ANİME İNCELEME SAYI 3 - ARALIK
Hazırlayan Rafet Kaan Moral
Kapak Tasarımı Kerim Moral
İçindekiler Nedir bu Hep Duyduğumuz Kelimeler? Geek Festival Avrasya 2017’ye Kısa bir Bakış
www.anime-inceleme.com kaanmoral@gmail.com
Ahmet Ziya Sekendiz Olca Karasoy Rafet Kaan Moral
ANİME İNCELEME SAYI 3 - ARALIK
Rafet Kaan Moral
Kerim Moral
Bu ay gördüğünüz üzere biraz özümüze döndük:) Geçen sayıdaki yazılarımızın bolluğundan sonra üçüncü sayıda biraz daha ilk sayıdaki içeriğe benzer bir içerik yapmayı uygun gördüm. Sebebiyse maalesef hen benim hem de diğer arkadaşların yoğunluğu. Malum, sene sonu geliyor ve herkesin işi başından aşkın. Dolayısıyla bu sayıda hepimizin duyduğu ama birçoğunun ne olduğunu bilmediğimiz kelimeler için kısa bir özet hazırladım. Ayrıca Geek Festival Avrasya 2017 hakkında kısa bir yazıyı da bu sayıda görebilirsiniz. GFA yazısı ne yazık ki Comikon yazısı gibi fazla kapsamlı olamadı çünkü TÜYAP Kitap Fuarı ile çakıştığı ve benim de şehir dışından geldiğim için sadece bir günümün olmasından dolayı ikisini bir araya sığdırmak çok zor oldu. (Bana Hermione’nın zamanı geri alan çarkından lazım:) Daha uzatmadan, karşınızda kısa ama sevimli üçüncü sayımız. Keyifli okumalar. Kaan
Anime izleyicileri olarak bu terimlerin çoğunu yüzlerce kez duymuşuzdur. İsimlerin sonlarına getirilen “kun” veya “dono”lar, senpai gibi hitap şekillerini ilk zamanlar çıkaramasak da izledikçe az çok ne anlama geldiklerini kavramışızdır. Bir de mesela kouhai, yandere gibi daha az duyulan terimler var. Aynı şekilde bir anime serisini incelerken tür kısmında yazan “shonen”, “bishonen” gibi kelimeler vardır mesela. Dergimizin üçüncü sayısında bu terimlerin tam olarak ne anlama geldiğini, örneklerle birlikte kısaca özetlemeyi uygun buldum. Shonen En yaygın anime türü olan shonen, genç erkek – ergen anlamına geliyor ve en yaygın tür olmasının sebebi de anime izleyici kitlesinin büyük kısmını bu genç erkeklerin oluşturması. Daha çok aksiyon ve süper güçlerin bulunduğu dövüşler ile komedi içerikli animeler shonen ağırlıklıdır. Elbette spor animelerini de es geçmemek lazım. Naruto, One Piece, Dragon Ball, Captain Tsubasa gibi animeler klasik shonenlere en iyi örneklerdir.
Seinen Shonen’in bir kategori üstü olan seinen, lise çağını bitirmek üzere/bitirmiş ve üzeri, kısacası 17-25 yaş erkeklere hitaben yapılan serilerdir. Biraz daha olgun, gerçekçi ve hikaye olarak ayrıntılıdır. Cinsellik seinen animelerde daha fazla rol oynamaktadır ve kanlı vahşet öğeleri de kullanılmaktan çekinilmez. Tokyo Ghoul, Basilisk, Berserk, Gantz, Kill la Kill gibi animeler bu kategoriye girer.
Shojo Animeler elbette sadece erkeklere yönelik değil. Shojo, shonen’in dişi versiyonu. Yani genç kızlara hitaben hazırlanan seriler. Shonen’deki gibi dövüşler yerine aşk ve romantizm daha bir ön plandadır. Süper güç yerine de büyü göze çarpmaktadır. En çok kullanıldığı kategori ise romantizm – komedi türüdür. Sailor Moon, Kaichou wa Maid-sama, Kimi ni Todoke, Lovely Complex, Ouran Koukou Host Club bu kategoriye giren animelerdir.
Josei Tahmin edeceğiniz üzere shonen’in karşılığı shojo ise seinen’in karşılığı da muhakkak vardır. O da Josei’dir. Lise ve üzeri genç hanımları hedef kitlesi yapan bu seriler de aynı seinen serileri gibi daha gerçekçi, daha olgundur. Aşk ve romantizm yine ön plandadır fakat bu sefer işin içinde cinsellik gibi temalar da mevcuttur ve komedi yönü daha arka plandadır. Josei’ye de örnek olarak Nana, Usagi Drop, Honey and Clover, Nodame Cantabile animelerini verebiliriz.
3
Bishonen Ana dört kategoriden bahsettikten sonra daha çetrefillilere geldi sıra:) Alt kategori olarak da bahsedebileceğimiz bu türlerden ilki bishonen. Anlamı güzel erkektir ve kızlara benzeyen – kız gibi davranan, daha kadınsı görünüme sahip erkeklerin bulunduğu animelerdir. Dolayısıyla daha çok kızlara hitap ettiği için shojo veya josei kategorilerinin alt kategorisidir. Şöyle bir örnek vereyim; Ouran Koukou Host Club, shojo kategorisinde ve bishonen öğeleri bulunduran bir anime serisidir.
Bishojo Bishonen’in kız versiyonudur. Yani güzel kız, bebek yüzlü kız anlamına gelir. Bishojo kategorisi bulunan animeler hem kızlara hem de erkeklere hitap eden animelerin alt kategorilerinde görülebilmektedir. Örneğin Sailor Moon ve Hyouka. İnce bir çizgi üzerine yürüyen bu animelerin izleyicileri çoğunlukla kız olsa da erkekler de güzel kızları izlemek için serinin karşısına geçer :)
Bukatsu Bunu birçoğunuzun hiç duymadığına eminim:) Bukatsu, okul hayatı içerikli animeleri tasvir etmek için kullanılan bir terimdir. Haruhi Suzumiya, Chihayafuru, Chuunibyou demo Koi ga Shitai gibi bolca kulüp aktivitelerinin işlendiği animeler güzel bukatsu örnekleridir.
Kodomo Genç erkek dedik, genç kız dedik. Peki, ya çocuklar? İşte burada kodomo alt kategorisi giriyor devreye. Basit, eğlenceli, bir yandan da eğitici/öğretici olan bu seriler küçük izleyicilere hitaben çıkarılmaktadır. Doraemon veya Hayao Miyazaki’nin Totoro, Ponyo gibi başarılı anime filmleri be türün en belirgin örnekleridir.
4
Ecchi ve Harem Cinsel içeriğin abartılmadan kullanıldığı animelerdir ecchi ve doğal olarak daha çok erkeklere hitaben piyasaya sürülür. Etek altından görülen iç çamaşırları, kocaman göğüsler, çıplak yakalanmalar falan hep ecchi kategorisi animelerde görülür. Gelgelelim günümüzde ecchi öğeleri birçok animede ecchi alt kategorisi olmamasına rağmen kullanılmaya başlanmıştır. Örneğin ecchi kategorisine girmemesine rağmen Danganronpa’da bahsettiğim unsurları görebilmek mümkün. Ecchi’nin olduğu yerde muhakkak harem de vardır. Harem, bildiğiniz harem:) Genelde bir erkeğin bir yerde birçok kızın ortasında kalması veya nadir de olsa tam tersinin olduğu durumlardır. Love Hina hem ecchi hem de harem içeren animelerin en iyi örneklerinden birisi.
Hentai Japonya’da sapık anlamında kullanılan hentai kategorisine giren animeler kısacası pornografik animelerdir. Dolayısıyla sadece yetişkinlere hitap eden bu animelerde her türlü cinsel birliktelik söz konusudur. Örnek mi? İnternette kendiniz araştırınız lütfen :) Shonen Ai ve Shojo Ai Genelde anime izlemeye yeni başlayanlar tarafından bishonen ve bishojo ile karıştırılan shonen ai ve shojo ai ikilisi karakterlerin eş cinsleri ile olan ilişkisi ile ön planda olan serilerdir. Shojo ai, yani kızlar arası ilişkiyi baz alan animeler erkeklere hitaben çıksa da çok popüler değildir. Buna karşın shonen ai serileri, yani erkekler arası ilişkiyi göz önüne seren seriler özellikle kızlar arasında nedense bir hayli popülerdir ve sayısı azımsanmayacak kadar çok shonen ai serisi mevcuttur.
Mecha Genelde seinen animelerinin alt kategorisi olarak karşımıza çıkar ve en popüler alt kategoridir diyebiliriz. İçine binilen robotlar başta olmak üzere, uzaktan kontrollü robotlar, androidler bu animelerin baş tacıdır. Hikaye kadar robotların tasarımları ve işlevleri de koyu mecha hayranları için hayati önem taşımaktadır. Code Geass, Suisei no Gargantia, Macross ve özelikle Gundam serisi popülaritesi bir hayli yüksek mecha animelerdir.
Yaoi ve Yuri Bu ikili de shonen ai ve shojo ai’in bir üst kademesidir. Shonen ai ve shojo ai kategorilerini ecchi kategorisi ile beraber görebilirken yaoi ve yuri, hentai ile beraber sunulmaktadır. Erkekler arası veya kadınlar arası cinsel yakınlaşma bolca mevcuttur.
5
Chan, Kun ve San Chan, kızlara hitaben kullanılan bir ektir. Kişinin karşısındaki kendisinin dengi veya alt kademe birisi ise isminin sonuna chan eki kullanılarak hitap edilir. Kun ise chan’ın erkek versiyonudur. Karşıdaki kişi kendisine denk veya altı bir erkek ise kun ekiyle hitap edilir. San ise kişinin karşısındaki kendisinden daha büyük veya daha tecrübeli ise kullanılan kitap ekidir. Sama ve Dono Yüksek mevkideki birine hitap edeceksiniz sama veya dono eklerini kullanırsınız. Dono’yu daha çok tarihi animelerde kullanıldığını görürüz. Günümüzde ise sadece resmi yazışmalarda dono eki kullanılmaktadır. Sama hem yazışmalarda hem de konuşmada kullanılan ve kral gibi, amir gibi yüksek konumlardaki kişilere hitaben söylenir. Senpai ve Kouhai Okullu animelerde bolca senpai kelimesini duyarız. Kişinin kendisinden yaşça büyük birisine hitaben söylenmektedir. Lakin san ile karıştırılmasın. Senpai, aynı işi yapan/okuyan bir kişinin kendisinden daha kıdemli olana seslenme şeklidir. Örneğin birinci sınıf öğrencisinin ikinci sınıf öğrencisine senpai demesi gibi. Kouhai ise tahmin edeceğiniz üzere tam tersi. Bir birinci sınıf öğrencisi, ikinci sınıf öğrencisinin kouhai’yidir fakat kouhai aslında kullanılan bir kelime değildir. Küçükler büyüklerine senpai derken büyükler küçüklerine ismiyle veya chan/kun ekini kullanarak hitap eder. Kozo ve Gaki Bu iki kelimeyi de animelerde bolca duyarız. Kötü bir anlamı olmamakla beraber büyüklerin küçüklere kabaca velet diye seslenme şeklidir. Sensei Bir işin ehli/ustası olan kişilere verilen unvandır. Örneğin bir öğretmene, bir doktora yaptığı meslekten ziyade sensei diye hitap edilir. Mangaka, Seiyyu ve Otaku Sırasıyla; manga çizerine mangaka, animelere seslerini veren ses sanatçılarına seiyyu ve animelerle içli dışlı olan kişilere de otaku denilir.
6
Tsundere ve Yandere Bu iki terim anime serilerinin içinde pek geçmez ama bir anime hakkında konuşurken birisi “şu karakter tam bir yandere” diyebilir. Bu terimler genellikle kadın karakterler için kullanılır. Tsundere denilerek karakterin ilk bakışta soğuk ama içten sıcak bir kalbe sahip olduğu betimlenir. Yandere ise tsundere’nin bir nevi tam tersi. İlk bakışta sıcakkanlı gibi duran ama içten adeta bir psikopat olan kız karakterlere verilen isimdir. Toradora animesindeki Taiga karakteri örnek bir tsunderedir ve Mirai Nikki’nin Yuno’su da yürüyen bir yanderedir.
Kudere ve Dandere Tsundere ve yanderenin aksine bu iki dere pek fazla bilinmez. Bilinenler tarafından ise Kudere sürekli Tsundere ile karıştırılır. Kudere, Angel Beats’teki Tenshi gibi ilk başta havalı ve duygusuz gibi davranan ama aslında sıcak ve içten bir kalbe sahip olan karakterlere takılan unvandır. Dandere ise iletişim yetenekleri kopuk, anti sosyal kızlar için uygun görülmüş bir hitap şekli. Ta ki kendisi gibi davranabileceği bir sevgili veya arkadaş gurubu edinene kadar. K-On serisindeki Mio güzel bir dandere örneğidir.
7
Aslında yapmak istediğim bu değildi. Ekim başında gerçekleştirilen Comikon’dan sonra Geek Festival Avrasya 2017 için de aynı tarz bir planım vardı. Erkenden yola çıkılacak, gidilecek, görülecek ve bolca resim çekilip bilgi alınacak! Fakat hayat işte, her zaman planlanıldığı gibi olmuyor. İşin içine TÜYAP’ta düzenlenen Kitap Fuarı da karışınca çarşı iyice karıştı. Diyeceksiniz ki fuar bir hafta, GFA iki gün. Evet, öyle lakin şehir dışından geldiğimi hesaba katarsak iki gün peş peşe gelmem zor. Bu sefer de diyeceksiniz ki birine sabah git, ötekine öğlen vakti :) Bu sefer de işin içine Sayın Orkun Uçar girince maalesef o da olmadı:) Kendisi öğleden sonra orada olacaktı ve kitap fuarına kadar gidip de kendisinden imza – fotoğraf almadan olmazdı ama değil mi? Yeni plan belliydi: Öğleden sonra Orkun Uçar’dan imzanı al, GFA’ya doğru yola çık! Planın ilk yarısı başarılı oldu da. Fakat İstanbul’un yarısının fuar alanında olacağı hiç aklımıza gelmemişti. Girişte bir nebze de çıkışta Allah’ım o ne kalabalık! Fuar kapısından çıkıp metrobüse binmemiz bir buçuk saate yakın sürdü. Haberlerde o kalabalığı görmüşsünüzdür. Ayılanlar, bayılanlar, kavgalar, ağlamalar. İşte ben de oradaydım! :D Sabrettik, azmettik ve nihayet metrobüse binerek GFA’ya doğru yola koyulduk. Kalabalıktan yanı başımda bayılan kızı saymazsak sakince yolumuzda ilerledik. Bu arada da saat üçü buçuk civarıydı. Sonunda etkinlik alanına dörde doğru vardığımızda güzler yüzlü görevli arkadaşlardan basın girişlerimizi alıp içeriye daldık.
Kalabalığın hali ortada. Neyse ki değdi de Sayın Orkun Uçar ile sohbet etme şansını yakaladım. Tabi resim çekilmeyi de ihmal etmedik. Dönüşte ise yukarıdaki insan selinin içinde kaybolup gittik.
9
Elbette ilk işim tanıdık yüzleri aramaktı. Bir önceki sayıda röportaj yaptığımız Oğuz Aral yine kamerası ile işbaşındaydı. Kendisine katkılarından dolayı teşekkür ettim ve kısa bir sohbetten sonra Comikon’daki olağanüstü Logar cosplayi ile Mert Yörük arkadaşımızı aramaya koyuldum. Kendisi bu sefer bir akgezen olarak GFA’da olacaktı ama ilk başta bir türlü kendisini bulamadım! Bu esnada bende diğer cosplayci arkadaşların peşine takıldım ve hem onların hem de kurulmuş olan standların resmini çektim.
Çok başarılı bir Gordon Freeman örneği
GFA’da kimler yoktu ki! Mühendislik harikası Gravity Gun’u ile Gordon Freeman kılığında Kerem adlı arkadaşımız tek kelimeyle şahaneydi. Gerek elbisesi gerekse yüz hatlarıyla bir insan ancak bu kadar Gordon olabilirdi:) Kerem’İn diğer projeleri için Leonida’s Cosplay Facebook sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Etkinlik alanında bir adet de İsa buldum:) Alper arkadaşımız elinde kutsal kasesiyle milleti kutsaya kutsaya, aheste aheste ilerliyordu. Akabinde bir bankta dinlenirken favori karakterlerimden biri olan Berserk’in Guts’ını görmeyeyim mi!? Kaya arkadaşımızın giydiği Berserker zırhı tam anlamıyla mangasından fırlamış gibiydi. Bir de Ezio vardı tabi. Enhar Güreşçi’nin büründüğü Ezio kostümü de oldukça başarılıydı. Zaten kendisinin diğer çalışmalarından ne denli başarılı bir copslayerci olduğunu MEG Cosplay Facebook sayfasından kendi gözlerinizle de görebilirsiniz.
Derken Logar Cosplay & Acting Facebook sayfasından diğer çalışmalarına da bakabileceğiniz Mert Yörük’ü nihayet yakaladım:) Comikon’un Logar’ı, GFA’nın ilk gününün akgezeni yine tüm heybetiyle karşımda duruyordu. Selamlaşıp üç – beş kelam ettikten sonra resimlerimizi çektik ve kendisine teşekkür ettik. Ve maalesef hepsi bu kadar :( Elbette etkinlik alanını gezdik, bahçedeki rengarenk görüntüleri, suşi standlarını inceledik, bahsi geçmeyen birçok arkadaş kırmayıp bizimle resim çekildi. Cosplay yarışmasına maalesef kalamadık. Zaten saati geçti ve bir de yarım saat ertelenince başını dahi göremez olduk. Anlayacağınız, birçok etkinliği kaçırdık ve Pazar günü de gidemeyince Comikon’a göre bizim açımızdan biraz yavan kaldı. Tabi bu GFA’nın suçu değil. Sadece zamanlama meselesi. Oysa elimde Hermione Granger’in zamanı geri alan çarkından olsaydı kitap fuarından sonra zamanı geriye sarar ve erkenden GFA’ya da giderdim:) Seneye telafi edeceğiz artık. Bir sonraki anime-inceleme dergisi sayısında görüşmek üzere!