235’inci parkı çocuklar açtı Pendik’te Ramazan coşkusunu bu kez çocuklar yaşadı. Yüzlerce çocuk, önce Pendik Belediyesinin kendileri için düzenlediği iftara katıldı, ardından Çamşeşme Parkı’nın açılışını yaptı. Park alanında kurulan iftar sofralarında bir araya gelen çocuklar, oyun ve eğlenceyle dolu unutamayacakları bir gün yaşadı. 5’te
Yıl: 6
Sayı: 131
ÜCRETSİZDİR. ALABİLİRSİNİZ.
01 AĞUSTOS 2013
2020 Olimpiyatları’nın yelkencileri 17’de
Tenzile Erdoğan Konukevi yeni misafirlerini ağırlıyor
ONBiNLER SOFRALARDA BULUŞTU Pendikliler bu yıl da dopdolu bir Ramazan’ı geride bırakıyor. Bu ayın bereketini sokaklarda kurulan iftar sofralarında yakalayan vatandaşlar, teravih sohbetleriyle birlik ve beraberliği yaşayıp, sahur programlarıyla gecenin muhabbetini tattı.
Pendik Belediyesi, Tenzile Erdoğan Konukevi’nde yetim kız çocuklarına da otel konforunda bir yaya şam sunuyor. Bir evde bulunan her türlü donanıdonanı ma sahip konutlarda LCD televizyondan çalışma faktan buzdolabına kaka masasına, ankastre mutfaktan dar hayatı kolaylaştıran her ayrıntı mevcut. AyAy rıca basketbol ve voleybol salonu ile tenis kortu da kalanlara hizmet veriyor. … 7’de
Mübarek ay boyunca orucunu birlikte açtığı Pendiklilerle teravih ve sahur programlarında sohbetler eden Belediyee Başkanı Dr Dr. Kenan Şahin, “Ramazan ayı, muhabbeti, bereketi ve rahmeti ile başlı başına güzellikler demeti. Bizlerde bunu değerlendirmeye, yaşamaya çalışıyoruz.”dedi.
Sahil alanı yeni çehresine kavuşuyor İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’un en büyük parklarından BOTAŞ Parkı’nın ardından sahil alanında da düzenleme çalışmalarını sürdüsürdü rüyor. Sahil alanında her şey düşünülmüş: Piknik alanı, tenis, basketbol, futbol sahaları ve v daha birçok aktivite alanı… 3’te
Ölüm sebebinde başı çekiyor/15
Pendikspor güçlü transferle Beyaz Grup’ta/17
2
GÜNDEM
01 AĞUSTOS 2013
Gece gürültüye sıkı takip Gürültü kirliliğini önlemek amacıyla denetimlerini gece boyunca da sürdüren zabıta ekipleri, Çevresel Gürültü Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğine uymayan yerlere yönelik idari yaptırım uyguluyor.
Kaldırımlar tabeladan kurtarıldı
İlçedeki gürültü kirliliğini önlemek amacıyla zabıta ekipleri, çalışmalarını gece boyunca da sürdürüyor. Özellikle şikâyetin yoğun olduğu saatlerde teknik eleman tarafından gürültü ölçüm cihazıyla ölçüm yapılıyor. Ölçülen gürültü düzeyi teknik eleman
tarafından Çevresel Gürültü Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğine göre değerlendiriliyor. Denetimler esnasında yönetmelikte belirlenen sınır değerlerinin üzerinde çıkan ses kaynaklarının ilgili yerlerine idari yaptırımlar uygulanıyor. Bunun yanında gece
denetimlerinde tespit edilen inşaat çalışmaları da idari yaptırımlar uygulanarak durduruluyor. Yetkililer, vatandaşlara rahatsızlık verici gürültülere hassasiyet gösterilmesini isteyerek aksi takdirde cezai yaptırım uygulamak zorunda kalacaklarını bildirdi.
Zabıtanın dikkati kurtardı
Son zamanlarda kaldırımları işgal edecek şekilde yerleştirilen iş yeri tabelalarının artması üzerine zabıta ekipleri harekete geçti. İşyerlerinin tanıtımı için bazı esnaflar, işi biraz daha ileri götürerek tabelalarını kaldırıma kadar monte etmeye başladı. Bu durum kaldırımda yürümekte zorlanan ve kafasını çarpmamak için uğraş veren vatandaşların pek de hoşuna gitmedi ve şikâyetlerini ilgili yerlere ulaştırmaya başladı. Bunun üzerine ekipler, şikâyetlerin yoğun olduğu Yenişehir, Şeyhli ve Kurtköy Mahallelerinde kaldırımlara izinsiz olarak konulan tabelaları kaldırmaya başladı. Yetkililer, tabelaların işyerlerinin dış cephesine paralel, kendi sınırlarında ve sabit olarak monte edilmesi gerektiğini esnaflara hatırlattı.
Vatandaşın sağlığı ve güvenliği için görevini sürdüren zabıta ekipleri, zaman zaman hayat kurtaran yardımlarda bulunuyor. Yaşanan son olay da, bunun en iyi örneklerinden biri. Zabıta memurlarının dikkati, üzücü sonuçlar doğurabilecek bir olayı en başından önledi. Kartal sınırındaki noktada görevlerini sürdüren zabıta ekibi, yaşlı bir vatandaşın çaresiz bir
şekilde yürüdüğünü fark ettiler. Kaybolduğu anlaşılan yaşlı adamın Alzheimer hastası olduğu bilgisine ulaşan görevliler, cebinde adres ve telefon numarası yazılı bir kağıt bulunca hemen numarayı çevirdiler.Telefonun karşı tarafındaki yaşlı adamın çocuklarıydı. Mutlu haberi veren ekip, adres tespit ettikten sonra kaybolmaktan kurtardıkları yaşlı adamı ailesine teslim etti.
Ekmek fırınlarına Ramazan denetimi Ramazan ayı dolayısıyla ekmek fırınlarına yapılan denetimler sıklaştırıldı. İlçe sınırları içerisinde faaliyet gösteren yaklaşık 170 ekmek fırını, Zabıta Ekipleri tarafından denetimden geçirildi. Denetimlerde, işyerlerinin, ruhsatlı olup olmadığı, fiyat tarife listesi, ekmeklerin etiketleri, çalışanların sağlık muayene kartları, gramaj kontrolü, üretimin hijyenik şartlarda yapılıp yapılmadığının kontrolleri yapıldı. Ekipler, eksikliklerini gördükleri işyerlerine mevcut yasa ve yönetmelikler çerçevesinde cezai işlemler uygulayarak, eksikliklerini gidermeleri konusunda da gerekli uyarıları yaptı.
GÜNDEM
01 AĞUSTOS 2013
3
Sahil alanı yeni çehresine kavuşuyor İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul’un en büyük parklarından BOTAŞ Parkı’nın ardından sahil alanında da düzenleme çalışmalarını sürdürüyor. Sahil alanında her şey düşünülmüş: Piknik alanı, tenis, basketbol, futbol sahaları ve daha birçok aktivite alanı… İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü Ekipleri tarafından gerçekleştirilen sahil düzenleme çalışmaları devam ediyor. Bu yılın başlarında başlanan çalışmalarda sahil baştan aşağı yenilenecek. Toplam 82 bin 788 metrekare alanı kapsayan sahilin 59 bin 500 metrekaresi çimle kaplanacak. Çalışmalar kapsamında bin 250 ağaç ve 12 bin 500 çalı dikilecek. Sahilin bin 970 metrekaresinde piknik alanı bulunacak. Sahil alanında sporseverler de
düşünülmüş. Alanda 3 adet fitness spor aletleri, birer adet 17x32 metre uzunluğunda tenis sahası, 12x24 metre uzunluğunda basketbol alanı ve 17x32 metre uzunluğunda futbol sahası yer alacak. Yine çocuklar için 4 oyun alanı yapılacak. Aynı zamanda alanda 15 pergola ve 120 oturma bankı bulunacak. Sahil meydanına ayrıca bin 600 metrekare ışıklı meydan yapılacak. Çalışmaların % 60’ının tamamlandığı Pendik Sahil Parkının, eylül ayında bitirilmesi planlanıyor.
Yasemin ve Balıkçı Sokaklar yenilendi Balıkçı Sokak
Pendik Sahil Meydan Projesi kapsamında merkezdeki sahile çıkan sokaklar yeniden düzenleniyor. Bu kapsamda, Batı Mahallesi’nde Balıkçı Sokak ve Yasemin Sokak gerçekleştirilen çalışmayla yeni ve modern yüzüne kavuştu. Her iki sokağın trafiğe kapalı olan kısmı tamamen
kaldırım taşlarıyla kaplandı. Aynı zamanda gece boyunca ticaretin devamını sağlamak amacıyla sokaklara dekoratif aydınlatma direkleri yerleştirildi. Aynı zamanda “Çatısız Çarşı” tanımlamasıyla anılan ilçe merkezinin yapılan çalışmalarla ticari hareketliliğinin daha da artması bekleniyor.
Mangalı bırak gel! Pendik Belediyesi tarafından ilçe vatandaşları için iki yıl önce oluşturulan Yenişehir Piknik Alanı, sunulan birçok imkânla gözde mekânlar arasında yerini almaya başladı. Özellikle hafta sonları oldukça yoğun olan piknik alanında misafirlerin konforu için yer şey düşünülmüş. Son olarak piknik alanında belediye tarafından yapılan barbekü, piknikçilerin mangalı yanlarına almasına gerek bırakmıyor. Oldukça gösterişli yapılan barbekünün dört bir tarafında da lezzetli etler pişirilebiliyor. Piknik alanında düşünülen bu ayrıntı sayesinde piknikçiler mangalı unuttum korkusu, bulamadım kaygısı taşımadan pikniğe gidip yine lezzetli etleri yemyeşil ağaçlar altında sevdikleriyle beraber tadabiliyor.
Yasemin Sokak
4
01 AĞUSTOS 2013
ONBiNLER SOFRALARDA BULUŞTU Binlerce Pendiklinin sokak ve çadır iftarlarında bir araya gelerek oruç açtığı Pendik, sahura kadar süren programlarla birçok etkinliğe sahne oldu. Açılan oruçların ardından Ramazan’ı yansıtan etkinliklere katılan vatandaşlar, teravih sohbetleri ve sahur toplantılarıyla da Başkan Kenan Şahin’le buluştu. Pendik’te oruçlar, 7’den 70’e çok sayıda vatandaşın katılımıyla çeşitli mahallelerde kurulan sokak iftarları ve Bahçelievler Mahallesi’ndeki sabit iftar çadırında açıldı. Pendik Belediyesi Aşevi’nde hazırlanan yemekler, her akşam vatandaşlara sıcak sıcak servis edildi. Orucunu vatandaşlarla birlikte açmaya özen gös-
teren Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin, Ramazan ayının birlik, beraberlik ve paylaşmayı güçlendirdiğini söyledi. Her gün binlerce Pendiklinin katıldığı sokak ve çadır iftarlarında çorbasından etli ve sebzeli yemeklere, pilavından tatlı ve ayranına kadar beş çeşit yemek sunuldu.
“Paylaş ki kardeş olasın.” Ramazan ayı boyunca iftarlarda buluşan Pendikliler, teravih namazı sonrası da Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin’in katıldığı sohbetlerde bir araya gelmeye devam etti. Cami çıkışında belediye çalışanları tarafından limonata ve lokum ikramıyla karşılanan vatandaşlar, belediyenin “Paylaş ki kardeş olasın.” sloganıyla organize ettiği sohbetlere büyük ilgi gösterdi. Teravih Namazlarını Pendik’in değişik mahallerindeki camilerde vatandaşlarla birlikte kılan Başkan Kenan Şahin, mahalle sakinleriyle hem Ramazan hem de belediyenin çalışmaları hakkında sohbetler gerçekleştirdi. Çaylar eşliğinde samimi bir ortamda yapılan sohbetlerde vatandaşlar merak ettikleri konuları dile getirme fırsatı da buldu. Dini sohbetler, ilahi konserleri, semazen gösterileri, geleneksel Türk motifleriyle süslü eğlencelerle dolu dolu yaşanan Ramazan geceleri sahura kadar devam ederken Başkan Şahin, sahur programlarında da esnaf, dernekler, çeşitli sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve Pendiklilerle buluşarak Ramazan mesaisini sürdürdü.
5
01 AĞUSTOS 2013
235. parkı çocuklar iftarla açtı
Pendik’te Ramazan coşkusunu bu kez çocuklar yaşadı. Yüzlerce çocuk, önce Pendik Belediyesinin kendileri için düzenlediği iftara katıldı, ardından Çamşeşme Parkı’nın açılışını yaptı. Park alanında kurulan iftar sofralarında bir araya gelen çocuklar, oyun ve eğlenceyle dolu unutamayacakları bir gün yaşadı. Pendik Belediyesinin organize ettiği çocuk iftarında 7-13 yaş arası 400 çocuk, iftar sofralarında bir araya geldi. İftar programıyla birlikte gerçekleştirilen parkın açılış törenine çok sayıda vatandaşın yanı sıra AK Parti İstanbul Milletvekilleri Belma Satır ve Erol Kaya da katıldı. Programda çocuklar sahne şovları ve animasyon gösterileryle doyasıya eğlendi. Geleneksel kültürümüzün vazgeçilmezi olan Hacivat ve Karagöz Oyunu çocukların ilgisini çekerken eşeğe ters binmiş bir şekilde çocukların arasında dolaşan Nasreddin Hoca neşeli saatler yaşattı. Sunuculuğunu radyocu Mansur El Sabah’ın yaptığı iftar programında Pendik Belediyesi Çocuk Korosu ve Engelli Rabia Aytek’in solo konseri çocukları coşturmaya yetti.
“Çocuklarımıza sevgimizi onlar için çalışarak ortaya koyabiliriz.”
için parklar yaptık. Çocuklarımıza sevgimizi onlar için çalışarak ortaya koyabiliriz.” dedi.
İftara katılan çocuklar gerçek sahipleri oldukları Çamçeşme Parkı’nın da açılışını gerçekleştirdi. İftar yemeğinden sonra gerçekleştirilen açılış töreni öncesi çocuklara hitap eden Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin, daha önce var olan parkın dinlenme amaçlı olduğunu belirterek çocukların fazla yararlanamamasından dolayı düzenlemeye gittiklerini ve onların daha fazla vakit geçirebilecekleri oyun grupları eklediklerini söyledi. Çocuklara yönelik ilçe genelinde birçok park yaptıklarını ifade eden Başkan Şahin, konuşmasına şöyle devam etti: “Son 4,5 yılda ilçemize 235 park kazandırdık. Çocuklarımızın çevreyle ve doğayla iç içe olmaları, daha çok aktivitede bulunmaları
Mendil kapmaca, sek sek oynadılar İstanbul Milletvekili Belma Satır ise çocuklar için ne yapsak azdır düşüncesiyle hareket eden Pendik Belediyesine çalışmalarından dolayı teşekkür ederken parkın çocukların gönüllerince eğlenebilecekleri şekilde oyun gruplarıyla donatıldığını kaydetti. Daha sonra parkın açılışı çocuklarla birlikte protokolün kurdele kesimiyle gerçekleşti. Çocuklar daha sonra parkta hem eğlendi hem de geleneksel ağız tatlarımızı deneme fırsatı buldu. Park genelinde bulunan pamuk helva, Osmanlı Macunu
Türkçe, Arapça, İngilizce ve Boşnakça ilahi Bosnalı İlahi Grubu Hor Djulistan, Bosna Parkı’nda düzenlenen iftar programında dört dile ilahi okuyarak dinleyenlere unutulmaz bir akşam yaşattı. İlahileri seslendiren grubun program sonunda Pendiklilere Türkçe “Sizi çok seviyoruz” demesi konuklardan büyük alkış aldı. Pendik Belediyesi’nin kardeş Belediyesi Novi Pazar’dan gelen Hor Djulistan İlahi Grubu, Bosna Parkı’nda düzenlenen sokak iftarında seslendirdikleri ilahilerle konukların gönüllerini fethetti. İftar öncesi ve sonrasında Türkçe, Arapça, Boşnakça ve İngilizce ilahi okuyan 14’ü erkek 28 kişilik grup, dinleyenlerin manevi atmosfer içinde bir akşam geçirmelerine
vesile oldu. Orkestra Şefi Aladin İmamoviç kendilerini dikkatle izleyen Belediye Başkanı Kenan Şahin’e teşekkür ederek Osmanlı Dönemine ait bir kitap ve ilahi CD’si hediye etti. Öte yandan Hor Djulistan İlahi Grubu’nun program sonunda tüm Pendiklilere Türkçe olarak “Sizi çok seviyoruz” demesi, konuklar tarafından uzun süre alkışlandı.
ve dondurmadan tadan çocuklar, sek sek ve mendil kapmaca oynadılar. Ayrıca günü unutulmaz kılmak için belediye tarafından ücretsiz fotoğraf hizmeti de verildi.
Belediye Başkanı Kenan Şahin İlahi Grubuna teşekkür ederek: “Eğer gerçek anlamda birbirimizi seversek Allah’ın izniyle her türlü meseleyi hal ederiz.” mesajını verdi
Simit arabasında bedava ekmek Pendikli hayırsever, ihtiyaç sahipleri için bir simit arabasını her gün ekmeklerle dolduruyor. Arabanın üzerine “İhtiyacı olanlar, sormadan alabilir” yazılı notu bırakan hayırseverin bu anlamlı davranışı görenlerce takdirle karşılanıyor. Büyüklerimizden hep dinleriz. Osmanlı Döneminde sadaka taşı vardır. Sadaka vermek isteyenler oraya para bırakır, ihtiyaç sahipleri de ihtiyacı kadarını alırdı. Günümüz kuşağının hep imrenerek dinlediği bu olayın benzeri Pendik’te yaşandı. Ramazan dolayısıyla çalışmayan simitçilerin arabalarının sabit ve boş beklemesi, bir hayıra vesile oldu. amazan ayının ruhuna yakışır bir davranışta bulunan bir hayırsever, Pendik Batı Mahallesi’nde boş duran arabanın içerisini ekmeklerle doldurup üzerine de şöyle bir not bıraktı: “İhtiyacı olanlar içindir. İhtiyacı olanlar, sormadan alabilir.” Bu hayırdan faydalananlar da ihtiyacı kadar ekmeği alarak hayırsevere dua ediyor.
6
01 AĞUSTOS 2013
Gençler için bir projeye daha hibe Pendik Belediyesi tarafından gençlere yönelik hazırlanan Ekonomi Okuryazarlığı Projesi, AB Bakanlığı’ndan hibe almaya hak kazandı. Pendikli gençler, 5 Avrupa ülkesinden gelecek yaşıtlarıyla birlikte ekonomik gelişmeleri doğru yorumlayabilmek için ortak çalışmalar yapacak. Gençler İçin Ekonomi Okuryazarlığı (Economic Literacy For Youth) adını taşıyan proje, gençlerin ekonomik gelişmeler hakkındaki farkındalıklarını artırmayı ve ekonomik kriz dönemlerinde nasıl hareket etmeleri gerektiği
İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Sait Çoban oldu
konusunda bilinçlendirmeyi amaçlıyor. 7 ay süreli projeye Pendik Kent Konseyi Gençlik Meclisi ve Genç PESİAD’ın yanı sıra, Bulgaristan, İngiltere, İtalya, Almanya ve Romanya da destek veriyor. Proje ortağı ülkelerden öğretmenleri eşliğinde
Pendik’e gelecek gençler, burada Türk gençleriyle birlikte 6 gün sürecek work shoplara katılacak. 23’ü yurt dışından olmak üzere 37 katılımcının yer alacağı etkinliğin bütün giderleri proje bütçesinden karşılanacak.
Pendik’e Balıkesir’den yeni kaymakam Geçtiğimiz ay emekliliği sebebiyle Pendik Kaymakamlığına veda eden Cafer Odabaş’ın yerine Balıkesir’in Edremit İlçesi Kaymakamı Osman Tunç getirildi. Görevine Ramazan Bayramı’ndan sonra başlayacak olan Osman Tunç, İzmirli ve 1965 doğumlu. İlk, orta ve lise eğitimini İzmir’de tamamlayan Kaymakam Tunç, 1988’de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun
oldu.1990 yılında Manisa Kaymakam Adayı olarak göreve başlayan Pendik Kaymakamı Osman Tunç, sırasıyla Aydın-Karpuzlu, Erzurum-Karayazı, Aydın-Yenipazar, Ağrı-Patnos, Manisa- Saruhanlı, Mardin- Kızıltepe, Balıkesir-Edremit ilçesinde Kaymakamlık görevinde bulundu. İçişleri bakanlığının son kararnamesi ile Pendik’e atanan Osman Tunç, evli ve iki çocuk babası.
Pendik’i bir de 3D görün Marmara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Pendik Genel görünüm
İstanbul Emniyet Müdürlüğünde her yıl temmuz ayında gerçekleştirilen il içi emniyet müdürü atamaları belli oldu. Pendik İlçe Emniyet Müdürü Faruk Sayın, Bütçe Şube Müdürlüğüne atandı. Yeni ilçe emniyet müdürü ise Bilgi İşlem Şube Müdürü Mehmet Sait Çoban oldu. Ankara nüfusuna kayıtlı olan Mehmet Sait Çoban, 11 yıl İstanbul’da, 1 yıl yurtdışında ve 2 yıl Bitlis Emniyet Müdürlüğü Asayiş ve Çocuk Şube Müdürlüğü görevlerinde bulundu.
Dünyanın her hangi bir yerini sanal olarak gezmeyi sağlayan Google’un popüler programı Google Earth’de 3D binaların sayısı giderek artıyor. Bu durumdan Pendik de nasibini alıyor. Pendik’e zoom yapıldığında belediye binası, marina, Marmara Eğitim ve Araştırma Hastanesi gibi yapıları, orjinallerine sadık kalınmış bir şekilde görmek mümkün. Bunların yanı sıra inşaat firmaları, sahil yolundaki bazı ağaçlar bile 3D olarak
Sabiha Gökçen Uluslar arası havaalanı Belediye Binası
modellenmiş durumda. Tüm bunlara ulaşmak için google earth programını yüklemek yeterli oluyor. Ücretsiz olan bu program ile dünyanın her yeri uydudan çekilmiş fotoğraflar vasıtasıyla görülebiliyor.
Özellikle Newyork, Tokyo gibi büyük metropollerdeki binaların tamamı 3d olarak modellenmiş.
7
01 AĞUSTOS 2013
Tenzile Erdoğan Konukevi yeni misafirlerini ağırlıyor Pendik Belediyesi, Tenzile Erdoğan Konukevi’nde yetim kız çocuklarına da otel konforunda bir yaşam sunuyor. Bir evde bulunan her türlü donanıma sahip konutlarda LCD televizyondan çalışma masasına ankastre mutfaktan buzdolabına kadar hayatı kolaylaştıran her ayrıntı mevcut. Ayrıca basketbol ve voleybol salonu ile tenis kortu da kalanlara hizmet veriyor. Tenzile Erdoğan Konukevi, yeni misafirlerini ağırlıyor. Barınma ve korunmaya muhtaç yetim kızlar, iki katı kendilerine tahsis edilen Konukevi’nde oteli aratmayan konforlu bir hayata kavuştu. Baştan aşağı son derece modern eşyalarla döşenen bir ve iki odalı konutlarda kalan yetim kızlar, ayrıca çeşitli alanlarda kendilerini yetiştirmek için birçok olanak buluyor. Sosyal Hizmetler bünyesinde İstanbul’un çeşitli yurtlarından getirilen 36 yetim kız, yurtta hem barınma, hem eğitim ve hem de sosyal ihtiyaçlarını karşılayabiliyor.
Modern evlerde konforlu yaşam Otel konforunda hizmete ve ev ortamındaki rahatlığa sahip olan Konukevi’ne yerleştirilen küçük misafirler, her türlü donanıma sahip tek veya iki odalı konutlarda kalıyor. Modern tarzda döşenmiş evler, yaşam kalitesi için her ihtiyaç düşünülerek tasarlandı. Tenzile Erdoğan Konukevi, ranzalı kampus hayatı yerine az sayıda kişiden oluşan gruplarla kalma imkânı sunarak ev rahatlığı sağlıyor.
Kültürel ve sportif fırsatlar Konukevi, yeni misafirlerine barınma ihtiyaçlarının yanında eğitim, kültürel ve sportif alanlarda birçok aktivite imkânı da sunuyor. Misafirhane bünyesinde bulunan kütüphane ve etüt merkezlerinde eğitim desteği verilerek çocukların derslerinde daha başarılı olmaları sağlanıyor. Aynı zamanda spor salonu, basketbol ve voleybol sahası ile birlikte tenis kortu da sporu hayatlarının değişmez parçası haline getiriyor. Müzik odalarında piyano, keman gibi enstrümanları çalmayı öğrenebiliyorlar. Bilgisayar odasında internet hizmeti ile kesintisiz iletişim sağlanıyor. Konutlarda yemekhane ve kafeterya da bulunuyor.
Sosyal ve manevi destek sağlanıyor Tenzile Erdoğan Konukevi’nde, hem bakım hem de koruma ihtiyacı olan kızlara ev sahipliği yapılıyor. 18 yaşını dolduran kızlar, isterlerse burada kalmaya devam edebilecek. Ayrıca kızlar için sosyal ve manevi destek de sağlanıyor. Gönülver Derneği üyeleri, gönüllü katılımcılarla birlikte manevi aile oldukları yetim kızları yalnız bırakmıyor. Aynı zamanda uzmanlar
tarafından yapılan yetenek testleri ile kızlar, yetenekleri ve ilgi alanlarına göre hangi okula gitmeleri gerektiği konusunda yönlendiriliyor.
“İyi yetişmeleri ve rahat etmeleri için her imkanı sunuyoruz” Kapılarını yeni misafirlerine açan Tenzile Erdoğan Konukevi’nin hem yaşam konforu, hem de eğitim için her türlü ihtiyaca cevap verecek şekilde hizmet sunduğunu belirten Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin, “ Bu evlatlarımızın, otel konforunda inşa edilen evlerde sosyal ve kültürel açıdan destekleyici, okul eğitimi fırsatları sunan bir ortamda yaşamasını istedik. Pendik Belediyesi olarak barınmaya ve bakıma ihtiyaç duyan kız çocuklarımızın doğru ve iyi bir şekilde yetişmesi, mutlu ve topluma faydalı bireyler olması için bütün imkanlarımızı seferber ettik” şeklinde konuştu.
8 Araç yıkamada geleceğin teknolojisini kullanıyor 01 AĞUSTOS 2013
Kişgemli Ayşe Sine Serbes, kurduğu temizlik firması ile otomobil temizliğinde yeni bir hizmet sunuyor. Özel solüsyonlarla yapılan bu temizlik ile araç yıkanırken hiç su harcanmıyor. Ayse hanım, şimdi bayilik vererek hizmet ağını geliştirmeye çalışıyor.
Zor çıkan yağ lekeleri için buharlı makine kullanılıyor.
Kişgemli Ayşe Sine Serbes, kurduğu Blue Green Wax firması ile otomobillerin susuz bir şekilde temizlenmesini sağlıyor. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi vererek bizleri yıkama işleminin gerçekleştiği garajına götüren Ayşe Sine Serbes, bir saat süren işlemin sadece özel bir solüsyon ve fiber bezle yapıldığını söylüyor. Sistemi “geleceğin temizliği” olarak niteleyen Serbes, “Su kay-
Özel bir bezin kullanıldığı temizlik işleminde kaput uzun süre toz tutmuyor.
nakları giderek azalıyor. Bir arabayı yıkamak için ortalama 50 litre su gerekiyor. Bizim sistemimiz bu israfı ortadan kaldırıyor.” diyor. Öte yandan solüsyon kullanılarak yapılan temizlikte aracın kaportasının bir aya yakın süre boyunca temiz durduğunu ifade eden Ayşe hanım, “Özel formül kullanıldığı için kaput kolay kolay toz tutmuyor.” Şeklinde açıklama yapıyor.
KOSGEB Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi başladı İstanbul Kalkınma Ajansı 2012 Mali Destek Programları kapsamında hibe almaya hak kazanan Pendik Belediyesi ve KOSGEB işbirliği ile düzenlenen Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi başladı. Kurtköy Semt Konağı’nda verilen eğitimler Eylül ayına kadar devam edecek. 15-24 yaş arasındaki gençlerin katılabildiği eğitimler sonunda katılımcılara sertifika verilecek. Ayrıca projesi olanlara KOSGEB’ten kredi desteği de
sağlanacak. İşletme ağırlık derslerin verildiği eğitimler alanında uzman öğretmenler tarafından gerçekleştiriliyor. Öte yandan Kurtköy Semt Konağı’ndaki Pendik mesleki Gelişim ve Yönlendirme Merkezi’nde Mayıs ayından bu yana Diksiyondan e-ticarete, grafikerlikten ahşap oymacılığına onlarca farkı alanda eğitim veriliyor. Tamamen ücretsiz olan bu eğitimlerle ilgili 0216 585 13 52 no’lu telefondan bilgi alınabiliyor.
Bayilik vererek hizmet ağını genişletiyor Bir girişimcilik seminerinde Kişgem ile tanışan Ayşe Sine Serbes, bir yıldır buradaki ofisinden işini yönetiyor. Bayilik görüşmeleri ve sunumlarını yine Kişgem’de yapan Ayşe hanım bu durumun kendisine büyük katkı sağladığını ifade ediyor. Sisteme ilginin oldukça fazla olduğunu, en son Bursa’da bayi-
lik açtıklarını belirten Serbes, düşük sermaye gereksinimin girişimcileri zorlamadığını da sözlerine ekliyor. http://www.bluegreenwax. com sitelerinde sistemi tüm ayrıntıları ile anlatan Ayşe Sine Serbes, sahip oldukları mobil araç ile de hizmet veriyor. Bunun için müşterinin verdiği adrese giden temizlik ekipleri, solüsyonlarla temizledikten sonra aracı müşteriye teslim ediyor.
Yıl: 6
Sayı: 131 01 AĞUSTOS 2013
Üniversite Eğitimini “BELNET” ile Tamamladı İstanbul Büyükşehir Belediyesi “Belnet İnternet ve Bilgi Erişim Merkezleri Projesi” çocuklara ve gençlere eğitim alanında önemli katkılar sağlamaya devam ediyor. Belnet hizmetlerinden faydalanan öğrencilerden biri olan Havva Uluyurt, şubeden gerçekleştirdiği uzaktan eğitimle Anadolu Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümünü başarıyla tamamladı, yüksek lisans için araştırmalara başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin sosyal belediyecilik anlayışıyla 2007 yılında kurduğu Belnet İnternet ve Bilgi Erişim Merkezleri, her yaştan İstanbullunun sosyal gelişimini sağlamak, son teknolojiye sahip bilgisayarları ve alt yapısıyla modern, ferah ve konforlu ortamlarda halka bilişimin tüm imkânlarını sunmak için hizmet veriyor. Çocuklara ve gençlere eğitim alanında büyük kolaylıklar
sağlayan merkezlerden yararlananlardan biri de Havva Uluyurt oldu. Havva Uluyurt, aldığı bu hizmet sayesinde Anadolu Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümünü bir yıl erken tamamlayarak 3 yılda başarıyla mezun oldu. ‘Belnet olmasa okulu bitiremezdim.” Her gün Belnet Şubesi’ne geldiğini
Sınırları zorlayan tasarımlar Bu ayki creative design bölümümüz yine sınırları zorlayabilecek tasarımlarla dolu. İlk tasarım kitap kurtları için. “Kitapları seviyorum; ama kitaplar çok yer kaplıyorlar.” gibi sıkıntısı olanlar için biçilmiş kaftan olan bu gençlik odasında kütüphane, tavana oval bir şekilde yerleştirilmiş. Kitapları almak isteyen, merdiveni kullanarak tavandaki
kütüphaneye giriyor. Diğer bir tasarım ise kekten yapılmış bir fincan. İtalyan bir firmanın yaptığı bu fincanı, içindeki kahve bittikten sonra yiyebiliyorsunuz. Son tasarımımız ise özel bir tost makinesi. Bu makine tost ekmeklerini seri bir şekilde ısıtarak hazırlıyor. Böylece makineye tek seferde birden fazla ekmek koyabiliyorsunuz.
Ücretsiz üyelik sistemiyle çalışan ve günde ortalama 7 bin kişiye hizmet veren Belnet şubelerinden Pendik’te Kurtköy, Yenişehir, Kavakpınar ve Dolayoba Mahallelerinde bulunuyor.
ve rehber öğretmeninin çizdiği plan doğrultusunda düzenli olarak derslerini takip ettiğini ifade eden Havva Uluyurt: “Üniversiteyi kazandığım gün Belnet’e gelmeye başladım. Her sabah 10.00’da şubeye gelip kapanana kadar faydalandım. Burada ders çalıştım, ödevlerimi yaptım, soru çözdüm, sınavlara hazırlandım. Danışman hocalarımın verdiği ödevleri Belnet’te hazırladım. Bir yılda 22 ders verdim.
4 yıllık olan Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümünü kredilerimi erken tamamlayarak 3 yılda bitirdim. Belnet olmasa bitiremezdim.” dedi. Şu anda ikinci üniversiteye de başladığını belirten Uluyurt: “İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Tarih Bölümüne devam ediyorum. Onu da Belnet Şubesi’nden takip ediyorum. Hatta yüksek lisans için de araştırma yapıyorum.” diye konuştu.
10
01 AĞUSTOS 2013
RÖPORTAJ Bu Serüven Yeni Başlıyor
Zeynep Gökdemir
Pendik Gündemi Gazetemizin bu sayısında, Gedik Üniversitesi rehber hocalarından Zeynep Gökdemir ile üniversite sınavından sonraki süreci değerlendireceğiz. Sınavlar bitti, tercihler sonlandı… Üniversiteye hazırlık aşamasında sarf ettiğimiz emeğin karşılığını aldık ve bizim için yeni bir başlangıca imza attık…
Oysaki üniversite hayata hazırlık provalarının yapıldığı yerdir. Her şeye karşı hazırlıklı olmalı ve kendimizi geliştirmeliyiz.
Üniversite yaşamı, hayata hazırlık provasıdır.
Üniversiteye gitmeyi hedefleyen beş tane farklı öğrenci grubuyla karşı karşıyayız. Kimileri “Yalnızca marka bir üniversiteyi okuyayım.”, “Yalnızca mesleğimde karar verdim. Başka hiçbir kararım yok.” veya “Yalnızca şehri önemsiyorum. İzmir, Eskişehir gibi belli şehirlerde okuyabilirim.” der. Kimisi de var ki “Ben ailemden uzaklaşayım da hangi üniversiteye, hangi bölüme ve nereye gittiğimin hiçbir önemi yok!” der. Ancak asıl önemli olan ve azınlığı oluşturan gerçekten bilinçli ve hayallerinin doruğunda tercih yapan öğrencilerimiz var.
1 .Zeynep Hanım, öncelikle merhaba, tercihler tamamlandı ve yıllarca emek sarf eden öğrencilerden yerleşenler üniversite hazırlıklarını tamamladı. Sizce bundan sonraki süreçte önemli olan nedir? Baktığımız süreç ağustos ve eylül aylarından itibaren başlıyor. YGS ve LYS maratonu olarak öğrenciler tarafından dile getiriliyor. Ancak bu süreçten sonra da her şey sonlandı derken öğrenciler bu sefer tercih sürecine hazırlık yapmaya başlıyorlar. İkinci maratonumuz tercih maratonu oluyor. Öğrencilerin %80’lik dilimine baktığımızda tercihlerin sona ermesiyle birlikte bütün her şeyi bittiğini ve üniversite kapılarını aralayacaklarını düşünüyorlar. Asıl maraton üniversite maratonuyla başlıyor. Çünkü sınava hazırlık süreci kişiye göre değişkenlik göstermekle birlikte bir, iki bilemediniz üç yıl devam edebiliyor. Sınav maratonu, yalnızca sınava hazırlanıyorsunuz. Tercih dönemi, doğru tercih yapmaktan ibaret…
Hatanızı geç de olsa anlayacaksınız. 2. Rehberlik öğretmeni olarak tercih süreçlerinde öğrencilerle birlikte bu sürece ortak oldunuz. Öğrencilerin üniversiteye bakışı, üniversiteden beklentileri nelerdir?
Dolayısıyla bunların hepsini birbirinden ayırmak gerekiyor. Sırf marka bir üniversite okumak adı altında öğrenci bir sürü farklı bölüm seçiyor. Öğrenci sayısalcı olmasına rağmen eşit ağırlıktan hiçte başarılı olamayacağı bir bölüme yöneliyor. Mesela sosyoloji veya psikoloji yeteneği olmamasına rağmen “Neden?” diye sorduğumuzda “Ben Boğaziçi’nde okuyorum demek ve bu etiketi verebilmek için.” cevabıyla karşılaşıyorum. Ama etiket bir yere kadar. O üniversitenin etiketini alacaksınız, hatta iş hayatınızda çok iyi
olmuyor. Amaç eğitimi alırken eğitimin içini de doldurabilmektir. değerlendirmelerini de sağlayacak, mesela iş görüşmesine gittiğinizde “Bu arkadaş, Boğaziçi mezunuymuş.” diye bir ilgi de gösterilecektir. Ancak olay Boğaziçi mezunu olmak değil, onun içini doldurmaktır. “Ben bugün bir iş görüşmesine gittim, mesela Boğaziçi veya Ortadoğu Teknik Üniversitesi mezunuyum. Kendimi de bir nebze ifade ettim ve işe alındım. Bu tabelam sayesinde, bu etiket sayesinde…” diye düşünebilirsiniz. Sonra o işte bir süreç geçireceksiniz. Eğer kendinizi geliştirememişseniz ve etiketin içini dolduramamışsanız o zaman Boğaziçi ve ODTÜ gibi etiketlerin size bir yararının olmadığını geç de olsa öğreneceksiniz. O yüzden öğrencinin bu süreci çok iyi değerlendirmesi gerekli. Şimdi yerleşkemizde ve on ayrı noktada birçok öğrenciye hizmet verdik. Bizim gibi bir sürü üniversite de bu hizmeti verdi. Birçok öğrenciyle bir araya geliyor ve öğrencileri analiz etme imkânına sahip oluyoruz. Kimi öğrenciler “Hocam gideyim, yeter ki bu sene gideyim. Daha fazla beklemek istemiyorum.” deyip de hiçbir bölümden bile haberdar olmayan öğrenci var. Nasıl olsa ben oraya gittiğimde öğrenirim diye düşünüyor. Üniversiteye gittiğinde de dur ben bir öğrencilik hayatımı yaşayayım diye düşünüyor. Bir şekilde 2 yıllık okulu 4yılda bitiriyor, 4yıllık okulu 7-8 yılda bitiriyor. Baktığında elinde bir diploma var; ancak maalesef onun bir işlevselliği
Mesleğini yapmayan üniversite mezunları 3. Üniversite bir dönüm noktası olarak algılanıyor. Sizce öğrenim hayatı içerisinde üniversitenin önemi ve mahiyeti ne olmalı? Günümüzde baktığımız zaman çalışan, işçi kategorisinde birçok üniversite mezunu var. Bunlardan birçoğu - bu azımsanmayacak bir rakam- mezun oldukları alanlarla ilgili iş yapmıyorlar. Tercih döneminde yaptıkları yanlıklardan dolayı mesleklerini doğru seçmediler ve mezun olduktan sonra da mesleklerini yapmıyorlar. Öğretmenlik okuyor, mesela bir bakıyorsunuz bir işletmede görev alıyor veya bir işletmenin müdürü olarak görev yapabiliyor. Eğer hayalinde bu varsa bu kişi öğretmenlik okumamalıydı… Bizler öğrencilerimize tercih sürecinden önce bunları kazandırmalıyız. Ancak ne yazık ki bu mümkün olmuyor.
İnsan zihni, boş bir levha 4.Üniversite yaşamı ve mesleki kariyer sürecinde öğrencilere tavsiyeleriniz nelerdir? Biz de üniversiteye hazırlık sürecinde “Biz şu sınavı bir kazanalım.” derdik. Edebiyat Öğretmeni Sema Hocam da derdi ki “Olay kazanmak değil, kazanmak çok kolay; olay üniversiteyi okumak.” Üniversiteyi okumak zor derken aslında bize onun içini doldurmaktan bahsediyormuş. John Locke’un çok ünlü bir sözü vardır. “İnsan zihni dünyaya boş bir levha (tabula rasa) olarak gelir ve deneyimleri sayesinde onu doldur.” Dolayısıyla bizim de üniversitenin kapısını araladıktan
11
01 AĞUSTOS 2013
sonra, o eğitime başladığımız süreçte bunun içini doldurmamız gereklidir. Üniversitede deli gibi çalışan, çok yüksek not ortalaması yapan, yalnızca okuldan eve giden bir kişi olmaktansa sosyal olarak da kendimizi donatmamız gereklidir. Öğrenci tipleri var, siz de bunlarla sıkça karşılaşıyorsunuzdur. Öğrenci derslerden başka hiçbir şey bilmiyor. Dünyada neler olup bitmiş, haberlerde o gün ne olmuş, bunların hiçbirinde haberdar değil. Bu da iyi bir durum değil.
için geliyorlar. Ancak en iyi meslek, bizim için en uygun meslektir…
meraklı, bilgilerini güncel tutmayı seven kişiler. Bizim görmemiz gereken, herkesin aynı eğitimi aldığı gerçeğidir. Eğitime kattığınız ayrıcalıklar sizi ön plana çıkartacak ve size kalite yaşamın kapılarını aralayacaktır.
6. Gazetemizin daha önceki sayılarında, meslek seçimiyle alakalı adım adım bir bütün oluşturmaya çalıştık. Peki, öğrencilerin meslek seçiminde baz alması gereken en önemli unsur nedir?
Ayaklarımızın üzerine sağlam basabilmeliyiz
Bizim mesleği incelerken dikkat etmemiz gereken bazı noktalar var. Örneğin;
Öğrenciler üniversite tercihlerini yaparken bir sürü alternatifi olduğunu söylüyor. “Giderim, çift anadal yaparım ya da birinci sınıfta noktalarımı çok yüksek tutarım, şu bölümden şu bölüme geçiş var veya ben orada öğrencilik hayatımı yaşarken tekrardan hazırlanabilirim.” diyor. Ancak benim bugüne kadar bunu gerçekleştirebilen öğrencim olmadı.
5. Üniversitenin kişiye belli bir meslekte uzmanlık kazandırılacağı düşünülmektedir. Ancak mezuniyetten sonra öğrenciler üniversitede öğrenilen bilgiler ve bu bilgileri hayata yansıtmakta sıkıntı yaşıyorlar. Öğrencilerin üniversite sonrasında bu sıkıntıları yaşamaması tavsiyeleriniz var mıdır? Öğrenci 4 üzerinden 3,80’le mezun oldu. Çok iyi bir üniversitenin diplomasına sahip, geçerliliği de fazla olan bir meslekte okudu; ama kendini dolduramadıktan, donanım sahibi olamadıktan sonra bu bilgiyi gerçekleştirmesi zorlaşıyor. Türkiye’nin yapısına baktığımızda artık uluslararası bir bağlantılarımız var. Buradan yola çıkarsak öğrencilerin kendilerini geliştirmek için yabancı dil öğrenmesi gerekiyor. Birinci sınıfta gidip üniversiteye kayıt yaptırmak ve dört yıl boyunca oradan eğitim almakla öğrencilik tamamlanmıyor. Dört yılın içinin de doldurulması gerekli. Sınavlardaki puanların önemli olduğu kadar sınavdaki bilgileri hayata aktarmak da önemlidir. Farklı üniversitelerde, aynı bölümleri okuyan birçok başarılı öğrenci var. Başarılı öğrencilere ek olarak kendimize kattığımız ayrıca özellikler bizi ayrıcalıklı kılacaktır. Ayaklarımızın üzerine sağlam basabilmeliyiz. Çok az öğrenci “Evet, makine mühendisliğini istiyorum.” deyip gelen ve makine mühendisliğinin iş alanlarını, getirilerini ve gerekliliklerini biliyor. Çoğu öğrenci “Hocam, bir mekatronik mühendisliği varmış. Çok önemli bir mühendislikmiş. Birçok mühendisliğin karışımı gibiymiş. Ben onu yazacağım.” diyor ve başka bir şey bilmiyor. mekatronik mühendisliğinin Türkiye’de iş imkânı var mıdır? Yurtdışında mı revaçtadır? Bunların hiçbirisini bilmeden, ben bunu istiyorum diyor. Aynı şekilde eşit ağırlık öğrencileri de hukuk okumak
Hayatımın geri kalanında bu mesleği sürdürebilecek miyim?
Mesleği seçmemdeki en önemli kriter nedir? Ben hayatımın geri kalanında bu mesleği sürdürebilecek miyim? Gittiğim bölümdeki dersleri dinlerken zevk alabilecek miyim? Benim ilgi alanım bu doğrultu da mı? Kişiliğim bu mesleği yapmama uygun mudur?
Şuan neredesiniz? 7. Üniversiteye hazırlık süreçlerinde yanlarında olduğunuz ve mezun olan öğrencilerinizle görüştüğünüzde, ne tür geri dönüşler alıyorsunuz? Öğrencilerin kriterleri arasında üniversitenin ismi değil, üniversitenin sunacağı imkânlar yer almalıdır. Hedeflediğimiz üniversiteyi iyi araştırmak, gerekiyorsa aramak, tercih süreci öncesinde ziyaret etmek, öğretim görevlilerinden ders programına, yabancı dilden sosyal aktivitelere varıncaya kadar birçok noktayı değerlendirmek gerekiyor. Bizler ulaşımı, yurdu vb. ihtiyaçları hesaplıyoruz ancak imkânların neticesinde değil, eğitimin neticesinde mesleğimize sahip oluyoruz. İş hayatında öyle insanlar karşımıza çıkacak ki açık öğretimden bir alan bitirmiş veya üniversiteyi hiç okumamış, ancak işinde uzman veya mesleğinde iyi bir noktada. Hatta kimi zaman yönetici konumunda olan ancak üniversite okumamış insanlarla karşılaşıyoruz. Başarılı insanlara baktığımızda hepsi kendini fazlaca geliştirmiş. Yabancı dil bilen, eğitim almasa da öğrenmeye
Başarılı için ilk şart mesleği sevmektir… 8. Başarılı bir eğitim süreci için öğrencilerinize öncelikli tavsiyeleriniz nelerdir? Üniversitede okurken çalışan veya staj yaptığı yerde iyi bir izlenim bırakan öğrenciler üniversiteden mezun olduklarında iş bulmakta zorlanmıyorlar. Üniversitenin kişiyi hayata hazırladığını unutmayalım. Eğer hayata hazırlık serüveninizi sadece teorik olarak öğrenirseniz pratiğe dökerken zorlanırsınız. Üniversiteden mezun olduktan sonra sudan çıkmış balığa dönmemek için zorluklarla mücadeleye erken başlamamız gerekiyor. Bilgimizi işlevselleştirmeye üniversiteden mezun olduktan sonra değil, yaz tatilinde veya okurken başlamalıyız. Evet, zorlanabiliriz, bu kolay bir şey değil. Ancak zorluklarla mücadele
muhakkak ki kişinin özgüvenini destekleyecektir. Ayakları üzerinden duran birey, kendini ve mesleğin gerçekleştirmek noktasında başarılı işlere imza atabilir. Öğrenciler için en önemli başlangıç üniversite değildir. Üniversite kendini gerçekleştirme noktasında bireye bir eğitim sunar. Üniversite hayatı belli bir süreyi kapsıyor. Ancak mesleğinize baktığınızda bir ömür boyu onu yapacaksınız. İstemediğiniz bir bölümü okuyup sonra o bölüm okuduğunuz için ömrünüzün geri kalanında o işi yapmak kadar acı bir şey yok! İşini seven insanlar işine değer katıyor, hayata ayrıcalık katıyor, yaşama dair farkındalık oluşturuyor. Ancak sevmeyen insanlar işinde başarılı olamıyor. Eğer hedefiniz iyi bir mesleğe sahip olmaksa bu meslek sevdiğiniz meslektir. Zeynep Gökdemir Hocamıza bize vakit ayırdığı ve tavsiyelerini bizimle paylaştığı için teşekkür ediyor, öğrencilere eğitim hayatında başarılar diliyoruz…
12
GÜNDEM
01 AĞUSTOS 2013
Akıllı telefonlar, Türkçe konuşacak Kitap: Yazar: Yayınevi:
Yunus ve Mevlana Mustafa Özçelik Sütun Yayınları
Yunus Emre’nin ve Hz. Mevlana’nın birleşeceği bir okyanus, Cebelitarık okyanusunda iki suyun birbirine karışmaması gibi bir ayrım oluşturmaz. Aksine birleşince engin bir deryaya dönüşür. Hatta o denli engin olur ki bunu bir kitapta birleştirmek, bir araya getirmek zordur. Ancak Mustafa Özçelik’in güzel anekdotlarıyla birlikte akıcı bir üslup belirlemesi, bu iki engin denizi iyi bir şekilde ifade etmesini sağlamış. Bu iki engin denizin
birleştiği nokta: “Âlemden maksat, insandır.” ve “Yaratılanı severiz, yaratandan ötürü.” desturlarıdır. Kitaptan alıntılarla, bu güzel kitabı sizlere tanıtmak isterim. Mevlana’nın en çok önemsediği şey, ilim adamının başka bilgilerden önce kendisini bilmesi gerekliliğidir. *** Sema dinin neresindedir; var mıdır, yok mudur? Bu tartışmalar asırlar boyunca hep sürdü… Bunun cevabını da yüz yıllar önce yine Mevlana verdi: “Müzik, cennet kapılarının gıcırtısıdır.” der. Orada bulunanlardan biri: “Kapıların gıcırtısı hoşuma gitmiyor.” der. Bunun üzerine Mevlana şöyle buyurur: “Ben kapıların açılmasını, sen de onların kapanmasını duyuyorsun...” *** Yunus Emre’ye göre hoşgörü; insanın her kötülüğünü kabullenmek değil, onu yanlışları var diye bir kenara itmemek, bu yanlışlarını düzeltmek adına ona yakın olmak, müsamaha göstermektir. *** Mevlana, şiirle girmeyi başardı, insan gönlüne. Gönüllerdeki kıvılcımı yanardağlara çevirdi. Ardından o gönülleri musikiyle kanatlandırdı. Mevlana, sözün ve namelerin tesir gücünü biliyordu. Mesela ney, ayrılığın yanık sesiydi. Bu sesi duymadan bu acıyı anlamak ve kavuşmayı özlemek mümkün değildi. Böylece ney, ötelerin, az önce belirttiğimiz gibi
işittiğimiz âlemin seslerini, o âlemin konuşmalarını hatırlatıyordu. Nitekim öyle oldu. Neyin nağmeleriyle bu dünyanın örtüsünü üzerimizden atıp kulaklarını hakikate açmanın sırrını öğrendi, insanlık. Neyle sıcak nefes üfledi,
gönüllere… Âşıklara gıda olan güzel ses ve söz, onunla yüce manaların, derin sırların taşıyıcısı oldu. *** Yunus’un hayatı nakış nakış işlenmiş, her safhası bilinir olmuştur. Böylece ortaya halkın efsane yoluyla çizdiği bir Yunus portresi çıkmıştır. Sonuç olarak tarihi bilginin ve metodolojinin hakkını yememek adına Yahya Kemal’in şu cümlesini de burada zikretmek yerinde olacaktır: “Tarihte zahiri hakikat, masalda ledünni hakikat gizlidir.” Yunus, bir ledün sultanı olduğuna göre onu tarihin derin dehlizlerinde değil, gönüllerin sonsuz denizinde aramak lazımdır. Bu da suya girmekle olacaktır. Denizin zahir güzelliği, onun hakikatini göstermeye yetmek, çünkü… Hakikat, suyun içindedir. İşte Yunus Emre hakkındaki menkıbelere de bu gözle bakmak yerinde olacaktır. Tüm Anadolu âlimlerini modern dünya düzeninde unutaduralım. Kalbin enginliğini keşfedemeyen tüm sistemler çöküş yaşayacaktır. Çünkü kalbin enginliğinden faydalanılmadığı sürece bedenin varlığı hep eksik kalacaktır. Mustafa Özçelik, bu durumu yine güzel bir ifadeyle toparlar.
Ama bir toprak “ana” ise onun hamuruna nice bin evliyanın nefesi katılmışsa elbette gün gelecek hayat-ı asliyesinin bu canlı damarına kavuşacaktır. Anadolu’yu keşfe çıktığımızda; yemekleri, tarihi mekânları, doğal güzellikleri ziyaret ettiğimiz kadar Anadolu’yu Anadolu yapan âlimleri de hatırlayalım. Bu güzel kitabı okumanız dileğiyle… Keyifli okumalar.
Türkçe konuşan ve söylenenleri Türkçe anlayan, kişisel asistan yazılımı “Asistan B” ücretsiz olarak kullanıma sunuldu. Türk “Buronya Mobile” Ekibi tarafından geliştirilen, Türkçe konuşan ve söylenenleri Türkçe anlayan kişisel asistan yazılımı “Asistan B”, şu an yalnızca Android telefonlara uyumlu olmasına karşın, yakın zamanda İOS cephesinde de varlık gösterecek. Uygulama YouTube’da video ve Google’da herhangi bir konu hakkında arama yapabilme, farklı kategorilerde binlerce konu hakkında bilgi toplama (Wikipedia destekli) fırsatı sunuyor. Ayrıca acil ve önemli telefon numaraları için otomatik arama, alarm kurma, tarih ve saat sorgulama yapılabiliyor. Yakındaki mekânlar hakkında bilgi verme
(eczaneler, sağlık kurumları, kafeler, restoranlar, camiler, bankalar, yakıt istasyonları, müzeler, gece kulüpleri, barlar ve taksi durakları gibi) kente göre veya konuma göre otomatik olarak hava durum bilgisi, harita gösterme, ayarlara erişim, müdahale ve bilgilendirme (kablosuz ağ, bluetooth ve telefon sesi gibi) imkânlar da sunuyor.
Dolunay, uykuyu etkiliyor
Dolunay zamanında kötü bir uyku geçirdiğini belirten birçok insanın bu şikâyetlerinde haklı olduğunu anlaşıldı. Bir araştırmaya göre insanlar medeniyetin sağladığı tüm konfora rağmen ayın jeofiziksel etkilerinden uzak kalamıyor. Yapılan araştırmada bilim insanları 33 deneği iki gruba ayırdı ve laboratuvar ortamında uyurken gözlemledi. Uyku
esnasında deneklerin beyin faaliyetleri, göz hareketleri ve hormon salgıları incelendi. Veriler, dolunay esnasında uykuya bağlı olan beyin faaliyetinin yüzde 30 azaldığını ortaya koydu. Ayrıca dolunay zamanında uykuya dalmak için ortalama 5 dakika daha fazla zaman geçmesi gerekirken uyku süresi de 20 dakika kısaldı.
Telefondaki videoyu televizyondan izleyebileceksiniz HDMI bağlantısı ile televizyonlara bağlanacak Chromecast cihazı, Chrome, Windows, Mac, Android, iPad ve iPhone’la uyumlu şekilde işliyor. Cihazın diğer elektronik cihazlar aracılığıyla içerik aktarması için Wi-Fi bağlantısının da olması gerekiyor. Chromecast bağlandıktan sonra, kullanıcılar akıllı telefon veya bilgisayarlarını tıpkı TV uzaktan kumandası gibi kullanabilecek. Örneğin, akıllı telefonunuzdan bir YouTube videosu bulacak ve onu TV’nizde izleyebileceksiniz. Chromecast, tablet ve akıllı telefondan içerik aldığı gibi buluttan da veri akışı sağlayabiliyor. Kısaca telefonunuzu veya bilgisayarınızı diğer işlemler için kullanırken bulut üzerinden video oynatabiliyor, müzik çalabiliyorsunuz.
GÜNDEM
01 AĞUSTOS 2013
13
Ahşaptan Kâbe maketi yaptılar Mobilya ustaları olan Yakup (33) ve Resul Altun (26) kardeşler, boş zamanlarını değerlendirmek için kurdukları atölyelerinde ahşaptan Kâbe maketi yaptı. Kardeşler, ince işçiliğin yoğun olduğu ve oldukça sabır gerektiren maketi 3 ayda tamamladı. Mobilya ustaları olan Yakup (33) ve Resul Altun (26) kardeşlerin ahşaptan yaptıkları maket Kâbe görenlerin hayli ilgisini çekiyor. Tamamı MDF tahtadan imal edilmiş ve LED ışıklarla döşenmiş maket Kâbe, 3 ayda tamamlanmış. Boş zamanlarını değerlendirmek için kardeşler, Çamçeşme Mahallesi’nde kurdukları atölyelerinde tahtadan birçok ilginç eser yapıyorlar. Ancak Yakup Altun gittiği umre ziyareti esnasında hatıra olarak mukavvadan yapılmış bir Kâbe maketi alır. Kardeşiyle bunun daha güzelini
tahtadan yapabiliriz diye düşünerek hemen işe koyulurlar. İnce işçiliğin yoğun olduğu ve oldukça sabır gerektiren maketin tüm parçaları tahtadan oluşuyor.
Sırada daha büyük maket var Ağabey Yakup 21 yıllık, kardeşi Resul ise 11 yıllık mobilya ustası. Bu işe kendilerini adadıklarını ifade ediyorlar. İleride imkânları arttıkça çok daha önemli işlere imza atacaklarını ve çok daha farklı projelerinin olduğunu be-
lirtiyorlar. Bir takım değişiklikler yapılan Kâbe’nin son halinin daha büyük bir maketini yapacaklarını söyleyen Altun Kardeşler, ham-
maddesi tahta olan birçok eşya yapmayı sürdüklerini de sözlerine ekledi.
Temenye’yi biliyor muydunuz? Pendik Höyüğü’nün gün yüzüne çıkarılmasıyla beraber bölgede 8 bin 400 yıl önce yerleşime ev sahipliği yaptığı ortaya çıkan Temenye’nin tarihi insanlarda merak uyandırdı. Bizans Döneminin önemli yerleşim yerlerinden biri olarak bilinen Temenye, uzun yıllar Hz. Yahya’nın kesik başını korudu Bulgular Pendik’in 1km doğusunda bulunan ve Temenye ismini almış bu yerleşim alanının Pendik’ten daha eski bir tarihi olduğunu işaret ediyor. Bizans Döneminde Kasilaos diye adlandırılan Temenye’de; Hz. Yahya Kilisesi olarak da bilinen Saint Jean Babtist Kilisesi, Ayios İoanis Prodromos Ayazması ve kilisenin arkasında Yunan ve Rum dönemlerine ait mezarlıklar bulunmaktaydı. 1924 yılına kadar her yıl 29 Ağustos’ta Temenye Ayazması, Hz. Yahya anısına yapılan ayinlere sahne oldu.
ğanüstü bir olay olur. Kutsal emaneti taşıyan katırları ilerletmek pek mümkün olmaz. Bu olay üzerine kutsal emanet mecburen Temenye kasabasına bırakılıp Hz. Yahya adına bir kilise(Saint Jean Babtist Kilisesi) ve ayazma inşa ettirilir. Kutsal emanet burada korunmaya başlanır. Bugün ise bu emanetler Topkapı Sarayı Müzesi Kutsal Emanetler Bölümü’nde bulunuyor.
Hz. Yahya’nın kesik başı Temenye’de korundu İmparator Hirodes, beklediğinin dışında bir cevap alınca Hz. Yahya’nın öldürülmesini emreder. Hz. Yahya şehit edilerek kafası, altın bir tepsi içinde İmparator Hirodes’e sunulur. Olayı öğrenen Hz Yahya’nın öğrencileri naaşını alarak defnederler. Bizans İmparatoru Valens, Hz. Yahya’nın kesik başının Suriye’de olduğunu duyunca İstanbul’a getirilmesini emreder. Hz. Yahya’nın başı Pendik’e geldiğinde ola-
Marmaray Projesi kapsamında Pendik’te devam eden tren raylarının iyileştirilmesi çalışmalarında gün yüzüne çıkan Temenye Höyüğü’nde Neolitik Dönem ve Bizans Dönemi’ne ait bulgular saptandı.
Yeni sistemle bin engelli memur oldu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, yeni sistemle bin kişiyi devlet memuru yaptıklarını söyledi. Bakan Şahin, özürlüler ibaresinin engelliler olarak değiştirilmesiyle ilgili de , “Sakat, çürük, elverişsiz gibi bütün terminolojiyi engelli diye değiştirdik. Ne olacak demeyin, en büyük sorun negatif algıydı. “dedi. Hatay Valiliği tarafından kurulan Engelli Koordinasyon Merkezi’nin açılışını yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin sosyal devlet olarak engellilere bakmanın boyunlarının borcu olduğunu,
istihdam noktasında yeni düzenledikleri sistemle bin engelliyi devlet memuru yaptıklarını söyledi. Öte yandan geçtiğimiz haftalarda kaldırılan “özürlüler” ibaresiyle ilgili değerlendirmede bulunan Bakanı Fatma
Şahin, “Sakat çürük elverişsiz gibi bütün terminolojiyi engelli diye değiştirdik. Ne olacak demeyin, en büyük sorun negatif algı. Algıda o terminolojiden geçiyor.” şeklinde konuştu.
TSE, 18 engelli personel alacak Türk Standartları Enstitüsü 18 engelli personel alıyor. TSE’nin sitesinde yapılan açıklamaya göre merkez ve taşra birimlerinde istihdam edilmek üzere 7 lisans, 7 ön lisans ve 4 lise olmak üzere 18 memur ünvanlı kadrolu idari personel alınacağı belirtildi. Açıklamada başvuru ile ilgili olarak “Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından 29/04/2012 tarihinde yapılan Özürlü Memur Seçme Sınavına (2012ÖMSS) girmiş olmak ve lise ve dengi öğrenim düzeyi kadrolar için ÖMSSP1 puanı, ön lisans
düzeyi kadrolar için ÖMSSP2 puanı, lisans düzeyi kadrolar için ÖMSSP3 puanı türlerine göre en yüksek puandan başlanarak yapılacak Adaylar başvurularını 05-16 Ağustos 2013 tarihleri arasında “İş Talep Formu”nu doldurmak suretiyle http://tseuzman.tse.org. tr internet adresinden elektronik ortamda yapacaklardır.”denildi. Başvuruların 16 Ağustos 2013 Cuma günü saat 24:00’a kadar yapılması gerekiyor. Açıklamada postayla veya şahsen yapılan başvuruların kabul edilmeyeceği de belirtildi.
Hem kendileri hem Engelliler ve aileleri iftarda buluştu de sevdikleri için dua ettiler Pendikli engelliler, İstanbul Engelliler Merkezi Maltepe Birimi’nin düzenlediği Sultanahmet ve Süleymaniye Camii Gezi Programına katıldı. Ramazan’a yakışan bir şekilde manevi atmosfer içinde geçen gezide her iki caminin tarihi hakkında bilgi edinen 60 Pendikli hem
kendileri hem de sevdikleri için dua etmeyi de ihmal etmediler. Pendik Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğüne bağlı Engelliler Koordinasyon Merkezi’nin desteğiyle gerçekleşen gezi sonrası Pendikliler, belediyeye ait araçlarla evlerine bırakıldı. Program, Samanyolu TV tarafından canlı olarak verildi.
Pendik Belediyesi her yıl olduğu gibi bu Ramazan’da da engelliler ve ailelerine yönelik iftar programı düzenledi. Yetim ve kimsesizlerin de bulunduğu iftarda birbirleriyle sohbet eden aileler duaların ardından oruçlarını açtı. İftar öncesi Engelliler Koordinasyon Merkezi’nden Rabia solo konser verirken Hacivat-Karagöz Gösterisi izleyenleri güldürdü. Programa katılarak vatandaşlarla sohbet eden Belediye Başkanı Kenan Şahin, engelliler, yetimler ve kimsesizlere belediye olarak destek vermeyi sürdüreceklerini ifade ederek Ramazan’ın bereketinin herkes için daim olmasını diledi.
Şeker tüketimine dikkat! Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesinden Prof. Dr. Dilek Yavuz, günlük yaşantımızda tükettiğimiz şeker miktarına dikkat çekerek: “Normal bir insanın ortalama 2500 kaloriye ihtiyacı var. Bir küp şeker 20 kalori. Günde üç şekerli 20 bardak çay içen biri, kalori ihtiyacının yarısını alıyor.” dedi. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümünden Prof. Dr. Dilek Yavuz, günümüzde tükettiğimiz gıdalardaki şekerin miktarına dikkat çekti. Şekerin aslında ihtiyaç duyulan bir gıda olmadığını, meyve ve sebzelerden doğal olarak alınabildiğini ifade eden Prof. Dr. Yavuz, özellikle bol şekerli çay içen tiryakilere “şekeri azaltın” tavsiyesinde bulundu. Bir küp şekerin 20 kalori olduğunu belirten Prof. Dr. Dilek Yavuz: “Normal bir insan, 2500 kalori almalı. Bir küp şeker 20 kalori. Günde üç şekerli 20 bardak çay içen biri kalori ihtiyacının yarısını alıyor. Bir de bunun üzerine günlük yenilen diğer gıdalar eklenince alınması gereken kalorinin üzerine rahatlıkla çıkılabiliyor. Ondan sonra da obezite problemi yaşanıyor.” dedi.
Bitter çikolata görüldüğü kadar sağlıklı olmayabilir Prof. Dr. Dilek Yavuz’un önemli bir uyarısı da çikolata tutkunlarına. Mümkün olduğu kadar çikolata yemeyin tavsiyesinde bulunan Prof. Dr. Yavuz, şeker oranı daha az bulunan bitter çikolatalarının da tehlikeli olabileceğini söyledi. Bitter çikolatalarda şeker azaltılırken kıvamı tutturmak için yağ oranını artırdıklarını belirten Prof Dr Dilek Yavuz, şekere ihtiyacı olanlara evdeki malzemelerle kek ve benzeri pastaların yapılmasının çok daha sağlıklı olabileceğini ifade etti.
İşte Hurmanın Başlıca Yararları Ramazan’ın vazgeçilmezi hurma, kabızlığı önlüyor; kolon, göğüs ve rahim kanseri riskini azaltıyor. Uzmanlar hurmanın sofralardan eksik edilmemesi gerektiğini belirtiyor.
Ölüm sebebinde başı çekiyor
Türkiye’de Benli, Hudri, Mebrum, Safavi, Faris, Medjoul, Maktum, Ajva, Hallavi, Sukkari, Dayri, Barhi, Emir Hac ve Acve türleri çok tüketilen hurmanın faydaları saymakla bitmiyor. Hurmanın lif, glikoz, demir, fosfor, potasyum, sodyum, kalsiyum, B1 ve B2 vitaminleri açısından zengin olduğunu belirten beslenme uzmanları, bu meyveyi sadece Ramazan’da değil, diğer zamanlarda da günde 2 adet yemenin çok yararlı olduğunu vurguluyor. İşte hurmanın başlıca yararları:
Kabızlığı önlüyor. Kandaki kötü kolesterolü düşürüyor. Pendik Belediyesinin yıllık cenaze raporuna göre 2012 yılında, toplam 2 bin 257 kişi farklı sebeplerden hayatını kaybetti. Bunlar arasında ilk ölüm sebebi, önceki yıllarda olduğu gibi yine
kanser olarak belirlendi. Rapora göre 2012 yılında 752 kişi kanser sebebiyle vefat etti. Diğer ölüm sebep ve sayıları ise şöyle: Trafik kazası 52, iş kazası 7, intihar 6, boğulma 6, cinayet 4 ve engelli 3 kişi.
Karaciğer yağlanmasını önlüyor. Kolon, göğüs ve rahim kanseri riskini azaltıyor.
Toksin maddelerin atılımını kolaylaştırıyor. Hücre yaşlanmasını yavaşlatıyor, bağırsak parazitlerini önlüyor.
SAĞLIK
15 ŞUBAT 2013
Bu da çocukların iPAD’i
Çinli bir firmanın çocuklar için ürettiği tablet bilgisayar, görüntüsü kadar içeriğiyle de dikkat çekiyor. Menüleri tamamen çocuklar için dizayn edilen bu tablette eğitici
oyunlar, bulmacalar ve boyama programları bulunuyor. Henüz Türkiye’de bulunmayan Y-PAD adlı tablet bilgisayarlar, farklı alışveriş sitelerinde 9-15 dolar arasında satılıyor.
İki resim arasındaki 10 farkı bulunuz.
5 yaşında; ama harfleri tanıyor Pendikli Mustafa, 5 yaşında olmasına rağmen harfleri tanıyıp söyleyebiliyor. Kitapları incelemeye oldukça meraklı olan Mustafa Özyürek, böyle giderse okumayı kısa süre içinde sökecek gibi görünüyor. Boyama kitabı elinden düşmeyen minik Mustafa aynı zamanda Pendik Belediyesi Orhangazi Çocuk Kulübü’ne gidiyor.
Köstebek çıkışı bulmak için yardımını bekliyor.
Yüzmenin adresi oldu
2020 Olimpiyatları’nın yelkencileri Pendik Belediyesi ve Pendik Yelken Kulübü işbirliğiyle 400 öğrenciye “Temel Denizcilik ve Yelken Eğitimi” verilecek. Eğitimlerde seçilen yetenekli öğrenciler, Pendik Yelken Kulübü bünyesine katılarak 2020 Olimpiyatları’na hazırlanacak ve ülkemizi temsil etme uğraşı verecek. Pendik Belediyesi ve Pendik Yelken Kulübü işbirliğiyle düzenlenen “Temel Denizcilik ve Yelken Eğitimi” bu yıl da devam ediyor. Eğitimler, 8-12 yaş arası 400 öğrenciye 6 dönem halinde verilecek. Hafta içi sabah ve akşam olmak üzere iki grup halinde verilen eğitimler 10 gün sürüyor.
Geçtiğimiz yılın son aylarına doğru açılan Pendik Spor Kompleksi, birçok sportif aktivite sunuyor. Harmandere Mahallesi’nde bulunan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş. tarafından hizmete sunulan komplekste yüzme, fitness, pilates ve tekvando sporları yapılabiliyor. Özellikle yüzme çok ilgi görüyor. Çocuklar, kadınlar ve erkeklere yönelik yüzme programları sunuluyor. Yüzme programlarında çocuk fiyatları 70-110 TL arası değişirken yetişkinlerin ise 70 ile 150 TL arası değişen ücret seçenekleri bulunuyor. Fitness için aylık 70 TL vermek yeterli oluyor. Toplu ulaşım aracıyla komplekse ulaşmak isteyenler, İETT’nin 132V, 132, 16K, 16S ve E-10 otobüsleri ve Pendik-Kurtköy minibüslerini kullanabiliyor. Detaylı bilgi için (216) 702 12 10 numaralı telefonu aramak yeterli oluyor.
Eğitimler teorik ve pratik olmak üzere iki aşamada gerçekleşiyor. Teorik derslerde tekne tanımı, denizcilik terimleri, seyirler ve düğüm çeşitleri öğretilirken pratikte ise çocuklar botta denizle tanışıp eğitim teknelerinde yelkenciliği öğreniyorlar. Eğitimlerde seçilen yetenekli öğrenciler Pendik
Yelken Kulübü bünyesine katılacak. Yelken kulübüne seçilen çocuklar aynı zamanda 2020 Olimpiyatları’na hazırlanarak ülkemizi de temsil etme uğraşı verecekler. İlk dönemi tamamlanan eğitimler için eylül kayıtları devam ediyor. Kayıtlar için detaylı bilgi 354 6767 numaralı telefondan öğrenilebilir.
Pendikspor güçlü transferle Beyaz Grup’ta Kadrosunu Beşiktaş ve İstanbul Büyükşehir gibi takımların formasını giymiş orta saha oyuncusu İlhan Şahin ve Trabzonspor forması giymiş kaleci Yakup Bugun’la güçlendiren Pendikspor, 2. Lig’de Beyaz Grup’ta mücadele edecek. Bir yandan yeni sezon hazırlıklarını sürdüren bir yandan da kadrosunu güçlendirmek için transfer çalışmalarını yürüten Pendikspor’un önümüzdeki yıl mücadele edeceği grup belirlendi. Çekilen kuraya göre Pendikspor, Beyaz Grup’ta zorlu rakiplerle mücadele edecek. Geçtiğimiz sezon PTT 1.Lig’den 2.Lig’e düşen iki ekip Göztepe ve Kartalspor, Pendikspor’un grubunda yer alıyor. Yine 3. Lig’den yükselen Aydınspor 1923, Dardanelspor ve Gümüşhanespor Beyaz Grup’ta Kırmızı-Beyazlılarla mücadele edecek. İlhan Şahin ve Yakup Bugun Önümüzdeki sezon için hazırlıklarını sürdüren Pendikspor; Beşiktaş, İstanbul Büyük-
şehir Belediyesi ve Boluspor gibi takımların formasını giymiş İlhan Şahin’i kadrosuna katarken kalesini de bir zamanlar Trabzonspor kadrosunda yer alan Yakup Bugun’la güçlendirdi. Forvet hattına da takviye yapan Kırmız-Beyazlılar, Balıkesirspor’dan Gökhan Demir ve Beylerbeyispor’dan Anıl Gir’i transfer etti. Büyük çekişmenin yaşanacağı lig, ilk maçların oynanacağı 8 Eylül Pazar günü başlayacak. Beyaz Grup’ta yer alacak takımlar şöyle: Pendikspor, Tarsus İdmanyurdu, Aydınspor 1923, Dardanelspor, Yeni Malatyaspor, Göztepe, Turgutluspor, İnegölspor, Ha-
tayspor, Anadolu Selçukluspor, Çankırıspor, Giresunspor, Gümüşhanespor, Tokatspor, Gaziosmanpaşa, Kırklarelispor, Sarıyer ve Kartalspor.
Yıl: 6 / Sayı: 131 /01 AĞUSTOS 2013 Pendik Belediyesi Adına Sahibi: Kenan Şahin Yönetmen: Ekrem Okutan Yazı İşleri: Abdurrahim Bayram Halkla İlişkiler: Rezzan Uğun Haber Merkezi: Şeydanur Can, Özay Uyanık, Refah Terzi Sayfa Redaktörleri: Emre Doğan, Dilek Alın, Mustafa Tayar Grafik Tasarım: Güliz Turan, Mustafa Güzel, İbrahim Kaplan Kültür-Sanat: Murat Ziyansız Hukuk: Selim Eğin Spor: Gökhan Tezsatar Bilişim: Mustafa Çetinkaya, Yasemin Kahveci Fotoğraf Editörü: Gökhan Türkben, Ahmet Raşit Can, Orhun Orkut Sadıkoğlu Telefon: 0216 585 11 00 / 2138 - 0216 585 11 15 Faks: 0216 585 14 14 Adres: 23 Nisan Cd. No.11 84180 Pendik-İSTANBUL www.pendik.bel.tr e-mail: pendikbasin@gmail.com Yapım: Pentaş Baskı: Star Matbaacılık Pendik Belediyesinin ücretsiz yayınıdır.
18
GÜNDEM
01 AĞUSTOS 2013
Avcılığa ilgi duyanlara mini rehber Kavakapınar’da faaliyet gösteren Özkavakpınar Avcılar ve Atıcılar Derneği Başkanı Zihni Bayrak’la popülerliği giderek azalan avcılık üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. 1998 yılında kurulan derneğin başkanı Zihni Bayrak, bize nerelerde hangi hayvanların avlanılabileceğine dair bilgiler verdi. Bize kısaca derneğinizden bahseder misiniz? Derneğimiz 1998 yılında Kavakpınar’da kuruldu. Şubesi yoktur. Kentin en eski Avcılık Derneğidir. Şu anda 210 aktif üyemiz var. Amacımız yasal sınırlar içinde avcılık sporunu devam ettirmek.
İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün belirttiği sayılarda hayvan avlayabilirsiniz. Örneğin karatavuk için avlanma limiti 3, bıldırcın için 10’dur. Bu sayının üzerine çıkamazsınız. Çıkarsanız yüksek miktarda ceza öder, elinizdeki avlanma ehliyetinden de olabilirsiniz.
şıboş köpekler bize sorun çıkarabiliyor. Bunlar genelde aç ve saldırgan oluyor. Birkaç kere bu köpeklerle karşı karşıya kaldık. Neyse ki ciddi bir olay olmadan araçlarımızla onlardan kurtulduk.
Tam olarak ne zaman, nerede hangi hayvanları avlıyorsunuz?
Avcılığa ilgi giderek azalıyor. Bunu tam olarak neye bağlıyorsunuz?
Daha çok bıldırcın, üveyik, karatavuk, çulluk, saksağan ve yaban tavşanı avlıyoruz. Ömerli Barajı Bölgesinde avlanıyoruz. Genelde Çarşamba, Cuma ve Pazar günü avlanmaya çıkıyoruz. Zaten o bölgenin dışında av sahası kalmadı. Bunun dışında genel olarak bakanlığın belirlediği avlanma dönemleri var. Örneğin bıldırcını Marmara Bölgesi’nde ağustos ve ekim ayları arasında avlayabilirsiniz.
Yapılaşmaya. Azalan ormanlık alanlara paralel av sahaları da azalıyor. Çünkü avladığımız hayvanlar binaların arasında caddelerde yaşayamaz. Yeşil ve ormanlık alanlara ihtiyaçları vardır. Bu noktada eski günleri arar olduk. Ancak yapacak bir şey yok.
Öncelikle bu işe ilgi duyanlar avcının “eli tüfekli” bir kişi olmadığını bilmeliler. Avcı, doğanın ve avının dostu olmalıdır. Avcılığın sürdürülebilir olması için avının varlığının da sürdürülebilir olması gerektiğine inanması gerekir. Bu düşüncelere sahip kişiler, ilçe emniyetten tüfek ruhsatı alıp ardından bize gelsinler. Diğer resmi süreci biz buradan hallederiz.
Bu işin tehlikesi var mı? Başınızdan kötü bir olay geçti mi?
Maliyeti nedir? Eğitim veriyor musunuz?
Bakanlığın ve derneğimizin belirlediği kurallara uyarsanız bu sporu tehlikesiz bir şekilde yapabilirsiniz. Ancak ne kadar önlem alırsanız alın başınıza bazı sıkıntılar gelebiliyor. Örneğin çoğu zaman ormanlık alanlara bırakılmış ba-
Bu iş disiplin işi. Eğitimsiz olmaz. Bize gelen kişiye günde ikişer saatten 10 günlük eğitim veriyoruz. Maliyete gelirsek ekonomik bir tüfek ve eğitim dâhil 1.000 TL gibi bir rakam söz konusu oluyor.
Günlük avlanma süresi ne kadar? Süre diye bir şey yok. Yani avlanmak için beş saatiniz var gibi bir durum yok. Avlanmada hayvan sayısı sınırlaması var. Orman ve Su
Bu spora ilgi duyanlar nereye başvurmalı?
Dernek Başkanı Zihni Bayrak, bu spora katılmak isteyenlerin ortalama 1.000 TL gibi bir maliyeti gözden çıkarmak zorunda olduğunu belirtiyor.
Yılın belli dönemlerinde av sahası olarak kullanılan Ömerli Barajı.
GÜNDEM Hazırlayan: Burhan Tural
01 AĞUSTOS 2013
ÖDÜLLÜ BULMACA
pendikbasin@gmail.com
19
’ne gönderen okuyucularımız
Ter Lokantada müşterilere hizmet eden Kül rengi Kargaşa
Göçebelerin konak yeri Yetişkin, yaşlı
3
İspanya plakası
İlave
Bir hizmeti sürekli almak için sözleşme yapan
Baryum smgesi
Yüz güzelliği Molibden simgesi Akdeniz bitki örtüsü
Çok sayıda insan topluluğu
Avuç içi Aynı soyun büyüğü
5
Beyaz Beden bilimi
Kendisine inanılan kimse Yaramaz çocuk
Kırşehir ilçesi
6
Küçük vapur, istimbot Lanet etme
Gelecek zaman Borç olarak alınan, verilen
Radon simgesi Ateş
Bir haber ajansı Balıkesir’de tatil beldesi
Halifelik, emirlik Erkek keçi
Nikel simgesi Hangi şey
Mekanı olmayan
Namazın bir bölümü Bir tür çörek
Eğreti düğüm İmamlık, reislik
Tarımsal Bir kimseyi kötüleme, yerme
Kısaca numara Mühendis cetveli
Kısaca reaksiyon zamanı Aşağı, alt
Düzenleme, düzene koyma Ek
Kur'ân-ı Kerim'in 72. sûresi Demir simgesi
Yabani hayvan barınağı
1
Gıpta etmek Bir tür yaban mersini
Kamer Rey Geeniş düzlük Kanunen zorunlu işlem
Lantan simgesi Ulak
Hoşa gitmeyen, tatsız. Katıksız
Şimdi müze olan önemli bir cami Baryum simgesi
4
Allahü tealanının ism-i şeriflerinden Danışma
Saf, halis Kuram, teori
Plaka numarası 42 olan ilimiz
Uzaklık anlatan söz Akciğer
Voltamper kısaltması
Nevşehir ilçesi İslam filozofu
Düşkünlerevi Masal dağı
Bir deniz kuşu
2
Kalsiyum simgesi Yelkenli savaş gemisi
Bilinmeyen tarihi anlatan söz Ateş
Resimdeki cami (ANKARA) Ölümlü
ANAHTAR KELİME 1
2
3
4
5
5
1- ÖZCAN ŞENER 2- NAGİHAN SAVAŞ 3- YÜCEL YILMAZ
KAYNARCA MAH. ÇINARDERE MAH. DUMLUPINAR MAH.
Bayram覺n覺z M羹barek Olsun