MART - NİSAN 2013
Cumhurbaşkanımız Gül, Türkiye Yazarlar Birliği Heyetini Kabul Etti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bişkek’te yapılacak Türkçe’nin 10. Uluslararası Şiir şöleninin himayelerinde düzenlenmesini uygun buldu.
5. Şubeler Buluşması Ankara’da Yapıldı / 2-3 TYB 35. Yıl Faaliyetlerine Yol Arkadaşlarını Yâd Ederek Başladı / 4 TYB Akademi 3 Yaşında / 5 Yazar Okulu’nun 19. Dönemi MEB Müsteşar Yardımcısı Merdan Tufan’ın kapanış dersi ile tamamlandı / 6 Ayın Kitabı’nda Yusuf Turan Günaydın, Sufi ve Kitap’ı Anlattı / 7 Mart - Nisan Programı / 8-9 D. Mehmet Doğan, Bursa’da “Dil ve Medeniyet” üzerine konuştu / 10
Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, Türkiye Yazarlar Birliği Yönetim Kurulu Üyelerini kabul etti. 2013’de 35. yılını kutlayacak olan Türkiye Yazarlar Birliği’nin, bugüne kadar gerçekleştirdiği faaliyetler hakkında Genel Başkan İbrahim Ulvi Yavuz, Cumhurbaşkanı Gül’e bilgi sundu. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül de, Türkiye Yazarlar Birliği’nin kültür dünyamıza yaptığı katkılardan söz ederek, yazar ve sanatçıların bu ülkenin fikrî, estetik temellerinde önemli yer tuttuklarını belirtti. TYB Genel Başkanı İbrahim Ulvi Yavuz, TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan, Genel Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, Ahmet Fidan, Genel Mali Sekreter Erbay Kücet,
Genel Sekreter Atilla Mülayim, Genel Sekreter Yardımcıları Murat Erol ve Öner Buçukcu, Yönetim Kurulu Üyeleri Osman Özbahçe, Ahmet Fatih Gökdağ, Ferhat Koç’un hazır bulunduğu 9 Ocak 2013 günkü kabulde, Genel Başkan İbrahim Ulvi Yavuz, TYB’nin bugüne kadar yaptığı faaliyetlerden söz ederken, Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan ise, özellikle bu yıl 10’uncusu yapılacak Türkçenin Uluslararası Şiir Şölenleri hakkında bilgi verdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bişkek’te yapılacak Türkçenin 10. Uluslararası Şiir Şöleni’nin himayelerinde düzenlenmesini uygun buldu. Cumhurbaşkanımızın kabulünde Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen de hazır bulundu.
2.Masal Yarışması Sonuçları Açıklandı / 10 Romanya’nın Ankara Büyükelçisi’nden TYB’yi ziyaret / 11 Kâzım Arıcan ile Felsefe Okumaları / 11 Şubelerden Haberler / 12-15 Yazar Yayınları’ndan Üç Yeni Kitap / 16
İstiklâl Marşı’nı yazıldığı yerde okumak için 12 Mart Salı günü 10.00’da Taceddin Dergâhı’ndayız.
5. Şubeler Buluşması Ankara’da Yapıldı Türkiye Yazarlar Birliği’nin 5. Şubeler Buluşması 22 Şubat 2013 Cuma günü TYB Genel Merkezi’nde gerçekleştirildi. 5. Şubeler Buluşması’na TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan, Genel Başkan İbrahim Ulvi Yavuz, Genel Başkan Yardımcıları Ahmet Fidan, Hicabi Kırlangıç, Genel Mali Sekreter Erbay Kücet, Yönetim Kurulu Üyeleri Osman Özbahçe, Murat Erol, Ahmet Fatih Gökdağ, Ferhat Koç dışında İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı, Konya Şubesi Başkanı M. Ali Köseoğlu, Bursa Şubesi Başkanı Mustafa Efe, Trabzon Şubesi Başkanı Haydar Çoruhlu, Şanlıurfa Şubesi Başkanı Cuma Ağaç, Gaziantep Şubesi Başkanı Metin Zirek, Kayseri Şubesi Başkanı Ahmet İlhan, İzmir Şubesi Başkanı Harun Özdemir, Erzurum Şubesi’nden Hanefi İspirli, Ankara Şubesi Başkanı Mehmet Kurtoğlu ve TYB üyeleri katıldılar. Toplantı Bursa Şubesi Başkanı Mustafa Efe’nin Kur’an-ı Kerim tilâveti ile başladı. Ardından selamlama konuşması için kürsüye gelen Ankara Şubesi Başkanı Mehmet Kurtoğlu, Onur Ödülleri, Yaşayan Yazarları Anma toplantıları, Mehmet Âkif Ersoy ve Şehir Sempozyumları’nın TYB’nin büyüklüğünü göstermesi açısından dikkate şayan olduğunu belirterek
Mart 2013
“1978 yılında üç-beş arkadaşın samimiyetle kurduğu bu dernek, şimdi ülke sınırlarını aşmış, artık uluslararası kültürel ortamda varlığını hissettiren büyük bir kültür ve düşünce kuruluşuna dönüşmüştür “ dedi. İbrahim Ulvi Yavuz’un konuşması Genel Başkan İbrahim Ulvi Yavuz ise, 2013 yılının Türkiye Yazarlar Birliği’nin 35. kuruluş yıldönümü olduğunu belirterek, Birliğe uygun kutlamaları yapma çabası içinde, öncelikle Sayın Cumhurbaşkanını heyet halinde ziyaret ettiklerini, Kırgızistan’ın Bişkek şehrinde yapılacak Türkçenin Uluslararası Şiir Şöleninin himayelerinde yapılması talebini, Sayın Gül’ün kabul ettiklerini dile getirdi. Yavuz, “Nisan ayında ödül töreni yapacağız. Ardından 2. Ahlak Şurası’nı Konya’da gerçekleştireceğiz. Yaşayan yazarlara vefa programı düzenleyeceğiz.” diyerek 35 yılın şiirini, 35 yılın hikâyesini gündeme getirip tartışacaklarını söyledi.
hususunda yaygın bir anlayış var. Dernekler Masasının defterlerine baktığımızda on binlerce derneğin olduğunu görürüz. Ama biliyoruz ki, çok sayıda derneğe, vakfa rağmen herkesin ismini hatırlayacağı kuruluş da çok az. Bizde bir şeyler kurmak hevesi, ihtirası var. Aslolan, kurmak değil, kurduktan sonra yaşatmaktır. TYB bunu başardı. 35 yaşına ulaştı. Bizim neslimiz bu noktaya getirdi. İnşaallah sonraki nesillerden de ümitliyiz” dedi. TYB’nin gönüllülük esasına göre kurulduğunu kaydeden Doğan, 35 yıldır başka güçlere sırtlarını hiçbir zaman dayamadıklarını, her kesimle ilişkilerini iyi tuttuklarını ifade etti. Bugünkü Türkiye’nin oluşmasında kültürel arka planın rolüne dikkati çeken D. Mehmet Doğan, “Kurumlar, kültürel geçmişi unutmuş gibiler. Kültürel arka plandan söz ediyorlar ama kültür zeminini güçlendirici bir çalışma göremiyoruz. Gelin, tekrar hafıza tazeleyelim, işbirliği yapalım diyerek, derneklere, sendikalara yazılar gönderdik. Bir tek Server Vakfı’ndan cevap geldi. Bu, azmimizi kırmaz. Yaptığımız bütün işlerin Allah rızasını tahsile yönelik olduğunu düşünüyoruz ” dedi. 35. yıl kutlamalarına yönelik, sonraki arkadaşlara model olması amacıyla zengin bir program oluşturduklarını söyleyen Doğan, temel başlıkların yanında, Kırgızistan Bişkek’te yapılacak 10. Türkçenin Uluslararası Şiir Şöleninin daha görkemli olması için çalıştıklarını vurguladı. Başka uluslararası faaliyetlerin de olacağını duyuran D. Mehmet Doğan, Tarihî Roman, Romanda Tarih Sempozyumu ve Ahlâk Şûrası’nın bu sene ikincisini yapacaklarını ifade etti. Ayrıca iki temel faaliyet daha yapmayı istediklerini belirten Doğan,” 70 yaşını aşmış üyelerimiz ile ilgili toplantılar yapmayı planlıyoruz. Onları unutmadığımızı göstereceğiz.
D. Mehmet Doğan: Sonraki nesillerden ümitliyiz Toplantıda üç neslin bir arada bulunduğunu ifade eden TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan,” Türkiye’de dernek, vakıf benzeri kuruluş meydana getirmek
Genel Başkan İbrahim Ulvi Yavuz
Bunun dışında kültürümüze katkıda bulunanlar için de toplantılar yapacağız. Tarık Buğra ile 75 Yıl Programı, bu alanda bir ilk oldu. “dedi. Oturum Başkanlığını Konya Şubesi Başkanı M. Ali Köseoğlu’nun yaptığı toplantıda söz alan Şanlıurfa Şubesi Başkanı Cuma Ağaç ise, 35. yıl etkinliklerine bir sempozyumla katkıda bulunacaklarını söyledi.
Kahramanmaraş Şubesi’nden Hasan Ejderha, gönüllü kuruluşların tümünün kendileriyle faaliyet yaptıklarını vurgulayarak,” Belediye ile ilişkimiz olmadığı için hiçbir sorunumuz yoktur”dedi. Trabzon Şubesi Başkanı Haydar Çoruhlu ise, 90. ölüm yılında Ali Şükrü Bey, Ahi Evran ve Muallim İbrahim Cudi’yi anmayı planladıklarını belirtti. İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı
Hicabi Kırlangıç: Kültürel işlere rağbet arttı Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, “TYB ve Kültür Hayatımız” başlıklı konuşmasında,” Hepimizde yeni dönemde hükümetin ekonomik düzenlemelerden sonra kültüre ağırlık vereceği beklentisi vardı. Ne hükümetin ne belediyelerin kültürel programları olduğunu düşünüyorum. Devlet Planlama Teşkilatı neyi planlıyor? Kültürü değil, ekonomiyi planlıyor. Buna ihtiyaç var. Arka planları bu yolda geçmiş dostlarımızın ön planlarında kültür yok.” dedi. Sivil toplum kuruluşlarının çoğaldığını söyleyen Kırlangıç, kültürel işlere rağbetin arttığını kaydetti. Şubelerin kültürel açıdan bulundukları şehirde birinci derecede kültürün temsilcisi olduklarını belirten Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, İstanbul’un başlı başına bir kültür mekânı olduğuna, bir şehirde TYB’nin olmasının o şehre anlam katacağına dikkati çekti.
İzmir Şubesi Başkanı Harun Özdemir
değerlerimize sırt çevirmişiz.” diyen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Fidan, bazı araştırmacılara göre STK tarihinin son derece yeni olduğunu belirterek, “Osmanlı medeniyeti aynı zamanda bir STK medeniyetidir. Öteki adıyla vakıf medeniyetidir.” dedi. Gönüllü kuruluşlar nezdinde elde edilmesi çok zor bir itibara sahip TYB’nin yaptıkları ile hem resmi kurum, kuruluşlara hem de öteki STK’lere model oluşturduğunu kaydeden Fidan, bunların bir STK için son derece önemli meziyetler olduğunu belirterek “TYB’nin öteki kuruluşlardan ayrılan en önemli vasfı, hasbi bir kuruluş olmasıdır” dedi.
İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı, üzerlerindeki ağır sorumluluğa dikkati çekerek, son altı ayda birçok etkinliğe imza attıklarına, Edebiyat Mevsimi’ni kitaplaştıracaklarına, dergi editörleri birliği kurduklarına, vefat İllerin kültür envanterlerini çıkarmala- edenleri anma programları yaptıklarırı gerektiğini ifade eden TYB üyelerin- na değindi. den Hüseyin Albayrak, bununla daha Bursa Şubesi’nden Cemil Kılıç, fagüzel çalışmaların ortaya konulabialiyetleri iki mekânda yaptıklarını, leceğini söyledi. İl ansiklopedilerinin yaygınlaşmaya başladığını vurgulayan okur-yazarlık okuluna bu sene 400 civarında müracaat olduğunu, ayrıca Albayrak, Şubelerin bu tür çalışmatasavvuf kültürü okulu açtıklarını lar ortaya koymalarının öneminden söyledi. bahsetti. Yeni yerlerine kavuştuklarını dile getiren Erzurum Şubesi’nden Hanefi Şubeler toplantısında 2. gün İspirli, şubeleri kişilere bırakmamanın önemine değinerek, gençlik kolları “Son üç çeyrek yüzyılda reddi miras ettiğimiz için tarihimize ve medeniyet kurmayı düşündüklerini ifade etti.
Gaziantep Şubesi Başkanı Metin Zirek, Mesnevi Okumaları yapmaları dışında, Hıdırellez’de kitap okuma çadırları kurarak 3000’e yakın kitap dağıttıklarını söyledi. Senaryo yazımı konusunda eğitim verdiklerini anlatan Kayseri Şubesi Başkanı Ahmet İlhan, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan proje desteği aldıklarını, 30 Mart’ta Yazarlar Zirvesi’ni toplayacaklarını kaydetti. İzmir Şubesi’nin geç kurulmuş bir şube olduğuna değinen Başkan Harun Özdemir, toplantıların müdavimlerinin çok farklı kesimlerden olduğunu söyledi. 2.Ahlâk Şûrası’nın Konya’da gerçekleşeceğini hatırlatan Şube Başkanı M.Ali Köseoğlu, şube olarak Necip Fazıl’ı, yapacakları bir programla yâd edeceklerini duyurdu. 5.Şubeler Buluşması, D. Mehmet Doğan’ın değerlendirme konuşması ile sona erdi.
Genel Sekreter Yardımcısı Murat Erol ise Şubelerin tüzükte uymaları gereken kuralları, çizdiği hukukî çerçeve içerisinde anlattı.
Gaziantep Şubesi Başkanı Metin Zirek
Trabzon Şubesi Başkanı Haydar Çoruhlu
Mart 2013
TYB 35. Yıl Faaliyetlerine Yol Arkadaşlarını Yâd Ederek Başladı Türkiye Yazarlar Birliği 35. yıl kutlama faaliyetlerine, vefat eden üyelerini anma toplantısıyla başladı. 23 Şubat 2013 Cumartesi günü saat 14.00’de Türkiye Yazarlar Birliği Genel Merkezi’nde yapılan “Yol arkadaşlarımızı yâd” toplantısında, TYB’nin kuruluşundan bugüne kadar vefat etmiş olan üyeler yâd edildi. TYB Genel Mali Sekreteri Erbay Kücet’in hazırlayıp sunduğu program, Eski Hatay Milletvekili Dr. Mehmet Sılay tarafından okunan Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Programa, TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan, Genel Başkan İbrahim Ulvi Yavuz, Başkan Yardımcıları Ahmet Fidan, Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç, Genel Sekreter Atilla Mülayim, Genel Sekreter Yardımcıları Murat Erol, Öner Buçukcu, Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Fatih Gökdağ, Ercan Yıldırım, Osman Özbahçe, Vakıf Mütevelli Heyeti Üyesi Muhsin Mete, Haysiyet Divanı Üyeleri Ahmet Şenol,
Mart 2013
Durdu Güneş, TYB Üyeleri Dr. Nazif Öztürk, Celil Güngör, Hüseyin Albayrak, TYB Şube Başkanları, Samanyolu Yayın Grubu Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu ve TYB üyesi birçok yazarın, öğretim üyesinin ve merhumların aile yakınlarıyla birlikte, kalabalık bir davetli topluluğunun iştirak ettiği programda, hazırlanan sunum gösterimi eşliğinde, vefat eden üyelere dair kısa bilgiler verildi. Toplantıda vefat eden şair, yazar ve sanatçıların TYB ile ilişkisi, TYB’nin faaliyetlerine katkıları, emekleri, edebiyat, kültür hayatımıza kattıkları, hayat hikâyelerinden kısa kesitler ve hatıralar katılımcılar tarafından dile getirildi. Toplantı, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aşkar tarafından okunan Kur’anı Kerim ve edilen dua ile sona erdi. Anma Toplantısı’nda yâd edilen isimler ise: Mehmet Ali Taşçı (1952-1985),
Fevziye Abdullah Tansel (1912-1988), İsmail Hakkı Yılanlıoğlu (1911-1992), Seyfettin Manisalıgil (1956-1992), Nazım Zeyrek (1930-1992), Selahattin Savcı (1913-1992), Mehmet Aksoy (1944-1993), Sami Ateş (1950-1993), Fikret Çulhaoğlu (1930-1996), Şevket Bulut (1936-1996), Ömer Erturgut (1967-1997), Galip Erdem (1930-1997), Mustafa Arafatoğlu (1924-1998), İbrahim Bozyel (1950-1998), Mehmet Çınarlı (1925-1999), Feramuz Aydoğan (1961-2000), Mehmet Akif İnan (19402000), Cinuçen Tanrıkorur (19382000), Hasan Ali Kasır (1953-2000), Göktürk Mehmet Uytun (1935-2001), Osman Türkay (1927-2001), Kaya Özdemir (1930-2002), Nazir Akalın (1964-2002), Yalçın Özer (1948-2002), Burhanettin Kayhan (1942-2002), Alaeddin Özdenören (1940-2003), Ali Kemal Belviranlı (1923-2003), Zeki Alan (1946-2003), Şevket Beysanoğlu (1920-2003), İsmail Ali Sarar (19252003), İsmail Kaya (1936-2003), Cahit Yeşilyurt (1952-2004), Zemçi Çetinkaya (1960-2004), Necdet Konak (19572004), Hasan Nail Canat (1944-2004), Cavit Kalpakçıoğlu (1942-2005), Prof. Dr. Abdülkerim Abdulkadiroğlu (1944-2006), Mehmet Nar (19392006), Doç.Dr. Şakir Kocabaş (19452006), Baydur Yılmaz (1942-2007), Mehmet Akif Albayrak (1969-2007), Şükrü Ünalan (1967-2007), Şerif Benekçi (1952- 2008), Ekrem Sağıroğlu (1946- 2008), Dilaver Cebeci (19432008), Erdem Beyazıt (1939- 2008), Muhsin Yazıcıoğlu (1954- 2009), Yücel Çakmaklı (1937-2009), Ömer Lütfü Mete (1950-2009), Kemal Güran (1935- 2009), Ümit Fehmi Sorgunlu (1949-2010), Ali Uğur (1943-2010), Rıfkı Kaymaz (1950-2010), Olcay Yazıcı (1953-2010), Necdet Kuru (19602010), Nazır Özsöz ( 1946-2011), Bahri Zengin (1942-2011), Kadir Tanır ( 1953 -2011), Rıza Akdemir (19302012), Mustafa Başoğlu (1933-2012), Abdurrahim Karakoç (1932-2012), Abdurrahim Balcıoğlu (1928-2012), Altan Deliorman (1936-2012), Prof.Dr. Mevlüt Güngör (1950-2013)
D. Mehmet Doğan Türkiye’de akademinin, edebiyatın, düşünceyle iştigal edenlerin geçmişten bugüne gelmekte zorlandıklarının altını çizerek “Günümüzü yazmak zordur. Henüz hüküm verilmemiş bir dönem yaşanmaktadır. Öne çıkarılanların gelecekte önemli sayılacağı henüz belirsiz olduğu gibi dikkatten uzak kalanların mühim sayılma ihtimali de her zaman mümkündür. Bazıları için yazma macerası devam ettiği için verilen hükümler erken sayılabilir, bazıları için de günün aktüalitesinden ötürü aceleye getirilmiş bulunabilir” cümleleriyle ortaya konan sayının imkân ve risklerine dikkat çekiyor.
7
Üçüncü Yıla Başlangıç: Yaşayan Düşünce Adamları / D. Mehmet Doğan Geleneğin Diriliş’i: Bir Fikir Adamı Olarak Sezai Karakoç / Murat Erol Müslüman ve İslamcı Bir Aydın: Ali Bulaç / Seven Erdoğan Düşünmek ve Bir Başka Yere Gitmek: İsmet Özel’in Dairesel Tekâmülü / Alper Gürkan Ömer Faruk Akün’ün Edebiyat Tarihçiliği / Yakup Öztürk Kurtuluş Kayalı’dan Türk İnsanını/Toplumunu, Sosyolojisini, Aydınını ve Siyasî Hayatını Yeniden Okumak/ Yıldız Akpolat Pozitivizme Hasım, Post-Pozitivizme Hısım: Entelektüel Bir Mütercim Olarak Hüsamettin Arslan Hakkında Bazı Tespitler / Asım Öz Kurtuluş Kayalı ile Türk Düşüncesi Üzerine / Mülakat Tartışma / Yasin Aktay
7 Yıl 3 Sayı 7
Ocak 2013
ISSN:2146-1759
15 TL
Türkiye’nin Düşüncesi
Türkiye’nin Düşüncesi
TYB Akademi 3 Yaşında 7. sayı Türkiye’nin düşüncesi Sezai Karakoç, Ali Bulaç, İsmet Özel, Ömer Faruk Akün, Kurtuluş Kayalı ve Hüsamettin Arslan’la ilgili inceleme yazılarıyla çıktı. Türkiye Yazarlar Birliği tarafından 4 ayda bir yayınlanan hakemli dil, edebiyat ve sosyal bilimler dergisi TYB Akademi 3. yayın dönemine Türkiye’nin Düşüncesi başlıklı sayı ile merhaba dedi. Geçen üç yıl boyunca akademik çevrelerde dikkatleri üzerine çeken, yayınladığı Gazalî, Evliya Çelebi, Said Halim Paşa, Çağdaş İslâm Düşüncesi, Ahmet Hamdi Tanpınar, Balkan Savaşları’nın 100. yılında Büyük Göç ve Muhaceret Edebiyatı başlıklı sayılarla literatüre önemli katkılar sağlayan TYB Akademi Dergisi 7. sayısında, yaşayan düşünce adamları çerçevesinde Türk düşüncesinin çağdaş durumunun resmini çekmeye gayret ediyor. Sunuş yazısında yaşayan düşünce adamları çerçevesinde Türk düşüncesini değerlendirme uğraşının zor bir işe girişmek olduğunu söyleyen TYB Vakfı Başkanı
Bu sayının tartışma yazısını Prof. Dr. Yasin Aktay kaleme aldı. Aktay’ın entelektüel ve cemaat ilişkisini değerlendirdiği makalesi günümüzde yaşanan bazı gelişmelerin daha iyi anlaşılabilmesine katkı sağlıyor. Türkiye’nin Düşüncesi başlıklı sayı için mülakat ise Prof. Dr. Kurtuluş Kayalı ile gerçekleştirildi. Mülakatta Kurtuluş Kayalı Türk düşüncesinin yaklaşık 200 yıllık serüveninin resmini çizerken son derece ilginç, ufuk açıcı tespitlerde bulunuyor. Genel Yayın Yönetmeni Öner Buçukcu ise bu sayıya ilişkin çerçevenin nasıl oluşturulduğuna dair uzun bir not kaleme aldı. Aslında edebiyat tarihçiliği-edebiyat eleştirmenliğinden ütopyalara, kimlik taleplerinden kurtuluşu geleneğin kurtarıcılığında arayanlara geniş spektrumlu bir fotoğraf çekmeyi amaçladıklarını ifade eden Buçukcu mayıs ayında yayınlanacak Türkiye’de Tarih Yazımı ve Yaşayan Tarihçiler başlıklı dosya ile bu sayıda yayınlanan metinlerin çok daha sağlıklı bir yere oturtulabileceğini ifade ediyor. Ayrıca yeni yayın dönemine girilmesi dolayısıyla başlatılan abone kampanyası da devam ediyor. Kampanya hakkında detaylı bilgi almak için TYB Genel Merkezi ile irtibata geçilebilir.
Mart 2013
kalemi kullanmayı öğrendik. “ dedi.
Yazar Okulu’nun 19. Dönemi MEB Müsteşar Yardımcısı Merdan Tufan’ın kapanış dersi ile tamamlandı Türkiye Yazarlar Birliği’nin prestijli faaliyetlerinden Yazar Okulu’nun 19. Dönemi’nin kapanış dersi, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Merdan Tufan tarafından verildi. Programda ilk olarak söz alan TYB Genel Başkan Yardımcısı ve Yazar Okulu Koordinatörü Ahmet Fidan, on hafta önce, Rasim Özdenören’in açılış dersi ile başlayan 19. Dönemi bugün tamamladıklarını ifade ederek, bitirme beratı alanları tebrik etti. Kendilerine “Yazar Okulu hangi ihtiyaçtan doğdu?” sorusunun hep yöneltildiğini belirten Fidan, on üç yıl önce başlatılan,“Yazarlığa Hazırlama Seminerleri” kapsamında, basının ve kamuoyunun “Yazar Okulu” olarak isimlendirdiği faaliyet sonunda, şu an itibarıyla 440 kişinin mezun olduğunu söyledi. Yazarlığın okuldan mezun olunarak elde edilen bir meslek olmadığına dikkat çeken Ahmet Fidan, yazarlığa adım atmak için fikrî bir zeminin bulunmasının zaruretini vurgu-
Mart 2013
layarak, Yazar Okulu faaliyeti ile bu zeminin hazırlandığını belirtti. Fidan, “ 26 arkadaşımız 19. Dönemi başarıyla tamamlamış bulunmaktadır. Kurs sonunda bir başarı tasnifi yapılamamıştır. Çünkü tüm arkadaşlarımız kursu birinci olarak tamamlamışlardır. On üç sene önce başladığımız bu yolda Yazar Okulu’nda ders veren ve destek veren hocalarımızı bir kez daha hayırla, şükranla yâd ediyorum.” diyerek sözlerini sonlandırdı. Yazar Okulu 19. Dönem mezunlarını temsilen kürsüye gelen Bahar Emre ise, günümüz yazarının yazma donanımı ne olmalıdır, sorusu ile yola çıkan okulun, bu soru çerçevesine göre oluşturulmuş bir muhteva ile kendilerini karşıladığını ifade ederek, çok kıymetli akademisyenlerden,yaz arlardan ve şairlerden, her biri farklı derinliğe sahip dersler aldıklarını belirtti. Yazar Okulu’nu irfana doğru açılan bir kapıya benzeten Emre, “ biz geldik, kalemimiz yoktu. Kapı önünde durduk. Selam ile kapı ile açıldı, sofraya buyurduk. Sonra üslûbu,sükûtu, ardından harfleri, kelimeleri, kavramları ve bize verilen
Bir diğer Yazar Okulu öğrencisi Ümit Yıldırım da, yazmanın; kiminin hayali, kiminin ise hayatı olduğunu, yazmanın; öğrenmek ya da öğretmek; anlamak veya anlatmak olduğunu söyledi. Bu okuldaki en büyük kazanımlardan birinin, hepsi birbirinden özel, değerli arkadaşları ve kendilerine en iyiyi vermek için çaba sarf eden hocaları tanımak olduğunu kaydeden Yıldırım, konuşmasını Mevlânâ’dan bir cümle ile bitirdi: “ Vedalar gözleriyle sevenler içindir, çünkü gönülden sevenler ayrılmazlar. “ Yazar Okulu 19. Dönem derslerini yürüten hocaları temsilen mikrofona gelen Doç. Dr. Kâzım Arıcan, emeği geçenlere teşekkür ederek başladığı konuşmasında, İngiliz filozof Francis Bacon’ın “ okumak bir insanı doldurur, insanlarla konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır” sözünden hareketle, Yazar Okulu’nun bir olgunlaşma okulu olduğunu ifade etti. Beşikten mezara kadar öğrenmeyi salık veren bir kültürün insanları olarak, her yaştan arkadaşın bu okulun mensubu olmasını takdirle karşılayan Doç. Dr. Kâzım Arıcan, asıl sürecin bundan sonra başladığını, iyi bir yazar olmanın, aynı zamanda iyi bir okur olmaktan geçtiğinin altını çizdi. Böylesi uzun soluklu, hayırlı işlerin sürdürülmesinin önemine değinen Arıcan, katılımcılara, Hz. Muhammed’in (s.a.v) şu hadis-i şerifini hatırlattı: “ İşlerin en hayırlısı, az da olsa devamlı olanıdır” MEB Müsteşar Yardımcısı Merdan Tufan ise, verdiği kapanış dersinde, 40 yılı aşkın süredir eğitimin içinde bulunmuş bir eğitim neferi olduğunu, şimdiye dek katıldığı toplantıların onu acı bir gerçekle karşı karşıya
bıraktığını ifade ederek, “ verdiğimiz sözde durmuyor, zamana riayet etmiyoruz. Yurt dışında, zamana çok dikkat ederler. Japonya’da bir dakika geç kalınsa, hemen özür diliyorlar. Zamandan daha değerli bir şey olamaz. “ dedi. Herkesin okuma yazma bilmesini sağlamanın görevleri olduğunu dile getiren Tufan, yaklaşık 4 milyon vatandaşın okuma yazma bilmediğini söyledi. Okuma yazma biliyor denilen insanların, gerçekte neyi bildiklerinin sorgulanması gerektiğini belirten Merdan Tufan, üç tür okur olduğundan bahsetti: “ 1) Hiç okula gitmemişler, 2) Kursa gitmiş ama yalnızca a harfi ile imza atan yahut ilkokula giden, gördükleri tabelaları okuyan, onun dışında bir şey okumayanlar, 3) Okumayı bilen, sürekli okuyan ve eline geçirdiği kitabı sonuna kadar okuyup bitirenler Fert başına düşen kitap bakımından acıklı durumda olduklarını ifade eden Merdan Tufan, söz konusu okuma eksikliğini gidermek için bir proje başlatıldığını söyledi. Yazmak için çok okumak gerektiğine dikkat çeken Tufan, “ okumadan yazarsak, yazdığımızın değeri olmaz. Yazacağımız konuda geniş bir bilgi havuzumuzun olması lâzım. Okuduğumuzu anlamak için bile iyi bir okur olmak gerekir. “ dedi. MEB Müsteşar Yardımcısı Merdan Tufan’ın dersi tamamlamasının ardından Yazar Okulu 19. Dönem Katılım Beratı takdim merasimine geçildi. Mezunlara, katılım beratları, Müsteşar Yardımcısı Merdan Tufan, TYB Genel Başkanı İbrahim Ulvi Yavuz, Eski Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Çelik, Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Fidan, Genel Mali Sekreter Erbay Kücet, Mehmet Adil Oymak, Memiş Okuyucu, 19. Dönem Yazar Okulu hocaları Necmettin Evci, Şaban Özüdoğru, Doç. Dr. Kazım Arıcan tarafından takdim edildi. Program, hatıra fotoğraflarının çekilmesinin ardından sona erdi.
Ayın Kitabı’nda Yusuf Turan Günaydın, Sufi ve Kitap’ı Anlattı Ayın Kitabı programı tüm hızıyla devam ediyor. 31 Ocak Perşembe günkü programın konuğu araştırmacı - yazar Yusuf Turan Günaydın’dı. Günaydın, Kurtuba Kitap tarafından yayınlanan “Sufi ve Kitap”ın meydana gelişini, içeriğini konuklarıyla sohbet ortamı içerisinde anlattı. Yusuf Turan Günaydın önemli ve ünlü mutasavvıflardan, en çok okunan tasavvuf kitaplarından bazılarının ele alındığı kitap da, Sufilerin kitapla olan maceralarından bahsetti. Tasavvufi kitapların, her okuyanı farklı bir biçimde besleyebilecek özelliklere sahip olduğunu belirten Günaydın, Sufilerin yazdıklarını kendilerine mal etmediği, dahil oldukları tasavvuf silsilesinin içerisinde kabul ettiklerini anlattı.
Günaydın, Şa’râni’nin Mizânü’lKübrâ’sının hayranlık verici bir kitap olduğunu belirttikten sonra kitabın tasavvuf ile fıkhı birleştirmeye çalıştığını söyledi. Şa’râni’nin hükümler arasındaki farkların hangi hikmetlere dayalı olduğunu ortaya koyduğunu söyleyen Günaydın, fıkhı hükümlerin hikmetlerini merak eden okuyucunun bu kitaba bakması tavsiyesinde bulundu. Yazar, bu sayede içtihat farklılıklarındaki hikmetlerin, tasavvufî bir dille açıklığa kavuşturulabileceğinin altını çizdi. Hacı Bektaş-ı Veli’nin Makâlât’ından, Yunus Emre Divân’ına Müzekki’n-Nüfûs’dan, Bursevi’nin Tuhfe-i Haliliyye’sine kadar birçok tasavvuf klasiği hakkında bilgiler veren Günaydın, son olarak sözü yayıncıların vaat edip de yayınlamadığı tasavvufî eserlere getirdi. Yirmi yıl önce yayınlayacağı duyurulan bir eserin hâlâ neşredilmediğini ve bu tür söz verip hatta çevirisi yapılan bir sürü eserin olduğu fakat ne hikmetse yayınlanamadıklarını belirtti. Ayın Kitabı Programı, dinleyicilerin sorularıyla sona erdi.
Mart 2013
TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ MART-NİSAN 2013 FAALİYETLERİ
GÜNLER
MEHMET ÂKİF DİVANI
02 MART CUMARTESİ
14:00 Ankara Sohbetleri Hazırlayan:Mehmet Kurtoğlu Konuşmacılar: D. Mehmet Doğan, Dr. Mehmet Sılay Konu: Mukaddes Beldeler’in Geleceği (Umre izlenimleri, görüntü eşliğinde)
04 MART PAZARTESİ
18:30 Mesnevi Okumaları Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu
05 MART SALI
06 MART ÇARŞAMBA
18:30 Dikkatsizsiniz: Adem Karafilik
09 MART CUMARTESİ
14:00 TYB Sinema Kulübü Hazırlayan: Cenap Baydar
11 MART PAZARTESİ
18:30 Mesnevi Okumaları Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç
12 MART SALI
18:30 Türkoloji Söyleşileri: Doç. Dr. Salih Yılmaz, Yrd. Doç. Dr. Cengiz Karataş
13 MART ÇARŞAMBA
18:30 Diksiyon ve Güzel Konuşma Cemal Ayyıldız
14 MART PERŞEMBE
18:30 Felsefe Okumaları Doç. Dr. Kazım Arıcan
16 MART CUMARTESİ
14:00 Yaşayan Yazarlara Vefa İbrahim Ulvi Yavuz Hazırlayan:Mehmet Kurtoğlu
18 MART PAZARTESİ
18:30 Mesnevi Okumaları Doç. Dr. Zülfikar Güngör
19 MART SALI
18:30 Türkoloji Söyleşileri: Doç. Dr. Salih Yılmaz, Yrd. Doç. Dr. Cengiz Karataş
20 MART ÇARŞAMBA
18:30 Sınav Stratejileri: Adem Karafilik
23 MART CUMARTESİ
14:00 Millî Mücadelenin Milletvekili Şehidi Ali Şükrü Bey Hazırlayan:Mehmet Kurtoğlu Konuşmacı: İsmail Hacıfettahoğlu
25 MART PAZARTESİ
18:30 Mesnevi Okumaları Prof. Dr. Mustafa Aşkar
26 MART SALI
27 MART ÇARŞAMBA
28 MART PERŞEMBE
18:30 Türkoloji Söyleşileri: Doç. Dr. Salih Yılmaz, Yrd. Doç. Dr. Cengiz Karataş
18:30 Türkoloji Söyleşileri: Doç. Dr. Salih Yılmaz, Yrd. Doç. Dr. Cengiz Karataş
MEVLANA DİVANI
YUNUS EMRE DİVANI
18:30 Nurettin Topçu Okumaları: Lütfi Bergen
10.00 “ İstiklâl Marşı’nı Yazıldığı Yerde Okumak “ Taceddin Dergâhı
18:30 Nurettin Topçu Okumaları: Lütfi Bergen
18:30 Nurettin Topçu Okumaları: Lütfi Bergen
18:30 Nurettin Topçu Okumaları: Lütfi Bergen
18:30 Telefonda Siz : Erbay Kücet
18:30 Felsefe Okumaları Doç. Dr. Kazım Arıcan
Mart 2013
DİĞER
18:30 Ayın Kitabı “Analiz” Osman Özbahçe Program Sorumlusu: Atilla Mülayim
30 MART CUMARTESİ
14:00 Osmanlı’da Peygamber Sevgisi Hazırlayanlar: Naci Fidan, M. Emin Genç Konuşmacı: Ziya Demirel
01 NİSAN PAZARTESİ
18:30 Mesnevi Okumaları Dr. Halil İbrahim Sarıoğlu
02 NİSAN SALI
18:30 Türkoloji Söyleşileri: Doç. Dr. Salih Yılmaz, Yrd. Doç. Dr. Cengiz Karataş
03 NİSAN ÇARŞAMBA
18:30 Ezber Bozan Motivasyon Dr. Cüneyt Karabiber
06 NİSAN CUMARTESİ
14:00 TYB Sinema Kulübü Hazırlayan: Cenap Baydar
08 NİSAN PAZARTESİ
18:30 Mesnevi Okumaları Prof. Dr. Adnan Karaismailoğlu
09 NİSAN SALI
18:30 Türkoloji Söyleşileri: Doç. Dr. Salih Yılmaz, Yrd. Doç. Dr. Cengiz Karataş
10 NİSAN ÇARŞAMBA
18:30 Haydi Gelin Dinlenelim: Durdu Güneş
11 NİSAN PERŞEMBE
18:30 Felsefe Okumaları Doç. Dr. Kazım Arıcan
13 NİSAN CUMARTESİ
14:00 Yaşayan Yazarlara Vefa Çetin Baydar Hazırlayan:Mehmet Kurtoğlu
15 NİSAN PAZARTESİ
18:30 Mesnevi Okumaları Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç
16 NİSAN SALI
18:30 Türkoloji Söyleşileri: Doç. Dr. Salih Yılmaz, Yrd. Doç. Dr. Cengiz Karataş
17 NİSAN ÇARŞAMBA
18:30 Kendinle Yüzleş Adem Karafilik
20 NİSAN CUMARTESİ
14:00 TYB Sinema Kulübü Hazırlayan: Cenap Baydar
22 NİSAN PAZARTESİ
18:30 Mesnevi Okumaları Doç. Dr. Zülfikar Güngör
23 NİSAN SALI
18:30 Türkoloji Söyleşileri: Doç. Dr. Salih Yılmaz, Yrd. Doç. Dr. Cengiz Karataş
24 NİSAN ÇARŞAMBA
18:30 Peygamber ve Çocuk :Uğur Elaman
25 NİSAN PERŞEMBE
18:30 Felsefe Okumaları Doç. Dr. Kazım Arıcan
27 NİSAN CUMARTESİ
14:00 TYB Sinema Kulübü Hazırlayan: Cenap Baydar
29 NİSAN PAZARTESİ
18:30 Mesnevi Okumaları Prof. Dr. Mustafa Aşkar
30 NİSAN SALI
18:30 Türkoloji Söyleşileri: Doç. Dr. Salih Yılmaz, Yrd. Doç. Dr. Cengiz Karataş
18:30 Nurettin Topçu Okumaları: Lütfi Bergen
18:30 Nurettin Topçu Okumaları: Lütfi Bergen
18:30 Nurettin Topçu Okumaları: Lütfi Bergen
18:30 Nurettin Topçu Okumaları: Lütfi Bergen
18:30 Ayın Kitabı Program Sorumlusu: Atilla Mülayim
18:30 Nurettin Topçu Okumaları: Lütfi Bergen
Faaliyetlerimiz sürekli üç mekânda yapılacak. Bunun dışındakiler ayrıca duyurulacaktır.
Mart 2013
D. Mehmet Doğan, Bursa’da “Dil ve Medeniyet” üzerine konuştu bir ilahi üzerinden şu şekilde aktardı: “Bosna’da ‘Göç ve Muhaceret Edebiyatı’ konulu bir sempozyumun açış konuşmasına Hacı Bayram Veli’nin “Noldu bu gönlüm, noldu bu gönlüm/ Derd-ü gamla doldu bu gönlüm/ Yandı bu gönlüm yandı bu gönlüm/ Yanmada derman buldu bu gönlüm” ilahisinin sözlerini okuyarak başladım. Bunu durup dururken yapmadım elbette. Bunun öyküsü şöyle: Bursa Büyükşehir Belediyesi, BURFAŞ ve Türkiye Yazarlar Birliği Bursa Şubesi tarafından ortaklaşa organize edilen ´Cumartesi Sohbetleri´nin ikinci haftasına konuk olan D. Mehmet Doğan, Bursalılara ´Dil ve Medeniyet’ konulu bir konferans verdi. Kurumlar yaşadıkça kültür de yaşar Sohbetine, Bosna Hersek’te katıldığı bir sempozyumun kendisinde uyandırdığı düşünceleri anlatarak başlayan D.Mehmet Doğan, medeniyet, kurumlar, kültür ve dil ilişkisini
“Elimde yirmi sene öncesinden bir kaset vardı. Kasette, Gazi Hüsrev Bey yazıyordu. Bu kasette hatırlamam gereken bir ayrıntı vardı ama bu ayrıntı neydi, hatırlayamıyordum. Kaseti uygun formata çevirttikten sonra dinlemeye başladım. Kaset, Gazi Hüsrev Bey Camii’ndeki genç hafızların Kur’an tilavetiyle başladı. Ama benim beklediğim ayrıntı bu değildi. Kur’an tilavetinden sonra başlayan ilahiyi duyunca, hatırlamam gerekenin bu olduğunu fark ettim. Bu ilahi, Hacı Bayram Veli’nin az önce bahsettiğim
2.Masal Yarışması Sonuçları Açıklandı
Yarışması’nın sonuçları belli oldu. 2. Masal Yarışması’nın sonuçları, Türkiye Yazarlar Birliği Genel Merkezi’nde, TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan’ın, Polatlı Belediyesi Başkanı Yakup Çelik’in ve TYB Genel Başkanı İbrahim Ulvi Yavuz’un katıldıkları basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu.
Polatlı Belediyesi, Türkiye Yazarlar Birliği işbirliği ile daha önce düzenlenen ve büyük ilgi gören “ Hâlâ Anlatacak Masallarımız Var “ konulu Masal Yarışmasının bu sene Polatlı Belediyesi, Türkiye Yazarlar Birliği ve TRT Çocuk kanal koordinatörlüğünün desteği ile yapılan 2. Masal
Yarışmada, yetişkin kategorisinde Merve Çakır, ‘Bir Ahir Zaman Masalı’ ile, çocuk kategorisinde ise Fatih Emre Kınaç, ‘Kralın Dostu Köle’ masalı ile birinci oldu. Polatlı Belediyesi’nin düzenlediği 2. Masal Yarışması’na Türkiye, Almanya, Bulgaristan ve Kazakistan’dan toplam 2 bin 200 eser
10
Mart 2013
ilahisiydi. Taşlar yerine oturmuştu: Bosna Hersek’in fethi zamanında Hacı Bayram Veli’nin Bayramiye tarikatı çok etkiliydi. Bu yüzden Hacı Bayram Veli, Balkanlarda çok iyi tanınıyordu. Bunun yanında Osmanlı, Balkanlarda bir sürü kurum oluşturmuştu, bir sürü tekke ve dergâh kurulmuştu. Bizde tekkeler, zaviyeler kapatılmış, tarikatlar yasaklanmıştı ama Balkanlarda tekkeler, dergâhlar yasaklanmamıştı. İşte bu dergâhlar, tekkeler ve diğer kurumlar aracılığıyla Türkçe hep yaşamıştı orada. Bu, bir medeniyetin izini göstermesi bakımından manidardır. “ Programın sonunda dinleyicilerin sorularını da cevaplayan Doğan, Emir Buhari Kültür Merkezi’nin ise Bursa için büyük kazanım olduğunu ifade etti. BURFAŞ Genel Müdürü Mustafa Çaltılı’nın da hazır bulunduğu konferansın sonunda Doğan’a Büyükşehir Belediyesi yayınlarından ‘Emirsultan Mezarlığı’ adlı kitap armağan edildi.
katıldı. TYB, TRT ve belediyeden üyelerin bulunduğu seçici kurul yaklaşık 2 aylık titiz bir çalışmayla dereceye giren eserleri tespit etti.
Romanya’nın Ankara Büyükelçisi’nden TYB’yi ziyaret Büyükelçi, TYB ile Romen Yazarlar Birliği’nin işbirliğini teklif etti.
Türk kültürünü anlayan en iyi ülke Romanya”dır.
Romanya’nın Ankara Büyükelçisi Radu Onofrei, Türkiye Yazarlar Birliği’ni ziyaret etti. Romen Millî Şairi Mihai Eminescu’nun doğumunun 163. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen “Romen Kültür Günü” çerçevesinde gerçekleşen ziyarette, Genel Başkan İbrahim Ulvi Yavuz, Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Fidan ve Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Fatih Gökdağ hazır bulundu.
Türkiye ile Romanya arasında kültürel ilişkilerin geliştirilmesine özel bir önem verdiğini ifade eden Büyükelçi Onofrei: “TYB kanalıyla Romen Yazarlar birliğini buluşturmak ve Türkçe eserlerin Romenceye, Romence eserlerin Türkçeye çevrilmesini arzu etmekteyiz. Romanya’da Türk tarihi ve edebiyatı üzerine çalışan çok yazar bulunmaktadır. Prens Dimitrie Cantemir bunlardan birisi. Osmanlı müziğini notaya dökmüştür. Dört yüz kadar müzik eseri bulunmaktadır. Tam bir müzik otoritesidir. Bu yıl 349. Doğum yıldönümü. TYB desteği ile kendisi hakkında bir sempozyum düzenlenebilir.” dedi.
Büyükelçi Onofrei, Romanya Türkiye arasında ekonomik ilişkilerin ileri düzeyde olduğunu, ancak sosyal ve kültürel alanda ilişkilerin arzu edilen düzeyde olmadığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Romanya ve Türkiye’nin zengin, ortak tarih ve kültürü bulunmaktadır. Hâlen Romanya birçok şehrinde Osmanlı eserlerine ev sahipliği yapmaktadır. Romen Edebiyatında Türk kültürü, Türk dili ile ilgili çok bilgi bulunmaktadır. Bu bakımdan Türkiye’yi ve
Genel Başkan İbrahim Ulvi Yavuz ise cevabî konuşmasında Romanya’nın Ankara Büyükelçisi Sayın Onofrei’in ziyaretinden büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade ederek kendilerine teşekkür etti ve daha sonra TYB’nin ulusal ve uluslararası faaliyetleri
Kâzım Arıcan ile Felsefe Okumaları
ister. İyi yaşam, mutluluk, erdem, hakikatin bilgisine ulaşmak gibi bilgiler ancak felsefe ile bilinebilir. Felsefe siyasetten ekonomiye, sanattan toplumsal yaşama kadar insana dair pek çok sahaya yön verir.
İnsan bilmediği bir varlık hakkında sorular sorar. Klasik bilime göre ele alınan bir nesneyi anlamak için şu sorular sorulur: Bu cisim neyden yapıldı? Bu cisim nasıl yapıldı? Bu cisim kim tarafından yapıldı? Bu cisim niçin yapıldı? İşte bilim bize neyden, nasıl sorusunu ve belki kim sorusunun cevabını verebilir. Ama niçin sorusunun cevabını ancak din ve felsefe verebilir. Ve insan nedenleri bilmek
TYB’nin yeni dönem programlarından Doç. Dr. Kazım Arıcan ile Felsefe Okumaları, katılımcıları bilgelik ve hikmet sevgisine, düşüncenin gökkuşağına davet ediyor. Programda adı sadece büyük filozof olarak tarihte yer alanlar değil; insan üzerine fikirler ortaya koyan sanatçıların, bir anlamda felsefî bilgi üretenlerin de fikirleri inceleniyor. Ayrıca, “Felsefe yolculuğumuz nereden geliyor? Felsefe ne kadar yaşamımızda var?
hakkında bilgi verdi. “Bu yıl TYB’nin otuz beşinci kuruluş yıl dönümü. Bir yıl sürecek faaliyetler düzenlenmektedir. Bunlardan birisi de “Türkçe’nin Uluslararası Şiir Şölenidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde düzenlenecek faaliyetimiz Bişkek’te yapılacaktır.” Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Fidan ise TYB ‘nin özellikle uluslararası faaliyetleri hakkında özet bilgi sunarak, Sayın Elçinin ziyareti ile Romen Yazarlar Birliği’ni ve dolayısı ile Romen edebiyat ve kültürünü daha yakından tanıma imkânına kavuşacaklarını söyledi. Son derece samimi bir havada geçen ziyaret esnasında Ankara’da düzenlenen Romen Şair Mihai Eminescu toplantısına TYB’nin ev sahipliği yapması için mutabakata varıldı.
Öğrenilenlerin davranışlarımıza yansıması nasıl olacaktır?” sorularına cevaplar aranacak. On beş günde bir, Perşembe akşamları 18.30’da gerçekleştirilecek Felsefe Okumaları’na katılım ise serbest.
Mart 2013
11
ŞUBELERDEN HABERLER
Kayseri Şubesi’den Melikgazi Belediyesini Ziyaret için yapmış olduğu yatırımları yakından takip ettiklerini söylediler.
Kayseri Şubesi Başkanı Ahmet İlhan ve Yönetim Kurulu Üyeleri Güner Dinçaslan, Vedat Sağlam ve Sergül Vural, Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç’a nezaket ziyaretinde bulunarak, belediyenin eğitim ve öğretim
Emir Buhari Kültür Merkezi’nde Mart Etkinlikleri Bursa Şubesi’nin Bursa Büyükşehir Belediyesi ve BURFAŞ ile Emir Buhari Kültür Merkezi’nde ortaklaşa düzenledikleri sohbet programları devam ediyor. İkindi sohbetleri, akşam sohbetleri ve cumartesi sohbetleri ile sohbet geleneğinin yaşatıldığı programlarda, kadim medeniyetimizin musikisinden edebiyatına, klasik İslâm sanatlarından düşüncesine, irfanından ilmine birçok konu sohbet ortamında gündeme taşınıp konuşuluyor. Ocak ayında Prof. Dr. Sadettin Ökten, D.Mehmet Doğan, Mustafa Armağan, Hüseyin Kutlu gibi konukların konuşmacı olarak katıldığı Cumartesi Sohbetleri Mart ayı içinde Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, Muzaffer
12
Mart 2013
Melikgazi Belediyesi olarak eğitime ve eğitimciye yapılan yatırım ve hizmetlerin bu konuya verilen önemin bir ifadesi olduğunu belirten Başkan Memduh Büyükkılıç ”Melikgazi Belediyesi olarak öğrencilerimize güzel ve sağlıklı mekânlar sunarken onların eğitimlerine katkı, derslerine takviye olması amacı ile kurslar düzenliyoruz. Çocuk meclisimiz kamuoyunu aydınlatıcı, bilgilendirici ve bilinçlendirici etkinlikler ses getirmektedir. ” dedi. Kayseri Şubesi Başkanı Ahmet İlhan, özellikle tiyatro, folklor, ebru kursları-
Doğan, Mahmut Bıyıklı, Abdurrahman Dilipak, Hüseyin Kutsi Sezgin ve Amina Şiljak Jesenkoviç gibi yazarların konuşmacı katılımıyla devam edecek. 9 Mart’ta Abdurrahman Dilipak “Gündeme Dair” 16 Mart’ta Hüseyin Kutsi Sezgin “Hatıralar Arasında Bekir Sıtkı Sezgin” konusunda, Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, Muzaffer Doğan ve TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı ise “Anadolu’nun
nın okullarda açılmasını, hikâye yazma yarışmaları, hızlı okuma yarışmaları, en çok kitap okuyanı ödüllendirme yarışmaları gibi etkinlikleri Melikgazi Belediyesi ile ortaklaşa yapmak istediklerini kaydetti. Melikgazi Belediyesi Çocuk Meclisi’nce yapılan etkinlik ve organizasyonlarda amaçlarının katılımcı bir kamuoyu oluşturmak olduğunu, bu neden ile işbirliğine, ortak çalışmalara açık olduklarını ifade eden Başkan Memduh Büyükkılıç, TYB Kayseri Şubesi’nin de katılımları ile önümüzdeki günlerde bir dizi eğitim ve kültür seminerleri düzenleyeceklerini sözlerine ekledi.
Görünmeyen Üniversiteleri” üzerine sohbet edecekler. Mart ayının son konuşmacısı, yurt dışından Tasavvuf Tarihi üzerine araştırmaları ve incelemeleri ile bilinen Boşnak araştırmacı Amina Şiljak Jesenkoviç olacak. Emir Sultan Cumartesi sohbetlerinde “Hakikat Medeniyeti” üzerine bir konuşma yapacak.
Şair Mengüşoğlu “Vahiy ve Sanat” İlişkisini Anlattı İzmir Şubesi’nin her hafta “ Cumartesi Kültür Sohbetleri” adı altında gerçekleştirdiği söyleşilerin bu haftaki konuğu Şair ve Yazar Metin Önal Mengüşoğlu idi. Söyleşinin konusu; “Vahiy ve Sanat İlişkisi” idi. Mengüşoğlu’nun kendine has üslubuyla yaptığı akıcı konuşma dinleyicilerin takdirini kazandı. Konuşma-
ŞUBELERDEN HABERLER
Yazarlığının 60. Yılında Osman Akkuşak’a Özel Program
İstanbul Şubesi, yazarlık hayatının 60. Yılında Osman Akkuşak için özel bir program düzenledi. Tarihî Kızlarağası Medresesi’nde, İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı’nın yönetiminde gerçekleştirilen programda Küçükçekmece nın ardından dinleyiciler sorularını yöneltti, eleştiri ve katkı yapanlar oldu. Kuran’ın Sanat’ı tarifi ve ilahi sanatların insanın fıtratında da mündemiç olduğunu çarpıcı misallerle açıklayan Mengüşoğlu, üstad Sezai Karakoç’un “Sessiz Müzik” Şiirindeki “Bir ırmağın ortası yoksa /Seni mi hatırlayacağım” dizelerinin sırrının “ırmak” kelimesinde olduğunu, bunu epey kafa yorduktan sonra keşfettiğini, dolayısıyla sanat’ın böyle bir şey olduğunu anlattı
Belediye Başkanı Aziz Yeniay’ın yanı sıra Fehmi Koru, Hasan Kaçan, Orhan Okay, Mehmet Niyazi, Gülten Dayıoğlu gibi birçok tanınmış isim, üstat Osman Akkuşak’la ilgili duygu düşüncelerini katılımcılarla paylaştı. “Nazikliğin, inceliğin, kültürümüzün ne demek olduğunu Osman Amca’dan öğrendim ben diyen sanatçı Hasan Kaçan ‘Nerede ne zaman karşılaşırsanız karşılaşın Osman Amca herkese iltifat eder. Gazete okurken bile kim yanına gelirse gelsin ayağa kalkarak konuşur.”diyerek Osman Akkuşak’ ı tanımaktan çok mutlu olduğunu ifade etti. Üstatların pek azının kıymetinin yaşarken bilindiğini, bu nedenle de etkinliği düzenleyen herkese çok teşekkür ettiğini belirten gazeteci yazar Fehmi Koru, konuşmasında Osman Akkuşak’ ın yazılarındaki bir ayrıntıya şu sözlerle dikkat çekti: “Tanınmayan insanlar bile Osman Akkuşak’ ın yazılarında görülüp tanınmıştır. Meziyeti beğenirsiniz ama bunu içinizde saklarsınız;
başkalarıyla paylaşmazsınız. Osman Akkuşak ise yazılarında ismi bilinmeyen yazarlara bile yer vermiştir. Ben bunu çok değerli buluyorum.” Yazar Gülten Dayıoğlu da kendisini üstadın annesinin büyüttüğünü belirterek, Akkuşak’ın ailenin iftihar listesinin başında geldiğini ifade etti. Yazar Orhan Okay ise Akkuşak ile 60 yıllık dostluk ve arkadaşlıklarının bulunduğunu belirterek, yatılı okulda birlikte okuduklarını anlattı. Osman Akkuşak ile 50 yıla dayanan bir dostlukları olduğunu ifade eden Mehmet Niyazi ise Akkuşak’ın İsmet İnönü vb. önemli kimselerle yaptığı, gün yüzüne çıkması gereken seri röportajlarının olduğunu söyledikten sonra, Marmara Kıraathanesi döneminde Akkuşak’ın iki önemli özelliğinin öne çıktığını bunların birincisinin komünistlerle mücadele” ikincisinin de “ âşık olmak” olduğunu ifade etti. Programın sonunda mikrofona gelen Osman Akkuşak ise konuşmasında herkese katkılarından ve katılımlarından dolayı teşekkür ederek, “Buraya gelen tüm dostlarıma ve bu organizasyonu düzenleyen herkese çok teşekkür ediyorum. Daha doğru, daha gerçekçi, daha güzel insanlar daha faydalı fikirler söyler. İnşallah ben de daha fazla yazarım. Takdir edilmek güzel bir duygu, bu bir teşviktir. Bu teşvikin huzuru üzerimde. Dualarınızı benden esirgemeyin.”dedi. Programın gerçekleşmesine katkıda bulunan Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay da Osman Akkuşak’a yazı hayatımıza yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ederek kendisine 60. yıl beratı takdim etti.
Mart 2013
13
ŞUBELERDEN HABERLER
Şanlıurfa’da Urfa’nın Hoşgörü Kimliği Anlatıldı Şanlıurfa Şubesi’nin geleneksel olarak düzenlediği Cuma Geceleri’nde bu hafta, “Urfa’nın Tarihsel Kimliği” adlı sohbet gerçekleştirildi. Harran Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Abdullah Ekinci, sohbetini slayt eşliğinde fotoğraflarla zenginleştirdi. Prof. Dr. Ekinci; “Cumhuriyetin ilk yıllarında Urfa, ilk valisi 1923’de görev yapmış olan İzzet Bey ile sınırlı imar iyileştirmelerine tanık olmuştur. Sonrasında ikinci valisi, 1924-28 yılları arasında görev yapmış Ahmed Fuad Bey ile köklü değişime yönelik faaliyetlerde bulunulmuştur. Eğitim alanında ilköğretim okulları yatırımlarına öncelik verilmiş, orta öğretim ihmal edilmiştir. Kentin eğitim alanındaki kırılması, demokratik hayatta da yaşanmıştır. 1923-1946 arasında Urfa’nın yaklaşık 40 milletvekili olmuştur. Söz konusu milletvekillerin büyük çoğunluğu vekillikleri sırasında Urfa’ya gelmemişlerdir. Tüm kırılmalara rağmen Urfa’nın öyle bir damarı var ki, beklenmedik bir anda tepki gösterir, asil bir duruş sergiler, asaletini ortaya koyar.” dedi.
14
Mart 2013
Sakarya Şubesi’den Kâinata Turist Gözüyle Bakmak Sakarya Şubesi tarafından Sakarya Üniversitesi İşletme Fakültesi Turizm İşletmeciliği Bölümü hocalarından Prof. Dr. Orhan Batman’ın katıldığı “Kainata Turist Gözüyle Bakmak” konulu söyleşi düzenlendi. Sözlerine turist kavramının teorik ve pratik oluşum sürecini anlatarak başlayan Batman, insanın merak duygusunun keşfetme çabasını artırdığına, maddi imkân ve ulaşım araçlarının mahiyetinin değişmesi ile birlikte dünya üzerindeki dolaşımın hızlandığına değindi. Prof. Dr. Orhan Batman, 1800’lü yıllarda öncelikle burjuvaların yaptıkları seyahatlerle katılanlara verilen turist isminin
Kulu Belediyesi’nden Konya Şubesini Ziyaret
daha sonra turizm kavramının doğuşuna sebep olduğunu, refah imkanlarının genişlemesi ile birlikte buna orta sınıfın dahil olarak yaygınlık kazandığını, 1950 yılında 25 milyon kişinin 2012’de ise 25 milyon kişinin katıldığı ve artık bir dünyanın en büyük üç endüstrisinden biri olduğunu belirtti. Batman; “Aslında her insan turisttir. Turist demek kâinata ülfetsiz, ter-ü taze duru bir bakışla bir bebek edasıyla bakmak demektir. Gördüğünü fark etmek, tefekkür etmek ve nihayetinde hayretini artırmaktır. Yani hakiki kul olmaya çalışmak demektir.” diyerek sözlerini tamamladı. Program, dinleyicilerin soru ve yorumları ile son buldu. Kulu Belediye Başkanı Dr. Ahmet Yıldız, Konya Şubesi’ni ziyaret ederek, ilçenin kültür sanat faaliyetlerine destek istedi. Konya Şubesi Başkanı M. Ali Köseoğlu ve Başkan Yardımcısı Bekir Biçer’le görüşen, TYB’nin ve Konya Şubesi’nin aktif bir kültür sanat derneği olduğuna dikkat çeken Başkan Yıldız, “Konya Şubesi’nin faaliyetleri hepimiz için örnek oluyor. Bir yandan Konya’nın zihni donanımına katkıda bulunurken, diğer yandan da
ŞUBELERDEN HABERLER
Trabzon Şubesi’nden Balkan Savaşları Toplantısı nu görerek, bundan yararlanmak isteyen Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan ve Karadağ’ın, Rusya, İngiltere ve Fransa’nın da desteğiyle, 08 Ekim 1912’de kendi aralarında anlaşarak, Osmanlı topraklarına saldırmaları üzerine 1. Balkan Savaşı da başlamış oldu.
Balkan savaşlarının 100. yıldönümü münasebetiyle, Trabzon Şubesi’nce, Trabzon Sanat Evi’nde bir anma programı düzenlendi. 19 Ocak 2013 tarihinde saat 14.00’de düzenlenen anma toplantısında, araştırmacı yazar Hüseyin Albayrak’ın hazırlayıp sunduğu programdan önce Trabzon Şube Başkanı Haydar Çoruhlu bir açılış konuşması yaptı. Açılış konuşmasında söz alan Başkan Haydar Çoruhlu, ” Osmanlı Devleti’nin çöküşünü başlatan Balkan savaşlarının üzerinden, bugün yüzyıl gibi bir süre geçmiştir. Ancak savaşların yaşattığı acılar ve etkileri hâlâ daha devam etmektedir. Batılılar tarafından “hasta adam” ilân edilerek toprakları parçalanmak istenen Osmanlı Devleti’nin saldırı altında olduğutarihin nazarına güzel hizmetler sunulmuş oluyor. 2012 faaliyetlerinizden dolayı size teşekkür ediyoruz. 2013 yılında da Kulu Belediyesi olarak sizlerle ortak programlar yapabiliriz” dedi. Başkan M. Ali Köseoğlu da ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, TYB’nin, kültür-sanat faaliyetleriyle insanın asli mecrasını da işaretlediğini söyledi.
Balkan savaşları, ülkemiz tarihi açısından ve dünya tarihi açısından ibret alınacak olaylarla doludur. Burada özellikle savaş halindeki bir orduda, subayların birbirleri ile rütbe ve ikbal kavgalarına düşmesi, siyasi çatışmalara girmeleri veya siyasetçilerin, devlet adamlarının da, ülkenin içinde bulunduğu durumu ve geleceği yeterince görememelerinin ne sonuçlara varabileceğinin örneklerini görmekteyiz. Yakın tarihimizde yaşanan bu savaşlardan, günümüz ve geleceğimiz için gereken dersleri çıkarmalıyız” dedi. Hüseyin Albayrak ise yaptığı konuşmada, ”Trabzon Gönüllü alayının gösterdiği kahramanlıklar, dönemin Trabzon gazetecilerinden Meşveretçe Naci Bey’in yayınladığı “Trabzon’da Meşveret” gazetesinde ele alında ve Naci Bey tarafından dinlenen savaş intibaları bir kitap haline
getirilerek 1915 yılında yayınlandı. Veysel Usta tarafından da Latin alfabemize aktarılarak 2009 yılında Serander Yayınları arasında yeni baskısı yapıldı. Trabzon Gönüllü Alayı’nın Çatalca savunmasında gösterdiği kahramanlık Trabzon için, bu vatan için bir gurur ve iftihar kaynağı olmuştur. Gönüllülerin tamamına yakını bu savaşlarda vatanlarına kendilerini feda edip şehid oldular. Bu savaşlar ile sınırlar kısmen değişti. Fakat bu gerilimi daha da arttırdı. 1 yıl sonra, Sırbistan’da ki Avusturya veliahtına yapılan suikast ile I. Dünya Savaşı patlak verdi. Böylece, bu savaşa bütün Balkan Devletleri katıldı. Bu nedenle, I. Dünya Savaşı daha çok ateşli ve uzun süreli oldu. Özellikle Avrupa ve Balkanlarda sınırlar değişti. Balkan Savaşları’nda 168 bin metrekare toprak kaybı olurken bir buçuk milyon Türk insanı türlü şekillerde öldü. Vatan yoksullaştı, Türk toprakları küçüldü.” dedi. İl Kültür Müdürü İsmail Kansız da konuşmasında, emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.
Köseoğlu, “İnsanları zihnî manada geliştirmezseniz fiziki ve sosyal gelişmişlik çöker. Çağımızın ihtiyaç duyduğu bilgiyi paylaşmak da TYB olarak bizlerin en temel vazifesidir. Daha önce olduğu gibi, bundan sonra da ilçelerimizde kültür-sanat faaliyetlerinde bulunmak isteriz. İnşallah, bu yıl hem Konya’da hem de ilçelerimizde faydalı çalışmaların yapılmasına önayak oluruz” diye konuştu.
Mart 2013
15
Yazar Yayınları’ndan Üç Yeni Kitap Yazar Yayınları, D. Mehmet Doğan’ın baskıları tükenen “Türkendülüsiye” ve “Yüzyılın Soykırımı” eserlerini yeniden yayınladı.
Avrupa için “Garp meselesi” olan Endülüs, “Şark meselesi” var oldukça, Türkiye’nin gündeminden çıkmaz! Bu müzmin “mesele”nin batılıların zihninden silindiğini sanmak safdillik olur. Bosna olayları sırasında bunu bir daha açıkça gördük. “Hilâl operasyonu” alt başlığını taşıyan “Türkendülüsiye” isimli kitabımız 28 Şubat’ın ağır havasının devam ettiği1998’de yayınlandı. Türkiye’nin içinden Endülüs geçen o günlerde, bizi biz yapan değerlerimiz, tarihimiz, büyük şahsiyetlerimiz yıpratıcı kampanyaların konusu idi.
Türkendülüsiye’de, 1990’lar Türkiyesinin siyasî arkaplanı hakkında bilgiler ve yorumlar sıcağı sıcağına yer alıyor. Böylece bu ibretlik dönemin tarihini yazacaklar için belge mahiyetinde bir metin oluşturuluyor. Türkiye, “endülüsleşme” sürecini geride bıraktı mı? Öyle sanıyoruz ki, bu sorunun cevabı kitap okunarak daha doğru şekilde cevaplandırılabilir.
DİLİN TETİĞİ BOZUL DU
ŞİMŞEK
TDK elin de Türkçe ne hâle Eski TDK geldi? , ataları n sözleri kızların mânile ne, ana rine, şair ların nin der vişlerin lerin şiirl erine, âşık nilerine, gen ilahiler yerleşm ine, ç ların türk iş olan ülerine kelimeleri der tlilerin Karacaoğl , ağıtlarına bile “ya an’ın, Pir bancı” kadar yaftalamış Sultan’ın saymıştı. , baltala sözlerini Yunus’u mış, pos yüzlerc n, “Osmanlıc e kelime talamış a” diyere yi “öz ; Yunanc arkalam k Tür a, kçe” diy ıştı... e okkalam Latince olan *** ış, marka lamış, Ya bugünk ü TDK ne yapıyor Bakıyor ? uz, bu yeni TDK kılavuz larıyla ’nin de lügatle beli bük dökülü ri Türkçe yor... ülüyor; bakımında imla İmla ve n sap ır sap noktala ır ma yan kusurla lışları, rı, bilgi cümle ve mantık kısım tek düşüklükl hatalar mili bird eri, izah ı, yanlış en... Velhasıl misalle r; otuz dilimizin iki resmî me arz-ı end am ediyor rkezind e her çeş ... Kendi söy it Türkçe lediğini ayıbı duyma Ve yılla yan, yaz rdır hor dığına uym lanan, mezara ayan bir sürekli yuvarla TDK... azarlan nan keli an, inti meler... Türkçenin hara zor elinden lanan, kimler tuta cak?
C. Yakup
Yüzyılın Soykırımı Bu kitabın konusu ile “katliam”, “soykırım”, “jenosid” veya “etnik temizlik” kavramları arasında ilişki kurmakta zorluk çekilebilir.
Yüzyılın Soykırımı, bu noktada, birçokları için kafa karıştırıcı olmanın ötesinde hayret ve hatta dehşet uyandırıcı bilgiler ve yorumlar “içeriyor”. Katliam, soykırım, jenosid, etnik temizlik… Bu kelimelere ve bu kelimelerin delâlet ettiği mânalara millet olarak yabancı değiliz. NiteDİLİN TE TİĞİ BO kim son iki asırlık tarihimizde çok ZULDU sayıda dehşet verici soykırım hâdisesiC. Yakup ŞİMŞEK ile karşı karşıya kaldık. Bu millet diliyle, kültürüyle, değerleriyle ve medeniyet unsurlarıyla tamamen yok edilmenin nesnesi hâline getirildi. D. Mehmet Doğan’ın bu eseri, kültürel soykırıma maruz kalan bir milletin sağduyusunu henüz yitirmemiş çocuklarına hitap etmek, böylece toplumumuzu kimlik buhranının gayyâsına iten manevî tahribatın nasıl aşılacağı meselesini yeniden tartışmak istiyor.
ZULDU
Türkiye, “endülüsleşme” sürecini geride bıraktı mı? Öyle sanıyoruz ki, bu sorunun cevabı kitap okunarak daha doğru şekilde cevaplandırılabilir.
Endülüs’ün müslümanlardan temizlenmesi “Rekonquista” (geri alma, yeniden fetih) olarak adlandırılıyor… Türklerin/ müslümanların Balkanlar’dan ve Anadolu’dan çıkarılması ise aynı çerçevede “Şark meselesi” olarak tanımlanıyor. Fransız tarihçi Albert Sorel, “Ne zaman ki Türkler Avrupa’ya ayak bastı, Şark meselesi başladı…” diyerek 19. yüzyılın sonunda Avrupa zihnini açıkça ortaya koyuyor:
DİLİN TE TİĞİ BO
Türkendülüsiye Eserde, 1990’lar Türkiyesinin siyasî arkaplanı hakkında bilgiler ve yorumlar sıcağı sıcağına yer alıyor. Böylece bu ibretlik dönemin tarihini yazacaklar için belge mahiyetinde bir metin oluşturuluyor. Batılıların zihninden silindiğini sanmak safdillik olur. Bosna olayları sırasında bunu bir daha açıkça gördük. “Hilâl operasyonu” alt başlığını taşıyan “Türkendülüsiye” isimli kitabımız 28 Şubat’ın ağır havasının devam ettiği 1998’de yayınlandı. Türkiye’nin içinden Endülüs geçen o günlerde, bizi biz yapan değerlerimiz, tarihimiz, büyük şahsiyetlerimiz yıpratıcı kampanyaların konusu idi.
düşmanlıkların konusu hâline getiren dilin, kültürün, inancın tasfiyesi arasında herhangi bir ilişki yok mudur gerçekten?
C. Yakup
ŞİMŞEK
Seçkin kitabevlerinde bulabileceğiniz veya TYB’den isteyebileceğiniz bu iki eser, kültür, dil ve tarih meselelerine ilgi duyanlar için önemli bir başvuru niteliğinde.
veya nosid” rım”, “je kta zorluk , “soykı ma “katliam” da ilişki kur varlığı insan sın usu ile bın kon kavramları ara siyle, biyolojik ve böylece Bu kita edilme andıran izlik” iren kaz tem get yok kişilik “etnik hâline enlerin konusu lılaştıran, ilir. Bed ilişki yok çekileb an olarak fark düşmanlıkların hangi bir ins sında her ektiren yapan, lmeyi ger ncın tasfiyesi ara imha edi n, ina rıcı türü ıştı kül a kar dilin, için kaf çekten? iler ve birçokları mudur ger rıcı bilg noktada, dehşet uyandı ik temizlik… mı, bu hatta d, etn let Soykırı ret ve m, jenosi mânalara mil Yüzyılın sinde hay tliam, soykırı ği öte etti e t n izd çok . Ka delâle olmanı tarihim . Bu “içeriyor” imelerin asırlık a kaldık a yorumlar lere ve bu kel ekim son iki şı karşıy rıyl Nit i ile kar unsurla t Bu kelime ancı değiliz. ises iye hâd meden yab soykırım olarak riyle ve şet verici , değerle ine getirildi. sayıda dehyle, kültürüyle hâl an bir nesnesi lmenin millet dili maruz kal yok edi soykırıma a hitap etmek, tamamen kültürel ukların nevî bu eseri, miş çoc yâsına iten ma Doğan’ın henüz yitirme . et gay hm nu ak istiyor ranının D. Me sağduyusu uzu kimlik buh yeniden tartışm n leti i mil toplumum meselesin böylece nasıl aşılacağı tahribatın
Ayrıca sitemiz yazarlarından C. Yakup Şimşek’in ilk kitabı da Yazar Yayınları’ndan çıktı. “Dilin Tetiği Bedenlerin yok edilmesiyle, biyolo- Bozuldu” isimli eserinde Şimşek, jik varlığı insan yapan, insan olarak TDK ekseninde, onlarca farklı başlık farklılaştıran, kişilik kazandıran ve altında, lisânımızı masaya yatırıyor. böylece imha edilmeyi gerektiren
Türkiye Yazarlar Birliği Kültür ve Sanat Bülteni / Mart 2013 TYB adına sahibi İbrahim Ulvi Yavuz - Yazı İşleri Müdürü / Atilla Mülayim - Yayın Sorumlusu Sami Terzi İdare yeri Sümer 1 Sokağı 11/5 Kızılay-Ankara Tel: +90 312 232 05 71 - 72 www.tyb.org.tr • e-posta:tyb@tyb.org.tr Tasarım mtr tanıtım görsel hizmetler Baskı Altan Matbaacılık