Real Power Magazin - Mart/March 2014

Page 1

YIL: 1

SAYI: 1

MART 2014

www.rpmagazin.com

Ferrari California T Cenevre’de görücüye çıkıyor

Lasmanlar: Dacia Logan MCV- Nissan Qashqai Skoda Yeti - Ford Transit

Test : Ford Fiesta - VW Tiguan Volvo V40 Cross Country-VW Beetle


Editörden

Real Power yayında Real Power Magazin İmtiyaz sahibi ve Genel Yayın Direktörü Avni Örgüç aorguc@rpmagazin.com

Ahmet Said Özen

Y

eni bir başlangıçla tekrar merhaba. Uzun zamandır otomobil dergisi yapmak için içimdeki isteği körükleyen ve beni gaza getiren Avni Örgüç’le Real Power Magazin’i kurmaya karar verdik. Tuning ve drirft ağırlıklı diğer dergiyi de bu gazla devam ettireceğim ama önce taze kan deyip kolları sıvadık. Avni Örgüç’ün motosiklet camiasındaki çevresini ben de otomobil tarafındaki çevremi kullanarak böyle bir dergi yapmaya karar verdik. Umarım keyif alırsınız. Derginin size ulaşmasında emeği geçen Demircan Dikmen’i de unutmamak lazım. Tuana Medya’da dergin tasarımını yaparak bize destek oldu. Yazı işleri kadromuz şu çok geniş değil ama Turgut Yüksekdağ’ın köşe yazısı ve Can Akaydın’ın yeni araçlara yaptığı yorumları keyifle okuyacağınıza eminin. Çünkü ben okurken büyük keyif aldım. Bu ayki dergimizde Türkiye’nin yetiştirdiği ve şu an Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Mehmet Taşanyürek’in özel haberini sayfalarımızda bulacaksınız. Mehmet Taşanyürek’in tasarladığı VIP aracın ilk çizimlerini sizinle paylaşıyoruz. Daha araç çizim aşamasında ama üretime geçtiğinde çok farklı ve başarılı bir araç olacağı belli.

Yayın Yönetmeni Ahmet Said Özen asaozen@rpmagazin.com

Tasarım Tuana Medya Katkıda bulunanlar Turgut Yüksekdağ Can Akaydın Murat Ergüç Sevgi Çıvgın Erkan Demirel Azmi Kaya Celil Tosun Ahmet Serkan Subaşı

info@rpmagazin.com www.rpmagazin.com

Real Power Magazin’de yayınlanan haberler izin almadan ve kaynak gösterilmeden başka yayınlarda kullanılamaz. Reklamlardan reklam veren firma sorumludur.



“Trafik Dedektifleri” İçin İlk Ders Zili Çaldı Sosyal sorumluluk projeleriyle sektöründe fark yaratan OPET’in desteğiyle başlatılan ‘Trafik Dedektifleri Projesi’ kapsamındaki ilk eğitim, Ankara Çankaya’daki Halide Edip Adıvar Ortaokulu’nda gerçekleşti.

A

ile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Polis Eşleri Kaynaşma Yardımlaşma Derneği (PEKAY), Uluslararası Polis Birliği yetkilileri ve OPET Yönetim Kurulu Üyesi Nurten Öztürk’ün hazır bulunduğu ilk eğitime 100 öğrenci katıldı. Proje ile 3 yılda, 81 ilde 3-17 yaş arasındaki 1,5 milyon çocuk ve gencin trafik konusunda bilinçlendirilmesi hedefleniyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Polis Eşleri Kaynaşma Yardımlaşma Derneği (PEKAY) ve Uluslararası Polis Birliği Türkiye ortaklığında OPET’in desteğiyle hayata geçirilen ‘Trafik Dedektifleri’ projesinin ilk ders zili, Ankara Çankaya’da Halide

Edip Adıvar Ortaokulu’nda çaldı. Proje kapsamında verilen ilk eğitimde, İl Milli Eğitim Müdürü Kamil Aydoğan, Polis Eşleri Kaynaşma-Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı Dr. Arzu Kılıçlar ve OPET Yönetim Kurulu Üyesi Nurten Öztürk hazır bulundu. Ankara Emniyeti Trafik Denetim Şube Müdürlüğüne bağlı özel eğitim kadrosu tarafından 7’nci sınıf öğrencilerine yönelik olarak gerçekleşen eğitim kapsamında çocuk ve gençlerin trafik kurallarını günlük hayatta etkin kullanımları amaçlandı. İnteraktif bir biçimde düzenlenen ve çocuklara eğitim içeriğinde sorumluluk vererek örnek olaylarda rol almalarını sağlayan eğitim, çocuklar tarafından ilgi ile izlendi. Proje için hazırlanan filmler ve eğitim dokümanları çocuklarla paylaşılırken OPET’in maskotu OPEDO da organizasyona renk kattı.

OPET Yönetim Kurulu Üyesi ve sosyal sorumluluk projelerinin fikir lideri Nurten Öztürk eğitim sonrası bir konuşma yaptı. “Doğup büyüdüğümüz topraklara olan sorumluluğumuzu yerine getirmeye her zaman hazırız” diyen Öztürk, öğrencileri “Trafiği güvenli bir Türkiye” için Trafik Dedektifleri projesine katılmaya ve sahiplenmeye davet ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugüne kadar OPET olarak sürdürdüğümüz sosyal sorumluluk projelerimizle toplumda fark yaratmaktan hep onur duyduk. Bugün projemizin açılım günü, trafikten kaynaklanan sorunları çözmek, kazalardan doğacak maddi ve manevi

zararları en aza indirmek amacıyla, bugün güçlü proje ortaklarımızla birlikte kalıcı bir etki yaratacak bu projenin eğitimlerine başlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Trafik Dedektifleri projesi ile üç yaşından başlayarak geleceğin sürücü adaylarını, trafik kurallarını tam anlamıyla bilen ve bu konuda sorumluluk alan bireylere dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bu proje ile trafik kuralları konusunda farkındalık yaratarak mevcut algıyı değiştirmeyi, böylelikle Türkiye’nin gelecekte trafiği güvenli, ulaşımı konforlu bir ülkeye dönüşmesini amaçlıyoruz. Ülkemizin bu kanayan yarasının çözümü için var gücümüzle çalışacağız.”



Yazı: Can ‘Luigi’ Akaydın

Brabus 850SL “Dünyanın En Hızlı Roadsteri”

Brabus’un çılgın mühendisleri SL63 AMG’yi alıp, içindeki V12 motoru söküp attılar ve dünyayı yörüngesinden çıkartacak kadar güçlü bir V8 motor ile birleştirdiler, V8 motorun içine 850 tane beygir tıkıştırdılar ve Brabus 850SL’i yarattılar.

S

L63 AMG’den dört silindir eksik ve 400 cc düşük hacimli olmasına rağmen Brabus’un V8 motoru tam 850 HP güç ve 1450 Nm tork üretiyor. Motorun ürettiği tork öylesine kırıcı ki, aktarma organlarını korumak için güç 1150 Nm’de limitlemek zorunda kalmış. Henüz ivmelenme rakamları açıklanmadı ama bu otomobilin ulaştığı son sürat olan saatte 370 km onu dünyanın en hızlı roadsteri yapmaya yetiyor da artıyor bile.


Brabus 850SL elbette ki sadece güç ve sürat ile donatılmadı, aynı zamanda “yıldız”lı bir otomobilde bulunması gereken her şeye sahip olması da sağlandı. Kusursuz kaliteye sahip muhteşem bir iç mekanın yanında, carbon fiberden yapılan aerodinamik body kit ve gövde elemanları ile Brabus 850SL dünyanın en yakışıklı ve havalı roadsterleri arasında.


Yeni Skoda Yeti Sahnede

Skoda Yeti, yenilenen yüzü ile tüketicinin beğenisine sunuldu. Yüce Auto Skoda Genel Müdürü Tolga Senyücel, Türkiye’deki müşteri beklentilerine uygun olarak geliştirilip üretilen Yeni Yeti’nin 1.6 dizel 105 beygir gücündeki otomatik DSG şanzımanıyla, öne çıkacak bir model olduğunu belirtti.

S

koda 4 yıl önce piyasaya sunduğu ve markanın ilk SUV modeli olan Yeti, kapsamlı bir yenilenme sürecinin ardından Türkiye pazarına da sunuldu. Çek üreticinin başarılı kompakt SUV modeli Yeti, markanın yeni tasarım anlayışına uygun olarak yenilenen ön ve arka yüzü, kalite algısı daha da artırılan iç mekanı, fonksiyonel çözümler getiren yeni “simply clever” unsurları ve düşük tüketimli motor seçenekleriyle dikkat çekiyor. Yenilenen Yeti,

Türkiye pazarının beklentileri doğrultusunda sadece “Outdoor” versiyonuyla ve 51.900 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor. Yüce Auto Skoda Genel Müdürü Tolga Senyücel, Skoda markasının Türkiye’den beklentilerinin çok yüksek olduğunu, bu nedenle Türk tüketicisinin beğenilerine uygun çözümler geliştirdiğine dikkat çekerek, “Bu amaçla 1.6 litre 105 beygirlik dizel motor ve DSG otomatik şanzımanlı Yeti, Türkiye pazarına

uygun olarak geliştirildi. Türkiye‘deki tüketicilerin kullanım alışkanlıkları dikkate alınıp, özel yatırım yapılarak üretim planına dahil edildi“ dedi. Senyücel, “Yeti’nin 1.6 dizel otomatik motor seçeneğiyle, büyük şehirlerin yanı sıra Anadolu’da da önemli bir talebe imza atacağını düşünüyoruz. Yeti‘nin yeni

yüzüyle ve sunduğu yeniliklerle beğeni kazanacağına inanıyoruz. Bu yıl 2.500 adet Yeti satmayı hedefliyoruz“ diye konuştu.


Türkiye’ye özel 1.6 DSG şanzımanı ile Yeni Yeti göz dolduruyor

Yeni Yeti, kompakt SUV sınıfın en tutumlu modellerinden biri olmaya devam ediyor. 1.6 litre TDI motor hem manuel, hem DSG otomatik şanzıman ile yakıt ekonomisini ve sürüş konforunu bir arada sunuyor. 1.6 litre TDI motor manuel şanzıman ile ortalama 4.6 litre yakıt tüketimine sahipken, DSG şanzıman seçeneği ile 5.0 litre yakıt tüketimiyle dizel motor ekonomisini DSG şanzımanın üstün sürüş keyfiyle tamamlıyor.



Yeni Yeti ile birlikte bir önceki versiyonda sunulan ve üstün yakıt verimliğine sahip olan 1.4 TSI motor DSG şanzıman seçeneği, ortalama 6.6 litre yakıt tüketimiyle ürün gamındaki yerini koruyor. Bunların yanı sıra Yeti, ürün gamının en üst çıtasında 2.0 litre 170 PS 4x4 seçeneği 5. Jenerasyon Haldex kavrama ile üstün arazi yeteneğine sahipken, macera arayan kullanıcılara da alternatif oluyor. Yenilenen Skoda Yeti, aynı zamanda 4 yeni “simply clever” unsura daha kavuştu; kendisini diğer yeni Skoda modellerinde de kanıtlayan çift taraflı kullanılabilen bagaj

halısı, bagaj içinde bulunan ve çıkarılabilen LED aydınlatması, sürücü koltuğunun altında bulunan eşya saklama gözü ve kapı içinde bulunan atık kutusu. Bu yeni unsurların yanı sıra, Yeti, üstün konfor donanımlarını da sunmaya devam ediyor. Bunlar arasında panoramik açılabilen sunroof, çift bölgeli otomatik klima, ısıtmalı ön koltuklar, hız sabitleyici, ısıtmalı ön cam veya elektrikli ayarlanabilen sürücü koltuğu yer alıyor. İç mekanın fonksiyonelliğini artıran ve üç arka koltuğun da bağımsız olarak katlanıp, istenirse de çıkartılabilmesine olanak

tanıyan, Skoda’nın VarioFlex arka koltuk sistemi yenilenen Yeti‘de de dikkat çekici özellikler olarak öne çıkıyor. Skoda’nın kompakt SUV sınıfına girişini sağlayan ve 2009 yılında tanıtılan Yeti, sınıfının başarılı modelleri arasında kendine sağlam bir yer edindi. Tüm dünyada 20092013 yılları arasında 293 bin 328 adet Yeti satıldı. Yeti, Türkiye’deyse 2010-2013 yılları arasında 5 bin 412 adet satışa imza atarken, 2013 yılında toplam satış adedi 1.579 oldu.


YENİ NISSAN QASHQAI HEDEFİ BÜYÜTTÜ

Crossover segmentinin lideri Nissan Qashqai’nin yeni nesli, Türkiye’de satışa sunuldu. Yeni Nissan Qashqai, cesur tasarımı ve segmentinin en gelişmiş teknolojileri ile crossover standartlarını yeniden yarattı.

N

issan Qashqai, tasarımı, konfordan ve hacimden ödün vermeyen kompakt ölçüleri, motor ve şanzıman seçenekleri ile crossover segmentine ilham verdi. 2007 yılından bugüne kadar dünya çapında 2 milyonun üzerinde satış başarısı gerçekleştiren Qashqai, Türkiye’de ise 45 binin üzerinde tüketicinin tercihi ile segmentinin tartışmasız lideri oldu. Crossover segmentinin standartlarını yeniden belirleyen yeni nesil

Qashqai ile ilk jenerasyonun başarısını daha da yukarı çıkarmayı hedefleyen Nissan, Avrupa’dan sonra Türkiye’de de yeni Qashqai’yi satışa sundu. Yeni Nissan Qashqai, mevcut modele göre 20 mm daha geniş, 47 mm daha uzun ve 15 mm daha alçak olarak tasarlandı. Yüksekliği 15 mm azalmasına rağmen, ön ve arka baş mesafesi 10 mm artırılarak hakim sürüş pozisyonu korundu.


Yeni Nissan Qashqai’nin LED farları daha beyaz ve canlı ışık üretirken, Xenon farlara göre yüzde 50 daha az enerji tüketiyor. İkinci nesil Qashqai’nin görünen özelliklerinin yanı sıra, kanatlı spoiler ve araç altının düzleştirilmesi ile bir aile otomobilinde gelişmiş aerodinamik özellikler sunuyor. Bu sayede aracın hava sürtünme katsayısı ve yakıt tüketimi düşürülerek, CO₂ salınımı azaltılmış ve yüksek hızlarda aracın yol tutuşu daha da geliştirilmiş. Qashqai’de ilk kez kullanılan bir başka yenilik ise, Aktif Aerodinamik Kontrol Sistemi. Bu gelişmiş teknoloji, ihtiyaç halinde radyatöre gelen hava akımını kapatarak Qashqai’nin aerodinamik etkinliğini maksimize ediyor. Hız saatte 30 kilometrenin üstüne çıktığında Aktif Aerodinamik Kontrol Sistemi otomatik olarak kapanıyor ve ancak sensörler motorun soğuması gerektiğini algıladığında açılıyor.


Yeni Qashqai’nin 1.2 litre benzinli motor seçeneği altı vitesli manuel şanzımanla sunularak, gelişmiş turbo şarjlı motor 115PS (85kW) güç ve 190Nm tork sağlıyor. Mütevazı ölçülerine rağmen 1.2 litre motor güçlü ve önceki 1.6 litre motora göre daha hızlı ivme ve esneklik sunuyor. Ağırlığının daha az olması ve daha etkin yakıt tüketimiyle çalışması, aynı zamanda başlangıç seviyesindeki benzinli Qashqai’nin yerini aldığı önceki modele göre daha çevreci ve ekonomik olması anlamına geliyor. 1.2 DIG-T motorun CO₂ emisyonu 129g/km (önceki 1.6 litre benzinli modelden 10g/km daha az) ve yakıt tüketim değeri 5.6 lt/100km (önceki 1.6 litreye göre 0.6 lt/100 gelişme).

1.5 litre dizel motor seçeneği, geçirdiği evrim sonucu 99 g/km’lik CO₂ emisyonuyla bir Qashqai’de sunulan en çevreci ve en etkin yakıt tüketimli motora dönüştü. Ciddi bir mühendislik programı sonucu 1.5 litre dCi motor, tork değerindeki 20 Nm’lik artış sayesinde sürüş anında daha fazla esneklik sunuyor. Motorun içinde yapılan önemli değişiklikler sonucu daha sessiz çalışma ve titreşimde azalma elde edildi. Üst tork çubuğunun kaldırılması sayesinde sese neden olan bir özellik elimine edilirken, yeni ve hafif komponentlerle motorun toplam ağırlığı azaltıldı. Yakıt tüketimi açısından 1.5 dCi, 3.8 lt/100km’lik AB kombine yakıt tüketimi değeriyle crossover segmentinde yeni bir standart belirliyor.

1.6 litre dizel motor seçeneği ise, Qashqai dizel serisinin en üst modeli olarak konumlandırılıyor. 1.6 dCi iki ve dört çeker seçenekleriyle sunuluyor. Alliance ortağı Renault ile birlikte geliştirilen 130PS (96kW) motor, segmentindeki en gelişmiş dizel motorlardan biri olup yakıt tüketimini minimize etmek ve CO₂ emisyonunu azaltmak üzere tasarlanmış çeşitli teknik yenilikleri içeriyor. İki çekerli manuel seçenekte 1.6 dCi’nin CO₂ emisyonu 115g/km ve AB ortalama yakıt tüketimi değeri 4.4 lt/100km. İkinci nesil Qashqai için özel olarak geliştirilen yeni Xtronic şanzıman versiyonunda emisyon 119g/km ve tüketim 4.6 lt/100km iken, dört çeker manuel seçenekte ise sırasıyla 129g/km ve 4.9 lt/100km değerleri sağlanıyor.



FİYATI KÜÇÜK KENDİSİ BÜYÜK YENİ LOGAN MCV TÜRKİYE’DE!

Dacia; Lodgy, Dokker ve Yeni Duster’dan sonra fiyatı küçük, kendisi büyük bir station wagon olan Yeni Logan MCV ile başarısını sürdürmeye hazırlanıyor. Geniş ailelerin ekonomik çözümü olan Yeni Logan MCV, hem özel hem profesyonel kullanıma yönelik.

2

006 yılındaki lansmanından bu yana Logan MCV, 40 ülkede yaklaşık 340 bin adet satış gerçekleştirdi. Türkiye’de ise lansmanı yapılan 2007 yılından itibaren 32 bin adet satış gerçekleştirildi. Satış rakamlarından aldığı güç ile Dacia, Türkiye’de Yeni Logan MCV’yi pazara sundu. Yeni Logan MCV tamamen yenilenen bir iç ve dış mekan tasarımına sahip. Her ihtiyaca cevap veren, sağlam bir aile otomobili olan Yeni Logan MCV geniş bir iç hacim ve 573

litre ile sınıfının en geniş bagaj hacmine sahip. Dacia, Yeni Logan MCV ile uygun fiyata daha fazla güvenlik özellikleri içeriyor. Çift hava yastığı, ABS, AFU, ESP, ASR gibi güvenlik fonksiyonları bulunuyor. Yeni Logan MCV’de yeni teknolojik ekipmanlar ve daha fazla opsiyon: 7 inç dokunmatik ekranlı bir navigasyon ve multimedya sistemi olan Media Nav, yeni radyo CD MP3 ve Eco Mode fonksiyonu yer alıyor. Yeni Logan MCV Türkiye’de

iki motor seçeneği ile sunuluyor: 1.2 16V 75 HP benzinli ve 1.5 dCi 75HP dizel. Renault Grubu’nun en çok satan efsane 1.5dCi motor, segmentinin en düşük yakıt tüketimi (3.9 litre/100 km) ve düşük CO2 (103 g CO2 / km) salımına sahip. Ayrıca dizele ekonomik bir alternatif olarak orijinal fabrika çıkışlı LPG seçeneği de mevcut. Yeni Logan MCV, göz alıcı ve çağdaş dış tasarımı ile iç mekanda da yüksek düzeyde kaliteye sahip.

Yeni Logan MCV 19 Şubat 2014 tarihinde 33.800TL’den başlayan fiyatlarla ve tek donanım seviyesi (Ambiance) ile pazara sunuluyor. Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, “Yeni Logan MCV, hem özel hem profesyonel kullanıcılar için son derece uygun bir alternatif. Uygun fiyatı ile sıfır km otomobil sahibi olma fırsatı sunan Yeni Logan MCV geniş ailelerin ekonomik çözümü olacak.” dedi.


2013 yılında en fazla hatırlanan reklam olan Dacia’nın “Nurhayat reklamları”nın kahramanı Gupse Özay da sürpriz bir şekilde Yeni Logan MCV’nin basın lansmanına katılarak organizasyona renk kattı ve Renault Mais Genel Müdürü Aybar’dan Dacia’nın bu yeni modeli hakkında bilgi aldı. Yeni Logan MCV, çekici tasarımının yanı sıra sınıfının en geniş bagaj hacmi (573 litre) ve cömert boyutları ile (4.49 metre uzunluk, Yeni

Sandero’dan 430 mm daha uzun), 2.7 m uzunluğunda olan malzemeleri taşıma olanağı sunuyor. Dünyada ve Türkiye’de akıllı alışverişin sembolü olan Dacia’nın yenilenen modeli Logan MCV’de de gelenek bozulmuyor. İşlevsel, yüzde 100 kolay kullanımlı ekipmanlar Lodgy, Dokker, Yeni Sandero ve Yeni Duster’da olduğu gibi Yeni Logan MCV’de de sunuluyor. Yeni Logan MCV çift yakıtlı

(benzin/LPG) 1.2 16V 75 bg motor ile de sunuluyor; böylece LPG modunda daha düşük bakım maliyeti ve daha düşük CO2 salımları (120 g / km2) ortaya çıkıyor. Tüm Dacia LPG’li araçlarda olduğu gibi sürücü, benzin ve LPG arasında seçim yapmak için çok basit bir mekanizmaya sahip. Litre fiyatı 3 TL’den az olan LPG, benzine oranla çok daha ekonomik bir tercih. Renault araçları gibi, Dacia araçlar da zorlu şartlar altında test ediliyor. Bütün

Renault Grubu araçları da, zaman içinde dayanıklılık göstermelerini sağlamak çin gerçek hayat koşulları kapsamında zorlu testlerden geçiyor. Beş Avrupa ülkesinde (Fransa, İspanya, Portekiz, Belçika ve İtalya) yapılan bir tüketici anketine göre (Union de Consommateurs tarafından) Dacia, 2012 yılında güvenilirlik açısından en üst sırada yer aldı. Bütün Yeni Dacia araçlar 3 yıl/100.000 km. üretici garantisi ile satılıyor.


Yeni Ford Transit satışa sunuluyor



İlk kez pazara sunulduğu 1965 yılından günümüze, ticaret hayatının tartışmasız lideri Ford Transit, tamamen yeni, 7’nci neslinde model yelpazesini genişleterek bir kez daha standartları belirliyor.



P

azara sunulduğu 1965 yılından günümüze, Kuzey Amerika’dan Avustralya’ya 7 milyondan adetten fazla satılan Ford Transit’in, küresel pazar için Ford Otosan Kocaeli tesislerinde üretilen 7’nci nesli tanıtıldı. Van, minibüs, tek ve çift kabinli kamyonet olmak üzere 4 farklı karoser seçeneği ile sunulan Yeni Transit’in Kamyonet versiyonu 55.500 TL, Van versiyonu 59.800 TL ve Minibüs versiyonu 75.000 TL’den başlayan fiyatlarla Mart 2014’ten itibaren Ford bayilerinde müşterileri ile buluşacak. Önden çekişli, arkadan itişli veya dört tekerden çekişli olarak üretilen Yeni Transit; 125, 135 ve

155 PS’lik 3 motor seçeneği ile Avrupa’da sadece Ford Otosan tarafından üretilecek, 106 ülkeye ihraç edilecek. Yeni nesil Transit, farklı gövde tasarımları ve versiyon çeşitliliğinin yanı sıra konforu, sağlamlığı ve dayanıklılığı, yük taşıma kapasitesi, düşük işletim maliyetleri ve ileri teknolojileri ile sınıf liderliğini sürdürmeyi hedefliyor. Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün; “Ford Otosan olarak 2013 yılında gerçekleştirdiğimiz 114 bin araç satışımız ile toplam pazarda aralıksız 12’nci kez Türkiye otomotiv sektörünün lideri olduk” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Azimle çalışmamız sonucunda,

otomotivdeki 12 yıllık değişmeyen liderliğimizi satışlarımızla olduğu kadar üretim ve ihracat ile yarattığımız ekonomi, mühendislik hizmetlerimizdeki başarı ve sektörde örnek gösterilen istihdam rakamlarımızla ortaya koyduk. Bu süreçte inanıyoruz ki Ford Otosan olarak, sektörümüzde ‘liderlik’ tanımını da değiştirdik ve sürdürülebilir büyümenin sembolü olduk.” Haydar Yenigün, 2013 yılı verilerine yönelik olarak Ford Otosan performansının yüksek olduğunu dile getirerek rakamları şu şekilde açıkladı: “2013 toplam satış rakamımız 341 bin adet olarak gerçekleşti. Kocaeli

ve İnönü fabrikalarımızda 281 bin adet araç ürettik ve dünya pazarlarına göndererek Türkiye ticari araç ihracatının yüzde 61’ini gerçekleştirdik. 227 bin ihracat adedi ile 3.8 milyar Dolar’lık ihracat geliri elde ettik. İhracatımızda yükselen bir kalem olan mühendislik hizmetlerimizden elde ettiğimiz gelir ise 2012 yılına göre yüzde 38 oranında artış ile 73 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2013’te toplam yatırım rakamımız 682 milyon Dolar olarak gerçekleşirken, paydaşlarımıza dağıttığımız 300 milyon TL temettü ile de başarımızı perçinledik.”


Pazar paylarına da değinen Yenigün: “Hafif ve orta ticari araçta pazar payımız yüzde 26.3 olarak gerçekleşti. Ağır ticari araç sektöründe yüzde 21.3 pay elde ettik. Binek araç pazarındaki payımız yüzde 8.8 oldu. Toplam pazarda yüzde 12.9’luk pazar payı ile sektörümüzde 12’nci liderliğimizi elde ettik.” diyerek sözlerini tamamladı. Güç ve dayanıklılık özellikleriyle öne çıkan Yeni Transit, orta ticari araç segmentinde bir kez daha en çok tercih edilen olmayı hedefliyor. Van seçeneklerinde en yüksek taşıma kapasitesini sunmayı kendine ilke edinen Yeni Transit, Minibüs versiyonlarında yolcularının konforunu en üst seviyede sağlayacak. Yeni Transit’in Mart ayında, bu modellerle beraber tanıtılacak Tek Kabinli Kamyonet seçeneğinden sonra, yılın son çeyreğinde Çift Kabinli

Kamynet’i de satışa sunulacak. Yeni Transit, 3,5 tonluk yük taşıma kapasitesiyle sınıfının en iyisi olma iddiasını korurken, uzun şasili Transit Kamyonetler 4,7 tona kadar yük taşıyabiliyor. L1’den L5’e kadar uzanan 5 farklı şasi uzunluğunda üretilen Yeni Transit’in Van versiyonunda 3 farklı uzunluk ve 2 farklı tavan yüksekliği mevcut. Yeni Transit Van 3 farklı aktarma seçeneğine sahip. ECOnetic teknolojileri barındıran 2.2 litrelik Global Duratorq TDCi motorun güç seçenekleri ise 125 ve 155 PS olarak dikkat çekiyor. Bu güç ünitelerinden farklı olarak Minibüs versiyonlarında 135 PS’lik motora da yer veriliyor. 6 ileri manuel şanzıman ise standart olarak sunuluyor. Ticari araçlar için önemli unsurlardan olan maliyet konusunda da Yeni Transit sahibine avantaj sağlıyor. 2.2 litrelik Global Duratorq TDCi,

6.5 lt/100 km’ye kadar düşük yakıt tüketimi sunulmasındaki en önemli faktör olarak öne çıkarken önceki nesilden yüzde 6 daha ekonomik. Otomatik Start-Stop, Hızlanma Kontrolü, ECO Mod, Akıllı Şarj Sistemi (SRJ) ve Gelişmiş Akü Yönetim Sistemi (BMS) de ekonomi sağlanmasına katkıda bulunuyor. Binek otomobilleri andıran kaliteli kokpiti, konforlu sürüş pozisyonu ve kullanışlı kabin içi saklama alanlarıyla Yeni Transit, hem sürücüsü hem de yolcuları için en iyisini sunuyor. Kokpit üzerindeki kapaklı ve kapaksız eşya gözlerinden kapı içlerine, ikili yolcu koltuğundan baş üstüne kadar çeşitli alanlarda mevcut saklama alanları, Yeni Transit ile seyahat edenlerin işini kolaylaştırıyor. Minibüs versiyonun yan kapısındaki basamak artık elektrikli olarak çalışıyor.

Yolcu kısmında koltuk aralıkları genişletilerek diz mesafesi geliştirilen Transit Minibüs, arka tarafa eklenen dörtlü koltuk sayesinde artık 18 koltuk kapasiteli versiyona da sahip. Transit Minibüs, 11+1, 14+1, 16+1 ve 17+1 seçenekleri ve daha geniş açılabilen yan kapı altındaki elektrikli basamağıyla tutkunlarına modern seçenekler sunuyor. Yolcuların güvenliğini ön planda tutan Yeni Transit’de arka koltuklarda üç noktalı emniyet kemeri standart olarak sunulurken Deluxe serilerinde yatabilen koltuk ve kolçak ek olarak gelmektedir. Euro V normlarını karşılayabilen 135 PS’lik motora sahip olan Transit Minibüs, arkadan itişli olarak pazara sunuluyor. Üç farklı uzunluk ve iki farklı tavan yüksekliği ile, ebatlarına bağlı olarak 3.700 ile 4.600 kilogram taşıma kapasitesi ile de öne çıkıyor.


Ferrari California T Cenevre’de görücüye çıkıyor



Zarafet, sportiflik ve teknolojinin buluştuğu Ferrari California T yüzde 15 oranında yakıt tasarrufu ile birlikte yüzde 49’a varan tork artışı sunuyor.

İ

talyan efsanesi Ferrari’nin yeni modeli California T, Mart ayında 84.’sü düzenlenecek Cenevre Uluslararası Otomobil Fuarı’nda otomobil tutkunlarıyla buluşuyor. Ferrari California T, 1950’li yıllardan bu yana tüm California modellerine farklılık katan karakteristik özellikler olan şıklığı, sportifliği, çok yönlülüğü ve ayrıcalıklığı bir araya getiriyor. California T, zarif kabini, başarılı 2+ konsepti, kendisini sadece 14 saniyede şık

bir Coupe’den sofistike bir Spider’a dönüştüren katlanabilir metal tavan (RHT) gibi özelliklerinin yanında, yenilikçi standartlarıyla da dikkatleri üzerine çekiyor. Ferrari California T modelinin en dikkat çekici yeniliklerinden birini 8 silindirli turbo motoru oluşturuyor. Maranello’daki Ferrari mühendislerinin yarattığı tamamıyla yeni güç ünitesi, olağanüstü performans seviyeleri, çok güçlü bir kavrama ve bir turbodan bugüne kadar alınan en heyecan verici sesi sunuyor.


California T’nin V8 güç ünitesi aynı zamanda, bu tip bir motorda bulunan turbo gecikmesini ilk kez neredeyse tamamen ortadan kaldırıyor. Böylelikle komutlara anında tepki verilmesi ve tıpkı atmosferik motorlarda olduğu gibi, Değişken Basınçlı Yönetim sayesinde tüm devir aralığında sürekli olarak artan bir tork eğrisi sağlanıyor. Direkt enjeksiyonlu 3.855 cc’lik turbo 8 silindirli motor, aracın şasesinde oldukça alçak bir noktada,

ön-orta bölümde konumlanıyor. 7.500 devirde 560 HP güç sağlayan motor, maksimum 755 Nm tork ile birlikte, litre başına 145 HP’lik güç çıkışıyla, kategorisinin en yüksek güç seviyesini de sunuyor. Bu değerler, California T modeline sıfırdan 100 kilometreye sadece 3.6 saniye gibi olağanüstü bir zamanda hızlanma özelliği kazandırıyor. Bu sezon Formula 1 araçlarında da olduğu gibi, turbo sistemi, Ferrari California T’de

yakıt tüketimini ve karbon emisyonunu azaltmak için kullanıldı. Bir önceki California modeliyle karşılaştırıldığında, yeni motor 70 HP daha fazla güç ve yüzde 49 tork artışı sağlarken, yakıt tüketimini yüzde 20 oranında azaltıyor. Emisyon değerleri, ortalama tüketimde 250 g/km’ye kadar düşerken, bu değer CO2/HP oranında %20 civarında azalma anlamına geliyor.




CENEVRE OTOMOBİL FUARI HURACÁN’I BEKLİYOR



Lamborghini Huracán, dünya genelindeki VIP müşterileri kapsayan bir aylık özel tanıtım turu daha tamamlanmadan şimdiden 700 sipariş almayı başardı. Bu, bugüne kadar en çok satan Lamborghini modeli olma unvanına sahip Gallardo’nun veliahttı için mükemmel bir başlangıç.



Lamborghini Huracán LP 610-4, 610 HP gücünde 5.2 litrelik V10 motoru sayesinde, saatte maksimum 325 km/s hıza ulaşıyor ve 0-100 km/s hızlanmasını 3.2 saniyede tamamlayarak sınıfının zirvesine yerleşiyor.



Volvodan bir iyi, bir de kĂśtĂź haber...


Yazı ; Can ‘Luigi’ Akaydın


501hp güç üreten motoru, çarpıcı rengi ve tek parça çelikten yapılmış gibi görünen güçlü duruşuyla S60 Polestar’ı hepimiz çok beğenmiştik. Ancak Volvo bu otomobilden sadece 10 adet üreteceğini açıklayıp bizleri biraz hayal kırıklığına uğrattıktan sonra, Chicago fuarında güzel haberi verdi.



V

olvo, S60 ve V60 Poltestar’ın üretim adedini yükselterek bu iki yakışıklıyı satışa sunacağını açıkladı, bu haber 12 adet üretilecek otomobile sahip olmak isteyen meraklıların kanını kaynatırken açıklamanın detayına bir de kötü haber ilişti. Özel bir aerodinamik bodykite sahip olan Polestar otomobilleri, paslanmaz çelik egzoz sistemi, 20” alaşım jantlar, altı pistonlu Brembo fren sistemi ve daha sert ve alçak Öhlins süspansiyon ile donatıldı. Buraya kadar her şey güzel ancak otomobillerde kullanılan

Haldex kavrama üzerinden AWD sistemine bağlanan 3.0 lt hacmindeki 6 silindirli turbo motorun gücü 501 HP’den 345 HPhp’ye düşürüldü. Bu kayda değer düşüş sonrasında bile fazlaca hızlı olan S60/V60 Polestar, 0-100 km/s hızlanmasını 4.7 sn de tamamlıyor ve limitörün devreye gireceği 250 km/s lik son süratine kadar kesintisiz şekilde hızlanmayı sürdürüyor. Düşen gücü ile eskiden kök söktürdüğü BMW M3 ve Mercedes C63 AMG’nin peşini biraz olsun bırakan Polestar, halen Audi S4’ün tırnaklarını kemirmesine sebep olacak potansiyele sahip.



Lotus C-01 Superbike, Motosiklet Tutkunlar覺 i癟in Geliyor


Yazı ; Can ‘Luigi’ Akaydın


Karşınızda Daniel Simon’ın çizgileri ile yarattığı bir canavarı tanıtıyoruz. Bu güzelliğin haberi geçen yaz çıktığından beri, fazlasıyla gizli tutulan detaylar hakkında bolca spekülasyon yapılmıştı. Sonunda dedikoduları bitirecek bilgilendirme geldi ve Lotus yeni çiçeği C-01’i resmen tanıttı.

G

eçmişten gelen retro çizgilerin, futuristik ve zarif hatlarla harmanlanmasından ortaya çıkan C-01’in rengi, şeritleri ve dış görünüşüne dair her şeyi kişiselleştirilebiliyor ve bu kişiselleştirmeler sadece müşterinin hayal gücüyle sınırlı. Üstelik C-01 için hazırlanmış yeşil sarı Lotus Yarış takımı, Martini çizgileri veya JP Special renkleri gibi pek çok klasik forma da bulunuyor. Teknik özellikleri ise bir Superbike’a yakışır cinsten olan C-01’in 1195cc hacimli V-Twin motoru 200hp güç üreterek, kuru ağırlığı sadece 181kg olan motosikleti

Ducati 1198’in hemen yanına konumlandırıyor. Önde 12.5, arkada 8.6 inç boyutundaki fren disklerinin kullanıldığı motosiklette durdurma gücünü önde dört, arkada ise iki pistonlu kaliperler sağlıyor. Lotus C-01 Superbike, Almanya’da Lotus’un Le Mans Prototiplerinin de üretildiği Kodewa tarafından sadece 100 adetle sınırlı olarak üretilecek. Eminim siz de benim gibi motosikletin henüz açıklanmayan fiyatını merak ediyorsunuz ama eğer almaya gerçekten niyetliyseniz şimdiden loto oynamaya başlasanız iyi edersiniz.



Gerçek yarış otomobilleriyle sürüş deneyimi



Otomobil tutkunlarına gerçek yarış araçlarıyla sürüş deneyimi ve heyecanı yaşatacak Türkiye’nin ilk otomobil sporları akademisi faaliyetlerine başladı.

U

luslararası alanda elde ettiği başarılarla adını duyuran ilk Grand Prix pilotumuz Can Artam tarafından kurulan Motorsport Academy, yarış otomobilleriyle sürüş keyfi ve unutulmaz bir deneyim yaşama fırsatı sunuyor. Akademi, programlarına sevdikleriyle katılmak isteyen otomobil tutkunlarına, amatör yarışmalar ve gruplara özel organizasyonlar da düzenliyor. Yarış otomobili kullanmanın püf noktalarını birebir Can Artam’ın verdiği eğitimlerle sunan akademi, şirketlerin çalışanlarına ve yöneticilerine yönelik özel motivasyon ve takım çalışması programları da organize ediyor.

Akademi şirketlere yönelik düzenlediği programlarla keyif dolu deneyimler yaşama fırsatı sunarken, çalışan motivasyonunun üst düzeye çıkarılmasına ve ekip içi iletişimin güçlendirilmesine öncülük ediyor. Eğitimleriyle bilgisi ve tecrübesi ne olursa olsun her kesime hitap eden akademi, trafikte doğru araç kullanmayı öğrenmek isteyenlere de ev sahipliği yapıyor. Gerçek otomobillerle sürüş deneyimini yaşamak isteyenler, akademi ve programları hakkında daha detaylı bilgiye www. canartammotorsportacademy. com web sitesi üzerinden ulaşabiliyor.

Can Artam Hakkında Türkiye’nin ilk uluslararası pist yarışçısı ve ilk profesyonel otomobil yarışçısı olan Can Artam, 1981 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. ABD’de uluslararası işletme eğitimi gördü. Lisanslı basketbolcu olan ve snowboard Türkiye birinciliklerinin yanı sıra İsviçre, Fransa ve ABD’de birincilikleri ve dereceleri bulunan Artam, amatör düzeyde kürek ve tenis ile ilgilendi. Güney Amerika Karting Şampiyonluğu bulunan Artam, 2001’de Silverstone Racing School’u birincilikle, 2002 yılında ise Skip Barber Racing School’u ikincilikle tamamladı. FIA Dünya

Şampiyonaları’nda puan alan ilk Türk yarışmacı olan Artam, dünyanın en büyük ve prestijli organizasyonlarından Formula 1’in Türkiye’ye gelmesine ve ülkemizin tanıtımına öncülük etti ve büyük katkı sağladı. 2013 sezonunda Türkiye’deki tüm pistlerde en iyi derecelerin sahibi ve 2013 Türkiye Şampiyonu oldu. Formula 1 pilotu olmaya tek aday ve F1 takımlarında test pilotluğuna kadar yükselmiş Formula 1 pilotu olmaya en yakın isim olan Artam, evli ve bir çocuk babasıdır.



Eğitmen ve Performans Danışmanı: Erkan Demirel



Erkan Demirel, 1973 yılında Bartın’da doğdu. Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü’nün ardından, Bahçeşehir Üniversitesi MBA programını yüksek onur derecesi ile bitirdi ve Doktora programına kabul edildi.

Ö

zel ilgi alanı olan otomotiv sektöründe iş hayatına başladı ve sırasıyla, Doğuş Otomotiv (VW, Audi, Porsche), Toyota , Fiat, ve Ford markalarında yönetici pozisyonunda görev aldı. Sorumlulukları arasında, Satış, Satış Sonrası Hizmetler, Yedek Parça ve Sigorta bölüm yönetimleri olmakla birlikte bu alanlarda sistem kurulumları da gerçekleştirdi. ISO 9001, 2000 Kalite Yönetimi sistemi, Kuruluş İçi Kalite Denetmeni sertifikalarına da sahip olan Demirel, ulusal ve uluslararası şirketlerde pek çok kez ISO denetimleri yapmış ve eğitimlerini vermiştir. 2009 yılına kadar profesyonel iş hayatının yanı sıra Eğitim ve Danışmanlık alanında da çalışmaları bulunan Demirel, bu yıldan itibaren tamamen Eğitim ve Danışmanlık alanında iş hayatına devam etmeye karar verdi. Özkent ve Taysever Danışmanlık ve PDR Group Türkiye’de (TMI Türkiye) Eğitmen, Performans Geliştirme Danışmanlığı ve Eğitim satışı proje yöneticiliği görevlerini üstlendi. 2013 yılı itibarı ile Humansed çatısı altında Eğitmen ve Danışman olarak görev yapmaktadır.

Dört alanda uzmanlaşmış olarak eğitimler vermektedir, bunlar; Satış Hizmet İletişim Deneyimleyerek Öğrenme Programları ( Outdoor – Indoor) Eğitimlerinden bazı başlıklar; Müşteri Odaklı Hizmet, Başarılı İletişim, Mağaza Satış Becerileri, Filo Satış Becerileri, CEM (Customer Experience Management - Müşteri Deneyimi Yönetimi) , Perakende Satış Eğitimi, Kiralama Satış ve Operasyon, Satışta Kazançlı Müzakere, Müzakere Süreci, Servis Danışmanları için Müzakere, Yaşayarak Öğrenme Programları, Takım Oyunları, Otomotiv Satış Sonrası için Satış Teknikleri, İş Hayatında Üstün Performans (İletişim – Koçluk Becerileri), Etkili İletişim, Zor İnsanlarla Başetme Sanatı (TMI), Kilit Müşteri Yönetimi-KAM (TACK). Uygulamalı Ölçümlemeli Satış Teknikleri (TACK). İleri Satış Teknikleri (TACK) , Ototmotiv SSH İçin Ekstra İşçilik, Parça, Aksesuar Satış Eğitimi, Güvenli İletişim (TMI), Stres Yönetimi (TMI), Telefonda İletişim Becerileri (TELEPHONE DOCTOR), Telefonda Satış Becerileri (TELEPHONE DOCTOR). 2. EL Araç Satış. Motosiklet ve Otomobil ileri ve Güvenli Sürüş Eğitimleri, Başlangıç Eğitimleri (CBT), Teori (Roadcraft), Kapalı Alan (ADAC) ve Yol Eğitimleri (RoSPA). Demirel, iş hayatının yanı sıra 2004 yılında 1-24+cup, 2005-2006 yıllarında Group N Drag, 2006 yılında Group N Ralli, 2008 yılında Honda Cup ve Türkiye Pist Şampiyonası Maxi Group otomobil

yarışlarında birincilikler ve çeşitli dereceler almıştır. 1998 yılından itibaren büyük cc. vitesli motosiklet kullanmaya başlayan Erkan Demirel, OMM derneği ile motosiklet İleri ve Güvenli Sürüş eğitimiyle tanışmış ve güvenli sürüş alanında girdiği IAM testinde tüm kriterlerden 1 puan alarak iyi bir derece ile sınavını tamamlamış Türkiye’deki en iyi derecelerden birine sahip olmuştur ve Türkiye’nin ilk IAM F1RST derecesini almıştır. OMM’nin düzenlediği Ara-Advisor ve Adac-Dvr eğitmen eğitimlerini alarak OMM eğitmeni olan Erkan Demirel, birçok OMM eğitiminde gönüllü olarak eğitmenlik yapmış, devamında M.E.B’nın açtığı sürüş ve trafik eğitmenlik kurslarını tamamlayarak sertifikalarını almaya hak kazanmıştır. 2011 yılında RoSPA testini en üst seviye olan RoSPA GOLD seviyesi ile geçmiş ve hemen devamında ART tarafından düzenlenen DSA ve BTEC onaylı, diplomalı İleri Sürüş Eğitmenliği kursu olan, RoSPA İleri Sürüş Eğitmenliği kursunu bitirmiş ve sertifikasını almıştır. Halen motosiklet başlangıç, hakimiyet ve ileri sürüş eğitimleri vermektedir.



Araçlara ruh katan adam: Mehmet Taşanyürek



Ahmet Said Özen Bazı kişiler vardır ne zaman tanıştığınızı bilmezsiniz ve her zaman hayatınızdadır. Uzakta da olsa bilirsiniz ki o arkadaşınız ya dostunuz her zaman sizin yanınızda gibidir. Mehmet Taşanyürek yani benim için Pinin Taşanyürek.

2

8 Şubat 1960 yılında doğan Mehmet Taşanyürekle ne zaman ve nerede tanıştığımı hatırlamıyorum. Sanki doğduğumdan beri tanıyorum gibi. Biz otomobil tutkunları bir araya gelince her zamanki gibi otomobil konuşur ve saatin nasıl geçtiğini anlamayız. Konu İtalyan otomobili ise ben katalog veya internetten önce Mehmet ağabeye danışırım. Çünkü onun bilgisi diğer kaynaklardan daha fazladır. Evet Taşanyürek ne iş yapar biraz ondan bahsedeyim. Türkiye’de değeri bilinmediğinden değil ama ne hikmetse ABD’ye yerleşti. Orada tasarımlarına devam etmekte. VIP araçtan tekneye, restorasyondan prototip araç yapmaya kadar ne isterseniz Mehmet Taşanyürek’in elinden gelir. Boş zamanlarında da klasik İtalyan otomobilleri

başta olmak üzere resimlerini çizer. Karakalem, sulu boya ve hatta kesme usulü bu resimleri bir sergide toplamak istiyor. Yaptığı VIP araçlar farklı firmalar aracılığı ile Türkiye’de kullanıldı. Tasarladığı tekneler uluslar arası sularda yüzüyor. Bense en çok Edonis Faz II’nin çıkmasını ve Mehmet Taşanyürek’in dokunuşlarını merak ediyorum. Bu sıralar ABD’de tasarladığı yeni VIP aracın çizimlerini bizimle paylaşan Taşanyürek, her zamanki gibi döktürmüş. Bu tasarın ABD’deki şirketler tarafından istenmiş ve yakında yollara çıkacağı belirtiliyor. Mehmet Taşanyürek’in tasarladığı bu VIP araç sadece sanatçılara hizmet eden ve onlara VIP araç üreten bir firma tarafından istenmiş. Taşanyürek, daha önce bir İngiliz pop sanatçısı tasarladığı bir VW minibüse jakuzi ve

akvaryum koyarak bir ilke imza atmıştı. Yeni tasarımda yine uçuk fikirler var. Tavan 15 santim yükseltilmiş ve yükseklik yukarı aşağı hareketli. Böylece tavan yüksekliği ayarlanıyor. Ayrıca tavan Türkiye’de üretilen ve açılabilen camla kaplanmış. İç mekanda lamine, ahşap ve inox ile bütünleşen tasarıma ek olarak teknolojide sığdırılmış. iPad veya iPhone ile çalışan ekranlar aracın birçok

özelliğini içerden kontrol etmenizi sağlıyor. Aracın içi ve dışı son derece farklı ve bu farklılığa şu an sadece ABD’deki şanslı kişiler sahip olabilecek. Mehmet Taşanyürek’in bu VIP aracının çizimlerini ve daha önce yaptığı sanatsal çalışmaları paylaşmak istedim.



Turgut Yüksekdağ Twitter: @turgutyuksekdag

Hayal Kurmak Bedava Otomotiv sektörünün içindeyseniz, bırakın içini kıyısında köşesinde bir yerdeyseniz hemen hemen her gün buna benzer bir mail ile karşı karşıya kalırsınız; “tarihi itibarı ile görev yaptığım şirketimden ayrılıyorum, bana aşağıdaki iletişim numaralarından ulaşabilirsiniz.” Nokta.

İ

lköğretim hayatımız boyunca bize anlatılan ve bölünerek çoğalan canlılar olarak adlandırılan amipleri, öglenaları neden anlattıklarını hep merak etmiştim. Ne işimiz olacak bizim amiple öglena ile diye. Oluyormuş, bal gibi de oluyormuş. Otomotiv sektörü en büyüğünden en küçüğüne bölünerek çoğalıyor. Birileri görevden ayrılıyor ya da görevine son veriliyor, kısa bir süre içinde yeni bir şirkette göreve başlamamışsa hemen yepyeni bir firma ile “ben buradayım” diyor. “Gör bakalım otomotiv sektörü, sen mi büyüksün ben

mi?” olarak başlayan süreç bir süre sonra çok büyük oranda hayal kırıklığı ile sona eriyor.

Neden? Zaten çok küçük kar marjları ile çalışmak sorunda kalan (ya da bırakılan) sektörün en önemli noktaları büyükler tarafından tutulmuş durumda. Otomotivi sadece otomobil olarak düşünmeyin. Lastik, jant, akaryakıt, cila, akü, aksesuar, basın, servis ve diğer bölümleri ile aslında otomobil algısından çok daha büyük bir alanı kaplıyor hayatımızda otomotiv sektörü.

Ne oldu her yer Çin otomobili olacaktı, oldu mu? Hindistan’dan gelen markalar tuttu mu? Tutmadı değil mi? Bu kadar büyüklerin arasında olmadı değil mi? Otomobili geçtim o çok daha zor tabii ki ama lastik satabilir misiniz? Ya da lastik distribütörü olabilir misiniz? Motor yağı satmanın zorluğunu bilen var mı? O kadar büyüğün arasında ben de varım diyen 100’ün üzerinde marka var piyasada. Hangisinin adı biliniyor? Satmak için hep aynı argümanla, fiyatla saha çıkmak zorunda kalmak ne kötü bir durum.

En kolayı şampuan yapmak değil mi? Artık fiyatta işe yaramıyor bu alanda, üzerine para veriyorlar şampuan alana. Akü de satmak çok zor, kar marjı düşük, uğraştığına değmez. Rent a car işi kolay görünüyor ama son yıllarda büyüyen kaç rent a car firması var? Orada da köşeler tutulmuş durumda. En kolayı Çin’den birşeyler getirip satmak, ya da internet sitesi yapmak. Dergi mi? Reklam verenler de tutulmuş durumda, kimden reklam alacaksınız ki?


Aslında sektörün her noktası büyükler tarafından tutulmuş durumda. 10 yıl önce karşılaşmadığımız bir durumdu bir firmanın birden fazla markanın bayiliğini yapması. Oysa bugün sadece bir markanın bayiliğini yapanlar yadırganıyor. Distribütörlerin kendi servisleri daha öncelikli artık. Garanti süreleri artık 10 yıla dayandı. Orada da küçüklere yer kalmadı artık. Peki işten ayrıldık, boştayız ne yapacağız? Çalışmayacak mıyız? Büyükler köşe başlarını tutmuşlar, küçükler ne yapacak?

Öncelikle bakın etrafınıza otomotiv sektörü içinde son 5 yılda hangi firmalar büyümüş? Bu firmalar büyürken ne harcamış? Senin bütçen ne? Senin projen ne? Bak çevrende kim var demiyorum çünkü kimse yok. Senin olacağını sandığın kişiler de yok. En önemli soru şu; projen ne? Elinde sağlam bir projen var mı? Eğer sağlam bir projen ve bu projeyi bir yıl boyunca besleyecek bütçen yoksa “artık kendi kendimin patronu olacağım” hayalini kurma.

Çünkü bu sektörde sağlam bir projen ve iyi bir bütçen yoksa sadece hayal kurmana izin var.

Dünyayı gör, ufkunu aç, yenilikleri takip et, kendini tanı, pazarını analiz et.

Peki nasıl başarılı olacağız?

Çok mu umut kırıcı oldu.

Bu yazıyı okuduktan sonra bilgisayarındaki sık kullanılanlar bölümüne (ya da sosyal medya sayfana) bir bak; dünyadan kaç otomotiv (otomobil demedim) sitesini takip ediyorsun. Eğer baktığın sadece birkaç otomobil fotoğrafı sayfasıysa başarılı olamayacaksın, maalesef.

Büyükler gibi yapmalıydım değil mi; “sen yaparsın” “sendeki portföy kimde var” “her zaman yanındayız” demeliydim. Hep bu gazla başlamıyor mu o büyük, renkli projeler. O halde; hayal kurmak bedava…


Eurasia Moto Bike Expo



Türkiye’nin tek motosiklet ve bisiklet fuarı Eurasia Moto Bike Expo 2014 bugün başladı. Açılışını Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yaptığı fuar 2 Mart Pazar akşamına kadar gezilebilecek. Dünya Fuar Yapım tarafından Yeşilköy’de bulunan İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen Eurasia Moto Bike Expo’da 50’den fazla motosiklet ve bisiklet modeli ilk kez tanıtılacak. Fuar, dünya motosiklet ve bisiklet şampiyonlarının gösterilerine de sahne olacak

M

otosiklet ve bisiklet dünyasının en büyük buluşması Eurasia Moto Bike Expo 2014 (Motosiklet, Bisiklet ve Aksesuarları Fuarı) kapılarını altıncı kez araladı. Fuarın açılışını Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yaptı. Yeşilköy’de bulunan İstanbul Fuar Merkezi’nin 9, 10 ve 11.

salonlarında bugün başlayan ve 2 Mart Pazar akşamına kadar açık kalacak olan fuarda 50’den fazla yeni motosiklet ve bisiklet modeli ilk kez tanıtılıyor. Dünya Fuar Yapım tarafından düzenlenen Eurasia Moto Bike Expo’da motosiklet ve bisiklet sezonunun açılışı da yapıldı. Bisiklet ve motosiklet dünyasına dair

tüm yeniliklerin sergilendiği fuar görsel şovlarının yanı sıra ziyaretçilerine vereceği birbirinden güzel hediyelerle de adından söz ettirecek. 2014 Eurasia Moto Bike Expo’nun girişinde verilen çekiliş kuponunu doldurarak, fuaye alanındaki çekiliş sandığına atan ziyaretçiler Ducati Monster 696 motosiklet ve KTM 390

Duke motosiklet kazanma şansını yakalayacak. Ayrıca yine çekilişle bir kişi Bianchi, bir kişi Ghost, bir kişi Lapierre, bir kişi de Carraro marka bisikletin sahibi olacak.


Dünyanın en büyük motosiklet üreticisi Honda, Moto Bike Expo 2014’te Türkiye pazarı için 9 yeni modelini sergiledi. 2014 yılında Türk motosikletseverlerle buluşturacak olan Honda Türkiye, standında toplam 29 motosiklet sergiliyor. Honda Türkiye ayrıca motosikletseverlere üç yeni hizmetin de tanıtımını yaptı. İlk seri üretime başladığı 1948 yılından 11 yıl sonra dünyanın en büyük otosiklet üreticisi unvanına ulaşan Honda, 1954 yılından bu yana bu unvanını

koruyor. Bugün artık yılda 17.2 milyon motosiklet üretip yeni müşterilerine teslim eden Honda, Moto Bike Expo 2014 ile birlikte satışa sunacağı modelleri sergiledi. Fuarla birlikte 9 motosiklet için sipariş alınırken haziran ayına kadar iki yeni modelin daha satışa sunulacağını açıkladı. Ayrıca Honda Motosiklet meraklılarına 2014 yılında devreye alınacak uzatılmış garanti, Honda 2 (H2) ve Honda Fan Club adlı üç önemli hizmetin de tanıtımı gerçekleştirildi.


Geçmişin izi günümüzün performansı

Volkswagen Beetle’ı kullanırken çok pahalı bir spor otomobil kullanıyor gibi ilgi görüyorsunuz. Bunda dedesinin izleri ve günümüzün modern tasarımın anlayışının etkisi büyük.

V

olkswagen’in ilk modeli olan Kafer, 1938’de başlayan macerası ile uzun süre hayatımızda oldu. Yeni nesil Beetle iste retro dizayn olarak tasarlandı ve özellikle Amerika kıtasında ilgi gördü. 2. nesil Beetle ise yeni teknoloji benzinli motorları ve sportif görünümü ile dikkat çekiyor. Tüm retro dizayn otomobillerde olduğu gibi geçmişteki kardeşine sağdık kalınan Beetle’de çıkıntılı çamurluklar ilk dikkat çeken detay. Ön çamurluklardaki oval farlar led günüz farlarını da barındırıyor. 1950’lerde üretilen kardeşinin aksine motoru önde olduğu için kaputun yapısı motora göre dizayn edilmiş. Yandan

baktığımızda geçmişteki gibi bir marşpiyelin olması nostaljik tasarımı sürdürüyor. Arkaya baktığımızda yine eskiye göndermeler var çamurluktaki stop gurubu oldukça şık bir tasarıma sahip. Bagaj kapağındaki spoyler ise bu otomobilin biraz güçlü olduğunu dışarıya yansıtıyor. Otomobilin içinde de nostalji ve modern tasarım kendini gösteriyor. Sağ üst taraftaki küçük torpido gözü geçmişe gönderme yapıyor. Orta konsolun üst kısmındaki 3’lü gösterge gurubunda ise yağ hararet, kronometre ve turbo boost göstergesi yer almakta. Yani geçmişi korurken gücümü de yansıtırım diyen bir durumu var.


Orta konsoldaki müzik sistemi ve havalandırma ünitesine ulaşmak çok kolay ve pratik. Dreksiyon üzerindeki butonlar da oldukça ergonomik. Gösterge paneli oldukça şık ve rahat okunuyor. Sportif ön koltuklarda baş mesafesi oldukça başarılı. Arka koltuklarda ise biraz uzun boylular için çok keyifli değil. Arka koltuk simetrik olarak katlanıyor. VW Beetle, Türkiye’ye 2 benzini ve 1 dizel motorla geliyor. 1.2 TSI 105 HP’lik versiyon manuel ve DSG şanzımanla satılıyor. Testini yaptığımız 1.4 TSI 160 HP’lik ve 1.6 TDI 105 HP motorlarda ise sadece DSG şanzıman seçeneği geliyor. 1390 cc hacmindeki TSI motor günümüz VW motor teknolojisinin en gözde

motorları arasında. Birçok VW ve VW bünyesi otomobil markası altındaki modellerde kullanılan bu motor, farklı güçlerde de karşımıza çıkıyor. Beetle 1.4 TSı’ın maksimum gücü 5800 d/d’da 160 HP. Torku ise 1500-4500 d/d aralığında 240 Nm. Bu güç otomobilin sportif görünümünü oldukça destekliyor. DSG şanzıman oldukça keyifli ve mauel kullanıma imkan vermesi ile sportif sürüş keyfini artırıyor. Direksiyonun arkasındaki kulakçıklarla da vites büyütüp küçültmek mümkün. Otomobilin maksimum hızı 207 km/s ve 8.3 saniyede 0-100 km/s hıza çıkıyor. Otomobilim yakıt tüketim değerleri ise şehir içinde 7.7 lt/100 km, şehir dışında 5.3 lt/100 km ve ortalamada ise

6.3 lt/100 km olarak belirtiliyor. Yeni Beetle, kullanım konforu olarak oldukça keyifli ve görünümü ile dikkat çekici. 160 HP’lik turbo motor alt devirlerden itibaren oldukça canlı. Otomobili kullanırken üçlü göstege panelindki turbo basınç göstergesi tahrik edici

bir yapı sunuyor. Bu gösterge gurubundaki kronometrede sizi Porsche’yi anımsatan bir havaya sokuyor. Sportif otomobil kullanmayı sevenler için Beetle 1.4 TSI oldukça ideal diyebiliriz.


Konfor ve ekonomi

Volkswagen Tiguan, Türkiye’de 2 farklı güçte 1.4 TSI ve 2.0 TDI motorla satılıyor. Bu sayımızda 160 HP güce sahip 1.4 TFSI motorlu versiyonun kullandık.

T

ürkiye’de SUV araçlara talep artmasıyla birlikte markaların neredeyse tüm SUV modelleri satılmaya başladı. Birçok marka farklı SUV modelleri ile rekabette daha çok söz sahibi olmaya başladı. VW’de Touareg ve Tiguan’la bu sınıfta rekabete ortak olmaya çalışıyor. Tiguan, ağabeyine göre daha kompakt bir yapıya sahip ve bu sınıfta rekabet konusunda en az Touareg gibi oldukça fazla rakibe sahip. Tiguan’ın makyajlanmasının ardından görüntüsü daha köşeli hale geldi. Özellikle önde güncel VW modellerinin ortak görüntüsüne kavuştu. Led gündüz farları aracın sert

görünümünü desteklemekte. Krom çıtalar Tiguan’ın ön görünümünü zengin gösteriyor. Tampon altındaki siyah kısımlar tamponun çizilmesini önlüyor. Aynı şekilde çamurluk kenarlarında da bu bölümler mevcut. Dikiz aynasında sinyal neredeyse tüm VW modellerinde olduğu gibi Tiguan’da da mevcut. Marşpiyelde de krom çıtalar kullanılmış ve siyah bölüm burada da mevcut. Cam kenarlarında da bolca krom kullanılarak bütünlük sağlanmış. Arka kısımda yine Led’lerle desteklenen stop gurubu önceki stoplara göre farlar gibi daha sert bir tasarıma sahip.


Aracın içinde ise VW’nin klasikleşen kokpit ve iç mekanı hemen kendini belli ediyor. Gösterge paneli de aynı şekilde. Tiguan’nın iç mekanında bir ferahlık hakim. Bunda yüksek baş mesafesi kadar cam tavanında etkisi büyük. Ön ve arka koltuklar oldukça ferah. 470 lt olan bagaj hacmi arka koltukların yatırılması ile 1510 lt’ye çıkıyor. VW Tiguan’da kullanılan 1.4 TSI motorun 122 ve 160 HP’lik 2 versiyonu bulunuyor. 160 HP’lik versiyonda 6 ileri manuel veya 6 ileri DSG şanzıman seçeneği bulunuyor. Biz de 160 HP’lik 6 ileri DSG’yi test etme şansı bulduk. Tiguan’da 1.6 TDI

motorsa 140 HP güce sahip. Ayrıca Tiguan’da 4Motion 4X4 çekiş sistemi de mevcut. Tiguan 1.4 TSI’ın motor hacmi 1390 HP. Turbonun benzinli motorlarda olgunluk döneminin yaşadığı şu günlerde bu motorun 160 HP olması hiçte şaşırtıcı değil. 240 Nm olan torkta aynı şekilde. Motor güç ve tork olarak oldukça başarılı. Bu performans kadar yakıt ekonomisini de sağlıyor. Otomatik şanzımanlı olmasına rağmen bunu çok rahat görebiliyoruz. Hatta DGS şanzıman 6 ileri manuele göre yakıt tüketiminde daha avantajlı. Tiguan 1.4 TSI 160 HP DSG şehir içinde 8.9 lt/100 km tüketirken manuel kardeşi 9.6 lt/100 km tüetime sahip.

Şeridışında 6.0 ve ortalamada 7.1 lt/100 km olan tüketim değeri manuel kardeşinden her iki alanda 0.5 lt daha düşük olduğu görülüyor. Tiguan, kompakt SUV’lar

arasında isminden bahsettiren bir otomobil. DSG şanzımanı ile şehiriçinde sunduğu konfor ve ekonomik kullanım test aracımızı ön plana çılartıyor.


Sportif SW’nun tanımı

Volvo V40 Cross Country, görünümü ve 4 tekerlekten çekiş sistemi ile göz dolduruyor. Otomobilin D2 turbo dizel motoru ekonomik olduğu kadar performansa da yatkın.

V

olvo’nun V40 modeli sportif bir stationwagon arayanların gözdesi haline geldi. Volvo V40 Cross Country ise sportif SW’dan daha fazlasını bekleyenler için üretildi. Volvo V40 ve Volvo V40 Cross Country, dış görünüş olarak V40 ‘tan ayrılıyor. Ayrıca 4 çeker sistemi de kardeşinden ayrılan en büyük özelliği. Volvo V40 Cross Country, D2, T3 ve T4 motor çenekleri bulunuyor. Biz Volvo V40 Cross Country D2’yi test ettik. Volvo V40 Cross Country, Sınıfındaki diğer SW’lardan farklı görünüyor HB benzeri bir SW olan V40 Cross

Country, SUV görünümü ile de rakiplerini kıskandırıyor. Ön kısımdaki yeni Volvo imajını bu otomobilde de görmemiz mümkün. Tamponun altında siyah bırakılan yerler V40 ve V40 Cross Country’yi birbirinden ayıran özellikler arasında. Öz tampon SUV araçları anımsatan bir görünüme sahip. Modern ve çok işlevsel far yapısı Volvo modellerinin yeni yüz imajı olarak karşımıza çıkıyor. Yan kısımda bu sportif SW’un hatları daha belirgin olarak ortaya çıkıyor. Marşpiley siyah renkli ama gri kaplama ile yine SUV etkisi yaratılmış. Yandan baktığımızda bir HB’in

uzatılmış hali gibi duruyor. V40’ten bu kısımda oldukça farklı Arka kısımda V40 Cross Country’nin sportif yapısı direkt olarak göze çarpıyor. V40 Cross Country’nin V40’a göre tamponu komple farklı.

Tamponun üzerinde Cross Country logosu dikkat çekiyor. Marşpiyel ve ön tamponda olduğu gibi siyah bölümler var ve difizor tarzı bir çıkıntı dikkat çekiyor.


Volvo V40 Cross Country’nin iç mekanında ise V40’la aynı özellikler var. Sadece Cross Country logosu aradaki farkı belirliyor. Hatta orta konsol diğer Volvo modelleri ile de ortak özellikler sunuyor. Gösterge paneli otomobilde en çok hoşuma giden kısmı oldu. Tamamen dijital olan gösterge paneli oldukça şık ve rahat okunan bir yapıya sahip. Otomobil dizel motorlu olmasına rağmen turbo basınç göstergesin takip etmek çok keyifli. Direksiyon simidi üzerinden birçok fonksiyonu kullanmak oldukça kolay ve bu durum sürüş konforunu olumlu yönde etkiliyor. Orta konsoldaki telefon ünitesi ve diğer butonların kullanımı kolay sadece biraz alışkanlık gerektiriyor.

Volvo V40 Cross Country’de kullanılan 1560 cc’lik 4 silindirli turbo dizel motor oldukça modern bir yapıya sahip. Motor 3600 d/d’da 115 HP güce sahip. Motorun maksimum torku ise 1750 2500 d/d arasında 270 Nm. Otomobilin 6 ileri otomatik şanzımanı oldukça başarılı. Manuel kullanıma imkan veren şanzıman sürüş konforunu da sportif kullanımı da olumlu yönde etkiliyor. 190 km/s maksimum hıza sahip olan otomobilin 0-100 km/s hızlanma değeri 12.1 saniye. V40 Cross Country’nin şehiriçi tüketim değeri 4.5 lt/100 km. Bu değer şehirdışında 3.9 ve ortalamada 4.1 lt/100 km. Volvo V40 Cross Country, kullanım keyfi olarak çok şeyler vaad ediyor. Govenlik

konusunda Volvo V40 Cross Country, sınıfındaki rakiplerinden daha fazlasını sunuyor. Otomobilin 4 tekerlekten çekiş sistemi sürüş güvenliğini artırıyor. Sportif bir SW arıyorsanız

V40 Cross Country’yi incelemenizde fayda var. Bu otomobili kullanırken daha üst sınıf bir araçta hissediyorsunuz kendinizi.


Ekonomi bekleyenlere

Ford’un küçük sınıf temsilcisi Fiesta’nın makyajlandıktan sonra 4 benzinli ve1 dizel motoru ile rekabete kaldığı yerden devam etti. Ford Fiesta 1.5 TDCi, makyajla beraber Fiesta’da görev yapmaya başladı. Ekonomik yapısı ile Fiesta 1.5 TDCi dikkat çekiyor.

F

ord’un küçük sınıf temsilcisi Fiesta, uzun yıllardır markayı küçük sınıfta başarıyla temsil etti. Ağır bir makyajın ardından Fiesta, yenilenirken teknolojik anlamda da birçok yeniliği üzerine koydu. 4 benzinli ve 1 de dizel motor seçeneği güncel Fiesta’da sunuluyor. 1.0 lt benzinli turbo motoru 100 HP gücünde ve 2 yıldır yılın motoru seçilerek taçlandırıldı. 1.25 lt 82 HP, 1.4 lt 96 HP ve 1.6 HP 100 HP’lik motorlar Fiesta’daki diğer benzinli motorlar. Yeni nesil 1.5 lt TDCi motorda 75 HP güce sahip. Benzinli motorlarda 6 ileri otomatik şanzıman 1.6

lt motorda standart ve 1.0 lt motorda opsiyonel olarak sunuluyor. Makyaj sonrası Fiesta’nın ön görünümü oldukça farklı bir hale geldi. Otomobilin yenilenen ön tamponu yine asık suratlı bir havalandırma ızgarasına sahip. Bu ızgara önceki versiyona göre daha büyük ve sportif. Yeni nesil farlar led gündüz farlarını da barındırmakta. Yan kısımda farların ve tamponun değişikliği yan görünümü etkiliyor. Onun dışında radikal bir değişiklik yok. Arka kısımda yine ufak tefek değişiklikler var. Stop gurubu modernize edilmiş ve oldukça şık duruyor.


Otomobilin iç kısmını makyaj çok etkilememiş. Fiesta’nın iç kısmını ergonomik olarak beğenmemek mümkün değil. Orta konsol oldukça rahat ulaşılıyor ve butonlara alışmak çok uzun sürmüyor. Klima butonları da oldukça pratik. Direksiyon simidindeki butonlar işlevsel ve pratik sürüş konforunu artırıyor. Sürücü kapısındaki butonlarda oldukça pratik. Koltuk yapısı Fiesta’nın benim beğendiğim yapıda ve bu sınıf beklentilerin üzerinde. Arka koltuk konforu da bu sınıf bir otomobile göre oldukça başarılı. Test otomobilimiz Ford Fiseta 1.5 TDCi, yeni nesil turbo dizel motora sahip. 1498 cc hacmindeki bu motor 3750 d/d’da 75 HP güç üretiyor.

Motorun maksimum torku ise 1750 d/d’da 185 Nm. Yeni nesil bu turbo dizel ekonomik anlamdaki başarısını verilere döküyor. Otomobilin şehiriçi yakıt tüketimi 4.4 lt/100 km, şehirdışı yakıt tüketimi 3.3 lt/100 km ve ortalama yakıt tüketimi 3.7 lt/100 km. Bu değerler Fiesta 1.5 TDCi’ın ekonomik olduğunu kanıtlıyor. Otomobilin maksimum hızı 167 km/s. 0-100 km/s hızlanma değeri ise 13.5 sn. Bu değerler ekonomik bir dizel için de oldukça başarılı. Ford Fiesta’nın yeni nesil versiyonu yol tutuş olarak bir çok rakibine örnek teşkil edecek türden. Ağabeyi Focus gibi yol tutuş konusunda oldukça başarılı. Fiesta ile virajlara girerken kafanızda acaba mı diye bir şey olmuyor.

Direksiyonun çapı ve yapısı kullanım konforunu artırıyor. Ford Fiesta, oldukça zengin bir donanım seviyesine sahip. Test aracımız Titanium donanım paketindeydi. Bu paket ilave güvenlik ve konfor paketleri ile sınıfının çok çok üzerinde bir donanım paketi seviyesine çıkıyor.

Ford Fiesta ilk üretildiği yıllardan bu yana sınıfında ses getiren bir otomobil oldu ve bu durum yeni nesilde de devam ediyor. Rekabetçi yapısı ve ekonomik motoruyla Ford Fiesta 1.5 TDCi, şık ve sportif yapısıyla da dikkat çekiyor.



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.