Üstat ve Evlat
• aziz yavuzdoğan BARIŞ... Barış, Az ötede… Mesafe, Bir karış...
Hadi Kımılda! Yavaş kalıyorsun Arkadaş... Çok yavaş… Varmak kolay, Yetişirim sanıyorsun. Yazık ! Hep sınıfta kalıyorsun...
KARINCALAR GİBİ EZİLMEDEN...
FOTO-ŞAKA
Tank sesi, top sesi Duymak istemiyorum dostum, Her köşede patlayan bomba sesi.
FENAMEN
• aziz yavuzdoğan
Gökkuşağı görmek istiyorum. Her yağmur sonrası Sahilde dalga sesi, Bahçede kuş sesi, Kanat sesi duymak, Menekşe, gül koklamak istiyorum. Barış, kardeşlik türküleri söylensin. Halay çekilsin, Horon tepilsin, Zeybek oynansın bir arada Karıncalar gibi ezilmeden Özgürce yaşanılsın dünyada.
SANA Bİ TANE LAZERLİ KALEM ALAYIM. ÇOMAKLA OLMAZ BÖYLE!
Osman Yavuz İNAL
BALIK HAFIZASI
• aziz yavuzdoğan
Milli meyvemiz karpuz olsun! Mizah Haber
KADINLAR, ERKEKLER ve BAŞKA ŞEYLER
• aziz yavuzdoğan
Adana’da karpuzcuk yapan Ali Dilim, karpuz sergisini açarken yaptığı konuşmada, “Milli içkimiz var, milli arabamız yok. Bu ne biçim iş? Bu nedenle milli meyvemiz karpuz olsun bari” dedi. Çevredeki vatandaşlara kestiği karpuzları dağıtan Dilim, dayatmacı zihniyet yüzünden karpuzculuğun geri kaldığını ve karpuz tüketiminin özendirilmediğini söyledi. Bu arada, vatandaşların yoğun ilgisi ilginç görüntülere sahne oldu.
patlattı. Dilim, “Kişi başına düşen karpuz dilimi miktarında artış olacağını tahmin ediyorum. Karpuza standart getirilmeli. Aksi halde piyasa Çin karpuzuyla dolacak” ifadesini kullandı. Dilim, şöyle devam etti: “Milli içeceğimiz gaz yapıyor, milli meyvemiz su döktürüyor. Olsun o kadar… Tatile gidemeyenler, karpuz kabuğundan kayık yapabilir, küvette yüzdürebilir.” Bazı şahıslar bu sırada, "Karpuzu milli meyve diye ikram ederseniz ben de kavun isterim. Kavun koklanır, karpuz okşanır” diye tepki gösterdi.
Dilim’in bu sözleri, karpuz satışlarını
Ahmet Zeki Yeşil
HAYAT ETİK FİYASKOSU
• aziz yavuzdoğan
Koyunun olmadığı yerde...
Karacaoğlan der ki...
• Kerametleri kendilerinden menkul "Âkil İnsanlar Heyeti" İstanbul
Karacaoğlan der ki; sözüm sözdür Er kişi sözünün ardında duradur Dünü bugünü geçtik an-ı lafı güzaftır Koyun uykusunda kırk tilki dolaşır.
Arnavutköy’de, Boğaz manzaralı lüks bir lokantada toplantı yapmış... Teröre çözüm aramışlar! Basına kapalı olan toplantıyı keçili reklamıyla ününe ün katan Kadir İnanır düzenlemiş... Hem Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, hem de PKK’ya silah bırakma çağrısı yapmışlar. HDP eşbaşkanı Demirtaş da aynı telden çalıyor. Birileri çalıyor, birileri oynuyor...
Düşsün mü, düşmesin mi... • Kobani'de IŞİD ile çatışmaların şiddetlendiği dönemde ABD Başkanı
ENTERESAN LAFLAR...
Obama'nın kendisine “Kobani iki güne kalmaz düşebilir” dediğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kobani düştü düşecek” şeklindeki kendi ağzından çıkan sözün kendisine ait olmadığına açıklık getirdi. “Kobani'nin düşmesinin Türkiye'ye kazandıracağı bir şey olamaz.” diyen Cumhurbaşkanı, Son tahlilde Kobani düşsün mü düşmesin mi konusunda bir karar verdiğini beyan etmiş oldu.
Düşenin dostu olmaz tostu olur!
a.y
~ Yaşar Kaşar
ÇÖZÜM SÜRECİ... • Çocukluğuma falan dönmek istemiyorum psikolog bey... Fabrika ayarlarına dönmek istiyorum ben!
5 AĞUSTOS 2015 Çarşamba Sakarya Gazetesi’nin haftalık ücretsiz mizah eki.
• Offf bazen çevreni ikna etmek için YALANCI DİL bilmek gerekir! • Bana kara diyen dilber. Tatil köyünde bronzlaşmışım yahu!
Göçmen kuşlar...
• Ağlarsa anam ağlar, sosyal medya yalan ağlar! • Cep delik, cepken delik ama, cep telefonu son model ne haber! • Ölürken musalla taşında selfie çektirecek insanlar var bu dünyada! • Kına yakmaktan, gına gelmiyor kimilerine!
Bu akla ziyan ülkede.. • ..bu akla ziyan ülkede; Analar ağlamasın diyenlerin
DÜŞÜNÜYORUM.. ..DÜŞÜNDÜĞÜME DEĞSE BARİ!
KANDİL DÜŞTÜ, DÜŞECEK!
• Kadınlar komik erkekleri yeğliyormuş. “Evlenmeden olmaz” yerine “Eğlenmeden olmaz” demek daha doğru olur galiba!
ORTALIK KAN GÖLÜ.. ..MECLİS TATİLDE!
anaları ağlamıyor çok şükür...
• Buyurun cenaze namazına yerine keşke diyebilsek hani, buyurun kardeşlik sofrasına diyebilsek keşke! • Ağaç deyip geçmemek gerek. Kimi bir kitap kimi bir baltaya sap olur. Kimi de insan kılığına girer, odun olur bütün dünyaya ıstırap olur!
• ..bu akla ziyan ülkede; PKK’nın bir terör örgütü olduğu gerçeğinin durup dururken yeni (!) farkına varanlar var...
• İçim içime sığmıyor… Galiba ruhum kilo almış hacı!
Üstay Herdem ve
Mustafa Yıldız
• Kerem yandı Aslı için… Bir sürü borca girdi. Ödeyemedi garibim!
TİYATRO SAHNESİ...
İbrahim Ormancı
BENİM TERÖRİSTİM İYİDİR!
Sokak röportajı... SENİN TERÖRİSTİN KÖTÜDÜR!
Avukat karikatürcü
Eskişehirimizin ilk profesyonel karikatürcüsü
Cem Koç
Pertev Ertün’ü aramızdan ayrılışının 6. yılında sevgi ve saygıyla anıyoruz!
ÇENESUYU (K)ÖZLÜ SÖZLER • Stratejik derinliğimiz deniz altında 20 bin fersah. • Bodrum’da 50 Liraya satılan lahmacun değil, nahmacundur. • Uğraşmak istediğim yan dallar var ama diktiğim ağacın büyümesini bekliyorum. • Gözlemenin gözünü seveyim. Kıymalısı var, peynirlisi var, patateslisi var, ıspanaklısı var. Var da var işte... • Gülüşüne bayilikler verilse, alırım.. • İçimizde cennet bahçeleri dururken otobanlarda geziyoruz. • Gizli aşk, açık kalp ameliyatına engel değil. • Değişen bişey yok, biz alışmaktayız. • “Geçim sıkıntısından kıvranıyorum" demek yasak, "Aşktan kıvranıyorum” demek serbest. • Susma, sustukça için kararır. • Azar azar ölüyoruz, çok çok sevmeli.
Pertev Ertün; 1922 yılında Eskişehir’de doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra babasının görevi nedeniyle Ankara’ya gitti.Ortaokulu ve Lise tahsilini orada tamamladı. Lise yıllarında karikatüre ilgi duymaya başladı. İlk karikatürü 1944 yılında Sedat SİMAVİ’nin KARİKATÜR dergisinde yayımlandı. Daha sonra ŞAKA dergisi de Ertün’den karikatürler yayımladı. 1946 yılında ilk kişisel sergisini Eskişehir Halkevi salonunda gerçekleştirdi. 1948-1949 yıllarında gazeteci arkadaşı Ruşen Mamuh ve Kocatepe gazetesinin sahibi Faruk Şükrü Yersel’i de kadrosunda bulunduran, İstanbul’da hazırlanan siyasi halk gazetesi Karadayı’nın kapak ve iç sayfa karikatürlerini çizdi. 1953 yılında Yılmaz Büyükerşen ve Beytullah Heper ile birlikte Saksağan adlı bir mizah gazetesi çıkardı. Haftalık olarak yayımlanan bu gazete iki yıla yakın düzenli olarak çıktı. Eskişehir’de 1955 yılından itibaren Sakarya ve Demokrat Anadolu gazetelerinde karikatürleri yayımlandı. 60’lı yıllarda Yılmaz Büyükerşen ve Beytullah Heper ile birlikte karikatür sergileri açtı. 1965 ve sonraki yıllarda T.C.D.D. ve Ankara Orman Genel Müdürlüğü’nün afiş ve broşürlerini hazırladı. Orman Bakanlığı’nın açtığı “Orman” konulu afiş yarışmasında birinciliğe layık görüldü. 1980 yılında İstanbul’a gitti ve Bab-ı Ali’de bir grafik atölyesinde çalıştı, bu sırada Çarşaf mizah dergisinde karikatürleri yayımlandı. 1996 yılında Sakarya gazetesi tarafından “Pertev’den Çizgiler” adlı bir karikatür albümü yayımlandı. Eskişehir Gazetecileri Cemiyeti’nin kurucularından olan Pertev Ertün’e değişik yıllarda gazetecilik başarı ödülleri de verildi. Eskişehir’de pek çok kişinin portre karikatürünü yapan, bir çok işyerinin duvarında ondan bir ize mutlaka rastlanan Pertev Usta, 60 yıldan fazla karikatür çizmiş, sergiler açmış, yerel siyasi karikatürün en güzel örneklerini vermiştir. Son günlerine kadar Sakarya gazetesinde siyasi karikatürler çizmeyi sürdürdü. Evli ve bir çocuk babası olan Pertev Ertün, 6 Ağustos 2009 tarihinde yaşama gözlerini kapadı.
Ahmet Zeki Yeşil
KEŞKE... İhtiyar köylü ile genç kızı, akşam üstü tarladan dönerlerken, bir soyguncu önlerini kesmiş. Haydut, köylünün bütün parasından başka atını ve arabasını da alıp, kaçmış. Yürüyerek köye dönmeye çalışırlarken kız bacaklarının arasından mücevherlerini çıkarıp babasına uzatmış. Adam şaşkınlıkla “nasıl sakladığını” sormuş. Kız, “uzaktan soyguncunuun geldiğini farkettim hemen sakladım onları” demiş... Köylü bunun üzerine derin bir ah çekmiş. “Rahmetli annen de hayatta olsaydı, at ile arabayı da kurtarmış olurduk!
( 1922 - 2009 )
HAYVANAT
YAV BU HAYVAN SEVGİSİNİ ABARTMADINIZ MI BİRAZ..EVDE NASIL BESLEYECEĞİZ BUNU?!
a.y.
twitter gündemi Hasan Çağan Geceleri hep... Rümeysa Demirsüzen @RDemirsuzen #GeceleriHep uykum gelir uyurum bu kadar basit heyecana gerek yok
HER ŞEYİ SORUN EDERSİN ZATEN.. AYY! ÖNÜMÜ GÖREMİYORUM!
Fatih Deveci @fatih2312 #GeceleriHep cibili cibili cibili şak şak şak şak . Anlayacağınız kuş sesi dinlerim. ®@π@ @rana_ertt #GeceleriHep düşünüyoruz, niye düşünüyoruz ki amaan ne hali varsa görsün salak şey
1
İlayda Ece Seçkin @Ece_Kolik #GeceleriHep Bi hazımsızlık, bi baş dönmesi, bi mide bulantısı oluyor. Her gece okulun açılmasına bi adım yaklaşıyoruz ya ondandır.
İFLAH OLMAZ DİYALOGLAR!.. 2
3
- Derya hayatım bir çay koy da içelim. - Ayyy ben çay bitti. Çay almayı unuttum Uğur. - Niye ben sana sabah işe giderken para bırakmadım ki. - Çok meşguldüm. Hiç evden dışarı çıkmadım Uğur. - Derya, daha evleneli 3 ay oldu. Çoluk yok çocuk yok. Yattığımız yatağı bile toplamamışsın. Ne bu meşguliyet? - Uğur insanı daraltma. İnstagramda, twitterde, facebookta çok layk aldım. Like yani. - O ne Derya? Layk ne be? - Dibine darı mı ekeceksin Uğur? Like layk okunur. Yani beğeni demek. - Derya bak sabah beni işe uğurluyorsun. Komşuya kahvaltıya gidiyorsun. Facebook’a, instagrama koyuyorsun. Kahve içiyorsun onu da. Ulan tuvalete gidiyorsun. Onu bile sosyal medyadan takip eder hale geldim. Kızım alo akıllı ol. Sen
alkış manyağı mısın? - Uğur, ne kadar beni irrite ediyorsun. Yakıştıramadım sana. Karın sosyal medya fenomeni diye kıskanıyor musun yoksa? - Derya…Bugün sabah “Uğur yatakta beygir gibi güçlü. Sabaha kadar uyutmadı” diye yazmışsın. Lan dün gece ben sana ilişmedim bile? Nerenden uyduruyorsun bunları? - Ayyy Uğur bizim kızlara hava atmak için yazdım ben onu. Çaktın köfteyi.
- Sen öyle yazdın diye bizim dairede dul Hayriye Hanım bana kafayı taktı haberin olsun. - Vayyy şıllık. Kocamı kimseye
yar etmem. Ya benimsin ya da kara toprağın tamam mı? - Biraz önce sana yakıştıramadım diyene bak. Bunlar maço erkek ağzı kızım. Alo akıllı ol. - Neyse Uğur gece gece hır çıkarma şimdi. Bu gece güreş tutalım seninle. - Olmaz Derya başım ağrıyor. - Genelde başı ağrıyanlar hep kadın olur kocacığım. - Benim çay içmeyince başım ağrır. - Dur lan facebook’tan Nazan’a
mesaj atayım. Bir pişirimlik çay getirsin. Nasıl fikir ama. Hem “Komşu komşunun külüne muhtaçtır” diye bir de
fotoğraf paylaşırız. Gelsin layklar. - Sen fomo hastası mı oldun Derya? - O ne be kocam ? - Sosyal medya hastası olanlara fomo diyorlar. - Aaa yeter ki öyle olsun. Ben de homo gibi bir şey sandım. - Derya bir şey soracağım. Düğünde sosyal medyaya girmeden nasıl durdun? - Her on dakikada bir tuvalete gidiyordum ya.. İşte tuvalette girdim. - Derya sen tedavi olmalısın. Belki de hastaneye yatmalısın. - Aslında güzel olur ha. Acayip manyak resimler çekerim. Twitter’de 100 bin takipçi sınırını aşarım kesin. - Sen manyaksın kadın benden uzak dur. - Ama kabalaşıyorsun Uğur aşkım. - Elektrikler de kesileceği zamanı buldu. - Aaaa ben faturayı yatırmayı unuttum. - İyi halt yedin!..
İbrahim Ormancı
Te0 @yemisimtwiti Ankara’da #GeceleriHep diye bir tweet atamıyorum. Çünkü geceleri açık olan tek yer kokoreççiler. Ömer Faruk @faruuk_4 #GeceleriHep sivri sineklerden sanat eseri yaparım Muhammet Şirin @Sirinelazigg #GeceleriHep eskiden yemeğe başlanırken Besmele çekilirdi,şimdi fotoğraf çekilip instagrama koyuluyor.
SEÇMELER.. dünyayı yok et butonuna basarken söylenenler... - ya allah, bismillah.. ~ black dragon
çişi kakası olan tuvalete gitsin yolumuz uzun ~ belacicegi
“çok kasıyo, artık düzgün çalışmıyo, virüs var, bi format şart.” ~ circus of fools
yakarsa dünyayı garipler yakar Türk karikatürünün ustaları..
Eflatun Nuri 1927 yılında doğdu. Asıl ismi Adil Nuri Erkoç’tur. Eserlerinde Eflatun Nuri imzasını kullanmıştır. Bir süre Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde sanat eğitimi gördükten sonra 1942 yılında Akbaba dergisinde ilk eserini yayınladı. Elli yılı aşkın sanat hayatı boyunca, ilk dönemlerde Medet, Marko Paşa, Melun Paşa gibi dergilerde çizdi, son dönemlerde ise Leman, Öküz, Yeni Harman, Kaçak Yayın ve Forumedebiyat dergilerinde yazıları yayımlandı. Karikatürleri yurtdışında da yayımlanan ve ödüller alan Erkoç, anılarını 2005 yılında "Benim adım Eflatun" başlığı altında kitaplaştırdı. Sanatçı 3 Mayıs 2008 tarihinde vefat etti.
~ tonla salak var
(bkz: ya düğme sen kimsin ya) ~ jeymeyheyyavrumhey
tüm zamanların en iyi spiker repliği... “her yerinden öpüyorum Rüştü.” (Ertem Şener) ~ blowjoe
(bkz: şimdi onlar düşünsün) ~ maad
(bkz: yüreğimiz ağzımıza gele gele ağzımızda yer kalmadı) ~ babadelrey
Günce Y.
Eskişehirli amatör çizerler!
Karikatürlerinizin bu sayfada yayımlanmasını istiyorsanız bize gönderebilirsiniz...
sakaryamizah@gmail.com e-posta adresimize, adınız, soyadınız, yaş ve okul bilgilerinizle birlikte çizimlerinizi bekliyoruz...
Gönderin fotoğrafınızı, çizelim portrenizi...
sor gitsin abi! Mahir Adem
İnanılmaz bir düzeye gelmek istiyorum... • Ben sık sık düşüncelerimi masaya yatırıyorum ama bir türlü yerinden kaldıramıyorum. Oysa bütün organlarım çalışıyor. Karaciğer, böbrek, kalp, sorma gitsin. Acaba ölen hücrelerimin sayısında anormal bir artış mı var? Klinik çalışmalar yapmak istiyorum ama çözümler üretme konusunda göbek yağımın dokusunu da fazla zorlamak istemiyorum yani. Bu konuda net olarak uzmanından yardım almak istedim ve size yazdım hocam.
portre karikatürünüzün çizilmesini ve Sakarya Mizah ekinde yayımlanmasını ister misiniz? Adınız, soyadınız, yaş ve meslek bilgilerinizle birlikte net çekilmiş fotoğraflarınızı sakaryamizah@gmail.com e-posta adresimize, bekliyoruz...
Ferdi Ersoy 23 yaşında Özel sektörde proje uzmanı.
~ Hüsnü Hissiyat
Elbette bana yazacaksın. Tanrı istemezse yaprak düşmezmiş. Bu işin bilimsel yönünde kafa yorman, kök hücre anlamında işlevsel bir önem arz ediyor. Bardağın yarısı boşsa yarısı mutlaka dolu olmalıdır. Düşüncelerini yatırdığın zaman tamamını uyutmayacaksın. Rivayet muhtelif. Şimdi mesela fikirlerin ayakta durabilmesi için kök hücre gerçeğini yadsıyamayız. Bilimsel ve teknik alt yapı olarak ülkemiz süratle kök hücre deneyimini artırmaktadır ve Çin malı fikirleree ihtiyaç duyulmayacaktır artık. Rutin tedavi olarak adlandıracağımız klinik vakalarda, laboratuvarlarda önümüzdeki elli yıl içerisinde üç boyutlu organlar canlanacak. Müjdeme ne isterim?
Ömer Baysal, 15 yaş
Süleyman Nazif’ten... • Süleyman Nazif, Mehmet Akif’le
birlikteyken yanlarına yaklaşan biri, Mehmet Akif’e sorar: ─ Hocam, at nalını evimizin kapısına assak, evimize uğur getirir mi? Soruyu, Süleyman Nazif cevaplar: ─ Hiç sanmıyorum! Onlardan her atta dört tane var; ama bütün gün kamçı yiyip duruyorlar!
• Süleyman Nazif’le Dr. Abdullah
Hasan Kaan Soykan, 12 yaş - TED Eskişehir Koleji
Cevdet’in hem dost, hem çok öfkeli iki düşman oldukları dönemler olmuştur; ama genellikle alttan alan Abdullah Cevdet olmuştur. S. Nazif ölünce, Doktor Abdullah Cevdet ona olan öfkesini unutur, sık sık eski dostunu yeni ikametinde ziyaret eder. Bir mezarlık ziyareti sonrası, arkadaşlarına üzüntüsünü şöyle dile getirir: ─ Mezarının üzerine eğildim, onunla uzun uzun sohbet ettik. Oradakilerden biri sorar: ─ E peki, Süleyman Nazif ne diyor? Ercüment Ekrem, Abdullah Cevdet’ten önce cevap verir: ─ Ne diyecek, Cevdet, demiştir; böyle günübirlik gelişlerini saymam, yatıya da beklerim, yatıya da!
Alp Kaptan, 11 yaş - TED Eskişehir Koleji
• SAYI : 30 • 5 AĞUSTOS 2015
SAKARYA GAZETESİ’NİN HAFTALIK MİZAH EKİDİR. (Parayla satılamaz.)
Sahibi: Sakarya Gazetecilik ve Matbaacılık adına M. Üstün ÜNÜGÜR Gazete Koordinatörü Mizah Yönetmeni: Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: (Yazı İşleri Müdürü):
Hakkı SAĞLAM
ALİ BAŞ
Aziz YAVUZDOĞAN
Adres: Kızılcıklı Caddesi, No: 17, Tepebaşı, Eskişehir Tel.: 0222-221 60 60 e-mail: sakaryamizah@gmail.com
Bu sayının kadrosu: Erdoğan Başol, Aziz Yavuzdoğan, O. Yavuz İnal, Atilla Yakşi, Ahmet Zeki Yeşil, Mustafa Yıldız, Cem Koç, İbrahim Ormancı, Üstay Herdem, Sertaç Ürer, Serkan Demir, Günce Yavuzdoğan, Hasan Çağan, Orhan Önal.