Matbaa Dijital Mart-Nisan '19

Page 1






Editör

EDİTÖRDEN R I D VA N K A R A D AY I

“KUR”U TEMIZLEME

B

elirsizlik durumuna sebebiyet veren, tabiri caizse sektörün üstünde bir toz bulutu gibi gezen seçim gündemini acısıyla ve tatlısıyla nihayet geride bıraktığımızı söyleyebiliriz. Her ticari anlaşma, sorun veya meselelerde üretici ve yatırımcının geleceğe yönelik planlama sistemini etkileyen bu dönemin ülkemiz için hayırlı bir şekilde sonlandığını umuyorum.

Bildiğimiz üzere ekonomimiz bir süredir çalkantılı bir dönem içerisinde. Döviz kurundaki dalgalanmaların oluşturduğu belirsizlikle birlikte ileriye yönelik planlamalarda aksaklıklar meydana geldi. Dengeler bozuluyor, kırılganlıklar artıyor ve güçleniyordu. Bu bozulmanın daha da hızlanarak sürmesi olasılığı yüksekti. O evrede tedbiri almak, içinde bulunulan durumu ekonominin yerli ve yabancı faktörleri ile paylaşmak olası kötü ihtimallere yönelik yapılabilecek en iyi çözüm yoluydu veya bir sigortasıydı. Dengelerin bozulduğu ortamda iktisat öğretisi ekonominin yavaşlatılıp soğutulmasını öngörür. Bu süreç ekonominin büyüme ivmesini kaybetmesi ile sonuçlanır. Büyüme hızlandı fakat ekonomideki tutarsızlık sebebiyle harcama-talep fazlası dengeleri bozdu diyebiliriz. Artan harcamaların, talep hacmini arttırması belli bir gecikmeyle enflasyonu hızlandırır. Büyümedeki yavaşlama seviyesinin artacak olmasına rağmen yine de temposu yüksek bir çalışma dönemi geçirileceğinin sinyallerini alıyoruz.

Şu an içinde bulunduğumuz dengeleri düzeltmek adına yapılması gereken şey dengeleri onaracak bir programı devreye sokup değirmeni çevirmeye çalışmak ve döviz talebini en aza indirgeyip ulusal parayı ilk tercih durumuna getirme eğilimi içerisinde olmaktır. Piyasa penceresinden bakıldığı zaman ufuk çizgisinde ekonomi anlamında yoğun bir süreç bizi beklemekte. Her şey güllük gülistanlık olmasa da kötü günleri geride kaldığına inanmak isteyen ve yeniden planlamalarını ileriye yönelik yapabilecek ekonomi dünyasının bulunuyor olmasıdır. Bundan sonra oluşacak olan trend, sektörümüz açısından nasıl bir yol alacak hepimiz izleyip göreceğiz…



İndeks

İÇİNDEKİLER

Online Dergi!

ÖNE ÇIKANLAR

08 Heidelberg 12 18 ARAS GRUP MATSET

Matset’ten Eğitime Destek!

Moris Pinto, Heidelberg Türkiye kadrosuna dahil oldu!

08

REKLAM İNDEKSİ

12 ARAS GRUP.................ÖN KAPAK İŞCAN MAKİNE....................Ö.K.İÇİ MATSET.....................ARKA KAPAK DİNÇER MAKİNE................A.K.İÇİ SEKAMSAN...........................................1 PİMMS GRUP...................................... 2 PİMMS GRUP......................................3 MİMAKİ....................................................5 MATSET................................................ 11 HEIDELBERG.....................................13 HEIDELBERG.....................................17 ARAS GRUP.......................................19

Aras Makina Genel Müdürü Hamdi Kaymak: “ARAS GRUP, 2019 YILINDAKİ YATIRIMLARINI ARTTIRMAYA YÖNELİK ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR’’

24

MATSET

30

SEKAMSAN

Matset Satış Müdürü E.Gökhan Kuyrukçu: “BU SEKTÖR HEPİMİZİN ORTAK PAYDA NOKTASIDIR.”

Sekamsan Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Erdoğan: SEKAMSAN OLARAK SEKTÖR VE MÜŞTERİMİZİN YANINDA DURARAK GÜÇ VE MOTİVASYON SAĞLADIK…

ARAS GRUP.......................................21 TOYOINK GROUP........................ 27 SENA GÜMRÜK............................. 29 ASTEKS................................................ 33 MATSAN............................................. 39 CRC BASKI......................................... 43 CRC BASKI.........................................45 GAMA................................................... 47 EFEM MATBAA MALZ...............51 EFEM MATBAA MALZ.............. 53 GÜRSAN ............................................ 55 TEKNOVA.......................................... 57

DERELİ ..................................................61 ASYA BAYRAK................................. 63 AKBARKOD....................................... 67 CMCC MAKİNA.............................69 AKTİFMAK..........................................71 İFO ......................................................... 79 SKY FUAR ...........................................81 OTİZM VAKFI ................................. 83 MATBAA DİJİTAL ........................89 SANART MEDYA GRUP ..........89 MATUYA ............................... İNSERT CNR HOLDİNG .................KUŞAK


İmtiyaz Sahibi SanArt Medya Grup, Matbaa Dijital Dergisi adına & Genel Müdür Ö. KARADAYI info@matbaadijitaldergisi.com İçerik ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Sedat KARADAYI skaradayi@matbaadijitaldergisi.com Reklam ve Pazarlama

İshak DOLMAN, Orhan GÜNEY reklam@matbaadijitaldergisi.com Görsel Tasarım

SanArt Medya Yayın Editörü

Rıdvan KARADAYI rkaradayi@matbaadjitaldergisi.com Muhabirler

Şeyma ŞEN, Mehtap YILDIZ Dış Haberler

Mansur GEYLANİ Sosyal Medya Sema SANCAR Mali İşler

Nizamettin ALTINIŞIK nizam@cdc.com.tr

18

Abone ve Dağıtım Sorumlusu Tevfik AKKIN Almanya Bölge Satış Sorumlusu Faik ERGÜN fergun@ihlas.de Basım Yeri

İhlas Gazetecilik A.Ş

T. +90 212 454 30 00

YAY I N KU R U L U Yrd. Doç. Dr. Lütfi ÖZDEMİR

(Marmara Üniversitesi) lozdemir@marmara.edu.tr

Yrd. Doç. Dr. Elif URAL

24

(Marmara Üniversitesi) eozenural@marmara.edu.tr

Yrd. Doç. Dr. Ahmet AKGÜL

(Marmara Üniversitesi) ahmetakgul@marmara.edu.tr

Yrd. Doç. Dr. Gülhan ACAR BÜYÜKPEHLİVAN (Marmara Üniversitesi) gulacar@marmara.edu.tr

Dr. Zafer ÖZOMAY

(Marmara Üniversitesi) ozomay@marmara.edu.tr

Dr. Ahmet PEKŞEN (İstanbul Üniversitesi)

30

Yayın Yeri Yakuplu Mah. Yakuplu Cad. No.6 Ceylan Residance A Blok D.73 Beylikdüzü / İSTANBUL / TÜRKİYE T. +90 212 876 10 70 F. +90 212 806 66 58 sanartmedya.com | matbaadijitaldergisi.com Dergide yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. Yazılar kaynak gösterilerek yayınlanabilir.


Gündem M AT G RU P YÖNETIM KUR ULU BAŞKA N I M U ZA FFE R B A B ATA Ş : “D ES TEĞ IMIZ HER Z AMAN DEVAM EDE C E K”

MATSET’TEN EĞITIME DESTEK!

MATSET HP İNDIGO ILE

MARMARA ÜNIVERSITESI’NDEKI ÖĞRENCILERI TEKNOLOJIYE BULUŞTURDU Üç yıldır sürdürülen yoğun çabalar sonuç verdi ve HP Indigo press 3500 Marmara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Basım Teknolojileri Bölümü’ne kuruldu. lu Üyeleri Nazlı Ceren Babataş Özek ve Can Babataş, Matset A.Ş. Genel Müdürü Doğu Pabuççuoğlu, BASEV Başkanı Sadettin Kaşıkırık, Marmara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Mehmet Oktav, Basım Teknolojileri Bölümü Başkanı Doç. Ahmet Akgül, diğer Matset yetkilileri, BASEV üyeleri, öğretim üyeleri ve görevlileri, sektör mensupları ve öğrenciler katıldı.

M

MAT Grup Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Babataş

armara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Basım Teknolojileri Bölümü için 20 Mart 2019 Çarşamba günü

çok özel bir gün oldu: Bölüm yeni bir la-

MATSET Genel Müdürü Doğu Papuçcuoğlu

10

Mart / Nisan 20 1 9

boratuvara kavuştu; HP Indigo 3500 dijital baskı makinesiyle Matset HP Indigo Dijital Baskı Laboratuvarı açıldı. Açılışa Mat Grup Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Babataş, Yönetim Kuru-

Sadettin Kaşıkırık (BASEV Başkanı)

Konuşmaların ardından Prof. Dr. Mehmet Oktav tarafından Muzaffer Babataş’a, Doç. Dr. Ahmet Akgül tarafından Doğu Pabuççuoğlu’na ve Doç. Dr. Türkün Şahinbaşkan tarafından Nazlı Ceren Babataş Özek’e plaket takdim edildi ve ardından açılış kurdelesi kesildi. Açılış töreni, öğrencilere ve davetlilere Matset’in ikramlarıyla sona erdi. HP Indigo 3500, Basım Teknolojileri Bölümü baskı ve cilt ekipmanının bulunduğu salonun baş tarafına kurulmuştu.


M ATS ET G ENEL MÜDÜR Ü D OĞ U PAP U ÇC UOĞLU ‘ ’B U LAB O RATUVAR A HP IN DIGO’YU TAŞ IYAB ILMEK BIZ IM I ÇI N B Ü YÜ K BIR GUR UR K AYN AĞ I OLD U.’’ Öğrenciler bir masada sergilenen baskı örneklerini incelerken, makinede açılış etkinliğinde çekilen toplu resimler basıldı.HP Indigo 3500’de öğrenciler eğitim görürken projelerini de basabilecekler.

Prof. Dr. Mehmet Oktav (Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu Müdürü)

Matset A.Ş. Dijital Baskı Laboratuvarı açılış töreninde eğitim – öğretimde teknolojinin ve üniversite – sanayi iş birliğinin önemi vurgulandı

Muzaffer Babataş (Matset A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı): “Desteğimiz devam edecek” Marmara Üniversitesi bizim için çok değerli. HP Indigo’nun buraya kurulmuş olması bizi son derece mutlu etti ve gururlandırdı. Marmara Üniversitesi de inanıyorum ki bundan sonra geçmişte olduğu gibi sektörümüz için çok değerli insanlar yetiştirecek. Dünya dijitale gidiyor ve buradaki öğrencilerin de gelecek açısından dijitali tanıması gerekiyor. Onun için Marmara Üniversitesi’ne hayırlı olsun diyorum ve başarılar diliyorum. Desteğimiz devam edecek.

Doğu Pabuççuoğlu (Matset A.Ş. Genel Müdürü): “Bu benim için ayrıca bir övünç kaynağı çünkü Marmara Üniversitesi mezunuyum” Bu hepimiz için çok güzel bir gün. Gerçekten üç senedir uğraş verdiğimiz bir mücadeleyi kazandık ve HP Indigo 3500’ü buraya kurduk. Bu benim için ayrıca bir övünç kaynağı çünkü başka bir bölümden olsa da Marmara Üniversitesi mezunuyum. Matset olarak şuna gönülden inanıyoruz: Dünya dijitale gidiyor. Dijital baskı teknolojilerinin yer aldığı bir dünyada bunun eğitimini almanız da şart olmuş görünüyor. Aksi halde yarışa bir adım geride başlarsınız.

Doç. Dr. Ahmet Akgül (Basım Teknolojileri Bölüm Başkanı)

Mar t / Nisan 2019

11


herşeyi yapacağımızı deklare edebilirim. Bu kadar hızlı gelişen teknolojiyi üniversitelere devletin katkılarıyla alma ve sürekli güncelleme imkânı yok. Burada üniversite – sanayi iş birliğinin önemini bir kere daha görüyoruz ve ümit ediyorum ki birlikte bu projelere devam ederiz.

Üç senelik uzun bir çabanın sonunda, Matset’in inanılmaz çabası, Muzaffer Bey’in büyük desteği sayesinde, bu makineyi buraya taşımak bizim için büyük bir gurur kaynağı oldu. Türkün (Şahinbaşkan) Hoca’ya da teşekkür ediyorum. Üç senedir bu makinenin peşini hiç bırakmadı, bu makineyi buraya kurdurdu.

Sadettin Kaşıkırık (BASEV Başkanı): “Buradaki öğrenciler mezun olurken teknolojik donanımlı bir makinede eğitim gördüklerinden emin olacaklar” Bugün gibi hatırlıyorum; 1993 Ipex fuarında bu makineyi görebilmek için tüm mümessiller dostlarını araya sokup bu makineyi görmeye çalışıyorlardı. Bugün aradan bir çeyrek asır geçti, Indigo’nun en güncel modellerinden birisi üniversitemizde. İnsanlar en teknolojik donanımlı makinelerden biri olan bu maki-

12

Mart / Nisan 20 1 9

neyi alıp iş yapmak istiyorlar. Buradaki öğrenciler mezun olurken ileriye atıfta bulunacak teknolojik donanımlı bir makinede eğitim gördüklerinden emin olacaklar. Bunun için Babataş’a, Matset’e ve HP’ye teşekkür ediyorum. Hocalarımız da öğrencilerine film, kalıp yerine birebir baskı ile eğitim vermenin hazzını yaşayacaklar.

Doç. Dr. Ahmet Akgül (Basım Teknolojileri Bölüm Başkanı): “Ümit ediyorum ki birlikte bu projelere devam ederiz” Üniversite – sanayi iş birliği çerçevesinde çok güzel bir projenin altına imza atılmış olmasından dolayı son derece mutlu olduğumu ve değerli sektör temsilcilerimizle ileride daha fazla ve daha farklı platformlarda yine üniversite – sanayi iş birliği çerçevesinde yeni projelere imza atmak için elimizden gelen

Prof. Dr. Mehmet Oktav (Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu Müdürü): “Matset büyürken, kazandığı paranın bir kısmını da bu tür projelere harcamayı bildi” Otuz altı yıldır öğrencilerin karşısında konuşuyorum ama bugün çok heyecanlıyım. Matset’i ve Muzaffer Babataş Bey’i 70’li yılların sonunda matbaa meslek liseninde öğrenciyken tanıdım. Nuruosmaniye Caddesi’nin başında iki katlı bir binada küçük bir işletmeydi. Lise, üniversite yıllarımız, zaman çabuk geçti; Matset de büyüdü. Büyürken, dikkatimi çeken bir şey olmuştu. Matset’in amblemine sponsorluklarda, öğrencilere burslarda sık sık görür olduk. Matset büyürken, kazandığı paranın bir kısmını da bu tür projelere harcamayı bildi. Buyurun, en güzel örneği içeride. Yüksek teknoloji ürünü bir makine sizlerin kullanımına açık. Sizden ve hocalarınızdan istirhamım şudur: Bu makine tıkır tıkır çalışsın. Yayınlar çıksın. Bilgisi, becerisi yüksek mezunlar verelim ki okulumuzun prestiji artsın, bu tür yatırımların devamı gelsin.


Büyümeye giden yol

www.matset.com.tr

matsetofficial

HP Indigo Dijital Baskı Makineleri ile etiket ve ambalajda karlı bir yol izleyerek geleceğinizi güvence altına alın. On yıllık tecrübesi ve yenilikçi yapısıyla sınıfının en iyi teknolojisine sahip olan HP, etiket ve esnek ambalaj sektörü için de çözümler üretmekte. İşinizin gereksinimlerini en geniş dijital çözümler sunan HP Indigo ürün gamı ile karşılayın. Orta ve uzun tirajlı, geniş ebatlı işlerde HP Indigo 20000 Dijital Baskı Makinesini, farklı ve özel işlerde HP Indigo 6900 Dijital Baskı Makinesini, kısa ve orta tirajlı işlerde yüksek performanslı en fazla talep gören işlerde başarılı sonuçlar alan, dar en dijital etiket baskı makinesi pazarındaki en yüksek hıza sahip, yeni HP Indigo 8000 Dijital Baskı Makinesini seçin. HP Indigo, size başarısı kanıtlanmış, yeni olanaklar sağlayan ve müşterileriniz için çözümler üretmenize yardımcı olan geniş ürün portföyü ile hizmet vermekte. HP Indigo avantajlarını keşfedin ve güvenli bir şekilde işinizi büyütün.

Daha fazlası için: hp.com/go/labelsandpackaging

HP Indigo 6900 Dijital Baskı Makinesi

HP Indigo 20000 Dijital Baskı Makinesi

HP Indigo 8000 Dijital Baskı Makinesi Ocak / Şubat 2019

13


Röportaj

MORIS PINTO, HEIDELBERG TÜRKIYE KADROSUNA

DAHIL OLDU!

Uzun yıllardır sektörün içinde olan ve başarılı işlere imza atan Moris Pinto, kariyerine yeni bir adres ekledi. Moris Pinto, satış müdürü olarak Heidelberg Türkiye’nin kadrosuna dahil oldu. ürün gamlarından sorumluyuz. Her ürün hakkında bilgi sahibiz fakat tabii ki bazı uzmanlık alanlarımız var. Ben, 7 sene Imeks’de etiket bölümüyle ilgilendiğim için şu anda daha çok etiket makineleri yani Gallus makinelerinde aktif bir rol alıyorum.

Etiket sektörünü nasıl yorumlarsınız?

M

Heidelberg Türkiye Satış Müdürü Moris Pinto

oris Pinto’yu tanıyabilir miyiz?

1979 yılında İstanbul’da doğdum. Doğuş Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bitirdikten sonra 2004 yılında askere gittim askerlik dönüşünde 2005 yılında direkt olarak Bahar Etiket firmasında yurt dışı satış sorumlusu olarak göreve başladım. 6 yıla yakın bir süre Bahar Etiket firmasında çalıştım ve Orada mürekkep kokusunu almaya başladık. Daha çok etiket kısmında görev aldım. Daha sonra Alesta firmasına geçiş yaparak etiket bölümünde görev aldım. 2012’nin Ocak ayında Imeks Grup’a dahil oldum. Imeks

14

Mart / Nisan 20 1 9

Grup’unda baskı, baskı öncesi ve sonrasına yönelik yoğun çalışmalar içerisinde oldum. 7 yılı aşkın bir süre görev aldıktan sonra 2019 yılının başında Heidelberg Türkiye satış müdürü olarak göreve başladım.

Firma olarak bir yapılanma içerisine girdiniz, ne gibi değişiklikler gerçekleşti?

Selkut Bey Genel Müdür olduktan sonra satış bölümünde değişikliğe gidildi. Artık kişiler makinelere göre görev almayacak, bir kişi Heildelberg portföyündeki bütün makinelerde yetki sahibi olabilecekti. Dolayısıyla Tolgahan Bey ve Turaç Bey ile birlikte Heidelberg Türkiye’nin bütün

Etiket sektöründe özellikle şu anda flekso ve dijital baskıya çok büyük bir talep var. Etiket firmalarımız genellikle iyi işler yapıp kendini geliştiriyorlar. Özellikle flekso ve onun ardından da dijital baskıya büyük eğilim var. Firmalar flekso baskı makinelerinin bünyelerine katarak büyüme yoluna gidiyorlar. Dijital baskı makinesi de katarakta değişik ve çeşitli işler yapma plan içerisindeler. Döviz artışları bizi çok etkiliyor. Maalesef ki faiz artışında da problemler var. Bazı firmalar bu sebeplerden dolayı yatırımlarını durdurmuş durumdalar.

Şu anda sizin alanınızda olan ürünler hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz?

Flekso alanında öne çıkan Labelmaster modelimiz var. Şu anda Türkiye pazarında ilgi görebilecek bir makinemiz. Serigraf, yaldız, laminasyon üniteleri gibi özellikleri ekleyebilmenin yanında çok katlı etiket işleri yapabilme imkanına olanak


Beklenmeyen şeyleri keşfedin. Versafire. Dijital baskıda artırılmış esnekliği tecrübe edin. Heidelberg'in Versafire serisi, rakipsiz baskı malzemesi işlenmesini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda eşsiz Prinect Digital Front End yazılımı ile % 100 dijital entegrasyonu garanti eder. › heidelberg.com/tr

Heidelberg Grafik Ticaret Servis Ltd. Şti. Tel. (212) 410 37 00 • Faks (212) 410 37 99 www.tr.heidelberg.com • info.tr@heidelberg.com

Ocak / Şubat 2019

15


Gallus Labelfire 340

tanımaktadır. Onun dışında dijital modeli olan Labelfire modelimiz mevcut. Flekso ünitelerle desteklenmiş hibrit makinedir. 8 renk inkjet makine olan bu makineyle dijital baskı sağlamamız mümkündür. Bugüne kadar 25 adet kurulumu gerçekleştirilmiştir. Labelfire makinesinin bir alt modeli olan Labelfire 340E makinesi daha ekonomik sonuçlar veren bir makine. 5 renk ile birlikte flekso baskıyı destekleyip soğuk yaldız ünitesi ekleyebiliyoruz. Maliyeti en aza indirmek amacıyla da rotary kesim yerine semi-rotary kesim imkanı sağlamaktadır. Bu da firmaların bu makineyi tercihi açısından çok önemli bir etken.

Gallus ürünlerinden modellerine göre bahsedecek olursak ;

Gallus Smartfire - Smartfire ile Gallus, dijital dar web etiket baskısı için bir başlangıç modeli, dijital etiket baskısı basit ve ekonomik. Memjet teknolojisi, 1600x1600 dpi kalitesinde etiket üreten ve aynı zamanda yatırım maliyetlerini düşük seviyede tutan bir inkjet baskı makinesi Gallus Smartfire, su bazlı mürekkep ve kanıtlanmış Memjet baskı kafaları ile baskı yapıyor. Bu da bu etiketlerin çevre dostu olması ve minimum ekolojik ayak izi bırakması anlamına geliyor. Smartfire, iki faz elektrikle (şehir şebekesi) çalışan ve egzoz ekipmanına ihtiyaç duymayan son derece kompakt ve VOC (Uçucu Organik Bileşikler) yaymayan bir makine. Böylece her türlü çalışma ortamında mükemmel baskı yapabiliyor. Smarfire ile dijital olarak profesyonel 4 renk (CMYK) inkjet baskılı etiketler basmak; mürekkep kartuşlarını ve baskı kafasını değiştirmek çok kolay. Smartfire, tek geçişte üretilen ve gönderilmeye hazır, kalıplı kesimi yapılmış etiketleri sunuyor, tıpkı Gallus 16

Mart / Nisan 20 1 9

müşterilerinin diğer baskı makinelerinden bildiği gibi. Bu amaçla, etiketlerin lamine edildiği ve kesildiği bir sonlandırma ünitesine sahip. Bu, entegre kesim bir kesim ploterı ile tek tek veya semi rotary bir yaprak bıçakla hızlı ve uygun maliyetle yapılabiliyor. Kesim sonrası ayırıcı ve sarım ünitesi ile iş sonlandırılıyor. Smartfire’da kanıtlanmış Memjet baskı kalitesi ile Gallus teknolojisi ve birikimi birleştirilmiş. Smartfire, dijital etiket basımına başlamak için ideal giriş seviyesi bir makine.

Gallus Labelmaster Advanced

Yeni Gallus Labelmaster Advanced, özel bir platform tasarımıyla gereksinimlere göre yapılandırılabilir özellikte. Gallus Labelmaster Advanced, otomatik enine ve boyuna register kontrolü ile ve kullanım kolaylılığının daha da artığı vurgulanarak sunuluyor. Birkaç basit adımla flekso baskı ünitesinden serigrafi ünitesine geçiş süreci kolayca yapılabiliyor. Baskı üniteleri bir kayar taşıyıcı ile değiştiriliyor ve sabitleniyor. Bir serigrafi baskı ünitesi ve sekiz flekso baskı ünitesi ile donatılmış Labelmaster Advanced, her iş değişikliğinden sonra manuel ayar yapmadan yüksek bir son hız ve register doğruluğu ile işleri sonlandırıyor.

Dijital etiket baskı makinemiz, şimdi genişletilmiş dijital ve serigrafi baskı yapıyor. Bu hibrit baskı makinesi tam entegre serigrafi baskı ünitesi ile donatılmış. Şeffaf baskı altı malzemeleri üzerine dijital olarak profesyonel opak beyaz baskı yapabiliyor. Inline mat, parlak ve dokunsal lak uygulamalarını çeşitli kalınlıklarda uygulayabiliyor. Yeni özellik olarak, metalik folyolar kullanarak, kabartma efektini daha önce herhangi bir dijital baskı makinesinde mümkün olmayan metalik görünümlerde gerçekleştirilebilmesi bulunuyor. Grafik tasarım dosyasından, bitmiş etikete tek geçişte prensibine uygun olarak Gallus Labelfire, dünyanın hemen hemen tüm baskı ve inline sonlandırma işlemlerinin yapılabildiği tek dijital baskı makinesi olduğunu kanıtlıyor. Bu, Labelfire’ın Gallus ürün portföyünden herhangi bir geleneksel etiket baskı makinesi kadar güvenilir ve esnek bir şekilde kullanılabileceği anlamına geliyor.

Gallus RCS 430

On yılı aşkın bir süredir, Gallus RCS makine sistemi, dar web etiket baskısında baskı kalitesi, verimlilik ve esneklik açısından referans noktası oluşturuyor. Gallus RCS 430’un başarısı, modüler tasarımı, üstün işlem esnekliği ve yüksek düzeyde otomasyonun benzersiz kombinasyonuna dayanıyor. Maksimum, uçtan uca otomasyon sayesinde, Gallus RCS’nin son derece kısa iş değiştirme süreleri ve minimum kağıt firesi, optimum operasyonel maliyet ve verimlilik sağlıyor. Gallus, flekso baskı ünitesinden flekso baskı ünitesine hızlı iş değişimlerini uçan baskı işlemini kullanarak en yüksek hızda


yönelik adımlar atarak geniş kapsamlı işlere imza atan firmaların da büyüdüğünü görüyoruz. Sektörün büyüdüğünü görüyoruz ve bu sancılı dönemi atlattığımızda daha iyi olacaktır diye ümit ediyorum.

Dijitale yönelik düşünceleriniz nedir?

göstererek bu esnekliği etkileyici bir şekilde gösteriyor. RCS 430’da soğuk yaldız, 4 ofset ünitesi, rotary kesim ünitesi ile etiket baskıları yapabiliyor.

Gallus ECS 340

Gallus ECS 340, kısa web yolu ile en çok satan etiket baskı makinesi. Dünya çapında yaklaşık 500 makine, etiket baskı sektöründeki Gallus müşterilerine günlük destek sağlamakta ve bu sayede üretkenliği artırmakta ve maliyetleri azaltmakta. Mükemmel web beslemesi ve çok kısa web yolu, Gallus ECS 340’ın mükemmel register performansının sağlanmasında belirleyici. Gallus Group, İsviçre ve Almanya’daki üretim tesisleriyle, etiket üreticileri için tasarlanmış geleneksel ve dijital dar web, bobin beslemeli baskının geliştirilmesi, üretimi ve satışı konusunda lider.

Firma olarak fuarlara yönelik planlamanız nedir?

2 yılda bir gerçekleştirilen etiket alanına hitap eden Eylül ayında Belçika’da düzenlenecek olan Labelexpo Avrupa fuarı var. Her yıl olduğu gibi bu yıl da yüksek bir katılım olacaktır. Bu fuarda olacağız ve müşterilerimizle bu organizasyonda buluşacağız. 2020 yılının Haziran ayında daha detaylı ve büyük olan Drupa fuarı gerçekleştirelecek. Bu fuarda tam kadro bulunmayı planlamaktayız.

Sektör için 2018 yılından memnun musunuz?

2018 yılı çalışma dönemi etiket sektörü için kötü geçti diyemem. Müşteriler açısından baktığımızda cirolarının artığını ve büyüdüklerini belirtiyorlar. İhracata

Son 3 yıl içerisinde dijitale yönelik eğilim arttı. Firmalar dijital çağdan uzak kalmama düşüncesi ile yatırım yaparak bir adet makineyi bünyesine katıyordu fakat artık müşterilerimiz 2-3 dijital makine olarak bu sayıyı artırma içerisine girdiler. Sektörde dijital olmazsa olmaz gibi bir yola gidiliyor. Fotoğraf makinelerinden örneklermek gerekirse eski tip fotoğraf makineleri kalktı ve yerini dijital fotoğraf makineleri yerini aldı. Bu örneği ileriye yönelik sektörümüz için düşünürsek böyle bir şeyin mümkün olmayacağını düşünmekteyim. Konvansiyonel baskı her zaman sektörümüz de olacaktır ama dijital teknoloji, matbaa ve etiket alanında hizmet veren firmaların da bu teknolojiden geri kalmak gibi bir seçeneği yok gibi duruyor.

Moris Pinto Kimdir? (Özgeçmişi) ?

Yakın zamanda Heidelberg Türkiye Gallus Ürün ve Satış Müdürü olarak göreve başlayan Moris Pinto 01/05/1979 İstanbulda doğdu. 1990 - 1997 Doğuş Koleji. 1999 - 2004 Doğuş Üniversitesi / Lisans Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği BS (Müh.) 1998 - 1999 Yıldız Teknik Üniversitesi bitirip mezun oldu.

Ocakt / Şubat Mar Nisan 2019

17


Röportaj

Sırası ile; 06.1998 - 09.1998 Promaks Bilgisayar ve Elekt. Cih. Tic. Ve Paz. Stajyer - Prodüksiyon bölümü, 06.2000 - 08.2000 Pimaş A.Ş. Stajyer Prodüksiyon Bölümü , 07.2002 - 09.2002 Robeks Tekstil Sanayi ve Tic. Şti. Stajyer - Planlama Departmanı, 07.2004 - 09.2004 İnterugur Tekstil Sanayi ve Tic. Şti. 06.2005 - 12.2005 Sark Gülü Kırtasiye Sanayi ve Tic. Satış Uzmanı ve CRM Analisti,Telefonla Pazarlama Satış Ekibini CRM programına göre koordine etmek ve yöneticilere raporlamak bölümü 04.2006 - 05.2010 Bahar Etiket Sanayi ve Tic. Şti., Satış ve İhracat Uzmanı, Yabancı ülkelerin pazarlarındaki yeni potansiyel müşterileri ve sergileri keşfetmek. Şirketi

18

Mart / Nisan 20 1 9

yabancı fuarlarda temsil etmek. Mevcut yabancı müşterilerin siparişlerini, siparişin başlangıcından nakliye işlemlerinin sonuna kadar koordine etmek. Flekso ve / veya tipo makinelerde basılan rulolarda kendinden yapışkanlı etiketlerin Maliyet Hesaplaması.Yurtdışındaki yeni tedarikçileri keşfetmek ve bazı hammaddeleri ithal etmek bömü 05.2010 - 12.2010 Alesta Etiket Matbaacılık Ambalaj San ve Tic A.Ş. Satış ve İhracat Müdürü Yabancı ülkelerin pazarlarındaki yeni potansiyel müşterileri ve sergileri keşfetmek Şirketi yabancı fuarlarda temsil etmek. Mevcut yabancı müşterilerin siparişlerini, siparişin başlangıcından nakliye işlemlerinin sonuna kadar koordine etmek. Yurtdışındaki yeni tedarikçileri keşfetmek ve bazı hammaddeleri ithal etmek bölümü

01.2011 - 05.2011 Biltur Basım Yayın ve Hizmet A.Ş. Dış Ticaret Uzmanı Yabancı ülkelerin pazarlarındaki yeni potansiyel müşterileri ve sergileri keşfetmek. Şirketi yabancı fuarlarda temsil etmek. Mevcut yabancı müşterilerin siparişlerini, siparişin başlangıcından nakliye işlemlerinin sonuna kadar koordine etmek bölümü 05.2011 - 12.2012 Modern Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş. İhracat müdürü Yabancı ülkelerin pazarlarındaki yeni potansiyel müşterileri ve sergileri keşfetmek. Şirketi yabancı fuarlarda temsil etmek. Mevcut yabancı müşterilerin siparişlerini, siparişin başlangıcından nakliye işlemlerinin sonuna kadar koordine etmek. bölümü 01.2012 -… İmeks Dış Ticaret ve Mümessillik Ltd. Şti Satış Müdürü Baskı ve dönüştürme işlemleri ile ilgili kendinden yapışkanlı ve paketleme endüstrileri için makine hatlarının dağıtımı ve kullanım alanları Potansiyel müşteriler için satış ve pazarlama. Şirketi yabancı fuarlarda temsil etmek. Yurtdışı fabrika ziyaretlerinde müşterilere eşlik etmek bölümü görevlerinde bulundu.

2019 yılı Ocak ayında Heidelberg ailesine katıldı. Heidelberg te en önemli hedefim, deneyimimlerim ile sürdürülebilir iş ortaklığını geliştirmek. Uzman satış ve teknik destek ekibimizle birlikte müşterinin ihtiyacı tespit etmek, doğru ürün satışı yapmak ve ticaretimizin sorunsuz devam etmesini sağlamaktır. Heidelberg ailesinde olmaktan mutluluk duyuyorum..


Speedmaster

Verimlilikte Dünya Şampiyonları! Endüstrideki En İyi Maliyetlere Sahip Baskı Makinesi Platformları. Rekabet gücü giderek artan bir dünyada, maliyetleri en aza indirgemek ve satışlarınızı artırmak için en yüksek performanslı, en uygun maliyetli ekipmanlara ihtiyacınız var. Tarafsız bir veri analizi çalışmasında, üç Heidelberg 70x10 platformu, piyasadaki rakip makinelerin hepsinden daha iyi performans gösterdi. Renk yönetimi ve endüstri lideri renkli kontrol sistemleri ile bağlantı kurduğunuzda, baskı başına maliyetlerde bu baskı makineleri rakipsiz konumdadır.

Verimlilik Eşittir Kârlılık

Gerçek müşteri verilerine dayanan kapasite:

Speedmaster CD 102 30+ Milyon Yıllık Baskı Sayısı Speedmaster CX 102 45+ Milyon Yıllık Baskı Sayısı Speedmaster XL 106 90+ Milyon Yıllık Baskı Sayısı

Heidelberg Grafik Ticaret Servis Ltd. Şti. Tel. (212) 410 37 00 • Faks (212) 410 37 99 www.tr.heidelberg.com • info.tr@heidelberg.com

Ocak / Şubat 2019

19


Röportaj A R AS MAK INA GENEL MÜD ÜR Ü HAMD I KAYM A K:

“ARAS GRUP,

2019 YILINDAKİ YATIRIMLARINI ARTTIRMAYA YÖNELİK ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR’’ Sektörün öncü firması Aras Grup, hem yurt içi hem de yurt dışı faaliyetlerini arttırarak devam ediyor. Aras Makina Genel Müdürü Hamdi Kaymak ve Aras Makine Ürün Müdürü Burhan Kuturman sorularımızı cevaplandırarak sektöre ilişkin açıklamalarda bulundu. değerlendirme. Türkiye’nin geneli ile ilgili ekonominin küçülmesi ve TL’nin kırılganlığı, yılın sonraki dönemlerine ilişkin belirsizlik hali devam ediyor. Ama dediğim gibi biz Aras Grup olarak açıkçası 2019 ilk çeyreğinde beklentilerimizin üstünde yeni proje yatırım talepleriyle karşılaştık. Bunun memnuniyetle altını çizmemiz lazım. Yine bu süreçte yeni makine satışları gerçekleştirdik.

H

Aras Makina Genel Müdürü Hamdi Kaymak

amdi Bey, şu anki ekonomik tabloyu sektörümüz açısından nasıl yorumlarsınız? 2018 ve 2019 yılının dönem başlarını karşılaştırmak gerekirse yorumunuz nedir?

Bildiği üzere Ağustos 2018’de yaşanan negatif finansal değişimler neticesinde döviz değer artışlarındaki hızlı yükseliş sektördeki bir çok projenin ertelenmesi ya da iptal edilmesi sonucunu getirmişti. Aslında 2018 yılının ilk yarısı beklentilerimiz doğrultusunda yavaş da olsa yatırımların devam ettiği pozitif değerlendirilebilecek bir süreç olarak yaşanmıştı. 2018 yılını toplam yatırım oranları anlamında önceki yılla karşılaştırdığımızda ikinci yarıda yaşanan yavaşlamaya rağmen

20

Mart / Nisan 20 1 9

yine de genel anlamda bir pozitiflikten bahsetmek de mümkün.. 2019 yılına bu yavaşlamanın devamında genel olarak moralsiz giriş yapıldı. Çünkü finansmanla ilgili sıkıntılar devam ediyordu ve sıkıntı bugün için de kendini hissettirmeye devam ediyor. Mart ayı sonundaki yerel seçimler sebebiyle yine var olan görece belirsizlik hali dolayısıyla yapılması planlanan projelerin bazıları hala bekleme durumunda. Aras Grup olarak tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen 2019 yılının ilk çeyreğini açıkçası beklentilerin daha üstünde pozitif bir dönem olarak geçirdiğimizi memnuniyetle paylaşmak isterim. Yani 2019’un ilk çeyreğindeki yatırımlar bir önceki yılla kıyaslandığında biz daha negatif bir değişim gözlemlemedik. Tabii bu genel ekonomiden hariç tamamen bizim faaliyet alanı içinde olduğumuz bazı sektörler için geçerli bir

Örneğin, bizim kriz dönemlerinde bile talebi hiç durmayan temsilciliklerimizden bir tanesi baskı sonrası sistemleri üreticisi Horizon’dur. Biz bu dönemde de Horizon satışlarına hiç ara vermeden devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde açıkçası horizon yatırımlarıyla ilgili biraz daha artış olacağı pozitif beklentisini de korumaya da devam ediyoruz. Genel ekonomiye ilişkin ekonomik sıkıntıların devam edeceği, belirli sektörlerde küçülme trendinin bir süre daha görüleceği ve finans alternatiflerinin bir süre daha istenilen pozisyonlarda olmayacağını not etmek gerekiyor. Ama bütün bunlarla birlikte Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın şansı ile birlikte hem iç pazar hem de özellikle yakın diğer pazarlar olmak üzere global anlamda birçok pazara ciddi oranlarda ihracat potansiyeline sahip olduğumuzu da belirtmek gerekiyor. Bu


Ocak / Åžubat 2019

21


sebeple yatırımların yavaş da olsa özellikle 2019’un üçüncü çeyreğiyle birlikte tekrar artışa geçeceği beklentisi içindeyiz. Sadece beklenti tabii ki kesin şu olacak tespitini yapmak çok zor şu an. Çünkü şu dönemde dünyada da genel olarak global ekonomi ile ilgili tedirginlikler var. Yatırımlarla ilgili azalma var. Yaz sonrasıyla başlayan süreçte sektörle ilgili yatırımların yavaş da olsa artış eğilimine geçeceğini ve buna bağlı yeni makine taleplerinin de artacağına dair pozitif bir beklentiyi taşımaya devam ediyoruz. Bu anlamda kısa vade için çok fazla pozitif rakamlar üzerine konuşmak zor olsa da orta-uzun vadede biz açıkçası sektör genel olarak da Türkiye ekonomisi içinde söyleyebilirim yavaş da olsa yatırımların arttığı bir sürece gireceğimiz düşüncesi içindeyiz. Ağırlıklı makine için konuşuyorum tabii ki ama diğer grup şirketlerimizde de benzer paralellikte bir sürecin yaşanacağını düşünüyoruz. Yine son yıllarda biraz daha sık duyduğunuz Met-Pack markasıyla üretimini yaptığımız PE(polietilen) kaplamalı kağıt ürünlerini hem iç pazar için hem de ihracata yönelik de ciddi talepler var. Bu ayrıca bir sinerji de oluşturup grup içinde bizi de pozitif olarak katkı sağlıyor. Üretici kimliğimizle de bu sene yatırımlarımızı devam ettiriyoruz.

Yaptığınız planlamalara göre firma olarak çizdiğiniz fuar rotanız nedir? Hunkeler Innovationdays etkinliğinde Aras Grup olarak yer aldınız neler söylemek istersiniz? Dünyadaki bütün fuarları dikkatle takip etmekteyiz. 2019 yılında sektöre özel organize edilen bütün fuarları ziyaret etmeyi düşünmekteyiz. Bu yıla Şubat ayın22

Mart / Nisan 20 1 9

da İsviçre’de gerçekleşen Hunkeler Innovationdays etkinliği ile başladık. Aras Grup olarak Hunkeler Innovationdays 2019 etkinliğinde Horizon standında Smart Binding System Horizon BQ-480 4 çene kapak takma makinesi, Smart Binding System kapak takma hattı, Horizon AFC-566FD katlama makinesinin yanı sıra yeni sistemler Horizon BQ-480 kapak takma makinesi (otomatik kitap bloğu beslemeli), Horizon AFV-566DF bobin çözücü sonrası katlama, StitchLiner mark III harmanlı, tabaka beslemeli kitapçık hattı ve Horizon RD-4055 manyetik bıçaklı şekilli kesim ve ayıklama makinelerimizi bu etkinlikte Türkiye’den gelen sektör temsilcilerine tanıtma imkanı bulduk. Bir önceki Hunkeler etkinliğine kıyasla katılımcı firma sayısı biraz artmıştı. Organizasyon firmasının verilerine göre ziyaretçi sayısında artış bilgisi paylaşıldı ama benim gözlemim bir önceki etkinliğe göre daha az ziyaretçi vardı. Teknolji anlamında devrimsel yenilikler gözlenmese de; makineler biraz daha hızlanmış, çalışılabilir malzeme gramaj ve çeşitliliği genişlemiş. Daha ince malzemelere ya da daha kalın malzemelere daha hızlı, biraz da kaliteyi yükselterek baskı yapabilen sistemler gördük. Horizon standında baskı sonrasına yönelik daha hızlı daha kaliteli üretimi en ekonomik koşullarda yapabilecek teknolojiler sergilendi. Aras Grup olarak biz bu yıl dünyanın farklı yerlerindeki baskı ve ambalaja yönelik birçok fuara ziyaretçi olarak katılımda bulunacağız. Yine kardeş firmamız Met Kağıtçılık ve Met-Pack olarak kendi ürünlerimizi de sergileyeceğimiz bazı fuarlarda bulunacağız. Bunun ilki Nisan ayında Mısır’da yapılacak bir fuar. Aras

Grup Met-Pack olarak orada olacağız. Devamında yine bu yıl Türkiye’de Ekim ayında yapılacak olan Avrasya Ambalaj fuarında geçen yıl olduğu gibi bir katılımda bulunacağız. Orada hem MetPack ürünlerini hem de temsilciliklerini yaptığımız bazı yeni teknoloji ürünleri bir arada sergileme imkanımız olacak. 2020 yılı itibariyle Mayıs ayında Interpack fuarına Met-Pack ürünleriyle katılım gerçekleştireceğiz. Hemen bir ay sonra, Haziran ayındaki Drupa fuarında bulunacağız. Biliyorsunuz Drupa sektörün en önemli fuarı, bizim de temsilciliğini yaptığımız firmaların tamamı o fuarda ürün sergilemesi yapıyor. Aras Makina çatısı altında 20’nin üzerinde aktif üretici firmanın; Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan bazı firmalarla ilgili temsilciliklerini yapıyoruz. Dolayısıyla Drupa’da hem teknik hem satış ekiplerimizle geniş bir katılım planlıyoruz

Satış yoğunluğu hakkında düşünceniz nedir?

2019 yılı ilk çeyreğinde sonuçlandırdığımız projeler oldu. Bu bağlamda Horizon tarafında kapak takma makinelerimiz, manyetik bıçaklı kesim makinelerimiz ve katlama makinelerimizin satışlarını da yaptık. Bu yönde taleplerin devam edeceği beklentisini taşıyoruz. Özellikle kitap basımı sonlandırmasına yönelik Horizon teknolojilerine ilişkin talep yoğunluğu hiç hız kesmedi. Yine bu dönemde 1 adet altı renk ve laklı KOMORI baskı makinesi ve 3 adet SBL kesim makinesi satışı yapıldı.

Yurt dışına yönelik destek verdiğiniz ülkeler hakkında bilgi alabilir miyiz? Biz zaten uzun yıllardır birçok ürünümüz başta Komori olmak üzere sadece Türkiye değil Gürcistan ve Azerbaycan pazarları içerisinde temsilciliğini yürütüyoruz. Proje bazlı Bosna Hersek dahil bazı farklı pazarlarda da zaman zaman makine kurulumları da gerçekleştiriyoruz. Çok deneyimli bir servis ekibine sahibiz. Dolayısıyla ihtiyaç durumunda Mısır’dan Suudi Arabistan’a kadar Orta Doğu’nun birçok ülkesine keza yine Bosna Hersek ve Ukrayna gibi pazarlarda zaman zaman servis desteğinde de bulunuyoruz.


Ocak / Åžubat 2019

23


Röportaj A R AS MAK INE SATIŞ MÜD ÜR Ü BUR HAN KU TU RMA N ; olduk bu projeler bağlamında sonuçlandırdığımız Hamdi Bey’in de bahsettiği işlemlerimiz oldu. Bu bağlamda 2019’un 2018’den daha iyi geçeceğini söyleyebilirim.

Hunkeler Innovationdays etkinliğinde Aras Grup olarak yer aldınız neler söylemek istersiniz?

Şu anki ekonomik tabloyu sektörümüz açısından nasıl yorumlarsınız? 2018 ve 2019 yılının dönem başlarını karşılaştırmak gerekirse Burhan Bey sizin yorumunuz nedir?

2018’in özellikle ikinci son çeyreğinde ekonomik bir gerginlik vardı. O gerginlik havasında bizim yatırımcılarımızın müşterilerimizin de yatırımlarını engelledi. Ama biz 2018 yılının son çeyreğinde de 2 tane makine satışı gerçekleştirdik. Bunlar da gıda sektörü ve ilaç sektörüne hizmet veren firmalardı. SBL kesim makinesinin 2018’in son çeyreğinde o olumsuz hava etkilerine karşı satış ve kurulumunu gerçekleştirdik. 2019’un başlangıcıyla da ekonomik gerginlik azalması sebebiyle bankaların rahatlamasıyla yeni projeler konuşur

24

Mart / Nisan 20 1 9

Hunkeler Innovationdays 2019 etkinliğinde Horizon standında Türkiye Temsilcisi Aras Grup olarak Yönetim Kurulu Üyemiz Serkan Araz, Genel Müdürümüz Hamdi Kaymak ve ben Burhan Kuturman olarak yerimizi aldık. Geçen seneye göre ziyaretçi yoğunluğu biraz daha artmış olarak gördük standımız kalabalık ilgi gören stantlardan biriydi. Horizon’un sergilediği yenilikleri ile öne çıktığı makineler gelen ziyaretçiler tarafından ilgi gördü , özellikle değişken ölçülerde hızlı kitap üretebilecek baskı sonlandırma sistemini ilk sıradaydı. Bu teknoloji bir süredir aktif olarak kullanılan bir teknoloji. Bu fuarda biraz daha otomasyonu yükseltilmiş olarak müşterilere sunuldu. Standımıza Türkiye’den gelen ziyaretçileri de ağırladık. Sayısal anlamda bir önceki etkinlikle kıyasladığımızda Türkiye’den daha az ziyaretçi var gibi geldi. Fuarda Yatırım planlayan firmalar var ancak sayısal olarak az olduğunu düşünüyoruz.

Daha çok yeni neler var, sektörde ne tür gelişmeler var, onu gözlemlemek için gelen ziyaretçiler var. Gelenlerin bir kısmı yatırım için gelmiş olabilir. Gerçek yatırım yapabilecek ziyaretçi potansiyeli sayısal olarak az ama nitelik anlamında projeye dönüşme olasılığı yüksek olan firmaların ziyaretlerini gözlemledik.

Yatırımlar hakkında hareketlilik olduğunu belirttiniz, görüşlerinizi alabilir miyiz?

Bu yatırımlar içinde kağıt ambalaj tarafında kağıt çanta grubumuz da vardı. 2018’den takip ettiğimiz projelerimiz vardı ertelenen projelerde 2019’un başlamasıyla Fangbang markası ile ilgili yatırımlarla sonuçlandı. Kağıt çanta tüketiminin artmasıyla da birlikte plastik poşetin kullanılmaması sebebiyle birçok değişik etken talepten dolayı kağıt çanta tüketimi daha da artacaktır. Fangbang tarafında da bu makine kurulumlarını daha çok yapmaya başlayacağımızı düşünüyorum.


HENKEL SÜRDÜRÜLEBILIRLIK ALANINDAKI ILERLEMESINE DEVAM EDIYOR - Kaynak verimliliği üzerine küresel odaklanma - İklim korunmasına aktif katkı - Plastik ve sürdürülebilir ambalajlamayı içeren döngüsel bir ekonomi için kararlılık - Uluslararası endeksler ve derecelendirmelerde üst sıralar 6 oranında arttı - Çalışılan bir milyon saat başına düşen iş güvenliği yüzde 17 oranında arttı

G

eride bıraktığımız yıl içinde Henkel sürdürülebilirlik stratejisini hayata geçirme konusunda ilerleme kaydetmeye devam etti. Şirketin sürdürülebilir ve döngüsel bir ekonominin geliştirilmesi için ambalajlama alanında sahip olduğu iddialı hedeflerin en önemli odak noktalarından birini plastik oluşturdu. Henkel İnsan Kaynakları Başkan Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Konseyi Başkanı Kathrin Menges, “Sürdürülebilirlik uzun zamandan beri Henkel için en önemli öncelik olmuştur. Bugün, kaynak tüketimini azaltırken değer yaratma yolunda ilerlememizi 28’inci kez rapor ediyoruz. Bugüne kadar, ortaklarımızın da kayda değer yardımlarıyla birçok proje, girişim ve aktiviteyi başarılı bir şekilde daha ileriye taşımayı başardık.” şeklinde görüşlerini paylaştı.

Sürdürülebilir değer yaratmak

Henkel, sürdürülebilir gelişime katkı sağlamak amacıyla çevresel ayak izini azaltırken, aynı zamanda müşteri ve tüketicileri, faaliyet gösterdiği toplumlar ve şirketin kendisi için 2030 yılına kadar daha fazla değer yaratmak istiyor. Bu bağlamda Henkel, Birleşmiş Milletler tarafından 2015’te kabul edilmiş olan 17 Sürdürülebilir Gelişme Hedefi’nin (SDGs) hayata geçirilmesini aktif olarak destekliyor. Henkel geçen sene, 2020 için olan ara hedefleri açısından aşağıdaki sonuçları elde etti (Baz alınan yıl 2010): - Bir ton ürün başına karbondioksit salınımında yüzde 25 oranında düşüş sağlandı - Bir ton ürün başına ortaya çıkan atık yüzde 29 oranında azaldı - Bir ton ürün başına düşen su tüketimi yüzde 24 oranında azaldı - Bir ton ürün başına düşen net satışlar yüzde

Genel olarak bakıldığında şirket toplam verimliliğini, dünyadaki tüm bölgelerde gerçekleşen faaliyetlerin de yardımıyla, baz alınan yıl olan 2010’a göre yüzde 43 oranında arttırdı. Henkel kaynak verimliliğini 2020 yılına kadar yüzde 75 oranında arttırmayı hedeflemektedir.

İklim korunmasına aktif katkı

Paris İklim Sözleşmesi çerçevesinde Henkel küresel ısınmayı iki derecenin (Celsius) altında tutmak amacına aktif bir katkı sağlamak amacını taşıyor. Şirketin ilk amacı kendi üretim faaliyetlerinin yarattığı karbondioksit ayak izini 2030 yılına kadar yüzde 75 oranında azaltmak. Buna ek olarak Henkel, üretim sürecinde kullandığı elektriğin yüzde 100’ünü 2030 yılına kadar yenilenebilir kaynaklardan sağlamak için çalışıyor. Şirket aynı zamanda marka ve teknolojilerinin potansiyelini de güçlendirmek istiyor: Henkel müşteri ve tüketicilerinin 2020 yılına kadar 50 milyon metrik ton miktarında karbondioksit tasarrufu yapmasına yardımcı olmak amacını taşıyor.

Sürdürülebilir ambalajlama ve döngüsel ekonomi için kararlılık

Henkel, ambalajlama alanında ilerleme sağlamak üzere geri dönüştürülmüş materyallerin kullanımının artırılmasının yanı sıra, kullanılan materyallerin azaltılması ve bu materyallerin yeniden kullanılmasına odaklanıyor. Yeni ambalajlama stratejisinin parçası olarak şirket, 2025 yılına kadar ambalajlarının yüzde 100’ünü geri dönüştürülebilir yapmayı amaçlıyor. Bu amaç, 2018 sonu itibariyle ambalajların yüzde 80’inden fazlasında gerçekleştirildi. Henkel buna ek olarak 2025’e kadar Avrupa’daki tüketim ürünlerinin ambalajlarında yüzde 35 oranında geri dönüştürülmüş plastik kullanmayı amaçlıyor. Bu amaç ise, 2018 sonu itibariyle yaklaşık yüzde 10 oranında gerçekleştirildi. Henkel, ilerlemeyi döngüsel bir ekonomiye doğru yönlendirmek için değer zincirinde yer alan ortaklarla beraber çalışmaktadır. Okyanuslardaki plastik atık varlığına son vermenin

yanı sıra yoksulluk yaşayan insanlar için olanaklar yaratmayı amaçlayan bir sosyal girişim olan Plastik Bankası ile kurulan ortaklık buna bir örnektir. Henkel işbirliği ile Haiti’de kurulan üç toplama merkeziyle bugüne kadar toplam 63 metrik ton civarında plastik toplandı, sınıflandırıldı ve ardından geri dönüşüm değer zincirine dahil edildi. Henkel halihazırda bu Sosyal Plastik®‘i 25.000 çamaşır deterjanı ve ev temizlik ürünleri şişesinde kullandı. Şirket kararlılığını bu yıl da sürdürmektedir: Henkel “Alliance to End Plastic Waste” (AEPW) (Plastik Atıkları Sona Erdirmek için İttifak) organizasyonunun kurucu üyesidir.

50.000 Henkel çalışanı aynı zamanda Sürdürülebilirlik Elçileri

“Dünya genelindeki çalışanlarımızın kararlılığı, Henkel’in sürdürülebilirlik alanındaki başarılı ilerlemesinde belirleyici bir faktördür.” şeklinde konuşan Kathrin Menges sözlerini “Geride bıraktığımız birkaç yıl içerisinde 50.000 civarında çalışanımız Sürdürülebilirlik Elçisi olmak için gerekli eğitimleri aldı. Çalışanlarımız bilgilerini iş arkadaşları ve müşterilerle diyalog kurmanın yanı sıra topluluklar, okullar ve üniversitelerde gerçekleştirilen projelerde de kullanıyorlar.” şeklinde tamamladı.

Endeksler ve derecelendirmelerde üst sıralar teyit edildi

Henkel’in sürdürülebilirlik performansı 2018’de bağımsız uzmanlar, derecelendirme kuruluşları ve sermaye piyasaları tarafından bir kez daha teyit edildi. Şirket 18. kez üst üste FTSE4Good Etik Endeksi’nde yer almasının yanı sıra bir çok diğer endekste de (ECPI Endeksleri, Ethibel Sürdürülebilirlik Endeksleri, Euronext Vigeo Eiris Endeksleri, Global Challenges Endeksi, MSCI ESG Liderleri ve SRI Endeksleri ve STOXX Küresel ESG Liderleri Endeksleri) listelendi. Henkel aynı zamanda EcoVadis, Oekom Research ve Sustainalytics derecelendirmelerinde de lider şirket olarak tanındı. 2018’de Henkel aynı zamanda 1,5 milyar Euro’ya varan bir hacme sahip olan ve sürdürülebilirlik performansına bağlı olarak işleyen bir kredi olanağı olan “green loan”ı sonuçlandıran ilk Alman şirketi oldu. Mar t / Nisan 2019

25


Röportaj M AT S ET S AT IŞ MÜDÜR Ü E.GÖKHAN KU YRU KÇ U :

“BU SEKTÖR

HEPİMİZİN ORTAK PAYDA NOKTASIDIR.” 1974 yılından beri sektörün yenilikçi firması olma yolunda ilkelerini bağlı kalan Matset, güvenilir çalışma ilkeleri ile de iş kalitesini en üst seviyeye taşıyor. Matset Satış Müdürü Gökhan Kuyrukçu sorularımızı cevaplandırdı. ti mi? Hayır, şu an için sadece bir kısmı ertelendi. Bu satışların belirli kısmını tamamladık. Önlemler konusunda şirketi zarara sokmayacak en önemli hamle ise satışı gerçekleştirdiği ürünün tahsilatını zamanında ve doğru şekilde tahsil edebilmesidir. Burada yaptığımız en önemli şey, bilgi ve tecrübeye dayanarak oluşturduğumuz geri bildirimleri doğru analiz edip taslağını oluşturmaktı.

2019 yılına yönelik belirlediğiniz hedef listesinde ilk sırayı ne alıyor?

M

Matset Satış Müdürü Gökhan Kuyrukçu

atset’te aktif olarak rol aldığınız alan nedir?

Makine satış parkurumuz çok geniş amiral gemimiz burada tabii ki şu anda HP Indigo ben HP Indigo tabaka beslemeli makinelerin satış müdürü olarak bu alanda görev almaktayım. Şirketimizde herkesin bir uzmanlık alanı var. Ben tabaka beslemeli baskı ve baskı sonrası sonlandırma makinelerinin satışını yapıyorum. Bu kapsamda HP Indigo, Scodix, Highcon, ve Kama makinelerinin satışından sorumluyum. Ayrıca inkjet bölümünden de sorumluyum. AGFA markasının temsilciliğini yaparak makine satışlarını gerçekleştiriyoruz. Bu markayla birlikte pazarda yavaş yavaş yerimizi alıyoruz. Çok iyi baskı sonuçları alabiliyoruz ve diğer markaların makineleri ile kıyasladığımızda düşük mürekkep tüketimi bizim için ek bir artı sağlamaktadır. 6 ay önce bildiğiniz gibi HP Scitex’in de

26

Mart / Nisan 20 1 9

Türkiye’deki sesi olma amacıyla bir anlaşma sağladık. Geniş yelpazede hizmet vereceğiz. Oluklu mukavva üreticilerine dijital çözümü sunmak için hazırlanıyoruz ve bununla ilgili gelişmelerimiz mevcut. UV olarak pazar ilerlemiş durumda ancak HP’nin çıkardığı yeni makine ile HP PageWide C500 su bazlı olarak tek pas şekilde üreticilere hizmet verebilecek. Zaman içerisinde tedarik temsilciliğini yaptığımız firmalar da teknolojisini geliştirerek pazara çok büyük katkılar sağlamaya sebep oluyor.

Yaşanan ekonomik problemlerin yansımaları hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

2018 yılı bizim için büyüme ile kapandı. Bu gerçekten şirket için sevindirici. Tabii ki daha fazla satış yapmayı hedeflerdik fakat malum Ağustos ayı sonrasındaki dalgalanmalardan dolayı makine satışı için görüştüğümüz firmalar maalesef frene basmak zorunda kaldı. Projeler bit-

2019 yılındaki en önemli amaç olarak belirlediğimiz şey ise orta ölçekli matbaalarla ve kopyalama merkezi işletmelerinde daha fazla aktif olabilmek. Dijital teknolojiyi kullanıp Indigo teknolojisini kullanmayan kesimlere detaylı açıklamalar ile ulaşıp çalışmalar gerçekleştireceğiz. Bu alanda daha fazla etkin olabilmek için çalışmalarımızı yürütüyoruz.

Matset’in iş ağı lokasyonları ve bölgeler arası hizmeti nedir?

Matset 45 yılı aşkındır endüstriyel hem teknoloji makine alanında teknoloji sağlayan hem de matbaa ya da basım endüstrisine; buna matbaa, etiket, ambalaj ve flekso üreticileri de dahil olmak üzere sarf malzeme temini sağlayan bir firmadır. Aynı zamanda İstanbul’da genel merkezimiz var iken İzmir’de Ankara’da şubelerimiz var. Çorlu serbest bölgede de ayrı bir jumbo film ebatlama ve satış ağına sahibiz. Çorlu’da ebatlama paketleme yapılıyor ve biz de yurt dışına ihracatını yapıyoruz. Alfa markamız üzerinden aynı zamanda kendi markamız da hazne suyu üretimi yapıyoruz. Bunun dışında tabi matbaalarda kullanılmak üzere dünyanın önde gelen kaliteli markalarının mürekkeplerini ithal edip, piyasaya satışını


milyar dolarlık bir hacim ve bunun da %6’sını dijital karşılamaktadır. Pazar genişliyor ve bu saydığım alanlarda pazarın ekseriyetini alan sektörlerin dışında karton ambalaj sektörüne hala el değmemiş diyebiliriz. Gelişimi biraz daha uzun olacak ve dijital yatırım tabiri caizse uzun bir yolculuk ve bir maceradır. Teknolojinin gelişimi ile birlikte konvansiyonel baskı kalitesini sağlayabilecek su bazlı mürekkep imkanına sahip HP C500 PageWide dijital makineler ile konvansiyonel baskıdan alınan bu pay her geçen gün artacaktır.

Dijital çağın dinamikliği hakkındaki görüşleriniz nelerdir? yapıyoruz. Yakın zamanda da mürekkep alanında yine kendi markamızla matbaa piyasasına hızlı ve agresif giriş yapacağız. Kısacası, matbaacının ihtiyaç olacak her ürünün temin edebiliyoruz. İstanbul merkezimizden gerektiğinde tüm Türkiye’ye destek vermekle birlikte, Ege ve Akdeniz Bölgesi İzmir’den yönetiliyor. İç Anadolu, Karadeniz, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgesi de Ankara temelinden yönetiliyor ve aynı zamanda bu bölgelerde bulunan makinelerimizi yine servis ekipleri İzmir ve Ankara’dan destek sağlanıyor. Gerekirse eğer İstanbul’dan gönderim sağlıyoruz.

Dijital alanın sektörlere yönelik dağılımı sizce her geçen gün artacak mı?

2018 yılında dünya çapında mimarların kullandığı teknik çizim, çizim çıkışları vs. gibi işlemlerin tamamı dünya çapında şu anda %100 dijital olarak üretiliyor. Bunun dijital sektöre dünyadaki getirisi 3.3 milyar dolar. Aynı zamanda açık hava reklamcılığı tarafında %81 yine aynı şekilde dijital olarak basılıyor ve 36 milyar dolar gibi çok ciddi bir meblağ. En önemli noktalardan biri olan tablo, mobilya, kapı ve ev dekorasyonu ile ilgili sektörün gelişiminde 101 milyar dolarlık bir hacim var. Bunun %13’ü daha dijital ve burada da gelişim olacaktır. Yani inkjet baskı sektörünün gelişimi ile ilerliyor. Aynı zamanda moda ve tekstil tarafında kullanılan konvansiyonel ve dijital dahil olmak üzere kullanılan pazar hacmi 116 milyon dolar ve bunun %18’i dijital alanı kapsamaktadır. Oluklu mukavva sektöründe ise 216

Y jenerasyonu dijital dünyaya hızlı bir adım attı ve çok aktif bir şekilde kullanıyor. Bu bir gerçek. Üzücü olan nokta ise biz bu teknolojiyi üretmiyoruz sadece kullanmakla yetiniyoruz. Ülkemizde IT sektörünün ilerlemesi ise bu alan için umut vaat eden bir odak noktası. Her alanda işimizi kolaylaştıran bir dijital çağ var. Bilgisayardan telefona gelişim gösteren bu dijital çağın getirisini küçük çaplı olarak değil de kümülatif bir gelişim olarak ele aldığımızda paralellik gösterdiğinden dolayı dünya bazında artış eğilimi gösteriyor. 2014 yılında dijital makine olarak Türkiye’de kurulu sadece tek HP Indigo 10000 vardı. Firmalar geleceği görüyorlardı fakat burada en önemli nokta aslında matbaaların alışkanlıkları ya da dijital yatırım yapmasını sağlayan yine hizmet verdikleri müşterilerin sipariş alışkanlığıdır. Eğer bir işletmenin hizmet

Mar t / Nisan 2019

27


Röportaj

ağında düşük tirajlı işler çok büyük bir alan kapsıyorsa kesinlikle dijitale yönelik yatırımı gerçekleştiriyor. Biz hiçbir zaman “ofsetin yerini dijital alacak” diye bir cümle kurmuyoruz. Çünkü bu cümle gerçeği yansıtan bir cümle değil. Sadece dünya çapında ofset baskı alanında aldığı pay her geçen gün artıyor.

Katılım sağladığınız fuarlar hakkındaki görüşleriniz ve analizleriniz nedir?

Aslında 2017 yılı çalışma dönemi bizim için fuar yılıydı. Printtek 2017 fuarına katıldık ve sonrasında 1 ay içerisinde karar verip Avrasya Ambalaj fuarına katılmıştık. 2018 yılında Matset olarak sadece Avrasya Ambalaj fuarına katılım gerçekleştirdik. Çünkü az önce söylediğim gibi karton ambalaj ya da esnek ambalaj yani ambalajı ikiye ayırdığımızda bu pazar da varız ve fuarlarda müşterilerimize çok daha rahat ulaşabiliyoruz. Makine kurulumu yapıyoruz vakti olmayan merkezimize gelemeyen makineyi göremeyen müşterilerimize fuar alanında kendi stantlarında ziyaret edip davet edip müsait zamanlarında ağırlayıp demoları yapabiliyoruz. Fuarın bizim açımızdan çok yönlü bir avantajı var. 2018’deki Avrasya Ambalaj fuarı 2017’ye göre daha hareketli geçti. Matset ekibi olarak oradaydık, emek harcadık. Sonrasında da güzel potansiyel müşteriler elde ettik. Bu yıl da o konudaki gelişmemizi geri bırakmayacağız ve 2019’da planımız yine Avrasya Ambalaj fuarına katılma düşüncesindeyiz. Bu yıl ki Label Expo 2019 28

Ocak / Nisan Mart Şub a t 20 2019

fuarında yani Belçika’da olacağız ama kendi standımızda değil, HP ile birlikte orada varlığımızı göstereceğiz. Onun dışında heyecanla beklediğimiz Drupa fuarında da yerimizi alacağız. Benim de ikinci Drupa tecrübem olacak ve ilki ise inanılmaz bir deneyimdi.

Matset’i farklı kılan nokta nedir?

Biz bir firma ile görüşme yaptığımızda makinenin fiyatından önce “makinenin servis hizmetini siz mi sağlamaktasınız?” sorusunu soruyorlar. Teknik servis ekimiz 14 mühendis 2 yönetici olarak çalışmaktadır. Çünkü Türkiye genelinde şu anda 65 tane sadece HP Indigo makinesi var, HP Indigo makinelerinin yanında diğer makinelerimizin de teknik servis hizmetini sağlamaktayız. Bu oluşum da firmaların bizi tercih etme noktasında bir adım öne çıkartıyor. Sektörde duyuyoruz ki özellikle Uzak Doğu’dan makine getirip servis bulamadığı için makineyi çalıştıramayan, parçasını bulamayan ve makinesi bir kenarda duran firmalarla karşılaşıyoruz. Biz, her zaman en iyi ve ileri teknoloji ile sattığımız için teknik serviste de bunu destekliyoruz. Hiçbir zaman müşterileri ortada bırakmıyoruz ve mutlaka çözüm üretiyoruz.

Makine satışı gerçekleştirirken izlediğiniz yol nedir?

İlk öncelikle yaptığımız şey firmanın o makinaya ihtiyacı var mı yok mu? Bizim yaptığımız en önemli şeylerden biri de üçüncü şahıslarla paylaşmamak üzere firmanın ofset makinelerinde bastıkla-

rı işleri alıp ebat renk skalalarına göre değerlendirip müşterinin iş sepetinin dijitale ne kadar uygun olup olmadığını değerlendiriyoruz. Aslında en büyük satışı destekleyen argüman bu ve rapor sonucunda firmanın dijital bir makineye ihtiyacı var mı yok mu bunun sonucunu alıyoruz. Bununla müşteriye her zaman gidip teknolojimizle ve teknolojimizin sağlamış olduğu avantajları hakkında bilgilendirmeler yapıyoruz. Tabii ki burada Matset’in bilinirliği sektördeki yıllara dayanan geçmişi büyük bir etken sağlıyor. Tüm bu argümanlarla birlikte hepsi bir arada pozitif gittiği takdirde satış gerçekleşiyor. Sayfalar dolusu excel satırlarından verileri ayıklayıp dijital ile uyumlu-uyumlu değil hesaplamaları arasında tabiri caizse mekik dokuyoruz. Müşterilerden aldığımız bilgileri HP’nin sisteminde şekilde analiz edip grafik raporları ile odak noktasını belirleyip hesaplamaları yapıyoruz. Bir makine satışında bu detayları ince eleyip sık dokuyoruz.

Son olarak eklemek istediğiniz?

Endüstride rekabet inanılmaz güzel bir şey. Çünkü firmaların ya da üreticilerin sürekli olarak kendilerini yenilemelerini sağlıyor. Rekabet hiçbir zaman kötü değildir. Olumsuz bir noktaya bağlanacak yerlere gitmemelidir. Bu sektördeki herkesin belirli karların altında kalmayacağı günler temenni ediyorum. Bu sektör hepimizin ortak payda noktasıdır.


Ocak / Åžubat 2019

29


Röportaj T E KNOVA YÖN E TIM KUR ULU ÜYESI AH M E T S E ZGI N E L :

“HER ÜRETİCİ

UFKUNU NE KADAR GENİŞ TUTARSA O KADAR BAŞARILI OLUR.” Teknova büyümesini sürdürürken geleceğe yönelik planlarının rotasını da çizmeye devam ediyor. İhracatta büyük işlere imza atan ve atmaya devam eden Teknova, Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Sezginel bu konularda önemli açıklamalarda bulunup sorularımızı cevaplandırdı. Güney Afrika, Sudan, Mısır ve Cezayir gibi ülkelere halihazırda düzenli olarak çalışmaktayız.

Hangi ürün gruplarıyla ön plana çıkmaktasınız?

K

Matbaa kimyasalları, hazne suları, yıkama kimyasalları ve kalıp kimyasalları olarak ana gruplara ayırabiliriz. Bünyemize blanket yıkama kimyasalları ve ultraviyole yıkama kimyasallarını ilave ettik. Esnek ambalaj sektörü için de su bazlı mürekkep üretimine başladık. 3 yıla aşkın bir süredir bu üretimi yapıyoruz. Su bazlı mürekkep kısmında 10 tane farklı ülkeye ihracatımızı gerçekleştiriyoruz.

Teknova Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Sezginel

ısaca Ahmet Sezginel’i tanıyabilir miyiz?

Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik ve Elektronik bölümü mezunuyum. 1992 yılında Hürriyet Gazetesi’nde çalışmaya başladım. 1999 yılına kadar Hürriyet’te çalıştım. Daha sonra 1999 yılının Şubat ayında Star Gazetesi’ne geçiş yaptım. 5 sene kadar matbaalardan sorumlu genel müdür olarak çalıştım. Daha sonra 2003 yılı itibariyle Teknova’ya dahil oldum. 2003 yılından beri Teknova’dayım, finansman ile birlikte yurt dışı ithalat ve yurt dışı ihracat operasyonlarında görev alıyorum.

Teknova’nın vizyonu nedir?

2001 yılında Teknova’nın kurulurken ki olan hedefi; matbaa kimyasalları üreten bir şirket olmaktı. Bu alan üzerinde illaki yerli firmalar vardı fakat biz bir fark oluş-

30

Ocak / Nisa NİSan Şub ant 20 220 0 1199 Mart

turalım istedik. Amacımız, dünya standartlarında ve geçerli sertifikalara sahip üretim yapabilen bir yapı kurmaktı. Sektördeki açığın bu olduğunu görmüştük. Fogra sertifikasına sahip üretim yapabilen ilk firma olarak imzamızı atmış olduk.

Etkin olarak hizmet sağladığınız bölgeler nerelerdir?

Teknova 2004-2005 yılından beri ihracat yapan firmadır. Aynı zamanda uluslararası standart üretimine karar vermek ile birlikte bir diğer hedefi Türkiye’den yurt dışına matbaa kimyasalları ihraç eder şirket olma konumuna gelmektir. Türkiye’den yurt dışına birçok ürünümüzü de ihraç ediyoruz. Almanya, Bulgaristan, Yunanistan Romanya, Arnavutluk, Makedonya, Moldovya, Ukrayna, Suriye, Irak Türkmenistan, Azerbaycan gibi ülkelerin yanında daha uzakta ise Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Filipinler,

Yeni dijital teknolojiye yönelik çalışmalarınız var mı? Dijitale yönelik yatırımımız var ve bu yatırım dijital su bazlı mürekkepler adı altında olacak. Bu planımızı 2020 yılında gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Ar-Ge çalışmalarımız bu konu hakkında devam ediyor. Ayrıca ofset mürekkepler ayağında kendi mürekkeplerimizi 2018 yılında anlaşmalı olduğumuz yurt dışı firması ile birlikte üretmeye de başladık. Çözüm ortağı olduğumuz şirket ile birlikte başarılı şekilde kendini teknolojimizi kullanarak devam ediyoruz. Dolayısıyla bu yıl ofset mürekkepleri alanında iddialı olacağımızı düşünüyoruz.

Bu çalışma dönemini 2018 yılıyla nasıl ilişkilendirirsiniz? Teknova kurulduğundan bu yana büyümesini devam ettiren bir markadır. Hiçbir çalışma dönemini negatif bir şekilde


Son olarak fuarlara yönelik düşüncelerinizi alabilir miyiz?

kapatmamıştır. 2018 yılını da diğer yıllara göre paralel bir şekilde kapattık. 2019 yılının ilk iki ayı için konuşmak gerekirse geçen seneki çalışma döneminin ilk iki ayına göre daha iyi ve hareketli olduğunu söyleyebilirim. 2018 yılındaki satış payımızın %25’ni ihracat tarafı oluşturmaktadır. 2019 yılı çalışma dönemi için de aynı şekilde %25-%30 gibi hedef belirledik. Yurt dışında katıldığımız fuarlar ve bu fuarlardan alacağımız geri dönüşler oranın belirlenmesindeki en önemli etkenlerdir. Mürekkep satı-

şındaki hacim artışının ihracat bölümüne hareketlilik kazandıracağınızı umut ediyoruz. Bu amaçla geçen sene şirketimizde ihracat departmanına yönelik çalışmalarımız oldu ve istihdam sağladık. Bu hedef doğrultusunda çalışmalarımızı yürütüyoruz, başarılı sonuçlar almamız halinde yurt dışından aldığımız pay oranını ikiye katlayacağımızı şüphesiz umut ediyoruz. Her üretici ufkunu ne kadar geniş tutarsa o kadar başarılı olur.

2018 yılının Ekim ayındaki Avrasya Ambalaj fuarına ve onun akabinde Paris’te gerçekleştirilen fuara katılım gerçekleştirdik. 2019 yılının Nisan ayında bayiliğimiz ile birlikte Mısır’daki fuarda olacağız. Katılmayı düşündüğümüz bir fuarımız daha var ve onun istişareleri de kendi aramızda devam ediyor. Tabii ki sektörün en büyük fuarlarından birisi olan Drupa fuarında da yerimizi alacağız, gerekli prosedürler tamamlayıp alanımızı ayırtmış bulunmaktayız.

Teşvikte, İhracatta, İthalatta Güvenin adı ‘’ SENA Gümrükleme’’ www.senagumruk.com info@senagumruk.com

MEVZUAT MÜŞAVİRLİK

TEŞVİK TAKİBİ

İTHALAT

İHRACAT

SENA GÜMRÜK MÜŞAVİRLİĞİ Adres : MERKEZ: Ziya Gökalp mah.Süleyman Demirel Bulvarı 7/E Mall of İstanbul Ofis Blok Kat:4 No:18 -27 Başakşehir / İSTANBUL Telefon : 0 (212) 612 19 00 Telefon : 0 (212) 613 15 85 Mobil Tel: 0 (532) 244 07 Ocak / Şubat 2019 31 Mail:saniye.mert@isnet.net.tr Mail : sgumrukleme@gmail.com


Röportaj S E K AMS AN YÖNETIM KUR ULU BAŞKAN I C E MA L E RDOĞA N :

SEKAMSAN OLARAK

SEKTÖR VE MÜŞTERİMİZİN YANINDA DURARAK GÜÇ VE MOTİVASYON SAĞLADIK… Bursa’da başladığı ticari yolculuğunu kısa sürede geliştiren kağıt ve karton tedarikçisi Sekamsan serüvenini bugün ulusal düzeye taşımış durumda. Sekamsan Türkiye’de kağıt ve karton ürünleri tedarikini sürdürüyor. Kağıt ve karton İthalatı yanında uluslararası pazarda ihracat alanında da çalışmalarını sürdüren Sekamsan dünya pazarlarına açılıyor. Sekamsan Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Erdoğan ile şirketin gelişim süreci, hedeflerini ve beklentilerini konuştuk. SEKAMSAN ZOR ANLARDA SEKTÖR VE DOĞRU FİRMALARIN YANINDA OLDU Sekamsan açısından 2018 yılının nasıl geçtiğine dair değerlendirmenizi alabirmiyiz ?

Sekamsan Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Erdoğan

S

izi tanıyabilirmiyiz ? Sizin ağzınızdan Kimdir Cemal Erdoğan ?

Üniverste yıllarımda aynı zamanda maliye teşkilatında çalıştım.Bu yıllarda teori ve pratiği bir arada yaşamam mali konularda donanmamı sağladı. Edindiğim bu birikim sonraki yıllarda bana ve işime oldukça avantaj sağladı. Sonrasında iki yıllık bir yurt dışı deneyimi yaşadım. Yurda dönüşte 1984 yılında Sekamsan Kağıt’ı kurarak sektöre giriş yapmış oldum.Birey olarak dışa dönük bir yapıya sahibim.Sektör ve sektör dışı bir çok dernek.oda vs kurum ve kuruluşta aktif görev ve sorumluluklar aldım ve devam ediyorum.Buralarda verilen ve alınan eğitimler ile deneyimler işe ve yaşama renk katarken aynı zamanda işimiz

32

Ocak Mart / Şub Nisaant 2200 1 9

ile ilgili de donanımınızı arttırmakta ve mükemmeli arama ve bulmamızı sağlamaktadır.Tüm bunların toplamında birey ve firma olarak öne çıkarmakta ve sorumluluklarınız artmaktadır.

Sekamsan olarak ekibimizle 2018 yılını da verimli, başarılı kapatmanın mutluluğu ve gururu içindeyiz. Uzun yıllara dayanan; ürün, hizmet; sektörel bilgi, birikim ve tecrübemiz bizlerin başarısına altyapı oluşturmuştur. Sürekli güncellediğimiz, orta ve uzun vade planlarımız, önceki yıllarda olduğu gibi gelecek yıllarda da başarımıza pusula olacaktır. Bizler; Sekamsan Kağıt&Karton olarak öngörü, yüksek motivasyon, azimli ve kararlı çalışma anlayışımız ile başarının tesadüf olmadığını tecrübe ederek hedeflerimizi gerçekleştirdik.Temmuz ayında döviz kurlarının çıkışı ile piyasada oluşan dar-


sürekli olarak yeterli miktarda kağıt-karton çeşitlerini bobin ve ebat olarak tutmaktayız.

SEKAMSAN ÖNEMLİ BİR DÖNEMEÇTE ANKARA’YA GÜÇ VERDİ Ankara yayın konusunda önemli bir merkez, değerlendirmenizi alabilirmiyiz ? boğazı otuz beş yılın tecrübesi ışığında panik yapmadan kısa sürede toparladık. Bu süreçte tedarikçisi olduğumuz doğru müşterilerimizin ve sektörün yanında durarak güç ve moral verdik.Aynı tutumumuzu sürdürmeye devam edeceğiz. Sekamsan olarak iyi bir sınav verdiğimize inanıyorum.

SEKAMSAN OLARAK ETKİ ALANI,ÜRÜN GAMI VE ÖZEL EBAT KESİMDE LİDERİZ. Ürün çeşitliliği açısından Sekamsanı değerlendirir misiniz? Sekamsan Kağıt & Karton’un, ürün çeşitliliği oldukça geniştir.Sektörde olabildiğince geniş yelpazede ürün ve hizmet tedarikçisiyiz.İş ortağı müşterilerimiz için hızlı ve verimli bir kağıt market olma idealimizin gerçekleştiğini görmekten mutluyuz. En ince gramajlı kağıttan, kalın karton ve mukavva aralığındaki tüm standart gramajları kesim tesislerimizde talebe göre özel ebat kesim yapmaktayız.Bizimle çalışan müşterilerimize ayrıcalıklı hizmet vererek onların işlerini kolaylaştırmaktan ve hizmete kalite getirmekten memnun ve gururluyuz. Müşterilerden gelen talepler doğrultusunda, piyasamızda kabul görmüş, ülkemiz ve dünyada ki önemli üreticilerin hemen hepsi ile iletişim içine girilerek karşılıklı kazan kazan ilkesi çerçevesinde önemli markaların Bayilik ve Distribütörlükleri alınmıştır.

Eurocalco form kağıt, Portucel grup; Soporcel, Soporset I. hamur, Navigator A4 kağıt; April; I. Hamur, Goricane Paper, Ivory Şamua, Sora Medico Opaque, APP group; Hi-kote ve Nevia kuşe kağıt, Ningbo Bristol kağıt, Holmen Paper; kitap kağıdı, MM karton; Eska karton;Mukavva, Volga; gazete kağıdı, Kraft kağıt; Mondi grup;1. hamur,fotokopi,IP paper: Chamex,Aprıl: Copy laser A4 ürünlerinin distribütörüyüz.Bu ürünler dışındada haylı geniş ürün gamına sahibiz.Son dönemde İggesund İnkada Bristol kartonunu müşterilerimizle sunma hazını yaşadık.Yurt dışından yeni ürün araştırmalarımız devam etmektedir. Sekamsan Kağıt şemsiyesi altındaki bu markaları bölge lojistik merkezlerimiz ve kağıt marketlerimiz aracılığı ile çözüm ortağı olduğumuz: yayıncılar, ofset ve matbaacılar, kırtasiyeciler, ambalajcılar, copy centerlar, dijital baskıcılar, gazete ve medya kuruluşları, ajanslar, etiketçiler, mücellithaneler ve bir çok kurum ve kuruluşla buluşturmaktayız.Stoklarımızda

Sekamsan Kağıt & Karton olarak, 2017 yılında, Ankara Bölge Depo &Satış merkezimizin açılışı ile ulusal zincirimiz büyük ölçüde tamamlanmış oldu. İstanbul, Bursa, Konya şehirlerinde yerleşik depo ve lojistik merkezler, market mağazalarımız ile sektöre beş farklı noktadan hızlı ve verimli şekilde hizmet verebiliyorduk, Ankara Depo & Satış merkezimiz ile hizmet noktalarımızı altı ’ya çıkmış olduk. Ürün gamımızın yayın ayağının güçlü olması nedeniyle Ankaralı iş ortaklarımızın ısrarı ile geldik ve sektöre yeni bir yüz ve nefes olarak sinerji katma mutluluğuna erdik. Ayrıca Ankara üzerinden Karadeniz ve diğer illere verdiğimiz hizmetlere de destek vererek, İstanbul’un iş yükünü azaltmaya yardımcı olmuştur.Doğrusu Ankaraya gelmiş olmaktan memnunuz. Son yaşanan ekonomik gelişmelerde Ankara’daki iş ortağı müşterilerimizin yanında durarak güç ve motivasyon kaynağı olduk.

FSC BELGEMİZİ ALARAK ÇEVRE DUYARLILIĞIMIZI BELGELEDİK

Yerli üreticilerimiz; Kartonsan’dan karton,Alkim,Mopak’dan, I. Hamur ve fotokopi kağıtları, konusunda lider olan, yabancı üreticiler ve markalar; Torraspapel grup; Condat kuşe, Adestor etiket, Mar Ocakt / Nisan Şubat 2019 2019

33


Röportaj SEKTÖR PAYDAŞLARI İLE PAYLAŞIM İÇİNDE SİNERJİ OLUŞTURACAĞIZ Ticari faaliyetleriniz haricinde neler yapmaktasınız ?

Kağıt ve Karton tüketimindeki gelişmelerle ilgili neler yapıyorsunuz ?

Gelişen teknoloji ile en azından yazı tabı kağıt tüketiminde düşüş olduğu ve genel beklentinin bu olduğu bir gerçeklik. Bunu zaten yaşayarak görmekteyiz, iş güvenliği ve çevre duyarlılığı beraberinde daha hassas dengeleri oluştururken bizler buna paralel çalışmalar yürütüyoruz. Bu çerçevede FSC belgemizi alarak FSC’li ürün bulundurma ve satma yetkisi aldık. Bir diğer önemli gelişme dijital baskı teknolojilerinin öneminin giderek artmasıdır. Bu alanda yapılan ARGE ve yatırımlar dijital baskı teknolojilerinin gelecekte yerini daha da sağlamlaştıracağını görmektedir. Sekamsan kağıt&karton olarak ARGE ye inanıyor, teknolojik gelişim ve değişimleri destekliyoruz. Kağıt tüketimi istatistiklerine göre ambalaj sektöründe kağıdın kullanım hızının kırtasiye ve matbaalara nazaran hızla artmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Ürün çeşitliliğimizde bu alana daha fazla yer vereceğiz. Firma olarak da kendimizi, ürün yelpazemizi ve stoklarımızı bu bilgi ve beklentiler ışığında oluşturuyoruz. Bu kapsamda Bristol kartonda İggesund INCADA markasının distribütörlüğünü alarak sektörle buluşturduk. Bu ürün artık stoklarımızda devamlı olacaktır,

SERVİS VE UYGULAMALARIMIZLA MÜŞTERİ MEMNUNİYETİNİ 34

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

ARTTIRACAĞIZ 2019 hedef ve beklentileriniz nelerdir ?

Sekamsan olarak hedefimiz ülkemizde yaşanacak olan ekonomik ve sektörel gelişmelere paralel olarak büyümemizin devamını sağlayamak,arzulanan satış miktarına üretim, servis kalitemizden ödün vermeden ulaşmak,7\24 çalışma prensibi ile makine, personel, araç yatırımlarına devam etmektir. İletişim ve insan odaklı olmanın müşterimiz açısından önemini biliyoruz, bunun için çekirdek kadromuzla şirket içi ve dışı satış ve diğer eğitimlere ağırlık vererek müşteri memnuniyetini doruğa çıkaracağız. Son yaşanan ekonomik gelişmeler ve kurdaki dalgalanma işletmelerimiz için kaçınılmaz olarak verimlilik konusunu ön plana almayı gerektirmiştir.Bu alanda yoğunlaşacağız.Üretim hizmet ve servislerimizdeki kalitenin standartlara bağlanması amacıyla danışmanlık aldığımız firmalar ile birlikte daha hızlı, verimli olabileceğimiz sistem ve yöntemleri geliştirmek için çalışmalar yapıyoruz. Böylece hizmet kalitemizi arttırıp, israf ve şikayetlerin önüne geçmek istiyoruz. 2019 da atacağımız adımlar ile yalnızca tedarik tarafında değil, satış ve hizmet verdğimiz pazarları da arttırıp, genişleterek Sekamsan Kağıt ve Karton olarak gücümüzü arttırırken bu gücü tedarikçiliğini yaptığımız firmalarla paylaşarak sinerji yaratmaya devam edeceğiz.

Sekamsan kağıt ve karton sosyal sorumlulukları da misyonunda barındıran bir firmadır. Misyonumuz gelişmiş ülkelerdeki kağıt tüketimine eşdeğer kağıdın tüketiminin ülkemizde de sağlanması için çalışmalar yapmaktır.Bunun için her yıl geleneksel hale getirdiğimiz bir sosyal sorumluluk projemiz var. Bir ilköğretim okulu ile anlaşıp öğrencileri işletmemize alıyor ve onlara kağıt ve kartonun eğitim, kültür, çevre ve hayatımızdaki yerini, ambalaj sektöründeki kullanımının plastiğe nazaran sağlık ve çevre açısından geri dönüşümün önemi ve sonuçları üzerine onları da işin içine katarak ve örneklemeler yaparak öğretmenleri ile beraber ağırlayarak anlatmaktayız. Bu yılki bu projemiz verimli ve başarılı geçti, genç nesillerle birlikte olmak ve onların heyecanına paydaş olmak bizlerin de moral, motivasyonunu artırdı. Bu yıl içinde geleneksel hale getirdiğimiz ve KASAD ile ortak olarak gerçekleştirdiğimiz sektör yönetici ve çalışanlarına yönelik eğitim organizasyonu da sektörümüz ve bizim için önemli bir sosyal sorumluluk projesi olmuştur.Verimlilik ve firelerin önlenmesinin işlendiği seminer gün boyu konunun uzmanları tarafından verilmiş olup yoğun katılım olmuştur. Sektör bileşenleri, yönetici ve çalışanlarını önemsiyoruz. 2019 yılında da üyesi olduğumuz KASAD derneğimiz ile birlikte eğitim ve motivasyona yönelik çok önemsediğimiz seminer çalışmalarımız devam edece. Sponsorluğunu da yapacağımız seminerlerde sektöre ilişkin önemli sorunlar dillendirilecek ve çözümleri ortaya konulacak. Sosyal sorumluluk anlayışımız gereği, bilgi , tecrübe ve gücümüzü sektör ve iş ortaklarımızla paylaşarak kazan kazan ilkesi çerçevesinde kaldıraç olarak kullanarak sektörde sinerji yaratmaya devam edeceğiz.


Ocak / Åžubat 2019

35


Gündem İ SV EÇ’ IN U LU SLAR AR ASI KÂĞIT V E K A RTON Ü RE TI C I S I IGGE S U N D VE T ÜRK IY E’DEK I IŞ OR TAĞI KOR AB INT E RN ATI ON A L

MART AYI TOPLANTISINDA KASAD’IN KONUĞU OLDU

Geniş enformasyon ağı ile doğru şirketlerle çalışarak çok zor görünen anlaşmaların gerçekleşmesini sağlayan Türk Barter, “Çok taraflı ticaret ve çok taraflı takas” özelliğiyle, üye şirketleri için yeni pazarlara açılma, stokları eritme, kârlılığı artırma gibi pek çok alanda etkin bir rol oynuyor. Sunumun ilk kısmı üç ana bölümden oluşuyordu. Iggesund’un tarihçesi ve üretim tesisleri, neler yapabildikleri hakkında genel bilgilerin ardından FBB, ve SBB ve SBS kartonlarda Avrupalı üreticilerin Avrupa ve Avrupa dışına satış trendleriyle ilgili istatistiklere yer verildi. İkinci kısımda, plastikten kartona geçiş ve sürdürülebilirlik konularına yer verildi ve son olarak gıda ve gıdanın alt bölümlerinde çok önemli olan tat ve koku ile karton ilişkisi üzerinde duruldu. Iggesund sunumu ardından KorCO AB firmasını tanıtıcı bir sunum da yapıldı. KASAD buluşması akşam yemeği ile sona erdi.

T

oplantıda Iggesund ve kartonları ambalaj çözümleri tanıtıldı.

Özdemir tarafından takıldı. Sonakın, 10 Nisan’daki Teknova sunumuna tüm üyeleri davet ediyor.

Toplantıda, KASAD’ın yeni üyesi, Teknova Matbaacılık Kimya San. ve Tic. A.Ş.’den Güven Sonakın’a rozeti KASAD Yönetim Kurulu Üyesi Burhan

KASAD Yönetim Kurulu Başkanı Alican Duran, Iggesund’un “Türkiye pazarınının öneminin farkında olduğunu belirterek; “Iggesund, özellikle ihracatta büyük markaların ihalelerinde kendini kabul ettirmiş bir marka” diyor ve ekliyor. “Birçok ihracat ihalesinde Iggesund temin edemediğimiz veya zor şartlarda sağladığımız için devre dışı kalıyorduk. Bu nedenle Iggesund’un burada olması bence çok önemli bir olay.”

KASAD Yönetim Kurulu Başkanı Alican Duran

36

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

Iggesund adına sunumu Orta ve Güney-Doğu Avrupa Satış Müdürü Tomasz Frank-Keyes ve Korab International Satış Müdürü Ö. Alper Selvi birlikte yaptı.

Holmen Group şirketleri ve Iggesund Iggesund, Holmen grubu üyesi bir şirket. Grubun ham madde odaklı iki şirketi (Holmen Skug ve Holmen Energi), üretim odaklı iki şirketi (Holmen Paper, Iggesund ve Holmen Timber) var. Invercote ve Incada’nın üretildiği İs-


2014’te başlayan düşüş eğilimi devam ediyor. Küresel satışlarda 2017 – 2018’de %2.1 artış, aynı dönemde Avrupa satışlarında %2.1 düşüş saptanmış. Tomasz Frank-Keyes, Avrupa pazarındaki gerileme nedeniyle üreticilerin Avrupa dışı pazarlara odaklandıklarını ve küresel satışların arttığını ifade ediyor. Avrupa dışına son 12 aylık satışlarda artış oranı %12.1’i buluyor. İkinci kalite Kuşe Bristol Karton (Folding Boxboard-FBB) küresel satışlarında (2014 – 2019) istikrarlı bir artış gözleniyor ve Frank-Keyes bu dönemde birçok üreticinin makinelerini revizyondan geçirdiğini belirtiyor. Son 12 ayın artış veç’teki Iggesund Bruk ve İngiltere’deki Iggesund fabrikalarının enerji ihtiyacının % 95’i, zaman zaman % 100’ü biyo enerji ile karşılanıyor. Holmen’in enerji temini için 23 hidroelektrik santrali bulunuyor. İsveç’te üzerine hidroelektrik santral kurulacak nehir kalmayınca bir Fransız şirketiyle varılan anlaşma sonucu yakında bir rüzgar enerjisi santrali de devreye girecek. Holmen Skug, Holmen grubunun orman işletmeleri şirketi. İsveç’in 3. büyük orman işletmeleri sahipliği Holmen’e ait. Holmen Paper, kitap ve dergi kâğıdı gibi düşük gramajlı kâğıtları üreten şirket. 2017’de Iggesund Paperboard grubunun işletme kârının %33’ünü, kullanılan sermayenin %21’ini ve bu kullanılan sermayenin geri dönüşünün %14’ünü sağlamış. 2017’de, aynı yılın döviz kuruna

göre 564 milyon avro sermaye kullanan Iggesund 79 milyon avro kâr açıklamış. Şirketin 1383, Holmen grubunun toplam 2976 çalışanı var. Holmen orman varlığını korumayı ve sürdürmeyi çok önemsiyor. “Gelirimizin büyük bir kısmı orman işletmeciliğinden Korab International Satış Müdürü geliyor ve başka Ö. Alper Selvi bazı rakip firmalar başka üretim alanlarına kaynak yaratmak için ormanoranı % 3.6 olarak saptanmış. Benzer bir larının bir kısmını satarken, biz orman eğilim Avrupa satışlarında da var ve son varlığımızı korumayı başardık ve bunun 12 aylık artış oranı % 4.2 düzeyinde gerçok önemli olduğuna inanıyoruz; bunu çekleşmiş. Frank-Keyes, Iggesund’un sürdürmek için de her şeyi yapıyoruz” İngiltere fabrikasında üretilen FBB’nin diyor, Tomasz Frank-Keyes. Avrupa dışına satışı olmadığını ekliyor.

Karton pazarında eğilimler Sunumun ikinci kısmı Avrupalı FBB ve SBB üreticilerinin, Avrupa, Avrupa dışına ve küresel satışlarına ilişkin eğilimleri içeriyordu.

Iggesund Orta ve Güney-Doğu Avrupa Satış Müdürü Tomasz Frank-Keyes

Confederation of European Paper Industries (CEPI) verilerine göre, Avrupalı üreticilerin küresel Kuşe Bristol Karton (Solid Bleached Board – SBB) satışlarında 2014’ten itibaren düşüş gözlenirken, 2018’de artış görülüyor. Aynı ürün grubunda Avrupa’ya satışlarda ise

Holmen grubunun 1.3 milyon hektar (Belçika’nın yüzölçümü 3 milyon hektar) orman alanı var. Tomasz Frank-Keyes, kalitenin ormandan başladığını belirterek, “Bütün süreci daha karton fabrikamıza gelmeden kontrol altına aldığımız için başarılı olduğumuzu düşünüyoruz. Bir başka deyişle geleceği yetiştiriyoruz” diyor. Grup her yıl kestiği ağacın yaklaşık 3 katına denk gelen 35 milyon ağaç fidesi dikiyor. Bu fidelerden bir kısmı karton kutularda KASAD üyelerine hediye edildi. “Geleceği yetiştiriyoruz” Mar Ocakt / Nisan Şubat 2019 2019

37


Gündem

ifadesi, bir fidenin Invercote için kesilmeye uygun bir ağaç haline gelmesi için gereken, kuzeyden güneye uzanan İsveç’in iklimine göre değişen, 65 ila 100 yıl yetişme süresi dikkate alındığında tam karşılığını buluyor. Iggesund 1685 yılında bir demir cevheri tesisi olarak yılında kurulmuş. Cevheri eritmek için çok miktarda ağaca ihtiyaç vardı ve yine bir orman işletmesi olarak faaliyet göstermiş. Frank-Keyes, Iggesund’un karton üretimine başlamasını şöyle anlatıyor: “1957 yılında selüloz işi iyi gitmiyordu ve grup bir karar aşamasındaydı. Ya temizlik kağıtları ya da karton işi yapmalıydılar; Genel Müdür Lars G. Sundblad kartonu seçti. Avrupa’da karton ambalaj yoktu. Lars G. Sundblad’ın bir ABD seyahatinde özellikle sigara alanında ve bazı gıda ürünlerinde karton ambalajın yaygınlaşmaya başladığını görmesi, karton üretimini seçmelerinde etkili oldu. 1963 yılında karton üretimine başladık.”

38

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

Iggesund’un ikisi İsveç’te, biri İngiltere’de üç fabrikası varbulunuyor. İngiltere’deki Workington fabrikası yılda 220 bin ton FBB (Incada) üretirken, Avrupa’nın en büyük SBB (Invercote) fabrikası olan İsveç’teki Iggesund fabrikası iki karton fabrikasında yılda 340 bin ton karton üretiyor. İsveç’teki Strömsbruk fabrikası yılda 40 bin ton ton sülfit hamurukaplama (polimer bazlı bariyer) üretiyor.

orta katmanlı bu ürün sürekli performansıyla güven veriyor. 2012 yılında 230 g/m² Incada Exel ile üretilen bir karton ECMA Yılın Kartonu ödülünü aldı.

Iggesund’un New Jersey (ABD), Amsterdam (Hollanda), Moskova (Rusya), Tokyo (Japonya), Hong Kong ve Singapur’da satış ofisleri var.

Bu tesiste Metalprint, Aluprint ve Alubarrier markalarıyla katma değerli karton ürünleri, tokluk ve güç için laminatlar, grafik etki ya da bariyer özelliği için işlenmiş folyo ve filmler de üretiliyor.

Tamamen kimyasal selülozdan mamul, Invercote ailesi güçlü etki istenen, çok zorlu, üst düzey tasarımlar, duygusal cazibe ve toplam maliyet avantajı aranan uygulamalar için öneriliyor. Iggesund’un FBB ürünü Incada ailesi, önemli işlerin üstesinden gelebilen, tutarlı ve güvenilir, öngörülebilir kalitesiyle önerilen bir karton. Kimyasal katmanlar arasında mekanik selülozdan mamül

Strömsbruk tesisinde polimer (PE, PET ve Bio) bazlı bariyerler üretiliyor. Ricola, Iggesund bariyerlerinin en iyi müşterilerinden biri. Şekerlemelerin paket iç yüzeyine yapışmaması için polietilen bariyeri tercih ediyor.

Sürdürülebilirlik “Her açıdan, işiniz için, istihdam için ve en önemlisi çevreye karşı sürdürülebilir olmanız lazım” diyen Tomasz FrankKeynes, Iggesund’un son yıllardan üretimden daha fazla sürdürülebilirliğe yatırım yaptığını vurguluyor. İsveç’teki (220 milyon avro, geri dönüşüm kazanı) ve İngiltere’deki (130 milyon avro, biyo


kütle kazanı) fabrikalarda sürdürülebilirlik adına yatırımlar yapılmış ve özellikle İngiltere fabrikasında emisyonun %95 azaltılması başarılmış. Bu çabalarıyla Iggesund, çevreyle ilgili birçok uluslararası listede yer alıyor ve özellikle 2013’te bu yana tek üretici firma olarak yer aldığı BM Küresel Kompakt 100 İndeksi ile gurur duyuyor.

Tat ve koku karton ilişkisi Tomasz Frank-Keyes, Iggesund kartonlarının tat ve koku ilişkisini şöyle anlatıyor: “Sigara ve çikolata, tat ve kokuya en hassas olan ürünler. Biz Avrupa’da tek duyusal laboratuvarı olan üreticiyiz. Ambalajda en büyük maliyeti karton oluşturuyor ama mürekkep, folyo, lak, tutkal, PP ve PE tarzı malzeme, yağ geçirmez kâğıt gibi birçok bileşeni de var. Birçok gıda üreticisi için ürünlerinin üretim tesisinden çıktığı haliyle, nefasetiyle rafta olması çok önemli. Tabii her zaman durum böyle olmuyor; bazen üretim tesisinden çıkışıyla tüketicinin raftan almasına kadar tedarik zincirinde geçen süre üç – dört ayı buluyor. Dış etkenlerin kutudan ürüne geçmesi (migrasyon), hem dışarıdan içeri hem de içeriden dışarı (koku) geçiş, örneğin çikolatayı çıkardığınızda kartonda çikolata kokusu almanız gibi istenmeyen sonuçların birçok farklı nedeni olabilir. Biz kendi sorumluluk alanımız olan kartonda iki nedeni olabilir: Birincisi, kartonun bünyesindeki selüloz ile ilgili oksidasyon, ikincisi kuşeleme kimyasallarından kaynaklanabilecek oksidasyon. Burada sağlığa zararlı olabilecek oksidasyondan değil, son kullanıcının tatmini ile ilgili, tat ve kokudan bahsediyorum. Laboratuvarımız Robinson testi, DIN (Alman

Endüstriyel Normu) testi ve fark testlerinden geçmiştir ve Invercote ve Incada üretimlerinden itibaren 12 ay boyunca Robinson 0,6 değerini garanti ediyor. Bu, hissedilebilir değerin neredeyse yarısıdır. Tat ve koku duyusu ortalamanın çok üzerinde insanlarla çalışıyoruz. Türkiye’de bir sigara üreticisinden ürünümüzde anason koktuğuna dair şikayet aldık. Çok şaşırdık ve çok üzüldük. Ekibimiz de kartonda anason koktuğunu onayladı. Üretimde her partimizden şahit numuneler alırız ve hiçbirinde de anason kokusuna rastlanmadı. Aylar sürse de sonunda Torbalı’ya gidene kadar yolda bir şeyler olduğunu kanıtlamış olduk.” Sofistike bir işlem olan kromotogram ölçümleriyle ilgili bilgi veren FrankKeynes, FBB ve SBB’nin kromo kartondan daha iyi değerlere sahip olduğunu belirterek, odun selülozundaki lignin istikrarlı bir bileşen olmadığını, birçok açıdan sıkıntı yaratmaya yatkınlığı olduğunu belirterek, ekliyor. “Kontrolü her ne kadar masraflı ve zor olsa da onu doğru yönetmek ve kontrol altına almak da üreticilerin elinde. Sizin için fark yaratmaya çalışıyoruz.”

Plastikten kartona geçiş Tomasz Frank-Keynes, plastik yerine karton ambalaj kullanımının sürdürülebilirlik ve çevre açısından yararlarını anlatırken, “Fabrikalarımızın enerji ihtiyacının %95’inden fazlası biyo enerji ile karşılanıyor ve bu da bizim sürdürülebilir bir şirket olmamızı sağlıyor” diyor ve şöyle devam ediyor. “Karbon ayak izi her geçen gün daha önemli oluyor. Müşterilerin alacakları ürünlerin karbon ayak izine yönelik hassasiyetleri her geçen gün artıyor. Eskiden bir çeyrekte bir

– iki karbon ayak izine dair istek alırken, şimdi 50’den fazla talep alıyoruz.” Bir bilim adamları grubunun 2050 yılında denizde balıktan çok plastik olacağına dair araştırmasına atıfta bulunan FrankKeynes, İsveç’teki tarafsız bir enstitüden tamamen karton, kısmen karton ve tamamen plastikten mamul ambalajların karbon ayak izi konusunda araştırma talep ettiklerini belirtiyor. Almanya’da ambalaj ürünlerinin tüm bileşenlerinin ve üretim süreçlerinin karbon ayak izlerinin titiz bir araştırma ile belirlendiği bir çalışma sonucunda üç farklı kutu örneğinde tamamı karton ambalaj ile – kullanım ömrü sonuna kadar – iklim etkisi düşüşü %79, %96 ve %99 bulunmuş. İlk iki örnekte plastik – karton karışımı kullanılmış. Frank-Keynes, karton ambalaj üreticilerinin müşterileri arasında olmayan potansiyel müşterilere bu verilerle teklifler sunabileceklerini kaydediyor. Plastikten kartona geçişte termoform kaplar farklı bir alan. Iggesund yeni, bariyerli bir karton ile bu pazara özel bir ürün de vadediyor. Çoğunluğu plastik olan hediye kartları da karton için büyük potansiyel barındırıyor.

KorCO AB tanıtım sunumu 20 Mart 2019’da KASAD buluşmaları çerçevesinde yapılan Iggesund sunumu ardından KorCO AB firmasını tanıtıcı bir sunum da yapıldı. KorCO AB 2012 yılında İsveç’te kurulmuş bir kağıt – karton tedarikçisi. Başlangıçta belirli ürünlerle başlamış; zamanla ürün yelpazesini ve etki alanını genişletmiş. Göteborg, İsveç’teki merkez ofisinde 12 kişilik tecrübeli satış, lojistik ve dokümantasyon ekibi çalışıyor. Toplam satış miktarı 40 bin tondan (2012) 185 bi tona (2018) yükselmiş. Halen Avrupa’da segmentinin en hızlı büyüyen firması olan Korco’nun İstanbul’da İrtibat Bürosu bulunuyor. İsveç, Finlandiya, Belçika, Almanya ve Slovenya’da 9 deposu bulunan firma geri dönüşümlü ve saf elyaflı kartonlar, bardak-tabak kartonları, yayıncılık sektörüne yönelik kağıt türleri, ambalaja yönelik ince kağıtların stok lot, side run, start-up ve prime kalitelerini 40’tan fazla ülkeye satıyor. Mar Ocakt / Nisan Şubat 2019 2019

39


Gündem

BILGI ÜNIVERSITESI’NDE KASAD SEMINERI...

Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü Eyüp Mimarlık Fakültesi KD-6 binası Kazandibi seminer salonunda Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD ) Genel Sekreteri Erol Gül, Lithosan İnovasyon ve İş Geliştirme Müdürü Aylin Topal, Bilgi Üniversitesi Prof.Dr. Özlem Er, Doç.Dr. Can Altayve ve çok sayıda öğrencilerin katılı ile 12 Mart 2019 Salı günü yapıldı.

Lithosan A.Ş. ve Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği (KASAD) işbirliği ile “Karton Ambalaj Tasarımı Semineri” gerçekleştirildi. Seminerde ilk olarak Lithosan İnovasyon ve İş Geliştirme Müdürü Aylin Topal , şirketleri hakkında genel bilgi, üretim süreçleri ve Pro Carton ‘un düzenlediği bu yıl 2 dalda ödül kazanmış ‘’The Carton Exellence Award ‘’ yarışmasındaki ürün tasarımları hakkında bilgilendirme yaptı. Sunum sırasında Topal ’Pro Carton Young Designers Award’’ yarışması hakkında öğrencileri yarışmaya katılıma teşvik etmek amacıyla başvuru süreçleri, tasarımda dikkat edilecek hususlar ve benzeri konularda bilgi paylaşımı gerçekleştirdi. Ardından, KASAD Genel Sekreteri Erol Gül “Önümüzdeki 10 yılda yepyeni bir çağ başlıyor: Dijital çağ. Dijital çağa girilmesiyle, inanılmaz gelişmeler yaşanacak ve yaşanıyor” diyen KASAD Genel Sekreteri Erol Gül, dijital çağın getirdiklerine ve getireceklerine dikkati çektiği sunumunda, büyük veri, yapay zeka, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, nesnelerin interneti, robotlaşma ile 40

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

Endüstri 4.0’ı yaşayacağımızı belirtiyor. Gelecek 10 yılda yepyeni bir çağ başlayacağını, yaşanacak hızlı değişimin hayatımızı, üretim süreçlerini olağanüstü etkileyeceğini ifade eden Gül, “Dünya’daki gelişmeleri de iyi okumamız gerekiyor” diyor. Erol Gül, sunumunun devamında ambalaj dünyasından rakamlar verdi ve eğilimlere değindi: Küresel ambalaj pazarı 670 milyar dolarlık hacmiyle, 380 milyar dolarlık küresel kozmetik pazarının iki katına yakın ve 3 trilyon dolarlık

küresel gıda pazarının beşte biri büyüklüğünde. Bu pazarın % 25’i Batı Avrupa (Avrupa % 32), % 29’u Asya, % 26’sı K. Amerika ve % 13’ü diğer bölgelerde. ECMA verilerini kullanarak, ambalaj sektöründe Avrupa’da en hızlı büyüyen ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatan Gül, Avrupa ambalaj pazarında büyüyen ambalaj alanlarından da örnekler verdi: Başta ilaçlar, dondurulmuş, pişmiş gıda olmak üzere, kozmetik – güzellik ve bakım ürünleri, şarap ve içkilerle diğer içecek, şekerleme ve çikolata ve diğer gıda ürünlerine yönelik ambalaj pazarları daha hızlı büyüyor. Genel Sekreteri Erol Gül’ün, kartonun yapısı ve özellikleri ve karton türleri üzerineydi. Kartonların yapılarına ve özelliklerine göre jenerik isimleri, karton makinesi ve karton üretimi, ham madde kaynakları ve ham maddeler hakkında bilgi veren Gül, ayrıca karton kartonun eğilme direnci (stifness), gramaj, kalınlık, rutubet, hava rutubeti ve rutubet dayanımı, beyazlık ve diğer özelliklerle ilgili karton testleri üzerinde durdu. Soru cevaptan sonra seminer sona erdi.


38

Ocak / Åžubat 2019

41


Gündem

KASAD 2019 YILIN ILK TOPLANTISINI

KOENIG BAUER DURAN ILE GERÇEKLEŞTIRDI... Geçtiğimiz yılın son aylarında Duran Makina’nın % 80 hissesi Koenig & Bauer tarafından devralınmış ve firma Koenig & Bauer Duran adını almıştı. Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği’nin yılın ilk tanıtım toplantısının konuğu Koenig & Bauer Duran oldu.

K

arton Ambalaj Sanayicileri Derneği, yılın ilk toplantısında Koenig & Bauer Duran’ı konuk etti. Swissotel Bosphorus’un Geneva salonunda 28 Şubat’ta gerçekleştirilen, yeni üyelerin de katılımıyla kalabalık bir davetli grubunun huzurunda, Koenig & Bauer’in sektöre sunduğu çözümler ve yenilikler tanıtıldı.

Karton ambalajın ivmesinin yükseldiği bir yılın özeti

KASAD’ın Avrupa’nın en faal iki sektör derneğinden biri olduğunun açıklandığı toplantının açılışında Genel Sekreter Erol Gül, KASAD’ın geçtiğimiz yıl gerçekleşen 9 tanıtım toplantısı ve seminerlerle diğer etkinlikleri özetledi. Bunlar; Bobst İstanbul toplantısı, Aydın Üniversitesi Semineri, Matset / HP Indigo toplantısı, Nişantaşı Üniversitesi semineri, Matkim / Weilburger toplantısı, Pak Grubu’nun Kartonsan ve Macedonia Paper Mills MEL S.A. fabrika turları, Fujifilm toplantısı, Duran Makina toplantısı, Bozboğa iftar yemeği buluşması; yaz aylarında Marmara Üniver42

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

sitesi ve İTÜ mezuniyet törenleri, Sekamsan sponsorluğu ve Duran Makina Fujifilm ve Matkim’in eğitici olarak katıldığı çalışanlara yönelik seminer; Riga’da ECMA Kongresi katılımı ve Avrasya Ambalaj 2018 katılımı gerçekleşti. Met Kağıt ve Met Pack’ın çağrılı konuşmacısı olarak Özgür Demirtaş KASAD toplantısında bir konuşma yaptı. Fineks / Kotkamills Toyo ve Heidelberg toplantılarıyla yıl sona erdi. Erol Gül, Türkiye’de ambalaj sektörünün büyüme potansiyelini ve Türk

firmalarının iç pazarın yanı sıra uluslararası alandaki performansını ortaya koyan, bir kısmına önceki sayılarımızda yer verdiğimiz büyük projeleri de tekrar hatırlattı. Bozüyük’te 90 bin ton/yıl kapasiteli oluklu mukavva kutu fabrikası kuran Kipaş Holding Aydın’ın Söke ilçesinde, 500 milyon dolarlık yatırımla, atık kâğıttan karton üretecek, 700 bin ton/ yıl kapasiteli Avrupa’nın en büyük kâğıt makinesini kuruyor. Yatırımın 2020 yılının ikinci çeyreğinde tamamlanması bekleniyor. Duran Doğan Ambalaj’a Türkiye’nin en uzun tabaka ofset baskı makinesi, dünya çapında üç adet bulunan özel bir konfigürasyonla, çift lak üniteli Heidelberg XL 145 8+LYYL-UV tabaka ofset baskı makinesi kuruldu. Firma bu yatırımıyla toplamda 75 bin ton kapasiteye ulaştı. İzmir, Karaman ve Gaziantep yatırımları olan Barem Ambalaj Gaziantep’te yeni bir fabrika kurdu ve KBA Rapida 164 6 + çift lak üniteli ofset baskı makinesini işletmeye aldı. Barem Ambalaj bu yatırımla yıllık 75 bin ton kapasiteye ulaştı. Heidelberg Abonelik (Subscription) modelinin Türkiye’de ilk kez hayata geçirildiği Sentez Ambalaj, ilk makinesi


XL 106’nın üretime başlatılmasının ardından şimdi ikinci makinesini, Heidelberg XL 162’yi bekliyor. Son olarak, Koenig & Bauer Duran Makina ile birleşti ve Duran Makina, Koenig & Bauer Duran oldu. Alican Duran; “KASAD Avrupa’nın en faal iki karton ambalaj derneğinden biri” KASAD Başkanı Alican Duran, “Gerçekten faal bir derneğiz; Avrupa’da bile sektörel dernekler arasında Alman karton ambalaj sektör derneği FFI ile birlikte en faal dernekler olarak diğerlerinden ayrışmış durumdayız” diyor ve şöyle devam ediyor: “Koenig & Bauer – Duran Makina birleşmesi karton ambalaj sektörü için çok büyük bir olay. Çünkü dünyada ambalaj makinelerinin duayen üreticisi ülke Almanya’dır ve ilk defa böyle lider bir ülkenin Türkiye’de bir ambalaj makinası üreticisine ortak olması, Türk ambalajı açısından çok önemli bir dönüm noktasıdır. Bu bence hepimiz açısından ciddi, önemli ve çok büyük bir adımdır.” Yapılan tüm araştırmaların 2030’a kadar Avrupa’da karton ambalajda gerçekleşecek büyümenin yarısının Türkiye’den geleceğini öngördüğünü belirten Duran, ekliyor. “Bu araştırmalar ECMA’nın görevlendirdiği bağımsız kuruluşlar tarafından yapılıyor. Böyle bir durumda geleceğimizin çok parlak olduğunu göz ardı edemeyiz.”

Zeki Sarıbekir; “Üretimin yarısını ihraç etmeliyiz” KASAD toplantısına konuk olan Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, “Türkiye ambalaj sektörü 2018 yılında 23 milyar dolar büyüklüğüne ulaştı; 80 ülkeye 4 milyar 600 milyon dolar değerinde 2 milyon 330 bin ton ambalaj ihracatı gerçekleştirdi” diyor ve şöyle devam ediyor: “Ambalaj sektörümüzün 2018 yılında dış ticaret fazlası 1 milyar 300 milyon dolar oldu. Ülke ekonomisinin en önemli sorunlarından biri olan dış ticaret açığının azaltılmasına verdiğimiz katkıyı arttırarak sürdürüyoruz. Bununla birlikte ambalaj birim fiyatlarında Türkiye ortalamasının üzerinde bir performans

gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Ambalaj malzemeleri ihracatında kâğıt karton ambalajların %25’lik bir payla ikinci sırada yer aldığını görüyoruz. Bunun için hepinizi tekrar kutluyorum.” Ambalaj sektörü ihracatının 2018 yılında değer olarak 2017’ye göre % 11, miktar olarak %10 arttığını belirten Zeki Sarıbekir, daha çok ülkeye ve pazara ihracat yapılması, üretimin en az yarısının ihraç edilmesi gerektiğini vurguluyor. Sarıbekir, Cumhuriyet’in 100. Kuruluş Yıldönümü olan 2023’e kadar 30 milyar dolar pazar büyüklüğü ve 10 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmaları gerektiğini yineliyor. Sarıbekir; ilk fuardan bu yana 40 kat büyüyen ve her yıl düzenlenen Avrasya Ambalaj Endüstrisi Fuarı’nın üç yıllık ziyaretçi sayısının üç yılda bir düzenlenen interpack’ın ziyaretçi sayısına ulaştığını belirterek, KASAD üyelerini 23- 26 Ekim tarihlerinde düzenlenecek Avrasya Ambalaj 2019’a davet ediyor. Teknolojik gelişmelere uyum sağlamak gerektiğini belirten Sarıbekir, sözü ödüllere getiriyor ve World Star 2019’da 22 ödülle Türkiye’nin Japonya’nın ardından ikinci sırayı aldığını hatırlatıyor. 2020 Ambalaj Ayyıldızları yarışma takvimi de yakında açıklanacak. ASD 21-22 Kasım tarihlerinde 1. Uluslararası Ambalaj Kongresi adıyla bir kongre düzenleyecek. ASD Başkanı üyeleri ve davetlileri Kongre’ye katılmaya davet ediyor.

Mar Ocakt / Nisan Şubat 2019 2019

43


Gündem

2019 YILININ ILK TOPLANTISI

KOENIG BAUER DURAN KASAD ÜYELERIYLE BULUŞTU...

KASAD tarafından düzenlenen yılın ilk tanıtım toplantısı, Koenig Bauer Duran ve Koenig & Bauer için olduğu kadar basım sektörümüz için de tarihi önemi olan bir buluşmaydı. Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği’nin 28 Şubat’ta düzenlediği ilk toplantının konuğu geçen yılın sonunda Alman matbaa ve ambalaj makinaları imalatçısı Koeing & Bauer ile Duran Makina’nın bir ortaklığa imza atarak birleşmesiyle kurulan Koenig Bauer Duran oldu. Swissotel Bosphorus’un Geneve salonunu dolduran kalabalık davetlilere hitaben Koenig Bauer Duran adına ilk konuşmayı yapan Başkan Yardımcısı Oktay Duran, konuşmasına bir tesadüfü anlatarak başlıyor. Oktay Duran, 28 Aralık’ta anlaşmayı imzalamak için Koeing & Bauer’e gittiğinde, koridorda şirketin önemli dönüm noktalarının kronolojisini görür. En başta, solda Koenig & Bauer’in ilk makinesinin yapıldığı tarih 28 Kasım 1814 dikkatini çeker. Not defterine bakar. Oktay Duran, “Şirketin CEO’su Ralf Sammeck ile böyle bir şey olur mu, nasıl yapabiliriz diye ilk konuşmaları yaptığımız toplantıyı, 28 Kasım 2014’te, ilk makinenin imalinin 200. yılında, aynı gün yapmışız” diyor ve şöyle

44

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

devam ediyor. “Ondan tam dört sene sonra anlaşma imzaladık. Güzel bir anlaşma olmasını diliyorum. Koenig & Bauer alanında dünyanın en büyük firmalarından biri. İki konuda dünya lideri. Bilhassa büyük ebatlarda karton ambalaj baskısı yapan makinelerde çok ilerideler. İkincisi, para basma makinalarında. Bileşmeye giden fikir şu soruyla çıkmıştı: Karton ambalaj baskısındaki liderliği keski ve yapıştırma makineleriyle birleştirsek nası olur? İki yüz yıllık bir firma olmasının verdiği terbiyeyi dikkate alarak biz de bunun için-

de olmak istedik. Babamız rahmetli yaşasaydı 100 yaşını geçmiş olacaktı, bize bu mirası bıraktı. Mesleğe 14 – 15 yaşında başladığını düşünürsek, bizim de aşağı yukarı 85 yıllık bir geçmişimiz var. Bir de Duran Ofset – Doğan Matbaası birleşmesi ve Fransızların ortak gelmesiyle bizim de bir ortaklık kültürümüz oluştu. Hepsini bir araya getirdiğimizde biz bu işi başarırız dedik. Artık bundan sonrası için hayırlı olsun diyorum. İyi olsun diye çalıştık. Sadece firmamızı değil, Türkiye’yi de düşündük. Çünkü makinacılık biliyorsunuz aileden aileye geçtiği zaman devam etmesi gereken bir iş. Koenig & Bauer’de bu kültür olduğu için o konuda da emin ellerdeyiz diye düşündük. Aile ismimizi kendi aile isimlerinin arkasına koymaları da gurur kaynağımız oldu. Biz işimizin başındayız. “Hisselerin çoğunluğu sizde olduğuna göre buraya bir finansman sorumlusu atayın, aynı şekilde devam edelim” dedik; onlar da kabul ettiler. Aynı şekilde devam ediyoruz.” “Duran Makina’nın buraya gelmesinde hepinizin çok büyük emeğiniz oldu” diye davetlilere hitap eden Oktay Duran, ekliyor. “İnanılmaz katkılarınız oldu. Sizler makina almasaydınız biz bu kadar büyüyemezdik. İnandınız, güvendiniz


ve hep beraber karşılıklı bir edep, adap ve güven içerisinde bu işi bu noktalara getirdik. Teşekkür ediyorum.”

Dietmar Heyduck; “1 Mayıs’tan itibaren Koenig Bauer Duran tabaka ofset, kesim ve rotasyon kesim makinalarının satışlarını üstleniyor” Koenig & Bauer’in dünya çapında tabaka ofset satışlarından sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Dietmar Heyduck, neredeyse tüm diğer matbaa makinası imalatçılarının kökünün 200 yıllık bir şirket olan Koenig & Bauer’e dayandığını belirterek, “Koenig & Bauer sadece en eski makina üreticisi değil aynı zamanda en geniş üretim gamına sahip üreticidir” diyor. Koenig & Bauer Avrupa’da 11 değişik yerde üretim yapıyor (Würzburg, Radebeul, Stuttgart, Frankenthal, Bielefeld, Mödling, Veitshöchheim, Bad Oeynhausen – Almanya; Tavazzano, İtalya (Flexotecnica); Dobru?ka – Çek Cumhuriyeti, Barcelona – İspanya, Iberica). Heyduck, sözü birleşmeye getirerek şöyle devam ediyor. “Biliyorsunuz Koenig & Bauer Türkiye’de uzun zamandır Dereli Graphic tarafından temsil ediliyor. Fakat Türkiye’de şimdi bir şube kurduk ve bu durumun değişmesi gerekli. Şöyle bir karar aldık: 1 Mayıs 2019’dan itibaren Koenig Bauer Duran, Türkiye’de tabaka ofset, kesim ve rotasyon kesim makinalarının satışını üstleniyor. Dereli Graphic’e tüm geçmişindeki çalışmaları için teşekkür ediyoruz. Buradaki kontak kişileriniz değişmeyecek; Satış Müdürü Rolf Köhle, Servis Müdürü ve diğer arkadaşlar Dereli Graphic’ten ayrılıp Koenig Bauer Duran’a geçiyor. Henüz dördüncü çeyrek rakamları açıklanmadı. Son derece sağlıklı bir finansal tablo ile ilerliyoruz. Bu sizler için önemli çünkü araştırma geliştirmeye para harcayabiliyoruz, yeni teknolojiler geliştirebiliyoruz. Koenig & Bauer 1817 yılından beri aktif ve bugüne kadar birçok başarılara imza attı. Kâğıt para ve değerli kâğıtlar baskısında % 90, metal baskısında % 80 pazar payımız var. Dünyada büyük ebat ambalaj baskısında % 63 ve ticari ve gazete baskısında % 30 pazar payımız var.” Ocak / Şubat 2019

45


Gündem

En son yenilikler Dietmar Heyduck; firmanın 1902’den beri tabaka ofsetteki en önemli bazı yeniliklerine de değiniyor. 1902’de gezegen tahrik sistemiyle çalışan Planeta tabaka ofset baskı makinelerinin üretilmesi, 1965’te dünyada ilk kez tek tek ünitelerden oluşan makinanın üretilmesi, 1974’te ilk sekiz renk makinanın üretilmesi, 1989’da kâğıt ve karton arasında herhangi bir ayar gerektirmeyen, dünyada hâlâ tek olan universal makas sistemiyle çalışan ilk makinaların üretilmesi, 1994 yılında kullanılmayan üniteleri devre dışı bırakılabilen ilk makinanın üretilmesi, 2005 yılında eş zamanlı kalıp değiştirme (DriveTronic SPC) sisteminin tanıtılması, 2012 yılında, şu ana kadar en hızlı aniloks merdane değiştirme sistemi olan AniSleeve tanıtılması, 2018’de ise en yeni makina, dijital tabaka ofset baskı makinasının tanıtılması, bu yeniliklerin sadece birkaçı. “Koenig & Bauer makinaları çok yönlü makinalardır; 1.6 mm’ye kadar kalınlıkta karton basabiliyorsunuz. Baş döndürücü 20 bin tabaka / saat hızları müşterilerimize sunuyoruz” diyen Heyduck, dünyada 2500 ambalaj üreticisinin Koenig & Bauer makinaları kullandığını belirtiyor ve Koenig & Bauer teknolojilerinin farklılıklarını sıralıyor. “Koenig & Bauer’in inline kalite kontrol sistemi sayesinde makinadan geçen her tabakanın kalite kontrolü kamera sistemleriyle yapılabiliyor. Büyük ebatta pazar lideriyiz. DriveTronic teknolojimiz 46

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

sayesinde işten işe geçişi iki dakikaya düşürdük. Büyük ebatta iş hazırlık süresini % 80 düşürdük ve 3000 binden fazla büyük ebat makina sattık. Birkaç örnek: Almanya’da bir matbaacı Rapida 142 6+L ile 20 senede 960 milyon baskıya geldi. Almanya’da yine bir başka ambalaj matbaası Rapida 145 6+L makina ile 7 senede 450 milyon baskıya geldi. Bir dünya rekoru, bir ABD matbaası Rapida 164 7+L ile ayda 9 milyon tabaka basıyor. Meksika’da bir matbaa Rapida 145 7+L ile bir yıl boyunca ortalama saatte 14.400 tabaka baskı hızında çalışıyor. ABD’de IML basan bir matbaa Rapida 106 8+L SPC ALV3 24 saatte 407 bin tabaka temiz baskı yapıyor. Bir ticari matbaanın Rapida 106 8-SW4 SPC ile ortalama günlük iş sayısı 200 ve matbaa 15 işi 59 dakikada basıyor. Geçtiğimiz iki üç sene içerisinde birçok yenilik getirdik. Sadece 2018’de kendi üretimimiz yeni VaryDry LED-UV kurutucuları ve LED-UV mürekkep haznelerini, ErgoTronic Autorun sistemini, PrintCheck ve PDFCheck ile QualiTronic kalite kontrol sistemimizin yeni versiyonunu tanıttık. 70 x 100 makinalardaki bükülmesi gerekmeyen kalıplar için sistem artık büyük ebat için de geliyor. Tüm formatlarda değiştirme sürelerini kısalttık. Yeni çıkış, kurutucu ve yeni üretim hızlarıyla optimize edilmiş CX büyük format makinalarımızı geliştirdik; nemlendirme ünitesinde iki adımlı aktivasyonu geliştirdik. Geniş-

letilmiş gamut baskı, Rapida LiveApp ailesi, QualiTronic SheetIdent ve daha fazlası, en son yeniliklerimizden bazıları.” Mayıs’ta ticari baskı ve ambalaj için open house etkinlikleri Koenig & Bauer 15-17 Mayıs tarihlerinde ticari matbaacılık, 20-22 Mayıs’ta ambalaj için her gün aynı programın tekrarlanacağı iki etkinlik düzenleyecek. Ambalaj etkinliğinde sadece Koenig & Bauer makinaları değil, aynı zamanda Koenig & Bauer Iberica kesim makinaları ve Koenig Bauer Duran katlama yapıştırma makinaları da sergilenecek. drupa 2020 teması, inovasyonu devamlı kılmak Koenig & Bauer ‘inovasyonu devamlı kılmak’ temasıyla katılacağı drupa 2020’de tabaka ofsette daha hızlı işe hazırlık, daha yüksek baskı hızları, daha güvenli baskı olanakları, daha az bakım ve daha fazla üretim süresi, toplamda daha fazla üretkenlik hedefliyor. “Sizin ihtiyacınız olan doğru makinayı yapabilmek için sizinle makinalar hakkında konuşalım ve size uygun makinayı yapalım” diyen Dietmar Heyduck, Koenig & Bauer olarak mekanik mühendislikte çok önde olduklarını, büyük ofset makinalarda, büyük dijital makinalarda tecrübe sahibi olduklarını ve dünya çapında satış ve servis ağına sahip olduklarını belirterek, sözü dijital baskıda çok güçlü bir yazılım Ar-Ge’si olan ve en önemlisi kendi mürekkeplerini üreten Durst firması ile iş birliğine getiriyor. “Biz Koenig & Bauer ve Durst’un bir araya gelmesinin sizler için çok iyi bir fikir olduğuna inanıyoruz” diyen Heyduck, ekliyor. “Bu birlikteliğin en önemli hedefi drupa’da dijital karton ambalaj baskı makinası Varijet’i tanıtmak. VariJet 106 B1 ebadında en gelişmiş dijital baskı makinası olacak. Kasa bildiğimiz Rapida platformu. Bu makinaya baskı ünitesi, lak ünitesi, yaldız ünitesi vb. ekleyebileceksiniz. Hem 7 renge kadar su bazlı inkjet baskı hem de bildiğiniz konvansiyonel baskıyı aynı makinada yapabileceksiniz. Özellikle kozmetik ve ilaç kutusu gibi işler basanlar için ideal bir makina olacak.”


Koenig & Bauer ambalaj yenilikleri

Koenig & Bauer’in Türkiye dahil Doğu ve Orta Avrupa’da tabaka ofset satışlarından sorumlu Başkan Yardımcısı Falk Sparbert, ambalaj sektörü için tabaka ofset baskı makineleri hakkında bir sunum yaptı. “Koenig & Bauer ismi hep yenilikle, yeni bir şeyler geliştirmekle özdeşleşmiştir. Birkaç çok önemli özelliği anlatmak istiyorum” diyen Sparbert, şöyle devam ediyor. “Bir makinanın rekabetçi olabilmesi için nonstop giriş ve nonstop çıkış olması lazım. Kâğıt girişi bölümünde DriveTronic SIS pozasız giriş, bir makinanın olmazsa olmazıdır. Makinamızda herhangi bir emici, çekici poza yok. Özellikle son zamanlarda karton kalitesi çok düştü, tam ebat olmayan, kesimi bazen kısa, bazen geniş, tam ebat olmayan kartonlar geliyor; bunları hepiniz yaşıyorsunuzdur. Bu gibi kartonlar geldiğinde DriveTronic SIS sayesinde kontak atma neredeyse yok seviyesindedir. Dört renk basmadığınızda kullanmadığınız üniteleri devre dışı bırakabiliyorsunuz. Özellikle in mold basan, çok ince malzeme basanlar için transfer tamburları altındaki yönetim saclarının çıkarılabiliyor olması çok önemli. Bir vardiyada değişik laklar basan ve değişik anilokslar kullananlar için otomatik aniloks yükleme sistemi, Anilox Loader sistemimiz var. Lak kalıpları çok kısa sürede değiştirilebiliyor. QualiTronic PrintCheck sayesinde baskı ustası bir tabakayı beğeniyor ve referans tabaka olarak seçiyor; makine onu tarıyor ve sonraki baskıları ona göre ayarlıyor. İkinci sistemimiz özellikle ilaç kutusu basanlar için önemli. QualiTronic PDF Check sisteminde kamera altından geçen her tabakayı PDF orijinal ile karşılaştırarak kontrol ediyor. Her tabakanın ölçülmesi gittikçe daha çok önem kazanıyor. Bu fireyi azaltıyor. Dünyanın en ufak baskı kontrol şeridini kullanıyoruz. (3 mm. Büyük ebatta 4 mm. 13-14 mm sonunda şerit konabiliyor). Tabii nonstop çıkış da önemli. Artık 70×100’de olduğu gibi büyük ebatta da kalıpların kenarlarının kıvrılmasına gerek yok. Yeni yazıOcak / Şubat 2019

47


Gündem üzerine Braille alfabesi bile yapabildik. İlk makinaları büyük ambalaj gruplarına sattık. Bu makinanın belli bir pazarı var. Bunu yetersiz bulan müşterilerimiz için Barcelona’da Iberica markamız var.” Koenig & Bauer Iberica

Koenig & Bauer Iberica Genel Müdürü ve Koenig & Bauer Sheetfed Baskı Sonrası Satış Müdürü Patrick Masson, Koenig & Bauer Iberica’yı şöyle anlatıyor.

lımlar sayesinde kalıp değiştirme süresi çok ciddi bir şekilde kısaldı. Bugün artık kalıp değiştirme sorun değil, tipik bir 6 + lak ambalaj makinasında iki dakikadan kısa sürede kalıpları değiştirebiliyorsunuz. Eş zamanlı kalıp değiştirme özelliğimiz sayesinde, aslında kauçuk kazanı yıkanırken kalıp değiştiriliyor; yani bir anlamda kalıp değiştirme süresi sıfırdır; salt zamanı alırsak kırk saniyede kalıplar değiştiriliyor. Tabii bunlar gerçek süreler; bu sürelerin başarılabilmesi için matbaada tüm iş akışının düzgün ve eksiksiz olması gerekiyor. Örn. kalıplar zamanında makinanın yanında değilse, bu mümkün olmaz. Open House etkinliğinde bunları yakından görebileceksiniz. Almanya’da bir web-to-print matbaasında üç adet Rapida 145 dört renk makina var. İlk işin son tabakasından ikinci işin ilk tabakasına geçiş üç dakika sürüyor. Kullanılmayan ünitelerin temizliği ve spot renk kullanımında hızlı iş değişikliği zorluklarına da yanıtlarımız var. Üç dakika içerisinde merdane yıkanıyor, kauçuk ve kalıp silindiri yıkanıyor, lak değişiyor. Otomatik çalışan prosesler baskı ustasına kalite ile ilgili başka işler için zaman bırakıyor. Koenig & Bauer, normal UV, LEDUV ve HR-UV kurutucularını kendi fabrikasında üreten tek baskı makinası üreticisidir. UV kurutucular arasında ve 48

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

konumlandırıldığı yer arasında istenilen değişiklikleri yapabiliyoruz. Örneğin çıkıştan alıp ünite arasına koyabiliyoruz. Normal UV yerine LED – UV koyabiliyoruz. LED-UV henüz ambalaja gelmedi. Özellikle Pantone renklerde mürekkeplerin bazıları bulunamıyor veya yeterli kaliteye ulaşamıyorlar. Migrasyon konusunda da bazı sıkıntılar var. LED-UV mürekkepler henüz ambalaj için uygun noktaya gelmedi. Rapida 106 baskı hızı standart 18 bin, opsiyon olarak 20 bin basabiliyor. Fransa’da makinasını standart ambalajda bu hızda kullanan matbaa var. Tüm bu özellikler daha yüksek üretkenlik sağlıyor.” Rotatif kesim makinası RDC-106 Koenig & Bauer rotatif kesim makinası RDC 106’nın ilk tanıtımını drupa 2016’da yapmıştı. Tek üniteli bir makinaydı ve sadece IML etiket kesebilen bir makinaydı. “IML için tek üniteye ihtiyacınız var. IML kesiminde 5-6 dakikada gömlek bıçağı değiştirebiliyorsunuz” diyen Sparbert ekliyor. “Bu da çok hızlı işten işe geçiş anlamına geliyor. Ortalama %60 üretkenlik sağlıyor. İlk beş makinayı sattık bile. Gofraf, pilyaj, kesim ve ayıklama şeklinde üniteler ayarlanabiliyor. Roma’da ilaç kutusu basan bir matbaa tirajlar düştüğü için bu makinaya ihtiyacı olduğunu söyleyerek satın aldı. Bir müşterimizin isteği

“Iberica 70 yıllık bir firma. Dünyada teknolojik olarak üstün iki markadan biriyiz. Dünya üzerinde 1500 makinamız var. Çok büyük bölümü hâlâ çalışıyor. Üç yıla yakın bir süredir Koenig & Bauer Iberica oldu. O ana kadar İspanya’daki dostlar sadece Batı Avrupa ve G. Amerika ile meşgul olmuşlar. 2016 yılı 1 Temmuz’unda Iberica’yı devraldık ve müşterilerinin memnun olduklarını gördük.” Patrick Masson, Koenig & Bauer Iberica’nın kesim kalıbı yüklemede kullandığı Variable Rotary Offset Rotary Axis teknolojisinin ve karton girişinde kullandığı OPMR karton girişinin düzgün ve hızlı olmasını sağladığını, otomatik inline ayıklamanın en yüksek hızlarda bile en küçük parçaların ayıklanmasını sağladığını belirtiyor. Tüm bu özellikler kesim süratini 8500 tabaka/saate çıkarıyor. “Tüm kesim makinaları ilk birkaç yıl hatasız çalışır. Birkaç yıl çalıştıktan sonra makinaların kalitesi ortaya çıkar” diyen Masson, bir Asya menşeli makina ile Iberica’nın sektör bölümlerinin fotoğraflarını karşılaştırıyor. Çok güçlü bir servis ekibi olduğunu da vurgulayan Masson, baskı kesim toleranslarına da değinerek, Iberica’da bunun +- 0.1 mm olduğunu ifade ediyor. Modeller: Optima 106 (ayıklamalı), 106 K (ayıklamalı, boşaltmalı); Ipress 106 K Pro (ayıklamalı, boşaltmalı); Ipress 144, Ipress 144 K (ilki ayıklamalı, ikincisi ayıklamalı, boşaltmalı; bu makinelerin yerini Ipress 145 aldı). İlk üç model 8500, Ipress 144 8000, 144 K 7500 tabaka / saat hızında. Birleşmenin gerçekleşmesinde büyük emek veren Masson, “Duran Makina’nın Koenig Bauer’de olmasından çok mutluyum ve gururluyum” diyor.


Ocak / Åžubat 2019

49


Röportaj A SYA B AY RAK F IR MA SAHIBI AHMET Ç I L KAYA :

“YURT DIŞI PAZARINDA

DAHA ÇOK SÖZ SAHİBİ OLMAK İSTİYORUZ.” Sektörde sayılı firmaların arasında yerini alan Asya Bayrak, yatırımlarını devam ederken yurt dışı etkinliğini her geçen gün arttırıyor. Asya Bayrak Firma Sahibi Ahmet Çilkaya ile birlikte sohbet gerçekleştirdik.

S

Asya Bayrak Firma Sahibi Ahmet Çilkaya

ektörün durumu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Altyapısı ve donanımı olmayan, dünya çapındaki firmaları sektörel açıdan bakıp analiz edemeyen ve dinamik yapıya ayak uydurmayan firmaların ayakta durması çok zor. 2018 yılında başlayan bu kriz dönemini en iyi şekilde atlattığımızı düşünüyorum. A planımızın yanında her zaman B planımızı bulundurduk. A planında işler çok iyi gidebilir, her şey tam anlamıyla bekleneni verebilir fakat tam tersi durumlarda hazırda B planınızın olması sıkıntılı süreçten çıkmanıza yardımcı olur. Bizim de tam olarak yaptığımız buydu. Bu kriz döneminde belirlediğimiz stratejik hareketler ile nokta işler yapıp iyi geri dönüşler sağlamaya çalıştık.

Kendinize belirlediğiniz hedef nedir?

Asya bayrak kuruluşundan günümüze 50

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

kadar titiz çalışması, çalıştığı firmalar ve müşterileri nezdinde sağladığı yüksek güven ile hedeflerini tutturma azim ve kararlılığı içerisindedir. Hedefimiz, büyüyen ve gelişen üretimimiz ile müşterilerimizin beklentilerine ve ihtiyaçlarına çözümler üretebilmek ve sektöründe tercih edilen marka olmaktır. Müşterilerimiz ve

çalışanlarımızla, güvenilir ilişkilerin kurulduğu, onların beklentilerinin karşılandığı bir ortam oluşturmaktır. Asya Bayrak sektörü ile ilgili pek çok firmanın takdirini kazanmıştır. Büyük ve ciddi yatırımlar yaparak piyasadaki farkımızı ortaya koyma gayreti içerisindeyiz. Teknolojimizi yenileyerek ve yurt dışındaki gelişmeleri takip ederek her geçen gün kendimize “neler katabiliriz?” bu düşünce içerisinde olmaktayız. 2019 yılında da yatırımlarımıza büyük bir hızla devam edeceğiz. Yurt dışında daha etkin bir rol oynamak için çalışmalarımızı bu alanda arttırmaktayız. İşimiz kesinlikle bu çizgide devam eder değil, her geçen gün üstüne koyarak ilerlemektir. Yurt dışı pazarında daha çok söz sahibi olmak istiyoruz.

Ürün portföyünüzü nasıl oluşturmaktasınız?

Asya Bayrak, bilgi ve ürün yelpazemizi sürekli geliştirerek müşterilerimizin beklentilerinin ötesinde hizmet vermek, tüm faaliyetlerimizi takım çalışması ve iş birliği anlayışı ile kısa sürede kaliteli ürünler


gerçekleştirmektir. Asya Bayrak ürün çeşitleri olarak Türk bayrağı, ülke bayrakları, makam bayrağı, masa bayrağı, gönder bayrağı, olta bayrak, yelken bayrak, damla bayrak, süsleme ve dizi bayraklar, elde salama bayraklar, takdim flaması, ata ve lider posterleri, roll up, kırlangıç flamalar, dörtgen flamalar, beşgen flamalar, büyük ata ve lider posterleri, tanıtım afişleri, bayrak direkleri, dijital baskı, emprime baskı, transfer baskı ve daha birçok ürün yelpazesiyle hizmet vermekteyiz.

Fuarlara olan bakış açınız nedir?

2 yıldır Promosyon Show İstanbul fuarına katılım gerçekleştiriyoruz. Hedefimiz eğer bu yıl anlaşma sağlayabilirsek ve şartlar oluşursa İstanbul Sign fuarına katılmaktır. Bu tür organizasyonlara katılıp tecrübe sahibi olarak gözlem yapmak istiyoruz. Dünyadaki yenilikleri ve sek-

törün hangi yöne eğilim gösterdiğini daha yakından takip etme gayreti içerisindeyiz. Bu sebeple yurt dışı ilişkilerimizi daha da güçlendirmek adına dış ticaret departmanına yönelik girişimler halindeyiz. Böylelikle yurt dışına endeksli daha farklı işlere imza atarak farkımızı ortaya koymayı hedeflemekteyiz.

ediyoruz. Sektörle iletişim halinde kalıyoruz ve eğitimlere katılım gerçekleştiriyoruz. Böylelikle her geçen gün kendimizi geliştirmek adına çaba sarf ediyoruz. Sektörümüzün bize verdiği en önemli mesaj ise hizmet olduğunu görüyoruz. Ürünlerinizin kalitesi ne olursa olsun, doğru bir hizmet vermediğiniz takdirde büyüyemezsiniz. Müşterinin sorununu çözmek, ihtiyacı olduğu anda yanında olmak, doğru ve şeffaf bir fiyat politikası ve iyi bir ekip çalışması gibi unsurlar ile farkımızı ortaya koyuyoruz. Öte yandan müşterinin işini yetiştirememek gibi bir lüksümüz asla olamaz. İmalat 7/24 devam eder ve ürünü müşteriye teslim ederiz. Eğer kargoda sıkıntı yaşarsak, kendimiz ürün teslimatı yaparız; yeter ki müşteriye çözüm üretelim. Bir iş için söz verdiysek, elimizden geleni yapar ve müşteriyi mağdur etmeyiz. Tüm bunlar bizim bugüne gelmemizi sağladı. Biz sadece tavsiye ile büyümüş bir firmayız. Verdiğimiz tüm emekler bize referans olarak geri döndü.

Rakiplerinizden sizi ayıran en önemli farkın ne olduğunu düşünüyorsunuz?

Bizim farkımız bu firmaların eksiklerini görerek kendimizi sürekli yeniliyor olmamızdır. Üretici firmaların en büyük eksiği sektördeki eksikleri görmemeleridir. Biz, Türkiye’nin tüm illerini gezerek, üreticileri ziyaret ediyor, onlarla iletişim kuruyor ve eksikliklerini tespit ediyoruz. Sürekli yurt içi ve yurt dışı fuar ziyaretlerinde bulunarak yeni teknolojileri ve gelişmeleri takip

Mar Ocakt / Nisan Şubat 2019 2019

51


Röportaj T OYO MAT B AA MÜR EKKEPLER I C EO’SU YA KU P B E N L I :

“DEĞİŞİM KÜLTÜRÜNÜ EFQM MODELİ İLE YÖNETTİK”

Ege Serbest Bölgesi (ESBAŞ), mükemmellik kültürünün paylaşılmasına önemli katkılar sağlayan ESBAŞ 3. Mükemmellik Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı. Türkiye’de sektöründe EFQM Modelini uygulayan ilk şirket olan ve Türkiye Mükemmellik Ödülü’nü kazanan TOYO Matbaa Mürekkepleri’nin CEO’su Yakup Benli de zirvenin konuşmacıları arasında yer aldı.

Mürekkepleri, 2016 yılında Ege Bölgesi Mükemmellik Ödülü, 2018 yılında ise “Yaratıcılık ve Yenileşimden Yararlanma” kategorisinde Türkiye Mükemmellik Ödülü’ne layık görüldü.

M

TOYO Matbaa Mürekkepleri CEO’su Yakup Benli

ükemmellik ve sürdürülebilirlik konularında öncü kuruluşlar, Ege Serbest Bölge Kurucu ve İşleticisi A.Ş. (ESBAŞ)’ın düzenlediği 3. Mükemmellik Zirvesi’nde buluştu. Bu yıl “Geçmişten Geleceğe Çıpalar” temasıyla gerçekleştirilen Zirvede; Yetenek, Mükemmellik ve Sürdürülebilirlik konulu oturumlar düzenlendi. TOYO Matbaa Mürekkepleri CEO’su Yakup Benli, “Çıpa–Mükemmellik” başlıklı oturuma konuşmacı olarak katıldı ve mükemmellik yolculuklarında yaşadıkları hakkında değerli bilgiler paylaştı. Oturumun diğer konukları ise şu isimlerden oluştu: KalDer İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Senem Kılıç, EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı H. İbrahim Gökçüoğlu, ARGE Danışmanlık Ortağı ve ESBAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Kilitçioğlu.

52

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

TOYO Matbaa Mürekkepleri, kalite ve mükemmellik çalışmaları ile sektöründe ayrıcalıklı bir konumda bulunuyor. Türkiye’de sektöründe EFQM Modelini uygulayan ilk şirket olan TOYO Matbaa

TOYO Matbaa Mürekkepleri CEO’su Yakup Benli, EFQM Modeli ile elde ettikleri kazanımlar ve modelin sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik çalışmaları hakkında gelen soruyu şöyle yanıtladı: “EFQM için şirketimizde bir ekip oluşturduk ve ekip arkadaşlarımızın motivasyonunu yüksek tutmaya gayret ettik. Sadece üst yönetimin istediği ve onayladığı bir sürecin başarılı olması maalesef mümkün değil. Hedefe kilitlenen, motivasyonu ve isteği yüksek bir ekiple başarıya ulaştık. İlk yıl 75 sayfalık bir EFQM kitabı yazdık. İkinci yıl sayfa sayımız daha


da azaldı ve üçüncü yıla geldiğimizde EFQM model değişikliği ile birlikte kitap 35 sayfaya düştü. İlk yıl 75 sayfayı nasıl dolduracağız diye düşünürken bu kez sayfalara sığmamaya başladık. Modelin gelişim ve iyileştirmeyi destekleyen yönünü göstermesi açısından güzel bir örnek. Eksiklerimiz, geliştirebileceğimiz özelliklerimiz yanında güçlü olduğumuz ve şirketimizin geleceği açısından yeni fırsatlar yakalayabileceğimiz yönlerimizi keşfettik. Sürdürülebilirliği sağlayan da aslında modelin ta kendisi yani yarattığı bu farkındalık ve değişimi teşvik eden yanı diye düşünüyorum”. Toyo Matbaa Mürekkepleri, 2016 yılında gerçekleşen satın almayla birlikte Japonya merkezli Toyo Ink Group’un global ağının en güçlü parçalarından biri haline geldi. Bu sırada devam eden EFQM Mükemmellik çalışmalarının iki farklı şirket kültürünün entegrasyonunu kolaylaştırdığını belirten Yakup Benli, “Türk ve Japon kültürleri benzerliklerine rağmen birçok farklılığa da sahip. EFQM liderlikten stratejiye, stratejiden finansal sonuçlara kadar çok detaylı verileri içermesiyle değişim sürecinde kendimizi daha iyi anlatabileceğimiz bir zemin yarattı. Japonlar şirketimize geldiğinde ya da bizim ekiplerimiz Japonya’ya gittiğinde yaptığımız uygulamaları anlatmakta güçlük çekmedik. Bizim açımızdan çok önemliydi. Bu da değişim kültürünü yönetmede ne kadar başarılı bir model olduğunu gösteriyor” dedi. TOYO Matbaa Mürekkepleri CEO’su Yakup Benli, Türkiye mürekkep sektöründe EFQM Mükemmellik Modelini uygulayan ilk şirket olduklarını da vurguladı ve “Mükemmellik kültürünün paylaşılması ve yaygınlaştırılmasında bizim gibi sektörlerine liderlik eden ve yeni bir yol açan şirketlerin bu süreçte elde ettikleri kazanımlarını, deneyimlerini aktardıkları platformların çok değerli olduğuna inanıyorum. Bize 3. Mükemmellik Zirvesi’nde bunları anlatma fırsatı veren ESBAŞ ve KalDer yönetimlerine teşekkür ediyorum” diyerek sözlerine son verdi.

EXTREME BIO

“BOYA DEĞİL, MÜREKKEP…”

www.efemmatbaamalzemeleri.net

T: (0312) 394 54 66 pbx • F: (0312) 394 54 68 E: mehmet@efemmatbaamalzemeleri.net Ocak / Şubat 2019

53


Röportaj P I MMS G RO U P YÖNETIM KUR ULU BAŞKA N I S E L A H ATTI N AYGÜ L E R:

PIMMS GROUP

D-PES VE APPPEXPO FUARLARINDA... Pimms Group Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Aygüler, “Pimms Group değişim ve yeniliklerin adresi olmaya devam edecek”

P

imms Group, yurtdışı fuar programı çerçevesinde D-PES ve APPPEXPO fuarlarını takip ederek, yenilikleri yerinde gözlemledi. Endüstriyel reklam dünyasının öncü markası Pimms Group, Çin’de düzenlenen D-Pes ve APPPEXPO 2019 fuarlarını takip etti. Mart ayının ilk haftasındaki fuar maratonunda Pimms Group Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Aygüler, hem distribütörü olduğu Hanglory Group ile işbirliğini güçlendirdi hem de teknolojik yenilikleri yerinde gözlemledi.

“Pimms Group değişim ve yeniliklerin adresi olmaya devam edecek”

Endüstriyel reklam sektörünün her zaman yenilik ve değişime ihtiyaç duyduğunu hatırlatan Selahattin Aygüler, “İçinde bulunduğumuz dijital baskı dünyasının yenilikleri, ister istemez kullanıcıları yatırıma zorluyor. Bir zaman öncesine 54

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

kadar sadece reklam sektörünün kullandığı dijital baskı bugün farklı sektörlerin de ihtiyacı haline geldi. Tekstilden, cama, ahşaptan, seramiğe kadar gelişen baskı teknolojisi, farklı sektörleri de bu pazarın potansiyeli haline getirdi. Pimms Group olarak içinde bulunduğumuz pazardaki yenilikleri takip edip, en hızlı şekilde Türkiye pazarındaki kullanıcılarla buluşturma amacındayız” diye konuştu.

dünya pazarı ile buluşturdu. Pimms Group Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Aygüler, Hanglory Group Yönetim Kurulu ile gerçekleştirdiği toplantıda 2019 yılına ilişkin pazar stratejilerini görüşme fırsatı buldu. Hanglory Group, Türkiye pazarında Pimms Group gibi köklü ve güçlü bir marka tarafından temsil edilmelerinin kendileri için büyük bir avantaj olduğuna inanıyor.

Pimms Group Çin’in teknolojiye en fazla yatırım yapan markasını temsil ediyor

Tekstil baskıda çözümün adresi: Homer

Pimms Group bilindiği üzere Çin’in teknolojiye en fazla yatırımı yapan firması olan Hanglory Group’un Türkiye distribütörüdür. Pimms, bir yılı aşkın süredir Hanglory Group markalarından tekstil dijital baskıda Homer, endüstriyel dijital baskıda Handtop ve oluklu ambalaj baskıda Handyway markalarını başarıyla temsil ediyor. Hanglory Group, fuar süresince tüm yeni ürün ve çözümlerini

Hanglory Group standında tekstil ve UV çözümler ön plana çıktı. Homer markasının yeni ürünü HM1800R modelini fuarın en dikkat çeken ürünleri arasında yer aldı. Bu model, 2 sıralı 4 adet KYOCERA kafa kullanan ve 2 pass ta 285 metrekare baskı özelliğine sahip. Sektörün beklentilerini karşılayacak birçok özelliğe sahip olan yeni HM1800R, kısa zaman içinde Türkiye pazarında da yatırımcıların tercihi olmaya başlayacaktır.


Yatırımlar hızlanacak

2018 yılında mevcut ekonomik koşullar nedeniyle ertelenen birçok yatırımın bu yıl gerçekleşeceğini anlatan Selahattin Aygüler, “Son aylarda ekonomik göstergeler normalleşme göstermeye başladı. İçinde bulunduğumuz koşulları avantaja dönüştürmek için kararlı olmalıyız. Piyasalarda her zaman inişli – çıkışlı grafikler olacaktır. İşimizi en iyi şekilde yapmalıyız. En iyi olmak için yenilikleri takip etmeli, ihtiyaç halinde gerekli yatırımları yapmalıyız. Ürün portföyündeki çeşitlilik, yatırımcıya yeni ufuklar ve pazarlar açacaktır. Mevcut koşulları bir fırsat olarak görmeli, artan rekabet koşullarında bir adım daha önde olmak için teknolojik gelişime açık olmalıyız” diye konuştu.

• Yüksek kalitede tutarlılık ve tiraj • Daha az kimyasal ve su kullanımı • Daha az banyo makinesi bakımı • En yüksek üretkenliğe erişim • Çevresel etkileri azaltmak

Az Kimyasallı

Kimyasalsız

CtCP

Geleneksel

Termal

Hanglory standında sergilenen bir diğer ürün grubunu da Handtop çözümleri oluşturdu. Handtop ürün grubunda, HT1610 LED UV Flatbed, HT2512 LED UV Flatbed, HT3020 UV Flatbed, HT3200 LED UV Roll to Roll ve HT5000 LED UV Roll to Roll olmak üzere geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. Geniş ürün yelpazesiyle, farklı yatırımcıların her türlü ihtiyacı bulabilmesi amaçlanıyor. Standdaki en çok ilgi gören modellerden biri Handtop HT3020 UV modeli oldu. 305×205 cm baskı alanı sahip HT3020 UV Flatbed, beyaz ve 4 renge aynı anda basabilmenin yanı sıra lak atabilme özelliğiyle sınıfının en hızlı makinesi olduğu ifade ediliyor.

Violet

Endüstriyel baskıda Handtop ayrıcalığı

Daha iyi çevreci performans

Baskı Kimyasalları;

Toplam çözüm sağlayıcı

Üretim maliyetinin azaltılması

Verimliliğin arttırılması

Mükemmel baskı kalitesi

Kötü çevresel etkilerin (ayak izinin) azaltılması

BÖLGE BAYİİ

www.efemmatbaamalzemeleri.net

T: (0312) 394 54 66 pbx • F: (0312) 394 54 68 E: mehmet@efemmatbaamalzemeleri.net Ocak / Şubat 2019

55


27 yı

Röportaj G Ü RS AN FIRMA YETKILISI İBR AHIM GÜ RB Ü Z’ ’

HEDEFIMIZ HER ZAMAN MÜŞTERI MEMNUNIYETINI

llı übe k n adı in GÜ RSA N tecr

EN YÜKSEĞE ÇIKARMAK OLACAKTIR.’’ GÜRSAN Firma yetkilisi İbrahim Gürbüz ile 2018 yılı değerlendirmesi, 2019 yılı beklentileri, yatırımları piyasalar hakkında konuştuk. 2016 yılında mezun oldum. Bir yılda İngilizce eğitim için almak için İngiltere de kaldıktan sora Türkiye’ye geri döndüm ve iş hayatına tam zamanlı olarak çalışmaya başladım.

Firmanızla ilgili bilgi verir misiniz? Kuruluşundan bu yana geçen süreci anlatır mısınız? Firmamız Gürsan Hidrolik Hortum 1992 yılında İzmir 4.sanayi sitesinde 50 m2 alanda bir manuel torna tezgâhı ile babam ve amcam tarafından temelleri atıldı. Geçen 27 sene sonunda yüksek teknoloji makinelerle üretimimizi devam eden firmamız şuanda 2.000 m2 kapalı alanda İzmir ve Ege bölgesinde üretim, teknoloji ve iş kapasitesi gibi konularda sektör’ün öncüleri arasına girmiş durumda ve biz ikinci nesille beraber büyüklerimizden de öğrendiklerimiz ile firmamızı çok daha tanınır hale getirmek için çalışmaya devam edeceğiz.

Gürsan olarak iş ortaklarınızdan bahseder misiniz ? Türkiye genelinde bayiniz var mı?

I 56

İbrahim Gürbüz bey Sizi tanıyabilir miyiz? Mesleğe ne zaman başladınız?

Merhaba ben İbrahim Can GÜRBÜZ. 4 Mayıs 1993 İZMİR doğumlu-

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

yum. İlk okulu Bornova da , lise eğitimini endüstri meslek lisesi Makina bölümün de bitirdim. Üniversite eğitimimi tamamlamak için İzmir Ekonomi üniversitesi muhasebe bölümüne başladım ve

Gürsan Hidrolik Hortum olarak birçok sektörden farklı işkollarında iş ortaklarımız bulunmakta. Bunlar; Savunma sanayisi, hidrolik pres üreticileri, kompresör üreticileri, iş makinaları ve araç üstü makinaları üreticileri gibi firmalar. 2013 yılında Manisa Sanayi sitesinde şubemiz açıldı aynı hizmetimiz Manisa’da da gerçekleştiriyoruz.


www.gursanhidrolik.com.tr

27.yıl

''1992’den beri daha iyisini üretmek için çalışıyoruz''

129/11 Sok. No: 26 4.Sanayi Sitesi Bornova / İZMİR T.: 0 (232) 375 50 68 -69 - 0(232) 375 58 00 F.: 0(232) 375 58 54 email: info@gursanhidrolik.com.tr

www.gursanhidrolik.com.tr

Ocak / Şubat 2019

57


Röportaj Hedefleriniz nelerdir? Bu hedefler doğrultusunda 2019 yılındaki yeni projeleriniz olacak mı?

Hedeflerimiz üretim ve satış kapasitemizi ulusal ve global anlamda yükseltmek ve bu doğrultuda devem etmemiz için yeni makine yatırımları ve üretim alanımızı daha da büyütmek için yakın gelecekte kuracağımız yeni üretim yerimiz ve yatırımlarımızla bu hedeflerimize ulaşmayı hedeflemekteyiz.

Çalışanlarınız için düzenlediğiniz sosyal etkinlikler var mı? Kısaca bahseder misiniz? GÜRSAN Firma yetkilisi İbrahim Gürbüz

Firmanızın sektöründeki yeri nedir?

Gürsan Hidrolik ihtiyaç duyan her kesime, ihtiyaç duydukları her alanda Hidrolik hortum, hidrolik hortum başlığı, rekor ve bağlantı ekipmanları imalatı konusunda hizmet veren işletmemiz, sektörün İzmir ve Ege bölgesi başta olmak üzere tüm Türkiye de önde gelen temsilcisi konumunda bulunmaktadır.

Sektöre sunduğunuz ürünler hakkında bilgi verir misiniz

Sektöre sunduğumuz ürünler hortum gurubu olarak; yüksek basınç hidrolik hortumu, ısıya dayanıklı kompresör hortumu, özel krom ve flex hortumlarının yanında su ve Pnömatik hortumlarımızda sektöre sunduğumuz hortum çeşitlerindendir. Sektöre sunduğumuz bir diğer ürün gurubunda Gürsan Hidrolik imalatı olan hidrolik başlık, rekor ve bağlantı ekipmanlarıdır.

Satışını yaptığınız ürünlerde kullanılan teknoloji ve ayrıcalıklarınızdan bahseder misiniz?

Satışını yaptığımız ürünler hakkında; Hidrolik hortum gurubu tamamı İtalya da üretilen her türlü testten geçmiş ve uluslararası bütün belgeleri eksiksiz olan sektör de en çok tercih edilen markanın

58

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

bayiliğini yapıyoruz ve ikinci olarak satışını yaptığımız hidrolik hortum başlığı, rekorları ve her türlü bağlantı ekipmanlarını kendi bünyemizde olan yüksek teknoloji manikalarımızla kendi imalatımızı gerçekleştiriyoruz.

Sektörün büyümesine ve gelişmesine katkıda bulunacağı düşündüğünüz tavsiye ve önerileriniz nelerdir?

Sektöre tavsiyemiz lütfen gelen ürün taleplerinin en kısa zaman da hazırlanıp güvenli bir şekilde adreslerine ulaştırmak olmalı yoksa müşteriyi sıkıntıya sokacak durumlara düşmemeli örnek işi alayımda bir ara gönderirim mantığı olmamalı işi aldığında o ürünün teslimatının verilen tarihte kaliteli ve hızlı yapılması firmalara artı kazandıracağı düşüncesindeyim.

2017 , 2018 yılının ilk 6 ayı yılı firmanız açısından nasıl geçti ? 2018 sonu 2019 yılı ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

2017,2018 yılları firmamız açısında sorunsuz şekilde iş kapasitesini de artırarak geçti ve 2019 yılı olarak öngörülerimiz işlerimizi, iş kapasitemizi ve yatırımlarımızı önceki yıllara göre çok daha fazla olarak gerçekleştireceğimiz ve büyüteceğimizi hedefliyoruz.

Biz tüm personelimiz ile aile gibiyiz. Şirket kurulduğundan beri Gürsan Hidrolik bünyesinde çalışmakta olan çalışma arkadaşlarımız var hal böle olunca yıl içerisin birçok aktivitelerimiz oluyor. İftar ve bayram yemeklerimiz, futbol maçları, başka şehirlere gezi düzenleme gibi etkinliklerimiz yıllardır devam ediyor inşallah da devam edecek.

Sektör el anlamda firmanızın konumunu değerlendirir misiniz? Rakiplerinizden daha önde olabilmek adına ne gibi faaliyetler yürütüyorsunuz?

Evet sektörümüzde rakiplerimizde var onlarda aynı işi yapıyor ama bizim farkımız herhangi bir ürünün talebinde müşterimiz biliyor ki en hızlı, en güvenilir, en kaliteli ürünü bizim tarafımızdan verileceği bu özelliğimizde sanırım piyasadaki rakiplerimizden bizi bir adım önde tutuyor.

Sektöre vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Sektöre mesajım ; Ülkemiz çok güzel bir ülke her anlamda kıymetini bilelim. Dünya genelinde sıkıntılar var. Bizim ülkemizde bu durumdan dünyaya oranla çok daha az nasibini alıyor. Ancak ekonomimizin ve sanayimizin çok güçlü olduğunu biliyoruz bunun için sıkıntı çekmeyeceğimize inanıyorum. Sektörümüze ve bize 2019 yılının daha da iyi geçmesini temenni ediyorum. Matbaa Dijital dergisine de bu fırsatı bize verdiği için çok teşekkür ediyorum. Size de yayın hayatınızda başarılar dilerim.


Ocak / Åžubat 2019

59


Gündem

PİMMS GROUP

DENIZLI’DE TEKSTIL BASKI ŞOVU YAPTI... EGE TMF Tekstil Makineleri Fuarı’na katılan PİMMS Group, Denizli başta olmak üzere Ege Bölgesi’nden gelen tekstil üreticilerine dijital baskının sektöre sunduğu olanakları gösterdi. tarafından plaket takdim edildi. Törenin ardından fuar alanını gezen protokol ekibi, PİMMS Group standında sergilenen Homer süblimasyon baskı makinesine oldukça ilgi gösterdi. Dijital baskının Denizlili tekstil üreticilerine sunacağı olanaklar ve tekstil baskı sektöründeki son teknolojiler ile ilgili bilgi alan protokol ekibi, PİMMS Group’a sektöre sunduğu katkılardan dolayı bir kez daha teşekkür etti.

PİMMS Group Denizlili tekstil üreticilerine dijital baskının olanaklarını gösterdi

1

4-17 Şubat tarihlerinde Denizli’de düzenlenen EGE TMF Tekstil Makineleri Fuarı’na katılan PİMMS Group, dört gün boyunca tekstil üreticilerinin dijital baskı gereksinimlerine en iyi şekilde yanıt verecek tekstil baskı çözümlerini sergiledi. Fuarda Denizli başta olmak üzere, çevre illerden gelen tekstil üreticilerine süblimasyon baskı, direkt kumaşa baskı ve UV baskı makineleri tanıtıldı.

60

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

PİMMS Group standına protokol ziyareti

14 Şubat tarihinde, Denizli Valisi Hasan Karahan, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Osman Zolan ve Denizli Ticaret Odası Başkanı Uğur Erdoğan’ın da katılımlarıyla gerçekleşen açılış töreninde, sektördeki 45. yılını kutlamak ve sektöre sunduğu katkılar dolayısıyla teşekkür etmek amacıyla PİMMS Group Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Aygüler’e Denizli Valisi Hasan Karahan

PİMMS Group standında sergilenen tekstil baskı makineleri arasında, Axia FLAG 3202 direkt kumaşa baskı makinesi; 3.20m ebadı, direkt kumaşa yüksek kalitede ve yüksek performansta baskı yapma becerisi ile ilgi topladı. Fuar esnasında polyester ve pamuklu olmak üzere çok çeşitli kumaş malzemelere baskı yapan Axia Flag, ev teksili, dekorasyon, bayrak, hazır giyim ve bebe giyim gibi sayısız üretim imkanı sunuyor. Fuarda sergilenen Homer HM1800P transfer kağıdına baskı makinesi ise endüstriyel 4 adet Kyocera baskı kafası ile


saatte 210m2 baskı hızına sahip. Kompakt tasarımı ile daha karlı üretimler ve işlerinde yüksek verimlilik elde etmek isteyen baskı üreticileri için geliştirilmiş olan model, kolay kullanım özelliklerinin yanı sıra, tekstil üreticilerinin ihtiyaç duyduğu otomasyon ve uzun süreli kesintisiz baskı ihtiyaçlarını bünyesin-

de topluyor. Makine, hazır giyim, spor giyim, ev tekstili, iç mekan dekorasyon ve tekstil bazlı reklam uygulamaları gibi çok çeşitli üretimler için ideal. Dört gün boyunca fuarda tanıtılan bir başka çözüm ise Handtop HT1600 UV LED Hibrit baskı makinesi oldu. Makine, 2 adet 3.5pl Kyocera baskı kafaları ve 5mm kalınlıktaki esnek ve sert malzemelere baskı yapabilme becerisi ile tekstil üreticilerinin farklı ve karlı uygulama ihtiyaçlarına eşsiz bir alternatif sundu. Yüksek hız modunda saatte 39m2 baskı yapabilen makine, fuarda suni deri, duvar kağıdı ve ışıklı kumaş gibi esnek malzemeler üzerine baskı yaparken sergilendi. Fuar alanında Handtop HT1600 UV LED hibrit baskı

makinesi ile baskı yapılan ayakkabı ve çanta örnekleri de yoğun ilgiyle karşılandı.

Tekstil baskı örnekleri dikkatleri topladı

Homer ve Axia baskı makineleri ile hayata geçirilen perde, nevresim, yastık, elbise, abajur, ayakkabı, çanta gibi sayısız uygulamaların sergilendiği PİMMS Group standı, fuarın en renkli standı haline geldi. Ziyaretçi ve katılımcılardan oldukça beğeni toplayan stant tasarımı, tekstilde dijital baskının sunduğu karlı üretim imkanını gözler önüne serdi.

Mar Ocakt / Nisan Şubat 2019 2019

61


Gündem

LIDYA GRUP’A,

SAĞLIK SEKTÖRÜNDEN YOĞUN TALEP GELIYOR Lidya Grup, sağlık sektöründe başarılı projelere imza atmaya devam ediyor. Özellikle özel sağlık kuruluşlarından yoğun talep alan Lidya Grup, özel sektör ve kamudaki sağlık işletmelerindeki baskı süreçlerini otomatikleştirme, veri güvenliğini sağlama, sadeleştirme ve kesintisiz işlerin yapılması gibi tüm sürecin yönetilmesini sağlıyor. bilgi verememesi gibi sebepleri doğurabilmektedir. Yukarıda belirtmiş olduğumuz sebeplerin tespiti ve çözümü kapsamında, Lidya Grup, diğer tüm sektörlerde olduğu gibi sağlık sektöründe de başarılı projelere imza atmıştır. Baskı süreçleri kapsamında öncelikli olarak yazılımsal ve saha analizi ile maliyetleri azaltıp, sürdürülebilir hedefleri destekleyen çözümler geliştirmekteyiz. Baskıların optimize edilmesi, bilişim ortamına güvenli ve uyumlu bir şekilde entegre edilmesi için ortak alanlara ofis tipi cihazlar konumlandırılmaktadır. Kısaca, Xerox’un yeni nesil baskı ve yönetim kabiliyetindeki en temel hedefi olan “otomatikleşme ve sadeleşme” sistemini işletmelere uyarlamaya devam etmekteyiz” dedi.

M

üşterilerin, tüm baskı süreçlerinde daha efektif ve kesintisiz hizmet almalarını hedeflediklerini kaydeden Lidya Grup İstanbul Kurumsal Satış Müdürü Özge Öktem, şunları söyledi: “Müşterilerimiz ile ilk yaptığımız analizlerde, genellikle mevcut durumda baskı yönetiminin, IT personelinin günlük iş verimliliğine engeller oluşturduğunu gözlemlemekteyiz. En büyük sorunlardan birisi de, cihazın arızalanması halinde, aynı sürelerde ve kalitede teknik konuda hizmet alınamamasıdır. Bu durum, doktorların zamanında rapor çıktılarını alamaması ve hastalarına zamanında

62

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

Sağlık sektörü, teknoloji yatırımlarına yoğun talepte bulunuyor

Sağlık sektörünün her alandaki ekipmanlarında teknolojideki gelişmeleri yakından takip ettiğinin altını çizen Özge Öktem, şunları kaydetti: “Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sağlık sektörü ülke nüfusu, kültürel gelişim ve ekonomik sebeplere bağlı olarak değişim göstermektedir. Sağlığa verilen önem her geçen gün artmakta ve bu durum sağlık hizmetlerinde kalitenin artmasına zemin hazırlamaktadır. Sağlık hizmetlerinde fiziki yapı, kullanılan araç - gereç, insan gücü ve finans gibi kaynak özelliklerinin yanı sıra, hizmetin sunum şekli ve hizmet alanlarının memnuniyeti de rekabetin en belirleyici

özelliği olmaktadır. Tüm bu sebepler, sağlık kuruluşlarının hem teknolojik alt yapısını yenileme, hem de hizmet aldıkları firmalarında yeniliklere ayak uyduracak ve ihtiyaçlarını karşılama konusunda yeterliliğini gözden geçirmeleri için bir fırsat yaratmıştır. Daha önceki yıllarda sağlık sektöründe baskı ihtiyaçları ve süreçlerinin yönetilme şeklini incelediğimizde, kaliteli bir baskı teknolojisine yatırım yapılmadığı, süreçlerin şirket personellerince yönetildiği, ancak bu durumun verimliliği azalttığı, servis & bakım süreçlerinin belirli hizmet kalitesinde olmamasının müşterinin iş akışını olumsuz etkilediği görülmüştür. Bu durum, sağlık kuruluşlarından hizmet alan müşterilere ister istemez yansımaktaydı. Bunun yanısıra, rekabetin artması, yenilikler yaratılması ve dijitalleşme ile birlikte teknolojiye ayak uydurulması gibi birçok önemli değişimi de beraberinde getirmektedir. Bu değişim, profesyonellerce yönetilen baskı süreçleri ve teknoloji yatırımlarına da olanak sağlamıştır” diye konuştu.

Lidya, müşterilerinin daha efektif ve kesintisiz hizmet almasını sağlıyor

Müşterilerine kesintisiz hizmet vermeye devam ettiklerini ifade eden Özge Öktem, konuşmasına şöyle devam etti: “Lidya Grup olarak, müşterilerimize sadece cihaz satmıyoruz; aynı zamanda müşterilerimizin tüm baskı süreçlerini daha efektif ve aynı hizmet kalitesi ile kesintisiz hizmet alabilmeleri için çözümler geliştirmekteyiz. Yaşanabilir bir dünya için önemine inandığımız, insan sağlığı ve sürdürülebilir çevre için geri dönüştürülebilir malzeme ile atık ve enerji kullanım miktarlarını azaltarak, sağlıklı ve güvenli bir ortam oluşturmaktayız. Baskıların optimize edilmesi,


bilişim ortamına güvenli ve uyumlu bir şekilde entegre edilmesi için ortak alanlara ofis tipi cihazlar konumlandırılmasını sağlamaktayız” dedi.

Baskı süreçleri, 3 temel alanda toplanıyor

Baskı süreçlerinin 3 temel alanda toplandığını anlatan Özge Öktem, şunları kaydetti: “Öncelikli olarak, Xerox IT araçları ve fiziksel analiz neticesinde müşterinin ihtiyacı tespit edilmekte ve verimliliği artırmak için cihazlar konsolide edilerek ortak alanlara ofis tipi cihazlar konumlandırılmaktadır. Günümüzde en büyük değişimin, dijitalleşmede yaşandığını söyleyebiliriz. Dijitalleşme kapsamında Xerox, ofis cihazları ile doküman ve iş akışlarında ideal çözümler sunmaktadır. Dijital çözümlerden biri olan Connect key teknolojisi ile cihazlar, akıllı iş yeri asistanına dönüşmektedir. Dokunmatik arayüz ile kolay kullanım, mobil ve bulut uyumu, veri güvenliği, kişiselleştirilmiş uygulamalar, özelliklerinin bir kısmı olarak ofis çalışma hayatına girmektedir. Bir diğer alan, sağlık kuruluşlarında, Kişisel Verilerinin Korunması Kanunu kapsamında hasta ve personellerin bilgi güvenliğinin korunması büyük önem arz etmektedir. Alınan baskıların güvenliğini sağlamak ve aynı zamanda maliyet optimizasyonu için güvenli baskı yazılımı entegre edilmektedir. Güvenli baskı yazılımı ile birlikte çıktılar, ancak cihaz başındayken ve kimlik tanıtıldıktan sonra alınır hale getirilmiştir. Kullanıcı bazlı raporlama ve yetkilendirme ile de maliyet kontrolü sağlanmaktadır. Üçüncü olarak, Xerox’un hem dünyada, hem de Türkiye’de lider olarak konumunu devam ettirdiği, yönetilen baskı hizmetleri kapsamında müşteriye çözüm önerisi sunmasıdır. Yönetilen baskı hizmetleri, yazılımı ile birlikte proaktif bir hizmete dönüştürülmüştür. Böylece müşteriler, artık cihaz arıza ve sarf malzeme ihtiyaçlarını manuel takip etmek yerine, bir web arayüzü sayesinde takip edebilir hale gelmiştir” şeklinde konuştu…

Ocak / Şubat 2019

63


Gündem

MATUYA PAPERWORLD 2019’A VE İSTANBUL TÜYAP KIRTASIYE FUARINA

KATILIMINDAN MEMNUN...

Tüyap Fuar ve Fuarcılık Hizmetleri tarafından Tüm Kırtasiyeciler Derneği (TÜKİD) iş birliği ile yurtdışından ve yurt içinden çok sayıda firma temsilciliğinin katılımı ile yapıldı. çok şeyler değişti. Otomatik kaşe yoğun olarak kullanılıyordu şimdi ise üretimi süratli olan kendinden mürekkepli ve baskı kalitesi de çok yüksek olan flash stamp kaşe revaçta“ dedi.

42 ülkeye ihracat...

D

ünyanın önde gelen üreticileri ve yenilikçi genç teknoloji şirketleri çağdaş ofis ve özel kırtasiye sektörü için gelecekte geçerli olacak çözümleri ve yenilikleri sundu. Messe Frankfurt 60’ı aşkın ülkeden 1600’den fazla katılımcı oldu. Kırtasiye ve ofis dünyasının küresel fuarı Paperworld 2019, 26 – 29 Ocak 2019 tarihlerinde Messe Frankfurt, Almanya’da gerçekleşti. Türkiye’den de 50’ye yakın şirket stant açtı. 2018’de artan katılımcı ve ziyaretçi sayısıyla Paperworld sektördeki öncü konumunu güçlendiriyor. Yeni salon düzeniyle fuar “vizyoner ofis” ve “kırtasiye trendleri” üzerine odaklı oldu. Paperworld 2019 Fuarı’nın 60 yakın Türk katılımcı firması arasında Matuya Makina Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’de yer aldı. Paperworld’un en yoğun ziyaretçi trafiğine sahne olan salonun da yer alan Matuya Yönetim Kurulu

64

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

Firmalarının Antalya merkezli olmasının başlangıçta kendileri için zorluklara neden olduğunu ancak şimdi hiçbir sıkıntı yaşamadan 42 ülkeye ihracat yaptıklarını kaydeden Yaroğlu, “Kırtasiye sektöründe kaşe malzemeleri ve makineleri alanında faaliyet gösteriyoruz. Yirmi beş yılda ürünlerimizin kalitesiyle ve yeni sistemlere yatırım yapmamızla sektörde kendimize önemli bir yer edindik“ şeklinde konuştu. Başkanı Turgut Yaroğlu Paperworld 2019’u oldukça verimli bir fuar olarak değerlendirdi. Özellikle geçen yılki fuarla karşılaştırdıklarında bu yıl fuarın çok daha iyi geçtiğini belirten Yaroğlu gelen ziyaretçilerle verimli görüşmeler yaptıklarını ekledi ve herşeye karşın bu fuarın alanında etkili bir fuar olduğunun altını çizidi. Matuya 20-24 Şubat 2019 Tüyap Kırtasiye fuarına yerini aldı. Tüyap Fuar ve Fuarcılık Hizmetleri tarafından Tüm Kırtasiyeciler Derneği (TÜKİD) iş birliği ile yurtdışından ve yurt içinden çok sayıda firma temsilciliğinin katılımı ile yapıldı.

Kaşede flash stamp devri...

Tüyap Kırtasiye fuarına katıldıklarını dile getiren Yaroğlu, “Sektörün durumu ürünlere göre değişiyor. Örneğin kaşe üretimini soruyorsanız, bu alanda son yirmi yılda

Sıfırdan zirveye....

Matuya’yı sıfırdan kurarak Türkiye’nin alanında sayılı firmaları arasına sokmayı başaran Yaroğlu, gençlere geleceğe yönelik hesaplarını çok iyi yapmalarını tavsiye etti. “Aceleci olmadan, sağlam adımlarla gitmek lazım“ diye konuşan Yaroğlu, yeri geldiğinde yeni ürünlere yatırım yaparak risk almanın da gerekli olduğunu, başarının bütün bunları doğru ayarlamaya bağlı olarak geleceğini de sözlerine ekledi.


Ocak / Åžubat 2019

65


Gündem

TÜRKIYE’NIN ILK BOBST M6 FULL SERVO UV FLEKSO BASKI MAKINESININ KURULUMU

DEVRİM AMBALAJ’DA YAPILDI.

Devrim Ambalaj 1967 yılında, önceleri sadece Devrim Gazetesi’nin baskısı ile matbaacılık faaliyetine başlamış olan, bugün ambalaj ve matbaacılık sektörlerinde uzman kadrosu ve son teknoloji sistemleriyle geniş ürün yelpazesine sahip olan, sürekli gelişmeyi felsefe edinmiş bir şirketler grubu olup, tabaka ofset ve dijital baskı teknolojisi ile Çorlu da bulunan 16 bin m2’lik entegre tesislerinde üretimine devam ediyor. ile gerçekleştirmiş olduğumuz çözüm ortaklığının da firmamızın dünya pazarındaki başarılarının, artarak devam etmesinde önemli rol oynayacağına inanıyorum.”

D

evrim Ambalaj yeni BOBST M6 full servo UV flekso baskı makinesini 2018 yılının sonun da teslim aldı ve Ocak ayı içinde makinenin kurulumu tamamlandı. Devrim Ambalaj A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Özhan Alpaslan, M6 yatırımı için şu açıklamayı yapıyor. “Uluslararası müşterilerinden gelen taleplere dönüş hızımız Devrim Ambalaj’ın her zaman ana odağı oldu. BOBST M6 makinesinin, tesisimizin birinci sınıf baskı kalite-

66

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

sini koruyarak, müşterilerimize etkileyici bir şekilde hızlı dönüş sağlamamıza yüksek oranda etki edeceği için mükemmel bir makine olduğunu düşünüyorum! Devrim Ambalaj uzmanlık alanı olan tea bag envelope (çay zarfı) ve tea tag (ip etiketi) konularında kısa sürede zirveye yerleşmiş ve bu alanda Türkiye’nin en büyük kuruluşlarını referans listesine katmıştır. Devrim Ambalaj, Türkiye’de tea bag üretiminde % 90 pazar payına; Orta Doğu, Afrika ve Avrupa ülkelerinde ise geniş bir pazar payına sahip olmuştur. Bu anlamda BOBST firması

Imeks Grup ekibine Ocak 2019’da katılan Emrah Korugan BOBST M6 modeli ilgili detay bilgileri şöyle aktardı , “BOBST M6 serisi, her türlü ambalajın geleceğini değiştiren bir baskı makinesi. BOBST M6 modeli makinemiz in-line UV Flekso, REVO Dijital Flekso ve devrim niteliğindeki V-Flower baskı ünitesinin birleşimi ile baskıyı durdurmadan ‘baskı esnasında’ 1 dakika içinde yeni işe geçiş imkânı veriyor. Bu son teknoloji özellikler, makinenin verimli kullanım süresini % 95’e varan bir orana yükseltiyor. Bu donanım aynı zaman da çok kısa tiraj ve orta tiraj üretimleri yapmak için de endüstrideki en üretken ve ekonomik baskı makinesi olmasını sağlıyor. Yeni bir ambalaj işine, şimdiye kadarki en yüksek baskı kalitesi ile 1 dakika da geçilebiliyor. Aynı zaman da nihai tüketiciler içinde, gıda maddelerinin ambalajı konusunda azami sağlık güvenliği vadediyor. Biraz daha detaylandırmak gerekirse; Bobst M6 “kusursuz” web transferi (kusursuz register) için üniteler arasındaki baskı altı malzemesi geçiş mesafesini standardın üzerinde boyutlandırılmış soğutmalı bir baskı silindiri ile olabilecek en kısa mesafeye düşürerek, özellikle ‘ısıya duyarlı’ malzemelerde doğru sıcaklık kontrolünü sağlıyor. Örneğin çok hassas olan LLDPE malzemesinden, 15 mikron BOPP dahil; alüminyum


folyodan kartona kadar geniş baskı altı malzeme yelpazesine mükemmel sonuçlar ile baskı yapabiliyor. Bobst M6, ‘non-VOC’ bir makine tertibatına sahip, baskı esnasında mürekkep solventlerinden kaynaklanabilecek veya solvent geri kazanım tertibatlarından kaynaklanabilecek her türlü yanma ve parlama riskleri planlanarak üretilmiş. Makine tamamen temiz bir baskı çalışma ortamı sağlıyor. Bu makinenin baskı yaptığı esnada ortamda herhangi bir solvent kokusu oluşumu veya havaya herhangi bir solvent partikülünün karışması engellenmiş durumda. Bu makinede vardiya değişimleri sırasında baskı ünitelerini yıkamanıza gerek kalmıyor, mürekkep günlerce buharlaşmadan mürekkep haznesinde kalabiliyor. Olağanüstü bir baskı kalitesine sahip, (80 line/cm ve 200 line/inch) ve daha fazlası mümkün.

Kesinlikle çok operatör dostu bir makine olduğunu söyleyebilirim. Ünite kapakları yukarıya doğru açılıyor ve ünitelerde nadiren operator müdahelesine ihtiyaç duyuluyor. Operatörün baskı ünitelerinde herhangi bir noktaya ulaşması çok kolay bir hale getirilmiş ve kolay mürekkep değişimi, kolay sleeve değişimi gibi sistemler ile de operator dostu olduğunu kanıtlıyor.

PMS (Pantone) renklerini tekrar (2. defa) basmak REVO™ sistemi ile inanılmaz kolay hale getirilmiş. BOBST M6 serisi; esnek ambalaj ‘gıda ambalajı’ pazarında bir ilk olan, UV mürekkeplerin kürlenme düzeyinin ve migrasyonunun kontrolünü yapan ve baskıyı güvenli hale getiren, doğrudan baskı esnasında, basılı yüzeyin üzerindeki mürekkebi kontrol eden ve izleyen çok özel UV Track™ olarak adlandırılan bir sisteme sahip. Bu sistem ile basılan

her bir metre gıda ambalajının sertifikasyonu online ve anında makine halen ambalajı basarken alınabiliyor. Baskı tamamlandığında ise tüm bir baskılı bobinin sertifikasyonu da hazır oluyor. Bu sistem ile şu anda dünyadaki sayılı sağlık koruma teknolojilerinden birini de gıda ambalaj üreticilerine sunmak üzere donanımında bulunduruyor. Tüm bunların dışında BOBST M6 serisi makineleri Devrim Ambalaj’ın da tercih ettiği gibi Digimount™ (Akıllı klişe bağlama makinesi) ve Turret çözücü & sarıcı ile sonsuz giriş &çıkış olarak da satın alınabiliyor. Diğer yandan bu anlatıma sığdıramadığım Excellence™, Print Tutor™, Metronme™, Exceldie™, Excelcut™, Easybambi™ gibi mikro servo motorlar ile yapılan otomatik forse ayarları, %100 kalite kontrolü, otomatik manyetik bıçak forse ayarları gibi opsiyonları da makinenin önemli özellikleri arasında.”

Mar Ocakt / Nisan Şubat 2019 2019

67


Gündem E R AY CO PY CENTER ’IN SAHIBI TUĞR U L ON U R,

“LIDYA GRUP ÖNCÜLÜĞÜNDE,

IDDIALI BIR BASKI MERKEZINE DÖNÜŞTÜK”

Z

onguldak ilinin en gelişmiş ilçesi olan Karadeniz Ereğli’de faaliyet gösteren Eray Copy Center & Eray Harita firması, 2004 yılında amatör çalışan bir ofis iken, Lidya Grup ile birlikte Batı Karadeniz Bölgesi’nin güçlü makina parkına parkuruna sahip iddialı bir baskı merkezine dönüştü. Şuan 100 metrekare alanda, işinde

68

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

tecrübeli takım arkadaşıyla, kişisel ve kurumsal müşterilerine baskı anlamında geniş bir yelpazede hizmet sunmaya devam ediyor. Lidya Grup ile olan işbirliğiyle büyüme yolculuğuna devam ettiklerini kaydeden Eray Copy Center & Eray Harita firmasının sahibi Tuğrul Onur, şunları söyledi: “10 yılı aşkın bir süredir, Lidya Grup

çatısı altında çalışmalarımız devam ediyor. Eray Copy Center olarak faaliyet gösteren işyerimizde, bugüne kadar kullandığımız ve halen kullanmakta olduğumuz makine parkurumuz ve teknik servis hizmetlerimizin hepsini Lidya Grup ile devam ettirmekteyiz. İşimize başlarken aklımızda sadece yaşadığımız şehirde hizmet etmek varken, doğru müşteri, doğru makine ve ekipman tercihleri ile artık çok geniş bölgeye hitap eden bir firma haline dönüştük. Büyük işler yapmamızı sağlayan Lidya Grup Ailesine sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Lidya Grup, sizin yapmak istediğiniz hizmetleri, bunun için gerekli makine ve ekipmanları çok iyi analiz ederek, en doğru yatırımı yapmanız için gerekli bütün ar-ge çalışmalarını paylaşmaktan kaçınmadan, riskinizi de minimize ederek, profesyonel katkılarını sunmaktadır. Bizler, Lidya Grup’un üst düzey yöneticilerden teknik ekiplerine kadar her kademeden ulaşmak istediğimiz yetkililerine hızlı bir şekilde ulaşıyoruz ve Lidya Grup ekibi sıcak, ilgili ve samimi olarak ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmaktadır. Bu işbirli-


Ocak / Åžubat 2019

69


Gündem de yapmamız gereken, bu potansiyele gerek teknoloji, gerekse hizmet olarak yeterli cevabı verebilmektir ve firma olarak yatırım planlamamızı buna göre yapmaktayız” diye konuştu.

Teknolojiyi yakından takip ederek, müşteri beklentilerine yanıt veriyor

ği, bizlere inanılmaz bir güven vermektedir” dedi.

Yatırıma devam edecek, yeni şubeler açmayı planlıyor Yatırım ve büyüme planlarının içinde zincire yeni şubeleri katmayı hedeflediklerini anlatan Tuğrul Onur, konuşmasına şöyle devam etti: “Yatırım ve büyüme planlarımızın içinde, bölgemizde uygun gördüğümüz yerlerde şubelerimizi hayata geçirmeyi, böylece daha fazla müşteriye ulaşmayı ve son kullanıcıya ekonomik, hızlı ve kaliteli hizmet sunmayı istiyoruz. Bu noktada da, sürekli gelişen teknolojinin peşinde olarak makine parkurumuzu geliştiriyoruz. Asla rehavete kapılmadan, yatırımlarımıza devam etmenin gayretinde oluyoruz. Nitekim son dönemlerde ekonomide bir durağanlık

70

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

olsa da, yılın ikinci yarısından itibaren piyasaların tekrar pozitif ivme kazanacağını öngörüyoruz. İçinde bulunduğumuz sektör o kadar geniş bir yelpazeye hitap ediyor ki, bu durumda bizlerin kriz ortamında en az hasarla ayakta kalmamıza ve hizmetlerimize devam edebilmemize olanak sağlamaktadır. Öncelikli olarak hedefimiz, büyükşehirlerden hizmet alan bölgemizdeki potansiyel müşterilere, sunduğumuz hizmetler hakkında bilgi vermek olacaktır. Yaşadığımız şehir bir sanayi bölgesi olmakla beraber, sürekli büyüyen ve gelişen yapıya sahiptir. Başta Erdemir ve yan kolları ile çelik sektörü ve gemicilik, taşımacılık, Türkiye Taş Kömürü ve güzel doğasıyla turizm açıdan zengin ve potansiyeli olan bir kenttir. Tüm bu pozitif ticari yapı bir araya geldiğinde, yaşayan ve devamlılığı olan kentimizde bizim-

Dijital baskı makineleri sektöründeki teknolojik gelişmelere değinen Tuğrul Onur, şunları kaydetti: “Lidya Grup ile yatırımlarımıza devam etmeyi sürdüreceğiz. Bundan sonraki hedefimiz, daima gelişen teknolojiyi yakından takip ederek, makine parkurumuzu ona göre konumlandırmak olacaktır. Ticari danışmanımız ve tedarikçimiz olan Lidya Grup ile yaptığımız istişareler ile müşterilerimize geniş bir yelpazede hizmetlerimizi sunuyoruz. Müşterilerimizin istekleri, bizler için çok önem arz ediyor. Özetle, kaliteli ürün ve hizmetimiz ile, müşteri memnuniyetini en üst düzeyde devam ettireceğiz. Sektörümüzde, öncelikle güven, kaliteli ürün, sürdürülebilir hizmet, anlık çözümler ve hız büyük önem kazanmıştır. Firmamızın, müşteri sadakati yüksektir. Son 10 yıldır birlikte çalıştığımız bireysel müşteriler ve kurumsal firmaların, bizleri tercih etmeye devam ediyor olmaları, doğru yolda olduğumuzu göstermektedir. Sektörümüzün öncü firmalarından birisi olarak, müşterilerimizin beklentilerine en iyi şekilde hizmet vererek, çalışmalarımıza devam ediyoruz” şeklinde konuştu.


Ocak / Åžubat 2019

71


Gündem

KRAFT AMBALAJ

ÜRETİMİNDE STRATEJİK İŞBİRLİĞİ Işıklar Holding’in iştiraki olan Işıklar Ambalaj, dünyanın lider kraft kağıt üreticisi BillerudKorsnäs ile işbirliği gerçekleştirdi. Işıklar Ambalaj, BillerudKorsnäs’ın geliştirmiş olduğunu yüksek teknolojili ürünleri kullanarak yağmura dayanıklı ve çimento karışımının içinde kendiliğinden kaybolan kraft ambalajlar üretecek. lojili ve sürdürülebilir ürünlerimizi hem yurt içi pazara sunacağız hem de yurt dışına ihraç edeceğiz. Bu ürünler bizi dünya pazarında güçlü hale getirecek.” şeklinde konuştu. Işıklar Ambalaj olarak her zaman sürdürülebilir malzemeler üretmeye odaklandıklarını belirten Girişken, yenilikçi ürünler ile dünya kâğıt torba pazarındaki pozisyonlarını güçlendirmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.

Işıklar Ambalaj Hakkında

Işıklar Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Girişken

T

ürkiye’nin köklü kâğıt ambalaj üreticilerinden Işıklar Ambalaj, dünyanın lider kraft kâğıt üreticisi İsveçli BillerudKorsnäs ile işbirliği anlaşması gerçekleştirdi. Çimento, yapı malzemeleri, gıda, maden, kimya ve tohum gibi farklı ürün gruplarına

yönelik kraft ambalajlar üreten Işıklar Ambalaj, yapılan anlaşma kapsamında BillerudKorsnäs’ın geliştirmiş olduğu yüksek teknolojili ürünleri ile üretim yapma imkanına kavuşacak. Anlaşmaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Işıklar Ambalaj Genel Müdürü Volkan Girişken, “Sürdürülebilir ve çevreci üretim vizyonumuz doğrultusunda önemli bir işbirliğine imza attık. Bu kapsamda BillerudKorsnäs’ın yağmura dayanıklı, uzun raf ömrü sağlayan ve 4 saat boyunca su geçirmeyen Rainsafe ürün teknolojisi yeni ürünlerimizde yer alacak. Aynı zamanda kaybolan torba özelliği olan, çimento malzemeleri ile karıştırıldığında malzemenin bir elementi haline gelen D-Sack® ürününü de yapı malzemeleri ve çimento ambalajlarımızda kullanacağız.” diye konuştu.

Konya ve Irak’ta Üretilecek!

İlgili ürünlerin aynı zamanda müşterilerinin karlılığını artırabileceklerini vurgulayan Girişken, üretimin Konya ve Irak Erbil’de bulunan fabrikalarında yapılacağını belirtti. Girişken, “Yüksek tekno72

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

Işıklar Enerji ve Yapı Holding şirketi olan Işıklar Ambalaj Pazarlama A.Ş, Türkiye’nin önde gelen lider kağıt ambalaj üreticilerinden biridir. Şirket üretime 1969 yılında Bartın’da kurulan kağıt torba fabrikası ile başlamıştır. Bugün, biri Konya’da diğeri ise Irak’ın Erbil kentinde kurulu iki fabrikası ile hem bulunduğu pazarlara yönelik üretim yapmakta hem de Türkiye fabrikasından, üretiminin yarısından fazlasını 40’ın üzerinde ülkeye ihraç etmektedir.


Oruç Reis Mah. Giyimkent Sitesi 3. Sok. No:30/A Esenler / İSTANBUL www.aktifmak.com - aktif@aktifmak.com T: 0212 438 04 25 - F: 0212 659 57 53

Ocak / Şubat 2019

73


Makale

İŞTE SANAT öneriyorum. Erzurumluoğlu, oto boyacılığı, kamyon şoförlüğü ve tabelacılık yaparak yaşam mücadelesi vererek hayatını kazanmış çok özel bir ustamız. Boş zamanlarında metal parçaları toplayarak yaptığı maket araçları yıllardır sürdürerek, model model, çok değişik maketlerle harikalar yaratmıştır. İsmail bey ayrıca oğlu Güner beyi de bu konuda yetiştirmiş, baba oğul birlikte maket sektörüne eşi benzeri olmayan maketler üretmişlerdir. Bizlere böyle güzellikleri sunan bu değerli ustamıza sağlıklı bir yaşam diliyorum. Aydın anılarımız, dünyanın en zengin el yapımı maket galerisini görmek herkese nasip olsun diyerek yazıma devam etmek istiyorum. ARED İzmir Şube Temsilcisi Nazım Kaytan

İ

nsanoğlu yaşamı boyunca, yaşamının her kademesinde bir şeyler öğrenmiş ve öğrenmeye devam etmektedir. Bu da bizlere, yaşayan herkesimde öğrenmenin sonunun olmadığını göstermektedir. Öğrenilen her yeni bilgi, bizlere yeni bilgi ufuklarının açılacağının göstergesi olmuştur. Dolayısıyla bu ufuklara açılan yürüyüş yaşam boyu devam edecektir. ARED ‘in 14 Şubat 2019 günü Aydın İlinde yaptığı, sektörel toplantımız ve bölgedeki esnaf ziyaretlerimiz bizlere önemli katkıları oldu. Katılan arkadaşlarımızın da “iyi ki buradayız, iyi ki gelmişiz” dediklerini duyar gibiyim. ARED Yönetim kurulu üyeleri, Aydın ili ve çevresinden gelen sektör temsilcileri, ayrıca diğer illerden gelen bu sektöre hizmet eden meslektaşlarımın bu güzel toplantımızın ve meslektaşlarımızın mekanlarını ziyaret edişimiz bize harika bir gün yaşatmıştır.ARED olarak değişik illerimizdeki meslektaşlarımızı ziyaretlerimizde yaşadığımız sıcaklığı Aydın’dada yaşamanın mutluluğunu hiç ama hiç unutmayacağız. Bu güzel toplantımıza, Aydın, Denizli, İzmir ve Kayseri illerinden 70 firma yetkilisinin katıldığını söy-

74

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

lemek isterim. Sektörel buluşmamızda, Gülçin Reklam-Gülçin Tavaslıoğlu, Güven Reklam-Aşkın Kılıç ve Güner Reklam-GSM Market İsmail Erzurumluoğlu ziyaretleri yapılmıştır. Aydın ziyaretimizde unutamayacağımız anılarımız oldu tabii ki. Ama bir meslektaşımıza yaptığımız işyeri ziyaretin beni ve tüm ziyaretçileri hayrete düşürdüğünü söylemek isterim. Bu meslektaşımız İsmail ERZURUMLUOĞLU (GMS Market - Güner Reklam) Bu saygıdeğer ustamızın sektöre verdiği değerleri nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Tek kelimeyle bu mekanı ziyaret etmenizi

Kişisel gelişim ve kavrama yeteneği başarının her zaman altın anahtarı olmuştur. İşte bu özelliklere sahip sektörümüzdeki duayenlerimizin sayısı küçümsenmeyecek kadar fazladır. Öyle değerler biliyorum ki, hiçbir menfaat gözetmeksizin bizlerin elinden tutup, güzel fikirleriyle sektörümüze yön veren ve güzel ufuklar açan kişilerin bizden bekledikleri sadece saygı olagelmiştir, başka bir şey değil. Saygının ve sevginin eksik olmadığı tüm sektörlerde başarı zaten kendiliğinden gelmektedir.“Yapabilirim, başarabilirim” çizgisinde gittiğinizde içinizdeki gerçek gücünüzü, potansiyelinizi rahatlıkla görebilirsiniz. Saygılarımla, Nazım Kaytan


BAŞARI SAĞLAYAN

‘’HEDEFE ULAŞTIRAN’’ KURUM KÜLTÜRÜ ok zaman önce günlerden bir gün, İstanbul’da taş yontucu olarak çalışan üç kişiye ne yaptıkları sorulmuş, Birincisi; ‘’ekmek parası’’ demiş. İkincisi; ‘’ülkedeki en iyi taş yontma ustası benim’’ demiş ve işine devam etmiş. Üçüncüsü; geleceği gören gözlerindeki parıltıyla önündeki taş yığınına bakıp ‘’yüzyıllara meydan okuyacak çok büyük bir cami inşa ediyorum’’ demiş. İşte bu üçüncü taş yontucunun sözleri, bugün bile tüm yöneticilerin çalışanlarından duymak istedikleri türden. Günümüzün rekabetçi piyasa şartlarında herkesi bir arada tutacak bir amaç, ortak bir gelecek hayali sunmak kardan önce gelir. El birliği yaparak ortak bir hayale koşan yönetici ve çalışanlar şirketlerinin finansal performansını da artırıyor. Booz & Company’in açıkladığı Kültür ve Değişim Yönetimi Araştırmasına katılan yöneticilerin %86’sı Kurum Kültürünün iş başarısında kritik öneme sahip olduğuna inanıyor. Yine yöneticilerin %96’sı şirketlerde kültürel değişiklik yapmak gerektiğini savunuyor. Deloitte Temel Değerler ve Kültür araştırması, kardan önce ortak bir amaç oluşturmaya odaklanan şirketlerin uzun dönemde daha başarılı olduğunu ortaya koyuyor. Güçlü bir ortak amaç duygusu olan şirketlerin %91’inin aynı zamanda finansal olarak da güçlü olduğunu gösteriyor. Samimiyetteki artış finansal performansı artırıyor. Rittenhouse Rankings Samimiyet ve Kurumsal Kültür araştırmasına göre 7 yıl üst üste samimiyet indeksine göre üst çeyrekte yer alan şirketler, S&P 500 borsa endeksinin %17,9’unu geride bıraktı ve finansal performanslarında da ortalama %34,2 artış elde etti. Great Place to Work Enstitüsü yaptığı araştırmalarda insanların güvende olduğu, çalıştığı kişiye güven duyduğu ve birlikte çalıştığı insanlardan hoşlandığı şirketlerde çalışmak istediğini ortaya koyuyor. Başarılı şirketlerin insana ve kurum kültürüne yaptığı yatırımı artırarak devam ettirdiklerini, bu oranın %80 olduğunu ifade ediyor ve yetenekleri elde tutmak için en kritik unsurun kurum kültürü olduğunu söylüyor. Kurum kültürü; kurum tarafından benimsenen temel değerler, bir kurumda neyin, neden ve nasıl yapıldığını belirleyen anlayış ve bu anlayışın yeşerdiği iklim veya kurumda paylaşılan inançlar, tutumlar, davranışlar, alışkanlıklar ve beklentiler modeli olarak tanımlanır.

Liderler, iş sahipleri;

- İşini, çalışma arkadaşlarını, yöneticisini ve şirketini seven, - Çalıştığı kuruluşun amaç ve hedeflerinin farkında olan, - Yenilikçi, gelişime açık, işini sahiplenen ve hedef odaklı olan çalışanlar ister.

Niyazi Altınışık

Çalışanlar ise;

- Sıcak, samimi ve güvenilir bir çalışma ortamı, - Sağlıklı işleyen bir kurumsal yapı, - Görev, yetki ve sorumlulukların net olduğu şirketlerde çalışmak ister. Bu konuda kurumunuzun durumunu/seviyesini, Kurum Kültürü analizi ile belirleyebilirsiniz. Kurum kültürü analizi, çalışanlarınızın en iyi performansı göstermelerinin önündeki engelleri ölçmenize, gidermenize ve süreci takip etmenize yardım eden güçlü bir araçtır Örnek bir Kurum Kültürü Modeli olarak kısaca, CDC uygulamasından bahsetmek istiyorum. CDC Kurum kültürü modeli dört ana, oniki alt faktör ve altmış sorudan oluşmaktadır. Analiz sürecinde alınan cevaplardan şekil 1 de bulunan dört grupla ilgili şirketin durumu net olarak ortaya çıkmaktadır. Sonuçlar detaylı analiz edilerek kuruluşun uzun dönemli ihtiyaçlarının belirlenmesi ve iyileştirme yol haritasının hazırlanması için bir başlangıç noktası teşkil etmektedir. Sonuç olarak yüksek performanslı şirketlerin stratejilerinin temelinde kurum kültürü yapıları bulunur. Verimlilik, kalite, inovasyon, müşteri hizmetleri, marka yönetimi vb. stratejik iş önceliklerinde başarılı şirketler, uygun çalışma şartları sağlayarak yetenekli kişileri buluyor, şirketine çekiyor, işe alıyor ve bağlılığını sağlıyor. Bu yaklaşımları sayesinde de sürdürülebilir uzun vadeli başarı elde ediyor. Niyazi Altınışık Kurumsal Gelişim – İnsan Kaynakları Danışmanı www.cdc.com.tr – niyazi@cdc.com.tr Mar Ocakt / Nisan Şubat 2019 2019

75


Makale

TEKNOLOJİ VE SİBER GÜVENLİK: DİJİTAL TOPLUMUN GELECEĞİ…

B

edava yaşıyoruz, bedava. Hava bedava, bulut bedava... Dere tepe bedava. Yağmur çamur bedava… Otomobillerin dışı, Sinemaların kapısı, Camekânlar bedava… Peynir ekmek değil ama. Acı su bedava. Kelle fiyatına hürriyet… Esirlik bedava. Bedava yaşıyoruz, bedava…” On yıllar sonra Orhan Veli’nin bu dizelerinin gelişen teknolojiye paralel olarak dijitalleşen hayatımıza, toplumumuzun en ücra noktalarına ve sözüm ona ‘sosyalleşen’ medyamıza bu kadar denk düşeceği hiç aklımıza gelmemişti. Gelmemesi de pek tabii idi.

Teknoloji, durmadan yol alan ve ucu bucağı olmayan bir alan. Teknolojik gelişmeler iyi midir, kötü müdür? Bu soruya net ve kesin bir cevap veremeyiz. Ancak iyi veya kötü taraflarını yan yana koyar ve belli başlı çıkarımlar yapabiliriz. Teknoloji, insanların kontrolleri dışında gelişim gösteren bir araç. İnanılmaz gelişmelere ve kolaylıklara şahit oluyoruz bir yandan, diğer taraftan sonuçları karşısında bizleri esir alan bir durumla karşı karşıyayız. Belki de Theodore John Kaczynski, nâmıdiğer ‘Unabomber’ın ‘Sanayi Toplumu ve Geleceği’ adlı manifestosunda ortaya koyduğu bazı fikirler doğrudur. Kim bilir?.. Malumuzdur, bu manifesto; teknoloji ve endüstriye dayalı sisteme karşı kaleme alınmış ve ABD’deki gazetelerde yayımlanmak zorunda kalınmıştır. Nihayetinde, sanayi toplumunun ve gelişen teknolojinin sonuçlarını, yirmi sene önceki öngörüler ile günümüzde birebir yaşandığını görmek de farklı bir tecrübe olsa gerek. Burada, Unabomber’ın bombalı eylemlerini onaylamadığımı, sadece manifestosunda ortaya koyduğu fikirlerin üzerinde düşünülmesi gerektiğini söylüyorum. Yazının sonunda da 76

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

yazara ait önemli alıntıları sizlerle paylaşacağım…(*)

DİJİTAL İZLER VE ALGORİTMA… Ne diyordu Orhan Veli, bedava adlı şiirinin son dizelerinde? “Esirlik bedava… Bedava yaşıyoruz, bedava…” Sokaktan çevirdiğiniz herhangi birine sorun, “Google, Twitter, Facebook veya Instagram neden ücretsiz?” Çoğu kişi bunun cevabını tam veremese ‘reklam için’ diye genel bir tahminde bulunacaktır. Evet, cevap bu minvalde doğru olabilir. Ancak mesele boş bir alanda reklam göstermek kadar basit olmamalı. Değil mi? Keşke öyle olsaydı... Meseleyi daha iyi kavramak için birkaç anekdotla devam edelim… Adam, mağazadan kızına gönderilen broşürler ve hediye kuponlarıyla adeta deliye dönmüştü. Zira, gelen şeyler hamilelikle ilgiliydi. Oysa kızı daha liseye gidiyordu. Değil hamile olması, mağazanın bu ürünleriyle ilgilenmesi bile imkânsızdı. Soluğu doğruca mağazada aldı. Mağaza müdürünü bulup, “kızımı hamileliğe mi teşvik ediyorsunuz, o daha liseye gidiyor, neyi amaçlıyorsunuz siz” diye bağırdı ve ortalığı birbirine katarak evine döndü. Fakat birkaç gün sonra aynı müdürü arayıp, “kızım hamileymiş, size bir özür borçluyum” demek zorunda kalmıştı. Peki ama mağaza, kızın sadece kendisinin bildiği bu mahrem bilgiye nasıl ulaşmıştı? Bu sorunun cevabı, çoğu kişi tarafından bilinmeyen ancak büyük bir sektör haline gelmiş olan ‘gözetleme ekonomisi’nde yatıyor. Biz buna dijital izler diyelim. Parmak izi gibi… Mağaza, müşteri profillerini çıkarmak için özel analizler yapıyordu.

İrfan ATASOY – info@irfanatasoy.com.tr

Bu analizlerden biri de hamilelik tahmin algoritmasıydı. Algoritma, hamile kadınların, özellikle hamileliğin ikinci üç ayından itibaren magnezyum ve çinko içerikli vitamin ürünlerini aldığını, kokusuz losyonlar tercih ettiğini belirlemişti. Bu bilgileri kredi kartı bilgileriyle eşleştiren algoritma, bir kadının hamile olup olmadığını yüksek bir oranla belirleyebiliyordu. Kızın hamile olduğunu da bu şekilde belirlemişti. ABD’deki Target isimli bu mağaza 2013’de hacklendi ve 110 milyon müşterisinin verisi çalındı.

VERİ SİMSARLARI VE ÇARESİZLİĞİMİZ… Kapısına bırakılan satış broşüründeki notu gören Mike’ın canı oldukça sıkılmıştı, çünkü üzerinde “Mike Seay, kızı trafik kazasında öldü” yazıyordu. Kızı gerçekten de geçen yıl geçirdiği bir trafik kazası sonucu genç yaşta hayatını kaybetmişti. Ancak firma bunu nasıl bilebilirdi? Oysa ofis malzemeleri satan o firmaya sadece bir defa gitmiş ve yazıcısı için kağıt almıştı. Firmayı arayıp şikâyet ettiğinde, yetkili durumu inkâr etti. Fakat olay medyaya taşınınca, firma; “bizden


kaynaklanmayan bir sebeple oluşan bu hatadan dolayı özür dileriz” demekle yetindi.

GÖZETLEME SEKTÖRÜ VEYA GÖZETİM TOPLUMU… Acxiom, Epsilon, RapLeaf, Flurry, BlueKai... Bunlar muhtemelen çoğunuzun ismini duymadığı şirketler. Yüz milyarlarca dolarlık gözetleme sektörünün arkasındaki bu veri simsarlarının yaptığı iş, verilerimizi toplamak, analiz etmek ve reklamcılara ya da pazarlamacılara satmak. Hangi verileri topluyorlar derseniz, bir kişiye dair ulaşabildikleri ne kadar veri varsa hepsini diyebilirim. Bu verileri, kişilerin online aktivitelerinden bankalara, kredi kartı hareketlerinden kullandıkları mobil operatörlere veya üye oldukları yerlere kadar pek çok yerden topluyorlar. Mesela, bu firmalardan Acxiom’un arşivinde, bütün dünyadan 700 milyondan fazla kişinin bilgisi mevcut ve her kişiye 13 haneli bir kod atanmış durumda. Bu kodlar, her biri farklı bir profil içeren 70 kümeden birine atanıyor ve kişi o profille tanımlanıyor. Aktardıklarım bir bilim kurgu filminden değil. Gerçek hayattan… Misal; 56 no’lu kümedekiler; “30-35 yaş aralığında, üniversite mezunu, boşanmış, 1 ya da 2 çocuğu olan, orta düzey geliri olan, kirada oturan erkekler” gibi. Firma bu bilgileri olduğu gibi satabiliyor ya da kategoriyi daha da daraltmak için başka bir firmaya verebiliyor. Bu durumda diğer firma, aldığı bilgilere ek olarak; “kamuda çalışanlar”, “babası sağ olanlar”, “şu lokasyonda oturanlar” ya da “alkole düşkün olanlar” gibi daha da detaya inebiliyor. Bazı firmalarsa bu kümelerle ilgili çok daha derin detaylara ve özel bilgilere inebiliyor. Örneğin; “kanser hastası olanlar”, “HIV virüsü taşıyanlar”, “X ameliyatı olanlar” ya da “cinsel saldırıya uğrayanlar” gibi. Büyük veri simsarlarından MEDBASE200 isimli şirket, bu bilgileri çok ucuz

bir fiyata (ortalama 1.000 kişi için 79 dolar) isteyen ilaç firmalarına satıyor. Veri simsarlarının topladığı veriler pek çok amaç için kullanılabiliyor. Bunlardan gün yüzüne çıkan en meşhuru ise, medyada büyük yer tutan ve çoğu kişinin en azından kısmen bildiği FacebookCambridge Analytica (CA) skandalı. Cambridge Analytica da veri simsarlarından veriyi alıp işleyen şirketlerden biri. Dilerseniz olayı kısaca hatırlayalım. Son ABD seçimlerinde, Donald Trump lehine çalışan Cambridge Analytica (CA) firması, milyonlarca Amerikalı seçmeni, yukarıdaki gibi profillere ayırmış ve her bir profile, Facebook’ta gösterilmek üzere özel içerikli gösterimler hazırlamıştı. Mesela beyazların olduğu profil grubuna, Meksikalı göçmenlerin karıştığı bir olay gösteriliyor, ardından Trump’ın göçmen karşıtı vaatleri ekrana getiriliyordu. İşsiz gençlerin olduğu gruba ise Trump’ın ekonomi vaatleri ve gençlere yönelik sözleri hatırlatılıyordu. Bir Black Mirror distopyası olarak önümüzde Çin durmakta… Çin, dijital toplum için güzel bir örnek. Gelişmiş yüz tanıma teknolojileri, yapay zekâ tabanlı veri analiz sistemleri ile bir milyar beş yüz bine yakın vatandaşını takip ediyor. Toplumsal kıstaslara göre kredilendiriyor ve düşük kredi puanlı vatandaşlarını ulaşım, barınma, çalışma ve çeşitli temel insan haklarından yoksun bırakan bir ‘sosyal kredilendirme sistemini’ hâlihazırda uyguluyor. Tam bir gözetim toplumu hayatı yaşanıyor Çin’de… İlk kez 21 Ekim 2016’da yayınlanan Black Mirror dizisinin Nosedive (Dibe Vuruş) bölümünü hatırlatıyor bu durum bizlere… Korkutucu ama gerçek…

“TADA YORİ TAKAİ MONO WA NAİ…” Bir Japon atasözü der ki; “Tada yori takai mono wa nai…” Yani; “Hiçbir şey bedava verilenden daha pahalı değildir…” Ezcümle, veri simsarlarının topladığı verilerin önemli bir kısmı, ‘bedava’ diye

düşünüp telefona kurduğumuz uygulamalardan geliyor. İndirirken bilmediğiniz veya bakmadığınız izinleri de kendi isteğinizle vermiş oluyorsunuz. Örneğin; Angry Birds, Candy Crush, Fruit Ninja gibi ücretsiz popüler oyunlar neden sizden lokasyona ve temel bilgilere erişim izni ister? Mutlaka başınıza gelmiştir. İndirdiğiniz bir uygulama, içeriğinden bağımsız garip izinler ister. Siz de indirmek için bunlara onay verirsiniz. Milyonlarca kişinin oynadığı bu oyunları yazan firmalar nasıl para kazanıyor sanıyorsunuz? Borsadan mı? Marka değerinden mi? Mükemmel girişimcilik hikâyelerinden mi? Ya da şöyle diyelim; neden Google, yıllarca üzerinde çalıştığı onlarca uygulamayı hiç para almadan herkese bedava dağıtıyor? Peki ya Twitter, Facebook, Instagram, Snapchat ve diğer uygulamalar? Facebook’un, hiçbir geliri olmayan Instagram’ı, 2012 yılında 1 milyar dolar gibi oldukça yüksek bir ücret ödeyerek satın almasının sebebi neydi? Instagram’ın “fevkalbeşer” ve “supernatural(!)” güçlere sahip toplam 13 çalışanı mı? Yoksa çok süper bir fotoğraf paylaşma uygulaması mı? Bu soruların cevabı aslında çok açık: Ürün onlar değil, sizsiniz!.. Firmalar geliştirdiği uygulamalardan değil, onları kullanan insanlardan para kazanıyor. 2018 verilerine göre, Twitter’da bir kişinin değeri 48 dolar, Facebook’ta 253 dolar, Google’da 359 dolar, Amazon’da ise 1793 dolar ediyor. Hepimizin bir fiyatı var kısaca… Bir firmanın envanterinde ne kadar çok kullanıcı varsa, o kadar çok veri var demektir. Bizlerin kişisel verileri de, firmalar için tekrar tekrar satılacak reklam kaynağı demektir. Bizim paylaştığımız verileri satarak Google, dünyanın en büyük ikinci firması haline geldi. Akıllı telefonlardaki parmak izi okuma, yüz tanıma ve sesli komut teknolojileri de bahsi geçen datalar ile eşleştirilip kişiye özel daha tutarlı veriler oluşturu-

Mar Ocakt / Nisan Şubat 2019 2019

77


Makale lar, daha da önemlisi yarın nerede olacağınızı da kestirebiliyor, hatta yüzde 99 oranla bunu biliyorlar.

luyor. Mesela Apple, yeni cihazlarında parmak izi okuyucusunu kaldırdı. Nedenini düşündük mü? Düşünmek gerekiyor. Önce neredeyse bütün dünyanın parmak izini topladılar, şimdi de biyolojik kodlarımızı topluyorlar.

“ŞU AN NEREDE OLDUĞUNUZU VE AZ ÇOK NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜZÜ BİLİYORUZ…” Bu aktardıklarım bir bilim kurgu romanından/filminden değil. Dijitalleşen toplumuzun gerçekliklerinden bahsediyorum. Biraz ürkmüş olabilirsiniz. Hatta sosyal medya hesaplarınızı kapatmayı düşünüyor, bazı uygulamalarınızı silmeyi planlıyorsunuz. Durun, hemen acele etmeyin öyle. Bir kez daha düşünün! ”Facebook kullanmıyorum, kapattım ya da gizlilik ayarlarımı en üst düzeye getirdim” diyerek kendinizi rahatlatan bir açıklama yapabilirsiniz fakat bilmediğiniz bir şey var… Facebook, hesabınız olmasa bile reklam ortakları sayesinde sizi izleyebiliyor. Girdiğiniz bir sitede, Facebook’un o meşhur “beğen” tuşunun olması yeterli, hesabınızın olup olmaması, o tuşa basıp basmamanız önemli değil, kayıt altındasınız. Hatta o sitede “beğen” butonu da olmayabilir, veri simsarları vasıtasıyla neler yaptığınızı yine takip ediyorlar. Facebook, yaklaşık 10 beğeni veya paylaşımdan sonra sizi çevrenizdeki insanlardan daha iyi tanıyabiliyor. Sadece 78

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

Facebook değil elbette. Tüm internet böyle… Diyelim, bir ay önce bir uçak bileti sorguladınız. Aradan çok fazla zaman geçmeden internette herhangi bir haber sitesine girdiniz. Haber okurken bir ay evvel sorgulama yaptığınız seferler reklam kutucuğunda yer alır. Bu bir tesadüften ibaret değildir. Diğer yandan, benzer şekilde Google’ın Gmail’ini de kullanmıyorum diyebilirsiniz, ancak yine bir şey fark etmiyor. Eğer Gmail hesabı olan birine mail attıysanız, bu Google’ın sizin hesabınızı mercek altına alması için yeterli. Çünkü Gmail lisans anlaşmasına göre Google’ın buna hakkı var. Google, hem kendi ürünleri (Gmail, Google Docs, Google Drive, Haritalar), hem satın aldığı firmalar (Youtube gibi), hem de veri simsarları vasıtasıyla bizi bizden daha iyi tanıyor. Google’ın CEO’su vaktinde şöyle demişti: “Şu an nerede olduğunuzu ve az çok ne düşündüğünüzü biliyoruz…” Hemen ürkmeyin öyle. Daha anlatacaklarımız var. Google ve Facebook, bu sektörün en büyük oyuncuları fakat bizi gözetleyerek verilerimizi alan, analiz ederek ya da etmeyerek satan Twitter, Linkedln, Pinterest, Snapchat ve Foursquare gibi irili ufaklı binlerce firma daha var. Bu firmalara, “konum” bilgisine erişmek için izin vermek bile çok şey ifade ediyor. Çünkü konum bilgisi sayesinde sadece bugün nerede olduğunuzu bilmiyorlar, 1 ay önce nerede olduğunuzu da biliyor-

Sadece bu kadar mı? Elbette değil… Telefonların mikrofon izni olmaksızın bazen ortam dinleyip reklam verildiğini ütopik bulmamak lazım. Sayısız kere konuştuğumuz bir şeyin kısa mesaj olarak reklamının geldiğine şahit olmuşsunuzdur. Veya yurtdışına gitmeyi düşünüp sadece konuşurken bir tur şirketinden gelen SMS… Mikrofon izni verildikten sonra telefonun tuş kilidi kapalı olsa bile dinleme yapılabiliyor. Apple kullanıcıları, siz konuşurken bir anda Siri’nin size verdiği sayısız karşılığı bir düşünün… Google araması da dâhil olmak üzere hatta Whatsapp konuşması üzerindeki konuşmalardan bile reklam çıkarabiliyor bu firmalar.

BİZLER SANAL DÜNYANIN GERÇEK ÜRÜNLERİYİZ… Kişinin daha önce gitmediği halde, birden rakip firmanın binasına gitmesi ve ilerleyen günlerde o firmadan birileriyle bir kafede olması, iş değişikliği hakkında o firmalara çok şey anlatır. Bir kadının, kadın doğum uzmanına gitmesi, reklamcılar için standart bir konum verisidir aynı zamanda. Ancak sonraki süreçte o kadının, bebek ürünleri satan mağazaları ziyaret etmesi, reklamcılar açısından değerli bir veridir, çünkü artık dikkatlerini hamilelik üzerine yoğunlaştırırlar. Bütün bu olanların sebebi, bedava diye bize sunulan uygulamalar, bir şey olmaz diye internete bıraktığımız bilgiler, dijital izler ve sanal ortamlarda paylaştığımız bilgiler... Ve bütün bu olanlardan şikâyet etmeye hakkımız yok, çünkü daha en başta “Hükümleri ve koşulları okudum, kabul ediyorum” dedik. Bu durum, ‘tarihsel zorunluluk’tan da ileri geliyor olabilir. Toplumsal geçiş veya değişimler bir seçim değil, kaçınılmazlıktır belki de… Ancak şunu da unutmayalım; bizler sanal dünya için kullanıcı değil, ürünün ta kendisiyiz. Ayrıca bize dair bu verileri kullanmak isteyenler sadece reklam firmaları değil, kötü niyetli kişiler, hackerlar


ya da organizasyonlar da var. Bu tür sosyal ağların neredeyse çoğu bize sunulan hikâyelerdeki gibi masumca ve genç beyinlerin çabalarıyla olan şeyler değil. Öncelikli hedeflerin; istihbarat toplama, toplumun eğilimini öğrenme, bu eğilimle yönlendirme yapma, yeni değerler/yaşam biçimleri oluşturma ve robotlaşmış bireyler meydana getirmek olduğu söylenebilir.

DATAİZM VE TOPLUM…

HİPNOTİK

Yuval Noah Harari, bilgiye sahip olanın dünyayı yöneteceğini söylüyor. Yani; Dijital İmparatorluklar oluşacak. 21. yüzyıl ekonomisinin (dijitalleşme ve piyasa) ana ürünleri tekstil, araçlar ve silahlar değil; bedenler, beyinler ve zihinler olacak. Harari’nin deyimiyle yeni bir ideoloji de ortaya çıkıyor: Dataizm… Peki bir soru… Bugün dünyanın en büyük ülkesi hangisi? Çin mi? Hindistan mı? ABD mi? Hayır yanılıyorsunuz artık dünyanın en büyük ülkesi Facebook… Ardından gelenler birkaç ülke ve peşi sıra yine Youtube, Whatsapp gibi popüler uygulamalar geliyor. Böyle bir gücü elde tutmak sizce ne anlama gelir? Bütün dünyayı istediğiniz an yönlendirebilir, hipnotize edebilir ve isteklerinizi aşılayabilirsiniz. İstediğiniz ülkeyi olumsuz, özgürlük karşıtı, uyumsuz ve kötü olarak gösterebilirsiniz. Doğru ve yanlışların bir karmaşası, kaosa yol açabilirsiniz. Öte yandan, girişimcilerin hepsine haksızlık etmemekle beraber, bu ortaya çıkan başarı hikâyelerinin çok azının samimi ve iyi niyetli olduğunu da not düşelim… Umarım bu iyi örneklerin sayıları artar. Şunu hiçbir zaman unutmamak gerek; hayattaki en pahalı ve cazibeli şeyler her zaman bedavadır. Bütün bu anlattıklarımızdan sonra korkmanıza gerek yok. Bilinçli bir kullanıcı olmak ve çok okumakla üstesinden gelemeyeceğimiz şey yok. Dijital toplumdan geri dönüş olmadığına göre, siber güvenlik konularının üzerine daha da düşmemiz gerekiyor. Savunma sistemlerimizi bir şekilde geliştirmemiz gere-

kiyor. Ülkemizin de gerekli tedbirleri en üst seviyede alması gerekiyor. Bir hayli yol aldık. Ancak daha gidecek çok yolumuz var. Son olarak, konu hakkında detaylı okuma yapmak isteyenler için; “Geleceğin Suçları”, “Data and Goliath” ve “Dragnet Surveillance Nation: How Data Brokers Sold Out America” kitaplarını salık veririm. Bu ve benzeri kitaplardan da çeşitli okumalar yapabilirsiniz. Aktarımlarım, bu kitaplardan süzme ve edindiğim/ yorumladığım bilgilerden oluşmaktadır. Ayrıca lagaribey’e de desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Ve iki film tavsiyesi… 1998 yapımı Enemy Of The State (Devlet Düşmanı) ve 2008 yapımı Eagle Eye (Kartal Göz)

taraftan da diğer çatışmalar teknolojikleşmeyi teşvik eder; çünkü iki taraf da, rakibine karşı avantajlı olmak için teknolojik güç kullanmak ister. Bu, ülkeler arsındaki rekabetlerde açıkça görülür. (…) (…) Genel olarak, “modern insanın” doğaüstündeki muazzam gücü bireyler ya da küçük gruplar tarafından değil büyük kuruluşlar tarafından kullanılmaktadır. Or¬talama modern BİREY teknolojiden bir dereceye kadar yararlanabilir. Ancak sistemin denetimi ve kontrolü altında ve ancak dar sınırlar içinde bu hak ona verilir. (Her şey için izin gereklidir ve bu izin beraberinde kural ve düzenlemeleri getirir.) Birey sadece sistemin ona vermeyi uygun gördüğü bazı teknolojik güçlere sahiptir. Doğaüstündeki KİŞİSEL gücü önemsizdir. Bugün, teknolojik açıdan ilerlemiş topraklarda, insanlar coğrafi, dini ve politik farklılıklara rağmen birbirlerine çok benzer hayat sürerler. Chicago’daki Hıristiyan bir banka memurunun, Tokyo’daki Budist bir banka memurunun ve Moskova’daki komünist bir banka memurunun hayatları birbirlerine, binlerce yıl önce yaşamış basit bir adamın hayatından çok daha benzerdir. Bu benzerlikler, ortak teknolojinin sonucudur…

filmleri bu konuları kavramak adına iyi bir okuma olacaktır. Black Mirror ve Person of Interest dizilerini de bir kenara not düşün derim. ***

M A N İ F E S TO/ U N A B O M BER… (*) “Kişiler, seçkinler (teknolojiyi elinde tutanlar) ile genel halk (teknolojik olarak gücün dayatıldığı) arasındaki çatışma dışındaki diğer toplumsal çatışmaları teşvik etmeden önce iki kez düşünmelidirler. Bir kere, diğer çatışmalar ilgiyi önemli çatışmalardan (güçlü seç¬kinlerle sıradan halk arasındaki, teknoloji ile doğa arasındaki) saptırır; diğer

Teknoloji, insanları dönüşü olmayan bir yola sokmuştur. Gelişen teknoloji ve endüstriyel toplumun, insanlığa; ekonomik, çevresel, sosyal ve psikolojik olarak problemler getirdi. Aşırı toplumsallaşma, insanlığın bireye yaptığı en büyük zulümdür. Gelecekte toplumsal sistemler, insanların ihtiyaçlarına göre düzenlenmeyecek, bunun yerine insanlar sistemin ihtiyaçlarına uydurulacaktır. Eğlence, modern insana önemli bir kaçış aracı sağlar. İnsan; televizyona, videoya vs. gömülmüşken, stresi, endişeyi, hayal kırıklığını ve tatminsizliğini unutabilir…” (*Sanayi Toplumu ve Geleceği [The Unabomber Manifesto: Industrial Society and Its Future] Theodore John Kaczynski) İrfan ATASOY info@irfanatasoy.com.tr Mar Ocakt / Nisan Şubat 2019 2019

79


Gündem

ALANINDA AVRASYA’NIN EN BÜYÜĞÜNE KATILIMLAR, TÜM HIZIYLA

DEVAM EDIYOR!

Tarsus Turkey tarafından 19-22 Eylül tarihlerinde 21.’si düzenlenecek olan Uluslararası Endüstriyel Reklam ve Dijital Baskı Teknolojileri Fuarı SIGN İstanbul’a katılımlar, tüm hızıyla devam ediyor. Henüz 2018’deki fuar sırasında, katılımcı firmaların önemli bir kısmının 2019 için yerlerini ayırttığını vurgulayan Tarsus Turkey Genel Müdür Yardımcısı Seda Bozkurt, “Geçen yıl beklentilerinin üzerinde bir SIGN İstanbul’u geride bırakan sektör firmaları, 2019’a çok daha umutlu girdi. Onların bu motivasyonu fuarımıza da yansımış görünüyor. Sektör firmaları, SIGN İstanbul’a inanıyor ve güveniyor. Biz de onlardan aldığımız bu güçle hem ulusal hem de uluslararası ölçekte pazarlama çalışmalarımıza yoğun biçimde devam ediyoruz” dedi. SIGN İstanbul 2019’un geride kalan 20 fuarda olduğu gibi yine katılımcıları ve ziyaretçileri açısından eşsiz ticaret fırsatları sunacağını ifade eden Bozkurt, sektörün tüm paydaşlarını Eylül’deki büyük buluşmaya beklediklerini söyledi.

T

arsus Turkey tarafından Tüyap Beylikdüzü’nde gerçekleştirilecek olan, alanın Avrasya’daki en büyük fuarı SIGN İstanbul, “Dijital Baskı, Tekstil Baskı, Sign Teknolojisi, Görsel İletişim, Led & Led Ekran, Endüstriyel Baskı, 3D Baskı ve Promosyon” ana başlıkları altında en yeni ürün, makine, malzeme, ekipman ve teknolojilere ev sahipliği yapacak. Hem Ticaret Bakanlığı hem de KOSGEB tarafından desteklenen fuar, katılımcılarına önemli avantajlar da sunuyor. SIGN İstanbul 2019’a katılan özellikle yurt içi firmalar, Türkiye’deki dijital baskı ve endüstriyel reklam pazarından daha fazla pay alma fırsatı yakalarken, aynı zamanda Ortadoğu, Balkanlar, Orta Asya, Kuzey Avrupa ve BDT coğrafyasında alternatif

80

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

doğrudan ihtiyaca yönelik çözümlere odaklanabildiklerini söyleyen Bozkurt, açıklamasında 2018’deki fuara katılan firmaların görüşlerine de yer verdi. Bozkurt; “Aldığımız geri bildirimlere göre katılımcılarımız, fuarın sektöre sağladığı pozitif katma değerden oldukça memnun olduklarını söylerken, SIGN İstanbul’u, sektörün gelişimine önemli katkıları olan bir platform olarak gördüklerini belirtiyorlar. SIGN İstanbul’un yıllara dayanan geçmişinin bir prestij kaynağı olduğunu vurgulayan katılımcı firmalarımızın bir diğer ortak görüşü ise, sektörlerini uluslararası boyuta taşıyan fuarın organizasyon ayağından duydukları memnuniyet” dedi. pazarlara açılarak yeni ekonomik işbirlikleri de gerçekleştirebilecek.

2018’deki fuar katılımcılarının ortak görüşü “SIGN İstanbul, sektörün en önemli buluşması”

Yurt içi ve yurt dışından gelecek doğrudan alıcı konumundaki ziyaretçiler ile 30 ülkeden 350 firmayı buluşturacak SIGN İstanbul’da mevcut ve potansiyel müşterilerinden birebir geri bildirim alma şansını bulan katılımcıların, bu sayede

Dijital baskı makinelerinden araç kaplama uygulamalarına, lazer kesim makinelerinden, tekstil baskıya, promosyon ürünlerinden 3 boyutlu baskı teknolojilerine kadar sektördeki tüm yeniliklerin görücüye çıktığı Uluslararası SIGN İstanbul, bu yıl da sektörel hareketliliğin adresi olacak. 19 – 22 Eylül 2019 tarihlerinde düzenlenecek olan 21. Uluslararası SIGN İstanbul hakkında detaylı bilgi için www.signistanbul.com adresini ziyaret edebilirsiniz.


Ocak / Åžubat 2019

81


Gündem

CANON, HUNKELER INNOVATIONDAYS 2019 FUARI’NDA YENI OTOMASYON FIRSATLARINI TANITTI

Görüntüleme teknolojileri lideri Canon, Hunkeler Innovationdays 2019’da müşterileri için yüksek değer katan uygulamalarla geniş dijital baskı çözüm seçeneklerini sergiledi. Aynı zamanda, Canon fuarda uzmanlığı ile ziyaretçilerin işlerini büyütmeleri için baskının duygusal gücünü nasıl kullanacaklarına dair yolları da gösterdi.

Dünyanın en iyi yeni nesil dijital baskı teknolojilerinin sergilendiği Hunkeler Innovationdays 2019’a katılan Canon, fuarda yeni otomasyonlu uygulamalarından; yayıncılık ve tanıtım materyallerinin hazırlanmasına kadar geniş yelpazedeki ürünlerini ziyaretçiler ile buluşturdu. Standında Océ ProStream 1000, Océ VarioPrint i300 ve Canon imagePRESS C10000VP üç dijital baskı teknolojisini tanıtan Canon ayrıca canlı tanıtım etkinliklerine de yer verdi. Canon, canlı demo ürünlerinde yer alan PRISMA iş akışı çözümlerini de paylaştı.

Otomatik Süreçler ile Verimlilik Artıyor

Océ VarioPrint i300, lansmanı yeni gerçekleştirilen Hunkeler DocuTrim yap-

rak beslemeli sonlandırma çözümü ile entegre bir şekilde çalışıyor. Çok işlevli iş akışı, müşterilerin kesme, delik açma ve ardışık istifleme süreçlerini otomatik hale getirmelerine yardımcı oluyor. Bu özelliğiyle Océ VarioPrint i300, yüksek kalitede direkt posta göstericiler ve dergiler dahil pek çok farklı uygulamayı üretme esnekliğinin verimliliğini en üst düzeye çıkarıyor.

Güçlendirilen Yeni Sistemleri de Tanıtıldı

Fuarda tanıtılan bir diğer ürün Océ ProStream ise diğer canlı iş akışı çözümleri arasında kesme-yığma üretimi için bir sonlandırma hattı sunan Hunkeler Generation 8 ile entegre bir şekilde çalışıyor. Canon, Océ ProStream ürününe opsiyonel Entegre Kalite Kontrol ekleyerek sistemini güçlendiriyor. Bu sistem sayesinde Océ ProStream, dinamik değişken formatlı boyları işleme becerisine ek olarak daha fazla medya seçeneğiyle birlikte çalışabiliyor. Güçlendirilmiş bir kağıt iletimi ve kurutma istasyonu özelliğiyle de 300 gsm ağırlığa kadar kağıtları destekleyebiliyor.

Yayıncılıktan Tanıtıma Kadar Destek Canon’dan Canon, standını ziyaret edenlere 82

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

Canon’un dijital baskı çözümleriyle elde ettikleri baskıyı ve gerçek zamanlı verileri kullanarak tanıtım kampanyalarından nasıl daha fazla değer elde edebileceklerini ve kişiye özel iletişimleri nasıl oluşturabileceklerini gösterdi. Bu kapsamda, foto muhabiri Horst A. Friedrichs tarafından çekilen Britanya’daki son yirmi yılın alt kültürlerini sergileyen görselleri içeren “Speed” kitabının Océ ProStream 1000 ile basılmasını sağlayan Canon, marka sahiplerinin ve içerik yayıncılarının baskıyı kullanarak nasıl duyguları harekete geçirebileceklerini, görsel anlamda iddialı bir yolla gösteriyor. Aynı zamanda “Speed” projesi için takvimler, dergiler, broşürler, kitapçıklar, el ilanları, kartpostallar, birinci sınıf direkt postalar, posterler ve faturalar gibi çeşitli baskı uygulamasını da sergiledi.

İş Akış Tasarımının Öncüsü: PRISMA

Çok yönlü ve sezgisel iş akışı yazılımı portföyü PRISMA içerikli Canon ürünleri, veri girişi ve baskı öncesi görevlerden, üretim yönetimi ve iş akışı tasarımına kadar endüstriyel baskı hizmeti sunanların baskı üretimi taleplerini karşılıyor. PRISMA iş akışı çözümleri müşterilerin iş akışının tamamında otomasyonun sunduğu avantajlardan eksiksiz bir şekilde yararlanmasını sağlıyor.


Ocak / Åžubat 2019

83


Gündem

KARIBU ILE HASSAS,

GÜVENILIR VE VERIMLI ROLL TO ROLL BASKI

swissQprint ilk roll to roll baskı teknolojisi Karibu’yu FESPA 2019’da lanse edecek. Büyük merak uyandıran Karibu’nun birçok yeniliklerle donatıldığı belirtilirken, önemli geliştirmelerin ipuçları gelmeye başladı; kolay rulo taşıma, hassas ve güçlü vakum sistemi, arkadan aydınlatmalı baskıları gerçek zamanlı görüntüleme, çevre ve insan sağlığı dostu mürekkepler.

Vakum basınç kontrollüdür ve hassas şekilde parça parça ayarlanabilir. Her bir parça bir parmak dokunuşuyla değiştirilebilir. Zahmetsiz ve ilave örtme olmadan işlem gerçekleştirilir.

Çevre ve insan sağlığı dostu yeni mürekkepler

UV inkjet baskı alanındaki 20 yıllık deneyimi ile baskı endüstrisine yenilikçi çözümler sunan swissQprint, önemli bir dönüm noktasına ulaştı. Pigment Reklam’ın Türkiye temsilciliğini yürüttüğü marka, 14-17 Mayıs tarihleri arasında Münih’te düzenlenecek olan FESPA 2019 fuarında ilk roll to roll baskı modeli Karibu’nun dünya lansmanını yapacak.

Roll to roll yeniliği için geri sayım başladı

swissQprint her yıl FESPA fuarlarında bir yeniliğini tanıtmayı gelenekselleştirdi. Firma geçen yıl 3. nesil modelleri Nyala 3, Impala 3 ve Oryx 3 ile birlikte Impala S ve Nyala S olmak üzere toplam 5 yeni modeli pazara sunmuştu. Günümüze kadar UV flatbed baskı konusunda AR-GE çalışmaları ve ürün geliştirmeleriyle bilinen swissQprint, ilk roll to roll modelini bu güçlü deneyim üzerine inşa ediyor. Karibu ile birçok önemli özellik ve teknik detay FESPA 2019 sırasında sektör ile paylaşılacak. Esnek malzemelerin rulo baskısına dö84

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

nük verimli, güvenilir ve hassas çalışmaya odaklanan Karibu hakkında, bazı önemli ipuçları duyurulmuş bulunuyor. Yeni teknolojilerle donatılmış olan Karibu, kolay rulo taşıma yapısına sahip. Karibu kaset sistemi ile birkaç dakika içinde rulolar hızlıca ve kolayca yerleştirilebiliyor ve baskı işlemi başlayabiliyor. Rulonun yerleştirme sürecinin hızlı ve kolay gerçekleştirilmesi baskı işinde verimliliği, güvenilirliği ve hassasiyeti arttırıyor. Karibu’nun getirdiği bir başka yenilik arkadan aydınlatmalı uygulamalar için gerçekleşen baskıları ilgilendiriyor. Karibu kullanıcıları, arkadan aydınlatmalı baskıları, gerçek zamanlı olarak, baskı aşamasında ışıklı kutu içinde nasıl görüldüğünü izleyebilecek. Arkadan aydınlatmalı ürünlerin anlık kontrolü; optimum ürün miktarı ve en düşük seviyede ret edilen ürün anlamına geliyor. Hassas ayarlanabilir vakum ile işlem güvenilirliği artıyor. Tip Switch

swissQprint’in çevre dostu UV baskı konsepti Karibu ile devam ediyor. Zararsız ve en düşük kokulu mürekkepler hem çevre hem de insan sağlığı için önemli bir başlığı oluşturuyor. Karibu mürekkepleri her türlü uygulamaya yapabiliyor. Sahip olduğu yüksek standartlar ile Karibu mürekkepleri okullarda ve sağlık tesislerindeki baskı uygulamaları için bile kullanılabiliyor, çünkü Greenguard Gold Sertifikası’nı almış bulunuyor. Karibu’nun roll to roll baskıya getirdiği yenilikler sadece bunlarla sınırlı değil, bunlar sadece ilk ipuçları. Daha fazlasını görmek için14-17 Mayıs tarihleri arasındaki FESPA 2019 Salon A5 Stant H30’a davetlisiniz. swissQprint’in standının yıldızı olacak Karibu’nun yanı sıra diğer mevcut ve yeni geliştirilen çözümler ve uygulamalar görülebilecek. Fuar boyunca Pigment Reklam yetkilileri de stantta yer alarak, ziyaretçilerle yakından ilgilenecek. Pigment Reklam’ın zengin ürün gamı ve hizmetleri hakkında daha fazla bilgiyi resmi web sitesinden öğrenebilirsiniz; http://pigmentreklam.com.tr/


Ocak / Åžubat 2019

85


Gündem

EGE TMF FUARININ

KAZANANI TÜRKIYE OLDU… dinatörü Mustafa Kemal Hızarcıoğlu gerçekleştirirken özellikle fuarda yer alan yerli makinecilerin çokluğuna ve Denizli’de kullanılan tekstil makinelerinin çeşitliliğine değindi. Hızarcıoğlu konuşmasında Türk Tekstil Makinecilerinin zor şartlar altında büyük bir başarı örneği göstererek 700 milyon doların üzerinde ihracat yaparken, iç piyasada da birçok ürün grubunda ithalatın gerilemesini sağladığını belirtti.

019 yılının Avrasya Bölgesinde ki en büyük Tekstil Makineleri Fuarı Denizli’de düzenlendi. 14-17 Şubat 2019 tarihleri arasında Denizli Büyükşehir Belediyesine ait Egs Fuar alanında gerçekleşen fuarı yerli ve yabancı 5040 kişi ziyaret etti.

birçok partinin başkan adayları ziyaret etti.

Tekstil ve Hazır giyim Makinelerinin yanı sıra Tekstil Kimyasalları ve Boyaları, Tekstil Dijital Baskı Makineleri ve Tekstil Yan Sanayi Ürünlerinin sergilendiği EGE TMF 2019 Denizli Fuarında 83 firmanın yanı sıra Sektörel Dernek ve yayınlar yer aldı.

Fuarın açılış konuşmasını İzgi Fuarcılık Ltd. Şti. Yurt İçi ve Yurt Dışı Fuarlar Koor-

14 Şubat günü Denizli Valisi Hasan KARAHAN, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanvekili Ali DEĞİRMENCİ, Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Hüseyin MEMİŞOĞLU, Denizli Ticaret Odası Başkanı Uğur ERDOĞAN, Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat KEÇEÇİ, Denizli Makine Sanayicileri Derneği Başkanı Mehmet SARI’nın da aralarında yer aldığı geniş bir katılımla açılışı gerçekleşen fuarı AK Parti Grup Başkan Vekili ve Denizli Milletvekili Cahit ÖZKAN, CHP Denizli Milletvekili Kazım ARSLAN, siyasi parti temsilcileri ve 31 Mart Yerel Seçimlerinde 86

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

Ayrıca açılış sonrasında Fuarda yer alan konusunda ülkemizin en başarılı firmalarının yanı sıra sektörde 40 yıl ve üzeri hizmet veren birçok kişiye düzenlenen törenle plaket veridi.

Denizli İhracatçılar Birliği Başkanı Hüseyin Memişoğlu ise yaptığı kısa konuşmada Denizli ve fuarların önemine değindi. Hüseyin Memişoğlu, EGE TMF Fuarının 2. Kez düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirirken bu fuarın uzun yıllarda Denizli’de düzenleneceğine olan inancına vurgu yaptı. Ayrıca Denizli’de kurulması düşünülen Makine Organize Sanayi Bölgesi ve Makine Üretimi ile ilgili yapmış oldukları projeler ve çalışmalar hakkında bilgi verdi. Denizli Sanayi Odası Başkanı Müjdat KECECİ ise yaptığı konuşmada Tekstil Makineleri İhracatı ve İthalatı hakkında geniş bilgi verdi. Yerli Makine kullanımının


önemine değinen KECEÇİ üretilmeyen tekstil makinelerinin de en kısa sürede üretiminin gerçekleşmesi için bu konuda yapılan çalışmaların Devlet- Sanayi işbirliği çerçevesinde desteklenmesi gerektiğini belirtti. Fuarın mimarlarından ve en büyük destekçilerinden olan Denizli Ticaret Odası Başkanı Uğur ERDOĞAN ise açılışta yaptığı konuşmada birbirinden çarpıcı açıklamalara imza attı. Uğur ERDOĞAN yaptığı konuşmada yerli tekstil makineleri üretiminin önemine değinirken, Türkiye’nin makine üretiminde elde ettiği

EGE TMF Fuarı birçok ilke de ev sahipliği yaptı. Bunlardan birisi de başarılı firmaların plaketle ödüllendirilmesiydi. Onur (40 yıl ve üzeri sektörel hizmet), İhracat, Ar-ge ve Hizmet dallarında plaket verildi. 40 yıl ve üzeri hizmet dalında Alkan Group Yönetim Kurulu Başkanı Cüneyt ALKAN adına İskender TEKİN, Elteksmak Makine Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet POSLU, PİMMS Group Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin AYGÜLER, GCM Group Yönetim Kurulu Başkanı Koray KUTLU adına Pınar ÖZOKUMUŞOĞLU’na plaket takdim edildi.

başarılı çalışmalara vurgu yaptı. Yurt içi ve Yurt Dışı Fuarlara verdikleri önem ve destekler hakkında bilgi veren Uğur ERDOĞAN İzgi Fuarcılık Ltd. Şti.’nin 2 yıl içerisinde düzenlemiş olduğu başarılı fuarla Denizli kentinin Türkiye’nin en önemli fuar merkezlerinden birisi olma yolunda hızla ilerlediğini belirtti.

İhracat Dalında ise Effe Makine Endüstri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İhsan MOKANOĞLU, Elteksmak Makina Yönetim Kurulu Üyesi Emrah POSLU, Güven Çelik Makine İhracat Müdürü Necati GÜNEŞ ödüle layık görüldü. Hizmet Onur Ödülü ise CFA Tekstil Yö-

netim Kurulu Başkanı Mehmet ERCETİN, PROSMH Yönetim Kurulu Başkanı Cüneyt İŞMAN, Tekstil Teknik Dergisi Müdürü Mehmet TATLI, TEMSAD Derneği adına Yönetim Kurulu Üyesi Numan GÜREL’ e plaket verildi. AR-GE Yatırımları dalında ise Cosmo Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Derya KANDEMİR adına Süleyman GÜRSOY, Genkim Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Ali Suavi KUTER, NF Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Cevat AKCİL’e plaketleri takdim edildi. Fuar sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İzgi Fuarcılık Yurt İçi ve Yurt Dışı Fuarlar Koordinatörü Mustafa Kemal HIZARCIOĞLU yaptığı açıklamalarda birbirinden çarpıcı ifadelere yer verdi. HIZARCIOĞLU Yaptığı açıklamada şunları belirtti; öncelikle EGE TMF Fuarımızı kriz söylemlerine, bazı yabancı ve temsilci firmaların sektörde kullanmış

Denizli Valisi Hasan KARAHAN ise yaptığı kısa konuşmada ‘’ EGE TMF Fuarına evsahipliği yapmanın onur ve mutluluğunu yaşadıklarını belirtirken, bu tarz fuarların ekonomiye katkılarından bahsetti. Katılımcı ve ziyaretçi firmaları Denizli’de ağırlamış olmanın mutluluğunu yaşadığını belirten KARAHAN, tüm katılımcı firmalara başarılar diledi.

BAŞARILI FİRMALAR İLK KEZ BİR FUARDA ÖDÜLLENDİRİLDİ. Mar Ocakt / Nisan Şubat 2019 2019

87


Gündem duğu bir dönemde milyon liralık satışlarla can suyu etkisi yaratmıştır. Sonuç olarak kazanan Türkiye ve Türk Tekstil Makinecileri olmuştur.

Yine Denizli tarihi bir döneme şahitlik etmiştir.

oldukları olumsuz beyanlara rağmen başarıyla gerçekleştirmiş olmanın gurur ve mutluluğunu yaşamaktayız. Oldukça zor, sıkıntılı bir süreci atlatarak bizlere inanan ve güvenen katılımcı firmalarımızın sunduğu desteklerle kriz söylentilerine rağmen milyon dolarlık işbirliklerinin olduğu güzel bir fuarı geride bıraktık. Bu fuar inan ve güvenen insanların zaferi olarak geride kaldı. Denizlililerin fuarlarına sahip çıktığı, doğusundan batısında, yerlisinden yabancısına tekstil üreticilerinin yoğun ziyaret gerçekleştirdiği EGE TMF Fuarı havalarında güzel olmasıyla katılıcıları ve ziyaretçileri mutlu etmeyi başarmış, Denizli’de fuar olmaz diyenlere tokat gibi bir cevap vermiştir. Buradan sizlerin huzurunda bir kez daha tüm katılımcılarımıza ve bu fuarımıza gelerek ziyaret gerçekleştiren tüm tekstil sektörümüze, makine alımlarıyla yatırımcılarımıza teşekkürlerimizi sunarım’’ dedi.

Bu Fuarın Kazananı Denizli ve Türk Tekstil Makinecileri Olmuştur. Mustafa Kemal HIZARCIOĞLU; İlk fuarımızda yer alan bazı yabancı firmalar ve temsilcileri fuara katılmama kararı almışlardır. Katılma planı olan bazı firmalar üzerinde olumsuz etki bırakan bu durum sanki ortak bir karar niteliği taşırcasına direkt yabancı katılımcının fuarda olmama88

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

sına neden olmuştur. Fuar öncesinde ve fuar süresinde ise özellikle Denizli, Bursa ve Gaziantep gibi şehirlerden fuarı ziyaret etmek isteyenlere de dolaylı olarak fuara gitmeme yönünde telkinler olduğu bilgisi tarafımıza iletildi. Buna rağmen ziyaretçi sayısı bir önceki fuarımıza oranla %7 artış gösterirken, yine ilk fuara oranla makine satışı %30 daha fazla gerçekleşmiştir. 2021 yılında yapacağımız 3. Fuarımız öncesinde 2 yılda bir düzenleme kararımızın doğruluğunu bu sonuçlar teyit ederken, iyi ki yerli firmalar bu fuara katılmış dedirtti. % 80’ini yerli katılımcının oluşturduğu EGE TMF Fuarı herkesin morale ihtiyacı ol-

Denizli dışından 255 firma görevlisi 4 gün boyunca fuar alanında olurken, İstanbul, Bursa, Gaziantep, Adana, Uşak, Manisa’nın da aralarında olduğu toplam 27 şehirden 1733 kişi, İtalya, Almanya, Danimarka, İspanya, Özbekistan, Güney Afrika, İran, Azerbaycan, Rusya, Mısır, Suriye’nin de aralarında olduğu 11 ülkeden 408 kişi fuarı ziyaret etmiştir. Fuar öncesi ilk hafta ile birlikte kentte ki otellerin birçoğunda doluluk oranları % 100’lere ulaşmıştır. Ülkemizin en önemli ticaret ve turizm kentlerinden olan Denizli ilk defa sezon dışında böyle bir orana ulaşmayı başarmıştır. Fuarların kentler için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyan EGE TMF Fuarının oluşturmuş olduğu fuar turizmi ile kazanan Denizli ve Denizlililer olmuştur’ ’dedi. 2021’de düzenlenecek olan 3. EGE Tekstil, Hazırgiyim Makineleri, Tekstil Kimyasalları ve Tekstil Dijital Baskı Teknolojileri Fuarı için de şimdiden çalışmalarına başlayacaklarını belirten Mustafa Kemal HIZARCIOĞLU ‘’ İnşallah tekstil sektörümüz Uluslararası bir fuara daha kavuşacaktır’’ diyerek açıklamalarını bitirdi.


CANON’UN YENİ GÖZDESİ AYNASIZ EOS RP

Görüntüleme teknolojileri lideri Canon, tecrübeli amatörler için tasarladığı küçük, hafif ve pratik full-frame aynasız fotoğraf makinesi EOS RP’yi tanıttı. Seyahat, manzara, portre fotoğrafçılığı ve video grafikerler için ideal bir makine olan EOS RP, dünyanın en hızlı otomatik odaklanma sistemi ile fotoğraf tutkunlarına etkileyici bir görüntü kalitesi ve kullanım kolaylığı sağlıyor. EOS RP, aynı zamanda fotoğrafçı ve video grafikerlerin Canon’un EF ve EF-S lens portföyünü keşfetmelerine ve lens seçeneklerinden faydalanmalarına olanak tanıyor. Canon, fotoğraf tutkusunu amatörden profesyonel seviyeye taşımak isteyenler için aynı zamanda ekonomik bir tercih olan EOS RP’yi tanıttı. Full frame serisinde profesyonellere yönelik tasarlanan EOS RP, fotoğrafçılar ve video grafikerlerin yaratıcılıklarının sınırlarını zorlayabilecekleri özellikleriyle dikkat çekiyor. EOS RP kullanıcıları çekimleri esnasında kontrol halkası veya esnek (drop-in) filtre adaptörü yanı sıra ürünün üç EF-EOS R adaptör seçeneği sayesinde de mevcut EF ve EF-S lenslerinin sunduğu performanstan maksimumda yararlanabiliyor.

EOS RP ile düşük ışıklı ortamlarda maksimum performans

EOS RP’nin 26.2 Megapiksel full frame CMOS sensörü, Canon’un en yeni DIGIC 8 işlemcisi ile birleştiğinde alan derinliği ve düşük ışıkta gerçekleştirilen çekim performansını dengeleyerek kullanıcısına mükemmel bir tecrübe yaşatıyor. Düşük ışıklı çekim ortamları için optimize edilen ve ISO 102.400 seviyesine kadar genişletilebilen ISO 40.000 kapasitesi, Dual Pixel CMOS AF sistemi ile fotoğrafçılara karanlık ortamlarda bile -5 EV seviyesine kadar çekim olanağı sağlıyor. Yüzden AF, Tek Noktalı AF, Genişletilmiş AF ve Bölge AF gibi diğer AF modları ile konuyu kesintisiz bir şekilde takip ederek istenilen aksiyonu daima kadrajda tutabilme imkanı yaratıyor. EOS RP, standart RAW boyutundan yaklaşık %40 daha küçük dosya boyutu sunan kompakt RAW seçeneği ile kayıtların daha az yer kaplamasını sağlayarak hafıza kartında saklanabilecek görüntü sayısının artırılmasına yardımcı oluyor. Aynı zamanda yeni nesil CR3 14-bit

RAW dosya formatı özelliği sayesinde de görüntülerin makineden çıktıktan sonraki düzenleme aşamasını kolaylaştırıyor.

Hafiflikten gelen özgürlük; EOS RP

Canon’un şimdiye dek ürettiği en hafif full frame dijital değiştirilebilir lensli fotoğraf makinesi EOS RP, 485g ağırlığı ile seyahatler için en uygun fotoğraf makinesi alternatifi olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda dayanıklı magnezyum alaşımlı kasası ile toz ve nem girişine karşı da ekstra bir koruma sağlıyor. Ürünün, Bluetooth ve WiFi bağlantı özelliği kullanıcıların fotoğraf makinelerini akıllı cihazlarından kontrol edebilmelerine ve çektikleri fotoğraf veya videoları anında aktarabilmelerine olanak tanıyor. Buna ek olarak iOS ve Android cihazlara yüklenebilen Canon Connect Uygulaması da EOS RP’nin ayarlarını akıllı cihazlar üzerinden kontrol edebilme, çekimi canlı izlemeve ve makineyi Bluetooth üzerinden uzaktan uyandırma gibi avantajlar sunuyor.

En hareketli anlarda EOS RP ile hiç olmadığı kadar net 4K videolar

EOS RP, portatif ve kullanımı kolay bir fotoğraf makinesi arayan video grafikerlere ihtiyaç duydukları özgürlüğü ve aradıkları teknik özellikleri sunuyor. DIGIC 8 işlemcisi sayesinde 25 kare/sn’de 4K çözünürlüğe ve 60 kare/sn’de Full HD’ye kadar videolar çekilebiliyor. Kullanıcılar 4K zaman aşımı, interval zamanlayıcı, Video Servo AF ve HDR video gibi özelliklerle hızlı aksiyonları ve ağır çekim sekansları kaydedebildiği gibi aynı zamanda genişletilmiş bir dinamik aralık elde edebiliyor. EOS RP’nin Video Dijital IS özelliği ise 5 eksenli video dengelemesi sağlayarak

video çekiminde en sık karşılaşılan sorunlardan olan makine titremelerini azaltıyor. Mikrofon ve kulaklık jakları kullanıcılara çekimler sırasında gerçek zamanlı ses kaydı ve takibi sunarken, değişken açılı dokunmatik ekran her açıdan rahatlıkla çekim yapılabilmesine olanak tanıyor. Özellikle seyahat tutkunları ve maceraperestler, EOS RP’nin video enstantane işlevi ile de yolculuklarının özet bir videosunu kolay yoldan hızlı bir şekilde hazırlayabiliyor.

Full frame’den RF’e lens becerisi

Görüntüleme teknolojileri devi Canon, üretimde bir dönüm noktasını temsil eden 140 milyon EF ve RF lense ulaşmanın şerefine, geliştirme aşamasında olduğu altı full frame lensin de duyurusunu gerçekleştirdi. Lens geliştirme yol haritasında yer alan RF 24-240mm F4-6.3 IS USM lensi, gerek boyut gerekse performans bakımından pratik, ideal bir seyahat yoldaşı olarak öne çıkıyor. Olağanüstü çekimlerin yakalanabilmesi için farklı netleme mesafesi seçeneklerine sahip bu lensler çok amaçlı kullanım sunan kapsamlı özellikleri sayesinde deneyimli amatör fotoğrafçıların veya video grafikerlerin ayrılmaz bir parçası olmaya aday. EOS R Sistemi ve Canon’un RF Yuvası’nı geliştirmeye dönük bağlılığı hakkında daha fazla bilgi almak için: www.canoneurope.com/cameras/eos-r-system/ EOS RP Temel Özellikler:

• 26.2 Megapiksel full frame CMOS sensör • Magnezyum alaşımlı kasalı hafif gövde • Dual Pixel CMOS AF • 4K Video • DIGIC 8 işlemci • EF ve EF-S lenslerle uyumluluk sunan üç EF-EOS R adaptörü seçeneği • Wi-Fi ve Bluetooth Mar Ocakt / Nisan Şubat 2019 2019

89


Gündem

3D BASKIDA YENI MASAÜSTÜ ÇÖZÜM: MIMAKI 3DFF-222

Mimaki yeni masaüstü 3DFF-222 3D baskı makinesi ile bu teknolojiyi endüstriyel talepleri karşılayacak seviyelere çıkarıyor. Reklam, tabela ve baskı işindeki birçok uygulamaya eklemlenen bu çözüm, kullanıcı dostu, güvenilir ve yüksek hızlı oluşuyla öne çıkıyor. Üstelik, uzaktan görüntüleme özelliği ile makinenize telefon veya tabletten ulaşabilirsiniz.

Dijital inkjet baskı makineleri ve kesme sistemlerinin lider üreticilerinden Mimaki, 3D baskı alanındaki ürün gamını genişletiyor. Mimaki’nin 2 boyutlu inkjet baskı alanındaki köklü deneyimine dayanarak geliştirdiği ve 2 yıl önce piyasaya lanse ettiği ilk 3D baskı makinesi 3DUJ-553 kısa sürede büyük ilgi görmüştü. Mimaki, 10 milyon renkli baskı olanağı sunan bu üst segment makineden sonra, yeni fırsatların keşfi için ilk masaüstü 3D makinesi 3DFF-222’yi pazara tanıttı. Mimaki ve Sindoh ortaklığı ile geliştirilen masaüstü 3DFF-222 3D baskı modelinin Nisan ayında resmi satışı başlayacak. Güney Kore merkezli Sindoh, 3D baskı makineleri ve çok fonksiyonlu baskı makineleri alanında faaliyet gösteriyor. Erimiş Filament Üretim (FFF) tekniği ile çalışan model, direkt ürüne baskıda kullanılan aparatlar ve üç boyutlu tabela üretimine dönük parçaların

90

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

üretimi için, firma içi tasarım ve üretim aracı olarak geliştirildi. PLA malzemesi ile baskı yapan yeni 3DFF-222 sistemi, yüklemesi kolay filament kartuşları kullanıyor. 210mm genişlik, 200mm derinlik ve 195mm yükseklik boyutlarına kadar 3D parçalar üretebilen sistem, bir Mimaki uygulaması aracılığıyla her bir baskı işinin uzaktan izlenmesini sağlıyor. Grafik sanatlar alanında köklü bir mirasa dayanan uzmanlığıyla Mimaki 3D alanındaki model sayısını böylece ikiye çıkardı.

Mimaki’nin 2D ve 3D baskı modelleri birbirini tamamlıyor

Mimaki Eurasia Bölge Satış Müdürü Burak Kaftanoğlu, Mimaki’nin her iki 3D baskı modeli ile sabit bir güvenlik ve dünya çapında teknik destek ve müşteri hizmet-

leri sunduğunu söyledi. Yeni modelin geliştirilmesinde esnekliğin ve kullanım kolaylığının temel alındığını dile getiren Kaftanoğlu sözlerini şöyle sürdürdü; “Yeni 3DFF-222 3D baskı makinesi ofis işlerinde, hızlı modelleme taleplerine hızla yanıt vermek için hazır. Bizim endüstriyel reklam ve grafik baskı çözümlerimizle birbirini tamamlıyor. Örneğin UJF Serimizden flatbed direkt ürüne baskı UV LED baskı makinelerinde baskı yaparken, baskı kalitesini sabitlemek için, 3DFF-222 özelleştirilmiş baskı kalıplarının az maliyetle üretimini sağlayabiliyor. Tabela ve reklamcılar göz alıcı renkli iç mekan tabelalarının ve kutu harflerin verimli şekilde üretiminde zamandan ve maliyetten tasarruf etmek için 3DFF-222’yi kullanabilirler. Önce ürün 3D olarak basılır, daha sonra Mimaki’nin UV makineleri LD modunda kullanılarak ürün dekore edilir ve üç boyutlu nesnelere yüksek kalitede baskı yapılmış olur.” Burak Kaftanoğlu, 3D baskı alanında çok büyük bir potansiyel olduğuna dikkati çekerek, Mimaki’nin ilk 3D baskı çözümü ve amiral modeli sayılan 3DUJ553 ile başlayan yolcuğun, 3DFF-222 ile gelişerek sürdüğünü belirtti. Kafta-


noğlu; “Yeni masaüstü 3D baskı makinemiz, küçük ve kompakt yapısıyla modern baskı merkezlerinin gereksinimlerine ve geniş bir kullanım yelpazesine uyacak şekilde tasarlandı. Bu yeni ürünün pazara sunulması, Mimaki’nin inovasyonu teşvik etme ve kullanıcılarımıza kar arttırıcı çözümler sunma konusundaki kararlılığını gösteriyor” dedi.

Tüm özellikler kolay, hızlı ve güvenilir bir 3D baskı için

Endüstriyel, promosyon, grafik ve dekorasyon alanları için güvenilir, verimli ve hızlı bir 3D makinesi arayan herkese hitap eden 3DFF-222, birçok yenilikle donatıldı. Makinenin kullandığı PLA (polilaktik asit) filamenti, mısır ve patates nişastasından elde edilmiş, eko-plastik sert ve sağlam bir malzemedir. Bu filament ile kolay çözülmeyen, sert ve sağlam modeller üretilebiliyor. Böylece üretim parçaları hiç olmadığı kadar hızlı üretilebiliyor, bu da tedarik sürecinin kısaltılmasına yardımcı oluyor. Otomatik filament besleme sayesinde filament kurulumu basitleştirilmiştir. Özel kartuşa bir makaralı filamentin takılması ve ana üniteye ayarlanması ile filament nozülü otomatik olarak besler. Baskı işi tamamlandığında Otomatik filament kesme özelliği devreye girer. Böylece yüksek üretim verimliliği ve gerektiği kadar filament kullanımı ihtiyacı karşılanabiliyor. 3DFF-222 dahili termostatik işlevli esnek bir metal yatağa sahiptir. Bu hem stabil bir baskıyı hem de modelin hazır olduğunda kolayca çıkarılmasını sağlıyor. Yatak Dengeleme Yardımcısı ise, tablanın yatak hatasını otomatik olarak ölçüp, bunu düzeltirken, stabil bir baskıyı destekliyor. 3DFF-222 sahip olduğu HEPA (Yüksek Etkinlikte Partikül Yakalayıcı) filtresi ile kirli havanın ortama salınmasını önlüyor. 3DFF-222’de çalışma sırasındaki gürültüyü en aza indirmek için motor tahrik sistemi özel olarak tasarlandı. Bir müze sessizliğine denk gelen, 45dB gürültü seviyesi kullanıcıların kullanım konforuna olumlu katkı sağlıyor. Kullanım kolaylığı sağlayan bir başka nokta ise, akıllı telefon ve tabletlerden cihazı uzaktan izlemek için, 3d baskı makinesinde bir kamera ve LED ışık sisteminin olmasıdır. Bu, makineden uzakta olsanız bile, 3D baskınızın güvenli bir şekilde yapılmasına yardımcı oluyor. Mimaki’nin gelişmiş baskı teknolojileri hakkında daha fazla bilgiye resmi web sitesinden ulaşabilirsiniz; http://www.mimaki.com.tr/ Ocak / Şubat 2019

91


Gündem

ÜÇ KITADAKI ILK VE TEK

CANON DENEYIM MERKEZI, İSTANBUL’DA AÇILDI

LA İLGİLİ FOTOĞRAF HER ŞEY NEYİM CANON DE DE MERKEZİ’N

Fotoğraf, video ve baskı alanında teknoloji lideri Canon; Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesindeki ilk ve tek deneyim merkezini İstanbul’da açtı. Türkiye başta olmak üzere bölgesinde fotoğrafın üssü olacak Canon Deneyim Merkezi, yeni bir dünyanın kapılarını aralamak isteyen tüm fotoğraf ve video tutkunlarını Sirkeci’ye bekliyor. larıyla alınabiliyor.

Görüntüleme teknolojileri lideri Canon, amatörlerden profesyonellere kadar fotoğraf sanatına gönül veren herkesi bir araya getireceği Deneyim Merkezi’ni hizmete açtı. Sirkeci’deki deneyim merkezi; fotoğraf, baskı ve video alanlarında kendi hikayelerini yaratmak isteyenleri eşsiz bir atmosferle karşılıyor. Canon, aynı zamanda fotoğraf üssü olan dört katlı merkezinin her katında ziyaretçilerini farklı konseptlerle bir araya getiriyor.

Canon’un yeniliklerle dolu dünyasına açılan kapı

Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgelerinde bir ilk olan Canon Deneyim Merkezi ziyaretçilerini, ilk kattan itibaren yeniliklerin hâkim olduğu bir görüntüleme teknolojileri dünyasına alıyor. Giriş

92

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

katında ziyaretçileri; fotoğraf makinelerinden lenslere, fotoğraf baskısından video performansı öne çıkan makinelere kadar geniş yelpazedeki Canon ürünleri karşılıyor. Bu dünyayı keşfetmek isteyen tüm amatör ve profesyonel görsel içerik üreticileri, giriş katında ilgilendikleri ve merak ettikleri ürünler hakkında Canon çalışanlarından detaylı bilgi edinebiliyor. İkinci katı stüdyo olarak tasarlanan Deneyim Merkezi’nde, ziyaretçiler alt katta bilgi aldıkları ürünleri deneme fırsatı buluyor. Tüm ziyaretçiler gerçek stüdyo ortamı oluşturulan bu alanda çekimi en zor objeler üzerinde diledikleri gibi çalışabiliyor. Objeler aracılığıyla doku ve renk başta olmak üzere ürünlerin çeşitli performans detaylarının test edilebildiği stüdyoda, çekilen fotoğrafların baskıları da Canon fotoğraf yazıcı-

Fotoğraf ve videoya dair her şey Deneyim Merkezi atölye çalışmalarında Fotoğraf ve videoya dair derinlemesine bilgi sahibi olmak isteyen Canon kullanıcıları ise stüdyonun üst katında bulunan atölyede belirli periyotlarla düzenlenen ücretsiz eğitimlere katılabiliyor. Her ay farklı konuların işlendiği atölyelere dair detaylı bilgiler ve program düzenli olarak Canon Türkiye Instagram ve Facebook hesaplarından fotoğraf tutkunları ile paylaşılıyor. Canon Deneyim Merkezi’nin dördüncü katında ise kafe alanı bulunuyor. Fotoğraf dünyasındaki yolculuklarına küçük bir mola vermek isteyenler, kafede Canon’un ikramı içecekler eşliğiyle keyifli zaman geçirebiliyor. Fotoğraf ve videoya dair çeşitli içeriklerin de bulunduğu kafede ziyaretçileri aynı zamanda Canon’un tarihinde nostaljik bir tura çıkaran çanta, t-shirt gibi çeşitli aksesuar ve tekstil ürünlerinin de satışı gerçekleştiriliyor. Canon ürünlerine rahatlıkla ulaşılabildiği, ürünlerin ücretsiz deneyimlenebildiği ve zengin içeriklere sahip atölyelerin yer aldığı merkez, pazar günleri hariç her gün 09:00 – 18:00 saatleri arasında hizmet veriyor. Deneyim Merkezi’nin yönetim katlarında ise Canon’un teknik servis birimi bulunuyor.


ARED İL TOPLANTILARI

12. SENESINE AYDIN ILE BAŞLADI Ocak ayında yapılan senenin ilk ARED Yönetim Kurulu Toplantısı’nda, ARED İl Toplantıları’nın gerçekleştirileceği iller daha önce ziyaret edilmeyen iller arasından seçildi ve bu doğrultuda senenin ilk toplantısının Aydın’da yapılmasına karar verildi. çin Reklam’dan Gülçin Tavaslıoğlu’nun yaka rozetini ARED 5. ve 6. Dönem Başkanı Birol Fedai takdim etti.

ARED Yönetim Kurulu Üyesi Şaban Beyler ve ARED İstanbul Avrupa Yakası İl Temsilcisi Muharrem Yıldırım’ın organize ettiği bu ziyaretlerde ARED Yönetim Kurulu’na, ARED 5. ve 6. Dönem Başkanı Birol Fedai, ARED İzmir İl Temsilcisi Nazım Kaytan, ARED Denizli İl Temsilcisi Hülya Canbakan, Genç ARED İzmir üyelerinden Sistem Printing Company’den Zeki Fedai, sponsor firmalar FESPA Eurasia’dan Betül Binici, SDS İzmir’den Hüseyin Karaca ve Folpa’dan Süleyman Vardar eşlik etti.

ARED Yönetim Kurulu Üyesi Şaban Beyler ile İstanbul Avrupa Yakası İl Temsilcisi Muharrem Yıldırım üstlendi. Kısa bir açılış konuşması gerçekleştiren ARED Başkan Yardımcısı Şahin Acar; bu organizasyonda çalışmalara destek veren Gülçin Reklam’dan Gülçin Tavaslıoğlu’na, Güven Reklam’dan Aşkın Kılıç’a, ARED İstanbul Avrupa Yakası İl Temsilcisi Yazım Reklam’dan Muharrem Yıldırım’a, ARED İzmir İl Temsilcisi Çığır Reklam’dan Nazım Kaytan’a, Yönetim Kurulu Üyesi İstanbul Reklam’dan Şaban Beyler’e, ARED Aydın İl Toplantısı’na sponsorluklarıyla destek veren Bronz Reklamcılık, FESPA Eurasia, Folpa, Frimpeks, İstanbul Reklam, SDS ve Unifol firmalarına ve emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti. ARED – FESPA ortaklığıyla 2019’da yedincisi düzenlenecek FESPA Eurasia Fuarı’nın 5 – 8 Aralık’ta İFM’de (İstanbul Fuar Merkezi) gerçekleşeceğini dile getiren Şahin Acar firmaları fuarı ziyaret etmeye davet ederek konuşmasını sonlandırdı.

Aydın Ticaret Odası’nda gerçekleşen toplantının moderatörlüğünü ise

Şahin Acar’ın konuşması sonrasında Aydın’dan ARED’e yeni üye olan Gül-

4 Şubat’ta düzenlenen 57. ARED İl Toplantısı ve Eğitim Semineri’ne Aydın ile başlayan ARED Yönetim Kurulu Üyeleri, ilk defa ziyaret ettikleri ilde faaliyet gösteren firmalara uğrayarak güne başladı. ARED Yönetim Kurulu Üyeleri, Aydın’da yeni üye olan Gülçin Tavaslıoğlu’nun firması Gülçin Reklam, ardından Aşkın Kılıç’ın firması Güven Reklam ve İsmail Erzurumluoğlu’nun firması Güner Reklam – GMS Maket’i ziyaret etti.

ARED Ustalara Saygı Töreni’nde Aydın’da sektörde iz bırakan ustalar Erol Karahalil (Emrah Reklam, Kuşadası), Hayri İpek (Reklamland, Kuşadası), İsmail Erzurumluoğlu (Güner Reklam, Aydın), Reşat Karadavut (RCV Reklam, Aydın), Tuncay Öncel (Sistem Reklam, Kuşadası), Zekeriya Özen (Özen Reklam, Aydın) ve Abidin Kardeş (Kardeş Reklam, Aydın) sahneye davet edilerek, ARED 5. ve 6. Dönem Başkanı Birol Fedai, ARED İzmir İl Temsilcisi Nazım Kaytan, ARED Kurucu ve Kayseri Üyelerinden Erdoğan Demir ve ARED Başkan Yardımcısı Şahin Acar tarafından plaketleri takdim edildi. Aydın’da sektörde iz bırakan ustalardan Merhum Metin Koyunsev anıldı ve Ustalara Saygı Töreni sona erdi. Ustalara Saygı Töreni sonrasında, Eğitmen, Danışman ve Yazar Oğuz Benlioğlu “Değişimi Yönetmek” konulu eğitim semineri gerçekleştirdi. 3 modülden oluşan seminerde, güçlü kişilik özelliklerinin neler olduğu, amaç odaklı ve yenilikçi bir profilin nasıl olması gerektiği katılımcılarla paylaşıldı. Aydın, Denizli, İzmir ve Kayseri’den toplam 70 kişinin katıldığı ARED Aydın İl Toplantısı, katılımcılara katılım belgelerinin takdim edilmesi sonrasında sona erdi. Bir sonraki ARED İl Toplantısı, 11 Nisan 2019 Perşembe günü Mardin’de gerçekleştirilecek. Mar Ocakt / Nisan Şubat 2019 2019

93


Gündem

LIDYA GRUP, 2019’DA MEVCUT ÜRÜN PORTFÖYÜNÜ GELIŞTIRECEK

D

ijital baskı sektörünün lideri Lidya Grup, bu yıl mevcut ürün portföyünü geliştirerek, müşterilerine daha zengin ve güçlü çözüm modelleri ile hizmet sunmaya devam edecek. Satış ve teknik servis noktalarına yapılan yatırımlar ile organizasyonunu daha da güçlendirerek, nitelikli bayi sayısını artırma çalışmalarını sürdürecektir. Günümüzün dijital dünyasındaki değişim ve dönüşüme paralel olarak işletmelerin daha inovatif olmaları gerektiğini kaydeden Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkan Danışmanı Rıza Başoğlu, şunları söyledi: “Özellikle ithalata bağlı olan sektör oyuncuları, artık geleceklerini tek bir markanın teknoloji yorumuna bırakmamalıdır. Sektörlerinin, dünyadaki gelişimini yakından izleyip, pazarın mevcut ve gelecek ihtiyaçlarına göre yeni ürünleri portföylerine katmalıdırlar. Biraz inovatif olunmalıdır. Lidya Grup olarak bu çerçevede, mevcut ürün portföyümüzü teknolojik gelişim ve pazarın gelecek beklentileri yorumuna bağlı, daha zen-

94

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

gin ve güçlü çözüm modelleri ile müşterilerimize hizmet sunacağız” dedi.

İşini iyi yöneten işletmeler, bu süreçten büyüyerek çıkacak Güçlü bir ülke olan Türkiye’nin yüksek büyüme potansiyeline sahip olduğunu anlatan Rıza Başoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Maalesef, Türkiye ekonomisi 7-8 senede bir ekonomik darboğaza giriyor. Bu süreçlerin atlatılması için teşhislerin doğru konulması çözümü kolaylaştıracaktır. Krizler ile yüzleşmek gerekir. Önemli olan büyük bedeller ödemeden, bu tip dalgaları atlatabilmektir. Çünkü, hayat devam ediyor ve tüm olumsuzluklar karşısında ürettiğiniz çözümler, sizi daha da güçlendirir. Stratejileri oluştururken uzun vadeli düşünce figürünü de dikkate alırsanız pazar büyümese dahi sizin etki alanınız ve iş yapma kapasiteniz gelişir. Dolayısıyla krizleri kazanıma çevirebilmek gereklidir. Bunun için genel ekonomiyi iyi izlemek, içinde bulunduğunuz sektörü iyi tanımanız, buna bağlı ihtiyaçları doğru tahmin edebilecek stratejik yaklaşımınız ile bunu doğru

uygulamaya sokabilecek insan kaynağına ihtiyaç vardır. 2019 yılında pazarın büyümeyeceğini ve finansal darboğazdan dolayı da biraz daha küçüleceğini öngörüyoruz. Ancak, Türkiye güçlü bir ülke. Yüksek büyüme potansiyeline sahip. Diğer anlamda da, büyüme mecburiyetinde ve dinamizminde olan bir ülke. Bu arada, dünya ekonomisindeki daralmaları ve siyasal gerginliklerin dünyada yol açtığı istikrarsızlıkları da göz ardı etmemek gerekiyor. Özetle tüm bu tabloya rağmen, işini iyi yöneten ve içinde bulunduğu koşulları iyi gören ve buna göre çözüm arayan işletmeler, bu süreçten büyüyerek çıkacaklardır. Burada önemli olan kapasitenizi bilerek hareket etmenizdir. Lidya Grup, 2018 yılının dördüncü ayından itibaren nakit yönetimini biraz daha ön plana çıkardı, müşterilerine daha da yakınlaştı ve bir anlamda bu sürecin yönetilmesi için rehberlik yapma misyonunu benimsedi. Müşterilerinin faaliyetlerini sürdürebilmesi amacıyla, sıkışılan noktalarda daha esnek oldu. Sektörün dinamizmine, moral değerlerine katkı sağlamak amacıyla sektör medyalarında etkin şekilde yer alınmaya çalışıldı. Doğal olarak, bunun Lidya’nın yönetim perspektifi, sektöre ve müşterilerine açık, net tavır içinde olması ile finansal opsiyonları iyi kullanmasına bağlı olduğunu söylemek yanlış olmaz” diye konuştu.

Döviz leasing yapılamaması piyasayı olumsuz etkiliyor Dijital baskı makinelerinde döviz ile leasing yapılamamasının piyasayı olumsuz etkilediğini anlatan Rıza Başoğlu, şunları kaydetti: “2019 yılına, bir önceki yılın olumsuz yansıma ve etkileriyle girdik. 2018 yılının ilk çeyreğinden sonra ekonomide endişeler oluşmaya başladı, daha sonra daralma kendini hissettirmeye başladı ve son çeyrekte de durma noktasına


geldi. Özellikle, endüstriyel pazar gibi büyük yatırımların gerçekleştiği alanlarda, dövizle borçlanmanın durdurulması yatırım yapma gücüne sahip ve büyüme potansiyeli olan nakit akışlarını iyi yöneten işletmeleri de etkiledi. TL faizlerdeki artış, pazarın daraldığı noktada yatırımı efektif olmaktan çıkardı. Bizim sektörümüzdeki ürünlerin, diğer yatırım ürünlerinde uygulanan (İş makinaları v.b) %1 lik KDV avantajından faydalanamaması ve döviz leasing yapılamaması da piyasayı olumsuz etkiledi. Bu durum, doğal olarak bizleri de etkiledi. Lidya Grup açısından, geçen yılın ilk beş aylık sonuçlarının çok iyi olması ve zamanında alınan kararlar bu süreci başarılı denilebilecek bir sonuçla kapatılmasını sağladı” dedi.

Seri üretimden, kişiye özel butik üretime geçiliyor Dijital baskı makineleri sektöründeki teknolojik gelişmelere değinen Rıza Başoğlu, dijital teknolojinin gelişmesinin baskı sektörünü ve hedef kitlesini de hızlı olarak geliştirdiğini anlatarak, konuşmasına şöyle devam etti: “Dijital teknolojinin kabiliyetleri, baskı kalitesi, farklı medyalara uygulanabilmesi ve boya çeşitliliği iş kolunda; yeni, yeni pazarlar açtı. Seri üretimden butik kişiye özel üretimlere, camdan, ahşaba, taşa, seramiğe, kumaşa baskıya kadar gelişen imkanlar farklı sektörleri de bu pazarın potansiyeli haline getirdi. Lidya Grup’un sahip olduğu ürünler ve bu konudaki tecrübesi, farklı sektörlere ulaşmayı sağladı ve bundan sonrada geliştirmesine imkan sağlayacaktır. Ayrıca, indirekt kanalda yaptığımız çalışmalar ve nitelikli bayi sayısını artırma çalışmaları sonuca daha da katkı sağlayacaktır” diye konuştu.

ar-ge alt yapısının sonucu olarak üreticinin tasarım, kapasite ve fonksiyonlarını oluşturduğu ürün olup olmadığı, yani ürün grubunun işletmelerin kapasitelerindeki gelişimi destekleyecek ekipman zenginliğine güncel olarak sahip olabilmesidir. Bu özellik yatırım yapacak işletmenin makine parkını birbiriyle uyumlu olarak geliştirebilmesine olanak sağlar. Bu da, toplam sahip olma maliyetini düşüren bir özelliktir. Aksi halde yukarıdaki tanıma uymayan cihazların satın alma maliyetleri cazip gibi gözükmekle birlikte, toplam sahip olma maliyetleri son derece yüksek olup, sürekliliği veya ihtiyaçların değişip gelişmesine bağlı farklı bir seçenek sunabilme imkanının olmaması yatırımcıyı yorar ve işletme içi standartlarının bozulmasına ve iş kalitesinin düşmesine neden olur. Bununda anlamı, pazar kaybıdır. İkinci ve en önemli nokta

ise, satış sonrası servis ağı ve kalitesidir. Aslında bu faktör, toplam sahip olma maliyetine direkt tesir eder. Malzeme tedarik sürelerinden ekipmana müdahale sürelerine kadar önemlidir. Özellikle ekipmanın bulunduğu bölge ile hizmet veren şirketin uzakta olması ve sınırlı personel ile çalışması, hizmet kalitesini düşürdüğü gibi hizmet verme sürelerini de kontrolsüz hale getirir. Kurumsal kanal açısından da en önemli nokta, anlaşmaları merkez ile yapan şirketlerin bölge ofislerine hizmetin kimin tarafından verildiği konusudur. Kısaca karar vericilerin ekipman tercihinde bulunurken, Türkiye genelinde hizmet veren ve bu hizmeti her bölgede aynı standartlarda kesintiye uğratmadan verebilecek güçte olmalarına önem vermelerini öneririz” şeklinde konuştu.

Yatırım yapılacak ekipmanın taklit olmaması önemlidir Teknolojinin gelişmesine bağlı olarak dünyadaki rekabetin de hızla arttığını ve buna bağlı olarak birçok ekipman ve malzemelerin üretilerek, satıldığını ifade eden Rıza Başoğlu, şunları söyledi: “Burada dikkat edilmesi gereken iki nokta var. Birincisi; üretilen ekipmanın ciddi Mar Ocakt / Nisan Şubat 2019 2019

95


Gündem

NISHAT MILLS LTD., 201-SF REKTEFIYE MAKINESI ILE ARADIĞI ÇÖZÜMÜ BULDU Pakistan’ın ve bölgenin en önemli endüstri oyuncularından Nishat Group, tekstil işletmeleri için Asteks’in yeni nesil, akıllı besleme sistemli 201-SF rektefiye makinesine yatırım yaptı. 2018 sonunda kurulumu tamamlanan makine, performansı ve gücüyle başarısını ispatladı ve bu alandaki yeni projelere yol gösterdi. len detaylı teknik incelemelerle makineye olan güvenini tamamen tesis eden firma, böylece yeni rektefiye makinesi yatırımını Asteks’ten yapma kararı aldı.

“Beklentilerimizi karşılayan bir rektefiye çözümüne kavuştuk”

A

pron, manşon ve rektefiye makinesi çözümleri ile Türk tekstil pazarında lider konumda bulunan Asteks, bölge pazarlarındaki iddiasını da aynı inanç ve güçle geliştiriyor. Büyüyen tekstil pazarlarındaki birçok önemli üreticiye çözüm sağlayan Asteks, büyüklerin tercih ettiği bir marka olarak pazarlarda önemli referanslara sahip konuma geldi. Pakistan’ın en büyük endüstrisi gruplarından biri olan Nishat Group, rektefiye çözümleri için Asteks’i partner olarak seçti. Pakistan iş dünyasında önemli bir ağırlığa sahip olan Nishat Group, tekstil başta olmak üzere birçok sektörlerde yer alıyor. Ana iş konumundaki tekstilde dikey entegre bir yapılaşmaya sahip olan grubun, iplik, dokuma ve konfeksiyon tesislerinden önemli bir üretim gücü ve kapasitesi var. 1951 yılından bu yana iplik

96

Mart Ocak / Nisan Şub a t 20 2019

üretimi gerçekleştiren grup şirketlerinden Nishat Mills Limited, 2018 yılında 353.03 milyon Dolarlık ihracat gerçekleştirdi. 8 iplik tesisinden oluşan Nishat Mills’in şu anda toplam 250 bin iğ kapasitesine ve günlük 200 ton civarında pamuk ve karışımlı iplik eğirme kapasitesine sahiptir. Asteks’in geliştirdiği akıllı besleme sistemli 201-SF manşon rekfetiye makinesinin, Faysalabad’da bulunan Nishat Mills Ltd.’ye kurulumu 2018 sonunda tamamlandı ve makine üstün performans ile çalışmaya başladı. Nishat Mill Ltd., Asteks ile 2017 yılında apron ve manşon ürünleri ile çalışmaya başladı. Firma yetkilileri 2018 yılında ITM İstanbul fuarında Asteks’in rektefiye makinalarını yakından inceleme fırsatı buldular. Asteks’in manşon üretim tecrübesine dayanan rektifiye makinaları çarpıcı performanslarıyla dikkatlerini çekti. Yürütü-

Nishat Mills’in 7. Tesis Genel Müdürü Sardar Mehmood Akhtar, 201-SF manşon rektefiye makinesinin kurulduğu andan itibaren sorunsuz, güvenilir ve kolay kullanımı ile en önemli yardımcılarından biri olduğunu söyledi. Akhtar şunları dile getirdi; “Tesisimizdeki mevcut manuel rektefiye makinesi gelişen üretim gücümüzün ihtiyacına yanıt veremez hale gelmesiyle, yeni bir yatırım sürecine girdik. Manşon işleme konusunda çok uzun bir tecrübeye sahip olan Asteks’in yeni nesil akıllı besleme sistemli 201-SF manşon rektefiye makinesi, özellikleri ve gücüyle bizleri ikna etti ve yatırımı gerçekleştirdik.” 201-SF’nin kullanım kolaylığı ve bakım ihtiyacının az olması nedeniyle üretim sürecine katkı sağladığını kaydeden Akhtar, makinenin kalitesi ile de Avrupalı makinelerle eşdeğer olduğunun altını çizdi. “201-SF’yi sadece makine donanımı nedeniyle değil, arkasında tecrübeli bir üretici firma olması nedeniyle tercih ettik” diyen Akhtar, kurulumdan bu yana aldıkları servisin ve elde ettikleri performansın yatırımda doğru karar verdiklerini gösterdiğini söyledi. Sardar Mehmood Akhtar; “Tüm ihtiyaçlarımızı karşılayan 201-SF rektefiye makinesinden elde ettiğimiz başarı doğrultusunda, hem grup içindeki diğer tekstil işletmelerine hem de Nishat Group dışındaki tekstil firmalarına gönül rahatlığı


line minimum ve maksimum değer girişi yeterlidir. Bu belirlenmiş aralık dışında kalan manşonlar taşlama bölgesine gönderilmeden ayrılır. Sadece belirlenen çap aralığındaki manşonlar taşlama bölgesine sevk edilir.

ile tavsiye edebilirim” dedi.

“Pakistan pazarı için güçlü bir referans elde ettik” Asteks Yurtdışı Satış Sorumlusu Taner Engin, gelişen pazarlara ve buralardaki tekstil üreticilerine önem verdiklerini söyledi. Bir adet 201-SF’nin Nishat Mills’in 6. ve 7. Tesisleri için verildiğini belirten Engin, makinanın başarıyla devreye alınmasını takiben, bu referans ile, 2 yeni projede daha makinalarının yer bulduğunu açıkladı. Pakistan pazarının tekstilde hızla geliştiğine dikkati çeken Taner Engin, bu ihracat pazarının en önemli oyunculardan birinde makinelerinin başarıyla çalışmasının güçlü bir referans oluşturduğunu vurguladı. Engin; “Nishat Mills’de bulunan makinemiz artık Pakistan pazarında ürünlerimizi anlatırken bizler için önemli bir referans noktası oldu. En son katıldığımız IGATEX 2019 fuarında bunun başarılı yansımalarını da gördük. Yerel partnerlerimizle birlikte, Pakistanlı tekstilcilere daha güçlü bir şekilde ulaşıyoruz” diye konuştu.

gerekmektedir. Yani bu, tüm süreç boyunca bir personelin mesaisinin büyük bir bölümünü besleme işlemine ayırması anlamına geliyor. 201-SF’de ise manşonlar toplu halde, bir defada, besleme haznesine boşaltılır. Akıllı besleme sistemi, personele ihtiyaç duymadan, bu manşonların taşlama bölgesine sevkedilmesi için magazin kasetine kendi dizer. 201 SF’de bir başka otomasyon daha sunuluyor; konvansiyonel şartlarda farklı çaplardaki manşonlar bir işçi tarafından kumpas ile elle ölçülmektedir. Bu ise ek işçilik ve tasnifte zaman kaybı demektir. 201-SF, bu manşonların dış çap ölçümünü lazerli çap ölçüm sistemi ile yapmaktadır. Operatör tarafından kontrol pane-

201-SF ile her tip ring iplik ve fitil makine kısa manşonlarının yanı sıra, ek bir sisteme, büyük bir modifikasyona, zorlu ve zaman alıcı bir dönüştürmeye ihtiyaç olmaksızın cer ve penye manşonları gibi uzun manşonlar da taşlanabilmektedir. Konvansiyonel sistemlerde olduğu gibi cer ve penye manşonlarını taşlamak için makinenin üst yapısının komple sökülüp yeni taşın yerleştirilmesine de gerek yoktur. Bu basit ve hızlı sistem ile çalışma fonksiyonunda çeşitlilik ve esneklik sağlanırken uzun süreli makine duruşlarının önüne geçiliyor. Basitleştirilmiş bu işlem ve bakım kolaylığı toplam verimlilik açısından hayati bir öneme sahiptir. 201-SF rektefiye makinesi şu anda Nishat Mills’de saatte 350 adet manşonlu baskı mili (700 adet manşon) taşlama hızında çalıştırılıyor ve tüm ihtiyacı karşılıyor. İşletme şartlarına bağlı olarak 201-SF daha yüksek hızlara çıkabilme kapasitesi ile iplik üreticilerinin daha ileri ihtiyaçlarına da çözüm sunuyor.

201-SF ile manşon taşlamada akıllı besleme sistem avantajı Başta Nishat Mills olmak üzere birçok tekstilci SF-201’in yeni özellikleriyle yüksek verimliliğe ulaşıyor. Kolay kullanım, yüksek hassasiyette işlem kalitesi ve az bakım ihtiyacının yanı sıra akıllı besleme sistemi operasyon verimliliğini arttırıyor. Manuel operasyon manşon taşlama sistemlerinde, bir işçinin her bir manşonu magazin kasetine tek tek yerleştirmesi

Mar Ocakt / Nisan Şubat 2019 2019

97


Gündem

İŞLETMELERIN ‘YÜKÜNÜ’

A

pron, manşon ve üretim teknolojileri alanında 50 yıllık bir geçmişe sahip olan Asteks, geliştirdiği inovatif çözümlerle artık sadece tekstil endüstrisine güç katmıyor. Firmanın uzun süredir AR-GE çalışmalarını yürüttüğü 101- AGV Otomatik Yönlendirmeli Aracı, hem kendi tesisi içinde hem de tekstil sektörünün önemli üreticilerindeki ilk kullanımlarından başarılı sonuçlar aldı. Ticari olarak pazara satışa sunulan AGV, tesis içindeki yük/ malzeme taşımada insan gücünü en aza indiren otomasyon sağlıyor. Bu ise işçilik maliyetlerinin aşağıya çekilmesine, çalışma verimliliğinin artmasına katkı sunuyor. Ayrıca personel kaynaklı kazalar da AGV kullanımı ile minimum seviyelere çekilmiş oluyor. AGV ile yapılan işin kalitesi de standart hale geliyor, iş programına sadık kalınıyor. Operatör refakatine ihtiyaç duymadan, otomatik yönlendirmeli olarak çalışan AGV, 2 ila 4 ton ağırlığındaki yüklerin nakliyesini gerçekleştiriyor. Bu taşıma kapasitesi ile birçok endüstriye hitap eden AGV, gelişmiş yazılımı ile, isteğe bağlı olarak programlanabiliyor ve belirlenen istasyonlarda durma ve devam etme işlemini gerçekleştirebiliyor. İlk kullanımlarına Türkiye’nin önde gelen tekstil işletmelerinde başlanan AGV, belirlenen hat boyunca iplik ve kumaş taşımada istenilen nitelikleri karşıladığını kanıtladı. Tesis içinde akıllı bir yük taşıyıcı olarak görev alan AGV, 360 derece kendi etrafında ve dar alanda dönebiliyor. AGV’nin çalışması için tesiste taşınacak yükün ve yük arabasının genişliğine göre bir hattın olması yeterlidir. Manyetik alanı takip eden AGV, sesli ve ışıklı uyarı sistemleri ile önüne engel çıktığında otomatik olarak durur, böylece kazaların önüne geçer. Taşıma gücü ve güvenliğiyle dikkat çekiyor AGV Otomatik Yönlendirmeli Aracı bozuk olmayan bir zemine sahip bütün işletmelerde, tesis içi yük/malzeme taşıması için en uygun çözümlerden biridir. 610 mm yüksekliğe, 760 mm genişliğe ve 1,210 mm derinliğe sahip olan araç bu minimal yapısı ile 4 tona kadar yük çekebiliyor. AGV’nin bu gücünün sırrı AC motor ve invertör teknolojisine dayanıyor. Kısa şarj süresine karşın uzun performans sunan AGV araçları, tek tek veya grup olarak çalışma uyumluluğuna sahip.

98

Mart / Nisan 20 1 9

AGV ILE HAFIFLETIYOR AGV’nin pazar lansmanını ITM 2018 fuarında yaptıklarını hatırlatan Asteks Pazarlama ve Satış Müdürü Sabri İlknur, otomatik yönlendirmeli araçlara önem verdiklerini söyledi. ASTEKS’in kendi üretim tesisinde bu aracın 5-6 yıldır kullanıldığını açıklayan İlknur, kurulum yaptıkları tesislerde de başarılı sonuçlarla olumlu geri dönüşler sağladığını kaydetti. “Üretim hatlarında taşıma süreçlerini disipline etmek için çok önemli bir çözüm” diyen İlknur sözlerini şöyle sürdürdü; “İşçilik maliyetlerindeki artış göz önünde tutulduğunda, AGV işletme sahiplerine büyük bir avantaj sağlıyor. Bildiğiniz gibi, güncel Endüstri 4.0 çözümlerinde otomatik yönlendirme araçları (AGV) yer buluyor. Bu gelişmiş araçlar işletme içi lojistik ihtiyaçları programlama, planlama ve düzenleme fonksiyonlarını yerine getiriyor.” AGV Aracı Küçükçalık Tekstil’de başarıyla kullanılıyor Türkiye’nin en köklü tekstil işletmelerinden Küçükçalık Tekstil’in Makine Enerji Müdürü Hakan Mercan AGV aracının Temmuz 2018 tarihinde boyahane fabrikasına kurulduğunu söyledi. Mercan; “Kurulum oldukça kısa bir sürede tamamlandı. Cihazın gideceği hat belirlenip bu yol üzerine saç levha montajı yapıldı. AGV bu metal yolları sensör yardımı ile takip ediyor. Hattın kurulması ve aracın kullanımı için eğitim 2-3 gün içinde tamamlandı ve biz kullanmaya başladık” dedi. Hat boyunun yaklaşık 400 metre civarında olduğunu dile getiren Mercan; “AGV aracı ile ham kumaş açma makinelerinde açılan kumaşların buradan yıkama makinelerine taşınıyor. Yıkama sonrasında ise kumaşlar ram ve baskı bölümlerine taşınmasında AGV’yi kullanıyoruz” şeklinde konuştu. AGV cihazının en büyük avantajının uzun akü ömrü olduğunu söyleyen Mercan, çok yoğun kullanımlarda bile rahatlıkla 3 gün

civarı tekrar şarj etmeden kullanabildiklerini aktardı. Mercan şu bilgileri verdi; “AGV çok kısa sürede, hızla şarj oluyor. Bu da kullanım açısından yine oldukça avantajlı bir durum yaratıyor. Araç her ne kadar enerjisini akülerden alıyor olsa bile, doğru akımı (DC) alternatif akıma (AC) çevirip 220V AC ile çalışması sağlanmış. İnvertör motorlar ile ciddi oranda uzun şarj süresi elde edilmiş. AGV ile zaman kazanıyoruz ve işçiliği azaltıyor. Operatör olmadan kullanılması hem zaman hem de işçilik maliyetlerini azaltıyor.” AGV’nin geliştirilecek birçok potansiyele sahip olduğunu belirten Hakan Mercan, kullanımla ilgili fikirlerini ASTEKS ile paylaştıklarını ve AR-GE çalışmaları konusunda olumlu yanıt aldıklarını belirtti. Mercan sözlerini şöyle bitirdi; “Cihazın kurulumundan itibaren Asteks sürekli destek verdi. Yaşanan aksaklıkların hızla giderilmesi için çalışmalar yaptılar, yedek malzeme desteği sundular. Hem uzaktan hem de burada tesiste destek sağlayarak bizleri oldukça memnun ettiler.” AGV için ciddi bir pazar potansiyeli var AGV’nin öncelikle, ASTEKS’in hali hazırdaki olağan faaliyet alanı olan, tekstil işletmelerine tanıtıldığını anlatan Sabri İlknur, buradaki başarılı sonuçların diğer endüstriler için güçlü bir referans oluşturduğunu dile getirdi. İlknur; “Satış için yurtiçi ve yurtdışı firmalarıyla görüşmelerimiz sürüyor. Sadece tek bir sektör için değil bütün sektörlerin lojistik ihtiyaçlarına uygun olmak üzere geliştirildi. AGV için özellikle Türkiye’de çok ciddi bir potansiyel görüyoruz” dedi. Tesis içinde yük/malzeme taşımanın üretim prosesi için önemli bir nokta olduğunu söyleyen İlknur, bu sürecin AGV ile gerçekleştirilmesinin hem maliyetler hem de iş kalitesi açısından olumlu katkı sağladığını tekrarladı. AGV’nin yükünü forklift gibi öne değil arkasına aldığının altını çizen İlknur; “Yük arkada olduğu için istenmeyen kazalar engellenmiş oluyor. AGV sahip olduğu üstün radar sistemi ile engelleri algılayabiliyor ve çarpmadan duruyor. Çalışırken sesli uyarı sistemi de bu güvenliği destekliyor. Böylece hem yükün hem de tesiste çalışanların güvenliği arttırılmış oluyor” şeklinde konuştu.


''Kağıt ile çeliğin kesiştiği teknolojik nokta''

INCREASING YOUR POWER ! GÜCÜNÜZÜ KATLIYORUZ

TRI - LINE 110

KUTU KATLAMA YAPIŞTIRMA MAKİNASI

MODEL 110 TOTAL POWER / TOPLAM GÜÇ : 24 LINE VOLTAGE / HAT VOLTAJI : ( 3x380-500) : 2100x12800 SIZE / ÖLÇÜ : WEIGHT / AĞIRLIK 5500

MODEL 145 TOTAL POWER / TOPLAM GÜÇ : 33 LINE VOLTAGE / HAT VOLTAJI : ( 3x380 - 500) : 2450x15800 SIZE / ÖLÇÜ : WEIGHT / AĞIRLIK 9500

DNCR GROUP MOTION SERIES NEW GENERATION

DİNÇER MAKİNE

İ.O.S.B TORMAK SANAYİ SİTESİ J BLOK NO: 10 Başakşehir / İstanbul / Turkey Telefon: +90 0212 485 95 57-58 - Faks :0212 485 95 59 www.dincermakine.com.tr - info@dincermakine.com.tr

Mar t / Nisan 2019

99


Ezber bozan yenilikler

www.matset.com.tr

matsetofficial

Kalite veya malzeme çeşitliliğinden ödün vermeden, gelen işlerin %98’ini uygun maliyetlerle üretmek için “EVET” deyin. Hp Indigo çığır açan yeniliklerini sunar. Hızlı, akıllı ve daha karlı, tüm bu yenilik dizisi oyunun kurallarını değiştiriyor. Hp Indigo 5900 ve 7900 dijital baskı makinelerinin yanı sıra geniş ebat 53x75 cm Hp Indigo 12000 Dijital Ofset baskı makinesini de içeren Hp Indigo dijital ofset baskı makineleri tüm beklentileri daha geniş formatta karşılamaktadır. Yenilikçi ürün gamı, baskıyla nelerin mümkün olduğunu yeniden tanımlamaktadır. Çalışmakta olan binlerce dijital tabaka baskı makineleri, baskı öncesi ve sonrası çözümler sunan konusunda uzman ortakları ile beraber, HP Indigo karlı büyüme için doğru bir çözüm ortağıdır. Daha fazlası için hp.com/go/indigo

HP Indigo 5900 Dijital Baskı Makinesi

HP Indigo 7900 Dijital Baskı Makinesi

HP Indigo 12000 Dijital Baskı Makinesi

100

Ocak / Şub a t 2 0 1 9


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.