Nûr-u Nisa Sergisi Proje Koordinatörü Öznur CANAYAKIN Belediye Başkan Yardımcısı Proje Sorumlusu Nuri SİNCANLI Kültür İşleri Müdürü Küratör Melis Sevilay ULUDAĞ Kapak & Grafik Tasarım Muhammed KOCADAĞ
Bu eser Pendik Belediyesi yayınıdır. ISBN: 978-605-67163-2-4
© Pendik - 2017
Dr. Kenan ŞAHİN Pendik Belediye Başkanı
Kıymetli sanatseverler, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla belediyemiz koordinesinde 40 kadın sanatçımızın hat, minyatür, tezhip ve kat-ı eserlerinin yer alacağı bir sergiyi siz sanatseverlerin beğenisine sunuyoruz. Bilim, siyaset, eğitim, kültür-sanat, spor ve iş dünyasında önemli işlere imza atan, ülkemizde ve yurtdışında adından başarıyla söz ettiren kadınlarımızla hepimiz gurur duyuyoruz. Bu tablo, kadınlarımıza fırsat verildiğinde onların neler yapabileceklerinin ve zorluklarla nasıl başa çıkabileceklerinin en güzel örneğidir. Cinsiyet ayrımcılığının sona erdiği daha adil bir dünya düzeni temennisiyle tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü tebrik eder, başta sanatçılarımız olmak üzere projede emeği geçen herkese şükranlarımı sunarım.
Hat
HAT SANATI Hat sözlükte ‘’ince, uzun, doğru yol, birçok noktanın birleşerek sıralanmasından oluşan çizgi, satır veya yazı’’ gibi anlamlara karşılık gelen Arapça kökenli bir sözcüktür. Bu kelime özellikle İslâm kültüründe, yazı ve güzel yazı (Hüsnü’l Hat, El Hattu’l Hasen) anlamlarında da kullanılmıştır. Hüsn-i Hat, estetik ve geometrik kurallara bağlı kalarak güzel yazı yazma sanatıdır. Ancak, genellikle İslâm dinine has kutsal metinlerin yazımı için kullanılan bir tabirdir. Dinsel metinleri güzel yazma ve bunu öğretme yetkinliğine sahip sanatçıya Hattat, bu sanata da Hattatlık / Hüsn-i Hat denilmiştir. Hat Sanatı, İslâm’ın ilk dönemlerinden beri sürekli bir gelişim göstermiştir. Modern çağda geldiği noktadaki soyut anlatım gücü öylesine bir sanat düzeyine yükselmiştir ki Ünlü Ressam Pablo Picasso, bir gün usta bir hattatın bir istifi karşısında “İşte, resim!” diyerek hayranlığını ifade etmiştir. Çünkü karşısında özgün ve somut figür etkileşiminden uzak, salt estetiğin ipucunu görmüştür. Hat sanatında temel olarak altı çeşit yazı stili vardır. “Aklâm-ı Sitte” veya “Şeşkalem” denen bu stiller: “Sülüs, Nesih, Muhakkak, Reyhani, Tevki ve Rika”dır. Yazıda bazı anatomik kuralların çizdiği sınırlarla ortaya çıkan bu stillerin mimarı Abbasi veziri İbn-i Mukle (886-940) olarak bilinse de kendisinden bir eser elimize ulaşmamıştır. Ali b. Hilal (…-1031), Mukle’nin özellikle eliflerinden etkilenerek daha canlı ve kıvrak bir stil geliştirmiş, kendisinden sonraki hattatları 300 yıl boyunca etkilemiştir. Genel kanıya göre, Şeşkalem veya Aklâm-ı Sitte’nin gerçek yaratıcısı olan 13. Yüzyıl Hattatı Ünlü Yakut El Mustasımi’dir (…-1298). O dönemlerde Anadolu’da kök salmaya başlamış olan Türk boylarında da sanat önemli yer tutmaya başlamış ve bu gelişimin meyveleri Fatih Sultan Mehmed devrinin büyük ustası Amasyalı Şeyh Hamdullah’ın çalışmalarıyla devşirilmiştir. Aklâm-ı Sitte’nin rötuşlanarak yeni sanatsal prensipler edinmesini Şeyh Hamdullah’a ve tabii onu destekleyen Fatih Sultan Mehmed liderliğindeki ve özellikle sonrasında II. Bayezid, Osmanlı Sarayı’nın sanat politikasına borçluyuz. Fatih Sultan Mehmed’den sonra tahta geçen II. Bayezid, eskiden beri irtibatta olduğu, hatta meşk ettiği hocası Şeyh Hamdullah’ı İstanbul’a çağırarak Hazine’den Yakut yazıları üzerinde çalışmasına olanak sağlamıştır. Yazıya Osmanlı karakterinin kazandırılmasında bu çalışmalar en büyük paya sahiptir. Aklam-ı Sitte’de Şeyh Hamdullah’dan sonraki en büyük atılım Hafız Osman Efendi’yle olmuştur. Derviş Ali (…-1678) ve Suyolcuzade Mustafa Eyyubi’den yazı meşkeden Hafız Osman Efendi, Şeyh Hamdullah’ın üslubunu derinlemesine öğrenebilmek için Nefeszade İsmail Efendi’den (…-1678) de dersler aldı. Hocalarının vefatından sonra kendi üslubunu ortaya koyarak sanatını gittikçe geliştirmiştir. Mustafa Rakım ve Mehmet Esat Yesari, Kadıasker (Kazasker) Mustafa İzzet Efendi, Yesarizade Mustafa İzzet Efendi, İsmail Hakkı Altunbezer, Kâmil Akdik, Neyzen Emin Yazıcı, Necmeddin Okyay, Mustafa Halim Özyazıcı, Macit Ayral, Rakım Efendi, Sami Efendi, Kemal Batanay, Hamit Aytaç, Emin Barın ve Sadi Belger büyük hattatlarımız arasında sayılabilir.
BESMELE-İ ŞERİFE Sanatçı: Ayşen UZUN
Tezhip: Simanur Uzun Türü: Celi Sülüs Ölçü: 67*37 cm 10
BESMELE-İ ŞERİFE Sanatçı: Ayşen UZUN
Tezhip: Merve Ertem Dal Türü: Celi Sülüs Ölçü: 114*37 cm 11
PANORAMA 1 FECR SURESİ Sanatçı: Ayşenur KUL
Tezhip: Fatmanur Çiftçi Türü: Sülüs, Nesih Ölçü: 50 cm 12
HUD SURESİ 112.AYET
EMROLUNDUĞUN GİBİ DOST DOĞRU OL
Sanatçı: Ayşenur KUL
Türü: Sülüs Ölçü:27*19 cm
13
BESMELE-İ ŞERİFE Sanatçı: Ayten TİRYAKİ
Tezhip: Z. Merve Tiryaki Türü: Celi Sülüs Ölçü: 110*70 cm 14
MAŞAALLAH Sanatçı: Ayten TİRYAKİ
Tezhip: Ayten Tiryaki, Şeyda Gönen Türü: Celi Sülüs Ölçü: 40*60 cm 15
ENFAL SURESİ 73. AYET
Sanatçı: Betül UTKU
Tezhip: Eda Şahan Tür: Celi Sülüs Ölçü: 75*75 cm 16
HİLYE-İ ŞERİF
Sanatçı: Betül UTKU
Tezhip: Eda Şahan Tür: Celi Sülüs, Nesih Ölçü: 50*85 cm 17
ALAK SURESİ Sanatçı: Deniz ÖKTEM BEKTAŞ
Tezhip: Ayten Tiryaki Türü: Nesih Ölçü: 54*65 cm 18
YASİN SURESİ 82. AYET
Sanatçı: Deniz ÖKTEM BEKTAŞ
Tezhip: Gülsüm Gügercin Türü: Celi Sülüs Ölçüler: 70*50 cm 19
İNŞİRAH SURESİ
Sanatçı: Gülnihal GÜL MAMAT
Tezhip: Dilara Yarcı Diniz Türü: Kufi Yazı Ölçü: 50*120 cm
20
LAFZA-I CELAL
Sanatçı: Gülnihal GÜL MAMAT
Türü: Kufi Yazı Ölçü: 90*90 cm
21
HİLYE-İ ŞERİF Sanatçı: Maryam NOROUZİ
Tezhip: Zolghadr Atölyesi, Şahla Yusefi, Amene Farşçiyan Türü: Sülüs, Celi Sülüs Ölçü: 80*120 cm 22
NAZAR AYETİ KALEM SURESİ 51-52. AYET
Sanatçı: Maryam NOROUZİ
Tezhip: Nahid Tavakoliyan Türü: Muhakkak Ölçü: 68*83 cm 23
ZÜMER SURESİ: 36. AYET “ALLAH KULUNA KÂFİ DEĞİL MİDİR?“ Sanatçı: S. Sare ÇİZMECİOĞLU
Tezhip: Feyza Şen Türü: Celi Sülüs Ölçü: 86*62 cm
24
NAZAR AYETİ KALEM SURESİ: 51-52. AYET Sanatçı: S. Sare ÇİZMECİOĞLU
Tezhip: Neşe Efe Türü: Sülüs Ölçü: 92*78 cm
25
NAZAR AYETİ KALEM SURESİ 51-52. AYET Sanatçı: Şermin DUMLUPINAR
Türü: Sülüs Ölçü: 34*40 cm
26
RABBİ YESSİR DUASI Sanatçı: Şermin DUMLUPINAR
Türü: Celi Sülüs Ölçü: 34*38 cm
27
HİLYE-İ ŞERİF Sanatçı: Şeyma AKYÜZ İSMAİLOĞLU
Tezhip: Asuman Coşkun Türü: Sülüs, Nesih Ölçü: 70*110 cm 28
MAİ KITA Sanatçı: Şeyma AKYÜZ İSMAİLOĞLU
Tezhip: Fahriye Can Türü: Talik Ölçü: 45*60 cm 29
ZİKİR “HER ŞEYİN ŞİFASI VARDIR; KALPLERİN ŞİFASI, ALLAH’I ZİKİRLEDİR.” Sanatçı: Zeynep SEVSEVİL
Tezhip: Nihal Tezcan Türü: Sülüs Ölçü: 90*55 cm 30
PEYGAMBERİMİZİN İSİMLERİ ve SALAVAT-İ ŞERİFELER Sanatçı: Zeynep SEVSEVİL
Tezhip: Ayşenur Kadakçı Velioğlu Türü: Sülüs, Nesih Ölçü: 75*90 cm 31
FATİHA SURESİ 5. AYET Sanatçı: Zeynep Ebru ERSOY
Nakilen (Üstat) İsmail Hakkı Altunbezer Türü: Celi Sülüs Ölçü: 82*56 cm
32
HİLYE-İ ŞERİF Sanatçı: Beyzanur TÜRKELİ
Tezhip: Ayşe Koç Uzun Türü: Muhakkak, Sülüs, Nesih Ölçü: 66*117 cm 33
Tezhip
TEZHİP SANATI Altınla süsleme anlamına gelen tezhip, Arapça bir kelimedir. Ferman, berat ve Kur’an ayetleri gibi değerli evrak ve levhaların yüksek manevî değerini ifade etmek amacıyla ortaya çıkan bir sanat dalıdır. Tezhip Sanatı’nın kökeni Uygur’lara kadar dayanır. Bay Sungur devrinde Türk ve İran ustalarının eserleri Herat Ekolü’nü doğurmuştur. Bu ekol 15. yüzyılın ikinci yarısıyla 17. yüzyılın başları Osmanlı dönemine kadar sürer. Bu dönemde Baba Nakkaş başta olmak üzere Saray Nakışhanesi’nde yetişen pek çok sanatçı, Türk Tezhip Sanatı’nın şaheserlerini ortaya çıkarmıştır. Tezhip Sanatı, ferman ve berat gibi resmi evrakların süslemesinde de kullanılmaya başlanmış, böylece gelişiminin arkasına Osmanlı Sarayı’nı alarak en parlak devrini yaşamıştır. Kur’an-ı Kerim’in ilk ve son sayfaları (Serlevha ve Zahriye), divan gibi el yazması kıymetli kitaplar, levhalar, fermanlar, nağmeler ve beratlar gibi çeşitli eserlerin tezhiplenmesi bir gelenek halini almıştır. Kanunî Sultan Süleyman Devri (1520-1566) Tezhip Sanatının en parlak dönemlerindendir. Tezhip çalışmalarında özellikle Zahriye, Serlevha, Sure Başları ve Hatime sayfalarında zengin bir işçilik ön plana çıkar. Kanuni Sultan Süleyman döneminin ünlü nakkaşları arasında Şah Kulu ve Kara Memi sayılabilir. 1520-1526 yılları arasında çalışmalar yapan Şah Kulu, Osmanlı Sanatı’nda kitap bezemeleri, kumaş, çini ve mücevher gibi alanlara yayılan özgün saz üslubunun yaratıcısıdır. Onun öğrencilerinden olan Kara Memi ise Osmanlı Süsleme Sanatı’nın en önemli sanatçılarından biri olarak kabul edilir. Aslında müzehhep olan Kara Memi, özellikle kitap süslemesinde klasik kuralları esnetmiş ve yeni bir üslup ortaya koymuştur. Osmanlı Tezhip Sanatı bu dönemden sonra her alanda başlayan batılılaşma akımları etkisinde bir değişim sürecine girmiştir. 18. yy.da III. Ahmed devri süresince Batılı akımların etkisi daha net hissedilmeye başlamıştır. Fransız Rokoko akımı 1721’den sonra Osmanlı sanatlarını etkisi altına almıştır. Neredeyse tüm sanat dallarını etkileyen bu akımdan tezhip de nasibini almıştır. Bu dönemde Avrupa Barok üslubuna Türk Sanatı’nın unsurlarının katılmasıyla oldukça zevkli eserler de verilmiştir. III. Ahmed döneminde başlayan değişim yaygınlaşıp 19. yy.ın başlarına kadar sürmüştür. Yüzyıl sonuna kadar devam eden süreçle klasik tezhip üslubu oldukça değişmiş ve barok unsurları olan iri çiçekler, buketler, vazo, saksı veya sepet içinde buketler ve kurdelayla bağlanmış çiçekler bolca kullanılmıştır. Ülkemizde, tezhip sanatının öğretildiği ilk eğitim kurumu, 1914’te Medresetü’l Hattâtîn adıyla açılmıştır. Hat, tezhip, halı, cilt, ebru ve ahar gibi geleneksel sanatların yaşamasını sağlamak üzere kurulan okul, harf devrimine kadar önce “Medresetü’l Hattatîn” sonraki adıyla “Hattat Mektebi” ve sonunda “Şark Tezyinî Sanatlar Mektebi” adları altında eğitim vermiştir. 1936 yılında, Osman Hamdi Bey’in kurmuş olduğu Güzel Sanatlar Akademisi’ne (Sanayi-i Nefîse Mekteb-i Âlî) bağlanmıştır. Günümüzde Güzel Sanatlar Fakültelerinin Geleneksel Türk El Sanatları Bölümlerinde, özel atölye ve kurumlarda tezyinî sanatlar eğitimi verilmektedir.
SERBEST TASARIM
Sanatçı: Dilara YARCI DİNİZ
Ölçü: 55*55 cm
36
İNCİ Sanatçı: Eda Funda ÖZKAN
Ölçü: 65*80 cm
37
TAVAF
Sanatçı: Emel Türkmen
Ölçü: 70*96 cm
38
İSM-İ CELAL Sanatçı: Nazlı DURMUŞOĞLU
Teknik: Kufi Hat İçi Klasik Tezhip Süsleme Ölçü: 42*42 cm
40
İSM-İ NEBİ
Sanatçı: Nazlı DURMUŞOĞLU
Teknik: Kufi Hat İçi Klasik Tezhip Süsleme Ölçü: 42*42 cm
41
NAZAR AYETİ KALEM SURESİ 51-52. AYET Sanatçı: Şeyma ÇINAR
Hat: Ümmühan Güner Ölçü: 120*130 cm
42
TUĞRA BESMELE Sanatçı: Şeyma ÇINAR
Hat: Ümmühan Güner Ölçü: 68*82 cm
43
MÜSENNA HU Sanatçı: Tuba ASİLTÜRK ACAR
Zerendud: Tuba Asilturk Acar Ölçü:40*50 cm
44
DOLMABAHÇE REPRODÜKSİYON Sanatçı: Tuba ASİLTÜRK ACAR
Ölçü: 35*45 cm
45
SERBEST TASARIM KLASİK ESER-1 Sanatçı: Zehra YILDIZ
Ölçü: 50*50 cm
46
SERBEST TASARIM KLASİK ESER-2 Sanatçı: Zehra YILDIZ
Ölçü: 50*50 cm
47
MinyatĂźr
MİNYATÜR SANATI Geleneksel Türk Sanatlarından biri olan Minyatür, 8 ve 9. yy.a ait olan ve Uygur’lardan günümüze gelen sanat dallarından biridir. Nakkaşlar tarafından kâğıt, parşömen ve fildişi gibi nesnelerin üzerine boya ve yaldızla süsleme şeklinde yapılır. Çok ince işlenerek ve küçük boyutlu olarak çalışılır. Ortaçağ’da Avrupa’da yazılmış olan kitaplarda baş harfler kırmızı bir renkle süslenirmiş. Bu rengi sağlayan ise Minium isimli bir kurşun oksittir. Konu başlıklarını Minium’la belirginleştirmeye ise “Miniare” denilirdi. Minyatür ismi ise buradan gelmektedir. Türkler bu tarz resme “Nakış Resim” demişlerdir. Fatih Sultan Mehmed döneminde, padişahın resmini de yapmış olan Sinan Bey adlı bir nakkaş, II. Bayezid döneminde de Baba Nakkaş diye tanınan bir sanatçı yetişti. Son yıllardaki araştırmalar sayesinde Fatih Sultan Mehmed döneminde yapılmış birçok minyatürlü eser gün ışığına çıkmıştır. Bunlardan biri olan ve 1455’te Edirne’de gerçekleştirilen Dilsuznâme: Gül ve Bülbül (Oxford Bodlein Lib.) adlı edebi eser, Türkmen minyatürlerinin etkisini gösteren bir örnektir. Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’a İtalya’dan birçok sanatçı getirtmişti. Kendisi geniş görüşlü bir insan olup bilim ve sanata da büyük bir ilgi duymaktaydı. Bellini’ye yağlıboya portresini, Constanza da Ferrara’ya da üzerinde büstü ve atlı portresi bulunan madalyonları yaptırdı. Bu sanatçıların İstanbul Sarayı’nda yaptıkları eserlerin çoğu ortadan kalkmıştır. Ama onların öğrencileri olan Türk nakkaşlarının eserlerini tanıyoruz. Mustafa Çelebi, Selimiyeli Reşid, Süleyman Çelebi ve Levnî 18. yüzyılın ünlü nakkaşlarıdır. Bunlardan özellikle Levnî, Türk minyatür sanatında bir dönüm noktasıdır. Levnî, geleneksel anlayışın dışına çıktı ve kendine özgü bir biçim geliştirdi. Levni’nin en tanınmış eseri Surname’dir. Surname, yazılı ve bol resimli bir kitaptır ve bir sünnet düğünü resmedilmiştir. Yüzlerce değişik sahneyi içeren bu minyatürlerde Levni, esprili bir yaklaşımla resmetmiştir. Levni’den sonra adı bu konuda anılmaya değer tek sanatçı Abdullah Buhari olarak kabul edilir. “Pencereden Bakan Kadın” adlı resmiyle ilginç üslubunu oturtmuştur. Eserlerinde doğum gibi ilginç konuları resmetmiştir. Minyatür, 19.yy başlarında giderek yerini ışıklı ve gölgeli çalışmalara bırakmıştır. Özellikle yağlı boya resimlerin duvarlara asılması yaygınlaşınca kitap resmi önemini yitirir. Ama batıda olduğu gibi ülkemizde de geleneksel bir sanat olarak varlığını sürdürmektedir. Minyatür Sanatı’nın Türk Sanatı’nda yer etmiş olmasına en çok emeği geçen şahıslardan biri olan Prof. Dr. Süheyl Ünver, cumhuriyet sonrası Osmanlı’dan kalan değerli eserlerin elden çıkarıldığı, korunmasız bırakıldığı bir dönemde yok olan eserlerin resimleriyle kaydedilmesi fikrini hayata geçirmiştir.
GÜL FİRUZ Sanatçı: Bahriye BALKAÇ
Ölçü: 25*37 cm
50
NAZENDE
Sanatçı: Bahriye BALKAÇ
Ölçü: 25*38 cm
51
ÜSKÜDAR ÇİNİLİ CAMİİ Sanatçı: Ebru YALKIN
Ölçü: 60*78 cm
52
ÜSKÜDAR VALİDE-İ ATİK CAMİİ ÇİNİLİ ANIT AĞACI
Sanatçı: Ebru YALKIN
Ölçü: 60*78 cm
53
İSTANBUL Sanatçı: Feyza ŞEN
Ölçü: 91*71 cm
54
ATİK VALİDE SULTAN Sanatçı: Feyza ŞEN
Ölçü: 45*62 cm
55
İSTANBUL ve ERGUVAN Sanatçı: Gonca KÜÇÜKSARAÇ
Ölçü: 50*95 cm
56
57
BAB-I AŞK (AŞK KAPISI)
Sanatçı: Gülsüm CİNAY TERZİ
Ölçü: 61*57 cm
58
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN’IN
CENAZE TÖRENİ Sanatçı: Gülsüm CİNAY TERZİ
Ölçü: 50*62 cm
59
EVLİYALARDAN KAYGUSUZ ABDAL Sanatçı: Melis Sevilay ULUDAĞ
Ölçü: 37*25 cm
60
HANENDE
Sanatçı: Melis Sevilay ULUDAĞ
Ölçü: 36*42 cm
61
KIZ KULESİ EFSANESİ Sanatçı: Nihal İPEKÇİ
Ölçü: 60*50 cm
62
SARAYIN SULTANLARI Sanatçı: Nihal İPEKÇİ
Ölçü: 70*80 cm
63
MARDİN HOŞGÖRÜ KENTİ Sanatçı: Nurdan YİĞİT
Ölçü: 22*30 cm
64
BURSA YEŞİL CAMİİ ŞADIRVANI Sanatçı: Nurdan YİĞİT
Ölçü: 20*29 cm
65
BALERİN
Sanatçı: Sabriye ŞEKER
Ölçü: 45*60cm
66
ZERAFET
Sanatçı: Sabriye ŞEKER
Ölçü: 50*80 cm
67
ÂŞK Sanatçı: Zeynep TUĞ
Ölçü: 50*50 cm
68
MUKADDES YOLCULUK
Sanatçı: Zeynep TUĞ
Yazı: M. Asgarnezhat Shiran Ölçü: 60*60 cm 69
Kat’ı
KAT’I SANATI Türk Kitap Süsleme Sanatları içinde önemli bir yeri olan Kat-ı (Türk Kâğıt Oymacılığı) geleneksel sanatlarımızın en güzel dallarından biri olma özelliğini taşımaktadır. Bir motif veya yazı örneğinin ince bir kâğıt veya deriden oyulması suretiyle meydana getirilen Kat-ı, ince işçiliği ve detaylı yapısıyla tam bir sabır sanatıdır. Uzakdoğu kökenli kâğıt oyma sanatı, MS 100’lü yıllarda Çin’den yola çıkarak bir koldan Orta Asya ve Hindistan’a başka bir kol vasıtasıyla İran’a ve Afganistan Timur Devleti’ne, 15. yy.da da Anadolu’daki Türk kavimlerine kadar ulaşmıştır. Büyük bir medeniyetle karşılaştığı bu topraklarda tekamül etme imkânı bulan Kat-ı, tezyinatın klâsik dönemlerinde ilgi görerek hünerli ustalarca ince bir sanat dalı haline getirilmiştir. Kâğıt oymacılığı, 15. yy.dan 19. yy.a kadar geniş bir yelpaze içinde icra edilmiştir. Fatih Sultan Mehmed döneminde deri ciltlerdeki ustalık, Kanuni Sultan Süleyman ve II. Beyazıt dönemlerinde de kâğıt oyma olarak altın devrini yaşamıştır. 17. yy.da Avrupalı seyyahlar tarafından İstanbul Çarşı ressamlarından satın alınan albümler sayesinde oradaki sanatçılar da ‘’silhouette’’ adı altında kâğıt oymacılığına başlamışlardır. Kat-ı Sanatı’nı el yazmalarının kaplarında deri oyma olarak hat levha, albüm ve hattatların kullandıkları yazı çekmecelerinde görmek mümkündür, dolayısıyla çeşitli objeler üzerine uygulanabilen bir sanat dalıdır. Hâce Abdullah Herevi, Efşancı Mehmet, Bursalı Mevlevi Fahri Dede, Abdulhayf Ali, Gazneli Mahmut, Vahdeti, Ameli Süleyman ve bunun gibi bir çok sanatkar Kat-ı Sanatı’nın önde gelenlerindendir. 19. yy.da ekonomik, sosyal ve askeri sorunlardan olumsuz etkilenen bu sanat dalı, 1920’li yıllardan itibaren Prof. Dr. A.Süheyl Ünver tarafından yurtiçi ve dışı kütüphanelerde yaptığı incelemeler sayesinde tekrar hayata geçirilmiş. Bu hususta kızı Gülbün Mesara yaptığı neşriyatlar ve yetiştirdiği talebelerle de sanata önemli katkılarda bulunmuştur. Kat-ı Sanatı’nın 2006 yılında Milli Eğitim’de kabulünü sağlayan Dürdane Ünver, MimSanat Akademisi’nde talebeleriyle yaptığı projelerle sanata katkıda bulunmaya devam etmektedir.
HERAT BAHÇESİ Sanatçı: Ersin YILDIZHAN
Ölçü: 72*60 cm
72
CİLT KAPAĞI Sanatçı: Ersin YILDIZHAN
Ölçü: 75*57 cm
73
ORMANDA GÜN DOĞARKEN Sanatçı: Esma N. AKOĞLU
Ölçü: 56*66 cm
74
VAZODA ÇİÇEKLER Sanatçı: Esma N. AKOĞLU
Ölçü: 28,6*38 cm
75
HİDİV KASRI (TAVUS KUŞU) Sanatçı: Füsun KÖŞKLÜ
Ölçü: 40*55 cm
76
CİLT KAPAĞI Sanatçı: Füsun KÖŞKLÜ
Ölçü: 60*44 cm
77
MOR ŞENLİK Sanatçı: Fisun ONOMAY
Ölçü: 54*62 cm
78
İLKİN Sanatçı: Fisun ONOMAY
Ölçü: 41*52 cm
79
İSTANBUL FARKLI HAZİRELERDEKİ MEZAR TAŞLARI ORİJİNAL DESENLERİ Sanatçı: Hülya YAATASI
Teknik: Kâğıt Oyma (Katlı), Suluboya Ölçü: 75*95 cm
80
LALELER
Sanatçı: Hülya YAATASI
Teknik: Kâğıt Oyma (Yalın Kat ve Katlı), Altın Bezeme Ölçü: 80*45 cm 81
CİLT KAPAĞI Sanatçı: Meryem GÜNEY
Teknik: Erkek ve Dişi Oyma Ölçü: 40,5*25,5 cm
82
SARAYLI ERGUVAN ESERİ Sanatçı: Meryem GÜNEY
Teknik: Dişi ve Erkek Oyma, Simetrik Oyma Ölçü: 32*26 cm 83
CİLT
Sanatçı: Müjgan BAŞKÖYLÜ
Teknik: Kâğıt Oyma Ölçü: 52*71 cm
84
VİLLA BELKIS Sanatçı: Münibe Alev UZUN
Ölçü: 30*30 cm
86
MİMOZALI CİLT Sanatçı: Münibe Alev UZUN
Ölçü: 46,5*27,5 cm
87
CİLT
Sanatçı: Nesrin GÜLER
Hat: Tuba Özen Mulalar Ölçü: 70*51 cm
88
MEZAR TAŞI Sanatçı: Nesrin GÜLER
Hat: Tuba Özen Mulalar Ölçü: 45*51 cm
89
EBRULİ AT
Sanatçı: Nursen GEYİK DEĞERLİ
Ölçüler: 45*43cm
90
ÇİÇEK BAHÇESİ Sanatçı: Nursen GEYİK DEĞERLİ
Ölçüler: 49*38 cm
91