GZOAL
İLGİ ÇEKEN ÖZEL KONULAR:
FARAZA Cilt 1, Sayı 1
Türkçe Rap
Üstad Necip
Diyelim ki, sayalım ki, sözgelişi, ola ki,
Fazıl Kısakürek
Cemal Süreyya
Sezai Karakoç
Ahmet Ümit
Resmi veya grafiği açıklayan alt yazı.
BU SAYIDA: Necip Fazıl Kısakürek
1
Cemal Süreyya
2
Ahmet Ümit
3
Sezai Karakoç
4
RAP
5
BU Sayımızda: Türkiye’de antikominizm öncüsü olarak bilinen Necip Fazılı, sevda şairi Cemal Süreyya’yı, ilahi bir ses tonu olan Sezai Karakoçu,
Beyoğlunun abisi İstanbul Aşığı Ahmet Ümit’i Yeni Türk gencini ilgiyle takip ettiği RAP kültürünü konu edineceğiz .
3 0 . 0 4 . 2 0 1 6
SAYF A
2
Necip Fazıl KISAKÜREK
Bu nasıI dünya, hikayesi zor
Tövbe kapısı açık dediysek,yeni günahIara koşman mı gerek?
ÖIüm zorIarın zoru, yaşamak ondan da zor!
1904 senesinde dünyaya gelen yazar İstanbul doğumludur. Amerikan Koleji başta olmak üzere çeşitli kolejlerde eğitim aldı. Bahariye mektebinde orta öğrenimini tamamladı. Din derslerini aksekili Ahmet Hamdi ve tarih derslerini Yahya Kemal’den alan yazarı esas etkileyen İbrahim Aşki oldu ve tasavvuf ile tanışması bu sayede gerçekleşti.
isimli şiir kitabının ardından 24 yaşında Kaldırımlar isimli başka bir şiir kitabı yayımladı. 1934 senesine dek sadece şairken, Bab-ı Ali’nin önde gelen isimlerinden biri olmuştur. 1935 senesinde Abdülhakim Arvası ile tanışıp müthiş bir değişim yaşamıştır ve içini kaplayan sosyal mücadelenin artık çalışmasına engel olduğunu söylemiştir.
21 yaşında Örümcek Ağı
Bu tarihten sonra Türki-
Çalışmaları 12 yaşında şiire başlayan Necip Fazıl'ın ilk şiir kitabı 17 yaşında iken yayınlandı ve şiirleri M.E.B'in ders kitaplarında okutuldu. Genç yaşta yazdığı tiyatro eserleri, dönemin tiyatrolarında aylarca kapalı gişe sahnelendi Paris dönüşü yayımladığı Örümcek Ağı ve Kaldırımlar adlı şiir kitapları onu çok genç yaşta ünlü yaptı. Henüz otuz yaşına basmadan çıkardığı
Necip Fazıl’ın düşünce örgüsü din, tasavvuf ve mistisizm ekseninde gelişmiş ve fikri mücadelesini bu çerçevede sürdürmüştür. Fikir ve inançlarını yaymak için kullandığı çok sayıda edebi araç
FARAZ A
ye’nin her köşesinde konferanslar verip, Büyük Doğu Hareketi’ne öncülük yapmıştır. Çıkardığı Büyük Doğu Dergisi yayın hayatı süresince 16 kez kapatılmıştır ve eserleri toplatılıp yasaklanmıştır.
yeni şiir kitabı Ben ve Ötesi (1932) ile takdir toplamayı sürdürdü. Birçok kişi tarafından da çok sevilen şair "Üstad Necip Fazıl Kısakürek", olarak anılmaya başlandı .Sık sık kapatılan veya toplatılan Büyük Doğu'nun çıkmadığı sürelerde günlük fıkra ve yazılarını Yeni İstanbul, Son Posta, Babıalide Sabah, Bugün, Milli Gazete, Her
Gün veTercüman gazeteleri nde yayınladı
yanında yayın hayatına da girerek kendi medyasını oluşturma çabasına girmiş ve bunun için Demokrat Parti iktidarının imkanlarını kullanmak istemiştir. Demokrat parti iktidarının başvekili Adnan Menderes’e yazdığı yardım mektubu ve Demokrat partiden aldığı 147.000 liralık örtülü öde-
nek desteği yassıada yargılamalarına da konu olmuştur
CİLT
1,
SAYI
1
SAYF A 3
Büyük DOĞU
Büyük Doğu, 1943-1978 yılları arasında, Necip Fazıl Kısakürek'in değişik evrelerde yayınladığı dergidir. Dergi yazarları kendilerine "Büyük Doğucu"lar derlerdi. İslamî bir bakış açısına sahipti. Büyük Doğu dergisi, başlangıçta, birçoğu Necip Fa-
zıl'ın yakın arkadaşı olan ve dönemin ünlü entelektüellerini kadrosunda barındıran bir dergiydi. İlk dönem Büyük Doğu'larda, Sait Faik'ten Özdemir Asaf'a, Oktay Akbal'dan Salih Murad Uzdilek'e kadar pek çok isim göze çarpar. Necip Fazıl'ın önderliğinde çıkan Büyük Doğu dergisi, gerek tek parti döneminde, gerekse Demokrat Parti iktidarı döneminde yürüttüğü şiddetli muhalefetle iktidarın tepkisini çekmiştir. Necip Fazıl'ın sadece 1950'li yıllarda hakkında açılan
davaların yarısı mahkumiyetle neticelense 300 yıldan fazla hapis yatması gerekecektir. Büyük Doğu, 1940-80 arası dönemde, İslâmcı bir düşünce ekolü olarak da göze çarpar ve dönemin İslamcılığa yakın duran pek çok düşünür, siyaset adamı ve aydınını etkilemiştir. Mesela Cemil Meriç "bir yanımla Büyük Doğu'cuyum..." demiştir.
Son günüm olmasın çelengim top arabam
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayâl görüyorum.
İçimde damla damla bir korku birikiyor; Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler... Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor; Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta; Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum! Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta; Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi; Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi; Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim; Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları! Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim; Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar. Ne de şeytan, bir günahı, Seni beklediğim kadar.
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya; Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya. Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak; Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir; Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.
Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat; Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!
Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni; Bırak vehmimde gölgeni Gelme, artık neye yarar?
Beni alıp götürsün tam dört inanmış adam
Benim ayağımın aItıda müsait başımın üstüde nerde oIacağını sen beIirIe..
SAYF A
4
Cemal SÜREYYA
BiIiyorum Sana Giden YoIIar KapaIı.
Okyanusta öImez de insan, gider bir kaşık ”sevda” da boğuIur…
Asıl adı Cemalettin Seber olan Cemal Süreya, 1931 yılında Erzincan'da doğdu. Babası Hüseyin Seber, annesi ise Gülbeyaz Seber'dir. 6 yaşında ailesiyle beraber Erzincan'dan ayrılarak Bilecik'e yerleşti. İlkokula, Bilecik'te başladı ve İstanbul'da devam etti. Lise öğrenimini Haydarpaşa Lise-
si'nde yaptı. Yükseköğrenimini ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde tamamladı.
Cemal Süreya'nın okuma tutkusu çocukluğunda başlamıştı. O günleri şöyle anlatıyor: "Bizim çocukluğumuzda her kitabı bulamazdık. Bunun için elime ne geldiyse okudum. Hatta sokakta kese kağıdı ve gazete bulurduk, içinde roman varsa okurduk."
ilgili olarak ikinci bir doğum tarihim var: 1943. Dostoveyski'yi okudum ve ondan sonra hiç huzur kalmadı bende."
Üniversiteden mezun olduktan sonra Maliye Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Orta Doğu İktisat Bankası ve Türk Dil Kurumu'nda çalıştı.
Cemal Süreya, şiir ve yazılarını çeşitli dergilerde ve gazetelerde yayınladı. 1990 yılında vefat etti.
Dostoyevski'nin yazarlık kariyerinde önemli bir etkisi oldu: "Benim edebiyatla
ÖIüm zorIarın zoru, yaşamak ondan da zor!
Bizi kamyona
Günlerce yolculuk-
doldurdular,
tan sonra bir köye
Tüfekli iki erin
attılar,
nezaretinde,
Tarih öncesi köpek-
Sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular,
FARAZ A
ler havlıyordu."
Annesini küçük yaşta kaybeden Cemal Süreya, edebiyata yönelişi ile ilgili şunları söyler: "Belki beni edebiyata götüren bir sürü neden vardır. Ama bir keskin neden ararsam bunu annemde bulduğumu söyleyebilirim."
CİLT
1,
SAYI
1
SAYF A 5
Sezai KARAKOÇ muriyetten ayrılarak (1965) serbest çalışmaya başladı. 1966’dan itibaren Diriliş Dergisini yayınladı. Edebiyata, şiire olan kabiliyeti şiir ve sanat üstüne kısa zamanda tanınmasını sağladı. İlk şiiri 1951’de Hisar Dergisinde çıktı. İşlediği konular, inandığı değerler üzerindeki anlatım tarzı bakımından diğer şairlerden tamamen ayrı bir sestir.
İnkâr tutsakIık, inanç özgürIüktür
Sezai Karakoç günümüz şairlerinden. 1933’te Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğreniminden sonra Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdi (1955). Bir süre maliye müfettiş yardımcılığı ile memuriyette bulundu. Bir müddet sonra me-
Sezai Karakoç karamsarlık,
sıkıntı, bunalım gibi moda, düşünce ve temalara katılmamaktadır. Ona göre sıkıntı, karamsarlık madde ile sınırlı duygulardır. Maddeyi aşan, ruh değerlerine bağlı bir şairdir
Şiir, ruh pencereIerini AIIah’a açtıkça şiirdir. Yoksa
Karakoç geleneksel şiire de yaklaşır, ancak dili farklıdır. O, modern şiirin diliyle şiirlerini yazmıştır. Poetikasını anlattığı ikinci yazı Soyutlama ile ilgilidir. Nitekim modern sanat genel anlamda soyutlamaya dayanır. Ona göre şair, şiiri soyutlamada bırakırsa eksik bırakmış olur, tamamlanması için şairin tekrar somutlaştırması yani soyutlaştırdığı şeyi tekrar yeni bir bağlama oturtması gerekir. Bunu da Diriliş kavramına bağlar.
Sezai Karakoç, şairin genel çizgilerini, pergünt üçgeni dediği üç ilkeyle anlatır. Peer Gynt, Norveçli yazar Henrik İbsen (1828-1906)’in en ünlü oyunlarından biridir. Karakoç, Pergünt’ün, hayatında bu ilkeleri yaşadığını belirtir ve bu ilkeleri şiire tatbik eder: Şair, Kendi Kendisi Olmalı: “Şairin kendi kendisi olabilmesinin biricik yolu, değişmek, başkalaşmaktır.”
Lambalar egri Aynalar akrep melegi Zaman çarpilmis atin son hayali Ev miras degil mirasin hayaleti Ey gönlümün dogurdugu Büyüttügü emzirdigi Kus tüyünden Ve kus südünden Geceler ve gündüzlerde Insanliga anit gibi yükselttigi Sevgili
En sevgili Ey sevgili Uzatma dünya sürgünüm benim
baImumunda n petekIerdir, baI değiI.
SAYF A
6
Zalimin en büyük başarısı, zulüm ettiklerini kendine benzetmesidir
Bazen beklemeyi bilmek en büyük erdemdir. Bazen hayatı oluruna bırakmak lazım
Ahmet ÜMİT 1960 yılında Gaziantep’te dünyaya geldi. Yedi çocuklu bir ailenin en küçük çocuğuydu. Annesi terzi, babası ise esnaftı. İlköğretimi Gaziantep’te tamamladı. Lise zamanlarında sol görüşlere yöneldi ve bir aktivist oldu. Lisede ülkücülerle kavga ettiği için okuldan atıldı ve eğitimini Diyarbakır Erga-
ni’de tamamlamak zorunda kaldı.
Kitap, bu dönemde yaşadıklarının izlerini taşımaktadır. Yine Moskovada iken yazdığı şiirleri Sokağın Zulası adlı bir kitapta toplandı.
Adam Sanat dergilerinde de yayımlandı. 1992 yılında ilk öyküsü Çıplak Ayaklıydı Gece, Ferit Oğuz Bayır Düşün Sanat Ödülü aldı.
1990’da arkadaşlarıyla birlikte Yine Hişt adlı bir edebiyat dergisi çıkardı. Yazdığı yazılar bu dergide ve Cumhuriyet, Yeniyüzyıl gazeteleri ile
Ahmet Ümit’in yazılarından ve öykülerinden yola çıkan Uğur Yücel Karanlıkta Koşanlar; Cevdet Mercan ise Şeytan Ayrıntıda Gizlidir adlı
1979’da Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi’nde eğitim almaya başladı. Öğrencilik yıllarında tanışıp evlendiği eşi Vildan’dan Gül adında bir kızı dünyaya geldi. 1980 darbesinden sonra büyük sıkıntılar yaşadı. Üyesi olduğu Türkiye Komünist Partisi
tarafından 1985’de eğitim için Sovyetler Birliği’ne gönderildi. Moskova Sosyal Bilimler Akademisi’nde eğitim aldı.1989 yılında Rusya’ya eğitim için gönderilen gençlerin durumunu anlatan ilk romanı Kar Kokusu yayımlandı
TV dizilerini yaptı. Sis ve Gece isimli romanı ise sinemaya uyarlandı. Son kitabı Beyoğlu’nun En Güzel Abisi geçtiğimiz günlerde piyasaya çıktı.
ESERLERİ Kardeşin, kardeşi vurması kabul edilemez
Başkomser Nev-
Olmayan Ülke
Sultanı Öldürmek
zat, Çiçekçinin
(2008)
(2012)
Ölümü (2005)
Bab-ı Esrar (2008)
Kavim (2006)
İstanbul Hatırası
Ninatta’nın Bile-
(2010)
ziği (2006)
Başkomser Nevzat
İnsan Ruhunun
3: Davulcu Davut’u
Haritası (2007)
Kim Öldürdü ? (2011)
FARAZ A
CİLT
1,
SAYI
1
SAYF A 7
RİTMİK ANADOLU ŞİİRİ
Sözlerin Önem Gördüğü Tek Müzik Türü Kimilerine göre asla yapılamayacak ama son yıllarda gayet güzel yapılabileceği gösterilmiş,Sagopa Kajmer öncülüğündeki kuvvetmiranın başı çektiği, onları Fuchs,Ceza, Derin Darbe, Abluka Alarm ve Ceza'nın takip ettiği müzik türü. En harika örnekleri Romantizma ve Bir Pesimistin Gözyaşları albümlerinde görülebilir. Undergroundda da çok hoş parçalar yapılmaktadır. Örnek olarak raffine, mozole mirach, sitem depresif verilebilir.
SAYF A
8
1. Jenerasyon
Üç gün bu dünya kabul et çok kısa Allahım beni yanlız bırakma
Fincan kahvem hatırına saydım Bir yudumluk aşkım deli sarhoş Komplo orduların gardiyanları Neyim var ki rapten gayri?
Türkler arasında rap, ilk olarak Almanya’da yaşayan Türkler arasın da yayılmaya başlamıştır. King size Terror - Bir Yabancının Hayatı parçasıyla Türkçe Sözlü Rap Mü-
zik dönemi başlamıştır. Almanya’daki Türkler 90'lı yılların başından itibaren yöneldikleri Rapmüziğin ülkemize taşınmasında öncü olmuşlardır. Böylece, Cartel’le beraber 1995 yılında rap müzik Türki-
ye'de ciddi anlamda boy göstermeye başlamış oldu. Cartel ile aynı zamanda ortaya çıkan İslamic Force grubuda Türkçe rap üzerinde etkili olmuştur.
2. Jenerasyon 1995 yılında Cartel'den sonra 1996 yılında Türkiye'de kurulan ilk rap oluşumu Bursa'da n Barikat grubu, 1997-98 yılları arasındaYunus Özyavuz (Sagopa Kajmer), Bilgin Özçalkan (Ceza) ve Tarık Gamert (Dr. Fuchs) yani Kuvvetmira oluşumu, 1997 yılındaİstanbul'dan genellikle graffiti ile uğ-
raşan Turbo, 1999 yılınd a İzmir'den Cash Flow ve NormLife akımı nın kurucusu olan Erman-Ender,Ankara'dan Mode XL grubunu kuran Evren Besta ve Yasin Vural (VeYasin) gibi Türkçe rap sanatçıları ortaya çıkmaya başlamıştır.
3. Jenerasyon Ey rapin sebepsiz anlamı
FARAZ A
Türkçe rap'in med-
dönemde yavaş yavaş
dın rap sanatçıları da or-
ya tarafından ya-
profesyonellik kazandı.
taya çıktı. 2002 yılın-
yınlandığı ilk tarih-
Örneğin Sansar Sal-
da İzmir'de Rapangelsgru
ler 2000-2005'li
vo ve Pit10 bu isimlerden
bunu kuran Kübra Demir-
yıllardır. 1995-2000
sadece iki tanesidir.
kol (RapAngels Q) ve
yılları arasında
1998 yılında çıkış ya-
Pınar Demirkol
amatör olarak çalı-
pan Ayben ve Kolera'dan
(RapAngels Pi) kardeşler
şan bir çok isim bu
sonra başka ka-
buna bir örnektir.
CİLT
1,
SAYI
1
SAYF A 9
4. Jenerasyon Türkçe rap, bir süre sonra Türk gençliği tarafından öyle benimsendi ki 2005'li yılların başında bir çok Türk genci rap adı altında aktif faaliyetler gösterdi.
Asgari ücretle çalışan adamın
5. Jenerasyon Hiphoplife etiketiyle çıkan bir çok toplama albüm yapıldı ve bu albümlere birçok MC yani rapçi katıldı. Bu albümlere Organize Oluyoruz 1/2/3 serisi örnek gösterilebilir.[1][2] [3] 2015 yılında ise Türkçe Rap'in büyük isimlerinden olan Ceza 5 yıllık sessizliğine ara vererek Suspus albümünü piyasaya sürdü.[4] 2010 yılında Norm Ender İçinde Patlar isimli solo bir rap albümü yapmış ve albümde bulu-
dinlediği müziktir RAP
nan Çıktık yine yollara parçasına klip çekmiştir. Birçok yeni MC piyasaya dahil oldu ve bu MC'ler ile birlikte yeni dinleyicilerde bu müziği dinlemeye başladı
SOKAK DİLİ VE EDEBİYATI
EDİTÖRLER:
faraza
MÜCAHİT SELAHATTİN KÖLE MUSTAFA ÇİL KAYNAKÇA: https://tr.wikipedia.org http://www.neguzelsozler.com/ https://eksisozluk.com/ https://www.uludagsozluk.com/
İş Etiket Satırı veya Sloganı