Genel Yayın Yön: Fatih Çınay fatih@rockmagazin.org
Yılın ilk sayısı ile yeniden merhaba... Yepyeni bir yıla yepyeni heyecan ve umutlarla merhaba diyoruz. Hep birlikte müziğin hayatımıza her zaman renk katacağı keyifli bir yıl geçirelim. Dergimizi de keyifle okumanız dileğiyle... :) Mutlu Seneler....
Serhan Avcu serhan@rockmagazin.org
Editörler: Uğur Ulu Serap Yavuz Hakan Nallar Gülşen Bilge Kaya Grafik Tasarım: Fatih Çınay Katkıda Bulunanlar: Kadir Barbaros Sibel Kayak Reklam iletisim@rockmagazin.org
Yüksek Sadakat 3. albüm için geri sayımı başlattı. Grup hazırlıklarını tamamladığı 3. albümü için www.yukseksadakat.com isimli internet sitesinde yeni albümün çıkışı ile ilgili geri sayım sayıcıyla karşılıyor sizi. Ayrıca anasayfada grubun stüdyo çalışmasına dair parçaları da görebilirsiniz. Rock Magazin 4
5 Rock Magazin
Röportaj : Fatih Çınay & Kulis Fotoğrafları: Serap Yavuz
Rock Magazin 6
2004’te ilk albümleri “Hikayeler Anlatıldı” ile müthiş bir çıkış yakalayan Gripin’le öncesi, albümleri, felsefesi ve gelecek projeleri hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Hiç bir yerde karşılaşmadığınız yönleriyle karşınızda Gripin...
7 Rock Magazin
Yeniden Bursa’da olmaktan oldukça mutluydu Gripin... Röportajımıza tam zamanında geldiler... Ve öyle samimiydiler ki röportajımız güzel bir sohbete dönüştü... Ünlü kavramına karşı çıktılar... Şarkılarında anlattıkları duyguları hala dolu dolu yaşadıklarından bahsettiler...
Gripin’in müzikal duruşu nedir? Hangi felsefe üzerine konumlandırıyorsunuz Gripin’i? Birol: Gripin üyelerinin ortak noktası, Gripin Müziğininde ortak noktası. Mümkün mertebe insanların hayatlarına girip, kimliklerini göz etmeksizin yaşadıkları standart duygulara ortak olmak amacamız. Her hayatı bir film kabul ederek o filme uygun soundtrack parçalar yapmaya ve bu parçaları insanlara ulaştırmaya çalışıyoruz...
Tarz olarakta pek ayırmıyorsunuz diyebilir miyiz? Birol: Evet. Sert bir duruşumuz yok. Çünkü her duruşun doğru yönleri olduğu kadar yanlış yönleri de vardır. Bir taraf veya hırs varsa bir yerlerde hata yapılıyor demektir. Belli evrensel doğrular vardır ve Gripin’de bu doğruların arkasındadır. Mesela kadına şiddetin karşısındadır Gripin. Aklın ve mantığın doğru olduğu her yerde Gripin vardır. Murat: Tarz olarak bakılırsa eğer yani Rock mı? Pop mu? O konuda da tarafsız olmayı tercih ediyoruz. Dışarıda dinleyenler ne isterse söyleyebilirler.
Rock Magazin 8
2000 yılında Gayrettepe’deki stüdyoda grup ismi ararken pencereden bakıp Gripin fabrikasını gördüklerinde karar vermişler grubun isminin Gripin olmasına. Ağrı kesici, acı dindirici özelliklerinin olmadığını samimi bir şekilde dile getiriyor grup. “Daha çok acıları körüklüyoruz” diyorlar... Aslında bir nevi çivi çiviyi söker mantığına sahipler...
Pek çok grubun birkaç albümde yakaladığı başarıyı siz neredeyse ilk albümünüzde elde ettiniz. Bunu neye bağlıyorsunuz? Birol: Aslında iş yaptıkça, çalıştıkça kitle genişliyor. Dolayısıyla dinleyici artıyor. Bu bizde de böyle oldu. Evet ilk albüm de iyi bir çıkış yakalamış olduk. Bunu da belki de bu güne kadar yapmış olduğumuz müzikal birikime bağlayabiliriz. Ama çalıştıkça doğal olarak kitlede artıyor. Murat: 2004’e kadar biz bar programı yaptık. Dört sene boyunca. Onun çok etkisi vardır. Bizim çaldığımız yere genelde İstanbul’un bütün üniversitelerinden öğrenciler gelirdi. Sonuçta insanlar beğendikçe bir şekilde kulaktan kulağa Gripin ismi yayılmış oldu. İstanbul dışına çıktıkça da diğer şehirlerde tanınmaya başladık. Bizim albümümüz çıkmadan da pek çok gazete ve dergide haberlerimiz yer almıştı. 9 Rock Magazin
Genelde aşk ve ayrılık temalı şarkılar yapıyorsunuz. Bu kadar çok ünlü olduktan sonra bu duyguları hala dolu dolu yaşayabilme şansınız oluyor mu? Birol: Oluyor :) Sonuçta insanın o ünlü diye nitelendirmesi bizim çok sevdiğimiz ve içinde olmak istediğimiz bir kavram değil. Sevilmek güzel bir şey ama onun dışında bizim hayatlarımızı değiştirecek şeyler bizi etkilemiyor. Etkilemesine de izin vermemeye çalışıyoruz. Biz çok sevdiğimiz ve aşık olduğumuz bir işi yapıyoruz. Bu yüzden şanslıyız ve bu şansın da farkındayız. Ama bunun sonsuza kadar sürmeyeceğinin de farkındayız. O yüzden de insanlarla aramızda duvarlar kurmayaya çaba gösteriyoruz. Rock Magazin 10
Futbolla oldukça ilgili Gripin üyeleri. Arda Beşiktaş’lı. Grubun diğer üyeleri ise Galatasaray’lı. Hatta Murat Galatasaray kulüp üyesi. Birol maçları hiç kaçırmadığını söylüyor. Üstelik Grup şu sıralar Galatasaray’a hazırladıkları bir marş üzerine çalışmakta...
Bu albüme başka klipler gelecek mi? Murat: Biz de gelirken yolda onu tartışıyorduk :) Arda: Özellikle son 3-5 gündür onu konuşuyoruz. hangi şarkıya çeksek diye.
Şekillenen şarkılar var mı peki? Birol: Ya “Beş” ya da “Gidenin dostu olmaz” şimdilik öne çıkanlar belki ikisi de olabilir :)
Siz en çok hangi şarkınızı söylemekten, çalmaktan keyif alıyorsunuz? Birol: Karışmasın kimseler. Arda: Sen Gidiyorsun. İlker: Hayat Mars Etti Murat: Katılıyorum :)
11 Rock Magazin
Müzik dışında neler yapmaktan keyif alırsınız? Birol: Keyif almadığımız işlerimiz vardı onları bıraktık bir kere :) Onun dışında da iyi kötü futbolla ilgiliyiz. Kitap okumayı severim, tenis oynarım. Murat Mimar olduğu için onunla ilgili çok acayip çalışmalar yapar :) Arda: Playstation. İlker: Ben bu aralar Asya mutfağından yemekler yapmaya merak saldım. Murat: Bunu bizde ilk defa duyuyoruz. Birol: Bunu duymak değil tatmak gerek :)))
Tüm grup Galatasaraylıydı değil mi? Birol: Arda Beşiktaş’lı onun dışında hepimiz Galatasaraylıyız.
Bi dönem konserlerinize çıkmadan önce “Kartal gol gol gol” tezahüratları yaptığınızı duyduk. Bu doğru mu? Birol: Tabi tabi bir dönem her konsere öyle çıkıyorduk. Murat: Onun nedeni aslında motivasyon ruhu için o tezahüratın verdiği enerji diyebilirim. Birol: Çok fanatik Galatasaraylıyız. Ben maçlara düzenli giderim. Murat kulüp üyesidir. Hatta bir marş yapıyoruz şimdi Galatasaray’a. Yine de kulüp ayrımı yapmayalım Beşiktaşlıları da, Fenerlileri de seviyoruz. Rock Magazin 12
Gri Gru ile izle bir lul
En büyük hayaliniz nedir? Murat: Gelecek yıl yine burada olabilmek. Birol: Hayat boyu müzik yapabilmek...
ipin’in sahnesi oldukça güçlü. up üyeleri birbirleriyle müthiş bir etişim içerisinde. Bu enerjilerini eyicilere yansıttıklarında ortaya rlikte şarkı söyleyen büyük bir topluk çıkıyor...
13 Rock Magazin
TÜRKİYE’NİN ÖNDE GELEN GİTARİSTLERİNDEN BİRİ VOLKAN BAŞARAN... YAVUZ ÇETİN, TEOMAN, OGÜN SANLISOY, YALIN VE DAHA PEK ÇOK İSİMLE SAHNEDE YER ALDI... PRODÜKSİYONUNU GERÇEKLEŞTİRDİĞİ ALBÜM SAYISI DA BİR HAYLİ FAZLA. İŞTE VOLKAN BAŞARAN’I DAHA YAKINDAN TANIMAK İÇİN GÜZEL BİR FIRSAT...
Müziğin Volkan Başaran’da ifadesi nedir? O kadar çok ki... Hayatımın her döneminde en büyük motivasyon kaynağı oldu benim için. Hatta çok genç yaşlarda parasızlık ve aile gibi sorunlar yaşarken almak istediğim stratı düşünüp rahatlardım. Yolda yürürken yada yolculukta müzik yada bir gitar düşünmek, zamanın geçmesini çok kolaylaştırır benim için. Rock Magazin 14
Konserlerde başına gelmesinden en çok korktuğun şey? Seyirci olmaması dışında aletlere bir şey olması ve tel kopmasıdır tabiki... İçerisinde Volkan Başaran’ında yer alacağı Dünyaca ünlü müzisyenlerden oluşan bir grup kurmanı istesek kimlere yer verirdin. Mutlaka Jeff Beck ve Eric Clapton olsun isterim. Çünkü ikisi de çocukluk idollerim. Özellikle Jeff Beck her daim hayatım da büyük bir yol gösterici oldu. Soundu, gitarları duruşu saç şekline kadar :)… Jimi Page`i de almak lazım. O`ndan da çok etkilendim. Özellikle Led Zeppelin benim için en büyük rock grubudur. Bass ta tabiki John Paul Jones olmalı. Çok sevdiğim iki davulcu da hayatta değil malesef. Biri Jeff Porcaro diğeri de John Bonham… O zaman Cindy Blackman`i isterdim davula. Hem tuşesi hem de kadın davulcu oluşu beni çok etkilemiştir. Vokalde Sheryl Crow ve Mick Jagger iyi olurdu. Tommy Johnston veya Rick Wakeman da Hammond başına geçtimi tamamdır. Biraz kalabalık bir grup oldu. Ama bu kadroyu bile zor seçtim. Aslında liste baya uzardı… İlk ve son aldığın albümler? Babamın bana aldığı Elvis Presley ve gitar hocamın bana verdiği Beatles çekilmiş kasetleri haricinde ilk kendi paramla aldığım plak Steppenwolf- Monster dır. Sonra hemen akabinde Beatles Jimi Hendrix ve Deep Purple çakmıştım kendime çok iyi hatırlıyorum. Son olarak Danny Gatton albümleri satın aldım. Bir de Tom Petty. Volkan Başaran en çok kimleri dinler? Günlük yaşantısında neler yapar? En çok kimleri dinler yine zor bir soru. Kimleri dinlemezki :) Ama hayatında en çok Jeff Beck, Eric Clapton, Led Zeppelin, Elvis Presley, Beatles, Rolling Stones, Mark Knopfler, Jimi Hendrix, SRV, Deep Purple dinlemişimdir. Şu aralar Tom Petty`nin Mojo albümünü çok dinliyorum. Günlük yaşamda; dertlerle uğraşmanın haricinde prodüksiyonlarımla uğraşıyorum. Geçtiğimiz yaz “Nükleer Başlıklı Kız” albümü ve Ogün Sanlısoy albümlerini bitirdim. Şu anda Ankara`lı bir grup olan Sepya`nın albümünü yapıyorum. Sepya`nın çok güzel parçaları var bu arada bekleyin :) Bunların dışında kendi projemle ilgilenmeye başladım artık. Volkan Başaran Grup için parçalar yapıyorum. Günlük hayatım böyle işte genellikle. Ha bir de gitar çalarım komşularıma. Onlar pek istemeden :) iki tane kedim var hatta şu aralar kızımın köpeği de bende ona bakıyorum. Kızım da bazen parça yaptığında ona yardım etmek en büyük keyiflerimden biri. Fakat onun önceliği okulu. Müzikle henüz cok ciddi ilgilenmiyor. Müzik elinin altında olduğu için başka alanlarla da ilgilenmek istiyor.
Rock Magazin 16
Türkiye’nin önde gelen sanatçılarından Erol Evgin’in oğlu olmak müzikle tanışma sürecini nasıl etkiledi? Ben müzisyen bir ailede doğmama rağmen müziğe geç başladım. İlk gitar derslerime başladığımda sanıyorum 15 yaşındaydım. Kendi bestelerimi yapmaya başladığımda 18 yaşındaydım, Lisede çeşitli gruplarda çalardım ve daha utangaç yapıda bir insan olduğumdan çok ön planda (solist vb..) olmaz genelde grupta gitar-geri vokal olarak görev yapardım. İlginç gelebilir ama ilk albümüm Beni Ellere Verdin’i çıkarttığımda Erol Evgin’in oğlu olmamın büyük zorluklarını yaşadım, çünkü şarkı yurtiçi ve yurtdışında çok tutmuştu, konserlere başlamıştık ama bunlarla birlikte özellikle müzik camiasından kıskançlıklar ve engellerle karşılaştım. Genelde radyo-müzik kanallarında belli lobiler vardır. Buralara yanaşmayan, köşe başlarını tutmuş bazı kişilerin (yayın yönetmenleri vb...) yanında el pençe divan durmazsanız sizi çalmazlar, halka tanıtmazlar vb... Daha ileriki yıllarda özellikle 2004-2008 arası bugün en çok bilinen şarkılarım olan Şehit, Özledim, Dün Bugün Yarın gibi şarkılar - klipler müzik kanallarında hiç bir gerekçe gösterilmeden yayınlanmadı. 4 sene yasaklanmak çok uzun bir süre ve yorucu bir dönemdi. Ama bugün internete baktığımızda en çok dinlenen Murat Evgin şarkıları bu yasaklı dönemde yayınlanmayan şarkılar. Demek ki bazen insanlar güzel bir şarkıya kendi çabalarıyla ulaşıyorlar. Müzikle ilgili herkesin mutlaka ilham perileri vardır. Murat Evgin’e kimler ilham verdi ve vermeye devam ediyor? İlham perilerim yakın çevremde gördüğüm Melih Kibar, Sezen Aksu, Onno Tunç gibi isimler ve tüm müziğini hatmettiğim Beatles’dır. Rock n’ Roll’dan Rock’a geçiş dönemimin müziğini hep çok beğenirdim ve Beatles’ın klasik müzik ustası George Martin’in gözetiminde yaptığı kayıtlar benim için çok ilginç bir sentezdi. 17 Rock Magazin
Müziğin hayatındaki yerini hangi kelimelerle tanımlarsın? Bir yoga öğretmeniyle konuşmuştuk ; İnsan yemeden içmeden belli bir zaman yaşayabiliyor ama nefes almadan bir an bile yaşamıyor. Müzik de benim için nefes gibi. Türk müzik piyasasında ise büyük bir hava kirliliği, ekranlardan oksijen yerine karbondioksit basan bir med-ya ve dolayısıyla kaliteli ve temiz bir havayla beslenmeyen bir dinleyici kitlesi var. İnşallah bütün bunlar değişecek :) Toplumsal temalara oldukça yatkın bir sanatçısın. Bunun en belirgin örnekleri Arka Sokaklar dizi müziği ve şehitlere yazılmış şarkın. Nasıl ortaya çıktı bu şarkılar? Bu tür projeler devam edecek mi? Yazdığım şarkılarım beni etkileyen olaylarla ilgili oluyor.Sanıyorum 2001 yılı idi. Bağdat caddesinde bir trafik kazası olmuş ve Selin-Erdem isimli iki genç hayatlarını kaybetmişti. Bu kaza benim evimin önünden geçtikten az sonra, Bağdat caddesine bağlandıkları noktada olmuştu.Bu olay beni çok etkilemişti ve “Masum” şarkısını yazmıştım. Şarkı “Geçtiğin en son sokak bizim sokaktı.” diye bir cümleyle biter zaten.”Masum” rahmetli Selin’in babası Boray Uras’ın Ankara’ya yürüyüşünde ve yasa tasarısında yapmak istediği değişlikliğin mücadelesinde ve bu çabaların tv’de yer almasında bir rol oynadıysa ne mutlu bana. Şehit şarkısı Rock Magazin 18
Hülya Koçyiğit’in de ilk kez bir klipte rol almayı kabul etmesiyle önemli bir konuya değinmiştir ve eğlenceden oluşan müzik piyasasına bir anlamda örnek olmuştur. Şarkı ve klip çıktığı dönemde Şehit aileleri ile ilgili vakıflara bağışları arttırmıştı. “Biz bir eğlence kanalıyız, bu klibi yayınlayamayız.” diyen bir müzik kanalı, ilk başta klibi göstermek istemeyen ama klip gaztelerin 1.sayfalarına taşınınca yana yakıla bizi arayıp “Biz haber bültenimizde yer vermek istiyoruz” diyen bir TV kanalı da olmuştu. Sonucu merak ediyorsunuz değil mi ? Şarkıyı da, klibi de o kanala yollamadım. Sevgili arkadaşım Hayko Cepkin’le bir konuşmamızda değindiğimiz bir konudur bu ; Sen bir kurumsan, bir TV kanalıysan “Sanatçıya ya adam gibi yaklaşacaksın, sosyal konularda yaptıklarına destek vereceksin, ya da ilgilenmeyeceksen ilgilenmeyeceksin, Dansözlük yok!” Arka Sokaklar’ın şarkısı dizi için yazılmış bir şarkıdır. Dizideki hikayeleri anlatan, suçun, tehlikenin ortasında yaşayan ve evlerinde aileleri tarafından beklenen insanların hayatını konu alır. Bir dizi için yazılmış bir şarkı olduğu için onu Şehit şarkısından ya da Masum şarkısından ayrı değerlendirmek lazım. Toplumsal temalar kadar geçmişin değerlerini de bulabiliyor Murat Evgin dinleyicileri. Mektup şarkısı buna en güzel örnek. Artık aşkın mektuplarla anlatılmadığı bir ülkede müziğin aşktaki yeri nedir? Bu şarkının bir hikayesi varsa onuda dinlemek isteriz. Mektup sözleri-müziği ve klibiyle en çok sevdiğim şarkılarımdan birisidir. Benim kişiliğimde hep bir melankoli ve geçmişe özlem vardır. Belki de 90’lı yıllarda Beatles dinleyen biri olmamın sebebi de budur. Lise döneminde güneş batarken içime bir hüzün çökerdi, “Bu ne yahu ?” derdim “içim mi yaşlı benim?” Sonra yıllar sonra evde bu konuyu açtığımda babam “İnanmıyorum, ben de aynı öyle olurdum gençliğimde” deyince içimden “Söylesene be adam :) demek ki aileden :)” derdim. Mektup aslında “Ey insanlar neden artık mektup yazmıyorsunuz?” değil de eski bir sevgiliye hitap eden bir şarkı. Sözleri daha dikkatli dinleyince ortaya çıkıyor. 19 Rock Magazin
Bana sık sık bu şarkıyı kime yazdın? diye soruyorlar ben de onlara değerli şairimiz Sabahattin Kudret Aksal’ın Aşk şiiri adlı şiirini söylüyorum ; Bu şiirin ilk mısrası senin için yazıldı İkincisi söylerken bilinmez kimi düşüneceğim Gel de inan şimdi sen Aşk Şiirine :)))) Gerçekten de insan şarkı yazarken geçmişinden izler ,anılar yerleştiriyor esere.Her zaman tümüyle bir kişiye yazılmış olmayabiliyor. Söylemekten en çok keyif aldığın ve iyi ki bu şarkıları yazmışım dediğin şarkıların? Mektup, Şehit, Beni Ellere Verdin çok sevdiğim şarkılarımdır. Bir de liseüniversite dönemlerinde yazdığım şarkıların naifliğini severim ve hala albümlerimde yer veririm. Bir Güzele Vuruldum, İlk Tek Son Aşkımsın, Bitmez Bu Hasret bu dönemin şarkılarıdır.
Rock Magazin 20
Zamanını nasıl değerlendirirsin? Neler yapmaktan keyif alırsın? Müzikten başka çok zamanım olmuyor maalesef. Hem şarkı yazıp ,hem düzenlemeleri yapmak, klip çekmek ve TV programlarına gitmek çok zamanımı alıyor. Normalde beste-düzenleme yapmayan bir şarkıcı bir albüm yaparken stüdyoya sadece okumalar için gelirken benim tüm zamanım stüdyoda geçiyor. Bir de müzikten sonra en çok vakit geçirdiğim yer “İstanbul trafiği” :) Zaten İstanbul’da bir güne bir kaç işi anca sığdırıyoruz. Bunun dışında bir de Müjdat Gezen Sinema Okulunda “Film ve Dizi Müziği Öğretmenliği” yapıyorum. Diğer zamanlarda ailemle olmaya çalışıyorum. Murat Evgin gelecekte kendini nerede görüyor? En büyük hayalin nedir? Abuk subuk sözlü şarkılar söyleyen insanların söylediği “Bu yaza damgamı vuracağım” klişelerinin ve ömrü 2-3 aylık şarkıların arasında ne mutlu bana ki 1112 yıldır dinlenen ve eskimeyen şarkılarımız, bir anlamda klasiklerimiz oluştu. Bunun önemli bir nedeni de şarkılarım heryerde çalsın diye bir uğraş içine girmedim, işi hiç bir zaman ucuzlatmadım ve şöhret kavramının suyunu çıkartmadım. İlerki yıllarda da tutarlı bir şekilde müziğimden taviz vermeden, “Herkes beni dinlesin, kitlemi genişletmeliyim” hatasına düşmeden devam etmek istiyorum. 2008’de Los Angeles’ta bir seminerde dinlediğim Jon Bon Jovi’nin bir sözü vardır “Bizim bir çok dönem modamız geçti, insanlar bizi dinlemedi, ”boy band” furyasının 2 kez gelip geçtiğini gördük ama müziğimizi modalara göre değiştirmedik, sadece kendimiz gibi müzik yaptık, 25 yıldır ayaktayız” Bu önemli mesaj hep aklımdadır. Dinleyenlerin başta olmak üzere tüm halkımıza yeni yıl mesajın? Tüm Türk halkına yeni yılın şans mutluluk ve sağlık ve bilinç getirmesini dilerim. Biz konumumuzdan dolayı hep bilinçli ve uyanık olmak zorunda olan bir milletiz. Dünyanın bizim üzerimizdeki hedefleri, emelleri 80 sene önce neyse bugün de o. Genç kardeşlerimin tarihimizi iyi okumalarını tavsiye ederim. Eyvah benim de öğüt verme yaşım gelmiş sanırım :) 21 Rock Magazin
Rock Magazin 22
Eric Clapton, 1945 yılında, Patricia Molly Clapton ve Edward Walter Fryer’ın evlilik dışı çocuğu olarak dünyaya geldi. 9 yaşına kadar büyükanne ve babasını kendi anne ve babası, annesi Patricia’yı ise ablası olarak bildi. 1964 yılında, The Yardbirds adlı blues-rock grubunda çalmaya başladı, fakat 1965’in Mart ayında bu grubun pop müziğe kaydığını düşünerek gruptan ayrıldı. Aynı yıl John Mayall & Bluesbreakers grubuna katılarak kendini bir blues gitaristi olarak kanıtladı. Hayranları, bu grupla çaldığı dönemde ona “God” (Tanrı) lakabını taktılar ve duvarlara “Clapton is God.” sloganları yazılmaya başladı. 1966 yılının ortalarında Clapton yanına Jack Bruce ve Ginger Baker’ı (bateri) da alarak Cream adlı grubu kurdu, bu grupla yaptıkları 3 albümün ardından grup 1968 yılında dağıldı. Yapımcıları 1969 yılında “Goodbye” adlı, konser kayıtlarından oluşan albümü piyasaya sürdü. 1969’da Blind Faith ile çıkardığı, grubun adını taşıyan bir albümden sonra, Derek and the Dominos adlı grup içerisinde Bobby Whitlock (vokal ve klavye), Jim Gordon (bateri), Carl Radle (bas) ile çalmaya başladı. Grupla çıkardığı Layla and Other Assorted Love Songs albümündeki Layla, en çok bilinen şarkılarından oldu. Clapton bu şarkıyı, Pattie Boyd-Harrison için yazmış ve Leyla ile Mecnun hikâyesinden esinlenmiştir. George Harrison’ın eşi olan Pattie ile yaşadığı ilişki ve ayrılık sonucu eroine başladı. Müzik kariyerine 2 yıllık bir ara verdi. Eroinle mücadelesi sırasında çektiği sıkıntılar sonucu Eric Clapton, bağımlılara yardım için madde ve alkol bağımlılığı rehabilitasyon merkezi kurdu.
23 Rock Magazin
Ozzy ile Türkçe Rock yeni sayımızla birlikte bundan sonra dergimizde yer alacak konularımız arasında. İşte Ozzy’nin ilk konuğu, ilk albümleriyle U-Dönüşü...
Rock Magazin 24
U-Dönüşü’nün hikayesi nedir? Grup adını nerden esinlendiniz? Grup nerde ve kimler tarafından kuruldu? Uygar: U-Dönüşü bizim için bir öze dönüş felsefesi oldu. Yani her birimizin, bu ana kadar ayrı ayrı geçmişleri ve çalışmaları oldu. Ve hayatın zorunluluklarından doğan durumlara artık bir “dur” deyip her zaman içimizden gelen ve yapmak istediğimiz müziğe bir U-Dönüşü yaptık. Grup üyelerini tanıyabilir miyiz? Ufuk: Aslen Lüleburgaz’lıyım (Kırklareli).Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Müzik Eğitimi anabilim dalı mezunuyum. Okuldayken Şan bölümündeydim, ve elbette Piyano da ağır basıyordu.2008 yılına kadar çeşitli gruplarla sahnede keyboard çaldım ve back vokal yaptım. TRT’de yayınlanan Süper Babaanne isimli dizinin müziklerinin yapımında yer aldım. Bkm Mutfak Çok Güzel Hareketler Bunlar ekibiyle 2 yıl çalıştım.2009 yılında piyasaya çıkan eski Grup Piramit’in solisti Hakan Girit’in albümünde aranjör olarak yer aldım ve Amerikalı prodüktör Danny Stimac ile çalıştım. Halen bir lisede müzik öğretmenliği yapmaktayım. Uygar: İzmirliyim, müziğe 14 yaşında başladım. Çeşitli projelerde gitar çaldım hatta şarkı söyledim. Aynı zamanda Elektrik Mühendisiyim. Solak gitaristlerdenim, ama şu gitarı düz tutanlardan..Tam bir kova burcu inadı. Cihan: Grupta davul çalıyorum. Daha önce genelde rock gruplarıyla çaldım. Zaman zaman değişik tarzda projelerde de yer aldım. Bir dönem Ufuk ile BKM de yer aldık. O tarilerde bu albümün planları canlandı ve kolları sıvadık. Poyraz: Bende bas çalıyorum. Şu an Göksel ile bas ve kontrbas çalıyorum.. Bir çok proje ve isimle çalışma fırsatım oldu. Ses mühendisliği okuyorum (hala ama bu sene son :) )
25 Rock Magazin
Albümün hikayesinden bahsedelim birazda. 10 şarkı mevcut bunlardan biri ‘’Bi Düşün’’ isimli şarkınızın akustik versiyonu. Ne gibi hikayeler barındırıyor albümünüz? Ufuk: Her şarkı kendi için ayrı bir konsept ayrı bir hikaye barındırıyor. Ancak her biri bir bütünün parçası. Albümde Uygarın ve benim yazdığım şarkıları ortak paydada toparlamaya çalıştık. Ve gerek sözleriyle gerek müzikleriyle bütün olmalarını sağlamaya çalıştık. Albüm kapağındaki şarkı sözlerinden oluşmuş o dize, aslında bize bu şarkıların birbirine ne kadar bağlı olduğunu kısaca özetliyor. Uygar: Aslında karşımızdakine, hemen yanımızdaki eşimize, dostumuza ve hatta kendimize bir şeyler söylemeye çalıştık.. Küçük bir mesaj, ufak bir kıvılcım, bir kırılma noktası ve bir karar anı yaratmak istedik. Her hikâye ve her karakter bir birinden çok ayrı olmasına rağmen bir bütünün parçası oldular.
Rock Magazin 26
Konser takviminiz nedir? En yakın tarihte U-Dönüşü nerelerde sahne alacak? Uygar: 2011 Ocak ayının 19’unda OldSchool Beyoğlu ve 29’unda ise Woodstock Kadıköy konserlerimiz olacak. Grup üyelerinin kişisel müzik zevkleri nelerdir? Yerli yada yabancı kimleri dinler ve takip edersiniz? Ufuk: Genelde eski grupları ve eski tarzları seviyorum. Mr.Big, Def Leppard, Whitesnake,Toto,Chicago,Dream Theater,Ark.. Uygar: evet aynen katılmakla birlikte ek olarak Yes, Winger, Angra, Beady Belle, Yavuz Çetin derim. Aslında müzik ikiye ayrılır: İyi müzik ve kötü müzik.. Bir fikir ve kalite kaygısı ile yapılan her şeye kapılar açık.. Cihan: Yavuz Çetin’in ismini bir kere daha anmaktan mutluluk duyuyorum. Çünkü çok özel bir insandı. Bu isim dışında davulcusunun iyi olduğu grupları dinliyorum sadece. :) Çünkü müziği dinlerken refleks olarak bir kulağım hep ritmde, diğer enstrumanları da diğer kulağımla dinliyorum. Dolayısıyla tek bir tarzda sabit kalamıyorum. Arabesk bile olabiliyor bazen :) Müziğin dışında nelerle uğraşıyorsunuz? Ufuk: Müzik dışında film izleme ve bilgisayar oyunları tutkum var.İçimdeki çocuğu büyütemedim :) Daha önce de söylediğim gibi aynı zamanda müzik öğretmenliği yapıyorum. Uygar: Aydınlatma Tasarımı yapıyorum. Tenis ve motor gibi sporlar ile ilgim var. Cihan: Uuzuun bir süredir öğrenciyim. :) hiç sevemediğim ve en sonunda vazgeçtiğim işletme eğitimimi 3. senede bıraktım ve grafik tasarım okumaya kadar verdim. Tabi bu çok zaman kaybettirmiş oldu bana. Şuanda grafik tasarım okuyorum, bu sefer güzel gidiyor. Profesyonel öğrenciyim desem yalan olmaz. Poyraz: Pek birşey yapmıyorum. Okula falan gidiyorum. 27 Rock Magazin
U-Dönüşü’nün 2011 için planları nelerdir? Uygar: Sıkı konserler aslında bizim tek düşüncemiz.. Bunun dışında bize yakışacak ve bizi doğru ifade edecek videolara yöneleceğiz. Daha sonra sürpriz parçalar üzerinde çalışmaya başlayacağız. Şimdiden sabırsızlanıyoruz. Cihan: Olabildiğince her konser organizasyonuna katılmak ve sesimizi herkese duyurmak istiyoruz. Bizi takip etmeye devam etsinler. Türk Rock Dünyası hakkında düşünceleriniz neler? Türkiye’de çok güzel müzik yapan ve yapmaya çalışan güzel insanlar var, vardı ve olacaktır. Ancak sektördeki kalitesiz güruhtan bir türlü sıyrılamıyorlar ya da değerleri geç anlaşılıyor. Rock müzik sorgular! Çıkış noktası budur. Türkçe rock ise ne yazık ki sorgulamadan bünyeye alıverir hale getirildi. Hiçbir heyecan taşımayan, hatta gayet vasat işler şu an pazarda sırf ticari sebeplerden ötürü aynı bir balon gibi şişiriliyor. 3 akorlu bir sürü birbirine benzeyen parça janjanlı Rock Magazin 28
albüm ambalajlarıyla piyasaya sunuluyor. Ya ünlü bir bestecinin çok meşhur eseri yeniden yorumlanıyor ya da buram buram arabesk nameler yeniden pişirilip önümüze konuyor. Çıtayı yükseltme kaygısı taşımayan, garantili işler tercih ediliyor ve pompalanıyor. İşin trajik komik yanı, bunlar kocaman pahalı İngiliz anfiler önünde yüksek ses ile debelenircesine performe edilen aksiyon dolu videolar ile sunuluyor. TV’nin sesini kısarsanız aman bu çocuklar herhalde ortalığı kasıp kavuruyorlar sanırsınız. Fotoğrafçı kırmızı deri koltuğa oturttuğunda zaten havaya girmiş rock starımız kral oluveriyor. Animasyondan fırlama ama üzerlerinde taşıyamadıkları son derece varoş imajlar. Grubun adı ucuz kelime oyunlarından seçiliyor hatta müziğinden bihaber ağır misyonlar dahi taşıyabiliyor. Grubun ismine ya da duruşuna verilen mesai biraz olsun müzikaliteye harcanmıyor. 3 Boyutlu gözlükler dağıtılıyor ama müzik tek boyut, o ne olacak? Birbirine benzeyen bet vokaller, üzerinde düşünülmemiş sözler, zekâ içermeyen rifler, orijinallikten ve çok seslilikten uzak, bayat ve hatta birebir çalıntı fikirler. Ya da farklı olmak adına ise en temel prensipleri atlayanlar.. Çok büyük bir bölüm medya bunları sunuyor. Zincir mağaza dayatıyor. Büyük bir kesim halk ise üzerinde düşünmeden ve sorgulamadan kabul ediveriyor, değerlendirip gerçek notunu verme zahmetine girmek istemiyor... Verdiğiniz bilgilerden dolayı hepinize teşekkürler arkadaşlar; U-Dönüşü: Biz teşekkür ederiz Ozzy, ilk köşende bizleri düşündüğün ve yer verdiğin için, heyecanla yazılarını takip edeceğiz.
29 Rock Magazin
Rock Magazin 30
Hepimizin çok sevdiği bir şarkıdır “Hareket Vakti”... Yıllar önce Umay Umay’dan ardından da Emre Aydın’dan dinledik bu güzel şarkıyı... Peki ya şarkının asıl sahibi Barlas, bu şarkıyı hangi duygularla yazmış ve bestelemişti? Eminim ki hepimiz merak edi-yoruz... İşte pek çok hit şarkının bestecisi ve yazarı Barlas, Hareket Vakti’nin hikayesini Rock Magazin okuyucuları ile paylaştı... Hareket Vakti’ni 90’ların başında Londra’da olduğum bi dönemde yazdım. Türkiye’den 2 yıl uzak kaldım ve çok özlem çektim. Aslında Londra’ya gitmek gibi bir planım yoktu, her şey apar topar gelişti üstelik çok az parayla... Giderken de arkamda bıraktığım çok şey oldu. Bunlardan biri de ardımda bırakmak zorunda kaldığım birisiydi. Amacım yurtdışında müzik aleminde şansımı denemekti, ama onun daha farklı istekleri vardı. Onu daha fazla üzmemek için yol yakınken uzaklaşmak zorundaydım. Sanırım bunların bütün acısı bu şarkıda patladı. İşin ilginç tarafı şarkıyı tam Türkiye’ye dönmek üzereyken yazdım. Açıkçası biraz da ortaya karışık bir şey çıktı. Zaten şarkılarımı belirgin bire bir bir takım olayların tasviri şeklinde yazmıyorum. İçimde bir şeyler birikiyor, birikiyor ve bir yerde şarkı olarak çıkıyor. Bu da onlardan biri oldu… Fazlaca biriken bir şeylerin patlamasıdır “Hareket Vakti”… Hadi bir daha dinleyelim o zaman...
31 Rock Magazin
Rock Magazin 32
Ülkemizin gelmiş gecmiş en iyi gruplarından biri, hatta belki de en iyisi. No problem albümlerindeki “Yalnızlar Garı” parçası en iyi şarkılarından biri. Bütün parçalarını sevdiğim belki de tek Türk grubu. Çocukluğumdan beri bir yerlerde çalan ve benim duyunca iyi hissettigim grup.. ve belki biraz da hüzünlü.. İyi ki varlar , iyi ki müzik yapıyorlar, yapmışlar dedirten ender Türk müzisyenlerinden bu adamlar. Turkçe Rock olmaz diyenlere en güzel cevaptırlar. Bazen aşkı en güzel tanımlayandırlar. Bazen bir yeri, bir duyguyu en güzel anlatandırlar. İngiltere için Beatles neyse türkiye içinde M.F.Ö odur Central Park Summer Stage’i sallamış efsane Türk grubu. Bir şarkı daha çalmak için sahneye çıktıklarında organizatörlerin isyan eden Amerikalı Ton Maister’i “Abi sen şöyle bi gel” diye kafakola almaları. Sahnenin kenarında Mfö’yü izleyen Sertap Erener’in hoplayıp zıplaması. İlk defa Mfö konseri izliyormuş gibi duran Hüsnü Şenlendirici’nin kenardan fotoğraf çekmesi. Kimsenin yağmuru takmaması ve hatta milletin daha çok coşması ile anılacak tarihi bir konsere imza atmışlardır.
33 Rock Magazin
NEMRUD Rock Magazin 34
Nemrud, 2008 yılında Mert Göçay, Harun Sönmez ve Aycan Sarı tarafından İstanbul’da kuruldu. Türkiye’de yapılan ilk konsept Progressive Rock albümüne imza atan grubun “Journey of The Shaman” isimli albümleri Lirik Müzik etiketiyle müzik mağazalarındaki yerini alırken , dünyanın en önemli “Progressive Rock” plak şirketlerinden Musea Records’dan gelen teklif üzerine albümün 30 ülkede yayınlanması konusunda anlaşmaya varıldı. “Journey of The Shaman” ile grup Türkiye’de yapılan standart rock veya popüler mısra-nakarat düzeni üzerine kurulu şarkı yapılarının ötesine geçerek rock müziğin teknik ve kompozisyon sınırlarını zorluyor. Aranjmanlarında klasik, caz ve avangart unsurlar bulunduran grubun albümü, klasik Progressive Rock albümlerinde rastladığımız; sürekli değişen melodiler, ritmler, tekrardan kaçınmalar, sözlerde kavramsal, soyut ve fantezi üzerine kurulu... Üç bölümden oluşan epik bir hikayeyi konsept albümle anlatıyor olması, grubun Progressive Rock’ın altın çağı olan 70’li yıllara olan hayranlığını gözler önüne seriyor. Mert Göçay ile tanışmalarından sonra sıkı arkadaş olan ve grubun kurulmasında büyük emeği geçen Progressive Rock’ın efsanelerinden Eloy’un kurucusu Frank Bornemann albümde oluşan sound’un fikir babası oldu. Yes, Genesis, Pink Floyd, Eloy, King Crimson, Jethro Tull ve Camel gibi efsaneler, Nemrud sound’unun etkilendiği isimlerin başını çekiyor. Progressive Rock konusunda ülkemizi yurtdışında başarıyla temsil eden Nemrud, dinleyicisiyle buluşuyor... http://www.nemrudband.com/ http://www.myspace.com/nemrudmusic
35 Rock Magazin
“Gel Git” Aylin Aslım’ın ilk albümü... Albüm 2000 yılında Power Records’dan yayımlandı
Albümün ilk klibi “Senin Gibi” isimli şarkıya çekildi... Bu klip aynı zamanda Aylin Aslım’ın müzik dünyasında yer edinmesini sağladı...
Albümün ilk klibi “Senin Gibi”’ye çekildi...
Rock Magazin 36
Senin Gibi Dalgalar Zor Günler (Umudum Var) Yıldızlar Var Keşke 4 Gün 4 Gece Birgün Küçük Sevgilim Aynı Senin Gibi (Aylin Gibi) 4 Gün 4 Gece (Remix) Senin Gibi (Remix)
“ Senin gibi beni kimse sevmedi “, belkide ilk kez bir bayan böyle bir itirafta bulunuyordu popüler Türk müziğinde.
Albümde 9 şarkı ve üç şarkının remix versiyonlarıyla toplam 12 şarkı yer aldı.
TÜRK ROCK MÜZİĞİNİN ÖNDE GELEN DJ’LERİNDEN OZZY, ARALIK AYININ EN ÇOK DİNLENEN 10 ŞARKISINI DERLEDİ...
01. Aylin Aslım - Aşk Geri Gelir 02. Melis Danışmend - Bin Doz Öfke 03. Aslı - Yardımcı Olmuyor 04. Mor ve Ötesi - Araf 05. Ozan Ünlü - Bu Yüzden 06. Badem - Yorgunum 07. Pinhani - Sevmekten Usanmam 08. TNK - Dans Et 09. Redd - Prensesin Uykusuyum 10. Athena - Arsız Gönül
37 Rock Magazin
1
Gripin Sen Gidiyorsun
2 Şebnem Ferah Yalnız
Rock Magazin 38
3 Emre Aydın Hoşçakal
4
Özlem Tekin Yatağım Boş
6
5
Demir Demirkan Aşktan Öte
7 8 9 Aydilge
Aslı
Kırıp Döktüklerim
Mor ve Ötesi
Araf
Aylin Aslım
Aşk Geri Gelir
Takıntı
10
Malt
Arıza
39 Rock Magazin
Guliver’in Gezileri Yaptığı seyahatleri yazan Lemuel Gulliver, bağlı olduğu acente ile Bermuda’ya gitmek üzere anlaşır. Ancak yolculuğu beklediği gibi geçmez ve Gulliver gözünü küçük insanların yaşadığı Liliput Adası’nda açar.
Easya Lisede kendi halinde bir öğrenci olan Olive hakkında herkesi meraklandıran bir dedikodu yayılır. Söylentilere göre Olive bekaretini kaybetmiştir. Olive bu durumun doğru olmadığını anlatmaya çırpınsa da, dedikodu gerçekten daha fazla sahicilik kazanır. Bütün hayatının mahvolduğunu düşünen Olive, bu dedikodu sayesinde bir anda okulun en gözde ve popüler kızına dönüştüğünü görür. Rock Magazin 40
Aslı Gibidir Toskana’da aşk başka nasıl anlatılır? Aşk yuvası küçük oteller, kafelerde birbirinin gözüne bakan âşıklar... Bir çift gibi görünmeye çalışan bir kadın ve bir erkek... Adam, bir konferansa konuşmacı olarak katılan İngiliz bir yazar; kadın, Fransa’dan gelen bir sanat galerisi sahibi. İşte herhangi bir zaman, herhangi bir yerde, herhangi birinin başına gelebilecek bir öykü...
Cadılar Zamanı ‘Season of the Witch’; 14. yüzyılda Kara Veba’nın yayıldığı dönemlerde, cadı olduğundan şüphelenilen bir kızın taşınmasına yardım eden şövalye Behman (Nicholas Cage)’ın macerasını anlatacak.
41 Rock Magazin
Rock Magazin 42