Leixões Limanı Güney Konteyner Terminali Geliştirme Projesi Temel Atma Töreni ile Başladı
6 8 14 21 31 52 TPE Paita Daha Büyük Gemilerin Operasyonlarına Hazırlanıyor Yetkinliklerimizi Küresel Ölçekte Geliştiriyoruz Emniyet
12
YILPORT 4 39 56
insider : YILPORT Gebze Genel Müdürü Berkan ÖZKAN
Gebze Update 42/48
Stockholm Nord Terminalinde Yeni İş ve Hacim Rekoru
Malta Freeport Terminalleri Yatırım Büyümenin Katalizörüdür
YILPORT Liscont Terminali İlk Çeyrekte YILPORT Grup Terminalleri Arasında En İyi Verimlilik Rekoruna Ulaştı
zirve sohbetleri: Teknoloji Önemlidir
YILPORT Holding Bilgi Teknolojileri Başkanı Mark WOOTTON Yıldırım Teknoloji Genel Müdürü Ömer ARTUK YILPORT Puerto Bolivar 2. Yılını Kutluyor !
Kampanya 66 74 78
Connection Dergisi KÜNYE
Leixões Terminalindeki temel atma töreni 8 Şubat’ta YILPORT Holding İcra Kurulu Başkanı Yüksel YILDIRIM, YILPORT Holding CEO’su Christian BLAUERT, YILDIRIM Şirketler Grubu ve YILPORT Holding Yöneticileri ile Ekonomi ve Deniz Bakanları, Portekiz Türkiye Büyükelçisi, Matosinhos Belediye Başkanı, APDL (Leixões Liman İdaresi) Yönetim Kurulu Üyeleri, müşteriler ve diğer ilgili paydaşların katılımı ile gerçekleşti.
YILPORT Holding CEO’su Christian BLAUERT açılış konuşmasında “Biz YILPORT Holdingiz. Dünyanın en hızlı büyüyen liman işletmecisi olarak biliniyoruz. Leixões, geçen yıl İberya’daki hacmimizin %60’ı olan 660.000 TEU’yu elleçledi.
Bu, Leixões’un bizim için önemini göstermekte ve daha fazla kapasite geliştirmemiz yönünde bizi motive etmektedir. Leixões’daki 43 milyon Euro’ya mal olacak geliştirme projesi, kapasiteyi 860.000 TEU’ya çıkartacak” dedi.
Törende, Deniz Bakanı Ana Paula VİTORİNO ile YILDIRIM Şirketler Grubu Başkanı Yüksel YILDIRIM temelin ilk taşını birlikte yerleştirdiler.
Denizcilik Bakanı, Ana Paula VİTORİNO konuşmasında
“Leixões Limanı, Portekiz topraklarının en etkileyici liman altyapısına sahip. Kuzey bölgesinin en önemli değeri ve daha fazlası olmaya devam edecek olan Leixões Limanı, ulusal ekonominin de en değerlisi. Bütün bunlardan dolayı Leixões Limanı bugün tebrik edilmeyi hak ederken, YILPORT Holding de büyük katkısı ve desteği sayesinde tıpkı Leixões Limanı gibi tebrikleri hak ediyor. Hoş geldiniz. Portekiz iyi nedenlerle gelen herkesi hoş ağırlar, Portekiz YILPORT Holding gibi katma değer yaratan yatırımlar gerçekleştiren ağırladığı. Bu sayede birlikte, Leixões’da ve tüm ülkede büyümeye devam edebileceğiz.” dedi.
YILDIRIM Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Yüksel YILDIRIM konuşmasında “Liman İmtiyaz sözleşmemizi uzattık, burada uzun süre kalmak istiyoruz. Videoda gördüğünüz proje bizim Porto hayalimiz, mücevherimiz, elmasımızdır.” diye belirterek, “Portekiz ekonomisinin büyümesine katkı sunmak ve daha iyi hale getirmek için çok çalışmamız gerekiyor. Bu nedenle, Portekiz ekonomisine büyük kazanç sağlayacak misyonumuzu bitirmek için çok heyecanlıyız.” diye ekledi.
2018’deki Global % 4,3 büyümeden sonra,2019’da Drewry % 3,9 luk bir büyüme öngörmektedir. Global belirsizlikler ve dünya liderlerinin tahmin edilemeyen kararları bu büyüme tahmini zorlaştırıyor, aynı zamanda ABD- ÇİN tarife görüşmeleri ve Brexit’deki erteleme/ belirsizlikler ve ABD nin İran üzerindeki yaptırım kararları 2019’da konteyner büyümesini etkileyecek diğer faktörlerdir.
IMO 2020 Sülfür Emisyonu Kısıtlaması ve Denizcilik Sektörüne olası etkisi
IMO MARPOL düzenlemeleri, Gemilerde kullanılan akaryakıtdaki kükürt içeriğini sınırlandırıyor, her büyüklükteki gemiler için geçerli olan bu düzenleme 1 Ocak 2020’den itibari ile geçerli olacak ve akaryakıttaki kükürt sınırlaması % 0,50 karşılıyor olmayaı veya kükürt salınımını isteneden değerlende olması için ‘’Dönüştürücü’’(Scrubber) kurulması şartı getiriyor. .Denizcilik Endüstrine 15 milyar dolar üzerinde bir ek maliyet getireceği öngörülen bu düzenleme Navlunları olumsuz etkileyeceği öngörülüyor.
Mevcutta yakıt maliyetinin toplam işletme giderlerinin yarısından fazlasını temsil ettiğini düşündüğümüzde, IMO MARPOL düzenlemeleri ile akaryakıt maliyet oranı önemli ölçüde artacak gözüküyor, bu nedenle navlun oranlarında beklenen yüksek artış oluşabilecektir.
Arz ve Talep; Son üç yılın en büyük büyümesi gerçekleşti
Aşağıdaki pasta grafik, dünya konteyner filosunu kapasite büyüklüğüne göre gösterilmektedir. Arz, son 3 yılın en büyük yıllık
artışı olan 2018’de%5,8 artmıştır. Ancak Drewry uzmanlarına göre, 2019’da arz oranlarına biraz paralel olarak%3,2 büyüme bekleniyor.
ÇİFTÇİ YILPORT Holding Satış & Pazarlama Direktörü
Nisan 2019 IMF’nin (WEO) tahminlerine göre, küresel büyümenin 2018’de yüzde 3,6’dan 2019’da yüzde 3,3’e düşmesi bekleniyor. Küresel büyümenin 2019’un ilk yarısında düzelmesi ve bundan sonra istikrarlaşması bekleniyor.
Nisan 2019’da yayınlanan en son WEO, Uluslararası Para Fonu (IMF), Çin’in bu yıl yüzde 6,3 oranında büyüyeceğini tahmin ediyor Dünyanın en büyük ikinci ekonomis olan Çin, geçen yıl yüzde 6,6 büyüdü- son 28 yılın en kötü performansı.
Avrupa Bölgesi ekonomisi, tüketici ve iş güveninin zayıflaması ve Almanya’daki otomobil üretiminin yeni emisyon standartlarının getirilmesiyle ile birlikte büyüme hızı yavaşladı, İtalya’da yatırımlar azaldı ; ve özellikle gelişmekte olan Asya’dan gelen dış talep azaldı.diğer bir yandan,doğal afetler Japonya’daki ekonomik aktivitelere zarar verdi. Gittikçe artan ticari gerilimler güvenin sarsılmasına sebep oldu.
FED Aralık 2018 toplantısıda faiz oranını 2,5 % a yükseltti.
Federal Reserve, federal fonların oranını Aralık 2018’de yüzde 2,5’e çıkardı. 2021’e kadar aynı seviyede tutması beklenmekte.
Özellikle Mart 2019’un en önemli küresel konu başlıklarından birisi Brexit süreci oldu. Asıl Brexit tarihi olan 29 Mart’a kadar İngiltere Avrupa Birliği’nden ayrılabilmek için her iki tarafa ama özellikle İngiltere’ye fayda sağlayacak bir antlaşma taslağı üzerinde yoğun bir çaba gösterdi. Her ne kadar çaba sarf edilse de hazırlanan protokoller parlamentodan geçmedi. Bu olumsuz gelişmenin ardından Başbakan Theresa May Avrupa Komitesi’nden Brexit tarihinin ertelenmesini talep ederek 29 Mart olan asıl ayrılış tarihini 12 Nisan’a kadar erteleterek yeni arayışlar için vakit kazandı.
Daha fazla detaya inmeden önce aşağıda belirtmiş olduğumuz soruların cevaplarını inceleyelim; Brexit nedir?
Birleşik Krallık halkı tarafından Brexit neden istendi?
Bu referandumu kim, ne sebeple halka sundu?
Brexit aslında “Britanya’nın Çıkışı” (Britain Exit) kısaltması olarak ve İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılışı manasında yeni bir kelime olarak türemiştir. Avrupa Birliği’nin 28 ülkeden oluşan politik ve ekonomik bir birlik olduğunu, birbirleri arasında serbestçe ticaret yapabildiğini ve vatandaşların üye ülkeler arasında kolayca dolaşabilme, yaşama ve çalışma imkânı sağladığını (Birlik dışındaki ülkelere kıyasla) belirtmekte fayda var.
Ayrıca; Avrupa Birliği kanunlarının 50. Maddesi uyarınca üye ülkeler üyelikten ayrılma bedeli ödediği
takdirde istediği zaman birlikten ayrılma hakkına sahiptir.
Daha önce 1963 ve 1967 yıllarında iki defa Avrupa Birliği’ne (eski adıyla Avrupa Ekonomi Topluluğu (AET)) başvuran İngiltere’nin iki başvurusu da reddedilmiştir.
O zamanki adıyla Avrupa Ekonomi Topluluğuna sonunda üçüncü başvurusunda kabul alan İngiltere, 1973 yılında birliğe katılabilmiştir. 45 yıldan fazla zamandır AB’de bulunan İngiltere’de ilk günlerden beri birlik içinde bulunmaktan dolayı bir rahatsızlık hissi vardı ve o zamanlardan beri AB’de bulunmanın avantajları ve dezavantajları tartışılıyordu.
İlginçtir ki; İngiltere AET (AB)’ye katıldıktan yalnızca iki sene sonra ilk Brexit referandumunu gerçekleştirerek başından beri politikacıların ve halkın hatırı sayılır bir kısmının aklının bir köşesinde birlikten ayrılma fikrinin olduğunu da belli etmiş oldu. Tabi ki AB üyesi olmanın avantajları olduğu gibi ayrılıkçı politikacıların ve halkın politik, ekonomik ve yapısal olarak eleştirdikleri çeşitli konular da var;
• Üyelik bedeli esas nedenlerden bir tanesi olarak belirtiliyor. Brexit taraftarları AB’den ayrılmanın maliyet azalmasına fayda sağlayacağını ve böylece AB bütçesine katkı sağlamanın gerekmeyeceğini savunuyorlar. (İngiltere’nin 2016 yılında AB bütçesine yaptığı net katkı £8,5 milyar pound)
• AB’nin İngiltere egemenliğine engel olduğu düşünülüyor.
•Son dönemdeki göçmen krizleri ve referandumun sunulduğu
dönemdeki terör olayları referandum oylarını etkiledi.
• Ülkeye kolayca göç edilmesi ve ülkeye giren yabancı ülke vatandaşlarının istihdam konusunda yerel halka engel olması.
• Birçok olayda İngiltere’nin AB’ye danışmadan hareket edememesi de etkenlerden bir tanesi olarak belirtilmiştir.
•İngiltere Merkez Bankasının para politikalarında Avrupa Birliği’ne danışmadan karar alamaması gibi konular insanlara İngiltere’nin AB’den ayrılmasının ülkeye fayda ve dahası bağımsızlık sağlayacağını düşündürdü.
•AB bir serbest ticaret bölgesi değildir; bir gümrük birliğidir. Serbest ticaret sadece üye ülkeler için / arasında geçerlidir.
Brexit anlaşmalı veya anlaşmasız gerçekleştiği takdirde Avrupa Birliği’nden ayrılan ilk ülke olacak.
İkinci referandum olayı 2015’te David Cameron’un Brexit konusunu referandumla halka sunacağını açıklamasıyla başladı. Fakat referandum daha halka sunulmadan dönemin başbakanı David Cameron AB’de kalınmasından yana olduğunu ve buna rağmen halkın bu talepleriyle yüzleşmek gerektiğini belirtti. 23 Haziran 2016’da gerçekleştirilen referandum çekişmeli bir mücadeleye dönüştü ve sonunda 1,3 milyon oyluk farkla %51,9’a %48,1 olarak Brexit (AB’den ayrılma) yönünde sonuçlandı. Cameron ise bu beklenmeyen sonucun ardından ertesi gün başbakanlık görevinden istifa etti.
Cameron’un istifasının ardından, yerine geçen şimdiki Başbakan Theresa May görevi devraldığı günden bu yana iki yıldan fazla süredir AB komitesi ve tüm AB ülke liderleriyle daha yumuşak bir Brexit için müzakerelere başladı. Müzakereler sonucunda taslak bir anlaşma üzerinde AB ile anlaşan Theresa May bu taslak anlaşmayı parlamentodan geçirmeliydi ki üç ay içinde üç defa parlamento tarafından reddedildi. Hikâyenin ilginç yanlarından biri de anlaşma taslaklarını ve tüm alternatif anlaşmaları reddeden parlamento, anlaşmasız Brexit ihtimalini de reddetti. Böylece zaman hızla akıp geçerken, gelen her teklifin reddedilmesi sebebiyle parlamento da kitlenmiş duruma geldi. Taslak anlaşmanın çeşitli reddedilme sebepleri vardı ki çoğu bu anlaşmanın gerçekleşmesi halinde İngiltere’nin egemenliğini tam anlamıyla sağlayamayacağını düşünüyordu. Ayrıca asıl önemli anlaşmazlık ise AB ile İngiltere arasındaki Kuzey İrlanda (İngiltere) ve İrlanda Cumhuriyeti (AB) arasındaki sınır konusundaydı ki bu sınır İngiltere ve AB arasında karadaki tek sınırdır.
Theresa May; 12 Nisan 2019’dan önce bir anlaşma yapamamasının ardından, AB’den ekstra bir erteleme talep etti ve bu talebi kabul edildi. Artık yeni Brexit tarihi 31 Ekim 2019 fakat İngiltere daha erken bir anlaşma yapabildiği ve parlamentodan geçirebildiği takdirde 31 Ekim’den daha önce de AB’den çıkabilecek. Tabi bunun gerçekleşebilmesi için çıkış tarihinden önce hem May’in iyi bir anlaşma taslağıyla gelmesi ve her şeyi reddeden parlamentonun önümüzdeki protokolü kabul etmesi gerekecek çünkü üçüncü defa erteleme alabilme ihtimali çok zor olacaktır.
birer İngiltere pazarını terk ediyorlar. İngiltere hükümeti, AB’den ayrılma şekline göre önümüzdeki 15 yıl içerisinde ülke ekonomisinin AB’de kalma ihtimaline oranla %4 ile %9 arasında küçüleceğini öngörüyorlar.
Ülke ekonomisine daha Brexit’in onaylandığı ilk günlerden itibaren ekonomik darbe vuran Brexit karmaşası, ekonomiyi kötü yönde etkilemeye devam ediyor. Bu nedenle, İngiltere son günlerde AB’den altı ay daha izin almış olsa da olabildiğince erken sonuca gitmeleri ülke ekonomisi yönünden faydalı olacaktır. Harcanan her yeni gün zarar olarak yazıyor.
Avrupa, İngiltere’nin (AB üyesi olması sebebiyle) en önemli ihracat pazarı ve aynı zamanda en çok yatırım çektiği bölge olarak göze çarpıyor ve muhtemel ayrılışla beraber bu iki önemli avantaj son bulacak. Son dönemde birçok Avrupa firmaları ve uluslararası yatırımlar İngiltere’nin artık diğer 27 üye ülkeler ile gümrük vergisiz ithalat veya ihracat yapamama ihtimalini göz önüne alarak birer
Marmara bölgesinde bulunan YILPORT’un çok amaçlı Türkiye terminalleri, yerel rakipler arasında en iyi çözümleri sunuyor. Marmara Bölgesi’nin farklı kıyılarında yer alan terminallerin hepsi sanayi bölgelerinin merkezinde, ana otoyollara kolay erişim imkanına sahip.
Terminallerin tamamı, uçtan-uca lojistik hizmetleri ile desteklenen, gümrüklü ve özel alanlara ve depolama tesislerini barındırmakta. YILPORT Marmara’daki terminalleri, bilinen YILPORT disiplini ve küresel bilgi birikimi ile 7/24 müşterilerine tüm ithalat ve ihracat hizmetlerini sunmakta.
PROJE - 1
Yeni saha için ilave 4 RTG
KAPASİTE ARTIŞI:
Nasıl ilerleyeceğiz? Yarı Kapalı Depo ve CFS sahası kaldırılacak
Artan konteyner hacimlerini karşılamak üzere ana terminal alanına 150.000 TEU’luk yeni bir saha eklenecek.
Yeni saha için yatırımı planlanmış ilave 4 RTG’nin bu süre zarfında terminale ulaşması bekleniyor. Bu 4 RTG ile birlikte YILPORT Gebze Terminali’nde toplam RTG sayısı 27’ye çıkacak.
YENİ CFS VE ANTREPO ALANI
CFS operasyonları yeni sahasında hizmet vermeye başlayacak
Eski CFS alanını 150.000 TEU’luk yeni sahasına tahsis ettikten sonra, sur duvarının inşası ile birlikte 2.000 m²’lik ek alan yaratarak CFS ve Antrepo Alanı yeniden konumlandırılacak.
Terminalin dışına yerleştirilecek olan bu alan, CFS operasyonlarının daha hızlı tamamlanmasını sağlayacağından konteynerlerin kapı çıkışını hızlandıracak ve liman içi trafiği azaltacaktır.
YENİ X-RAY SAHASI
Sahadan bağımsız X-Ray Alanı ile Daha Verimli ve Güvenli Konteyner Muayene İşlemleri gerçekleştirilecek
X-Ray cihazının terminalin dış sahasına taşınması ile birlikte devam eden terminal operasyonlarından bağımsız olarak X-Ray işlemlerine öncelik verilecek.
PROJE - 2
Boş Depo Kapasite Geliştirme / Asfaltlama Çalışmaları
E-5 TERMİNAL ZEMİN İYİLEŞTİRME ÇALIŞMALARI
E-5 Terminalinde Yeni Geliştirmelerle Operasyon Verimliliği Artıyor
Operasyonları kolaylaştırmak ve olumsuz zeminden kaynaklanan olası trafiği azaltmak için 62.000 m² alana sahip E-5 Terminali ‘nde zemin iyileştirme çalışmaları devam ediyor.
Asfaltlama çalışmalarının % 80’i tamamlanmış olup gerekli iyileştirmelerden sonra E-5 Terminalinde aşağıdaki hizmetler verilecek;
• Boş Konteyner Depolama,
• Yeni CFS ve Sundurma Alanları (2019 son çeyrekte tamamlanacak)
• Bakım & Onarım – PTI (Sefer Öncesi Muayene) Hizmeti İlave 2 yeni Forklift (16 ve 21 ton kapasiteli) bu alanda hizmet vermeye başlayacaktır.
PROJE - 3
Liman Yolu Genişletme Projesi ve Araç Randevu Sistemi
LİMAN YOLU GENİŞLEMESİ
YILPORT Gebze araç trafiği kapasitesi artacak
Orman Bakanlığı’ndan yol inşaatı için gerekli onaylar alındıktan sonra, otoban köprüsünden liman ana sahasına kadar devam eden yol üzerine ilave şeritler eklenecektir. Bakanlık tarafından teslim edilen arazi projesinin sonunda toplam 19.000 m² yol genişlemesi gerçekleştirilerek toplamda 38.000 m² yol hizmete girecektir.
Infinity’den tır kullanıcılarına yeni bir uygulama
Proje, Terminal içinde ve dışında bekleme süresi ve sıkışıklığını en aza indirmek ve kamyonların varış yoğunluğunu azaltmak amacıyla geliştirilmiştir
Röportaj isteğimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Okuyucularımıza kendinizden bahsedebilir misiniz?
1973 yılında Tarsus’ta doğdum. Evliyim ve 1 kızım var. Lise öğrenimimi İçel Mersin Anadolu Lisesinde tamamladım. Yıldız Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliğini bitirdikten sonra aynı üniversitede ekonomi yüksek lisansımı tamamladım. İlk iş deneyimim Sistem Yapı’da Proje mühendisi görevi idi. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde şantiyelerde çalıştım. Askerlik Görevimi tamamladıktan sonra iş hayatım BP firmasında devam etti. 2001 yılında BP Gemlik tesislerinde başlayan BP yolculuğum 2018 Mayıs Ayında ATAŞ Genel Müdürü iken, YILPORT ailesine katılmam ile son buldu. Mayıs 2018’den bu yana YILPORT Gebze’nin Genel Müdürü olarak iş hayatıma devam ediyorum.
21 yıllık iş hayatım boyunca çok farklı projelerde bulunma fırsatı yakaladım. Bunların bir bölümü teknik, bir bölümü de organizasyon ve sistem uygulamaları idi.
Çok uzun yıllar basketbol oynadığım için hayatımın ayrılmaz bir parçası olduğunu söyleyebilirim. Takım sporu yapmanın iş hayatımdaki yönetim biçimimi geliştirmemde çok büyük katkısı olduğunu söyleyebilirim.
YILPORT Gebze terminalinde 2018 yılında birçok proje gerçekleştirdiniz. Bize bu projelerden ve projeler neticesinde yarattığınız faydalardan bahsedebilir misiniz?
Öncelikle YILPORT Gebze’nin büyüyen iş hacmi ve değişen gümrük prosedürlerine adaptasyonunu sağlamak,
sunduğumuz hizmet kalitesini geliştirmek noktasında terminal giriş kapıları ve ulaşım yollarında birtakım iyileştirmeler ve geliştirmeler yaptık. Gelen araçlara daha az yol yaptırmak ve bazı günler kapı önünde oluşan trafik sorununa nasıl bir çözüm bulabiliriz sorusuna tüm ekip olarak kafa yorduk ve Web pre-gate projesi ortaya çıktı. Burada amacımız, daha öncesinde pre-gate işlemi için liman girişine gelen araçlar işlemlerini tamamladıktan sonra kara terminaline gidiyordu. Biz de yönlendirme yaparak araçları direkt kara terminaline yönlendirmek sureti ile web pre-gate çözümünü devreye aldık. Bu proje sayesinde antrepo ve ana terminal arası oluşan trafikte 15% bir iyileşme sağlamayı başardık. BT, Operasyon, TOS ve Proje departmanları ile birlikte kapı süreçleri detaylı olarak incelendi ve yapılan iyileştirmelerle, kapı işlemlerinde harcanan süre 62sn den 51 saniye gibi bir değere indi. Amacımız bu süreyi gümrük uygulamalarının da izin verdiği ölçüde azaltmak. Kendimize 2019 yılı içinde bu süreyi 45sn seviyesine indirmeyi hedef olarak belirledik.
Sıvı yük terminalinde bakım ve muayene işleri için 3.parti kontrol hizmeti ve kalite dosyalarının oluşturulması çalışmasını arkadaşlarımla birlikte başlattık.
Bu bize ilerde tanklarda ne tür bakımlar yapılmış, tanktaki korozyon hızı, ve API 650/653 standart gerekliliklerinin yerine getirilip getirilmediği gösteren güzel bir proje oldu. Ayrıca bu proje ile kurumsal hafıza oluşturarak Tankların bakım tarihçelerini sağlıklı bir şekilde düzenlemiş ve gelecek yıllara doğru ve eksiksiz şekilde bilgi aktarımı sağlamış olacağız.
Limanımızın içinde süregelen ilave konteyner sahaları inşaatı ve yeni ekipman yatırımlarına devam ettik. Göreve başladığımda T1 sahası ve faz 2 projesi gibi devam eden projeler vardı. T1 sahasını temmuz başında devreye almak sureti ile
800 TEU ilave kapasite yaratıldı. Faz 2 projesinde bloklar aşama aşama alınmak sureti ile son blok olan D2 sahasını da 15 Nisan 2019 işletmeye alınmasıyla toplamda 1.050 TEU ilave kapasite kazanmış olduk.
E-5 Projesine 2018 Eylül ayında başladık. Hedefimiz 15 Temmuz gibi projeyi tamamlamak. Bu projede yaklaşık 60.000m2 bir alanda zemin iyileştirmesi sahanın betonlanması ile sağlanacak. Buna ek olarak 2000m2 kapalı bir sundurma yapılacak. Zemin iyileştirme çalışmalarının 70%’lik bölümü tamamlandı. Sundurma imalatı için ihaleye çıkıldı. Bu proje tamamlandığında konteyner iç dolumlarda müşterilerimizin hava şartlarından etkilenmesinin önüne geçeceğiz. Bu sundurma sayesinde, yağış ve güneşe karşı duyarlı ürünlerde her mevsim hizmet üretebileceğiz. Ayrıca bütün bu iyileştirmelerle zemin kaynaklı ekipman bakımlarında ve ekipman kırımlarında çok ciddi düşüş bekliyoruz. Bu sayede verdiğimiz hizmet kalitesini de arttırmış olacağız.
2018 yılının son aylarında kara terminalimizde bulunan depoda 3.000m² Kapalı Antrepomuzun yanında bulunan 3.500m² ilave açık sahamızı gümrüklü antrepo sahası rejimine katmak sureti ile ithalat müşterilerimizin açık sahada stoklama ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik adım attık.
Biliyoruz ki 2019 yılında da iş planınızda birçok projeniz var. Bizlere bu projelerden ve YILPORT Gebze terminaline katacağınız faydadan bahsedebilir misiniz?
YILPORT Gebze’nin 2019 yılında çok önemli 2 projesi olacak. Biri Ortak Ana Yol projesi, diğeri ise T2 sahaları ve CFS/ Sundurma alanlarının inşaası. Ortak yol projesi Liman yolunu rahatlatmakla birlikte aynı zamanda İş hacmimizin de artmasına katkıda bulunacak. Yol projesi ile birlikte yürüteceğimiz yeni istif sahaları ile saha kapasitemizi 3.200TEU civarında arttırmayı hedefliyoruz. Bu projelerle birlikte kapasitemizi arttırdığımız gibi, verdiğimiz dünya standartlarındaki hizmet kalitemizi geliştirmiş ve bölgemizde bizden hizmet alan müşterilerimize en iyi hizmeti sunan liman olmayı sürdüreceğimizi düşünüyorum.
Sıvı yük terminalinde ısıtmalı yüklerle ilgili yatırımlarımız devam ediyor. Süreç güvenliğimizi daha da yukarı çekmek için elektrik ve ekipman altyapımızda da yatırımlar yapıyoruz.
YILPORT Holding bünyesindeki terminallerde sürekli olarak iş sağlığı ve güvenliği alanında en son trendler uygulanmakta. Bu bağlamda Gebze terminalinde gerçekleştirilen iş sağlığı ve güvenliği projelerinden bahsedebilir misiniz?
Daha önce çalıştığım sektör itibari ile İş Sağlığı ve İş güvenliği noktasında limanlarımız için uygulamakta olduğumuz standartlarımızı daha yukarı çıkarma potansiyelimiz olduğunu
söyleyebilirim. Tüm dünyada ve tüm sektörlerde, Çevre ve Çalışan güvenliği yakından ve çok dikkatli bir şekilde sıkı hedefler konmak sureti ile takip edilmektedir. Bu sebeple Sağlık, Emniyet ve Çevre (SEÇ) departmanlarına verilen sorumluluklar bir kat daha artmış durumda. Ancak şunu çok net ifade etmeliyim ki çalışma sahalarımızda, iş güvenliği ve iş sağlığı sorumluluğu sadece SEÇ departmanına ait olmayıp, tüm çalışanların sorumluluğunda olan bir süreçtir.
İş geçmişinizden gelen birikimlerinizi YILPORT Gebze’ye aktarma noktasında bizlere neler söylersiniz?
İş ve Emniyet Kültürünün çalışanlar tarafından benimsenmesi ve eksiksiz olarak uygulaması, şirket üst yönetiminin İş Sağlığı ve İş Güvenliğini ne derecede sahiplendiği ve liderlik ettiği ile ilgilidir. Biz de bu konuda farkındalık yaratacak çalışmaları yapıyoruz. Hiçbir zaman gündemimizden düşürmediğimiz ve hep önceliğimizde tuttuğumuz iş sağlığı ve iş güvenliği konularında bilincimiz giderek artmaktadır.
Gebze’de 2018 yılında hangi İş Sağlığı ve Güvenliği projeleri gerçekleştirildi?
Öncelikle iş sağlığı ve güvenliği kültürünün önemini vurgulamak üzere tüm çalışanlarımıza ve müteahhitlerimize yönelik, Sağlık Emniyet Kitapçığı hazırladık. Ziyaretçilerimiz için Terminal Ziyaretçi Bilgi Rehberini yeniden oluşturduk. Terminalimizde yapmakta olduğumuz çalışmalar için, buna müteahhit çalışmaları dahil İş izin sistemimizi revize etmeye başladık. Sürüş emniyeti bakımından “Emniyet Kemeri Hayat Kurtarır” projesini hayata geçirdik. Kazalardan öğrendiklerimizi ve bir
daha olmaması için ne yapmalıyız sorusunu, çalışanlarımızla birlikte değerlendirdiğimiz Emniyet Mola Toplantıları düzenlemeye başladık.
Çok tehlikeli İş Yeri sınıfında faaliyet gösterdiğimiz bir sektörde çalışıyoruz. Bu sebeple kullandığımız sloganlar olan “Emniyet Rastlantı Değil Tercihtir ve Herkes Bir Emniyet Lideridir” ifadeleri hayati öneme sahip olup, herkes tarafından kalben ve fikren özümsenmesi, şirketimizin çok daha iyi bir İş Sağlığı ve İş Güvenliği Performansına sahip olmasına vesile olacaktır.
Benim ilk önceliğim her zaman çalışanlarımın sağlığı ve emniyeti olmuştur. Hepimizin sevdikleri var ve onlar bizim eve sağ salim dönüşümüzü bekliyorlar. Bizlerin de yöneticiler ve çalışanlar olarak görevi, onların beklentilerini boşa çıkarmamak ve bunun için ne gerekiyorsa yapmak olmalıdır.
Piyasaları nasıl görüyorsunuz? YILPORT Gebze özelinde 2019 yılı için müşterilerimize iletmek istediğiniz mesajınız nedir?
Tabi ki ülkemiz ekonomik açıdan zor günlerden geçmekte. Azalan ithalat hacmi daralan iç piyasa, artan ihracat hacimleri ile bir nebze dengelenmiş gibi görülse de, biz ülkemizin potansiyelinin mevcut durumdan çok daha iyilerini yapabileceğini görmekteyiz. 10 ülkede 22 limanı olan bir küresel liman işletmecisi içinde çalışıyor olmak, bizlere dünyadaki gelişmeleri takip etme olanağı sağlamakta. Bununla birlikte ticaret dünyada ne şekilde yapılıyor ve dünya ekonomisi nasıl şekilleniyor bizler çok daha hızlı görmekteyiz. Umuyoruz Türkiye’mizin sahip olduğu bu potansiyeli çok daha verimli kullanacak ticaret yollarını geliştireceğiz. İşte tam da bu noktada liman işletmeciliği
ekonomiler için en önemli unsurlardan biri diyebiliriz. Deniz yolları bizleri okyanus ötesi, denizler ötesi ülkelere bağlamakta ve ticaret ağımızın gelişmesine etki etmektedir. Gebze bölgesi de ülkemizin sanayi üretim merkezlerinden biri olma özelliği nedeniyle öne çıkıyor. 2019 yılının özellikle ikinci yarısında iç piyasada bir toparlanma, ihracatta da artan iş hacminin devamı beklentimiz bulunmaktadır. İhracatçılarımıza daha iyi bir hizmet sunabilmek için Muallimköy’de yer alan E-5 Depomuzu yeniliyoruz ve geliştiriyoruz. İthalat tarafında liman sahalarımızı büyüterek, kapı hareketlerini daha hızlı hale getirerek ithalatçı müşterilerimize çok daha iyi hizmet sunmak için çalışıyoruz.
Umuyoruz ki, YILPORT Gebze 2019 yılında başlattığımız ve başlatacağımız projelerle birlikte çok daha verimli ve müşterilerimizin memnuniyetinin daha da artacağı bir liman olacak. Ben ve ekibim, projelerimizi zamanında ve emniyetli bitirmek için tüm gayretini sahaya yansıtmış durumda.
YILPORT Gebze, bölgesinde lider liman olma özelliğini hiçbir zaman kaybetmemiş ve kendini sürekli geliştiren bir liman olarak gerekli yatırımları yapmış ve yapmaya da devam etmektedir. Müşterilerimize en kaliteli ve iyi hizmeti verebilmek için şahsım ve tüm ekibimin adına “Bizimle kalın, sağlıcakla kalın” diyorum.
YILPORT Gebze müşterileri için kazan-kazan çözümler sağlamaya devam ediyor. Metalürji devlerinden MMK Metalürji Şirketi Genel Kargo gemilerini Gebze terminaline çevirmeye karar verdi.
Buna karşılık olarak da iki yıllık anlaşma kapsamında ise dünyanın en büyük krom madeni üreticisi ETİ Krom da MMK Metalürji firmasının İskenderun’da bulunan liman tesisini kullanacak.
Terminal IBRAHIM SIMSEK gemisinin 25 Mart’taki ilk uğrağı ile ilk rulo sac tahmil/tahliye operasyonunu gerçekleştirdi.
Çok amaçlı terminal Gebze, genel kargo terminalindeki özel ekipmanlarıyla hem bulk hem de break bulk yükler için kombine hizmetler sunmakta.
MSC ve TOYOTA yöneticileri Gebze terminalini ziyaret etti. Sunumların MSC Türkiye ve YILPORT tarafından yapıldığı ziyarette, her şirket operasyonel süreçlerin ve uluslararası ağın yapısını paylaştı. YILPORT Gebze yöneticileri ve operasyon ekibi de geliştirilen güvenlik önlemleri hakkında detaylı bilgi verdi.
Liman ziyareti sırasında, şirket yetkilileri, TOYOTA ve MSC operasyonlarının gerçekleştiği alanları gözlemleme fırsatı da buldular.
Gemport, ilk fazı 80 dönüm olan liman dışı CFS operasyonları için kullanılacak alanplanlandığı üzere faaliyete geçti.
Daha önce Kuzey arazilerinde bulunan dış CFS sahası, Gemport’un gümrüklü alanına katılması adına boşaltılmıştır. Yeni CFS sahası ile birlikte, mevcut operasyonlarımız daha geniş bir arazi üzerinde yapılabilir bir hale gelmiştir. Çelik çubuk, rulo sac, boru, kütük demir, blok mermer gibi ürünlerin konteyner iç dolum faaliyetlerinin yürütüleceği, günlük +700 konteyner dolum kapasitesinin olduğu sahada, depolama faaliyetlerine de ağırlık verilecektir.
Dış sahalardaki depolama faaliyetleri daha önce 32 tonluk forkliftler ile yapılırken, artık Gemport için de bir ilk olan, 40 tonluk portal vinç ile yapılmaya başlanacaktır. Portal vinç ile amaçlanan; ağır yükler için özel ayrılmış bir depo alanı, düşük maliyet, güvenli çalışma ve elektrik ile çalışmasından ötürü çevreye duyarlı bir operasyon.
Yeni CFS sahasıyla birlikte, terminaller arası 1600 metre daha kısalmış olacak ve konteyner aktarmaları hem daha hızlı hem daha az maliyetli gerçekleşecektir. Yeni sahanın açılması ile birlikte konteyner aktarmalarında %35 ila %50 arası verimlilik artışı sağlanacağı ön görülmektedir. Konteyner taşıyıcılarının, yeni cfs sahasından, liman içerisindeki ilgili konteyner istifine gitme ve geri gelme süresinin 20dk-25dk ya kadar indirilmesi planlanmaktadır.
Yeni CFS sahamızda günlük 700+ konteyner iç dolum kapasitesine ilave olarak, ayrıca açık sahada dökme yük depolama ve 5000 teu luk depo alanı mevcut olacaktır. Aynı zamanda sahada 2 adet kantar VGM’e uyumlu hale getirilmiş ve devreye alınmıştır.
Yeni CFS sahasının diğer avantajlarından biri de mevcut işlerimizin elleçlendiği üç ayrı sahanın, aynı konu toplanması ve mevcut stacker kullanım verimliliğinin arttırılmasıdır. Bu sayede stacker maliyetlerimizde yaklaşık %10 luk mazot tasarrufu beklenmektedir.
Röportaj isteğimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Okuyucularımıza kendinizden bahsedebilir misiniz?
Lisans eğitimimi Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde tamamladım. 1993 yılında İzmir’de Catoni Denizcilik’te, Şube Operasyonları Müdürü olarak başladığım kariyerimde, 1995 yılında bölge operasyon müdürlüğüne terfi ettim. 1997 yılında, İzmir Çukurova Limanında Densay Acenteleri Şube Müdürü olarak çalışmaya başladım. 9 yıl boyunca Maersk Lines’daki Şube Operasyonları ve Türkiye Ekipman Müdürü görevlerini yürüttüm. 2007-2009 tarihleri arasında ise Hutchinson Limanları & Global Holding’de İzmir Limanı özelleştirme projesi süresince Planlama Müdürü olarak çalıştım. 2009 yılında Nemport’a Operasyon ve Ticari Müdür olarak geçişim ile birlikte 2010-2013 yılları arasında Global Holding Port Akdeniz’de Operasyon ve İş Geliştirme Müdürü olarak çalışma hayatıma devam ettim.
YILPORT Holding’e katılmadan önce, 2013-2016 yılları arasında Somali’de Mogadişu Limanı Genel Müdürü olarak çalıştım. Haziran 2016’da YILPORT Gemport’ta
Operasyon Direktörü olarak görevime başladım. 2018 yılından bu yana ise Gemport terminalinde Genel Müdür olarak görev yapmaktayım.
YILPORT Gemport terminali 2018 yılında nasıl bir performans sergiledi?
Gemport olarak 2018 yılını, hacimsel ve operasyonel anlamda yoğun ve keyifli geçirdik. Artan hacimlerimize karşılık terminalimizde gerçekleştirdiğimiz birçok proje ile tedarik zincirinin her aşamasında her yıl olduğu gibi bu yıl da iş ortaklarımızın birincil çözüm ortağı olmak için ekip olarak çok çalıştık.
Bölgede genel kargo ve proje yük operasyonlarında müşterilerimizle olan iş birliğimizi artırarak sürdürdük. 2018 yılında Gemport Genel kargo iş hacmini bir önceki seneye göre %66 büyüme kaydederek toplamda 1.590.000 ton yük elleçledik ve tüm zamanların en yüksek genel kargo iş hacmi rekorunu kırdık. Ayrıca, yüksek tonaj ve hacme sahip rüzgâr kulesi proje yüklerinde de başarı ile hizmet verdik. 2018 yılında yaklaşık olarak 4.000 ton proje yükü elleçledik.
Yüksek tonaj ve hacimlerde bu denli artış yaşamamızı sağlayan en önemli etkenlerden biri olan verimlilik anlamında istikrarlı bir ivme yakaladık. 2018’de hacim ve Gemport’un tek seferde yaptığı en yüksek hacimli (61.500 ton) dökme yük, yükleme operasyonu gerçekleştirildi. Bu operasyon sadece 4,5 günlük rekor bir sürede tamamlanarak, 13.500 ton/gün ortalama rate ile yükleme hizmeti gerçekleştirildi.
Gemport terminalinin geçtiğimiz yıl konteynerde pazar payının artmasını sağlayan faktörler nelerdir?
Sizin de belirttiğiniz üzere 2018 yılında Gemport terminali konteyner hizmetlerinde 525.000 TEU konteyner elleçleyerek, tarihindeki en yüksek iş hacmine ulaşmış ve bunun sonucunda bölgedeki pazar payını %60’ın üzerine çıkarmıştır. Piyasaların durgun olduğu dönemde dahi istikrarlı iş birliğimiz neticesinde, konteyner alanında %11’lik bir iş hacmi artışı gerçekleştirerek konteyner alanında bölge pazar liderliğimizi açık ara koruduk.
Bu hacim artışına katkı sağlayan en önemli etmenlerden biri limanımıza uğrak yapmaya başlayan dünya liderlerinin yeni hatları oldu. Maersk, Hapag Lloyd ve Arkas Line’nın Adriyatik servisindeki konteyner gemilerine hizmet verilmesiyle bölgedeki iş ortaklarımızla olan bağlarımızı daha da güçlendirdik.
Mevcut iş hacmi ile Türkiye’nin 7.en büyük konteyner terminali Gemport’ta, Gemlik Bölgesinde bir ilki gerçekleştirilerek, dökme olarak tahliye edilen transit hububat yükleri eş zamanlı konteynerlere aktarılarak ihracatı gerçekleştirildi. Bu sürecin yarattığı iş hacminin önümüzdeki dönemlerde de artmasını bekliyoruz.
Bölgede gerçekleştirdiğimiz Ro-Ro operasyonlarımızda ise; otomotiv sektöründe yaşanan durgunluğa rağmen Gemport, bölgede pazar liderliğini sürdürmeye devam etmiştir.
Gemport terminali Gemlik bölgesinde yer alan çok amaçlı terminal olarak saha
operasyonları ve müşteri memnuniyetinde uçtan uca çözümler sunmakta.
Operasyonel akışın bu denli profesyonel ilerlemesinde Gemport’u bölgedeki diğer terminallerden bir adım öne çıkartan özellikler nelerdir?
Gemport olarak tüm paydaşlarımıza geniş imkanlar sunmaktayız. Müşterilerimizin beklentilerini ön planda tutarak; gümrüklü ve gümrüksüz sahalarımızda, kapalı ve açık sahalarımızda gerçekleştirdiğimiz depolama, konteyner iç dolum& iç boşaltma, yük sabitleme, ilaçlama, antrepo, karayolu taşıması gibi katma değerli hizmetler vererek müşterilerimizin lojistik süreçlerine değer katıyoruz.
Terminalimizin çok amaçlı yapısına uygun olarak sunmakta olduğumuz hizmet ile ayrıca bölge limanlara uğrak yapan tüm gemilere güvenli bir şekilde römorkör hizmetleri sağlayarak tüm armatörlere değer katmaktayız.
Gemport olarak sahip olduğumuz yüksek teknoloji çevre dostu ekipmanlarımız, iş sağlığı ve güvenliğini operasyonun olmazsa olmazı olarak gören tecrübeli personel yapımız ve operasyonlarımızı en verimli ve hızlı şekilde gerçekleştirebileceğimiz geniş alana yayılan sahalarımız ile birlikte, tüm paydaşlarımıza güvenli, çevreye ve insana duyarlı hizmet vermekteyiz.
Gemport terminalini sektörde farklı kılan etmenler nelerdir?
Gemport terminalimiz müşteriye sunulan hizmeti bir bütün olarak değerlendirdiğinden, yüklerin limanımıza geleceği andan itibaren hizmetin her aşamasında
iş ortaklarıyla iletişim halinde. Sürekli aktif tuttuğumuz müşteri geribildirim iletişim kanallarımız sayesinde, müşterilerimizden gelen şikâyet, öneri ve beklentileri anlık olarak dinliyor ve kalıcı çözümler üretmeye çalışıyoruz. Bu anlamda kaynaklarımızın büyük bir kısmını müşteri memnuniyetini arttırmaya yönelik kullanıyoruz. Bizler; müşteriyi işimizin merkezine koymayı ve tüm organizasyonu bu bakış açısıyla davranmaya teşvik ediyoruz.
Bizim Gemport olarak bir diğer önemli özelliğimiz ise gerek saha gerekse kapı ya da rıhtım operasyonlarında Türkiye genelinde dünya standartlarında hizmet verebilen bir yapımız olması. Örneğin şu anda Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek liman girişçıkış süresini ortalama olarak 25 dakikaya indirmeye başardık.
2019 yılında Gemport’un iş planında birçok proje bulunuyor. Terminalde gerçekleştirilecek projelerden bahsedebilir misiniz?
2019 yılının ilk çeyreğinde sahalarımızda gerçekleştirdiğimiz saha genişletme çalışmaları neticesinde, hem dış saha CFS saha kapasitemizi 2 katına çıkarttık hem de önümüzdeki dönem gümrüklü sahamıza katmayı düşündüğümüz 55 dönüm arazi için ön hazırlıklarımıza başladık. Bu yatırımla konteyner iş hacmimizi 2019 yılında %9 büyüterek 560.00 TEU iş hacmine ulaşmayı hedefliyoruz. Maden sahalarımızdaki mevcut yüklere ilave olarak, 60 k ton feldspat iş hacmi kazanmayı ve konteyner iş hacmine katkı sağlamasını planlıyoruz.
Mevcut Genel yük operasyonlarımıza ilave olarak, 2019 yılında yaklaşık 70.000 ton manyezit yüklemesi, 100.000 ton çimento yüklemesi yapmayı planlıyoruz. Ayrıca geçtiğimiz yıl operasyonuna başladığımız boksit madeni yükleme operasyonları
için de 2019 yılı için beklentimiz yaklaşık 150.000 ton.
Otomotiv pazarında yaşanan yavaşlama dolayısıyla düşen Ro-Ro iş hacmimizi özellikle iş makinası ve mafi gibi katma değerli işler ile telafi etmeyi hedefliyoruz..
2019 yılında bölgesel olarak piyasayı nasıl öngörmektesiniz? 2019 yılı için YILPORT Gemport özelinde müşterilerimize iletmek istediğiniz mesajınız nedir?
2019 yılı hem tüm dünya ticareti hem de ülke ekonomisi ve ticareti açısından belirsizlikler barındırsa da Gemport olarak bu dönemde yeni fırsatlar yaratarak, çok daha güçlü bir şekilde çıkmayı hedefliyoruz.
Büyük bir kısmını 2018 yılında tamamladığımız yeni yatırımlarımızla birlikte, 2019 yılına çok daha güçlü başladık. Bizler maden, blok mermer gibi yüksek hacimli niş işler için butik hizmetler sağlamaktayız. Sahalarımızdaki iyileştirme çalışmalarımızın
tamamlanması ile müşterilerimizin yük özelindeki taleplerine daha proaktif cevap vererek müşterilerimizi ve iş hacmimizi desteklemeyi planlıyoruz.
Bizler 2019 yılında da müşterilerimizle yakın ve samimi iletişim kurarak, onların isteklerini ve sıkıntılarını anlayarak ve en önemlisi çözüm üreterek tüm paydaşlarımıza değer ve memnuniyet yaratmayı hedefliyoruz. Tüm paydaşlarımıza ve iş ortaklarımıza kapılarımız her zaman açık. Gemport olarak hem Türkiye’de hem de dünya çapında sürekli artan servis kalitemiz ile sektörün parlayan yıldızı olma hedefimizi devam ettireceğiz.
Gemlik Bölgesinin %65 lik konteyner hacmini sorunsuzca elleçlemekte olan Gemport, 2 adet dolu konteyner ve 1 adet boş konteyner elleçleme ekipmanı olan reach stackerlerini sahaya sürmek için hazırlanıyor. Gemport için iş konforunu yükseltecek olan yeni ekipmanlar, artan iş hacimlerine ve müşterilere anlık cevap vermede
verimliliği ve hizmet kalitemizi bir kat daha arttıracak.
Gemport terminalinin hizmet vermekte olduğu Grimaldi gemileri ile RO-RO olarak gelen reach stackerler ithalat işlemlerinin bitmesinin ardından sahada yerlerini alacaklar.
Satın
E cient” özelliği ile %25-%40 yakıt tasarrufu ile daha çevreci ve daha çalışkan, aynı zamanda da daha güvenli ve kullanıcı dostu. Ekipman parkımıza yeni oyuncuları görmek heyecan verici.
Ro-Ro hizmetlerimizde Gemport terminalimize önemli gelir etkisi yaratan iş makinası ve gabari dışı hacimli makine yüklemelerinde 2019 yılının ilk çeyreğinde, geçen seneye göre önemli bir artış yakaladık.
2018 yılının ilk çeyreğinde 24 olan iş makinesi ve mafi adetleri, 2019 yılının ilk çeyreğinde 120 adet olarak dikkat çekmektedir.
Grimaldi / Euromed Servisini terminalimize uğrak yapmasıyla birlikte 2019 yılında iş makinesi, mafi ve proje operasyonlarının önemli oranda artış göstermesi ön görülmektedir.
Kocaeli’nde, Marmara Denizi’nin kuzeydoğu kıyısında yer alan YILPORT Rotaport, bölgenin genel kargo ve dökme yük terminali olarak uzmanlaşmıştır. Terminal, konveyör sistemleri ile tahıl ve çimento işlemleri için tahsis edilmiş iki özel terminale sahiptir.
2019’a istikrarlı bir başlangıç yapan Rotaport terminali, mart ayında TMO (MAHA ARTI) and Bunge (LBC EARTH), Supramax ve Panamax gemilerinden 130.000 ton soya küspesi, soya fasulyesi ve mısır elleçlemesiyle en yüksek rekora ulaştı.
Rotaport terminalinde tahıl ve çimento yüklerine ek olarak, aynı zamanda gübre, silis kumu, çelik rulo, alüminyum gibi ürünlerin de operasyonları gerçekleştirilebilmektedir.
İskandinavya’da bulunan YILPORT İskandinavya terminalleri,çok amaçlı terminaller arasında bölgedeki en iyi hizmetleri sunuyor. İskandinavya’nın farklı ülkelerinde bununan terminallerin hepsi ana yollara yakın ve sanayi bölgelerine komşu olması ile kolay erişim imkanına sahip.
YILPORT Oslo, YILPORT Gävle ve Stockholm Nord Terminalleri, kurum içi lojistik hizmetleri ile desteklenen gümrüklü ve gümrüksüz alanlar, depo çözümleri sunuyor.
2019 yılının ilk aylarını geride bırakırken, YILPORT İskandinavya hiçbir ekonomik daralma belirtisi göstermedi.
YILPORT İskandinavya Satış Pazarlama Direktörü Håkan Bergström “Tam tersine, 2019’un ilk çeyreğindeki sonuçlara baktığımızda tüm İskandinavya terminallerimiz – Stockholm Nord, Oslo, Gävle – iş hacimlerini, piyasaların hareketliliği ve potansiyel müşterilerin acil ihtiyaç duyduğu gelişmiş lojistik alternatifleri fark etmesi ile birlikte arttırmaya devam etmiştir.” değerlendirmesini yaptı.
Stockholm Nord, Stockholm bölgesindeki en önemli lojistik platform ve tren merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. Gävle Stockholm Nord arasındaki demiryolu hizmetini kullanan firma sayısı gün geçtikçe artmakta. Bunlara örnek olarak MSC boş pozisyonlamaları için Stockholm Nord terminalini kullanarak buradan demiryolu bağlantısı ile ihracat yüklerinin bulunduğu ve buradan tüm dünyaya açıldığı Gävle Konteyner Terminaline ulaşıyor. Ayrıca Gävle konteyner terminalindeki Stockholm’e gönderilecek ithalat yüklerinin hacmi Stockholm Nord bağlantısı sayesinde kayda değer bir şekilde arttı. Özellikle mobilya ürünleri ve yüksek hacimde kahve çekirdeği başta olmak üzere; gıda ürünleri, yapı malzemeleri ve Stockholm pazarına gelen ithalat yükleri için; sunulan bu etkili lojistik alternatifi kullanılıyor.
Terminal Direktörü Britta Lundgren “Geçtiğimiz sene gerçekten güzel sonuçlar elde ettik ve 2019 yılına da rekorlar ile başladık. Haftalık olarak Avrupa yarımadası ve İsveç arasında hizmet veren minimum 15 trene hizmet üretiyoruz,” diye özetliyor operasyonlarını.
750 metre uzunluğunda 4 demir yolu hattı, 2 adet RMG ve 80.000 m²’lik terminal alanı ile yüksek kapasite ve yüksek operasyonel esneklik sağlıyoruz. İşlerimiz treyler veya konteyner anlaşmalarının
dışına da evrildi. Geçtiğimiz sene Malmö ve Halmstad’tan Stockholm Nord’a varış yapan ve her seferinde yaklaşık 100 araç taşıyan otomobil trenlerine hizmet üretmeye başladık. Haftada 5 sefer ile bu hizmetimize devam ediyoruz.
Bir diğer operasyonumuzda ise güney İsveç’te bulunan fabrikalara gönderilmek üzere tomruk yüklerinin depolaması ve elleçlemesini yapıyoruz. “Bu tomruklar daha önce karayolu ile taşınıyordu ancak artık demiryolu taşıması teklif edebiliyoruz bu da tabi ki çevre duyarlılığı konusunda hepimizin avantajına” diye ilave ediyor Britta Lundgren.
Bugün bulunduğumuz noktada yurt içi nakliyede, kısa mesafeli deniz taşımacılığında ve demir yolu taşımacılığında çok daha fazla yükün taşınması gerekiyor. Dolayısıyla İsveç’in, YILPORT Stockholm Nord gibi yüklerin farklı taşımacılık türleri arasında geçişini kolay bir şekilde yapabildiği terminallere yani daha gelişmiş intermodaliteye ihtiyacı var. Yüklerin demiryolundan denizyoluna geçişini daha basit bir hale getirmek için terminalleri ve limanları geliştirmek zorundayız. Bunlar, İsveç hükümetinin stratejileri arasında yer alan ve uygulanması için İsveç Ulaştırma İdaresi’ne verilen görevlerden bazıları.
Önümüzdeki yıllarda yük taşımacılığının düzene sokulması konusu yüksek önceliğe sahip olacak. Gün geçtikçe taşınan ürün miktarı ve yüklerin hareket adetleri artıyor ve hükümet kamyon, tren ve gemi kapasitelerinin %100 kullanımının müşterek olarak sağlanması için lojistik sektöründe yer alan tüm paydaşların birbiri ile bilgi paylaşımını başlatmak gibi projelerle İsveç’in mevcut taşımacılık altyapısının daha etkin kullanılmasını istiyor.
İsveç Ulaştırma İdaresi Yurt İçi Nakliye Ulusal Koordinatörü Pia Berglund konu hakkında yaptığı açıklamada “Hayatım boyunca nakliye sektöründe çalıştım ve edindiğim tecrübe ve bilgi birikimi ile yük taşımacılığında deniz yolunun daha fazla tercih edilmesini sağlayabileceğimize inanıyorum. Bu, ilgili tüm paydaşların katıldığı ve istediği bir konu. İlgili otoritelerin, endüstrinin ve ilgili paydaşların iş birliği, deniz yolu taşımacılığının daha iyi kullanılması hedefinin gerçeğe dönüştürülmesi adına, sağlanması gereken önemli bir unsur,” diyerek önemli noktalara değindi.
İsveç’in, YILPORT
Stockholm Nord gibi terminallere yani daha gelişmiş
intermodaliteye ihtiyacı var.
Oslo Liman Otoritesi Sjursøya’ya zemin ıslah/dolgu işleri, yeni vinçler ve yönetim binası için yatırım yapacak.
Oslo Liman Otoritesi Başkanı Ingvar M. Mathisen “Termalin olumlu hacim artışını göz önüne alarak YILPORT yönetimi ile görüşmelerimize başladık. Saha ve vinçlerin önümüzdeki dönem için aşamaların kapsamını ve zaman çizelgesini belirledik. Bu Norveç’in en büyük ve en modern konteyner terminalinin gelecek yatırımlarına verdiğimiz etkin desteğin bir parçası,” açıklamasında bulundu.
Yatırım projesi, daha büyük konteyner elleçleme sahalarının oluşturulması, vinçlerin geliştirilmesi, büyütülmesi ve uzaktan kumandalı RTG’lerin kurulumunun tamamlanmasını kapsıyor. Yatırıma 2019 sonbaharında başlanması planlandı ve gerekli tüm izinler alındı. Bunların yanı sıra, elverişsiz mevcut ofislerin yerine yeni ve daha büyük bir yönetim binası planlandı.
Bunlara ek olarak YILPORT sıradan RTG’lerini uzaktan kontrollü vinçlere çevrilmesi konusunda oldukça tecrübeli. Bu da YILPORT’un aynı zamanda operatör maliyetlerini azaltırken çalışma saatlerini arttırarak
pazara daha iyi ürün sunma şansını sağlıyor.
Önümüzdeki 2 ila 5 yıllık dönemde vinçlere, binalara ve altyapıya yapılacak yatırımın toplam maliyeti 315 milyon NOK’dan biraz fazladır. Oslo Limanı’nın sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmesi ve vinçlere ve diğer gerekli altyapıya yatırım konusunda etkin olması çok önemlidir. Bunlar konteyner terminalini daha da geliştirmek için yapılıyor. Bu yatırımla birlikte Oslo Limanı ve YILPORT, yüklerin karayolundan denize çevrilmesi çalışmalarının, birlikte öncüsü olamaya devam edeceklerini gösteriyor” Ingvar M. Mathisen.
SSAB’nin ihracat hacmini yıllık 500 konteyner arttırması ile birlikte, YILPORT Gävle İsveç’li Dev Çelik firması ile iş birliğini daha da genişletiyor. Mevcutta farklı tipteki ürünlerinin ayrı bir CFS sahasında elleçlenmesinin yanı sıra, SSAB şimdi dünya madencilik endüstrisine tedarik ettiği boruların konteyner dolum operasyonlarında YILPORT Gävle’yi tercih etti.
Terminal Müdürü Jörgen Flank “SSAB’nin ihtiyaçlarını verimli ve güvenli bir şekilde karşılayabilmek güzel bir his. Bizi tercih etmelerindeki sebeplerinden bir tanesi SSAB’nin IT sistemi ile hali hazırda entegre olarak çalışıyoruz, eski operatörleri tamamen bağımsız bir sistemle ve manuel dokümantasyonla çalışıyordu. Bizim sunduğumuz sistemle müşterimiz tedarik zincirinde bulunan yüklerinin durumunu gerçek zamanlı olarak kontrol edebiliyor.” dedi.
SSAB’ye CFS terminalinde ayrı bir saha tahsis edebilmek için diğer yükler CFS ile direkt bağlantısı olan çadır bir depoya alındı. SSAB boru yüklemelerini sağlayabilmek için yeni bir dolum bandı üretildi.
Gävle limanında gerçekleştirilen yel değirmeni ithalatları süregelen artışını devam ettiriyor. Bu yıl içerisinde rekor sayıda gerçekleşecek türbin sevkiyatlarını gerçekleştirebilmek için Yılport Gävle geniş kapsamlı hazırlıklarını tamamladı. 1.800’den fazla parça (türbin, kule, kanat) tahliye edilip depolanarak İskandinavya’daki rüzgâr enerjisi projelerine taşınacak.
Bu devasa proje için gerekli tüm hazırlıklar mart ayı itibariyle
tamamlandı. Personellere, ağırlıkları 90 tonu aşan ve çok uzun parçaları taşımak için hassas sürüş eğitimleri gibi iş sağlını sağlamak adına gerekli tüm eğitimler verildi. Bu tip ağır ve açık yükler için özel dizayn edilmiş 2 Reach Stacker’a ve geniş depolama alanları gerekmekte, bu kapsamda operasyonlarda kullanılacak olan 6 Reach Stackerın 3 tanesi bu amaçla uygun kanca ve ekipmanlarla donatıldı. Ayrıca konteyner terminali kapasitesini etkilememek adına ikinci el ekipmanların satın alımı da tamamlandı.
Terminal müdürü Jörgen Flank “kısa mesafede ve yoğunluğu az operasyonlar olacağından dolayı, muayeneleri dikkatle tamamlanarak hizmete alınan ikinci el ekipmanların kullanımı oldukça uygun” açıklamasını yaptı.
YILPORT Oslo, mart ayında 23.000 TEU üzerinde elleçleme gerçekleştirerek yeni bir rekora imza attı. 2019 yılının ilk çeyreğinde 3 rekor ay ile 2018’e kıyasla %18 artış kaydedildi. Oslo Havn, YILPORT Oslo ve müşterileri arasındaki Oslo Kısa Deniz projesi artan hacimler göstermeye başladı.
Oslo Limanı, 2017 yılında, Avrupa’dan taze meyve ve sebze ithalatında deniz taşımacılığının daha fazla kullanılması için
YILPORT Oslo, Norveç Meyve ve Sebze Birliği, Interfruit, COOP ve BAMA ile birlikte projeye başladı. Proje, ürünlerin karayolundan denize önemli bir transfer potansiyelini vurguladı. Güneybatı Avrupa’dan yapılan 20.000 taşımanın %50’si, deniz ürünü kalitesinin tedarik zinciri boyunca kalite gereksinimlerini karşılaması koşuluyla transfer edilebilir olarak kabul edildi.
BAMA liderliği ele geçirerek bir yıl içerisinde karayolu, liman ve terminallerdeki nakliye şirketleri ve lojistik sağlayıcılarla birlikte karadan denize yaklaşık 2.000 tam yük transferi gerçekleştirdi. Proje, bitkiler, çiçekler, balıklar ve alkollü içecekler gibi çeşitli ürün gruplarıyla genişletildi.
Deniz yoluyla daha fazla meyve ve sebze
BAMA, deniz taşımacılığını Avrupa’dan meyve ve sebze ithalatı için taşıma stratejisine dahil etti. Artık BAMA, kamyonla değil deniz yoluyla daha fazla meyve ve sebze ithal etmeyi seçti.
Artık deniz taşımacılığının fiyat, emisyon gereklilikleri
ve kalitesini sağlayabildiğini görüyoruz, böylece mağazalar ihtiyaç duyduklarında meyve ve sebzeler elde edebiliyorlar. Bu, gelecekte deniz taşımacılığı kullanımını artıracağımız ve deniz taşımacılığının ulaşım ihtiyaçlarımızın daha büyük bir kısmını alabileceğine inanacağımız anlamına gelir. BAMA Lojistik Müdürü Arve Aspli, çevresel profilimize çok yakıştığını söylüyor.
Artan hacim, nakliyecilerin, nakliye hatlarının ve lojistik sağlayıcılarının, tedarik zincirindeki yakın işbirliğiyle daha fazla kargoyu karadan denize taşımak için gereken kaliteyi artırmak ve sunmak için çalıştığını göstermekte. Ticaret Müdürü Maiken Solemdal, YILPORT Oslo katkıda bulunmak istiyor, böylelikle müşteriler de çevre dostu ve sürdürülebilir deniz taşımacılığını seçiyorlar, diyor.
İber Yarımadasında bulunan YILPORT İberya terminalleri, çok amaçlı rakipleri arasında en iyi çözümleri sunar. İspanya’da Portekiz’de sanayi bölgelerine yakın terminaller, demiryolları ve otoyollara kolay erişim imkânına sahip.
YILPORT İberya terminalleri, tüm ithalat ve ihracat işlemlerini 7 gün 24 saat uçtan uca, uzun vadeli bir YILPORT teknik disiplini ile sağlamaktadır.
İberya Bölgesi Genel Müdürü Richard MITCHELL, YILPORT Holding CMO (Satış ve Pazarlama Grup Başkanı) Erhan ÇİLOĞLU ve İberya Bölgesi Satış ve Pazarlama Müdürü Sandra BORRALHINHO’nun da katıldığı Ship2İberya Seminerine konuk konuşmacı olarak katıldı.
Etkinliğe, acenteler ve diğer ilgili paydaşların yanı sıra İberya Liman İdareleri de katıldı.
Mitchell konuşmasında İber Yarımadası’ndaki konteyner terminali gelişmelerine ve YILPORT’un bölgedeki stratejisine dikkat çekti. Mitchell, YILPORT’un hem Portekiz hem de İspanya’daki terminallerinin stratejik konumda olduğunu belirterek, önemli ticari yolları ve hinterlandı sayesinde doğrudan pazara hizmet verebildiğine değindi.
Leixões Limanı Yönetim Kurulu Üyesi Nuno Araújo, Leixoes Terminali’nin 2018 yılında toplam Portekiz dış ticaretinin %20’si olan
19,2 milyon ton yani 668.000 TEU’yu elleçleyerek Portekiz’deki ana geçit limanı olduğunu vurguladı. Bununla birlikte, Leixoes Limanının liman operasyonlarında daha verimli ve etkili olmak, daha iyi prosedürlere sahip olmak için erişilebilirlik ve bilgi sistemlerine yatırımlar yaptığını belirtti.
Huelva Liman İdaresi Ticaret Direktörü J. Manuel Vega, Huelva Limanı’ndaki gelişmeler ile jeopolitik konumunun Afrika, Kuzey ve Güney Amerika, Kuzey Avrupa deniz ticareti için önemini vurguladı. “Huelva Limanı bölgede parlıyor ve arazi mevcudiyeti, rekabetçi fiyatlar, yüksek demiryolu kapasitesi ve karayolu bağlantısı sağlayarak hinterlanda yeni iş fırsatları sunuyor” dedi.
Lizbon Terminallerinden biri olan YILPORT Liscont, Portekiz’in merkezindeki konumu ile derin deniz hizmeti sunan servislerin ticaretlerini destekliyor. Liscont Terminali YILPORT Holding’in bir parçası olduğu 2016’dan bu yana ortalama gemi verimliliğinde önemli bir gelişme gösteriyor.
2015 ve 2016 yıllarında saatte ortalama 20 gemi hareketi yapmakta olan terminal 2019’da 35 GMPH gibi oldukça farklı rakamlara geçmeyi başardı.
Operasyondan bakım onarıma kadar tüm ekiplerin çabaları ve yönetimin desteği sayesinde Liscont Terminali, 2019 yılının ilk çeyreğinde YILPORT Grubundaki en iyi performansa ulaştı.
Süreci ve karşılaşılan zorlukları daha iyi anlamak için YILPORT Liscont Operasyon Direktörü Alexandre GONÇALVES ile konuştuk.
Gelişme ve iyileşmeyi iki önemli faktöre bağlayabiliriz: birincisi teknik olarak yetenekli ve çok değerli bir ekip, ikincisi ise 2017’den bu yana yürütülen ve süreç iyileştirme rutinlerini takip eden “Focus Vessel” programı.
Halihazırda süreç analizi ve revizyon için geliştirdiğimiz programımızı güncelledik. Daha sonra “Focus Vessel” programını uygulamak amaçlı düzenli ve önemli bir gemi müşterimiz Hapag Lloyd ile sürece başladık. Tüm detayları içeren, tüm adımları ve görevleri takip eden bir süreç ile iç ekiplerimiz ve müşterimizin dahil olduğu bir çalışma yaptık. İlgili paydaşların iş birliği olmadan böyle bir değişiklik ve düzeltmeleri yapmak mümkün olmazdı.
Takımın Böyle Başarılı Olmasının Arkasında Neler Var?
Halihazırda süreç analizi ve revizyon için geliştirdiğimiz programımızı güncelledik. Daha sonra “Focus Vessel” programını uygulamak amaçlı düzenli ve önemli bir gemi müşterimiz Hapag Lloyd ile sürece başladık. Tüm detayları içeren, tüm adımları ve görevleri takip eden bir proses ile iç ekiplerimiz ve müşterimizin dahil olduğu bir çalışma yaptık. İlgili paydaşların işbirliği olmadan böyle bir değişiklik ve düzeltmeleri yapmak mümkün olmazdı.
Operasyonel süreçler mümkün olan en iyi sonucu elde etmek için hiç bitmeyen, en önemlisi, tüm gemilere / müşterilere çoğaltılmış, devam eden bir süreçtir. Amaç, bu sonuçların sürdürülebilir hale getirilmesi, hizmet seviyelerimizin güvenilirliği ve sürekli iyileştirilmesi, diyalog ve bilgi akışının sürdürülmesi ve iç performans seviyelerimizin arttırılması yoluyla müşterilerimizin güvenini ve sadakatini kazanmaktır. Çalışanlarımızın fazla hacimlerde daha iyi sonuçlara ulaşmak için hazır olduğunu söyleyebilirim.
YILPORT İberya ekibi, YILPORT Holding Global vizyonu doğrultusunda sanayi ile olan ilişkisini güçlendirerek hinterlandını genişletme konusunda kendine güveniyor. YILPORT İberya, desteklenen sanayinin sektöre yeni iş fırsatları yaratacağına, yeni pazarlar genişleteceğine veya geliştireceğine inanıyor.
Bu doğrultuda YILPORT İberya’yı temsilen Ignacio RODRIGUEZ ve Diogo MARECOS, İspanya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ve Ekonomi Bakanı Pedro Siza VIEIRA’nın misafir konuşmacı olarak yer aldığı etkinliğe katılım gösterdiler.
Ticaret odasının düzenlediği yemekte Portekiz ve İspanya’nın endüstri, hizmet ve finans sektöründen 250 kişilik katılım gerçekleşti.
YILPORT Liscont’un geleceğini nasıl görüyorsunuz?
YILPORT İberya, uluslararası taşımacılık, lojistik ve dış ticaret fuarı olan Brezilya’daki Intermodal Güney Amerika’ya katıldı.
Leixões Liman İdaresi (APDL), Setúbal ve Portekiz Limanlar Birliği (APP) ile ortaklaşa düzenlenen etkinliğe YILPORT Leixões Genel Müdürü Nuno David Silva, YILPORT Setubal Genel Müdürü Ignacio Rodriguez katıldı.
Avrupa ile olan ticarette önemli bir potansiyeli temsil eden Brezilya pazarı, Leixões Limanı ve tedarik zincirlerini Kuzey- Güney trafiğine entegre etmeyi taahhüt eden YILPORT Leixões trafiğinde önemli bir yer arz ediyor.
Tüm Latin Amerika için de geçerli olan bu durum YILPORT Leixões (ve Leixões Limanı İdaresi) tedarik zincirlerini Kuzey-Güney trafiğine entegre etmeyi taahhüt etmekte.
Bu bağlamda Latin Amerika’daki en büyük lojistik ve nakliye fuarı olan São Paulo’daki Intermodal fuarına katılan YILPORT İberya ekibi, dünyanın dört bir yanından gelen binlerce profesyonel karar verici ile sektör hakkında görüşmeler yaptı.
Röportaj isteğimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Bize kendinizden bahsedebilir misiniz?
Ben Güney Afrika’da büyüdüm. Eğitimimi de Makine Mühendisliği alanında tamamladım. Üniversite’den sonra BT geliştirme ve system projeleri odaklı yönetim danışmanı olarak kariyerime başladım. Daha sonrasında ise liman sektörüne atılmadan önce birkaç yıl giyim sektöründe çalıştım. Güney Afrika’da BT operasyonları ve altyapıdan sorumlu ve sonrasında ise şirketin genel BT faaliyetlerinden sorumlu olarak birçok yıl görev yaptım. Bu zaman zarfında, sayılı terminallerde Navis ve ilişkin otomasyon çözümlerini uyguladık. Son 2 buçuk yıldır da İstanbul merkezli olarak YILPORT için çalışmaktayım.
Evliyim, 3 çocuğum var; bunlardan ikisi üniversitede okuyor, diğeri ise akademik çalışmalarını tamamladıktan sonra iş hayatına atıldı. Çocuklarımız Güney Afrika’da yaşıyor, biz ise eşimle İstanbul’da oturuyor. O da İngilizce öğretmeni olarak görev yapmakta.
Terminal operasyonları ve liman otomasyon süreçlerinde deneyimli bir yönetici olarak, YILPORT’ta Bilgi Teknolojileri alanındaki planlarınız nelerdir?
Halihazırda tüm terminallerimizi standart BT sistemleri ve altyapıya dönüştürmekteyiz. Bu ağ bağlantıları, e-posta ve ofis uygulamalara, Terminal İşletim Sistemleri (Navis) olmakla birlikte, standart ERP(Enterprise Resource Planning- Kurumsal Kaynak Planlaması) olarak SAP programını kapsıyor.
Bunun paralelinde bizler ayrıca RTG vinçler için uzaktan kontrol sistemleri gibi operasyonel verimlilik odaklı teknolojiler uyguluyoruz. Tüm yeni ekipmanlarımız için otomasyon seçeneklerini değerlendirerek mevcuttaki operasyonel sistemimize entegre ediyoruz.
Gündemimizde olan bir diğer konu ise güvenlik. Bunun içinde sistemlerimizin hem teknoloji hem de insan bakış açısından güvenliği arttırma yollarını değerlendiriyoruz. Çalışanlarımızı bu konuda eğitmek ve farkındalıklarını arttırmak güvenliğin önemli bir bölümü.
Blockchain sistemini liman ortamında hangi aşamalarda kullanabileceğimizi. Ayrıca diğer blockchain ağlarıyla iş birliği yapmaya ve bunun YILPORT’a ve müşterilerine nasıl faydalı olacağını değerlendiriyoruz. Günün sonunda, hangi teknolojiye bakarsak bakalım, operasyonel performans üzerinde gelişim sağlamak, maliyetleri azaltmak ve gelire katkı sağlamak zorunda.
IoT konusuna gelirsek; burada birçok fırsat öngörüyoruz. Yakın gelecekte yaygınlaştığını ve metalaştıracağını düşünüyorum. Tüm donanımlar kendi sensörleriyle standart hale gelecek. Buradaki asıl zorluk ise bu büyük miktarda verinin akıllıca nasıl kullanılacağı olacak. Makine öğrenimi ve yapay zekâ gibi diğer teknolojiler de bir kişinin yönetmesi mümkün olmayacak olan bu verilerin analizinde ve elenmesinde rol oynayacak.
Blockchain ve IoT’yi liman operasyonlarına uygulama hakkındaki fikriniz nedir?
Blockchain ve IoT’nin liman operasyonlarına uygulanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hala tam otomatik terminalleri, esasen işgücü sorunları ve / veya kıtlığı olan çok milyonlu TEU tesislerini hedef alan olarak görüyorum. Tedarikçilerimizi bu teknolojiyi daha erişilebilir ve daha uygun maliyetli hale getirmek için zorlarken, bence bu gelecekte de biraz zaman alacaktır. Yine de yaptığımız şey, uzaktan kumandadan bahsettiğim gibi hangi teknolojilerin bize yatırım geri dönüşü sağlayacağı ve terminal ve lokasyon boyutlarımızda çalışmak için ölçeklenebileceği.
Bu, hangi boyutta veya ölçekte otomasyon uyguladığınızdan bağımsız olarak, benzer zorluklar yok demek değil. Otomasyonlu veya uzaktan kumandalı ekipmanın uygun şekilde test edildiğinden, yetkilendirildiğinden ve güvenli bir şekilde çalıştırıldığından emin olmak, projenin büyüklüğü veya ölçeği ne olursa olsun çok önemli.
İlgi ile takip ettiğimiz bir diğer akım ise şoförsüz ya da otomasyonlu kamyonlar. Biz bunları konteynerleri liman sahası içerisinde taşımacılıkta kullanarak işçilik maliyetlerimizi önemli ölçüde artırmadan ölçeklememize olanak tanıyan büyük potansiyel görüyoruz.
Bildiğiniz üzere bundan iki yıl önce dünyanın önde gelen en büyük hatlarından biri bilgi teknolojileri güvenlik açığı sebebiyle siber saldırıya uğrayarak yaklaşık 300 milyon dolar üzerinde kayba uğradı. Genel veri korunması ve bilgi sızıntısını önleme noktasında ne düşünüyorsunuz?
Bunların siber saldırıları veya bilgisayar korsanlarını kendi amaçları için şirketleri bulup sömürmeye devam etmelerini durduracağını sanmıyorum. Yapmamız gereken, kendi korumamızın kalitesini yükseltmeye devam etmek, aynı zamanda böyle bir olay meydana geldiğinde acil durum önlemlerimizi iyileştirmek.
Veri koruma için bu, temel olarak kişisel verilere ve bireyin gizlilik haklarını korumak için bunu nasıl yönettiğimiz ve kontrol ettiğimize odaklanmakta. Bu, bu süreçleri ve ilgili verileri resmileştirmek ve yönetmek için kuruluşa ek gereksinimler koyar. Bu artan gözetim eğiliminin kişisel ve potansiyel olarak diğer veri türlerinin kontrolünün gelecekte de artacağını umuyorum.
Bana göre YILPORT müşterilerimize iyi hizmet vermeye odaklanan bir organizasyon. Müşterilerimizin bizimle birlikte çalışmalarına ve işlerimizi birlikte büyütmelerine yardımcı olma yolunda ilerliyoruz. Müşterilerimize karşı olan sistemlerimizi kısa vadede iyileştirmeyi ve müşterilerimiz tarafından kullanılan sistemleri geliştirmek için kullanabileceğimiz geri bildirim ve iyileştirme fikirlerini memnuniyetle karşılamayı amaçlıyoruz.
2017 yılında kurulan Yıldırım Teknoloji, yeni bir yaklaşım ile yeniden yapılanarak hızla çalışmalarına başladı. Yıldırım Şirketler Grubu iştiraklerine dijital dönüşüm ve teknoloji konusunda liderlik etmeyi hedefleyen Yıldırım Teknoloji, IoT (Nesnelerin İnterneti), AI (Yapay Zekâ) ve Blockchain gibi son teknolojik eğilimleri yakından takip etmekte. Şirketteki son gelişmeleri öğrenmek üzere Yıldırım Teknoloji Genel Müdürü Ömer ARTUK ile YILPORT ve son teknolojik uygulamalar üzerinde bir röportaj gerçekleştirdik.
Yıldırım Teknoloji olarak yakından takip edilen yeni akımlar nelerdir?
Yıldırım Teknoloji olarak, teknolojik gelişmelerde olabildiğince pozisyon almayı planlıyoruz. Teknolojik gelişmeleri yakından takip etmekte olan kurucularımızın da inisiyatifi ile Blockchain, Artificial Intelligence, ve IoT (Nesnelerin interneti) konularının iş modellerimize uygulanabilirliği için sürekli olarak çalışıyoruz.
Şirketin bunlar içerisinde ön planda tuttuğu bir teknoloji var mı?
Bizler ilk olarak Blockchain teknolojisi ile başladık. Yıldırım Grup’taki Blockchain süreçlerine entegre edilebilir bütün endüstrilerimizi bir araya getirdik. YILPORT’un süreçleri blockchain sürecinin uygulanabilirliği anlamında en yakın ve fazla sonuca gidebileceğimiz projelerin olduğu pilot endüstri olarak seçildi.
Blockchain süreci nasıl başladı?
Şirketimizde yapılan bir dizi görüşmeler neticesinde daha öncesinde farklı süreçlerde de çalıştığımız PriceWaterhouseCoopers (PwC) danışmanlık grubuyla sözleşme yapıldı. YILPORT departmanlarını bir araya getirmemizdeki amaç, olabildiğince işe hâkim ve bu sorunları yaşayan kişilerin tercihen blockchain süreci kullanılarak çözümler üzerinde kavramsal bir sistem veya yol oluşturup harekete geçmekti. Bizler de bu süreci blockchain ile gerçekleştirebilir miyiz sorusuna karşılık, toplantılar zinciri oluşturduk.
YILPORT’un iş akışları için özel olarak Almanya, Belçika, Hindistan ve Türkiye ofislerinden konularında uzman kişiler geldi. Danışmanlık firması tarafında liman ve terminal operasyonlarında uzman kişiler, YILPORT Holding CEO’su, Satış & Pazarlama birimi, Bilgi teknolojileri, Operasyon,
Global Lojistik Merkezi, Eti Lojistik ve Transitex’i kapsayan Lojistik Grubu, Grup firmalarımızdan gemicilik alanında faaliyet gösteren Chemfleet firmamızın CEO’su gibi yöneticilerimizi bir araya getirdik.
YILPORT yönetiminin de etkin katılımı ile toplantılarımız sonucunda bir dizi fikir ortaya koyuldu. Hatta bu süreci YILPORT’un inisiyatifinde değerlendirerek YILPORT özelinde sürece ait isimler düşündük. Daha sonrasında bir gün gibi kısa bir süre içerisinde çözümle ilgili tedarik zinciri sistemi üzerinde iş birliği ortamı yaratacak basit bir yazılım çözümü yaratıldı.
Bu iş birliğinin liman süreçlerindeki aşamaları nelerdir?
İlk yapılan demo modelimizde liman ve terminal operasyonlarındaki süreçleri taşımacı, yük sahibi ve liman içerisinde akış sağlandı. Sistem üzerinde girişi yapılan bilgi tüm
taraflarca kaydedilip onaylandıktan sonra paylaşımı, görüntülenmesi gerçekleşecek; standart blockchain uygulaması olarak tüm taraflar aynı bilginin geçerliliğini onaylamadan sistemde akışı var olmayacak.
Bilgilerin sistem üzerinde tüm taraflarca onaylanmasındaki amaç nedir?
Amacımız güvenilir ve sağlıklı bir veri paylaşım ortamı olması. Güvenilirden kasıt şu; herhangi bir veri değiştirilmek istendiğinde sistemdeki tüm veri kontrol edildikten sonra akış onayının ardından onaylanıyor.
Böylelikle birebir iletişimdeki verilerin 3. ve 4. Taraflara da sağlıklı olarak aktarılması ve ortak platform üzerinden takip edilebilir olması sağlanıyor. Bu proje iş verimliliğini önemli ölçüde artıran güzel bir proje olacak. Böylelikle yükün ne zaman gideceği kapıya ne zaman taşınacağı bilinerek taraflar kendilerini ona göre hazırlıklı olacak.
Bu çalışma terminallerdeki operasyonlar özelinde yerel olarak mı uygulanacak yoksa YILPORT olarak global bir etkisi olacak mı?
Blockchain teknolojisi her yerde kullanılabilir. Planlanan ve demosu yapılan sistem ortak blockchain ortamında geliştiriliyor. Dünya çapında istenilen taraflarla anlık olarak paylaşılabilir. Sistemin en iyi özelliklerinden biri ise kolayıkla geliştirilebilir olması. Böylelikle önceden uzun zaman alan işler kısa sürede halledilebilir hale geliyor. Zaman içerisinde bu platformlarla istediğimiz modelleri uygulayabilir, sistemi tamamıyla izlenebilir hale getirebilir, istediğimiz gibi geliştirip, şekillendirip yönetebiliriz. Küçük gruplar, bölgesel veya global ölçekte gruplandırmak mümkün. Artık bu sistem portföyümüzde var. Dilediğimiz zaman kullanabiliriz.
Dış kaynaklı yazılımlarla geliştirilen sistemlerin artısı nedir?
Blockchainde hizmet sunan birçok firma var. Bir platforma üye iseniz o platformda sunulan diğer hizmetlere de ulaşabiliyorsunuz. Bu tür iş platformlarının bizim için en önemli avantajı, oluşturdukları diğer uygulamalarla mevcut uygulamaların birbirleriyle konuşuyor olması. Ücretsiz platform sunan bu firmalar, belirlenen kullanıcı sayısı yada aktarım aşıldığında sonra ücretlendirme uygulanabiliyor.
Sistemde herhangi bir risk var mı?
Bu kriptolu güvenli bir platform. Blockchain teknolojisi sayesinde manipüle edilemiyor. Henüz yeni olan bu sistem şirketin stratejisine bağlı olarak geliştirilebilir. Dünyaca bilinen firmalar bu sürece büyük yatırım yaptılar. Şirketin stratejisi önemli, bakıp görmek isteyebilir. Biz 1 günde 1 platform oluşturduk. İş modellerimizi tüm sektörlerimizde uygulayacak ve iş ihtiyacına kısa sürede cevap verecek düzeyde bilgi birikimi ve deneyime sahibiz. Kendimizi nasıl pozisyonlandıracağımızı düşünmemiz lazım.
Blockchain sürecinin geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ağlar arası iletişimle başlayan sürecin internete dönüşmesi gibi Blockchain teknolojisinin gelişimini de aynı görüyorum. Herkesin onayladığı verinin sistemde kabul edilmesi tek doğrunun olmasını sağlayacak.
Ana amaç veri tutarlılığını sağlamak olduğundan, blockchain teknolojisinindeki gidişat yavaş yavaş yerine oturuyor. Sektör bazlı ihtiyaçlara cevap verecek modeller ile sistem standartlarını belirliyorlar.
Bizlerde sektördeki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bu bağlamda da YILPORT Holding’te ilk çalıştay ve bilgilendirme oturumlarımızı tamamladık.
YILPORT Holding ile başlayan bu süreç diğer firmalara da uygulanacak mı?
Buna benzer çalışmaları yapmayı planlıyoruz. Sonraki hedefimiz Yılmaden. Dünyadaki uygulamaları çıkartarak farkındalık oluşturuyoruz. İş akışlarımıza uyarlayabileceğimiz güzel kullanım senaryolarını çıkartıyoruz.
Yıldırım Teknoloji olarak 2018 yılı nasıl geçti? 2019 yılıyla ilgili projeleriniz nelerdir?
2018 bilgi sistemleri temelimizi yerel olarak sağlamlaştırıp kuvvetli adımlar attığımız bir yıl oldu.
2019 yılında ise amacımız bu adımlarımızı yurt dışı şirketlerimize yaygınlaştırmak olacak. Bu paralelde stratejik planımız gereği, organizasyonel ve alt yapı olarak her gün gelişen ve gerek bulut bilişim gerek servis bazlı hizmetlerin çığ gibi büyümesiyle değişen bilgi sistemleri ortamına ayak uydurma çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.
Malta Freeport, yükün büyük ana gemilerden boşaltıldığı ve düzenli ve sık feeder gemiler tarafından bölgesel liman ağına aktarıldığı “hub” kavramına odaklanmaktadır. Malta Freeport’un konteyner trafiğinin yaklaşık yüzde 96’sını transshipment gemileri oluşturmaktadır.
Malta Freeport dünyayı kapsayan düzenli hat bağlantıları, yüksek performans seviyeleri, etkin maliyet, minimum sapma mesafesi ile erişim kolaylığı, kolay liman erişimi, gemilerin güvenli manevraları ve yıl boyu elverişli hava koşullarıyla ayrıcalıklı hizmet sunuyor.
Malta Freeport Terminalleri, yeni ekipmanlarının son teslimatı ile başka bir dönüm noktası kaydetti. 15 yeni RTG halihazırda faaliyet gösteren 50 RTG’ye katılacak. Bugüne kadar 13’ü devreye alınan RTG’lerden kalan 2 RTG’nin teslim ve operasyona kazandırılma faaliyeti Nisan ayına kadar tamamlanacak.
Yeni RTG’ler, dünyanın önde gelen üreticisi KCI Kone Cranes’ten satın alındı. Konvansiyonel vinçlerden çok daha hızlı olmasının yanı sıra, çarpışma önleyici bir sisteme sahip olması ve daha düşük emisyonlarla daha verimli enerji kullanımı için daha güvenli olma niteliği taşıyor. Bu vinçlerin hem verimlilik açısından genel operasyonel verimliliği arttırması hem de konteyner gemi turn over zamanlarını hızlandırması beklenmektedir.
Bu saha vinçleri, 31 Traktör, 36 Treyler ve 2 Yeni Reach Stacker dahil olmak üzere diğer saha ekipmanlarına yapılan yatırımlarla tamamlanmaktadır.
Yeni ekipman ve altyapı alanında geçen yıl 31 milyon Avro değerinde ağır bir yatırım programı yürütüldü. Malta Freeport Terminalleri, 2018’de 3.31 milyon TEU ile verimde rekorlara koştu.
Ekvador, Peru ve Guatemala’da bulunan YILPORT’un Latin Amerika terminalleri ve hizmetleri bölgede eşi benzeri olmayan çözümler sunuyor. Terminaller, konteyner, dökme ve sıvı yük operasyonları sunmakta ve gümrüklü ve gümrüksüz alanlar, depolar, yollara kolay erişim ve lojistik hizmetleri sunmaktadır.
Ekvator’da YILPORT Puerto Bolivar ve Peru’da YILPORT Paita terminallerinde konteyner ve dökme yük işlemleri, sıvı yük operasyonları gerçekleştiriliyor.
YILPORT Holding 1 Mart 2019’da Puerto Bolívar’da liman operasyonlarının devralınmasının 2. yılını kutladı. Operasyonların ilk gününden bu yana, Puerto Bolívar Liman Dairesi Başkanlığı ile iş birliği içerisinde Terminal ve El Oro Bölgesi’ne değer katmayı hedefleyen ve bu doğrultuda çalışmalarına devam eden YILPORT Holding geçtiğimiz iki yıl içerisinde limanda birçok gelişme kaydetti. YILPORT Holding’in Puerto Bolívar’da bugüne kadar gerçekleştirdiği modernleştirme çalışmalarından bir kısmını ikinci yılında sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz.
YILPORT HOLDİNG’İN EKVADOR YOLCULUĞU BAŞLIYOR- AĞUSTOS, 2016
YILPORT Holding, Puerto Bolívar’ın geliştirilmesi ve modernizasyonu için 5 aşamada 750 milyon USD yatırım yapmayı taahhüt ederek, limanı yıllık 2500.000 TEU konteyner taşıma kapasitesine sahip Latin Amerika’nın en büyük konteyner terminaline çevirme hedefiyle 8 Ağustos 2016’da Machala’da imtiyaz sözleşmesini imzaladı. 5 aşamada tamamlanması planlanan yatırım imzalanan 50 yıllık imtiyaz anlaşmasıyla Ekvador’a yapılan en büyük Türk yatırımı oldu. “Devamlı büyüme olduğu sürece limanın genişletilmesi ve modernizasyonu için 750 milyon ABD Doları yatırım yapma taahhüdünde bulunduk. Projenin 3 yıl sürecek olan ilk aşamasında 230 milyon ABD Doları yatırım yapacağız. Buradaki temel hedefimiz, limandaki mevcut dökme muz hizmetini korunduğu
bir konteyner terminali oluşturmak. Ayrıca bu yeni konteyner terminali hatlara ve muz ihracatçılarına daha fazla seçenek sunacak ve Ekvador’un güneyinden yapılan yüklemelerde avantaj yaratacak.” Yüksel YILDIRIM, YILPORT Holding İcra kurulu Başkanı
YILPORT HOLDİNG OPERASYONLARI DEVRALIYOR - MART, 2017
YILPORT Puerto Bolívar ekibinin YILPORT standartları, terminal operasyonları ve terminal sistemleri hakkında bilgi sahibi olması için Türkiye’de gerçekleştirilen eğitimin ardından YILPORT Holding’in farklı birimlerinden oluşan bir grup, operasyonların devralınması, mevcut tüm YILPORT sistemlerini ihtiyaçları karşılayacak şekilde terminale uygulanması için Puerto Bolívar’a gönderildi. Devralma sürecinde tüm YILPORT Puerto Bolívar & YILPORT Holding ekipleri,
APPB sorumlulukları ve yerel ekipler sorunsuz bir geçiş için çalışmalarını tamamladı ve 1 Mart 2017’de Puerto Bolivar YILPORT Holding çatısı altında operasyonlarına başladı.
YILPORT GEBZE’DEN
GÖNDERİLEN 2 LİMAN VİNCİ
YILPORT PUERTO BOLÍVAR’DA
OPERASYONLARINA
BAŞLIYOR- MAYIS 2017
YILPORT Holding portfolyosunun ana terminali olma özelliğini taşıyan YILPORT Gebze’den iki adet Mobil Liman Vinci, 21 Mayıs’ta varış noktası olan YILPORT Puerto Bolívar’a ulaştı. İki gün süren yükleme operasyonunun ardından Türkiye’den yola çıkan ve 30 gün sonra YILPORT Puerto Bolívar’a
ulaşan vinçlerin tahliye ve kurulum işlemleri YILPORT Holding CTO’su Yoshiaki SUEMATSU, Makine Mühendisi Gökhan ÖNEN, YILPORT Gebze’de görev yapan 4 teknisyen ve 1 operatörden oluşan ekip tarafından tamamlandı. Güvenli ve verimli operasyonlar için vinç operatörlerine gerekli eğitimler sağlandıktan sonra 17 Haziran’da belirlenen test süresi tamamlandı ve mobil kıyı vinçleri ilk konteynerlerini elleçleyerek operasyona başladılar. YILPORT’un operasyonel bilgi birikimi sayesinde tüm operasyonlar
sorunsuz bir şekilde tamamlanan, iki liman vincinin de kullanıldığı ilk operasyon ise MSC Nora gemisine gerçekleştirildi.
MUAYENE ALANINDA OPERASYONLARA
– NİSAN, 2017
YILPORT Puerto Bolívar’da Anti-narkotik muayeneleri için projelendirilen yarı-kapalı alanda 17 Nisan 2018’den itibaren operasyonlara başlandı. Yeni alanın oluşturulmasında 8 ve 9 numaralı mevcut antrepolar kullanılırken, önceden açık alanda yapılan muayeneler artık olumsuz hava koşullarından etkilenmemek,
verimli ve güvenli bir operasyon süreci sağlamak amacıyla kapalı alanda gerçekleştirilmeye başlandı. Ürünlerin tozdan, olası yağmur ve güneş etkisinden korunacağı bu yeni muayene alanında operasyon zamanları kısalırken müşterilere 7/24 faal kamera sistemi ve güvenlik personeliyle takip edilebilir ve güvenli bir operasyon hizmeti sağlanmaya başlandı.
Bu Yeni denetim alanında müşteri tepkilerini ve hizmet performansını değerlendirmek için memnuniyet
anketi uygulanmıştır. Sonuçlar, katılımcıların% 95’inin güvenlik, ekipman ve tesis mevcudiyeti ve antinarkotik muayenesinden memnun olduğunu gösterdi. Müşterilerin genel yorumları da gelecekteki muhtemel gelişmeler için değerlendirilmek üzere toplandı. Projenin, uyuşturucu karşıtı teftişler için operasyon hızını ve hizmet kalitesini artırması bekleniyor.
YILPORT, Puerto Bolivar’da devam eden gelişme sürecini sürdürmek için yeni projeler geliştirmeyi hedefliyor.
YILPORT Puerto Bolívar’da terminal içerisinde verilen bakım ve onarım hizmeti için mevcut alanda kapasite artışı sağlandı. Önceleri 29000 m2 olan alan iki katı genişletilerek 56.000 m2’ye çıkartıldı. Böylelikle alanın konteyner hacmi de haftalık 150 tamir ve bakım hizmetinden 300 konteynere arttırıldı. 18 Mayıs’tan itibaren hayata geçen bu proje ile mevcut operasyon zamanın düşürülmesi planlanıyor. Kapasite artışının yanı sıra, genişletilen tamir ve bakım alanı ile bu servisin güvenliği de en üst düzeyde sağlanıyor. Güvenlik personeli ve 7/24 aktif kamera sistemi ile konteynerlerin olası hasar, hırsızlık vb. durumlardan korunması planlanıyor. COARRI ve EDI bağlantıları ile de eş zamanlı operasyonel verilerin müşterilere bildirimi gerçekleştiriliyor.
EKVADOR’UN EN DERİN LİMANI OLMAK İÇİN TARAMA ÇALIŞMALARININ İLK AŞAMASI BAŞLIYOR –MART, 2018
YILPORT Puerto Bolívar ‘ı ‘Ekvador’un İlk ve Tek derin deniz terminali’ne dönüştürmek amacıyla başlayan tarama çalışmalarının 1. aşaması tamamlandı. 29 Mart31 Mayıs 2018 tarihleri arasında gerçekleştirilen çalışmalar sonrası toplamda 7 268.526,00 metreküp tarama yapılırken 5 numaralı iskelede 14.5m’ye ulaşıldı. Çevre dostu ve profesyonel, iki ayda tamamlanan tarama çalışmaları sonrası YILPORT Puerto Bolívar Ekvador’un güneyinde fark yaratma hedefine emin adımlarla ilerledi. Tarama çalışmalarının Birinci Aşamasından sonra ulaşılan iskele derinlikleri şu şekilde; İskele # 3, # 4; -12.50 m (MLWS), Geçiş kanalı; -13.80 m (MLWS), Manevra alanı; -13.80 m (MLWS), İskele # 5;-14.50 m * (MLWS). 10 Nisan
2019’da başlayan ve 31 Mayıs 2019 tarihine kadar tamamlanacak olan 1. Aşamanın ikinci aşamasında ise YILPORT Puerto Bolívar şu değerlere ulaşmayı hedefliyor: Geçiş Kanalı: -15 m (MLWS), Manevra alanı: -15 m (MLWS), iskele # 5:-14.50 (MLWS) (+0.50 m tolerans).
ADIM: YILPORT PUERTO BOLÍVAR 6 STS VE 18 E-RTG SİPARİŞİ VERDİ – KASIM, 2018
YILPORT Puerto Bolívar modernizasyon ve genişletme projesinin bir parçası olarak terminal kapasitesini artırmak amacıyla Mitsui E&S Machinery Co.’dan 6 STS vinç ve 18 E-RTG siparişi verdi. YILPORT Puerto Bolívar’ın artan hacimlerini ve modernizasyon planlarını desteklemek için siparişi verilen vinçler üç ayrı teslimatta limana ulaşacak. İlk gönderimde 2 STS ve 6 RTG’in 2019’un son çeyreğinde teslim edilmesi bekleniyor. İkinci ve üçüncü gönderimde geri kalan 4 STS ve 12 RTG’nin Puerto Bolivar’a varması bekleniyor. İlk 2 STS vinci, 14.000 TEU’luk gemilere hizmet üretebilecek şekilde tasarlanmış ve 62 metrelik erişim, 22 sıralı elleçleme kapasitesine sahipken, geriye kalan 4 STS vinç; 67 metrelik erişim ve 24 sıralık elleçleme kapasitesiyle 20,000 TEU’ya kadar konteynerler gemilerine hizmet imkânı sağlayacak.
En son teknoloji ve ekipmanlarla donatılacak olan doğa dostu E-RTG vinçler ise saha operasyonlarında maksimum verim için 6 kat ve 7 + 1 genişlik kapasitesiyle çalışacak.
“YILPORT Holding, uluslararası ölçekte dünya standartlarında, çok amaçlı hizmet veren limanlar oluşturmayı hedefliyor. YILPORT Puerto Bolívar terminalini aldığımızda, en yeni teknoloji, altyapı ve ekipmanı Ekvador’a getirmeyi taahhüt etmiştik. Gelişim bizim için hiç bitmeyen bir iş, bu nedenle terminalimizi Mitsui’den dünyanın en gelişmiş vinç ekipmanları ile güçlendirmiş olmaktan mutluluk duyuyoruz.
YILPORT Puerto Bolívar’ın yeni STS ve E-RTG vinç yatırımlarının tamamlanmasından sonra üstün performans göstermeye devam edeceğine inanıyorum.” YILPORT Holding İcra Kurulu Başkanı Yüksel YILDIRIM
YILPORT PUERTO BOLÍVAR YILPORT’UN OPERASYONLARI DEVRALMASININ 2’NCİ YILINI KUTLADI
YILPORT Puerto Bolívar ekibi terminalin YILPORT tarafından operasyonlarının devralınmasının 2. yıldönümünü kutlamak için 8 Mart 2019 tarihinde Machala Oro Verde’de küçük bir etkinlik düzenlendi. Tüm YILPORT Puerto Bolivar çalışanlarının katıldığı etkinlik, Terminal Genel Müdürü Alfredo JURADO tarafından yapılan konuşma ile başladı. Jurado YILPORT’un devralınmasından bu yana gerçekleşen gelişmelerden kısaca bahsettikten sonra, geçtiğimiz iki yıl boyunca gösterdikleri emekler için tüm çalışanlara teşekkürlerini iletti ve gelecekte de büyük bir ekip olarak yeni başarılara gerçekleşmesi için sıcak dileklerini dile getirdi.
YILPORT Puerto Bolívar devam eden modernizasyon gelişmelerine paralel olarak ‘ilk’leri gerçekleştirmeye devam ediyor. Bu kez liman Ekvador’a bugüne kadar yanaşan en büyük reefer gemisi olan, Baltic Reefers’a ait Cool Explorer’ın operasyonlarını gerçekleştirdi. 189,90 metre uzunluğunda, aynı anda 900.000 kutu taşıma kapasiteli gemi 4 numaralı iskelede operasyonu
gerçekleştirilirken, 350.000 kutu muzun yükleme operasyonları son varış noktası olan Rusya, Saint Petersburg’a ulaştırılmak üzere 27 Mart 2019’da gerçekleştirildi.
Geminin limana varışı ve ilk operasyonunun kutlamak için yapılan küçük etkinlik sonrası Puerto Bolívar Liman Dairesi Başkanlığı (APPB) Genel Müdürü Roberto
CÓRDOVA, Baltic Reefers Ecuador Genel Müdürü Nikolay PAVLYUCHENKO ve YILPORT Puerto Bolívar Genel Müdürü Alfredo JURADO basından gelen soruları yanıtladı.
31 Mayıs 2018’de tamamlanan İlk Etap Tarama çalışmalarının ardından, aynı etabın ikinci aşaması için operasyonlar Nisan 2019’da başladı. İkinci etap çalışmalarının Mayıs 2019’a kadar bitmesi planlanıyor.
• İskele # 3, # 4-12.50 m (MLWS)
• Giriş Kanalı -15 m (MLWS)
• Manevra Alanı t -15 m (MLWS)
• İskele #5 -14.50 m * (MLWS)
Bu etapta geçiş kanalı ve manevra alanında -15 m (MLWS)’ye ulaşılmasının ardından birinci faz sonrası derinlikler şu şekilde olacak;
• Giriş Kanalı -15 m (MLWS)
• Manevra Alanı t -15 m (MLWS)
YILPORT Puerto Bolívar Mayıs 2017’de Gebze’den gönderilen ve operasyonlarına devam eden mevcut 2 MHC vincine ek olarak 58 m erişime sahip 2 yeni Gottwald HMK 8410 vinç siparişi verdi.
Super-post- Panamax ve Capesize Bulker tipi gemileri elleçleyebilme özelliğine sahip vinçlerin 2019’un son çeyreğinde operasyonlara başlaması bekleniyor. Bu yeni mobil kıyı vinçleriyle birlikte toplamda 4 mobil vinç ile hizmet verecek olan YILPORT Puerto Bolívar’da mevcut gemi performanslarının artması amaçlanıyor.
YILPORT Holding CTO’su Yoshiaki
SUEMATSU ve Satınalma Direktörü Tuğrul YAYIM YILPORT Puerto Bolívar için sipariş edilen STS ve RTG vinçlerinin dizayn ve kalite kontrolü ile durum güncellemeleri için Mitsui’nin Oita tesisini ziyaret etti.
9-14 Aralık 2018 tarihlerinde yine Oita’da yapılan başlangıç toplantısından sonra bu toplantıda kararlaştırılan alınması gerekli aksiyonlar incelendi ve Mitsui yetkililerinden devam eden üretim
süreçleri hakkında bilgi alındı. MES imalat ve boya prosedürlerini analiz ettikten sonra, test bölümü ve sahada E-RTG Ar-Ge çalışmaları incelendi. Devam eden üretim süreçleri hakkında daha detaylı bilginin sağlaması için tesis yetkileri YILPORT ekibine saha gezisinde eşlik etti. Oita ziyaretinden sonra, MTS, Okayama’da YILPORT Puerto Bolívar Pazar Sonrası (Malzeme ve Hizmet) organizasyonu ile ilgili diğer toplantılar yapıldı.
2018’in son çeyreğinde Kuzey Peru kargosu için yapılan ilk iş birliğinin ardından YILPORT Puerto Bolívar 2019’a da Peru’dan gelen yeni ürünler ile devam etti. Geçtiğimiz sene başlayan Peru mango ve kakaosu ihracatının ardından 2019’un ilk ayları Peru organik muzunun Puerto Bolívar üzerinden ihracatı ile başladı. Terminalin ticari stratejisi doğrultusunda kuzey Peru’dan üzüm, avokado ve karides gibi diğer
ürünlerin de ihracatının 2019 yılı içerisinde YILPORT aracılığıyla yapılması planlanıyor. Yaklaşık 1.000 reefer konteynerin bu yıl Peru sınırından geçip YILPORT Puerto Bolívar üzerinden dünyaya açılması hedefiyle müşteri görüşmeleri sürdürülüyor.
Artan kapasiteyi karşılamak ve verimli terminal operasyonları gerçekleştirmek amacıyla geçişine hazırlanılan Navis sistemi öncesinde altyapı işlemlerine başlandı.
YILPORT Holding Bilgi Teknolojileri Altyapı ekibi yöneticisi Şener GERÇEKER ve Murat PARLAK Puerto Bolivar’da Navis geçişi projesi kapsamında sistem odası kurulumu
ve aktifleştirilmesini tamamladı.
Tüm mevcut sistemler YILPORT’un standard ağ ve sunucularına bağlandı. Süreç, kablo kanalı yapılandırılması sonrasında fiziksel kablolama ve terminal sahasındaki ağ kutularının hazırlanması ile devam edecek.
Ekvador-İtalya Ticaret Odası (CBEI)’nin ilk kez düzenlediği ortaklık toplantısı 29 Ocak 2019’da Machala’da gerçekleştirildi. “Ticaret, Lojistik ve Çevre” temelinde gerçekleşen etkinlik yerel yetkilileri ve Ekvadorlu iş insanlarını bir araya getirdi.
Toplantıya katılım gösteren YILPORT Puerto Bolívar Genel Müdürü
Alfredo JURADO terminalin bugüne kadar gösterdiği gelişmeleri, devam
eden projeleri, terminalin bölge ve ülkeye sağladığı katkıları anlatan bir sunum yaptı.
Ayrıca YILPORT Puerto Bolívar’ın geniş kapsamlı maden projelerine çevre dostu, tozsuz & kirliliğe yol açmayan operasyonlarla başlama planlarından ve bu tip kargoların operasyonlarını çevreye sıfır zararla gerçekleştirecek son teknoloji ekipmanlara yapılacak yatırımlardan bahsetti. Çevre, ticaret, gelişme,
madencilik ve diğer sektörlerden uzmanlar da sunumlar yapıp şirket yönetimi, düzenleyici süreçler, hukukun analiz ve işleyişi başta olmak üzere birçok konuda sunumlarını gerçekleştirdiler.
Dış Ticaret, Entegrasyon ve Gümrük Mühendisliği öğrencisi 67 öğrenci terminali tanımak ve operasyonları yakından gözlemlemek için limana ziyarette bulundu. 40 deniz muhafaza öğrencisi de iki ayrı grup halinde 1 ve 5 Mart tarihlerinde limanı ziyaret ederken iş güvenliği kuralları kapsamında saha turu sağlanıp gemi – saha operasyonları hakkında detaylı bilgi sağlandı.
TPE Paita Limanı, bölgedeki en önemli lojistik etkinliği olan ve 19-21 Mart tarihleri arası Sao Paulo, Brezilya’da gerçekleşen Intermodal Güney Amerika 2019 etkinliğinde TPE Paita Operasyon Müdürü Eduardo CERDEİRA’nın katılımı ile yer aldı.
Lojistik, transport, kargo ve uluslararası ticaretten önemli temsilcilerin katılım gösterdiği
fuarda TPE sektörden isimlerle bir araya gelip olası iş geliştirme imkanlarını görüşüp, sektörün trendleri hakkında bilgi alışverişinde bulundu. TPE Paita Operasyon Müdürü Eduardo CERDEİRA etkinliği şu sözlerle değerlendirdi;
“Latin Amerika’nın en büyük lojistik etkinliği olan Sao Paulo’da Intermodal South America etkinliğinde, özellikle 25. yıllarını
kutladıkları bu sene de katılım göstermek benim için bir onurdu.”
TPE, şiddetli yağmurdan etkilenen Piura Bölgesi’ne yaklaşık 800 ton insani yardım getirmek amacıyla yola çıkan Peru Donanması’na ait BAP Pisco’yu 27 Şubat’ta karşıladı. Olumsuz hava koşullarından etkilenen bölgelere gerekli yardımı sağlamak amacıyla Paita’ya ulaşan gemide sadece sağlık çalışanları değil aynı zamanda kurtarma ekipmanları, makine ve ilaçlar da bulunuyor.
BAP Pisco’nun getirdiği insani yardım, Peru ordusuna ait kamyonlarla Piura’nın farklı bölgelerine taşınıyor. Tıbbi ekipmanların yanı sıra kamyon gibi lojistik ekipmanları da getiren geminin tahliye işlemleri iki gün sürdü.
Büyük Gemilerin Operasyonlarına Hazırlanıyor
Paita Terminali (Terminales Portuarios Euroandinos) planlanan modernizasyon planlarının bir parçası olarak yaptığı 25 milyon dolar toplamındaki 2019 yatırımlarıyla yeni seneye hızlı bir giriş yaptı. Terminal verimliliğini arttırmak ve artan reefer ihtiyacını karşılamak için TPE aşağıdaki yatırımları gerçekleştirecek;
Konteyner İskelesi, Geçiş kanalı ve Manevra Alanı Tarama Çalışmaları
800.000 m3’lük bir hacimle gerçekleştirilen tarama çalışmalarının 2020’nin ilk çeyreğinde tamamlanması bekleniyor. Proje sonrasında TPE mevcutta -13 metre olan konteyner iskelesi, geçiş kanalı ve manevra alanında -14 metre derinliğe ulaşacak. Tarama çalışmalarının TPE’nin büyük gemileri opere etmesi ve liman hacmini arttırması planlanırken bölgedeki pazara da katkı sağlaması bekleniyor.
Mevcut İskele Uzunluğunun 360 metreye Yükseltilmesi
60 metrelik uzatma ile mevcutta 300 metre olan konteyner iskelesi toplamda 360 metreye çıkartılacak. 360 metrelik iskele uzunluğu ve -14 metrelik draftıyla TPE bölgedeki önemini arttıracak.
Ayrıca konteyner sahasının gelecekteki genişletme çalışmaları
için deniz duvarı inşa edilecek. Bu inşaat için tarama, doldurma ve asfaltlama gibi ek çalışmalar da gerçekleştirilecek.
Yeni Reefer Yönetim Çözümleriyle Ürün Kalitesi Koruma Altında
“Reefer Sahası Genişletme Projesi–Etap 1” in devamı niteliğindeki bu yeni etapta amaç, ikinci bir reefer alanı (rack) kurarak artan reefer hacmini karşılamak. Otomatik fişe takma süreci ile reeferlardaki ürünlerin limandan güvenli bir şekilde ayrılması sağlanacak. Gerçekleştirilecek çalışmalar;
•Uzaktan Reefer Kontrol Sistemi İmplementasyonu: Güvenli ve otomatik elektriğe bağlama işlemleri için tüm reefer konteyner süreci uzaktan kontrol edilecek. Retrip kontrolü, alarm yönetimi ve bildirimi, otomatik kontrol modülleri ile ürünlerin kolay bozulma riski minimuma indirilecek.
•2 Yeni Elektrik İstasyonu İnşası (İnşaat işleri ve elektrik ekipmanı)
•Sahada gerçekleştirilecek üç borusu hattı (Elektrik kanalı) İnşası
•12 reefer platformu İnşası / 800 plug (5 sıra)
Bu proje, 3 no’lu saha giriş ve çıkışını genişletmek ve terminal girişininin genişletilmesi, 3 yeni girişin otomasyonunu kapsıyor. Kamyonlar için pre-gate ve kantar arası girişlerde optimize operasyonlar da sağlayacak olan bu projede terminal giriş yenilemeleri aşaması ise eski giriş/çıkış sistemlerinin kaldırılıp modern çözümlerle terminal içi trafiğin azaltılması ve operasyonlarda verimlilik sağlanması hedefine dayanıyor.
Proje kapsamında gerçekleştirilecek çalışmalar ise aşağıdaki gibidir:
• Terminal Giriş (Gate in)
Yenilenmesi
• Terminal Çıkış (Gate Out)
Yenilenmesi
• Güvenlik Noktasının Yeniden Konumlandırılması
Bu yatırımlara ek olarak TPE; biri reefer konteynerların iç dolum ve boşaltma, biri genel kargo ve dry konteynerlar ve diğeride genel kargo ve proje kargo operasyonlarında kullanılmak için 3 yeni forklift siparişi verdi.
“Terminalin modernizasyonu için yaptığımız yatırımlar bölgedeki ihracatçıların yeni pazarlarla bağlantı kurmasını sağlayarak onlara çeşitli fırsatlar getirecek.”
GENEL MÜDÜR Bruno Vale
TPE Paita Genel Müdürü Bruno Vale devam eden gelişme projelerini şu sözlerle değerlendirdi: “Bu yıl yapılacak yatırımlarımız sayesinde Paita daha büyük gemilerde daha fazla kargo taşıyacak ve bölgenin önde gelen limanlarından biri olarak büyümesini sürdürecek. Terminalin modernizasyonu için yaptığımız yatırımlar bölgedeki ihracatçıların yeni pazarlarla bağlantı kurmasını sağlayarak onlara çeşitli fırsatlar getirecek. Sektör trendleri ve bölgesel ihtiyaçlar göz önüne alındığında, reefer sürecine (fişe takma, monitor vb) yatırım yapmaya karar verdik. Bu yatırımlar sadece reefer konteyner kapasitemizi arttırmayacak, aynı zamanda reefer kargolarının durumu hakkında müşterilerimize gerçek zamanlı bilgi vermemizi sağlayacak.
Giriş kapısı sayısını 6’ya yükselterek terminal girişimizdeki kapasiteyi arttırıp olası trafiğin önüne geçeceğiz. Bu girişler kamyon şoförleri için kullanılacak biyometrik bir sistemle
donatılacak ve ön muayene (preinspection) alanı randevu ile çalışıyor olacak. Tüm bu yeniliklerle mevcut terminal giriş sürecimizi hızlandırıp genel terminal servis performansımızı iyileştireceğiz. “
Meksika’nın güneyinde bulunan bir Orta Amerika ülkesi olan Guatemala; El Salvador, Honduras, Belize ile sınırlanmış ayrıcalıklı bir coğrafi konuma sahip ve maya kültürünün kalbi olarak bilinmekte. Pasifik şeridine ve cruise gemileri için çekici bir destinasyon olan birçok limanın bulunduğu Karayipler’e kıyısı bulunan Guatemala yelkenbalığı balıkçılığı için dünya üzerindeki en önemli yerlerden biridir.
Egzotik tropik ormanlar ve etkileyici faunalarla çevrili olan ülke, çok sayıda Maya arkeolojik alanına ev sahipliği yapmaktadır. Bunun yanı sıra Guatemala, modern olanaklara sahip kozmopolit bir özelliğine de sahiptir. 17,5 milyon nüfusa sahip ülke, her biri kendi yerel yönetimine sahip, sırasıyla 340 belediyeye ayrılmış 22 alana bölünmüştür.
Resmi dili İspanyolca olmasına rağmen ülkenin farklı bölgelerinde konuşulan 21 Maya dili vardır. Hızla büyüyen bu ülke; coğrafi konumu, zengin doğal kaynakları, nitelikli işgücü ve artan teknolojik atılımı gibi rekabet avantajları nedeniyle Orta Amerika için bir merkez haline geldi. Başlıca ihracatı kahve, şeker, muz, kakule, giyim ürünleri, çiçekler, meyveler ve sebzeler ihraç eden ülke yıllık 3.4% büyümesi nedeniyle uluslararası alanda cazip bir yatırım merkezi haline gelmiştir.
Guatemala Şehrinden 102 km uzaklıkta bulunan Puerto Quetzal, Pasifik kıyı şeridinde bulunan, konteyner, dökme yük, otomobil, tahıl, vb. farklı kargo türlerini taşıyan gemilere hizmet veren, ülkenin en büyük limanıdır.
2018 Aralık itibariyle OLG firması Puerto Quetzal’de operasyonlarına başladı. İdari ofisler Guatemala Şehrinde bulunurken, tüm operayonlar büyük gemilere hizmet veren 19 sıraya kadar konteyner elleçleyebilen iki mobil liman vinci ile gerçekleştirilir. Puerto Quetzal’e terminal performansını arttıracak ve rekabet avantajı sağlayacak olan iki liman vinci daha ise Eylül ayında operasyonlara başlayacak.
Brenda Ramos
1995 yılında doğan ve beş yaşında bir oğlu bulunan Brenda Ramos, OLG’ye terminaldeki tek kadın arkadaşımız olarak kontrolcü olarak olarak katıldı.
Ramos, gelen yükleri denetlemek ve konteynerler kamyonlara yerleştirilirken vinç operatörünü yönlendirmekten sorumlu olarak Puerto Quetzal’de görevine devam ediyor. “Her zaman limanda çalışmayı hayal etmiştim; OLG bana devam edebileceğim resmi ve sürekli bir işe girme fırsatı verdi.”
Finans alanında tecrübesi bulunan Hector Alvarado, OLG’de Finans ve İdari Hizmetler Müdürü olarak görev almakta. Alvarado şirketin amaç ve hedeflerine ulaşılmasını sağlamak için OLG’nin idari ve operasyonel yönlerini denetlemekte.
Lojistik geçmişi olan Lizbeth Rios, OLG’ye Ofis Yöneticisi olarak katıldı. Satın alma, ithalat, kayıt tutma, ödemeler ve lojistik gibi günlük olarak ortaya çıkan tüm idari sorunları denetleyen yönetici, OLG ile ilgili görüşlerini şu sözlerle belirtti; “Yeni ve hızla büyüyen, fırsat ve zorluklarla dolu bir şirketin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. OLG’nin bir parçası olmak, liman endüstrisindeki bilgilerimi arttırıp profesyonel olarak büyümeme yardımcı olacak. ”
Alan Hernandez, makine mühendisliği konusundaki uzmanlığıyla OLG’ye Bakım Şefi olarak katıldı. Vinçlerin sorunsuz ve güvenilir şekilde çalışmasından sorumlu olan Hernandez, belirli periyodlarla gerçekleştirilen bakımın planlanması, gerçekleştirilmesi ve teknik personelin denetlenmesini üstlenmiştir.
Maltepe Üniversitesi tarafından düzenlenen IX. Uluslararası Lojistik ve Ticaret Buluşması Mart ayında gerçekleştirildi. Buluşmaya bu sene öğrenci, akademisyen, Bürokrat, Sivil Toplum Kuruşları ve Sektör Temsilcileri katılım gösterdi.
Ticaret Bakan Yardımcısı Sayın Tuna TURAGAY’ın açılış konuşmasını yaptığı buluşmada Eti Lojistik Türkiye Operasyon Müdürü Onur Küçükakdere, Demiryolu Taşımacılığı Derneği Başkan Yardımcısı sıfatıyla “Demiryolu Sektöründe Gelinen Son Durumu” anlatan bir sunum gerçekleştirdi. Organizasyon sonunda katılımcılara plaket taktim edilmiştir.
Konuşmada, son dönemde yapılan demiryolu sektörüne yapılan altyapı yatırımları, elektrifikasyon, sinyalizasyon, OSB ve Liman bağlantıları konusunda bilgiler vererek, demiryollarının serbestleşmesi sonrası gelinen son durum ve yaşanan zorlukları anlattı. Demiryollarının Serbestleşmesinden beklenilen etkinin umulanın altında kaldığı, demiryolları ile taşınan yük miktarının ve çeşitliğinin istenilen sevide artış göstermediği bu nedenle alınması gereken tedbirler hakkında bilgiler verdi. Son olarak Bakü-Tiflis-Kars hattının açılmasıyla beraber Türkiye’nin üstleneceği rolün ne olacağını, bu rolün Türkiye’ye yaratacağı avantajlar ve Orta ve güney koridor için risk faktörlerini anlattı.
Fruit Logistica Berlin 2019, bozulabilir gıda pazarına adanmış yaklaşık 3 bin katılımcı firma ve yaklaşık 70 bin ziyaretçi bir araya getirdi. Transitex Şirketi etkinliğe Salon 5.2 stand D07’de katılımcı olarak katıldı.
YILPORT Holding Satış ve Pazarlama Grubu Başkanı Erhan ÇİLOĞLU ve Satış & Pazarlama
Transitex firması bu yıl gerçekleşen SISAB PORTUGAL fuarının katılımcısı aynı zamanda da etkinliğin resmi lojistik operatörü oldu.
Portekiz’deki tarım-gıda sektörünün en büyük iş platformu olarak kabul edilen SISAB PORTEKİZ, yerel firmaların beş kıtadaki tarımsal gıda endüstrisinin en önemli ithalatçılarıyla buluştuğu bir etkinlik olmasının yanı sıra aynı zamanda da şirketlerin ihracat desteğinde pazar lideri olan ve dünya genelinde yıllık binlerce yeni iş fırsatına imkân bulduğu bir etkinlik olma niteliğini taşıyor.
yöneticisi Enes GENCAL da standı ziyaret edenler arasındaydı.
Bu yılki etkinlik, Taranto ve İyon Denizi Liman İdaresi’nin katılımıyla renklendi. YILPORT Holding CMO Erhan ÇILOĞLU ve Taranto Liman İdaresi İyonya Deniz Liman İdaresi Başkanı Sergio PRETE, Fruit Logistica Berlin 2019’daki potansiyel müşterileri ziyaret ettiler.
Etkinlik; Extremadura’nın ekonomik ve sosyal gelişimine katkıda bulunan girişimcileri ve diğer ekonomik ajanları desteklemeyi ve bu ilin ekonomik büyümesi için bir iş politikası geliştirmeyi amaçlayan bir organizasyon olan Extremadura Avante ve İspanyol kamu ve özel ekonomik kuruluşları tarafından düzenlendi.
“Hizmet Şirketi” ödülü, “diğer pazarlardaki faaliyetleriyle öne çıkan Extremadura şirketini, tecrübe ve bilgiyi transfer ediyor.”
Transitex ekibi, bu önemli ödülü almaktan gurur duyuyor. Transitex işlerinin de başlangıç noktası olan Extremadura’da ve taze ürün ihracatçılarının üretimini dünyanın dört bir köşesine ulaştırması için Transitex’e güveniyor olması gurur verici. Extremadura ihracatçıları tarafından tanınmak, doğru yolu takip ettiğimizin ve kendimiz için yarattığımız vizyonu gerçekleştirdiğimizin bir kanıtı:
“Amacımız, Müşterilerimizin ortak hedeflere dayalı istikrarlı ve uzun süreli ortaklıklar kurarak ihracat seviyelerinin sürdürülebilir büyümesini teşvik etmek ve artan uluslararasılaşmayı sürdürmek olan farklılaşmış bir şirket olmak. ”
Teknolojinin, dijitalleşmenin ve hızın hakim olduğu bugünün dünyasında, şirketlerin sürdürülebilir büyümelerine katkı sağlamanın en önemli yollarından birisi öğrenen organizasyon kültürü yaratmak.
Eğitim Gelişim Yolculuğumuzun temel amacı; organizasyonumuzdaki her bireyin hem öğrenen hem öğreten role sahip olmasını sağlamak ve böylece öğrenme kültürünü sürdürülebilir kılmaktır.
2019 yılında önceliğimiz, çalışanlarımızın ve yöneticilerimizin; kişisel farkındalıklarını arttırmak, temel yetkinliklerini ve yönetsel becerilerini geliştirmektir.
Bu kapsamda, gündemimizde; “Duygusal Zeka Temelinde İlişki Yönetimi”, “Performans Yönetimi ve Geribildirim Verme”, “İş Hayatında Öz Sorumluluk” ve “Çatışma Yönetimi” eğitimleri bulunuyor.
Kuşaklararası Farklılıklar
2019 yılında gerçekleştirmeyi hedeflediğimiz Eğitim ve Gelişim Planlarımızı, CEO’muz ve n-1 yöneticilerimizle paylaştığımız toplantımıza, Kuşaklararası Farklılıklar konusu ile ilgili bilgilendirme seansı ile başladık. Yöneticilerimiz, şirket profilimiz ve yeni nesilin ihtiyaçları ile ilgili beyin fırtınası yaptık. Toplantımızı Eğitim Gelişim Yolculuğumuzu tanıtarak tamamladık.
Gündemimizdeki eğitimlerden, Duygusal Zeka Temelinde İlişki Yönetimi eğitimi ile;
• Organizasyonumuzdaki bireylerin kendileri ile ilgili farkındalıklarını geliştirmelerini
• Birbirleri ile aralarında pozitif ve güçlü ilişkiler kurabilmeleri için gereken araçları sunmayı amaçlıyoruz.
Tüm beyaz yakalı çalışanlarımızın katılmakta olduğu bu eğitimde; duygularımızı fark etme, kontrol etme, ilişkilerde anlayış geliştirme, beden
dilimizi etkin kullanma, etkin dinleme, empati kurma ve takdir etme gibi kurum kültürümüze katkı sağlayacak konulara değiniyoruz.
Yönetim becerilerini geliştirme kapsamında, Performans Yönetimi ve Geribildirim Verme eğitimimiz, tüm yöneticilerimizin katılımı ile tamamlandı. Etkin performans yönetiminden, potansiyelin nasıl ortaya çıkarılacağına; geribildirimin altın ipuçlarından gelişim planı hazırlama konularına değinilen eğitimimizde, yöneticilerimiz uygulamalı vakalarla konuları deneyimledi.
Eşsiz Müşteri Deneyimi
Rekabet koşullarının zorlaştığı günümüz iş dünyasında, müşterilerle doğru iletişim kurmanın önemi her geçen gün artıyor. Ticaret ekibimizin gelişimine yönelik tasarladığımız Eşsiz Müşteri Deneyimi programımız eğitim, atölye ve birebir koçluk görüşmelerinden oluşan bir gelişim sürecini içeriyor. Değişen dünyada değişen müşteri beklentilerini ve buna yönelik iletişim kurma yollarını, yöntemlerini ve araçlarını içeren ilk programımızı gerçekleştirdik.
Aralık - Nisan ayları boyunca, hızlı bir tempo ile Maslak ve Gemlik lokasyonlarında gerçekleşen eğitimlerimizde toplam 35 grup ile 528 katılımcı sayısına ulaştık. Yılın ilk çeyreğindeki hızlı tempomuza, son çeyreğinde Çatışma Yönetimi ve Öz Sorumluluk eğitimlerimizle devam edeceğiz.
Dünya Kadınlar Günü (8 Mart), kadınların sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasi başarılarını kutlayan küresel bir gündür. 8 Mart ayrıca cinsiyet paritesini artırmak için harekete geçirme çağrısına işaret etmektedir.
YILPORT Holding’in tüm bölgelerden kadın çalışanlarına, kadınları destekleme ve ülkelerindeki cinsiyet parite farkındalığını arttırmak üzere hediyeler verildi. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’nın Türkiye’deki kadın moda tasarımcıları tarafından tasarlanan bez çantalar, Portekiz’de “Ajuda de Mãe” vakfından anahtarlıklar ve Ekvador’da Centro Ecologico de Puerto Bolivar vakfının anahtarlıkları kadın çalışma arkadaşlarımıza verildi.
Her Dayanışma Derneğinin kadınlar için farklı bir misyona sahip olmasıyla birlikte, temel olarak, kadınları fiziksel, ekonomik, cinsel ve sözlü şiddete karşı önlemek, yönlendirmek ve aydınlatmayı
amaçlamaktadır. Her anne, ailenin çocuk bakımı ve sosyal hayata katılımlarını desteklenmesini amaçlar. Bu kuruluşlar, toplumlarda risk ve dışlanma durumlarına yol açabilecek şüphelerin ve zorlukların üstesinden gelinmesi için büyük bir öneme sahiptir.
Şirketimize, toplumumuza ve ailelerimize değerli katkılarından ötürü tüm kadın çalışanlarımıza teşekkür ediyor, ‘Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nüzü kutluyoruz. Dünya sizlerle güzel!
YILPORT Holding katılım gösterdiği kariyer günleri ile, sektöre uygun genç yeteneklerle birebir iletişim kurarak onları bekleyen kariyer fırsatları ve sektörün beklediği yetkinliklerle ilgili farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Bu bağlamda, İşe en yakın üniversite misyonuyla yola çıkan Okan Üniversitesi’nin 20 – 21 Mart 2019 tarihleri arasında düzenlediği Kariyer Günlerine YILPORT Holding Gebze İnsan Kaynakları ekiplerimiz katılım sağladı.
YILPORT ile Okan Üniversitesi arasında imzalanan O’COOP COOPerative Learningİşyerinde Eğitim programı anlaşması ile öğrencilerine uzun dönem staj imkanları sağladığımız için Okan Üniversitesi Kariyer Merkezi tarafından Teşekkür Belgesine layık görüldük.
Katılım ve ilginin yoğun olduğu kariyer günlerinde çok sayıda öğrenci ve yeni mezunlarla buluşan İnsan Kaynakları ekibimiz; limanlarımız, sektörel gelişmeler, fırsatlar, ihtiyaç duyulan iş gücü profili, YILPORT Holding hedefleri doğrultusunda planlanan işe alım ve kariyer planlama çalışmaları hakkında bilgi verdi. Gelecek vaat eden genç yetenekler ile buluşma fırsatının yakalandığı bu etkinlikte şirketimiz bünyesinde çalışmak ve staj yapmak isteyen öğrencilerin başvuruları alındı.
YILPORT, emniyet bilincinin artırılması konusunda verimli ve hayat kurtarıcı bir çeyrek geçirdi.
SEÇ, İK ve Pazarlama İletişimi tarafından başlatılan kampanya, tüm operasyonel süreçlerde emniyeti arttırmayı hedefliyor.
Emniyet kemerinin kullanılması kazalara bağlı yaralanmaları büyük ölçüde azaltmakta ve hepimizin bildiği üzere özellikle ön koltukta emniyet kemeri kullanımı büyük önem arz etmekte.
Kampanyanın ilk aşaması olan “Emniyet Kemeri Hayat Kurtarır”, YILPORT Gebze Ekibi, Güvenli Sürüş Güvenliği Bilinci projesinin fitilini ateşledi. Pilot bir proje olarak, tüm ETI Lojistik araçları ve şirket filosu arabaları, emniyet kemeri bandı, araba kokuları, tabelalar ve proje temalı sloganın yazılı olduğu tişört dağıtıldı.
Proje kapsamında Eti Lojistik ve Şirket Araçlarına emniyet kemeri bandı ve üzerinde sloganı olan araç kokusu verildi.
Genel Müdür Berkan ÖZKAN ve SEÇ birimi liderliğinde hazırlanan güvenli çalışma ve çevrenin korunmasına yönelik rehber niteliğinde olan Sağlık Güvenliği
ve Çevre Çalışan El Kitabı limanda çalışanlarımız, müteahhitler ve ziyaretçiler için farkındalığı artırmayı, sürdürülebilir bir ortam ve güvenli bir çalışma ortamı yaratmayı hedefliyoruz. Bu hedefe tüm paydaşlarımızla birlikte ulaşacağız.
YILPORT Gebze Terminali, ziyaretçilere Gebze Terminali’ne verilecek Ziyaretçi kartları tanıtıldı. Açıkça görülebilecek bir şekilde takılmak zorunda olan ziyaretçi kartları, liman alanı yerleşim planını, acil bir durumda yapılması gerekenleri ve sağlık emniyet işaretleri anlamını içeriyor.
YILPORT Gebze güvenlik kültürünün gelişimine katkıda bulunmak için, ziyaretçilerimiz güvensiz davranışlar ve durumlar ile HSE ekibine ramak kala bildiriminde bulunabilirler.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda zorunlu olan SEÇ eğitimi, artık örgün öğrenmeye ek olarak çevrimiçi kanal aracılığıyla da verilebilmekte.
Çalışanlar, artık fiziksel bir eğitim sınıfına ihtiyaç duymaksızın online eğitim alabilecek.
YILPORT Gebze çalışanları eğitime her yerde istedikleri zaman erişebilecek. Bu uzaktan eğitim modülü özellikle ofis çalışanlarımızın eğitiminin tamamlanması için faydalıdır.
Bu yöntemler iş verimliliğini ve çalışanların eğitimini arttırmayı amaçlamakta. 2019 itibariyle, YILPORT Holding ve YILPORT Gebze çalışanları, masaüstü bilgisayarlardan ve mobil cihazlardan kullanılabilecek bu sisteme erişebilecek.
