1 minute read

Psikoloji ve Anahtar

Psikoloji: Küçük Başlangıçlardan Büyüyen Bir Alana

Wundt, psikolojinin bilimsel alan fikrini savunsa da, onun bu bilimle ilgili kavramı, şimdiki psikologlardan oldukça farklıdır. Wundt, psikolojinin, bilinci araştırması gerektiğine inanmaktaydı ve bu fikriyle tutarlı bir şekilde (insan zihninin yapısına odaklandığı için buna yapısalcılık da denir) araştırmasını, iç gözlem metodu yoluyla, duyuları, duyguları, görüntüleri kendi temel parçaları içinde incelemeye odaklamıştı.

Yapısalcılık, Amerikalı psikologlar tarafından pek kabul görmedi. Çünkü onlara göre psikoloji sadece açık olan davranışlar üzerine çalışmalıydı (davranışçılık). Bu konuda en radikal düşünceye sahip kişi John B. Watson’dı. Watson’a göre sadece açıkça ortada olan davranışlar bilimsel anlamda ölçülebilirdi. Watson tarafından ortaya konan fikirler ve diğer davranışçıların -bunlardan en önemlisi B.F.Skinner’dırpsikoloji kavramı üzerine çalışmaları, bu alanı oldukça ileri götürdü (60’lı yıllara kadar).1960 sonlarında başlayan teknolojik ilerleme, zihinsel olayları açıklamak için yeni tekniklerin gelişmesine vesile oldu.

Bilgisayar kullanımı bu ilerlemelerin başında gelmekteydi. Bu teknikler, vücudun fizyolojik özellikleri (kan basıncı, kalp atış hızı vb.) ile beyin üzerinden zihinsel olaylarla bağlantı kurma şansı tanımaya başladı. Zihinsel süreçlerle ilgili bulguların artmasını sağlayan bu yenilikler, vücut bilgisinin yeni tekniklerle birleşmesine ve birçok psikoloğun bilişsel devrim dediği dönemin başlamasına yardım etti. Bu genel bilgilerin ışığında psikolojinin tanımıyla ilgili yapabileceğimiz tanım, psikolojinin, davranış ve bilişsel süreç bilimi olduğudur.

This article is from: