MAG Mart 2010

Page 1




1


2


3


4


5


6


7


8


9




MAG editör

MAG Patent No: 2005 58511

Mart 2010 Yıl: 6 Sayı: 59 Fiyat: 7 TL

Beril ÇAVUŞOĞLU berilcavusoglu@magdergi.com.tr

B

“AŞK” AYI

MAG Medya Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Can ÇAVUŞOĞLU Genel Yayın Yönetmeni Beril ÇAVUŞOĞLU Genel Koordinatör Uğur ÖZER Görsel Yönetmen - Tasarım Cengiz İPİN Kreatif Direktör Seda ÇAVUŞOĞLU Yayın Danışmanı Damla İPLİKCİOĞLU Haber ve Foto Muhabiri Ersin AL Moda Editörü Ezgi UZUNÖZ Yazarlarımız Ali AÇIKGÜL Ayşe KARLIK Banu Akpınar AKSU Beril AKÇAY Cenk ERDEM Dilay KARGIN Elif SALLORENZO Ender SARAÇ Erol ÇINAR Esen SOYDAN Francine Sevda DORKİP Levent GÜDÜLLÜOĞLU Meral CEYLAN Metin Yahya ÜSTER Neşet GÜNE Özge İÇKALE Özlem ÖZBAY Serkan TAVŞANOĞLU Zeynep ATMACA

u ay sizi sevgi, aşk, keyif dolu bir MAG bekliyor... Hemen hemen tüm yazarlarımız kooskoca(!) Şubat ayı içinde yer alan “bir gün”le ilgili sayfalar hazırladılar...

Beril Akçay, Los Angeles’ta “o” güne özel müthiş bir partinin püf noktalarını verirken; İlker Duruoğlu (dışarda bir yemekle olayı geçiştirmek yerine) gerçekten değer verdiğiniz bayan için evde her detayıyla kendi hazırlayacağınız sürpriz bir akşam için önerilerde bulunuyor... Tom Lipop ve Eser Aydemir, erkeklerin en çok isteyebileceği on hediyeyi sıralarken; Meltem Güney, bu özel güne dair ilginç araştırmalar ve yorumlar sunuyor...

Katkıda Bulunanlar Çağla ŞENYÜREK Uğur TERZİ

Elbette tahmin edeceğiniz gibi ayın konusu; “Sevgililer Günü”!

Reklam Grup Başkanı Burcu COŞKUN Reklam Müdürü Esra DEMİR

Damla İplikçioğlu ve Ersin Al hazırladıkları “Sevgililer Günü Özel” röportajlarıyla birbirinden hoş ve mutlu çiftlere 14 Şubat’a dair planlarını, unutamadıkları anılarını, “aşk”ın ve “sevgi”nin anlamını soruyorlar...

Reklam ve Halkla İlişkiler Başak TARHAN Hülya ÇETİNKAYA Mali İşler Koordinatörü Zafer AĞANAK

Üç gün üç gece süren, masallarda bile duymadığımız (havada, karada, denizde geçen) düğün seremonileri ile çok konuşulan Zuhal-Ceylan Pirinçcioğlu ise bu ayın çifti...

Yayın Türü Bölgesel Süreli Yayın

Sevgi, aşk denince; bunların çağlar boyunca en güzel ifade edilme biçimi “sanat” akla gelir... Dünyaca ünlü piyano virtüözü Anjelika Akbar’dan “Aşk” kitabıyla olay yaratan Elif Şafak’a dek pek çok değerli isim de, bu ay konuğumuz oluyor...

MAG isim ve yayın hakkı MAG Medya Ltd. Şti.’ne aittir. Dergide yayınlanan yazı ve fotoğrafların tüm hakkı MAG’a aittir. İzin alınmadan kullanılamaz. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.

Evet; herkesin sevgiye bu kadar ihtiyacı olduğu bir dönemde hepinizin “Sevgililer Günü”nü kutluyorum. Ülkemizde ve dünyamızda her günün sevgi, hoşgörü ve anlayışla dolmasını diliyorum.

İdare Merkezi Arjantin Cad. Kader Sk. No: 15-1 G.O.P. / ANKARA Tel : 0312 428 0 444 Dağıtım Dünya Süper Dağıtım Baskı DUMAT OFSET Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Gersan Sanayi sitesi 654.Sok. No: 54 Ergazi / ANKARA Tel: 0.312.257 11 79

Çoook Sevgiler

Basım Tarihi 25.02.2010

www.magdergi.com.tr e-mail: bilgi@magdergi.com.tr

MAG’a abone olmak çok kolay...

Telefon ile

0.312 428 04 44

İnternet ile

abone.magdergi.com.tr

YENİDEN KULLANIN GERİ DÖNÜŞTÜRÜN! Eski dergi, katalog ve gazetelerin geri dönüştürülmesi çevreye yapılabilecek en kolay katkıdır. Ağaç kesimlerini azaltmak üzere MAG Medya, okuyucularını kendi yakın çevrelerinde de geri dönüşümü teşvik etmeye çağırıyor.

12


13


MART

140

064

016 MAG

davet

İtalya Başkonsolosuna Simitçioğlu

078

036 140 MAG

özel

Son günlerin en beğenilen

çiftinden Reina’da veda yemeği.

oyuncularından Begüm Kütük ile dergimize özel çekim.

028 MAG

davet

Anjelika Akbar, TİKAV yararına

160 MAG kareler.

MAGINDEX

düzenlenen “İçimdeki Türkiyem” adlı

14

uludağ

Kışın gözdesi Uludağ’dan renkli

konserle sanatseverlere unutulmaz bir gece yaşattı.

064 MAG

166 MAG

röportaj

Türkiye’nin önde gelen

röportaj

Hollywood ünlülerinin tasarımcısı

modacılarından Cengiz Abazoğlu ile

Meghan Fabulous ile Beril Akçay’ın

keyifli bir röportaj.

sıcak sohbeti

078 MAG

röportaj

FHM Dergisinin “eğlenceli genel

180 MAG

düğün

İzmir’in köklü ailelerinden Zeynep

yayın yönetmeni” Oben Budak ile

Piriştina ile Süleyman Subaşı evlilik

söyleşi

yolunda ilk adımı attı.

092 MAG

defile

İstanbul Fashion Week’le moda

222 MAG

otomobil

Levent Güdüllüoğlu, Porshe’nin ilk dört kapılı modeli Panerama’yı sizler

severler modaya doydu.

için anlattı.

www.magdergi.com.tr

132


15


MAG davet

Başkonsolosa VedaYemeği

GÖKHAN-SİREN ÇARMIKLI

AHMET-DEMET HANİF

İstanbul cemiyet hayatının önde gelen çiftlerinden Gülbin-Erkan Simitçioğlu, İtalya İstanbul Başkonsolosu Massimo Rustico’nın görevinin bitmesine günler kala bir veda yemeği düzenlediler.

16

ERKAN-GÜLBİN SİMİTÇİOĞLU

FERYAL GÜLMAN

HEVES EKİNCİ, ARZU ATABARUT

ETEL BALER


17


MAG davet

HAYRETTİN-BUKET TAȘDELEN

IȘIL SARRAF

GÜLER ARNAS, AYȘE AZİZOĞLU

İstanbul’un gözde mekanı Reina’da gerçekleştirilen davete cemiyet hayatının tanınmış simaları katıldı. Kokteylle başlayan davete katılan konuklar gece boyunca canlı müzik eşliğinde keyifli dakikalar geçirdiler.

BURCU HANİF

18

BEGÜM, HATİCE EYİLİK

NÜTEYRA-OSMAN BERKMAN


19


MAG davet

TURGAY-NURCAN ARTAM

NESLİHAN TAKİ

Gecenin geç saatlerine kadar devam eden davette konuklara leziz ikramlar sunuldu. Gecenin sonunda ise Başkonsolosun eşi Monica Rustico İstanbul’da çok güzel dostluklar kurduklarını, çok sevdiklerini ve İstanbul’a fırsat buldukça geleceklerini söyledi.

Geceye İtalya’da olduğu için katılamayan Başkonsolos Massimo Rustico’nun eşi Monica Rustico ile Gülbin Simitçioğlunun dostluğu ve samimiyeti gece boyunca dikkatlerden kaçmadı.

SUZAN SABANCI

20

SEDEF BARAN

MONICA RUSTICO, GÜLBİN SİMİTCİOĞLU


21


22


23


MAG konser

Süperstar

“Sevenler”e Söyledi

MİNE KALPAKÇIOĞLU

SÜREYYA YALÇIN, TUGAY GÖKKAYA

Gün geçtikçe gençleşen, her yaptığı ile konuşulan Süperstarımız Ajda Pekkan, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde hayranları ile buluştu. Kuruçeşme Suada’da 3000’e yakın kişinin katıldığı konsere aşk şarkılarıyla başlayan Pekkan, hareketli şarkılarıyla devam edip dinleyenlerini coşturdu.

24

AJDA PEKKAN

YELDA-BURAK ELMAS

SEMİRAMİS PEKKAN


25


Bir Spor merkezine sadece üye olursunuz ve GİTMEZSİNİZ! RenewClub’da ise sıkı takip sayesinde hedeflerinize ulaşırsınız. Sadece bedeninizle sınırlı kalmayıp ruhunuza da yatırım yapmış olusunuz. Çünkü aynı zamanda tesis içinde yer alan René DaySPA ve Wellness Clinic; zamana karşı ve şehir yorgunluğunun da etkisi ile oluşacak yıpranmışlığa asla izin vermez. Neden evde değil de RenewaClub’da Spor yapmalıyım? Öncelikle Grup Psikolojisi sayesinde, spor yapma motivasyonunuz artacak. Erteleme lüksünüz ortadan kalkacak. Önce uzman diyetisyenler eşliğinde vücut haritanız ortaya çıkarılacak, profesyonel eğitmenler sizi ihtiyacınız olana yönlendirecek ve gelişiminizi sizinle birlikte takip edecek. İhtiyaçlarınız değiştikçe programlarınız da yenilecek yeni aletlerle farklı kas gruplarınızı ya da aynı kas gruplarınızı farklı aletlerle çalıştıracaksınız. Yüzlerce farklı profesyonel ekipman 109 saatlik aerobik dersi sayesinde farklı hareketle bütün kaslarınızı çalıştırma olanağınız olacak. Hedeflerinize sağlam adımlarla daha kısa sürede ulaşmanız sağlanacak.

26

RenewaClub’da Spor dışında başka neler yapabilirim? René Day Spa’da keyifli bir atmosfer eşliğinde cilt ve vücut bakımları, masajlar yaptırabilirsiniz.

Wellness Clinic’te dolgu, botoks, lokal incelme gibi birçok ihtiyacınızı uzman doktor ve terapistler eşliğinde karşılayabilirsiniz.

Kinesis ve pilates gibi egzersizler sayesinde daha iyi bir duruşa sahip olacaksınız.

Club Cafe’de vadi manzarası eşliğinde sağlıklı ve lezzetli yemekler yer arkadaşlarınızla uzun sohbetler edebilirsiniz.

Bosu ile yapılan bir çok ders daha güçlü kaslara ve esnek bir vücuda sahip olmanızı sağlayacak.

Bu arada arabanız oto yıkamada yıkanmış, sizin için hazırlanmıştır.

Spinning ile bir derste yaklaşık 600-750 cal !!! , disko ışıkları ve müzik eşliğinde çok eğlenerek yağ yakabiliceksiniz.

Ayrıca her hafta düzenlenen seminerler, organizasyonlar ya da yarışmalarla sosyal hayatınıza renk katabilir yeni arkadaşlar edinebilirsiniz.


Spor yapmak için yeterli zamanınız yok mu?

Ya çocuklar? Çocuklarınıza bırakacağınız en büyük miras yaşam şeklinizdir. Onları küçük yaşta spor yapılan atmosferle tanıştırmak oldukça önemlidir. Rol model olarak aldıkları ebeveynlerini de spor yaparken görmek bu konuda gelişimlerini artırır. RenewaClub’da çocuklar, çocuk grup derslerimizde eğlenerek Kids Club’ta spor yapmanın keyfini çıkarır. Onlar bu keyfi yaşarken sizde spor ekipmanlarındaki TV’lerden onları izleyebilirsiniz. Bunun yanında Türkiye’nin kendi alanında en kapsamlı çocuk kulübünde 2 yaşından büyük çocuklarınız siz spor yaparken bizim gözetimiz de keyifli vakit geçirir. Öyle ki onları eve götürmekte biraz zorlanabilirsiniz.

Spor sadece kendiniz için yaptığınız en büyük yatırım. Lütfen bir düşünün! Hayatınızda nelere, ne kadar zaman ayırıyorsunuz? Kısa bir hesap sonrasında emin olun, kendiniz için haftada 3 saat hak ediyorsunuz. Aslında Spor yapmak için herkesin zamanı var, yeter ki karar verin. Sporda kısa sürede sonuç alabilmeniz için önemli olan doğru nabız aralığında kalıp yağ yakabilmek ve doğru kası doğru şekilde çalıştırmaktır. Kaldı ki RenewaClub’da en son teknoloji ile hazırlanmış programlar ve derslerle dışarıda 2-3 saat harcayacağınız programı çok kısa sürede bitirebilirsiniz.

Spor yapmak için yeterli motivasyonunuz yok mu? Bu konuda doğru adres RenewaClub, kulübe gelmediğiniz günler sizi arayacağız. İstediğiniz ve sizi motive edecek uygun spor programı hazırlanacak. Kulübe her geldiğiniz gün için size ödüller vereceğiz.

Spora ayırdığınız zamanı nasıl geri kazanacaksınız? Tüm hayatınız boyunca yapacağınız sağlıklı ve bilinçli spor, yaşam zevkinizi ummadığınız derecede arttıracaktır. SPOR beden ve ruh kronemetrenizi yavaşlatır. Senelerin vucudunuza ve ruhunuza olan etkisi yavaşlar. Daha dinç ve sağlıklı kalmanıza yardımcı olur. Yaşlanma belirtilerini geciktirir. Uyku kalitenizi artırır. Sağlığınız için harcaya cayacağınız zamanı size geri kazandır. Hem de sizi üzmeden. 27


MAG konser

TİKAV’dan GELİŞİME DESTEK

Dernek Başkanı Şafak Akın konser başlamadan önce salona gelerek geceye katılan konuklarını tek tek kapıda karşılayarak örnek bir ev sahipliği gösterdi. ANJELİKA AKBAR

Türkiye İnsan Kaynakları Vakfı’nın (TİKAV) Bireysel Gelişim Programı kapsamında Anjelika Akbar “İçimdeki Türkiyem” adlı konserle Bilkent Üniversitesi’nde sahne aldı. Bireysel Gelişim Programı; Türkiye’nin doğusunda ve güneydoğusunda bulunan öğrencilerin kendilerini geliştirmelerine yardımcı olmak için gerçekleştirilen konsere Ankara cemiyet hayatının tanınmış isimleri yoğun ilgi gösterdi.

28

HAMDİ-ȘAFAK AKIN

GAMZE CİZRELİ, BÜLENT GÖNCÜ, BETÜL ILGAR

ORHAN-SUZAN HALLİK


29


MAG konser

MİNE-EROL ÜÇER

NEJAT-DÜRİYE ARSEVEN

NEVRA-BARIȘ TUNCER

Konser başlamadan önce kısa bir konuşma gerçekleştiren vakıf başkanı Şafak Akın konsere katılan herkese ve derneğe katkıda bulunanlara teşekkürlerini iletti. Tüm konukların koyu renk kıyafet giymeye özen göstermiş olması gecenin bir diğer ayrıntısıydı.

30 IRMAK YALÇINER, GÜLAY, AYLİN BULDAÇ

ALTINOK-AMBER ESEN

ÖZDEN ÖZDEMİR, FATİH-BAHAR TUNCER


31


32


33


NAR KOLEKSİYON TASARIM DÜNYASININ YÜKSELEN DEĞERİ 2 yıldır Meltem Bengi tarafından işletillen Nar Koleksiyon, Osmanlılar`ın 700 yıllık zengin tarihinden esinlenerek hazırladığı tasarımları günümüze taşıyor. 2 yıl içinde öyle uzun yol almışlar ki, tasarımları her geçen gün daha geniş kitlerlerle buluşmaya hızla devam ediyor. Çok yakında ilk perakende mağazasını açacak olan Nar Koleksiyon, arkasına tarihimizin gücünü de alarak ülkemize daha nice güzel tasarımlar kazandıracağa benziyor... Nar Koleksiyon’un misyonu nedir? Ülkemizde el sanatları çok çeşitli ve özel. Malesef sanata ve emeğe çok saygımız olmadığı için birçoğu yitip gidiyor. Biz, Nar Koleksiyon olarak kültürümüze ve tarihimize olan saygımızdan dolayı, el sanatlarına özel hassasiyet gösteriyoruz. Misyonumuzu da bu anlamda el sanatlarımızı tüm dünyaya tanıtmak olarak söyleyebiliyoruz. Bununla da sınırlı kalmıyoruz tabii ki... Ürünlerimize bakınca, kültürümüzü yansıtan geleneksel ürünlerin yanı sıra tasarımcıları-

34

mız tarafından modernize edilmiş ve yeniden yorumlanmış tasarımların da koleksiyonumuzda sıklıkla yer aldığını görüyoruz. Çok değerli sanatçılarımızın eserlerleri olduğu kadar sadece Nar Koleksiyon’a ait tasarımlar da var. Kısacası, Nar Koleksiyon özgün olmayı ilke edinmiş, duruşu sağlam bir marka olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Nar Koleksiyon’da farklı uygulamalar var mı? Evet. Şirket açılışları, yıldönümleri, özel pro-

jeler, evlilik yıldönümleri ya da nikah törenleri için de konseptler belirleyip hazırlayabiliyoruz. Sadece onlara özel olarak üretiliyor. Bu da bizi ayrıcalıklı kılıyor. Bu anlamda da iyi bir çözüm ortağıyız diye düşünüyorum. Ürünleriniz yurt dışında da ilgi görüyor mu? Aslında iki yıldır gerçekten çok ciddi bir misyonu da üslenmiş bulunuyoruz. Bizden alınan ürünlerin yüzde doksanı yurt dışına gidiyor. Ülkemizi temsil etmenin bilinciyle elimizden geldiğince


müşterilerimizin bütçeleri doğrultusunda en iyi, en kaliteli seçenekleri sunmaya gayret gösteriyoruz. Çünkü biz sadece Türkiye’de değil dünyanın birçok ülkesinin Cumhurbaşkanı, başbakanı, bakanları, kral ve kraliçeleri için de çok özel hediyeler hazırlıyoruz. Bunların arasında ipek halı ile yapılmış portreler, isimlere özel hazırlanmış yüzlerce taşla işlenmiş tuğralar, çok özel taşlardan en önemli ustalara hazırlatılmış tespihler, bir büyükelçinin evi için hazırlanmış çok özel bir çini pano da var.

Şirket açılışları, yıldönümleri, özel projeler, bireylerin evlilik, yıldönümleri ya da nikahları için de konseptler belirleyip hazırlayabiliyoruz. Her markanın bir başlangıç hikayesi var. Sizin hikayeniz nedir?

BU BİR İLANDIR

Başlangıçta hedefimiz kurumsala hizmet vermekti. Bu amaçla çok güzel işler yaptık. Bakanlıklar, müsteşarlıklar, askeriye ve özel sektör firmaları ile çalıştık. Zamanla ilişkilerimiz süreklilik kazandı. Çok keyifli tecrübeler yaşadık. 2 yıl içinde 3 tane uluslararası fuara katıldık. İlki Dubai’de oldu. Tasarımlarımız çok yoğun ilgi gördü. Hatta şu anda Dubai’de bazı ürünlerimiz satılıyor. Amerika için hedefimiz müzelerdi. Ekonomik krizin en yoğun olduğu zamana denk gelmemize rağmen orada da hedefimize ulaştık ve en önemli 3 müzeye satış yaptık. SOHO’da da bir mağazada ürünlerimiz satılıyor. Katar’da da çok başarılı olduk. Şu anda değerlendirmekte olduğumuz bir corner talebi bile aldık. Çoğu markanın hayali olan otel projelerimiz oldu. Mardan Otel’in spasını aydınlatma, tablo, aksesuar, heykel ve aynalarımız ile donattık. Hemen akabinde 2 yeni otel projesi daha aldık.

tür işler için bir ekibimiz olmuş oldu. En az 10 kadına ve dolayısıyla ailelerine bu şekilde destek oluyoruz.

çok doğru bir isim. Firmamızın daha iyi noktalara gelmesi açısından çok ciddi desteği olacağına tüm kalbimle inanıyorum.

İlk mağaza ilk günkü heyecan gibi, derler... Neler hissediyorsunuz?

Yeni hedeflerimiz arasında bu yıl Nar Koleksiyon’un İstanbul şubesini açmak var. En kısa sürede de New York’ta bir oluşum hedefliyoruz.

Kurumsal satış amaçlı başlayan ve iki sene başarıyla süren çalışmalarımızı, müşterilerimizin ve dostlarımızın yoğun beğenisi üzerine artık perakendecilik (mağazacılık) alanına da taşımamız gerektiği sonucunu çıkardık. Gerçekten çok heyecan verici. İlk mağazamız mart ayı içerisinde Ankara’da hizmete girecek. Şimdiye kadar yaptığımızdan farklı olarak burada daha kişiye özel ürünler; masa düzenekleri, aksesuarlar, şık hediyelikler, koleksiyonerleri için birbirinden özel kol düğmeleri sunacağız. Ankara’da tek yetkili satış hakkı bizde olan, dünyanin en iyi ve en meşhur porselenlerinden Macar yapımı Herend porselenlerinin detaylı koleksiyonunu da sergileyeceğiz.

Sosyal sorumluluk projelerine şimdiden adım atmışsınız. Markanız için ne ifade ediyor? Her yıl en az iki adet sosyal sorumluluk projesi yerine getirmeyi hedefliyoruz. İlk olarak 1 Mart tarihinde, Resim Heykel Müzesi’nde, Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Ertuğrul Günay’ın açılışını yapaçağı ‘’Osmanlı Padişahları’’ minyatür sergimiz var. Sergimiz 10 gün boyunca açık kalacak.Tabloların satışından elde edeceğimiz gelir, ANAÇEV’e bağışlanacak. Lavanta keseleri, dantel işleri, nazar boncuklarından yapılmış dekoratif amaçlı ağaçlar ve anahtarlık projeleri gibi toplu el yapımı isteyen işleri ev hanımlarına verdik. Onları böylece ailelerine katkıda bulumaya teşvik etmiş olduk. Bu girişim markamız adına önemli bir adımdır. Bu

“Sürekli gelişim” felsefeniz olmuş adeta. Yeni hedefleriniz neler? Yeni hedeflerimiz arasında bu yıl muhakkak Nar Koleksiyon’un İstanbul şubesini açmak var. En kısa sürede de New York’ta bir oluşum hedefliyoruz. Bunlar biraz daha somutlaşmış olanlar. Bende hedefler hiç bitmiyor. Başardıkça bir yenisini ekliyorum. Başarınızın sırları nelerdir?

İlk mağaza için çok iyi bir transfer yaptığınızı duyduk? Böyle bir büyüme sürecinde doğru insanlarla çalismak çok önemlidir. Bu sebeple, yeni mağazamız için sektörün duayenlerinden olan ve yıllarca Beymen’e hizmet vermiş Aygül Şehit ile yollarımızı birleştirdik. Doğru bir organizasyonu ve doğru bir kadroyu büyümenin en önemli ilkesi olarak görüyorum. Benim için güven duygusu ve dolayısıyla dostluklar işimizin en önemli noktası. Aygül Hanım’ın da bu düşüncede bir insan olması ve tabii çok kıymetli yöneticilik tecrübelerinin de bulunması sebebiyle bizim için

Başarımın sırrını yaptığım işe olan aşka bağlıyorum. Ben insanları çok seviyorum. Yeni insanlar tanımaktan keyif alıyorum. Her profilde insandan birşeyler alıyorum. Bu da hayatıma zenginlik katıyor. Bu coşkuyla da yeni projeler birbirini kovalıyor. İletişim becerisinin çok önemli olduğunu gördüm. Bu yönde kendimi oldukça güçlü buluyorum. Doğru ekibi kurmak zaman istiyor. Ama inanınca o da oluyor. Bizim işimiz bir ekip işi. Son dakika işleri bizim bu konuda çok iyi olmamizi gerektiriyor. Ekibiniz sağlamsa yetişmeyecek iş yoktur. Bazen kısa sürede çok hızlıca iş yapmamız gerkebiliyor. Biz iş yetiştirme konusunda çok tecrübelendik. Bu bakımdan da çok şanlı sayıyorum kendimi. Zaman zaman özeleştiri yapıyorum ve yapılan hatalardan ders alarak daha sağlam adımlarla ilerlemeye devam ediyorum. Nar Kurumsal; Arjantin Cad. Budak Sk. No:11/4 Nar Koleksiyon; Arjantin Cad. Budak Sk. No:11/1 Kavaklıdere - ANKARA Tel:0 (312)468 82 30-39 Faks: 0(312) 468 82 34 www.narhediye.com

35


MAG kokteyl

ETHAM SANCAK, ȘEKİP AVDAGIÇ, OYA ECZACIBAȘI

“GELENEKTEN ÇAĞDAŞA”

İstanbul Modern Sanat Müzesi, cemiyet hayatının önde gelen isimlerinin katıldığı ‘’Gelenekten Çağdaşa’’adlı sergiye ev sahipliği yaptı. Açılışında bir kokteyl daveti düzenlenen sergide Bedri Rahmi Eyüpoğlu, İsmet Doğan, Ergin İnan gibi dokuz ünlü sa-

36

BEGÜM AKSOY, SUNA VIDINLI

ERTUĞRUL , EMİNE HATAYLI

RASİM ÖZKANCA, GÖRGÜN TANER


37


MAG konser

OYA ECZACIBAȘI, FERYAL GÜLMAN

LEYLA ALATON

natçının yüzbeş yapıtı görücüye çıkarıldı. Açılış konuşmasını İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı’nın sergide sanatçıların farklı dönemlerde yaptığı çalışmalar ile hat, minyatür, çini, vitray, tekstil gibi yapıtlar sergilendi.

RONIT GÜLCAN

38

RAFİ PORTAKAL, AHMET MİSBAH DEMİRCAN

YASEMİN-ALİ ÜSTAY


39


40


41


MAG davet

RAPHAEL ESPOSİTO, MUHARREM- ZELİHA TOPRAK, NECDET KESTELLİ, MARİA-THEIERRY KLOCKENBRİNG, SUAT ÇAĞLAYAN, A. MUZAFEER TUNÇAĞ

TÜRK-FRANSIZ DOSTLUĞU

Ev sahipliğini Fransız Konsolosu Zeliha Toprak ile Türk Fransız Ticaret Derneği Delegesi Necdet Kestelli’nin üstlendiği Fransız Konsolosluğu’nda gerçekleştirilen Beaujolais gecesine iş ve cemiyet hayatı yoğun ilgi gösterdi.

42

EDA SAVAȘ-HAKAN KOCA

ÇİĞDEM-NEJAT SEBİK

REYHAN ERGÜN ÖZLEN

SEDEF-MUZAFFER TUNCAG


43


MAG davet

AYNUR TATLIDİL, CELAL-SÜREYYA SEZGİN

HÜLYA-AYBARS KENDİR

Renault ve Kavaklıdere Şarapları’nın desteğiyle gerçekleştirilen gecede, konuklara Fransa’dan özel olarak getirilen peynir ve şarküteri ürünleri şaraplarla birlikte sunuldu.

DEFNE ATAKAN

44

GEORGE-ZÜHAL REVERTE, NECDET KESTELL

SERKAN-AYLİN ÖZİZMİR


45


46


47


MAG davet

ESİN-BAYKAL HAZARLI

NADİR-MERAL ELİBOL

MUSTAFA-NUR ALTIPARMAK

AND’DAN GECİKMELİYILBAŞI YEMEĞİ AND Derneği üyelerine özel Bilkent Otel’de düzenlenen şık bir geceyle yılbaşı yemeği daveti düzenledi. Birbirinden şık konukların katıldığı davette Dernek Başkanı Mustafa Altıparmak konukları kapıda karşılayarak örnek bir misafirperverlik sergiledi.

48

MUSTAFA-AYLA CEYHAN

HÜSEYİN-PINAR BORMAN

ERCÜMENT-GÜLDEN TÜRKTAN


49


MAG deco trend

YAŞAM HIZININ ARTIŞI YENİ BİR TREND DOĞURDU

EVDE SİNEMA KEYFİ Eskiden evlerde bir salon olurdu, bir de oturma odası… Ailenin bir araya gelerek sohbet ettiği ve zaman geçirdiği... Aslında genellikle salonlar gelecek misafirler için her daim hazır ve nazır bulundurulmak zorunda olduğu için girilmesi bile yasaktı. Ancak oturma odasında televizyon seyredilirdi.

E

skiden evlerde bir salon olurdu, bir de oturma odası… Ailenin bir araya gelerek sohbet ettiği ve zaman geçirdiği... Aslında genellikle salonlar gelecek misafirler için her daim hazır ve nazır bulun-

50

durulmak zorunda olduğu için girilmesi bile yasaktı. Ancak oturma odasında televizyon seyredilirdi.

ğının ortalığı kasıp kavurduğu günümüz evlerinde, yerini artık hızla “ev sinema”larına bırakmakta…

İlk çıktığında “telesafir” olarak adlandırılan konuklarla birlikte topluca televizyon seyretme trendi, yaşam hızının arttığı, sigara yasa-

Çoğumuz ev ortamının konforunda dinlenmeyi ve hoşça vakit geçirmeyi tercih ediyoruz.


51


MAG deco trend

Hollywood yıldızı olmanız gerekmediği gibi çok büyük bir evinizin olması bile şart değil aslında… Bir odanızı ayırmanız yeterli, bodrumda bile olabilir… Hatta bodrumda olsa, daha bile iyi olur. Işıksız bir ortam idealdir çünkü bir de perde karartması, stor falan gibi angaryalardan kurtulmuş olursunuz böylelikle. Teknolojinin hızla gelişmesi sonucu, bu sistemlerin fiyatları da hızla düşüyor… Yani evinizde bir sinemanız olması çok da büyük bir hayal değil! İyi seyirler diliyorum…

Neşet GÜNE

nesetgune@magdergi.com.tr www.profitnesetgune.com

52


53


ARETE SANATSEVERLERLE BULUŞUYOR Kerim Sefer Plaza’da açılan Arete Sanat Galerisi, sanata ve sanatçıya verdiği önemle dikkat çekiyor. Farklı bir konseptle diğer sanat galerilerinden ayrı bir çizgide duran Arete Sanat Galerisi’ni, Kerim Sefer Halıları’nın beşinci kuşak temsilcilerinden olan Ankara’lı genç iş adamı Emre Sefer’den dinledik. Emre Bey, önce Kerim Sefer kimdir diye soralım, ardından da sizi tanıyalım...

Ben Emre Sefer olarak halıcılık ile uğraşan bu büyük ailenin beşinci kuşağıyım. Endüstri mü-

Emre Sefer: Kerim Sefer Ankara’nın en eski halıcılarındandır. Kültür Bakanlığı’na, Ankara Ticaret Odası’na uzmanlık/danışmanlık görevi yapmış bir isimdir. Halıcılığı sosyo-kültürel ve tarihsel özellikleri, malzemesi, tekniği, üretimi, tanıtım ve pazarlama özellikleri ile çok iyi tanıyan bir kişidir. Kişisel koleksiyonundaki 200 halı ve kilimin 100 tanesi Kültür Bakanlığı kataloglarında yayımlanmıştır.

Arete Sanat, erdem ile sanatı özdeşleştirerek sanata saygı ve sanatta saygınlık temel ilkesini benimsemektedir

54

hendisiyim ve Hacettepe Üniversitesi İşletme Bölümü’nde master çalışması yapmaktayım.


Tabii ki ben de doğduğum günden bu yana halı ve halıcılık konusunda yoğuruldum.

genç kuşakların sanata özendirilmesi için etkin çalışmalar yapmak amacıyla kuruldu diyebiliriz.

Kerim Sefer Plaza’yı anlatır mısınız biraz...

Ankara, önceleri sanatın da başkenti idi, sonra bu özellik İstanbul’a kaydı. Biz Ankara’nın sanata ve sanatçıya verdiği değeri, Ankaralıların sanata ilgisini canlandırma çalışmalarına katkıda bulunmak istedik. Bunu bir tür sosyal sorumluluk olarak gördük ve çok önemsedik.

E.S: Kerim Sefer Plaza, sekiz katlı bir mağaza ve Ankara’nın en iddialı, en büyük showroom’larından biri. Mekan büyüklüğü, ürün çeşitliliği, kalite yüksekliği ve işletmecilik bakımından sıra dışı ve etkileyici bir mağaza. Kerim Sefer Plaza’da Arete Sanat ismiyle galeri açıyorsunuz. Bu fikir nasıl ortaya çıktı? E.S: Çocukluğumdan beri sanata hep ilgi duydum, mesleğimi seçerken de bir bakıma bu etki ile tercihte bulundum denebilir. Yaşamımı da halıcılık yanı sıra sanat ile bağlantılı bir alanda sürdürmeyi istedim. İlk adımda bir sanat galerisi oluşturarak yola çıkmayı, Başkent’imize yeni ve iddialı bir sanat ortamı daha kazandırmayı hedefledim, bu amaçla kendi şirketimi kurdum, galerinin altyapısını oluşturdum. Bu arada sanat ve konsept danışmanları ile birlikte çalışarak yapabileceklerimizi planladık.

Arete Sanat Galerisi’ni sevgi, emek ve büyük bir heyecanla oluşturduk. Arete Sanat Galerisi’nin prestijli bir sanat ortamı olarak kısa sürede sanatseverlerin ajandasında öncelikle yer alacağına inanıyorum. Galeri için Kerim Sefer Plaza’nın üçüncü katında 380 m2 alan tahsis ettik. Bu alanın mimari pro-

Biz Ankara’nın sanata ve sanatçıya verdiği değeri, Ankaralıların sanata ilgisini canlandırma çalışmalarına katkıda bulunmak istedik.

Peki, Arete ismini nereden aldı? E.S: “Arete” sözcüğünün felsefi anlamda içerdiği “erdem, iyilik, mükemmellik ve en yüksek insan potansiyeline ulaşma” yaklaşımı bizi etkiledi ve galerimizin ismi olarak seçtik. Buradan yola çıkarak, “Arete Sanat, erdem ile sanatı özdeşleştirerek sanata saygı ve sanatta saygınlık temel ilkesini benimsemektedir” diyebiliriz. Arete Sanat Galerisi ne zaman açılıyor? E.S: 3 Mart günü sanatseverlere kapısını açacak olan Arete Sanat Galerisi iki heyecanı birlikte yaşıyor. Galeri, ilk sergisi ile Ankaralılarla buluşacak hem de ismi ülke sınırlarını aşmış ünlü bir Türk ressamının, Devrim Erbil’in çok geniş kapsamlı sergisi ile.

BU BİR İLANDIR

Devrim Erbil Sergisi’nde, sanatçının resimlerinin yanısıra özgün baskılarını, halı ve batik resimlerini, vitray, marküteri gibi işlerini de görmek mümkün olacak. Başkent’liler için bu denli ünlü bir ismi ve işlerini Ankara dışına çıkmadan görebilmek, bu “görünenin altındaki görünmeyeni işaret eden” ressamı ağırlamak çok önemli olsa gerek. Sergi programımızı oluşturduk. Arete Sanat’ta yer almasını öncelikle istediğimiz, ülkemizin evrensel değerlere ulaşmış önemli sanatçıları bu yolculuğumuzda bize destek oldular. İyi bir şeyler yapmak istendiğinde güçlü destekler alınabileceğini bir kez daha gördük. Nasıl bir galeri oluşturmak istiyorsunuz? E.S: Saygın ve kaliteli duruşu, sağlam ilkeleri, sade ve şık mekân konsepti, değer veren ve değer katan yaklaşımı, sanat ve sanatçıyla olan güçlü bağı ve tüm hedefleriyle prestijli bir sanat galerisi kurma amacıyla yola çıktık. Arete Sanat Galerisi, ülke sanatının yaşatılması, tanıtılması,

jesini özel olarak hazırlattık ve uyguladık. Galeri bünyesinde bir de cafe düzenledik. Özel tasarımlanan T harfi formundaki masası nedeniyle T-Table Cafe & Shop olarak adlandırdığımız bu mekanda, sanatseverlerin galeri ve sergilerimizle ilgili anı eşyalarını da bulabilecekleri sevimli bir sohbet ortamı sunuyoruz. Geniş kapsamlı sergilerde galerimizin tamamlayıcısı olması planlanan üst kattaki Teras Salon, Arete Sanat Galerisi’nin büyüklüğünü yaklaşık 800m2’ye ulaştırıyor. Cafe’den biraz daha söz eder misiniz, neler olacak? E.S: Cafe’de kahve ve çay çeşitleri sunulacak. Cafe bünyesindeki satış ortamında ise, galeriye ve gündemdeki sergiye ilişkin mouse pad’ler, kibritler, mug’lar gibi anı eşyaları ile sergi kataloglarını, posterlerini bulabilecek konuklarımız. Klasik sergi katalogları yanı sıra, bir de digital katalogumuz olacak her sergi için. Bu katalogda, özel olarak katlanmış bir sergi posteri ile birlikte sunulan CD ile sanatçının eserleri/işleri sunulacak. Ayrıca, önemli sanatçılarımızın numaralandırılmış gravürleri de galerimizden edinilebilecek.

Soyut resmin evrensel dilini ustalıkla kullanan, şiirin tarif edilemeyen ritmini resimlerine yansıtan Devrim Erbil’e, “resmin şairi”ne, Arete Sanat olarak “Merhaba!” diyoruz. Gelecekteki projelerinizden de bahseder misiniz? E.S: Bu sezonu ortasında yakalayabildik. İlk olarak bilindiği gibi 03 Mart çarşamba günü Devrim Erbil Sergisi, ardından 07 Nisan 2010’da Zeki Şahin ve 05 Mayıs’da Hülya Düzenli Sergileri açılacak. Haziran-Eylül 2010 yaz döneminde yine çok ünlü isimlere yer vereceğimiz bir karma sergimiz olacak. Yeni sezonu Ekim 2010’da hocaların hocası üstad Adnan Turani ile başlatıyoruz. Ardından Hayati Misman, Ekrem Kahraman, Ayten Yetiş Doğu, Süleyman Saim Tekcan, Hüsamettin Koçan, Zafer Gençaydın, Bahri Genç gibi yine çok ünlü isimlerle devam edeceğiz. Bu büyük ustalara bize güç verdikleri, bizimle birlikte oldukları için minnettarız. Turan Güneş Bulvarı No: 98 ANKARA Tel: 0(312) 440 08 81 Faks: 0(312) 440 08 86

55


MAG gala

“İFAKAT” Galasına Yoğun İlgi

56

FERYAL-KEMAL GÜLMAN

ALİ AĞAOĞLU, PETEK ERTÜRE

DENİZ MURATHANOĞLU, PERİHAN AKI

Yapımcılığını Medyaton’un üstlendiği “İfakat” adlı belgesel, Cemal Reşit Rey Salonu’nda gerçekleştirilen gala ile izleyicilerle buluştu.

GÜLGÜN-ÖNER TÜZÜN

MERAL YAZICI, ZAFER KOZANOĞLU


57


MAG gala

TAYLAN KÜMELİ, GÖKHAN ARSOY

SELMA TÜRKEȘ

AYȘE-MARCUS SLAVGOT

Yalnızca festivallerde gösterilecek olan belgeselin gala gecesine özellikle Karadenizli konuklar yoğun ilgi gösterdi. Karadeniz Bölgesi’nde yaşayan kadınların hayat ve doğa mücadelesinin yansıtıldığı “İfakat” belgeseli’nin çıkış noktasını; 1991 yılında iki

58

BANU ZORLU, OYA GERMEN

AYGEN ASLAN, NURİ MESERETÇİ

NESLİHAN-AHMET KOZANOĞLU


59


MAG gala

İstanbul iş ve cemiyet hayatının tanınmış simalarınında katıldığı galada renkli görüntüler yaşandı. SEMA ÇELEBİ, GÜLER-NAİM, MÜGE ARNAS

GÜNSELİ KATO

kızıyla birlikte öldürülen zorlu ama her zaman gururlu “İfakat” adlı Karadeniz kadını oluşturuyor. Çekimleri bir yılda tamamlanan belgeselin ayrıca yurt dışında özel gösterimleri gerçekleştirilecek.

60 SERHAN SÜZER, İPEK URALCAN

VERDA ÖZAK, AYȘE-ERGUN GÜRSOY


61


62


63


MAG röportaj

Türkiye’nin önde gelen moda tasarımcılarından

Cengiz Abazoğlu,

İlkbahar/Yaz 2010 Koleksiyonu ile yine beklentileri fazlasıyla karşılamış gözüküyor. Yazı müjdeleyen İlkbaharın ilk ayında biz de Cengiz Abazoğlu’nun renkli koleksiyonuna bir göz attık ve adeta büyülendik… İşte sayfalarımıza renk katan Abazoğlu ile tarzını, modayı ve sezonun trendlerini konuştuğumuz keyifli röportaj…

64


S

iz Türkiye’nin en ünlü moda tasarımcısınız ancak ünlü olmadan önceki așamalarda neler yaptınız neler yașadınız pek bilmiyoruz… Sizi biraz daha yakından tanımak istiyoruz…

çalıșmayı tercih ediyorsunuz? Randevu ile çalıştığım için herkese kapım açık.

Müșterilerini dinleyen ve ona göre hareket eden bir tasarımcı mısınız? Yoksa ipleri tamamen kendi elinizde tutup kendi bildiğinizi mi okursunuz? Müşterilerimle ortak kararlar doğrultusunda çalışırım. Zaten genelde müşterilerim kendi önerdiğim modelleri tercih ederler.

Ailemin şirketinde kumaş tasarım ve pazarlama ile tekstil dünyasına adım attım. Önceleri babamın yanında kumaş bölümünde çalıştım. Arkadaşlarıma tasarladığım kıyafetler çok beğenilince kendi atölyemi kurmaya karar verdim ve yirmi seneyi aşkın bir zamandan beri de moda sektörünün içindeyim.

Abiyede belirli bir fiyat aralığınız var mı? Hayır yok.

Kaç kere prova yapıyorsunuz? Genellikle iki ya da üç prova yeterli oluyor.

Kumașları müșterileriniz mi getiriyor yoksa sizde var olan kumașlardan mı yola çıkarak tasarım yapıyorsunuz?

İlk koleksiyonunuzu 1991 yılında İstanbul Vizon Șov’da sergilediniz. İlk koleksiyon heyecanınızı hatırlıyor musunuz? O gün, buralara geleceğinizi tahmin etmiș miydiniz?

Kendi bünyemde var olan kumaşları kullanıyorum.

Kumașlarınızı nereden alıyorsunuz?

Tabi ki hatırlıyorum çünkü hala koleksiyon sunum öncesinde aynı hisleri yaşıyorum. Beğeniye hizmet eden bir iş yapıyorum sonuçta. Geniş kitleler tarafından beğenilmek gururumu okşuyor.

Yurt dışında kendim dizayn edip ürettiriyorum. Emprimelerin tasarımlarını ben gerçekleştiriyorum, dantellerimi Fransa’dan,

Ve bu koleksiyondan sonra da bütün gözler üzerinizde toplandı. Sizi farklı kılan ve dikkat çeken neydi sizce? Hala en iyi elbiseyi ürettiğimi düşünmüyorum. Hep daha iyisini üretmek için çabalıyorum. Benim için en önemlisi kusursuz kalıp ve dikişi yapabilme ve yenilikçi tarzımı sürdürebilmektir.

Marka yaratma sürecinde karșılaștığınız sıkıntılar oldu mu? Tabi ki oldu fakat disiplinli çalışmam ve mesleğim hobim olduğu için bu sıkıntıların üstesinden kolayca gelebildim.

Tarzınızı birkaç kelime ile tanımlamanız mümkün mü? Elegan, çarpıcı, dinamik.

Nelerden ilham alıyorsunuz? Özellikle bir ilham kaynağım yok. Ben doğadaki her şeyden ilham alabilirim.

Kapınızı her çalan müșteriyi kabul ediyor musunuz? Yoksa belli bir kesim için mi


MAG rรถportaj

66


ipek ve brokarlarımı ise İtalya’dan temin ediyorum.

İlkbahar/Yaz 2010 koleksiyonunuzdan bahseder misiniz biraz da? Hangi renk ve kesimleri göreceğiz bu yıl?

Beğenerek takip ettiğiniz yerli ve yabancı birçok moda tasarımcısı vardır. Bu sektörde kimleri dikkatle takip ediyor ve kimleri beğeniyorsunuz?

Trapez kesim küçük elbiseler, vatkalı bluzlar, binici pantolonlar hazır giyimde sıkça karşımıza çıkacak.

Mesleğim dolayısı ile bütün modacıları dikkatle takip ediyorum diyebilirim.

İlkbahar yaz sezonuna damgasını vuracak hit parçalar var mı?

Bazı tasarımcılar var sadece șov amaçlı tasarımlara imza atıyorlar. Giyilebilir olmayan tasarımlarla karșımıza çıkıyorlar. Siz bu tarzı nasıl değerlendiriyorsunuz? Siz tam tersi geneli giyilebilir tasarımlar yapıyorsunuz. Türkiye’de olmasanız siz de sınır dıșı tasarımlar yapar mıydınız ve bu akım konusunda ne düșünüyorsunuz?

Vatkalı, trapez kesimli elbiseler sezonun hit parçaları olacak.

En çok hangi renkleri göreceğiz? Mercan, beyaz, turkuaz ve sarı bu sezon oldukça fazla.

Bu tarz tasarımlar zaman zaman benim koleksiyonlarımda da yer alıyor. Hazırladığınız koleksiyonun temasına göre teatral kıyafetleri ben de tasarlayıp üretiyorum. Sonuçta modacının en özgür olduğu yer kendi podyumudur.

Yurtdıșında defilelere katılıyor musunuz? Evet, üç sezondur Paris Haute Couture Moda Haftasında koleksiyonlarımı sergiliyorum.

Bu sene gerçekleștirilen Golden Globe’da kıyafeti, saçı, makyajı ile dört dörtlük birini gördünüz mü? Sandra Bullock.

ladığınızı da biliyoruz. Bu sene gelinlikte trendler neler?

Haute Couture koleksiyonlarınızın defilelerinde olmazsa olmaz mankenler var mı?

Gelinlikte bu sezon straples kesimler, geometrik formlu işlemeler, kabarık ve A form etekler. Dokularda ise gazar ve ziberlinler yer alıyor.

Vücut ölçüleri kıyafetlerime uygun olan tüm modellerle çalışabilirim.

Haute Couture çokça bahsedilen ancak tam anlamıyla bilinmeyen bir moda tabiri. Bir bilene soralım biz de…

Genç tasarımcılara tavsiyeleriniz nelerdir? Disiplinli, prensipli çalışmaları ve kendi özgün çizgilerine sahip olmaları.

Sözlük anlamı “yüksek dikiş” demek. Kişiye özel ve ayrı bir teknikle çalışılan dikiş şekli.

Bir de prét-a-porte çalıșmaya bașladınız. Hazır giyime de el atma sebebiniz talepten mi kaynaklandı yoksa sizin hep böyle bir isteğiniz var mıydı? İkisi de. Hem çok talep var, hem de benim uzun yıllardır isteyip de vakit ayıramadığım bir şeydi. Şu anda benim ürettiğim bir ürünü hiç tanımadığım bir bayanın üzerinde görmek çok güzel bir duygu.

Hedefleriniz neler? Hedeflediğimiz ülkelerde mağaza sayımızı çoğaltıp, daha geniş kitlelere ulaşmak.

Moda yanlıșı olarak nitelendirebileceğimiz yanlıșlar gördünüz mü bu sene? Yazın da giyilmesi önerilen, kışın da sıkça karşılaştığımız abiye elbisenin altına sahne sanatçılarının bile kullandığı ve görüntü kirliliği yarattığı UGG çizmeler.

Düğün sezonu yaklașıyor. Gelinlik tasar-

Son olarak MAG Okurları için neler söylemek istersiniz? Minik moda tavsiyeleriniz var mı? MAG Okurları için minik tavsiyem; özgün olmaları ve kendilerine yakışanı giymeleri.

Röportaj: Damla İPLİKCİOĞLU

67


MAG parti

YSERT, SİNAN

DOLUNAY SO

TUZCU

DİLRUBA SA

RIYER, SEDE

a m a l t u K i l i t r a P a ş a Y i c n i k İ

F ÇALARKAN

LAL DEDEOĞLU

iyle kutlaemli bir part rk gö nı şı ya ikinci tliler an White Mill partisine dave ın ikinci yaş anlarından ol an ek m ek m lü dını an ta ün ol n in lencen rlerinden İstanbul’u n konuklar eğ nın gözde ye re tı çi ya ge ha r et la iy an i zam dı. İş ve cem yunca keyifl erdi. Gece bo st gö i ilg n yoğu r çıkardılar. atlerine kada gecenin geç sa

DERİN

68

SARIY

ER, BE

LİZ KÖ

PRÜLÜ

YA SEZER

R - SON ȘEYLA SEZE


69


MAG trendy

Özlem ÖZBAY

NEW YORK

ozlemozbay@magdergi.com.tr

70

Sezonun en gözde ve en yeni ürünlerini Özlem Özbay MAG Okurları için seçti.

Askerler! Askerler geliyor! Bana göre sezonun en göze çarpan parçası askerler, yırtık pırtık eskitilmiş üstlerle... BALMAIN inanılmaz.

Her zaman bir klasik:

BROOKS BROTHERS erkek ve kadın gömleklerinin yeri gardıropların vazgeçilmezi. Amerika’nın gururu olan markanın gömlekleri celebritylerin gözdesi, her zaman her dönem!


vet, CHANEL! E r dönemin biliyoruz he zi! vazgeçilme size farklı Şimdilerde öneriyobir CHANEL best seller, rum: Kitabı L ACCORDTHE GOSPE O CHANEL ING TO COC ri dünyanın hayat dersle adınından. en elegan k o’dan… Karen Karb

BEYONCE HEAT Popüler, çok popüler! Beyoncé parfümü de şu günlerde en ön sıralarda yer alıyor.

GUCCI’den sezona damgasını vuracak olan burun açık bantlı çizmesi! Benim görür görmez favorim!

in! Mutlaka gid CAFE THE RIVER öprüsü’nün Brooklyn K anılmaz bir ayağında in anzarasıyla New York m umlarken içkinizi yud renk hayatınıza . Benden katacaksınız söylemesi!

Bu sezonun diğer göze ça rpan renkleri rüya gibi pu dra tonları, doğal renkle r. JASON WU göze çarpıyo r. 71


MAG açılış

BÜLENT-SİBEL BÜYÜKUĞUR

BELİZ KÖPRÜLÜ, DERİN-DİLRUBA SARIYER

Wan-na Kanyon’da İstanbul’un gözde mekanlarından Wan-na artık Kanyon’da. İstanbul Doors Group tarafından alınan uzak doğu restoranı olan Hakkansan’ın yerine Wan-na açıldı.

EDA TAȘPINAR

72

GÖKHAN-SİREN ERTAN ÇARMIKLI

VERDA PENSO

GÜNEȘ-RIZA BÜYÜKUĞUR


73


MAG açılış

MELİS MURATHANOĞLU, AYȘE ERDEM, ȘEBNEM DERELİ, ALEGRA LEVI

HATİCE ASLAN

İCLAL AYDIN

Popüler mekanın açılış partisine cemiyet hayatının tanınmış simaları yoğun ilgi gösterdi. Cuma günleri düzenledikleri partilerle altı yıldır dünyaca ünlü DJ’leri ağırlayan mekan yeni yerinde eğlence severleri konuk edecek.

74

ARTE TAHİR

ÖZGE ULUSOY, İLKER İNANOĞLU

SEVAL BİRİNCİ

TUBA-EZRA ÇETİN


75


YAZ AYLARINI FORMDA KARŞILAMAK İÇİN

MAC'TA

SPORA BAŞLAMANIN TAM ZAMANI

Spora New Leaf Testi ile başlayarak en doğru ve en hızlı şekilde forma girebilir, spordan maksimum fayda sağlayabilirsiniz. Kişisel metabolizma hızı ile enerji kullanım haritanızı çıkaran New Leaf Testi, şimdi Ferin Batman tarafından uygulanan kişiye özel diyet danışmanlığı kapsamında avantajlı paket fiyatıyla MAC’ta. NEW LEAF - VO2 MAX VE METABOLİZMA HIZI TESTİ ile yağ yakımınızı maksimum derecede hızlandırarak, vücudunuzun kas miktarını arttırabilir ve formunuzu sürekli koruyabilirsiniz. New Leaf ayrıca metabolizma hızınızı artırarak egzersiz yapmadığınız günlerde bile mak-

76

simum derecede kalori harcamanızı sağlar. MAC üyesi olun ve sadece MAC’lılara özel bu ayrıcalıktan yararlanın. Baharla birlikte üzerinizdeki ağırlıklardan kolayca kurtulun! DR.WOLFF - POSTÜR ANALİZİ Mars Athletic Club, yoğun iş temposu nedeniyle spor yapmaya fırsat bulamayan, bütün gün masa başında oturduğu için çeşitli ağrılar yaşayanları ise Dr. Wolff ile tanışmaya çağırıyor. Dr. Wolff, günümüz çalışan insanının en büyük problemlerinden olan sırt ağrıları, kas zayıflamaları ve postür bozukluklarının çözümünde etkili sonuçlar yaratıyor. New Leaf ve Dr. Wolff ile ilgili detaylı bilgi almak ve avantajlı fiyatları öğrenmek için hemen MAC’ı arayın…

BU BİR İLANDIR

MAC Türkiye’de yine bir ilke daha imza atıyor. Spor ve eğlenceyi birleştiren, ileri teknoloji üzerine kurgulanmış, standartlar üzerinde bir spor merkezi olan MAC, Türkiye’de ilk kez Dr. Wolff Back-Check ve New Leaf-VO2 Max ve Metabolizma Hızı testlerini uygulayarak üyelerini spora, doğru hedefler ve programlarla başlatıyor.


MAC'TA

ARKADAŞI OLAN YAŞADI MAC üyesi arkadaşınız varsa hem siz hem de arkadaşınız çok şanslı! Mart ayı sonuna kadar MAC’lı arkadaşınız referansı ile MAC üyesi olun, MAC’tan üye olduğunuz yıl kadar +ay kazanın! MAC’a üye olanları hangi ayrıcalıklar bekliyor? • MAC Panora’nın spor yapmayı keyfe dönüştüren ortamında, her seviyedeki kullanıcıya uygun fitness ekipmanları

• Açık havada, dört mevsim kullanılabilecek, dünya standartlarında teknik donanımlı Ski-snowboard pisti

• MAC eğitmenleri tarafından hazırlanan ve düzenli olarak güncellenen kişiye özel programlar (Personal Coaching, Athletic Coaching)

• Panora terasında pool barı ve 680 m2’lik güneşlenme terasıyla Ankara’nın gökyüzüne en yakın yarı olimpik açık havuzu ve kapalı havuz

• MAC Fit Lab (Türkiye’de ilk kez MAC’ta uygulanan Dr. Wolff ve New Leaf Testleri)

• Kentin yoğun temposu ve karmaşasından uzakta benzersiz bir spa deneyimi vaat eden NuSpa

• Alanında uzman MAC Pilates eğitmenleri ile aletli ve matt pilates özel ve grup dersleri.

• Basketbol ve squash alanları

• Dinamik, güvenli ve eğlenceli stüdyo grup dersleri (cycling, pilates, yoga ve kinesis)

• Sauna, buhar odası, hamam ve dinlenme alanları

Panora AVM Turan Güneş Bulvarı No:182/242 Kat:2A Oran/Ankara Tel: 0312 490 14 77 www.marsathletic.com

77


MAG röportaj

JÖN TÜRK

OBEN BUDAK İncelenesi, renkli bir kişilik Oben Budak. Yazılarını bir kere okumaya görün, ondan bir daha kopamayacaksınız. Aynı zamanda FHM’in “eğlenceli genel yayın yönetmeni”, bir zamanların VJ’i, Türkiye’nin güçlü seslerinin eski vokalisti. On parmağında on marifet olan Oben Budak ile çok renkli ve “içten” bir röportaj gerçekleştirdik. Cevaplarını okudukça, samimiyeti ve içtenliği sizi de bir Oben Budak hayranı yapabilir… Benden söylemesi…

78


Ö

ncelikle sizi tanıyabilir miyiz? İnsanın kendi kendini anlatması biraz tuhaf bir böbürlenme çeşidi olarak geliyor ama Habertürk’te Jön Türk köşesinin sahibi ve FHM dergisinin yayın yönetmeniyim. Konservatuar okudum, okul dönemlerinde de Ajda Pekkan, Sertab Erener, Aşkın Nur Yengi gibi şarkıcılara vokalistlik yaptım. Yazarlık işlerine kaymam daha sonra oldu yani. Yazarlıktan önce VJ’lik vardı hayatınızda değil mi? Kral TV’de çalıșmıșsınız… VJ’lik günlerinizden bahsedelim biraz da… Evet, Kral TV’de aynı okul dönemlerinde çalıştım. Sertab’la bir sabah programına gitmiştik. Aralarda ben makyaj odasını ararken yolumu şaşırıp yönetim bölümüne geçmişim. Yolda Kral TV’nin yayın yönetmeni beni görmüş ve hemen deneme kaydı almak istemişti. FHM’in genel yayın yönetmenisiniz… Ne zamandan beri FHM’desiniz? Genç yașta bir genel yayın yönetmeni ilginç geliyor… Şaka maka yedi sene oldu. Basın adına öğrendiğim her şeyi burada öğrendim. Beni işe Mansur Forutan aldı. Bu bile çok havalı bence. Daha sonra Mehveş Emin yönetimindeki Aktüel’e röportajlar yapmaya başladım. Her şey hızlı gelişti ama hızlı gelişsin diye de çok çalıştım doğrusu. Bir ara FHM, Aktüel, Harper’s Bazaar dergilerinde yazarken aynı zamanda da Sabah gazetesinde “Müziklerin Efendisi” diye bir köşem vardı. Yoğun ama güzeldi doğrusu.

Her şey hızlı gelişti ama hızlı gelişsin diye de çok çalıştım doğrusu. FHM’de çalıșan bir erkek olduğunuzu duyan erkekler ișinizi kıskanıyor mu? Evet, hem de nasıl. Komik bir durum ama kadınlar köşe yazarlığımla ilgilense de erkeklerin FHM’i duyunca gözleri parlıyor. Sürekli güzel kadınlarla temasta olan bir işinizin olması keyifli hakikaten. Dergide olmanın, çalıșmanın güzellikleri neler? Zorlukları neler? Ortak bir iş yaptığınız için onun hazzı çok farklı. Bir takım oluşturmanız gerekiyor ve hemen her adımı o takımla atıyorsunuz. Ben yayın yönetmeni olarak son kararı veriyor

olabilirim ama çoğunlukla oylamaya sunarım. Çalışma arkadaşlarımın hepsinin bana karşı durduğu bir senaryo şu ana kadar olmadı.

Sürekli güzel kadınlarla temasta olan bir işinizin olması keyifli hakikaten. Sizin için en keyifli genel yayın yönetmeni diye yorumlar var. Çalıșması zevkli ve kolay biri misiniz? Doğru olabilir çünkü ben ekibimi mümkün olduğu kadar serbest bırakmaya çalışıyorum. Bana işlerini zamanında teslim etsinler de onun haricinde direttiğim bir yaptırımım yoktur. Geliş gidiş saatlerine, çay-kahve saatlerine hiç takılmam. İş yürüsün de isterlerse haftanın yarısını evde geçirsinler. Ofise gidip gelmeyle yürüyen bir iş olmadığını biliyorum ve buna göre davranıyorum. Ben hayatta genel olarak keyifli bir adamımdır. Katıldığım partilerde kimse eğlenmese bile dans pistinde kesin ben varımdır. Ama FHM ekibi de hakikaten çok eğlenceli insanlardan oluşuyor. Fişek gibi gençler hepsi, onlarla çalışmak beni de mutlu ediyor doğrusu. Bir de Haber Türk’te bir köșeniz var. Oldukça güncel konulara değiniyorsunuz her gün… Hem de birçok bașlık altında. Gezdiğiniz gördüğünüz yerleri yazıyorsunuz. Bu tempoda hem köșe yazarlığı hem genel yayın yönetmenliğine nasıl vakit buluyorsunuz? O durum biraz zorluyor işte. İkisinin de yoğun bir temposu var. Bu yüzden derginin en yoğun olduğu hafta yurtdışına gitmemeye çalışıyorum, dergiyle ilgilenmek adına. Çok özel bir parti olursa da birkaç günlüğüne kaçıp geri geliyorum. Allah’tan gezmeyi çok seven biriyim. Özellikle yurtdışı şehirleri beni kendime getiriyor. Bu kadar sık seyahat etmesem iki işi bir arada yürütmem imkansız olurdu. Yenileniyorum çünkü küçük aralarla beraber.

Yazar olmasaydınız ne olmak isterdiniz? Küçükken ben yazar olacağım dememișsinizdir diye varsayarak soruyorum. Şarkıcı olmayı isterdim herhalde. Popüler bir popçu değil ama özel kitleli şarkıcılardan. Küçük barlarda çıksam da dünyayı şarkılarımla dolaşmayı tercih ederdim. Uzun süre yurt dıșında kalıyorsunuz… Londra, New York (yazılarınızdan takip edenler bilir…) ne yapıyorsunuz orada? Sadece gidip, gezip, inceleyip, araștırıp yazılarınız için malzeme mi çıkarıyorsunuz? Hem gezme hem iș mi oluyor? New York ve Londra’ya o kadar çok gittim ki artık buradan bağımsız bir hayatım da oralarda sürüyor. Hele New York’ta hep aynı evi kiralıyorum, o derece! Londra’da da Kennington civarında ev kovalıyorum sürekli. Oradaki arkadaşlarım İstanbul’a da geliyor, beraber tatillere de gidiyoruz. Durum böyle olunca havaalanında Time Out dergisini alıp “Bakalım bu hafta şehirde neler varmış?” diye düşünen turistlerden farklı bir sistemim oluyor. Şehirde yaşayanlarla hareket ettiğim için çok özel partilerden bile haberim oluyor. Otelde değil de evde kalınca ister istemez o şehrin havasına daha iyi giriliyor. Komşularınıza selam veriyorsunuz, marketteki çocukla sohbet ediyorsunuz. Güzel bir durum yani.

Ben hayatta genel olarak keyifli bir adamımdır. Katıldığım partilerde kimse eğlenmese bile dans pistinde kesin ben varımdır. Sizin çok sıkı takipçileriniz var. Peki, sizin takip ettiğiniz yazarlar var mı? Okumadan olmaz dediğiniz bir yazar var mı? Uzun uzun gazete okuma alışkanlığım yok maalesef ama her gün okuduğum takıntı halinde yazarlarım var. Habertürk’ten Fatih Altaylı ve Bekir Coşkun’u yazdıkları her

79


MAG röportaj bakıyorum, yeteri kadar Doğu bir yanımız var çünkü.

gün takip etmeye çalışıyorum. Bir de Hürriyet’ten Yılmaz Özdil ve Radikal’den Yıldırım Türker her zaman takibim altındadır. Eklerden ise Hürriyet’ten Melis Alphan’ın yazdıklarına çok gülüyorum. Dedikodu ihtiyacımı ise bizim gazeteden Esin Övet karşılıyor.

Gelecek projeleriniz neler? Bir ara vakit bulabilirsem, televizyona bir şeyler yapmak istiyorum. Bir şeyler yapayım da ekranda görüneyim mantığıyla değil ama sahiden beni tatmin etmeli. Bakalım…

Moda haftalarını da takip ediyorsunuz… Modaya ayrı bir ilginiz var mı? Evet, maalesef var. Çocukluğumdan beri bu durum böyle. Herkesin oyuncak dilendiği yaşlarda bile ben kıyafet seçimine çok önem verirdim. Farklı giyinmeyi seviyorum. Maalesef diyorum çünkü güzel giyinmek maalesef tasarım şeylerle mümkün olabiliyor. Allah’tan yurtdışından çok daha ucuza alabiliyorum. Yoksa Türkiye’de giyecek bir şey zaten zor bulunuyor, bulunsa bile çok pahalı. Modayla aranız nasıl? Trendleri takip eder misiniz? İşimin bir kısmı da trend takip etmek zaten. Bu yüzden moda haftalarını da kaçırmamaya çalışıyorum. Çok fazla dergi takip ederim. Ve tabii ki bu iş için açılan blogları da unutmamak lazım, harika siteler var artık. Modayla aram bu yüzden iyi ama şu trend hadisesi Türkiye’ye bir yıl gecikmeli geliyor, ben sırıtıyorum. Geçen kış New York’tan aldığım kalın çerçeveli gözlüklerle geziyordum İstanbul’da, herkes bir tuhaf bakıyordu. Şimdi İstanbul Moda Haftası’na bir baktım hemen herkeste bu gözlükten var ama bir sene gecikmeli. Aynı şekilde geçen yaz sürekli renkli papyonlar kullandım ama şimdi şimdi Türkiye’de moda olmaya başladı. Bu yüzden garipseniyorum biraz ama çok umurumda değil. Köșe yazılarınıza nasıl tepkiler geliyor? Çünkü biraz sivri dilli gibisiniz! Alınan, bozulan, darılan… Veya tam tersi alkıșlayan, tebrik eden… Alınan oluyor tabii, onlara yapacak bir şeyim yok. Hiçbir yazım konusunda “Keşke bu kadar sert yazmasaydım!” dediğim olmadı. Sonuçta bir şeyleri daha iyi bildiğim için değil, farklı bir açıdan baktığım için yazılarım seviliyor. Ben diyorum ki, bu yaptığın iyi güzel

80

Çocukluğumdan beri kendimi ağırdan sattığım söylenir. Kolay lokma olmaktan iyidir bence! de artık demode oldu, yeni bir şeyler yap! Eleştirmenler tüm dünyada böyle çalışır. Yerin dibine vurmak değil ki amaç, daha iyisini ortaya çıkmasını sağlamak. Murat Boz hakkında böyle bir yazı yazmıştım, kapasitesinin yarısını kullandığını ve çok kötü giyindiği hakkında… Onun hayranlarından yüzlerce kötü e-mail aldım mesela. Ama karşılaştığımızda Murat, “Söylediklerinde haklılık payı var, dikkate alacağım.” dedi. Sonuçta benim Murat Boz’a ya da bir başkasına ne kastım olabilir ki, doğru neyse onu söylüyorum. Kimsenin evine yemeğe gidip kankası gibi davranarak yazılarımı o yönde yazmak için dalkavukluk yapamam. Millet alaturka ek yazarlarına alıştığı için benim fikirlerim ters gelebiliyor tabii. Ben olaya tamamen Batı’dan

Ahmet Hakan sizin için “Kendini ağırdan satıyor, keșke biraz açılsa” demiș… Siz bu yazıyı okuduğunuzda ne düșündünüz? Doğru bir tespit mi? Bu yazıyı okuduğumda, yılbaşı tatili için New York’a gittiğimden pasaport sırasındaydım. Yazıyı okudum ve ne demek istediğini tam anlamadım açıkçası. Sonra da Amerika hayatında unutup gittim. Ama hatırlattığınız iyi oldu, kendisine sormam lazım, sonuçta bir bildiği olmalı. Çocukluğumdan beri kendimi ağırdan sattığım söylenir. Doğru bir tespit. Bunun sorun yaratacağını sanmıyorum. Kolay lokma olmaktan iyidir bence! Sizin gibi çok gezen birisine șu soruyu mutlaka sormak lazım: Londra mı? İstanbul mu? New York mu? Valla ben İstanbul doğumluyum, bütün ailem de öyle. Bu yüzden bu soruya “İstanbul” diye cevaplayamayacağım. İstanbul şu an işgal altında ve ne zaman sokağa çıksam birileriyle papaz hale geliyorum. Çünkü herkes çok saygısız. % 90’ı ne araba sürmeyi biliyor ne eğlenmeyi. Sürekli % 10’nuyla yaşamak da çok zorlaştırıyor her şeyi. New York ise o kadar hızlı ki, normal şartlarda o çarka girmenin imkanı yok. Anca bir ay kalıp geleceksiniz, o zaman eşi benzeri yok. Bu yüzden seçimimi Londra yönünde kullanmam lazım. Aslında sakin bir şehir gibi gözükse de deştikçe yeni cevherler çıkıyor. Eğlencenin de sanatın da sonu yok. MAG Okurları için ne söylemek istersiniz? Keyifli bir sohbetti, röportajın bu bölümüne kadar okudularsa teşekkür etmem gerekir…

Röportaj: Damla İPLİKCİOĞLU


81


Değișen ve gelișen dünya modası erkekleri de etkisi altına alarak, birçok seçenek sunuyor. Spor șıklık ve sokak modası erkekleri her daim gösterișli ve bakımlı kılıyor.

Erkekler Stil Peşinde

MAG sezon notları

82

1

9

6

10

2

4 7

8

5 3

.


83


Romantizmi aristokrasinin ihtișamı ve asaletiyle birleștirmek sadece usta tasarımcıların koleksiyonlarında gözlenebiliyor. Aksesuarların birincil önem kazandığı sezonda, renkli detaylar hakimiyet sürdürürken, parıltılarda oldukça göze çarpıyor.

Romantizm ihtişama yanaşıyor

MAG sezon notları

84

7 10

3

1

11 9

2

5

6

4

8


85


Modanın başkenti olarak kabul edilen İtalya’nın en özel ayakkabı markalarını bünyesinde bulunduran Mocassini’yi başkentlilerle buluşturan Elif Damgacı ve Ebru Küçükbaşkan kardeşlerle ayakkabı modası ve markaları üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Öncelikle sizleri tanıyabilir miyiz? İş hayatına farklı sektörlerde başlamışsınız. İki kardeşin buluşması nasıl oldu? Elif Damgacı: 1978 Ankara doğumluyum, Eğitim hayatıma Yükseliş Koleji’nde başladım Bilkent Üniversitesi’nde tamamladım. Yedi yıldır evliyim. 4 yaşında Yaren isminde bir kızım var. İş yaşamına Armada Alışveriş Merkezi’nin pazarlama departmanında başladım, dört yıllık süreçten sonra bu sektörde ben de yer almak istedim.

86

Ebru Küçükbaşkan:1981 Ankara doğumluyum. Eğitimime Yükseliş Koleji’nde başladım. Bilkent Üniversitesi Peyzaj Mimarisi Kentsel Tasarım bölümünden mezun oldum. Beş yıldır evliyim ve Eren isminde bir oğlum var. İş hayatıma Panora Alışveriş Merkezi Peyzaj Mimarı olarak başladım. Ardından ablamın açtığı Mocassini’nin ikinci şubesini Panora’da açtım. Mocassini 2002 yılında Armada Alışveriş Merkezi’nin açılmasıyla aynı anda faaliyete geçti ve beş yıl sonra Panora Alışveriş Merkezi’nde ikinci şubemizi açtık.

BU BİR İLANDIR

İtalyan Modasının Ankara'daki Tek Adresi MOCASSINI


İtalyan ayakkabı modasının Türkiye’ye giriş hikâyesini anlatır mısınız? Mocassini bünyesinde hangi markalar yer almakta? Elif Damgacı: Ankara’da iki binli yılların başlarında bile bizler ve çevremizdeki birçok insan ünlü tasarımcı ve markaların ayakkabı ve çanta alışverişini ancak Department Store’ların sınırlı koleksiyonlarından bulabiliyordu. Öncelikle Ankara’nın bu konuda eksiği olduğunu düşündük yaklaşık altı ay süren fizibiliteler sonucunda birçok İtalyan marka ile anlaşmalar yaptık ve distribütörlükler aldık. Sadece İtalyan markalarıyla çalışmamızın en önemli nedeni tasarımı, rahatlığı ve dayanıklılığı açısından ülkemizde ve tüm dünyada kendini ispatlamış olması. ALBERTO GUARDIANI, MORESCHI, MARIO CERUTTI, FRANCESCHETTI, FRANCO MARTINI, MOSCHINO, ATTILIO GIUSTI LEOMBRUNI, GIOVANNI FABIANI, BLUE MARINE, BYBLOS, RODOLFO ZENGARINI gibi dünyaca ünlü markaların ürünlerini satmaktayız. Mağazalarınızdaki ayakkabıların seçimini yaparken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz? Ebru Küçükbaşkan: Bizler ve İtalya’daki moda danışmanlarımızla beraber her yıl iki kez İtalya’nın Milano şehrinde gerçekleştirilen Mıcam ayakkabı çanta ve aksesuar fuarına katılıyoruz. Modayı modanın merkezinde takip ediyoruz. Markaların hazırlamış olduğu koleksiyonlar değerlendiriliyor ve Ankara’da tercih edilebilecek modeller sipariş ediliyor. Mocassini’ye göre ayakkabı seçiminde şıklık mı ön planda olmalı, rahatlık mı? Okurlarımıza tavsiyeleriniz neler olabilir… Ebru Küçükbaskan: Biz ayakkabı seçimlerimizi yaparken ilk önce rahatlığını kontrol ederiz daha sonra tasarımına bakarız. Şık ayakkabılara rastlamak birçok yerde mümkün olabilir ancak ayağınız rahat olmadıktan sonra bize göre hiçbir anlamı yok. Ve gelelim yeni sezona... 2010 yaz modası ve tercih edilmesi gereken renkler, modeller hakkında bilgi verebilir misiniz? Elif Damgacı: 2010 yaz koleksiyonumuzun büyük bir kısmı hazır. Erkek modelleri eski senelere nazaran çok daha renkli bu sene. Rugan hakimiyetini sürdürüyor. Spor modellerde dahi, ruganı renk alternatifleriyle bulmak mümkün. Klasik modellerimiz her zamanki gibi şık, gösterişli, kendini ve markasını belli eden ürünler. Aynı deri ve renkten farklı toka alternatifleriyle kemerleri de bulunuyor. Bayanda ise parlak, rengarenk babetler ön planda. Yaz sezonu olduğu için açık ayakkabı şık topuklu terlikler bulunmakta. Bayan müşterilerimizin çok fazla beğenisini alan ayakkabıların takımı olan kemer ve çantaları da mevcuttur. Markanın ve sizin geleceğe yönelik planlarınız nelerdir? Ebru Küçükbaşkan: Bildiğiniz gibi Ankara, bürokrasi şehri. Başkent bu yüzden hem şehir dışından hem de yurt dışından gelen birçok insanı ağırlıyor. Çok yoğun bir iş camiasını bünyesinde barındırıyor. Bizim de müşteri portföyümüzün göz ardı edilemeyecek kısmını bu misafirlerimiz oluşturuyorlar. Bu da bize tüm büyük şehirlerde olma zorunluluğunu getiriyor artık. Buna ilk olarak İstanbul Nişantaşı’nda ve Bağdat Caddesi’nde iki şubeyle başlayacağız. Bunları sırasıyla İzmir ve Bursa takip edecek. Bunları gerçekleştirirken tabi ki kurumsal yapımızı da koruyacağız. Armada AVM No: 96 Söğütözü - ANKARA Tel: 0312 219 12 22 - armada@mocassini.com.tr Panora AVM Turan Güneş Blvr. 182/97 Oran - ANKARA Tel: 0312 490 65 05 - panora@mocassini.com.tr

87


MAG güzellik

DÖRT MEVSİM DÖRT DÖRTLÜK SPA KEYFİ SPA & HAMMAM'da Kendinizi yeniden keşfetmenin en güzel adresi Four Seasons Hotel Bosphorus, İstanbul Beşiktaş’da ‘Modern Gelenekler’ konsepti ile kaliteli hizmeti sunuyor. “Spa&Hammam”da Uzak Doğu felsefesi ile Batı’dan gelen teknolojinin mükemmel uyumunu birleştirip, misafirlerini şehrin stresinden arınmış huzur dolu bir ortam ile buluşturuyor.

Yoğun iş temposunda, dinlendirici bir bakım ve stresten arınmış, huzur dolu bir beden için cildinizin özelliklerine göre Daniele de Winter veya Dermalogica ürünleri ile kendinizi tamamen yenileyebilir, Spa& Hammam’ın özel hamam bakımları ile vücudunuzdaki toksinlerden arınabilir bu tazeliğinizi dört mevsim koruyabilirsiniz.

Kişisel hizmet ve rahatlık atmosferinin İstanbul’da görülmemiş biçimde doruğa çıktığı bu yerde, farklı üyelik seçeneklerinin yanı sıra günlük kullanım keyfini de yaşayabileceksiniz. Spa&Hammam, sualtı müzikli kapalı havuzu, ileri teknolojiyle donanımlı modern fitness salonu, özenle hazırlanmış sauna, jakuzi ve buhar odaları ile misafirlerinin ihtiyaçlarına göre farklı imkanlar sağlıyor.

Ayrıca sevdiklerinize Spa&Hammam’da sunulan bakımlardan hediye sertifikaları almak da mümkün.

88

Spa & Hammam irtibat telefonu 0(212) 381 41 60 www.fourseasons.com/bosphorus


89


MAG röportaj

Ebru’nun Pembe Dünyasına Masallar Diyarına Bir Yolculuk Ebru Şallı’nın birbirinden ilginç renkli takılarına gözünüz mutlaka takılmıştır. İşte o muhteşem takıların yaratıcısı Ebru Danyal’ı konuk ettik MAG sayfalarına… Pembeye, kristale olan tutkusunu göz alıcı takılarda, kıyafetlerde birleştiren Danyal ile renkli ve bir o kadar da keyifli bir sohbet ettik… Ebru’nun pembe dünyasına hoş geldiniz…

6

yıl önce yani 2004 yılında “Pembe yolculuğunuz”a bașladınız. Önce neden pembe diye sorayım. Ardından da biraz yolculuğunuzdan bahsedelim… Pembe renge çocukluğumdan bu yana düşkünüm. Barbie bebeklere olan hayranlığımdan ileri geliyor. Aynı zamanda dişiliğin simgesi olan şık, göz alıcı ve anlamlı bir renk.

90

Markam ve ürünlerim ile çok örtüştüğü için pembe favori rengim.

En çok çizgi filmlerden ilham alıyorum. Çok küçük yașlarda ortaya çıkmıș “creatif” yönünüz. Hatta “Ebruskha” adında bir bebek yaratmıșsınız. Ebrushka, Barbie bebek gibi bir șey mi? Ebrushka benim şu yaşımdaki Barbie bebeğim diyebiliriz. Bir tane Ebrushka bebeği, birden fazla tarza sahip kadını simgeliyor

aslında, kimisi daha çocuksu, kimisi daha sportif, daha feminen ama sonunda hepsi şık ve enerjik olmayı seviyor. Ebrushka’nın pembe saçları ve lolitayı andırıyor olması ise yeniliklere açık, daima genç ve cesur olması ile örtüşüyor. Kendi atölyenizi açmaya nasıl karar veridiniz? Üniversiteden mezun olduktan sonra çalışmak istiyordum. Ancak sevebileceğim bir iş arıyordum kendime. Boncuklar ve aksesuar-


Ürünlerinizi satın almak isteyenler nerelerde bulabilirler ürünlerinizi? Ürünlerimi Teşvikiye’deki butiğim “Ebru Danyal” da, yazın ise Türkbükü Bodrum Princess Hotel’de bulabilirler.

lara hep ilgim vardı; o yüzden atölye açma fikri benim çok üzerinde düşündüğüm bir şey olmadı. Atölyenizde tek bir ürün üretmiyorsunuz. Aksesuarlar dıșında haute coutre tasarımlarınız da var değil mi? Hem renkli hem de geniș bir ürün yelpazeniz var… Evet, takı koleksiyonlarımız dışında, kişiye özel gece elbiseleri tasarlıyoruz. Aynı zamanda temalı avizeler, bebek kıyafet ve aksesuarları, baby shower sepetleri… Bu tasarımlarımızın dışında Japon ve İngiliz modacıların koleksiyonları da yer alıyor butiğimde. Swarovski kristaller de kullanıyorsunuz. Her tasarımınızda mutlaka kullanıyor musunuz? Kristallerin ışıltısına hep hayrandım. Hala yeni bir renk çıksa heyecanlanıyorum. Ve gerçek şu ki gerçek taşlardan bile daha çok parlıyor ve kristallerin ışığından asla vazgeçemem. Tasarımları incelediğimde gördüm ki, “pembe” zaten her yerde var. Ama pembenin yanı sıra, hayvan figürleri, New York’tan fifth avenue ve NY Taxi’ler, oje, ayakkabı figürleri… Bu objelerin hepsi bir tasarımınıza mutlaka girmiș. Aslında durum böyle olunca nelerden ilham alıyorsunuz demek biraz zor. Gördüğünüz, yașadığınız her șey tasarımlarınıza yansıyor diyebilir miyiz? Ben moralim bozuk olduğu zaman daha yaratıcı olabiliyorum aslında çünkü sanırım o an bir masal dünyasının içine daha çok girmek istiyor insan. O yüzden hayattaki her şey bana ilham verebiliyor ama en çok çizgi filmler diyorum.

Vücutta uzak mesafeler seçildiği sürece bolca aksesuar kullanılabilir.

O kadar renkli bir showroomunuz var ki… Gelen müșterilerin ilk tepkileri, yorumları nasıl oluyor. Zaten sanırım “pink shop” olarak nam salmıș… Evet, Ebru Danyal olarak ismi bilmeyenlerin arasında pembe dükkandayım diye konuşmalar geçiyor kimi zaman. İçeri girdiğiniz andan itibaren saran şeker kokusuyla mutlu olmaya bakıyor müşterilerim ve hepsi yüzde bir gülümsemeyle geziyor ve butiğimden herkes mutlu ve pozitif ayrılıyor demekten gurur duyuyorum. Birçok ünlü ile çalıștınız. Ebru Șallı ile ișbirliğiniz biraz daha ön plana çıktı. Ebru Șallı ile tanıșmanız ve böyle bir çalıșma fikri nasıl oluștu? Ben Ebruli programına sponsor oldum. Daha sonra programına davet edildim ve tanışma fırsatımız oldu. Arkasından teklif Ebru Şallı’dan geldi ve biz “ Ebruli ” markasını kurduk, yaklaşık bir senedir de gayet güzel devam ediyoruz. Paris’te “en iyi aksesuar tasarımcısı” seçildiniz 2008 yılında. Böyle bir bașarıyı bekliyor muydunuz? Modanın kalbinin attığı denen bir șehir de hem de böyle bir ödül almak… Açıkçası beklemiyordum, çok gururlandım ve çok mutlu oldum. Arkasından geçtiğimiz günlerde Macef İtalya fuarında da peri masalı dalından “En İyi Tasarım” ödülü aldım. Yurtdışında bu şekilde ilgi görmek bana bir tasarımcı olduğumu gerçek anlamda hissettirdi.

Ürünleriniz çok çok renkliler. Siz bu muhteșem ürünlerin tasarımcısı olarak nasıl kullanılmasını önerirsiniz? Sadece bir parça takmak yeterli olur mu? Hem taç, hem küpe, hem de bir bilezik takmak așırı mı olur? Onu nasıl dengeleyebiliriz? Ben ürünlerimin “basic” kıyafetlerle kullanılmasını öneririm. Çok sade bir kıyafeti bile bir anda çok şık bir forma sokabilirler. Ama fazla aksesuara da karşı değilim, rüküş olmadan hem küpe, hem bilezik vb. bir arada kullanabilirsiniz. Vücutta uzak mesafeler seçildiği sürece bolca aksesuar kullanılabilir diye düşünüyorum. Tarzınızı nasıl tanımlıyorsunuz Ebru Hanım? Çılgın, eğlenceli, renkli, özgün? Tarzım cesur, özgür, feminen, aynı zamanda çocuksu ve masum, pozitif, enerjik ve modasını kendi yaratabilecek kadar özgüvenli. Bundan sonraki projeleriniz neler? Haute Couture’e veya bașka bir alana ağırlık vermeyi düșünüyor musunuz? Yoksa aksesuara devam mı? Talep ne yönde onu öğrenmek istiyorum… Ben tekstil kısmında daha geniş koleksiyonlar yapmayı hedefliyorum; aksesuarda ise çanta ve ayakkabıya yer vereceğiz, bebek tekstili ve baby shower organizasyonları en çok talep gören ürün ve eventlerimiz arasında. Çok belirgin bir tarzınız var ve hemen ayırt edilebiliyorlar. Ürünlerinizi görür görmez “Ebru Danyal’ın tasarımı” denmesi ve fark edilmesi ve artık sizi fazlasıyla tanıyor olmaları size ne hissettiriyor? Ürünlerim Türk kadını için ilk başlarda kullanılması cesur gelse de şuan insanların bu tarzı benimsemiş olması beni çok mutlu ediyor ve bundan çok keyif alıyorum. Röportaj: Damla İPLİKCİOĞLU

91


MAG defile

ARZU SABANCI

EDA TAȘPINAR

ELİF DAĞDEVİREN

EVREN KAYAR

Korçan’ın “Dahil Olma Projesi”

İstanbul Fashion Week muhteşem defilelere ev sahipliği yaptı. Ünlü modacı Bahar Korçan da “Dahil Olma Projesi” adını verdiği 2010 Sonbahar-Kış koleksiyonunu modaseverlerle paylaştı. Bu koleksiyonda bayanlara dahil olma cesaretini aktarmak istediğini söyleyen Korçan kum beji, siyah, kurşun yeşili renklerine ağırlık vererek doğal bir koleksiyon oluşturdu.

92

LEYLA ALATON

TUĞBA BÜYÜKÜSTÜN

ZUHAL PİRİNÇCİOĞLU

TUĞBA ÜNSAL


93


94


95


MAG defile

EMRA- HÜSEYİN- EGE KURTULU

AYȘİN KOYUNCUOĞLU

PELİN-GÜRKAN KURAN

BANU AYKUTTARAKÇIOĞLU

Sonsuzluğa Uzanan Kostümler

Yaşama duyarlı olduğu kadar sıra dışı bir güç ve duruş… Arzu Kaprol bu sözlerle anlattığı “The Spirit...” koleksiyonunu İstanbul Fashion Week’te modaseverlerle buluşturdu.

96 CEM LOKMANHEKİM-DİLRUBA SARIYER

DEMET ȘENER, BEYHAN BAĞIȘ

DERİN SARIYER, BELİZ KÖPRÜLÜ

EFTELYA ȘARDAN


97


MAG defile

DİDEM-İZZET ANTEBİ

ECE SÜKAN

MÜGE ERSİN

2010-2011 Sonbahar-Kış koleksiyonu’nda “Sonsuzlağa Uzanan” isimli kostümlerinin tanıtıldığı defileye cemiyet hayatı yoğun ilgi gösterdi. Herkesin içinde bulunan potansiyeli koleksiyonuna yansıttığını belirten özgün modacı yün, ipek, kaşmir, deri gibi birbirinden farklı dokuları tasarımlarında kullandığını belirtti.

DERİN MERMERCİ

98

İDİL-TİMUÇİN ÜNAN

HANDE ATAİZİ


99


MAG defile

Çocuk Modasının Tarzı İdil Tarzi İstanbul Fashion Week’de gerçekleştirdiği defileyle çocuk koleksiyonunun tanıtımını gerçekleştirdi. Oldukça renkli geçen defilenin sonunda ünlü modacı kendi kızı Mina ile sahneye çıktı.

100BURCU HANİF

FİGEN BAABOĞLU, FİGEN KIRAL

IȘIL SARRAF, TUBA PEKSAYAR

MERAL ÇALISCI


101


MAG defile

CEMRE SALUR, NALAN AKSOY

DENİZ BERDAN

ECE SÜKAN

İFW “Nowism”le Sonlandı

Dört gün boyunca yapılan defilelerle dünya basınında büyük yankı bulan İstanbul Fashion Week, modacı Hakan Yıldırım’ın ikinci kez moda severlerle buluştuğu ‘’Hakan Yıldırım For Koton’’ defilesiyle son buldu. Koreografisini Öner Evez’in yaptığı ve “Nowism” teması ile gerçekleştirilen son günkü defilede birçok ünlü manken yer alırken, organizasyonun finali için de oldukça şık bir kapanış oldu. 2010-2011 sezonuna ait kreasyonlarsa moda severler tarafından büyük ilgi gördü.

102 INDHIRA-EDA TAȘPINAR

İLKER İNANOĞLU, ÖZGE ULUSOY

TÜLİN ȘAHİN

DERİN SARIYER, BELİZ KÖPRÜLÜ


103


MAG ayurveda

HİPERTANSİYON

Dr. M.Ender Saraç

endersarac@magdergi.com.tr www.endersarac.com

A

(YüksekTansiyon) ve Doğal Yollarla KORUNMA e TEDAVİSİ

rtık hasta olmayı bekleyip sonra pahalı ve eziyetli tedavilerden yarar ummak yerine zamanında önlem alarak yüksek tansiyon ve damar hastalıklarından korunma veya en azından uygulanan ilaç tedavisine destek olma çok daha akıllıca kabul ediliyor. Özellikle Türk toplumu olarak yüksek tansiyona yol açabilecek yaşam biçimini uyguluyor olduk. Kimse sağlıkla ilgili geleceğini düşünmüyor ve sadece o anki zevkini düşünüyor. Bu mini dizimizi lütfen dikkatli okuyun. Bugün olmasa bile ilerde bazı bilgilere ve tariflere gereksiniminiz olabilir. Nasılsa tansiyon ilaçları ile tansiyonumu düşürürüm demeyin, sağlıklı ve normal kan basınçlı olduğunuz ve ilaca gereksiniminizin olmadığı süre ne kadar uzun olursa sizin için o kadar iyidir. Ayrıca uygulanan yüksek tansiyon tedavisini de tamamlayıcı tıp yöntemleriyle desteklemek pek çok hastamda olumlu sonuç vermiştir. Burada vereceğim bilgiler yüksek tansiyonun tek başına tedavisi olmayıp, yardımcı olabilen veya yüksek tansiyon hastası olma riskini azaltmaya yardımcı olan yöntemleri içermektedir. TANSİYON NASIL ÖLÇÜLMELİ? Kan basıncınız yani tansiyonunuz size atar damarlarlarınızdaki kan akışını durdurmak için ne kadar basınç gerektiğini söyler. Kalp atışına göre iki tür kan basıncı vardır. Birincisi, “sistolik basınç” yani kalbin atma sırasında elde edilen. İkincisi ise “diastolik basınç” yani kalbin atımlar arasında kasılmadığı zaman elde edilen basınçtır. Kan basıncını ölçmek için tansiyon aletinin şişecek kısmı dirsek hizasının biraz üstü olacak kadar ön kola yerleştirilir, stetoskop da dirseğin iç kısmına arada hava kalmayacak ama çok bastırmayacak şekilde yerleştirilir. Alet hiç nabız atışı duyulmadıktan 30 mm civa basıncı daha yukarısına kadar şişirilir ve saniyede 2-3 mm civa düşecek kadar, yavaşça havası bırakılır. Sistolik kan basıncı nabız atışının tekrar duyulmaya başladığı zamanki değer olup yine yavaşça hava bırakmaya devam edilir. Artık nabız atım se-

104

sinin duyulmamaya başladığı değer de diastolik kan basıncıdır. Ölçülen değerde örneğin 120/80 mm civa basıncı olarak tanımlanır. ÖLÇÜMDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ? 1- Ölçümden yaklaşık bir saat kadar öncesinden yemek yeme, sigara içme veya egzersiz yapmayı kesmelisiniz. 2- Genelde gün içersinde aynı zamanlarda tansiyonunuzu ölçtürün. Öfkeli, kızgın veya aşırı sinirli olmamaya çalışın. 3- Rahat bir şekilde oturun, aşırı gürültülü ortamlarda ölçüm yaptırmayın. 4- Kolunuz kalp hizasında olsun. 5- Ölçüm sırasında hareket etmeyin. 6- Genelde ölçümleri aynı koldan yaptırın. YÜKSEK TANSİYONA KARŞI YARDIMCI BİTKİSEL ÇAY TARİFİ 6-7 yaprak melisa, yarım tatlı kaşığı rezene tohumu, 2-3 adet papatya, 2-3 adet saplarıyla beraber maydanoz, bir tutam biberiye; 1 bardak su içinde 1 dakika kadar kaynatılır ve 2-3 dakika demlenir. Tercihen şekersiz veya az şeker ilavesi ile ve 1 dilim ince limon katarak günde 2-3 fincan içilebilir. (yaklaşık bir bardak su içindir ve tercihan her sefer yeni karışım hazırlanmalıdır.) “SARIMSAK” YÜKSEK TANSİYONUN BÜYÜK YARDIMCISI Çoğu kişi sarımsağı kokusundan dolayı yemez, haksız da değiller ama özellikle yüksek tansiyonda gerçekten de tansiyonun düşmesine önemli bir yardımcı da sarımsaktır. Kokusunu azaltmak ama yararını da almak için önemli bir ipucu: Eğer sarımsakları zarlarını soyup 1 bardak sütte haşlarsanız ve sonrasında parçalamadan hap gibi bütün olarak yutarsanız hem şifasını almış olur hem de rahatsız edici kokusu azaltmış olursunuz. TANSİYON DEĞERLERİ: • Normotansif 60 – 90 diastolik mm hg • Hafif şiddetli hipertansiyon: 90 – 104 • Orta şiddetli hipertansiyon: 105 – 120 • Şiddetli (malign) hipertansiyon: 120 ve üstü diastolik

PRANAYAMA (NEFES YOGASI ) Eski Uzakdoğu kökenli bir nefes tekniğidir ve düzenli uygulandığında kan basıncı değerlerini 1 ila 2 puan düşmesine yardımcı olur. Pek çok yüksek tansiyon sahibi hastamda diğer doğal önlemlerin yanı sıra bu nefes tekniğini de öğretip, uygulamalarını sağlayarak olumlu sonuç aldım. Nasıl uygulanır? Bir koltuğa veya rahat bir sandalyeye oturun. Gözlerinizi kapayın ve tüm bedeninizi önce esneyip gerinerek sonra da dikkatinizi vererek gevşetmeye çalışın. Ortamda çok gürültü ve aşırı ışık olmamasına dikkat edin. Ağızdan nefes alıp vermek kesinlikle sağlıksız ve ciddi bir patolojidir. Mutlaka düzeltilmelidir. Pranayama, düzenli yapıldığı takdirde birçok nefes tıkanıklığı zamanla geçer ve uykudaki solunum da daha dengeli bir hale gelir. Pranayama, sakin ve gürültüsüz bir ortamda gözler kapalı, gevşemiş bir şekilde yapılmalıdır. Asla nefes zorla verilmemeli, sayılar üzerinde durulmamalı sadece rahat bir şekilde nefes alınıp verilmelidir. Dik oturarak ve başparmağı sağ burun deliğine gelecek şekilde yapılır. Burunda hafif bir tıkanıklık varsa hızlı hızlı deliklerden nefes verilir ve temizlenir. Daima nefes verilerek başlanır, sonra aynı burun deliği tarafından alınır, tam aldıktan sonra o burun deliği kapatılır. İçerideki hava ters burun deliğinden dışarıya verilir. Az önce bir taraftan aldığımız hava, diğer burun deliğinden verilir. Sonra verilen burun deliğinden alınır, o delik kapanır diğerinden verilir, bu şekilde yaklaşık 5 dakika kadar sabah-akşam Pranayama uygulanır, tok karnına yapılmaz. Diğer birçok tekniklerde nefes egzersizleri nefes almakla başlar, Pranayama’daysa vermekle başladığı için teknik olarak ayrıdırlar. Normal nefes alıp vermeye göre biraz daha yavaş ve sessiz olmalıdır. Bizim Pranayama yaptığımızı görenler bir zorlama sesi duymamalıdırlar. Bu süre içerisinde solunum ritimleri değişebilir, bu Pranayama’nın etkili olduğunu gösteren iyi bir işarettir.


105


106


107


MAG dekorasyon

HAYVANLARIN

VAHŞİ DÜNYASINI Dilay KARGIN

dilaykargin@magdergi.com.tr

BANYOLARINIZA

Ç

ok uzun zamandır hayvanlar alemi, farklı sektörlerdeki birçok tasarımcının ilham perisi olmuştur. Bugüne kadar gelmiş geçmiş birçok moda akımında, sürekli güncellenen trend dünyasında ve mimarlığın en eski tarihinde herhangi bir çamur evde bile hayvanlar aleminin izlerini görmek mümkün. Sürekli kendini tekrar eden desenleri, renk tonlarındaki inanılmaz uyum ve dokuları, tasarımcıların esin kaynağı olmaya devam

ediyor ve hiç ummadığımız yerlerde karşımıza çıkıyorlar; bazen sevimli, uysal… Bazen vahşi, yırtıcı hayvanlar… Çantalar, ayakkabılar, kıyafetler, koltuklar, perdeler, duvar kâğıtları… Uzayıp gidiyor bu liste. Ormanlardan çıkıp hayatımızın her alanına koşturan hayvanlar son olarak

108

TAŞIMAYA

NE DERSİNİZ? banyolarımıza girdi. Seramiklerden mozaiklere, lavabolardan klozetlere, duş teknelerinden mobilyalara ve hatta kapı kollarına kadar banyolarınızın her metrekaresinde vahşi bir hayvanın varlığını hissediyorsunuz. Ünlü İtalyan markaları bu akımın öncülerinden. Duvarlarda ve yerlerde Bizassa leopar desenli mozaik tasarımlarıyla dikkat çekiyor. Seramik denince ilk akla gelen isimlerden olan Settecento “Animalier” ismini verdiği koleksiyonuyla banyolarınızın misafiri oluyor. Vitrifiye konusunda ise Ceramica Cielo farklı renk seçeneklerindeki krokodil tasarımlarıyla yerini kimselere kaptıracak gibi gözükmüyor. Tüm bunların yanı sıra banyo mobilyalarınızda da aynı etkiyi görmek istiyorsanız Gruppo Atma markasının “Junco Bathroom” koleksiyonuna bir göz atın… Banyolarınızı klasik görünümünden çıkarıp daha marjinal daha dinamik bir havaya bürünmesi için bu vahşi dünyayı

evlerinize konuk edebilirsiz… Hırçın bir leopar, uysal bir zebra ya da yırtıcı bir timsah… Hangisinin size eşlik etmesini istersiniz?

SİZİN İÇİN SEÇTİĞİM AYIN ÜRÜNÜ Hayvanların dünyasına bu kadar dalmıșken Philppe Starck tasarımı bu sandalyeyi unutmak olmazdı. Starck’ın ünlü “Mademoiselle” tasarımı, Dolce&Gabanna imzalı kumașla birleșmiș.


109


MAG röportaj

Politika ile Mizahı Kusursuzca Birleştiren Karikatürist

SALİH MEMECAN Yirmi yıldır Türkiye’nin önde gelen gazetelerinden birinin ön ve arka sayfalarında her gün çizdiği karikatürlerle milyonlara ulaşan ve politikayı mizahi bir dille ele alan, aynı zamanda birbirinden şirin “Sizinkiler” tiplemeleri ile ünlü karikatürist Salih Memecan ile MAG’a özel bir röportaj.

R

öportajımıza sizi biraz daha yakından tanıyarak bașlayalım… Nerede okudunuz? Nerelerde çalıștınız? Karadenizliyim. Babam Ordulu. Annem Giresunlu. Ben Giresun’da doğdum. Küçüklüğümden beri, kendimi bildim bileli karikatür çiziyorum. İnsan bu işe küçüklükten başlar. Sonra babam İş Bankası’nda müfettişti dolayısıyla Ankara’da, İstanbul’da, Ordu’da okula gittim. Lisede AFS bursunu kazandım ve bir seneliğine Amerika’ya gittim, orada okudum. Sonra geldim Orta Doğu Mimarlık Fakültesi’ne girdim. Çalışkan bir öğrenciydim ve birincilikle bitirdim. Master yaptım Orta Doğu’da, ardından Fulbright bursuyla Amerika’ya doktora yapmaya gittim. Mimarlıkta doktora yaptım. Ama bu arada da üniversite birinci sınıftan itibaren yani 1971’den itibaren, 39 sene olmuş demek ki profesyonel olarak karikatür çiziyorum gazetelere, dergilere. Ankara Barış Gazetesi’nde başladım. Sonra Amerika’daki gazetelere yolladım. Amerika’da gazete-

Mimarlıkta öğretim üyesi olacağım yerde Nokta Dergisi’nde karikatürist olarak işe başladım.

110

lerde sürekli çıkıyordu. Orada doktora yaparken yani 1977 – 1983 arası. Doktorayı bitirdikten sonra Türkiye’ye döndüm ve mimarlıkta öğretim üyesi olacağım yerde Nokta Dergisi’nde karikatürist olarak işe başladım. Sonra art direktörlük yaptım. Nokta Dergisi’nin kapaklarını yaptım. Oradan

Sabah Gazetesi’ne geçtim. Geçiş o geçiş… Sabah Gazetesi’ne geçișiniz nasıl gerçeklești? Nokta Dergisi’nde beş sene çalışmıştım. Sıkıldım artık de-


SalihMemecan

ihya oluyorlar sonunda. Türkiye’de ise bir gazete veya dergiyle anlaşıyorsun. Oranın elemanı oluyorsun bir tek onlara çiziyorsun. dim. Kendim masaüstü yayıncılık şirketi kurdum. Ve ayrıldım. Ayrıldığımın ertesi günü Sabah Gazetesi patronu gel bizim gazeteye karikatür çiz dedi. Her imkan açık sana dedi. Maaşına kendin karar ver dedi… Dinç Bilgin son derece destekleyici teklifle geldi. Maaşıma yine ben karar vermedim onlar karar verdi ama olsun… Söylemesi bile yeterliydi.

Genç karikatüristleri dikkatle izlemek ve geride kalmamak lazım.

Amerika’da karikatüristlere bakıș açısı ile Türkiye arasında bir fark var mı? Türkiye’de daha çok memnun oluyorsun. Burada çocuklar tanıyor, büyükler tanıyor, bütün Türkiye tanıyor. Türkiye’nin neresine gidersen git. Amerika’da öyle değil. Mesela Baltimore’da çiziyorsan bir tek Baltimorlular tarafından tanınıyorsun. O da büyük bir ihtimalle suratını tanımıyorlardır. Türkiye’de ise resmen ünlü oluyorsun. Amerika’da daha zor ünlü olmak ama ünlü olduğun zaman da tam ünlü oluyorsun.

Amerika’daki karikatür deneyimlerinizle buradaki karikatür deneyimleriniz arasında nasıl farklılıklar vardı? Amerika’daki karikatür deneyimi çok farklı çünkü Amerika’daki medya yapısı çok farklı. Amerika’da binlerce gazete var. Her şehrin ayrı gazetesi var. Dolaysıyla sen bir çok şehrin gazetesine aynı karikatürü yollayabiliyorsun. Halbuki burada bütün gazeteler ulusal. Bir tek Sabah’a çiziyorsan bir tek Sabah’a çıkıyorsun. Ama orada ben bir ara Washington Post’ta çıkıyordum bunun elli kilometre ötesinde Baltimore’da çıkıyordum. Denver Post’ta, Seattle’da, Los Angeles’ta çıkıyordum. Amerika’nın bir sürü şehrinin gazetesinde çıkıyordu karikatürlerim. Pazar çok büyük dolayısıyla Amerika’da karikatürist olmak çok cazip oluyor. Mesela bir karikatür çiziyorsun iki bin gazete yayınlanıyor çizdiğiniz şey ve

111


MAG röportaj Beğendiğiniz karikatüristler var mı? Türkiye’de beğendiğim karikatüristler var. Genç karikatüristler arasında beğendiklerim var. Çok akıllı şeyler çiziyorlar, esprili, komik şeyler çiziyorlar. Onun için onları dikkatle izlemek ve geride kalmamak lazım. Türkiye’de birçok karikatür dergisi var. Amerika’da ve yurt dıșındaki karikatür dergileri ile karșılaștırdığımızda ne gibi bir sonuç ortaya çıkıyor? Türkiye ile Amerika bu konuda iki farklı ülke. Onlarda en önemlisi “MAB” Dergisi vardır ama o farklı bir tarz. Bizdeki ise daha genç kuşaklara hitap eden ve hatta gençlerin çalıştığı, çizdiği dergilerdir. Ama bizdekilerin de rolü çok büyüktür. Bir sürü çocuk karikatürist oldu o sayede. Karikatür sanatçılarına gereken önem veriliyor mu Türkiye’de? Valla bana ve benim bildiğim bir sürü karikatüriste gereken önem veriliyor. Bunun sebebi de halkımız karikatüre itibar ediyor ve okuyor olması. Dolayısıyla gazeteler birinci sayfadan yayınlıyorlar. Bu çok önemli bir şey. Ben yirmi yıldır Sabah Gazetesi’nin birinci sayfasından fikrimi belirtiyorum. Böyle bir fırsatı bana vermiş olmaları, karikatüre önem verdiklerini gösterir. Genç karikatüristlere tavsiyeleriniz nelerdir? Genç karikatüristlere söyleyeceğim şey; işlerini çok ciddiye almaları. Çok ciddi bir iş çünkü bu. Abartmıyorum her gün milyonlarca insana bir şey söylüyorsun, bir şey anlatıyorsun. Karikatür yazıdan daha çok akılda kalıyor. Dolayısıyla yaptığı iş çok önemli. Gördüğü itibar da çok önemli oluyor.Karikatürist olmak için de çok çalışmak lazım. Bir

112

buluyorsun. Hiç çıktığı olmadı.

boş

Çizmeseydim dediğim bir karikatürünüz oldu mu? Çizmeseydim dediğim olmadı da, “Hay Allah keşke daha iyi çizseydim.” dediğim olmuştur ama o da çok değil.

kere çizebiliyor olmak lazım bunun için de çok çizmek lazım. Esprili olmak lazım bunun için de farklı bakabilmek, olaylara farklı bakma alışkanlığını edinmek lazım. Bir de bilgili olmak lazım. Karikatüre başlarken masaya ödevini yapıp oturman lazım. Türkiye’de ne oluyor, dünyada ne oluyor, eskiden ne olmuştu? Hepsini bilmek lazım…

Ben yirmi yıldır Sabah Gazetesi’nin birinci sayfasından fikrimi belirtiyorum. Bu da karikatüre verilen önemi gösterir. Karikatürlerinizi günlük çizerken üzerine çok düșünüyor musunuz yoksa anlık gelișmeler oluyor mu? Anlık gelişmeler olmuyor. İlham falan gelmiyor. Üzerine oturup düşünmen lazım. Ama hep şeyi soruyorlar; “Ya aklına o gün konu gelmezse?”diye ama öyle olmuyor. Aklına muhakkak konu geliyor ve bir şey

“Sizinkiler” karakterleri nasıl oluștu? Yıllardır, yirmi yıldır siyasi karikatür çiziyordum. Sonra fark ettim ki çocuklarım ilgilenmiyor benim yaptığım işle. Düşünsenize karikatüristsin ve çocukların ilgilenmiyor. Bu işte bir yanlışlık var dedim. Bunun üzerine çocukların da ilgileneceği, aile ile ilgili bir şeyler çizmeye karar verdim. Ne çizebilirim diye bayağı düşündüm taşındım. Başkalarının kitaplarındaki ön sözleri falan okudum. Hani onlar nasıl başlamışlar gibisinden… Sonra bunlarla geldim: Limon, Zeytin, Çıtçıt ve Babişko. Eșiniz de milletvekili, siz de siyasi karikatürler çiziyorsunuz… Evdeki sosyal yașam da siyaset üzerine mi? Valla siyaset üzerine olabilirdi de... Pek göremiyoruz birbirimizi... Onun hayatı çok koşturmaca. Biraz Ankara’da, biraz Strasbourg’ta, biraz sağda solda... Parti için, iş için koşuşturup duruyor. Seçmenleri için… Ben ise imza günleri, şunlar bunlar… Öyle hayat geçiyor. MAG Okurları için söylemek istediğiniz bir șeyler var mı? Okumaya devam etsinler… Şahane bir dergi olmuş. Gerçekten çok ilgi ile okunuyor. Belli ki çok önemli insanlar da okuyorlar. Onun için iyi ki de bu röportajı yaptık… Teșekkür ederiz. Röportaj: Ersin AL


113


MAG konser Konseri izlemeye gelenler kadar, orkestrada çalan müzisyenler de gece boyunca Cem Yılmaz’ın espri oklarına hedef oldular. Hatta zaman zaman müzisyenler gülmekten çalamadılar...

Dördüncü Şef Cem Yılmaz

114

HAKAN-ARZU SABANCI

BETİNA HAKKO

Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın dört yıldır sürdürdüğü “Konuk Şef” projesinin son konuğu ünlü komedyen Cem Yılmaz oldu.

ERDEM-CANDAN KRAMER


115


MAG konser

AYȘE BEYAZIT

CANAN GÖKNİL, AHMET KOCABIYIK

NESLİȘAH AKSOY, HÜLYA KOÇYİĞİT

Daha önce Bülent Eczacıbaşı, Rahmi M.Koç ve Ahmet Kocabıyık’ın konuk şef olarak yönettiği konserler, iş ve cemiyet hayatının önemli isimlerinden yoğun ilgi görürken geceden elde edilen gelir de müzik eğitimi için yurt dışına gidecek öğrencilerin eğitimi için kullanılıyor.

116

FATOȘ SOHTORİK, YONCA EBUZİYA

SÖNMEZ KÖKSAL-FİLİZ AKIN

SİTARE-MURAT AKDİLEK


117


İTALYAN ve FRANSIZ MUTFAĞININ YENİ ADRESİ "CHEVALIER" Kaliteden ödün vermeyen CHEVALIER CAFE RESTORAN sevdiklerinizle özel,mutlu ve keyifli zaman geçirmek istediğinizde şık,ferah, sakin, sıcak ve samimi ortamıyla; zengin mutfağıyla tüm misafirlerine ev sahipliği yapmak üzere sizleri beklemektedir.

118


BU BİR İLANDIR

Keyifli müzikler eşliğinde, kendinizi özel hissedeceğiniz bu mekan lezzetli yemeklerinin yanı sıra sizleri stres ve sıkıntıdan uzaklaştıracak, kendinizi huzurlu hissedebileceğiniz, eşsiz bir mekan olma ayrıcalığıyla sizleri bu ortamda görmekten mutluluk duyacaktır. Kaliteli ve uzman servis anlayışıyla sizleri ve sizin için özel olan dostlarınızı sizin adınıza en iyi şekilde misafir edeceğini bir prensip olarak benimseyen Chevalier için önemli olduğunuzu fark edeceksiniz. İster evinize ister işyerinize bu lezzetleri ve kaliteyi taşımak istediğinizde restoranımız bir telefon kadar size yakın olacaktır. Toplantı ve organizasyonlarınızda da kullanabileceğiniz bu mekan bahçesiyle, kolonsuz iç

mekanı, hoş dekorasyonu ve gürültüden uzak ortamı ile ayrıcalıklı olduğunu hissetmek isteyen Ankaralılar için güzel bir fırsat konumundadır. Özel davetleriniz için aradığınız her şey… Her Salı tango gecesi, Her Çarşamba dans ve şarap gecesi, Her Cuma Latin gecesi, Her Cumartesi “Gruppaladin” ile canlı müzik keyfi Chevalier’de...

Telefon Rezervasyon 0.312 468 41 30 - 31 Arjantin Cd. Attar Sk. Kent Sitesi No:3/A G.O.P / Çankaya www.chevaliercafe.com

119


MAG festival

CAZIN KARTALLARI

Festivalde Dünyaca Ünlü Sanatçılar Sahne Aldı

Her yıl farklı bir tema ile sevenleriyle buluşan Ankara Caz Festivali’nin onüçüncü yıl teması “Caz ve Piyano” oldu.

120

ASLI-LEVENT ÖZAYGEN

EMEL KORKUT, ERHAN YAZGAN

SUZAN-ORHAN HALLİK


121


MAG festival

NEȘE GÜVEN, BURCU DEMİRTÜRK

FİGEN ÇARMIKLI

SERRA ATAMAN, İPEK ULAȘ

Bilkent Konser Salonu ve Bilkent Otel’de gerçekleştirilen konserlere Ankaralılar yoğun ilgi gösterdi. Festival’de Fahir Atakoğlu, Kerem Görsev gibi dünyaca ünlü piyanistler ve caz sanatçıları sahne aldı. Festivalde ayrıca müzik eğitiminin önemini vurgulayan atölye çalışmaları ve gece performansları da yer aldı.

122

ȘENİZ ÖZMERT, NEVİN GÜMÜȘ

LUIS PALMA

UĞUR OKSAY, BAȘAK TOLGA


123


“Yorucu egzersiz ler yaparak kalbimi yormuyo rum. Pila tesle dogru n efes alıy orum, tenis pe rforman sım giderek yükseliyo r...” Aylin SA YE R Milli Tak / Senior Tenis ım Oyun cusu

nge “ Güç, esneklik ve de ha da sle ate kazandım. Pil ..” m. lıyı lık sag fit, daha Zeynep BORA Is Kadını

a Life “Simdi cildim daha parlak, “ Grenad metleriyle iz h lı pürüzsüz ve canlı... ayrıcalık oldu. im z e m il Gre nada Life’a çok sey ç e vazg ir hayatım b i n ye borçluyum...” ık Art var...” U BILGIN Aylin ER

Berna SARIOGL Is Kadını

isti, m deg ı t a y yla ha ndi. “Yoga um yenile ada h u r Gren ürler k k e s ..” Te Life. AG RAB n KA Volka Adamı Is

TAZE BİR NEFESLE HAYATA YENİDEN BAŞLAMAK İÇİN GRENADA LİFE...

Bu sayımızda; “Ruhsal Enerjinizi Kazanmak İçin Budist Tapınaklarına gitmenize gerek yok, yaşam gücünüzü ve enerjinizi hissetmenizi sağlayacak uygulamalarımızla biz çok yakınınızdayız…” vizyonuyla Ankara’nın gözde semtlerinden Ümitköy’de hizmet sunan Grenada LIFE Personal Training and Beauty Stüdyoları’na konuk olduk.

Oldukça geniş ve seçkin bir üye portföyüyle çalışan Grenada Life’ta, klasik spor salonlarının karmaşasından ve ciddiyetinden uzak, üyelerinin kendilerini evlerindeki kadar rahat ve huzurlu hissettikleri sıcak bir ortam yaratılmış. Ankara’da bir ilk olma niteliği taşıyan “Butik Spor Merkezi Konsepti”ne imza atan Grenada Life kurucuları Koray Yağmur ve Kezban Yılmaz’la bulunduğumuz mekânın konforuna ve kalitesine uygun olarak son derece enerjik bir sohbet gerçekleştirdik. Koray Yağmur genç bir girişimci… Kurucu ortağı olduğu Grenada Life’ın Ankara Ümitköy stüdyolarında; duruş bozukluğu, sakatlık ve kilo problemlerinin çözümünde aktif rol oynuyor. Öncelikle sohbetimize sizleri tanımakla başlayalım isterseniz… Koray Yağmur: On yıldır sporcu ve spor eğitmenliği yapıyorum, bunun yanı sıra Gazi Üniversitesi İ.İ.B.F. İktisat mezunuyum. Spor her zaman hayatımın vazgeçilmez bir parçası oldu; sadece kendi açımdan

124

değil çevremdeki insanları da spor yapmaları konusunda özel programlarla yönlendirmeye çalıştım. İktisat mezunu olmamın ise, hayalini kurduğum “kişiye özel spor stüdyosu” projesini hayata geçirmemde çok katkısı oldu.

eğitimlerle birleştirerek kişiye özel pilates, kinesis, cardio ve fitness programları oluşturdum. Sonunda kendi ekolümü yaratmayı ve onu geliştirmeyi başardım.

Hayatımın bir döneminde Türkiye’nin önde gelen otellerinin profesyonel animasyon ekiplerinde yer aldım, ayrıca büyük spor komplekslerinde ve spor kulüplerinde de farklı pozisyonlarda görevler üstlendim. İşte bu süreçte pilates, fitness, kinesis, yoga, step ve aerobik hocalarını dikkatlice izledim; onlarla birlikte kapsamlı çalışmalar yaptım, sonunda kendime özgü teknikler ve motivasyon stilleri geliştirmeyi başardım.

Öğrenme sürecim hala devam ediyor, bilgiyi aramaktan hiç vazgeçmedim. Yalnızca kendi eğitimimde değil, ekibimin eğitiminde de aktif rol oynamaya çalışıyorum. AFFA (Aerobics and Fitness Association of America), IFBB (The International Federation of Fitness & Bodybuilding) ve PIA (Pilates Academy International) gibi alanında kendini ispatlamış birçok seçkin kuruluşun eğitmenlik seminerlerine katılarak yenilikleri takip ediyor, böylece kendi tekniklerimi yaratıyorum.

Daha sonra gerek yurt içinde gerekse yurt dışında dünya çapında ün kazanmış Mike Mitchelle, Danielle Gonzales, Gerda, Danille Pellechia, Jo Sassii ve Valentina Visconti gibi pek çok eğitmenle çalışma fırsatı buldum. Bu süreçte; motivasyon gücümü, tüm bu

Amerika’da aldığım “Functional Anatomy for Movement & Injuries” ve “Special Conditions (özel sakatlıklar) eğitimlerinin bir sonucu olarak; özellikle bel, boyun, diz, skolyoz, kemik erimesi gibi rahatsızlıkları olan üyelerimize özel programlar hazırlıyor, üyele-


hayatlarının değişeceğine inandırmanız gerekiyor. Daha sonra, vücutlarındaki enerjiyi doğru kullanmaları için de sürekli motivasyonu sağlamak şart… Biz burada üyelerimize “taze bir nefesle, yeni bir hayata başlayın” diyoruz. Onlara yepyeni ve sağlıklı bir hayat vaat ediyoruz. Bu büyük bir sorumluluk…

rimizi de bu konularda sürekli bilinçlendiriyorum. Sonuç olarak; Geliştirdiğim kişiye özel programlar sayesinde özellikle yoğun stres altında çalışan iş adamları ve iş kadınlarının hayatları için sporu vazgeçilmez kılıyorum. Peki, Kezban Yılmaz kimdir? O da genç bir girişimci, bilinçli ve donanımlı bir uzman estetiysen öyle değil mi? Kezban Yılmaz: 15 yıla yakın bir süredir uzman estetiysen olarak İstanbul ve Ankara’da seçkin ve geniş bir üye portföyüyle çalışıyorum. Bu mesleğe Nişantaşı lCC ile başladım. Çalışma hayatımla eş zamanlı olarak; Paris’te Farmakolog Jean Daniel Mondin’den aldığım phytocosmetic eğitimlerinin ve İspanya Casmara’da aldığım eğitimlerin kariyerime büyük katkı sağladığına inanıyorum. Bir süredir ben de eğitmen olarak seminerler düzenliyorum. Grenada Life’ın kurucu ortaklığının yanı sıra, cilt ve vücut bakımları alanında kişiye özel hizmetlerin programlanması ve tedaviye yönelik bakımların uygulanmasından sorumluyum. Koray Bey’le yollarınız nasıl kesişti?

BU BİR İLANDIR

Kezban Yılmaz: Koray’la, 2007 yılından beri ortak çalışmalar içindeydik. Birbirimizden güç alarak hayallerimizi gerçekleştirme sürecine geçtik. Ankara’da gördüğümüz ilgi bizi de şaşırttı. Ama hedeflerimizi daha da büyüttük. Şu anki durumdan son derece memnunuz… Koray Yağmur: Her şey çok yolunda gidiyor ancak hayallerin sonu yok... Kişisel training sistemimizi dünyaya tanıtabilmek en büyük hayalimiz… “Hayal et ve gerçekleştir” hayatımda büyük yer tutan özel bir felsefedir. İmkânsız kavramını kabul etmiyor, var gücümüzle çalışıyoruz. Stüdyonun konforu ve sıcaklığı onu tüm diğer spor merkezlerinden ayırıyor, peki Grenada Life programlarını diğer tüm spor programlarından farklı kılan nedir? Koray Yağmur: Hazırladığım programların bu alanda uygulanan diğer programlarla kıyaslandığında en önemli farkı; fizyoterapi kökenli eğitmenlerden alınan ölçüm sonuçları doğrultusunda; kuvvet, dayanıklılık, esneklik ve postür düzenlemesine yönelik fitness, cardio, yoga ve pilates programlarının kişiye özel olarak bir araya getirilmesi… Özellikle bel, boyun, diz problemleri olan üyelerimiz için; klinik pilates egitimi almış eğitmenlerimiz tarafından verilen kişiye özel Rehabilitif Pilates Dersleri; çocuk üyelerimiz için kids pilates, kids yoga, kids jimnastik dersleri; tenisçiler – golfçüler ve kayakçılar için özel pilates ve personal training programlarımız ve tüm bu derslerin kişiye özel versiyonlarının yanı sıra; kinesis, yoga ve vücut bakımı gibi oldukça geniş kapsamlı bir hizmet yelpazemiz bulunuyor. Tüm bu programlar farklı eğitmenler kontrolünde özenle hazırlanarak profesyonel bir ekip çalışması ile anlam ve bütünlük kazanıyor. Biz bir hayalle yola çıktık ancak

Ben şimdiye dek; kaslarının gücüne ve esnekliğine inanan insanların, iş hayatında ve sosyal yaşamlarında aldıkları kararlarda daha etkili ve güvenli olduklarını gözlemledim. Yaptığı işin niteliği ya da türü ne olursa olsun; gerek zihinsel gerekse bedensel aktivitelerde yoğun çalışan insanların, spor yapmaya başladıktan sonra yaşadıkları değişime sizin de tanık olabilmenizi isterim. Bu gerçekten mucizevî bir şey…

sunduğumuz hizmetlerin kalitesine gerçekten güveniyoruz. Tecrübelerimize güvenerek bu alanda fazlasıyla iddialı olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Ekibimle yaptığım haftalık toplantılarda üyelerin gelişimiyle ilgili bilgi alıyor, onları yakından takip ediyorum. 6 – 8 haftalık programlar sonunda testler tekrar uygulanıyor, verimlilik değerlendirmesi yapılıyor. Anlayacağınız, üyelerimiz için belirlediğimiz hedeflere ulaşana dek bizden kaçış yok… Kezban Yılmaz: Koray yalnızca cardio, fitness veya pilatesin; kişisel gelişim noktasında maksimum fayda sağlayacağına inanmıyor. Tüm bu programların kişinin ihtiyaçları doğrultusunda harmanlanarak bir bütünlük içerisinde planlanması ve uygulanması gerekiyor ki maksimum başarı sağlanabilsin. Ben de zorlaşan yaşam koşulları, çevresel faktörler, serbest radikaller, kozmetik preparatların yanlış kullanımı sonucunda cilt ve vücutta oluşan sorunları gidermek için kapsamlı programlar planlıyor, uyguluyorum. Bunun yanı sıra özellikle büyük tıp merkezlerinde kullanılan, hatta medyada Madonna’nın genç ve dinç kalmak için uyguladığı yöntem olarak bilinen Acustic Wave Therapy AWT (Akustik Dalga Terapisi)’ni Ankara’da uygulayan sayılı işletmelerden biriyiz. Etkili sonuçları sayesinde dünyada hızla yükselen bir trend haline gelen; selülit, bölgesel zayıflama ve cilt sıkılaşma tedavisinde zirveye yerleşen bu yöntemi sporla kombinlemeyi başardığınızda inanılmaz sonuçlar alabiliyorsunuz. En önemli avantajı vücuda hiçbir olumsuz etkisi yok. Sporun, güzelliğin ve estetiğin başarılı bir şekilde harmanlandığı, size özel pek çok hizmeti eviniz rahatlığında alabileceğiniz başka bir yer var mı? Haklısınız bu konseptte bir yer Ankara’da yok… Sporun insan hayatı ve fizyolojisi üzerindeki mucizevi etkilerine tanık olmak nasıl bir duygu? Emek veriyorsunuz ve emeğinizin karşılığını somut olarak görebiliyorsunuz… Koray Yağmur: İnsanların spora ilgi duymalarını sağlamak için çok savaş verdim. Öncelikle onları

Kezban Yılmaz: Uyguladığımız programların içinde yaş gruplarına ve kişinin yaşam alışkanlıklarına göre değişiklik gösteren anti – aging, firming, lifting, akne ve scar tedavileri, kimyasal peeling, anti – selülit gibi sorunlara yönelik çözümlerin yanı sıra bu problemlerin yinelenmesini önleyici, koruyucu bakımlar da bulunuyor. Kısacası üyelerimize yalnızca “yeni bir hayat” değil; daha güzel ve sağlıklı bir vücut da sunuyoruz. Önümüzdeki süreçte ne gibi hedefleriniz bulunuyor? Koray Yağmur: Kısa dönem hedeflerimiz arasında Ankara’da ikinci bir şube; İstanbul’da ise iki yeni şube açma düşüncemiz bulunuyor. Hizmet kalitemizi yitirmeden yolumuza devam etmeyi hedefliyoruz. Grenada Life; yoğun iş temposu içerisinde spora ve kişisel bakımlarına zaman ayıramayan üyelerimize özel programlar planladığımız ve uyguladığımız seçkin bir spor stüdyosu… Bu niteliğini koşullar ne olursa olsun koruyacağız. Burası; rahat, huzurlu, konforlu, güven dolu bir ortamda; profesyonel eğitm enlerden birebir program alabilme imkanı bulabileceğiniz özel bir spor stüdyosu… Ayrıca; sporu eğlenceli hale getiren, gücünüzü ve enerjinizi verimli bir şekilde kullanmanızı ve hayata yeniden daha zinde ve sağlıkla bağlanmanızı sağlayan özgün bir mekân… Bu kaliteyi alternatif lokasyonlarda da sürdürmek öncelikli hedeflerimizden biri… Bu kaliteyi herkes tanısın, ayrıcalıklarımızdan yararlanan üye sayısı giderek artsın istiyoruz. Kezban Yılmaz: Eko Sağlıklı Yaşam Şirketi olarak; klasik spor salonu anlayışından uzak ve modern nitelikte butik spor stüdyoları konseptimizi daha da yaygınlaştırmak en büyük hedefimiz... Koray’ın daha önce Kıbrıs’ta bir, Antalya’da iki büyük otel için “spor merkezi ve aktiviteleri” konusunda yaptığı kurumsal danışmanlıklar bulunuyor. Bu tecrübelerin ışığında, Grenada Life Stüdyoları’nı özellikle yüksek kalitede hizmet sunan seçkin otel zincirlerinde uygulamayı ve işletmeyi de hedefliyoruz. “Grenada Life kaliteli bir yaşamdır, sporda ve güzellikte yeni bir standarttır… “ Ümit Mahallesi 1. Cadde No:22 Ümitköy/Ankara Tel:0(312) 236 40 620 - 0(312) 236 40 72 info@grenada-life.com www.grenada-life.com

125


MAG davet

ABDULLAH DEĞER

ASLI BAL, GÜRCAN AKIN, GÖZDE HASÇELİK

EBRU YILDIRIM

ANGİAD’ TA DEVİR TESLİM

Ankara Genç İşadamları Derneği 10.Dönem başkanlığına seçilen Abdullah Değer ve yeni yönetimi tarafından düzenlenen devir teslim törenine Angiad ve Tügiad üyesi birçok işadamı katıldı. Yeni dönem projelerinin sunulduğu, birlik ve beraberlik mesajlarının verildiği akşam yemeği sonrası üyeler geç saatlere kadar eğlendiler.

126ZEYNEP KÖKSAL

BARIȘ KURTAȘ

SİBEL,ZEYNEP DEDEOĞLU

ASLI-SERHAN YILDIZ


127


MAG davet

BARIȘ AYDIN

REMZİYE DURMAZ, BURCU ÇATALTEPE, ARZU BEYAZIT

Ayrıca renkli görüntülerin yaşandığı gecede eski ve yeni yönetim kurulu üyelerine katkılarından dolayı teşekkür plaketi verildi.

BAHAR GÜR

128

EZGİ ERMİȘ

ASUDE ÖZTÜRK CAMADAN, MURAT CAMADAN

MELDA ALTINOK


129


MAG röportaj

Ata Sporunun Zorlu Rakibi ATA ZORLU Yıllar önce babasının teşviği ile başladığı biniciliğe başarılarıyla adını yazdırmış bir isim. Yeteneğin, disiplinin ve mütevazılığın getirdiği başarı öyküsü; Ankara’da yeni hayat…

T

ürkiye binicilik camiasının bilinen yüzü olarak kendinizi MAG okuyucularına tanıtır mısınız? 1961 İstanbul doğumluyum. Babamın teşvikiyle 1968 senesinde binicilik sporu ile tanıştım ve ilk yarışmama 1973 yılında katıldım. 2005 yılında geçirdiğim bel fıtığı operasyonu sonrasında aktif spor hayatımı sonlandırdım. 1978-2005 yılları arası aralıksız milli takımda yarıştım. İngiltere, Hollanda ve Almanya’da binicilik eğitimleri aldım.

130

Atlara karșı ilginiz, sonrasında bu spora bașlama hikayeniz nasıl geliști? Babam Türk Silahlı Kuvvetleri binicilik ekibinde, birçok uluslar arası yarışmaya katılmış bir sporcuydu. Doğduğum günden beri

Binicilik iki ayrı canlının beraber bir ekip oluşturduğu tek spor. bu sporun içinde olmam ve de Allah vergisi olan yeteneğim bir araya gelince, ilgim ve atlara olan sevgim hayat tarzına dönüştü zaman içinde. Şu anki yaşamımdan çok zevk alıyorum ve babama beni bu spora başlattı-

ğı için hep minnettar oldum. Bugüne kadar hiçbir işi bu kadar keyifli yapmadım, yapamadım. Binicilikte yurt içi ve yurt dıșı bașarılarınız nelerdir? 1978- 2005 yılları arası milli takımda yarıştım. On beş kez gençler ve büyükler kategorilerinde Türkiye Şampiyonu oldum. Altı kere Atatürk Kupası’nı kazanarak hala Türkiye’de bu unvanı en çok elinde tutan biniciyim. Daha beni geçen olmadı. Türkiye’nin klasikleşmiş Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Genelkurmay Başkanlığı yarışlarında birden çok


birinciliklere sahibim. Dünya Kupası ayaklarından olan CSIO İstanbul Horse Show Grand Prix’sini kazandım. Balkan ferdi ve takım şampiyonluklarım da var. Ayrıca Almanya, Hollanda ve İngiltere’de yarışmalara katılıp, birçok uluslar arası yarışma kazandım. Spor hayatım boyunca bine yakın müsabakadan galibiyetle ayrıldığımı düşünüyorum. Yıllarını bu spora veren bir usta binici olarak ata binmenin size kattığı artılar nelerdir? Binicilik öncelikle iki ayrı canlının beraber bir ekip oluşturduğu tek spor. Dolayısıyla hayvan sevginiz üst düzeyde olmalı. Benim birçok atım oldu. Hepsini de çok iyi hatırlarım ve çok güzel anılarım vardır. Bu spor insana özgüven, disiplin, sabır, iletişim, doğru ve çabuk düşünmeyi öğretir. Zira atıyla bu unsurları uygulayabilen sporcu üst seviyede başarılı olabilir ve inanılmaz bir tatmin yaşar. Biniciliğin benim özel ve sosyal hayatıma olumlu etkilerini inkar etmemse mümkün değil.

En büyük handikapımız Batı Avrupa’ya olan uzaklığımız ve gümrüklerde Avrupa Birliği üyesi olmamamızdan kaynaklanan problemler. Hollandalı bir binici uluslar arası bir müsabakaya katılmaya üç veya dört gün önceden karar verebilirken, Türk bir binici en az bir buçuk ay öncesinden hazırlıklara başlamak zorunda kalıyor. Türkiye’de çok yetenekli gençler olmasına rağmen senede ancak iki ya da üç uluslar arası yarışmaya katılabiliyorlar. Böylece kendilerini kanıtlamak çok zorlaşıyor. Umarım bu zorluklar ortadan kalkar da Türk binicileri kendilerini Avrupa’daki yarışlarda kanıtlama fırsatı bulurlar.

Binicinin atının psikolojisini, sağlığını ve çalışma temposunu çok iyi bilmesi gerekir.

Hobinizi mesleğinize dönüștürmeyi bașardığınız bu yolda hiç “keșke”leriniz oldu mu? Hayatım boyunca geçmişte yaşadığım hiçbir şeyden pişman değilim. Ama bu spora başladığım zamanki imkanlarla bugünkü imkanları karşılaştırdığımda bugünkü gençleri kıskanmıyor değilim. O günlerin şartlarında kendimi çok başarılı buluyorum doğrusu. Geçmişe ait hiçbir “keşke” takıntım yok, olmadı da. İstanbul’un kalabalık manejlerinden sonra șimdi Ankara’nın düzenindesiniz, hayat nasıl gidiyor? Aslında son on senedir çok fazla bir sosyal hayatım yok; arkadaşlarım ve sevdiklerimle gezmelerim dışında. Atların olduğu her yer benim için aynı. Aileme duyduğum özlem de sık sık İstanbul’a gidebildiğim için problem yaratmıyor. Ankara’da hayat güzel. Biraz da bize bünyesinde bulunduğunuz Capital Country Club’tan bahseder misiniz? 1993 yılında, uluslar arası binicilik standartlarına uygun, iki açık, iki kapalı maneje ve 130 at box’a sahip, doğayla iç içe olarak kurulmuş, muhteşem bir kulüp burası. Aileniz ve dostlarla zevkli vakit geçirip, şehir hayatında bir nefes alabileceğiniz nezih bir ortam. Yüzme havuzu, tenis kortları, restoranları da olan bu kulüpte anaokulu seviyesinden başlayarak her yaştaki sporcuya hizmet veriliyor. Ben ayrıca Pazar günleri düzenlenen bruchlara bayılıyorum. Türkiye ve yurt dıșındaki imkanları karșılaștırdığınızda, Türk binicilerin ilerlemelerini zorlayan koșullar nelerdir?

Bu sporda bașarıyı getiren iyi at mı, iyi binici mi yoksa uyumdan doğan bașarı mı? Binicilik birbirinden farklı ve konuşarak iletişim kurma imkanının olmadığı bir ekip sporudur. Dolayısıyla binicinin atının psikolojisini, sağlığını ve çalışma temposunu çok iyi bilmesi gerekir. Ayrıca atın bu spora uygun bir fiziğe ve karaktere sahip olması da gerekir; sonuçta yetenekli binicinin çok iyi bir ata ve bu ekibin de çok iyi bir uyuma ihtiyacı vardır. Ata Zorlu mu atı, at mı Ata Zorlu’yu daha önce bırakır? Ata Zorlu’nun atı bırakması mümkün değil. Nefes aldığım sürece bu sporun içinde olacağım. Atlar da beni bırakmazlar. Buna müsaade etmem. Röportaj: Özge İÇKALE

131


MAG sergi

DÜNYACA ÜNLÜ RESSAMLAR TÜRKİYE’DE

ALEV-YAMAN TÖRÜNER

ASLI-ALTUĞ BAȘAR

Dünyaca ünlü ressamların eserleri Portakal Sanat ve Kültür Evi’nin gerçekleştirdiği sergiyle Türk sanatseverlerle buluştu. Sergide Claude Monet, Pablo Picasso, Salvadar Dali, Pierre Bonnard, Eugene Boudin, Auguste Rodin gibi dünyaca ünlü yirmisekiz ressamın, otuzaltı adet eseri sergilendi.

132

SANEM KARDIÇALI, MAYA PORTAKAL

SUZAN SABANCI

GÜLER-NAİM ARNAS


133


MAG sergi

MERAL YAZICI, MERİH TURAN

NAİM-ÖZLEM GENÇOĞLU

İstanbul iş ve cemiyet hayatının tanınmış simalarının yoğun ilgi gösterdiği sergide, tablolar yetmişbin euro ile dörtbuçuk milyon euro arasında ki fiyat aralığı ile alıcılarını bekliyor.

HEVES EKİNCİ

134

YAĞMUR ÜNAL

BENNU GEREDE, CEM BÜYÜKHANLI


135


MAG davet

AYTEN BERENT

AYTÜL GÖKÇE, CANAN CANKER ÖZERGİN

“HATIRALARIN DANSI” ÖZDEN TOKER

136

Vehbi Koç ve Ankara Araştırmaları Merkezi, Ankara Palas Oteli’nde “Hatıraların Dansı” ismi ile gerçekleştirdiği sergiye Ankara cemiyet hayatının tanınmış simaları yoğun ilgi gösterdi. Bu özel davette Cumhuriyet döneminden günümüze kadar gelmiş özel eşyalar sergilendi.

LALE, ELİF ÖZDER

ASLI ALTINEL

CUMAȘ, ALİMA OKEYEVA


BU BİR İLANDIR

KARUM'DA TERAS KEYFİ Şimdi sizi Ankara’nın karanlık yüzünü olanca şiddeti ile gösterdiği şu günlerde kimi zaman tek başınıza oturup kahvenizi yudumlarken “anları” düşüneceğiz ya da dostlarınızla sohbete dalabileceğiniz bir mekana götürmek istiyoruz. Çam ağaçlarını izlerken sıcacık kahvenizi yudumlayabileceğiniz; caz, blues ve klasik müziğin keyfine varabileceğiniz sakin ve ferah bir mekan. Karum Alışveriş Merkezi’nin ön kapısından girdikten sonra sol koridordan C asansörüne binin ve üçüncü katın düğmesine basın ya da binanın ana girişinin sağ tarafında yer alan merdivenleri sonuna kadar çıkın. Cam kapıdan içeri girin. Hoş geldiniz; çam ağaçlarının seyirliğindeki fesleğen ve sardunya kokuları-

na bürünmüş çok ferah bir gizli bahçe Teras Cafe. Kadın emeğine ve kadın yaratıcılığına gönül veren bu mekan, Karaburunlu kadınların emeklerini de yüzlerce kilometre öteden bu kente taşımış. Sabah gazetelerinizi okurken, muhteşem bir kahvaltı tabağında Karaburunlu kadınların elinden çıkan ve başka hiçbir yerde bulamayacağınız domates, turunç, mandalina, enginar, portakal nergis reçellerini Teras Cafe’de tadabilirsiniz. Öğle yemeğinde ise ister çorba ve sebze yemeklerini tercih edin ister mönü de yer alan diğer çeşit çeşit alternatifleri, keyifli bir yemek yiyeceğinizden hiç kuşkunuz olmasın. Biz de hepsi ev yapımı, “cevizli erişte” ve “közde patlıcanlı tavuk”u mutlaka denemenizi önerelim.

“Cevizli-tahinli kurabiye”yi de unutmayalım. Ankara’da sıcak şarap yapan ya da layıkıyla yapan ve sunan bir mekan bulmak bir hayli zor. Avrupa’nın birçok kentinde “sıcak şarap” denemiş kişiler olarak, Teras Cafe’nin sıcak şarabını denedik ve tam not aldı bizden. Prag’da Kafka’nın mahallesinde içtiğimiz ve “tadı hala damağımızda” dediğimiz sıcak şarabın, tabiri caizse pabucunu dama attırdı Teras’ın sıcak şarabı. Teras Cafe’de sadece sıcak şarap değil, her türlü alkollü içecek ve kokteyllerini de tercih edebilirsiniz. Karum İş Merkezi C Asansörü Kat No: 370 Tel: 0312 426 75 70 - 71


MAG davet

BAHADIR YÜKSEKȘEN,ALEV KOÇER

MERVE GÜRES

BARIȘCAN KULA,TUĞBA YÜKSEKȘEN

SUNSHINE PARTİ Başarılı solist ve orkestra sanatçılarından oluşan ünlü orkestra Sunshine Band, Swissotel Grand Efes’te özel Sunshine Parti düzenledi. İzmirlilerin yoğun ilgi gösterdiği geceye iş ve cemiyet hayatının önde gelen isimleri

138

BÜLENT-MEHTAP BAȘER

ÇİĞDEM-VURAL UZUN

NİLGÜN-BAYDO BAYKAL


MUHİTTİN YILDIZ, ECE GÜLER

NURMİSAL GÖKAHMETOĞLU

NALAN-FİKRET ERKAN

katıldı. “Combo”, “Bigband”, “Senfonik” orkestra olarak üç ayrı formatta performans sunabilme özelliğine sahip olan orkestranın performansına geceye katılan konuklar doyasıya dans ederek eşlik etti. Bu eşsiz müzik dinletisinde dünyaca ünlü sanatçıların müziklerini de seslendiren orkestranın performansı büyük beğeni kazandı.

MUSTAFA–AYDAN GÜRES

SERDAR-ȘULE SAMUR

SERHAN-BURCU TAYLAN

139


MAG özel

BAHAR PRENSESİ

Adile Sultan Sarayı’nın bahar prensesi, tüm güzelliği ve zerafeti ile Begüm Kütük oldu. Sorularımıza samimi yanıtlar verirken, sımsıcak gülümsemesi yüzünden eksik olmadı...

Fotoğraflar: Aykut ECEVİT Styling: Seda ÇAVUŞOĞLU

SAÇ: MEHMET TATLI KUAFÖR / MUSTAFA SERTDAL ÜRÜNLER: SENSCIENCE LIQUID LUXURY MAKYAJ: MEHMET TATLI KUAFÖR / NURTEN TATLI BAL MEKAN İÇİN ADİLE SULTAN SARAYI’NA TEŞEKKÜR EDERİZ.

140


141


MAG özel

Elbise BCBG Max Azria Yüzük ve Gerdanlık Roberto Bravo

142


B

olarak ısınmamış olsa da ilkbaharı

2001 yılında Best Model ile tanıdık sizi. Yarışma sonrası beklentileriniz karşılığını buldu mu?

yaşıyoruz artık… Biz de MAG Ekibi

Bu yarışma düzenlendiğinde ben yirmi yaşındaydım ve çok

olarak bu ay için kapağımıza taşıya-

spor giyinen, erkeksi bir genç kızdım. Annem Best Model

cak bir güzel arıyorduk. Aslında he-

yarışmasının düzenlendiğini öğrenince kızım biraz makyaj,

pimizin aklına gelen; baharı, baharın

yürüyüş, dans ve moda öğrenir diye düşünüp gizlice başvur-

enerjisini, güneşini, sevincini ve mut-

muş. Binlerce kişi arasından ilk otuza seçildiğimde kendimi

luluğunu anımsatan biri var, Begüm

yarışma kampında buldum. Açıkçası benim için değişik bir

ahar ayları geldi… Havalar henüz tam

Kütük… Yükselen başarı grafiği ile

dikkatleri üzerine çeken Begüm Kütük’le gerçekleştirdiğimiz moda çekiminin her karesinde baharın renkleri vardı… Birbirinden şık tasarımlarla objektiflere poz veren fotoğrafların her karesinde Begüm Kütük’ün muhteşem enerjisi var… Bu muhteşem enerjiden doğan, kişilik ve güzelliğe Adile Sultan Sarayı’nın eşsiz manzarasından daha uygun bir mekan, ünlü tasarımcıların cıvıl cıvıl tasarımlarından daha uygun kıyafetler olamazdı...

gün fiziği ile göz kamaştırıyor Begüm Kütük. Miss Turkey ile hayatımıza girmiş olsa da şu aralar sinema ve dizi projeleri ile gündemde ve sanırız artık mankenlik yapmayı da düşünmüyor. İlk sete gittiğinde kendini oraya ait hissetmiş, orda olmaktan son derece memnun kalmış… İzleyiciler de onu ekranlarda ve aynı zamanda beyaz perdede görmekten memnun…

A.G.A, Melek dizilerinde başrol oynadınız. Ardından Kurtlar Vadisi, Hayat Güzeldir ve şimdi de Canım Ailem. Oyunculuk mankenliği göre daha ağır bastı diyebilir miyiz? Modellik çok özel bir meslek olsa da hiçbir zaman modellik yapmayı düşünmedim. Çocukluğumdan beri oyunculuk yapmak hayalimdi. Tesadüfen katıldığım Best Model yarışması

İzmirli kızların haklı namını bir kez daha kanıtlarcasına, uzun sarı saçları, mavi gözleri, düz-

tecrübe oldu.

da beni hayalime yakınlaştırdı. Çünkü altı ay sonra Melek di-

“ Kendimi ilk sete

çıktığımda o kadar iyi hissettim ki, oyunculuktan başka bir şey yapamayacağımı anladım.”

Son zamanların ilgi ile izlenen filmi Romantik Komedi’de başarılı bir performans sergileyen Begüm Kütük önümüzdeki dönemde beyaz perdede yine izleyici ile buluşmaya hazırlanıyor. Her

zisinin başrolünde oynuyordum. Kendimi ilk sete çıktığımda o kadar iyi hissettim ki, oyunculuktan başka bir şey yapamayacağımı anladım.

Sinemada da yer aldınız. “Romantik Komedi” filmi nasıl bir deneyim oldu sizin için? Romantik Komedi filmi; metropollerde yaşayan kadın ve erkek ilişkileri hakkında çok eğlenceli ve samimi bir anlatım diline sahip. Aşkın, dostluğun, arkadaşlığın ve insanların içinde bulunduğu şehir yaşamının, hayattaki yerini vurguluyor. Çekimler sırasında fazlasıyla eğlendik, filmimizin

bu kadar başarılı olmasının sebebi setteki neşemizin, eğlenmemizin tamamıyla perdeye yansıması olduğunu düşünüyo-

şeyi burada yazmak olmaz… Begüm Kütük’e dair her şeyi,

rum. Dönüp geriye baktığımda hayat boyu keyifle hatırlaya-

işini, sevgilisini, İzmir’i, hayatına dair merak ettiklerinizi

cağım bir proje oldu diyebilirim.

röportajımızda bulabilirsiniz… MAG Ekibi olarak içimize fazlasıyla sinen bir moda çekimi

Sırada nasıl projeler var? Geleceğinizi sinema ağırlıklı mı planlıyorsunuz?

yaptık. Bahar’ı biz müjdeledik sizlere… İşte bunun kanıtı;

Son günlerde heyecanla beklediğim şu sıralar yurt dışında

sıcacık kareler, sıcak ve keyifli bir röportaj… Zerafeti ve

post-production’ı yapılan senaryosunu Elif, Ertan, Banu

güzelliği ile isminin haklı temsilcisi, baharın prensesi Begüm

Alagöz’ün yazdığı Ertan Velimatti Alagöz’ün yönetmenliğini

Kütük...

yaptığı “Peşpeşe” isimli bağımsız sinema filmimiz var.

143


MAG 繹zel

Elbise BCBG Max Azria Ayakkab覺lar Arezzo / Oi Arte

144


“Romantik Komedi, dönüp geriye baktığımda hayat boyu keyifle hatırlayacağım bir proje oldu.”

Dokuz ayrı karakterin birbirinden bağımsız hayatlarının anlatıldığı film. Her sahnenin tek plan çekilmesi sebebiyle biraz farklı olacak gibi. Bu yıl üç sinema filminde rol aldım, bundan sonra da gelen sinema filmi tekliflerini değerlendirip gerçekten inandığım

bu nedenle İstanbul’da yaşamaktan memnunum. Bazı zamanlar trafik sıkıntısı da olmuyor değil ama insan bir süre sonra alışıyor. Ama en çok sabah kahvaltılarında yediğim meşhur boyozumuzu ve leziz kumruları özlüyorum.

İstanbul’da gitmekten en çok keyif aldığınız yerler neresi? İstanbul’un en çok neleri sizi cezp ediyor? İstanbul’un doğal ve tarihi güzellikleri saymakla bitmez. Benim içinse Bebek’te yürüyüş yapmak, Hisar’da kahvaltı etmek, Bağdat Caddesi’nin enerjisi, Taksim’in kozmopolitliği, Cihangir’de bir ca-

projelerde yer almak istiyorum.

fede oturup arkadaşlarla sohbetin keyfi, yazın Adalar’da bisikletle

İzmir’deki hayatınızdan sonra İstanbul’da yaşamak nasıl?

özelliğiyse yirmi dört saat yaşayan, dinamik bir şehir olması.

İzmir’in rahat yaşamından sonra İstanbul’da hayat, yoğun ve koşuşturma içinde geçiyor. İstanbul’un halen bir cazibe merkezi halinde olması bütün iş yoğunluğunun burada yaşanmasına neden oluyor ancak bunun dışında İstanbul’un doğal ve tarihi güzellikleri de saymakla bitmez tabi. Sonuçta ben deniz görerek büyüdüm ve ondan ayrılmak istemem, İzmirli birisi için deniz olmayan yerde yaşamak biraz sıkıcı olabilir diye düşünüyorum,

gezmek vazgeçemediklerim diyebilirim. İstanbul’un en sevdiğim

Set dışında neler yapıyorsunuz? Set dışında o kadar kısıtlı zamanımız oluyor ki bunu en şekilde değerlendirmeye çalışıyorum. Spora gitmeye özen gösteriyorum, hafta sonları sinemaya gidiyorum, festivalleri, konserleri, sergileri, tiyatro oyunlarını takip etmeye çalışıyorum. Aileme, sevdiğim dostlarıma en çok da sevgilime vakit ayırmaya çalışıyorum.

145


MAG özel

Modayı takip ediyor musunuz? Ne tarz giyinmeyi seviyorsunuz? Herkes kadar takip etmeye çalışıyorum tabi. Ama modayı ya da

Şu an evlilik hazırlık içerisinde olan bir gelin adayı olarak bir röportajınızda “Evlenip boşanmak istemiyorum.” Demişsiniz, evlilikten beklentileriniz nelerdir?

trendleri takip etmek, bütün kadınların birbirine benzemesi fikri be-

Evlilik kurumuna fazlasıyla saygı duyuyorum, bir kere evlenip

nim hoşuma gitmiyor. Kendimi içinde rahat hissettiğim yakıştırdı-

hayatımın sonuna kadar sevdiğim kişi ile mutlu bir hayat sürdürüp

ğım her şeyi giyebilirim. Gündelik hayatta skinny jean, tayt, üzerine uzun kazak ve Ugg bot asla vazgeçemediklerim. Geceyse tek parça elbiseler, topuklu ayakkabılar kendimi daha feminen hissettiriyor.

Ünlü karikatürist Erdil Yaşaroğlu ile berabersiniz. İki taraf da magazin basını tarafından tanınıyor olmasına rağmen neden sizleri ekranlarda veya gazetelerde pek sık göremiyoruz?

aile kurmak istiyorum. Erdil’i çok seviyorum ve hayalimi gerçekleştirebilmek için ilk adımı atıp, hayırlısıyla yaza evlenmeyi planlıyoruz.

Son olarak MAG Okurları için neler söylemek istersiniz? Çekim nasıl geçti, bizimle paylaşır mısınız? Adile Sultan Sarayı’nın büyüleyici manzarası eşliğinde yaptığı-

Hayatı basının önünde yaşamaya istekli bir çift değiliz. Üç yılı aşkın

mız çekim benim için çok keyifli geçti. Tüm ekibin samimiyeti ve

zamandır beraberiz, biz de herkes gibi sosyal yaşamımızı sürdürü-

sinerjisi birleşince ortaya güzel karelerin çıktığını umuyorum. MAG

yoruz ama basının olmadığı mekanlar öncelikli tercihimiz oluyor.

Okurları’nın her günlerinin neşeli geçmesini diliyorum.

“ Erdil’i çok

seviyorum ve hayalimi gerçekleştirebilmek için ilk adımı atıp, yaza evlenmeyi planlıyoruz.”

146


Elbise Fendi / BEYMEN Bileklik Roberto Bravo

147


MAG özel

Elbise BCBG Max Azria Yüzük Roberto Bravo Ayakkabılar Arezzo / Oi Arte

148


Elbise Yigal Azrouël / BEYMEN Ayakkabılar Arezzo / Oi Arte

Pembe Kolye Detaylı Gri Bluz Haute Hippie Gri Etek Donna Karan New York HARVEY NICHOLS

Buraya geldiğim zaman bu şehre bu kadar aşık olacağıma inanmazdım.

149


MAG parti

BEST ELFİDAN-ERTEKİN DİNÇAY

IVANA SERT

HEDİYELİ TANITIM

Kendine özgü tarzını her işinde ortaya çıkaran ünlü tasarımcı John Galliano’nun ilgi uyandıran, iddialı parfümü “Parfum Number One”ın tanıtımı renkli bir partiyle Londra Oteli’nde gerçekleştirildi.

AHU YAĞTUĞ

150

AYȘE ÇOLAKOĞLU- LİNDA KUYUMCUYAN

İDİL ÜNAN


MERAL-VURAL GÖKÇAYLI

ELA KOȘAR-LEYLA ATALIK

Tanıtıma sanat ve cemiyet dünyasından pek çok ünlü isim katıldı. Katılan davetlilere ise çiçek, bileklik, parfüm ve özel yapım aksesuarlar hediye edildi.

ZEYNEP KUNT

MEHMET-RÜKSAN ÜRGÜPLÜ

BUKET TAȘDELEN, CANAN İMER

151


MAG parti

OKAN-NURAY FENERCİOĞLU, SEVİL ÖZDİKMEN

ȘEBNEM IȘIK

Meyhanede Doğum Günü

IVANA SERT

152 SİNEM YILDIRIM

Cemiyet hayatının tanınmış isimlerinden Sibel İkiz yeni yaşını kutladı. Geçtiğimiz günlerde Akaretler’deki Kalamata isimli meyhanede gerçekleştirdiği şık bir doğum günü partisiyle yeni yaşına girdi. Cemiyet hayatının ünlü simalarını bir araya getiren doğum gününde oldukça eğlenceli dakikalar yaşandı. Ayrıca gecede Sibel İkiz’in yurtdışında bulunan kızı da partiye gelerek sürpriz yaptı.

NEVȘAH-AHMET TURAN

ARTE TAHİR

NİL BENTÜRK-BURAK UYGUNER


153


MAG a’dan z’ye tercihler ALDIĞI SON DVD Sherlock Holmes

ALDIĞI SON HEDİYE Marc Jacobs Çanta

AYAKKABI Prada

BENGÜ HUN 6 yıl Norveç’te yaşadıktan sonra, Türkiye’ye dönerek Işık Lisesi’nde eğitimine devam etmeye başladı, 1993’teki mezuniyetinin ardından Marmara Üniversitesi G.S.F Sinema – TV Bölümü’nü bitirdi. Ardından 5 yıl özel bir bankada Pazarlama Yönetmenliği yaptı. Aynı zamanda da Davranış Bilimleri’nde mastırını tamamladı. Babası Ediz Hun ile birlikte bir dizide başrol oynadı, sonrasında da oyunculuk deneyimleri oldu. Kendi mesleğine dönüş yaparak, 2 yıl Reklam Prodüksiyon şirketinde çalıştı. 2,5 yıldır Türkiye’nin önde gelen film yapım şirketlerinden birinde Reklam ve Pazarlama Direktörlüğü yapıyor. Şu anda ise online danışmanlık şirketini kurmanın hazırlığı içerisinde.

154

ARABA Yeşil Nissan Micra


BEĞENDİĞİ SANATÇILAR Gerard Butler, Javier Bardem

PARFÜM Gucci Rush 1

RESTAURANT Sunset, Zuma, Cafe de Paris, Mia Mensa

GECE MEKANLARI Ulus 29, Public, Wanna

SAAT Kullanmıyorum

SİNEMADA İZLEDİĞİ SON FİLM Romantik Komedi

GİYİMDE MARKA Miss Sixty, V2K, Cavalli

SPOR Spinning

TATİL Yunan Adaları, Çeşme, Bodrum

İÇKİ Rosé Şarap, Margarita

TELEFON Blackberry ÜYE OLDUĞU KULÜP TAYK (Türkiye Açıkdeniz Yarış Kulübü) VAZGEÇEMEDİKLERİ Ailem, Blackberry, arkadaşlarım ve kedilerim YEMEK Sushi

OKUDUĞU SON KİTAP Kazanan Yalnızdır - Paulo Coelho

ZEVKLERİ Yelken, Seyahat

155


MAG röportaj

ORİJİNAL YOGA SİSTEMİNİN ÜSTADI Dünyaca ünlü yoga üstadı Akif Manaf, Yoca Academy işbirliği ile Ankara’da yoga dersleri verdi. Yüzlerce kişinin katılımı ile gerçekleşen yoga seanslarından önce, Manaf ile yogaya dair bilgilendirici bir söyleşi yaptık.

O

rijinal yoga sistemi nedir? Niçin sadece yoga demek yerine bu ifadeyi kullanıyorsunuz? Orijinal yoga sistemi sekiz basamaklı kişisel gelişim sistemidir. Bütün bildiğimiz yaygın olan yoga türlerinden farklı olarak isimler takılıyor. Orijinal yoga sisteminden biri “prana” olduğu için “prana yoga” gerçek yoga oradan alınmış. İşin içinde Hinduizm ve Budizm gibi tarikatlar olduğu için misyonerlik faaliyetleri giriyor işin içine. Bu tarikatların klasik yoga adı altında düzenlediği seanslar Hinduizm’i ve Budizm’i yayma amaçlı oluyor. Bunun farkını göstermek için biz “orijinal yoga sistemi” demeyi tercih ediyoruz. Araştırmalarımızın sonucuna göre yoganın sağlığa çok yararlı, müthiş bir sağlık aracı olduğunu görüyoruz. Düzenli yoga yapan kişiler tüm rahatsızlıklarından kurtuluyor. Hatta kansere kadar insanları tedavi ediyor. Doktorlar da artık bunu biliyor ve bu nedenle tavsiye ediyorlar. Ancak yoga derslerini amatör kişilerin vermesi insanları sakatlıyor. Arıyorlar diyorlar ki; “Ben şurada yoga yaptım belimi sakatladım, dizimi sakatladım, depresyona girdim.” Aslında yoga depresyona çok iyi geliyor ama amatör kişiler olunca bu şekilde suiistimaller oluyor. Yoga, insanı her türlü fiziksel, zihinsel, duygusal, psikolojik, ruhsal yönde geliştirebilecek bir araçtır.

Herkes yoga yapabilir mi? Tabi. 0’dan 100’e kadar herkes için yoga diyoruz. Çünkü bebek annenin karnında yoga yapmaya başlıyor. Bunun için yoga derslerimiz var. Hamilelik döneminde yoga yapılması, hamileliğin rahat geçmesine ve daha kolay doğum yapılabilmesini olanaklı kılıyor. Hiç sezaryene ihtiyaç duymuyorlar örneğin. Doğumdan sonra anne ve bebek için yoga çalışmaları da var. Çocuklar için ve yetişkinler için sınıflar var. Başlangıç, orta ve ileri sonra yaşlılar için 60 yaş üstü yoga çalışmaları var. Neden hep bayanlar yapıyor? Bayan sporu gibi algılanıyor yoga? Bunun nedeni şudur; çünkü Türkiye’de böyle bir önyargı var. Yoga kadın işi gibi gözüküyor. Görüyoruz ki erkekler bu çekingenlik içinde. Ama bu sadece Türkiye’de böyle. Amerika’da verdiğim eğitimlerde bu oran yarı yarıya idi hatta bazı sınıflarda erkek sayısı daha fazlaydı. Türkiye’de böyle bir ön yargı oluşmuş. Fakat son zamanlarda Yoga Academy’nin çabalarıyla bayların sayısı artmaya başlıyor. Bayanların yogaya daha yatkın olması şöyle açıklanabilir: Yoganın sadece fiziksel değil, zihinsel, duygusal yönleri var. Bayanlar daha çok duygusaldırlar, erkeklerse daha çok “güç” ile ilgili şeylere ilgi duyarlar. Yoganın ruhsal bir temeli var o yüzden bayanlar daha yatkın oluyor.

Yoganın gençleșme ve bu vücudun fit görünmesine etkileri nelerdir? Yoga, spordan farklı olarak alet çalışmadan kasları çok uyumlu bir şekilde geliştiriyor. Yağları eritip, kasa dönüştürüyor, esneklik kazandırıyor. Yoga sayesinde vücut gençleşmeye başlar. Orijinal yoga sistemi aslında gerçek anti-aging yöntemi. Yoga, hormonları, bezleri canlandırıp çalıştırdığı için vücudu yeniliyor. Bayanlar kendi vücutlarına daha çok önem veriyor. O yüzden de onlar yogadan daha çok yararlanıyor ve gençleşmeye başlıyor. Yoga Academy’de görürsünüz; bütün bayanlar genç ama aslında yaşları ileri. Peki depresyon ve menopoz dönemindeki bayanlara yoganın ne gibi faydaları vardır? Şimdi büyük kentlerde stres etkeni ve yoğun çalışmalar var. Maalesef birçok kişinin morali bozuluyor ve depresyona giriyorlar, mutsuz hissediyorlar kendilerini. Bayanlar daha duygusal olduğu için daha çabuk depresif hale girerler. Yoga bunun için müthiş bir araç. Yoga Academy’de düzenli yoga yapan bayanlar, artı depresyona giren kişiler ilaçları bile bırakıyor. Kendisini canlı, mutlu hissetmeye başlıyor. Bayanlarla ilgili olan menopoz olgusunda ise yoga çok etkili bir araçtır. Yoga etkisiyle hormonlar daha aktif, daha canlı olunca menopoz süresi uzuyor. Yoga ile menopoz döneminde, bunalım ya da rahatsızlıklar yaşamıyorlar. Bu dönemi çok rahat ve sağlıklı şekilde geçiriyorlar. Son olarak MAG Okurları’na söylemek istediniz bir șey varsa onu alalım? Sayın MAG Okurları derslerimiz var. Yoga çok etkili bir araçtır. Hayat boyu sağlıklı, zinde, canlı, genç kalmak istiyorsanız Yoga Academy’e bekleriz.

156


157


MAG ilham perisi

İLKBAHAR GELİYOR

Elif SALLORENZO

elifsallorenzo@magdergi.com.tr

Baharla, hem gardırobunuzu hem de evinizi düzenleyin! Ev ve gardıroba çekidüzen vermek kolay iş değil… Ve işte benim sizlere tavsiyelerim…

GARDIROBUNUZ İÇİN ALTIN KURALLAR 1.Trendler ve modadan

çok, gardırobunuzu geliştirin!

On beş sene önce de leggings modası vardı şimdi de dört beş yıldır tekrar geri döndü…

Mesela, ben on seneden önce Emporio Armani’den tek omuzlu bordo şifon üst satın almıştım. Üstünde kocaman bir çiçek motifi de var… Yirmi sene önce Norma Kamali’nin strech, tek omuzlu, (hala bir kere bile giymedim…) mor uzun bir elbisesi var. Bu iki parça hala sanki dün alınmış gibi kullanışlı. Mesela bir ceket her zaman gardırobunuzun bir parçası olmalı. Bence özellikle koyu renk seçin… Kaşmir olabilir veya gabardin veya ikisi de! Bunlar hep kullanışlı olacaktır.

158

İyi bir palto veya bir kürk ceket hiçbir zaman kullanımını yitirmez. Klasik, abartılı çizgileri olmadıkça veya bir Burberry yağmurluk hiçbir zaman güncelliğini yitirmez. Siyah klasik, iyi kumaş ve dikişi olan uzun ve kısa bir gece kıyafeti, bir ömür boyu kullanışlı olacaktır.


2.Aksesuar

çok 3.Taklit ürünlere para ama çok önemli! harcamayın! Her zaman kaliteli aksesuar seçin. Ayakkabı ve çantalarda hep kalite ön planda olmalı. Sahte deri veya kötü dikilmiş, kötü malzeme ve el işçiliğinin kötü yapıldığı ayakkabı hemen sırıtır. Eğer hesaplı olmak istiyorsanız, paranızı iyi bir çantaya saklayın. Beş tane kötü çanta alacağınıza, outletlere gidin veya sample sale bekleyin. Takı için de az ama güzel parçalar seçin. Biju ve aile yadigarlarını dikkatli bir şekilde beraber takabilirsiniz. Her zaman gardırobunuzda ince, orta ve kalın kemer bulunmalı. Bunlar hep gerekiyor. Belki tek satın almak gereken aksesuar gözlük. Ama anneannenizden kalma 50-60’lı yılların gözlükleri elinize geçerse, bunlar paha biçilmez hazine!

1. Evinizde mum ve

çiçek eksik olmasın!

İlkbahar deyince aklıma nergis ve diğer soğan (bulb) çiçekler geliyor. Sümbüller ise eve, hoş koku ve tazelik getiriyor. Eğer sonbaharda bahçenize lale ektiyseniz şimdi açmaya hazırlanıyorlardır.

Ne yapıp edin, hiçbir zaman taklit ürünlere para harcamayın. Taklit ürünler hem özenti hem de zevksiz. Ya gerçeğini alın ya da kendine has ama imitasyon olmayan parçalar seçin.

İstanbul: Swiss Otel’deki “Amrita Spa”, Türkiye’deki tercihiniz olabilir. Londra: The Sanctuary Spa, Londra’da gidebileceğiniz en iyi adreslerden. New York: Yeni açılan Setai Club, bahar yüz temizliği için hoş olabilir.

4.Dünyanın

en ünlü şehirlerinde spa keyfini yaşayın! Ve gelelim güzelliğe… İlkbahara doğru güzel bir spa seçin ve yüzünüz için kendinize vakit ayırın. İşte birkaç öneri: Floransa: Floransa için size iki yer önereceğim. Birincisi, Zelal Elbistan adında bir Türk’e ait olan; Soul Space. İkincisi, Floransa Four Seasons Hotel’de bulunan spa.

Banyoya havlu ısıtıcı koydum. Böylece elde yıkadığınız ve kurutma makinesine giremeyen eşyaları çok az zamanda kurutabiliyorsunuz.

3.Obje seçimine dikkat! Vakitten kazanmak için bulaşık makinesine giren tabak, çanak, çatal, bıçak seçin. Pastel ilkbahar renkleri bazı yeni alacağınız objeler için düşünün. Evinize taze renk katın!

2. Yeriniz sınırlı ise pratik olmak şart!

Eğer yeriniz sınırlı ise çift fonksiyonlu parçalar seçin. Evinizi toplu ve temiz gösterir. Mesela Venedik’teki evde, salon için seçtiğimiz puf, hem masa hem oturma alanı oluşturabiliyor. Ayrıca her yatağın altında “storage space” mevcut. Siz ekstra bir şilte bile saklayabilirsiniz.

Bu püf noktalar gerçekten fark ediyor! Gelecek aya görüşmek üzere!

159


MAG uludağ

ALİ ENGİN-ENGİN YEȘİL

PELİN-ESRA-SELİN ÖZTÜRK

SÜREYYA YALÇIN, TUGAY GÖKKAYA

KIŞIN KEYFİ ULUDAĞ

Okulların tatile girmesinin ardından, İstanbul cemiyet hayatının tanınmış simaları çocukları ve arkadaşlarıyla birlikte gözde kayak merkezi Uludağ’a akın ettiler. Uludağ’a akın eden ünlüler gün boyu kayarak karın keyfini gece ise düzenlenen partilerle eğlencenin tadını çıkardırlar.

160

GÜLAY KAMAZ

CAN BAYRAKTAR, GÜLȘAH ALKOÇLAR

CEM-ALİ-AYȘE-HASAN ERDEM


161


MAG parti

ZEYNEP BARUTÇU

BERİL ÇAVUȘOĞLU

ASLI ALTINEL

QUICK CHINA’DA KUTLAMA Ankara cemiyetinin genç kuşak temsilcilerinden Buket Poyraz, yeni yaşını Quick China’da gerçekleştirilen mini bir davetle kutladı. Dostlarının yalnız bırakmadığı bu özel günde Buket Hanım da konuklarıyla yakından ilgilendi.

BUKET POYRAZ

162

ZEYNEP BABACAN

ÖZLEM YETİȘEN

FULYA BARANSEL


BETTY GÜZELLİK’TEN BAHARA HAZIRLIK Bilimsel tıp, artık “selülit” kelimesini kozmetik dünyasının oyuncağı olmaktan çıkarıp, üzerinde araştırma gerektiren bir sağlık problemi olarak kabullenmesi yönünde çalışmalar yapmaktadır. Gelişen teknolojinin de kullanımı ile alternatif yöntemler artmakta ve etkinlik kazanmaktadır.

BU BİR İLANDIR

Betty Güzellik, bu bilimsel çalışmalar sonucunda geliştirilmiş iki farklı uygulama tekniği ile hizmet vermektedir. Selülit oluşumunun nedenlerinden yola çıkılarak ulaşılan AWT(Akustik Dalga Terapisi) ve LPG(Endermoloji Masajı) tekniklerinin bugüne kadar kullanılan yöntemlerden çok farklı ve etkili olduğu kanıtlanmıştır. AWT (Akustik Dalga Terapisi): Adından da anlaşıldığı üzere şok dalgalarının kullanımı ile uygulanan bu yöntemin amacı, etkin olmasının yanı sıra, yan etkisinin olmamasıdır. Akustik Dalga Terapisi (AWT) selülit karşıtı yenilikçi bir yaklaşımdır. Selülitin başlıca iki nedeni olan fibröz septa ve yağların alt dermis içinde oluşturduğu çıkıntılar üzerinde etki gösteren şok dalgaları kullanılmaktadır. AWT yöntemi ile üretilen şok dalgaları deriden ve yağlardan geçerek fibröz septa üzerinde etkide bulunmaktadır. Bu şok dalgası septayı kollajenden ayırarak deriyi serbest bırakmakta ve bu sayede daha düzgün bir yüzey sağlanmaktadır.

de azaltmaktadır. Selülite yol açan başlıca nedenlerin ikisi üzerinde de etkili olan AWT selülitli görünümün iyileştirilmesinde eşsiz bir terapidir.

AWT aynı zamanda dermisin kalınlaşmasına ve yağ tümseklerinin azalmasına da yardımcı olmaktadır. Dermisin kalınlaşması cilt içine doğru çıkıntı oluşturan yağ tabakalarını azalmasına yardımcı olmakta ve ayrıca selülitli görünümü

LPG(Endermoloji Masajı, Lipo Masaj): Betty Güzellik bünyesindeki uzmanlar kontrolünde gerçekleşen uygulama, şikayet bölgelerine göre farklı program seçenekleri ile uygulanmaktadır. Gereksinim duyulan bölgelerdeki kan ve lenfatik dolaşımı arttırmakta, Metabolik atıkların atılımını kolaylaştırmakta ve mevcut fibroz bantlarını serbest kılarak deriye esneklik kazandırmaktadır. LPG tekniği ile deriden kasa kadar tüm cilt altı dokuların şekillendirilmesi sağlanmaktadır. 8.Cad. No: 37/3 Ümitköy 0312 235 56 05 Reşat Nuri Sk. No: 67/A Yukarı Ayrancı 0312 441 08 95 www.bettyguzellik.com - www.bettyguzellik.net

163


MAG açılış

ELİF SEVİNÇ, DİDEM GÖKMEN, EBRU ARICAN

MERVE-CAN HELVACIOĞLU

AYLİN AKGÜN, LEVENT KOCATÜRK

ANKARA’NIN İTALYANI

İtalic, İtalyan mutfağı ve özel dekorasyonuyla konuklarını ağırlayamaya başladı. Şık bir açılış partisi ile hizmete giren mekan Ankara’nın iş ve cemiyet hayatının tanınmış simaları buluşturdu. Geceye özel olarak hazırlanan yiyecek ve sıcak şarap ikramları konuklara sunuldu.

Modern tasarımı ve keyifli müzikleriyle dikkat çeken İtalic, Ankara cemiyet hayatının genç kuşak temsilcileri tarafından yoğun ilgi gördü.

164

DENİZ TOPÇUOĞLU, ELİF ÇARMIKLI, BURCU ÜLKEALAN, ȘEBNEM BİLGİN

SANEM ERDEMLİGİL, YAĞMUR-YASEMİN DOĞAN


165


MAG röportaj

ÜNLÜ TASARIMCI İLE L.A. FASHION DISTRICT’ DEYİZ “Meghan Los Angeles” benim tartışmasız en çok sevdiğim giyim markası. Ama sadece benim mi? Angelina Jolie, Ashlee Simpson, Janice Dickinson, Shakira, Tara Reid, Mary-Kate Olsen, Paris Hilton ve daha birçok ünlü Meghan’ın tasarımlarına bayılıyor... Hip and Trendy L.A. görüntüsünü en iyi bir araya getirip, biz alışveriş severlere sunan markanın yaratıcısı Meghan Fabulous ile Los Angeles’ın Fashion District adı verilen bölgesindeki merkez atölyesinde buluştum. Zaten içeri girer girmez, renkler, kumaşlar, taşlar, iplikler, enerji, atmosfer ve tabi bir de sıra sıra dizili yeni kreasyonlar beni o kadar çok etkiledi ki, bir hafta şu atölyenin içinde yaşasam, hiç dışarı çıkmasam, kıyafetlerle doya doya zaman geçirsem diye içimden dilemedim değil...

Y 166

aratıcılığın en çok nereden besleniyor ve güç alıyor, bunu çok merak ediyorum çünkü uyumsuzluklar bile o denli uyum ve ahenk içinde bütün tasarımlarında... Dünya üzerindeki tüm

dinlerden, inanışlardan, felsefelerden ve fikirlerden ilham alıyorum. Çok ilginç, biraz açar mısın? Hemen atölyenin girişindeki bu köşeyi senin de gördüğün gibi dünyanın dört bir tarafında yer alan her türlü din, inanış ve felsefenin eserlerine ayırdım. Bizzat kendi seya-

hatlerimde olsun ya da bana hediye gelen şeyler olsun bu inanışların her çeşit eserini ve sembolünü burada biriktiriyorum ve de bunlardan, insanın doğasından, yaşamdan, pozitiflikten, çok çeşitlilikten, renklerden ve farklılıklardan esinlenerek bunları bir araya getiriyorum.


Zaten bu “farklılıkların uyumu” benim de modada ve hayatta da en çok benimsediğim temadır. Tabi ki kombinlemek, çeşitlilik, bize sunulan sınırsızlıklar… Bunlar o kadar değerli şeyler ki neden bunlardan faydalanmayayım. Tek düzelik insanlara göre bir şey değil bence.... Markayı yaratırken aklındaki ilk duygu ve düșüncelerin nelerdi? Ben F.I.T’den mezun olduktan sonra Calvin Klein, Bill Blass gibi modanın önemli isimleri ile beraber çalıştım. Daha sonra küçük yaşlardan beri hep içimde olan tasarım tutkumu tamamen özgür bırakmaya ve kendi kanatlarımla uçmaya kara verdim. Bir de baktım ki benim iç dünyam kadar renkli ve güzel bu markanın doğuşuna sebep olmuşum. Günlük hayatımda olduğum kadar, iş hayatım da oldukça pozitif ve insancıl bir yanım vardır. Bu da beni ve tasarımlarımı hep daha çok başarıya götürmüştür buna çok inanıyorum. Gün geçtikçe daha çok sevilen, beğenilen bir isim halini aldık ama bunu kendime borçlu olduğum kadar birlikte çalıştığım tüm ekibime de borçluyum tabi ki. Bu hepimizin enerjisi ve başarısıdır. Evet, oldukça bașarılı bir marka haline geldi Meghan ve de birçok ünlünün baș tercihi olmuș durumda... Tasarımlarımın tercih edildiğini görmek çok büyük bir guru kaynağı, özellikle de ünlülerin sınırsız tercih şansı olduğunu düşünürsek. Ama içindeki özgür ruhu dışarıya vurmak isteyen herkesin beni ve tasarımlarımı çok iyi anlayacağını ve çok da iyi taşıyacağını düşünüyorum. Tasarımlarına Amerika’nın en gözde mağazalarında rastlamak mümkün, değil mi? Neiman Marcus, Nordstrom gibi önemli “department store”larda ve de “Kitson” mağazalarında bulunuyor. Ayrıca dünyanın

her yerinden alıcılarımız bize web sitemiz aracılığı ile ulaşabiliyor. Ah evet, ben de Kitson’nın en yakın takipçilerinden olarak, sürekli koleksiyonlarınıza rastlıyorum. Meghan tasarımlarının benim için ayrıca çok özel bir tarafı daha var, hazır seninle birlikteyken bunu da paylașmak istiyorum. Mesela geçen sene bir davette çok șık kimono tarzı bir elbise giymiștim, bu elbisenin aynısı birkaç hafta önce Paris Hilton’un üzerinde görülmüștü. Çok hoș bir olay bence, yani ünlülerin takip ettiği trendlere siz de çok rahat ortak olabiliyorsunuz. Özelikle de Güney Pasifik’te hepimiz bir şekilde ünlüleri ve onların tercihlerini takip ediyoruz. Yani bütün dünyadan daha yoğun bir akım bu bizler için Los Angeles’ta... Evet! Aynen öyle... Tabi bu nedenle de onların zevklerini benimsemek ve de takip etmek, siz alıcılar için, onların zevkine hitap etmek de biz tasarımcılar için oldukça hoş bir durum oluşturuyor. Sonuçta burası Hollywood dünyası...

Kesinlikle katılıyorum. Ben bir kere Ellen Show’da Angelina Jolie’yi yine senin tasarımlarından birisini giyerken görmüștüm. Ayrıca bana hediye ettiğin bu üstümdeki ipek kimono da müthiș. Tekrar teșekkür ediyorum. Ah! Rica ederim. Çok güzel taşıyorsun. Artık seni de Meghan giyinen ünlüler arasına alabiliriz bence... (Gülerek) Çok teșekkür ederim, güzel iltifatların için... Peki, bir de yeni projelerin neler, onları öğrenelim. Aslında markam adına daha globalleşerek, tüm dünyaya şimdikinden daha da çok ulaşmak istiyorum. Başarılarımı ve pozitif ruhumu hiç kaybetmeden ilerlemek benim hayatımdaki en önemli amacım, tüm hayalim. İlk etapta da Avrupa ülkelerindeki pazarımızı biraz arttırmak amaçlı projelerimiz olacak. Son olarak da dergimizi soracağım sana,. Neler hissettirdi, gördüğünde? İnan bana ben de ne zaman soracağını bekliyordum çünkü gerçekten bayıldım. Bir kere kapak beni çok etkiledi. Tasarımlar, resimler, renkler ve de tüm hanımlar çok hoş! Seni en kısa zamanda Türkiye’ye bekliyoruz. Aslında görsellik adına da sana ilham verebilecek sayısız șeyler olduğunu düșünüyorum ülkemizde. Bu yeni dönem içinde en çok yapmak istediğim ziyaretlerden birisi Türkiye’ye. Umarım en kısa zamanda gerçekleşir. Şimdiden herkese sevgiler... Röportaj: Beril AKÇAY

167


MAG gala

Romantik Komedi’ye Renkli Gala

168

SEDEF AVCI, ENGİN ALTAN DÜZYATAN, BEGÜM KÜTÜK, GÜRGEN ÖZ, SİNEM KOBAL, CEMAL HÜNAL, BURCU KARA

Yönetmenliğini Hakan Ketche’nin yaptığı ve başrollerinde Sedef Avcı, Sinem Kobal, Burcu Kara, Cemal Hünal, Engin Altan Düzyatan ve Gürgen Öz gibi tanınmış oyuncuların oynadığı ‘Romantik Komedi’ adlı filmin galası İstinye Park’ta düzenlenen davetle gerçekleştirildi.

ALİ-GÜL-EZO SUNAL

ARZUM ONAN

ACUN ILICALI, SİNEM KOBAL


SELİN ORTAÇLI

HANDE SUBAȘI

Galaya İstanbul cemiyet ve iş hayatından tanınmış birçok isim katıldı. Oyuncuların da yer aldığı ve davetlilerin de yoğun ilgi gösterdiği gecede bayanların şıklıkları dikkat çekti. Renkli görüntülerin yaşandığı gecede gösterimin ardından film konukların beğenisini kazandı.

Filmin bayan oyuncuları galada giydikleri kıyafetler ile birbirleriyle adeta şıklık yarışı içindeydiler.

BEGÜM KÜTÜK

SEDEF AVCI, KIVANÇ KASABALI

BURCU KARA

169


MAG defile

CÜNEYT-MELİS TÜRKOĞLU

BORA AKSU, UĞURHAN AKDENİZ

ȘENOL-ZEYNEP ACAR

Türkiye’deki İlk Defile

“4. Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı”nın galası, iş ve cemiyet hayatının tanınmış simalarının katılımıyla gerçekleştirildi. İzmir Fuarcılık Hizmetleri Kültür ve Sanat İşleri Ticaret A.Ş (İZFAŞ) tarafından düzenlenen bir organizasyonla gerçekleştirilen gecede dünyaca ünlü tasarımcı Bora Aksu defilesi sunuldu. Büyük beğeni kazanan defilede ünlü mankenler de yer aldı.

170

ECE SÜKAN

SİREN ERTAN ÇARMIKLI

SELİM- YASEMİN YAȘAR


171


172


173


MAG parti

BEŞİNCİ YAŞA RENKLİ KUTLAMA MELİS, EMİR ULUSOY, BUKESU İÇKALE

MEHMET, ZEYNEP, NAZ BABACAN

OZAN,MEHMET, ÖZGE İÇKALE

Askeri Yargıtay Başkanı Ahmet Alkış’ın torunu Emir Ulusoy Gymboree’de düzenlenen doğum günü partisiyle beşinci yaşını kutladı. Çok sayıda davetlinin katıldığı partide de Emir arkadaşlarıyla eğlenceli zamanlar geçirdi.

14 Şubat Sevgililer gününde doğan “Aşk Çocuğu” Emir Ulusoy, güzel annesi Melis Ulusoyla poz verirken objektiflere yabancı olduğunu belli ediyordu. 174

MİNA, HANDE MALKOÇ

GÜLİN-AHMET ALKIȘ, EMİR ULUSOY


175


176


177


MODANIN YILDIZI HAFİZE AYIK İyi tasarımlar, farklı çizgiler, iyi teknik ve iyi dikiş yani bir modacıda olması gereken tüm bilgiler tek adreste, tek bir modacıda birleşiyor. Hafize Ayık alanında donanımlı, iddialı ve heyecanlı bir tasarımcı. Eğitim alanı “Haute couture” olan Hafize Ayık’la modaya dair keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. İnsanlar şık ve farklı giyinmek için modacıların kapısını çalıyor. Bir insan modacısını seçerken neye dikkat etmeli? Hafize Ayık: Günümüzde gerek cemiyet hayatından, gerekse çeşitli mesleklere mensup insanlar ekonomik durumlarından güç alarak ihtişamlı moda salonları açıyorlar ve hayatında iğne tutmamış olanlar kendilerini modacı olarak tanıtıyorlar. Hayatta her şey o kadar kolay elde ediliyor olsaydı, okul diye bir şey olmazdı.

178

İnsanlar üniversiteye meslek eğitimi almak için gidiyor ama ne hikmetse günümüzde modacı olmak için herhangi bir eğitim gerekmiyor. Bir kalem ve bir kağıdın varsa iki de çizik atıyorsan modacısın. Ayrıca her eğitim alan da modacı olamaz. Ülkemizde genellikle modacıyım diye tanıtılanların bir çizgisi yok. Oradan buradan gördükleri modellerin birkaç yerini değiştirerek bir tarz oluşturduklarını zannediyorlar. Ülkemizde modacı ünvanına layık birkaç kişi var onlara saygı duyuyorum. Onların dışındakilere

modacı dendiğinde kelime anlamını yitiriyor. Yaptıkları hatalı tasarımlar giyenlerin üstünde o kadar bariz şekilde belli oluyor ki, herkes rahatlıkla görebiliyor. Peki sizce bir kimseye modacı denilmesi için hangi özelliklere sahip olmalıdır? H.A: Modacı olmak için üç temel bilginizin olması şart. Birincisi;iyi tasarım yapmak farklı çizgi yakalayabilmek gerekir. İkincisi; çok iyi


teknik bilmek yani insan anatomisini iyi bilip kalıbı ona göre çalışmak gerekir. Üçüncüsü; çok iyi dikiş dikmek gerekir. Dikiş dikmek ayrı bir sanattır. Çok incelikleri olan ve yetenek gerektiren, çok sabır isteyen bir iştir. Kumaşı bir sanat eseri gibi işlemek gerekir milim hata hemen kendini gösterir. Hangi insana nasıl kumaş gider, hangi kumaşa nasıl kesim yapılır bunları çok iyi bilmeniz şarttır. Bunlardan biri eksik olursa aynı masanın ayakları misali bir taraf aksak kalır ve başarı sağlanamaz.

Haute couture Fransızca’dan gelmiş bir kelimedir. Manası yüksek dikiş demektir. Benim eğitimim de haute couture’dür. Hazır giyim aldı başını gidiyor. Neredeyse haute couture unutuldu ama gördüğümüz en şık insanların arkasında birer haute couture sanatçısı var. Hazır giyim hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

BU BİR İLANDIR

H.A: Ülkemizde hazır giyim konusunda kalıp ve kumaş sorunu var. Özellikle ceket ve elbisede kalıp sorunu çok yaşanıyor. Büyük firmalarda bile buna rastlamak mümkün. Yüksek ücretle çalıştırdıkları modelistler bile başarılı olamıyor. Genellikle kumaşlar ucuz olduğu için uzak doğu ve Çin’den geliyor. Bu kumaşlarında içerisinde yarıdan fazla sentetik ve akrelik kullanılıyor. Bu maddeler hem insan sağlığına zarar veriyor hem de kıyafetin çabuk yıpranmasına sebep oluyor. İnsanlarımızın bilinçlenmesi gerekiyor. Yıllar önce insanlar haute couture giyinirdi. Kullanılan kumaşlar dünyanın en iyi kumaşlarıydı. Bu kumaşlarla dikilen kıyafetler asla bozulmaz, kilo almadıkça ömür boyu giyilebilirdi. Benim şuna inancım sonsuz; yine insanlar eskiye dönüş yapıp kaliteyle tekrar buluşacaklarına Haute coutere yöneliceklerine inanıyorum. Haute couture, Fransızca’dan gelmiş bir kelimedir. Manası yüksek dikiş demektir.Yani dikişin en iyisi anlamındadır. Benim eğitimim de haute couture’dür.

Günümüzde daha çok prate porter çalışılıyor. Haute couture çalışanın sayısı ülkemizde çok az. Dünyanın en büyük modacılarının hepsi haute couture bilir. Özellikle sanatçıları giydiren modacılar cemiyet hayatında tanınıyor. Peki sizin giydirdiğiniz sanatçılar var mı? H.A: Ankara’da yaşadığım için burada sanatçıları giydirme şansı az bulunuyor, fakat ben çok şanslıyım kısa bir sürede Türkiye’nin en önemli sanatçılarından biri olacak olan Neslihan Demirtaş’ı giydiriyorum. Sesi muhteşem. Ayrıca işine son derece saygılı, titiz, zeki ve tam bir profesyonel sanatçı. Kostümlerimi giyip bana modellik yaptığı için ona teşekkür etmek istiyorum. Kendisi kostümlerimi en iyi taşıyanlardan biri.Ama Ankara ve Ankara dışında giydirdiğim çok önemli şahsiyetler var. Sizin bir de erkek ceketi konusunda merakınız olduğunu duyduk… H.A: İşim konusunda çok meraklıyım. Her zaman en iyiyi ve en zoru yapmayı amaçladım. Dikiş konusunda en zor olan şey erkek ceketidir. Ruhi Sezen Ankara’nın en iyi erkek terzisidir. Bu konuda en tecrübeli insan O’dur. Bu

yüzden Ruhi Bey’in kapısını çaldım ve bana bu işi öğretmesini istedim. Sağolsun Ruhi Bey de beni kırmadı, işin tüm inceliklerini bana öğretti.

İşim konusunda çok meraklı, iddialı, heyecanlı ve inatçıyım. Dünya modasındaki gelişmeleri yakından takip ederim. Cemiyet hayatındaki insanların giyimini nasıl buluyorsunuz? H.A: Beğendiklerim de var beğenmediklerim de. İnsanlar az çok kendine ne yakıştığını bilirler. Kişi kıyafet seçerken kendi iç sesini dinlemeli, başkalarının etkisi altında kalmadan karar vermeli. İddialı bir modacısınız. Peki, hedefleriniz nelerdir? H.A: Çocukken her bulduğum kâğıda kadın silueti çizerdim ve onlara güzel elbiseler giydirirdim. Evimiz binlerce kadın resmiyle dolmuştu. Derler ya bu doğuştan gelen bir kabiliyet… Benimki de öyleydi. O zamandan beri hedefim dünya markası olmaktı. Bu hedefe ulaşmak için yeteneğimi eğitimle destekledim. İşim konusunda çok meraklı, iddialı, heyecanlı ve inatçıyım. Dünya modasındaki gelişmeleri yakından takip ederim. Ankara’da defileler yaptım. Başta abiyede iyi olduğum kadar kadın ceketi ve manto dikiminde de kendime çok güveniyorum. 4 yıldr HAFİZE AYIK ile çalışmaktayım. Sanatsal anlamda her ikimizin de gelişiminin tüm safhalarında birbirimizin yanındaydık. Kendi tarzı olan etnik çizgiyi göz yormadan günümüz kadınına uyarlayabilen, giydireceği bayanın bedeni kaç olursa olsun onu büyük ustalıkla son derece zarif gösterebilen, yeni jenerasyon bir modacıdır. Tüm modacıların iyi derecede dikiş bilmesi gerekliliği yıllardır çok bilinen bir durum olduğu halde ,iyi dikiş bilen ve bu işin mutfağından gelmiş pek az modacıdan biridir, HAFİZE AYIK. Başarılarının devamını dilerim... NESLİHAN DEMİRTAŞ Birlik Mah. 436. Sk. No: 6/2 Çankaya - ANKARA Tel: 0(312) 496 50 98 www.hafizeayik.com - hafizeayik@gmail.com

179


MAG davet

EvlilikYolunda İlk Adım

CEYLA-UMUT TALU

NİLÜFER SOYER

Genç işadamı Süleyman Subaşı ve Zeynep Piriştina çifti aile arasında düzenlenen ve özel davetlilerin katıldığı şık bir nişan töreniyle evlilik yolunda önemli bir adım attılar.

180

SÜLEYMAN SUBAȘI - ZEYNEP PİRİȘTİNA

NEVDA PİRİȘTİNA, NEVİN GÖNÜLDAȘ

SÜER GÖNÜLDAȘ


181


MAG davet

TUBA-LEVENT TANIK

ESİN-AHMET TAȘPINAR

METİN AKPINAR

Ünlü oyuncu Metin Akpınar’ın nişan yüzüklerini taktığı gecede genç çift mutluluklarını davetlilerle paylaştılar. Çift düğün tarihi olarak da haziran ayını belirlediklerini söylediler.

182

MÜBERRA-KAMİL SUBAȘI

ENGİN-ERTAP MÜLAYİM

LEVENT ÇETİNYILMAZ


183


MAG bakım

MEVSİM

Esen SOYDAN esensoydan@magdergi.com.tr

DEĞİŞİKLİĞİNE HAZIR MISINIZ?

İlkbaharın ilk ayı ve kıştan kurtulmanın müjdecisi Mart ayının ayrı yeri ve önemi vardır hayatımda. Vitrinler bahar kreasyonlarına bürünüp, baharı hazır bekler. Peki, siz vitrininizin en önemli parçası cildinizi bahara hazırladınız mı? Mevsimin değişmesiyle, ciltte anlam veremeyeceğiniz değişiklikler olur. Cildiniz kurur veya yağlanır, saçlarınız dökülür, tırnaklarınız kırılır… Bu gibi sorunlar her mevsim geçişinde yaşanır. Şayet bu sorunlarla karşılaşmak istemiyorsanız bazı önlemler almanızda faydalar var. Mart ayında yeni çıkacak ürünler işinizi görebilir.

Shiseido Super Corrective Serum, çok marifetli bir serum. Cildin kolajen, elastin ve hiyalüronik asit olmak üzere genç görünen cildi yaratan üç maddeyi üretme becerisini güçlendiriyor. Düzenli kullanımda üç hafta içinde netice alınabiliyormuş. Çizgilerden şikayetçiyseniz denemekte fayda var. Fiyatı 249TL

Cildinize SPA’daymış gibi bir keyif yaşatmak isterseniz, La Mer’in Hydrating Facial maskesini kullanın. İki parçalı bu maske, cilde inanılmaz bir nemlilik sağlıyor. Maske hakkında anlatılacak çok şey var ama buraya sığmaz, o yüzden; “Anlatılmaz, yaşanır!” diyorum. Fiyatı 123TL

184

Kışın soğuk havaların etkisiyle cildin nemi azalır ve çizgiler artar, bir de üstüne acımasız zaman eklenince durum hiç de iç açıcı olmuyor. Estee Lauder Time Zone Anti-Line/Wrinkle Eye Crème ile göz çevrenize gençliğini iade edin. Fiyatı 113TL

Sigara yasağına rağmen, bu alışkanlığınızda inat ediyorsanız, bir kötü haberim daha var; dudak çevrenizdeki kırışıklıklar sigara içmeyenlere göre daha çok ve belirgin olacak. Dermologica’nın Multivitamin Power Firm kremi, içeriğindeki A, C ve E vitaminleri ile cildi yumuşatıyor ve elastikiyetini arttırıyor. Formülündeki Corralina Officinalis Özü ile cildin diriliğini korumak için zengin kalsiyum desteği sağlıyor. Göz çevreniz için de aynı kremi kullanabilirsiniz. Fiyatı 165TL

Kuru ve yıpranmış saçlarınız canlı gözükmesi ve saç derinizin sağlığı için Hayashi’nin Hinoki serisini deneyebilirsiniz. Üstelik Mart ayı boyunca seriden 2 ürün aldığınızda, Hinoki şampuan hediye ediyorlar. Saçları hizaya sokmak için tam fırsat. Serinin fiyatları 23,50 TL ve 80,50 TL arası


185


MAG defile

BETÜL ELMASOĞLU, FULYA PERÇİN, AYTÜL BÜYÜKSARAÇ, CEREN ÖZCAN

ECE ȘENBÜLBÜL

DEFİLEDE BULUŞTULAR İzmir’in gözde mekanlarından Lou Jain, Modacı Ertan Kayıtken’in “Fashion Life 2010” isimli defilesine ev sahipliği yaptı. Koreografisini Akif Örük’ün yaptığı ve

AÇELYA KARTAL

186

LEVENT-MÜGE KUȘGÖZ

BİLGEN ȘAMLI,AYȘE ȘAMLI

CEM-SİNEM SAĞEL


NURAY DÜDEK, ERTAN KAYITKEN, LEYLA ÖZAKBAȘ, ȘENAY DÜDEK, GÜLAY TEZCAN

BERNA LAÇİN

ALBER-MERAL SİMSON

on sekiz modelin sergilendiği defileye İzmir’in iş ve cemiyet hayatının tanınmış simaları yoğun ilgi gösterdi. Laila Kuyumculuk, Sahne 360 ve Rönesans Ajans’ın sponsorluğunda gerçekleştirilen gecede renkli görüntüler yaşandı.

ÖMÜR, ȘADİLAL MANİSALI

TUĞÇE-CEM ÖZAKBAȘ

GÖNÜL ERKUT, BURÇİN BİLGEHAN

187


MAG hayat

Banu Akpınar AKSU banuaksu@magdergi.com.tr

“Erkekler Mars’tan, Kadınlar Venüs’ten”!!!

Gerçekten de her iki cins arasında bu kadar fazla fark var mı?.. Cinsler arasındaki biyolojik ve fizyolojik farklılıkları inceleyen araştırmalara göre, bu sorunun cevabı; EVET VAR!..

A

raştırmacıların bulgularına göre; • Erken doğumlarda kız çocukların yaşama şansı, %20 daha fazla.

• Konuşma merkezlerinin kadın ve erkek beynindeki farklılığından, beyin kanamaları ve inmeyi takiben, konuşma güçlükleri veya konuşamama erkeklerde daha fazla görülür. • Dokunma duyusu, kadınlarda erkeklere göre daha hassas.

hormonunun yumurtalıklardan salgılanmaması. • Erkekler kadınlara göre daha uzun boylu ve ağır olmalarına rağmen sportif aktivitelerde daha güçlü ve hızlılar. Buna karşın kadınlar aynı aktivasyonlarda daha dayanıklılar.

• Düşüklerdeki genetik araştırmalardan çıkan sonuç; kaybedilen çocukların çoğunluğu erkek.

• Kadınlar anesteziden erkeklere göre daha hızlı uyanırlar.

• Yeni doğan ve çocukluk dönemlerinde hastalıklara karşı kız çocukları daha dirençliler.

• Ağrı kesiciler ve diğer ilaçlara reaksiyon, kadın ve erkeklerde farklıdır.

• Yetişkin dönemde virütik enfeksiyonlara karşı erkekler daha hassas, ancak otoimmün hastalılığı olan (romatizmal hastalıklar gibi) her 4 kişiden 3’ü kadın.

• Kadınlar alkolden daha fazla etkilenirler, çünkü midede alkol yıkımı yapan enzim üretimi kadınlarda daha azdır.

• Amerika Birleşik Devletleri’nde otomobil sigorta şirketleri genç yaş grubu sürücülerde erkeklere daha yüksek ücret uygulamaktadır. Yine aynı ülkede hayat sigorta pirim ücretleri erkeklerde daha fazla.

• Kadınlarda depresyon erkeklere göre 2-3 kat daha fazla görülür. Bunun nedeni beyindeki Serotonin adlı hormon sentezinin daha az olmasıdır.

“Survival is always in favour of female and against male.”

• Kadınların cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma riski 2 kat daha fazla. • Volüm ve ağırlık olarak küçük olmasına rağmen, kadın beynindeki nöronlar yani sinir hücreleri daha yoğunlaşmış yapıda. • Dil öğrenme- konuşma fonksiyonları erkeklerde ağırlıklı olarak sol yarım beyinde var olurken, kadınlarda bu fonksiyonlar her iki tarafta da aynı yoğunlukta bulunmakta.

188

• Kadınlar erkeklere göre daha duygusal, daha empatik, vücut diline daha önem veriyor, daha fazla gülüyor - gülümsüyor ve daha az agresif davranıyor.

• Kalp krizi görülme yaşı, kadınlarda erkeklere göre 10 yıl sonradır. Ancak ilk krizden sonra, ilk yıl içinde ikinci atağı geçirme riski kadınlarda daha fazladır.

Hayatın başlangıcından sonuna kadar kadınlar, biyolojik olarak erkeklere göre daha güçlüler. Bunun nedeni de, tek X kromozomu yerine iki X taşımaları ve/veya testosterona daha az maruz kalmaları.

• Osteoporoz tanısı alanların %80’i kadın. En önemli nedeni; menapozla birlikte estrojen

Dünya Kadınlar Günü hepimizin kutlu olsun...


189


EN ANLAMLI EN ÖZEL GÜNLERİNİZ YA EMANET “Anılar, kimsenin bizden alamayacağı tek mülkümüzdür” der J. P. Sartre. Tülay’ca Organizasyon da bu ilkeyle yola çıkmış, sektördeki beş yıllık deneyimini yeni imajıyla pekiştirerek kaldığı yerden hayatına devam etmektedir. Gün geçtikçe büyüyen bu düşünce, hatırladığınızda anılarınızın mükemmel olduğunu size yaşatmak için çalışmakta. Çalışmalarındaki özen ve kendileriyle çalışan herkes için aynı özveriyi göstermeleri Tülay’ca Organizasyon’u bu günlere getirdi. Bu düşünceler etrafında yaşantısına devam eden Tülay’ca bu yoldaki hayatını, sizinle beraber mükemmele olan inancını daha da arttırarak, devam edecektir.

Sartre’ın sözlerini ilke edinmişsiniz. Peki, insanlar anılarını neden Tülay’ca Organizasyon’a emanet etmeli?

attığım için Tülay’ca. Sonuç olarak her biri farklı özelliklere ve farklı güzelliklere sahip organizasyonlar ve son noktaya gelinip bakıldığında

Çünkü bize gelen kişilerin anılarını kendi anılarımız, gerçekleştirdiğimiz her organizasyonu da kendi organizasyonumuzmuş gibi aynı titizlik ve özveriyle yapmayı amaç edindiğimiz için insanlar gönül rahatlığıyla anılarını emanet edebilir. Onların anıları, bizim de gülümseyerek hatırlayacağımız anılar olacak...

Çiftler hayalleriyle geliyorlar ve bizim de katkılarımızla oluşturulan özel konseptler gecelerinin unutulmaz olmasını sağlıyor.

Neden Tülay’ca? Nedir sizin için anlamı? Her organizasyonu ayrı bir proje bazında değerlendirip, her birinin altına kendi imzamı

190

benden bir şeyler de barındıran sonuçlar ortaya çıkıyor bu nedenle kurumsallaşma yolunda Tülay’ca’nın önemi benim için büyük.

Evet, Tülay Hanım, diğer organizasyon şirketlerinden farklı olarak sizi sadece ofis aşamasında değil uygulama alanlarında da görüyoruz. Bunun nedeni nedir? Bu bir prensip, dediğimiz gibi insanlar anılarını bize emanet ediyor, telafisi olmayan günleri bizim ellerimize bırakıyor. Bu durumun farkındalığı benim de uygulama alanında gecenin her aşamasını özenli ve eksiksiz bir şekilde geçirmek için çalışmamı gerektiriyor. Biz kendimizi sadece bir süsleme firması olarak görmüyoruz. Çiftler bazen sadece hayalleriyle buraya geliyorlar ve bizim de katkılarımızla oluşturulan özel konseptler gecelerinin unutulmaz olmasını sağlıyor.


Gelinin atacağı çiçekten damadın yakasına takılacak çiçeğe kadar her ayrıntı düşünülüyor. dönüp bilgi alıyoruz. Düşünün gelinin atacağı çiçekten damadın yakasına takılacak çiçeğe kadar her ayrıntı düşünülüyor.

BU BİR İLANDIR

Çiftlerle olan süreci biraz anlatabilir misiniz? Ön görüşmemizde nasıl bir organizasyon hayal ettiklerini ve ne istediklerini anlayıp daha sonraki çalışmaların onlara özel olmasını sağlayacak demo masaları hazırlayıp sunum yapıyoruz. Daha önce de belirttiğim gibi her aşama etkileşim halinde geçiyor, çiftlerin hayallerini gerçekleştirmek ve kendimizden bir şeyler katmak adına her adımı somuta geçirerek geliştiriyoruz.

Tecrübeli ve deneyimli organizasyon sorumlusu arkadaşlarımız, çiftlerimizle birlikte çıkardığımız program akışına riayet ederek, gece boyunca hem çiftimize eşlik edip hem de organizasyon akışını takip etmektedir. Aslında bu çiftler için çok büyük bir avantaj... Evet, biz bu anlamda çiftlerin üzerindeki yükü hafifletiyoruz. Modern kent yaşantısında ayrıntılara ayıracak vakti kalmayan bireylerin sorunlarını hafifletmek için aylar öncesinden beraber çalışmalara başlıyoruz. Yerleri belli değilse, kişi sayılarına uygun açık, kapalı mekan ayarlaması yapıp daha sonra mekana uygun dekorasyon ve organizasyonun yarısını kapsayan müzik organizasyonuyla ilgili bilgilendirme yapılıyor. Davetli listelerinin hazırlanmasındaki sıkıntıları en aza indirmek için LCV takibinde organizasyona gelip gelmeyeceğini bildirmeyenlere, biz

Son olarak, Tülay’ca Organizasyon’u sadece düğün, davet ve açılış alanlarında mı görmeye devam edeceğiz yoksa farklı alanlara da girmeyi düşünüyor musunuz? Şu an ağırlıklı olarak bahsettiğiniz gibi düğün, davet ve açılış organizasyonları düzenliyoruz fakat biraz daha zaman geçtikten sonra farklı alanlara da kayma düşüncemiz var. Ama her yaptığımız iş gibi bu işi de aynı sorumluluk duygusu ve titizlikle yapmak istiyoruz. Bu nedenle farklı konularda organizasyon yapmak henüz plan aşamasında.

Farabi Sk. No: 38 Daire: 5 Çankaya - Ankara Tel: 0312 466 65 13 - Faks: 0312 466 65 14 www.tulayca.com

191


MAG düğün

DİLEK KAYI, ERTÜRK GÜRER, SELİN AYNAZ

DOĞANAY CİRELİ

MAREKEŞ’TE BALAYI

GÖZDE GÜLİZ CEYHAN-ALİ BARBAROS SOLMAZ

192BİRGEN SANEM

HANDE ÖLMEZ, NAZLI DERVİȘOĞLU

April Yayıncılık’ın kurucu ortağı olan Ali Barbaros Solmaz ile avukat olan Gözde Güliz Ceyhan, Sheraton Otel’inde gerçekleştirilen şık bir düğün töreniyle evlendiler. Çiftin nikah şahitliklerini Cihat Taşçıoğlu ve Ayhan Ceylan üstlendi. Yeni evli çift balayı adresi olarak Marakeş’i tercih ettiler.

FERSUN DİKER

VEDAT-İKBAL BAYRAK

EDA SÖZERİ GÜRMAN


193


MAG davet

Geleneklere uygun olarak düzenlenen gecede, konuklar otantik bir gece geçirmenin tadını yaşadılar.

MELDA SÖZERİ, CEM MUTLU ÖZKAN

??????????????????*

RENKLİ KINA GECESİ

Zıkkım Lounge-Pub’ın sahibi Melda Sözer ile Dünya Ticaret Merkezi’nde uzman olarak çalışan Cem Mutlu Özkan çiftinin, Monec Hotel’de Tülayca Organizasyon tarafından düzenlenen şık bir kına gecesi gerçekleştirildi. Gecenin önemine uygun olarak sedir ve sefa oturma grupları ve şamdanlarla süslenen geceye çok sayıda davetli katıldı.

194 SEDA BENGİ

SEDA GÜNDAY

SUMRU SEZER

BAHAR HASOĞLU, MERVE TOKSÖZ

EDA GÜNDAY


195


MAG gurme

ARJANTİN Ali AÇIKGÜL

www.chefali.com - ali@chefali.com

MUTFAĞI

Sevgili MAG Okurları; Dergimizin bu ayki sayısında sizleri Güney Afrika kıtasında bulunan ve etleriyle ünlü olan bir ülkeye yani Arjantin’e götürmek istiyorum. Kırk milyon nüfuslu Güney Amerika kıtasında bulunan Arjantin, dünyanın en fazla et tüketilen ülkesi. Böylece Arjantin’de kişi başı sığır eti tüketiminin yılda 60 kg olmasına da çok şaşırmamak gerekiyor. Arjantin’deki yemek türleri ve yeme alışkanlıkları dört ana bölgeye göre değişir. Kuzey Arjantin’de mutfak keçi eti ve tahıla, Güney Arjantin’de sığır eti ve av etlerine, Orta Bölge ve Pampeana’da sığır etine ve “Dulce de Leche”(Arjantin Karameli)’nden hazırlanan tatlı türlerine dayanır. Arjantin’de çok fazla tüketilen et ürünlerinin aksine çok fazla ekmek tüketilmez. Bize kilometrelerce uzakta bulunan bir kültür olmasına rağmen Osmanlı yemek kültürü bundan yüzyıllar önce Arjantin Mutfağı’nı bile etkilemiştir. Osmanlı İmparatorluğu zamanında Arjantin’e göç etmiş Türklerin, Arapların ve Lübnanlıların yemek ve tat zevkleri Arjantin Mutfağı’na yansımıştır. Örneğin; Arjantinliler kırmızı etten yapılan köfte çeşitlerinin Lübnanlılara, yemeğe eşlik eden ekmeklerini Araplara ve çeşitli meze türlerini de zamanında ülkelerine göç etmiş olan Türklere borçludurlar. Konu leziz bir yemeğin vazgeçilmez finali olan tatlıya gelince, Arjantinliler tatlıya da oldukça düşkündürler. Tatlıları genellikle sütlü ve kremalı tatlılardır. Ayrıca tatlılarında reçelin lezzetine de oldukça fazla başvururlar. Arjantin’in tatlılarında başrolü oynayan “Dulce de Leche” yani karamel ile

196

hazırlanan tatlılar oldukça lezzetlidir. Bu karamele benzetilen malzemeyi kimi zaman bir muhallebide, kimi zaman ise küçük bir keke sos olarak kullanırlar. Arjantin’in kırmızı ve beyaz şarapları da dünyaca ünlüdür. Genelde ülke halkı yemeklerini şarap eşliğinde yemeği tercih eder. Özel MALBEC üzümlerinden üretilen, La Celia Supremo, 2006 Catena Zapata Malbec Argentino, 2007 Saint Felicien Malbec, San Felipe en Roble Malbec, Rutini Malbec gibi kırmızı şarapları, ülkede ve dünyada en fazla tüketilen ve etin yanına kusursuz şekilde eşlik eden Arjantin şaraplarıdır. Konu Arjantin olunca, bu konuda bir bilene danışıp, size bu muhteşem kültüre ait lezzetleri tanıtmak istedim. Konuyla ilgili Arjantin Büyükelçiliği’nden yardım istediğimde Ezequiel Martin Barakat isimli Arjantinli arkadaşımızın bu konuda bana yardımcı olmaktan memnuniyet duyacağını belirttiler. Kendisiyle sohbete, lezzete, Arjantin’e ve eşsiz Arjantin lezzetlerine dair çok güzel bir gün geçirdik. Ezequiel ile beraber mutfakta geçirdiğimiz bu günün sonucunda, bu sayfalarda gördüğünüz tarifleri tek tek beraber yaptık ve tabii ki ardından bu muhteşem lezzetlerin tadına vardık. Herhangi bir başka kaynaktan değil, direkt Arjantinli dostum Ezequiel ile beraber hazırladığımız bu tarifleri en yakın zamanda denemenizi ve Arjantin’i önce lezzetleri ile keşfetmenizi, sonra da gidip yerinde hissetmenizi şiddetle tavsiye ediyorum.

Son olarak da önemli bir bilgiyi paylaşayım: Arjantin’in başka bir ilde konsolosluğu olmadığından her türlü konsolosluk ve ticari işlemler Ankara’da bulunan büyükelçilik tarafından yapılıyor. Türk vatandaşlarından da en az 6 ay geçerliliği olan pasaport ile 90 güne kadar vize istenmiyor. Adres: Uğur Mumcu Cad. 60/1 G.O.P. Ankara Tel: (0 312) 446 20 61 – 62 Fax: (0 312) 446 20 63

BUENOS AIRES’TEKİ EN İYİ

ET RESTORANLARI (PARRILLA)

CABAÑA LAS LILAS Web: www.laslilas.com/restaurant.php

EL MIRASOL Web: www.el-mirasol.com.ar

LA CABAÑA Web: www.lacabanabuenosaires.com.ar

AQUELLOS AÑOS Web: www.aquellosanios.com.ar

RODIZIO (Nehir Manzaralı) Web: www.rodizio.com.ar


İÇİ DOLDURULMUŞ DANA SIRTI (4 Kişilik) MALZEMELER

SALATA

1 adet dana sırtı 1 adet pişmiş kırmızıbiber 10 yaprak fesleğen 100 gr kaşar peyniri Zeytinyağı 200 cc tatlı beyaz şarap Tuz ve karabiber

2 adet avokado 200 gr roka 20 gr maydanoz 20 gr taze nane yaprağı 20 gr kişniş

EKȘİ SOS

HAVUÇ GARNİTÜRÜ

75 cc zeytinyağı 1 yemek kaşığı çilek reçeli 1 limon kabuğu rendesi Tuz ve karabiber

200 gr havuç 30 gr tereyağı 200 cc tatlı beyaz şarap Tuz ve karabiber

HAZIRLANIȘI Etin doldurulması: Öncelikle etin yağlı kısımları temizlenir. Et çevrilerek silindir şekli verilir. Birleşme yerinden ete kürdan batırarak, silindir şekli sabitlenir. Daha sonra ince şerit şeklinde kesilmiş kırmızıbiber, fesleğen yaprakları ve dilimlenmiş kaşar peyniri ile etin içi doldurulur. Et fırına verilmeden önce, dışı hafif sertleşene kadar tavada ısıtılmış zeytinyağında birkaç kez çevrilir. Fırına vermeden önce üzerine şarap, tuz ve karabiber eklenir. Önceden ısıtılmış fırında 180° de yaklaşık 20 dk. pişirilir.

Ekşi sos: Zeytinyağı (göz kararı) ve çilek reçeli bir kapta karıştırılır. Limon kabuğu rendesi, tuz ve karabiber ilave edilir. Salata: Avokado, roka, maydanoz, nane yaprakları ve kişniş karıştırılarak üzerine ekşi sos dökülür ve etin yanında servis edilir. Havuç Garnitürü: Isıtılmış tavada tereyağı eritilir ve istenilen şekilde dilimlenmiş havuçlar yağda çevrilir. Tuz ve karabiber eklendikten sonra üzerine şarap eklenir ve etin yanında servis edilir.

PEYNİRLİ - MISIRLI TART MALZEMELER HAMUR 200 gr un 100 gr mısır unu 100 gr tereyağı 2 yumurta

İÇİ 2 kutu konserve mısır 2 adet küp küp dilimlenmiş katı yumurta 200 gr krem peynir 150 gr rendelenmiş kaşar peyniri 1 yemek kaşığı zeytinyağı Tuz ve taze karabiber

HAZIRLANIȘI Hamurun Hazırlanışı: Bir kap içerisinde, (tahta kaşık yardımıyla) yumuşatılmış tereyağı ve yumurtalar karıştırılır. Un ve mısır unu eklenip, hepsi hamur kıvamına gelene kadar, hamur çok yumuşatılmadan yoğrulur. Hamur plastik bir poşete koyulup, dinlenmesi için buzdolabında yarım saat bekletilir. Hamur açılarak çukur bir tepsinin tabanına ve yanlarına yayılır. Tepsinin dibindeki hamura kabarmaması için farklı yerlerden çatal batırdıktan sonra orta ısıdaki bir fırında 15-20 dakika pişirilir.

İçinin Hazırlanışı: Krem peynir, yumurta, tuz, karabiber, suyu iyice süzülmüş mısır taneleri ve zeytinyağı ile karıştırılır. Fırından çıkartılan hamur, hazırlanan mısır karışımı ile kaplanır ve üzerine rendelenmiş kaşar peyniri serpip, tepsi yeniden fırına sürülür. Tartın üzeri hafif kızarana kadar orta ısıda pişirilir. Sıcak servis edilir.

197


MAG gurme

ALFAJORES KURABİYELERİ MALZEMELER 100 gr tereyağı ¾ kap pudra şekeri 1 yumurta 1 yumurta sarısı 2 çay kaşığı toz vanilya 1 kap un 1 çay kaşığı kabartma tozu 1 mısır nişastası 350 gr karamel sos 50 gr Hindistan cevizi

HAZIRLANIȘI Oda sıcaklığında olan tereyağı bir karıştırma kabına koyulur. Pudra şekeri tahta bir kaşıkla karıştırılarak eklenir ve eritilir. Kaba; yumurta sarısı ve vanilya eklenerek tahta kaşıkla sürekli karıştırılır. Yavaş yavaş un, mısır nişastası ve kabartma tozu eklenir. Eğer gerekirse biraz daha un eklenebilir. Ellere yapışmayacak şekilde yumuşak bir hamur elde edilir.

Fırın orta seviye bir sıcaklıkta ısıtılır. Fırın tepsisine çıkarılan yuvarlak kalıplar tepsi yağlanmadan belirli aralıklarla yerleştirilir.

Hamur 5 saatliğine plastik bir torba içerisinde dinlenmeye bırakılır. Eğer bir gün buzdolabında beklerse kurabiye hamuru daha güzel olur. Daha sonra buzdolabından ve torbasından çıkarılan hamur, oda sıcaklığını alması için bir bez üzerinde bekletilir.

Pembeleşen kurabiyeleri fırından çıkarır çıkarmaz düz bir tabağa veya tablaya almak gerekir aksi taktirde tepside sertleşecek ve alırken kırılacaktır.

Bir merdane yardımıyla hamur açılır fakat kalınlığı isteğe göre 1 cm veya yarım cm kalınlığında olmalıdır. Kurabiye kesme aletiyle yuvarlak şekilde kalıpları çıkarılır.

Kurabiyeler arada spatula yardımıyla altları kontrol edilmek suretiyle 5 veya 6 dakika sıcak fırında üzeri çok hafif pembeleşinceye kadar pişirilir. Üzerlerinin çok fazla kızarmaması gerekir.

Hazırladığınız kurabiyelerin iyice soğumasını bekleyin, daha sonra içlerini karamel ile doldurup iki kurabiyeyi birbirine yapıştırıp Hindistan cevizine batırarak kenarlarını süsleyin.

ARJANTİN KARAMELİ (DULCE DE LECHE) MALZEMELER 2 litre süt ½ kg şeker 1 çay kaşığı karbonat ½ çay kaşığı vanilya

HAZIRLANIȘI 4 çorba kaşığı şeker, bir sos kabında kısık ateşte, yanıp rengi değişene kadar karıştırılır. Ayrıca bir tencereye süt ve kalan şeker alınır, kaynayana kadar dibine tutmasın diye tahta kaşıkla karıştırılır. Süt kaynadıktan sonra kısık ateşe alınır; yanmış şeker, karbonat ve vanilya ilave edilir ve yavaş 198

yavaş kaynamaya bırakılır. Koyulaşan süt, bir tabakta top damla kalacak şekle gelince, (reçel denemesi gibi) ateşten alınıp, soğuk su dolu daha büyük bir kaba oturtularak soğumaya bırakılır. Eğer karamel kıvamını kaybederse mikser ile karıştırılır. Karamel sosu Arjantin’de kurabiye veya pasta arasına krema olarak da çokça kullanılır.


MAG kısa kısa

UG SWAG İLE TARZINI GÖSTER U Got Swag yani “Şeklin var!” kelime anlamıyla ile dikkat çeken mağaza gençliğin yeni gözdesi! Mağaza dekorasyonunu da “sokak teması” üzerine kuran UG Swag’te, geniş ürün yelpazesi ile Hip-Hop ve Sokak Giyim tarzı ürünler yer alıyor. Türkiye’de konsept ürünler bakımından ilk ve tek olarak dikkat çeken UG Swag’ın bünyesinde Jay-Z, Nelly, RunDMC üyesi Russell Simmons gibi dünyaca ünlü rap artistlerinin markaları da yer alıyor. Rocawe-

PILATES ACADEMY INTERNATIONAL WITH GERDA VE FİZYOTERAPİST İŞBİRLİĞİ Pilates adına en doğruyu en iyi şekilde vermeye çalışan PAI with Gerda, bünyesinde bulundurduğu tüm Spa hizmetleri ve Pilates yanında, şimdi uzman fizyoterapistler ile de çalışmaya başladı.Yaptığı işin sorumluluğunun bilincinde, sağlık için önemini çok iyi bilen PAI with Gerda, öncelikle üyelerini bir fizyoterapist kontrolünden geçirerek daha bilinçli ve planlı bir program dahilinde hizmet verecektir. PAI with Gerda, bu sebeple Ankara’nın en başarılı Fizyoterapi Merkezlerinden ‘Aktif Yaşam’ ile işbirliğine giderek, üyelerine daha bilinçli ve sonuca odaklı hizmet vermeyi amaçlamaktadır.

ar, Apple Bottoms, Phat Farm gibi markaların dışında, pazarda önemli yere sahip olan; So-

Çikolata Çeşitleri: Fındıklı, beyaz, kakaolu, frambuazlı, Antep fıstıklı, karamelli ve Hindistan cevizli ayrıca nutella, bal, tahin-pekmez, kayısı ve vişne reçeli Meyveler: Muz, çilek, kivi, sarı, yeşil, kırmızı kiraz, portakal, incir, vişne, kestane, tutti frutti, fındık, fıstık ve çikolata parçaları, Hindistan cevizi, pudra şekeri, vanilyalı dondurma. Soslar: Çikolata, karamel, çilek, kivi, ahududu ve vişne. Hacettepe Üniversitesi Kampüsü içerisinde siz waffle severlerimize hizmet vermekteyiz.

uthPole, King Apparel ve Supra Footwear gibi markaların ürünlerini de Ug Swag’ta bulabilirsiniz. Cepa AVM Kat:1 No: 29 Çankaya - ANKARA Tel: 0312 219 43 33 - www.ugswag.com

Merkez: Arjantin cad. Turan Emeksiz Sokak no:7 G.O.P Tel: 427 10 41 Hafta içi 12:00 - 18:00 arası 7,50 TL

www.pilateswithgerda.com

SAK ORGANİZASYON 10. YILINA ANKARA’NIN EN BÜYÜK WEDDING SHOP’U İLE MERHABA DEDİ.. 1999 yılından bu yana birçok başarılı davet ve düğün organizasyonuna imza atan SAK organizasyon, Müşterilerine yeni adreslerinde hizmet vermeye devam ediyor. Aynı anda birçok farklı düğün konseptini görebileceğiniz mağazada, bebek malzemeleri, nikah şekeri, hediyelikler, balon süsleme, parti malzemeleri ve kına organizasyonları ile ilgili ürünlerde sergilenmektedir.

ANTİK A.Ş.’DEN 260. MÜZAYEDE 7 Mart 2010 tarihinde İstanbul Swiss Otel’de gerçekleştirilecek olan “Çağdaş Sanat Eserleri” müzayedesinde usta sanatçıların eserleri satışa sunuluyor. Çağdaş Türk sanatının usta ismi Erol Akyavaş’ın yanı sıra müzayede’de ayrıca, Mubin Orhon, Selim Turan, Nejat Melih Devrim, Burhan Doğançay, Adnan Çoker, Abdurrahman Öztoprak, Ömer Uluç gibi Çağdaş Türk Sanatının usta isimlerinin görkemli eserleri satışa sunulacak. Online katalog için www.antikas.com adresini ziyaret edebilir, rezervasyon ve detaylı bilgi için 0212 236 24 60 numarayı arayabilirsiniz.

Hilal Mahallesi Hollanda Caddesi no :46 - A Yıldız Çankaya ANKARA 0312 4427262 4427264 www.sakorganizasyon.com.tr

ZENGİN MENÜSÜ İLE URLA’DA ÖZGÜN BİR RESTORAN; EGE “Ege&Akdeniz” konulu özgün bir restoran olan Ege, altmış kişi kapalı, seksen kişi bahçe kullanımı olan özgün bir restoran. A la carte ve set menü uygulamaları, dönemsel menü zenginlikleri ile Ege ve Akdeniz’in yöresel çeşitleri yanında; karşı kıyıların keşfedilmemiş yeniliklerini sunuyor. Ay kavuşana yıldızlar kaybolana kadar “Ege”… Atatürk Mahallesi Fevzi Çakmak Bulvarı no: 239 İzmir - Urla İskele Tel: 0532 591 89 14 199


MAG mutluluk okulu

Meral CEYLAN meralceylan@magdergi.com.tr

BİLGE DOĞA

Doğa olağanüstü bir ahenk içinde doğurmuş her şeyi. Sonra yarattıklarını özgür bırakmış. Demiş ki haydi bakalım, benim işim bitti, şimdi sıra sizde. Ayakta kalmak için çabalayın artık. Güçlü olun ve neslinizi devam ettirin yüzyıllar boyu. Bana karşı değil ama benimle birlikte akarak hayatı yaşayın. O zaman büyülü varoluşun güzelliğini yudum yudum tadacaksınız kollarımda.

A

şk mevsiminin başlangıcıdır bahar ayları. Işıl ışıl parlayan güneş yeniden doğuşun habercisi olur. Bulutsuz gökyüzünün maviliği sevinci yansıtır gönül pınarlarında.

İnsan dışında tüm canlılar hiçbir şeyin gerçek sahibi olmadıklarını iyi bilirler. Emanet verilen tüm güzelliklerin geçici olduğunu ve zamanı geldiğinde bırakıp gidileceğini de. Doğa, olgunluğu erdem kabul eder. Bu yüzden mevsim döngülerine hazır beklemeyi başarıyor kolayca. Direnmeden, gidene

Daha kısa bir süre önce çevrede kış kurusu ağaçlar vardı oysa. Güneşi ödünç almıştık gelecek günlerden. Kahverengi, en sadesinden en köpüklüsüne kadar taşarak uzanıyordu soluk renklerin arasında... Yeşile hasret kalmıştı toprak. Ağaçlar ince, uzun, kırılgan uzanıyordu gökyüzüne. Yer yer soyulmuş kabukları, pürüzlü dokularıyla gövdeler direnmişti nice soğuk gecelere. Çatallaşmış dalların arasında düşmeyi unutarak sıkışıp kalmış pas rengi yapraklar vardı tek tük.

200

DOĞA HER ŞEYİ ANLIYOR. Şimdi yakında çiçekleneceğini bilmenin sevinciyle bir o yana bir bu yana salınıyor dallar. Rengarenk kuşlar düğüne hazırlanan çalgıcılar gibi coşkulu durmaksızın cıvıldaşıyorlar. Mutluluğun bestesini yaparak kanat çırpıyorlar havada. Yeşilin binlerce tonu topraktan fışkırmaya hazırlanıyor. Büyülü güzellikleriyle baştan çıkaracaklar bizi yine. Tanrısal fırçanın ucunda pembe, mor, sarı olup damla damla yayılacak yeryüzünün atlas örtüsünün üzerinde dört bir yana renkler. Gözlerimiz kamaşacak pırıltısından.

Yeryüzü işveli bir genç kadın gibi kıpır kıpır hareketlenir...

Bitkiler, tomurcuğa dönecekleri günü sabırla bekleyerek geçirmişlerdi soğuk ayları. Sert rüzgarlar önünde eğilerek kurtulmuşlardı kırılmaktan. Yağmurlarla ıslanmış, karlar altında üşümüşlerdi belki de.

geleceğe dönmüş... Umuda... Aydınlığa... Yarına...

veda etmeyi de biliyor... Her ne olup bitiyorsa kendisine gerekli olduğunun farkında çünkü... Geçmişe acınmayı çoktan bırakmış, yüzünü

Bahar değil gelen, sevgi ayları. Hadi açın kapılarınızı siz de. Havalandırın ruhunuzu, doğayı kucaklayın, bırakın kendinizi kollarına. Ve unutmayın her mevsim olduğu gibi cennet de sizin içinizde cehennem de... Öğreneceğimiz öyle çok şey var ki doğada!


MAG kısa kısa GELATO ICE&CAFFÈ’DE DONDURMA KEYFİ

İTHAL DERİLERE KARŞI DERİCİZADE

“Kışın dondurma mı yenirmiş...” diyenlerdenseniz Kentpark AVM’de açılan Gelato Ice&Caffè’ye henüz gitmemişsiniz demektir. Gerçek İtalyan dondurmalarını, kendine has sunumlarıyla birleştiren Gelato, Ankara’nın yeni alışkanlığı olmaya aday. Bizden söylemesi. www.gelatoicecaffe.com

ÖNEL ŞIKLIĞINI KEŞFEDİN!

Yılların deri markası olan Dericizade, 3 kuşaktır koruduğu kalitesiyle, ithal deri ürünlerle boy ölçüşüyor. Ar-ge çalışmalarına da başlayan Dericizade, Kızılay ve Antares Avm’ deki mağazalarında deri tutkunlarını bekliyor.

1986 yılında kalitesiyle adından söz ettirmeye başlayan Önel Otel & Ev Tekstili yepyeni tarzıyla sizlere hizmet vermeye devam ediyor. Göz alıcı kumaşlarıyla zerafetini ve kalitesini birleştiren marka; ev tekstilinde gözlerinizi kamaştıracak şıklıklarla sizlerle… Perde, yatak örtüsü, döşemelik kumaş, havlu gibi tekstil ürünlerinde her zevke, her tarza uygun ürünleri bulmanız artık çok zor değil. Deneyimini, enerjisini ve titizliğini ürettiği ürünlere yansıtan marka ayrıca kendi tasarımlarınızda size profesyonel kadrosundan destek alma fırsatı da veriyor. Siz de Önel şıklığını ve farkını keşfedin ve özel olduğunuzu hissedin.

İzmir cad. No: 11 Kızılay Tel: 230 20 40 Antares AVM Halil Sezai Erkut CD. Afra Sok. No:1-49 Etlik Tel: 323 03 03 www.dericizade.com.tr info@dericizade.com.tr

BİLİŞİMDE TÜRK İMZASI Bilişim sektöründe hızlı bir ilerleme kaydeden, sektörün öncüsü olmaya aday Globya Bilgi Teknolojileri genç, dinamik ve akılcı çözümleri ile Amerika’nın ünlü bilişim dergisi Spooxas’da dünyanın en iyi 10.tasarımına sahip olan bilişim firması seçildi. Türkiye’de e-ticaret çözümleri dendiği zaman ilk akla ge-

SENSCIENCE STRAIGHTDÜZLEŞTİRİCİ: BUGÜNE KADAR YARATILMIŞ EN LÜKS SAÇ DÜZLEŞTİRİCİ SİSTEMİ, ARTIK TÜRKİYE KUAFÖR PAZARINDA... Senscience Termal Düzleştirici Sistemi, Shiseido Laboratuarlarında en son Japon teknolojisinden yararlanılarak kalın telli, kıvırcık veya dalgalı saçların kalıcı olarak parlak ve düz bir görünüm kazanmasını, saçın yapısını koruyarak sağlar. Bu mükemmel ürünü Senscience danışman kuaförlerinde, uzmanlarına uygulatabilirsiniz. www.senscience.com/straight

len firmalardan olan Globya’nın Dünya’da da Türk zekasını ön plana çıkarttığı son zamanda yaptığı çalışmalardan görülmektedir. www.globya.com

BTA CATERİNG, ANADOLUJET İLE ÖĞRENCİLERİ HAYALLERİNE UÇUYOR… TAV Havalimanları Holding’e bağlı şirketlerinden yiyecek içecek hizmeti sunan BTA Catering, Kahramanmaraş Elbistan Kalealtı Köyü’nde bulunan Haluk Gökalp Kılınç İlköğretim Okulu’nda okuyan öğrenciler için Eylül ayında başlattığı sosyal sorumluluk projesi kapsamında öğrencileri sömestr tatilinde, Anadolujet işbirliğiyle Ankara’ya getirdi. Üç gün boyunca Ankara’nın kültürel ve tarihi mekanlarını gezen öğrenciler, uçağa binmenin ve Ankara’yı görmenin heyecanını yaşadılar.

201


MAG spontane

Özge İÇKALE

ozgeickale@magdergi.com.tr

T

oprağa uzanmış, toprak rengi bir köpek. Uyumuyor, yalancı kış güneşinin tadını çıkarır bir hali de yok! Her gün yemek artıklarımızı bıraktığım boş arazinin tam ortasında, savunmasızca uzanmış boylu boyunca. İki gün üst üste şansımı onu görmeme ümidiyle zorluyorum ama üçüncü gün gidiyorum cansız bedeninin yanına. Zayıf bedeni yere düşmüş bir ceket gibi. Toprağa karışmaya başlayan ölü, toprak rengi köpek. Uzanmış gibi yatan köpeğin, ölümü kendi seçmediği, ölmek için seçtiği yerden belli. Bilinmez açıklığın, boş arazinin tam ortası, dost sandığı bize en savunmasız. Belli ki gördüğü zarar ani ölümüne sebep olmuş. Siyah ağzını kaplayan grileşmiş renk, içindeki zehri yansıtmış dışına. Ne yapmış olabilir toprak rengi köpek bize? Ne yapmış da hak etmiş olabilir bu ölümü? Diğer arkadaşları gibi, soğukta, hayata tutunmaya çalışması mı bizi rahatsız etmiş olabilir yoksa havlama sesiyle yüce ırk olan bizi bizden mi etmiştir? Utanıyorum. Her gün hayvanlara yapılan zulümlere şahit oldukça insanlığımdan utanıyorum. Yüreğim daralıyor, teselliyi Romeo’ya daha da sıkı sarılmakta buluyorum.

202

YAŞAMA HAKKI Romeo toprak rengi köpekten çok daha şanslı bir kar tanesi. O benim ve evimizin romantik prensi. Duygusal, oyunbaz, yemek söz konusu olduğunda hilekar bir cambaz. Sarıya çalan beyaz tüyleriyle doğduğundan beri yanımdan hiç ayırmadığım kankam. Hayvan sevgisi insanda doğuştan var olan bir duygu mudur, yoksa bazılarımız doğuştan nefretle mi doğarız onlara karşı? Peki ya tepkisizler? Okuduklarına, gördüklerine, olanlara, olacaklara uzakta durmayı tercih

eden, bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılar. Onlar bu hayatta hayvanlara karşı nerede durmayı seçenler? Köpeğim, atım, geçmişte de kedim, balığım, tavuğum, kaplumbağam, kuşum ve ipekböceğimle mutlu dünyalar kurmayı alışkanlık haline getirmiş olarak, doğuştan hayvan sevgisiyle var olanlardanım. Daha sekiz yaşındayken, sırf ipekböceğim daha lezzetli olan filizleri yesin diye, dut ağaçlarının tepelerinde dolanırdım. Doğayı sevmeyen, hayvanı; hayvanı sevmeyen, toprak renkli köpeği; bunların hiçbirini sevmeyen insan, kimseyi sevemiyor. Bu sevgi zincirinin etkilerinden habersiz sadece kendini sevmekle meşgul oluyor. Ama diğerlerini sevmemek için doğanlardan olmaktansa zarar vermek için doğanlardan olmayalım. Dünyada yaşama hakkına sahip tek biz olmadığımız gibi, toprak rengi köpeği zehirleyip, toprağa yatırma hakkımızda yok. Aslında yaşam formülü hep aynı sonucu ulaştırıyor bizi; seven sevilir, sevilen sever. Hayatın alt başlıklarını seveni, hayat da seviyor. İnsanın hayvana yaptığını, hayvan hayvana yapmaz demeyelim, dedirtmeyelim. Yaşama hakkını veren insanoğlu değildir ki, yaşamdan koparma hakkına sahip olsun! Sevgiler.


MAG kısa kısa BESLENME PROGRAMI İSTER MİSİNİZ? Vücudunuz siz farkında olmadan bazı besinlere karşı tepki veriyor olabilir. Son derece masum gözüken bir gıda türü, sindirim sisteminizde problem oluşturuyor ve sindirilemeyen besinler bağışıklık sisteminizi, aynı bir virüs veya bakteri gibi savunma sisteminizi tetikleyerek sizi hasta ediyor veya kilo almanıza sebep oluyor olabilir.

DOĞUŞ OTO ETİMESGUT’tan AUDİ SAHİPLERİNE RANDEVUSUZ AYRICALIK!..

YORK TESTİ parmak ucunuzdan alacağımız kanı inceleyerek vücudunuzun hangi besinlere karşı intoleransı olduğunu tespit eder ve neticeye göre uygulamanız gereken beslenme programını oluşturur.

Doğuş Oto Etimesgut İstanbul Yolu’nda Audi müşterilerine özel ayrıcalıklar sunuluyor. VIP salonları, geniş ve rahat bekleme salonları ve çocuk oyun alanlarıyla dikkat çeken Doğuş Oto Etimesgut’ta, bunların yanında ayrıca 628 metrekarelik Audi Atölyesi’nde aynı anda 9 araca 9 ayrı liftle ve gelişmiş bilgisayar desteğiyle sizlere hizmet veriliyor. Randevuya gerek duymadan ve kullanıcıyı bekletmeden, servis hizmeti verdiği Audi marka araçları kabul eden Doğuş Oto Etimesgut, arıza tespiti ve mekanik kontrolleri bilgisayar sisteminin yardımıyla hata payı olmaksızın gerçekleştiriyor.

Halı ve aydınlatma ihtiyacınızda pek çok çeşit ve alternatif sunan Cocco Halı - Aydınlatmayı görmeden karar vermeyin. Ankara’nın mobilyacılarıyla ünlü semti sitelerde bulunan Cocco özel tasarım halı, avize ve farklı konseptlerdeki ürünleri ile ilginizi çekecek. Çok özel ürünlerin ve farklı alternatiflerin keyfini evinizde ya da işyerinizde yaşamak istiyorsanız… Karacakaya Cad. No: 182 Siteler/Ankara www.coccohaliaydinlatma.com

CARPE DİEM SPA’DA, BENZERSİZ MUTLULUĞUN KAPILARINI ARALAYIN

BLANCO’DAN SUYA RENK KATAN TEKNOLOJİ Dünyaca ünlü Alman markası Blanco şimdi de hayalgücünüzün sınırlarını zorlayacak bir tasarımla karşınıza çıkıyor. Artık eliniz yanmadan suyun sıcaklığını kırmızı, mor ve mavi renklerle aydınlatan bir sistemle öğrenebileceksiniz. Elinizi sıcak sudan soğuk suya sokmanıza son verecek olağanüstü bir ürün olan Blanco Master Ilux hayatınıza yeni bir renk katacak.

Günlük yaşamın getirdiği stresten arınmak isteyenler Carpe Diem Spa Merkezi’nde huzur buluyor. Huzur kelimesini hayat felsefesi haline getirmek isteyenlere özel hazırlanan SPA bakım programları ile kendinizi bir anda bulutların üstünde bulacaksınız… Concorde De Luxe farkıyla programlanan rahatlatıcı masajlarla, zihninizi olumsuz düşüncelerden arındırabilmeniz için bir fırsat doğuyor. Bu gizemli masajlar Relax ve Deluxe, Çamur Banyosu, Kristal Banyo, Hidroterapi Banyo, Saray Banyosu, “Derma Life” SPA Jet, Çikolata Maskesi, Oasi Termal, 1001 Gece Ritüeli olarak adlandırılıyor. www.concordehotel.com.tr

FONKSİYONEL TASARIM Gaggenau çamaşır makinesi ve kurutma makinesini ister ayrı ayrı solo kullanarak isterseniz de her ikisini üst üste monte ettirerek, gayet modern, işlevsel ve yaratıcı bir iç mekan tasarımı gerçekleştirebilirsiniz. Etkileyici tasarımı ve kullanım kolaylığının yanı sıra, Gaggenau çamaşır ve kurutma makineleri hem hızlı hem de verimli çalışarak büyük oranda zaman ve enerji tasarrufu da sağlıyor.

203


ARTIK BİR DÜĞÜN

HİKAYENİZ OLACAK Hayatınızın en önemli günlerinden biri olan düğün gününüzdeki mutlu, heyecanlı, eğlenceli ve romantik anlarınızı ölümsüzleştiren Düğün Hikayemiz’i sizin için araştırdık. Düğün Hikayemiz’in yaratıcıları Orçun Yalçın ve Özgür Soyuer ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Düğün Hikayemiz’in hikayesi ile başlayalım; Düğün Hikayemiz: İki sene önce hobi olarak başladığımız bir proje diyebiliriz. Ancak, bu kadar da kısaca anlatılacak birşey değil tabiki. Bizler kendi profesyonel kariyerlerimizle meşgulken hobimiz olan fotoğraf sanatını yakın çevremizin de talebiyle daha estetik ve ilgi çekici hale getirmek istedik. Düğün gecesi davetlilerin çektiği içten ve samimi fotoğrafların aksine profesyonel olarak çekilen fotoğraflar bize hep anlamsız ve soğuk geliyordu. Duyguları ifade etmekten uzak

204

olan bu fotoğraflar yerine, insanların ellerinde gerçekten o gün yaşanan tüm duyguları anlatan görseller olsun istedik. Tüm bu anları anlatan bir hikaye yaratma fikrimizle ortaya Düğün Hikayemiz çıktı. İnsanların bizi tanımaya başlaması ise www.dugunhikayemiz.com adlı internet sitemiz aracılığı ile oldu diyebiliriz. Şu an Düğün Hikayemiz’in geldiği noktadan memnun musunuz? D.H: Elbette, özellikle gelen yoğun talepler bizi

çok mutlu ediyor. Biz bu işe başlarken kendimize bir hedef koymuştuk. Ne zaman bir çift bizim için düğün tarihini değiştirirse, biz o zaman kendimizi gerçekten başarılı olarak nitelendirebilecektik. Bu hedefimizi yakınımızdaki kişilerle paylaştığımızda “Yok artık, size fotoğraf çektirebilmek için düğün tarihlerini mi değiştirecekler?” diye şaşkınlıklarını ifade ederek bize gülenler dahi oldu. Ancak, geçtiğimiz ay içinde bu hedefimize ulaştık. Eylül ayında çekimini yapmak için görüştüğümüz bir çift, Düğün Hikayemiz’in çekim programına göre tarihlerini tekrar ayarla-


yacaklarını söyleyince biz hedefimize beklediğimizden de daha erken ulaşmış olduk. Tam olarak ne yaptığınızı anlatabilir misiniz? D.H: Çiftlerin düğün günlerinin her anını aktüalite formatında fotoğraflayarak, o gün yaşanan tüm duyguların uzun yıllar kalıcı olmasını sağlıyoruz. Çiftlerimizin talebi doğrultusunda değişken olsa da genellikle çekimlere sabah saatlerinde başlıyoruz. Bazı çiftlerimiz uyandığı andan itibaren o günü ölümsüzleştirmek isteyebiliyor. (gülüyor) Kuaförde, makyaj esnasında, hazırlanırken, aileler ile vedalaşırken gün boyu hep yanlarında olup hikayemizi oluşturuyoruz. Çektiğimiz fotoğrafların yüzde doksan beşini spontane kareler oluşturuyor. Genel olarak çiftlere poz verme işkencesini yaşatmıyoruz. (gülüyor) Ancak aile büyüklerinin istekleri doğrultusunda birkaç kare de toplu fotoğraf ya da yine Düğün Hikayemiz tarzında sıradışı pozlu kareler de çekiyoruz. Anladığım kadarıyla bütün gün gelin ve damatla birlikte oluyorsunuz. Neler hissediyorsunuz? D.H: Biz çiftlerimizle çok iyi bir iletişim kuruyoruz, aslında arkadaş oluyoruz da diyebiliriz. Bizleri kısa bir süreden sonra arkadaşlarından biri yada aileden biri gibi görmeye başlıyorlar ve fotoğraf çektiğimizi de bir süre sonra unutuyorlar. Bütün gün onlarla birlikte olduğumuz için, kendimizi kimi zaman damatla harmandalı provası yaparken ya da gelinin duvağını taşırken bulabiliyoruz. Çiftler o en önemli günlerinde,

BU BİR İLANDIR

Çiftlere poz verme işkencesini yaşatmıyoruz.

fotoğraflarını çekecek fotoğrafçılarla sabahtan akşama kadar birlikte olmak zorunda, bu yüzden kesinlikle çiftlerle fotoğrafçıların aynı frekansta olması ve aynı dili konuşuyor olması gerekmekte, aksi halde istenilen güzel karelere malesef ulaşılamıyor.

ve İzmir’den talepler gelmesine karşın program çakışması nedeniyle maalesef kabul edemiyoruz. Müşterileriniz size nasıl ulaşıyor? D.H: Biz bugüne kadar özel bir reklam çalışması yürütmedik. Genellikle çiftler bize arkadaşlarının ya da bizimle daha önce çalışmış çiftlerin referansıyla geldiler. Şimdiye kadar gizemli olmak aslında bizim de hoşumuza gitti. Ancak internet sitemizin istatistiklerine baktığımızda insanların tahminimizden daha fazla ilgi gösterdiklerini görüyoruz. Aylık benzersiz ziyaretçi sayımız 800’ü aşmış durumda. Dünyanın her yerinden takipçilerimiz oluştu, örnek vermek gerekirse Kanada’dan geçen ay 20 kişi sitemizi ziyaret etmiş. Yeni projeleriniz var mı?

Bu işi yapmak için özel ekipmanlara mı sahip olmak gerekiyor? D.H: Bizce bu işte öncelikle sahip olunması gereken tek şey; iletişim becerisi. Hemen ardından estetik bakış açısı ve teknik bilgi geliyor. Ekipmanın önemi de yatsınamaz elbette, bizde bu iş için en uygun ekipmanlarla çalışıyoruz. Örnek vermek gerekirse; Canon 5D Mark II, L serisi ve prime lensler vazgeçilmezlerimiz. Bunun yanında Mac’lerimiz ve taşınabilir stüdyo ekipmanlarımız da en büyük yardımcılarımız. Kendinize örnek aldığınız fotoğrafçılar var mı? D.H: Türkiye’den herhangi bir fotoğrafçıyı takip etmiyoruz. Ancak özellikle Amerika’da düğün fotoğrafçılığı üzerine çalışan çok iyi fotoğrafçılar var. Kimisi kurgu açısından, kimisi ise çekim sonrası uygulamaları ve sunumları açısından çok başarılı. Bunlardan birkaç tanesiyle dostluğumuz oluştu, kendileriyle fikir alışverişi ve bilgi paylaşımımız devam etmekte. Şehir dışında da çekim kabul ediyor musunuz? D.H: Biz, bizi talep eden ve aynı dili konuştuğumuz tüm çiftlerle şehir ve ülke ayırt etmeksizin severek çalışıyoruz. Ancak bu sene için inanılmaz bir talep olduğundan ve başında bulunamadığımız işe imza atmayacağımızdan bir günde en fazla iki farklı çiftle çalışabiliyoruz. Bunu da çok mecbur kalmadıkça yapmamaya özen gösteriyoruz. Şu anki programımıza baktığımızda yaz dönemi için birçok haftasonumuz zaten dolu. Şehir dışından, özelikle de İstanbul

D.H: Tabiki var! Orçun Yalçın olur da proje olmaz mı? (gülüyor) Yeni projemiz, doğum hikayesiyle ilgili. Bir anda oraya da el attık. Gelen taleplere karşı koyamadık ve doğum fotoğrafları çekip, o mucizeyi de gerek hamilelik gerekse doğum anı ile hikayeleştirmeye başladık. Bu projemizin adını da “SEN DOĞARKEN” koyduk. Ayrıca, fotoğraflar ile oluşturduğumuz hikayelerimize ek olarak, backstage formatında kısa filmlerde çekmeye başladık. Bu da özellikle farklılık isteyen çiftlerimiz için çok güzel bir sürpriz oluyor. Son olarak Düğün Hikayemiz’in bundan sonraki hedefini öğrenebilir miyiz? D.H: Fotoğrafını çektiğimiz çiftlerin, önce çocuklarının doğumlarını, ardından da evlendiklerinde düğün hikayelerini çekmek gibi çok farklı bir hedefimiz var. Bu da bu sektörde zirvede kalmayı ve kalıcı olmayı gerektirir diye düşünüyoruz. Günümüz trendleri çok hızlı değişiyor. Yenilikleri takip etmek, sektörde öncü olmak ve sürekliliğinizi sağlamak bile büyük başarı bize göre. Bu hedefimizi gerçekleştirebilmek için de bizimle birlikte çalışacak ve birlikte aynı pencereden bakabilecek kalitede genç yetenekler yetiştirmek istiyoruz. Sitemiz şu an için yapım aşamasında. Ancak site hazırlanana kadar www.sendoğarken.blogspot.com adresinden çalışmalarımıza göz atabilirsiniz. Bestekar Sokak 74/5 Kavaklıdere Ankara Tel: 0312 466 88 06 e-mail: info@dugunhikayemiz.com www.dugunhikayemiz.com

205


MAG davet

Kış Konseptli Düğün

SERRA OYTUN, EFE TARAKÇI

ÇAĞRI-SUMRU KESKİN

Zıkkım Lounge-Pub’ın sahibi Melda Toksöz ile Dünya Ticaret Merkezi’nde uzman olarak çalışan Cem Özkan Vilayetler Evi’nde gerçekleştirilen şık bir düğün ile evlendiler.

206

CEM ÖZKAN, MELDA TOKSÖZ

BURCU GENÇOĞLU, ZİYA, SEÇİL HEPER


KIVANÇ-MÜNİRE MIHCAK

EDA-SEDA GÜNDAY

Tülayca Organizasyon tarafından düzenlenen gecede salon kış konseptine uygun olarak masalar şömine odunları ve kozalaklarla süslendi. Nikahta gelinin şahitliğini Sunay Şanlı, Vural-Sevim Taşman ve damadın şahitliğini ise Mehmet Kabadayı üstlendi. Yeni evli çift balayı adresi olarak Paris’i seçti.

BAHAR EMRE

NURDAN-BURAK AKMAN

SERACETTİN ATAÇ, TÜLAY BAYKAL

207


BEAUTY LIFE'DA BİR GÜZELİK KRALİÇESİ Güzellik Kraliçesi Mine Koldaş Ertürk, güzel yaşamını ve Beauty Life Wellness Club’ı anlattı. Soğuk, yıpratıcı kış ayları sonrasında yenilenmenin başladığı bahar aylarında yapılması önerilenleri sizler için bir Türkiye Güzeli’ne sorduk. Kendinizden ve meslek hayatınızdan bahseder misiniz? 1977 yılında “Türkiye Güzeli” olarak henüz onaltı yaşında Japonya’da Dünya Güzellik Yarışması’na katıldım, kırkdokuz ülke güzeli ile yarışarak dünya altıncısı oldum. Yarışma sonrası Ankara’ya döndüm ve konservatuar eğitimime devam ettiğim sırada Başak Gürsoy ajansa bağlı olarak altı sene profesyonel mankenlik yaptım. Ayrıca bu sırada sahne hayatım da devam ediyordu. 1980 yılında Filipinler’de, Asya Güzellik Yarışması’nda Asya Üçüncü Gü-

208

zeli olarak seçildim, yetenek dalında ise birinci oldum. Sonrasında oniki yıl boyunca sahne ve mankenlik hayatımı bir arada yürüttüm. Meslek hayatınızı nasıl noktaladınız? Bir proje için Ankara’ya gelmiştim, burada eşimle tanıştım. Evlilik sonrası işe vakit ayıramadım. Eşim bürokrat bir aileden geliyordu, bürokrat olması nedeniyle biz de Türkiye’de ve sahnelerde bir ilki gerçekleştirdik. Şu anda Filiz Akın ve Sönmez Köksal çifti dışında sanatçı-bürokrat evliliği yok.

Çalışma hayatına dönüşünüz nasıl oldu? Yıllardır Ankara’da birçok sosyal faaliyette bulundum, arkadaşlarımla beraber sivil toplum kuruluşlarına katıldım, boş zamanlarımda takı tasarımı yaptım. Çocuklar büyüyünce eşimi de ikna ederek çalışmaya karar verdim. Böyle güzel bir merkez ve hoş bir iş ortamı olunca burada çalışmak istedim. Buraya müşteri olarak gelmiştim, fazla kilolarım vardı ve bir an önce bu kilolardan kurtulmak istedim. Bu amaçla Beauty Life’a geldim. Daha sonra gelen iş teklifi ile haftada üç gün olmak üzere


BU BİR İLANDIR

“Kadınlar için bahar ayarları botoks ve dolgu aylarıdır.” Halkla İlişkiler departmanında iş hayatıma tekrar başladım.

Yaz geliyor ve bayanlara bahar önerileriniz nelerdir?

Zayıflama programına gelen müşterileriniz için nasıl bir yol izliyorsunuz?

Beauty Life hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Kadınlar için bahar ayarları botoks ve dolgu aylarıdır. Onun dışında tavsiyemiz zayıflama programlarına bir an önce başlamaları yönünde olacaktır. Ciltleriyle ilgili bir sorun varsa güneşe çıkmadan cilt sorunlarını çözmek faydalı olacaktır. Bayanlarda en çok rağbet görülen alan zayıflama, ben de zayıflama yöntemlerini çok denedim, özellikle yarışmaya katılacağım zamanlar. Bu dönemde diyetisyene gittim ve sadece bir buçuk kilo verebildim. Daha sonra buraya gelip konuşunca bölgesel kilo vermem gerektiğini öğrendim. Burada beş seans gibi kısa bir zamanda sırt bölgemden sekiz cm inceldiğimi gördüm ve dedim ki benim kilo vermeye değil bölgesel incelmeye ihtiyacım varmış. Bence şu anda bayanların en çok rağbet etmesi gereken alan bölgesel zayıflamadır.

Zayıflama programımıza gelen müşterimiz arzu ederse kendi diyet listesini alıp gelebilir veya diyet yapmak istemiyorum diyorsa diyet yapmadan da gelip cihazlardan faydalanabilir. Merkezimizde müşterinin randevusuna göre danışmanımız geliyor ve kişiye uygun bir diyet programı veriyor. Bu program ve cihazlar ile birlikte çalışmaya başlıyoruz. Cihazlarla çalışma esnasında da danışmanlarımız salonda bulunuyor. Diyet artı cihazların ikisini bir arada kullandığımız zaman çok daha fazla yararını görüyoruz. Sporu da beraberinde yapan müşterilerimiz geldiği zaman, salonda çalıştığı gün içerisinde spor yapmalarını önermiyoruz. Çünkü ikisi birlikte çok ağır gelir. Zaten cihazlar spor yapmış gibi vücudunuzu çalıştırıyor. Radyo frekans diye bir cihazımız var; yüz gençleştirme cihazıdır. Haftada bir kere hanımların yüzüne, dekolte ve boyun bölgesine uygulayabiliyoruz. Radyo dalgaları yüzdeki ölmemiş hücreleri canlandırarak cildi gençleştiriyor. Ben gençliğimden beri çok meraklıyım, her şeyi öğrenmeyi seviyorum. Sahne, podyum, reklam ve sinema filmlerinde oynadım. Makyajda çok bocalıyordum ve İstanbul’a gidip makyaj eğitimi aldım. Gençken hayalim, evlendiğim zaman kendime şık ve güzel bir estetik merkezi açmaktı. Seneler sonra burada az da olsa bunu yapmaya çalışıyorum.

Beauty Life Türkiye’de “İnanır Şirketler Grubu” bünyesinde Ankara-İzmir-İstanbul bağlantılı bir zincir olarak çalışıyor. Bu zincirin içinde Milli Eğitim Bakanlığı’ndan onaylı okullar da var. Bu okullarda lazer, makyaj ve güzellik uzmanları yetiştiriliyor. Yalnızca okulda eğitim görenler değil ilgili ev hanımları da gelebiliyorlar. İnanır firması birçok yabancı firmanın Türkiye temsilciliğini de yapmaktadır. Salonlarımızda bu firmalardan ithal edilen ekipmanlar bulunmakta. Bu yüzden son teknoloji ürünü aletler salonumuzda yer almaktadır. Diğer salonlardan farkımız; buradaki aletlerin uzman ellerde kullanılması. Okullarımızda başarı gösteren öğrenciler kendi salonlarımızın bünyesinde çalıştırılmaktadır. Şu an salonumuzda çalışan elemanların tecrübeleri en az beş yıllık, bu nedenle istikrarlı bir merkeziz. Bir müşteriye işlem başladığı andan işlemin sona ermesine kadar aynı elemanımız hizmet ediyor. Şu anda iki katlı bir komplekste hizmet veriyoruz temennimiz ileride merkezimizi klinik haline getirmek. Beauty Life’ta ne gibi hizmetler sunuyorsunuz? Zayıflama, kalıcı makyaj, protez tırnak, saç kesim, saç tasarım, kalıcı epilasyon, makyaj, cilt bakımı hizmeti veriyoruz. Hizmetimizin kalıcı olması en çok çaba harcadığımız konudur. Müşteri memnun kalırsa arkadaşını getirir ve böylelikle devamlılığı sağlamış oluruz. Hizmetin kalıcı olması bu konuda çok önem taşır. Ben buraya başlarken şunu söyledim; ben bilmediğim bir cihazı kolay kolay anlatamam. Bende veya bir arkadaşımda uygulansın ve ben de göreyim, ona göre tavsiye edip satışa geçeyim. Şu güne kadar yanıldığımı gördüğüm bir şey olmadı bu da beni daha çok yüreklendirdi. Burayı insanlara tanıtmak, insanların buradan faydalanmasını sağlamak istiyorum.

Geleceğe dönük projelerinizden bahsedebilir miyiz? Beauty Life olarak hedefimiz ülkemizin diğer illerinde de yayılarak yüksek kalite standartlarımızı daha fazla kişiye ulaştırabilmektir. Profesyonel cihazlarımız ve uzmanlarımız ile konuklarımızın her yerde emin ellerde olmasını istiyoruz. Tunalı Hilmi Cad. 81/3 ANKARA Tel: 0(312) 468 09 02 / 428 68 10-11 www.beautylifewellnessclub.com

209


MAG davet

BETÜL TURAN, ORAV MARE, ÇİÇEK MANGOLİA

GÜLAY-YAVUZ-CEREN GÜREL

ELİF BAȘMAN, RÜVEYDE AKBAY

YEMEKTEYİZ

Köroğlu Güreller’de gerçekleştirilen organizasyonla, Türkiye’deki Asya, Pasifik, Avrasya ve Kafkasya ülkeleri temsilcilerinin katılımıyla oluşan TASPEK grubu yemek pişirme etkinliği gerçekleştirdi. Yirmi yedi yıldan beri Ankara’da faaliyetlerini sürdüren TASPEK Türk, Asya, Pasifik, Avrasya, ve Kafkas ülkelerinin büyükelçi ve diplomat eşlerini bir araya getirerek kültür alışverişi sağlıyor.

İştah açıcı davetin konukları, katılımcı olmanın zevkini yaşadılar.

ALTINOK210 DEVRİM, NİNA GARNİJANTO

SİBEL ERSAN

TEHMİNA NAFİL, NAİLA AZİZUDDİN


MAG haber

SDS Organizasyon’un kurucularından Özlem Eralan Kaya yeni yaşını ofisinde düzenlediği renkli bir partiyle kutladı. Aile ve arkadaşlarını davet ettiğini söyleyen Özlem hanım katılan arkadaşlarına teşekkürlerini iletti. Partide canlı müzik eşliğinde eğlenen konuklar gece boyunca eğlencenin keyfini çıkardı.

YEȘİM PEKCAN, TUĞBA HAROK, AYBALA GÖKÇEN

Yeni Yaşa Renkli Kutlama

BÜLENT KAYA, ÖZLEM ERALAN KAYA

Gelin Bir Tuğlada Siz Koyun! İlgi Otistik Çocukları Koruma Derneği üyeleri 4 Mart Perşembe günü Swiss Otel’de düzenleyeceği Çay Daveti öncesinde Big Chefs’te düzenlenen bir yemek ile organizasyonun son düzenlemeler hakkında toplantı gerçekleştirdiler. Swiss Otel’de “Gelin Bir Tuğlada Siz Koyun” kampanyasıyla gerçekleştirilecek çay davetinden elde edilecek gelir otistik çocukları için yeni okul projesi için kullanılacak.

SERPİL TÜFEKÇİ, TÜLİN KARADALI, GÜLHAN ÖZGER, NURCAN KARPUZCU, NURDAN GECEK, SENEM DEVECİ 211


MAG davet

DERYA YİĞİT

MERAL AYATAN

????

On Şahitle Evet Dediler MELİHA ÖZEL, TANER YİĞİT

212

MERAL BALKAYA

ZEYNEP-ȘEYMA YİĞİT

Yiğit Akü Yönetim Kurulu Üyesi Eyüp Yiğit’in oğlu Taner Yiğit, üniversite yıll hayatını Bilkent Otel’inde düzenlenen görkemli bir törenle birleştirdi. Çiftin nika cati Çetinkaya, Ruhi Açıkgöz, Hasan Gerçeker, Cahit Kıraç, Orhan Alinoğlu, Ak Yiğit ve Ahmet Akdoğan üstlendi. Yiğit çifti nikah defterini Ha- san Gerçeker’ kadaşlarıyla doyasıya eğlenen çift balayı adresi olarak Dubai’yi belirledi.

SAADET TANRIKULU

GÖKNUR GÜNEL, HAMDİ AKYIL


213


MAG ayşe’nin dünyası

Ayşe KARLIK

aysekarlik@magdergi.com.tr

Aklım erdiğinden beri ki sanırım bu yedi yaşıma tekabül eder, yanlış zamanda dünyaya geldiğime inanıyorum. 27 yaşındayım, hala etrafımda olan bitene uyum sağlayabilmiş değilim. Aradan yirmi sene geçtiğini düşünürsek, sanırım artık adaptasyon umudumu kaybettiğimi ilan edebilirim. Ne yazık ki ben 50’li yılların ortasında doğması gerekirken muhtemelen kozmik bir hata sonucu 30 yıl rötar yapmış bir canlıyım. Merhaba dünyalı, ben geçmişten geliyorum!

B

unu ilk kez küçükken fark ettim. O zaman 80’li yılların sonuna geliyorduk ve televizyonda fazla bir şey yoktu. Star 1’in ilk özel televizyon olarak yayına başlayarak, hayatımızda o zamanlar tahayyül edemeyeceğimiz kadar önemli bir yer edinmesine az kalmıştı. Şimdi hayatı-

214

mızın olmazsa olmazı televizyon, bana o zamanlar çok eğlenceli gelmiyordu. Çünkü elbette uzaktan kumanda henüz yoktu ve o

Ben o zamanın ruhunu seviyordum, kendimi o zamanlara ait hissediyordum. kanalın değişmesi için evin küçük çocukları her istendiğinde kalkıp düğmelere basma suretiyle kumanda vazifesi görüyordu. Evet, başlarda eğlenceliydi ama istemeden spor

yapmak belli ki daha o zamandan haz etmediğim bir işmiş. Gece televizyonun karşısında uyuyakalmışsam, kapanıştan önce (evet eskiden televizyon yayını gece yarısı bitiyordu, inanmak ne zor!) bangır bangır çalmaya başlayan İstiklal Marşı beni koltuktan zıplatarak televizyonu sevmek bir yana, ondan korkmama sebep oluyordu. İstiklal Marşı’nı ayakta dinledikten sonra bir koşu televizyona yetişip hemen kapatma düğmesine basmak gerekirdi yoksa o tiz ve sonsuza kadar devam edecekmişçesine


Mutlu olmanın temel ihtiyaçların giderilmesine baktığı o günler, günümüzden ne kadar farklı. Sonra büyüdüm. Filiz Akın’ın komşumuz olmadığını sonunda mecburen kavradım ama Türk filmlerine olan tutkum değişmedi. Neredeyse her birini otuz kere seyrettiğim, bazılarını replik replik ezberlediğim filmlerdeki her şey beni büyülemeye devam etti. Sonradan etkilendiğim şeyin ne o krepeli saçlar, ne de o afili eski sözcükler olmadığını fark ettim. Ben o zamanın ruhunu seviyordum, kendimi o zamanlara ait hissediyordum. Fabrikatör babasının tüm imkanlarını elinin tersiyle itip, meteliksiz sevgilisinin kollarına koşan kızları ve “Kızımı terk etmen için sana yüz bin lira vereceğim!” rüşvetlerine pabuç bırakmayan delikanlıları herkesin aksine fazlaca saftirik değil de, örnek alınması gereken kişiler olarak gördüğümü söylemekten de bugün dahi çekinmiyorum!

Belki de o zamanlarla ilgili beni çeken, her şeyin basitliğidir. Mutlu olmanın temel ihtiyaçların giderilmesine baktığı o günler, günümüzden ne kadar farklı. O döneme ait reklam ilanları şimdi çok komik geliyor olsa da, aslında bize çok şey anlatıyor. “Ona sekiz aydır aşkını kabul etmesi için yalvarıyor. Bütün bunları yapacağına ona yarım kilo mercimek alsaydı mesele kalmazdı.” diyen reklam yüzyıllar değil, sadece kırk yıl öncesinin Türkiye’sinden. Şu an hiçbir reklamcı yarım kilo mercimeğin sorunları çözeceğini iddia etmeye cüret edemez ama bakın, bu o zaman işe yarıyormuş. Artık mutlu olmak için bırakın yarım kilo mercimeği, aşkmeşk-para-pul-iş-güç-mal-mülk (daha böyle gider bu) bir araya gelse de insanlar için yeterli olmuyor. Neyin yeterli olacağını da pek bilen yok aslına bakarsanız. Ben mercimekle mutlu olunabilen zamanlara geri dönmek istemekle çok mu haksızım? Daha sonra kendimi ait hissettiğim bu dönemin, dünyanın geri kalanında nasıl yaşandığını keşfetmeye başladım ve Hippie hareketiyle tanıştım. Çağımızın global dünyasında artık bize bir ütopyadan farklı görünmeyen bir idealin peşinden gitmiş milyonlarca genç insanın arasında olabilmenin ne büyük şans olduğunu sık sık düşünürüm. Mutlak özgürlük arzusunun ve savaş karşıtlığının birleştiriciliği, böyle bir hayalin her türlü siyasal görüşün üzerinde olması fikri bana kutsal gelir. Bir daha dünyaya gelsem tercihim muhakkak ki o yılları bir çiçek kız olarak kafamda papatyalarla geçirip, 1969’da Woodstock’ta bulunmak olurdu.

AYŞE’NİN ÖNERİLERİ

ısrarlı şekilde devam eden sesi duymak zorunda kalırdınız. Televizyonla aramdaki bu sevimsiz ilişkide tek bir istisna vardı: 60’lı ve 70’li yılların Türk filmleri. Filiz Akın’lı ve Ediz Hun’lu olanlar favorim(di). O filmlerde olup bitene tüm kalbimle inanıyor ve işin acıklı tarafı onların muhtemelen bizim apartmanda yaşayan ama bir türlü karşılaşamadığım komşularımız olduğunu sanıyordum. Tarık Akan’a karşı platonik bir aşk besliyordum. (Hala kendisinin Türk sinema tarihin en yakışıklı aktörü olduğuna inanırım.) Bir de Ayşecik (Zeynep Değirmencioğlu) vardı. Zaten adımız da aynı olduğu için, onunla benim aynı kişi olduğumuzdan hiç şüphem yoktu. Ta ki kendimi Emel Sayın sanmaya başlayıncaya dek… Kara kuru bir kız çocuğuyken bir gün Emel Sayın olacağıma nasıl da öylesine sağlam şekilde inanabildiğimi bilmiyorum. (Tuhaf hayal dünyama müdahale etmeyen aileme teşekkürü borç bilirim.) Salonun ortasındaki salıncağıma oturup, “Yağdır Mevlam Su” diye ne dediğini bile anlamadığım şarkıları mümkün olan en abartılı şekilde icra edip, şarkı bitince başa sarmak için teybe doğru koştururdum. Krepe yapılarak resmen uzaya kadar kabartılmış saçlara hayran hayran bakar, saçlarımın büyüyünce kendiliğinden öyle kabaracağını sanarak, bir an önce büyümek için sabırsızlanırdım. Yedi yaşındaydım ama geçmişte yaşıyordum.

Film: Yaralı Kalp (1969), Hair (1979)

Kitap: Jack Kerouac – Yolda, Ayfer Tunç – Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek

Mutlak özgürlük arzusunun ve savaş karşıtlığının birleştiriciliği, böyle bir hayalin her türlü siyasal görüşün üzerinde olması fikri bana kutsal gelir. Biri aşkın yüceliğini, bir diğeri de koşulsuz özgürlüğü ilke edinmiş bu iki farklı coğrafyanın rüyasında, aynı zaman dilimine isabet etmenin ötesinde ortak bir payda olduğunu hissediyorum. Bu da mutluluğun para ile satın alınabilecek şeylere değil, sadece içimizde büyütüp benimsediğimiz en insani duygulara, aşka, iyiliğe, merhamete ve özgürlüğe bağlı olması olsa gerek. O zamanlardan öğrenilecek, kendimize pay çıkarılacak çok fazla şey olduğunu düşünüyorum. Acilen yarım kilo yeşil mercimek istiyorum.

Müzik: Kamuran Akkor – Aşk Eski Bir Yalan,Jefferson Airplane – The White Rabbit

215


MAG düğün

GÖNÜL-SALİH VURAL, TÜRKAN ERTEK, HAKAN OK

ARKADAŞLIKTA MUTLU SON

Bir bucuk yıl önce arkadaşlar aracılığıyla tanışan Sentez Yapı A.Ş’nin ortaklarından Soydan Onur Vural ile Mango Mağazası

OYDAN ONUR VURAL, IȘIL OK

216

BAȘAK-NOYAN VURAL

AYLİN-BURAK YURTSEVEN


ÖZGE KASAPOĞLU, MERT DOĞRU

İRİNKA-NİHAT ERGİN

Müdürü Işıl Ok çifti görkemli bir düğün töreniyle evlendiler. Çiftin şahitliklerini Ümral Tümer ve Süleyman Vural üstlendi. Oral çifti balayı adresi olarak Phuket’i tercih ettiler.

ÖZGE GÜLTEKİN

PELİN-İHSAN KOÇ

YELİZ-SÜLEYMAN AÇIKBAȘ

217


218


219


MAG bakış

NELER DİNLESEK? Cenk ERDEM cenkerdem@magdergi.com.tr

Bu aralar Leona Lewis’in yepyeni albümü Echo piyasada, hem güçlü bir ses olarak zevkle dinleniliyor hem kimi şarkılarda yaşam enerjisi veren bir hareketlilikle ruh halini toparlıyor. Bir yandan Latin caz havasında, sanki Havana’da bir yaz gecesi atmosferi veren, Buika’nın son albümü El Ultimo Trago; Meksikalı diva Chavela Vargas’ın en güzel şarkılarını Kübalı piyanist Valdes’in eşlik ettiği, Buika’nın büyüleyici sesiyle sunuyor…

BUIKA “EL ULTIMO TRAGO” İLE HAVANA’YA GÖTÜRÜYOR Buika’nın 2009 yılında İstanbul’da verdiği ilk konseriyle bir hayran kitlesi oluştu bile. Albümü Nina de Fuego’nun şarkıları hala özellikle İstiklal Caddesi’ndeki koşturmacaya şiir gibi eşlik ediyor. Ancak yepyeni albümü El Ultimo Trago, Meksika’nın efsanevi şarkıcısı Chavela Vargas’ı kutlarken, sanatçının şarkılarından Soledad öyle bir açılış yapıyor ki, diğer şarkılara geçebilmek pek mümkün olmuyor.

Albümdeki ünlü Vargas şarkılarından “Las ciudades”; “Las Simples Cosas”; “Sombras”; “Luz de Luna”, gibi şarkılar daha önce Chavela’nın dünyaca ünlü New York, Carnegie Hall’den, Buenos Aires’in Luna Park Salonu’na ve Paris’in Olympia Sahnesi’ne kadar okuduğu ve Pedro Almodóvar, Alejandro Gonzalez Iñarritu gibi ünlü yönetmenlerin filmlerinde de kullanılan efsane şarkılar... EMI Müzik etiketiyle yayınlanan albüm, tıpkı altın plak satışlarını aşan “Ateşin Kızı” albümü gibi haftalardır en çok satanlar listesinde. Telefonda konuştuğumuz Buika yine de albümü herhangi bir kategoriye sokmak istemiyor. Javier Limon bu albümde bir prodüktör olarak çok daha sakin şarkılar seçmiş. Albümdeki şarkıların bazıları birden sadece piyano ve Buika’nın sesine indirgeniyor ama bu oldukça sıcak bir sadelik.

LEONA LEWIS, “ECHO” İLE SÜPERSTAR Buika’nın yanarak şarkı söylediği Soledad, yalnızlığı öyle bir kucaklıyor ki, aşık oluyorsunuz. Albümün ilk şarkısı olarak seçtiği “Se Me Hizo Facil”, aşık olduğu kadını unutmaya çalıştığını anlatan cesur bir Agustin Lara klasiği. Albüm öyle bir dinleniliyor ki Buika’nın sesine ve çok yerde içinize dokunan piyanoya teslim oluyorsunuz. Kübalı caz piyanisti ve ünlü besteci Chucho Valdez ve dörtlüsüyle canlı kaydettiği bir albüm olarak flamenko yerine daha çok Latin caz havası var. Bu caz havası Chavela Vargas’ın ünlü şarkısı “Luz de Luna” da iyice kendini belli ediyor. Bir an kendinizi bir 70’ler dizisinde Havana’da hayal edebilirsiniz.

220

İngiltere’de Pop Idol’ın alternatifi X Factor’in 2006 birincisi olarak, Simon Cowell’ın üzerine titrediği Leona Lewis, nasıl American Idol yarışması Kelly Clarkson’ı bir süper star olarak dünyaya kazandırdıysa, İngiltere’den yarışma çıkışlı bir süper star olarak listelere armağan ediliyor. 2008 yılında şarkısı Lewis’in “Bleeding Love” şarkısı sadece İngiltere’de haftalarca 1 numara olmakla kalmadı, bir İngiliz kadın şarkıcı olarak 1987 yılında “You Keep Me Hanging On”’la Amerika’da 1 numara olan Kim Wilde’dan neredeyse yirmi yıl sonra Amerika’da da liste başı olmayı başardı. İlk albümü Spirit’te, Mariah Carey’nin ilk dönem şarkılarını yazan Walter Afanasieff’le de çalışan Lewis, tıpkı Mariah

gibi yüksek oktavlı sesiyle dikkat çekiyor ve 2000’lerin en güçlü sesi. Hatta ünlü yönetmen James Cameron da bunun bilincinde olarak, nasıl 90’ların gişe devi Titanic’te Celine Dion’a bir şarkı söylettiyse, 2000’lerin gişe devi Avatar için “I See You“ şarkısıyla, filmin duygusal şarkısını Leona Lewis’e emanet etti. Velhasıl Leona Lewis’in ilk albümü “Spirit“ hem Amerika’da hem İngiltere’de satış bir numarası olduktan sonra şimdi Sony Music etiketiyle, yepyeni albümü “Echo“ piyasada. Bu kez tıpkı Mariah gibi, ilk albümdeki masum ve güçlü ses imajını geride bırakıp, çekici ve cesur bir genç kadın olarak karşımıza çıkmış. Britney Spears’i pop endüstrisine kazandıran Max Martin bu albümde Leona’nın süper starlığını daha yukarıya taşımak için görev başında. Albümün ilk single’ı “Happy” sıradan bir başlangıç yaptıysa da, ikinci single “I Got You” ve özellikle yine Martin imzalı “Outta My Head” çok sıkı pop şarkıları. Albümde tıpkı Kelly Clarkson gibi çok güçlü pop rock tadında bir şarkı var ki, bahsettiğim şarkı “Love Letter”, Amerikan dinleyicisini ve listeleri her an kavrayabilir. Süper starlaştırma yolunda Nelly Furtado’ya da el veren Justin Timberlake de hem albümün havasını artırmış, hem de yazdığı “Don’t Let Me Down” albümün en iyi şarkılarından biri olmuş. Oasis grubunun lideri Noel Gallagher’ın yazdığı, “Stop Crying Your Heart” albümün bir başka iyi şarkısı ve bu şarkıyla da bu kez İngiliz müzik endüstrisi için çekici olabilecek bir şarkı daha albüme katılmış oluyor. Leona bu albümde mikrofon başında dikilip şarkı söyleyen güçlü bir ses yerine güçlü sesli ama aynı zamanda çekici bir süper star oluyor…


221


MAG otomobil

PORSCHE’UN İLK 4 KAPILI SEDANI

Porsche Panamera Turbo 2010 Levent GÜDÜLLÜOĞLU levent@magdergi.com.tr

PORSCHE, 2 KAPILI OTOMOBİL ZİNCİRİNİ KIRARAK, İLK 4 KAPILI SEDAN PANAMERAYI PİYASAYA ÇIKARDI Yılda 20.000 adet üretilecek olan Porsche Panamera, Nisan 2009’da Mercedes Benz CLS 63 AMG, Aston Martin Rapide ve Maserati Quattroporte’ye rakip olarak lüks ortabüyük sınıf otomobil piyasasında yerini aldı. Panamera aynı zamanda Bentley Continental Flying Spur ve Mercedes Benz S 63 AMG’nin de daha ucuz alternatifi olarak görüldü. Alışılmışın aksine önden motorlu olan Panamera Turbo, 500 beygir ve 700 Nm tork üreten güçlü 4.8 litrelik V8 çift turbo makine ile Porsche Traction Management (PTM) tam zamanlı 4 tekerlek çekiş sistemine sahip. 4 kapılı ve 4 kişilik Panamera, ZF marka 7 ileri çift debriyajlı otomatik şanzımanıyla üstün yol tutuşa ve çok keyifli bir sürüşe sahip. Turbo’ya özgü ayarlanabilir aktif aerodinamik arka kanat oldukça şık ve efektif. 0-60 mil/saat hızlanması 4.0 saniye olan Panamera’nın son hızı 188 mil/saat. Şoförünüze vermek istemeyeceğiniz kadar keyifli bir sedan. Keyifli sürüşler dilerim.

222


FOTOĞRAFLAR: COŞKUN TURGUT KOORDİNATÖR: UĞUR ÖZER YER: BAYDAŞ STÜDYO MAKYAJ: NİKA GORJİ BAHAR NİVBAGHERİ KIYAFET - AYAKKABI: LA PASION MODEL ve PRODÜKSİYON: BAHAR ŞENBAHAR JOKER AJANS

223


Seliyha Dolaşır Uzman Psikolog

PSİKİYATRİ MERKEZİ PSİKİYATRİYE KİMLER, HANGİ NEDENLERLE GELİRLER? Günümüzde artık Madalyon gibi psikiyatri merkezlerine ve ruh sağlığı profesyonellerine gitmek için hasta olmak gerekmiyor. Aksine Madalyon’da hizmet verdiğimiz kişilere baktığımızda büyük bir çoğunluğun hayatlarında başarılar elde etmiş, iyi bir konumda ve iyi bir kültür seviyesinde olan, bunlarla yetinmeyip, kendilerini daha iyi tanımak ve hayatlarını daha verimli kılabilmek için ruh sağlığı profesyonellerine başvuran kişiler olduklarını söyleyebiliriz. Burada Madalyon’un kurucusu, hocamız Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’nu anmadan geçemeyeceğim. O, bizlere başvuran insanların toplumsal normlara göre daha zeki, değişime daha açık insanlar olduğunu söyler ve daha kapasiteli, daha yetenekli

224

insanların psikiyatriden daha fazla faydalandığını vurgular. Gerçekten de Madalyon Psikiyatri Merkezi, en çok bilinen, panik atak, depresyon, şizofreni, obsesif-kompülsif bozukluk gibi psikiyatrik hastalıkların yanı sıra; ilişki problemleri, çocuk eğitimi, dikkat eksikliği ve hiperaktivite, ebeveyn-çocuk çatışması, ergenlik dönemi psikolojik problemleri, boşanma, aldatılma, terk edilme, evlilik öncesi danışmanlık, cinsel problemler, özel ilişkileri düzgün yönetememe, ilişkilerde ifade yetersizliği, farkındalık geliştirme, yaşam koçluğu gibi günlük hayatta maruz kaldığımız yaşamsal sorunlarla ilgilenmektedir. Başvuru nedenlerine bakıldığında insanların daha çok bu sorunlarla bize geldiğini görmekteyiz. Bu bizlere daha bilinçli bir nesil, daha bilinçli anne babalar, daha bilinçli bireylerin sayısının her geçen gün arttığını göstermektedir ve bu durum sevindiricidir.


PEKİ, İLİŞKİ TERAPİLERİ... Özel ilişkiler; yakın arkadaş, akran ve aile arasında sıklıkla konuşulan, tartışılan, kafa patlatılan bir konudur. Ancak unutulmamalıdır ki, aile ya da arkadaş objektif olamaz, insanlar karşısındakinin “kalbini kırarım” korkusuyla gerçek duygularını ifade etmez. Hatta moral olsun diye, onun hep iyi özelliklerini vurgular böylece insanlar gerçeği bazen hiç göremez. Sonuçta bu, insanı önemli bir yanlışa götürür. Bireyin böyle durumlarda profesyonel bir destekle kendini tanımasına ve tekrar aynı ilişki döngüsünü yaşamamak için neler yapması gerektiği konusunda objektif, yargısız geri bildirimlere ihtiyacı vardır. Bir örnek vermek gerekirse; bazı insanlar hep terk edilirler, bazıları ise hep terk ederler. İnsanların çoğu bunu “kader” olarak yorumlarlar. Hâlbuki bu kişinin hayatta üstlendiği rolle ilgilidir ve bu rol, ilişkilerde muhakkak hep aynı sonucu çağırır. Dolayısıyla birey böyle durumlarla kendi başına başa çıkmak yerine muhakkak yardım almayı denemelidir. Bu dönemlerde profesyonel destek almak, olumsuz deneyimi fırsata çevirmek için en önemli faktördür. EVLİLİKLERİNDE İLETİŞİM PROBLEMLERİ YAŞAYAN ÇİFTLERE NELER ÖNERİRSİNİZ?

Şimdiki gençler çok bilinçli davranıyorlar. Eskiden belirgin sorunu olmayan bir gencin, hayallerini gerçekleştirebilmek, doğru tercihler yapabilmek, doğru ilişkiler kurabilmek amacıyla bir psikoloğa gitmesi hayal bile edilemezdi sanırım. Tabii daha entellektüel, daha özenli yetiştirilmiş gençler hayata aktif olarak atılmadan önce merkezimize gelmekte ve kendilerini hayata hazırlamaktadırlar. Bugün Ankara’nın seçkin üniversitelerinde okuyan çok sayıda gence hizmet vermekteyiz ve gençler arasında Madalyon’da bir psikoloğunun olması ciddi bir moda haline gelmiş durumda, şahsen bundan daha yararlı bir moda düşünemiyorum. Bu gençlerdeki bilinçliliğin önemli bir göstergesidir. BİRAZ DA MADALYON’UN KADROSUNDAN BAHSEDELİM Mİ? Madalyon Psikiyatri Merkezi’nin kadrosunda; 9 psikiyatrist, 2 çocuk psikiyatristi, 1 nörolog, 10 yetişkin psikoloğu ve 10 çocuk psikoloğu bulunmaktadır. Merkezimizde görev yapan her bir psikiyatrist ve psikoloğun özel ilgi alanları birbirinden farklılık göstermektedir. Bu sebeple merkezimizden randevu almak için arayanların hangi nedenle gelmek istediklerini öğrenmek isteriz. Buradaki amaç, bireyi en doğru uzmanımıza yönlendirmektir. Genellikle yabancı misyonun merkezimize olan ilgisi sebebiyle, kadromuzda İngilizce, Fransızca ve Almanca dilinde psikolojik destek veren psikiyatrist ve psikologlar da mevcuttur.

Paris Cad. No:33 Kavaklıdere / Ankara Tel: 312 468 08 98 www.madalyonklinik.com

BU BİR İLANDIR

Bir ilişkinin sağlıklı olarak devam etmesi, çiftlerin anlaşmazlıklarını çözebilme yeteneğine ve isteklerine bağlıdır. Eşler arasındaki en ciddi tehlike, hatayı her zaman karşısındakinde araması ve değişmesi gereken biri varsa o kişinin eşi olduğu konusundaki derin inançlarıdır. Eşlerin her anlaşmazlıkta karşı tarafı savunmaya geçirecek tarzda suçlama eğilimleri ve geçmişte yaşanan olumsuzlukları gündeme tekrar tekrar getirmeleri sıklıkla yapılan iletişim hatalarıdır. Unutulmamalıdır ki, evliliklerde anlaşmazlıklar her zaman olacaktır, önemli olan sağlıklı iletişim kurabilmeyi öğrenmektir. Profesyonel destekle bunu gerçekleştirmek zor değildir.

MERKEZİNİZE BAŞVURAN GENÇLER HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

225


MAG renk

Metin Yahya ÜSTER

E

metinuster@magdergi.com.tr www.renkcenter.com

lektromanyetik enerji tayfının yayılma alanı, en uzun enerji dalgalarıyla, başka bir deyişle, radyo dalgaları, kozmik ışınlar olarak bildiğimiz en kısa enerji dalgaları arasında yer alır. Bu iki dalganın arasında, kızılötesi (infrared)ışınlar görülebilir. Işık X(röntgen)ışınları ve gama ışınları bulunmaktadır. Bu tayf bütünü altmış ya da yetmiş oktavdan meydana gelir. Bütün elektromanyetik enerjiler 186.000 mil (yaklaşık 299.000 km.) hızla hareket eder. En uzun enerji dalgalarından çıkarak, en kısa enerji dalgalarına doğru tırmanırsak, bu ışınların bazı özelliklerini bilim ve tıp alanlarında nasıl kullanıldığına şöyle bir bakalım… En uzun elektromanyetik dalgalar, radyo dalgaları, ticari yayınlarda içerir. Kısa dalga ise FM radyolarda, televizyonlarda radarlarda kullanılır. Radyo dalgaları, kıtalararası kablosuz iletişimde kullanılır. Aynı zamanda endüstri alanında, sertleştirilebilmeleri için metallerin sıcaklıklarının arttırılmasında da kullanılır. Ticari yayın dalgaları iyonosferden geri yansıyıp, yer küre üzerinde hareket etme niteliğindedir. Kısa dalgalar, polis, gemiler bazen de amatörler tarafından uzak yerlerle haberleşme amacıyla kullanılır. Diyatermi, yani elektrik akımlarıyla vücudun iç dokularına sıcaklık verme yöntemi, yine elektromanyetik dalgaları kullanılır. Sıcaklığı oluşturan elektrotların vücudun çeşitli yerlerine bağlanması şeklinde açıklanan yöntem, romatizma(arterif), mafsal romatizması ve nöralji gibi hastalıkların tedavisinde kullanılır. Fm radyo, televizyon ve radar ışınları, ticari yayın dalgalarının tersine iyonosfere girebilir ve geri yansıtılamazlar. Düz bir yol izlerler. Bu sebepten

226

ENERJİNİN RENGE DÖNÜŞÜMÜ Elektromanyetik Enerji

rotları her zaman kontrol ister. Kızılötesi dalgalara baktığımızda bu kategorinin fotoğrafla ilgili olan ve ısı yayan dalgaları içerdiğini görürüz. Kızıl ötesi ışınları gözle görmek mümkün değildir. Ama çok uzun yol olmak ve ağır bir şekilde atmosfere girmek gibi özellikler taşırlar. Fotoğraflarla ilgili gereçler bu ışınlara karşı son derece duyarlıdır. Bu yüzden insan gözüyle görülemeyen resimleri çekmekte kullanılır. Isı yayan dalgalar da ısıtma ve kurutma amaçları için kullanılır. Buhar radyatörleri, elektrikli ısıtıcılar, kızılötesi lambalar tarafından yayılır. Görülebilir ışık haddesine baktığımızda, bilim tayfın renklerini olduğu gibi, kızıl ve mor ötesi ışınları da bu sınıfa dahil etmiştir. Görülebilir ışık ışınları üzerinde yapılan araştırmalarda, tayfın kırmızı ucunda, I/33.000 inç. tayfın mor ucunda I/67.000 inç gibi yaklaşık değerler bulmuştur. İnsan vücudunu çepeçevre saran elektromanyetik bölge (Aura) yani elektromanyetik spektrum, gözle görülebilinen ve de görülemeyen enerjilerden oluşur. Söz konusu spektrum, dünyayı saran ve canlıların gelişmesini sağlayan güneş enerjisinden oluşur. Aura’nın oluşumunu meydana getiren güneş enerjisinin ışınımlarıdır. Bu spektrumun bir ünitesi olan, Çakra Sistemi’nin kişilik oluşumunda çok büyük rol oynadığını belirtmek isterim. İnsan vücudundaki renk enerjilerini algılayabilecek olan enerji merkezlerini Çakra Sistemi’ni çok iyi bilmekle hissetmek, değerlendirmek, faydalı hale getirmek pekala mümkündür. Bu enerji merkezlerini belirlemek Çakra Sistemleri’ni iyi bilmekle mümkündür. Size üzüntü veren kötü bir haber aldığınızda veya sizi heyecanlandıran bir olayda (imtihan gücü) bu durumda karnınızın alt bölümünde garip bir boşluk hissedersiniz. Sonra da titreme ve sancı bunun devamı olabilir. Bu göbek bölgenizde

duran sarı rengi emmiş Çakranızın faaliyet göstermesidir. Bu durumda elektromanyetik bedeninizde sarı renk diğer renklere oranla daha yoğun ortaya çıkmıştır. Çünkü bu renk sinir sisteminizin rengidir. Bu gibi durumlarda Çakra Sistemi faaliyete geçerek, enerjinin yoğunlaştığı bölgeleri belirler. Enerjinin dışa vurumculuğunda, bir başka deyimle bir enerjinin diğerlerine oranla daha çoğalmasıyla enerjinin amacından saptığını akortsuz hale geldiğini belirler. Normal insanlar bu enerji dolaşımını sadece hissederken, bu konudaki duru görürler bu enerji, bedeni ile iletişim kurabilirler. Normal renk dolaşımımızın ortaya koyduğu iç güdü rengi ve ya renklerden yardım alıp, renk solumu ve ya renk projeksiyon lambasıyla, organizmamızdaki renk uyumsuzluğuna, akort ve armoni yükleyebiliriz. Daha sonra da uzmanlık sıfatımızla, ritim yükleyerek uygun renk ritmini tutturabiliriz. Esas itibarı ile biz, elektromanyetik spektrumun gözle görülebilen bölümü olan beyaz ışıkla ilgilenmeyi tercih ederiz. Işığın kırılıp çarptığı yerde renge dönüşmesi ise, rengi doğursun böylelikle de anlatımımı sizler daha güven duygusuyla etüt edebilin. Beyaz ışığın farklı renklerin birbirileri ile karışması sonucu oluştuğu, ilk defa Newton tarafından ortaya konuldu. Beyaz ışığı meydana getiren renkler: Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, çivit ve mordur. Bu ışınlar ve dalga boyları, değişik hızlarda hareket ederler. Spektrumun bir ucunda dalga boyları yavaş hareket eden, uzun hatlar oluşturan kırmızı fark edilir. Diğer uçta ise; dalga boyları yavaş hareket eden uzun hatlar oluşturarak az yoğunluktaki, rafine renkleri yani mavi ve mor görüntü hakimiyet kurar. Spektrumu oluşturan dalga boyları kızıl ve mor ötesi ışınlar, gama ışınlarının tayflanmasıyla oluşur. Renk ve sevgiyle…


227


MAG röportaj

GELİNCİK TARLALARINDAN YÜKSELEN IŞIK "UMUT" OLUYOR Ne gelincik tarlalarında koşturdu, ne de gelincikle ilgili geçmişte bir anısı var… Kendi deyimi ile rastlantılar onları birleştirmiş… Kırmızı tutkusu onu gelinciklere götürmüş. Hikmet Çetinkaya, gelincik adam olmaktan, gelinciklerle anılmaktan son derece mutlu… Gelincikleri ne kadar konuşsak bitmez aslında… Gelinciklerden Paris’te kendini bulduğu atölyesine, İstanbul’un Kültür Başkenti oluşundan Türkiye’deki sanata ve sanatçıya olan bakışı konuştuk Hikmet Çetinkaya ile… Gelinciklerin bana açtığı kapılar sınırsız diyor Çetinkaya… Bunun yeni bir örneği ise Bayındır Hastanesi ile gerçekleştirdiği yeni proje. Yeni açılan hastanenin tüm katlarında “Gelincik Adam”ın eserleri, renkleri, ışıltıları ve coşkuları ile hastaların umudu, neşesi ve yaşama sevinci olmak için yerlerini alacak. İşte biz de hem Hikmet Çetinkaya ile hem de hastane mimarları ve direktörü ile bu özgün ve yenilikçi projeyi konuştuk. Gelinciklere hayat veren ressamın gelincikleri başkalarına hayat verecek artık... 228


G

elinciklere hayat veren ressam diyoruz size… Gelincikle özdeșleștirdik biz sizi. Spesifik bir bitki veya bir obje ile anılmak nasıl bir duygu? Dünyada sizin gibi çok az örnek vardır… Claude Monet örneği bunlardan biri… Şimdi benim yaptığım aslında salt gelincik çiçeğinin görüntüsü değil, bu gelinciğin bir yerde felsefesi. Bu rastlantısal olarak ortaya çıktı. Benim gelincikle ilgili ne bir anım var ne de tarlalarda koştum, ne de taç yaptım birisinin başına. Bu rastgele kırmızı rengi çok sevmemden kaynaklanan bir şey. Örnek çok güzel örtüşüyor, Claude Monet’nin çalışması buna çok iyi bir örneklemdir. Otuz yıldan fazla nilüfer yaptı ve hiçbir zaman da “Ne zaman bırakıyorsun?”, “Niye bunu yapıyorsun?” diye bir şey olmadı. Üstelik nilüferleri rastlantısal olarak bulmuştur. Asıl amacı salkım, söğütler, köprüler yapmaktı derken adam nilüferlere eğildi. O yüzden benim yaptığım tek şey gelincikler diye yorumlamak bir yerde haksızlık olur. Gelinciğin yaşantımızdaki felsefesinin ne anlama geldiği, özellikle Türkiye’de çok fazla derinlemesine felsefesi yok ama bir Kanada’da, Fransa’da çok fazla felsefesi var. Gelinciklerin size açtığı bir kapı var mı? Sizi farklı ve özel kıldığı kesin ancak bunun dıșında neler söyleyebilirsiniz? Bir kere gelinciklerin bana açtığı çok kapı var bir tane değil. En azından yolda giden insanlar gelincikleri gördüğünde, “Aa, Hikmet Çetinkaya’nın tabloları gibi.” diyorlar. Benim yurtdışına açılmamdaki en büyük etken gelinciklerdi. Ben iki ay önce Avusturya’ya gittim. Otuz beş sanatçının katıldığı bir sempozyum vardı. Ve sempozyum da aşağı yukarı on üç gün sürdü. On üç gün resim yaptım ben orada ve Türkiye’den tek ben vardım. Sordum neden ben diye. Gelinciği yapıyorsun, farklı yapıyorsun yani bir sanatçı bir konuda bu kadar derinlemesine gidiyorsa, farklılığı vardır diye çağırdıklarını söylediler. Gelinciğin sayesinde dünyayı geziyorum, gelinciğin sayesinde yaptığım resimler bir arz talep meselesi haliyle bir meblağa dönüşüyor, bu da benim daha açılmam için bir geçim kaynağı oluyor. Gelinciğin bana açtığı en büyük kapı belki de şu olacaktır; yıllar yıllar sonra, nasıl ki biz şimdi Monet’i konuşuyorsak, belki de otuz sene sonra, kırk sene sonra dünyadaki

birçok ülke, Türkiye’deki gelincik yapan bir ressam olarak anılacağım. Paris’te de atölyeniz var. Bu fikir nasıl oluștu? Sanat konusunda çok ileri olan bu șehirde ben de olmalıyım mı dediniz? Benim çalıştığım tarz, empresyonist tarz dediğimizde; Claude Monet, Cézanne, Degas, Pissarro… Şimdi bunların hepsinin uğrak noktası ne varsa; Paris. Paris dediğim “Montmartre”. O yüzden oralara gitmek, görmek, bilgimi arttırmak açısından yararlı olacağını düşündüm. Diğer taraftan acaba bu ürünlerimle o ortama girersem nasıl etki, tepki alabilirim, yaptıklarım başka bir göz tarafından nasıl değerlendirilecek diye hem kendimi hem yapıtlarımı bir sınava tabi tutmak, hem de bilgimle, görgümü arttırıcı benim için ideal bir yerdi. Buraya gittim ama büyük boy resimlerin oraya gitmesi çok zordu hatta öyle ki resimlerin yurtdışına çıkartılması çok zordu. Bunun için de ev, kendime ait bir atölye olması şarttı. Bu yüzden bizim eski büyükelçilerimizden Tanju Bleda’nın Bastille’de bir evi vardı bahçe içerisinde çok hoş panjurlu sanata ve sanatçıya duyarlılığından ötürü o evi bana tavsiye etmişti. Ben işte o evde beş senedir resim yapıyorum ve yaptığım yapıtlarımı da Paris’te ve birçok ilde sergiliyor. Cannes’de, Lion’da... Yetenek diye bir șey yok biraz sabır gerekli resim için diyorsunuz. Ancak resim yapamadığını düșünenler de tam tersini söyler:”Yeteneğim yok, resim yapamam.” Akademik bilgi ile veya kurslarla olușturulabilecek bir șey midir resim yapmak? Bunun sonunda formüle edilmiș, birbirinin aynı resimler ortaya çıkmaz mı? Şimdi bu tamamen bir züğürt tesellisi diyeceğim bunun için. Yetenek herkeste var. En çok bana sorulan soru: “Kursa gelmek istiyorum, yeteneğim var mı yok mu?”. Yeteneksiz insan diye bir şey yok. Kişinin kendi fikirlerine, hayata bakışına göre değişik renk tonları olabilir. Herkesin Van Gogh olacak hali yoktur. Resim bir konuşma dilidir, kendini ifade etme şeklidir. Yani bir elimizde kitap olacak, bir elimizde fırça olacak. Bizde nedense çalışmadan, emek vermeden başarıyı yakalama isteği var. Elimiz fırça tuttuğu, aklımız çalıştığı sürece bir Van Gogh veya İbrahim Çallı olamayız ama kendimiz gibi, kendimizin olduğu ürünler verebiliriz. Ve yapıtlarımızı da hiç

kimseye beğendirmek zorunda değiliz. O yüzden ben diyorum ki; yetenek herkeste var, önemli olan açığa çıkarıcı faktörlerin oluşması ve sabır. Yurtdıșında katıldığınız sergilerde Türkiye adını tüm dünyaya duyurup bir kez daha hatırlatıyorsunuz belki. Ülkemizde sizin gibi değerli sanatçıların varlığından haberdar oluyorlar. Türkiye’nin prestiji açısından bu sergileri geleneksel hale getirme gibi bir düșünceniz var mı? Benim gücüm belli. Türkiye’nin sanat konusundaki Don Kişot’u ben değilim. Ben yalnızca Türkiye adına yaptım desem bile, ben kendi bilgi ve görümü arttırmak için yapıyorum. Türkiye adına bir şey yapmak, bu çok zor, çok riskli bir şey. Mesela, ben 2000’li yıllarda Dünya Sanat Fuarı’na katıldım ve katıldığım için de fuar binasının önüne Türk Bayrağı diktiler. O Türk Bayrağı benim için dikildi oraya. Bu bana olağanüstü keyif verdi, coşku verdi, mutluluk verdi ama sıkıntı da verdi. Şimdi orada sanatçısın Türkiye’den gitmişsin, haliyle yemek yemeden tut da, giyiminden, konuşmandan, tavrından, durduğumuz yer ve şekil itibarıyla ülkemi temsil ettiğim için onun verdiği sorumluluk da var şimdi. İstanbul 2010 Kültür Bașkenti seçildi. Bu konuda ne düșünüyorsunuz? Kültür Bașkenti olmanın hakkını verebilecek mi İstanbul? Bunun hakkını İstanbul değil, Türkiye verebilir. İstanbul Kültür Başkenti fakat İstanbulluların veya İstanbul’un kültürü değil, Türkiye’nin kültürü. Bir mozaik var bizim önümüzde. Bu mozaikte, şiirle, edebiyatla, sinemayla, tiyatroyla adı şöyle: Kültür Başkenti. Hakkını verebiliriz ancak belirli kişilerin çıkarları doğrultusunda olmamalı. Belirli kişiler köşeleri tutarak, belirli kişilere payeler verilmemelidir. Bizim Ankara’da, İzmir’de, Denizli’de, Erzurum’da bile bir kültürümüz var. Bu harmanlanmalı, Kültür Bakanlığı devreye girmeli ve bu adaletli bir şekilde hakkaniyetli bir şekilde sanatçıları toplamalı bir araya, neler yapabiliriz demeliler ve mutlaka bu etkinlik en iyi şekilde olmalıdır. Türkiye’nin yakalamış olduğu çok büyük bir fırsattır bu tanıtımı için. Türkiye’de resme olan ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye’de resme olan ilgi gittikçe ça-

229


MAG röportaj mura saplanıyor ve çıkmaza giriyor. Resim, edebiyatta ve müzikte nasıl korsan cd, korsan kitap varsa resimde de korsan, çalma, esinlenme, oradan aşırma haddinden fazla var. Yaratıcı gücün değeri aşağı çekiliyor, çalmalar ve çırpmalar, günü kurtarmalar planlı bir şekilde gidiyor. Günü kurtarmak isteyen, cebini düşünen “sanatçıyım” diyen kişiler, taklit resim yaparak, kopya resimler yaparak, başkalarının fikirlerini aşırarak, resim yaptığını zannediyorlar, sanat yaptığını zannediyorlar. Bakanlık da bu konu ile ilgili hiçbir şey yapmıyor. Türkiye’de resmi en çok kopyalanan kişiyim. Bugün saygın semtlerdeki birçok galeride benim resimlerimin taklitlerini görebilirsiniz. Sanat hırsızları ekip olarak çalıştığı sürece bu böyle devam edecek. Suç unsurunun önüne gidilmedikçe, yapanların yanına kar kaldığı sürece bu olay cazip hale geliyor neredeyse. Önümüzdeki dönemde daha büyük tuvallere tașıyacakmıșsınız gelinciklerinizi. Bir talep doğrultusunda mı böyle bir çalıșma yapmaya karar verdiniz yoksa hayal gücünüz, fırçanız, beyniniz daha geniș bir alan, daha uçsuz bucaksız gelincikler mi yapmak istiyor, küçük tuvallere sığamıyor musunuz? Ben kabuğuma çekildim ve şunu düşünüyorum; bir şeyi yapıyorsun, ortaya çıkartıyorsun, daha çıkartmadan benzerlerin basında çıkması veya kopyalarının gözükmesi, beni doğal olarak sarstı. Düşündüm, bunları biraz daha büyük boyutlara yapayım ki kopyaları zorlaşsın. 150 x150’ler ile çalışıyorum. Alışılmışın dışında ölçüler kullanmaya çalışıyorum. Bu beni yeni bir araştırmaya ve yeni bir tekniğe doğru itti belki de. Ortam, şartlar ve koşullar, teknik olarak beni çok daha zor resimler yapmaya ve kendimi aşmak için daha ne yapabilirim diye düşünmeye itti. Gücümü zorlamak bakımından hep yeni teknikler, yeni ufuklar ararken kendimi büyük tuvallerde buldum. İstanbul’da Bayındır Hastanesi, hastane duvarları için sizin tablolarınızı seçmiș. Bu fikir size sunulduğunda neler hissettiniz? Kaç eseriniz yer alacak? Yüreğimin zaman zaman hopladığı, uykusuz kaldığım, eyvah ne olacak dediğim bir dönemdi. İstanbul’da ultra lüks bir hastane yapılacağını öğrendim ve teklif geldi bana. Buradaki Bayındır Hastanesi’nde iki metreye üç metre bir resmim var. Hep aldığım

230

tepki şuydu, hastanede tablonuzu gördüm ve heyecanlandım, umutlandım, yıkım beklerken baktım enerji verdi gibi olumlu tepkiler almıştım. İstanbul Bayındır Hastanesi dört kat olacak ve her kata bir sanatçı resim yapacaktı. Bana da teklif geldi ve bir katını size vermek istiyoruz dediler. Arkasından dört ayrı ressam fikrinden vazgeçtiler ve Genel Müdürümüz Cengiz Bey dört katın da gelincik olmasını ve sizin yapmanızı istedi dediler. Mimarların söylediği bir katta on beş oda var, üçer resim duvara konacak ve bir katta kırk beş tane küçük resim ve koridorlara 80x40 boyutlarında sekiz tane resim. Orta büyüklükte ve ufak resimlerden, aynı zamanda otuz iki tane de 80x40lardan lazım. Girişlere 150x150 resimlerden konacak. Sayıya vurduğumuzda 220 ile 240 resim arasında bir tablo sayısı ortaya çıkıyor. Bir sanatçının aynı yerde olan bu sayıdaki resimleri bir müze gibidir. Bunu daha az paraya yapabilirlerdi aslında. Baskı ve kopya resimler kullanabilirlerdi.

SAĞLIK SEKTÖRÜNDE BİR SANAT DOSTU ”Sağlıklı Yaşam” konsepti çerçevesinde, sanatın yadsınamayan olumlu etkilerini vurgulamak, sağlıkla sanatı bağdaştırmak, yaşadığımız alanların her zaman olduğundan farklı yorumlanabilineceğini göstermek, sosyal sorumluk gereği sanata ve sanatçıya sahip çıkmak adına, Bayındır Hastanesi İstanbul’da yeni açılan hastanelerinde Hikmet Çetinkaya’nın tablolarına yer veriyor. Bu projeye dair, hastane mimarları ve direktörü ile küçük bir söyleşi gerçekleştirdik. Hastanelerde genellikle baskı resimler, gerçek olmayan, reprodüksiyon resimler kullanılır. Gerçek tabloların tercih edilme sebebi ne? Mimar Başak Çolakoğlu Tüzer ve Armağan Ekiz Bayık: Bayındır Hastanesi İçerenköy projeleri hazırlanırken istenen konsept mevcut kısıtlı alanların sade, sıcak ve ferah mekanlara dönüştürülmesiydi. Mekanlarda, doğal malzemelerin, doğal formlarda yalın olarak kullanılması tasarlanmış, mekanın boyut ve ışığı ile ön plana çıkması istenmiştir. Renk seçimleri yine dinlendirici, ışık rengini bozmayacak doğal renkler

olarak uygulanmıştır. Bu detay derecesinde yalınlığı, sakinliği ve doğallığı ön plana çıkmış mekanlarda ancak yine doğal ve gerçek sanat eserleri kullanılabilineceği için gerçek tablolar kullanılmıştır. Böyle bir çalıșma daha önce yapıldı mı yoksa bu bir ilk mi? Başak Çolakoğlu Tüzer: Tasarladığımız mekanlarda her zaman gerçek sanat eserlerinin kullanılmasını tercih ediyoruz, sanat eserlerinden etkilenip, mekanlarımızı ve detaylarımızı bu doğrultuda şekillendirdiğimiz çok oluyor. Armağan Ekiz Bayık: Bayındır Hastaneleri koleksiyonunda ünlü ressamlarımızın eserleri bulunmaktadır. Bu eserler sanatın olumlu etkilerini hastalarımıza yansıtmakta, doğal, sıcak ve canlı bir atmosfer oluşturmaktadır. Neden Hikmet Çetinkaya? Bayındır Hastanesi İçerenköy Direktörü Dr. Cem Talas: Hikmet Çetinkaya ile ilk çalışmamız Bayındır Hastanesi Kavaklıdere 10.Yıl sanat etkinlikleri çerçevesinde olmuştur. “Sağlıklı Yaşam” konsepti çerçevesinde, sanatın yadsınamayan olumlu etkilerini vurgulamak, sağlıkla sanatı bağdaştırmak, yaşadığımız alanların her zaman olduğundan farklı yorumlanabilineceğini göstermek, sosyal sorumluk gereği sanata ve sanatçıya sahip çıkmak adına Kavaklıdere Hastanemizde yıl boyu düzenlenen sergilerde Hikmet Çetinkaya sanat danışmanlığı yapmış, bize destek olmuştu. Kalitesi ve güvenirliği kanıtlanmış Sağlık Kültürü’nü, 2010 Avrupa Kültür Başkenti’ne taşıyan Bayındır Sağlık grubu olarak Hikmet Çetinkaya’nın tablolarındaki canlı, sıcak renklerin Bayındır İçerenköy Hastanesi projesinde arzuladığımız doğal, sıcak ve dinamik atmosfere katkısına inandığımız için bu projede de beraber çalıştık. Özellikle gelinciklere yer verilmesinin nedeni renkli ve iç açıcı olmasından mı kaynaklanıyor? Mimar Başak Çolakoğlu Tüzer ve Armağan Ekiz Bayık: Doğallığın ve sade güzelliğin en güzel formu, Hikmet Çetinkaya’nın tabloları, bu doğallığı ve sadeliği çok güzel destekleyip ön plana çıkarıyor. Röportaj: Damla İPLİKCİOĞLU


231


MAG kültür - sanat

KONSER NİL KARAİBRAHİMGİL Farklı tarzı ve müziği ile Türkiye’de kısa zamanda büyük bir çıkış yakalayan Bedük, “Go” albümünün tanıtım konserlerinin bir diğer ayağı olan Ankara’da müzikseverlerle buluşuyor. Muhteşem sahne şovları ve yepyeni şarkılarıyla Bedük 312 Arena’da. Tarih: 13 Mart 2010 Yer: 312 Arena - ANKARA Saat: 22:00

BORUSAN FİLARMONİ ORKESTRASI

AMY WINEHOUSE Grammy ödüllü, son yılların en heyecan verici sanatçısı Amy Winehouse’un İngiltere’deki en başarılı Tribute’u Marie, 5-13 Mart 2010 tarihleri arasında 7 konser vermek Türkiye’ye geliyor. Tarih: 12 Mart 2010 Yer: Tato Live - İZMİR Saat: 22:00

Orkestra klasik müzikte çığır açan besteci Ludwig van Beethoven’in tek keman konçertosu olan Re Majör Op. 61 Keman Konçertosu ile Igor Stravinski’nin Bahar Ayini Bale Süiti’ni seslendirecek. BİFO’yu onursal şefi Gürer Aykal yönetecek. Konserin solisti ünlü Alman kemancı Isabelle Faust olacak. Tarih: 17 Mart 2010 / 18 Mart 2010 Yer: Caddebostan Kültür Merkezi / Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı - İSTANBUL Saat: 20:00

TİYATRO

OPERA ROSSİNİ MENÜSÜ Konser anlayışı içinde ama diyalog, dans ve görsel materyallerin de eklenmesiyle konser formatının ilerisine geçen bu görsel şölende,Rossini’nin hayatından kesitler, bestecinin müzikleri eşliğinde eğlenceli bir biçimde izleyiciye sunuluyor. Tarih: 9 - 11 - 31 Mart 2010 Yer: Kadıköy Belediyesi Süreyya Opera Sahnesi - İSTANBUL Saat: 20:00

BAVUL Seyahat dönüşü havaalanında bavulları karışan bir kadın ve erkeğin hayatları da karışırsa ne olur? Olaylar komedi örgüsü içinde işlenip; mutlu sonla biter mi acaba?... Tarih: 02 - 03 - 05 - 06 Mart 2010 Yer: Konak Melek Ökte Sahnesi - İZMİR Saat: 20:30

BALE

ÜÇ SİLAHŞÖRLER

Ankara Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü bu sezonun flaş eserlerinden olan Üç Sİlahşörler balesini 27 Mart 2010 tarihinde sahnelemek üzere çalışmalarına başladı. Guiseppe VERDİ’nin müziklerinin, Bujor HOİNİC tarafından düzenlenerek sahne üzerine taşınan eserin senaryo ve koreografisini Armağan DAVRAN ve Volkan ERSOY beraber üstlenmekte. Tarih: 27 MART 2010 Yer: Devlet Opera ve Balesi Büyük Tiyatro - ANKARA Saat: 20:00

232


SERGİ NİL KÖKEN Nil Köken “Sessizlik Bahçeleri”nde doğanın biçimlerini renklerin anlatım gücüyle birleştiriyor, içsel bir sessizlik arayışını kendi hayali bahçelerini oluşturarak sürdürüyor. Tarih: 26 Ocak 2010 - 12 Mart 2010 Yer: Atlas Sanat Galerisi Cinnah Caddesi 19-1 Ankara / Çankaya

JAPONYA SAVUNMA SANATLARI TARİHİ SERGİSİ

GENCO GÜLAN Genco Gülan’ın “Dünyanın En Pahalı Resimleri” başlıklı serisi 4 Mart - 3 Nisan tarihlerinde ilk defa Cihangir Daire Sanat’ta sanatseverlerle buluşacak. Gülan, sergide Dünya’nın en pahalı tablolarından on tanesini yeniden yorumluyor. Sanatçı yapıtlarında ölçülebilir ve ölçülemez olanı birbiriyle çarpıştırıyor.

Fevziye Mektepleri Vakfı’na ait Galeri Işık Teşvikiye, dünyaca ünlü heykeltıraş Mehmet Aksoy’un “İnsan Halleri” adlı sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergide sanatçının farklı boyutlarda, mermer, taş ve bronz döküm olarak çalışılan 38 heykeli bulunuyor.

Tarih: 04 Mart - 3 Nisan 2010 Yer: Daire Sanat Akarsu Cad. Şimşirci Sokak Santral Apt. No: 11/1 Cihangir - İSTANBUL

DVD

Tarih: 23 Şubat - 12 Mart 2010 Yer: Prof Dr. Türkan Saylan Alsancak Kültür Merkezi - İZMİR

LANETLİLER KRALİÇESİ

KİTAP

ANNE RICE

Lanetliler Kraliçesi veya özgün adıyla The Queen of the Damned Anne Rice’nin Vampir Günceleri (The Vampire Chronicles) isimli serisinin üçüncü kitabıdır. İlk iki kitap sırasıyla Vampirle Görüşme (Interview with the Vampire) ve Vampir Lestat (The Vampire Lestat) idi. Kitabın hikâyesi Vampir Lestat’daki hikâyenin bittiği yerden başlar, devamıdır. Bu romanda vampirlerin ortaya çıkışına ki bu Antik Mısır’a kadar uzanmaktadır ve ilgili mitoloji ile tarihe değinilmektedir.

TWILIGHT - NEW MOON Yeni ayda aşk ve gerilim biraz daha artıyor cullen ailesi bella’nın doğum gününü kutlamak istiyor ama bella ısrarla karşı çıkıyor çünkü yaşlanıyor.Cullenların evinde doğumgünü kutlarken hediye paketinin biri bella’nın elini keser ve ailenin yeni vejeteryanı jasper dayanamıyıp saldırır.Bunun üzerine cullen ailesi bella ve edward’ın iyiliği için forkstan ayrılmaya karar verir. Bunu kaldıramayan bella artık hayatı umursamamaya başlar..

DOKUZ

EFSUN ÖNDER Mitras’ın gizemiyle çıkılan yolculukta Amerikalı ekibi bekleyen tehlikeli ve uzun maceranın sonunda dünyanın tarihini belirleyecek bilgiler bulunmaktadır. Anadolu topraklarının zenginliğine gömülmüş bir kültür, dünyanın peşinde olduğu gizemi çözebilir mi? Efsun Önder’den bir solukta okunacak çarpıcı bir roman.

233


MAG digital art

HÜSEYİN GÜMÜŞ

Fotoğrafçı Hüseyin Gümüş 1981 yılında Artvin’de doğdu. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakultesinden mezun olduktan sonra üniversitenin fotoğrafçılık kulubünde çeşitli görevler aldı. Ankara’da tanıtım ve reklam fotoğrafçılığı yapmaktadır. Gastronomi ve stil life ağırlıklı Projeler yürütmektedir. Yaptığı çalışmar uluslararası stock sitelerinde ön sıralarda yer almaktadır. Çeşitli dergiler ve ajanslar için tüm Türkiye’de mekanları ve ünlü yüzleri fotoğraflamaktadır. Yeme içme üzerine yaptığı çalışmalarına detaylı konseptler hazırlamakla beraber, ülkemizin ünlü şefleri ile birlikte bir çok projeler yürütmüştür.

234

Fotoğraf makinesinde Nikon tercih etmektedir. Dijital fotoğrafçılığa öncelik vermekle beraber orta format ve 35 mm filmli çekimler de yapmaktadır. Stüdyo çalışmalarında, ışık kullanımında ve kompozisyonda ileri derecede ustalaşmıştır. Reklam ve endüstriyel fotoğrafçılığın yanı sıra sanat fotoğrafında da başarılarını kanıtlamış ve ödüllere laik görülmüştür. Göz gördükçe fotoğraf çekmeye devam edecektir... proffotograf@gmail.com www.huseyingumus.com.tr


235


MAG kent! ce

KENT

Erol ÇINAR

erolcinar@magdergi.com.tr www.erolcinar.com

B

ARAYIŞLARI

irçok insan hayallerle süslediği, tanımadığı kentlerin, yaşadığı kentlerden daha güzel ve gizemli olduğunu düşünür. Belki de bilinmeyene olan özlemin dayanılmaz çekiciliği böyle bir hayale insanı sürükler. Belki de Prost haklı. Bakın ne diyor: “En güzel cennetler, kayıp cennetlerdir.”

hatta ölesiye kıskanırlar birbirlerini. Oysa İstanbul’da aşk yaşıyan yalnızca iki karşı kıyı değildir, insanlarda aşkın tadını çılgınca çıkarırlar. İstanbul’da aşık olmamak, kanı kaynamamak, şiir yazmamak, şarkı söylememek, sevdadan hafifleyip rengârenk kelebekler gibi kendini kanatlanmış, uçuyormuş gibi hissetmemek... olur mu hiç? Bu kent her şeyden ve herkesten önce davranır sevgilileri birleştirmekte.

*** En çok kentte sınırlar iğfal edilmiştir. Bazen kontrolümüzde, bazen ise dışında!

*** Bir kenti anlatan bulmacaların ipuçları sokak aralarında görülür. Bu yüzden, ne turistlerin rotasında, ne de günlük koşuşturmaların izinde olunmalıdır. Arka sokaklarında, rehber anlatımlarının dışına düşmüş küçük ayrıntılarında dolaşarak birçok yer keşfedilir. İşte o zaman insan yaşamında ziyaret ettiği kentlerin seslerini, kokularını, renklerini sokak aralarında yakalayabilir.

*** Barselona sürreal bir kent. Gaudi’nin izini her yerde görebilirsiniz. Budapeşte, görülmeye değer. Tuna nehrinin ışıltısı her mekanda. Londra güzel kent, yalnız biraz tekdüze. Bütün binalar iki sütunlu, bir kapılı ve birinci katta bir balkon. Prag, hüznün ve aşkın kenti. Kentin tarih içindeki sessizliği yol gösterir sanki. Kendini siluetler ardında gizleyen kentin çağıran sesidir bu. New York mimarisi ile olağan üstü zarif ifade tarzının nefes aldığı mekanlara sahip. İstanbul görkemli ve sefil, varlıklı ve yoksul. Her şeyden var. Ve Ankara… Oldukça düzayak, yaşamayı kolaylaştıran, güvenli yerleşim bölgeleri. Sokakları cetvelle çizilmişçesine, belli aralarla caddelere açılır. Yaya dolaşsanız bile umulmadık bir çıkmaz sokakla, birdenbire karşınıza çıkan bir deniz ya da göl görüntüsüyle sizi şaşırtma olasılıkları yoktur. *** Tıpkı diğer kentlerde olduğu gibi görünürde her şey olağan ve olağana uygun. Birbirini uzaktan süzen iki sevgilidir; İstanbul. Karşıdan bakanlar için birbirlerine göz kırparlar,

236

*** Kent hayatı her zaman doğayı aşırı duygulu bir biçimde görme eğilimi yaratmıştır. Doğa bir bahçe, bir pencereyle çerçevelenmiş bir manzara ya da bir özgürlük alanı olarak düşünülür. Oysa doğa, enerji ve savaşım demektir. Karmaşanın, koşuşturmanın girdabına mı saplanmışız, doğaya saklanırız. Doğanın tekdüzeliğinden, yalınlığından mı sıkıldık, kentle buluşuruz. Sonu gelmeyen bu döngü sürer, gider. *** İstanbul, Ankara, Stockholm, Londra, Toronto, Montreal ya da New York… Nerede olursanız olun, hepimiz aynı kuvvete, tek bir yasaya bağlıyız. İşte bu, kentin çekim kuvvetidir. ***

Gerçek kent bize gizliden seslenir. Görmesini, dinlemesini bilenler, kentin gizli kodlarını çözenler bu sessiz çığlığa kulak kabartırlar. Bazen kent ziyaretçilerini küçümsemekten, kendini gözler önüne sermekten asla çekinmez. Hatta şaşırtır ve sarsar. O da insanları tutkuları kadar çeşitlidir. Doymaz, kanaatkar, hayalperest, gerçekçi, gizemli, uyuşuk, sabırsız ve endişelidir. *** Bazı kentlerin suskunluğu, onun sıkıntılarını ele veriyor. *** Kent ilk önce görüntülerle, yüzleştirir gelenleri. Gerçek kent hayalinin gerisinde, yapıların ardında gizlidir. Ona ulaştığını sanmak, kentin kendini görünmez kılma yöntemidir yalnızca. Karşılaşmaları, rastlantıları algılamayanlar, yalnızca görüntülerin peşinden gidenler, gerçek kenti asla göremeyecek olanlardır. *** Kaldırımlarda kentin kalabalıkları telaşlı yürümekte, mağaza vitrinlerinde ise rengarenk ışıklar raks etmektedir. Kentte alışverişin albenisi insanı farklı uçlara iterek yaşamdan daha fazla keyif almamıza yardım ediyor. *** Uysal bir sevişmenin sise yansıyan yüzü görünür uzaklarda. Güneşin sisle sevişmesi ve kentle arasında, onunla öpüşen tek şey olan siluetler. Durgun nehir göz alabildiğine uzarken, sisler altındaki siluetler su üstüne yükselir. Yakın ve dost yüzlerin gölgeleri düşmüştür suya. Martılar uçar size doğru, karşı tepelerden. Puslu bulutlar selamlayarak geçer. İstanbul’un cazibesi siluetlerin eşliğinde benliğinizin kapısını usulcacık çalıverir!


237


MAG life style

ALGIDA

SEÇİCİLİK Zeynep ATMACA

A

zeynepatmaca@magdergi.com.tr

slında karıştırmakta haklıyız galiba. Çünkü çoğu kez seçicilik şekilcilikten geçiyor şimdilerde. Elimize yeni çıkan kitapları alıyoruz, ilk önce kapaklarını inceliyoruz... Ben mesela itiraf edeyim, süpermarkette bir ürün seçmem gerektiğinde hep ambalajı daha renkli olana takılır gözüm. “Marketing” kavramı için çok uygun bir hedef olduğumu düşürüm hep. Bir ürünün paketi değişip de, yeni bir şekilde pazarlanınca en azından “nesi değişmiş” diye içimde hemen bir merak oluşur. Bu şekilcilikte sonuç olarak bizi bir seçim yapmaya götürür. Bu yazıyı yazarken aklımda iki konu var, biri şekil biri seçim... Bir türlü seçemiyorum, belki de bir şekilde gerçekten iç içe geçtikleri içindir. Hayatta seçim yapmakta, karar vermekte zorlananlardan mısınız? Bir restoranda elinize menüyü alıp inceler durur musunuz, garsonu deli etmek istercesine... Mağazada seçemeyip acaba ikisini de mi alsam diye düşünür müsünüz, bazen iki ürünün arasında sadece bir renk tonu farkı olmasına rağmen. Şekilcilik yanlış seçimler yaptırabilir insana, bazı şeylerin içeriğini, insanların kişiliğini, yerlerin güzelliğini görmenizi engelleyebilir. Kısa bir zaman önce benim de başıma geldi, çalıştığım radyoya bir konuğum geldi, genç bir yönetmen, saçı sakalı birbirine karışmış, simsiyah, konuşması biraz kabaca, şivesi de belirgin… Program başladı, sanatından bahsediyor sohbet ediyoruz, tutkuyla onu esinlendiren şeyleri anlatıyordu; sanatın onu dilini bile bilmediği insanlarla nasıl yakınlaştırdığını açıklarken, nereden gelip, hangi koşullarda nereye gittiğini anlatırken, çıktığı bir yolda karşılaştığı dilsiz çobandan bahsederken, ben artık on beş dakika öncesinde fark bile etmediğim lacivert gözlerini görüyordum sadece... Algıda seçicilik bu olsa gerek... Her şeyin dışı gibi, insanın da dış görüntüsü önem-

238

Hayatta hepimiz seçiciyiz bazı konularda. İyi ki de öyleyiz aslında, günümüzde seçenekler o kadar arttı ki. Yalnız, bazen iki şeyi karıştırıyoruz, o da seçicilik ve şekilcilik… li biliyorsunuz, yapılan araştırmalar fiziği düzgün insanların başarı oranının daha yüksek olduğunu gösteriyormuş, hatta Amerika’da mahkemelerdeki jüri üyelerinin üzerinde yapılan bir araştırmaya göre önlerine gelen düzgün fizikli şahısları diğerlerine oranla daha kolayca suçsuz bulabildikleri sonucuna ulaşılmış. Bu güzellik kavramı ise yaşadığımız toplumla şekillense de aslında özü doğuştan geliyormuş. Mesela bir bebek, önüne konulan güzel kadın resimlerine diğer kadın resimlerinden daha uzun süre bakıyormuş. Diğer yönden, bazı araştırmalarda da aşırı güzelliğin insana bazı konularda engel de olabileceğini saptıyor... Mesela bazı kişiler “güzelliği yüzünden ona torpil geçiyor” demesinler diye hoş buldukları insanlara hak ettiklerinin altında muamele edebiliyorlar. Tabii ki şekilcilikten bahsederken konuyu güzellikle sınırlamıyorum, kapsamı çok geniş olabilir, öyle ki sonu ırkçılığa kadar varabilir. Belçika Hükümeti bu soruna bir çare bulmak için bazı anlaşmalı şirketlerle anonim özgeçmiş testi yapacak. Şöyle anlatayım; bir işe başvuranların CV’ sinde isimleri, cinsiyetleri ve yaşları yazılmayacak, hatta ilerlemiş yaşı ortaya çıkmasın diye belirli bir yaşa gelmiş iş arayan kimseler sadece son beş senedeki iş deneyimlerine yer verecekler. Sonucu çok merak ediyorum, şekilci, önyargılı bir patron görüşmek için seçtiği kişinin, örneğin kırk yaşında Arap asıllı bir kadın olduğunu görünce ne yapacak?

Aslında biraz riskli bir test ama maalesef akıllıca ve gerekli, herkese eşit şans vermek istiyorsak tabii... Yok, eğer bırakın bazılarının bir avantajı olsun diyorsanız, o ayrı. İnsan kendisine benzeyeni yakın görüyor, bu aslında çok insani bir his... İletişimin temel anahtarı “ortak nokta” bulup, oradan başlamak; iletişime, paylaşıma… Biz Türkler her yerde bir “hemşeri” muhabbeti yaparız, takside, mağazada, yolda... Yurt dışında ise “Türk” olması yeter genelde, kendi sosyal ortamımızda ise; “Şunu tanıyor musun?”, “Aa filanca benim de arkadaşım!”, “Aa ben de orada spor yapıyorum!” gibi cümlelerle kaşımızdakiyle ortak noktaları hemen bilmek isteriz. Türkan Saylan’ın hayat hikayesini konu alan Ayşe Kulin’in “Türkan” adlı kitabında bile, Türkan Hocamızın hemşire olmak için başvuran bir kızın CV’sinde aynı liseden olduklarını okuyunca nasıl bir coşkuyla onu işe aldığını görüyoruz. Zaten bu kadarının önüne geçmek istemek saçma, insanın kanı her zaman ortak bir şeyler paylaştığı insanlara daha çabuk ısınıyor... Ama sadece işte bazen seçelim derken, şekilci olup sonra da önyargılı olmamamız lazım. Kim bilir ortak noktalarımız azdır ama değerlerimiz aynıdır ve beraber çalıştıkça veya beraber vakit geçirdikçe paylaşımlarımız da artacaktır. Seçmekte zorlanınca bazen içimizdeki sesi dinlemeyip, dış değerlere takılıp, yanlış kararlar verebiliriz birçok konuda. Ama bazen de Jared Leto ve Diane Kruger’ın oynadığı, Belçikalı yönetmen Jaco Van Dormael’in filmi Mr. Nobody’de olduğu gibi, zor seçimlerin karşısında, karar vermemenin en iyi seçenek olduğunu zannedebiliriz. Ancak, filmde çok iyi anlatıldığı üzere, karar vermemek, seçmemek ve yaşayamamak, sonunda hiç kimse olmak demektir. Belçikalı yazar Amélie Nothomb’un da dediği gibi: “Yapılan tek yanlış seçim; seçmemektir .” Baharda görüşmek dileğiyle...


239


MAG sinema - müzik

Serkan TAVŞANOĞLU serkan.tavsanoglu@magdergi.com.tr

www.serkan.blogcu.com

Sinema Yazarları Yılın “EN İYİ”lerini Seçtiler

B

ir filmin başarılı olduğunu söyleyebilmek için seyirci reaksiyonu ve gişe hasılatı kadar, o filmi tüm unsurlarıyla, enine boyuna değerlendiren ve analizlerini okuyucularıyla paylaşan sinema yazarlarının yorumları da önemlidir. Her ne kadar sinema yazarlarının “tutmadığı” filmler, çoğunlukla gişede en çok iş yapan yapımlar olsa da, eleştirmenlerin desteklemediği filmlere sinema çevrelerinde pek itibar edilmez. Ne mutlu bize ki, Türkiye’de de sinema yazarlığını meslek edinmiş ve eleştirileri ile Türk sinemasının gelişimine katkı sağlayan kalemler var. Dahası, sinema üzerine kalem oynatan yazarlarımızın bir derneği de var. Sinema Yazarları Derneği (SİYAD), rutin faaliyetlerinin yanı sıra, her yıl Türk sinemasının ürettiği yapımları değerlendirerek, belirli kategorilerde ödüller veriyor.

Cem Yılmaz’ın SİYAD Şovu 2009’da vizyona giren Türk filmlerinin değerlendirmeye alındığı “42. SİYAD Türk Sineması Ödülleri” ise, 31 Ocak Pazar akşamı Beşiktaş Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Ancak bu yıl törenin, ödülleri gölgede bırakacak bir sunucusu vardı. SİYAD Ödülleri

240

“Vavien”e Beş Ödül gecesinin sunuculuğunu üstlenen Cem Yılmaz, program akışını layıkıyla sunmakla kalmadı; anonslarında seyircileri kahkahalara boğan (kendi deyimiyle) “şakalar” yaparak, tüm ödül törenini bir “Cem Yılmaz Gösterisi”ne dönüştürüverdi. Öyle ki; takdim edilen ödüller, ödül almak için sahneye çıkan yıldız isimler ve yapılan konuşmalar da gösterinin bir parçası gibiydi.

Cem Yılmaz’ın gölgesinde kalsalar da, 42. SİYAD Türk Sineması Ödülleri töreninin diğer yıldızları “Vavien” ve “Hayat Var” filmleri oldu. Beş dalda ödül alan “Vavien” filminin başrol oyuncularından Binnur Kaya “en iyi kadın oyuncu” ödülünün sahibi olurken; aynı zamanda filmin senaryosuna da imza atan Engin Günaydın “en iyi senaryo” ödülüne layık görüldü.


En İyi Film: Hayat Var Reha Erdem’in yönettiği, Erdal Beşikçioğlu ve Elit İşcan’ın başrollerini paylaştığı “Hayat Var”, SİYAD Ödülleri törenine damgasını vurdu. Sinema yazarlarının oylarıyla “yılın en iyi filmi” seçilen “Hayat Var”; “en iyi yönetmen”, “en iyi kurgu” ve “en iyi görüntü yönetimi” ödüllerinin de sahibi oldu.

Geceden Notlar: “En iyi belgesel film” ödülünü açıklamak üzere sahneye çıkan Can Dündar, bir önceki yıl vizyona giren “Mustafa” isimli belgeselinin sinema yazarları tarafından çok eleştirilmesine dokundurarak, “2008’in en çok dayak yiyen filminin yönetmeni” olduğunu söyledi. Sinema yazarı Atilla Dorsay gecenin en uzun ödül konuşmasını yaparak, kendisine ödülünü takdim etmek üzere sahneye çıkan Türkan Şoray’ı dakikalarca ayakta bekletti. “Neşeli Hayat” filmindeki rolüyle “en iyi yardımcı kadın oyuncu” ödülüne layık görülen Büşra Pekin, BKM Mutfak ekibindeki oyuncu arkadaşlarının coşkulu tezahüratı eşliğinde sahneye çıktı. Gecenin en şık bayanı Meltem Cumbul’du. Cumbul, yaldızlı kıyafetiyle göz kamaştırıyordu.

fikirlilerin bile, dinlerken kendilerini tutamayıp ağladıkları çoğu şarkının sözleri bu “deli kıza” aitti. Kendini koca bir topluma, tüm aykırılıklarıyla, “olduğu gibi” kabul ettirebilme gücüne sahip ender insanlardandı... İnsanlar gülerken, ben alkışlardım onu. “Herkes gibi” olan birinin, “sanatçı” olamayacağını bilirdim. Başka bir deyişle, sanatçı olmanın bedeliydi belki de; yadırganmak, garipsenmek ve hatta kimi zaman ayıplanmak... Hakkında onlarca şey konuşuldu, yazıldı, çizildi ama o sadece “sevdiği” insanların söylediklerine kulak verdi. Üretmesi, daha güzel şarkılar yapabilmesi için “aşka” ihtiyacı vardı ve ne yazık ki yaşıtlarında “aşk” kalmamıştı. Ona genç beyinler, kıpır kıpır ruhlar eşlik edebilirdi ancak... Ve “bir zamanlar dayanılmaz güzellikte” olan Firuze, 17 Şubat 2008’de pembe peluşuna sarılı tabutu ile aramızdan ayrıldı. Bundan sonra yeni bir Aysel Gürel şarkısı dinleyemeyecek olmanın üzüntüsünü yaşıyorum ben. Şimdi biraz teselli için, gidip bir Sezen Aksu şarkısına sığınacağım; sözleri Aysel’e emanet, her bir kelimesiyle içimizi yakıp kavuran...

AJDA PEKKAN’IN 2010 SÜRPRİZLERİ

Ajda Pekkan, DMC ile üç albümlük sözleşme imzaladı. Şubat sonunda “Ajda’nın Seçtikleri”, yaz başında ise “Faslı Ajda” geliyor.

ADI AYSEL...

En çok tanışmak istediğim insanlardan biriydi; iki yıl önce bir Şubat gününde toprağa verildi... “Deli Aysel”i, farklılıklara tahammülü olmayanlar hiç anlayamadı. Ama o sığ

“Ajda’nın Seçtikleri”nde sadece bir şarkıyı Süperstar seslendirecek. Albümün devamı, Ajda Pekkan’ın sevdiği yerli ve yabancı şarkılardan oluşacak. Ajda, 2010’da da arı gibi çalışacak. “Ajda’nın Seçtikleri”ni yayımladıktan hemen sonra stüdyoya kapanacak olan ünlü şarkıcı, yaz başında iki yeni albüm çıkaracak. Sezen Aksu destekli “Cool Kadın” albümünde yepyeni bir sound ile hayranlarını şaşırtan Ajda Pekkan, sesine çok yakışan hareketli dans şarkılarından oluşan bomba gibi bir albüm hazırlayacak. Bu albüm ile eş zamanlı olarak “Faslı Ajda” projesine de hazırlanan Pekkan, Volga Tamöz prodüktörlüğünde bir fasıl albümü yayımlayacak. 2010 yazında Süperstar’ın genç hayranları yepyeni Ajda hitleri eşliğinde gece kulüplerinde dans ederken; ünlü sanatçının sesinden Türk sanat müziği eserleri dinlemek isteyenler de “Faslı Ajda” ile mest olacak.

STAR WARS ÖZEL HAFTASONU

Star Wars serisini yeniden ekranlara taşıyan CNBC-e, geçtiğimiz haftalarda bu özel yayının şerefine iki gün iki gece süren bir etkinlik düzenledi. Koyu bir Star Wars hayranı

241


MAG sinema - müzik olmasam da, çocukluğumdan hatıra kalan “Yıldız Savaşları” fenomeninin cazibesine kapılıp, tüm hafta sonumu Doğuş Power Center’da geçirdim. Yemek ve içkinin sınırsız olduğu organizasyonda, serinin tüm filmlerini peş peşe izleme fırsatı da buldum. Bana sorarsanız; güzel yüzlü Anakin’in Darth Vader’e dönüşme hikayesini anlatan 2005 yapımı “Revenge of the Sith”, Star Wars serisinin en keyifli filmi. Ewan Mc Gregor, Hayden Christensen ve Natalie Portman’ın şahane performansları için tekrar tekrar izlemeye değer!

“SHOT” DİYE İÇESİM VAR!

Karlı ve fırtınalı bir Salı gecesi, İstanbul’da ne yapılır? Evde oturup, zevkinize göre kahve ya da şarap içer, yağan karı seyredersiniz değil mi? Şehri gezmeye gelmiş misafirleriniz varsa şayet, öyle olmuyor ne yazık ki! Adamlar kar kış dinlemiyor, gezmek istiyorlar. Üşümek, titremek pahasına da olsa sokaklarda olmak istiyorlar. Elimiz mahkum, düşüyoruz yollara... Şehrin popüler mekanlarını turlayalım istiyoruz ama ne mümkün, her yer sinek avlıyor. Sinekler bile soğuğu görünce kaçıp gitmişler, nefes almıyor sanki sokaklar. Son günlerin gözde restoranlarından Miss Pizza’ya gidiyoruz ilk önce. Solunda Public,

sağında Deniz Palas; Şişhane’nin en güzel yerinde konumlanmış Miss Pizza. Pizzaları da şahane bu arada, anlatıldığı kadar var. Şunu yiyin, bunu yiyin demek istemiyorum; menüye bakıp canınız ne çekerse onu sipariş edin. Emin olun, hepsini afiyetle yiyeceksiniz. Karnımız doydu, şimdi hareket vakti. Asmalımescit’e doğru ilerliyoruz. Sokaklarda kimsecikler yok, kar taneleri dört bir yanımızı sarıyor; geceyi kurtarmak için Otto’ya sığınıyoruz. Dekor, müzik, insanlar; tüm unsurlarıyla etkileyici bir mekan burası ama nafile, bu gece her yer gibi Otto da biraz sessiz. Bir şeyler içip, biraz daha bekliyoruz ancak Otto’nun da üzerindeki ölü toprağı kalkmıyor ne yazık ki. Pekala, moralimizi bozmayalım, çıkıp başka yerlere bakalım... Kar iyice hızlandı, eve mi gitsek? Hadi bir şans daha verelim bu soğuk, karlı ve fırtınalı İstanbul gecesine... Asmalı’da bir sağa bir sola bakınırken, Ritim Shot Bar tabelası takılıyor gözümüze. Küçük, renkli, sıcak bir yere benziyor. “En kötü karar kararsızlıktan iyidir!” düşüncesiyle, hemen giriveriyoruz içeriye...

Biz de öyle yapıyoruz. Seden’in iPod’unda ne kadar şarkı varsa, hepsini peş peşe çalıyoruz. Nice DJ’lere taş çıkartan bir performansla, herkesi ayağa kaldırıp dans ettirmeyi başarıyoruz. Longtable’ın Salı gecesi partilerine rakip olabilecek kadar eğlenceli bir gece yaşatıyoruz Ritim Shot Bar’ın müşterilerine. Ama en çok biz eğleniyoruz!

HEP SEVDİM, HEP İÇİMDE...

“Duyguların çıkar ilişkilerine tutsak edildiği bir yaşamda, her şeye karşın bir masal yaratmak istiyorum, dünya gerçeğine inat.” Ankaralı ressam Bünyamin Balamir, resim yapma nedenini bu sözlerle açıklıyor. Dünya gerçeğinden kaçarak renklere sığınan, resimlerinde kendi masallarını yaratan bir sanatçı Balamir. Eserlerinde kuşlar şarkılar söylüyor, kelebekler korkmadan uçuyorlar. Resimlerindeki sıcaklık tuvallerden taşıp, insanın yüreğine nüfuz ediyor.

Tahminimizden çok daha canlı bir yer burası; müşterilerin ve barmenlerin keyfi gayet yerinde. Anlaşılan soğuk onlara işlemiyor. Menüde birbirinden davetkar “shot” isimleri sıralanmış alt alta; “Passion”, “Orgasm”, “Sex on the beach” ve “Balyoz”. (Sonuncusu pek hoş gelmiyor kulağa!) Herkes ayrı bir “shot” siparişi veriyor, içkilerin tadına bakılıyor, sonra yenileri isteniyor. Birbirimize içki ısmarlamak için yarışıyoruz adeta; çünkü özel kokteyller 3, “shot”lar ise 4 lira. Şaka gibi değil mi? Bu sıcak mekanın, müziksever misafirlerine güzel bir jesti de var. Ritim Shot Bar’da mü-

242

zik müşterilerden soruluyor. DJ kabinine geçemiyorsunuz ama dilerseniz kendi müzikçalarınızı (iPod, mp3 çalar, ne olursa) ses mikserine bağlayarak, istediğiniz şarkıları çalabiliyorsunuz. Seçimlerinizle insanları havaya sokarak, gecenin yıldızı olmanız işten bile değil!

Bünyamin Balamir’in yarattığı masallara tanıklık etmek isterseniz, sanatçının “Hep Sevdim Hep İçimde” isimli resim sergisini ziyaret edebilirsiniz. 12 Şubat’ta G&G Sanat Galerisi’nde açılan sergi, 12 Mart tarihine kadar gezilebilecek. G&G Sanat Galerisi’ne 442 45 50 numaralı telefondan ulaşabilirsiniz.


243


MAG

244


245


MARKALARIN KENTİ KENTPARK

Nisan ayına kadar tüm mağaza açılışları ve yaşam alanlarının tamamlanacağı Kentpark, muhteşem büyük açılış töreni ve partisi ile Ankara’ya kattıklarını tüm Ankaralılarla birlikte taçlandırdı. Kentpark aynı zamanda, tasarımı ve iç mimarisi ile de başkent için adete bir görsel şölen sundu. MARKALAR KENTİNE GELİYOR Kentpark, ulusal ve uluslararası birçok markaları, pazar alanı, cafe ve restoranları, sinema kompleksiyle tüm Ankaralılara sadece alışveriş imkanı değil, vizyon, marka, yaşam tarzı sunan bir yaşam merkezi olma özelliği ile dikkat çekiyor. Kentpark, bazı markalarla Ankara’yı ilk kez tanıştırma hedefini Harvey Nichols, De-

246

cathlon, Bebe, Hugo Boss ve Paris Hilton gibi markalarla gerçekleştirmiştir. Harvey Nichols Ankara’da ilk defa, uluslararası bir “department store” olarak açılıyor. Harvey Nichols’ın içinde bulunan restoran, kadın ve erkek için ayrı ayrı “personal shopping” bölümleri ve dekoru ile yeni bir atmosfer sunarak, Ankara’ya farklı bir alışveriş keyfi getiriyor. Pal Zileri, Armani, Ralph Lauren ve Salvatore Ferragamo ilk defa Ankara’da, Harvey Nichols’da “shop in shop” olarak sunulacak. Ulusal ve uluslararası çok sayıda marka da kapılarını açmak için hazırlıklarını hızla sürdürmektedir. Benzersiz markaları, mimari detayları, kullanıcı dostu anlayışı ve farklılık yaratacak AVM felsefesiyle Kentpark, Ankara’da sosyal hayatı yeniden tanımlayan bir yaşam biçimi sunmak için geliyor. KENTPARKLI OLMAK Kentpark’ın fikirsel ve yapısal çatısını kurmak için oluşturulan güçlü ekip ile tüm beklentilere cevap verebilecek; farklı ve kusursuz; canlı ve uzun ömürlü bir “Alışveriş, Yaşam ve İş Merkezi”ni hayata geçirmek için yola çıkılmıştır. Sadece alışverişe endeksli değil, içinde bulunmayı bile özendirecek bir karma oluşturulması hedeflenmiştir. KENTPARK’a hayat veren Megatürk A.Ş.’nin değerli ortakları, “markaların kenti” tanımına

en uygun karşılığı sunacak bir kurum kimliği yaratmışlardır. Bu farklılaşma isteği doğrultusunda, Kentpark’ın kurumsal felsefesi gereği yalnızca iyi ile kötü arasında değil, iyi ile en iyi arasında da seçim yapılmıştır. RAKAMLARLA KENTPARK “Markaların Kenti” Kentpark’ta ofisler dahil 230.000 m² olan kapalı alanın, 85.000 m²’si kiralanabilir alandır. Toplam 206 mağazanın yer alacağı Kentpark AVM’de, 12.000 m² de ofisler için alan ayrılmıştır. Projeye daha sonra ilave olacak şekilde 465 konut planlanmıştır. 2, 3, 4 ve 5 odalı olacak konutlar da tamamlanınca, Türkiye’deki en büyük karma projelerden biri hayata geçmiş olacaktır. Alışveriş merkezine gelenler dışında iş merkezine gelenlerin ve konutlarda yaşayanların da Kentpark nüfusuna direkt olarak katkı sağlayacağı ortadadır. Projede 6.000 m²’lik fitness salonu, 2.500 m²’lik çocuk oyun dünyası Macera Adası; sinema, 1.500 m²’lik bir gölet, 7000 m2’lik Pazar alanı da yer almaktadır. Yerli yabancı şirketlerden ortaklık tekliflerinin geldiği Kentpark AVM, tamamen yerli sermaye ile yürütülmüş ve 12 Şubat 2010 itibariyle hizmet vermeye hazır hale gelmiştir. Birbirinden ünlü yerli ve yabancı markalarla, Markaların Kenti’nde bir gezintiye hazır mısınız? www.kentpark.com.tr

BU BİR İLANDIR

Kentpark Alışveriş Merkezi, Ankara’da çok sayıda alışveriş merkezi bulunmasına rağmen ihtiyaçları tam anlamıyla karşılamadığını fark etmiş ve Ankaralıların tüm gereksinimlerine her yönüyle karşılayabilecek bir yaşam merkezi oluşturmuştur. Bu anlamda Kentpark fikri, niceliğin niteliğe boyun eğdiği noktada ortaya çıkmıştır. Ankaralıların yoğun beklentilerini karşılamak ve Ankaralıları Kentpark’ın muhteşem atmosferi ile buluşturmak için 12 Şubat tarihinde açılmıştır. Görkemli açılış töreninde, başta çocuklar olmak üzere, tüm misafirler için çeşitli eğlenceler, müzik dinletileri ve hediyeler yer aldı.


MAG vizyona girenler

247


MAG alışveriş Dr.Murad’ın hassas, kolay kızaran ve nemsiz ciltlere özel olarak geliştirdiği Redness Theraphy serisinin en yeni üyesi Soothing Gel Cleanser Yatıştırıcı Yüz Yıkama Jeli Patentli jel formülü ile ciltteki kızarık görünümünü azaltamaya yardımcı olurken Nemlendirici özelliği ile de gerginlik hissi yaratmadan cildi yumuşatarak temizlemeyi destekliyor. Onlar kadar uzun bacaklarınız olmasa da, podyumlardaki o kendinden tavr ı kendinize copy/paste etmemek için geçerli bir bahane değil bu. Zaten V2K designers'ın 2010 sezon koleksiyonlarına alıcı gözle bakınca, o tavır ister istemez üzerinize yapışıyor. Fazla söze gerek yok. Artık herkez birer Freja Beh a Erichsen!

‘Soft Science Teknolojisi’ ile geliştirilen Indola Bakım ve Şekillendirme serisi artık çok daha ekonomik! Saçlarına özen gösteren, bakımlı ve güzel görünmek isteyen tüm kadınlar Indola ile avantajlı ayrıcalığın keyfini sürecek… Yaz 2010 koleksiESCADA İlkbahar/ ay” filminevi “Roman Holid

yonu efsan ’ın Audrey Hepburn den esinleniyor. ğı, rakterinde oynadı Prenses Ann ka ndın modeli ve zoru tutkulu, arzulu ka li ce k Roma’nın eğlen luluklardan kaçara i bu sezon kolek hayatını keşfetmes nı dı ka riyor. Escada siyona ilham ve bir şeli ve büyüleyici naif bir zevkle, ne yor. kadınsılığa bürünü

248


teknolojik, ksiyon kole bir şık da asi ve bir o kadar elmod lük göz e sind hazırlayarak, 2010 sene ak. olac leri ile vazgeçilmez

Range

Rover dayanıklı,

BCBG MAXA ZRIA İlkbaha r - Yaz 2010 Runway koleksiyonu, bu

sezon da modern şıklık ta sınır tanımıy or! Sezonun en göze çarpan trendlerinden mini elbiseler, canlı renkleri ve çiçek dese nl eri ile yazın coşkusunu tutk uyla vurguluy or.

50 yıllık Fransız selective kozmetik markası Darphin’in “3 Boyutlu Cilt Bakımı” felsefesinde yer alan ve “DENGELEYİCİ” etkiye sahip olan, tüm ruh hallerine ve cilt ihtiyaçlarına cevap veren Aromatic Care ailesinin yeni üyesi

Orange Blossom Aromatic Care, %100

doğal sertifikasıyla Darphin’in ilk organik ürünü.

BC BONACU RE ile bu ba-

har saçlarınız dökülmesin. 9 çeşit am

inoasit kullan ılarak yeniden form üle edilen BC BONACURE Saç ve Baş Derisi Eksperi Se risi, saçın sey relmesi ve dök ülmesine karşı etkili bir çö züm sunarak güçlü ve d olgun saçlar a kavuşmanızı sa ğlıyor.

COLUMBIA trail koleksiyonu yaşamın anlamını outdoor serüvenlerinde arayan erkekler için tasarlandı. Onların klasik çizgilerini doğal yaşam anlayışıyla birleştiren giyim tarzı her zaman işte bu serüven tutkusunu yansıtıyor. Koleksiyonda yer alan performans kumaşları, çok çeşitli doğa koşullarında koruma sağlayan üstün özellikleri bir araya getiriyor.

öncü giyimde İç olan i bir n da lar rka ma , Marks & Spencer i yen ' ığı 'Aşkla tasarlad sebu ile koleksiyonu ın zon da gardıroplar ip tak ve ezi ilm vazgeç aya edilen markası olm iz devam edecek. Stilin r sile giy , un ne olursa ols ak yac ma lan sak altında k kadar güzel ve 'görülme rı rla aşı için giyilen' iç çam koleksiyon, dolu ile daya uymo eğlenceli, renkler ve tik an rom gun, ağırlıklı lar ton k eti zm ko r. çık olarak karşımıza ıyo

249


MAG astroloji

DİPTEKİ ALTIN ANAHTAR Usla duygunun birleştiği, madde ile maneviyatın kesiştiği keskin bir dönemeç. 15 Mart’ta yeni ayla birlikte beş gezegen balık burcunda dizilecek. Astrolojik olarak diğer gezegenlerle yaptıkları açıları ve konumları göz önünde bulundurduğumuzda, kendimizi en fazla başarısız hissettiğimiz anlarda, gerçek başarının ipuçlarına kavuşacağımızı gösteriyor. Eskimiş, kurtulamadığımız pek çok alışkanlıklarımızdan kurtulup, kendimizi yeniden konumlandırabilmek için yeni, yepyeni davranış biçimlerine sahip olmamız gereken bir ay. Gerçeklerin ya da başarısızlıkların baskısından özgürleşip kendimize yeni idealler bulabileceğimiz bir ay.

KOÇ BURCU 21 Mart - 20 Nisan Mart ayına oldukça bereketli giriyorlar. Özellikle bu ayın ortalarında güzel sürprizlerle karşılaşabilirler. Çalışmalarının sonucunu alabilecekleri bir dönemdeler. Tabii tam karşıtı olarak da bir duygusallık içinde çokça para harcayabilirler. Gelecekleri için yatırım yapabilecekleri, güzel fırsatlar yakalayabilecekleri bir süreçteler. Ani, beklenmedik ataklara dikkat. Ani çıkışlardan ve telaştan uzak durmalarında yarar var. BOĞA BURCU 21 Nisan - 20 Mayıs Bu ay çevreleri ile yakından ilgilenebilecekleri, kendilerini rahatlıkla ifade edebilecekleri ve ikili anlaşmalar yapabilecekleri bir aya giriyorlar. Albenilerinin, coşkularının farkına varabilecekleri ve kolaylıkla duygusallaşabilecekleri bir ay. Sürpriz hediyeler, keyifli harcamalar söz konusu olabilir. Gelecekle ilgili parasal konularda daha sabırlı olmalarında yarar var. İş yerlerinde ufak tefek tartışmalar yaşayabilirler. İKİZLER BURCU 21 Mayıs - 20 Haziran Kendilerini biraz tehdit altında hissedebilirler. Yalnız kalmak, geride durma ihtiyacı içine girebilirler. Kendilerine zaman ayırmaları, sağlıklarına önem vermeleri gereken bir ay. Bazı sözleşmelerin, antlaşmaların iptali söz konusu olabilir. Aile içi dayanışmaya önem vermek onları rahatlatabilir. Korkularının üstesinden gelebilecekleri, mantıkla her şeyi çözebilecekleri bir süreç. YENGEÇ BURCU 21 Haziran - 21 Temmuz Pek çok duygusallıklardan, alınganlıklardan vazgeçerek, gerçekçiliğin ve disiplinin önemini kavrayabilecekleri bir ay. İnatçılık yerine tutarlı bir disiplin onları rahatlatacaktır. Bazı sağlık sorunları ile karşılaşabilirler. Yorucu, fedakar bir süreç içine giriyorlar. Düşleri yollarını aydınlatmaya devam edecektir. 250

Aslında yaşadığımız olayları da göz önüne alırsak toplumsal hareketlerin çoğalacağı, dalga dalga yayılacağı bir döneme girdiğimizin işareti olarak da değerlendirebiliriz. Kitlesel hareketlerin ve baskıların karşı karşıya geldiği önemli bir süreç olarak görünüyor. Sanatçılar, düşünürler ve yaratıcılar için ideal bir ortam. Azim ve inançla her şeyin üstesinden gelinebileceğini gösteren bir açı. Dünyada bu açı Batı ile Uzak Doğu’nun en fazla karşı karşıya geleceği ve kutuplaşmaların çoğalacağını gösteren bir açı. Parasal açıdan da dünya ekonomisinin beklenen düzeyde düzelemeyeceği ve beklenmedik kara deliklerin oluşacağı bir sürecin habercisi gibi gözüküyor. Şanslar Uzak Doğu’dan yana...

ASLAN BURCU 22 Temmuz - 21Ağustos Mart ayına oldukça heyecanlı ve hareketli giriyorlar. İşlerinde bazı aksiliklerle karşılaşabilirler. Olayları kişiselleştirmeden, nesnel bir bakış açısı ile değerlendirmelerinde yarar var. Birebir kendilerini ortaya koymaları durumunda çokça yorulup, yıpranabilirler. Görmek, görünmekten daha iyi gelebilir. Kendilerine ve başkalarına karşı sabırlı ve hoş görülü olmaları onlara şans getirebilir. BAȘAK BURCU 22 Ağustos - 21 Eylül İkili ilişkilerde kendilerini kapana sıkışmış, baskı altında hissedebilecekleri bir ay. Karar vermekte ya da kendilerini ifade etmekte zorlanabilirler. İnandıkları ve sevdikleri kişilerin değişimi onları şaşırtabilir. Sağlıklarına özen göstermelerinde yarar var. Bazı tatsız konuşmalar, değinmeler canlarını sıkabilir. TERAZİ BURCU 22 Eylül - 22 Ekim Çok çalışacakları ve zorlukların üstesinden gelmeyi öğrenebilecekleri bir dönemdeler. Karşılarına çıkan zorlukları başarıya ulaşmak için sağlam basamaklar olarak ele almalarında yarar var. Güç ve disiplin asası bu yıl terazi burcunun elinde. Sorunlara karşı sağlam çözümler bulabilecekleri bir dönemdeler. Bir anda güçlüklerin ötesine geçebileceklerini hissetmek onları mutlu edecektir. Ani, sürpriz aydınlanmalarla dolu bir ay. AKREP BURCU 23 Ekim - 22 Kasım Madde ile ruhsallığın çatıştığı bir sürece giriyorlar. Bir çeşit iç hesaplaşma dönemi. Artı ile eksilerin sorgulandığı, ayıklandığı ve öz gerçeğin arandığı bir dönem. Bu süreçte mantıkları ile karar vermelerinde yarar var. Geleceklerini ilgilendirebilecek pek çok olaylarla karşılaşmaları söz konusu. Yeni gelecekler yaratabilmek için alışılagelmiş davranışlardan kurtulmaları onlara pek çok kapılar açacaktır.

YAY BURCU 23 Kasım - 21 Aralık Son derece şanslı ve bereketli olacaklar. Ön planda olacakları, dikkatleri üzerlerine çekecekleri ve herkese uğur getirecekleri bir dönemdeler. Bir yıl boyunca pek çok dileklerinin yerine geldiğini görebilecekler. Coşkulu aşklar, heyecanlı macera dolu ya da belki de bilgelikle dolu geziler yapmaları söz konusu. Düş gezginleri için ideal bir süreç. OĞLAK BURCU 22 Aralık - 20 Ocak Yaşamlarında gerçekten ne yapmak istediklerini düşünecekleri, sorgulayacakları bir sürece giriyorlar. Bir sene boyunca bu süreç ara ara kendini belli edecektir. İyi bir çıkış yolu bulmak için, kötümser olmadan diplomatik yöntemlerle, disiplinli bir zarafet ile kendilerine yeni şanslar yaratabilirler. Hoşgörü ile yoğurabilecekleri sorumluluklar onları başarıya götürebilir. KOVA BURCU 21 Ocak - 20 Şubat Ani çıkışları ve denetimsiz sözcükleri ile kendilerini zor bir durumda bulabilirler. İsyankar bir konumda kendilerini bulabilirler. Oldukça zor bir ay. Birtakım düş kırıklıkları ve anlaşmazlıklar içinde olabilirler. Bu dönemde sinirlenmemeye ve çok fazla tepki göstermemeye çalışmalarında yarar var. Sağlıklarına önem vermeleri gereken bir dönemdeler. BALIK BURCU 21 Şubat - 20 Mart 15 Mart oldukça etkileyici bir gün olarak gözüküyor. 5 gezegenin de güneşleri ile birlikte burçlarında dizildiği bir gün. Bu aya yeni fikirlerle, yepyeni atılımlarla girmeleri mümkün. Bu güne kadar yapamadıkları ve varsa başarısızlıklarından silkinip yepyeni oluşumlar içine girebilirler. Dileklerinin en fazla kabul göreceği, şanslarının bol olduğu bir süreçteler. Yazan: Francine Sevda DORKİP astrosevda@gmail.com


251


MAG fihrist ANKARA Alışveriş Merkezleri Ankamall 541 12 12 Ankuva 266 53 41 Armada 219 13 17 Arcadium 241 15 00 Atakule 440 77 01 Bilkent Center 266 05 16 Cepa 219 64 04 Galeria 235 04 61 Gordion 233 70 00 Karum 467 15 47 Kentpark 444 7 477 Mesa Plaza 241 59 93 - 94 MinaSera 240 70 70 Optimum 280 60 10 Panora 490 58 56 Via Life 219 14 24 Barlar Ankara Jazz Club İran Cad. No:27/1 Çankaya • 428 22 22 Hok’s İran Cad. No:27/2 Çankaya • 428 82 82 Jazz Bar Bilkent Otel ve Konferans Merkezi içi - Bilkent 266 46 86 Lanxx Park Cad. Alımcı Park Villaları No:1-A Çayyolu 240 99 73 Manhattan Üsküp Cad. No:7 Çankaya • 427 62 63 Mozzy Park Cad. 35/C Çayyolu • 240 84 88 Murphy’s Ankara Hilton SA Tahran Cad. No:12 Kavaklıdere • 466 00 54 Salata Mesa İş Merkezi No:51 Çayyolu • 241 12 01 Nenehatun Cad. No: 56 GOP • 446 99 39 Satsuma Reşit Galip Cad. No:57 GOP • 446 34 52 Shot&Bite Park Cd. Alımcı Park Villaları No:3/2 Çayyolu 241 41 93 Taps Park Caddesi Alımcı Pak Sitesi 4/Çayyolu 240 23 90 Tapas Tunalı Hilmi Cad. No:87 - GOP • 428 35 62 The Ambassador Bar Yıldızevler Mh. Jose Marti Cd. No:2 Çankaya 409 34 47 The North Shield Pub Güvenlik Cad.No:111 A.Ayrancı • 466 12 66 Zıkkım Lounge Pub Panora A.V.M Oran No:182-78-79 • 490 85 88 Café & Restoranlar Adana Sofrası Turan Güneş Bulv. 91.Sk. Yıldız • 442 29 00 Akdeniz Mutfağı Bilkent Otel ve Konferans Merkezi içi - Bilkent 266 68 14 Balıkçıköy Fahri Abay Kunanbay Cad. (Bilir Sk.) Kavaklıdere 466 04 50 Bay Nihat Güniz Sk. No:37 Kavaklıdere • 427 63 63 Beykoz Çorbacısı Hoşdere Cd. No:212/A Çankaya • 442 68 68 Beykoz Izgara Hoşdere Cad. No:193/A Çankaya • 442 93 30 Big Chefs MinaSera Çayyolu • 242 01 77 Filistin Sk. No:21 GOP • 426 88 14 Hayat Sebla Evleri No:29/C Çukurambar 220 22 01 Budakaltı Arjantin Cad. Budak Sk. No: 6 GOP • 427 85 45 Cafe Des Cafe Tunalı Hilmi Caddesi 83/A • 428 01 76 Cafe de Paris Abdullah Cevdet Sk. 30/A Çankaya • 440 51 23 Cafe Kahve Uğur Mumcu Cad. No:12 GOP • 446 20 51 Cafemiz Arjantin Cad. No:19 GOP • 467 79 21 Café Swiss Yıldızevler Mah. Jose Marti Cad. No:2 Çankaya 409 34 44 Çadır Kebap Eskişehir Yolu 9.km No:298 Varan Turizm Yanı 286 13 62 Chevalier Cafe & Restaurant Arjantin Cad. Kent Sitesi Attar Sk. No:3/A GOP 468 41 30 - 31 Chiffre Cafe Ufuk sitesi 11. cd No:11/8 Bilkent • 266 37 38 Dacha Bistro Koru Mah. 2584 Sk. No: 2/A Çayyolu 242 24 02 Divan Çengelhan Su Tepe Mah.Depo Sk. No: 1 Kale Ulus 309 68 00 Eat’n Joy Filistin Sk. Nenehatun Cd. No:73 GOP•447 11 02 Hayat Sebla Evleri 1425 Cd. 29/K Çukurambar 220 11 01 Etrak Restoran Turan Güneş Bulvarı 708.Sok. 14/B Yıldız 442 25203 03

Fige Restoran&Cafe&Bar Abdullah Cevdet Sokak No:15 Çankaya 438 07 21 Flat Cafe Tunus Cad. No:54/A-B Kavaklıdere • 466 63 11 Girit Balıkçısı Ahmet Taner Kışlalı Mh. 2853 Cd. No:24 Park Cd. Girişi • 240 45 85 Granja Steak House & Kasap Mesnevi Sk. No:27 A. Ayrancı • 441 10 40 İdol Cafe A City AVM Fatih Sultan Mehmet Blv. No:244 İstanbul Yolu • 387 37 03 Italic Cafe – Brasserie - Bar Bestekar Sk. 65/1 Kavaklıdere • 426 30 17 Karum Teras Cafe Karum iş m 3.kat c asansörü no 370 GOP 426 75 70 - 71 Kitchenette Filistin Caddesi No: 22 G.O.P • 447 67 48 Komşu Farabi sokak No:32 Çankaya • 426 15 66 Köşebaşı Restaurant Kuleli Sk. No:32 GOP • 446 59 59 Kubbe Restaurant Atakule Çankaya • 440 74 12 - 440 92 07 Kuki+ Filistin Sk. No:4 GOP • 427 14 00 Eskişehir Yolu 7.Km • 219 66 88 Macun Mah. Erciyes Sitesi 187. Cad. No:29 Y.mahalle • 397 90 10 Kukla Kebap 1. Sk. No:21/A Balgat • 285 30 30 Kyma Bilkent Ankuva AVM • 266 53 73 La’l Restaurant Uğur Mumcu Cd. 64/B GOP • 448 02 94 Las Chicas Arjantin Cad. No: 17 / A GOP • 466 43 26 Park Caddesi No:3 Çayyolu • 242 16 46 Le Chalet Altınel Otel GMK Blv. No: 151 Tandoğan 231 77 60 Makkarna Reşit Galip Cad. No: 89/2 GOP • 436 80 88 Meandros Kuleli Sk.No:28/B GOP • 437 33 55 Meet Nenehatun Cad. No: 75 GOP • 447 11 48 Melagrana Restaurant Konutkent Mahallesi 2967 Sk. No:12 Çayyolu 242 06 04 Meze Restaurant Reşitgalip Cad. Hatır Sk. No:4 GOP • 436 20 00 Mezzaluna Turan Emeksiz Sk.No:1 K.dere • 467 58 58 Ankuva No:2 Bilkent • 266 13 59 MidPoint Oran Sitesi Panora İş Merkezi 72/74 Oran 490 72 15 Mocaco Coffee 3. Cadde No: 5/A Bahçelievler • 215 97 97 Ninda Cafe Tunalı Hilmi Cad. No:106/1 Çankaya 428 17 17 Niki Restoran& Bar Güniz sok No:42 (Divan Oteli içi) Kavaklıdere 466 00 48 Pachino’s Pizza Şehit Mustafa Doğan Sk. 90/A Yıldız ANKARA 440 03 93 PaperMoon Tahran Cad. No: 2 Kavaklıdere • 428 73 73 PepperMill Bahçelievler 4.Cad. No:159 • 222 99 33 Tansaş Plaza No:179/3 Çayyolu • 241 73 73 Piano Restaurant Club Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu Çetin Emeç 284 46 46 Quente Filistin Cad. Kader Sk. 34/A G.O.P 428 36 26 - 428 22 21 Quick China Uğur Mumcu Sokağı No:64/B GOP • 437 03 03 Park Cad. No:1 Çayyolu • 242 25 15 4.Cd. Bilkent Center No:3/37 Bilkent • 266 30 00 Salus&Court 1.Cadde No:1 Bilkent • 266 42 00 Sade Cafe & Bistro Arjantin Cad.Kırlangıç Sk. No:3 GOP 428 00 35 Schnitzel Tahran Cad.no:5 Kavaklıdere 468 54 00 Shisha Cafe 33.Cad. No:2-55 Çukurambar • 284 40 44 Sonsie Restaurant Binsesin 4. Cad. No:9 Ümitköy • 235 93 93 Söğütlü Bahçe Eskişehir Yolu 7. Km • 286 30 96 Spr Pub & Restaurant Ahmet Taner Kışlalı Mh. Park Cd. No:32/1 Çayyolu • 240 34 44 Sushico Chinese-in-Town Arjantin Cad. Attar Sk. No:10 GOP • 426 25 26 Panora AVM - Oran • 490 27 27 Sushisu Orun Villaları No:37 Çayyolu • 242 00 88 Şahhane Söğütözü Cad. No:10 Söğütözü • 287 99 99 Şanlı Edessa Emek Mah. 8. Cad. No:60 / 12-13 Emek 222 83 83

Atatürk Bulvr. 241/A Kuğulu park içi • 468 78 50 The House Café Nenehatun Cad. No: 74 G.O.P • 446 46 88 Tike Ahmet Taner Kışlalı Mah. Park Cad. 15-B Konutkent • 241 00 92 Billur Sk. No17/A Kavaklıdere • 426 01 41 Timboo Panora AVM Turan Güneş Blv. No:182/81 Oran 490 62 22 Tribeca Filistin Cad. GOP • 490 51 85 Trilye Reşit Galip Cad.Hafta Sk. 11/B GOP • 447 12 00 Turta Cafe Bestekar Sk. No:76/A Kavaklıdere • 467 66 55 Waffle Corner Arjantin Caddesi Turan Emeksiz Sk. No:7 GOP 427 10 41 Wall Ahmet Taner Kışlalı Mh. Park Cd. No:15/1 Çayyolu • 241 14 14 Wine House Arif Nihat Asya Sk.No:37 Oran • 490 86 74 Yıldız Marina Balık Retaurant Turam Güneş Bul. Hollanda Cad. O:7 Yıldız - Çankaya • 442 82 55 Kuaför & Güzellik Salonları Alegria Güzellik Merkezi İran Cad. No: 15/7 Kavaklıdere • 427 78 79 Allegro Kuaför Türk Japon Vakfı No:2/A ORAN • 491 74 51 Ayra Kozmetik Ltd. – Dermaglow Mamak Cad. 17/4 Dikimevi •320 40 52 Azzuro Kuaför Angora Cad. No:158 Beysukent • 236 35 81 Bahar Güzellik Merkezi Angora Cd. No:50 (Dominos Pizza Üstü) Beysukent • 236 15 30 Betty Güzellik 8. cadde 37/3 Ümitköy • 235 56 05 Beauty Life Wellnes Club Tunalı Hilmi Cad. 81/3-5 Kavaklıdere www.beautylifewellnesclub.com • 468 09 09 Clea Hair Systems Tunalı Hilmi Cad. No:94/15 Kavaklıdere 466 62 66 Derya Çoban Ayak Sağlığı Merkezi Yıldızevler Mah. Şehit Mustafa Doğan Sk No:53/A Yıldız • 441 91 94 - 441 96 70 www.batiktirnak.com Dez Kuaför Tunalı Hilmi Cad. Büklüm Sk. 48-4 Kavaklıdere 426 71 64 - 426 65 66 Dios Kuaför Bilkent plaza A3 Blok No:7 Bilkent • 266 04 91 Esma Tunç Selanik 1.Cad 48–8 Kızılay • 418 98 24 Estilo Kuaför Farabi Sk. No:4/2 Çankaya • 467 80 11-12 FIX Kuaför Ankuva AVM No: 59 - 266 54 70 Kazakistan Cad. No: 10/A Emek - 223 64 34 İran Cad. 17/B - 427 16 56 Ürdün Cad. 48.Sk. Ceyko Sitesi No:7/C 491 52 88 Tunalı Hilmi Cad. Binnaz Sk. No:1/1 • 426 71 31 Flavius Estetik ve Güzellik Merkezi Tunalı Hilmi Cad. No: 114/27 Kavaklıdere 466 28 22 Galerya Kuaför Bilkent 1.Cad. Bilkent Otel İçi 266 46 86 (Dahili 512) Güvenlik Cad. Defne Sk. 10-A Aşağı Ayrancı 427 17 85 Hair Center İran Caddesi • 468 95 27 Rixos Grand Ankara • 417 65 52 Hera Med Güzellik Merkezi Şair Nedim Sk. No: 2/1 Çankaya • 439 29 89 İbrahim Öztaş Kuaför İlk Sk. No: 35/A Anıttepe • 231 94 59 İsmail Acarsoy Kuaför ve Güzellik Salonu Nenehatun Caddesi No: 55 G.O.P • 446 1 999 Jaklin Kuaför Kuveyt Cad. No:6/C Kavaklıdere • 427 89 85 Jasmine Güzellik Merkezi Yıldızevler Mah. 34. Sk. No:36/B D10 Çankaya 440 18 08 Kent Güzellik Merkezi - Koz Kuaför Abidin Daver Sk. No: 26/A-B-2 Çankaya 438 60 40 Kulis Erkek Kuaförü Uğur Mumcu Cad. 98/1 GOP • 447 72 00 4. Cad. 65/B Yıldız • 438 03 03 Lazerlife Güzellik Merkezi Ziya Gökalp Cad. 12-4 Kızılay • 430 00 34 Mayra Lazer Epilasyon Estetik Merkezi Uğur Mumcu Caddesi Koza Sokak 118/13 G.O.P 446 17 00 - 437 24 67 MC Sağlık Güzellik Merkezi Uğur Mumcu Cad. Kuleli Sk. No: 89/8 GOP 448 18 08 MG Beauty Studio Ankuva İş Merkezi Üst Kat No:62 Bilkent 266 50 58 New Park Hair Design Ahmet taner kışlalı Mah. İmaj-özçelik işhanı 94-D2 (teb otel karşısı) • 242 21 06 Nillife Güzellik ve Kuaför Merkezi

Güniz Sk. 46/2 Kavaklıdere • 427 35 45 Paris Kuaför Filistin Cad. No:7 GOP • 467 27 77 Panora İş Merkezi Oran • 491 98 21 Red & White İran Cad. No:33/1 GOP • 466 15 45 Mesa Plaza No:33 Çayyolu • 241 26 00 Bilkent Marks&Spencer • 266 22 25 Bilkent Otel Bilkent • 266 22 46 Maltepe Park AVM Maltepe • 232 06 26 Solara Solarium Center Selanik Cad. No: 52/10 Kızılay • 418 08 15 SOS Clinic Tunalı Hilmi Cad. Kuğulu İşhanı B Blok Kat 5 No: 123/166-167 Kavaklıdere • 468 58 81 Sosyete Kuaför Filistin Cd. Kader Sk. No:9/2 GOP • 428 29 92 Sun Garden Solaryum Binsesin 4. Cad No:9 Ümitköy • 235 00 07 SVM Clinic Uğur Mumcu Sokağı No: 3/3 GOP • 436 76 76 Şahika Kuaför Abidin Daver Sk. No:4/19 Çankaya • 438 92 83 İstanbul Yolu Carrefour No:B-34 Batıkent 278 51 20 Tara Kuaför Şehit Adem Yavuz Sk. 10/B Kızılay • 419 38 57 Toni&Guy Cepa AVM • 219 59 19 Touchup Clinic Mahatma Gandhi Cad. No: 34/A GOP 447 66 90 Trio Güzellik Merkezleri Ahmet Taner Kışlalı Mah. 2715.Sk. 12/B Çayyolu 240 24 02 Trois Points Kuaför 1.Cad. Mutluköy Sitesi No:12 Ümitköy•236 09 06 Woolt Kuaför Abay Kunanbay Cad. No:4/4 Tunalı Hilmi Kavaklıdere • 466 10 60 8.cd. No:61 Çayyolu/Ümitköy • 236 22 01 Zen Kuaför Hoşdere Cad. 184/A Çankaya • 438 61 94 - 95 Zeynep&Zeynep El Ayak Bakım, Makyaj Salonu Filistin Cad. No:9-1 GOP • 428 29 62 Kitapçılar Bağdaş Kitabevi Tunus Cad. No. 65/ C Kavaklıdere • 427 01 81 BAX Kitabevi Karum 1.Kat No: 21/140 Kavaklıdere 427 80 53 Bıçakçılar Kitap Bestekar Sok: No: 35/1 Kavaklıdere • 467 81 56 Bilimsel Eserler Tunalı Hilmi Cad. 74/10 Kavaklıdere • 426 40 95 Dost Kitabevi Karanfil Sk. No: 29/4 Kızılay D&R İran Cad: No:7 Kavaklıdere • 426 50 06 İmge Kitabevi Konur Sk. No: 43/A Kızılay • 417 01 37 Remzi Kitabevi Armada A.V.M Eskişehir Yolu • 219 11 12 - 13 Saatçi & Kuyumcular Altınçizgi Anafartalar Cad. 26/58 Ulus • 310 20 10 Anvers Atatürk Bulv. 105/E Kızılay •424 14 18 Ariş Karum Karum AVM No:102 GOP • 426 27 61 Beril Pırlanta Anafartalar Cd. Kütükçüoğlu İşhanı 47/55 Ulus 310 65 00 Gilan Arjantin Cad. No: 12/ 1 GOP • 417 53 40 Hami Kuyumculuk Karum İş Merkezi No:78 Kavaklıdere•467 48 44 Karya Mücevherat Karum AVM No: 21/112 GOP • 427 60 80 Keops Armada AVM No: 65 • 219 11 88 Meram Mücevherat Anafartalar Cd. No:24/25 Ulus • 310 80 05 Atatürk Blv. Büyük Çrş.67/91 Kızılay • 433 01 60 Ankamall A.V.M. Z.K. No:01 • 541 19 99 Minasera A.V.M. 2716 Cd. • 241 44 11 A City A.V.M. İst. Yolu Z.K. • 387 44 00 Minyon T.Hilmi Cad. 123/52 Kavaklıdere • 427 52 96 Modern Alyans Karum AVM No: 21/29 GOP • 427 60 04 Modern Saat İran Cd. Karum İş Merkezi No:21/38 Kavaklıdere 468 72 55 Penez Karum No: 24-25 Kavaklıdere • 467 96 57 Pırlant Panora A.V.M. No:179 • 491 29 00 Cepa A.V.M. Z.38 • 219 61 33 Recep Collection T.Hilmi Cad. 123/18 Kavaklıdere •467 58 08 Safir T. Hilmi Cad. 112/ B Kavaklıdere • 467 50 21 Uğurlu Mücevherat Atatürk Blv. No:105/A Kızılay • 433 47 39 Anafartalar Cd. No:22/C Ulus • 311 94 98 Atölye: Anafartalar Cad. Papatya Sk. 2-9 Ulus 310 57 93 Zen Diamond


Panora AVM 182/104 Oran • 490 15 44 Butikler Akay Gelinlik Filistin Cad. Kader Sk. No:9/3 GOP • 428 31 38 Aliye Gelinlik Filistin Cad. GOP • 437 20 69 B&B Ankuva AVM No: 43 Bilkent • 266 74 45 Beyaz Butik Tahran Cad. No: 7/5 Kavaklıdere • 467 37 70 Butik E’s Angora Cd. No:162 • 236 37 78 Butikko Abay Kunanbay Cad. No: 6/D Çankaya 467 44 55 Mariposa Gelinlik Çankaya Cad. 21-2 Çankaya • 447 24 97 Önel Butik Abay Kunanbay (Bilir Sk.) Cd.No:8/A Kavaklıdere 427 56 89 - 427 59 87 She-Da Filistin Cad. 19-9 G.O.P • 446 32 87 Şaşaa Butik Arjantin Cad. 34-A GOP • 467 61 63 Viva Tekstil Sheraton Convention Center No: 9/10 Kavaklıdere 426 47 98 Pastaneler Angora Turan Güneş Bulv. No: 42 Yıldız • 438 33 62 Coccinella Pasta Evi Kişinev Cad. No: 5 Yıldız • 438 34 24 Angora Cad. 206/4 Beysukent • 225 4045 Funda Kuleli Sk. No: 91 /A GOP • 437 96 82 Mado Hoşdere Cad. No:224 • 440 00 91 Turan Güneş Bulvarı 44/B • 4401122 Melis Güvenlik Cad. No. 85/A A.Ayrancı • 426 20 20 Motta Patisserie Bilkent AVM No:19 • 266 20 24 Neli Pastanesi Ceyhun Atıf Kansu Cd. Bayraktar İş merkezi No:114 G Blok 12 Balgat • 473 84 84 Palet Pastanesi Ferit Recai Ertuğurul Cad. No: 2 Oran 490 29 29 - 490 29 50 Filistin Cad. Horasan Sk. 2/B GOP •437 20 21 Serender Simon Bolivar Cad. 10/A Çankaya • 439 86 56 Yeşim Pastanesi Emek 8.cad. 58/A • 223 73 20 Sinemalar AFM Sinemaları CEPA AVM • 444 12 36 Migros Akköprü • 541 13 33 Ankapol Kızılırmak Sk.No: 14 Kızılay • 419 39 59 Armada Sinemaları Armada Söğütözü • 219 16 00 Ata On Tower Atakule Çankaya • 441 14 14 Büyülü Fener 7.Cad. Bahçelievler • 212 92 96 Hatay Sk. No: 18 Kızılay • 425 01 00 Cinebonus Gordion AVM - Ümitköy • 236 70 77 Arcadium AVM Çayyolu • 241 12 41 Panora AVM Oran • 490 14 77 On Azerbaycan Cad. Bahçelievler • 212 92 96 Spor Merkezleri 4Springs Pilates Ahmet Taner Kışlalı Mh. Angora Cad. Çayyolu • 242 18 18 Ankara Şehir Kulübü Uğur Mumcu Cad. No:88 G.O.P • 446 17 27 Base Life Club Beysupark No:209/10 Çayyolu • 225 41 43 Before&After Yaşam Merkezi Cezayir cad. No:12/B Çankaya • 442 34 64 Bodysoul Pilates Boğaz Sok 25-1 G.O.P • 467 67 80 Curves Park Cad. 17/4 Çayyolu • 242 22 96 Grenada Life Ümitköy 1.Cad. No:22 • 236 40 62 - 72 Jass Junior Academy Aşağı Dikmen Mah. 571 Cad. No: 26 Oran 490 55 85 Mars Athletic Club Turan Güneş Blvr. Panora AVM Oran • 490 14 77 Oranium Sports Türk Japon Vakfı Ferit Recai Ertuğrul Cad. Oran 491 74 97 Power Plate Studio Koza Sk. 85/3 G.O.P • 446 36 11 Ümitköy: Töyko Villaları 2547 Sokak No:16 236 00 23 RenewaClub Reşat Nuri Sk. No: 52 Çankaya • 441 02 02 Silky Spa Bilkent 1.Cad 06533 Bilkent • 266 22 33 Sportif Yaşam Kulübü Çukurambar:33 Cd. No:1/1 Bagi’s Plaza 285 48 78 Çayyolu:Eskişehir Yolu Prestij Konutları 364/1 Çayyolu • 236 39 00

Sports International Bilkent 1.Cad. • 266 71 00 United Clubs Zirvekent:Birlik Mh. 5 Cd. No: 48 Çankaya • 495 47 90 Konutkent:Safranbolu Cad. No:12 Konutkent 2 Çayyolu • 240 11 71 Wells Day Spa Kızılırmak Mah. 53. Cad. No:45-60 Çukurambar 286 01 10 Hastane & Klinikler Bayındır Hastanesi Eskişehir Yolu Söğütözü • 287 90 00 HRS Hastane Güneş Sk. No:14 Çankaya • 457 66 00 Med Lazer Kızılırmak Mah. 48 Cd. No:16-1 Çukurambar 467 69 69 Oteller Ankara Etap Altınel Otel GMK Bulvarı No: 151 Tandoğan • 231 77 60 Ankara HiltonSa Hotel Tahran Cad. No :12 Kavaklıdere • 455 00 00 Argentum Hotel Arjantin Cad. Borazan Sk. 11 GOP • 426 46 56 Bilkent Otel&Conference Center Bilkent 1.Cad Bilkent • 266 46 86 Dedeman Hotel Akay Cad. Büklüm Sok. No:1 • 416 88 00 Crowne Plaza Mevlana bulvarı No:2 (Ankamall Yanı) Akköprü ANKARA • 303 00 00 Divan Otel Tunalı Hilmi Cad. Güniz Sk. No: 42 Kavaklıdere 457 40 00 Hotel Midi Karyağdı Sk. No:40 Çankaya • 409 64 34 Hotel Monec Esat Özoğuz Sk. No:5 06450 Oran • 491 30 30 Hotel Yeni Sanayi Cd. No:5/B Ulus • 310 47 20 Limak Ambassadore Otel Boğaz Sokak No: 19 Kavaklıdere • 428 48 48 Mega Residence Tahran Cad. No:5 Kavaklıdere • 468 54 00 Rixos Grand Ankara Atatürk Bulv. No:183 Kavaklıdere 410 55 00 Sheraton Ankara, A Luxury Collection Noktalı Sk. Kavaklıdere • 457 60 00 Swiss Otel Ankara Yıldızevler Mah. Jose Marti Cd. No: 2 Çankaya 409 30 00 Kumaş & Hazır Giyim Allen Edmonds Çankaya Cad. 10/A Çankaya • 4414373 Asrın Kürk Deri İzmir Cad. Elgün Sk. No: 6 Kızılay • 425 31 25 Arezzo Karum İş Merkezi No:70 Çankaya • 427 81 62 Panora AVM 1.Kat No:158 • 490 93 03 Ayhan Sümer Ziya Gökalp Cad. 14-A Kızılay • 430 56 16 Baget Çorap Tunalı Hilmi cad. 114/F Kavaklıdere • 467 20 36 B&G Store Arjantin Cad. Attar Sk. Kent Sitesi C Blok No:36 GOP • 426 75 67 Carnaby Ziya Gökalp 20/B Kızılay • 434 41 33 Dericizade İzmir Caddesi No:11 Kızılay • 230 20 40 Frappante Filistin Cad. Kader Sk. 15-3 GOP • 428 31 83 G. Parla Moda Evi Tunalı Hilmi Cad. 110/1 Kavaklıdere•467 20 75 Hafize Ayık Moda Evi Birlik Mah. 38.sokak No:6/2 Çankaya•496 50 98 Lanvin Çankaya Cad. No:22 Çankaya • 439 34 94 La Pasion Angora Bulv. Beyköy Sitesi No:44 Beysukent • 235 4805 Nü Çamaşır Anadolu Bulv. 2. Cad. ATB İş Merkezi G Blok No:168 Macunköy •397 73 57 Önel Tekstil Güniz Sk. No:21/A Kavaklıdere 426 24 02 - 426 24 09 UG SWAG Cepa AVM Kat:1 No: 29 Ev Tekstili & Dekorasyon & Mobilya Altınköşk Mobilya ve Mimarlık Müzesi Bilkent 1. Cd. Şafak Sitesi No:15 • 266 10 15 Asaş Mobilya Karacakaya Cd. No:72 – No:157 Siteler ANKARA • 394 40 04 - 350 02 06 Avenue Home Mevlana Bulvarı(Konya Yolu) No:223 Balgat 473 87 99 Aydın Mobilya Merkez: Koçak Sk. No:49 Siteler 348 89 37 Şube 1: Karacakaya Cad. No:101 Siteler 348 18 20 Şube 2: Uğur Mumcu Cad. No:59 GOP 446 84 37 Şube 3: Uğur Mumcu Cad. No:75 GOP 446 00 61

Boyut Office Karacakaya Cad. No:38 Siteler • 351 95 95(pbx) C&K Mobilya Karacakaya Cad. No:89 Siteler 351 79 84 – 351 79 85 Karacakaya Cad. No:93 Siteler 348 71 41 – 349 41 76 349 11 78 – 349 11 79 Cinisli Cepa Alışveriş Merkezi • 427 77 23-24 Panora Alışveriş Merkezi • 492 06 96 City Home 4.Cad No: 52 Yıldız •441 99 20 E&G Mobilya Farabi Sk. No: 9/1 Çankaya • 428 01 51 Erbazlar Showroom: Turan Güneş Bulvarı No: 48/D Çankaya • 442 06 00 Siteler Showroom: Koçak Sk. No:30 Siteler 349 19 19 Fin Ahşap Türkocağı Cad. 32/4 Balgat • 284 70 44 Format Hoşdere Cd. 192/3-4 Çankaya • 438 23 66 Kerim sefer Turan Güneş Bulvarı No:98 Çankaya•440 97 77 Lazzoni Mobilya UğurMumcu Cad. No: 80 GOP • 446 28 05 Osmanağa Konakları Çayyolu • 236 12 21 Karacakaya Cad. No: 544 Siteler • 349 16 35 Liva Concept Uğur Mumcu Cad. No:60 GOP • 447 07 18 Mostofis T. Güneş Bulvarı 4.Cd. 50/A Yıldız • 443 03 40 Nar Koleksiyon 468 82 39 Nonekst Dekorasyon Hollanda Cad. 690.Sk. 20/A Yıldız • 441 50 73 Nova Aydınlatma Mustafa Kemal Mh. 2127 Sk. 8-8A • 219 54 34 Odda B.esat Mh. Uğurmumcu Cd. 87/7 Çankaya • 447 44 00 Paraf Abiye Ceyhun Atıf Kansu Cad. Ak İş Mrkz. 116/A Balgat • 473 48 68 Şafak Ev Tekstil Reşit Galip Cad.No:53/A GOP • 437 39 79 Şafak Perde Reşitgalip Cad. 59/2 GOP • 437 39 79 Stanley Kids Uğur Mumcu Cad. No:17/B GOP • 446 11 50 Sherwood Karacakaya Cad. No: 64 • 349 39 03 Strongbow Güneş Sk. No:1 Kavaklıdere • 426 75 13 Taç Perde Hoşdere Cad. No: 150/A Çankaya • 442 28 60 Ufuk Tasarım Karacakaya Cd. No:159/4-5-6-10 Siteler 348 61 31 Kongre & Organizasyonlar 777 Organizasyon Turan Güneş Blv. 4.Cd. Şehit Mustafa Doğan Sk. 53/C Yıldız-Çankaya • 441 77 07 Beyaz Eller Organizasyon Hoşdere Cad. 134-8 Çankaya • 438 39 01 Crown & CD Design Organizasyon Tunalı Hilmi Cad. No: 22/B K.esat • 418 70 56 Familya Organizasyon Üsküp Cad. No: 40/34–35 Çankaya • 426 32 10 Joker Ajans 6. Cadde No:14-4 Bahçelievler • 222 90 20 Le Jade Wedding Organizasyon Filistin Cad. No: 9/16 GOP • 467 01 58 Mavi Müzik Organizasyon Koza Sokak 58/5 G.O.P • 447 27 95 Tülayca Organizasyon Farabi Sk. No: 38/5 Çankaya • 466 65 13 Sak Organizasyon Hilal Mah. Hollanda Cad. 46-A Yıldız•442 72 62 SDS Organizasyon Arjantin Cad. Boğaz Sk. 15/1 GOP • 427 77 23 Shoppe Düğün Nikah Balo Salonu Akdeniz Cad. Buz Pateni Binası No:57 Bahçelievler • 212 71 00 Talu Müzik & Organizasyon Uğur Mumcu’nun Sokağı 54/1 GOP • 437 19 07 YM Wedding Plaza Turan Güneş Bulv. Hollanda Cad. 7/2 Yıldız • 442 82 55 Diğer Ada Evleri Alacaatlı Cd. Ağaçlı Tır Parkı Karşısı Çayyolu 238 23 56 - 238 24 35 - 238 23 57 Agatha Paris Armada A.V.M • 219 16 27 Ankamall A.V.M • 541 20 60 Aggroland Mesa Plaza AVM No:31 Çayyolu • 240 33 35 Akbak Renault-Hyundai İrfan Başbuğ sokak No:207 Hasköy • 338 14 14 Alkan Otomotiv Turan Güneş Bul. 17/A Çankaya • 442 15 15 Ankara Antikacılık Cinnah Cad. No:66/1 Çankaya • 442 38 91 Antigone Sanat Evi Doğa Sitesi No:54 Çayyolu • 241 24 75 Arcora Mimarlık Hoşdere cd.no:126 Y. Ayrancı • 440 24 40 Atlas Transfer

Emek 10. Cadde No:36/B Emek • 215 39 26 Avrupa Mahallesi Konutkent Mh. 2432. Cad. No:216 Çayyolu • 242 25 01-02 Bahar Demirkıran Beslenme Danışmanlığı & Eğitim Merkezi Cinnah Cd. No:41/1 Çankaya • 443 00 87 Barışkent Gayrimenkul Uğur Mumcu Cad. 34/5 G.O.P • 446 69 60 Beceri Küpü Okul Önc. Eğt. ve Çocuk Kulübü Bilkent 2 Park Sitesi No:70 Bilkent • 266 56 94 Borusan Otomotiv Esenboğa Yolu 22. Km • 840 52 52 Carna Üsküp Cad (Çevre Sk.) 5/B Çankaya • 467 95 94 Dentaş Yapı ve Ahşap Ürünleri Çetin Emeç Bulv. No: 33/14 Dikmen • 479 54 32 Digipano Çetin Emeç Bulvarı 6.Cad No: 62/4 Öveçler Durance Shops Sheraton Kavaklıdere • 468 10 30 Düğün Hikayemiz Bestekar Sk. No:74/5 Kavaklıdere • 466 88 06 Düven Antik Merkez: Salman Sk. 18/A Samanpazarı 0312 310 24 20 Şube: Uğur Mumcu Cad. 18/2 G.O.P•447 89 91 Ekan Turizm Kavaklıdere Sk. 23/3 Şili Meydanı•426 69 69 Fatoş Abla Koleji Gezegen Sk. No:13 GOP • 448 17 17 - 437 68 68 Freshline Minasera Yaşam Merkezi Çayyolu • 241 55 15 Galeri Soyut Yıldızevler Mah. 4. Cad. (Tagore Cad.) Şehit Mustafa Doğan Sk. 82/A Yıldız-Çankaya • 438 86 70 Grand Video Turan Güneş Bulv. No: 11/C • 438 82 00 Hatüpen Tunalı Hilmi Cad. No:49 Esat • 418 97 47 HTK Koçak Gayrimenkul Tiflis Cad. 4/3 Yıldız • 440 12 44 İck Yapı 48. Cadde No:14/1 Çukurambar • 284 81 51 İlerlemeyi Seçtim Danışmanlık Merkezi Hatır Sok No:27/2 GOP • 448 11 11 Inter Limousine Simon Bolivar cad. 3/4 • 444 99 77 I-Tech T.Güneş Bulv. 5.Cad. 2/8 Çankaya • 442 10 44 Kent Plastik Ostim Sanayi Sit. 100.Yıl Bulv. 31. Sk. No: 78-86 • 385 78 00 Koçak Binicilik Eymir Gölü Yanı Koçak Küme Evleri No: 1 Gölbaşı • 491 00 00 Küçük Kedi Anaokulu Minasera AVM Yanı Ulusoy Villaları Çayyolu • 242 27 21 May Gayrimenkul Koza Sok. No:122/5 GOP • 445 01 00 pbx Mini Town Angora Cad. 209/29 Çayyolu • 225 41 67 Mocassini Armada Armada AVM. No:96 Söğütözü/ANKARA • 219 12 22 - armada@mocassini.com.tr Mocassini Panora Panora AVM. Turan Güneş Blv. 182/97 Oran • 490 65 05 - panora@mocassini.com.tr Mystical Parfüm 7. Cad 29.Sok No:18-C Bahçelievler •213 29 99 Mutlu Adımlar Anaokulu Rafet Canıtez Cd. Rasih Kaplan Sk. No: 8 Oran 491 99 96 Nas Hediyelik Eşya & Butik Karum İş Merkezi No:191 Kat:1 Kavaklıdere 467 06 86 Ottoman İnşaat&Mimarlık Turgut Özal Bulv. 2/A İncek • 460 18 38 Özbekoğlu Ltd. Şti. Çetin Emeç Bulvarı 2. Cad. No:6/1-7 Dikmen • 472 04 04 www.gambarelli-turk.com Pet Hospital Uğur Mumcu Cad. Koza Sk. No:125 GOP • 446 50 65 Play Planet Panora Avm No 235 Oran • 490 23 32 Restore Keklikoğlu Design Plaza Meksika Cd. No:49 Ümitköy • 235 86 66 RC Art Gallery Sheraton Hotel&Convention Center Kavaklıdere • 428 28 29 Şehrin Konakları İncek Mah. Atılım Üniversitesi Yanı Derya Sitesi • Serpmeleri No:1 İncek • 460 15 40 Technocar Premio Cepa Alışveriş Merkezi 3. Otopark Katı 3B 24 • 219 65 95 Teknomak 57. Sokak No:141 Ostim • 43862211 Toprock Gayrimenkul Yatırım Danış. Ziyaürrahman Cad. No:13-5 GOP • 437 00 00 Valter Asansör Ağaç İşleri San.Sit. 524. Sk. 12 • 444 9 858 YUX Yağız Sk. No:14/A Siteler • 350 40 89

253


MAG fihrist İSTANBUL Café & Restoranlar 360 İstiklal Cad. Mısır Apt. No: 311 Kat: 8 Beyoğlu 0212 251 10 42 Addres İstanbul Çiftecevizler Deresi Sk. No: 4 Şişli 0212 320 62 62 Ambassadeurs Bebek Oteli Cevdet Paşa Cad. No. 113 Bebek 0212 358 20 20 Ara Café Tomtom Mah. Tosbağa Sk. No: 8/A Galatasaray 0212 245 41 05 Aşşk Café Muallim Naci Cad. No: 170/A Kuruçeşme 0212 265 47 34 Atölye Restaurant Giyim Sanatkarları Sitesi A-1 Blok Yapı Kredi Bankası Karşısı • 0212 671 76 30 Babylon Şeyhbender Sk. No: 3 Tünel - Asmalımescit 0212 292 73 68 Banyan Abdi İpekçi Cad. No: 40/3 Nişantaşı 0212 219 60 11 - 13 Muallim Naci Cad. Salhane Sk. No:3 Ortaköy 0212 259 90 60 - 70 Bebek Balıkçı Cevdet Paşa Cad. No: 123 Bebek 0212 263 34 47 Bebek Koru Kahvesi Cevdet Paşa Cad. No: 120 Bebek 0212 287 56 07 Beşinci Kat Sıraselviler Cad. Soğancı Sk. No: 7 Cihangir 0212 293 37 74 Beymen Brasserie Abdi İpekçi Cad. No: 23/1 Nişantaşı 0212 343 04 43- 44 Beyoğlu Hayal Kahvesi İstiklâl Cad. Büyükparmakkapı Sk. No:19 Beyoğlu 0212 244 25 58 Blackk Muallim Naci Cad. No: 119 Ortaköy 0212 236 72 56 Borsa Lütfü Kırdar Kongre Merkezi Harbiye 0212 232 42 01 Brasserie Leea Abdi İpekçi Cad. No: 7/2 Nişantaşı 0212 234 79 79 Buz Abdi İpekçi Cad. No: 42/2 Nişantaşı 0212 291 00 66 Bağdat Cad. No: 269 Göztepe • 0216 368 45 46 Café Des Theatres Muallim Naci Cad. Mecidiyeköy Köprüsü Sk. No:2 Ortaköy • 0212 259 39 90 Cafe El Turco Mecidiyeköy Köprüsü Sk. No: 12 Ortaköy 0212 327 28 24 Café Smyrna Akarsu Cad. No: 29 Cihangir • 0212 244 24 66 Cafein Abdi İpekçi Cad. No: 17/1 Nişantaşı 0212 241 09 36 Cahide Cabaret Kaburgalar Cd. Maçka Parkı - Maçka 0212 219 65 30 Casa Mia Nispetiye cad. 26/A Levent • 0212 268 09 67 Casita Mantı Nispetiye Cad. Yeni Çarşı No:5 Etiler 0212 263 70 07 Changa Sıraselviler Cad. No:87/1 Taksim 0212 249 13 48 Chinese-In-Town Bağdat Cad. No: 466 Suadiye • 0216 372 75 72 İş Bankası Kuleleri Levent • 0212 279 32 22 Teşvikiye Cad. No: 133/A Nişantaşı 0212 234 98 80 Chocolate Münir Nurettin Selçuk Cad. No: 45 Kalamış 0216 550 02 62 Eytam Cad. Harbiye Mah. No: 33 Maçka 0212 343 24 61 Çubuklu Hayal Kahvesi Ağaçlıklı Mesire Yeri A+B Çubuklu Beykoz 0216 413 68 80 Daphne Restaurant & Grill Polat Renaissance Otel Yeşilyurt Sahil Cad. No:2 0212 414 18 00

254

Dans Bar Nizamiye Cad. No:11/13 Taksim 0212 257 04 58 Del-Mare Restaurant Kuleli Cad. No:53/4 ÇengelKöy 0216 422 57 62 Develi Kalamış Yat Limanı Fenerbahçe • 0216 418 99 00 Balık Pazarı Gümüşyüzük Sk. No: 7 Samatya 0212 529 08 23 Tepecik Yolu No: 22 Etiler • 0212 263 25 71 Divan The Plaza Hotel Balmumcu Beşiktaş 0212 216 01 49 Kuruçeşme Cad. No: 61 Kuruçeşme 0212 257 71 50 Amiral Fahri Korutürk Yat Limanı Kalamış 0216 414 57 03 Maslak Kule B Blok Meydan Sk. Ayazağa 0212 290 22 62 Kalamış Cad. No: 49 Fenerbahçe 0216 330 38 00 Doğa Balık Cihangir Akarsu Cad. No: 46 Kat: 7 Cihangir 0212 293 91 44 Erdem Kıramer Nispetiye Cad. Çamlık Sk. Çamlık Apt. No:11 D:1 0212 287 33 04 İnci Soydan Levent Loft Büyükdere Cad. No:201 0212 324 87 44 Evce İskele Cad. No: 18 Caddebostan 0216 363 10 91 Feriye Cafe Çırağan Cad. No: 124 Ortaköy 0212 227 05 12 Fishmekan Arnavutköy Cad. No: 60 Arnavutköy 0212 358 51 58 Flamm Sofyalı Sk. No: 16 Asmalımescit Mh. Beyoğlu 0212 245 76 04-05 Gaja Swissôtel The Bosphorus, İstanbul Bayıldım Cad. No: 2 Kat: 14 Maçka - Beşiktaş 0212 326 11 00 Gelik Sahil Yolu Bakırköy • 0212 560 72 82 - 83 Grissini Abdi İpekçi Cad. No:23/1 Nişantaşı 0212 231 31 42 Halat Restoran Rahmi Koç Müzesi Kumbarhane Cad. No:2 Hasköy - Sütlüce • 0212 369 66 16 Hai Sushi Divan Oteli Cumhuriyet Cad. No: 2 Elmadağ Taksim • 0212 231 41 00 Hayal Kahvesi Haldun Taner Cad. No: 11 Caddebostan 0216 467 03 87 İsmet Baba Balık Restaurant Çarşı Cad. No: 96 Kuzguncuk • 0216 553 12 32 JC’s Çırağan Cad. Radisson Sas Oteli Yanı No:48 Ortaköy • 0212 327 50 50 Kallavi Etiler Aytar Cad. No: 3 Etiler • 0212 282 70 70 Kaşıbeyaz Şenlikköy Çatal Sk. No: 17 Florya 0212 663 28 90 Kırıntı Ferit Tek Sk. No: 15/1 Moda Kadıköy 0216 346 07 70 Bağdat Cad. No: 371 Erenköy • 0216 356 64 68 Abdi İpekçi Cad. No: 32/1 Nişantaşı 0212 291 26 92 Kıyı Kefeliköy Cad. No: 126 Tarabya 0212 262 00 02 Kitchenette Kanyon AVM, Büyükdere Cad. No: 52-53 0212 222 43 80 Koço Moda Cad. No: 265 Kadıköy • 0216 336 07 95 Körfez Barış Manço Cad. No: 78 Kanlıca 0216 413 43 14 Köşebaşı Çamlık Sk. No: 15/3 Levent • 0212 270 24 33 Fuat Paşa Cad. Kurukahveciler Sk. No:1 Kurukahveciler Köşkü Fenerbahçe 0216 363 58 56 Maçka Bronz Sk. No: 5 Maçka • 0212 234 21 73 Eski Büyükdere Cad. No: 25 Maslak 0212 285 44 44

La Favorita Küçük Bebek Caddesi No:6 Bebek İstanbul 0212 287 49 11 La Maison Müvezzi Cad. No: 43 Beşiktaş • 0212 227 42 63 Laila Café Münir Nurettin Selçuk Cad. No: 74 Kalamış 0216 449 92 02 Leb-i Derya Kumbaracı Yokuşu No:57/6 Tünel - Beyoğlu 0212 293 49 89 İstiklâl Cad. No: 227 Richmond Hotel Kat: 6 Beyoğlu • 0212 243 43 75 - 76 İstiklal Cad. Rumeli Han C Blok Kat: 4 No:43 Beyoğlu • 0212 251 10 08 Levent Loft Büyükdere caddesi No:201 Levent 0212 270 81 18 Liman Lokantası Rıhtım Cad. Karaköy Yolcu Salonu No: 52/3 Kat:3 Karaköy • 0212 292 39 92 Little China Cevdet Paşa Cad. No: 57/A Bebek 0212 287 32 78 Lucca Cevdet Paşa Cad. No: 51/B Bebek 0212 257 12 55 Lulu’s Cevdet Paşa Cad. No. 69 Bebek 0212 358 25 01 Mangerie Cevdet Paşa Cad. No: 69 Bebek 0212 263 51 99 Masa İstinye İstinye Bayırı Cad. İstinye Park Alışveriş Merkezi No:486 İstinye - Sarıyer 0212 345 53 23 Mavi Balık Muallim Naci Cad. No: 64/A Kuruçeşme 0212 265 54 80 Mel’s Cevdet Paşa Cd. Vezirköşkü Sk. No: 2 Bebek 0212 257 70 40 Mercan Balık Yenimahalle Cad. No: 176 Sarıyer 0212 242 06 52 Mezzaluna Abdi İpekçi Cad. No: 38/1 Nişantaşı 0212 231 31 42 Tepecik Yolu, Alkent Sitesi, Hillside City Club Etiler 0212 352 88 11 Trio Konutları, Hillside City Club Trio Kozyatağı 0216 315 54 64 Coliseum, Acarkent Beykoz • 0216 485 42 52 Suada Kuruçeşme • 0212 263 48 02 İstinye Park AVM İstinye • 0212 345 55 00 Midpoint Bağdat Cad. No: 356 Şaşkınbakkal 0212 360 40 71 Büyükdere Caddesi Kanyon 1.kat Levent 0212 353 07 70 Cevdetpaşa cad. No:39 Bebek • 0212 265 40 37 Palladium: Barbaros Mahallesi Halk Caddesi No:6, Kozyatağı • 0216 663 14 35 Abdi İpekçi Cad. No: 59 Nişantaşı 0212 219 94 01/03 Mikla The Marmara Pera Meşrutiyet Cad. No: 167/185 Beyoğlu • 0212 293 56 56 Mirror 4. Levent İş Bankası Kuleleri 3. kule Giriş kat 0212 283 63 67 Modern Alyans Nuruosmaniye Cad. Alibaba Türbe Sk. Feyzullah İş Hanı No: 21/13 • 0212 513 54 98 Nady’s Cevdetpaşa Cad. No: 24/A Bebek 0212 265 94 29 Nel’s 1. Cad. Tekeli Sk. No: 67 Arnavutköy 0212 263 57 00 Niş Abdi İpekçi Cad. Azer İş Merkezi No: 44/3 Nişantaşı • 0212 296 95 55 Nu Pera Meşrutiyet Cad. No: 145/147 Tepebaşı 0212 245 60 70 Paper Moon Nispetiye Cad. Akmerkez Residence Alt Katı Etiler 0212 282 16 16 Park Fora Muallim Naci Cad. Cemil Topuzlu Parkı içi No: 54/A Kuruçeşme • 0212 265 50 63 Park Şamdan Mim Kemal Öke Cad. No: 18 Nişantaşı 0212 225 07 10

Reina Muallim Naci Cad. No: 44 Ortaköy 0212 259 59 19 Ritz Carlton Askerocağı Cad. No:15 Kat:3 Süzer Plaza, Elmadağ, 34367 Şişli / Istanbul 0212 334 44 44 Safran Erol Dernek Sk. 11/1 Beyoğlu • 0212 251 26 24 Saklı Bahçe Ataköy 2.Kısım Çarşısı No: 14/B Ataköy 0212 661 71 72 Salomanje Atiye Sk. Belkıs Apt. No: 4/1-2 Teşvikiye 0212 327 35 77-78 Sapphire Muallim Naci Cad.No:77 Kuruçeşme / Beşiktaş 0212 258 58 23 Set Balık Kireçburnu Cad. No: 18 Tarabya 0212 262 04 11 She Club Sıraselviler Cad. No: 53/A Taksim 0212 292 29 17 Spazio Hyatt Regency İstanbul Taşkışla Cad. No:1 Taksim 0212 368 12 34 Stage Kore Şehitleri Cad. Deniz İş Hanı No:50 Zincirlikuyu • 0212 217 41 82 Sunset Adnan Saygun Cad. Yol Sk. No: 2 Ulus 0212 287 03 57 Tamirhane Eski Silahtarağa Elektrik Santrali Kazım Karabekir Cad. No 2/8 Haliç • 0212 311 73 09 The House Cafe Küçük Bebek Caddesi No: 4-A Bebek / İstanbul 0212 287 10 30 Cemil Topuzlu Caddesi No: 146 Caddebostan / İstanbul • 0216 368 77 64 - 84 Atiye Sokak İskece Apt. No: 10/1 Teşvikiye 0212 227 26 99 Corner: Teşvikiye Caddesi No: 146 Teşvikiye / İstanbul • 0212 327 17 74 Hillside: Tepecik Yolu Alkent Sitesi Etiler / İstanbul • 0212 351 47 16 İstiklal Caddesi Mısır Apt. No:163 Beyoğlu / İstanbul • 0212 251 79 91 İstinye Park Alışveriş Merkezi No: 510 Sarıyer / İstanbul • 0212 345 62 02 Kanyon Alışveriş Merkezi No: 185 Levent / İstanbul • 0212 353 53 75 Salhane Sokak No: 1 Ortaköy / İstanbul 0212 227 26 99-39 Tünel: Asmalı Mescit No: 9/1-2 Beyoğlu / İstanbul • 0212 245 95 15 Tike Hacı Adil Cad. 4.Aralık No: 1 2. Levent 0212 281 88 71 Şair Nigâr Sk. No: 4/A Nişantaşı 0212 233 35 40 Kazım Özalp Cad. No: 58 Şaşkınbakkal 0216 467 32 47 Koçman Cad. Ziyal Plaza C Blok No: 38 Güneşli • 0212 630 59 30 Topaz İnönü Cad. Ömer Avni Mah. No: 50 Gümüşsuyu 0212 249 10 01 Tuus Teşvikiye Cad. No: 123 Teşvikiye 0212 224 81 81 Ulus29 Adnan Soygun Cad. No:1 Ulus Park İçi Etiler 0212 358 29 29 Vira Restaurant Liman Mevkii Hacı Kasım Mah. Şile-İstanbul 0216 711 31 61 Vogue Spor Cad. No: 92 BJK Plaza A Blok No: 13 Akaretler • 0212 227 44 04 Wagamama Kanyon Alışveriş Merkezi Büyükdere Cad. No: 185 Levent 0212 353 04 74 Wanna Meşrutiyet Cad. No: 151 Tepebaşı 0212 243 17 94 Zuma Salhane Sokak No:7 Ortaköy 0212 236 22 96


255


MAG fihrist İZMİR Restoranlar 1888 Restaurant Cumhuriyet Bulvarı No:248 Alsancak 0232 421 6690 Alin’s Kıbrıs şehitleri Caddesi No:55 - Alsancak / Konak 0232 465 06 66 Altınkapı 1444 Sk. No:9/A Alsancak 0232 422 27 05 Altın Balık Bostanlı Arabalı Vapur İskelesi Üzeri Karşıyaka 0232 362 01 75 Atakent Keyif Cafe&Restaurant 2035. Sk. No:8 Atakent Yüzme Havuzu Yanı Bostanlı 0232 362 88 88 Atatepe Life Center Sakarya Cad. No:129 Balçova 0232 279 14 14 Atrium Restaurant İzmir Hilton Gazi Osman Paşa Bulvarı No:7 Pasaport 0232 441 60 60 Aula Restoran Haydar Aliyev Cad. No: 4 Karşıyaka 0232 462 70 07 Avşar Restaurant Atatürk Cad. No: 314/A Alsancak 0232 464 57 57 Balık Pişiricisi ve Veli Usta Atatürk Cad. No: 212/A Alsancak 0232 464 80 90 Boğaziçi Restaurant Cengiz Topel Cad. No: 38/B Bostanlı 0232 330 00 13 Bonjour Akdeniz Cad. No: 2 Pasaport 0232 421 05 29 Chinese Restaurant 1379 sokak Efes İş Hanı 57/A Alsancak 0232 483 00 79 Clup Ali 1469 Sk. No: 35 Alsancak 0232 421 40 48 Çamaltı Restaurant Çiçekli Köyü Orman Piknik Alanı Karşısı Bornova 0232 3775467 – 3775496 Deniz Bostanlı Restaurant 6026 Sokak No : 2 / A Denizbostanlı - Karşıyaka 0232 362 48 48 Deniz Restaurant Atatürk Cad. No:188/B 1. Kordon Alsancak 0232 464 44 99 Derya Restaurant Mustafa Kemal Sahil Blv. Vapur İskelesi Üstü Üçkuyular 0232 278 88 88 Ege Palas Panorama Ege Palas Cumhuriyet Bulvarı Alsancak 0232 463 90 90 Kımız Lokantası Çinili Köy Kırmızı Çiftliği 0232 878 14 43 Kilizman Balık Restoran Mithatpaşa Cad. No:2 Güzelbahçe 0232 234 44 30 Kısmet Restaurant 1377 Sk. No: 9 Alsancak 0232 463 38 50 Kordonboyu Balık Pişiricisi Atatürk Cad. No: 214/A Alsancak 0232 422 15 90 Köşem Restoran Dalyan Mah.Liman Cad. No:149 Çeşme 0232 724 93 93 La Folie Şehit Nevres Blv. No:5/A Alsancak 0232 463 58 58 Lamer 1444 Sk. No: 9/A Alsancak 0232 463 02 16 Le Trio 1386 Sk. No: 8/A Alsancak 0232 422 37 03 Manzara Restaurant Crowne Plaza Kat:19 İnciraltı 0232 292 13 00 Mavi Yeşil Restaurant Çeşme Otoban Girişi Karşısı Narlıdere 0232 238 77 02 Mezzaluna Konak Pier AVM Atatürk Cad. No: 10 Konak 0232 489 69 44 Pina Restaurant Gül Sk. No:32 Alsancak 0232 421 84 17 Rıhtım Restaurant&Cafe Atatürk Cad. No:19 Konak 0232 446 47 51

256

Ristorante Mario Plaza Mavişehir Ege Park Karşıyaka 0232 324 37 34 Ristorante Pizzeria Venedik 1382 Sk. No:10/A-B Alsancak 0232 464 27 72 Sakız Restaurant&Cafe Şehit Nevresbey Bulvarı 9/A Grand Efes Swiss Hotel Convention Center Karşısı Alsancak / Konak • 0232 464 11 03 Sardunaki Restaurant Adres: Yalı Cad. No:324 Karşıyaka 0232 716 02 06 Şamdan Restaurant Atatürk Cad. No:192/A Alsancak 0232 421 41 89 Tike Restaurant Kazım Dirlik Mah. 372 Sk. E Blok No:24/103 Bornova 0232 388 00 81 Şehit Nevrez Bulv. No:2 - Alsancak / Konak 0232 441 71 91 - 441 96 90 Turkuaz Cafe&Restoran Bakü Bulv. No: 30 İnciraltı 0232 295 00 38 Café & Barlar Atelier Michelle Halit Ziya Bulv. No: 68/70 Alsancak 0232 446 41 40 Akvaryum Bar Büyük Efes Oteli Gaziosmanpaşa Bulvarı No:1 Çankaya 0232 484 43 00 Always Atatürk Cad. No:116 Pasaport 0232 484 11 84 Amazon Bistro – Cafe – Bar Anton Kallinger Cad. No:22 Selçuk 0232- 892 3879 Anvelo Bar Şair Eşref Bulv. No:92 Alsancak 0232 463 28 69 Asansör Ceneviz Meyhanesi Mithatpaşa Cad. Dario Moreno Sk. 0232 255 54 20 Asansör Sedir Bar Mithatpasa Cad. Dario Moreno Sk. 0232 255 54 20 Atatepe Life Center Sakarya Cad. No:129 Balçova 0232 279 14 14 Baryum Atatürk Cad. No:230 Alsancak 0232 463 49 02 Bekri Bar Grand Hotel Mercure Cumhuriyet Bulv. No:138 Alsancak 0232 489 40 90 Big Boss Atatürk Cad. No:280/A Alsancak 0232 421 12 29 Bulvar Café Yalı Cad. No:282 Karşıyaka 0232 323 00 17 Café Biyer Doktor Mustafa Bey Cad. No:3B Alsancak 0232 464 26 28 Café Plaza Mustafa Bey Cad. No:3/A Alsancak 0232 464 21 53 Café Polen Atatürk Cad. No:222 Alsancak 0232 463 31 79 Café Reci’s 1382 Sk. No:31/A Alsancak 0232 463 8470 Café Rezine Süvari Caddesi Park Apt. No:14B Bornova 0232 342 41 76 Café Sine 1379. Sk. 57/B Alsancak 0232 446 06 37 Café Ti 1374. Sk. No: 18/C Alsancak 0232 425 33 76 Cake & Bake 1381 Sk. 4/D Alsancak 0232 463 06 25 Erzene Mah. 119/10 Sk. 1/C Bornova 0232 375 68 86 Şifne Cad. 95/A Ilıca-Çeşme 0232 723 25 47 Carnavale Atatürk Cad. No:158 Pasaport 0232 484 78 50 CeCe Bar 1471 Sokak No:14 Alsancak 0232 463 97 70 Club En Velo Şair Eşref Bulv. No: 92 Alsancak 0232 463 28 69 Coffeeco 1381 Sk. No: 5/C Alsancak 0232 464 39 96

Cumba Restaurant İstanbul Cad. No:54 Bornova 0232 388 2850 Denizatı Atatürk Bulv. No:276 Alsancak 0232 464 18 37 Düşler Yakası Cafe Bar Adres: Kıbrıs Şehitleri Cad. 1448 Sk. No:25 Alsancak 0232 4649478 Efes Cafe&Patisserie 1379 Sk. No:19/C Alsancak 0232 421 31 33 Eko Pub Plevne Bulv. No:1 Alsancak 0232 421 44 59 Elit Café Mustafa Kemal Cad. No: 5/B Bornova 0232 373 03 56 Fil Cafe Ali Çetinkaya Bulv. No:24/ B Alsancak 0232 421 09 30 Finne Gan Cafe 2034 Sk. Bergama 2, 36/3 0232 336 79 80 Gizli Bahçe 582 Sokak No: 8/A Güzelbahçe 0232 234 13 17 Gördüm Atatürk Bulv. No:174 Pasaport 0232 464 30 63 Hanende 1469 Sk. No: 28/A Alsancak 0232 421 26 93 Has Kahve Evi Konak Pier AVM Atatürk Cad. No: 19/K 5-4 Konak 0232 445 70 12 Haşmet Bar Ege Palas Oteli Cumhuriyet Bulv. No: 210 Alsancak 0232 463 90 90 Home Store Konak Pier AVM Konak 0232 446 85 48 İl Volo Atatürk Cad. No:122/A Alsancak 0232 425 8863 Kahve Dünyası Swiss Otel: Şehit Nevres Bulvarı No:1 Alsancak • 0232 483 12 24 – 25 Agora AVM: Mithatpaşa cad. Agora AVM No:1448-14450/A Balçova • 0232 277 81 82 Kalyon Cumhuriyet Bulv. 219/A Alsancak 0232 421 53 40 Kaos Cafe Bar Adres: 1482 Sk. No:20 Alsancak 0232 464 63 89 Kitchenette Forum Bornova E Blok 24/101 0232 339 40 09 Kybele 1453 Sokak No:28 Alsancak 0232 463 68 71 Le Café Créme Fransız Kültür Mrk. Cumhuriyet Bulv. No:152 Alsancak 0232 421 47 80 Level 9 Gaziosmanpaşa Bulvarı No:7 Hilton Otel 0232 497 60 60 Lobby Lounge İzmir Hilton Gazi Osman Paşa Bulvarı No:7 Pasaport 0232 441 60 60 Lozan Pastanesi Plevne Bulvarı No:25 Alsancak 0232 421 43 07 Mado Carrefour 0232 324 27 20 Mithatpaşa Cad. No: 1460 Balçova 0232 278 34 71 Mavi Cumhuriyet Bulv. No: 206 Alsancak 0232 463 01 94 Mexican Cafe&Bar Atatürk Caddesi 192/B Alsancak 0232 464 33 47 Naz Bar Fevzi Çakmak Cad. No:29/A Bornova 0232 339 78 06 Nostalgie 1444 Sk. No:3/A Alsancak 0232 421 44 09 Ora Kıbrıs Şehitleri 1441 Sk. No:9 Alsancak 0232 463 86 15 Outside Şehitler Cad. No:131 Alsancak 0232 421 50 93 Özsüt Kordon Atatürk Bulvarı No:190/1 Alsancak 0232 464 83 34 Park Bornova Ankara Asfaltı

No: 192 Dükkan No:23 Park Bornova içi Bornova • 0232 388 05 55 Karşıyaka Yalı Caddesi No: 234 / A Karşıyaka 0232 364 57 30 Kemeraltı Anafartalar Caddesi No:125 0232 483 93 47 Papağan Yalı Cad. No:422 Karşıyaka 0232 381 95 17 Park Meydan Café Şehit Fethi Bey No:118/A Cumhuriyet Meydanı 0232 425 04 40 Punta 1469 Sk. No:26 Alsancak 0232 463 15 04 Rain Pastanesi 1378. Sk. No: 16/C Alsancak 0232 421 12 91 Reci’s 1382. Sk. No: 31/A Alsancak 0232 463 84 70 Bostanlı Cengiz Topel Cad. No:4/A Bostanlı 0232 330 30 43 Rain 1649 Sok. 79 Turan Karşıkaya 0232 327 29 29 Red&White Yalı Cad. No:424 Karşıyaka 0232 381 57 65 Reyhan Pastanesi Mustafa Bey Cad. No:24 Alsancak 0232 463 64 86 Sardunya Cafe Bar Kıbrıs Şehitleri Cad. 1482 Sk. No:11 Alsancak 0232 464 46 65 Segafredo Dr. Mustafa Bey Cad. No: 14/B Alsancak 0232 464 68 74 Sevinç Pastanesi Altçetinkaya Bulv. Mustafa Bey Cad No: 31/A Alsancak 0232 421 75 90 Sir Winston Tea House Mustafabey Cd. No: 20 /C Alsancak 0232 421 88 61 Sirena Atatürk Cad. No:194/1A Alsancak 0232 421 33 86 Sisim Atatürk Cad. No:124 Alsancak 0232 463 69 87 Sunset Cafe Atatürk Cad. Ali Çetinkaya Bul. No:2/A Alsancak 0232 463 65 49 Şütte 1383 Sk. No:6/A Alsancak 0232 463 3139 Teras Bar Cafe Yalı Cad. No:396 Karşıyaka Spor Klubü Yanı İzmir 0232 369 81 77 The Ant Club 1471 Sk. No:22 Alsancak 0232 464 30 73 Venezia Atatürk Caddesi No:210/A Alsancak 0232 422 17 50 Viran Gönüller Kahvesi Kıbrıs Şehitleri Cad. No:89/C Alsancak 0232 421 21 43 Windows On The Bay Hilton İzmir Gaziosmanpaşa Bulv. No:7 Alsancak 0232 497 60 60 Wing Stop Kazım Direk Mahallesi 372 Sok. Forum Bornova Alışveriş Merkezi D-Blok No:26 / 104 Bornova 0232 388 25 55 • 497 60 60 Winstown Cafe Bar Plevne Bulvarı No:23 Alsancak 0232 463 44 31

BU SAYFALARDA BULUNMASINI İSTEDİĞİNİZ

TELEFON VE ADRESLER İÇİN LÜTFEN ARAYINIZ

0312 - 428 0 444




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.