http://www.cvsemineri.com/docs/cv-ne-ise-yarar

Page 1

gençlik

psikoloji

2 KASIM 2008 PAZAR

7

CV’nizi tombala torbasýna atmayýn BÝRÝNCÝ ADIM: Temel sorularý cevaplayýn! Hayatta ne yapmak istediFOTOÐRAF ðinize karar verin. Buna ONUR karar verirken dikkate alÇOBAN manýz gereken 3 önemli faktör var. Bu faktörlerin hepsinin yanýna + iþareti koyduðunuz zaman ne olmak istediðinize karar vermiþsiniz demektir. Ama bunlardan biri bile eksikse o iþin sizin için iyi bir hedef olmadýðýný kabul etmek ve alternatif hedeflere yönelmek gerekir.

ÜÇÜNCÜ ADIM: Çalýþmak istediðiniz firmaya odaklanýn! Ýnsan kaynaklarýyla ilgili web sitelerinden size uygun ilanlarý seçin. Bu firmalarý derinlemesine araþtýrýn. Ve araþtýrmanýz sonucunda edindiðiniz bilgilere göre CV’nizi özelleþtirin. CV denilen þey firmanýn vücut hatlarýna göre dikilen bir elbise gibidir. Firmanýn aradýðý yeteneklere bunlar bende zaten var diyecek þekilde CV’nizde projektör tutmanýz gerekir. Her firmanýn beklentisi ve yapýsý farklý olduðuna göre projektörü her baþvuruda tutacaðýnýz yer de farklý olmalýdýr. Burada özellikle Türk gençlerinin büyük bir kýsmýnýn yaptýðý önemli bir hataya sakýn düþmeyin. CV’mi hazýrladým, þimdi ilanlarý süzüp kopyala-yapýþtýr hepsine baþvuracaðým. Biri dönmezse biri döner, ne kadar baþvuru o kadar þans. Ýþte size esaslý bir baþvuru hatasý! Bir piyangoya ya da gazetenin çekiliþle daðýttýðý araba kampanyasýna katýlmýyorsunuz, iþ arýyorsunuz. Ýþverenlerin tombala çeker gibi CV çektiðini sanýp ne kadar çok tombala poþeti içine girersem o kadar iyi demek, düz ve geçersiz bir mantýk yürütmedir. Bunun yerine hedef firmalarýnýzý belirleyip (ilk etapta 5 taneyi geçmemesi daha iyidir) bu firmalarýn her gün 1 tanesini, derinlemesine araþtýrmak þeklinde masanýza yatýrýn. O kadar ki neredeyse o firmada çalýþan biri kadar o firmayý bilin. Tuttuðunuz takýmýn kalecisinin en sevdiði yemeði bilmeyi bile bir tutkunun iþareti olarak görüyorsanýz, bu tutkuyu bu sefer hedeflediðiniz firmaya yönelik hayata geçirin. Unutmayýn orasý sizin çalýþacaðýnýz firma olacak. Tuttuðunuz takýmdan daha fazla ilgiyi hak ediyor. Firmanýn pazar payý, çalýþanlarýnýn yaþ ortalamasý, rakipleri, güçlü ve zayýf yanlarý, müþterileri, genel müdürünün hangi takýmý tuttuðuna kadar bütün detaylara hakim olun. Bunun için firma web sitesini, Google’ý, o firmayý ucundan kýyýsýndan tanýyan yakýnlarýnýzý, firmanýn basýn bültenlerini, Sanayi Bakanlýðý’nýn yayýnladýðý ticaret raporlarýný, her kaynaðý kullanabilirsiniz. Hiçbir þey yapamazsanýz gidin firmanýn önünde turlayýn, komþularýna sorun. Edindiðiniz her bilgi kýrýntýsýný cebinize koyun, bunlar baþvurunuzun ilerleyen aþamalarýnda bozduracaðýnýz altýn deðerindedir.

ERHAN ÖZDEN

A) Bu iþi gerçekten seviyor muyum? Unutmayýn anne-babanýzýn, arkadaþlarýnýzýn, toplumun sevdiði meslekler sizin de sevdikleriniz olmak zorunda deðil. Ailenizin fikirleri tabiî ki önemlidir ama sizin neyi yapmaktan haz duyduðunuzu da þüphesiz en iyi siz bilirsiniz. Toplum için revaçta olan meslekler popüler olabilir ama elbette bir gün o popülerlik de kaybolacak ve eðer sýrf popüler diye sevmediðiniz bir iþte çalýþmaya baþlamýþsanýz gelecek sizin için sanýldýðýndan sýkýcý gelecek demektir. Gerek ailenizin gerekse toplumun hatýrlarý bir iþi istemeye istemeye ömür boyu yapmak kadar hayatýnýza tesir etmemeli. Ve þunu da aklýnýzýn bir kenarýna yazýn: “Sevdiðiniz iþi yapýyorsanýz bir gün bile çalýþmýþ olmazsýnýz.” (Konfiçyüs) B) Yeteneklerim ve eðitimim bu iþi yapmak için yeterli mi? Bir iþi yapmayý gerçekten çok istiyor olabilirsiniz. Ama bunu sadece kalbinizin istemesi de maalesef yetmiyor. Kalbiniz iþe baðlýlýðýnýzý pekiþtirecektir ama bunun yanýnda iþi yapacak olan beyniniz, elleriniz, kollarýnýzdýr. Eðer onlar bu sevdiðiniz iþ için biçilmiþ kaftan deðilse kalbinize söz geçirebilmeli ve hedefinizi sevdiðiniz ve yapabileceðiniz bir baþka seçenekle deðiþtirmelisiniz. Sayýsal hafýzasý ve sorumluluk alma yeteneði iyi olmayan birinin sýrf seviyor diye muhasebeci olmasý; dikkatini konsantre etme sýkýntýsý yaþayan hiperaktif birinin yazýlýmcý olmasý, pratik düþünme, iletiþim gücü zayýf ve içe dönük birinin satýþ uzmaný olmasý devenin hendek atlamasýndan daha zordur. Gelin siz siz olun sevdiðiniz mesleklerle aþkýnýzý eðer yetenekleriniz buna el vermiyorsa platonik bir aþk olarak kabul edin ve yeteneðinizin kalbinizden geçeni desteklediði mesleklerle evlilik yapýn. Bunu nasýl anlayabilirim ki derseniz de internet olanca kiþilik testi havuzuyla sizin için uçsuz bucaksýz bir kendini tanýma fýrsatý sunuyor.

CV’mi hazýrladým, þimdi ilanlarý süzüp kopyala-yapýþtýr hepsine baþvuracaðým. Biri dönmezse biri döner, ne kadar baþvuru o kadar þans. Ýþte size esaslý bir baþvuru hatasý! Bir piyangoya ya da gazetenin çekiliþle daðýttýðý araba kampanyasýna katýlmýyorsunuz, iþ arýyorsunuz. Ýþverenlerin tombala çeker gibi CV çektiðini sanýp ne kadar çok tombala torbasý içine girersem o kadar iyi demek, basit ve geçersiz bir mantýk yürütmedir.

C) Türkiye’de iþimi yapabileceðim ortamlar var mý? Ýþinizi seviyorsunuz ve yetenekleriniz de sizi yarý yolda býrakmayacak gibi. Bitti mi? Maalesef hayýr. Yapacaðýnýzýn iþin Türkiye’de veya dünyada bir sektörü var mý? Varsa sektördeki gelir durumu ve diðer saðladýðý þartlar sizi mutlu etmeye yetecek düzeyde mi? Eðer deðilse yapmayý istediðiniz iþ Türkiye ve dünya için bir fanteziyse ya

gelir kaygýsýný unutup kendinizi o iþe adayacak ve aç kalmayý göze alan bir Einstein, ölmeyi dert etmeyen bir Galile olacaksýnýz. Ya da ben en iyisi YTL cinsinden bir anlamý olan hayaller kurayým diyerek yolunuzu yolun ortasýnda deðil, yola çýkmadan deðiþtirecek ve hem sizi mutlu edecek hem yapabileceðiniz hem de istediðiniz yaþam kalitesini size sunan bir meslek seçeceksiniz. ÝKÝNCÝ ADIM: Kendinizi yetiþtirin! Bu 3 kritere dikkat ederek seçtiðiniz mesleðe yönelik uzmanlaþmak için kaynak arayýþýna girin. Bu bir ön lisans programý da

olabilir, bireysel çalýþma için kitaplar dizisi edinmek de olabilir, bir kurs programý da olabilir. Ama bu aþamada bilgiye deðin ve uzmanlaþýn. Ýþin ehliyim diyebilecek özgüveni ve bilgi donanýmýný çerçeveniz içine alýn. Öðrenin, sorun, derinleþin, tekrarlarla pekiþtirin. Bir adým ötede ise edindiðiniz teorik bilgileri pratik uygulamalara aktarýn. Bilginizi yansýtabileceðiniz somut projelerin içinde olun. Bu bir firma içinde sýrf öðrenmek için bilabedel çalýþmak da olabilir, bir derneðin içinde koþturmak da olabilir, bir tanýdýðýnýzýn yanýnda staj da olabilir. Ama mutlaka somut hayata dokunun.

Katar senfoni YELDA EROÐLU

Fonda bayýk bir müziðin eþlik ettiði nostaljili programlar, azýcýk sarartýlýp eski süsü verilmiþ reklamlar, azýcýk eski kelime karýþtýrýp duygulu süsü verilmiþ yazýlar sað olsun, öðrettiler; bir zamanlar sabahlarý türküler çýðýrarak neþeyle uyanan, akþamlarý Türk sanat musikisi dinleyip bir saða bir sola salýnarak beraberce yemek yiyen aileler varmýþ. Biz onlardan deðiliz. Olaný da görmedim. Babam sabah kalkýp iþe, biz çocuklar okula, annem bu trafiðin sinir koordinasyon merkezine gidecek. Öyle tin tin tinimini haným diye sevinçten þakýyacak bir durum yok yani ortalýkta. Babam akþam yorgun, annem hem yorgun hem gergin, biz çocuklar bir sonraki günün kasveti þimdiden içimize çökmüþ. Yine bir gülnihal eþlik edemiyor bu duruma takdir edersiniz ki. Ayrýca ben evde hiç hatýrlamam öyle 60’larýn hikayelerindeki gibi þöyle bir radyo açýlsýn da öz be öz kültürümüzden ezgiler mutfaða saçýlsýn filan. Biz evde yokken annem yapýyordu belki de. Ne bana ne de kardeþlerime deðmedi. Televizyondaki eðlence programlarýndan kulaðýmýza ne çalýndýysa o. Kývançtan þiþmiþ birtakým erkeklerle saçlarý arþa kadar kabartýlmýþ kadýnlarýn yüzlerinde sahte bir vecd ifadesiyle göðüslerini þiþire þiþire söy-

ledikleri. Valla o zamanlar hiç de “Aman bunlar bizim öz be öz kültürümüzden, bizden” aþinalýðý vermediler. Hem “biz” diye bir þey varsa bu ben ve arkadaþlarýmý ebeveynlerimizden ayýran þeydi; birleþtiren deðil. “Biz” Madonna dinliyorduk, onlar Coþkun Sabah. Geçmiþ nesiller kulaðýmýzýn bilinçaltýna birer “biz” hediyesi býrakmamýþtý ki þöyle ailecek salýnarak dinlediðimiz bir ezgi olamadý. Olaný da televizyonlar ya da romanlar, hikayeler dýþýnda görmedim. Dünya hangi kazanda kaynadýysa biz de az buçuk ayný kazanda kaynadýk. Yeni yetmeler popa bulaþmýþtý da ebeveynlerimiz Türk sanat musikisini sek mi dinliyordu sanki? O zamandan kalan bir yýðýn “Türk sanat müziði” sanýlan þarký aslýnda Batýlý ezgilerle sotelenmiþ yerel ezgilerden ibaret deðil miydi? Dýþýmýzdaki dünyayla aramýzda müzikten bir bariyer yoktu maalesef. “Biz”im müziðimiz bize hitap ediyordu da “onlar”ýn müziði kulaðýmýzý týrmalamýyordu. Hatta kendi müziðimiz otantik bir öðe olup çýkmýþtý da ta o zamandan; ya haberimiz yoktu ya da konduramýyorduk. Biz dünyayla ayný kazanlarda fokurdaya fokurdaya sek tadýmýzý kaybettiðimizi kendimize konduramadýktan sonra elin günün

milletine konduracak deðiliz elbet. Geçen hafta bir fýrsat düþtü; Katar Senfoni Orkestrasý’nýn konserine gideceðim. Katar Senfoni Orkestrasý deyince arkadaþlarýmdan aldýðým tepkileri naklediyorum: a) Yerel ezgiler mi çalacaklar? b) Yerel kýyafetlerle mi çýkacaklar? Þimdi; bir senfoni orkestrasý niye yerel ezgiler çalsýn? Bu kadar ritüeli bol, kurallarý katý bir

DÖRDÜNCÜ ADIM: Eksiklerinizi kapatýn! Eðer ilanlarýnýza dönüþ olmuyorsa anlayýn ki CV’niz içinde gösterdiðiniz eðitimleriniz veya uygulama deneyimleriniz hâlâ baþvurduðunuz firmayý etkileyebilecek düzeyde deðil demektir. Kendinize yeni potansiyel geliþtirme ve uygulama adýmlarý belirleyin. Bu adýmlarý birer birer cebinize koyarak baþvurularýnýzý sürdürmeye devam edin. Ve þunu hiçbir zaman unutmayýn, iþverene kendinizi beðendirebilmek iþ yapabilir olmanýn en net göstergesidir. Hiçbir iþveren kapýyý çalmadan kapýyý size açmaz. Kapýyý çalanlar içinde de en iyisi olmak öðrenmek, öðrendiklerini uygulamak ve firmaya kendini ispat edebilmek zincirinin hakkýný verenler için tereyaðýndan kýl çekmek gibidir. psk.erhan@gmail.com

müziði icra edecek adamlar niye sahneye yerel kýyafetlerle çýksýn? Folklor ekibi mi lan bu. Ýþin enteresan olaný, bu sorularý soran arkadaþlar Mozart’ýn uzaktan akrabasý deðil. Atadan dededen kendilerine miras bir müzik de deðil mevzuu bahis. Nedir; Batýlýlaþmanýn öncü kolu ve en çalýþkan, en takdir edilesi (zannettikleri) ülkelerine hak, bir adým ötesine tuhaf bellemekteler böyle Batýlý ya da “evrensel” þeyleri. Bundan topu topu on yýl önce bir panelde, laf Suriye sinemasýna dayanýnca genç bir kýzýmýzýn safiyane verdiði “Aaa Suriye’de sinema mý var?” tepkisini bir anomali olarak görmemek lazýmmýþ demek ki. Ya da Mýsýr’da opera binasý olduðunu duyunca dakikalarca inanmakta güçlük çeken orta yaþlý beyefendiyi. Katar Senfoni Orkestrasý lafýyla, oryantalist fantezi dünyasýnda; omuzlarýnda maymun, papaðan taþýyan, yerel kýyafetler içindeki birtakým Katarlýlarýn yerel ezgiler çaldýðý bir sahneyi canlandýran arkadaþlar. Siz dünyayla “bir” olurken diðer memleketler ayla fezayla “bir” olmadýlar. Sana gelen onlara da geldi. Sen ne olduysan onlar da az çok o oldu. Sen Katar Senfoni Orkestrasý için bunu sorarsan, az batýndakiler de sana “Siz Türkiye’de develerle mi yolculuk yapýyorsunuz” diye sorar. Müstehak. y.eroglu@zaman.com.tr


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.