BİR EKOLOJİK AKTİVİTE OLARAK ORGANİK KÜLTÜR

Page 1

BĠR EKOLOJĠK AKTĠVĠTE OLARAK ORGANĠK KÜLTÜR Yalçın ENGĠZ Ziraat Yüksek Mühendisi

ORGANĠK KÜLTÜR AKTĠVĠTELERĠ Çevreyi Kirletmeden, Doğayı Ġncitmeden Sağlıklı YaĢam Güvenilir Gıda ile Bilinçli Beslenmek Tarım ve Beslenme Aktörlerinin El Birliği ile Organik Tarım Gerçeğini Ortaya Koymak Bu kitabın hazırlanmasına zaman ayırabildikleri için; Kızım Pelin SoydaĢ’, damadım Alper SoydaĢ’a teĢekkürlerimi sunuyorum. . 18 aylık cür’etiyle, bilgisayarımın tuĢlarına basmakta benimle yarıĢan, 9. torunum Adil Emir SoydaĢ’ın büyüyünce planetimizin sağlığıyla ilgili kitaplar yazmasını diliyorum. Benim gibi bir ORGANĠK TARIM FANATĠĞĠ’nin kahrını çektiği için sevgili eĢim Nesrin Engiz’e teĢekkürlerimi sunuyorum. Değerli katkıları için, Orman Yüksek Mühendisi Yalçın ANIL’a ve Ziraat Yüksek Mühendisi Hasan KIROĞLU’na teĢekkürlerimi sunuyorum.

1


ÖNSÖZ Doğa BOLLUK ve BEREKET kaynağıdır. Dilimizdeki “doğal” sözcüğünü Doğa‟dan almıĢız. Eskiden ” Tabiat”derdik. Doğal olan bir Ģeyi ifade etmek için de “tabii” kelimesini kullanırdık. Batı dillerindeki “Natur” ve “naturel”kavramları Türkçemizde de kullanılıyor. Eskiden birinin sağlıklı olduğunu belirtmek için “naturası sağlam insan “denirdi. “Tabiatla kucaklaĢmak “naturel olan yiyeceklerle beslenmek” “organik üretimi benimsemek” gibi düĢünceler, ORGANĠK KÜLTÜR kavramıyla dile getirilen bir kurallar dizisi oluĢturmuĢtur. Organik kültür, doğayla dost olmak, doğayla uyum içinde yaĢamak anlamına geliyor. Organik kültür, yeryüzündeki ekolojik dengenin sürdürülebilmesi kültürüdür. Toprak Dede Hayrettin Karaca‟nın dediği gibi; “Su yoksa hayat yok!” “Toprak yoksa, ekmek yok.” Organik kültür, toprağa eski bereketini geri kazandırıyor. Organik kültür, çiftçiyi bilinçlendiriyor, tüketiciyi bilinçlendiriyor. Organik kültür gönüllüsü doğaya sevgi, çevreye saygı duyuyor. Doğayı koruyor, çevreyi kirletmiyor. Daha sağlıklı bir hayat sürmeyi düĢünen insanlar, daha güvenli gıdalarla beslenmek yanında sağlık rizikosu taĢımayan giysiler giymek ve daha sağlıklı mekanlarda oturmak, ülkesinin doğal kaynaklarından, ekolojik etkinliklerinden daha çok yararlanmak istemektedirler. Ġnsanlara gıda ve gıda dıĢı ürünleriyle, güzellik ve eğlence olanakları sunan yepyeni bir organik üretim sektörü doğmuĢtur Bu sektörün ana dayanağı olan organik tarımın ilk filizleri Almanya‟da yeĢerdi. Antroposof (insan bilimleri filozofu) Dr. Rudolf Steiner, toprak-bitki-hayvan ve insan arasındaki yaĢam süreçlerinin birbirini etkilediğini gözlemledi. Yüksek” düzeyde bir organizma” düĢüncesini geliĢtirdi. BaĢlangıçta tarım topraklarının korunmasını hedef alan organik tarım hareketi zamanla geniĢleyerek, üretimi yapan kiĢinin haklarını, üretime katılan hayvanların refahını gözetmeyi ve adil ticaret yapmayı da hedefleri arasına katmıĢtır. Organik kültür, doğal olanı yüceltme kültürüdür. KirletilmemiĢ bir çevre, huzur veren bir doğa, temiz gıdalarla beslenerek sağlıklı bir yaĢam sürmek, gayet tabii ki insanların hakkıdır. Almanya‟da tarım hareketlerinin kontrolü ve desteklenmesi, halkın beslenmesi konuları, tüketici haklarıyla iliĢkilendirilerek, Devletin görevi sayılmıĢtır. Federal Almanya Tarım Bakanlığı bu görevi üstlenmiĢtir. Türk Tüketicisinin de besin değeri yüksek, güvenilir gıda tüketme konusunda Devlet güvencesi beklemeye hakkı vardır. Tüketiciler olarak, bireysel ve örgütsel bazda gıdamızın güvence altına alınması ve güvenilir gıdalar tüketebilmemiz için politika oluĢturulmasına katılım ve bu politikaların tüketici lehine sonuç verip vermediğini gözlemleme hakkımızı kullanmalıyız. Organik Kültür, çevre ve insan sağlığının gerçekleĢtirilmesine katkıda bulunmak ve bunu, gelecek nesillere aktarmak kültürüdür. Organik Kültür, temiz bir çevrede, temiz besinlerle, ömür boyu, sağlıkla yaĢanacak bir dünya vaad ediyor. Yalçın Engiz Ziraat Yüksek Mühendisi 2


Ġçindekiler: GiriĢ BĠRĠNCĠ BÖLÜM ÇEVREYĠ KĠRLETMEDEN, DOĞAYI ĠNCĠTMEDEN SAĞLIKLI YAġAMAK Ekolojik Dengeyi Tehdit Eden Faktörler Küresel Çevre Sorunları Doğaya Yapılan Saygısızlıklar Sorunlardan Kurtulmanın Yolları Sularımızın, Toprağımızın Kirlilikten Kurtarılması Tehlikeli Atıkların Bilimsel Yollardan Tasfiyesi Daha Az Atık- Daha Az Çevre Sorunu Yenilenebilir Enerjilerin Desteklenmesi YeĢil Alanların Korunması ve GeliĢtirilmesi Sürdürülebilir Tarım Politikalarının Benimsenmesi Ekolojik YaĢam Etkinlikleri             

Agro-Turizm Eko-Turizm Eko-Agro-Turizm Organik Kent Tarımı Eko-Avlak Organik Toplum Bahçeleri Eko-Mezarlık Eko-Köy Eko-Ada Ekolojik YaĢam Etkinliklerine Örnek Projeler YeĢili Kovalayan Megapol ĠSTANBUL Paris, Münih ve Londra BüyükĢehirlerindeki Uygulamalar Milenyum Hedefleri Konusunda Biliminsanlarının GörüĢleri

3


ĠKĠNCĠ BÖLÜM GIDA TERÖRÜNE karĢı GÜVENĠLĠR GIDA ile BĠLĠNÇLĠ BESLENMEK Beslenme Beslenmeyi Tehdit Eden Faktörler Gıda Kıtlığı Gıda Ġsrafı Gıda Terörü Gıda ArayıĢları             

Konvansiyonel gıdalar Doğal gıda Green food Junk food Fast food Slow food KoĢer gıda Helal gıda Ġyi tarım gıdası (ĠTU) GDO'lu gıda Organik gıdalar Organik gıda Bio

Tüketicinin Beslenme Güvenliği Bilinçli Beslenme Metodları Koruyucu Tıptan Yararlanma Bilgileri

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ORGANĠK TARIM GERÇEĞĠNĠN ORTAYA KONULMASI Organik Tarımın Dayandığı Ġki Temel Ekoloji (Çevrebilim) Tarım Organik Tarım Fikri Nerede Doğdu? Nasıl GeliĢti ? Dünyada ve Türkiyede Organik Tarım Hareketleri Organik Tarım Uygulamaları 4


DanıĢmanlık Hizmetinden Yararlanma

Organik Tarıma Kitlesel DönüĢüm

GDO‟lu Tarıma KarĢı Organik Tarım

Organik-Konvansiyonel Farkı

Felsefi açıdan doğan farklar

YetiĢtirme tekniğinden doğan farklılıklar

Bilimsel araĢtırmaların belirlediği farklılıklar

Organik Tarımın Önemi AnlaĢıldı Organik Sertifikalı Ürünlerin Pazarlanması Organik Ürün Satın Alırken Nelere Dikkat Etmeli ? Organik Tarımın GeliĢmesi Ġçin Neler Yapılabilir ?

EKLER: Organik Sertifikalı Ürünler Yelpazesi KAYNAKLAR

5


GĠRĠġ “Bir Ekolojik Aktivite olarak ORGANĠK KÜLTÜR “ adını taĢıyan bu kitabın amaçları Ģu Ģekilde özetlenebilir; 

Ekolojik dengeyi tehdit eden faktörlere tüketicinin dikkatini çekmek,

Küresel çevre sorunlarından ve doğaya yapılan saygısızlıklardan kurtulmanın yollarını belirlemek

Temiz bir çevrede yaĢamak ve yeteri kadar güvenilir gıdaya ulaĢmak için tüketicinin bireysel ve örgütsel aktivitelerinin neler olabileceği konusunda fikir üretmek

Tüketicinin kendi ülkesindeki doğal güzelliklerden ve ekolojik yaĢam etkinliklerinden yararlanmasını özendirmek

Tüketicinin bilinçli beslenmesine yön verebilecek bilimsel metodlara değinmek

En iyi beslenme aracının Organik Sertifikalı Gıda olduğunu vurgulamak

Organik üretim gerçeğini kamuoyunun bilgisine sunmak

YERYÜZÜNDEKĠ EKOLOJĠK DENGENĠN KORUNMASI Sağlıklı YaĢam, çevre kirliliği bulunmayan bir yerde, yeteri kadar güvenilir gıdaya ulaĢmakla gerçekleĢiyor. Gel gör ki, yurdumuzda sağlıklı yaĢam sürmek okadar kolay değil. “Delikli demir çıktı, mertlik bozuldu” misali; Sentetikler çıktı, sağlık bozuldu. Sağlıklı YaĢam için, sofraya sağlık taĢımanın yolu zorlaĢtı. Soluduğumuz hava, içtiğimiz su, yediğimiz besin ne kadar temiz ise, hücrelerimiz, dokularımız, organlarımız, vücudumuz o kadar temizdi , o kadar sağlıklıdır. Yeryüzündeki ekolojik dengenin korunması, soluduğumuz hava, içtiğimiz su ve yediğimiz besin ile eĢdeğerdedir. Devlet eliyle çevre felaketine yol açıldı. Tarım Bakanlığı, tarıma zarar veriyor diye böcekleri ve ekinlerdeki yabancı otları öldürmek için tarlaları, bağları, bahçeleri ve zeytinlikleri uçakla havadan ilaçladı. Önce Gelin Böceği de dediğimiz Uğur Böcekleri öldü. Bağlar bahçeler yetim kaldı. Kelebekler öldü. Arılar öldü. Bitkiler 6


döllenemez oldu. Sonra karıncalar ve solucanlar öldü. Toprak tamtakır kaldı. Zararlı böcekleri yiyip tüketen kuĢlar da zarar gördü. Doğa acımasızca katledildi. Doğadaki ekolojik denge bozuldu. Devlet eliyle doğaya karĢı bilinçsizce yürütülen savaĢ yıllarca sürdü. Organik Kültür sahiplerinin karĢı koymaları sonucu havadan ilaçlamaya son verildiği ve uçak filolarının dağıtıldığı haberleri alındı. Doğa bilincinin geliĢmesiyle birlikte, önce iĢin felsefesini benimsemek, doğayı biyo çeĢitliliğiyle, kuĢları, böcekleri ve solucanlarıyla birlikte korumak ; suyu ve toprağı kirletmemek gerektiği anlaĢıldı. EKOLOJĠK DENGEYĠ TEHDĠT EDEN FAKTÖRLER Ġnsanoğlu doğaya karĢı yaptığı saygısızlıklarla çevreyi kirletiyor. Endüstriyel faaliyetler aĢağıdaki küresel sorunları doğuruyor. KÜRESEL ÇEVRE SORUNLARI Ġnsanoğlu kendi evini kendi elleriyle nasıl da kirletiyor. Atmosfer kirliliğiden sonra, Biosfer kirliliği, Küresel Çevre Sorunlarına dönüĢüyor. Yeryüzündeki Çevre Sorunlarını ġekil 1 de izleyebilirsiniz. Ġnsanoğlu kendi evini oturulamaz hale getirmek için elinden geleni esirgemiyor. Oysaki ; Planetinizin Size ihtiyacı var. Planetiniz, sizden onu incitmemenizi bekliyor. Gelecek kuĢaklara daha temiz ve sürdürülebilir bir planet bırakmak, doğayı ve doğanın en evrimli üyesi olan insanı, incitmekten sakınan üretim sistemlerini uygulamak, insanoğlunun yaĢam kaynağını, havayı, suyu ve toprağı kirletmemek. Milyonlarca yıldır yeryüzünde süregelen ekolojik dengeyi koruyalım, gelecek nesillerin de ihtiyaç duyacakları doğal kaynakları yok etmeyelim. KÜRESEL ÇEVRE SORUNLARI

7


ġekil: 1

KÜRESEL ÇEVRE SORUNLARI ĠÇĠNDE ÖNCELĠKLĠ ÜÇ ANA SORUN : KÜRESEL ISINMA     

Ekolojik dengeler bozuluyor. Buzullar eriyor Deniz seviyesi yükseliyor. Sıcaklık artıyor. Yeryüzünde bitki türleri yok olma tehlikesiyle karĢı karĢıya.

ENERJĠ Fosil kaynaklar ( petrol, kömür ) nedeniyle;  Atmosfer kirleniyor  Asit yağmurları ekolojiye zarar veriyor KURAKLIK YağıĢların dengesizliği yüzünden su baskınları görülmesine rağmen dünya su sorunu yaĢıyor.  2.6 milyar insan suya muhtaç.  YeĢil alanlar daralıyor. Yağmur Ormanları yok oluyor.  Tarımsal üretim kuraklıktan olumsuz etkileniyor. DOĞAYA YAPILAN SAYGISIZLIKLAR 8


Doğaya karĢı yaptığımız saygısızlıkları gözden geçirelim: Niçin ekolojik dengeye saygı duymuyoruz? Ġçme sularımıza karıĢan ağır metalleri, nitrat ve fosfatları ucuz yoldan absorbe etmesi için su mercimeğinden faydalanmaya hem itibar etmiyoruz, hem de arıtma tesisi kurmayı geciktiriyoruz. KurulmuĢ arıtma tesisini masraf olmasın diye çalıĢtırmıyoruz. Sentetik kimyasalların ve ağır metallerin içme sularımıza karıĢabileceğini önceden kavrayamayacak derecede kendimizi bütünsel düĢünceden uzak tutuyoruz. Niçin yeĢil alanların daraltılmasına göz yumuyoruz? YeĢil bitkilerin atmosferdeki karbondioksit emisyonunu azalttığı gerçeğini niçin göz ardı ediyoruz? Atmosferi kirleten fosil yakıtlar yerine, yenilenebilir enerjilere geçmeyi hızlandırmamız gerekmiyor mu? Doğada hava-toprak-su-bitki-hayvan ve insan arasındaki büyük biyodinamik döngüye devamlı zarar veren etmenleri nasıl durduracağız? Organik Tarım, Organik Üretim, Organik Kültür kavramlarıyla tanıĢmamızın zamanı gelmedi mi? Organik kültürün temel amacı çevremizdeki ekolojik dengenin korunmasıdır. Ġkinci amaç organik tarımdır. Organik tarım yoluyla ekolojik dengeler korunmaktadır. Bu faaliyetin sonunda insanlara, sağlıklı organik sertifikalı (biyolojik)(bio) ürünler sunulmaktadır. Organik Kültür felsefesini benimsemiĢ AB VatandaĢı “ Organik ürüne ödediğim fazla bedel doğayı korumaya gidiyor! “ inancına sahip. Avrupalı, “Böylece kendimin ve çoluk çocuğumun dengeli beslenmesine katkı sağlamıĢ oluyorum” diye düĢünüyor. AB de siyasi otoriteyi temsil eden kiĢiler Organik Kültürü içlerine sindirmiĢ bireyler olarak, organik üretim gerçeğini ve bunun produksiyonu olan organik sertifikalı ürün gerçeğini kabulleniyor ve uygulamalarıyla bunu bütün kamu oyunun önünde icra ediyorlar. Biz de organik ürün tüketerek, organik üretimi destekleyelim. Ödeyeceğimiz fiyat farkının bize; temiz çevre, temiz gıda, sağıklı yaĢam olarak geri dönüĢünü gözlemleyelim. SULARI KĠRLETĠYORUZ Ġnsanoğlu hayat kaynağı olan suyu kirleterek, kendi geleceğini yok ediyor. “ Suyu korumak çevreyi korumaktır. “ “ Suyu korumak hayatı korumaktır. “ Tema Vakfı'nın açıklaması : “Türkiye (zannedilenin aksine) su fakiri bir ülkedir. Ġnsanların ve diğer canlıların yaĢayabilmesi için gereken su güvence altına alınmalıdır. Suyumuzu boĢa harcamamayı öğremeliyiz. Birey ve toplum olarak suyumuzu tasarruflu kullanmasını bilmeliyiz.” TOPRAĞI KĠRLETĠYORUZ Endüstriyel atıklar toprağı kirletiyor. Yoğun olarak kulanılan tarım ilaçları ve yapay gübreler toprağımızı kirletiyor. Tarlalarda solucan kalmadı. Torağımız tamtakır kurubakır oldu. Toprak bereketini kaybetti. Unutmayalım: “ Toprak yoksa ekmek yok “ Organik tarım kültürünü benimseyerek toprağımıza eski gücünü, eski bereketini kazandırmamız gerekiyor. 9


ÇEVREYĠ KĠRLETĠYORUZ Çevre kirliliğinin insanın düĢünce gücünü zayıflattığı, biliminsanlarınca belirlenmiĢ durumda. Beyin sağlığı için temiz havaya ihtiyacımız var. Halihazırdaki durumda CO² soluyoruz. Bilelimki temiz hava yoksa ölüm var ! Atmosfer daha fazla fosil yakıt kirliliği kaldırabilecek durumda değil. YeĢil Ekonomiye geçmenin, tükenmeyen kaynaklara, yenilenebilir enerjilere yönelmenin zamanı geldi. “Atmosferdeki CO² 100 ppm'den 381 ppm'e çıktı. Küresel ısınma baĢladı. Ġklim değiĢikliği kapıda!” Kaynak : USA Atmosfer AraĢtırma Dairesi TEHLĠKELĠ ATIK CENNETĠ TÜRKĠYE Dağlar gibi yığılan atıklar toplumun yaĢam hakkını tehdit ediyor. “Sadece Ġstanbul Ġlinde ortaya çıkan yıllık tehlikeli atık miktarı 780.000 tondur. Tehlikeli atık yakma tesisi ĠZAYDAġ'ın yıllık kapasitesi 35.000 tondur.” Kaynak : TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Ġstanbul ġubesi Peki 745.000 ton tehlikeli atık ne mi oluyor?  Toprağa gömülüyor.  Toprak kirleniyor. Kirlilik asırlarca sürebilir.  Zehir topraktan Yer altı sularına sızıyor.  Akarsularımız, göllerimiz, denizlerimiz kirleniyor.  Atıkların sızdığı dere sularıyla sebzeler sulanıyor. SORUNLARDAN KURTULMANIN YOLLARI Daha iyi bir yaĢam sürmek için, çevre kirliliği nedeniyle oluĢan sorunlardan kurtulmamız gerekiyor. Çevre sorunlarının Devlet-yurttaĢ arasında sağlanacak koordinayonla çözülmesi sorunlardan kurtulmayı hızlandıracak gibi görünüyor. AĢağıda belirtilen sorunların çözümünde Organik Kültür gönüllülerini bireysel ve örgütsel görevler beklemektedir. SULARIMIZIN, TOPRAĞIMIZIN KĠRLĠLĠKTEN KURTARILMASI  Devlet bu konuaki kanuni mevzuatın uygulanmasından sorumludur. Mevzuattaki noksanlıklar giderilmelidir. DSĠ ve Belediyeler sularımızı kirletenlere karĢı cezai müeyyide uygulamalarını sonuçlandırmalıdır. Tüketici olarak iĢin takipçisi olmalıyız.  Suları ve toprağı kirletmekte bir beis görmeyen konvansiyonel tarım sisteminden organik tarım sistemine dönüĢüm Devletçe desteklenmelidir. Politika oluĢturulmasına tüketici olarak katılmalıyız. TEHLĠKELĠ ATIKLARIN BĠLĠMSEL YOLDAN TASFĠYESĠ Toprak ve sularımızı zehirleyen endüsriyel atıkların bilimsel yoldan takibi ve tasfiyesi Ģarttır. 10


Önce tehlikeli atık tasfiyesi tesislerinin sayısı artırılmalıdır. Tehlikeli atıkların toprağa gömülmesi ilkelliğinden ülkemizi kurtarmalıyız. Devletimizin bize anayasa ve yasalarla vaad ettiği sağlıklı yaĢam garantisini talep etmeliyiz. Devletin bütün gücünü kullanarak “Çevre Kanunu”nun ve “Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” nin gereğini yapıp yapmadığını tüketici olarak izlemeliyiz. DAHA AZ ATIK - DAHA AZ ÇEVRE KĠRLĠLĠĞĠ Dünyada yıllık plastik poĢet üretimi 1 trilyon adet. Dört kiĢilik bir aile yılda 1460 poĢet kullanıyor. Plastik poĢetler kimyasal sentetik maddelerden yapılıyor. Dayanıksızı 100 yılda, dayanıklısı 400 yılda çözünüyor. Akarsular, göller, denizler, parklar ve bahçeler poĢetlerle doluyor, görüntü kirliliği yapıyor. Plastik poĢetler toprağın kalitesini bozuyor, doğayı kirletiyor. KuĢ, kaplumbağa ve balina ölümlerine sebep oluyor. Dünya plastik poĢete karĢı savaĢ açtı. Batı Dünyasında ilk kez San Fransisko Belediyesi gıda maddelerinin naylon poĢetlerde anbalajlanmasını ve taĢınmasını yasakladı. Plastik poĢetlere karĢı kampanyalar baĢlatıldı. Plastik poĢet yerine doğal hammaddeden yapılan ve doğada çabuk çözünen poĢetler müĢteri hizmetine sunuldu. PoĢetlerin çözünebilir doğal hammaddelerden yapılıyor olması, ekoloji için sevinilecek bir aktivite sayılmalıdır . Not: Türkiye‟de doğada çözündüğü iddiasıyla piyasaya sürülen plastik poĢetlerin, çözünme özelliği olmadığı, bu poĢetlerin sadece dıĢ etmenlerden etkilenerek dağıldığı,küçük parçacıklar halinde doğaya saçıldığı yapılan deneyle ortaya konduğu ifade ediliyor. Piyasa, bu poĢetler için ”bozunur”kavramını kullanıyor ki; deyim doğrudur. Bu poĢetler çözünüp toprak olmuyor, toz olup doğaya dağılıyor, sentetik madde olarak kalıyor. Piyasada üzerinde “organik” kelimesi yazan poĢetler, organik olmaktan uzaktır. Organik sertifikalı pamuktan yapılmıĢ bez torbalar ve fileler ideal olanıdır. YENĠLENEBĠLĠR ENERJĠLERĠN DESTEKLENMESĠ Küresel ısınma, en büyük küresel sorun. Bu soruna çare olabilecek tek çözüm, enerji tercihimizi değiĢtirmemizdir. Fosil kaynaklardan yenilenebilen kaynaklara geçmeliyiz. Fosil enerji yerine, yenilenebilir enerjileri hayata geçirmeliyiz. Bu konunun bir devlet politikası olarak ele alınması sevindirici bir aktivite olacaktır. Bilim adamı teslanın mıknatıs enerji kuramının pratikte uygulama imkanı olduğunu duyuyoruz. Zaten uzaydaki akılalmaz büyüklükteki enerjiler mıknatıs enerjisinden baĢka bir Ģey değil gibi görünüyor. Bizden sonraki kuĢaklar mıknatıs enerjisini kullanıyor olacaklar. ĠĢte ozaman teslanın “enerji bedava olmalıdır!” Ģeklindeki hayali gerçek olacak. ġimdilik, Organik kültür aktivistlerinin (gönüllülerinin) üç enerji sevdası ile yetinelim. 1. Rüzgar enerjisi 2. GüneĢ enerjisi 3. Jeotermal enerji Bu enerjilerin elektrik fiyatlarını ucuzlatacak özelliği vardır. Çünkü, hammadde maliyet artıĢı bulunmuyor. Elektriğin ucuz olması sağlıklı yaĢam için bir çok kolaylığı ve kaliteyi de beraberinde getirecektir. Enerjiden tasarruf edilen para Kültür harcamalarına aktarılabilir. Bilinçli tüketici, ödemiĢ olduğu vergilerle, fosil yakıt yatırımları yerine, yenilenebilir yatırımların desteklenmesi politikalarının oluĢturulması için bireysel ve örgütsel aktiviteler göstermelidir. Böylece, Petrol, doğalgaz ve kömür gibi fosil yakıtların CO² salınımlarıyla atmosferi kirletmesi yıldan yıla azaltılabilir. Çevre ve insan sağlığı daha iyi korunur. Sağlıklı yaĢamanın Ģansı artar. Avrupanın her yanını rüzgar gülleri sarıyor. GüneĢi az görüyor diye düĢündüğümüz Almanya, güneĢ 11


enerjisine çok geniĢ hacimli yatırımlar yapıyor. Aynı Almanya kaya yarıklarına soğuk su pompalayıp, jeotermal enerjiye çeviriyor. Diğer yandan, bio yakıtlar da yenilenebilir enerji sayılıyor. Ancak gıda kıtlığı yaratacağı endiĢesi ile biyoyakıtlar, Organik Kültür Etkinliği olmaktan uzaktır. Sadece Organik Tarım metodu ile beslenmiĢ hayvanların gübrelerinden elde edilen biogaz Organik Kültür Kurallarına aykırı değildir. YEġĠL ALANLARIN KORUNMASI VE GELĠġTĠRĠLMESĠ Organik Kültür YeĢil Kültürdür. YeĢil alanları yok eden zihniyete karĢı olalım. BüyükĢehir halkının nefes alacağı yeĢil alanların korunmasını görev bilelim. Ağaçlandırma kampanyalarına katkı verelim. Toplum bahçeleri kurulmasını Belediyeden talep edelim. Londra Ģehrini örnek gösterelim SÜRDÜRÜLEBĠLĠR TARIM POLĠTĠKALARININ BENĠMSENMESĠ Organik tarım sürdürülebilir tarım sistemidir. Organik Çiftçilik; Ġçmesuyu havzalarını yapay gübre ve zehirli ilaçlarla kirletmez. Suları ve toprağı kirlenmekten korur. Organik çiftçiler bilinçlidir. Besin değeri yüksek besinler üretirler. Organik tarım insan ve çevre sağlığına zarar vermeyen üretim teknikleri kullanmaktadır. Organik üretim Devletin sağlık ve çevre için yapması gereken masrafları azaltmaktadır. Organik Tarım, küçük çiftçileri toprağa bağlar, kırsal kalkınmayı sağlar. Köylerin boĢalmasını, Ģehirlerde varoĢlar oluĢmasını önler. Tarım politikaları oluĢturulurken Organik Tarım öncelikle desteklenmelidir. EKOLOJĠK YAġAM ETKĠNLĠKLERĠ Sağlıklı yaĢamak düĢüncesi, beraberinde, doğaya dönüĢ hareketini getirmiĢtir. Ekolojik yaĢam etkinlikleri insanları cezbetmektedir. BaĢlangıçta Ģehir yakınlarındaki çiftliklerde organik ürünlerin Ģehirlilere doğrudan satıĢı ile baĢlayan agroturizm, bio hotel, bio pansiyon gibi agro-eko turizm Ģeklinde müĢterilerinin beğenisini kazanmıĢtır. Otel ve pansiyonlarda kalanlar artık müessese sahibinin kendi bahçesinde yetiĢtirdiği bio ürünleri tüketmektedir. Ġnsanları cezbeden doğaya, kıra, bayıra, dağa çıkmak, sıcak su kaynaklarına ve çamur banyolarına ulaĢmak Ģeklindeki eko-turizm ön plana çıkmıĢtır. Agro-eko turizm kuruluĢları da organik ürün tüketimini dolaylı yoldan desteklemektedir. Büyük kentlerdeki nüfus artıĢı, sanayileĢme ve yaĢam düzeyinin yükselmesi; insanları eğlenme, dinlenme ve boĢ zamanlarını değerlendirmek için kırsal alanlara, ormanlara ve yaylalara yöneltmektedir. Doğaya dönüĢ hareketi sayısız yenilikleri de beraberinde getirmekte,kırsal alanda geniĢ iĢ olanakları açma potansiyeline sahip görünmektedir. Rahatına düĢkün veya doğaya tutkun insanlar ekolojik yaĢam etkinliklerinden yararlanmak istemektedirler. Ülkemizin zengin doğal ve kültürel kaynakları yerli ve yabancı turistleri de cezbetmektedir. Ekolojik YaĢam Etkinlikleri ,aĢağıda belirtilen bölümlerde ele alınabilir. AGRO-TURĠZM Agro-turizm yoluyla Ģehirli ile köylünün yenilikçi yaklaĢımları 12


sağlanmaktadır. Büyük Ģehirlerin sınırları içinde veya çevresindeki mücavir alanlarda çiftçilik yapan üreticilerin Ģehre yakın olmalarının sağladığı doğrudan satıĢ olanağını kullanmaları suretiyle baĢlayan agro-turizm, üretici-tüketici ekseninde cereyan etmektedir. Agro-turizm, Ģehirde bunalan insanların doğaya açılması taze sebze ve meyveyi, üretilen yerde doğrudan satın alabilmesi, hatta hasata bizzat iĢtirak edebilmesi olanağını sağlanmakta; diğer yandan da üretici azımsanamayacak bir gelir elde etmektedir. EKO-TURĠZM Ġnsanların eğlence, dinlence, doğal ve kültürel varlıkları tanıyıp öğrenme isteklerinden doğan ekoturizm, ormanlarda yürüyüĢ, dağcılık, kampçılık gibi etkinliklerle sürdürülmektedir. Kaçkar Dağları‟nın doruklarına çıkmak, orada Anzer balı yemek, Munzur Dağları‟nın soğuk sularında alabalık avlamak, Çoruh Nehri‟nin azgın sularında rafting yapmak gibi çılgın düĢünceler eko-turizm etkinliklerini tetiklemektedir. MüteĢebbislerin, doğayı bozmadan, müĢterilerinin canını yakmadan sunacakları ağırlama hizmetleri eko-turizm hareketine canlılık kazandıracaktır.Kaliteli hizmetlerini sertifikalandıran müteĢebbislerin ortaya çıkması, eko-turizmin uluslararası boyutlara ulaĢan bir geniĢleme sonucunu doğuracaktır. Eko-turizm yeni yeni mesleklerin doğmasını da beraberinde getirmektedir.Yerli ve yabancı turistlere bisiklet kiralayan, binek atı kiralayan müteĢebbisler de azımsanmayacak bir gelire kavuĢtukları gibi, müĢterilerine her zaman bulamayacakları bir gezi olanağı sunmaktadırlar. Trekking diye isimlendirilen dağ-doğa yürüyüĢü, kano-rafting diye adlandırılan akarsu turizmi, ornitolojik kuĢ gözlemciliği gibi eko-turizm dalları da müteĢebbislerce uygulanacak inovatif ağırlama hizmetlerini beklemektedir. Orta gelirli halk kitlelerine de hitap edebilecek sağlık turizmi, müteĢebbislere yeni iĢ kapıları açmaya adaydır. Talasoterapi denen deniz kaplıcaları, tuz terapisi, ot terapisi ve buna benzer aktiviteler hayata geçirilmeyi beklemektedir. ġifa dağıtan çamur banyoları ve termal tesislerinin sertifikalandırılmasıyla eko-turizm ürün çeĢidini artıracağı, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olacağı belirtilmektedir. Ġnsanın içinde mevcut olan pozitif enerjiyi baĢka insanların sağlığı için kullanan biyo-enerji uygulamaları da ekolojik yaĢam etkinliklerinin bir ürünüdür. MüteĢebbisler bu uygulamaları geniĢ halk kitlelerinin hizmetine sunarak daha çok gelir elde edebilirler. EKO-AGRO- TURĠZM Eko-agro- turizm hizmetlerinde hem turizm hem de tarım söz konusudur. Avrupa merkezi ECEAT, tarımsal ağırlıklı turistik tesisleri teĢvik etmektedir. Kırsal alanda mevcut çiftlik evlerinin biopansiyon, bio-hotel Ģekline dönüĢtürülmesiyle baĢlayan hareket genellikle iĢletici aile ile müĢteri aile ekseninde cereyan etmekte, hizmetler bizzat çiftçi aile tarafından yapılmaktadır. Agro-eko turizme en iyi örnekler Avusturya‟daki aile pansiyonları ve aile otelleridir. Bu otel ve pansiyonlarda müĢteri olarak kalan aile ferterine pansiyon sahibi çiftçi ailenin bahçesinde yetiĢtirdiği taze meyve ve sebze, yumurta ve süt mamülleri sunulmaktadır. Türkiye‟de de bu tip iĢletmecilik baĢlamıĢtır. Harekete inovasyon kazandırmak için Avusturya‟daki örneklerin incelenmesinde fayda vardır: “Die Bio Hotels” Verein (Bio Hoteller Birliği) Sloganları:  

Hayatı seviyoruz. Bizi keĢfediniz. Bin hektardan fazla alanda kimyasal ve gen tekniğinden 13


    

muaf organik tarım yapıyoruz. Bitkisel ve hayvansal ürünlerimiz bio kontrollüdür. Güven ve gezi zevki veren hizmetler sunuyoruz. Taptaze süt ve yoğurt, tadı damağınızda kalacak bio peynirler, buharı üzerinde tüten ekmekler, çıtır çıtır elmalar bio kalitesinde sunulmaktadır. Her nefeste sağlık bulacağınız Ģifalı ot banyoları Vücut ve ruh sağlığı veren hizmetlerimiz

Bio Hotellerden birkaç örnek: (Pansiyonlar da aynı birliğe dahildir)  Schweitzer Küçük Bio ve Sağlık Oteli (Sahibi: Schweitzer ailesi)  Küçük Bio-Landpension Monica (Sahibi: Klimitsch ailesi)  Binici Çiftliği Bio-Landhotel Reiter Hof (Sahibi: Reiter ailesi)  Küçük Bio Hotel Seethaler (Bio muftaklı ev) (Sahibi: Seethaler ailesi) ORGANĠK KENT TARIMI Kent Tarımı: Kentsel yoksulluğun acılarını hafifletmek ve gıda güvencesi sağlamak için, kendi kendini beslemek arayıĢı içinde olan insanlar tarafından Ģehir içindeki boĢ arazilerde yapılan tarım Ģeklidir. Kent tarımı küçük çaplı bir ekolojik yaĢam etkinliği sayılabilir. Göç almıĢ Ģehirlerde yaĢayan yoksul insanların stresini atmak onlara sebze-meyve, turĢu, UYD Gürpınar Kent Tarımı Uygulaması salça, reçel gibi besinler üretmeleri olanağını tanıyan kent tarımı, organik tarım kurallarına uygun olarak da yapılabilir. Nitekim Ġstanbul‟da UYD, UlaĢılabilir YaĢam Derneği tarafından bir proje kapsamında uygulanmaktadır. Bu uygulamaların geniĢletilmesi büyük Ģehirlerdeki yoksul halkın gıda güvencesine kavuĢmasına katkı sağlayabilecektir. EKO-AVLAK (Ekolojik av sahaları) Av sahalarını özelleĢtirmek hem devlete gelir kazandıracak, hem de yeni iĢ sahaları açacak mahiyette ekonomik-ekolojik bir inovasyon olarak gözükmektedir. Özel Av Sahalarındaki Aktiviteler:  Av sahasında organik tarım kurallarını uygulamak  Kaçak avlanmaya karĢı önlem almak  Özel statüyle yaban hayvanı yetiĢtirmek (keklik, sülün, karaca, ceylan, yaban koyunu)  AteĢli silahlarla avlanmayı yasaklamak  Ok - yay kullanarak ve tuzak kurarak avlanma yapmayı özendirmek  Ehli hayvanları yarı vahĢi Ģekilde doğa Ģartlarında yetiĢtirmek  VahĢileĢmiĢ keçi, yarı vahĢileĢmiĢ koyun ve sığır yetiĢtirmek, kovboylar gibi peĢinden koĢturup yakalamak Ģeklindeki etkinliklere olanak sağlamak  Özel av sahası kiralayan müteĢĢebbislerin faaliyetleri, avcılardan alınacak ücretleri ve avcıların uyacağı kuralları Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenmelidir. ORGANĠK TOPLUM BAHÇELERĠ Hobi bahçeleri, Belediyenin veya baĢka bir kurumun kendilerine tahsis ettiği araziyi parselleyerek küçük çapta sebze ve çiçek yetiĢtiren Ģehirlilerin topraktan heveslerini almalarını sağlayan 14


ekonomik boyutu az olan bir uğraĢtır. Ancak hobiciler için parsel üretmek, hobicilerin tohum, fide, fidan ihtiyaçlarını karĢılamak gibi konular organik tarım metoduyla yapılırsa, organik müteĢebbislere yeni bir iĢ sahası açılacak gibi gözükmektedir. Belediyeler hobicilere arazi tahsisinde, doğa dostu olan organik üretim kuralını Ģart koĢabilirler. EKO-MEZARLIK Kuralları Belediye tarafından konulacak Ekolojik Özel Mezarlık kurulması Büyük Ģehirdeki mezarlık sorununu çözmede bir alternatif oluĢturacaktır. DıĢ ülkelerdeki özel mezarlık uygulamaları örnek alınabilir. EKO-KÖY Sosyal iliĢkileri organik tarım uygulamaları ile birleĢtiren küçük toplulukar olan eko köylerin insanla doğa arasındaki uyumu artıracak bir yaĢam biçimi amacını taĢıdığı açıklanmaktadır. Ġskoçya‟daki “Findhorn” ekoköyler için tipik bir örnek teĢkil etmektedir. GEN, Global Ecovillage Network – Avrupa Ekoköyler Ağı,eko-köy tutkunları arasındaki iletiĢimi sağlamaktadır. EKO-ADA Bu satırların yazarı eko-ada tezini savunmaktadır. “Ekoada Bozcaada” projesi gerçekleĢirse adadaki bütün doğal kaynaklar ve tarım uygulamaları ekolojik özellik kazanacak, Ada‟da agro-eko turizm projeleri tam anlamıyla ekolojik kurallarla uygulanacaktır. Arjantin’deki bir ekoköyden görünümler

Eko-ada: Gökçeada Projesi Gökçeada Kaymakamlığınca desteklenmektedir. Gökçeada da organik tarım konusunda çok baĢarılı çalıĢmalar yapılmaktadır. Organik tarım toprakla barıĢmanın yolunu açmaktadır. Adalardaki bağların betonlaĢmaya kurban gitmemesi için adalılara tüm yıl boyunca düzenli bir gelir kaynağı sağlamak gerekiyor. KıĢ aylarında organik yün ve pamuktan örgü iĢleri, organik tekstil, elektrikli ev aletleri montajı ve cam eĢya üretimi gibi gelir sağlayıcı uğraĢlar geliĢtirmek, organik Ģarap ve zeytinyağında marka yaratmak, organik bal, organik koyun eti konularında iddialı üretimler yapmak, kekik üretiminde ihtisaslaĢmak ve bu uğraĢları turizmle bağdaĢtırmak, adalara hiçbir fosil yakıt sokmayarak yenilenebilir kaynaklarından faydalanmak, eko-ada olmanın gerekleridir. Adaları eko-ada ilan etmek, onlara dünya çapında bir ün kazandıracak gibi görünmektedir.

EKOLOJĠK YAġAM ETKĠNLĠKLERĠNE ÖRNEK PROJELER Gökçeada’dan bir görünüm

15


ĠMECEEVĠ Ġmece Evi Kazdağında kurulu bulunan ve çoğalmak isteyen Doğal YaĢam ve Ekolojik Çözümler Çiftliği ve dernektir. Aynı zamanda bir “Çevre – Kültür kooperatifi” giriĢimidir. Burada bir yandan doğayla uyumlu yaĢamayı deneyimlerken diğer yandan da doğanın kendi takvimine uygun üretimler yapıp çalıĢmalara katılmak isteyen insanların da ziyaretine olanak sağlıyor. Telefon ve elektronik adres bilgileri ; imeceiletisim-subscribe@yahoogroups www.imeceevi.com www.imeceevi.org TATUTA Tatilini farklı bir Ģekilde geçirmek isteyenler için Buğday Ekolojik YaĢamı Destekleme Derneği oldukça farklı bir seçenek sunuyor. TATUTA yani Tarım-Turizm-Takas projesi kapsamında ekolojik tarım yapan bir çiftliğe konuk olup dilediğiniz kadar ekolojik tarımı öğrenebilir, ya da sadece çiftlikte konaklayıp ekolojik ürünlerden tadabilirsiniz. Bilgi için : BUĞDAY www.bugday.org Tel 0212 2525555 e-mail: dernek@bugday.org YEġĠLĠ KOVALAYAN MEGAPOL : ĠSTANBUL Avrupa YeĢil Kentler 2009 Endeksinde Ġstanbul 30 Metropol içinde; YeĢil alanda 28. Çevrede 29. sırada bulunuyor. Metropollerde YeĢil KuĢak Uygulamaları Metropollerin kırsal alan aleyhine gösterdiği hızlı yayılım, özellikle Avrupa‟da ek önlemlerin alınmasını gündeme getirmiĢtir.BaĢta Paris olmak üzere birçok Ģehirde kaybedilen alanların geri kazanılmasına baĢlanmıĢtır. Fransa‟daki Paris ve Lyon gibi büyük metropollerin çevrelerinde “Ekolojk Koruma Amaçlı Tarımsal KuĢaklar”ayrılmıĢtır. Bu amaçla ön görülen minimum alanın metropol ve çevresinde yaĢayanların her biri için 300 -400 m2 olduğu varsayımından hareketle planlama yapılmaktadır. Ġstanbul Ġl sınırları içinde mevcut olan yeĢil alanlar nefes borusu ve kenti kırsal alana bağlayan yeĢil koridor olarak korunmalıdır. Bu yeĢil kuĢak korunarak , ekolojik özellikleri öne çıkarılarak eko-turizm amaçlı olarak BüyükĢehirde yaĢayanların doğayla kucaklaĢmasını sağlayacak mekanlar haline getirilmelidir. YeĢil kuĢak olarak korunması planlanan kırsal alanlara organik tarım aktivitesi kazandırılarak, yerel halkın Devletin ve Belediyenin ekolojik çalıĢmalarına gönüllü olarak katılması sağlanabilir. Agro-eko turizm yolu ile kırsal alanda istihdamın sürekliliği sağlandığı gibi, kentte yaĢayan insanların yakın yerlerde bütün yıla yayılacak günübirlik ve haftasonu tatil yapmaları mümkün olmaktadır. Metropollerin yakınlarındaki tarımsal iĢlevlerin organik hale getirilmesi özellikle su havzalarında daha da önem arz etmektedir. Ġstanbul ve Kocaeli gibi il sınırları içindeki bütün alanların BüyükĢehir içinde toplandığı Megapol ve Metropol‟lerde ĠÇME SUYU HAVZALARI YEġĠL KUġAKLARLA KORUNMALIDIR. 16


PARĠS, MÜNĠH ve LONDRA gibi BüyükĢehirlerde yapılan uygulamalar Ġstanbul için örnek olabilir. MÜNĠHLĠ BAġKANDAN YEREL YÖNETĠM DERSLERĠ “ġehriçi nüfusu : 15 yıldan beri hiç değiĢmedi. 1.300.000 de kaldı. Kentte bir çivi çaktırmayız. Nüfus kent dıĢında artıyor.” “YeĢil alan Ģehir içinde yaĢayan kiĢi baĢına 30 m2” “Çevre : Münihte karbondioksit salınımını 5 yılda %15 azalttık. Doğalgaz ve kömür kullanımı yerine rüzgar, güneĢ, hidroenerji ve biyodizele yöneldik. Hedef %20 azaltma. Organik Tarıma da ağırlık vermeye baĢladık.” “YeĢil alanın imara açılması, kabul edilemez birĢey” “ Dünyanın en kaliteli içme suyu bizdedir. 100 yıllık stokumuz var.” Christian Ude Münih Belediye BaĢkanı Herr Ude, Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) oylarının çoğunlukta olduğu Bavyerada, Sosyal Demokrat Parti SPD‟den seçilmiĢ ve 15 yıldır seçim kazanmaktadır. Not: ġehir içinde kiĢi baĢına düĢen yeĢil alan Münihte 30 m2 Ġstanbulda 4 m2

Londra ekolojik yaĢam sistemi Ġstanbul için örnek alınabilir. “Büyüyen kentler, büyüyen gıda sorunu” adlı kitapta Londra „daki tarımsal aktiviteler hakkında aĢağıdaki bilgiler verilmektedir. Londra Bölgesi Çiftlikleri: 500 hektarlık alanda meyve ve sebze yetiĢtirilmektedir. Bunun ekonomiye katkısı 3 milyon Sterlin dir. YaklaĢık 3000 insan için istihdam sağlanmaktadır. Yönetime Ait Çiftlikler : Londra nın bazı yönetimleri halen çiftlik sahibidir. Bazı çiftlikler okullardan gelen ziyaretçileri konuk etmektedir. Yönetimler çiftliklerini çoğunlukla bireysel kiracılara kiraya vermektedir. BölüĢüm Bahçeleri : 30,000 dolayında aktif bölüĢüm bahçesi vardır. Londra nın iç kesiminde toplam alanın % 4' ü boĢtur. Londranın dıĢ kesiminde boĢ arazi oranı % 18' i bulur. Bu boĢ alanların sahibi yerel yönetimlerdir. BölüĢüm bahçesi kullanmak isteyen insanlar uzun listeler oluĢturmaktadır. BölüĢüm bahçeleri 1908 yılından beri yasalarca korunmaktadır. Yerel yönetim arsa tahsisi yanında bahçe geliĢtirmeye destek vermektedir. Geleneksel olarak, bölüĢüm bahçeciliği düĢük gelirliler ve emekliler yapmaktadır. 1993 te bahçeleri değerlendirenlerin % 6 sı 35 yaĢın altında, %65 i 50 yaĢ üzerindedir. Son yıllarda durum değiĢmiĢ, katılımcıların çoğunluğu daha genç ve daha yüksek meslek gruplarından oluĢmaktadır. Kent Çiftlikleri : Aktivite 1970 lerde baĢlamıĢtır. Londra da 0,25 – 2,5 hektar arasında 8 çiftlik hayvansal üretime ağırlık vermektedir. Kent çiftlikleri, hayırkuruluĢları ve belediye kaynakları yoluyla fon bulur ve 17


yerel topluluk tarafından yönetilir. Kent çiftliklerinde bir STK kuruluĢu eğitim vermektedir. Kentte yaĢayan bir çok çocuk, çiftlikleri ziyaret ederek toprakla ve çiftlik hayvanları ile ilk kez karĢılaĢma fırsatı bulmaktadır. Toplum Bahçeleri : Londra da Federation of City Farms and Community Gardens ( FCG and CG ) Federasyonuna bağlı 77 toplum bahçesi bulunmaktadır. Toplum bahçeleri, tüm kentte, konut alanlarında, demir yolu kenarlarında, geçici boĢ arailerde bulunurlar. Bazı besinler üretilse de, toplum bahçelerinde esasen çiçek ve süs bitkisi yetiĢtirilir. Toplum bahçeleri, Kent çiftlikleriyle birlikte yılda 650,000 dolaında ziyaretciyi yani Londra nufusunun yaklaĢık % 10'unu kendine çekmeyi baĢarmıĢtır. Özel Bahçeler : Londra da yaĢayan 2.8 milyon ailenin yarısı bahçe sahibidir. Özel bahçeler kapladığı alan itibariyle de Londra bölgesinin % 20 sini oluĢturur. Okul Bahçeleri : Bazı okullar Oyun alanlarının asfalt ve beton zeminini kazımıĢ ve bitki yetiĢtirmeye ayırmıĢtır. YetiĢtirilen ürün miktarı çok azdır, üretim eğitim amaçlıdır. MĠLENYUM KALKINMA HEDEFLERĠNĠN YERĠNE GETĠRĠLMESĠ KONUSUNDA BĠLĠMĠNSANLARI NE DĠYOR ? *Ġnsan refahının sağlanması kadar, yoksullukla bağlantılı hava kirliliği ve orman alanlarının yok edilmesi gibi çevresel sorunların azaltılabileceği savunuluyor. *YaĢamsal doğal alanları korumak, canlı neslinin tükenmesi, en hayati ve öncelikli hedeflerden biri sayılıyor. *Fosil enerji kaynaklarını doğru kullanmak, sera etkisi yaratan gazların emisyonunu azaltmak için büyük çaplı değiĢimler gerçekleĢtirmemiz gerekiyor. *Yoksul çiftçiye ucuz sulama olanakları sağlanması öneriliyor. *Vergi toplama ve faiz oranları, kirliliği ve doğal kaynakların israfını önleyecek Ģekilde yeniden düzenlenmelidir. *Öncelikleri daha rasyonelce belirlemek için, ekonomist ve çevrecilerin ortak politika üretmeyi artık öğrenmeleri gerekiyor. Yarar ve zarar maliyetlerinin bu bakıĢ açısıyla hesaplanmasının, insanlığın geleceğine çok daha önemli katkılar yapacağına kesin gözüyle bakılıyor. ĠKĠNCĠ BÖLÜM GIDA TERÖRÜNE karĢı GÜVENĠLĠR GIDA ile BĠLĠNÇLĠ BESLENMEK

BESLENME Sağlıklı yaĢam için yeteri kadar güvenilir gıdayla dengeli beslenmek insanın en doğal hakkıdır. 18


Beslenme, yaĢam kalitesini belirleyen birinci faktör sayılmaktadır. Tüketiciler ne yiyip içtiklerini sorgulamaya baĢlamıĢtır. Dengeli besleniyor muyum ? Besin çeĢitlerine dikkat ediyor muyum? Yediklerim vücudumun kalori ihtiyacını karĢılıyormu? Tükettiğim besin maddeleri bedenime bir zarar verecek zararlı katkı maddeleri içeriyor mu? Bilinçli bir tüketici dengeli beslenmek için aldığı gıdaların besin değerlerini, içerdikleri protein, karbonhidrat ve yağ oranlarını, vitamin ve mineralleri bilmek istiyor. Son yıllarda tüketicinin baĢ sorunu Gıda Terörü olmuĢtur. Sebze ve meyvelerdeki ilaç kalıntısı ve nitrat birikintisi sorunları, iĢlenmiĢ besinlerde kuralsızlığın ve açgözlülüğün getirdiği Gıda Terörü, gıdaya duyulması gereken güveni sarsmıĢtır. Tüketici artık " tüketirken tükenmek" sorunuyla baĢbaĢa kalmıĢtır. Bilinçli tüketici temiz olmayan gıdalarla oksitlenen vücudunu antioksidanlarla detokslama derdine düĢmüĢtür. Hangi gıda kontrol edilen bir sistem içinde üretilmiĢ ise, güvenilir ise, tüketici o gıdayı arayıp bulmaktadır. Bilinçli tüketicinin sentetiklerden uzaklaĢarak; gıdadan kozmetiğe ve tekstile kadar organik ürünler tüketme alıĢkanlığı kazanacağı ifade ediliyor. Böylece organik ürün bilinirliği artacak, organik ürünle yaĢamanın önemi anlaĢılacak gibi görünüyor. Tüketiciye bu konuda en iyi yol gösterici Organik Kültür olabilir. Gıda Terörünü ana sorun olarak mercek altına alırken; gıda kıtlığı ve gıda israfı gibi küresel sorunlara da ilgisiz kalamayız. Beslenmedeki alıĢkanlıklar ve tarımsal sistemler çok çeĢitli gıdaların ortaya çıkmasına neden olmuĢtur. Dengeli beslenmek için gıda güvenliğini gerçekleĢtirmeliyiz, bilinçli beslenme metodlarını öğrenmeliyiz, Koruyucu Tıptan yararlanmalıyız. Dengeli beslenmemiz için, önce bitkilerimizin ve bize gıda üreten hayvanlarımızın dengeli beslenmesini sağlamalıyız. GDO lu tarıma karĢı ORGANĠK TARIM'ı desteklemeliyiz. Dengeli beslenmek tüketicinin anayasal hakkıdır.Tüketici dengeli beslenebilmek için Beslenme Güvenliğinin gerçekleĢtirilmesini Devletinden talep etmelidir. BESLENMEYĠ TEHDĠT EDEN FAKTÖRLER Dünya insanlarının yeterli ve güvenli beslenebilmesi için, beslenmeyi tehdit eden Gıda Kıtlığı, Gıda Ġsrafı ve Gıda Terörü gibi etkenlerin bilinmesi ve bunların etkilerinin azaltılması gerekmektedir. GIDA KITLIĞI Küresel gıda krizi beslenme hakkını tehdit eden faktörlerin baĢında geliyor. Gıda noksanlığı AÇLIK KRĠZĠNĠ çağrıĢtırıyor. Gıda güvencesinin bulunmadığı yoksul ülkeler açlık sorunuyla boğuĢuyor. KORKUTMACI TABLOLAR "Küresel gıda kıtlığı krizini aĢabilmek için genetiği değiĢtirilmiĢ ürünlerin kullanılması gerekir" Avusturalya Tarım Bakanı -Tony BURKE (2008) "Yoksul ülkelerdeki gıda krizi ile savaĢabilmek için tüketicilerin korkularını arttırmak yerine, genetiği değiĢtirilmiĢ (GDO'lu) ürünlere sıkı sıkı sarılmak gerekiyor" Uluslararası Buğday ve Mısır GeliĢtirme Merkezi BaĢkanı 19


Thomas LUMPKIN (2008) Yazarın notu: Açlığa çare ararken, fakirlere GDO denilen dinamit lokumu sunulmak isteniyor. Fakirlerin ekmeği yoksa buyursunlar GDO'ya! Dünya nüfusunun 40 yıl içinde 6 milyardan 9 milyara çıkacağı, gıdaya olan talebin %50 artacağı belirtiliyor. Açlık gıda kıtlığından kaynaklanmıyor! Kasım 2009 da Roma'da FAO tarafından düzenlenen Dünya Gıda Güvenliği zirvesinde Papa 16. Benediktus Ģu tarihi konuĢmasını yapıyor : "Açlık, nüfus artıĢıyla ilgili değil. Yeryüzü, kendi sakinlerini besleyebilecek kaynaklara sahipdir. Dünyada açlığı bencil ve israfçı zenginler körüklüyor." , "Gıdadaki fiyat artıĢlarına açgözlü spekülatörler sebep oluyor." BM ( BirleĢmiĢ Milletler ) Afrika‟ya insani yardım faslından gıda gönderiyor. Kabileler arasındaki savaĢ yüzünden gıdalar aç insanların kursağına inmiyor. BirleĢmiĢ Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Mun : " Dünya da 1 milyar insanın açlık sorunuyla boğuĢmasına seyirci kalamayız" , " Yılda 6 milyon çocuk açlık yüzünden can veriyor" diyor (2008) Yazarın Notu: Aç insanların bulunduğu Afrika ülkeleri, daha önceleri Avrupalıların sömürgeleriydi. GIDA ĠSRAFI Beslenmeyi tehdit eden faktörlerden biri de gıda maddelerinin aĢırı tüketimi ve israfıdır. Ülkemizde ekmek israfının olduğu bilinmektedir. Yenmeyen fazla ekmeklerin çöpe atılmasını önlemenin çarelerini aramalıyız. Öğle yemeklerinde ekmek yerine haĢlanmıĢ patates veya patates püresi yiyerek hiç olmazsa ekmek tüketimini azaltmalıyız. ABD Tarım Bakanlığı verilerine göre ülkede üretilen gıdanın yüzde 25'i israf ediliyor. Yıllık 43 milyon ton gıdanın çöpe gittiği açıklanıyor. AĢırı gıda tükettikleri için ĢiĢmanlık sorunu yaĢayan insanların (obezlerin) Dünya'ya yükleri, hem gıda israfı, hem de obeziteyi rehabilite etmek Ģeklinde ortaya çıkıyor. ABD de obeziteye bağlı sağlık sorunları için her yıl 117 milyar dolar harcandığı ifade ediliyor. ABD nin dünya açları için ayırdığı yıllık bütçe ise 2 milyar dolardır. BM Genel Sekreteri Ban Ki Mun ; açlığın yok edilmesi için yürütülen çalıĢmaların yetersiz kaldığını belirtiyor. Almanya'da "Brot für die Welt" ( Dünya Ġçin Ekmek ) kampanyası yıllardır yürütülüyor. Türk Kızılay'ı Dünya yoksullarına gıda taĢıyor. Yazarın Notu : Dünyada ki açlık sorunu, Dünyayı sömüren zengin ülkelerdeki dolar bilyonerleriyle, petro- dolar zenginlerinin namus borcu sorunu gibi görünüyor. Tarım ürünlerinin bioyakıt olarak kullanılması Petrol fiyatlarının artması üzerine bitkisel yakıt kullanma fikri geliĢti. Mısırdan biogaz, kanoladan biodizel ; buğday, patates ve ĢekerkamıĢından biobenzin elde edildi. Türkiye'de biodizel fabrikaları kuruldu. Brezilya'da biobenzin hammaddesi olan etanol endüstrisi yaygınlaĢtı. Bu trend, gıda kıtlığı yaĢanan Dünyada endiĢe yarattı. Bereket versin, petrol fiyatlarının inmesi bioyakıt modasını dizginledi.Budan böyle, Petrol yerine güneĢ enerjisi, rüzgar enerjisi geçerli olunca, tarım ürünlerinin tamamı insan gıdası olarak kullanılacak. Bu durum, açlık çeken insanların yarararına olacak. 20


GIDA TERÖRÜ "Önce ekmekler bozuldu" Gerçekten en doğal ve faydalı bildiğimiz birçok Ģey bozuldu, kirlendi, zararlı hale geldi. Doğal diye içtiğimiz suların bile ne kadar güvenli olduğu tartıĢılıyor. Sulardaki arsenik ve nitrat, hatta klor gibi maddeler kanserojen etki gösterebiliyor. Hijyen konusu da cabası. Sebze ve meyvelerdeki tarım ilacı kalıntısı ve nitrat birikintisi sağlıklı yaĢam için riziko oluĢturuyor. Genleri değiĢtirilmiĢ GDO lu ürünler frankeĢtayn gıda diye korku salıyor. Merdiven altı imalathaneler, hijyeni hiçe sayıyor. Anlı Ģanlı firmalar iĢledikleri gıdalara GDO türevi olan katkı maddelerini katıyor. Gıda terörünü önlemeyi Devletin görevi sayan bilinçli tüketici, izleyici rolünü iyi oynamalıdır ! Kansere yol açan Gıda Terörü aktörleri nelerdir ? *Yiyeceklere renk ve aroma sağlayan katkı maddeleri *Dayanıklılık sağlasın diye kullanılan koruyucular *Tadlandırıcılar *Bitkisel gıdalardaki zehirli ilaç kalıntıları *Bitkisel gıdaların içindeki nitrat ( ağır metal ) birikintileri *Hayvancılıkta kullanılan antibiyotik hormanlardan, ilaçlardan, süt – et ve yumurtaya geçen kanserojen maddeler *Hayvanlara yedirilen küflü yemlerden, nitrat ve ağır metal içeren yemlerden ete, süte ve yumurtaya geçen kanserojen maddeler gıda terörünün aktörleridir. Ağır metaller, tehlikeli maddelerin gömüldükleri yerlerde, trafiğin yoğun olduğu karayollarına komĢu arazilerde ve termik santrallere yakın yerlerde otlayan hayvanların eti ve sütüyle ; oralarda yetiĢen meyve ve sebzelerle insan vücuduna geçiyor. Prof. Dr. Dilek BOYACIOĞLU açıklıyor. " Biyolojik tehlike var. Gıdaya tarımsal uygulamada, çevresel etkilerle, iĢleme ve proses sırasında Toksin - Küf -Virüs – Parazitler – Kimyasallar karıĢıyor." Ġ.T.Ü. Gıda Mühendisliği Bölümü Tarım Bakanlığı Gıda Denetimi sonuçlarına birkaç örnek : Kırmızı toz ve pul biberler incelendi ;  109 numunede aflotoksin ( kanserojen küf ) bulundu.  30 numunede ( kanserojen ) Sudan boyası ortaya çıktı.  159 numunede insanoğlunu ciddi biçimde tehdit edecek bulgulara rastlandı.  2805 firmanın sağlıksız üretim yaptığı saptandı. Uğur DÜNDAR'ın yönettiği Arena Proğramında ekrana gelen görüntüleri hatırlarsınız. Para kazanmak uğruna insan sağlığıyla oynayanları korkusuzca ortaya çıkararak, Türk Halkını gıda güvenliği kavramıyla tanıĢtıran Uğur Dündar‟a teĢekkür borcumuz var. "Gıda koruyucu katkı maddeleri serbest radikalleri tetikliyor. Anne sütünde tarım ilacı kalıntısı 21


bulundu. Zehirli endosülfon maddesi içeren tarım ilacı AB de yasak. Türkiye'de serbestçe satılıyor." ( Prof. Dr. Selim KURTOĞLU ) Dikkat kanserojen Ekmek, bisküvi, kraker gibi unlu mamüllerde kullanılan akrilamid maddesi kanserojendir. AKRĠLAMĠD kızarmıĢ pateteste de ortaya çıkıyor. ASBEST kanserojendir. Asbestli topraktan yapılan çanak – çömlek de kanserojen etkiye sahiptir. Satın alacağınız güveçlerin orijini, çıkıĢ yeri neresidir? TOPRAĞI TAHLĠL EDĠLMĠġ MĠDĠR? Ortada organik sertifika varsa, sorun yoktur. Topraktan yapılmıĢ çanak içinde satılan yoğurtun organik olduğu iddia ediliyorsa hem yoğurdun, hem de çanağın organik sertifikasını sorunuz. Kasap tahtası kanserojen Eskiden kasaplar ağaç kütük, daha sonraları kalın massiv ağaç tahta kullanırlardı. ġĠMDĠ KASAPLAR SENTETĠK KĠMYASAL MADDEDEN YAPILMIġ ET TAHTASI KULLANIYOR. Ve bunun hijyene uygun olduğu için Belediyece zorunlu tutulduğunu söylüyorlar. Kasap dükkanından et alırken,dikkat edin,satırın ete her vuruĢunda etinize bir kimyasal kıymığın yapıĢtığını göreceksiniz. Bu sentetik kimyasal maddenin zararlı olduğunu kamu oyuna duyurmak ve yasaklanmasını talep etmek tüketicinin hem hakkı, hem de görevidir. Bu görev bireysel ve örgütsel bazda yerine getirilmelidir.

GIDA TERÖRÜNE BAZI ÖRNEKLER : 

Tarım Bakanlığını yanıltarak ithal izni aldıkları Magnesol XL kimyasalını, defalarca kullanılmıĢ yanık yağın rengini açmada kullanıyorlar. Kaynak :Tüketicinin Erkan Abisi ( Hürriyet Gazetesi ) 

Tarım ilacı kalıntıları nedeniyle Rusya nın reddettiği sebze ve meyveler iç piyasada tüketildi. Kaynak : Ziraat Mühendisleri Odası ( ZMO ) Antalya ġubesi 

Çabuk siyahlaĢsın diye ZEYTĠNE ZARARLI BOYA katılıyor. YemyeĢil zeytini bir gecede simsiyah yapıyorlar. (Anonim)

Kimyasal madde ithal edildikten sonra boĢalan 114 plastik varil içinde 12 ton (12.000 kg ) turĢu kuran vatandaĢ yakalandı. Kaynak : Tarım Ġl Müdürlüğü / Adıyaman

 Bal gibi Hile ! Son yıllarda insan sağlığını tehdit eden hileli ballar piyasayı doldurmuĢtur. Arı yüzü görmeyen bal olur mu? Maalesef bal gibi oluyor. Süper açıkgözler ABD den gelen GD (genetiği değiĢtirilmiĢ) mısırdan elde edilmiĢ Ģeker Ģurubuna, ABD den gelen bal aromasını (parfümünü) katarak “bal gibi” hileli bal yapıyorlar. 22


Yazarın notu: Bu süper zekalı kiĢiler, akıllarını hile yerine, faydalı projelere yorsalar, daha fazla kazanç sağlamazlar mı ?    

Bradmix Kimyasalı ile etin hacmi %30 arttırılıyor. Bradmix'in yerini Suprex kimyasalı aldı. Hollanda menĢeli Suprex artık Türkiye'de de üretiliyor. Suprex ete su emdirerek 700 gr eti 1000 gr yapıyor. Organik sistemde 6 ayda 2 kiloya ulaĢan piliç, GDO lu mısır küspesinin içine konan kimyasallar ile 38 günde 2 kilo oluyor. Avrupa Gıda ve Veteriner Ofisi Türkiye'de yaptıkları incelemelerde "etlerde hormon ve ilaç kalıntısı" bulmuĢ ve ilgilileri uyarmıĢtır. Kızartma yağlarının 20 defa kullanıldığı halde rengini kimyasallarla açıp, gecekondu semtleri halkına ucuza satıldığı,evlerde ve ucuz yemek satan lokantalarda kullanıldığı belirlenmiĢ bulunuyor.

Tarım Ġlaçları Hücre DNA' sını değiĢtiriyor. DNA yapısında meydana gelen değiĢimlerin kanseri baĢlatan en önemli neden olduğu belirtiliyor. Biliminsanları kanser vakalarındaki artıĢ nedeninin tarımda kullanılan hormon, gübre ve tarım ilaçları olduğunda ısrarlılar. Yazarın notu: Değerli Okuyucular, bu kadar zehirlenmeye karĢın nekadar dayanıklı olduğunuzun farkında mısınız ? Ancak sizin kadar dayanıklı olmayan vatandaĢlarımızın doldurdukları hastaneleri göz ardı etmeyiniz. Prof.Dr. Erkan TOPUZ Hocamızın Arena Proğramında Türk Kamuoyu ile paylaĢtığı çok kıymetli sözler: *Kanserden korunabiliriz. *Kanser önlenebilir bir hastalıktır. *Kanserden korunma çareleri: *Temiz bir çevrede yaĢamak ; *Temiz hava solumak, *Temiz su içmek, *Temiz besinlerle beslenmek. “ Sağlığınızı zenginlik sayınız.” ( Engiz, 2009 ) GIDA TERÖRÜNÜN ÖNLENMESĠNE KATKIDA BULUNALIM Tüketici olarak Gıda Terörüne " Dur! " demeliyiz. Satın aldığımız gıdanın içinde ne olduğunu bilmeliyiz. Besinlerimizin çiftlikten soframıza kadar geçirdikleri sürecin hikayesini okumalıyız. ĠĢlenmiĢ gıda sektöründe insan sağlığına zarar verebilecek katkı maddelerinin kullanılmasının önüne geçilmesi için tüketici reaksiyonlarını göstermeliyiz. Bize et, süt ve yumurta veren hayvanlarımızın da temiz yemlerle beslendiğinden emin olmalıyız.  

Gıda denetiminin Devletçe denetlenen akredite kiĢi ve kuruluĢlarla yapılması Gümrük kapılarından giriĢ yapan konvansiyonel gıda, gıda ham maddesi ve gıda katkı maddesi, GDO ve türevlerinin denetlenmesi  Gıda denetimine tüketicinin gözlemci aktivist olarak katılması hepimizi ilgilendiren beslenme sorunlarıdır. GDO ( genetiği değiĢtirilmiĢ organizma ) ürünlerine karĢı bütün dünyada yürütülen 23


" GDO'ya Hayır " kampanyalarını Organik Kültür Gönüllüleri olarak desteklemeliyiz. GIDA ARAYIġLARI Ġnsanoğlu yüzbinlerce yıl toplayıcılık ve avcılıkla geçimini sağladı. Ġnsan 12.000 yıl önce buğday ekip, karnını doyurdu. Tarım geleneksel hale geldi. Bitkisel ve hayvansal üretim yaygınlaĢtı. Ġnsanlar kanallar açarak bitkilerini suladı, hayvan gübresini tarlalara taĢıdı. Tarlasından, bahçesinden elde ettiği meyve ve sebzelerden, doğadan, kırdan, ormandan topladığı bitkilerden ve doğal yemlerle beslenen hayvaların ürünlerinden ve av hayvanlarının etlerinden çok çeĢitli yemekler yaptı. Her bölgede ayrı ayrı beslenme kültürleri doğdu. Bugün insanları beslemekte olan gıdalar ; üretim metodlarına, fonksiyonlarına ve insanlarca benimsenmelerine göre Konvansiyonel Gıda, Organik Gıda, Helal Gıda gibi çeĢitli isimlerle anılıyor. GIDA MADDELERĠ MERCEK ALTINDA Beslenme fizyolojisine uygun, mümkün olduğu kadar iyi kalitede bir gıdaya ulaĢması için tüketicinin çaba harcaması gerekiyor. Gıda sektöründe ki skandallar bütün dünyada güvensizlik yaratmıĢtır. Bir tarafta ucuz gıda maddesi, diğer tarafta pahalı ürünler karĢısında tüketici karar vermekte zorlanıyor. Dünyadaki çeĢitli tüketim modelleri birbirini etkiliyor. Organik Kültür Felsefesine göre gıdalar iki ana grupda toplanıyor.  Konvansiyonel Gıdalar.  Organik gıdalar. KONVANSĠYONEL GIDALAR Endüstriyel, geleneksel, klasik ve yoğun olarak da adlandırılan konvansiyonel tarım sistemiyle üretilen tüm gıdalar konvensiyonel gıdadır. Dozajını aĢan zirai ilaç ve yoğun gübre kullanımını kontrol edemeyen bir sistem olan Konvensiyonel Tarım Sistemi insan ve çevre sağlığını gözetmekte titiz davranamıyor. Konvansiyonel sistem;  Hem çevreyi kirletiyor.  Hemde insan sağlığı için risk oluĢturuyor. Konvansiyonel tarımda, bitkisel ürünlerde hormon kullanımı, zirai ilaç kalıntısı ve nitrat birikintisi dozajını aĢınca insan ve hayvan beslenmesine zarar veriyor. Hayvanlara hormon verilmesi ve organik olmayan yemlerin yedirilmesi et, süt ve yumurta kalitesini düĢürüyor. Konvansiyonel Gıdaların Besin Zincirindeki Kanserojen OluĢumlar : Bitkiler, temel besin olan azotun (nitrojenin ) fazlasını depo ederler. (Nitrat depolanması ) Her bitki dokusunda farklı miktarlarda depolanma olur. Konvansiyonel sebzelerde limitlerin çok aĢıldığı görülmektedir. Yapılan tahlil sonuçları aĢağıda verilmiĢtir.

Bitki ------------Turp Havuç Marul Ispanak

N (azot) mg/kg (kuru maddede) -----------------------------261-300 30 -800 382 -3520 349-3890 24


Ġçeriğinde bukadar nitrat birikintisi olan konvansiyonel bir ürün yenmemelidir. Nitratın insan vücudunda nitrozamine dönüĢtüğü, bunun da kanserojen olduğu bildirilmektedir. DOĞAL GIDA Ġlaç ve gübre gibi kimyasal girdi kullanmayan çiftçinin ürettiği meyve ve sebzeler bu gruba girer. Doğallığına rağmen Organik sertifikası olmadığından Konvansiyonel gıda sayılır. Ġlaç ve kimyasal gübreyi uzun yıllardan beri çiftliğine sokmadığına Ģahit olduğumuz bir köylünün sebze ve meyveleri, yumurtası organik sertifikası olmasa dahi organik vasfını taĢıyan doğal gıda sayılabilir. Organik kurallara uyarak bahçenizde yetiĢtirdiğiniz sebze ve meyveleri gönül rahatlıyla yiyebilirsiniz.Yapay gübre ve ilaç kullanmadığından emin olduğunuz köylülerden aldığınız sebze, meyve, yumurta, süt ürünü gibi ürünler de rizikosu az sayılan ürünlerdir. Yaylalarda yetiĢen hayvanların eti, sütü ve süt mamüllerini de sertifikasız organik ürün kabul edebilirsiniz. Bu ürünler bütün doğallığına rağmen organik sertifikası olmadığından, piyasada “organik ürün” iddiasıyla satılamaz. GREEN FOOD Japonya'da uygulanan YeĢil Tarım ürünü olan bir gıda arayıĢıdır. Az miktarda gübre ve pestisid ( Böcek öldürücü ) kullanımına izin verilir. Ürünler süpermarket sistemine girmeden üretici pazarlarında satılmaktadır. JUNK FOOD Tatlılar. Tatlandırıcılar. Çikolatalar. Gazlı içecekler. Enerji sıvıları. Cipsler, krakerler. Ġçkiler. Kafein. FAST FOOD Geleneksel gıda anlayıĢının ve piĢirme yöntemlerinin dıĢında geliĢen ve dünyanın her yerinde hızla yayılan bir gıda zinciridir Bolu Ġzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardioloji Anabilim Dalı BaĢkanı Prof.Dr. Gülümser HEPER Hocamız uyarıyor : Fast food bir sosyal hastalıktır. *ġiĢmanlık *Yüksek tansiyon *Kalp damar hastalıklarında ölümlerin birinci nedenidir. Bilinçli tüketici olarak, Fast Food zincirinden kendimizi ve çocuklarımızı koruyalım. Fast food konvensiyonel tarım ürünlerinden yapılıyor. Ucuz olsun diye GDO 'lu ürünlerin hammadde olarak, GDO türevlerinin katkı maddesi olarak kullanılması fast food „un önündeki ikinci büyük rizikodur.

25


SLOW FOOD Slow Food hareketi Fast Food „a tepki olarak Ġtalyan Carlo PETRINI tarafından 1986 yılında baĢlatıldı. Salyangozu sembol seçmiĢtir. Temel felsefesi yavaĢlık ve dinlenmedir. Yerel ürün ve yerel yemek kültürünü savunmaktadır. Carlo PETRINI Biofach 2004 Nürnberg Organik Ürünler Fuarında konuĢma yaparak Slow Food „u tanıtmıĢtır. Türkiye'de de tanıtım çalıĢmalarına önderlik yapmıĢtır. Slow Food “Ekoloji Ġstanbul – 2009” Organik Ürünler Fuarında stantta tanıtılmıĢtır, Slow Food ürünleri sergilenmiĢtir. Slow Food Organik Sertifika alırsa kıymeti daha çok artacaktır. Daha fazla bilgi için Doç.Dr H. Rıdvan Yurtseven „in Slow Food ve Gökçeada kitabını okuyabilirsiniz. KOġER GIDA Yahudilerin domuz etini yasaklayan beslenme kültüründen doğan bir gıda arayıĢıdır. HELAL GIDA Yahudilerin KoĢer Gıdasından esinlenerek uygulamaya konan bir gıda sistemidir. Malezya da Halal Food adıyla baĢlatılan hareket Almanya da yaĢayan vatandaĢlarımız arasında titizlikle izlenmektedir. Ġslami usulde hayvan kesimini, et ve et ürünleri satıĢını düzenleyen kurallara uyan firmalara Helal Gıda sertifikası veriliyor. Helal Gıda Sertifikasını alabilmek için ;  Hayvanlara küf ve ağır metal içeren yem yedirilmemesi.    

Hayvan barınaklarının, hayvanların stressiz, rahat yaĢamalarına uygun olması Bakıcıların hayvanlara merhametli davranmaları Beslenen hayvanların genleri değiĢtirilmiĢ olmayanlarından seçilmesi Hayvan beslemede GDO lu yem ve katkı maddelerinin Kullanılmaması Ģartlarının da Helal Gıda sertifika kuralları arasına dahil edilmesi daha uygun olacaktır.

FONKSĠYONEL GIDA Probiyotik ve prebiyotik vasıflı fonksiyonel besinlerin, sindirimi düzenlediği, kolestrolü düĢürdüğü, bağıĢıklık sistemini koruduğu, kemikleri güçlendirdiği, yetiĢme çağındaki çocukların zeka geliĢimini desteklediği iddia edilmektedir. Yoğurt çeĢitleri, soyalı harçlar, soya kıyması, margarin çeĢitleri değiĢik fonksiyonlara sahip oldukları iddiasıyla piyasaya sürülmüĢtür. Ticaret serbesttir. Parası bol, merakı fazla ve zamanı kıt olan müĢterileri tarafından satın alınmaktadır. Fonksiyonel gıdalar organik hammaddeden üretilip, organik sertifika almadığı müddetçe organik gıda sayılmaz. Organik sertifikalı yoğurt varken, katkı maddeli yoğurtlara rağbet etmeyenlerin bulunması doğaldır. Katı yağ yiyebilen insanın margarin yerine mis gibi tereyağı yemesi, daha sağlıklı bir davranıĢ sayılabilir. ĠYĠ TARIM GIDASI (good food )(ĠTU) Avrupa Market sahiplerinin talebi üzerine belli bir disiplinle uygulamaya konulan Ġyi Tarım Uygulamalarının (ĠTU) ürünüdür. AB marketleri tüketiciyi EUREPGAP standartlarıyla koruyor. Marketlerinde sattığı meyve ve sebzeyi kimin, nerede, nasıl yetiĢtirdiğini sorguluyor. Belgesini istiyor. Bu ilkeleri Organik Tarım kurallarından alıyor. Ancak tarım ilacı ve kimyasal gübre kullanımını yasaklamıyor. Hormon, ilaç 26


ve gübre kullanmayı yasaklamadığı için , ĠTU ürünleri endüstriyel tarım sistemine ait bir konvansiyonel gıdadır. ĠTU sistemi GD (genetiği değiĢtirilmiĢ ) tohum ve GDO „lu katkı maddeleri kullanmayı da yasaklamıyor. Bu da iyi tarım gıdasının ikinci kamburudur. GDO'lu GIDA “Genetiğiyle oynanmıĢ gıdalara karĢı kararsızlık sürecek, eğer güvenilir bilimsel açıklamalar yapılmazsa, bu GDO düĢmanlığına dönecek.” Prof.Dr.Osman MÜFTÜOĞLU Genleri insan eliyle değiĢtirilmiĢ bitkisel ve hayvansal ürünlerin tamamı GDO'lu gıdadır. GDO (Genetiği DeğiĢtirilmiĢ Organizma ) bulaĢmıĢ bir gıda maddesi bitki, hayvan ve insan sağlığı için risklidir. Gen bir proteindir. Milyonlarca yılda meydana gelmiĢtir. ġimdiki teknolojik geliĢmelerle laboratuvarda yapay gen üretilmekte, bitki ve hayvan DNA'sına monte edilmektedir. GDO molekülleri, hayvan ve insan vücudundaki moleküllerle uyum sağlamakta zorlanabilir. GDO proteininin aksiyonu hakkında önlem alıp alamayacağımızı bilemiyoruz. GDO ların masumiyeti henüz isbat edilmemiĢtir. GDO lu hammaddelerden yağ, Ģeker, protein gibi temel gıdalar üretiliyor. GDO ürünleri sayısız hazır yiyeceğe giriyor. GDO lu gıda potansiyel olarak risklidir, masum değildir. Sakat (kolsuz, bacaksız ) çocukların doğmasına sebebiyet veren "Thalidomide" ile dünyanın her köĢesine giren DDT ilacı, uzun yıllar sonra sağlığa zararlı görülüp yasaklanmıĢtır. GDO nun da aynı akibete uğramayacağı nasıl garanti edilebilir? “GDO‟nun koyunu, sonra çıkar oyunu” olmasın ! GDO'lu GIDA GÜVENLĠ DEĞĠLDĠR Hangi gıdalar GDO ludur? Mısırözü yağlarının tamamına yakını geni değiĢtirilmiĢ mısırdan elde edilir. Mısırözü yağı yemeklik olarak tüketiliyor. Mısırözü yağı margarin imalatında kullanılıyor. Hammadde olan mısır, GD ( genetiği değiĢtirilmiĢ) ise bundan elde edilen sıvı yağa da, ondan yapılan margarine de GDO bulaĢmıĢ olur. Mısır niĢastasından elde edilen glikoz tadlandırıcı olarak bütün Ģekerlemelere katılıyor. Mısır glikozu Ģeker Ģurubu halinde yaygın bir arı yemi olmuĢtur. GDO lu Ģekerle beslenen arıların balı da GDO türevidir. Ġthal soyanın tamamı GDO lu üründür. GDO lu soyanın türevleri ekmek, pasta, bisküi, kraker gibi unlu mamüllerde ana ürün ve katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. GD (genetiği değiĢtirilmiĢ) mısır ve soya küspeleriyle beslenen inek ve tavukların eti, sütü ve yumurtası GÜVENĠLĠ R GIDA OLMAKTAN UZAKTIR. Ġthal malı gıda maddelerine temkinli yaklaĢalım. Ancak asıl tehlike yurt içinde GD (genetiği değiĢtirilmiĢ ) tohumlardan kitle halinde tarımsal üretimin baĢlamasıdır. Siyasi otoritelerin BĠYOGÜVENLĠK Yasasının içindeki güvenlik kavramına sadık kalmasını istemek hakkımızdır. GDO’lu GIDA SAĞLIĞIMIZI ETKĠLER MĠ? Gen Teknolojisiyle üretilen gıdaların içinde, daha önce hiç yemediğimiz proteinler mevcuttur. Mısırın içine monte edilmiĢ bakteriyel protein ile vücudumuzun hiçbir deneyimi olmadığı için, bu gıdanın herhangibir alerji veya kronik hastalık yaratıp yaratmayacağı bilinmiyor. Gıdaya eklenen yeni gen, asıl genleri bozabilir, onların temel görevlerini negatif yönde etkilkeyebilir.Yeni genler yüzünden asıl genler fonksiyonlarını yapamaz hale gelince, farklı sonuçlar doğabilir. Eklenen antibiyotik dirençli genler, insan vücuduna girince, mide ve bağırsaklardaki patojenlere 27


geçebilir. Mide ve bağırsaklarınız antibiyotiklere dirençli hale gelebilir. Ġlaç olarak alacağınız antibiyotiklerin hiçbir faydasını göremiyebilirsiniz. KAYNAK: Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu (IFOAM) GDO’lu GIDA bilinçli beslenmeyi tehdit ediyor. Bilinçli öğretmen öğrencilerine GDO suz ürünlerle beslenme kültürü aĢılar. Bilinçli doktor hastalarına GDO suz ürünlerle beslenmeyi önerir. Bilinçli anne baba, çocuklarına GDO lu gıda ve türevlerini yedirmez, kendileri de yemez. Organik Kültüre inanmıĢ tüketici GDO lu ürün satın almaz. GDO dan yana olanlar ; "AB de Biogüvenlik yasası çıktı. AB ülkelerinin çoğu GDO ürünlerini kullanıyor. Türkiye olarak bu teknolojiye öcü gibi bakmayalım. Stratejik olarak kullanalım." diyorlar. "Nüfus hızla çoğalıyor. GDO lar kaçınılmaz" diyorlar. Hazırlanan yönetmeliğe göre GDO ve türevlerinin karıĢtığı gıdaların üzerinde (etiketinde ) "GDO' ludur" ibaresi bulunacak. Kararı tüketici verecek ! TÜKETĠCĠ GDO'lu GIDADAN NASIL KORUNACAK ? Delikli demir çıktı, mertlik bozuldu. GDO çıktı. Pandoranın kutusu açıldı. ĠnĢallah biz yanılırız da kutudan sağlık çıkar. Fakat aksi ispat edilinceye kadar : Pandoranın kutusu Yoktur bundan kötüsü GDO dan korunmak için Tüketici,  GD (genetiği değiĢmiĢ ) mısır, soya, pirinç yemeyecek  GD (genetiği değiĢtirilmiĢ ) mısırdan, soyadan, pirinçten yapılmıĢ ürünleri tüketmeyecek.  GD (genetiği değiĢtirilmiĢ ) pamuktan yapılmıĢ giysileri giymeyecek.  GDO (genetiği değiĢtirilmiĢ organizmalar )bulaĢmıĢ katkı maddelerinin kullanıldığı hiçbir gıda maddesine elini sürmeyecek. Tüketici bunu nasıl baĢarabilir ? Eline büyüteci alıp GDO avına mı çıkacak ? Evet, ürünlerin üzerindeki etiketleri inceleyecek, GDOlu olan ürünü satın almayacak. Organik Kültür, bu sorunu kökten çözüyor. Sadece organik sertifikalı ürün yerseniz, GDO size yaklaĢamaz ! Pandoranın Kutusudan kesin korunmak ORGANĠK GIDA ile olur. ORGANĠK GIDALAR Organik Gıdalar sınıfında bir tek gıda bulunur: Organik Gıda. Organik Gıda ( Organik Sertifikalı Gıda ) Organik gıda, doğaya zarar vermeksizin üretilen ve organik sertifika almaya hak kazanan bitkisel ve hayvansal ürünlerle, bunlara katmadeğer eklenerek elde edilen organik sertifikalı ürünlerdir. “Organik Gıda Gerçeğini elbirliğiyle ortaya koymalıyız.” Prof. Dr. Erkan Topuz 28


"Organik Gıdanın normal gıdadan daha sağlıklı olduğu bilimsel olarak ispatlanmıĢtır." ( Geier, 2005)

Konvensiyonel gıda ile Organik gıdanın karĢılaĢtırılması yapıldığında 175 bilimsel araĢtırma sonunda Organik Gıdayı Üreten Organik Tarım Sisteminin 4 genel boyutta, daha üstün olduğu ortaya kondu. Organik tarım, üretim sektörleri içinde ekolojik, ekonomik, sağlık ve sosyal boyutlarıyla daha iyi olduğunu kanıtlamıĢtır. Organik sertifikalı gıda, bir sistem disiplini içinde üretilip; piyasaya güven veren Organik Tarım ürünüdür. Gıdaları oluĢturan maddelerin beslenme fizyolojisi yönünden değerleri ve sağlığa etkileri , daha hassas ölçüm metodlarıyla araĢtırılmıĢ, konvensiyonel gıdalarla organik gıdalar arasındaki farklılıklar belirlenmiĢtir. Kesin sonuç : Organik gıda daha sağlıklı. Organik tarım en rasyonel üretim.  En fonksiyonel gıda Organik Gıdadır. Organik besin yiyen, vücuduna detoks yaptırmıĢ olur, vücudunu zehirlerden arındırmıĢ olur. "Abur cubur gıdalara para vermektense, parayı organik gıdaya harcamak daha akıllıca bir iĢtir." ( SoydaĢ , 2006 ) Gayet Tabii Organik Ürün Daha Lezzetlidir. Organik meyve ve sebzelerin lezzeti, tadım testleriyle daha iyi anlaĢılır. Bu testler, mineral gübrelerin besinlerin lezzetini negatif etkilediğini göstermektedir. Bilhassa yoğun gübrelenmiĢ havuç ve pateteslerin tadı kötüdür. Oysaki organik metodda bitki yavaĢ büyür, az suyla yetinir, bunun için kuru maddesi fazla olur. Bu durum lezzeti pozitif etkiler. Denemelerde hayvanların dahi organik yemleri daha severek yedikleri görülmüĢtür. LEZZETĠN SIRRI oganik gıdayı üreten BĠTKĠDE SAKLI Organik bitki kendini korumak için ANTĠOKSĠDAN üretiyor. Bitkisel ürünü yiyen insan ana bitkinin yaprağında,meyvesinde ve yumrusunda biriktirdiği bu antioksidandan Ģifa buluyor. Aynen arının kendisi için ürettiği BAL‟dan yaralanmamız gibi. Organik kurallara uyularak sebze ve meyve yetiĢtirmek, kısık ateĢte yemek piĢirmek gibidir. Her ikisi de lezzetli olur. Biliminsanları, organik yetiĢtiricilikte ağır büyüyen sebze ve meyvelerde bulunan eseri miktardaki minerallerin (iz elementlerin) ürünü lezzetli yapması yanında, vücudumuz için çok yararlı fonksiyonları olduğunu belirtiyorlar. BĠYOLOJĠK GIDA Bio Organik= Ekolojik =Biyolojik (bio) Bu üç kavram birbirinin aynıdır. AB Ülkeleri organik ürünlerini “BIO”, “Bio”, “bio” Ģeklinde anıyorlar. Ambalajların üzerinde “BIO “yazıyor. Almanyanın Nürnberg Ģehrinde her yıl tekrarlanan Organik Ürünler Fuarı BIOFACH ( bio uzmanlığı ) diye adlandırılıyor. Bio gıda maddeleri %100 organiktir. Gıda dıĢında kozmetik, giysi, oyuncak %100 organik olmayabiliyor. Biogaz, biodizel, bioetanol gibi yakıtlar da bio ön ekiyle 29


baĢlıyor. Sadece biogaz organik tarım metoduyla yetiĢtirilen hayvanların dıĢkısından sağlanıyorsa %100 organik sayılır. Bio ürünler, taze ve iĢlenmiĢ gıda maddeleri, tekstil ürünleri, kozmetik ürünler olmak üzere çok geniĢ bir yelpaze oluĢturmaktadır. TÜKETĠM MODELLERĠ ĠÇĠNDE ORGANĠK GIDANIN YERĠ Ġnsanoğlunun Gıda ArayıĢları sürüp gidecektir. Bu satırların yazarı, Tüketim Modellerinin aĢağıdaki 4 grubda belirginleĢeceğini düĢünmektedir. A GRUBU : Maddi durumu zayıf olanlar, zengin ülkelerin yoksul insanları ve yoksul ülkelerin aç insanları için GDO lu ( genleri değiĢtirilmiĢ ) gıda modeli B GRUBU : Ortahalli insanlar için (ĠTU) Ġyi Tarım Uygulamalı Konvensiyonel Gıda modeli. C GRUBU: Beslenmeyi daha pratik yoldan halletmek isteyen parası bol zamanı az insanların fonksiyonel gıda destekli Fast Food Modeli D GRUBU : Sağlığı zenginlik sayan Organik Kültür tutkunu insanlar için Organik Gıda modeli DENGELĠ BESLENEBĠLMEK ĠÇĠN NELER YAPABĠLĠRĠZ? Önce yeteri kadar, güvenilir gıdaya ulaĢmamız gerekiyor. *Gıda güvenliğinin sağlanmasında Devlet görevlilerine yardımcı olmalıyız. *Bilinçli beslenme metodlarını izlemeliyiz . *Organik besinlere, taze sebze ve meyvelere yönelmeliyiz. *Bilimsel tıbbın yanında koruyucu tıptan da yararlanmalıyız. GIDA GÜVENLĠĞĠNĠN GERÇEKLEġTĠRĠLMESĠNE KATKI SAĞLAYABĠLĠRĠZ Gıda güvenliği, beslenmenin güvenlik altına alınmasını ifade ediyor. Beslenme güvenliği, tüketicinin yeteri kadar ve güvenli olan gıdaya uygun fiyatla ulaĢma olayıdır. Beslenme güvenliğini sağlamak Devletin görevidir. Devlet bu görevini yerine getirmek için ; *Tarım ürünlerine makul taban fiyatı belirler. *Üreticilerin tefeci eline düĢmemesi için çiftçiyi korur. *Ürünlerin aracıların eline geçerek fiyatının yükselmesini önler. *Vadeli iĢlemler borsası ( VOB ) etkinliğiyle üreticiyi destekler. *Bu önlemlerle fiyat istikrarı sağlanır. 30


Bu politikalar yoluyla tüketici de gıda güvenliğine kavuĢur. Tüketicinin Beslenme Güvenliği Hakkı 

Yeteri kadar gıdaya ulaĢabilmek için GIDA GÜVENCESĠ

Güvenilir gıda ile beslenebilmek için GIDA GÜVENLĠĞĠ konularında Tüketici sorgulayıcı olmalıdır.

Bilgi Edinme Hakkı Valiliğin Bilgi Edinme Birimine baĢvurarak, çevre ve beslenme konusundaki sorunlar ve sonuçları hakkında bilgi edinin. Yurt dıĢından ithal edilen GDO bulaĢmıĢ mısır ve soya miktarını sorunuz. Ġçme suyu havzalarında içme suyuna sızan nitrat ve fosfat oranlarını sorun. Politika OluĢturma Hakkı Beslenme güvenliği sayesinde tüketiciye makul fiyatlarla yeteri kadar gıda sağlamak, beslenme zincirinin denetlenmesi ve desteklenmesi için yıllık bütçeye yeterli oranda kaynak ayırmak üzere oluĢturulan politikalara, tüketici seçtiği Milletvekilini etkileyerek yön vermeye çalıĢmalıdır. Tüketici açık veren Devlet bütçesini sorgulamalıdır. Tüketici aleyhine olan bütçeyi onaylamamaları için Milletvekillerini uyarmalıdır. Tüketicinin bir beslenme bilinci olmalıdır. Tüketici kendi aleyhine olan beslenme politikalarına karĢı bireysel ve örgütsel eylemler gerçekleĢtirmelidir. Gıda Güvenliği Devlet Tarafından Sağlanacaktır Çiftlikten sofraya güvenli gıda zincirinin kurulması ve zincirin her halkasının denetlenmesi, Devletin uygulayacağı Gıda Güvenliği Politikalarıyla sağlanacaktır. Güvenilir gıdayı ortaya koyabilmek için tarım ve gıda sektörleri kendilerine bir çeki düzen vermelidir.Çevre ve insan sağlığına zarar veren her uğraĢtan insanları caydırmak Devletin görevidir. Gıda terörüyle, hileli gıdalarla, para kazanmak uğruna insan yaĢamını tehlikeye atanlarla uğraĢmak ve caydırıcı cezalar vermek Devletin görevidir. Türkiye'yi uygulanmayan yasalar ülkesi olmaktan kurtarmalıyız. Gıda güvenliği konusunda Vakıflarımıza da görev düĢmektedir. Hayır iĢlemek isteyen vakıfların ; gıda laboratuarları kurmaları, ya da ücretini ödeyerek gıda tahlilleri yaptırmaları, gıda danıĢmanları ve avukat görevlendirerek gıda denetimine katkı sağlamaları, çok hayırlı bir davranıĢ olacaktır. ġifa kaynağı BAL‟ a hile karıĢtıranların, kurbanlıkları hormonla ĢiĢirenlerin, kırmızı toz bibere kanserojen boya katanların, zeytini kanserojen siyah boya ile karartanların, ve buna benzer çeĢitli hainlikleri yapanların, halkın sağlığıyla oynamalarına kim “ dur” diyecek? Devlet denetimlerinin yanı sıra, sivil inisiyatiflere de ihtiyaç var. Ticari kaygılardan uzak Hayır Kurumları, Sivil Toplum KuruluĢları eğitici ve caydırıcı eylemlerde bulunmalıdır. Gıda Terörüne karĢı “OMBUDSMAN” benzeri sivil otoriteler görevlendirilmeli ve 31


desteklenmelidir. GÜVENĠLĠR GIDA ĠÇĠN ETKĠN DENETĠM GEREKĠYOR Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığı üretim, gıda satıĢı ve toplu tüketim yapılan firmaları sürekli olarak denetliyor. Bakanlık Gıda Kanununa aykırı davranan firmalara caydırıcı para cezaları veriyor. Piyasada gıda kontrolü yapan Bakanlık ve Belediye görevlilerine tüketici olarak yardım etmeliyiz. Bu eylem bir ispiyonculuk değil, bebeğinin sağlığını, hamile eĢinin sağlığını, kendi öz sağlığını korumaktır. Tüketicinin temiz gıdayla beslenmesine darbe vuranlara, tüketicinin de denetime yardımcı olarak karĢılık vermesi yadırganmamalıdır. Merdivenaltında hijyensiz, kalitesiz imalat yapanlarla, yurtdıĢından geri dönen ilaç kalıntılı sebze ve meyveleri kendi halkına yedirmeyi reva görenlerle mücadelede tüketici de görev üstlenmelidir. GÜVENĠLĠR GIDAYI ARAYIP BULMALIYIZ Tüketici temiz gıdaya, güvenilir gıdaya para ödemelidir. Ġnsanlar iyi besinlere layıktır. Besinlerdeki ilaç kalıntısı sorunu, nitrat birikintisi sorunu, hijyen sorunu üzerine bir de GDO sorunu eklenmiĢtir. Gıda satın alma davranıĢlarımızı gözden geçirmeliyiz. Satın aldığımız ambalajlı gıdanın ; * Üzerindeki etiketi ( üĢenmeden, usanmadan ) okuyalım. * Üretici firma, üretildiği yer ? * Üretim ve son kullanma tarihleri ? * Katkı maddeleri yoğun mu ? Sakıncalı katkı maddesi kullanılmıĢ mı? * GDO ve türevleri kullanılmıĢ mı ? *Ambalajlı gıdanın küflenme belirtisi var mı? rengi, tadı, kıvamı, görüntüsü değiĢmiĢ mi ? *Satın alacağınız gıdanın besin değeri ve tüketim modeli sizin bilinçli beslenme kriterinize uyuyor mu ? En güvenilir gıdanın Organik Tarım Ürünü ORGANĠK GIDA olduğu yadsınamaz. Çünkü insan tamahına (aç gözlülüğüne) göz yummayan bir denetlemeden geçmektedir. GIDA DENETĠMĠNE TÜKETĠCĠNĠN AKTĠF KATKISI Tarladan sofraya gıda güvenliği için " Alo 174 " aranacak. Tarım ve Köy ĠĢleri Bakanlığı'nın " Güvenilir gıda sağlıklı yaĢam " sloganıyla, tüketicilerin talep ve Ģikayetlerini karĢılamak amacıyla, "Alo 174 Gıda Hattı " hizmete açıldı. Alo 174 hattı Türkiye'nin heryerinden aranabilecek. 10 kiĢilik bir ekiple çalıĢan ücretsiz hatta tüketiciler Ģikayet ve önerilerini bildirecek. Web veri tabanlı sistemde Ģikayetin geldiği bölge belirlenecek ve çözüm için komisyon oluĢturulacak. Tüketiciler daha sonra www.tarim.gov.tr den veya www.alo174.gov.tr'den Ģikayet sonucunu izleyebilecek.

32


Tüketici olarak gıda ile ilgili Ģikayetinizi 174 nolu telefona bildiriniz ve sonucu izleyiniz. Tarladan tabağa gıda maddeleri güvenliği herkezi ilgilendirir. HAYVANSAL ÜRÜNLER DE GÜVENLĠ OLMALIDIR BSE (deli dana hastalığı ) otçul sığır hayvanına etçil muamelesi yapılmasından ortaya çıktı. Hayvan sakatatı ziyan olmasın diye danalara, ineklere yedirildi,Sağlam hayvanlar Ģimdiye kadar görmedikleri bir yaĢam felaketine uğradılar. AB Ülkelerinde hayvan besleme çok sıkı kurallara bağlandı.Et unu, kemik unu ve hayvan iç yağı ile hayvan beslemeye çok sıkı yasaklar getirildi. Sağmal ineklerden insanlara geçen VEREM ve BRUSELLOZ (yavru atma hastalığı ) salgınlarının önlenmesi için de etkili önlemler alınmıĢtır. Her parça sığır etinin çıkıĢ yerinin belirlenmesi amacıyla; *Hangi hayvanın eti olduğu, hayvanın kulak numarasının *Hayvanın doğduğu yer, beslendiği çiftlik, kesildiği mezbahanın *Etin parçalandığı iĢletmenin tescil numarasının yazılması, kaydının tutulması ve bunlardan tüketicinin bilgilendirilmesi kanunen zorunlu tutulmaktadır. BĠLĠNÇLĠ BESLENMEYĠ ORGANĠK GIDALARLA GERÇEKLEġTĠREBĠLĠRĠZ! BĠLĠNÇLĠ BESLENME BĠZE NELER KAZANDIRIR? Bilinçli beslenme yoluyla, vücudumuzda iç ve dıĢ etkilerle oluĢan serbest radikallerin zararlarından hücrelerimizi korumuĢ oluruz. Bilinçli beslenme, *Çevre kirliliği ve besin kirliliğinin vücudumuzda biriktirdiği zehir ve ağır metallerden vücudumuzu arındırmamıza katkı sağlar. *Genetik mirasımızın vücudumuzda oluĢturacağı potansiyel zararlara karĢı bizi korur. Bilinçli besinler genetik hSastalıkların üzerini zırh ile örer. *BağıĢıklık sistemimizi güçlendirir. YaĢlanmamızı yavaĢlatır. Tıp otoriteleri serbest radikallerin kansere ve kalp hastalıklarına sebep olduğunu, bunlara karĢı antioksidanı bol sebze ve meyve yemenin faydalı olacağını açıklıyorlar.

UZUN VE SAĞLIKLI YAġAMAK TABAĞINIZIN ĠÇĠNDE *Besinleri taze olarak buharda piĢirin. *Sığır ve koyun eti gibi kırmızı etleri azaltın. Bu etler liflerinin arasında doymuĢ ( kötü ) yağları barındırırlar. Keçi etinde bu sorun yoktur. 33


*A, B, E vitamin deposu havuç, lahana , koyu renkli meyve -sebze ve süt ürünlerini bolca tüketin. A vitamini eksikliği kırkından sonra yaĢlanmayı hızlandırır. *Lifli besinler yenilmeli. Lifler bağırsak yüzünü örterek, atıkların bağırsak yüzeyine yerleĢmesini önler. *ġeker azaltılmalıdır. ġeker yerine kullanılan tatlandırıcılar ( Bilhassa hamileler için ) zararlıdır. Fazla alınan tatlandırıcılar kansere neden olur. *Fazla kilolardan kaçının. AkĢam yemekleri hafif olmalı. YaĢlılar akĢam yemeğine veda etmeli. *Kanser yapıcı beslenmeden uzak durunuz. Mangal ateĢinde piĢirilen etlerin yağları ateĢe damlar, yanan yağdan çıkan duman ete yapıĢır. Bu kansere yol açar. *Fazla alkol karaciğeri tahrip eder. Kaynak : Fransız Mountpellier Kanser Enstitüsü. Bilgilerimizi tazeleyelim ( güncelleĢtirelim ) BESLENME AKTÖRLERĠ HAKKINDA ÖZET BĠLGĠLER Beslenmeyi sağlayan besinler : Temel Gıdalar :Proteinler, Karbonhidratlar, Yağlar Beslenmede rol oynayan ikincil etkin maddeler : Vitaminler, Mineraller ve Diğer Bitkisel Etkin Maddeler Proteinler : Hayvansal Proteinler : Et, süt, yumurta, balık Bitkisel Proteinler : Bakla, bezelye, fasulye, mercimek, nohut ve soya gibi kuru baklagiller. Proteinler vücudun temel taĢlarıdır. Vücut proteinle örülür. DNA yı oluĢturan genler birer proteindir. Vücudun yıpranan hücrelerini proteinler onarır. Karbonhidratlar: Buğday, mısır, patates, pirinç ( dört büyükler ) Beslenmenin lokomotifi bunlardır. Vücutta Ģekere dönüĢür, vücudun enerji ihtiyacını karĢılarlar. Ġkincil karbonhidratlar ; ġekerpancarı ve ĢekerkamıĢı Bunlar doğrudan Ģeker sağlar. Karbonhidratların kökeni : Cinsi BUĞDAY Mısır Patetes Pirinç ġekerpancarı ġekerkamıĢı

Anavatanı ANADOLU ( Altın Hilal ) Kuzey Amerika GÜNEY Amerika Çin ( Uzakdoğu ) Avrupa Malezya, Çin, Hindistan 34


Besinlerin içindeki saatli bomba : YAĞ Yağlar ; Vücudun cıvatalarını yağlayan, gerektiğinde enerjiye dönüĢen, içinde vücut için çok yararlı olan maddeleri barındıran, fakat yanlıĢ kullanıldığında sağlığa ZARARLI olabilen besinlerdir. Ġyi Yağlar “ doymamıĢ” Kötü Yağlar “ doymuĢ” deyimi ile anılıyor. Ġyi yağların, cildinizi, damarlarınızı koruduğu ve kolesterolü düzene soktuğu Tıp otoritelerince vurgulanmaktadır. Bilinçli Beslenmenin en önemli kuralı, iyi bir YAĞ KÜLTÜRÜ geliĢtirmek ve uygulamaktır. Soyayağı ve mısıryağı doymamıĢ iyi yağlardandır. Ancak GDO belasından dolayı sakıncalı sayılırlar. Soya ve mısırın organik tarım metoduyla ekiminin yapılmasına ve üretilen ürünlerin organik sertifika almasına kadar çekincemiz devam etmelidir. Yağlı kırmızı et, tereyağı, yağlı kaĢar peyniri doymuĢ kötü yağ deposu gıdalardır. Gençler yiyebilir. Orta yaĢ ve yukarısı için rizikolu olduğu Tıp Uzmanlarınca açıklanıyor. Eskiden içyağı ve kuyruk yağı da tüketilirdi. Bunlar doymuĢ kötü yağların en kötüsüdür. DoymuĢ yağlar kalp ve damar düĢmanıdır. Ölümcül yağlara gelince ; Trans yağlardır bunlar. Bisküilerde, krakerlerde, patetes cipslerinde, fast foodda ve margarinlerde bulunur. Bu ölümcül yağlar hemen öldürmüyor. 20-30 yıl sonra foyası meydana çıkıyor. Kalp-damar hastalıklarıyla insanı acil bakıma aldırıyor. Bitkisel yağların hidrojenle sertleĢtirilerek sentetik iĢlemle margarine çevrildiği biliniyor. Çocukların, genç yaĢtakilerin margarin yerine taze tereyağı tüketmelerinin daha doğru olacağı Tıp Otoriteleri tarafından doğrulanıyor. Defalarca kullanılan kızartma yağları ölümcül kanserojendir. Bu yağlarla yemek piĢiren az gelirli aileleri uyarınız. Unutmasınlar ki, ucuz yanık yağdan artırdıkları parayı hastane köĢelerinde harcarlar. Evinizde kullandığınız kızartma yağlarını tekrar tekrar kullanmayınız. Lavaboya dökmeyiniz. En iyisi biriktiriniz ve yanık yağ toplayıcılarına veriniz. Lavaboya dökülen yanık yağlar sularımızı kirletiyor.Toplayıcı firma yanık yağdan biodizel üreterek çevreye verilen zararı en aza indirmiĢ olur. Kolzayağı, ayçiçeğiyağı, fındıkyağı doymamıĢ,iyi yağlardandır. Kolesterole sebep olmadıkları Beslenme Uzmanlarınca açıklanıyor. Hatta ayçiçekyağının Omega 6 deposu olduğu belirtiliyor. Yağların kıraliçesi olan Omega 3 ; Sütte, cevizde, keten tohumunda ve balıkta bulunuyor. Somon, uskumru ve tonbalığı gibi derindeniz balıklarının Omega 3 içeriği yönünden zengin olduğu biliniyor. BESLENMENĠN ĠKĠNCĠL AKTÖRLERĠ hakkında bilgi tazeleme (güncelleme) Vitaminler : Besinlerin büyük çoğunluğunda, bilhassa sebze ve meyvelerde, A-B-C-D-E ve K vitamini olmak üzere 6 ana vitamin bulunuyor. Vitaminlerin temel görevi, diğer besinlerin vücuda fayda sağlamasına katkıda bulunmaktır. 35


Vitaminler ; *Vücudun bağıĢıklık sistemini güçlendiriyor. *Kanser hücrelerinin geliĢmesine engel oluyor. Beslenmenin bir ikincil aktörü daha : MĠNERAL Mineraller ; Ġnsan vücudunda, Bakır (Cu), çinko (Zn), demir (Fe), fosfor (P), iyot (I), kalsiyum (Ca) , klor (Cl) , krom (Cr), magnezyum (Mg), Manganez (Mn), potasyum (K), Selenyum (Se), sodyum (Na) olmak üzere 13 temel element (mineral) ile 4 sekonder (ikincil) mineral (eseri miktarda ARSENĠK dahil ) toplam 17 element bulunduğu tesbit edilmiĢtir. Her mineralin ayrı bir fonksiyonu bulunduğu belirlenmiĢtir. Mineraller; *Vücutta iskeletin, kemiklerin, diĢlerin, tırnakların, saçların geliĢmesini sağlar *Çinko ve selenyum elementleri birer ANTĠOKSĠDAN dır. Diğer Bitkisel Etkin Maddeler : Vitamin ve mineral yapısında olmayan bu bitkisel maddeler de insan sağlığında büyük rol oynuyor. *Karotenoid *Flavenoid *Polifenol gibi bitkisel maddeler ANTĠOKSĠDAN görevi yapıyorlar. OKSĠDAN – ANTĠOKSĠDAN (Paslanma – Pastan Arınma) Ġnsan vücudu enerji ihtiyacını karĢılamak için oksijeni yakıt olarak kullanıyor. Oksijen elementi bu görevini yaparken, elektron kaybederek; vücutta serbest radikale dönüĢüyor ve damarları, hücreleri tahrip ediyor.Tahrip olan vücut hücreleri paslanıyor. Vücutta OKSĠDASYON baĢlıyor. Vücuda dıĢarıdan ( atmosferdeki kirlilikler, sudaki kirlilikler, bitkilere ve hayvan vücuduna geçmiĢ topraktaki kirlilikler yüzünden) girmiĢ zehirler, küfler, zararlı bakteriler de vücut içinde aynen elektron kaybeden oksijen gibi serbest radikale dönüĢüyor ve aynı tahribata yol açıyorlar. Buna karĢılık vücut, bu paslanmayı önleyici doğal savunma sistemini devreye sokuyor. Vücut besinlerle aldığı ANTĠOKSĠDAN‟ları kullanarak serbest radikalleri bir bir temizleyip, vücudu rahatlatıyor. Bu savaĢta n vücudun zaferle çıkması için, insanın yeteri kadar savunma gücüne sahip olması, yani bilinçli beslenmek gerektiği konusunda Koruyucu Tıp Uzmanları insanları uyarıyor. MEYVE ve SEBZELERĠN SERBEST RADĠKALLERĠ EMME KAPASĠTESĠ Besinlerin ORAC ( Oxygen-Radikal-Absorbance-Capasity ) Üniteleri Nar 3037 ünite / 100 gr. da Kuruüzüm 2830 “ “ Yaban mersini 2400 “ “ (Avcı üzümü) * 36


Böğürtlen Karalahana Kızılcık Çilek Ispanak Ahududu Brokoli Morpancar Portakal Kırmzı biber Kiraz Kivi Soğan Enginar Havuç

2040 1770 1750 1540 1260 1220 890 840 750 710 670 600 450 390 210

“ “ “ “ “ “ “ “ “ “ “ “ “ “ “

“ “ “ “ “ “ “ “ “ “ “ “ “ “ “

Kaynak : TUFTS Üniversitesi YaĢlanmaya KarĢı Beslenme AraĢtırma Merkezi / ABD Kaç ünite Antioksidana ihtiyacımız var? YetiĢkin bir insanın günlük antioksidan ihtiyacı yaklaĢık 3500 ünitedir. Bu ihtiyaç, günde 100 gr. NAR ile 50 gr. MORPANCAR yiyerek karĢılanabilir.

KENDĠ KENDĠNĠZĠN DĠYETĠSYENĠ OLUN Yeme alıĢkanlıklarınızı organik kültürle bağdaĢtırırsanız, sağlığınızı sürekli korumuĢ olursunuz. Hangi besinler hangi hastalığa iyi gelir diye bir tasanız olmasın. Organik sertifikalı besinlerin hepsi sağlığa yararlıdır. BĠLĠNÇLĠ BESLENMEYĠ PLANLAMAK En iyisi, çeĢitli organik gıdalarla beslenmeye özen göstermek. Bilinçli beslenmek için BĠR BESLENME PLANI yapın. Beslenme pramidlerini gözden geçirin. Beslenme Planınızı organik sertifikalı ürünlerden oluĢturmaya gayret sarfedin. Beslenme Uzmanlarına göre ; BESLENME PLANINDA TÜKETĠM ÖNCELĠĞĠ En çok tüketilecek ürünler : Tahıllar ve baklagiller Orta derecede tüketilecek ürünler: Sebzeler ve meyveler Az derecede tüketilecek ürünler : Süt ve süt ürünleri Et ve et ürünleri Yumurta Balık 37


Çok az derecede tüketilecek ürünler: Yağlar ve tatlılar GIDA MADDELERĠNĠN KARġILAġTIĞI DÖRT SORUN *hijyen yetersizliği *tarım ilacı kalıntısı *nitrat birikintisi *Gen değiĢikliği (GD) ve (GDO) Organik setifikalı gıdada bu sorunların hiçbiri yoktur. KALĠTELĠ SU ĠÇMEK BESLENMENĠN BĠR PARÇASIDIR “Musluktan içilebilir kalitede bir su akıtmak bir Belediye BaĢkanının namus borcudur.” AB kaynaklı ( anonim ) ARSENĠK, NĠTRAT, FOSFAT, hatta KLOR limitin altında olmalıdır. Yazarın notu : Damacanalarda, cam ĢiĢelerde ve pet ĢiĢelerde satılan içme sularının, Organik Sertifikalı ürünler sınıfına sokulması Ve AB standartlarına uygun olarak sertifikalandırılması Organik Kültür için ĠNOVASYON olacaktır. KORUYUCU TIP YOL GÖSTERĠYOR Ġnsan vücudunun sağlık koruyucu ve onarıcı gücü azalınca, sağlık sorunları ortaya çıkıyor. KORUYUCU TIP , bize, vücudumuzun koruyucu ve onarıcı gücünü nasıl takviye edeceğimizin YOLLARINI GÖSTERĠYOR.

KORUYUCU TIP Organik sebze ve meyvelerde daha çok antioksidan olduğu Koruyucu Tıp Uzmanlarınca doğrulanmaktadır. “AraĢtırmalar, sentetik kimyasal ilaç, hormon dseteği olmaksızın üretilen Sebze ve meyvelerin ANTĠOKSĠDAN içeriklerinin fazla olduğunu gösteriyor.” ( Prof.Dr. Osman MÜFTÜOĞLU ) “Sağlıklı ve daha yavaĢ yaĢlanmak isteyenlerin de, Cilt kırıĢıklıklarını önlemeyi arzuluyanların da ortak düĢünceleri, daha fazla ANTĠOKSĠDAN 38


tüketmek.” ( Prof.Dr. Osman MÜFTÜOĞLU) Koruyucu tıp bilgilerini izleyiniz. *Damak zevkinizin, delikateslerin ve sentetiklerin vücudunuza verdiği zararı, sizi paslandıran serbest radikalleri, zehirleri, ağır metalleri, bütün oksidanları vücudunuzun dıĢarı atması için ona zaman tanıyın. Oksidanlarla oksitlenmiĢ vücudunuzu antioksidanlarla arındırın. *Vücudunuzu detokslayın. Toksinleri dıĢarı atın. *Bir süre ağır yemeyin. Vücudunuzu nadasa bırakın. Vücudunuzu dinlendirin. *Oksidanlara karĢı antioksidanları devreye sokun. Antioksidan yüklü besinler almayı alıĢkanlık haline getirin *Sebze ve meyve ağırlıklı beslenin. Sebze ve meyveyi mevsiminde yiyin. *"Az yiyen çok yaĢar!" yerine "Az yiyen sağlıklı yaĢar!" sözünü öne çıkarınız. *Az yiyen insanın besini antioksidanlarla dolu olmalı. Doğal gıdalarla beslenmiĢ yaĢlı insanlar, kendileriden sonra gelmekte olan nesiller için de, organik kültüre, organik üretime, organik gıdalara özen göstermelidirler. Çünkü peĢlerinden gelen nesil onlar kadar Ģanslı değildir. Organik gıdayı seçen tüketici, çiftte kazanç sağlar. Hem kendi sağlığını, hemde çevre sağlığını korumuĢ olur.

BĠLĠNÇLĠ BESLENMENĠN SĠGORTASI: SÜT SÜT HER YÖNÜYLE BESLEYĠCĠ BĠR BESĠNDĠR Bir çok besin tek yönlü bir gıdadır. Oysa süt protein, karbonhidrat gibi temel besinler yanında vitamin ve mineral madde takviyesi yapabilen tek besindir. Takviye dengelidir. Hamile kadınların bol miktarda süt içmesi çok faydalı. Bebek anne karnındayken annesinin kalsiyum ve fosforunu, demirini çekip alıyor. Anne kaybettiği minarel açığını süt içerek kapatmaktadır. Ġngiltere çocuklarına bedava süt vermektedir. Ġngiliz devlet adamları, süt içerek sağlıklı büyüyen çocukların eriĢkin yaĢlarda sağlıklı yaĢayacakları için, Devletin sağlık masraflarının daha az olacağını hesaplıyorlar. 39


Organik Kültür gönüllüsü tüketici, organik tarım koĢullarında beslenen ineklerin sütünden yapılan organik sertifikalı pastörize sütü arayıp bulmalıdır. Her yaĢta insan günde yarım litre organik süt içsin, canına can katsın. " Yoğurtla zenginleĢen diyet, insan vücuduna doğal koruma sağlıyor" PEYNĠR DĠġ ÇÜRÜMELERĠNĠ ÖNLÜYOR Türk DiĢ Hekimleri Birliği ( TDB )'nden :" ġekerli gıda yendikten sonra ağıza atılacak bir parça peynir, Ģekerin diĢ çürütücü etkisini giderir.” Yazarın notu: Fransızların her yemeğin sonunda bir parça peynir yemeleri boĢuna değilmiĢ ! Organik Kültür Gönüllüleri olarak 21 Mayıslarda Dünya Süt Gününü kutlayalım. Bayram sayalım bu günü. Birbirimize süt ve süt ürünleri hediye edelim. Çocuklarımıza süt içme alıĢkanlığı kazandıralım. Organik sertifikalı sütü tercih ediniz. Organik sütün avantajı, organik yemlerle beslenmiĢ ineğin sütü olmasıdır. Organik çiftçiler bilinçlidir. Hijyene dikkat eder, yemlerinde tarım ilacı kalıntısı, nitrat birikintisi ve AFLATOKSĠN KÜFÜ bulunmaz. Organik çiftçi GD ve GDO nedir, bildiği için hayvanlarını genetiği değiĢtirilmemiĢ damızlıklar arasından seçip alır. Organik çiftlikte, süt inekleri hayvan refahı gözetilerek yetiĢtirilir. ORTOREKSĠYA ( Organik yemezsem çürürüm saplantısı ) Bazı insanlar bilinçli beslenmeyi abartıyorlar. Bu insanlar iĢi hastalık derecesinde kafaya takıyorlar. Bu durum beslenme davranıĢ bozukluğu sayılıyor ve "Ortoreksiya Hastalığı" adıyla anılıyor. Hastayı " organik yemezsem çürürüm " korkusu sarıyor. Hasta, sağlıklı bir besini bile güvensiz bulup yemeyebiliyor. Zararlı maddeye karĢı duyulan derin korku nedeniyle birçok besinleri yemekten vaz geçiyor. Her gittiği restoranda organik yiyecek arıyor. Ġhtiyacı olan sebze ve meyvesini kendi bahçesinde yetiĢtirmek istiyor.

KORUYUCU TIP Sağlıklı yaĢam için Koruyucu Tıp önem kazandı. Uzmanlar, *hastalıklardan korunmak, *bağıĢıklığı güçlendirmek, *beden ve ruh sağlığını arttırmak için koruyucu hekimlik yöntemlerini kamu ile paylaĢıyorlar. 40


Koruyucu tıp bize hastalanmadan önce lazımdır. Ġnsanın hastalanmaması için neler yapması gerekir ? Bunu bize Koruyucu Hekimlik gösteriyor. “Koruyucu Tıp, doğal ürünleri ve organik besinleri, yapay olan her Ģeyden uzak tutmaya özen gösterir. “ Prof.Dr. Osman MÜFTÜOĞLU "Geleceğin doktoru hiç ilaç vermeyecek, fakat hastalarının ; vücudun bakımı, beslenme, hastalığın nedeni ve tedbirleri ile ilgilenmesini sağlayacak" Thomas A. Edison Zehir saçan sentetik çevre ve gıdalardan, hücrelerimizle, moleküllerimizle uyuĢmayan sentetik beslenme alıĢkanlıklarından kaçınmalıyız. Bunu nasıl baĢaracağımızı Koruyucu Hekimlik bilgilerini izleyerek öğrenebiliriz. Ġki değerli Hekimimizin Koruyucu Tıp alanındaki çalıĢmalarını ve önerilerini dikkatla izleyelim: Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU Hocamızın sözlerinden alıntılar " Hayatımıza gittikçe daha fazla yapay nitelikler ekleniyor, yaĢam giderek sentetikleĢiyor. Yiyip içtiklerimiz bir taraftan unsurlarını bir bir kaybederken, diğer taraftan hızla kirleniyor. " " Çok sayıda biliminsanı, besilerle vücuda daha çok antioksidan kazandırmanın ; kanser, Ģeker hastalığı, dammar sertliği sorunlarından korunmada yararlı olabileceğini düĢünüyor. “ Bilgi için : Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU - www.osmanmuftuoglu.net Yayınları :” YaĢasın Hayat “ kitabı ve Hürriyet Gazetesi köĢesi.

Prof. Dr. Erkan TOPUZ Hocamızın Arena Programlarında yaptığı konuĢmalardan alıntılar : “Ġnsan kendi kendini zehirliyor. Üç kiĢiden biri kanser oluyorsa, kanser olmamak için sağlıklı yaĢam önlemlerinizi alın. Kanserden korunmak mümkündür. Çocuklarınızı Fast Fooddan uzak tutun. Gençlerin tereyağına ihtiyacı vardır. Fazla Ģeker kanserojendir. “Her sebzeyi mevsiminde yiyin.” Daha fazla bilgiyi ; Ġstanbul Üniversitesi, Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Erkan TOPUZ Hocamızın KANSER adlı kitabından okuyabilirsiniz . NATUROPATĠ 41


ABD de kendilerini alternatif tıpçı olarak adlandıran bazı kimselerin “naturopathy “ dedikleri alternatif metodlarla faaliyet gösterdikleri, ameliyatı yapan operatör doktorun hastalarının, operatör yerine naturopatın önerilerini dinledikleri açıklanıyor. Bizde de tıp öğrenimi görmemiĢ Ģifa dağıtıcıları Amerikan naturopatlarından aĢağı kalmıyorlar. Bu satırların yazarı, içeriğindeki etkin maddeyi açıklamadan dağıtılan Ģifanın doğruluğuna inananlardan değildir. “Organik gıda”, “organik ürün “,”ekolojik denge”, “çevre kirliliği” kavramlarını anmadan, organik tarım gerçeğini ve organik gıda gerçeğini vurgulamadan Ģifa dağıtanlar, muhatap aldıkları insanları faydalı bir bilgiden ve sağlık kaynağından mahrum bırakmaktadırlar. ġĠFALI OTLAR Gayet tabi ki bitkilerde sayısız Ģifalar buluyoruz. Ancak “Doğal” , “dağdan toplandı” "Köy Ürünü" denmesi yetmiyor. Zehirli böcek ilaçları, hormonlar, nitratlı gübreler girmedik bağ, bahçe bırakmadı. ġifa dağıtıcılarının dağdan tepeden topladıkları Ģifalı otların da mevkiine göre zehirden nasibini almıĢ olmaları söz konusudur. ġifalı otların, Organik Tarım kurallarına göre gözetim altına alınan coğrafi mevkilerden toplanmıĢ ve organik ürün sertifikası almıĢ olanlarını arayınız. Bu konuda Çevre ve Orman Bakanlığının Yerel TeĢkilatları, Orman Bölge Müdürlükleri uygun arazilere Ģifalı ot tohumu ekerek, Ģifalı otların organik tarım kurallarına göre yetiĢtirilmesine önem verirlerse , Milli Ekonomiye ve kırsal alanda yaĢamaya devam eden vatandaĢlarımızın ekonomisine büyük katkı sağlamıĢ olurlar. KORUYUCU TIBBIN AYRICALIĞI Organik sertifikalı ürünü yok farzederek Ģifa dağıtanların Ģifasını makbul saymayınız. Her bitkinin Ģifayı sağlayan etkin maddesi vardır. Bitkilerin Ģifa derecesi, bu etkin maddeyle ölçülüyor. Koruyucu tıp, etkin maddeyi açıklamakla iĢe baĢlar. Koruyucu tıp sadece yiyip içenleri değil, giyinilenleri, kullanılanları da sorgular. Çevre kirliliğini sorgular. ġifa dağıtıcıları çevre kirliliğiyle, sentetik kavramıyla ilgili görünmüyorlar. Etkin madde onları ilgilendirmiyor. Muhataplarına ve kamu oyuna, gıdanın veya Ģifalı otun organik sertifikalı olanını önermiyorlar. Tüketici de bu yanlıĢ yönlendirmenin etkisinde kalıyor. Tıbbi ve aromatik bitkilerle tedavi, Alternatif Tıp olarak, ancak Hekimlerce uygulanabilir. Hasta insanlar, modern tıptan beklemeleri gereken tedavi için tıp eğitimi görmemiĢ Ģifacılardan medet umuyorlar. Hasta olan, doktora gitmeli, tedavisini Modern Tıbda aramalı. Koruyucu tıbbın, sağlam insanın sağlığını korumasına yardımcı olduğu, insanın ömür boyu sürekli sağlıklı kalması için uğraĢtığı ifade ediliyor. Kanserden korunmak için Koruyucu Tıp Prof. Dr. Erkan TOPUZ Hocamızın Tavsiyeleri : “Alkolü ve sigarayı bırakın, organik yaĢayın! “Kanserojen çevreden kanserojen eĢyalardan, kanserojen yiyecek ve içeceklerden uzak durun.” 42


SAĞLIK ve GÜZELLĠK arayanlara : *Sütte Omega 3 süt yağı vardır. Süt cildinizi içten destekliyor. *Sebze ve meyvedeki antioksidanlar hücrelerinizin DNA sını kanserojen saldırılara karĢı koruyor. *Greyfurtta bulunan antioksidanlar damar çeperine yapıĢmıĢ yağları çözüyor. Organik kırmızı greyfurt larda daha çok antioksidan bulunuyor. BĠLĠNÇLĠ BESLENME TÜYOSU Sürekli sağlıklı kalmak için; Koruyucu tıp otoritelerinin aĢağıdaki önerilerine kulak veriniz:  Daha çok hareket edin, egzersizsiz gün geçirmeyin. Spor yapın. Hiç olmazsa yürüyün.  Çayınızı Ģekersiz içmeye baĢlayın. Çayın tadını tadın !  Tatlılara tadımlık yaklaĢın. ġeker ihtiyacınızı meyvelerden sağlayın. Keçiboynuzu yemeyi alıĢkanlık edinin. Sütlaç, pasta ve kurabiyelerinizde öğütülmüĢ keçiboynuzu (unu) kullanın.  Hazır içecekleri masanıza almayın. Ġçeceğinizi organik sebze ve meyveden evde kendiniz hazırlayın. Keçapınızı evde kendiniz yapın.  YetmiĢ yaĢ üzerinde iseniz akĢam yemeğinden vaz geçin. Bir tek elma size helaldir. Çevresel toksinler, zehirli maddeler dıĢardan, paslandırıcı oksidanlar içerden vücudumuzdaki moleküllerimizi, hücrelerimizi dokularımızı, organlarımızı tahrip ederler. Bu tahribatı önlemeye vücudumuzun gücü yetmez. Antioksidanlar imdadımıza yetiĢerek, hücrelerimizi paslanmaktan koruyor.  Her fırsatta antioksidan (oksitlenmeyi önleyen madde ) içeren besin tüketmeye bakın. BĠLĠNÇLĠ BESLENME NOTU  Koyu renkli sebze ve meyveler, açık renklilerden  Taze besinler, bekletilmiĢ ve dondurulmuĢ olanlardan  Saf besinler, iĢlenmiĢ gıdalardan  Organik Ģartlarda yetiĢtirilmiĢ sebze ve meyveler, sentetik- kimyasallarla yetiĢtirilmiĢ olanlardan daha fazla antioksidan taĢır.

GĠRĠT DĠYETĠ ile sağlıklı yaĢam "Girit adasında 1960 lı yıllardan itibaren yapılan bilimsel araĢtırmalar, sızma zeytinyağı, sebze ve balık tüketimine dayalı, kırmızı Ģarap takviyeli Girit Diyeti'nin Kanser ile kalp ve damar hastalıklarını önlediğini gösteriyor. " Prof. Dr. Elias CASTANAS - Girit Üni. / Yunanistan ORGANĠK ÜRÜNLERLE DETOKS ġehirde yaĢayana Detoks Ģarttır : Vücudunuzu detokslayıp, arındırın.  Hava kirliliği akciğerler yoluyla toksin giriĢine yol açıyor.  Arabalarda, ev ve ofislerde, ısıtma - soğutma teknikleri kirliliğe neden oluyor.  Parfüm ve deodorantlar, sigara, alkol ve fazla ilaç bedeninizi kirletiyor. 43


Bu satırların yazarı sentetik besinlerle arınmanın Organik Kültür kurallarına aykırı düĢeceğini düĢünmektedir. Mademki detoks yaparak vücudunuzdan toksinleri atmak istiyorsunuz, ozaman bu iĢi organik sertifikalı temiz saf ürünlerle yapınız. Detoks (toksinlerden arınma ) günlerinde yiyip içtiğiniz organik sertifikalı sebze ve meyvelerle, organik sertifikalı Ģifalı ot çayları olsun. Mevsiminde kiraz kürü, viĢne kürü, böğürtlen kürü, karpuz kürü, kavun kürü, enginar, karnıbahar (çiğ) kürleri cana can katar. Adaçayı, kekik, nane çayları size Ģifa verir. Bütün yiyecek ve içeceklerinizin organik sertifikalı olmasına özen gösteriniz. BĠLĠNÇLĠ BESLENME NOTLARI  Hayvansal proteinleri azaltın. Yerine baklagillerden oluĢan akıllı bitkisel proteinleri tercih edin.  Hayvansal yağları kaldırın. Yerine akıllı bitkisel yağları koyun.  Beyaz unlu mamülleri kaldırın. Yerine tam buğday ekmeği, yulaf ezmesi ve çavdar ekmeğini koyun. Poğaça ve kurabiyelerinizi tam buğday unundan yapın. Organik tam buğday ( kepeği alınmamıĢ ) unundan evde, ekmek makinasıyla doğal maya ( Ģerbetçiotu mayası ) ile ekmek piĢirin, Misafirlerinize ikram edin, Misafirliğe giderken pasta yerine organik ekmek götürün. Güzellik ve gençleĢme notları Uzmanların açıkladığına göre: Aroma terapi, bitkisel yağlarla, bitki öz sularıyla cilt ve vücut güzelliğini sağlıyor. SPA, kendini iyi hissetme yöntemleri uyguluyor. DETOKS, sizi gençleĢtiriyor. Paslanmaya neden olan oksidanlara karĢı, antioksidanlardan yararlanırsanız, kendinizi daha genç ve dinç hissedersiniz. Organik Kültür Felsefesine göre detoks için birinci kural : Organik Sertifikalı Tarım Ürünleri tüketmektir. Detoksta öncelik sırası :  Sebze ve meyveler  Balık, ceviz, ketentohumu, zencefil, zerdeçal  ġifalı ot, Ģifalı meyve çayları  tam tahıllar, baklagiller, kuru yemiĢler  Soğan, sarımsak takviyesi  Bol bol limonlu temiz ( ılık ) su Yasak olanlar: *Fast food *Junk food ( tatlı, pasta, çikolata, margarin, enerji sıvıları ) *Konvensiyonel gıda ( endüstriyel tarım ürünleri ) Nar mucizevi bir meyve : Narın yapısında ve çekirdeğinde puvisik asit, elajik asit gibi antioksidanların prostat, meme ve kalınbağırsak kanserine zırh oluĢturduğu uzmanlarca açıklanıyor. Narın ORAC DEĞERĠ 3037 ünitedir.

44


Bilinçli beslenme notları Bol sebze ve meyveyle beslenenler diğerlerine nazaran çok daha net görüyor. Sebzedeki antioksidan göz sağlığını koruyor.  Yonca ve (veya) üçgül yapraklarını sebze sayabilirsiniz.Yapraklarını kurutun, öğütün, toz olarak kullanın. Salatalara, yemeklere dökün, çayını için.  Yonca yapraklarını taze olarak salataya koyun ve çorbalara katın. Cildinizi parlatır. Yonca yaprakları klorofil doludur.  Çayın yeĢili de siyahı da faydalı.  Kırmızı meyveler kansere dur diyor. Karadutu gördüğünüz yerde yiyiniz. AteĢ topu nar'ın diĢini diĢlerinizle kırın. Bu meyveler antioksidan küpüdür.  Morpancar Beta Karotin deposudur. Limon ve elma sirkesiyle turĢusunu yapın, hemen sofranıza alın. AFĠYET OLSUN. Morpancarı patates gibi fırında piĢirebilirsiniz. Pancarları bütün olarak piĢirin, piĢtikten sonra kabuğunu soyarak afiyetle yiyiniz.  Meyve ve sebzelerin organik sertifikalı ürünler olması sağlığınız için avantajlıdır. ĠNOVATĠF DENEMELER *Sofraya büyük tabak yerine küçük tabak koyunuz. Bu bir psikolojik önlemdir. *Evinizin oda sıcaklığını 19 dereceye indirin. Vücudunuzdaki fazla kaloriyi yakmanıza yarar.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ORGANĠK TARIM GERÇEĞĠ Organik Tarımın insan ve çevre sağlığına en duyarlı üretim sistemi olduğu bilimsel verilerle ortaya konmuĢtur. Organik Tarım Gerçeği dünya genelinde kabul görmüĢtür. Bu gerçeği Halkımıza iyi anlatmak zorundayız. Organik Tarım Kurallarına saygılı organik çiftçilerin ürettikleri, besleyici değeri yüksek gıdanın günümüz insanının ulaĢabileceği en mükemmel gıda özelliğini taĢıdığı Biliminsanlarınca doğrulanıyor. 45


Organik tarım sistemi ve sistemin produksiyonu olan organik gıda bir değer olarak karĢımızda duruyor. “Topraklarımızdaki mineraller tükendi. Organik Tarım topraktaki mineral noksanlığını telafi ediyor.” Prof.Dr. Erkan TOPUZ Sistemin bütün aktörlerince birlikte kotarılan bu baĢarıdan Tüketicilerin yeteri kadar bilgi sahibi olmadığı görülüyor. Organik Tarım Gerçeği ve onun eĢsiz ürünü Organik Gıda Gerçeğiyle Tüketici Kitlelerinin tanıĢması için gösterilen aktivitelerin yoğunlaĢtırılması gerekiyor. Biliminsanlarının, Üniversitelerin, Sağlık KuruluĢlarının, MüteĢebbislerin, Organik Tarım DanıĢmanlarının, Kontrol ve Sertifikasyon KuruluĢlarının, STKların, Sendikaların, Üreticilerin ve Tüketicilerin Organik Tarım Gerçeğini elbirliğiyle, gönülbirliğiyle ortaya koymaları, isabetli olacaktır. Böylece ORGANĠK TARIM ve ORGANĠK GIDA farkındalığı (bilinirliği ) yüzde oranları artırılmıĢ olacaktır. Halkımız daha fazla organik gıda talep edecek, Çiftçi iç pazar için daha fazla üretim yapacaktır. ORGANĠK TARIMIN DAYANDIĞI ĠKĠ TEMEL Çevre ve tarım yaĢamın iki temel dayanağıdır. Onları koruyup gelecek nesillere temiz olarak aktarmak bir insanlık görevidir. (Türk, 2004) Organik tarımı inceliklerine kadar anlayabilmek için, önce çevre ile ilgili gerçekleri ve tarımsal ön bilgileri incelemekte yarar vardır. EKOLOJĠ (ÇEVREBĠLĠM) Doğanın dinamizmi canlı ve cansız varlıklar arasında sürdürülen iliĢkilerden oluĢmaktadır. Bu iliĢkiler bir düzen ve denge içinde geliĢir. ĠĢte doğada sürdürülen bu düzen ve dengeye, ekolojik denge diyoruz. (KocataĢ, 1994) Evrendeki her Ģeyin belli bir nedeni ve amacı vardır. Bütün evren iç içe geçmiĢ sistemlerden oluĢmuĢ bir haldedir. Oradaki en küçük bir ögenin bozulması, ya da devre dıĢı kalması sistemi olumsuz etkiler, dengesizliğe ve sorunlar çıkmasına sebep olur. (Vester, 1997) Milyonlarca yıldan beri yeryüzünde hüküm süren ekolojik denge, sayısız eko sistemler Ģeklinde kendini göstermektedir. Ġnsanoğlu eliyle doğaya atılan yapay (sentetik) maddelerin bir kısmı doğada hazır bekleyen mikroorganizmalar tarafından parçalanıp çözünürler. Atmosfer ve biosferi kitlesel halde kirleten Sentetik maddeleri çözünlemeye mikroorganizmaların gücü yetmez. Çözünmeyen bu yapay maddeler canlı organizmaların dokularında birikirler; dokulara, hücrelere zarar verirler Toprak – Bitki – Hayvan arasında sürdürülegelen ekolojik döngü Doğadaki EKOLOJĠK DENGE için gösterilebilecek en iyi örnektir. YERYÜZÜNDEKĠ EKOLOJĠK DÖNGÜ

46


ġekil. 2

(Engiz , 2003 )

TARIM Bütün iĢlerin kökü tarımdır. ( Çin Atasözü ) Tarım, aynen güvenlik gibi, kamu sağlığı gibi sosyal içerikli bir alandır. Ġnsanların yeterli, pahalı olmayan ve kaliteli gıdaya ulaĢma gibi bir hakları vardır. (Vereiken, 1992) Tarım deyince akla çifçi gelir. Ġyi beslenmemiz için , küçük çiftçiyi korumalıyız. Ġyi beslenebilmemiz için, önce bitkilerimizi ve hayvanlarımızı iyi beslememiz gerekiyor. Bu görevi bizim adımıza bilinçli organik çiftçiler yapıyor. Bilinçli beslenme, bilinçli çiftçilik sayesinde gerçekleĢiyor. Tarım, insanın temel beslenme kaynağıdır. Ġnsanoğlu 12000 yıldır buğday ekip karnını doyurmaktadır. Bitki ve hayvan, ikisi birlikte “tarım‟kavramını oluĢturur. “Tarım ve hayvancılık”diye birleĢik bir kavram yoktur Tarım kavramı içinde bitkisel üretim ve hayvan yetiĢtirme birlikte yer alırlar.

Konya Ġvriz Kabartmaları: M.Ö 8.Yüzyıl Anadolu’da 2800 Yıllık Tarımsal Bereket ve Bolluk Hitit Kralı bir elinde üzüm salkımı, 47


diğer elinde buğday baĢağı tutmaktadır.

ORGANĠK TARIM FĠKRĠ NEREDE DOĞDU? NASIL GELĠġTĠ? Organik tarımın ilk filizleri Almanya‟da yeĢerdi. Antroposof (insan bilimleri filozofu) Dr. Rudolf Steiner 1922 yılında ilk aĢıyı yaptı. (Steiners Impulse) Dr. Steiner (Ģıtayner ) toprak-bitki-hayvan ve insan arasındaki yaĢam süreçlerinin birbirini etkilediğini gözlemledi. Dr.Steiner Alman çiftçilerinin Ģikayetlerini dinlemiĢ, onlara çözüm yolları önermiĢtir. Dr. Steiner‟in bu önerileri organik tarımın ilk kurallarını oluĢturdu. 1924 yılından itibaren tarım kursları (Landwirtschaftliche Kurse) tertipledi. Biyolojik-dinamik tarım metodlarını 1929 yılında kamuoyuna açıkladı. Dr. Steiner sentetik azot bileĢiklerini, kolay çözülen fosfatları, klor içerikli sodyum tuzlarını yasakladı. Gübrelemenin esaslarını belirledi. Sığır gübresini, bitki atıklarından yapılan kompostu; kemik, boynuz, kanat ve kan unundan oluĢan organik gübreyi, baklagillerle yeĢil gübrelemeyi, ekim nöbetine sıkça baklagil koymayı çiftçilere tavsiye etti. Baklagillerin biyolojik azot toplayıcısı olduğunu, havadaki azotu emerek köklerinde biriktirdiğini, mikrobiyolojik organizmaların toprağın yapısını mükemmelleĢtirdiğini insanlar ilk kez Dr. Steiner‟den iĢitti. Bu bilgilerin doğruluğu hala geçerli. Dr. Steinerin izleyicileri Biyolojik-Dinamik ( Biodinamik )Tarım Ekolünü kurdular. Bugünkü DEMETER ve RAPUNZEL firmaları bu ekolün temsilcileridir Dr. Rudolf Steiner

Dr. Müller 1930 yılında Ġsviçre‟de Çiftçi Memleket Hareketi adında bir tarımsal organizasyon kurdu. Dr. Steiner‟in organik tarım kurallarını kozmos etkilerini dıĢlayarak benimsedi. Dr. Müller, oluĢturduğu sistemin hedeflerini Ģöyle açıklamıĢtır:  Üretim masraflarını azaltmak  Ürün kalitesini artırarak satıĢı garantilemek  Küçük çiftçileri krizlerden etkilenmeyecek hale getirmek Dr. Müller‟in kuralları, kozmik etkiler ve preparatlar hariç Dr. Steiner‟in öğretilerine çok yakındır. Dr. Müller‟in kuralları:  Toprağın yufka sürülüp, iyi havalandırılması  Humus fermentinin kullanılması  Baklagillerin ekim nöbetine sıkça alınması  Enerji tasarrufu sağlanması  Girdilerin iĢletme içinden sağlanması  Azotun yalnız organik formda kullanılması  Toprak yapısını iyileĢtirmek için kireç, kaya unu, torf gibi iyileĢtiricilerin düĢünülmesi  Bitki hastalıklarına karĢı S (Kükürt) ve Cu (Bakır) bileĢiklerinin kullanılması  Bitki zararlarına karĢı ısırgan otu, arap sabunu, zararlılara ve hastalıklara karĢı bitkilere direnç sağlayan silisyumlu kaya tozu kullanılması Dr. Müller‟in öğretileri sonucunda Organik-Biyolojik Tarım Ekolü oluĢtu. Günümüzde bu ekolün temsilcileri Almanyada Naturland, Ġsviçrede Bioswiss‟tir.

48


ORGANĠK TARIM Organik üretimin dayanağı olan organik tarım, kullandığımız toprağın sağlıklı kalması gerçeğinden hareket eder. Toprağın sentetik kimyasallarla yıpratılmasını önler. Solucanlarıyla, böcekleriyle, kuĢlarıyla birlikte olmayı sever. Organik Tarım biyolojik faaliyetleri öne çıkaran bir yöntemdir. Organik tarım, doğal ve toplumsal dengeleri gözeten, çevreci bir tarım sistemidir. Organik tarımda, sentetik kimyasal zirai mücadele ilaçları ve sentetik kimyasal gübreler kullanılmaz. Üretimde dönüĢümlü ekim nöbeti (rotasyon ) uygulanır. Organik ve yeĢil gübreleme yapılır. Üretimin her aĢaması Uluslararası denetleme kuruluĢları tarafından kontrol edilir ve ürünlere organik ürün sertifikası verilir. Uzmanlar, dünyada hızla geliĢen sağlıklı yaĢam felsefesinin çok önemli bir tamamlayıcısı saydıkları organik ürünlerde, önümüzdeki on yılda büyük bir kullanım artıĢı öngörmektedir. Dünya'da ve Türkiye'de organik olarak üretilip pazara sunulmuĢ tarım ürünü ve iĢlenmiĢ gıdalara olan talep her geçen gün artmaktadır. “Organik Tarım, sadece üretim Ģekli olarak algılanmayıp, her toplumda geniĢ tabanda yaĢam felsefesi haline getirilirse, gelecek kuĢaklara daha temiz ve sürdürülebilir bir dünya bırakmak mümkün olacaktır.” Prof.Dr. Uygun AKSOY “Organik Tarım, yakın gelecekte de güvenilen bir araç olma özelliğini koruyabilecek mi? Bugün için organik üretimin belirli bir düzeye ulaĢtığını ve güçlü piyasa taleplerine bağlı bir yapı sergilediğini görmekteyiz. Buradaki soru, hangi faktörlerin organik üretimin gelecekteki ilerleyiĢine etki edeceği sorusudur. Bana kalırsa sadece piyasa talepleri belirleyici faktör olacaktır. Bu durum tüketicilerin, organik tarımın satın almaya değer bir katma değer yarattığı konusunda ikna olmalarıyla birlikte devam edecektir.” ( Growie, 2005 ) “ Organik Tarım, pek çok sorunla karĢı karĢıya olmasına rağmen, gelecek vaadeden bir kavram olma yolundaki özelliklerini korumaktadır.” ( Van Hirtum, 2005 ) Organik Tarım Sisteminde, çifçi bilinçlidir, organik kültür felsefesini benimsemiĢtir. “Benim için nasılsa,baĢkası için de aynısı “ diye düĢünür. Buna rağmen iĢletmesinin denetlenmesine izin vermek ve yetiĢtirdiği ürünün organik ürün olduğunu isbat etmek için organik sertifika almak zorundadır. Ġnsan sağlığı ve çevre bilinci söz konusu olunca, bir gerçekle karĢılaĢıyoruz. Doğayı ve doğanın en evrimli üyesi olan insanı incitmekten sakınan ORGANĠK TARIM GERÇEĞĠ dir bu. Organik Tarım ürünü olan organik gıdayla beslenmek, her üç insandan birinde rastlandığı Tıp Uzmanlarınca açıklanan kansere karĢı insanı koruyan, en ucuz yöntem olduğu ortaya çıkıyor. Organik sistemin insan odaklı olduğu iddiası var Organik sistem bütün yaĢayanların yararınadır. Mikroorganizmalar dahil, bitkiler ve hayvanlar organik sistemde stressiz yaĢarlar.YaĢayanların lideri insan da sistemin ona sağladığı sağlıklı organik gıdadan yararlanır. Bu yararlanma diğer üretim sistemlerindeki sömürme ve tamah (açgözlülük ) yöntemiyle kıyaslanamaz. Organik Çifçilik , yeryüzünde tüm yaĢayanlar arasında milyonlarca yıldır süregelen bir iliĢki ve iĢbirliğinin sürdürülebilirliğini savunur, biyoçeĢitliliği koruyarak ekolojik denge oluĢturmaya çalıĢır. 49


Organik çiftçiler, basit ve ucuz yöresel kaynaklar kullanarak, çevreye zarar vermeden üretimlerini sürdürürler. Sentetik gübre ve zirai ilaçların aĢırı kullanımına tepki olarak, doğal biyolojik süreçlerden yararlanma düĢüncesi, organik uygulamanın Ģansını artırıyor. Organik tarımda; Çevre korunuyor. Doğal dengeler korunuyor Tüketici sağlığı korunuyor Katma değeri yüksek ürünler elde ediliyor. Organik Tarım ; toprağa, bitkiye, hayvana, insana, emeğe değer veren , çevreyi kirletmeyen, doğal dengeleri bozmayan, insan sağlığına risk getirmeyen bir tarım sistemidir. ORGANĠK TARIMIN 6 ĠLKESĠ 1.Önce Organik Tarım Felsefesini benimsemek 2.Genetiği değiĢtirilmemiĢ tohum,fidan ve damızlık ile iĢe baĢlamak 3.Verimi artırmak uğruna toprağa sentetik kimyasal gübre atmamak 4.Hastalık ,böcek ve yabancı ot mücadelesinde sentetik kimyasal ilaçları kullanmamak 5.Üretimin her safhasının kayıtlarını tutmak 6.YetiĢtirilen ürünün organik olduğunu gösteren organik sertifikayı almaya hak kazanmak ORGANĠK TARIM SĠSTEMĠNĠN 4 ÖZELLĠĞĠ Organik tarım çevre dostudur Son yıllarda dünyada organik üretimin çevre dostu olduğuna inanan ve organik ürünlere seve seve birkaç misli bedel ödemeye hazır bir tüketici kitlesi oluĢmuĢtur. Daha sağlıklı bir hayat sürmeyi düĢünen insanlar, daha güvenli gıdalarla beslenmek yanında, sağlık rizikosu taĢımayan giysiler giymek ve daha sağlıklı mekanlarda oturmak istemektedirler. Bu insanlara gıda ve gıda dıĢı ürünleriyle enerji, güzellik ve eğlence olanakları sunan yepyeni bir üretim sektörü doğmuĢtur. Konvansiyonel tarımın yoğun sentetik girdileri çevre kirliliğine sebep olurken, organik tarımda böyle bir rizikonun bulunmadığını farkeden duyarlı tüketiciler organik ürün talep etmektedirler. Organik tarım metoduyla yapılan bitkisel ve hayvansal üretim yanında, su ürünleri, orman ürünleri, doğadan toplanan Ģifalı otlar, tarlada yetiĢtirilen tıbbi ve aromatik bitkiler organik toprak iyileĢtiricileri, hammadesi organik ürünler olan devasa organik gıda sektörü, organik bitki koruyucuları, organik yem gibi organik iĢletme girdileri ile; biohotel, biopansiyon, bio-catering , kozmetik gibi ekolojik yaĢam etkinlikleri, organik üretim yelpazesini oluĢturmaktadır.

Organik üretim çok boyutlu bir aktivitedir.  Organik Tarım Sisteminde ekolojik denge korunduğundan Devletin Çevre Koruma giderleri azalıyor.  Çiftçiler bilinçli olduğu için kaynak israfı önleniyor. Kırsal kalkınmaya ayrılan destekler hedefini buluyor.  Ekonomi kayıt altına alınıyor.  Organik sistemde hayvanlar stressiz yaĢıyor. 50


 

Organik yemle hayvan bilinçli besleniyor. Organik hayvansal ürünler daha sağlıklı ve daha lezzetli oluyor. Organik Gıda insan sağlığını koruyor. Organik sebze ve meyvelerdeki antioksidan aktiviteleri daha fazla, organik ürün daha besleyici olduğundan, organik gıda en iyi sağlık sigortası oluyor. Devletin SGK giderleri azalıyor. Organik sistemde Devlet de Tüketici de karlı çalıĢıyor

Organik Tarım küçük çiftçiyi toprağına bağlıyor Organik Üretim nüfus yoğunluğu yüksek kentlerin çevresinde yaĢayan küçük çaplı aile çiftlikleri tarafından, doğrudan satıĢ konusunda sağladığı mükemmel fırsatlar nedeniyle baĢvurulabilecek güçlü bir araçtır. Bu sistem, tüketicilere satın alacakları gıdaların nasıl yetiĢtirildiklerini yerinde görmek fırsatını tanımaktadır. Böylece tüketiciler gıda güvenliği ve kaliteleri hakkında ki meraklarını giderebilmektedir. Bilinçli çiftçilerin varlığı ve bunların tüketicilerle kurdukları iyi iliĢkiler. Sistemin iĢleyiĢi için büyük önem taĢımaktadır. Bu suretle organik çiftçiliğin sunduğu agro-turizm olanağı hayata geçirilmiĢ olmaktadır. Güven sağlayıcı bir denetleme ve belgeleme sisteminin de ana sisteme dahil edildiği unutulmamalıdır. Organi Tarım Çiftçileri, daha disiplinlidir. Gözlem yaparlar ve gözlemlerini hayata geçirirler. Kaliteli ve sağlıklı sebze-meyve ile hayvansal ürün üretirler. Girdilerini kendi iĢletmesinden sağlayarak giderlerini azaltırlar. ĠĢletmelerini krize karĢı korurlar. Organik Tarım, küçük çiftliklerin kurtarıcısıdır. Sicilya ve Endülüs'ün fakir bölgeleri organik üretim sayesinde kalkınmıĢtır. Küçük çiftçilerin yaĢam standartları yükselmiĢ, çiftçi toprağına bağlı kalmıĢtır. Organik Tarım katma değer yaratıyor Organik Tarım, Çiftçiye plan-program yapma ve kurallara sıkı sıkıya uyma disiplini kazandırmıĢtır. Organik Sistem, besin kalitesi sağlamıĢtır. Fiyat istikrarı ve pazarlama hızı sağlamaya adaydır. Organik üretim katma dağer yaratıyor. Organik Ürünler Organik Gıda sektörünün ham maddeleridir. ĠĢlenmiĢ ürünler de organik özeliklerini koruyarak tüketiciye sunulmaktadır. Organik ürünlerin ham madde olarak kulanıldığı organik tekstil, organik kozmetik gibi yepyeni iĢ alanları oluĢmuĢtur. Organik Çiftçiliğin baĢarıyla sürdürülebilmesi için Organik Tarımı destekleyecek politikalar üretilmelidir. Tarıma ve beslenmeye yön verme politikalarının oluĢturulmasında Tüketici de etkili olmalıdır. ORGANĠK TARIM UYGULAMALARI Bir çiftçinin organik tarıma baĢlayabilmesi için, bir Kontrol ve Sertifikasyon KuruluĢuna baĢvurması gerekir. KuruluĢ, çiftçinin arazisini inceler ve iĢletmenin organik tarıma uygun olup olmadığına karar verir. Karar olumlu ise, çiftçi ile kuruluĢ arasında bir sözleĢme imzalanır. Organik Tarım Kanununda ve Uygulama Yönetmeliğinde yazılı kurallar titizlikle uygulanır. Bugünkü uygulama ihracata yöneliktir. Bunun yadırganacak bir yanı yok. Ülkemize döviz kazandıranları takdirle karĢılamalıyız. Organik ürünlerin iç tüketim payının çok düĢük olması, Türk Tüketicisinin Organik gıda ile beslenmekten mahrum kalması anlamına geldiği için üzüntü duymalıyız. 51


Organik Kültür söz konusu olunca, organik tarımın ağırlıklı olarak ihracatçı firma sahibi müteĢebbislerin değil, iç pazara hitap edecek küçük çiftçilerin ve organik ürün üretici birliklerinin organik tarım giriĢimleri de değerlendirilmelidir. Buğday Derneği, baĢarıyla yürüttüğü Organik Ürün Pazarlarıyla bir ilki geçekleĢtirmiĢtir. DANIġMANLIK HĠZMETĠNDEN YARARLANMA Organik Tarım uygulamalarında çiftçinin Organik Tarıma DönüĢüm konusunda danıĢmanlık hizmeti almasında fayda vardır. DanıĢman çiftçiyi organik tarıma ısındırır. DönüĢüm planlamasını hazırlar. Çiftçiye kaliteli üretim teknikleri ve pazarlama konusunda yardımcı olur. Almanyada olduğu gibi,Türkiyede de Organik Tarım DönüĢüm DanıĢmanları yetiĢtirilmeli ve iĢ bulmalarına olanak sağlanmalıdır. ORGANĠK TARIMA KĠTLESEL DÖNÜġÜM Organik Tarım köy bazında uygulanmalıdır. Köylü ikna edilerek köy arazisinin tamamında organik çiftçilik yapılması sağlanmalıdır. Organik Tarıma kitlesel dönüĢüm , DanıĢmanlık ve Sertifikasyon ücretlerinin azalmasını sağlayacaktır. Üretici Birlikleri veTarımsal Kooperatifler gibi üretici grupları Kontrol ve Sertifikasyon Firmaları ile üyelerinin tamamı için toptan fiyat anlaĢması yaparlarsa, fiyat aĢağıya çekilecektir. SözleĢmeli tarım, Organik Tarımın önünü açacaktır SözleĢme, Çiftçi ile Üretici Grubu arasında imzalanacaktır. Örneğin bir Üretici Birliği üyeleriyle sözleĢme yaparak üyelerini tıbbi ve aromatik bitkiler üretmeye yönlendirir. Üretici Birliği bir kurutma ve paketleme ünitesi kurarak, üyelerinin malını yurt dıĢına ihraç eder. Organik ürünlerin kitlesel üretimi ve kitlesel pazarlanması gündeme gelebilecektir. Böylece organik ürün üretim ve tüketim yüzde oranları,%1 lerden iki rakamlı yüzdelere yükselebilir. Hem malını değerine satan çiftçi iyi kazanır, hem de iĢçi , memur, emekli kesimi de organik ürün müĢterisi olur.Ġhracat yoluyla çiftçimizin malı dıĢ pazarlarda da müĢteri bulur. Köy bazında yapılacak uygulama ADIM ADIM ORGANĠK TARIM ( Ġsviçrede uygulanan bir yöntem ) 1 . Adım :

Aile içinde fikir birliği sağlanacak Aile Meclisinde karar alınacak 2 . Adım : Organik Tarım Felsefesi benimsenecek Organik Tarım Hakkında bilgi toplanacak Temel kurallar, yasaklar nelerdir öğrenilecek Tohum, damızlık temini Girdiler ( gübre, yem ,enerji ,koruyucular ) Ekim nöbetinin önemi, adil ticaret ve hayvan refahının sağlanması konularında bilgi sahibi olunacak. 52


3 . Adım : Denemek, uygulamak, Organik Tarım yapan çiftliklere ziyaret 4. Adım : DanıĢmanlık hizmeti almak Organik Tarıma DönüĢüm Planlaması hazırlıkları yapılır. 6 ay DanıĢmanla ça Karar verilirse 5. adım atılır 5 . Adım : Kontrol ve Sertifikasyon KuruluĢu çağırılır. Bu yöntem, köy bazında ( bütün köyün birlikte ) organik üretime kitlesel dönüĢümü destekleyecek bir uygulama olarak örnek alınabilir. DönüĢümü yaparken, çiftçiler Organik Ürün Üreticileri Birliğini de kurarlar ise, sadece taze sebze ve meyvelerini değil, paketleme tesisi kurarak bakliyat ve tahıllarını, hayvansal ürünlerini, kuru yemiĢlerini , tıbbi ve aromatik bitkilerini de paketlenmiĢ halde, pazara sunma olanağına kavuĢurlar. ORGANĠK - KONVANSĠYONEL FARKI Organik olanla, organik olmayan arasındaki farkı halkımıza anlatmak zorundayız. FELSEFĠ AÇIDAN DOĞAN FARKLAR Organik tarım bir felsefeye dayanır. Buradaki felsefenin temelinde “Benim için nasılsa, baĢkası için de aynısı” düĢüncesi yatar. Konvansiyonel sistemde böyle bir düĢünceye rastlanmıyor. Herhangibir konvansiyonel felsefe söz konusu değil. Konvansiyonel tarım sistemi endüstriyel sistemdir. Sanayi gücüne dayanan, yoğun girdi (gübre, ilaç, hormon ve fazla enerji ) kullanan bir üretim metodudur. Bu endüstriyel yoğun tarım, yüksek verime odaklanmıĢtır. hektar baĢına en yüksek miktarda ürün almayı hedeflemiĢtir. Endüstriyel sistem olan konvansiyonel tarımın çevre kirliliğine sebep olma, toprağı ve suları kirletme gibi bir tasası yoktur. Tarımsal bioçeĢitliliği koruma duygusu, konvansiyonel tarımda akla gelmez. Yeryüzünde milyarlarca yıldanberi süregelen Ekolojik dengenin bundan böyle de sürdürülmesi fikri endüstriyel tarımcıların ideali değildir. Endüstriyel teknolojideki bütün yenilikler (GDO dahil) ENDÜSTRĠYEL TARIM‟da hızla yerini alır. Bitkilere gübre ve hormonla doping yaptırılır. Topraksız tarım icat edilir. Kökleri ilaçlı suyun içindeki domatesten (seranın içine de CO 2 üfleyerekten) dekar baĢına (bir dönümden) 68 ton ürün (hektar baĢına 680 ton.) elde etmekle öğünülür. Endüstriyel tarım, arkasına endüstrinin gücünü alarak tavuklarımızı saray benzeri kafeslere sokmuĢtur. Tavuk kafesin içinde sağa sola dönemez.Önünde devamlı akan yemi ve suyu ,arkasında yumurtasını 53


bırakacağı bandı vardır. Et pilici ise hızlandırılmıĢ doping proğramına tabi olur.Stres içinde geçen ömrü çok Ģükür ki 38 güne inmiĢtir. Bu kısa ömründe, l7 kez aĢı, ilaç, hormon terapisi görmüĢ, stresten çatlayacağı sırada kesilip, konvansiyonel gıda olmuĢtur. Endüstriyel Tarım Sarıkıza da sırçadan saray yaptı.Sarıkızı bir kapattılar ki ne gün yüzü, ne koca yüzü görür. Sarıkız sarayından dıĢarı kuyruğunun ucunu gösteremez. Ne olur ne olmaz, elin nazarı değer, ne olur ne olmaz elin boğası taciz eder korkusu vardır. Sarıkızın duvarlararkası yaĢamı dostlar baĢına. Suyu önünde, yemi önünde. Ġlacı hazır, doktoru hazır.Yılda bir kez gelecek kocanın da canı cehenneme. DondurulmuĢ spermler var, cenin (döllenmiĢ yumurta ) var. Kırsal alandaki Karakız diyor ki, “ Sarıkız sosyetik yaĢıyor ama, benim gibi özgür değil, ayağını çayıra değdirmesine izin yok .” YETĠġTĠRME TEKNĠĞĠNDEN DOĞAN FARKLILIKLAR Kovansiyonel olarak yetiĢtirilen bir bitkinin sistem içindeki büyüme sürecini inceleyecek olursak, konvansiyonel-organik farkını açıkça görürüz. Konvansiyonel (endüstriyel ) tarım sisteminde kullanılan bol su ve suda kolay eriyen sentetik gübreler bitkiye doping yaptırıyor. Bitki hızlı büyüyor. Stres içindedir. Böcek ve zararlılara karĢı korunma gücü zayıftır. Çitçi bitkiyi kurtarmak için yoğun olarak zehirli ilaç kullanmak zorunda kalır. Kullanılan ilaç bitkiyi baskı altına alır. Bitkinin kendini kurtarmak için harekete geçirebileceği güvenlik sistemi tamamen sekteye uğrar. Bitki kendini korumayı baĢaramaz. Üstelik bitkimizin sırtına bir yığın ilaç kalıntısı yüklenmiĢtir. Diğer yandan bitki, hızlı büyüme sürecinde suda çabuk eriyen sentetik gübreyi (nitratı ) bol bol emdiği halde, eseri elementleri topraktan çekememiĢtir. Hızlı büyüdüğü için hücreleri aĢırı büyümüĢtür. YetiĢtirilen bitki domates ise,bütün güzel görünümüne rağmen,domatesin hücreleri büyük olduğundan içinde boĢluklar oluĢmuĢtur. Hücrelerinde nitrat birikmiĢtir. Domates odunsu bir yapıdadır. Domatese has kokusu yoktur. ĠĢtah açacak aroması yok, tadı yok, lezzeti yok. Tüketici “Aaah, nerede kaldı o eski domatesler ?” demektedir. Üstüne üstlük domatesin üzerinde ilaç kalıntısı, içinde nitrat birikintisi rizikosu var. Ġlaç kalıntısı sirkeli suyla yıkama iĢlemiyle giderilebilir. ANCAK DOMATESĠN ĠÇĠNDEKĠ NĠTRAT BĠRĠKĠNTĠSĠNĠ MĠDENĠZE ĠNDĠRMEK ZORUNDA KALIRSINIZ. ORGANĠK metoddaki yetiĢtirmeye gelince; Organik metodun ayrıcalığı vardır. Bu ayrıcalık organik sistemin iĢleyiĢ süreciden gelir. Sistemdeki ilaç ve gübre yasağı, bitkinin beslenmesinde fark doğurur. Bu fark organik ayrıcalığını yaratır. Organik süreçte bitki doğal süresinde yavaĢ bir tempoda büyür. GüneĢ enerjisinden doya doya yararlanır. Böcek ve zararlılara karĢı dayanıklıdır. Savunma sistemini harekete geçirmiĢ, ANTĠOKSĠDAN (savunma cephanesi) üretmiĢtir. Gübre kullanılmadığı için bitkinin yaprak ve meyvesinde nitrat birikmemiĢtir. Ġnsan sağlığına zarar verecek kalıntı ve birikinti rizikosu söz konusu değildir.

54


Domatese has mis gibi kokusu vardır:AROMALIDIR. Hücreleri küçüktür: LEZZETLĠDĠR, AĞIZDA TAD BIRAKIR. Artı, besin değeri yüksektir. Ġz elementlerce zengindir. Organik ürün, hasattan sonra, tahminlerin aksine dayanıksız değildir.Bozulmaya, küflenmeye, çürümeye karĢı dayanıklıdır.Raf ömrü yeterlidir. Kaliteli bir üründür. Antioksidan küpüdür. Bilinçli beslenmenin en mükemmel gıdasıdır. Sağlığınıza sağlık katar. Organik gıdayla beslenerek, sağlık kazanıyorsunuz. Potansiyel tedavi masraflarınızla Devlete yük olmadığınız için, Devlet sizin yapmıĢ olduğunuz bu tasarruflarla sağlanan kaynağı, çevrenin korunmasına ve organik tarımın desteklenmesine harcama olanağına kavuĢacaktır. BĠLĠMSEL ARAġTIRMALARIN BELĠRLEDĠĞĠ FARKLAR Konvensiyonel ve ekolojik tarım sistemleri arasındaki temel fark yaklaĢım farkıdır. Konvansiyonel tarımda geçerli olan lego sisteminde, her sorun tek tek ele alınmakta, çözümler birleĢtirilerek resim tamamlanırken; ekolojik tarım sisteminde resim, öncelikle tüm olarak incelenmekte, bütünsel bir yaklaĢımla çözümler üretilmekte ve uzun yıllara yönelik planlama yapılmaktadır. (Aksoy, 2002 ) Konvansiyonel sistemde daha çok ürün amacı ile topraklar aĢırı Ģekilde sentetik mineral maddelerle gübrelenmiĢtir. Bunlardan özellikle çabuk yıkanan azotlu gübrelerin yeraltı sularına ulaĢmasıyla, hayvan ve insanlarda nitrat zehirlenmeleri görülmüĢtür. (AltındiĢli, 2002 ) Konvansiyonel tarım ekosistemi, yüksek maliyetlere mal olan sentetik kimyasallar, sulama sistemleri ve enerji tarafından desteklenir. Doğal kaynaklardan yoksundur. Girdi tedarikçilerine bağımlı durumdadır. Sistem, vergi mükelleflerinin ödedikleri maliyetlere dayanan birçok kurumsal aktiviteyi ve toplumsal denetim mekanizmasını barındırmaktadır. Artık dairesel sistem olmaktan çıkmıĢtır. Tipik olarak hektar baĢına yüksek miktarlarda biolojik kitle (biomas) oluĢturur ve sınırlı biyoçeĢitliliğe imkan tanır. (Growie, 2005) GIDA MADDELERĠ MERCEK ALTINDA Almanca konuĢan Almanya, Avusturya ve Ġsviçre „de Biliminsanlarının konvansiyonel ürünler ile organik ürünler arasında ki farkı belirlemek amacıyla yaptıkları 175 bilimsel araĢtırmanın sonuçları açıklandı. Gıdaları oluĢturan maddelerin beslenme fizyolojisi yönünden besin değerleri ve sağlığa etkileri belirlendi. Aynı zamanda organik ve konvansiyonel üretim sistemleri arasındaki sektörel farklılıklar da yorumlandı.

Daha hassas ölçüm metodları Daha keskin analiz sonuçları Gıdaların ıĢık emme kapasiteleri ve ıĢıkları alıkoyma sürelerini ölçümleme metodları sayesinde organik besinlerle konvensiyonel besinler arasındaki farklar bariz olarak bilirlenmiĢtir. Metodların daha yeni bir kombinasyonu P – Değeri 55


pH değeri, redokspotansiyeli ve elektrik iletkenliği parametrelerinin bileĢiminden oluĢan P- değeri kalite belirlenmesinde kolaylık sağlamıĢtır. Kafeste yetiĢtirilen tavukların yumurtalarında belirgin olarak kötü P – değerine rastlanmıĢtır. ORGANĠK GIDALARIN BESĠN DEĞERLERĠ DAHA ÜSTÜN ĠĢte kanıtları : Daha iyi yağ asitleri Jena Üniversitesinde yapılan araĢtırmalarda Organik sütlerde konvensiyonel olanlara göre üç kat daha fazla Omega 3 linoleik bulunmuĢtur. Bu yağ asitlerinin kanser önleyici olduğu bilinmektedir. Daha yüksek oranda lesitin Organik yumurtalarda lesitin miktarı daha yüksek bulunmuĢtur. Yumurta lesitini damardaki kötü kolestrolü bloke etmektedir. Daha çok mineral madde - daha fazla iz element Patates ve soğanda megnezyum %29, demir %21 daha fazla çıkmıĢtır. Selenyum, çinko ve krom gibi iz element oranların da yüksektir. Organik sistemde daha çok antioksidan Organik meyve ve sebzelerde ikincil bitkisel maddeler konvansiyonel olanlara göre %50 daha fazladır. Konvensiyonel tarımla kullanılan zirai ilaçlar bitkiyi zararlı ve hastalıklara karĢı koruyan bu ikincil madde oluĢumunu baskı altında tutarlar. Polifenol, flavonoid ve likopen gibi ikincil maddelerin organik ürünlerde çok yüksek miktarlarda bulunduğu araĢtırma verilerinde yer almaktadır. Organik yumurtalardaki karotin oranı belirgin Ģekilde daha fazladır. Sebebi tavukların çayırda dolaĢmaları ve yeĢil otlarla beslenmesidir. Organik sebze ve meyvelerdeki antioksidanlar konvansiyonel olanlardakine göre belirgin olarak fazla bulunmuĢtur. Organik meyve ve sebzelerde bol bulunan antioksidanların insan sağlığı üzerinde koruyucu etkisi belirgindir. Vücudu virüs ve bakterilere karĢı korurlar. Organik ürünlerde daha bol vitamin C Organik meyve ve sebzelerde konvensiyonel olanlara göre daha fazla C vitamini bulunmuĢtur. Beyaz lahana, elmave domateste yapılan araĢtırmalar bu durumu ispatlamıĢtır. Buna karĢılık konvensiyonel tarımda kullanılan herbisitler(yabacı ot öldürücüleri ) ve kimyasal gübreler sebze ve meyvelerin C vitamini içeriğini negatif yönde etkilemektedir. Daha çok esansiyel aminoasitler Konvensiyonel buğdayda ( kolay çözülen azotla gübrelenmesi nedeniyle ) glidin ve glutenin gibi glutenproteinleri biolojik buğdayın aksine daha çok oranda bulunmuĢtur. Buna karĢılık organik buğday ve organik baklagiller % 5 – 15 arasında daha fazla esansiyel aminoasit içerirler. Bu aminoasitler, vücuttaki bir çok madde dönüĢümü sürecine katılırlar. Eksikliklerde vücudun madde dolaĢımı sarsılır, hücreler zarar görür. Zirai ilaç kullanımından doğan fark Kimyasal – sentetik bitki koruma ilaçları ve büyüme hormonları kullanımı konvensiyonel sistemde serbesttir. Doğaya yabancı olan bu zehirli maddenin sebze ve meyveler üzerindeki kalıntıları konvensiyonel – organik farkının en belirgin göstergesidir. Yapay (sentetik ) gübre kullanımından doğan fark Organik tarımda azot ihtiyacı doğaya yabancı olmayan organik gübrelerle karĢılandığından Organik 56


sebzelerde önemsiz derecede (limitin çok altında) nitrata rastlanmıĢtır. Konvensiyonel ürünlerde , bilhassa yeĢil yapraklı ve yumrulu sebzelerde Nitrat konsentrasyonu yüksek bulunmuĢtur. IĢınlama uygulanmaz Organik ürünlerin iyonize edilmesine ve radyoaktif ıĢınlanmasına izin verilmez. Konvensiyonel olarak ıĢınlanmıĢ yemlerle hayvan beslemek, hayvan ve insan sağlığı yönünden negatif sonuçlar doğurmuĢtur. ĠĢleme sırasında organik ürünler boyanmaz, yapay veya doğal boya maddesi içermez. Organik gıdalar yapay aroma maddeleri içermez. Organik meyve suları nektardan sulandırılarak değil meyvenin kendisi sıkılarak üretilir. Aflotoksin ( küf mantarı zehiri ) istenmez Organik sistemde çiftçi bilinçlidir. Hayvanlarına küflü yem yedirmez. Organik yem organik iĢletmenin içinde üretilir. Konvensiyonel sütte bariz olarak yüksek Aflotoksin değerlerine ulaĢılmıĢtır. Sebebi konvensiyonel sığır beslemede kullanılan küflü yemlerdir. Gen teknolojisine gerek duyulmaz Doğanın manipüle edilmesine izin verilmez. Organik tarım GDO'dan uzuk durur. GDO'lar üzerindeki yasak kesin olarak uygulanır. Genetiği değiĢtirilmiĢ tohum, fide, fidan, cenin , sperma ve damızlık hayvan kulanılmaz. GDO lu yemler ve gıda iĢlemede mikro organizmalar kullanılmaz. Çiftçi bilinçlidir. Doğaya uyumlu üretim yapar. Çiftçi arazisinin tamamında organik tarıma yapar. Her çiftlik 2 yılını dönüĢüme ayrır. GeçiĢ sürecinde de bio kurallar geçerlidir. GÜVEN DUYMAK ĠYĠDĠR KONTROL ETMEK DAHA ĠYĠ Organik ürünler için kontrol garantisi vardır. Bio Ürün üretiminin ilk baĢladığı çiftliklerden ürünlerin iĢleme yerleri üzerinden satıĢına kadar süren ürün akıĢı tam anlamıyla kontrol edilmektedir. Her Organik ĠĢletme Devlet tarafından yetkili kılınmıĢ ve akredite edilmiĢ kontrol kuruluĢlarınca denetlenir. Ürünler organik olduklarını ispatlayarak sertifika alır. Organik Tarım insan sağlığına duyarlı ve doğaya saygılı bir tarım metodu olduğu için tüketicilerce sevilmiĢ ve toplum tarafından benimsenmiĢtir. Organik ve Konvansiyonel Sistemler arasındaki sektörel farklılıkların yorumlanması sonucu Organik Tarım Sisteminin Konvansiyonel Tarım Sistemi karĢısına dört boyutta daha rasyonel olduğu ortaya çıkmıĢtır. Organik Tarım, araĢtırma sonuçlarına dayanarak, Organik Tarım Kanun ve Yönetmeliklerindeki kurallara sıkı sıkıya uymuĢ olmakla kendini 4 boyutta kanıtlıyor. EKOLOJĠK BOYUT Organik sistem doğaya saygılıdır. Kaynak kullanımı doğaya aykırı değildir. Bilimsel araĢtırmalarda tarımsal baĢarılar çevre ve iklim yönünden incelenmiĢ ve fikir birliğiyle Ģu sonuca varılmıĢtır : Bütün iĢletmecilik sistemleri içinde Organik Tarım ekolojik yönden en uygunudur. ĠĢte açıklaması: 57


Daha az Enerji Kullanımı Organik Tarımda fosil enerji kullanımı konvensiyonel tarıma göre %65 daha azdır. Daha az CO² Emisyonu Organik Sistem iklimi stabilize eder. Toprak yapısındaki humus yoluyla daha fazla Co² hapseder. Böylece atmosfere salınan Co² miktarı en aza iner. Ekim nöbetine sıkça giren baklagiller uzun süre yeĢil kaldıkları için vejetasyon sürecinde atmosferden diğer bitkilere göre daha fazla CO² emerek emisyon azalmasına önemli ölçüde katkı sağlar. Önemsiz derecede toprak erezyonu Organik tarımda ekim nöbeti, ara ekim, alt ekim gibi sistemlerle toprak erozyonu azalma eğilimindedir. Çiftlik gübresi ve yeĢil gübreleme ve damla sulama sistemleriyle toprağın içindeki besin maddesinin yıkanması önlenir. Ġçme suyunun korunması Atık sularda nitrat araĢtırması Ģu sonuçları vermiĢtir : Hayvan besleyen iĢletmelerden organik olanlarda 27 mg nitrat / Litre, konvensiyonel olanlarda 79 mg / nitrat Litre değerleri bulunmuĢtur. Avusturya da içme suyu üst sınırı 50 mg Nitrat / Litre değerindedir. Organik Tarım Sistemi Yer altı sularını kirletmez. Organik çiftçiler yer altı sularını değil toprağı gübreler. Organik çiftçilik içmesuyu rezervlerinin korunmasına katkı sağlar. Bio çeĢitliliğin korunması Bio çeĢitlilik Organik Tarımda baĢlıca faktördür. Burada kalıtsal bio çeĢitlilik olarak; yaĢam alanı bio çeĢitliliği ve türlerin çeĢitliliği zikredilir. Organik Sistem kuĢları korur KuĢlar Organik Tarım alanlarını tercih ederler. Organik Tarım yapılan arazilerin kenarında konvansiyonel sistemdekinden % 32 daha fazla kuĢ bulunmuĢtur. Sonbahar ve kıĢın bu sayı % 44 oranına yükselmiĢtir. Organik Tarım böcekleri korur Organik topraklar üzerinde konvansiyonel topraklarındakinin iki katı böcek yaĢar. Faydalı böcekler sayı ve çeĢit bakımından organik sistemde daha fazladır. Organik Tarım solucanları sever Organik Tarım yapılan topraklarda % 50 daha fazla solucan yaĢar. Solucanlar toprağı havalandırır, drene eder ve karıĢtırarak toprağın verimli liğini artırır. Soucanlar, organik maddeleri sindirir, çözünmüĢ halde dıĢarı atarak,toprağı gübrelemiĢ olurlar. Organik tarım akarsu ve gölleri gözetir Organik çiftçilik içmesuyu havzalarını yapay gübre ve zehirli ilaçlarla kirletmez. Organik çiftlikler civarındaki sular, bitki koruma maddeleriyle, konvansiyonel ilaçlamaya nazaran daha az kirlenir. Akarsu ve göllerde balıklar ve diğer canlıların yaĢam sürekliliği korunur. Usulünce hayvan besleme Organik yetiĢtiricilikte hayvanların rahat rahat haraket edebilmeleri, refah içinde yaĢayabilmeleri esastır. Bir bio-iĢletme, kendi bünyesinde yetiĢen bio – yemlerle besleyebileceği sayıda hayvan barındırır.

58


Organik Tarım Sisteminde hayvanlar daha rahat yaĢar. Her inek kendi yavrusunu kendisi doğurur. Organik sistemde embriyo transferi yoktur. Suni tohumlama yerine doğal aĢım uygulanır. Organik Çiftlikte GDO'lu damızlık istenmez. Hayvanlar dopingli olmaz. Hayvanlara hormonlu yem verilmez. Buzağılar bio-süt içerler. Süt tozu yasaktır. Hayvanlar hastalanınca doğal yollardan iyileĢtirilir. Çiftçi ve Veteriner Hekimler hayvan hastalıkları için izin verildiği ölçüde doğal koruyucular ve tamamlayıcı tedavi metodlarını kullanır. Salgın hastalık olmadıkça aĢı ve ilaç kullanmazlar. Kasaplık hayvanlara hormon zerkedilmez. EKONOMĠK BOYUT Organik tarımda verim düĢüktür, iĢçilik payı daha fazladır. Bu yüzden organik ürünler tüketiciye birkaç kat fazlaya mal olur. Ancak yüksek kalite ve sürdürülebilir üretim Ģekli organik ürünlerin fiyatını dengeler. Organik ürünle beslenen tüketici, karnını doyurmanın yanında, ileri yaĢlardaki sağlık masraflarını sigorta etmiĢ olur. Organik ürüne ödenen paranın içinde tüketicinin sağlığını tehdit eden çevresel kirlilikten kurtulma masraflarının bulunduğunu da kabul etmeliyiz. Organik sistem enerji tasarrufu sağlar. Bio çiftliklerin enerji kullanımı konvansiyonellerden %30 ila %50 daha düĢüktür. Organik sistemin enerji yönünden yurt ekonomisine yükü azdır. Konvansiyonel sistemde yoğun olarak kullanılan endüstriyel sentetik kimyasallarının çevreye verdiği zararların da maliyet hesabına katılması gerekir. Bu zararları kim ödüyor ? Farkında olmadan tüketici ödüyor. Organik Sistemin avantajını kullanmak daha ekonomik değilmi ? Endüstriyel Sistem, doğayı, suları ve toprağı kirletiyor. Devlet suları, toprağı, çevreyi temizlemek için gereken parayı dolaylı vergilerle tüketiciden alıyor. Organik ve Konvansiyonel ürünler arasındaki fiyat farkı eleĢtirilirken, her iki sistemin topluma kaça mal olduğu araĢtırılmalıdır. Konvansiyonel sistem aslında pahalı bir sistemdir, topluma olan maliyeti yüksektir. Bu yüksek maliyet farkı Devlet tarafından karĢılanmaktadır. Konvansiyonel Çiftçinin kesesinden çıkmadığı için, çiftçi konvansiyonel ürünü organik üründen daha ucuza satabilmektedir. Konvansiyonel Çiftçi kirlettiği suyu ve toprağı kendi parasıyla temizlemek zorunda kalsa, organik üründen daha ucuza mal satamaz. Organik sistem, suları ve toprağı kirletmediği için, sağlık harcamalarının azalmasına katkısı olduğu için ve kırsal alanda sosyalizasyon sağladığı için daha ekonomiktir. Organik ürünün yüksek görünen fiyatı aslında konvansiyonel ürünün topluma maliyetinden daha pahalı değildir. SAĞLIK BOYUTU Organik tarım insan sağlığına saygılıdır. Organik tarım insan sağlığına zarar vermeyen üretim teknikleri kullanmaktadır. Devlet kimyasal gübre ve ilaçlardan doğan zehirlilenmelerin ve hastalıkların verdiği zararlar yüzünden doğan masraflardan kurtulur. Kaliteli organik ürünler yanlıĢ ve noksan beslenme rizikolarını önler. Organik tarım sağlık harcamalarının aĢağıya çekilmesine katkı sağlar.

59


SOSYAL BOYUT Organik tarım sosyalizasyon sağlar Organik Tarım geniĢ çapta iĢçilik gerektirir. Kırsal alanda iĢ bulma olanaklarını arttırır. Organik çiftlikler daha çok çırak eğitir. Organik Kültür Köylüyü taoprağına bağlar. Organik Tarım küçük çiftçi dostudur TÜKETĠCĠ ORGANĠK GIDAYA ÖDEDĠĞĠ PARANIN KARġILIĞINI ALIYOR 175 Bilimsel araĢtırmayı değerlendiren heyetin ulaĢtığı kesin sonuç : Organik Ürün daha iyi. Elde edilen bilimsel sonuçlar, organik tarım ürünlerinin belirgin bir Ģekilde konvansiyonel ürünlerden daha yararlı olduğunu göstermiĢtir. Organik Tarım sistemi ekolojik, ekonomik, sağlık ve sosyal boyutlarıyla topluma endüstriyel, ( konvansiyonel ) sistemden daha yararlı olduğunu kanıtlamıĢtır. Böylece tüketici organik ürünlere ödediği paranın karĢılığını almıĢ oluyor GDO'lu TARIMA KARġI ORGANĠK TARIM GD (Genetiği DeğiĢtirilmiĢ) tohum kullanılan üretim sistemi için “GDO'lu Tarım” deyimini kullanabiliriz . GDO'lu tarım Endüstriyel ( Konvansiyonel ) tarım sisteminin bir türevidir. Yoğun Tarımdır. Yoğun olarak sentetik gübre ve ilaç kullanan bir sistemdir. Üstelik gen değiĢimi rizikosu taĢımaktadır. Gen teknolojisinin güdümündedir. Çiftçi GDO lu tarımdan nasıl korunacak ?  GD ( Genetiği DeğiĢtirilmiĢ ) tohum kullanmayacak.  Tohum alırken etiketini okuyacak. Mısır, soya, pirinç ve pamuk yetiĢtirmek istiyorsa, organik yerli tohum ekecek. Kanoladan uzak duracak, organik kolza tohumu ekecek. Patates, ayçiçeği, domates ve diğer sebzelerin yertiĢtirilmesi için de yerli firmalarca üretilmiĢ organik sertifikalı tohumlardan satın alacak. Organik çifçilerin birbirleriyle tohum takası yapmaları, kendi aralarında kurdukları dernek, kooperatif, üretici birliği gibi örgütleri yoluyla sebze tohumu, fide, fidan ihtiyaçlarını karĢılamaları pratik ve güvenli bir çaredir. Organik çiftçi, hayvansal ürünler üretecekse, damızlık hayvan ihtiyacını organik çiftliklerden temin eder. Bu konuda Organik Tarım Yönetmeliği kurallarına uymak zorundadır. GDO’ ların ÇEVREYE VERECEĞĠ ZARARLAR Teknik Genler artan ve dağılan organizmalardır. Doğaya salıverildikleri anda diğer organizmaları etkilerler. Teknik gen taĢıyan bir tohumdan üreyen bitkinin polen tozları diğer masum bitkileri taciz eder. Asıl tehlike gen değiĢikliğine uğratılmıĢ bakteri ve virusların yaratacağı tehlikedir. Geni değiĢtirilmiĢ bakteri ve viruslar çevreye bırakılırsa veya kaçarsa, tahribatları korkunç boyutlara varabilir. GDO ve derivasyonları ( türevleri ) Türkiyede de gıda sanayinde katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. GDO „ların çevre ve insan sağlığına zararlı olabileceği tartıĢmaları sürüyor. Pandora‟nın Kutusu açıldı.Ġçinden ne çıkacağı belli değil

60


Kaynak: IFOAM ,Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu ORGANĠK TARIMIN ÖNEMĠ ANLAġILDI Bilimsel araĢtırmaların kesin sonucu : Organik Üretim gerçekten daha iyi : Organik Tarım en bilinçli üretim metodu. Organik ürün en kaliteli besin. Dünya çapında çok hızlı geliĢen bir sektör olan Organik Tarım yeni ufuklara doğru ilerliyor. Organik Tarım, Ekoloji ,ekonomi, sağlık ve sosyalizasyon boyutlarında kendini kanıtlamıĢtır. Organik Tarım, Ġnovasyon ( yenilikçilik ) getiriyor, Türk tarımına can suyu veriyor. Organik Tarım, Kırsal kalkınma için bir fırsattır ! Organik Tarım, Sürdürülebilir Kalkınma için aralanan bir kapıdır. Organik Tarımın geleceği aydınlık. OrganikTarım sistemi, sentetik kimyasalara bağımlılığı ortadan kaldırıyor. GELECEK VAAD EDEN BĠR SEKTÖR : ORGANĠK ÜRETĠM SEKTÖRÜ Organik Tarım firinden doğan ve organik sistemin kurallarını uygulayarak geliĢen, dal budak salan bir üretim sistemiyle karĢı karĢıyayız. Organik Bitkisel Üretimin ve Organik Hayvansal Üretimin sayısız ürünleriyle beslenen, Organik Gıda Sektörü yanında ; Organik Tekstil, Organik Deri, Organik Kozmetik ve Organik Ambalaj alt sektörleri oluĢmuĢtur. Organik Üretimin yan kuruluĢları olarak, organik gübre, organik bitki koruyucuları, organik yem gibi organik girdi üreticileri de organik sertifikalı ürünleriyle sisteme katılmıĢlardır. Organik orman ürünleri, toprak ürünleri, cam ürünleri, tatlısu ve deniz ürünleri de Organik Üretim Sektöründe yerlerini almıĢtır. Organik Üretim,  Daha temiz bir çevre, daha sağlıklı bir yaĢam vaad ediyor.  Toprağı ve içme suyumuzu zehirlenmekten koruyor.  Lezzetli ve güvenli ürünler sunuyor.  Organik gıda sektörünü hammaddeleriyle besliyor.  Ekolojik YaĢamı destekliyor, Organik Kültürü yüceltiyor. Organik Üretim sisteminde, çiftlikten sofraya güvenli bir gıda zinciri kuruluyor. Zincirin her halkası denetleniyor. Organik Tarım taze ve kuru ürünlerini insanlara sunmaktan baĢka, gıda sektörünün hammadde kaynağıdır. Ayrıca tekstil ve kozmetik sektörleri de hammeddesini Organik Tarım‟ dan sağlar. Organik Tarımla iliĢkili olarak organik yem, organik gübre, organik bitki ve hayvan koruyucuları gibi girdi üretimi de yaygınlaĢmıĢtır. 61


Organik sertifikalı ürün yetiĢtirmek bir çiftçi için onur kaynağı olmalıdır. Gıda teröründe yaĢanan olumsuzluklar Organik Üretim Sisteminde sözkonusu değildir. ĠĢlenmiĢ bir ürünün organik sertifika alabilmesi için, içindeki her maddenin ayrı ayrı organik sertifikalı olması gerekiyor. Organik ürünlerin anbalajlanması ve depolanması sırasında hiçbir kimyasal madde kullanılmıyor. Ġmalathaneler, depolar, taĢıma araçları kontrol altına alınıyor. Gıda dıĢı organik üretim de Sağlıklı YaĢam hizmetine girmiĢtir. Organik pamuktan yapılan tekstil ürünleri, öncelikle bebe giysileri, havlu ve bornozlar, organik kurallara uyarak ağaçtan imal edilen çocuk oyuncakları, tutkalsız cilasız mobilyalar tüketicinin beğenisine sunulmuĢtur. Organik ürünlerle yapılan kozmetikler cilt direncini arttırıcı, cildi koruyucu etkisiyle sağlıklı ve problemsiz organik bakım ürünleridir. Organik ürün bollaĢtıkça fiyatlar düĢecektir. Organik Kültür, Organik Üretim Sisteminin desteklenmesi yoluyla geliĢecek ve yaygınlaĢacaktır  Organik Üretim, toprakla barıĢmanın yoludur. Organik Sistem tarımsal kirliliği azaltıyor.Toprak içinde faydalı mikroorganizmaları çoğaltıyor.  Organik Üretim, çiftlik hayvanlarının yaĢam kalitesini yükseltiyor. Süt veren ineğimiz, yumurta veren tavuğumuz stres içinde sağlıksız yaĢamaktan kurtuluyor.  Organik Tarım, Çiftçilerin hayat standardını yükseltiyor.  Organik Tarım Sisteminde, Tüketici sağlığı korunuyor. Çevre sağlığı korunuyor.  Organik Tarım, Kırsal Kalkınma için iyi bir araçtır. Küçük çiftçilerin kırsal alanda barınmasına zemin hazırlıyor.  Organik sistem, Toprağa, bitkiye, hayvana ve insan emeğine değer veriyor.  Organik Üretim yoluyla, Ekolojik Denge korunuyor. Biyolojik ürünler üretiliyor. 

Gelecek vaad eden bir kavram : ORGANĠK ÜRETĠM

Organik Üretimde kural

: Dopingsiz bitki Dopingsiz hayvan GDO‟suz GIDA

ORGANĠK HABERLER Newyork'ta Organik etiketini taĢımayan gıda maddesine el süren yok. Banyo havlusu ve bornozların üzerinde “ Türk malı organik havlu, organik pamuktan yapılmıĢtır “ etiketi var. ( Güngör URAS, 2007 –Milliyet )

62


Çevreci Prens Charles, Ġngilterede organik ürün satan mağaza açtı. Mağazanın geliri yardım kuruluĢlarına bağıĢlanacak. ( Milliyet , 19 Mart 2008 ) ORGANĠK TARIMIN CĠRO HEDEFLERĠ 2012 YILI HEDEFLERĠ Dünya Organik Ürün cirosu : 100 milyar Dolar. Türkiye Organik Ürün ihracatı : 1 milyar Dolar. Kaynak : Ege Ġhracatçılar Birlikleri / Ġzmir (2008) 2009 yılındaki durum : Türkiye'nin üretim hacmi 130 milyon Dolar. BeĢ yıl sonundaki hedef 500 milyon Dolar. Kaynak : ETO, Ekolojik Tarım Organizasyonu / Ġzmir ORGANĠK ÜRÜNLERĠN PAZARLANMASI Ekolojik üretimi destekleyecek politikaların benimsenmesi ve planlarda dıĢ pazarla birlikte iç pazarın da dikkate alınması önemlidir.(Aksoy, 2002) Organik Pazarın büyümesinde en önemli etken, tüketici talepleridir.Tüketicinin eğitim ve gelir seviyesinin yükselmesine parelel olarak bilinç düzeyi de yükselmekte ve böylece organik ürün talebi artmaktadır. (Marangoz, 2008 ) Organik ürünler hakkında yapılan Tüketici Ģikayetleri: *Organik ürün benim için birĢey ifade etmiyor. *Fiyatlar çok yüksek *Organik ürün zenginler için. Ġç piyasanın canlandırılması Ġç piyasada oluĢacak kitlesel talep artıĢı organik tarım gerçeğinin ve organik gıdanın yeterli tanıtımının yapılmasına bağlıdır.Organik kültürün yaygınlaĢması bu tanıtımı kolaylaĢtıracağa benziyor. Organik tarım gerçeği ve onun produksiyonu olan organik sertifikalı ürünlerin en mükemmel gıda olduğu tüketicinin gözünden kaçmayacaktır.Organik gıdanın insan sağlığı için nekadar önemli olduğu bilgisi, tüketici kitlelerine ulaĢacaktır. Taze sebze ve meyvelerin tazeliğini kaybetmeden tüketiciye ulaĢtırılmasının bir çaresi bulunmalıdır.Memurların ve emeklilerin de organik sebze – meyve müĢterisi olacak Ģekilde fiyatların aĢağı çekilmesi düĢünülmelidir. Ġlk ele alınacak önlem,”lüks tüketim maddesi” imajının yıkılmasıdır. Emekli insanların dikkatini çekemeden yürütülecek bir pazarlama kısır kalmaya mahkumdur. PAZARLAMA KANALLARI Organik ürünlerin dıĢ ülkelere ihracatı ,Türk firmaları ve yabancıları Türkiyede kurdukları Ģirketler tarafınan gerçekleĢtiriliyor DıĢsatım her geçen yıl artan tempoyla yürütülüyor. Bu kitabın amacı iç tüketimin artırılmasına dönüktür.Ġç tüketim yerel üreticilerin gayretleriyle ve 63


büyük mağazaların sözleĢmeli organizasyonlarıyla her geçen gün artmaktadır.Ancak gelinen nokta Türkiyenin doğal ekolojik potansiyeli yanında çok cüce kalmaktadır.Tüketimin kitlesel düzeyde artmasına cevap verebilecek bir potansiyele sahibiz. Pazarlama kanalları Süpermarketler, Marketler, Evlere Teslim ve Organik Semt Pazarları olarak faaliyet göstermektedirler. SÜPERMARKET ZĠNCĠRLERĠ Organik ürünler süpermarketlerde üvey evlat muamelesi görüyor, konvansiyonel ürünlerin arasında kayboluyor. Ayrı bölümlerde ve ayrı raflarda bulundurulması daha uygun olur. Fiyatlar yüksek tutulduğundan satıĢlar yavaĢ gidiyor. Bu arada taze sebze ve meyveler buruĢ buruĢ oluyor. Süpermarketlerin uygulayacağı uygun satıĢ fiyatları, organik ürünlerin kitlesel tüketimini sağlayacak bir aktivite olabilir. MARKETLER Sadece organik ürünler satan, taze sebze ve meyve satıĢına da özen gösteren marketlerin önü açık görünüyor. Almanyada BIOLADEN ( organik dükkan ) adıyla faaliyet gösteren satıĢ organizasyonları örnek alınabilir.Ülkemizde de bazı üretici firmalar ( City Farm gibi ) kendi markaları altında ürettikleri ürünlerini ve diğer firmaların ürünlerini kendi mağazalarında veya bayilik verdikleri organik marketlerde satıyorlar. EVLERE TESLĠM Ġnternet aracılığıyla yapılan sipariĢleri evlere teslim eden Ģirketler tüketiciye çok önemli bir hizmet yapıyorlar.Yerel taze sebze ve meyvelerin tüketiciye en seri Ģekilde ulaĢtırılmasında evlere teslim sistemi önem kazanabilir. ORGANĠK PAZARLAR Organik ürünün tüketiciye maliyetini azaltacak sistem doğrudan pazarlamadır. Çiftçi ürününü tüketiciye doğrudan satabilmelidir. Organik Ürün çeĢidi sürekli artarken, yurtiçi tüketimi de artıyor, pazarlama imkanları geliĢiyor. Buğday Ekolojik YaĢamı Destekleme Derneği'nin önderliğinde ġiĢli - Feriköy de açılan Ekolojik Pazar Türkiye de bir ilki gerçekleĢtirilmiĢtir. Üç yıldır tıkır tıkır iĢlemektedir. Buğday Derneğinin danıĢmanlığında ve denetimindeki pazarda çiftçiler organik sertifikalı ürünlerini tüketiciye doğrudan satma imkanına kavuĢmuĢtur. ġiĢliden sonra Bursa Nilüferde, Antalyada, Samsunda, Ankara Çankayada faaliyete geçen organik semt pazarları Organik Ürünlerin tüketiciye ulaĢmasını kolaylaĢtırmıĢtır. Ġstanbul'da Aralık 2009 da Kartal da bir yenisi açılmıĢtır. Kadıköy ve Maltepe de de organik pazar açılacağı belirtiliyor. Organik sebze ve meyvenin doğrudan pazarlanması çok önemlidir. ġiĢli Organik Pazarı iyi bir örnektir. Üreticiyle tüketiciyi buluĢturan Organik Pazarların sağlıklı bir Ģekilde yaygınlaĢması sevindirici bir geliĢmedir. Sevindirici haberler:  Organik Üretim yaygınlaĢıyor.  Ürün çeĢidi çoğalıyor.  Organik ürün talebinde artıĢ var.  Ekonomik krize rağmen organik pazarlar alıcılarla dolup taĢıyor 64


SAHTE ÜRÜN KONUSU Organik sertifikalı ürünün sahtesi olmaz. Çünkü kontroldan geçmiĢ ve sertifikasını almaya hak kazanmıĢ bir üründür. Organik sertifikası olmadığı halde “organik”yazısıyla satıĢa sunulan ürünler sahtedir. ÇarĢıda binbir çeĢit mal satan bir aktar dükkanının önündeki kurutulmuĢ domateslerin üzerinde “organik “yazısı bulunması, bir manavda diğer sebzelerin arasına sıkıĢtırılıp, üzerine kocaman ORGANĠK DOMATES yazılması insanları yanıltıcı gayretlerdir. Restoran açılıyor, levhasına ve camına “ organik café”yazılıyor. IĢıl ıĢıl bir dükkanın levhasına“organik “yazılmıĢ, Ģeker Ģurubu ve bal aromasından arı yüzü görmeden imal edilmiĢ ve kepçe kepçe satılan sahte bal çoğunlukta olmak üzere çeĢit çeĢit bal bulunuyor. Organik sertifikalı birkaç kavanoz balı en üst raflara koyarak, levhasına “ organik “ yazıp, tüketiciyi yanıltıyor.Bu gibi yanıltıcı davranıĢlarda bulunanlara , gıda konusundan sorumlu Belediye ve Bakanlık görevlileri gereken iĢlemi yapmakta gecikmemelidir. Bu konuda tüketicinin görevlilere yardımcı olması, kendi yararınadır. MASTER SERTĠFĠKA ALMA MECBURĠYETĠ Organik ürünleri iĢleyenler, satmak üzere dükkan, market, büfe, Café, restoran açanlar ile üretici olmadığı halde pazar yerinde tezgah açanlar Kontrol ve Sertifikasyon KuruluĢundan master sertifika almak ve süresi dolan sertifikasını yenilemek zorundadırlar. ORGANĠK ÜRÜN SATIN ALIRKEN NELERE DĠKKAT ETMELĠ? Semt pazarlarında ambalajsız organik ürün alıĢveriĢi yaparken;  Alacağınız açık ürünün, organik olduğunu belgelendiren Organik Sertifikayı görün.  Bakanlık adına denetim yapan firmanın üreticiye verdiği sertifikanın aslını veya kopyasını okuyun.  Sertifikanın geçerlilik tarihini kontrol edin.  Aldığınız malın cinsini, üretim yerini, üreticinin adını, okuyun.  Denetleme firmasının (Kontrol ve Sertifikasyon Firmasının kaĢesini görün.  Firmanın Bakanlıktan aldığı yetkinin süresinin dolup dolmadığına bakın.  Sertifikada sizin satın alacağınız ürünün isminin de bulunup bulunmadığını araĢtırın. 

   

Alacağınız mal ambalajlı ise; Etiketindeki Ulusal logoyu görün. Tarım ve KöyiĢleri Bakanlığının, üzerinde Türkiye haritası bulunan logosu gözünüze çarpmalı. Bu logo satın aldığınız organik sertifikalı ürünün garanti belgesidir. GÜVENĠLĠR BELGE‟ dir. Bakanlık adına denetimi yapan firmanın amblemini de ambalaj üzerinde görebilirsiniz. Son kullanma tarihini de okuyunuz. Etiketteki bilgiler silinmiĢ ise, ambalajlı malın Oganik Sertifikasını isteyebilirsiniz. Tatmin olmazsanız, organik pazarı denetleyen Dernek görevlisinden istediğiniz bilgiyi alabilirsiniz.

Organik Semt pazarları dıĢındaki çarĢı pazarda; Organik sertifikalı olmadığı halde organik iddiasıyla satıĢ yapanlara güvenmeyiniz. Üzerinde “Naturel”, “Doğal”, “Köy Ürünü” yazan ürünler organik değildir. Yurt dıĢından getirilmiĢ ürünlerin etiketindeki “bio,Bio,BIO “yazıları o ürünün organik sertifikalı 65


olduğunun kanıtıdır. Organik ürün illaki yaralı bereli ezik- büzük, kurtlu , kozak veya kartlaĢmıĢ olmak zorunda değildir. Bu arazlar Konvansiyonel ürünlerde bulunabilir. Organik çiftçi, “ TÜKETĠCĠ ĠYĠ ÜRÜNLERE LAYIKTIR” diye düĢünmeli ve çiftliğinde ürettiği ürünlerin hurdasını pazara getirmemelidir. Organik çiftçi birkaç yılda bir tahlil ettirerek toprağındaki mineral madde noksanlığını gidermelidir. Aksi takdirde tüketiciye lezzetli organik ürün sunma olanağını yitirir. Organik çiftçi tohum seçiminde titiz davranmalıdır. Aksi halde lezzetli ve iyi görünümlü geleneksel ürün yetiĢtirmekten mahrum kalır. Organik Tarımın geliĢmesini piyasa talepleri belirliyecektir.Tüketicilerin organik ürünleri satın almaya değer buldukları sürece, organik ürün pazarı canlı kalmayı sürdürecektir. Tüketici, her lokma gıda ile, kaliteli beslenme avantajına sahip oluyor. Ayrıca doğayı kirlenmekten korumuĢ olduğunun farkına varırsa, organik ürün pazarı bir taĢla iki kuĢ vuracak. Organik ürünlerin Ģansı ve geleceği, tüketicinin yiyeceği organik lokma sayısıyla orantılı gibi gözüküyor. ORGANĠK TARIMIN GELĠġMESĠ ĠÇĠN NELER YAPILABĠLĠR? Organik tarımın geliĢmesi, bütün aktörlerin seferber olacağı bir koordinasyon süreci ile gerçekleĢtirilebilir. ÖNCE FELSEFE  Organik Kültürü bir yaĢam felsefesi olarak benimsemek. *Evrensel çevre sorunlarına karĢı duyarlı olmak.  

Sentetik kimyasalların zararlı olduğuna inanmak. Sağlıklı bir yaĢam sürmeyi düĢünmek.

SĠYASĠ OTORĠTE  Organik Kültürü bir Devlet politikası yapmak.  Vali, Kaymakam ve Belediye BaĢkanı gibi yerel yönetim liderlerinin Organik Tarımı destekleyici uygulamalar yapması gerekiyor. Samsun Valiliği “ Samsun Organik Tarımda bir adım önde “ uygulamasıyla örnek olmuĢtur.  Almanya'da” Biofach, Nürnberg Organik Ürünler Fuarı “nı Federal Tarım Bakanı açıyor.  Organik Tarımcı kazandığı ödülü Federal Almanya CumhurbaĢkanının elinden alıyor. Bu örnek uygulamaların Türkiyede de olmasını istemek hakkımızdır. ETKĠN DANIġMANLIK HĠZMETĠ  Üretici ile Kontrol Sertifikasyon KuruluĢu arasında, Organik Tarıma DönüĢüm DanıĢmanı yerini almalıdır. DanıĢman ;  Çiftçiyi organik tarıma ısındırır.  Organik tarıma dönüĢüm planlamasını yapar.  Yatırımları yönlendirir.  Tecrübe ve yenilikleri çiftçiye aktarır.

66


MÜTEġEBBĠSLERĠN YÜREKLENDĠRĠLMESĠ Türkiye'de ki Organik Üretim ve Pazarlama koĢusunda kulvarlar henüz boĢ. KoĢucular aranıyor. Mevcut üreticilerin birbirlerini kıskanması çok anlamsız. OrganikÜretim Yelpazesi çok geniĢ. Bitkisel üretim, hayvansal üretim, gıda sektörü, organik tekstil, organik kozmetik sektörlerinde sayısız iĢ alanları müteĢebbisleri bekliyor. STK, SĠVĠL TOPLUM KURULUġLARI Dernek, Kurum, Vakıf gibi Sivil Toplum Kuruluşlarının Organik Üretime katkıları çok önemlidir. Ġzmir de ETO, Ekolojik Tarım Organizasyonu Bursa da EKODER, Ekolojik YaĢam Derneği Ġstanbul’da BUĞDAY, Ekolojik YaĢamı Destekleme Derneği Ġstanbul da OTD, Organik Tarım Derneği Ġstanbul da TEMA Vakfı Ġstanbul da TURÇEK, Türkiye Çevre Koruma ve YeĢillendirme Kurumu Çevre kirliliğini önleme, doğayı koruma, kırsal kalkınma ve Organik Tarım Projeleri uyguluyorlar. Çevre ve Tarım için en önemli projeler: Ġçmesuyu Havzalarında ve Arkeolojik Sit Alanlarında yoğun olarak yapılmakta olan endüstriyel (konvansiyonel) tarım sistemini Organik Tarım Sistemine dönüĢtürecek ORGANĠK ÇĠFTÇĠLĠK projeleridir.

BURAYA YAZI GELECEK…

67


BĠLĠMSEL KATKILAR  Üniversitelerimiz  Tarımsal AraĢtırma Enstitülerimiz  TUBĠTAK gibi kuruluĢlarımızın organik üretime yaptıkları katkılar artırılabilir. Yurt dıĢındaki FAO, IFOAM, SÖL, FiBL gibi kuruluĢların araĢtırma sonuçlarından yararlanılabilir. Tarımsal AraĢtırma Enstitülerimizden birinin sadece organik tarım araĢtırmaları için donatılarak, görevlendirilmesi, ihtisaslaĢmayı yoğunlaĢtırabilir. GÖRSEL EĞĠTĠM Organik Tarıma heveslenen çiftçilerin ve stajyer öğrencilerin görerek, uygulayarak öğrenmeleri için, özel Demonstrasyon Çiftlikleri seçilmeli ve masrafları Devlet tarafından karĢılanmalıdır. Almanya da Aile iĢletmeleri seçiliyor, Demonstrasyon Çiftliği olarak teĢkilatlandırılıyor. Masrafları Devlet karĢılıyor. DENETĠM ve BELGELEME Organik üretimi kotrol altında tutarak, organik ürün belgelerini veren Kontrol ve Sertifikayon KuruluĢlarının yeterli, deneyimli, bağımsız, tarafsız, güvenilir olmaları ve etik değerlere, partnerlik ve Ģeffaflık kurallarına uyarak faaliyet gösterdikleri, bütün aktörlerce kabul görmelidir. Tarım Bakanlığı akreditasyon uygulamalarında titiz davranmalıdır. Daha önce bir kez vaki olan çalıĢma izni iptalinin tekrarının sistemi yaralayacağı düĢünülmelidir.

68


SONUÇ Olumlu bir düĢüncenin, olumsuz düĢünceden daha güçlü olduğu ifade ediliyor. Organik tarım, Olumlu bir düĢüncenin ürünüdür. Organik Tarımın tetiklediği bir kültür oluĢuyor. Organik Kültür olumlu bir yolda ilerliyor. Organik kültürün nimetlerinden yararlanın Olumlu düĢüncenizin farkına varın, organik tarımdaki sırrı keĢfedin. Beslenmede damak zevki duymak istenir. Ancak yemek sırasında duyulan haz yeterli değildir. Bilinçli insane, yaĢamıyla ilgili olan çevreyi ve kendi sağlığını da hesaba katmalıdır. Gerçek ağız tadını, bio (organik) ürünler verir. Organik ürünlerle beslenin, Yararını bedeninizin tüm hücrelerinde hissedin. Servet biriktirir gibi sağlık biriktirin. O sağlık size en çok yaĢlandığınız zaman lazım olacak.

69


KAYNAKLAR * Anonim,1987 WASSER in GEFAHR / SÖL-Bad Dürkheim/Almanya * Anonim,1987 STEINERS IMPULSE/SÖL-Bad Dürkheim/Almanya * KocataĢ,1994 EKOLOJĠ VE ÇEVRE BĠYOLOJĠSĠ / EGE ÜNĠ. /Ġzmir * Walter, 1995 NICHT CHEMISCHE UNKRAUTREGULIERUNG / SÖLBad Dürkheim/Almanya * Vester, 1997 EKOLOJĠNĠN ANLAMI/Arıtan Yayınevi / Ġstanbul * Anonim, 1999 PRAXIS des ökologischen KRAEUTERANBAU /SÖL Bad Dürkheim / Almanya *Redelberger, 2002 BETRIEBS- und UMSTELLUNSPLANUNG im ökologischen Landbau/ SÖL – Bioland VerlagGMBH /Almanya * Madaley, 2002 HERKESE GIDA – Yeni Bir Tarım Ġhtiyacı / Çitlembik Yayınları/ Ġstanbul. * Aksoy ve AltındiĢli, 2002 ORGANĠK TARIM / Ġl Tarım Müdürlüğü/ Ġzmir * Türk, Atay,Sarı, 2004 ORGANĠK TARIMA BAġLARKEN / Ticaret ve Sanayi Odası / Bursa * Anonim, 2004 TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Mühendislik Sempozyumu / Ankara * Anonim , 2005 TÜRKĠYE ZĠRAAT MÜHENDĠSLĠĞĠ VI. TEKNĠK KONGRESĠ/ Ankara * Anonim, 2005 KENT TARIMI DERGĠSĠ / RUAF-UYD / Ġstanbul *Engiz, 2006 ORGANĠK TARIM-EKOLOJĠK YAġAM-BĠO ÜRÜNLER/Ġstanbul *Marangoz, 2008 ORGANĠK ÜRÜNLERĠN PAZARLANMASI / Bursa *Anonim, 2009 ÖKOLOGIE und LANDBAU / SÖL, FiBL , Bio Austria Oekom Verlag / Almanya

70


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.