Stellar Lab Bilim Dergisi | Kasım 2020

Page 1

B l m Derg s Popüler Bilim Dergisi Sayı 1 | Kasım 2020

Bu sayı Marie Curie ve Lise Meitner'a adanmıştır.

Kasım 2020 Gökyüzü Rehberi

Yıldız Doğum Evleri: Nebulalar

çe vi r

UZAY YARIŞI DÖNEMİNİN TRAJİK KAZASI

Stellar Lab Bilim Kulübü tarafından hazırlanmıştır.

Ke şf et m ek

iç in

UZAYDA EN UZUN SÜRE KALAN KADIN ASTRONOT


Kasım'da Ne Var? 4-6 EDİTÖR YAZISI Bu derginin ilk sayısının çıkmasında emeği geçenleri tanımak isterseniz bu sayfalara göz atın. :))

7-8 STELLAR LAB EKİBİ Hepsi birbirinden değerli mesleğini yürütürken bir yandan da Stellar Lab ile ilgilenen bizimle ilgilenen hocalarımız ile tanışın.

9-10 UZAY AJANLARININ GÜNDEMİ NASA, ESA ve JAXA'da gelişen önemli haberleri sizin için seçtik..

19

NEBULALAR'A BİR BAKIŞ

11-13

AYLIK GÖKYÜZÜ TAKVİMİ

GEZEGENLERİN DURUMU 14-15 MERKÜR Dergimizin ilk sayısına Güneş Sistemi'ndeki ilk gezegenle başlamak istedik. İyi okumalar...

16-18 HERKESİN MERAK ETTİĞİ KONU

20 ASTRONOT TANITIMI "CHRİSTİNA KOCH" Uzayda tek seferde neredeyse 1 yıl kadar zaman geçiren Christina Koch

21-22

EVRENİN SONU VAR MI? Sizce evrenin sonu var mı?

23-24 UZAY YARIŞI DÖNEMİNİN TRAJİK BİLİM İNSANIMIZI TANIYALIM "ASTROBİYOLOG KAZASI SOYUZ 1 BETÜL KAÇAR" Bu sayfada Astrobiyoloji nedir kısaca öğreneceğiz ve Yar. Doç. Dr. Betül Kaçar'ın hayatına bir bakış atacağız.

Her yarış rekabet içerir, kimileri hazinle sonlanır. :((


32 BİLİYOR MUYDUNUZ? Okurken "Vay Canına!" dediğinizi duyabiliyorum.;))

33-34

35-36

25-27

HADİ BİRAZ EĞLENELİM "BULMACALAR"

ETKİNLİK

"DÖKÜLEN YAPRAKLAR"

V2 BALİSTİK ROKETİ

37 STELLAR LAB GÜNDEM Her ay dergimizin bu bölümünde geçtiğimiz aya dair neler olmuş onu öğreniyoruz. Bakalım Ekim ayında öne çıkan gündem neydi?

39-40 OLASI UZAYLI

KOMŞULARIMIZ Uzaylı mı yazıyor orada ? .

28-31

38

SİTEMİZİN KURUCUSU HALİL BAĞIŞ

NE OKUMALI NE İZLEMELİ

Gelelim Stellar Lab 'in oluşmasındaki etkili faktöre , evet doğru tahmin ettiniz Halil Bağış'tan söz ediyorum. Eğer bu site kurulmasaydı bu dergiyi hazırlayamayacaktık, belki de Bilim Kulübü birbiriyle hiç tanışmayacaktı ve güzel işlere imza atamayacaktı. Bunların olmasını sağlayan Halil Hocamızla bir röportaj yaptık. Siz de yakından tanımak isterseniz sayfa 27'ye bir uğrayın:))

Her ay Instagram hesabımıza girerek vereceğiniz oylarla seçilen itap ve filmi dergimizde yayınlıyoruz. Yine Instagram hesabımızda belirttiğimiz tarihte Discord kanalımıza gelip bolca sohbet ediyoruz.

41-43 SARAH VE BİTMEK BİLMEYEN SORUNLARI

Sarah yine bildiğimiz gibi. Nasıl yani daha tanışmadınız mı? Hemen 43'e yönlendiriyoruz sizi.

44 SİZDEN GELENLER Sizden gelenleri bekliyoruz... :))

45 İLETİŞİME GEÇİN iletişimde kalalım....


Başlarken ... Herkese merhaba. Ben Selin Selim. Bu ilk sayımız olduğu için oldukça heyecanlıyız ve heyecanımıza ortak olduğunuz için çok teşekkür ederim. Dergi için önce epeyce düşündüm ve hadi yapalım dedim. Stellar Lab Bilim Kulübü ailemizden arkadaşlarla beyin fırtınaları, görüşmeler yaptık ve ilk sayımızı hem sizler hem de kendimiz için çıkardık. Dergi çok meşakkatli bir iş fakat birlik olunca o karlı dağ hafif kar tanelerine dönüşüyor. Bunu denedik ve gördük. Bu pandemi sürecinde olduğumuzdan beri teknolojinin daha da içine düştük ama biz biz olalım faydalı şeyler için kullanalım. Örneğin dergimizi okumak gibi ;)). Sizlerin güzel vakit geçirmeniz, eğlenirken öğrenmeniz için elimizden geleni yaptık. Geri dönütlerinizi bekliyoruz. Bir sonraki sayımızda görüşmek dileğiyle. Unutmayın dergimizi tamamlayan sizlersiniz. Ve diğer projelerde olduğu gibi her zaman bize yardımcı olan ve tasarımda çokça emeği geçen Halil Bağış'a, dergimizin etkinlik bölümünü her ay sizler için dolduracak olan Emine Karagöz'e teşekkür ederim. Merhabalar. Ben Rabia Çetinkaya. Stellar Lab Bilim Kulübü Kasım ayı dergisinde gündem takibi yaptım. Bizimle olduğunuz için teşekkür ederim.

Merhaba okurlarımız. Ben İrem Kaya. 10. sınıf öğrencisiyim. Dergide “Astronot Tanıtımı” ve “Biliyor Muydunuz?” kısmı için yazıyorum. Umarım dergimizi severek ve merakla okursunuz. Önümüzdeki aylarda görüşmek üzere.

Selamlar, ben Ela Gülsever. Dergimizde bu ay "Gök Cismi Tanıtımı" ve "Biliyor Muydunuz?" kısmından sorumluydum. Yazarken çok eğlendim, umarım siz de okurken bir o kadar eğlenmişsinizdir. Bilim kulübümüzde ve ayrıca bu özel ekip ile dergi projesinde yer almaktan gurur duyuyorum ve siz değerli okurlara selamlarımı iletiyorum.

Adım Semanur Babacan. 16 yaşındayım. İlk defa bir dergi için yazı yazıyorum ve çok heyecanlıyım. Uzaya olan ilgim çok küçük yaşlarda başladı ve eminim ki uzun bir süre de devam edecek. Umarım yazılarım size bir şeyler katar. Yıldızlar sizinle olsun!

Herkese merhabalar, ben İzgü Günaydın. 17 yaşında, 11. Sınıf öğrencisiyim. Yeni şeyler öğrenmeyi ve öğrendiğim şeyleri kendi kalemimden insanlara aktarmayı çok seviyorum. İleride genetik mühendisi olmak istiyorum. Müşfik Kenter’in seslendirdiği Orhan Veli’nin ‘Ben Orhan Veli’ şiirini dinlemeyi pek bir severim. Edebiyat ile bilimi harmanladığım dünyamda, terazilerimde ikisini de eşit tutmaya çalışarak günlerimi geçiriyorum. Bir de farklı içerikler üretmek istediğim Instagram blogum var. Kitap okumayı ve okuyanlara da konuk olmayı seviyorsanız, bize de beklerim! @meyus.saye Merhabalar, ben İdil Tünel. Bu ay hazırladığım yazıda sizler için Kasım ayında gözlemlenebilecek gök olayları ve gök cisimlerini açıkladım. Hem araştırmayı yaparken, hem de bulduğum bilgilerden yararlanarak kendi evimden gökyüzüne bakıp çeşitli gök cisimlerini bulmaya çalışırken çok eğlendim. Umarım sizler de hazırladığım bilgileri faydalı bulur ve sevdiklerinizle gökyüzü gözlemi yapma imkanı elde edersiniz. Bulutsuz ve berrak bir gökyüzü dileğiyle.

4


BaĹ&#x;larken ... Merhaba, ben ZĂźlal TorosoÄ&#x;lu. Astronomi'ye her zaman derin bir ilgim vardÄą. Bunu baĹ&#x;kalarÄą ile paylaĹ&#x;mak çok gĂźzel. Bu sayÄąda editĂśr olarak gĂśrev aldÄąm. Ä°yi okumalar dilerim.

Ben Sinem Tuana. Bu dergimizde herkese astronomiyi sevdirmeyi amaçladÄąk.UmarÄąm beÄ&#x;enirsiniz.đ&#x;˜Š

Selam ben Enes AktaĹ&#x;oÄ&#x;lu. Bir ĂśÄ&#x;renciyim. Uzay ile ilgili merakÄąm baĹ&#x;layalÄą 1 yÄąlÄą geçti ve bu sĂźreçte kendimi kiĹ&#x;isel geliĹ&#x;ime adadÄąm. Bir blog açtÄąm, orada yazÄą yayÄąnlÄąyorum ara sÄąra. Bunun yanÄąndaysa Stellar Lab’in dergi projesinde bulunuyorum. Bir bakÄąma boĹ&#x;luk dolduran kiĹ&#x;i diyorum kendime. Dergi projesinde elimden geleni yapmaya ve destek olmaya çalÄąĹ&#x;Äąyorum. Her bĂźyĂźk projedeki gibi biz de yoÄ&#x;un bir çalÄąĹ&#x;ma durumunda oluyoruz fakat bunlardan bir amaç gĂźtmeden, bir iĹ&#x;i hevesle yapÄąnca deÄ&#x;eri biraz daha artÄąyor bence. Sizin için çok daha anlamlÄą oluyor esasÄąnda. Stellar Lab bana bu imkanÄą sunuyor.

Merhaba ben Azra Demir. 15 yaĹ&#x;ÄąndayÄąm ve Bursa’da yaĹ&#x;Äąyorum. Bu ay dergimizin Gezegen TanÄątÄąmÄą bĂślĂźmĂź için içerik hazÄąrladÄąm. Dergide yer aldÄąÄ&#x;Äąm için mutluyum. UmarÄąm dergimizi keyifle okur ve yeni bilgiler ĂśÄ&#x;renirsiniz.

Merhabalar ben Metehan Toklu. Derginin bulmaca bĂślĂźmĂźnde gĂśrev aldÄąm ve elimden geleni yapmaya çalÄąĹ&#x;tÄąm. Stellar Lab Bilim KulĂźbĂź olarak sizler için bir araya geldik ve bu dergi için zamanÄąmÄązÄą ayÄąrdÄąk, ortaya bĂśyle bir dergi çĹkardÄąk. Bu ilk sayÄąmÄązdÄą, umarÄąm beÄ&#x;enmiĹ&#x;sinizdir. Bundan sonraki sayÄąlarÄąmÄązda gĂśrĂźĹ&#x;mek Ăźzere..

Merhaba ben Sena SarÄądaÄ&#x;. 16 yaĹ&#x;ÄąndayÄąm. Manisa'da yaĹ&#x;Äąyorum. Derginin bulmaca ve sudoku kÄąsmÄąyla ilgilendim. Ä°lk dergimiz olduÄ&#x;u için bulmacalarÄą biraz kolay yapmaya çalÄąĹ&#x;tÄąk. Sonraki sayÄąlarÄąmÄązda daha da zorlaĹ&#x;tÄąrmayÄą planlÄąyoruz tabii yine bulmaca ayarlama gĂśrevi bana dĂźĹ&#x;erse :)). UmarÄąm okurken eÄ&#x;lenmiĹ&#x; ve yeni Ĺ&#x;eyler ĂśÄ&#x;renmiĹ&#x;sinizdir. Dergimizi okuduÄ&#x;unuz için teĹ&#x;ekkĂźr ederiz. Merhaba, ben Sude Koç. Evrenin sonsuzluÄ&#x;u karĹ&#x;ÄąsÄąnda DĂźnya çok kßçßk bir sahne. (...) BĂśbĂźrlenmelerimiz, kendimize atfettiÄ&#x;imiz Ăśnem, evrende ayrÄącalÄąklÄą bir konumumuz olduÄ&#x;u hakkÄąndaki hezeyanÄąmÄąz, hepsi bu soluk ÄąĹ&#x;Äąk noktasÄą tarafÄąndan yÄąkÄąlÄąyor. Gezegenimiz, onu saran uzayÄąn karanlÄąÄ&#x;Äą içinde yalnÄąz bir toz zerresi. DĂźnya, Ăźzerinde hayat barÄąndÄąrdÄąÄ&#x;ÄąnÄą bildiÄ&#x;imiz tek gezegen. En azÄąndan yakÄąn gelecekte, gidebileceÄ&#x;imiz baĹ&#x;ka yer yok. Ziyaret edebiliriz, ama henĂźz yerleĹ&#x;emeyiz. BeÄ&#x;enin veya beÄ&#x;enmeyin, Ĺ&#x;u anda DĂźnya sÄąÄ&#x;ÄąnabileceÄ&#x;imiz tek yer. Carl Sagan - Soluk Mavi Nokta

5


Başlarken ... Ben Raziye Ayrata. Bu hayatta hiçbir zaman araştırarak öğrenmekten, öğrendiklerini başkalarına öğretmekten, okumaktan, hata yaparım diye korkmamaktan ama bu hatadan ders çıkartabilmekten asla vazgeçmemeniz, her daim geleceğe umutla bakmanız dileğiyle.

Merhaba, ben Berat Abakuş . 11. sınıf öğrencisiyim ve İngilizce, İspanyolca ve Portekizce olmak üzere 3 dil biliyorum. Hayalimdeki meslek moleküler biyologluk. Biyoloji, fizik, kimya gibi bilimleri çok seviyorum ve en büyük hayallerim arasında bu bilimlerle ilgili bir sürü araştırmalar yapmak. Bu sayımızda en çok merak edilen şeyler arasında olan, “Evrenin sonu var mıdır?” sorumuza cevaplar bulduk. Sizler için birçok araştırma yaptık ve önde gelen astronomların teorilerini ve onların bu konuda ne düşündüğünü herkesin anlayacağı bir tarzda yazdık. Umarım sizin için çok faydalı olur ve merak ettiğiniz soruya cevabınızı bulmuş olursunuz. Tüm okuyucularımıza çok teşekkür ederim.

Merhabalar Ben Simay, Gaziantep'te yaşıyorum ve sosyal bilimler lisesi öğrencisiyim. Dergimizin bu ilk sayısında herkes gibi benim de merak ettiğim evrende yalnız mıyız? sorusunu ele alan bir yazı yazdım. Yeniden göreşebilmek dileği ile.

Tekrar merhaba, ben Ceylin Akdeniz. Stellar Lab Dergisi’nde amatör bir yazarım. Buradaki herkes gibi uzaya olan ilgim tüm evreni kaplıyor ve tıpkı onun gibi gitgide büyüyor. Bu ekipte olmaktan ve en az benim kadar ilgili okurlara ulaşabilmekten mutluluk duyuyorum. Gökyüzünüzdeki yıldızlarınızın hiç sönmemesi dileğiyle, hoşça kalın.

Merhaba ben Zeynep Alver. Stellar Lab Bilim Kulübü olarak çıkardığımız derginin ilk sayısı sizlerle. Bir dahaki sayımızda görmek istediklerinizi bize iletmeyi unutmayın. Üzerinde fazla durduğumuz ve her sayfasını özenle hazırladığımız bu dergi umarım siz okurlar için faydalı olabilir. Keyifli okumalar.

6


Stellar Lab Ekibi Selamlar ben Halil, Ä°Ăœ Astronomi ve Uzay Bilimleri BĂślĂźmĂźnden 2018 yÄąlÄąnda mezun oldum. Ĺžimdi Çukurova Ăœniversitesinde Astronomi & Astrofizik Anabilim DalÄąnda yĂźksek lisans ĂśÄ&#x;rencisiyim. Ăœniversite yÄąllarÄąndan beri gĂśnĂźllĂź çalÄąĹ&#x;malar yapÄąyorum, bĂźyĂźk çoÄ&#x;unluÄ&#x;u Astronomi eÄ&#x;itimi alanÄąnda. YazÄą yazmayÄą seviyorum, Samanyolu Ekspresi isimli kiĹ&#x;isel bir bloÄ&#x;a sahibim. Stellar Lab kurucusuyum ve çoÄ&#x;unlukla Astronomi olmak Ăźzere doÄ&#x;a bilimleri alanÄąnda içerikler hazÄąrlÄąyorum.

Halil BaÄ&#x;ÄąĹ&#x;

Dilek Acar

Merhaba. Ben Dilek Acar. Stellar Lab’a içerik Ăźreticisi olarak katkÄą saÄ&#x;lÄąyorum. 2012 yÄąlÄąnda ODTĂœ Fen Bilgisi Ă–Ä&#x;retmenliÄ&#x;i bĂślĂźmĂźnden mezun oldum. O tarihten beri Fen Bilimleri ĂśÄ&#x;retmenliÄ&#x;i yapÄąyorum. Ĺžuan, aynÄą zamanda AydÄąn Adnan Menderes Ăœniversitesi Fen EÄ&#x;itimi bĂślĂźmĂźnde doktora ĂśÄ&#x;rencisiyim. Astronomiye olan ilgim genelde çoÄ&#x;u kiĹ&#x;ide olduÄ&#x;u gibi çocukluk dĂśnemimde baĹ&#x;ladÄą. Çocukken hep bulutlarÄąn Ăśtesine uçmayÄą ve Ay’da yĂźrĂźmeyi hayal ederdim. Fakat çocukken kurduÄ&#x;um bu hayallerim yetiĹ&#x;kin olunca yavaĹ&#x; yavaĹ&#x; silindi. Ta ki 2016 yÄąlÄąna kadar. 2016 yÄąlÄąnda Amerika’da Uzay ve Roket Merkezi’nde gerçekleĹ&#x;en “Honeywell Educators at Space Academyâ€? adlÄą eÄ&#x;itim programÄąna katÄąlmaya hak kazandÄąm. Bir hafta sĂźren bu eÄ&#x;itimde astronotlarla tanÄąĹ&#x;ma ve astronot eÄ&#x;itim simĂźlasyonlarÄąna katÄąlma fÄąrsatÄą yakaladÄąm. AynÄą yÄąl CERN’de (Avrupa NĂźkleer AraĹ&#x;tÄąrma Merkezi) dĂźzenlenen “CERN TĂźrk Ă–Ä&#x;retmen ÇalÄąĹ&#x;tayÄąnaâ€? gitmeye hak kazandÄąm. Bu çalÄąĹ&#x;tay aracÄąlÄąÄ&#x;Äąyla parçacÄąk fiziÄ&#x;inin dĂźnyasÄąna giriĹ&#x; yaptÄąm. Her iki eÄ&#x;itim de benim için baĹ&#x; dĂśndĂźrĂźcĂź ve hayatÄąmda dĂśnĂźm noktasÄą olan eÄ&#x;itimlerdi. Bu eÄ&#x;itimlerden sonra parçacÄąk fiziÄ&#x;i ve astronomi ile daha yakÄąndan ilgilenmeye baĹ&#x;ladÄąm. TUBÄ°TAK 4006 proje yĂźrĂźtĂźcĂźlĂźÄ&#x;Ăź yaptÄąm ve 4007 bilim Ĺ&#x;enliklerinde astronomi atĂślyeleri kurdum. 2019 yÄąlÄąnÄąn sonlarÄąna doÄ&#x;ru da Stellar Lab ekibine katÄąldÄąm. Stellar Lab ekibi, bilim kulĂźbĂź ile birlikte kocaman bir aile ve ben bu ailenin bir Ăźyesi olmaktan mutluluk duyuyorum. Kocaman evrende YÄąldÄąz tozu olmak ile gezegenimizin karmaĹ&#x;Äąk dĂźzeninde insan olmanÄąn dengesini bulmaya çalÄąĹ&#x;an bir DĂźnyalÄądan selam đ&#x;˜‡. Stellar Lab'de bilim ve felsefe meraklÄąsÄą birçok arkadaĹ&#x;ÄąmÄąz ile çalÄąĹ&#x;malar yapÄąyoruz. Ortak ilgi Ăźzerinden çokça fikir sonucu sĂśzdebilimden arÄąnmÄąĹ&#x; gerçekliÄ&#x;in peĹ&#x;inde olan çalÄąĹ&#x;malar Ăźretiliyor. Sonsuz evren okyanusunda birlikte yĂźzmeyi ĂśÄ&#x;renmek ister misiniz?✨

Dilek Ĺženel

Merhabalar ben Merve, 24 yaĹ&#x;ÄąndayÄąm. HavacÄąlÄąk ve uzay mĂźhendisi olarak lisansÄąmÄą yaptÄąm ve Ĺ&#x;u an yĂźksek lisansÄąmÄą fizik bĂślĂźmĂźnde yapÄąyorum. AynÄą zamanda Berlin HavaalanÄąnda çalÄąĹ&#x;Äąyorum ve uzaktan Ăźniversite olarak NatĂźropatik (Naturopathic) okuyorum. Sapceout kurucularÄąndanÄąm. Stellar Lab’de çok dilli içerikler konusundan sorumluyum.

Emine GĂźlmez

7


Stellar Lab Ekibi 1975 Denizli doğumlu olan yazar, Hacettepe Üniversitesi Fizik Öğretmenliği bölümü mezunudur. 2002 yılından beri MEB lise fizik öğretmeni olarak çalışmakta, TÜBİTAK 4006 projeleri yürütmekte ve öğrencileriyle projeler, deneyler yapmayı sürdürmektedir. 2018 yılından beri derslerinde STEM eğitimini uygulamaktadır. Şimdilerde ilkokul öğrencileriyle bilim atölyesi yapmakta ve bundan büyük heyecan duymaktadır. Onulmaz bir bilim aşığıdır.

Başak Aşık

Çiğdem Akkanat

Emine Karagöz

Merhabalar. Ben Çiğdem Akkanat. Milli Eğitim Bakanlığında Fen Bilimleri öğretmeni olarak görev yapıyorum. 2019 yılında fen eğitimi alanında doktoramı bitirdim. Özel yeteneklilere yönelik fen eğitimi üzerinde çalışıyorum. TÜBİTAK destekli projelerde yürütücü, uzman ve eğitmen olarak görev alıyorum. Temel bilim alanlarında öğrenci projelerine danışmanlık yapıyorum. Ulusal ve uluslararası akademik dergilerde fen eğitimi alanında kitap ve makalelerim bulunuyor. Astronomi'nin yanında Jeoloji, Paleontoloji ve Arkeoloji ile ilgileniyorum. Bilimin halka ulaştırılmasına ve bilim eğitimine önem veriyor, Köy Okulları Değişim Ağı başta olmak üzere dezavantajlı gruplara eğitim alanında çaba gösteren çeşitli sivil toplum kuruluşlarında yer alıyorum.

Merhaba, ben Emine. 2014 yılında Sinop Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümünden mezun oldum. Aynı yıl özel bir kolejde Fen bilimleri öğretmeni olarak görev yapmaya başladım ve halen devam etmekteyim. 2017 ve 2018 yıllarında Eğitimde İyi Örnekler projelerinde yer aldım. Ve şu an çalıştığım okulda Eco School proje yürütücülüğü yapmaktayım. @bilimin_herhali isimli bir Instagram sayfam bulunmakta, bilimin her alanını kullanarak ilkokul ve ortaokul öğrencileri için içerik üretmekten keyif alıyorum. Bir öğretmen olarak eğitime bakış açım; disiplinler arası bakış açısı ile öğrencilere; kendini tanıma, çevreye karşı duyarlılık kazanma, güdülenme, akademik başarı ve yaşam kalitelerini yükselmektir. Burada bulunmamın sebebi ise Astronomi bilimini size sevdirmek diğer konularla bağlam kurmanızı sağlamak. Gökyüzü herkesi heyecanlandırın, bu heyecanı kaybetmemek dileğiyle… Merhabalar ben Merve, 24 yaşındayım. Havacılık ve uzay mühendisi olarak lisansımı yaptım ve şuan yüksek lisansımı fizik bölümünde yapıyorum. Aynı zamanda Berlin Havaalanında çalışıyorum ve uzaktan üniversite olarak Natüropatik (Naturopathic) okuyorum. Sapceout kurucularındanım. Stellar Lab’de çok dilli içerikler konusunda sorumluyum.

Merve Balaban

8


Uzay Ajanslarının Gündemi Hazırlayan: Enes Aktaşoğlu

*NASA, 71.Uluslararası Astronotik Kongresini gerçekleştirdi. NASA, 12 Ekim ile 14 Ekim arasında 71. Uluslararası Astronotik Kongresi (IAC) altında Artemis programındaki güncellemeleri ve yeni önemli etkinliklerini tanıttı. NASA Televizyon kanalında yayınlandı. Konferans sırasında NASA, 2024'de Amerikan astronotlarını Ay'ın yüzeyine göndermeyi ve on yılın sonunda sürdürülebilir bir Ay varlığı oluşturmayı içeren Artemis programı boyunca ajansın ay keşif planları için uluslararası iş birliğini tartıştı. IAC, her yıl dünyanın uzay ajansları, havacılık şirketleri, akademik kurumları ve diğer kuruluşların bir araya gelerek bilim ve uzay keşiflerini ilerletmek için yapılan başarıları ve katkıları kutlamaları ve ayrıca ortak ilgi alanlarını ve programları tartışmaları için bir fırsat sunuyor. Devam eden korona virüs (COVID-19) salgını nedeniyle, bu yılki IAC -tüm brifingler, panel tartışmaları ve sergiler dahil- küresel topluluktaki katılımcılar için sanal olarak ücretsiz bir şekilde gerçekleştirildi. Daha fazla bilgi almak ve bilgi edinmek için şu adresi ziyaret edebilirsiniz: (http://iac2020.org)

*OSIRIS-REx, Misyonunu gerçekleştirdi. Bennu Asteroidinden alınan örnekleri en yakın zamanda dünyaya getirmeyi hedefliyor.

OSIRIS-REx görevi için astreoid operasyonları Ağustos 2018’de başladı ve Mart 2021’e kadar devam edecek. 20 Ekim tarihinde Bennu asteroidinden örnekleri almayı başardı. İnce bir robotik kol kullanarak yüzeydeki kayaları karıştıran ve bazı çakıl taşlarını toplama bölmesine doğru iten uzay aracı, örnek toplamada beklenenden daha iyi olduğu için ekibin planlarında zorunlu değişikliğe gitmesine neden oldu. Manevra istendiği gibi çalışsa da OSIRISREx’in fazla örnek toplamasından dolayı örnekleme başlığı sıkıştı ve tam kapanamadı. Kapanmaması nedeniyle ekip, planlarda değişikliğe gitti ve operasyon hızlandırıldı. NASA’dan yapılan en son açıklamada planların başarıyla gerçekleştirildiği ve elde edilen örneklerin güvence altına alındığını duyurdu. Yaşanan aksaklıklar nedeniyle dönüş manevrasını iptal etmek zorunda kalan ekip, uzay aracının ne kadar malzeme depoladığını tam olarak bilmiyor ancak düşünüldüğünden daha fazla elde edildiğine eminler. Ayrıca NASA, OSIRIS-REx’in iniş anını NASA.TV’de yayınladı.

9

www.nasa.gov


Uzay Ajanslarının Gündemi *SOFIA,AY’IN GÜNEŞLİ KISMINDAKİ CLAVIUS KRATERİ’NDE SU KEŞFETTİ

NASA’nın Kızılötesi Astronomi için Stratosfer Gözlemevi (SOFIA), Ay’ın güneşli yüzeyindeki suyu ilk kez doğruladı. Bu keşif, suyun varlığını doğruladı. Bu keşif, suyun Ay yüzeyinde dağılmış halde olabileceğini ve soğuk, gölgeli yerlerle sınırlı olmadığını gösteriyor. SOFIA, Ay’ın Güney Yarım Küresinde bulunan ve Dünya’dan görülebilen en büyük kraterlerden biri olan Clavius Krateri'nde su molekülleri tespit etti. Ay’ın yüzeyine ilişkin tüm önceki gözlemler bir tür hidrojen tespit etmişti ancak su ve onun kimyasal akrabası denilebilecek olan hidroksil ile arasındaki ayrımı yapamamıştı fakat SOFIA bu ayrımı yaparak su olduğunu doğruladı. Washington’daki NASA Genel Merkezindeki Bilim Misyonu Müdürlüğündeki Astrofizik Bölümü’nün yöneticisi Paul Hertz, "Bildiğimiz tanıdık su olan H2O’nun Ay’ın güneşli tarafında bulunabileceğine dair göstergelerimiz var." dedi. “Artık orada olduğunu biliyoruz. Bu keşif, Ay yüzeyini anlamamıza meydan okuyor ve derin uzay araştırmalarıyla ilgili kaynaklar hakkında merak uyandıran soruları gündeme getiriyor." Bir karşılaştırma yaparsak, Sahra Çölü, SOFIA'nın ay toprağında tespit ettiğinden 100 kat daha fazla suya sahiptir. Küçük miktarlara rağmen keşif, suyun nasıl oluştuğunu ve sert, havasız Ay yüzeyinde nasıl kaldığı hakkında yeni sorular ortaya çıkarıyor.

*JAXA (Japonya Uzay Araştırma Ajansı) VE ASI (İtalya Uzay Ajansı) İŞBİRLİĞİ MEMORANDUMU İMZALADI

JAXA (Japonya Uzay Araştırma Ajansı) VE ASI (İtalya Uzay Ajansı) İŞBİRLİĞİ MEMORANDUMU İMZALADI Japonya Havacılık ve Uzay Araştırma Ajansı (JAXA) Başkanı Dr. YAMAKAWA Hiroshi ve İtalyan Uzay Ajansı (ASI) Başkanı Sn. Giorgio Saccoccia, 16 Ekim 2020'de bir İşbirliği Memorandumu (MOC) imzaladı. Bu MOC, iki ajans arasındaki işbirliği çerçevesi 2010 yılında başlamıştır ve daha fazla işbirliğini hızlandırmayı amaçlamaktadır. İmza töreni Tokyo ve Roma arasında çevrim içi olarak düzenlendi.

*UZAY ÇÖPLERİ GİTGİDE ÖNEMLİ BİR HAL ALIYOR Geçmiş uzay projelerinin dönen parçaları Dünya'nın yörüngesine hapsolmuş ve uzaydaki geleceğimizi tehdit ediyor. Zamanla, bu enkaz nesnelerinin sayısı, kütlesi ve alanı istikrarlı bir şekilde büyür ve çalışan uyduların riskini artırıyor. 1957'de uzay çağının başlangıcından bu yana, uzaya tonlarca roket, uzay aracı fırlatıldı. Başlangıçta, hayatlarının sonunda onlarla ne yapacaklarına dair bir plan yoktu. O zamandan beri sayılar artmaya devam etti ve uzaydaki patlamalar ve çarpışmalar yüz binlerce tehlikeli enkaz parçası yarattı. “Mevcut uzay enkazı sorununa en büyük katkı, uzay aracında ve roketlerde kalan enerjinin (yakıt ve piller) neden olduğu yörüngedeki patlamalar. Yıllardır bunu önlemek için önlemler alınmasına rağmen, bu tür olayların sayısında herhangi bir düşüş görmüyoruz. Uzay Güvenliği Programı Başkanı Holger Krag, görevin sonundaki imhaya yönelik eğilimler gelişiyor, ancak yavaş bir hızda” diyor. "Uzay trafiğindeki sürekli artış göz önüne alındığında, enkaz önleme tedbirlerini arızasız hale getirmek için teknolojiler geliştirmemiz ve sağlamamız gerekiyor ve ESA bunu Uzay Güvenliği Programı aracılığıyla yapıyor. Buna paralel olarak, düzenleyicilerin uzay sistemlerinin durumunu ve kendi yetki alanları dahilindeki enkaz azaltmaya küresel bağlılığı daha yakından izlemesi gerekiyor” deniliyor.

10

Kaynakça: https://www.livescience.com/33646-universe-edge.html https://www.bbc.com/future/article/20200117-what-if-the-universe-has-no-end https://revistagalileu.globo.com/Ciencia/noticia/2019/12/conheca-4-teorias-cientificas-catastroficas-sobre-o-fim-do-universo.html https://canaltech.com.br/espaco/como-sera-o-fim-do-universo-essa-astrofisica-traz-algumas-respostas-169653/ [21:22, 11.11.2020] Enes Aktaşoğlu SL: http://www.uzaybilim.net/2012/03/gokyuzundeki-gozlemevi-sofia.html [21:22, 11.11.2020] Enes Aktaşoğlu SL: https://m5dergi.com/son-sayi/makaleler/uzaydaki-tehlike-uzay-copleri/


Kasım Astronom Takv m

Taur d Meteor Yağmuru (11 Kasım - 12 Kasım) Encke Kuyruklu Yıldızı'nın parçalarından kaynaklanan bu meteor yağmuru; diğerlerine kıyasla yüksek sayıda meteor getirmese de (saatte ortalama 5 meteor), oldukça parlak göktaşları ve zaman zaman görülen etkileyici ateş topları ile bilinir. Bu meteor yağmuru 11-12 Kasım gecesinde doruk noktasına ulaşacaktır. Yüzeyinin %15’i aydınlanacak olan Ay, gözlem için büyük bir engel yaratmayacaktır. Meteorları daha etkili bir biçimde gözlemleyebilmek için şehir ışıklarından mümkün olduğunca uzaklaşmanızı tavsiye ederiz.

Leon d Meteor Yağmuru (17 Kasım - 18 Kasım) Gökyüzündek dağılım noktası olan Leo, yan Aslan Takımyıldızından sm n alan bu Meteor yağmuru; saatte ortalama 15 meteor get r r. Leon d Yağmuru’nun 17-18 Kasım geces en yüksek değer ne ulaşması beklenmekted r fakat dolunay evres ne yaklaşan Ay’ın ışığı bazı meteorların fark ed lmes n zorlaştıracaktır. Yarı Gölgel Ay Tutulması (30 Kasım) Genel zaman le 7.30-11.56 saatler arasında gerçekleşeceğ hesaplanan bu ay tutulması, maalesef ülkem zden gözlenemeyecekt r. Kuzey ve Güney Amer ka, Kuzeybatı Avrupa, Avustralya, bazı Asya ülkeler , Atlant k Okyanusu’nun kuzey ve Pas f k Okyanusu’ndan görüleb lecekt r.

11


KASIM AYINDA GEZEGENLERIN DURUMU Hazırlayan: İdil Tünel

VENÜS

Venüs, bu ay Güneş’e yaklaşmaya başlamasına rağmen sabaha karşı 2-3 saat süreyle gökyüzünde belirgin bir gök cismi olarak gözlenmeye devam edecektir.

MERKÜR

Merkür gezegeni, Kasım ayında gün doğumundan önce kısa sürelerle doğu ufkunda gözlenebilecektir. Gezegenin Güneş’e yakın konumundan dolayı açık ve berrak bir ufuk ve mümkünse yüksek bir gözlem yeri gerekmektedir.

AY

Uydumuz 8 Kasım’da son dördün, 15 Kasım’da yeni ay, 22 Kasım’da ilk dördün, 30 Kasım’da ise dolunay evresinde olacaktır. Dünya’ya en yakın konumda olacağı tarih ise 14 Kasım’dır.

MARS

Gün batımında doğuda yükselmiş olarak karşımıza çıkan Kızıl Gezegen, gecenin büyük bir kısmında ufkun üstünde kalacaktır. Ay boyunca parlaklığı gitgide azalacaktır.

12


Satürn Satürn, Kasım ayı boyunca parlaklığı ve gözlem süresi düşmekle birlikte gün batımından sonra batıda görülebilecektir. Gezegenin konumunu saptamak için daha parlak olan Jüpiter’den yararlanabilirsiniz. Ay boyunca Jüpiter’in doğusunda olacak, aralarındaki mesafe giderek azalacaktır.

Jüpiter Jüpiter; gün batımında batıda belirecek, parlaklığı ve gözlem süresi ay boyunca hafifçe azalacaktır. Genel olarak, gün batımından sonra yaklaşık iki saat boyunca gözlenebilecektir.

Uranüs Kasım ayı boyunca Koç takımyıldızı doğrultusunda bulunacak Uranüs’ü tespit edebilmek için mutlaka şehir ışıklarından uzak, berrak bir gökyüzüne ihtiyacınız olacaktır. Daha belirgin bir şekilde gözlem yapabilmek için bir dürbün veya küçük bir teleskoptan yararlanabilirsiniz. https://earthsky.org/?p=229400 https://www.amsmeteors.org/meteor-showers/meteor-shower-calendar/ https://tug.tubitak.gov.tr/sites/images/tug/goy_2020.pdf http://rasathane.ankara.edu.tr/?page_id=20173 https://www.skyatnightmagazine.com/advice/skills/astronomy-guide-viewing-planets-night-sky/ Tüm görsellerin kaynağı: https://pixabay.com/photos/search/uranus/

13


MERKÜR Hazırlayan: Azra Demir Güneş Sistemimimiz, günümüzden yaklaşık 4.6 milyar yıl önce oluşmaya başlamış ve bugünkü şeklini almasının üzerinden 4 milyar yıl geçmiştir. Güneş Sisteminin tamamı, kendi ekseni etrafında dönen Güneş bulutsusu (nebula) adı verilen toz ve gaz kütlesinin sıkışması ile oluşmuştur. Güneş'in etrafında 8 gezegen, cüce gezegenler , bu gezegenlerin uyduları, sayısız asteroid ve kuyruklu yıldız dönmektedir. Güneş Sisteminde sekiz gezegen vardır. Bunlar; Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün. Gezegenler yoğunluk, oluşum ve Güneşten uzaklıklarına göre 2 sınıfa bölünmüştür: İç gezegenler ve dış gezegenler. İç gezegenler kayalıklardan oluşmuş, yoğunlukları çok olan ve Güneşe yakın gezegenlerdir. İç gezegenler 4 adettir. Merkür, Venüs, Dünya ve Mars. Dış gezegenler de 4 adettir: Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün. Güneş sistemimizdeki en küçük gezegen ve Güneş'e en yakın gezegen olan Merkür, Dünya'mızın tek Ay'ından sadece biraz daha büyüktür. 2.440 kilometre yarıçapı ile Merkür, Dünya'nın genişliğinin 1/3'ünden biraz daha fazladır. Merkür, Güneş'ten 0.4 astronomik birim uzaklıktadır. (Bir astronomik birim Güneş ile Dünya arasındaki mesafe kadardır). Merkür'de yaşasaydık Güneş, Dünya'da gördüğümüzün 3 katından daha büyük olacak ve Güneş ışığı 7 kat daha parlak olacaktı. Bu da Güneş'e olan yakınlığından kaynaklanır. Merkür’e Güneş ışınları 3,2 dakikada ulaşır, Dünya'ya ulaşması ise yaklaşık 8 dakikayı bulur.

14

Güneş'e en yakın gezegen olmasına rağmen, Merkür Güneş sistemimizdeki en sıcak gezegen değildir. Merkür'ün yüzey sıcaklıkları hem aşırı derecede sıcak hem de aşırı derecede soğuktur. Gezegen Güneş'e çok yakın olduğu için gündüz sıcaklıkları 430 °C yükseklere ulaşabilir. Geceleri sıcaklıklar -127 °C'ye kadar düşebilir. Bu sıcaklık değişimleri Merkür’ün atmosferinin olamamasından kaynaklanır. Merkür'de atmosfer yerine güneş rüzgarı ve çarpıcı meteoroidler tarafından yüzeyden fırlatılan atomlardan oluşan ince bir ekzosfere sahiptir. Merkür'ün ekzosferi çoğunlukla oksijen, sodyum, hidrojen, helyum ve potasyumdan oluşur.


Merkür, her 88 Dünya gününde bir kez Güneş etrafında dolanır ve gezegenlerin en hızlı olanıdır. Merkür'e Antik Roma tanrılarının en hızlısının adı verilmiştir.Merkür'ün kendi etrafında dönüşü 58 Dünya günüdür. Kendi etrafında yavaş, Güneş'in etrafında hızlı döner. Merkür'ün dönme ekseni, Güneş etrafındaki yörüngesinin düzlemine göre sadece 2° eğimlidir. Bu, neredeyse tamamen dik döndüğü ve diğer birçok gezegenin yaptığı gibi mevsimleri deneyimlemediği anlamına gelir.

Diğer karasal (iç gezegenler) gezegenler gibi, Merkür de merkezi bir çekirdeğe, kayalık bir mantoya ve sağlam bir kabuğa sahiptir. Merkür, Dünya'dan sonra en yoğun ikinci gezegendir. Yaklaşık 2.074 kilometre yarıçapı olan büyük bir metalik çekirdeğe sahiptir. Bu da gezegenin yarıçapının yaklaşık %85'idir. Merkür'ün dış kabuğu (manto ve kabuk olarak adlandırılır) ile karşılaştırılabilir. Yalnızca yaklaşık 400 kilometre kalınlığındadır. Merkür'ün manyetik alanı Dünya'nın manyetik alanının % 1'i kadar güçlü olsa Merkür çevresinde manyetosfer oluşturmaya yeterlidir. Merkür'ün küçük boyutuna oranla önemli sayılabilecek bir manyetik alanı bulunmaktadır. Ekseni Merkür'ün dönüş eksenine 11° eğimli, kutupları Dünya'nın manyetik kutuplarına göre ters yerleşmiş durumda, yani kuzey manyetik kutbu gezegenin coğrafi güney kutbuna komşu olan manyetik alan manyetosfer oluşturur. Manyetosfer, Güneş rüzgarı adı verilen ve güneş kökenli hızlı parçacıkların oluşturduğu plazma akımının, gezegenin manyetik alanın etkisi ile saptırılarak engellendiği bölgedir. Merkür’ü ziyaret eden ilk uzay aracı, yüzeyin yaklaşık %45'ini görüntüleyen Mariner 10'du. Ve Messenger uzay aracı da Merkür'ün yanından üç kez uçtu ve yüzeyine çarpmadan önce dört yıl boyunca gezegenin yörüngesinde dolaştı. Hazırlayan: Azra Demir Kaynak(metin): www.wikipedia.org www.solarsystem.nasa.govKaynak(resim):www.s olarsystem.nasa.gov

15


Hazırlayan: Berat Abakuş

Hayatı boyunca insanlar gökyüzüne baktığında "Acaba evrenin sonu nerede bitiyor ya da evrenin sonu var mıdır, yıldızların, galaksilerin ardında neler vardır" diye düşünmüşlerdir. Bu konuda Kozmoloji bilimi ve astronomlar bize bayağı yardımcı oluyor.

16


TEKNİK OLARAK EVREN'İN KIYISI YOK! E vren m z sürekl SCİ BUZZ >

gen şl yor ve yapılan

Un vers ty College London'dan kozmolog Adrew Pontzen “Açıkçası b lm yoruz. El m zde herhang b r kanıt yok ve göreb ld ğ m z mesafen n sınırı var.” d yor. Astronomların çoğu evren n sonsuz olduğunu savunuyor. Bu teor uzayda b r yerlerde b reb r kopyamızın olduğu g b korkunç b r sonuç doğuruyor. 6 tane zarınızın olduğunu

araştırmalara göre gen şleme hızı

düşünün, bu zarları b r m lyon defa atıyorsunuz. 6 zarın

g derek artıyor. Bu durum aklımıza yen

oluşturacağı farklı komb nasyonların sayısı 46.656 . Nasıl 6 zarın

b r soruyu get r yor: Evren nereye ve

farklı şek lde sıralamasının sınırlı b r sayısı varsa evrendek

neye doğru gen şl yor?

atomların da farklı olarak düzenleme şekl sınırlı olmalıdır.

Tekn k olarak evren n sonu yok.

Sonsuz b r evren zarı sonsuz defa atmak demek. Altı zarı b r

Galaks m zden bakarak sadece yaklaşık

m lyon defa attığımızda aynı sıralamanın defalarca gelme

46 m lyar ışık yılı uzağımızı

ht mal olduğuna göre sınırsız b r evrende beden m zdek

göreb l yoruz. Bu büyük patlamadan

atomların farklı yerlerde şu anda olduğu g b aynı şek lde

ber ulaşab ld ğ m z en uzak ışık

sıralanması kaçınılmaz. Evrende b r yerlerde b r kopyamızın

mesafes . Yaklaşık olarak 92 m lyar ışık

yaşadığı, şu anda mevcut olduğu anlamına gel yor.

yılı çapındak bu bölgeye “Gözlemleneb l r Evren” d yoruz. Gözlemleneb l r evren n ötes nde daha fazla galaks , yıldız ve gezegen olab l r ancak ışık hızının da b r sınırı olduğu ç n astronomlara göre bu sınırın ötes n asla görmeyeceğ z.

KOZMOLOGLARIN EVRENİN NEREDE BİTTİĞİ HAKKINDA FARKLI TEORİLERİ VAR! 1) Evren sonsuza kadar devam ed yor: Eğer evren sonsuza kadar uzanıyorsa b zler n göremed ğ ufkun ötes nde sınırsız b r evrende yaşıyoruz. Eğer bu teor doğru se evren n sonu yoktur. En ne ve boyuna sonsuza kadar uzanır.

Ancak bunlar büyük ht malle ufkun ler s nde olduğu ç n kend kopyanızla karşılaşma ht mal n z bulunmuyor. Laura Mers n Houghton, North Carol na Ün vers tes nden b r teor k f z kç . Laura Mers n başka b r var olduğuna nanmamakla b rl kte, b z m evren m zle let ş me geçen b r evren n varlığını kanıtlayab lecek puçları bulduğuna da nanıyor. Patlama sonrası ger ye kalan enerj evren hala haf f b r şek lde ısıtıyor. Arka plan sıcaklıklarında farklılıklar yer alıyor ancak bu bölgeler arasında b r tanes , b r soğuk nokta, ve boyutu çok büyük. Mers n -Houghton, ''Gökyüzüne on derecel k b r bölgey kaplıyor.'' d yor. D ğer sıcak ve soğuk bölgeler n h çb r b r derecey aşmıyor. Pek bu sıcak nokta nereden gelm ş olab l r?

17


B

u olayı açıklamaya çalışan teor ler

arasında en çok kabul görene göre, uzayda çok kısa b r sürede nanılmaz b r

BİLGİ KÖŞESİ

1- Büyük Patlama yaklaşık 14 m lyar yıl önce gerçekl şt .

büyüme meydana geld . Evren b r

2- İlk yıldızlar, 13,5 m lyar yıl önce evren n

SCİ BUZZ > atomdan daha küçükken lk san yen n

yoğunluğundak değ ş mler sonucu oluştu.

tr lyon kere tr lyonda b r ne b r boyuta

3- Even n yapısında; %63,8 karanlık enerj , %26,8

çıktı. Daha sonra gen şlemeye devam ederek bugünkü hal ne geld . İlk gen şlemeye “Kozm k ş şme” adını ver yoruz. Yan kozm k ş şme gerçekten olduysa, bu ş şme b rden fazla kez tekrarlanmış ve b r sürü komşu evren

karanlık madde, %31,7 tüm madde, %4,9 normal madde bulunur. 4- 13,4 m lyar yıl önce lk galaks ler oluştuğunda evren h drojen gazı le doluydu . 5- Bulduğumuz en uzak galaks GN-z11'd r ve 13,4

üretm ş olab l r. F z kç Laura Mers n -

m lyar yıl önce ortaya çıktığı bel rt l yor.

Houghton’a göre en yakın komşu evren

6- İyonlaşmış atomlar 380.000 yıl sonra lk kez nötr

kozm k ufkun 1000 kat uzağında

hale geld ve evren opaklandı.

olab l r.

7- Bulduğumuz en uzak ötegezegen 27.710 ışık yılı

2)Evren n b r kıyısı yok: Bu teor ye göre evren m z, başka b r evrende oluşan kara del ğ n kalıntıları olab l r. Bu teor n n destekç ler nden b r s de f z kç N kodem Poplawsk . Eğer

uzaklığındadır. 8- Kozm k m krodalga arka plan ışıması (CBM) astronomların dünyadan göreb ld kler en uzak mesafeded r. Bu ışık evren yaklaşık olarak 380.000 yaşındayken salındı.

bu teor doğruysa tıpkı dünyanın yüzey g b evren n de kıyısı ya da kenarı yoktur. 3) H çb r şey de olmayab l r: Dünyanın eğ m neden yle, baktığımızda ufkun ötes n görem yoruz. Bu ufuktan sonra evren b t yor da olab l r. Bu yazımızda herkes n merak ett ğ b r sorunun cevaplarını en kısa ve öz b r şek lde anlatmaya çalıştık. Teor ler arasında s ze en çok mantıklı gelen hang s oldu çok merak ed yoruz ama unutmamak gerek yor: EVREN HAKKINDA HALA ÇOK AZ ŞEY BİLİYORUZ ve teor ler n hang s n n doğru olduğunu b lm yoruz.

18

Kaynakça: https://www.livescience.com/33646-universe-edge.html https://www.bbc.com/future/article/20200117-what-if-the-universe-has-no-end https://revistagalileu.globo.com/Ciencia/noticia/2019/12/conheca-4-teorias-cientificascatastroficas-sobre-o-fim-do-universo.html https://canaltech.com.br/espaco/como-serao-fim-do-universo-essa-astrofisica-traz-algumas-respostas-169653/


Yıldız Doğum Evleri: Nebulalar Hazırlayan: Ela Gülsever

Nebula! Çok ilgi çekici duruyorlar değil mi? Peki nebula (ya da Türkçe bir ifade ile Bulutsu) nedir? Gelin beraber bakalım. Özetleyecek olursak yıldız doğum evleri en doğru tabir olacaktır. Yoğun olarak hidrojen, helyum ve diğer iyonize gazların bir araya getirdiği gazsal yapı diyebiliriz. Nebula diğer bir ismi ile bulutsular çok geniş alanlara yayılmış halde bulunurlar ve oldukça da sıcaklardır hatta öyle ki 15.000°C nin üzerinde kaydedilmiş sıcaklıkları mevcuttur.

Bulutsular kendi içerisinde 5 çeşittir gelin kısaca bunlardan bahsedelim. İlk nebulamız gezegenimsi nebula, isimlerini gezegene benzer görünüşlerinden alırlar. Yıldız patlaması sonucu oluştuğu için merkezinde beyaz cüce (Güneş benzeri yıldızların ölü çekirdeği) bulunur.

Bir diğer nebula çeşidimiz ise sarmal bulutsu, bu bulutsu türünün en ilgi çekici özelliği kendi ışıklarını yayıyor olmasıdır.

İkinci nebulamız karanlık nebula, karanlık nebulalar (soğurma bulutsuları olarak da anılır) çok yoğundur bu sebep ile ışık geçirgenlikleri azdır, isimleri de buradan gelir.

Yansıma bulutsusuları, yakınlarda bulunan yıldız ışıkları sayesinde parlarlar. Genellikle karanlık bulutsular ile bulunurlar.

5. Son nebulamız ise süpernova sonucu oluşan nebula türüdür, büyük kütleli yıldızların süpernova patlaması sonucu oluşurlar.

Foto kaynakça https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Y%C4%B1lan_Bulutsusu BulutsuKedi Gözü Bulutsusu - GGG : 3 Temmuz 2016 - Bulutsu http://www.bulutsu.org/ggg/?gun=160913 http://www.bulutsu.org/ggg/?gun=070521 https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Yenge%C3%A7_Bulutsusu Yazı -https://www.kozmikanafor.com/bulutsu-nedir/-https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Nebula-https://www.nasa.gov/multimedia/imagegallery/iotd.html

19


UZAYDA EN UZUN SÜREYİ TEK SEFERDE GEÇİREN KADIN:

CHRISTINA KOCH Hazırlayan: İrem Kaya

Christina Koch Kimdir? 14 Mart 2019’da Soyuz Mekiği ile Uluslararası Uzay İstasyonu'na giden Christina Koch uzayda tek seferde 328 gün geçirdikten sonra geçtiğimiz Şubat ayında dünyaya geri döndü. Peki Christina Koch kimdir? Asıl mesleği mühendislik olan Koch, 1979 yılında ABD’nin Michigan eyaletinin Grand Rapids şehrinde doğmuş ve Kuzey Karolina’nın Jacksonville eyaletinde büyümüştür. 1997 yılında Durham’daki iki yıllık Kuzey Karolina Bilim ve Matematik Okulundan mezun olduktan sonra 2001 yılında Kuzey Karolina Devlet Üniversitesinde elektrik mühendisi ve lisans eğitimi aldı. Yine aynı kurumda elektrik mühendisliği alanında yüksek lisansını 2002 yılında yaptı. 2001 yılında NASA Akademisinin Goddard Uzay Uçuş Merkezindeki (GSFC) eğitim programından mezun oldu. Koch, 2002-2004 yılları arasında GSFC’de elektrik mühendisi olarak çalışarak Astrofizik ve Kozmoloji alanındaki bazı NASA görevleri için bilimsel çalışmaların geliştirilmesi için katkı sağladı. Bu dönemde bir yandan da Montgmomery Kolejinde fizik laboratuvarı dersi verdi. 2004-2007 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri Antartika Programında araştırma görevlisi olarak çalıştı. Kaynakça Wikipedia Özgür Ansiklopedihttps://tr.wikipedia.org/wiki/Christina_Koch#:~:text=Christina%20Hammock%2 0Koch%20(d.,Amerikal%C4%B1%20m%C3%BChendis%20ve%20NASA%20 astronotu.&text=Ke%C5%9Fif%2060%20ve%20Ke%C5%9Fif%2061,%C5%9 Eubat%202020'de%20d%C3%BCnyaya%20d%C3%B6nm%C3%BC%C5%9F t%C3%BCr. NASA- nasa.gov/astronauts/biographies/christina-hammock-koch/biography Fotoğraflar için bu linki kulanabilirsiniz. https://www.flickr.com/photos/nasa2explore/48189504956/in/album72157662996477456/

20

3,5 yıl Arktika ve Antartika’da seyahat etti. Amundsen-Scott Güney Kutup İstasyonunda bir kış geçirdi. Ayrıca Palmer İstasyonunda da bir mevsim tamamladı. Antartika’daki görevi sırasında İtfaiye Ekipleri ve Okyanus/Buzul Arama Kurtarma Ekipleri üyesiydi. Güney Kutbu’nda iken aylarca taze gıda olmaksızın aynı kişiler ile birlikte aile ve arkadaşlarından uzakta yaşamayı deneyimledi. 2007-2009 yılları arasında Johns Hopkins Üniversitesi Uygulamalı Fizik Laboratuvarı’nın Uzay Bölümü’nde elektrik mühendisi olarak çalıştı. Juno, Van Allen Probes gibi NASA misyonlarındaki radyasyon parçacıklarını inceleyen araçların geliştirilmesinde katkıda bulundu. Ertesi yıl uzak bilimsel saha mühendisliğine dönerek Antartika’daki Palmer İstasyonu’na gitti ve Grönland’daki Summit İstasyonunda bir kış geçirdi. 2012 yılında Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesinde (NOAA) çalışmaya devam etti. NOAA’nın Barrow Alaska’daki Küresel İzleme Bölümü Temel Gözlemevinde saha mühendisi ve Amerikan Samoa Gözlemevinde istasyon şefi olarak görev aldı. Kariyeri boyunca teknik eğitmenlik, gönüllü ders verme ve eğitim yardımları ile ilgilendi.


"NAMIDİĞER UZAYLI AVCISI"

YAR. DOÇ. DR. BETÜL KAÇAR Hazırlayan: Selin Selim Herkese merhaba, ilk sayımızın Bilim İnsanı Tanıtımı bölümünde ilk olarak Astrobiyolog Betül Kaçar'ı size tanıtmak istedik. Belki de çoğunuz tanıyorsunuzdur :)). Gelin hep beraber Betül Kaçar'ı daha yakından tanıyalım. Ve Astrobiyoloji'nin ne olduğuna biraz da olsa değinelim. Astrobiyoloji evrende biyolojik kökenin, evrimin, dağılımın ve canlıların geleceğinin incelenmesidir. Bunu inceleyen, araştıran kişilere de astrobiyolog deniliyor. Günümüzde Dünya dışında yaşam araştırmalarına daha çok önem veriliyor ve astrobiyologların da önü açılıyor. Çoğunuz yeni duyuyor olabilirsiniz ama 2-3 yıl sonra her yer astrobiyolog kaynayacak diyebiliriz. Aslında Astrobiyoloji bize çok da uzak sayılmaz çünkü ülkemizi NASA’da ve birçok önemli yerde temsil eden Prof. Dr. Betül Kaçar tam olarak Astrobiyoloji alanında çalışmalar yürütüyor.

Betül Kaçar Kimdir? Betül Kaçar, aslen ülkemizin kuzeyinden, hırçın havasından, suyundan, fındığıyla ünlü olan olan Giresun ilimizdendir. Daha sonra ailesinin İstanbul'a taşındı. Böylelikle Kaçar İstanbul'da doğup büyümüş oldu. Ailesinde kendi eğitim seviyesinde birinin olmaması onun okuma isteğini daha da güçlendirdi. Liseyi İstanbul Çavuşoğlu Lisesinde okudu. Marmara Üniversitesi Kimya Bölümü’ine girdiğinde pek memnun olmadı çünkü kimya bölümünü okumak istemiyordu fakat Betül Kaçar "Neyle karşılaşırsam karşılaşayım bunu hayatımda nasıl bir fırsata dönüştürebilirim diye düşünerek yaşamaya çalışıyorum.” ifadesiyle de belirttiği gibi bu durumu çok iyi bir fırsata dönüştürmüştür. Üniversitesine devam ederken o dönemler Türkiye’de uluslararası konferans sayısı fazlaydı. Betül Kaçar konferanslarda gönüllü çalışmaya başladı. Konferansları dinledikçe proteinlere ve moleküllere aşık olduğunu, etkilendiğini söylüyor. Bu konferanslar ona enzimlerin moleküler özelliklerinin yaşla nasıl değişebileceğini öğretti. Bu bilgi ona Howard Hughes Tıp Enstitüsüne başvurması için ilham oldu. Ve üniversitesinden 20 yaşında mezun oldu.

Betül Kaçar'ın Kariyerine Adım Adım Türkiye - Amerika - Japonya

Başvurduğu proje ile ödüllendirilen Kaçar, tek başına ABD’ye göç etti ve vakit kaybetmeden Atlanta’daki Emory Üniversitesinden doktora çalışmalarına başladı. Doktorasını Parkinson ve Alzheimera neden olan proteinler üzerine yaptıktan sonra Evrimsel Biyoloji ve Astrobiyoloji alanlarına geçiş yaptı. Bu alanda araştırma konusunu belirleyerek çalışması ile NASA Genç Araştırmacı Ödülü ve NASA Astrobiyoloji Enstitüsü ve NASA Egzobiyoloji Araştırmacı ödüllerini aldı. Ayrıca bu çalışması için NASA tarafından burs aldı. (NASA’nın burs verdiği ilk Türk kadın bilim insanı) 2011 yılında Blue Marble Uzay Bilimleri Enstitüsüne üye oldu. 2012 yılında Hardvard Üniversitesine girdi ve burada Organizma ve Evrimsel Biyoloji Bölümünde çalıştı. 2017’de Arizona Üniversitesinde yardımcı doçent olarak atandı. Bunun yanında, 2016 yılında Japonya Hükümeti tarafından kurulan Yer-Uaşam Enstitüsüne (ELSI) öğretim üyesi olarak davet aldı ve halen Tokyo Teknoloji Enstitüsünde de çalışarak iki görevine eş zamanlı olarak devam etmektedir. Ayrıca Dr. Betül Kaçar eğitime ve bilgiye ulaşım sıkıntısı çeken meraklılar için dünyadaki tek Astrobiyoloji eğitim platformu olan NASA-SAGAN’ın kurucularındandır. NASA Astrobiyoloji ekibi içinde önde gelen bir bilim insanıdır.

21


Betül Kaçar Şu An Ne Yapıyor? Küresel jeokimyasal rezervuarlar ve biyolojik aktivite arasındaki tarihsel enzimatik ara maddelerin nasıl yeniden yapılandıracağını belirlemeye çalıştı. Kaçar burada eski bir proteini canlandırmayı başarmış ve bir koli basili içinde gelişmesini sağladı. Araştırmaları yeryüzünde kalıntı bırakan mikro boyuttaki canlıların biyolojik yapısını anlamak üzere olan Betül Kaçar laboratuvarda canlandırdığı geçmişe dair biyolojik yaşamı, Güneş Sistemi ve dışındaki gezegenlerden elde edilen veriler ile karşılaştırmakta ve evrende yaşamın izlerini aramaktadır.

Betül Kaçar’ı sosyal medyasında ne kadar görebildiysek onu eğlenceli, güçlü ve tabi Karadenizliliğin sivri zekası diye tanımlayabiliriz. Eğer Kaçar'ı takip ediyorsanız Star Trek dizisini sevdiğini bilirsiniz. Kendisi bir röportajında bazı derslere Uhura olarak katıldığını da söylemişti. Laboratuvarında da renkli kişiliğini görmemiz mümkün. Kendisi verdiği çoğu röportajda ve katıldığı yayınlarda akademik konuşmalarının dışında söylediği her cümle çok anlamlı ve isabetli. Siz de dikkatli bir şekilde dinler ve okursanız kendinize hayat mottosu olarak seçebileceğiniz cümleleri bulabilirsiniz. Hatta bulduğunuz o cümleleri bizimle paylaşabilirsiniz. Aynı zamanda çoğu konuşmasında kız çocuklarının haklarını savunan ve onların her zaman arkasında durduğunu belirtmesi Betül Kaçar’ı takip eden kızların daha da kendine güvenmesini ayaklarının yere sağlam basmasını sağlıyor desek yanlış olmaz. Ülkemizdeki herkese örnek olan ve bizlere büyük gururu yaşatan Betül Kaçar’a teşekkür ediyor; ailesiyle ve ekip arkadaşlarıyla mutlu, başarılı, sağlıklı bir hayat diliyoruz. Betül Kaçar - Sosyal Medya İnstagram:@betul.kacar.astro Twitter:@betulland

ekkür ş e T r n Bi Bizde Bir insanın başarılı olmasında her zaman bir etken vardır. O başarının tebriğini alan kişi kadar o etkenler de bir tebriği hak ediyor. Betül Kaçar'a emekleri için teşekkür ederiz.

NASA'nın bu yıl yayınladığı 7. Astrobiyoloji karikatüründe Betül Kaçar da yer aldı. Stellar Lab Bilim Kulübümüz'den 9 arkadaş sizler için karikatürü çevirdi. Yandaki QR'u okutup karikatüre ulaşabilirsiniz.

22

*Tüm fotoğraflar Betül Kaçar'ın sosyal medya hesaplarından alınmıştır.

Betül Kaçar ve ekibinin yaptığı çalışmalara daha yakından bakma için aşağıdaki isimleri arama motorundan arayabilirsiniz. Kacar Research Group KacarLab


UZAY YARIŞI DÖNEMİNİN TRAJİK KAZASI: SOYUZ 1 Hazırlayan: İzgü Günaydın Apollo 1'in testleri esnasında kabinin alev alması ve üç astronotun hayatını kaybetmesi üzerine ABD'nin Ay'a giden ilk devlet olma yarışındaki planları aksadı. Soğuk Savaş döneminde uzayda başarılı olmanın temelini ''ilkler'' oluşturuyordu. Yarışın ilk döneminde Sovyetler "ilk uzay aracı", "uzayda ilk canlı", "uzayda ilk insan" gibi ilklere imza atıyordu. O zamana kadar uzay yarışı içinde bahsettiğimiz ilkleri yapan Sergei Korolev'in 1966 yılındaki ölümünün ardından programın başına gelen Vasily Mishin'in işleri idare etme şekli göze çok çarpıyordu. Öyle ki Soyuz uzay aracının planlanan ilk uçuşu, gelen tepkilere rağmen iptal etmemişti. Örneğin uzay aracının küresel yörünge modülündeki kapak, tamamen uygun bir kozmonotun kolayca geçmesi için çok küçüktü. Bu özellikle bir sorundu çünkü Sovyetlerin bir önceki deneyimi olan EXA'da Alexei Leonov'un gemisine geri dönerken onu engelleyen bir ''balon'' takımı olduğu görülmüştü. Soyuz kapağının yeniden tasarlanması aylar alacaktı bu yüzden kozmonatların oksijen kaynaklarının sırt çantasından ''bel'' çantasına aktarılmasına karar verildi.''İlk olmak'' için göz ardı edilen 203 adet teknik soruna sahip olmasına ve teknik sorunların raporlandığı belgenin dolaylı olarak Vasily Mishin tarafından başkan Brejnev'e ulaştırılmasının engellenmesine rağmen Soyuz 1, 23 Nisan 1967'de Moskova saatiyle 03.35'te kalkışa geçti. Mürettabatı Albay Vladimir Kamorov oluşturuyordu. Dört buçuk saat sonra Sovyet haber medyası fırlatmanın başarılı olduğunu duyurdu ve uçuşun normal bir şekilde ilerlediğini belirtti. Saat 10.00'da yapılan ikinci güncelleme ile benzer güncellemeler yapıldı.

Görev planına göre, Soyuz 1'in fırlatılmasından sonra ikinci bir uzay aracı daha (Soyuz 2) içinde üç kozmonotla birlikte ( Valeri Bikovski, Yevgeni Krunov ve Aleksey Yeliseyev) uzaya gönderilecekti. On iki saat sonra üçüncü güncelleme bildirildi. Sözler şok ediciydi. Sorunlu yolculuğun Komarov'un üstün başarısı sayesinde mutlu sonla bitmesine az kalmıştı ancak, hiç beklenmeyen bir şey oldu. İniş sırasında kapsülü yavaşlatmak için gerekli olan ana paraşüt açılmadı. Soyuz'un acil durum için yedek paraşütü vardı; fakat sıkışan ana paraşütün kapağına takıldığından yedek paraşüt de açılmamıştı. Vladimir Kamorov'un öldüğü duyuruldu. Kısaltılmış raporunda Sovyetler, Soyuz 1'in “atmosferin yoğun katmanlarında çok zor ve sorunlu frenleme aşamasına” işaret etti ve “paraşüt kordonlarının karışması” nın kapsülün “yüksek hızda” düşmesine neden olduğu sonucuna vardı. Bu ihmaller kozmonotun ölümüne neden oldu. Yirmi yıl sonra, tarihçi Phillip Clark, Soyuz 1 ile ilgili sorunların yörüngeye ulaştıktan birkaç saat sonra ortaya çıktığına dair rapor yazdı. Geminin güneş panellerinden sol güneş panelinin düzgün bir şekilde açılmadığını ve bu durumun Komarov'u güç kaynağının yarısının fazlasından mahrum bıraktığını belirtti. (Bazı kaynaklar elektrik kapasitesinde yüzde 75'e kadar bir azalma olduğunu söylüyor). Sonuç, neredeyse 24 saat süren kısaltılmış bir görevdi. Yedek bir telemetri anteni de başarısız oldu, muhtemelen sporadik alımlara yol açtı ve güneş ve diğer sensörlerle yapılan aksaklıklar, kozmonotun yönlendirmesi üzerinde etkili bir kontrol sağlayamadığı anlamına geliyordu. Daha sonra güneş sensörünün Soyuz 1'in iticileri tarafından kirlendiği ortaya çıktı.

( Vladimir Kamarov )

( Soyuz 1 enkazı )

( Vladimir Komarov'un zanaatı benzer tasarımda olan Soyuz uzay aracı)

23


Anten arızası küçük bir sorundu ancak yönlendirme sensörü sorunları çok daha ciddiydi çünkü Soyuz 2 ile bağlantı kurmayı neredeyse imkansız hale getiriyordu. Şimdiye kadar Bikovski, Krunov, Yeliseyev 24 Nisan'daki fırlatılması iptal edilmişti ve Komarov'u güvenli bir şekilde Dünya'ya geri getirme planları başlamıştı. Soyuz 1'in dünyanın 16, 17 ve 18. devrelerinde yörünge dışı geri ateşleme girişimleri yapıldı ve geminin yönünü kontrol edemedikleri için Sovyetler Birliği hayal kırıklığına uğradı. Soyuz iniş modülü küresel değildi, ancak belirgin bir şekilde düzleştirilmiş bir tabana ve yeniden giriş sırasında daha fazla aerodinamik "kaldırma" sağlamak için dengelenmiş bir ağırlık merkezine sahipti. Ne yazık ki üst atmosferle karşılaştığında daha fazla hassasiyet gerektiriyordu ve etkisiz bir tutum kontrol sistemi ile bunu başarmak neredeyse imkansızdı.

(Soyuz1)

24 Nisan 1967 sabahı saat 6:24' te, Karabutak köyündeki bir tarlanın yakınındaki köylüler, son sürat yere çarpan siyah bir cisim görmüşlerdi; ardından da bir patlama. İnişten saniyeler önce ateşlenmesi gereken frenleme mekanizmasındaki 30 kg'lık hidrojen peroksit de patlamanın etkisiyle alev almış, parçalanmış uzay aracı yanmaya başlamıştı. Sovyet yetkililer kapsülün yanına geldiklerinde Soyuz-1'den geriye pek bir sey kalmamıştı. Komarov'un ardından ise yalnızca kömürleşmiş kalça ve femur kemiği kalmıştı.

Beş yıl sonra, Ağustos 1972' de, Birleşik Devletler Ulusal Güvenlik Ajansı'ndan bir analist, Winslow Peck takma adıyla (gerçek adı Perry Fellwock'du) Türkiye'de İstanbul yakınlarındaki bir dinleme yerinde görev yaptığını bildirdi. Fellwock'a göre, hem kontrolörler hem de Komarov'un kendisi hayatta kalmasının olası olmadığını biliyordu. Hatta karısı Valentina ve Sovyet Başbakanı Alexei Kosygin ile bile konuştu. Karşılığında Komarov, karısına işlerini nasıl halledeceğini ve çocuklarıyla ne yapacağını söyledi. İddiaya göre Komarov son saniyelerinde, göz göre göre ölümüne sebep olan bütün Sovyet yetkililere küfrediyordu:"Beni bu bozuk uzay aracının içine koydunuz, beni öldürdünüz"

( Vladimir Kamarov )

Fellwock, "Oldukça kötüydü," diye bitirdi. “Son birkaç dakikaya doğru parçalanıyordu.” Aslında, bu ve bunun gibi birçok üzücü hesap, kozmonotun karşılaştığı sorunların üstesinden gelinemez olduğuna dair bizlere ipucu veriyor.Yine de Soyuz 1 tarihin ölümlü ilk uzay uçuşudur ve Komarov uzay uçuşunda hayatını kaybeden ilk kişidir.

24

Kaynaklar: http://www.spacesafetymagazine.com/space-disasters/soyuz-1/tragic-death-vladimir-komarov/ https://www.nasa.gov/topics/history/features/komarov.html https://tr.wikipedia.org/wiki/Soyuz_1 https://tr.wikipedia.org/wiki/Uzay_Yar%C4%B1%C5%9F%C4%B1#:~:text=Uzay%20Yar%C4%B1 %C5%9F%C4%B1%2C%20Amerika%20Birle%C5%9Fik%20D https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/geliyorum-diyen-facia-soyuz-1-264383

( Vladimir Kamarov ve Projesi )


İ T E K O R K İ T S İ L A B 2 V Hazırlayan: Sude Koç

İlk balistik füze olarak nitelenen V2 Roketi, Almanlar tarafından 2. Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru geliştirildi. Gerçekte, savaşın seyrini değiştirebilecek, o günler için “Durdurulması imkansız” bir silah olmasına rağmen, hem yeterli güdüm hassasiyetine sahip olmaması hem de çok geç geliştirilmesi nedeniyle Almanların yenilgisine engel olamadı.

.

Hitler'in ölümcül V2 silahı menzili uygun yerden atılırsa Londra'ya dek uzanabilen bir roketti. Silah Orta Almanya'daki bir kasaba olan Nordhausen kasabasında, bir madenden genişletilmiş yeraltı tesisinde üretiliyordu. Gestapo Tesisi'nin inşası ve V2 üretimi için binlerce savaş esirini akıl almaz şartlarda çalıştırdı. Üzeri genelde dama tahtası gibi kırmızı beyaz boyanırdı. Menzili 300 km. idi. fiziken 14 m uzunluğunda, 1.5 m çapındaydı. Tarihte ilk kez sıvı yakıtla çalışıyordu. Neredeyse tamamen kör bir silahtır.Tamamen manuel hesaplar ve açılandırma ile yere dik rampalardan atılırdı. Ancak rokette o dönem için başka bir devrim olan 1 dakikalık radyo kontrolü vardır. Kalkıştan sonra yaklaşık 1 dakikalık süre boyunca roket karadan belli miktarda yönlendirilebilirdi. Günümüz balistik roketlerinin atası olarak bilinmesi aslen en çok bu özelliğindendir. Guided Missile uygulaması sayılır. Ağırlığının çok büyük kısmı yakıttı, kalkışı yavaştı, yakıt tüketildikçe hızlanır, az miktarda savaş başlığı taşıyabilirdi. O yüzden de içindeki yakıt tamamen bitmeden patlayacak menzillerden atılırdı. V2'ler seri üretebildikleri tarihten itibaren yaklaşık 8 ay boyunca müttefik hedeflere ölüm kustular. Aslında bu dönemde Alman anakarası üzerinde bile hava hakimiyeti müttefiklerce ele geçirilmişti. Silahı durduramadıkları da silahın üretimini durduracak bombardımanlar planladılar. Ancak nerede üretildiğini dahi bilmiyorlardı. İstihbarat servislerinden gelen raporlara göre roketin tasarımcı ve üretici beyin takımının saklandığı kasabaları vurmaya çalıştılar. V2'ler gezici rampalardan atılabiliyordu. Bu da roketleri kalkmadan vurmalarını tesadüflere bırakıyordu. Bu anlamda V2'yi de üretimini de durduramadılar. Savaşın sonlarında Amerikalı askerler silahın üretildiği Nordhausen kasabasına girdiler. Çok ciddi bir direniş ile karşılaştılar. Oysa burasını da işgal edilecek sıradan bir Alman kasabası sanıyorlardı. Kasabaya girip, yeraltına inşa edilen tesisi bulduklarında, gözlerine inanamadıkları teknoloji ile karşılaştılar. 10 yıl sonraki teknoloji hemen önlerinde duruyordu. üretimde kullanılan esir köle işçilerden sağ bulduklarını kurtardılar ve V2 ile ilgili her döküman, bitmiş roket ve parçayı Amerika'ya taşıdılar. Bu miktar binlerce tona varıyordu. Roketin ve V2'nin babası alman mühendis Wernher von Braun'u da başka bir yerde ele geçirdiler. Onu da Amerika'ya götürüp kendi roket programlarını başlattılar. Ele geçirildiğinde von Braun'un sol kolu kırıktı ve alçıdaydı. V1 ve V2 gibi fonksiyonel başarılar üreten Nazi roket programı bir askeri fiyaskodur. Almanlar roket programına milyarlarca mark yatırdılar. Hem de sıkışık savaş ekonomisi esnasında. Ancak roketlerinden askeri anlamda, silah olarak, kesinlikle savaşın kaderini değiştirecek verimli sonuçlar alamadılar. V2, ileriki uzay ve balistik roket programlarına yapılmış bir yatırım olarak havacılık tarihinde yerini aldı. Amerikalılar savaştan 10 yıl kadar sonra bile V2'nin temel alındığı yeni roketler ile uğraşıyordu. Wernher von Braun ise aslında en başından beri hayali olan şeyin, uzay yolculuğunun peşine Amerika hesabına düştü. İlk başarılı fırlatmayı sağlayan Atlas Roketi'ni dizayn etti.

25


V2 Roket Bombası -Teknik Bilgiler Tam boyu 14 m, üstveni gövde kısmının kutru 1.70 m, dümen kısmında kutur 3.55 m, patlayıcı madde bölmesi boyu 1.80 m, otomatik pilotaj aletlerinin bulunduğu kısmın boyu 1.42 m, yakıt deposu kısmının boyu 6.20 m ,Ventüri de dahil olmak üzere motor kısmının tulü 4.45 m gövde kısmının nihayetinde dört tane geniş dümen mevcuttur. Yakıtıyla beraber ağırlığı 13 tondur. Cer kuvveti 27 tondur. Yakıt bittiği anda sür’ati 5600 km/h, Cer kuvveti 31.3 tondur. Atılışıyle yere çarpışı arasında geçen zaman 5 dakikadır. V2 nin motorunda kullanılan yakıt, etil alkoldür. Etil alkol için eksoz sür’atinin teorik azami değeri 4180 m/s'dir. Yakıt olarak hidrojen, metan, petrol benzin kullanılabilir. Bunlardan hidrojen için teorik sür’at 5170 m/s 'dir.

Alkolün yakılması için lüzumlu oksijen –183°C ile –152°C arasında bir ısısal durumda bulunur. Alkolün tam yanması için ağırlığının iki misli oksijene ihtiyaç vardır.Petrol için 3, hidrojen için 8 misli oksijene ihtiyaç olduğunu burada kaydedelim.Bu sebeple alkol kullanılması ile oksijen depolarının hacmi küçültülmüş olur. Bu kazanç eksoz sür’ati tezayüdünden daha kıymetlidir. Yakıtlar hafif depolarda bulunur, yanma odasına tazyikli (Basınçlı) pompa ile sevkedilir. Küçük roketlerde depoda atıl gazlar bulundurmak suretiyle yüksek tazyik temini mümkündür. Bu gazlar azot veya karbondioksit olabilir. Büyük roketlerde sorun depo cidarlarının tazyike dayanabilmesi meselesidir. V2 nin yakıt depoları üstüvane şeklindedir. Alüminyumdan mamul olup iki tanedir. Beherin hacmi 4.5 metreküptür. Pompalara yardım etmek için depolar 1.4 atmosfer tazyik altındadır. 5200kg oksijen ve 3500 kg alkol taşırlar. Bunun dışında 181 kg yardımcı yakıt bulunur. Pompanın yanındaki yumurta biçimi bir depoda konsantre hidrojen peroksit ve daha küçük bir depoda Kalsiyum permanganat bulunur. Bu iki yakıt tazyik altındadır. Küçük bir jenaratörde birleştirildikleri taktirde kızgın buhar hasıl ederler, bu buhar; türbini tahrik eder.Buhar dirsekli bir boru ile nakledilir. Cam ipliğiyle gayet iyi tecrit edilmiştir. Türbin 5000 adedi devirde 680 B.'lik takat verebilir. Yakıt, yanma odasına küre şeklindeki ön kısımdan 18 bakır emme borusuyle girer. Bu borular inbisata müsaaede edecek şekilde vazedilmiştir. Aynı merkezli iki daire üzerine sıralanmış olan bu boruların altısı iç, on ikisi dış daire üzerindedir. Her emme borusunun yanma hücresine açılan ucu konvekstir. Yakıt keskin kenarlı 12 delikten püskürtüldü. Yanma odası içine yakıt püskürtülmesi bir veya birkaç noktaya müteveccihtir. Bu şekilde merkezi yanma noktası temin edilmiş olur. Oksijen alkolle çevrili olur. Bu hâl yanma odası cidarlarının yanmasına mani olabilir. Cidarlar çelik ve 65 m/m kalınlıktadır. Motor kısmının tam ağırlığı: 1012 kg'dır. Yanma odası ve ventüri borusu şeklindeki eksoz kanalı çift cidarlı olup bu suretle soğutma temin edilmiştir.

26


Depodan alkol emilir. Motor etrafındaki soğutma halkasında cereyan ettirilir. Ayrıca az miktarda alkol, ufak delikler vasıtasiyle ventüriye alınarak iç cidar soğutulur. V2 roket bombasının gövdesi kaburgalı ve boylama kirişli bir inşaattır. Üzeri çelik saçla kaplıdır. Gövde ağırlığı 1750 kg'dır. Burun kısmında 970 kg yüksek infilak maddesi bulunur. Burun kısmının arkasındaki bölmede radyo, yalpa, dönüş ve ufuk gyroları bulunur; aynı kısımda elektrik potansiyometreleri de vardır. Yine bu bölmede azot gazı deposu mevcuttur. Vazifesi, depolardan yakıt çekildikçe tedricen sevkolunarak depo tazyikinin düşmemesini temindir. Bombaya kumanda eden ekipmanın ağırlığı 294 kg'dır. Kumanda bölmesinden sonra alkol deposu, mayi oksijen deposu, türbin, pompa ve roket motorunu haiz bölmeler vardır. Uçuşun kumandası dümenlerin müteharrik kısımları ile ve eksoz cereyanı üzerine konan vanaların ayariyle temin edilir. Bu vanalar yüksek sıcaklığa dayanabilmek için grafitten yapılmıştır. Her iki mekanizma elektro hidrolik servolarla hareket eder. Bu tarz alkol musluklarında da kullanılır.

Kaynakça: http://www.zamandayolculuk.com/naziroketleri.htmKOZMİK ANAFOR WEB SİTESİhttps://www.kozmikanafor.com/v-2/GÖRSELLER http://www.zamandayolculuk.com/vz2/v2_211118339.jpghttp://www.zamandayolculuk.com/pu3/pv2roket-.jpghttp://www.zamandayolculuk.com/vz-3/vn-.GIF

Roket kendi takâiyle ve şakuli olarak uçar.Bunun için türbin hareket ettirilir. Pompalar yakıt püskürtür ve bomba havalanır. İlk şerare elektrikle temin edilir. Yanma şiddetlidir. Yanma mahsülü su buharı ve karbondioksit gazları eksoz borusundan atılır.Yakıt depolara 12 dakikada doldurulabilir. Başlığında bomba taşıyan V2 roketi hareketinden itibaren 70 saniye tacilli bir hareketle şakuli olarak tırmanır. Bunu müteakip radyo ile veya barometrik bir tertiple jiroskop ve dolayısıyla kontrol vanaları harekete geçer. Uçuş istikameti ufukla 45°C'lik bir yatay açı teşkil edinceye kadar roket yatar. Muayyen bir noktaya varılıştan sonra yakıt kesilir.Bu duruş radyo kumandasıyla veya ayar mekanizması ile yapılabilir. Roket kendi momentumuyla hareketine devam eder. Bu noktada ağırlığı 4 ton, tacili 8 g ve takati 800000 B'dir. V2 roket menzili 320 km'dir. Arz sathından 96 km irtifaa kadar yükseldiği ve yere vardığı anda 3000 km/h'lik bir sürate malik olduğu söylenebilir. Roket yükseldikçe ağırlığı azalır, cer kuvveti sabit olacağından tacili artacaktır. Diğer taraftan, havanın kesafeti irtifayla değişir. Havanın mukavemeti azalır, tacil (hızlanma etkisi) daha da artar. Şakuli atılışı kesif (yoğun) hava tabakalarını en kısa mahrekle (en kısa yoldan) geçmek içindir. Roketin atılışında oksijen doldurulması son ameliyeyi teşkil etmelidir, zira bir dakikada 2 kg oksijen tabahhur ederek zayi olur. Atılışta yakıt vanaları açıktır, roket şakülü (dikey) durduğu için saniyede 9 kg kadar yakıt yanma odasına sızar.Bir iki saniyede bunların yanışı kontrol edilir.Ve yardımcı yakıt vanaları açılır. Türbin üç saniyede azami süratini alır. Fazla yakıt, depoya geçer. Cer kuvveti artar ve roket havalanır.Ateşleme ile tam cer kuvveti elde edilmesi arasında 7 ila 10 saniye zaman geçer.

27


İLK RÖPORTAJ KONUĞUMUZ:

Halil Bağış Röportaj: Sinem Tuana Keba / İzgü Günaydın

Bilgi çağındasınız ve var olmak istiyorsanız buna dahil olmak zorundasınız. Bilgi eskiden bir artıydı ama şimdi bu bir zorunluluk. Merhaba, biz Stellarlab ekibinden İzgü ve Sinem Tuana. Bizi tanısanızda genel olarak bir giriş yapmak istedik! Aynı bilim kulübünde sizinle çalışma ve aynı projelerde bulunma şansı yakalamış olsakda, astronomi dünyanıza daha derinden girebileceğimiz ve size geçmişe dönük anılarınızda eşlik edebileceğimiz için çok heyecanlıyız. Bu yüzden, hiç beklemeden ilk sorumuzu sormak istiyoruz.Bize genel olarak kendinizden bahseder misiniz? Merhaba, öncelikle ben de en az sizler kadar heyecanlı olduğumu söylemeliyim. Ben Halil, 14 Mart günü Şanlıurfa'da doğdum. 2013 yılında liseden mezun olana dek ailemin yanında Şanlıurfa'da yaşadım. Özellikle ortaokul ve lise hayatım boş zamanlarımda dergi çıkarmak, blog yazmak gibi Astronomi ile ilgilendiğim dönemler oldu. İlk teleskobumu da ilkokulda almıştım, alışveriş fişini halen saklarım :). 2013 yılının Eylül ayında İstanbul ve İstanbul Üniversitesi Astronomi günleri başladı. 5 yıllık hayatımın belki de en karmaşık, dolu ve güzel yılları bu döneme denk gelir. 2018 yılında mezun oldum. Üniversite öğrencisi iken gönüllü ve profesyonel astromi eğitimlerine devam ettim. 2 yıl üstün yetenekli çocuklara astronomi eğitimi verdim. Sevgili Tuana da oradan öğrencim idi ve bu şekilde tanıştık. Mezuniyet sonrası 1 yıl Şanlıurfa İl Milli Eğitim Arge biriminde çocuklara, gençlere ve öğretmenlere eğitim verip projeler yürüttüm. Bu süreç devam ederken Stellar Lab 'i kurdum ve sizlerle birlikte şu an çok daha güzel bir noktada. Şimdi, 1 yıldır Çukurova Üniversitesi Astronomi ve Astrofizik Ana bilim Dalında master öğrencisiyim. Bu eğitime başlarken Şanlıurfa'daki işimden ayrıldım. Stellar Lab'de eğitmenlik yapıyorum ve diğer işleri yürütmeye çalışıyorum.

Astronomi okumaya nasıl karar verdiniz? Hatırladığım en eski anım ilkokul dördüncü sınıftayken sosyal dersinde vesikalık fotoğraf küçüklüğünde bir satürn resmi vardı. O an halkalarını merak ettim. Orada olmak nasıl bir şey onu hayal ettim. İçimde o gün korkunç bir merak oluştu ve kimse de bir şey bilmiyordu. Şimdi düşündüğümde içimdeki merakımın o an oluştuğunu düşünüyorum ama daha yedinci sınıfta iken insanlara yanında birkaç meslekle beraber genel olarak bilim insanı olacağımı söylüyordum. O zamanlar bir ajandam vardı ilgimi çeken her şeyi yazardım. O ajandada kimyadan tarihe her şey olurdu. Çok sert bir hocamız vardı, o da kendince 'Ne alaka bunlar?' diyordu ve bir gün bana “Bağış bir alan seç” dedi. Sonra yaparken en sevdiğim şeyin Astronomi olduğunu fark ettim. Lisede dersimizin boş olduğu bir gün müdür yardımcısı geldi ve iki saat gelecek hakkında konuştu. Bize bu dört yılımızın çok hızlı geçeceğini söyledi.

28


Başka bir öğretmenim de aynı zamanlarda “Değişmeyen tek şey değişimin ta kendisidir” demişti. Galiba bunlardan çok etkilenmiş olmalıyım ki kendime ''Ben astronomiyi çok seviyorum bir şeyler yapmam gerekiyor'' dedim. Lise birdeyken gittim astronom olmak isteyen ne yapmalı, bunu araştırdım ve gördüm ki astronomi bölümü okumam gerekiyor. Seçebileceğim dört tane bölüm vardı, bunları düşündüm ve istediğim bölüme karar verdim. Astronomiye olan ilgim genel olarak hayatımın belirli parçalarından oluşuyor aslında.

Okuduğunuz bölüm çoğu kişinin önyargılı olduğu bir bölüm sizce bu önyargının temeli nedir? Bence bunun ilk sebebi koşullar çünkü bizim hayat algımız şu; bir yere gitmeliyiz, belli bir yaşa geldiğimizde evlenmeliyiz, belli bir yaşa geldiğimizde bir mesleğimiz olmalı vb. Astronomi gibi birkaç bilim dalı ya da meslek diyelim, verdiğiniz emeklerin karşılığını hemen alamıyorsunuz. Hemen iş sahibi olmak veya iyi bir para kazanmak gibi bu tarz şeyleri size sunmuyor. Bunlar düşünüldüğünde bizim toplumsal yapımıza zıt durumlar. Kendimden örnek vermem gerekirse akrabalarımdan bazılarına okuduğum alan çok garip geliyor ve ne gerek var diye düşünüyorlar çünkü çok uzunca bir süre emek vermen gerekiyor, daha az emek verip daha fazla para kazanabileceğin bir sürü meslek var. Bu gibi düşünceler de onların 'Ne gerek var' demesine yol açıyor. Bu bize saçma gelebilir ama onların hayat kodu bu yönde dizayn edilmiş, bunların dışına çıkınca toplumda bu bir problem oluyor. Bu yüzden önyargılar oluşuyor. Aslında onları da bir yönden anlıyorum. Üniversitede bilim okuyan öğrenciler için gerekli imkanlar yok. Bilim okuyan öğrencilerin 'Acaba bu ay bursum yetecek mi?' gibi saçma sapan dertlerinin olmaması gerekiyor. Bilim böyle yapılmıyor. Avrupa’da üretken insanlar ya da o inanılmaz fikirleri ortaya atan insanlar böyle şeylerle uğraşmıyorlar.

Bu önyargıyı yıkmak için ne yapabiliriz ve bu önyargıyı yıkmak neden önemli? Bir kere sizin oraya gidecek insanlara birşey vadetmeniz gerekiyor. Bahsettiğim şey Astronomi okuyan insanlara maddi olarak bir şeyler vermek değil. İnsanların sevdiği bölümü icra edebileceği alanlar olması gerekiyor. Bu bir zorunluluk, lütuf değil. Bunu yaptıktan sonra bence her şey düzelecek.Bir insan ''Beş yıl fizik okuyorum ama değer görmüyorum'' dememeli. İnsanlara sevdikleri bilimi yapabilecekleri ortam sunmalıyız. Daha önemlisi bence o insanlara değer verirken sadece bilgisini ölçüt olarak almak. Ben bir astronomum ve bir iş girmek istediğimde sahip olduğum donanımım güçlü ve iyi olduğu için kabul edilmeliyim. Bunlar olursa önyargılar yıkılacaktır. Tüm bunlar önemli olmaktan da öte, bir zorunluluk. Artık bilim ve teknolojide gelişmek kaçınılmaz bir şey. Bilim ve teknolojide yoksanız artık hiçbir yerde yoksunuz demektir. Dünyanın en önemli silahları olsa bile bir ülkede, artık bunlar önem kaybediyor. Eğer böyle olmasaydı, en küçük alanlara sahip ülkeler en gelişmiş ülkeler olmazdı. İnsan gücü önemini yitiriyor ve tek bir şey önem kazanmaya başlıyor. Bilgi çağındasınız ve var olmak istiyorsanız buna dahil olmak zorundasınız. Bilgi eskiden bir artıydı ama şimdi bu bir zorunluluk. Şu an bilginizi kullanmıyorsanız, yoksunuz.Bu bir kişi için de geçerli bir ülke için de. Bilim insanları mutlu değiller, mutlu olmalılar. Mutlu olmak için bir sebepleri kalmadı. Onların sorunları herhangi bir teori üzerine düşünülürken atılan adımlar, düşünülen yeni çözümler olmalı.

Gelelim diğer bir soruya. Bir bloğunuz var, biz de hatta Sinem ile beraber görev alıyoruz. Bizim yazdığımız metinleri neredeyse yüz defa okuyor ve kontrol ediyorsunuz, düzenliyorsunuz. Stellar Lab Store'un okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise için eğitim atölyeleri var. Hepsini takip ediyorsunuz ve siz sorumlusunuz. Yaş grubu ayırt etmeden herkesin dahil olabileceği projeleriniz var. Bir de bizlere sürekli yardımcı oluyorsunuz. Hepsi bir yana siz de insansınız ve kendi hayatınız var, bir öğretmen olarak sorumluluklarınız var. Tüm bunlara yetişecek dayanıklılığı ve motivasyonunuzu neye dayandırıyorsunuz? Sanıyoruz ki bunun sırrını öğrenmeye ihtiyacımız var :)

29


Biliyorum, bunu daha önce konuştuk ama konu esasında aynı noktaya varıyor: ''Sevdiğiniz şeyi yapmak'' Bana kalırsa, çok da becerikli bir insan değilim. Biliyorsunuz, becerikli insanlar genelde her alanda aktif olurlar. Ben hayatıma şöyle bir baktığımda aslında astronomi hariç pek bir şeyle ilgilenmemişim. Yaptığım her işte ve attığım her adımda benimle gelmiş. Bu yüzden sevdiğime eminim ve bence insan sevdiği bir şeyi yaparken motivasyona bile ihtiyaç duymuyor. Yine de benim de yorulduğum zamanlarım elbette oluyor. Sadece, bu kadar şeyle uğraşmak beni heyecanlandırıyor. 'Aaa, liseliler için şunu yapalım!' dendiğinde ben hemen heyecanlanıyorum. 'Hemen yapalım!' diye düşünüyorum. Birde belki de ben kendim lise öğrencisiyken bunlara sahip olmadığım içindir *gülüşmelerimiz* Şaka bir yana, ben sizin gibiyken böyle bir şeye sahip olmak çok isterdim. Belki de bir uktedir. *yeniden gülüşmelerimiz*

Bu kadar sohbetimizin üzerine ve konuştuğumuz konuların üstüne söylemesek herhalde ayıp olacak. Yaptığınız işe severek uğraştığınızı görmemek için galiba gerçekten kör olmak gerek :)) Bu işi yaparken içinizde zafer anı oluşturan, zihninizin arka planında konfetileri uçuşturan, size ''İyi ki bu iş be!'' dedirten bir anınız var mı? Duymak eminim hepimizi mutlu edecektir. Öyle çok şaşaalı bir anım aslında yok ama bir tanesini gerçekten seviyorum. Bir gün Marmara Üniversitesinden hocamla Atatürk Arboretumu'na gidecektik. Normalde başka bir alanda görev yapıyor, onun dersi de Arboretum'da olacaktı. Ben de o sırada aslında Urfadaydım, bir etkinlik için. Kendisi de öğrencilerini servisle alacakmış, bana da seni Sarıyerden mi Beşiktaştan mı dedi tam hatırlamıyorum alalım dedi. Servise binince bir anda hepsi beni alkışlamaya başladı, hatta ben de arkama baktım kimi alkışlıyorlar diye, meğer benmişim.. *tebessümlerimiz* Hepsi de üniversite öğrencisi meğer ben gelmeden hocam ''Halil ve arkadaşları Urfa'da köy çocuklarına astronomi ile ilgili eğitim verdiler ve onlara bir kütüphane kazandırdılar.'' demiş. O an mutlu olmuştum. Bir de genel olarak çok değerli insanlardan aldığım mesajlar beni çok mutlu ediyor. Mesela biri yazıyor, 'Merhaba ben X okulundan X hocasıyım ve severek takip ediyorum' Bunlar da gerçekten çok pozitif.

Yukarıda konuştuğumuz projelerin en yakın örneği olan Hayal Gücü Merkezi Tohum Ekibi ile aslında hep beraber yaptığımız "Ötegezegene Mesaj Gönder" projesinden bahsetmek istiyoruz biraz da. Ötegezegene Mesaj Gönder projesinde hedeflenen şey neydi ya da genel olarak yaptığınız etkinliklerde izlediğiniz yolun anahatları nelere dayanıyor? Genel olarak Astronomi biliminin bireysel ve kitlesel gelişimini sağlamak. Türkiye'deki her bireyin buna ilgisinin gelişmesini ve Türkiye'nin de bu konuda gelişmesini sağlamak. Astronomiye ilgi duyan bir toplulukta güzel şeylerin olacağını düşünüyoruz ve biliyoruz. Ötegezegene Mesaj Gönder projesinin de temelde amacı buydu ve bunu insanlara dikkat çekici bir açıdan yansıttık. Onlara sorduk: "Başka bir gezegende yaşam var, onlara ne söylemek isterdiniz?" Bu tür işlerde, amaçlar aslında temelden ilerlese de çok fazla noktayı hedefleyecek biçimde şekillenir. İnsanların yazdıklarında da gördük mesela, herkes çok barışçıldı, insanların doğaya verdiği zarardan bahsediliyordu. Bu açıdan, insanların yaratıcı ürünler ortaya çıkartmasını istedik örneğin. Bundan önceki projelerimizde de amacımız buydu. Benim Astronot Kostümüm vardı mesela. Kostümleri çocuklar aileleri ile hazırlamışlar, çok belli. Düşünsenize, üç yüz aile katıldı. Pandemi sürecinde iki hafta boyunca her akşam kostümü tasarladılar ve bunu esasında hep beraber yaptılar. Vaka sayılarını düşünüp üzülmek yerine, evde kalıp eğlenceli bir faliyetle zaman geçirdiler.

30


Eminiz ki bu sohbetimizden sonra birçok genç astronomiye şöyle bir göz atacak, Stellar Lab Store'un internet sitesine girecek, hatta kendine sizi örnek alacak. Onlara söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Şunu söylemek isterim öncelikle, Astronomi ile uğraşmak için bu alanda uzman olmanıza gerek yok. Genetik okumak isteyen bir öğrenci için, bu alanla ilgili bir şeyler yapabilmek için uzman olmak şart ancak Astronomiye uzman olmak zorunda değilsiniz. Esasında amatör olarak herkesin uğraşabileceği tek bilim dalı. Toplum içinde astronomi ile uğraştığını söylediğinizde herkes bunu merakla karşılayacaktır çünkü temelinde herkesin merak ettiği bir konu. Gizem dolu heyecan uyandırıcı, keşfedilecek milyonlarca şey var ve bu merak insanları olumlu yönde etkiliyor. Aynı zamanda farklı disiplinlerle kolayca iç içe geçebilen bir alan. Sosyal bilimlerde bile bir şeyler öğretmek istiyorsanız birilerine, bunu Astronomiyi kullanarak yapabilirsiniz. Bu konuda da en önemli kitlenin gençler olduğunu düşünüyorum. Geriden gelenler de sizlerle şekillenecek. İleride Astronomiyle ilgili bir alanda çalışmasanız bile mutlaka ilgilenin diyebilirim. Çok fazla zihne hitap eden, insana fevkalade derecede ufuk kazandıran bir bilim dalı. Bir yerde görmüştüm: 'Bu gezegene elektrik ve su faturası için gelmiş olamayız.' Küçük bir gezegendeki inanılmaz basit sorunlar tüm hayatın temeli olamaz diye düşünüyorum. Neden sizler de bunun bir parçası olmayasınız?

Röportajdan bir görüntü.

31


K I S A

K I S A

KOZMOS Hazırlayan: İrem Kaya / Semanur Babacan, Ela Gülsever & Ceylin Akdeniz

32


Astronomi temalı bulmaca sayfası hazırladık!

Astrobiyoloji Galaksi Samanyolu

Astroit Bulutsu Kozmoz

Aberasyon Atmosfer Karadelik Süpernova

ASTRONOMİ Hazırlayan: Sena Sarıdağ

33


1

4

2

5

7

6

8

3 9

10

YUKARIDAN AŞAĞIYA 1.Rusların astronotlarına verdiği isim. 2. Ayın ara evrelerinden birisidir. 3.Güneş'te olan yanıcı bir gazdır. 4.Kendi uçaklarını yapmayı başaran mühendis ve Türk Pilotu. 5.Kuzey Yarım küre ile Güney Yarım Küreyi birbirinden ayıran hayali çizgi. 10.Dünya'nın tek doğal uydusunun ismi. SOLDAN SAĞA 6. Bobin, AC Akım ve Kablosuz elektrik keşfiyle tanınmış ünlü bilim insanı 7. Tıbbın Kanunu Kitabı ve Büyük Üstad olarak bilinir. Ünlü Tıp Bilim İnsanı. 8. Dünyaya düşen ve atmosfer tarafından parçalanan cismin ismidir. 9. Ay'a meteor çarpması ile oluşan çukurlara verilen isimdir.

Hazırlayan: Metehan Toklu

34

Hazırlayan:Metehan Toklu


dĂśkĂźlen yapraklar HazÄąrlayan: Emine KaragĂśz Merhaba, ben Emine KaragĂśz. 6 yÄąldÄąr hiç durmadan en sevdiÄ&#x;im iĹ&#x;i yapÄąyorum. MuÄ&#x;la/Fethiye'de bir kolejde fen bilimleri ĂśÄ&#x;retmeniyim. Bilim harika bir Ĺ&#x;ey; ĂśzgĂźrlĂźk, kendimi ifade ettiÄ&#x;im bir alan... Yeni icatlar çĹkarmayÄą, deneyimlemeyi seviyorum. Okul benim habitatÄąm :). Ă–Ä&#x;rencilere bir Ĺ&#x;eyi aktarmanÄąn en iyi yolu onu gĂśstererek hissettirerek ve içselleĹ&#x;tirerek aktarmaktÄąr. Buradan çĹkaracaklarÄą sonuç kadar kalÄącÄą bir Ĺ&#x;ey yoktur. Bu misyonla sizin için bir etkinlik hazÄąrladÄąm. Malum sonbahar aylarÄąndayÄąz. Ben hep merak ederdim yapraklarÄąn renkleri bu ihtiĹ&#x;amÄą nereden alÄąyor? Siz de merak ediyorsanÄąz DĂśkĂźlen Yapraklar etkinliÄ&#x;ini denemelisinizđ&#x;˜‰

BazÄą aÄ&#x;açlar yÄąl boyunca yeĹ&#x;il kalÄąrken bazÄą aÄ&#x;açlar yapraklarÄąnÄą yitirerek sonbahara hazÄąrlanÄąrlar. AÄ&#x;açlar yapraklarÄąnÄą tĂźmĂźyle yitirmeden bir renk skalasÄą gibi davranabilirler. YeĹ&#x;ilden sarÄąya, kÄąrmÄązÄądan turuncuya dĂśnĂźĹ&#x;Ăźrler.

Peki, Yapraklar renklerini nereden alÄąr? Malzemeler: Aseton (Bunun için bir bĂźyĂźÄ&#x;ĂźnĂźzden yardÄąm alÄąn) 1 su bardaÄ&#x;Äą 4-5 adet Äąspanak Kahve sĂźzme kaÄ&#x;ÄądÄą Makas YapÄąĹ&#x;kan Bant Kalem

NasÄąl yaparÄąz?

1.YapraklarÄą kßçßk parçalara ayÄąr ve kaĹ&#x;Äąkla ez

2.EzilmiĹ&#x; Äąspanaklara birkaç çay kaĹ&#x;ÄąÄ&#x;Äą aseton ekle.

3.Yapraklar asetonun dibine çÜkene kadar bekle. Aseton tßm yapraklarĹ kaplasĹn

Klorofil Fotosentez 4.Kahve sĂźzme kaÄ&#x;ÄądÄąndan bir dikdĂśrtgen parça kes.

5.DikdĂśrtgen kaÄ&#x;ÄądÄą kaleme bantla ve yapraklar çÜkĂźnce, kalemi bardaÄ&#x;Äąn ĂźstĂźne bir uçtan bir uca yerleĹ&#x;tir ve kahve sĂźzme kaÄ&#x;ÄądÄąnÄąn yapraklara deÄ&#x;meden asetona batÄąrÄąlmÄąĹ&#x; Ĺ&#x;ekilde durmasÄąna dikkat et. Ve bardaÄ&#x;Äą bir kaç saat kendi haline bÄąrak.

Bu kelimelere bir bak derim

35


BİLİMSEL GERÇEKLER Birçok renk kendini kahve süzme kağıdında gösterdi. Ağaçlar da tıpkı bazı hayvanlar gibi ilkbahar ve yaz aylarında bünyelerinde enerji ve besin maddesi depolar, kış aylarında dinlenme sürecine geçerler. İlkbahar ve yaz aylarında bitkiler ve ağaçlar güneş ışığını fotosentez yaparak enerjiye dönüştürür. Bütün bitkilerin yapısında, renk veren çeşitli pigmentler bulunur. Yapraklara yeşil rengi veren klorofil pigmenti fotosentezin gerçekleşmesini sağlayan kimyasal bir bileşendir. Bahar ve yaz aylarında fotosentez o kadar çok klorofil üretilmesini sağlar ki yapraklarda yalnızca yeşil rengi görürsün. Ancak günler kısaldıkça daha az klorofil üretilir ve yeşil gözden kaybolup diğer renkler ortaya çıkmaya başlar. Ve sonunda yaprağın yere düşme zamanı gelmiştir. NEYİ NEDEN KULLANDIK? Böyle bir deneyde kullanmak için uygun bitkilerden biri ıspanak. Ispanağın yaprakları yemyeşil. Bu da bu bitkide bolca klorofil bulunduğunun en önemli göstergesi. Aseton kullandık çünkü klorofil dediğimiz madde asetonda çözünüp ortaya çıkabilir. Bu aynı zamanda diğer renkler için de geçerli.

Bundan sonraki sayıların etkinlik sayfasında görüşmek üzere... Etkinliği yaparken çektiğiniz fotoğrafları bize göndermeyi unutmayın...

36


Her ay dergimizin "Ne okumalı Ne izlemeli?" bölümünde, İnstagram hesabımızdan yapacağımız anketlere oy verirseniz oy çokluğuyla seçilen ayın kitabını ve filmini buradan duyuracağız. Daha sonra İnstagram hesabımızdan duyuracağımız bir zaman da Discord hesabımız üzerinden seçilen kitap ve film ile ilgili bolca sohbet edeceğiz.

NE

OKUMALI İZLEMELİ

Bu ay için Stellar Lab Bilim Kulübümüz karar verdi. İyi okumalar :))

Bu ay için filmi Stellar Lab Bilim Kulübümüz seçti. Keyifli seyirler...

38

?


Gündem Hazırlayan: Rabia Çetinkaya Merhaba, Stellar Lab her zaman yakınınızda, gelin ve sosyal medya hesaplarımızı takip edin. Bütün etkinliklerimizden haberdar olun. StellarLab ekibi olarak, herkesle uzay hakkındaki bütün konularda buluşuyoruz. ‘’Ötegezegene Mesaj Gönder’’ etkinliğimizde her yaş grubundan arkadaşlarımızdan çok güzel yanıtlar aldık. Küçük arkadaşlarımızın hayal güçleri ve harika mesajları arasında pek de seçim yapamadığımızdan iki parlak yıldızla derecelendirmeye çalıştık. Ortaokul ve daha üst gruptaki katılımcılar arasından ödül almaya hak kazanan Sayın Deniz Ulaş Arslan’a, Sayın Nisanur Başbınar’a ve Sayın Asel Zeren Yakışır’a tekrar buradan tebrik ve teşekkürlerimizi iletiyoruz. Buyrun beraber Asel Zeren’in mesajını okuyup küçük ama önemli mesajlar alalım. Merhaba. Ben dostum. Bu mesaj bir savaş mesajı değildir. Sizin diliniz ne bilmiyorum acaba hogobodo gibi şeyler kullanıyor musunuz? Neye benziyorsunuz? Ben sizi mor tenli, kocaman gözlü ve kocaman elli hayal ettim. Biraz da cadılar gibi düşündüm. Süpürgenin üzerinde uçabiliyor musunuz? Oksijenle mi nefes alıyorsunuz? Ağaçlar var mı oralarda? İnsanlardan korkuyor musunuz? Lütfen siz de cevap verin. Bu kadar soru ve merak içerisinde uyuyamam. Birde uyku derken siz uyuyor musunuz? Evleriniz buluttan mı? Ne yiyorsunuz? Ben sundew çiçeği diye düşündüm. Peki siz de benim küçüklüğüm gibi küçükken pamuk şekerin pamuktan yapıldığına inanmış mıydınız? Ben hatta sınırları zorlayıp buluttan yapılır demiştim. Peki siz rüya kavramını biliyor musunuz? Hayal kuruyor musunuz? Hikâye ya da şiir yazıyor musunuz? Masal anlatıyor musunuz? Bir şey söyleyeyim mi? Gezegeniniz çok güzel. Sakın siz de bizim gibi başka gezegen arama çabalarına düşecek şeyler yapmayın! Gezegeninizin değerini bilin. Yerlere çöp atmayın! Bir de fidan kavramını biliyorsanız fidan dikin. Kötü alışkanlıklar edinmeyin. Ben bir çocuk olabilirim ama neyin neye zarar verebileceğini öğrendim. Lütfen siz de kulağınız varsa bu dediklerime kulak verin olur mu? Deyim kullanmışken sizin atasözleriniz ya da deyimleriniz var mı? Asel Zeren Yakışır, İstanbul/ Ümraniye

Biliyorsunuz ki Asel Zeren’in de değindiği gibi yaşanabilir gezegen arayışındayız. Bu arayışları ve sonuçlarını hepimiz merak ediyoruz. StellarLab ekibi olarak yeni bilgilerin avcısıyız. Bu konu hakkında da Sayın Betül Kaçar’ın sosyal medya hesabında gördüğümüz bir karikatür serisinin çevirisi üzerinde çalıştık. 7. sayısını çevirdiğimiz karikatüre ulaşmak için QR kodu okutabilirsiniz.

Çeşitli araştırmalardan yola çıkarak gezegenler hakkında bilgi ediniyoruz. Ve bu bilgileri StellarLab ekibi olarak yazıya döküyoruz. Bilim kulübümüzden İrem Kaya bizler için Venüs gezegeni hakkında bir genel bakış içeriği oluşturdu. Çoban Yıldızı, Tan Yıldızı olarak bildiğimiz gök cisminin aslında Venüs olduğunu biliyor muydunuz? Buyrun beraber okuyalım. Tabii sadece okuyarak bu bilgileri sindirmemiz pek kolay değil. Bunları hayal etmek, hayal ederken de elimizde veya çevremizde somut nesneler görmek, hissetmek çok daha güzel ve heyecan verici. Sizlere hayal yardımcıları oluşturmak için de çalışıyoruz. Eğer siz de istiyorsanız, gelin web sitemizde hayal yardımcılarımızla buluşalım.

Maketler

Atölye ve Oynlar

Çalışma Kağıtları

StellarLab Bilim Kulübü olarak hocalarımızla çevrimiçi eğitimler, konferanslar veriyoruz. Web sitemizden derslerimizi ve etkinliklerimizi takip edebilirsiniz. Hem eğlendirici hem de öğretici yayınlarımız bütün yaş gruplarına göre özenle oluşturulup, heves, istek ve merakla sizlerin görüş ve sorularınızla harmanlanmayı bekliyor. Gelin beraber öğrenelim.

37


Olası Uzaylı Komşularımız Üzerine Bir Yazı Hazırlayan: Simay Tanrıöver & Halil Bağış Öncelikle yazıma Amerikalı yazar ve astronom Carl Sagan’ın bir sözüyle başlamak istiyorum. “Eğer tüm evrende yaşam sadece Dünya’da varsa, bu çok büyük bir yer israfı olurdu.” diyerek akıllarımızda soru işareti bırakmıştır. Düşünsenize evrenin ne kadar büyük olduğunu ve sadece Dünya denen bir gezegende yaşam olduğunu. Sizce de Carl Sagan’ın dediği gibi yer israfı olmaz mıydı? Mesela evrende -tahminen kabaca- 17 milyar gezegen vardır. Bu gezegenlerde yaşam olmadığı kim iddia edebilir? Şunu düşünebilirsiniz, bir gezegende canlı yaşayabilmesi için su, oksijen, uygun sıcaklıklar, atmosfer gerekir ancak bu tüm canlı çeşitleri için geçerli değildir. Oksijensiz ve susuz yaşayan bazı canlı türleri de vardır. Aklınıza şu soru gelebilir, neden astronotlar veya bilim insanları bu konuyla ilgili kesin bir bilgi veremiyor? Aslında şu sebepten, evren çok büyük ve yıldızlararası uzaklıklar çok çok fazla olduğu için (örneğin Güneş’e en yakın yıldız 4 ışık yılı uzaklıkta, bu 40 trilyon km eder yaklaşık olarak) bunu öğrenmek bir hayli zor. Astronomlar ötegezegenler konusunda sayısız araştırmalar yapıyorlar. Ancak tam anlamıyla teknoloji ve bilimsel bilgi düzeyimiz ve de evrenin inanılmaz büyüklüğü bizleri sınırlıyor. Çünkü o kadar büyük mesafelerde seyahat edemiyoruz. Işık hızında bile bu mesafeler oldukça büyükler. Belki bir gün bunu başarabiliriz insanlık olarak. O zaman neler olabilir? Diğer gezegenlerde yaşayanlar bizden daha zeki olabilirler ve Dünya denen gezegeni ele geçirip insanları da yok edebilirler. Ya da bunun aksine oldukça barışçıl olabilirler. Tabi bunlar bir varsayım. Siz ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi bizimle paylaşmanızı bekliyoruz.

39


Bu konuda Samanyolu Ekspresi tarafından yapılan anketleri de sizinle paylaşmak istiyoruz.

40

Bu konuda bir düşünce etkinliği yapmak ister misiniz? Ötegezegene Bir Mesaj Gönder etkinliği web sitemizde sizi bekliyor!


Sarah ve Bitmek Bilmeyen Soruları

Sarah ve Kimya Profesörü babası arasında geçen, sabırlı, öğretici ve eğlenceli bir diyalog. SARAH: Baba duşta mıydın?

SARAH: Neden?

BABA: Evet kızım.

BABA: Sabun kirleri neden mi yakalar?

SARAH: Neden?

SARAH: Evet.

BABA: Çünkü kirlenmiştim, duş alınca

BABA: Çünkü sabun yüzey aktif (Surface

temizleniriz.

Active Agent, Surfaktan) maddedir.

SARAH: Neden?

SARAH: Neden?

BABA: Duş neden mi temizler?

BABA: Neden mi sabun yüzey aktif

SARAH: Evet.

maddedir?

BABA: Çünkü su kirleri söküp atar. Tabii

SARAH: Evet.

sabun kullanırsan.

BABA: Müthiş bir soru! Sabun yüzey aktif

SARAH: Neden?

maddedir çünkü sabun kirleri yakalayan

BABA: Neden sabun kullanırsam mı? SARAH: Evet. BABA:

Çünkü

ve suda çözünmesini sağlayan misel denen bir yapı oluşturur.

sabun

kirleri

böylece su da onları alır götürür.

yakalar,

SARAH: Neden? BABA: Sabun neden mi misel oluşturur? SARAH: Evet.

Sayı 27 | 234

41


BABA: Sabun molekülleri uzun apolar

SARAH: Neden?

uzun bir kuyruk ve polar bir baş

BABA: Neden mi sabun molekülünün

kısmından oluşur. Kuyruk hidrofobik, baş

hidrofobik kuyruğu ve hidrofilik başı

kısmı ise hidrofiliktir.

vardır?

Hidrofilik de bakalım?

SARAH: Evet.

SARAH: hidofowldaof

BABA: Çünkü baştaki O-C bağları

BABA: Şimdi de "hidrofobik"

oldukça polardır. Buna karşın kuyruktaki

SARAH: difohaobik.

O-H bağları apolardır.

BABA: Heheh, hidrofobik sözcüğü sudan

SARAH: Neden?

kaçan demek.

BABA: Çünkü karbon ve hidrojen

SARAH: Neden?

neredeyse eşit elektronegatifliğe sahiptir.

BABA: Neden mi bu anlama geliyor?

Oksijen ise çok daha elektronegatiftir. Bu

SARAH: Evet.

da O-C bağını polarize eder.

BABA: Bu kelime Latince. "hidro" su

SARAH: Neden?

demektir, "fobik" ise korku. İşte hidrofobik

BABA: Neden mi oksijen karbon ve

"sudan korkan" demek oluyor.

hidrojenden çok daha elektronegatif?

SARAH: Öcü gibi mi?

SARAH: Evet.

BABA: Öcüden korkmak gibi mi demek istedin? SARAH: Evet. BABA: Heheh, evet öcüden korkmak gibi. Eğer Öcüden korksaydın Latincede sana gorgofobik diyeceklerdi. SARAH: (gözlerini döndürerek bakış atıyor) Sabun hakkından konuşuyorduk sanırım. BABA: Sabun hakkında konuşuyoruz. (uzun bir duraklama)

42


Sarah, 17 yaşında (2012)

BABA: Bu biraz karmaşık. Bu soruya verilen farklı cevaplar var ve cevabın ne olduğu Pauling ya da Mulliken elektronegatiflik skalasından hangisini kullandığına bağlı. Pauling skalası; Homonükleer moleküller ile heteronükleer moleküllerin bağ gücü farkına dayanır. Mulliken skalası ise; elektron afinitesi ve iyonlaşma enerjisine dayanır. Ancak tüm bunlar aslında etkin çekirdek yüküne bağlı. Oksijenin değerlik elektronları karbon atomununkilerden daha düşük enerjilidir ve paylaşılan bağ elektronları oksijene daha yakın konumlanır. Çünkü oksijenin elektronları çekirdek yükü tarafından daha çok çekilir. Bu da çekirdekle daha çok etkileşmesini sağlar. Etkileyici öyle değil mi? (Tekrar sessizlik) SARAH: Imm, anlamadım. BABA: Öğrencilerim de çoğunu anlamıyor. O yüzden sorun değil.

43


NELERİ GÖNDEREBİLİRİM? Etkinliğimizi yaparken çektiğiniz görüntüleri Gökyüzü fotoğrafları Astronomi ve bilimle ilgili yaptığınız çalışmaları NEREDEN GÖNDERECEĞİZ? Gmail adresimiz : stellarlabdergi@gmail.com

İlk sayımız için Beyza Arat bizimle sulu boya çalışmasını paylaştı.

Selin Selim teleskobu ile çektiği Ay'ın fotoğrafını bizimle paylaştı

Bu fotoğrafı Zülal Torosoğlu bizimle paylaştı.

Anonim

44


İletişime Geçin Çok daha fazlasını keşfetmek için bizi sosyal medyada takip edebilirsiniz

@stellarlabdergisi @stellarlabstore

Buradan yapacağımız anketlere, sorucevap etkinliklerine katılabilir ve her yeni ay için bilgi edinebilirsiniz..

Stellar Lab'ın Discord sunucusuna girip her ay kitap ve film konuşacağımız kanallara girerek bize katılabilirsiniz..

Bize her konuda yazabilirsiniz!

stellarlabdergi@gmail.com

45


timler, i ğ e , r e l k in içeri ç i r e l n i k yetiş fedin! e ş v e k r i e l d ç n m i lar, ge ıyor. Ş k l r u ı c z o a ç h r ı ı n iki yıld fazlası b a a h L a r d a l l k Ste rı ve ço a l ı z a y g blo

stellarlarlabstore.com


Bu dergiye isim aranıyor! İSİM VERİN Dergimize, dergimizi yansıtacak özgün bir isim arıyoruz. Önerilerinize açığız. Öneri sunmak için iletişim sayfamızdaki kanalları kullanabilir ya da sosyal medya hesaplarımızdaki anketlere katılabilirsiniz.

ÜCRET POLİTİKASI Bu dergi Stellar Lab Bilim Kulübü tarafından hazırlanmaktadır. Çoğunluğu liseli öğrencilerinden oluşan ekibimiz gönüllük esası ile çalışmaktadır. Sonraki yazılarda sembolik bir ücret belirleyip bilim toplum etkinlikleri için kaynak olarak kullanmayı planlıyoruz.


NAYURD NNA & NAGAS LRAC :KAPAK AKRA Stellar Lab Bilim Dergisi - Sayı 1 / Kasım 2020 Bu dergi Stellar Lab Bilim Kulübü ekibi tarafından hazırlanmıştır. İzin alarak ve kaynak gösterilerek kullanılabilir. Her hakkı saklıdır.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.