Kır Çiçeği Tepesi Pdf Kimberley Freeman Kır Çiçeği Tepesi Kitabı Arka Kapak Bilgisi Bazen kader, hayatımızdaki kişilerle sınar bizi. Ki hayaller bu sınavı geçmek için yeterli değildir… 1929 yılında Glasgow’da yaşayan genç, güzel Beattie’nin büyük hayalleri vardır, ta ki evli sevgilisi Henry’den hamile kalana kadar… Beattie çocuğunu evlatlık vermek üzere dünyaya getirmeden hemen önce, Henry karısını terk edip Beattie ile birlikte Londra’ya kaçmaya karar verir. Orada kendilerine yeni bir hayat kuracaklardır. Tam seksen sene sonra kader, Beattie’nin torunu Emma’ya oyununu oynayacaktır. Ünlü bir balerin olan Emma, geçirdiği sakatlık nedeniyle kariyerinden vazgeçerek aile bağlarının olduğu Avustralya’ya dönmek zorunda kalır. Büyükannesinden ona kalan çiftliğe vardığında, tek amacı oradaki eşyaları düzenlemektir. Ancak dört bir tarafı sararmış fotoğraflar ve eski mektuplarla çevrili olan Emma, geçmişin tozlu sayfalarında kalan bir aile sırrını çözmeye çalışırken bulur kendini. Emma attığı her adımda büyükannesiyle kaderlerinin nasıl da bir örüldüğünü keşfedecektir. Kır Çiçeği Tepesi, yalnızca iki kadının hikâyesini barındıran yürek burkan bir roman değil, ayrıca insanın elindeki gücü ve bu gücü keşfettiğinde neler yapabileceğini ortaya koyan bir başyapıt. “Romanın gücü, Freeman’ın oluşturduğu karakterlerin yanı sıra aşk, nefret ve utancı nasıl işlediğine de dayanıyor. Hem Beattie hem Emma kendilerini yeni bir hayata başlarken buluyor. Okuyucuları kâh neşelendiren kâh üzen de bu kadınların hikâyesidir.” Publishers Weekly Kır Çiçeği Tepesi kitabı Hiç unutamayacağım dediğimiz kitaplar listesinde yer almaktadır. Kimberley Freeman Kır Çiçeği Tepesi Kitabını aşağıdaki adresten pdf olarak indirebilirsiniz. http://www.pdfkitaplariindir.com/kir-cicegi-tepesi-pdf-indir.html
Kimberley Freeman Kır Çiçeği Tepesi Kitabı Yazarı İle Yapılan Röportaj Bize ve turumuza gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ediyorum. Önce Sizden başlamak istiyorum, Kır Çiçeği Tepesi sizin Türkiye’de yayımlanan ilk kitabınız, Sizi biraz daha yakından tanımayı isteriz. Nerede yaşıyor ve neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz? Beni konuk ettiğin ve kitabıma ilgi gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Brisbane’de yaşıyorum, Avustralya’nın doğu kıyısında. Oldukça büyük, fakat fazla bilinmeyen bir şehir. Orada yer alan ve Avustralya’nın büyük üniversitelerinden biri olan Queensland Üniversitesi’nde ders veriyorum. Harika plajlara ve çok sevdiğim dağlara sadece kısa bir mesafede yaşıyorum ve en sevdiğim şeyle;, bisikletimle dağlarda dolaşmak ve yaz aylarımı sahilde ailem ve arkadaşlarımla geçirmek. Her zaman yazar olmayı mı istemiştiniz, kitabı basılmış bir yazar olana kadar nasıl bir yoldan geçtiniz?
Çocukluktan beri her zaman yazar olmayı arzulamıştım. Sayfalar ve sayfalar dolusu hikaye yazdım ve çok okudum, aç gözlü bir şekilde okudum. Yirmili yaşlarıma geldiğim zaman üniversitede edebiyat okudum ve sonra bir yayıncının dikkatini çekmeyi başarabildim, yazdığım onuncu kitabım olmasına rağmen yayımlanan ilk kitabımdı; bir tarihi korku romanı. Tarihi korku demişken, internette sizin hakkınızda bilgi toplamak için dolaşırken Kim Wilkins adıyla birçok roman yazdığınızı, ancak onların farklı bir türde olduğunu gördüm. Niçin kadınlar için kurguya geçtiniz ve niçin ikinci bir isme gerek duydunuz? Evet Kim Wilkins adıyla bir çok roman yazdım, ancak onlar oldukça karanlık hikayelerdi ve çocuklarım olduktan sonra biraz daha mutlu ve umutlu hikayeler yazmak istedim. Bu nedenle Kimberley Freeman (Freeman büyükannemin evlenmeden önceki soyadıydı) adını seçtim, çünkü Kim Wilkins adıyla yazdığım karanlık fantastik kurguları seven kişilerin bu yeni hikayelerimi sevmeyeceğini düşünmüştüm. Yanılmışım. Her iki isimle yazdıklarımın hepsini okuyan fazlasıyla hayranım var. Her iki türü de okuyan okurlarım var dediniz…Arkadya Yayınları genel olarak kadınlar için kurgu dediğimiz türde kitapları yayımlayan ve bu alanda ülkemizde isim yapma yolunda ilerleyen bir yayınevi. Peki kadınlar için kurgu etiketi hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce okur kitlesi bakımından bir sınırlamaya neden oluyor mu, özellikle cinsiyet sınırlamasına? Benim bu etiket ile ilgili bir sıkıntım yok. Ben kadınlar için yazıyorum, kadınlar hakkında yazan bir kadınım. Kadınlarla ve onların dünya görüşleri ile ilgileniyorum. Pazarı sınırladığını düşünmüyorum ya da en azından dünya nüfusunun %50’sinin kadınlar olduğunu düşünürsek, bir sıkıntı oluşturduğunu düşünmüyorum. Bu rakam muhtemelen bilim kurgu okurlarının tamamından daha geniş bir pazar payıdır.;) Peki tür değiştirdiğinizde yazdığınız ilk roman olan Kır Çiçeği Tepesi için çıkış noktanız neydi ve niçin Tazmanya’yı seçtiniz? Romanın fikri, büyükannemin gençlik yıllarına ait bir fotoğraf bulmamla ortaya çıktı. Ben onu oldukça hanım effendi bir yaşlı kadın olarak tanıdım, fakat bu bulduğum fotoğrafta oldukça uçarı, seksi ve muzip görünüyordu. Tanıdığımız yaşlı insanlarla ilgili bilmediğimiz onca şeyi düşünmeye başladım ve hikaye oradan kendi kendine ortaya çıktı. Tazmanya’ya gelince, o kadar güzel ki…ve yemyeşil, ve pek kimse bilmiyor Bale’yi sorsam? Niçin ana karakteriniz olarak bir balerin seçtiniz? Bunun özel bir nedeni var mıydı? Her zaman bir balerin olmak istemiştim, fakat bu konu benim için tamamen umutsuz bir vakaydı. Bu neden bir hayalin gerçekleştirilmesi diyebilirsin. Kır Çiçeği Tepesi sadece dünyanın iki ayrı ucuna gitmiyor, aynı zamanda tarihin sayfalarında da geziniyor. Bu bir araya getirilmesi oldukça zor bir çalışma olmalı, ancak siz bunu son derece ustalıkla yapmış ve ortaya okuru adeta esir alan bir roman çıkartmışsınız. Bunu nasıl yapıyorsunuz? Bu birisine nasıl nefes aldığını sormak gibi bir şey aslında. Bir hikayede birçok farklı şeyi bağlamak bana göre son derece doğal olarak gelişen bir şey. Tabii bir de araştırmalarımda bana yardımcı olan bir asistanım var ve bu bana yapılması gereken araştırmalar konusunda oldukça fazla zaman kazandırıyor.
Kendimi daha fazla tutamayacağım… Niçin Beattie’ye karşı bu kadar acımasızdınız? Çünkü ortada çelişki ve zorluk olmadan bir hikaye de olmaz. Bir karakterin yoluna ne kadar kötü şey çıkartırsanız, o kadar ilgi çekici bir hikaye ortaya çıkar. Yaratıcı yazarlık konusunda ders verdiğinize göre yeni yazarlar için ne önerirsiniz? Oldukça fazla türde ve eleştirek bir gözle bakarak okuyun, sonra çok yazın ve tekrar okuyun. Yazdığınızda sorunun nerede olduğunu bulmaya çalışısın ve yeniden yazın. İyi bir yazar olabilmek için, bir okur ve eleştirmen olmanız gerekir. Hem yazarlık, hem üniversite de eğitmenlik, aynı zamanda bir annesiniz. Tüm bunlar için nasıl zaman ayırıyorsunuz? Aslına zamanımı planlamak konusunda oldukça kötüyüm. Hep bir şeylerden geri kalıyorum gibi hissediyorum, ya işim ya çocuklarım ya da yayıncım. Ama ben yoğun olmayı seviyorum ve çok çabuk sıkılıyorum, o yüzden bu şekilde yapmaya devam ediyorum. Genel olarak geniş zamana yayılan ve oldukça detaylı, yavaş gelişen hikayeler yazıyorsunuz. Yazım süreciniz nasıl? Önceden detaylı bir taslak oluşturuyor musunuz? Ya da karakter mi, konu mu once geliyor? Genel olarak düşünme kısmına çok fazla vakit harcıyorum; fikirler, karakterler ve muhtemel sahneler, fakat bir kere hikayenin nasıl gelişeceğini oturttuğumda, hikayeyi en ekonomik şekilde anlatabilmeme – ve tabii ki ilgi çekici – yardımcı olacak, kabaca bir taslak yapıyorum. Genelde kitabı kelimelere dökmem uzun sürmüyor, yaklaşık dört ay kadar bir zamanımı alıyor. Fakat bunun öncesinde uzunca bir süre düşünmeyle vakit harcıyorum. lighthouse-bay-full-imageBir sonraki romanınızı merakla bekleyen bizlere onun hakkında ne diyebilirsiniz? Bir sonraki romanımın adı Lighthouse Bay ve Avustralya sahilinde 1901’de geçiyor. Batan bir gemi, bir hazine ve tabii ki günümüzde çözülmesi gereken bir gizem var. Bize bu yoğun zamanınızda vakit ayırdığınız için tekrar teşekkür ederimve en yeni hayranlarınız olan Türk okurlarına söylemek istediğiniz bir şey var mı? Sadece teşekkür ederim ve umarım hikayeyi beğenirsiniz! Kır Çiçeği Tepesi Oku
Kimberley Freeman Kır Çiçeği Tepesi Kitabı Okuyucu Yorumları Yorum-1 Nereden başlayacağım bilmiyorum ama kitabı bu kadar seveceğimi tahmin etmediğimden başlamalıyım. Kitabın ilgimi çeken ilk yanı içinde İskoçya ve Avustralya geçmesiydi, ikinci yanıysa kapağıydı. İskoçya'nın neredeyse sadece isim olarak geçmesi beni üzse de kabul ediyorum iyi ki okumuşum diyorum kitabı!
"Çok üzgünüm. Ağlamak istememiştim." "Göz yaşları hiçbir zaman bizden izin almaz." 1920lerin sonları 30lu yıllarda başlayan hikayemiz metres ya da kaçamak olarak adlandırabileceğimiz Beattie'nin hamile kalması ile başlıyor -sayılır- Şimdi eskisi kadar büyük bir sorun olmasa da o zamanlar evli birinden çocuğunun olması genç bir kız için büyük bir sorun, evden atılmasına kadar gidiyor. Henry -hamile kaldığı kişi- başta yanaşmasa da bir şekilde Beattie'yi buluyor ve gemiyle Avustralya'ya kaçmaya ikna ediyor. Bekledikleri gibi orada iş bulup güzel bir evde yaşayıp çocuklarıyla mutlu olmuyorlar tabii. Henry kazandıkları parayı içkiye kumara yatıran biri oluyor ve Beattie evde çocuğuna bakan, mutsuz biri haline geliyor. Artık daha fazla dayanamayan Beattie Henry'den kaçıyor ve kitabın önemli ve sürükleyici kısımları buradan sonra başlıyor. İki çeşit kadın... Bir şeyler yapanlar ve kendine bir şeyler yapılanlar... Bir başka karakter olarak Emma'dan bahsediliyor. Beattie'nin torunu, harika bir balerin, yakışıklı bir sevgilisi var ve çok sevdiği Londra'da yaşıyor. Ne kadar güzel bir tablo dediğiniz için şom ağızlılığız tutuyor ve bütün hepsi bir anda kırılıp gidiyor. Sevgili terk ediyor ve bir gün prova yaparken dizi sakatlanıyor! Spoiler değil! Annesinin ısrarlarıyla Sidney'e geri dönüyor ve orada büyükannesinden miras kalan Kır Çiçeği Tepesi çiftliğine gidiyor. Orada büyük annesinin sırlarını öğrenirken kendi hayatını da çözümlüyor. Ve biz Beattie'nin nasıl bu kadar zengin olduğunu, kalp kırıklıklarını, cesaretini görüyoruz. Ve bir daha asla kendine bir şey yapılmasına izin vermeyecekti. Yaşadığı dönemdeki renk ayrımının ne kadar şiddetli olabildiğini, dedikoduların nasıl itibar yıkabildiğini, genç ve bekar kadınlara hangi gözle baktıklarını çok iyi yansıtmış yazar. Nasıl hayatın anında yön değiştirebildiğini de. Cidden ilginç bir şekilde çok sevdiğim bir kitap haline geldi. Hele o merak ettiren sonunda çıldırdım! Arkadya yine kapağı, yayını ve konusuyla harika bir kitap çıkarmış. Birinci yaşını kutluyorum! Yorum-2 Sırlarla dolu bir hayat...Büyük aşk... Ve hayatın zorluklarına tek başına göğüs geren güçlü bir kadın... Gerçekten beni etkileyen bir kitap oldu. Hatta elimden bırakmayıp her yerde okumaya çalıştım. Kitabın içeriği hakkında yine bir şey söylemeyeceğim. Çünkü daha yeni spoiler yemişken kitabı okumak isteyen insanlara da bunu yapmak istemiyorum. Kır Çiçeği Tepesinde beni en çok etkileyen şey karakterlerin gerçekçiliği oldu. Ne tam anlamıyla iyi karakterler vardı ne de kötülük timsali karakterler vardı. Kötülük yapanların neden yaptığını anlayıp onlarla empati kurabildiğim nadir kitaplardandı. Bu olay da kitaba kendimi kaptırmama sebep oldu. Ayrıca bu kitaptan birçok ders çıkarılabileceğini düşünüyorum. Misal bu gün elimizde bulunan güce güvenmememiz gerektiği çok güze bir şekilde anlatılmıştı. Anlık bir olay hayatınızı tamamıyla değiştirebilir. Kitapta hoşuma giden bir olay ise zayıf saf bir kadının annelik duygusuyla nasıl güçlü bir kadın olduğunu görüyoruz (azıcık spoiler mi oldu ne O.o). Annelik duygusu beni her zaman büyüler. Çünkü
Evladın ne yaparsa yapsın her zaman onu kendinden daha önemli gören annelik duygusu kadar yüce bir duygu yoktur. Sonuç olarak benim çok beğendiğim zorla anneme de okutacağım harika bir kitap :) Yorum-3 ~ Kimberley Freeman, kitaplarını uzun zamandır merak ettiğim bir yazardı. Kır Çiçeği Tepesi yazarın Türkçeye çevrilmiş dört kitabından ilki, okumak için sabırsızlandığım bu kitapta her şey umduğum gibiydi. Kır Çiçeği Tepesi, Debbie Macomber kitapları tadında, okuyucuda hoş duygular uyandıran bir kitap. Roman içinde sadece aşkı, nefreti, ihaneti, sevgiyi değil aynı zamanda azmin, başarının, ümit etmenin güzelliklerini de barındırıyor. Kimberley Freeman'ın kullandığı samimi ve yalın dil kitaba hemen alışmanızı sağlıyor ve bir süre sonra sayfalar adeta sizden habersiz akıp gidiyor. Kitaplarla arasında belirli bir bağ kurmuş birçok kişi yayınevine, kapak tasarımına, kitaplardaki imla hatalarına dikkat eder ve bu açıdan Arkadya Yayınları benden yine tam not almayı başardı. Kır Çiçeği Tepesi kesinlikle mükemmel bir kapak ve sayfa tasarımına sahip. ~ Kitabın konusundan bahsedecek olursak; ana karakterlerimiz büyükanne Beattie ve torunu Emma. Kitapta olaylar çift zamanlı olarak anlatılıyor. Geçmiş zamandan şimdiki zamana uzanan süreçte yaşanan olaylara yer verilen romanda Emma, büyükannesi Beattie'nin geçmişini içinde barındıran Kır Çiçeği Tepesi'ndeki çiftliğe yerleşiyor. Hatıralarla dolu bu çiftlikte Emma kendini sırlar, aşklar, yıllarca gizlenen gerçeklerle karşı karşıya buluyor. Farklı kuşaklarda yaşamış iki kadının duygu yüklü hikayelerinin anlatıldığı bu kitap, kazandığı beğeni ve yapılan olumlu yorumları kesinlikle hak ediyor. Yorum-4 Farklı zaman dilimlerinde yaşamış iki kadının hayat ve yaşam mücadelesini, bir tanesinin sıfırdan başlayıp yükselirken, diğerinin bir anda kariyerinin bitişini konu alan geniş olay örgüsüne sahip dinlendirici bir kitap. Kitabın geneline baktığımızda sonu zayıf kalsa da mutlu sonla bitiyor. Sarah Jio sevenlerin bu kitabı da seveceğini söyleyebilirim. Yorum-5 Yazarın üslubunu SARAH JIO'nun üslubuna çok benzettim. Kitap okuyucuyu alıp başka hayatlara sürüklüyor adeta. Nasıl bittiğini anlamıyorsunuz bile. Su misali akıp gidiyor. İlk sayfasından son sayfasına kadar içtenlikle işlenmiş bir olay örgüsünün içinde buluyorsunuz kendinizi. Her cümlede emek var. Drama ve aşk yüklü bir karmadan oluşturulmuş olay örgüsü. Fakat bir şey dikkatimi çekti yazarın bu kadar güzel ilhama, üsluba sahipken neden sadece bir tane kitabı var anlamış değilim doğrusu. Yorum-6 çok sıcak bir kitap anne kız ilişkisini gerçekten iyi anlatmış olay örgüsü çok iyiydi açıkçası alırken isminden dolayı itici geldi ama okudukça çok sevdim Yorum-7
Freeman'ın ilk kitabını elime aldığımda büyük bir heyecan duydum fakat başlangıç iyi olsa da sıkılmaktan korkmuştum tabi bu sadece yanılgıydı. İlerlemiyor gibi hissetmeme bile neden olmadan yarısına gelmiştim. Sonunu merakla bekleyeceğiniz bu kitabı okumadan geçmeyin. Yorum-8 inanır mısınız bu kitabı hiç bi edebilik düşünmeden aldım dış kapağı için.kısa bi sürede okuyamadım.Ama Sarah jio tarzı diğerlerininde dediği gibi.karakter anlatımı güzel aslında.Anneliğin getirdiği şaşkınlıkla kızına olan sahiplenici tavır olayların ne kadar da su katılmamış olduğunu açıklıyor.Ama bende kitabın sonunu daha vurucu beklerdim.Dingin bi son olmuş.Yerini alacak bi çok kitap vardır Yorum-9 Sarh Jou kitaplarının benzeri anlatımda bir kitaptı. Anne kız ilişkisi çok güzel anlatılmış. Ama günümüz hikayesinde hikaye yüzelsel kalmış bence. Birde kitabın sonu istediğim gibi bitmedi. Daha gösterişli bitmesini beklerdim. Ama okumaya değer sürükleyici bir kitap olmuş. Tek hikayeyle bu kitap olur gibime geldi. Yorum-10 Bir arkadaşımın önerisiyle başladığım ve başladığıma hiç pişman olmadığım bir kitap. Son derece başarılı olay kurgusu ve akıcı anlatımı ile sizi kendine bağlıyor kitap ve en sonunda da kalbinize dokunuyor. Kır Çiçeği Tepesi Pdf
Kimberley Freeman Kır Çiçeği Tepesi Kitabından Alıntılar Alıntı-1 Bir kitabı bir kez okudun mu, sen ve o bir ömür boyu birbirinize ait olursunuz. Bunu bilmiyor muydun? Alıntı-2 Bir kitabı bir kez okudun mu, sen ve o bir ömür boyu birbirinize ait olursunuz. ALıntı-3 Büyük planlarından bahsedip durmak, onları gerçekleştirmek için bir şeyler yapmaktan daha kolaydı. Alıntı-4 "Bazen kader, hayatımızdaki kişilerle sınar bizi. Ki hayeller bu sınavı geçmek için yeterli değildir..." Alıntı-5 Dünyada iki çeşit kadın vardır, Beattie, bir şeyler yapanlar ve kendisine bir şeyler yapılanlar! Alıntı-6
"Bütün dünyayı unutup birbirimizi seveceğiz." diye yanıtladı Beattie. Kır Çiçeği Tepesi Pdf indir