MAKALE
YRD. DOÇ. DR. MEHMET AKİF KORKMAZ
Gümüşhane Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi
DOĞU KARADENİZ’İN SÖZLÜ KÜLTÜR MİRASI TARİHÎ TÜRKÜLER Doğu Karadeniz’de yaşanan göçler ve işgale karşı verilen mücadele; sözlü kültürün en akışkan hafızası olan türkülerde dile gelmiştir. Metinleri, içerikleri yanında çalgı kültürü ve ezgilerindeki tür çeşitlilikleri, Bölge kimliğinin çatışma, savaş ve göçle ilgili olay ve olgular çevresinde oluştuğunu desteklemektedir.
54 - 55
“Doğu Karadeniz türküleri”, çalgı ve oyun eşliğinde sözlü geleneğin ezgi ve ritimleriyle icra edilen eserlerdir. Kaşgarlı Mahmut ve Ali Şîr Nevaî’nin çalışmalarına göre türküler, binlerce yıldan beri Türklere mahsus ezgilerle sözlü gelenek içinde üretilmiştir. Kültür bilimlerine göre bugün “o türküler” tarih olmuştur ve tarihî bir meta olarak icra edilmektedir. Bu makale, sözlü kültür yaratıcılığı ortamından kopartılan “türkü belgeleri” üzerinden Doğu Karadeniz’in tarihine ve bu tarihle bağlantılı olan kültürüne bir yolculuk deneyimidir. Doğu Karadeniz Bölgesi, Artvin’den Samsun’a kadar uzanan kıyı şeridi biçimindedir. Konumuza göre ise Osmanlıların yönetiminde iç çatışmalar, savaşlar ve göçlerin şekillendirdiği kültürel bir coğrafyadır. Osmanlı fetihlerinden önce Türkmen beyliklerinin bölgede yerleşmeleriyle nüfus artmış, kıyılarda kasabalar kurulmuş ve ilk mahalli kimlikler doğmuştur. 15. asırla birlikte bölge, Osmanlı tarafından fethedilir ve böylelikle Doğu Karadeniz’i en geniş biçimde içine alan Trabzon Eyaleti kurulur. Bu topraklar Yavuz Sultan Selim ve oğlu Kanuni Sultan Süleyman ile Anadolu’nun kuzeydeki “köşe bucak bir yerden” kud-
retli sultanların yetiştiği yurt yapılmıştır. Karadeniz gölünün doğu kapısındaki eyalet, çok çeşitli coğrafyalardan ve aynı zamanda Osmanlı topraklarından göç eden insanlara ev bark olmuştur. 18. asırla birlikte ayan ailelerinin bölgeye hâkim olma mücadelesi başlamıştır. Caniklizadeler, Tuzcuoğulları, Haznederzadeler, Kuğuzadeler gibi aileler eliyle Rize–Samsun arasındaki tarihî coğrafya şekillenmeye devam etmiştir. Birbiriyle ve merkezi otoriteyle mücadele eden isyancı, ayan aileler, bu dönemde bölgede birçok sosyal bağlar kurmuştur. Çatışmalar ve bölgeye olan göçler yanında askerlik, paşalık, memurluk, bürokrasi gibi olgular bugünkü kıyı şehirlerinin sosyo-kültürel temellerini oluşturmuştur. Mahalli gelişmelerin yanında bölge iki büyük savaş geçirmiştir. Rusların 93 Harbinde Karadeniz’e hem doğu hem batı cephesinden saldırması ve I. Dünya Savaşında Trabzon’u işgal etmesiyle alakalı türküler ve destanlar gibi kültür yaratıcılığı ortamlarında icra edilen ürünler ortaya çıkarmıştır. “Tuna nehri akmam diyor”la başlayan Osman Paşa, 93 Rus Harbinin batı cephesini sözlü kültür bağlamında anlatan meşhur bir türküdür. Bölgedeki ikinci büyük savaşın hedefi, Trabzon ve
yöresidir. Doğu Karadeniz Bölgesini yakıp yıkan bu savaş yüzünden Trabzon vilayeti ve maiyeti, şehirdeki sivil halkla beraber batıya doğru göç etmek zorunda kalmıştır. Trabzon’dan çıkan siviller, Giresun, Ordu ve Samsun illerinde imkânlar ölçüsünde iskân edilmiş, Rusların geri çekilmesiyle bunlardan dönenler olduğu gibi gittiği yerde kalanlar veya başka yerlere göçenler de olmuştur. Ruslara karşı bu savaşta ordu ile millet TrabzonGümüşhane-Giresun hattında alan alana, el ele mücadele vermiştir. Rusların savaştan çekilmesiyle çok büyük bir felaketten kurtulan bölge, bu sefer de Sevr’deki şartlara dayanan mahalli ayrılıkçıların başlattığı katliam ve çatışmanın içine düşmüştür. 18. asırda ayanlar arası güç mücadelelerinde yerleştirilen bu Gayri Müslimler, sonradan bölgenin demografisini etkiler hale gelmişler, Rus İşgali ve Kurtuluş Savaşı’nda isyan edecek güç ve desteğe ulaşmışlardır. I. Dünya Savaşında yaşanan bu göç, sözlü müzik kültürüyle doğudan batıya doğru yayılmıştır. Osmanlı askeri, işgal ordularına karşı mücadele verirken bölücü isyancılar sivil kıyımları yapmıştır. Savaş ortamında kolluk gücü zayıflamış ve artan sosyal kargaşalarda eşkıyalık yapanlar bile destan ve türkülere konu olmuştur. Bölgede yaşanan göçler ve işgale karşı verilen mücadele sözlü kültürün en akışkan hafızası olan türkülerde
Varyant Söz Kalıbı
Türkü Adı
Kaynak
Derleyen
TRT R.NR
1
Trabzon’dan
Trabzon’dan Çıktım Uzun Yazılar
Bic. Osman
İ. Can, 1994
2948
2
Trabzon’dan
Trabzon’un Etirafı Meteris
Yöre Ekibi
M. Sarısözen, 1945
1154
3
Trabzon’dan
Trabzon’dan Çıktım Uzun Yazılar
Yöre Ekibi
TRT Müz. Dair. Bşk.
(?)
4
Trabzon’dan
Trabzon’dan Çıktım Başım Selamet
Ali Temelli
Hakan Sümer, 2012, Film M.
…
5
Giresun’dan
Giresun’dan Çıktım Saat Beş İdi
O. Kalyoncu
Ank. Dev. Kons., 1943
(?)
6
Ünye’den
Ünye’den Çıktım Başım Selamet
F. Gençalioğlu
Hamdi Tanses, 1975
1932
7
Terme’den
Çangeriş’ten Çıktım Başım Selamet
H. İdris Eroğlu
Nuri Yazıcı, 1982
…
8
Samsun’dan
Ben Samsundan Çıktım
Hasan Çakır
Plak Nr. HO-6
…
9
Bafra’dan
Bafra’dan Çıktım Başım Selamet
A. Tatar
Ank. Dev. Kons., 1939
(?)
dile gelmişlerdir. Yörede tespit edilen seferberlik türkülerini göçler, mahallî kültürler ve coğrafya ortaya çıkarmıştır. Metinleri, içerikleri yanında çalgı kültürü ve ezgilerindeki tür çeşitlilikleri, coğrafik alanda yayılma ilişkileri, Doğu Karadeniz Bölgesi kimliğinin çatışma, savaş ve göçle ilgili olay ve olgular çevresinde oluştuğunu desteklemektedir. Aşağıdaki dokuz varyant, bu olgular etrafında icra edilmiştir. Halk bilimci Ben-Amos’a göre, türkü gibi folklor mahsulleri sözlü gelenek içinde taşınmakta ve yeniden yaratılmaktadır. Yazılı kültürde bir yere has olarak bilenen şeyler, folklor bilimine göre yer değiştirme yanında ezgi ve form da
değiştirebilirler. Türküler icralar yoluyla “değişirken”, yerleşip ve tekrar dolaşıp aktarılırlar. Türküler iletişim ortamında üretilirler. Yazılı metinler gibi konserve bir yapıları yoktur. Bu çalışmada konu edindiğimiz Doğu Karadeniz yöresinin seferberlik türkülerinin sözlü tarih üzerinden bölgedeki kültür örüntüleri ve coğrafya ilişkilerine kaynaklık ettiği gösterilmiştir.
Yukarıdaki harita, doğu-batı ekseninde dokuz yerde tespit edilmiş varyantları göstermektedir. Bunların icraları, ezgileri ve olay örgüleri eş icralardır. Olaylar savaştan veya çatışmadan çıkmak, felaha ermek, bazı trajik hayat hikâyeleri üzerine kuruludur. Türkünün sadece sözleri basılmıştır. Bu sözler yerel bir tarih olan Terme Tarihi isimli kaynaktan yazılmıştır. Türkü Bulancaklı Kemençeci Hasan Çakır tarafından plağa okunmuştur. Ancak bu türkünün yılına ve sözlerine ulaşılamamıştır.
Giresun Ticaret Borsası