Köpük profesyonellik ve Tuzaklar

Page 1

KÖPÜK PROFESYONELLİK VE TUZAKLAR MUSTAFA KEMAL GÜLTEKİN 1998

MKG Sayfa 1


BAŞLARKEN,

Bizim toplumumuzu okumadığı ve düşünce üretiminde, bilgi üretiminde yetersiz olduğundan dolayı eleştiririz. Hatta bunu kendimizi ve toplumu aşağılama düzeyine kadar götürürüz. Okuma alışkanlığımız konusunda benim de toplumumuza arka çıkacak bir durumum yok. Ama düşünce üretimi konusunu kendimizi aşağılama toplumumuzu hakir görme , kendi üretimimizi yok saymaktan, kendi potansiyelimizin farkına varamamaktan ileri geliyor. Eleştirimizi şuna yöneltirsek eğer daha ilerletici oluruz;bilgiyi tasnif (ayrımlama) edemiyoruz. eksiklerimizi bilmiyoruz, kendimizin ,doğal çevremizin, toplumsal ortamımızın kısıtlarını ve olanaklarını tespit edemiyoruz, evrensel insani değerleri hep başkalarının pompasından alıyoruz, bize pompalanan her değeri doğru olarak görüyoruz.

MKG Sayfa 2


Bu nedenle bilgiyi üreten kontrol eden bilgi hakimi toplumların kolayca tuzağına düşüyoruz, BİLGİ MOMENTİNİ yakalayamıyoruz. Bilgi bombardımanı altında sefil oluyoruz. Entellektüel ortamda genç aydınlara hep şu öğüt verilir ; günde en azından 100-200 sayfa okuyacaksın .Kimse etkili okumadan söz etmez. Yani okuduklarının özünü not alacaksın hatta kendi yaşam pratiğinle benzer ve çelişen noktalarını çözümleyeceksin, başkalarının yaşamından da yararlanacaksın, ve bundan çıkıyorsa eğer bir yaşam pratiği yaratacaksın. Bu öneri - öğüt bizi birkaç adım daha ileriye götürür. Benim ölçütüm şudur ister bir sayfa oku ister bin sayfa ne üretiyorsun, ister bir kavram üret ister bir anıyı yaz, istersen birinden duyduğun bir fıkrayı not al günde ayda yılda ne üretiyorsun bundan ne kadarını yaşam pratiğine dökebiliyorsun başkalarının yaşam pratiğine neler aktarabiliyorsun , kısacası yaşam üzerinde ETKİ sağlayacak ne üretimde bulunuyorsun. Yaşamın bence düşünce ve bilgi üretiminin VERİMLİLİK ÖLÇÜTÜ budur. Burada bir sözü hatırlıyorum;’’TEORİ SOLGUNDUR DOSTUM, YEŞİL OLAN HAYATIN TA KENDİSİDİR.’’ Bu nedenle yazıyorum benim yaşam pratiğinden bulabildiklerimi bulacaksınız. Sizlerin YAŞAM MKG Sayfa 3


KESİTLERİNİ de alabilmek için bu kitabın şöyle bir özelliği olacak; yazılanların tamamlanmasından sonra baskıya girmeden çevremden ulaşabildiğim insanlara sunacağım. Her bölümün altında bu insanların , notlarını eleştirilerini kendi yaşamlarından aktarımlarını ve katkılarını sansürsüzce alacağım. Baskıyla birlikte kitabı okuyanların eleştirilerine notlarına katkılarına açılacak olan kitap ikinci baskısına okuyucularımın katkısı yine her bölümün sonuna eklenecek,ikinci,üçüncü baskılar bu yöntemle devam edecek. Okuyucularımla ortak bir akıl ortak bir enerji yaratmayı herkesin yaşam pratiğinden aldığım katkılarla sürekli kendini yenileyen bir kitap yaratmayı kendimi yenileme sizleri yenileme adına hedefliyorum.

MKG Sayfa 4


PROFESYONEL YAŞAM TUZAĞI

Mayıs 1997’de kendi çevremde bir anket yaptım. İnsanlara beş dakikada tanımlayabilecekleri sürede şu soruları sordum: ’’İşletmenizin hangi sorunları var? Günlük işinizi yürütmedeki engelleriniz neler?’’ Aldığım yanıtlar;  Yöneticilerimin yönetim biçimlerini beğenmiyorum. Finansal yapı sağlam değil. Yöneticilerimizin vizyonları yok.  İnisiyatif kullandırılmıyor. Planlama yok. Politikalar günü kurtarmaya yönelik. MKG Sayfa 5


İnsan ilişkileri yavan,iletişim yok. Güvensizlik hakim. Yönetime güvenmiyorum. Piyasa da bize ve markamıza güvenmiyor. Uygulamalarımız istikrarsız. Yönetimdeki sık sık değişiklikler pazara uyum sağlamıyor. Halef ve selefler birbirine düşman kardeş. İnsana değer yok. Prim sistemi sağlıksız. Takdir edilmiyoruz. Angarya çok. İletişimsizlik haddinden fazla iletişimden doğuyor. Fiskos var. Yetki kullandırılmıyor. Aslında kimsenin yetkisi yok. Hiyerarşi çok katı.

MKG Sayfa 6


Problemi anında çözemiyoruz. Ne verirsek ne alırız sorusu sık soruluyor. Esnek hareket edemiyoruz. Kuralcıyız. Kişilere güvenimiz yok. Kar marjımız nedir bilmiyoruz. Hangi sınırlarda oynayabiliriz bilmiyoruz. İlgili kişiler ilgili mevkide değil. Kalıplar içindeyiz,hep bir beden küçük giyiyoruz. Üretim- sipariş- sevkiyat - bütünlüğü yok. Pazarın gereğini yerine getiremiyoruz. Alengirli işler hep zihinleri bulandırıyor. Şirket hakkında soru işaretlerim artıyor. Performans değerlendirmelerinde kişiyle görüşme yapılmadan formlar dolduruluyor. Yumurtayı taşıyanla kıran bir tutuluyor. Açık tartışma ortamı neden yaratılamıyor ? Kişisel gelişimime neden önem verilmiyor? Değerlendirme formları neden kuşun kalemle dolduruluyor ? Sonradan silisin diye mi ? MKG Sayfa 7


13 yılda 5 yöneticiyle ne takdir edildiğimi ne de tenkit edildiğimi kimseyle tartışmadım. Şu özelliklerinden memnunuz şu özelliklerinde değiliz diyeni olmadı. Geçen yıl neden başarılı eleman ödülü aldığımı,bu yıl da başarılı olmak için neler yapmam gerektiğini bilmiyorum. Açıklık dürüstlük ve şeffaflık yok. Karanlığa koşuyoruz. Terfi sitemi nedir ? Geleceğim için plan yapamıyorum. Ben nasıl kurmay olurum? 100 metreyi 9 saniyede mi koşmalıyım ? Hiçbir şey yapmasam da olur mu? Kişiler ölçülebilir değerlerle ölçülmüyor. Toplu koşu sağlanamıyor. Toplam Kalite , TPM bir deli saçmasıdır. Ne olduğunu kimse bilmiyor. Hepimizin bildiği bir şey var bu ödülü ............ tarihinde .......... verecek. İyi de bu ödülü alınca ne olacak bilen var mı ? MKG Sayfa 8


Yelkenli örneği verimlilik için çok güzel bir örnek. Doğan Cüceloğlu bu örneği vermişti ;Yelkenli son sürat Mersine doğru yol alıyor, ama biz Bodruma gitmek istiyorduk.

TPM sayesinde bir evrakı hemen buluyorum ama aradığım evrak o evrak mı bilmiyorum? Sıkıldım buraya sığmıyorum. Boşa koşuyoruz,koşu bandında koşuyoruz,biri gelip düğmeye basıncaya kadar koş. Bu hedefleri kim koyuyor.% x oranında tüm hedefleri nasıl artırırsın neye göre artırırsın? Mahalle bakkalım 4 kişilik ailemde günde 4 yumurta tüketme kapasitem var diye ayda 120 adet yumurta talebim olduğunu mu ? Hesaplasın. Tepeden inme hedefler veriliyor. Kararlar bir merkezden alınıyor. Bizim hiç mi fikrimiz yok.? İmajımız yok İletişimsizlik Departmanlar arası kopukluk

MKG Sayfa 9


Satış birimini değersiz görmek

Böylece uzayıp gidiyor , iş dünyasının sorunları saymakla bitmiyor, engeller aşmakla bitmiyor. O günden bugüne gördüğün de şu : engeller ve sorunlar işletmelere göre farlılık da göstermiyor. Ulaş Bıçakçı’nın tespit ettiği gibi hastalık yaygın ve bulaşıcı. Ve iş dünyası tuzaklardan geçilmiyor, hergün bir yeni tuzağa düşüyoruz. Ben kendi gözlemimden geçirdiğim iş dünyasının tuzaklarını saymaya çalışacağıma bir eğitim proğramım sırasında katılımcılarıma söz verdim, o sözü yerine getirmeye çalışacağım.

MKG Sayfa 10


İŞE ALINMA , İŞE GİRİŞ TUZAKLARI Profesyonel yaşamın başlangıcındasın, gazetelerin Pazar eklerinden bir iş seçtin başvurunu göndereceksin. Amatörce bir başvuru yapmayacaksın umarım, bilinen bilinmeyen her yerde bir başvurunun nasıl yapılacağını CV (cirruculum vitae)’ nin nasıl yazılacağını öğren. Adam senden CV göndermeni istiyorsa Başvurunun başına CV yaz özgeçmişini istiyorsa “ özgeçmişim” diye başlık at. Sakın seçicinin damarına basma. Ama sen seçicinin takdir edeceği bir okulu bitirdin , lisan bilgin , bilgisayar kullanma becerin , yaşın , cinsiyetin, özel becerilerin hepsinin seçicinin gözlerini kamaştıracak düzeyde olduğunu sanma, böyle bile olsa , sonuçta biri ya da birileri seni seçecek , her seçimin de kötüyle iyinin ayırt edilebilme şansının ne olduğunu biliyor muyuz? Gazetelerdeki, ilanlarına bakıp aldanma sorabiliyorsan , araştırabiliyorsan bulmaya çalış bakalım o firmalarda ilan da istenilen özellikte kaç kişi çalışıyor. Ya da bu özellikteki kişiler hangi firmalarda çalışıyor. MKG Sayfa 11


Adamın firmasında bir kelime İngilizce konuşulmaz yazar ilana “ İngilizce konuşup okuyabilme yanı sıra ikinci dil tercih nedenidir.” Reklam ajanslarının bazılarının eleman ilanları dışında “ Türkçe konuşup yazabilen, anlayabilen, anladığını aktarabilen “ özellikte diye bir ilan gördünüz mü? Ben göremedim. Türkçe ‘yi az biliyorum, Türkçe bilmiyoruz, az biliyoruz. Çünkü kimse bizden Türkçe bilmemizi istemedi. Türkiye’de çalışacaksanız Türkçe bilmeniz gerekmiyor. Herhangi bir lisan da biraz bilginiz var ise bunu karıştırın Türkçe ile oldu gitti. Eğer batı lisanlarından herhangi birini biraz biliyorsan oldu gitti, işin daha kolayı bu memleketin şirketlerinde özellikle İstanbul merkezlerinde konuşulan lisan acayip bir lisandır. Kelimeleri, isimleri, sıfatları İngilizce fiilleri Türkçe den oluşan garip bir lisanı vardır. Zorluk çekmezsin. Yalnız bazı şirketlerde durum tersi de olabilir buna dikkat et isimleri, sıfatları Türkçe ,filleri İngilizce kullanmak da ayrı bir sanat olmuştur. Başvuru yaptığın firmayı biraz tanı sen başvuruna İngilizce biliyorum diye yaz . Biliyorlarsa test etsinler sen de neyi bilip bilmediğini öğrenirsin. İş başvurun senin tiyatroya giriş biletin .Biletçiye sevimli ol , daha oyun başlamadı. MKG Sayfa 12


İş başvurularında izlenecek yollar için kitaplar yazılıyor, yeni teknikler öneriliyor, en yenisi , en iyisi en.... en..... en..... Eğer bir hizmeti , bir ürünü yalnızca “ en” , “daha” , ön ekleriyle tanımlıyorsan başka da bir sıfat bulamıyorsan, o ürün ve hizmetin özü hakkında bir şey bilmiyorsun demek ki. Sen hepsini bir kenara bırak , olabildiğince kendin ol , başkası olma ,kendin ol, senin de başvurun bir çuvalın içinde kaybolup gidebilir.Olsun sen aldırma bu ülkede yetenekli bilgili insandan korkarlar, hele yönetim dünyası işletme yönetimi dünyası korkaklarla doludur. Görüşmelerinde içtenliğini elden bırakma kaybedeceksen kendin olarak kaybet ki , niçin kaybettiğini kavrayabilme şansın olsun.Kendini değiştirmek başkasını değiştirmekten daha değerli olacağını düşünürüm.Başkası olunca ne kazanacağını sanıyorsun ,herkes başkası olmaya çalışıyor, gittikçe de herkes o “başkasına” benziyor.Aynı ses tonuyla konuşan erkekler , burundan , ince, kadınsı.Kadınlar , mızır mızır konuşan kadınlar , sahte. İş görüşmelerinde on beş yirmi yıl önce acayip teknikleri vardı yöneticilerin, kim nereden öğrendi ve öğrettiyse .Bunlar görüşmelerinde elemanı sonuna kadar tahrik ederler, hatta küfrettiklerini, MKG Sayfa 13


gizli kamera yerleştirerek görüşmeye girmeden önce sahtekarca kayıt yaptıklarını da duydum. Şimdilerde kişilik testleri var , mülakat teknikleri var , var .... Ben hiçbirisine inanmam ben seni tanımak istiyorsam ,şuna bakarım; seninle birlikte neler yapabilirim , sen ne yapabilirsin , benim neye ihtiyacım var senin neye ihtiyacın var, sana hangi destekleri verirsem birlikte ne kadar yol yürürüz? Seninle bu yürüyeceğimiz yolda birlikte olmaktan haz duyar mıyız? Ortamımız yaptığımız iş seninle hangi anlamları kazanır. Sen bize bir anlam katmaya istekli misin? Birlikte yürümeye hazır mısın? Yoksa , yoksa hiçbir şeye ihtiyacımız yok .Dünyanın en gelişmiş kişilik testleriyle , mülakat tekniklerini de uygulasak, varacağımız sonuç ,yanıltıcı olur. Beni yanıltma diyebilmem için ben seni yanılmaya yönlendirmemeliyim .Sana gerçeği olanca açıklığıyla anlatmalıyım , içinde bulunduğumuz rekabet ortamı , bizim değerlerimiz ,hedeflerimiz ,kültürümüz .Varsa anlatırım dostça anlatırım sen de nasıl bir ortamda ne için var olacağını anlarsın, ama , sen böyle bir şey bekleme. Şimdi size bir zamanlar bir iş başvurumda ,İnsan Kaynakları konusunda hizmet veren bir kuruluşun uyguladığı testi , o günlerde piyasaya pompalanan MKG Sayfa 14


uluslararası bir kişisel mülakat testinin anahatlarını vereyim de bu veya benzeri bir durumla karşılaşınca şaşırmayın. Diyor ki “ bu sizin çalışma gereksinimlerinizi ortaya çıkarmak amacıyla hazırlanan , yöneticinize yardımcı olacak bir tekniktir.””Çünkü” diyor”Bu formla kişi kendisi hakkında bilgi sahibi olur , herhangi bir görevle o göreve talip olan aday olan kişi arasında uyum sağlanabilmesi için doğru ve geçerli bir davranış profili gereklidir .” Bana öyle geldi ki bunlar ya Mossad’ a başkan ,ya da Mars’a gönderecek astronot arıyorlardı..Bakalım siz bu testten geçebilecek misiniz? Bu testten geçenleri bir şempazenin yol arkadaşlığında uzay araştırmalarına göndereceklerini sanıyorum. Örnek soru şu olsun “seyahati sever misin?” , seçeneklerin “ her zaman – sıkça – bazen – pek az –hiçbir zaman – genelde” bunlar arasından kendine en uygun olanı seçeceksin..Yanıtın da her zaman şıkkı olsun.Peki kardeşim sana şöyle bir iş versek ne dersin 3 ay seyahat edeceksin bir ay merkezde kalacaksın , gülmeyin bir arkadaşım beyaz eşya sektöründe böyle yıllarca çalıştı.Seyahati sever misin? Şimdi yanıtla bakalım.Peki bu soruyu soran kişiye sorun bakalım ne diyecek.”Genelde seyahati

MKG Sayfa 15


severim”.Tabi seversin masa başında oturarak seyahati seversin.Geçelim diğer sorulara: Sorularımız geliyor; Konuşmaktan hoşlanır mısın? Her zaman –Hiçbir zaman- Sıkça – Bazen – Pek Az -Genelde Kendine güvenir misin? Kendinden emin misin? Bir topluluğu canlandırabil misin? Düzenli uyur musun? Zaman planlaması yapar mısın? Yaptığın zaman planlamasına uyar mısın? Sinirli misin? Anlayışlı davrana bilir misin? Yardıma muhtaç olanlara üzülür müsün? Karmaşık düşünebilme yeteneğine sahip misin? Sorumluluk almayı almamaya tercih eder misin? Tertipli misin? Organize misin? İnsanlara kolayca yaklaşır mısın? Bütün detayları kontrol eder misin? Hep kazanmak için mi çabalarsın? Geri çekilmeyi de bilir misin? MKG Sayfa 16


Kendini tatlı buluyor musun? Cana yakın mısın? Gergin misin? Zor olanı başarabilir misin? Her şeyin yerli yerinde olmasını mı istersin? Duygulara saygılı mısın? Çekingen misin? İşler kötüye gider diye endişelenir misin? Entelektüel tartışmalardan hoşlanırım Eğlenceli hikayeler anlatmayı severim Tartışmalarda kendi fikirlerimi kararlılıkla savunurum Başkalarının başarılarına imrenir ve eleştiririm Meraklıyım Başkaları kaba bile olsa ben nazik olurum Bir işe başlarsam onu bitirene kadar devam ederim. Arkadaş canlısı olduğumu göstermek için her şeyi yaparım. Kendimi üzgün ve bunalımda hissederim Yeni fikirler ilgimi çeker Yeni buluşlar ilgimi çeker Bir görev beni sıkarsa başka iş yaparım MKG Sayfa 17


Muhalefet de edilse işi sonuca ulaştırırım Problemleri analiz eder ve cevapları bulurum Kesin kurallarla çalışmaya sinir olurum Kararların kontrolü bende olmalı İnsanlar benim yardımcı olmadığımı düşünürler Mümkün olduğunca yeni insanlarla tanışmaktan kaçınırım Önemsiz konularda sinirlenebilirim İnsanları yönlendireceğime kendi işimi kendim yaparım Arkadaşlarımı güldürürüm Basit seçimler yaparken zorlanırım İnsanlar bana sorunlarını kolayca anlatır. Kurallara uyarım Soyut fikirleri tanıdıklarımla tartışırım Kendimi ürkek ve şaşkın hissederim Geçinilmesi zor bir insanım Her şeyin tekrar kontrol edilmesini severim Nerede hareket var ise orada olmak isterim Televizyonda komedi proğramlarını seyrederim Sorumluluk yoksa çok mutlu olurum Diğerlerinin şansızlığına üzülürüm MKG Sayfa 18


Gerekiyorsa tüm gerçeği anlatmayabilirim Olayları hatırlamak için büyük çaba sarf ederim İnsanları organize etmeyi severim Bir fikir ileri sürdüğümde insanlar bunu kabul eder Benim çekingen olduğumu ve sıkılgan olduğumu söylerler Sanat galerilerini gezerim konserlere giderim Kendi başıma kalmayı severim Başkalarının kaygılarının anlayışla dinlerim Diyerek devam eden bu soruların yaşamda bir anlamı var mı?Mutlaka bir anlamı var ,bu soruların her an karşılığını bulmaya çalışıyoruz da.Benim bulduğum yanıt senin ne işine yarayacak, ya da sen bundan nasıl bir etki nasıl bir yaşam kalitesi elde etmeyi amaçlıyorsun ki bana bunları soruyorsun?Açiklar mısın? Bence de hiçbir insan diğerinin benzeri olamaz,olsa olsa insanın davranış bütünlüğü benzeşir, bu bütünlük bireyin ayrıntısını yok edemez.Sen bu ayrıntıdan ne elde edeceksin ? Benim bu ortama katkım ne olabilir sence, sen hangi özelliklerinle bu ortamın üretim kalitesine ,tüketim kalitesine, yaşam kalitesine , ne katkı sağladın? MKG Sayfa 19


Orjinalllik ,özgün yeteneklerin değeri, senin değerin , benim değerim,bizim değerimizi yaratabilirse ortak bir akıl arayış yolculuğuna çıkabiliriz.

MKG Sayfa 20


İŞE ALMA TUZAKLARI

Son 20 yılda iş dünyası yaygın olarak insan kaynağının işletmeler içindeki rolünü daha farklı kavrar oldu.İnsanın moral değeri, yaratıcılığı katkısı, işletme içindeki etkisi , performansı işletme verimliliğini nasıl etkilediğini , işletme performansını nasıl etkilediğini kavrar olduk. İnsan yine de işletme açısından bir kaynak olarak algılanıyor.Peki insan neyin kaynağı,insan kime değer yaratıyor. İnsan varlığın temeli ,insan her şeyin temeli,insan olmadan insanı hesaba katmadan ne yaratabiliriz ki? Batılı dünya görüşü bu gerçeği ikinci dünya savaşından sonra kavradı. İşletmelerin şimdi insan kaynakları departmanları var.İşe alırken işin teknik özelliklerini belirliyorlar işi analiz ediyorlar yeterlilikleri ve gerekirlikleri belirleyip ,iş gerekleriyle kişisel potansiyeli, kişisel yeterliliği analiz ederek işe yerleştiriyorlar. Ne hikmetse bu departmanlarda çalışanlar yönetenler iş deneyimi az insanlardan kurulu,işin ne olduğu hakkında bilgisi yok o işin nasıl yapıldığını dahi bilmiyor.İnsanını değerlendiriyor yalnızca formal bilgileriyle anketlerle MKG Sayfa 21


değerlendiriyor insanını,işletmesinin insan kaynağını planlayacak ya. Ama henüz insanı bir bütün olarak kavrayamıyorlar.İnsan kaynakları departmanları henüz personel yönetimi işlevinin ötesine geçemedi.İnsan ;ağlayan, sızlayan, arzulayan yaratan horlayan,et ve kemiğin ötesinde ruhunu maddesini geliştirme arzusu içindeki insandan çok çok uzaktalar.Şimdilik yalnızca kalıpçılık yapıyorlar. Bence de hiçbir insan diğerinin benzeri olamaz,olsa olsa insanın davranış bütünlüğü benzeşir, bu bütünlük bireyin ayrıntısını yok edemez. Orjinalllik ,özgün yeteneklerin değeri, senin değerin , benim değerim,bizim değerimizi yaratabilirse ortak bir akıl arayış yolculuğuna çıkabiliriz. Seni sen yapmaktan beni ben yapmaktan alıkoyan ne varsa HERŞEYİ REDDEDİYORUM.

MKG Sayfa 22


İLK GÜNLERİN TUZAĞI Her yanın tuzaklarla dolu,ve her gün yeni tuzaklar geliştirmekle usta avcılar , tilkiler, kurtlar, çakallar , domuzlar,kol geziyor ne yapacağız? -

Avcılar ve tuzakları hep var olacak kaçış yok Önce ortamı tanı, hangi ortamdasın bulunduğun yerin iklimini kavra.Ve ortamı yavaş yavaş kolla yeni girdiğin hiç bilmediğin bir ormanda nasıl davranırsan öyle; sessiz, temkinli , etrafını gözlemleyen , özenli,dikkatli, ağır.

-

Senden önce orada var olanları hiç rahatsız etme sessizce bir köşeye iliş ,ortalıkta ne olup bitiyor anlamaya çalış ,her şeyin vakti gelecek.

-

Seni düşman sayanlar , dost olmaya çalışanlar asabiler,neşeliler,somurtkanlar,ilk günler hep yanıltıcıdır.Hemen karar verme.Toz duman ortadan kalksın.Zamanla sana tüm dedikodular ulaşacak meraklı olma.Sadece dinle, karar verme.Sabret her şeyi öğreneceksin.

-

Kendin hakkında da karar vermelerine yarayacak bilgilerden uzak tut herkesi , ilk günlerde hep ketum ol.

-

Seviyeyi hep koru hemen yayılma.Tebessümü eksik etme.

MKG Sayfa 23


-

Cinsiyet ayrımı her yerde olacak.Ortamda erkekler ve kadınlar varsa sayı üstünlükleri hiç önemli değil herkes herkesin dedikodusunu yapacak evliler ,bekarlar, dullar,..Cazibeni ortaya çıkartma derim gizemli ol , içtenlik, doğallık ilk günlerde başına dert açar.

-

İşini yap , işi hiç red etme .Öğrenme isteğini açıkça ilet .Herkesten bir şeyler öğren , yardım iste açıkça, teşekkürünü esirgemeden yardım iste.Sabırla herkesten bir şeyler öğren.İş yapan kişiyi ve işi hiç küçümseme.

-

Temizlik ve büro servis hizmeti verenlere ölçülü ve sempatik ol.Küçümseme.

-

İlişkilerin bir çevrimi var,ilişkilerin bir ağı var bu organizasyon şemalarının falan üstünde bir şeydir,bunu anlamaya çalış,ilişkiler hangi temelde şekilleniyor, kimin çıkarı kimin çıkarıyla nerede kesişiyor.Öğrenmeden hiç kimse hakkında düşünceni kesimleştirme yargıya varma.

-

Hangi gruplar var,bunu araştır,hangi lobiler var, bunu kavra ; okuldaşlar, meslekdaşlar, hemşehriler,kadınlar, fenerliler, galatasaraylılar, rotaraktlar, lionslar, karadenizliler, göçmenler, akdenizliler,çerkezler,lazlar,doğulular kimler kimler var.

-

“ TANI BUNLARI TANI DA BÜYÜ ” MKG Sayfa 24


KARİYER PLANI KARİYER HEDEFİ TUZAĞI

İnsanın kendini gerçekleştirme arzusu, daha fazla sorumluluk alarak farklı boyuttan işleri yönetebilme arzusu,kendi yeteneklerini geliştirme,kendini yenileme isteği,kişisel gelişim planı yapmayı gerekli kılıyor. İş dünyası bunu işletmenin ihtiyaçlarıyla ve gelişimiyle bütünleştirerek “kariyer planı” , “ kariyer gelişimi “, adlarıyla bir proğram uyguluyor. Geçen gün bir arkadaşım anlatıyor.Bir firmada satış temsilcisi olarak çalışıyor.Firmada yöneticiler personeliyle yılda iki defa kariyer planı ,kişisel gelişim, performans konularında görüşme, ve değerleme yapıyor.Yöneticisi arkadaşa soruyor “Ayşe senin kariyer hedefin nedir?” Ayşe’nin yanıtı son derece net “ Hiçbir hedefim yok , çocuk doğuracağım, çocuğumu büyüteceğim.On yıldır bu saçmalıklardan bıktım.Ne zaman bir yöneticim bana bir üst göreve aday gösterdi kendimi buna hazırladım , hep sonu hüsran oldu.Artık hiçbir hedefim yok.Yaptığım işi iyi yapıp yaşamımı sürdüreceğim.” Nedir bu kariyer hedefi?

MKG Sayfa 25


Bir eğitim proğramımın uygulamasındayız.Eğitimin bir bölümünde hedefin ne olduğunu sorgularken bir katılımcı hedefinin satış müdürlüğü olduğunu söyledi.Belki kırdım arkadaşı ama dedim ki ” Anadolu’da oturuyorsan,lisan bilmiyorsan eğitimini özel bir alanda ilerletmediysen,bu sektörde satış müdürlüğü şansın olamaz “ dedim. Sonuçta;Geleceğini belirleyen içinde bulunduğun koşullar – MEKAN - ORTAM Sahip olduğun bilginin ve yeteneğinin özel bir alanda yoğunlaştırma – KENDİNİ GELİŞTİRMEK – POTANSİYELİNİ KEŞFETMEK Bulunduğun sektörün, işletmenin, kurumun açısından bu gelişiminin değeri – SEKTÖREL DEĞER – İŞLETMENİN DEĞERİ İçinde bulunduğun durumun analizi:FIRSATLARIN VARLIĞI , ŞANS FAKTÖRÜ. İş yaşamı Ulaş Bıçakçı’nın tesbit ettiği gibi hayatımızı kötü etkiliyor.Hedef kariyer hedefi oluşturmak,ya da işi yaşamınızda bir kariyerin peşinden koşmak.İşte insan yaşamını yangın yerine çeviren mutsuzlaştıran bu kariyer hastalığıdır.Kariyer hırsı profesyonel kişiliğin en zayıf noktasıdır, bu noktadan kişiliğiniz her türlü baskının sömürünün zulmün altında inler durur.Ve her türlü eğilim en acımasız en sinsi oklarını bu MKG Sayfa 26


açıklıktan ta yüreğinizin derinliğine gönderir zehirli oklarını.Bu oku bir defa yedin mi de kolay kolay iflah olmazsın.Aklını başından alır bu hırs var olan aklını da kaybedersin.Hırs aklını gütmeye başlar,akılın hırsının önünde kopar gider.Artık hayat arabanı atların önüne koştuğunu anlarım. Şimdilerde işletmelerde bir geceden sabaha personel müdürlüklerini insan kaynakları müdürlüğüne çevirme modası var.Organizasyon şemamız var ya personel müdürünü yapıver insan kaynakları müdürü.Eğer personel müdürü kuvvetli kudretli ise de o zaman insan kaynakları şefliği yaparsın onu da personel müdürüne bağlarsın.Adam/kadın personelinin yılda bir elini bile sıkmaz adamın adı personel müdürü , adam/kadın insanını bilmez tanımaz merhaba demez insan kaynakları müdürü ,uzmanı. Kariyer hedefi , kariyer planı iş yaşamının en sinsi tuzağıdır,ne zaman nereden insanı kuşatacağı belli olmaz. İlk günlerinde kariyer hedefi denen şeyin güneş kadar uzak olduğunu göreceksin ,güneşin sofrasında oturduğunu sandığın kişilerin çok büyük zorlukları aşarak oralara ulaştıklarını sanacaksın.Bu üstün yetenekli insanlara belki tapacaksın özeneceksin.Sen yürü işini yap işine sahip çık.Zamanla bunların sırları dökülecek sabret Eğer varsa tüm benliğiyle hakkederek MKG Sayfa 27


yükselmişler onlara değer ver,onları örnek al,çırak ol onlara.Çoğunlukla sırlanmış şarlatanları bulacaksın yükseldikçe yukarıya.Kuvvetin ve kudretin artmadan dokunma bunlara,zaman güneşi bunların ilacıdır. Hakkaniyete kimin hakkının kime teslim edileceğine gücü elinde tutan karar verir.Egemen kim.Sana demedim mi ilk günden tanı kim bunlar?Egemen kim?Doğulular, batılılar, kuzeyliler, güneyliler, fenerliler, beşiktaşlılar, galatasaraylılar, duvarcılar, aslanlar,hacılar,hocalar.

Kariyer hedefi kariyer planı yerine yaşam hedefimizi koyabilirsek,yaşam planımızı,bu tuzaklardan belki kurtulabiliriz derim.O zaman güneş kadar uzak gördüğümüz şeylerin kalem kadar yakınlaştığını görebiliriz.Yaşamın anlamı, yaşamın hedefi.

Kendime ölçülebilir ve ulaşılabilir anlamlı bir yaşam hedefi koymak adına 1997 yılında 2002 yılına kadar gerçekleştireceğim hedeflerimi şöyle oluşturdum: MKG Sayfa 28


Kişisel hedeflerim: Üçüncü bir yabancı dil öğrenmek. Yurtdışı iş deneyimi kazanmak. Pazarlama ve satış alanında uzmanlaşmak Yönetim danışmanlığıalanında uzmanlaşmak, Eğitim alanında uzmanlaşmak. Kendi işine adım atmak. Yazılı bir eser yaratmak.

Aile hedeflerim: Eşimin profesyonel gelişimine katkı sağlamak. Çocuğumun iyi bir eğitim kurumundan eğitim almasını sağlamak,sanatla uğraşmasına,lisan öğrenmesine,bilgisayar öğrenimine destek vermek. Konutumuzu iyileştirmek. Bir hafta sonu evine sahip olmak. Aile yaşlılarına yardım etmek. Aile gençlerine eğitim yardımı yapabilmek. MKG Sayfa 29


İş hedeflerim:Derinlemesine bilgi kazanmak,uzmanlaşmak. Yöneticilikte adım atmak. Yurtdışı deneyim kazanmak.

Toplumsal yaşam:Sivil toplum örgütlerinde deneyim kazanmak. Politika ile ilgilenmek. Toplumsal bir yarayı sarmada aktif rol oynamak.

Her yılın sonunda, yıl sonu olarak doğum günümü alıyorum hedeflerimi ne ölçüde gerçekleştirdiğimi pozitif ve negatif notlar vererek değerlndiriyorum.Eklenecek hedef veya çıkartılacak hedefim varsa yeniden düzenliyorum. 1998 yılı değerlerim : Kişisel hedeflerim (7) :5 pozitif 2 negatif Aile (9): 5 pozitif 4 negatif MKG Sayfa 30


İŞ (4): 4 pozitif Toplumsal (3) : 3 negatif yönde ilerleme sağlayabilmişim.

Sonuçta hedefe ulaşmak kadar hedefin yolunda olmak bu yolda çaba harcamak en az hedef kadar değerli.Her konakta hedefimizin neresindeyiz ya da hedef bizim neremizde yer alıyor, yaşam hedefimize karşı duruşumuz ne yönde değişiyor, yaşam ne yönde yol alıyor gözden geçirerek bir amaç uğruna yol almaya devam derim. Sonuçlar ve süreçler;bugünün dünyası daha çok sonuçlara odaklı süreçler göz ardı ediliyor.Süreçlerin insan ve doğa üzerindeki etkisi, insanın katkısı,çabası unutuluveriyor.Süreçlerde insanın rolü göz ardı edilince sonuca varıldığında, insanın süreçteki katkısını etkisini etkilenmesini yok sayınca sonuç sanki metafizik güçlerle tesadüflerle ya da süreçte hiç yer almayan kişilerin eseri gibi algılanıyor.

Kariyer hedefin ne? “Bundan sonra ne olacak” MKG Sayfa 31


« Bölge Müdürü olacağım » „Sonra“ „Bölüm Müdürü“ „Sonra“ „Satış Müdürü“ „Sonra“ „ Departman Müdürü“ “Sonra “ “Genel Müdür” “Sonra” “Sonra ………….HİÇ , HİÇ olacağım” “Sonunda bir HİÇ olacaksan bunca çaba niye” “Bir HİÇ olma uğruna , hiç mi hiçine harap ediyoruz yaşamımızı,bir hiç uğruna yarap ne güneşler batıyor. “

MKG Sayfa 32


PERFORMANS DEĞERLENDİRME TUZAĞI Yaşayan dahi Peter Drucker HBR Ekim 1992 sayısında “The new society of organization” başlıklı yazısında şöyle der” Tüm kurum ve kuruluşlar, en önemli varlıklarının insan olduğunu söyler. Bırakın böyle şeyler söylediklerini, çok azı söylediğine inanır; söylediğini yapanların sayısı ise daha bile azdır.” Yaprak Özer’ in Hürriyet gazetesindeki köşesinden alıntı.

-

Şimdi sanıyorum 90 yaşına ermiş P.Drucker böyle bir gözleme sahipse biz ne diyelim ki? Aynı makaleden Y.Özer’in tesbitleri : – Michael Hammer benzer cümlelerin Amerikan iş dünyasının ürettiği en büyük yalan olduğunu iddia ediyor. - Ülkemizde ise iki yaygın kanı varmış bunlardan biri performans hiç ölçülemez diyormuş, diğeri de performans her zaman ölçülemez diyormuş. - Performans ölçmenin değişik teknikleri var. Bu bir kültür alışkanlıklar zinciri İşe alma işten çıkarma politikası Bazı mesleklerde performans ölçülemeyeceği kanısı Performans değerlendirme yapılamasının en önemli nedeni hiyerarşinin bilgi ve uzmanlık üzerine değil, sıfatlar üzerine ilerlemesinden kaynaklanıyor. MKG Sayfa 33


-

Çünkü sistem yalnızca yükselenlere daha fazla kazanç imkanı sağlıyor.

MKG Sayfa 34


İŞ YETERLİLİKLERİ TUZAĞI Amerikan iş dünyası kavramları bizim profesyonelleri çok yakından etkiliyor,etkiliyor demem bile yanlış bizimkiler çok iyi kopyalıyorlar taklit yetenekleri çok yüksek en ufak bir sorgulama dahi yok , bizim profesyonellerin çoğu Amerika’dan MBA derecesine sahip ya bir de zaten Amerikan ekolünde anlı şanlı Üniversitelerimiz tek düzen insan yetiştiriyor,elbette bu kabuğu kıranlar kendilerini çok açık ortaya farklı bir biçimde koyuyor. Örneğin Yüksek lisansını , Masterini, Amerika dışında yapmış, Uzakdoğuda yapmış,Kendi coğrafyasını bilen, farklı kültürde bir adamı ya da kadını bu tepelerde zor görürsünüz. Biz de kendi toplumuna ne kadar yabancıysan o kadar makbul olursun. Durum yani Amerika’da böyle iken bizde nasıl gidiyor ona bakalım. İş dünyamız kendi modelini yaratma yerine hazır Batı şablonlarını kullanırken bakalım neler yapıyor. İlk hata iş gerekleri net olarak belirlenmiyor,işin yapılmasında hangi akış izlenecek,işin yerine getirilmesinde vazgeçilmez prensipler , esneklik direnci nedir personel net olarak bilmiyor. Daha doğrusu yönetici de bilmiyor. İşin dinamikleri ,ölü alanlar, verimli alanlar ölçülmüyor. MKG Sayfa 35


Tanımlanmamış bir iş akışı içinde nasıl ilerlenir bilemiyorum. Paldır küldür. İş akışını tanımlamış işletmelerde de, işin akışında çevre faktörü göz ardı ediliyor. Türkiye’nin her yerinde aynı iş aynı biçimde yapılır mı bir fark varsa göz ardı ediliyor. Çevre derken insandan bağımsız düşünemeyiz ülkemizin her bir yanındaki insan doku farklılığını bilmezden geliyoruz. Bu gözlemlerim hiç olsun yazılı bir biçimde iş analizi yapmış iş akışını yazılı hale getirmiş performans değerlendirme kriterleri yazılı bir kurum kültürü haline gelmişlerden bahsediyoruz. Daha yazıyı keşfetmemiş tarih öncesi topluluklarını varın siz düşünün. İşin gerekleri bilinmeden, belirlenmeden, işin gerektirdiği nitelikler , belirlenemez, işin gerektirdiği nitelikler belirlenmeden , işin performansı değerlendirilemez, ölçülemez. İş Yeterliliklerini belirlemede kullanılan modeller var, dünyanın en iyi şirketlerinde bunu eğitimi veriliyor, uygulama modelleri çiziliyor.Birlikte bakalım. Birinci öncelik düşünmeye verilmiş Düşünme Yeterlilikleri kriterleri ve kriterlerin tanımları yapılmış ve bu tanımlara uygun davranış MKG Sayfa 36


göstergeleri veriliyor. Diyelim ki siz bir yöneticisiniz ilk önce şu yeterlilikleri kavrayacaksınız sizin bu yeterlilikleriniz olacak ki sizin yönettiğiniz insanlardan da bu yeterliliği isteyebilesiniz :

Düşünme Yeterliliği Kendini Yönlendirme Yeterliliği Etkileme Yeterliliği Başarılı Olma Yeterliliği İnsan Yönetimi Yeterlikleri Temel yeterlilikler olarak bunları algılıyorlar bu becerilere sahip olarak geliştirdiğiniz davranış özelliklerinizden iş yeterliliğinizi buluyoruz, yönetim becerilerinizi değerlendiriyoruz. Şimdi merak ediyoruz bu yeterliliklerin özellikleri nedir?Nasıl tanımlanıyor acaba: Düşünme Yeterliliği Özellikleri:Kavramsal düşünme,stratejik düşünme,yenilikçilik,analitik düşünme özellliği. Kendini Yönlendirme Yeterliliği Özellikleri: Öğrenme yeteneği,kendini geliştirme,uyum sağlayabilme,esneklik,kendine olumlu bakış,kendi kendini kontrol,vazgeçmeme özelliği,kusursuzluk arayışı,duyarlılık,bağımsız düşünce ve davranış özelliği MKG Sayfa 37


Etkileme Yeterlilikleri Özelliği:Olumlu etki sağlama,akılcı ikna yeteneği Başarılı olma yeterlilikleri özelliği: İnsiyatif kullanma,kritik bilgi toplama, iş verimliliği,standartlara uyma,sonuca yönelik olma özelliği İnsan Yönetimi yeterlilikleri Özellikleri: Diğerlerini yönlendirebilme,başkalarını geliştirebilmek Ben de iş dünyasını adımlamakta olan biri olarak düşünüyorum elime bu klavuzu aldım önce senin iş yeterliliklerini , iş becerilerini kendi davranış özelliklerine gore Kavramsal Düşünme Yeteneğini belirleyeceğim. Şöyle bakalım, sen de bu Kavramsal Düşünme Yeteneği davranış özelliklerini görebilecek miyiz? İşindeki temel konuları belirleyebiliyorsan, edindiğin bilgilerden yararlanarak modelleme yapabiliyorsan, ilk bakışta belli olmayan olay ve gerçekler arasındaki bağlantıyı l kuruyorsan, farklı bilgilerden bağlantı sağlayıp eğilimi ortaya çıkarabiliyorsan, karmaşık durumları yorumluyorsan, görevlerin geniş çerçevedeki ilişki ve bağlantılarını anlıyorsan, elde ettiğin MKG Sayfa 38


verileri ve olayları daha önceki veri ve olaylarla karşılaştırmada farklı yöntemleri kullanıyorsan, bir sonucu analiz ederken bağlantısız bilgiler arasındaki ilişkiyi kuruyorsan,insanların genekl davranışlarından o organizasyon hakkında genel bir izlenim edinebiliyorsan, karmaşık bir problemin temel faktörlerini tesbit edebiliyorsan, dış ortamdaki olayların ve eğilimlerin organizasyonun üzerindeki etkilerini anlayabiliyorsan, geliştirdiğin iş modelleriyle bütünü görebiliyorsan, işte ozaman sen de Kavramsal Düşünme Yeteneği gelişmiş demektir.

Bulunduğun organizasyon da bu yeterliliklerden bir tanesine sahip bir yöneticin var mı? Var sa helal olsun onun peşinden ayrılma. Bunlara yeterlilik demeyin.İş yeterliliği hedefi deyin, hedefleyin bu yeterliliklere ulaşmayı hedeflesin yöneticileriniz biz de anlayalım. Karmaşık durumları yorumlamayı hedefleyelim, karmaşık durumları yorumlamada kendi organizasyonumuza uygun modeller geliştirmeyi hedefleyelim kendi metodumuzu bulalaım anlarım.Dış ortamdan endüstrimizden , toplulumumuzdan, dünyadan elde ettğimiz verileri nasıl değerlendireceğimizi eğilimleri nasıl MKG Sayfa 39


bulacağımızı metodlaştırarak organizasyonumuza edinilmiş bilgiden nasıl fırsat yaratacağımızın metodunu , ortak yaratma adına hedefleyin anlarım da...... İnsanları kendinizin de kavrayamadığı kalıpların içine sokmaya çalışarak şu davranış özelliklerinden iş yönetiminde kişinin yeterliliklerini tesbit etme uğraşınızı anlamıyorum. -

.

MKG Sayfa 40


STRATEJİK DÜŞÜNME Burada anlayacağımız ; uzun dönemde düşünmek geniş ölçekli hedefler geliştirmek miş.Kavramsal Düşünme yeteneğinden bağımsız olarak , parçalar arasındaki bağlantıyı görme ve geniş düşünme yeteneğinden bağımsız olarak , geleceği de kapsayan bir düşünme yeteneğine sahip olacaksın. Organizasyonunun gelecekteki ihitiyaçlarını, mevcut politikların, yöntemlerin gelecekteki gelişmelerden ve eğilimlerden nasıl etkileneceğini öngöreceksin ve ...ve...oldukça uzak geleceği kapsayan uzun vadeli hedef ve stratejilerin geliştirilmesini içeriyor. Stratejik Düşünme yeterliliğinin gerektirdiği davranış özelliklerine bakalım: Günlük görevlerini uzun dönemli bir bakış açısını yansıtan bir modele bağlantılandırabiliyorsan, Kısa dönem hedeflerinin uzun dönem hedeflerine ulaşmayı sağlayıp sağlamadığını gözden geçiriyorsan, hedeflerine ulaşmak için viyonunla uyumlu bir eylem planı geliştirebiliyorsan, uzun dönemli tehditleri ve fırsatları belirleyebiliyorsan,bugünkü durumunun, politikalarının gelecekte nasıl etkilenebileceğini görebiliyorsan, oluşacabilecek MKG Sayfa 41


yeni durumlara ilişkin alternatif eylem planları hazırlayabiliyorsan, organizasyonunu geleceğe uyumlu olacak şekilde organize edebiliyorsan, organizasyonun için gelecek projesi üretebiliyorsan, gelecek ile ilişkili erişilmesi gereken hedefleri organizasyonunla paylaşabiliyorsan, stratejik düşünme yeterliliğine sahip olduğunu anlayacağız. Sen bir iş stratejisi geliştirebilecek yeterliliktesin. Bak bakalım canımın içi ; uzun dönem deyince en azından bu ülkenin on yıl sonrasını görebilen, on yıl sonrasına hazırlanan kaç insan evladı yönetici, iş sahibi, devlet büyüğü var.Uzun dönem fırsatları ,uzun dönem stratejileri, uzun dönemli eylem planı, uzun dönem vizyonu, misyonu, uzun .....uzun ....... Uzun dönem yaşam hedefleyen , uzun dönem yaşamayı amaçlayan , gelecek düşü kuran var mı yahu.Günü kurtarma peşinde dinazorlar,sürüngenler elinden ülkede kurtarılacak gün kalmadı.

„yeni tekne hep eski kayaları bulur“

MKG Sayfa 42


TÜRKİYE’DE EKONOMİK YAŞAM TUZAĞI

4 Temmuz 2000 tarihinde AC Nielsen Zet Araştırma Grubunun yaptığı araştırmanın değerlendirmesi gazetelerde yer aldı.Finansal Forum gazetesindeki tabloya bakalım. Gruplar Kaç Kişi Yaşıyor (Milyon) A 2.790. B 6,386 C 10,478 C2 8,556 D 22,692 E 11,036

Nüfus Ayda İçindeki Ne kadar Ne kadar Payı Harcıyor Harcıyor % USD USD Yılda

62,750 27,250

4,5 10,3

5,200 2,700

16,9 9,350 7,650 4,950

Hane Sayısı

588.000 1,277,200 2,095,600

780 13,8 36,6

637 412

17,8 3,200

1,711,200 4,538,400 2,207200

266 MKG Sayfa 43


Nüfusumuzun 11 milyonu 160 milyon lira ,nüfusumuzun 22 milyonu 250 milyon , nufusumuzun 8,5 milyonu 382 milyon lira ile , nufusumuzun 9,3 milyonu 470 milyon lira harcama yapıyor.Kısacası nüfusumuzun 52 milyon kişisi 500 milyonun altında bir aylık gelir elde ediyor.Nufusun 2 milyon 790 bin kişisi de ayda 3 milyar 120 bin lira harcıyor.Amarikan Dolarını 600 bin lira alırsak. Araştırmanın daha ayrıntıları elimde yok.Ortalama bir aile 5 kişi olarak ortalama veriyor.Bu gruplarda kaç kişi çalışıyor hane başına gelir nedir bilemiyoruz.Eğitim ve meslek dağılımını bilemiyoruz. Seçin bakalım şu anda pramidin neresindesiniz? Ne kadar aylık harcamanız, ağız tadıyla ne kadar harcıyorsunuz, nereye harcıyorsunuz? Ne kadar parayı harcamayı arzuluyorsunuz? Pramidin hangi basamağında yer alabilirsin ki?Daha fazla para mı ne için ? Daha fazla eğitim harcaması , daha fazla kültür harcaması, daha fazla eğlence , daha fazla sağlık , daha fazla tasarruf , daha daha daha........... Diyelim aylık 1200 Amerikan Dolarlık hane harcaması olan üç kişilik bir ailen var? Ailede iki kişi çalışıyor.Senin gibi bu toplum da kaç kişi var sekiz milyon beşyüz bin kişi diyelim.Senden MKG Sayfa 44


daha düşük gelir düzeyine sahip de 32 milyon kişi var. Haydi bakalım nedir kariyer hedefin aylık gelirini 3000 Amerikan Dolarına çıkartmak mı? Yoksa daha fazla yaşamsal seçeneğe sahip olmak mı?Yani daha fazla özgürlük.Yemek yerken daha fazla seçeneğin olacak, uyurken daha fazla seçaneğin olacak, daha fazla gezma seçeneğin olacak, daha fazla giyme seçeneğin olacak , herşeyde daha fazla şeyi seçebileceksin .Daha özgür , daha, daha„ Kuşun kafesini ne kadar geniş tutarsan özgürlüğünü o kadar kısıtlamış olursunuz iş kuşun dar alanda yapabildikleridir.“ Gecenin Melon Şapkası radyo proğramı yapımcısı Best FM „Devlet Planlama Teşkilatı verileri ışığında 8. Beş Yıllık Kalkınma Planına göre; 250 Milyar Dolarlık ulusal gelirin 142 milyar Dolarlık bölümüne 13 milyon kişi sahip olurken, geriya kalan 118 milyar dolar ise 52 milyon kişi tarafından paylaşılıyor.Kısacası yoksullar daha da yoksullaşırken zenginlerin daha da zenginşleştiği anlamına gelen DPT’nin bu tespitlerine göre, ülke nüfusunun 13 milyonu 142 milyar doları paylaşırken , en alttaki giderek yoksullaşan 13 milyon kişi 10 milyar doları MKG Sayfa 45


ancak paylaşıyor.Nufusun % 8’i 5 milyon 220 bin kişi açlık sınırında iken temel gereksinmeler yaklaşımına göre her an yoksulluk riski altında bulunan nufusun % 24 ‚ü yani 15 milyon kişi. Birleşmiş Milletlerin geliştirdiği insani gelişmişlik endeksine göre dünya sıralamasında 1995 yılında 69 uncu iken, 1999 yılında 862ncı sıraya gerileyen Türkiye.“ 18 Temmuz 2000 Finansal Forum Gazetesi.

Tuzağın bir başka boyutu: Devlet İstatistik Enstitüsü verileri diyorki son 15 yılda Türkiye nüfusu %29.8 artarken, gerçek usulde vergilendirilen mükellef sayısındaki artış % 1 de kaldı.Aynı dönemde Gayri Safi milli Hasıla 66.9 milyar dolardan 2000 yılı hedef olarak 218 milyar dolara çıktı.Neler oluyor dersiniz? Aynı tarihlerde Aylık Power dergisinin ekinde bir reklam; “Türkiye Enflasyonu Yeniyor“ Kampanyaya katılın www.enflasyonsuz.com adresine siz de sözünüzü söyleyin deniliyor.Sözsüz olmaz mutlaka bir söz söyleyeceksin senin uzmanlığın olsun olmasın bir söz de sen söyle zorla bakalım ne çıkacak. Kampanya Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Türkiye İhracatcılar Meclisi tarafından MKG Sayfa 46


yürütülüyor.Mesajların yalnızca resimleri var tanıyabildiklerim Söylenen sözlere bakalım; „Vatandaş bu enflasyonu yenecek“ diyor Aykut Oray. „Enflasyondan kurtulmadan çağdaşlaşmak mümkün değil“ Bülent Eczacıbaşı „Tük-İŞ enflasyonla mücadelenin yanında olacaktır“ Bayram Meral „Tüketicilerin bizi destekleyeceğine inanıyor, enflasyonsuz günler diliyoruz.“ tanımıyorum „Gelin bu kez galip çıkalım bu kez kararlı olalım“ Güneri Civaoğlu „Enflasyon çok fenadır“ Müjdat Gezen „Çalışan ve çalıştıranımızla beraberlik içinde enflasyonun başını ezmeye mecburuz“ tanıyamadım „ Enflasyonla mücadele bir takım oyunu gerektirir.Milli takım bu oyunla başarıya ulaştı.“ MuStafa Denizli „Enflasyonşla mücadele ettiğimiz sürece tarımın tekrar canlanması mukadderdir.“ Tanıyamadım „Bunu başaracağız Türkiye enflasyon ayıbından kurtulacak“ bilmiyorum „Gelin şu mereti yenelim finalde rahat edelim“ Erman Toroğlu „ En iyi çözüm onu terk etmek sanırım“ Duygu Asena „Kendimiz ve çocuklarımız için bu savaşı kazanmaya mecburuz“ tanımıyorum MKG Sayfa 47


„Gelin toprakları bereketli kılalım, ürünleri artıralım, enflasyonu düşürelim“ Hayrettin Karaca „Enflasyonun azalmasıyla ihracatımız hakettiği yere gelecek“ bilmiyorum „Ülkenin önünü tıkayan enflasyonu yenmek için tarihi bir şans yakaladık.“ Mustafa Koç „Enflasyona karşı güçlü bir baskı grubu oluşturmalıyız.“ Bilmiyorum. „ Ülkemizi Avrupa Birliği ile bütünleştirebilecek hale getirebilmek için“ tanımıyorum. „Ülkemizin başarılı olacağına inancımız sonsuzdur.“ Tanımıyorum. „İlk defa Türkiye bu kadar çok inanıyor. Tanımıyorum. „Dünyaya Türk Malını öğreten ihracatçılar olarak enflasyonu yeneceğimize inanıyoruz.“ Tanımıyorum. „Benim dedem enflasyonla mücadele ederken şehit düştü enflasyonla mücadele edin.“ Tanımıyorum. „Elele verelim budefa başaracağız.“ Sakıp Sabancı „Enflasyon kaderimiz değildir artık yeter.“ tanımıyorum “ Bu proğramın ayakları sağlam.” Tanımıyorum. “ Enflasyon biziz biraz bizim düşüncemizle de büyüyen bir şey. Bu düşünceyi ortadan kaldıralım.”Yılmaz Erdoğan “Enflasyon canavarını elbirliği ile yeneceğiz “ Yaşar Nuri Öztürk MKG Sayfa 48


“ İkinci bahara bırakmayalım” Türkan Şoray “Evvela bundan kurtulacağımıza inanın ve aldığınıza sattığınıza dikkat edin.” Süleyman Demirel “Halkın gücüne, yani kendi gücümüze inanalım.” Zülfü Livaneli Bir söz de biz söyleyelim, şimdi bu beylerin ve hanımların tanımından ben şunu anlıyoruz ; Birincisi bu bir kampanya bizden de buna katılamız isteniyor ,Türkiye enflasyonu yeniyor sen de bir sözle katıl, diyerek aşağıdaki e maili www.enflasyonsuz.com adresine gönderdim.

Lütfen aşağıdaki metni bağıra çağıra yüksek bir yere çıkarak okuyun, size de tanıdık gelecek. “Bu enflasyonu vatandaş yenecek, enflasyondan kurtulmadan çağdaşlaşmak mümkün değil, sendikalar enflasyonla mücadelenin yanında olacak,tüketicilerin bizi destekleyeceğine inanıyor, enflasyonsuz günler diliyoruz, gelin bu kez galip çıkalım bu kez kararlı olalım, enflasyon çok fenadır, çalışan ve çalıştıranımızla beraberlik içinde enflasyonun başını ezmeye mecburuz, enflasyonla mücadele bir takım oyunu gerektirir.Milli takım bu oyunla başarıya ulaştı, enflasyonşla MKG Sayfa 49


mücadele ettiğimiz sürece tarımın tekrar canlanması mukadderdir, bunu başaracağız Türkiye enflasyon ayıbından kurtulacak, gelin şu mereti yenelim finalde rahat edelim, en iyi çözüm onu terk etmek sanırım, kendimiz ve çocuklarımız için bu savaşı kazanmaya mecburuz, gelin toprakları bereketli kılalım, ürünleri artıralım, enflasyonu düşürelim, enflasyonun azalmasıyla ihracatımız hakettiği yere gelecek, ülkenin önünü tıkayan enflasyonu yenmek için tarihi bir şans yakaladık,enflasyona karşı güçlü bir baskı grubu oluşturmalıyız, ülkemizi Avrupa Birliği ile bütünleştirebilecek hale getirebilmek için, ülkemizin başarılı olacağına inancımız sonsuzdur, ilk defa Türkiye bu kadar çok inanıyor,dünyaya Türk Malını öğreten ihracatçılar olarak enflasyonu yeneceğimize inanıyoruz, benim dedem enflasyonla mücadele ederken şehit düştü enflasyonla mücadele edin, elele verelim budefa başaracağız, enflasyon kaderimiz değildir artık yeter, bu proğramın ayakları sağlam, enflasyon biziz biraz bizim düşüncemizle de büyüyen bir şey. Bu düşünceyi ortadan kaldıralım, enflasyon canavarını elbirliği ile yeneceğiz,ikinci bahara bırakmayalım,evvela bundan kurtulacağımıza inanın ve aldığınıza sattığınıza dikkat edin,halkın gücüne, yani kendi gücümüze inanalım.” MKG Sayfa 50


Böyle bir site var www.enflasyonsuz.com ve şaşırırsınız bir de toplumsal mutabakat belgesi imzalamak için yer de var.Ben bu işleri biryerlerden hatırlıyorum ama; ağlar mısın güler misin acınacak halimize? “ ENFLASYONA KARŞI TOPLUMSAL MUTABAKAT BELGESİ Türkiye'nin ekonomik ve sosyal kalkınmasını yüksek enflasyon ortamında devam ettiremeyeceği gerçeği ortaya çıkmıştır. Toplumun tüm kesimleri için, refah seviyesinin yükselmesinin önkoşulu, enflasyondan kurtulmaktır. Enflasyonla mücadeleye milletimizin sahip çıkması ve denetlemesi, enflasyonun düşüşünü hızlandıracaktır. Enflasyonu ortadan kaldırma mücadelesinin yürütülmesi ve denetlenmesinde devlet, başta işçi, işveren kuruluşları ve meslek odaları olmak üzere, tüm sivil toplum örgütleri, medya, üniversiteler, ve bunların hepsini kapsayan MİLLET olarak bizler, üzerimize düşen görev, sorumluluk ve hakların bilincindeyiz. Devlet, döviz, para ve bütçe uygulamalarını, şeffaflık ve disiplin altında MKG Sayfa 51


yürütmenin yanısıra, enflasyonu yenmenin ve kalkınmanın gereği olan yapısal reformlarda, sosyal adalet ilkelerini gözetmeyi, toplumun değişik kesimlerinden gelen uyarı ve önerilere duyarlı olmayı görev bilir. Tüm sivil toplum örgütleri, medya, üniversiteler ve yurttaş olarak bizler, devletin enflasyonla mücadele ve yapısal reformlardaki uygulamalarını, ekonomideki, fiyatlar başta olmak üzere tüm gelişmeleri izlemeyi ve yasalar çerçevesinde denetlemeyi görev biliriz. Biz aşağıda imzası bulunanlar, Bu mutabakatın gereğini her koşulda hayata geçirme Azim ve kararlılığındayız .”

MKG Sayfa 52


YENİLİKÇİLİK , Sorunlara özgün ve yaratıcı çözümler getiren bu beceri sahibi yeni fikirler üretme , olaylara farklı bakış açılarından seçenekleri ve alternatifleri geliştirme yeteneği olarak tanımlıyorlar.Diyorlar ki; yenilikçilik fikirlerle ilgilidir,bu yeni fikirlerden ortaya çıkacak aktivitelerle ilgilidir. Bu kişi – kişiler çözüm yollarını belirlerken seçenekleri düşünür,çözüm yolunu uygulamadan önce alternatifler üretir,mevcut sistemi geliştirmek ya da değiştirmek için yeni yaklaşımlar geliştirir,yeni fikirler üretir, geleneksel düşünceye alternatifler yaratır, problemlere yaratıcı ve orjinal cevaplar bulur.

MKG Sayfa 53


SON HİKAYE Dünya Gazetesinde okumuştum. Socrates der ki;Babası bir çocuğa bir torba çivi verir ve ona sabrını her kaybettiğinde kapağın arkasına bir çivi çakmasını söyler.Birinci gün çocuk 37 çivi çakar.Haftalar ilerledikçe çocuk kendini kontrol etmeyi öğrenir ve daha az çivi çakmaya başlar.Daha sonra, kendini konttrol etmesinin gidip kapağa çivi çakmaktan daha kolay oldığunun farkına varır.Hiç çivi çakmadığı ilk günün sonunda durumu babasına bildirir. Bu defa baba, oğluna kendini kontrol ettiği her günün sonunda çivi sökmesini söyler.Günler geçer ve en son çivi söküldüğünde çocuk yine babasına haber verir.Babası çocuğu elinden tutar ve kağpağın yanına götürür şöyle der: „Bak oğlum çok çalıştın, fakat kapağın üzerindeki tüm deliklere bir bak. Hiç bir zaman eskisi gibi olmayacaklar.Her sabırsızlığında karşındakilere de böyle yaralar oluşur.Ne kadar özür dilesen dile o yara daima orada duracaktır.Sözlü bir saldırı da en az fiziksel saldırı kadar yaralayıcıdır.Arkadaşlar mutluluktur, bizi güldürürler, başarı için cesaretlendirirler, bize dikkatli bir kulak sunarlar ve her zaman kalplerini bize açmaya hazırdırlar.“

MKG Sayfa 54


MKG Sayfa 55


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.