mutsuz olduğum için (erken kalkıyorum falan diye) kendime kızıyordum. “Ulan adamın anası ağlamış sen alt tarafı yarım gün okula gidiyorsun düdük…” diye. Sonra insanlar büyüyünce ne olacaksın diye sormaya başladı. İşte anneler babalar ne der; “Doktor olacak, mühendis olacak” bilmem ne… Ben de o an mevzuya uyandım. “Bu dediklerini olursam sabah akşam çalışmam lazım.” Yanlış anlaşılmasın çok saygı duyuyorum o işlere. Ama bana göre değildi. Ama bir şekilde de yaşamam gerektiğinin farkındayım. Sürekli babadan harçlık alacak durumum yok. İşte başta da anlattığım gibi karikatürist olmaya karar verdim. Çünkü dergilerden okuduğum kadarıyla çok bohem ve rahat bir hayatları var gibi geliyordu. Para sıkıntısı umurlarında değildi. Eğleniyorlardı falan. Gerçi pek öyle değilmiş. Sonuçta birşey sizin için mesleğe dönüştüğü anda farklı sorumluluklar kendisine göre sıkıntılar biniyormuş ama tabii ben çocuk olduğum için bunları pek anlamamıştım. Neticede iyi ki böyle bir karar almışım diyorum. Çünkü mutlu olduğum işi yapıyorum. Çok şanslıyım kısaca…

İşinizin en çok hangi yönü sizi tatmin ediyor?

Sevdiğim işi yapabiliyor olmak başlı başına bir tatmin sağlıyor aslında. Gerisi hikaye. Ama tabii çizdiğim bir şeyi beğenen birisi bana gelip bahsederse her ne kadar utansam da çok hoşuma gidiyor yalan değil… Ama utanırım. Ne diyeceğimi bilemediğim için teşekkür edip kaçıyorum hemen.

En çok hangi konular üzerinde çizmekten zevk alıyorsunuz? Bilmem… Çizeyim de ne olursa olsun…

Çizerken hangi kaynaklardan besleniyorsunuz, neleri araştıyor ve gözlemliyorsunuz? Hayatımı dolu dolu yaşamaya çalışıyorum. Okuyorum, izliyorum, sohbet ediyorum, içiyorum, gülüyorum, ağlıyorum… Zaten o arada besleniyorsun da. Eğer evden çıkmazsan üç hafta sonra hiçbir şey çizemezsin…

magdergi.com.tr 315


röportaj

Çizimlerinizi nasıl ve hangi ortamda hazırlıyorsunuz? Evden çalışıyorum. Eskiden dergide çalışırdım. Sonra “Cintiq” diye bir alet var, ondan aldım. Şimdi kağıt kalem yerine “Cintiq” üzerinden dijital olarak çizip, mail yoluyla yolluyorum dergiye işlerimi. Dergiye de arada bir çay kahve içip sohbet etmeye gidiyorum…

Bu işte sizi en çok motive eden ne? Yapmayı en çok ve tek sevdiğim iş olması…

Serkan Altuniğne bir gününü nasıl geçerir, neler yapar?

Bilmem. İşte normal insanlar gibi. Sadece ben daha değişik bir çalışma temposuna sahibim…

Çizmediğiniz zamanlarda neler yaparsınız?

Ne çizeceğimi düşünürüm… Aslında hayır; dinlenirim.

Ülkemizde mesleğinizin geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sıkıntılı. Artık alttan daha az çizer geliyor. Mizah dergilerinin okur sayısı da azalmaya başlıyor. Bizde; ben üniversitedeyken okurdum sonra mezun olduk, büyüdük haliyle” gibi çok yanlış bir anlayış var. Ne alakası varsa herkes bu tespiti yapıyor. Ben 37 yaşındayım hala severek mizah dergisi, çizgi roman okuyorum. Jurassic Park tekrar vizyona girse en önde giderim. Kalıplar içinde, sıkıntılarla yaşayan bir toplum olduğumuz için her şeyi bir kalıba sokmuşuz. Mizah dergisi de çocukken, en fazla üniversite öğrencisiyken alınacak yayınlar arasında. Bunun dışında internet diye Büyük Okyanus gibi bir mecra var. Mizah artık dergilerden taştı her yere girdi. Gezi zamanı sokaklardan mizah taştı. Bu insanları tatmin etmek de zor biraz. Hem parayla bir yayın satıp hem de memnun edemezseniz. Bazı haftalar futbolcular gibi formsuz olduğumuz oluyor, sizden hemen uzaklaşıyorlar. Yani durum sıkıntılı. Bakalım zaman gösterecek ne olacağını…

“Ya çok güçlü heybetli olacaksın, ya çok akıllı, ya komik.” Haftalık mizah dergisi Penguen’de çiziyorsunuz. Haftalık espri bulmak zor oluyor mu? Çalışma sisteminizden bahseder misiniz?

Her iş gibi zor yanları da var. Ama bir tempoya girerseniz o tempoya alışıyorsunuz.

Karikatür dünyası hep erkeklerden oluşuyor. Neden hiç kadın karikatürist yok sizce?

Karikatüristlerin, toplumun dile getiremediklerine tercüman olduğu söylenebilir mi?

Kısmen belki… Ama bizim toplumun genelde bir şeyleri ifade edememe gibi bir durumu yok. Herkes her şeyi ifade ediyor. Sadece en tepedeki adamdan en alttaki adama kadar bilip bilmeden her konuda fikir beyan ediyoruz. Bir de üstüne üstlük bunu çok bilmişlikle yapıyoruz. İşte çıkıyor adam “Bak bu dövmeleri sildir, bunlar Allah korusun kansere yol açıyor.” falan diyor. Sorsan, bu konuda hiç bilimsel bir makale okudun mu? Araştırdın mı? Dünya üzerinde yayınlanmış sonuçları herkes tarafından kabul edilmiş böyle bir araştırma var mı ki sen böyle diyorsun, desen, yok. Konuşayım da ne olursa olsun konuşayımcı bir toplumuz biz.

Karikatürlerinizde de çoğunlukla mağdur erkek. Kızlarda bir şiddet var... Neden?

Ben ilişkilere doğal olarak kendi cinsim tarafından yaklaşıyorum. Bu yüzden özel bir sebebi yok. Ama gerçek hayatta asıl mağdurun kadınlar olduğunu hepimiz biliyoruz. Benim zaten aslında mağdur gibi gösterme derdim de yok erkekleri. Kızlarda şiddet derseniz onu pek anlamadım yani ben hiç bir kadın karakterime adam dövdürmedim durduk yere…

Üniversitelerde verdiğiniz seminerlerde en çok hangi sorularla karşılaşıyorsunuz? Bu işte para var mı?

Sizin cevabınız genelde ne oluyor? Aç kalmazsın…

316 magdergi.com.tr

Bu konu da çeşitli zamanlar konuşuluyor karikatüristler arasında. Biz de bilmiyoruz. Ama böyle. Genelde dünyada da böyle. Kadın stand-up’çı da neredeyse yok. Erkekler güldürmeyi seviyor galiba. Evrimle alakalı olduğunu düşünüyorum. Erkek aslanların yeleleri var, bizimde bir şeyler yapmamız lazım. Ya çok güçlü heybetli olacaksın, ya çok akıllı, ya komik. Karşı cinsi kendinle beraber olmaya ikna edecek bir şeyler sunman lazım…

Yayınlanmayan birçok çiziminiz vardır elbette. Bunların içindeki en sivri karikatürünüzün içeriği neydi?

Yayınlamaya değer bulmadığım için hatırlamıyorum gerçekten…

Karikatür çiziyorsunuz, senaryo yazıyorsunuz ve kitap da çıkarttınız. Nasıl dengeliyorsunuz çalışma temponuzu?

Kitaplar zaten daha önce yayınlanmış işlerin bir araya geldiği bir albüm olduğu için o çok vaktimi almıyor. Ama diğer işleri bir şekilde yetiştirmeye çalışıyorum işte…

Senaryosunu yazdığınız “Hayalet Dayı” isimli son filmin çekimlerini tamamladınız. Kısaca bahseder misiniz?

Çok eğlenceli bir senaryo ve film oldu gibi geliyor bana. Bir eve taşınan iki gencin evde hayalet çıkmasıyla bir anda değişen hayatlarını anlattığımız bir film kısaca. Hayaleti öteki tarafa geçirmeye çalışırlar ve olaylar gelişir diyelim… Ozan Özcan ve Ali Yorgancıoğlu ile beraber yazdık. Ali Yorgancıoğlu yönetti, Ozan Özcan ve Caner Özyurtlu başrollerdeler. Esra Dermancıoğlu, Ülkü Duru diğer önemli rollerde. Ve tabii Settar Tanrıöğen de hayalet rolüyle yer aldı filmimizde…


magdergi.com.tr 317


sergi

KAV Sanat’ta Karma Sergi Heyecanı KAV Sanat Galerisi, gerçekleştirdiği karma sergide, eserleri yer alan ressamlar ile Ankaralı sanatseverleri buluşturdu. Tüm geliri eğitime destek sağlanması için kurulan Kılınçarslan Eğitim Kültür ve Sanat Vakfı (KAV)’; aralarında Adnan Turani, Aslı Kutluay, Gülten İmamoğlu, İbrahim Balaban gibi önemli usta ressamların yanı sıra genç sanatçıların eserlerinin de yer aldığı 3. Karma Sergisini gerçekleştirilen kokteylle sanatseverler ile buluşturdu. Canlı müzik eşliğinde birbirinden değerli eserleri izleyen konuklar, bazı sanatçılarla tanışma şansı da yakaladı.

318 magdergi.com.tr

NERMİN KILINÇARSLAN

EDA, FUNDA, EMRE BEKİȘOĞLU


RENAN CEYLAN

DARIA PENKINA, ROMAN PENKIN, KSENIA DENISOVA

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

NERMİN - DERYA BAȘBUĞA

TUĞÇE TUNA YILDIZ

AYSU YAVUZ

magdergi.com.tr 319


sergi

Duvarların Dili “Duvarların Dili: Graffiti / Sokak Sanatı” isimli sergi, İnan Kıraç’ın ev sahipliğinde düzenlenen kokteyl ile Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen sıra dışı bir sergiye ev sahipliği yaparak “Duvarların Dili: Graffiti / Sokak Sanatı” isimli sergiyi sanatseverlerle buluşturdu. Sergi, sokakların başkaldırısı olarak başlayan, günümüzde çağdaş kent sanatı olarak da adlandırılan ve son yıllarda sanat gündemindeki en popüler konulardan biri haline gelen Graffiti / Sokak Sanatı’nı “sokaktan müzeye” taşıyan sergi Roxane Ayral küratörlüğünde gerçekleşti.

ÖZALP BİROL, İNAN KIRAÇ

lası için Daha faz /MAGonline .com facebook

320 magdergi.com.tr

SİBEL BAYKAM

İPEK KIRAÇ, TOLGA EREM

EDA, İNCİ AKSOY


MAG

kültür-sanat

konser konser

Lady Gaga

Nilüfer

23 EYLÜL 2014 SALI 20.30

ARTPOP albümü ile Lady Gaga, dünya turnesi kapsamında İstanbul’da!Bugüne kadar gerçekleştirdiği turnelerle 4 milyon üzerinde konser bileti satan, zamanımızın en popüler global ismi Lady Gaga, Lady Gaga’s artRAVE: the ARTPOP Ball turnesi ile ilk kez Türkiye’ye geliyor. Yer: İTÜ Stadyumu Tarih: 16 Eylül 2014 Salı, 17:00

Konserimiz ücretsizdir. Dileyen müşterilerimiz işletmelerimizden rezervasyon yaptırabilir.

Tepe Prime Avenue, yıl dönümü kutlaması kapsamında 23 Eylül Salı akşamı Türkiye’nin sevilen sanatçılarından Nilüfer’i Ankaralılar ile buluşturuyor. Yer: Tepe Prime Avenue, Tarih: 23 Eylül Salı AvenueTepePrime

Tepe_Prime

Tepe_Prime

tepeprimeavenue

tepeprimeavenue

TP_NLFR_MAG_DRG_Orj.indd 1

29.08.2014 10:02

sinema

kitap

Pek Yakında

Paulo Coelho Aldatmak’ta diğer kitaplarından farklı olarak kışkırtıcı, tene dokunan ve tutku dolu bir hikâyeyle çıkıyor okurun karşısına. Her şeyin mümkünmüş gibi sunulduğu bir dünyada, imkânsız aşkın izini sürüyor. Ruhun kuytularında kaybolmaya çekinmeden... Ne de olsa bazen kim olduğumuzu bulmamız için kendimizi kaybetmemiz gerekir.

Hayatını korsan DVD’cilik ve beraberindeki birtakım kanunsuz işlerle kazanan Zafer, bir gün karısından büyük bir posta yer ve anlar ki bu işleri bırakmazsa evliliği bitecekir. Zafer, ailesini geri kazanmak için figüranlık yaptığı eski ‘oyunculuk’ günlerine geri döner. Amacı o günlerden gelen sinemacı dostlarıyla bir ekip oluşturmak ve 1970’lerden beri çekilememiş fantastik bir proje olan “ŞahikalarKötülüğün Sonu” adlı filmi içekmektir. Fakat kurduğun ekibin yetenekleri de bir notkada gelir takılır. Şimdi hepsini eğlenceli, komik ve bir o kadar da duygusal bir macera bekler. Vizyon Tarihi: 2 Ekim magdergi.com.tr 321


röportaj

ALS Hastalığına Dikkat Son dönemlerde dünyaca ünlü isimlerce bașlatılan “Ice Bucket Challenge” yani “Bir Kova Buz” kampanyası ile gündeme gelen ALS hastalığı hakkında Acıbadem Ankara Hastanesi Nöroloji ve Algoloji Uzmanı Doç. Dr. Ali Kemal Erdemoğlu merak edilen soruları yanıtladı.

A

LS hastalığı nedir?

Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS), motor nöron hastalığı olarak da anılan, sinir sisteminde, omurilik ve beyin sapı adı verilen bölgelerde motor sinir hücrelerinin kaybından kaynaklanan ilerleyici bir nörolojik hastalıktır. Motor sinir hücrelerinin kaybı nedeniyle kaslarda güçsüzlük ve erimenin görüldüğü sinir hücrelerinde oluşur. Motor nöron olarak adlandırılan sinir hücreleri, kas hücrelerine elektrik sinyaller gönderen hücrelerdir. Motor nöronlar beyinde ve omurilikte bulunur. Motor nöronlar, beyinden kaslara sinyal iletirler ve kaslar hareket eder. Motor nöronlar, aynı zamanda yutma ve nefes alma gibi otomatik hareketlerimizi de sağlar. ALS hastalığı ise motor nöronların tedrici ve ilerleyici bir şekilde fonksiyonlarını kaybetmesiyle oluşur.

Hastalığın belirtileri nelerdir?

Hastalığın başlangıç belirtileri, çok hafif ve yavaş ilerlemesi nedeniyle fark edilmeyebilir. Başlangıç belirtileri her kişide aynı olmaz. Bazı kişilerin ayağında takılma olur, eşyaları kaldırmakta zorlanır, beceri gerektiren ince hareketlerde zorlanır, kimisi de konuşurken kelimeleri yuvarladığını fark eder. Hastalık özellikle kol ve bacaklarda olmak üzere kas güçsüzlüğü ile başlar. Bunlara ilave olarak konuşma bozukluğu, ses değişikliği, çiğneme ve nefes almada güçlük eklenebilir. Yutma bozulabilir. Konuşma güçlüğü ortaya çıkabilir. İlerleyen dönemlerde kaslar, sinirler tarafından uyarılmadığından dolayı yapısı bozulur ve iş göremez hale gelir. Kol ve bacaklar incelir. Özellikle el ve ayak kaslarında seyirme ve kramplar olabilir. Kişi günlük işlerini yapamaz duruma gelebilir. Kol ve bacaklarını iyi kullanamaz. Kontrol edilemeyen ağlama ve gülmeler olabilir. Kişide zihinsel fonksiyonlar ve bellek bozulmaz. Kaslardaki zayıflık durumu, iş görememenin derecesi ve hastalığın ilerleyişi kişiden kişiye değişir. Solunum kasları etkilenmesi ve buna bağlı solunum güçlüğü hastalığın son evrelerinde görülür. Bu kişilerde yutma ileri derecede bozulur. Bu nedenle solunum ve beslenme desteği verilmek zorunluluğu oluşur. Hastalıkta his kaybı olmaz. İdrar ve bağırsak işlevleri, cinsel işlevler ve kalp etkilenmez. Göz kasları en son etkilenen kas olur, kimi zaman da hiç etkilenmez. Kişinin zihni yetenekleri kayıp olmaz. Hastalarda derin bir kişilik değişimi görülebilir. Hastaların büyük bir kısmında sözcük üretimi güçlüğü, dikkat kaybı ve kararsızlık gibi problemler görülür.

Nasıl teşhis edilir?

Hastalığın ilerleyici yapısı nedeniyle sıklıkla takip edilmesi gerekmektedir. Kişinin birkaç ay sonra tekrar gelmesini istenebilir. Bir

322 magdergi.com.tr

sonraki ziyarette doktor belirtilerin ilerlediğini görebilir. El Escorial tanı kriterleri kullanırlar. Tanı koydurucu, belirtilerini kontrol eder; kaslarda erime (kas hacim kaybı), kas zayıflığı, seğirme, kas tonusunda artma, normal kas reflekslerindeki değişmeler ve vücudunun en az üç yerinde motor nöron işaretleri bulursa, ALS tanısı düşünülür ve tanı konur. Amiyotrofik Lateral Skleroz (ALS) nin tüm dünyada teşhisinin doğru olarak konulması ve takip edilmesi amacıyla, geniş çapta kabul edilmiş ve en çok kullanılan ölçüt, 1994 yılında kabul edilen “El Escorial” kriteridir.

El Escorial Tanı Kriterleri ALS tanısı için gerekli olanlar:

- A:1 Klinik, elektrofizyolojik (sinir ileti çalışmaları, EMG) veya histopatolojik (biopsi) olarak alt motor nöron tutulumunun kanıtlanması - A:2 Klinik muayene ile üst motor nöron tutulumunun kanıtlanması - A:3 Öykü veya muayene ile belirti ve bulguların bir vücut bölgesi içinde ya da diğer bölgelere ilerleyici özellikte yayılması

Olmaması gerekenler:

- B:1 Alt motor nöron ve/veya üst motor nöron tutulumunu açıklayabilecek başka bir hastalığı telkin eden elektrofizyolojik ve histopatolojik veriler - B:2 Var olan klinik ve elektrofizyolojik bulguları görüntüleme yöntemleriyle açıklayabilecek veriler

Bu ilkeler çerçevesinde;

Kesin ALS :Üç bölgede üst ve alt motor nöron bulguları Olası ALS : İki bölgede üst ve alt motor nöron bulgularıyla birlikte en azından bazı üst motor nöron tutulumu bulgularının alt motor nöron tutulumu bulgularının daha üstünde yer alması. Olası ALS-Laboratuar destekli: Bir ya da birden çok üst motor nöron tutulumu bulgusu ve EMG ile en az iki bölgede alt motor nöron bulgusuna rastlanması Mümkün ALS: Bir bölgede üst ve alt motor nöron bulgularının birlikte olması, iki ya da daha çok bölgede üst motor nöron bulgularının olması veya üst motor nöron bulgularının alt motor nöron bulgularının üstünde yer almaksızın, iki bölgede üst ve alt motor nöron bulgularının olması.

Tanı yöntemleri nelerdir?

ALS için özgün bir tanı yöntemi ya da laboratuar testi yoktur. Genel olarak klinisyenin yaptığı ayırıcı tanıda yer alan, ALS sendromuna yol açabilecek, özellikle de iyileştirilebilecek ve benzeyebilecek hastalıkların ortaya konması için gerekli olan testler istenir.


Elektrofizyolojik testler (sinir ileti çalışmaları ve iğne EMG’si), en önemli araştırma yöntemidir. Kan testleri, kas enzimi testleri, tiroid testleri, idrar tahlilleri ve manyetik rözanans testleri ile klinik tabloya göre diğer başka testler de istenebilir.

Hastalığın oluşumu nasıldır?

Amiyotrofik Lateral Skleroz (ALS), diğer adıyla motor nöron hastalığı (MNH) motor sinir hücrelerinin harabiyetine bağlı ilerleyici, ölümcül bir hastalıktır. Dünyada yaklaşık 90-100 bin, Türkiye’de ise 35005000 ALS hastalığına sahip kişi olduğu düşünülmektedir. Toplumda rastlanma sıklığı olarak 100.000 kişide 5 sayısı veriliyor. Sıklık yaşla artar; 40 yaştan önce düşük, 75 yaş civarında ise en yüksektir. Erkekler kadınlardan daha çok etkilenir. ALS bulaşıcı bir hastalık değildir. Ama bazı kişilerde kalıtsal yani ırsi özellik gösterebilir. Tüm ALS hastalarının yaklaşık %10’unda hastalık kalıtsaldır. Bu duruma “Ailevi ALS” deniyor.

ALS risk faktörleri nelerdir?

Risk faktörü, bir insanın bir hastalığa yakalanma şansını artıran bir etkidir. Örneğin; sigara içmek bazı kanser türlerine yakalanma riskini artırır; bu yüzden, sigara içmek kanser için bir risk faktörüdür. ALS için risk faktörleri şunlardır; kalıtım, yaş, cinsiyet, yaşanılan yer ile sigara içmek, kafa yaralanmaları (özellikle tekrarlananları), tarım ilaçlarına, bazı özel toksinlere, formaldehit gibi kimyasallara maruz kalmak, yağ oranı çok yüksek olan diyetler.

Hastalığın nedenleri nelerdir?

Motor nöronların neden fonksiyonlarını yitirmeye başladığı, bilim adamları tarafından bilinememektedir. Aşağıdaki birbiri ile ilişkili birkaç faktörün neden olduğuna inanılmaktadır. Glutamat fazlası, normal dışı protein molekül yığınlarının birikimi, yeterli antioksidan üretememe, motor nöron hücrelerindeki hücrelerde enerji üretiminden sorumlu yapılar olan mitokondrilerin anormal olması, sinir hücrelerinin büyümesi ve yenilenmesini sağlayan, genellikle protein olan moleküllerin doğru üretilmemesi nöronları sarar, onlara destek ve aralarında yalıtım sağlayan glia hücrelerinin etkilerinin neden olduğu düşünülmektedir.

ALS nasıl iyi edilir?

Hastalığın ilerleyişini geri çevirmek mümkün olmadığından, iyileştirmeler hastayı daha bağımsız ve rahat yapmaya ve aynı zamanda ilerlemeyi yavaşlatmaya odaklanır. Birçok ülkede teşhis konulduğunda kişi, bakımı ile aktif olarak ilgilenebilecek birkaç kişiden oluşan sağlık takımı ile işlem yapılır. ALS için geliştirilen diğer iyileştirme yöntemleri de, kişinin daha iyi bir hayat sürmesini ve hastalığın semptomlarını hafifletmeyi amaç edinmiştir.

göstermektedir. Bu konuda son yıllarda yapılan çalışmalarda yüksek kalorili bir diyetin ALS’yi yavaşlatabileceği öne sürülmüştür. Bunların yanı sıra RNAi’in ile genetik çalışmalar yapılmaktadır. SOD1 geninin çalışmasını kontrol alma konusunda yapılan halen devam etmektedir. İnsulin benzeri büyüme faktörü de ALS için araştırılmıştır. Olumsuz sonuçlara olmasına rağmen bazı ülkelerde IGF-1 ile bağlayıcı protein olan Protein 3 (IGF1BP3) ile olan birleşimi ALS’si olan kişilerde kullanılmaktadır.

Neden “buzlu su” dökülüyor?

Bir Kova Buz (Ice Bucket Challenge) kampanyasının yaratıcı 27 yaşındaki Corey Griffin çok yakın arkadaşı Pete Frates ALS’ye yakalanınca bu kampanyayı başlatmıştı. İlginç olan ise Corey Griffin’ in Bir Kova Buz (Ice Bucket Challenge) kampanyasını başlattıktan sonra trajik bir deniz kazasında hayatını kaybetmesi oldu. ALS hastalığı bir sinir sistemi rahatsızlığı sonucunda kasları felç etmekte ve kişiyi yatalak yapmaktadır. Bir kova buzlu su dökülmesinin sebebi de bu şok soğukla birlikte kişi bir anlık kısmi felç yaşamış gibi oluyor. Haliyle Ice Bucket Challenge kampanyasına katılan bir kova buzlu suyu başından aşağı boca edenler, ALS hastaları ile bir anlık da olsa empati yapmış, onları anlamış oluyorlar. Dünyanın çeşitli bölgelerinde ve Türkiye’de özellikle ünlüler başlarından aşağı bir kova buzlu su döküyorlar. Bunu gören vatandaşlar nedir bu bir kova buzlu su dökmenin anlamı diye merak ediyor. Ice Bucket Challenge yani Bir Kova Buz eylemi ALS Hastalığına dikkat çekmek için dünyaca başlatılan bir eylem. Ice Bucket Challenge öncesinde kişi buzlu suyu boşaltmadan önce en az üç isme aynı eylemi yapması konusunda meydan okuyor. Bir Kova Buz (Ice Bucket Challenge) kampanyası ALS hastalığı için bir yardım toplama eylemi. Meydan okunduğu halde başından aşağı bir kova buzlu suyu boşaltmayan ALS hastaları için 100 dolar bağışlıyor. Günümüzde bu durumun sosyal medyada şov haline gelmesi, ALS hastalığına farkındalık yaratmak dışına çıkmaktadır. Bu nedenle bu konuda tüm dünyada ve ülkemizde eleştiriler vardır. Bunların başında farkındalık ve destek yerine yalnızca şovun yapılması, maddi ve manevi desteğin verilmemesi, bazı kişilerin bu durumu yapmasında aslında sakınca olabileceği ve ciddi sağlık sorunları oluşturabileceği, farkındalık yerine ünlü veya ünlü olma yolundaki kişilerin şov yaparak, dikkati hastalık dışındaki noktalara çekmesi eleştisel konulardır.

İlerleyişini Yavaşlatan – Riluzole

Riluzole, ALS’ye özel tek ilaçtır. Hastalığın ilerleyişini yavaşlatır. Riluzole kişinin ömrünü uzatmakla kalmaz, aynı zamanda uygun kişilerde solunum cihazına bağımlığını ya da trakeotominin başlangıcını geciktirir. Bunun dışında hastalığı seyri sırasında ortaya çıkan sağlık problemlerinin iyileşmesine yönelik uygulamalar yapılır. Bunlar başlıca; kas krampları için ilaçlar, kas sertliği (spastisite) için kas gevşeticiler veya BTA, ağızda salya giderilmesi, duygusal durumun desteklemesi, konuşma, yutma ve nefes problemleri ile beslenme güçlüğünün giderilmesi. Ayrıca hayvanlar ve insanlar üzerinde yapılan araştırmalar, kalori kısıtlanmasının yapılan ALS iyileştirmesinin yanlış olduğunu

DOÇ. DR. ALİ KEMAL ERDEMOĞLU

magdergi.com.tr 323


sergi

Alaton’dan Tepe Prime’da Sergi Leyla Alaton’un koleksiyonu Tepe Prime Avenue’da bulunan m1886’da sanatseverlerle buluştu. Koleksiyonundan seçilmiş eserlerden oluşan “Alaca” sergisini, m1886’da yapılan bir açılış ile sanatsever Ankaralılar için paylaşan Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton, “Ankaralılar’ın ilgisi ve sergi hakkındaki görüşleri beni oldukça mutlu etti. Çünkü sanat paylaşınca insana zevk veriyor.” diye konuştu. Oldukça özel eserlerin bulunduğu sergi kokteyli, Leyla Alaton’un davetlilerle yaptığı kısa sohbetler ile devam etti .

324 magdergi.com.tr

NERMİN KILINÇARSLAN

İLKNUR ERTUGAY, DÖNE OTYAN, IȘIL KUTAY, DİLARAM DAĞLI

ALİ - ÖZGE ÇAVUȘOĞLU

LEYLA ALATON


MURAT ÇELİK, KAAN AKDOĞAN

FERAY, CEYLİN CANDAȘ

SANEM YÜRÜR

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

REHA - YEȘİM TANDOĞAN

GÜLİN - EMRE DÖKMECİ

BERCİS AÇIKALIN

magdergi.com.tr 325


sergi

‘‘Alaca’’ Sergisiyle Eğitime Destek Leyla Alaton’un koleksiyonundan oluşan“Alaca Sergisi”, Tepe Prime Avenue’da yer alan m1886 Sanat Projeleri’nde Darüşşafakalılar’ı bir araya getirdi. Sosyal sorumluluk projelerinde adını sıkça duyduğumuz Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton’un koleksiyonundan oluşan “Alaca Sergisi “kapsamında Darüşşafaka Ankara buluşması gerçekleşti. Tepe Prime Avenue’da yer alan m1886 Sanat Projeleri’nde Darüşşafaka Üst Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu birçok seçkin davetli bir araya geldi. Ankaralı koleksiyoner ve sanat severlerin de ilgiyle takip ettiği sergi, eğitime verdiği destek ile adından söz ettirmeyi başardı.

lası için Daha faz /MAGonline m o .c facebook

326 magdergi.com.tr

GÜRSEL DEMİROK

SERTAÇ ÖKDEM

İNCİ AKSOY

BURÇAK KARAKAYA, SEZİN DEMİRCİOĞLU

Leyla Alaton’un özel koleksiyonundan seçkilerin yer aldığı “Alaca” isimli sergide, Darüșșafaka kız öğrencileri yararına t-shirt ve katalog satıșı gerçekleștirildi. MERVE ARSLAN

ZEKERİYA YILDIRIM


23 EYLÜL 2014 SALI 20.30 Konserimiz ücretsizdir. Dileyen müşterilerimiz işletmelerimizden rezervasyon yaptırabilir.

AvenueTepePrime

Tepe_Prime

Tepe_Prime

tepeprimeavenue

tepeprimeavenue


sergi

AÇEV’den Yardım University of Pennsylvania’da Politika ve Ekonomi Bölümü’nde okuyan Ege Özyeğin, Swissotel’de özel bir fotoğraf sergisi düzenledi. “Dalgaların Tonu” adı altında düzenlenen sergide on beş eser yer aldı. Ege’nin mavisi, Latin Amerika’nın güneşinde parlayan renkler, muhteşem bir komposizyonla Ege Özyeğin’in gözünden hayat buldu. Elde edilen gelirin AÇEV’in Soma’da yaptığı projelere aktarıldığı sergiye Özyeğin ailesinden Ateş - Gül Özyeğin, AÇEV adına Filiz Öztürk Nevin İlhan, Ege Özyeğin’in arkadaşları katıldı. AÇEV ile sosyal sorumluluk projesini hayata geçiren Ege Hanım’a arkadaşları büyük destek verdi. FİLİZ ÖZTÜRK, NEVİN İLHAN

lası için Daha faz /MAGonline .com facebook

328 magdergi.com.tr

MEHMET DÜREN, ALARA BAĞZIBAĞLI, CAN ÇAKIR

ATEȘ - GÜL ÖZYEĞİN

EGE ÖZYEĞİN


magdergi.com.tr 329


tatil

YAZ RAPORU

MİKONOS BODRUM ÇEȘME Yazan: Beril Çavușoğlu

Ayıptır söylemesi; bu yaz bir buçuk ay tatil yaptım. İki aylık “Yaz” sayısı olduğu için rahattım. Dergiyi çıkarttık ve Temmuz başında hemen soluğu Bodrum’da aldım. Eylül hazırlığı için dönene kadar da kaldım. Bir ay Bodrum, yaklaşık on gün Alaçatı ve sadece üç gün Mikonos’taydım. Ancak birlikte gittiğimiz arkadaşlarım da, ben de Mikonos’u dilimizden düşüremedik. Duyan da sanar ki; bir ay Mikonos’ta kaldık, çok az Bodrum, biraz da Alaçatı’daydık... Eğlenmeyi, “sosyalleşmeyi” öyle özlemişim ki… Bu yazımı o yüzden Mikonos’ta gezmeye ayırdım; birazcık Bodrum ve Alaçatı’nın “gezme” yerlerinden bahsettikten sonra… 330 magdergi.com.tr


BODRUM DÜŞÜŞTE Bu yazın ilk yarısında genellikle pek çok kişi Amerika’yı tercih etmişti. Bazıları çocuklarını yaz okuluna götürmek için bazıları da biraz daha rahat etmek ve sanırım izole kalıp kafa dinlemek için tercih etmişlerdi. Neyse burada kalanlar için de Bodrum’un bence pek eski tadı yoktu. Tabi ki deniz, tekne, balıkçı, doğa olayı harika da... Sosyalleşmek ve eğlence anlamında biraz sıkıcıydı. Yalıkavak Palmarina muhteşem tekneleri (hatta küçük gemicikleri) misafir ediyor olsa da, vakit de burada çok geçmiyordu. Biraz mağaza baktıktan sonra Dolce & The Agency’de belli günlerde birkaç saat Kürşat Başar ve Orkestrası’nın performansını dinlemeye gidiyorduk, o kadar. Türkbükü iyice bitmişti. Maki’nin önü bu sene de Flamingo Restaurant ve Pop Kulüp olmuştu. Oralar fena değilse de yaş ortalaması pek çok yerde çok küçüktü. Daha ehliyet alma yaşı tutmayan çocuklarla doluydu birçok mekan. Bodrum Marina’da iyi sanatçıların olduğu akşamlar keyifli oluyordu. Oradan çıkıp New Old’a gidiyorduk, eğleniyorduk. Ancak tanıdık kimse olmuyordu. (Mikonos’ta bile sürekli tanıdık görüyorduk.) Bence bu yaz Bodrum’un en güzel mekanı Mandarin Oriental ve Juju Beach’ti. Özellikle hafta sonları günbatımı partileri için gelen, benim de çok sevdiğim Buddha-Bar, Hotel Costes

gibi mekanların DJ’leri Claude Challe, Stéphane Pompougnac gibi dünyaca ünlü isimlerin performansıyla herkes biraz hareket eder gibi olsa da bir Mikonos gibi olmuyordu. Sanırım biz eğlence anlayışımızı kaybetmişiz. Artık hiç dansedilen mekanlar yok. Ben de çok kulüpçü bir tip değilim ama özlüyorum, müzikle salınmayı... Burada herkes elinde bardak, “kal gelmiş”cesine durduğu yerde duruyor. (Hani hafif de kasılı kalmış gibi.) Sanki bitse de gitsek dercesine memnuniyetsiz ifadelerle... ALAÇATI’NIN MEDENİYETİNE BAYILDIM Yükselen trend Alaçatı’yı ben de her sene daha çok seviyorum. Medeniyetine bayılıyorum. Herkesin anlaşılabilir dilde konuştuğu, plastik sandalyelerin olmadığı, “sörf” kültürünün yaşam biçimine karıştığı, Bodrum’a inat her an bir kazıklanma durumunun yaşanmadığı, çok rahat ve medeni bir yer... İnsanları bir başka huzurlu, mutlu, samimi... Çok hoşuma gidiyor. Hacı Memiş’in dar sokaklarında her an keşfedilebilecek bir şeyler olduğunu bilme hissi... Manastır Otel’de akşamüstü havuzun içinde şezlong keyfi... Bu sene açılan Mancar Restaurant’ın hoş atmosferinde akşamları daha önce hiç tadılmadık yeni bir lezzeti daha hafızaya kaydetmek... Akşamları kendi yaşıtlarımın da olduğu Alarga’da, birçok tanıdığı görmek ve kaliteli müzik dinlemek...

magdergi.com.tr 331


tatil

KEYİF ADASI MİKONOS On yıl önce ilk kez on arkadaş gitmiştik; Mikonos’a… Hayatımın en eğlenceli tatiliydi. O zamanlar Türkler tarafından pek bilinmiyordu. Şimdi artık gitmesi de çok kolay; Bodrum’dan da, İstanbul’dan da direkt uçuş var, hem de bir saat mesafede. Üstelik çok da uygun fiyata… Gerçi biz bir arkadaşımızın özel uçağıyla gittik kırk dakikada, tabi daha da rahat oldu… Tarihçesi Enteresan Agatha Christie’den Madonna’ya, Elizabeth Taylor’dan Shakira’ya birçok ünlü ismin ve dünya jet sosyetesinin uğrak yeri olan plajları, yemekleri ve renkli gece hayatıyla ünlü bir ada Mikonos. Peki; zamanında elektriği bile kısıtlı olan, eşeklerle ulaşım sağlanan daracık sokaklı bu ada ultra lüks otellerin, dünyanın en çılgın partilerinin düzenlendiği bir hale nasıl dönüştü? Daha da önemlisi geçmişten günümüze nasıl popüleritesinden hiçbir şey kaybetmeden kaldı? 1910 yılında ilk defa adından bir gezi rehberinde bahsedilen Mikonos, 1922’de haftada üç defa teknelerle ulaşılabilen az sayıda Yunan Adası’ndan biri oldu. 1934’te

332 magdergi.com.tr

Güzel Sanatlar Okulu’nun açılmasıyla birçok heykeltraş, ressam ve yazarın uğrak yeri haline gelmeye başladı. Ancak 1950’lerde Sophia Loren, Brigitte Bardot ve Maria Callas gibi ünlülerin Mikonos’a gelmeleri, ardından 1960’lı yılların başlarında Elizabeth Taylor ve Grace Kelly’nin adaya ayak basmalarıyla beraber Mikonos dünyada birçok insan için hayalleri süsleyen bir tatil rotası haline dönüştü. 1970’lere başlanırken Mikonos’un küçük bir havalimanı olmuştu bile. Bu sayede New York’un efsane kulübü Studio 54’ün dört tarafı denizlerle çevrili bir versiyonu haline geldi. Günümüzde ise Mikonos sahilleri, küçük beyaz evleri, unutulmaz günbatımı manzaraları ile kısa bile olsa görülmesi ve eşsiz eğlencenin tadına varmak isteyenlerin uğraması gereken yerlerin başında geliyor. Bu yaz benim de tatil rotalarımdan biriydi Mikonos. Üç gün boyunca muhteşem denizin, güneşin, sınırsız eğlencenin ve lezzetli yemeklerin tadını çıkardım. İşte sizin için seçtiğim ve mutlaka gitmelisiniz dediğim ilk beşi yazdım… Gerisini sizin keşfinize bırakıyorum…


NAMMOS En popüler ve havalı plaj burası. Zaten önündeki teknelerden hemen farkediyorsunuz. Türkler’e de sıklıkla rastlıyorsunuz. Öncelikle dikkat etmeniz gereken birkaç nokta… Rezervasyon şart çünkü gerçekten çok kalabalık. Şezlong 45 Euro. Kadınların Missoni plaj kıyafeti giymesini ve isim-soyadlarının baş harfi işlenmiş Goyard çanta takmasını öneririm. (Zorunlu değil tabi ki ama iki kadından biri öyle olduğu için kendinizi yabancı hissetmeyin diye uyarayım dedim.) Yorgun gitmeyin çünkü dinlenme şansınız pek yok, müzik ve ortam o kadar keyifli ki akşamüstü başlayan partide havaya girip akşam yemeğinizi kaçıracak kadar dans ediyorsunuz. Yemekleri müthiş; lezzeti de sunumu da… KALUA Plajı muhteşem, ambiansı çok hoş, yemekleri yıkılıyor ve en güzeli herkesle yapışık hareket etmeniz gerekmiyor. Çok kaliteli buldum. Kesinlikle bir öğlen yemeğinizi burada yiyin ve bir plaj gününüzü buraya ayırın. INTERNI Modern ve şık… Gelenler de öyle… Ben etrafa bakmayı da severim; giyinmiş, özenmiş, hoş insanlar görmeyi (tabi ki kıroluk boyutunda abartmış olanları değil)… Yemekleri de çok iyi… O yüzden ister barına ister restoranına gidin derim. NOBU-BELVEDERE OTEL Dediğim gibi güzel yemek dışında, güzel insan görmeyi de severim, bir de ferah mekanları… İşte bu yüzden Belvedere Otel’in içinde yer alan ve havuzun etrafında bulunan Nobu; tam da bana göreydi. Üstelik NY’taki Nobu’lar da favorilerimdendir.) Yaz boyunca özlediğim Uzakdoğu yemeklerinin lezzeti de işin cabası… CAPRICE Veee seneler önce gittiğimden bu yana hiç unutmadığım; Caprice… Enfes kokteylleri, müziği, manzarası, ambiyansı ile günbatımı ve yemek sonrası için harikadır. Mikonos’un bir klasiğidir. Hatta burada yel değirmenleri ile Küçük Venedik manzarasının fotoğrafını çekmeden Mikonos’a gittim denmez! Belki bu yazdıklarım size ilham olur, belki Eylül’de küçük bir kaçamak yaparsınız ya da gelecek yaz için programınıza Mikonos’u da eklersiniz. Bol keyifli günler diliyorum... magdergi.com.tr 333


sergi

İki Yürek İki Dokunuş İki kadın sanatçı Gülten İmamoğlu ve Arzum Onan Aslantuğ’a ait sergi, Türkiye’nin ilk Sanat Oteli Casa Dell’Arte Otel’de düzenlendi. Sanatçı Gülten İmamoğlu-Arzum Onan ve Küratör Gizem Tatlıcı-Zerrin Ulusman’ın iş birliği ile düzenlenen “AOGİİki Yürek İki Dokunuş” adlı sergi, Türkiye’nin ilk sanat oteli Casa Dell’Arte Bodrum’da düzenlendi. Cemiyet ve iş yaşamının seçkin simalarının katıldığı davette konuklar, eserleri yakından inceleme fırsatı yakaladılar. Kadının tüm hallerini, heykel biçimsel boyutuyla ifade eden Arzum Onan Aslantuğ’un eserleri İstanbul’dan sonra ilk kez Bodrum’da sergilendi. ARZUM ONAN ASLANTUĞ

334 magdergi.com.tr

ZEYNEL ABİDİN - EMİNE ERDEM

ZAFER KOZANOĞLU, BERNA ÜLGER CEYLAN

GÜLTEN İMAMOĞLU


GÜLTEN İMAMOĞLU, ARZUM ONAN ARSLANTUĞ, DEVRİM ERBİL, GİZEM TATLICI, AHU SERTER

lası için Daha faz /magdergi m o twitter.c

FİGEN KIRAL

MERAL İKİZLER

ESRA KAKTÜS

MERAL YAZICI

magdergi.com.tr 335


röportaj

Modern Çağ’ın Dervişi Yurt içi ve yurt dıșında “İllüzyonu Așmak” konulu eğitim ve motivasyon seminerleri ile binlerce kișinin hayatını değiștren Metin Hara ile içimizdeki bedensel ve ruhsal enerjiyi harekete geçirmenin sırlarını, kitabı “Yol”u ve merak edilen her șeyi konuștuk. 336 magdergi.com.tr


M

odern Çağ Dervişi Metin Hara kimdir? Kendinizden bahseder misiniz?

Metin, aslında hepimizden, aramızdan biri. Bolca aşık olan, iyi bir evlat olmaya çabalayan, insanlara yardım etmeye çalışan, gülen, ağlayan, inişleri ve çıkışları olan bir insan. Ama aslında en büyük fark çok uzun süredir kendi içindeki bir yolculuk olan farkındalığı için yatırım yapan bir insan. Bugün de aslında diğerlerinden tek farkım bu yatırımımın meyvelerini topluyor olmam. Çoğu insan benim çok özel güçlerim ya da çok özel bir durumum olduğunu düşünse de ben hiçbir zaman bunun böyle olduğunu söylemiyor ve düşünmüyorum. İnsanlar kendilerine emek verdikçe, insan bedenin ve yeteneklerinin hayallere sığmayacak ölçüde büyüdüğünü deneyimleyecekler.

İnsanlar neden size ‘Modern Çağ Dervişi’ diyorlar?

Bu aslında benim kesinlikle kendi kendime koyduğum bir şey değil. Benim, 2007-2008 yıllarında, Ankara Uluslararası Film Festivali’nde derviş rolüyle ödül almamla oturan bir yakıştırma. Orada insanlar röportaj yaparken veya beni çağırırken genelde bunu kullanmaya başladılar. Ben kendimi tanımlamakta çok zorlanıyordum. Aslen fizyoterapistim. Şimdi yazarım. Tam olarak kişisel gelişimci değilim o nedenle basınla ilgili bu sıfatları kullanırken ya tamamını algılayamıyor, tam anlamıyla kendimizi anlatamıyorduk, eksik kalıyordu ya da yanlış yönlendiriyordu. O yüzden “Yeni Çağ Dervişi” oturdu. İnsanlar bunu çok kullanmaya başladı. Bu aslında beni oldukça iyi anlatıyor. Derviş; bir yandan iddialı gibi gözükse de sufizmdeki en iddiasız mertebe sadece hakikat yoluna çıkmış olan kişiye deniyor. O nedenle bir iddia yok. “Yeni Çağ Dervişi” de demek aslında eski, tutucu yapının içerisinden tam tersi; arkadaşlarıyla eğlenen yani kıyafetleri, yaşam tarzı son derece modern olan ama bir şekilde yine de içsel yolculuğuna devam edebilen bir insan demek. Yani hayattan kopuk tekkede bir derviş yok da sizler gibi okuyucular gibi işinde gücünde, elinden geleni yapan kurumsal bir yapı içerisinde yaşayan ancak içsel yolculuğunu da sürdüren birisi var.

İyileştirme beceriniz olduğunu ne zaman ve nasıl fark ettiniz?

Aslında burada daha düzgün cevaplamak gerekiyor. Benim iyileştirme becerim kendi üzerimde var. Benim yaptığım şey insanları iyileştirmek değil; insanların kendilerini iyileştirebilecek mekanizmalarını tetiklemek. İnsanlar genelde çok mistik veya inanılmaz şeyler duymak istiyorlar. Bunlara inanmayı çok istiyorlar ama inanın bizimle beraber bu yolculuğa çıkmış olan seanstaki insanlar, aslında içeride sihirli değnek olmadığını adım adım ödevlerle, yapılan egzersizlerle, farkındalık için yapılan yatırımlarla klinik tabloların değiştiğini görüyorlar. O nedenle her insanın içindeki enerjiyi kullanıp kendisi üzerinde iyileştirici gücü olduğunu iddia ediyorum ve bunun için eğitmeye başlıyorum. Benim kendi yolculuğumda bunu fark etmem on iki yaşımda oldu ve insanlara da benim özel biri olmadığımı ve egzersizleri yapan herkesin bu özellikleri kullanabileceğini anlatmak için ilk eğitimim olan “İllüzyonu Aşmak”ı tasarladım.

Bu özelliğinizden bahsettiğinizde yakınlarınızın ve diğer kişilerin size olan tepkileri ne oldu? Tabii ki içsel yolculuğuma ilk çıktığımda bazı şeylerin farklı olabileceğini söylediğimde yakınımdaki insanlar çok fazla

beni anlamadı. Ailem bana karşı çıkmadı ancak tam olarak anlayamadıkları için destek olmakta da zorlandılar. Yakınımdaki arkadaşlarımın da bunu çok iyi anladıklarını söyleyemeyeceğim. Ancak bu öyle bir şey ki, ateş elinizi yakmıştır. Etrafınızdaki herkes ateş sıcak değil dese de siz bir deneyim yaşamışsınızdır ve bu hakikattir. Yaşadığınız deneyimin gerçeğiniz olduğunu bilirsiniz. O nedenle bende içsel yolculuğumun peşinde koşmaya çalıştım.

İşinizi ne zaman profesyonelliğe döküp; ben oldum dediniz?

Aslında profesyonelliğe dökmem, ben olmadım sonucu oldu. İnsanlar, şunu anlamalı ki ben burada tabii ki kendimle ilgili çok yol kat ettiğimi düşünüyorum ama belki bunun yüzlerce kat yolu da var. O nedenle ben oldum, demem. Sadece profesyonel anlamda ilk 18 yaşımda eğitimler vermeye ve birebir insanları almaya başladım. Bunlar genelde bir yardım vakfı içerisinde, çok maddi kar amacı gütmeyen durumlar şeklinde cereyan ediyordu. İnsanlar sonuç aldıkça ben de kendimi geliştirdim. Ben insan gördükçe geliştim. Onlar gelişti. Sistem gelişti. Ancak ben oldum demem. Ben ancak yoldaki bir yolcuyum.

Yaptığınız işi tam olarak nasıl tanımlıyorsunuz ve teknikleriniz neler?

Bunun Batı tıbbındaki ismi “Tamamlayıcı Tıp” ama Türkiye’de bu konudaki hukuki düzenlemeler henüz çok açık ve net olmadığından “Bütüncül veya Tamamlayıcı Tıp” olarak henüz kullanamıyoruz. Ama yaptığım şey, kişisel gelişimin çok ötesinde. Çünkü, bu bir ilgi alanıyla ya da bir inançla alakalı değil, tamamen bilim temeli üzerine kurulmuş. Hormonların, psikolojinin, fizyolojinin, omurganın sağlığı ile ilgili pek çok şeyi devreye sokuyoruz. Kullandığım teknikler içerisinde aslında bütün dünyada kullanılan teknikler de var; bizim kendimize özgü tekniklerimiz de var. Ama “İllüzyonu Aşmak” mesela ilk etaptaki teknik tamamen özgü bir öğretidir. Dışarıdan alınıp komple eğitim olarak burada paketlenip verilen bir eğitim değil; tamamen benim bu yolculuk esnasında öğrendiğim binlerce teknikten hangisi bana ve insanlara daha uygun daha kullanılabilir, daha eğlenceli, daha sonuç odaklı olabilirin süzülmüş ve biraz filtrelenmiş hali.

“Doğu tıbbının öğretilerinden de destek alınması gerektiğini söyleyen Batı tıbbının saygın bir üyesi olan bir fizyoterapistim.” Hayatınızın babanızın trafik kazası geçirmesi ve ardından fizik tedavi süreciyle değişmiş olduğundan bahsediyorsunuz. O dönemi biraz anlatabilir misiniz?

Bir gün evde oturuyorum, bir polis memuru beni arıyor ve babanız neredeyse ölü durumda bir trafik kazası geçirdi isterseniz gelin alın, diyor. Ancak büyük ihtimal siz gelip alana kadar ölüsünü almış olabilirsiniz. Lütfen hazır olun, diyor ve kapatıyor. Orada tabii çok büyük bir şok yaşıyorum. O süreçten sonra hayatımda durağan zannettiğim ve orada sabit duracak zannettiğim her şeyin aslında o kadar da sabit olmadığını hayatta bir çok travma zannettiğim şeyin aslında travma olmadığını anlama şansım oluyor. Süreçte babam aylarca yoğun bakımda kalıyor. Bunun birçoğu, yaşayıp öleceğine karar verilemediği bir durum. Sonrasında çok uzun süren bir fizik tedavi süreci oluyor. Orada babamın belden aşağısındaki bir

magdergi.com.tr 337


röportaj

sürü kırığından dolayı paramparça olmuş bedeninin tekrar inşa edilişini, azim, çalışma ve insancıl duygularla neler yapılabileceğini birebir gördükten sonra bende fizik tedavi okumaya karar veriyorum.

hücrelerinin doksan günde bir tam olarak dönüp yenilendiğini biliyoruz. O nedenle vücudun büyük oranı sürekli bir yapım ve yıkım esnasında kendini yeniler. Ve bu yenilemeyi kontrol edip müdahale edip istediğimiz noktaya yönlendirmek en önemli husus.

Batı tıbbı mı Doğu usulü şifacılık mı? İyileşme sürecinde hangi yöntem daha hızlı ve başarılı sizce?

En çok hangi şikayetlerle kapınız çalınıyor?

İyileşme yönteminde Batı tıbbının hızı su götürmez bir gerçek. Kesinlikle Batı tıbbı çok daha hızlıdır. Bugün mide bulantısı olan bir insana tak diye ilacı verip iğneyi yaparsınız hemen geçer; tümör çıkar neşterle alırsınız. Doğu tıbbı usulü şifacılık demezdim yine Doğu Tıbbı derdim. Çünkü Doğu’daki her şey böyle hurafe halinde değil. Batı tıbbı yaklaşık 200 senelik bir tıp, Doğu tıbbı yaklaşık 7000 senelik bir tıp. O nedenle Doğu tıbbına da haksızlık etmemek gerekiyor. Batı tıbbı hızlıdır. Ama Doğu tıbbı uzun vadede insanların sağlığını daha bütüncül görür ve daha başarılıdır. Yani Batı tıbbı yaptığı uygulamalarla bir organı kurtarırken insana çok daha büyük hastalıklar getirip yan etkilere sebebiyet verebiliyor. Doğu tıbbı bu konuda biraz daha yavaş ve hantal olmasına rağmen uzun vadede çok daha iyi.

“İçindeki çocuğu besleyerek, canlı, olabildiğince samimi ve basit şeylerle mutlu olan bir insanım.” Çok basit bir şey söyleyeyim; Batı tıbbı depresyona girdiğinde hemen antidepresan verir; Doğu tıbbı ise antidepresan yerine fiziksel egzersizler verir, meridyen terapileri yapar. Belirli bölgeleri iyileştirir. Psikolojisine bakar o nedenle antidepresan aldığınızda hemen iyileşirsiniz ama uzun vade iyileşme Doğu tıbbı ile olur. Bana sorarsanız en iyi tıp modeli ne derseniz? İkisinin karışımıdır diye cevaplarım. İnsanların algısını yönetmek çok önemli burada. Ben annem ve babamın hastalıkları boyunca Türkiye’de en iyi Batı tıbbı doktorlarından en iyi iyileştirme yöntemlerinin örneklerini aldırıp; onlara yapılabilecek en iyi müdahaleleri yaptırmak için çabalamış bir insanım. Batı tıbbındaki eksikleri görüyor olmam tamamen hurafe şifacılıkla bir şeyleri çözmeye çalışıyor olmam demek değil. Ben ne olursa olsun tamamen Batı tıbbının içerisinde olan; ancak Doğu tıbbının öğretilerinden de destek alınması gerektiğini söyleyen Batı tıbbının saygın bir üyesi olan bir fizyoterapistim.

İnsan bedeninin kendini yenileme kabiliyetinin olduğunu söylüyorsunuz. Bu gerçek midir?

Bu aslında ilginç bir soru. Bugün pozitif de negatif de düşünüyor olursanız kolunuz kesildiğinde bir şey sürseniz de sürmeseniz de kolunuz iyileşecektir. Bugün akciğerlerinize enfeksiyon varsa öksürmeye çalışacaksınız ve o enfeksiyonu atmaya çalışacaksınız. Bugün kemiğin yapımı osteoblast, yıkımı osteoclast. Her saniye kemiğiniz yapılır ve yıkılır aynı anda. Epitel hücreleriniz derinizin en üst kısmı yapılır ve yıkılır, her saniye saçınız yapılır ve yıkılır. O nedenle bunun olmadığını söylemek zaten bilime ve hakikate karşı çok büyük bir saygısızlık olacaktır. İnsan bedeni kendini yeniler. Asıl tılsım bu yenileme içinde söz sahibi olup istediğimiz yönde yenileyebilmesidir. Sonuçta bugün baktığınızda kanser olan hastalar üç sene evvel kanser değildi. Beden kendini yeniledi ve yeni beden kanserli oldu. Bugün baktığınızda suratınızda kırışıklık yoktu, beden kendini yeniledi artık kırışıklık var. Bugün baktığınızda biri çok zayıftı beden kendini yeniledi, şimdi kilolu ve diyabet hastası oldu. Beden her saniye yeniler. Kırmızı kan

338 magdergi.com.tr

Genelde kanser hastaları çok fazla var. Kas rahatsızlıkları var. Panik Atak hastaları var bu insanların çoğunun en büyük problemi bağışıklık sistemlerinin çökmüş olması. Bizimde vermiş olduğumuz eğitimlerde yapılan egzersizler uzun vade uygulandığında bağışıklık sisteminin, psikolojik ve fizyolojik durumun, bariz bir şekilde pozitif yönde etkilendiğini ve iyileşmenin ivme kazandığını söyleyebiliriz.

Danışanlar bu odadan içeriye girince nelerle karşılaşıyor?

Aslında karşılarında son derece rahat bir insan buluyorlar. Çok tipik bir terapist ya da fizyoterapist bulmuyorlar. Son derece canlı, onları dinleyen, bazen onlara biraz sert konuşan ama onların uyanışını sağlamak için alternatif yollara başvuran biri var. Çok tipik bir üslup ya da yapı hiçbir zaman yok, zaten başarının sırrı da burada yatıyor. Çünkü bugün Batı tıbbının tipik öğretilerinin bir çoğunun, ne yazık ki Batı dünyası insanını mutlu ve sağlıklı edemediği görüldü. Burada o nedenle, o anda durum ne gerektiriyorsa onunla karşılaşıyorlar.

Fiziksel sorunları olan kişilerle ilgilendiğinizi biliyoruz. Ruhsal açıdan sıkıntı yaşayan kişilere de yardımcı oluyor musunuz? Hangi teknikleri uyguluyorsunuz?

Ruhsal açıdan derken bu psikolojik anlamdaysa burada bir psikiyatrist ile tedavi görüyorsa bizde paralel süreçte elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Ama burada benim eğitimim psikiyatri üzerine olmadığı için ağır psikiyatrik vakalarda ben yardımcı olmuyorum. Daha hafif durumlarda yan yardımcı olarak bize başvurduklarında genelde beyin dalgalarını düşürmek, algıyı ve odak noktalarını değiştirmek belirli hormonal şeylerin dışarıdan hiçbir kimyasal almadan değiştirebilecek bazı hareketler yaptırmak, omurga sağlığını düzelterek morale, bunun etkisini anlatmak gibi birçok farklı teknik uygulanıyor. Gelen kişiye göre her şey tamamen değişebilir.

“Etrafınızdaki herkes ateş sıcak değil dese de siz bir deneyim yaşamışsınızdır ve bu hakikattir.” Kitap yazma fikriniz nasıl ortaya çıktı?

Aslında bu kitap çok uzun süredir yazacağımı bildiğim bir kitaptı. Ancak bu süreçte hem benim olgunlaşma sürecim hem de kendi içimdeki yolculukta bazı yollar kat edilmeliydi. Altı-yedi senedir kitap yazmam bekleniyordu. İnsanlar da istiyor ben de düşünüyordum. Ancak çok yoğun çalışmalar, aylar süren eğitimler, randevular ve genelde ajanda hep dolu olduğu için hiçbir zaman, zaman bulamadım. Ama nihayetinde on dört senedir vermiş olduğum “İllüzyonu Aşmak” eğitiminin kitabı olan “YOL” yazıldı. Yaklaşık bir buçuk sene sürdüğünü söyleyebilirim. Tam anlamıyla hazır olan, benim her hafta anlattığım konular olsa bile çok büyük hassasiyetlerle içine bazı şifreler yerleştirerek, okuyucunun aklını karıştırmadan, kafasında oluşabilecek bütün soru işaretlerini çözümlemeye çalışarak ve teknik anlamda onları yola çıkaracak bir kitap yazmayı hedefledim. Umuyorum öyle olmuştur.


Üç kitaptan oluşacak “Aşkın İstilası” serisinin ilk kitabı “Yol”dan biraz bahseder misiniz?

“YOL”, iki hatta üç tane içsel yol içeriyor. Bir tarafı tamamen teknik anlamda ve teorik. Bu taraf tamamen bilimsel ilerliyor ve tamamen insanı bilimle yapılacak sürece hazırlamaya çalışıyor. Genellikle içsel yolculuklardaki en büyük sıkıntı, insanların sol beyninin yani mantıkçı tarafının bu yola çok fazla rıza göstermemesidir. O nedenle çoğu insan romantik bir şeylere inanıyor ve gelip bir de hayat var diyor. Biz böyle diyenlerden değiliz. Bir de hayat var, değil. Tek bir hayat var. Bunun içerisinde içsel yolculuk var, gönül var, mantık var, hepsi var. O nedenle teorik kısım tamamen sol beyin ve mantığa hitap ediyor. Duygusal bir kısım var .İlahi aşkı anlatan bir kısım, bu tamamen sağ beyine hitap ediyor. İnsanların hayal gücüne ve bir parça olsun içsel duygularına hitap eden daha derin bir kısım. Üçüncü kısım ise çok ruhsal bir kısım ki tekniklerle insanların bütün bu öğrendiklerini yaşama geçirmeyi hedefliyor. Yani bugüne kadar yapılmamış bir sistemle mantık, hayal gücü ve ruh teknikle birleşip; insanlarda tam anlamıyla değişim yaratıyor. Hepimiz birçok şeyi okuduk ve bu romantizme çok inanmayı istedik ama hayatımızı değiştirmeye gelince hepimiz eski hayatlarımıza geri döndük. Yolu okuyup ödevlerini yapan hiçbir okuyucu o kitabın kapağını açan okuyucuyla aynı kişi olmayacak.

alkışlanmaktadır. Hatta bir çoğuyla işbirliği halinde çalıştığımız söylenebilir.

Fizyoterapist ve yazar kimliğiniz dışında kendinizi nasıl tanımlarsınız?

Aslında sadece yolcu derdim. Sadece içsel yolunda ilerlemeye çalışan, hayalperest, içindeki çocuğu öldürmemiş, bir çocuktan daha fazla bir şey demezdim. Çünkü diğer hepsi fizyoterapist ve yazar senin yaptığın bir şeyle alakalı. Ama yolcu, hayalperest bir çocuk sadece olduğun şeyle alakalı. O kimlikler yarın öbür gün çıkabilir ama altında yine Metin kalır. Ben, Metin ile ilgili bir şey sorduğunuzu düşünerek ona göre cevap verdim.

“Etrafınızdaki herkes ateş sıcak değil dese de siz bir deneyim yaşamışsınızdır ve bu hakikattir.” Devam kitaplarında hangi konuları ele alacaksınız?

İkinci kitapta işin rengi çok fazla değişecek. Çok daha derin konulara hazırlıyor olacağım insanları. Şu anda yaklaşık 100.000 tane YOL okuyucusu olduğunu biliyoruz. Bu sadece iki ayda olan bir şey ki bunun artacağını biliyoruz. Bu nedenle kitlesel anlamda bu insanların bir çoğu hayatını değiştirmeye başladı bile. İkinci kitapta, bu değişmekte olan ruhlar için, içindeki benle tanışma var; oldukça yüksek titreşimli birkaç meditasyon ve doğa ile hayvanlarla bitkilerle iletişim var. Sessizlik var. Geleceği şekillendirme var. İkili ilişkilerde enerjini koruma ve bir şekilde kalbini dinleme var. Birçok farklı konu da daha derin bir şekilde ele alınacak.

Sizi diğer fizyoterapistlerden ayıran özellikleriniz?

Aslında diğer fizyoterapistlerden ayıran çok basit bir özellik benim bütüncül bakıyor olmam. Bizim aldığımız eğitim gereği kas, sinir sistemi, iskelet sistemi üzerinde uzmanlaşırız. Genelde insanlar sadece teknik olarak nasıl bastığına nasıl durduğuna bakar. Ama biz neden öyle durduğunun psikolojisi üzerinde de çalıştığımız için tipik bir fizik uygulamasının ve psikoloğun yaptığı şeyin ikisinden de yardım alarak çok daha hızlı dönüşüm sağlamayı amaçlıyoruz.

Doktorların size bakış açısı nedir?

On dört senedir bunu yapıyorum ve tek bir doktorla bir problem yaşamadım. Sonuçta bende Çapa mezunu bir fizyoterapist olduğum için bizde etik duruş çok çok önemlidir. Ben hiçbir doktorun yaptığı işleme ve uzmanlık alanına karışmam. Onlarda artık zaten on dört sene içerisinde birçok doktor, ortak hastayı aldığımız için, birebir bir yerde gördüğünde ya da uygulamalarım, basın ve sempozyum aracılığıyla tanıma şansı buldu. Doktorlar, ne yazık ki ve ne güzel ki kişisel gelişimcilere çok sıcak bakmıyorlar. Çünkü burada tıbbi bir eğitim ve etik duruş söz konusu değil. Ama benim yaptığım şeyler, bugün Türkiye’deki dev hastaneler, çok ünlü ve başarılı doktorlarca

Günlük yaşantınızda bir gününüz nasıl geçer?

Çalıştığım günler oldukça yoğun olduğu için tatil günlerimden bahsedeyim. Aileme vakit ayırmayı oldukça çok seviyorum. Özellikle annemin en son rahatsızlığından sonra babamda bir süreç atlattı. Onlarla hep beraber zaman geçirmek muhteşem oluyor. Ablam ve onun oğlu Leo, yeğenim, en büyük keyfim. Olabildiğince Leo ile vakit geçirmeye çalışıyorum. Yeğenim, babam ve ben üç nesil olarak oldukça güzel zaman geçiriyoruz. Beraber yüzmeye gidiyoruz, eğleniyoruz. Şakalar yapıyoruz. Leo peşimden koşuyor aslında. İçindeki çocuğu besleyerek, canlı, olabildiğince samimi ve basit şeylerle mutlu olan bir insan olduğumu söyleyebilirim.

MAG okuyucularınıza önerileriniz nelerdir?

MAG okuyucularına birkaç tavsiyem olur. Aşırı kafein tüketiminden uzak dursunlar. Kitaptaki anlatmış olduğum derin sufi nefeslerini yapabilirler. Bunlar hayatlarında hormonal ve psikolojik olarak etkili olacaktır. Ve ne yaparlarsa yapsınlar, dışarıda başarıya verdikleri önem kadar içsel yolculuklarına kendi farkındalıklarına da yatırım yapsınlar. Çünkü uzak vadede tek kalıcı mutluluk, içsel attıkları adımlarla olur.

magdergi.com.tr 339


davet

Angelino Cafe & Bistro’da Parti Hacker Group Yönetim Kurulu Başkanı Emine Ersan’a kuzenleri Ersan ve Eda Bildiricioğlu tarafından sürpriz bir doğum günü düzenlendi. Palmarina Old City’de bulunan Angelino Cafe & Bistro’da düzenlenen geceye cemiyet hayatının seçkin isimleri katıldı. Davetliler gece boyunca canlı müzik eşliğinde keyifli vakit geçirmenin tadını çıkardılar. Gecenin ilerleyen saatlerinde Emine Hanım kendisi için özel hazırlanan doğum günü pastasını alkışlar eşliğinde keserken, Angelino Cafe & Bistro, İtalyan ustaların hazırladığı eşsiz dondurmaları, İtalyan ve İspanyol kültürünü buluşturan kültürel yapısı ile doğum gününe katılan davetlilerin büyük beğenisini kazandı. EMİNE ERSAN, ZEYNEP, ERSAN BİLDİRİCİOĞLU

340 magdergi.com.tr

AYSEL, EBRU ASAL

ACAR - ZEYNEP GERMEN

AYSEL AKÇAY, BERNA ÜLGER CEYLAN, ZAFER KOZANOĞLU


FERDA BAKAY SAKA - MUSTAFA SAKA

YASEMİN POLAT

ERDAL - FUNDA EREN

lası için Daha faz /MAGonline .com facebook

ARZU - MEHMET KUNT

EMİNE ERSAN, HAKAN YILDIZ

EDA BİLDİRİCİOĞLU

magdergi.com.tr 341


fashionista

Yepyeni Sezondan

Herkese Merhaba Sonbahar’ın gelmesiyle defileler ve moda dünyası yeniden hareketleniyor. Bazı trendler hızla düșüșe geçerken yerine yenileri geliyor. İște modanın kutsal ayı sayılan Eylül’den son haberler, trendler ve sizin için yeni koleksiyonlardan seçtiğim bazı parçalar...

Zamansız Parçalara Yatırım Yapın Moda ve projelerle dolu bir yaz mevsiminin ardından sonunda Eylül ayı geldi ve sonbahara merhaba diyoruz. Değişen mevsimlerle birlikte Eylül ayını da yaz mevsimine dahil etsek pek de yalnış olmaz. Ancak yinede sonbahar için yavaş yavaş hazırlıklara başlamakta yarar var. Her sezon olduğu gibi bu sezon da sonbahar için dolabınızı hazırlarken günlük trendleri bir kenarda tutup zamansız parçalara yatırım yapmanızı tavsiye ediyor olacağım. Modası asla geçmeyecek Burberry bir trençkot, oversized kaşmir bir kazak, sonbahar davetlerinde ayağınızdan çıkarmayacağınız Gianvito Rossi ayakkabılar ve yeni nesil Italia Independent gözlükler, sizin için sezona hazırlık aşamasında doğru alışveriş önerileri olabilirler.

342 magdergi.com.tr

#sehirdebuyaz

Şehirde bu yaz, sizler için nasıl geçti bilmiyorum ama kendi adıma dolu dolu ve çok keyifli bir yaz mevsimi geçirdiğimi söyleyebilirim. Haziran ayında Bodrum sezonunu erkenden açarak başlayan yaz tatilim Temmuz ayında Çeşme ve Antalya ile son buldu. Tabii ki tatilin yanı sıra bu süre zarfında blogum için pek çok projeyi de gerçekleştirme şansı buldum. Özellikle yaz boyunca Forum Ankara Outlet ile gerçekleştirdiğimiz “#şehirdebuyaz” projesini sosyal medyadan takip ettiyseniz sizler için seçtiğimiz ürünlerle on farklı stil ipucunu çoktan öğrenmişsiniz demektir.


magdergi.com.tr 345


KENZO Sarı Mont 995 €

VICTORIA BECKHAM Gözlük 425 €

FENDI Kazak

VICTORIA BECKHAM Gözlük 375 €

MAJE Lila Mont

VICTORIA BECKHAM Elbise 168 €

NEIL BARRET Triko VICTORIA BECKHAM Çanta 1,095 €

HERVE VAN DER STRAETEN Bileklik 155€

THE ROW Trenchcoat 2,490 €

BURBERRY London Trenchcoat 1,495 €

VICTORIA BECKHAM Çanta 550 €

Sanat Galerisinden Moda Dünyasına Tabii ki tüm zamansız yatırımların yanı sıra trendlere de kulak vermekte fayda var. Bu sonbahar şüphesiz önce çıkacak en önemli trendlerin başında sanat galerilerinden kıyafetlerin üzerine geçen kışkırtıcı desenler yer alıyor. Chanel’den Carven’e kadar kış koleksiyonlarında ceketler ve elbiseleri fırça darbeleri, floral desenler ve tablolardan çıkmış baskılar süslüyor. Siz de sanata değer veriyorsanız bu sezon en sevdiğiniz tabloyu üzerinizde taşımanız mümkün diyebiliriz. O halde Eylül ayı dolabınız için hem trend hem de zamansız parçaları seçeceğiniz güzel bir ay olsun! Ekim’de yepyeni haberler ve trendlerle görüşmek üzere!

magdergi.com.tr 343


parti

Summer Garden’da Unutulmaz Parti Club Summer Garden, dünyaca ünlü İngiliz “Hed Kandi” plak şirketinin başarılı sanatçısı ile Taio Cruz’un da resident DJ’i olan Krystal Roxx’u ağırladı. İbiza, Las Vegas, Londra ve Amsterdam partilerinin eğlencesini geniş kitlelerle paylaşan, gerçekleştirdikleri her partiyi özel konsept ve dekorlarla bambaşka hale getiren “Hed Kandi”, Club Summer Garden’da unutulmaz bir geceye imza attı. Canlı performansıyla konukları eğlenceli bir gece yaşatan Krystal Roxx, herkesi kendine hayran bıraktı. Tatil için Alanya’ya gelen yerli ve yabancı turistlerin de akın ettiği gecede eğlence sınır tanımadı. Club Summer Garden, renkli atmosferiyle eğlence sevenlere muhteşem bir gece yaşattı.

HED KANDI

lası için Daha faz /magdergi m twitter.co

344 magdergi.com.tr


parti

Beş Yıldızlı Plaj Partisi Lüks oteller zinciri Mandarin Oriental Bodrum’un içinde yer alan Juju Beach, renkli bir plaj partisi ile açıldı. Astaş Holding’in 600 milyon Euro yatırımla hayata geçirdiği Mandarin Oriental Bodrum’un içinde hizmete giren, Babylon’un yönetimini üstlendiği plaj ve bar konseptli Juju Beach, Göltürkbükü Cennet Koyu’nda renkli bir parti ile açıldı. DJ Septem ve Mehmet Garan’ın müzikleriyle şenlenen partiye, iş ve cemiyet hayatının tanınmış isimleri katıldı. Buddha-Bar, Hotel Costes gibi mekânların DJleri Stéphane Pompougnac ile Claude Challe da açılışta performans sergiledi.

346 magdergi.com.tr

ESRA KAKTÜS, EMRE ERTÜRK

CAN-MİNA BAȘARAN, TALAT ABDİK, MERT-İPEK AYAYDIN

BERİL AKÇAY


magdergi.com.tr 347


davet

HAKAN AKAR, SİNAN KOSİF, MEHMET MUTLU

Cemiyet hayatının birçok ünlü ismi, Juju’nun açılıș partisine katıldı.

348 magdergi.com.tr

SUNA VİDİNLİ

lası için Daha faz /MAGonline .com facebook

MERT VİDİNLİ, MÜGE ARNAS

BANU-HAKAN ÇARMIKLI

SEDEF BARAN


magdergi.com.tr 349


MAGastroloji

Sonbaharda Hüzün Eylül, çok değerli sanatçımız Alpay’ın da söylediği gibi hüzünlüdür. Eylül’de gel adını tașıyan șarkı hem çok güzel hem de çok hüzünlüdür. O güzel șarkı dönmesini beklediğimiz sevgilinin veya așkın özlemini içinde tașır. Özlem mutsuz etse de kiși tekrar karșılașacağı anı hayal ederek bekler. Bazen mutsuzluk çok kıymetlidir. Ayrılınca veya uzaklașınca sevgili daha bir değerli olur. Yanımızdayken değer vermediğimiz kiși uzaklașınca biricik olur. O zaman yeniden bir araya geliriz. Bazen de bizi mutsuz eden sevgiliye daha fazla katlanamayıp ayrılırız. Fakat bu ayrılık sürecinde neden mutsuz olduğumuzu ve mutlu olmak için neye ihtiyacımız olduğunu anlarız, olgunlașırız... Bu yaz duygusal açıdan kimisi için çok zorlayıcıydı. Türkiye’nin haritasını incelediğimde Transit Satürn’ün Natal haritadaki Venüs’ün üzerinden geçtiğini gördüm. Kadınların hepimizden daha mutsuz olduğu ve sevgiye olan ihtiyacın arttığı gözüküyor. Yalnız Satürn bu kez kadınların kendi tercihlerini yapacağını ve kendi kararlarını vereceğini gösteriyor. Bu kez evde eli sopasında duran veya gürleyen sesi ile susturan erkeğin dediği olmayacak. Bu ay boșanmaların arttığını göreceğiniz gibi yeni evlenen çiftlerin arttığını da görebilirsiniz. Mutlu olma isteği arttıkça, mutsuz çiftler ayrılmaya bașlayabilir. Mutlu olacağına güvenen çiftler de evlenmeye karar verebilir. Kadınlar daha fazla anti-depresan ilaçları kullanmaya bașlayabilir. Ülke içindeki mutsuzluk artabilir. Bence bu değerli zamanı nasıl mutlu olacağınızı anlamak ve hayatınızı yeniden düzenlemek için kullanabilirsiniz.

Koç

İkizler

Boğa

Yengeç

Kararlarınızı verirken aceleci olabilir ve üzerlerinde çok düşünmeye gerek olmadığını sanabilirsiniz. Ancak iyi organize edilmeyen işler veya toplantılar istediğiniz sonucu vermeyebilir. Eğer rakamlarla çalışıyor ve hesap yapıyorsanız yaptığınız işlemler hatalı çıkabilir. Dikkatinizi yükseltmeli ve acele etmekten kaçınmalısınız. 12-14 Eylül tarihleri arasında telefonunuz veya bilgisayarınızla ilgili ufak aksaklıklar yaşayabilirsiniz. Hem eskiyen düşünce biçiminizi, hem de eskiyen teknolojinizi değiştirmelisiniz. Çocuklar veya kardeşiniz eski düşünce biçiminizi değiştirmeniz için sizi zorlayabilir. Fikirlerinizi sorgulayıp sizi eleştirebilirler. 14 Eylül’den sonra ise daha enerjik ve hevesli olacaksınız. Seyahate çıkıp enerjiniz yükseltebilirsiniz. Zaten yerinizde durmak sizin için zor olacak. Masa başında oturmaktansa hareket halinde olacağınız işler daha çok hoşunuza gidecek.

Yaşadığınız stresli olayların sonrasında sizi yaralayan kırgınlıklar yaşamış olabilirsiniz. Veya fiziksel olarak sizi çok zorlayan bir temponun içinden çıktınız. Mecburen değişiklik yapmanız ve bazı alışkanlıklarınızı değiştirmeniz gerekli olabilir. Ancak öfkeli olduğunuz bir anda veya acele ederek yapacağınız değişiklikler sizi daha çok yaralayacaktır. Sizden ricam sakin olmanız ve hayatınıza pozitif katkısı olacak değişiklikler yapmanız olacaktır. Zarar verme amacı taşıyan kararlarınızın haklı bir sebebi olabilir. Önemli olan yapacağınız değişikliklerin size katkısı olmasıdır. Kendinize de zarar verebilecek davranışlardan kaçınmalısınız. 8-11 Eylül tarihleri arasında aşk hayatınızda romantizm rüzgarları esebilir. Gerçek olamayacak güzellikte bir aşk yaşayabilirsiniz. Gelecekte olabilecek olayları hayal edebilir ve mutlu hayaller kurabilirsiniz.

350 magdergi.com.tr

Çok güzel hayaller kurabilir ve gerçek olması mümkün olmayan bir dünya yaratabilirsiniz. Kendinize yarattığınız dünyanın veya hayallerinizin çekiciliğine kapılabilirsiniz. Aşk hayalleri kurabilirsiniz. Ancak iş yerinizde veya ofisinizde size uygun olmayan kişilerle aşk yaşamaktan kaçınsanız iyi olur. Çünkü hayaller kurmanıza neden olan kişi sizden gerçek kişiliğini gizliyor olabilir. Yanıltıcı kişilerle ticari veya aşk ilişkisi kurmamanız iyi olur. İlkinde paranız, ikincisinde ise kalbiniz çalınacaktır. Hırsız veya dolandırıcılara karşı daha dikkatli olun. 14 Eylül’den sonra daha enerjik ve hırslı olabilirsiniz. Maddi kayıpların etkisini azaltmak için daha çok çalışmanız gerekebilir. Hırs ve enerji sizi çok başarılı biri haline de getirebilir. Ancak çok saldırgan olursanız yakınlarınızla kavga etmeye başlarsınız. Cinsel enerjiniz yüksek olacak ve aşk kaçamakları hoşunuza gidecek. Bu ay aklınız çok dağınık olabilir. Özellikle konudan konuya atlayarak konuşan kişileri dinlemekte zorluk yaşayabilirsiniz. Size söylenenleri unutmamak için not almaya başlarsanız iyi olur. Yapacağınız işleri not alırsanız plan yaparken işiniz kolaylaşır. Sizi bir konuda ikna etmeye çalışan bir arkadaşınız veya yakınınız olabilir. Fakat siz duygusal bir insansınız. Aklınızın yatmadığı konularda sezgilerinizi dinlerseniz daha iyi olabilir. Özellikle 8-12 Eylül tarihleri arasında sezgileriniz çok kuvvetli olacak. Ayrıca bu tarihler arasında romantik hayaller ve fantezilerde kurabilirsiniz. Romantik yemeklere davet edilebilir ve şarapla sarhoş olabilirsiniz. 12-14 Eylül tarihlerinde ise yaptığınız planları aniden değiştirecek haberler alabilirsiniz. Yaptığınız tatil planları veya iş planları değişebilir. 28 Eylül tarihinden itibaren daha sağlıklı düşünmeye başlayacak ve zihninizin rahatladığını hissedeceksiniz.


Aslan

Sıcak ve stresli geçen bir ayın ardından rahatlamaya ihtiyacınız olabilir. Yapmanız gereken zorunlu değişiklikler hayatınızı etkilemiş olabilir. Ancak yeni bir başlangıç yapmaya ihtiyacınız vardı. İş veya özel yaşantınızda sizi engelleyen koşulların ortadan kalkması bir süre sonra hoşunuza gidecek. Bu ay sosyal olacak ve arkadaşlarınıza daha çok vakit ayırabileceksiniz. Sizi dinleyen ve konuştuğunuzda hak veren kişilerle daha iyi vakit geçirebilirsiniz. 12-14 Eylül tarihlerinde zihinsel yaratıcılığınız çok yüksek olacak. Yeni fikirlere açık olacak ve dahiyane fikirler üretebileceksiniz. Kaosu fırsata çevirmeyi bileceksiniz. 14 Eylül’den itibaren kendinizi rahatlamış ve enerjik hissetmeye başlayacaksınız. Seyahate çıkmayı isteyebilir ve en küçük fırsatta gezmeye çıkabilirsiniz. Kapalı mekanlarda kalmaktansa dışarıya çıkmanız daha iyi olacak. İyimser bir ruh hali içinde olacaksınız.

Yay

Kendinizi zihinsel açıdan rahatlamış hissedeceksiniz. Üstünüzdeki iş yükü nedeniyle arkadaşlarınıza veya yakınlarınıza aksilik yapmış olabilirsiniz. Arkadaşlarınızla keyifle sohbet edebileceğiniz yerlere gidip ilişkinizi iyileştirebileceksiniz. Sevdiğiniz bir kişinin sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Sağlık sorunları nedeniyle kuruntuya kapılabilir ve olmayacak talihsizliklerin başınıza gelebileceğini düşünebilirsiniz. Bu kadar evham yaparsanız hastalıklara zemin hazırlarsınız. Aksine bu ay canlılığınız giderek artacak ve kendinizi çok güçlü hissedeceksiniz. 12-14 Eylül tarihleri arasında ise zihinsel yaratıcılığınız yüksek olacak. Çok karmaşık konuları kolayca kavrayabilir ve çözümler üretebilirsiniz. Yeni fikirler üretebilir ve teknolojik gelişmeleri takip edebilirsiniz. 14 Eylül tarihinden sonra yerinizde durmakta zorluk çekebilirsiniz. Çok enerjik olacak ve gezmekten bıkmayacaksınız.

Başak

Oğlak

Terazi

Kova

Bu ay daha sevimli ve çekici olacaksınız. Güzel gözükerek veya güzel davranarak isteklerinizi elde etmeniz daha kolay olacak. Hem maddi olanaklara, hem de aşka kolayca ulaşabilirsiniz. Zam almak istiyorsanız sormanızda hiçbir sakınca yok. Eğer kendi işinizin patronu iseniz yeni iş olanakları dahi karşınıza çıkabilir. Aşk hayatınızda ise fanteziler ve hayaller kurabilirsiniz. Sizden hoşlanan kişiler yakınlaşmak için fırsat kovalayacaklardır. Yalnız aşk kaçamakları daha çok dikkat gerektiriyor. Eğer aşk hayatınızda üçüncü bir kişi varsa dikkat edin. Çünkü şüphe çekecek şekilde davranıyor olabilirsiniz. Veya şüphelendiğiniz kişiyi yakalayabilirsiniz. Hem kalp hırsızlarına, hem de dolandırıcılara karşı uyanık olun. Eğer sizi seven kişilerin sözlerine değer verirseniz sizi kandırmaya çalışan kişilerin oyununa gelmezsiniz. 19-24 Eylül tarihlerinde gıda zehirlenmeleri yaşanabilir.

Siz hem iyi bir dinleyici, hem de konuşunca sözcükleri nezaketle kullanan birisiniz. Çevrenizdeki kişiler de bu ay sizinle sohbet etmekten daha çok hoşlanacak. Sıklıkla telefonunuzun çaldığını duyabilirsiniz. İş görüşmeleri yapabilir ve yaptığınız toplantılarda geleceği planlayabilirsiniz. 8-12 Eylül tarihlerinde aklınız çok karışabilir. Siz her şeyi planladığınız halde bütün planlarınız alt üst olabilir. İletişim aygıtlarınız bozulabilir. Yeniden plan yapmalı ve değişen koşulları hesap ederek organize olmalısınız. Sinirlerinizi sakın bozmayın. Siz aklınız sükûnet içinde olunca daha iyi düşünüyorsunuz. Gerekirse sinir uçlarınızı daha iyi kullanmanızı sağlayacak b vitamini takviyesi alabilirsiniz. 14 Eylül tarihinden itibaren kendinizi daha zinde ve enerjik hissedeceksiniz. Eğer isterseniz tatile çıkabilirsiniz. Hava değişikliği ve farklı bir yerde olmak size iyi gelecek.

Akrep

Kendinizi rahatlatacak derin bir nefes alabilirsiniz. Bu yılın en stresli dönemini atlattınız. Belki çok korktunuz ve sizi korkutan şeyden uzaklaştıracak bir adım attınız. Ancak korku bazen alışkanlıkları değiştirmek için iyi bir nedendir. Hayat tarzınızda değişiklik yapmaya başlayabilirsiniz. Fiziksel açıdan daha iyi duruma gelmek için sağlığınızı etkileyen alışkanlıkları geride bırakabilirsiniz. Üstünüzde artan baskı ile başa çıkmak için iki yolunuz vardır. Ya baskıdan dolayı iş hayatınızda geriye doğru bir adım atarsanız ya da baskı sizi ileri doğru bir adım atmaya zorlar. Eğer korkunuzla başa çıkarsanız iş hayatınızda ileriye doğru bir adım atabilirsiniz. Belki de evlenip bütün alışkanlıklarınızı değiştirirsiniz. 8-11 Eylül tarihlerinde aşk hayatınız daha canlı ve romantik olacak. Sevdiğiniz kişi ile fantezilerinizi gerçekleştirebilirsiniz. 14 Eylül tarihine kadar cinsel enerjiniz yüksek olacak.

Siz çok çalışkan ve sabırlı birisiniz. Yapacağınız işi bir kenara bırakıp dinlenmek sizi rahatsız ediyor. Neyse ki bu ay çalışmak yerine uzanıp hayal kurmak sizi daha mutlu edecek. Çalışmak yerine çalıştığınızı hayal edebilirsiniz. İş yerinize düzen vermek için daha mükemmel bir sistem ve iş koşulları hayal edebilirsiniz. Sevdiklerinize yardımcı olup yapacakları işleri kolaylaştırabilirsiniz. Bu da ofis aşklarına veya iş yerinde aşk hayalleri kurulmasına neden olabilir. Birlikte çalıştığınız kişilerle ilgili aşk hayalleri kurabilirsiniz. 8-11 Eylül tarihleri aşk fantezilerinizi gerçekleştirmeniz için uygun gözüküyor. 12-14 Eylül tarihleri arasında ise planlarınızı değiştirmenize neden olacak haberler alabilirsiniz. İş toplantılarınızı erteleyebilir veya iptal edebilirsiniz. İş yerinizde iletişim karışıklıkları yaşanabilir. Sabırlı olup planlarınızı yenileyerek yeniden organize olmanız gerekebilir.

Depremden yeni çıkmış biri gibi ne yapacağınızı bilmiyorsunuz. Yalnızca korktuğunuzu ve sizi korkutan olaylardan uzakta olmak istediğinizi biliyorsunuz. Yaşadığınız mecazi depremin ardından bazı değişiklikler yapmanız gerekecek. Bazı alışkanlıklarınızı değiştirmeniz ve yeni bir başlangıç yapmanız gerekli olabilir. Bu ay hasar kontrolü yaptıktan sonra kendinizi yeni bir başlangıç yapmaya hazır hissedeceksiniz. Yaralarınızı sarmanız 14 Eylül tarihine kadar sürebilir. Ancak sonrasında kendinizi sorgulamaya başlayabilirsiniz. Siz öz güveni çok yüksek olan biri değilsiniz. Kendinizden çok başkalarını düşünürsünüz. Eğer kendinizi çok sorgularsanız iyice dağılabilirsiniz. Geçmişle kısa bir hesaplaşma yaptıktan sonra geleceğe bakın. Kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak bir geziye çıkarsanız iyi olacak. Enerjiniz yükselecek ve geleceğe daha iyimser gözle bakmaya başlayacaksınız.

Balık

Size yardım edeceğini düşündüğünüz kişiler ihtiyaç anınızda ortalıkta olmayabilir. Daha önceden yardım ettiğiniz kişilerin size bu şekilde davranması duygularınızı incitecektir. Duygularınızı gözden geçirebilir ve sevdiklerinize eskisi kadar değer vermeyebilirsiniz. Belki de bazı ilişkilerinizin sandığınız kadar iyi olmadığını farkına varacaksınız. İlişkilerinize yeniden çeki düzen vermeniz gerekebilir. İş yerinizde yardımlaşmayı ve birlikte çalışmayı iyileştirmeniz gerekebilir. 9 Eylül’de heyecandan veya duygusal nedenlerden dolayı sağlık sorunlarınız nüksedebilir. Kısa süreli bir tedavi iyileşmenize yardım olacaktır. 14 Eylül tarihinden sonra dinlenmeye ve gücünüzü arttırmaya yönelik tedbirler almanız iyi olur. Özellikle alkol alışkanlığınız varsa bir süre alkolden uzak durmanız faydalı olacaktır. Ağır etkili ilaçlarda yan etkilere neden olabilir. Kullandığınız ilaçları mutlaka doktorunuza danışın.

magdergi.com.tr 351


352 magdergi.com.tr


magdergi.com.tr 323


326 magdergi.com.tr


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.