Kopenhag CITY GUIDE
Denmark
Danimarka – Kopenhag
1
T
arihiyle, sarayları, kiliseleriyle, yüksek yaşam standartları ve özgürlükleri ile Kopenhag İskandinavya’da ziyaret edilmezse olmaz bir şehir. Bunun haricinde esnek yasaları ile Avrupa’nın özgürlük başkenti. Arayan için gece hayatı ve eğlencenin de en güzeli yine burada. Kadın hakları, insan ve hayvan hakları, çevre dostu şehir yapısı ve huzurlu İskandinavya duruşuyla karşınızda Kopenhag!
1
İçindekiler
2-3
Kophenhag hakkında genel bilgi
4-5
Gidilebilecek yerlerle ilgili bilgi
6
Yemeklerle ilgili bilgi
7
Hans Cristian Andersen
8
Bilmeniz Gerekenler
Danimarka – Kopenhag
Kopenhag Danimarka’nın başkenti ve aynı zamanda en büyük şehri. Şehrin İngilizce olarak yazılışı Copenhagen, Danimarka’nın dili olan Danca ile yazılışı København’dır, Köbenhavn okunur. Danimarka’nın dili olan Danca, Norveççe ile İsveççe’ye çok benzer, bunu aynı Azeri Türkçesi – Türkiye Türkçesi gibi örnekleyebiliriz. Arada farklılıklar olsa da birbirlerini büyük oranda rahatlıkla anlarlar. Tüm İskandinav ülkelerinde olduğu gibi, İngilizce biliyorsanız sorun yaşamadan seyahat edebilirsiniz çünkü 7′den 70′e hemen hemen herkes İngilizce biliyor.
2
İklim
Ilıman iklime sahiptir. Yazlar ılık ve nemli, kışlar serin geçer.
Ekonomi
Gemicilik ve Nakliye (Maerks)
Görülmesi Gereken Yerler
Amelienborg Palace - Belediye Meydanı The Little Mermaid (Denizkızı) - Christiansborg Palace - Yuvarlak Kule (Rundetaarn)- Tivoli Bahçeleri Nyhavn Canal Rosenborg Castle - Stroget - DFDS Canal Tours - Carlsberg Müzesi - Kraliyet Donanma Müzesi - Opera Binası
Müzeleri
Thorvaldsens Museum - Ulusal Sanat Müzesi (Statens Museum for Kunst) - Ny Calsberg Glyptotek Müzesi Ulusal Müze (Nationalmuseet) Arken Modern Sanat Müzesi - Lousiana Modern Sanat Müzesi
Andersen Caddesi
Çocukluğumuzda okuduğumuz “Kibritçi Kız” masalının yazarı olan Andersen’un yaşadığı ev, bu caddede bulunmaktadır. Ayrıca bu caddenin üzerinde şehrin en önemli müzesi olan “Glytotek Müzesi’de” yer alıyor.
Stroget
Kopenhag’ın en ünlü caddesidir. Yayalara özel olan bu cadde her zaman rengarenk vitrinler ve cıvıl cıvıl insanlarla doludur. Burada bulunan birçok mağazadan hediyelik eşya, kıyafet ve ihtiyaç duyabileceğiniz her şeyi bir arada bulabilirsiniz. Size Danimarka gezinizi hatırlatacak küçük deniz kızı objelerinden mutlaka edinmelisiniz.
Şehir içi Ulaşım
Danimarka’da ulaşım çok rahattır. Ulaşmak istediğiniz her yere, hemen hemen her saatte otobüs ve tren bulabilmeniz mümkün. Ayrıca bir kıyıdan bir kıyıya geçmek için, köprülerin olmadığı yerlerde ulaşım gemilerle sağlanmaktadır. Bisiklet kullanımının çok yaygın olduğu Kopenhag’da trafik bisiklet kullanıcılarına uygun bir şekilde düzenlenmiştir.
Danimarka – Kopenhag
Danimarka Arması
Danimarka arması Danimarka devletince günümüzde kullanılan arma. Arma ilk olarak 1109 yılında kullanılmaya başlanmış ve 1819 yılında son şeklini almıştır. Armada altın rengi bir kalkan içine yerleştirilmiş 3 adet aslan ve kraliyeti temsil eden bir taç bulunur. Danimarka Kralı V.Christian'ın tacı örnek alınarak oluşturulmuştur. Ayrıca Estonya 13.yy’da Danimarka egemenliğinde bulunduğundan dolayı Danimarka arması taklit edilerek oluşturulmuştur.
Danimarka Bayrağı
Danimarka bayrağı Kırmızı zemin üzerine bayrağın köşelerine doğru uzanan beyaz haç; haçın yatay kısmı bayrağın gönder tarafına doğru kaymıştır. Dannebrog'un (Danimarka bayrağı) simgesi diğer kuzey ülkelerince -Finlandiya, İzlanda, Norveç, İsveç- sonradan kabul edilmiştir. Danimarka bayrağı dünya'nın en eski bayraklarından birisidir.
Little Mermaid
Danimarka ile özdeşleşmiş olan deniz kızı heykeli Little Mermaid, 1913 yılında heykeltıraş Edvard Ericksen tarafından yapılmıştır. Nyhavn Limanı yakınında bulunmaktadır. Şehir merkezinden bir otobüsle ulaşabilirsiniz.
3
Nereye Gidelim?
4
Rosenborg Kalesi
Saymakla bitmeyecek kadar kaleye sahip olan Kopenhag’da en ünlülerden biri Rosenborg Kalesi’dir. Botanik bahçeleri, balo salonları ve muhteşem bir zevkle döşenmiş odalarını gezerken neden buranın bu kadar ünlü olduğunu anlayacaksınız. Kaledeki müzede kraliyet mücevherlerinden bira bardakları ve bebek pabuçlarına kadar pek çok tarihi eser görülebilir.
Kopenhag, Viking kalıntılarından ilginç şekillerde inşa edilen kalelerine kadar pek çok yapısıyla ünlüdür. Viking Gemi Müzesi
Bu müzede adından da anlaşılacağı üzere yüzlerce yıl önce batmış Viking gemilerinin kalıntıları sergilenmektedir. 1957’de keşfedilen kalıntılar ile Vikinglerin tarihine doğru bir yolculuğa çıkmak mümkün. Sergiyi gezerken Vikinglerin gemi işçiliğinde gerçek bir usta olduklarının farkına varacaksınız.
Nereye Gidelim?
Tivoli Bahçesi
1843 yılında Georg Karstensen tarafından kurulmuştur. Babasının diplomat olması nedeni ile , çocukluğunda Avrupa’da pek çok eğlence parkı gezmiş olan Georg Karstensen’in ,bu tarz parklardan bir tanesini Danimarka da oluşturmak istemesi ile , 1841’de Kral Christian VIII’ e başvurması, Tivoli hikayesinin başlangıcını oluşturur. Tivoli , bugün ,yaz ve Noel sezonlarında 4 milyondan fazla ziyaretçi ağırlayan , Danimarka’nın en tanınmış turistik noktalarından biridir. İçinde bir gölün de bulunduğu alanda , yaz aylarında 1 milyondan fazla ağaç ve 400.000’ den fazla çiçeğin
olması ile bütün Danimarkalı’ların gurur duyduğu ve gelmekten hoşlandığı bir parktır. Çeşitli lunapark oyunları ve hızlı trenler ile her yaştan çocuk ve gence hitab ettiği gibi bünyesinde bulunan pek çok restorandan ikisi , Michelin yıldızına sahip olan ,tek park alanıdır. Tivoli Bahçesi DANİMARKA Kopenhag Konser salonunda klasik müzikten rock konserine kadar çeşitli müzik gösterileri ve Pandomim Tiyatrosu’nda ise, bale ve dans gösterileri düzenlenmektedir. Parkta , 28 çeşit roaller coaster ve ayrıca , 1600 deniz canlısının bulunduğu Tivoli Akvaryumu bulunmaktadır.
5
Ne Yiyelim?
Danimarka’da yeme içme gibi bir probleminizin olması imkansız. Çünkü şehirde çok sayıda restoran, kafe ve bar seçenekleriniz mevcut. İstediğiniz tarzda restoran ve kafeyi her adım başında bulabilirsiniz. Hoş kafeler arıyorsanız; “Tivoli bahçelerinde” keyif yapabilirsiniz. Özellikle de “Pitorest Nyhawn Limanı” çevresinde yiyeceğiniz deniz ürünlerinin ve içeceğiniz biranın tadını unutamayacaksınız. Danimarka’da “ne yiyebilirim” diye düşünüyorsanız, Danimarka mutfağına özgü olan “Danimarka salatasını” deneyebilirsiniz. Bu salatada midye ve karides gibi deniz ürünlerinin dışında, pirinç ve tarçınla yapılan değişik bir sosla zenginleştirilmiştir bir salatadır. Frikadeller; adı verilen bu yemek ise aslında bizim bildiğimiz kızarmış köfteden pek fazla farkı olmayan bir yemektir, sadece köftenin yapımında içine yeşil biber, dereotu gibi baharatlar eklenip zenginleştirilmiştir. Ve tabii ki de Danimarka’da tadına bakmadan dönmeyeceğiniz bir diğer lezzet ise; Danimar- ka peyniridir.
Carlsberg fabrikası ise, yılda 200 bine yakın ziyaretçisi olan fabrikayı gezmeden, biralarını tatmadan dönmeyin. Biranın merkezindesiniz nede olsa! Tyven kokkenhanskone oghendes elsker’de yemek yiyin! Muhtemelen ismini okuma zahmetine katlanmamış olabilirsiniz, ancak bu restoranda gerçekten güzel yemekler pişiren bir aşçı bulunuyor. Değişik yemekler üretmeye hevesli çalışanları sayesinde kendine özgü bir mutfak yaratan restoran, Kopenhag’a giden herkesin mutlaka uğraması gereken yerler arasında sıralanıyor.
6
Hans Cristian Andersen
Hans Cristian Andersen
Danimarka’ya yolculuk yaptıysanız, Danimarka’nın en ünlü yazarlarından Hans Cristian Andersen hakkında bilgi edinmeden, 2005’ te müze haline getirilmiş evini ziyaret etmeden dönmeyin. Ben sizin için hayatıyla ilgili ufak bir bilgilendirme yapayım. 2 Nisan 1805’te bir ayakkabıcının tek oğlu olarak dünyaya geldi. 11 yaşındayken babasının ölmesi üzerine okulu bıraktı ve annesiyle birlikte temizlikçi ve çamaşırcı olarak çalışmaya başladı. 1819’da tiyatro oyuncusu olmak ümidiyle gittiği Kopenhag’da başarılı olmadı ve 1828’de Kopenhag Üniversitesi’ne girdi. 1829’da ilk önemli yapıtı sayılan “Holmen Kanalından Amager Adasının Doğu Ucuna Bir Yürüyüş”’ü yayımladı. Almanya, Fransa, İtalya, Türkiye ve İngiltere’ye geziler yaptı ve yolculuklarından gezi kitaplarına birçok malzeme çıkardı. Oyun yazarlığındaki başarısız girişimlerinden sonra köleliğin kötülüklerini anlattığı “Mulatten” (1840) ile dikkat çekti. “Doğaçlamacı” (Improvisatoren, 1835) ve “İki Barones” (De to Baronnesser, 1847) romanlarından en tanınmışlarıdır. Asıl başarısını “Kibritçi Kız”, “Küçük Claus ve Büyük Claus” ve “Güzel Prenses ve Bezelye” gibi masalları içeren “Çocuk Masalları” (1835) kitabıyla yakaladı. Masallarının bazılarında iyiliğin ve güzelliğin zaferine olan iyimser bir inanç açığa vurulurken; bazıları da oldukça kötümser ve acıklıydı ve kendi yaşamından güçlü izler taşıyordu. 1872’ye kadar masal yazmayı sürdüren Ander- sen 4 Ağustos 1875’te Kopenhag’da hayata veda etti. Kendine özgü masal anlatma yöntemiyle çocuk edebiyatına gerçek bir yenilik getirdi. Gündelik dilin deyimlerini ve kalıplarını kullandı. Masallarının çoğu Türkçeye de çevrildi.
7
Bilmeniz Gerekenler
8
Danimarkalılar ortalama olarak günde 45 dakika gazete okuyorlar. Çevre temizliğine çok düşkünler. Danimarka da ulaşım çok rahattır, her yere yürüyerek gidebilirsiniz. Bisiklet kullanımı çok yaygın olan bu kentte ücretsiz bisiklet kiralayıp yorulduğunuz yerde bırakabiliyorsunuz. ”Şehir bisikletleri” uygulaması dünyada tek Danimarka’da yapılmaktadır.
Christiania
Bilmeniz gereken diğer önemli bir konuda Christiania. Free Town olarak da bilinen şehrin bu kısmı aslında oldukça ilginç bir geçmişe sahip. Bir grup hippi ve evsiz NATO’ya karşı eylemlerini burada sürdürmüş, toplumdan farklı olarak kendilerine özgü bir yaşam tarzı geliştirmiş ve uzun süren mücadelenin sonunda şehrin bir kısmında “kısmen” özerk bir bölge elde etmişler. Bu bölgenin özelliği Kopenhag’da uyuşturucu kullanabileceğiniz tek yer olması. “Green Light District” olarakta anılıyor, Amsterdam’da ki Red Light’a selam çakar şekilde. Bölgenin kendi bayrağı, kendi kültürü ve yaklaşık 1000 kişilik nüfusu var. Bölge halkı gelirleri ortak kasada toplayıp, gönüllerinden ne koparsa devlete elektrik ve su parası olarak veriyor. Aslında anlaşmaları bulunuyor devletle ama tam olarak vergi denetimi yapılamadığı için gönüllerinden ne koparsa diyorum. Bölgeye araba girişi yasak, evlerde ısıtma gibi sistemler bulunmuyor. Bölgenin kendi koyduğu kurallar var ve eğer ziyaret etmeyi düşünüyorsanız bunlara uymanızı “şiddetle!” tavsiye ederim. Misafir-perver bölge halkı bu kuralları çiğnemeye çalışmanız halinde size pek hoş yaklaşmayacaktır… Denemeyin derim. Ağır uyuşturucu yasak. Eroin, kokain ve türevleri – her türlü kimyasal yasak. Silah ve kavga yasak. Çelik yelek yasak. Koşmak yasak. Araba ve benzeri motorlu taşıtlar yasak. Bisiklet sürebilirsiniz. Postacı girmesi yasak. Aslında her türlü “kamu görevlisi”nin girişi yasak. Hırsızlık yasak. Böyle bir davranışta bulunan bölgeden uzaklaştırılıyor – bölge halkından olsa bile. En önemlisi, fotoğraf çekmek yasak. Zorlamayın. Green Light sınırları içinde her türlü fotoğraf yasak. Paylaştığım fotoğraflar bu yasaktan önce çekilmiş veya bölge halkının kendinin çektiği fotoğraflar. Motorcuların girmesi yasak. Şu deri ceketli, punkçı, dazlaklardan bahsediyorlar. Irkçılığa yakınlıklarından dolayı motorcular sevilmiyor.
Nehan Küçükaytaç 2012