3 Aylık Sektör Dergisi / Sayı 1 / Şubat 2014
DERGİSİ
Halı Yıkama Fiyatı: 5 TL
Halı Tarihi
İnsan Sağlığı ve Halı
Aziz Yer El Aziz; Elazığ
Türkiye’nin Fenomen Dizisi Kurtlar Vadisi
HALI YIKAMA
İÇERİK-ÖNSÖZ
içindekiler
4
8
11
15
18
28
56
76
Hedef Reklam ve Tanıtım adına İmtiyaz Sahibi: S. Özge KOÇ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: M. H adi MÜFTÜOGLU Reklam Müdürü: Kevser CANPOLAT Grafik Tasarım: Oktay YETGİN Hukuk İşleri: Av. Aydın POLAT Av. Kutsal HADİOĞLU Baskı: İhlas Gazetecilik A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No: 11A/41 Yenibosna Bahçelievler / İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00
2
Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflar izinsiz kullanılamaz. Dergimizde yayımlanan ilan, yazı ve fotoğrafların sorumluluğu sahiplerine aittir. ŞUBAT 2014
Halı Yıkamanın Sektördeki Yeri ...................................... 4 İnsan Sağlığı Ve Halı .............................................................. 8 Halı Tarihi .................................................................................... 11 “Türkiye’de Ne Oldu Da Enflasyon Düştü?” .............. 15 Firmaları Tanıyalım “Hedef Halı Yıkama” ..................... 18 “Asgari Ücretin Ödenme Zorunluluğu” ....................... 21 Makale-Bahattn Ersönmez ............................................... 26 Aziz Yer El Aziz; Elazığ ........................................................ 28 “Keşke Demeden Önce” ................................................... 35 “Helal Kazanç” ....................................................................... 36 Derneklerimizi Tanıyalım “PHTYD ve AHTYD” ......... 40 Firmanız Temiz mi? .............................................................. 48 Halı Yıkama Yerleri Nasıl Olmalı? .................................... 49 Kış Aylarında Alerjiden Korunma Yolları ...................... 50 Kuru Temizleme ve Tarihçesi ........................................... 52 Kız Kulesi ................................................................................ 54 Kurtlar Vadisi Pusu ............................................................... 56 Her Yerde Halı Yıkama ......................................................... 60 Sektörden ................................................................................ 62 İshayder .................................................................................... 64 İshayder Yönetim Başkan’ından ...................................... 66 Dernek Yönetim Kurulu Tanıtımı .................................... 68 Dernek Denetleme Kurulu Tanıtımı ............................... 69 Rumeli Hisarı .......................................................................... 70 İshayder Yönetim Başkan Yrd.’ından ............................. 72 Nihat Kulaoğlu Söyleşi ........................................................74 Etkinliklerimiz ..........................................................................76 İshayder Güngören Toplantısı ..........................................78
ÖNSÖZ Hedef Basın Yayın Grup bünyesinde faaliyete başlayan Halı Yıkama Dergisi adı altında Halı Yıkama ve Tedarikçilerine yönelik olarak üç Ayda bir yayınlanacak olan dergimizin ilk sayısı 20 Ocak itibariyle yayın hayatına başlayacaktır. Dergimiz 5.000 adet basılarak Türkiye’deki Halı Yıkama ve Tedarikçilerine kargo ile düzenli olarak gönderilecektir. Hedef Kitlesi Halı Yıkama firmaları olan dergimizde Halı Yıkama firmaları, Tedarikçileri, Sektördeki yenilikler, Derneklerin tanıtımı ve hizmetleri, Eski Firmaların Tecrübelerinin yeni firmalara aktarılması, Sektör içinde birlik beraberlik ruhunun sağlanması, Yıkama ve Onarım tekniklerindeki son teknoloji ve yenilikler vb. gibi daha bir çok konu başlığına değinecektir. Rakip ifadesinin kıyılarında değil, Deneyim, Tecrübe ve Birlik çatıları altında dost olabilmemiz temennisiyle. Hedef Reklam ve Tanıtım
HALI YIKAMA
SEKTÖR DEĞERLENDİRMESİ
“Halı Yıkama”nın Sektördeki Yeri
H
Ahmet Kaya 4
ŞUBAT 2014
'dan
alı kullanımı çok eski çağlardan beri süregelen ve kesintisiz devam eden bir alışkanlıktır. Günümüzde hem bir ihtiyaç hem de evin dizaynına, döşemesine şıklık katan bir öğe olarak kullanılan halı vazgeçilmezliğini koruyarak kullanılmaya devam etmektedir. Seri imalatın olmadığı, makine’nin dokuma zanaatında kullanılmadığı eski zamanlarda, halı dokumacılığı hem değerli bir meslek hem de kültürün taşıyıcısı bir öğe olarak önemli bir figürdü. Halıya işlenen her bir desenin kendine has özelliği ve anlamı olduğu; her bir işlemenin bir duyguyu bir imgeyi ifade ettiği bilinmektedir. Dolayısıyla halı salt bir ev metaı ya da sadece bir materyal olarak görülmezdi. Ancak seri imalatla birlikte halı bu özelliğini yitirmiş deseniyle, işlemesiyle çok fazla anlam içermeyen sadece göze hitap eden bir ev aksesuarı işlevine hapsolmuştur.
SEKTÖR DEĞERLENDİRMESİ
Günlük kullanıma gün geçtikçe daha çok giren halı, temizlenme işlemi açısından insanoğlunu meşgul eden bir konu haline gelmiştir. Hemen her evde her odada bulunan halı evdeki diğer materyallerden daha çok kirlenmektedir. Diğer eşyalara nazaran daha çok temasın sağlandığı materyal halıdır. Yanı sıra bünyesinde yapısı gereği en çok mikrop ve bakteri barındıran materyal da halıdır. Bu nedenle de temizliğine en çok önem verilmesi gereken ev materyalleri arasında halı birinci sırada gelmektedir. Halı temizliği iki açıdan önemlidir. Birincisi sağlık açısından... İkincisi de halının özelliğini kaybetmeden uzun yıllar kullanılabilmesi yönünden...
HALI YIKAMA
Halı yıkama işi henüz sektörsel anlamda olgunlaşma evresine girebilmiş değildir. Bir sektör olarak kabulü hususu dahi tartışma götürecek kadar belirsizlik yaşıyorken halı yıkama işinin kısa vadede olması gereken noktaya gelmesini beklemek abartılı bir iyimserlik olur. Ancak şu bir gerçektir ki her geçen gün ağır da olsa gözle görülür gelişmeler yaşanmaktadır. Özellikle makineleşme konusundaki gelişmeler sektörsel bir tanımlamaya doğru gidişi hızlandıracak önemli parametrelerdendir. Şurası bir gerçektir ki; hangi iş olursa olsun, piyasa değerini arttıran, onu prestijli hale getiren, tüketicinin gözündeki yerini saygın kılan en önemli faktörler, ilgili iş kolundaki üretenlerin tutumlarıyla, davranışlarıyla ve ürettikleri değerlerle alakalıdır.
Halı yıkama işi henüz sektörsel anlamda olgunlaşma evresine girebilmiş değildir. Bir sektör olarak kabulü hususu dahi tartışma götürecek kadar belirsizlik yaşıyorken halı yıkama işinin kısa vadede olması gereken noktaya gelmesini beklemek abartılı bir iyimserlik olur. Bu iki hususu birden gözeterek ve ikisinin de sağlanacağı şekilde bir temizleme işlemi için günümüzün teknik imkanları fazlasıyla yetmektedir. Ancak teknik yeterlilik bu iki noktayı gerçekleştiren bir yıkama ve temizleme işlemini gerçekleştirdiğimiz anlamına maalesef gelmemektedir. Zira temizleme işlemi hala büyük oranda tüketicinin kendi ilkel imkanlarıyla sağlanmaktadır. Ancak eğilim hızlı bir biçimde halı yıkama ve temizleme işini üstlenmiş firmalar üzerinden gerçekleştirme yönünde seyretmektedir. Çünkü şehir hayatı ve şehrin modern mimarisi bunu tüketici istemese de zorlamaktadır. Firmalar üzerinden yapılan temizlik ve yıkama işlemi de iki nedenden dolayı istenen düzeyde olamamaktadır. Birincisi hizmet üreten firmaların donanımı sağlama noktasındaki yetersizliği. Ki bu yetersizliğin en başat nedeni bilinçsiz bir rekabetle ucuza hizmet üretme yarışıdır. Ucuza hizmet üretmeyi hedef edinen bir anlayışın yeterli donanımı sağlaması olanaksızdır. İkincisi de tüketicinin yeterince bilinçli olmayışı. Bunun da birinci sebebi hizmet üretenlerin ürettikleri hizmetin önemini kendi dünyalarında kavramamış olması ve bunu tüketiciye anlatamamasıdır. ŞUBAT 2014
5
HALI YIKAMA
SEKTÖR DEĞERLENDİRMESİ
Bilinci yüksek iş üretenlerin, tüketicisinin de bilinci yüksek olur. Bu yönüyle üretici tüketici bilinci arasında doğru orantılı bir kolerasyon vardır. Halı yıkama işini icra edenlerin eğitim seviyelerinin ortalaması yükseldikçe işin tüketici nezdindeci saygınlığı da artacak ve sektörsel bağlamda süreç hızla tamamlanmaya doğru ilerleyecektir. Öyle görünüyor ki ikinci üçüncü kuşakların eğitim seviyesinin artması sonucunda gelişmeler hızla sürmektedir. Özellikle makineleşme konusundaki gelişmeler işi ciddiyetle yapanların gelecekte daha iyi konumlara gelişini sağlayacakken, sıradan bir bakışla ve zihniyetle iş yapanların da elenmesini hızlandıracaktır. Kanaatimce halı yıkama işini meslek edinen ve bu alanda var olmayı ciddiyetle arzulayanların kısa vadedeki en önemli vazifesi, tüketicinin daha iyi tercih ortaya koymasını sağlamak adına bilimsel, somut, nesnel ve inandırıcı kriterleri tüketiciye taşımasıdır. Zira hala tüketicinin tercihini belirleyen en büyük faktör fiyattır ve bu da ucuz olana yöneliktir. Tüketicinin tercihini koymada fiyatın tali planda kaldığı her sektör başarılıdır ve saygındır.
6
ŞUBAT 2014
Bunu sağlayamayan her sektör güdük kalmaya mahkumdur ve geleceği yoktur. Tüketicinin tercihinin nasıl gelişeceğini belirleyen de üreticilerin tercihleridir. Bu nedenle her sektörün aktöreleri şunu çok iyi bilmeliler ki işlerinde yaşadıkları sektörsel sıkıntılarının nedeni bizzat kendileridir. Bütün hataların yanlış ve eksikliklerin sebebini önce kendinde aramayanların doğruyu bulması beklenemez.
HALI YIKAMA
SAĞLIK
İnsan Sağlığı ve Halı Halı ve kilim gibi çeşitli yaygılar, iç ve dış mekanlarda yüzyıllardır kullanılan vazgeçilmez birer dekorasyon malzemesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
B
öylesine vazgeçilmez bir eşyanın sağlıklı koşullarda kullanılması elbette çok önemlidir. Geleneklerine göre halının üzerine dış mekanlarda kullanılan ayakkabılarıyla basmamayı alışkanlık edinmiş bir toplum olmamıza rağmen modern yaşamın getirdiği yeni koşullar ve şehir hayatı sebebiyle belki de bu geleneksel hijyen reflekslerimizi göz ardı etmekteyiz. Bununla beraber, yorucu şehir hayatının koşturmacasına kapılarak apartman kültürüyle yoğrulmuş modern hayatlar yaşarken sağlığımız pahasına bazı riskleri üzerimize almış oluyoruz. Bu sebepten, halı kullanımı, okul ve 8
ŞUBAT 2014
SAĞLIK
hastane alanlarında, özellikle küflerin büyümesi ve çoğalmasında büyük rol oynayan “nem” faktörünün çok belirgin olduğu bölgelerde tercih edilmemektedir. Bakteri tutuculuğundan dolayı, hijyenin esas alındığı benzeri kurumlarda halı kullanımı ne yazık ki tercih edilmediğinden, bu potansiyel alanlar da halı sektörüne kapalı görünmektedir. Akıllıca temizleme alışkanlığı Yürürken, otururken, ayaklarımızı dinlendirirken ya da koltuğa uzanırken aslında birçok riskle karşı karşıyayız. Bu risklerin oluşumundaki etken maddelerin başında, halılarda gözle
HALI YIKAMA
görülmeyen bakteriler ve mantar oluşumuna sebep olabilecek küfler gelmektedir. Astım, nefes darlığı gibi çeşitli rahatsızlıklara yol açabilecek bu bakteriler, özellikle gelişme çağındaki çocuklarda alerjik yapının oluşmasına sebep olabiliyor. Bu gibi rahatsızlıkların oluşmasına fırsat vermemek için temizlik ön şart olarak karşımıza çıkıyor. Ancak temizliğin de bilinçli olarak yapılması gerekmektedir. Halılarınızı düzenli olarak yıkatmak hem halının ömrünü uzatacak, hem de insan sağlığına gerekli katkıyı yapmamızı sağlayacaktır.
ŞUBAT 2014
9
HALI YIKAMA
SAĞLIK
Bilimsel çalışmalar ve çözüm Halılar üzerinde küf, mantar ya da sadece bakterilerin oluşmasında nem, sıcaklık ve halının bulunduğu ortamdaki hava dolaşımı gibi bazı koşullar başrol oynamaktadır. Rutubetli ve sıcak ortamlarda kolayca üreyebilen bakteriler ve mantarlar ayaklarımızdan başlayarak vücu-
10
ŞUBAT 2014
dumuza girerek çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkmasını sağlayabilir. Bu nedenle yıkama ya da silme işleminden geçirilen halıların çok çabuk şekilde kurutulması ve açık, havadar bir yerde bekletilmesi gerekmektedir. Bu nedenle profesyonel halı yıkama firmalarından yardım almakta fayda var.
TARİH
HALI YIKAMA
Halı Tarihi
MÖ 5.-4. yy.dan kalma “Dünyanın En Eski Halısı”
G
ünümüze ulaşmış en eski halı, bir İskit prensinin donmuş mezarında bulunmuştur. Halı bir buz kütlesinin içinde tamamen donmuş olduğundan dolayı bozulmadan günümüze kadar ulaşmıştır. Dünyada bilinen bu en eski havlı halı, yün olup MÖ 5.-4. yüzyıldan kalmadır ve Pazırık (Pazyryk) Vadisi’nde bulunduğu için “Pazırık Halısı” olarak adlandırılmıştır. Bu halı Sergei Ivanovich Rudenko tarafından 1949 yılında bir Sibirya höyüğünde yapılan kazı sırasında bulunmuştur. Bu halının kökeninin Sibirya’da yaşayan Türki gruplara, İskitlere veya Persli Ahamenişlere dayandığı söylenmektedir. Bulunan ilk halı, 183x200cm boyutundadır ve her metrekaresinde yaklaşık olarak 360.000 ilmek bulunur (İlmek:Halı dokurken düğümleri bağlamak). Muhteşem bir yapıya sahip olan halının ilmek yoğunluğu günümüzde birçok halı mağazasında
satılan halılarınkinden daha yüksektir. Deseni çok zengin ve ilginçtir; ortasında 24 tane çarpı şeklinde figür vardır; bunların her birinde stilize edilmiş 4 nilüfer çiçeği vardır. Bu kompozisyonu grifinlerle çerçevelenmekte ve bunu 24 alageyiklik bir sınır izler. En geniş sınırında yük atı ve insan figürleri, orta kısmında bir kurdele motifi vardır. Halının bir zamanlar parlak olan kırmızılarının, lacivertlerinin ve yeşillerinin artık solmuş olmasına karşın, o zamanlar oldukça canlı oldukları anlaşılmaktadır. Dünyanın en eski halısı; Rusya, St. Petersburg’daki “State Hermitage Müzesi”nde sergilenmektedir. Halı Kullanım Tarihçesi Halı, evlerde ilk kullanıldığı zamanlarda; koruma, zeminin örtülmesi, duvarların kaplanması ve dekorasyon amacıyla kullanılıyordu. Ayrıca genellikle üst sınıflar tarafından kullanılan lüks bir eşya olarak görülmekteydi. ŞUBAT 2014
11
HALI YIKAMA
TARİH
Daha sonra 7. yüzyılda, Hristiyan azizlerin değerli eşyaları Orta Doğudan sevk edilmesi için pahalı malzemelere sarılırdı. Bu, Roma’dan hacca giden Avrupalı manastır başlarının ağırlığınca altın değerinde kumaşlar ve kutsal emanetler getirmeyi asla ihmal etmedikleri Merovenjler dönemiydi. Bu nedenle orta çağlardan itibaren batılı sanatçılar Doğu motiflerini tanıyorlardı; bu motifler genel olarak Sasani kökenli olup zamanla Asya, erken Hıristiyanlık, Bizans ve İslam kültürlerinin muhteşem karışımıyla zenginleşmiştir.
Halı Tarihine Kısa Bir Bakış Halı, ilk insanların hayvan derilerini, mağara zeminini döşemek ve sıcak tutmak için kullandığı zamanlar olan milattan önce yaklaşık 27,000‘den bu yana, insanın iç mekanlardaki varoluşu için temel bir unsur olmuştur. Yaygınlaşan halı kullanımının bir sonucu olarak halıcılığın evrimi; yıllar boyunca sosyal, ekonomik ve moda gelişimlerinden sürekli etkilenmiştir. İmalat teknolojisindeki gelişmelerse, her
İpek Halı
Antika Halı ve Modern Halılar 1920 yılından önce yapılan halılar antika kategorisine dahil edilmektedir. Fakat kesin sınıflandırma yapmak gerektiğinde, Antika halılar genellikle kimyasal boyaların kullanılmadığı geleneksel halılar olarak tanımlanmaktadır. Bunlar 1860-1870 yılları arasındaki dönemde, daha kimyasal boyalar keşfedilmeden önce yapılmışlardır. Bu dönemden 20. yüzyılın başına kadar olan dönemde, üretilen halılar ise yarı antika veya eski halı olarak adlandırılabilir. Modern halılar, 1920’li ve 1930’lı yıllardan itibaren Batıdan gelen piyasa taleplerine uygun olarak üretilen halılardır.
Kolleksiyon Antika Halı
12
ŞUBAT 2014
zaman daha yumuşak üretim malzemelerini elde etme çabası içinde olmuştur. Örneğin; milattan önce 6000 yıllarında keçi
TARİH
HALI YIKAMA
Dünyanın En Ünlü Dokuma Ünvanına Sahip Halı
ve koyunlar, akabinde eğrilip dokunan yün ve kıl için kırpılıyorlardı. Milattan sonra 1000’li yıllarda Marco Polo, Orta Asya’da tacirler tarafından İran, Hindistan, Çin ve Kuzey Afrika’ya yayılmış bulunan kilim yapma yöntemini keşfetti. 1946 yılında ise ilk Las Vegas casinosu, önceleri hayal bile edilemeyen bir renk birleşimi ve baş döndürücü halı modelleri ile kapılarını açmıştır. Bugün, halı, yer kaplamada en çok tercih edilen seçenek konumundadır. Günümüz toplumunda, halı veya kilim serili olmayan bir evde oturmak birçokları için kabul edilemez bir olgu haline gelmiştir.
Halı Tarihinde Milletlerin Etkileri Mısır Firavun döneminden kalma Mısır dönemine ilişkin olarak, halıların imalatından veya kullanılmasından bahseden herhangi bir metin mevcut değildir. Yunan yazar Athenaeus’a göre, Ptolemies zamanında Philadelphia’nın görkemli sarayında halıların kullanıldığından söz edilmektedir. Yazar, “Yatakların önünde has yünden yapılmış ve mora boyanmış derin havlı kilimler bulunuyordu. Bazen de bunların yerine hayvan figürleriyle ve başka desenlerle süslenmiş düz dokunmuş İran halıları kullanılıyordu.” diye yazmaktadır. Ayrıca bazı araştırmacılar Mısır tarihinin en güzel kraliçesi Kleopatra’nın Caesar’a kendisini bir halının içinde yuvarlanarak sunduğuna inanıyorlar. Ne var ki, günümüzde bir halının imalatını belli bir döneme atıfta bulunarak belirtmek mümkün değildir. Çin Halıların varlığını işaret eden ilk belgelendirilmiş kanıt, Sasani Hanedanlığına dayanan (M.S.224 - 641) Çin metinleridir. M.S. 628 yılında, İmparator Heraclius, Sasani başkenti Ctesiphon’dan çeşitli halılarla döndü. Ayrıca Araplar 637 yılında Ctesiphon’u ele geçirdiler; götürülen ganimetler arasında çok sayıda halı olduğu ve bunların bir tanesinin “Khosroe’de Bahar Zamanı” isimli ünlü bahçe halısı olduğu söylenmektedir. Bu halı, tüm zamanların en değerli halısı olarak tarihe geçmiştir. ŞUBAT 2014
13
HALI YIKAMA
TARİH
Khosroe hükümdarlığı zamanında (M.S. 531579) yapılmış olan bu halı 8.3 metrekare boyutundaydı. Arap tarihçilerin açıklamasına göre: “Bordürü mavi, kırmızı, beyaz, sarı ve yeşil taşlardan muhteşem bir çiçek yatağıydı; zemini altınla taklit edilmiş toprak rengidir; kristal benzeri billur taşlar su izlenimi yaratmaktadır; bitkiler ipekten yapılmış, meyveler renkli taşlarla yaratılmıştır.” Ne var ki, Araplar bu muhteşem halıyı birçok parçaya ayırmış ve halı ayrı parçalar halinde satılmıştır. tarafından tahrip edilen birçok şeyin yeniden yapılmasına katkıda bulundu ve bölgede sanatsal faaliyetleri teşvik etti. Bu dönemdeki halılar basit motiflerle süsleniyordu ve genellikle geometrik şekiller kullanılıyordu. İran Halıları - Pers Halıları İran halılarının en parlak dönemi, Safavi hükümdarlarının özellikle Şah Abbas’ın (1571 1629) hakim olduğu yıllardır. Şah Abbas birçok halı atölyeleri kurdurmuş ve becerikli ve usta tasarımcıların çalıştırılmasını teşvik etmiştir. Ayrıca Avrupa ile ticaret de başlamıştır. 1722 yılında Afganların istilasıyla bu görkemli yıllar sona ermiştir. Ancak çok sonra, 19. yüzyılın sonuna doğru, halı yapımcılığı tekrar canlanmıştır.
En Eski Çin Halısı
Türk Etkisi Arap Halifelerinin hakim olduğu dönemden sonra Selçuklular İran topraklarında egemenlik kurdular. Selçuklu hakimiyeti dönemi (1038 - 1194) dünya halı tarihinde çok büyük öneme sahiptir. Selçuklu kadınları Türk ilmekleri kullanan dünyanın en becerikli halı yapımcıları konumundaydılar. Selçuk etkisinin en güçlü ve en uzun süreli olduğu Azerbaycan ve Hamadan illerinde, günümüzde halen Türk ilmeği kullanılmaktadır. Moğol İlhamı Moğolların zamanında (1220 - 1449), İlkhan lideri Ghazan Han’ın Tebriz sarayında (12951304) zeminler değerli halılarla kaplanırdı. Moğol lideri Şah Rokh (1409 - 1446), Moğollar 14
ŞUBAT 2014
Modern İran Halısı
İKTİSAT-EKONOMI
HALI YIKAMA
Türkiye’de Ne Oldu da Enflasyon Düştü? Türkiye’de enflasyonun seyrine bakıldığında, 1970’li yılların ikinci yarısından itibaren artmaya başlamış, bu artış seyri 1990’lı yılların ikinci yarısından sonra düşme eğilimine girmiştir. 2004’ten sonra da kalıcı bir düşüşle birlikte enflasyon tek haneli rakamlarla yatay seyretmeye başlamıştır. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim üyesi Doç. Dr. Hüseyin Ağır
U
zun yıllar yüksek seviyelerde seyreden enflasyon ne oldu da 2000’li yıllarla birlikte düştü? Bu yazı bu soruya cevap vermek için hazırlanmıştır. Enflasyon nedir? Enflasyon, fiyatlar genel seviyesindeki sürekli artışları ifade eder. Yani tek bir ürünün ya da birkaç üründeki fiyat artışları veya geçici fiyat artışları enflasyon olarak algılanmaz. Başka bir ifadeyle, eğer bir dönemden başka bir döneme geçildiğinde, mal ve hizmet fiyatlarının çoğunun fiyatları artmışsa enflasyon var demektir. Hızına göre enflasyon, ılımlı – yüksek – hiper - enflasyon şeklinde kategorize edilebilir. Eğer enflasyon oranı yıllık %1 ile %10 arasındaysa ılımlı enflasyondan söz edilebilir. Bu durumda paradan kaçış başlamamış, sözleşmeler de enflasyona ya da yabancı paralara endekslenmemiştir. Enflasyon oranı yıllık %10 ile %200 arasında ise aşırı enflasyondan söz edilir. Böyle bir ortamda elde para tutulmak istenmez hatta dayanıklı tüketim mallarına, gayri menkullere ve enflasyon oranının üzerinde getirisi olan menkul değerlere yönelir. Dahası, yerli para yerine yabancı paralar tercih edilip, sözleşmeler yabancı paralar cinsinden yapılmaya başlanır. Aylık %50’lik enflasyon oranları ise hiperenflasyona işaret etmektedir. Bu durum parayı tahrip ederek yabancı paraların yerli paralar yerine kullanılmasına sebep olur.
kaybettiğinden dolayı bir maliyete katlanmak zorunda kalırlar 2) kişiler enflasyonu bekledikleri için paralarını bankalarda tutarlar ve doğal olarak paraya her ihtiyaç duyduklarında bankaya gidip gelme maliyetine katlanmak zorunda kalırlar 3) insanlar servetlerinin daha büyük bir kısmını gayrimenkul gibi, dayanıklı tüketim malları gibi mallara yatırırlar böylelikle kır olan kaynaklar verimsiz alanlara yönelir toplum bundan zarar görür 4) fiyat menüleri sürekli değiştirilmek zorunda kalınır
Enflasyonun zararı nedir? Enflasyonun beklenip beklenmemesine göre enflasyonun maliyeti sınıflandırılabilir. Eğer enflasyon bekleniyor ise; 1) yanlarında para bulunduranlar para değer ŞUBAT 2014
15
HALI YIKAMA
İKTİSAT-EKONOMI
5) vergi sisteminde yıpranmaya neden olur, yani kişilerin reel gelirlerinde bir artış olmasa bile enflasyon artışından ötürü gelir elde edilmiş gibi vergi alınır ya da reel gelirler yükselmediği halde daha yüksek vergi dilimlerinden vergi ödenebilir, ve son olarak 6) vergisini peşin ödeyenlerle beyan usulü ödeyenler arasında, peşin ödeyenler aleyhine bir dengesizlik oluşacaktır. Yani, toplan vergi eğer vadelere yayılarak ödeniyorsa, daha sonra ödeyen paranın değer kaybından ötürü kazançlı çıkacaktır. Beklenmeyen enflasyonun en önemli maliyeti ise belirsizliktir. Belirsizlik her alanda olduğu gibi ekonomik anlamda da tahribata neden olur. Yatırım – tasarruf – tüketim gibi kararlar bundan olumsuz etkilenir. Servet ve Gelir dağılımı alacaklıların kayıp borçlularınsa kazancıyla sonuçlanır, fiyat sisteminin etkinliği de zarar görmüş olur. Dolayısıyla enflasyonla mücadele edilmelidir. Hiç mi iyi yanı yok? Enflasyonun olumsuz bunca etkisi varken, elbette olumlu etkisi de vardır. “Ilımlı bir enflasyon ekonominin yağı” olarak değerlendirilmektedir. Ilımlı bir enflasyon üretimi ve buna bağlı olarak istihdamı arttırarak ekonomiyi canlandırır. Başka bir iyi yönü de enflasyon, hükümetin bir tür vergi geliri elde etmesine sebep olur. Türkiye’de Enflasyonun Seyri 1970’li yıllardan günümüze enflasyonun seyri Şekil 1.’de gösterilmektedir:
Şekil 1. Türkiye’de Enflasyon 1971-2012 Kaynak: Dünya Bankası İstatistikleri, Tüketici Fiyatları Endeksi
Şekil 1’e göre Türkiye’nin enflasyonu 1970’li yılların sonlarına göre yükselmeye başlamış ve yaklaşık 20 yıl boyunca yüksek seviyelerde seyretmiştir. 16
ŞUBAT 2013
Türkiye’de Yüksek Enflasyonun Sebepleri Türkiye’de uzun yıllar enflasyon, en önemli makroekonomik problemlerden biri olarak yer almıştır. Enflasyonun son yıllarda düşük seviyelerde olduğu ortadadır fakat yine de gelişmiş ülkelerin bulunduğu seviyelerden (%1 ila %3) oldukça yüksektir. Her şeyden önce enflasyon parasal bir olgudur, gereğinden fazla para basmak doğrudan enflasyona neden olur. Diğer taraftan özellikle 1980’li yılların ortalarından itibaren kamu açıklarının giderilmesinde para basmak yerine yüksek maliyetli iç borçlanma yoluna başvurulmuş bu da enflasyonun diğer önemli sebebi olmuştur. Diğer önemli nedenlerine gelince: 1) Türkiye’de enflasyonun temel nedenlerinden bir tanesi “ithal ikameci sanayileşme” stratejisidir. İthal ikame demek iç talebe yönelik sanayileşme demektir. Başka bir ifadeyle, yurt dışından almak yerine içeride üretmek demektir. İthal ikameci anlayış, gümrük tarifeleri, kotalar, aşırı değerli kur, faiz tavanları gibi politikalarla ekonomiyi baskı altında tutmaktadır. Aşırı değerli kur politikası (ihracatı olumsuz etkilediğinden), döviz darboğazı sorununa yol açmaktadır. bu durum hem maliyetleri arttıracak şekilde ithal girdi fiyatlarını arttırmakta, hem de ekonomiyi dış şoklara karşı korunmasız kılmaktadır. 2) Diğer bir neden, süreklilik arz eden kamu kesimi açıklarıdır. Sürekli açıklar ve bunların iç borçlanma ile finansmanı enflasyonist beklentileri olumsuz etkilediğinden enflasyonu sürekli hale getirmiştir. Öte yandan Kamu İktisadi Teşebbüslerinin (KİT) ucuz sanayi girdisi için düşük fiyatlama stratejisi KİT’lerin zarar etmesine, sürekli finansman açıklarına, bütçe açıklarına ve bunların parasal genişlemeyle karşılanmasına sebebiyet vermiştir.
İKTİSAT-EKONOMI
3) 1980’li yıllarda ihracata dayalı sanayileşme stratejisine geçilerek ekonominin rekabet gücü arttırılmaya çalışılmıştır. Sürekli devalüasyonlarla birlikte ihracatın teşvik edilmesi politikaları, ithalata bağlı mamül fiyatlarını yükselterek, karşılığında dış borçlanmayı arttırmış ve borçlanma da bara basarak (emisyon) karşılanmış, enflasyonist ortam hazırlanmıştır. 4) KİT’lerin fiyatlama politikası da enflasyonun temel nedenlerinden birini oluşturmaktadır: KİT’ler çok sayıda işçi ile doldurulmuş, işçi giderleri ciddi bir miktara ulaşmış; Popülist devlet politikalarıyla bir çok tarımsal ürünün taban fiyatı %100’ün üzerinde arttırılmış; KİT’ler baskı grupları tarafından verimsizce kullanılır hale gelmiştir. 5) Başka bir neden tarımsal destekleme politikalarıdır. Bunlar daha çok siyasi kaygılarla yapılmış, fiyatlar piyasa koşullarının üstünde belirlenmiştir. 6) Ücret artışlarında verimliliğe dayanmayan esaslar göz önünde bulundurulmuştur. 7) Seçim ekonomisi ve siyasi istikrarsızlıklar ise, enflasyonu arttırmada başka önemli bir sebep olarak dikkatleri çekmektedir. Son olarak, 8) Özelleştirme uygulamalarının sosyal refahı arttırıcı harcamalar (eğitim ve sağlık harcamaları gibi) yerine, artan kamu harcamalarının finansmanında kullanılmasıdır.
HALI YIKAMA
leme ve denetleme mekanizmalarının etkinleştirilmesi; özellikle enflasyon hedeflemesi rejimini uygulamak için gerekli altyapının sağlanması ve işler hale getirilmesinin katkısı da yadsınmaz bir gerçektir. Diğer taraftan enflasyonu düşürmek için uygulanacak politikanın saygınlığı, inanılırlığı, güvenilirliği yüksek olmalıdır. Bu bağlamda 2003’ten sonraki tek parti hükümeti bu saygınlığı oluşturarak beklentilerin olumluya çevrilmesine büyük katkı sağlamıştır. Dolayısıyla, hükümet tarafından ifade edilen, “borçlanmanın azalması –bitirilmesi-; özelleştirmelerin yapılması; seçim ekonomisine gidilmeyip popülist politikalardan kaçınılması; tarımsal destekleme politikalarının düzenlenmesi” vs. gibi beyanlar gerçekten enflasyon gibi makroekonomik göstergelerin iyileştirilmesinde pay sahibidir. Şekil 1’de bu gerçek göz önüne serilmektedir. Uzun yıllardır baş edilemeyen enflasyon düşmüştür, bunda en çok pay sahibi hükümetindir.
Ne oldu da Enflasyon Düşmeye Başladı Verilecek cevap oldukça basit: Yukarıda Türkiye’de enflasyona sebep olarak sayılan faktörler tersine çevrilmiştir… Türkiye’nin 2001 ekonomik krizinden sonra oluşturulan politikalar, geliştirilen kurumsal yenilenmeler ve düzenŞUBAT 2014
17
HALI YIKAMA
FİRMALARI TANIYALIM
Hedef Halı Yıkama A
nadolu yakasında, Kartal, Pendik, Maltepe, Sultanbeyli, Avrupa Yakasında Beylikdüzü, Avcılar, Büyükçekmece ve Esenyurt Başta olmak üzere İstanbul’un tüm semtlerine Halı yıkama ve Koltuk Yıkama Hizmeti sunan Firmalar arasında son yıllarda yaptığı ciddi yatırımlar ve ataklarla ön plana çıkan. Günlük 2.500 m2 Halı Yıkama, Kurutma, Paketleme ve Teslim kapasitesine sahip, Sektöründe öncü kuruluş olan, Hedef, Bölgenin en kapsamlı ve en modern Halı Yıkama Tesisi ile Halıları öncelikle Toz alma bölümünde tozlarından arındırarak, Profesyonel Tam otomatik Halı Yıkama Makinesinde (dörderli 2 gurup toplam 8 adet disk
18
ŞUBAT 2014
fırça, Alt ve üst rulo fırça, Halının alt temizliği için 150, yüzey için 50 bar olmak üzere toplam 200 bar basınçlı tazyik ve yüksek vakumlama sistemi ile halı diplerinin temizliği) müşterilerine %100 hijyen Hedefi doğrultusunda Kaliteli hizmet sunmaktadır. Geniş araç filosu ve halı yıkama alanında tecrübeli personelleriyle, Halı, Kilim, Yorgan, Battaniye ve Stor perdelerini müşterilerinin istediği gün ve saatte adresinden teslim alıyor, toz alma, yıkama, dezenfekte, kurutma, havalandırma ve paketleme işlemlerinin ardından yine istedikleri zaman diliminde adreslerine teslim ediyoruz.
FİRMALARI TANIYALIM
HALI YIKAMA
Misyonumuz ; Hedef Halı Yıkama olarak; Yüzde yüz müşteri memnuniyeti Hedefimize ulaşmak için, ArGe Çalışmalarına büyük önem vermek, Kendisiyle Yarışır bir konuma gelmek, Kalitesini ve alt yapısını Müşterilerinin beklentileri doğrultusunda sürekli olarak yenileyerek, yenilenerek geliştirmektir. Vizyonumuz ; Müşterilerimizden aldığımız güç ve güven ile sektörde ilklere imza atmak. Modern sistemleri olan ve tam anlamıyla kurduğu entegre çamaşır ve halı yıkama fabrikası ile sınırsız müşteri memnuniyeti güler yüzlü hizmet, Yüzde yüz Garanti sunmaktır. Beylikdüzü Şirin Sanayi Sitesinde, 1500 metrekare alan üzerinde kurulu Günlük 2.500 m2 Halı Yıkama, Kurutma ve Paketleme kapasitesine Sahip, Profesyonel Halı Yıkama Merkezimiz, İstanbul Avrupa yakasında 6, Anadolu yakasında 2 Bölge olmak üzere Toplam 8 Bölgede, 11 adet Servis Aracı ve 27 Personeli ile Kaliteden ödün vermeden Hizmet vermekte, her geçen gün kendisini yenileyerek “Halı Yıkamada Son Nokta” ve “Hedefinizi İyi Seçin.” Sloganıyla Hizmet vermeye devam etmektedir.
ŞUBAT 2014
19
HALI YIKAMA
FİRMALARI TANIYALIM
HABER
HALI YIKAMA
Hedef’te Halı Nasıl Yıkanır; • İstisnasız her halı yıkanmadan önce toz alma işlemine tabi tutulur.
• • • •
Bir müşterinin halısı asla, başka bir müşterinin halısı ile birlikte yıkanmaz. Halılar bulaşık deterjanı ile değil gerçek halı yıkama şampuanı ile yıkanır. Halılar, Kapalı Klimalı Odalarda Dış Etkenlerden etkilenmeden kurutulur. Modern Tesislerimizde, Halınızın hem yüzü, hemde özü yıkanır.
Firmamızın Hizmet Anlayışı 1- Hedef Halı Yıkama Fabrikası, Henüz tam anlamıyla Sektörsel gelişimini sağlayamamış Halı Yıkama sektöründe Ciddi ve Kalıcı olmayı; ilkeli ve prensipli çalışmasıyla Güvenilir bir Kuruluş Olmayı Hedefler. 2- En iyi ve en Sağlıklı Hizmetin, Müşterisine Uygun fiyatla ulaşması için kaynaklarını en iyi ve en verimli şekilde değerlendirmeyi amaç edinir. 3- Müşteri Memnuniyetinin elde edilecek en büyük kazanım olduğunu bilir. Bu bilinç doğrultusunda Hizmet vermeyi anlayış olarak benimser. 4- Verilen Siparişi Ambulans hizmeti mantığıyla en kısa sürede Alma ve En erken sürede Teslim etme hizmeti Sunar. 5- Halıların kirlerden tamamen arındığı, temizliğe Doyduğu, Havalandırıldığı Şekilde, Ambalajlanarak Hijyenik bir şekilde müşteriye ulaştırılmasını sağlar.
20
ŞUBAT 2014
İŞ HUKUKU
HALI YIKAMA
Asgari Ücretin Ödenme Zorunluluğu Doç. Dr. Muzaffer KOÇ Malatya İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi
I.GİRİŞ İş hukuku, işçiler ve işverenler arasındaki ilişkileri düzenleyen ve inceleyen bir hukuk dalıdır. İşçi ve işveren arasındaki hukuki ilişki, iş sözleşmesi şeklinde ortaya çıkar. İş sözleşmesiyle işçi, işi yapma; işveren de ücret ödeme gibi bir takım temel yükümlülükler altına girmektedir. Bu bağlamda iş sözleşmesi, her iki tarafa karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmedir. Başka bir ifadeyle iş sözleşmesinden söz edebilmek için, işçinin hizmet görmesi, işverenin de ücret ödemesi gereklidir. Bu yönüyle iş sözleşmesinin en önemli unsurlarından biri, yapılan işin karşılığında ücret ödenmesi keyfiyetidir. Ücretin işçi ailelerinin temel geçim kaynağı olmasından dolayı, kanunlarda ücreti güvence altına alma ihtiyacı duyulmuştur. Ücretin güvenceye alınmasının farklı yansımaları söz konusudur. İşçiye asgari ücret ödenmesi zorunluluğu, sosyal ve ekonomik bir takım gerekçelerden dolayı ça-
lışmadan (hafta tatili, yıllık ücretli izin gibi) ücretin ödenmesi, ücretin ancak belli bir bölümünün hacze konu olabilmesi, ancak iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesinde belirtilmek kaydıyla işçinin bir takım disiplini bozan davranışlarının ortaya çıkması halinde, ücret kesintisinin yapılabilmesi ve yapılacak bu kesinti miktarının sınırlı tutulması gibi uygulamalar söz konusu olabilmektedir. II. YASAL ALTYAPI A. Anayasa Anayasa, başta sosyal devlet ilkesi olmak üzere devleti, çalışma hayatının oluşumunda çalışanlardan yana bazı yükümlülükler altın sokmaktadır. Bu yükümlülüklerden bir tanesi de asgari ücretin belirlenmesidir. Nitekim, Anayasa’ya göre, devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır (Any/49-2). Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur (Any/55). B. İLO Sözleşmesi Asgari Ücret Tespiti Usulleri İhdasına İlişkin 1928 Tarihli 26 Sayılı Milletlerarası Çalışma Sözleşmesi, Türkiye tarafından 25.6.1973 tarih ve 1769 Sayılı kanunla onaylanmıştır. C. İş Kanunu İş Kanunu’nun 39. Maddesine göre, iş sözŞUBAT 2014
21
HALI YIKAMA
İŞ HUKUKU
leşmesi ile çalışan ve bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile ücretlerin asgari sınırları en geç iki yılda bir belirlenir.
Asgari ücreti düzenleyen İş Kanunu’nun 39. maddesinin gerekçesinde, işçilerin insan onuruna yaraşır asgari koşullarda bir yaşam sürdürebilmesi için devlet tarafından tespit edilmesi öngörülen asgari ücret kurumundan, bir kısım işçilerin yararlandırılıp, bir kısmının yararlandırılmamasının, Anayasada temellerini bulan sosyal devlet ilkesine aykırı bir olgu olarak ortaya çıktığı, bu sakıncayı gidermek amacı ile de tüm işçilerin, bu güvenceden yararlanabileceği bir düzenleme getirildiği belirtilmiştir. D. Yönetmelik Asgari Ücret Yönetmeliği, 01.08.2004 tarih ve 25540 sayılı resmi gazetede yayımlanarak, yürürlüğe girmiştir.
22
ŞUBAT 2014
III. ASGARİ ÜCRET KAVRAMI İş sözleşmesinin temel unsurlarından biri olan ücret, iş sözleşmesiyle veya toplu iş sözleşmesiyle belirlenmektedir. Borçlar Kanunu’nun 401. maddesine göre ücret serbest olarak yani işçi-işveren tarafından sözleşmeyle tespit edilmektedir. Aynı şekilde Borçlar Kanunu’nun 26, 27 ve 28 maddelerinde belirtilen genel sınırlamalar dışında sözleşmeler serbest olarak belirlenebilir. Ancak, tarihi süreçte, işçinin emeğinin karşılığında elde ettiği ücretinin ihtiyacını karşılayacak miktardan düşük olmaması ve ona asgari bir geçim imkânı sağlayacak düzeyde bulunması için, ücretin asgari seviyesinin belirlenmesi gündeme gelmiştir. İş Kanunu, ücretler için asgari bir had getirmiştir (İşK.39). En az ücret/asgari ücret olarak tanımlanabilecek olan bu ücretten daha düşük miktarda ödeme yapılması mümkün değildir. Asgari ücret, işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir (Yön/4). Başka bir ifadeyle, işçilere zorunlu ihtiyaçlarını en az düzeyde karşılamalarını sağlamayı amaçlayan ücret, asgari ücret olarak belirlenmektedir. IV. ASGARİ ÜCRETİN BELİRLENMESİNE İLİŞKİN İLKE VE ESASLAR A. Ayrım Yasağı Asgari ücret, işçilerin 16 yaşını doldurmuş olup olmadıklarına göre ayrı ayrı belirlenir (Yön/7). 2014 yılı için belirlenen asgari ücrette daha ön-
İŞ HUKUKU
HALI YIKAMA
cekilerden farklı olarak her iki yaş grubu için aynı miktar (günlük 35,70 TL) belirlenmiştir. Söz konusu yaş ayrımın dışında asgari ücretin belirlenmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplere dayalı herhangi bir ayrım yapılamaz (Yön/5). B. Bütün İşkollarını Kapsaması Komisyon, asgari ücreti bütün işkollarını kapsayacak şekilde belirler (Yön/6). C. Ücretin Günlük Belirlenmesi Ücretin, bir günlük olarak belirlenmesi esastır. Aylık, haftalık, saat başına, parça başına veya yapılan iş tutarına göre ücret ödenen durumlarda gerekli ayarlamalar buna göre yapılır (Yön/6). D. Ücretin Ülkenin Sosyal/Ekonomik Durumuna Göre Belirlenmesi Anayasa’ya göre, devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur (Any/55). Bu hükmün yansıması olarak komisyon, ücretin belirlenmesinde; ülkenin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik durumu, ücretliler geçinme indekslerini, bu indeksler yoksa geçinme indekslerini, fiilen ödenmekte olan ücretlerin genel durumunu ve geçim şartlarını göz önünde bulundurur (Yön/7). E. Ücretin Yürürlüğü Komisyonca belirlenen ücretler, Resmi Gazete’de yayımlanır ve yayımlandığı tarihi izleyen ayın ilk gününden itibaren yürürlüğe girer (Yön/11). F. Asgari Ücretin Aksine Hükümlerin Geçersizliği İşçilere, Komisyonca belirlenen ücretlerden düşük ücret ödenemez. İş sözleşmelerine ve toplu iş sözleşmelerine bunun aksine hükümler konulamaz. İşverenler tarafından, işçilere sağlanan sosyal yardımlar sebebiyle asgari ücretten herhangi bir indirim yapılamaz (Yön/12). G. İlan edilmesi İşverenlerin yayımlanan asgari ücretleri işyer-
lerinde işçilerin kolayca görebilecekleri bir yerde ilan etmek zorunluluğu 2012 yılında kaldırılmıştır. V. ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU A. Komisyonun Kuruluşu Komisyon; Bakanlığın tespit edeceği üyelerden birinin başkanlığında; a) Bakanlık Çalışma Genel Müdürü veya yardımcısı, b) Bakanlık İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü veya yardımcısı, c) Türkiye İstatistik Kurumu Ekonomik İstatistikler Dairesi Başkanı veya yardımcısı, (İşgücü, Hizmetler, Fiyat İstatistikleri ve İndeksler Dairesi Başkanlığı) d) Hazine Müsteşarlığı temsilcisi, e) Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığından konu ile ilgili dairenin başkanı veya yetki vereceği bir görevli, f) Bünyesinde en çok işçiyi bulunduran en üst işçi kuruluşunun değişik işkolları için seçeceği beş temsilci, g) Bünyesinde en çok işvereni bulunduran işveren kuruluşunun değişik işkolları için seçeceği beş temsilciden, kurulur (Yön/8). Buna göre komisyon hükümetin atadığı 5, işveren kesiminin seçtiği 5 ve işçi kesiminin seçtiği 5 üye olmak üzere toplam 15 üyeden oluşmaktadır. B. Toplantı Esasları •Komisyon, Bakanlığın çağrısı üzerine toplanır ve Bakanlıkça hazırlanan gündeme göre çalışır. • Komisyon, en az on üyenin katılımı ile toplanır ve oylarının çoğunluğu ile karar verir. Karara ŞUBAT 2014
23
HALI YIKAMA
İŞ HUKUKU
katılmayan üye, isterse katılmama gerekçesini belirtir. Oyların eşitliği halinde, Başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılır. • Komisyonun ücretin belirlenmesine ilişkin kararı kesindir. Bu kararın, toplanan bilgi ve belgelere göre hazırlanacak bir gerekçeye dayandırılması zorunludur (Yön/8). C. Komisyonun Görev, Yetki ve Sorumluluğu • Komisyon, ücretin belirlenmesinde konuyla ilgili bütün kamu kurum ve kuruluşları ve üniversiteler ile işbirliği yapabilir, işçi ve işveren kuruluşlarının bu konudaki öneri ve görüşlerini alabilir. Ayrıca Komisyon, gerektiğinde uzman kişilerin bilgisine başvurabilir. • Komisyondaki görüşmeler ve komisyonun çalışmaları gizlidir. Başkan, üyeler ve raportörler ile bu maddenin kapsamına giren kişi ve kuruluşlar bu görevleri dolayısıyla öğrendikleri her türlü bilgi ve belgeleri gizlemekle yükümlüdür. • Alınan kararlar Başkan tarafından kamuoyuna duyurulur (Yön/9).
D. Sekretarya ve Raportörlük Hizmetleri Komisyonun sekretarya ve raportörlük hizmetleri Bakanlık Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirilir (Yön/10). VI. YASAL MÜEYYİDE Asgari ücretin altında ödeme yapılaması halinde hukuki ve cezai müeyyide söz konusudur. A. Hukuki Müeyyide Asgari ücrete ilişkin hüküm emredici hukuk kuralı niteliği taşır. Bundan dolayı, işçilere, komisyonca belirlenen ücretlerden düşük ücret ödenemez. İş sözleşmelerine ve toplu iş sözleşmelerine bunun aksine hükümler konulamaz (Yön/12). Asgari ücretten az belirlenen ücretlerin asgari ücrete yükseltilir. İşçiye asgari ücretin altında ücret ödenmesi halinde işçi, isterse, kendisine iş akdini bildirimsiz 24
ŞUBAT 2014
fesih hakkı veren İş Kanunu’nun 24/II-e maddesine göre iş akdini feshedebilir ve ödenen ücret ile asgari ücret arasındaki farkı talep edebilir. İşçi dilerse, iş sözleşmesini feshetmeden de idari ve yargı yollarına başvurarak ödenen ücret ile asgari ücret arasındaki farkı talep edebilir. B. Cezai Müeyyide İş Kanunu’nun 102 maddesinin a fıkrasına göre, 39 uncu maddede belirtilen komisyonun belirlediği asgari ücreti işçiye ödemeyen veya noksan ödeyen işveren veya işveren vekiline bu durumda olan her işçi ve her ay için 2014 yılında 139 TL idari para cezası uygulanacaktır. VII. SONUÇ Asgari ücret, işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir. Asgari ücret, işçilerin 16 yaşını doldurmuş olup olmadıklarına göre ayrı ayrı belirlenir. Söz konusu yaş ayrımın dışında asgari ücretin belirlenmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplere dayalı herhangi bir ayrım yapılamaz. Asgari ücreti bütün işkollarını kapsayacak şekilde belirlenir. İşçilere, asgari ücretlerden düşük ücret ödenemez. İş sözleşmelerine ve toplu iş sözleşmelerine bunun aksine hükümler konulamaz. İşverenler tarafından, işçilere sağlanan sosyal yardımlar sebebiyle asgari ücretten herhangi bir indirim yapılamaz. Asgari ücretin altında ödeme yapılaması halinde hukuki ve cezai müeyyide söz konusudur.
25
HALI YIKAMA
MAKALE
Bahattin Ersönmez'den PHTYD YÖN. KUR. BŞK.
2
Çözüm: Birlik Ve Dayanışma
0. yy. mesleği olan halı yıkama hizmetleri, son yıllarda artan ihtiyaçtan dolayı yeni bir sektör olarak,iş hayatımızdaki yerini almaktadır. Henüz tanımlanmamış ve kapsam dışı meslek dalı olmasından dolayı, çalışma standartları, iş yeri krıterleri yetkili kurumlarca bilinmediğinden yeterince denetlenememektedir. Bu durum, sektörün sağlıklı gelişmesine engel olmakla birlikte, işini düzgün yapan, hukuki ve mali sorumluluklarını yerine getiren, bu işe yıllarını ve gönlünü vermiş sektör temsilcilerinin mağduriyetine sebep olmaktadır. 2006 yılında, sektörün sorunlarının tartışılması, çözüm önerilerinin paylaşılması ve Türkiye genelinde, işinin ehli, değişime ve gelişime açık, sektörde sorunun değil, çözümün bir parçası olmak isteyen meslektaşlarla, MYDET (Rıfat EFE) Firması ve AKDENİZ HALI TEMİZLEME Firması sahibi Sn. Azem KÖKEZ beyin öncülüğünde PHTYD (Profesyonel Halı Temizleyiciler Yardımlaşma Derneği) kuruldu. Bu dernek ile sektörümüzün gelişmesi, bilgi ve tecrübelerimizin paylaşılması, mesleğimizin 3308 sayılı meslekler yasasında yer alması için Azem beyin başkanlığında (2006-2009 dönemi) çeşitli illerde tanışma ve bilgilendirme ziyaretleri yapılarak sektörümüz adına ilk ciddi çalışmalara başlanmıştır. Her yıl, sektör temsilcileri ve çözüm ortakları tedarikçi firmaların katkı ve katılımlarıyla istişare toplantılarımız geleneksel hale gelmiştir. Yine ikinci dönem Sn. Ahmet ERTURAN beyin başkanlığında (2010-2012) eğitim ve bilgilendirme çalışmaları devam etmiş, İstanbul ve Ankara da Tüketiciler Birliği Genel Merkezlerinde, meslektaşlarımız tüketiciler sorunlarıyla ilgili konularda ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı tarafından da 26
ŞUBAT 2014
hukuki sorunlarımız hakkında bilgilendirilmiştir. Sektörümüz için önemsediğimiz bir diğer çalışmamız ise Türkiye de bir ilk olan, Halı Yıkamacılık Meslek Kursları açılarak Bursa ve Antalya daki meslektaşlarımız Kalfalık ve Ustalık belgelerini almışlardır. Temennimiz bu çalışmaların, Türkiye deki bütün halı yıkama dernekleri tarafından benimsenerek ve uygulanarak, bütün illerde meslektaşlarımızın belgeli ve sertifikalı kalifiye personeller ile hizmet kalitelerini yükseltmelerini sağlamaktır. Sektör sorunlarımızın çözümlenmesi, mesleğimizin saygınlık kazanması, daha iyi çalışma ortamlarına kavuşmak, yeterli ve bereketli kazançlar sağlamamız için birlik olmamız, meslek standartlarımızın bir an önce hayata geçirilmesi, başta yanıltıcı reklamlar ve kayıt dışılıkla mücadele olmak üzere denetimlerin yapılması ve bu denetimlerin sürekliliği için dernekler ve birliktelikler aracılığı ile duyarlı meslektaşlar üzerine düşen fedakarlığı ve özveriyi göstermelidirler. Sevgili Dostlar, PHTYD başta olmak üzere ülkemizdeki bütün halı yıkama derneklerinin birbirleriyle olan iletişim, dayanışma ve paylaşımları sektörümüzün sağlıklı ve kaliteli gelişmesi için büyük önem arz etmektedir. Dernek başkanları ve yönetim kurullarının en kısa sürede bir araya gelerek, meslek standartları konusunda ve sektörümüzün diğer sorunları hakkında istişareler yaparak ortak bir yol haritası belirleyip, hep beraber ortak amaca hizmet için üyelerimizi ve diğer meslektaşlarımızı bilinçlendirmeli, tebliğ, ihtar ve ihbar mekanizmalarıyla kural ve standartların uygulanmasını sağlamalıdırlar. Sağlıklı, mutlu günler, bol kazançlı hayırlı işler dileklerimle…
HALI YIKAMA
ŞEHİR REHBERİ
Aziz Yer El Aziz; Elazığ Doğu Anadolu’nun en eski şehirlerinden olan Elazığ tarihi, doğası, köklü gelenekleri ve gelişen turizmi ile gezginlerin keşif duraklarından biri... 28
ŞUBAT 2014
ŞEHİR REHBERİ
HALI YIKAMA
HARPUT KALESİ Urartular döneminde kalma, Elazığ’ın simgelerinden olan Harput Kalesigeziniz sırasında mutlaka görmeniz gereken bir tarihi mekan. Süt Kalesi olarak da bilinen Harput Kalesi, Harput şehrinin güney kısmında ve Elazığ Ovası’na hakim bir tepe üzerinde bulunuyor. Süt Kalesi olarak da bilinmektedir ve bir rivayete göre yapımı sırasında harcına su değil de süt eklenmiş çünkü o dönemde bu bölgede su kıtlığı olduğu için Harput Kalesi yapılırken süt kullanılmıştır. Tarihi belgelere göre kale Bizans, Roma ve Arapların eline geçmiştir. Çeşitli efsaneleri olan Harput Kalesi Elazığ il sınırları içerinde olup tarih gezilerinden haz alanların ziyaretlerinde iyi bir ev sahipliği yapıyor. Harput’a çıktığınızda: tüm şehir hani derler ya, ayaklar altında. Harput’ta: tarihi yerleri gezin. Yorulduğunuzda ise: çay bahçelerinde oturup, şehri ve hatta sis-pus olmayan bir havada Keban Barajını dahi görerek; çayınızı yudumlayın. Harput: ilginç bir yer.
E
lazığ-Harput hem stratejik hem de doğal kaynakları nedeniyle Paleolotik dönemden beri yerleşmeye sahne olmuştur. Türk hâkimiyetine kadar eski kavimler yörede önemli devletler ve uygarlıklar kurmuşlardır.1085 yılından sonra Türkler Harput ve civarını kale ve askeri şehir konumundan çıkartmaya başlamış, Osmanlı imparatorluğu döneminde ise kültür, sanat ve ticaret merkezi haline getirerek, Harput’un her zerresine Türk damgası vurmuşlardır. Dünün Kalesiyle, mektep ve medreseleriyle, camileri, hanları hamamları, çarşıları alim ve sanatkarları ile ünlü Harput’u; aynı özelliklerini zaman içerisinde geliştirerek bugünün önemli bir merkezi haline gelmekte olan Elazığ’ı ortaya çıkarmıştır.
KEBAN BARAJI Atatürk Baraj Gölü’nden sonra Türkiye’nin en büyük yapay gölü özelliğini taşıyan Keban Baraj Gölü, Elazığ sınırları içerisindedir. Murat Vadisi boyunca uzanan gölün toplam uzunluğu 125 kilometredir. ŞUBAT 2014
29
HALI YIKAMA
ŞEHİR REHBERİ
Keban Baraj Gölü’nde elektrik üretimin yanı sıra balık üretimi ve avcılık da yapılmakta olup, Türkiye’nin en önemli yatırımları arasındadır. Keban Barajı’nın yapımının ardından oluşan göl, yöre halkının mesire yerlerinden biri olmuş durumda. Aynı zamanda üç ilçeye feribotla geçiş imkanı veriyor göl. Elazığ’ın Keban ilçesinde bulunan baraj gölü, 64.100 hektarlık bir alana sahip olup, yıl içerisinde Elazığ’a gidenlerin uğrak yerlerinden biridir. ULU CAMİ Artuklu hükümdarı Fahreddin Karaaslan (1156-1157) tarafından yaptırılmıştır. Anadolu’daki en eski ve en önemli yapıtlardan birisidir. Cami: dikdörtgen planlı, dışa kapalı görünümlü olup, minaresinin eğri durumda oluşu ve tuğlaların süsleme öğesi olarak kullanılması bakımından ilgi çekicidir. Günümüzde: Kurşunlu camisinde bulunan minberi: Türk ahşap sanatının şahaserlerinden biridir. Caminin iç duvarları: kemerlerle birbirine bağlanmıştır. Cami: günümüzde ibadete açıktır. Ulu cami ile ilgili bir efsane var. Belki ilginizi çeker. Şöyleki: Ulu caminin bahçesinde, bir kandil gecesi iki arkadaş otururken, birisi diğerine “caminin bahçesinde, mihrabın hemen önünde bulunan dut ağacının eğilip kalktığını, yani secde ettiğini”söyler. Diğer arkadaşı ise, hayretler için-
ULU CAMİ
de: “Ben de caminin minaresinin eğilip kalktığını gördüm” der. İki arkadaş, korku içinde oradan uzaklaşırlar. Böylece: minare ve ağacın sırları ortaya çıkmış olur. O günden beri, ağaç ve minare, secde edercesine eğik dururlar. Hatta: minare, birkaç kez onarılarak düzeltilmiş, ancak tekrar eğilmiştir. Bugün, hala Ulucamiye gittiğinizde, eğik minareyi ve ağacı görebilirsiniz. İZZET PAŞA CAMİSİ Elazığ çarşısının tam merkezinde bulunmaktadır. Caminin altında: kuyumcular çarşısı var.
İZZET PAŞA CAMİ
30
ŞUBAT 2014
ŞEHİR REHBERİ
HALI YIKAMA
şerse kesinlikle Keban Baraj Gölü’ne gidip hem Çırçır Şelalesi’ne şahit olun hem de alabalık tesislerinde dinlenip balık yemenin tadına varın.
Camiyi: aslen Erzincan’lı olan Hacı İzzet Paşa yaptırır. Yapım yılı: 1866. Ancak: cami, 1972 yılında yeniden inşa edilmiş ve ibadete açılarak, çarşı merkezi olarak konumlandırılmış. Cami: şu anki hali ile, herhangi bir mimari özelliği olmayan, betonarme bir cami. Ancak: bir anlamda, Elazığ şehrinin simgesi olmuş. Evet, caminin maddi masraflarını: 1975 yılında kurulan, İzzet Paşa Vakfı karşılıyor. Vakıf, yalnızca caminin ihtiyaçlarını değil, Elazığ’ın ihtiyaçlarını da karşılıyor. Örneğin: bir Sağlık ocağı yaptırmışlar. Harput’un tepesindeki Türk Bayrağının dikilmesine de vesile olmuşlar. Bunlar: Vakfın sosyal boyutu. Vakfın kültürel boyutu da var. “Bizim Külliye” isimli bir dergi çıkarıyorlar. Dergi yayımcılığı yanında, kitap yayımcılığı da var. HAZARBABA KAYAK MERKEZİ Kış turizmin geliştiği noktalardan biri de Elazığ Sivrice’de bulunan Hazarbaba Kayak Merkezi’dir. Hazarbaba Kayak Merkezi, aynı ismi taşıdığı Hazarbaba Dağı’nda bulunmaktadır. Özellikle günübirlik ziyaretçilere hizmet vermekte olup; 1997 yılından bu yana önemli bir turizm noktasıdır. Kayak merkezinde tesis bulunmakla birlikte, 6 kilometre uzaklıkta olan Hazar Gölü kenarında büyük bir otel bulunmaktadır. Elazığ’a bir gezi planlıyorsanız; günübirlik Hazarbaba Kayak Merkezi’ne gidebilir ve dostlarınızla kayak yapmanın tadını çıkarabilirsiniz. Kayak Merkezi’ne ulaşımda zorluk yaşamayacaksınız. Elazığ’a 30 kilometre uzaklıktadır ve Sivrice’ye sadece 6 kilometrelik bir mesafede yer alır. Hem amatör hem de profesyoneller için uygun pistler bulmakta mümkündür bölgede. ÇIRÇIR ŞELALESİ Dünyanın en genç doğal şelalesi olan Çırçır Şelalesi, Keban Baraj Gölü’nden meydana gelmiştir. Elazığ’da bulunan Keban Baraj Gölü’nün çevresindeki alabalık tesisleri, doğanın içinde unutulmaz lezzetler sunuyor. Çırçır Şelalesi barajın kurulmasından hemen sonra meydana gelmiştir. Yolunuz Elazığ’a dü-
KAPLICALAR Elazığ’da kültür ve doğa turizminin yanı sıra termal turizm de gelişmekte. Şifalı kaplıca suları eşliğinde keyifli bir tatil yapmak isterseniz Ağın Kaplıcası ve Karakoçan Kolan Kaplıcası’nı ziyaret edebilirsiniz. ÇAYDA ÇIRA OYUNU (MUMLU DANS) VE KÜRSÜBAŞI Elazığ yöresinde oynana bu oyun: “Mumlu Dans” ismiyle, dünyaca tanınmaktadır. Oyun; orjini itibarıyla, aydınlatma amacı güdülerek ortaya çıkarılmıştır. Efsaneye göre: Hazar Gölü kenarında bir köyde, birbirini seven iki genç, gizlice buluşmaktadırlar. Erkeğin: buluşma yerine gidebilmesi için, gölü yüzerek geçmesi gerekmektedir. Buluşma, gece olduğundan, kız çıra (Dındık) yakarak, gence yerini belli etmektedir. Genç ise; ışığa doğru yüzmekte ve böylece sevgililer buluşmaktadırlar. ŞUBAT 2014
31
HALI YIKAMA
ŞEHİR REHBERİ
Bu durumu sezen kızın babası: buluşmanın yapılacağı gün, erkeğin yüzerek gölün ortasına geldiği bir sırada, çırayı söndürür ve genç sevgilinin gölde boğulmasına neden olur. Bunu fark eden kız da, kendini göle atar ve o da kaybolur, ölür. Bunun üzerine: bütün köylü toplanarak, ellerinde “Çıra”larla, iki sevgiliyi aramaya başlarlar. Efsaneye göre: bu olay üzerine ağıtlar yakılır, türküler söylenir ve çıra ile arama olayı oyunlaştırılarak, günümüze kadar gelir. ELAZIĞ MUTFAĞI Elazığ mutfağı, oldukça zengin yemek çeşitlerine sahiptir. 150’ye yakın yemek çeşidi vardır. Üç öğün yemeğin dışında: kuşluk yemeği ve özellikle yatsılık denilen: pestil, ceviz, orcik gibi yiyeceklerin bulunduğu sofralarda açılır. Harput ekmek tatlısı (taş ekmeği): Yumurta, süt, un, tuz, yağ ve şekerden yapılır. Harput köfte: Yağsız kıyma, ince bulgur, yarma, yumurta, salça, tuz, baharat, maydanoz ve reyhan katılarak yapılır. İri köfte olarak da bilinir. Muhteşem bir tat, mutlaka deneyin. İçli köfte: Yine, yöreye has bir yemek türü. Gömme: Kepekli un, kıyma, ceviz, tereyağı, pul biber ve tuz ile yapılır.
32
ŞUBAT 2014
Kadayıf-künefe: Elazığ’da en çok beğenilen ve yapılan tatlıların başında: kadayıf gelir. Nitekim: Elazığ’da kapalı çarşıda sıra sıra kadayıfçı dükkanları vardır. Kadayıftan yapılan künefe de, geleneksel tatlılardandır. Dilber dudağı: Evet, belki bilenleriniz vardır. Değişik şekilli, güzel bir tatlı. Elazığ yöresine has. Orcik: Elazığ yöresinde yetiştirilmekte olan üzümün yan ürünlerindendir. Doğal, lezzetli ve kış gecelerinin aranılan yiyeceğidir. Ancak: yapımı oldukça zahmetli ve sabır gerektiren bir üründür. Özellikle: Yurtbaşı, Hoş köyü ve Harput yöresinde yetiştirilmekte olan şilfoni üzümünün sıkılması sonucu elde edilen şıranın, kaynatılarak bulamaç yapılmasıyla orcik yapımı başlar. Özenle toplanan üzümler, temiz torbalara konularak salk adı verilen ağaçtan yapılmış teknelerde sıkılarak şırası alınır. Şıra, iyice kaynatılır ve başka bir kazana alınır. Sonuçta: iplere özenle dizilmiş ve ağaç dallarına bağlanmış cevizler, hazır olan bulamaçlara batırılır. İpe dizilmiş cevizler, bulamaca bandırılarak güneşte kurumaya bırakılır. Arzu edilen kalınlığa gelinceye kadar bu işlem birkaç kez tekrarlanır. Sonrasında orcik kurumaya bırakılır. Bu, kahverengi olarak bildiğimiz orciktir.
Adres : Ä°kitelli OSB BĂślgesi Denizerler San. Sitesi D.2 Blok No: 302 Tel. : 0535 572 15 39 Faks : 212 546 96 54 Mail : info@seygamakine.com Web : www.seygamakine.com
MAKALE
Keşke Demeden Önce
Y
ıkama mekanlarımızın büyük Bir kısmı yarı bodrum veya bodrum, bir kısmı Havalandırması olmayan dükkan, bir kısmı yarı havalandırılabilir dükkan, Tavan yüksekliği en az 5,5 metre olması gerekirken, 3 metreyi bile bulmayan iş yerlerinden oluşmakta havalandırılması mümkün olmayan bu mekanlarda Yıkama, Paketleme, Kurutma ve Ofisler yan yana ve iç içe geçirilmiş bir şekilde hizmet verilmekte ve çalışılmaktadır. Bir çok hastalığa davetiye çıkarılan bu mekanlarda sadece yıkamacılar değil, Paketlemede çalışanlar, Sekreter ve işverenler dahil olmak üzere bütün personel hatta misafirler dahil Kimyasal madde tehdidi altındadır. Avrupa da yıllardır kullanımı yasak ağır Kimyasallar, Bizde çoktan Ana temizleyici madde olarak yerini almıştır. Olmazsa olmazlarımız vazgeçilmezlerimiz olmuştur. En fazla Bir ölçek kullanılması gerekirken, abartır 10 ölçeğe kadar çıkar hiç de umursamayız. Hatta bir de çizmelerimizi çıkartır yalın ayak meydan okurcasına köpüklerle dans ederiz fütursuzca. Nasılsa defalarca yapmamıza rağmen bir şey olmamış gibi. Çok sayıda meslektaşımız Nefes darlığı, Astım
HALI YIKAMA
Fuat Koç
'dan
bronşit, Romatizma, Cilt hastalıkları, Bel ve boyun ağrısı başta olmak üzere bir çok hastalığın pençesine düşmüş ya tedavi görmekte, yada bu hastalıklarla mücadele etmektedir. Unutmayalım alacağımız basit ve ucuz bir kaç önlemle ilk etapta etkisini azaltmak, Orta ve uzun vadede kalıcı tedbirlerle tamamen önüne geçebilmek mümkün.
İhtiyaç Duyulmadıkça Asla Kimyasal Madde Kullanmayınız. Unutmayalım ki, Hiç bir şey ama hiç bir şey Sağlığımızdan daha önemli değildir. Yine unutmayalım ki, Sağlığımızı hiçe sayarak maliyetini düşürdüğümüzü sandığımız giderlerin ileride 100 katını harcayacak, Kaybedilen sağlığımızı tekrar kazanmaya çalışacağız. Keşke Demeden, Sağlığımızı kaybetmeden önce Sağlığımızın Kıymetini bilelim. Kanuni Sultan Süleyman’ın dediği gibi;
Halk içinde Muteber bir nesne yok Devlet gibi Olmaya devlet cihanda Bir nefes, Sıhhat gibi
ŞUBAT 2014
35
HALI YIKAMA
TİCARİ AHLAK
HELAL KAZANÇ Toplum içinde yaşamanın insana yüklediği bazı hak ve sorumluklar vardır. Haklara saygı göstermek her insanın asli görevidir. Haklar içinde önemli bir yeri olan emeğe saygı da İslam’ın üzerinde önemle durduğu hususlardandır. Ümran Kılıçer Fatih Müftü Yardımcısı
Y
üce Allah, emeği bir hak olarak kabul etmiş, emeğin hem maddi hem de manevi karşılığının olduğunu birçok ayette beyan etmiştir. Yüce Rabbimiz Kuran-ı Kerim’de: “İnsan için ancak çalıştığı vardır. Şüphesiz onun çalışması ileride görülecektir”Necm, 53 /39, 40 buyuruyor. Bu ayetlerle, Mevla’mız gerek dünyada, gerekse ahirette bedeni ve fikri hiçbir emeğin karşılıksız kalmayacağını vurgulamaktadır. Bir kutsi hadiste ise, Allah Teâlâ kıyamet gününde kendisine verdiği sözü tutmayanın, çalıştırdığı işçiye emeğinin karşılığını vermeyenin hasmı olacağını ifade etmektedir. Ahlaki değerlerle bezenmiş müteşebbis çalıştırdığı işçinin ücretinin insani ihtiyaçlarını karşılayacak bir düzeyde olmasına özen göstermeli, fırsatçılıktan kaçınmalı, hak kaybını engellemeli, çalışanların ücretlerini tam ve zamanında ödemeli, çalışana gücünün üstünde iş vermemeli, onu bir rakip veya üretim aracı değil, emeği ile işine katkı sağlayan bir arkadaşı olduğunu unutmamalıdır. Sevgili peygamberimiz (s.a.v): “Çalışan kişi de işverenin malının koruyucusudur” buyurmaktadır. Bu tavsiye ışığında işçiler de aldıkları 36
ŞUBAT 2014
ücretin helal olması için verilen işleri zamanında ve istenilen standartta yapmaya özen göstermeli, yaptığı işi sağlam ve güzel yapmalı, çalıştığı müessesede üretim araçlarını korumalı ve onlara kendi malları gibi davranmalıdır. Dinimiz, çalıştırdıklarına zulmeden, onlara tepeden bakan, küçümseyen işverenler ile işverenin malında gözü olan, çalıştığı kurumda, kendi menfaatlerini ön plana çıkaran işçiyi, kınamaktadır. Yüce Dinimiz İslam, iş hayatında çalışma barışının olmasını, karşılıklı haklara azami riayet edilmesini, kişisel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmamasını öğütler. Fani dünyada her şeyin mutlak sahibinin Allah olduğunu, insanların işveren ve işçi olarak emanetçi olduklarını hatırlatır. İşçi işveren olarak birbirimizle kenetlenmeli, ve helal kazançlar elde etmeye çalışmalıyız. Helal; Dinen yapılması veya yenip içilmesi yasaklanmayan, serbest bırakılan şey demektir. Allâh ve Rasûlü’nün bir şeyin helâl olduğunu belirtmesi veya işlenmesinde günah olmadığını bildirmesi, o fiilin helâl olduğunu gösterdiği gibi, o fiil veya şeyin yasaklandığına dair bir delil bulunmaması da helâl olduğunu gösterir. Zira
TİCARİ AHLAK
eşyada aslolan helal oluşudur. Buna göre bir şey, dinin açık bir hükmüne, yasağına ve ilkesine aykırı olmadıkça helâldir. Helal kazanç veya helal lokma ise; Dinimizin meşru gördüğü çerçeveler içerisinde elde edilen gelir ve bu gelirle kazanılan rızık demektir. Kazancın ve yenilenin lokmanın helal olması
için önce çalışılan iş meşru olmalı, Allahın haram kılmadığı işlerden biri olmalıdır. Sonrada meşru olarak çalıştığımız işlerde bize verilen vazifeyi layık-ı vech ile yerine getirmemiz gerekmektedir. Öncelikle helal kazanç-helal rızık-helal lokma bilincinin çerçevelerini çizen Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de bildirilen genel ilkeleri beraberce hatırlayalım. Yüce Yaratan (c.c.) şöyle buyuruyor. “Ey İman edenler! Mallarınızı aranızda haksız yollarla yemeyin. Karşılıklı rızaya dayalı ticaretle yiyin. Haram ile nefsinizi mahvetmeyin. Allah şüphesiz ki size merhamet eder.” (Nisa, 4/29) “Ey iman edenler! Akitleri(n gereğini) yerine getiriniz.” (Maide, 5/1) İslam’da asli ve tabii kazanç yolu emektir. Bu bakımdan Müslüman, çalışmadan başkalarının sırtından veya gayri meşru yollardan kazanç elde etmekten şiddetle sakınmalı; kazancının nereden ve nasıl geldiğine dikkat etmeli, hem kendini hem de aile fertlerini helâl gıda ile beslemelidir. Ayrıca Allah yolunda harcayacağı para da temiz bir şekilde kazanılmış olmalıdır. Haram yollardan kazanılmış paranın hayrı olmaz. Bir insanın duasının kabul olması için de helâl gıda ile beslenmesi şarttır. Çünkü haram ile beslenenlerin duaları kabul olmaz. “Bir kimse Allah yolunda uzun seferler yapar. Saçı başı dağınık, toza toprağa bulanmış vaziyette ellerini gökyüzüne açarak: Yâ Rabbi! Yâ
HALI YIKAMA
Rabbi! diye dua eder. Halbuki onun yediği haram, içtiği haram, gıdası haramdır. Böyle birinin duası nasıl kabul edilir!” (Müslim, Zekat 65) “Nasıl olursa olsun nereden gelirse gelsin fark etmez” anlayışıyla elde edilen kazanç bize fayda getirmeyecektir. Asıl kazanç kendi el emeğimizle elde ettiğimizdir. Bize fayda verecek, lokmamızı helal hale getirecek de kendi emeğimizle kazandığımızdır. Maddi ve manevi çalışmamızın karşılığını bizlerde alacağız. Bu bilince sahip olarak çaba göstermekte önemli ve değerlidir. Kur’an-ı Kerim’de hepimizce malum olan ayette şöyle buyruluyor. “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır. Onun karşılığı ileride mutlaka görülecektir” (Necm, 53/39-40) Günümüzde üzülerek görmekteyiz ki; kısa yollardan çok para kazanmanın yollarını arama gibi çok tehlikeli davranış modelleri ortaya çıktı. Piyango, şans oyunları, faiz, hırsızlık, rüşvet, spekülasyon, stok vb gibi birçok haram yoldan kazanç elde edilmeye çalışılıyor. Oysaki haramdan elde edilen kazançlardan hiç getirisi olmamıştır. Şu ana kadar şu hususları vurgulamaya çaba gösterdik. -Çalıştığımız işlerimiz meşru olmalı, haram kılınan işlerden biri olmamalıdır. -Kazancımızı helal hale getirmek için çalıştığımız işyerlerinde bize verilen vazifeleri en iyi şekilde yerine getirmeliyiz. -Kazancımızı helal hale getirmek için şans oyunlarını mutlaka terk etmeliyiz.Haram olan hiçbir şeyi ne almalı, ne satmalı, ne yemeli, ne içmeli neden haramdan elde edilen kazanca değer vermeliyiz. -Ticaretimiz, ziraatımız vb. gibi tüm işlerimizde aldatma olmamalıdır.
ŞUBAT 2014
37
HALI YIKAMA
TİCARİ AHLAK
-Hileli mal satmamalı, tartıda ve ölçmede eksiklik yapmamalıyız. -Dualarımızın kabul olması için önemli şartlardan biride helalinden kazanıp helal lokma yemektir. Haramdan elde edilen mal, servet, lokma bir nimet değil bir hastalıktır. Haramdan kazanılan dünyada fayda vermeyeceği gibi ahirette vereceği sadece külfettir. Dünya hayatı bir oyun bir eğlenceden ibarettir. Mallar, evler, arabalar geçici dünya hayatının birer süsüdür. Asıl baki olan gerçek nimetler ve güzellikler Allah katındadır. Geçici dünyanın geçici süslerine aldanmayalım. Geliniz! Hesap veremeyeceğimiz şeylerin ardına düşmeyelim. Kamu malına el uzatmayalım. Hırsızlık yapmayalım. Haksızlıkla hiçbir gelir elde etmeyelim.
Geliniz! Helal kazançlar elde edip helal lokma yiyelim. Amacımız bu, gayemiz bu, yaşantımız bu olsun. “Allahım! Bana helâl rızık nasib ederek haramlardan koru! Lutfunla beni senden başkasına muhtaç etme!” (Tirmizî, Daavât 111) Peygamberimiz :”Hiçbir kimse kendi elinin emeğinden daha hayırlı bir lokma yememiştir. Allah’ın Peygamberi olan Davut aleyhisselâm da kendi elinin emeğini yerdi” buyurmuştur. (Buhâri, Büyu, 15/2109) Çeşitli meşrû kazanç yolları vardır. Bu kazanç yollarından birisi de ticarettir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruluyor: Ey müminler, birbirinizin mallarını gayrı meşru yollar kullanarak değil, karşılıklı anlaşmaya dayalı ticaret yolu ile yiyiniz. (Nisa, 4/29); “Allah, alışverişi helal, ribayı haram kıldı.” (Bakara, 2/275) 38
ŞUBAT 2014
Bu ayet-i kerimeler ticaretin, alışverişin meşrû bir kazanç yolu olduğunu ifade etmektedir. Temiz ve helal bir kazanç elde etmek için dikkat edilmesi gereken bir takım hususları özetlemek yararlı olacaktır. 1- Ölçü ve Tartıyı Adaletle Yapmak Göklerin ve yerin ayakta duruşu bir ölçü ve denge ile olduğu Kur’an-ı Kerim’de bildirilmektedir. Bütün hakların ölçeği de terazidir. Onun için bir yerde hak ve adaletin yerleşmesi için ilk gerekli olan şey ölçünün herkes için eşit bir şekilde doğru ve dürüst olmasıdır. Bunun doğru olması için iki şey gereklidir. Birisi ölçünün kendisinin tam olması, yanlış alet kullanılmaması, birisi de ölçmenin doğru olmasıdır. 2- Yalan Konuşmamak ve Alışverişte Yeminden Kaçınmak Yemin, dinimizde bir delildir, hukukî bir değeri vardır. Yemin delilini kullanan kimseye inanmak gerekir. Bu temel hukukî prensibin bir riski var: İnsanlar yeminle aldatılabilir. Böyle durumların ortaya çıkmaması için dinimiz, hem Kur’ân–ı Kerîm ve hem de peygamberimizin diliyle yemin meselesine müstesna yer vermiştir. Bu yemin yalan olursa, bu takdirde Rasûlullah’ın üslubu pek şiddetlidir: “Yalan yeminle malını cazip kılan kimse, Müslüman bir kimsenin malını gasbetmiş olduğu için, kendisine gazap edilmiş olarak Allah’a kavuşur (Müslim, İman, 63/372) Alışverişte bile bile yalan söylemek ve yalan yere yemin etmek, şüphesiz büyük günahlardandır. 3- Borcu Vaktinde Ödemek Borç Vaktinde Ödenmelidir. Bu, ahde vefanın da gereğidir. Hele parası olduğu halde, borcunu – zamanımızda çok görüldüğü gibi– bir kısım çıkar hesaplarıyla geciktirmek hiç mi hiç caiz değildir. Efendimiz, bunu “zulüm” olarak ifade etmektedir: “Zenginin ödemeyi savsaklaması zulümdür. Sizden biri (ileri bir) tarihte ödemeyi taahhüt etmişe ona uysun.” (Buharî, Havâlât, 1/2331, İstikraz, 12) Aleyhissalâtü vesselâm, bu hususta şöyle de buyurmuştur: “Kim, ödemeyi murat ederek mal alırsa Allah, ona borcunu ödemede yardımcı olur. Kim de halkın malını itlâf etmek düşüncesiyle alırsa, Allah da onu (dünya veya ahirette) telef eder.” (Buharî, İstikraz, 2/2426) 4- Borçluya Kolaylık Göstermek Eğer borçlu darlık içindeyse, ona ödeme ko-
TİCARİ AHLAK
laylığına kadar bir süre tanıyın. Ve bu gibi borçlulara alacağınızı bağışlayıp sadaka etmeniz eğer bilirseniz sizin için, daha hayırlıdır. (Bakara, 2/280) Borçlu borcunu zamanında ödeyerek alacaklıyı üzmemesi yanında alacaklı da borçluya borcunu ödemede kolaylık göstermesi Peygamberimiz tarafından tavsiye edilmiştir. 5- Paraya Karşı Hırslı Olmamak Dinimiz zenginliği övmüş, servet edinmeye teşvik etmiştir, ama paraya, mala karşı gösterilecek hırsı da kötülemiş, mü’minleri bu noktada uyarmıştır. Resulullah’a göre, bu suretle, hırsla elde edilecek servetle zengin olunmaz, gerçek zenginlik kalp zenginliği, gönül zenginliğidir: “Zenginlik mal çokluğu ile değil, kalp zenginliği iledir.” (Tirmizî, Zühd, 40/2547) 6- Pazarlığı Yapılmakta Olan Mala Müşteri Olmamak Rasulullah (s.a.s.), şöyle buyurmuştur: Kişi, kardeşinin almakta olduğu mala alıcı çıkmasın; istemekte olduğu kıza da talip olmasın. Önceki izin vermişse o başka.” (Müslim, Nikah, 6/3521) 7- Cuma Vaktinde Ticaret Yapmamak Ticarette haram denince sadece haram olan mallar, tarzlar değil, başka şeyler de kastedilir. Bunlardan biri, ticaret yapılan zamandır. Nitekim Kur’an–ı Kerîm, Cuma günü ezan okunurken alışverişin terk edilmesini emreder. Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrıldığı(nız) zaman, Allah’ı anmaya koşun, alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. (Cuma, 62/9).
HALI YIKAMA
Ulema, Cuma günü ezandan Cuma namazının bitişine kadarki vakitte alış–veriş yapma veya Cuma namazı kılmaktan alıkoyacak bir şey ile meşgul olmanın haram olduğunda müttefiktir. 8- Ticaret, İnsanı Allah’ı Anmaktan Alıkoymamalıdır Gazali, bu başlığı şöyle ifade ediyor: “Dünya pazarı âhiret pazarına engel olmamalıdır.” “Öyle adamlar vardır ki, ne ticaret ne de alışveriş onları, Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoymaz. Onlar kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.” (Nur, 24/37) 9- Çok kazanma hırsıyla, zamanımızı sadece ticarî meşguliyetlere tahsis etmemek Allah’a karşı vazifelerimizi, Kendimize karşı vazifelerimizi, Ailemiz fertlerine karşı vazifelerimizi, Komşu ve akrabalara karşı vazifelerimizi, Çocuklarımıza olan terbiye, ilgi, sohbet vazifelerimizi Ve diğer bir kısım vazifelerimizi, ihmal etmek doğru değildir. 10- İhtikar (Karaborsacılık) Yapmamak Karaborsacılık, yiyecek maddeleri satın alıp, fiyatları yükselsin diye saklamak demektir. Karaborsacılık, ticarette dinin tasvip etmediği sakıncalı davranışlardandır ve haksız bir kazanç yoludur. Müslümana yakışmaz. Ebu Said (r.a)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Efendimiz (s.a.v): Doğru ve güvenilir ticaret adamı (kıyamet günü) nebilerle, sıdıklarla ve şehitlerle beraberdir. (Tirmizi, Büyu, 1/1252)
ŞUBAT 2014
39
HALI YIKAMA
HABER
Dernekleşmenin Önemi
S
on yıllarda artan ihtiyaçtan dolayı halı temizleme hizmeti önemli bir sektör haline gelmiştir. Fakat henüz tanımlanmamış bir meslek dalı olduğu için çalışma standartları yetkili kurumlarca bilinmediğinden dolayı yeterince denetlenememektedir. Mevsimsel bir iş kolu olmasından dolayı sektörde kayıt dışılık gün geçtikçe artmaktadır. Meslek sorumluluğunun bilincinde, vergi kaydı, oda kaydı, SSK kaydı bulunan, ruhsatları bulunup bunların ve tabelalarının vergilerini ödeyen, mesleki eğitim ve gelişmeye önem veren işletmelerin mağdur edil40
ŞUBAT 2014
Azem Kökez
'den
PHTYD Kurucu Başkanı AHTYD Başkanı Akdeniz Halı Temizleme Ve Tic. Ltd. Şti. Yön. Kur. Bşk.
DERNEKLERİ TANIYALIM
HALI YIKAMA
Yaptığımız tespitler doğrultusunda halı yıkama firmaları gerek su tüketiminin azalması, gerek kapı önlerinde halı yıkamadan doğan görüntü kirliliğinin önlenmesi adına sağladığı olumlu katkıların yanında, ekonomi ve istihdam konusunda da azımsanmayacak katkılarda bulunmaktadırlar. mememsi ve sektörün kurumsal bir kimlik kazanması için yetkili kurum ve kuruluşların denetimleri eksiksiz bir şekilde yapması gerekmektedir. Türkiye genelinde halı temizleme sektörünün sorunları ile yakından ilgilenen, sektörde deneyimi olan, tecrübeli ve deneyimli firmaların üye olduğu “Türkiye Profesyonel Halı Temizleyicileri ve Yardımlaşma Derneği” (PHTYD) kurucu başkanı ve Akdeniz Halı Temizleme ve Tic. Ltd. Şti Yönetim kurulu Başkanı Azem KÖKEZ’ in öncülüğünde “Antalya ili Halı temizleyicileri ve Yıkamacıları Derneği” kurulmuştur. Dernek olarak tüketicilerin mağdur edilmemesi ve Antalya halkına daha sağlıklı ve kaliteli hizmet sunabilmemiz için kayıt dışı işletmelerin, sahte ve yanıltıcı reklam, broşür, ilan vb. araçlarla tüketicileri aldatarak hem tüketici mağduriyetine hem de haksız rekabete yol açılmasına sebep olarak sektörü olumsuz yönde etkileyen firmaların daha etkin denetlenmesi konusunda yasal çerçevede mücadele etmektedir. Derneğimiz kurulalı bir yıl olmuştur. Derneğimiz bu bir yıl içerisinde Halı Temizleme sektörünün ana sorunu olan meslektaşlar arası kopukluğun giderilmesine yardımcı olmuştur.
Dernek vasıtasıyla kaynaşma, fikir paylaşma, mesleki özgüveni sağlamayı başardık. Buna örnek olarak da mesleki konuda bilgi sahibi olduklarını düşünen ve bunu lanse edenlerin yeterli bilgi ve eğitime sahip olmadıklarını görmeleri ve Derneğimizin verdiği eğitim ile bu bilgileri öğrenmeleri ve dernekleşmenin önemini anlamaları olarak gösterebiliriz.
ŞUBAT 2014
41
HALI YIKAMA
DERNEKLERİ TANIYALIM
Derneğimiz sayesinde Türkiye’de ilk kez Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu 40 meslektaşımıza “Ustalık Belgesi” vermiştir. Ayrıca yaptığımız her türlü etkinliği görsel ve yazılı basında yayınlatarak Halı Temizleme sektörünün bir meslek dalı olduğunu halka benimsettik. Hedefimiz diğer dernekler ile koordineli çalışarak Halı Temizleme sektörünün resmiyet kazanması ve kayıt dışı çalışanları minimuma indirerek kurumsal bir yapıya kavuşmasıdır. HALI YIKAMA VE ÇEVRE BİLİNİ Yaptığımız tespitler doğrultusunda halı yıkama firmaları gerek su tüketiminin azalması, gerek kapı önlerinde halı yıkamadan doğan görüntü kirliliğinin önlenmesi adına sağladığı olumlu katkıların yanında, ekonomi ve istihdam konusunda da azımsanmayacak katkılarda bulunmaktadırlar. Bununla birlikte tüm olumsuzlukların ve imkansızlıklara rağmen özellikle kentlerde yaşayan insanlara önemli bir hizmet sunmaktadırlar. Yönetmelikler gereği halı yıkama firmaları “3. Sınıf Gayri Resmi Müessese” ruhsatına sahiptir. Buna istinaden bu firmalar su arıtma zorunluluğu olmamakla birlikte, yetkili birimlerin belirli zamanlarda atık su numunelerini denetleme zo-
42
ŞUBAT 2014
runluluğu bulunmaktadır. Profesyonel anlamda hizmet veren bir halı yıkama firmasında 1 m2 halı temizliği için 60 gr deterjan tüketilmektedir. Yıllık 100.000 m2 halı temizleme kapasitesine sahip bir firma 6 ton deterjanı doğaya bırakmak zorunda kalmaktadır. Özellikle sanayi sitelerinde hizmet veren halı yıkama firmalarının gerek iş yerinin fiziki durumundan gerekse yüksek maliyetinden dolayı arıtma tesisi kurmaları mümkün olmamaktadır. Dernek yönetimi ve üyeleri olarak Avrupa’nın çeşitli ülkelerine yaptığımız tetkik gezilerinde bu
DERNEKLERİ TANIYALIM
tür firmaların belirli bölgelerde, belirli fiziki şartlarda ve hijyenik olarak belirli kriterlerde hizmet verdiğini gözlemledik. Halbuki ülkemizde Halı Yıkama hizmeti veren firmalar belirli bir düzenden çok uzak, yan tarafında bulunan lastik kaplamacının dumanı altında çalışmak zorundadır. Avrupa’daki meslektaşlarımızın çevre bilincinin daha iyi anlaşılabilmesi için bir dip notu paylaşmak isteriz; Ambalajlama aşamasındaki yıkanmış bir halıda leke tespit eden üyemiz “Halıda leke kalmış, klor kullanırsanız bu leke çıkar” şeklindeki uyarısına şu cevabı almıştı: “Evet o leke klor ile çıkar ama 1 gr kloru temizleyebilmek için 7 lt temiz su kullanmamız gerekir. Bizim su kaynaklarımız halıdaki lekeden çok daha önemlidir.”
HALI YIKAMA
Bu tespitlerimiz doğrultusunda Antalya ilimizde 2012 yılında tüm halı yıkama firmaları 650.000 m2 civarında halı yıkadığı ve 40 ton deterjanı doğaya saldığı acı bir gerçektir. Bu rakamlar da her geçen gün katlanarak artmaktadır. Ayrıca bu rakamlar sadece halı yıkama firmaları ile alakalı değildir. Ek olarak oto yıkamacıları, çamaşır yıkama servisleri ve kimyevi madde üreticileri göz önünde bulundurulduğunda bu rakamların korkunç boyutlara ulaştığı görülmektedir. ÖNERİ VE TALEPLERİMİZ
• İlimizde hizmet veren GSM ruhsatlı veya ruhsatsız tüm halı yıkama, oto yıkama, çamaşır yıkama ve kimyevi ilaç üreticilerinin belirlenmesi. ŞUBAT 2014
43
HALI YIKAMA
DERNEKLERİ TANIYALIM
YÖNETİMİ Başkan : Azem KÖKEZ Başkan Yrd : Burhan IŞIK Sayman : Uğur YILMAZ Sekreter : Ramiz ÇULHAOĞLU Ar – Ge Sorumlusu : Haşim YILMAZ
•
Özellikle halı yıkama, oto yıkama, çamaşır yıkama firmaları halkla iç içe hizmet verdikleri için şehir merkezine yakın bir yerden yer tespit edilmesi. • Kentsel dönüşüm projesi kapsamında, iş yerlerinin zaten yıkılacak olmasından dolayı bu firmaların tespit edilen yerlere yönlendirilmesi. • Belirli standartlar göz önünde bulundurularak ortak atık su arıtması olan, fiziki şartlar ve talepler doğrultusunda belirli büyüklüklerde iş yerlerinin yapılması.
44
ŞUBAT 2014
• Bu standartta iş yerlerinin maliyetlerinin bu
firmaların kısa sürede karşılayamayacakları göz önünde bulundurarak TOKİ veya Belediye kanalı ile yapılarak firmaların borçlandırılması veya uygun kredilerin (Çevre Projeleri Destekleri vb) sağlanması.
• Adı geçen sektörlerde faaliyet göstermek isteyen girişimcilerin bu sitenin dahilinde ruhsat verilmesine yardımcı olunması.
DERNEĞİNİZİ TANITMAK İÇİN BİZİ ARAYABİLİRSİNİZ 0212 873 23 20 0507 331 56 23
HALI YIKAMA
HABER
HABER
HALI YIKAMA
Firmanız Temiz mi?
H
alı yıkama firmalarına verdiğiniz halılar ne kadar temiz? Hiç düşündünüz mü?Yıkamaya verdiğiniz halılar hangi koşullarda ve nasıl temizleniyor biliyor musunuz? İSHAYDER olarak sağlıksız ve merdiven altı halı yıkamacılar konusunda halkımızı uyarmayı bir vazife olarak görüyoruz. Aşağıdaki resimlerde görüldüğü gibi uygunsuz koşullarda yıkanan halılar bakteri barındırmaya devam eder. Günümüzün belirli bir vaktini halıların üzerinde geçirdiğimizi düşünürsek bu konunun ne kadar hassas olduğunu söylemeye gerek yoktur. Bu tür firmalarda halıların kirli sularla tekrar tekrar yıkandığını hatırlatırız. Hizmet alacağınız firmayı kesinlikle adresinde ziyaret ederek yıkama ve kurutma koşullarını yerinde görmenizi tavsiye ederiz. 48
ŞUBAT 2014
HABER
HALI YIKAMA
Halı Yıkama Yerleri Nasıl Olmalıdır?
H
alı yıkama yerleri, gerekli hijyen şartlarının yakalanması için, son derece temiz olmalı ve çamur, toz, duman gibi unsurlardan uzak olmalıdır. Tesis yapısı havadar olmalı, nem ve rutubeti bertaraf edecek havalandırma sistemlerine sahip olmalıdır. Kapalı kurutma alanına ilave olarak açık kurutma alanı da bulunmalı, halıların güneş alması için gerekli olan bu alan araçların egzoz dumanından uzak olacak şekilde konumlandırılmalı, asla kaldırım üzerinde yol kenarında olmamalıdır. Halı yıkama tesisleri, halı yıkama tesislerinde bulunması gereken makine ve teknik teçhizata sahip olmalıdır. Kullanılan şampuan, leke sökücü ve benzeri tüm ürünlerin TSE standartlarında olmasına özen gösterilmelidir. Her cins halıyı yıkayacak şekilde değişik sertliklerde fırçalara sahip olmalı, halılar yapısına zarar vermeyecek fırçalarla yıkanmalıdır. Derneğimiz, üye olan firmaları düzenli olarak denetleyerek, Avrupa standartlarında tesisler-
denhizmet almanıza yönelik çaba sarf etmektedir. Eksiklik tespit edildiğinde, gerekli uyarıları yapılan üyelerimiz, en kısa zamanda tespit edilen eksikliklerle ilgili düzenlemeleri yaparak derneğimize bilgi vermektedir. Sayın tüketici, sizleriçin İstanbul’un en kaliteli firmalarını bir çatı altında topladık. En kaliteli hizmeti alabileceğiniz üyelerimize, gönül rahatlığı ile halılarınızı teslim edebilirsiniz.
ŞUBAT 2014
49
HALI YIKAMA
HABER
Kış Aylarında Alerjiden Korunma Yolları Alerjisi Olanlar Kışın Halıyı Kilimle Değiştirsin Kaloriferlerin yakıldığı, halıların serildiği, battaniyelerin ve yünlü giysilerin çıkarıldığı kış aylarında alerji derdi de başlıyor! Daha rahat nefes almak, aksırıp tıksırmamak, elinizde mendille dolaşmak istemiyorsanız; kış aylarında daha uzun vakit geçireceğiniz evinizde, basit ama etkili önlemler alarak alerjiden korunabilirsiniz. Kış aylarında alerjiden korunmak için alınabilecek önlemler: • Havaların soğumasıyla birlikte kapalı alanlarda daha fazla vakit geçirmeye başlarız. Birçok insan; kapalı alanların alerji ve astımı tetikleyen alerjenlerle dolu olduğunun farkında bile değildir. Kapalı alanlarda daha çok zaman geçirmek, bu alerjenlere daha çok maruz kalmak anlamına gelir. Bu yüzden; burun akıntısı, tıkanıklık, boğazda ve burunda kaşıntı, gıdıklanma hissi, hapşırık, gözlerde kızarıklık-batma-sulanma, göğüste hırıltı hışıltı, nefes darlığı gibi şikayetler hassas bireylerde soğuk havalarda artar. • Alerji şikayetlerine, kapalı ortamların havasında bulunan partiküller (alerjenler) neden olur. Bu alerjenler; aynı zamanda alerjik astım ve rinit gibi kronik problemlerin alevlenmesine neden olur. 50
ŞUBAT 2014
Alerji problemleri yaşayanların; neye karşı hassas olduklarını ve bunlardan korunma yollarını bilmeleri, günlük yaşamlarını büyük ölçüde rahatlatacaktır. ÖNCELİK LİSTENİZİ YAPIN • Soğuk aylara girerken; hassasiyeti olan bireyler, kendilerine göre bir öncelik listesi yapmalıdırlar. İçinde yaşadıkları ve çalıştıkları ortamlarda kendi durumlarına göre bazı değişiklikler yapmalıdırlar. • Bazı öneriler kendileri için pratik olmayabilir; ancak daha rahat bir kış geçirebilmek için girilecek sıkıntıya değer! • Soğuk aylara girerken dış ortamdaki en önemli alerjenler; polenler, mantarlar ve küflerin sporlarıdır. Sonbaharda, özellikle yabani otların polenleri, havaya yoğun olarak karışır. Ayrıca yere düşen, yağmurla ıslanan ve çürümeye başlayan yapraklar
SAĞLIK
üzerinde ve bahçe atıklarında mantarlar yoğun bir şekilde ürerler. Bunların sporları havaya çok kolay karışır. O nedenle rüzgarlı havalarda ve sabah erken saatlerde mümkün olduğu kadar dışarıya çıkmamakta fayda var. EVDEKİ DAĞINIKLIKTAN KURTULUN • Ev tozları kapalı alanlarda yoğun olarak karşılaşılan alerjenlerden birisidir. ‘Mayt’ olarak adlandırılan ve çıplak gözle görülemeyen minik canlılar, ev tozu alerjisine neden olurlar. Dünyanın her yerinde olan ve tüylü kumaşların içinde yaşayan ‘mayt’lar, insan cildinden dökülen kırıntılarla beslenirler. Bu canlıların dışkıları son derece alerjiktir. Mayt sayısını azaltan çamaşır konsantreleri, halı ve koltuk spreylerinden faydalanılabilirsiniz. • Evinizdeki dağınıklıktan kurtulun. Gelişi güzel atılmış kitaplar, araç gereçler aşırı toz toplar. HALILARI KİLİMLERLE DEĞİŞTİRİN • Halılarınızı yıkanabilir kilimlerle değiştirin. Kilimlerinizi sık sık vakumla temizleyin. • Yastık kılıfı, çarşaf ve nevresim takımlarınızı haftada en az bir kez değiştirin, yüksek sıcaklıkta yıkayın ve alerjik olmayan plastik hurçlarda saklayın. • Nemli ve rutubetli ortamlarda, mantarlar ve küfler alerji ve astımı tetikleyen önemli faktörlerdir. Mantar ve küflerin sporları, ortam havasına son derece kolay karışır ve son derece alerjiktirler. Banyo, tuvalet, bodrum ve giriş katları gibi ortamlar; mantar ve küf sporlarıyla yoğun bir şekilde kirlenir. Yeterli temizlenmeyen ve bakımı yapılmayan nemlendirme ve soğutma sistemlerinde çok kolay ürerler. BANYODAKİ MUSLUKLARI TAMİR ETTİRİN • Banyo ve tuvalet gibi ortamlarda halı ve tüylü parçalar kullanmaktan kaçının. Nemli, rutubetli ve kötü kokan halılardan kurtulun. Banyo ve tuvaletlerde; özellikle köşeleri, lavabo altlarını 1’e 10 sulandırılarak hazırlanmış çamaşır suyu ile temizleyin. Sızıntı yapan, yüzeyin sürekli ıslak ve nemli olmasına neden olan çamaşır makinesi, lavabolar, su boruları ve muslukları onarın. Havayı temizlemesi ve nemini azaltması için klima kullanabilirsiniz. • Evde beslenen hayvanlar da önemli bir alerji nedenidir. Hayvanların tüyleri, dışkı, idrar, salyaları ve beslenmelerinde kullanılan mamalar alerjiye
HALI YIKAMA
neden olabilir. Ev hayvanlarınızı yatak odanızdan ve alerjik kişilerin uzun süre vakit geçirdikleri yerlerden uzak tutun. Ev hayvanlarınıza dokunduktan sonra ve besledikten sonra ellerinizi yıkayın.
BULAŞIKLARI BEKLETMEDEN YIKAYIN • Hamam böcekleri ve kemirgenler, günümüzde daha nadir olarak kapalı ortamlarda alerjiye neden olabilen etkenlerdir. Bunlardan kurtulmak için yerlere dökülen yiyecek kırıntıları düzenli olarak temizlenmeli, çöpler çok biriktirilmeden sık sık atılmalı. Bulaşıklar bekletilmeden yıkanmalı ya da bulaşık makinesine kaldırılmalı. Yiyecekler ağzı sıkı kapanan kaplarda korunmalı, buzdolabı ve fırın gibi aletlerin altları düzenli aralarla temizlenmeli. Böceklerin girebilecekleri duvarlardaki ve pencere kenarındaki çatlaklar ile delikler onarılmalı. • Kış aylarında yakılan sobalarda evin havasını kirletir. Odun, kömür tozları ve sobadan çıkan gazlar, hassas kişilerde şikayetlerin artmasına neden olabilir. Yapılan bilimsel çalışmalar; alerjik solunum yolu hastalıklarındaki artış ile hava kirliliğindeki artışın ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Özellikle sanayi bölgeleri ile iç içe olan yerleşim yerlerinde ve kaloriferlerin yakıldığı kış aylarında bu tür problemler daha sık görülür. Alerjik solunum yolu hastalığı olan bireyler hava kirliliğindeki değişikliklerden etkilenir; Hastalıkları alevlenir, şikayetleri artar. Ev içinde kullanılan nemlendiricilerin ve klimaların rutin temizlik ve bakımları aksatılmamalıdır. Çünkü nemlendiricilerde mantar ve küfler kolay ürerler.
ŞUBAT 2014
51
HALI YIKAMA
MAKALE
Hüseyin Avcı
T
'dan
Kuru Temizleme Ve Tarihçesi
oplumumuzda birçok temizlik maddeleri ve. Kimyasal temizlik araçlarının çokluğu dikkatlerden kaçmamakla beraber, çıkış yolu bulamadığımız zamanlarda imdadımıza yetişen Kuru Temizleme atölyelerinde hayatımızın bir parçası halinde. Peki bu kuru temizleme işlemi nasıl meydana çıktı? Kuru temizlemeyi kısaca tarif edecek olursak; kuru temizleme ürünlerin üzerinde bulunan kir ve Lekeleri çıkarmak için solvent adı verilen özel bir kimyasal ilaç ile yapılan temizleme işlemidir. Kuru temizlemenin geçmişi antik zamanlara tekstil ürünlerinin başlangıcına kadar uzanır. İlk zamanlarında giysiler üzerindeki yağı çıkarmak için küllü su, amonyak ve bir çeşit killi çamur kullanılıyordu. Petrol bazlı bir sıvının makina yağlı bir kumaş üzerine dökülmesi ve buharlaşmasından sonra lekenin ortadan kaybolması, kuru temizlemenin doğuşu hakkında hemen herkesin üzerinde birleştiği tek noktadır. İlk kuru temizleme mağazası 1840 yılında Joly Belin tarafından Paris’te açılmıştır. Kuru temizleme, ismine rağmen kuru olarak yapılan bir işlem değildir. Yapılan temizleme işleminin kuru olarak tanımlanması, işlem sırasında kullanılan sıvıların neredeyse hiç su içermemesinden dolayıdır.
52
ŞUBAT 2014
Kuru temizlemenin ilk dönemlerinde kullanılan benzen, gaz yağı ve benzin gibi sıvılar son derece tehlikeli ve yanıcıydı. Bundan dolayı kuru temizleme mesleği, solventler kullanılmaya başlanıncaya kadar tehlikeli bir işti.1930’larda percolor ethylene’nin Yanıcı olmayan ,sentetik (solvent)Tanıtılmasından sonra bugün dünyadaki bir çok kuru temizleme firması solvent kullanmaktadır. Kuru temizleme işleminin ana işlevi, ıslak temizlemeyle zarar gören kumaş dokularını yıpratmayarak uzun ömürlü olmalarını sağlamaktır. Lekelenen giysiler için dünyada en etkili çözüm, ön leke çıkarma müdahalesinin yapıldığı kuru temizleme işlemidir lekeler için zamanında müdahale edilmemesi ve ya internette kimin yazdığı dahi belli olmayan tavsiyelerde tuz, limon, kolonya, sirke yumurta, sarısı gliserin tiner gibi maddelerle yapılan deneme yanılma müdahaleleri lekenin çıkmasını imkansız hale getirebilir. Yukarıda yazmış olduğumuz hususlar aslında hem ekonomik hemde sağlık açısında kuru temizlemeninde hayatımızın bir parçası oldugunun göstergesidir.Bu sebeple daha dikkatli bireyler olmak her birimizin görevidir.Dikkat edilicek asıl husus bu işlemleri yapan kimselerin ehliyetli liyakat sahibi kimseler olmasıdır. Bilgilendirmeyi bir görev bildigimiz bu yazımızda sizlerinde hassasiyet gösterecegini umuyorum
HALI YIKAMA
HABER
Kız Ku Ü
sküdar’ın sembolü haline gelen kule, Üsküdar’da Bizans devrinden kalan tek eserdir. MÖ 24 yıllarına kadar uzanan tarihi bir geçmişe sahip olan kule, Karadeniz’in Marmara ile birleştiği yerde küçük bir ada üzerine kurulmuştur. Bazı Avrupalı tarihçiler buraya Leander Kulesi derler. Kule hakkında pek çok rivayetler bulunmaktadır. Bugün görülen kulenin temelleri ve alt katın önemli kısımları Fatih devri yapısıdır. Kulenin etrafındaki sahanlık geniş kaplanmaktadır. Üstündeki madalyon halindeki bir mermer levhada, kuleye şimdiki şeklini veren Sultan II. Mahmut’un
54
ŞUBAT 2014
esi Hattat Rasim’in kaleminden çıkmış 1832 tarihli bir tuğrası vardır. Kulenin Eminönü tarafı daha genişçe olup burada bir de sarnıç vardır. İl olarak Yunan döneminde bir mezara ev sahipliği yapan bu ada Bizans döneminde inşa edilen ek bina ile gümrük istasyonu olarak kullanılmıştır. Osmanlı döneminde ise gösteri platformundan, savunma kalesine, sürgün istasyonundan, karantina odasına kadar birçok işlev yüklenmiştir. Asli görevi olan ve yüzyıllardan beri varlığı ile insanlara, geceleri ise geçen gemilere göz kırpan feneri ile yol gösterme işlevini hiç kaybetmemiştir.
HABER
HALI YIKAMA
Yılan Hikayesi
Bizans imparatorunun bir kızı olur ve kral buna çok sevinir. Kral ülkenin bilginlerini kızını yetiştirmesi için görevlendirir. Ancak bilginlerden birisi kızının 18 yaşına geldiği zaman bir yılan tarafından sokularak zehirlenip öleceğini söyler. Bu yorumdan etkilenen kral denizin ortasındaki küçük bir ada üzerinde bulunan kuleyi düzenlettirir. Kızını buraya yerleştirir, böylece yılandan kızını korumuş olacaktır. Yıllar geçer kız on sekiz yaşına yaklaşır bütün tedbirlere rağmen, kıza gönderilen üzüm sepetinin içinde bir yılan kuleye gider. Kimse farkına bile varamadan prensesi yılan sokar, zehirler ve kız ölür. Bu olay karşısında çok üzülen kral kaderden kaçılamayacağını anlar. Kızının toprağa gömülürse yılanlara yem olacağını düşünür ve kızının cesedini mumya yaptırıp pirinç tabuta koydurur. Bu tabutu da Ayasofya’nın yüksek duvarlarından birinin üstüne yerleştirilmesini ister. Bu şekilde kızının hiç değilse ölüsünün yılanlardan korunacağını düşünür. Bu tabutun üzerinde iki delik görülmüş ve yılanın kızı ölümünden sonra da rahat bırakmadığı anlatılır.
Battal Gazi Hikayesi
Osmanlı döneminde Battal Gazi’nin askerleri ile birlikte kuleye baskın yaptığı, kulede bulunan hazineleri alarak burada yaşayan Üsküdar Tekfurunun kızını kaçırdığı anlatılır. İstanbul’u kuşatmaya gelen Battal Gazi kuşatmadan bir sonuç alamayınca Kız Kulesinin önündeki kıyıya karargah kurar ve yedi yıl burada kalır. Hikayeye göre Battal Gazinin bu kadar uzun süre burada kalmasının asıl sebebi Üsküdar Tekfurunun kızına aşık olmasıdır. Üsküdar Tekfuru Battal Gaziden korkusuna kızını hazineleri ile birlikte kuleye kapatır. Şam seferinden sonra Üsküdar’a dönen Battal Gazi kayık ile kuleye gider hazineleri ve kızı alarak Üsküdar’dan atına atlayıp oradan uzaklaşır. Çok söylenen “Atı alan Üsküdar’ı geçti” lafı buradan gelmektedir. Hikayelerde geçen prenseslere atfen buraya Türkler Kız Kulesi ismini vermişlerdir. ŞUBAT 2014
55
HALI YIKAMA
RÖPORTAJ
Türkiye’nin Fenomen Dizisi Kurtlar Vadisi
11 yıldır sadece Türkiye’de değil birçok ülkede ilgiyle izlenen, Perşembe akşamlarında zirvenin sahibi efsane dizi Kurtlar Vadisi
S
Röportaj: S. Özge Koç
adi beyin telefonuna ulaşmış olmanın verdiği mutlulukla aradım kendisini. Olumsuz karşılamadı telefondaki ses beni ve artık seti ziyaret etmek için gerekli prosedürleri aşmış bulunuyordum. Bir zaman uygun zeminin oluşmasını bekledim derken bir sabah çalan telefonumun ardından yollardaydık. Sonunda Kurtlar Vadisi setine gelmiş bulunuyorduk. Mesire alanının içinde set ekibine doğru ilerledik. Bizi karşılayan Kürşat bey, setten ayrılana kadar bizi bir dakika olsun yalnız bırakmadı. Hoş sohbeti, güler yüzü ve misafirperver yönü için kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum. Dış mekan çekimine denk gelmiş olmamıza havanın buz gibi olması diye bir faktör de eklenince bir kaç dakika kadar titreyen ben, setin temposunu izlemeye koyulunca soğuğu hissetmedim desem abartmış olmam. Silahların temizlenmesi, Armageddon timlerinin hazırlanışı, köprünün üstüne kurulmayan çalışılan düzenek, yemek yemeye çalışan set ekibi gözlemleyecek birçok detay vardı. Ekip çekim için hazır olana kadar oyuncular ile kısa bir söyleşi yapalım dedik. Dizide Baron karakterine can veren “Alper Kut” ve Akif karakteriyle izleyicinin beğenisini toplayan “Ali Buhara Mete” sıcak bir gülümseme ile karşılamıştı bizi. Ekibin ye56
ŞUBAT 2014
RÖPORTAJ
HALI YIKAMA
mek yediği masanın bir ucuna yöneldik daha rahat sohbet edebilmek için. Ben kafamda cümlelerimi toplamaya çalışırken Buhara Bey ve Alper Bey’in bana doğru baktığını hissettim. Oturmak için neyi beklediklerini anlamaya çalışırken kafamdaki bu soru birkaç saniye içinde cevabını buldu. Nezaket kurallarına o kadar hakimlerdi ki ben oturmadan oturmamış, beni beklemişlerdi. Derin bir nefes aldıktan sonra ilk sorumu Alper Kut’a yönlendirdim. Sete İlk Geldiğinizden ne yaparsınız? Alper Kut: Set’e geldiğimde İsmail birşey yapmama pek fırsat bırakmaz (gülüyor) hemen saç’a, makyaja hazırlığa alır ama çay içerim. Çay olmazsa olmaz. Buhara Mete: Ben eğer kahvaltı yapmadıysam Kahvaltı arayışına giriyorum. Devamı aynı, hazırlıklar. Çay benim içinde mühim. Sette yaşadığınız en unutulmaz an? (O anda ikisinin çehresini de güzel bir gülümseme kaplıyor, dahası yerini kahkahalara bırakıyor. Zannımca zihinlerinde birçok olay belirdi biranda) B.M: Alper abi aslında Baron olduğu için daha bir koltuk, salon adamı ama ben hayatına girdiğimden beri suya mı girmedi, uçurumdan mı düşmedi (kahkahalar) Benim yaşadığım en komik olay; 3 bölüm önce, sahnede KGT ekibi, ben ve Pusat var. Birlikte koşturuyoruz. Ben arabayla gidiyo-
rum, arabayı hızlıca durdurmam lazım. Bu arada araba otomatik vites. Arabayı durdurdum, indim. Sağıma ateş ettim bir döndüm araba yok. (ardından kahkalar yükseliyor) Pusat sen şu tarafa geç diyorum ama Pusat da yok. Taylan arabaya silah doğrultmuş ama ortada araba yok. (kahkahalar) Görkem arabaya doğru koşuyor. Birimiz vitesi tutmaya çalışıyor, birimiz frene basmaya çalıyor. Kazasız belasız atlattık şükür ama komediye döndü olay bir anda. Soğuk bir geceydi olaydan sonra bütün ekibin enerjisi olumlu bir anlamda değişmişti. A.K: Aksiyon yok diye bekliyorum ben ama daha ilk bölümde kalaşnikof dayadılar anlıma, kafam direk şişti. Elim, kolum bağlı birde, kendimi koruma şansım da yok. O sırada Hala uçtu hava da. (o kadar içten gülüyor ki Alper bey) Birde tabi şu olay var. Uçurum-
ŞUBAT 2014
57
dan arabayla denize düştük. Hava buz gibi, yağmur da yağıyor. Bir çıktık denizden, tüm ekip kapüşonları kapatmış falan biz takım elbiseyle denizden çıkıyoruz. (gülüyor Alper bey, Buhara bey de eşlik ediyor tabi) B.M: Kendisi salon adamı sözde.(gülerek devam ediyor) En aksiyonlu Baron (kahkahalar) Aksiyon çekmek güzel birşey anladığım kadarıyla, A.K: Aksiyon sahnelerinde iyi bir ekiple çalışmak önemli. Aksiyon çekilir ama her ekiple bu sonucu vermez. Çok zor çünkü aksiyon çekmek. Ciddi bir ekiple çalışmanın verdiği güzel sonuç ekrana yansıyor işte. B.M: Zaman sıkıntısı var birde. Bu kadar Politik bir aksiyonu kısa bir sürede çekmek ciddiyet istiyor. A.K: Samimiyet de önemli. Çünkü seyirci samimi bulmadığı şeyleri izlemez. Seyircinin aksiyon dizisine bakışını değiştirdiğine inanıyorum. Seyirci başka bir işi izlediğinde bir Kurtlar Vadisi tadı arıyor aslında. Bu anlamda Kurtlar Vadisi bir kıstas. B.M: Kesinlikle öyle, sektöre birçok şey kazandıran bir yapım. Bir çok şeyi insanlara sevdirip inandırması ve hatırlatması olarak çok konuda önde bir yapım. Taht kurdu insanların gönlünde. Dizi olarak ta bakmıyor insanlar aslında. Diğer diziler arasında farklı bir yerde olduğunu düşünüyorum. A.K: 11 yıl çok uzun bir zaman. Hala zirvede olmak kolay bir durum değil. Efsane bile az kalır Fenomen demek lazım. En iyi reyting sokaktır. bir işin iyi olup olmadığını oyuncu sokakta yürüdüğü zaman anlar. Eğer sokakta yürürken 10 insandan 7’si size selam ve58
ŞUBAT 2014
rip, 5’i fotoğraf çektiriyorsa iyi bir iş çıkmış ortaya demektir. Kurtlar Vadisinin gününü, saatini bile değiştirmedi yıllardır. B.M: Kesinlikle. Sadece Türkiye’de de değil Ortadoğu ve Balkanlarda da bir çok kişinin izlediği bir dizi. Balkanlara gittim ben mesela. Şöyle söyleyeyim inanın inanlar artık Artur, Antony gibi isimler değil Polat, Abdülhey gibi isimlerini koymuşlar çocuklarına. Böyle bir projede çalışmak tabi ki çok güzel bir duygu. Bizlere teşekkürlerini, sizlere selamlarını iletmeyi ihmal etmediler. Bulunduğumuz anı ölümsüzleştirmek adına birkaç fotoğraf aldık ardından set hazırlıklarını seyretmek ve Kürşat beyin kahve teklifini değerlendirmek üzere yanlarından ayrıldık. Biz sohbet ederken ekip enerjisinden hiç birşey kaybetmemişti. Etraftaki o hummalı çalışma devam ediyordu. Oyuncular yerlerini aldı ve motor sesi yükseldi. Baron ve Akif’in konuşması devam ederken Yönetmen değişik açılardan için çekimi yineleniyordu. Ara verdiklerinde kendileriyle fotoğraf çektirmek isteyenleri kırmıyorlar kısa kısa sohbet ediyorlardı. Bu arayı fırsat bilerek Alper Bey’e ve Buhara Bey’e bir kez daha teşekkür ettik, başka bir zaman tekrar görüşmek dileğiyle vedalaştık. Kürşat bey arabamıza kadar bize eşlik ediyordu, ilk anda bizi samimi bir tavırla karşılayan Kürşat bey, aynı tavırlarla yolcu ediyordu. Güzel ağırlanmıştı Vadi ekibi bizi ve bizde keyifli bir anı ardımızda bırakarak gülümser bir eda ile set yerinden uzaklaştık.
HALI YIKAMA
MAKALE
Sükrü Polat
S
'dan
on birkaç yıl içinde eline fırça alan herkesin halı yıkamacı olduğunu, her sokakta bir halı yıkama yeri açıldığını gözlemliyoruz. Fiziki yapı, teknolojik donanım, tecrübe ve kalite yönünden birçok eksiği bulunan, hatta bahse konu tüm bu unsurları berbat denecek kadar kötü olan birçok yerin tabelasında [Halı Yıkama Fabrikası] ibaresi yer almaktadır. Bilgisizce açılan halı yıkama yerlerinin bir kısmı tesislerinde olmayan makinelerin resimlerini internet ortamından indirerek broşürlerinde kullanıyor, bir kısmı broşür ve reklamlarında tecrübeli personelden bahsediyor, bir kısmı çok eski firma görüntüsü vermek için tanıtım broşürlerine ve internet sitelerine [15 yıllık tecrübe, 20 yıllık tecrübe] gibi ibareler koyarak tüketiciyi yanıltıyor. Oysa İstanbul da hizmet veren firmaların %98’i son birkaç yıl içinde açılan firmalardır ve bunların çoğu makine halısı ile el dokuma halıyı birbirinden ayı-
60
ŞUBAT 2014
Her Yerde Halı Yıkama ramayacak kadar tecrübesizdir. Bilinmektedir ki bazı firmalar verdikleri kalitesiz hizmet neticesinde kötü tanınan isimlerini değiştirerek tüketiciyi kandırmaya devam ediyor. Bu tarz hizmet vermeyi beceri sayan firma sahiplerinin, kurumsallaşarak ruhsat almak veya mali olarak kayıt altına girmek gibi bir dertleri de yok. Bu duruma dur diyebilecek tek unsur tüketici, burada tüketiciye büyük sorumluluk düşüyor. Fakat tüketici, halının nasıl yıkandığından çok, kaça yıkandığını önemsiyor ve ucuza yıkayan sözde halı yıkamacılar, arsızca ve umarsızca halkın sağlığı ile oynamaya devam ediyor. Halı yıkatmayı düşünen herkese tavsiyem lütfen, çocuklarınızın sağlığı ve ürünlerinizin güvenliği için hizmet alacağınız halı yıkama firmalarını ziyaret ederek halıların nerede, nasıl ve hangi şartlarda yıkandığını denetleyiniz.
HALI YIKAMA
MAKALE HABER
Sektör’den Ahmet Turan Ağar
Değerli meslektaşlarım sektörümüzün içinde bulunduğu sıkıntıları sorunları özellikle istanbul’ da sektörün geleceği hakkında görüşlerimi paylaşmak istedim. Değerli Meslektaşlarım; Evvela hepinizi saygıyla selamlıyor iş hayatınızda başarılar diliyorum. Sağlığımızın ve yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olması ile varlığımızda büyük önem teşkil eden halı yıkama’ nın sektör haline gelmesi ve bu sektörde gereken ilerlemelerin yapılması adına çalışmalara girişilmesi temizliğin zorunlu ihtiyaçlarımızdan biri olmasına dayanmaktadır. Güngören de küçük bir işletme iken İstanbul’ da 2007 yılında sokaklar da halı yıkama yasaklanması beraberinde işlerimizin bir anda artmasına sebeb olmuştur. Faaliyet göstermiş olduğumuz yerler talebi karşılayamamış olup bizleri ciddi manada yatırımlara sevk etmiştir. Almış olduğumuz karar doğrultusun da İstanbul Arnavutköy ilçesin de 2008 yılında Ağar Halı Yıkama fabrikasının temellerini attık ve 2009 yılında faaliyete başladık. 2010 tarihinde bünyemize üç servis aracı katarak servis araçlarını 5 e çıkar dık. İstanbul avrupa yakasının tamamına hizmet vermeye başladık. Hayıkama firmasından otomatik halı yıkama makinesi, sıkma makineleri, kurutma makinesi, tolon makineden yorgan ve battaniye yıkama makinesi’ni bünyemize katarak makineleşme konusunda ciddi manada yatırımlara imza atmış bulunuyoruz. Kısaca halı en iyi nasıl temizlenir, en iyi ekipmanlar nelerdir, nasıl daha iyi kurutulur, tecrübeli personel, zamanında teslimat ve müşteri memnuniyeti adına yapılması gereken her ne varsa yaptığımıza inanıyorum. Değerli dernek yöneticilerim ve çok değerli meslektaşlarım size şimdi soruyorum yıl 2014 yapmış olduğumuz bir milyon lira yatırımın karşılığını alabiliyormuyuz. 62
ŞUBAT 2014
İstanbul’ da 2007 yılında halı yıkama nın m2 fiyatı 3.50 kuruştu ve yıl 2014 istanbul avrupa yakasında en pahalı halı yıkayan firma 4 lira dan halı yıkıyor. Soruyorum biz sektörün neresindeyiz, gelecekte ne tür sorunlarla karşılaşacağız. derneklerimizin düzenlemiş olduğu toplantılar da fiyat politikası ele alınmadığına ve dernek başkanlarımızın firmalarının fiyat listelerine bakıldığı zaman halı yıkama m2 fiyatlarının yüksek olduğuna ve bu konuda bize fayda sağlayamayacaklarına inanıyorum. 2007 yılından bu yana sarf malzemelerimize hiç mi zam gelmedi yakıt hala 2 liradır da bizim haberimiz mi yok veya çalışan personel 7 yıldır aynı maaşı mı alıyor elektrik, doğalgaz, su, şampuan, sgk, vergiler, taşıt vergileri yerindemi sayıyor. İstanbul da faaliyet gösteren firmaların derhal denetim altına alınması ve merdiven altı firmaların yatırım yapma veya birleşmeleri konusunda adımların atılması gerekir diye düşünüyorum. Aynı zamanda fason halı yıkayan veya yıkatan sektöre ciddi manada zararlar vermektedir. Birinin reklam ve servis maliyeti olmadan para kazanmasını diğerinin ise yatırımsız fabrikatör olmasını sağlıyor. 2014 sezonu başlamadan bunların temizlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Yıllardır düzenlenen toplantılar da haksız rekabet, yanıltıcı reklam, fason halı yıkama, ucuz fiyat politikası, yabancı eleman çalıştırma, sigortasız eleman çalıştırma ve vergisiz işletme lerin sektöre ciddi manada zararlar verdiğini daha önce dile getirmiştim. Fakat herhangi bir önlem veya adım atılmamıştır ve bu konu ile ilgili sıkıntıları yatırım yapmış büyük firmalar zarara uğramış ve yatırım yapma yolunda önü kesilmiştir. Sonuç olarak; Ne yapmalıyız 2014 yılı mart ayında m2 fiyatımız makina halısı 5 TL olarak baz alacağız. Yapmış olduğumuz maliyet hesapları ve araştırmalar sonucunda halı yıkama firmalarının eksiksiz hizmet vermesi ve kurumsal çalışması yönünde bu rakamların altına inmek bizlere ve sektöre yararlı olmayacaktır. (Fabrikam var ama param yok) benim halı yıkamacılara 2014 yılı için sloganım olacaktır. Sektörde işini en iyi layıkıyla yapan meslektaşlarımı saygı ile selamlıyor iş hayatınızda başarılar diliyorum.
İstanbul Profesyonel Halı Yıkamacılar Derneği
ÖNSÖZ Uzun süren istişarelerin, toplantıların ve çalışmaların sonrasında İstanbul’un önde gelen, halı yıkama sektörüne yıllarını vermiş duayen firmalarının bir araya gelmesi ve çalışmaları neticesinde derneğimizi 28 Şubat 2013 tarihinde kurduk. Derneğin kuruluş aşamasında emeği geçen tüm meslektaşlara ve üyelere teşekkür ediyoruz. Derneğin kuruluş amacı İstanbul’da profesyonel halı yıkama yapan firmaları bir araya getirerek ortak sorunlarımıza birlikte çözüm bularak, halı yıkamadan kaynaklanan tüketici mağduriyetlerinin önüne geçerek meslektaşların birlik ve beraberliğini ve sosyal bağlarını güçlendirmektir. Saygı ve Hürmetlerimizi Sunuyoruz. İshayder Kurucu Üyeleri
HALI YIKAMA
MAKALE
Baskan’dan Kadir Özkarakaşoğlu İshayder Dernek Başkanı
İstanbul Profesyonel Halı Yıkamacılar Derneği olarak öncelikli görevimiz; hizmet kalitesi yüksek firmaları bir çatı altında toplayarak,sorunlarımıza kalıcı çözümler bulmak ve sektördeki haksız rekabetin önüne geçmektir. Derneğimiz Bu konuda tüm Resmi makamlarla gerekli tüm görüşmeleri ve yazışmaları yaparak resmi kurumları bilgilendirmektedir. Öncelikli olarak tüketicinin ve profesyonel halı yıkama yapan meslektaşlarımızın menfaat ve çıkarlarını korumak için gereken tüm girişimleri yapmaktayız. Derneğimizin bir diğer amacı da merdiven altı diye tabir edilen, derme çatma yöntemlerle kayıt dışı halı yıkama yapan yerlerin ve bu tür yerleri işleten kişilerin öncelikle tüketiciye, sektöre ve kaliteli hizmet vermek adına ciddi yatırımlar yapan,kurumsal gelişimini tamamlamış Profesyonel Halı Yıkama Firmalarına verdiği zararla mücadele etmektir. Ayrıca oluşacak zararın ve haksız rekabetin önüne geçmek adına, halkımızın işini profesyonel anlamda icra eden, kaliteli hizmet veren firmalara ulaşabilmesine ve zarara uğramadan doğru firmalardan hizmet alabilmesine öncülük etmek bir diğer görevimizdir. Halı yıkama sektörü denetimsiz ve başıboş bir şekilde çok hızlı büyüyen sektördür. Sektörün bu şekilde gelişmesi tüketicinin yetkisiz ve amatör çalışan kişilerden kaynaklı sorunlar yaşamasına sebep olmaktadır. Yetkisiz ve amatör çalışan kişilerin denetime tabi tutularak vatandaşlarımızın kaliteli hizmet almasını sağlamak ve tüketicinin aldatılmasının önüne geçmek için gerekli çalışmayı yapmak derneğimizin öncelikleri arasındadır.
66
ŞUBAT 2014
HABER
HALI YIKAMA
ŞUBAT 2014
67
HALI YIKAMA
DERNEK BİLGİSİ
İSTANBUL PROFESYONEL HALI YIKAMACILAR DERNEĞİ YÖNETİM KURULU
Dernek Başkanı Kadir Özkarakaşoğlu Tezal Halı Yıkama
Başkan Yardımcısı Hüseyin Avcı Gül Halı Yıkama
Yön. Kurulu Üyesi
Yön. Kurulu Üyesi Mustafa Emirgan Swan Halı Yıkama
Fatih Murat Ertemel Mispak Halı Yıkama Yön. Kurulu Üyesi Nihat Ağar Ağar Halı Yıkama
68
ŞUBAT 2014
DERNEK BİLGİSİ
HALI YIKAMA
İSTANBUL PROFESYONEL HALI YIKAMACILAR DERNEĞİ DENETİM KURULU
Denetim Kurulu Üyesi
Denetim Kurulu Üyesi
Fuat Koç Hedef Halı Yıkama
Tuğhan Türker Eşlik Ay-Tür Halı Yıkama
Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri 1 – Mehmet Akar
Küçük Ev Halı Yıkama
2 – Selim Aydoğan
Elif Halı Yıkama
3 –Ali Ercan Gül
Simbat Halı Yıkama
4 – Adem Bucak
Nuhtem Halı Yıkama
5 – Ender Babur
Dadaş Halı Yıkama
Denetim Kurulu Yedek Üyeleri 1 – Murat Aslan
Son Nokta Halı Yıkama
2 – Cevdet Keklik
Ekol Halı Yıkama
3 – Ali Gedik
Gedax Halı Yıkama
ŞUBAT 2014
69
HALI YIKAMA
HABER
Rumeli Hisarı “İstanbul’un fethinin başrollerinden biri olan, tüm ihtişamı ile yüzyıllar sonar bile önemini yitirmeyen, her göreni hayran bırakın bir eser” 70
ŞUBAT 2014
HABER
HALI YIKAMA
Sinan Göksel
B
ebek sahilden aşağıya doğru yürürken hisarın yıllara meydan okuyan bi r havası var. Sahilden ve boğazdan bile alıkoyuyor hisar gözleriniz i. Daha yakınd an görmek için meli Hisar kale Rusinin girişine do ğr u yo l al dım.Müze kartı olanlara ve 18 yaş altında ki öğ re nc ilere girişin ücretsiz ol duğunu ek bilg i olarak söyleyel im. Dar merdivenl erden yukarı çıktıkca İstanb bambaşka bir yü ul zünü açıyor size . B oğ az daha başka gülümsüyo r sanki bir mer divenin başına duktan sonra uz oturunca bir süre seyre dalabilirsi Bu şehre bir ke niz. z daha aşık olab ilirsiniz. Kalenin tepesine çıkm en ak için harcad ığ ın ız ça ba ya olduğunu göre değmiş ceksiniz.
lınızda buverdiyseniz ak r ra ka a ay Hisara çıkm r sadece. en iki detay va ek er g ı as m n lu kabılar 1- Rahat ayak 2- Su sıralanmış sonra sahilde n te tik et a d n Kaleye ve çayınızı içerke luklanabilir , so e d in ir b kafelerden ebilirsiniz. mesi farz boğazı seyred erisinde görül iç ul nb ta İs , ı Rumeli Hisar inin en sağtanbul’un feth İs . si ri bi an rd z olan mekanla na yazdıysanı inizin ilk sırası er ft de i ez g fni şi lam kalesi yerler, farklı ke da bambaşka ız m zı ya ki a bir sonr ek üzere. ler ile görüşm ŞUBAT 2014
71
HALI YIKAMA
MAKALE
Hüseyin Avcı İshayder Dernek Başkanı Yardımcısı
Kıymetli Okuyucu, 2013 senesinde çıkmış olduğumuz bu yolda daha ilerilere gitmektedir asıl amacımız. İstanbul Profesyonel Halı Yıkamacılar Derneği (İSHAYDER) olarak, halı yıkamanın bir meslek olduğunu, dikkat eidlmesi gerekekn hususların var olduğunu, bu bilinçlendirmeyi yaşarken de insan sağlığı ve hijyeni ön planda tuttuğumuzun bilinmesi, en asıl temelleridnen biridir. dolayısıyla Avrupa Birliği normlarına göre, derneğimizin üyesi işletmelerin, hijyen ve insan sağlığına öncelik verdiği, yapılan temizleme işlemlerininin her birinde belli standartların olduğu bilgisini vermek ve aıl gayenin tüketiciyi bilinçlendirmek olduğu ve müşteri memnuniyetinin asıl heedef olduğu, dernek üyelerimizin ortak amacıdır. Derneğimizin kuruluş amaçlarından biride, içinde bulunduğumuz bu teknoloji çağında, yapılabilecek temizlik işlemlerinin günümüz tabiriyle merdiven altı işletmelerinde değil, hakiki manada bu işe gönül vermiş meslektaşlar olarak, hijyyen ve insan sağlığını ön planda tutan, Müşteri memnuniyetini şiar edinen, ve dahası halka hizmeti Hakka hizmet bilen bir anlayış içerisinde, tüketiciyi bilinçlendirmek ve haalı yıkama işlemlerinin merdiven altı işletmelere uygun olmayacağını, Siz değerli okurlarımıza arz etmektir. Derneğimiz, bağlı üyelere periyodik kontroller yapmakta hijyen ve sağlık konulaırnda dernek üyelerini bilgilendirmekte, Halı yıkamanın bir meslek olduğu bilinci verilmekte ve en önemliside insan sağlığı açısından önemi vurgulanmaktadır. 22. yy. arefesinde olduğumuz günümüzde özenle çıktığımız bu yolda tüm dernek üyesi arkadaşlarımıza başarılar dilerim...
72
ŞUBAT 2014
HALI YIKAMA
SÖYLEŞİ
Nihat KULAOĞLU İSTANBUL ELBİSE TEMİZLEME TEKSTİL YIKAMA ÜTÜ VE BOYACILIĞI ESNAF VE SANATKARLAR ODASI BAŞKANI
Kendinizden bahsedermisiniz ? 1953 Giresun çamoluk doğumluyum.İlkokul memleketimde okudum.Ortaokul ve lise eğitimim istanbulda tamamladım. Baba mesleği olan kuru temizlemede hem çalıştım hem okudum.Ortaokul döneminde doğu sporuna başladım.1974 Te askere gittim.Cenabı allahın lütfuymuş kıbrıs harekatına girdim.Ve kıbrıs gazisiyim.Askerden geldikten sonra 1978 de kendi işyerimi açtım. Hala kendi işyerimde devam etmekteyim.Evliyim 4 çocuk babasıyım.Bazı meslektaşlarımın ısrarıyla 1993 yılında oda başkanlığına aday oldum.Hala o günden beri meslektaşlarımın talepleri üzerinde halen görevime devam etmekteyim. Ne zamandan beri bu görevi yapıyorsunuz hedefleriniz nelerdir? 1993 Yılından beri yapıyorum.Mesleğimizin en iyi duruma gelmesini hedefliyorum. Kaç üyeniz var üyeleriniz aidatlarını rahat ödeyebiliyorlar mı ? 600 Üyemiz var.Aidatlarını ödemekte zorluk çekiyor.Ayaklarına kadar tahsilatçı göndermemize rağmen zorlanıyorlar. 74
ŞUBAT 2014
SÖYLEŞİ
HALI YIKAMA
Genel faaliyetleri hakkında bilgi verebilirmisiniz ?
Tüketicelere en iyi şekilde hizmet veriyorlar. Veremeyenlerede yardımcı olmaya çalışıyoruz.
nayamaz. Halı yıkmama çok önemli çünkü çocuklarımız halıların üzerinde oynuyorlar. Bu görevdeyken çok isteyipte yapamadığınız bir şey oldumu ? Tabiki oldu serbest ekonomiden dolayı fiyatları bir oranda tutamadık. Kaç personeliniz çalışıyor ? İki Bundan sonra halı yıkama esnafının durumunu nasıl görüyorsunuz ? Halı yıkamacıları odamızın bünyesine alıp bakanlıkla görüşmelerimiz neticesinde onları üvey evlatlıktan kurtarıp sağlam bir kariyer ustalık belgesi belediye sorunlarını gidermek için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Tarife çıkararak insan sağlığıyla oynayan merdiven altında kaçak çalışan halı yıkamacıları tespit edip normal çalışan halı yıkamalar sınıfına sokmak bu işi beceremiyenleride yazışmalarla kapatmaya gitmek.Hiç kimse çocuklarımızın sağlığıyla oy-
Halı yıkama sektörünü ayakta tutabilmek için neler yapılabilir ? İlk önce oda kaydı yaptırılmalı bütün halı yıkamacılara ustalık belgesi verilmelidir. Son olarak ishayder aracılığıyla halı yıkamacılara neler söyleyeceksiniz ? Halı yıkamacı arkadaşlarımız nace kodlarına göre kuru temizlemeciler odasına kayıt olması gerekiyor.Bu meslektaşlarımıza kapımız açık odamıza üye olup birlik ve beraberlik içerisinde halı yıkama sektörünü daha güzel mertebeye getirmeyi temenni ediyoruz.Zaten odamızın kuru temizleme tekstil yıkama ütü boyama hepsi odamazın bünyesindedir.Bütün halı yıkamacı arkadaşlara teşekür ediyor saygılar sunarım. ŞUBAT 2014
75
İshayder
Etkinliklerimiz
76
ŞUBAT 2014
ŞUBAT 2014
77
78
ŞUBAT 2014
ŞUBAT 2014
79