2
gördüklerim, yaşadıklarım
3
JAK KAMHİ
GÖRDÜKLERİM YAŞADIKLARIM
Remzi Kitabevi
4
gördüklerim, yaşadıklarım
gördüklerim, yaşadıklarım / Jak V. Kamhi
© Remzi Kitabevi, 2013 Her hakkı saklıdır. Bu yapıtın aynen ya da özet olarak hiçbir bölümü, telif hakkı sahibinin yazılı izni alınmadan kullanılamaz. Yayına hazırlık: Ebru Erbaş Görsel hazırlık: Işıl Ergüven Kapak uygulama: Emrah Apaydın
ısbn 978-975-14-1577-6 birinci basım: Eylül 2013 Remzi Kitabevi A.Ş., Akmerkez E3-14, 34337 Etiler-İstanbul Sertifika no: 10705 Tel (212) 282 2080 Faks (212) 282 2090 www.remzi.com.tr post@remzi.com.tr Baskı ve cilt: Seçil Ofset, MATSİT, 4. Cad. No: 77, Bağcılar-İstanbul Sertifika no: 12068 Tel (212) 629 0615
5
Oğlum Hayati Kamhi’ye… (1950-2012)
6
gördüklerim, yaşadıklarım
İçindekiler
İçindekiler
Başlarken, 11 Teşekkür, 15 BİRİNCİ BÖLÜM Tepebaşı’ndan Adalar’a 1920–1940, 19 Tepebaşı’nda Bir Doğum, 21; Gramer Uzmanı Büyük Büyük Dede, 25; Kordoba’ya Uzanan Yollar, 28; Çocukluğumun Ara Sokakları, 31; Pera Palas’ın Ünlü İsimleri, 34; Suikastlerin Pera Palas’ı, 36; “Çocuktum Ufacıktım, Top Oynadım Acıktım”, 38; Evdeki Büyük Yemek Sofraları, 42; Mucit Amcamın İnanılmaz İcatları, 44; 1929 Buhranı ve Kamhiler, 46; Haliç’te Son Derece İlginç Bir Ofis, 48; “Adalar’dan Bir Yâr Gelir Bizlere”, 51; Atatürk’le Göz Göze Gelmek, 54; Kitaplar, Dostluklar ve İlk Ticaret Dersi, 57; Savaş Yıllarında İstanbul’un Diskoları Paris’e Örnek Oldu, 60 İKİNCİ BÖLÜM Savaş Yılları ve Sonrası 1940–1950, 65 Savaşı Önce Oyun Sanmıştık, 67; Yıldız Teknik’te Bedii Bey’in Öfkesi, 69; Avrupa’dan Kaçıp Ülkemize Sığınan İnsanlar, 71; Türk Diplomatların Savaş Kahramanlıkları, 74; Von Papen Musevi Düşmanı Değildi, 76; Varlık Vergisi Yılları, 79; Dolmabahçe-Maçka Yolunda Genç Bir Stajyer, 83; Şehirci Prost’un Şantiye Şefi, 85; İlk Aldığım Maaş ve Anne Zarafeti, 88; Büyükada-Karaköy Vapurunda Başbakan Recep Peker’e Bilgi, 91
7
8
gördüklerim, yaşadıklarım ÜÇÜNCÜ BÖLÜM İş Hayatı ve İlişkiler, 95 Asker Oldum Piyade, 97; Üç Bin Metrede Haşaratla Mücadele, 100; Evlilik Yolunda İlk Önemli Adım, 102; İstanbul’da İlk Şahsi Tekne Bende ve Bezmen’deydi, 106; On Günlük Kredi ile Gelen Başarı, 108; Oğlum Cefi Kamhi’nin Olağanüstü Fedakârlıkları, 111; İlk Görüşte Aşk Diye Bir Şey Var, 116; İki Tarafı da Saraya Mensup Bir Aile, 119; Konuğun Kahvesi Nasıl İçilir, 123; Dış Dünyaya Açılma Dönemi, 124; Koç Grubu’yla İlk Rekabet, 128; Profilo’nun Kuruluşu ve “O”nun Hikâyesi, 131; Başlangıçta Otuz Kişi Çıktık Yola, 133; Türkiye’nin Zor Yılları ve TSKB’nın Büyük Katkıları, 137; Taptaze İlklerden Bir Demet, 140; Türkiye’nin “Çelik Terzileri”, 144; Honda’da Yaşanan Ayak Oyunları, 148; Bazen İhbarların da Faydası Oluyor!, 151; İşte Altında İmzam Bulunan İlkler Tablosu, 154 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Musevi Bir Girişimci, 157 Sanayi Odası Yönetiminde İlk Musevi, 159; Avrupa Birliği’nin İlk Temelleri, 161; Oda’nın Yeni Mekânı Odakule, 163; AET’in Gizli Mimarı Émile Noël, 164; Yabancı Sermaye Hamlesi ve Biz, 167; Ezeli Bir Rakip: Koç Grubu, 170; İlk Fiberglas Otomobil ve Citroën, 172; Buzdolabı Üretimi ve Rekabeti, 174; Helikopter Projesi Nasıl Engellendi, 178; Eval’de Muhtelif Deneyimler, 180; Japonları Şaşırtan Üretim Patlaması, 180; Kapasitemiz Nasıl İkiye Katlandı?, 182; Yazarkasa, 185; Alışveriş Kültüründe Yeni Bir Soluk: PAM, 188; BSH İle 17 Yıl Süren Mutsuz ve Acı Dolu Günler, 191; Ortaklık Dönemi 1995-2003, 192; BSH Bizi Nasıl Teslim Aldı, 195; Biz de Karadan “Gemi” Yürüttük, 198; İki Ermeni Yurttaş, 203; Toplu Konut Deneyimi, 205; Şanlıurfa’da Gateks’in Başına Gelenler, 208; Diğer Şirketlerimiz Hakkında, 210 BEŞİNCİ BÖLÜM 12 Eylül’e Giden Süreçte, 213 MESS’ten Politik Hayata Uzanan Çizgi: TÜPKO’nun Kuruluşu, Acı Hatıralar ve İSO, 215; Maden-İş’e Karşı MESS’i Neden Kurduk?, 218; Fabrikamızın İşgali Karşısındaki Tutumum, 220;
İçindekiler Kurşun Göğsümün Üzerinden Geçmişti, 225; Politik Uğraşlarım Nasıl Başladı?, 227; Medya Bir Günde Nasıl Sustu?, 231; Türkiye’de Musevi Olduğunu Bilmiyorlardı, 234; New York Times ile Söyleşi, 237; Paul Henze’nin “Dine Dönüş” Projesi, 239; Başkan Reagan’ın Davetlerinin Faydası, 240; İran Ziyaretinde “Orkideli Uveyda”, 245; 12 Eylül 1980 Askeri Müdahalesi, 246; ALTINCI BÖLÜM Ülkemizin ve Dünyanın Değerli Liderleri, 251 Recep Tayyip Erdoğan, 253; Abdullah Gül, 256; Süleyman Demirel, 257; Turgut Özal, 261; Kenan Evren, 266; Bülent Ecevit, 268; Tansu Çiller, 269; Rauf Denktaş, 272; Madeleine Albright, 275; William Safire, 279 YEDİNCİ BÖLÜM Avrupa Birliği Yolunda, 281 Bosna’ya Müdahale Kararındaki Sır, 283; Irak Savaşı’nda Yaşanan Kriz, 285; Önemli Bir Kurum: İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV), 288; Legion d’Honneur Neden Gecikti?, 292; AB Uğruna Kesilen Bıyıklar, 295; Uluslararası İlişkilerde Dostlukların Önemi, 299; Kimin Hapishanesi Daha Kötü, 303; Kürt Sorunu AB Gündemine Nasıl Girdi?, 304; Gümrük Birliği Kavgasının Arka Planı, 307; Fransa’da Bir Jöntürk, 310; AB ile Birkaç Önemli Görüşme Daha, 311; Jacques Chirac ile İki Görüşme, 314; Gunter Verheugen’e Türkiye Dersleri, 316; AB Gerçekten Hıristiyan Kulübü mü?, 320; AB’nin Kapısında Sürekli Bir Konuk, 324; Yaşanan Manzarayı Sergileyen Bir Konuşma, 327; Türkiye, ABD ve Avrupa İçin Vazgeçilmez Ülke, 329; Daha İyi Bir Dünya İçin Türkiye’nin Önemi, 331; Türkiye’ye Yönelik Önyargılar, 334 SEKİZİNCİ BÖLÜM Ermeni Sorunu, 337 Musevi Kuruluşu World Jewish Congress’nin (WJC) TürkiyeABD İlişkilerine Katkıları, 339; Bir Büyük Sorun: “Sözde Ermeni Soykırımı”, 340; Kamuran Gürün’den Ermeni Sorunu Tanıklıkları, 343; Ermeni Soykırım Tasarıları ABD Kongresi’nde Nasıl Engellendi, 345; Nancy Pelosi ile Yaşanan Soykırım Mücadelesi, 351; Washington’daki Yararlı Konuşma, 354;
9
10
gördüklerim, yaşadıklarım Avrupa’da Yaşanan Ermeni Tehditleri, 359; Herkesi Susturmak için “İnkâr Yasası”, 361; Tasarı Senato’da Nasıl Engellendi?, 365; Türkiye’nin Avukatı: George de Maleville, 367; Türk-Fransız İlişkileri ve DEİK’in Kuruluşu, 375; Türkiye’yi Savunacak Yabancı İşadamları Gücü, 378; DEİK Formülü Türkiye’ye Özgüydü, 380; Fransa Cumhurbaşkanı Chirac Sözünü Tutan Bir Siyasetçiydi, 382; Avrupa Sanayicileri Yuvarlak Masası ERT’deki Dostlarımız ve Diğerleri, 384 DOKUZUNCU BÖLÜM 500. Yıl Vakfı, 389 500. Yıl Vakfı Nasıl Kuruldu?, 391; Dünyada Yankı Bulan Faaliyetler, 396; İlk Musevi Müzesi, 402; Neslişah Sultan’ın Teşekkürünün Sebebi, 410 ONUNCU BÖLÜM İsrail-Filistin Barışı İçin Girişimler…, 413 Suikast, 415; Suikast “Örnek Vaka” Olarak İncelendi, 418; Task Force Deneyimi, 421; İsrail ile İlişkilerdeki Hassas Noktalar, 423; İsrail-Filistin Barışı İçin Nasıl Uğraştım?, 429; Erez Projesi’ne Doğru İlk Adım, 433; Eğitim ve Sağlık Alanındaki Çalışmalarım, 440; İstanbul Trafik Vakfı, 443 Bitirirken, 445 Sonsöz, 447; Ekler, 451; I. Ödüller, 451; II. Babamın ve Amcamın Altın Öğütleri, 454; III. Kamhi Ailesi Kökeni, 456; IV. Tüli Kamhi’nin Soyağacı, 456; Dizin, 461
Başlarken
11
Başlarken
Ecdadım hakkındaki bilgiler gayet yetersizdir. Öncelikle çocuklarımın ve gelecek neslimin aynı sıkıntıyı yaşamaması için hatıratımı yazmaya karar verdim. Yaşadıklarıma ve hayatımın akışına yön veren etkenlere değinmek istiyorum. İlginç ve güzel bir yaşamın yanında, sevdiklerimin kaybı üzüntülü günlere de sebep oldu. En acısı, sevgili ve değerli oğlum Hayati Kamhi’nin kaybı oldu. Bu kaybın ne tesellisi ne de telafisi mümkün. En büyük acıya rağmen görevlerimi ihmal etmedim. Geçmişten baktığım zaman bugünkü halimiz sanki bulutların üzerinde gibi geliyor. Kendimi 60 yıl önce dondurup bugünlerde uyandırmam mümkün olsaydı, herhalde başka bir dünyaya gelmiş gibi olurdum. Süratle gelişen yeni teknolojilerin yaşam kalitesini yükseltmesi, ömürlerinin uzaması ve sağlanan pek çok olanak bu değişimde önemli rol oynadı. Yeni nesillerin hayat anlayışı ile bizimkiler arasında büyük farklılıklar oluştu. Ancak bu arada ne yazık ki aile ve insanlar arası ilişkiler gibi mutluğumuzda büyük payı olan gelenekler çok yıprandı. Gençliğimde çok kitap okurdum, insan hakları konusunda okuduklarımdan çok etkilendim. İnsanların başkalarının çıkarları uğruna haksızlığa uğraması beni hep çok üzmüştür. Bazı liderlerin etkinliklerini yaymak için sebep oldukları savaşlarda insanların ölmemesi ve yol açtıkları dramların sona
12
gördüklerim, yaşadıklarım
ermesi amacıyla dünyamızda kalıcı barışı sağlama yönündeki uğraşlara katıldım. Ben İkinci Dünya Savaşı’nı yaşayanlardan biriyim, bu savaş 60 milyon insanın hayatına mal oldu, ailemin ve benim hayatım da pamuk ipliğine bağlıydı. Alman ordusu hududumuza dayanmıştı, baskılarını sürdürüyor ve Türkiyemizi işgale hazırlanıyordu. Almanların Stalingrad savaşındaki mağlubiyetleri bizleri kurtardı. 18. yüzyılda yaşamış olan meşhur İngiliz filozofu Edmund Burke’nin, “Şeytan ortaya çıktığında onun muvaffakiyetine ancak iyi insanların tehlikeyi sezip engellemesiyle mani olunabilir” sözleri bu felaketin tekrar etmemesi için önemli bir uyarıdır. Avrupa Birliği bu fikirden ilham alınarak kuruldu, bu yolla toplumlara daha iyi hayat olanakları sağlandı. Bu olanaklar sayesinde yüzyıllardır sürekli savaş halinde olan Avrupa, 67 yıldır barış içinde yaşıyor. Hayat hikâyemde göreceğiniz gibi kendimi öncelikle bu amaca vakfettim. Böylece Atamızın bizlere mirası olan “Yurtta sulh, cihanda sulh” hedefine de hizmet edebiliyorum. Bu gayretlerimi baltalamaya uğraşan bazı odakların tertiplediği suikastten kurtulmuş olmam bence bu çabalarımın bir ödülüdür. Doğuşumda varlıklı ancak devamında önemli sorunlarla karşılaşan bir ailenin çocuğuydum. Küçük yaşta çok rahat bir ortamda yetiştim ama yıllar geçtikçe ailemin karşılaştığı sorunların çözümünden çok tecrübe kazandım ve ileriye dönük temel amaçlarım da bu tecrübelerle birlikte şekillendi. Doğduğumdan beri büyüklerimin hayata bakışı ve insanlara karşı tutumları bana yön verdi. Yaşadığımız muhit ve apartmanda İkinci Dünya Savaşı’nda Türkiye’ye iltica etmiş, farklı hikâyeleri olan, acı kayıplarından dolayı mustarip ve yalnız aileler vardı.
Başlarken
13
Etrafımdaki büyüklerimin bu insanlara huzur sağlamak yönündeki girişimleri bana çok şey öğretti: “Tek başına mutluluk olmaz” insan muhakkak yanındakilere de mutluluk sağlamalı. Esasen bu formül halen yaşadığımız süreçte de en geçerli formül değil mi? Tarihimiz, asırlar boyunca yalnız kendi refahı peşinde koşanların ne büyük acılarla karşılaştıkları konusunda hüzünlü hikâyelerle doludur. Kendi kaynaklarını yeterli görmeyenlerin savaşlarla başka ülkelerin kaynaklarını elde etme çabaları her zaman dünyamızı mateme boğmuştur. İşte Avrupa Birliği’nin kuruluş felsefesi bu gibi sebepleri ortadan kaldırıp kalıcı barışı sağlamayı amaçlamaktadır. Avrupa Birliği’nin ilk kurucu ülkeleri öncelikle kendi bölgelerini kalkındırdılar ve devamında genişleyerek çevre ülkelerin de satın alma güçlerinin yükselmesini ve daha iyi bir hayata kavuşmalarını sağladılar. Avrupa Birliği’nin bir başka önemli faydası da Sovyet modeline yönelmek isteyen ülkeleri caydırmak suretiyle bu yönden gelebilecek tehlikeleri önlemek olmuştur. Refah modelleriyle Sovyet bloğu ülkelerinin de kendi modelinden vazgeçmesini ve Avrupa-ABD modeline dönmesini, böylelikle o ülkeye de refah ve huzurun gelmesini sağladılar. Her insan için kendi anıları çok önemlidir, hele yaşlılıkta anıların zenginliği devam eden hayata renk katar. Benim anılarımın sadece bazı bölümleri başkalarını ilgilendireceği için ayrı ayrı bölümler oluşturdum. Kitaptaki politik meseleler ve ülkemizin tanıtımına dair fasılları da elimden geldiğince özetlemeye çalıştım, esasen bu konuların her biri ayrı bir cilt oluşturacak kadar kapsamlıdır. Jak V. Kamhi 15 Mayıs 2013
14
gördüklerim, yaşadıklarım
Teşekkür
15
Teşekkür
Hayatım dolu dolu geçti. Bunların sağladığı mutluluğu, elbette başta beni yetiştiren aileme, bu olanakları sağlayan devlet büyüklerine ve benimle birlikte uğraş veren dostlarıma borçluyum. Öncelikle bana büyük katkıları olan kişilere teşekkür etmek istiyorum. Zamansız ölümüyle bana hayatımın en büyük acısını yaşatan, iş hayatımın en büyük destekçisi büyük oğlum Sevgili Hayati Vili Kamhi’ye, Gösterdikleri yol ve verdikleri değerli nasihat ve sevgileri için annem ve babama, yaşamları boyunca iş hayatımda omuz omuza benimle çalışarak bugünkü durumumuza gelmemizde katkıları olan ağabeyim Sami Kamhi ve eniştem Mario Gabay’a, Dünden bugüne, 60 yıla yayılan bir süreçte, iyi ve kötü, kolay ve zor zamanlarımızı özverili katkılarıyla paylaşan Profilo grubunun vefakâr isimsiz kahramanları çalışanlarımıza ve yöneticilerimize, Genel Sekreterimiz Nurcan Esmer’e, Mali İşler Başkanımız İsmet Karaali’ye ve TELRA Yönetim Kurulu Başkanımız Göksen Körezlioğlu’na, Parlamenterliği süresince politik konulardaki başarıları için oğlum Cefi Kamhi’ye, Uzun yıllar bana eşlik eden ve üçüncü evladım Kerim’i dünyaya getiren ve hayatım boyunca uğraşlarıyla mutluluğumu sağlayan eşim Tüli Kamhi’ye teşekür ediyorum.
16
gördüklerim, yaşadıklarım
Politik uğraşlarımda olanaklar sağlayan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e, Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a, Cumhurbaşkanı Kenan Evren’e, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, Başbakan Bülent Ecevit’e Başbakan Necmettin Erbakan’a Başbakan Tansu Çiller’e, Başbakan Mesut Yılmaz’a, Alpaslan Türkeş’e, Bülent Arınç’a, Devlet Bahçeli’ye, 500. Yıl Vakfı başkanlığım sürecinde anlamlı ve büyük katkıları olan, Başkan Naim Güleryüz’e, Türkiye Hahambaşısı Rav. David Asseo’ya, Rav. İshak Haleva’ya, Türk Musevi Cemaati Başkanı Jak Veissid’e, Başkan Bensiyon Pinto’ya, Başkan Rıfat Saban’a, Başkan Silvyo Ovadya’ya, Başkan Sami Herman’a teşekkür ediyorum. Uzun yıllar tam bir çekingenlik içinde yaşayan Musevi Türkleri, bu uğraşlar sayesinde saygınlık kazanmışlardır. Bu değişim içinde yer aldığım için mutluluğum katlanıyor. Ayrıca Dışişleri Bakanlığımızda, 500. Yıl Vakfımızda ve diğer uluslararası kurumların çatısı altında, Türkiyemizin ve halkımızın insancıl değerlerinin tanıtılmasına, bazı odakların olumsuzluk yaratma girişimleri karşısında yürüttüğümüz çalışmalara katkıda bulunan değerli kişilere,
Teşekkür
17
UN Watch’dan elçi Alfred H. Moses, Fransa Başbakanı Alain Juppé’ye, Jerôme Monod, Senatör Joseph Lieberman, Mrs. Hillary Clinton, Kongre üyesi Gary Ackerman, Sylvia Hassenfeld, elçi Morton Abramowitz, Robert Pearson, William Belzberg, Paul Berger, Zvi Rafiah, Kenneth Bialkin, Abraham Foxman, Prof. Elie Wiesel, Ivan Schick, Jacques Chirac, Ehud Olmert ve Şimon Peres’e, Halen destekleriyle yanımda olan bazı değerli dostlarıma, Dr. Nusret Arsel, Selahattin Beyazıt, Mustafa Sarıgül’e, Profilo’nun zor günlerinde yanımızda olarak bizlere güç veren değerli danışmanlarımızdan: Av. Rıfat Saban, Prof. Dr. Ünal Tekinalp, Fatih Dural, Av. Sümer Altay, Av. Rasim Kuseyri, Av. Tayyar Başaran, Av. Kaan Pekkan, Av. Melih Sisa’ya teşekkür ediyorum. Babamın vatan sevgisi konusunda bir Fransız düşünürden aktardığı, “Vatanını sevmek, kendini sevmekle başlar” sözüyle bu fasla son veriyorum. Ne mutlu Türk’üm diyene!
GY 2
18
gördüklerim, yaşadıklarım
Tepebaşı’ndan Adalar’a
19
BİRİNCİ BÖLÜM
Tepebaşı’ndan Adalar’a 1920–1940