istanbul

Page 1

1

1


2

SEVGİLİ OKURLARIMA

Bu dergimi İSTANBUL’UN tarihi yerlerini merak edip nasıl bir öneminin olduğunu sevgili okurlarım için yapmak istedim. İstanbul’un kültür başkenti olması nedeniyle doğal olarak turistlerin tarihten kalan eserlerimizi gelip görmesi bizim için çok önemlidir...OKURLARIMIN DİKKATİNE!!! BÜŞRA AYDIN

2


3

AYASOFYA CAMİ……………………….….1 SULTAN AHMET CAMİ…………….……..2 SÜLEYMANİYE CAMİ……………….…….3 FATİH CAMİ………………………….……..4 TOPKAPI SARAYI………………….……...5 YEREBATAN SARNICI………….………..6 GALATA KULESİ……………………….…..7 YENİ CAMİ……………………………….….8 KIZ KULESİ………………………………....9 ANADOLI HİSARI…………………….....10 TAKSİM MEYDANI……………………....11 BEYAZIT CAMİ…………………………...12 KAPALIÇARŞI…………………………....13 MISIR ÇARŞISI…………………………..14 İSTANBUL SURLARI…………………....15 DOLMABAHÇE SARAYI…………….…..16 BEYLER BEYİ SARAYI………………....17 YILDIZ SARAYI…………………..….....18 ÇIRAĞAN SARAYI……………………....19 YEDİKULE ZİNDANLARI……………...20 3


4

1453‟de kilise camiye dönüştürüldükten sonra Osmanlı sultanı Fatih Sultan Mehmet‟in gösterdiği büyük hoşgörüyle mozaiklerinden insan figürleri içerenler tahrip edilmemiş (içermeyenler ise olduğu gibi bırakılmıştır), yalnızca ince bir sıvayla kaplanmış ve yüzyıllarca sıva altında kalan mozaikler bu sayede doğal ve yapay tahribattan kurtulabilmiştir. Cami müzeye dönüştürülürken sıvaların bir kısmı çıkarılmış ve mozaikler yine gün ışığına çıkarılmıştır. Günümüzde tüm dünya insanları bu mozaikleri görmelerini bir kişiye borçludur: O da, sanatı seven ve diğer dinlere saygı gösteren Osmanlı sultanı Fatih Sultan Mehmet'tir. Günümüzde görülen Ayasofya binası aslında aynı yere üçüncü kez inşa edilen kilise olduğundan Üçüncü Ayasofya olarak da bilinir.

4


5

Sultan Ahmet Camii 1609-1616 yılları arasında sultan I. Ahmet tarafından İstanbul'daki tarihi yarımadada, Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa'ya yaptırılmıştır.Cami Mavi, yeşil ve beyaz renkli İznik çinileriyle bezendiği için ve yarım kubbeleri ve büyük kubbesinin içi de gene mavi ağırlıklı kalem işleri ile süslendiği için Avrupalılarca "Mavi Cami (Blue Mosque)" olarak adlandırılır. Ayasofya'nın 1934 yılında camiden müzeye dönüştürülmesiyle, İstanbul'un ana camisi konumuna ulaşmıştır. Aslında Sultan Ahmet Camisi külliyesiyle birlikte, İstanbul‟daki en büyük yapı komplekslerinden biridir. Bu külliye bir cami, medreseler, hünkar kasrı, arasta, dükkânlar, hamam, çeşme, sebiller, türbe, darüşşifa, sübyan mektebi, imarethane ve kiralık odalardan oluşmaktadır. üze5


6

Süleymaniye Camii Klasik Osmanlı Mimarisinin en önemli örneklerinden biridir.Yapımından günümüze dek İstanbul'da yüzü aşkın deprem gerçekleşmesine karşın, caminin duvarlarında en ufak bir çatlak oluşmamıştır. Dört fil ayağı üzerine oturan caminin kubbesi 53 m. yüksekliğinde ve 27,5 m çapındadır. Bu ana kubbe, Ayasofya'da da görüldüğü gibi, iki yarım kubbe ile desteklenmektedir. Kubbe kasnağında 32 pencere bulunmaktadır. Cami avlusunun dört köşesinde birer minare bulunmaktadır. Bu minarelerin camiye bitişik iki tanesi üçer şerefeli ve 76 m. yüksekliğinde, cami avlusunun kuzey köşesinde son cemaat yeri giriş cephesi duvarının köşesinde bulunan diğer iki minare ise ikişer şerefeli ve 56 m. yüksekliğindedir. Cami, içindeki kandil islerini temizleyecek hava akımına uygun inşa edilmiştir...

6


7

Yapımına 1462 yılında başlanmış ve 1470 yılında tamamlanmıştır Mimarı, Sinaüddin Yusuf bin Abdullah'tır (Atik Sinan) Cami 1509 İstanbul depreminde büyük hasar görmüş ve II Beyazıt döneminde onarılmıştır 1766 yılında yaşanan bir depremden dolayı harabe haline geldiği için Sultan III Mustafa, 1767 ve 1771 yılları arasında camiyi Mimar Mehmet Tahir Ağa'ya tamir ettirdi Bu nedenle cami orijinal görünümünü kaybetmiştir 29 Ocak 1932'de ilk Türkçe ezan bu camide okunmuştur 7


8

Topkapı sarayı dünyada günümüze gelebilmiş sarayların en eskisi ve en genişi Topkapı sarayıdır.İstanbul‟da Sarayburnu sırtlarında yaklaşık 400 yıl Osmanlı Devleti‟nin idare merkezi olan saray.Sultanahmet ile Haliç ve Boğaz sahilini kaplıyordu.Asıl alanı 700.000 m2 kadardı.İnşasına Fatih Sultan Mehmet (1451-1481)zamanında 1465 yılında başlandı.Osmanlı teşrifatında ilk adı Saray -ı Cedidi-i Amire olup,”Yeni Saray “demekti.

8


9

İstanbul‟da eskiden kalma büyük sarnıçtır. Yerebatan Sarayı adıyla anılan Bazilika Sarnıcı, İstanbul‟da Ayasofya ile Cağaloğlu arasında bulunan büyük bir sarnıçtır. Günümüzde de içinde su bulunan bu büyük kapalı sarnıç, kentin su ihtiyacını karşılamak üzere ilkçağ‟da yapılmıştı. İstanbul, tarihin bütün çağlarında güçlü devletlerce hep ele geçirilmek istendiği için Bizans imparatorları kentin birçok yerinde sarnıçlar yaptırarak kuşatma sırasında halkın su ihtiyacını karşılarlardı. Yerebatan Sarnıcı, VI. yüzyılda imparator İustinianos tarafından yaptırıldı. Sarnıcın suyu 19 km uzaklıktaki Belgrat ormanından Cebeci köy Kemeri ile getiriliyordu. Sarnıç, Osmanlı devrinde de uzun süre hizmet görmüştür. 9


10

1875′ te rüzgar, o çok sivri külahı uçurunca, yerine çok köşeli, iki küçük katçık yaptırılmıştır. 1960′ lı yılların ortasında yaptırılan çok kapsamlı bir restorasyonla çağdaşlaştırılmıştır. Galata Kulesi şu an yeni bir külaha sahip. Haliç’in, tarihi İstanbul’un,Boğaziçi girişinin ve Asya yakasının benzersiz manzarası en muhteşem şekilde Galata Kulesi’nden görülür. Limanı ve şehri gözetlemek gayesi ile kurulan kule değişik amaçlarda asırlarca kullanıldıktan sonra, günümüzde de orijinaldeki gibi, manzarayı seyretme işi görmektedir. Asansör ile çıkılan Galata Kulesi’nin üst iki katı restaurant ve gece kulübü olarak organize edilmiştir. Buralardan ve panorama terasından İstanbul’un görünümüne doyum olmaz.Aynı Yerebatan sarnıcı gibi, imkan bulunup gezilmesi ve balkonundan İstanbul’un seyredilmesi lazımdır 10


11

Yeni Cami ya da Valide Sultan Camii, İstanbul'da 1597 yılında Sultan III. Murat'ın eşi Safiye Sultan'in emriyle temeli atılan ve 1663'te zamanın padişahı IV. Mehmet'in annesi Hatice Turhan Sultan'ın büyük çabaları ve bağışlarıyla tamamlanıp ibadete açılan camidir. Mimar Davut Ağa tarafından yapılmaya başlanmış, Mimar Dalgıç Ahmet Ağa devam ettirmiş ancak inşaatın başlangıcından 66 yıl sonra dönemin mimarbaşısı Mustafa Ağa tarafından IV. Mehmet zamanında bitirilebilmiştir. Mimar Sinan'ın Şehzade Camii'nde ve Sedefkar Mimar Mehmet Ağa'nın Sultanahmet Camii'nde kullandığı kubbe planını tekrarlar. Ancak kubbenin piramidi andırır şekilde yükselmesi kendine has bir özelliktir. 11


12

Kız kulesi İstanbul boğazı girişindeki kayalık üzerine kurulmuş küçük, şirin bir kuledir. İstanbul’un sembollerinden birisidir. Tarih içinde gözetleme kulesi, deniz feneri olarak kullanılmış, İstanbul boğazı girişini belirten bir mihenk noktasıdır. Geçen yüzyıldaki görüntüsünü koruyan kule turizme tahsis edilmiş lokanta ve seyir balkonu ile servis vermektedir. Suların, karasevdanın ve söylencelerin gizemini taşıyan Kız Kulesi, İstanbul'un en romantik ve gizemli mekanlarından biri. Alımlı, sevdalı ve denizin ortasında bir başına, yapayalnız... 12


13

Yıldırım Beyazıt hanın İstanbul boğazının en dar yerinde yaptırdığı ilk hisar.Göksu ile deniz arasında kireç ve şist meydana gelen tepenin üzerindedir.eski kaynaklarda güzel hisar,güzelce hisar,yeni hisar,yenice hisar,Akhisar isimleriylede isimlendirilmiştir.Bizans‟a Karadeniz yoluyla yardım gelmesini önlemek maksadıyla inşa edilmiştir...

13


14

İstanbul‟da bir meydan.Taksim semti ve meydanı adını eskiden Galata-Beyoğlu suyunun „taksim edildiği‟ Taksim Maskemi den alınmıştır.Meydan olmadan önce,eski evlerin sıralandığı bir dar bölge olan semt,meydan haline getirildikten sonra zamanla bugünkü görünümünü almıştır...

14


15

Bayezid Camii, İstanbul'un Beyazıt semtinde, Beyazıt Meydanı`na dağınık bir şekilde yayılmış haldedir. Sultan II. Bayezid tarafından yaptırılmıştır. İnşasına 1500`de başlanmış ve 1505`de bitirilmiştir. Mimarının kim olduğu konusunda ihtilaf vardır. Mimar Hayrettin, Mimar Kemaleddin`in ve Yakupşah bin Sultanşah isimli mimarlardan biri tarafından yapıldığı sanılmaktadır ama kesin bilgiye ulaşılamamıştır.

15


16

Kapalı çarşı dünyanın en eski ve en büyük kapalı çarşısı İstanbul şehrinin merkezinde yer alır.dev ölçülü bir labirent gibi,60 kadar sokağı,üç binden fazla dükkanı ile kapalı çarşı İstanbul‟un görünmesi gereken,benzersiz bir merkezdir.Adeta bir şehri andıran bütünü ile örtülü bu site zaman içerisinde gelişip büyümüştür.

16


17

Eminönü'nde eski cami arkasında ve çiçek pazarının yanındadır.İstanbul‟un en eski kapalı çarşılarından olan mısır çarşısı 1660 Turhan sultan tarafından yaptırılmıştır.mimarı kazım ağa‟dır.çarşı son olarak 1940-1943 arasında İstanbul belediyesi tarafından restore edilmiştir...

17


18

İstanbul ‘un ilk surları 413-447 yılları arasında kenti savunma amacıyla Bizans imparatoru II.Thedosius tarafından yaptırılmıştır.Marmara denizi kıyısındaki mermer kuleden haliçe dediğinde 67km uzunluğundadır.surlar üzerinde 16 kapı vardır.

18


19

Dolmabahçe sarayı Avrupa sanatı üsluplarının bir karışımı olarak 1843-1856 yılları arasında inşa edilmiştir.Sultan Abdülmecit’in mimarı Karabet Baylan’ın eseridir.Osmanlı Sultanlarının her devirde birçok eseri bulunurdu.Dolmabahçe sarayı 3 katlı simetrik planlıdır.285 odası ve 43 salonu vardır.

19


20

Bizans dönemine kadar gitmektedir. 18. yüzyılda yaşamış olan ünlü gezgin İnciciyan‟a göre, Büyük Kontstantinus‟un diktirdiği bir haçtan dolayı Bizans döneminde “İstavroz Bahçeleri” adıyla anılan yöre, Osmanlılar döneminde Padişahların Has Bahçeleri‟nden biri olarak kullanılmıştır. Yine İnciciyan‟a göre buraya “Beylerbeyi” adının verilişi, 16. yüzyılda Beylerbeyi Mehmed Paşa‟nın burada bulunan köşkünden kaynaklanmaktadır

Çeşitli dönemlerde padişahların ilgisini çeken Beylerbeyi, yaptırılan kimi köşk ve kasırlarla yazlık olarak kullanılan bir niteliğe kavuşmuş, 1829 yılında Sultan II. Mahmud‟un yaptırdığı ahşap Sahil Sarayı ile yeni bir hareket kazanmıştır.

20


21

Boğaziçi‟ne hakim tepeler ve vadileri kaplayan geniş alan üzerine serpiştirilmiş, yüksek duvarların çevrelediği avlular içerisinde köşkler, bahçeler kompleksidir. İstanbul‟un bu ikinci büyük sarayı günümüze değişik hizmetlere ayrılmış, bölünmüş durumu ile gelmiştir. Hep saray kullanımında olan 500 bin metre karelik koruda 19 yy. başlarında yapılan ilk köşkü diğerleri takip etmiş ve Sultan II. Abdülhamit‟in şüpheci şahsiyeti buraları daha emniyetli kabul edince, şimdiki haline gelmiştir.

21


22

Haliç ve Boğaziçi‟nin en güzel yerleri sultanlar ve önemli kişilere saray ve köşkleri için tahsis edilmişti. Zaman içinde bunların bir çoğu yok olmuştur. Büyük bir saray olan Çırağan‟da 1910 yılında yanmıştı. Önceki bir ahşap sarayın yerinde 1871 yılında Sultan Abdülaziz tarafından Saray Mimarı Serkis Balyan‟a yaptırılmıştı. 4 yılda 4 milyon altına mal olan yapının ara bölme ve tavanı ahşap, duvarlarda mermer kaplıydı. Taş işçiliğinin üstün örnekleri sütunları zengin döşenmiş, mekanlar tamamlardı. Odalar nadide halılarla, mobilyalar altın yaldızlar ve sedef kalem işleri ile süslüydü...

22


23

Kadıköy‟ün en önemli ulaşım noktası olan Haydarpaşa Garı‟nın yapımına, 1906 yılında II. Abdülhamit döneminde başlanmış. İstanbul – Bağdat demiryolu hattının başlangıç istasyonu olarak inşa edilen gar, 1917 yılında çıkan yangında büyük hasar görmüş. 1976 yılında onarılan ve 1983 yılında restorasyonu tamamlanan Haydarpaşa Garı, bugün özelleştirilip, otele çevrilmek isteniyor. Bu tarihi yapının işlevini yitirip, otele çevrilme ihtimali bile İstanbulluları üzüyor

23


24

Bilindiği gibi Yedi Kule Zindanları 390 yılında imparator I. Theodosius tarafından inşa edilmiştir. Kayıtlarda bu yapının devlet evraklarının saklandığı, yerli ve yabancı esirlerin hapsedildiği bir yapı olduğu yazmaktadır. Ama kayıtlarda yazmayan bir efsane halk arasında dolaşır. Bu hikaye özellikle Osmanlı İmparatorluğu‟nun son yılları ile Türkiye cumhuriyetinin ilk 50 yılı süresince halk arasında yaygındı, fakat günümüzde unutulmaya yüz tutmuştur, Hikayeyi bilenler çoğunlukla yaşlılar olup sayıları çok azdır. 24


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.