Dorian gray’in portresi pdf

Page 1

Dorian Gray’in Portresi Pdf Oscar Wilde Dorian Gray’in Portresi Kitabı Arka Kapak Bilgisi Dorian Gray'in Portresi, yayımlandığı zaman hem okurları ve eleştirmenleri sarsmış hem de Oscar Wilde isminin edebiyat tarihine kazınmasını sağlamıştır. Fakat günümüzdeki baskılarda temel alınan metin, kitabın ilk olarak Lippincott's Monthly Magazine'de çıkan ve tepki çektiği için önce dergi editörleri, ardından da bizzat Wilde tarafından sansürlenmiş halidir. Nicholas Frankel'ın editörlüğünü yaptığı bu baskıda, Dorian Gray'in Portresi'nin 1890'da dergiye teslim edilen sansürsüz nüshası esas alındı ve eser açıklamalı notlarla zenginleştirildi. Böylece Dorian Gray'in hikâyesi, "düzelti" adı altında hoyratça yapılan budamalardan, "ahlaksızca" olduğu düşüncesiyle "yumuşatılmış" ifadelerden arındırılmış, ilk defa Wilde'ın asıl kurguladığı biçimiyle hayat bulmuş oluyor. Oscar Wilde, kendini romandaki Basil Hallward, dünyanınsa onu Lord Henry sandığını, oysa Dorian olmak istediğini söylemiş, "Belki başka çağlarda," diye de eklemiştir. Yaşadığı çağda zulüm gören ve "ahlak bozukluğundan" hapse atılan Wilde'ın kendiyle böylesine özdeşleştirdiği romanı Dorian Gray'in Portresi, bugün nihayet özgün hali ve Ülker İnce'nin yetkin çevirisiyle okurlarının karşısına çıkıyor. Oscar Wilde Dorian Gray’in Portresi Kitabını aşağıdaki linkten Pdf olarak indirebilirsiniz. http://www.pdfkitaplariindir.com/dorian-grayin-portresi-pdf-indir.html

Oscar Wilde Dorian Gray’in Portresi Kitabı Okuyucu İncelemesi İngiliz Edebiyatı'nın önemli yazarlarından Oscar Wilde'nin roman niteliğindeki tek kitabı Dorian Gray'in Portresi’dir. Burada geçen üç karakter hakkında önsözünde bilgiler vermiştir. Kendisini Basil Hallward olarak gördüğünü; Lord Henry'nin ise çevresindeki insanların onu gördüğü şekli olduğunu belirtmiştir. Bir dönemin kült eseri haline gelmiş Dorian Gray'in Portresi romanın konusu ise şöyle; Basil Hallward ve Lord Henry çok yakın iki dosttular. Basil ressamlık yapıyordu. Henry ise soylu bir aileden geliyordu. İkisi çok farklı karakterdelerdi ve dolayısıyla düşünceleri oldukça zıttı. Henry dış güzelliğe çok önem veren, kişinin içinden geleni yapması gerektiğini savunan bir karakterdi. Basil ise içe dönük, dış değil iç güzelliği ön plana alan bir karakterdi. Bir gün Basil Dorian Gray adında genç bir çocukla tanıştı. Bu genç adam oldukça yakışıklıydı. İnsanların arasından kolayca ayrılan ve tanıştığı herkesi etkisi altında bırakan bir kişiliğe sahipti. Basil de onu gördüğü gibi ondan etkilenmişti. Hatta ona taparcasına bakıyordu. Bu nedenle onun resmini yapmaya karar verdi. Böylece her gün Dorian, Basil'in evine gelerek resminin yapılmasını bekliyordu. Bu buluşmaların birinde Lord Henry de vardı. Tanıştıkları andan itibaren Dorian'ın etkisinde kalmıştı ve onunla sohbet etmekten çok keyif alıyordu. İşte böylece Henry ve Dorian arasındaki büyük dostluk başlamış oldu. Lord Henry, Dorian'a öğütler veriyordu. Onun çok güzel bir yüzü olduğunu söylüyor fakat ileride yaşlanınca bu güzelliğinden geriye bir şey kalmayacağını ve silik biri olacağını dile getiriyordu. Bu konuşmalar Dorian'ı uzun düşüncelere sevk ediyordu. Basil Hallward portreyi bitirdiğinde hepsi oldukça şaşırmışlardı. Dorian'ın çok başka bir büyüsü vardı. Yüzü çok gençti, çok güzeldi. Portreyi alan Dorian onu evinin en güzel yerine yerleştirdi. Ayrıca Henry'nin verdiği bir kitabı da okumaya başladı. Bu kitapta insanın işleyeceği günahların onu özgür yapacağını,içimizden geldiği gibi davranmazsak


hayatın bir anlamı olmayacağını yazıyordu. Dorian tüm bu düşünceler sonucunda bambaşka bir insan oldu. Kendi güzelliğinin farkında ve oldukça bencil biri haline geldi. Fakat dostu Henry'nin onun için söyledikleri aklından çıkmıyordu. Henry şöyle demişti." Bu tablodaki Dorian hep böyle kalacak. Senin yüzün buruş buruş olsa bile o hep genç kalacak." O gün orada Dorian dua etmeye başladı. Tek istediği ruhunun bütün yaşlanmalarının bu portrede gerçekleşmesi fakat kendisine hiçbir şey olmaması. Duası ne yazık ki kabul olmuştu. Dorian Sibly Vane adında bir kızla tanıştı. Aşık oldular ve hatta evlenmeye karar verdiler. Nişanlanacakları akşam Dorian kızın oyununa gitti. Fakat kız sahnede oldukça yeteneksiz bir oyuncu gibi davrandı. Bunu gören Dorian kızdan soğumaya başladı. Bu konuyu tiyatro çıkışında konuştular ve Dorian kızı terk etti. Fakat kız bu acıya dayanamayarak intihar etti. Arkasında ise Dorian'dan intikam almayı bekleyen bir James Vane bıraktı. Kızın ölümünün ardında Dorian kendisini çok başka işlere verdi. Bazen eski antikaları toplayan, bazen modaya önem veren, kitapların ilk baskılarını toplayan, koku mesleğine merak salan biri oldu. İnsanları öyle etkiliyordu ki bir gün giydiği bir kılık yarın moda oluyordu. Fakat Dorian bunların hepsinden sıkıldı. Zaman geçtikçe portredeki adam yaşlanıyor fakat Dorian aynı kalıyordu. Tüm İngiltere onu sevmez olmuştu. Aradan birkaç yıl geçtikten sonra bir akşam Dorian'ın evine Basil geldi. Ona şehirde onun hakkında konuşulan tüm kötü dedikoduları ve diğer her şeyi anlattı. Bunun üstüne Dorian portreyi ressama göstermek istedi. Basil gördüklerine inanamadı ama Dorian daha önce davranarak ressamı öldürdü. Ayrıca kanıtları yok etmek için Alan adlı arkadaşına cesedi ortadan kaldırttı. Olaylardan uzaklaşmak için küçük bir köye geldi. Burada hiç karşılaşmaması gereken biriyle karşılaştı: Onu her yerde arayan James Vane. İntihar eden Sibly Vane'in abisi James kardeşinin ölmesindeki tüm sorumluyu Dorian olarak görüyordu.Onu gördüğü anda kovalayış başladı fakat adam talihsizce bir av tüfeğinden çıkan kurşun sonucu öldü. İşte bu durum Dorian'ın değişmesi için bir işaret oldu. Yaşamının sonlarına doğru ise Dorian kendini iyiliğe verdi. Tüm yaptığı kötülüklerden kaçmak ve ölüm korkusundan uzaklaşmak için portrenin olduğu odaya geldi. Elindeki bıçağı önce portreye sonra kendi kalbine sapladı. Uşaklar içeri girdiğinde önce duvardaki portrede çok genç, güzel yüzlü Dorian'ı yerde ise çirkin yüzlü, buruşuk ve kırışıklıklarla dolu yaşlı Dorian'ı gördüler. Dorian Gray’in Portresi Pdf oku

Oscar Wilde Dorian Gray’in Portresi Kitabı Okuyucu Yorumları Yorum-1 "Keşke tersi olabilseydi! Keşke her zaman genç kalacak olan ben olsaydım da portrem yaşlansaydı! Bunun için... bunun için her şeyi verirdim!" diye dilekte bulunan genç, güzel (yakışıklı) Dorian Gray, Lord Henry`nin sözleri ile ruhunu, saf çekiciliğini yavaş yavaş şeytana satacağından habersizdir... Kitap ilk okuduğum Oscar Wilde kitabı olmakla beraber, yazarın da ilk ve son romanıymış. Önyargılarımı yerle bir eden etkisinden başka, gerçekliğine sonuna kadar inanmakta direndiğim kitaplardan oldu. Benim için kurgudan ziyade "ben bu olayı bir yerlerden duymuştum" algısı oluşturdu. Kitabın ön kısmında yazarın kendi tarafından kaleme alınan cümleler var;


* Basil Hallward kendi hakkımda düşündüklerim - Basil Hallward, güzelliğe tapan, sanatına düşkün, sadece yaptığı işler ile yaşayan biri.. * Lord Henry dünyanın hakkımda düşündükleri - Lord Henry, dünyaya kendi gözlükleri ardından bakan, insanın içinde melekten çok şeytanın olduğunu savunan, toplum tarafından "bencil, sağduyusuz, vurdumduymaz" adlandırılan biri.. * Dorian belki başka yaşlarda olmak istediğim kişidir - Dorian Gray, saf, gençlik ateşi ile yanıp tutuşan, içindeki kötülüğü hep bastırmış ama bir kitap ve Lord Henry sayesinde içindeki şeytanı özgür bırakmış biridir.. Kitapda- aşk, felsefe, din, iyilik, vicdan, güzellik, sanat ve başka konularda sorgulatıcı, keskin cümleler okuyoruz. Okurken sorgulatan, mekanik olarak okunup geçilmeyecek, bende iz bırakan, uzun süre okuduğum kısımları hatırlayacağım kitaplardan oldu. Sıkılmadan, pişman olmadan, akıcı olarak okuyacaksınız. (bence...) Yorum-2 Oscar WILDE ve Dorian GRAY' i... Öncelikle belirtmek isterim ki hikayeyi okumadan önce Oscar WILDE' ın kendisi, sansürlerle geçen yayınlama süreci ve kitabın 1891 senesinde yazılmış olması beni gerçekten etkiledi. Bir kere daha anladım ki, bir asır öncesi ve şimdi ; insanlık için değişen hiçbir şey yok. Özellikle duygularımızdan başlamak üzere ; nefret, kıskançlık, bencillik, şantaj, dedikodu mekanizması, dinlere bakış açısı, farklı cinsel tercihler ve hayat vs... bugün nasıl ise aynı. İnsanlığı hiçbir zaman törpüleyemediğimizin ve bundan 100 sene sonra da törpülenmeyeceğinin kanıtı. Her ne kadar karamsar olmayayım desem de iyilik insandan gerçekten uzakta... Aslında çok basit, tahmin edilebilir bilindik bir hikayeyi, sırf bir asır önce de görmek için okuyun. Sevgiyle güzellikler ile kalın.... Yorum-3 Her insan nasıl ölümüyle birlikte doğuyorsa, her iyilik kötülüğü, her vuslat ayrılığı, her gün gecesi, her ses sükûtu, her buluş kayboluşu ile doğuyor. Ve bir insan doğduğunda, bir dünya, bir evren doğuyor. Tüm iyiliği, tüm kötülüğü, tüm güzelliği ve tüm çirkinliği ile… Ve insan -ki evren- her şeyi, tüm bilineni ve bilinmeyeni, benzeri ve zıddı birlikte bir arada bulunduruyor. Yaşam serüveninde insan, iyi insan ya da kötü insan; kötülüğünün içinde iyiliğini, iyiliğinin içinde kötülüğünü barındıran insan. Yaşamı boyunca doğrular kadar hatalar da yapan insan. Taşıdığı yüzü, bazen yüzsüzlüğü, kah sükuneti kah isyanı ile insan. İçinden, hatıralarından, aklından ve fikrinden, düşündüklerinden atıp kurtulamadıkları ile esir bir insan… Bazen de tüm unuttukları ve ardında bıraktıklarıyla nisyanı ile insan. Kitabı çok değerli bir arkadaşımın tavsiyesi ile okudum. Kitapta bir insanın iyiliğinin ve kötülüğünün analizleri, tüm yaşanmışlıkların insanın yüzüne sirayeti anlatılmakta. Bir kişiye ait iyilikler ve kötülükler anlatılmakta. Farklı ama çok güzel bir benzetmeyle çok güzel ve akıcı bir şekilde, bir sonraki sayfada ne olacağının merakı ile etkileyici bir okuma serüveni sunmakta. İnsanı kendi içine yönlendirdiğinden mi, yoksa okuduğumuz her kitapta en çok kendi içimize okumalar gerçekleştirdiğimizden mi tam bilmiyorum; bu kitapta da kendi içinizde iyilik ve kötülükleri


arayacaksınız. Korkacaksınız, varsa kötülükleriniz, kendi yüzünüzü kendinizden saklamak isteyeceksiniz. İyi ki okumuşum dediğim ve okuduğumdan bu zamana değin kendi ömrümde, kendi içimde portremi aradığım bir kitap. Velhasıl tavsiye eder iyi okumalar dilerim. Yorum-4 Açıkçası Dorian Gray hepimizin bildiği bir hikayedir hayatımızın bir yerinde mutlaka bu sahsiyetle karsilasmisizdir bu belki bir film karesi bir tiyatro oyunu bir dergi makalesi bir gazete haberi bir cok yer olabilir.. Bu kitabı diğer baskılardan ayıran ise oscar wilde ın hiç bilmediğimiz yanlarını bize ansiklopedik alıntılarla aktarması 9yildizli bir kitap olmuş.. ben çok keyifle okudum bir çok alıntı paylaştım eğer bir gün Dorian Grayin portresini okuyacağım diyorsanız o baskı bu baskıdır... teşekkürler everest yayinlari.... Yorum-5 Kitaba başlamadan önce Oscar Wilde'ın hayatı yaşadıkları hakkında kısaca bilgi edindim.(Kitabı okumak isterseniz mutlaka tavsiyemdir.) Toplum güzel, estetik olana her zaman değer verir ona kötülük yakıştıramaz, Dorian Gray de tam olarak böyle biri içinde gençlik ateşi saflığıyla.. Arkadaşı Basil; güzelliğe tapan(özellikle de Dorian'a hayran oluşu) sanatı seven iyiliği güzelliği isteyen insanın vicdanını dinlemesi gerektiğini savunan biri. Henry ise zevkin her şeyden üstün olduğunu savunan bencil ve insanın içinde melekten çok şeytanın olduğunu savunan biri. Dorian Henry ile ilk karşılaştığında ondan çok etkileniyor ve hemen bağlanıyor burda kötü yasak ve günah olan şeylerin çekiciliğine vurgu yapılmış Henry ile arkadaşlığı ilerledikçe Basil'den uzaklaşıyor. Güzelliğe çok önem veren Dorian ruhunu şeytana satıp yaptıklarıyla çok değişiyor. Aslında ben bunu biliyorum daha önce duydum okudum gördüm gibi oldum bana çok yakın geldi. Kitapta özellikle Henry ile Dorian'ın konuşmaları çok dikkatimi çekti. Kitapta bir çok bölüm işaretledim üzerinde düşünülmesi gereken güzel tespitler ve sözler var. Sadece bir insanın deiğişimi gibi bakılmamalı üzerinde dikkatle düşünmeli ben okurken gayet keyif aldım tavsiye ederim :) Dorian Gray’in Portresi Pdf

Oscar Wilde Dorian Gray’in Portresi Kitabından Alıntılar Alıntı-1 Erkek yorulduğu için, kadın da merak ettiği için evlenir, sonunda ikisi de düş kırıklığına uğrar. Alıntı-2 Gerçeğin değersiz dünyasında kötüler ceza, iyiler de ödül görmezdi. Başarı güçlüye sunulur, başarısızlık güçsüzün üzerine atılıverildi; işte o kadar. Alıntı-3 "Aşkta sadık olanlar aşkın yalnızca uçarı yönlerini bilirler; aşkın trajedilerini bilenlerse vefasızdırlar.” Alıntı-4


"Dünyanın en büyük olayları beyinde olur" demişler. Dünyanın büyük günahları da beyinde olur yalnızca beyindedir. Alıntı-6 Kimdi o, 'İnsan mantıklı hayvandır' diyen? Şimdiye dek yapılmış en ham insan tanımı bu. İnsan şudur budur ama, hiç de mantıklı değildir. Alıntı-7 -"Hep!" Korkunç bir sözcüktür bu. Duydukça ürperirim. Kadınlar bu sözcüğü kullanmayı pek severler. Hep sürmesini isteyerek her sevgiyi bozarlar. Alıntı-8 "Romantik bir öykü yaşamanın en kötü yanı şudur ki bittiği zaman kişiyi romantiklikten tümüyle uzaklaştırır.” Alıntı-9 Varolan her kusursuz şeyin ardında acılar gizliydi. En sıradan çiçeğin açması için dünyanın çile çekmesi gerekiyordu sanki. Alıntı-10 Birinin dediği gibi, biz kadınlar kulaklarımızla severiz, siz erkeklerin gözlerinizle sevdiğiniz gibi... Dorian Gray’in Portresi Pdf indir


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.