Savaş ve barış pdf

Page 1

Savaş ve Barış Pdf Yazılı Dünya edebiyatının en önemli eserlerinden biri sayılan bu roman hakkında kısa bir özet yazmak, neredeyse imkansızdır.Roman 1800'lü yılların başlarında Rusya'da geçmektedir. Rusya, bir savaştan çıkıp diğerine girmekte, savaş ve barış birbirini takip etmektedir.Eser, yaklaşık 20 yıl gibi geniş bir zaman dilimine yayılmış, 600 civarında yan karakter. 10 kadar da ana karakter içermektedir.Anneler, babalar, çocuklar, kardeşler, eşler, sevgililer, arkadaşlar, hizmetçiler, soylular, köylüler ve daha niceleri bu romanda hayat bulmuş, son derece mükemmel bir biçimde canlandırılmışlardır.Bir insanın hayatı boyunca hissedebileceği bütün duygular en saf sevgiden şehvete, acıdan mutluluğa, dostluktan düşmanlığa, korkaklıktan cesarete, kıskançlıktan özveriye, vatan sevgisinden kişisel çıkarlara, ölüm korkusundan doğum sevincine kadar, doğal bir incelikle işlenmiştir.Bu eser, aynı zamanda tarihe de insani bir bakıştır. Bir milletin dibe vurup, halk yumruğuyla tekrar şahlanması, tarihinin en kritik anını yaşayan bütün bir halkın romanıdır.Tolstoy bu eserini altı yılda tamamlamıştır. Kendi eseri hakkında Gorki ile sohbet ederken şöyle demiştir;"Sahte bir alçakgönüllülük göstermek istemiyorum. Bu eser, İlyada gibi bir şeydir." Savaş ve Barış kitabı Hiç unutamayacağım dediğimiz kitaplar listesinde yer almaktadır. Savaç ve Barış Pdf

Savaş ve Barış İncelemesi Kitap, tam metin olarak 4 cilt ve 2.200 sayfadan oluşmaktadır. Anlaşılır ve akıcı bir dili vardır. Kuşkusuz çevirmenin becerisi de bunu etkileyebilmektedir. Lev Tolstoy, bu kitabı; 1863-1968 yılları arasında 5 yıllık bir sürede yazmıştır. Kitabın konusu: Napolyon Bonapart ile Çar Aleksander döneminde 1800 yılların başında yaklaşık 20 yıllık bir zaman dilimine yayılan Rusya-Fransa arasındaki şavaş ve barış dönemlerini incelemektedir. Kendisi de bir dönem orduda görev yapan Tolstoy, savaş koşullarını, karargah ruh halini çok etkileyici ve inandırıcı bir şekilde anlatabilmiştir. Bunun dışında; Rusya'da farklı kesimlerden insanların hayatını ve geleneklerini ortaya koymaktadır. Romanın bu yönünden çok faydalandığımı belirtmeliyim. Bir toplumu tanımak için ya o toplumda uzun süre yaşayacaksınız, ya da bu ve benzeri anlatımlardan yararlanacaksınız. Tolstoy, Savaş gibi çok önemli toplumsal olayların bir gelişmeler zincirine bağlı olarak ortaya çıktığını, savaş devam ederken sonucu belirleyenin; savaşı yönetenlerin irade ve yeteneklerinin çok dışında açıklanması güç olan etmenlerin olduğunu ileri sürmektedir. Burada Tolstoy'da kaderci bir inanış göze çarpmaktadır. Tolstoy, Tarihçilerin yanlı anlatımlarına çok kızmakta, bu nedenle sık sık tarihçilerle kendisi arasındaki bakış açısı farklılıklarını net bir şekilde vurgulamaktadır. Tolstoy, kitabın 4. cildinin son 40-50 sayfası bu konudaki felsefi açıklamalarına ayırmıştır. Bu kitapla ilgili yazıldığı dönemden itibaren çok sayıda övgü içeren değerlendirmeler yapılmıştır. Bu övgüyü kesinlikle hakketmektedir.. Bu nedenle mutlaka okunmasını öneririm. Savaç ve Barış Oku


Savaş ve Barış Kitabı Okuyucu Yorumları Yorum-1 savaş,barış,varlık,yokluk,sevgi,nefret,dostluk,düşmanlık,sevinç,hüzün,mutluluk,mutsuzluk,acı çekme keyf alma,aşk,ihanet,kahramanlık,vatan sevgisi,hastalık,ölüm vs...vs..neredeyse aklınıza gelecek her türlü duygu ve olayın bukadar uyumlu ve kusursuz anlatıldığı baska bir eser yoktur sanırım.kitap, 19.yüzyılın başlarındaki yaklaşık on yıllık bir dönemde ,rusyada yaşananları, üst tabakadaki insanları ön plana çıkararak anlatıyor.kitabın sayfa sayısının fazlalığına sakın bakmayın.okadar ustaca bir anlatımla yazılmışki kesinlikle insanı yormuyor ve bıkkınlık vermiyor.aksine daha fazla okumak istiyorsunuz. bence, sadece dünya klasikleri sıralamasında değil,dünya edebiyat tarihi sıralamasında da 1 numaralı kitap olmayı hakediyor. Yorum-2 Savaş ve Barış..Dünyanın en büyük romanı olarak nitelendirilen,böyle bir romanın bir daha yazılamayacağı öne sürülen bir şaheser.. 19.yy başlarındaki Fransa-Rusya savaşını anlatan ve aristokrat çevrede yaşanan olayları ve savaşın etkisini yansıtan bir başyapıt.. Tolstoy 19.yy Rusya'sının panaromik bir fotoğrafını çeker,soylu sınıfına dair yakın gözlemleri,köy ve çiftlik hayatını ustalıkla yansıtır. Aynı zamanda savaşın insan hayatlarını nasıl etkilediğini ve insanların konumlarını korumak için verdikleri çabayı anlatmaktadır. Olaylar savaş esnasında özellikle üç ailenin başından geçmektedir.Bezuhov,Bolkonski ve Rostov aileleri. Bezuhov,Bolkonski ve Rostov aileleri arasında meydana gelen çekişmeler,garip olaylar ve tabii ki aşk maceraları... Romanda birçok karakter (100-150 arası) olaya dahil olmakta ve bazı bölümlerde isimleri karıştırmamak elde değil... Romana hakim olan karakterler:Piyer,Nikolay,Andre,Nataşa,Sonya,Elen,Marya,Anatol... Romanın başında olay çok yavaş ilerlese de savaş anının yaşandığı bölüm ve sonrası okuyucu için artık vazgeçilmezdir Yorum-3 Acıdan mutluluğa,kıskançlıktan fedakarlığa,korkaklıktan cesarete,sevgiden şehvete,dostluktan düşmanlığa,vatan sevgisine kadar insani duyguları çok güzel bir incelikle anlatıyor. Aşk ve Savaş! Aşkın içinde savaşı ve savaşın içinde aşkı bulacaksınız.. Birbirine söz verdikleri halde rahatı görünce neden fikir değiştirir insanlar, zora düştüğünde neden geri dönmek isterler? Bu aşkın nereye konacağını bilmemesinden çok farklı bir durum.. Sanırım çözülmesi de imkansız..


Yorum-4 Evet bir kitap daha bitti güzel bir kitaptı savaşın acıları entrikalar umutlar hayaller hırslar aşklar aldatmalar hepsi bu kitapta var daha fazlası da var :) güzel okunması keyifli bir kitaptı okuyan herkese keyifli ve mutlu okumalar dilerim :) Yorum-5 Tarihi olayları sosyolojik bir bakış açısıyla değerlendirip, çarlık Rusya'sının feodal yapısını derinlemesine izleyebileceğiniz, "Dahi Napolyan" komutasındaki müttefiklerin Moskova'yı işgaline tanıklık edeceğiniz ve bunları 500'e yakın karakterin eşliğinde ölümün/yaşamın, aşk ve gururun, zaferin/yenilginin, kibir ve olgunluğun, dinin ve bilimin cesurca irdelendiği felsefi bir perspektiften okuyabileceksiniz. Yorum-6 ''Ölmeden önce okunması gereken kitaplar'' listesinde muhakkak en başlarda olması gereken bir kitap. Tolstoy'un akıcı dilinden zamanın şartlarını tam manasıyla çözebildiğimiz eserde 19.yy RusyaFransa daha doğru tabirle Napolyon-Aleksandr çekişmesi eşliğinde Rusya'nın soylu ailelerinin çalkantılar içindeki yaşantıları bir kaç karakter üzerinden anlatılmakta. Yorum-7 Ben bu kitabın yaklaşık 100. sayfasındayken, Rus yazarların bir klasiği olan isim karmaşasının içinden çıkmaya çalışırken. arkadaşımdan 6 bölümlük bir Savaş ve Barış dizisinin yapıldığını öğrendim. Bir heyecanla dizinin sayfasından karakterlerine baktım, kim kimdi, hangisiyle hangisi kardeş hangisi kuzendi konusunu tam oturttuktan sonra kitabı ayrı bir zevkle okumaya başladım. Kitap, alıştıktan sonra gayet akıcı gidiyor. Hele hele Prens Andey'li bölümler. Tolstoy öyle bir yazmış ki Andrey Bolkonsky'i sevmemek mümkün değil. Yorum-8 Okudğum ilk klasik , çok iyi bir anlatımı var çarlık dönemi Rusyası nı çok iyi anlatmış .Tam da adına yaraşır bir biçimde savaşı ve barışı bize nakletmiş. Rus aristokrasinini tam anlamıyla tanıtıyor.Bu arada andrey ve nataşa nın evlenememesine çok üzüldüm. neyse herkese kitabı öneririm Yorum-9 Dünya klasiklerinde önemli bir yere sahip olan eser, fazlaca mekan ve karakter içeriyor. Yazarın okuduğum eserleri içinde en zorlandığım roman olmasına rağmen, karakterlerin ve mekanların betimlemeleri kitabın önemli özelliklerinden diyebiliriz. Yorum-10 Soylu ailelerin kültürlerini, savaşa bakışlarını, savaşı, barışı, aşkı ve hüznü bir arada okuyucuya aktaran değerli bir kitap. Okurken insanı yormadığı için sayfa sayısından korkmamak gerekiyor. Savaç ve Barış Pdf

Savaş ve Barış Kitabından Alıntılar


Alıntı-1 Kendi kendine: "Aşk nedir ki?" diyordu. "Aşk, ölümün inkarıdır,aşk hayat demektir. Anlayabildiğim her şeyi aşk sayesinde anlıyorum.Her şey onda. Aşk, Tanrı demektir, ölmek de aşkın ufacık parçası olan benim, sonsuz ve büyük kaynağa geri dönmem demektir." Alıntı-2 Kendi kendine, "Aman Tanrım," dedi. "Hep aynı insanlar, hep aynı şey... Babam bile fincanını her zamanki gibi tutup çayı dünkü gibi üflüyor. Yarın da yine öyle üfleyecek." Odadakilerin hepsine karşı öfke duydu. Hiçbir değişiklik olmadığı için onlara kızıyordu. Alıntı-3 Bir elma olgunlaşıp yere düşünce, bu düşüşün nedeni nedir? Sapının kuruması, ağırlığının elmayı yere doğru çekmesi, güneşin yakması, rüzgarın etkisi, çok ağırlaşmış olması ya da dibinde duran çocuğun onu yemek istemesi midir? Neden bunların hiçbiri değildir. Burada söz konusu olan, sadece her hayati, organik, temel olayın gerçekleşmesine yol açan koşulların bir araya gelmesidir. Ve hücre dokusunun çürümesinden ötürü elmanın düştüğünü söyleyen botanik bilgini, ancak elma ağacının altında duran ve elmayı yemek istediği, bunu Tanrı'dan dilediği için düştüğünü söyleyen çocuk kadar haklıdır. Alıntı-4 Bir insanın başka insanları, hatta düşmanlarını bile sevmesi demek Tanrı'yı da bütün belirtileriyle sevmesi demektir. Bizim için kıymetli olan bir kimseyi sevmek, İnsani bir sevgidir. Düşmanını sevmek hemen hemen tanrısal bir sevgidir... Alıntı-5 Ama, yine de insan, er geç oraya ayak basacağını ve arkasında ne olduğunu öğreneceğini biliyor ve o anı özlüyor. Tıpkı, insanın kaçınılmaz bir şekilde ölümün ötesinde ne olduğunu öğreneceği gibi. Alıntı-6 Olayların nedenlerinin tümü, insan kavrayışının ulaşamadığı bir şeydir. Ama nedenleri arama yetkisi de, insanoğlunda doğuştan vardır. Olayların koşullarının karmaşıklığını kavrayamayan insan, gerçek neden sandığı sonsuz sayıdaki olasılıklardan, rastgele önüne ilk çıkanı alarak: ''Neden budur'' der. Alıntı-7 "Biliyor musun azizim, insan birini sevmiyorsa uyuyor demektir.Alt tarafı neyiz ki? Toprağız. Ama birini sevince Tanrı gibi oluruz, dünyanın yaratılışındaki insanlar gibi tertemiz kesiliriz." Alıntı-8 Eskiden kendisine üzüntü veren ve durmadan arayıp durduğu şey, yani amaç, hedef denilen şey, artık onun için yoktu. O arayıp durduğu amacın, şimdi kendisi için yok olması, sadece o sırada rastgele hissettiği bir duygu değildi; hissediyordu ki, zaten ortada böyle bir amaç yoktu, olamazdı da! Hem ona


bu eksiksiz, bu sevinç dolu özgürlük duygusunu veren, bütün bu süre içinde onu mutlu yapan da bu amaç yoksunluğuydu. Alıntı-9 Her şeyi, herkesi sevmek, aşk uğrunda her zaman kendini feda etmek, aslında belli olarak hiç kimseyi sevmemek ve bu dünyadaki yaşantıdan apayrı bir yaşantı sürdürmeye başlamak anlamına geliyordu. Bu yeni başlayan sevgiye kendini verdikçe yaşamdan daha çok uzaklaşıyor, onu daha çok reddediyor ve böylece aşktan yoksun olarak hayatla ölüm arasında duran o korkunç sınırı kesinlikle ortadan kaldırıyordu. Alıntı-10 İnsan, bir hayvanın can çekiştiğini görünce ürperti duyar. Kendisi -kendi öz varlığı- gözlerinin önünde ölüyormuş, var olmaktan çıkıyormuş gibi gelir. Ya bu can çekişen, hayvan değil de insansa hem de sevdiği , üzerine titrediği biriyse, o zaman yaşamının sona ermesinden dolayı duyulan ürpertiye üstelik, onun üstünde, ruhu yaralanır, parçalanır. Bu yara vücuttaki bir yara gibi kimi zaman öldürür, kimi zaman iyi olur, ama yinede acır, dokununca acıtacak şeylerden kaçınır. Savaç ve Barış Pdf indir


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.