PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› Yay›nlar›: 639 Çocuk Kitaplar›: 160 Peygamberimi Ö¤reniyorum (Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi ö¤retmenlerinden oluflan bir komisyon taraf›ndan haz›rlanm›flt›r.) Resimleyen Osman Turhan Yay›n Yönetmeni Mehmet Erdo¤an Görsel Yönetmen Nurullah Özbay Koordinasyon Dr. Ömer Menekfle Düzelti Kas›m Gezen Mustafa Kaya Ramazan Özalpdemir Son Okuma Ali Öztürk Arka Kapak Arif Nihat Asya’n›n Dualar ve Aminler kitab›n›n “Naat” fliirinden Din ‹flleri Yüksek Kurulu Karar› 07.04.2005/66 2006-06-Y-0003-639 ISBN 975-19-3707-8 3. Bask›, 2006 Bask› Yenigün Matbaac›l›k 0312 384 61 83 © Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› Dini Yay›nlar Dairesi Baflkanl›¤› ‹letiflim Adresi Eskiflehir Yolu 9. km. Çankaya / Ankara Tel.: 0 (312) 295 73 06 Faks: 0 (312) 284 72 88 diniyayinlar@diyanet.gov.tr
SUNUfi Çocuklar merhaba! Peygamberimizi tan›mak ve onu sevmek mutluluklar›n en güzelidir. Onun hayat›, bizim için güzel örneklerle doludur. Bu kitapta, Peygamberimizin örnek yaflant›s›n› ve ‹slâm dinini anlatmak için verdi¤i mücadeleyi okuyacaks›n›z. Peygamberimiz, her fleyden önce bir babayd›. Çocuklar›n› çok sever ve onlarla ilgilenirdi. Efline karfl› sayg›l› ve yard›m severdi. Arkadafllar›, her zaman ve her konuda ona sonsuz güven duyard›. ‹nsanlar› iyili¤e, güzelli¤e, do¤rulu¤a, bilgili ve ahlâkl› olmaya ve baflka insanlara yard›m etmeye ça¤›r›rd›. Yalan söylemekten, h›rs›zl›k yapmaktan, adam öldürmekten, içki içmekten, kumar oynamaktan, baflkalar›na zarar vermekten ve çevreyi kirletmekten insanlar›n uzak durmas›n› isterdi. Peygamberimiz, insanlar›n mutlulu¤u için türlü türlü zorluklara katland›. Aç kald›, susuz kald›, taflland›, yurdundan sürgün edildi ve savafllarda yaraland›, ama hiçbir zaman mücadelesinden vazgeçmedi. Çünkü o, Yüce Allah taraf›ndan insanlara kurtulufl yolu olan ‹slâm’› anlatmak için görevlendirilmiflti. Sevgili çocuklar! Bizim dinimiz ‹slâm, Peygamberimiz Hazreti Muhammed (sas.) ve kutsal kitab›m›z Kur’an’d›r. Bizler, Yüce Allah’a inan›p Peygamberimizi sever ve kutsal kitab›m›z›n buyruklar›n› yerine getirirsek mutlu ve baflar›l› oluruz. Öyleyse Peygamberimizi iyi tan›mal›, çokça sevmeli ve onu kendimize örnek almal›y›z. Elinizdeki kitap, size bu konuda yard›mc› olmak için haz›rland›. Be¤enece¤inizi ve zevkle okuyaca¤›n›z› umuyoruz. Siz bizim gelece¤imizsiniz ve sizi çok seviyoruz... D‹YANET ‹fiLER‹ BAfiKANLI⁄I
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
A
D ‹ Y A N E T ‹ fi L E R ‹ B A fi K A N L I ⁄ I Y A Y I N L A R I ANKARA 2006
‹çindekiler B‹R‹NC‹ BÖLÜM
YET‹M MUHAMMED HERKES ONU BEKL‹YORDU
09
KUTLU B‹R DO⁄UM
11
ANNEDEN ‹LK AYRILIfi ve GURBET
13
ANNEN‹N SON ÖPÜCÜ⁄Ü
16
DEDES‹ ABDULMUTTAL‹B
17
AMCASI EBU TAL‹B
18
‹K‹NC‹ BÖLÜM
GENÇ MUHAMMED HAKSIZLIKLARLA MÜCADELEDE DAYANIfiMA
21
EVL‹L‹⁄E G‹DEN YOL
23
ÖRNEK B‹R Efi ve ÖRNEK B‹R BABA
25
HERKES ONA GÜVEN‹YORDU
28
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ELÇ‹ MUHAMMED CEBRA‹L ile ‹LK BULUfiMA
31
SIRDAfi HAT‹CE
33
ÇA⁄RI YAYILIYOR
35
ERKAM'IN EV‹
36
YILDIRMA HAREKETLER‹ BAfiLIYOR
39
Hüzün y›l›
41
YEN‹ YURT ARAYIfiLARI
41
Habeflistan
41
Taif
44
Akabe: Medine’ye giden yol
45
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
MED‹NE'YE H‹CRET DÖNMEK ‹Ç‹N G‹D‹YORUZ
49
HERKES ONU BEKL‹YORDU
51
BEfi‹NC‹ BÖLÜM
MED‹NE: B‹R MEDEN‹YET fiEHR‹ B‹R MEDEN‹YET KURULUYOR
55
Cami
55
Ezan
56
Yerleflim yeri
56
Kardefllik
57
Birlikte yaflama
57
Herkes okullu oldu
59
Ramazan
59
DÜfiMANLIK SÜRÜYOR
60
Dönüm noktas›: Bedir
61
Ac› tecrübe: Uhud
63
Her yol deneniyor: Suikastlar
65
Çetin s›nav: Hendek
66
ALTINCI BÖLÜM
EVE DÖNÜfi HUDEYB‹YE ANTLAfiMASI
69
HEDEF BÜTÜN DÜNYA
71
MEKKE'N‹N FETH‹ ve EVE DÖNÜfi
72
YED‹NC‹ BÖLÜM
HERKES ONA A⁄LIYORDU VEDA HACCI ve VEDA HUTBES‹
75
VEDA
76
AYRILIfi: HERKES ONA A⁄LIYORDU
77
TAR‹H SIRASINA GÖRE HZ. MUHAMMED’‹N (SAS.) HAYATI
79
1. BÖLÜM: YET‹M MUHAMMED
r
PEYGAMBER‹M‹
Ö⁄REN‹YORUM
r 9
B‹R‹NC‹ BÖLÜM
YET‹M MUHAMMED
Herkes Onu Bekliyordu Müslümanl›ktan önceki döneme cahiliye denir. Bu dönemde insanlar kötü bir hayat yafl›yordu. Güçsüz ve yoksullar köle yap›l›yor, toplumdan d›fllan›yordu. Komflulu¤a önem verilmiyor, insanlar birbirine güvenmiyordu. Kad›na de¤er verilmiyor, k›z çocuklar› diri diri topra¤a gömülüyordu. ‹nsanlar putlara tap›yor ve sap›k inan›fllara yöneliyordu. O dönemin tan›klar›ndan ikisi yaflad›klar›n› flu sözlerle anlatm›fllard›r: “Biz, bilgisizlik ve barbarl›k içinde yafl›yorduk. Putlara tap›yor, ahlâks›zl›k yap›yor, akrabalar›m›zla kavga ediyorduk. Komfluluk haklar›na hiç önem vermiyorduk. Güçlülerimiz zay›flar›m›z› eziyordu.”
10 r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
1. BÖLÜM: YET‹M MUHAMMED
“Biz cahiliye dönemini yaflam›fl insanlar›z. Putlara tapar, çocuklar›m›z› öldürürdük. Benim de bir k›z çocu¤um vard›. Ça¤›rd›¤›m zaman koflarak yan›ma gelirdi. Bir gün yine onu ça¤›rd›m ve yan›ma geldi. Onu al›p evimizin yak›n›ndaki bir kuyuya götürdüm. Elinden tutarak bir hamlede kuyuya at›verdim. K›z›m›n son sözleri “Babaaa!” fleklindeki 盤l›¤›yd›. Bu 盤l›k hâlâ kulaklar›mda ç›nl›yor.” Yaflananlar sadece bunlar m›yd›? Elbette ki hay›r. ‹nsanlar, Allah yerine putlara tap›yordu. Allah’›n evi olan Kâbe’nin içini putlarla doldurmufllard›. ‹nsanlar, pazarlarda bir eflya gibi al›n›p sat›l›yordu. ‹nsan›n hiçbir de¤eri yoktu. Güçlü olan zay›f olan› ezerdi. Haks›zl›¤a u¤rayan›n hakk›n› arayaca¤› bir yer yoktu. Kötülük, yapan›n yan›na kâr kal›rd›. ‹nsanlar su gibi içki içer, kötü kad›nlarla birlikte olur, gece sabahlara kadar kumar oynard›. Baz› insanlar bu kötü gidiflten rahats›z oluyordu. Ancak yapacaklar› pek bir fley de yoktu. Çünkü say›lar› çok azd›. Üzülüyorlard›. ‹nsanlar, kendilerine do¤ru yolu gösterecek birinin gelmesini bekliyor, içlerinde hep bu umudu tafl›yorlard›. Geçmiflte oldu¤u gibi Allah, onlara da bir peygamber gönderecek miydi? Herkes bu sorunun cevab›n› merak ediyordu. Geçmiflte de bu türden sorunlar yaflanm›flt›. Her defas›nda Allah, insanlara do¤ru yolu göstermek için peygamberler göndermiflti. Gönderilen peygamberler, do¤ru yolu anlatm›fllar, insanlardan baz›lar› onlara inanm›fl, baz›lar› da inkâr etmiflti.
1. BÖLÜM: YET‹M MUHAMMED
r
PEYGAMBER‹M‹
Ö⁄REN‹YORUM
r 11
Örne¤in Nuh, Salih, Hud, Yüce Allah taraf›ndan gönderilen peygamberlerdendi. Toplumlar›, Mekke halk› gibi do¤ru yoldan uzaklaflt›¤› için Allah onlar› uyarmak üzere peygamberler göndermiflti. Bu peygamberler, Allah’›n emirlerini anlatmak için mücadele ettiler. ‹brahim de büyük mücadeleler vermifl bir peygamberdi. Peygamber oldu¤una inanmayanlar onu ateflte yakmak istemifl, ama Yüce Allah, onu ateflten kurtarm›flt›. Allah, baz› peygamberlerine kitap göndermiflti. Peygamberler, bu kitaplarla toplumlar›n› ayd›nlatm›flt›. Allah, Musa Peygambere Tevrat’›, Davud Peygambere Zebur’u, ‹sa Peygambere de ‹ncil’i göndermiflti. Bu peygamberlerin hepsi insanlar› do¤rulu¤a, iyili¤e, güzelli¤e ça¤›rm›flt›r. ‹sa Peygamberden sonra yaklafl›k alt› yüz y›l geçmiflti. ‹nsanlar yine birbirlerine kötülük yapmaya ve Allah’›n buyruklar›na isyan etmeye bafllam›flt›. Bilginler, art›k bir peygamberin gelme zaman›n›n yaklaflt›¤›n› düflünüyordu. Herkes bir peygamberin gelmesini bekliyordu.
Kutlu Bir Do¤um Nisan ay›n›n son günleriydi. Abdulmuttalib bir torun bekliyordu. Gözü yollardayd›. Her an bir müjde alabilirdi. K›sa bir süre önce yaflad›klar›n› hat›rlayarak yüzünü Kâbe’ye döndü. Gözlerinin önünden yafla-
571 y›l›n n›n n Nisa an ay›yd›. Ay›n n yirrmisiydi. Peyga amberrim miz dün nya aya a geldi. mmYZnn
12 r
Kâbe’yi y›km maya a gelen n fil ordusun na Ra abbin nin n ne ya aptt›¤ ¤›n n› görmedin n mi? Onla ar› bozgun na u¤ ¤ratmad› m›? On nla ar›n n üzerrin ne k›zg›n n taflla ar atan kufl sürrüsü gö önderrdi. Son nun nda a on nla ar› darmada a¤›n n edilm mifl ekin n tarla as›n na çevirrdi. (Fil Suresi)
mmYZnn
O, sen ni yettim m bulup ba ar›n nd›rrmad› m›? (Duha Suresi, 6. ayet)
mmYZnn
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
1. BÖLÜM: YET‹M MUHAMMED
d›klar› geçti: Kâbe’yi y›kmaya gelen Yemen valisi Ebrehe ile karfl›laflmas› ve onun, develerini rehin al›fl› akl›na geldi. Ebrehe, Kâbe’yi y›kmamas› için Abdulmuttalib’in yalvarmas›n› beklerken, “Ben develerin sahibiyim, onlar› korumakla yükümlüyüm. Kâbe’nin sahibi Yüce Allah’t›r, onu Allah koruyacakt›r!” dedi¤ini hat›rlad›. Allah, Kâbe’sini korumufltu. Böylece onun büyüklü¤ünü bir kez daha hissetmiflti. –O¤lum Abdullah, dedi kendi kendine, yutkundu. ‹çini bir hüzün kaplam›flt›. Kolay de¤ildi, o¤lu Abdullah’› Âmine ile evlendirdikten k›sa bir süre sonra kaybetmiflti. fiimdi heyecanla torununun do¤um haberini bekliyordu. Tam o s›rada koflarak biri geldi ve “Müjde Abdulmuttalib, bir torunun oldu.” dedi. ‹htiyar kalbinin h›zla çarpt›¤›n› hissetti. Gözlerinden sevinç gözyafllar› süzülüverdi. H›zl› ad›mlarla eve geldi. Eve girdi¤inde her taraftan
1. BÖLÜM: YET‹M MUHAMMED
r
PEYGAMBER‹M‹
Ö⁄REN‹YORUM
r 13
minik torununun a¤lama sesleri duyuluyordu. Onu kuca¤›na ald›, hüzünle kar›fl›k bir sevinç kaplad› yüre¤ini. Onu öpüp koklarken o¤lu Abdullah’›n kokusunu hissetti. A¤lamakl› oldu. Gözyafl›n› kimse görsün istemedi, onu yüre¤ine ak›tt›. Âmine’ye döndü, çocu¤un ad›n› ne koyal›m, diye sordu. Âmine, “Muhammed” dedi. Abdulmuttalib bir an duraksad›, bu isim ailesine yabanc›yd›. Âmine, rüyas›nda kendisine “Senin bir o¤lun olacak, ad›n› Muhammed koyacaks›n!” denildi¤ini anlatt›. Bunun üzerine dede Abdulmuttalib yetim torununa Muhammed ad›n› koydu. Sonra dedesi, küçük torununu al›p Kâbe’ye götürdü. Kendisine bir torun verdi¤i için ellerini aç›p Yüce Allah’a flükretti. “Niçin Muhammed ad›n› koydun?” diye soranlara, “‹nsanlar ve Allah onu övsün.” diye karfl›l›k verdi. Abdulmuttalib, Kâbe’den eve dönünce, yeni do¤an bebe¤i görmek için han›m› ve o¤lu Abbas’›n Âmine’nin evine geldiklerini gördü. Abbas henüz üç yafl›ndayd›. Usulca bebe¤in yan›na gitti. fiaflk›n bak›fllarla bebe¤i süzdü ve küçük eliyle onun minik yüzüne dokundu. Onu öpmek istedi. Befli¤ine e¤ildi ve onu öptü.
Anneden ‹lk Ayr›l›fl ve Gurbet Havas› çok s›cak olan Mekke, bebeklerin sa¤l›kl› büyümesine uygun de¤ildi. Bu yüzden Mekke’deki birçok aile, yeni do¤an bebeklerini sa¤l›kl› büyümeleri
14 r
Y›lla ar son nra Halim me, birr gün n Peyga amberrim mizi gö örmek için n, Mekke’ye geldi. Peyga amberrim miz Ha alim me’yi görün nce “Sevgili anneci¤ ¤im m!” diyerrek ona sar›ld›. Süttannesin ni evin nde a¤›rrla aya arak birr istte¤ ¤in nin n olup olm mad›¤ ¤›n n› sorrdu. Ha alim me de kö öylerrin ndeki k›ttl›k ve kurrakl›kttan derrt yand›. Peyga amberrim miz de on na k›rrk koyun n ve birr deve hediye etti. mmYZnn
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
1. BÖLÜM: YET‹M MUHAMMED
için köylerdeki sütannelere verirdi. Köylerde ise çocuk bak›c›l›¤› bir gelir kayna¤›yd›. Muhammed do¤al› bir hafta olmufltu. Âmine de bu gelene¤e uyarak çocu¤unu büyütecek bir sütanne aramaya koyuldu. Ancak hiçbir sütanne, dul bir kad›n›n yetim çocu¤una bakmak istemiyordu. Çünkü bekledikleri ücreti alamayacaklar›n› düflünüyorlard›. Bu s›rada bir yandan da dedesi sütanne ar›yordu. Abdulmuttalib, torununu kuca¤›na alarak araflt›rmaya bafllad›. O da umdu¤unu bulamad›, ama y›lmad› ve aramaya devam etti. Uzun aramalardan sonra ad› Halime olan bir kad›na rastlad› ve ona, “Yetim torunuma sütannelik yapar m›s›n?” diye sordu. Halime biraz duraklad›. Yetim bir çocu¤a bakmak konusunda pek istekli de¤ildi. Ne var ki sütannelik yapaca¤›
1. BÖLÜM: YET‹M MUHAMMED
r
PEYGAMBER‹M‹
Ö⁄REN‹YORUM
r 15
baflka bir çocuk da bulamam›flt›. Kocas›na dan›flarak Abdulmuttalib’in teklifini kabul etti. Halime, Muhammed’i al›p dönüfl haz›rl›klar›n› tamamlad›ktan sonra yola ç›kt›. Uzun bir yolculu¤un ard›ndan köye vard›lar. Muhammed, yeni ailesinin yan›nda h›zla büyüyordu. Sütkardeflleri fieyma ve Abdullah da ona al›flm›flt›. Muhammed, köy ortam›nda koflup oynuyor, koyun otlat›yor, günlerini e¤lenerek nefle içinde geçiriyordu. Halime ve kocas› ise Muhammed’in farkl› bir çocuk oldu¤unu daha ilk günden sezmifllerdi. Çünkü onun gelmesiyle evlerinin neflesi ve sofralar›n›n bereketi artm›flt›. Günler h›zla ak›p gitmifl ve Muhammed befl yafl›na girmiflti. Art›k annesi Âmine’nin yan›na geri dönme
16 r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
1. BÖLÜM: YET‹M MUHAMMED
zaman› gelmiflti. Ancak Halime ve ailesi ona öylesine al›flm›flt› ki ayr›l›k onlara zor geliyordu. Halime, Muhammed’i annesine teslim etmek için Mekke’ye götürdü. Onu, annesine teslim ederken gözyafllar›n› tutamad›. Halime sanki kendi öz çocu¤undan ayr›l›yormufl gibi üzüldü. Mekke’den yüre¤i burkularak ayr›ld› ve köyüne geri döndü. Muhammed, günlerini annesiyle birlikte geçiriyor ve Mekke’ye, baba oca¤›na al›flmaya çal›fl›yordu. Muhammed’in day›lar› Medine’de oturuyordu. Âmine, biraz da day›lar›n›n yan›nda kalmas› için onu al›p Medine’ye götürdü. Dad›s› Ümmü Eymen de onlarla birlikteydi. Medine’de bir ay kald›lar. Sonra Mekke’ye dönmek üzere yola koyuldular. Ebva köyüne geldiklerinde Âmine hastaland›.
Sevgili Peyga amberrim miz, hicrrettten n son nra annesi Âmin ne’n nin n ka abrrin ni ziya arett etmifl ve kabrrin nin n üzerrin ni ellerriyle düzelttmifltti. Birr tarafttan da gö özya aflla ar›n n› tuttamam›fltt›. Ken ndisin ne niçin n a¤la ad›¤ ¤› sorrulun nca a “An nne özlem mi ben ni a¤la att›.” diye ceva ap verrmifltti. mmYZnn
Annenin Son Öpücü¤ü Ümmü Eymen, Mekke’ye geldi¤inde nefes nefese Abdulmuttalib’i ar›yordu. Befl günlük yorucu bir yolculuktan sonra Mekke’ye ulaflabilmiflti. Âmine’nin ölümünü Abdulmuttalib’e nas›l anlataca¤›n› düflünüyordu. Bir ara gözü Muhammed’e tak›ld›. Yetim Muhammed, flimdi de öksüz kalm›flt›. Abdulmuttalib’i buldu¤unda gözyafllar›n› art›k saklayamad›. Abdulmuttalib, gelini Âmine’nin hasta oldu¤unu biliyordu. Son durumunu ö¤renemedi¤i için merak içindeydi. Ümmü Eymen’in yan›nda Âmine’yi göremeyince iyice tedirgin oldu. Onun yüz ifadesin-
1. BÖLÜM: YET‹M MUHAMMED
r
PEYGAMBER‹M‹
Ö⁄REN‹YORUM
r 17
den kötü bir fley oldu¤unu hissetti. Ümmü Eymen, bafl›n› e¤erek usulca “Âmine öldü.” dedi. Abdulmuttalib, ac›s›n› bast›r›rcas›na Muhammed’i ba¤r›na bast›. Daha sonra Ümmü Eymen, olanlar› anlatmaya bafllad›. Medine'den Mekke'ye dönmek için yola ç›km›fllar ve iki günlük bir yolculuktan sonra Ebva denilen yere gelmifllerdi. Âmine'nin hastal›¤› burada iyice artm›fl ve ölece¤ini hissetmiflti. Bunun üzerine biricik o¤lu Muhammed'le konufltu ve onu son kez öptü. Ard›ndan ruhunu Yüce Allah'a teslim etti. Babas›n› Medine ve annesini Ebva topraklar›nda b›rakan Muhammed’e, s›¤›naca¤› yeni bir yuva laz›md›. Bundan sonra ona, dedesi Abdulmuttalib bakacakt›.
Dedesi Abdulmuttalib Dedesiyle, iki y›l hiç ayr›lmadan yaflam›fllard›. Her yerde birlikteydiler. Mekke’de kurakl›¤›n oldu¤u sene dedesi onu ya¤mur duas›na bile götürmüfltü. O olmadan yeme¤e oturmazd›. Her gitti¤i yerde onu, baflköfleye oturturdu. Bunun sebebini soranlara ise torunu Muhammed’e sevgi ile bakarak “‹nflallah o, ileride çok büyük bir adam olacak.” derdi. “Abdulmuttalib öldü.” diye bir ses duyuldu. Ev halk› a¤l›yordu. Muhammed’i arayan gözler, onun bir köflede sessizce oturup a¤lad›¤›n› gördü. Bu haber herkesten çok Muhammed’i üzmüfltü. Çünkü o, dedesi-
18 r
Da aha a son nraki y›lla arda a Peyga amberrim miz, yen ngesi ola an Esed k›z› Fat›m ma vefa at ettti¤ ¤in nde çok üzülm müflttü. Bu üzün ntüsün nü “Bugün n annem m vefa at etti.” diyerrek dile gettirrmifltti ve gö ömle¤ ¤in ni ona kefen n ya apm m›fltt›. Yen ngesin ne ola an sevgisin ni sorranla ara: –Am mca am Ebu Talib’den n son nra yen ngem m kada ar bana iyilik eden n kim mse olm mad›. O ben nim m için n annem m gibiydi. Ken ndi çocukla ar› durrurrken n önce ben nim m karn›m m› doyurrurr, saçla ar›m m› tarard›, dem mifltti. mmYZnn
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
1. BÖLÜM: YET‹M MUHAMMED
ni babas› gibi seviyordu. Dedesi Abdulmuttalib o kadar s›cak davranm›flt› ki, anne ve babas›n›n yoklu¤unu ona hissettirmemiflti. Muhammed içli içli a¤l›yordu. S›rt›na dokunan bir elle kendine geldi. Dönüp bakt›¤›nda amcas› Ebu Talib’i gördü. Amcas›, elinden tutarak onu aya¤a kald›rd›. Bafl›n› okflad› ve “Deden seni bana emanet etti.” dedi. Bunun üzerine Muhammed de amcas›n›n boynuna sar›ld›.
Amcas› Ebu Talib Muhammed, aile ortam›ndaki konuflmalardan fiam’a bir yolculuk yap›laca¤›n› anlam›flt›. Bu yolculuk aylarca sürebilirdi. Amcas›n›n yoklu¤unda Mekke’de yaln›z kalmak istemiyordu. Ona, fiam’a gitmek istedi¤ini söyledi. Amcas›, yolculu¤un uzun ve yorucu olaca¤›ndan hastalanabilece¤ini, bu sebeple onu götüremeyece¤ini anlatt›. Muhammed a¤layarak, amcas› Ebu Talib’in devesinin yular›ndan tuttu ve: –Amca, sen gidersen ben kiminle kalaca¤›m, dedi. Ye¤eninin bu sözlerinden oldukça etkilenen Ebu Talib: –Peki, seni yan›mda götürece¤im. Art›k sen ve ben birbirimizden ayr›lmayaca¤›z, dedi. Bu olaydan sonra Ebu Talib, ye¤eni Muhammed’i yan›ndan hiç ay›rmad› ve nereye gittiyse onu da yan›nda götürdü.
1. BÖLÜM: YET‹M MUHAMMED
r
PEYGAMBER‹M‹
Ö⁄REN‹YORUM
r 19
Ebu Talib’in ailesi kalabal›kt› ve maddî durumu da çok iyi de¤ildi. Ebu Talib ve efli, bu s›k›nt›lar›n› ye¤enlerine hissettirmemeye çal›fl›yordu. Muhammed, amcas›na ve yengesine ifllerinde yard›mc› oluyordu. Gün oluyor ev ifllerine bak›yor, gün oluyor çobanl›k yap›yor ve hayvanlar› otlat›yordu. Yengesi de Muhammed’in üzerine titriyor ve onu öz çocuklar›ndan ay›rm›yordu. Böylece Muhammed, amcas›n›n yan›nda büyüyüp genç bir delikanl› olmufltu.
Peyga amberrim mize, gen nçli¤ ¤in nde hiç putta tap›p tapm mad›¤ ¤› ve içki içip içm medi¤ ¤i sorruldu¤ ¤un nda a, “Ha ay›rr!” diye ceva ap verrmifltti. O, için nde yafla ad›¤ ¤› toplum mun n kö ötülüklerrin ne ve çirrkin nliklerrin ne ömrü boyun nca a asla a bula aflm mam›fltt›rr. mmYZnn
2. BÖLÜM: GENÇ MUHAMMED
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r 21
‹K‹NC‹ BÖLÜM
GENÇ MUHAMMED
Haks›zl›klarla Mücadelede Dayan›flma
Mekke toplumunda fakir ve güçsüzler, güçlü ve zenginler taraf›ndan sürekli eziliyor, haklar› çi¤neniyordu. Bunun düzeltilmesi ve bu kötü gidifle bir dur denilmesi gerekiyordu. ‹flte Mekkeli gençler, bu amaç için bir araya toplanm›fllard›. Cüdan’›n o¤lu Abdullah’›n evinde toplananlar aras›nda genç Muhammed de vard›. Hepsi de toplumun içinde bulundu¤u ahlâkî bozuklu¤un fark›ndayd›. “Erdemliler Toplulu¤u” ad› alt›nda bir antlaflma yapt›lar. Bu antlaflmaya göre, Mekke halk›n›n ve d›flar›dan gelen yabanc›lar›n haklar›n› koruyacaklar›na dair kendi aralar›nda sözlefltiler. ‹fllerinin zor olaca¤›n›n fark›ndayd›lar ama y›lmayacaklard›. Haks›zl›klara karfl› mücadele edeceklerdi.
22 r
Ebu Cehil As›l ad› Hifla am o¤lu Am mr’d›rr. Kurreyfl ka abilesin nin n önde gelen nlerrin nden n birridirr. ‹slâm m’a a düflm manl›¤ ¤›n nda an ötürrü Peyga amberrim miz ona, Ebu Cehil ad›n n› verrmiflttirr. Ebu Cehil, bilgisizlerrin n önderri dem mekttirr. mmYZnn
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
2. BÖLÜM: GENÇ MUHAMMED
Bu s›rada Zebid kabilesinden bir tüccar, Mekke’ye üç deve yükü sat›l›k mal getirmiflti. O dönemin önde gelen kiflilerinden biri olan Ebu Cehil, bu mallar› be¤endi ve tüccar›n yabanc› olmas›ndan yararlanarak mal›n› ucuza sat›n almak istedi. Tüccara, zarar edece¤i bir fiyat önerdi. Tüccar bunu kabul etmeyince Ebu Cehil, Mekke’deki a¤›rl›¤›n› kullan›p al›c› kiflileri tehdit ederek mal›n sat›fl›n› engelledi. Çünkü Mekke’deki herkes ondan korkar ve kimse onu karfl›s›na almak istemezdi. Bunu bilen Ebu Cehil kendinden emin bir flekilde evine gitti. Tüccar flafl›rm›flt›. Çaresizlik içinde ne yapaca¤›n› düflünürken birisi, “Muhammed’e git, o senin hakk›n› al›r.” dedi. Tüccar, son çare olarak denileni yapt› ve bafl›na gelenleri Muhammed’e anlatt›. Bunun üzerine Muhammed, pazar yerine gelerek tüccar›n mallar›n›n hepsini gerçek de¤erinden sat›n ald›. Sonra do¤ru Ebu Cehil’in evine giderek ona seslendi. Karfl›s›na ç›kan Ebu Cehil’i, bu davran›fl› yüzünden uyard›. Muhammed’in bu cesur hareketi karfl›s›nda ne yapaca¤›n› bilemeyen Ebu Cehil, öylece tepkisiz kalakalm›flt›. Olay› gören ve duyan Mekkeliler çok flafl›rm›flt›! *** Güçlü olan›n zay›f› ezdi¤i bu dönemde Yemenli bir adam, k›z›yla birlikte Kâbe’yi ziyaret etmek için Mekke’ye gelmiflti. Mekke’ye girdiklerinde hiç tan›mad›klar› biri yanlar›na yaklaflt›. Yabanc› adam gözünü k›z›n üzerinden ay›rm›yordu. Kötü bir fleyler düflündü¤ü her hâlinden belliydi. K›z›n babas› bu durumdan en-
2. BÖLÜM: GENÇ MUHAMMED
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r 23
diflelendi. Etraf›na bak›nd›, gözleri yard›m edecek birini arad›. Kötü niyetli adam, kimseye ald›rmadan, k›z› zorla al›p götürdü. K›z›n›n götürülmesine engel olamayan adam: “K›z›m› kim kurtaracak?” diye bir taraftan çaresizlik içinde feryat ediyor, di¤er taraftan da yard›m edecek birilerini ar›yordu. Bu feryad› iflitenler “Git derdini Erdemliler Toplulu¤una anlat.” dediler. Baflka çaresi kalmam›flt›. Koflarak Kâbe’ye gitti. “Erdemliler Toplulu¤undan kimse yok mu?” diye ba¤›rd›. Hemen yan›na birkaç k›l›çl› adam geldi. Korkmufltu. “Yabanc›, derdin nedir?” diye sordular. Adam, çaresizlik içinde bafl›ndan geçenleri anlatt›. K›l›çl› adamlar, k›z› zorla götüren kiflinin Nübeyh oldu¤unu anlam›fllard›. Do¤ruca Nübeyh’in evine gittiler. Kap›ya dikildiler ve sert bir flekilde “Yaz›klar olsun sana! Sen kendini ne zannediyorsun? Çabuk bu adam›n k›z›n› geri ver!” dediler. Nübeyh, k›z› vermemek için direnince k›l›çl› adamlar, daha sert bir ifadeyle "Biz, kendi aram›zda haks›zl›¤a u¤rayanlara yard›m edece¤iz diye söz verdik. Bu iflin peflindeyiz. K›z› hemen ver, yoksa sonucuna katlan›rs›n." dediler. Bu kararl› tutum karfl›s›nda Nübeyh'in yapaca¤› bir fley yoktu. Çaresiz k›z›, babas›na geri verdi.
Evlili¤e Giden Yol Ticaretle u¤raflan Hatice, Mekke’nin ileri gelen zenginlerinden biriydi. Art›k ifllerini tek bafl›na yürütemeyece¤ini anlam›flt›. ‹fllerini yürütecek, gözü arkada kalmayacak ve güvenebilece¤i birine ihtiyac› vard›. Kim-
24 r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
2. BÖLÜM: GENÇ MUHAMMED
senin kimseye güvenmedi¤i bir ortamda kad›n olarak ticaret yapmas› iyice zorlaflm›flt›. Önce akl›na Muhammed geldi. Çevresinden, onun çok güvenilir ve dürüst bir kifli oldu¤unu duymufltu. Bu yüzden ticarî ifllerini onun yapmas›n›n uygun olaca¤›n› düflünmeye bafllad›. Ona birini göndererek kendisiyle çal›flmak isteyip istemedi¤ini sordu. Muhammed, gelen teklifi uzun uzun düflündükten sonra kabul etti. Hatice’nin bütün ifllerinin sorumlulu¤unu art›k Muhammed üstlenmiflti. *** fiam’a gidecek ticaret kervan›n›n haz›rl›klar› bitmek üzereydi. Hatice, Muhammed’e yard›m etmesi ve onu daha iyi tan›mas› için yard›mc›s› Meysere’yi de kervanla birlikte gönderdi. Kervan, uzun bir yolculuktan sonra fiam’a vard›. Götürülen mallar büyük bir kârla sat›ld›. Muhammed, sat›lan mallardan büyük kazanç elde etti. Satmak üzere yeni mallar alarak Mekke’ye geri döndü. Meysere, yolculuk s›ras›nda Muhammed’i yak›ndan tan›m›fl ve güzel ahlâk›ndan çok etkilenmiflti. Meysere, yolculuk boyunca olan biteni bütün ayr›nt›s›yla Hatice’ye anlatt›.
2. BÖLÜM: GENÇ MUHAMMED
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r 25
Örnek Bir Efl ve Örnek Bir Baba Hatice’nin, Muhammed’in dürüstlü¤ü hakk›nda art›k hiç flüphesi kalmam›flt›. Sorumlu oldu¤u ilk ticaret kervan›n› sa¤ salim getirmifl ve büyük kâr elde etmiflti. Herkes onun güzel huyu ve ahlâk›n› takdirle an›yordu. Dürüstlü¤üne kimsenin diyece¤i bir fley yoktu. Hatice, daha önce iki kez evlenmiflti. fiimdiye kadar dul bir kad›n olarak birçok evlenme teklifi alm›fl ama o, bunlar›n hepsini reddetmiflti. Günlerini, evi ve ifliyle ilgilenerek geçiriyordu. Bu durum Muhammed’i tan›y›ncaya kadar devam etti. Muhammed’in ahlâk› ve kiflili¤inden çok etkilenen Hatice, onunla evlenebilece¤ini düflündü ve bir süre sonra buna karar verdi. Arac› göndererek Muhammed’e evlenme teklif etti. Muhammed, yirmi befl yafl›na gelmiflti ve evlenme teklifini bir süre düflündükten sonra kabul etti¤ini bildirdi. Hatice ve Muhammed, sade bir törenle evlendiler. Muhammed, evlendikten sonra amcas› Ebu Talib’in yan›ndan ayr›larak efli Hatice’nin evine yerleflti. Art›k Muhammed ticaretle u¤rafl›yordu ve maddî durumu düzelmiflti. Bu s›rada Ebu Talib maddî s›k›nt› içindeydi. Muhammed, ona destek olmak ve yetifltirmek amac›yla amcas›n›n o¤lu Ali’yi yan›na alm›flt›. Muhammed ve Hatice birbirlerini çok seviyordu.
Ca ahiliye dönem min nde k›z çocukla ar›n na çok de¤ ¤err verrilm mezken n Peyga amberrim miz, k›z› Fa at›m ma yan›n na geldi¤ ¤in nde aya a¤a ka alka ar, ya anakla ar›n nda an öperr ve ken ndi yerrin ne onu otturrturrdu. mmYZnn
Ebu Leheb ve kar›s›, ‹slâm m düflm manla ar›n n›n n ba afl›n n› çekiyorrdu. Tebbett Surresi, on nla ar›n n Müslüm manla ara ya aptt›kla ar› kötülüklerr yüzün nden n indi. Bu s›rrada a Peyga amberrim mizin n k›zla ar› Ümmü Gülsüm m ve Rukiye, Ebu Leheb’in n iki o¤ ¤luyla a nifla anl›yd›. Ebu Leheb ve kar›s›, Tebbett Surresi inin nce o¤ ¤ulla ar›n n› Peyga amberrim mizin n k›zla ar›n nda an zorrla a ay›rrd›la ar. Bu ola ay, Ha azrretti Hatice ve Peyga amberrim mize, çok s›k›n nt›l› gün nlerr ya afla att›. K›zla ar›n na destteklerrin ni esirrgem meden n büttün n zorrlukla ara gö¤üs gerrmesin ni bildilerr.
mmYZnn
26 r
Sa aha abeden n Rafi, çocuklu¤ ¤un nda a ba afl›n nda an geçen n birr ha at›rras›n n› flö öyle anla at›rr: Çocukken n yaramazl›k ya apa ar, hurrma a¤açla ar›n n› taflla ard›m m. Birr gün n bahçe sahibi ben ni yaka ala ad› ve ceza a verrmesi için n Hazrretti Peyga amberre götürrdü. Peyga amberrim miz bana: –Çocu¤ ¤um m, hurrma a¤açla ar›n n› niçin n taflla ad›n n, diye sorrdu. Ben n de:: –Ac›km m›fltt›m m onun n için n taflla ad›m m, dedim m. Bun nun n üzerrin ne Peyga amberrim miz:: –Birr daha a hurrma a¤açla ar›n na tafl atma. A¤ ¤açla ar›n n dibin ne düflen nlerrden n ye!! Alla ah sen ni doyurrurr, dediktten n son nra bafl›m m› okfla ad› ve:: –Alla ah’›m m! Bu çocu¤ ¤un n karn›n n› doyurr diyerrek bana dua a etti. mmYZnn
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
2. BÖLÜM: GENÇ MUHAMMED
Mutlu bir yuva kurarak herkese örnek olmufllard›. ‹lk çocuklar›n›n do¤mas›, onlar›n mutlulu¤una mutluluk katm›flt›. Art›k Hatice anne, Muhammed baba olmufltu. Çocuklar›n›n ad›n› Kas›m koydular. Ne var ki sevgiyle büyüttükleri biricik o¤ullar› Kas›m, daha sütten kesilmeden öldü. Efli Hatice’den, Kas›m’dan sonra s›ras›yla Zeynep, Ümmü Gülsüm, Rukiye, Fat›ma ve Abdullah adl› çocuklar› dünyaya geldi. Ancak Kas›m ve Abdullah fazla yaflamad›. *** Sevgili Peygamberimiz, ileriki y›llarda efli Hatice’nin ölümünden sonra Medine’de evlenmifl oldu¤u Mariye’den o¤lu ‹brahim do¤du. ‹brahim do¤du¤u zaman gelene¤e uyup onu sütanneye verdi. ‹brahim’in sütannesi uzak bir yerde olmas›na ra¤men Peygamberimiz s›k s›k o¤lunu görmeye gidiyordu. Gitti¤inde onu öpüp kokluyor ve seviyordu. ‹brahim, bir buçuk yafl›ndayken hastaland›¤›na dair sütannesinden bir haber geldi. Peygamberimiz, birkaç arkadafl›yla beraber h›zl› ad›mlarla ‹brahim’in bulundu¤u köye gitti. ‹brahim, a¤›r hastayd›. Peygamberimiz, onu incitmeden kuca¤›na ald›. ‹brahim son anlar›n› yafl›yordu. Bir evlâd›n›n daha ölümünü görmeye fazla dayanamad› ve sessizce a¤lamaya bafllad›. Hem gözlerinden yafl ak›yor hem de o¤lunu öpüyordu. Arkadafllar›, bu durumdan etkilenmifl, ancak Peygamberimizin a¤lamas›na da flafl›rm›fllard›: “Sen de mi a¤l›yorsun?” dediler. Peygamberimiz “Göz a¤lar, gönül burkulur. Benim a¤la-
2. BÖLÜM: GENÇ MUHAMMED
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r 27
mam çocu¤uma duydu¤um sevgidendir. Merhamet etmeyene merhamet edilmez.” dedi. Bir anne baba için çocu¤unun ölümü ac›lar›n en büyü¤üdür. Çocuklar›n› çok seven Sevgili Peygamberimiz, onlar›n ac›lar›n› tatm›fl bir babad›r. Yetim ve öksüz büyüyen Peygamberimiz, Fat›ma hariç çocuklar›n›n hepsini kendi elleriyle topra¤a vermifltir. *** Babas› uzun y›llar o¤lu Zeyd’i arad›. Köle yap›ld›¤›n› biliyordu, ancak izini kaybetmiflti. O¤lunun, Muhammed’in yan›nda oldu¤unu ö¤rendi¤inde müthifl bir heyecana kap›lm›flt›. Onu almak için Muhammed’in yan›na gitti, gözyafllar› içinde durumu ona anlatt›. Bir taraftan da Muhammed’in Zeyd’i vermek istememesinden korkuyordu. Yine de ne isterse ödemeye haz›rd›. Muhammed hiçbir fley söylemeyip Zeyd’e dönerek: –‹ster benimle kal, ister babanla git, dedi¤inde Zeyd’in babas›n›n heyecan› iyice artm›flt›. Nas›l olsa o¤lu kendisini tercih edecekti. Zeyd, bir Muhammed’e bir babas›na bakt›: –Seninle gelmek istemiyorum, dedi babas›na. Çünkü bu aile bana, sizi hiç aratmad›. Sevgiyi ve huzuru burada gördüm. Bu aileden ayr›lmak istemiyorum. Babas› o¤lunun kararl›l›¤›n› görünce flafl›rd›. Bir çocuk nas›l olur da gerçek babas›n› tercih etmezdi? Böyle bir fley olabilir miydi? Nas›l bir insand› bu,
Torrun nla ar›, Peyga amberrim miz gibi birr dedelerri oldu¤ ¤u için n çok fla ansl›yd›. Dedelerri onla arla a oyn nar, fla aka ala afl›rr ve birr baba a s›ca akl›¤ ¤›yla a ilgilen nirrdi. Peyga amberrim miz, torrun nu Ümame’yi çok severrdi. Namaz k›la arken n Ümame gelip s›rrt›n na ç›ka ard›. Torrun nun nun n ya aptt›kla ar›n na k›zm maz, namaz›n n› k›lm maya a deva am ederrdi. mmYZnn
Sevgili Peyga amberrim miz torrun nla ar›n na karfl› o ka ada ar s›ca ak davrran›rrd› ki, torrun nla ar› dedelerriyle birrliktte olm makttan ve onun nla a oyn namakttan çok keyif al›rrd›. Öyle ki Peyga amberrim miz, torrun nla ar› Hasa an ve Hüseyin n’i s›rrt›n na bin ndirrip nefleyle “Çocukla ar, deven niz çok güzel, sizlerr de çok güzelsin niz!!” diyerrek on nla ar› gezdirrirrdi. mmYZnn
28 r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
2. BÖLÜM: GENÇ MUHAMMED
evlatl›¤› bile kendisine ba¤lan›yordu. Köyüne, eli bofl, ama gönlü huzurla döndü.
Peyga amberrim mize, torrun nla ar›n nda an birrin nin n ha asttal›¤ ¤›n n›n n çok a¤›rrla afltt›¤ ¤› bildirrilm mifltti. Peyga amberrim miz de ka alk›p Zeyn nep’in n evin ne gittti. Dedesin nin n kuca a¤›n nda aki çocuk son n anla ar›n n› ya afl›yorrdu. K›sa a birr sürre son nra torrun nu kuca a¤›n nda a can verrin nce Sevgili Peyga amberrim mizin n gö özün nden n yaflla ar süzülm meye baflla ad›. Ken ndisin ne “Niçin n a¤l›yorrsun n?” diye sorruldu¤ ¤un nda a; “Bu gö özya afl›, Alla ah’›n n in nsa anla ar›n n gö önüllerrin ne koydu¤ ¤u merrha ametttirr. Alla ah, merrha amettli insa anla ar› severr.” dedi. mmYZnn
Herkes Ona Güveniyordu Muhammed, otuz befl yafl›na girmiflti. Yine bir gün evinden ç›km›fl, düflünceli ad›mlarla Kâbe’ye do¤ru yürümeye bafllam›flt›. Mekke’de h›rs›zl›k, doland›r›c›l›k, kardefl kavgas› iyice artm›fl ve kimsenin kimseye güveni kalmam›flt›. O, buna çok üzülüyor, bir fleyler yapmak istiyordu. Bu düflüncelerle Kâbe’ye yöneldi. Kâbe’nin tamiri uzun süredir devam ediyordu. Son durumu görmek istedi. Kâbe’ye yaklaflt›¤› s›rada orada bulunanlar hep bir a¤›zdan “‹flte Muhammed, do¤ru ve dürüst bir adam!” diye seslendiler. fiafl›rm›flt›. Önce ne oldu¤unu anlayamad›. ‹çlerinden biri: –Biliyorsun uzun süredir Kâbe’yi tamir ediyoruz. Dedelerimizin Hacerül Esved ad›n› verdikleri tafl› yerinden ç›kard›k. fiimdi de onu yerine koymak istiyoruz. Ancak her kabile di¤erlerinden üstünüm diyerek tafl› oraya kendisi koymak istiyor. Aram›zda büyük bir kavga ç›kmak üzereyken içimizden biri, Benî fieybe kap›s›ndan ilk olarak kim girerse tafl› yerine koymak için hakemlik yaps›n dedi. Bu teklifi herkes kabul etti. Biraz bekledik. Seni kap›da görünce çok sevindik. Mekke’de buna en lây›k kifli sensin. Çünkü kardeflimize bi-
2. BÖLÜM: GENÇ MUHAMMED
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
29
le güvenemedi¤imiz bir ortamda mallar›m›z› ancak sana emanet edebiliyoruz, dedi. Hacerül Esvedin önemini bilen Muhammed, tafl› bir yayg›n›n üzerine koydu. Her kabilenin ileri gelenini yayg›n›n ucundan tutmaya ça¤›rd›. Herkes tutup kald›r›nca, o da tafl› al›p yerine yerlefltirdi. Muhammed’in bu çözümünden bütün kabileler memnun oldu ve herkes onun zekâs›n› takdir etti.
Peyga amberrim miz, birr gün n torrun nu Hasa an’› kuca a¤›n na alm m›fl onu öpüyorrdu. Yan›n nda a da a Tem mim m ka abilesin nin n ilerri gelen nlerrin nden n birri va ard›. Dede ile torrun n aras›n nda aki bu ya ak›n nl›¤ ¤› ga aripsem mifltti. “Ben nim m on n çocu¤ ¤um m var ama hiçbirrin ni öpm medim m.” dedi. Bun nun n üzerrin ne Peyga amberrim miz, “Merrha amett ettmeyen ne merrha amett edilm mez. ‹nsa anla ara merrha amett etmeyen ne Alla ah da merrha amett ettmez.” dedi. mmYZnn
3. BÖLÜM: ELÇ‹ MUHAMMED
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
31
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ELÇ‹ MUHAMMED
Cebrail ile ‹lk Buluflma Hazreti Muhammed (sas.), düflünmek ve dua etmek için Mekke'ye befl kilometre uzakl›kta Nur da¤›ndaki Hira ma¤aras›na giderdi. Buray› kendine s›¤›nak edinmiflti. Nur da¤› öyle yüksekti ki, da¤›n zirvesinden Kâbe dâhil Mekke'nin her taraf› görülürdü. Da¤›n sessizli¤ine s›¤›n›r ve burada günlerce kald›¤› olurdu. Yine böyle bir gün, Hira’ya gitmiflti. Bütün geceyi dua ederek geçirmifl, vücudu iyice yorgun düflmüfltü. Gün do¤mak üzereydi. Gecenin karanl›¤› da¤›l›rken o güne kadar hiç görmedi¤i bir varl›k beliriverdi karfl›s›nda. Daha ne oldu¤unu anlamadan tan›mad›¤› varl›k kendisine “Oku!” diye seslendi. Hazreti Muhammed (sas.), çok korkmufltu. Heyecandan titriyordu. Endifleli bir sesle “Ben okuma bilmem!” dedi. Karfl›s›ndaki onu kuvvetli bir flekilde kavrad›, iyice s›kt› ve bir süre sonra b›rakt›. Bir an bo¤ulur gibi oldu. Tan›mad›¤› bu varl›k ona ikinci kez “Oku!” dedi.
Peygambere selâm
Yüce Alla ah, büttün n Müslüm manla ara Peyga amberrim mizi övm meyi em mrettmekttedirr. Bu yüzden n Peyga amberrim mizin n ad› an›l›n nca a “sa alla alla ahu aleyhi ve sellem m” derriz. Bu, Peyga amberrim mize birr sa ayg› ve sevgi ifa adesidirr. “On na selâm m olsun n” dem mekttirr. Yaz›l›rrken n gen nellikle (sa as.) biçim min nde k›sa altt›l›rr. mmYZnn
32 r
Alla ah ve meleklerri, Peyga amberri överrlerr. Ey inananla ar, siz de on nu övün n ve ona esen nlik dileyin n. (Ahzab Suresi, 56. ayet)
mmYZnn
‹lk vahiy 610 y›l›n nda a ve Kadirr gecesin nde gelm miflttirr.
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
3. BÖLÜM: ELÇ‹ MUHAMMED
O, yine “Ben okuma bilmem!” diye cevaplad›. Üçüncü kez ayn› soru sorulunca Hazreti Muhammed’in (sas.) a¤z›ndan, kendisine ö¤retilen flu sözcükler dökülüverdi: Oku! Yaratan Rabbinin ad›yla oku! O, insan› alaktan yaratt›. Oku, çünkü senin Rabbin çok cömerttir. O, insana yazmay› ve bilmedi¤ini ö¤retendir.
mmYZnn
‹lk inen n ayettlerr, Ala ak Surresin nin n ilk befl ayettidirr. mmYZnn
Ala ak, insa an›n n yarat›l›fl afla amas›n nda aki dö öllen nmifl yum murrtay› (em mbrriyo) ifa ade ederr. mmYZnn
Korkmufltu. Ne oldu¤una bir anlam veremiyordu. Kendisini ma¤aran›n d›fl›na att›. Evine, efli Hatice’nin yan›na gitmeliydi. Da¤dan, koflarak inerken bir anda “Sen Allah’›n peygamberisin, ben de Cebrail’im!” diye gür bir ses iflitti. Ses, içeride duydu¤unun ayn›s›yd› ama daha gür geliyordu. Etraf›na bak›nd›, sesin geldi¤i yönü kestirmeye çal›flt›. Birden ufku dolduracak kadar büyük bir varl›k gördü. Varl›k bir daha: “Sen Allah’›n peygamberisin, ben de Cebrail’im!”, dedi. Hazreti Muhammed (sas.), ne bir ad›m ileri ne de bir ad›m geri gidebiliyordu; donakalm›flt›. Nefesinin darald›¤›n› hissetti. Durup sakin bir biçimde tekrar bakmay› denedi. Ayn› varl›k ayn› yerde duruyor ve ayn› sözleri tekrarl›yordu. Gözlerini ondan ay›rmak, yüzünü baflka tarafa çevirmek istedi. Ancak nereye baksa hep onu görüyordu. Tan›mad›¤› varl›k bir anda kayboluverdi. Hazreti Muhammed (sas.) korkmufl, telâfll› ad›mlarla Nur da¤›ndan Mekke’ye do¤ru koflmaya bafllam›flt›. Yollardan h›zla geçerek kendini eve zor atm›flt›.
3. BÖLÜM: ELÇ‹ MUHAMMED
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
33
S›rdafl Hatice Hazreti Muhammed (sas.), titreyen sesiyle efli Hatice’den üzerini örtmesini istedi. Hatice, ne oldu¤unu anlamadan onun üstünü örttü. Ard›ndan Hazreti Muhammed (sas.), derin bir uykuya dal›verdi. Uyand›¤›nda bafl›ndan geçenleri efli Hatice’ye bir bir anlatt›. Olanlara anlam veremeyerek “Çok endiflelendim ve korktum”, dedi. Hatice, onu sakinlefltirmeye çal›flarak: –Korkma! Allah’a yemin ederim ki o, hiçbir zaman seni utand›rmaz. Çünkü sen akraba hakk›n› gözetirsin. Do¤ru konuflursun, güçsüz olanlara yard›m edersin. Fakiri doyurur, misafiri a¤›rlar, ihtiyac› olan› kollay›p gözetir ve haks›zl›¤a u¤rayanlara arka ç›kars›n.” dedi. Hatice, eflinin bafl›ndan geçenleri anlamaya çal›flt›. Onu tan›yor ve seviyordu. Evlilikleri boyunca eflinden, do¤ru olmayan hiçbir fley duymam›flt›. Eflinin s›ra d›fl› bir olayla karfl› karfl›ya oldu¤u belliydi. Ona inand›. *** Hatice’nin akrabas› olan Varaka, tecrübeli ve bilgili bir kimseydi. Hatice, Hazreti Muhammed’i (sas.) al›p ona götürdü. Bafl›ndan geçen olay›n ne oldu¤unu bilse bilse o bilirdi. Varaka, anlat›lanlar› dikkatlice dinledi ve derin bir sessizlikten sonra konuflmaya bafllad›: –Senin gördü¤ün, Allah’›n Musa Peygambere de
34 r
Kur'an Kurr'a an, Alla ah'›n n Ha azrretti Muha ammed'e (sa as.) va ahiy yoluyla a 23 y›l için nde ayett ayett, surre surre indirrdi¤ ¤i son n kuttsa al kittaptt›rr. 114 surre ve 6236 ayettten n oluflurr. Kurr'a an Alla ah sö özüdürr, okun nmas› iba adetttirr. ‹nsa anla ar› dün nya a ve ahirrett muttlulu¤ ¤un na erriflttirrecek ilke, em mirr, yasa ak ve tavsiyelerr içerrirr. "Gerrçektten n bu Kurr'a an, insa anla ar› en do¤ ¤ru ola an yola a gö ötürrürr..." (‹sra Suresi, 9. ayet)
mmYZnn
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
3. BÖLÜM: ELÇ‹ MUHAMMED
gönderdi¤i Cebrail adl› melektir. Keflke genç olsayd›m, keflke insanlar›n seni zorla yurdundan ç›karaca¤› günlerde yan›nda olabilseydim, dedi. Hatice ile Hazreti Muhammed (sas.) göz göze geldi. Hazreti Muhammed’in (sas.) yüzünde daha önce hiç görülmemifl bir tedirginlik vard›. Üzüntülü bir sesle: –Beni Mekke’den ç›karacaklar m›, diye sordu. Varaka: –Evet! Çünkü senin getirdi¤ini getiren bütün peygamberler yurtlar›ndan ç›kar›lm›flt›r. E¤er o zamana kadar yaflarsam mutlaka sana yard›m ederim, dedi. Hazreti Muhammed (sas.), bu konuflmalardan sonra biraz olsun rahatlam›flt›. Efli Hatice ona inanm›fl ve güvenmiflti. Onun güvenine her zaman ihtiyac› vard›. Varaka çok önemli fleyler söylüyordu. Hazreti Muhammed (sas.), bunlar› anlamaya çal›flt›. Yeni bir görevle karfl› karfl›ya oldu¤u aç›kt›. Art›k o, Yüce Allah taraf›ndan görevlendirilmifl bir peygamberdi. K›rk yafl›ndayd›. ‹nsanlar› do¤ru yola ça¤›racak ve kötülüklerle mücadele edecekti. *** Hazreti Muhammed’e (sas.) Kur’an’›n ilk ayetlerini okudu¤unda Hazreti Hatice, “Kimse inanmazsa ben inan›r›m.” dedi. “fiimdi bana kim inan›r?” diyen Hazreti Muhammed’in (sas.) omuzundaki yük biraz olsun hafiflemiflti. Çünkü ona bir insan›n kald›rabilece¤i en a¤›r sorumluluk yüklenmiflti. Hazreti Muhammed (sas.), Hazreti Hatice gibi güvenilir, sad›k ve anlay›fll› bir eflin deste¤iyle vahyin ilk s›k›nt›l› günlerini aflm›flt›.
3. BÖLÜM: ELÇ‹ MUHAMMED
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
35
Yeni dini ilk kabul edenler, sevgili efli Hazreti Hatice ve amcas›n›n o¤lu ve henüz küçük bir çocuk olan Hazreti Ali idi. Peygamberimiz, ailesi ile birlikte gizli gizli Yüce Allah’a ibadet etmeye bafllad›. Bir taraftan da Mekkelileri gizlice ‹slâm’a davet ediyordu. ‹nsanlar› dine davet ederken s›k›nt›larla karfl›lafl›yor, hakarete u¤ruyordu. Bütün bunlara ra¤men kendisine inananlar birer ikifler ço¤al›yordu.
Ça¤r› Yay›l›yor Yüce Allah, Peygamberimizden yak›nlar›n› uyarmas›n› istedi. Bunun üzerine bütün akrabas›n› ça¤›rarak onlara bir ziyafet verdi. Yemekten sonra, onlar› ‹slâm’a davet etti. Peygamberimizin amcas› Ebu Leheb, buna sert tepki gösterdi ve “Akrabas›n› böyle kötü bir fleye davet eden baflka kimse görmedim!” dedi. Bunun üzerine herkes da¤›ld›. Peygamberimiz kararl›yd› ve ertesi gün yeni bir davet verdi. Bu toplant›da, Yüce Allah’›n varl›¤›n› ve birli¤ini, kendisinin onun son peygamberi oldu¤unu anlatt›. Allah’›n kendisine yükledi¤i bu yüce görevi kusursuz bir flekilde yerine getirmek istiyordu. Sevgili Peygamberimiz, yak›nlar›ndan sonra ça¤r›s›n› bütün Mekke halk›na duyurmak istiyordu. Mekke meydan›na gelerek yüksekçe bir yere ç›kt› ve “Kureyflliler!” diye seslendi. Sesi duyanlar toplanmaya bafllad›. Peygamberimiz onlara:
Ya ak›n n akrraba ala ar›n n› uya ar! ‹nananla ara alça ak gö önüllü davrran. E¤ ¤err sana karfl› gelirrlerrse, flüphesiz ben n sizin n yaptt›¤ ¤›n n›z fleylerrden n uza a¤›m m, de. (fi fiu uara Suresi, 214, 215, 216. ayetler)
mmYZnn
36 r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
3. BÖLÜM: ELÇ‹ MUHAMMED
–fiu da¤›n arkas›nda düflman var ve flimdi size sald›racak dersem bana inan›r m›s›n›z, diye sordu. Onlar da hep bir a¤›zdan: –Evet! Biz senin yalan söyledi¤ini daha önce hiç duymad›k, dediler. Bunun üzerine Peygamberimiz flöyle dedi: –Allah’a yemin ederim ki bir gün öleceksiniz ve yine bir gün dirilip bütün yapt›klar›n›z›n hesab›n› vereceksiniz. ‹yiler için cennet, kötüler için de cehennem vard›r. Ben sizi k›yamet gününün zorluklar›na karfl› uyarmakla görevlendirildim. Allah’›n birli¤ine ve benim peygamber oldu¤uma inananlar bu günün zorluklar›ndan kurtulacak, inanmayanlar ise büyük bir s›k›nt› çekecektir. Bu ça¤r›da bana yard›m etmeye haz›r m›s›n›z? Meydanda toplananlar bu ça¤r› karfl›s›nda flafl›rd›lar. Ebu Leheb, burada da düflmanl›¤›n› gösterdi ve yerden ald›¤› tafl› Sevgili Peygamberimize f›rlatt›: –Bu saçma sapan fleyleri söylemek için mi bizi buraya toplad›n, diye ba¤›rd›. Peygamberimiz, bu toplant›lardaki ça¤r›s›na olumlu bir cevap alamasa da bütün Mekkelilere ‹slâm'›n yüce ça¤r›s›n› duyurmufl oldu.
Erkam'›n Evi Hattab o¤lu Ömer, cesur ve yi¤it biriydi. Kimse karfl›s›na ç›kmak istemez, onu gören yolunu de¤ifltirir-
3. BÖLÜM: ELÇ‹ MUHAMMED
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
37
di. Hazreti Muhammed’in (sas.) peygamberli¤ini ilân etti¤ini duymufl ve onu öldürmeye karar vermiflti. Yolda Nuaym’a rastlad›. Nuaym Müslüman olmufltu, ancak bunu gizliyordu. Ömer’i k›zg›n bir flekilde görünce: –Nereye böyle, diye sordu. Ömer: –Muhammed’i öldürmeye gidiyorum, dedi. Nuaym telâflla: –Vallahi zor bir ifle giriflmiflsin, dedi. Hazreti Muhammed’i (sas.) korumak ve Ömer’i yolundan çevirmek için: –Sen onu b›rak da eniflten ve k›z kardefline bak! Onlar da Müslüman oldular, dedi. Bunu duyan Ömer’in k›zg›nl›¤› iyice artt›. H›fl›mla enifltesinin evine yöneldi. Evin önüne geldi¤inde içeride bir fleylerin okundu¤unu duydu. Biraz dinledikten sonra enifltesi ve k›z kardeflinin Müslüman olduklar›n› anlad›. Ans›z›n içeri girdi. Enifltesi ve k›z kardefli daha ne oldu¤unu anlamadan onlar›n her birini evin bir köflesine f›rlatt›. O kadar sinirlenmiflti ki onlar› öldürmek için k›l›c›na sar›ld›¤› anda kanlar içinde kalan k›z kardefli, a¤layarak flöyle hayk›rd›: –Ömer, Allah’tan kork! Sen de duy ki, biz Müslüman olduk. Ne yaparsan yap, bizi dinimizden vazgeçiremezsin. Biz asla dinimizden dönmeyece¤iz, dedi. Ömer, k›z kardeflinin bu cesur ç›k›fl› karfl›s›nda flaflk›na dönmüfltü. O kim oluyordu da Ömer’e karfl› geli-
Habeflli Bilâl Birr köle ola an Bilâl, Müslüm man oldu. Efen ndisi, ken ndisin nden n haberrsiz Müslüm man oldu¤ ¤u için n ona a¤›rr iflken ncelerr yap›yorrdu. On nu din nin nden n dö öndürrmek için n çöl s›ca a¤›n nda a kum mla ara ya at›rr›p, gö¤sün nün n üzerrin ne a¤›rr taflla ar koyuyorr ve “E¤ ¤err din nin nden n dö önmezsen n sen ni bö öyle öldürrece¤ ¤im m.” diye tehditt ediyorrdu. Ha azrretti Bilâl, büttün n bu a¤›rr iflken ncelerre ra¤men n: –Alla ah birrdirr ve en büyükttürr, diye ha ayk›rr›yorrdu. mmYZnn
38 r
Peygambere eziyet Sa aha abeden n Müm mbitt anla at›yorr: Alla ah’›n n elçisin ni gö örmüflttüm m. “Lâilâhe illa alla ah derrsen niz kurrtulurrsun nuz.”, diyorrdu. Böyle sö öyleyin nce in nsa anla arda an kim misi on na tükürrüyorr, kim misi ba afl›n na toprrak at›yorr, kim misi de kötü sözlerr sö öylüyorrdu. ‹kin ndi va akttin ne kada ar bu bö öyle deva am etti. O s›rrada a Peyga amberrim mizin n k›z› Zeyn nep, için nde su dolu birr kapla a a¤la aya arak geldi. Peyga amberrim miz, elin ni yüzün nü y›ka ad› ve gettirrilen n suda an içtti. K›z›n na: –K›z›m m a¤la ama! Kuflkusuz Alla ah ba aba an› korruya aca aktt›rr, dedi. mmYZnn
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
3. BÖLÜM: ELÇ‹ MUHAMMED
yordu. Bir an duraksad› ve olanlara bir anlam veremedi. K›l›ç tutan elinin titredi¤ini hissetti. Oturdu ve bir müddet düflündü. Sonra k›z kardefline ne okuduklar›n› sordu. K›z kardefli, Ömer’in öfkesinin azald›¤›n› görünce okuduklar› ayetleri getirdi. K›z kardefli ve efli, flaflk›nl›kla Ömer’i izliyordu. Ömer, Kur’an ayetlerini okumaya bafllad›. Okudu... Okudu... Okuduklar›ndan etkilenmiflti. O, h›rç›n Ömer gitmifl, yerine farkl› bir Ömer gelmiflti. Sonra Erkam’›n evini sordu. ‹çinde garip duygularla oraya do¤ru yürümeye bafllad›. Hazreti Muhammed (sas.), Allah’a iman edenlerin say›s› azken, dikkat çekmeden toplanabilecekleri bir yer ar›yordu. Erkam’›n evi gözden uzak say›l›rd›. Sevgili Peygamberimiz, arkadafllar›yla burada toplan›yordu. Nuaym, koflarak Erkam’›n evine geldi. Ömer’in Peygamberi öldürmek istedi¤ini orada bulunanlara anlatt›. Evdeki herkes, canlar› pahas›na da olsa Peygamberimizi korumak için k›l›çlar›n› çekmifl onu bekliyordu. Ömer, Erkam’›n evine geldi¤inde derin bir sessizlik vard›. ‹çeri girdi ve Peygamberimizle görüflmek istedi¤ini söyledi. Peygamberimiz, onun yan›na gelmesini istedi. Ömer, yavafl ad›mlarla Peygamberimizin yan›na yaklaflt›, diz çöktü ve a¤z›ndan flu sözcükler döküldü: –Lâilâhe illallah, Muhammedün Rasulullah (Allah’tan baflka tanr› yoktur, Muhammed onun elçisidir).
3. BÖLÜM: ELÇ‹ MUHAMMED
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
39
Erkam’›n evinde bulunan herkesin flaflk›n bak›fllar› aras›nda Ömer Müslüman olmufltu. Hazreti Ömer’in Müslüman olmas›, inananlar›n gücüne güç katm›flt›. Art›k Müslümanlar, dinlerini gizleme ihtiyac› duymuyordu. Topluca Kâbe’ye gidip namaz k›ld›lar. Gün geçtikçe say›lar› h›zla ço¤al›yordu. Erkam’›n evine s›¤maz oldular. ‹slâm’›n ça¤r›s›, Mekke d›fl›ndaki insanlara da ulaflt›r›lmal›yd›. Bunun için Peygamberimiz, Mekke d›fl›ndaki kabileleri dolaflmaya bafllad›. Gitti¤i yerlerde bazen iyi karfl›lan›yor, bazen de olmad›k hakaretlere u¤ruyordu. Bütün olumsuzluklara ra¤men Peygamberimiz, y›lmadan, ümitsizli¤e kap›lmadan ‹slâm’›n ça¤r›s›n› insanlara duyurmak için çaba gösteriyordu.
Y›ld›rma Hareketleri Bafll›yor ‹slâm’›n ça¤r›s›n› kabul eden insanlar›n say›s› h›zla artmaya bafllam›flt›. Puta tapanlar bundan endifleleniyordu. Müslümanlar›n moralini bozmak ve insanlar›n ‹slâm’a yönelmesini engellemek için inananlarla toplum içinde alay etmeye bafllad›lar. Onlar› her gördükleri yerde itip kak›yor ve kötü söz söylüyorlard›. Sevgili Peygamberimizi gördüklerinde ise “Bak›n hele, flu adam gökten haber al›yormufl!” diye alay ediyorlard›. Sadece bununla yetinmiyor, Peygamberimizi çok iyi tan›d›klar› hâlde ona deli, sihirbaz, falc› gibi sözlerle de hakaret ediyorlard›. Müslümanlara karfl› yapt›klar› kötülükler o dereceye varm›flt› ki, onlar› öldürmeye bile kalk›flt›lar.
40 r
‹lk flehitler Ya asirr ve efli Süm meyye Müslüm man oldula ar. Müslüm man oldukla ar› duyulun nca a iflken nceye u¤ ¤rad›la ar. Fakirr ve güçsüz oldukla ar› için n on nla ar› savun naca ak ve korruya aca ak kim mselerri yokttu. Din nlerrin ne içtten nlikle ba¤l›yd›la ar. Peyga amberrim mize ka arfl› ç›ka an Ebu Cehil’in n amans›z iflken ncelerrin ne karfl› taviz verrmeden n din nlerrin ni yafla amaya a deva am ettilerr. Onla ar› din nlerrin nden n va azgeçirrem meyen n Ebu Cehil, son nun nda a on nla ar› m›zrrakla aya arak flehitt etti. Ya asirr ve efli Süm meyye, inançla ar› u¤ ¤run na flehitt ola an ilk Müslüm manla ard›rr. mmYZnn
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
3. BÖLÜM: ELÇ‹ MUHAMMED
Ancak bütün y›ld›rmalara ra¤men ‹slâm’›n yay›lmas›na engel olam›yorlard›. Hiç kimse dininden vazgeçmiyordu. Ne yapacaklar›n› bilemez oldular. Mekke’nin önde gelenleri kendi aralar›nda anlafl›p Peygamberimizin amcas› Ebu Talib’e gitmeye karar verdiler. Durumu ona anlatacak ve Peygamberimizi davas›ndan vazgeçirmesini isteyeceklerdi. Ebu Talib’e: –Ye¤eninle konufl, bu iflten vazgeçsin, dediler. Ebu Talib, ye¤enini ça¤›rd› ve olanlar› anlatt›. Peygamberimiz de buna karfl›l›k: –Günefli sa¤ elime, ay› sol elime verseler bile ölünceye kadar mücadelemden vazgeçmeyece¤im, dedi. Asl›nda Ebu Talib, Mekkelilerin Müslümanlara yapt›klar› iflkenceleri biliyordu. Peygamberimizin kararl› oluflundan çok etkilenmifl, ona bir zarar gelmesini istememiflti. Peygamberimize destek vermeye devam etti: –Üzülme, ben sa¤ oldukça onlar sana bir fley yapamaz, dedi. *** Mekkeli müflrikler, Peygamberimizi bu davadan vazgeçiremeyeceklerini anlay›nca baflka bir yol denemeye karar verdiler. Kendi aralar›nda bir antlaflma imzalayarak Kâbe’ye ast›lar. Buna göre Müslümanlarla her türlü iliflkiyi kesmeye karar verdiler. Peygamberimizin akrabas› ve Müslümanlar düflman kabul edildi. K›z al›p vermek, al›fl verifl yapmak ve konuflmak yasakland›. Müslümanlar için uzun ve s›k›nt›l› bir dönem baflla-
3. BÖLÜM: ELÇ‹ MUHAMMED
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
41
m›flt›. Ticaret yapam›yor, bir fley al›p satam›yorlard›. Açl›k ve yoksulluk dayan›lmaz olmufltu. Üç y›l süren bu abluka, sonunda insafl› ve vicdanl› birkaç Mekkeli'nin giriflimiyle kald›r›ld›. Aralar›nda Peygamberimizin akrabas› olan birkaç kifli, Kâbe'nin duvar›nda as›l› bulunan antlaflmay› y›rtarak boykotu sona erdirdi. Müslümanlar bu boykottan güçlenerek ç›kt›.
Hüzün y›l› Boykot bitmifl, Müslümanlar rahat bir nefes alm›fllard›. Boykotun bitiminden birkaç ay sonra Sevgili Peygamberimizi çok üzen pefl pefle iki önemli olay oldu: D›flar›daki yard›mc›s› amcas› Ebu Talib ve evdeki yard›mc›s› efli Hazreti Hatice’nin ölümleri. ‹kisi de en zor günlerinde onu yaln›z b›rakmam›fl ve ona çok büyük destek olmufllard›. Dar günlerinin s›¤›nak noktas›yd› her ikisi de. Üzüntü içerisinde “Bu günlerde ümmetimin üzerine gelen bu iki musibetten hangisine yanaca¤›m› bilemiyorum.” dedi. Bu y›l, onun için bir hüzün y›l›yd›.
Yeni Yurt Aray›fllar› Habeflistan Mekke’de yaflamak iyice zorlaflm›flt›. Müslümanlara yap›lan eziyetler gün geçtikçe art›yordu. Bunun üzerine Peygamberimiz, yeni bir yurt aray›fl›na girdi. ‹lk olarak on befl kiflilik bir grubun Habeflistan’a göç et-
Hazreti Hatice Peyga amberrim mizin n efli Ha azrretti Hatice’ye ola an sevgisi öylesin ne büyükttü ki, onu hiçbirr za aman unuttamad›. Sevgili eflin nin n destte¤ ¤in ni, dosttlu¤ ¤un nu ve feda akârrl›¤ ¤›n n› herr f›rrsa atta anard›. Çün nkü efli Hazrretti Hatice, Peyga amberrim mize en zorr gün nlerrin nde herr yö önden n desttek olm mufl, kim msen nin n inanmad›¤ ¤› gün nlerrde ona in nanm›fltt›. Bun nla ar› bilen n Peyga amberrim mizin n son nraki efli Hazrretti Ayfle, Hazrretti Ha atice’ye g›ptta ederrdi. mmYZnn
42 r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
3. BÖLÜM: ELÇ‹ MUHAMMED
mesine izin verdi. Bu, Müslümanlar›n ilk hicretiydi. Müflrikler, geride kalan Müslümanlara bask›lar›n› art›rm›fllard›. Bunalan Müslümanlar, ibadetlerini yapmakta güçlük çekiyordu. Bir y›l sonra Habeflistan’a, bu defa yüz kiflilik bir grup daha gitti. Mekkeli müflrikler, buna engel olmak için Habeflistan’a elçi gönderdi. Habeflistan Kral› Necafli’nin huzuruna varan elçiler, getirdikleri pahal› hediyeleri ona sundular. Kral, onlara kim olduklar›n› sorunca elçiler: –Biz Mekke’den geliyoruz. Mekke’den kaç›p ülkenize s›¤›nan kiflileri almaya geldik, dediler. Necafli, elçilere: –Bu insanlar› niçin almak istiyorsunuz, diye sordu. Elçiler, Habeflistan’a gelen bu insanlar›n atalar›n›n dinini inkâr ettiklerini, baflka bir dine inand›klar›n›, bunu yaymaya çal›flt›klar›n›, kendilerinin de buna engel olmak istediklerini söylediler. K›sa bir sessizlikten sonra Necafli, oturdu¤u yerden aya¤a kalkt›. Bir an için ülkesine s›¤›nan Müslümanlar› müflriklere teslim etmeyi düflündü. Ne var ki bu, onun adalet anlay›fl›na s›¤mazd›. Suçlanan taraf› da dinlemesi gerekiyordu. Kral, ülkesine s›¤›nan Müslümanlar›n huzuruna getirilmesini emretti. Necafli, elçilerin kendisine anlatt›klar›n› Müslümanlara aktard›. Sizin söyleyece¤iniz bir fley var m›, diye sordu. Bunun üzerine Müslümanlar›n aras›ndan Ebu Talib’in o¤lu Cafer, öne ç›karak flöyle dedi: –Biz bo¤az›m›za kadar kötülü¤e batm›flt›k. Allah bize aram›zdan, do¤ru, güvenilir ve soylu bildi¤imiz bir
3. BÖLÜM: ELÇ‹ MUHAMMED
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
43
44 r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
3. BÖLÜM: ELÇ‹ MUHAMMED
kifliyi peygamber olarak gönderdi. Bu peygamber, bizi Allah’› bir bilmeye ve ona ibadet etmeye, babalar›m›z›n tapt›¤› putlar› b›rakmaya ça¤›rd›. Bize do¤ru söylemeyi, emanetleri korumay›, akrabal›k ba¤lar›n› s›k› tutmay›, komflularla iyi geçinmeyi, kan davas›ndan vazgeçmeyi emretti. Ahlâks›zl›k yapmay›, yalan yere flahitlik etmeyi, yetim mal› yemeyi ve namuslu kad›nlara iftira etmeyi yasaklad›. Sadece Allah’a ibadet etmemizi ve ona hiçbir fleyi ortak koflmamam›z› emretti. Biz de ona inand›k ve söylediklerini kabul ettik. Allah ona ne emrettiyse biz de onlara uyduk. Helâl k›ld›klar›n› helâl kabul ettik. Fakat kabilemiz bize çok kötü davrand›, iflkence etti. Bizi dinimizden çevirmek için türlü türlü bask› yapt›. Bunun üzerine baflka çare bulamad›k ve Peygamberimizin tavsiyesiyle senin ülkene s›¤›nd›k. Necafli, anlat›lanlar› dikkatle dinledi. Cafer’den, Allah’tan gelen ayetleri okumas›n› istedi. Cafer, krala Meryem Suresinin bir bölümünü okudu. Allah’›n ayetlerini dinleyen Necafli, elçilerin anlatt›klar›n›n do¤ru olmad›¤›n› anlad›. Elçilere, Müslümanlar› kendilerine teslim etmeyece¤ini, isterlerse ülkesinde rahat ve huzur içerisinde yaflayabileceklerini söyledi. Elçileri, getirdikleri hediyelerle birlikte geri gönderdi. Onlar da elleri bofl bir flekilde Mekke’ye döndüler.
Taif Sevgili Peygamberimiz, evlâtl›¤› Zeyd’le birlikte Mekke’ye altm›fl kilometre uzakl›kta olan Taif’e gitti. Amac› Mekke’deki s›k›nt›lardan biraz uzaklaflmak ve farkl› kimselere ‹slâm’› anlatmakt›.
3. BÖLÜM: ELÇ‹ MUHAMMED
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
45
Peygamberimiz, Taif’te toplananlara Allah’›n varl›¤›n› ve birli¤ini, kendisinin onun son peygamberi oldu¤unu anlatt›. Taifliler büyük bir tepki göstererek Peygamberimize ve Zeyd’e hakaret ettiler. Köle ve çocuklar, Peygamberimizi ve Zeyd’i tafl ya¤muruna tuttu. Zeyd, at›lan tafllar›n Peygamberimize isabet etmemesi için kendini siper ediyordu. Düfle kalka uzaklaflmaya çal›fl›yorlard›. At›lan tafllar›n yaralad›¤› yerlerden kan ak›yordu. Ayaklar› yaralanan Peygamberimiz yere oturuyor, yürümeye bafllay›nca, Taifliler onlar› tekrar tafll›yor ve gülüflüyorlard›. Peygamberimiz ve Zeyd, oradan uzaklaflt›ktan sonra üzgün ve yorgun bir flekilde bulduklar› bir ba¤daki asma gölgesine oturdular. Peygamberimiz flunlar› söyledi: –Allah’›m! Güçsüz ve çaresiz kald›m. ‹nsanlara karfl› çaresizli¤imi ancak sana söyleyebilirim. Allah’›m! Zay›flar›n koruyucusu sensin. Gerçekte kuvvetli olan sensin ve sen, kulunu her türlü kötülükten korursun. Peygamberimiz, o durumda bile kendisine bu kötü günü yaflatanlara bile beddua etmedi. Çünkü o, bir rahmet ve sevgi peygamberiydi.
Akabe: Medine’ye giden yol Sevgili Peygamberimiz, bir yandan s›k›nt›lara ald›rmadan ‹slâm’›n ça¤r›s›n› insanlara ulaflt›rmaya çal›fl›rken, di¤er yandan Müslümanlar›n huzur ve bar›fl içinde yaflayabilece¤i yeni bir yurt aray›fl›n› da sürdürüyordu. Peygamberimiz, bir gün Medine’den gelen bir grup insanla karfl›laflt›. Onlara ‹slâm’› anlatt›. Onlar da
‹sra ve Miraç mucizesi Üç y›l sürren n zorrlu boykottun n ard›n nda an amca as›n n› ve eflin ni ka aybeden n Sevgili Peyga amberrim miz, Taif’tten n dö önün nce üzün ntüsü iyice artm›fltt›. Bu s›k›n nt›l› gün nlerrin nde ken ndisin ne ya ard›m m etmesi için n Yüce Alla ah’a a yalva ar›yorrdu. Birr gece Peyga amberrim miz, Kâbe’de iba adett ederrken n Cebrrail adl› melek geldi. Cebrrail, Peyga amberrim mizi Mekke’den n ala arak Kudüs’tteki Mescidi Aksa a’ya a götürrdü. Son nra on nun nla a birrliktte Mescidi Aksa a’da an sem mala ara yükseldilerr. Bun na ‹srra ve Mirraç mucizesi den nilm mekttedirr. Bu ola ay çok k›sa a sürrmüfl ve Peyga amberrim miz Mekke’ye gerri dö öndü¤ ¤ün nde hâlâ sa aba ah olm mam›fltt›. Yüce Alla ah, Mirraç’tta Peyga amberrim mize ve Müslüm manla ara befl vakitt namaz k›lm may› emrettti. mmYZnn
46 r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
3. BÖLÜM: ELÇ‹ MUHAMMED
Müslüman oldular. Müslüman olan bu insanlarla gelecek hac mevsiminde buluflmak üzere anlafl›p ayr›ld›lar. Ertesi y›l bu gruba alt› kifli daha eklenmifl ve on iki kifli olmufllard›. Hac mevsiminde Mekke’ye gelip sözlefltikleri yerde gizlice bulufltular. Peygamberimiz, Müslüman olan bu on iki kifliden, “Allah’a hiçbir fleyi ortak koflmayacaklar›na, h›rs›zl›k yapmayacaklar›na ve kötü kad›nlarla birlikte olmayacaklar›na, k›z çocuklar›n› öldürmeyeceklerine, baflkalar›na iftira etmeyeceklerine” dair söz ald›. Bir y›l sonra yine ayn› yerde buluflmak üzere sözleflip ayr›ld›lar. Peygamberimiz arkadafl› Umeyr o¤lu Musab’›, Medinelilere ‹slâm’› anlatmas› için onlarla birlikte gönderdi. Musab da çok çal›flt› ve ‹slâm’›n Medine’de yay›lmas›n› sa¤lad›. Ertesi y›l Medineli Müslümanlar, yetmifl befl kifli olarak Mekke’ye geldi. Peygamberimizle Mekke’nin d›fl›nda Akabe denilen kuytu bir yerde gizlice buluflup onu Medine’ye davet ettiler. Peygamberimiz, Akabe’ye amcas› Abbas ile gelmiflti. Abbas Medinelilere dönerek: –O, benim kardeflimin o¤ludur ve ben, onu çok seve-
3. BÖLÜM: ELÇ‹ MUHAMMED
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
47
rim. Burada onu biz koruyoruz, Medine’ye giderse ona bir zarar gelmesinden korkar›m. E¤er siz, Medine’de onu düflmanlar›ndan koruyup kollayaca¤›n›za dair kendinize güveniyorsan›z o zaman sizinle gelsin. Yoksa Mekke’de kals›n, dedi. Peygamberimiz, amcas› Abbas’›n sözlerine ek olarak: –Sizden istedi¤im Allah’a hiçbir fleyi ortak koflmaman›z ve ona ibadet etmenizdir. Ayr›ca beni ve arkadafllar›m› koruman›z› istiyorum, dedi ve Kur’an’dan ayetler okudu. Medineliler, Sevgili Peygamberimiz ve arkadafllar›n› kendi aileleri gibi koruyacaklar›na, her zaman iyiden yana olacaklar›na ve kötülük yapanlar› uyaracaklar›na söz verdiler. Peygamberimizi gelmesi için Medine’ye davet ettiler. Akabe’de yap›lan bu görüflmeden sonra Peygamberimiz, Müslümanlar›n Medine’ye hicret etmelerini emretti.
Namaz Ak›ll› ve ergen nlik ça a¤›n na gelm mifl kad›n n errkek herr Müslüm man›n n, gün nde befl vakitt namaz k›lm mas› farzd›rr. Cum ma gün nlerri cum ma namaz› k›lm mak da fa arzd›rr. Ramaza an ve Kurrba an bayrram namazla ar›n n› k›lm mak ise vacipttirr. Geçerrli birr sebep olm mada an namaz k›lm mamak büyük gün nahtt›rr. "Kittapttan sana va ahyolun nan› oku, namaz› da dosdo¤ ¤ru k›l. Çün nkü namaz, in nsa an› hayâs›zl›kttan ve kötülüktten n al›koya ar. Alla ah'› anmak ola an namaz, elbettte en büyük iba adetttirr. Alla ah ya aptt›kla ar›n n›z› biliyorr." (Ankebut Suresi, 45. ayet)
mmYZnn
4. BÖLÜM: MED‹NE’YE H‹CRET
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r 49
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
MED‹NE’YE H‹CRET
Dönmek ‹çin Gidiyoruz ‹slâm'›n Mekke d›fl›na da yay›lmas› karfl›s›nda müflrikler, Sevgili Peygamberimizi yok etmeye karar verdiler. Her kabileden bir fedainin kat›laca¤› bir sald›r› gerçeklefltirecekler ve böylece onu kimin öldürdü¤ü bilinemeyecekti. Onlar›n bu kötü plânlar›n› haber alan Peygamberimizin de harika bir plân› vard›. Sevgili Peygamberimiz ve can dostu Hazreti Ebubekir, herkes uyurken Medine’ye z›t yöndeki Sevr da¤›ndaki ma¤araya gelmifllerdi. Hazreti Ali’yi, Mekkelilerin kendisine teslim ettikleri emanetleri sahiplerine vermek için geride b›rakm›flt›. O gece Hazreti Ali, müflrikleri yan›ltmak için Peygamberimizin yata¤›nda yatm›flt›. Hazreti Ebubekir’in o¤lu Abdullah ma¤arada kald›klar› sürede Mekke’de neler olup bitti¤ini haber
Peyyga amberiimiiz,, Ha azretii Ebubekiir’’le Sevr ma¤a ara as›nda a giizleniirken onla ar› ara ama aya gelen bir grup,, onla ar› neredeyyse buluyyordu.. Ma¤a ara an›n a¤z›na a kada ar geldiiler.. E¤iiliip içerii baksa ala ard› onla ar› görebiiliirlerdii, faka at Alla ah onla ar› korudu.. mmYZnn
50 r
Kur’’an’’da a hicret flöyyle anla at›l›r: Muha ammed’’e yard›m etmezseniiz biliin ki, inkâ âr edenler onu Mekke’’den ç›ka ard›kla ar›nda a, ma a¤a ara ada a buluna an ikii kiifliiden birii ola ara ak Alla ah ona a yard›m etmiifltiir.. Arka ada afl›na a “Üzülme! Alla ah biziimle bera aberdiir..” diyordu.. Alla ah da ona a güven vermiifl,, görmedii¤iiniiz askerlerle onu desteklemiifl,, inkâ âr edenleriin sözünü alça altm›flt›.. (Tevbe Suresi, 40. ayet)
mmYZnn
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
4 . BÖLÜM: MED‹NE’YE H‹CRET
verecekti. Bu s›rada çobanl›k yapan Âmir, koyunlar› otlatmak üzere Sevr da¤›n›n eteklerine getirecek, hem Peygamberimize ve Hazreti Ebubekir’e süt verecek hem de müflrikleri yan›ltmak için Abdullah’›n izlerini yok edecekti. Üreyk›d o¤lu Abdullah da üçüncü günün sonunda yan›na iki deve alarak Sevr da¤›n›n eteklerine gelecek ve yolculuk boyunca kendilerine k›lavuzluk edecekti. Ertesi gün ma¤araya gizlice gelen Hazreti Ebubekir’in o¤lu Abdullah, Mekke’de olup bitenleri Peygamberimize flöyle anlatt›: –Müflrikler sabahleyin eve girdiklerinde yata¤›n›zda Hazreti Ali’yi görünce çok flafl›rd›lar. Hazreti Ali’ye kötü davrand›lar ve onu bir süre hapsettiler. Ondan bir fley ö¤renemeyince bizden bilgi almaya çal›flt›lar. Baflaramay›nca da çekip gittiler. Ayr›ca ölü veya diri sizi kim getirirse ona yüz deve ödül verilece¤ini etrafa duyurdular. Bunu ifliten herkes sizi aramak için yollara düfltü. Peygamberimizi evinde bulamayan gözü dönmüfl fedailer, her tarafta onu ar›yordu. Sonunda onlardan bir grup, Peygamberimizin gizlendi¤i ma¤aran›n a¤z›na kadar geldi. E¤ilip içeri baksalard› Sevgili Peygamberimizi ve Hazreti Ebubekir'i göreceklerdi. Allah, onlar› görünmez ordular›yla korudu. Fedailer, onlar› görmeden dönüp gitti. Ma¤arada üçüncü gündü. Sabaha do¤ru, kararlaflt›r›ld›¤› gibi Üreyk›d o¤lu Abdullah develeri getirdi ve hep birlikte Medine’ye do¤ru yola ç›kt›lar.
4. BÖLÜM: MED‹NE’YE H‹CRET
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r 51
Mekke’den; do¤up büyüdü¤ü, çocuklu¤unun ve gençli¤inin geçti¤i bu flehirden ayr›lmak Sevgili Peygamberimize çok zor geliyordu. Ac›lar›n›, sevinçlerini, umutlar›n› ve hayallerini b›rak›p flehiri terk edecekti. Öte yandan Mekke’de Müslümanlara yap›lan bask›lar hâlâ devam ediyordu. Allah’›n emirlerini özgürce yerine getiremiyorlard›. Mekke’den ayr›lmak zor da olsa Medine onlar için yeni bir umut kap›s›yd›. ‹slâm’› daha rahat anlatacak ve yaflayacaklard›. Peygamberimiz, devesinin üstünde Mekke’den ayr›l›rken bunlar› düflünüyordu. Bir ara durdu ve geriye, Mekke’ye uzun uzun bakt›: –Mekke, sen benim için yeryüzünün en güzel flehirisin. E¤er beni senden ay›rmasalard›, ben, asla senden ayr›lmazd›m. Bir gün sana tekrar dönece¤im, dedi. Varaka’n›n dedi¤i ç›km›flt›, Peygamberimiz, elli üç yafl›nda ata yurdundan ayr›lmak zorunda kalm›flt›.
Ha azretii Ömer,, cesur ve yi¤iit bir kifliiydii. Hicret etmek içiin gizliice Mekke’’den ayr›lma ay› içiine sindiirememiifltii. K›l›c›n› kufla and›,, okunu ve yay›n› ala ara ak Kâ âbe’’ye gittii. Ora ada a buluna anla ara a: –Müflriikler! Mediine’’ye hiicret ediiyorum.. Çocukla ar›n› yetiim,, eflleriinii dul,, ana ala ar›n› gözü yafll› b›ra akma aya niiyetii ola an varsa a gelsiin,, dövüflmek içiin karfl› da a¤›n ard›nda a bekliiyorum,, dedii. Pefliinden bir kiflii bile cesa aret ediip gidemedii. mmYZnn
Herkes Onu Bekliyordu Sevgili Peygamberimiz ve yol arkadafl› Hazreti Ebubekir, Sevr da¤›ndaki ma¤aradan ayr›lal› sekiz gün olmufltu. Gündüzün kavurucu s›ca¤›nda dinlenip geceleyin yola devam ediyorlard›. Yorucu bir yolculuktan sonra Medine’ye üç kilometre uzakl›ktaki Kuba köyüne gelmifllerdi. Medineli Müslümanlar, Peygamberimizin Mek-
52 r
Peyyga amberiimiiz,, hicret s›ra as›nda a Kuba a ile Mediine ara as›nda a buluna an Ranuna a va adiisiine geldii¤iinde,, yüz kada ar Müslüma ana a hutbe okudu ve ilk cuma a nama az›n› k›ld›rd›.. Bugün bura ada akii ca amiiye Cuma a Camiii deniilmektediir.. mmYZnn
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
4 . BÖLÜM: MED‹NE’YE H‹CRET
ke’den ayr›l›fl haberini alm›flt›. Her gün Medine’nin d›fl›ndaki yüksek bir yere ç›k›p heyecanla yolunu gözlüyorlard›. Yine böyle bir gün yolu gözlerken ufukta iki kiflinin geldi¤ini gördüler. Gelenler, Peygamberimiz ve Hazreti Ebubekir’di. Medineli bütün Müslümanlar, Peygamberimizin geliflini büyük bir sevinç ve coflkuyla karfl›lad›lar. Çocuklar hep bir a¤›zdan “Sevgili Peygamberimiz, hofl geldiniz!”, diye ba¤r›fl›yorlard›. Medine, bayram yerine dönmüfltü. Peygamberimiz Medine’ye girdi¤inde, herkes onu evinde a¤›rlamak için birbiriyle yar›fl›yor, “Sevgili
4. BÖLÜM: MED‹NE’YE H‹CRET
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r 53
Peygamberimiz bize buyurun.” diyorlard›. O ise devesini serbest b›rakt› ve devesi hangi evin önünde durursa orada misafir olaca¤›n› söyledi. Böylece kimsenin gönlünü k›rmam›fl olacakt›. Deve yürüdü, yürüdü ve sonunda bofl bir arazide durup oraya çöktü. Buraya en yak›n ev Ebu Eyüb Ensarî’nin eviydi. Ebu Eyüb’ün sevincine diyecek yoktu. Peygamberimizi ve Hazreti Ebubekir’i a¤›rlamak onu çok mutlu edecekti. Sevgili Peygamberimiz bir müddet Ebu Eyüb’ün evinde misafir olarak kald›.
Peygamberimiz, Medine’ye geldi¤inde k›z çocuklar› onu flflu u flfla ark›yla karflfl››lam›flfltt›: AY DO⁄DU ÜZER‹M‹ZE Ay do¤du üzerimize Veda tepesinden. fiü fi ükür gerekti bize Allah'a davetinden. Sen güneflflssin, sen ays›n Sen, nur üstüne nursun. Sen, Süreyya y›ld›z›s›n Ey sevgili, ey Rasul! Ey bize gönderilen elçi Yüce bir davetle geldin. Sen bu flfle ehre flfle eref verdin Ey sevgili, ey Rasul! mmYZnn
Hicret s›ras›nda Sevgili Peygamberimizi Medine'de evinde misafir eden Ebu Eyüb'ün kabri, ‹stanbul'da Eyüp Sultan Camii’nin yan›ndad›r. ‹stanbul'u fethe geldi¤inde orada flfle ehit düflflm müflflttür. mmYZnn
5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹
r PEYGAMBER‹M‹
Ö⁄REN‹YORUM
r 55
BEfi‹NC‹ BÖLÜM
MED‹NE: B‹R MEDEN‹YET fiEHR‹
Bir Medeniyet Kuruluyor Medine’nin eski ad› Yesrib idi. Sevgili Peygamberimiz hicret etmeden önce de buras› önemli bir yerleflim yeriydi. Yahudi ve Arap kabileleri bir arada yafl›yorlard›. Halk›n aras›nda çok çeflitli inançlar vard›. Kabileler aras›nda bir birliktelik yoktu. Aralar›nda çeflitli sebeplerden kaynaklanan düflmanl›klar devam ediyordu.
Cami Sevgili Peygamberimiz, Medine’de ilk ifl olarak bir cami yapt›rd›. Cami, Müslümanlar›n hayat›nda sadece ibadet edilen bir yer de¤ildi. Ayn› zamanda Müslümanlar›n sohbet ettikleri, gerekti¤inde kimsesiz ve yoksullar›n bar›nd›¤›, kutlu bir yerdi. Cami, ayn› zamanda bir e¤itim kurumuydu. Müslümanlar, günlük hayatta karfl›laflt›¤› sorunlar› da burada konuflup karara ba¤lard›.
Peyga amberrim miz Medin ne’ye geldi¤ ¤in nde devesin nin n çö ökttü¤ ¤ü bofl ala ana birr cami yaptt›rrd›. Ya aptt›rr›la an bu ca amin nin n ad› Peyga amberr Camii’dirr (Mescid-i Nebevî). mmYZnn
56 r
Ezan Alla ahu ekberr (4 defa a) Eflhedü en lâilâhe illa alla ah (2 defa a) Eflhedü enne Muha ammeden n Ra asululla ah (2 defa a) Ha ayye alessa alâh (2 defa a) Ha ayye alelfelâh (2 defa a) Alla ahu ekberr (2 defa a) Lâilâhe illa alla ah (1 defa a) Türrkçe anla am›:: Alla ah en büyükttürr. Tan›kl›k ederrim m ki Alla ah’ttan baflka a ilâh yoktturr. Tan›kl›k ederrim m ki Muha ammed onun n kulu ve elçisidirr. Ha aydi namaza a. Ha aydi kurrtulufla a ve muttlulu¤ ¤a. Alla ah en büyükttürr. Alla ah’ttan baflka a ilâh yoktturr. mmYZnn
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹
Ezan Müslümanlar›n say›s› günden güne art›yor, cami dolup tafl›yor, art›k ihtiyac› karfl›lam›yordu. Namaz vakitlerini duyurmak ve Müslümanlar› ibadete ça¤›rmak için ortak bir iflarete ihtiyaç vard›. Hristiyanlar, ibadet zamanlar›n› çan çalarak, Yahudiler ise boru üfleyerek duyuruyordu. Bu yüzden çan ve boru olmamal›yd›. Atefl yak›lmas› veya bayrak as›lmas› da uygun görülmedi. Zeyd’in o¤lu Abdullah ve sahabeden baz› kimselerin gördü¤ü rüyayla sorun çözüme kavufltu. Rüyas›nda Abdullah’a ezan›n sözleri ö¤retilmiflti. Herkes gördü¤ü rüyay› Peygamberimize anlatt›. O da bunlar› do¤rulad›. Ayn› sözler Peygamberimize vahiy yoluyla ö¤retilmiflti. Bunun üzerine Peygamberimiz, ezan›n Hazreti Bilâl’e ö¤retilmesini ve ezan› onun okumas›n› istedi. Çünkü Hazreti Bilâl’in sesi gür ve güzeldi. Ezan› Hazreti Bilâl okuyor ve o güzel sesiyle Müslümanlar› ibadet etmeye ça¤›r›yordu.
Yerleflim yeri Sevgili Peygamberimiz, hicret edenler için Medine’de yeni bir yerleflim plân› haz›rlad›. Medineli Müslümanlar, ellerindeki fazla arazilerini hicret eden Müslümanlara ba¤›fllad›. Peygamberimiz de hicret edenleri bu arazilere yerlefltirdi.
5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹
r PEYGAMBER‹M‹
Ö⁄REN‹YORUM
r 57
Kardefllik Sevgili Peygamberimiz, bütün Müslümanlar›n birbirleriyle kaynaflmas› gerekti¤ini biliyordu. Çünkü zorluklar› ancak bu flekilde yenebilirlerdi. Mekke’den hicret eden Müslümanlara Muhacir, Medine’de onlar› karfl›layan ve onlara yard›m edenlere de Ensar ad› verildi. Muhacirler, Medine’de gurbetteydi. Her fleylerini Mekke’de b›rakm›fllard›. Baz›s› eflini, çocu¤unu; baz›s› da mal›n›, mülkünü orada b›rakm›flt›. Peygamberimiz, Ensarla Muhacirleri kardefl ilân etti. Herkes kendisine bir kardefl seçti. Kardefller belli olunca Muhacirler s›k›nt›dan kurtulmufl, Ensar ise zor durumda olanlara yard›m etme mutlulu¤unu yaflam›flt›. Böylece Peygamberimiz, Müslümanlar›n dayan›flma içinde olmalar›n›, iç ve d›fl düflmanlara karfl› her yönden güçlü bir toplum olmalar›n› sa¤lam›flt›.
Birlikte yaflama Mekkeli müflrikler, Medine’ye sald›rmak için f›rsat kolluyordu. Müslümanlar, kendi içlerinde birlik ve beraberli¤i kurduktan sonra d›flar›ya karfl› da birlik oluflturma ihtiyac› hissetti. Medine’nin nüfusu yaklafl›k on bindi. Nüfusun bir k›sm› Yahudiydi. Yahudiler, büyük bir güç oluflturuyordu. Bununla birlikte Medine’de Müslüman olmayan Araplar da vard›. Peygamberimiz, bütün gruplarla görüflme yaparak, Medine’de birlikte bar›fl için-
• Müslüm man, Müslüm man›n n ka ardeflidirr. Ona kö ötülük yapm maz, onu düflm man›n na teslim m ettmez. Kim m Müslüm man kardeflin nin n birr ihttiya ac›n n› giderrirrse, Alla ah da onun n birr ihttiya ac›n n› giderrirr. Kim m Müslüm man› birr s›k›n nt›da an kurrtar›rrsa a, Alla ah da onu k›ya amett gün nü s›k›n nt›la ar›n n›n n birrin nden n kurrtar›rr. Kim m birr Müslüm man›n n kusurrun nu örterrse, Alla ah da K›ya amett gün nü onun n kusurrun nu örterr. • En n hay›rrl›n n›z, ahlâk› en n güzel ola an›n n›zd›rr. • Do¤ ¤rulukttan ayrr›lm may›n n, çün nkü do¤ ¤ruluk iyili¤ ¤e, iyilik de cen nnette götürrürr. Ya ala anda an kaç›n n›n n, çün nkü yala an kö ötülü¤ ¤e, kötülük de cehen nnem me götürrürr. • Kom mflusu açken n tok ya atan bizden n de¤ ¤ildirr. mmYZnn
58 r
Hadis Peyga amberrim mizin n sö özlerrin ne Hadis den nirr ve Müslüm manla ar için n Kurr’a an’da an son nra gelen n ikin nci kayn naktt›rr. Hadislerden seçmeler (Riyazü’s-Salihin, Diyanet ‹flfllleri Baflflkkanl›¤› Yay›nlar›)
• ‹slâm m befl tem mel üzerrin ne kurrulm mufltturr: Alla ah’ttan baflka a tanr› olm mad›¤ ¤›n na ve Muha ammed’in n onu kulu ve elçisi oldu¤ ¤un na tan›kl›k etmek, namaz k›lm mak, zekâtt verrmek, Ra amaza an orucun nu tuttmak ve gücü yetten nlerr için n Kâbe’yi ziya arett etmek. • ‹nsa anla ar›n n en ha ay›rrl›s›, insa anla ara fa ayda al› ola and›rr. • Cen nnett annelerrin n aya akla ar› altt›n nda ad›rr. • Tem mizlik imanda and›rr. • Küçüklerrin ni sevm meyen n, büyüklerrin ni saym maya an bizden n de¤ ¤ildirr. mmYZnn
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹
de yaflayabileceklerini belirtti. Karfl›l›kl› görüflmelerden sonra aralar›nda bir sözleflme imzalad›lar. Bu sözleflmeye göre Müslümanlar ve Yahudiler eflit haklara sahip olacak, e¤er bir Yahudiye zarar verilirse ona hem Müslümanlar hem de Yahudiler yard›m edecekti. Ayn› durum Müslümanlar için de geçerliydi. Antlaflmaya göre d›flar›dan gelecek bir sald›r›da flehri birlikte savunacaklard›. Görüfl ayr›l›¤› oldu¤unda sorunu Peygamberimiz çözecekti.
5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹
r PEYGAMBER‹M‹
Ö⁄REN‹YORUM
r 59
Sevgili Peygamberimiz bu sözleflmeyle anlaflmazl›klarda hakem kabul edilmifl oldu. Yine bu sözleflmeye göre herkes kendi dinini rahatça yaflayabilecekti. Sözleflme, Medine’deki iç savafl› sona erdirmiflti. Sonuçta bu antlaflmadan kârl› ç›kan Peygamberimiz ve Müslümanlar oldu.
Herkes okullu oldu Peygamber Mescidi yap›l›rken Sevgili Peygamberimizin iste¤i üzerine yan›na yat›l› bir bölüm eklendi. Bu bölüme Suffe denildi. Buras› bir okuldu ve ö¤retmenleri Peygamberimizdi. Müslümanlar, Kur’an’› ondan ö¤reniyor, kendilerini her konuda yetifltiriyorlard›. Bir taraftan ö¤reniyor, di¤er taraftan da ö¤retmek için haz›rlan›yorlard›.
Ramazan Ramazan ay› Müslümanlar için ibadet ay›d›r. Bu ay› oruç tutarak geçirmek Yüce Allah'›n bir emridir. Oruç, hicretten bir buçuk sene sonra Müslümanlara flu ayetle farz k›l›nd›: "Ey inananlar! Sizden öncekilere oruç farz k›l›nd›¤› gibi Allah'a karfl› gelmekten sak›nman›z için size de farz k›l›nd›." (Bakara Suresi, 183. ayet) Peygamberimiz bu aya özel bir önem verirdi. Gündüzleri oruç tutar, geceleri çokça ibadet ederdi. Kimsesizlere yard›m eder, yoksullar› giydirir ve onlar› iftar sofras›na davet ederdi.
Orruç, hicrrettten n birr buçuk sen ne son nra Müslüm manla ara flu ayettle farz k›l›n nm›fltt›rr: Ey inananla ar! Sizden n öncekilerre oruç farz k›l›n nd›¤ ¤› gibi Alla ah'a a ka arfl› gelm mektten n sa ak›n nman›z için n size de farz k›l›n nd›. (Bakara Suresi, 183. ayet)
mmYZnn
60 r
Alla ah’›m m! Bize dün nya a ve ahirrettte iyiliklerr verr ve bizi cehen nnem m ateflin nden n korru. (Bakara Suresi, 201. ayet)
mmYZnn
Alla ah’›m m! Ben ni, anam›, baba am› ve büttün n inananla ar› ba a¤›flla a. (‹brahim Suresi, 41. ayet)
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹
Kur'an bu ayda, Kadir Gecesinde indirildi. Müslümanlar bu ay› ibadet ederek, teravih namaz› k›larak, dua ederek, Kur'an okuyarak ve birbirleriyle yard›mlaflarak geçirir. Zengin Müslümanlar, mallar›ndan ve paralar›ndan belli bir miktar› yoksullara zekât olarak verir. Zekât, ‹slâm'›n befl temel esas›ndan biridir ve hicretten iki sene sonra farz k›l›nm›flt›r. Kur'an'da da ço¤unlukla namazla birlikte yer al›r: "Namaz› dosdo¤ru k›l›n, zekât› hakk›yla verin..." (Bakara Suresi, 43. ayet)
mmYZnn
Düflmanl›k Sürüyor Müslümanlar›n Mekke’de geçen y›llar› sab›r y›llar› olmufltu. Müflriklerden hep bask› görmüfl, onlar›n eziyetlerine katlanmak zorunda kalm›fllard›. Sevgili
5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹
r PEYGAMBER‹M‹
Ö⁄REN‹YORUM
r 61
Peygamberimiz, Müslümanlardan sabretmelerini istemifl, savaflla karfl›l›k vermeyi yasaklam›flt›. Müflrikler ise Mekke’yi Müslümanlara dar etmifl, onlar› katlan›lmas› zor s›k›nt›lara sokmufltu. Oysa Medine’de Müslümanlar, kendi aralar›nda güvenli¤i sa¤lay›p devletlerini kurmufl, komflular›yla da bar›fl içinde yafl›yorlard›. Peygamberimiz, ‹slâm’› güzellikle anlat›yor, hiçbir flekilde hile ve zor kullanm›yor, savafltan hofllanm›yordu. ‹nsanlar› bilgili olmaya ve Kur’an okumaya ça¤›r›yordu. ‹nsanlar›n kendi özgür karar›yla istedikleri inanc› seçmelerini istiyordu. Mekkeli müflrikler, bu durumu içlerine sindiremiyor ve gizli gizli Müslümanlara savafl açmak için haz›rl›k yap›yorlard›. Peygamberimiz, bu tehlikeyi engellemek için Mekkelilerin ticaret yollar›n› ele geçirmek istiyordu. Kervanlar silâh da tafl›yor ve Peygamberimiz bunlar›n kendilerine karfl› kullan›laca¤›n› biliyordu.
Dönüm noktas›: Bedir Mekkelilerle savaflma ihtimali yüksekti. Sevgili Peygamberimiz bu yüzden s›k›nt›l› günler yafl›yordu. Haz›rl›klar›n› tamamlayarak yola ç›kan Peygamberimiz, üç yüz befl arkadafl›yla birlikte Bedir denilen yere geldi. Müflrikler de bin kiflilik bir ordu haz›rlam›fl ve yola ç›km›flt›. Bu s›rada, Peygamberimizin yan›na Huzeyfe yaklaflt›. Orduya kat›lmak için babas›yla beraber yola ç›kt›k-
Hat›rlay›n ki siz rabbinizden yard›m istiyordunuz. O da pefl pefle gelen bin melekle size yard›m edece¤im, diyerek duan›z› kabul etti. (Enfal Suresi, 9. ayet)
mmYZnn
62 r
Bedirr’de ele geçen n esirrlerr için n Peyga amberrim mizin n birr düflün ncesi vard›. “Okum ma yazm ma bilen nlerr on Müslüm man çocu¤ ¤a okum ma yazm ma ö¤rettirrse serrbestt b›rrak›la aca ak.” dedi. Bö öylelikle hem m esirrlerr özgürrlüklerrin ne ka avufla aca ak hem m de çocukla ar okum ma ya azm ma ö¤ren nmifl ola aca aktt›. mmYZnn
Bedirr zaferriyle Müslüm manla ar sesin ni büttün n Arabisttan’da a duyurrdu. Art›k ‹slâm m’›n n yay›lm ma dö önem mi bafll›yorrdu. mmYZnn
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹
lar›n›, müflriklere yakaland›klar›n› ve ‹slâm ordusuna kat›lmayacaklar›na dair söz verince serbest b›rak›ld›klar›n› anlatt›. Peygamberimizin askere ihtiyac› vard›. Buna ra¤men onlara, verdikleri sözde durmalar›n›, savafla kat›lmamalar›n› ve Medine’ye geri dönmelerini söyledi. Peygamberimiz, uzaktan güçlü ordusuyla müflriklerin geliflini görünce: “Allah’›m iflte Kureyfl! Onlar kibir ve gururla geliyor, sana karfl› ç›k›yor, senin Peygamberini yalanl›yorlar. Allah’›m, bize yard›m et! E¤er flu bir avuç Müslüman›n yok olmas›na raz› olursan sonra sana ibadet edecek kimse kalmayacak.” diye dua etti. Peygamberimiz, Bedir’de ‹slâm ordusunu savafl düzenine soktu. Bulunduklar› yer kumluktu. Bunun üzerine sahabeden Hubab Peygamberimize: –Buras›n› Allah’tan gelen bir emirle mi, yoksa kendi karar›n›zla m› belirlediniz, diye sordu. Peygamberimiz, kendi karar› oldu¤unu söyleyince Hubab: –Savafl için buras› uygun de¤ildir. ‹zin ver, flu Bedir kuyusunun yan›na yerleflelim. Etraf›ndaki di¤er kuyular› kapatal›m, dedi. Bu öneri kabul edildi ve ordu, hemen kuyular›n oldu¤u yere yerlefltirildi. Bu s›rada Peygamberimiz, Ensar ve Muhacirleri toplayarak onlar›n savafl konusunda ne düflündüklerini ö¤renmek istedi. Karfl›l›kl› konuflmalardan sonra herkes Peygamberimize ba¤l›l›¤›n› ifade etti. Sevgili Peygamberimiz, bütün haz›rl›klar›n› tamamla-
5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹
r PEYGAMBER‹M‹
Ö⁄REN‹YORUM
r 63
mas›na ra¤men yine de savafl olsun istemiyordu. Düflman taraf›na Hazreti Ömer’i gönderdi ve savafltan vazgeçmeleri önerisinde bulundu. Müflrikler, Müslümanlar› güçsüz san›yor ve onlar› yok etmek için bunun iyi bir f›rsat oldu¤unu düflünüyordu. Bu sebeple savaflmaktan asla vazgeçmeyeceklerini söylediler. Savafl bafllad› ve dört befl saat sonra bitti. Müflriklerin ordusu büyük bir bozguna u¤ram›flt›. Müslümanlar on dört flehit verirken, Müflriklerden Ebu Cehil dâhil yetmifl kifli ölmüfltü. Yüce Allah, yard›m›n› göndermifl, Peygamberinin duas›n› kabul etmiflti.
Ac› tecrübe: Uhud Aradan bir y›l geçmiflti. Medine’ye, Mekkeli müflriklerin sald›r› için haz›rl›k yapt›klar› haberi geldi. Konuyu görüflmek üzere Müslümanlar toplant›ya ça¤r›ld›. Toplant›da Peygamberimizin amcas› Hazreti Hamza söz ald› ve savafl›n Medine d›fl›nda olmas›n› istedi. Baz› gençler de Hazreti Hamza’y› destekledi. Peygamberimiz ise savunma savafl› yap›lmas› taraftar› oldu¤unu belirtti. Ço¤unluk meydan savafl›na taraftar olunca Peygamberimiz bunu kabul etti. Düflman› Medine d›fl›nda karfl›lamaya karar verdiler. Bu arada Mekkelilerin tam donan›ml› üç bin askeriyle Medine’ye iyice yaklaflt›klar› haberi geldi. Bedir yenilgisinin intikam›n› almaya geliyorlard›. Sevgili Peygamberimiz ve arkadafllar›, cuma namaz›n› k›ld›ktan sonra yola ç›kt›. Ertesi gün sabah namaz›nda Uhud da¤›n›n bulundu¤u yere ulaflt›lar. Müs-
Uhud sava afl› s›rras›n nda a müflrrik orrdusun nun n kom muttan› Ebu Süfya an, sava afl ba aflla amada an önce En nsa ara flu tekliftte bulun nmuflttu:: –Medin nelilerr! Bizim m sizin nle iflim miz yok, Muha ammed ile aram›zda an çekilin n. En nsa ar, bu teklifi serrt ve a¤›rr birr dille reddettti. mmYZnn
64 r
Peyga amberrim miz Uhud sava afl›n nda a ya arala an›n nca a ya an›n nda akilerr, onda an müflrriklerre beddua a ettmesin ni isttedi. Peyga amberrim miz:: –Ben n, beddua a etmek için n gönderrilm medim m. Ben n, insa anla ar› do¤ ¤ru yola a davett etmek üzerre rahm mett elçisi ola arak gönderrildim m, dedi. Alla ah’›m m onla ara do¤ ¤ru yolu göstterr, on nla ar gerrçe¤ ¤i bilm miyorrla ar, fleklin nde dua a etti. mmYZnn
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹
lümanlar bin kifliydi, ancak yolda üç yüz kifli vazgeçerek ordudan ayr›ld›. Bunlar görünüflte Müslümand›, fakat gerçekte inanmayan münaf›klard›. Hedefleri Müslümanlar› korku ve ümitsizli¤e sevk etmekti. Tarih 625’i gösteriyordu. Uhud denilen ve Medine’ye yak›n bir yerde iki ordu karfl› karfl›ya geldi. Müflriklerin Medine’ye bu kadar yaklaflmalar›n›n sebebi, Müslümanlar› yendikten sonra flehiri ya¤malama düflüncesiydi. Peygamberimiz ise her türlü tedbiri alm›fl, en küçük ayr›nt›y› bile düflünmüfltü. En iyi elli okçuyu seçti ve sol taraftaki stratejik bir tepeye yerlefltirdi. Bafllar›na da Cübeyir o¤lu Abdullah’› görevlendirdi. Onlara flöyle dedi: –Oklar›n›zla bizi müflriklerin atl›lar›ndan koruyun. Onlar›n arkam›zdan dolafl›p bize sald›rmas›na izin vermeyin. Savafl› kazansak da kaybetsek de asla yerinizden k›m›ldamay›n. Öldürüldü¤ümüzü bile görseniz yard›ma gelmeyin. Savafl bafllad› ve birkaç saat içinde müflrikler büyük bir yenilgiye u¤rad›. Ancak bir süre sonra savafl›n flekli de¤iflti. Müslümanlar iki müflrik grubun aras›nda kald›. Çünkü Peygamberimizin da¤a yerlefltirdi¤i okçulardan ço¤u, nas›l olsa savafl› kazand›k diyerek yerlerini terk etmiflti. Peygamberimizi dinlememenin bedeli çok a¤›r olmufltu. Hazreti Hamza dâhil yetmifle yak›n Müslüman flehit oldu. Sevgili Peygamberimizin duda¤› yar›ld› ve difli k›r›ld›. Müslümanlar, ancak Uhud da¤›na s›¤›narak kurtulabildi. Müflrikler ise Medine’ye
5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹
r PEYGAMBER‹M‹
Ö⁄REN‹YORUM
r 65
girmeden, Bedir’in intikam›n› ald›k düflüncesiyle geri çekilip Mekke’ye döndüler. Müslümanlar, s›¤›nd›klar› yerden savafl meydan›na indiklerinde, flehit olan bütün Müslümanlara iflkence yap›ld›¤›n›, cesetlerinin parçaland›¤›n› gördü. Cenazelerini savafl meydan›na defnedip hüzünlü bir flekilde Medine’ye döndüler. Peygamberimizin uyar›s›n› dikkate almayan bu okçular yüzünden Müslümanlar, kazan›lm›fl bir zaferi ellerinden kaç›rd›lar. Müslümanlar, bu savaflta komutana itaat etmemenin ac› bedelini ödemifl oldular.
Her yol deneniyor: Suikastlar Medine sokaklar› Uhud’un ac›s›yla çalkalan›yordu. Müslümanlar Uhud’da büyük bir yara alm›flt›, fakat Peygamberleri yanlar›ndayd›. Art›k onun sözünü dinlemenin önemini iyice kavram›fllard›. Öte yandan hayat devam ediyordu. Bu s›rada Medine’ye biri geldi ve Peygamberimizden kendi kabilesine ‹slâm’› anlatmak üzere ö¤retmenler göndermesini istedi. Peygamberimiz de ondan gönderece¤i arkadafllar›n› koruyacaklar›na dair söz vermelerini istedi. Adam söz verince, Peygamberimiz Suffe okulundan iyi yetiflmifl yetmifl genç arkadafl›n› gönderdi. Bu yetmifl kifli, Bi’ri Maune denilen yerde pusuya düflürüldü. Müslümanlar, kendilerini savunma f›rsat› bile bulamadan flehit oldu. ***
66 r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹
Reci denilen yerde de Müslümanlara suikast düzenlendi ve burada sekiz Müslüman flehit edildi. Hubeyb ve Zeyd de esir al›nd›. Esir alanlar, onlar› Mekkeli müflriklere satt›lar. Müflrikler, Hubeyb’i flehit etti. Zeyd’i ise flehit etmeden önce: –fiimdi Muhammed’in senin yerinde olmas›n› ister miydin, diye sordular. O da: –Yemin ederim ki, b›rak›n burada olmas›n›, onun aya¤›na bir dikenin batmas›na bile dayanamam, dedi. Bu ba¤l›l›¤› gören müflrikler: –Arkadafllar› Muhammed’i ne kadar çok seviyorlar. Biz böyle sevgi görmedik, demekten kendilerini alamad›lar. Hendek kaz›m› Ca abirr flö öyle anla at›yorr: –Hen ndek kaza arken n birr ara serrt birr yerre rasttla ad›k. Bun nun n üzerrin ne Peyga amberrim mize ha aberr verrdik. Peyga amberrim miz ba alyozu elin ne al›p hen nde¤ ¤e indi. Peyga amberrim miz de dâhil üç gün ndürr birr fley yem mem miflttik. An nca ak o, kaya aya a ba alyozu öyle birr vurrdu ki, serrt kaya a kum m gibi da¤›ld›. mmYZnn
Çetin s›nav: Hendek Uhud savafl›n›n üzerinden iki y›l geçmiflti. Mekkeli müflrikler yine rahat durmuyorlard›. Mekke’den on bin kiflilik bir orduyla yola ç›kt›klar› haberi geldi. Peygamberimiz hemen arkadafllar›n› camide toplad›. Savafl konusunda ne yap›lmas› gerekti¤i tart›fl›ld›. ‹ran as›ll› Selman: –‹ran’da bir tehlike an›nda, flehrin etraf›na hendek kazar›z. Burada da böyle yapal›m, dedi. Bu düflünce ço¤unlukla benimsendi. Medine’nin etraf›na hendek kaz›lacakt›. Hemen ifle koyuldular. Hendeklerin k›sa zamanda kaz›lmas› gerekiyordu. Her gün günefl do¤madan yola ç›k›yor, akflama kadar durup dinlenmeden çal›fl›yorlard›.
5 . B Ö L Ü M : M E D ‹ N E : B ‹ R M E D E N ‹ Y E T fi E H R ‹
r PEYGAMBER‹M‹
Ö⁄REN‹YORUM
r 67
Sevgili Peygamberimiz de arkadafllar›yla birlikte hendek kaz›yor ve onlara moral veriyordu. Kaz›lan hendekler, düflman atl›lar›n› hücumdan cayd›racak bir geniflli¤e sahipti. Derinli¤i ise bir at›n içine düfltü¤ünde ç›kamayaca¤› kadard›. Ayr›ca Müslüman birlikler taraf›ndan gece gündüz kontrol alt›nda tutuluyordu.. Peygamberimiz, üç bin kifliyi flehrin çeflitli yerlerine yerlefltirdi. Orduyu savafl düzenine soktu. Bu arada müflrikler de gelmiflti. Medine’deki Yahudileri ve Müslüman olmayan Araplar› da yanlar›na alm›fllard›. Müflrikler, hende¤i görünce ne yapacaklar›n› flafl›rd›lar. Çünkü flimdiye kadar böyle bir fleyle karfl›laflmam›fllard›. Müflriklerin sald›r›s›yla savafl bafllam›flt›. Müslümanlar, var güçleriyle yurtlar›n› savunuyor, düflmanlar›na geçit vermiyordu. Böylece yirmi yedi gün savafl oldu. Sonunda müflrikler, ‹slâm ordusunun güçlü savunmas›n› geçemeyeceklerini anlay›nca, hiçbir fley elde edemeden geri çekilmek zorunda kald›lar. Savafl bitmifl, müflrik ordusu Mekke'ye do¤ru yola ç›km›flt›. Müslümanlar yeni bir zafer daha kazanm›flt›.
Hen ndek Sava afl› Kurr’a an’da a flö öyle anla at›lm makttad›rr: Ey iman eden nlerr! Düflm man ordula ar› üzerrin nize geldi¤ ¤in nde Alla ah’›n n size verrdi¤ ¤i nim mettlerri hat›rrla ay›n n. ‹fltte o zaman düflm manla ar›n n›z›n n üsttün ne birr kas›rrga a ve gö örem medi¤ ¤in niz orrdula ar gö önderrmiflttik. Alla ah ya aptt›¤ ¤›n n›z herr fleyi gö örmektteydi. Onla ar, yuka ar›da an ve afla a¤›da an üzerrin nize geldiklerrin nde ve gö özlerrin nizin n ›fl›¤ ¤› ka aybolup yürreklerrin niz a¤z›n n›za a geldi¤ ¤in nde ve Alla ah hakk›n nda a çeliflkili düflün ncelerr birr birr akl›n n›zda an geçtti¤ ¤in nde ifltte orrada a ve o anda a in nananla ar s›n nand› ve fliddettli birr flokla a sa ars›ld›la ar. (Ahzab Suresi, 9, 10, 11. ayetler)
mmYZnn
6. BÖLÜM: EVE
D Ö N Ü fi
r
PEYGAMBER‹M‹
Ö⁄REN‹YORUM
r 69
ALTINCI BÖLÜM
EVE DÖNÜfi
Hudeybiye Antlaflmas› Sevgili Peygamberimiz o gün çok sevinçliydi. Bu sevincinin sebebini arkadafllar›na anlatt›: “Yar›n Mekke’yi ve Kâbe’yi ziyarete gidece¤iz.” dedi. Muhacirler için bu haber çok önemliydi. Çünkü Mekke’den ayr›lal› alt› y›l olmufltu ve sürekli Mekke özlemiyle yafl›yorlard›. Mekke sokaklar›nda gezecekler, çocukluklar›n›n ve gençliklerinin geçti¤i yerlerde özlem gidereceklerdi. Peygamberimiz, bin befl yüz arkadafl›yla birlikte Kâbe'yi ziyaret etmek üzere yola ç›kt›. Yolda annesinin kabrine u¤ray›p ziyaret etti. Mekke yak›nlar›ndaki Hudeybiye’ye kadar geldiler. Çad›rlar›n› kurdular. Peygamberimiz Mekkelilere elçi olarak Hazreti Osman’› gönderdi. Savafl için gelmediklerini, izin verirlerse Kâbe’yi ziyaret edip döneceklerini bildirmesini istedi. Hazreti Osman görüflmeye gitti, ancak gelmesi gecikti. Etrafa öldürüldü¤ü haberi yay›ld›.
An ndolsun n ki, Hudeybiye’de a¤ac›n n altt›n nda a sana söz verrirrlerrken n Alla ah, in nananla arda an hofln nutt olm muflttu. ‹fltte Alla ah ka alplerrin ndeki do¤ ¤rulu¤ ¤u bildi¤ ¤i için n onla ara huzurr ve güven n verrip, hem m ken ndilerrin ni yak›n n birr za aferr ile hem m de orrada an ala aca akla ar› birrçok ganim mettlerrle ödüllen ndirrdi. Alla ah muttla ak galipttirr, hüküm m ve hikm mett sa ahibidirr. (Fetih Suresi, 18, 19. ayetler)
mmYZnn
70
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹TORUM
r
6 . B Ö L Ü M : E V E D Ö N Ü fi
Savafl için gelmemifllerdi, ancak savafl olas›l›¤› belirmiflti. Peygamberimiz arkadafllar›n› toplad›. Arkadafllar›, Peygamberimize ölünceye kadar ba¤l› kal›p savaflacaklar›na dair söz verdiler. Bir süre sonra Hazreti Osman’›n sa¤ oldu¤u haberi geldi. Ard›ndan Hazreti Osman, Mekkeli müflriklerin temsilcileri ile birlikte ç›kageldi. Mekkeli temsilciler, Müslümanlar›n Mekke’ye girmelerine izin vermeyeceklerini söylediler ve antlaflma önerisinde bulundular. Görüflmelerden sonra Peygamberimiz, antlaflma yapmay› kabul etti ve taraflarca bir antlaflma imzaland›. Müslümanlar üzgündü. Mekke’ye günlerce süren yorucu bir yolculuktan sonra bu kadar yaklaflt›klar› hâlde girememifllerdi. Antlaflmaya göre, Müslümanlar bu y›l Mekke’ye giremeyecekler, ancak bir y›l sonra Kâbe’yi ziyaret edebileceklerdi. Müslümanlar› as›l üzen, antlaflman›n “Kureyflten biri Müslüman olup Medine’ye s›¤›n›rsa kabul edilmeyecek, buna karfl›l›k Mekke’ye s›¤›nan hiçbir Müslüman da geri verilmeyecektir.” maddesiydi. Bu madde Müslümanlar›n çok zoruna gitmiflti. Ortal›¤› bir ölüm sessizli¤i kaplam›flt›. Bu s›rada boynuna ve ayaklar›na zincir vurulmufl biri bitkin bir hâlde yanlar›na yaklaflt›. Kan ter içindeydi. Bu Ebu Cendel’di. Müslüman oldu¤u için babas› onu hapsetmifl ve zincire vurmufltu. O da bir yolunu bulup kaçm›flt›. Süheyl o¤lunu almaya gelmiflti. Ona yaklaflarak boynundaki zincirden tuttu ve surat›na sertçe bir tokat indirdi. Sonra da Peygamberimize dönerek:
6. BÖLÜM:
E V E
D Ö N Ü fi
r
P E Y G A M B E R ‹ M ‹
Ö ⁄ R E N ‹ Y O R U M
r 71
–O¤lum gelmeden önce antlaflma imzalanm›flt›, dedi. Peygamberimiz sessizce tasdik etti. Süheyl: –O hâlde onu bana geri ver, dedi. O s›rada Ebu Cendel: –Müslümanlar! Siz, bana iflkence yaps›nlar, beni dinimden döndürsünler diye müflriklere geri mi vereceksiniz, diye feryat etti. Peygamberimiz, Ebu Cendel’in babas›n› bir kenara çekerek o¤lunu serbest b›rakmas›n› istedi; ama babas› bunu kabul etmedi. Bunun üzerine Peygamberimiz Ebu Cendel’e dönerek: – Ebu Cendel, sab›rl› ol! Allah muhakkak sana ve senin yan›nda olanlara bir kurtulufl yolu gösterecektir. Biz bu insanlarla bir antlaflma imzalad›k ve onlara söz verdik. Onlar da bize söz verdiler. fiimdi sözümüzden dönemeyiz. Verdi¤imiz söze uymamak bize yak›flmaz, dedi. Böylece Ebu Cendel geri gönderildi. Bütün bunlar Müslümanlar› derinden etkilemiflti. Mekke’ye de girememifllerdi, ancak yap›lan bu antlaflmayla müflrikler onlar› resmen tan›m›flt›.
Hedef Bütün Dünya Görünüflte Müslümanlar›n aleyhine olan Hudeybiye Antlaflmas› imzaland›ktan sonra, bar›fl ve huzur ortam› oluflmufltu. Peygamberimiz bu ortam› en iyi flekilde de¤erlendirdi. Bizans imparatoruna, Habeflistan’a, ‹ran’a ve daha birçok yere elçilerle davet mektuplar› gönderdi. Devlet baflkanlar›n› ‹slâm’a davet etti. Hedef, ‹slâm’›n ça¤r›s›n› bütün dünyaya ulaflt›rmakt›. ***
Ey Muha ammed, biz sen ni anca ak in nsa anl›¤ ¤a rahm mett ola arak gönderrdik. (Enbiya Suresi, 107. ayet)
mmYZnn
72 r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹TORUM
r
6 . B Ö L Ü M : E V E D Ö N Ü fi
Bizans ‹mparatoru Herakliyus elçinin uzatt›¤› mektubu ald›. Açt› ve okumaya bafllad›: –Bismillâhirrahmanirrahim. Allah’›n kulu ve Peygamberi Muhammed’den Bizans ‹mparatoru Herakliyus’a. Hidayete uyanlara selâm olsun. Seni ‹slâm’a ça¤›r›yorum. ‹slâm’› kabul et ki kurtulufla eresin. Allah da sana mükâfat›n› iki kat versin. E¤er kabul etmezsen halk›n günah›n› sen çekersin. “Ey Ehli Kitap! Sizinle bizim aram›zda ortak olan söze geliniz. Sadece Allah’a kulluk edelim ve ona hiçbir fleyi ortak koflmayal›m. Allah’› b›rak›p da kimimiz kimimizi ilâhlaflt›rmas›n. E¤er yüz çevirirlerse, flahit olun biz Müslüman›z, deyiniz.” Herakliyus, okuduklar›ndan ve etraf›ndan edindi¤i bilgilerden Hazreti Muhammed’in (sas.) peygamber oldu¤una kanaat getirdi. Konuyu dan›flmanlar›yla görüfltü. Niyeti ‹slâm’› kabul etmekti. Onlardan çok sert tepki al›nca ‹slâm’› kabul etmekten vazgeçti. Elçiye iyi davran›p hediyeler vererek geri gönderdi. Peygamberimiz, ordusunun baflfl››nda Mekke’nin fethine giderken yolda, yavrular›n› emziren bir köpek gördü. Arkadaflflllar›ndan birini hemen köpe¤in yan›na gönderdi ve onlara hiç kimsenin zarar vermemesini emretti. mmYZnn
Mekke’nin Fethi ve Eve Dönüfl Hudeybiye Antlaflmas›n›n imzalanmas›n›n üzerinden iki y›l geçmiflti. Müflrikler antlaflmaya uymamaya bafllad›lar ve sonunda antlaflmay› bozdular. Bunun üzerine Peygamberimiz, on bin kiflilik bir ordu haz›rlayarak
6. BÖLÜM: EVE
D Ö N Ü fi
r
PEYGAMBER‹M‹
Ö⁄REN‹YORUM
r 73
gizlice Mekke’ye do¤ru yola ç›kt›. Amac› savaflmadan ve kan dökmeden Mekke’yi fethetmekti. ‹stedi¤i de oldu. Savafl olmadan Mekke fethedilmiflti. Sevgili Peygamberimiz, elli üç y›l yaflad›¤›, çocukluk ve gençlik y›llar›n›n geçti¤i baba yurdu Mekke’yi alm›flt›. Bu büyük zafer için Yüce Allah’a flükretti. O, Mekke’ye, zafer kazanm›fl bir ordunun komutan› olarak gururla de¤il, bafl›n› minnet ve flükürle e¤erek alçak gönüllülükle girdi. Ö¤le namaz›n›n vakti girince Hazreti Bilâl, Kâbe’nin üzerine ç›karak güzel sesiyle ezan okudu. Peygamberimiz, namaz› k›ld›rd›ktan sonra halka seslendi ve “Ne dersiniz, flimdi size ne yapaca¤›m› düflünüyorsunuz?” diye sordu. Kendisine ve arkadafllar›na geçmiflte iflkence edenler flimdi çaresizlik içindeydiler: –‹yilik umuyoruz. Sen asil bir kardefl ve asil bir kiflinin o¤lusun, diye cevap verdiler. Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz: -Ben size Yusuf Peygamberin, kendisine kötülük yapan kardefllerini affederken söyledi¤ini söylüyorum. Bugün sizi k›namak yok. Allah sizi affetsin. O merhametlilerin en merhametlisidir, dedi ve genel af ilân etti. Herkesi ba¤›fllad›. Ard›ndan da kutsal Kâbe'nin içinde ve d›fl›nda bulunan bütün putlar at›ld›. Müslümanlar, günlerce Mekke'de kald›lar. Eski yurtlar›na olan hasretlerini giderdiler.
Peygamberimiz Huneyn savaflfl›› sonunda savafl gelirlerini da¤›tmaya baflflllad›. Müslüman olmad›klar› hâlde Kureyflfliin ileri gelenlerine, Müslümanlara verilen paydan daha çok pay verildi. Çünkü bunlar›n kalplerinin ‹slâm’a ›s›nd›r›lmas› gerekiyordu. Bu durumda Ensardan baz›lar› kendi aralar›nda flflö öyle konuflflttular: –Allah’›n Rasulü kendi kabilesine döndü. Savafl s›ras›nda onun arkadaflflllar› bizlerdik, fakat savafl gelirleri da¤›t›l›rken akrabalar›, kabilesi onun arkadaflfl›› oldu. Kendisiyle konuflflu up bizi de düflflü ünmesini isteyece¤iz. Bu haber Peygamberimize ulaflfl››nca Peygamberimiz Ensar› toplayarak onlara flflö öyle dedi: –‹nsanlar›n kalplerini ›s›nd›rmak için onlara verdi¤im dünyal›k flfleeyler, sizin için bu kadar önemli mi? Onlar evlerine dünya mal›n› götürürken siz, Allah Rasulünü götürüyorsunuz. Bütün insanlar bir yana, Ensar bir yana gitse ben sizinle giderdim. Bunun üzerine Ensar, söylediklerinden piflflm man olup a¤lad›lar: –Biz pay›m›za Allah Resulünün düflflm mesinden çok memnunuz, dediler. mmYZnn
7. BÖLÜM : HERKES ONA A⁄LIYORDU
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r 75
YED‹NC‹ BÖLÜM
HERKES ONA A⁄LIYORDU
Veda Hacc› ve Veda Hutbesi Mekke fethedildikten sonra hac farz k›l›nm›flt›. Sevgili Peygamberimiz, ailesi ve arkadafllar›yla birlikte haccetmek için 22 fiubat 632 günü Mekke’ye do¤ru yola ç›kt›. Mekke’ye gelip hac ibadetini yerine getirdiler. Mekke’nin fethiyle ‹slâm dini h›zl› bir flekilde yay›lmaya bafllad›. Peygamberimiz, çeflitli yerlere elçiler göndererek Müslüman olmayan toplumlar› ‹slam’a davete devam etti. K›sa zamanda Arabistan yar›madas› Müslümanlar›n egemenli¤ine girmifl oldu. Peygamberimiz 6 Mart 632’de Arafat’ta bir konuflma yapt›. Onu dinlemek için yüz binden fazla insan toplanm›flt›. Konuflmas›nda; insanlar›n Tanr›s›n›n tek oldu¤unu, ayn› atadan türediklerini ve bu yüzden herkesin eflit oldu¤unu söyledi. Kad›n haklar› üzerinde
Veda Hutbesinden • Ken ndisin ne birr fley em manett edilen n kim mse on nu sahibin ne verrmelidirr. • Ca ahiliye adetti ola an ka an dava ala ar› ka ald›rr›lm m›fltt›rr. • Efllerrin nizin n sizin n üzerrin nizde hakk› bulun ndu¤ ¤u gibi sizin n de onla ar üzerrin nde ha akk›n n›z vard›rr. • Alla ah’a a inananla ar ka ardeflttirr. Birr kim mse için n kardeflin nin n mal›n n› haks›z yerre yem mek helâl olm maz. mmYZnn
76 r
• ‹nsa anla ar! Rabbin niz birr, atan›z birrdirr. Hepin nizin n atas› Âdem m’dirr. Âdem m ise toprrakttan ya arat›lm m›fltt›rr. • ‹nsa anla ar›n n birrbirrin ne ka arfl› üsttün nlü¤ ¤ü yoktturr. Üsttün nlük anca ak takva ada ad›rr. Takva a, Alla ah'›n n sevgisin ni ka aza anmaktt›rr. mmYZnn
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
7. BÖLÜM: HERKES ONA A⁄LIYORDU
durup, toplumsal bar›fl›n korunmas› için neler yap›lmas› gerekti¤ini hat›rlatt›. Peygamberimiz, Veda Hutbesiyle ‹slâm dininin ilkelerini son kez bütün insanl›¤a iletmifl oldu.
Veda Sevgili Peygamberimiz hac ibadetini yerine getirdikten sonra Medine’ye döndü. Altm›fl üç yafl›na gelmiflti. ‹nsanlara iyiyi, do¤ruyu ve güzeli anlatmak için çekti¤i s›k›nt›lar onu yormufltu. O günlerde ölüm vaktinin geldi¤ini hisseder gibi ölümden ve bir gün ölece¤inden bahsediyordu.
7. BÖLÜM: HERKES ONA A⁄LIYORDU
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r 77
May›s ay›n›n son günleriydi. Hastalanm›flt›. Mescide gidemiyordu. Namazlar› k›ld›rmas› için Hazreti Ebubekir’i görevlendirmiflti. 8 Haziran Pazartesi günü hastal›¤› iyice a¤›rlaflt›. Bir süre hareketsiz kald›ktansonra sa¤ elini havaya kald›rd› ve iflaret parma¤›n› yukar›da bir noktaya sabitledi: “Yüce Rabbimle beraber olmaya... Allah’›m, cennette buluflmak üzere!” dedi ve elleri yan›na düflüverdi. Yüzünde tatl› bir tebessüm vard›.
Ayr›l›fl: Herkes Ona A¤l›yordu Sevgili Peygamberimizin vefat haberini alan Hazreti Ebubekir hemen mescide geldi. Herkes a¤l›yordu. Hazreti Ebubekir, sessizce Peygamberimizin odas›na girdi. Yüzündeki örtüyü kald›rd›. A¤layarak, Peygamberimizi aln›ndan öptü ve: –Anam babam sana feda olsun ey Allah’›n Peygamberi! Senin hayat›n da güzel, ölümün de güzel, dedi. D›flar› ç›kt› ve orada toplananlara Âl-i ‹mran Suresi’nin 144. ayetini okudu: “Muhammed ancak bir elçidir. Ondan önce de birçok elçi gelip geçmifltir. O, ölür veya öldürülürse geriye mi döneceksiniz? Kim geriye dönerse, Allah’a bir zarar veremez, ama Allah, flükredenleri ödüllendirecektir.” Hazreti Ebubekir’in bu sözleri, Peygamberimizin vefat› karfl›s›nda flok olan bütün Müslümanlar› sakinlefltirdi.
Kur’an’›n son inen ayeti: Öyle birr gün nden n sa ak›n n›n n ki, o gün nde hepin niz Alla ah’a a dö öndürrüleceksin niz. Son nra herrkes ya aptt›kla ar›n n›n n ka arfl›l›¤ ¤›n n› ala aca ak ve on nla ar asla a haks›zl›¤ ¤a u¤ ¤rat›lm maya aca aktt›rr. (Bakara Suresi, 281. ayet)
mmYZnn
78 r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r
7. BÖLÜM: HERKES ONA A⁄LIYORDU
O da babas›n›n gömüldü¤ü flehirde, Medine’de topra¤a verildi. Sevgili Peygamberimiz yüce dosta, Allah’a kavuflmufltu. Biz Müslümanlara iki emanet b›rakt›: Allah’›n kitab› Kur’an ve kendi örnek hayat›. Bunlara uyan Müslümanlar›n kurtulufla erece¤ini de müjdeledi.
7. BÖLÜM: HERKES ONA A⁄LIYORDU
r
PEYGAMBER‹M‹ Ö⁄REN‹YORUM
r 79
Tarih S›ras›na Göre
Hazreti Muhammed'in (sas.)Hayat› 570 570 571 571-576 577 579 591 596 610 615-616 617-620 620 620 621 622 622 622-624
624 625 626 626-627 628 630 632 632
Ebrehe’nin ordusunun fillerle Kâbe’yi y›kmaya gelmesi. Peygamberimizin babas›n›n ölümü. Peygamberimizin kutlu do¤umu (20 Nisan). Sütannesi Halime ile birlikte kalmas›. Annesi Âmine’nin ölümü. Dedesi Abdulmuttalib’in ölümü. Erdemliler Toplulu¤una üye olmas›. Hatice ile evlenmesi. Ramazan ay›nda, Hira ma¤aras›nda ilk vahyin gelmesi. Müslümanlar›n Habeflistan’a hicretleri. Müflriklerce Müslümanlara karfl› uygulanan boykot y›llar›. Zeyd ile birlikte Taif’e gitmesi. ‹sra ve Miraç mucizesinin gerçekleflmesi. Birinci Akabe sözleflmesi. ‹kinci Akabe sözleflmesi. Peygamberimizin Medine’ye hicreti. Mescidin ve okulun yap›lmas›; ilk ezan›n okunmas›; kardeflli¤in uygulanmas›; Medine sözleflmesinin imzalanmas›. Bedir savafl›. Uhud savafl›. Bi’ri Maune ve Reci olaylar›. Hendek savafl›. Hudeybiye Bar›fl Antlaflmas›. Mekke’nin Fethi. Veda Hacc›. Peygamberimizin vefat› (8 Haziran).