portfolyo’16
Experience 2016 e&a construction - intern 2015 nevzat sayın architectural services (NSMH) - intern 2015 çırakoglu architects - intern 2015 hasanpaşa gazhanesi architectural survey and restoration studio - student ayşe merve çilingir 02.02.1993 aymecil@gmail.com +905352070385 beşiktaş istanbul Education İstanbul Tecnichal University Department of Architecture 2011-2016 Samsun Fen Lisesi 2007-2011 Language Skills Turkish - native English - advanced French / German - basic Computer Skills AutoCAD SketchUp/Vray Adobe Photoshop - Illustrator - Premiere Rhino MS Office Interests photography - zenit 122 - illustration ancient history and mythology guitar - swimming - film production
2014 2014 2014 2014 2014
design atelier kadıköy (TAK) - intern IKSV istanbul design biennial - exhibition asst. ITU musical community - photographer ortabahçe school mag. - page design galata açık mutfak - waitress Workshop Participant
2015 participant - nevzat sayın architectural services (NSMH) summer school urla-yağcılar-stone house 2015 participant - design marathon- as a part of 2nd design biennial 2014 asistant student - ‘mimar oluyorum’ for highschool students 2013 participant - forms of film with sait ali köknar 2013 participant - whatabout yeniçiftlik Awards 2015 MimED - Association of Architecture Education (ArchED) Jury Special Award for arch. design 6 project - the catcher 2015 MimED - Association of Architecture Education (ArchED) Jury Special Award for arch. design 5 project - rye 2015 SOS Haydarpaşa national architectural competition (Serbest Mimarlar Derneği) 2nd Prize with cansu kaçar selin sevim and serdar ayvaz 2014 ‘bir palimsest kent olarak istanbul’ national architectural competition 1st Prize Equivalent with cansu kaçar,merve koçak and serdar ayvaz. 2014 ‘yeniden kent’ national architectural competition Honorable Mension with cem bayramçavuş,eren hısım,hasan burak hamurişçi, merve koçak,selin sevim and serdar ayvaz.
Nomination
Selected Works pat. graduation project/2015-16 bahar/istanbul gülen çağdaş-ipek yürekli-deniz aslan-arzu erdem-cevdet erek tribute arch. design 7/ 2015-16 güz/new york city ayşe şentürer-hakan tüzün şengün
2nd. Prize
hysteria SOS haydarpaşa competition project/2015/istanbul with cansu kaçar-selin sevim-serdar ayvaz
MimED’16 jury special award
the catcher arch. design 6/ 2014-15 bahar/ istanbul ipek yürekli
MimED’16 jury special award
rye arch. design 5 / 2014-15 güz/ istanbul deniz aslan the farm house construction project/2015-16 güz/ urla-yağcılar ecem edis
tribute
:a project that get inspired by ziggy stardust
yeniden üretim fabrikası
yürütücü: ayşe şentürer, hakan tüzün şengün
new york city
“mesele sadece kölelerin ipleri germesinden ibaret degildi. tarimsal güney, sanayilesmis kuzey tarafindan yutulmaktan korkuyordu” -amerikan iç savasi hakkinda.-
insan yasamini öteden beri kökten etkileyen iki ana olay vardir. neolitik devrimle insan dogaya egemen olmus ve üretmeye baslamis, bununla birlikte yerlesik hayata geçmistir. üretim günlük hayatin merkezi olmus tarim ve zanaat gelismis durumdadir.
Neolitik devrim ve sanayi devrimi insanın yaşayışını değiştiren iki kırılma noktasıdır. Sanayi devrimi ardından meydana gelen değişimlerle toplumun sosyal yapısı sanayi devrimiyle eylemler sistemi tepe taklak olmustur. baştan aşağı değişmiş ve bizi bugün olduğumuz yere üretimde makinalasmaya gidilmis ve birebir üretici konumunda olan getiren adımlar birer birer atılmaya başlamıştır. Bunların insanlarin küçük üretimleri fabrikalarin kitlesel üretimi yaninda önemsiz en önemli iki tanesinden bütün toplumu ve ekolojiyi kalmistir. fabrikaya çalismaya giden üreticiler ilgilendireni, üretim toplumundan tüketim toplumuna artik birer isçidir. ortaya çikan bu is kaygisiyla geçilmesi , bireyiinsanlar ilgilendireni ise, zanaatın ve el fabrikalarda çalismaya gitmis ve kentsel nüfusta muazzam bir artis işçiliğinin neredeyse sonuna gelinmesidir. görülmüstür.
sanayi dev
bastan ayaga hayat tarzi degisen insanin olusan bu yeni toplumda kendine yer edinmesi de güçlesmistir.
new york city speculations “hayır, mimarlığı insanlaştırmak gerekmez. gerçek mimarlık olanı mimarlık karşıtı mimarlık, çölün ortasında yumuşak teknolojileri içinde toplayan arizona mimarlığından uzak, vahşi,insanlık dışı, insanı aşan mimarlık, burada, new york’ta kendi kendine oluşmuş; baş sokulacak küçük bir yuva, huzur ve ideal çevre düşüncesi göz önüne alınmadan. Sert teknolojileri yeğlemiş bu mimarlık biçimi, bütün boyutları abartmış, cennet ve cehennem üzerine bahse girmiş… eko-toplum gibi eko-mimarlık da yavaş yavaş çökmekte olan roma imparatorluğundaki cehennem gibi havayı andırıyor ... new york yatay parçalanmanın ve onun ardından gelen yeraltı patlamasının gerçekleşmesinden önce bu barok dikeyliğin, bu merkezkaç tuhaflığın son sınırıdır. bir gün önce o kadar çok enerji harcanıyor ki, ertesi sabah yaşamın yeniden başlaması bir tür mucize " j.baudrillard
Bu iki büyük gelişmenin yansımalarıyla birlikte bugünü çalisma mekanlari içeriye, ele alacak olursak, bugün, yaşanan birdisardan diğer büyük özelden genele tasinmis ve toplum stürktürü yenilenmistir. kırılmanın içinde olduğumuz söylenebilir. Hızlanan, bütün bunlar sirasinda zanaatlar olma düzeyine gelmis ve günümüze gelişen ve büyüyenneredeyse kentler yok bireylerin tekil hareketle“romantik” ve “naif” birer ugras olarak kalmislardir. rini önemsiz kılmıştır. Reklam, pazarlama ve simüle yeni ve alisilmadik bu “kentlilik” etme durumuortaya küreselleşen dünyayı etkisi kendi ihtiyaçlarindan dogan altına meslek almış dallari çikarmistir. ve mesafelerin önemli olmadığı herorantili şey artan nüfus ve günümüzde issizlikle dogru artan suç orani kolluk kuvveterinin birbirine benzemeye başlamış, bu da kendini ifade temelini atmis, üretilen mallarin tüketimi için yöntemlerini daratemellerini sokmuştur. modern dünyanin atan çesitli hizmet sektörleri ortaya çikmistir. Bunun yanında sanayi devrimiyle doğanın üstünde küresellesen, büyüyen ve çigrindanboyun çikan bu egemenliğinegiderek ilan eden insan tekrar doğaya pazarda yerellik giderek yitirilmstir. en temel üretimden en kompleksine eğmek zorunda kalacaktır. Çünkü gelinen noktada her sey fabrikalarda seri olarak maddi manevi tüketilerek sürdürülen hayatlarayapilmaktadir. ekolojinin bu üretileni satin al,tüket,yenisini al daha fazla tahammülü yoktur. dünyasinda makinalara o kadar taviz
modern top
verilmistir ki insan üretici rolünü birakali çok olmus, dogasinda üretmek olan insanlar kapali ve klostrofobik alanlarda hizmet vererek hayatlarini geçirir olmuslardir.
New York modernizmin başkenti olarak tüketimin, reklamın ve pazaramanın en güzel ve tekil örneklerinkentler büyümeye, den biridir. New York’tainsanlar yaratılan her şeygiderek bir illüzyona giderek daha çok tüketip daha az üretmeye devam etmektedir. hizmet etmektedir: New York dünyanın başkenti haline modern insaninolma yitirdigi romantizmi gelmiştir. Bu büyükarayisi kentteeskiye “sınırda” durumu sık dönüslerle bas göstermistir. günümüzdeki retro sevdasi bunun sık karşımıza çıkan bir kavramdır. en büyük kanitlarindan biridir.
romantizm ara
tabiki bu romantizm de eskiyi tüketmeye baslamaktan baska bir sey haline gelememistir.
.
öngörülen yeni gelecekte; “geri dönüsümün-tüketimin yerini tamir alirsa nasil bir toplum ortaya çikar?” ana sorudur. üretimden sonra tamir asamasina geçilerek üret-tüket-yenisini al mekanizmasinda bir bosluk yaratilmak istenmistir. yaratilan bu bosluk bireysel üretimle doldurulup endüstriyi de arkasina alan bir zanaat ve tamir toplumu ortaya çikarilabilir mi?
yeniden üretim-tamir top
senaryo. Birey olmanın , bireyselliğin pik noktasından sonra insanlar kendilerini ifade etmenin yeni yollarını aramaktadırlar. Artık sabah işlerine gidip akşam evlerine dönen milyonlarca kentliden biri olmaya tahammülü kalmayan insanlar birer birer yaratılan bu simülasyon ve reklam dünyasından uyanmaya başlamış ve kendileri için bir şeyler yapmaya karar vermişlerdir. Bireylerin örgütlenmesiyle; üret -satın al- tüket-yenisini al paradoksunda bir boşluk yaratma fikri ortaya çıkmış ve şu soru ortaya atılmıştır: acaba hiç bir şeyin tüketilmedi her şeyin tamir edildiği bir dünya nasıl görünürdü?
sahne. Öngörülen gelecekte “borderline” sınırda olma kavramı üzerinden yapılan yorumlamalara yer verilmiştir. Tüketim öyle bir duruma varmıştır ki ekosistemin en ufak bir atığa dahi tahammülü kalmamıştır. Geridönülemez bir biçimde zarar gören dünya bir kaçış gezegeni ulunana kadar barınılabilecek tek yerdir ve o vakte kadar yokolması önlenmelidir. Bunun için üretim artmalı? tüketim durmalıdır.
Proje alanı Yorkville ve East Harlem’in kesişim noktasında yer alıp bu borderline durumu en iyi ifade eden noktalardan biridir
mekanın,enerjinin ve bilginin yeniden üretimi üzerine kurgulanan yapı üç temel kısımdan oluşmaktadır. Bunlardan en temel olanı mekanın yükselik altında korunaklı bir alan bırakmasıyla oluşan ‘agora’dır. Bir toplanma ve çarpışma alanı işlevi görür. İkinci kısım sosyal faaliyetlerin yürütüldüğü ve gün boyu gerçekleşen döngünün birikiminin dışavurumu için kullanılan alandır. Mekanın merkezine konuşlanmıştır e kente kapı açan tek kısımdır. Üçüncü ve hacmsel olarak en çok yer kaplayan kısım ise bir çok işlevin birbirine eklemlenerek oluşturduğu ve yeniden üretimin gerçekleştiği kısımdır. Sökümhane, yeniden üretim atölyeleri, labaratuvarlar, eğitim, barınma ve tarlaları içerir
tribute
a project that get inspired from ziggy stardust.
yeniden üretilen kavramlar.
“sadece yaşamanın önemli olduğu ve zaman kavramının önemli olmadığı ilkel dönemden farklı olarak uygarlık toplummun yşamındaki olaylardan bağımsız çizgisel tekdüze zamanı yaratmıştır. 18. Ve 19.yy da zamanın saatler ve dakikalara bölünmüş standart parçalara dönüşmesiyle birlikte zaman endüstriyelleşmiş ve kapitalist üretim furyasına hizmet…
"yeni bir şeyler duymaya, görmeye aç ve bildiği şeylerden de umudunu kesmiş insanlar olarak, geçmişimizi ve geleceğimizi her gün talan etmekten başka çıkar yolumuz yok sanki... tıpkı bizden kendimizi, duygularımızı ve cinselliğimizi kolay pazarlanabilir ve cazibeli ambalajlar içinde her gün yeniden piyasaya sürmemizin beklenmesi gibi... j.g ballard
“sanallık, kusursuz yanılsamaya meylediyor. Ama imgenin(göstergenin, kavramın vs.) sahip olduğu yaratıcı yanılsama onda kesinlikle yoktur bu, “yeniden yaratıcı” gerçek.i, mimetik, hologramatik bir yanılsamadır. Yeniden üretimin kusursuzluğuyla, gerçeğin sanal yeni baskısıyla yanılsama oyununa son verir. Bütün amacı, gerçekliği ikizi aracılığıyla ayağa düşürmek, yok tmektir. Bbuna karşılık gz aldatması, gerçek nesnelerin bir boyutunu eksilterek, onlara büyülü bir mevcudiyet kazandırır ve şaşmaz kesinlikleri içinde, düşle,eksiksiz gerçekdışılıkla yeniden buluşturur.” Sanat komplosu badurillard
Otuz kilometrelik bir alan içinde karşınıza çıkan ok işaretleri sizi, şu büyük seçip alma merkezleri olan hipermarketler, yani birçok bakımdan yeni bir toplumsallık biçiminin gelişmekte olduğu şu hiperalanlara doğru yönlendirmektedir. Bir hiper-marketin nasıl bütün bir yerleşim bölgesi nüfusunun merkezi hâline geldiğine, çalışma ve alışveriş saatleriyle yol güzergâhları ve çeşitli günlük alışkanlıkları nasıl yönlendirdiğine bir bakalım. Bu hipermarketler, iş merkezleri tarafından belli saatlerde püskürtülen banliyö yolcularının tren, metro, otobüs aktarma istasyonlarında neden oldukları devasa gelgit olayına benzer bir hareket yaratmaktadırlar.” Jean baudrillard simülakrlar ve simülasyon
Bakışlarımızı etkileyebilecek bir rölyef, bir perspektif, bir ufuk noktasından yoksun olan hipermarket; düzenlenme biçimi nedeniyle art arda gelen ve eşdeğerli göstergelere benzeyen reklam panoları ve ürünlerden oluşan total bir ekrana benzemektedir. Bu hipermarketlerde yalnızca ön sahne düzenlemesiyle uğraşan, yani boşalan rafları düzenleme işinden sorumlu insanlar vardır. Bunlar tüketicilerin açtığı delikleri tıkamakla görevlidirler. Bu derinlikten yoksunluğa bir de "self-service" olayını ekleyin, yani her yeri birbirine benzeyen, alıcıyla satıcının karşı karşıya gelmeyip, insanlarla şeylerin bir araya getirildiği dolaysız bir güdümlenme mekânını. Peki kim kimi güdümlüyor? Jean baudrillard simülakrlar ve simülasyon
This is Major Tom to Ground Control I'm stepping through the door And I'm floating in a most peculiar way And the stars look very different today For here Am I sitting in a tin can Far above the world Planet Earth is blue And there's nothing I can do
“bir yanda imha etme itkisi, dünyanın ve gerçekliğin bütün izlerini silme itkisi, diğer yanda bu itkiye direnç. Henri michaux’un sözleriylei sanatçı “ hiçbir iz bırakmama yönündeki temel itkiye var gücüyle direnen “ kişidir.” Sanat komplosu.baudrillard
:pat müzik okulu jüri: gülen çağdaş, ipek yürekli, deniz aslan, arzu erdem, cedet erek, esra kahvecioğlu
istanbul
pátak: (bulgarca) yol patika isim (pati’ka) bulgarca: engebeli yerlerden gelip geçenlerin ayak izlerinden oluşan, tekerlekli araç işlemeyen dar yol, çığır, keçi yolu, yolak
programlar gruplandırılıp ses mekanlarından esinlenilerek iki çember yaratılması öngörülmüştür. oluşum sürecinde bu çemberlerin temsilcisi bir patika tasarlanmıştır. patika yolun, yolda olma durumunun en doğal halidir. yapımında doğal olmayan hiç bir malzeme kullanılmaz.bahçelerde, parklarda, kocaman çimlik alanlarda olmaması gerektiği halde ısrarla üren insan hareketleri sonucu ortaya çıkar. yani aynı zamanda hem bir deneyimin aktarılmasını, hem ortak insan davranışlarını hem de belirlenen rotaların dışına çıkmayı temsil eder. mekanların yaşayabilmesindeki en önemli etken bireyin kendisidir. mekanın insanları yönlendirişi gibi kullanıcı da mekanı içselleştirip evirir. mekanın kendisi tarafından dayatılan kullanımlara alternatif kullanımlar üreten insan aslında bu yeni mekan yaratımları sonucu o yeri benimser. insan davranışına aykırı bir mek kullanıcı karşısında sert bir tavırla durursa mekanın hayata geçebilmesi mümkün olmaz mekanın kullanıcıya sunduğu alternatifler hem tasarımın bir parçası hem de spontane oluşun heyecanını barındırır. içindeki bireyle bütünleşen mekan değişir, değiştikçe birirktirir. bir mekanın uzun süre kullanımının ardından insanların ortak davranışlarını, kararlarını, farklılıklarını anlamak mümkündür. kullanıcının müdahalesine alternatifler üretebilen mekanlar yalnızca fonksiyonel bir hacim olmaktan çıkıp varolana sunulan alternatifleri, ortak deneyimlerin aktarılmasını sağlayan bir arayüz haline gelir.
1.
yalnızca müzik okulunun değil bütün kampüsün tasarımında ana element bu patikadır. yerden yükseltilmiş bir düz zemin sağlayan bu patika hem mekanların entegrasyonunu sağlayan bir omurga görevi görmüş hem de alternatif ara mekanlar yaratımında kullanılmıştır. patikanın yerden yükseltilmesiyle arazi doğal formunda bırakılmıştır.
müzik okulunu oluşturan hacim ikiye ayrılarak bu iki hacmin arasında kampüs patikasını devam ettiren bir boşluk yaratılmıştır. binanın iki yakasını bağlayan koridorlar ve oluşturulan boşluk binayı algılatmaya yönelik olmakla beraber ışık ihtiyacını da karşılar. kampüsün patikasının devamında okula girişi sağlayan rampanın da devamı niteliğindedir ve yurda bağlanır.
2.
Mekanın giriş kotunda oluşturulan amfiye ve iki yaayı birbirine bağlayan koridora üst kottan bakış
8. 7.
6.
Kampüsün kuzeyinden (konser salonu ) gelip güneyine (yurt-meydan) bağlanan ve mekanın sosyal odağını oluşturan alan . Giriş kotu yurtla kurduğu ilişki ve yurt meydanına cephe vermesi ile tamamen öğrencilere ayrılmış bir mekan olarak tasarlanmıştır.
5.
giriş katı. bireysel çalışma odaları ve öğrencilerin kullanımına yönelik kayıt atölyesiyle beraber bütün cephesiyle yurt meydanına açılır.
6.
5.
5.
Öğrencilerin kullanımına yönelik workshop alanı ve öğrenci kulüpleri için oluşturulan mekan. Birbirine bakan 5-10 kişilik odalı iki koridordan ve bu iki koridoru üst kottan birbirine bağlayan atölye salonundan oluşur. Öğrencilerin odaları istedikleri gibi şekillendirebilmesi düşünüldüğü gibi iki koridorun arasında oluşturulan açık ara alan çeşitli şenlik ve etkinliklere olanak tanır.
6.
Kampüs patikasının devamlılığının sağlanması için binaların cephelerinde nişler oluşturulmuştur. Konser salonunun cephesinde oluşturulan niş. Patikanın sürekliliğini sağlamakla beraber mekanların birbirine entegrasyonunu ve ara mekanlar oluşumunu sağlar.
7.
6.
5.
7. 7.
5.
kafe-bar medya kütüphanesi konser salonu müzik okulu
Kampüs patikası kampüs içinde üst kottan yaya akışını yönlendirir ve mekanların birbirine entegre olmasını sağlar. Yer yer açılıp kapanan ve mekansallaşan patika zeminden yükselerek bir düz zemin oluşturur bu sayede zemin kendi doğal yapısında ve yeşil kalır. Kampüs içine araç girişi yoktur.
8.
Yurt meydanı. Güney yamacına yerleşen ve odaların cephesini güneye veren yurt binasının arka cephesi ve okul arasında kalan alan. Okulun giriş kotu tamamen serbest öğrenci kullanımına ayrılmıştır. Yurt meydanı ve yurtla kurduğu ilişki ile geniş ikincil bir kamusal alan tanımlar. Yurt tek cephe güney olarak tasarlanmıştır ve her odanın balkonu koridorlarla birbirine bağlanmıştır.
1.
4. kat öğretim görevlisi odaları tuvalet
1.
3. kat enstrüman yapım atölyeleri cila odası tuvalet
1.
1. kat kayıt stüdyosu derslikler tuvalet
2. kat dans salonu derslikler soyunma odaları/duşlar tuvalet
2. 1.
3. 2.
1.
3.
4.
1. bodrum kat kayıt stüdyosu tuvalet çalgı çalışma odaları
giriş katı kayıt stüdyosu tuvalet çalgı çalışma odaları
4.
hysteria
değerleri muhafaza etmeye dair bir arşiv SOS Haydarpaşa serbest mimarlar derneği 2.lik ödülü ekip: ayşe merve çilingir, cansu kaçar, selin sevim, serdar ayvaz
istanbul
Histeri, şuur altındaki baskılanmış olan doyumsuz isteklerin, düşüncelerin ve hayallerin aşırı bedeni faaliyetle ifadesine dayanan bir pisikiyatrik hastalıktır.
4.
2.
1.
“Kent zaman içinde oluşur. Kentin yaşam ritmi insandan ve kuşaklardan daha ağırdır. Onun için büyük tarih kentleri tarihlerini kendi içlerinde taşırlar. Bunlar bazen fiziksel görüntü olarak, bazen işlev olarak, bazen bir yolun yönü olarak, bazen efsane olarak yaşarlar. İstanbul bu açıdan dünyanın en yaşlı, fiziksel görüntüsünde en uzun zaman boyutlarını taşıyan kentidir.” İstanbul Yazıları, Doğan Kuban Yitik anıtlar, yitik fiziksel oluşumlar kent tarihçisine artık erişilemeyecek dünyaların özlemini çektirir. Çekilen bu özlemin sonucunda derlenip toplanan bütün veriler ve fragmanların mekânsal karşılığı olarak arşivler, müzeler ve kütüphaneler oluşur. Ne var ki oluşan bu arşiv, müze ve kütüphanelerin kentliyle ya da toplumla ilişkisi sorgulanmalıdır. Bugün İstanbul arşivleri “ulaşılamaz” ve özel bir pozisyonda konuşlanmıştır. Arşiv konusu tartışmaya açılırken bir yandan da İstanbul’un kentin kendisi olarak fragmanın izlerini taşıyan bir açık arşiv olduğu gerçeği gözden kaçırılmamalıdır. İstanbul her gün kendi tarihini teşhir eder ve bunu göz ardı edilemeyecek kadar cesur bir şekilde yapar. Arşiv konusu tartışmaya açılırken bir yandan da İstanbul’un kentin kendisi olarak fragmanın izlerini taşıyan bir açık arşiv olduğu gerçeği gözden kaçırılmamalıdır. İstanbul her gün kendi tarihini teşhir eder ve bunu göz ardı edilemeyecek kadar cesur bir şekilde yapar.
“MÖ 658 yılında Yunanistan’ın Korent kanalı dolaylarından kurtulmak, daha verimli topraklarda yaşamak için yeni bir yurt arayışı vardı. Delf tapınağının kahini,Megara kralı Vizas’a ‘körler ülkesinin karşısındaki yerler size yurt olacak.’ Dedi. Kral Vizas halkıyla birlikte yurt aramaya çıktı. MÖ 650 yılında Sarayburnu’na geldi. Etrafına bakınca buranın güzelliğine şaştı. Kalkedonyalıların bu kadar güzel, bu kadar yaşamaya elverişli yeri göremeyip boş bıraktıklarına göre kör olması gerektiğini düşündü ve kâhinin dediği, “körler ülkesinin karşısındaki yer” burasıdır diye konakladı. MÖ 608'le 600 yılları arasında Sarayburnu'nda kendi adını verdiği Bizans şehrini kurdu.”
3. Kadıköy ve özellikle Haydarpaşa çevresi; yapısı, konumu ve geçmişi sebebiyle kent hafızasında büyük yer etmiş ve yer etmeye devam edecektir.Tarihsel ve toplumsal bir çok imgeyi barındıran bu alanın silinmesi mümkün olmayan bir hafızası vardır. Bir kentin temel unsurlarından biri olan hafıza aynı zamanda mekanı da şekillendiren başlıca kavramlardan biridir. Kullanımdan çıkarılarak ya da gözden uzaklaştırılarak deforme edilmeye çalışılan mekanlar kentsel bellekten çıkarılmadığı sürece tepkiler de yadsınamaz. Bir unutturma yöntemi olarak insan akışını ve hafızasını engellemek bu denli yaşayan ve canlı mekanlarda işleyen bir yöntem değildir. Ne mekandan hafızayı silmek mümkündür ne de hafızadan mekanı.
“ Sanallık kusursuz yanılsamaya meylediyor. Ama imgenin (göstergenin,kavramın vs.) sahip olduğu yaratıcı yanılsama onda kesinlikle yoktur. Bu ‘yeniden-yaratıcı’ gerçekçi, mimetik, hologramatik bir yanılsamadır. (…) Buna karşılık göz aldatması, gerçek nesnenin içkin formu içindeki esrikliğidir – hilenin tinsel cazibesini, duyuların aldatılmasını, resmin biçimsel cazibesine ekler. Çünkü yücelik yetmez, incelik ve kurnazlık da gerekir – gerçeği harfiyen ele alırken saptırmanın inceliği ve kurnazlığı. Modernitenin unuttuğumuz dersi budur: Eksiltmek gücü getirir, güç yokluktan doğar. “ “ Bütün bunlar, bir çeşit kuvvet, bir tür ikinci gücü harekete geçirme ve sınırları zorlama yoluyla, kayıtsız şartsız bir gerçekleştirme, bütün ütopyaların, bütün ölümlerin ve bütün olumsuzlukların silindiği hepten bir olumlama… durumu tarif eder ( bütün bunlar dediği; aşırılıklar, “hypertrpohy”,hızlı üreme, haddi aşma, ekstrem fenomenler hasıl etme durumu; örneğin toplumsalın esriyerek kitlelere, bedenin esriyerek şişmanlığa, bilginin esriyerek simülasyona, zamanın esriyerek anidenliğe, gerçekliğin esriyerek hiper gerçekliğe, seksin esriyerek pornoya) dönmeleri gibi.” Jean Baudrillard, Sanat Komplosu
Histeri sonrası
Senaryo. “ Ama insan, kaybolmanın, üstelik tam da imgelerin ardında kaybolmanın, bizatihi Tanrı’nın stratejisi olduğunu düşünebilir. Tanrı kaybolmak için imgeleri kullanır, böylece iz bırakmama itkisine riayet eder. Kehanet böylelikle gerçekleşir: bizler bir simülasyon dünyasında yaşıyoruz, göstergenin en büyük işlevinin gerçekliği kayboluşa itmek ve bu yolla onun kayboluşunun üzerini örtmek olduğu bir dünyada.” Jean Baudrillard. Sanat Komplosu Sahip olunan anılar; insanın geçmiş yıllarına, gençliğine yani yaşadığına dair tek belirtilerdir. Biriktirme, koleksiyon yapma durumu da bu anılara sahip çıkarak yaşadığını kanıtlama çabasından ileri gelir. Yeryüzünde varolma çabası gösteren insanın en temel güdüsü varlığına dair kanıtlar toplama ve sergileme itkisidir. Aslında her şeyin fotoğrafını çeken, eski biletleri biriktiren, günlük tutan insanlar kendi gösterilerinin kanıtlarını oluşturacak dökümantasyon işlemini farkında olmaksızın sürekli yapmaktadırlar. Artık kent hafızasıyla bireyin hafızası iç içe geçti. İnsanlar varolmanın mekandan ve zamandan bağımsız bir şekilde gerçekleşemeyeceğini anladı. Kent ve birey aynı anda ve birlikte varolmakta ve birey varlığını kentin varlığıyla desteklemekte. İflah olmaz bir romantizmle; tıpkı kendi doğumgünü fotoğraflarını biriktirir gibi kente ve geçmişe dair her şey biriktirilip belgelenmekte ve sergilenmekte.
genel vaziyette önemli olan, kentin 0 kotunda dramatik bir değişim olmamasına rağmen alt kotta geniş bir kamusal / çok kullanımlı alan yaratmış olmasıdır. arşiv çok amaçlı birimler sergi alanları projeksiyon odaları çalışma salonları arşiv yönetim birimi
*çit. / aşırı koruma
alana Haydarpaşa önünden eğimli bir alanla, deniz yoluyla, Harem tarafından asansörlerle ulaşılır. ayrıca rayların arasından insanların zamanla belirlediği bir patika yol vardır.
Varolan durum
Hiçbir bilginin kaybolması kabul edilemez. Bu sebeple bilgi oluştuğu anda belgelenip fanuslanıp arşivlenmelidir. Varolabilmemizin tek yolu budur.
bölgede hakim olan akış doğrultuları / Kadıköy ölçeği yeşil çizgi: artık varolmayan, bellekteki aks/ demiryolu * HAYDARPAŞA mavi çizgi: deniz ve karadan populer geçiş / vrış yolları
Çıkarım görülmektedir ki bölgenin belirli bir kullanım yönü vardır ve bu da daha çok kuzey- güney aksıdır. Haydarpaşa- Harem arası ise arada bir ada olarak kalmıştır ve günlük akışın bir parçası değildir. çevresi ise önemli yapılarla çevrilidir.
“ Zorunluluk toplumsal olarak düşlendiği ölçüde düş zorunlu hale gelir. Gösteri sonuçta uyuma arzusundan başka bir şey ifade etmeyen zincire vurulmuş modern toplumun gördüğü kötü düştür. Gösteri, bu uykunun bekçisidir.” Guy Debord. Gösteri Toplumu
Sahne. “ Zorunluluk toplumsal olarak düşlendiği ölçüde düş zorunlu hale gelir. Gösteri sonuçta uyuma arzusundan başka bir şey ifade etmeyen zincire vurulmuş modern toplumun gördüğü kötü düştür. Gösteri, bu uykunun bekçisidir.” Guy Debord. Gösteri Toplumu Kentin bütün imgeleri programlarından ve işlevlerinden arındırıldı. Kentin odak ve çarpışma noktaları kent akışından kaldırıldı. İçlerine girilemeyen ve günlük yaşantıda işlevsel olarak kullanılmayan bu mekanların etrafi çevrilerek ona gelebilecek bütün zararlardan korundu. Bu sayede kentte asırlardır var olmuş bütün mekanlar varlıklarını sonsuza kadar koruyup sürekli izlenebilir hale geldi. Haydarpaşa artık doğudan ve batıdan insanlar toplayıp dağıtan bir tren istasyonu değil. Ona zarar verebilecek bütün işlemler durdurulup korumaya alındı.Zaten haydarpaşayı izlemek varken haydarpaşada birini beklemenin ne anlamı vardı ki?! Şimdi herkes dilediği zaman dilediğince onu izleyebilir. Bu sayade Haydarpaşa sürekli varlığını devam ettirebilecek ve asla zarar görmeyecek. Haydarpaşa gibi Selimiye de bütün görkemiyle denizden geçenlere seyirlik bir alan oluşturmakta. Topkapı ve Kız Kulesi birbirlerini izlerken asla Kız Kulesi’nden Topkapı’ya bakamayacak olan insanlar Topkapı ve Kız Kulesi’nin selamlaşmasını hayranlıkla izlemekte. Marmara Üniversitesi içindeki binlerce öğrencinin verdiği zarardan zor da olsa kurtarıldı. Bu kurtuluşun ardından etrafı kapatılıp seyire açıldı ve kentli bir yapısına daha kavuştu. Yapılan her yeni yapıyla geçmişin izleri biraz daha siliniyordu. Bu sebeple yeni yapıların geçmişin üzerini örtmesini engellemek için atıl alanlar oluşturuldu. Bu alanlar kamuya açık olarak tasarlandı. İstenildiği zaman geçmişe zarar vermeyecek ölçüde istenildiği gibi vakit geçirilinebilen bu alanlar kentliye açıldı.Yeni yapılara izin verilmeyen bu alanlarda geçmişin izlerini yok edebileceği için peyzaj ve düzenlemeye de izin verilmemekte ve olduğu gibi korunmaya devam edilmektedir. Kentlinin uzun zamandır hayalini kurduğu müze kent bu sayede yavaş yavaş tamamlanıyor. Bu müzeleştirme ve koruma işlemleri gerçekleşirken korunması gereken her şey hemen fanuslanıp arşivleniyor. Esas olan tarih ve geçmiştir. Tarih ve geçmişin olmadığı yerde programlar bir anlam ifade etmeyen insan akışları haline gelir ve varlıklarını kanıtlayamazlar. Bu sebepledir ki programların geçmişi yok etmesi engellenip, geçmiş programdan arındırılmalıdır.
Mekan. Kente dair bellek yitimini önlemek amacıyla kent arşivi oluşturuldu. İstanbul’a ve Kadıköy’e dair bütün bilgiler; en küçüğünden en büyüğüne, en yenisinden en eskisine bu arşive depolanıyor. Eski yazmalardan tarihi önemi olan nesnelere, dijital arşivlerden kalıntılara kadar çok çeşitli ve arayüzlü bir platform oluşturuldu. Oluşturulan bu arşiv Kadıköy’ün akslarına uygun bir şekilde; Kadıköy iskele- Harem aksına yerleştirildi. Bu alandaki yoğun tarihi doku ve yaşanmışlık sebebiyle yer üstünde konstrüksüyonu söz konusu olamazdı bu sebeple girişlerini gözetilerek yer altına konuşlandırıldı. Oluşturulan bu mekan kentlinin geçmişini saklayıp gözden geçirebileceği bir alan olmasının yanısıra aynı zamanda bölgedeki bütünleşik kamusal alan ihtiyacına da yanıt verecek şekilde düzenlendi. Kullanılabilir üç yüzeyden oluşan mekan yatay düzlemde geniş bir kamusal alan sağlayarak yeni çarpışmalara olanak sağlıyor, bunu yaparken kent ve kentli geçmişinden destek alıyor. Dikey yüzeylerden biri arşiv bölmelerini oluşturan düzenek ve karanlık odacıklardan oluşuyor. Çeşitli medya ögeleri için çeşitli ortamlar sağlayan ve birbirinden farklılaşan bu birimlere ulaşım hacim içindeki köprülerle sağlanmakla beraber her düşey sütun kendi içindeki çark-asansör sistemiyle düşey hareket yapabiliyor. Hacim içindeki köprülerden bağımsız olarak katmanlı tasarlanan bu yüzey odacık,koridor,sirkülasyon ve bölmeler olmak üzere dört katmandan oluşuyor. Sirkülasyon katmanı bütün düzlemi kesintisiz kuşatarak her kot arası geçişi mümkün kılıyor. Dikey birimler arası yapılan ilişik düzenleme ve çark sistemi sayesinde kot değiştirmeden dikey hareketle farklı bölmelere ulaşım kolaylaşıyor. Arşiv yüzeyinin karşısındaki dikey düzlem ise kentli ve deniz ilişkisine yeni bir boyut getiriyor. Birebir ilişkiyi kuvvetlendiren ütopik cam birey ve denizin ilk defa bu ölçekte ilişki kurmasını sağlarken denize iskele vererek denizden ulaşıma da olanak sağlıyor.
“Aynıya, sonsuza dek, uçurumdan aşağı yuvarlanana dek aynıyı ekleyemezsiniz:bu kötü simülasyondur. Aynıdan aynıyı söküp almak gerekir.” Jean Baudrillard.Sanat Komplosu
the catcher
a house deformation project MimED’15 Jüri Özel Ödülü yürütücü: ipek yürekli
istanbul
1
2
3 konut-hane barınma
konut dışı yeme-içme
geleneksel konut “hane”
“I like it when somebody gets excited about something. It's nice.” (...) “Anyway, I keep picturing all these little kids playing some game in this big field of rye and all. Thousands of little kids, and nobody's around - nobody big, I mean - except me. And I'm standing on the edge of some crazy cliff. What I have to do, I have to catch everybody if they start to go over the cliff - I mean if they're running and they don't look where they're going I have to come out from somewhere and catch them. That's all I do all day. I'd just be the catcher in the rye and all. I know it's crazy, but that's the only thing I'd really like to be. the catcher in the rye (çavdar tarlasında çocuklar) salinger sophie'nin dünyasında bir çocugun uçan bir insani gördügünde sasirmayacagi yazıyordu. ya da söyle demek daha dogru olur; sasiracak ve normal de karsilayacaktir. çünkü saskinlik bir çocugun olagan halidir. uçan bir helikopter ve yüzen bir vapur da ayni ölçüde sasirticidir onun için. ve büyür çocuk. sonra mucizeler artık öyle pek de mucize degilmis gibi gelir. daha az sey sasirtir insani, daha az heyecanlandirir. “mimari sadece izleyici özneyi barindiran bir platform degildir. özneyi biçimlendiren bir görüntüleme mekanizmasidir. içinde oturanlardan önce gelir ve onlari çerçeveler”
1
“sokak” sosyal
büyük kent genç yetişkin konut
the catcher
kişisel-özel
2
çalışma
“öğrenci evi”
3
Barinma insanin varolmasiyla es zamanli ortaya çikan bir olgudur. Mimarlik ise bu barınma ihtiyacinin giderilme ihtiyacindan dogan en eski mesleklerden biridir. Konut kavramının; kapsami ve programı, sonu olmayan devinimi sirasinda bir tek barınma olgusunu kaybetmemiştir. Zamanla “barinma” kavrami hayatta kalmak için kritik bir kavram olmaktan çıkıp yaşayışın normalleri arasina girmesiyle ek fonksiyonlar kazanmis ve degisime ugramistir. Yani mimarlik insanogluyla beraber gelismis ve zamanla yasamsal bir ihtiyaci karsilamanin çok ötesinde bir anlam kazanmistir. Bu süreç sonunda günümüzde varilan noktada konutlar sahiplerinin mutlak kontrolünde olan alanlar haline gelmiştir. Bu mutlak hakimiyet yanında hem konforu hem de “tekinsizligi” beraberinde getirmistir. Insanın kendini güvende hissettigi tek yer olan evler aslinda sosyal kisirligin ve aile içi saldirilarin merkezi haline gelmistir. Sokaktakiyle hanedekinin hiçbir çarpisma içine girmemesi bu mekanlardaki üretimi ve gelisimi de engellemistir. Beklenmeyen hiçbir sey vaadetmeyen bu konutlar insanın hayret duygusunu köreltmis, monoton hayatlar yaratmistir. Kontrol sahibi olmanın getirdigi rahatlik heyecani dizginlemis, mutlak bir güven duygusu yaratmis; ayni zamanda da hanedeki kontrolü yitirme korkusu yaratarak insanlari kirilganlastirmistir. Kontrolü elde tutmak için hirslar oluşmuş ve kaybedecek çok fazla “metrekaresi” olan insanlar sahip olma hirsiyla kirilan insanlar haline gelmislerdir.
Çok açıktır ki heyecanın olmadığı yerde tam anlamiyla bir üretim olmaz, beklenmeyen hiçbir şeyin olmadigi mekanlarda ise heyecan yaratilamaz.
rye a clockwork incitation MimED’15 Jüri Özel Ödülü yürütücü: deniz aslan
istanbul
clockwork: a mechanism with a spring and toothed geerwheels, used to drive a mechanical clock, toy or other device. incitation: tesvik etme, kiskirtma, ayartma, tahrik. pazar; es zamanlilik,karmasa, kaos, gürültü, birey, döngü, periyot, degisken, sahipsiz, okunabilir, çiplak(vitrinsiz), toplama, geçici.
‘mutlak öngörülemez olaylara izin veren’
mahalle sergi atölye
ticaret balikci barinaklari
yenikapı dolgu alanı bir masterplan üzerinden işlevlendirilmiştir. bu işlevlendirilme sonunda üzerinde çalışılan pazar alanı ve komşuları incelenmiş aynı zamanda yerin yersizliği ve kimliksizliği üzerinden çeşitli okumalar yapılmıştır. işlevin fiziksel karşılığı tam olarak bulunmaya çalışılmış, ve “pazar alannı” kavramı tekrar sorgulanılarak yeniden yaratılmıştır. bunun sonucunda yığılan fonksiyonlardan bir kule ortaya çıkmıştır.
pazar yerleri kent meydanlarıyla beraber en büyük çarpisma alanlarının basinda gelir. kurulum yer ve amacına göre farklı karakterlere sahip pazarlar hem isteneni bulma hem de aranmayanı buldurma islevlerine sahiptir. rutin ekonomik piyasaya bir alternatif olusturan pazarlar aynı zamanda alışıldık “legal” kavramını da görünmez kılmayı başarmistır. alış-veris amacının yanında-ötesinde- sosyal dürtülerin en kolay tatmin edilebilecegi mekanlar pazarlardır. birbirileriyle günlük hayatta karsilasma imkani bulamayan çesitli kesimlerden insanlari sosyo ekonomik ve kültürel seviyeye bakmadan bulusturme islevi görür. belki de bu yüzdendir ki o pazara gidilir ve hiç bir sey alinmadan da olsa gezilir.(alışkanlık?) günümüz istanbul’una bakildiginda da insanlarin evlerden kaçmaya çalistigi ve kenti ev olarak kullanmaya basladiklari görülmektedir. yavas yavas kirilmaya baslayan geleneksel aile yasantisi yerine birey olarak varolabilme kaygilari artmis insanlar evlerinden sokaklara çikmaya baslamistir. pazar alanlarının bütün bu bilesenlerinin eklemlenmesi sonucununda ortaya çıkan “pazar” kavramının kendisi üstünü örten nedenlerden siyrilmis, özgür ve kiskirtici bir hale bürünerek kavram olarak “pazar”i karsilar hale gelmistir. yani pazar yerinin altında barindirdigi ek islevlerin ana islev haline getirilerek yeniden bir pazar yeri kurgulanmistir.
bu dogrultuda RYE her seyin oldugu gibi okunabildigi kimsenin sahip olmadigi ama periyodik olarak kullanılan zaman dilimi gözetmeksizin sürekli isleyen kamusal bir alandır. günün her saatinde çesitli islevler için kullanilan alanlar yogun programi nedeniyle asla yalnız kalmaz. kisinin temel ihtiyaçlarını giderebilecegi mekanların yanısıra her an vakit geçirebilecekleri alanları da barındırır. RYE insanları evlerinden, is yerlerinden ve saklandıkları bütün yerlerden kaçırarak kendine çekmeyi; bu sayede hem insanların sosyal ihtiyaçlarını karsilamayı hem de insanları kullanarak kendi yasamını sürdürmeyi dert edinmistir. su ana kadar yaratilan günlük rutin hayat distopyasindan içkin bir refleksle siyrilabilmeyi ve çarpisma ve etkilesme odakli bir yasam kesiti sunabilmeyi amaçlar. çekirdek
strüktür
hacim
fonksiyon
spontane olmasi gerekene izin verir.
pazarkule
bisiklet parki
ana aks tramvay araç
satis
durak
otopark
dans bowling film alani mal aktarim
bisiklet parki
“ayartma uzlaşı değil düellodur. nesneyi gerçek düzenle, onu çevreleyen görünür düzenle karşı karşıya getirmelidir.” jean nouvel-tekil nesneler
6
H
G
F
E
D
C
B
A 6
ZK03 Mutfak
45
GROUND COVERING CEILING WALL COVERING
urla - yağcılar
ZK02 Antre
ZK01 Oda
GROUND COVERING CEILING WALL COVERING
GROUND COVERING CEILING WALL COVERING
45
çiftlik evi yürütücü: ecem edis
ZK04 WC
4 3
3
4
GROUND COVERING CEILING WALL COVERING
ZK06 Office GROUND COVERING CEILING WC RP 1821
671030
RP 1824 300500
301330
304140
RP 1821
301330
RP 1822 RP 1824 671030
ZK05 Salon
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ
GROUND COVERING CEILING WALL COVERING
300500
304140 301330
RP 1824 RP 1824
RP 1821
RP 1821
671030
301330
2015-2016 GÜZ
UYGULAMA PROJE
671030
2
2
Yürütücü : Doç. Dr. Ecem EDİ RP 1822
Ayşe Merve Çilingir
1
1
020110026
ZEMİN KAT PLANI (±0.00)
H
G
F
E
D
C
B
A
Pafta Adı:
Pafta boyutu A0
Pafta No:
4 3
45
6
H
G
F
E
D
C
B
45 4 3
urla/yağcılar köyünde yerel mimarlık malzemesi olarak kullanılan taş yapıların incelenmesi ve sürdürülebilir yapı yapım yöntemlerinin araştırılması sonucu ortaya çıkmış çiftlik evidir. konut olarak işlevlendirilen mekan tek aile evi olmakla beraber ek bir yapıya sahiptir. bu ek yapıda dönemsel olarak konaklamaya imkan verip pansiyon gibi çalışan ancak karşılığını emek olarak alan bir birim kurgulanmıştır. iki çocuklu bir ailenin üüç yatakodalı evi ve pansiyon olarak çalışan yapının 4 kişilik birimi vardır. bu ek yapıdan dönemsel olarak genelde öğrenciler ekolojik yaşama dair deneyim elde etmek için yararlanmaktadırlar.
6
A
1
yapı taş ve çelik olarak tasarlanmıştır. yörenin doğal yapı malzemesi olan taşın yerinde bulunabilme imkaın çeliğin taşıyıcılığıyla birleştirilmiş ve iki katmanlı bir yapı ortaya çıkarılmıştır. yapının büyük bölümünün dış duvarları yığma taş olmakla beraber içerisinde çelik iskelet yer almaktadır. İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ 2015-2016 GÜZ
UYGULAMA PROJE
2
2
Yürütücü : Doç. Dr. Ecem EDİ Ayşe Merve Çilingir
1
1
020110026
G
F
E
D
C
B
A
Pafta Adı:
BİRNCİ KAT PLANI +3.46
Pafta boyutu A0
Pafta No:
2
ONDÜBAND OSB LEVHA YAĞMUR OLUĞU
ÇELİK STOPPER
POLİÜRETAN KÖPÜK
2
ARDUVAZ ÇATI KAPLAMASI AKILLI ÇITA ISOLİNE SU YALITIM LEVHASI TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI BUHAR KESİCİ GAZBETON ÇATI BLOGU ÇELİK TAŞIYICI
8
1 ÇELİK STOPPER
ONDÜBAND OSB LEVHA YAĞMUR OLUĞU
POLİÜRETAN KÖPÜK
Alüminyum Bitiş Profili
TAŞ KAPLAMA 3cm SIVA 2cm ALÇIPAN DUVAR 10cm SIVA 2cm TAŞ KAPLAMA 3cm TAŞ CİLASI TAŞ KAPLAMA 3cm ŞAP 5cm NEM TUTUCU FOLYO 1mm TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI 6cm KOMPOZİT DÖŞEME 11cm
TAŞ KAPLAMA 3cm SIVA 2cm ALÇIPAN DUVAR 10cm SIVA 2cm SERAMİK 2cm TAŞ CİLASI TAŞ KAPLAMA 3cm ŞAP 5cm NEM TUTUCU FOLYO 1mm TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI 6cm KOMPOZİT DÖŞEME 11cm
SERAMİK KAPLAMA 2cm WEBER PUR SEAL 2K SU YALITIM 2mm ŞAP 6cm 11 NEM TUTUCU FOLYO 1mm TAŞ YÜNÜ ISI YALITMI 6 cm KOMPOZİT DÖŞEME 11cm
SERAMİK KAPLAMA 2cm WEBER PUR SEAL 2K SU YALITIM 2mm ŞAP 6cm 9 NEM TUTUCU FOLYO 1mm TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI 6cm KOMPOZİT DÖŞEME 11cm
DOĞAL TAŞ KAPLAMA - 3CM BUHAR DENGELEYİCİ TAŞYÜNÜ ISI YALITIMI - 8CM SU YALITIM MEMBRANI GAZ BETON DUVAR - 20CM DK01 BOYA
3 TAŞ CİLASI TAŞ KAPLAMA 3cm ŞAP 5cm NEM TUTUCU FOLYO 1mm ISI YALITIMI 6cm KOMPOZİT DÖŞEME 11cm
TAŞ DUVAR 30cm TAŞ YÜNÜ 6cm TAŞ KAPLAMA 14cm TAŞ CİLASI
MASH BÖLME
TAŞ CİLASI TAŞ KAPLAMA 3cm ŞAP 5cm NEM TUTUCU FOLYO 1mm ISI YALITIMI 6cm KOMPOZİT DÖŞEME 11cm
DOĞAL TAŞ KAPLAMA - 3CM BUHAR DENGELEYİCİ TAŞYÜNÜ ISI YALITIMI - 8CM SU YALITIM MEMBRANI GAZ BETON DUVAR - 20CM DK01 BOYA
7
TAŞ CİLASI TAŞ KAPLAMA 3cm ŞAP 5cm NEM TUTUCU FOLYO 1mm ISI YALITIMI 6cm KOMPOZİT DÖŞEME 11cm
4
6
PASLANMAZ ÇELİK KÜPEŞTE
ÇELİK KUTU PROFİL ? AHŞAP KAPLAMA
TAŞ CİLASI TAŞ KAPLAMA 3cm ŞAP 5cm NEM TUTUCU FOLYO 1mm ISI YALITIMI 6cm KOMPOZİT DÖŞEME 11cm
TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI PROFİLİN İÇİNE DOLGU YAPILACAK KÖPRÜYÜ ÖNLEMEK İÇİN
SU GEÇİRİMSİZ KATKILI BETON PERDE DUVAR 25cm
YÜZEY SERTLEŞTİRİCİ KORUMA ŞAPI 5cm POLİETİLEN MEMBRAN 2mm GROBETON 15 cm BLOKAJ 40 cm SIKIŞTIRILMIŞ TOPRAK
5
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ
YÜZEY SERTLEŞTİRİCİ KORUMA ŞAPI 5cm POLİETİLEN MEMBRAN 2mm GROBETON 15 cm BLOKAJ 15 cm SIKIŞTIRILMIŞ TOPRAK
2015-2016 GÜZ
UYGULAMA PROJESİ Yürütücü : Doç. Dr. Ecem EDİS Ayşe Merve Çilingir 020110026
1/50
Pafta Adı:
BİRNCİ KAT PLANI +3.46
Pafta boyutu A0
Pafta No:
2
1
YÜZEY SERTLEŞTİRİCİ ŞAP 8cm NEM TUTUCU FOLYO 1mm TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI 6cm KOMPOZİT DÖŞEME 11cm
TAŞ CİLASI TAŞ KAPLAMA 3cm ŞAP 5cm NEM TUTUCU FOLYO 1mm TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI 6cm KOMPOZİT DÖŞEME 11cm
YÜZEY SERTLEŞTİRİCİLİ ŞAP 2cm AYIRICI KEÇE POLİMER BİTÜMLÜ SU YALITIM MEMBRANI EĞİM ŞAPI 3cm BİTÜMLÜ TAŞ YÜNÜ LEVHA 3cm TAŞ YÜNÜ LEVHA 3cm BUHAR KESİCİ 2mm KOMPOZİT DÖŞEME 11cm ÇELİK TAŞIYICI YAYLI ASKI ÇUBUKLARI METAL ASMA TAVAN (EXPANDED)
1
1
TAŞ CİLASI TAŞ KAPLAMA 3cm ŞAP 5cm NEM TUTUCU FOLYO 1mm TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI 6cm KOMPOZİT DÖŞEME 11cm
1
TAŞ CİLASI TAŞ KAPLAMA 3cm ŞAP 5cm NEM TUTUCU FOLYO 1mm TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI 6cm KOMPOZİT DÖŞEME 11cm
YÜZEY SERTLEŞTİRİCİ ŞAP-YERDEN ISITMA BORULARI 5cm NEM TUTUCU FOLYA 1mm TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI 6cm POLİETİLEN MEMBRAN 2mm GROBETON 15 cm BLOKAJ 40 cm SIKIŞTIRILMIŞ TOPRAK
Revizyon:
-
1
TAŞ CİLASI TAŞ KAPLAMA 3cm ŞAP 5cm NEM TUTUCU FOLYO 1mm TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI 6cm KOMPOZİT DÖŞEME 11cm
1
1
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ 2015-2016 GÜZ
UYGULAMA PROJESİ Yürütücü : Doç. Dr. Ecem EDİS Ayşe Merve Çilingir 020110026
1/50
Pafta Adı:
KESİT İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ
2015-2016 GÜZ
Yürütücü : Doç. Dr. Ecem EDİS
UYGULAMA PROJESİ
Ayşe Merve Çilingir
020110026
-
Pafta Adı:
Revizyon:
KESİT
2
Pafta boyutu A0
Pafta No:
Pafta No:
2
Pafta boyutu A0
TAŞ CİLASI TAŞ KAPLAMA 3cm ŞAP 5cm NEM TUTUCU FOLYO 1mm TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI 6cm KOMPOZİT DÖŞEME 11cm
Rev
-
1/50
vizyon:
3 ÇELİK KÜPEŞTE
TAŞ CİLASI TAŞ KAPLAMA 3cm ŞAP 5cm NEM TUTUCU FOLYO 1mm TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI 6cm KOMPOZİT DÖŞEME 11cm
MERDİVEN TAŞIYICISI KİRİŞE BULONLANIYOR
AHŞAP KAPLAMA ÇELİK DOĞRAMA
ÇELİK KUTU PROFİL İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ 2015-2016 GÜZ
UYGULAMA PROJESİ Yürütücü : Doç. Dr. Ecem EDİS
4
Ayşe Merve Çilingir 020110026
1/50
ÇELİK DOĞRAMA
Pafta Adı:
KESİT
Pafta boyutu A0
Pafta No:
-
TAŞ DENİZLİK
YÜZEY SERTLEŞTİRİCİLİ ŞAP 2cm AYIRICI KEÇE POLİMER BİTÜMLÜ SU YALITIM MEMBRANI EĞİM ŞAPI 3cm BİTÜMLÜ TAŞ YÜNÜ LEVHA 3cm TAŞ YÜNÜ LEVHA 3cm BUHAR KESİCİ 2mm KOMPOZİT DÖŞEME 11cm ÇELİK TAŞIYICI YAYLI ASKI ÇUBUKLARI METAL ASMA TAVAN (EXPANDED)
1
DEMİR KÖR KASA
Revizyon:
2
METAL KENET
EPOKSİ BOYALI HARPUŞTA TAŞIYICI KONSTRÜKSÜYON
SU İTİCİ CİLA 6CM TAŞ KAPLAMA 23CM TAŞ DUVAR ÇELİK TAŞIYICI
SU GEÇİRİMSİZ KATKILI BETON
1
ARDUVAZ ÇATI KAPLAMASI AKILLI ÇITA ISOLİNE SU YALITIM LEVHASI TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI BUHAR KESİCİ GAZBETON ÇATI BLOGU ÇELİK TAŞIYICI
TAŞ CİLASI TAŞ KAPLAMA 3cm ŞAP 5cm NEM TUTUCU FOLYO 1mm TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI 6cm KOMPOZİT DÖŞEME 11cm
HASIR ÇELİK
ÇELİK STOPPER
YÜZEY SERTLEŞTİRİCİLİ ŞAP 2cm AYIRICI KEÇE POLİMER BİTÜMLÜ SU YALITIM MEMBRANI EĞİM ŞAPI 3cm BİTÜMLÜ TAŞ YÜNÜ LEVHA 3cm TAŞ YÜNÜ LEVHA 3cm BUHAR KESİCİ 2mm KOMPOZİT DÖŞEME 11cm ÇELİK TAŞIYICI YAYLI ASKI ÇUBUKLARI METAL ASMA TAVAN (EXPANDED)
1 EPOKSİ BOYALI HARPUŞTA TAŞIYICI KONSTRÜKSÜYON
POLİÜRETAN KÖPÜK
SİLİKON
EPOKSİ BOYALI SAC LEVHA KAPLAMA
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ
2015-2016 GÜZ
UYGULAMA PROJESİ
2015-2016 GÜZ
Yürütücü : Doç. Dr. Ecem EDİS
UYGULAMA PROJESİ
Ayşe Merve Çilingir
SU GEÇİRİMSİZ KATKILI RENKLENDİRİLMİŞ SIVA 2cm GAZBETON DUVAR BLOGU 15cm TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI 6cm SIVA BOYA
ÇELİK TAŞIYICI TAŞ DUVAR 1cm TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI 6cm TAŞ DUVAR 15cm SU İTİCİ CİLA
020110026
1/50
Yürütücü : Doç. Dr. Ecem EDİS Ayşe Merve Çilingir 020110026
1/50
Pafta Adı:
KESİT Pafta Adı:
KESİT
ONDÜBAND OSB LEVHA YAĞMUR OLUĞU POLİÜRETAN KÖPÜK
Pafta boyutu A0
Pafta No:
2
Revizyon:
-
Pafta boyutu A0
Pafta No:
2
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ 2015-2016 GÜZ
2
UYGULAMA PROJESİ Yürütücü : Doç. Dr. Ecem EDİS Ayşe Merve Çilingir 020110026
1/50
Pafta Adı:
METAL MAHYA KAPAĞI MAHYA BAĞLANTI ELEMANI ONDUBAND 20cm ÇITA(ARDUVAZLARIN OTURMASI İÇİN KLİPSLİ) ARDUVAZ KANCASI
KESİT
Pafta boyutu A0
Pafta No:
Revizyon:
HARÇ
ARDUVAZ ÇATI KAPLAMASI ONDULINE SU YALITIM LEVHASI OSB LEVHA 11mm TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI 6cm BUHAR KESİCİ GAZBETON ÇATI BLOGU ÇELİK TAŞIYICI
1
-
TAŞ CİLASI TAŞ KAPLAMA 3cm YAPIŞTIRICI HARÇ ŞAP-ISITMA BORULARI 5cm NEM TUTUCU FOLYO 1mm TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI 6cm KOMPOZİT DÖŞEME 11cm
DERZ DONATISI BAĞLANTI DONATISI
-
2
Revizyon:
SU GEÇİRİMSİZ KATKILI RENKLENDİRİLMİŞ SIVA 2cm GAZBETON DUVAR BLOGU 15cm TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI 6cm SIVA BOYA
EPOKSİ BOYALI SAC KAPLAMA METAL PENCERE KASASI İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ 2015-2016 GÜZ
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ
UYGULAMA PROJESİ
2015-2016 GÜZ
Yürütücü : Doç. Dr. Ecem EDİS
UYGULAMA PROJESİ
Ayşe Merve Çilingir
YÜZEY SERTLEŞTİRİCİLİ ŞAP 8cm (yerden ısıtma boruları) NEM TUTUCU FOLYO 1mm ISI YALITIMI 6cm POLİETİLEN MEMBRAN 2mm GROBETON 10cm BLOKAJ 15cm SIKIŞTIRILMIŞ TOPRAK
Yürütücü : Doç. Dr. Ecem EDİS
020110026
Ayşe Merve Çilingir 1/50
020110026
Pafta Adı:
1/50
KESİT
1
Pafta Adı:
KESİT Pafta boyutu A0
Pafta No:
2
Revizyon:
-
Pafta boyutu A0
Pafta No:
2 ÇELİK TAŞIYICI TAŞ DUVAR 1cm TAŞ YÜNÜ ISI YALITIMI 6cm TAŞ DUVAR 15cm SU İTİCİ CİLA
SU GEÇİRİMSİZ YAPIŞTIRMA HARCI ÇAKIL
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ 2015-2016 GÜZ
UYGULAMA PROJESİ Yürütücü : Doç. Dr. Ecem EDİS Ayşe Merve Çilingir 020110026
1/50
Pafta Adı:
KESİT
Pafta boyutu A0
Pafta No:
2
Revizyon:
-
Revizyon:
-
done.