Fedailerin kalesi alamut pdf

Page 1

Fedailerin Kalesi Alamut Pdf Vladimir Bartol Fedailerin Kalesi Alamut Kitabı Arka Kapak Bilgisi Yılların eskitemediği muhteşem kitap ALAMUT artık Koridor Yayıncılıkta. Hasan Sabbah'ın, Alamut Kalesinin, fedailerin ve cennet bahçelerinin hikayesi. Bir tarafta Hasan Sabbah'ın yeryüzü cennetiyle yeni tanışan güzel köleler, diğer tarafta onun en güvenilir savaşçıları olan fedailer. Sabbah'ın yarattığı cennetin içinde gözleri açıldığında hepsinin hayatı hiç umulmadık bir şekilde değişir. Hikaye 11. yüzyıl İranında, kendini peygamber ilan eden Hasan Sabbah'ın, seçilmiş bir grup insanı intihar suikastçısına dönüştürerek bölgede hakimiyet kurmak için çılgınca ve aynı zamanda zekice bir plan tasarladığı Alamut Kalesinde geçmektedir. Güzel kadınların, yemyeşil bahçelerin, şarap ve haşhaşın göz boyadığı sanal bir cennet yaratan Sabbah, genç savaşçılarını emirlerine uydukları takdirde bu cennete gidebileceklerine inandırır. Kendilerini onun yoluna adayan, ölmeyi de öldürmeyi de göze almış olan bu küçük orduyla hükümdar sınıfına gözdağı verebileceğini düşünür. Sabbah kendi deyimiyle insanların saflığını kullanıp dine adanmışlığı politik emellerine alet eder. Artık kapılar onun için ardına kadar açılmıştır. Vladimir Bartol Fedailerin Kalesi Alamut kitabını aşağıdaki adresten pdf olarak indirebilirsiniz. http://www.pdfkitaplariindir.com/fedailerin-kalesi-alamut-pdf-indir.html

Vladimir Bartol Fedailerin Kalesi Alamut Kitabı İncelemesi Vladimir Bartol'un en ünlü eserinden biri olan Alamut; 11. yüzyıl İran tarihinde kendisini peygamber ilan eden Hasan Sabbah'ı konu ediniyor. Hasan Sabbah'ı anlatırken tarihe damga vurmuş Selçuklulardan, Ömer Hayyam’dan ve Nizam'ül Mülk'ten de bahsediyor. Tarihin kurguyla birleşmesinden ortaya çıkan bu zengin eseri herkese tavsiye ediyorum. Ayrıca Amin Maalouf'un Semerkant kitabının ardından da okunabilir. Hasan Sabbah;çok uzun süreler boyunca gezip gördüğü ve öğrendiği her şey sonucunda insanları ve dinleri çok iyi bir şekilde tanımış ve çok önemli insanlarla tanışmıştır. Bunlardan bazıları sınıf arkadaşları da olan Ömer Hayyam ve Nizam'ül Mülktür. Okul yıllarında birbirlerine bir söz vermişlerdir. İleride tekrar karşılaştıklarında mutlaka birbirlerine yardım edeceklerdir. Ömer Hayyam şiir ve şaraplarla ilgilenmiş ve başka bilim dallarına yönelmiş, Nizam'ül Mülk ise Selçuklu devletinde baş vezirliğe kadar yükselmiştir. Hasan Sabbah ise henüz ne yapacağına karar verememiş hem Ömer Hayyam'ı hem de Nizam'ı ziyaret ettikten sonra tercihini Nizam'dan yana kullanmıştır. Nizam'ül Mülk okul yıllarında birbirlerine verdikleri sözü pek önemsememiş ve Hasan Sabbah'ı küçümsemiş fakat yine de ona sarayda bir iş bulmuştur. Kısa sürede kendini gösteren Hasan Sabbah, sultanın dikkatini çekmiş ve bir gün kimsenin yapamayacağı bir hesaplama işini kendisi hazırlamıştır. Nizam'ül Mülk bunu öğrenince hemen bu bilgileri değiştirmiş ve sultanın karşısına çıkan Hasan Sabbah elinde başka kağıtlarla ortada kalmıştır. Hasan Sabbah saraydan kovulmuştur. İşte bugünden itibaren Nizam onun en büyük düşmanı olmuştur. Uzun süre içinde yeni planlar yapmış ve Alamut kalesini ele geçirmiş ve bu kaleyi çok başka amaçlar için kullanmıştır. Burayı fedailerin eğitildiği yer haline getirmiş ve kendi peygamberliğini ilan ederek tüm dünyaya korku salmayı başarmıştır. Kalede bir hiyerarşi sistemi vardır ve fedailerin eğitimlerini üstlenen dailer vardır. Ebu Ali ve Buzruk Ümid Seyduna'dan sonra gelen en üst düzey kişilerdi. Onların altlarında ise farklı eğitimler veren


dailer vardı.F edailer bu hocalardan çok ağır dersler alıyorlardı. Her gün farklı antrenmanlar yapıyorlar ve çok az yiyorlardı. Hasan Sabbah'ın öğretisinin beyinlerine işlenmesi ve çok inançlı olmalı gerekiyordu ve dailerin görevi de bu inancı sağlamaktı.İ smaili inancı denen bu inancın öğretisi Hasan Sabbah'a Allah tarafından bir emir verildiği ve diğer peygamberlerin haricinde ona cennet kapılarının anahtarı verilmesiydi. Fedailer en çok bu konuda şüpheye düşüyorlardı. İşte Hasan Sabbah bu şüpheyi ve zayıf noktayı fark etmiş ve hayal gücüne sığmayacak bir plan oluşturmuştu. Yapay bir cennet ortamını kalenin arka tarafına yaptırmış ve oraya nehirler, ormanlar ve bir harem kurdurtmuştu. Çok gizli olan bu bahçeler adeta bir cennet ortamını andırıyor ve Kur'an da tasvir edildiği şekilde dizayn edilmişti. Haremdeki kızlara huri gibi davranmaları öğretiliyor ve onlarda çeşitli eğitimler alıyorlardı. Hasan Sabbah bir gün dailerden en başarılı üç fedaiyi söylemelerini istedi ve oybirliği ile İbn'i Tahir, Süleyman ve Yusuf seçildi. Bu üç gence cennet bahçelerinin gösterileceği söylendi. Üç genç heyecanlı bir şekilde talimatları yerine getirdi ve Seyduna'nın verdiği uyuşturucu hap sayesinde kendilerinden geçtiler. Uyandıklarında ise bir çok güzel kızlarla ve güzel bahçeleri gördüler. Hepsi buranın cennet olduğuna inandılar ve Hasan Sabbah'ın peygamber olduğuna olan inançları çok yüksek bir hale geldi. Cennetten dönen bu üç kişi artık çok başka bir insan haline gelmişlerdi. Hepsi cennete tekrar dönmek için çok güçlü bir istek duyuyorlardı. Hasan Sabbah tüm dünyaya bunu kanıtlamak için bir kaç elçinin önünde Süleyman ve Yusuf'a kendilerini öldürmelerini söyledi ve bu şekilde cennete tekrar gideceklerini söyledi. Onlar hiç şüpheye düşmeden intihar ettiler ve bunu mutlulukla yaptılar. İbn'i Tahir'e ise en önemli görev düşüyordu Nizam'ül Mülk'ü öldürecekti. Cennete gitmenin önündeki bu görevi başarıyla gerçekleştiren İbn-i Tahir sayesinde Hasan Sabbah artık kimsenin durduramayacağı bir kişilik haline geldi. Tüm öğretilerini bir kitapta toplamaya karar veren Hasan Sabbah yerini Ebu Ali'ye bırakarak inzivaya çekildi. Artık tüm istediklerini gerçekleştirmiş ve öğretisinin nasıl devam ettiğini izlemek üzere dış dünyayla bağlantısını kesmişti.

Fedailerin Kalesi Alamut Pdf Vladimir Bartol Fedailerin Kalesi Alamut Kitabı Okuyucu Yorumları Yorum-1 Romanı 30 Ekim 2008 Perşembe akşamı devrettim.Son sayfalara geldiğimde hayal kırıklığı yaşadım.Sonuç bölümünü bu romana yakıştıramadım. Roman tarihî bir roman olarak sunulmaya çalışılmış ama ne tam bir roman,ne tam bir tarihî roman olabilmiş. Sonuçta FEDAİLERİN KALESİ ALAMUT bir roman.Kurgula kurgula yaz..! Uydur,uydur yaz:bunun adı roman.Tarihî roman değil de,tarihten alınmış isimlerin güzel bir kurguda kaynaştırılmasından mürekkep bir roman,içinde bolca felsefî konulara da değinilmiş. Haksızlık etmiş olmayayım: İlk bölümleri sıkıcı gelmiş olsa da son derece rahat okuduğum bir roman oldu,,,yine de roman kurgusu da olsa mantığımıza başvurduğumuzda misâl Alamut Kalesi'nin fedailerinin afyon haplarını yuttuktan sonra uyumaları ve uyandıktan sonra suni cennette başlarına gelenler hiç inandırıcı değil... Roman konusunu gerçek hayattan alır,dolayısıyla Yazarımız'ın bazı konuları aslını bilmeden yazdığını fark ettim.Baklavanın tepsisini bile görmeyen,bu tatlının lezzetini nasıl anlatabilir ki?


Yorum-2 “Aldanma insanların samimiyetine! Menfaatleri gelir her şeyden önce. Vadetmeseydi Allah cenneti; O’na bile etmezlerdi secde.” Hikayede geçen cennet kavramının yanında,Hasan Sabbah gibi bir dehanın,afyonun gücünden de faydalanması gözardı edilemez ama Akif'in dizeleri de insanın aklının bir köşesinden geçmiyor değil. Hasan Sabbah, özellikle son birkaç sene içerisinde siyasi muhabbetler içinde zikredilen "Haşhaşiler" kavramından sonra artık birçok kişi tarafından bilinmeye başladı.Siyasetin toplumu böylesi faydalı bir şeye -yani bu tarikatı araştırmaya- iteceğini kırk yıl düşünsem aklıma getiremezdim. İşe yara yönleri de varmış demek ki. Kitap okumaktan pek hazzetmeyenlerin en kült bahanelerinden olan "bu kitap çok kalın,bitiremem"i tarihe gömebilecek türden bir tarih kitabı bence.Eğer tarihe birazcık da olsa merakı olan biriyle karşılaşırsam ilk önereceğim kitaplardan biri bu kitaptır.Bunun yanında Hasan Sabbah,Ömer Hayyam ve Nizamülmülk'ün aralarındaki ilişkiye değinen bir kitap olan,Amin Maalouf'un Semerkant'ı da önerilerim arasında olabilir.Henüz okumayanlara tavsiye olunur. Yorum-3 Şimdiye kadar okuduğum en iyi tarihi roman. Haşhaşiler, kendini 11.yy da peygamber ilan eden Hasan Sabbah ve onun kurduğu ütopik cenneti, bu cennetin kölesi olmuş güzel hurileri, haşhaş ile ele geçirdiği korkusuz, cengaver askerleri. Muhteşem bir kurgu ve dahi bir delinin dini kullanarak yeryüzünde kurduğu sahte bir cennet. Hasan Sabbah ın müthiş sivri zekası karşısında büyüleniyorsunuz gerçekten böyle bir olayın, insanın bir dönem varolduğunu bilmek kitabı daha çekici kılıyor.Hasan Sabbah kurduğu bu sahte cennet ve peygamber sıfatı ile insanları uyuşturup dediği her şeyi yaparlarsa cennetine alacağını vadediyor.Askerler de bu cennete girebilmek için gözlerini kırpmadan ölümüne savaşırlar.Kitap aslında dinin bir afyon olduğunu anlayan Sabbah ın bunu kendi politik emelleri için kullanışını anlatıyor.Kesinlikle bu kitabı okumayan kalmamalı. Yorum-4 Asasins Creed oyununun hikayesini araştırırken Alamut ve Hasan Sabbah tan esinlenildiğini okumuştum. İçeriği hakkında bir çok bilgim vardı okumadan önce, çünkü bir sürü makale okumuştum Almaut hakkında. Alamut hakkında en iyi kitabın bu olduğunu duyunca okumaya başladım. Fakat Vladimir Bartol hikaye kurgulayarak Alamutu anlattığı için insanda merak duygusu uyandırarak kitabı bir heveste okumaya teşvik ediyor. Kitabı okurken Hasan Sabbah' a karşı sürekli değişen duygular besliyorsunuz. Örneğin bazı yerlerinde hayranlık duyarken, bazı yerlerde Nefret duyuyorsunuz ve biran önce ölsün istiyorsunuz. Bir karaktere 2 zıt duyguyu hiç yaşadığımı hatırlamıyorum. Kitap aynı zamanda Şii inanışı hakkındada bir takım bilgi sahibi olmamızı sağlıyor. Kitabı okumayı düşünen herkese okumasını tavsiye ediyorum. Yorum-5


Yetiştirdiği suikastçilerle etrafına korku salan Hasan Sabbah'ın roman havasıyla sunulan hikayesi. Yetenekli çocukları nasıl birer intihar komandosuna dönüştürdüğü, İslam bilgisi derin olmayan müslümanları nasıl kandırdığı anlatılıyor. İlk 250 sayfasına dayanabilirseniz gerisi çorap söküğü gibi gelir. Tavsiye ediyorum... Yorum-6 Tarih, yazarın harika kurgusu ile birleşince ortaya çıkan muazzam olay örgüsü, okurun merak duygusunu had safhalara çıkarıyor ve kitabın sayfa sayısına bakmadan bir an önce merak duygunuzu bastırmak için bir 'sayfa daha, bir sayfa daha' iç sesi ile okumak ve merakınızı dindirmek istiyorsunuz. Belki de ajan meselesinin ilk çıkış noktasıdır Haşhaşiler, öyle ki günümüzde var olan ajan kalıpları için devletlere bolca ilham kaynağı olduğunu düşünüyorum. Yazar, sağlam betimlemeleri ile atmosfer oluşturma anlamında da neredeyse hiç açık vermeden okuru kitaba bağlamayı başarıyor. Başarılı bir kurgu romanı, okuyanlar pişman olmayacaktır. Yorum-7 Şimdiye kadar okuduğum en iyi tarihi roman. Haşhaşiler, kendini 11.yy da peygamber ilan eden Hasan Sabbah ve onun kurduğu ütopik cenneti, bu cennetin kölesi olmuş güzel hurileri, haşhaş ile ele geçirdiği korkusuz, cengaver askerleri. Muhteşem bir kurgu ve dahi bir delinin dini kullanarak yeryüzünde kurduğu sahte bir cennet. Hasan Sabbah ın müthiş sivri zekası karşısında büyüleniyorsunuz gerçekten böyle bir olayın, insanın bir dönem varolduğunu bilmek kitabı daha çekici kılıyor.Hasan Sabbah kurduğu bu sahte cennet ve peygamber sıfatı ile insanları uyuşturup dediği her şeyi yaparlarsa cennetine alacağını vadediyor.Askerler de bu cennete girebilmek için gözlerini kırpmadan ölümüne savaşıyorlar.Kitap aslında dinin bir afyon olduğunu anlayan Sabbah ın bunu kendi politik emelleri için kullanışını anlatıyor.Kesinlikle bu kitabı okumayan kalmamalı. Yorum-8 Hashasiler. Cennettin ve hurilerin vaadedildigi korkusuz askerler ve bunların vaad edilenler uğruna yapabilecekleri. Ne kadar benzeyebilirdi ki insan eliyle inşa edilmiş bir yer cennete? Ne kadar güzel olabilirdi askerlerin aklını başından alan kızlar ? Haşhaş etkisi ve harika planlanmış bir sistemin muhteşem öyküsü. Yorum-9 Şehit haberlerimiz dolayısıyla kendimi verip kitabı okuyamadım. Geç zamanda bitirdiğime bakmayın. Dili gerçekten çok akıcı. Muhteşem bir dille anlatılmış Hasan İbni Sabbah'ın hikayesi. Kötü yönde de olsa Hasan Sabbah'ın zekasına hayran kalıyorsunuz. Bir insanın dini kullanarak neler yapabileceğini görüyoruz. Gerçekten çok tehlikeli oyunlar oynanmaya müsait. İsmaili davası için gelmiş kendilerini fedai olmaya hazırlayan gençler ne zor sınavlardan geçiyorlar ve bilmeden acımasızca kurgulanan bir planın parçası oluyorlar. Hasan Sabbah her şeyi o kadar ince hesaplamış ki fedailer bu durumun içine düştüklerinde tereddüt etmeden kendilerini öldürmeye hazır hale geliyorlar çünkü kendini peygamber ilan eden Hasan


Sabbah görevlerini yerine getiren fedailerine cenneti müjdeliyor. Peki bunlara nasıl inanıyorlar derseniz mutlaka okumalısınız. İçerik her ne kadar rahatsız etse de yani hem Türk düşmanlığı hem dinle insanları kandırmak.. Neyse Hasan Sabbah'ın büyülü kalesine ve cennetine adımınızı atmanızı öneririm. Yorum-10 Hasan Sabbah, Alamut, Batınilik deyince aklınıza ne geliyor? Kitabı bitirip kapağını kapatınca hiç şüphesiz bu olgular üzerine derin düşüncelere dalmamak, ürpermemek ve etkilenmemek mümkün değil. Zira her ne kadar dogru amaçlar için kullanılmasa da inkâr edilemeyecek derecede üstün bir zekâya sahip, sebatkâr, gözüpek, zalim ve marjinal bir karakter Hasan Sabbah. Amin Maalouf'un Semerkand isimli eserinde Ömer Hayyam'ın gölgesinde kalan Sabbah'ı Viladimir Bartol okuyucuya bütün çıplaklığıyla anlatmayı başarmış. Batınilik olgusunun aşina olduğumuz tutarsız düşünceleri, Sabbah'ın hayat felsefesi, fedailerle olan irtibatı, Selçuklulara òzellikle de Nizamülmülk'e duyduğu derin nefreti hakkında daha once herhangi bir bilgiye sahip olmayan insan dahi bu kitabı okuyunca kafasında pek çok şeyi şekillendirebilir. Her ne kadar bilgilerin çoğu rivayete dayansa da, var olan kaynakların verdiği bilgiler kitapta anlatılanlardan çok da farklı değildir. Kurguyu oluşturmak adına doldurulan boşluklarda da orjinal bilgiye sadık kalındığı aşina. Bunun yanı sıra her ne kadar Sabbah, Hayyam ve Nizamülmülk'ün arkadaş oldukları, aynı ders halkasında yer aldıkları söylense de kaynaklar bunun bir rivayet olduğunu doğrulamaktadır. Zira Sabbah ve Nizamülmülk'ün doğum tarihlerinin farklı olması bu iddiayı çürütmektedir. Kitaba baktığım zaman Sabbah ve Batınilik olgusuna dair kaynaklarda yer alan bilgiler dışında herhangi bir bilgiye rastlamadım. Sadece bu bilgilerin ayrıntılandırilmış olması ve sağlam bir kurguyla okuyucuya sunulması beni etkiledi açıkçası. Hatta kitaplığımın nadide köşesinde yer edindi bile. Okursanız seveceksiniz, inanın. :)

Fedailerin Kalesi Alamut Oku Vladimir Bartol Fedailerin Kalesi Alamut Kitabından Alıntılar Alıntı-1 "Çok düşünmeme neden oluyorsun İbni Sabbah." "Bir kadın düşünmeye başladı mı tehlikeli oluyor demektir." Alıntı-2 Eğer insanlara bu dünyadaki yaşamları esnasında cennetin kapılarını açmanın bir yolunu bulamazsan, peygamberlik yapmaktan peşinen vazgeçsen iyi olur. Alıntı-3 Sadece cahil halk değil, okumuş ve bilgili kişilerde ulaşılabilen bir yalanı ulaşılamaz bir gerçeğe yeğ tutuyorlardı. Alıntı-4 Peygamberin sözlerini hatırlayın. Aslanlar gibi savaşın, çünkü korku hiç kimseyi ölümden kurtaramaz.


Alıntı-5 "Gerçekten de, halkın gözünde değer kazanmak isteyen kişi, halkın istediği gibi giyinmelidir. " Alıntı-6 Az kalsın ağlayacaktı ama güç bela gözyaşlarına hakim olmayı başardı; duygularını açığa vurmak yakışık almazdı çünkü. Alıntı-7 Bilginin mümkün olup olamayacağından bahsettik. 'Nihai bir bilgi imkansızdır,' dedi.'Çünkü duyularımız bizi aldatır. Etrafımızı kuşatan şeylerle aramızdaki yegane bağ zekamızın ürünü olan düşüncelerimizdir.' Alıntı-8 Nihai bir bilgi imkansızdır. Çünkü duyularımız bizi aldatır. Etrafımızı kuşatan şeylerle aramızdaki yegane bağ zekamızın ürünü olan düşüncelerimizdir. Alıntı-9 İnsanı dostluğun gücü kadar kahramanlaştıran başka bir şey var mıdır? Yüreğimize aşktan, sevgiden daha fazla işleyen bir şey bulabilir misin? Ve hakikat kadar övgüye layık başka bir kavram var mıdır? Alıntı-10 "Dünyadaki en garip yaratık hiç şüphesiz insanoğlu. Bir kartal gibi uçmak istiyor ama kanatları yok. Bir aslan kadar kuvvetli olmak istiyor ama pençeleri yok. Onu ne kadar noksan yaratmışsın ey Tanrı! Üstüne üstlük bir de onu cezalandırmak için noksanlarını idrak etme yeteneğini de vermişsin..."

Fedailerin Kalesi Alamut Pdf indir


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.