MAG Haziran 2017

Page 1

HAZİRAN 2017 - YIL 14 - SAYI 139 - 15 TL

Panora’da Baba - Kız Alışverişi

Avusturya Büyükelçisi

Dianne ve Klaus Wölfer

Ankara’nın

En Prestijli

Projeleri

Ayşe Tolga ile Sağlıklı Beslenme

Babalar Günü Özel Akın Yücel Doğan Tavşan Efe Bezci Emrah Hattat Ercan Kahraman Enis Pekuysal Mert Eyüboğlu Volkan Sarı

Siren Ertan

Mutlu Kadının Duruşu Başkadır








L U X U R Y

A C C E S S O R I E S


camehome.official

Tasarımla Hayat, Panora’da Buluştu...

Panora AVM · 0 312 492 20 13 · info@camehd.com · www.camehd.com



4+1

Net 23

Gen0 mĹ&#x;2 Fe D rah a reler


YAZIN ENERJİSİNİ PANORAPARK’TA HİSSEDİN






pariskuafor.official



Yepyeni Koleksiyonuyla YakÄąnda Sizlerle...

Nenehatun Cad. No: 86 ANKARA -

www.mervekaramanbridal.com

mervekaramanbridal





N e x t

L e v e l

A v m

Silvian Heach Kadın Mağazası / Next Level Avm www.silvianheach.com


EMDB_KV_WT

TV16_AW_KV_IB EMDB_KV_OC

TV16_AW_KV_VB

TV16_AW_KV_CAB

HEL

TV16_AW_KV_OB

EM_SV02

TV16_AW_KV_IB EM_KV04

TV16_AW_KV_COB

WPC_DAI_KV

EM_KV01 TV16_AW_KV_CAB

SP

EM


HEL_KV_LU_SP EMDB_BTS_08 EMDB_BTS_08 EMDB_BTS_08

HEL_KV_LU_SP L_KV_LU_SP HEL_KV_LU_SP

EMDB_KV_WT EMDB_KV_WT EMDB_KV_WT

B

EM_SV02

EM_SV02

P_HON_KV SP_HON_KV SP_HON_KV

M_SV02

KP_MAV_EV_CO_SP

KPGO_BTS_12KPGO_BTS_12

WPC_DAI_KVWPC_DAI_KV

WPC_DAI_KV

bangshairdesign

KP_MAV_EV_CO KP_MAV_EV_CO_SP

EMDB_KV_OC EMDB_KV_OC EMDB_KV_OC

KP_MAV_EV_CO_S SP_HON_KV

TV16_SS_KV4TV16_SS_KV4 bangs hair design

Beytepe Mah. 5365. Sok. Koz Beytepe Evleri C Blok No:8 Çankaya/Ankara T: +90 312 238 22 82






İSTANBUL: Woodpecker Concept İkitelli Osb.Masko 13/b Blok, Masko Sitesi No:20 Başakşehir- İSTANBUL T. 0212 675 11 75 E. www.woodpeckerconcept.com

İZMİR: Favori Mobilya 6500. Sokak No:10/a Mavişehir, Karşıyaka - İZMİR T. +90 232 330 11 01 E. favorimobilya@favorimobilya.com











TERMAL DEVRE

TATiLE

VARMISINIZ? HAZIR BİTMİŞ DÖRT YILDIZLI OTELDE BEŞ YIL SÜRELİ, SENEDE ON GÜN TOPLAM DA 50 GÜN TERMAL DEVRE TATİL FIRSATI... NEDEN TERMAL DEVRE TATİL Bugün öde yarın konaklamaya başla, • Beş yıl gelecek zamlardan etkilenmeden, • Sabah kahvaltı ve akşam yemeği konaklamaya dahil, • Dört yıldızlı otelimiz de odalar konsept ne gerektiriyorsa • konforu ve hijyeni sunmak da, Bornoz, havlu, çarşaf, sıcak su, temiz yatak, • Odalar da TV ve ücretsiz Wİ-Fİ, • Minibar ve kasa hizmeti • Ev hanımları için çamaşır, bulaşık ve yemeği düşünmeden • gerçek TATİL, Bay bayan ayrı havuzlar; • TERMAL HAVUZLAR Türk hamamı, • Sauna ve Fin hamamı, • Romatizmal hastalıklar ve cilt hastalıklarının tedavisinde • mükemmel sonuç.

dr.kÜrŞad Özdemir

DOĞAL HAYMANA TERMAL SU Tedavi edici özelliği bulunan termal suları nedeniyle doğadan • gelen güzellik ve huzur ile hem ruhunuzu, hem bedeninizi dinlendirmenizi sağlıyoruz.

dR.KÜRŞAd ÖzdeMiR PRoSyoNel FTR eKibi ile SizleRle...


Çaldağ Mah. Kemalpaşa Sk. No:36 Haymana - ANKARA Tel: (0312) 658 29 00 - (0312) 658 29 01 - Faks: (0312) 658 26 95 - Gsm: (0530) 377 11 86 info@urofizthermalotel.com www.urofizthermalotel.com





DÜNYANIN EN İYİ İŞİNİ YAPIYORSUNUZ AMA BUNU KİM BİLİYOR?

ARTIK HERKES BİLECEK.

MEDIA • EVENTS • COMMUNICATIONS bilgi@magpr.com.tr - www.magpr.com.tr










editör

Haziran 2017 Yıl: 14 Sayı: 139 Fiyat: 15 TL

Beril Çavuşoğlu

berilcavusoglu@magdergi.com.tr

Ö

Yazı Beklerken zlemle beklediğimiz yaz hala biraz nazlanıyor olsa da, biz sımsıcak içeriğimizle sizlerin içini ısıtmaya geliyoruz... İstanbul’dan Ankara’ya davet ve kutlamalardan renkli kareler, organizasyonunu üstlendiğimiz etkinliklerden samimi görüntüler, Başkent’e damga vuran projelerin, Ramazan lezzetlerinin ve Babalar Günü sohbetlerinin yer aldığı özel içeriklerimiz ve sıcak röportajlarımızla sizlerleyiz...

Bu ay kapağımızın konuğu güzel modacı Siren Ertan oldu... Muhteşem yaşam üslubu, enerji dolu kişiliği, zarif, güzel ruhu, peri masallarına konu olacak mükemmel tasarımlarıyla tanıdığımız başarılı tasarımcı, Bebek’te Boğaz manzarasını ayakları altına alan, kendi zevkiyle dekore ettiği evinde bizleri ağırladı ve yazarımız Selin Söğütlügil’in tüm sorularına içtenlikle yanıt verdi... Bu keyifli sohbeti ve göz kamaştıracak kareleri sizlerle buluşturuyoruz... Tabii ki MAG PR olarak, imza attığımız etkinliklerle de Ankara’ya hareket katmayı sürdürüyoruz... Karum AVM’de kapılarını açan, Başkentlileri özel mücevher tasarımları ile buluşturan olan Zeehjan; yeni sezon parfüm tanıtımını şık bir lansman ile Panora AVM’deki Sephora mağazasında gerçekleştiren Yves Saint Laurent; Türkiye’deki ilk ve tek mağazasını iş ve siyaset dünyasının yoğun katılım gösterdiği özel bir davet ile Panora AVM’de açan Came Home ve Tunalı Hilmi’de bulunan Sevil Parfümeri’de verdiği davet ile yeni nesil kırmızı rujlarını tanıtan Giorgio Armani markaları MAG PR tarafından düzenlenen davetlerde misafirler hoş sürprizlerle karşılandı... Yine MAG PR olarak keyifli buluşmalara da aracılık ettik... Sosyal medyada “Kitchen in Red” olarak tanınan ünlü Blogger Pınar Özdirim ve yaptığı televizyon programlarıyla evimize misafir olan, günümüze renk katan başarılı televizyon programcısı, oyuncu ve sunucu Derya Baykal, Anneler Günü’nde sevenleriyle Panora AVM’de buluştular... Sosyal medyanın fenomen ismi YouTuber Enes Batur Sungurtekin ise, Akfen İnşaat’ın Ankara’daki konut projesi “İncek Loft”ta takipçileriyle bir araya geldi... Başkent’e damga vuran ve çok sayıda seçkin davetlinin katıldığı özel etkinliklerden eğlenceli görüntüleri sayfalarımızda bulacaksınız... Prof. Dr. Deniz Demiryürek ve güzel kızları ile Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirdiğimiz keyifli alışveriş gününde objektiflerimize yansıyan modaya damga vuracak kareleri sizlerle paylaşırken Babalar Günü’ne özel sohbetimizi de sayfalarımıza taşıyoruz...

MAG Medya Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Can Çavuşoğlu Genel Yayın Yönetmeni Beril Çavuşoğlu Görsel Yayın Yönetmeni Osman Selçuk Güngör Yayın Yönetmeni Tuğçe Uzun Kreatif Direktör Seda Çavuşoğlu Grafik Tasarım Sevgi Pınar Özen Güngör Burcu Nalçınkaya Duman Haber ve Foto Muhabiri Özgür Karabulut İstanbul Temsilcisi Ersin Al İletişim Direktörü Dilara Ertürk Dilara Aydoğdu Yazarlar Aylin Yıldız Ceren Akdağ İpek Gençer Özgür Aksuna Seda Çavuşoğlu Tuğçe İnal Reklam Müdürü Esra Demir Toral Reklam ve Halkla İlişkiler Feray Şahingöz Hilal Başarır Öztürk Simge Ünlü Çetin Katkıda Bulunanlar Melike Gökçe Berat Cem Eryılmaz Mali İşler Koordinatörü Tarık Değer Yayın Hukuk Danışmanı Ahmet Münir Yaşar Korcan Dericioğlu Türü Bölgesel Süreli Yayın MAG isim ve yayın hakkı MAG Medya Ltd. Şti.’ne aittir. Dergide yayınlanan yazı ve fotoğrafların tüm hakkı MAG’a aittir. İzin alınmadan kullanılamaz. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İdare Merkezi

Kaptanpaşa Sokak No: 33-B G.O.P. ANKARA Tel: 312 428 0 444

Dağıtım

Ankara’ya damgasını vuracak prestijli projelerin fark yaratan lüks detaylarını bulabileceğiniz “Prestijli Projeler”, Ramazan’ı karşıladığımız bu ay sofralarınızı taçlandıracak tadı damağınızda kalacak tarifleri, sağlıklı ve fit kalmak için diyetisyenlerden aldığımız önerileri ve lezzet serüveni yaşatacak mekan önerilerini sizlerle buluşturduğumuz “Gurme” ve hepsi önemli birer iş adamı olan isimlerle, hayatlarındaki en büyük mutluluk kaynakları olan çocuklarından ve kendilerinin bugünlere gelmesini sağlayan değerli babalarından bahsettiğimiz sohbetlere yer verdiğimiz “Babalar Günü” içeriklerini özel dosyalarımızda sunuyoruz... Ramazan’ı da karşılayan bu güzel yaz ayı, huzur, mutluluk, aşk ve coşku dolu bir ay olsun... Çok değerli babalarımızın da Babalar Günü kutlu olsun...

Dünya Süper Dağıtım Veb. Ofset A.Ş Baskı

DUMAT OFSET

Bahçekapı Mah. 2477. Sokak No: 6 Şaşmaz / ANKARA Tel: 312 278 82 00 (pbx) Basım Tarihi

31.05.2017 www.magdergi.com.tr facebook.com/magonline twitter.com/magdergi instagram.com/magdergi bilgi@magdergi.com.tr

Çoook Sevgiler...

MAG’a abone olmak çok kolay... Telefon ile

0.312 428 04 44

İnternet ile

abone.magdergi.com.tr

YENİDEN KULLANIN GERİ DÖNÜŞTÜRÜN!

50 magdergi.com.tr

Eski dergi, katalog ve gazetelerin geri dönüştürülmesi çevreye yapılabilecek en kolay katkıdır. Ağaç kesimlerini azaltmak üzere MAG Medya, okuyucularını kendi yakın çevrelerinde de geri dönüşümü teşvik etmeye çağırıyor.



172 122

226 66 122

MAGdavet

Demet Sabancı Çetindoğan ve Cengiz Çetindoğan ev sahipliğinde Galeries Lafayette’de gerçekleştirilen açılış davetinden kareler...

194

MAGröportaj

“cerceylan” hesabının sahibi Ceren Akın’ın, 19 ay içerisinde 20 metrekareden 500 metrekareye ulaşan proje başarı öyküsü...

226

MAGözel

MAGköșe

274

MAGbabalar günü

172

MAGözel

342

MAGköșe

186

MAGprestijli projeler

364

MAGköșe

150

MAG

342

MAGgurme

Ramazan ayına özel tarifler, sağlıklı ve fit kalmak için diyetisyenlerden aldığımız öneriler...

Dr. Ayşegül Çoruhlu sebze ağırlıklı beslenmenin önemini anlatıyor...

Güzel, asil ve başarılı tasarımcı Siren Ertan ile Bebek’teki evinde gerçekleştirdiğimiz kapak çekiminden kareler...

Başkent’e damgasını vuracak projelerin fark yaratan detayları...

Prof. Dr. Deniz Demiryürek ve güzel kızları İpek ve Yasemin ile Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirdiğimiz keyifli alışveriş gününden objektifimize yansıyanlar...

İş dünyasının örnek alınan babalarıyla çok sevdikleri çocuklarının mutluluk kareleri.....

Yazarımız İpek Gençer bizleri Yunan Adaları’nın en eğlencelisi Mikonos’a götürüyor...

Yazarımız Aylin Yıldız Haziran ayında gökyüzünden müjdeler getiriyor...



style

Çiçek Büyüsü Seda Çavușoğlu

2017 yaz sezonuna damga vuracak çiçekli elbiseler volanlarından gelen hareketle sıcak esintiler yaratıyor...

ANNETTE FERDINANDSEN Küpe $ 3,150

ALEXACHUNG Elbise $ 588

FIGUE Elbise $ 625

GUCCI Pantolon € 890

JAMIE WOLF Küpe $ 1,550

DOLCE GABBANA İLKBAHAR - YAZ 2017

KHAITE Pantolon $ 340

PETER PILOTTO Bluz $ 715

ALTUZARRA Ayakkabı $ 556

SAINT LAURENT Terlik $ 595

54 magdergi.com.tr

DOLCE GABBANA Terlik $ 745



style

Dantelin Gizemi Transparan ve dantelin mükemmel uyumu gizemli ve seksi kadınların tercihi oluyor... PRADA Gözlük € 270

EMMA PAKE Mayo $ 440

OSCAR DE LA RENTA Küpe $ 220

AURELIE BIDERMANN Yüzük $ 125

MIGUELINA Bluz € 334

ZIMMERMANN Elbise $ 590

RED VALENTINO Elbise $ 2,295

GIZMBATTISTA VALLI İLBAHAR - YAZ 2017

KIINI Bikini Üst $ 165

ANNETTE FERDINANDSEN Küpe $ 3,200

KIINI Bikini Alt $ 135

KAYU Çanta $ 152

CULT GAIA Çanta € 250

56 magdergi.com.tr

MARNI Ayakkabı $ 470



style

Pembe Düşler Sezonon modası pembe, elbiselerde veya aksesuarlarda kullanılarak yaza capcanlı bir renk katıyor... FLEUR DU MAL Bikini Üst $ 160

OSCAR DE LA RENTA Küpe $ 635 PETER PILOTTO Bluz € 495

FIGUE Panço $ 1,295

LISA MARIE FERNANDEZ Mayo $ 595

SELF PORTRAIT Etek € 350

58 magdergi.com.tr

HAIDER ACKERMANN İLKBAHAR - YAZ 2017

BORGO DE NOR Sabahlık $ 900

LISA MARIE FERNANDEZ Bikini $ 325

CLUBE BOSSA Mayo $ 224



davet

35. Geleneksel TEYEV Balosu MUSTAFA ÇALIȘKAN

Türk Emniyet Teşkilatı Yetimleri Eğitim Vakfı’nın düzenlediği yardım amaçlı 35. Geleneksel TEYEV Polis Balosu Condrad Otel’de gerçekleşti. Gecenin ev sahipliğini üstlenen Mustafa Çalışkan ve eşi Müberra Çalışkan, Maral Öztekin ve eşi Müren Öztekin ile Feryal Gülman misafirleri girişte karşıladı. Davete sanat, siyaset ve sosyal yaşam dünyasından üst düzey isimler katıldı. Gecenin açılış konuşmasını yapan TEYEV Genel Başkanı Maral Öztekin, davetlileri şehit polislerimiz için bir dakikalık saygı duruşuna davet etti. Ardından TEYEV’e bağış yapan isimlere plaketleri takdim edilirken, Mustafa Çalışkan’a da “Yılın Polisi” ödülü verildi. Gecede sahne alan Sibel Can sevilen şarkılarını seslendirerek konuklara unutulmaz bir gece yaşattı. Davet için hazırlanan dev 35. yıl pastasını Sibel Can, Müberra Öztekin, Türkan Sabancı ve Feryal Gülman birlikte kesti. 

60 magdergi.com.tr

MUREN - MARAL ÖZTEKİN

YÜKSEL MERMER

AYȘEGÜL KAYABAY



davet

ȘULE - HASAN ÖZDEMİR

FERYAL GÜLMAN

Feryal Gülman șık kıyafetiyle konukları kapıda karșıladı. CANAN İMER

FATİH - FİGEN KIRAL

MERİH TURAN



davet

ESİN DEMİRÖREN

NURİ DEVELİ

MELTEM DEMİR

TEYEV balosuna çok sayıda seçkin isim katılırken bağıș yapan isimlere de plaket verildi. İSMET ALPAGUT

MURAT AKSU, FULİN ARIKAN

TÜRKAN SABANCI



davet

Ünlü Konuklarla Görkemli Açılış BERTRAND BUCHWALTER, ECE EGE, CHARLES FRIES, AYȘE EGE

Demsa Group iş birliği ile kapılarını Emaar Square Mall’da açan dünyaca ünlü Galeries Lafayette, açılışa özel bir davetle ünlü isimleri ağırladı. Demet Sabancı Çetindoğan ve Cengiz Çetindoğan ev sahipliğindeki yemeğe; Fransa’nın Türkiye Büyükelçisi Charles Fries, Fransa Türkiye Başkonsolosu Bertrand Buchwalter, Galeries Lafayette ailesi, Sabancı ailesi, iş ve cemiyet hayatının önemli isimleri ve basın davetlileri katılım gösterdi. Philippe Houze, Nicholas Houze, Olivier Bron ve Yassine Dinnari markanın asırlaşmış hikayesini davetlilerle paylaştı. Kargalar Kafeste grubuyla müzik ve yemeğin birleştiği davet ile İstanbul’da Fransız esintileri hissedildi. Markanın simgesi haline gelen görkemli kubbenin altında gerçekleşen davet misafirlere ışıltılı bir gece yaşatırken, dev Eyfel Kulesi’nin süslediği kapı ve Paris sokağı konsepti büyük beğeni topladı. Sokak sanatçıları, pandomim ve jonklör sanatçıları, özel tasarlanan kafeler ve patiseri, çiçekçiler ile Paris, Galeries Lafayette İstanbul’a taşındı.  C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

66 magdergi.com.tr

DEMET SABANCI ÇETİNDOĞAN, CENGİZ ÇETİNDOĞAN

CEVDET ÇETİNDOĞAN, HACI, HAKAN SABANCI



davet

OLIVIER BRON, PHILIPPE HOUZE, SİMGE TELMAN

68 magdergi.com.tr

ÖMER - ARZU SABANCI

GÜNERİ CİVAOĞLU

YALÇIN - NESLİHAN SABANCI

ÖZCAN SABANCI, TÜRKAY ÇETİNDOĞAN


Türkiye

Taklitlerinden Kaçının

• Showroom:

Levent Cad. No: 44 1.Levent 34330 İSTANBUL T:0212 278 53 00 F: 0212 278 53 57

• Showroom:

Uğur Mumcu Cad. No:76/B G.O.P. 06700 ANKARA T:0312 446 76 33 F:0312 436 95 64

• Showroom:

Demirhendek Cad. No: 132 Siteler 06160 ANKARA T: 0312 350 16 30 F:0312 350 90 75

MAĞAZALARIMIZ PAZAR GÜNLERİ 12.00-18.00 SAATLERİ ARASI AÇIKTIR


davet

ATİLLA ALATEPE, HAKKI GÜL, MAHMUT KARAASLAN, HASAN KARTAL, RAMAZAN AKSAK, KÜRȘAD ÖZDEMİR, SALİH BEZCİ, GÖKALP BÜYÜKBEKTAȘ

Türk Tasarımının Dünyaya Açılan Kapısı Ankara’da Came Home markası Türkiye’deki ilk ve tek mağazasını iş ve siyaset dünyasının yoğun katılım gösterdiği özel bir davet ile Panora AVM’de açtı. Özel tasarım aksesuarların yer aldığı Came Home mağazası, geniş ürün yelpazesi ile dünyada ilk kez Başkentliler ile buluştu. İş ve siyaset dünyasını buluşturan özel davete; eski milletvekili ve ATO Başkanı Sinan Aygün, geçmiş dönem ATO Başkanlığı görevini yürüten Salih Bezci, CHP Milletvekili Levent Gök, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ile Ankara İl Emniyet Müdürü Mahmut Karaaslan katılım gösterdi. Came Home kurucu ortakları Sebahattin Gündoğdu ve iş adamı İsmail Hakkı Gül davetlileri ile yakından ilgilendi. Birbirinden özel tasarımların sergilendiği ve aynı zamanda sanat galerisinin de kapılarını açtığı özel davete Başkentliler yoğun ilgi gösterdi. 

70 magdergi.com.tr

HAKKI - SULTAN GÜL



davet

EZGİ - MEHMET ÇAKIR

SELEHATTİN - NEVİN SÜLEYMANOĞLU

Türkiye’deki ilk mağazasını Panora AVM’de açan Came Home, Ankaralılar’a unutulmaz bir gün yașattı. 72 magdergi.com.tr

ENGİN, SELEN, AYLİN, TÜLAY, SEBAHATTİN GÜNDOĞDU



davet

VELİ SARITOPRAK

MEHMET ȘİMȘEK, SEBAHATTİN GÜNDOĞDU

İș ve siyaset dünyasını bulușturan açılıș organizasyonuna MAG PR ev sahipliği yaptı.

ALPER TAȘDELEN

SİNAN - MİNE AYGÜN

NEZİH ALLIOĞLU


SÜLEYMAN SAİM TEKCAN

ÖZGÜR YILDIZ

EKREM KAHRAMAN

ABDURRAHMAN KAPLAN

ȘEKİP OĞUZ

Sanat galerisi alanı ile de Bașkentlilere farklı bir deneyim yașatan Came Home, açılıșında birçok ünlü sanatçıyı da ağırladı.

YAĞMUR EKİN, HÜSEYİN - SEVDA ACAR

ADİL - NERMİN BOYAN


davet

KEMAL MURATOĞLU

ȘEMSETTİN - NİHAL TUNCER

BORA GÜL

76 magdergi.com.tr TUANA, DİLEK - CEM GÜL

NEHİR ÖZBULUT, ȘEYDA ȘALLI


MURAT GÜL, NİGAR ALTINIȘIK

TUNAHAN KOCA

SEDA GÖKAY

Mobilyadan aksesuara ürün çeșitliliği ile göz kamaștıran Came Home mağazası davetlilerden tam not aldı.

BÜLENT- AFİTAP AKINCI

SERAP - EMRE FEYZOĞLU


davet

SELAMİ TORUN

78 magdergi.com.tr

SUMRU ÇITAK

EMRULLAH BALIKÇIOĞLU, ALİ ȘEN

LEVENT GÖK

BÜLENTİ - SULTAN, NİGAR ALTINIȘIK

ENDER LAÇİN


FIAT 124 SPIDER! JÖN GERİ DÖNDÜ.

60’lı yıllarda herkesi kendine hayran bırakan Fiat 124 Spider, orijinal çizgilerini koruyan yeni tasarımı, yolculuğu eşsiz bir deneyime çeviren teknolojisi ve benzersiz sürüş keyfiyle geri döndü!

• ADAPTİF TEKNOLOJİLİ LED ÖN FARLAR • BOSE SES SİSTEMİ • DERİ DÖŞEME • 140 HP GÜÇ ve 240 Nm TORK ÜRETEN TURBO MOTOR w w w. f i a t . c o m . t r


davet

ZEHRA ERDOĞDU, EMİNE TOSUN

80 magdergi.com.tr

ÜMİT YAȘAR GÖZÜM

FAHRETTİN - SEMA, SEMİN HASIRCIOĞLU

ARZU, GÜLSEREN AYDIN

HASAN KARTAL

İNCİ KARTAL



davet

AYFER İBİLİ, LEYLA CEYLAN

TUBA ÜSTÜN

DENİZ TERZİ, ALARA GÖKTEMUR

Titizlik ile hazırlanan açılıș organizasyonu, lezzetli ikramlar ve müzik dinletisi ile geç saatlere kadar devam etti. 82 magdergi.com.tr

SEDA - CAN ÇAVUȘOĞLU

YEȘİM SANIR, ASLIHAN GİRGİN

KUTLU TAMAY


MESUT DUMAN

HATİCE CANGÜL

ALTAN PALABIYIKOĞLU

ECE SALICI

Özel tasarım ürünleri yakından inceleyen Esin Gürel alıșveriș yapmayı da ihmal etmedi.

AYȘE BİÇER

ETKİN - DAMLA PERÇİNER

ESİN GÜREL


davet

GÜL MURATOĞLU

84 magdergi.com.tr

REZZAN ANIK YAĞIZ

KADRİYE KERİMOĞLU

HAFİZE AYIK

FERİDE ȘAHİN

TUĞBA ÖZBAL

MELTEM - GENCE ERDAĞI

GÜLȘAH ERHAN



davet

ARZU, ARYA SABUNCU

ARHAN, HÜSNÜ SABUNCU

ENDER SEVGİ - BAHADIR GÜLTEKİN

lası için Daha faz om/online i.c magderg

86 magdergi.com.tr

OYTUN - HİKMET ÇETİNKAYA

ECE ESEN

EBRU ÖZBEK



davet

Ankara’ya gerek tasarımları gerekse ambiansıyla çok özel bir mekan kazandıran Came Home’da konuklar ürünlrere yoğun ilgi gösterdi.

88 magdergi.com.tr



MEHMET YALÇIN

Herkes Ayrıcalıklı Hizmete Layıktır Sarar Mağazası ve GLC Butik’in Sahibi Mehmet Yalçın ile mağazalarının ayrıcalıklı hizmetlerine dair gerçekleștirdiğimiz röportajda Babalar Günü için hediye alternatiflerine de değindik...

Bütün babaların Babalar Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum. Allah bütün ailelerin çocuklarını anne ve babalarına bağışlasın. Sağlık ve sıhhat versin. Dünyanın asil duygusu, en güçlü kelime bence “baba” kelimesi. Her çocuğun babası bir kahramandır onların gözünde.

Mağazanızın VIP Hizmetlerinden bahseder misiniz?

Bizim için mağazamıza gelen her müşteri VIP hizmete layıktır. Vakti olan bütün müşterilerimizi VIP salonumuza davet ediyoruz. VIP salonumuz bağımsız girişi ve özel dizayn edilmiş bahçesine açılan

bir kapıyla müşterimizin sınırsız süreli kullanımına açıktır.

VIP salonunuzu hangi durumlarda kullanıma açıyorsunuz?

Özel misafirlerini ağırlamak isteyen müşterilerimize mağazamıza gelmeden önce bizi arayarak bilgi veriyoruz. VIP salonumuzda servis alıyor. Yeşillikler ve çiçeklere açılan kapıdan bahçeye çıkınca kendini eşsiz bir doğa güzelliğinin içinde buluyor.

Size “iyi ki baba olmuşum” dedirten bir anınızı bizimle paylaşır mısınız? O kadar çok ki... Benim üç tane çocuğum var hepsi ile de çok güzel babalık anılarımız var, o yüzden örneklendirebileceğim belirli bir anı yok...

advertorial

B

abalar günü yaklaşırken öncelikle buradan tüm babalara nasıl bir mesaj iletmek istersiniz?


Ayrıcalıklı hizmetleriniz arasında mağazanızda özel dikim üretim imkanı var mı?

Elbette kimi müşterilerimiz hem gömlek hem de takım elbiseyi özel dikim olarak tercih ediyor. İthal kumaşlardan müşterimizin beğendiği türe göre terzilerimiz ölçülerini alıyor ve ister mağazamızda ister müşterimizin uygun göreceği bir adreste yeterli sayıda prova ile dikim işlemini tamamlıyoruz.

Babanıza aldığınız en farklı hediye?

Aslına bakarsanız bu zamana kadar çok farklı bir hediye aldığımı düşünmüyorum. Klasik hediyeler aldım genelde. Bunun sebebi, ayrı şehirlerde yaşamamız sanırım.

Babalar Günü için hediye alternatifleri var mı?

Evet mağazamızda Babalar Günü için çok farklı hediye seçeneklerimiz var. Tabii kişiye ve zevke göre hediye türleri değişmektedir. O sebeple mağazamızı ziyaret edecek müşterilerimize alternatiflerimizi sunabiliriz.

Bu güne kadar çocuğunuzdan gelen en güzel Babalar Günü hediyesi neydi?

Geçen sene en büyük çocuğum olan kızım Selin Gülçin Yalçın Babalar Günü’nde önce beni tebrik etti, sonrasında ise hediyesini açtığımda yaklaşık 40 tane küçük kartona yazdığı yönlendirmeyle evde beni dolaştırdı. Sonunda hediyenin olduğu noktada; “iyi ki varsın, iyi ki benim babamsın seni çok seviyorum” yazılı notu okuduğumda çok duygulanmıştım. 


davet

Anlamlı İş Birliği Hayat Paylaşım ve Dayanışma Derneği, ünlü modacı Cengiz Abazoğlu ile yeni bir projeye imza attı.

TUNAY AYAYDIN

92 magdergi.com.tr

REVNA DEMİRÖREN

Başkanlığını Revna Demirören’in yaptığı, Monik İpekel, Fatoş Altınbaş Sarıgül, Sitare Akdilek, Ayşegül Toplusoy, Demet Sabancı Çetindoğan ve Prof. Selahattin Kuru tarafından kurulan, proje koordinatörlüğünü Özle Özer Sezer’in gerçekleştirdiği Hayat Paylaşım ve Dayanışma Derneği, eğitime katkıda bulunmaya devam ediyor. Türkiye’nin önemli tasarımcılarından Cengiz Abazoğlu “2017 Haute Couture Defilesi”ni sergiledi. Çağla Şikel, Ebru Şallı, Özge Ulusoy ve Yüksel Ak olmak üzere defilede 30 model yer aldı. Shangri-La Bosphorus Hotel’de gerçekleşen davette Abazoğlu’nun ilk kez tuvalin başına geçerek elleriyle çizdiği tablolar müzayedeye çıkarıldı. Maya Portakal’ın sunuculuğunu yaptığı müzayedede Hacı Sabancı, Banu Alp, Mühlet Altınbaş, Sevim Uyar, Fani Aysal, İbrahim Bitargil, Yasemin Kaya, Pınar Talay gibi tanınmış isimler tabloları satın alarak eğitim merkezinin yapımına katkıda bulundu. Tabloların sahiplendirilmesinden elde edilen gelir, derneğin Rehabilitasyon ve Özel Eğitim Merkezi’nin inşasında kullanılacak. 

DİLEK TÜRKER

SİTARE AKDİLEK

FİGEN KIRAL

ÇAĞLA BOSTANLI



davet

REYHAN, EMRA, YASMİN GÜLMAN

AYȘEGÜL TOPLUSOY

Birbirinden güzel mankenlerin tașıdığı kıyafetler izleyenlerden tam not aldı. CANSEN KUT

ESRA OFLAZ GÜVENKAYA

ELİF GÖNLÜM


BLUESOPHOS Bi rey s el Bi l geli k Daha Uzun Yaşayın. Psikolojik Danışma - Bireysel Danışma - Eğitim - Workshop - Lightshop

Mutlu Yaşamın Sırları

Daha uzun yașamak için olmazsa olmaz unsurlardan biri mutluluktur. Mutluluk tek bir duygu değildir; bu iç içe geçmiș duyguların bir araya gelerek olușturduğu bir deneyimdir. Mutlu olmak herkesin temel arzularından biri olsa da, “mutluluk deneyimi” genellikle kendiliğinden gelmez, geldiği zaman da fazla kalmaz. Yașam tarzınızda yapacağınız bazı değișiklikler, size daha sık ve kalıcı bir mutluluk deneyimi getirecektir.

Hayatınızın gidişatını düzenli olarak kontrol edin…

Genellikle hayatın akışına kendinizi kaptırdığınız zaman nasıl olduğunuza, neler hissettiğinize, yaşadıklarınızın sizde nasıl izler bıraktığına dikkat etmek zorlaşır. Mutluluk deneyimi, aynı zamanda bir farkındalık içerir ve siz eğer bu farkındalıktan uzak bir noktadaysanız, mutluluğa erişmeniz zorlaşacaktır. Bir şeylerin yolunda gitmediğini görüyorsanız, bunu ciddiye alın ve düzeltmek için gerekli adımları atmaya dikkat edin. Eğer herhangi bir problemi fark ettiğinizde, onu göz ardı etmeyi seçerseniz ve çözmek için çaba göstermezseniz, bu sorun hayatınızda başka bir yerden, biçim değiştirmiş olarak ve daha ciddi boyutlarda kendini gösterebilir. Belirli aralıklarla hayatınızı, gittiğiniz yönü, içsel ve psikolojik durumunuzu değerlendirmek için vakit ayırmaya özen gösterin.

Yeni insanlarla tanışın…

Hayat bir yolculuktur ve bu yolculukta pek çok farklı yolcu ile karşılaşmak mümkündür. Bazılarından hoşlanırsınız, bazılarından ise pek hoşlanmazsınız ama sonuçta herkes birbirinden bir şeyler öğrenir. Yeni insanlarla tanışmak, aslında kendini yeni deneyimlere ve farklı “öğretmenlere” açmak demektir. C. G. Jung, diğerleriyle ilgili rahatsız olduğumuz her şeyin kişinin kendisini tanımasını sağlayacağını söyler. Yani, yeni insanlarla tanışmak her zaman bir kazan-kazan durumudur; çünkü eğer bu yeni kişiyi severseniz yeni bir dostluğa yelken açabilirsiniz, eğer sizin için katlanılmaz bir kişiyse de bu kişiden öğrenebilirsiniz.

Sevdiğiniz işi yapın…

Sevgi; bitkileri canlandıran, insanları yaşatan, hatta pirinç tanelerini bozulmaktan koruyan en gizemli güçlerden biridir. İster kendi şirketinizde çalışın, ister kariyer basamaklarını takip edin, her iki durumda da iş olarak yaptığınız şeyi sevmek, her şeyi değiştirecektir. İş ya da kariyer, insan hayatının en temel unsurlarından biri olduğu için, asla sevmeyeceğiniz bir işle uğraşmak, size uzun vadede yalnızca pişmanlık ve mutsuzluk getirecektir. Geride yalnızca “yaşanmamış yıllar” bırakmanıza neden olacaktır. Eğer uğraştığınız iş ya da kariyer alanıyla ilgili soru işaretleri yaşıyorsanız, yapmaktan keyif alacağınız ve kişisel özelliklerinize uygun bir alana geçiş yapmak için destek alabilirsiniz.

advertorial

Oyun oynayın…

Yetişkinlerin en çok göz ardı ettiği ihtiyaçlarından biri, oyun oynama ihtiyacıdır. Çocukluğunuzda bu kadar geniş bir yer tutan oyun

oynamak, yetişkinliğe doğru ilerledikçe yerini “ciddi” meselelere bırakır. Ancak insanın içindeki bu ihtiyaç her zaman orada kalır. Özellikle sizi eğlendirecek, stresinizi atmaya yardımcı olacak ve kendinizi keşfetmenizi sağlayacak oyunları seçmeye ve onlara zaman ayırmaya dikkat edin.

Ailenize zaman ayırın…

Hayatta en önemli şey aile olmasına rağmen en çok ihmal edilen unsurlardan da biridir... Mutlu bir yaşam için ailenin düzgün işlev göstermesi ve huzuru çok önemlidir. Sevdiklerinize yeterli zamanı ayırdığınıza emin olmalısınız. Ailenize bir bütün olarak dikkatinizi verdiğiniz kadar, içindeki bireylerle olan ilişkinize de ayrı ayrı özen gösterin. Ailevi bir problem yaşarken aynı anda mutlu olma ihtimaliniz oldukça düşüktür. Sorunlarınızı çözmek için kararlı ve istekli davranın.

Yardımsever olun…

Kendini düşünmeden başkalarına yardım etmek, insan olarak yapılabilecek en yüce eylemlerden biridir. Yardımseverlik, bir dostunuza zor zamanında destek olmak ile bir yardım kuruluşuna gönüllü olarak destek vermek arasında farklı boyutlarda olabilir. Küçük ya da büyük olması fark etmez, yardım etmek her zaman içinizi rahatlatacak ve sizi aradığınız mutluluğa doğru yaklaştıracaktır.

Kendinizi geliştirin…

Hem dünyasal hem de manevi anlamda gelişim, insanın en önemli ihtiyaçlarındandır. Kendinizi hangi alanda geliştirmek istediğinizi belirlemeli ve bu alanda ilerlemelisiniz. Gelişim, insanı derinden besler. Yaşamınızı zenginleştirecek ve istediğiniz yönde gitmesine yardımcı olacak alanlarda kendinizi geliştirmeye dikkat edin. Mümkünse, sizin için ifade ettiği anlamıyla manevi gelişimi de hayatınıza katın.

Sahip olduklarınızın değerini bilin…

Mutluluk deneyimi, içinde minnettarlık duygusunu da barındırır. Sahip olduklarınızın değerini bilmek, hem zor zamanlarda dayanacağınız bir temel oluşturacak hem de size içsel rahatlığın ve huzurun kapılarını açacaktır. Hayatta sizin için daha önemli olan şeyleri belirlemeye ve yaşamınızı bu yönde düzenlemeye dikkat edin. Bu adımları belirli aralıklarla gözden geçirmek, daha sık va kalıcı mutluluğun kapısını sizler için açacaktır. Her gününüzde mutlu olmanızı dileriz. 

Barbaros Mah. Güniz Sokak 16/1 Uğurlum Apt. Kavaklıdere / ANKARA Tel: +90 (530) 091 39 40, +90 (530) 090 85 44 Facebook /bluesophos instagram @bluesophos


davet

BERRİN OKÇU

YELDA DEMİRÖREN

ZEYNEP ILICALI

ÖZLE ÖZER

Abazoğlu’nun ilk defa tuvalin bașına geçerek ortaya çıkardığı eserlere ilgi büyük oldu. EMEL AYAYDIN

AYLİN YILMAZ

ASLI AKTÜRK PEHLİVANLAR


Babalar Gününüz Kutlu Olsun

Scabal Eskişehir Yolu Armada AVM B Blok KAt:1 No: 117 Söğütözü/ANKARA Tel: +90 312 219 00 56 - +90 312 219 00 65 Önel Kumaş Abaykunanbay Caddesi No: 8 Kavaklıdere/ANKARA Tel: +90 312 426 24 02 - 09 Fax: +90 312 468 67 71 www.oneltekstil.com.tr


davet

EMRA, CEMRA ÇARMIKLI

FULYA NAYMAN

MAYA PORTAKAL

Ünlü müzayedeci Raffi Portakal’ın kızı Maya Portakal davette șıklığı ile dikkat çeken isimler arasında yer aldı. PINAR TEZCAN

SEVİM UYAR

FATOȘ SARIGÜL


NERGİS PEKUYSAL

SELDA TOPAL

Abazoğlu’nun yaptığı tabloların satılmasından elde edilen gelirin tamamı derneğe aktarıldı. FANİ AYSAL

DEMET HANİF


röportaj

Bilinçli Farkındalık

NEVAL ARAS

Ö

SensingBodyAcademy’nin Kurucu Eğitmeni Neval Aras, keyifle öğrenmenin bir bilișsel süreç olduğuna, deneyimden gelen bilgininin gerçekliğine ve öğreticiliğine inandığını belirtiyor...

ncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

SensingBodyAcademy’nin kurucu eğitmeniyim. Aynı zamanda bu yapının kurulum amaçlarından biri olan eğitici eğitimlerinden, uzmanlık alanlarıma giren konuların eğitimlerini veriyorum. Bu eğitimlerin başında; uluslararası yoga alliance onaylı temel ve ileri düzey yoga eğitmenlik eğitimleri, tüm beden hareket sistemlerinin eğitmenlerine fiziksel anatomi ve fizyoloji eğitimleri ve yine bazı hareket sistemi uygulayıcısı eğitmenlerimize duygusal anatomi eğitimleri geliyor. Bunlara ek olarak; bilgisini derinleştirmek isteyen mezun eğitmenlerimize bütünsel içerikli mentorluk süreçlerinde destek oluyorum. İşin bu son kısmı çok çok önemli bana soracak olursanız. Çünkü böylece, tüm bilgimiz, onlar üzerinden başka birçok kişiye akacak kanal buluyor, paylaştıkça çoğalıyor.

Neden SensingBodyAcademy’ye ihtiyaç duyuldu? Biliyoruz ki SensingBodyAcademy çok büyük bir proje ve çok emek var; hem bu projeden hem de projenin bugünlere nasıl geldiğinden biraz bahseder misiniz?

SensingBodyAcademy çatısı altında: Bilinçli Farkındalık ve Temel Yoga Eğitmenlik Eğitimi, Bilinçli Farkındalık ve İleri Seviye Yoga Eğitmenlik Eğitimi, farklı hareket disiplinlerinden gelen eğitmenlerimize yönelik; Temel ve İleri Seviye Anatomi ve Fizyoloji Eğitimi, embriyolojinin insan türünü farklılaştıran gelişim serüveni üzerine yaptığı çalışmaları temel alan, gelişimsel evrimi ve duygusal devinimi de kapsayan; Sinir Sisteminin Evrimsel Gelişimi Eğitimi, verdiğim eğitimler arasında.

Bugünlerde farkındalık üzerine birçok seminer ve eğitimler verilmekte ve “mindfulness” kelimesi, epeyce popüler! Siz uzun zamandır “mindfulness” (bilinçli farkındalık) terimini eğitimlerinizde kullanıyorsunuz, bunun eğitimlerinize katkısını ve derinliğini biraz anlatır mısınız? Yoga’nın, esası öğretisinin temellerinde saklıdır. Ancak beden, zihin ve ruh bütünlüğü dediğimiz o kıymetli alana vardığımızda bir şeyler değişmeye başlar. İşte bilinçli farkındalık tam da bu anda, bizi kimi zaman bir adım öteye, kimi zaman da bir adım geriye taşıyan rehberimiz!

SensingBodyAcademy’in kuruluş amaçlarına göre işleyişine bakacak olursak; 3 ana aşaması var. Bu aşamalardan ilki: beden hareket sistemleri ve bu hareket sistemlerinin kendi içindeki öğretici ve geliştirici eğitmenlik eğitimleri. Diğer alan; bizleri topraklayabilir nitelikte; söylediğimiz sözcükleri, verdiğimiz bilgileri ayakları daha yere basar hale taşıyan akademik araştırmalar ve üniversitelerimizin bazı akademisyenleri tarafından bu çalışmaların desteklenmesi ve zenginleştirilmesi. Bir diğer boyutu ise; yoga eğitmenleri ve diğer beden hareket sistemleri eğitmenlerini topraklama niteliği etkisini sağlayacak olan tıbbi kadro. Tıbbi kadro diyorum, burada Batı tıbbıyla ilgilenen doktorlarımız da var, Batı tıbbı yanında Doğu tıbbı ve alternatif tedavi yöntemleriyle ilgilenen uzmanlarımız da mevcut. Amaç; her işi kendi uzmanının öğretici alanına bırakmak, ve oradan sadece beslenerek, o alana ve öğreticisine saygı duymak.

Öğreti ki; öğreti daha çok zihinsel bir süreç olarak kaldığında bir ayağı eksik masaya benzer ve topraklanamayan hiçbir yapı, gökyüzünün de tadına varamaz. Hisler ki; sadece kendi alanımız ve iç dünyamızın masallarında kalmak gibi algılanır ve uygulanırsa, bize akışın varlığını unutturur ve su elementinin yaşamdaki varlığını keser atar, kendi içinde devinen, hayata karışamayan varlıklar olup çıkarız. İşte “mindfulness “burada, bu anda ve dengede kalmak için en iyi rehberlerimizden biri.

SensingBodyAcademy çatısı altında siz hangi eğitimleri veriyorsunuz? Nerelerde oluyor bu eğitimler?

Şüphesiz ki, eğitimlerimizden mezun olanlar, yeni bir meslek edinmiş olarak çıkıyorlar bu eğitimlerden. Süreç, eğitimlerin sonunda bizlerin verdiği uluslararası sertifika ve çalışacakları şehir veya ülkeye göre de ilgili birimden varsa alınan akreditasyon belgesi ile tamamlanıyor. Hatta sıklıkla da üzerinde durduğum gibi, epeyce de hızlı bir meslek edinme diyebilirim. Bu sebeple, her şeyden önce, biraz sizin sorunuzun dışına çıkıyor olsam da, bu sürecin, benim için önemli

Keyifle öğrenmenin bir bilişsel süreç olduğuna, deneyimden gelen bilgininin gerçekliğine ve öğreticiliğine inanıyorum. Bu nedenle de SensingBodyAcademy’de verdiğimiz tüm eğitimleri kesin bilgiden öte, dinamiği kavramaya istekli eğitmenler yetiştirme temel ilkesi üzerine kuruyoruz.

100 magdergi.com.tr

Eğitimlerin, öğrencilere yeni bir meslek edindirme ve mesleklerini derinleştirmenin dışında; onların bedensel, zihinsel ve duygusal süreçlerine etkileri konusunda nasıl etkileri olur? Neleri fark etmelerini sağlar? Bu bağlamda yoganın o sihirli diyebileceğimiz etkisini nasıl tanımlarsınız?


olan bir noktasını daha paylaşmak istiyorum: Özellikle yoga temel eğitmenlik eğitimlerinin 6 ayı, henüz yeni eğitmen olmuş asistan hocalarla değil, eğitmenin bizzat kendisi ile geçirilen ve ardından da mümkünse, kendinden çok daha önce eğitmen olmuş bir kıdemli eğitmenin yanında stajla devam eden bir süreç olduğunda çok daha etkili ve temeli sağlam eğitimler haline geliyor. Ve burada bize düşen görev de eğitimlerimizin etik kurallarına sahip çıkmak, kolaycı olmamak ve kolaycılığı değil, çıraklıktan ustalığa geçişi ve her ustanın hala bir çırak olduğunu hatırlatarak yol almak olacaktır. İşte zaten, sorunuzun cevabı da bunun içinde gizli. Süreç bu şekilde geliştiğinde, öğrenci daha diplomasını almadan birçok kazanım ile birlikte yola düşmüş oluyor. Acıyı, ızdıraptan ayırmak; varlığının gücünün bütüne kattığı değer oranında farkında olmak, hislerini düşüncelerinden ayırabilmek, duygu ve düşüncelerini rahatça ve öfkeyle buluşacak kadar bekletmeden naifçe dile getirebilmek, var oldukça her canlının varlığına saygı duyar olmak, yaşayarak sepetlerine katabilecekleri onlarca güzelliklerden sadece birkaçı... Yetki ve yetkinlik kavramları bu güzellikler içinde büyüdüğünde ise harika bir eğitmen olmak kaçınılmaz!

Yoga insanlara tanıtılırken nelerde yanlış yönlendirmeler yapılıyor?

Eğitmenlik eğitimlerinden mezun olan hocalarımızın sayısı artmaya başladı. Stüdyolarımıza yoga pratiği yapmak üzere gelen öğrencilerimizin veya bir şekilde, çevresindeki bir eğitmen arkadaşının desteğiyle ya da bir video üzerinden pratik yapmaya niyetlenen bireylerin de arttığını gözlemliyoruz. Bu noktada geride kalan ve o eski bilgilendirici mizaha özlem duymamıza sebep olan, tanıtımlarda bize destek verecek tek bir eksik kalıyor; desteği henüz, meditasyon oturuşu ve “om” mantrası dışında güncellenmemiş olan mizah dünyası ve mizahçılarımız. Bu yüzden uzun zaman boyunca yoga, yalnızca meditasyon olarak ve hareketin hiç olmadığı bağdaş kurarak yapılan bir oturma şekli ve sakinliği davet etme çalışması olarak algılandı. Bu durumun zincirleme etkileri de var; çıkış kaynaklarında erkek egemen olan yoga, ülkemizde daha çok kadınlar tarafından tercih edilen bir egzersiz bütünü olarak anıldı. Erkek öğrencilerimiz, ne olduğu konusunda çok da fikir edinmeden yıllarca, “yoga bana göre değil, ben biraz daha hareketli şeylerden hoşlanıyorum”, diyerek burun kıvırarak döndü stüdyoların kapısından. Ta ki; bir gün belki de bir iddialaşma ile girdikleri derste, nasıl da boncuk boncuk terleyebildiklerini ve buna rağmen de dinlenmiş çıkılabildiklerini deneyimleyene kadar. O sebeple bir kez daha, halka bizden çok daha kısa sürede ve etkili şekilde ulaşabilecek mizahçılarımıza sesleniyorum: Lütfen yogayı, en azından bir kez deneyimleyerek, hissederek, yaşayarak doğru aktarmamıza, destek olun...

Herkes yoga yapmalı mı?

Herkes yoga ya da herkes pilates yapmalıdır, yapmamalıdır, demek çok doğru ve verimli bir yaklaşım olmayacaktır. Bedensel

sınırlar ile hareket arasındaki ilişkiyi dikkate alarak, kendisine en çok fayda sağladığı ve en iyi hissettiği alanı uygulamak, bedeniyle savaşmadan ve keyifle yapacağı istikrarlı bir uygulama ortamına alan açacaktır. Maksimum fayda bedenin biraz da gevşeyebildiği, stresten uzak bir alanda gerçekleşebilir. Bu durumda yoga şu derde devadır; kişiye ve o kişinin içinde olduğu hali yaşantılama biçimine çoklu parametrelerden bakarak, ezbersiz bir yerden yogayı tanıtmak gerektiğine inanıyorum. Yani herkes için yoga, dünyanın en iyi hareket sistemi olamayacağı gibi herkes için X bir psikoterapi tekniği de o kişinin çözülmesine açılmasına ve yolculuğuna destek olmayabilir. Hepimiz bedensel olarak, birikimsel olarak, enerji olarak ve zihinsel olarak farklı süzgeçlerden geçip farklı desteklere açık olabiliyoruz.

Bildiğimiz kadarıyla yakında Amerika’da bir stüdyo planınız var. Bu süreci dinleyebilir miyiz?

Elbette. Bu da hayalin bir parçası... Hep diyorum, hayal etmek, niyet etmek gibidir, yolculuğun ilk adımıdır... Gide gele, eğitimlerim için yolları aşındırırken, hepimize çok tanıdık gelecek olan bir hikayenin benim için sonuna yaklaşmaya başladım. Şöyle ki; biliyorsunuz, toplumsal kollektif dinamiklerimizden kaynaklı olarak yurt dışında yaptığımız çalışmalar ve eğitimlerin önemi, daha fazla görünmüştür zaman zaman gözümüze. Onlarca eğitim alınca bu eğitimlerin ve daha çok insana ulaşabilmesi için oturup analiz yapmaya başlayınca, ülkemizde de ne büyük cevherlerimiz olduğunu ve hatta Doğu’nun mistisizmi ile örülü ne güzel aktarımlarımız olabileceğini daha derinden kavramaya başladım. Gidişlerim, benim hocamın da açtığı yol ile alma-verme dengesi üzerine kurulmaya başladı. Her gidişimde hem eğitim almaya devam ederken hem de küçük gruplarla buluşarak olanları aktarmaya başladım, birbirimizi çok sevdik. Geçen yıl, ilk hayalimi, “bir gün bizim eğitimlerimiz de okyanus ötesinde neden verilmesin ki?”, dediğim anı hatırladım ve bir adım attım. Şimdi, ekibimle, sağlam adımlarla 2018-2019 dönemindeki oluşumumuza doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Tabii, dokusuyla, insanıyla, kollektif alt bilinçleriyle, tüm dinamikleriyle bambaşka bir yapı Amerika! Benim için de yeniden öğrenmenin gerçekleşeceği, bir dizi renk ve keşif dünyası! İşimi aşkla yaptığım ve bu keşfin de dünyadaki en çok sevdiğim şey olduğu doğrudur. Tüm çalışmalarımıza web sitemizden ( www.sensingbodyacademy. com) ve sosyal medya uzantılarımızdan (SensingBodyAcademy) ulaşabilir, size en uygun çalışmanın içine dahil olarak ailemize katılabilirsiniz. Herkesi sevgiyle selamlıyorum. 


davet

BETÜL SEVER, MELİS ÖZER, NERGİS PEKUYSAL, ZENEP ILICALI, DİDA KAYMAZ

Çocuklar İçin El Ele

Kansersiz Yaşam Derneği yararına her yıl, Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Dida Kaymaz ve Dernek Asbaşkanı Zeynep Ilıcalı ile İcra Komitesi ev sahipliğinde Sunset’te düzenlenen öğle yemeği bu yıl da birbirinden ünlü simaları bir araya getirdi. Seçkin konukların katıldığı öğle yemeğinde Dida Kaymaz, İçişleri Bakanlığı onaylı ve Sağlık Bakanlığı iş birliği ile yürüttüğü Ümraniye Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Yatakları Servislerinin açılışını ve İstanbul’un en büyük devlete ait Çocuk Kemik İliği Nakil Ünitesi projesinin geldiği noktayı davetliler ile paylaştı. Kaymaz; “2010 yılından beri ne amaç için bir araya geldiğimizi artık herkes biliyor. Yolumuz daha uzun ve devam ediyor. Bu yolda derneğe yardım yapan destekçilere çok teşekkür ediyorum” dedi. Ayrıca teknik teçhizatlara ihtiyaç olduğunu, bu teçhizatların çocuklar için hayati önem taşıdığını vurguladı ve projeyi tamamen bitirmek için destek beklediklerini dile getirdi. Konuşmalar sonrasında hastanenin yapılmasında büyük bir payı üstlenen Ant Yapı adına Hande Yılmaz’a plaket verildi. 

102 magdergi.com.tr

AYȘE BURCU KAYA

BESTE YURTTAȘ



davet

EMEK KÜLTÜR SARAN

BENAN SARAÇ

CANSAN KUT

MELDA AKSU

RABİA KURȘUN

BURCU ZİYAL

Kansersiz Yașam Derneği yararına düzenlenen öğle yemeğine iș ve cemiyet hayatından önemli isimler katıldı. MELTEM DEMİR


REVNA DEMİRÖREN

YELDA DEMİRÖREN

HANDE YILMAZ

Hastanenin yapılmasında en büyük katkıyı sağlayan Hande Yılmaz’a plaket verildi. AYLİN YILMAZ

İPEK KÖSE


davet

NESLİHAN DİLEK TAȘDEMİR

ZEYNEP TOKER

SİTARE KALYONCUOĞLU

Dida Kaymaz katılan konuklardan teknik techizat ihtiyaçlarını tamamlamak için destek talebinde bulundu. ÇİĞDEM KAMER

SİMAY KAMER URAS


www.daigelinlik.com.tr


Görünmez Ortodonti

Nasıl ilerledi mesleki serüveniniz?

1998 yılında Hacettepe Üniversitesi’nden mezun oldum, uzmanlık eğitimime Selçuk Üniversitesi’nde devam ettim. Doktoramı 2004 yılının başında aldım ve Başkent Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladım. 2009 yılında doçent, 2014 yılında ise profesör oldum. Şu anda kendi kliğinimde mesleğime devam etmekteyim. 2003 yılında Rotary kulüplerinin bir programına katılarak Norveç, Oslo Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ve Ortodonti Anabilim Dalı’nda gözlem yapma ve 2013 yılında Avrupa Birliği Erasmus Akademik Değişim Programı ile İtalya’da Ferrara Üniversitesi’nde ders verme olanağı buldum. 60'ın üzerinde yurt dışı ve yurt içi yayınım ve 30'un üstünde yurt dışı bildirim mevcuttur. Son yıllarda lingual tedavi tekniği ile ilgilenmekteyim ve bu konuda meslektaşlarıma eğitim vermekteyim.

Ortodontik tedaviye ne zaman başlanmalı?

İlk ortodontik muayenenin 6-7 yaşları civarında, ilk kalıcı dişler çıktığında yapılması gerekir. Bu yaş döneminde dişlerin ağızda yer bulması kontrol edilir ve düzgün bir diş dizilimini engelleyen bir durum olup olmadığına bakılır. Bu süre boyunca yılda bir kez ortodontik olarak kontrol önerilir ve gerekirse genellikle takılıp çıkarılan diş telleri ile tedavi uygulamaları yapılır. Kalıcı dişlerin ağızda görüldüğü 11-12 yaş dönemi birçok ortodontik bozukluğun en etkili tedavi edildiği yaş dönemidir.

Kimlere ortodontik tedavi önerilir, kimlere önerilmez?

Ortodontik tedavi günümüzde7'den 70'e her yaşta yapılabilmektedir. Bu konuda bizim önerdiğimiz, çocuklarda daha sağlam olan metal tellerin takılması, yetişkinlerde ise iş hayatında çok da belli olmayan seramik braketler, lingual tedavi veya invisalign yönteminin uygulanmasıdır. Ortodontik tedavi uzun süreli bir tedavidir ve bu süreyi göze alamayan hastalara lamina protezler gibi yöntemlerle tedaviler yapılır. Bunun dışında şiddetli diş eti çekilmesi ve kemik kaybı olan hastalara tedavi genel olarak önerilmez. Halk arasında ortodontik tedavinin sadece çocuklara yönelik olduğu düşünülüyor, fakat hastalarımıza her yaşta tedavi alternatifleri sunabiliyoruz. Sadece kemiksel büyüme bozuklukları büyüme döneminden sonra ortodontik-cerrahi desteği ile tedavi edilebilmektedir.

Ortodontik bozuklukların nedenleri nelerdir? Ne gibi önlemler alınmalıdır?

Genetik ve sonradan gelişen nedenler olarak ikiye ayrılır. Sonradan gelişen nedenler arasında en sık karşılaştığımız, süt dişlerinin

çürüklerinin tedavi edilmemesi ve bu nedenle dişlerin erken kaybedilmesidir. Küçük yaştan itibaren diş hekimi kontrolüne gidilmesi ve 7 yaşından itibaren ortodontik muayenenin ihmal edilmemesi en temel önlemlerdendir.

Lingual ve invisalign tedavi teknikleri ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

Lingual tedavi tekniğinde diş telleri dişlerin iç yüzeyine yerleştirilir ve bu teknikle her türlü ortodontik tedavi kısa sürede ve başarılı şekilde yapılabilmektedir. Şeffaf kalıplar kullanılarak dişlerin telsiz olarak hareket ettirildiği bir tekniğe de şeffaf plak yöntemi denir ve bu konuda en bilinen marka ismi Invisaligndir. Genellikle yetişkinlere uygulandığı düşünülür, ancak gençlerde de kalıcı dişleri sürdükten sonra uygulanabilir. Ancak bu teknik ile sadece basit diş eğrilikleri tedavi edilebilir. Karmaşık ve çekimli tedavilerde lingual tedavi çok daha başarılı sonuçlar vermektedir. İki tedavi yöntemi de maliyeti yüksek tedavilerdendir. Üretim sürecinde de yurt dışına bağımlıyız. Ancak özellikle erişkin hastalarda “görünmez ortodonti” söz konusu olduğunda tedavi konusunda oldukça istekli hastalarımız bulunmaktadır.

Çocuklarda ortodontik tedavi süreci nasıl ilerliyor?

Çocuklarda birçok diş bozukluğunun tedavisi 11-12 yaşlarında başlar. Öncelikle diş röntgen filmleri alınır ve hastalarımızın diş ve çene şekli detaylı olarak analiz edilir. Bu analizlerin sonucunda kişiye özel tedavi planı çıkarılır ve teller bu plan ortaya çıktıktan sonra takılır. Kontrollerimiz ayda bir kez yapılır. Tedavi süreci bozukluğa göre değişse de genellikle 18-24 ayda tamamlanır. Ortodontik tedavi genellikle ağrısız bir tedavidir; bu tedaviyi görmek isteyenlerin ağrı ve acıdan korkmalarına hiç gerek yoktur.

Çocuklar için hangi tip diş telleri kullanılıyor?

7-11 yaşları arasında genellikle takılıp çıkarılabilen teller, 12 yaş civarında kalıcı dişler ağıza geldikten sonra sabit diş telleri kullanılabilir. Sabit diş tellerinden metal olanlar sağlam olması ve renkli lastikler ile süslenebilir olması nedeniyle sık tercih edilir.

Sağlıklı dişler için önerileriniz...

Günde 2-3 kez fırçalamamız ve en az bir kez de diş ipi kullanmamız gerekmektedir. Dişlerin rengine dost olmayan kahve ve çay tüketiminin sınırlandırılması da dişlerin beyazlığını koruyan en önemli yollardandır. Altı ayda bir diş hekimi kontrolü yapılmasını da mutlaka öneririm. 

advertorial

ÖMÜR POLAT ÖZSOY

Ortodontist Prof. Dr. Ömür Polat Özsoy, 7’den 70’e her yașta sağlıklı dișlere sahip olmak için dikkat edilmesi gerekenleri belirtirken son yıllarda gelișen ortodontik tedavi yöntemleri hakkında da detaylı bilgi veriyor…


En Masum Gülümsemeler Pedodontist Prof Dr. Sevi Burçak Çehreli, 1 yașından itibaren diș bakımının önemini anlatırken çocukların muayene korkusunun nasıl așılabileceği hakkında da ipuçları veriyor… Mesleki yolculuğunuzu dinleyebilir miyiz kısaca?

1999 senesinde Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Hacettepe Üniversitesi Pedodonti Anabilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak göreve başladım. 2003 yılında uzmanlık eğitimimi tamamladım ve aynı yıl Başkent Üniversitesi Pedodonti Anabilim Dalı’nı kurdum. 2017 yılına dek Anabilim Dalı Başkanlığı görevimi yürütürken birçok idari görevle birlikte yoğun klinik ve akademik çalışmalarımı sürdürdüm. Ardından özel kliniğimi kurdum.

Diş hekimi korkusu olan çocuklara nasıl yaklaşılmalıdır?

Çocuk diş hekimliğinde yapılacak işlemlerin çocuğun anlayabileceği biçimde anlatılması ve kullanılacak tüm aletlerin çocuğa tanıtılması gerekmektedir. Çocuk ile karşılıklı güven bağlarının kurulduğu muayene ve ilk tanışma randevusu, çocuğun yanı sıra aile ve diş hekimi açısından da oldukça önemlidir. Diş yaralanması ya da aşırı ağrı gibi acil tedavi ihtiyacı olmayan çocuklarda basit işlemlerden zora doğru ilerlemek çocukların tedaviye uyum göstermelerini kolaylaştırmaktadır. Çocukların yaklaşık olarak %20’si aşırı korku ve kaygı nedeniyle diş hekimi koltuğunda tedaviyi reddetmektedir. Bu gibi durumlarda fayda/ zarar denklemi göz önüne alınarak anestezi uygulamalarından yararlanılabilmektedir.

Çocukların ilk diş kontrolü ne zaman yapılmalı ve sonraki kontrol aralıkları nasıl olmalıdır?

Çocuklar 1 yaşında diş hekimi ile tanışmalı, sağlıklı dişlere sahip çocuklarda kontroller 4-6 ay aralıklarla, çürük açısından risk taşıyan çocuklarda ise daha sık yapılmalıdır.

Çocuklar dişlerini ne zaman fırçalamaya başlamalıdır?

İlk diş ağızda görünür görünmez bir gazlı bez ile temizliğe başlanmaldır. Arka dişlerin çıkmaya başlaması ile birlikte parmak fırçalarına geçilir. Yaklaşık 2 yaş civarında diş fırçaları ve çocuk diş macunları kullanılarak veliler tarafından sabah-akşam fırçalanmalıdır. Çocuklarda ince motor ve el yetenekleri tam olarak gelişene kadar veliler çocukların dişlerini bizzat kendileri fırçalamaldır. Bu, 9 yaşına kadar devam edebilir.

Çocuklarda en sık ne tür diş problemleriyle karşılaşıyorsunuz?

Diş çürüğü ve diş yaralanması en sık karşılaştıklarımız... Özellikle 6 yaşında çıkan daimi azılar genellikle süt dişi zannedildiğinden

SEVİ BURÇAK ÇEHRELİ

bu dişlerin bakımı ihmal ediliyor ve 1-2 sene içinde bu dişlerde çürük oluşuyor. Bunların dışında birtakım hastalıkların ağız içi bulguları ya da genetik olarak fazla/eksik sayıda dişler de çocuklarda sık karşılaşılan diş sorunlarından.

Okulda düşme, çarpma gibi travmalar sonucu dişi yerinden çıkan çocuklara ne yapmalı?

Yerinden çıkan daimi dişlerin hemen yerine konulması, dişin uzun yıllar ağızda başarı ile korunması şansını artırır. Dolayısı ile öğretmenler bu gibi durumlarda yerinden çıkmış daimi dişi “kron” denilen dişin ağız içinde görünen beyaz kısmından tutarak köke dokunmadan musluk altında yıkayıp yerine yerleştirebilirler. Bu yapılamıyor ise, acil olarak diş süte konulmalı ve mümkünse 1 saatten az zamanda diş hekimine ulaşılmalıdır. Yerinden çıkan süt dişleri ise daimi diş tomurcuğuna zarar vermemek için yerine geri konulmamalıdır.

Ebeveynler çocuklarını diş randevusuna nasıl hazırlamalıdır?

Bu randevunun dişlerde herhangi bir sorun oluşmadan gerçekleşmesi çocuğun diş hekimine bakışını çok olumlu olarak değiştirebilir. Problem varlığında ve ilk kez diş hekimine gidiliyor ise kaygı daha yüksek olur. Diş hekimi ile temasa geçip çocuğu randevu hakkında doğru bilgiler ile hazırlamak randevunun etkinliğini artırır.

Süt dişlerinden bahsedelim...

Süt dişleri, çocuklarda konuşma, beslenme ve estetiğin devamını sağladıkları için çok önemlidir. Diş çürükleri ve buna bağlı enfeksiyonlar çocuğun genel büyüme hızı ve okul başarısı gibi tahmin edilmeyen konuları da olumsuz etkiler. Yapısal özellikleri ve ihmal sebebiyle hızlı çürüyebilen süt dişlerinin zamanından önce çekilmesi diş dizisinde çapraşıklıklara yol açmaktadır. Düzenli kontrol, doğru miktarda florür içeren macunlar ile ağız bakımı, sağlıklı beslenme ve profesyonel koruyucu uygulamalar önemlidir.

Çocuk diş sağlığı için ebeveynlere neler tavsiye edersiniz?

Kendi ağız bakımlarına özen gösteren veliler, çocuklara olumlu bir model olmaktadır. Bebekleri dudak ve çevresinden öpmemek, dişleri günde en az iki kez düzenli olarak temizlenmesine dikkat etmek ve abur-cuburdan uzak tutmak önemli noktalardır. Velilerin diş hekimi korkularını çocuklara yansıtmamaları da bir o kadar önemlidir. 


davet

YSL Mon Paris Görücüye Çıktı IȘIN KURȘAKLIOĞLU

BELİZ BÜYÜKHANLI

Yves Saint Laurent yeni sezon parfüm tanıtımını şık bir lansman ile Panora AVM’deki Sephora mağazasında gerçekleştirdi. Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği davette “Mon Paris” parfümü görücüye çıktı. Yves Saint Laurent Beaute markası, modern zamanın özgür, sıra dışı ve tutkulu kadınını tanımladığı yeni ürünü Mon Paris parfüm lansmanını Panora AVM’de bulunan Sephora mağazasında yoğun katılım ile gerçekleştirdi. Dünyanın en iyi kozmetik markaları arasında yer alan Yves Saint Laurent Beauté, marka temsilcilerinin de katılımı ile MAG PR tarafından gerçekleştirilen davette konuklar genç ve dinamik makyaj trendleri hakkında da bilgilendirildi. 

110 magdergi.com.tr

BUKET SUNGUR

REZAN ANIK

EBRU DEMİRYÜREK

PINAR CANALP



davet

ELİF ÖZKALELİ VARDAR

ALEV TUNA

NESRİN KILAVUZ

TUĞBA KOÇ SARIÇAM

BERİL ÇAVUȘOĞLU

HATİCE CANGÜL

Panora AVM’de MAG PR tarafından düzenlenen lansmanda davetliler șıklıkları ile göz kamaștırdı.

GÜLENNUR AYDIN

MİNE AYGÜN



davet

AYLİN YILDIZ

YILDIZ MİT KARAOSMANOĞLU

MELTEM AKȘİN

DİLEK TOZLU

BEGÜM KENDİRLİ

EBRU AVCI KAREL

YSL markasının yeni kokusu “Mon Paris”, Bașkent’in seçkin simalarının katıldığı keyifli davette konuklara tanıtıldı. 114 magdergi.com.tr AYȘEGÜL AYGÜN

GÜL ÖZDEMİR

KÜBRA KOÇ

YEȘİM TANDOĞAN


La Mozza Wedding Garden & Restaurant Turgut Özal Bulvarı üzerinde yer alan farklı düzen ve konsept organizasyon ihtiyaçlarına göre dizayn edilmiş açılabilir tavanlı ve han konseptli 500 kişilik kapalı salon ve her türlü farklı organizasyonlarınıza göre şekillenecek 900 kişilik kır bahçesi ile düşlediğiniz organizasyonlara ev sahipliği yapar

Turgut Özal Bulvarı, İncek Mahallesi, Dural Caddesi No: 8 İncek - ANKARA T: 0312 460 16 11 info@lamozzaweddinggarden.com www.lamozzaweddinggarden.com La-Mozza-Wedding-Garden-Restaurant

lamozzaweddinggarden


davet

Sevgi ile Yetiştirilen Çocuklar Korunma ihtiyacındaki çocukların sevgi ile yetiştirilmesi ve topluma kazandırılması için çalışan Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı, İzmir’de inşaatı devam eden Koruncukköy Urla’ya destek sağlamak amacıyla Four Seasons İstanbul at the Bosphorus-Aqua Restaurant’ta bir öğle yemeği düzenledi. AYȘEGÜL ALTINBAȘ

116 magdergi.com.tr

ÇİĞDEM KAMER

Etkinliğe takılarıyla destek veren Atasay firması, ayrıca davetlilere hediye edilmek üzere o güne özel Koruncuk bilezikleri tasarladı. Sosyal yaşam dünyasının önde gelen isimlerinin katıldığı öğle yemeği davetinde Mac Kozmetik en çok tercih edilen makyaj ürünleriyle etkinliğe destek verirken, Tuvanam 2017 Bridal yaz koleksiyonun en güzel parçalarını bir sergi eşliğinde davetlilerin beğenisine sundu. Koruncuk Vakfı Başkanı Figen Özbek, Four Seasons İstanbul at the Bosphorus Genel Müdürü Tarek Mourad’a plaket sunarken yaptığı konuşmada “26 yıl önce İstanbul Arnavutköy Bolluca’da kurulan çocuk köyümüzde bugüne kadar 400’den fazla çocuğumuz sevgi ve şefkat ortamında büyüyerek topluma faydalı bireyler olarak yetiştiler ve kendi yuvalarına uçup gittiler. Şimdi ise sıra İzmir’de. Koruncukköy Urla yepyeni başlangıçlardan biri ve dünyaya şanssız olarak gözlerini açan çocuklarımıza yeni bir yaşam ve umut olmak için inşa ediliyor” dedi. 

FERYAL GÜLMAN

FİGEN KIRAL

RABİA KURȘUN



davet

JÜLİDE BERKMAN, FİGEN ÖZBEK, BERRİN YOLERİ

BURCU ZİYAL

Korunmaya muhtaç çocuklar yararına düzenlenen davete birçok marka katılarak ürünleriyle destek verdi. BERRİN ZORLU

BEYZA ARSLAN



Köpekle Seyahat Kuralları Vet.Hek.Köp.Eğt.Uzm.TARKAN ÖZVARDAR, tatil programlarının yapıldığı bu zamanlarda dostlarımızla seyahatin nasıl olması gerektiği hakkındaki önerilerini paylașıyor…

Arabayla seyahat: Köpeğin arabayla seyahat etmeden en az

altı saat önceden aç bırakılması ve seyahate başlamadan önce egzersizlerini yapıp tuvalet ihtiyaçlarını karşılamış olması önemlidir. Araçta seyahatte köpeğin güvenliğini sağlamak açısından arabanın içine yerleştirilmiş köpek taşıma kutuları ya da göğüs tasmalarına fikse edilmiş emniyet kemerli sistemlerin kullanılması dostunuzun konforu ve emniyeti için gereklidir. Özellikle sıcak havalarda yapılacak olan yolculuklarda üç-dört saatte bir verilecek olan molalar esnasında kısa gezintiler, az miktarda su ihtiyacının karşılanması hem kan dolaşımının düzenlenmesi hem de su kaybının önlenmesini sağlayacaktır. Bu tip seyahatler öncesinde köpeğe yatıştırıcı ilaçların verilmesi oldukça tehlikeli olabilir. Yatıştırıcı ilaçların birçoğu solunum sistemi üzerine baskı oluşturup tehlike yaratabilir. Emniyet kemerine fikse edilerek seyahat edecek köpeklerin mutlaka arka koltukta muhafaza edilmeleri gerekir. Araba ya da yol tutmasına yatkın olan köpeklerin midelerini rahatlatmak ve kusmalarını engellemek açısından mide yatıştırıcı ilaçlardan veteriner hekime danışılarak kullanılabilir. Araba seyahatlerinde köpeğin rahatlaması için camın açılarak köpeğin kafasını tamamen dışarıya çıkartabilecek pozisyonda bırakılması kaza riski taşımanın yanı sıra köpeğin gözlerinin de rüzgarla birlikte toz ve alerjenlerle dolmasına ve enfeksiyonlara sebebiyet verebilir. Bu nedenle cam aralığına dikkat etmek gerekir.

Uçakla seyahat: Uçakla yapılacak olan seyahatlerde köpeğin

taşıma kabı içerisinde muhafaza edilmesi zorunludur. Bu bütün havayollarının ortak kuralıdır. Seyahat öncesinde uçuş bileti rezervasyonu yapılırken köpekle seyahat edileceği, taşıma kabı ölçüleri, köpeğin taşıma kabı içerisindeyken ağırlığının belirtilmesi zorunludur. Taşıma kabıyla birlikte 8 kg. ağırlığın altındaki köpekler yolcu kabininde seyahat edebilmektedir. Bu ağırlığın üstündeki köpeklerin uçağın kargo kabininde seyahat etmesi gerekir. Dostunuzla birlikte havaalanına giderken aşı karnesini yanınıza almayı unutmayın; zira aşı karnesi ibraz edilmeyen köpeklerin

uçuşu mümkün olmayacaktır. Ayrıca aşılarının eksiksiz yapılmış olması önemlidir. Uçuş öncesinde ya da esnasında köpeğe yatıştırıcı ilaçların verilmesi uygun değildir. Tıpkı arabayla seyahatte olduğu gibi köpeğin yolculuk öncesinde egzersize edilmiş olması ve en az 8 saat önceden aç bırakılmış olması önemlidir.

Yurt dışı seyahat: Köpeğin yurt dışına çıkışının sağlanabilmesi belli prosedürlerin tamamlanmasıyla mümkün olabilmektedir. İster karayolu ister havayolu isterse de denizyoluyla seyahat edilecek olsun, yurt dışına çıkış işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlanması gerekmektedir. Yurt dışı çıkış işlemleri köpeğin nakledileceği ülkenin kurallarına göre değişiklik gösterse de genel anlamda yapılması gerekli olan işlemleri şöyle sıralayabiliriz: • • • •

Köpeğin aşı karnesinin eksiksiz olarak sunulması, Aşı karnesinde gerekli olan bütün aşıların (özellikle kuduz aşısı) tam olarak yapılmış olması, İç ve dış paraziter uygulamaların seyahatten en az 10 gün önce uygulanması ve karneye işlenmiş olması, Köpeğe kimlik tanımlaması açısından önemli olan mikroçip uygulamasının yapılmış olması, aşı karnesinde ve evraklarında mikroçip numarasının belirtilmiş olması, Köpeğin kuduz titre testinin çıkış yapacağı tarihten en az 3 ay önce yapılmış olması, bu test köpeğin veteriner hekim tarafından kanının alınması ve uygun koşullarda Ankara'da bulunan Etlik Araştırma Enstitüsü'ne gönderilmesiyle elde edilir. Köpeğin herhangi bir bulaşıcı hastalık taşımadığı ve sağlıklı olduğuna dair raporun veteriner hekim tarafından hazırlanması ve antetli kağıda belgelendirilmesi, Köpeğin çıkış yapacağı tarihten 48 saat önce Tarım Bakanlığı'nca verilen hologramlı transport kağıdının edinilmesi.

Bütün bu evraklar hazırlanmış olsa bile, gideceğiniz ülkenin evcil hayvan kabul şartlarını öğrenmeniz sizin için yararlı olacaktır. Özellikle İngiltere, Yeni Zelanda, Avustralya gibi ada ülkelerinde çok sıkı karantina kurallarının geçerli olduğunu ve bu ülkelerin bütün evraklar tamamlanmış olsa bile karantina süresi dolmadan ülkeye evcil hayvan girişine izin vermediğini gözden kaçırmamak gerekir. Dostunuzla birlikte sorunsuz, mutlu ve rahat bir seyahat dilerim.

advertorial

Yaz geldi, tatil programları yapılmaya başlandı... Seyahatlerinizde köpeklerinizin transportunu nasıl yapacağınız, birlikte ya da ayrı seyahat ederken nelere dikkat edeceğiniz merak konusudur ve oldukça önemlidir. Köpeklerin seyahate hazırlanması, seyahatin süresi, hangi vasıtayla yapılacağı, birlikte mi ayrı mı seyahat edileceği ve de yurt içi ya da yurt dışı seyahat olma durumuna göre değişebilir. Bütün bunları tek tek ele almak gerekirse:


Köpeklerde Yaz Mevsiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler Köpeklerin tüy dökme dönemini rahat ve sıkıntısız bir șekilde atlatması için alınması gereken önlemleri Vet.Hek.Köp.Eğt.Uzm.TARKAN ÖZVARDAR anlatıyor… Yaz ayları tıpkı insanlarda olduğu gibi köpeklerde de farklı hazırlıkları gerektirir. Metabolizma sıcaklara uygun adaptasyon geliştirirken, enerji ve egzersiz ihtiyaçları da buna paralel olarak değişir. Bu dönemde köpeklerimizin ihtiyaçlarını bilmeli ve onların yaz aylarına adaptasyonlarına yardımcı olmalıyız.

Tıraş Yanlışı: Sıcakların başlamasıyla köpek sahiplerini köpeklerini rahatlatma hedefli bir tıraş telaşı alır. Unutulmamalıdır ki; köpeklerde kürk onları soğuktan koruduğu kadar, güneşin yakıcı ve zararlı olabilen etkilerinden de korur. Ayrıca tıraş olan köpekler dış parazitlere ve travmalara açık hale gelir. Kürkünü kaybetmek bazı köpeklerde psikolojik travma da yaratabilmektedir. Sıcak Çarpması: Köpekler sıcağın etkilerini bizim kadar iyi

tolere edemezler. Vücuden terleyemedikleri için ısı regülasyonunu soluk alıp vererek sağlarlar. Sıcak havalarda onlara serin alanlar yaratmak, asla güneş altında bırakmamak, gezintilerini sabah erken ve akşam güneş batımından hava serinledikten sonra şekillendirmek ve her zaman serin ve taze su takviyesi yapmak sıcak çarpması riskini ortadan kaldıracaktır.

Beslenme: Köpeklerin enerji ihtiyaçları sıcak havalarda

azalır. Bu dönemlerde besin miktarı ve niteliğinde değişiklikler yapmak doğru olacaktır. Özellikle yaz aylarında protein kaynaklarını balık içeriğine çevirmek ve tahıl miktarlarını

düşürmek, metabolizmaya yardımcı olacaktır.

Paraziter Mücadele: Havaların ısınmasıyla birlikte kene ve pire popülasyonunda artış olur. Köpek ve insan için birçok hastalığın vektörü ve konakçısı olan bu parazitlere karşı köpeklerimizi düzenli ilaçlamak ve veteriner hekimimizin çizdiği programlara uymak bu aylarda daha da önemlidir. Banyo: Sıcak havalarda dostumuzu 15 günlük periyodlarda yıkayabiliriz. Yıkama ile hem onu temiz tutmuş hem de serinletmiş oluruz. Köpeğimizi denize sokuyorsak mutlaka sonrasında durulamalıyız. Zira tuzlu su tüylerini kıracak ve matlaştırarak sağlıksız hale getirecektir. Acil Müdahale Ekipmanları: Güzel havalarda köpeğimizle uzun doğa yürüyüşlerine çıkmayı hedefliyorsak ilk yardım çantamıza böcek, arı sokmaları ve hatta yılan ısırıklarına karşı acil müdahale ilaç ve ekipmanlarını almayı unutmamalıyız. Seyahat Düzeni: Sıcak havalarda dostumuzla yapacağımız yolculuklarda onları yola tok çıkarmamak, kısa molalarla su takviyesinde bulunmak, dolaşım durgunluğu yaratmamak adına molalar esnasında kısa gezintiler planlamak ve direkt araba klimasına maruz bırakmamak hem onların hem de bizim seyahatimizi konforlu kılacaktır. 

ANKARA CANINE COLLEGE Vet.Hek.Köp.Eğt.Uzm.Tarkan Özvardar / Köp. Eğt. Uzm. Murat Gümüş Oğulbey Serpmeleri No: 342 Gölbaşı / ANKARA Tel: +90 532 426 91 63 www.ankaracaninecollege.com - www.kopekokulu.com - www.kopekkoleji.com - www.tarkanozvardar.com / tarkanozvardar


Ramazan’ı karșıladığımız bu ay sofralarınızı taçlandıracak, tadı damağınızda kalacak tarifleri, sağlıklı ve fit kalmak için değerli diyetisyenlerin önerilerini ve lezzet serüveni yașatacak mekanları sizlerle bulușturuyoruz...



iyi yaşam

Ayșe Tolga

ayse@magmedya.com.tr

Hurmanın Mucizevi Faydaları Hurma tüketmek kabızlık, bağırsak sorunları, kalp rahatsızlıkları, anemi, cinsel ișlev bozuklukları, diyare, mide kanseri ve diğer birçok rahatsızlıktan korur. Ayrıca hurma kilo almak için de önemli bir besindir. Vitamin, mineral ve lif açısından çok zengindir. Çok güzel ve tok bir tadı olan hurmanın içinde yağ, kalsiyum, sülfür, demir, potasyum, fosfor, manganez, bakır ve magnezyum bulunur ki bunların her biri sağlık için önem tașır. Günde 1 adet hurma yemek, dengeli ve sağlıklı beslenme programı için gereklidir. Hurmanın sağlığa faydaları arasında, kas gelișiminde en iyi maddelerden biri olması da bulunur. Hurmaları çok farklı șekilde tüketen tarifler var. Süt, yoğurt, ekmek ya da tereyle karıștırarak daha lezzetli hale getirerek tüketilebilir. Hurmanın ezmesi özellikle yaralanma ve hastalık sonrası toparlanma sürecinde çok faydalıdır.

124 magdergi.com.tr


H

urmanın İftar Sofrasında Faydaları

Ramazan ayında iftar sofralarının en önemli misafiri olan hurma, oruç açılırken ilk tüketilen yiyeceklerdendir. Uzun süren açlıktan sonra ilk önce hurma tüketilmesi, açlığı doğal olarak bastırarak çok fazla yemek yemenin de önüne geçer. Vücut, hurmanın yüksek besin değerini aldığında, açlık hissi yatışır. Ayrıca yüksek potasyum içerdiği için hurmanın sinir sistemi üzerinde de olumlu etkisi vardır.

Hurmanın İçerdiği Besin Değerleri

Hurma çeşitli vitamin ve minerallerin kaliteli bir kaynağıdır. Aynı zamanda iyi bir enerji, şeker ve lif deposudur. Kalsiyum, demir, fosfor, sodyum, potasyum, magnezyum ve çinko gibi önemli minerallere sahiptir. Ayrıca tiamin, riboflavin, niasin, folat, vitamin A ve vitamin K gibi besin değerlerini de içerir.

Hurmanın Genel Sağlık Üzerinde Faydaları

Hurma sindirim sistemini düzenleyen en tatlı ve çok yönlü destek besinlerden biridir. İnsanların enerji seviyelerini, yarım saat içinde önemli ölçüde artırabilir. The American Cancer Society günde 20-35 gram miktarında lifli besin tüketilmesini öneriyor. Bu da kısaca günde 1 hurmaya

Bağırsak Bozuklukları: Hurmada bulunan nikotin maddesi, birçok bağırsak rahatsızlığı tedavisinde faydalı olmaktadır. Düzenli olarak hurma tüketmek, patolojik organizmaların büyümesini önlemeye yardımcı olur ve bağırsaktaki iyi bakterilerin büyümesini ve çoğalmasını teşvik etmeye yardımcı olur. Sindirim sorunları açısından, hem çözünmez hem de çözülebilir liflerin yanı sıra, gıda sindirimini iyi ölçüde teşvik edip daha verimli hale getirecek pek çok yararlı amino asit içerir; bu durum, daha fazla besin maddesinin sindirim kanalı tarafından emileceği ve vücudunuza en faydalı şekilde katılacağı anlamına gelir. Kansızlık: Hurma yüksek mineral içeriği ve sahip olduğu yüksek demirin seviyeleri ile anemi yani kansızlık rahatsızlığı olan insanlar için mükemmel bir besin takviyesidir. Yüksek seviyedeki demir, anemi hastalarında doğal demir eksikliğini dengeler, enerji ve gücü artırır, yorgunluk ve halsizlik hislerini de azaltır.

denk geliyor. Bu küçük 1 adet hurmanın göz sağlığına da faydasını eklemeden geçmeyelim. Gece körlüğü tedavisi için de önemli bir besin kaynağıdır. Aslında hurmanın saymakla bitmeyecek kadar çok alanda faydası var. Kısaca hurmanın mucizevi faydalarını sizler için listeledik. Kabızlık: Hurma, bağırsakları çok hızlı çalıştıran bir besindir. Kabızlık için ise birebir tedavidir. Yeterli faydayı sağlamak için hurmayı bir gece öncesinden suya yatırın. Sabah uyandığınızda suyunu için ve hurmayı da ezerek yiyin. Hurma çözülebilir liflere sahiptir, bu da sağlıklı temizlenebilen bağırsak sistemi demektir. Hurmaya bir şans verin! Kemik Gücü ve Kemik Sağlığı: Hurmada bulunan önemli mineral miktarları, kemiklerin güçlendirilmesi ve osteoporoz gibi zor hastalıklarla mücadele edilmesi için hurmayı süper bir gıda haline getiriyor. Hurma; selenyum, manganez, bakır ve magnezyum içerir, hepsi sağlıklı kemik gelişiminin ve kemik gücünün ayrılmaz bir parçasıdır, özellikle insanlar yaşlanmaya başlarken ve kemikleri giderek zayıflarken, bu konu daha çok önem kazanır. Günde sadece 1 hurma ile bu konuya destek olabilirsiniz.

Alerji: Hurmada bahsedebileceğimiz bir diğer önemli konu da içerdiği organik sülfür maddesidir. Bu madde başka besinlerde bulunmaz ki, bu da çok ilginçtir. Çünkü organik sülfür insan sağlığı için çok önemli bir maddedir. Özellikle alerji konusunda önemli faydası bulunmaktadır. 2002 yılında yapılan bir araştırmaya göre, organik sülfür bileşenleri mevsimsel alerjiden yakınan hastalar üzerinde çok olumlu etkiler yaratmıştır. Sadece Amerika’da bu konuda rahatsızlık yaşayan 23 milyona yakın insan var. Kısaca hurma, alerji sorunu yaşayan kişiler için doğal bir organik sülfür kaynağıdır ve de bir çeşit doğal tedavi yöntemidir. Kilo Alımı: Hurma, sağlıklı beslenmenin bir parçası olarak diyetlere dahil edilmelidir. Şeker, protein ve birçok gerekli vitamini


iyi yaşam

düşürmenin sağlıklı ve lezzetli bir yolu olarak önerilir. Bu nedenle, haftada iki kez alındığında, hurma kalbin genel sağlığını ciddi şekilde artırabilir. Cinsel Aktivite Düşüklüğü: Araştırmalar, cinsel aktiviteyi artırmak için hurmanın yararlı olduğu konusunda hemfikir. Sabahları taze keçi sütünün içine bir avuç dolusu hurmayı ekleyin. İçine kakule tozu ve bal karışımı ekleyin. İyice karıştırın. Bu karışımı cinsel aktiviteyi artırmak ve çeşitli cinsel bozuklukların neden olduğu kısırlığı azaltmak için çok yararlı bir tonik olarak da her gün tüketin.

içerir. Salatalık ezmesi ile tüketilirse, kilonuz normal dengeli bir seviyede kalabilir. Bir kilogram hurma, yaklaşık 3.000 kalori içerir ve hurmada bulunan kalori, bir insan vücudunun günlük ihtiyaçlarını karşılamak için yeterlidir. Tabii ki, gün boyunca hurma yememelisiniz. Çok zayıfsanız ve kilo almak istiyorsanız, hurma tam size göre. Özellikle vücut geliştirmek isteyen erkekler için kas geliştirme konusunda kesinlikle tüketilmesi gereken bir besin. Beslenme programlarına mutlaka hurmayı eklemeliler. Ama zaten kilolu iseniz ve kilo vermeye çalışıyorsanız hurmaya dikkat etmeli, günde 1 taneden fazla tüketmemeye özen göstermelisiniz.

Göz ve Kulak Sağlığı: Hurmanın faydaları çok geniş alana yayılmaktadır. Kulak, burun ve boğazı etkileyen çeşitli hastalıklarla mücadele etmek için çok fazla kullanılır. Hurmanın yaprakları bir macun haline getirilip, gözlerin etrafında ovuşturulduğunda ya da oral yoldan alındığında, gece körlüğünün sıklığını azalttığı gösterilmiştir ve bu çözüm, hurmanın kırsal alanlarda alternatif tedavi olarak yaygın şekilde kullanılmasını açıklar. Alkol Zehirlenmesi: Hurma, alkol zehirlenmesi için bir çare olarak yine halk arasında yaygın olarak kullanılır. Rahatsız edici miktarda

Enerji Artırıcı: Hurmada glikoz, fruktoz ve sukroz gibi doğal şekerler bulunur. Bu nedenle, ani bir enerji patlaması için hurma mükemmel bir atıştırmalıktır. Dünyadaki birçok insan, uyuşukluk ya da halsizlik hissettiğinde, hızlı bir ikindi saati atıştırması için hurma tüketir. Özellikle spor sonrası kaslarınız da yorulduğunda ya da dışarıda yoğun hareketli bir gün geçirdiğinizde enerjinizi yeniden kazanmak için hurma yeme zamanı gelmiş demektir. Sinir Sistemi ve Sağlığı: Hurmada bulunan vitaminler, sinir sistemi sağlığı ve işlevselliği için ideal bir destektir. Potasyum, sağlıklı ve duyarlı sinir sisteminin geliştirilmesinde başlıca maddelerden biridir. Beyin aktivitesinin hızını ve aktivitesini de olumlu yönde geliştirir. Bu nedenle hurma, yaşlanmaya başlayan, sinir sistemi yavaşlayan insanlar için harika bir besin kaynağıdır. Kalp Sağlığı: Hurma, kalbinizin sağlıklı kalması konusunda oldukça yararlıdır. Geceden ıslatılıp, sabah ezildikten sonra tüketildiklerinde, destek isteyen kalpler üzerinde olumlu etkileri olmaktadır. Hurma, felç ve kalp ile ilgili diğer hastalıkların riskini azaltan zengin bir potasyum kaynağıdır. Ayrıca kalp krizi, kalp hastalığı ve felce neden olan faktörlerden biri olan vücuttaki LDL kolestrol seviyesini

alkol tüketmiş kişilerde, hızlı bir rahatlama sağlar ve ayıltıcı bir etkiye sahip olur. Akşamdan kalma durumları önlemek için ertesi sabah da yenebilir. Yine en iyi sonuç için gece boyunca ıslatılmalı ve sabah ovularak suyu ile birlikte tüketilmelidir. İshal: Olgunlaşmış hurma, diyare yani ishal kontrolünde etkili bir yol olarak bilinen potasyum içermektedir. Aynı zamanda sindirimi kolaydır, bu da kronik ishalin öngörülemeyen doğasını hafifletmeye yardımcı olur. Hurmadaki çözülebilir lif, bağırsak hareketlerine hacim kazandırarak, boşaltım sisteminin normal, sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlayarak ishalin hafifletilmesine yardımcı olabilir. Abdominal Kanser ve Türevleri: Araştırmalar, abdominal kanser riskini ve etkisini azaltmanın bilinen bir yolu olan hurmaya dikkat çekmektedir. Tüm yaş grupları için yararlı bir tonik olarak kullanılabilir ve bazı durumlarda geleneksel ilaçlardan daha iyi etki ederler. En önemlisi doğal bir takviyedir, bu nedenle insan vücudu üzerinde herhangi bir olumsuz yan etkiye sahip değildir. Hızlı enerji artırmak için yine hızlı ve kolay şekilde sindirilebilir. Her ne kadar hurma muazzam besin değerleri taşıyor olsa da, yüzeyleri çok yapışkan olduğu için üzerlerine yapışabilecek maddelere de dikkat etmek gerekir. Bu nedenle lütfen doğal hurmaları tüketin. Aldığınız hurmaları çok iyi yıkayın. Sağlığınıza dikkat ederken, başka bir yönden zarar görmemek için bunlara dikkat etmelisiniz. 

126 magdergi.com.tr





Kuşkonmaz Lezzetleri Kitchen in Red sosyal medya hesabıyla binlerce kișiye ulașan Pınar Özdirim, lezzetli tariflerini bizlerle bulușturuyor...

130 magdergi.com.tr


Kuşkonmazlı Bahar Makarnası Malzemeler: • • • • • • • •

1 bağ (yaklaşık 10-12 adet) taze kuşkonmaz 2 diş sarımsak 1 orta boy soğan 100 gr ayıklanmış taze bezelye (yoksa, dondurulmuş kullanılabilir) 200 gr (1 kutu) krema 1 paket makarna Yarım demet ince kıyılmış dereotu Zeytinyağı

Yapılışı; •

• • •

Kuşkonmazların sap kısımlarından 2-3 cm kadarını kesip atın ve alt yarısının kabuklarını bir sebze soyucu yardımıyla inceltin. • Kuşkonmazları, kaynayan tuzlu suda yaklaşık 3-4 dakika kadar haşlayın ve pişme işlemini durdurmak için buzlu su içine alın (dilerseniz buhar pişirici de kullanabilirsiniz). • Taze bezelye kullanıyorsanız, onları da aynı şekilde haşlayıp süzün. • Zeytinyağını tavaya alıp önce soğan ve sarımsağı, ardından kuşkonmazları ve bezelyeleri ekleyerek 3-4 dakika kadar hepsini birlikte soteleyin. Pişirdiğiniz makarnanın suyundan yarım su bardağı kadarını ayırdıktan sonra, makarnayı süzün. Ayırdığınız makarna suyunu, sotelediğiniz sebzelerle karıştırıp 1-2 dakika kaynattıktan sonra, kremayı ekleyip altını kapatın. Hazırladığınız sosu, pişirdiğiniz makarnayla harmanlayıp, dereotu ilavesiyle birlikte sıcak servis yapın.

Kuşkonmaz Çor bası

Malzemeler: • • • • • • • •

1 bağ (10-12 adet) yeşil kuşkonmaz 2 diş sarımsak 1 orta boy kuru soğan 1 yemek kaşığı limon suyu 60 gr (4 yemek kaşığı) tereyağı + 2 yemek kaşığı sıvı yağ (zeytinyağı kullanabilirsiniz) 1 avuç kadar ince kıyılmış dereotu Arzuya göre yarım paket (100 ml) krema 500 ml su (veya sebze suyu)

Yapılışı: • • • •

Kuşkonmazların dip kısımlarını 3 cm kadar kesip atın ve alt yarısının kabuklarını sebze soyucu ile soyup inceltin. Uç kısımlarını da keserek ayırın ve gövdelerini iri parçalar halinde kesin. Çorba tenceresine zeytinyağını koyup, ince doğranmış soğanı ve sarımsağı ilave ederek kavurun. Ardından kuşkonmazları ve 1 yemek kaşığı limon suyunu ekleyerek 5 dakika kadar birlikte soteleyin.

Not:

• • •

Suyu ekleyin ve kaynadıktan sonra, 20 dakika kadar daha kısık ateşte pişirin. Tereyağını da ilave ettikten sonra, pürüzsüz bir doku elde etmek için, karışımı blender’dan geçirin. (süslemek için dilerseniz birkaç tanesini ayırabilirsiniz) Servis yaparken, dereotu ve arzuya göre krema ilavesi yapın.

Bu çorbaya dilerseniz, birkaç tane kıyılmış taze ıspanak yaprağı ve yoğunluğunu artırmak için de patates veya havuç ekleyebilirsiniz. Porsiyon başına 3 kuşkonmaz düşünerek hazırlayacağınız bu çorbada, dilerseniz beyaz kuşkonmaz da tercih edebilirsiniz. 


Paylaştıkça Artan Mutluluklar Kalite ve lüksü bulușturan hizmet anlayıșıyla misafirlerini ağırlayan JW Marriott Ankara, Ramazan ayı boyunca, iftardan sahura hem misafirlerinin hem de yardıma ihtiyacı olan görme engelli insanların yüzlerini güldürüyor. JW Marriott Ankara Ramazan’a özel hazırladığı kampanya ile her iftar menüsü gelirinden 2 TL’yi görme engelliler için hayatını kolaylaștıran Rehber Köpekler Derneği’ne bağıșlıyor.

O

smanlı Mutfağından Günümüze Geleneksel Lezzetleriyle Ramazan...

JW Marriott Ankara’nın ana restoranı Fires & Flavors uluslararası lezzet deneyimleriyle otantik Osmanlı mutfak kültürünü harmanlayarak oluşturdukları Ramazan’a özel açık büfe iftar menüsünde; geleneksel Türk mutfağının lezzetlerinden, iftar sofrası klasiklerine kadar çok çeşitli tatları misafirlerine sunuyor. Fires & Flavors, canlı fasıl dinletisi eşliğinde, açık büfesindeki enfes lezzetlerinin yanı sıra geleneksel Osmanlı şerbeti, taze sıkılmış meyve suları ve çay keyfi ile “Nerede o eski Ramazanlar” diyenlerin özlemini dindiriyor. İftar sonrası ise açık terasta sunulan nargile keyfi ile Ramazan akşamları JW Marriott Ankara’da şölene dönüşüyor. Dinlendirilmiş etin en lezzetli örneklerini sunan JW Steakhouse, enfes lezzetlerden oluşan zengin iftariyelik tabağı ve leziz günün çorbasının yanı sıra misafirlerini a-la carte menü iftar deneyimiyle buluşturuyor. Gruplar için farklı ebatlardaki özel odalarının kapılarını açan JW Steakhouse, sakin bir ortamda yenebilecek özel iş yemekleri veya sevdikleriyle keyifli Ramazan akşamlarını paylaşmak isteyen misafirlerini ağırlıyor.

İftar sofralarının birleştiriciliği ile dostluk ve paylaşmanın öne çıktığı Ramazan ayı boyunca JW MARRIOTT ANKARA, bu coşkuyu çalışanlarıyla ve iş arkadaşları ile paylaşmak isteyen şirketler için ise Ramazan’a özel menüler hazırladı. JW Marriott Ankara ziyafet salonları ve bağlantılı açık hava terasları ile 10 kişiden 1000 kişiye kadar tüm iftar davetlerini ziyafete dönüştürüyor. İftar davetleri için hazırlanan özel set menüleri, salon özellikleri ve diğer detaylar ile ilgili bilgi Grup Satış Ofisinden edinilebilir. Zengin iftar seçeneklerinin yanı sıra, JW Marriott Ankara otelin ana restoranı olan Fires & Flavors’da Ramazan ayı boyunca her Cuma ve Cumartesi saat 01.00-03.00 arası misafirlerine sahur keyfini yaşatıyor. Günün çorbası, zengin kahvaltılıklar, börek, gözleme, tercihe bağlı menemen, omlet veya kavurmalı yumurta, yoğurt çeşitleri, meyve tabağı, komposto ve limitsiz alkolsüz içecekler ve meyve sularından oluşan sahur menüsü kişi başı 75 TL. Yazın bu sıcak günlerinde Ramazan akşamlarının keyfini yaşatacak Fires & Flavors’da açık büfe iftar menüsü kişi başı 97 TL olup, uluslararası konsepti ve hizmet kalitesi ile Ankara’ya farklı bir soluk getiren JW Steakhouse’da ise, iftariyelik tabağı ve günün çorbası kişi başı 45TL. 



röportaj

17 Saatlik Oruç Süresi İçin Sağlıklı Öneriler

B

Ramazan ayında vücudumuzun alıștığı tempodan farklılașması üzerine dengesiz bir beslenme de eklenince; yorgunluk, unutkanlık, dikkatsizlik, dalgınlık, kabızlık gibi olumsuz sonuçlar gözleniyor. Bütün bunların yanı sıra en çok duyulan șikayetlerden biri ise kilo alımı. Diyetisyen Emre Uzun, 17 saatlik oruç süresini en iyi șekilde atlatmamız için önerilerde bulunuyor. Ayrıca 12 ipucu ile de kilo almaya engel oluyor.

u yıl Ramazan’ın Haziran ayına gelmesi sonucu 15-17 saat besin alamıyor olacağız. Uzun süren açlık ise metabolizma hızını düşürecek. Buna bir de geç saatte açılan ağır iftarlar eklenince, kilo alımı diğer aylara oranla daha fazla olabilir. Peki ne yapmalıyız? Diyetisyen Emre Uzun, “Normal yaşantımızda az az ama sık sık beslenme alışkanlığını Ramazan ayına da uyarlamalıyız” diyerek en önemli altın kuralı vurguluyor. Böylece kan şekerimizi mümkün olduğunca stabil tutmuş oluruz. Az az, sık sık beslenme kuralını Ramazan’da uygulamak biraz daha zor tabii ama eğer sahura kadar yatılmıyorsa bir ara öğün eklenebilir.

5.

İftarda mutlaka salata hazırlayın. Bu durum tok kalmanızı ve diğer besinleri az tüketmenizi sağlayacaktır. 1 tatlı kaşığı yağ ile hazırlanan salata vitamin alımı için yeterlidir. İlave edeceğiniz her bir tatlı kaşığı yağ için 45 kalori fazladan alacağınızı unutmayın.

6.

Tükettiğiniz besinler kadar onları pişirirken uyguladığınız işlemler de kalori alımınızı ve sağlığınızı etkileyebilir. Ramazan boyunca kızartma ve kavurma işlemleri yerine ızgara, fırın, haşlama veya buğulama yöntemlerini kullanabilirsiniz.

7.

İftarı hurma ile açmak kan şekerimizi dengeli bir şekilde yükseltir. Ayrıca hurma, yüksek potasyum kalsiyum, magnezyum, fosfor minerallerine sahiptir. Fakat içerdiği yüksek kaloriden dolayı miktarını sınırlandırmalısınız. İftarda 1 veya 2 adeti geçmeden tüketeceğiniz hurma size olumlu sonuçlar sağlayacaktır.

8.

Özellikle sahurda pide tüketimi yerine kepek, tam buğday veya çavdar ekmeğini tercih etmeniz hem daha uzun süre tokluk sağlayacak hem de alacağınız kaloriyi azaltacaktır. Bir bütün pidesinin yaklaşık 8 ince dilim ekmeğe denk olduğu unutulmamalıdır.

9.

Yemeklerin suyunu tüketmeyerek daha az kalori alımını sağlayabilirsiniz. Çünkü yemek suları yağ içermektedir.

Diyetisyen Emre Uzun’dan Ramazanda kilo almamıza engel olacak birkaç ipucu... 1.

Yemekleri iyice çiğneyip yerseniz daha erken bir tokluk hissedip az yemek tüketmiş olacaksınız.

2.

Su alımına dikkat etmeli, iftar ile sahur arası sık sık su tüketilmelisiniz. Yine bu dönemde hazmı kolaylaştıran ıhlamur, rezene, papatya gibi çayları şekersiz tüketebilirsiniz. İftar ile sahur arasında 1 adet maden suyu tüketmek ihtiyacımız olan mineralleri sağlamaya yardımcı olacaktır. Asitli içecekler yerine, kompostoları veya sizi daha uzun süre tok tutup bağırsak fonksiyonlarınıza yardımcı olacak ayran, kefir gibi içecekleri tercih etmelisiniz.

3.

4.

134 magdergi.com.tr

Tatlı olarak tercihlerinizi yaz aylarına uyarlayarak daha az kalori alımını sağlayabilirsiniz. Örneğin; 3 dilim baklava yiyerek alacağınız 430 kalori yerine 2 avuç kiraz tüketerek sadece 56 kalori alabilirsiniz. Yaz boyunca farklı meyvelerden faydalanmak vitamin kazanımı sağlayacaktır. Tatlı tercihlerinizi meyveden yana yapamıyorsanız şerbetli veya kalorili tatlılar yerine sütlü tatlılara yönelin. İftar yemeğini biraz fazla yediyseniz tatlıyı iki saat sonra, yarım porsiyon olacak şekilde tercih ederek telafi edebilirsiniz.

10. İftardan sonra mümkün olduğunca hareketli bir yaşam tercih etmelisiniz. Özellikle iftarda fazla yemek yiyenler, iftardan iki saat sonra 30 dakikalık bir yürüyüşe çıkmalı. 11.

Sahura kalkmayı alışkanlık haline getirin ki metabolizma hızınızdaki azalmanın önüne geçebilesiniz.

12. Ramazan’da bir başka önemli konu ise misafirlikler. Bazen o kalabalık sofralarda çok sayıda yemek seçeneği olur. Bu gibi durumlarda porsiyon kontrolüne gitmelisiniz. Yemek istediğiniz çeşit sayısı artıkça porsiyonlarınızı küçültmelisiniz. 



davet

Acıbademliler Tatlı Etkinlikte Acıbadem Ankara Hastanesi anneleri ve çocukları ilk Anneler Günü’nü kutlarken A Plus Cafe’de bir araya gelerek birbirinden güzel kurabiyelere imza attı.

AKSEL, ZEYNEP, HANZADE ALTAYLI

136 magdergi.com.tr

MERT, NİHAN KARAÇAM, DEFNE SALKAYA

İlk Anneler Günü’nü, gözlerini hayata açtıkları Acıbadem Ankara Hastanesi’nde kutlayan Acıbadem çocukları ve anneleri birbirinden özel anlar yaşadı. Hazırlanan alanda yerlerini alan minikler ve anneler aşçı önlüklerini giydikten sonra tezgahın başına geçti. Kurabiyeleri pişmesi için A Plus şefine teslim eden anneler, fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedi. Düzenlenen etkinliğin kendileri için çok güzel bir anı olduğunu belirten anneler, kurabiyelerin pişmesinin ardından çocuklarıyla birlikte kurabiyelerin tadına baktılar. 

AKSEL ALTAYLI, SARP ÖZCAN

ELA, NİL, EFE ALTIPARMAK


HAKAN, MUSTAFA GÖKTUĞ, TUĞÇE ILGAR

MUSTAFA KORAY LENK, GÜNEȘ YAȘİN

NİLÜFER, GÜNEȘ YAȘİN

Anneler, kurabiyelerin pișmesinin ardından çocuklarıyla birlikte tadına baktılar.

BAȘAK, DURU LENA TEKİN

BATURALP, SEDA SAMETER

LİNA, SEVİLAY SANSAR


Lezzetli İftar Sofraları

Bilkent Otel’de


Kurumsal İftar Davetleri Ramazan’ın bereketini lezzetli iftar sofraları ile buluşturan Bilkent Otel, farklı büyüklükteki salonlarında 1000 kişiye kadar düzenleyebileceğiniz Ramazan ayı ziyafetleriniz için geleneksel set menü seçenekleri sunuyor. Executive Şef Ekrem Sarpkaya, konuklarınızı hazırladığı 11 farklı set menü seçeneği ile Osmanlı dokunuşlarını hissedebileceğiniz lezzetli Ramazan sofralarına davet ediyor.

Sakarya Balo Salonu’nda düzenleyebileceğiniz iftar davetleriniz video mapping ayrıcalığı ile görsel bir şölene dönüşüyor. Tercihiniz misafirlerinize açık havada iftar keyfi yaşatmak ise; 1000 kişi kapasiteli havuzbaşı seçeneği, Ankara’da iftarların en gözde mekanı olarak konuklarını bekliyor.

Akdeniz Mutfağı’nda Ramazan Boyunca

Cuma ve Cumartesi günleri zengin açık büfede; iftar sofralarının vazgeçilmez iftariyelikleri, kendine özgü sunumları ile görsel ve lezzetsel bir şova dönüşüyor. Mevsimin en taze sebzelerinden ve otlarından oluşan salata büfesi göz kamaştırıyor. Osmanlı Mutfağı’nın izlerini taşıyan özel başlangıç ve zeytinyağlılar, çorba alternatifleri, pilav ve yöresel börek çeşitleri ile ana yemekler özenle hazırlanıyor. Zengin tatlı çeşitleri ise iftar büfesinin en tatlı durağı oluyor. Pazar - Perşembe günleri arasında ise iftariyelik tabağı, çorba, her gün değişen ana yemek ve tatlı ile set menü iftar sofraları kuruluyor. Akdeniz Mutfağı’nın yeşillikler içindeki genişletilmiş ferah ve rahat terasında 50 kişiye kadar aileniz, dostlarınız ve arkadaşlarınızla iftar davetlerinizi düzenleyebilirsiniz. Ramazan coşkusu en özel lezzetleri ve hizmet kalitesi ile bu yıl da Bilkent Otel’de yaşanıyor…

Detaylı Bilgi&Rezervasyon 312 266 46 86 www.bilkentotel.com.tr

bilkentotel


gurme

Selahattin Dönmez

selahattin@magmedya.com.tr

Oruç Tutarken Sağlıklı Besin Seçimi Kılavuzu

Oruç tutmaya bașlayınca yeme alıșkanlığımız normal düzeninden farklılașıyor; dikkat edilmediğinde sahur ile iftarda daha fazla doymak ve gün içinde de açlıktan korumak için daha yağlı, yüksek karbonhidratlı yiyeceklere yöneliyoruz. Tatlı isteğimiz artıyor, șekerli tatlılar sofralardan eksik kalmıyor iken, taze sebze tüketimimiz ise azalıyor. Bunların sonucunda Ramazan döneminde kilo alabiliyor, mide yanması, hazımsızlık, reflü, gün içinde uykuya meyil, yetersiz mineral alımına bağlı olarak tansiyon düșmesi, kan șekeri ve insülin düzeyinde olumsuz değișiklikler, sinirlilik ve huzursuzluk yașayabiliyoruz.

A 140 magdergi.com.tr

ncak birçok araştırma Ramazanda olan uzun süre açlığın metabolizmayı olumlu etkilediğini bildiriyor. Özellikle bu süre, açlığın kötü huylu kolesterolü azalttığı, sinirliliği kaldırdığı ve vücutta fazla yağları erittiği açılardan bakıldığında oldukça önemli. Eğer oruç ile uyguladığımız açlığın metabolizmanızı bozmamasını, dinç uyanmayı, gün içinde konsantrasyonunuzun

azalmamasını, kan şekeri dahil tüm değerlerin dengeli olması ve psikolojik olarak rahat bir şekilde oruç dönemini geçirmek istiyorsanız 5 önemli kurala uymanızı tavsiye ederim. Trans Yağ Asidi İçeren İftariyelikleri Satın Almayın: Trans yağ asitleri, birçok hayvansal yiyecekte doğal olarak, bazı pişirilmiş besinlerde de pişirmeye bağlı olarak oluşan kalp sağlığından, insülin direncine; kanserden, diyabete kadar birçok rahatsızlık açısından riskli olduğu bilimsel olarak öngörülen bileşiktir. Bugün, trans yağ asitlerinin hafıza kaybı ve beyin hücrelerinde


ölüme neden olduğu da bildirilmektedir. Ramazan aylarında iftar sofralarında yemeklerden önce geleneksel olarak mutlaka yeme alışkanlığı olan salam, sosis, sucuk, kavurma, kaymak ve tereyağı trans yağ asidinden oldukça zengin iftariyeliklerdir. Sağlıklı Ramazan’da trans yağ asitleri yerine, sağlıklı yağları içeren çeşitli yağlı tohumlarını, bolca lif ihtiva eden kuru hurma gibi kuru meyveleri ve tereyağı yerine minik bir kaseye zeytinyağı pul biber karışımını sofralarınıza eklemenizi tavsiye ederim. Büyük Tabak Çorba İle İftarı Açın: Sahurdan iftara kadar geçen uzun aç kalma süresinde mide de asit salgısı artar. Boşalan mide büzüşür ve açlık kendini şiddetli hissettirir. Paket veya ev yapımı çorbalar midenin rahatlaması, mide asitlerinin dengelenmesi ve ılık içimi ile mide kramplarının önüne geçilmesi açısından mucize yemeklerdir. Gün boyu susuzluğun getirdiği sıvı ihtiyacını destekleyen çorbalar, içerdikleri sebze, tahıl, kuru baklagil çeşitleri ve baharatlar sayesinde bolca diyet lifini de vücudumuza alarak doygunluğun kolaylaşmasında büyük rol oynar. Çorbanın hemen her çeşidi büyük bir tabaktaki birçok yemeğe göre oldukça düşük kalori içerdiği için benim tavsiyem, iftardan sonra yatana kadar da çok acıkırsanız çorba tercih etmeniz yönünde olacaktır. Bağırsak düzenine de yardımcı olan çorbalar iftarda normalin üzerinde yemenizi önleyecek, mükemmel besleyici içeriği zengin, kalorisi ise az olan alternatiflerdir. Sıcak ve Soğuk Çaylarınıza Bal Ekleyin: İftardan sonra ve yatana kadar çay içilmesine Ramazan boyunca kimse hayır demez. Çay vücudun susuz kalmasını önleyen önemli bir içecektir. Açık siyah, yeşil, yasemin, adaçayı ve ıhlamur size önereceğim en sağlıklı çay alternatifleri. Bal ise, oruç boyunca her gün kullanmanız gereken önemli bir antioksidan ve mideyi koruyan sağlıklı bir yiyecek. Ramazan boyunca midede oluşabilecek ülser, gastrit gibi sorunları önleyeceği gibi bu rahatsızlıkları olanlarda da tedavi edici rol üstlenir. Ve bal içindeki doğal şeker yapısı sayesinde prebiyotik etki göstererek bağırsaklarda faydalı bakterilerin artışını sağlayarak kabızlığı

da önleyebilmektedir. Bu nedenle oruç tuttuğunuz sürece size önerdiğim sağlıklı çaylarınıza birer tatlı kaşığı bal eklemeyi ihmal etmeyiniz. İftardan Sonra Hemen Taze Meyve Tüketin: Taze meyve doğal yaşamın en önemli hastalık savaşçısıdır. Günde 2 veya 4 porsiyona kadar konserve olmayan ve hazır sıkılmış meyve suyu haricindeki tüm meyveleri her gün tüketmek kalp krizinden felce kadar birçok hastalığın görülme riskini üçte bir oranında azaltmaktadır. Ve yine bazı araştırmalarda meyve yemenin diyabet, katarakt, böbrek ve karaciğer hasarı ile kolesterolü düşürücü etkileri de kanıtlanmıştır. Bu yüzden iftar öğününüzü bitirdikten sonra, hem daha fazla doymak hem yediğiniz besinlerin sindirimini kolaylaştırmak hem de açlık sonrası oluşacak metabolitlerin uzaklaştırmak için mutlaka meyve tüketin. Kayısı, kavun, elma, kiraz, karpuz, yeşil erik, nektarin, muz ve karadut mevsiminde olduğu için öncelik tanıyacağınız meyveler olduğunu unutmayın. Taze Sebze Tüketimini Artırın: Kana yavaş geçen ve kan şekerini çok az yükselten, nişasta içermeyen sebzeler bolca yenilebilecek düşük kalorili sağlıklı besinlerdir. Nişasta içeren patates, tatlı patates, mısır, havuç ve balkabağı özellikle püre ya da haşlama şeklinde yenilmemelidir. Oruç tutarken bu besinleri yediğinizde karnınız doysa dahi, kan şekeriniz hızlı yükselip düşeceği için yemek sonrasında uyuklamaktan ve sabah kalktığınızda yorgunluktan kurtulamazsınız. Nişastalı olmayan tüm taze sebzeler vücudun insülin ihtiyacını azaltarak acıkmayı da geciktiren antioksidan kaynaklarıdır. Kabak, bezelye, taze börülce, bakla, mantar, lahana, taze fasulye, taze barbunya, patlıcan, kuru soğan, domates, turp, maydanoz, tere, roka, dereotu, pancar, nane, bamya, sarımsak, limon, yeşil biber, kırmızı biber, enginar, semizotu, gibi sebzeleri doyana kadar ana yemeklerinizin yanında yiyin. Size önerim; az zeytinyağında pişebilecek kabak, bezelye, börülce, semizotu, barbunya ve taze fasulyeyi yanında yoğurt ile diğer sebzeleri ise çiğ olarak ince kıyılmış bol limonlu az zeytinyağlı salata olarak tüketmeniz

Sağlıklı İftar Yemeği: İftarda ne yapacağım diye düşünenler için sağlık lı bir ana yemek tarifi paylaşmak isterim.

Baharatlı Hindi Köfteler Malzemeler: • • • • • • •

200 gram hindi kıyma Yarım kuru soğan 1 avuç içi kadar kıyılmış maydanoz 2 diş sarımsak 1 adet acı minik kırmızı biber 1 çay kaşığı zerdeçal 1 çay kaşığı karabiber

Yapılışı: Derin bir kaba hindi kıymayı koyun. Üzerine kuru soğan ve sarımsağı rendeleyerek ekleyin. El yardımı ile yoğurun. Ardından ince doğranmış kırmızı acı biberleri dilimleyerek harca katın. Baharatları da ekledikten sonra mayd anozu elle harmanlayın ve köfte şekli vererek yağlı kağıt koyulmuş tepsiye dizin. Önceden ısıtılmış 180 derece fırınd a pişirin.


gurme

En çok sorulanlar... Ramazanda kilo verebilir miyim?

Vücudumuz saatlerce aç bırakıldığında, enerji üretebilmek için yağ yakmaya başlar. Bu da kilo vermemize yardımcı olur. Yemek yediğimizde ise, yağ yakımı durur ve vücut fonksiyonları yediklerimizin sindirilmesine yönelir. Bu nedenle, uzun saatler aç kaldıktan sonra, orucunuzu enerji yoğunluğu düşük yiyeceklerle açarak kilo verebilirsiniz. Taze, mevsime uygun meyveler ve sebzeler, kuru baklagiller ve sebze çorbaları enerji yoğunluğu düşük yiyeceklerdir. Enerji yoğunluğu düşük yiyecekler, hem tok tutma özelliğine hem de kan şekerinizi düzenleme etkisine sahiptir. İftarınıza bir kase çorba ile başlarsanız, öğünün geri kalanında daha az yemek tüketirsiniz ve daha az kalori almış olursunuz. İftarda çorbanızın ardından sebze yemeği yer, öğünü de taze meyve ile sonlandırırsanız o öğünde alacağınız yüksek diyet lifi sayesinde tok kalma şansınız daha da artacaktır.

Ramazanda kaç öğün yemek gerekir?

Sahurdan iftara aç kalınca, vücudun kaybettiği enerji doğru beslenme ile telafi edilebilir. Sahur, iftar ve bir ara öğün olmak üzere kişi kesinlikle üç öğün yemelidir. Sahur ve iftarda şerbetli, şekerli yiyeceklerden kaçınıp, ara öğünlerde bir porsiyon meyve, bir avuç dolusu fındık, badem ya da ceviz yiyerek vücudunuzun yağ yakımını oruç tuttuğumuz vakit suresince artırabilirsiniz. Sahurda çok az yerseniz, iftara kadar çok acıkıp yemeğe yüklenip kilo alabilirsiniz, bu nedenle 3 öğünle sağlıklı beslenmelisiniz.

Diyabet hastaları oruç tutmalı mı?

Diyabetiniz diyet veya ilaç ile kontrol altına alındıysa doktor ve diyetisyen kontrolünde oruç tutabilirsiniz. Doktorunuz, ilaçlarınızı

142 magdergi.com.tr

ve ilaç saatlerinizi değiştirerek, kan şekerinizi düzene sokar ve bu şekilde daha rahat oruç tutabilirsiniz. Diyabeti kontrol etmek için insülin kontrolü altında olan hastalar oruç tutmamalıdır.

Migrenim var ve aç kaldığımda baş ağrılarım artıyor. Oruç tutabilir miyim?

Migreni kontrol altına alınmamış kişilerin oruç tutması tıbben sakıncalıdır. Ancak, doğru ilaçlar ve hayat tarzıyla migrenlerinizi kontrol altına alabilirsiniz. Doktorunuza bu konuda danışmalısınız.

Tansiyonu hastaları oruç tutabilir mi?

Tıbbi kontrolleri yapılmış yüksek tansiyonlu kişiler oruç tutabilirler. Ancak sahurda ve iftarda tuz tüketimine duyarlı tansiyon hastaları tuzsuz yemeye dikkat etmelidir. Sahurda 1 su bardağı süt içmeli ve bol taze çiğ sebzeyi iftardan sahura kadar yemeyi ilke edinmelidir. Düşük tansiyonlu kişiler de oruç tutabilir ama yeterli tuz aldıklarına dikkat etmeleri gerekir.

Hamileyken oruç tutmalı mıyım?

Bilimsel kanıtlara göre, kadınların hamileyken oruç tutmaları hem bebek için hem de anne için sağlıksız birçok durum yaratabilmektedir. Dinimize göre de hamile kadınların doğum sonrasında kaza orucu ile telafi edebileceği bilgisi bulunmaktadır.

Emziren anneler oruç tutabilir mi?

Hayır. Dinimize göre de anneye bebeğini emzirebilmek ve ona gerekli besinleri sağlayabilmek için oruç tutmama esnekliği verilmiştir. Emzirme dönemi bitince, anne kaçırdığı günleri oruç tutarak telafi edebilir. 



davet

Michelin Yıldızlı Şeflerden İlham Aldı CANKUT ERDEM, ERIC TROCHON

Samsung’un mutfaklarda devrim yaratacak yeni premium ankastre serisi Chef Collection, tasarım ve lezzet tutkunlarının ilk defa beğenisine sunuldu. Fransız Sarayı’nda düzenlenen davete iş, tasarım ve cemiyet dünyasının ünlü isimleri katıldı. Michelin Yıldızlı Fransız Şef Eric Trochon’un en özel tariflerini, Samsung Chef Collection ile eşsiz tatlara dönüştürdüğü geceye özel menü ise davetlilerden tam not aldı. Dünyanın en ünlü şeflerinin bilgi, birikim ve tutkularının Samsung teknolojisiyle buluşmasıyla yaratılan, fırın, ocak, davlumbaz ve bulaşık makinesinden oluşan yeni seriyi yakından inceleme fırsatı bulan konuklar gece boyunca Caz şarkıcısı İlhem’in muhteşem performansıyla keyifli dakikalar geçirdiler. Mükemmellik hissi, duyguların gücü ve dünyanın her yerinden ünlü Michelin yıldızlı şeflerin know-how’ından ilham alan yeni jenerasyon ankastre ürünler, tüketicilerin yemek pişirme ve mutfak anlayışını üst seviyeye taşırken ezberleri de bozuyor. 

GÜL DELEMEN, ALİ ESAD GÖKSEL

ÖZLEM SÜER

SAVNİ BERRİN OKÇU



davet

DAEHYUN KIM

RACHEL ARAZ, SAMI KIRESEPI

MUSTAFA YURTTAȘ

AHU YAĞTU

Samsung’un yeni serisi Chef Collection katılımcılardan tam not aldı KERİM - LİNDA KUYUMCUYAN

MİNA AKDAĞ



davet

ELVAN - ȘAFAK CAK

ZEYNEP GERMEN

PINAR TEZCAN ÖZÇAPKIN

Davete katılan isimler Caz șarkıcısı İlhem’in canlı performansı ile keyifli dakikalar geçirdi GÖZDE SARAR, NASTASSIA COȘKUNSEVEN

BESTE YURTTAȘ



gurme

Ayșegül Çoruhlu

aysegul@magdergi.com.tr

Bitkisel Beslenin Neden bitkisel beslenmeliyiz?

Vücudumuz trilyonlarca hücreden oluşur ve asıl önemli olan bu hücreleri doğru beslemektir. Oysa biz yemek yemeyi kendimizi beslemek olarak algılıyoruz. Hücrelerimiz için en iyi enerji kaynakları bitkisel gıdalardır. Yani, insan motorunun en iyi yakıtı bitkisel beslenmeyle sağlanabilir. Bu motor benzetmesinde bir mantık vardır; enerji üreten her motorun çalışmasında olduğu gibi vücutta da enerji üretilirken ortaya birtakım egzoz artıklar çıkar. İnsanda bu

150 magdergi.com.tr

egzozun adı serbest radikallerdir, bunların sağlık için çok zararlı olduklarını biliyoruz. Bitkisel beslenme ise, serbest radikal artığı yapmaz. Oysa tüm hayvansal gıdalar, şekerliler, unlular, işlenmiş tüm yiyecekler, alkoller, asitli, şekerli içecekeler, kızartmalar, bisküviler vücutta enerji kullanıldığında serbest radikalleri artırır. Serbest radikaller kanser de dahil tüm hastalıklarda en önemli etkendir.


Daha ayrıntılı bir tanımla serbest radikaller elektronu eksik maddelerdir. Eksik elektronlarını derhal bulmak için vücuda saldırırlar ve saldırdıkları her yerde hastalık yaratırlar. Onlara elektron vererek vücudu koruyan ise antioksidanlardır. Sebzeler ve meyveler en büyük antioksidan deposudur. Renkleri koyulaşıp mora doğru ilerledikçe içlerindeki antioksidan, yani elektron depoları artar. Mesela mor lahana eczanedeki pek çok antioksidan vitaminden daha güçlüdür. Aslında çoğu hastalık, basitçe sebze-meyve eksikliği hastalığıdır diyebilirim. Özetle serbest radikaller vücudu asitlendirir. Çözüm de alkali beslenme, yani bitkisel beslemedir.

Neden çiğ besin tüketmek önemlidir?

Sebze ve meyvelerin çiğ tüketilmesi hayati önemdedir.

Çiğ bitkisel beslenme mide-pankreas-bağırsak sistemini hiç yormaz, midede sindirimleri çok kolaydır ve böylece mideyi yormaz. Sebzeler çiğ yendiğinde bunların içersinde kendi kendilerini sindirecek doğal enzimler vardır, panreastan sindirim enzimi istemezler.

Pankreasımızın sadece şeker yediğimizde insulin ürettiğini sanırız. Oysa, pankreas mideden gelen besinlerin sindirimi için her öğünde enzim salgılamak zorundadır. Hayvansal etler, hazır gıdalar, unlular söz konusu olduğunda bu enzimler şarttır. Çünkü, bu yiyecekler esasen ölüdür ve içlerinde enzim bulundurmazlar. Yani pankreası dinlendirmek için çiğ bitkisel beslenme miktarının artırılması gerekir.

Pankreası dinlendirmek için çiğ bit kisel beslenme miktarının artırılması gerekir. Burada pankreasımızn sağlığının üzerinde biraz daha durmak gerekir. Çünkü pankreasa her yemek yendiğinde çok iş düşer. Karbonhidrat tüketilirse oluşan glikozu hücrelerin içine enerji dönüşsün diye sokabilmek için insüline ihtiyaç vardır. İnsülin olmadan glikoz adıyla bilinen şeker türü hücrede kullanılamaz. O yüzden, pankreas her yemekten sonra kan şekeri artınca bunu düşürmek, yani bu şekeri kandan hücrelere göndermek için insülin salar. Pankresın insulin ve sindirim enzimi üretmek dışındaki bir başka önemli görevi de, bikarbonat üretmektir. Bikarbonat vücuttaki en kıymetli maddedir. Çünkü bikarbonat vücuttaki serbest radikalleri ve asitleri yok eden en önemli alkali maddedir. Eğer et gibi, midede uzun süre kalıp zor sindirilen bir

hayvansal gıdalar tüketiyorsak bu gıda, midenin asidiyle beraber bulamaç halinde ince bağırsağa gelecektir. Ama bu yüksek asit bağırsağı delecek güçte olduğu için pankreas, içi bikarbonat dolu alkali pankreas sıvısını bu asitlerin üzerine döker. Böylece mide asidinde beklemiş gıdaların asidini yok eder. (Alkali madde asit maddeyi yok eder.) Burada sorun şu ki; bu alkali bikarbonat vücuttan tüm diğer asitleri atarken de lazımdır. İdrarla ve terle atılımda da bu temizlik maddesi kullanılır. O halde, ağır sindirilen besinleri seçersek vücudun biricik alkali temizlik maddesini gereksiz yere azaltacağız demektir. Oysa sebzeler ve meyvelerin içinde kendi alkali yapan maddeleri vardır. Bunlar, yine pankreası yormadan bağırsağa doğru geçerler. İçlerindeki lifler bağırsakların iyi çalışmasını sağlar, hayvansal işlenmiş ürünler kabızlık yaparken bitkiler bağırsağı korur. Özetlersek, sadece pankreas değil tüm hücrelerimizin sağlığı için sebze ağırlıklı beslenmeli, bu sebzelerin ve meyvelerin çoğunu çiğ olarak tüketmeliyiz. Ancak tamamen bitki kaynaklı beslenmek sağlık için yetersizdir. Bunun yerine %80 bitkisel ve %20 hayvansal gıda tüketilmesi daha doğrudur. Bu zaten alkali diyetteki kuraldır. Hayvansal gıda seçimlerini, doğal mera hayvan etleri, yumurtaları, balık, keçinin ve koyunun süt ürünleri şeklinde yapmalıyız. Vücudumuzdaki en büyük miktardaki protein olan kollajeni korumak dış görüntümüzdeki yaşlanmayı geciktirir. Bunun için sağlıklı kollajen kaynaklarını tüketmek gerekir. Özellikle balıktan alacağımız kollajen cilde kaybettiği esnekliği geri verecektir. Unlular ve hazır şekerliler grubuna hiç bulaşmamak, zorda kalırsak karabuğday ekmeği tüketmek yeterlidir. Geri kalan %80’in sebze-meyve, baharat, badem, ceviz gibi yağlı tohumlar ve baklagiller olmasına özen göstermeliyiz. Elbette, su içmek ve özellikle alkali su içmek bizi sağlıklı olma yolunun yarısına getirir. Şunu da hemen vurgulamak isterim ki, yukarıda bahsedilen elektronu eksik, serbest radikallerden en ucuz kurtulma yolu ise çıplak ayakla toprağa basmaktır. Toprak ana en yüksek elektron deposu yani antioksidandır. En son ne zaman toprağa bastınız bir düşünün… Bu kadar basit bir alışkalığı mutlaka hayatınıza katmanızı dilerim.  Dr.Ayşegül Çoruhlu Biyokimya ve Anti-aging Uzmanı


davet

Lezzet Mutfağı Panora’da PINAR ÖZDİRİM

Sosyal medyada “Kitchen in Red” olarak tanınan ünlü Blogger Pınar Özdirim, Panora AVM’de takipçileri için özel bir menü hazırladı. Ünlü blogger Pınar Özdirim, Panora AVM’deki Num Num Restaurant’ta takipçileriyle bir araya geldi. Bir yandan sevenleriyle sohbet ederken bir yandan da onlara karadutlu pişmeyen cheesecake ve çilekli çikolatalı tart hazırladı. Konuklarına çilek kokulu dakikalar yaşatan Özdirim, kadın ve erkek takipçilerini nefis bir lezzet yolculuğuna çıkardı. Lezzet yolculuğu, Özdirim’in, mutfak deneyimlerini paylaşarak hazırladığı karadutlu pişmeyen cheesecake ve çilekli çikolatalı tartın tadımıyla son buldu. Etkinliğe katılan takipçiler sevilen blog yazarı ile sohbet etme ve fotoğraf çektirme imkanına da sahip oldu. 

lası için Daha faz /MAGonline .com facebook

152 magdergi.com.tr

PEMBE - SAVAȘ SAKARYA

BERNA ÖZDEMİR, AYȘEGÜL AYGÜN, BETÜL OKANDAN





davet

Sembol Dilinde Yılan ASLI AKTÜRK PEHLİVANLAR, BURCU CESUR

Didem Çapa’nın Lion Diamond iş birliğiyle tasarladığı “Sembol Dilinde Yılan” temalı yeni mücevher koleksiyonu, Lion Diamond’ın sahibi Öznur Yakın, Didem Çapa ve Demet Sabancı Çetindoğan’ın ev sahipliğinde Harvey Nichols Kanyon’da tanıtıldı. “DDM Collection By Didem Çapa” markası altında “Sembol Dilinde Yılan” temalı mücevher koleksiyonu Lion Diamond iş birliği ile hayata geçerken düzenlenen tanıtım davetine sosyal yaşam dünyasının ünlü isimleri katıldı. Defile takıları ile tanınan ve takı tasarımlarıyla Milano Moda Haftası’nda iki kez yer alan ve markalara özel koleksiyonlar hazırlayan Didem Çapa davette konuklarla yakından ilgilenerek koleksiyon hakkında bilgiler de sundu. Altın, gümüş, bakır madenlerinden taşlı ve taşsız olarak üretilen koleksiyon konukların büyük beğenisini kazandı. Koleksiyonun satışı Harvey Nichols ve Lion Diamond’ın Türkiye’deki bayilerinin yanı sıra Kıbrıs, Avrupa ve Amerika gibi farklı ülkelerde de gerçekleşecek. 

156 magdergi.com.tr

EMEL AYAYDIN

DEMET SABANCI ÇETİNDOĞAN, DİDEM ÇAPA, ÖZNUR YAKIN


YENİ KOLEKSİYONUMUZ İLE PANORA AVM 1. KATTAYIZ.

Panora AVM 1. KAT - Tunalı Hilmi Caddesi No: 65/17 / ANKARA (0312) 911 27 23 Panora - (0312) 428 18 96 Tunalı

younglife_tr


davet

SERAP DİNDAR

NİLGÜN ESİNLİ

BERNA ÇEBİ

ESRA OFLAZ GÜVENKAYA

Didem Çapa’nın tasarladığı Sembol Dilinde Yılan temalı mücevher koleksiyonu konuklar tarafından çok beğenildi

ESRA ERDEM

MİNE KALPAKÇIOĞLU

AYȘEGÜL KAYABAY


DR. ALİ ȘAHAN

El Gençleştirme El gençleștirme uygulamaları ile ilgili bilinmesi gereken önemli noktaları Dr. Ali Șahan bizlerle paylașıyor...

E

llerimiz en cefakar organımızdır; neredeyse bütün sevap ve günahlarımızın ortağıdır... Doğal olarak zamanın negatif yanlarını en çok gösteren organlarımızdan biridir...

Ciltte lekelenmeler: El sırtında “yaşlılık lekeleri” de denilen ve çoğunlukla güneşe bağlı olarak kahverengi, kırmızı lekeler oluşur. Bunların bir kısmı deri kanserine dönüşme riski taşır. Bu yüzden düzenli olarak dermatologlar tarafından kontrol edilmelidir.

Ne yapalım peki ellerimiz için?

Tüm Bu Olumsuzlukları Nasıl Düzeltebiliriz?

Nemlendirelim ve güneşten koruyalım öncelikle. Ama incelen ve gevşeyen el sırtı derimizi ne yapalım?

advertorial

El gençleştirmenin amacı elimizin doğal görünümünü tekrar kazandırmaktır. Yaş almakla beraber çevresel etkenlerin de etkisi ve yaşlanma ile beraber ellerimizde oluşan değişiklikleri değerlendirelim: Cilt altı yağ dokusunun kaybı: Deri altındaki yağ dokusunun kaybına bağlı olarak el sırtındaki cilt bollaşır ve kırışır, damarlar ve kemikler belirginleşir.

Ciltte incelme ve yıpranma: Deri kurur, kırışır ve incelir, parşömen kağıdı gibi kolayca yırtılabilecek bir hal alır.

El sırtında azalmış olan cilt altı dokusunu tekrar yerine koymak, incelmiş ve yıpranmış cildin kalitesini artırmak ve ciltte oluşmuş lekeleri ortadan kaldırmak eli eski doğal görünümüne kavuşturacaktır. Cilt altını dolgunlaştırmak için el sırtına doğal H.A. dolgu veya daha uzun kalıcılığı olan dolgu enjeksiyonları yapılabilir. Cilt kalitesini artırmak ve nemlendirmek amacı ile saf hyaluronik asit ve PRP ve/veya vitamin mezoterapisi uygulamaları tercih edilmelidir. Cilt lekeleri kimyasal soyma, lekelere özel kremler kullanılarak, PRP ve/veya leke mezoterapisi ile ya da mikrodermabrazyon yapılarak ortadan kaldırılabilir. 


davet

Giorgio Armani Kırmızısı İNCİ YÜCEȘAN, SEÇİL ÖZER TAȘTAN, GÖKÇE AKALIN

Loreal markasının ürün grubunda yer alan Giorgio Armani, yeni sezona ait ruj tanıtımını Ankaralılar ile buluşturdu. Giorgio Armani markası Ankara’nın popüler caddesi olan Tunalı Hilmi’de bulunan Sevil Parfümeri’de verdiği davet ile yeni nesil kırmızı rujlarını tanıttı. MAG PR tarafından gerçekleştirilen davette konuklar; Giorgio Armani’nin profesyonel makyaj sanatçılarına merak ettiklerini sorma şansına sahip olurken yeni koleksiyon rujları da deneyimleme imkanı buldu 

160 magdergi.com.tr

DİLARA AKIN

FUNDA BEKİȘOĞLU

PEREN ÜNLÜ

MERVE KALEMCİ EYYÜPOĞLU


BURCU YÖRÜBULUT

AHSEN DEMİRCİ, YEȘİM TANDOĞAN

PINAR GÜRER

ZEYNEP CİVELEK

MAG PR tarafından gerçekleștirilen davette Giorgio Armani markasının yeni nesil kırmızı rujları konuklardan tam not aldı.

BURÇAK ÇEHRELİ, SEVİM DİNÇER CENGİZ

SEDEN DENİZ

ASUDE BOYACI

KRISTINA ÖZSOY


davet

İLKNUR DEMİR

AÇELYA ÇAKIROĞLU

MİNE KAVASOĞLU

NURAN ȘATANA

CEYDA GÜRSEL

ÖZGE BİKER

Davete katılan konuklar, profesyonel makyözlerin uygulamalarıyla yeni ürünleri deneyimlediler. 162 magdergi.com.tr

ZAFER ÇAVUȘOĞLU

SİRET UYANIK

ȘÜKRAN ERDİRİK

TUĞBA ÖZBAL



UZM. DİYETİSYEN YASEMİN BEKMEZCİ

Ramazan ayıyla birlikte beslenme șeklinin ve saatlerinin değișmesi, gün içerisinde fiziksel aktivitenin azalması metabolik hızı yavașlatarak kilo alımını artırmaktadır. Ancak yeterli ve dengeli beslenerek Ramazanda da sağlıklı kilonuzu koruyabilirsiniz, hatta zayıflayabilirsiniz bile...

advertorial

Ramazanda Fit ve Sağlıklı Kalmanın Yolları


N

asıl mı? Sahura kalkmadan oruç tutmayın... Unutmayın; az yemek demek, zayıflayacağım demek değildir! Sahura kalkmadan veya gece yatarken bir şeyler yiyerek oruç tutmak, 17 saati bulan uzun açlık süresini, daha da artıracağı için hem metabolizmayı iyice düşürecek hem de halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, yorgunluk, dalgınlık, unutkanlık, dikkat kaybı ve uykuya eğilim gibi rahatsızlıklara neden olacaktır. Yine uzun açlık süresi, mide asit salgısını artırdığı için şişkinlik, hazımsızlık ve ekşime gibi sindirim sistemi problemlerine neden olabilir. Sahurunuz kahvaltı olsun... Sahurda, emilimleri yavaş olan ve kan şekerini daha yavaş yükselten, mideyi yormayan yiyecekler alınmalıdır. Süt, peynir, yumurta, tuzsuz zeytin, esmer ekmek, tam tahıllı gevrekler, bitki çayları gibi kahvaltılık alternatifleri deneyin. Yemek yerken besinleri iyi çiğneyin ve dinlenerek yavaş tüketin! İftarda boş mideye birdenbire yüklenmek, çok hızlı yemek, midede ağırlık, bulantı, gaz, yanma ve kabızlık gibi sorunlara yol açar; yemek sırasında su içmek de mideyi aşırı derecede şişirir. Iftarda orucu su ile bozduktan sonra, yemeğe ilk olarak çorba ile başlayın, 10-15 dakika dinlenin, dinlenmek hem mide yükünü azaltacak hem de aşırı tüketimin önüne geçecektir.

İftardan sonra ara öğün! İftardan sonra en az bir ara öğün yapın! Yaz aylarında ara öğün olarak en güzel tercih meyvedir. Mevsim meyveleri yanına prebiyotik yoğurt veya kefir eklediğinizde sindirim sorunlarına da iyi gelecektir. Ramazanda tatlısız olmaz diyenlerden misiniz? Hem tatlı yiyeyim hem fit kalayım istiyorsanız tatlıyı, iftardan hemen sonra yemeyin! Ara öğünde tüketin! Tatlı olarak sütlü tatlı ya da dondurma veya meyveli bir tatlı hafif bir tercih olacaktır. Ayrıca tatlılarınızı şeker yerine kuru kayısı, incir gibi kuru meyvelerle de tatlandırarak daha sağlıklı bir forma dönüştürebilirsiniz. Peki ya pide? Ramazan sofralarının vazgeçilmezi pide olmadan olur mu? Haklısınız olmaz, ancak aşırıya kaçmamak önemli! Ekmek yerine 1-2 boğum pide yenilebilir. Su içmeyi unutmayın! Oruç tutarken vücut uzun süre susuz kalır. Hem su ihtiyacını karşılamak hem de metabolizmayı canlandırmak için; iftar ve sahur arasında yeteri kadar su içmeye özen gösterin. Hazımsızlık problemine karşı rezene, papatya çayı için! Ramazanda yemek sonrası şişkinlik, hazımsızlık problemlerine karşı rezene ve papatya çayı kullanabilirsiniz. Karışım halinde veya ayrı olarak da içebilirsiniz. 1 tatlı kaşığı bitki, üzerine 1 çay fincanı sıcak su ekliyoruz, 5 dk ağzı kapalı bekletiyoruz ve sonrasında afiyetle içiyoruz...

Yağlı-hamurlu yiyeceklere dikkat! Daha sağlıklı ve hafif olması açısından kızartma ve kavurma yerine haşlama-ızgara-buğulama gibi pişirme yöntemlerini tercih edin. Yemek sularından kaçının, yemeğe ekmek banmayın. Hamur işi gibi ağır besinlerden mümkün olduğunca uzak durun.

Metabolizmanızı fiziksel aktivite ile dengeleyin! Ramazanda açlığa bağlı olarak fiziksel aktivite azalmaktadır. Ayrıca uzun süreli açlık ile öğün sayısının azalması metabolizmayı yavaşlatmaktadır. İftardan 1 saat sonra 30-40 dakikalık bir egzersiz ya da yürüyüş fiziksel aktivitenizin artmasına katkıda bulunacaktır. 

ANKARA


davet

Misela Beş Yaşında Tasarımcı Serra Türker, sahibi olduğu Misela çanta markasının 5. yılını Beyoğlu’ndaki mağazasında verdiği davet ile kutladı. DERYA KARAGÜLLE

ÇİĞDEM HİTAY

SERRA TÜRKER

DİLEK TÜRKER

2012 yılında “Misela” markası ile Beyoğlu’nda kapılarını açan Serra Türker, mağazasının açılışının 5. yılına özel bir davet verdi. Sosyal yaşam dünyasından birçok ismin katıldığı davette misafirler, Misela’nın yeni koleksiyonunu ilgiyle incelediler. 5. yıla özel olarak mağazasını yan taraftaki minik mağazayla birleştirerek daha geniş bir mekan yaratan Serra Hanım, annesi Dilek Türker’e de Anneler Günü için bir sürpriz yaptı. Aynı zamanda markayı bu günlere taşıyan en önemli özelliklerini yansıttığı bir logo tasarlayan Serra Türker, bir ilke de imza attı. Misela ailesinin bir parçası olan kişilerin tecrübelerinden yola çıkarak tasarlanan logo, açılış ayı boyunca en çok sevilen çantalar üzerine basılarak sınırlı sayıda satışa sunulacak. Davette Arzu Sabancı, Berrin Yoleri, Suzan Toplusoy, Selin Has, Melisa Savgı Kanatlı ve Feryal Gülman gibi ünlü hanımlar, trend çantaları inceleyerek satın aldılar. 

BATYA KEBUDİ

BERRİN YOLERİ


KULUBE HOTEL feel the difference

UNSAL TURİZM ve OTELCİLİK LTD. ŞTİ. Funda Sokak No:13

Kalamar Koyu Kalkan - Kaş / Antalya - TÜRKİYE Tel: +90 242 844 38 23 - Fax: +90 242 844 25 02 - e-mail: info@kulubehotel.com

www.kulubehotel.com Kulube Hotel


davet

BEGÜM BALLI, BİRNUR GAZİOĞLU

MELİSA KANATLI

ARZU SABANCI

168 magdergi.com.tr

Misela’nın yeni koleksiyonu katılımcılar tarafından çok beğenildi ETEL BALER

DEMET HANİF

LARA TÜRKER



davet

ȘEBNEM ÇAPA

ZEYNEP ÜSTÜNEL

SİREN ERTAN

Davete katılan konuklar yeni koleksiyon ürünlerinden satın almayı ihmal etmedi

170 magdergi.com.tr

SUZAN TOPLUSOY

IRMAK KÖSEOĞLU

SELİN HAS



รถzel

172 magdergi.com.tr


Mutlu Kadının Durușu Bașkadır

Siren Ertan Bu ay Stimulus sayfalarımızın ve aynı zamanda kapağımızın konuğu modacı Siren Ertan... Muhteșem yașam üslubu, olgun, vakur ve enerji dolu kișiliği, zarif ve güzel ruhu, içtenliği ve peri masallarına konu olacak mükemmel tasarımlarıyla bizlerle...

RÖPORTAJ: SELİN SÖĞÜTLÜGİL FOTOĞRAFLAR: COŞKUN TURGUT


özel

“Bazı yanlarım kadın, bazı yanlarım da erkek gibi...”

S

iren Ertan, yaşamda “kadın olmak” nasıl bir duygu?

Ben insanları kadın ve erkek şeklinde ayrı göremem pek aslında. Benim için iyi kalpli insan ile kötü kalpli insan ayrımı vardır sadece. Sanırım bazı yanlarım kadın, bazı yanlarım da erkek gibi. Erkek arkadaşım da böyle söylüyor. Ama bir kadın nasıl olmalı diye sorarsanız; hayatı güzelleştirmeye çalışmak derim, kadın olmak... Ne kadar zor bir yaşamı olsa da...

Kadın neden güzel giyinmek ister?

Çünkü yüzyıllardır öyle şartlandırılmışız. Kadın güzel olmalı, şık olmalı, yumuşak olmalı. Hoş bunlara da hiç karşı değilim. Bence de hepsi olmalı ama erkekler de olmalı. Sanırım erkeklerin takdir edilmesi, kendilerini değerli hissetmeleri için iş hayatları daha ön planda. Kadınlar da görüntüleri konusunda iyi olduklarında kendilerini daha iyi hissediyor.

İşine ruhunu katan bir tasarımcı olarak Siren Ertan her bir Haute-Couture parçası tamamlandığında ne hisseder? Gerçekten çok iyi hisseder! Çünkü benim için hedef, müşterimi olabilecek en güzel haliyle göstermektir ve tamamen buna odaklanırım. Bir hayalden o ana vardığımda keyfime diyecek yoktur. Zaten müşterilerimle olağanüstü güzellikte bir dünyamız vardır. İşimin bana verdiği en değerli şeyin; kapımdan müşteri olarak girip bugün sonsuza dek dostum olan insanlar olduğunu düşünürüm hep. Onları hiçbir kazanca değişmem.

Tasarımlarınızda ilham aldığınız konu ve öğeler var mı?

Tamamen müşterimden ilham alırım aslında. Kusurları örtüp güzel yanları öne çıkarmayı düşünürüm. Bulunacağınız yere, konumunuza, yaşınıza, renklerinize ve proporsiyonlarınıza göre seçimler yaparım.



รถzel

176 magdergi.com.tr


“Kadın güzel olmalı, şık olmalı, yumuşak olmalı...”

Ve günün modasını aklımın bir kenarında tutsam da zamansız kıyafetler yapmaktır hedefim.

dekoratörlük de çocukluk hayalim...

Özel bir geceye hazırlanmak için basit bir tüyo istesem?

Her evimi ve ofisimi olduğu gibi burayı da kendim dekore ettim. Dekorasyon konusunda her zaman büyük övgü aldım ve profesyonel olarak yapmam konusunda teşvik edildim. Şimdi bu alanda da çalışmak arzusundayım. Zaten ikisinde de zevk, görgü, birikim, çalışkanlık fark yaratıyor. Rafine ve eşsiz olmak önemli. Profesyonel anlamda ikisini de yapabilmek beni mutlu ediyor.

Sizi hangisi daha çok mutlu ediyor? Moda tasarımı mı, yoksa son zamanlarda profesyonel olarak da yöneldiğiniz dekorasyon mu?

Gelenekselci misiniz, yoksa her zaman yeniyi mi takip edersiniz?

Saçınız, makyajınız, kıyafetiniz ve aksesuarlarınızdan bir, en fazla iki tanesinin gösterişli olmasını öneririm. Bu her zaman işe yarar...

Atölyem ve markam 13 yılı geri bıraktı. Tasarım ve “haute couture” benim aşkla sürdürdüğüm mesleğim. Müşterimi hayatında olabilecek en güzel haliyle uğurlamak hedefimdir. Ancak

Vefalı bir gelenekselciyim. Arkadaşlıklarım bin yıl sürer. Antikayı çok severim. Ancak çok okur, çok gezer, çok incelerim. Yeni bir şey öğrendiğim her günü kar sayar, daha çok severim. Bu da beni aynı zamanda güncel ve yenilikçi kılıyor sanırım.


özel

“Zevk, görgü, birikim ve çalışkanlık fark yaratır...”

Bir kadının giydiği en güzel elbise; aşık olduğu erkeğin kollarıdır...” diyen Yves Saint Laurent, bu söylemiyle bir kadının duygu dünyasının en önemli odağını mesleğine taşımıştı. Sizi tasarımlarınızda yönlendiren en sevdiğiniz ruh haliniz nedir?

Üstat ne güzel bir söz söylemiş, kesinlikle öyledir. Zaten mutlu kadının duruşu, bakışı öyle farklıdır ki hemen fark edersiniz. Bu ne giydiğinden çok öte bir şey. Beni işe yarama, birine faydalı olma duygusu çok motive eder.

Her açıdan dikkat çeken ve özenilen bir kadınsınız. Hakkıyla elde ettiğiniz bu yaşamda sizi zirveye çıkarken takip eden zorluklar oldu mu?

Sanırım hayata dair bu duruşum, belli bir stilim olması ve bunun uzun yıllardır istikrarla devam etmesi takip edilme nedenimdir. Hayatın her anını özenli yaşamaya ve yaşatmaya gayret ederim ben. Çalışmak, üretmek, kendimi geliştirmek, hayata pozitif anlamda bir şey katmak

önceliğimdir. Ancak güzel ve zengin olunca her şey hallolurmuş, hayat toz pembeymiş, sanan insanlar da gerçekten var bu dünyada. Bir kadın için hayatın her dönemindeki kıskançlıklar çok hırpalayıcıdır.

Sanat, Siren Ertan’ın yaşamının neresinde?

Hayatınız sizin sanatınızdır. Ben zaten tüm yaşantımıza böyle sanatsal bir pencereden bakıyorum. Bunun dışında evrensel sanatları takip etmem vazgeçilmez zevklerimdendir. Kendime göre koleksiyonlarım var. Her boş vaktimde bir sinemaya, tiyatroya, konsere, sergiye gitmeye çalışırım. Ve tabii müzelere de... Seyahatlerimin merkezi olan müzelerdir. Dünyada görmek istediğim tüm müzeleri gezmeye bir ömür yetmez ama ben şansımı deniyorum.

“Yokluğuna asla tahammülüm olmaz” diyeceğiniz o şey? Annemin ısrarlı, evhamlı telefon aramaları ve kardeşlerim. Annem bunu okuyunca ağlayacak şimdi. O an, “Öf Anne!” desem de Allah başımdan eksik etmesin!


“Müşterilerimle olağanüstü güzellikte bir dünyamız vardır...”

Yüzünüzü en kolay ne güldürür?

Hiç gülmeyen bir fotoğrafımı gördünüz mü benim? Acılarla dolu bir kanser süreci geçirdiğimde de gülümsemeye çalıştım, canımın kanserden daha çok yandığı durumlarda da. Ama hayatın herkes için zor olduğunu düşünürüm ve onları bir de kendi dertlerimle sıkmak, üzmek istemem. Yeter ki, o gün bir işe yarayayım ya da etrafımda sözde değil, özde sevenler olsun. Ben gülecek ve güldürecek bir şeyler hep bulurum.

Hayat mottonuz? John Lennon’un “Hayat siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir” sözü gibi bakıyorum hayata. Çok da takılmıyorum artık her şeye zaten. Tabii “el” dediğimiz insanlara da... Bazen insanlar konuşur, ben ise kendi hayatıma bakar sükunetle yolumda yürürüm. Bize bahşedilen zaman en değerli şeyimiz, kıymetini bilmek lazım. 


รถzel

180 magdergi.com.tr


“Belli bir stilim olması ve uzun yıllardır istikrarla devam etmesi takip edilme nedenimdir...”


davet

ZEHRA IȘIK

ASLI KUSEYRİOĞLU

Stil Sahibi Kadınlar Kadınların giyim ve kombinleme konusundaki sorularına, kurdukları Case Studies markası ile cevap bulmalarını amaçlayan Gül Gölge Saygı ve Ayşe Brav, yeni markalarının en yeni koleksiyonunu Kuruçeşme Toi’de verdikleri davetle tanıttı. Davette iş, sanat ve sosyal yaşam dünyasından yakın dostlarını ağırlayan ikili davet boyunca markalarının felsefesi ve tarzı hakkında bilgi verdi. Davete katılan konuklar koleksiyonda yer alan her bir parçayı çok beğendiklerini dile getirerek Saygı ve Brav’ı tebrik ettiler. Konuklar davet günü beğendikleri parçalardan satın almayı da ihmal etmediler. Gül Gölge Saygı ve Ayşe Brav’ın yıllar süren deneyimleri ile ortaya çıkardıkları yeni markaları Case Studies; stil sahibi, ayakları yere basan şehirli kadının dolabını yansıtıyor. Biraz boho, biraz emprime, biraz payet dokunuşlarla renklenen koleksiyon farklı dokular ve farklı stillerle bir araya geliyor ve kendini tek bir kalıba sıkıştırmayı sevmeyen kadınlara hitap ediyor. 

AYȘE BRAV, GÜL GÖLGE SAYGI

AYȘEGÜL AKSOY

RAȘİT BAĞZIBAĞLI

ȘULE ARGÜDER


NAZLI GOLDENBERG

EBRU KİP

ESEN ZİYAL

ESRA OFLAZ GÜVENKAYA

TUĞBA COȘKUN

YELDA GÜRAL

Konuklar davet boyunca Case Studies markasının felsefe ve tarzı konusunda detaylı bilgi sahibi oldu.


MERTER ORTAÇ

Essi İle Güzelim Merter Ortaç, Essi Güzellik’in yola çıkıș amacından ve șu an geldikleri noktadan bahsederken güzellik bakımlarında cinsiyet ayrımı olmaması gerektiğini vurguluyor...

Aslında güzellik kadın için olduğu kadar erkek için de önemli bir kavram. Bakımlı olmak, sağlıklı olmak ve ruhumuzu güzelliklerle beslemek Güzellik; ideal ölçülerde olmak, altın oranda bir yüze sahip olmak değil, kendine saygı duyup bedenine, ruhuna iyi bakmak. Ben bu düşünceye inanan ve hayatına bunu yayan insanlardanım. Bir yatırımcı olarak hayat görüşüm içinde yer alan bu düşünceyi destekleyen alana yatırım yapmayı tercih ettim diyebilirim. Ulusal bir marka olmasının yanı sıra uluslararaası pazara hazırlanan Essi’nin bir aile üyesi olmak kesinlikle doğru bir tercih. Ankara’da Essi Çayyolu ve Çankaya benim için doğru adımlar oldu diyebilirim.

Hizmetlerinizde kalite standartlarınız nelerdir? Essi Güzellik olarak Çankaya ve Çayyolu şubelerinizde verdiğiniz hizmetlerden bahsedebilir misiniz? Hizmet verdiğimiz tüm alanlarda Essi’nin genel merkezinde

bulunan Akademi’de eğitim almış ekibimiz görev alıyor. Kullanmakta olduğumuz tüm cihazlar International Group Nacar’ın distribütörlüğünde dünya devi üreticilerin Essi Güzellik Merkezi için üretmiş oldukları EsTech markalı, FDA onaylı ve CE sertifikalı özel ekipmanlar. Türkiye’de 15 ilde, 33 Essi şubesi bulunuyor. Müşteri memnuniyetine odaklı çalışma felsefesine sahip Essi’ler, görsel konseptler de dahil olmak üzere aynı atmosferi sunuyor. En trend uygulamaları, müşterilerimize hijyen koşulları üst düzeyde bulunan uygulama merkezlerimizde vermekteyiz. Essi Güzellik Çayyolu ve Çankaya’da da diğer Essi şubelerinde olduğu gibi kalıcı makyaj, protez tırnak, çilt bakımı ve özellikle kadın erkek herkesin ilgi odağı olan bölgesel incelme ve zayıflama uygulamaları, solaryum, kırışıklık ve leke giderme ile medikal el ve ayak bakımı hizmetleri yer alıyor.

Essi Çankaya ve Çayyolu olarak asla taviz veremeyeceğiniz ilkeler...

Güzellik ve estetik sektöründeki tüm gelişmelerin takibini gerçekleştirirken, aynı zamanda teknoloji alanında gerçekleştirilen inovatif uygulamaları da Essi ile birlikte yakından izliyoruz.

advertorial

B

ir erkek olarak güzellik alanına yatırım yapmaya nasıl karar verdiniz?


En önemli ilkemiz kaliteli ve sürdürülebilir hizmet üretmek. Bunun için de Essi markasının Ankara’daki hizmet ayaklarına Çankaya ve Çayyolu bacaklarını ekledik. Türkiye’nin kalbi Ankara’nın en güzide iki semtinde faaliyete başlayan bu iki yeni şube için yapmış olduğumuz yatırımın önemli bölümü cihaz ve insan kaynaklarına yapılan yatırımlar. Essi’nin Ankara’da bilinirliğini ve görünürlüğünü artırıcı faaliyetlerimizi, başlattığımız büyük açılış kampanyalarıyla da sürdürüyoruz. Hizmetin yaygınlaştırılmasında donanımlı ve bilinçli estetisyen yetiştirmenin önemli bir rolü olduğunu biliyoruz ve bu nedenle Akademi alanında da Ankara’da yatırımlarımızı yoğunlaştıran bir yol haritası çizdik. Çankaya’da bulunan merkezimizdeki eğitim salonumuz ve uygulama salonlarımızda önümüzdeki aylarda özel eğitimler vermeye başlayacağız. 10 yıldır klinik araştırmalarda edinmiş olduğum tecrübeyi yansıttığım, 2013 senesinde kurulan CROTURK Klinik Araştırma’nın ilaç ve tıbbi cihaz klinik araştırmalarında kazanmış olduğu deneyimi, Essi markası ile bütünleştirirken sağlık sektörünün güzellik ile ne kadar içiçe bir ilişki içerisinde olduğunu bir kez daha bizler de deneyimledik ve ortaya çıkan bu bileşenden son derece memnunuz. Yeni şubeler için de girişimlerimiz devam ediyor.

Güzellik nedir sizce?

Güzelliği bir bütün olarak ele almak gerektiğini düşünüyorum. Daha önce de söylediğim gibi güzellik; kendine saygı duyup bedenine, ruhuna iyi bakmak. Doğa için, dünyamız için nasılsa, insan için de aynı şekilde. Yalnız dış güzellik değil, iç güzellik ile kucaklaşan bir bütün olarak ele alındığında bir varlığa güzel diyebilmek çok daha anlamlı. Bu nedenle Essi Çankaya ve Essi Çayyolu’nda felsefemiz son derece açık; önce hislerimizde güzelliği tadacağız, sonra bunu dış görüntümüze yansıtacağız. Bu bazen sıcak bir tebessümde kendini dışa vururken, bazen alacağınız güzel bir iltifatla pekişebiliyor. Biz konuklarımıza Essi’de geçirdikleri tüm dakikalarda kendilerini değerli, güzel ve iyi hissedecekleri sözünü veriyoruz. Bunu gerek bulundukları atmosferle, gerek güler yüzlü hizmetle gerekse buradan ayrılırken hissettikleri o güzel duygu ile sağlamakta kararlıyız. Güzellik önce içte başlar, sonra dışa vurulur. Biz o iç güzelliğini dışarı çıkartmak için güzellik sektörünün bize sunmuş olduğu tüm imkanları ve eğitimli ekibimizi sizlerin hizmetinize sunuyoruz. “Essi ile güzelim” sloganı da buradan geliyor. Gelin, Essi ile güzelleşin.

Müşterileriniz size geldiğinde kendine yakışmayacak veya kendi sağlığı için uygun olmayacak uygulamaları sırf “herkes yaptırıyor” diye yaptırmak istediğinde onlara karşı yaklaşımınız nasıl oluyor?

Samimiyet bizim atmosferimizin önemli bir parçası. “Herkes yaptırıyor” bakış açısı bizler için önem arz etmiyor. Önemli olan, bireyin kendisi için yapacağı bu yatırımı ne için gerçekleştirmek istediğini iyi anlamak. İşte bu samimi ortam yaratıldığında, gerçekten hangi uygulamaya ihtiyaç olduğunu belirlemek çok daha kolay ve doğal gerçekleşiyor.

Kadınların ve erkeklerin güzelik ve bakım adına aldıkları hizmetlerden kısaca bahseder misiniz? Bence güzellik bakımlarını kadın ve erkek olarak ayırmamalıyız. Kendine bakmak isteyen herkes, kendisini nasıl güzel hissedecekse o hizmetten faydalanmalı. Günümüzde kendine bakan erkeklerin yüzdesi giderek artmakta; kılık kıyafetinden tutun da saç bakımları, cilt bakımları ve beslenmelerine kadar. Yazın gelmesiyle birlikte, bölgesel incelme ve zayıflama programları yoğun ilgi görüyor. Kalıcı epilasyonda diğer merkezlerden farkımızı ortaya koyan kurutma lazer teknolojisi uyguluyoruz. Bu uygulama yaz aylarında da yapılabilmesi sayesinde kadın ve erkeklerin gözdesi olmuş durumda. Olmazsa olmaz ise cilt bakımı, leke giderici ve gençleştirici uygulamalar diyebilirim. Yoğun günlük işleriniz arasında kendinizi

şımartmak isterseniz ayak detoksu iyi gelebilir.

Bölgesel incelme ve selülit uygulamalarınız hakkında biraz detaylı bilgi alabilir miyiz? Bu tür uygulamaları kilolu olan herkese tavsiye ediyor musunuz, yoksa belli kriterleri var mı?

Uygulamamıza vücut analizi ile başlıyoruz. Öncelikle kişide önemli bir sağlık problemi olup olmadığını ve kilo problemi varsa sorunun kaynağını araştırıyoruz. Essi’lerde kullanılan vakum, radyofrekans, düşük frekanslı lazer ve soğuk lipoliz gibi ileri teknoloji cihazlar ilk seansta bile etkin bölgesel incelme ve sıkılaşma çözümleri sağlıyor. Elbette bu tarz uygulamaların yanı sıra diyetisyenlerimiz tarafından kişiye özel danışmanlık ve diyet hizmeti de veriliyor. Böylelikle sağlıklı beslenme alışkanlığı da kazandırmış oluyoruz.

Sağlıklı bir cilt için, cilt bakımına kaç yaşında başlamak lazım?

Özellikle ergenlikten itibaren cilt bakımı yapılmalıdır. İleride oluşabilecek cilt problemlerinin önüne geçmek adına cildin ihtiyacına yönelik ürünler ve cihazlarla temizlenmesi, beslenmesi, korunması sağlanmalıdır. Ne kadar genç yaşta cilt bakımına başlanırsa o kadar erken dönemde cildimiz ile ilgili doğru bilgiye ve bilince sahip olmuş oluruz.

Cilt bakımında doğru zannedilen yanlışlar ve en çok düşülen hatalar neler?

“Bir kere başlarsam cildim alışacak ve devamlı yaptırmak durumunda kalacağım’’ düşüncesiyle cildine bakım yaptırmayanlar var. Aslında uzmanlarımızın önerisi, hücre yenilemesi 28 günde bir olduğundan ayda bir cilt bakımı yapılması yönündedir ama bir mecburiyeti yoktur. “Arkadaşım bu nemlendiriciyi kullanmış, ben de almak istiyorum.” gibi cümleler kurmayın, cildinizi hiçbir zaman arkadaşınızın cildi ile kıyaslamayın. “Kışın güneş koruyucu kullanmama gerek yok” da demeyin mesela, çünkü cildimiz sadece güneşe değil, bulunduğumuz ortamda, bilgisayar, spot ışıkları, gibi zararlı ışınlara da maruz kalıyor. Bu yüzden yaz-kış güneş koruyucu kullanmamız gerekir.

Cilt bakımında en çok nelere dikkat etmek gerekiyor?

Birçok insan, kulaktan dolma bilgilerle cildine müdahale ediyor. Cildin sabun ile temizlenmesi, doğal yöntemler adı altında maskeler kullanılması cildin ph değerini bozabiliyor. Aslında cildinize, doğru yaptığınızı düşündüğünüz uygulamalar, çoğu zaman olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Bu yüzden, cildiniz için kesinlikle profesyonel ellerde, profesyonel cihazlar ve doğru ürünlerle bakımınızı yaptırmanız gerekir.

Essi Güzellik olarak, önümüzdeki dönem imza atacağınız yenilikler varmı?

Essi Güzellik olarak üç yıldır süre gelen alt yapı ve Ar-Ge çalışmalarını tamamladığımız ve bu sene içinde faaliyete geçmesini planladığımız kendi kozmetik markamızı üreteceğiz. Kişiye özel olarak Essi laboratuarlarında üretilecek ürünlerimizin lansmanını bu yıl sonunda yapmayı planlıyoruz. Büyük bir gururla paylaşmak isterim ki Essi markası olarak ülkemiz yurt dışına güzellik ihracat edecek ve kısa bir süre içinde Londra, Almanya ve Katar’da da Essi Güzellik klinikleri açacağız.  • Güzelliğine Güzellik Katmaya Ne Dersin? • Hafta ortasında seni tașıyan o güzelim ayaklarına bir teșekküre ne dersin? • Peki ya güneșin, denizin, rüzgarın yüzüne bıraktığı izlerden seni kurtaracak bir bakıma ne dersin? • Selülitlerle vedalașma vakti geldi, 4 boyutlu incelme ile onlara elveda demeye hazırlan. • “Batıklar hiç batmasın, nasırlar çıkmasın, ojelerim bir günde gitmesin!” dersen medikal el ve ayak bakımını denemelisin. Kendini ve ruhunu daha da güzelleștirmeye varsan dahası http://www.essiguzellik.com/tr/sube/65/essi-ankara-cankaya


Bașkent’e damgasını vuracak prestijli projelerin fark yaratan lüks detaylarını bulabileceğiniz “Prestijli Projeler” özel içeriğimizi sizlere sunuyoruz...



prestijli projeler

EFE BEZCİ

Markalı Konutun Başkenti Besa Grup Yönetim Kurulu Üyesi Efe Bezci, inșaat sektörünün Bașkent’te büyük bir gelișme sağladığını aktarırken yeni projeleri hakkında da bilgi veriyor...

B 188

irbiri ardına inşa edilen lüks ve konforlu konutlar ile konut çıtasını oldukça yükselten Başkent’te dünyayı da yakından takip eden inşaat firmaları sayesinde konut standartları Avrupa’daki örnekleri geçmeye başladı. Son 4-5 yıldan bu yana sosyal donatı alanlarının yer aldığı, kaliteli malzemelerle üretilen ve konut sahipleri için her ayrıntının düşünüldüğü projelerin inşa edildiğini anımsatan BESA Grup Yönetim Kurulu Üyesi Efe Bezci, Ankara’nın da özellikle geniş metrekarelerde üretilen ve sektörde trend oluşturan özelliklerdeki konutlarıyla “markalı konutun başkenti” olduğunu belirtti.

üretiliyor. Sektörün tüm detaylarını bilen bir firmanın temsilcisi olarak şunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki, en azından kimse belirli bir standardın altına düşmemeye çalışıyor. Ankara’da orta düzey projelerde kullanılan malzemeler bile Avrupa’da üst seviyedeki rezidanslar, malikanelerde kullanılıyor. Bu anlayış ciddi maliyet artışını beraberinde getirse de müşteriye Avrupa’ya oranla çok daha ucuza konut verdiğimizi de rahatlıkla söyleyebilirim.” diyor.

Bunda Ankara’da artık standartlaşan kalite algısının büyük etkisi olduğunun altını çizen Efe Bezci; “Başkent’te hayata geçirilen neredeyse markalı her konut, kaliteden ödün vermeyen malzemelerle

Besa Grup olarak yaklaşık 50 yıldan bu yana hayata geçirdikleri tüm projelerde yerleşen kalite anlayışının yeni projeleri Kent İncek’te de uygulandığını bildiren Bezci, “Yılların tecrübesini yansıttığımız Kent

Efe Bezci, lüks anlayışının klasik apartman dairelerinin dışında kent merkezinin dışında kalan projelerde biraz daha arttığını, çünkü kent merkezine yakın yerlerde inşa edilen konutların metrekare sıkıntısı nedeniyle istenen şartları sağlamayabildiğini vurguladı.


İncek projemizi, Ankara’nın yeni gözde yerleşim yerlerinden İncek’te hayata geçirmemizin nedenlerinden biri de, kaliteyi metrekare sınırları olmadan konut sahiplerine sunabilmek” dedi.

KENT İNCEK

Son yıllarda Ankara’nın en gözde yerleşim yerlerinden İncek’te inşa edilen Kent İncek, 54 bin metrekare üzerinde inşa ediliyor. Toplam 7 blokta yer alan 604 konuttan oluşacak Kent İncek’te, 1+1, 2+1, 2,5+1, 3,5+1 ve 4,5+1 daire tipleri yer alıyor.

Projenin her detayıyla yakından ilgilendiklerini ve Ankaralılara “alıştıkları” Galleria kültürünü yenileyerek sunacaklarını bildiren Bezci, “Yeni Galleria AVM ile çok güzel sürprizlere imza atacağız. Yeni Galleria’da mağazaların kiralamasına da başladık. Bu yılın son aylarında tamamlamayı planladığımız projemiz çok ünlü markaları bir araya getirecek” dedi. Dünya alışveriş kültürünün son yıllarda benimsediği “yeme-içmeeğlence” kurgusunun öne çıktığı Galleria AVM’nin Ankara’ya yeni soluk kazandıracağını ifade eden Efe Bezci; “Bezci ailesinin 3. kuşak temsilcileri olarak ben ve kuzenim Cem Bezci, Galleria AVM’nin günümüz şartlarına uyum sağlaması, daha modern bir görünümle daha çok fayda sağlaması için yeniden inşa edilme sürecinde elimizi taşın altına koyduk. Bu noktada da yapılmamış bir konsepti Ankaralılarla buluşturmak istedik. Bölgenin ilk ofis-AVM projesi olarak öne çıkacak Galleria AVM cadde mağazacılığı kültürünü alışveriş merkezi rahatlığıyla buluşturacak.” dedi.

Ankara’nın Gelecekteki Çukurambar’ı Eskişehir Yolu Olacak Başkent hızlı gelişimi ile belirli aralıklarla kentin ana merkezini de değiştiriyor. Ulus ile başlayan Kızılay, Çankaya ve Çukurambar ile devam eden ana merkezin 5 yıl içinde Eskişehir yolu olması planlanıyor.

33 bin metrekarelik peyzaj alanıyla konut sahiplerine doğanın ortasında yaşam sunacak olan Kent İncek’te çocuk oyun alanları, tenis kortu, basketbol sahası, kapalı yüzme havuzu ve spor merkezi de yer alacak. Açık ve kapalı otoparkların konut sahiplerine sunulacağı Kent İncek, Mogan Gölü manzarası ve kolay ulaşım sağlanan lokasyonuyla da dikkat çekiyor.

GALLERIA

Yeni Galleria’da kiralamalar başladı. Daha modern ve farklı kurguyla Ankaralılar ile buluşmak üzere geçen yıl tamamen yıkılan Galleria AVM’de inşaat çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Büyük ölçüde tamamlanan Galleria AVM’nin bu yılın sonuna yetiştirilmesi planlanırken, yeni konseptte yer alacak ünlü markalar da belli olmaya başladı.

Galleria AVM’nin Ankara’nın 3. alışveriş merkezi olarak kentteki AVM popülerliğinin öncüsü olduğunu anımsatan Bezci ailesi temsilcisi Efe Bezci, Mimar Ali Osman Öztürk ve İç Mimar Neşet Güne gibi önemli isimlerin tasarladığı projede, yeni konseptin marka değerini daha da yukarıya taşıyacak özelliklerde kurgulandığının altını çizdi.

Ankara’da yaklaşık 50 yıldan beri yaptıkları inşaat çalışmaları ile kentin gelişimine yön veren kuruluşlardan Besa İnşaat’ın Yönetim Kurulu Üyesi Efe Bezci, nüfusu 5 milyona ulaşan Ankara’nın artık memur şehri algısından kurtulduğunu, kentin hızla sanayi ve ticaret merkezi haline geldiğini kaydetti. Efe Bezci bu hızlı büyümenin her kentte olduğu gibi Başkent’te de yeni merkez ihtiyaçlarının doğmasına neden olduğunu ifade ederek, “iş dünyası zaman kaybının önlenmesi için belirli noktalarda yoğunlaşmayı sever. Kısa süre önce Çukurambar’ın altın lokasyonunda inşa ettiğimiz Besa Kule gibi ihtiyaç duyulan her noktaya neredeyse yürüme mesafesinde kalmak, hemen altında gurme mekanlarında zaman geçirmek, iş dünyasının olmazsa olmalzarından. Elbette belirli bir süre sonunda bazı merkezlerde sıkışma ihtiyaca cevap vermeme yeni arayışlara neden oluyor.” dedi. Ankara’nın büyüme yönünün batıda olduğunun altını çizen Bezci, “Bu durum ve yapılaşma yoğunluğu kentin çok değil, 5 yıl içinde yeni merkezinin Yaşamkent’e uzanan Eskişehir yolu olacağını gösteriyor. Bu lokasyonda yaptığımız Kule Evo projesini önemli yatırımcıların değerlendirmesi de bunun işareti. Kule Evo’daki yatay mağaza boylarında faaliyete geçen ilk firmalara baktığımızda da Migros ve Starbucks gibi yatırımda öncü kuruluşları görüyoruz” dedi. 




davet

Equinox Çayyolu’ndan Şık Lansman EFEHAN, IȘIN KURȘAKLIOĞLU

Kalemci İnşaat, SK Grup’un yeni projesi Equinox Çayyolu lansmanını düzenlediği şık davet ile gerçekleştirdi. Gerçekleşen davete iş, siyaset ve cemiyet hayatından seçkin isimler katıldı. Davetin ev sahipliğini Süleyman Kalemci ve Merve Kalemci Eyyüpoğlu üstlendi. Davetlilerin tamamı geldikten sonra kurdele kesimi gerçekleştirildi. Sk Grup Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Kalemci ve Eski Mardin Milletvekili Süleyman Çelebi alkışlar eşliğinde kurdelayı kesti. Davete katılan misafirler birbirinden özel ikramların tadına bakıp fotoğraf çekmeyi ihmal etmedi. 

FARUK - MERVE KALEMCİ EYYÜPOĞLU

ÖZGE KAYMAK

OLGA - SÜLEYMAN KALEMCİ


BERİL ÖZALHAS

GÖRKEM ÇAMLIBEL

GÜLİZAR KALAYCI

Süleyman Kalemci ve Merve Kalemci Eyyüpoğlu gelen konuklar ile yakından ilgilendi

TUBA GÜNEBAK

PINAR KALEMCİ

İLAY GÜVEN


prestijli projeler

CEREN AKIN

Detaylarda Saklanan Güzellik Kendisi için yaptığı sabunlar çevresi tarafından beğenildikçe ișlerinin satıșa döndüğü ve ardından instagram hesabıyla ünü yayılan “cerceylan” hesabının sahibi Ceren Akın, 19 ay içerisinde 20 metrekareden 500 metrekareye ulașan proje bașarı öyküsünü anlatıyor...

D

ekorasyon mağazası açma düşüncesi nasıl gelişti?

Evde kendim için yaptığım bir sabun misafirlerimiz tarafından ilgi görünce onlara hediye ettim. Onların yakınları da sorunca iş satışa döndü. İlk olarak kendi ismim Ceren ve kızlık soyadım Ceylan’ın kısaltması olan “cerceylan” instagram hesabımdan bunları paylaşmaya başladım. Aynı ürünlerin taklit edilmesinden sonra gümüş kaplama, yerli aksesuarlara yöneldik. Bu ürünlerimiz de hemen arkamızdan taklit edildikten sonra ithal ürünlere yönelip her yerde olmayan ürünler getirmeye başladık. Kısacası, bizim

banyodaki sabun bu işlere vesile oldu .

Ürün yelpazeniz ve koleksiyonlarınızdan bahseder misiniz?

Şu anda butik bir aksesuar mağazasıyız. Evlerin son dokunuşu olan aksesuarların satışını gerçekleştiriyoruz. Bunun için Paris ve Milano’daki fuarları takip ediyoruz. Burada yaptığımız bağlantılar neticesinde Hollanda, İngiltere, Amerika, Fransa ve Belçika’dan dünyanın en prestijli firmalarından doğrudan ithalat yapıyoruz. Ancak müşterilerimizden gelen ısrar sonucu 1 Haziran’da yeni mağazamız açılıyor. Bu mağazamızda aksesuarla sınırlı kalmayıp A’dan Z’ye mobilyadan mimari uygulamalara kadar bir evin tüm ihtiyaçlarını karşılayacağız.


Mağazanızdaki ürünlerin benzer firmalardan ne gibi farklılıkları var? Öne çıkan ürün özellikleriniz nedir? En büyük farkımız işimizi çok seviyoruz. Uyumadığımız her an, her yerde iş görüyoruz. Yemek yemeğe gittiğimiz bir restoranda yemekten önce kartonpiyerlere bakıyoruz. Alışveriş yapacağımız bir mağazada gözümüz kimsenin görmeyeceği süpürgeliklere gidebiliyor. 24 saatlik bir günün 15 saatini işimizi düşünerek geçiriyoruz dolayısıyla mağazamızdaki ürünlerin hepsi, sevgi ile düşünülerek emek verilerek binlerce ürün seçeneğinin içinden cımbızlanmış ürünlerdir.

Eve servis dekorasyon hizmetimiz ise bir diğer farkımız. Bursa ve dışındaki şehirler için de evinizin fotoğraflarını gördükten sonra olabileceğini düşündüğümüz tüm ürünleri müşterilerimizin evine götürüp yerinde bizzat gruplamalar yapıyoruz. Böylelikle evlerin son dokunuşunu daha planlı, organize bir şekilde tamamlamış oluyoruz. Pek çok ülkeden dünyanın en prestijli firmalarının ürünlerini tek çatı altında topluyoruz. Kendimiz doğrudan ithalatçı olduğumuz için ve fiyat politikamız gereği, diğer mağazalara göre çok daha uygun fiyatlara satış yapıyoruz .

Mekanları tasarlarken neleri göz önünde bulunduruyorsunuz?

Bugüne kadar mekanların sadece aksesuar projelerini yaptık. Yeni mağazamızla birlikte ise, mekan tasarlamaya başlıyoruz. Aksesuar projelerimizde en önemlisi ev sahiplerinin talepleri... Ev sahibi bir aksesuarı temel ihtiyaç olduğu için değil, mutlu olmak için satın alıyor. Bu durumda önemli olan ev sahibinin mutluluğu olduğu için ona bağlıyız. Bizim için çok şık olan bir kombinasyon ev sahibi için çok kalabalık gelmiş ise hemen iptal ediyoruz. İkinci olarak, dünyadaki trendlere dikkat edip ona göre gruplandırmaları oluşturuyoruz. Bunları yaparken de ev sahibinin sevdiği bir parçanın ön plana çıkarılması, renk geçişleri ve yükseklik geçişleri dikkat ettiğimiz diğer hususlar...

Bu sene dekorasyonda öne çıkan detaylar, renkler ve tarzlar neler?

Bu sene dekorasyonda duvarlarda koyu renkler; siyahlar, antrasitler hakim. Metalde paslanmazlar, yerini pirinç eskitmelere bıraktı. Mermerde toros black ve carrera en popüler mermerler. Renk severler içinse 2017 yılının rengi yeşil! Eski salon bitkileri geri geldi, köşelerde bol bol yeşil yapraklı bitkiler hakim.

Yakın dönem proje ve hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?

Benim ve eşimin aklında hep projeler mevcut. Dediğim gibi 19 ay içerisinde 20 metrekareden 70 metrekareye oradan da 500 metrekareye ulaşan bir proje başarı hikayemiz var. Son projemiz de az önce söylediğim gibi 1 Haziran’da açılacak olan yeni mağazamız... Türkiye’de bir örneği daha olmayan ev dekorasyonuna dair konsept odalı ve her yeri detay dolu... Aslında 6 farklı mağaza bütçesi, emeği, zamanı harcanan dekorasyona dair Türkiye’nin en iyi mağazasını yaptık. Bunu yaparken de aksesuarın dışında sürpriz köşeler oluşturduk. Taze çiçeğe olan sevgimizi bir köşeye yansıtıp Paris’te bulunan Hotel Costes minyatürü taze çiçek köşesi yaptık. Mağazamızın bir bölümünde de mücevher ve ikinci el saat köşesi oluşturduk. Aklımızda bundan sonrası için de tabii ki hayaller ve planlar var, ancak tüm fotoğraflarımızın, cümlelerimizin, fikirlerinizin çalındığı ve ne yaparsanız aynısının tekrarlandığı bir zamandayız. Bu yüzden gelecek projemizi buradan duyurmak ile kopyalanma riskini artırmış oluruz ama umarım 3 yıl sonraki röportajımızda canlısını paylaşırız. 


davet

Bekleyiş Sona Erdi Çayyolu bölgesinin en merkezi konumunda yükselen Officium Beytepe’nin lansmanı gerçekleşti. Officium Beytepe’nin tek yetkili satış ofisi RE/MAX Lot ekibinin yanı sıra çok sayıda davetli ve basın mensubunun katıldığı Officium Beytepe, 114 ofis ve 23 mağazadan oluşuyor. Ankaralıların beğenisine sunulan Officium Beytepe’de RE/ MAX Lot Brokerları Koray Şişman ve Can Alisbah lansman organizasyonuna katılanlarla birebir ilgilendi.  BETÜL SAYIMLARER, YELİZ ÇÜRÜK, ASLI ÖZAR

196 magdergi.com.tr

CANSU ÖZ

DERYA YARDIMCI

BURÇAK TANRIKULU

ALEV YILMAZ, DEMET YÜKLER


Fidanlar İnşaat- Atabilge Aka Konutları 7 Blok / 884 Daire / Çayyolu

Fidanlar İnşaat- Can Ata Bilge Konutları 9 Blok / 664 Daire / Çayyolu

YDA İnşaat- Nevbahar Botanik Konutları 13 Blok / 596 Daire / Yenimahalle

Mesa İnşaat- Çınarlı Bahçe Konutları 7 Blok / 476 Daire / Tuzla

Gümüş İnşaat- Gümüş Şehir Evleri 4 Blok / 240 Daire / Ovacık

Ant Grup İnşaat- Ant Prestij Konutları 4 Blok / 184 Daire / Yenimahalle

Başkent Sancak Sitesi Kooperatifi 4 Blok / 180 Daire / Çayyolu

Mertim İnşaat - ALC Zirve Life Konutları 3 Blok / 176 Daire / Batıkent

Okkalı İnşaat- Okkalı Konutları 2 3 Blok / 176 Daire / Batıkent

Özçetinkaya İnşaat- Park Mira Evleri 2 2 Blok / 85 Daire / Etimesgut

Kılavuz Yapı-Kılavuz Park Model Evleri 3 Blok / 68 Daire / Yaşamkent

Türeli Yapı - Türeli Golf Park Konutları 2 Blok / 52 Daire / Yaşamkent

Pencere’ye atılan imza...

Fabrika: 1354. Cadde 1421. Sokak No:2 06370 Ostim-Ankara www.hatupen.com.tr

facebook.com/hatupen

Telefon: 0312 385 88 50

E-posta: hatupen@hatupen.com.tr

twitter.com/hatupen

instagram.com/hatupen


prestijli projeler

Başkent’in Renkleri Verdiği tüm hizmetlerde müșteri memnuniyetini ön planda tutan Doruk Peyzaj, müșterilerinin bütün ihtiyaç ve beklentilerini karșılamak için onların isteklerini tam ve eksiksiz olarak anlamaya çalıșır.

198 magdergi.com.tr


İ

thal – yerli, dış ve iç mekan bitki satışı, proje danışmanlık, periyodik bakım hizmetleri, rulo çim ve çimlendirme, ahşap park ve bahçe aksesuarları, her türlü bahçe aksesuarı, dekoratif doğal taşlar, aşılı, bodur, yarı bodur, sertifikalı meyve fidanları, organik ve inorganik gübre çeşitleri, ithal torf ve bitkisel toprak hizmetleri veren marka, iğne yapraklılar, yapraklı fidanlar, süs bitkileri, ağaçcık ve çalılar, meyve fidanları, çok yıllıklar, mevsimlik çiçekler, sarmaşıklar ve ahşap bahçe aksesuarı gibi ürünleriyle başarılı projeler gerçekleştirmiştir. Kaşmir Göl Evleri, Duru Beytepe, Mesa Koza 66, JW Marriott Otel, Bahçen Elvanşehir Konutları, Adore fabrikası peyzajı projelerine imza atarak Başkent’e renk getirmiştir. 

SELİM - REYHAN GÜNDÜZ


prestijli projeler

Lüksün Yeni Adresi Quality’i temsil eden markası ile üstün kalitede tasarımlar yaratmak için yola çıkan Q Home, en üst kalitede el ișçiliği, en özel malzeme ve detaylarla, birinci sınıf koleksiyonlar sunuyor.

200 magdergi.com.tr


A isimde birleştirdi.

yrıcalıklı, nitelikli, kişiye özel tasarımlarla dekorasyona değer katan Q Home, kurucularının mobilya, dekorasyon ve iç mimarlık sektöründeki 20 yıllık birikiminin sonucu olarak doğdu. İki yıllık bir tasarım ve araştırma sürecinden sonra, her bakımdan beklentilerin üzerine çıkacak bir koleksiyonla yola çıkan marka; stil, lüks ve kaliteyi tek bir

Q Home, kendi koleksiyonunun yanı sıra kişiye özel olarak ihtiyaçlar, beğeniler ve talepler doğrultusunda özel üretim mobilyalar da üreterek, bu tasarımlarda da en iyi işçilik ve en ince detaylarda elit ve özgün dokunuşları evinize taşıyor. Farklı dekorasyon stillerini bir araya getirerek zamansız ve eşsiz tasarımlar yaratan Q Home, lüksün yeni adresi… 


röportaj

ÜNAL PALA

İş Merkezlerinde Golf Modası Zaman zaman kendisinin bile iș yoğunluğu nedeniyle hobilerine vakit ayıramadığını belirten OP Grup Yönetim Kurulu Bașkanı Ünal Pala, bu durumun iș hayatına yansımasını ve çalıșanlar için stres atmanın iș verimini ne kadar yükselttiğini göz önünde bulundurarak “stressiz ofis” olma hedefiyle yola çıkan Regnum Sky Tower’ı anlattı...

202 magdergi.com.tr


Ö

zel sektörde çalışanların yüzde 74’ü iş stresinden kurtulabileceği aktiviteler için zaman bulamadığından yakınırken, yeni nesil iş merkezleri iş stresini kontrol altına almak için farklı kurgulara da yer veriyor. Bunlardan biri de ofiste golf oynamak.

Çağımızın en önemli rahatsızlıklarından stres, kontrol altına alınmadığında kişiyi hem ruhsal hem de fiziksel rahatsızlıklara sürükleyebiliyor. Uzmanlar özellikle iş stresiyle başa çıkabilmek için daha sosyal bir hayat yaşamanın gerekliliğinden bahsetse de, günlük yaşam telaşı buna çok da imkan vermiyor. Başkent Ankara’nın “stressiz ofisi” olma hedefiyle yola çıkan Regnum Sky Tower İş ve Yaşam Merkezi’ni kurgularken, iş verimini artıracak detaylara konsantre olduklarının altını çizen Pala, “Bir iş merkezi projesini hayata geçirirken önemli olanın burada yer alacak ofislere katkı sağlamak olduğunu çok iyi biliyorduk. İş verimini artırmanın en önemli yolu da stresi minimuma indirebilmek. Biz Regnum Sky Tower projesinde hangi özelliklere yer vererek, çalışanları mesai saatleri içinde bile stresten arındırabileceğimizin yollarını inceledik. Yaptığımız araştırmada özel sektör çalışanlarının yüzde 74 gibi büyük bir kısmının kendisini stresten arındıracak aktivitelere zaman bulamadığı sonucu çıktı. Bu rakam bize Regnum Sky Tower’ı kurgularken önemli bir rehber oldu” dedi. Ünal Pala, özel mimarisiyle Ankara’nın yeni sembolü olan Regnum Sky Tower’ın özellikle mesai saatleri içerisinde yaşanan anlık streslerde yardımcı olabilecek sosyal alanlara sahip olduğunu vurgulayarak; “bünyesindeki kapalı yüzme havuzundan, şehir manzaralı gezi terasına; spor merkezinden, sinemasına; eğlence ve playstation odalarından, Happy Hour Lounge’a; 2 bin 500 metrekarelik anti-stres bahçesinden, misafir otoparklarına

kadar Regnum Sky Tower’ın tüm sosyal donatı alanları yeni iş merkezlerine de ilham oluyor. Bünyesinde yoğun tempoda çalışanların olmazsa olmalarından sauna, Fin hamamı, masaj odaları ve şok duşun da yer aldığı Regnum Sky Tower’da ayrıca Ankara’da bir ilki gerçekleştirerek mini golf sahasına da yer verdik. Regnum’da ofisi bulunanlar şimdiden aralarında ufak çaplı golf turnuvaları bile düzenliyor. Şu an banka veya şirket kredisi olmadan, 60 ay 0 faiz kampanyamızın da sürdüğü Regnum Sky Tower’da her şeyi ofis sahiplerinin işlerini kolaylaştıracak şekilde kurguladık. Ayrıcalıklı iş hayatını deneyimlemek isteyenleri Regnum Sky Tower satış ofisimize bekliyoruz.” dedi. 


prestijli projeler

Sadelikle Şıklaşan Mekanlar 2016 yılı sonlarında Ekinsu-Mert Çifci tarafından kurulan NO|88, sanatı çalıșma alanlarına entegre ettikleri, brüt tasarım odaklı ofislerinde çalıșmalarına devam ediyor..

K

endileri için tasarladıkları, Çukurambar’da bulunan 140m2 alan içerisinde; malzemelerin en sade halleriyle kullanıldığı ve aynı yalınlık ile harmanladıkları çalışma alanlarında, şık kararları ile estetik ve fonksiyonellik ilişkisini yakalıyor.

Günümüz tasarım trendlerini, kişisel zevkleri ile birleştiren ikili; insan odaklı, efektif ve öznelleştirilmiş ofis tasarımları ile dikkat çekiyor. Ofislerinde, açık tavan çözümlemeleri ve en doğal şekilde kullanmayı tercih ettikleri şeffaf cilalı zemin ilişkisi arasına beklenmedik bir Ankara manzarası sığdırıyor.

204 magdergi.com.tr

Duvar ve tavanda tercih edilmiş olan brüt renklerin sadeliği, yine kendileri tarafından yapılmış olan büyük ölçekli, uzun bir çalışma sonucu elde edilmiş duvar resmi ile mekandaki renk algısı tamamen değiştirilip, mekan-ruh ilişkisi vurgulanıyor. A: Kızılırmak Mah. 1450.Sok. Ankara Ticaret Merkezi B blok K.22, D.100 Çukurambar / ANKARA T: +90 [312] 285 25 86 -96 M: info@no-88.com www.no-88.co. 



prestijli projeler

Beklentilerinizi Yüksek Tuttuk Ede Tower projesi Ankara’nın yeni çekim merkezi İncek’te, yaklașık 5792 m2 alan üzerine inșa edilmektedir. Merkezi bir lokasyonda yer alan Ede Tower, çevresinde yer alan eğitim kurumları, alıșveriș merkezleri, önemli ulașım akslarına yakınlığı ile ayrı bir önem tașımaktadır.

206 magdergi.com.tr


M

ogan Gölü ve Ankara manzaralı 35 katlı kule konut projesi olarak hayata geçirilen Ede Tower’da, 121 rezidans dairesi yer almaktadır. Akıllı ev sistemiyle donatılan ve daireyi cep telefonuyla yönetme olanağı sunan Ede Tower, özgün mimarisi, güvenliğe verdiği önem, kullanılan malzemenin kalitesi ve sosyal alanlarıyla ayrıcalıklı bir yaşam vaat etmektedir. Projede yer alan 1+1 daireler 76-81-87 metrekare net, 2+1 daireler 111 metrekare net, 3+1 daireler 133-163169 metrekare net ve 4+1 daireler ise 206 metrekare net alanlara sahiptir. Temeli 2013 yılının Temmuz ayında atılan Ede Tower’da yaşam Şubat 2017’de başlamıştır. 

“ 1+1 daireler 76-8187 metrekare”

“ 4+1 daireler ise 206 metrekare”


davet

ALİ ALBAYRAK, İSMAİL KULAK, GÜRSEL BARAN, ADNAN KEKLİKOĞLU, MAHMUT TÜMER, TEMEL AKTAY, SERTAÇ NİGİZ

Restore ile Ankara’da Dekorasyon Rüzgarı Ankara’da dekorasyon sektörünün gelişmesinde öncü olan ve dünyaca ünlü markaları bünyesinde barındıran Keklikoğlu Grubu’nun tecrübesi ile 2003 yılında kurulan Restore, 2018 ev dekorasyon trendlerini beğeniye sundu. Restore, Ümitköy Showroom’da Ankaralıları ağırladı, yenilediği showroomları, bünyesine kattığı yeni markaları ve seçkin koleksiyonları, Dekorasyon Günleri’nde Ankaralılar ile buluşturdu. Çok sayıda seçkin konuğun katılımıyla gerçekleşen etkinlikte Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sayın Gürsel Baran da konuklar arasındaydı. Mayıs ayı boyunca her Cumartesi gerçekleşen organizasyon; başta mimarlar, iç mimarlar, dekoratörler ve inşaat firmalarının yetkilileri ve tarz sahibi bir eve sahip olmak isteyen çok sayıda kişinin katılımıyla gerçekleşti. 

208 magdergi.com.tr

BELGİN EMRE

FİLİZ OKKA


NAZLI TARAKÇI

ARZU DEMİREL

EZGİ YILDIZ

Dekorasyon günlerinde mağazayı gezerek yeni ürünler hakkında bilgi alan konuklar alıșveriș yapmayı da ihmal etmedi.

ÜMMİYE GÜLKAN

OYA BULUT

MÜGE AKIN


prestijli projeler

Şehir Hayatında Tatil Köyü Konsepti Keklikoğlu GYİ Yönetim Kurulu Bașkanı Adnan Keklikoğlu’ndan Beytepe Restorium ve Villa Ada projeleri hakkında detaylı bilgi aldık.

210 magdergi.com.tr


N

itelikli mimari ekibiyle sıra dışı ve üst düzey tasarımlar üreterek malzeme seçiminden uygulama kalitesine kadar yarım asırlık tecrübesiyle sektörde ses getirecek yapılara imza atan Keklikoğlu GYİ bünyesinde onlarca projeye ev sahipliği yaptık. Son olarak inşaat sektörünün dinamiklerini değiştireceğine inandığım Beytepe Restorium ve Villa Ada projelerimizi de halkımızın beğenisine sunduk. Bizim bile tahmin edemediğimiz bir hızla, temelini attığımız günden itibaren yoğun bir taleple karşılaştık. Şehrin dinamiği içinde kendine ve ailesine özen gösterenler, Beytepe Restorium’un ayrıcalıklar dünyasına hızla katılmaya başladılar. Bu durum da sektörde firmamıza duyulan güvenin bir yansıması olarak beni her zaman gururlandırmıştır.

4 katlı 7 bloktan oluşan ve modern bir site olan Beytepe Restorium’da 13,833 m2 arsa üzerine; 176 m2 net 4+1 daire, 342 m2 net Loft Dubleks ve 750 m2 net Penthouse Dubleks olmak üzere toplam sadece 53 ayrıcalıklı daire inşa edilmiş ve iskanı alınarak oturuma başlanmıştır. Çok az sayıda boş dairemizin kaldığını belirterek, bu yoğun ilgiden dolayı herkese teşekkür ederim. Ankara’nın konumu, havası ve ulaşım imkanları ile tartışmasız en prestijli, en lüks, en nezih ve en kaliteli bölgesi olan, İncek ile Beytepe’nin birleştiği noktada hayata geçirdiğimiz projemiz, şehrin içinde ama bir o kadar da şehir hayatının kalabalığından uzak konumuyla “Şehir Hayatında Tatil Köyü Konsepti” fikrini gündeme getirdi. İki komşu projemiz Restorium ve Villa Ada ile kendimize şehrin karmaşasından uzak, elit ve huzurlu bir yaşam konsepti yaratma hedefi koyduk. Fitness, yüzme havuzu, masaj havuzu, Türk ve Fin saunası, spor merkezi ve çocuk alanları ile donattığımız spor ve fitness merkezimizle tatil köyü konseptimizi bir adım daha öne taşıdığımıza inanıyorum. Site sakinlerimizden bize gelen görüşlerle hedefimize ulaşmış olduğumuzu görmek ise mutluluk verici. Her şeyden önce soğuk plaza yaşantısının aksine, geçmişimizde olduğu gibi komşuluk ve sıcak ilişkilerle örülü bir yaşam alanı temeline oturttuğumuz bu projeleri hayata geçirmiş olmaktan dolayı gurur duyuyoruz. Gerek Restorium gerekse Villa Ada’nın özel mimari konumlanması sonucu sakinlerimiz komşularıyla bir arada güzel paylaşımlar yapabilecekleri kocaman bir ailenin üyesi oluyorlar. Çevresinde koşu, yürüme ve bisiklet parkurunun bulunduğu; içerisinde çocukların güvenle zaman geçirebilecekleri, kaykay pistinden tüm spor ve oyun aktivitelerine kadar her detayın düşünüldüğü yerleşkemiz; “kalite”, “huzur”, “güvenlik” ve “prestij” temelinde emsallerinden ayrışarak ödüle aday bir mimari konsepte ve yaşam

alanına sahip. Projedeki yapıların 4 katlı olması, yeşil alanların fazlalığı ve az sayıda daire ile özel komşuluk ilişkisinin yaşandığı Restorium ve Villa Ada; özellikle çocuklu ailelerin tercih ettiği güvenilir bir ortamda şehir hayatının karmaşasından yorulanlar için yaşanabilir bir konsept sunuyor. Ayrıca kaliteden ödün vermeyen bir anlayışla tüm konutlarımızda akıllı ev sistemi, ithal banyo, mutfak ve birinci sınıf malzeme kullanımına da özen gösterdik. Keklikoğlu GYİ güvencesinde sadece 12 çok seçkin aile için hazırlanan, yoğun taleple karşılaşan Beytepe Restorium projesinin ardından ikinci etap yaşam projesi olarak hayata geçen Villa Ada, şehrin kalbi Beytepe’de kişisel beklentileri üst düzey yaşamak isteyenler için sınırsız avantajlarıyla hazır ve satışına devam ediliyor. Villa Ada; Beytepe Restorium’un hemen yanında müstakil, dört tarafı yol olan ayrı bir adada 7682 m2 arsa üzerine net 640 m2 iç kullanımı olan 12 özel villa olarak projelendirilmiştir. Her bir villa 650 m2 müstakil arsa üzerine kurulmuştur ve 422 m2 bahçe alanına sahiptir. Konumu itibarı ile 4 tarafı yol olan bir ada içerisinde kurulmuş villalarımızdan bahçe katından bile Ankara’nın batı manzarasını sanki 30. katta yaşıyor gibi görmeniz mümkün. Büyük metrekarelerde iç ve dış mekan olarak tasarladığımız villalar, doğanın kucağında lüks bir yaşamın kapılarını aralıyor. Sahiplerinin diledikleri gibi dizayn etmesine imkan tanıyan Villa Ada projemizde dilerseniz villaların içindeki kondisyon havuzuna ek olarak bahçeye de havuz inşa ettirebilir, dilerseniz iç ve dış mekanları beğeni ve ihtiyacınıza göre şekillendirebilirsiniz. Konfor, huzur, prestij ve lüksü hayal gücünüzle bir araya getirmek amacıyla hayat bulan Villa Ada projemiz, bu açıdan da benzerlerinden ayrılıyor. Bu konuda fikir vermek açısından bir villamızı uzman kadromuz ve uygulama ekibimizle örnek villa olarak hazırladık. Bu konuda da çözüm ortaklığımız mevcut. Aynı zamanda Villa Ada sakinlerimiz, Beytepe Restorium’un gelişmiş sosyal olanaklarından da faydalanma imkanına sahipler. Beytepe Restorium 2. etap olarak hayata geçirilen Villa Ada’nın kocaman dünyasında sosyal ve sportif birçok aktivite ile kocaman bir aile olan sakinler arasında güvene ve sıcaklığa dayalı bir ilişki de söz konusu. Beytepe Restorium içerisinde yer alan Rest Club ile sinema keyfinden havuza, Squash’tan jakuziye, fitness center’dan açık hava spor alanlarına kadar çok geniş bir yelpaze, Villa Ada’nın seçkin ailelerinin de hizmetinde. Sonuç olarak iki komşu proje olarak hayata geçen Beytepe Restorium ve Villa Ada, sakinlerinin üst düzey konfor ve rahatlığını geniş metrekarelerle ve sosyal olanaklarla taçlandırarak emsallerinden ayrılıyor. 


MAHMUT TÜMER

İlkleri Gerçekleştiren Marka Keklikoğlu markasının CEO’su ve mimarı Mahmut Tümer inșaat sektörüne kazandırdıkları yeniliklerden ve gerçekleștirdikleri ilklerden bahsediyor...

Firmanın Kurucusu Yahya Keklikoğlu’nun, 1960 yılında Kayseri’den Ankara Rüzgarlı Sokak’a gelmesi ile inşaat malzemeleri serüveni başlamış oldu. Rüzgarlı’nın Ankara ve Türkiye’de inşaat malzemelerinin kalbi durumuna gelmesinde Keklikoğlu isminin çok büyük katkısı olmuştur. Bugün ikinci kuşak Adnan Keklikoğlu’nun yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Keklikoğlu markası, ülkenin ve sektörün gelişimine en hızlı ayak uyduran, ilkleri gerçekleştiren firmaların en başında gelmektedir. Ankara’da Rüzgarlı Sokak bu anlamda ilk olarak pazarı dışına

çıkmış, 1985 yılında Meşrutiyet Caddesi’nde ilk showroom mağazasını açmıştır. 1994 yılında ise Ankara’nın lüks semti olan Çankaya’da ağırlıklı olarak ithal ve üst grup markalardan oluşan

“Kurumsal olarak faaliyet gösterdiğimiz her alanda çok iddialıyız.” 800 m2’lik mağazasıyla sadece banyo, seramik malzemeleri değil; mutfak, parke, şömine, kapı, duvar kağıdı gibi dekorasyon malzemelerini kapsayan ürün gruplarını da bünyesine dahil ederek

advertorial

N

eredeyse 60 yıldır inşaat sektöründe hizmet vermekte olan Keklikoğlu nasıl başladı bu serüvenine?


konseptini genişletmiştir. 2003 yılında Türkiye’de sektörde bir ilki gerçekleştirerek, “Restore” konseptini oluşturmuş; banyo, seramik ve dekorasyon ürün gruplarını kapsayan, ağırlıklı olarak kendi ithal ettiği malzemelerle kendine has bir konsept ürün yelpazesi oluşturmuştur. 2006 yılında Türkiye’de ilk defa Ankara Ümitköy’de 6600 m2’lik “Design Plaza”yı kurarak banyo, seramik, mutfak, kapı, parke, şömine, duvar kağıdı ve kaplamaları ile bir villanın tüm ihtiyaçlarını karşılayacak ürünleri tek çatı altında toplayıp, tam hizmet konseptine geçerek sektörün önünü açmıştır. Bugün Ankara’nın önemli iki yerleşim bölgesi olan Çankaya ve Ümitköy’de iki ayrı showroomun yanı sıra 2008 yılından itibaren İstanbul’da da yerini alan Restore Keklikoğlu, Kalamış mağazası ile aynı şekilde hizmet vermektedir. Restore aynı zamanda kendi mağazaları dışında Türkiye genelinde yaygın bir bayi ağına da ulaşmıştır.

İlk olarak ortaya çıkan Keklikoğlu markasına zaman geçtikçe hangi hizmetler dahil oldu?

2006 yılında Design Plaza ile birlikte mimari hizmet ve anahtar teslim proje işlerini profesyonel bir hale getirerek “Design Contract” adı altında yeni bir oluşumla devam ettirmiştir. Konut, işyeri ve lüks villa projelerini kendi bünyesinde tasarlayan ve uzman mimar ve uygulama kadrosu ile yüzlerce referansı olan Design Contract, sektörde aranılan bir firma haline gelmiştir. 2010 yılından itibaren; geçmişteki otel, yazlık, tatil köyleri ve konut uygulama deneyimleri ile hızla büyüyen Keklikoğlu; konut sektörüne el atmış ve “Keklikoğlu Gayrimenkul Yatırım İnşaat” firmasını kurmuştur. Şu anda bitirdiği ve devam eden seçkin projeleri ile Ankara halkının güvendiği bir firma olarak konut sektöründe de yerini almıştır.

Bugün en çok iddialı olduğunuz alanlar hangileri?

Kurumsal olarak faaliyet gösterdiğimiz her alanda çok iddialıyız. Restore Keklikoğlu; yapı malzemeleri sektöründe bünyesinde barındırdığı 200’ü aşkın yerli ve ithal ettiği markası ile bireysel müşterilerden sektör profesyonellerine ve toplu işlere kadar uzanan yelpazede en günceli, en iyiyi bir arada bulabilmekte, tercih sebebi olmaktadır. Design Contract; deneyimli mimarları ve uygulama kadrosu ile iç mimari tasarım, danışmanlık ve uygulama işlerinde kurumsal olarak hizmet verebilen Ankara’nın tek firmasıdır. Kurulduğu günden bu yana bine yakın müşterisinin hayalini gerçeğe dönüştürmüştür. Keklikoğlu gayrimenkul inşaat; nitelikli yapılara imza atmaya devam etmektedir. En son bitirilen Beytepe Restorium projesi, Ankara’da lüks konut alanında standartları belirleyen konumdadır. Başarısı tescillenen proje mimarlık yıllığında yerini almıştır.

Türkiye’de bir ilk olan Design Plaza fikri nasıl ortaya çıktı?

Bu yola bir villa için her şey diyerek yola çıktık. Restore; tam hizmet konsepti ile bir araya getirmeden önce bireysel müşteriler ve mimarlar, konutlarının, işyerlerinin ihtiyacı olan malzemeleri birden çok yerden bir araya getirebilmekte, hatta marka alternatifleri de göz önünde bulundurulduğunda onlarca mağazayı gezmek zorunda kalmaktaydılar. Gerek yerli ve ithal çeşitlemesi, gerekse alternatif marka zenginliği ile Restore Keklikoğlu ihtiyaçları tek bir çatı altında toplamayı başarmıştır.

İş hayatındaki karakterinizi hangi kelimelerle özetlersiniz? Sabırlı, kararlı, cesur, gelişime ve yeniliğe açık...

Asla taviz vermeyeceğiniz prensipleriniz... Dürüstlük, verilen söze sadakat, iş disiplini...

İnşaat sektörünün Türkiye ekonomisinde şu anki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ülkemiz gelişen ve buna bağlı olarak da ihtiyaçları artan bir ülke konumundadır. Diğer ülkelerde olduğu gibi, gelişimin ana eksenini ise kaçınılmaz olarak “inşaat” oluşturmaktadır. Barajlar, enerji üretim tesisleri, yollar, havaalanları, kentsel mekanlar, fabrikalar, hastaneler ve diğer tüm yaşamsal mekanlar ile o mekanları yaşanılır kılabilecek tüm altyapının ilk adımı “inşaat”la atılmaktadır. Sektöre girdi sağlayan ve faaliyetlerini bu sektördeki gelişmelere bağlı olarak devam ettiren diğer sektörlerin katkısı da dikkate alındığında, tutulan istatistiklere göre inşaat sektörünün GSMH içindeki payının yaklaşık yüzde 30 seviyesinde olduğu görülmektedir. İnşaat sektörü, kendisine bağlı 200’den fazla alt sektörün ürettiği mal ve hizmete talep yaratan konumdadır. Hiçbir ekonomik faaliyetin bu kadar çok doğrudan ya da dolaylı etki doğurma gücü olmadığı dikkate alındığında sektörün lokomotif gücünün, bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için vazgeçilemez değeri ortaya çıkmaktadır. Yüksek oranlı, istikrarlı büyüme ve beraberinde istihdam yaratma ihtiyacı her zamankinden daha fazla olan Türkiye ekonomisi için, inşaat sektörü her zamankinden daha önemli hale geldi.

“Ana hedeflerine ulaşmakla birlikte, gelişen ve büyüyen ülkemizde, ilklerin öncüsü olma anlayışımızla yapılacak daha çok işimiz var.” Yurt dışı ile kıyaslandığında Türkiye’deki mimariyi karşılaştırdığınızda güçlü ve zayıf yönlerimiz neler sizce?

İletişim çağının etkisi ile bilginin önündeki sınırlar kalktı, bilgi küreselleşti. Bunun doğal sonucu olarak dünya genelinde son dönem mimari tasarımlar birbirlerinden daha çok etkileşir hale geldiler. Bu çerçevede günümüz Türkiye’sinde anıtsal, kamusal, turizm yapıları ve markalı projelerde dünya çapında mimari eserler yapıldı ve hala yapılmaktadır. Tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapan Anadolu medeniyetleri, Selçuklu ve Osmanlı, Mimar Sinan gibi çağının dehası üstadın eserlerinden oluşan zengin mirasımız, mimari olarak beslenebileceğimiz, güncel yorumları ile bizi diğerlerinden öne çıkarabilecek en güçlü yönümüz olduğu kanaatindeyim. Mimaride minimum standardı meslektaşlarımız eli ile oluşturamadığımızdan çok kötü örnekler de karşımıza çıkıyor. Kent ölçeğinde plansız yapılaşma ile birleşen bu sorunsal iyi ile kötünün tezatını bir arada barındırmakta ve mimari kimlik problemi yaratmaktadır. Bir diğer zafiyet konusu da, gelişmiş yapı teknolojilerini çok verimli kullanamamamız ve yapılarımıza değer katacak nitelikte yansıtamamamız.

1960 yılında bu yola çıkarken hedeflediği noktanın şu an neresinde Keklikoğlu?

Bugün Keklikoğlu; güvenilir ismi, güçlü sermayesi, 55 yılı aşkın tecrübesi, geniş uzman kadrosu ile sektöre yön veren konumdadır. Ana hedeflerine ulaşmakla birlikte, gelişen ve büyüyen ülkemizde, ilklerin öncüsü olma anlayışımızla yapılacak daha çok işimiz var. 


prestijli projeler

Canlı Dinamik Zamansız Ve Şık Quick China, misafirine kendini farklı hissettirirken zaman ve mekan kavramını sunduğu farklı perspektiflerle değiștiriyor...

A

çık mutfak tasarımı; mutfağın bütün dinamizmini salondaki misafirlere beklenmedik ve şaşırtıcı bir görsel etkiyle sunması için duvardaki hareketli ve canlı bir tablo gibi düşünüldü.

Canlı ve dinamik atmosferi kuvvetlendirmek için mekandaki gece ve gündüz algısı duvar giydirmelerinde ve mobilyalarda kullanılan

214 magdergi.com.tr

aydınlatmalarla desteklendi. Mekandaki yaz-kış kullanım alanları yine bu tasarım ve işlevsellikle kabuk değiştiriyor. Bahçede kullanılan büyük döküm saksılar sanki hep oradaymış hissiyatı uyandırıyor. Oturma alanlarında kullanılan yüksek zemin ve fonda terracotta askerleriyle yakalanan tiyatral hava, adeta kullanıcısının içinden çıkmak istemeyeceği bir tiyatro sahnesi gibi… 


Unutulmaz Yaz Düğünlerinin Yeni Adresi...

www.casacostahotel.com T: 0252 387 04 04 @casacostabeach

GÜVENSOY GROUP


açılış

SUAT - KAAN YILMAZ

Zeehjan Ankaralılar ile Buluştu Başkentlileri özel mücevher tasarımları ile buluşturan marka Zeehjan, Karum AVM’de farklı dekorasyon konseptiyle kapılarını açtı. Çok sayıda seçkin davetlinin katıldığı özel etkinlikte, misafirler birbirinden özel tasarımları da yakından inceleme fırsatı buldu.

MELTEM YILMAZ

Zeehjan markasının kurucusu Meltem Yılmaz, markasını ilerleyen zamanlarda yurt dıșına da tașımayı düșündüğünü müjdeledi.

Davetliler ile yakından ilgilenen Zeehjan markasının kurucusu ve mücevher tasarımcısı Meltem Yılmaz, tasarımların hepsinin özel olarak hazırlandığını belirterek “Tasarımlarımızın hepsi elde üretilmektedir. Eşsiz parçaların buluşması ile Zeehjan markası oluşmuştur. Kadın bir girişimci olarak böyle bir markayı Ankaralı vatandaşlarımız ile buluşturuyor olmanın büyük gururunu yaşıyorum. Önümüzdeki zaman dilimleri içerisinde de markamızın hızla büyüyerek, yurt dışına kadar uzanmasını hedefliyorum. Bu anlamda da çalışmalarımız hızla devam ediyor” diye konuştu. 



açılış

CEREN CAN

AHSEN DEMİRCİ

ESRA DEMİR YILDIRIM

Ankara’nın sevilen simaları Zeehjan markasının açılıșında bulușarak, tasarımları yakından incelediler. BERİL ÇAVUȘOĞLU

HÜLYA TOPÇUOĞLU KURAL


ALEV TUNA

DİLEK BÖYBÖRÜ

BELMA KESKİN ÖZİÇ

GÜLAY AKSU

MELTEM ERYILMAZ

NESRİN KILAVUZ

FİLİZ DAĞ YILMAZ


açılış

ENDER SEVGİ GÜLTEKİN

ÖZLEM YETİȘEN

FERİDE ȘAHİN

Zarif seçimleriyle tanınan Gülennur Aydın, Zeehjan’ın tasarımlarını çok beğendiğini belirtti. 220 magdergi.com.tr

HANDAN ȘERBETÇİ

GÜLENNUR AYDIN

MELİS KUNDUZ, CEYDA GÜRSEL


MELİKE GÖKÇE

TUBA ÜSTÜN

AFİTAP AKINCI

ARZU SABUNCU

Değerli tașlardan olușan özel tasarım ürünleri yakından inceleyen konuklar, piyano dinletisi eșliğinde keyifli zaman geçirdi.

EMİNE KARADENİZ

EBRU DEMİRYÜREK

CEREN GÜREL


açılış

PELİN GEBEȘ, SADBERK ARPACIOĞLU

BURCU TELLİ, ȘENAY ÖZGÜN

ELİF ȘAHİN

MAG PR’ın düzenlediği açılıșa Ankara cemiyet hayatının önde gelen simaları büyük ilgi gösterdi. BURCU YÖRÜBULUT

ZEYNEP CİVELEK

ASUMAN AKAR


GÜLER GÜRCAN

KADRİYE KERİMOĞLU

PINAR CANALP

NAZLI ER, YİĞİT NİDELİOĞLU

ÇİĞDEM SOKULLUOĞLU

AYLA GÖRGÜLÜ

EMEL EROĞLU


açılış

IȘIN KURȘAKLIOĞLU

EVRİM ÇETİNKAYA

SEVİM DİNÇER CENGİZ

KADRİYE CİRİTÇİ

Oldukça yoğun bir katılımla gerçekleșen açılıș davetinde konuklar, Zeehjan’ın bașkente mücevher tasarımı konusunda yepyeni bir soluk kattığını söylediler. 224 magdergi.com.tr

ALİ OYGUN BOYDAK

GÖKÇEN ÖVER

ALTAN PALABIYIKOĞLU


Şehirde güzel bir gün geçirmeye ne dersiniz? O gün yapmanız gereken en zor seçim masajınızı 60 dakika mı yoksa 90 dakika mı alacağınız olabilir. Hilton Istanbul Bomonti Hotel & Conference Center 85’i süit 829 odası, Hilton Worldwide tarafından verilen 2014 EMEA Yılın Şef i Ödülünün sahibi şef imizin lezzetleriyle The Globe restoranı, 34. katında eşsiz şehir manzarasına hakim, yaratıcı kokteylleriyle sizi şaşırtacak ve Sushi Lounge’unda gece boyunca enfes suşiler tadabileceğiniz Cloud 34 barı, açık ve kapalı yüzme havuzları ve 3.300 m2’lik Avrupa’nın en büyük eforeaTM Spa’sı ile sizi bekliyor.


FOREVER NEW Elbise: 399,90 TL Çanta: 129,90 TL VETRINA Ayakkabı: Kendall+Kylie 995 TL FOREVER NEW Elbise: 399,90 TL Çanta: 109 TL Ayakkabı: 169,90 TL

İPEK, DENİZ, YASEMİN DEMİRYÜREK

226 magdergi.com.tr

HUGO BOSS Takım Elbise: 2.599 TL Gömlek: 489 TL Kravat: 219 TL Mendil: 169 TL Ayakkabı: 1199 TL


Alışveriş Günlükleri Prof. Dr. Deniz Demiryürek ve güzel kızları İpek ve Yasemin ile Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirdiğimiz keyifli alışveriş gününde objektiflerimize yansıyan modaya damga vuracak kareleri sizlerle paylaşırken Babalar Günü’ne özel sohbetimizi de sayfalarımıza taşıyoruz... FOTOĞRAFLAR: ÖZGÜR KARABULUT - RÖPORTAJ: TUĞÇE UZUN

N

e zaman baba oldunuz ve baba olduğunuzda neler hissettiniz?

hep en doğrusunu ve iyisini yapmaya gayret ediyorum.

Baba olmanın zor yanları var mı sizce?

Babalık mutluluğunu ilk kez 30 yaşında yaşadım, ikinci kızım ise 33 yaşımdayken doğdu. Heyecan ve mutluluk dolu, kelimeler ile anlatılamayacak kadar güzel bir duyguydu.

Olmaz mı! Doğdukları günden itibaren önce yeni bir yaşam şekli, uykusuz ve yorgun günler. Hastalandıkları zaman yaşadığınız üzüntü... Her zaman dikkatle bir sorun var mı, her şey yolunda mı, diye gözlerinin içine bakıyorsunuz. Çok büyük bir sorumluluk...

Baba olduktan sonra hayatınızda neler değişti?

Nasıl bir baba figürü çizdiğinizi düşünüyorsunuz?

Çok daha sorumlu ve dikkatli davranmaya başladım. Çünkü, ömür boyu size emanet olacak bir varlık. Dolayısıyla onlar için

Kızlarına örnek olmaya gayret eden, her türlü sorunlarında yanlarında olacağımı hissettiren bir baba figürüyüm.


FOREVER NEW Elbise: 269,90 TL Çanta: 49,90 TL Ayakkabı: 169,90 TL ACCESSORIZE Kolye: 64,99 TL

HUGO BOSS Ceket: 1.949 TL T-Shirt: 289 TL Kot: 569 TL Ayakkabı: 579 TL

FOREVER NEW Pantolon: 189,90 TL Bluz: 169,90 TL Sandalet: 169,90 TL Çanta: 129,90 TL Șapka: 79,90 TL ACCESSORIZE Kolye: 49,99 TL


BARNERS T-Shirt: Armani 599 TL Pantolon: Paolo Casalini 799 TL Ayakkabı: Armani 936 TL

BARNERS Bluz: Paolo Casalini 499 TL Kot: Armani 946 TL Ayakkabı: Armani 645 TL

HUGO BOSS Ceket: 3.199 TL Pantolon: 619 TL Gömlek: 569 TL Ayakkabı: 579 TL

Babanızın size karşı sergilediği davranışlarla, sizin çocuklarınıza karşı sergilediğiniz tutumlar benzer mi?

Çocuklarınızla birlikte yapmaktan en çok keyif aldığınız şeyler neler?

Rahmetli babamla çok benzeyen davranışlarım var; ben de çocuklarımı güvende hissettiren, iyi bir eğitim almaları için çaba gösteren, yakın ve sıcak bir ilişki içinde olan tavırlar sergiliyorum.

Uzun yürüyüşler yaparız. Birlikte seyahat etmekten, mangal yakmaktan çok hoşlanırız. Zaman zaman birlikte annelerine bir şeyler almak, onun mutlu olacağı hazırlıklar yapmak kızlarım ve benim için çok keyiflidir.

Çocuk gelişimi konusunda örnek aldığınız birileri ya da okuduğunuz kitaplar oldu mu?

Size “iyi ki baba olmuşum” dedirten bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

Mesleğim gereği, aldığım eğitimin ve ailemin bana öğrettiklerinin çok katkısı oldu.

O kadar çok ki... Bir konuşma için hazırlanırken, düşünüp, kahvemi hazırlayıp getirmeleri, hastalandığımda gelip


HUGO BOSS Pantolon: 619 TL Gömlek: 569 TL Triko: 799 TL Ayakkabı: 579 TL

230 magdergi.com.tr


“Kızlarım benim yaşam sebebim...”

yatağımda beni kontrol etmeleri, masamda bulduğum küçük notlar, arayıp kaçta geleceğimi sormaları, gibi sayısız örnek verebilirim size...

Sizce bir babayı en çok ne mutlu eder ?

Babanıza aldığınız en farklı hediye neydi? Tıp fakültesini bitirdiğimde bana kendi kullandığı ve çok değer verdiği saatini hediye etmişti. Hala büyük bir gurur ve mutlulukla kullanıyorum.

Kızlarımın huzur, sağlık ve mutluluğu. Onlar benim yaşam sebebim.

Babalar Günü için tüm babalara buradan nasıl bir mesaj göndermek istersiniz?

Kendi babanızı bize anlatmanızı istersek hangi kelimelerle tarif edebilirsiniz?

Baba olmak çok büyük bir sorumluluk. Bir o kadar da büyük bir mutluluk. Tüm babalar için söyleyebileceğim, bir ömür boyu evlatlarımızla birlikte huzur ve mutluluk dolu bir yaşam dileği. Çocuklarımızın hep iyi günlerini görelim.

Rahmetli babam tertemiz, sakin ve çok iyi kalpli bir insandı. Yıllar sonra onun ardından, yaptığı iyilikleri başkalarından dinliyor olmak da bunun göstergesi. Biz üç kardeşiz ve babam hepimizin iyi bir eğitim alması için çok çabaladı. Kendisi İstanbul Teknik Üniversitesi’ni ve Ankara Hukuk Fakültesi’ni derece ile bitirmiş, 3 yabancı dil konuşan bir mühendis ve hukukçu olarak bizlere çok iyi bir rol model oldu. Yaşadığı sürece hissettirdiği güven duygusu, kızlarıma nasıl bir baba olmam gerektiği konusunda bana yol gösteren bir tavır olmuştur.

İş hayatına babanızdan öğrendiğiniz hangi nasihatlerle atıldınız, bu kadar güçlü, başarılı ve ayakları yere sağlam basan bir insan olmanızda babanızın rolü ne oldu? Babam yaptığımız işi hep en doğru ve titiz şekli ile yapmamızı isterdi. Hata yapsak bile bunu paylaşıp, çözmenin saklamaktan çok daha doğru olacağını öğretti bize. Verdiğimiz sözü tutmak, zaman yönetimi, örnek davranışlar sergilemek, hep babamdan öğrendiklerim arasında.

Bu keyifli alışveriş günümüze özel birkaç soru ile sohbetimizi sonlandıralım...

Giyim tarzınızı nasıl özetlersiniz? Sade ve şık tarzı seviyorum, çok renkli ve gösterişli ürünleri sevmiyorum.

Gardırobunuzda vazgeçilmez parçalarınız neler? Takım elbise çok severim. Beyaz gömlek olmazsa olmazlarımdandır, yaka mendili ve kravat da severek kullandığım parçalardandır.

Bugün giydiğiniz kombinlerden en çok beğendiğiniz ve sizi en çok yansıtan hangisiydi? Hepsi birbirinden güzel parçalardı ancak, takım elbisenin bendeki yeri ayrı. Spor, bej rengi mont ve pantolon kombin de çok rahattı. 


232 magdergi.com.tr

MUDO Kot Etek: 79,95 TL Bluz: 79,95 TL

MUDO Kot Șort: 119 TL Bluz: 99,95 TL

VETRINA Ayakkabı: Chiara Ferragni 1.075 TL Çanta: Les Petit Joueurs 4.235 TL

VETRINA Ayakkabı: Minna Parikka 1.295 TL Çanta: MSGM 1.780 TL


“Babamın doğum günü dışında hediye kabul ettiği tek gün, Babalar Günü...”

Babanızla birlikte yapmaktan en çok keyif aldığınız şeyler neler?

Babalar Günü ile ilgili neler söylemek istersin? İpek: Babamın doğum günü dışında hediye kabul ettiği tek gün.

İpek: Babamla birlikte yürüyüş yapmaktan çok keyif alıyorum. Yasemin: Babamla mangal yapmak için mükemmel bir gün. Yasemin: Babamla beraber yüzmeyi çok seviyorum.

Hangi mesleği yapmak istiyorsun?

En sevdiğin kıyafetlerin neler? İpek: Sweatshirt ve altına giydiğim taytım.

İpek: Babam gibi başarılı bir doktor olmak istiyorum. Yasemin: En çok bol kazaklarımı seviyorum. Yasemin: Yabancı dil ve kültürlere karşı çok ilgim var., öğrenmeyi seviyorum. Bu nedenle uluslararası ilişkiler veya tercümanlık olabilir diye düşünüyorum.

Bugün giydiğin kombinlerden en çok hangisi seni ifade ediyor?

Hobilerin neler?

İpek: Kot şort, spor ayakkabılı kombin rahat olması açısından beni en çok ifade eden kombin oldu.

İpek: Pasta, kek yapmak, Korece, Çince ve Japonca gibi Uzak Doğu dillerini öğrenmek. Yasemin: Müziği ve yeni diller oğrenmeyi çok seviyorum.

Yasemin: İlk giydiğim balo temalı kombin, beni en çok ifade eden kombindi, çünku özenli ve şık giyinmeyi çok severim. Aynı anda yaşım için uygun olan kıyafetler oldukları için de favorim o oldu. 


davet

Sürpriz Doğum Günü Cemiyet hayatının tanınan isimlerinden Melike Gökçe, yeni yaşını dostlarıyla birlikte kutladı. Yeni yaşına giren Melike Gökçe, doğum gününü Hülya Topçuoğlu Kural, Afitap Akıncı, İpek Gençer ve Arzu Sabuncu gibi Ankara cemiyet hayatının bilindik isimleriyle birlikte kutladı. Öğle yemeği eşliğinde kutlama yapan hanımlar, Melike Gökçe’ye doğum gününde sürpriz bir kutlama organize ettiler. Sadece arkadaşlarıyla yemek yiyeceğini düşünen Gökçe, alkışlarla gelen doğum günü pastasını görünce çok şaşırdı. Yeni açılan Zeehjan Mücevherat’tan çok şık bir takı hediye eden arkadaşlarına da ayrı ayrı teşekkür etti. 

234 magdergi.com.tr

MELİKE GÖKÇE

İPEK GENÇER



ERGÜL KESKİN

Özenle Çizilen Hatlar Ergül Keskin doğal güzelliği ortaya koyan kontur makyaj uygulaması konusunda Long Time Liner Kontür Makyaj Sistemi ile güzellik çözümleri sunuyor. Ergül Keskin Conture Make-up & Academy ekibi, Long Time Liner sistemi ile cildinizin natürel yapısına uyumlu, hafif renklerle uygulama yaparak doğal ıșığınızı ortaya çıkarıyor.

İnsanlara kendilerini iyi hissettiren kaş, göz, dudak kontur makyaj, dekoratif dövme, kalıcı makyaj ve dövme silme, medikal kamuflaj (vitiligo, meme ucu, yara izi), saç simülasyonu, ipek kirpik, kirpik simülasyonu, kaş tasarımı ve hydrafacial cilt bakımı hizmetleri vermekteyiz. Aynı zamanda, kalıcı makyajda dünyanın en iyi markalarından birisi olan Long Time Liner kontur makyaj eğitimleri vererek aynı markanın Türkiye distribütörlüğünü de yapmaktayız.

Kalıcı makyaj nedir, neden tercih ediliyor? Yüzün hangi bölgelerine uygulanabiliyor? Kalıcı makyaj kaş, kirpik ve dudak bölgelerine oldukça sık uygulanan ama bunların dışında da pek çok bölgeye de

uygulanabilen bir yöntemdir. Kalıcı makyaj adından da anlaşılacağı gibi, bölgenin renk tonuna uygun pigmentlerin derinin hemen alt kısmına enjekte edilmesiyle tamamlanmakta olup sürekli olarak makyajlı görünmek isteyenlerin en sık başvurduğu yöntemlerden biridir. Tercih edilme nedenleri, kişinin doğal hatlarını netleştirip ortaya çıkartmak, değiştirmek istediği hatlarını (Örneğin, kaş yapısındaki yorgun ve düşük ifadeyi düzeltmek, ince dudakları dolguya gerek kalmadan kalınlaştırmak vb.) doğal bir görünüm vermek ve her zaman bakımlı görünmektir. Aynı zamanda kaş, ve dudak formundaki bozuklukların düzeltildiği, kaş, dudak ve gözlere estetik ve canlı görünüm kazandırdığı için oldukça fazla tercih edilmektedir. Diğer yandan özellikle de çalışan kadınların hayatlarını kolaylaştıran bir yöntemdir, çünkü zamandan kazandırmaktadır. Kalıcı makyaj kaş, dudak ve gözlere uygulanmaktadır. Ayrıca medikal kamuflaj sistemi ile yara izleri ve vitiligo olan bölgeler de uygulama alanlarını oluşturmaktadır.

advertorial

M

arkanızın çatısı altında hangi hizmetleri veriyorsunuz?


Ne kadar zamandır kalıcı makyaj uygulamaları yapıyorsunuz?

30 yıldır kalıcı makyaj uygulaması yapmaktayım. Bu konudaki eğitimlerimi Almanya’da aldım ve ülkeme döndükten sonra bu işi yapmaya başladım. Başlamış olduğum zamandan günümüze kadar da bu konuda meydana gelen değişiklikleri ve ilerleyen teknolojiyi gerek yurt içinde gerekse yurt dışında sürekli takip ettim. Daima en iyi hizmeti kusursuz bir şekilde sunmaya gayret ediyorum.

Almanya'daki serüveninizden bahsedebilir misiniz biraz, oradaki eğitimler nasıl oluyor, bizimkilerden ne gibi farklılıkları var?

Almanya’da güzellik uzmanlığı ve kontur makyaja dair tüm eğitimleri aldım. Alman eğitim sistemi bu konularda çok disiplinlidir ve orada almış olduğum disiplini buradaki iş yerlerimde uyguladım, hala da uygulamaktayım. Long Time Liner’ın Türkiye Distribütörlüğünü aldım. Türkiye’de profesyonel kontur makyaj eğitimini ilk biz başlattık ve böylece Long Time Liner sistemi ile Türkiye’ye akademik kontur makyaj sistemini biz getirmiş olduk. Biz bu sistemi getirinceye kadar bu alanda çalışan kişiler kalıcı makyajı kendi becerilerine dayanan yöntemlerle yapıyordu, bizimle birlikte daha teknolojik bir boyut kazandı.

yara izi, meme ucu problemi olan herkes uygulatabilir. Kemoterapi alan kişiler de kaşları döküldüğü için yaptırabilir.

Son olarak verdiğiniz eğitimlerden ve bu eğitimleri alan kişilerin ne gibi avantajlara sahip olabileceklerinden bahsedebilir misiniz?

Teknik çizim, linerjist, basic elit, elit top, medikal kamuflaj, saç simülasyonu eğitimlerini veriyoruz. Bu eğitimleri alan kişiler öncelikle dünyaca ünlü bir markanın ciddi bir şekilde hazırlanmış eğitimini alma ayrıcalığını elde ediyorlar. Kaliteli makine ve boyalar ile işlerini yapma fırsatı buluyorlar. Basic elit eğitimini alanlar Long Time Liner’ın isim hakkını alabiliyorlar. 

Ayrıca biz eğitim vermeden cihaz satışı yapmıyoruz, çünkü eğitim gerçekten çok önemli. Long Time Liner sisteminin, teknik çizim, linerjist, basic elit, elit top, medikal kamuflaj, saç simülasyonu gibi çeşitli eğitim düzeyleri bulunmaktadır ve biz bu eğitimlerin hepsini veriyoruz.

Almanya'da kalıp orada bir güzellik merkezi açmayı hiç düşünmediniz mi? Ya da ilerleyen zamanlarda düşünüyor musunuz?

Düşünmedim, çünkü öncelikle orada öğrenmiş olduklarımı kendi ülkemde yaparak bu işin öncülerinden olmayı kendime misyon edindim. Bu misyonumu burada sürdürmekten de oldukça mutluyum. Yurt dışından talepler geliyor ve bu talepleri ilerleyen zamanda değerlendirmeyi düşünüyorum.

Bu tür uygulamalara Türk halkının ilgisiyle yurt dışındakilerin ilgisini karşılaştırmanızı istesek...

Türkiye’de görsellik ve estetik daha ön planda olduğu için daha çok talep var.

Kalıcı makyaj uygulaması yaptırdıktan belli bir süre sonra ciltte renk değişiklikleri olduğunu duyuyoruz... Kalıcı makyajın ömrü ne kadar?

Dış etkenlere maruz kalındığı için renk değişimi olması çok normal, ömrü cilt yapısına göre değişiyor. Ortalama 6 ay ila 2 yıl arasında kalıcılığı vardır. Burada benim tavsiyem, kalıcı makyaj güvenilir olmayan ve belgesi olmayan hiçbir salonda yaptırılmamalıdır.

Can yakan bir işlem mi? Bu işlemden sonra yapmamız gerekenler neler?

Kişinin ağrı eşiğine göre değişmektedir, fakat bizim çalışma tekniğimiz can yakan bir işlem değil. İşlemden önce bir krem kullanıyoruz ve bu krem kişinin işlemi daha az hissetmesini sağlıyor. İşlem sonrası 1 hafta boyunca bizim verdiğimiz özel kremimizin kullanılması gerekiyor. İşlem yapılan bölgenin ovuşturulmaması, su dışında bir ürün kullanılmaması ve 1 hafta boyunca güneş-saunahamam-solaryum kullanılmaması gerekiyor.

Kimlere tavsiye edersiniz?

Kaş ifadesinden rahatsız olan, dudak şeklinden memnun olmayan, gözlerini belirginleştirmek isteyen herkes yaptırabilir. Ayrıca vitiligo,

Turan Güneş Bulvarı 180 Park Oran Ofis E Blok 11-12 Çankaya/ANKARA Tel: +90 (312) 490 00 98 - +90 (312) 441 08 76 - +90 (533) 224 21 28 Email: info@ergulkeskin.com


davet

ÇABA Alışveriş Şenliği Toplumun ihtiyaç duyulan her alanında gerçekleştirdiği yardım faaliyetleri ile bugüne kadar pek çok projeye imza atan ÇABA Derneği’nin gelirini sosyal sorumluluk ve eğitim projelerine aktarmak üzere her yıl düzenlediği Alışveriş Şenliği, Four Seasons Istanbul at the Bosphorus’ta gerçekleşti. Dernek Başkanı Özlem Zehebi, ÇABA Yönetim Kurulu Üyeleri ve tüm ÇABA gönüllülerinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen kermese 150’ye yakın marka katılarak destek verdi. İki gün süren kermese ünlü isimler büyük ilgi gösterdi. Bu yıl 8.’si düzenlenen ve Türkiye’nin önde gelen markalarının yoğun katılımıyla gerçekleşen kermese sosyal yaşam dünyasının ünlü isimleri hem stant açarak hem de alışveriş yaparak destek oldular. İki gün boyunca renkli görüntülere sahne olan ve birçok markanın şenliğe özel indirimler sunduğu kermesi ziyaret edenler bol bol alışveriş yaparak derneğe katkıda bulundular. Dünyanın en büyük tematik akvaryumu İstanbul Akvaryum ana sponsorluğunda gerçekleştirilen kermesten elde edilen gelir; 16 derslik, 3 ÇABA çam anasınıfı olan Elazığ ÇABA İlkokulu projesine aktarılacak. 

238 magdergi.com.tr

ÇİĞDEM KAMER, SİMAY URAS


NERGİS PEKUYSAL

GÜL, ALİ SUNAL

CEYLAN ÇAPA

Konuklar derneğe destek olmak amacıyla șenlik boyunca bol bol alıșveriș yaptı GİZEM ABACI

DEFNE SAMYELİ

HİLAL KOSİF PİLES


davet

BELKIS SAYIN, SEDA KAȘIBEYAZ, ALİȘ ARAS PELTEKÇİ

AYȘEGÜL DİNÇKÖK

EMEL AYAYDIN

İki gün boyunca süren kermese ünlü birçik isim büyük ilgi gösterdi 240 magdergi.com.tr

MELDA AKSU, ZEYNEP ILICALI

WILMA ELLES, MELODİ GÖĞÜȘ


SİTARE AKDİLEK

TANSA MERMERCİ, SİNAN EKȘİOĞLU

NESLİȘAH EVLİYAZADE EKMEKÇİ, HANZADE ÖZBAȘ, MESUDE EVLİYAZADE

lası için Daha faz om/online i.c magderg

İPEK ABDİK AYAYDIN

ÇAĞLA AYATA NUHOĞLU

ELİF GÖNLÜM

DEMET ȘENER


kelebek

Ve Yaz Başladı Hiç gelmeyeceksin sandık sevgili Haziran. Senden ricamız lütfen kimliğini unutma ve adına yakıșır bir ay yașat bize lütfen. Yağmursuz, çamursuz șöyle pırıl pırıl güneșli... İçimizi öyle bir ısıt ki, kıșın yașadığımız üzüntüler puf deyip kalksın üstümüzden. Tatil aylarının en güzeli Haziran șükürler olsun geldin!!!

Villa Tre Vile Positano’ya 15 dakika yürüme mesafesinde konumlu bu şaheser otel Tiren Denizi manzarası ile Amalfi kıyılarının bence en top otellerinden birisi. Çiftlerin hafta sonu kaçamağı için ideal hizmet veren Tre Ville buram buram kokan limon ağaçları ile çevrili bir vaha adeta...

242 magdergi.com.tr

Frapan Nişantaşı Yaz demek aksesuar demek. Frapan Nişantaşı’nın gümüş takılarına göz atmadan tatil bavulunuzu hazırlamayın sakın! İnanın bana, hangisini seçeceğinize karar veremeyeceksiniz. Ben halhal ve kolyelerine vuruldum bu sezon.


Le Peplos Genellikle krep ve ham keten kumaşlar ve ipek dokunuşlarla hazırladıkları koleksiyonların her stile, günün her anına uyum sağlamasını hedefleyen Le Péplos için sadelik ve zarif detaylar çok önemli. Günlük tasarımların yanı sıra kokteyl elbiseleri gibi daha feminen, daha şık modeller de üreten marka tüm kapsül tasarımlarını Bebek’ teki showroom’larında sergiliyor.

Jacques Marıe Mage

Ilqara Istanbul

Önceki yüzyılın sanatsal hareketlerini ve dünya olaylarını akıllıca referans alan ve güzelce yeniden yapılandıran; değerli malzemeler, zengin renkler ve çarpıcı geometrik formlardan oluşan benzersiz bir palete sahip farklı tasarımlarla gözlük dünyasında önemli bir yeri bulunan bu Kaliforniya markası favorilerim arasında…

Kroşe bikinilerin sürekli kullanıma uygun hale getirildiği, trendy aksesuarlarla süslendiği Ilqara markası, İlknur Karasoy tarafından kurulmuş. Bohem ve gösterişli kadınların tercih edeceği bu bikini koleksiyonu, uçuş elbiseler ve dokuma desenli pantolonlarla desteklenerek, farklı tarzlara da hitap ediyor.

Elin Kling – The Wall

Wowoya

İsveç doğumlu Elin Kling, H&M markasıyla ilk iş birliği yapan, severek takip ettiğim bloggerlardan biri. Yalın, sade ve dikkat çeken parçaları çok iyi birleştiren Kling, New York’a taşındıktan sonra yarattığı ‘Toteme’ markasıyla tasarımcılığa da adım attı.

Son zamanlarda herkesin favorisi haline gelen tasarım deniz yatakları Wowoya Float bence bu yaz da sahillere damgasını vuracak. Mega büyük boylarıyla her yaşa hitap eden ürünler, farklı ve eğlenceli tasarımlarıyla plaj ve havuz keyfinize renk katacak.

Lola Cruz İspanyolların en sevdiğim ayakkabı markalarından Lola Cruz, her yaz ve kış sezonunda beni eğlenceli tasarımları ile şaşırtmayı başaran nadir tasarımcılardan... Rahatlığını anlatmama bile gerek yok sanırım... Bu yaz koleksiyonunda etnik akımı ziyadesi ile harmanlamış. Vetrina mağazaları Türkiye’ye getiriyor bu markayı.


düğün

Eğlencenin Zirvede Olduğu Düğün Yıllardır MAG Medya Yayın Kuruluşunun çözüm ortağı olarak destek veren ünlü fotoğraf sanatçısı Coşkun Turgut ile öğretmen Çağıl Saatçioğlu dünyaevine girdi. Ankara piyasasından yola çıkarak kısa sürede diğer büyük şehirlerde de üne kavuşan fotoğraf sanatçısı Coşkun Turgut hayatını kimya öğretmeni Çağıl Saatçioğlu ile birleştirdi. ATO Congresium binasının yanında bulunan Vesperna Restaurant’ta gerçekleşen düğün töreniyle evlenen genç çift oldukça mutlu görünüyordu. Kokteyl ile başlayan törende tüm misafirler yerlerini aldıktan sonra mutlu çift büyük bir coşkuyla nikah masasına doğru geldi. Sloganlar ve alkışlar eşliğinde birbirlerine evet cevabını veren mutlu çift nikah cüzdanını eline aldıktan sonra eğlence başladı. Yakın arkadaşları bu mutlu günlerinde genç çifti yalnız bırakmazken davetliler DJ performansı ve canlı müzik eşliğinde doyasıya eğlendi. Sloganlar ve alkışlarla gelin, damadı tebrik eden misafirler sevilen çiftin bu özel günlerine şahit oldukları için çok mutlu görünüyorlardı. Tüm misafirleri ile tek tek ilgilenen genç çift, bu özel günlerinde kendilerini yalnız bırakmadıkları için bütün arkadaşlarına teşekkür etti. 

244 magdergi.com.tr

ÇAĞIL SAATÇİOĞLU, COȘKUN TURGUT


ESRA DEMİR TORAL, SİMGE ÜNLÜ ÇETİN

ELİT ANDAÇ ÇAM

Davetliler DJ performansı ve canlı müzik eșliğinde doyasıya eğlendi.

SAHRA - FARUK CENNET

ONUR - HİLAL ÖZTÜRK


düğün

GÜLCAN ODABAȘ

NESLİHAN - SERKAN KIZILBAYIR

FERAY ȘAHİNGÖZ

Tüm misafirleri ile tek tek ilgilenen genç çift, bu özel günlerinde kendilerini yalnız bırakmadıkları için bütün arkadașlarına teșekkür etti.

ERHAN - GÖKÇEN ÖZELÇAM

DİLARA ERTÜRK


MARIA - BURAK ÖZDEMİR

SEÇİL - UMUR TAȘTAN

AKSANUR GEÇEN, HALİT KARADAĞ

CANSU KAYIKÇI, DENİZ ÖZTÜRK


davet

Evliliğe İlk Adımı Attılar Detaş Şirketler Grubu Sahibi Melih Karabacak İle İç Mimar Kübra Koç Sheraton Otel’de gerçekleşen şık bir nişan davetiyle evliliğe ilk adımlarını attılar. Sheraton Otel’de verilen şık davete iş ve cemiyet hayatından önemli isimler katıldı. Genç çift alkışlar eşliğinde salondaki yerini aldı. Yüzük takma merasiminin ardından Karabacak ve Koç çifti salonu gezerek herkese geldikleri için teşekkür etti. Genç çift gece boyunca yakın arkadaşları ve davetliler ile birlikte eğlendi. 

248 magdergi.com.tr

MELİH KARABACAK, KÜBRA KOÇ


ERCAN - GÜLAY KOÇ

HATİCE NUR KOÇ

TUĞBA - OSMAN SARIÇAM

Zümrüt Avize’nin sahibi Șerafettin Koç geceye katılan davetlilerle yakından ilgilendi. GAYE - CENGİZ KARABACAK

ȘERAFETTİN KOÇ


ERGİN ȘAȘMAZ

Misafirlerine uyguladıkları hizmetlerden bahsederken, kendisini en çok, kadınların en özel günleri olan düğün günlerinde yanlarında olarak hayallerindeki saçı yapmanın mutlu ettiğini ifade ediyor…

advertorial

Paris Kuaför’ün Genç Yeteneği, Gelin Saçlarının Aranan İsmi Ergin Şaşmaz


M

esleki yolculuğunuzu dinleyebilir miyiz?

Küçük yaşta bu mesleğe girdim ve hep daha iyi olabilmek için çalıştım. 10 yıldır bu sektörde hizmet veriyorum. Severek yaptığım mesleğimi her zaman daha yukarı taşımak için sürekli kendimi güncelliyorum ve yeni trendleri takip ediyorum. Çünkü bu iş, kendini güncellemezsen hep aynı noktada kalacağın bir meslek. Benimse hayallerim ve hedeflerim var, onların yolunda ilerliyorum.

Kişiye yakışacak saç modeli ve renginde dikkat edilmesi gereken en önemli noktalar neler sizce?

Misafirimiz salonumuza ilk adım attığı an, onu küpelerinden ayakkabılarına, en ince detayına kadar inceliyorum ve böylece onun ruh halini ölçüyorum. İkinci etapta ise; rahatlama dediğimiz konsultasyon kısmına geçiyorum; bir kahve eşliğinde nelerden hoşlanır, yaşam tarzı nedir, ten rengi, kaş rengi, günlük hayatta kullandığı ruj renkleri gibi ayrıntılarla kendisini iyice analiz ederek ona göre bir model oluşturuyorum ve böylelikle salondan mutsuz çıkma ihtimallerini ortadan kaldırıyorum.

Türk kadınları saç trendlerini doğru takip edip yorumluyor mu sizce? En çok hangi hatalara düşüyorlar?

Evet, Türk kadınları modayı ve saç trendlerini yakından takip ediyorlar, hatta uygulama konusunda da oldukça cesur davranıyorlar. Fakat saç modelini yorumlama kısmına gelince asıl problem ortaya çıkıyor. Kişi kendini tanımadan, o saç modelini sadece moda olduğu için uygulamak istiyor ama işin önemli tarafı, trend olan saç, kişiye göre doğru analiz yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Çünkü moda da olsa her saç kişiye özeldir. İşte bu noktada, bu tür hataları düzeltmek için biz devreye giriyoruz.

ilgileniyorum. Gelinin karakteri, gelinlik modeli, gelinin hayalleri, düğün yeri gibi detaylar bir araya gelince masalsı düğünü tamamlayan muhteşem saç modelini yaratabiliyorum.

Bu yaz en çok hangi saç modelleriyle karşılaşacağız?

Kalıplaşmış saçlardan çıkmış, daha doğal, kişinin tarzını ön plana çıkaran günlük topuzları ve örgülü modelleri sık sık göreceğiz. Yazın ombre ikinci planda kalırken soğuk tonlardan ziyade daha sıcak tonlar göreceğiz kahveler, kumrallar saçın ön kısmında ışıltılar, yüzü aydınlatan “face light” uygulaması öne çıkıcak.

2017 gelinlerinde hangi saç modelleri düğünlere damgasını vuracak?

Gelin saçlarında trend, topuzdan doğal saçlara kayıyor. Tabii bu düğünün ve gelinin doğasıyla da alakalı. 2017’de açık, doğal dalgalı saçlar, alışılmışın dışında at kuyruğu öne çıkıyor. Örgü ve Hellenistik saç modellerini 2017’de de sık sık göreceğiz.

Güzellik salonunuzdan gelinlerin kusursuz bir şekilde ayrılmalari için tüm bu süreci nasıl yönetiyorsunuz?

Öncelikle iyi bir ekiple yola çıkıyoruz. Gelinlerin bu en özel günlerinde makyajından, saçına kadar her şeyin mükemmel olması gerekiyor, bu nedenle bütün süreci önceden programlıyoruz. Ekip olarak mükkemmelliyetçiliğimiz ile elimizden gelenin her zaman en iyisini yapıyoruz. Böylece, gelinlerimiz düğün gününün stresinden bir nebze de olsa uzaklaşmış oluyorlar.

Panora Paris Kuaför saç bakım ürünlerinde hangi markaları tercih ediyor?

Salonumuzda birçok markaya yer veriyoruz, kullandığımız bazı ana ürünlerden bahsedebilirim; öncelikle Kerastase ürünlerini sık sık tercih ediyoruz. Renklendirmede ise L’oreal. Bunların dışında keratin ve botox bakımları uyguluyoruz.

Önümüzdeki sezona damgasını vuracak saç ve makyaj modasından bahseder misiniz? Önümüzdeki sezon iki farklı uç modelini aynı anda göreceğiz. Saçlarda ve makyajlarda ya doğallık tercih edilecek ya da çarpıcı ve iddialı olunacak. Biliyorsunuz son dönemde doğallık ön planda. Çarpıcılığı ise kısa sarı saçlarıyla en güzel Kristen Stewart temsil ediyor. Bununla birlikte neon mavisi ve gold rose saçlar da karşımıza çıkacak.

Türk veya yabancı isimlerden saç ve makyaj tarzını en çok beğendiğiniz ünlüler kimler? Türk olarak, en çok beğendiğim ve yakından takip ettiğim isimler; Yasemin Özilhan ve Tuba Büyüküstün. Yabancı isimlerden ise doğallığıyla Selana Gomez’i beğeniyorum. Örgü saç modelleri için Kardashian kardeşlerden zaman zaman ilham alıyorum ve farklı tarzıyla Christina Aguilera’yı beğeniyorum.

İddialı olduğunuz ve öne çıkardığınız uygulamalarınız hakkında biraz detaylı bilgi alabilir miyiz? Aslında saçla ilgili her türlü uygulamayı keyifle yapıyorum. Beni bıraksanız saatlerce farklı yerlerden ilham alıp farklı saçlar uygulayabilirim. Zaten bu özelliğimden dolayı “İddialı mıyım?” sorusunun cevabını ben veremeyebilirim ama kişiye ve tarza özel muhteşem gelin saçları yarattığım doğrudur. Nasıl her kadının hayalini kurduğu bir gelinlik varsa ben de o hayali tamamlayan saç modelini buluyorum. Bunu nasıl başarıyorsun derseniz; işimi seviyorum, önemsiyorum bu nedenle bana gelen gelin adaylarının sadece saç modeliyle değil, düğünün bütün ayrıntılarıyla

Ergin Șașmaz

+90 537 030 54 74 erginsasmaz


düğün

Müzede Düğün Muhittin Şekip, Yeşim Ensari çiftinin oğlu Emre Ensari ile Anatoliy-Galina Otriazha çiftinin kızları Maria Otriazha Rahmi Koç Müzesi’nde düzenlenen şık bir törenle evlendiler. Metronom Kültür Sanat Müzik Merkezi’nin Kurucusu Emre Ensari ve İngilizce Öğretmeni Maria Otriazha Haliç’te bulunan Rahmi Koç Müzesi’nde gerçekleştirilen görkemli bir düğün merasimiyle hayatlarını birleştirdi. Düğüne İstanbul ve Ankara cemiyet ve iş hayatının önde gelen simaları katıldı. Ekim 2015’te tanışan ve Ağustos 2016’da aile arasında nişanlanan çiftin nikah şahitliklerini Evrim Uzmay ve Faruk Edes üstlendi. Düğünün ardından yeni evli çift balayı adresi olarak İtalya’ya ardından İspanya’ya gittiler. 

256 magdergi.com.tr

EMRE ENSARİ, MARİİA OTRİAZHA


ȘEKİP - YEȘİM ENSARİ, GALİNA OTRİAZHA - ANATOLİY OTRİAZHİY

Davete katılan bütün konuklar șıklıklarıyla göz doldurdu.

BANU BAL

SJAACK - YILDIZ ANTHEUNİSSE

ASLI, LİNA, MERT HARAÇÇI


düğün

AYHAN - NÜKET ÇAKIRER

ZAFER - AHMET ÇAVUȘOĞLU

FARUK EDES, NESRİN KUYUMCUOĞLU

ÜMRAN DİPKAYA

BERİL ÇAVUȘOĞLU


CENK - LEYLA ERDOĞAN

AHMET, GÖKAY, FİGEN, GÖKTUĞ KUYUMCUOĞLU

İș ve cemiyet hayatını bir araya getiren düğün töreninde konuklar birbirleriyle uzun uzun sohbet etti.

ȘERİF, UFUK ARTIȘ

YALÇIN - NURAN BAL

EKREM - AYȘE TABAKÇI


EZGİ ÜNLÜ

Saçlarımız fiziksel görünümümüzün belirlenmesinde önemli rol oynar. Saçların rengi, parlaklığı ve sıklığı kișinin dıș görünüșünü etkilemektedir. Bu sebeple hem erkeklerde hem de kadınlarda saç kayıpları kișilere kozmetik açıdan rahatsızlık verebilmektedir...

advertorial

Saç Dökülmesi


S

aç dökülmesi şikayeti ile başvuran hastalarda öncelikle dökülmenin tipi belirlenmeli ve nedeni araştırılmalıdır. Kadınlarda yaygın saç dökülmesinin en önemli nedenleri arasında; tiroid hastalıkları, gebelik sonrası saç kayıpları, diyet ile hızlı kilo verilmesi, demir, çinko ve biotin gibi vitamin ve mineral eksiklikleri sayılabilir. Stres, cerrahi müdahaleler ve bazı ilaçların kullanımı da saç dökülmesini tetikleyebilmektedir.

Stres, cerrahi müdahaleler ve bazı ilaçların kullanımı da saç dökülmesini tetikleyebilmektedir. Androgenetik alopesi (erkek tipi saç dökülmesi) erkekler kadar kadınları da etkileyebilen bir saç dökülmesi tipidir. Saç dökülmesinin şekli, saçlı derideki dökülme alanlarının belirlenmesi hastada ne tip bir saç kaybı olduğunu gösterir. Kadın hastalarda erkek tipi saç dökülmesine yol açabilecek hormonal nedenler mutlaka araştırılmalıdır. Bazı hastalıklar deri tutulumunun yanı sıra saçta da bazen kalıcı olabilen kayıplara yol açabilmektedir. Saç dökülmesi ile başvuran hastalarda ayrıntılı bir öykü alınması ve muayene yapılması çok önemlidir. Saç dökülmesinin tipi belirlendikten sonra hasta altta yatabilecek etkene yönelik tetkik edilmelidir. Tedavide öncelikle yapılması gereken, tetikleyici faktörün ortadan kaldırılmasıdır.

Tedavide öncelikle yapılması gereken, tetikleyici faktörün ortadan kaldırılmasıdır. Herhangi bir sağlık sorunu saptanmayan kişilerde saçların daha canlı-parlak bir görünüme kavuşturulması, güçlenmesi ve dökülmenin önlenmesi amacıyla mezoterapi yapılabilmektedir. Ağız yoluyla alınan ilaçlar, hedeflenen dokuya direkt etki edememekte ve bir kısmı sistemik dolaşımda parçalanarak vücuttan uzaklaştırılmaktadır.

Mezoterapi; saçın ihtiyacı olan, saç büyümesini destekleyen aminoasit , vitamin ve mineralleri içeren kokteyllerin saçlı deriye küçük bir iğne aracılığıyla uygulanmasıdır. Mezoterapi; saçın ihtiyacı olan, saç büyümesini destekleyen aminoasit, vitamin ve mineralleri içeren kokteyllerin saçlı deriye küçük bir iğne aracılığıyla uygulanmasıdır. Bu sayede ihtiyaç duyulan maddelerin direkt saç kaybı olan alanlara ulaşması sağlanmaktadır. Ayrıca ilaçlar sistemik olarak verilmediğinden yan etki riski de azalmaktadır. Böylelikle saçların daha canlı ve parlak görünmesi, saç köklerinin güçlenip dökülmenin önlenmesi amaçlanır. Seans aralıkları ilk ay haftada bir; sonrasında iki hafta aralarla yapılmakta ve ortalama 7-10 seans uygulanmaktadır. Saç köklerinin kalınlaştırılması ve güçlendirilmesi, saçların daha canlı bir görünüme kavuşturulması amacıyla PRP (trombositten zenginleştirilmiş plazma) tedavisi de yapılmaktadır. Trombositler esas olarak pıhtılaşmada rol oynayan kan elemanlarıdır. Trombositler büyüme faktörlerinin de salınımını sağlayarak hasarlı dokunun onarımında ve yara iyileşmesi sürecinde görev alırlar. PRP kişinin kendi kanının özel tüplere alınıp santrifüj edilmesiyle elde edilen trombositten zengin kısmın, yine kişinin kendisinin ihtiyaç duyulan alanlarına enjekte edilmesi şeklinde uygulanan bir tedavi yöntemidir. Kişinin kendi kanından elde edilmesi sebebiyle alerji riski taşımaz. 3-4 hafta aralıklarla 3 seans uygulanması çoğunlukla yeterlidir. Saç dökülmesi tedavisinde tek başına ya da mezoterapi ile birlikte uygulanabilen bir tedavi yöntemidir.

Saç dökülmesinin şekli, saçlı derideki dökülme alanlarının belirlenmesi hastada ne tip bir saç kaybı olduğunu gösterir. Özetle; saç dökülmesi çözülemeyecek bir problem değildir. Uzman ellerde ayrıntılı tetkik ve tedavi ile önlenebilmektedir. 


EZGİ ÜNLÜ

Yașın ilerlemesiyle birlikte genetik faktörlerin yanı sıra sigara-alkol kullanımı, hava kirliliği, uygunsuz beslenme alıșkanlıkları ve güneș maruziyeti (fotoyașlanma) sonucunda deride kırıșıklıklar, lekeler, yanak ve boyunda sarkmalar ortaya çıkabilmektedir. Derideki bu istenmeyen gevșeme ve sarkmaların tedavisinde fokuslu ultrason kullanılabilmektedir. Böylelikle cerrahiye gerek kalmaksızın herhangi bir enjeksiyon ya da sancılı bir nekahat dönemi olmadan tedavi sağlanabilmektedir.

advertorial

Ameliyatsız Yüz Germe


A

meliyatsız yüz germe, odaklanmış ultrason (ses) dalgaları aracılığıyla derin dokularda kolajen üretimini tetikleyerek etki eden bir cilt germe yöntemidir. Uygulama esnasında derinin üst tabakalarında hasar oluşmaksızın daha derine etki eden ısı ile cildin sıkılaşmasını sağlayacak kolajenin yapımı uyarılır.

Boyun, gıdı, yanaklar, kaş, alın ve göz çevresine uygulanabilen bir yöntemdir.

Özellikle 35-60 yaş arası kişilerin tercih ettiği bu uygulama ile yüz ovalinin belirginleştirilmesi, kaşların kaldırılması, göz çevresindeki ince kırışıklıkların tedavisi, gıdının toparlanması, yüzün daha gergin ve sıkı bir görünüme kavuşturulması mümkün olabilmektedir.

Tek seans uygulama, istenen etkiyi elde etmek için yeterlidir. Ultrason probunun deriye temas ettirilmesi ile uygulanan, uygulama bölgesinin büyüklüğüne göre 30-45 dakika kadar süren bir yöntemdir. İşlem esnasında belirgin, kişiyi rahatsız edecek boyutta ağrı hissedilmez. Kişiler işlem sonrasında herhangi bir yan etki oluşmaksızın günlük aktivitelerini yapabilmektedir.

Kişiler işlem sonrasında herhangi bir yan etki oluşmaksızın günlük aktivitelerini yapabilmektedir. Odaklanmış ses dalgaları dokunun 1,5-3-4,5mm olmak üzere istenen derinliklerine ulaşmakta, ısı odakları oluşturularak kolajen yapımı tetiklenmektedir. Boyun, gıdı, yanaklar, kaş, alın ve göz çevresine uygulanabilen bir yöntemdir. Kişinin mimiklerini ve ifadesini etkilemediğinden kişinin doğal görünümünde farklılaşmaya yol açmaz. Uygulama sonrasında bazı hastalarda 1-2 saat süren deride kızarıklık olabilir. Deride yanık ya da lekelenmeye neden olmaz. Uzun dönemde ortaya çıkabilen bir yan etkisi yoktur. Tek seans uygulama, istenen etkiyi elde etmek için yeterlidir. Uygulamanın ardından hafif bir lifting etkisi hemen fark edilir. Her geçen gün kişi, cildindeki toparlanma ve sıkılaşmayı daha net fark eder ve esas sonuç 3 ayda elde edilir. Etkisi uzun sürelidir. En az 1-1,5 yıl kadar devam eder. Her mevsimde uygulanabilen, cerrahi gerektirmeyen, hasta için son derece konforlu bir cilt sıkılaştırma yöntemidir. 

Her mevsimde uygulanabilen, cerrahi gerektirmeyen, hasta için son derece konforlu bir cilt sıkılaştırma yöntemidir.


davet

İLBER ORTAYLI, PINAR GÜRER, LUIGI MATTIOLO, VALERIA CANNOTTA

Tarihçi Profesör İlber Ortaylı, Orta Doğu İtalya Çalıșmaları Koordinatörü Valeria Cannotta ve Pınar Gürer’e, Türkiye ve İtalya arasındaki kültürel ilișkilere katkıda bulunmaları, İtalyan kültürünün Türkiye’de tanıtılması nedeniyle İtalya Devlet Nișanı verildi.

Milli Güne Özel Davet İtalya Milli Günü, İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Luigi Mattiolo’nun ev sahipliğinde, elçilikte verilen resepsiyonla kutlandı. İtalya Cumhuriyeti Büyükelçisi Luigi Mattiolo ve eşi Stefania Mattiola elçilik bahçesinde düzenlediği Milli Gün Resepsiyonu’nda konuklarını ağırladı. Tören her iki ülkenin milli marşlarının okunması ile başladı. İtalya Cumhuriyeti Büyükelçisi Luigi Mattiolo iki ülke arasındaki ticari ilişkilerden bahsetti ve sözü Kalkınma Bakanı Lütfü Elvan’a bıraktı. Klasik müzik dinletisi ile resepsiyonun ikinci bölümünde tarihçi Profesör İlber Ortaylı, Orta Doğu İtalya Çalışmaları Koordinatörü Valeria Cannotta ve Pınar Gürer’e, Türkiye ve İtalya arasındaki kültürel ilişkilere katkıda bulunmaları, İtalyan kültürünün Türkiye’de tanıtılması nedeniyle İtalya Devlet Nişanı verildi. İlber Ortaylı Türkiye ve İtalya arasındaki tarihi bağları anlattığı konuşmasında, “Türk ve Osmanlı tarihinin tam araştırabilmek ve öğrenebilmek için mutlaka İtalyan kaynaklara bakmak gerekir” dedi. MAG Medya’nın da sponsorlar arasında bulunduğu gecenin sunuculuğunu TRT Spikeri Çağatay Gökmen üstlendi. İtalya lezzetlerinin de tanıtıldığı Milli Gün Resepsiyonu müzik dinletisi eşliğinde devam etti. 

264 magdergi.com.tr

STEFANIA - LUIGI MATTIOLO



davet

MARTIN ERDMAN

MARION ERDMAN

ERKAN - NEBAHAT İBİȘ

Gerçekleșen İtalya Milli Gününe İtalyan markaların temsilcileri ve yöneticileri katıldı.

EMILIO, ANDREA, ARDA SUSSA

EMEL CİHANGİR

LÜTFİ ELVAN


ÇAĞATAY, BARTU, DİDEM GÖKMEN

FULYA MALYSHENA, CEREN EKȘİ

DORA, BERCI, MATE, GABOR KISS

LUCIANO CARLOZZO


davet

İREM YILMAZ

SİNAN KÖSEOĞLU

ARZU KASAR

CHRISTOFER

İtalya Milli Günü’nün kutlandığı gecede MAG Medya da sponsorlar arasında yer aldı. 268 magdergi.com.tr

CAN ÇAVUȘOĞLU, DENİZ DEMİRYÜREK

BERİL ÇAVUȘOĞLU

JUSTIN, ANIL SOYLU FRIEDMAN


İREM YILMAZ

VISKONT JAKUPI, AURARO KONSNIGI

ȘÜKRAN ERDİRİK

EMRAH - MİNE ERKALP

LUCREZIA VISAGGIO, MASSIMO DE RIENZO

İtalya Milli Günü’nü koordine eden isimlerden Șükran Erdirik davete katılan konuklarla yakından ilgilendi.


davet

MEHMET SERHAT METE

SHARIPA AȘAN

TÜZÜN GELGEL

lası için Daha faz om/online i.c magderg

270 magdergi.com.tr

MURAT - HANDE ERTÜRK

DANILO ZANNA

OLIVIA MALEFANE



davet

LUDMILA GOREVA

DERYA TIKANSAK- YULIYA ERGENE-RAHMİ ÇÖĞENDEZ

Buluşma Noktası Hilton İstanbul Hilton büyük bir buluşmaya imza attı. Sanat otellerine bir zincir daha eklendi. İstanbul Hilton’da açılan ARP Galeri’nin üç ortağı Rahmi Çöğendez, Yuliya Ergene ve Pınar Kanber otellerin artık sanatı da ağırlamasının kültür ve turizmin birlikteliğine yeni bir boyut kazandıracağını ve sanatın her yerde ulaşılabilir olmasının sanat adına büyük bir adım olacağını söyleyerek bu projenin tüm otellere örnek olması temennisinde bulundular. Aya Galeri’nin sahibesi Yulia Ergene hala Pak Levent Dedeman ve Mövenpick Otel’de Aya Galeri’yi işletmektedir. Pınar Kanber ise Part Gallery olarak Bostancı Dedeman’da faaliyet göstermektedir. RC’nin sahibi Rahmi Çöğendez Ankara Bilkent Sanat Sokağı’ndaki galerinin yanı sıra RC Müzayede ve İstanbul Gayrettepe Dedeman Galeri’yi yönetmektedir. Alışveriş merkezlerinden sonra otellerin de sanatı ağırlaması ve ulaşılabilir olması yalnız sanata değil, Türk turizmini de büyük bir fayda sağlayacaktır. Üç ortağın ortak misyonu, “Arp” adı altında kurulan ve Hilton merkezli bu galeriyi tüm dünyaya açmak. 

272 magdergi.com.tr

PINAR KANBER, SABRİ ÇİMEN


KARINA MUTLU

OLGA ROCHEVA

ALI HERISCHI

ASLIHAN İȘGÜZAR

NICK MERDENYAN, NATALIA SMOLENENKOVA

Sanat camiasının 3 önemli galerisi AYA, RC ve PART Galeri yollarını Hilton’da birleștirdi.


babalar gĂźnĂź

274 magdergi.com.tr


BABALAR GÜNÜ Bașarılarıyla adlarından sıkça söz ettiren, hepsi önemli birer iș adamı olan isimlerle, hayatlarındaki en büyük mutluluk kaynakları olan çocuklarından ve kendilerinin bugünlere gelmesini sağlayan değerli babalarından bahsettiğimiz keyifli röportajları özel dosyamızda sunuyoruz... Çocukları için en büyük güç olan tüm babaların Babalar Günü’nü kutluyoruz...


babalar günü

N

Mila - Akın Yücel e zaman baba oldunuz ve baba olduğunuzda neler hissettiniz?

2014 yılında ilk kez baba oldum. Yaklaşık 2,5 sene önce kızım Mila, 2 ay önce de oğlum Mustafa Aras dünyaya geldi. Onların doğumuyla birlikte hayatın gerçek anlamı başladı eşim ve benim için. Hiçbir şeye değişemeyeceğim tarifsiz bir mutluluk ve sevgi ile çocuklarımız olduktan sonra gerçekten bir aile olduğumuzun farkına vardık.

Baba olduktan sonra hayatınızda neler değişti?

Bütün önceliklerim değişti, geleceği daha fazla düşünür oldum, daha hoşgörülü ve ılımlı bakıyorum hayata... Tabii ki sorumluluklar da ciddi şekilde artıyor ama her şey onların iyi birer birey olmaları için.

Baba olmanın zor yanları var mı sizce?

Şu an için çok yeni bir babayım. Baba olmak, tıpkı anne olmak gibi yetişkin hayatın sunduğu en zor ve doyurucu sorumluluktur diye düşünüyorum. Akşam eve gittiğimde kızımın “babam” diye koşarak sarılmasının hissettirdiği o muhteşem duygu karşısında iyi bir baba olabilmek için her şeyin üstesinden gelinebileceğini düşünüyorum.

Nasıl bir baba figürü çizdiğinizi düşünüyorsunuz?

Çocuklarımla çalışma zamanımın geri kalan kısmında kaliteli zaman geçirmeye önem gösteriyorum ve böylece ilgiyi tamamen üzerlerinde hissettirmeye çalışıyorum. Onların anlayabileceği sadelikte iletişimimi devamlı aktif tutuyorum. Baba figürü örnek alınacak bir figürdür, o yüzden dikkat etmem gerektiğini daha yaşları küçük olmalarına rağmen onlara baba sevgisini

276 magdergi.com.tr

hissettirmem ve anlayışlı bir tutum sergilemem gerektiğini düşünüyorum.

Babanızın size karşı sergilediği davranışlarla, sizin çocuklarınıza karşı sergilediğiniz tutumlar benzer mi?

Kesinlikle benziyor. Keşke babam gibi olabilsem... Henüz çocuklarım çok küçük olmalarına rağmen gelecek planlarım iş hayatıyla ilgili de babamın bana yaşattıklarıyla örtüşüyor. Babamın evlatları olarak bizden beklediği en önemli özellik; ayakları yere basan, güçlü durmayı bilen bireyler olmamızdı ve o bunu sağladı. Umarım ben de çocuklarımı böyle yetiştirecek sevgiyi ve gücü verebilirim.

Çocuk gelişimi konusunda nelere önem veriyorsunuz? Çocuklarımı hiçbir konuda yönlendirmeden tamamen aile terbiye çizgimizin doğrultusunda kendi kararlarını kendileri veren, çağdaş ve özgür bireyler olarak yetiştirmek istiyorum.

Size “iyi ki baba olmuşum” dedirten bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

İnanın çocuklarıma baktığım her an “iyi ki baba olmuşum” diyorum ve şükrediyorum. Bu kısa dönemde sık sık kurdum bu cümleyi. Sanırım yaşamım boyunca da beni en çok mutlu eden duygu, baba olma duygusu olacak. Her anı farklı bir mutluluk; doğumu, baba deyişi, gelişimi...

Sizce bir babayı en çok ne mutlu eder ?

Çocuklarının mutluluğu, başarısı, iyi bir eğitim ve öğretim süreci geçirmeleri, hayırlı ve topluma faydalı evlatlar olmaları beni mutlu eder. 


N

Alara - Dilara Emrah Hattat e zaman baba oldunuz ve baba olduğunuzda neler hissettiniz? 2008 yılında 36 yaşında baba oldum, tarifsiz bir mutlulukla birlikte prematüre doğdukları için endişe de duydum…

Baba olduktan sonra hayatınızda neler değişti?

Motosiklet kullanmak dahil tüm tehlikeli şeyleri hayatımdan çıkarttım.

Baba olmanın zor yanları var mı sizce?

Tabii var, çocuk yetiştirirken ona örnek oluyorsunuz, sizin doğrularınız onun doğrusu, sizin yanlışınız onun yanlışı oluyor. Kısacası ne göruyorsa onu yapıyor ve yanlışlarınızın telafisi için tekrarı yok.

Nasıl bir baba figürü çizdiğinizi düşünüyorsunuz?

Her şeyden önce sonsuz bir güven ve sırtlarını yaslayabilecekleri bir dağ olarak görmelerini istiyorum beni, doğru ya da yanlışlarında hep yanlarındayım ve bunu her an hissetmeleri için elimden geleni yapıyorum.

Babanızın size karşı sergilediği davranışlarla, sizin çocuklarınıza karşı sergilediğiniz tutumlar benzer mi? Dağlar kadar fark var. Öncelikle eski insanlarda, özellikle

Anadolu’da yaşamış insanlar arasında hep bir mesafe vardır, fakat ben kızlarım ile aramda böyle bir mesafe olsun istemedim. Saygı ve sevgi çerçevesinde geleneklerimizi kaybetmeden bir ilişki oluşturduk.

Çocuk gelişimi konusunda örnek aldığınız birileri ya da okuduğunuz kitaplar oldu mu?

Örnek aldığım kimse yok, babalığım konusunda hiselerime güveniyorum ve o şekilde yaşıyorum. Kızlarımla yaşadığım her gün benim için çok özel anılarla dolu, çocuklar her gün bizleri şaşırtıyor ve her anları özel.

Size “iyi ki baba olmuşum” dedirten bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

Kendi kendilerine yetebilen ve kendilerini çok çok seven bireyler olduğunu görmek beni en çok mutlu edecek şeydir. O dönem Türkiye’de ekonomiye yön veren iş adamları arasında olan Emin Hattat, zamanının çoğunu iş ve siyaset hayatının içinde geçirdiği için ben ve abilerim maalesef benim çocuklarım kadar şanslı değildik, babamla çok anımız olamadı.

Sizce bir babayı en çok ne mutlu eder ?

Ben önemli bir sanayicinin oğluyum ve 20 yaşında iş hayatına atıldığımda 20 senelik bir iş adamıydım aslında… Bisiklete binmek, yürümeyi öğrenmek gibi bazı şeyler küçük yaşta öğreniliyor. 


babalar günü

N

Ercan - Berat Kahraman e zaman baba oldunuz ve baba olduğunuzda neler hissettiniz?

2005 tarihinde baba oldum. İnanılmaz bir duyguydu benim için kendimden bir parça baba olduğum andaki heyecanı ,mutluluğu tarif etmek gerçekten çok zor ama hayatımın en güzel anı diyebilirim.

Baba olduktan sonra hayatınızda neler değişti?

Baba olduktan sonra hayatımda birçok değişiklik oldu; düşünce tarzım, geleceğe bakışım ve hayattan beklentilerim artık değişmeye başladı. Sorumluluklarımın daha da arttığını, artık kendimden daha fazla ödün vermem gerektiğini ve ailemin, oğlumun geleceğini daha fazla düşünmeye başladım, kısacası aile olmanın başlangıcı çocuk sahibi olmak.

Nasıl bir baba figürü çizdiğinizi düşünüyorsunuz? Yapıcı ve rahat bir babayım; oğlumla arkadaş gibiyiz, her şeyi konuşabiliyor, tartışabiliyoruz. Kendisiyle ilgili kararlarda, hatta ailemizi ilgilendiren kararlarda muhakkak onun kendi fikrini de soruyoruz. Tek çocuğumuz olduğu için otoriter bir baba olamıyorum.

278 magdergi.com.tr

Babanızın size karşı sergilediği davranışlarla, sizin çocuklarınıza karşı sergilediğiniz tutumlar benzer mi?

Benim babamla ilişkilerimle oğlumla aramdaki ilişkiyi kıyasladığımda benzer yönleri de, farklılıkları da görüyorum. En önemli özellik; her ne olursa olsun, hep mutlu etmeye çalışmak ama hayatın zorluklarla dolu olduğunu ve bu zorluklarla baş edebilecek direnci şimdiden öğretmek gerekiyor. Babam bu dirence göre yetiştirdi çocuklarını ve ben de o tecrübeyle çocuğumu yetiştiriyorum diyebilirim, o yüzden çok benzerliğimiz var.

Çocuk gelişimi konusunda örnek aldığınız birileri ya da okuduğunuz kitaplar oldu mu?

Çocuk gelişimi konusunda örnek aldığım kişi eşim, o konuda kendisinin benden çok daha iyi olduğunu düşünüyorum ve kendisinin fikirleri doğrultusunda hareket etmeye çalışıyorum. Bu doğrultuda çok kitap okudum, çoğu bildiğim konu olsa da yine de aile olarak kitap okuma günlerimiz vardır. Bu günlerde çocuk gelişimi kitaplarını okumayı tercih ediyorum. Dr. Koray Karabekiroğlu’nun kaleme aldığı “Baba Olmak” kitabı en beğendiğim kitaptır bu konuda.


Size “iyi ki baba olmuşum” dedirten bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

Bana oğlumun varlığı, her davranışı “iyi ki baba olmuşum” dedirtiyor. Fakat kreşe gittiği dönemde baba ve oğul projesi vardı, biz de oğlumla birlikte projeyi hazırladık. Hem onun öğrenmesi hem de onun sayesinde benim yeni konuları öğrenmem açısından çok iyi oldu bu... Hazırladığımız proje en iyi seçildiğinde oğlumun ve kendi yaşadığım mutluluğun tarifi yoktu, o gün ilk defa birlikte bir şeyleri yaparak başarmanın mutluluğuyla “iyi ki baba olmuşum” demiştim.

Sizce bir babayı en çok ne mutlu eder ?

Eğer oğlum vatanına milletine aşık bir çocuksa, büyüğüne saygı duyan, küçüğünü seven bir çocuksa, paylaşmayı seviyorsa ve milli değerlerini taşıyan bir çocuksa bir babayı budan daha mutlu edecek başka bir şey yoktur.

Kendi babanızı bize anlatmanızı istersek hangi kelimelerle tarif edebilirsiniz?

Kendi babamı anlatmaya kalksam dürüst, başarılı, otoriter ve ailesi için yaşayan kelimelerini kullanırdım.

İş hayatına babanızdan öğrendiğiniz hangi nasihatlerle atıldınız, bu kadar güçlü, başarılı ve ayakları yere sağlam basan bir iş adamı olmanızda babanızın rolü ne oldu? Babanıza aldığınız en farklı hediye neydi?

İş hayatımda uyguladığım tarzımın tamamını kendi becerilerimden çok, çocukken ailemin beni yetiştirme tarzından aldığımı düşünüyorum. İş yaşamında başarılı olmuşsam bunun en büyük nedeninin mutlu bir ailede yetişmiş olmamın, beni yetiştiriyorken ailemin verdiği öğütlerin ve her zorlukta yanımda olan eşimin olduğunu düşünüyorum. 


babalar günü

Doğan - Azra Tavşan

N

e zaman baba oldunuz ve baba olduğunuzda neler hissettiniz?

19 Mart 2014’te büyük bir mutlulukla baba oldum. Eşimin yanında doğuma girmek istedim ve o yüce ana da şahitlik ettim. Anneler, bebek ana rahmine düştüğü anda bu mucizevi duyguyu hemen hissediyorlar, fakat biz babalar olarak ne yazık ki onlardan biraz daha farklıyız ve ancak bebeğimiz kucağımıza verilince bu muhteşem duyguyu tadabiliyoruz. Doğum anına şahitlik edince ve kızımı gördükten sonra artık gerçekten “baba” olduğumu anladım. Kızımı görmek harika bir duyguydu ama bence bir baba ancak evladı doğduktan sonra ve büyüme aşamasında “baba” olma hissini tam anlamıyla hissediyor diye düşünüyorum.

Baba olduktan sonra hayatınızda neler değişti?

Ailenize minik bir üye geldikten sonra aile düzeni tekrar şekilleniyor; insan evladının sabah uyanışından akşam yatışına kadar elinden geldiği kadar gününü ona göre düzenlemek istiyor. Gerek aile dostlarınızla gerek arkadaşlarınızla artık daha sık çocuk muhabbetleri yapmaya başlıyorsunuz ve çocuklara olan ilginiz kesinlikle çok daha fazla artıyor. Artık çocuklar ne yer, ne içer, ne giyer, neye ihtiyaç duyar, bunları da öğrenmeye başlıyorsınız.

Baba olmanın zor yanları var mı sizce?

Ben daha öyle zor bir an yaşamadım. Bunda eşimin de gerçekten çok büyük bir katkısı var. Eş olarak her zaman en

büyük destekçimdi zaten, anne olarak da bu desteğe fazlasıyla devam ediyor. Herhangi bir zorluk yaşayacaksak da sanırım asıl şimdi başlayacak, çünkü kızımız büyüyor. Azra artık 3 yaşında ve hayatın zorluklarını aşarak, vatana millete değer katabilen, ahlaklı, düzgün, saygılı bir evlat yetiştirmek için kızımızı büyütürken elimizden gelen her şeyi yapacağız.

Nasıl bir baba figürü çizdiğinizi düşünüyorsunuz?

Bunu aslında bana değil de eşime ve kızıma sormak gerekir, umarım kızım için iyi bir babayımdır… Ben belki de her evladın zaten yaptığı gibi babamı rol model aldım kendime. Ondan öğrendiklerimi layıkıyla kızıma aktarmaya çalışıyorum. Henüz küçük olsa da her konuda Azra’nın fikrini sormaya dikkat ediyor ve her an kızımla ilgilenmeye çalışıyorum.

Babanızın size karşı sergilediği davranışlarla, sizin çocuklarınıza karşı sergilediğiniz tutumlar benzer mi? Çocukluğumdan beri babamdan aldığım o samimi ve sıcak duyguyu aynı şekilde ben de kızıma aşılamaya çalışıyorum. Her konuda fikrimizi soran, her adımında desteğimizi alan, her anımızda bizimle ilgilenen, bizleri vatanımıza milletimize, örfümüze, adetimize bağlı bir şekilde yetiştiren, gurur duyduğum bir babam var. Onun bize öğrettiklerini ben de kızıma layıkıyla aktarmaya çalışıyorum; umarım başarılı olurum.

Çocuk gelişimi konusunda örnek aldığınız birileri ya da okuduğunuz kitaplar oldu mu? Ben bu konudaki kitapları okumak yerine, eşimin


okuduklarından faydalanmayı tercih ediyorum. Kitaplar hayatımıza birçok konuda artı katıyor tabii ki ama çocuk gelişimi konusunda hepimiz en çok annelerimizi örnek alıyoruz sanırım. Annelerimizden öğrendiklerimizle kitaplardan okuduklarımız birleşince çocuk gelişimi konusunda en doğru yolu düzgün şekliyle bulacağımıza inanıyorum.

Size “iyi ki baba olmuşum” dedirten bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

Belki biraz klasik olacak ama Azra’nın ağzından “baba” sözcüğünü ilk duyduğum an gerçekten de “iyi ki baba olmuşum” dedim. Kızımla kurduğumuz o sıcak iletişim, bana sarılışı, yan yana yatışımız ve aslında paylaştığımız her güzel an “iyi ki bu duyguyu tatmışım” dedirtiyor bana.

Sizce bir babayı en çok ne mutlu eder?

Bir anne, babanın en çok istediği şey evlatlarının sağlık ve huzur içinde yaşamasıdır tabii ki. Sonrasında vatanına, milletine, örfüne, adetine bağlı bir birey olarak yetişmesi, insani değerleri her şeyin üzerinde tutarak vicdanlı bir insan olması bizi en mutlu edecek şey olur eminim.

Babanızı bize anlatmanızı istersek hangi kelimelerle tarif edebilirsiniz?

Merhametli, vicdanlı, dürüst, sevgi dolu, özgüvenli, inançlı, çalışkan bir babam var çok şükür.

Sizin babanız ile iletişiminiz nasıldı?

Babamla iletişimim her zaman samimi ve sıcaktı, hala da öyle. Her konuda benim fikrime danışan, fikirlerime önem veren ve annemle birlikte beni her koşulda destekleyen bir babam, yani “güven dağım” var arkamda… Bu yönüyle her zaman gurur duyup babamı kendime rol model almışımdır.

İş hayatına babanızdan öğrendiğiniz hangi nasihatlerle atıldınız, bu kadar güçlü, başarılı ve ayakları yere sağlam basan bir iş adamı olmanızda babanızın rolü ne oldu?

Babam küçüklüğümüzden beri her zaman “babana bile güvenme kendine güven,” der; gerek iş hayatında gerekse özel hayatta sorumluluğu bu cümleyle öğrendim ben ve adımlarımı kendime güvenerek sağlam atmaya çalıştım. Çok küçük yaşlarda iş hayatına atılmamıza vesile oldu babam ve bunun avantajını hayatımızın her alanında gördük. İşimizi önce en ufak ayrıntısından, arka planından öğrenmemiz gerektiğini belirtti ve restoranlarımızda yer de sildik, mutfakta da çalıştık; restorancılığı tam tabiriyle “mutfağı”ndan öğrenmeye başladık. Babamın tavsiyesi ile personelimizle hep iç içe olduk, hala da öyleyiz; yeri geldi “abi”, yeri geldi “kardeş” olduk onlara. Güne erken başlamak, her işi günü gününe yapmak, her yönüyle çalışkan ve dürüst olmak, namuslu ve adaletli davranmak babamdan yanıma kar kalan öğrendiklerim ve daha babamdan öğreneceğim çok şey var, her gün yeni bir şeyler öğrenmeye de devam ediyorum.

Babanıza aldığınız en farklı hediye neydi ?

Bir baba için evlatlarının sağlığı, mutlu ve huzurlu olması onun sahip olacağı en anlamlı hediye sanırım. Ben de Azra’ya sahip oluşumuzu babama verdiğim en güzel ve anlamlı hediye olarak görüyorum. İkinci bir hediyem daha var babama. Kısmetse birkaç ay sonra oğlumuzu kucağımıza alacağız; oğlumuz da babama verdiğim en anlamlı ikinci hediyem olacak. 


babalar günü

S

Salih - Efe Bezci alih Bezci

Ne zaman baba oldunuz ve baba olduğunuzda neler hissettiniz?

Babalık zevkini biraz geç yaşadım. Ama Allah bana pırıl pırıl 3 çocuk nasip etti. İlk yavrumu kucağıma aldığımda dünyanın en mutlu kişisi bendim. Hayattaki tüm hedeflerin, tüm başarıların bir yana, babalığın bir yana olduğunu gördüm.

Baba olduktan sonra hayatınızda neler değişti?

Baba olduğumda yaşam benim için daha farklı bir kulvardan ilerlemeye başladı. Artık sorumlulukları daha da artan bir kişiydim, gelecek planlarıma sıkı sıkıya bağlandım. Yaptığım her işte çocuklarımın geleceğini düşünerek hareket ettim. Çocuklarıma ileride iyi bir gelecek hazırlama arzusunu ve daha çok çalışmak gibi duyguları yoğun şekilde yaşadım.

Baba olmanın zor yanları var mı sizce?

Baba olmak hayattaki en güzel, kişiyi mutluluğun doruklarına çıkaran bir duygu ancak, bir o kadar da zor. Çünkü “hayata merhaba” diyen yavrunuzu elinizden geldiği ölçüde en iyi şekilde yetiştirmek ve insanlığa faydalı bir birey olmasını sağlamak zorundasınız.

Nasıl bir baba figürü çizdiğinizi düşünüyorsunuz?

Çocuklar, babalarının yansımalarıdır. Onlar büyüyüp geliştikçe kendimi de tanımış oldum. Onların karakterleri beni yansıttı.

282 magdergi.com.tr

Babanızın size karşı sergilediği davranışlarla, sizin çocuklarınıza karşı sergilediğiniz tutumlar benzer mi?

Babamın yaş grubundaki baba-çocuk ilişkisi ile bizim kuşağın farklı, şimdiki kuşakların ise bambaşka. Yıllar ilerledikçe babalar çocuklarına daha bağlı hareket ediyorlar. Yeni nesil biraz abartsa da tamamen çocukları için yaşıyor. Bu da dozunda olmalı tabii. Ama onların bu davranışı beni mutlu ediyor.

Size “iyi ki baba olmuşum” dedirten bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

Artık iş arkadaşım olan Efe’nin yükümü iyiden iyiye üzerimden alması ve bu sayede özel yaşamıma daha fazla zaman ayırabilmem, seyahatlerde, günlük yaşamda gözümün arkada olmaması, torunlarımla geçirdiğim zamanlar beni ifade edilemeyecek kadar mutluluğa taşıyan anlar, kısacası onların varlığı bana her zaman “iyi ki baba olmuşum“ duygusu yaşatır.

Sizce bir babayı en çok ne mutlu eder?

Çocuklarımın ilk kez “baba” deyişleri beni oldukça mutlu etmişti. Her bir çocuğumda bu duyguyu aynı şekilde yaşadım ve çok duygulandım. Efe Bezci

Babanızı bize anlatmanızı istersek hangi kelimelerle tarif edebilirsiniz? Babam Salih Bezci, yaşamımın her alanında rol modelim oldu. Küçükken hep babam gibi güçlü olmak, onun gibi yürümek, konuşmak isterdim ve davranışlarını taklit ederdim. Şimdi bakıyorum da, öne çıkan birçok özelliğim babamdan geliyor.


Mesleğimi seçerken dahi babamın izinden gittim ve mimarlığı seçtim. Bir ortak özelliğimiz de, ikimizin de çok koyu Beşiktaşlı olması. En büyük tutkularımızdan birisi bu. Beşiktaş’ımızın neredeyse her maçını takip eder, uygun olduğumuzda maçları izlemeye birlikte gideriz. Bu yılki şampiyonluğu da beraber kutladık. Babamla hobilerimiz bile aynı. Denize tutkuluyuz, teknelere karşı olan ilgimi de babamdan aldım sanırım. Hayvanlara çok düşkünüz, ikimiz de çok seviyoruz hayvanları. Git gide babama benziyor olmak beni çok mutlu ediyor.

Babanız ile iletişiminiz nasıl?

Her şeyden önemlisi baba-oğul ilişkisinden çok arkadaş gibiyiz. Hem özel hayatta hem de ticari konularda babama mutlaka danışır, fikirlerini alırım. Babam en iyi dostum ve fikir ortağımdır. O, benim hayattaki güvencem; hep arkamda olduğunu bilmek bana güç veriyor, ayaklarımı yere daha sağlam basmamı sağlıyor.

İş hayatına babanızdan öğrendiğiniz hangi nasihatlerle atıldınız, bu kadar güçlü, başarılı ve ayakları yere sağlam basan bir iş adamı olmanızda babanızın rolü ne oldu?

Babam, çocuklarını hep “ne iş yaparsan yap, doğru ve dürüst yap” anlayışıyla büyüttü. Bu benim başucumdan eksik etmediğim bir nasihattır. Hep “dürüstlükten

yana olmak, kaliteli iş üretmekten vazgeçmemek” gerektiğini ben babamdan öğrendim. Yaklaşık 50 yıl önce kurulan ve Ankara’nın modernleşmesine ciddi katkı sağlayan Besa Grup’un geleceğini şu an birlikte kurguluyoruz. Babamın birikimiyle benim dinamizmim birleşti. İleriye dönük planlarımızı da bu birleşimin heyecanıyla hayata geçiriyoruz.

Babanıza aldığınız en farklı hediye neydi?

Bence her hediye farklı ve özeldir. İçinizden geldiği, onunla bütünleştirdiğiniz, onda tebessüme yol açacak her şey, maddi değer ölçülmeksizin özeldir. O sadece kendisini düşündüğümüzü, ne kadar sevdiğimizi bilsin yeter. Çocuklarının başarısı, eminim ki babam için zaten en güzel hediyedir. 


babalar günü

N

çok özel bir yere sahip.

Melisa - Enis Nevzat Pekuysal e zaman baba oldunuz ve baba olduğunuzda neler hissettiniz?

2013 yılında ilk oğlum Nevzat dünyaya geldi. Sonrasında bu sevincim bir kız babası da olarak ikiye katlandı. Baba olmak çok heyecan verici bir şey. Özellikle de ilk evladımın erkek olması ve rahmetli babamın adını alması sebebiyle benim için

Baba olduktan sonra hayatınızda neler değişti?

Baba olmak çok farklı bir duygu. Yaşamadan bilinmiyormuş, bambaşka hassas bir dünya, hayatınızın dönüm noktası. Baba olduktan sonra önceliğiniz çocuklarınız ve aileniz oluyor. Onları hayatınızın merkezine oturtuyorsunuz ve kalan her şey boş geliyor.

Baba olmanın zor yanları var mı sizce?

Baba olmanın zor yanları tabii ki var; bir kere çok büyük sorumluluk alıyorsunuz, onların gelecekte iyi bireyler olmaları için çaba sarf ediyorsunuz. Büyütene kadar bu zorluklar fedakarlıklarla devam ediyor. Vatana, millete, ailesine hayırlı bir evlat olması için çalışıyorsunuz. Çevreden, insanlardan sakınıyor, kimi zaman korkuyor, kalbiniz aklınız onlar neredeyse orada oluyor.

Nasıl bir baba figürü çizdiğinizi düşünüyorsunuz?

Ben çocuklarıma çok fazla mesafe koymam, yani bildiğiniz o eski baba profilini çizmem. Gece uyurken çocuğunu seven babalardan değilim. Onlarla fazla zaman geçirmeye gayret ederim. Eğer o

284 magdergi.com.tr

gün işim yoksa sabah evden daha geç çıkıp akşam eve daha erken gelmeye çalışırım. Evde onlarla oyun oynarım, kitap okur, oğlumla top oynarım. Bu bana çok büyük keyif verir.

Babanızın sizi büyütürken size karşı sergilediği davranışlarla, sizin çocuklarınıza karşı sergilediğiniz tutumlar benzer mi?

Babamın sergilediği tutumla benim çocuklarıma karşı davranışlarım arasında jenerasyon farkı var, ben babamdan daha çok çekinirdim. O benim için daha baba gibi babaydı ama ben çocuklarımla arkadaş havasındayım. Bazen oğlumu okulundan alırım, birlikte yemek yer, eğleniriz, bu bana büyük keyif verir. Bizim zamanımızda babalar otoriterdi. Şimdi çağın gereği olarak daha bir modernize olmuşlar diye düşünüyorum.

Çocuk gelişimi konusunda örnek aldığınız birileri ya da okuduğunuz kitaplar oldu mu?

Bu konuda eşimin üzerine tanımam, kendisinin çok yardımını gördüm, epey titiz bir anne... Doğum öncesi aldığı kitapları ben de okudum ve bunlar bana büyük fayda sağladı.

Size “iyi ki baba olmuşum” dedirten bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

Bu konuda çok örnek verebilirim, ancak aklıma ilk olarak; oğlumu okuldan alırken, sınıf dağılırken beni görmesi ve “baba” diye bağırıp koşarak bacağıma sarılması ve öpmesi gelir. Bu anı unutamam. Ufacık kızımın bile beni gördüğünde “baba, baba” diye parmağı ile işaret ederek “beni kucağına al” ifadesi, dünyanızı değiştirmeye yeter.


Sizce bir babayı en çok ne mutlu eder?

Çocuklarını gülerken görmek, mutlu görmek, onların iyi yetiştiğini görmek, başarılı olduklarını görmek, büyüklerine saygılı olduklarını ve en önemlisi hayırlı birer evlat olduklarını görmek bir babayı en çok mutlu eden şeylerdendir.

Babanızı bize anlatmanızı istersek hangi kelimelerle tarif edebilirsiniz?

Disiplinli, saygılı, hakkaniyetli, çalışkan, azimli, tuttuğunu koparan ve de herkes tarafından çok sevilen, örnek alınan bir baba olarak tarif edebilirim.

Babanız ile iletişiminiz nasıldı?

Mesafeli ve saygılıydım, derin bir sevgi vardı, korkmazdım ama çekinirdim. Hiç bağıran bir insan değildi ama kızdığında kaşlarını çatması ve söylediği bir-iki kelime “keşke bağırsa, daha iyi olurdu” dedirtirdi.

İş hayatına babanızdan öğrendiğiniz hangi nasihatlerle atıldınız, bu kadar güçlü, başarılı ve ayakları yere sağlam basan bir iş adamı olmanızda babanızın rolü ne oldu? Ben çocukluğumdan beri babamın yanında yetiştim. Okul

hayatımda bile tatil günlerinde ya da yaz tatillerinde devamlı beni de işe götürür orada onun yanında oturur dinlerdim. İleriki yıllarda da, eğitim hayatımın sonunda da beni yanından ayırmadı. Yanında piştim diyebilirim. Onun sağ kolu olmuştum, benim fikirlerime, sezgilerime çok değer verirdi. Ben de onun yanında yıllar boyunca çok fazla şey öğrendim. Resmen bir hayat üniversitesi de onun yanında bitirdim, diyebilirim. Bana nasihatleri tabii ki olmuştur. Çalışkan bir insan olmayı, sabahları erken kalkan erken yol alır tavsiyesini, randevularıma dakik olmayı ve hiçbir zaman tek taraflı düşünmemeyi, eğer bir masaya oturuyorsam o masanın her iki tarafını da düşündüğüm sürece başarılı ve uzun süreli ilişkiler kurabileceğimi babamdan öğrendim. En önemlisi de herkes tarafından hatta rakiplerimiz tarafından bile sevilmeyi sayılmayı aşılamıştır.

Babanıza aldığınız en farklı hediye neydi?

Avı ve denizi çok severdi. Bundan dolayı Viyana’da okurken ona özel bir domuz avı turu hediye etmiştim. Gece karanlıkta yapılan tur, çok maceralı ve heyecan doluydu. Baba, oğul ve oradaki yakın dostlarımızla unutulmaz bir anı yaşadık. 


babalar günü

N

Eren - Emre Mert Eyüboğlu e zaman baba oldunuz ve baba olduğunuzda neler hissettiniz?

Baba olma mutluluğunu hayatımda iki kez tattım. İlki büyük oğlum Eren’le 2005 yılında, ikincisi de küçük oğlum Emre’yle 2014 yılında. Her ikisin doğumunda da çok müthiş duygular yaşadım. Özellikle babalar çocuklarını kucaklarına alana kadar neyle karşılaştıklarını nasıl bir his olduğunu tam anlayamıyorlar. Anneler buna benzer hisleri dokuz ay yaşıyorlar ama biz babalar çocuklar doğduğu andan itibaren yaşıyoruz.

Baba olduktan sonra hayatınızda neler değişti?

Her zaman olan sorumluluk duygum baba olduktan sonra daha da fazlalaştı. Ailenize yeni katılan bireyler belli bir yaşa gelene kadar her şekilde size bağımlılar. Bunun dışında tabii onlara model olmanız gerekiyor, doğru örnek olmanız gerekiyor ve olabildiğince bütün sevginizi aktarmanız gerekiyor.

Baba olmanın zor yanları var mı sizce?

Baba olmak ve babalık yapmak iki farklı şey olarak görüyorum. Baba olmak çok zor değil, herkes baba olabilir ama babalık yapmak, hele gerçek anlamda babalık yapmak gerçekten zor. Belki de biz erkekleri en çok zorlayan konu egolarımızı yenip gerçek anlamda babalık nasıl yapılır öğrenmeye çalışmamız.

Nasıl bir baba figürü çizdiğinizi düşünüyorsunuz?

Ben her zaman olduğum gibi bir insanımdır. Hiçbir şart ve zaman altında değişmem. Çocuklarımla ilgili de olduğum gibi davranmaya devam ettim ve onlara her zaman merhametimi, sevgimi, çocuk olmalarına rağmen saygımı, aktarmaya çalıştım ve çalışıyorum. Onları toplum için iyi insan olarak yetiştirmeyi kendime görev edindim.

Babanızın size karşı sergilediği davranışlarla, sizin çocuklarınıza karşı sergilediğiniz tutumlar benzer mi? Babamın bana yapmış olduğu davranışların bazılarını ben de çocuklarıma yaptım, fakat jenerasyon farkımız var. Bu dönemde, teknoloji değişti hayatlar değişti dolayısıyla babamın benim için yapmış olduğu iyi davranışların hepsini çocuklarıma da yaptım ancak beni çocukken rahatsız eden ve daha sonrasında düşündüren davranışları hiçbirinde yapmamayı hedefledim.

Çocuk gelişimi konusunda örnek aldığınız birileri ya da okuduğunuz kitaplar oldu mu?

İlk çocuğumuz doğduğu zaman açıkçası biraz böyle çocuk gelişim kitapları aldık. Her anne baba bunu yapıyor galiba ama daha sonra şunu fark ettik ki her doğan çocuğun kişiliği çok farklı, kendi yolunu çiziyor ve açıkçası çocuk yetiştirmenin ben bir el kitabı olduğunu düşünmüyorum. Tabii ki genel geçer kurallar yaş itibari ile yaşayabileceklerimizi öngörmek adına birkaç kitap aldık, okuduk. Ancak kitaplardan gördüklerimiz okuduklarımızdan


daha ziyade mevcut değerlerimizi ve daha iyi değerleri çocuklarımıza aktarmaya çalıştık ve çalışıyoruz.

Çocuklarınızla birlikte yapmaktan en çok keyif aldığınız şeyler neler? Size “iyi ki baba olmuşum” dedirten bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

Tek bir anıyla ya da birkaç anıyla sınırlı değil ama gelip de içtenlikle beni öptüklerinde ve sarıldıklarında “iyi ki baba olmuşum” diyorum. Bunu her gün, iki oğlum da yaşatıyor bana ve bu duyguyu yaşadığım için Tanrı’ya dua ediyorum, şükrediyorum ve yaşamaya devam etmek istiyorum.

Sizce bir babayı en çok ne mutlu eder?

Bir babayı en çok çocuklarının mutluluğunu sağlamak, onlarla birlikte olmak, beraber vakit geçirmek, anılar biriktirmek ve onlara destek olmak mutlu eder diye düşünüyorum. Bu mutluluğu ölene kadar yaşamak, onların başarılarına ve mutluluklarına şahit olmak, her an yanlarında olmak ve ileride inşallah doğacak torunlarımı doyasıya sevmek ve onlara babaları ile biriktirdiğim güzel anıları aktarmak beni çok mutlu edecektir.

Kendi babanızı bize anlatmanızı istersek hangi kelimelerle tarif edebilirsiniz?

Biz Karadenizli bir aileyiz. Her Karadenizli ailede olduğu gibi babam son derece güçlü bir insandır; hırslıdır, tuttuğunu koparır ama çok inatçıdır ve duyguların hiçbir zaman göstermek istemez.

Sizin babanız ile iletişiminiz nasıldı?

Babamla aramda yaklaşık 40 yaş fark var. Dolayısıyla farklı bir jenerasyon, bu yüzden küçüklüğümde ve gençliğimde maalesef çok fazla iletişimimiz olmadı ama bunu hiç sorgulamadım. Dönüp baktığımda sadece, daha fazla beraber anı biriktirebilseydik diyorum.

İş hayatına babanızdan öğrendiğiniz hangi nasihatlerle atıldınız, bu kadar güçlü, başarılı ve ayakları yere sağlam basan bir iş adamı olmanızda babanızın rolü ne oldu ? İş hayatımda babamı çok izledim, onun doğru yaptıklarını daha da geliştirerek yapmaya çalıştım, yanlışlarını ise yapmamaya çalıştım. Kendisinin güçlü yönlerini almaya çalıştım. Kendi adıma hiçbir zaman politik olmamayı, net olmayı tercih ettim. Zaman zaman, “ben ne isem Mert de odur” der. Bana vermiş olduğu en önemli nasihat ise; “kimsenin hakkını yeme, kendi hakkını da kimseye yedirme”.

Babanıza aldığınız en farklı hediye neydi ?

Babama özel günlerinde ufak tefek hediyeler almışımdır. İtiraf etmek gerekirse bu hediyelerin çoğunu ya rahmetli annem ya da sevgili eşim almıştır. Birkaç kere bizzat gidip hediye aldığım olmuştur ama galiba babama vermiş olduğum en değerli hediye, yedi sene önce kaybettiğimiz rahmetli annem adına üç sene önce Ataşehir’de yaptığımız, Türkiye çapında mimari ödül almış üç okul olsa gerek. 


babalar günü

N

Lara - Melisa Volkan Sarı e zaman baba oldunuz ve baba olduğunuzda neler hissettiniz?

İlk babalığı büyük kızım Lara’nın doğumu ile 2008 yılının 12 Aralık’ında tattım. Baba olmak demek ; hayata karşı çocuklarını koruyup kollayabilmek demek, ve en önemlisi tarifsiz bir mutluluk demek bence…

Baba olduktan sonra hayatınızda neler değişti?

Baba olduktan sonra hayattaki önceliklerimiz değişti. Eskiden eşimle keyfe keder kararlar alırken şimdi önceliklerimiz otomatik olarak çocuklarımız ve onların isteklerine göre şekillenir oldu. Bundan da büyük keyif alıyorum. Ne mutlu ki; doğru zamanda benim için doğru insandan sevgi dolu bir ortamda yetişen çocuklarım oldu. Dolayısıyla önceliklerimin değişmesinden bilhassa memnunum.

Baba olmanın zor yanları var mı sizce?

Onları hayata karşı tam donanımlı bireyler olarak hazırlamak ve hayatlarında olan veya olabilecek olan herhangi olumsuz bir duruma karşı gerektiği noktada müdahale edebilmek açısından devamlı kendimi sorumlu hissederim. Esasında bu benim yapımda da var olan bir durum. Sevdiklerime ve yakınlarıma karşı korumacı bir tutum sergilerim her zaman. Buna zorluk demeyelim zira bundan keyif alıyorum.

288 magdergi.com.tr

Nasıl bir baba figürü çizdiğinizi düşünüyorsunuz? Çocuklarıyla her şeyi konuşabilecek yakınlıkta olan bir baba olduğumu düşünüyorum. Zira kızlarım bir şey danışacaklarında önce bana gelirler. Makul bir orta yol bulacağımı bilirler çünkü. Annemiz biraz daha tatlı sert bir tutum sergiler. Öte yandan bizsiz de hayata karşı her daim dik durabilmeleri için gerekli altyapılarını hazırlarım.

Babanızın size karşı sergilediği davranışlarla, sizin çocuklarınıza karşı sergilediğiniz tutumlar benzer mi?

Ben de babamla çoğu şeyi konuşabilen bir çocukluk geçirsem de tabii ki şimdiki jenerasyon ve uyaranlar çok daha farklı olduğu için zamane çocuklara karşı sergilenen tutum çok daha esnek olabiliyor.

Çocuk gelişimi konusunda örnek aldığınız birileri ya da okuduğunuz kitaplar oldu mu?

Açık söylemek gerekirse olmadı, çünkü her çocuk kendi kitabını yazar bence. Misal verecek olursak; üçüncü çocuğumuz henüz tam ortaya çıkmamış olsa da kızlarımın mizacı çok farklı. Aynı ortamda, aynı şartlarda büyümelerine rağmen gösterdikleri tepkiler inanılmaz farklı. Birinin ikna olabildiği bir açıklamaya diğeri ikna olmayabiliyor. Dolayısıyla hepsinin ruhsal ve yaş gelişimlerine göre ayrı ayrı efor sarf etmek gerekir.


Size “iyi ki baba olmuşum” dedirten bir anınızı paylaşır mısınız?

İşim gereği gittiğim yurt dışı seyahatlerimden birinde, henüz çok küçük olan Lara’nın beni arayıp “babacığım seni çok özledim” diyerek ağlaması beni hem yanında olamadığım için çok üzmüştür hem de çok onore etmiştir. Bir varlığın size güvenip sevmesinden daha güzel ne olabilir ki?

Sizce bir babayı en çok ne mutlu eder?

Çocuklarım tarafından sevilmek ve saygı ile anılmaktan daha güzel ne olabilir?

Babanızı bize anlatmanızı istesek hangi kelimelerle tarif ederdiniz?

Otoriter, çözüm odaklı aynı zamanda sevecen bir baba oğul ilişkisi içindeydik.

Babanız ile iletişiminiz nasıldı?

Babam ile her şeyi konuşabilen, aynı zamanda tatlı sert micazı olduğundan dolayı saygı çerçevesi içinde sağlıklı bir ilişkimiz vardı. Ondan çok şey öğrenmişimdir.

İş hayatına babanızdan öğrendiğiniz hangi nasihatlarla atıldınız?

İş hayatımda babamdan öğrendiğim en önemli unsur; “kendini devamlı geliştir ve akabinde kendine güven, yaptığın işin de mutlaka arkasında dur” olmuştur. Normal hayatta çoğu zaman geri planda olmayı tercih etsem de göz önünde olmayı istemesem de, yaptığım işte en iyi olmayı hedeflerim.

Babanıza aldığınız en farklı hediye neydi?

Babama arzu ettiği, sevdiği şeyleri mutlaka alırım. Onu mutlu görmek beni de huzurlu kılar. Dolayısıyla bu konuda spesifik bir meteryal ismi veremeyeceğim. 


stimulus

Selin Söğütlügil

selin@magdergi.com.tr

DR. MURAT AKSOY

Yanımızdaki Doktor O, yașayan ve yașatan sağlık programları ile ekranların değerli hekimi, bilgi, birikim ve enerjisi ile topluma mal olmuș içten bir meslek üstadı, Kord Vokal müzik grubunun kurucu solisti, sağlıklı yașama ruhuyla gönül vermiș bir baba, Türk insanının her zaman “Yanındaki Doktoru”; Liv Hospital Genel Cerahhi Bölüm Bașkanı Prof. Dr Murat Aksoy...

Y

aşama bu stimulus ile baktığınızda, mesleğiniz size ne anlam ifade ediyor?

Bana göre doktorluk bir meslek değildir; bir yaşam şeklidir, sadece bir meslek olarak tanımlamak yeterli olmaz. İşin zor kısmı, siz bu kararı verirken sizinle birlikte olmayan eşiniz ve çocuklarınız da bu yaşam şekline ayak uydurmak zorunda. Eşinizin ve çocuğunuzun doğum gününü dinlemez bu meslek... Ama doktorluğun verdiği hazzı da başka meslek verebilir mi emin değilim. Çünkü gerçekten hak etmişseniz bu mesleği, duyguların

290 magdergi.com.tr

uçlarını yaşarsınız. Bir hastanızı kaybettiğiniz ve doğuma şahitlik ettiğiniz gün aynıdır. Kelimelerin anlamını yitirdiği anları bir gün içinde yaşayabilirsiniz. Ben kendimi hep ailesine düşkün, mesleğine tutkun olarak tanımlarım.

Tarihte sizin gibi birçok değerli doktor özellikle müziğe olan ilgileri ile ünlenmiştir. Sizin müzik yolculuğunuz nasıl oldu?

Ben küçüklüğümden bu yana müzikle ilgilenmişimdir. Daha okul çağlarımın bile başlamadığı dönemlerde, annemler arkadaşları ile bir araya geldiklerinde bana şarkı söyletmeyi severlerdi. Topluluk önünde utanmadan konuşabilmem ve performans sergileyebilme


rahatlığım, daha o yaşlarda elde ettiğim özgüvenle oldu bana göre. Sonrasında, seninle beraber gittiğimiz Şişli Terakki Levent İlkokulu’nun çok etkisi olduğunu düşünüyorum Çok sevgili öğretmenimiz Gülören Onar hatırlarsın sınıf içinde on beş-yirmi günde bir başarılı olanlarımızı onurlandırdığı eğlenceler düzenlerdi. O eğlencelerde de müzik vazgeçilmez bir zamandı. Okul koroları ve solistlik derken müzik bir şekilde hayatımın parçasıydı. Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra asistanlık döneminde ve doçentliğimin sonlarına kadar damar cerrahisinde iyi olmak adına adeta her şeyi bir kenara koymak zorundaydım. Sonrasında özel hastanede çalışmaya başladığımda da, orada Bülent ve Yusuf’un bir müzik grubu kurduklarını öğrendim ve onlara katılmayı teklif ettim, kan uyumumuz olduğunu görünce de bu yola beraber devam ettik.

Kord Vokal, yaşamda “ses” olgusunun önemini vurguluyor her konserinde... İnsan sesi, yani vokal, her şeyden önce ulvi bir kavram değil mi? Ve Kord Vokal nasıl doğdu? Kord Vokal grubu özel bir hastanede çalışmakta olan Yrd. Doç. Dr. Bülent Yardımcı ve Doç. Dr. Yusuf Bayrak tarafından kuruldu, ben kendilerine daha sonra katıldım. Bu süre içinde gruptan kopanlar ve gruba yeni katılanlar oldu. Hepsi de gruba önemli katkılarda bulundu ve grubun gelişmesini sağladı. Hala, benimle, Prof. Dr. Mert Şentürk ve Prof. Dr. İsmail Koçak ile birlikte beş kişi olarak devam ediyor bu grup...

Mesleki kariyeri başarı ile dolu, ülke sınırlarını aşmış yenilikçi bir doktor olarak televizyon programlarınız ile geniş kitlelere ulaşıyor ve onları aydınlatıyorsunuz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Öncelikle güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim, böyle bir algı yaratabildiysem kendimi mutlu hissederim. Televizyon hala çok önemli bir iletişim aracı. Her ne kadar internet televizyonun koltuğuna gözünü dikmiş ve biraz yerini sarsmış olsa da televizyonun kitleler üzerindeki etkisi tartışılamaz. Öncelikle mesajları televizyondan aktarmak oldukça kolay, ancak izleyicilerin ilgisini çekmeniz gerek ki mesajlarınız kendilerine ulaşsın. Aksi halde mesajlarınız atmosferde kimselere ulaşmadan gezmeye

devam eder. Bu nedenle, eğlenceli ve ilgi çekici bir halde konuları işlemeye çalışıyorum. Geçen hafta Avusturya’dan beni sadece televizyonda izleyip benden enerji aldığı için o kadar yolu aşıp gelen ve ameliyat olan bir hastam oldu. Benzeri örnekler çok ve bu beni çok kıvançlandırıyor. Gerçekten sınırları aşarak önemli ve doğru mesajlar verdiğime inancım artıyor.

Televizyon programları sırasında yaşadığınız en unutulmaz anınız nedir?

Aklıma ilk gelen, Kanal D’de Doktorum programını yaparken sevgili partnerim ve dostum Ceyda Düvenci’nin yaptığı hınzırlık oldu. Çarşamba günleri programının sonunda Ceyda yayından çıkar ben de on dakika kadar bir advertorial için yayına konukla tek başıma canlı devam ederdim. Ceyda yayından çıktı, “Allahaısmarladık” dedi ve gitti. Tabii neler planladığı reklamdan sonra canlı yayına girince belli oldu. Yayına başladığımız anda kulaklıktan Ceyda’yı duymaya başladım; meğer kendisi çıkmış, reji odasına gitmiş, ben bir şey anlatmaya çalışırken o bana espriler yapıyor, güldürmeye çalışıyor, fıkralar anlatıyor. Ben bir yandan yayını devam ettirmeye çalışıyorum bir yandan gülmemeye… Şimdi bile anlatırken dudaklarım gülümsemeden duramıyor. Bir de kebapçıda bir izleyicinin yanıma gelip “ya doktor bey televizyonda onu yemeyin, bunu yemeyin diyorsunuz ama sizi izliyorum da geldiğinizden beri iyi götürdünüz” demesini unutamam. Kendisine o günün izin günüm olduğunu söyledim de beraberce gülüştük.

Damarlarımız; yaşamsal gıdalarımızı taşıyan en önemli kanal... Bu branşı seçmenize etken ne oldu? Bir insanın ömrünün uzunluğu ve kalitesi damar sağlığına bağlıdır. Başka hiçbir ölüm nedeni olmasaydı, insan ömrünün sınırını damarlar belirlerdi. Çünkü doğduğumuz andan itibaren damarlarımız yıpranmaya başlıyor. Hangi damar daha çok yıpranırsa onun beslediği organ hastalanıyor. Kalp damarları yıpranırsa kalp krizi, beyin damarları yıpranırsa felç, böbrek damarları yıpranırsa böbrek yetersizliği ile karşı karşıya kalıyoruz. Benim bu dalı seçmemde kader çizgimin rolü büyük bence. Farklı bir konuda ilerlerken üniversitede damar cerrahisinde pozisyon açılmıştı, sağ olsun Şükrü Hoca da bana bu yolu açtı ve ben de bu bölümü çok sevdim.


stimulus

Tüm mesleki sesinizin dışında, baba olmak size ne ifade ediyor?

Baba olmak; hep ayakta durmak, güçlü olmak demek… Ama bunun ötesinde geride senden bir şey bırakmak demek. Biyolojik olarak genlerini bırakıyorsun. Sana ait olan bazı miras genleri alıp çocuğuna aktarıyorsun ve onlar yaşamaya devam ediyor. Senin davranış modellerini ve düşünce yapını aktarıyorsun, çocuğunla onlar işlemeye devam ediyor. Her ne kadar “ben annemden, babamdan farklı olacağım” desek de yaş aldıkça çoğumuzun onlara benzediğini kim inkar edebilir? Yani aslında baba olmak ölümsüzlük yollarından biri demektir.

bana çok adil ve hatta koruyucu davrandı. Hem doğduğum aile; annem, babam, ablalarım hem de eşim ve dolayısıyla onunla kurduğum aile benim için büyük şanstı, bunun için şükrediyorum… Hayatta arzu ettiğim pek çok şeyi yapabildim. Ama bunların çok daha iyilerini yapmak istiyorum. Örneğin; televizyonda ve internette daha eğlenceli ve bilgiyi paylaşabileceğim yeni şovlar hayal ediyorum; belki bunların arasında bir film oyunculuğu da olabilir… Amatör tiyatroculuktan kalan arzu, içimde bir yerlerde bulacağı bir çatlaktan sızmayı bekliyor galiba. Ama illa ki, “Murat tüm kimliklerinden sıyrıl ve bir dilek tut” diyorsanız bunu seyahat için kullanırım; bir Doğu seyahati olmalı bu sorunun cevabı...

Kalp... Vücudu yaşatmanın ötesinde “Aşk”ı yaşatan en büyük hazine... O kalbi nasıl korumak lazım?

Prof. Dr. Murat Aksoy’un okuyucularımıza ışık tutacak tavsiyeleri var mı?

Kalbi sağlam tutmak için kalbi besleyen damarlarımızı sağlıklı tutmak gerek. Öncelikle sağlıklı ve dengeli beslenmeliyiz. Her yaş grubunun ve cinsiyetin dikkat etmesi gereken kurallar olduğu için bunu dengeli ve sağlıklı beslenme olarak tanımlamak önemli. Kısa yoldan cevap isterseniz, işlenmiş gıdalardan uzak durmak, kırmızı eti haftada en fazla 1-2 kez tüketmek, sebze ve meyve ağırlıklı beslenmek diyebiliriz. Uyku da sağlığın çok önemli bir parçası. Erişkin bir kişinin günde 7-9 saat uyuması gerekli ki beyni gün içinde öğrendiklerinden kendisine yarayanları ayıklasın. Egzersiz de olmazsa olmazlardan… Ama gözü korkutmamak gerek. Egzersiz deyince herkes spor algısına kapılıp geri çekilir. Fakat burada sadece biraz daha fazla yürümekten bahsediyoruz. Haftada 5 gün, günde yarım saat yürümek sağlıklı bir kalbe sahip olmak için yeterlidir. Elbette bir de hayatınızdan çıkarmanız gerekenler var; bunların başında sigara geliyor. Bu konuda hastalarımla bir pazarlığa girmiyorum. Bırakmanız gerek diyorum ve şimdi bırakmanız gerek! Alkol de damar sağılığını tehdit eder. Sadece şarabın koruyucu etkisi vardır. O da alkolden değil, üzüm kaynaklı resveratrol kaynaklıdır. Kadınlar günde bir, erkekler günde iki kadeh şarabı geçmemelidir. Mümkünse stres kaynaklarını da ortadan kaldırmak gerekir. Bu mümkün değilse stresi farklı bir şeklide kontrol etmek gerekir.

Bütün kimliklerinizi bir kenara bırakırsanız; bir gün yaşamda gerçekleştirmek istediğiniz bir macera var mı? Bir “bucket list” gibi, yaşarken mutlaka gerçekleştirmek istediğiniz eylemler...

Bu soru çalışmadığım yerden geldi... Ama şöyle söyleyeyim; hayat

292 magdergi.com.tr

Öncelikle genç arkadaşlarıma bir önerim olacak, bunu öğrenci kongrelerinde de söylemeyi severim; hayat bir kumbara gibi, sürekli içine bir şeyler atmak gerekiyor... Gün geliyor onlara ihtiyacınız oluyor ve kullanmaya başlıyorsunuz. Ben bu kumbaranın içine müzik attım, tiyatro attım, öykü yazarlığı attım. Ve bakın gün geldi hepsini kullandım. Yaşıtlarım ve benden büyüklerim içinse önerim, hayatı iyi yaşamaya çalışın. Kendinizi kaç yaşında hissederseniz öylesiniz. Hiçbir şey için geç değil ve hayat olduğu gibi yaşamaya değer… Hele ki aileniz ve dostlarınız yanınızda ise…

“Zamane Hastalıkları” başlıklı kitabınız içerik olarak o kadar net ve aydınlatıcı ki, bunun dışında gelecekte yine bu değerlere sahip bir kitap okuyucularınızla buluşacak mı?

Yeni kitaba başladık; o da sağlıklı yaşam üzerine olacak. Birincisinde, tanınmış kişilerin öykülerini anlatarak konulara başlamıştık. Bu sefer daha farklı ve ilgi çekici bir işleyiş olması için çalışıyorum. Umarım yeni yıla girmeden Kasım ayındaki kitap fuarında okuyucu ile tanışmış olur.

“Yaşam”, “aşk”, “müzik”, “insan”, “zaman”. Bu kelimelerle nasıl bir cümle kurarsınız? Olmasaydı müzik Dilsiz kalırdı aşk Duyuramadan insana Akmayan zamanın sesini 



davet

Anlar Anılara Dönüşüyor Fairmont Quasar İstanbul, büyük açılış partisi ile ilkbahara “merhaba” dedi.

ESİN SUNGUR

294 magdergi.com.tr

TALİNE GÜLERYÜZ

Görkemli bir organizasyon eşliğinde gerçekleşen geceye iş, sanat ve sosyal yaşam dünyasının ünlü isimleri büyük ilgi gösterdi. Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, Viatrans A.Ş. CEO’su Pınar Aybek, Fairmont marka sahibi Accor Grubu’nun İngiltere, İrlanda, Rusya ve Türkiye’den Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Aiden McAuley ve Accor Lux COO Duncan O’Rourke’nin hazır bulunduğu davete katılan ünlü konuklar kırmızı halı seremonisi ile partiye adım attılar. Ünlü sunucu Tanem Sivar’ın kırmızı halı röportajlarıyla renk kattığı gece ENBE Orkestrası ve ünlü DJ Doğuş Çabakçor’un performansı ile unutulmaz anlara sahne oldu. Konuklar gecede ayrıca otelin lezzet durakları olan Demlique, Stations, Marble Bar ve Aila’da geceye özel olarak hazırlanan muhteşem lezzetleri tattı. Gece boyunca tüm konuklarıyla yakından ilgilenen Fairmont Quasar İstanbul Genel Müdürü Kai Winkler, hoş geldiniz konuşmasında, New York’un ünlü oteli The Plaza’dan Londra’nın ikonik oteli The Savoy’a kadar yetmişin üzerindeki otelinde, yüz yılı aşkındır misafirlerinin “anlarını anılara dönüştüren” dünyaca ünlü zincir Fairmont’un İstanbul’da da farklı bir deneyimi yaşatma hedefinde olduğunu ifade etti. 

HAYRİ İNÖNÜ, KAI WINKLER

ȘEBNEM - BABÜR ARSLAN


CEYLAN PİRİNÇCİOĞLU

MUKADDES AKÇA, AHMET SAN

TANEM SİVAR

Fairmont Quasar İstanbul’un Bahara Merhaba partisinde konuklar kıyafetleriyle șıklık yarıșına girdiler BATYA KEBUDİ

RAȘİT BAĞZIBAĞLI


röportaj

MILA VALENTINA, KLAUS WÖLFER, MELİKE GÖKÇE, DIANNE, CLARISSA ADRIANA WÖLFER

Avusturya Büyükelçisi Klaus Wölfer Ve Eşi Dianne Wölfer Bu ayki röportajımızı, beș yıldır bulunduğu ülkemizle mükemmel bir șekilde bütünleșen ve yakın tarihte Türkiye’den ülkesine yapılan göç hareketinin günümüzdeki sonuçlarına hassasiyetle yaklașan, Avusturya Büyükelçisi Klaus Wölfer ve sıcakkanlı, güler yüzlü eși Dianne Wölfer ile yaptık. 296 magdergi.com.tr


İ

ki kızları ile birlikte Ankara’da bulunan Klaus Wölfer ve Dianne Wölfer çifti, röportaj için gittiğim rezidansta beni içten bir nezaket ve samimi bir tavırla karşıladı. Bayan Wölfer Avusturyalıların kendilerine has folklorik kıyafetlerinin modern bir versiyonu olan elbise ceket kombini içinde son derece şık ve güzeldi. Kısa bir süre önce bulunduğum ülkelerinde gördüğüm yerlerden bahsederken eve gelen iki kızları da bize katıldı. Kızlarının sohbete katılmasıyla konu Avusturya’dan Türkiye’ye döndü. Çünkü ülkemizde ailece gezip gördükleri yerlerden bahsedip keyifli anılarını paylaştılar. Onların yaşındaki gençler için oldukça uzun bir süreyi ülkemizde geçirmişler ve burada pek çok arkadaş edinmişler. Ankara’da ailece mutlu oldukları bir yaşam meydana getirmişler. Bu sıcak ve sevgi dolu ailenin güzel enerjisi adeta rezidansın her tarafına sinmiş gibiydi… Birlikte uzun uzun sohbet edip Ankara’daki günlük yaşamlarından bahsettikten sonra röportaj sorularıma geçtim.

2012’den beri Türkiye’de bulunuyorsunuz. Ülkemiz hakkındaki tecrübeleriniz nelerdir?

Klaus Wölfer: Ülkeniz her yönden çok hızlı ve etkin ilerleme gösteren bir ülke. Örneğin metro çalışmalarına başlanmasının birkaç ay sonrasında önemli bir kısmının bitirildiğini görebiliyorsunuz. Yapıların gece gündüz çalışılarak hızla bitirilmesi genelde alışılagelen bir şey değildir ve buna saygı duyuyorum. Aynı şekilde politik gelişmeler de çok hızlı gerçekleşiyor. Bu da biz diplomatları çok yoğun hale getiriyor. Dianne Wölfer: Buraya 2012’de ilk geldiğimde nasıl bir yerde yaşayacağımız konusunda pek bir fikrim yoktu. Uçağımız Ankara’ya bir gece vakti indi. Gün ağarmaya başladığında çok güzel bir şehir olduğunu gördüm. Rezidansa geldikten sonra ilk yaptığımız şey şehrin çok güzel bir restoranında Türk yemeklerini tatmak oldu. Tanıdıkça şehri daha da çok sevdim. Türklerin ne kadar sıcakkanlı ve arkadaş canlısı olduğunu görünce, bu şehirde çok arkadaş edineceğimi anladım. Gerçekten zamanla da çok arkadaşım oldu. Gittiğim her yerde karşılaştığım misafirperverlik ve nezaket olağanüstü. Şimdiye kadar o kadar çok insan tanıdım ki, alışverişe çıktığımda bile tanıştığım dükkan sahipleriyle konuşuyorum. Hatta alışverişte sıklıkla kullanılan Türkçe kelimeleri öğrendim. Bu şehirde gerçekten kendimi mutlu hissediyorum. Burada bulunduğumuz beş yıl içinde sadece diplomatik çevreyle sınırlı olmayan çok güzel arkadaşlıklarım oldu ve bana şehirde çok güzel rehberlik ettiler. Ankara’dan ayrılırken onlarla vedalaşmak benim için çok zor olacak.

“ Uçağımız Ankara’ya bir gece vakti indi. Gün ağarmaya başladığında çok güzel bir şehir olduğunu gördüm.” Ekonomik ve ticari ilişkiler Türkiye ve Avusturya arasındaki ilişkilerin önemli bir kısmını oluşturuyor. Bu ilişkilerin geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? Klaus Wölfer: Avusturya son yıllarda Türkiye’de büyük bir yatırımcı haline geldi. Türkiye ve Avusturya arasındaki FDI (Foreign Directed Investment) Doğrudan Yabancı Yatırım miktarı oldukça yüksek. Özellikle Avusturya’nın yüzölçümünü hesaba katarsak… Avusturya firmaları Türkiye’de önemli rollere sahip. Bu, Avusturya ve Türkiye

arasındaki yakınlığın bir yansımasıdır. Avusturyalı girişimciler Türkiye’ye oldukça aşinadır, bu ülkeyi çok iyi bilirler. Avusturya’da Türkiye konusunda, Türkiye’de de Avusturya konusunda çok uzman vardır. Bu konuların arasında yer alan, 1960’lı yıllardan beri geçen zaman içerisinde tanık olduğumuz göç hareketi, ekonomik ve ticari ilişkilerin teşviki ve geliştirilmesi için ayrıca ideal bir unsur olurturuyor.

Avusturya’da yaklaşık 300.000 Türk ve Türk kökenli Avusturya vatandaşı yaşıyor. Bunlar iki ülke arasında nasıl bir bağ oluşturuyor?

Klaus Wölfer: Burada da yine tam olarak demek istediğim, ekonomik ve ticari alanlardaki ilişkilerin yüksek seviyesine baktığımız zaman, Türkiye’den Avusturya’ya olan göç hareketi çok önemli ve olumlu bir rol oynuyor. Çünkü bu bağ, iki ülkenin ekonomisi hakkında bilgi edinilmesine ve bu konuda uzmanlık sahibi olmaya yardımcı oluyor. Diğer bir önemli faktör de elbette okullar; İstanbul’daki Avusturya okulu ve birçok genç insanın Avusturya’da öğrenci olarak bulunması ilişkilerde çok önemli faktörler. Bu faktörler insan bilgisi ve uzmanlığı sağlayarak bir makinanın, özellikle ekonomi makinasının yağı gibi, ilişkileri güçlendirme konusunda çok yardımcı oluyor. Tabii ki Türkiye’den Avusturya’ya göç etmiş birçok insanın, onların çocukları ve torunlarının iyi bir şekilde entegrasyonunu sağlamak da bizim için önemli bir görev. Bu her zaman kolay olmayabilir ama önümüze gelen başlıca görevlerden biridir. Çünkü Avusturya’ya göç etmiş herkesin ülkemize entegre olması, kendisini gururlu bir vatandaş olarak hissetmesi ve her türlü imkanın kendisine açık olduğunu bilmesi bizim için çok önemlidir. Bu özellikle Türk kökenli vatandaşlarımız için de önemli bir görevimizdir. Almanca konuşmayan yabancı kökenli birçok vatandaşımız için bu gerçek, bizim toplumumuzda çok önemlidir.

Avusturya ve Türkiye arasındaki turizm hareketliliğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Klaus Wölfer: Avusturya’ya gelen Türk turist sayısında gözlenen artıştan çok memnunum. Avusturya’nın kayak pistlerini keşfetmeye, Viyana, Graz, Innsbruck ve Salzburg gibi büyük şehirleri görmeye gelen Türklerin sayısı gittikçe artıyor ve bundan çok mutluyuz. Öte yandan Türkiye’yi de görmeye gelen çok sayıda Avusturyalı turist var. İstanbul, Güney sahilleri, Ege ve Akdeniz sahilleri Avusturyalı turistlerin özellikle hedef aldığı bölgeler. Şu anda Türkiye’deki tedirginlikle bağlantılı bir sıkıntı olduğu muhakkak ama ben gelen turist sayısının yine artacağından eminim.

Avusturya Parlementosu’nun Türk kökenli üyeleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

Klaus Wölfer: Avusturya Parlementosu’nun belli bir sayıda Türk kökenli üyesi vardır ki bu parlementonun en doğal gerçeğidir. Çünkü Avusturya nüfusunun yüzde üç veya dört oranında Türk kökenli vatandaşı vardır. Bölgesel olarak da her yerdeki belediye meclisinde temsil edilirler. Bunun dünyanın her yerinde son derece doğal bir şey olduğunu düşünüyorum. Türk kökenli Avusturya vatandaşları da Avusturya Parlementosu’nda temsil edilmeli.

Türkiye’de bulunduğunuz süre içinde hangi şehirleri ziyaret ettiniz? Bu şehirlerin fark ettiğiniz karakteristik özellikleri nelerdir? Klaus Wölfer: Eşimle birlikte batıda Edirne’den doğuda Kars’a, kuzeyde Sinop’tan güneyde Hatay’a kadar birçok şehri görme fırsatımız oldu. Harran, Gaziantep, Bursa ve Konya’ya gittik. Sinop, Şanlıurfa, Mardin ve ruhani yönüyle Konya, ziyaret ettiğimiz şehirler arasında benim favori şehirlerimdi.


röportaj

Konya’daki Mevlana ruhu ve Sinop’un doğal güzelliği beni çok etkiledi. Şehrin tepelerinden denizin ufka doğru uzanışını görmek harikaydı. Ayrıca Edirne çok güzel bir şehir. Kars’taki eski Ermeni başkenti Ani çok etkileyiciydi. Her yerde karşılaştığımız misafirperverlik de ayrıca çok mutluluk vericiydi. Dianne Wölfer: Pamukkale ve Kapadokya gördüğümüz yerler içinde benim favori yerlerim arasındaki yerini aldı diyebilirim. Ayrıca Van’da bulunduk, şehrin kendine has çok meşhur bir kedisi var. Gerçekten unutulmaz bir gezi olmuştu. Yemekleriniz muhteşem ama özellikle Gaziantep gezimizden sonra kilo aldığımızı fark ettik. Burası bir açık hava müzesi gibi. Gördüğünüz eskiye dair her şeye dokunabiliyorsunuz, tabii ki bunun sınırlandırıldığı alanlar var ama adeta tarihin içinde yaşayabiliyorsunuz. Gittiğimiz her yerde karşılaştığımız misafirperverlik ve sıcakkanlılık olağanüstüydü. Buradan ayrılmak bizim için gerçekten zor olacak.

Ankara’da gitmekten en çok hoşlandığınız favori yerleriniz nerelerdir?

Klaus Wölfer: Sırasıyla belirtmek gerekirse, Çankaya, Bahçelievler ve Balgat’ı çok seviyorum. Dianne Wölfer: Ben Ulus, Kızılay ve Çankaya’da bulunmayı çok seviyorum. Özellikle Kale bölgesi kendine has dükkanlarıyla çok ilgimi çekiyor. Oraya ne kadar sık gitsem de asla bıkmam. Benim favori restoranım da orada yer alıyor. Ulus’taki antikacılardan bazı antika eşyalar da aldım. Bu şehirde yaşama fırsatı bulduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Dışarıdan Türkiye’ye gelenler hep

İstanbul’a gitmek ister ama biz Ankara’yı çok seviyoruz ve burada kendimizi gerçekten evimizde gibi hissediyoruz.

Bazıları çok iyi düzeyde olmak üzere birçok yabancı dil biliyorsunuz. Türkçe de bunlardan biri mi? Klaus Wölfer: Türkçe öğrenmede yavaş yavaş yol aldığıma inanıyorum. Ben birkaç vesileyle Türkçe öğrenmeye başladım. Beş yıldır burada bulunuyorum ve geldikten hemen sonra öğrenmeye başlamak istedim. Ama başlarda çok meşgul olduğum için bir yıl sonra ancak başlayabildim. Bir dönem ara vermek zorunda kaldım ve iki yıl sonra tekrar başladım. Çok meşgul olduğum için hala istediğim kadar ilerleme kaydedemediğimi düşünüyorum. Çünkü buradaki görevim çok yoğun çalışmamı gerektiriyor. Yine de Avusturya’ya döndüğümüzde, emekli olduktan sonra da olabilir ama Türkçe konuşmayı geliştirmek istiyorum. Çünkü birçok dil birikimime dayanarak, yabancı dil öğrenme konusunda yetenekli olduğuma inanıyorum. İngilizce, Almanca ve Fransızca diplomat olmak için gereken temel diller ama İtalya ve Yugoslavya’da yaşadığım sürelerde İtalyanca ve Sırpça’yı da öğrendim. İspanyolca, Endonezyaca ve Macarca da üzerinde çalıştığım diller arasında yer alıyor. Türkçe, çok çalışma, zaman ve konsatrasyon gerektiren bir dil. Yoğunluğumdan dolayı konsantre olmakta zorlanıyorum ve kendime ait zamanlarda da kullanmak için fırsatım olmuyor. Ama ileride gerçekten tam manasıyla öğreneceğime inanıyorum ve bu konuda kendime güveniyorum. Belki burada bulunduğum süre içinde değil ama birgün turist ya da ziyaretçi olarak geldiğimde Türkçe’yi konuşabiliyor olacağım.. 

KLAUS, DIANNE WÖLFER Röportaj: Melike Gökçe

298 magdergi.com.tr



davet

AYȘİN DALARAN

CANSU KARAÖMEROĞLU

Soie’den 1. Yaşa Özel Davet Soie Design birinci yaşına özel bir davet düzenledi. “Dilek Tozlu ile En İyi Kombini Yarat Hediyeni Al!” ismiyle düzenlenen davette en iyi seçilen kombine Soie Design’dan istediği bir ürün hediye edildi. Hikmet Çetinkaya tablolarını tasarımlarında kullanarak ünlenen butik Soie Design, birinci yaşına özel bir davet düzenledi. Başkentli modacı Dilek Tozlu’nun moderatörlüğünü yaptığı davette bir stil yarışması düzenlendi. Davetin sonunda Soie’nin birinci yaşı için hazırlanan pasta kesilerek konuklara ikram edildi. 

300 magdergi.com.tr

ÖZGÜL PEKER

DİLEK TOZLU

KÜBRA KARAÖMEROĞLU

SİBEL ÇETİN


Yaşam Alanlarınıza Farklı Bir Dokunuş Katın Yașam alanlarınıza Yargıcı dokunușu katmanız için yaratılan ve tüm dekorasyon, mobilya ve ev aksesuarları ürünlerini tek bir çatı altında toplatan Yargıcı Homeworks, yeni sezonda genișleyen ürün gamıyla farklı ve șık çözümler sunuyor.

H

er sezon hikayesinde anlatılan Yargıcı kadınının evi nasıl olurdu, nasıl bir yerde yaşardı, seyahatlerinde nasıl objeler satın alırdı diye düşünülerek yaratılan Yargıcı Homeworks koleksiyonu, dünyanın farklı ülkelerinden, farklı sanatçı ve tasarımcıların elinden çıkma ev aksesuarları ve mobilyalarla mekanlara yaratıcı dokunuşlar katıyor. Her biri en iyi yapıldığı ülkelerden seçilerek oluşturulan dekorasyon ve ev aksesuarları koleksiyonda; dünyanın en iyisi kabul edilen Japon seramiklerinden egzotik Bali şemsiyelerine, el işlemeli “Bleu Blanc” porselenlerden dış mekanlarınız için ideal hasır ve bambu oturma grupları ve mobilyalara kadar çok çeşitli ürünler bulabilirsiniz.

Indigo Sofralar

Yargıcı’nın vazgeçilmezi indigo, Yargıcı Homeworks ile yaşam alanlarının yanı sıra yeni sezonda, sofralara da taşınıyor. Birbirleriyle uyumlu indigo tonlardaki sofra ürünlerini, ister takım halinde ister zevkinize uygun kombinler yaratarak birbirinden şık sofralar kurabilirsiniz. Tabak takımlarının yanı sıra; paslanmaz çelik, pirinç kaplama gold, gümüş ve bakır çatal-bıçak setleriyle de yemek ritüelleriniz ayrıcalıklı bir keyfe dönüşecek.

Değerli El İşçiliği

Her sezon Yargıcı Homeworks’un özel ürünleri arasında yer alan Japon seramikleri, İlkbahar-Yaz 2017 sezonunda da yine farklı form ve desenleriyle yer alıyor. Japonya’nın geleneksel sanatlarından biri olan bu benzersiz seramikler grubunun yanı sıra; her biri koleksiyon niteliğindeki Tayland porselenleri de Yargıcı Homeworks için özel üretilen ürünler arasında yer alıyor. Kendine özgü figürleri, mavi & beyazın muhteşem uyumuyla apayrı bir göz zevki sunan bleu-blanc Tayland porselenleri; değerli el işçiliği ve el boyamalarıyla tasarlanan benzersiz parçalardan oluşuyor. Her biri elde üretilen bu özel seri, koleksiyon objesi olarak da değerlendirilecek nitelikte.

Davetkar Bahçeler

Ev aksesuarlarının yanı sıra mobilyalarıyla da dikkat çeken Yargıcı Homeworks’un İlkbahar-Yaz 2017 koleksiyonunda yer alan birbirinden özel bahçe mobilyaları, sıcak bahar akşamlarında sevdiklerinizi bahçenizde ya da terasınızda ağırlamak için bir neden daha sunuyor. Koleksiyon içerisinde, hasır oturma grupları ve puflar, kamp yatakları, kanvas şezlonglar, dev seramik potlar da bulabilirsiniz. Bahçe mobilyalarının yanı sıra; koleksiyonda geniş yer ayrılan mobilya grubundaki deri kanepe ve koltuklar da rahatlık ve farklılıklarıyla dikkat çekiyor. Mobilya grubu içerisinde ayrıca, ahşap kitaplık ve masalar, dresuarlar, sehpa ve vitrinler de yer alıyor. En sade mekanlara bile kolaylıkla canlılık katan Yargıcı Homeworks’un geniş yastık koleksiyonuyla da bu koltuk ve kanepelerde, küçük dokunuşlarla büyük farklılıklar yaratabilirsiniz. Zevkinize uygun seçeceğiniz farklı yastık kombinasyonları ile yaşam alanlarınıza yaratıcılık katabilirsiniz. Ayrıca minderler, yatak ve masa örtüleri, kumaş peçeteler, önlükler de Yargıcı Homeworks’un yeni sezonda ev tekstili grubunda da iddialı olduğunu gösteriyor.Tüm bunların yanı sıra; Yargıcı Homeworks’un yeni koleksiyonunda yer alan zamansız aydınlatmalar, hasır sepet grubu, benzersiz tablolar, özenle seçilerek koleksiyona eklenen dekoratif objeler de sadece bu sezonun değil tüm sezonların favorisi olacak nitelikte... Yargıcı Homeworks’te yer alan tüm tasarımların yalınlığı, zamansızlığı da beraberinde getiriyor. Yaşam alanlarınıza Yargıcı dokunuşu eklemek için artık tüm dekorasyon koleksiyonunu bulabileceğiniz ve Yargıcı’nın butik servis anlayışı ile farklı bir deneyim yaşayacağınız Yargıcı mağazalarına davetlisiniz. KUTU METNİ: Sadece yaşam alanlarınızın değil, uğradığınız birçok cafe, restaurant, otel gibi mekanların da artık Yargıcı Homeworks koleksiyonuyla canlandığını unutmayın! Bu mekanlara örnek olarak; Midpoint, BigChef’s, Hilton gibi pek çok mekan sayılabilir. 


davet

Panora’da Cilt Sağlığı NURAL AYDIN, BAHAR ÖZNUR

Panora AVM’nin düzenlediği sağlık söyleşilerinin bu ayki konuğu Acıbadem Ankara Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Bahar Öznur oldu. Sağlıklı bir cilt için yapılması gerekenler hakkında bilgi veren Öznur, cilt ile ilgili pek çok merak edilen soruyu da yanıtladı. PRP tedavi yönteminin cilt yenileme, kırışıklık, yara ve sivilce izleri tedavisinde kullanıldığını anlatan Dr. Bahar Öznur “Güneş etkilerinin başlıca leke ve yaşlanma sebebi olduğunu söyleyerek, “güneş, benlerimizde kanserleşme yapan yegane DNA hasarını oluşturan bir radyasyon” diye konuştu. Söyleşiye katılan davetliler cilt hakkında merak ettikleri tüm soruların cevabını aldılar. 

lası için Daha faz om/online i.c magderg

302 magdergi.com.tr

ELİF ÖZKALELİ VARDAR

NESRİN KILAVUZ

BURCU YÖRÜBULUT

PINAR ÇAKMAK


davet

Anneler Günü’nde Sevenleriyle Buluştu Yaptığı televizyon programlarıyla evimize misafir olan günümüze renk katan başarılı televizyon programcısı oyuncu ve sunucu Derya Baykal, Anneler Günü’nde Panora AVM’de sevenleri ile buluştu. Kendisi ve özel hayatı ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunan Baykal, merak edilen soruları da yanıtladı. Kendisine hediye getiren sevenlerini kırmayan Derya Baykal hepsi ile yakından ilgilenerek, yeteneklerini ve ilgi alanlarını dinledi. Ankara’ya indiğinde hatıralarının canlandığını anlatan Derya Baykal, esprileri ile herkesi güldürdü. Keyifli bir sohbete imza atan Baykal, Ramazan’da programın devam edeceğinin, tekrarlarının ise sahurda olabileceğinin müjdesini verdi. 

DERYA BAYKAL


davet

Yaza Merhaba Pique Family Club 21 Mayıs Pazar günü tüm değerli üyeleri ve Ankara’nın seçkin aileleriyle “Yaza Merhaba” dedi. HÜLYA MANTION

İVGEN ÖZÖN

DJ performası ve Saksafon gösterisiyle alışılmışın dışında bir organizasyonla eğlenen aileler çeşitli firmaların sponsorluğuyla lezzetli yemeklerle ağırlandılar. Hafif çiseleyen yağmura rağmen Palyaço şovlar, canlı müzik, yüz boyama, Hint kınası gibi pek çok etkinliğin olduğu partiye 250 aile katıldı. Partinin nasıl geçtiğini sorduğumuz tesis yöneticisi İvgen Hanım: “Çok keyifli geçti. Pique Türkiye’de bir “ilk” uygulama. Aileler bu sistemi çok sevdi. Biz ailelerin ve çocukların birlikte eğleneceği organizasyonlar yaratmayı çok seviyoruz. Bu tip davetlerimiz konsept gereği devam edecek” dedi. 

304 magdergi.com.tr

ÜMİT - GÖKHAN ÖZTÜRK

FATİH, UZAY KAAN, BANU ENGİN

REMZİYE, KUZEY, OĞUZ ÖZÇELİK



davet

SERTAÇ DARCAN, ÖZGE ULUSOY, ERGÜL KESKİN

Ergül Keskin’den Bahara Merhaba Ergül Keskin Conture Make-Up &Academy düzenlediği davetle baharı karşıladı. Özge Ulusoy’un da konuşmacı olarak katıldığı ve güzellik sırlarını paylaştığı davete Başkent sosyal yaşamının ilgisi büyük oldu. Papatya konseptli davette Ergül Keskin ve ünlü model Özge Ulusoy, kontür makyaj ve güzellik sırları hakkında bilgiler verdiler. 

306 magdergi.com.tr

GÜLTEN KARACA

NESRİN KILAVUZ

ÖZGE KAYMAK


ASUMAN AKAR

SEREN ERDOĞAN

lası için Daha faz om/online i.c magderg

TUBA ÜSTÜN

Davetin güzel misafiri Özge Ulusoy, güzellik sırlarını paylaștığı davette seçmiș olduğu floral desenli elbisesi ile bahar ruhunu çoktan yakalamıșa benziyordu. MERVE ÖZGÜNLÜ

BURCU YÖRÜBULUT


düğün

Görkemli Düğün Töreni

Ayrancıoğlu Şirketler Grubu Yönetim Üyesi Oğuz Ayrancıoğlu ve Biyomedikal Mühendisi Ece Özcan Sheraton Ankara Otel’de gerçekleştirilen görkemli bir düğün töreni ile dünya evine girdi. Ekim Ayında Sheraton Otel’de aile arasında bir organizasyon ile nişanlanarak evliliğe ilk adımı atan çift, davetlilerin salondaki yerlerini almalarının ardından kendileri için hazırlanan yoldan nikah masasındaki yerlerine geçtiler. Şahitler ve konuklar eşliğinde mutluluğa evet diyen çift, Tarık Sezer orkestrası eşliğinde ilk danslarını gerçekleştirdi. Gecenin ilerleyen saatlerinde Dj kabinine Can Hatipoğlu geçti. Genç çift ve konuklar gecenin geç saatlerine kadar eğlendiler. Çift balayı adresi olarak Bali’yi seçti. 

308 magdergi.com.tr

OĞUZ AYRANCIOĞLU, ECE ÖZCAN


TAHA - ÖZLEM ÖZTÜRK

LÜTFİ - RENGİN ÖZCAN, İHSAN-SEMRA AYRANCIOĞLU

EMRE GÜRAY, SİNEM İNCEKAYA


düğün

DİLARA ALTUN, SELMA ORÇAN, YURDAGÜL DURAN

DEMET-TÜRKER NASLI

Davetlileler ünlü Dj Can Hatipoğlunun performansıyla gece boyunca eğlendiler. 310 magdergi.com.tr DIANA - CAN ÖZCAN

SEVİM - OSMAN AYRANCIOĞLU

ARZU BEYAZIT


MÜGE KOLCUOĞLU, BERKAN BAYKAM

GİZEM - DİNÇER DEMİRAĞ

MANSUR YAVAȘ

Törene iș ve cemiyet hayatından önemli isimler katıldı.

NAGİHAN - SEFA ÇOL

SİMLA ȘANDA, CAN BÜYÜKKARA


düğün

Muhteşem Düğün İş adamı ibrahim Altındağ ile uluslararası ticaret mezunu Pelin Canbolat JW Marriott Otel’de evlendi. Üç buçuk yıllık ilişkilerini geçtiğimiz ay İskenderun’da düzenledikleri nişan töreninde attıkları ilk adımın ardından JW Marriott Otel’de gerçekleşen ve peri masalını aratmayan düğün töreniyle hayatlarını birleştirerek taçlandırdılar. 

312 magdergi.com.tr

PELİN CANBOLAT, İBRAHİM ALTINDAĞ


GALYE - MUHSİN ERASLAN, MERVE ARTUN

VEFA KALELİ

JW Marriott Otel’de gerçekleșen düğünde Tuvanam imzalı gelinliği ve La Misura marka smokini ile bir uyum içerisinde olan çift, gelen bütün konuklarla yakından ilgilendi.

NURTEN - MESUT CANBOLAT

GİZEM ÖZTAN

SİMGE - SEDAT ÇETİN

AÇELYA ÇAKIROĞLU


düğün

DİLEK KARABACAK

SEDAT - SEVİNÇ YILDIZ

EMRE ALTINDAĞ

Gecede, ilk olarak Kadir İpek sahne aldı. Daha sonra ünlü șarkıcı Ceylan, gelen konuklara müzik ziyafeti yașatarak yerini Gülșen ve Ozan Çolakoğlu’na bıraktı. Gelen konuklar sabahın ilk ıșıklarına kadar eğlendi. 314 magdergi.com.tr

PEREN ÜNLÜ

ESRA - MAHMUT USAL

BURCU - SERDAR ÖZALP


Özden GEZER YARIMCA Resim Sergisi / Painting Exhibition

“Şiirsel / Poetic”

60x80 cm Tuval Üzerine Akrilik Boya 2017

60x80 cm Tuval Üzerine Akrilik Boya 2017

Sergi / Exhibition: 26 Mayıs / May - 12 Haziran / June 2017

Yıldızevler Mah. Şehit Mustafa Doğan Cad. No: 82 / A – B Çankaya – 06550 / ANKARA GSM: +90 532 550 99 94 Tel: (+90312) 438 86 70 Faks: (+90312) 438 86 72 E-Posta: galerisoyut@gmail.com Web: www.galerisoyut.com.tr


düğün

Sporla Başlayan Aşk Atılım Üniversitesi Mürtecim Tercümanlık mezunu Ezgi Bozkurt ve aynı okulun Mekatronik Bölümünden mezun olan Sinan Eid Holiday Inn Çukurambar’da düzenlenen düğün töreni ile hayatlarını birleştirdi. Voleybol ile ilgilenen Ezgi Bozkurt ve basketbol ile ilgilenen Sinan Eid lise yıllarında spor salonunda tanıştılar. Geçtiğimiz yıl aile arasında yapılan törenle nişanlanan genç çift, şahitler huzurunda mutluluğa “Evet” dedi. Gecenin ilerleyen saatlerine kadar eğlenen çift ve yakın arkadaşları balayı adresi olarak Bodrum’u tercih etti. 

EZGİ BOZKURT, SİNAN EİD


TUĞÇE ÇEKİLİ

SİNAN - ESİN MISIRLI

Spor salonunda tanıșıp aynı üniversiteyi bitiren çifti yakın arkadașları bu önemli ve özel günde yalnız bırakmadı

ATİLLA - ILGIN AYTUN, ERTAÇ - İLKNUR BOZKURT

SİMGE DARI


davet

Mutluluğa adım adım… Sümer Holding Eski Genel Müdürü Sezai Ensari’nin kızı Işıl Ensari ile Flora A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Bodrumlu iş adamı Ahmet Biçer’in oğlu Yağız Biçer, Bilkent Otel Ankara Salonu’nda seçkin davetlilerin katılımıyla nişanlandı. Çiftin alkışlar eşliğinde sahneye gelmesinin ardından Eski İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu çift hakkında güzel dileklerde bulunduktan sonra taktığı yüzüklerin kurdelesini kesti ve çifti tebrik etti. Organizasyon görevini Sak Organizasyon’un üstlendiği gecede konuklar her şeyin çok güzel göründüğünü dile getirdi. Genç çift ve konuklar gecenin geç saatlerine kadar dans edip eğlendi. 

318 magdergi.com.tr

YAĞIZ BİÇER, IȘIL ENSARİ

GÜLCE AYDIN

NİLAY ARMAN


MERAL - YUSUF ZİYA GÖKSU

HAZAL GÜNER, YELİZ BİÇER

Geceye Eski İzmir Valisi Yusuf Ziya Göksu eși Meral Göksu ile katıldı.

FİLİZ - AHMET BİÇER

MÜZEYYEN - SEZAİ ENSARİ

NAZ AYDIN


düğün

Hukuk Bürosunda Başlayan Aşk Avukat Ali Abacıoğlu ve Miray Erkin Bilkent Otel ve Konferans Merkezi’nde gerçekleşen düğün töreniyle dünyaevine girdiler. İş ortamında başlayan ilişkilerini muhteşem bir düğün töreniyle taçlandıran genç çiftin bu mutlu günü yakın arkadaşları, akrabaları ve aile dostlarının katılımıyla gerçekleşti. Abacıoğlu-Erkin Hukuk Bürosu’nda çalışan genç çiftin 5 sene önce başlayan aşkları Kasım ayında nişan töreniyle Mayıs ayında ise evlilikle taçlandı. Çift evlilik münasebetiyle hukuk bürosunun adını da Abacıoğlu Hukuk Bürosu olarak değiştirmeye karar verdi. Amerika seyahatinde evlenme kararı alan genç çift balayı için ise Dubai’yi tercih etti.  ALİ ABACIOĞLU, MİRAY ERKİN

320 magdergi.com.tr


UMUT OZAN KAVALALI, DENİZ TUNCER

FERHAT - MÜRÜVVET GÜNEȘ

lası için Daha faz om/online i.c magderg

GÖKHAN, ÇİĞDEM TÜRKTAN

HANDE OVALI AKDOĞAN

ÖZLEM - SUAT YETİȘEN


düğün

AYȘE - ȘEBNEM CEYLAN

MEHMET - EKİM ÖZBULUT

CAN TAVȘAN

Mutlu çifti bu özel günlerinde yalnız bırakmayan davetliler șıklıklarıyla göz doldurdu. 322 magdergi.com.tr

İLKE DÜNDER, İREM - MUHİTTİN ABACIOĞLU, KEMAL - SİBEL YILMAZ


DÜNYANIN EN İYİ İŞİNİ YAPIYORSUNUZ AMA BUNU KİM BİLİYOR?

ARTIK HERKES BİLECEK.

MEDIA • EVENTS • COMMUNICATIONS bilgi@magpr.com.tr - www.magpr.com.tr


düğün

Ankara’yı Evlendiren Çift Evlendi Ankara’nın köklü organizasyon firmalarından Tülay’ca Organizasyon ve Hüma Köşkü’nün sahibi Tülay Akın ile Ankara’nın en sevilen ses sanatçılarından Osman Ergincan İncek Çınar Kasrı’nda dünyaevine girdiler. İş , sanat ve cemiyet hayatından önemli isimlerin katıldığı organizasyon gece geç saatlere kadar devam etti. Tülay Akın’ın gelinliği İstanbullu modacı Neslişah Şamdancı tarafından tasarlanırken, Osman Ergincan’ın damatlık seçimi ise Vakko oldu. Neslişah Şamdancı tarafından yapılan özel tasarım gelinlikle nikaha 20 metre duvakla çıkılması misafirlerin oldukça dikkatini çekti. Tavus kuşu konseptinde hazırlanan alan, misafirlerin beğenisini kazanırken nikah kokteylinin ardından yapılan partide Suat Ateşdağlı performansı davetlileri coşturdu. Çiftin balayı tercihi ise İtalya oldu. 

OSMAN ERGİNCAN, TÜLAY AKIN

Tavus kușu konseptinde hazırlanan tören, misafirlerin beğenisini kazanırken nikah kokteylinin ardından yapılan partide de Suat Ateșdağlı performansı davetlileri coșturdu.

EFE ERGİNCAN

CANSU - AYKUT AKIN


YILDIZ MİT KARAOSMANOĞLU, GÜZİN KIRSAÇLIOĞLU, EMEL USLU ATİK

SİBEL TUNÇ, HANDE ÖZKAN

lası için Daha faz om/online i.c magderg

HAKAN - PELİN BAYTAR, SERKAN - TUTKU GEZAY, BARIȘ - AYLİN UYAN


ilişkiler

Gökçen Erdoğan

gokcen@magdergi.com.tr

Celebrity Kavramı Sanallaşıyor

“Celebrity” sözcüğünün dilimizdeki karșılığı “ünlü ve tanınmıș kiși” de olsa “celebrity” olarak kullanıldığında içi daha olması gerektiği biçimde doluyormuș gibi geliyor değil mi?

Ç

ünkü bütün ünlüler celebrity değil ama bütün celebrityler ünlü. Evet sanırım böyle özetleyebilirim bu kavram karşısındaki his ve fikirlerimizi. Yani her ünlüyü celebrity olarak anmıyoruz da adından sıkça söz ettiren, ne yapacağı merakla beklenen, yere ve zamana damga vurabilene celebrity demek tam oturuyor. Celebrityler önceden medya aracılığıyla girerdi hayatımıza; yani yazılı ve görsel medyayla. Bir celebritynin celebrity olması için sesini duymak,

mimiklerini görmek, gününü izlemek, meydana getireceği eseri ama sahip olmak ama eleştirmek için sabırsızlıkla beklemek, gibi naif beklentilerimiz vardı. Skandallara imza attıklarında da tadından yenmiyordu tabii. Ama genel olarak ünlü bir aileden gelmek, bir sanat dalında fark yaratmak, sosyal bir konunun odağında olmak, yaratıcılık gibi bazı özellikleri vardı. Şimdi işler biraz değişti. Sosyal medya, celebrity üretme işini gözümüze soka soka üstleniverdi.

Ne iş yaptığını bilmediğimiz bir sürü insan artık birer celebrity. Yani çoğunun, beklediğimiz eserleri, yetenekleri, meslekleri, sunabilecekleri tezleri, yaratıcı bir güçleri yok ama iddiaları çok. Kimisi çok seri biçimde eş değiştirdiği için, kimisi ayna karşısında çektiği çıplak fotoğraflarıyla “günaydın” dediği için, kimisi sosyal medya üzerinden ses getirecek açıklamalar yaptığı için, kimisi ünlü yıldızlara yakın olabildiği için, kimisi güzel ve sevimli çocuk doğurduğu için, kimisi diğerlerinden ayrışan hareket ve konuşma tarzları olduğu için... Kimisi diğerlerinden akıllı, kimisi de oldukça aptal bulunduğu için... Ve çoğu “sonuca giden her yol mubahtır” dediği için. Evet yalnızca ama yalnızca ünlü olmak, daha da ünlü olmak ve bu ünü paraya dönüştürmek istedikleri için... Başardıkları için... Takdir etmiyor muyum? Ediyorum. Bu bir amaçsa amaca ulaşanları elbette takdir ediyorum. Ama amacın yalnızca ve yalnızca, nasıl olursa olsun ünlü

326 magdergi.com.tr

olmak olması benim dünya görüşüme uymuyor. Geçtiğimiz haftalarda katıldığım bir davette, Aziz Sancar hayranı Fransız bir konuk vardı. Uzun ve keyifli sohbetimizin bir yerinde bana dedi ki: “Sosyal medyayı bu kadar etkin ama ülke imajınıza bu denli destek vermeyen biçimde kullanmanız düşündürücü.” Sanki kafama bir balyoz indi. Evet sosyal medya kullanımında gerçekten iyiyiz, iddialıyız da. Kendi fenomenlerimizi yaratıyoruz, hemen her yaştan ve sosyal sınıftan kullanıcı kitlelerimiz var. Sosyal yaşamın idaresi, vitrini, ilanı hepsi sosyal medya üzerinden yürüyor, geniş bir ağımız ve giderek artan ilgimiz var. Ama sosyal medya yalnızca bazı insanları yüceltiyor, para kazanmaları için araç oluyor, bizi de eğlendiriyor ve kaynaştırıyor, hepsi bu. Yani elbette artıları da var ama genel durum bu. Twitter’da belli dönemlerde, önemli olaylar üzerine açılan başlıklar dışında sosyal medyada ülke imajımıza hizmet eden, kendimizi ifade etmemizi ve pazarlamamızı sağlayan kayda değer bir hareket yok. Turizm sektörüne hizmet eden gezi blogları, etiketleri ve fenomenleri sanırım bu anlamda en işlevsel olanları ama yeterli değil. Sosyal medya, bizde yalnızca celebrity üretiyor ve bence bu üretim kapasiteyi yavaş yavaş aşıyor. Ağzını yaya yaya konuşan bir sürü genç kızla belden aşağı konuşmayı espri yapmak zanneden bir sürü genç erkek, ünlünün de ünlüsü, bayağının da bayağısı olup çıktılar. Gerçek oyuncular, basın mensupları, modeller, şarkıcılar, ressamlar, “gerçek” bloggerlar, modacılar, tasarımcılar, sunucular, yazarlar, şairler, işletmeciler, iş adamları, iş kadınları, dernekler, sosyal medyanın tozlu tuşları arasına sıkışıyorlar yavaş yavaş. İçi boş celebritylerle koca bir hava balonuna dönüşüyor ortam. İyi olmuyor, hiç iyi olmuyor... Değiştiresim var. 



davet

Bahar Alışverişi İki başarılı iş kadını Tülay Özmen ve Nursel Arslan “Luxury Spring Party” adında özel bir alışveriş etkinliği düzenledi. Kuruçeşme Sortie’de gerçekleşen etkinlikte birçok önemli marka stant açarken, gün boyu süren etkinliğe sosyal yaşam dünyasının ünlü isimleri yoğun ilgi gösterdi. Zirve Project ve Onka Grup desteğiyle gerçekleşen etkinlikte konuklar bol bol alışveriş yaparken, markalar da yeni sezon koleksiyonlarını sergilediler. Konukların eşsiz Boğaz manzarası eşliğinde alışveriş yapma fırsatı yakaladığı etkinlikte ayrıca şarkıcı Kendi hazırlanan özel sahneye çıkarak sevilen şarkılarını seslendirdi. Tülay Özmen ve Nursel Arslan’ın konuklarıyla yakından ilgilendiği etkinlik akşam saatlerinde son bulurken konuklar Özmen ve Arslan’ı tebrik ederek etkinlikten ayrıldılar.  MELİSA - TÜLAY ÖZMEN

lası için Daha faz om/online c i. magderg

328 magdergi.com.tr

NURSEL ARSLAN

ELİF İNCİ ARAS

ECE ERKEN

BURCU ȘENDİR



davet

Bangs Kuaför’de 1.yıl Beytepe’de bulunan Bangs Kuaför birinci yılını verdiği bir davetle kutladı. Davete seçkin isimlerin yanı sıra sektörün tanınmış isimleri de katıldı.

TUĞBA ALPGÜL, AYTEN ÖZCAN, SEVAL TAZEGÜL ÇELİK

Mesleğin aranan isimlerinden olmayı başaran Çağrı Koç, İbrahim Aras ve Murşit Koç ortaklığıyla faaliyet gösteren Bangs Kuaför müşterilerine en iyi hizmeti vermeyi amaçlıyor. Üç ortak birinci yıllarını, çalışan ve konuklarla pasta keserek kutladı. Kutlamaya katılan davetliler saç ve cilt bakımı yaptırmayı ihmal etmedi. 

ÇAĞRI ÇİFTÇİ, ÖZLEM AK, İBRAHİM ARAS

EKİM ÖZBULUT

Davete katılan konuklar çalıșanlardan gün boyunca güzellik ve bakım konusunda bilgi aldılar. GÜLEN ÖZTÜRK

BUKET BAYRAM


haber

Büyük Kolej’in Yazar Adayları Büyük Kolej 6.sınıf öğrencileri ve Türkçe öğretmenleri, geçen yıl İzmir’den İYTEV Özel Yücel Tonguç Ortaokulu ile ortak bir masal yazma projesi gerçekleștirdiler. Proje kapsamında öğrenciler birbirlerinin başladıkları masalları tamamlayarak görsellerini hazırladılar. Büyük Kolej öğrencileri, basımı tamamlanan “Başladık Bitirdik Masallar” adlı kitaplarının tanıtım söyleşisi için İzmir Kitap Fuarına katıldılar. İki okulun gerçekleştirdiği proje ve söyleşi büyük ilgi gördü. Fuarda öğrenciler hem hayranlık duydukları yazarlarla tanışıp kitap imzalatma fırsatı buldular hem de kendi kitaplarını tanıtarak masallarını tamamladıkları yaşıtlarıyla tanıştılar. İzmir dönüşü projelerini ve çalışma aşamalarını, duygu ve düşüncelerini kendi arkadaşlarına anlattılar. Etkinlik sonrası öğrencilerimize başarı belgeleri verildi. Bu değerli projenin ürünü olan kitabın satışından elde edilecek gelirin tamamı, sosyal sorumluluk kapsamında bir yardım kuruluşuna bağışlanacaktır.

Atatürk’ü Anma Kurtuluș tarihinin ilk adımı olan 19 Mayıs 1919 gününün anlam ve önemini belirten “Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı” Büyük Kolej’de coșkuyla kutlandı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından okul bandosu ve koronun marşları ile devam eden törende ritim grubu da onlara eşlik etti. Anadolu’nun özünü yansıtan halk oyunları, coşkuyla okunan şiirler, modern danslar ve son olarak da gençlerin “İstiklal Yemininin” ardından tüm izleyenlerin ayakta eşlik ettiği 10. Yıl Marşı ile tören sona erdi.


açılış

İSMAİL KARAGÖZ, MELİH KEȘOĞLU, MEHMET SANCAK

Gante Mutfak’tan Yeni Şube Özgün tasarımları ve kendi oluşturduğu ruh ile sadece toptan satışlarda değil, perakende sektöründe de çözüm ortağı olan Gante Mutfak, Meksa Yapı bünyesinde Yıldız 4. caddede yeni şubesini açtı. Bir mimar ve bir mühendis olan yakın arkadaşlar Mehmet Sancak ve Melih Keşoğlu ortaklığında kurulan şubenin açılışına çok sayıda davetli katıldı. Mağazanın açılışında kurdele kesimine Nata Holding İcra Kurulu Başkanı İsmail Karagöz de katıldı. Açılışa katılan davetliler gün boyu canlı müzik eşliğinde sohbet edip eğlendi. 

332 magdergi.com.tr

EBRU - KORAY KÖK


BORA KARAAĞAÇ, ÖZLEM KORKMAZ

FERDA YADIN


davet

Ceren Can’dan Yeni Koleksiyon Tasarımcı Ceren Can, kendi adını taşıyan butiğinde ilkbahar-yaz koleksiyonuna özel bir davet düzenledi. Davete cemiyet hayatının tanınmış simalarından yoğun katılım oldu. Başkentli ünlü tasarımcı Ceren Can’ın sahibesi olduğu butikte, yeni sezon koleksiyonuna özel bir davet düzenlendi. Dj performansları ve leziz ikramlar eşliğinde renklenen davete katılım oldukça geniş oldu. Yeni sezon tasarımlarını inceleyen moda tutkunları alışveriş yapmayı da ihmal etmedi. 

334 magdergi.com.tr

CEREN CAN

FATMA SEMİZ

ZEYNEP KARAKAYA, ESRA DEMİRYILDIRIM

HÜLYA TOPÇUOĞLU KURAL


FERİDE ȘAHİN

TUĞBA ÖZBAL

NAZLI GÜR DEMİR

MELİS KUNDUZ

Ceren Can’ın ilkbahar-yaz sezonundan bol bol alıșveriș yapan misafirler, keyifli bir gün yașadılar.

SAİME MERAL

NERMİN ALVER

ARZU AKBAȘ

FÜSUN ȘENER


davet

ÇİSEL ALİZADE

EDA AKGÜN

ÖZLEM İNCEKAN YİĞİT

TUĞBA ALVER

Konuklar, ünlü tasarımcının yeni koleksiyonunu çok beğendiklerini söylediler. 336 magdergi.com.tr

NİLSU ALİZADE

NAFİYE BAHUR

GÖKÇE ÖZCAN

ALEV TUNA


EMİNE DEMİREL AKSOY

NAZLI GÜNDOĞAN, İREM BALIKÇIOĞLU

ESRA GÜL

lası için Daha faz om/online i.c magderg

ASLI TAN

AYDAN ÖZDOĞAN

MİNE ALP

SİNEM SİPAHİOĞLU


davet

Çifte Kutlama İpek - Berk Köse çifti, kızları Beren ve Ceren’e doğum günü partisi düzenledi. Levent’teki Party Kids’te kızlarının yeni yaşını kutlayan Köse çiftini dostları yalnız bırakmadı. Beren’in 5, Ceren’in 3 yaşına girdiği partiye kızlar annelerinin markaları olan ve doğum günü partisine özel olarak tasarlanan Pam&Naz kıyafetleri ile geldiler. Çocuklar oyun alanında keyifli ve eğlenceli vakit geçirirken, anneler de sohbet ederek günün tadını çıkardılar. ipek-Berk Köse çifti, Beren ve Ceren’in “Şirinler Köyü” şeklindeki pastasını birlikte üflediler. Köse çifti, doğum günü hediyesi olarak kızlarına bisiklet ve akülü araba hediye ettiler. 

BEREN, BERK, CEREN, İPEK KÖSE

338 magdergi.com.tr

NİL, RABİA KURȘUN

ARZU KUNT

BERAT, BELKIS SAYIN


ZEYNEP ILICALI

BURCU ȘENDİR

Beren ve Ceren kendi doğum günü partisine annelerinin özel olarak tasarladığı Pam&Naz kıyafetleriyle katılarak dikkat çekti AYȘE BURCU KAYA

MELTEM DEMİR


davet

İlk Doğum Günlerini Kutladılar Ankara’nın tanınmış iş adamlarından Mustafa Koçak ve eşi Seçil Koçak, çocukları Kaan ve Mert için Mickey Mouse temalı doğum günü partisi düzenledi.

MUSTAFA, KAAN, MERT, SEÇİL KOÇAK

340 magdergi.com.tr

İREM, AHMET CAN BARAN

NAGEHAN ÜMİT

Çiftin yakın dostlarının katıldığı parti Çayyolu’nda bulunan Peony Cake’te düzenlendi. İlk doğum günleri kutlanan ikizlerin anne ve babası birlikte bol bol fotoğraf çektirerek bu güzel günü ölümsüzleştirdiler. Tüm konukların katılımının ardından pasta merasimine geçen Koçak ailesi renkli görüntüler sergiledi. Gün boyunca devam eden partide doğum günü çocukları Mert ve Kaan gelen hediye oyuncaklarla ve palyaço ile vakit geçirirken aileler de bol bol sohbet etti. 

GÜLÇİN - MEHMET POYRAZ, MEHMET, KUZEY JOHM YALÇIN


BERNA - GÜROL ÖKSÜZOĞLU

CARMEN, STELLA AKALIN, ASTRID TOLGA, LUNA AKALIN

NEZAHAT GÜRSES, SALİHA SÜVARİOĞLU

CEMİL - İREM KAYA

NEȘE ÇILDIK

İPEK ATİK


ipek’in objektifinden

İpek Gençer

ipek@magmedya.com.tr

Mikonos Seni Çağırıyor Kalimera! İsmini Apollo’nun torunu Mykons’tan alan, kendi küçük, popülaritesi büyük, ünlü adanın șimdi tam zamanı... 342 magdergi.com.tr


Y

el değirmenleri, elle boyanmış daracık şirin taş sokakları, mavi pencereli beyaz evleri, turkuaz suları ve renkli gece hayatıyla, uzun süredir gözde tatil destinasyonlarının en tepesinde yer alan Mikonos, aslında ününün büyüklüğüyle kıyaslanamayacak kadar küçük bir ada. Kiklad, ada takımına ait Mikonos’un büyüklüğü yaklaşık 86 km2. Dolayısıyla tüm adanın etrafını motosikletle bir günde gezmek mümkün. Ama adayı yaşamak istiyorsanız, en az dört gecenizi ayırın derim. Yüksek sezonu Temmuz-Ağustos ayları olan bu adanın keyfini çıkarmak için en güzel zaman ise, Haziran ayı. Mikonos’un tarihiyle ilgili pek çok hikaye var ama benim en çok aklımda kalan, mitolojideki hikayelerden biri; Tanrıların Tanrısı Zeus, yenilmez Titanlar ile Olimpos dağında savaşırken, Herkül gelir ve devleri Mikonos’un olduğu yere sürükler. Herkül’ün devleri öldürüp, denize fırlatmasıyla, devler kayalara dönüşür ve bu kayalar Mikonos’u oluşturur. Yani Mikonos neden bu kadar kayalık diye yakınmayın, onların hepsi Titanlar’dan günümüze kalanlar...

kartpostal kıvamında. Bu daracık sokaklar boyunca yürürken hiç sıkılmıyorsunuz. Etraf, çok şirin, birbirinden güzel hediyelik eşyalar satan küçük dükkanlar ve alışveriş canavarlarının başını döndürecek şıklıkta cazibeli butiklerle dolu. Bu sokakların en popülerlerinden biri Matoyianni ve onun çevresindeki sokaklar. En şık tasarım mağazaları, el yapımı mücevher tasarımcılarının dükkanları bu sokak ve çevresinde sıralanmış. Antik ve Bizans mücevherlerinin reprodüksiyonları, üzeri elde tığla işlenmiş rengarenk çiçeklerle dolu bikiniler, aynısından başka hiçbir yerde göremeyeceğiniz Greek sandalları alışverişe çok meraklı olmayanları bile cezbedecek cinsten... Tüm ünlü markaların en seçme parçaları bu butiklerde çoktan yerlerini almış. Bu bölgenin bir de sanat galerileri meşhur. Bunların içinde benim en beğendiğim Rarity Gallery. 1995’te kurulan bu galeri Mikonos’un ilk sanat galerisi. Ayrıca galerinin kendisi de içindeki sanat eserleri kadar güzel. Haziran ayı boyunca Yigal Ozeri, George Pusenkoff, Jeff Robb, Peter Anton gibi sanatçıların işlerini burada görebilirsiniz. Gelelim plajlara...

Zamanında en çıplak ve fakir adalardan biriyken 1950’lerin sonuna doğru bohemlerin Mekke’si haline geliyor ve pırıltılı şöhreti bir anda tüm dünyaya yayılıveriyor. Bir dönem ‘’gay adası’’ olarak ün yapıyor ama sonrasında her çeşit turistin akın akın geldiği bir eğlence adasına dönüşüyor. Ama buraya sadece bir eğlence adası dersek haksızlık etmiş oluruz, çünkü Mikonos’ta eğlenceden çok daha fazlası var...

Paraga Plajı: Paraga plajının en yenisi, benim de adadaki en favori mekanım Scorpios. Atina bazlı mimari ekip K-Studio tarafından tasarlanan, son derece zevkli dekorasyonuyla, oldukça keyifli, sade ama şık bir mekan. Hasır, bambu ve iplerle tasarlanmış aydınlatmalar ve aksesuarlar, eskitme ahşaptan yapılmış, kocaman güneşlenme yatakları, son derece havalı lounge bölümü, muazzam lezzetleri, ünlü DJ’ler ve oldukça hoş bir kalabalık burayı özetlemek için bile yeterli değil... Hedonistlerin cenneti olarak anılan bu kulüp boho-luxe akımının en güzel örneklerinden...

Mikonos’a ilk gidişimde beni en çok labirent gibi daracık taş sokakları etkilemişti. Sokakların bu şekilde yapılmasının sebebi adanın çok rüzgar alması ve eskiden yaygın olan korsan saldırılarına karşı, halkın bu sokaklara kaçarak kendisini korumasıymış. Evlerin beyaza boyalı olması ve taşların derzlerinin de beyaz oluşu çok hoş bir uyum yaratmış. Mavi pencereler de, mavi gökyüzüyle takım oluşturmuş, dolayısıyla bu adada görsellik tam

Gün batarken kendinizi soul-jazz’ın ritmine bırakın ve Burning Man’in Akdeniz versiyonunu andıran akşamüstü partisine hazırlanın. Mutfağıyla da oldukça iddialı olan Scorpios’un Haziran ayı programı şöyle: 1 Haziran-Feathered Sun, 13 Haziran-Bedouin, Davi, Azamat, 20 Haziran-Abracadabra, Blondish, Bloem, Scalett Etienne Salome. Bu bölgede konaklamak isterseniz yine Scorpios ekibine ait, boho-chic tarzda tasarlanmış, San Giorgio Mykonos


ipek’in objektifinden

Hotel oldukça stil sahibi bir alternatif. Psarou Plajı: Avrupa’nın en iyi plaj kulüplerinden biri olan Nammos buradadır. Sakin bir yemek yiyip, buranın muhteşem mutfağının keyfine varmak için öğlen gidin. ‘’Yok, partisini de görelim’’ diyorsanız, öğlen yemeği rezervasyonunuzu daha geç bir saate ayarlayın. Akşamüstü bambaşka bir atmosfere bürünen Nammos’ta müzik sesinin yükselmesiyle beraber, ardı ardına şampanyalar açılıyor ve herkes masaların üzerine çıkıyor. Kendi ülkesinde gayet ‘’cool’’ takılan kişileri, burada masaların üzerinde göbek atarken görünce hiç şaşırmayın. Bol bol Tarkan çalıp Türk müşteriyi de coşturmaktan geri kalmıyorlar. Kalabalıktan kaçıp bir mola vermek isterseniz, Nammos’un içindeki butiğe mutlaka uğrayın ve hemen dışındaki rengarenk şık yastıklara kendinizi atarak, bir sonraki eğlence seansı için enerji depolayın. Ornos Plajı: Sakin ve güzel bir koy olan Ornos’ta bulunan Kuzina Beach, plajın en zevkli ve nezih atmosferine sahip kulübü. Gribeyaz ağırlıklı dekorasyonu, dinlendirici atmosferiyle keyifli bir öğlen yemeği yemek ve günü batırmak için ideal. Super Paradise Plajı: İsmini Jackie Onassis’ten alan, yine dünyaca ünlü hip kulüp Jackie O’ Club burada. Super Paradise plajına, palmiye ağaçlarının gölgesinde, tepeden bakan bu kulüp kayaların üzerine konumlanmış. Havuz başı partileri ve drag queen gösterileriyle ünlü. Ftalia Plajı: Yine K-Studio tarafından tasarlanan Alemagou Restaurant-Bar, plajın kaçırılmaması gerekenlerinden. Plaj keyfi, Yunan lezzetleri ve gün batımı için güzel bir seçenek. Paradise Beach: Adanın tüm plajları içinde ismi en çok duyulanı. Merkezden 6 km uzaklıkta. Turkuaz denizi ve altın sarısı kumları var. Kalabalığı ve hareketi seviyorsanız burası sizin için doğru adres. Bu plajın içinde pek çok beach club var. Bunlar yaş ortalaması olarak daha genç bir nüfusu ağırlıyor. Mikonos’un efsanevi gün batımını seyretmek için en güzel yer, Little Venice’in bitimindeki tarihi yel değirmenlerinin altı. Elinizde şarabınız, ufukta ağır ağır denizin içine doğru batan kızıl güneşin seyrine doyamayacaksınız. Eğer gün batımını seyrederken bir şeyler de atıştıralım derseniz yine değirmenlere çok yakın Caprice’e geçebilirsiniz. Yine Caprice’in biraz daha ilerisindeki Kastro da gün batımı için hoş bir adres... Little Venice, öğleden sonra yürüyüşü yapmak için de güzel bir bölge. Daracık taş sokaklarda kaybolun, minik hediyelik eşya dükkanlarını keşfedin. Her sokak arasından denize çıkışı bulun ve oradan yel değirmenlerine doğru fotoğraf çektirin. Yol boyunca ara sokaklara gizlenmiş küçük kafelerde dondurma yiyin. Gelelim Mikonos gecelerine... Beach’lerdeki partilerden sonra hala gece hayatı için haliniz kaldıysa size önerebileceğim adresler şöyle: Yemek için Interni, Sea Satin Market, Kalita, Ling-Ling Hakkasan Eğlenmek için; Interni’nin barı da çok güzel... Astra (Görme ve görülme mekanı, önünde her zaman uzun kuyruklar oluyor ve yıllardır popülaritesinden bir şey kaybetmedi) Hotel Belvedere’nin barı, Cavo Paradiso. Bu arada bir hatırlatma: Mikonos’ta hayat 14:00’ten sonra başlıyor. Çoğu beach’in rezervasyonunu saat 14:00’ten önceye yaptıramıyorsunuz bile. Yani ‘’ben sabah erkenden kalkıp, sakin sakin bir denize gireyim’’ diyemiyorsunuz... Öğle yemekleri 15:00 civarı başlıyor, akşam yemekleri ise 23:00 civarında.

344 magdergi.com.tr


Bu yüzden gecelerin bitimi, sabahın ilk ışıklarıyla buluşuyor. İlk gün vücudunuz bu saatlere uyum sağlayamasa da, ikinci günden itibaren adaptasyon başlıyor.

kiliseden Little Venice bölgesine doğru yürürken ilk sağdaki sokak, instagramda en çok fotoğrafı çekilen sokaktır. Burayı atlamadan hemen siz de bir selfie yapın.

Konaklama seçenekleri oldukça çeşitli olan bu adada, taksi sıraları beklemek veya araba kiralamak istemiyorsanız, en çok nerede zaman geçirecekseniz o bölgede konaklamanızı tavsiye ederim. Uzun konaklamayı düşünüyorsanız veya kalabalıksanız ev kiralamayı da düşünebilirsiniz. Otel seçeneklerinin en çok olduğu bölgeler; merkez, Ornos ve Psarou bölgesi. Adada benim en beğendiğim otel ise, Cavo Tagoo. Adanın daha sakin bir bölümünde kalan, göz alıcı bir manzarayı tepeden seyreden yamaca konumlanmış olan bu güzel otel, estetik mimarisi ve geleneksel detayları ile beni büyüledi. Modern ve minimalist şıklığın, geleneksel Yunan ve Akdeniz mimarisiyle oldukça estetik bir şekilde buluştuğu bu otelde kalmasanız bile, gün batımını seyretmek veya bir şeyler içmek için havuz barına mutlaka uğrayın, pişman olmayacaksınız...

Bunları yapmadan dönmeyin: • Mikonos’un sembolü olan pelikan Petros’un anısına adaya yerleştirilen pelikanlardan biriyle fotoğraf çektirin. • Scooter veya atv ile ada turu atın. • Arkeoloji turu için Delos adasına geçin. Arkeoloji müzesini gezin. • Korfos Beach’te kitesurf dersi alın. • Jimmy’s te bizim dönerin Yunan versiyonu olan ‘’gyros’’ tan deneyin. • Üzerinde “There is no elevator to success you have to take the stairs” (Başarıya giden yolun asansörü yoktur, merdivenlerden çıkmalısınız) yazısının olduğu merdivenlere oturarak fotoğraf çektirin.

Panagia Paraportiani Kilisesi: Ünlü yel değirmenlerinden sonra adanın en çok fotoğraflanan yapısıdır. Aynı zamanda dünyada en çok fotoğrafı çekilen kiliselerden biridir. Denize sıfır bir konumda yer alan bu kilise, adanın merkezinde, Kastro bölgesinde bulunmaktadır. Dört farklı mimari stilinin (yerel mimari, Batı mimarisi, Bizans mimarisi ve geleneksel mimari) karışımı olan bu asimetrik, yığma yapının tarihi 15. yüzyılın ortalarında kadar uzanır. Bu

‘’Mikonos’a bir kez gelen bir daha hep gelmek ister’’ demişlerdi, gerçekten de öyle oldu. Neredeyse her yaz bıkmadan gidilebileceğiniz ve her gittiğinizde aynı keyfi alabileceğiniz bir yer Mikonos... Yaz programını henüz yapmamış olanlara ve Mikonoskoliklere duyurulur! Yeni rotalarda görüşmek üzere, Sevgi ve sağlıkla kalın 


davet

30. Yıla Özel Caz Rüzgarı ZÜBEYİR ÜLGER

KAAN DEMİR

Elbiz İnşaat 30. yılını şık bir davet ile kutladı. Caz müziğin sevilen genç yıldızlarından Meriç Çalışan’ın performansının damga vurduğu gecede, davetliler de şıklıkları ile göz kamaştırdı. Ağustos ayında kapılarını açmaya hazırlanan Benevre Beytepe’de gerçekleşen özel davet, Meriç Çalışan’ın sahne alması ile başladı. Çok sayıda seçkin ismin katıldığı davette, Elbiz İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Memduh Türkoğlu, davetliler ile yakından ilgilendi. Elbiz İnşaat olarak 30. yıllarını doldurmanın mutluluğunu ifade eden Türkoğlu, geceye özel olarak yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Elbiz İnşaat olarak kaliteli çizgimizden ödün vermeden bu zamanlara kadar geldik. Son olarak da Ağustos 2017’de teslim edeceğimiz ve şu an içinde bulunduğumuz Benevre Beytepe projesini Başkentli vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Bizi bu özel günümüzde yalnız bırakmayan bütün misafirlerimize teşekkür ediyoruz” dedi. 

346 magdergi.com.tr

GÜLȘEN - MEMDUH TÜRKOĞLU

ATA TÜRKOĞLU

YUSUF ȘALIKARA, PELİN AKAN



davet

EMİN, DERİN, FULYA GÜRE, BAȘAK ÇUTA

TUBA KILAVUZ

Sektördeki 30 yıllık tecrübesini sosyal tesislerinin lansmanında kutlayan Benevre Beytepe, misafirlerine keyifli bir hafta sonu yașattı.

HAKAN SARIDEMİR

ÖZLEM KÖKPINAR

MURAT GÜLEÇ


MERVE - MEHMET AKİF ARSLAN

VOLKAN - YEȘİM AȘTI

AYSUN TEKİN

AKIN KILAVUZ

DİLARA ERTÜRK

BÜLENT DALARAN

Davetliler, projede bulunan sosyal tesis olanaklarını deneyimleme șansına sahip olurken, lezzetli sunumlar eșliğinde eğlendiler.


davet

EMİR SARIGÜL, SOFU ALTINBAȘ, FATOȘ SARIGÜL, ALİ - MÜHLET ALTINBAȘ, VAKKAS - ALİYE ALTINBAȘ

Kadına Güç Katan Lider

Uluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği, toplumsal sorumluluk alanında sivil toplum kuruluşlarına önderlik yapan, kadın ve aile sorunlarına alternatif platformlar oluşturan Yard. Doç. Dr. Fatoş Altınbaş Sarıgül’e “Kadınımıza Güç Katan Güçlü Kadın Lider” ödülünü verdi. 2013 yılında Güler Sabancı, 2014 yılında Betül Mardin, 2015 yılında Müge Anlı ve 2016 yılında Monik İpekel’e sunulan ödülün sahibi 2017 yılında Fatoş Altınbaş Sarıgül oldu. Sarıgül, mücevher ustalığı mesleğindeki dönüşümü anlattığı “Bir Dönüşüm Hikayesi” kitabındaki çalışmalarından dolayı ödülünü, Uluslararası Kadınlar Dayanışma Derneği Başkanı Şima Sunder’den aldı. Four Seasons Hotel’de, Liv Hospital sponsorluğunda gerçekleşen ödül töreninde Emir Sarıgül, Mustafa Sarıgül, Muhlet-Ali Altınbaş, Pınar Talay ve Beyza Arslan, bu özel günde Fatoş Hanım’ı yalnız bırakmadılar. 

350 magdergi.com.tr

ELİF GÖNLÜM

MERI ISTIROTI


haber

2 Tat 5 Duyu Ankara’da kahve ve çikolata severleri Kahve&Çikolata Festivali’nde bir araya geldi. Sektör öncüleri ve son dönemlerde Türkiye’de yeni nesil kahve yolculuğu olan 3. dalga kahve akımını da barındıracak olan “Ankara Kahve&Çikolata Festivali” kahve ve çikolata severleri bir araya getirdi. B2C ve B2B ticari eşlemeyi aynı anda hedefleyen; ürün sergilemenin yanı sıra, akademik içerik ile de harmanlanan, kahve ve çikolatanın yolculuğunu bir arada gördüğümüz festival Congresium’da tüm kahve ve çikolata severleri ağırladı. Festival sayesinde, kahve ve çikolatanın üretim safhasından vitrinlere konmasına kadar olan tüm süreci, festivalim ziyaretçiler tekrar yaşamaktadır. Ziyaretçilerin değişik tatlardan yapacağı alışverişler ile etkinlik, tam anlamıyla bir alışveriş şölenine dönüştü. Bu yıl ilki gerçekleştirilen festivalde, sosyal nitelik taşımanın yanı sıra birçok sektör de bir araya geldi. Kökeni yüzlerce yıla dayanan, tartışmasız her devrin popülaritesi en yüksek bu iki tadın muhteşem uyumunu bir kez daha en profesyonel ellerden görme ve tatma imkanı bulan misafirler lezzet şöleni yaşadı.

Panora AVM’de Sihirli Anlar Düzenlediği etkinlikler ile çocukların yüzünü güldüren Panora AVM, İllüzyonist Gökhan Șanlı’yı çocuklar ile bulușturdu. Birbirinden renkli gösteriler ile minikleri hayretler içinde bırakan Şanlı, çocukların keyifli bir gün geçirmesini sağladı. Şanlı, tavşan oyunları ile ilginç anlara imza atarken; uçan sehpa ve interaktif komedi illüzyon oyunları ile de eğlenceli dakikalar yaşatıyor. Çocukları da birbirinden özel gösterilerine dahil eden, illüzyonist Gökhan Şanlı, Mayıs ayı sonuna kadar her Çarşamba Panora misafirleri ile buluştu.


karma

Kendini Bulma Ve Keşfetme Sanatı En son ne zaman kendinizi șımarttınız ya da kendinizi ödüllendirdiniz?

N

e yaparsanız yapın, her nereye giderseniz gidin, ne isterseniz, kiminle birlikte olmak isterseniz isteyin tek bir amaç vardır; o da ortak sesimiz “mutluluğu bulmak”. Bu arayış sebebi ile son on yılda bu konuyla ilgili bir sürü kitap, seminer, kurs, atölye, iç sesi bulma çalışmaları ve terapiler inanılmaz bir şekilde popülerleşti ve o eski mutluluğunuzu size yeniden hayata döndürme vaatleriyle hayatımızda önemli bir yer edindi. Bunlar bir yana işin mucizesi sizin içinizde elbette.

Önce ne olursan ol kendin ol, mutluluk ve o özlediğiniz eski benliğiniz size tekrar dönecektir. Şu soruları sorun kendinize lütfen “Mutluluk nedir?”, “Özgürlük benim için ne anlam ifade ediyor?” ve “Öz’ü yaşıyor muyum?” Bu

352 magdergi.com.tr

soruların cevaplarını net bir şekilde tespit edersek ve birbirleri ile nasıl bir ilişki içinde olduklarını görürsek o zaman gerçek ve güçlü mutluluğa ulaşabiliriz. Kendimize hep, “bugün nasıl mutlu olabilirim?” sorusunu yöneltiyoruz. Ancak, “peki neden şimdi mutlu değilim?” sorusunu içtenlikle sormuyoruz. Bu öğrenilmiş bir negatif arayış şeklidir. Gerçeklik konusunu hep yanlış noktadan ele alıyoruz; bizim için ikincil gerçeklik dediğimiz dış dünya hep öncelikli ve bizi yöneten kısım oluyor, bu önemli bir hata aslında. Birincil gerçekliğimizi hep geri plana itiyoruz, yani iç dünyamız ve bilinicimizde yaşayanları. Genelde çoğumuz ikincil gerçeklikle birincil gerçekliği karıştırıyoruz ve yine öğrenilmişlik nedeniyle sıklıkla bu karmaşayı yaşıyoruz. Durmaksızın değiştiğimizi unutmayalım, her noktada değişimi yaşıyoruz. Birazcık içsel evrenimizin yörüngesinde olduğumuzu hatırlamamız gerekiyor.


Dış dünya zevkten, iç dünya mutluluktan

“Hissettiklerimizin” dış dünyadan, dış çevremizden yani ikincil gerçeklikten kaynaklandığını düşünür hatta buna inanırız. Bu dünya bizim kontrolümüz dışında maalesef ve gelişmeleri kontrol edemiyoruz. “Mutlu olduğumuz anlarda” bunun bizi dıştan içe beslediğine inanırız. Bu bizim mutluluk ve zevki ayıramadığımız için yaşadığımız anlık duygu uyaranlarıdır. İşte bu yüzden dış dünyada yaşadıklarınızı esas gerçeklik sanırsanız ve mutluluğunuzun bu yüzden olduğuna inanırsanız mutluluk diye zevki kovalamaya başlarsınız. Hal böyle olunca er ya da geç kendinizi mutsuz etmeniz kaçınılmazdır. Zevk almak çok güzel bir şeydir ancak, “gerçek mutluluk” değildir. Sadece kısa sureli bir heyecandır! Farkında olmadan Hedonist bir kişi haline dönüşebiliriz, Hedonist kişi; mutluluğun sadece zevkle olabileceğine inanan kişidir. Başkası olma, kendin ol, böyle çok daha mutlusun!

Bugün kendin olmak için ne yaptın?

Başkalarının mutluluğu ile başkaları için yaşayan biri olarak bundan beslenmeye ve buna kendimizi adamaya başladıysak kendi enerji kaynaklarımızı tüketiyoruz ve mutsuz bir hayata doğru yol alıyoruz demektir. Bize her zaman, bir işe girmemiz, para kazanmamız, aile kurmamız, belli bir hayat standardına sahip olmamız öğretildi. Bağımlı hale getirildik ve ruhumuzun özgürlüğünü kaybetmeye başladık. Makam sevdası, güç sahibi olma, bol para, gayrimenkul ve malmülk, prestij ve benzer şeyler için benliğimizi kaybetmeye başladık. Bugün aktivist yaşamaya karar verenler, doğaya dönenler, tüm mevki ve hırslarından sıyrılanların sayısının artması, bunun bir hastalık seviyesine ulaştığından ve bunlardan kurtulup gerçek mutluluğu arayanların bunun farkına varmasından kaynaklanıyor. Onların bize ancak geçici zevkler sağlayabileceğini fark etmeksizin, onları mutluluk kaynağımız olarak görüyoruz. Bu kavramları kullanarak kendimize yanlış kimlik algıları yaratıyoruz. Esasında fark etmediğimiz şey; kendimizi, bilincimiz içine yine kendimizin yarattığı bir hapishane hücresine kapatıyor oluşumuz. Sonra da bunları kaybetmenin korkusuyla ne kadar çok zamanımızı telef olarak geçiriyoruz. İşte bu yüzdendir ki, hepimizin hayatında çeşitli düzeylerde de olsa kaygı mevcuttur. Kaygı, gerilim, endişe hepsi de korkunun, kaybetme korkusunun birer biçimidir. Korku ise, mutsuzluğa eşdeğerdir.

Aynadaki kim?

Zor olan, aynada gördüğünüz kişinin “siz” olduğunuz düşüncesinden kurtulmanızdır. O siz değilsiniz! O sadece sizin fiziksel yansımanız ve “öz” dediğimiz şey maalesef fiziksel bir görüntü değildir. Bu nedenle insanlar aynalardan kaçmaya başladılar ve kendilerinin gözünün içine bakmaktan korkar oldular, çünkü aynadakinin

kendileri olmadığını görüyorlar! Artık neden mutsuz olduğunuzun farkındasınız. Mutlu olmak için öncelikle tamamen özgür olmanız gerektiğini biliyorsunuz. Tamamen özgür olmak içinse, olmadığınız şeylerde kaybolmamaya çalışmalısınız. İşte bu yüzden eski arkadaşınız olan “Sabır”ı yeniden kendi “öz”ünüz olma yolculuğunda size eşlik etmesi için davet etmelisiniz. Başkalarının mutluluğu için enerji harcadığınız en yakın zamanı düşünün... Kendinizi nasıl hissetmiştiniz? Hemen yarın ya da en yakın gün kendinize ait birkaç dakika belirleyin ve gerçek mutluluğunuzu harekete geçirecek bir şey yapın. Deneyimlediğimiz tüm anılar aslında dış çevremizdir. Yani aslında beynimiz çevremize denktir. Eğer biz aynı düşüncelerle işlem yapmayı sürdürürsek aynı gerçekliği üretmeye devam eder yani kendimiz olma alışkanlığını sürdürürüz. Beyin, çevremize denktir demiştik. Öyleyse beynimi (ve kendimi) aşmak için çevremden büyük düşünmem gerekir. İşte bu da bizi ikinci alışkanlığa yani vizyona getirir. İş hayatında, sporda, bilimde iz bırakanlar kendilerini bir vizyona adamış olanlar, zihinleri mevcut çevrenin ötesinde olanlar.

Hep kendimize yeni bir şeyler eklememizin ne kadar önemli olduğunu söyleriz, aslında daha önemlisi, “kendimde işlevsel olmayan neyi bırakmalıyım?” sorusudur. İnsanlar gerçek beni kabullenmediği zaman yaşadığı hayatı da kabullenemez. Bu yüzden olmak istediğimiz hayatı taklit ederiz. “... mış gibi” yaşarız bunu eğitmek için duygusal sabır göstererek azimli olmamız gerekir ve eski bizi engelleyen kalıplardan kurtulup yenisi ile yer değiştirmemiz gerekir. Kendinize sorun: “Hayatınızdan memnun musunuz, beklentiler ve hayalleriniz doğrultusunda hayatınızda bazı değişiklikler yapmak istiyor musunuz?” Cevabınız evet ise; unutmayın her şey sizde başlar, bu yüzden kendinizle yüzleşin ve gerçek beni bulun, o size neler istediğini ve sizin neleri değiştirmeniz gerektiğini zaten söyleyecektir Yeter ki siz kendiniz ile yüzleşmeye cesaret gösterin. Düşüncelerine hakim olamayanlar kısa zaman sonra davranışlarına da hakim olamazlar. O yüzden düşüncelerine hükmeden hayatına hükmeder.

“Beklediğinizi elde edemeyip yüz üstü yere serilmiş olabileceğiniz gibi elinizden gelen her çabayı gösterebilmek için çok fazla arkaya bükülmüş de olabilirsiniz” der James Thurber... Bana @ozguraksuna sosyal medya hesaplarından ve www. ozguraksuna.com adresinden ulaşabilirsiniz. 


davet

10. Yıla Görkemli Kutlama Lüks tatil konseptinin Antalya Belek’teki ilk temsilcilerinden olan Calista Luxury Resort, 10. yılını görkemli şovlar ve Karsu konseriyle kutladı. Özdoğan Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ali Özdoğan’ın ev sahipliğinde gerçekleşen gala gecesine otel yönetiminin yanı sıra iş hayatının tanınmış isimleri katılım gösterdi. Özel şovların ve DJ performanslarının renklendirdiği partiyle başlayan kutlamada tatilciler ve misafirler üç gün boyunca Latin dans gösterileri, caz performansları ve etkileyici şovlarla eğlenceli anlar yaşadı. Yıldönümü kutlamasında görsel şovlar eşliğinde 10. yıla özel olarak hazırlanan pastayı otelin Genel Müdürü Ali Kızıldağ ve yöneticileriyle beraber kesen Ali Özdoğan kısa bir konuşma yaptı. Kutlama seremonisi sonrası müzikseverlerin yakından tanıdığı ve dünya çapında verdiği konserlerle dinleyenleri kendisine hayran bırakan Karsu sahne aldı.  ALİ KIZILDAĞ, KARSU

ALİ - MEHTAP ÖZDOĞAN VE EKİBİ

354 magdergi.com.tr


haber

Moda Rüzgarları Türk modacı Züleyha Kuru, Fransa’nın Cannes kentinde düzenlenen 70. Cannes Film Festivali Yıldönümü etkinliğine katıldı. Tasarımları ve şıklığıyla Cannes’da göz kamaştıran Züleyha Kuru kırmızı halıda da dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Dünyaca ünlü bloggerlar tarafından oldukça beğenilen ve Türkiye’de adından sıkça söz ettiren Züleyha Kuru, birçok sinema, dizi oyuncusu ile manken ve şarkıcıların kostümlerini tasarlıyor. Rafet El Roman, Öykü Serter, İvana Sert, Derya Uluğ, Burcu Güneş, Bergüzar Korel gibi ünlü isimleri giydiren başarılı tasarımcının Ankara ve İstanbul’daki mağazalarının yanında Paris’te de mini bir butikte koleksiyonu bulunmaktadır.


davet

Enes Batur Heyecanı BARIȘ BARCAK

Türkiye’nin inşaat devi Akfen İnşaat, Ankara’daki konut projesi “İncek Loft”ta sosyal medyanın fenomen ismi YouTuber Enes Batur Sungurtekin’i konuk etti. Sungurtekin’i görmek isteyen hayranları İncek Loft’ta uzun kuyruklar oluşturdu. Türkiye’nin inşaat devi Akfen İnşaat, Ankara’da geçen yıl yapımını tamamladığı İncek Loft projesinde yerleşimcilere özel etkinliklerin başlangıcını yaptı. Bu kapsamda İncek Loft, sosyal medyanın fenomen ismi YouTuber Enes Batur Sungurtekin’i konuk etti. YouTube’da 3,8 milyon abone, 1 milyar izlenme ve aylık 100 milyon izlenme barajını aşan Enes Batur, İncek Loft’ta takipçileriyle buluştu. Ankaralıların yoğun katılım gösterdiği etkinlikte Enes Batur esprileriyle hayranlarına keyifli anlar yaşattı. 

ENES BATUR SUNGURTEKİN

356 magdergi.com.tr


kısa kısa

Daha Uzun Yașayın BLUESOPHOS Bireysel Bi l ge l i k

Psikolojik Danışma - Bireysel Danışma - Eğitim - Workshop - Lightshop

Bluesophos Bireysel Bilgelik, “Daha Uzun Yaşayın” prensibiyle, yaşamınızın farklı alanlarını güçlendirecek ve destekleyecek hizmetlerine yenilerini ekliyor. “Kariyeri Hikayenle Yaratırsın,” “The Journey Workshop,” “Anneler için Bebek Psikolojisi,” gibi workshoplarının yanı sıra Haziran ayında ilk defa yapılacak “Şımarık Olmayan Çocuk Yetiştirme Eğitimi,” “Social Eğlenceli Bir Tanışma,” etkinlikleri de başlıyor. Ayrıca her Perşembe saat 19.30 – 21.00 arasında “Farkındalık Yazarlığı” atölyesi Ağustos ayına kadar düzenli olarak gerçekleştirilecektir. Bilgi ve randevu: 530 091 39 40 – 530 090 85 44.

Büyük Kolej’de Masal Tadında Okuma Bayramı 1. sınıf öğrencileri, bu kez bir başka güzellikle izleyicilerin karşısındaydı. Büyük Kolej Okuma Bayramında sevimli minikler “Dünyanın En Büyük Hazinesi “adlı oyunla izleyenleri masalların büyülü dünyasına taşıdı. Sınıf öğretmenlerinin de rol aldığı oyunun içinde deniz kızları balesi, korsan dansları, orf, İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Almanca şarkı ve danslarla bütünleşen gösteri seyircilerin coşkulu alkışlarıyla taçlandı. Öğrenciler, böyle güzel bir oyunda oynamanın, sıcak bir ortamda birçok mutlu anıyı paylaşmanın ve sahneye çıkıp beğenilmenin gururunu yaşadılar. İstediler, çalıştılar ve mutluluğun resmini paylaştılar.

Bakımlı Babalara Hediyeler Babalar geleneksel olarak estetik uygulamalara sanki karşıymış gibi görünseler de, artık zamanın değiştiğini ve yapılan araştırmalar neticesinde, onların da kendilerini iyi hissetmek için, estetik cerrahi ve medikal uygulamalardan yardım aldığını biliyoruz. Estetik Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur’un, Zorlu Center’da bulunan DoctorB Clinic’te %40 oranında erkek hastaların ağırlandığını ve bu oranın yıllar içinde dramatik bir şekilde artış gösterdiğini belirtmek isteriz. En bakımlı babalara alınabilecek en estetik hediye alternatiflerine göz atacak olursak birinci sırada HydraFacial cilt bakımı, Bamboo masajı geliyor. Ardından kellik durumundan hoşlanmayan babalar için, organik saç ekimi. Ayrıca saç dökülmelerine karşı mezoterapi ve PRP gibi uygulamalar, yaşlanma belirtilerine karşı dolgu ve botoks Babalar Günü’nde babanıza armağan edebileceğiniz hediyeler arasında sayılabilir.

Downtown Food Club’da Dünya Hamburger Günü Ankaralı bloggerlar DownTown Food Club Armada’da Buluştu. “Dünya Hamburger Günü’nü” geçen yıl olduğu gibi bu sene de bloggerlar DownTown’un Armada şubesinde kutladılar. Bugüne özel olarak burger çeşitleri, bol patates kızartması ve özel soslar tüm burger severler için hazırlandı. 28 Mayıs Dünya Hamburger Günü’ne özel 30 blogger katılımıyla gerçekleşen etkinlikte hamburgerlerin tadına bakıldı.

Ankara’yı Gerçek Kahve İle Bulușturuyoruz Merkezi İzmir’de bulunan Türkiye’nin en büyük 3.nesil kahve zinciri Ayaküstü Kahve Ankara Balgat’ta, Ankaralılara taze demlenmiş, kaliteli ve lezzetli kahve içme imkanı sunuyor. 3.nesil kahve konseptiyle yerli bir marka olan Ayaküstü Kahve yeni nesil kahve demleme yöntemleriyle ve dünyanın çeşitli ülkelerinden getirilen kahve çekirdekleriyle dikkat çekiyor.


açılış

Ankara’yı Gülümsetecek Haber EtiDent Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, şık bir davetle hizmete açıldı. Tüm Ankara’ya uzman kadrosu ile hizmet verecek olan EtiDent Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin açılışına Ahid Ankaralılar Derneği Genel Başkanı Hilmi Yaman, CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, basın mensupları ve çok sayıda davetli katıldı. Açılış kurdelesini EtiDent Yönetim Kurulu Başkanı Koray Gürbüz ve Mesul Müdür Dt. Halit Yosunçığır ile kesen Hilmi Yaman ve Bülent Kuşoğlu, davet boyunca kliniği inceleme ve davetlilerle sohbet etme imkanı buldular. Tüm tedavilerin her yaştaki hastalara uygulanabileceği EtiDent’te sedasyon, lokal ve genel anestezi işlemlerinin yapıldığı bir ameliyathane ile 5 dental kliniğin bulunduğunu belirten EtiDent Yönetim Kurulu Başkanı Koray Gürbüz, her biri alanında uzman hekim kadrosu, antestezi teknikerleri ve dental asistanları ile hizmete hazır olduklarını söyledi. 

358 magdergi.com.tr


açılış

SEVAL ARAL HÜLYA DEMİRCİ

YILMAZ BULUT NAZLI KARAGÖZ

Ziverbey Büyük Bir Davetle Açıldı Ziver İnşaat’ın sahipleri Veysel Demirci Çukurambar’da Ziverbey isimli yepyeni bir mekan açtı. Renkli açılışa iş ve siyaset dünyasının önde gelen isimleri katıldı. İş adamı Veysel Demirci’nin cafe-restoran formatında açmış olduğu Ziverbey Çukurambar’da hizmete girdi. Açılışa özel gerçekleşen davete Başkent’in iş ve siyasi hayatından önemli isimler katıldı. VIP odaları, çocuk oyun alanları, dünya mutfağından geniş menüsü ve açık hava salonlarıyla her yaştan misafirine hizmet vermeyi hedefleyen Ziverbey, açılışında büyük beğeni topladı. 


açılış

LEYLA SAĞLIKOVA, OSMAN KARAGÖZ, MUSTAFA PİLAV, GÜLTEKİN GÜVENSOY

Sur Balık’tan Görkemli Açılış Ankara’da balık tutkunlarının buluşma noktası olan Sur Balık, Çankaya’daki yeni yerinde misafirlerini ağırlamaya başladı. Sur Balık, kısa bir aranın ardından Ankaralı balık tutkunları ile yeniden buluştu. Sunduğu lezzetleri, Çankaya’da Ankaralı misafirleriyle buluşturan Sur Balık, Gaziosmanpaşa’daki yeni binasında açılış kokteyli düzenledi. Düzenlenen davet; siyaset, iş ve basın dünyasından çok sayıda ismin katılımı ile gerçekleşti. Konuklar, sunduğu lezzetler kadar dekorasyonu ve hizmet kalitesiyle de balık tutkunları arasında önemli bir yeri olan Sur Balık ile yeniden buluştukları için memnuniyetlerini dile getirdiler. Tecrübeli şef Necati Karagöz yönetimindeki ekip, Sur Balık Çankaya’da; labunya, ahtapot tandır ve kalamarın yanında, aralarında avakado karides, lakerda, köpoğlu ve tahinli patlıcanın da bulunduğu yaklaşık kırk çeşit meze sunuyor. 

360 magdergi.com.tr

CAN, ȘULE, DOĞA DADAK


lası için Daha faz om/online i.c magderg

MEHMET BİNNET, MEHMET YÖRÜBULUT

ÖZGÜR AKSUNA


sergi

Işığı Aramak Ünlü fotoğraf sanatçısı Ziya Tacir “Işığı Aramak” adlı kişisel sergisini Merkur Galeri iş birliğinde sanatseverlerin beğenisine sundu. RABİA - ALİ GÜRELİ

362 magdergi.com.tr

TÜRKAN - ZİYA TACİR

Tacir’in Bomontiada-Merkur Galeri’de sergilediği kişisel çalışması İzlanda’nın kendisine ait doğal ışığını sanat severlerle buluşturdu. Merkur Galeri ile dördüncü kişisel sergisini gerçekleştiren Ziya Tacir “Işığı Aramak” isimli çalışmasını; “İzlanda son yıllarda fotoğrafçılar arasında en popüler merkezlerden biri haline geldi. Landmark sayılabilecek yerlerin yüzlercesi farklı gözler tarafından çok fotoğraflandı, bu bakımdan değişik bir bakış açısı getirmek gerçekten de çok zor. Ancak yaptığım araştırmalar sonucunda İzlanda’nın başka bir gezegenden olduğunu görüp, bu yolculuğa çıkmaya ve ışığı aramaya karar verdim. Bu zamana kadar tüm çalışmalarımda öncelikli olarak yitirilene, kaybolana odaklandım. İzlanda serisi de bana aynı hissiyatı verdi, her an elimizden kayıp gidecek ve bir daha göremeyeceğiz hissi, korkusu... İzlanda ışığı kendiliğinden photoshoplu, çok müdahaleye gerek bırakmıyor. Teknik olarak her zaman mükemmelliği, aşırı detayları ön planda tutmaya çalışıyorum. Fotoğraflarımda izleyicinin kendi hikayesini yazabileceği ve hayal kurabileceği bir ortam hazırlamayı umuyorum. Bu yüzden ekstra büyük baskılar, mekanların en ince detayları, simetri ve derinlik her zamanki ayrıntılar” sözleri ile tanımladı. 

ERDEM KIRAMER, HASAN AKÇAKAYALIOĞLU, ALİ NURİ TÜRKER


MURAT - ZEYNEP TARMAN

SELDA TAHİNCİOĞLU ÖZKÖK

BURCU ERÇİL

EMİN HİTAY

BERRİN YOLERİ

EMİNE ÖZİLHAN

İZZET - YASEMİN ÖZİLHAN


astroloji

Aylin Yıldız aylinbulent@mynet.com

Jüpiter Şans Dağıtmaya Devam Ediyor

Haziran ve sonrasında gittikçe artan mutluluk duygusu bizi bekliyor. Ve değerlendirebilenler için bir Dolunay, bir Yeniay ve Jüpiter’in ileri harekete geçișiyle șans, yenilik ve sonuç alma fırsatları elde edeceğiz.

Koç

Bu dönemde size yardımcı ve faydalı olacak kişilerle karşılaşırsınız, Bütün ilişkilere, siz ve karşı taraf birbirine yardım edecekmiş gibi yaklaşırsınız. Şimdi tek başınıza hareket ettiğiniz bir dönemde değilsiniz, karşı tarafa danışmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacınız var. Bu kişisel olarak zayıf olduğunuz için değil, diğer kişinin sizin kişiliğinizi tamamladığını düşündüğünüz içindir. Bu dönem hukuk alanında danışmanlık almak için de en uygun dönemlerden biridir. Hukukla ilgili sorunların rahatlıkla çözümleneceği, anlaşmazlıkların halledilebileceği bir dönemdesiniz. Fakat şansınızı fazla zorlayıp alabileceğinizden ya da hakkınız olanlardan fazlasını istememelisiniz. Aksi taktirde bu size sorunlar yaratabilir. Jüpiter yabancıları temsil ettiği için bu transit yabancı biriyle ortaklık anlamına da gelebilir Ya da geçmişi sizinle tamamen farklı kültürden gelen, farklı değer yargılarına sahip bir kişi ile ortaklık yapabilirsiniz. Bu dönemki ilişkiler, bilinç sarf etmenizi gerektiren nitelikte olacaktır. Bu etki altında evlenirseniz eşiniz ya yaşça sizden büyük ya da daha olgun ve bilge biri olacaktır. Bu kişi sizden daha tecrübeli biri olabileceği gibi yabancı uyruklu biri de olabilir.

Boğa

Kendinizi geliştireceğiniz her türlü iş ve sorumluluk için çok

güzel bir dönem. Genellikle bu evin talep ettikleri, kişisel gelişimle çakışabilir. Özellikle özgürlük duygusuyla 6. evin göreve bağlılığı, sorumluluk duygusu ve servis verme isteği uyuşmaz. Bu durumda iş ortamı ve sorumluluklar sizin için eğlenceli bir hal alabilir. Hayatınızın amacı ve yapısını oluşturmanız gerekebilir. Bu genelde iş statünüzü geliştirmeyi getirir. Bu etki size daha iyi çalışma imkanı sağlar ya da yeni bir işte daha iyi imkanlar ve kendinizi geliştirebileceğiniz fırsatlar sunar. Bu sağlık için mükemmel bir dönemdir. Çünkü Jüpiter size fiziksel güç ve canlılık verir. Bu fiziksel seviyede gelişim getiren bir etkidir. Olumlu kullanımda spor ve egzersiz yaparak vücudunuzu geliştirebileceğiniz gibi olumsuz kullanımda kilo alarak genişleyebilirsiniz. Her halükarda diğer dönemlere nazaran kilo almaya çok daha müsait bir dönemde olduğunuzu hatırlayarak buna göre beslenmenize dikkat etmeniz gerekmektedir. Bu dönemde vücudunuz bir şekilde şifa bulup, hastalıklardan arınacaktır. Yine bu dönemde farklı şifa yöntemleri deneyerek kendinizi iyileştirebilir vücut direncinizi artırabilirsiniz.

İkizler

Bu dönemde yaratıcı ifadeniz hiç olmadığı kadar artacaktır. Kendiniz olma cesaretine sahip olacaksınız ve kendinizi korkmadan, egoizme kaçmadan ifade edebileceksiniz. Bu transit tek başına cinsel bir ilişki getirmese de başlamasına kesinlikle yardımcı olacaktır. Kendinizi başkalarından çekmek


zorunda hissetmediğiniz için bu dönemde ilişkiler hayatınıza kolaylıkla girebilir. Eğer çocuğunuz varsa, bu transit onunla ilişkinizi geliştirir. Çocuğunuzla pek çok şey paylaşacağınız bir dönemdesiniz. Onlara, gelişimlerine yardımcı olacak ne varsa verirsiniz ve bu sizin için de geliştirici olur. Siz de aynı şekilde çocuğunuzdan pek çok şey öğrenebilirsiniz. Bu dönemde yaratıcı potansiyeliniz artacaktır. Sanatsal bir yeteneğiniz varsa bu transit onu dışarıya çıkaracak, başkalarıyla paylaşmanıza yardımcı olacaktır. Daha çok üretip kendinizi ifade edebileceksiniz. Eğer meslek olarak sanatsal ya da yaratıcı bir alanda çalışıyorsanız her zamankinden daha fazla para kazanabilirsiniz. Aşk ilişkileriniz genişleyip size hayat tecrübesi verici nitelikte olacaktır. Karşılaşacağınız kişiler sizden radikal bir şekilde farklı geçmişe sahip, farklı inanışları olan ya da yabancı uyruklu olabilirler. Fakat karşılaşacağınız kişinin kökeni ne olursa olsun, bu transit altındaki ilişkiler size hayatı öğretici olacaktır. Bu transitle ilgili en önemli nokta, size kişisel gelişim ve gelişmiş bir sağduyu sağlayacağıdır.

Yengeç

İçsel huzur ve güvenlik aradığınız bir dönem içindesiniz.. Eviniz, aile yaşantınız, geçmişiniz ve en derin anlamıyla siz. Jüpiter burada bütün bu alanlarda genişlemeyi getirir. Dışsal anlamda ise, bu transit mülk alımı veya yeni bir ev anlamına gelebilir. Bununla birlikte evinizi tekrar dekore edebilir bir anlamda geliştirebilirsiniz. Bu dönem ev ve gayrimenkul alımı için uygun bir zamandır. Bu transit sizin ev içi yaşamınızı destekler. Bu transit etkisi altında birkaç ailevi sorunu çözebilirsiniz. Ortaya çıkan yeni bir şey, olayları aydınlatıp çözecektir. Kendinizi ailenize karşı açık ve anlayışlı hissedersiniz. Onlar da size aynı şekilde karşılık verirler. Bu dönemde herhangi bir problemle karşılaşırsanız aileniz tarafından desteklenirsiniz. Aileniz size yardım edici durumda olacaktır. Bu dönemde dış dünyaya çıkıp orada bir şeyler göstermeye çalışmaktansa, özel yaşamınız içinde enerjinizi genişletmeniz daha faydalı olacaktır. Kök salmak için güzel bir zaman. Bir yere ait olma hissi, bir aileye sahip olma duygusu pek çok psikolojik sorunları çözmenize yardımcı olacaktır. Güvenlik hayattaki önemli psikolojik ihtiyaçlardan biridir ve siz bunu sağlayabileceğiniz bir dönemdesiniz. Bilinçaltınıza her zamankinden daha çok döneceksiniz. Böylece kendinizle ilgili gerçekleri daha iyi ele alabileceksiniz.

Aslan

Bu transit yakın çevre ile teması güçlendirir. Bilinç seviyenizi güçlendirmek ve algılayışınızı artırmak için günlük çevrenizden uzağa gitmenize gerek yoktur. Bu dönemde kısa yolcuklar bazı nedenlerden dolayı gerekli olabilir. Akrabalarla ilişkileriniz çok iyi olacaktır. Onlardan genel anlamda yardım da sağlayabilirsiniz. Uzun vadede daha önemli olan şey, zihninize ve bilincinize olan etkisidir. Eski düşünce kalıpları, bilinçaltı davranışlarınız ya da bilinçli olarak fazlaca düşünmediğiniz şeyler gelişir ve genişler. Etrafınızdaki dünyaya karşı olan davranışlarınız daha cömert olacaktır. Diğer kişilerin farklılıklarına karşı daha toleranslı ve anlayışlı olursunuz. Ön yargılardan daha az etkileneceğiniz bir dönemdesiniz. Her şeyi kendi öz tecrübenizle öğrenmek istersiniz. Bu dönemde gelecekle ilgili planlarınız daha büyüktür. Birçok sınırlamadan kurtulursunuz. Planlarınız diğer zamanlara nazaran daha başarılı olur. Genel olarak başkalarıyla iletişim her zamankinden daha iyi olacak; aklınızda olanı söyleyebileceksiniz ve iletişimdeki hatalar

azalacak. Aynı zamanda açık sözlü olduğunuz ve problemlerin her detayıyla ilgili konuştuğunuz bir dönemdesiniz.

Başak

Bu transit genel olarak para kazanmak ve mülk edinmekle ilgilidir. Kaynaklarınızı geliştirmek istersiniz. Geniş bir perspektiften bakıldığında hayatınızda değer verdiklerinizi gerçekleştireceğiniz bir dönem içindesiniz. Bu dönemde kaynaklarınızı nasıl kullandığınız önemlidir. Bu etkide büyük olasılıkla kaynakların yanlış yönetimi söz konusu olabilir. Müsrif olmamaya dikkat edin. İhtiyaçlarınız ve istekleriniz konusunda açık olmanız gerekmektedir. Hayatınızın bu döneminde sizin için iyi olan ve zevk veren şey para kazanmak olacaktır. Bu dönemde yapmanız gereken şey hayatınızın tümüne bakıp hedeflerinizi dürüstçe belirlemek ve onları elde etmek için nelere sahip olmanız gerektiğine bakmaktır. Birçok kişi, bir şeylere sosyal statülerini gösterebilmek için sahip olmak ister. Bunu gerçekten isteyip istemediğinizi sorgulamalısınız. Pahalı bir ev, pahalı bir araba… Gerçekten kendiniz istediğiniz için mi alıyorsunu,z yoksa sosyal olarak size bir değer vereceğini düşündüğünüz için mi gerçekten istediğinizi zannediyorsunuz? Bu dönemde materyal kaynaklar size bu olanakları sağlayacaktır. Bu dönemde kendinizle ilgili sahiplenme aracılığı ile çok şey öğrenebilirsiniz. Materyal dünya ile başa çıkmak, kendini geliştirmeyle ilgili çok değerli tecrübeler elde etmeyi getirebilir.

Terazi

Hayatınızın büyük gelişim döngüsü ile başlıyor. Bu dönemde kendinizi bilmeye ve neyi gerçekten başarabileceğinizi görmeye çalışmalısınız. Çünkü bu etkiyle kendinizi daha güvende hissedersiniz ve başkaları üzerindeki etkinize daha çok güvenirsiniz. İnsanlardan uzaklaşmayı daha az ister ve yeteneklerinizi gizlemezsiniz. Bu sizin, gelişmek için şu anki ihtiyacınızdır. Bu sadece sizi değil, dış dünyayla yüzleşmenizi de etkiler. Bu dönem kişiye olgunluk ve bilge bir tavır verecektir. Bu dönemde kişiler ve kaynaklar size akmaya başlar. Hayatınızın ruhsal alanı şu anda genişlemiş durumdadır. Dünyanın elle tutulur tarafları yeterli değildir artık. Daha derin alanları öğrenmeniz gerektiğini düşünürsünüz. Kişisel alanda bu yılınız çok şanslı olacaktır. İlişkileriniz ve diğerleriyle karşılaşmalarınız sizin avantajınıza gelişecektir. Bu transit etkisi altında hala öğreniyorsunuz.

Akrep

Bu dönem oldukça faydalı bir dönemdir, fakat buradaki fayda gözle görülür ya da diğer evlerde olduğu gibi fark edilebilir bir fayda değildir. Bu dönemde ruhsal ve dinsel alanda öğrenme kapasitenizin arttığı bir dönemdir. Aynı zamanda kendiniz hakkında da her zamanki gibi, yüz yüze gelmekten kaynaklanan korkular yaşamazsınız. Böylece manevi alanda dirençlerle karşılaşmadan rahat bir akış içinde olabilirsiniz. Bu dönem, egonuzun taleplerinin her zamankinden daha az olduğu bir zamandır. Kendinize ve diğer kişilere karşı dürüst ve tarafsız olursunuz. Empati kurduğunuz içsel ve bilinmeyen tarafınızı keşfetmek istediğiniz bir dönemdesiniz. Bu dönemde sizin için spritüel anlamda hoca olabilecek kişilerle karşılaşırsınız. Fakat unutmayın ki bu kişiler size farklı kılıklarla geleceklerdir. Bu kişiler herkes tarafından bilinen hocalar olmayacaktır, fakat sizin için oynadıkları rol bu olacaktır. Belki eski bir arkadaş birden bu role soyunabilir. Aynı


astroloji

şekilde siz de bunu başka birine yapıyor olabilirsiniz. Genel anlamda bu etki sizi metafizik veya okülte karşı meyilli yapar. Yaradılışın gizli kalmış tarafları öğrenmek istersiniz. Bu etki aynı zamanda dine karşı duyulan büyük ilgiyi gösterir.

Yay

Bu dönemde umutlarınız, idealleriniz, gelecek için istekleriniz hayatınızda önemli bir rol oynar. Arkadaşlarınız hayatınızda önemli bir rol oynar ve onlardan fayda sağlamanız mümkün olur. Grup aktivitelerine daha fazla katıldığınız bir dönemdesiniz. Sizin için, grup amaçlarını ve değerlerini anlamak kişi olarak önemlidir. Onlarla beraber olmakla kendinizle ilgili pek çok şeyi fark edebilirsiniz. Arkadaşlarınız her zamankinden daha destekleyici ve fayda sağlayıcı olacaktır. Pek çok yeni arkadaş edinebilirsiniz. Bu dönem çok idealist olacağınız bir dönem ve etrafınızdaki dünyayı değiştirmek isteği içinde olacaksınız. Eğer bakış açınız sınırsızsa, bunu sınırsız sosyal reforma dönüştürmek isteyeceksiniz. Bunu geniş tutmak isteyeceksiniz fakat değişimi sosyal seviyeye yayamasanız bile bu, kesinlikle sizi ve arkadaşlarınızı değiştirecek nitelikte olacak. Böyle bir bakış açısından yoksunsanız, kendinizi her zaman istemiş olduğunuz şeyleri yaparak geliştireceksiniz, ortaya ne koyarsanız size daha fazlası geri gelecektir.

Oğlak

Dikkatiniz profesyonel hayatınız, kariyeriniz, sosyal statünüz ve şöhretiniz üzerine odaklanır. Bu dönem çok çalışıp başa geçme ve bütün bu alanlarda genişleme isteği içinde olduğunuz bir zamandır. Beklenen sonuç ise ilerleme olacaktır. Pek çok kişi bu dönemde başa geçer. Dikkat çekmeniz her zamankinden daha kolay olur. Bu dönemde bazı kişiler üstleriyle sorunlar yaşayabilir, çünkü ego enflasyonu yaşadıkları için kendilerini olduklarından daha iyi görebilirler. Eğer gerçekten özel olduğunuzu düşünüyorsanız oturup kendi kendinizi değerlendirin ve bunun gerçek olup olmadığını sorgulayın. Pek çok kişi bu dönemde yeterince değer görmediğini düşünür. Bu dönemde terfi, sosyal yükseliş ve saygınlık kazanmayı beklersiniz. Bunun için diğer etkilerle desteklenmeniz ve bu yeri hak edecek donanıma sahip olmanız gerekir. Aksi taktirde transit etkisi geçince yerinizi kaybedersiniz. Bu dönemde aynı zamanda iş dolayısıyla seyahatler yapabilir, yabancı kişilerle beraber olabilirsiniz. Bu etkiyle işinizi de değiştirebilirisiniz ve ilaç sektörü, tedavi, hukuk, yüksek eğitim ya da seyahati kapsayan bir alanda

366 magdergi.com.tr

çalışmaya başlayabilirsiniz.

Kova

Hayata bakış açınızın genişleyeceği bir dönemdesiniz. Yurt dışı seyahatler için fırsatlarınız olacak. Ayrıca öğrenmek ve öğretmek için de... Öğrenmek için hevesiniz çok fazla olacak. Derin ve soyut konular hakkında çok fazla okuyup öğreneceğiniz bir dönemdesiniz. Psikoloji, metafizik ve din tipik çalışma alanlarınız olacak. Bu bilgileri sadece kitaplarla değil, hayatın içindeki gerçek konularda da bulabileceksiniz. Gerçeğe ve dünya hakkında yararlı bilgilere ihtiyacınız var. Bilinç geliştirici ya da kişisel gelişim çalışmaları ve gruplara katılmak için çok uygun bir zaman. Bir yazarsanız ya da olmak gibi bir amacınız varsa bu dönem girişimlerde bulunmanız için çok iyi bir zaman. 9.ev aynı zamanda yayıncılık ve medya ile ilgilidir ve bu transit bu alanda genişlemenize yardımcı olacaktır. Hayata bakış açınız değişecek, hayatınızı pozitif yönde etkileyecek bir değişim olacak. Karşılaşacağınız her şey size yeni bir tecrübe farklı bir bakış açısı sağlayacak. Bu transitin etkisiyle düşünce sınırlarınızı aşabileceksiniz. Bu dönemde yabancı ülkelere seyahatler sıklaşacaktır. Hayatınızda ilk defa yurt dışı gezisini bu etki altındayken yapabilirsiniz. Bu aynı zamanda yabancı uyruklu kişileri de hayatınıza daha çok katacaktır. Yabancı kişiler, yabancı ülkeler hem özel hayatınızda hem de iş hayatınızda önemli rol oynayacak.

Balık

Bu dönem genel olarak mirasla ilgilidir. Bu dönemde diğer insanların kaynaklarından yararlanırsınız. Eşinizin, ortağınızın veya ailenizin parasından yararlanırsınız. Diğer kişilerle olan ilişkilerinizde ortak kaynaklarınızı dolduracağınız bir dönemdesiniz. Bu hem özel ilişkiler hem de iş ilişkileri için geçerlidir. Bu aynı zamanda hayatınızı çok zenginleştirecek bir dönemdir. Bunun meyvelerini uzun dönemde alırsınız. Hayatınızı yönlendiren psikolojik olguları keşfedebilirsiniz. Psikolojik stresten arınırsınız. Bu transit sizde şifa verici bir etki yaratır. Bu dönem ruhsal ve dinsel alanda yeni farkındalıklar, yeni oluşumlar geliştirmenizi sağlayacaktır. Mistik ve okült konulara derin merak duyabilir, bu konuları öğrenmek için eskisine nazaran daha hevesli olabilirsiniz. 



Anse Mdm. B-Blok No:18 Çayyolu-Ankara T : 00 90 312 227 8182 M : 00 90 532 273 89 58 anse@qhome.com.tr

qhome.com.tr




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.