Santigrat Dergisi Sayı:18

Page 1

www.santigrat.com.tr

SANTİGRAT DAIKIN TÜRKİYE YAYINIDIR / PUBLISHED BY DAIKIN TURKEY

EKİM/OCTOBER l KASIM/NOVEMBER l ARALIK/DECEMBER 2012 SAYI/ISSUE 18

PHARMACTIVE İLAÇ’IN ÇERKEZKÖY ÜRETİM TESİSLERİNDE DAIKIN KALİTESİ... DAIKIN QUALITY AT PHARMACTIVE ÇERKEZKÖY PRODUCTION FACILITIES... BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN... EID MUBARAK

DR.MEHMET ÖZ’DEN SAĞLIKLI YAŞAM TÜYOLARI HINTS FOR A HEALTHY LIFE BY DR.MEHMET ÖZ SONBAHAR İÇİN ALTERNATİF ÖNERİLER... ALTERNATIVE AUTUMN TIPS

SAYI / ISSUE 18

HAYATIMIZI DEĞİŞTİREN UFAK TEFEK İCATLAR LITTLE LIFE-CHANGING INVENTIONS

“DAIKIN GLOBAL TRAINEE” PROJESİ SONUÇLANDI “DAIKIN GLOBAL TRAINEE” PROJECT FINALIZED



ÖNSÖZ/FOREWORD

Gücümüze güç katıyoruz! Getting stronger with every day! Bir yaz mevsimini de geride bıraktık. Kimileri için sonbahar hüzün demektir; renklerin sarıya doğru dönüşünü izlemektir. Renkler tekrar yeşile dönünceye kadar kabuğuna çekilmektir. Oysa iş hayatının beklemeye veya ağırdan almaya hiç tahammülü yok. Yeni ürünler, yeni sorumluluklar, hedefler, rakamlar derken bir de bakmışsınız aylar geçmiş gitmiş... Daikin Türkiye’nin hedeflerinden zaman zaman söz ediyorum. 2015 yılını bu anlamda çok önemsiyoruz. Çünkü şirket kültürümüz gereği 5 yıllık yapılan planların tutup tutmadığını en yakın o tarihte göreceğiz. Çok çalışıyoruz... Bu nedenle içimiz rahat. Yılın ilk 6 ayında yakaladığımız ciro, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 65 daha fazla. 285 milyon TL ciromuz, aynı zamanda sektör ortalamasının çok üzerinde bir büyümenin de işareti. Liderliğimizi perçinleyen bu büyüme bayilerimizi ve çözüm ortaklarımızı da içine alan bir ivmeye dönüşerek bizi daha da öteye götürecek kadar da enerji yüklü... Bizim için heyecan verici haberlerden biri de ABD’nin önemli klima şirketlerinden Goodman Global Group Inc.’in Daikin tarafından satın alınması oldu. Daikin, Goodman ve onun en büyük paydaşı Hellman&Friedman ile 29 Ağustos 2012 tarihinde anlaşmaya vardı. 3.7 milyar dolara Goodman’e yüzde 100 sahip olan Daikin, böylece gücüne güç kattı. Bu yıl ilki düzenlenen “Daikin Global Trainee” projesi kapsamında üniversiteden yeni mezun iki kişi, Daikin Avrupa’da, üç kişi de Daikin Türkiye’de hem eğitim hem çalışma imkanına sahip oldu. Kendi kulvarının önemli isimlerinden oluşan jüri, titiz bir çalışmayla uygun adayları belirledi. Başarılı beş gencimiz bundan böyle Daikin çatısı altında kariyerlerine devam edecekler... Konuyla ilgili yazıyı içerideki sayfalarımızda okuyabilirsiniz... Önümüzde bir bayram var... Kurban Bayramı’nın bütün kırgınlıkların, üzüntülerin bittiği bir bayram olmasını diliyorum...

Another summer has gone by… For some, autumn is the season of the blues; the time for watching the leaves slowly turn yellow… The time for retreat until it gets green again… But the business world has no tolerance for anticipation or taking it slow. With new products, new responsibilities, objectives, numbers, the months just go by… I often talk about the objectives of Daikin Turkey. We give great importance to the year 2015 in that regard, for this is the nearest date we are going to witness our corporate five year plans. We are working hard… That is why we are confident. Our turnover in the first semester is 65 per cent greater than the turnover of the same time last year. Our turnover over 285 million TRY is the sign of an incredibly higher growth compared to the sectoral average. This growth which reinforces our leadership is dynamic enough to move us further by incorporating our dealers and our partners. Another exciting news for us has been the acquisition of the leading US air conditioning company Goodman Global Inc. by Daikin. Daikin made a bargain with Goodman and its biggest shareholder Hellman&Friedman on 29 August 2012. Acquiring the entire company at a price of 3.7 billion dollars, Daikin grew even more stronger. Within the scope of the first “Daikin Global Trainee” project, two new university graduates acquired the opportunity of training and recruitment at Daikin Europe, and three more at Daikin Turkey. Comprised of the professionals of their fields, the jury determined the suitable candidates through a meticuluous work. The five successful candidates are going to persevere their professional lives under Daikin. More detail on the subject is available in the following pages… We have a feast day ahead… I wish for the Feast of Sacrifice to be a time to end all resentments and worries…

Sevgiyle

Your affectionately,

Hasan Önder Daikin Türkiye CEO

Hasan Önder Daikin Turkey CEO

SANTİGRAT 5


İÇİNDEKİLER/CONTENTS

DÜNYA KLİMA DEVİ DAIKIN ABD’NİN EN BÜYÜK İKİNCİ ÜRETİCİSİ OLAN GOODMAN GLOBAL’İN TAMAMINI 3.7 MİLYAR DOLARA ALDI. GLOBAL AIR CONDITIONING GIANT DAIKIN ACQUIRED THE ENTIRE GOODMAN GLOBAL, THE SECOND BIGGEST PRODUCER IN THE USA, FOR 3.7 BILLION DOLLARS.

10

DAIKIN TÜRKİYE CEO’SU HASAN ÖNDER, 13 TEMMUZ’DA ÇIRAĞAN SARAYI’NDA DÜZENLENEN BASIN TOPLANTISINDA YILIN İLK 6 AYINA İLİŞKİN FAALİYETLER HAKKINDA BİLGİ VERDİ. DAIKIN TURKEY CEO HASAN ÖNDER GAVE INFORMATION ABOUT THE OPERATIONS REGARDING THE FIRST SEMESTER AT THE PRESS CONFERENCE THAT TOOK PLACE ON 13 JULY AT ÇIRAĞAN PALACE.

56

SIRA DIŞI İKİ GİRİŞİMCİ FARKI NEREDE YARATTI? YAZARIMIZ MEHMET RAUF ATEŞ, İKİ ARKADAŞIN BAŞARI HİKAYESİNE FARKLI BİR YÖNDEN BAKIYOR... HOW DID THE TWO OUTSTANDING ENTREPRENEURS CREATE DIFFERENCE? OUR COLUMNIST MEHMET RAUF ATEŞ VIEWS THE SUCCESS STORY OF THE TWO FRIENDS FROM A DIFFERENT PERSPECTIVE… 4 SANTİGRAT

36 TELEVİZYON PROGRAMLARIYLA ABD’DE HAYLİ POPÜLER OLAN DR.MEHMET ÖZ, SAĞLIKLI YAŞAM HAKKINDA TÜYOLAR VERİYOR... ENJOYING A HUGE POPULARITY WITH HIS TV SHOWS IN THE USA, DR. MEHMET ÖZ GIVES HINTS FOR A HEALTHY LIFE…

32


SANTİGRAT EKİM/OCTOBER l KASIM/NOVEMBER l ARALIK/DECEMBER 2012 SAYI/ISSUE 18 Daikin Isıtma ve Soğutma Sistemleri San. Tic. A.Ş. Adına İmtiyaz Sahibi On Behalf of Daikin Air Conditioning Ind. Trade Inc. Hasan Önder

SONBAHAR GELDİ. YAZ SONRASI HERKES BİRAZ DA ŞAŞKIN, KIŞA HAZIRLANIYOR. İŞTE MEVSİME İLİŞKİN ALTERNATİF ÖNERİLER... AUTUMN HAS ARRIVED. EVERYONE IS A LITTLE DAZED AT THE SUMMER’S END, GETTING READY FOR THE WINTER. HERE ARE SOME ALTERNATIVE SUGGESTIONS ABOUT THE SEASON… u

u

u

KOMBİ KULLANIMI HAKKINDA BİLDİKLERİNİZİ GÖZDEN GEÇİRİN. AIRFEL’İN HAZIRLADIĞI “KOMBİ KULLANIM REHBERİ”NDEN ÖNEMLİ BİLGİLER... REVIEW YOUR KNOWLEDGE ABOUT USING A COMBI BOILER. HERE ARE IMPORTANT TIPS FROM AIRFEL’S “COMBI BOILER USER MANUAL”… 22 DAIKIN TÜRKİYE CEO’SU HASAN ÖNDER, DAIKIN EUROPE N.V. YÖNETİM KURULU’NA GİRDİ. EUROPE İLK DEFA YÖNETİM KURULU’NA BİR TÜRK’Ü GETİRMİŞ OLDU. DAIKIN TURKEY CEO HASAN ÖNDER ENTERED IN THE DAIKIN EUROPE N.V. BOARD OF DIRECTORS. HEREBY, EUROPE WELCOMED A TURK IN THE BOARD OF DIRECTORS FOR THE FIRST TIME. 38 HAYATIMIZI DEĞİŞTİREN UFAK TEFEK İCATLAR... İLK POŞET ÇAY YA DA ÇENGELLİ İĞNE NE ZAMAN KULLANILDI, BİLİYOR MUSUNUZ? TRIVIAL INVENTIONS THAT HAVE CHANGED OUR LIVES FOREVER… DID YOU KNOW WHEN THE FIRST TEA BAG OR THE SAFETY PIN WERE USED? 40

u

SİBER SALDIRILAR BÜYÜK SONUÇLARA YOL AÇIYOR. SİSTEMLER ÇÖKÜYOR, SİTELER HACK’LENİYOR. PEKİ BUNLAR NASIL OLUYOR? CYBER ATTACKS LEAD TO MASSIVE RESULTS. SYSTEMS COLLAPSE, SITES ARE HACKED. AND HOW DO ALL THESE HAPPEN? 46

u

BU YIL İLKİ DÜZENLENEN “DAIKIN GLOBAL TRAINEE” PROJESİ KAPSAMINDA ÜNİVERSİTEDEN YENİ MEZUN İKİ KİŞİ, DAIKIN AVRUPA’DA, ÜÇ KİŞİ DE DAIKIN TÜRKİYE’DE HEM EĞİTİM HEM ÇALIŞMA İMKANINA SAHİP OLDU CYBER ATTACKS LEAD TO MASSIVE RESULTS. SYSTEMS COLLAPSE, SITES ARE HACKED. AND HOW DO ALL THESE HAPPEN? 50

u

VAKTİYLE ŞAPKASIZ HİÇBİR GİYSİ TAM SAYILMAZDI. SONRA O DEVİR GEÇTİ, ŞAPKA RAFA KALKTI... VE ŞİMDİ ŞAPKA GERİ DÖNDÜ! THERE WAS A TIME WHEN NO DRESS WAS DEEMED COMPLETE WITHOUT A PROPER HAT. THEN THE TIMES HAVE PASSED, HATS WERE PUT ON THE SHELF. AND FINALLY, THEY ARE BACK! 60

u

PHARMACTIVE İLAÇ’IN ÇERKEZKÖY ÜRETİM TESİSLERİNDE DAIKIN KALİTESİ YAŞANIYOR. PROJENİN YATIRIM DEĞERİ 85 MİLYON DOLAR. DAIKIN QUALITY LEAVES ITS MARK ON THE PHARMACTIVE PRODUCTION FACILITIES IN ÇERKEZKÖY . THE PROJECT HAS AN INVESTMENT VALUE OF 85 MILLION DOLLARS. 66

u

ATLAR... ALABİLDİĞİNE MAĞRUR, ÖZGÜR VE GÜÇLÜ... ANADOLU’NUN ATLARI... BİRBİRİNDEN GÜZEL VE GÖZ KAMAŞTIRICI... HORSES... AS PROUD, FREE AND STRONG AS COULD BE… THE HORSES OF ANATOLIA... EACH MORE BEAUTIFUL AND AMAZING THAN THE OTHER... 76

Yönetim Yeri Daikin Isıtma ve Soğutma Sistemleri San. Tic. A.Ş. Hürriyet Mahallesi E-5 Yanyol Üzeri No: 57 Kartal/İstanbul Tel/Phone +90 216 453 27 00 www.santigrat.com.tr santigrat@daikin.com.tr Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Editor in Chief (Mananging) Şule Şentarlı Kreatif Direktör/Cretive Director Belma Kuyucu Editör (Kurumsal) Editor (Corporate) Hülya Dinçer Editör (İçerik) Editor (Content) Salih Akkaya Fotoğraf/Photography Deniz Açıksöz Katkıda Bulunanlar/Contributors Seyra Faralyalı Erdaloğlu, Ümmü Taylan, Bora Erdin, Cihan Demirşevk, Ebru Damran D. Baskı/Printing Aktif Matbaa ve Reklam Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. Sefaköy Halkalı Cad. No: 245 Küçükçekmece İstanbul Tel: +90 212 698 93 54 Bu yayının her hakkı saklıdır. Bu dergide legal olarak yayımlanan yazı, makale, fotoğraf, çizgiroman ve illustrasyonların sorumlulukları sahiplerine ait olup, copyright hakları Daikin Isıtma ve Soğutma Sistemleri San. Tic. A.Ş.’den yazılı izin almaksızın herhangi bir ortamda çoğaltılması, basılması, referans gösterilmesi ve yayımlanması yasaktır. All rights reserved. The legal responsibility for all the articles, images and illustrations published in this magazine belong to their owners, whereas their copyrights to Daikin Air Conditioning Systems Ind. Trade Inc. Reproduction in whole or part without the written permission of Daikin Air Conditioning Systems Ind. Trade Inc. is strictly prohibited.

Geri dönüşümlü kağıda basılmıştır. / Printed on recycled paper.

SANTİGRAT 5


Ay adam öldü Farewell to the man on the moon Ay’a ilk ayak basan insan olarak tarihe geçen ABD’li astronot ve bilim insanı Neil Armstrong, 82 yaşında yaşamını yitirdi. Armstrong’un ailesi tarafından yapılan açıklamada ağustos ayı başında kalp ameliyatı geçiren astronotun bazı komplikasyonlar nedeniyle öldüğü belirtildi. Armstrong, Ay’a 20 Temmuz 1969’da giden Apollo 11 uzay aracı ekibinin komutanıydı. Ay’a ilk ayak basışı sırasında Dünya’dan kendisini dinleyenlere telsizden söylediği ‘’Benim için küçük, insanlık için dev bir adım’’ sözleriyle hatırlanan Armstrong, bu sözlerin ardından diğer bir astronot olan Edvin ‘Buzz’ Aldrin ile Ay yüzeyinde üç saat dolaşmıştı. 1971 yılında uzay mühendisliği eğitimi vermek için NASA’dan ayrıldı. Eşi Carol ile 1999’da evlenen ve Cincinnati kentininin India Hill banliyösünde yaşayan Armstrong, son yıllarda genellikle gözlerden uzak bir hayat sürüyordu. The US astronaut and scientist Neil Armstrong, who has been recorded in the history as the first man to step on the moon, died on 82. The Armstrong family said that the astronaut died due to certain complications after an heart operation in August. Armstrong was the commander of Apollo 11 spaceship that landed on the Moon on 20 July 1969. Renowned for his famous words “A small step form e, a giant step for mankind” as he took his first steps on the Moon, he then made a three hour tour on the Moon surface with astronaut Edvin ‘Buzz’ Aldrin. Armstrong left NASA in 1971 to teach space engineering. He married in 1999 and had been living a tranquil life in India Hill, Cincinnati with his wife Carol.

Farklı bir gezegen formu keşfedildi A brand new planet form discovered Yeni bir araştırma, gezegen sistemlerinin birden fazla yıldızın etrafında da oluşabileceğini ortaya çıkardı. Daha önce iki yıldızın yaratacağı çekim kuvvetinin gezegenlerin oluşmasını imkansız hale getireceğine inanılıyordu. NASA’nın Kepler Uzay Teleskobu, iki düşük kütleli yıldızın çevresinde yörüngede olan iki küçük gezegen keşfetti. San Diego Devlet Üniversitesi’nden Prof William Welsh ‘’Ben iki yıldızlı bir sistemde hayat olabilme olasılığını büyüleyici buluyorum” dedi.

According to a new research, planet systems can form around multiple stars as well. It was believed that the gravity force of two stars coming together would render planet formation impossible. Two small planets in the orbit of two lesser massed stars are discovered by NASA’s Kepler Space Telescope. Professor William Welsh from San Diego State University said, “I believe that the possibility of life in a system of two stars is amazing.”

6 SANTİGRAT


Hacker’lara verilen en ağır ceza The severest penalty for hackers FBI, birçok internet sitesine sızarak insanların kişisel bilgilerini yayınlayan bir internet korsanını tutukladıklarını açıkladı. 20 yaşındaki Raynaldo Rivera’nın Anonymous İnternet Korsanları grubunun bir alt kolu olan Luzsec’in üyesi olduğu ve geçen yıl Mayıs ayında Sony’nin internet sitesine yapılan saldırıdan sorumlu olduğu iddia ediliyor. Rivera suçlu bulunursa 15 yıla kadar hapis cezası alacak. A hacker who sneaked in many websites to publish the personal information of a number of people has been arrested by the FBI. The 20 year old Raynaldo Rivera is claimed to be a member of Luzsec, the division of Anonymous Hackers group, and to take part in the attack conducted to Sony in the previous May. When charged as guilty, Rivera will be sentenced to 15 years.

İngilizce’nin anavatanı Anadolu English is born in anatolıa İngiliz Financial Times gazetesi, Yeni Zelanda’da yapılan bir araştırmaya dayanarak dünyada toplam üç milyar kişinin konuştuğu Hint Avrupa dillerinin kökeninin Türkiye olduğunu belirtti. Bu diller, ata binen yarı göçebe Kurganlar aracılığıyla Avrupa’ya ve Yakın Doğu’ya yayıldı. İngiliz arkeolog Colin Renfrew’ın tezine göre ise bu diller, tarımın genişlemesiyle birlikte Anadolu’dan yayıldı.

Şimdi sıra ‘Robot Olimpiyatları’nda Now it is time for the ‘Robo-Olympıcs’ Olimpiyat ve Paralimpik Oyunlar Londra’da gerçekleşmiş olabilir, ama gösterişli robotların adresi İngiltere’nin Bristol kenti. FIRA RoboWorld Kupası’nda 26 takım yarışıyor. Robotlar kupa kapsamında futbol, basketbol ve halter gibi değişik oyunlarda yer alıyor. Bu, etkinliğin İngiltere’de düzenlendiği ilk sene ve organizatörler katılımcı sayısında rekor kırdıklarını bildirdi. Oyunlar sırasında dünya rekoru kıran robotlar da var. The Olympic and Paralympic Games might have taken place in London, but Bristol is the address for the glorious robot games. 26 teams complete in the FIRA RoboWorld Cup. The Robots show their competency in a number of sports including football, basketball and halter. A record number of participants were achieved in the first year of the event. There are even global recordbreaker robots in the games. Kaynakça/ Bibliography: BBC Türkiye

Çiftleşirken fosilleşen kaplumbağalar Turtles fossilize during mating Bilim Adamları, keşfettikleri kaplumbağa kalıntılarının çiftleşme anında fosilleştiğini düşünüyor. Almanya’nın Darmstadt kenti yakınlarındaki ünlü Messel Çukuru’nda 47 milyon yıllık hayvan kalıntıları ortaya çıkarıldı. Fosiller arasından iki tanesinde erkek kaplumbağanın kuyruklarını, çiftleşme pozisyonunda olduğu gibi dişi eşlerine kenetlemiş oldukları fark edildi.

Based on a New Zealandish research, the English Financial Times journal declared that the Indo-European languages, which are spoken by three billions of people worldwide, have their roots in Turkey. These languages were spread around Europe and the Near East by half-nomadic Kurgan riders. The British archeologist Colin Renfrew claims that these languages have been spread out of Anatolia with the improvement of agriculture.

Scientists believe that the recently discovered turtle remains fossilized during mating. Animal remains aged 47 million years are excavated in the famous Messel Graben near Darmstadt, Germany. Two of the male fossils are seen to clamp their tails around their female counterparts as in mating.

Kaynakça/ Bibliography: BBC Türkiye

Kaynakça/ Bibliography: BBC Türkiye SANTİGRAT 7


Japonlar e-mail yerine faksı tercih ediyor Japanese prefer facsimile over e-mail Dünyanın her yerinde elektronik postanın yayılmasıyla faks makineleri toz tutarken, ileri teknolojinin vatanı Japonya’da faks makineleri gün geçtikçe daha yaygın şekilde kullanılıyor. Internet Faks Araştırmaları Enstitüsü’nce görüşleri alınan Japon iş adamlarının yüzde 87,5’i, faks makinesinin iş hayatı açısından çok önemli olduğunu belirtiyor. Kullanımın bu denli artmasının nedeni olarak el yazısının farklı bir önem taşıma gösteriliyor. Ülkede faks makinesi satışlarıyla yıllık yüzde 2 gibi bir artışla dünya rekoru kırıyor. All around the world, facsimile machines may get rusted with the introduction of electronic mailing, but in Japan, known as the cradle of technology, fax machines are more frequently used every day. Surveyed by the Internet Facsimile Researches Institute, 87,5 per cent of Japanese businessmen deem fax machines crucial for the business life. The increasing use of fax machines are related to the importance given to handwriting. In the country, fax machines are sold with 2 per cent annual increase, which is a global record. Kaynakça/ Bibliography: BBC Türkiye

Apple iPad ismi için 60 milyon dolar ödeyecek Apple iPad pays 60 million dollars for its name Apple, Çin’in Proview şirketi ile “iPad” ismi üzerinden yaşadığı hukuki anlaşmazlığı çözmek için şirkete 60 milyon dolar ödemeyi kabul etti. Proview, iPad isminin haklarını 2000 yılında aldığını ve Çin piyasalarında ismin haklarının kendisinde olduğunu iddia ediyordu. Ancak, Apple, 2009 yılında ismin dünya genelinde haklarını satın aldığını öne sürüyordu. Guangdong’da bir mahkeme iki şirketin anlaşmaya varması çağrısında bulundu. Mahkeme yaptığı açıklamada, anlaşmazlığın sona erdiğini ve Apple’ın mahkemenin hesabına 60 milyon dolar yatırdığını söyledi.

Konuşan arabalara 6 yıl kaldı Six years left to talking cars

Arabaların birbirleriyle “konuşmalarını” sağlayan cihazlar, ABD’nin Ann Arbor kentinde test ediliyor. Teknoloji, şoförlere tehlike olasılığına dair uyarı vermek için geliştirildi. Sistemle, trafik kazalarının azaltılması hedefleniyor. Bir senedir devam eden girişimi ABD Ulaşım Bakanlığı destekliyor. Sistemin testten geçmiş bazı modelleri şu an piyasada kullanılıyor. 2 ila 3 yıl içerisinde otomobiller birbirlerini tanıyacak ve bir sonraki adım için kullanıcıya bilgi verecek. Bu yeniliğin 2018’de standart donanım olacağı tahmin ediliyor. Kaynakça/ Bibliography: BBC Türkiye Devices that help cars ‘conversate’ are being tested in the US city of Ann Arbor. The technology is developed to alert drivers against possible dangers. Traffic accidents are aimed to decrease with the sytem. The one year old initiative is supported by the US Ministry of Communication. Some tested models of the system are currently in use. In a period of three years, automobiles will be able to identify each other and inform the user about the next step. The innovation is estimated to be standard by 2018.

Apple agreed to pay 60 million dollars to pay the Chinese company Proview in order to resolve the legal conflict over the name “iPad”. Proview claimed to have obtained the name rights of iPad in 2000 to be used around the Chinese markets, whereas Apple argued to have gained the global name rights in 2009. The Guangdong court summoned both companies for agreement. According to the court statement, the dispute is over and Apple paid 60 million dollars to the court account.

8 SANTİGRAT


Facebook ne yapacağını şaşırdı / Facebook loses its bearings Sosyal paylaşım sitesi Facebook kendi para birimi sistemi Credits’i kapatıyor.Credits üzerinden hesaplarına para yüklemiş olan kullanıcıların bakiyeleri yerel para birimlerine çevrilecek. Bundan önce uygulamaların para karşılığında kullanılmasını isteyen tasarımcılar veya ağın özel işlevlerinden yararlanmak isteyen kişiler bu sistemi kullanmak zorundaydı. Son zamanlarda sürekli değer kaybeden Facebook yaptığı açıklamada alışveriş işlemini sadeleştirmek için Credits’den vazgeçtiğini belirtti. Bu değişiklik, firmanın kârını arttırmaya yardımcı olabilir. Facebook her alışverişten yüzde 30’luk komisyon alıyor. The social networking site Facebook closes down its monetary system Credits. The balances of the users who have uploaded money in their accounts via Credits will be converted in their local currencies. Until recently, designers and users who wanted to benefit the network’s private functions had to use this system. Continuously losing value recently, Facebook made an announcement and declared to have given up Credits to simplify the shopping process. This alteration may help the company raise profits. Facebook gets 30 per cent commission from each transaction.

Hipersonik jetin test uçuşu başarısız oldu / Hypersonic jet failed in test flight Amerikan Hava Kuvvetleri, Waverider adlı hipersonik uçağın deneme uçuşunun başarısız olduğunu açıkladı. Test uçuşunun amacı Büyük Okyanus’ta Mach 6 ses hızına (saatte 6 bin 900 kilometre) ulaşmaktı. Bu hız, Londra’dan New York’a bir saatte gidilmesi anlamına geliyor. Yolcu uçakları bu mesafeyi yaklaşık sekiz saatte alabiliyor. ABD Savunma Bakanlığı Pentagon ile Uzay ve Havacılık Dairesi Nasa projeyi daha hızlı füzeler geliştirmek için kullanmayı planlıyor. 2011 yılı Haziran ayında yapılan testte, Waverider Mach 5 ses hızı ile uçmuş, ancak hedeflenen ses hızına ulaşamamıştı. The US Air Forces announced the failure of Waverider hypersonic test flight. The targetof the test flight was to reach Mach 6 sonic velocity (6,900 km/h) in the Pacific. This is equivalent to the speed needed to cover the distance between London and New York in one hour. Commercial flights cover this distance in 8 hours. The US Ministry of Defence Pentagon and NASA are planning to use this project to develop rockets with higher speed. Waverider reached the speed of Mach 5 during the test conducted in June 2011, failing to reach the targeted limit. SANTİGRAT 9


Daikin Türkiye ilk 6 ayda yüzde 65 büyüdü! ISITMA-SOĞUTMA SEKTÖRÜNÜN ÖNCÜ MARKASI DAIKIN TÜRKİYE, YILIN İLK 6 AYINDA CİROSUNU GEÇEN YILIN AYNI DÖNEMİNE GÖRE YÜZDE 65 ARTIRARAK, 285 MİLYON TL’YE ÇIKARDI. SEKTÖR ORTALAMASININ ÇOK ÜZERİNDE BÜYÜYEREK YILLIK CİRO HEDEFİNİN YÜZDE 55’İNE 6 AYDA ULAŞAN DAIKIN TÜRKİYE, BÖYLECE SEKTÖR LİDERLİĞİNİ DE PERÇİNLEDİ.

Geçen yıl Airfel’i satın alarak Türkiye ısıtma-soğutma sektörüne giriş yapan dünya klima devi Daikin, 2015 yılı hedefleri doğrultusunda hızlı büyümesini sürdürüyor. Haziran 2012 sonu itibariyle 285 milyon TL’ye ulaşan cirosu ile geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 65 büyüme kaydeden Daikin Türkiye, bu yılki ciro hedefinin yüzde 55’ini ilk 6 ayda gerçekleştirdi. 2011 yılını 345 milyon TL ciro ile kapatan ve bu yıl sonu için de 530 milyon lira ciro hedefi koyan Daikin Türkiye, yılın ilk 6 ayında sektör ortalamasının üzerinde büyüme gösterdi. Böylece 500 milyon Euro olan 2015 yılı ciro hedefine emin adımlarla ilerleyen Daikin Türkiye, sektördeki liderliğini de perçinledi. 10 SANTİGRAT

Making an entrance in the Turkish heating-cooling sector by acquiring Airfel in the previous year, the global air conditioning giant Daikin keeps its steady growth in line with its 2015 objectives. Realizing a growth of 65 per cent since last year with a turnover of 285 million TRY as of the end of June 2012,

Daikin Turkey reached the 55 per cent of its yearly turnover objective in the first half of the year. Closing the year 2011 with a turnover of 345 million TRY and aiming for a turnover objective of 530 million TRY at the end of this year, Daikin Turkey grew more rapidly than the sectoral average during the


13 Temmuz’da Çırağan Sarayı’nda düzenlenen basın toplantısında yılın ilk 6 ayına ilişkin faaliyetler hakkında bilgi veren Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, yeni yatırımlarla büyüyeceklerini ve Türkiye’nin Daikin’in global yapılanması içinde etkinliğini artıracaklarını vurguladı. DAIKIN TÜRKİYE ÜRÜN GAMINI GENİŞLETİYOR Hasan Önder, Daikin Türkiye’nin 2015 yılı sonunda 500 milyon Euro’luk ciroya ulaşma hedefi doğrultusunda emin adımlarla ilerlediğini dile getirirken, şöyle konuştu: “Daikin Türkiye’nin de bağlı olduğu Daikin Avrupa bünyesinde 30 şirket faaliyet gösteriyor. Daikin Türkiye, bunların arasında en büyük yatırım yapılan ve gelecek vadeden şirket olarak öne çıkmaktadır. Daikin’e bağlı tüm şirketler 5 yıllık planlar doğrultusunda hareket etmektedir. Daikin Türkiye’nin yatırım hedefleri de 2015 yılına odaklıdır. Bu doğrultuda Avrupa pazarına uygun üretim için Hendek’te bulunan fabrikamızda sezonsal verimliliğe adapte edilmiş, enerji tasarruf sağlayan inverter split klimaların deneme üretimine başlanmıştır. Daikin Türkiye’nin yatırım hedeflerinden biri de 2015 yılına kadar Japonya ve Belçika’dan sonra, sezonsal verimliliğe uygun VRV sistemlerinin (değişken debili soğutma sistemleri) üretimine geçmektir.” ÜRETİM KAPASİTESİNİ ARTIRIP, AVRUPA’DA ŞİRKET SATIN ALACAK Toplantıda Daikin Türkiye’nin yeni yatırımları ve hedeflerine ilişkin bilgi de veren Hasan Önder, şunları söyledi: “Hendek’te 95 bin metrekarelik arazide bulunan fabrikamızı genişleterek 125 bin metrekare açık alan, 70 bin metrekare de kapalı alanda üretim kapasitesini artırmayı planlamaktayız. Daikin Türkiye olarak 2013 yılı sonuna kadar Avrupa’da bir ısıtma firması satın almak istiyoruz. Bu yöndeki araştırmalarımız devam ediyor. Soğutma sektöründe dünyanın pazar lideri olan Daikin’in, ısıtma tarafında da global olarak liderliğini üstlenerek, tüm ısıtma stratejilerini Türkiye üzerinden şekillendireceğiz.”

first six months. Hereby, Daikin Turkey reinforced its position as the sector leader by moving steadily towards the 2015 turnover objective of 500 million euros. At the press conference held on 13 July at the Çırağan Palace, Daikin Turkey CEO Hasan Önder gave information on the first year half. Önder emphasized that Daikin is going to keep growing through new investments and increase the efficiency of Turkey within Daikin Global. DAIKIN TURKEY EXPANDS ITS PRODUCT RANGE Hasan Önder said that Daikin moves steadily towards its goals of reaching 500 million euros of turnover by the end of 2015, and added: “There are 30 companies that operate under Daikin Europe, which Daikin Turkey is a part of. Among these, Daikin Turkey shines as the most invested and prominent company. All Daikin affiliates move according to 5 year plans. Daikin Turkey’s investment objectives are focused on 2015. In this

Daikin Turkey grew 65 per cent in the first six months!

respect, the test production of energy-saving inverter split conditioners adapted to seasonal efficiency have begun in our Hendek factory to address the European market. One of the objectives of Daikin Turkey is to start the production of seasonally efficient VRV systems (variable flow rate cooling systems) following Japan and Belgium until 2015.” PRODUCTION CAPACITY WILL INCREASE, AN ACQUISITON IN EUROPE WILL BE REALIZED Communicating information on the new investments and objectives of Daikin Turkey, Hasan Önder said: “We are aiming to expand our Hendek factory from 95 thousand to 125 thousand squaremeters of outdoor and 70 thousand squaremeters of indoor area, and improve capacity. On behalf of Daikin Turkey, we want to acquire a heating company in Europe by the end of 2013. Our surveys on that regard are in progress. We are going to carry Daikin, the current global leader in cooling industry, to the global leadership in the heating industry as well, and shape all heating strategies from Turkey.”

THE LEADER BRAND OF THE HEATING-COOLING INDUSTRY, DAIKIN TURKEY INCREASED ITS TURNOVER BY 65 PER CENT IN THE FIRST HALF OF THE YEAR AND REACHED 285 MILLION TRY. GROWING BEYOND SECTORAL AVERAGE AND REACHING THE 55 PER CENT OF ITS YEARLY TURNOVER OBJECTIVE WITHIN SIX MONTHS, DAIKIN TURKEY REINFORCED ITS POSITION AS SECTOR LEADER. SANTİGRAT 11


ÖNDER UYARDI: “A ENERJİ ETİKETLERİ TÜKETİCİYİ YANILTIYOR!” Günümüzde moda olan klimalardaki enerji etiketleri meselesine de değinen Daikin CEO’su Hasan Önder, A enerji etiketlerinin tüketiciyi yanılttığına dikkat çekti. Önder, bu konuda şu bilgileri paylaştı: “Mevcut durumda, klimaların enerji verimliliği etiketleri, laboratuar ortamında tek bir sıcaklık değerine göre oluşturulmaktadır. Ancak gerçek hayatta sıcaklık, değişkenlik gösterdiğinden enerji verimliliğinin de tüm yıl boyunca farklı sıcaklıklara göre ölçülmesi ve enerji etiketlerinin tüketiciyi yanıltmaması açısından bu değerlere göre oluşturulması gerekmektedir. Daikin Avrupa’nın iklimlendirme sektöründe yaptığı lobi faaliyetleri sonucunda Avrupa ülkelerinde 2013 yılından itibaren ısıtma ve soğutma cihazlarının gerçek enerji verimliliğini ölçen bu ‘sezonsal verimlilik’ kriterlerine geçilecek, ürünlerin sezonsal verimlilik kriterlerine uygun olarak tasarlanmasıyla Avrupa’da inverter klima pazarı yüzde 100’e çıkacaktır. Türkiye’nin de Avrupa’daki gelişmelere paralel olarak en geç 2014 yılında bu kriterleri uygulaması önemli bir gerekliliktir.” ÖNDER WARNS: “A CLASS ENERGY LABELS ARE MISLEADING!” Refering to the recent discussiond on the energy labels on air conditioners, Daikin CEO Hasan Önder declared that A energy labels are misleading the consumer: “At present, energy efficiency labels on the air conditioners are determined according to a single temperature value in the laboratory. As temperature varies in real life, energy efficiency should be calculated by considering varying temperatures throughout the year, and energy labels should be determined according to these values for reliance. As a consequence of the lobby activities conducted by Daikin Europe in the air conditioning sector, the “seasonal efficiency” criteria which measure the true energy efficiency of heating and cooling devices will be put into action by 2013. With the products designed in compliance with seasonal efficiency, the European inverter air conditioning market will rise to 100 per cent. In parallel with the advances in Europe, Turkey has to put these criteria in action by 2014 the latest.” CİRODAKİ HIZLI ARTIŞ, İSTİHDAM HEDEFİNİ 1500 KİŞİYE YÜKSELTTİ Daikin Türkiye’nin geçen yıl olduğu gibi, bu yılın ilk 6 aylık döneminde de hızlı bir büyüme kaydetmesinin istihdam konusundaki hedeflerini de yukarı taşıdığına dikkat çeken Hasan Önder, bu konuda şunları söyledi: “Daikin’in en önemli hedeflerinden biri de Türkiye’deki istihdam sorunun çözümüne bir nebze de olsa katkıda bulunmak… 2011 yılında, satın alma öncesi 424 çalışana sahip olan şirketimiz, bugün çalışan sayısını 550’ye çıkardı. 2015 yılı sonunda hedefimiz 1000 kişiye ulaşmak iken, bu yıl ulaştığımız yüzde 65’lik ciro artışının etkisiyle, istihdam hedefimizi 1500’e çıkardık.” HER 3 PROJEDEN BİRİNDE DAIKIN ÜRÜNLERİ TERCİH EDİLİYOR Ülke genelinde 501 yetkili servisiyle en geç 48 saat içerisinde ürünlerinin montajını gerçekleştiren Daikin Türkiye’nin pazar payının yıl sonunda yüzde 11 olacağı öngörüsünü paylaşan Hasan Önder, Daikin ve Arifel’in geniş ürün gamıyla bireysel alanlardan bina, iş yeri ve otellere kadar ısıtma ve soğutma ihtiyacını karşıladığını vurguladı. Önder, “Daikin Türkiye, inşaat sektöründeki bütün yapı projelerine çözüm sağlayabilecek bir ürün gamına sahiptir” derken, “Merkezi sistemlerde yüzde 25, VRV sistemlerde ise yüzde 40 pazar payına sahip olduğu göz önüne alınırsa, sektördeki her üç projeden birinde Daikin ürünlerinin tercih edildiği söylenebilir” diye konuştu. KLİMA SEKTÖRÜ YILIN İLK YARISINDA YÜZDE 15 BÜYÜDÜ Bu arada klima sektöründeki gelişmelere de değinen Hasan Önder, şu bilgileri verdi: ”Bu yıl soğutma pazarında özellikle proje

12 SANTİGRAT

RAPID TURNOVER GROWTH INCREASED EMPLOYMENT OBJECTIVES TO 1500 Reminding that the rapid growth of Daikin Turkey in the first half of the year influenced its employment objectives, Hasan Önder said: “One of Daikin’s greatest objectives is to contribute in the solution of employment issues in Turkey. In 2011, before the acquisition, our company employed 424 people, and this number was raised to 550 at present. Our objectives for the end of 2015 was to employ 1000 people. With our turnover increase of 65 per cent, we

increased this objective to 1500.” A DAIKIN PRODUCT IN EVERY 3 PROJECTS Daikin Turkey completes the mounting of its products within 48 hours by the help of its 501 authorized services nationwide. Sharing the projection that Daikin Turkey will reach a market share of 11 per cent by the end of this year, Hasan Önder noted that the vast product range of Daikin and Airfel answers the heating and cooling needs of residences, edifices, offices and hotels. Saying “Daikin Turkey


of the cooling industry are now more conscious than ever. Air conditioning is no longer considered as luxury. Moreover, air cleaning, humidity balance, minimum energy consumption are asked for in the products in addition to cooling. Similarly, with the increase in the income level, air conditioners of Japanese origin are much more in demand, giving way to 30 per cent of market growth.”

bazlı işlerde, VRV sistemleri başta olmak üzere, yüzde 15 pazar büyümesi gerçekleşti. Daikin de VRV sistemlerdeki payını yüzde 40’lara getirerek sektör liderliğini sürdürmektedir. Soğutma sektöründe tüketici, artık geçmiş yıllara oranla daha bilinçli hale gelmiştir. Klimanın bir lüks olmaktan çıkması bir yana, ürünlerden sadece soğutma değil; hava temizleme, nem dengeleme, minimum enerji tüketimi de beklenmektedir. Buna paralel olarak gelir seviyesinin de yükselmesiyle üst segment (A plus), Japon menşeili klimalara olan talep artmış, pazarda yüzde 30 büyüme gerçekleşmiştir.”

possesses a product range that can provide solution to all construction projects in the industry,” Önder added: “Considering the 25 per cent of market share in the central systems and 40 per cent in the VRV systems, one Daikin product is chosen in every three projects.”

TÜRKİYE İKLİMLENDİRME PAZARI 2.2 MİLYAR DOLAR Türkiye iklimlendirme sektörünün potansiyeline de dikkat çeken Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder, şu değerlendirmeleri yaptı: “Dünya iklimlendirme sektörünün pazar büyüklüğü 120 milyar dolar değerinde. Bunun 88 milyar dolarını soğutma, 32 milyar dolarını da ısıtma ürünleri oluşturmaktadır. Türkiye, bu pazarda henüz 1 milyar doları soğutma, 1.2 milyar doları da ısıtma ürünleri olmak üzere 2.2 milyar dolarlık (3,97 milyar TL) bir paya sahip bulunuyor. Bu da Türkiye’nin dünya iklimlendirme sektöründe ne kadar büyük bir gelişim potansiyeli olduğunu göstermektedir. Hızla gelişen ekonomi ve kişi başına düşen milli gelirin de artmasıyla Türkiye bu alanda gelişime açık en büyük pazarlardan biri haline gelmiştir. Üretimi, yatırımı, ihracatı ve istihdama olan katkısıyla bu gelişime katkıda bulunacak olan Daikin Türkiye de sektördeki öncü kimliğini sürdürecektir.”

AIR CONDITIONING SECTOR GREW BY 15 PER CENT IN THE FIRST SEMESTER Hasan Önder also mentioned the advances in the air conditioning sector: “This year, the cooling market grew by 15 per cent in project based works, particularly in the VRV systems. Daikin maintains its sectoral leadership by increasing its market share in the VRV systems to 40 per cent. The consumers

TURKEY AIR CONDITIONING MARKET IS WORTH 2.2 BILLION DOLLARS Emphasizing the potential of Turkish air conditioning sector, Daikin Turkey CEO Hasan Önder commented: “The global air conditioning market is worth 120 billion dollars. Of this amount, cooling products sum up to 88 billion, and heating products sum up to 32 billion dollars. At present, Turkish market holds a value of 2.2 billion dollars (3.97 billion TRY), with a distribution of 1 billion dollars in cooling, and 1.2 billion dollars in heating products. These statistics indicate Turkey’s huge growth potential. With a rapidly growing economy and increasing per capita income, Turkey has become a great market with a great capacity for improvement. Daikin is going to contribute in this development through production, investment and employment, and maintain its position as the sectoral leader in Turkey.” SANTİGRAT 13


The idyllic land of the north: Sweden SWEDEN, THE THIRD BIGGEST COUNTRY OF THE EUROPEAN NATION, IS SURROUNDED BY THE BALTIC SEA FOR THE TWO THIRD OF ITS BORDERLINE. THIS IS A FORESTED LAND OF BLUE AND GREEN. LIFE IN SWEDEN, WHICH IS GLOBALLY RENOWNED FOR ITS HIGH QUALITY IF LIFE, IS SMOOTH AND MONOTONOUS. AND A JOURNEY TO SWEDEN IS AN EXPERIENCE TO ENJOY FOR THOSE IN SEARCH OF NATURE, ORDERS, SOLITUDE AND SERENITY. Yazı / By SEYRA FARALYALI ERDALOĞLU 14 SANTİGRAT


Kuzeyin mutlu ve huzurlu ülkesi: İsveç AVRUPA BİRLİĞİ’NİN ÜÇÜNCÜ BÜYÜK ÜLKESİ İSVEÇ, SINIRLARININ ÜÇTE İKİSİ BALTIK DENİZİ’YLE ÇEVRİLİ, TOPRAKLARI ORMANLARLA KAPLI MAVİ YEŞİL BİR ÜLKE. SADECE AVRUPA’NIN DEĞİL DÜNYANIN YAŞAM KALİTESİ EN YÜKSEK ÜLKELERİNDEN BİRİ OLAN İSVEÇ’TE YAŞAM TELAŞSIZ VE TEKDÜZE. İSVEÇ SEYAHATİ, DOĞA, DÜZEN, YALNIZLIK VE DİNGİNLİK ARAYANLARIN YAŞAMASI GEREKEN BİR DENEYİM.

Astrid Lindgren’in muhteşem çocuk kahramanı Pippi Uzun Çoraplı Kız, tutkulu taraftarlığa giden yolda dökülen ilk gözyaşlarının müsebbibi Malmö, erişemeyenin mundar ettiği Nobel Ödülü, repertuarımdaki yeri “Money money money must be funny in the rich men’s world”ün ötesine geçmeyen Abba, Tunç Okan’ın “İnsanlık?” filmi Otobüs, Mehmet Uzun’un ve Zülfü Livaneli’nin yaşama tutundukları, bol bol ürettikleri yer… İşte kafamdaki İsveç resminin parçaları. Bir de sarışın ve donuk insanların zengin ve özgür bir yaşam sürdüklerini duyduğum, iklimi soğuk bir ülke. Bunların üzerine tek bir turistik bilgi adımımı atıyorum başkent Stockholm’e. Havaalanından 20-25 dakikalık bir tren yolculuğuyla merkez istasyona varıyor ve 10 dakikalık yürüyüşle, her aşamanın şifre ile yönetildiği Omena Hotel’deki odamıza yerleşiyoruz. Resepsiyon yok, oda servisi yok… Gezgin, yalnızlığı ve keşfedilmeyi bekleyen bir şehir dışında bir şey yok. İşte bu keşiften yansıyanlar.

Astrid Lundgren’s amazing little hero Pippi Longstocking; Malmö, or the reason of many tears shed on the way to a passionate fanaticism; the Nobel Prize which is despised when inaccessible; Abba which occupies a limited repertoire in my memory with the lyrics “Money money money must be funny in the rich men’s world”; the film “Otobüs” by Tunç Okan; the place where Mehmet Uzun and Zülfü Livaneli held on to life and

produced in abundance… These are the pieces of the Sweden in my mind. And a cold land where blond and dull people enjoy a wealthy and free life… I take my first steps in the capital city Stockholm with no added touristic information. We reach the terminal after a 20-25 minutes train ride, and check in the Omena Hotel, which is apparently dominated by passwords, after 10 minutes walk. No reception, no room service… SANTİGRAT 15


Yürüyerek iki günde karış karış gezebileceğiniz bir şehir Stockholm. Kent sakinleri turistlere karşı sevecen ve yardımsever. Gerçi şehir o kadar düzenli ki, yemek siparişi ve bilet alışverişi dışında kimseyle iletişime de pek gerek kalmıyor. Stockholm’ün en dikkat çekici özelliği su, kanallar, köprüler ve güzel binalar… Şehir, Mälaren Gölü’nün Baltık Denizi’yle buluştuğu noktada ana karaya bağlanan 14 ada üzerine kurulu. Adalar birbirlerine köprüler ile bağlanıyor. Göl, denizle, kanallarla birleşiyor ve ortaya her açıdan apayrı bir manzara sunan ferah ve güzel bir şehir çıkıyor. Dünyada yaşam kalitesinin en yüksek olduğu 24’üncü kent olan Stockholm insanı büyülemiyor ama kendine hayran bırakıyor. Başka bir deyişle, “Görmeden ölme” dedirtmiyor ama “İyi ki gördüm” diye düşündürüyor. İlk durağımız City Hall yani Belediye Binası. Bu kadar düzeli, temiz ve yaşam kalitesi yüksek bir şehrin de ancak bu kadar güzel bir belediye binası olur. Binanın içi ziyarete açık, tepesindeki kuleden kentin güzelliği seyre dalınabilir. Aslında birkaç günlük Stockholm ziyaretimizde ve İsveç’in diğer şehirlerinde çevremize hemen hep gıptayla bakmak durumunda kalıyoruz. Tayyörü ve topuklu ayakkabılarıyla bisikletine binmiş işe gidip gelen kadınlara, bisikletin önündeki pusete bebeğini oturtmuş pedal çeviren erkeklere, engellilerin engelsizce dolaştığı caddelere, sokaklara, klasik ve modern mimarinin birbirini örselemeyen varlığına, yemyeşil parklara, tek bir çöpün yüzmediği sulara, tertemiz tuvaletlere ve daha birçok şeye… Stockholm’ün UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak korumaya alınan bölgesi Gamla Stan, geçmişi Ortaçağ’a kadar uzanan, merkez adada yer alan Eski Kent. Burası yüzlerce yıldır Stockholm’ün kalbi; kentin ilk kurulduğu yer. Kraliyet ailesinin kışları geçirdiği

Nothing but a city that expects solitude and discovery. Here are the reflections of my discovery… Stockholm is a city small enough to discover in a couple of days walk. The citizens are kind and courteous to tourists. After all, the city is so beautiful that we barely need communication except for ordering food or purchasing tickets. The most stunning aspects of the city are the water, channels, bridges

and lovely buildings… The city is placed on an archipelago of 14 islands whee the Lake Mälaren meets the Baltic Sea. Bridges connect all islands together. The lake meets the sea through channels, letting space to an amply beautiful city offering unique panoramas. Ranking 24th in the list of cities with the highest life standard, Stockholm is hardly enchanting, but surely admirable. In other words, it does not make you say

“Never die before you see it”, but makes you think “I am so happy to see it!” For starters, we are heading for the City Hall. The beautiful building perfectly suits a city as orderly, clean and of high quality of life as Stockholm. The building is open for visit, offering a scenic view of the city from the tower. In fact, during our short visit to Stockholm and other Swedish towns, we admire women in their suits and high heels riding their bikes to and from their offices, men pedalling

16 SANTİGRAT


görkemli Kraliyet Sarayı burada yer alıyor. Sarayın içinde Gustav III Antikmuseum, kraliyet mücevherlerinin sergilendiği Skattkammaren, Kraliyet Şapeli gibi biletle gezilebilen alanlar yer alıyor. Ortaçağ mimarisinden çarpıcı örneklerin de yer aldığı bölgede birbirine bağlanan dar sokaklar bulunuyor. Kafelerin ve hediyelik eşya dükkanlarının sıralandığı sokaklar meydanlara açılıyor. Bu meydanlardan en ünlüsü de Nobel Müzesi’nin bulunduğu Stortoget. Meydanda geçmişte hapishane olarak kullanılan tarihi binalar da dikkat çekiyor. Stockholm’de ne var ne yok bir çırpıda görmenin iki hızlı yolu var. Bunların genel adı Hop-On Hop-Off turları. Otobüs ve tekneyle yapılıyor. Kırmızı otobüs turu 1.5 saat sürüyor ve araç girebilen tüm turistik noktalardan geçiyor. Tekne turu ise adaları ziyaret ediyor. Hem otobüslerde hem de teknelerde gezilen yerleri anlatan audio guide ve kulaklıklar bulunuyor. İsterseniz tüm günü kapsayan tekne turu satın alabiliyor ve dilediğiniz adada inip gezinizi tamamladıktan sonra bir sonraki tekneyle yolculuğunuza devam edebiliyorsunuz. Şehri gezmenin bir diğer yolu da bisiklet kiralamak. Şehir baştan sona bisiklet yollarıyla çevrili. Hemen her yerde bisiklet parkları yer alıyor. Kiraladığınız bisikleti dilediğiniz noktada bırakabilme özgürlüğü de var. Kentin seçkin ve modern sanat müzelerinin bulunduğu bölgesi Södermalm. Cruise gemilerinin limanı da bu kısımda. Djurgarden şehrin en yeşil ve yerleşimin en az olduğu adalarından biri. Burası hem eğlence hem de dinlence adası.

with their babies on the baby seats in front, streets that allow the handicapped stroll around with no handicaps, the harmonious co-existence of classical and modern architecture, the green parks, clear waters, clean toilets and many other details in envy… Stockholm’s Gamla Stan region, which is taken under protection as part of UNESCO World Heritage list, is the historical old town dating back to the Medieval times and is located in the central island. It has been the heart of the city since centuries, as well as the exact place where the city was first founded. The glorious Royal Palace, namely the winter residence of the royal family, is also here. Gustav III Antikmuseum, Skattkammaren where the royal jewelry is exhibited, and the Royal Chapel are among the highlights of the palace which can be visited at the expense of a ticket. The region hosts stunning examples of Medieval architecture

and intertwining narrow roads. Streets crowded by cafés and gift shops give up to squares, one of the most famous is Stortorget where the Nobel Museum is located. At the piazza, historical buildings which were once used as prisons grab attention. There are two fast ways of discovering Stockholm, and they are called HopOn Hop-Off tours. Bus and boat options are available. The red bus tours lasts 1,5 hour and rides through all touristic locations open to traffic. The boat trip, on the other hand, visits islands. Both in buses and boats, there are auto guides to tell the stories of visited places. If you fancy, you can buy a boat trip that lasts all day long, hop off in any island and hop on aboard again when you complete your trip. Bike rental is another way of street wandering. The city is completely surrounded by bicycle tracks. There are also bicycle parks everywhere, where you can drop off your

SANTİGRAT 17


Devasa bir Viking gemisinin sergilendiği Vasa Museum, İskandinav kültürünü daha iyi tanımayı sağlayan Nordiska Museum, akvaryum, lunapark ve sirk burada yer alıyor. Stockholm’ü yürüyerek iki günde gezmek mümkün demiştik, ancak müze ziyareti sevenlerin bu süreyi ikiye katlamaları önerilir, zira şehirde 80’den fazla müze bulunuyor. Birkaç müze bana yeter diyenlere NationalMuseum’u es geçmemelerini öneririz. Müzede Carl Larsson, Hanna Pauli, Anders Zorn gibi İsveçli sanatçıların yanı sıra Rembrandt, Renoir gibi dünyaca ünlü ressamların değerli eserleri sergileniyor. Stockholm Merkez İstasyonu’ndan bindiğimiz tren üç saatte ülkenin güneybatısında yer alan, ikinci büyük kenti Göteborg’a ulaşıyor. Tam anlamıyla bir üniversite şehri olan Göteborg, başkentten çok daha hareketli. Yıl boyunca kültürel ve sanatsal pek çok aktiviteye ev sahipliği yapan Göteborg da yürüyerek keşfedilmeye uygun. Kıyı kesiminde kanallar, köprüler, restoranlar yer alıyor. Kentin Aveyn adıyla bilinen merkezine yürüme mesafesinde Liseberg Parkı yer alıyor. Burası bir eğlence parkı. İçinde lunapark, sokak pazarları, ikinci el mağazaları, hediyelik eşya dükkanları yer alıyor. Kungsportsplatsen’den kalkan tekneler, kanalları ve limanı geziyor. Avenyn, eğlence, yemek ve alışverişin merkezi aynı zamanda. Göteborg’da görülmeye değer çok sayıda park bulunuyor. Bunların başında Trädgårdsföreningen ve Göteborg Botanik Bahçesi (Botaniska Trädgården) geliyor. Müzesiz olmaz diyorsanız, Göteborg Sanat Müzesi (Götebogrs Konstmuseum) ve Hasselblad Center en iyi iki seçenek. Arnavut kaldırımlı sokakları, özgün mimariye sahip evleriyle 19’uncu yüzyıldaki haliyle korunmuş olan Haga kasabası da görülmeye değer. Göteborg’dan Malmö’ye 2 saat 45 dakikalık bir tren yolculuğuyla ulaşmak mümkün. 1658 yılına kadar Danimarka sınırları içinde olan Malmö, bu tarihten sonra İsveçli olmuş. Ülkenin üçüncü büyük kenti. Danimarka’nın başkenti Kopenhag’a trenle yarım saat mesafede. 2001 yılında açılan görkemli Oresund Köprüsü iki ülkeyi birbirine bağlıyor. Tren köprü üzerinden hızla Kopenhag’a doğru ilerlerken deniz ortasındaki rüzgar gülleri “Danimarka’ya hoş geldiniz” diyor.

18 SANTİGRAT

rental bike as you please. Södermalm is the district famous for its sophisticated modern art museums. Cruise ship harbours are also in this part of the city. Djurgarden is one of the greenest and least inhabited islands. This is the place to have fun and relax. The Vasa Museum where a giant Viking ship is exhibited, the Nordiska Museum which aims a closer look to the Scandinavian culture, an aquarium, a fairground and a circus dominate the area. We have said that Stockholm could be discovered in a mere two days walk, but museum lovers should multiply this

given time by two, for there are over 80 museums in the city. National Museum is one that should not be missed. In the museum, the works of Swedish artists including Carl Larsson, Hanna Pauli and Anders Zorn, as well as globally renowned masters like Rembrandt and Renoir are displayed. The train we take from the Stockholm Central Station arrives the country’s second biggest city Göteborg in the Southwest in three hours. A genuine college town, Göteborg is much more dynamic than the capital. Hosting many cultural and artistic events all around


4 Adımda Malmö

• Malmö’de Lilla Torg ve Stortorget meydanları şehrin en hareketli noktaları. • Şehrin alışveriş noktası Södergatan ise sadece yayalara açık. • Möllevangstorget bir açık hava pazarı. Çevresinde dünya mutfağından lezzetler tadılabilir. • 15’inci yüzyıldan kalma Malmöhus Kalesi görülmeye değer. Doğa Tarihi, Modern Sanat, Teknoloji ve Denizcilik Müzeleri, Kumandan Evi ve Akvaryum aynı çatı altında yer alıyor.

Malmö in 4 Steps

• Lilla Torg and Stortorget squares are the most vibrant places of Malmö. • The shopping district Södergatan is close to car traffic. • Möllevangstorget is an outdoor market where international delicacies can be tasted. • The 15th century castle of Malmöhus is worth seeing. Natural History, Modern Art, Technology and Maritime museums, the Commander’s House and Aquarium are all here.

the year, Göteborg is also suitable to discover on foot. The coastline is crowded by channels, bridges and restaurants. Park Liseberg, which is an amusement park, is a walking distance away from the central district known as Avenyn. The park houses a fairground, outdoor markets, second hand stores, gift shops. Boats departing from Kungsportsplatsen visit the channels and the harbour. Avenyn is also the capital of entertainment, dining and shopping. There are many parks worth visiting in Göteborg. Trädgårdsföreningen and Göteborg Botanical Garden (Botaniska Trädgården) are the most important. If you cannot do without museum, Göteborg Art Museum (Götebogrs Konstmuseum) and Hasselblad Center are the two best options. With its cobblestone streets and authentic architecture, the preserved 19th century town of Haga is also worth

a visit. A two hours and 45 minutes train ride takes you from Göteborg to Malmö. An affiliate of Danemark until 1658, Malmö has become Swedish later on. It is the third biggest city of the nation and is only half an hour train ride away from the Danish capital Copenhagen. The amazing Oresund Bridge has been connecting the two countries since 2001. As the train speeds through the bridge towards Copenhagen, the weathercocks in the middle of the sea say “Welcome to Danemark”.

SANTİGRAT 19


Japon devleri Türkiye’de buluştu! DÜNYANIN EN ÖNEMLİ JAPON ŞİRKETLERİNİN ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERİ TÜRKİYE’DE BİR ARAYA GELDİ. JAPON KLİMA DEVİ DAIKIN’İN EV SAHİPLİĞİNDE İSTANBUL’DA BULUŞAN JAPON DEVLERİ, BU TOPLANTIYLA TÜRKİYE’NİN POTANSİYELİNE OLAN İNANÇLARINI VURGULADI. JAPON HEYET, HENDEK’TE BULUNAN DAIKIN ÜRETİM TESİSİNİN DE BAHÇESİNE “SONSUZLUĞU VE YENİ BİR BAŞLANGICI” SİMGELEYEN SAKURA AĞACI DİKEREK, TÜRKİYE’DE KALICI OLACAKLARININ MESAJINI VERDİ. Dünyanın en büyük Japon şirketlerinin üst düzey yöneticileri geleceğe ilişkin yol haritalarını Türkiye’de belirledi. Dünya klima devi Daikin’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya Toyota, Sony, Mitsubishi gibi uluslararası Japon şirketlerinin üst düzey temsilcileri katıldı. Tüm dünyada yıllık ciroları milyar dolarlara ulaşan Japon şirketinin üst düzey yöneticileri, 10 Temmuz 2012 tarihinde gerçekleşen Daikin Danışma Kurulu toplantısında bir araya gelerek, dünya ekonomisinin gidişatı, yeni yatırım stratejileri ve önümüzdeki döneme ilişkin hedefleri gibi konularda görüş alışverişinde bulundu. Daikin’in danışma kurulunun yılda bir kez genellikle Japonya’da toplandığını belirten Daikin Europe N.V. Başkanı Masatsugu Minaka, “Türkiye yalnızca Daikin için değil, bulunduğu konum ve komşu ülkeler ile olan bağlantısı nedeniyle tüm uluslararası Japon şirketleri için kritik bir öneme sahip. Bu nedenle 260 milyon dolarlık yatırım yaparak 2011 yılında kurumsal olarak faliyet göstermeye başladığımız Türkiye ve

The executives of world leading Japanese companies determined their stragety in Turkey. At the meeting hosted by the global air conditioning giant Daikin, executives of major international Japanese companies including Toyota, Sony and Mitsubishi were

present. The executives of the Japanese companies with billion dollars of turnover rate came together at the Daikin Advisory Committee meeting on 10 July 2012 and compared notes on the future of the global economy, new investment strategies and their short-term targets.

Reminding that Daikin Advisory Committee usually holds their annual meetings in Japan, Daikin Europe N.V. President Masatsugu Minaka said: “Turkey holds a critically important position not only for Daikin, but also for all the international Japanese companies due to its geographical and geopolitical location. Hence, to emphasize our faith in Turkey -where we have started our corporate facilities in 2011 through an investment of 260 million dollars- and its potential, we gathered our advisory committee 20 SANTİGRAT


Türkiye’nin potansiyeline olan güvenin altını çizmek amacıyla bu yıl danışma kurulumuzu İstanbul’da topladık. Türkiye’nin ekonomik olarak potansiyeli ve hızlı büyüme performansının yanı sıra tarihi ve kültürel zenginliği de tüm Danışma Kurulu üyelerimizi derinden etkiledi. Oldukça başarılı ve verimli bir toplantı oldu” dedi. 5-10 YIL DEĞİL, UZUN YILLAR TÜRKİYE’DEYİZ Daikin Hendek Fabrikası’nı da gezen Japon üst düzey yöneticiler, Türkiye’de uzun soluklu ve kalıcı olduklarını ise üretim tesisisinin bahçesine Sakura ağacı dikerek sembolleştirdi. Sakura’nın kendileri için manevi açıdan çok önemli olduğunun altını çizen Masatsugu Minaka, “Kiraz ağacı Sakura Japon kültüründe sadece yeniden doğuşu değil sonsuzluğu da simgeler. Hendek fabrikamıza Sakura dikerek Türkiye’de 5-10 yıl değil çok daha uzun yıllar faaliyet göstermek istediğimizi simgelemek istedik. Türkiye iklimlendirme pazarı Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’yı içeren EMEA bölgesinde hızla en önemli pazar haline gelecek. Biz de önümüzdeki yıllarda Türkiye’ye yatırımlarımızı artırarak devam ettireceğiz” dedi. Danışma Kurulu üyeleri iki gün boyunca Türkiye’yi ve Türk kültürünü de yakından tanıma fırsatı buldu.

this year in Istanbul. In addition to its economic potential and rapid growth rate, Turkey’s historical and cultural heritage has deeply influenced all our Advisory Committee members. It has been an efficient and successful meeting.” WE WILL BE IN TURKEY NOT FOR A FEW YEARS, BUT FOR A LONG TIME Paying a visit to Daikin Hendek Factory, Japanese executives symbolized their permanency in Turkey by planting a Sakura tree in the garden of the production facility. Emphasizing the symbolic meaning of Sakura in the Japanese culture,

Masatsugu Minaka said: “The cherry tree Sakura is the symbol of both rebirth and eternity in the Japanese culture. By planting a Sakura in our Hendek facility, we aimed to symbolize that we will remain in Turkey not for a mere couple of years but for many long years. The Rurkish air conditioning market will be the leading market in the EMEA region including Europe, Middle East and Africa. We will keep on investing in Turkey in an increasing scale.” During these two days, the Advisory Committee members had the chance of getting to know Turkey and the Turkish culture closer.

Japanese giants meet in Turkey! WORLD LEADING JAPANESE COMPANY EXECUTIVES CAME TOGETHER IN TURKEY. HOSTED BY THE JAPANESE AIR CONDITIONING LEADER DAIKIN IN ISTANBUL, THE JAPANESE GIANTS HEREBY EMPHASIZED THEIR FAITH IN TURKEY’S POTENTIAL. PLANTING A SAKURA TREE SYMBOLIZING “ETERNITY AND RESTART” IN THE DAIKIN PRODUCTION FACILITY IN HENDEK, THE JAPANESE COMMITTEE GAVE A MESSAGE OF PERMANENCY. SANTİGRAT 21


Kombi hakkında bilinmesi gerekenler Günümüzde ucuz, temiz, yüksek verimli ve çevreyle dost olan doğalgazla ısınma yöntemi giderek daha çok insan tarafından tercih ediliyor. Alışık olduğumuz diğer ısınma yöntemlerine göre açık ara farkla daha avantajlı olması nedeniyle doğalgaz sürekli olarak teşvik ediliyor. Bunun bir sonucu olarak da kombi kullanımı her geçen gün katlanarak artıyor. Elbette doğalgaz ve kombi kullanımıyla ilgili bilinmesi gereken kritik noktalar var. Sağlıklı ve güvenli bir kullanımın bilincinde olan Airfel, “Kombi Kullanım Rehberi” isimli bir kitapçık

As an economic, clean, efficient and environmental alternative of heating, natural gas is increasingly preferred by many people. It is also highly encouraged for its many advantages compared to other conventional heating methods. Consequently, the use of combi boilers is rapidly

increasing with every day. Naturally, there are some critical aspects concerning the use of natural gas and combi boilers. Aware of the importance of safe and sound use, Airfel published a booklet entitled “Combi Boiler User Manual”. The manual brings together everything that needs to be known on natural gas and combi boiler use. Here are some critical information from the manual… WHAT IS COMBI BOILER? Combi boiler is a device that heats your house and provides hot water. They are small, light in weight, portable and mountable; and they enable the comfort of independent heating to each apartment. Through a single device, you benefit from heat and hot water, and you pay as much as your use. ARE COMBI BOILERS SAFE AS A HEATING METHOD? TSE (Turkish Standards Institution) certified combi boilers are fully guaranteed as safe against problems like chimney recoil, draught problems, overheating, flameout, gas leak or congelation.

Everything about combi boilers 22 SANTİGRAT


hazırladı. Kitapta, doğalgaz ve kombiye kullanımına ilişkin bilinmesi gereken tüm bilgiler bir araya toplandı. Biz de sizin için bu kitapçıktan kritik bilgiler derledik. KOMBİ NEDİR? Kombi hem evinizi ısıtan hem de sıcak su sağlayan bir cihazdır. Küçük, hafif, kolayca taşınan ve duvara bağlanabilen kombiler, her daireye bağımsız ısınma konforu sağlar. Tek bir cihazla hem ısınma hem de sıcak su konforu sağladığınız gibi, kullandığınız kadar ödersiniz. KOMBİ GÜVENLİ BİR ISINMA YOLU MUDUR? TSE onaylı kombilerde baca tepmesi ve çekmemesi, aşırı ısınma, alev sönmesi, gaz kaçağı, donma gibi sorunlara karşı her türlü emniyet önlemi alınmıştır. KOMBİ ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİ? Öncelikle ihtiyacınıza uygun cihazı tesbit edin. Size önerilen cihazın kapasitesinin bulunduğunuz yeri ısıtıp ısıtmayacağını araştırın. Kombinizde mutlaka TSE damgası arayın. Kombinizin maliyetinin yanı sıra tüketim bedeli ve servis maliyetini de göz önünde bulundurun. Bilinen, geniş servis ağı olan ve güçlü şirketlerin ürünlerini tercih edin. KOMBİNİZİ NEREYE MONTE EDEBİLİRSİNİZ? Bacalı kombilerinizi 8 m3’ten daha küçük alanlara yerleştirmeyin. Bu tip cihazların bulundukları alandan en az 15 cm net geçişli atmosfere açılan havalandırma menfezleri bulunmalı. Bu menfezler kesinlikle kapatılmamalı. Bacalı kombiler, tuvalet ve banyolara yerleştirilmemeli. Hermetik kombiler kapalı balkonlarda kullanılabilirler ancak havalandırma menfezleri açık tutulmalı. Eğer açık bir balkona monte edilecekse de koruyucu bir dolapla muhafaza edilmeli. KAÇ TÜRLÜ KOMBİ VAR? Kombiler çalışma prensiplerine göre hermetik, yoğuşmalı ve bacalı olarak üçe ayrılıyor. Bir de ateşleme biçimine göre otomatik ateşlemeli ve pilot alevli olarak ikiye ayrılıyor. Gelişen teknolojiler doğrultusunda kombiler için de verim ve güvenlik sistemleri geliştirildi. Gelişen kombiler, dijital kontrol paneli, full alev modülasyonu, yoğuşma teknolojisi, ön karışım teknolojisi (yanma havası ayarı yapabilmesi), dış hava kompanzasyonu ve oda termostatı ile kullanım, aşırı soğuklarda donmaya karşı koruma gibi ek özelliklere sahip olabiliyor. BACALI YA DA HERMETİK; HANGİSİ SİZE UYGUN? Bacalı kombi kullanılacak yerde öncelikle baca çekişi etüd edilmeli. Çünkü atık gaz, sıcaklığından dolayı genleşerek yükselir,

KEY POINTS ABOUT SELECTING A COMBI BOILER First of all, decide the device that answers your needs. Assure that the recommended device has the adequate capacity to heat your space. Make sure that your combi boiler is TSE certified. Take the consumption and service costs as well as the purchasing cost. Opt for the products of big and renowned brands with a wide service network. WHERE TO MOUNT YOUR COMBI BOILER Do not place funnelled combi boilers in areas smaller than 8 m3. Such devices should have vent-holes opening up to at least 15 cm of transitive atmosphere, and these vent-holes should never be closed. Funnelled air boilers should not be placed in toilets and bathrooms. Hermetic combi boilers can be used in covered balconies on the condition that their vent-holes are left open. They need to be covered in a closet in case of use in open balconies. HOW MANY TYPES OF COMBI BOILERS ARE AVAILABLE? Combi boilers are categorized in three as hermetic, condensing and funnelled in line with their working principle. According to the type of ignition, they are divided in two as automatic ignition or pilot ignition. In

parallel with the advance technologies, efficiency and safety systems are developed for combi boilers. Advance combi boilers may have additional features such as digital control pannel, full fire modulation, condensing technology, premixed technology (to modify combustion air), outdoor compensation and indoor thermostate use, or antifreeze. FUNNELLED OR HERMETIC; WHICH ONE IS FOR YOU? Chimney draught has to be tested where funnelled combi boiler is to be used, as the emancipated gas dilates and rises before it gets vented out through a natural draught or funnel. Ventilation is crucial. Funnelled combi boilers take the air needed for ignition from their environment. Therefore, they need to be connected to funnels produced conforming with the standards. Hermetic combi boilers, on the other hand, take the air needed for ignition from outside and emancipate the funnel gas out, hence do not take the air from their surrounding. One of the intertwined funnels provide the air for ignition, whereas the other sends away the waste. As a result, there are no conditions regarding indoor ventilation. Hermetic combi boilers can be mounted anywhere that is opening outdoors. Condensed combi boilers

SANTİGRAT 23


doğal bir çekim ve baca vasıtasıyla dış ortama atılır. Havalandırma çok önemlidir. Bacalı kombiler, yanma için gerekli havayı bulundukları ortamdan alır. Bu nedenle standartlara uygun yapılmış bacalara bağlanmaları zorunludur. Hermetik kombiler ise yanmak için gerekli havayı dışarıdan alıp, baca gazlarını da dışarıya atan, dolayısıyla bulundukları ortamın havasını kullanmayan özelliktedir. İçiçe geçmiş bacanın biri yanma havasını sağlarken diğeri atık gazı dışarıya atar. Bu nedenle iç ortam havalandırma koşulları sorunu yoktur. Hermetik kombiler genellikle evin dış ortama açılabilen herhangi bir yerine monte edilebilirler. Yoğuşmalı kombiler ise duman gazı içindeki su buharını yoğuşturarak ve baca gazı sıcaklığını düşürerek ilave verim artışı sağlarlar. Bu kombilerin en önemli özelliği az enerji tüketmeleridir. Bu nedenle işletme maliyetleri düşüktür. KOMBİ KAPASİTESİ NASIL BELİRLENİR? Bir daireyi ısıtabilmek için kombinin kapasitesini belirlemek gerekir. Bu kapasite de ancak dairenin ısı kaybı hesaplanarak belirlenir. Dairenin büyüklüğü, dış cepheye olan yüzeyleri, kapı ve pencere ölçüleri, açık kanat ölçüleri ısı kaybını belirleyen önemli faktörlerdir. Metrekareleri birbirinden çok farklı iki daireye aynı kapasitedeki kombiler takılmamalıdır. Kombi taktırmak istediğinizde satıcınızdan bu ısı kayıplarını ölçmesini isteyin. Aksi taktirde ısınmayan bir ev ve yüksek faturalarla karşılaşırsınız. KOMBİ KAÇ DERECE ISIYA AYARLI OLMALI? Bu, binanın izolasyonu, dizayn özellikleri, mevsimsel geçişler ve tesisat türlerine bağlı olarak değişiklik gösterir. Isıtma sistemleri 90/70°C’ye göre dizayn edilmiştir. Ancak bu değerler en yüksek ısı kaybı düşünülerek seçilmiştir. Radyatörlü sistemlerde genel olarak 80 ila 55°C arasındaki sıcaklık yeterlidir. Kombi kalorifer tesisatı çalışma basıncı ise 1 ila 1.5 bar olmalı. HEM TASARRUF YAPIP, HEM DE İYİ ISINILABİLİR Mİ? Geceleri kombiyi kapatırsanız, bina bloku soğur ve sonrasında ısınması hem zaman alır hem de enerji tüketimi artar. Bu yüzden geceleri düşük ısıda kombinizi çalıştırın. Kombiyi kapatıp, bir süre sonra açmak da aynı nedenle maliyet artırıcıdır. Yakıt tasarrufu için radyatörlerle birlikte termostatik vana kullanmalısınız. KOMBİ BAKIMI NASIL YAPILIR? Kombilerin ömrü Sanayi Bakanlığı tarafından ortalama 15 yıl olarak belirlenmiştir. Bakım için yılda bir kez servis yetkilisi tesisat filtrelerini temizlemeli, bacalı kombilerde baca çekiş kontrolü ve temizliği uygun firmalar tarafından yapılmalı. Kombilerde garanti süresi maksimum 2 yıldır. Kombiniz arızalandığında öncelikle kullanım kılavuzundan yardım almalı, eğer sorunu çözemiyorsanız yetkili servisi çağırmalısınız. 24 SANTİGRAT

enable increased efficiency by condensing the water vapour in the flue gas and decreasing the funnel gas heat. Their most significant feature is energy saving, so they have low operating costs. HOW IS THE COMBI BOILER CAPACITY DETERMINED? The combi boiler capacity has to be determined before heating an apartment. The capacity can only be determined through the calculation of heat loss. The size of the apartment, the outdoor surfaces, window and door sizes, open door leaf sizes are the major factors that define the heat loss. Combi boilers of the same capacity should not be used in apartments of highly varying sizes. When you need to mount a combi boiler, ask your supplier to measure the heat loss in advance. Otherwise, you may have to pay very high bills for an apartment that never gets warm. WHAT SHOULD BE REGULATED TEMPERATURE FOR YOUR COMBI BOILER? It depends on the isolation of the edifice, its design, seasonal transitions and installment types. Heating systems are designed for 90/70°C. These values are determined for maximum heat loss. In radiator systems, a temperature of 80 to 55°C is usually enough. Combi radiator operating pressure

should range between 1 and 1.5 bars. COULD SAVING AND HEATING BE ACHIEVED SIMULTANEOUSLY? When you turn off the combi boiler at night, the building block cools down, and it takes more time and energy to heat it again. So, work your combi boiler at low heat during night. Turning it off and on is likewise costly. To save energy, use a thermostatic valve with your radiator. COMBI BOILER MAINTENANCE The Ministry of Industry determined the lifetime for combi boilers as 15 years. For maintenance, installment filters should be cleaned annually by an authorized service, and in funnelled combi boilers, funnel draught and cleaning should be implemented by authorized companies. Combi boilers have a maximum warranty of 2 years. When your combi boiler is down, first consult your user’s manual, then call an authorized service if the problem persists.


Airfel güvenli ısıtır! TÜRKİYE’DE ISITMA, SOĞUTMA VE HAVALANDIRMA SEKTÖRÜNÜN ÖNCÜ ŞİRKETLERİNDEN DAIKIN, TÜM KOMBİLERİNDE BULUNAN 13 EMNİYET SENSÖRÜ İLE EVLERİ GÜVENLE ISITIYOR. AIRFEL, TÜM ÜRÜNLERİNDE ÖNCELİKLİ OLARAK GÜVENLİK, YÜKSEK VERİMLİLİK, TASARRUF VE ÇEVRE DOSTU POLİTİKASIYLA EN ÇOK TERCİH EDİLEN KOMBİ MARKALARINDAN BİRİ OLMA ÖZELLİĞİNİ TAŞIYOR. Güçlü Ar-Ge departmanı ve inovatif yaklaşımıyla sektörünün öncü şirketlerinden biri olan Airfel’in üstün emniyet sistemleri ile donatılmış ürünleri tüketicileri güvenle ısıtıyor. Yaşamın her alanında kolaylık sağlayan ve tüketicilerin ısınma dışında sıcak su ihtiyaçlarını da karşılayan Airfel kombiler; baca emniyet sistemi, aşırı ısınma emniyet sistemi, otomatik bypass sistemi, üç yollu vana anti-blokaj sistemi, IPx5D elektriksel koruma sistemi, susuz çalışma emniyet sistemi, iyonizasyon alev kontrolü, otomatik hava purjörü, emniyet ventili, pompa anti-blokaj sistemi ve su boşaltma vanası olmak üzere 13 farklı emniyet sensörüyle üretiliyor. Bu güvenlik sensörleri aşırı ısınma halinde emniyet sensörünü devreye sokarak gazı otomatik olarak kesebiliyor, alev kontrolü, hava akış kontrolü, donma, gaz ve elektrik kesilmelerinde güvenlik sağlıyor. Ayrıca yüksek su basıncı emniyeti gibi özellikleri de bünyesinde barındırıyor. Hermetik ve yoğuşmalı olarak iki farklı türde toplam 11 çeşit üretilen Airfel kombiler, kolay anlaşılan LCD ekranlarında; hata kodlarını ve suyun sıcaklığını göstererek kullanıcıların her şeyi kolayca anlamasına olanak tanıyor. Test edilmiş sessiz çalışma özelliği, modern tasarımı ile estetik görünüme sahip kombiler her yere rahatça monte edilerek müşterilerin hayatını kolaylaştırıyor. Yüzde 108 oranında yüksek verimlilikle çalışarak tasarruf sağlayan Airfel kombiler, 3 yıl garantiyle tüketicilerin beğenisine sunuluyor.

Leading the sector with its successful R&D department and innovative approach, Airfel presents customers products with superior security systems to ensure a safe heating. Bringing comfort to every aspect of life and producing hot water as well as heating, Airfel combi boilers are produced with 13 distinct safety sensors including funnel safety system, overheating safety system, automatic bypass system, ionization fire control, automatic air purger, safety ventile, pump anti-blockage system and drainage valve. These safety sensors automatically stop the gas by enabling the safety sensor in case of

overheating, and provide fire control, air flow control, congelation, and safety in case of gas and power cut. In addition, they incorporate features such as high hydrostatic pressure safety. Available in 11 models in hermetic and condensing versions, Airfel combi boilers are very easy to use with their user-friendly LCD monitors that show error codes and water heat. With their tested silence mode, modern design and esthetic look, these boilers bring comfort to users’ lives by high mountability. Airfel combi boilers provide energy saving by 108 per cent and have a guarantee of three years.

Safe and warm with Airfel TURKEY’S LEADING HEATING, COOLING AND AIR CONDITIONING BRAND DAIKIN ENABLES SECURE WARMING THROUGH 13 SAFETY SENSORS WHICH ARE AVAILABLE IN ALL COMBI MODELS AS STANDARD. WITH ITS SAFE, HIGHLY EFFICIENT, ENERGY SAVING AND ENVIRONMENTAL FRIENDLY ATTRIBUTES, AIRFEL IS THE MOST POPULAR COMBI BOILER BRAND. SANTİGRAT 25


Sonbaharda yaşam başkadır! DÖRT MEVSİMİN EN NAZLISIDIR SONBAHAR. RÜZGARIN GÜCÜYLE YAPRAKLARINI AĞIR AĞIR SAÇARKEN ORTALIĞA, ŞEHİRDE BİR HAREKETLİLİKTİR BAŞLAR. DURAKLAR KALABALIKLAŞIR, ADIMLAR SIKLAŞIR... OYSA SONBAHAR TÜM RENKLERLERİYLE VE HATTA EZİYETLERİYLE YAŞANILASI BİR MEVSİMDİR... Yazı/By: EBRU DAMRAN

26 SANTİGRAT


Ağustos’un ardından gelen sonbahar insanları kapalı mekanlara davet eder; birbiri arkasına festivaller başlar, tiyatrolar perdelerini açar. Patlamış mısır kokusu tüm sinemaları ısıtır, evde ise battaniyelere sarınarak izlenen DVD keyfine doyum olmaz. Sokakta hafif serin telaş, arkadaşlara kahveler eşliğinde yazdan kalma hikayeleri anlattırır. Erkekler içinse sonbaharın en müjdeli yanı hiç kuşkusuz maç ziyafetlerinin başlamış olmasıdır. Herkes için farklı anlamlar taşır sonbahar. Herkeste bir koşturmacadır başlar! Bundan en çok nasibini alansa tabiattır. Kendini kışa hazırlayan doğa aceleye getirmez bu hazırlığı. Güneş yavaş yavaş daha erken ışınlarını insanların üzerinden çekmeğe başlar, yapraklar ağır ağır vedalaşır ağaçlarla, çiçekler birer birer kendini toprağa bırakır; bir sonraki baharda buluşmak üzere... İşte bu ağır zamanlarda doğanın bu başkalaşımını izlemenin tam zamanıdır. İşte sonbaharın esşiz mucizelerine tanıklık etmek için en gidilesi yerler...

Right after August comes the autumn, inviting people indoors with its numerous festivals and theatres popping up one after another. The smell of pop corn warms up the theatres, whereas the fun of movie evenings at home, embraced by blankets is irreplaceable. A cool hurry takes on the streets, friends talk about summer memories in the company of a cup of coffee. For men, the most joyous

thing about the autumn is undoubtedly the commence of football frenzy. Autumn has a special meaning for everyone. Each one of us get in a rush, with the nature on the lead! Getting ready for winter, the nature does not hurry to prepare. The sun slowly takes away its rays off us earlier than before, leaves wave the trees goodbye, flowers leave themselves on the earth; all to meet again in the next spring… These slowly moving times are the best moments to admire the nature transforming itself. Here are the best places to go to witness the autumn miracles… EMBRACED BY DREAMS: YEDİGÖLLER Yedigöller is definitely the place most becoming autumn. During autumn, you can admire all colours at once in Yedigöller, enjoy a pleasant walk, cycle around or take a coach ride. Do not forget to take your camera when you travel to this pastoral paradise… A VISUAL FEAST: LAKE EĞİRDİR Turkey’s fourth greatest lake is beautiful around the year,

Life is great in autumn! AUTUMN IS THE COYEST SEASON OF ALL… AS SHE SLOWLY SHEDS HER LEAVES AWAY WITH THE BREEZE, THE CITY GETS IN ACTION. CROWDS BEGIN TO FILL UP THE STOPS, STEPS BEGIN TO GET MORE FREQUENT… AFTER ALL, AUTUMN IS A SEASON TO LIVE IN ALL HER COLOURS AND EVEN HER TORMENTS… SANTİGRAT 27


DÜŞLERİN KUCAĞINDA: YEDİGÖLLER Hiç kuşkusuz sonbaharın en çok yakıştığı bölgelerdendir. Bu mevsimde tüm renkleri bir arada bulabileceğiniz Yedigöller’de, keyifli bir yürüyüş yapabilir, hızla pedal çevirebilir ya da fayton gezintisine çıkabilirsiniz. Bu pastoral cennete giderken fotoğraf makinanızı yanınıza almayı ihmal etmeyin... GÖRSEL BİR ŞÖLEN: EĞİRDİR GÖLÜ Yılın her mevsimi adından söz ettiren Türkiye’nin dördüncü büyük gölü, sonbaharda bir başka güzel. Isparta sınırları içindeki camgöbeği renkli gölde, rengarenk yapraklarla birlikte gölün rengi saat saat değişir ve muazzam bir görsel şölen yaratır.

SONBAHARDA DA YEŞİL: KAZ DAĞLARI Homeros’un ‘Bin pınarlı İda’sı Kazdağları ise, sayısız pınar ve 30’a yakın akarsuya evsahipliği yapar. Kuzey yüzünün Çanakkale’ye baktığı bölge hemen her mevsim yemyeşildir. Manzara seyri, doğal güzellikleri, tarihi değeri, fauna ve flora zenginliğiyle Ege Bölgesi’nin cennetlerinden biri olan Kazdağları, trekking için sonbaharda biçilmiş kaftandır. PIERE LOTI’DE KAHVE Okulların açıldığı, işlerin daha da yoğunlaşmaya başladığı bu dönem, günün stres ve gerginliğini bir kahve molasıyla sonlandırmak ne güzel olur! Taksim’deki Mandabatmaz ve Eyüp Sultan’daki Pierre Loti Kahvesi ise bu konuda biçilmiş birer kaftan. Pierre Loti’de kahve eşliğinde sonbahar manzarasını izlemek alışkanlık yaratabilir.

28 SANTİGRAT

but even more so in autumn. The turquoise beauty within the city borders of Isparta changes colour by hour, creating a visual feast.

EVERGREEN IN THE FALL: KAZ MOUNTAINS “The Ida of 1000 springs” of Homeros houses innumerable springs and some


tion by a coffee break as the schools open and businesses get more intense! Mandabatmaz Café in Taksim and Pierre Loti Café in E yüp Sultan are ideal for that matter. Admiring the autumn panorama from Piere Loti over a cup of coffee may cause addiction, though!

NAM-I DİĞER: FESTİVAL MEVSİMİ Aynı zamanda festival mevsimidir sonbahar! Festival mevsimi her yıl olduğu gibi Filmekimi ile başlayacak. Festivalistler, istedikleri filmleri, istedikleri seansta bulabilmek için Taksim’de uzun uzun kuyruklar oluşturacak. Hiç denemediyseniz bu yıl o kalabalığa karışmanın tam zamanı diyoruz. Üstelik artık festival Diyarbakır başta olmak üzere Bursa, Konya, Trabzon ve İzmir’e de uzanıyor; aynı zamanlarda aynı heyecanı farklı coğrafyalara taşıyor... Henüz Filmekimi heyecanı bitmeden 3 Ekim’de Akbank Caz Festivali başlayacak şehirde. İstanbul caz şehrine dönüşecek yine. Festivallere ilgi arttıkça organizatörler de her yıl bambaşka heyecanlara ortak ediyorlar bizi. Eylül ayında Türkiye’de ilk kez gerçekleşen Bicycle Film Festivali’nin ardından bisikletle keyif turları atmak isteyen İstanbullular için bizim önerdiğimiz rotaları şöyle: Bir ucu İstanbul Boğazı’na, diğer ucu Karadeniz’e dayanan Belgrad Ormanı; 4 buçuk kilometrelik parkura sahip Polonezköy, tam bir Boğaz havası alabileceğiniz Arnavutköy sahili... Ve tabii ki kış bastırmadan son kez bisiklet kiralayıp doyasıyla gezebileceğiniz Adalar... Festivallerle birlikte açılan sinema sezonu da sonbaharın olmazsa olmazı. Sezonu Fatih Akın’ın Cennetteki Çöplük filmiyle açmak eminiz herkese iyi gelecektir. Doping etkisi yaratacak bir iksir de kitaplar! Yazın çerezlik kitaplarla güzel vakit geçirdik de biraz ciddi-

thirty rivers. Facing Çanakkale northwards, the region is green around the entire year. Kaz Mountains are a famous Aegean paradise for their scenic views, natural beauties, historical value, fauna and flora -and great for autumn trekking. COFFEE TIME AT PIERE LOTI How lovely it would be to get rid of the daily stress and exhaus-

SANTİGRAT 29


yet lazım değil mi? Mutlaka İhsan Oktay Anar’ın son kitabı ‘Yedinci Gün’. Mükemmel bir edebi fırtınadan sonra NTV Yayınları’ndan çıkan ‘İlk İnsan Diyeti’ bu sonbahar yanınızdan eksik etmeyeceğiniz bir başka keyiflik. GARDROPLARI YENİLEME ZAMANI! Sonbahar taze bir sezonun da habercisi... Kış öncesi, vitrin vitrin dolaşmak biz kadınlar için en az müthiş bir tatlıyı mideye indirmek kadar leziz! Moda dünyasında bu sezon bizi neler bekliyor bir göz atalım... Öncelikle bu sezon renk seçiminizi bordodan yana kullanmakta fayda var. Zira moda dünyası bu kış gönlünü kırmızıyla siyah arasında kalan bu ara renge kaptırdı. Netlik de oldukça ön planda. Özellikle eteklerde ön plana çıkan düz kesimler, kalem etekleri yeniden gözde haline getirdi. Yıllardır kimimizin bitse de kurtulsak dediği leopar desen bu sezon devam etse de daha maskülen bir desen olan ‘kamuflaj’, leoparın tacını elinden alacak gibi... Bir tüyo: Kamuflajı beyaz bir t-shirt ile kombinlerseniz, kıyafetinizi maskülen bir ayakkabı ile tamamlayabilirsiniz. Kısacası bu sezon rahat ve bir o kadar cool bir yaşam hakim vitrinlere. Bu sezon gardroplarda yerini alacak diğer parçalarsa: Duvar kağıtlarını 30 SANTİGRAT

IN OTHER WORDS: THE FESTIVE SEASON Autumn is also known as the season of festivals! And the festive seasons start with Filmekimi, as always. The festivalists will line up for kilometers in Taksim to find tickets to certain films at certain hours. In case you have not tried before, it is time for getting into the crowd. Besides, the festival now spreads to Diyarbakır, Bursa, Konya, Trabzon and İzmir, spreading the festive joy around… Before Filmekimi comes to its end, Akbank Jazz Festival begins in town on 3 October, turning Istanbul once

again into a city of jazz. As the festivals gain increasing attention, the organizators invite us to take part in new events. Following the Bicycle Film Festival which takes place in September for the first time in Turkey, we suggest the Istanbulites the following bike routes: extending from the Bosphorus to the Black Sea, the Belgrad Forest; Polonezköy with its 4 and a half kilometer long track; Arnavutköy coast to get a fresh Bosphorus air… And certainly, the Prince’s Islands where you can rent a bike before the winter falls and enjoy a pleasant trip… Starting with the festivals, the movie season is another crucial part of the autumn. Opening the season with “Garbage in the Garden of Eden” by Fatih Akın is a good idea. Books are the other doping factor for this season! After a summer of light read, now comes the time for serious stuff. Definitely “The Seventh Day” by İhsan Oktay Anar! Follow-


anımsatan rengarenk takımlar, işlemeli pantalonlar, beyaz kazak ve postacı çantaları... BİRAZ DA KENDİMİZİ YENİLEYELİM! Kıyafetlerimizi yeniledik sıra geldi cildimize... Öncelikle güneşin tenimizdeki etkisini silmek ve üzerimizdeki ölü deriyi atabilmek için güzel bir hamama gidilebilir. Cağaloğlu Hamamı bu iş için biçilmiş kaftan. Florence Nightingale’den Alman İmparatoru II. Wilhelm’a, Harrison Ford’dan Cameron Diaz’a kadar pek çok ünlünün yolunu düşürdüğü hamam, adını taşıdığı Cağaloğlu semtinde bulunuyor. Aynı mevkide 5 asırdır ayakta duran Çemberlitaş Hamamı ise masaj yaptırabileceğiniz, jakuzisinde keyif yapabileceğiniz hatta çıkınca kuaförüne gidebileceğiniz modern bir hamam. Tabii isterseniz tercihinizi daha lüks bir seçenek olan SPA merkezlerinden yana da kullabilirsiniz. İnsanın kendini tam anlamıyla yeniden doğmuş gibi hissettiği bu sofistike merkezlerde, envai çeşit kürlerle mevsime taze bir başlangıç yapabilirsiniz. Bu konunun uzmanı olan Sapanca’ya Richmond Nua Wellness-Spa’ya gidebilir, ya da daha şehirli Ritz Carlton İstanbul’da SPA mucizesinin keyfine varabilirsiniz. Daha mütevazı ama bir o kadar da rahatlatıcı Pera Palas’ı da seçenekleriniz arasında değerlendirebilirsiniz. Birçok spa otel çocukları kabul etmediğinden gitmeden önce otelden bu konuda bilgi almanızı öneririz.

ing a literal storm, “Neandarthal’s Diet” published by NTV would be another great autumn read. TIME TO REFRESH THE WARDROBE! Autumn is the harbringer of a fresh beginning… Before the winter’s arrival, window shopping is as sumptous as a delicious pie for us ladies! Let us take a look at what awaits us in the world of fashion… First of all, maroon is the favourite colour of the season. The world of fashion has apparently fallen in love with this medium tone in the middle of red and black. Straightness is also running forth this season. The straight cuts visible particularly on skirts made the pencil skirts again our favourite. While the leopard prints, which are longed to end by some, is still trending, a more masculine pattern known as “camouflage” is a strong competitor. Here is a tip: combine camouflage with a white shirt and finish

your look with a masculine pair of shoes. In short, the autumn fashion is as cool as comfortable. And finally, other pieces of your autumn wardrobe: colourful suits resembling wallpapers, embroidered pants, white sweaters and postman bags… LET’S RENEW OURSELVES! We have renewed our wardrobes, now it is time to renew our skin… A nice bath is great to peel of the summer’s influence off our skin. Cağaloğlu Bath is a good address. With its many famous frequenters including Florence Nightingale, the German Kaiser Wilhelm II, Harrison Ford and Cameron Diaz, the bath is located in the district of the same name. In the same locality, the five centuries old Çemberlitaş Bath is a modern one where you can enjoy a massage, the jakuzi, and even the hairdresser. For a more luxurious alternative, you may want to try a spa. These sophisticated centers make you feel literally reborn through an endless selection of cures. Richmond Nua Wellness-Spa in Sapanca is an expert in this field, just like the more urban alternative of Ritz Carlton Istanbul. The more modest yet equaly relaxing Pera Palas is another option. Remember that most spa hotels do not accept children, so better confirm with a call before you check in. SANTİGRAT 31


Dr. Mehmet Öz’den sağlıklı yaşam tavsiyeleri ABD’DE VE TÜRKIYE DAHiL DÜNYANIN BİRÇOK ÜLKESİNDE YAYINLANAN DR.OZ SHOW PROGRAMIYLA GÜNDÜZ KUŞAĞINDA EN ÇOK SEYREDİLEN TV PROGRAMLARINDAN BİRİ OLMAYI BAŞARAN VE İKİ EMMY ÖDÜLÜ SAHİBİ OLAN PROF. DR. MEHMET ÖZ, SAĞLIKLI YAŞAMIN SIRLARINI ANLATTI...

32 SANTİGRAT


Dünyanın neresinde olursa olsun kişi stres ile baş etmeyi öğrenmelidir. Çoğumuz, yapmakta olduğumuz işte bir teslim tarihi olduğunda, gelecek olan bir inceleme var ise ya da aile, çoluk çocuğu idare ediyorsak stresten kaçamayız. Bu stres kaynakları birçok kişi için geçicidir. Ancak, şiddete maruz kalma, boşanma, işsizlik ya da kişinin kendini yalnız hissetmesi gibi uzun dönem yaşanan zorluklara bağlı stres, kişinin sağlığı için daha kalıcı etkilere sebep olabilir. Çalışmalar stresli bir hamilelik geçiren kadınların premature (37 haftadan önce) bebek dünyaya getirme riskinin olduğunu gösteriyor. Boşanma, finansal problem gibi ailede sürekli var olan stres ile büyüyen çocukların da aşırı kilolu ya da obez olma riski olduğu görülüyor. Araştırmalar, stres altında kalan yetişkinlerin kalp krizi ve inme gibi kardiyovasküler hastalıklara maruz kaldığını gösteriyor. Sürekli stres altındaysanız vücudunuz kortizol salgılar. Yüksel kortizol düzeyi uzun dönemde vücudunuzun kendini yenileme mekanizmasını kapatır. Hafıza ve dikkat yeteneğiniz hasar görür ve bağışıklık sisteminiz olması gerektiği gibi etkili olmaz. Yorgunluk, uzun süreli stresin genel sonucudur, hatta depresyon ve üreme zorluğu riski altında da olabilirsiniz. Uzun süreli stresin en ciddi riski kalp rahatsızlığıdır. Olumlu tavırları olan kişiler, iyi bir sosyal çevreye sahip olduklarından ve kendilerine iyi baktıklarından, kalp hastalıklarına yol açan stres hormonundan korunurlar. SAĞLIKLI YAŞAMIN 4 TEMELİ Size verebileceğim ilk ve en önemli ipucu sağlıklı beslenme ve kilonuzu kontrol altında tutmak olacaktır. İkincisi hareketli olun. Basit bir yürüyüş bile olsa her gün 30 dakika hareket edin. Egzersiz, güçlü ve yağsız bir vücut için gerekli, aynı zamanda uzun bir hayat için de. Son olarak, sağlık konusunda bilinçli olun ve sağlıkla ilgili rakamsal değerlerinizi bilin. Yaptırmanız gereken kan ve görüntüleme testlerini uygulamak, kanser, kalp hastalığı gibi hastalıkları ciddi boyutlara ulaşmadan evvel yakalamanıza yardımcı olacaktır. Bilmenizi istediğim 5 önemli rakamsal değer; kilo, bel ölçüsü, kan basıncı, kolesterol ve kan şekeridir.

Regardless of their homeland, everyone has to learn how to overcome stress. Most of us feel challenged by stress in the existence of a due date, an investigation on the way, or by merely handling a family. Most of the time, these sources of stress are only temporary. Long-term stress causes such as being subject to violence, divorce, unemployment or feeling isolated, on the other hand, may give way to permanent results. Researches indicate that women who have undergone a stressful pregnancy carry the risk of giving birth to premature babies, i.e. prior to 37 weeks. Children who grow up in families experiencing continuous stress such as divorce or financial problems show the potential of becoming overweight, even obese. According to other researches, adults who encounter stress are more vulnerable against cardiovascular diseases including heart attack and stroke. The body releases cortisol under permanent stress, which shuts down the body’s

renewing mechanism in the long term. The memory and attention related abilities are damaged, and the immune system becomes far from efficient. Exhaustion is a frequent result of long term stress, moreover, depression and decrease of productivity are among other risks. The most critical risk is, however, concerns the heart. People with positive attitude are usually protected from the stress hormone that causes heart conditions with the help of their good social environments and the good care they take.

THE FOUR PRINCIPLES OF A HEALTHY LIFE The first and the best advice I could give you would be a healthy diet and weight control. Second, be active. Be it a simple walking, a 30 minutes of activity every day would do you good. Being active is essential for a strong, fit body; as well as a long life. Last but not least, be conscious about your health and know your statistics. Routine blood and

Tips for a healthy life by Dr. Mehmet Öz MEHMET ÖZ, THE OWNER OF TWO EMMIES WITH HIS DAYTIME RATING RECORD HOLDER DR. OZ SHOW IN THE USA AND TURKEY, GIVES HINTS FOR A HEALTHY LIFE... SANTİGRAT 33


TEKNOLOJİ ÇAĞININ HANDİKAPLARI Yaşadığımız dünya elektronik eşyalar, internet, kablosuz ağ cihazları ile çevrilmiş durumda. Bunların insan sağlığı üzerinde uzun süreli etkilerinin ne olduğunu ise hala bilemiyoruz. Cep telefonlarının beyin kanseri üzerindeki etkileri en çok konuşulanlar arasında. Ancak bunun karşılığı olarak hayatımızdan tamamen çıkarmamız gerektiğini ispatlayan bir delil de yok. Bununla birlikte insanlar üzerinde yapılan bazı çalışmalarda, 50 dakikalık bir konuşma sonrası beynin telefon antenine yakın olan bölümünde beyin aktivitesinin arttığı gözlemlenmiştir. Çocukların beyinleri yetişkinlere göre daha ince ve daha fazla sıvı ile doludur, elektriksel aktiviteden daha fazla etkilenebilirler. Ben cep telefonlarının yaydığı radyasyona maruz kalmayı azaltmanızı öneriyorum. Televizyon, bilgisayar ve video oyunlarının ise dengeli bir şekilde kullanılması gerekiyor. İlk iki yıl çocukların beyin gelişimi için çok önemlidir. Çok fazla televizyon izletmek beyin gelişimini negatif olarak etkiler. İki yaşından sonra ise bunlara bir limit koymak gerekir. Bu limiti koymazsanız, çocuklar okula gitmeyi aptalca ve çok sıkıcı bulacaktır. EN SAĞLIKLI BESLENEN TOPLUM JAPONLAR Japonlar dünyada en uzun yaşam süresine sahip, aynı zamanda akciğer ve rahim kanserini en yüksek oranda yenen millet. Güneyde bulunan Okinawa şehri 100 yaşını geçmiş insanların en 34 SANTİGRAT

screening tests would help you detect cancer or heart conditions in early stages. The five numbers I advise you to learn: your weight, waistline, blood pressure, cholesterol and blood sugar. HANDICAPS OF THE DIGITAL AGE Our world is surrounded by electronic equipment, internet, wi-fi... We still do not know for sure their long term effects on human health. The impact of mobile phones on brain cancer is frequently speculated. There is no evidence that we should take it out of our lives yet. Still, according to certain researches, human brain activities are triggered on the side of the brain which is

close to the telephone after a 50 minute conversation. Children’s brains are thinner and incorporate more liquid in comparison with the adult brain, therefore are more vulnerable against electronic activities. I suggest you to decrease your exposure to the radiation emancipated by cellular phones. Television, computers and video games should be used in moderation. The first two years are critical for the brain development of children. Too much television has negative effects on brain development. After two years, limitation is necessary. In case of no limitation, kids will find it odd and extremely boring to go to school.


JAPANESE HAVE THE HEALTHIEST DIET The Japanese have the longest life expectancy and the least lung and uterine cancer. The southern town of Okinawa is the world’s most densely populated region by people over 100. One of the main reasons is that the Japanese are the world’s fittest nation. Their nutrition consists of vegetables, fruits, fresh fish, low carbohydrates and fats. This is exactly the opposite of western diets. In the same time, the Japanese people enjoy the benefits of the best healthcare in the yoğunlukta yaşadığı bölgedir. Bunun nedenlerinden birisi Japonların dünyada en fit toplum olmalıdır. Sebze, meyve taze balık, düşük karbonhidrat ve yağ oranı olan yiyeceklerle beslenirler. Bu batıdaki beslenme alışkanlıklarının tam tersidir. Aynı zamanda Japonlar, yıllardır en iyi sağlık imkanlarına sahipler. Diğer en sağlıklı beslenme alışkanlıkları İspanya, İtalya, Yunanistan, Türkiye ve Güney Fransa’da gibi Akdeniz ülkelerinde bulunur. Bu ülkelerin beslenmedeki başarısı düşük oranda doymuş yağ tüketmeleridir. Kardiyovasküler hastalıklar, kalp krizleri ve inme, doymuş yağ tüketimi ile birebir ilişkilidir. Akdeniz usulü beslenmede yağlar fındık, ceviz, balık ve bitkisel ürünlerden temin edilir. Bunlara ilaveten, tam tahıllı ekmekler, sebze ve meyvenin bolluğu ve ölçülü şarap tüketimi bu beslenme biçimini sağlıklı kılar. Günümüzde, işlenmiş gıdalar, fast food’un ucuz olması nedeniyle bu bölgeleri de tehdit ediyor. Ancak yine de, geleneksel Akdeniz yaşam ve beslenme biçimi, Avrupa’da bulunan en sağlıklı yoldur. GENETİK MİRASIMIZ ÖNEMLİ Anne ve babanızdan size genetik mesajlar miras kalıyor. Bu mesajlar, vücudunuzun nasıl çalıştığına dair temel kurallardır. Bununla birlikte, bu sizin kaderiniz değildir. Genetik kodların yanında sağlıklı yaşamamız için bize yardımcı olur. Gerçekte genlere bağlı oluşan hastalık riski sadece yüzde 25’dir. Anne ve babanızdan size miras kalan bu genleri değiştirme şansınız olmayabilir. Ama sağlıklı beslenerek, spor yaparak, sigara ve alkol kullanımından uzak durarak kendi sağlığınızın ve yaşamınızın sorumluluğunu üstlenebilirsiniz.

world. The addresses of other healthy diets include Mediterranean countries like Spain, Italy, Greece, Turkey and Southern France. The key to their diets are low consumption of saturated fat. Cardiovascular diseases, heart attacks and strokes are directly related to the consumption of saturated fat. In the Mediterranean diet, nuts, fish and vegetables are the primary fat sources. In addition, whole-grain bread, vegetables and fruits in abundance and moderate amounts of wine make this a healthy diet. Today, processed and fast foods are a major threat in these regions for they are cheap. Still, traditional Mediterranean lifestyle and diet is the healthiest of Europe. GENETIC HERITAGE IS IMPORTANT We inherit our DNA from our parents. These are the building stones that decide how our body works. Nevertheless, it is a part but not the whole of our destiny. In fact, genetic-related diseases account to only 25 per cent. You may not have the chance of changing your genetical heritage. But a healthy diet, active life and staying away from smoking and alcohol can help you take the responsibilities of your wellness and your life. SANTİGRAT 35


Klima uzmanı Daikin’den ABD’de dev yatırım DAIKIN GLOBAL İKLİMLENDİRME ÜRETİCİSİ LİDERLİĞİ YOLUNDA İLERLEMEYE DEVAM EDİYOR. DÜNYA KLİMA DEVİ DAIKIN’DEN BİR DEV SATIN ALMA DAHA... DAIKIN ABD’NİN EN BÜYÜK İKİNCİ ÜRETİCİSİ OLAN GOODMAN GLOBAL’İN TAMAMINI 3.7 MİLYAR DOLARA ALMAK İÇİN ANLAŞMAYA VARDI. 2011 yılında Airfel’i satın alarak Türkiye iklimlendirme sektörüne sağlam bir giriş yapan dünyanın en büyük klima üreticilerinden Daikin, ABD’nin önemli klima şirketlerinden Goodman Global Group Inc.’in satın alınması için Goodman ve onun en büyük paydaşı Hellman&Friedman ile 29 Ağustos 2012 tarihinde anlaşmaya vardı. 3.7 milyar Amerikan doları karşılığında Goodman’e yüzde 100 sahip olan Daikin, 2015 yılı hedefleri doğrultusunda büyümeyi sürdürüyor. Özellikle Kuzey Amerika’da kanallı tip klima alanında önemli bir yere sahip olan Goodman, düşük bütçeli ABD üretimi ve 900 dağıtım noktasından oluşan geniş ağıyla güçlü finansal performansa sahip. Geniş ürün gamında konut tipi ve ticari tip uygulamalar için klima ve ısı pompası sistemleri; binalar ve fabrikalar için büyük çaplı klima sistemlerini bulunduran Daikin, Goodman ürünlerini de bünyesine katıp Kuzey Amerika klima pazarına giriş yaparak global pazar liderliğini güçlendiriyor. Daikin Başkanı ve CEO’su Noriyuki Inoue, “Global ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme üreticisi liderliği yolunda Daikin, dünyanın en büyük iklimlendirme pazarı olan Kuzey Amerika’da Goodman ile güçlerini birleştirecek. Daikin ve Goodman Global ürünlerinin farklı bölgelere ulaştırılması açısından çok iyi bir dağıtım ağına sahip olduk.” dedi. Haziran 2012 sonu itibarıyla 285 milyon TL’ye ulaşan cirosu ile geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 65 büyüme kaydeden Daikin Türkiye de bu yıl 530 milyon TL olan ciro hedefinin yüzde 55’ini ilk altı 6 ayda gerçekleştirmişti.

Making a powerful entrance in the Turkish air conditioning sector by taking over Airfel in 2011, the global air conditioning giant Daikin came to terms with Goodman and its greatest shareholder Hellman&Friedman on 29 August 2012 to acquire Goodman Global Group Inc., the major air conditioning company of the USA. Having taken over Goodman entirely in exchange of 3.7 billion US dollars, Daikin maintains its progress in line with its 2015 targets. Goodman holds an important position in North America in the field of funnelled type air conditioners and has a very strong financial performance with its low cost US production and a vast network of 900 distributors. Comprising air conditioning and heat pump systems for household and commercial uses, and big scale air conditioning systems for buildings and factories in

its broad product range, Daikin reinforces its position as a global market leader by incorporating Goodman products and entering the North American air conditioning market. Daikin President and CEO Noriyuki Inoue says: “On the way to the global heating, ventilation and air conditioning leadership, Daikin is uniting forces with the North American Goodman of the world’s major air conditioning market. Henceforth, we have acquired a prime distribution network to convey Daikin and Goodman Global products to various locations.” By the end of June 2012, Daikin Turkey realized a 65 per cent growth with a turnover rate of 285 million TRY since the same time last year. The company reached the 55 per cent of this year’s turnover objective of 530 million TRY in the first six months.

DAIKIN GLOBAL TAKES ANOTHER STEP ON AS THE AIR CONDITIONING LEADERSHIP. ANOTHER GREAT ACQUISITION IS CONDUCTED BY THE GLOBAL AIR CONDITIONING GIANT: DAIKIN CLOSED THE DEAL TO TAKE OVER GOODMAN GLOBAL, THE SECOND GREATEST PRODUCER IN THE USA, AT THE PRICE OF 3.7 BILLION DOLLARS.

Huge US investment by the air contioning expert Daikin 36 SANTİGRAT


Japon basınında Daikin Türkiye

1969 yılından beri Japon iş dünyasının liderlerine hitap eden, Japonya ve uluslararası alanda makalelere yer veren haftalık Nikkei Business dergisinin 25 Haziran 2012 tarihli sayısında, Japonya dışındaki ülkelerde Japon pazarına katkıda bulunan işadamlarının başarı hikayeleriyle ilgili 2 sayfalık bir makale yayımlandı. “Japon Daikin Yöneticilerinin Başarı Hikayeleri” başlıklı makalede Daikin Türkiye Başkan Yardımcısı Mr. Takayuki Kamekawa ve Daikin Dubai’den Mr. Kuniyoshi Minato’ya da yer verildi. Derginin, Daikin’in insan kaynağı yetiştirme sisteminin başarılı bir örneği olarak gördüğü Mr Kuniyoshi Minato, halen Dubai’deki Daikin Mcquay Ortadoğu’da çalışıyor. Nikkei Business, Mr. Minato’nun staj dönemindeyken yerel personelle aynı bakış açısına sahip olduğuna, fakat bugünlerde Daikin usulü satış stratejileri, inşaat projeleri gibi işlerle de ilgilenerek, müşteri ile daha uzun vadeli ilişki kurmanın önemini yerel personele anlattığına vurgu yapıyor. Daikin Türkiye Başkan Yardımcısı Mr. Takayuki Kamekawa’dan da övgüyle söz eden dergi, Mr. Kamekawa hakkında şu yorumda bulunuyor: “Mesela Daikin, hızla büyüyen Türkiye pazarını sektörde tecrübesi olan yeni elemana emanet ediyor. Geçen yıl ülkede sektörde 2’nci olan yerli firmanın satın alındığı sırada, şirketin Türk başkanına destek vermek amacıyla Başkan Yardımcısı olarak atanan 41 yaşındaki Mr Takayuki Kamekawa Japonya’da Alman sermayeli bir firmada satış, IK ve finans bölümlerinde çalışmış çok deneyimli bir işadamı. Yerli firmanın satın alınmasında fikirlerini merkez ile paylaşarak önemli rol üstlendi. Mr Kamekawa’nın Türkiye’de özgürce faaliyet gösterebilmesi aslında merkez (Daikin Japonya) yöneticilerinin ona güvenlerinin bir simgesidir.”

In the 25 June 2012 issue of Nikkei Business, where Japanese and international articles are published to address Japanese executives since 1969, a two-page piece covering the success stories of businessmen who live abroad, yet contribute to the Japanese market is published. In the article titled “Success Stories of Japanese Daikin Executives”, Daikin Turkey Vice President Mr. Takayuki Kamekawa and Mr. Kuniyoshi Minato from Daikin Dubai were covered. Mr. Kuniyoshi Minato, whom the journal considers as an accomplished example of Daikin’s human resources development system, is currently occupied in Daikin Mcquay Middle East in Dubai. Nikkei Business emphasizes that Mr. Minato had the same point of view with the local staff during his internship, however now communicates the importance of building long term relationships and takes interest in Daikin’s sale

strategies and construction projects. In the journal, special compliments are paid to Daikin Turkey Vice President Mr. Takayuki Kamekawa: “Daikin, for instance, entrusts the rapidly growing Turkish market to a new team member with sectoral experience. Last year, when the local company which was ranking second in the sector was acquired, Mr. Takayuki Kamekawa was assigned as the Vice President to assist the company’s Turkish president. The 41 year old Kamekawa is a businessmen of significant experience in sales, HR and finance departments in a German investment in Japan. He played a major role in the acquisition process by sharing his ideas with the headquarter. The fact that Mr. Kamekawa can now operate liberally in Turkey is actually a consequence of the faith Daikin Japan Headquarter executives have in him.”

Daikin Turkey in Japanese press SANTİGRAT 37


Hasan Önder, Daikin Europe yönetiminde! DAIKIN TÜRKİYE CEO’SU HASAN ÖNDER, DAIKIN EUROPE N.V. YÖNETİM KURULU’NA GİRDİ. ÖNDER, DAIKIN TÜRKİYE’DEKİ CEO’LUK GÖREVİNİN YANI SIRA DAIKIN EUROPE N.V.’DE EMEA BÖLGESİ’NDEKİ (AVRUPA, ORTADOĞU VE AFRİKA ÜLKELERİ) TÜM FAALİYETLER VE GELİŞMELERLE İLGİLİ SORUMLULUK ÜSTLENDİ. BU ATAMAYLA, 16 ÜLKEYİ YÖNETEN DAIKIN EUROPE İLK DEFA YÖNETİM KURULU’NA BİR TÜRK’Ü GETİRMİŞ OLDU.

Çok uluslu şirketlerin yönetim kurullarında görev alan Türk yöneticilerin en son örneği Daikin Türkiye CEO’su Hasan Önder oldu. 16 milyar doları aşan cirosuyla dünya klima sektörünün lideri olan Daikin, Hasan Önder’i Avrupa’daki şirketinin Yönetim Kurulu’na atadı. Böylece Avrupa ekonomisi resesyon içindeyken, Türk yöneticilerin bu konudaki tecrübelerinden yararlanmak isteyen şirketler arasına Daikin de katıldı. Kurucusu olduğu Airfel’in 2011 yılında Japonya merkezli Daikin tarafından satın alınmasının ardından görevine Daikin Türkiye CEO’su olarak devam eden Hasan Önder, Temmuz ayından itibaren Daikin Europe N.V.’de Yönetim Kurulu Üyeliği görevini de üstlendi. Daikin Europe N.V.’nin yönetimine girerek, EMEA Bölgesi’ndeki (Avrupa,

38 SANTİGRAT

Daikin Turkey CEO Hasan Önder has been the most recent Turkish manager to take responsibility in the board of directors of multinational companies. The global air conditioning leader with over 16 billion dollars turnover, Daikin assigned Hasan Önder to the Board of Directors of Daikin Europe. Hereby, Daikin joined the corporations that are willing to benefit from the experiences of Turkish managers as the European economy undergoes a recession. Hasan Önder, the former founder of Airfel which had been acquired by the Japanese Daikin in 2011, has been keeping at his position as Daikin Turkey CEO after the acqusition. In July, Önder has added the title of Member of Board of Directors in Daikin Europe N.V. to his responsibilites. By joining the Daikin Europe N.V. management, Önder assumed the responsibility of all initiatives and

encounters in the EMEA (Europe, Middle East and Africa) Region, becoming the soonest assigned director in the Daikin structure. Hasan Önder will keep at his position as the Daikin Turkey CEO in addition to his assignment in Daikin Europe N.V. Önder emphasized the influence of the performance shown by the Turkish economy in his new assignment, as well as the accomplishments of Daikin Turkey. He said, “While conveying our experiences to Daikin Europe N.V, we are going to strive for improving the strength of Daikin Turkey in the region through the new investments projected. We are going to persist in growing in line with Daikin’s projections on Turkey and the region, which have demonstrated its faith in Turkey by the acquisition of Airfel as its second biggest global take-over. In the meantime, we are aiming for the sectoral leadership.”


Ortadoğu ve Afrika ülkeleri) tüm faaliyet ve gelişmelerle ilgili sorumluluk üstlenen Hasan Önder, Daikin bünyesinde en kısa sürede ataması yapılan yönetici oldu. Daikin Türkiye’deki CEO’luk görevinin yanı sıra Daikin Europe N.V.’deki görevini de sürdürecek olan Hasan Önder, üstlendiği yeni görevinde Daikin Türkiye’nin başarısı kadar, Türkiye ekonomisinin gösterdiği performansın da etkili olduğunu vurguladı. Önder, “Deneyimlerimizi Daikin Europe N.V’ye aktarırken, planladığımız yeni yatırımlarla Daikin Türkiye’nin bölgedeki etkinliğini artırmak için çalışacağız. Türkiye’ye duyduğu güveni, dünya çapında yaptığı ikinci büyük satın alma olan Airfel yatırımı ile gösteren Daikin’in, Türkiye ve bölgeye ilişkin planları doğrultusunda büyümemizi sürdürürken, sektör liderliğini hedeflemekteyiz” dedi. Daikin bünyesine katıldıktan sonra geçen yıl yüzde 171 büyüyerek cirosunu 340 milyon TL’ye ulaştıran Daikin Türkiye, 2012 yılı sonunda ulaşmak istediği 530 milyon TL ciro hedefi ile de dikkat çekiyor. Adapazarı Hendek’te üretim tesisleri bulunan Daikin, Türkiye’deki şirketini Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’nın Ar-Ge, üretim ve lojistik üssü olarak konumlandırmayı, Türkiye’yi bölgenin en önemli iklimlendirme merkezi haline getirmeyi hedefliyor. Merkezi Belçika Oostende’de bulunan Daikin Europa N.V. ise bünyesinde; Avrupa’daki üretim ve yönetimin yanı sıra EMEA Bölgesi satış ve pazarlama merkezlerini barındırıyor. Son teknoloji konut tipi, ticari ve endüstriyel ısıtma-soğutma çözümlerine odaklı 150 bin metrekarenin üzerindeki üretim ve yönetim alanıyla sektörünün Avrupa’daki en gelişmiş üretim tesislerine sahip olan Daikin Europe N.V., 6 üretim tesisi, 17 bağlı şirketi, 5 satış ofisi ve bağımsız distribütörleriyle tüm EMEA bölgesinde geniş bir satış ağına sahip bulunuyor. 2010/2011 mali yılını 1 milyon 809 bin Euro konsolide net satış ve 179.7 milyon Euro tutarında faaliyet geliri ile kapatan Daikin Europe N.V.’nin, 5.400’den fazla çalışanı bulunuyor.

After being incorporated by Daikin, Daikin Turkey realized a growth of 171 per cent with 340 million TRY turnover, and is drawing attention with a turnover objective of 530 million TRY by the end of 2012. With its production facilities in Adapazarı Hendek, Daikin aims to position Turkey as the R&D, production and logistics base of Europe, Middle East and Africa, making Turkey the major air conditioning center of the region.

With its headquarter in Belgium Oostende, Daikin Europa N.V. incorporates the sales and marketing centers of the EMEA Region, as well as the European production and management. Priding on its production facilities which are the greatest in Europe with a production and management area of over 150 thousand squaremeters with a particular emphasis on hi-tech household, commercial and industrial type heating and cooling solutions, Daikin Europe N.V. owns a wide sales network in the entire EMEA Region with its 6 production facilities, 17 affiliates, 5 sales offices and independent distributors. Daikin Europe N.V. completed the 2010/2011 financial calendar with 1.809.000 Euro consolidated net sales and 179.7 million Euro operating revenue, and has a staff of over 5.400 employees.

Hasan Önder in Daikin Europe management! DAIKIN TURKEY CEO HASAN ÖNDER JOINED DAIKIN EUROPE N.V. BOARD OF DIRECTORS. IN ADDITION TO HIS POSITION AS THE CEO OF TURKEY, ÖNDER ASSUMED THE RESPONSIBILITY OF ALL ENCOUNTERS AND INITIATIVES IN THE EMEA REGION (EUROPE, MIDDLE EAST AND AFRICA) IN DAIKIN EUROPE N.V. FOR THE FIRST TIME, DAIKIN EUROPE ASSIGNED A TURK TO THE BOARD OF DIRECTORS THAT MANAGES 16 COUNTRIES. SANTİGRAT 39


Hayatımızı değiştiren

Ufak tefek icatlar tarihi

HAYATIMIZI DEĞİŞTİREN BULUŞLAR SAYISIZ. TEKERLEK, UÇAK, ARABA, ATOM ENERJİSİ GİBİ TARİHİ DEĞİŞTİREN BULUŞLARDAN DEĞİL DE NEREDEYSE BÜTÜN EVLERE GİRMİŞ, ELİMİZ AYAĞIMIZ OLMUŞ İCATLARDAN SÖZ EDİYORUZ; MUCİTLERİNİ BİLE BİLMEDİKLERİMİZDEN. ÇENGELLİ İĞNEDEN ATAŞA, BULAŞIK MAKİNESİNDEN ELEKTRİK SÜPÜRGESİNE… Yazı / By. ÜMMÜ TAYLAN Gün hemen hemen herkes için aynı başlar. Çalar saatin sesiyle uyanılır. İşe gitmeden önce akşamdan kalan bulaşıklar için makinenin düğmesine basılır, buzdolabından kahvaltılıklar çıkar. Belki bir yumurta kırılır, vakit yoksa çay demlemekten vazgeçilip sıcak suya bir poşet çay atılır. Hayatımıza eşlik eden alet edevatın birer buluş olduğu aklımıza bile gelmez. Çünkü hayatımızın adeta bir parçası olmuşlardır. Bulaşık makinesi, buzdolabı, teflon tava ya da poşet çay hikayenin kahramanları bu kez. Tekerleğin bulunuşu kadar önemli değilse bile hepsi de vazgeçilmez. Edison’un ampulü, Bell’in telefonu kadar meşhur değiller. Kenarda köşede kalmışlar. Yine de ilginç hikayeleri dinlenmeye değer. Çalar saatin bulunuşu Ortaçağ’a dek uzanıyor. 1350-1380 yılları arasında yapılan ilk çalar saat Almanya’nın Würzburg kentinde bir müzede artık. Şimdiki gibi başucuna konabilecek gibi küçücük ele avuca sığar cinsten değil elbette. Duvara asmak için tasarlanmış. Kocaman. Görevi evdekileri uyandırmaktan çok manastırlarda dua vakitlerini hatırlatmak. Gelelim bulaşık makinesine. Bulaşık makinesinin mucidi bir kadın. İlginçtir ki 19’uncu yüzyılın sonlarında birçok kadın araştırmacı bulaşık yıkayacak bir makine yapabilmek için çalışmış didinmiş. Bulaşık yıkamaktan bıkanların kadınlar olması doğal. Nihayet 1885’te Josephine G. Cochran bulduğu makinenin patentini almış. 1889’da da elektrikle çalışan bulaşık makinesini yapmış. Evlerde kullanılmak üzere üretilen makineler yan taraflarında bulunan kolla çalışırken, işyerlerinde kullanılan sanayi tipi makineler buhar gücünden faydalanıyormuş. 1901’de Hubert Booth tarafından yapılan elektrik süpürgesi o kadar büyükmüş ki, atlı bir arabayla taşınıyormuş. Ama te40 SANTİGRAT

The day begins the same way for everybody. You wake up with the alarm clock. You turn on the dishwasher for the leftover dishes before you leave for work, the breakfast material is taken out from the fridge. Perhaps you boil an egg, or you plunge a tea bag in hot water if there is no time to brew. And we do not think for one second that all these small equipments that accompany our lives are indeed inventions, for they have become a part of our lives. The dishwasher, the refregirator, the teflon pan and the tea bag are the protagonists of our story this time… They might not be as life changing as the wheel, but they are indispensable. They are not as famous as Edison’s lightbulb or Bell’s telephone. They are forgotton about. Still, they have an interesting story that is

worth listening. The invention of the alarm clock dates back to the Middle Ages. The world’s first alarm clock made between 1350-1380 is now displayed in a museum in Würzburg, Germany. It is naturally not small enough to fit in a palm like the ones we use today, but is designed to hang on the wall. It is huge. Its mission is to remind the prayer times in monasteries instead of waking up the household. Now let’s talk about the dishwasher: the dishwasher was invented by a lady. It is an interesting fact that lots of women researchers tried their best to invent a machine that would wash the dishes in the late 19th century. It is only natural that women were the ones who was fed up with dishwashing. Finally in 1885 Josephine G. Cochran took out the patent of her invention. And in 1889, she invented an electric dishwasher. The household


mizliğine herkes hayran kalmış. İngiliz Kralı VII. Edward, taç giyme töreninden önce salondaki halının bu vakumlu süpürgeyle süpürülmesini istemiş. Yakıtla çalışan, at arabalarıyla çekilen süpürge eve sığmıyor pencereden uzatılan hortumu sayesinde temizlik yapabiliyormuş. Tabii birkaç işçinin de yardımıyla. 1834’de Perkins tarafından bulunan buzdolabı ancak 1913’te evlere girebilmiş. Soğutucusu ayrı bir ünite halinde olan dolap albenili bir ev eşyasından çok, bir sanayi aygıtına benziyormuş. Dikiş makinesinin mucidi birden fazla. 1830 yılında ordunun kıyafetlerini dikmek için 80 tane dikiş makinesi yapan Fransız Thimmonier’in icadı, işlerinin ellerinden alınacağını düşünen terziler tarafından tahrip edilmiş. Bu talihsiz olaydan sonra mucit yoksul bir hayatın içinde debelenip durmuş. 1833 yılında Amerikalı Walter Hunt farklı bir sistemle çalışan bir dikiş makinesi bulmuşsa da patentini alamamış. Bu buluştan haberi olmayan Elias Howe Jr. tam 10 yıl sonra dikiş makinesini bir kez daha icat etmiş ve makinenin patentine sahip olmuş. Dikiş makinesinin şanssız mucidi Hunt, aynı zamanda çengelli iğneyi de yeniden tasarlamış. Tasarlamış diyorum, çünkü çengelli iğnenin tarihi çok eskilere dayalı. Romalıların giysilerinde yaylı bir çeşit çengelli iğne kullandıklarına dair kanıtlar var. Ama Hunt çengelli iğneye güvenli bir açma kapatma sistemi getirmiş. Hunt’ın bu buluşunun hikayesi de enteresan. Birlikte çalıştığı teknik ressamlara 15 dolar borcu olan mucit tek bir tel parçasıyla işe yarar bir buluş yapabilirse borcu temizlenecek hatta üste bir de 400 dolar kazanabilecekmiş. Hunt, iddiayı kabul edip üç saatlik eğip bükmeden sonra çengelli iğneyi icat etmiş. Fakat çengelli iğneden bir gelir elde edememiş. Çünkü patent haklarını alacaklıları olan Wm. Richardson ve Jno. Richardson’a devretmek zorunda kalmış. Poşet çay da tesadüf eseri bulunanlardan. 1904’te çay ve kahve tüccarı Thomas Sullivan çay numunelerini teneke yerine ipek zarflarda vermeye başladığında, müşterileri çayın bu poşetlerde demlenebileceğini keşfetmiş. 1938 yılında Roy Plunkett tarafından Amerika’da soğutucu gaz üretmeyi amaçlarken umulmadık bir şekilde yan ürün olarak ortaya çıkan teflon başlangıçta koruyucu giysilerin imalatında kulla-

Josephine G. Cochran

versions were handpowered, whereas the industrial ones operated on steampower. In 1901, Hubert Booth invented a vacuum cleaner that was big enough to be transported by a carriage. But it was

The history of little inventions

that changed our life THERE IS NO END TO LIFE ALTERING INVENTIONS. IT IS NOT THE MAJOR INVENTIONS WHICH HAVE CHANGED THE COURSE OF HISTORY SUCH AS THE WHEEL, AIRPLANE, AUTOMOBILE, OR NUCLEAR ENERGY; BUT THOSE WE ALL USE 7/24 IN OUR DAILY LIFE THAT WE ARE TALKING ABOUT: THOSE ANONYMOUS LIKE THE SAFETY PIN, THE PAPER CLIP, THE DISHWASHER OR THE VACUUM CLEANER… SANTİGRAT 41


nılmış. Madde 1946 yılına kadar askeri bir sır olarak saklı tutulmuş. Tefal’in kurucuları Marc Gregorie ve eşi Colette 1954 yılında teflonu alüminyum üzerine ince bir tabaka halinde kaplamayı başarınca mutfak eşyalarında kullanmış ve yapışmazlık özelliğinden yararlanmışlar. Roy Plunkett

42 SANTİGRAT

admirable with its cleaning power. The King Edward VII of England ordered the carpet to be cleaned by this very vacuum cleaner before his crowning ceremony. The fuel-powered horse-carried vacuum cleaner was too big to fit into any house, but could only clean by a hose reached out through the window with the help of several workers. The refregirator was invented in 1834 by Perkins, but could enter the households only by 1913. With a seperate cooling unit, the fridge looked like an industrial device instead of a household machine. The sewing machine has more than one inventor. In 1830, the French Thimmonier made 80 sewing machines to sew uniforms for the army, which were destroyed by the tailors as they felt threatened of losing their jobs. After this unfortunate event, the inventor lived a very poor life. In 1833, the American Wakter Hunt invented another sewing machine which operated on a different system, but could not take out a patent. Unaware of this invention, Elias Howe Jr. reinvented the sewing machine exactly a decade later, and took out its patent. Hunt, the unfortunate inventor of the sewing machine, also redesigned the safety pin. I say redesigned, as the

invention of the safety pin dates far back. It is known for fact that the Romans used a sort of safety pin with springs on their clothes. But it was Hunt who brought a safe opening/closing system to the pin. Hunt’s invention has an interesting story: owing 15 dollars to the draftsmen he worked with, the inventor had the chance to pay his debt and earn 400 dollars over on the condition that his project was successful. Hunt accepted the challenge and invented the safety pin after three hours of trial. But he could not earn a penny for the safety pin, as he had to hand over the copyright to


Mucitleri bilinmeyen tarih öncesi icatlar ● Eski M›s›r, Babil ve Maya uygarl›klar› takvim kullan›yordu. Günefl y›l›na iliflkin takvim ise Eski M›s›r’a ait bir icat. Sümerlerin yaz›y› keflfi ise tarihin gidiflat›n› tümüyle değifltirdi. Art›k kay›t tutulur olmas›n› sağlad›. ‹lk hesap makinesi olarak kabul edilen abaküs isimli alet Çin’de icat edildi. Hayat›m›z›n en önemli ‘ayr›nt›’s› para ise Anadolu uygarl›klar›ndan biri olan Lidyal›lar›n icad›yd›...

Anonymous prehistoric inventions ● Ancient Egypt, Babylonian and Maya civilizations had calendars. The solar calendar is an invention of the Ancient Egypt. The Sumerian invention of writing changed the course of history entirely. Now records could be kept. The abacus, also regarded as the first calculator, was invented in China. Money, the indispensable “detail” of our lives, was a Lydian invention, a former Anatolian civilization…

Bilgisayarlar şimdi bir telefon kadarken 1946’da yapılan ilk akrabası ENIAC, 30 ton ağırlığında ve 167 metrekare büyüklüğündeydi. Amerikan ordusu için geliştirilen bu hantal bilgisayar 1955 yılına kadar kullanılmış. Tarihin tozlu sayfalarında kimisi mucidini zengin eden, kimisi ise daha zamanı gelmediğinden kenara atılan bir sürü buluş var. Bu kısacık yazıda anlatamayacağımız kadar çok. Küçücük kameraların, nanoteknolojinin ve bugünkü buluşların yanında eğreti gibi görünebilir hepsi. Yine de hiçbirini küçümsemeyin. Belki ilk örnekler devasa ve kullanışsız ama bir fikrin kıvılcımını taşıyor. Bütün bu icatlar o günden bugüne hayatımızı kolaylaştırmaya devam ediyor.

his creditors Wm. Richardson and Jno. Richardson. The tea bag was discovered by coincidence. On 1904, when the tea and coffee Merchant Thomas Sullivan presented the tea samples in silk bags instead of tin cans, his customers realized that the tea could be brewed within its bag. Teflon was inexpectedly invented in 1938 by Roy Plunkett as a side product while he was working on the production of the cooling gas. At first, it was used in the production of protective clothing. Until 1946 it was kept as a military secret. When Marc Gregorie and his wife Colette achived covering teflon over alluminium in the form of a thin layer in 1954, it made its great entrance in the kitchen with its nonstick feature. Computers can be

as small to fit inside the palm now, but their first ancestor ENIAC which was made in 1946 weighed 30 tons and measured 167 squaremeters. This huge device was developed for the US Army and was in use until 1955. In the dusty attic of the history, there are innumerable inventions, some of which made their inventors rich, others were left aside for their time was yet to come. Too many to count in this brief article… They might seem askew in the world of tiny cameras, nanotechnology and contemporary inventions. But they should not be undervalued. These first examples might have been huge and cumbersome, yet they bear the sparks of a brand new idea. And all of them are still making our lives easier. SANTİGRAT 43


Bursa Teknik bayimiz infomobil aracımızla festivaldeydi Bu yıl 18’inci kez düzenlenen Uluslararası Çivril Elma-Tarım ve Kültür Festivali’ne bayimiz Bursa Teknik ile birlikte infomobil aracımızla katıldık. 13-16 eylül tarihlerinde gerçekleşen ve yaklaşık 90 bin kişinin ziyaret ettiği festivalde, nihai tüketicilerin aracımıza ilgisi yoğundu. Çok sayıda yerel medya kuruluşunun takip ettiği organizasyon, katılımcı sayısı olarak tarihinin en kalabalık festivali olarak belediye kayıtlarına geçti. Soğutma ürünlerimizin ağırlıklı olarak tanıtıldığı festivalde aracımızın önünde sergilediğimiz standımız ilgiyi artıran bir unsur oldu. Cihazlarımızın çalışıyor halde oluşu da tüketicilere bilgi aktarırken işimizi oldukça kolaylaştırdı. Ayrıca, yakın zamanda doğalgazın da geleceği bölgede daha bağlantı yapılmadan Airfel markamızın tanıtımını yapmış olduk. Broşürlerin yanı sıra magnet, stres topu, şapka, bez çanta gibi promosyon ürünleri dağıtıldı. Bursa Teknik yetkilisi Reyhan Hafızoğlu infomobil çalışmasından son derece memnun olduklarını ifade ederek, “Festivale katılım çok yüksekti. Bu sayede ulaştığımız kişilere doğalgazı ve ürünlerimizi anlatma imkanı bulduk. Airfel markasını zihinlere yerleştirmek için talep ettiğimiz infomobil aracımız çok ilgi gördü. Klima kullanan müşterilerimiz bize Daikin’i beğendiklerini, reklam ve haberlerini takip ettiklerini söyledi. Festivalin devam ettiği 4 gün süresince etkin bir reklam çalışması yapma şansı bulduk. Çok sayıda keşif adresi aldık. Bundan sonra da infomobil aracını mümkün olduğu zamanlarda kullanmak istiyoruz” dedi.

We took part in the 18th Çivril Festival of AppleAgriculture and Culture by means of our Bursa Technic and our infomobile vehicle. At the festival which took place on 13-16 September with the participation of 90 thousand visitors, end consumers showed great interest in our car. The organization was followed by a vast number of local media members and was recorded by the municipality as the highest populated year of its history. At the festival, principally our cooling products were presented. Our stall exhibit by our automobile increased the attention. Our devices fully in operation helped us communicate more profound knowledge to our customers. In the region where natural gas is soon to be introduced, our brand Airfel is promoted

in advance. Magnets, stress balls, hats, tissue bags as well as booklets were distributed for promotion. Bursa Technic officer Reyhan Hafızoğlu stated their satisfaction regarding the infomobile campaign, and said: “The participation at the festival was huge. Hereby we had the chance to communicate natural gas and our products to everyone we reached. The infomobile car we called for promoting the Airfel brand drew great attention. Our consumers who use air conditioning told us that they like Daikin and follow our advertisements and news. During the four days of the festival, we had the opportunity of efficient promotion. We have taken many discovery addresses. From now on, we wish to use the infomobile car as often as we can.”

ARAÇTA BULUNAN ÜRÜNLER Digifix, Digifel duo, Digifel premix model kombi Green, Airfel inverter, Turkuaz gold klima Havlupan (500/700), panel radyatör, oda termostatı (manuel ve dijital) THE PRODUCTS THAT WERE PRESENT IN THE CAR Digifix, Digifel duo, Digifel premix model combi boiler Green, Airfel inverter, Turkuaz gold air conditioner Havlupan (500/700), pannel radiator, indoor thermostate (manual and digital)

Daikin dealer Bursa Technic at festival with infomobile 44 SANTİGRAT


Denizli’de fırtına gibi estik! Ağustos ayı içerisinde bayimiz Emek Doğalgaz ile birlikte Denizli Meska Evleri’nde infomobil çalışması gerçekleştirdik. Doğalgazın yeni geldiği bir bölge olması sebebiyle bu çalışmaya nihai tüketicilerin ilgisi yoğun oldu. 1000 konutluk Meska Evleri’ndeki çalışmamız boyunca sıcak satışlara ek olarak sonraki günlerdeki geri dönüşlerle birlikte toplam 200’ün üzerinde (Digifel duo) kombi satışı gerçekleşti. Bol miktarda broşürün yanı sıra şapka, çanta, kalem, balon gibi promosyon ürünleri de dağıtıldı. Aracımızı ziyaret eden nihai tüketicilere kombi, doğalgaz ve klima hakkında kapsamlı bilgiler verildi. Evlerinin önüne kadar gelen bu hizmetten son derece memnun kaldıklarını belirten tüketiciler, markamıza olan beğeni ve güvenlerini görevli arkadaşlarımıza aktardı. Bayimiz Emek Doğalgaz’ın Denizli’de özellikle yeni yerleşim yerleri ve toplu konutlarda etkin bir reklam çalışması yapmak istemesi üzerine talep ettiği infomobil çalışması, böylece büyük bir başarı kazanmış oldu. Beklenen alakanın çok üzerinde bir taleple karşılaştıklarını söyleyen Emek Doğalgaz yetkilisi Hakan Adıgüzel, hem müşteri portföyünü artırdıklarını hem de 200’ün üzerinde satış gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bundan sonra da infomobil aracı uygun olduğu zamanlarda değerlendirmek isterim” dedi. Denizli ve civarında tüketicilerin doğalgaza olan ilgilerini artırmak ve marka bilinirliğini üst seviyelere çıkarmak için infomobilimiz hizmetlerine devam edecek.

ARAÇTA BULUNAN ÜRÜNLER Digifix, Digifel duo, Digifel premix model kombi Green, çocuk kliması, Airfel inverter, Turkuaz gold, 24000 Btu salon tipi klima 1750 W infrared ısıtıcı, havlupan (500/700), panel radyatör, oda termostatı (manuel ve dijital) İNFOMOBİLLERİN BULUNDUĞU İLLER 1. TRABZON (HMA TEKNİK) 2. İSTANBUL (KAHRAMAN ISI.) 3. MALATYA (TURAN MÜH.) 4. DENİZLİ (EGEMAK) 5. DİYARBAKIR (OSMANOĞULLARI)

PRODUCTS THAT WERE PRESENT IN THE CAR Digifix, Digifel duo, Digifel premix model combi boiler Green, child air conditioner, Airfel inverter, Turkuaz gold, 24000 Btu split air conditioner 1750 W infrared heater, towel warmer (500/700), pannel radiator, room thermostate (manual and digital) CITIES WITH INFOMOBILE 1. TRABZON (HMA TECNIC) 2. İSTANBUL (KAHRAMAN HEATING) 3. MALATYA (TURAN ENG.) 4. DENİZLİ (EGEMAK) 5. DİYARBAKIR (OSMANOĞULLARI)

In August, an infomobile performance is conducted with our dealer Emek Natural Gas in Denizli Meska Estates. End consumers paid great attention in the performance for the region had only recent access to natural gas. In addition to the hot sales conducted throughout the event at the Meska Estates with 1000 residents, over 200 (Digifel Duo) combi boilers were sold including the post-purchases. Hats, bags, pens, balloons as well as booklets were distributed for promotion. Detailed information on combi boilers, natural gas and air conditioners were communicated to the end consumers who visited our automobile. Expressing their complacence of the service brought on to

their doors, consumers stated their admiration and reliance on our brand. Hereby, the infomobile performance demanded by our dealer Emek Natural Gas to conduct an efficient promotion activity in Denizli’s new settlements and housing estates has been a success. Stating that the demand have exceeded all expectations, Emek Natural Gas Agent Hakan Adıgüzel reported that the sales exceeded 200 items and the client portfolio has been improved. Adıgüzel said, “I would like to make use of the infomobile car again whenever it is available.” Our infomobile will continue to give service around Denizli to trigger the interest in natural gas and to promote brand recognition.

Storming through Denizli! SANTİGRAT 45


Modern zamanların savaşları

Siber saldırılar

İSTEDİĞİNİZ KADAR GÜÇLÜ BİR ÜLKE OLUN, SINIRSIZ BİR ASKERİ GÜCÜNÜZ; UÇAKLARINIZ, UÇAK GEMİLERİNİZ OLSUN... HEPSİNİ DURDURMAYA BİR TEK SİLAH YETEBİLİR: İYİ PROGRAMLANMIŞ BİR VİRÜS! BU BİR İDDİA DEĞİL, UCU AÇIK BİR KOMPLO TEORİSİ HİÇ DEĞİL! BU, DÜNYANIN YAKIN GELECEKTEKİ EN BÜYÜK KORKUSU… SİBER DÜNYAYA HOŞ GELDİNİZ! Yazı/By: CİHAN DEMİRŞEVK

Modern time wars Cyber

attacks

NO MATTER HOW POWERFUL YOUR COUNTRY IS; NO MATTER HOW ABUNDANT AN ARMY, AIRPLANES OR AIRCRAFT CARRIERS YOU HAVE GOT… ALL CAN BE STOPPED BY JUST ONE WEAPON: A WELL PROGRAMMED VIRUS! THIS IS NOT JUST A CLAIM, OR A CONSPIRACY THEORY OF PROBABILITY! THIS IS THE WORLD’S GREATEST FEAR IN NEAR FUTURE… WELCOME TO THE CYBER WORLD! İnternet, uçsuz bucaksız bir evren... Dünyada bugün 2,5 milyar insan internetten alışveriş yapıyor, görüşme gerçekleştiriyor. Dünyadaki e-ticaret hacmi ise 10 trilyon doları buluyor. Sıkı durun, bu rakamın 2020 yılında 20 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor! Bu rakamlar siber dünyanın ne denli büyük olduğunu işaret ediyor. Ancak bunların dışında banka 46 SANTİGRAT

Internet is a boundless universe… There are 2,5 billion who shop or chat on internet today. The global e-commerce volume is about 10 trillion dol-

lars. Hold on, this amount is estimated to reach 20 billion dollars by the year 2020! These numbers are an indication of the sizes of the cyber world. In addition to


bilgileriniz, devlette bulunan tüm kayıtlarınız, şehrinizin altyapı sistemleri, yaşamsal önemdeki yazışmalarınız konuşmalarınız da siber dünyanın bir parçası. Üstelik bilgisayarın ve internet bağlantısının olduğu her yerde siber saldırı tehdidi olduğunu düşünürüsek siz, biz hepimiz siber saldırıların hedefi durumundayız... ‘SİBER SAVAŞ’ NEDİR? Siber saldırı eylemleri internetin icadı kadar eski olsa da ‘Siber Savaş’ tam anlamıyla 2007’de hayatımıza girdi. Bürokrasi sistemini tamamen internet ortamına taşıyan ve ‘Kağıtsız Devlet’ olarak anılmaya başlayan Estonya’nın, Rusya ile yaşadığı bir gerginlik sonucu tüm internet altyapısı saldırıya uğradı. Bürokrasi ve ticaretin neredeyse çöktüğü ülkede hayat durma noktasına geldi. Saldırıların Rusya kaynaklı olduğu anlaşılınca Estonya NATO’yu göreve çağırdı. Bu saldırıyla birlikte, internete ulaşmak ya da başkalarının ulaşmasını engellemek günümüzün en etkili silahlarından biri olduğu anlaşıldı. Bu silah zamanla daha da güçlendi, hedefler çoğaldı, saldırılar arttı... Dünya üzerinde sadece 2011 yılında 5.5 milyar siber saldırı gerçekleştirildi. Bu saldırıların sadece devletlere veya çok uluslu şirketlere yapıldığını düşünmemek gerek. Sevgilisinin sosyal paylaşım sitesindeki mesajlarını okumak için şifresini kıran bir bilgisayar korsanının yaptığı da, İran’ın nükleer tesislerini kullanılamaz hale getiren bir operasyon da siber saldırı olarak adlandırılıyor. Bu alanda en popüleri ise ‘teknolojik casusluk’ adı altında şirketlere ait bir takım verilerin kopyalanması! Teknoloji devlerinin piyasaya yeni sürecekleri ürünlerinin, gizli formüllerinin, satış ve pazarlamaya yönelik araştırma ve bilgilerin milyonlarca dolar ettiği bir dönemde teknoloji casusluğu, haliyle şirketlerin de en büyük korkularından biri haline geldi.

these, your bank accounts, all official registrations, the urban infrastructure, your mailings of utmost importance are all parts of this cyber world. Moreover, considering there is a threat of cyber attack everywhere there are computers and internet, every single one of us is the target of cyber attacks. WHAT IS ‘CYBER WAR’? Although cyber attacks are as old as internet, ‘Cyber War’ literally entered into our lives in 2007. Having their bureaucratic system transferred on the internet, hereby began to be referred as ‘the Nation of No Paperwork’, Estonia’s complete internet infrastructure has been attacked following a tension with Russia. The national bureaucracy and trade were almost destoyed and life has almost stopped. When the attacks were understood to be caused by Russia, Estonia called NATO on duty. With this attack, taking control of internet or limiting other’s uses of it was perceived to be one of the most efficient weapons of our times. This weapon gained power within time, the targets increased, so did the attacks… Globally 5,5 billion cyber attacks took place in 2011 only. These attacks were not all aimed at nations or multi-national companies. The hacking of a curious lover in order to read the messages of the beloved

or an operation to render Iranian nuclear facilities useless are all accepted as cyber attacks. The most popular action in that regard is copying corporate data under the name of ‘technological espionage.’ In an era when new innovations, hidden formulas, or the salesmarketing research and data are worth millions of dollars, technological espionage has become the great fear of companies.

COLD WAR IS OUT! Do not only think about adolescents trying to become ‘hackers’ when talking about ‘hacking’; despite being the global power, even the USA is fighting against enemy threats in the cyber world. Estimated to have over a thousand military bases abroad, the USA has been the victim of many hacker groups in recent years. Considering the size of the threat, they now react against the spies in the cyber world and try to stop them legally in the meantime. The remark by the president of the CIA, one of the world’s best secret services about a year ago displays the severity of the fact: “We will show no tolerance to the attackers

SANTİGRAT 47


SOĞUK SAVAŞ OUT! ‘Hack’ deyince aklınıza ‘hacker’ olmaya çalışan yeni yetmeler gelmesin sadece; dünyanın en güçlü devleti ABD bile düşman nitelediği oluşumlarla siber alanda savaşıyor. Yurt dışında binden fazla askeri üssü olduğu tahmin edilen ABD, son yıllarda pek çok hacker grubunun saldırısına maruz kaldı. Tehlikenin boyutunu fark eden Amerika, casuslara siber alanda yanıt verirken, yasalarıyla da önlerini kesmek için çabalıyor. Yaklaşık bir yıl önce dünyanın en iyi çalışan gizli servislerinden biri olan CIA başkanının durumu şu şekilde açıklaması olayın vahametini gözler önüne seriyor: “İnternet üzerinden, hükümet birimlerimize saldıranlara karşı en ufak bir tahammül göstermeyeceğiz. Savunmamız da karşı saldırılarımız da en sert biçimde gerçekleşecek. Soğuk Savaş bitti ama teknoloji savaşları başladı!” Bu, her ne kadar düşman ülkeler veya çokuluslu terörist örgütler için yapılan açıklamalara benzese de bu sefer hedef ‘korsanlar’dı. İnternete bağlanan hatta bilgisayar kullanan herkes bu saldırıların hedefi olabilir. Yahoo gibi bir internet devine düzenlenen saldırı Yahoo uzantılı mail kullanan herkesi kapsamına alır. Çokuluslu bir bankanın veri tabanının ele geçirilmesi, sizin kredi kartı bilgilerinizin de kopyalanması anlamına gelebilir. Online

Bugüne kadar yapılan en etkili siber saldırılar

on our governmental units via internet. We will make defense and counter attack as harshly as can be. The Cold War might be over, but now the technologic wars started!” Similar as the statements on the enemy states or multi-national terrorist organizations this was, this time the object was the ‘pirates’. Anyone connecting the internet or just using the computer might be the victim of these attacks. The attack against an internet giant as Yahoo effects every single Yahoo mail user. The capturing of the database of a multi-national bank might mean that your credit card information has also been copied. Your online game points might be reset or your personal photographs and infos might get in the hands of someone else. So is it possible to defend yourself from great or small cyber wars? Perhaps not from all, but from some you can…

*Citigroup’un 200 bin müşterisinin kişisel bilgileri çalındı. Hasar 2.7 milyon dolar. * Sven Jaschan’ın 2004’de internete saldığı virüs, milyonlarca bilgisayara bulaştı. Hasar 500 milyon dolar. *‘MafiaBoy’ adıyla tanınan Michael Calce; Dell, CNN, Amazon ve eBay’i ele geçirdi. Hasar 1.2 milyar dolar. *Sony’e yapılan saldırılarda 100 milyon kişinin hesap detayları ortaya çıktı. Hasar 1-2 milyar dolar! *ABD, bir füze, bomba veya herhangi bir geleneksel patlayıcı kullanmadan Sibirya gaz boru hattını patlatmayı başardı. ‘Mantık bombası’ ile sisteme bir kod ekledi ve sistemin kafasını karıştırdı.

48 SANTİGRAT

Michael Calce

DEFENDING FROM THE CYBER WAR... Every internet user will be affected by these attacks or wars in some time or the other, it is only not certain when… So how will we defend ourselves from these attacks or survive them with the least damage possible? Personal information means everything to personal users, so make sure they are well protected from pirate access. Define your passwords by mixing numbers and letters, change them on regular basis, make sure that your user name and password are not registered elsewhere than your pc. Do not be scared of e-shopping, but create a virtual card for protection. If you are the owner of a company, have a strong security wall built for your website. Make sure you are using legal and update software. Employ a software expert or collaborate with professional software companies.


The greatest cyber attacks in history

*The personal data of 200 thousand Citigroup clients was stolen. The damage was 2.7 million dollars. * The internet virus spread by Sven Jaschan in 2004 influenced millions of computers. The damage was 500 million dollars. *Known by the name ‘MafiaBoy’, Michael Calce captured Dell, CNN, Amazon and eBay. The damage was 1.2 billion dollars. * The account details of 100 million people were captured after Sony attacks. The damage is 1-2 billion dollars! * The USA managed to explode the Sibirian gas pipeline without using a missile, bom bor any traditional explosives. A code was added to the system via ‘Logical Bomb’ and confused the system.

oynadığınız bir oyundaki puanlarınız sıfırlanabilir veya kişisel fotoğraflarınız ve bilgileriniz başka kişilerin eline geçebilir. Peki büyük ya da küçük siber savaşlardan korunmak mümkün mü? Hepsi değil belki ama bir kısmı için önlem alınabilir... SİBER SAVAŞTAN KORUNMAK İÇİN... İnternet kullanan herkes bir gün bu saldırılardan veya savaşlardan etkilenecek sadece zamanlaması bilinmiyor. O zaman bu saldırılardan nasıl korunacağız veya en az hasarla nasıl atlatacağız? Bireysel kullanıcılar olarak kişisel bilgileriniz sizin her şeyiniz, dolayısıyla öncelikle kişisel bilgilerinizi, korsanların eline geçmesini engelleyin. Şifreleriniz mutlaka rakam ve harf karışık kullanın, düzenli periyotlarda değiştirin, sadece sizin kullandığınız bilgisayarlar haricinde kullanıcı adı ve şifrenizin kaydedilmediğinden emin olun. E-alışverişten korkmayın ama sanal kart oluşturarak kendinizi koruyun. Eğer şirketiniz veya varsa siteniz için iyi bir güvenlik duvarı oluşturun. Mutlaka yasal ve güncel yazılımlar kullanın. Alanında uzman bir yazılımcı çalıştırın veya profesyonel yazılım şirketleriyle çalışın.

ANONYMOUSE: ASİ Mİ ŞÖVALYE Mİ? Anonymouse, bugün dünyadaki en ünlü hacker gurubu. Çeşitli siyasi olayları, genellikle devlet teşkilatlarına ait sitelere saldırılar düzenleyerek protesto eden, aktivist bir grup. Kendilerini ‘hacktivist’ olarak adlandıran grup belirli forumlarda buluşuyor, protesto organize etmek icin Facebook ve Twitter gibi paylaşım sitelerini kullanıyorlar. Liderleri yok, yüzleri yok, isimleri yok… ANONYMOUSE: REBEL OR KNIGHT? Anonymouse is the most famous hacker group of the present world. They are a group of activists who protest various political events mainly by attacking state organizations. Calling themselves ‘hacktivists’, they meet on certain fora, and use social Networks like Facebook and Twitter to organize protests. They have no leaders, no faces, no names…

TÜRKİYE ONU KONUŞUYOR: REDHACK Son günlerde Türkiye gündemine oturan ‘Redhack’ ise Türkiye’nin en ünlü hacker grubu. Anonymouse’un da bazı eylemlerine destek verdiği bilinen grup başta BTK olmak üzere, İçişleri Bakanlığı, Ankara Emniyet Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı, ‘Okul Sütü Projesi’nde yer alan süt dağıtım şirketlerinin, TÜBİTAK, TTNet ve THY gibi kamu kurum ve kuruluşunun sitesinin çökertilmesinden sorumlu tutuluyor. TURKEY TALKS ABOUT HIM: REDHACK The recent Turkish celebrity ‘Redhack’ is the most famous hacker group of Turkey. Known to support certain Anonymouse protests, the group is held responsible for the collapse of the websites of BTK (Information and Communication Technologies Authority), the Ministry of the Interior, Ankara Police Department, the Ministry of Health, the milk distributing companies who took part in the ‘School Milk Project’, and public corporations including TÜBİTAK (Turkish Scientific and Technical Reseaches Institution), TTNet (Turkish Telecom Network) and THY (Turkish Airlines).

SANTİGRAT 49


Yeni mezun oldular, pasaportlarını alıp Avrupa’da çalışmaya başlıyorlar DÜNYANIN KLİMA UZMANI DAIKIN’İN ULUSLARARASI ARENADA SAHİP OLDUĞU GÜÇ, TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİ TEMSİL EDEN GENÇLER İÇİN BENZERSİZ BİR KARİYER FIRSATINA DÖNÜŞÜYOR. BU YIL İLKİ DÜZENLENEN “DAIKIN GLOBAL TRAINEE” PROJESİ KAPSAMINDA ÜNİVERSİTEDEN YENİ MEZUN İKİ KİŞİ, DAIKIN AVRUPA’DA, ÜÇ KİŞİ DE DAIKIN TÜRKİYE’DE HEM EĞİTİM HEM ÇALIŞMA İMKANINA SAHİP OLDU. 160 ülkede yürüttüğü faaliyetleri, ürün kalitesi, yenilikçi yaklaşımı ve iş hacmi ile dünyanın bir numaralı klima markası olan Daikin’in, uluslararası tecrübeye sahip insan kaynağı yetiştirilmesine öncülük etmek amacıyla hayata geçirdiği “Daikin Global Trainee” projesinin ilki sonuçlandı. 11 kişiden oluşan jürinin yaptığı mülakat sonucunda Sabancı Üniversitesi’nden Gülnur Durak ve Bilkent Üniversitesi’nden Mert Gönlüşen, Daikin Avrupa’nın merkezi Belçika’da üç farklı departmanda üçer ay boyunca hem eğitim hem de çalışma hakkı kazandı. Konya Selçuk Üniversitesi’nden Muhammet Mehti Taşyüz, Boğaziçi Üniversitesi’nden Muhammed Ali Önder ve Boğaziçi Üniversitesi’nden Roza Sarı ise Daikin Türkiye’de çalışma imkanına sahip oldu. Ülke sınırlarına bağlı kalmadan kendini geliştirme ve uluslararası tecrübeye sahip olma fırsatı yakalayan Gülnur Durak ve Mert Gönlüşen, 1 Ekim 2012 tarihi itibarıyla Daikin Avrupa’nın merkezi Belçika’da üç farklı departmanda üçer ay boyunca hem eğitim alıp hem de çalışacak. Genç profesyoneller daha sonra, Daikin Avrupa’ya bağlı farklı ülkelerde çalışma imkanına sahip olacak. Muhammet Mehti Taşyüz, Muhammed Ali Önder ve Roza Sarı ise Daikin Türkiye’de çalışma hayatına başlayacak. Projeye; başta Türkiye olmak üzere, Kıbrıs ve yurt dışındaki üniversitelerin işletme ve mühendislik bölümlerinden, yüzde 60’ı erkek, yüzde 40’ı kadın olmak üzere toplam 600 yeni mezun başvurdu. Başvurular, ağırlıklı olarak Boğaziçi, Çanakkale, Dokuz

50 SANTİGRAT

Enjoying the position of global leadership in the air conditioning sector with its operations conducted in 160 countries, product quality, innovative approach and business volume, Daikin organized the first of the “Daikin Global Trainee” project with the mission of pioneering the development of human resources with international expertise. At the end of the interviews conducted by a jury of 11 professionals, Gülnur Durak from Sabancı University and Mert Gönlüşen from Bilkent University gained the opportunity of training and working in three seperate departments of Daikin Europe’s Belgium headquarter for three months. In the meantime, Muhammet Mehti Taşyüz from Konya Selçuk University, Muhammed Ali Önder and Roza Sarı from Boğaziçi University gained the opportunity of working at Daikin Turkey. Receiving a chance of self-improvement and international experience

out of national borders, Gülnur Durak and Mert Gönlüşen are going to get training and workin three seperate departments of Daikin Europe headquarter in Belgium for three months starting on 1 October 2012. Young professionals will later on have the chance of employment in other Daikin Europe countries. Muhammet Mehti Taşyüz, Muhammed Ali Önder and Roza Sarı, on the other hand, are going to start their careers at Daikin Turkey. A total of 600 new graduates (60 per cent of which were comprised of men and 40 per cent of women) from business management and engineering faculties of Turkish, Cypriot and other universities applied in the project. The applications were mainly from Boğaziçi, Çanakkale, Dokuz Eylül, Karadeniz Technical, Kocaeli, Koç, İstanbul Technical, Middle East Technical, and Yıldız Technical universities. The 10 finalists that were determined through the first evaluation over the application forms


Eylül, Karadeniz Teknik, Kocaeli, Koç, İstanbul Teknik, Orta Doğu Teknik, Yıldız Teknik üniversitelerinden yapıldı. Başvuru formları üzerinden yapılan ilk değerlendirme sonucunda finale kalan 10 aday, jüri üyeleri tarafından mülakata tabi tutularak eğitim geçmişi, İngilizce düzeyi, kendini ifade edebilme yeteneği, liderlik ve girişimcilik özelliği, geleceğe yönelik hedefleri ve bunu sergileme kabiliyeti ile sivil toplum kuruluşlarında görev alma becerisi ve hobilerine göre değendirilerek projenin bu yıl kazananları belirlendi.

JURY MEMBERS: Cemal Kişmir / Cardiff/BNP Paribas Hasan Önder / Daikin Turkey CEO Mehmet Rauf Ateş / Doğan Burda Meral Tamer / Milliyet Daily Coloumnist Murat Yeşildere/ Egon Zehnder International Serdar Erener / Alameti Farika Agency President Servet Topaloğlu/ Nord Holding Turkey CEO Tayfun Bayazıt / Bayazıt Consultancy Tuna Gülenç / Daikin Turkey Vice General Director Wim De Sacht / Daikin Europe NV VP of Strategic Planning and Human Resources Dept. Wim Vangeenberghe / Daikin Europe NV General Manager of Sales Department and Member of Board of Directors are interviewed by the juri members. The jury made an evaluation based on the candidates’ educational backgrounds, English knowledge, self expression, leadership and

entrepreneurship skills, future projects and the ability of displaying them, non governmental organization skills and hobbies, and determined the winners of this year.

JÜRİ ÜYELERİ: Cemal Kişmir/ Cardiff/BNP Paribas Hasan Önder/ Daikin Türkiye CEO Mehmet Rauf Ateş / Doğan Burda Meral Tamer/ Milliyet Gazetesi Yazarı Murat Yeşildere/ Egon Zehnder International Serdar Erener/ Alameti Farika Ajans Başkan Servet Topaloğlu/ Nord Holding Türkiye CEO Tayfun Bayazıt/ Bayazıt Danışmanlık Tuna Gülenç / Daikin Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Wim De Sacht / Daikin Europe NV Stratejik Planlama ve İnsan Kaynaklarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Wim Vangeenberghe / Daikin Europe NV Satış Bölümü Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi

New graduates get their passes and start working in Europe THE AUTHORITY OF THE GLOBAL AIR CONDITIONING EXPERT DAIKIN IN THE INTERNATIONAL ARENA GIVES WAY TO AN AMAZING CAREER OPPORTUNITY FOR THE YOUNG GENERATION THAT REPRESENTS THE FUTURE OF TURKEY. WITHIN THE SCOPE OF THE FIRST “DAIKIN GLOBAL TRAINEE” PROJECT, TWO NEW UNIVERSITY GRADUATES ARE AWARDED TRAINING AND CAREER OPPORTUNITIES AT DAIKIN EUROPE, AND THREE OTHERS AT DAIKIN TURKEY. SANTİGRAT 51


En ucuz ve cimri otomobiller TÜKETİCİ ALIŞKANLIKLARI HER GEÇEN GÜN DEĞİŞİYOR. ARTIK EV AHALİSİNİN TOPLAM HARCAMALARI İÇERİSİNDE EN BÜYÜK PAYI ULAŞIM ALIYOR. HAL BÖYLE OLUNCA EN UCUZ ULAŞIMIN YÖNTEMİ ARANIYOR. TÜRKİYE’DE SON YILLARDA SATIŞI ARTAN DİZEL OTOMOBİLLERİN TERCİH EDİLMESİNİN NEDENİ DE TASARRUFLU OLMASI. Hazırlayan/By: BORA ERDİN Dünyada çevre duyarlılığı her geçen gün artıyor. Otomobilin en büyük masrafı olan yakıt, yeni otomobil alırken de en büyük seçim kriteri oluyor. Bütçeye uygun A ve B segmentindeki otomobillerin arasında en az tüketenlere şöyle bir göz atalım dedik. Volkswagen, BlueMotion teknolojisinin kullanıldığı modellerinde daha aerodinamik bir karoser ve tüketimi düşürecek sistemler sunarak rekorlara ulaşıyor. Türkiye’de satışına kısa

Environmental sensitivity is increasing globally with every day. Fuel, which is the biggest cost of any automobile, becomes the principal selection criterion while

purchasing a car. So we decided to take a look at the least consumers of the A and B segment automobiles. Volkswagens with BlueMotion technology break records by introducing more aerodynamic bodyworks and consumption reducing systems. The recently introduced Polo 1.2 Bluemotion is very impressive to offer an advantage of 0.2 lt/100 km at 100 km compared to Polo 1.4 TDI. Other diesel engine

and manual transmission vehicles in the small segment are Opel Corsa, Seat Ibiza and Citroen C3 respectively. In addition, we also included the segment’s two best selling cars Renault Clio and Fiat Albea in our list. Even though the diesel fuel now costs almost as high as the oil, diesel is still on the more adventageous side. THE CHEAPEST FIRST-HAND DIESEL: TATA INDICIA As the oil prices increases at an extraordinary rate with the crises, diesel automobiles became ever more popular. More than 50 per cent of the first hand sedans sold in 2012 have been diesel cars. With its market price of 18 thousand TRY, Indica is currently

Fiat Albea

The cheapest and the scrimpiest CONSUMER BEHAVIOR IS CHANGING WITH EVERY DAY. TRANSPORTATION NOW HOLDS THE BIGGEST PART WITHIN THE TOTAL HOUSEHOLD COSTS. GIVEN THE CIRCUMSTANCES, WHAT IS ASKED FOR IS THE CHEAPEST TRANSPORTATION METHOD. THE REASON FOR THE INCREASING DEMAND FOR DIESEL CARS IN TURKEY RECENTLY IS THE FACT THAT THEY ARE ECONOMIC. 52 SANTİGRAT


bir süre önce başlanan Polo 1.2 Bluemotion, Polo 1.4 TDI’a göre 100 km’de 0.2 lt/100 km gibi bir avantaj sunacak kadar etkileyici. Küçük sınıftaki diğer dizel motorlu ve manuel şanzımanlı araçlar ise sırasıyla Opel Corsa, Seat Ibiza ve Citroen C3. Bunun dışında segmentin en çok satan iki otomobili olan Renault Clio ve Fiat Albea’yı da listemize ekledik. Her ne kadar dizel yakıt fiyatı, benzin fiyatına yaklaşmış olsa da hala dizeller daha avantajlı konumda yer alıyor. EN UCUZ SIFIR DİZEL OTO TATA INDICIA Krizlerde akaryakıt fiyatlarının normalin üzerinde artması, dizel otomobilleri en çok tercih edilen otomobiller haline getirdi. 2012 yılında satılan sıfır km binek otoların yüzde 50’sinden fazlası diDacia Logan

Tata Indicia

the cheapest 2012 model first-hand diesel engine. Increasing taxes and fuel consumption lead the car owners to more economical models. Exported in Turkey by Mesin Co. Ltd., the Indian Tata Indica is available only

in 1.4 lt 50 HP diesel and 1.4 lt 70 HP turbodiesel engine options. DACIA’S DIESEL LEADER: LOGAN Logan MCV is the brand’s most popular diesel model

Ford Fiesta

SANTİGRAT 53


Nissan Micra zel otolardan oluşmakta. 18 bin TL fiyatla satılan Indica, halen satılmakta olan sıfır km 2012 model dizel motorlu otomobiller içinde en ucuzu. Artan vergiler ve yakıt tüketimi, araba sahiplerini ekonomik otomobillere yöneltti. Türkiye’ye Mesin Ltd. Şti. tarafından ithal edilen Hintli Tata Indica’nın yalnızca 1.4 lt 50 HP dizel ve 1.4 lt 70 HP turbodizel motor seçenekleri satılıyor. DACIA’NIN DİZEL LİDERİ LOGAN Markanın en fazla tercih edilen dizel modeli yüzde 90 ile Logan MCV. İşlevselliği ile dikkat çeken Logan MCV de 1.5 litre hacmindeki 65 beygirlik dizel motor görev yapıyor. Aracın en çok küçük ticari işletmeler tarafından seçildiğini belirtmekte fayda var. Dacia’nın tercih edilen bir marka olmasının arkasındaysa Renault’un altyapısı üzerine kurulu olması ve yedek parça sorunu yaşanmaması. FORD 40 YILLIK FIESTA İLE RAKİPLERİNİN PEŞİNDE Markanın B segmentindeki başarılı temsilcisi Fiesta, geçen yıl 10 bin 500 adet satıldı. Bunun yaklaşık yüzde 70’ini ise 1.4 litrelik Duratorq TDCi motora sahip olan dizel versiyon oluşturdu. Ford’un dizel araç grubundaki payı oldukça düşük. Bunun nedeniyse satış fiyatının diğer emsallerine göre oldukça yüksek olması. NISSAN, 2 MODELİYLE YARIŞIYOR Geçen yıl sınıfının en fazla satan aracı unvanına sahip olan Note, Nissan’ın dizeldeki bir numaralı modeli konumunda. Toplam satışının yüzde 70’i dizel olan araç, fonksiyonel ve geniş iç mekanı ile genç aileleri hedefleyen bir araç olarak dikkat çekiyor. Nissan ayrıca en küçük modeli olan Micra ile rakiplerine yakıt tüketiminde fark atıyor. Ancak Micra ve Note’nin fiyat aralığı yüksek olduğu için toplam satış da oldukça düşük bir grafik çiziyor. Note şehir içinde 100 kilometrede ortalama 5.1 litre, Micra ise 4.8 litre yakıyor. POLO BLUEMOTION MODELİYLE DİKKAT ÇEKİYOR Volkswagen Polo 1.4 TDI 100 kilometrede 3.6 litre yakıt tüketiyor. Manuel ve otomatik vites seçeneği olan modelin büyük

54 SANTİGRAT

Nissan Note by 90 per cent. Appreciated for its performance, Logan MCV has a 65 horsepower diesel engine of 1.5 liter volume. The vehicle is usually preferred by small-scale commercial enterprises. The motives behind Dacia’s popularity are its Renault based infrastructure and zero replacement part problems. FORD FOLLOWS ITS COMPETITIORS WITH 40 YEAR OLD FIESTA The brand’s successful spokesmodel in the B segment, Fiesta sold 10 thousand 500 last year. About 70 per cent of this quantity was the 1.4 lt Duratorq TDCi engine diesel version. Ford has a very low share in the diesel car market. The reason is the relatively higher selling prices in comparison to its competitors. NISSAN 2 IS IN THE COMPETITION The best selling automobile of its class in the previous

year, Note is currently the number 1 diesel model of Nissan. With a 70 per cent share of diesel versions, the car is targeting young families with its performance and vast inner space. In the meantime, Nissan’s smallest model Micra outscores its competitors with low fuel consumption. However, as the price ranges of Micra and Note are quite high, their sales profile are also low. Note spends around 5.1 lt and Micra 4.8 lt of oil per 100 kilometers in the city. VOLKSWAGEN POLO ATTRACTS WITH BLUEMOTION Volkswagen Polo 1.4 TDI spends 3.6 liters of fuel per 100 kilometers. With manual and automatic gear options, the model is usually preferred by families for its huge baggage capacity. Ranking in the top 5 among its segment with its sale numbers, Polo offers considerable fluency in the city traffic thanks to its size.


hacimli bagajı aileler için tercih sebebi oluyor. Satış rakamlarıyla segmentinde en çok satan 5 araç içinde yer alan Polo boyutlarıyla şehir trafiğinde ciddi bir kıvraklık sağlıyor. FIAT ALBEA TİCARİLERİN TERCİHİ İki ayrı motora sahip olan Albea Sole, biri benzinli biri dizel olarak ikiye ayrılıyor. Benzinli motor 1.4 Fire 77HP 8V 4 silindir güce sahip. Dizel motor ise 1.3 Multijet 70HP 16V güce sahip. Sadece manuel seçeneği adapte edilmiş motorlarda otomatik vites seçeneği bulunmuyor. Benzinli modeli 100 kilometre şehir içi 8.1, şehir dışı 5.3, ortalamada 6.3, dizel modeli şehir içi 6.1, şehir dışı 4.0, ortalamada 4.8 litre tüketmekte. 1.3 dizel Albea ise 100 kilometrede 4.3 litre yakıt tüketiyor. RENAULT CLIO EN ÇOK SATAN 2’NCİ DİZEL Renault’un en fazla tercih edilen dizel modeli ise Symbol. Bursa’da üretilen ve geçen yıl 23 bin 229 adetle Türkiye’nin en fazla satılan modeli konumundaki Symbol’de 1.5 litre dCi 65 ve 80 beygir güç üreten iki farklı dizel seçeneği de bulunuyor.

FIAT ALBEA THE COMMERCIAL FAVORITE Albea Sole is available in two seperate engines; one working on fuel, the other on diesel. The fuel engine 1.4 Fire 77HP 8V is of 4 cylinder power. The diesel engine is, on the other hand, is of 1.3 Multijet 70HP 16V power. The engines are available in only manual options and no automatic gear option. The fuel engine consumes 8.1 liters in and 5.3 liters outside the city per 100 kilometers, with an approximation of 6.3 liters.

The diesel engine spends 6.1 liters in, 4.0 liters outside the city and has an approximate consumption of 4.8 liters. 1.3 diesel Albea spends 4.3 liters of fuel at 100 kilometers. RENAULT CLIO THE SECOND BEST SELLER DIESEL Symbol is the most preferred diesel model of Renault. Produced in Bursa, Symbol was the last year’s best seller in Turkey with 23 bin 229 automobiles. Symbol is also available in two diesel options as 1.5 lt dCi 65 and 80 horsepower.

Renault Symbol

Volswagen Polo Bluemotion

SANTİGRAT 55


Sıra dışı iki girişimci farkı nerede yarattı? M. RAUF ATEŞ Capital & Ekonomist & CEOLIFE / Director of Publication

How did two extraordinary entrepreneurs create difference? 56 SANTİGRAT


Ben Cohen için köklü bir değişimin zamanı gelmişti. Uzun süre taksi şoförlüğü yapmış, sonra bir hastanede birkaç yıl boyunca çalışmıştı. Ardından birkaç iş daha denemişti. Ama hiçbirinde mutlu olmamıştı. Hem işini sevmemişti hem de para kazanamamıştı. Artık bundan sonraki yaşamını daha mutlu ve iyi kazanacağı bir iş için ayırmak istiyordu. Örneğin, artık başkası için çalışmak yerine kendisine çalışmayı hedefliyordu. Daha yaratıcı işlere girme amacındaydı. Sıradan şeylerle uğraşmak yerine “yaratmak” istiyordu. Eğer daha iyi bir seçenek bulamazsa, yeniden taksi sürücüsü olarak New York’un sokaklarına dönmek zorundaydı. TAM FIRSATI BULMUŞKEN! Tam bu düşünceler içindeyken karşısına yeni bir fırsat daha çıktı. Özel bir okulda “el sanatları” öğretmeni olarak çalışabilecekti. İş kulağına hoş gelmişti. Sevebileceğine inanıyordu. Zaten birkaç ay geçtikten sonra çok sevdiğini anladı. Hep kafasında kurduğu yaratıcılığı içeren, sosyal yönü ağır basan ve insanlara yarar sağlayabileceği bir işti. Sonunda az da olsa para kazandığı, ancak sevebileceği bir işe kavuşmuştu. Fakat

It was time for a radical change for Ben Cohen. He has been as a taxi driver for a long time, and worked a few years at the hospital. Then he took his chance in a couple of more jobs. But none seemed to make him happy. He neither liked his job, nor could earn money. Now, he wanted to spend the rest of his life for a job that would make

him happier and would earn him well. To begin with, he did not wish to work for someone else, but for himself. He aimed for something more creative. He desired “to create” instead of dealing with the routine. And he had to turn back to the streets of New York as a taxi driver, in case he could not find what he was looking for.

SANTİGRAT 57


mutluluğu uzun sürmedi, 2 yıl sonra okulu kapandı ve yeniden işsiz kaldı. Bu kez eski işi olan taksi şoförlüğüne dönmeyi aklından bile geçirmiyordu. JERRY’NİN DURUMU DA FARKLI DEĞİL Ben’in arkadaşı Jerry Greenfield’in de durumu neredeyse aynıydı… İş hayatında bir türlü aradığı mutluluğu bulamamıştı. Çocukluğundan beri doktor olmayı istemişti. Bu nedenle lisede çok çalışmıştı. Ancak, mezuniyetten sonra hiçbir tıp fakültesine kabul edilmemişti. Şimdi ise bir hastanedeydi ama laboratuvarda teknisyen olarak çalışıyordu. O da arkadaşı Ben gibi mutsuzdu. Üstelik Jerry’nin kız arkadaşıyla ilişkisi de kötü gidiyordu. Her şeyden bunalmıştı ve yaşadığı yerden kopup gitmek istiyordu. Tıpkı Jerry gibi…

DAHA İYİSİ VAR MIDIR? Her ikisi de “Daha iyisi mutlaka vardır” seçeneği gidip geliyordu. Ben, bu düşüncelerle arkadaşı Jerry’yi ziyaret ettiğinde, onun da aynı sorunlarla uğraştığını gördü. Mutlu oldu. Çünkü, “rüyasına eşlik edecek” birileri olduğuna sevinmişti. Hemen oturup “daha iyi” ve “daha mutlu” bir gelecek için planlar yapmaya koyuldular. Basit bir kuralları vardı: “Seveceğimiz ve sürdürülebilir bir iş.” “Artık kendime çalışacağım” diyen Ben’in kafasında iş kurmak vardı. Jerry de bu düşünceye bayılmıştı ama önemli bir sorun vardı: “Ne iş kuracaklardı?” NEREDEN BAŞLAMALI ACABA? Her ikisi de gıda işini seviyorlardı. Yemekten çok hoşlanıyorlardı. Hem eğlenip hem de para kazanmaları bu sektörde daha kolaydı. Bu nedenle gıdayı düşündüler ve akıllarına öne “bagel” geldi. Biraz araştırınca bu iş için gerekli ekipmanları almak için gerekli sermayenin yüksek olduğunu gördüler. Bu kez pizzaya yöneldiler. Ama çok hızlı bir şekilde ondan da vazgeçtiler. Ardından “dondurma” işine karar verip, hızlıca araştırmaya koyuldular. Karardan sonra hızlıca şunları yaptılar: 1. Penn State Universitesi’nde 5 dolarlık bir dondurma kursu-

58 SANTİGRAT

JUST GETTING HIS FOOT IN THE DOOR! He was immersed in these thoughts as a brand new opportunity arrived. He could work as a “handicrafts teacher” in a private school. The job sounded just good. He believed he could love it. After a few months, he was sure he liked it. This was a profession as creative, social and humanistic as he always wished for. Finally, he got a job that he could love, and earned him enough. However, his happiness did not last long. After only two years, the school was closed down and he was unemployed again. Only now he did not even consider going back to being taxi driver. SAME GOES FOR JERRY Things were almost the same for his friend Jerry Greenfield… He could not find happiness in his professional life. Since his childhood, he always wanted to be a doctor. He worked very hard in high school for its sake. Yet he was not accepted in any medicine school after graduation. Now he was working at an hospital, but only as a laboratory technician. He was as unsatisfied as his friend Ben. Moreover, his relationship with his girlfiend was not going well. He was sick of everything and wanted to run away. Just like Ben…

IS THERE ANY BETTER? Both sometimes doubted that there should be more than that. Visiting his friend Jerry in these thoughts, Ben realized that he was also dealing with the same problems. He felt happy to find someone that could “accompany his dream”. Soon, they started making plans for a “better” and “happier” future. The rule was simple: “a sustainable job we will love.”Saying “I will only work for myself from now on,” Ben was considering to set up a business. Jerry also loved the idea, but there was one major problem: “What business?” WHERE TO BEGIN? In fact, both enjoyed the food business. They loved dining. Enjoying themselves while making money would be easier in this sector. So “bagel” was the first thing that came to their minds. After some research, they realized that a big investment was needed to buy the necessary equipment. Then they considered making pizzas. But they gave up the idea in no time. Later on, they decided for the ice cream business, and began researching. Once the decision was made, they quickly did the following: 1. They enrolled in an ice cream class at the Penn State University for 5 dollars 2. They made a quick geographic study. They were looking for cities “with many students”.


na kayıt yaptırdılar. 2. Hızlıca şehir aramaya koyuldular. Hedeflerinde “çok sayıda öğrencisi olan” şehirler vardı. Birkaç şehirde araştırma yapıp sonunda Vermont’ta karar kıldılar. 3. Kullanılmış dondurma ekipmanları baktılar. İşlerini görecek, sermayelerini zorlamayacak ekipmanlarla yola çıkıp, para kazandıkça iyileştirmek üzere anlaştılar. Sonunda Mayıs 1978’de ilk dondurmalarını ürettiler. Şimdi hepimizin tadına doymadan yediğimiz Ben&Jerry dondurmaları, böyle bir hikayenin sonucunda ortaya çıktı. İki girişimcinin, sadece para kazanmak değil, aynı zamanda keyif almak için başlattıkları iş büyük bir şirkete dönüştü. Bu tip hikayeleri dinlediğimde, sanıyorum Emre Belezoğlu ve Okan Buruk’un 2000’lerin başındaki sözleri aklıma gelir: “Hocamız Fatih Terim bize oyun içinde aynı zamanda keyif almamızı söylüyor. Keyif aldıkça daha iyi oynuyor, motive oluyoruz.” Gerçekten de keyif alınarak yapılan bir işin getirisi de yüksek oluyor. Belki Ben ile Jerry “buraya kadar” demeselerdi, uzunca süre hoşlanmadıkları bir işte çalışıp, sonra mutsuz bir emeklilik yaşayacaklardı. Oysa Vermont’ta kurdukları şirket, öylesine hızlı bir şekilde büyüdü ki, 2000 yılında dünya devi Unilever tarafından 326 milyon dolara alındı. O tarihte yıllık satışları 220 milyon dolardı. Şimdi ise 300 milyon dolar düzeyinde satış yapabiliyor.

After examining a number of cities, they decided for Vermont. 3. They looked for second hand ice cream equipment. They started with equipments that would do the job and were not very costly, and agreed to renew them as they made money. Finally in May 1978, they made their first ice cream. Today’s very popular Ben&Jerry ice cream is born this way. The business set up by two entrepreneurs to enjoy themselves as well as to earn money became a huge company. When I hear such stories, I remember these words of Emre Belözoğlu and Okan

Buruk from the early 2000’s: “Our coach Fatih Terim tells us to enjoy ourselves in the game. We play better and become motivated when we enjoy ourselves.” Indeed, the outcome of a job that is performed with pleasure is bigger. If Ben and Jerry had not said “That’s it!”, they would probably keep doing things they did not enjoy, and live an unhappy retirement. But the business they started up in Vermont grew so rapidly that it was acquired by Unilever in 2000 for 326 billion dollars. At the time, their annual sales reached 220 million dollars.They have an annual sale over 300 million dollars now.

SANTİGRAT 59


Başımızın üstünde yeri var! BU SEZON, GEÇMİŞE DAİR PEK ÇOK TRENDİ YENİDEN GÜNDEMİMİZE TAŞIDI. BUNLARDAN BİRİ DE 60’LI VE 70’Lİ YILLARA DAMGASINI VURAN ŞAPKALAR... İŞTE UNUTULMAZ TASARIMCILARI, ŞAPKALARIYLA TARZ YARATMIŞ ÜNLÜ İSİMLERİ VE KULLANIM TÜYOLARIYLA ŞAPKA REHBERİNİZ…

Soğuktan ya da güneşten korunmak için takılırdı en fazla. Bazen de bir üniformanın parçası olurdu. Bir de sararmış siyah beyaz fotoğraflarda vardı; yakışıklı beyefendinin fötrü ve güzel hanımefendinin kaşına doğru eğerek poz verdiği tüllü şapkası… Kısacası, tarih boyunca kimi zaman bir statü sembolü olarak, kimi zaman dikkat çekmek ya da gizemli olmak adına hep “başımızın üstündeki” yerini aldı şapka. Tıpkı ayakkabılar gibi, hem kadınların hem de erkeklerin kullandığı bir obje olarak önemini korudu. MÖ 3000 yıllarından, Mısırlılar ve Yunanlılar zamanından kalan yazıtlarda krallar kadar halkın da başına yuvarlak, uzun ve sivri, ya da sadece bezlerin dolanmasıyla oluşan şapkalar taktığını görmek mümkün. Haçlı Seferleri başladığında, Doğu’dan Batı’ya taşınan pek çok kültürel değerin arasında 60 SANTİGRAT

It as used for protection against the cold or the sun, at the most. And at times, it was just a part of a uniform. Then it appeared in black and white photos; the fedora of the handsome gentleman, and the hat veil bowed to one eyebrow of the pretty lady… In a nutshell, the hat has always been “on top” throughout the history, either as a status

symbol, a point of attraction or for the sake of mystery. Just like shoes, hats have always kept their importance as an accessory both for men and women. In the epigraphs dating back to the 3000 BC, the Egyptian and Greek eras, the public as well as the royalty are depicted wearing round, tall and pointed, or turban style hats. “Hair ornaments” are one of


nothing has really changed. During the Ottoman Empire, sultans, religiousmen, men of the state and soldiers have always carried hats that showed their statuses. “Fez” immediately comes to mind when Ottoman is mentioned. Until “The Hat Act” enacted by Atatürk in 1925, fez was virtually the offical hat of the Ottoman. Inspiring comics and dominating our national image for as long as a century, fez is taken from Tunisia during a naval “saç süslemek” de var. Batılı kadınlar, saçlarına taşlar ve boncuklar takarak süslemeyi Doğu’dan öğrenmişler. Yine o devirlerden günümüze dek kullanılan şapkalar arasında türbanları, torba boneleri ve kunduz kürkünden yapılan şapkaları saymak mümkün. Yakın tarihimize baktığımızda da durum pek farklı değil: Osmanlı İmparatorluğu’nda da padişahlar, din ve devlet adamları, askerler her dönem boyunca statülerini sembolize eden başlıklar kullanmışlar. Osmanlı denilince bir de “fes” geliyor akla. 1925 yılında Atatürk önderliğinde çıkan Şapka Kanunu’na dek, fes Osmanlı’nın “resmi şapkası” idi adeta. Karikatürlere konu olan ve milli imajımıza yüzyıl kadar hâkim olan fes, bir deniz seferi sırasında Tunus’tan alınmış. 1828 yılında çıkan nizamname ile de resmi şapka olmuş. Daha sonra bir de püskül için nizamname çıkmış: Püskülün rengi, uzunluğu hatta ağırlığı kanuna bağlanmış. O yıllarda Süleymaniye, Aksaray ve Fatih bölgelerinde birçok mağaza fes satarmış. Cumhuriyetin ilanı ile beraber Atatürk’ü modern görünümlü pek çok değişik şapka ile görmek mümkün. Cumhuriyet kadınları da başlarını türlü formlarda ve malzemede şapkalarla süslemişler. Şapka, giysinin çok önemli bir parçası olmuş.

Always on top!

the many cultural elements that have been spread out of East to the West with the start of the Crusades. Western women learned to decorate their hair through gems and beads from the East. Turbans, bonnets and hats of beaver fur that are still in use are the remainders of those times. Looking at the recent history,

expedition. With the 1828 regulation, it became the official headwear. After that came another regulation for the tassel. The colour, the length, even the weight of the tassel were regulated with law. In those years, many shops around Süleymaniye, Aksaray and Fatih used to sell fez. Starting with the declaration of Republic,

MANY TRENDS FROM THE PAST HAVE GAINED POPULARITY AGAIN WITH THIS SEASON. HATS OF HE 60’S AND 70’S ARE ONE OF THESE TRENDS… HERE IS YOUR GUIDE TO THE WORLD OF HATS, INCLUDING THEIR FAMOUS DESIGNERS, CELEBRITY FASHIONISTAS AND USAGE HINTS… SANTİGRAT 61


Atatürk can be seen in many different styles of modern hats. The ladies of the Republic ornamented their heads with hats of various forms and materials as well. So the hat became a crucial part of the clothing. Now it is 2012, hats are once again on scene as a design object rather than a mere accessory. They are still very attractive for opening the doors of a totally personal world to their users. Transformed into virtual works of art in the hands of designers, hats are especially popular with the contributions of

Yıl 2012, bugün bir aksesuardan çok daha fazlasını temsil eden, başlı başına bir tasarım objesi olarak karşımızda şapka. Günümüzde de kullanıcısına sadece onun girebileceği bir dünyanın kapılarını araladığı için hâlâ cazibesini koruyor. Farklı tasarımcıların elinde adeta bir sanat eserine dönüşen şapkalar, özellikle Hollywood yıldızlarının kullanımıyla yeniden popüler. Kate Moss, Gwen Stefani, Victoria Beckham gibi dünyaca ünlü isimlerin sıkça kullandığı bu aksesuar, Kate Middleton-Prens William düğünüyle yeniden gündeme yerleşti diyebiliriz. Zira düğün, başta gelin Kate Middleton olmak üzere davetli tüm kadınların görkemli şapkalarıyla arzı endam ettiği bir festival gibiydi. ŞAPKA DEYİP GEÇMEYİN! Bir zamanların asalet ve zarafet timsali şapkaları onların elinde yeniden doğdu diyebiliriz… Şapkaya hak ettiği itibarı yeniden kazandıran dahi tasarımcılar onlar. İçlerinde ikisi var ki şapka denince onlardan başkası akla gelmiyor: Stephen Jones ve John Boyd. 1970’lerin sonuna doğru İngiltere’de bile yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan şapkacılık ‘sanatı’, bugünkü varlığını büyük oranda ona borçlu. Jean Paul Gaultier’nin 1984’te keşfettiği Stephen Jones, adını en çok John Galliano ve Dior için yaptığı tasarımlarla duyurdu. Halen de Vivienne Westwood, Comme Des Garçons, Marc Jacobs ve Lanvin gibi markaların neredeyse kadrolu

62 SANTİGRAT

Hollywood stars. Favoured by celebrities including Kate Moss, Gwen Stefani and Victoria Beckham, hats have become more popular than ever with the Kate Middleton-Prens William wedding, fort his event was a literal festival where all ladies showed off in the leadership of the bride.

NOT TO BE UNDERRATED! The past time symbols of grace and elegance are reborn in the hands of them… They are the design genia who represented the hats the reputation they deserve. Stephen Jones and John Boyd are the two most renowned when it comes to hats. The art of hatmaking, which came to the brink of extinction in the late 1970’s even in England, owes its existence to Stephen Jones. Discovered in 1984 by Jean Paul Gaultier, he gained fame with his designs for John Galliano and Dior. At present, he is virtually the regular hatmaker of Vivienne Westwood, Comme Des Garçons, Marc Jacobs and Lanvin. His designs have been exhibited in London Victoria & Albert Museum, Paris Louvre Museum and New York Brooklyn Museum before. If Stephen Jones and his hats did not exist, hats would now probably be favoured only by the vintage fans. Jones is today an indispensable name for many stars including Beyonce, Kylie Minogue and Boy George. Speaking of hats, John Boyd cannot be forgotton. Actively producing hats for 64 years, Boyd designs for the English Royal Family, and his most famous client was Lady Di. John Boyd produces hundreds of special hats for Ascot horce races, and he recently began designing


şapkacısı. Jones’un tasarımları daha önce Londra Victoria & Albert Müzesi, Paris Louvre Müzesi ve New York Brooklyn Müzesi gibi dünyaca ünlü müzelerde sergilenmişti. Eğer Stephen Jones ve şapkaları olmasaydı; vintage meraklılarından başka kimsenin yüz vermediği parçalar olacaktı belki de şapkalar. Jones; aralarında Beyonce, Kylie Minogue ve Boy George gibi isimlerin de bulunduğu birçok sanatçı için vazgeçilmez bir isim. Söz şapkadan açılmışken John Boyd’dan bahsetmeden geçmek olmaz. Tam 64 yıldır bu mesleğin içinde olan ve İngiltere Kraliyet Ailesi için çok özel şapkalar tasarlayan Boyd’un en ses getiren müşterisi hiç kuşkusuz ki Prenses Diana idi. Ascot at yarışları için her sene yüzlerce özel şapka tasarlayan John Boyd, yakın zamanda da Kate Middeleton’ın şapkalarını tasarlamaya başladı. Eğer Londra’ya yolunuz düşerse ve bir tutkunu iseniz 16 Beauchamp Place Knisthbridge adresindeki Boyd’un dükkânına mutlaka uğrayın.

for Kate Middleton. If you happen to visit London and if you are a fan of hats, stop by his shop on Beauchamp Place Knightsbridge, 16.

HATS AND THE MOVIE One cannot but mention movies in a coloumn on hats, for the history of cinema is a hat-parade at some extent. The exhibition “Cinema Wears A Hat: Borsalino and Other Stories” which took place in 2011 in La Triennale di Milano reminded us the close encounter of hat and cinema through unforgettable movies. In the exhibition, the use of hats in the cinema was categorized under the headlines funny, frivolous, disturbing and interesting, which put the immortal films wearing hats once again in our agenda. Here are a number of these movies which became cult classics SANTİGRAT 63


ŞAPKALI SİNEMA Şapkayla ilgili bir yazıda sinemadan bahsetmemek olmaz. Zira sinema tarihi, şapka tutkumuzun da resmigeçit töreni bir bakıma. 2011 yılında La Triennale di Milano’da gerçekleştirilen “Şapkalı Sinema: Borsalino ve Öteki Hikâyeler” sergisi, şapka ve sinemanın sıcak ilişkisini, unutulmaz filmler aracılığıyla tekrar bize hatırlatmıştı. Sinemada şapka kullanımını komik, uçarı, rahatsız edici ve ilginç başlıkları üzerinden hareketle farklı temalarla değerlendiren sergi, şapka kullanımıyla ölümsüzleşmiş filmleri gündemimize yeniden getirdi. İşte şapkalı sahneleriyle kült olmuş, şapkanın bir aksesuar olarak değer görmesini sağlamış başlıca filmleri meraklısına sıralıyoruz… Autumn in New York, The Fall, Breakfast in Tiffany’s, Bonnie and Clyde, The Great Gatsby, Out of Africa, Pretty Woman, Alice in Wonderland, Casablanca, À Bout de Souffle, Lolita…

64 SANTİGRAT


KİME, HANGİ ŞAPKA YAKIŞIR? 1920’li, 30’lu yılların Avrupasını anlatan filmlerden, kitaplardan, resimlerden görmeye alışık olduğumuz tüylü ve tüllü şapkalar bu sezon sokağa iniyor. Bu tarz şapkaları hazır almak zor. Kendinize uygun bir şapka için bu işin erbabı kişilere danışmak ve yaptırmak şart. Fötr gibi ama daha büyükçe, kenarları da kıvrık olan şapkalar bu kış ayrı bir kategoriyi oluşturuyor. Uzun boylular için önerilen bu şapkaların kullanım alanı daha dar. Tasarımcılar büyük şapkalar için uzun boylu olma şartını koyuyor. Büyük şapkaların çoğu spor modellerden oluşuyor. Louis Vuitton ve BCBG Max Azria’da alternatifler çok fazla. Deli ama dahi tasarımcı John Galliano da büyük, kabarık ve tüllü modeller tasarlayanlar arasında. Bu sezon melon şapkalarla da sıkça karşılaşacağız. Bu şapkaları takabilmek için biçimli hatlara ve ufak bir yüze sahip olmak gerekiyor. Zira saçlar tamamen içerde kaldığı için yüz tüm hatlarıyla ortaya çıkıyor. Tarih boyunca iktidar sahibi erkeklerin, politikacıların, toprak ağalarının taktığı fötr, bu sezon kadınların eline geçti. Peki, hangi kadınlar fötr takabilir? Kesinlikle güçlü ve kendinden emin bir duruşu olmalı ve dışarıdan öyle gözükmeyi kabul etmeli. Nine West, Yves Saint Lauren ve Cavalli gibi markalar koleksiyonlarında fötr’lere yer ayırdı. Top Shop’un Kate Moss koleksiyonunda da çok sayıda fötr var.

that paid tribute to hats: Autumn in New York, The Fall, Breakfast in Tiffany’s, Bonnie and Clyde, The Great Gatsby, Out of Africa, Pretty Woman, Alice in Wonderland, Casablanca, À Bout de Souffle, Lolita… WHO SHOULD WEAR WHAT? Hats with feathers and veils which we are familiar from the movies, books and photos about the 1920’s and 30’s Europeare hitting the streets this season. Buying such a ready-to-wear hat is quite difficult. So you should consult a hatmaker and order an appropriate model. Hats similar to but bigger than fedoras with

more curled brims make up another category this winter. These hats that are suggested for tall people have a smaller area of use. Designers claim that big hats are only for the tall. And most of the bigger ones are sportive models. Louis Vuitton and BCBG Max Azria offer many alternatives. The crazy and genius John Galliano designs big, fluffy hats with veils. We see more bowler hats than ever this season. They look good on proportional and small faces, as these models cover the hair entirely to reveal a full face. Worn by politicians, feodals and men in power throughout history, fedora hats are now in the hegemony of women. Which women can wear fedoras? The ones that possess a powerful and self-confident look and image! Brands like Nine West, Yves Saint Lauren and Cavalli included fedora in their collections. The Top Shop collection with Kate Moss has many fedora models as well.

SANTİGRAT 65


Pharmactive İlaç’ın Çerkezköy üretim tesislerinde Daikin kalitesi SAYA GRUP MARKASI OLAN PHARMACTIVE İLAÇ’IN, ÇERKEZKÖY ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ’NDEKİ DEVASA YATIRIMI HIZLA SONA DOĞRU YAKLAŞIYOR. TÜM ETAPLAR TAMAMLANDIĞINDA 80 BİN METREKARELİK BÜYÜKLÜĞE ERİŞECEK OLAN TESİSİN MALİYETİ 100 MİLYON DOLAR. ÜRETİM TESİSİ PROJESİNİN ISITMA, SOĞUTMA VE HAVALANDIRMA SİSTEMLERİ PEK ÇOK PROJEDE OLDUĞU GİBİ YİNE DAIKIN’E EMANET.... Yazı/By: NAZLI ÇINAR / Mühendislik Sistemleri Ürün Sorumlusu/ Engineering Systems Product Specialist Saya Grup, Türk tıbbına ve insan sağlığına değer katmak amacıyla, Aralık 2010 tarihinde hızlı bir şekilde büyüyen ilaç üretim merkezi haline dönüşecek Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde 108 bin metrekarelik arsayı satın alarak Pharmactive markasıyla ilaç üretimi sektörüne adım attı. 14 Şubat 2011’de üretim tesislerinin inşaatına başlayan Pharmactive İlaç’ın yatırımı 100 milyon doları buluyor. Üç etapta toplanan inşaatın ilk etabı tamamlandığında 46 bin metrekare,

66 SANTİGRAT

With the mission of contributing in the Turkish medicine and human health, Saya Group purchased a land of 108 thousand square meters to build a pharmeceutical center for the newly founded Pharmactive

brand in the rapidly growing Çerkezköy Organized Industrial Zone in December 2010. The construction of the Pharmactive, which began on 14 February 2011, has a total investment cost of 100 million dollars. The three


tüm etaplar tamamlandığında ise 80 bin metrekare ile Türkiye’deki en büyük, Avrupa’da ise sayılı büyüklükteki ilaç üretim tesislerinden biri olması hedefleniyor. Birinci etap kapasitesi çift vardiyada 245 milyon kutuyu bulacak. Pharmactive İlaç’ın tesislerinde yer alacak Ar-Ge Laboratuvarı ise 3 bin 200 metrekare kapalı alana sahip büyüklüğü ile Türkiye’nin önde gelen Ar-Ge merkezlerinden birisi olacak. Modern tesislerde ve kendisine ait Ar-Ge’si ile geliştirdiği üretimleriyle satış ve pazarlamada etkin bir oyuncu olmayı hedefleyen Pharmactive İlaç, 2013 tarihinde üretim ve satışa başlayacak. Son teknoloji ile donatılacak tesiste, geniş ürün yelpazesiyle hem kendi ürünlerinin üretim ve pazarlamasını yapacak hem de diğer ilaç firmalarına fason üretim ve pazarlama servisi vererek sektörde aktif rol alacak. Şirket, enerji maliyetlerini düşürmek, işletme verimliliğini yükseltmek için santral sayısını artırarak önemli bir avantaj yakalıyor. DAIKIN: PROJELERİN ARANAN MARKASI Pharmactive ilaç üretim tesisi projesinin ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemleri için, pek çok önemli projede olduğu gibi, yine Daikin firması tercih edildi. İlaç üretim tesislerinin ve ofis binalarının kış aylarındaki ısıtma ve yaz aylarındaki soğutma ihtiyaçları Daikin Hendek/Sakarya fabrikasında üretilen Daikin marka FWE model gizli tavan tipi fancoil ile sağlanması planlandı. Klima santralinin taze havayı şartlan-

phase project is estimated to be Turkey’s biggest and Europe’s one of the greatest pharmaceutical production facilities, with the first phase of 46 thousand square meters and a total area of 80 thousand square meters. The capacity of the first phase will reach 245 million boxes with double shift production. The R&D laboratory in the Pharmactive facilities is going to be one of the leading R&D centers of Turkey with a covered area of 3 thousand 200 square meters. Aiming to become a sectoral pioneer with its production, sales and marketing thanks to its modern facilities and private R&D, Pharmactive is going to start production and sales in 2013. In the facilities that is equipped

with advanced technology, the company is going to produce and market its own wide range of products, and enjoy a dynamic position in the sector by giving contract manufacturing and marketing services to other pharmaceutical brands. The company has the advantage of augmenting its centrals in order to decrease costs and increase industrial efficiency. DAIKIN: THE FAVORITE OF THE PROJECTS As is usual with many important projects, Daikin was chosen for the heating, cooling and ventilating systems of Pharmactive production facilities. The heating needs of the pharmaceutical production facilities and office buildings

Daikin quality at Pharmactive Çerkezköy production facilities THE MAJESTIC INVESTMENT OF SAYA GROUP’S PHARMACEUTICAL BRAND PHARMACTIVE IN THE ORGANIZED INDUSTRIAL ZONE IS APPROACHING COMPLETION. UPON COMPLETION, THE FACILITY WILL REACH AN AREA OF 80 THOUSAND SQUAREMETERS AT THE COST OF 100 MILLION DOLLARS. THE HEATING, COOLING AND VENTILATION SYSTEMS OF THE PROJECT ARE ENTRUSTED IN DAIKIN AS USUAL… SANTİGRAT 67


dırması için gerekli soğutma suyunu karşılamak üzere düşük yükte ve mevsim geçişlerinde kullanılmak üzere 1 adet vidalı kompresörlü Promixus C XE 583.2 ST model ile yüksek yükte kullanılmak üzere 1 adet çift santrifüj kompresörlü WDC087 model su soğutmalı soğutma grupları seçildi. Mahallerin taze hava ihtiyacı ise Airfel marka klima santralı ile sağlanıyor. McQUAY PROXIMUS EVOLUTION SOĞUTMA GRUBU McQuay yeni nesil Frame 4 kompresörlü Proximus Evolution su soğutmalı soğutma gruplarında minimum enerji sarfiyatı ile maksimum kapasite hedeflenmiştir. Geleceğin soğutucu akışkanı R410A gazının vidalı kompresörlü soğutma gruplarındaki ilk örneği olan Proximus Evolution, küçük boyutuyla büyük işler başarıyor. Üstün McQuay ‘Single Screw’ kompresör teknolojisi ve ekolojik soğutucu gaz R410A’nın uyumlu birlikteliği ile Proximus Evolution 2.200 kW kapasiteye ulaşıyor. Tek ve çift soğutma devreli Proximus Evolution’un performans katsayısı 5,2 iken, R410A gazının inanılmaz karakteristiği doğrultusunda 7,3 NPLV değerlerine ulaşıyor. Elektronik ekspansiyon valfin standart olduğu Proximus Evolution, oransal kapasite kontrolü imkânı sağlıyor. McQUAY WDC ÇİFT SANTRİFÜJ KOMPRESÖRLÜ SOĞUTMA GRUBU 600-9000 kW kapasite aralığında üretilen McQuay çift santrifüj kompresörlü su soğutma grupları marketteki en verimli ve en güvenilir soğutma grubu olma özelliğini 30 yıldır sürdürüyor. Çift santrifüj kompresörlü soğutma gruplarında herhangi bir kompresör ya da devre ekipmanında arıza meydana gelmesi durumunda, diğer devre çalışmaya devam eder. Bir devre çalışırken diğer devrede bakım ya da arıza giderme işlemi yapılabilir. Çift santrifüj kompresörlü soğutma gruplarının bir diğer eşsiz özelliği ise yüzde 5 yüke kadar kapasite kontrolü yapabilmesidir. Cihazda ana mikroprosesörün dışında ayrıca her bir kompresörün üzerinde yedek mikroprosesör bulunur. 68 SANTİGRAT

through winter months and their cooling needs in summer are solved by the Daikin FWE inverted ceiling type fancoil which was produced in Daikin Hendek/Sakarya factory. In order to enable the cooling water needed to condition fresh air for the air conditining central, one screwed compression type Proximus C XE 583 is chosen to serve at off-peak power and through mid-seasons; as well as one double centrifugal compression type WDC087 water based cooler to serve at high static load. The clean air need of the neighbourhoods is provided by Airfel air conditioning central. McQUAY PROXIMUS EVOLUTION COOLING GROUP McQuay new generation Frame 4 compression type Proximus Evolution water based cooling groups aim for minimum energy consumption and maximum capacity. As the first example of the future cooling liquid R410A gas in screwed compression type coolinh groups, Proximus Evolution achieves great results with a small size. With

the harmonious union of superior McQuay ‘Single Screw’ compression technology and ecological cooling gas R410A, Proximus Evolution reaches a capacity of 2.200 kW. The 5,2 performance quotient of single and double cooling system Proximus Evolution reaches the value of 7,3 NPLV thanks to the unbelievable qualities of R410A gas. With electronic expansion valve as standard, Proximus Evolution enables the opportunity of proportional capacity control. McQUAY WDC DOUBLE CENTRIFUGAL COMPRESSION TYPE COOLING GROUP Produced within the capacity range of 600-9000 kW, McQuay double centrifugal compression type water cooling groups have been the most efficient and the most reliable cooling group in the market since 30 years. In case of a breakdown in any compression or circuit equipment of the double centrifugal compression type cooling groups, the other circuit continues operation. Maintenance or troubleshooting works can be


Ana mikroprosesör arızası durumunda chiller kompresörler üzerinden de işletilebilir. Ayrıca standart verim modu özelliği ile 4 adede kadar çift chiller verimli modda çalıştırılabilir. Çift santrifüj kompresörlü soğutma gruplarında standart olarak BMS uyum (Bacnet, Modbus, Lonworks ) mevcuttur. AIRFEL KLİMA SANTRALİ 500-120.000 m³/h hava debisi aralığında ve standart olarak 70°C’ye, özel uygulamalarda ise 120°C’ye kadar olan hava sıcaklığını sağlayacak şekilde, standart ve isteğe bağlı olarak daha yüksek debilerde üretilebilen Airfel klima santralleri yüksek mekanik dayanımı, ısı performans özellikleri, 40, 50, 60 mm panel kalınlık seçenekleriyle, yüksek kalite sınıfı, çevre dostu üretim ve

sahip olduğu opsiyonel aksesuarlarla müşterilerin tüm beklentilerini ve ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Klima santrallerinin sahip olduğu modüler çift cidarlı paneller, dış yüzeyi boyalı galvaniz (konfor tipi klima santral-standart renk RAL 9022) veya PVC kaplı galvaniz (hijyenik tip klima santral-standart renk RAL 5021), iç yüzeyi galvaniz veya paslanmaz sacdan mamul çift kıvrımlı cidar arası 50 ve 70kg/m³ yoğunluğunda 40, 50, 60 mm kalınlıkta standart olarak kaya yünü izolasyonlu olup yüksek gövde filtre sızdırmazlıkları sağlanmıştır. Kullanım yerine ve ihtiyaca bağlı olarak farklı tip ve ölçülerde filtreler (zigzag, torba, HEPA, karbon gibi) kullanılmaktadır.

conducted in a circuit while the other one is operating. Another great feature of the double centrifugal compression type cooling groups is the quality control ability of up to 5 per cent load. In addition to the main micro-processor, a spare

micro-processor is available on each compressor. In case of a main micro-processor breakdown, chiller can be operated through the compressors. And with the standard efficiency mode, it is possible to operate up to four double chillers in the efficient mode. In double centrifugal compression type cooling

groups, BMS compatibility (Bacnet, Modbus, Lonworks) is standard. AIRFEL AIR CONDITIONING CENTRAL Available in 500-120.000 m³/h air volume range to provide an air temperature of up to 70°C as standard and up to 120°C under special applications, Airfel air conditioning centrals can be produced as standard or in higher volumes upon demand. With their high mechanic resistance, heat performance features, panel thickness options as 40, 50 and 60, high quality class, environmental friendly production and optional accessories available, they answer each need and expectation of the customers. The modular double side panels of the air conditioning centrals are available in coated exterior surface of galvanic (comfort type air conditioning central – standard colour RAL 9022) or PVC-coated galvanic (hygienic type air conditioning central – standard colour RAL 5021) options with interior surfaces of galvanic or non-corroding metal plate, double corrugated internal wall width of 50 and70kg/m³ intensity, 40, 50 or 60 mm of thickness, rockwool isolation as standard with high body filter impermeability. Filters in varying types and sizes (i.e. zigzag, bag, HEPA, carbon) can be used depending on the area of use and need. SANTİGRAT 69


Zamanımızın kahramanı:

QR kod

1940’TA İCAT EDİLEN BARKOD, EVRİM GEÇİRDİ... ONUN YERİNİ 2 YIL GİBİ KISA BİR SÜREDE QR KOD ALDI. QR KOD, BUGÜN YÜZLERCE FARKLI MECRADA KULLANILIYOR VE BU ALANDA FAALİYET GÖSTEREN ŞİRKET SAYISI HER GEÇEN GÜN ARTIYOR. Kısa süre önce hayatımıza girmesine rağmen birçok kolaylığı beraberinde getiren barkod teknolojisi marketlerde ürün taratmaktan 10 adım öteye giderek reklam, haberleşme alanına da girdi. Peki süreç nasıl başladı? Kısaca barkod teknolojisinin hayatımıza neden ve nasıl girdiğini anlatmakta fayda var. 1940’ların sonunda bir lisansüstü öğrencisi olan ABD’li Bernard Silver, öğrenim gördüğü Drexel Teknoloji Enstitüsü’ne gelen bir market zinciri sahibinin kasada tüm ürün bilgilerini otomatik kaydedecek bir sistem geliştirilmesini istediğini, ama enstitünün bu konuyla ilgilenmediğini gördü. Bu fikir Silver’in ilgisini çekti ve doktora öğrencisi olan arkadaşı ABD’li Norman Woodland’a bundan söz etti. Konu üzerinde birlikte çalışmaya başladılar. Akıllarına ilkin, kızılötesi ışığın altında parlayacak floresan mürekkeple oluşturulacak desenleri kullanmak geldi ama bunun çok kullanışsız ve yüksek maliyetli olduğu ortaya çıktı. Ardından Norman Woodland, Morse kodu ilkesiyle çalışan ve tarayıcıya okutulabilecek bir etiket düşündü. Mors kodundan tek farkı, noktalar yerine inceli kalınlı çizgiler kullanılması olacaktı. Öyle de oldu. 60 yıl boyunca barkod teknolojisinde büyük bir atılım olmadı. Birkaç sektör ve kullanım alanı dışında kimsenin dikkatini çekmedi. Ta ki akıllı telefonlar hayatımıza girene dek.

The modern day hero:

The barcode technology entered in our lives only a short while ago, but provided convenience in many aspects, ranging from product scanning in

the market to commercials and communication. So, how did it all begin? Let us begin with the introduction and

the reasons of introduction of the barcode technology. In the late 1940’s, the US graduate student Bernard Silver realized that the owner of the market chain that was opened in the Drexel Institute of Technology needed a system to automatically register all the products at the cash point, but the institute remained indifferent to the request. Silver was intrigued with the idea and told his PhD friend Norman Woodland about the issue. They started working together on the project. Their first idea was to use fluorescent ink designs that would shine under the ultrared light, but it proved to be impracticable and costly. Afterwards, Norman Woodland dreamed about a label that would work on the Morse code principles and be read by a scanner. Its only

QR code

THE 1940 INVENTION OF BARCODE HAS UNDERGONE AN EVOLUTION… WITHIN AS SHORT AS TWO YEARS, IT HAS BEEN REPLACED BY THE QR CODE. TODAY, THE QR CODE IS USED IN HUNDREDS OF PLACES, AND THE NUMBER OF COMPANIES OPERATING IN THIS FIELD INCREASE WITH EVERY DAY. 70 SANTİGRAT


HASTANELERDE, ECZANELERDE VE GAZETE BAYİLERİNDE Barkodların Türkiye’de kullanılmaya başlanması ithal ürünlerin pazara girmesiyle hareketleniyor. 1980 sonrası perakendeciler için büyük kolaylık sağlayan bu uygulama ithal teknolojiyle birleştiğinde mucize olarak adlandırılmıştı. Bakkalların en büyük rakibi olan marketlerin gelişmesi hiç şüphe yok ki barkod teknolojisiyle gerçekleşti. Bir genelleme yaparsak “Kahraman bakkal barkoda karşı” durabilseydi zincir mağazalar hiç olmayacaktı. BARKODUN TORUNU QR KOD İŞ BAŞINDA Barkod teknolojisinin yeni jenerasyon versiyonu ise “QR Kod”. Marketlerde kızılötesi tarama cihazının yerini akıllı telefonlardaki QR kod okuyucuları aldı. QR kodu tarayın içeriğe ulaşın. QR kod teknolojisi gün geçtikçe yaygınlaşıyor ve artık hayatımızın her alanında QR kodları sıklıkla görüyoruz. Aynı şekilde artık QR kod okumayı sağlayan yazılımların olmadığı akıllı telefonların sayısı da yok denecek kadar az. Kartvizitlerde, billboardlarda, gazete ve dergilerde sıklıkla görmeye alıştığımız QR kodların kullanım alanları o kadar gelişti ki, şaşırmamak elde değil.

expressing a generalization, if only “the brave grocers could stand against the barcode”, chain stores would never exist.

difference from the Morse code would be the thin and thick lines that would replace the dots. And that was it. No other revolutionary step was taken in the barcode technology during 60 years. It did not gain any other attention less a couple of sectors and areas of use. Just until smart phones were introduced. AT THE HOSPITALS, PHARMACIES AND KIOSKS In Turkey, the use of barcodes was triggered with import goods entering the market. The application was a great help for retailers after the 1980’s, and was called a miracle improved with the imported technology. It was again the barcode technology that helped the markets gain force in front of their rival grocery stores. At the risk of

BARCODE’S GRANDSON QR CODE IS ON DUTY The new generation version of the barcode technology is called the “QR code”. The ultrared scanning device in the markets are replaced by the QR code scanners in smart phones. Scan the QR code and access the contents. The QR code technology is becoming widespread with every day, now that QR codes are all around. In the same way, the number of smart phones without QR code scanning applications are nearly zero. The areas of use for the QR codes present on many business cards, newspapers and magazines are unbelievably vast. THE NEW 3M TECHOLOGY WILL FINISH OFF THE BUSINESS CARD The prominent technology supplier 3M eliminated the need for scanning with their SANTİGRAT 71


SPORTİF FAALİYETLERDE KAMUFLAJ İÇİN KULLANILIYOR Enteresanlığı nedeniyle dünyada bir ilk olan QR kullanımı geçtiğimiz yıl oynanan Karşıyaka – Göztepe maçında Karşıyakalı taraftarlarca tribünde gerçekleştirildi. Sadece yerli basında değil, yabancı basında da kendine yer bulan habere göre, Karşıyakalı taraftarların hazırladıkları QR kodu, pankart olarak bastırarak tribünde açıldı. Kod, 3G teknolojili telefonla okutulduğunda ise ortaya Türkçe ve başka dillerde yazılmış galiz bir küfür çıkıyordu. Yabancı basının bunu “yaratıcı” bulduğunu da ekleyelim. USED FOR ATHLETIC CAMOUFLAGE A groundbreakingly quaint QR application took place in the KarşıyakaGöztepe soccer game by the Karşıyaka audience in the previous season. As covered in the national and international press, the QR code prepared by Karşıyaka fans was printed on a banner and presented at the tribune. As the code was scanned through 3G phones, a vulgar curse written in various languages appeared. Let us note that the international press found the act very “creative”.

3M’İN YENİ TEKNOLOJİSİ KARTVİZİTİ BİTİRECEK Dünyanın en büyük teknoloji üreticileri arasında yer alan 3M geliştirdiği yeni QR kod ile tarama yapma zorunluluğunu ortadan kaldırdı. Sistem dokunmatik ekran sahibi bütün telefonlarda hiçbir yazılım gerekmeden uygulamaya izin veriyor. Tek bir plastik kartvizit ile hayatınız kolaylaşacak. İş dünyası bu habere pek sevinecek. Kağıt tüketimi azalacak. EN İYİ QR KOD UYGULAMASI New York’ta bulunan dünyanın en çok ziyaret edilen parklarından olan Central Park’ın tüm dünyadaki parklara örnek olması gereken bir QR kod sistemi var. Parkın dört bir yanındaki QR kodları okutarak park ile ilgili bilgiler alabiliyorsunuz. Bunun yanı sıra, parkta geçen olaylar, diziler ve filmler ile ilgili birçok eğlenceli içeriğe de ulaşabiliyorsunuz. GAZETELERDE SATIŞLARINI ARTIRABİLİR Türkiye’de şu an sadece 2 gazete QR kodu çok büyük bir altyapı ile kullanıyor. Bunlardan ilki gazete manşetindeki haberin içerisine gizlediği kod ile haberin videosunu izleme olanağı veriyor. Telefonu, kağıda basılı gazetenin ilgili haberinin fotoğrafına yaklaştırmanız yeterli oluyor. Diğer gazeteyse kod ile haberin yazarına ve haber yorum yapma imkanı veriyor. Hatta sosyal medyada haberi kolayca paylaşmanızı sağlıyor. 72 SANTİGRAT

new QR code innovation. The system enables the application with no need of any software in touchscreen smart phones. Life becomes easier with the use of a single plastic card. The business world will rejoice with this news, and the paper consumption will decrease. THE BEST QR CODE APPLICATION New York’s famous Central Park owns a QR code system that should set an example to all the other parks around the world. By scanning the QR codes spread around the park, detailed information about the park can be reached. Moreover, fun facts on the events, tv series and movies that have taken place in the park can also be accessed. NEWSPAPER SALES CAN INCREASE There are only two Turkish newspapapers that use the

QR code with an improved substructure. The first one enables to watch the video of the news by the code embedded in the related headline. All you need to do is to move your phone close to the related photo on the newspaper. The other newspaper enables to comment on the coloumnist and the article. It also provides ease to share the news on your social network.



Uzunyayla’dan Mustang’a atlara... İNSANOĞLUNUN SAVAŞ VE BARIŞTA EN YAKIN MÜTTEFİKİYDİLER... DAYANIKLI ARAPLARDAN SOYLU İNGİLİZLERE, VAHŞİ BATI’NIN ÖZGÜR RUHLARINDAN, SICAKKANLI UZUNYAYLA’YA KADAR DÜNYANIN EN MUHTEŞEM ATLARIYDI ONLAR... Yazı/By: CİHAN DEMİRŞEVK

Yaklaşık 55 milyon yıl önce ortaya çıkan atlar, evrim geçirmeden önce köpeklere benzeyen, otoburlardı. Günümüzden yaklaşık 6 bin yıl önce Ukrayna otlakları, Güneybatı Rusya ve Batı Kazakistan’da yaşayan insan toplulukları, serbest dolaşan, kaslı, büyük ve göz alıcı renklere sahip hayvanları gördüklerinde muhtemelen, yaşadıkları dünyayı her devirde değiştirecek bir varlık gördüklerini düşünmemişlerdi. Bu hayvanlar onlar için birer ihtiyaçtı kuşkusuz, önce etleri için ele geçirdiler. Sonra da evcilleştirmeyi başardılar. 74 SANTİGRAT

Appearing circa 55 million years ago in the world scene, horses used to be dog-like herbivorouses before evolution. Some 6 thousand years ago, on seeing these free, well-built, huge and amazingly coloured beasts, the human groups living around Ukranian

fields, Southwest Russia and West Kazakstan probably could not imagine they have met a world-altering creature of all times. Undoubtedly, these animals were a need for them, which were captured for their meat. Later on, they were tamed. Although Homeros talks about the “Horse taming Prince Hector of Troy” in Iliad, scientific


researches estimate that the horses were began to be tamed around 4000-3500 BC. Horses are undoubtedly a key factor throughout the development of human history. Carrying the heaviest armoured vehicles as well as soldiers in time of war, horses were the greatest support of feudalities ravaging castles, rebels Homeros, İlyada Destanı’nda “Atları evcilleştiren Truva Prensi Hector...’ dese de, bilimsel araştırmalara göre atların ilk olarak MÖ 3 bin 500 ila 4 bin yılları arasında evcilleştirilmiş olduğu tahmin ediliyor. Atlar, kuşkusuz insanlık tarihinin gelişimindeki en temel faktörlerden biri. Savaşlarda askerler bir yana, en ağır zırhlı araçların taşınmasını sağlayan atlar, bazen kaleleri yıkmaya çalışan derebeyliklerinin, bazen imparatorluklara karşı savaş açan isyancıların ya da ülke fethetmeye giden krallıkların en önemli dayanağıydı. Yüzyıllarca işlevsel birer savaş makinesi görevini üstlenen atlar, barışta da her türlü ihtiyacı karşılamak için insanoğlunun yanındaydı. Tarla sürmek, eğlenmek, ulaşım ve ulaştırma için etinden sütünden faydalanılan atlara, kuşkusuz hak ettiği değer de çoğu zaman verildi. Çoğu kültürde, erkeklik, güç, şan şeref sıfatlarıyla birlikte anıldı... Bugün evcilleştirilen ilk atlardan günümüze asırlar geçti. Artık, “modern” insanlar savaşlara at sırtında gitmiyor. Hatta insanlar tarlalarını da atla sürmüyor. Bugün 4-5 saniyede 100 km hıza ulaşan otomobiller var ve ulaştırma için de atlara ihtiyaç yok. Ama bu demek değil ki günümüzde atlara değer verilmiyor. Eğer soylu ve atletikse yarışlarda boy gösteriyor. Bazılarına paha/para biçilemiyor. “Milyon dolarlık bebek”lerine gözleri gibi bakıyor at tutkunları. Kırsal bölgelerde ise her ne kadar atların görevleri birer birer azalsa da hala ilk dönemlerdeki gibi, çifte sürülmeye devam ediliyor. Bugün dünya üzerinde 150’den fazla at ırkı, gerek yarışlarda gerekse gündelik işlerde insanlığa hizmet etmeye devam ediyor. Soğukkanlılar (Günlük işlerde kullanılanlar) ve sıcakkanlılar (yarış atları) olarak iki gruba ayrılan atların hepsine burada yer veremesek de; bilinen en önemli atlara biraz göz atalım...

fighting against empires, and conquering kingdoms. Taking on the task of functional war machines through centuries, horses have also been there during times of peace. In exchange for their benefits of ploughing, entertaining and transporting, horses were usually appreciated. They were the symbol of virility, power and glory in many cultures. Centuries have passed since

the first tamed horses of history. Nowadays, the “modern” man does not attend wars on the back of horses. Neither are fields ploughed by horses. At present, we have automobiles that can reach 100 km/h within 4-5 seconds, so they are not need for transportation either. Yet all these do not mean that horses are not valued any more. If they are noble and athletic, they appear in races. Some are considered beyond price. Horse addicts dote upon their “million dollar babes”. Although their duties have diminished one by one in the country, they still do plough at times. Today, over 150 horse species continue serving the mankind in races or in daily tasks. Divided in two categories as the cold-blooded (those used for daily tasks) and the warm-blooded (race horses), it is not possible to mention all horses here; but let us take a look at the best known species… Renowned for its intelligence, trainability and stability, Akhal-Teke has a reputation as the eldest horse race. The name Akhal

From Uzunyayla to Mustang: Horses THEY WERE THE MAN’S CLOSEST ALLY IN WAR AND PEACE… FROM THE INVULNERABLE ARABS TO THE NOBLE ENGLISH, THE FREE SPIRITS OF THE WILD WEST AND THE WARM-BLOODED UZUNYAYLA, THEY WERE THE WORLD’S MOST SPECTACULAR HORSES… SANTİGRAT 75


the Black Sand Desert, the extreme hot and dry air of which renders them more durable. Akhal-Teke horses are highly devoted to their owners and sensitive about how they are treated. THE BEAU OF THE WILD WEST: MUSTANG Giving their name to the American dream on four wheels, Mustangs were brought by the Spanish discoverers to the “New World”. They were not taken back by the Spanish fleeing from the indian rebels, and turned wild within a few centuries. They attracted the world with their name YA­fiA­YAN EN ES­K‹ AT IR­KI: AK­HAL-TE­KE Akıllılığı, eğitilebilirliği, dayanıklılığı ile öne çıkan Akhal – Teke yaşayan en eski at ırkı olarak biliniyor. Akhal, bugünkü Türkmenistan’da bulunan bir vahadan gelirken, Teke ismi yüzyıllarca Türkmen atı yetiştiren göçebe boyun adıdır. Yetiştiği bölgenin çoğunluğunun Kara Kum Çölü’nde yer alması nedeniyle bölgenin aşırı sıcak, kuru soğuk havası bu atları daha dayanıklı yapar. Akhal–Teke’ler sahiplerine bağlıdır ve kendisine nasıl davranıldığı konusunda duyarlıdır. VAH­fi‹ BA­TI’NIN ATI: MUS­TANG Amerikan rüyasının dört tekerlekli hali olan Mustang’lere ismini veren atları, “yeni dünya”yı keşfe gelen İspanyol kâşifler beraberlerinde getirmişlerdi. Sonrasında yerlilerin isyanından kaçan İspanyolların geri götürmedikleri atlar, birkaç yüzyıl içinde vahşileştiler. İspanyolca’da ‘başıboş’ anlamına gelen Mustang’ler isimleriyle tüm dünyanın ilgisine mazhar oldular. Vahşi Batı tarihinde, dönemin öncü ruhunun sembolü olan, özgürlüğüne düşkün Mustang’ler şimdilerde halka açık çiftliklerde barındırılıyor. DÜN­YA­NIN EN GÜ­ZEL ATI: ARAP ATI Ortadoğu çöllerinin en güzel, en gösterişli kafasına sahip, kaslı ve dayanıklı atının tüm dünyadaki at ırklarını etkileyeceği kimin aklına gelirdi ki… Orjini zoolojik bir sır olan Arap atının tarihi, karışıklıklar ve çelişkilerle dolu. Arap atının atasının Kuzey Suriye’de bulunan vahşi bir at olduğu varsayımlardan sadece 76 SANTİGRAT

comes from an oasis in Turkmenistan, and Teke is the name of a nomadic clan with centuries of expertise in horse training. Their homeland is located in

Mustang, meaning ‘rampant’ in Spanish. The symbol of the period’s pioneering spirit in the history of the Wild West, Mustangs are now kept in public farms. THE WORLD’S MOST BEAUTIFUL: ARAB HORSE Who could imagine that the muscular and invulnerable beauty of the Middle Eastern deserts with its most


biri. İslamiyet’in yayılmasıyla beraber Arap atları da tüm dünyada üne kavuştu. Haçlı Seferleri sonrasında, Avrupa at ırklarına Arap atı karıştı. Birçok Avrupa ülkesinde Arap atı çiftlikleri kuruldu. Hatta Osmanlı padişahları bile bu atları Avrupa krallarına hediye ettiler. Dünyadaki at ırklarını bu denli etkileyen Arap atının saflığı hala korunuyor. AT IRK­LA­RI­NIN BE­YE­FEN­D‹­S‹: ‹N­G‹­L‹Z AT­LA­RI İngiltere’de birçok at soyu üretilse de, akla gelen ilk at safkan İngiliz atıdır. İnce ve zarif yapılı safkan İngiliz atları, İngiltere’ye getirilen üç Arap aygırının İngiliz atlarıyla çiftleştirilmesinden oluşmuş bir ırktır. Güzelliğini, dayanıklılığını ve zekâsını Arap atından alan bu ırk, hızını ve iriliğini ise İngiliz atından alıyor. TÜRK AT­LA­RI Türkiye’deki atlar değişik soyların karışmasıyla ortaya çıktığı için, birkaç özellik dışında at tiplerini birbirinden ayıracak belirgin farklılıklar yok. Bunların çoğu Arap atının kanını taşıyan sıcakkanlı, hafif atlar. Kendine özgü özellikleri bulunan birkaçını saymak gerekirse:

amazing head would influence all the horse species around the world? With its origin as a zoological mystery, the Arab horse has a history full of promiscuity and contradiction. According to one thesis, the ancestor of the Arab horse is a wild species in Northern Syria. Arab horses gained fame around the world with the spread of Islam. After the Crusades, they are mingled with European species. Arab horse farms were grounded

in many European countries. They were given as presents to European kings by Ottoman sultans. The purity of the Arab horse, which has influenced all horse species deeply, is still preserved. THE GENTLEMAN OF ALL RACES: ENGLISH HORSES Though there are many horse species brought up in England, the purebred English horse is the first one that comes to mind. With their slender and elegant SANTİGRAT 77


Ana­do­lu yer­li at›, küçük ve tıknaz yapılı, vücut oranları oldukça uyumlu bir hayvan. Uzun­yay­la ti­pi at­lar ise 19’uncu yüzyıl sonunda getirilen güçlü Çer­kez at­la­r› ile yerli atların çiftleştirilmesiyle üretilmiş bir soy. Sonradan Macar Nonius atlarıyla melezlenen Uzunyayla, orduda ve tarımda kullanılmasıyla biliniyor. Ma­la­kan at­la­r› ise Ukrayna’dan getirilen atlarla yerli atların çiftleştirilmesinden elde edilen bir soy. Bu atlar, Anadolu atların dan farklı yapıda, güçlü, dayanıklı, iri ve yumuşak huya sahip. Bunlar dışında Türkiye’de sayıları çok az olan Hınıs ve Canik atları da bulunuyor. TÜRK­LER­DE AT KÜL­TÜ­RÜ Asya’daki ilk at kalıntıları, Türk anayurdu bölgesindeki Afanasyevo (MÖ 2500-1700) ile onun aynı bölgedeki Andronovo Kültürü’nde (MÖ 1700-1200) görülmüş. At, akıncı Türkler için her zaman önemliydi. Ünlü Manas Destanı’nda 200’den fazla at ismi kullanılması bunun bir başka kanıtı. Göktürkler, bir savaşçı öldüğünde atını da öldürür ve küllerini ölenin mezarına koyarlardı. Günümüzde hâlâ yaşayan, kapılara at nalı asmanın uğur getirdiği yolundaki inanç, atı kutsallaştıran eski bir inanıştan geliyor. II. Osman “Sisli Kırat” adındaki atı için özel bir mezar yaptırdı. Bu mezar, eskiden yatır gibi ziyaret edilir, hasta atları iyileştireceğine inanılırdı. 78 SANTİGRAT

disposition, English horses are a crossbred of English horses and three Arab horses brought to England. The species inherits its beauty, invulnerability and intelligence from the Arab horse; its speed and big proportions from the English horse.

TURKISH HORSES Turkish horses are a blend of various species, therefore there are no specific divisions apart from a few to define one from the other. They are mostly warm-blooded light-weight horses that carry the Arab horse attributes. To name a few which has their special qualities: The native Anatolian horse is small and chunky, with pleasant body proportions. Uzunyayla horses are a crossbred of the strong Circassian horses which were brought in the late 19th century and the native breds. Interbred with the Hungarian Nonius later on, Uzunyayla horses are used in the army and in agriculture. Malacan horses are a crossbred of Ukranian and the native horses. Contrary to the Anatolian horses, they are strong, invulnerable and good-humoured. Apart from these, there are a few numbers of H›n›s and Canik horses in Turkey.


Mitolojide at ● Pegasus, Kilikya ovas›nda yolunu flafl›rm›fl ve Tarsus’ta ayağ›n› sakatlad›ğ› için kente Latince ayak taban› anlam›na gelen Tarsos ad› verilmifl. ● Yunan mitolojisinde yar› insan yar› at görünümlü yarat›klara Sentor denir. ● Diomedes’in k›sraklar› diye adland›r›lan 4 at, kontrolü mümkün olmayan, vahfli ve insan yiyen canavarlard›r.

Horse in mythology ● Pegasus lost its way in Cilicia plains and wounded its leg in Tarsus. That is why the city is called after the Latin word Tarsos for foot sole. ● In Greek mythology, half human-half horse creatures are called as Centaurs. ● The four horses known as the mares of Diomedes are incontrollable, wild, man-eating beasts.

THE HORSE CULTURE AMONG TURKS The first horse findings of Asia were found in Afanasievo (2500-1700 BC) in the Turkish motherland and Andronovo Culture (1700-1200 BC) in the same region. Horses have always been of great importance for the raider Turks. The 200+ horse names cited in the famous Manas legend is just another indicator. The Gokturks used to kill the

horse of a dead warrior and put its ashes in the grave of the deceased. The ever present belief of hanging a horse shoe over the door has its roots in an ancient belief which sanctifies horses. Sultan Osman II had had a private tomb built for his horse “Misty K›rat”. The tomb used to be visited as that of a Saint and it was believed to have the power to heal sick horses. SANTİGRAT 79


DAIKIN HABERLER

525 bin broşür dağıttık! 525 thousand booklets distributed! Temmuz ayında Türkiye’nin her yerinde bulunan bayilerimiz için broşür dağıtım etkinliği gerçekleştirdik. Amacımız bayi çevresinde bulunan tüketicilerin kapısını çalarak birebir iletişim ile bayimize yönlendirmekti. Bayilerimizin adres ve telefon bilgilerinin de yer aldığı toplamda 525 bin broşür bastırıldı. Türkiye çapında 120 kişinin görev aldığı aktivite dahilinde bu broşürleri, Daikin tshirt ve şapkalarını giyen ekiplerimiz kapı kapı gezerek tüketiciler ile paylaştı. Dağıtımlardan 1 hafta sonra denetim için pilot bölge seçilen Küçükyalı’yı gezen ajans ekibimiz güzel geri dönüşlerin olduğunu tespit etti. Ekip sorumlusu tanık olduğu örneklerden birini şöyle anlattı: “Kontrollerimizi yaptığımız sırada, Betül Fırıncıoğlu isimli müşterimizin Daikin klima taktırdığını gördük. Kendisi ile yaptığımız görüşmede, kapısına bırakılan broşür sayesinde Küçükyalı bayisine ulaştığını ve buradan satın alma yaptığını söyledi. Müşterimizin bu cevabı bizi çok mutlu etti ve broşür dağıtımının birebir fayda yarattığını görme fırsatı sağladı.” In July, booklets have been distributed to all our dealers around Turkey. Our aim was to get in touch with consumers to lead them to nearby dealers for direct contact. A total of 525 thousand booklets including the addresses and phone numbers of our dealers have been printed. 120 people wearing Daikin tshirts and hats have been assigned in the event and handed booklets out to consumers. During the inspection conducted in the pilot region Küçükyalı by our agency team one week after the distribution, efficient feedback was determined. Here is an anecdote communicated by the team supevisor: “While we were carrying out the supervision, a client named Betül Fırıncıoğlu was seen to have a Daikin air conditioner installed. We made an interview with her to see that she had reached the Küçükyalı dealer through the booklet distributed and had made a purchase. We were very satisfied with this knowledge and assured that the booklet distribution was very contributive.”

Şile’de halı saha turnuvasındaydık! / Astroturf tournament in Şile! Şile’de yaklaşık 10 yıldır her yaz düzenlenen halı saha futbol turnuvasında, Genel Müdür Yardımcımız Zeki Özen’in liderlik ettiği Daikin ve Airfel takımlarımız da yarıştı. 7 Temmuz’da gerçekleşen ve 7’den 70’e yöre halkının büyük ilgi gösterdiği turnuva her zamanki gibi çok coşkulu ve çekişmeli geçti. 100-150 seyirci karşısında gerçekleştirilen turnuvanın galibi Daikin takımı oldu! Turnuvanın sonunda yiyecek-içeceklerle kutlama yapılırken tam bir festival havası yaşandı.

80 SANTİGRAT

At the astroturf football tournament which has been taking place every year for the last decade in Şile, the Daikin and Airfel teams took part in the competition under the leadership of our Deputy General Manager Zeki Özen. The tournament, which draws great attention of the local people of all ages, took place on 7 July in the usual enthusiasm and competition. The winner of the tournament, which was followed by an audience of 100-150 people, was the Daikin team! The tournament was celebrated through a genuine feast at its final.


Rönesans Holding, İtalya ve İsviçre’deki fabrikalarımıza davetliydi Rönesans Holding invited to our factories in Italy and Switzerland Son yıllarda yurt dışında önemli müteahhitlik hizmetlerine imza atan Rönesans Holding’in Türkmenistan’da yapımını üstlendiği bakanlık binalarında Daikin ürünlerini tercih etmesi sebebiyle Rönesans Group teknik personeli İtalya ve İsviçre’deki fabrikalara teknik gezi için davet edildi. Şirket yetkilileri 16-22 Temmuz tarihleri arasında Yurtdışı Projeler Müdürü Ömer Yorgun eşliğinde İtalya’da McQuay, Isıtma Sistemleri Bölüm Müdürü Ercan Uzundurugan eşliğinde ise İsviçre’de Hoval fabrikalarını ziyaret ederek üretimi yerinde görme fırsatı yakaladı.

Known for their recent major international contracting businesses, the Rönesans Holding preferred Daikin products for the ministry buildings under construction in Turkmenistan. Hereby, the technicians of the Rönesans Group were invited on a technical visit to the factories in Italy and Switzerland. Through 16-22 July, the company executives had the chance to inspect the production at its core at the McQuay factory in Italy in the company of International Projects Manager Ömer Yorgun, and at the Hoval factory in Switzerland in the company of Heating Systems Department Manager Ercan Uzundurugan.

İnfomobil araçlarımız Türkiye’yi gezdi... / Our infomobile cars toured Turkey… Gaziantep Merkez’de Katre bayimizle, Adana toplu konutlarda Anıl Doğalgaz bayimizle, Mersin’de ise Mersin Isıtma-Soğutma Sistemleri bayimizle çalışmalar yaptık. Üçüncü bir aracımız ise doğalgaz çalışmalarının yapıldığı Trabzon Bafra’da, Trabzon HMA Mühendislik bayimiz ile Trabzon Merkez’de daha sonra da Erzincan Merkez toplu konutlardaydı. Diyarbakır’da bulunan infomobilimiz ise Osmanoğulları alt bayilerinden Üstüntaş Doğalgaz ile Kayapınar’da, Enveroğulları ile Yenişehir’de, Diyarsan Doğalgaz ile Bağlar’da bayilerimize destek verdi. We realized projects in Gaziantep centrum with our Katre dealer, in Adana housing estates with Anıl Natural Gas dealer, and in Mersin with Mersin Heating-Cooling Systems dealer. Meanwhile, a third vehicle visited Trabzon Bafra where natural gas labour is carried out, at Trabzon centrum with our Trabzon HMA Engineering dealer, and finally in Erzincan centrum housing estates; whereas our infomobile in Diyarbakır supported our dealers with Üstüntaş Natural Gas in Kayapınar, with Enveroğulları in Yenişehir, and with Diyarsan Natural Gas in Bağlar. SANTİGRAT 81


DAIKIN HABERLER

İnfomobil aracımızla Beyşehir Göl Festivali’ndeydik At Beyşehir Lake Festival with our infomobile Bayimiz Zafer Elektrik ile Temmuz ayında 9’uncu kez düzenlenen Beyşehir Göl Festivali’ne infomobil aracımızla katıldık. 5 günde yaklaşık 250 bin kişinin ziyaret ettiği festivalde, infomobil aracımız ürünlerimizin tanıtımı açısından çok etkili bir rol oynadı. Aracımızla, festival sonrasında Temmuz ayı boyunca Konya Merkez’de de çalışmalar yaptık

In the month of July, we took part in the 9th Beyşehir Lake Festival with our infomobile car by our dealer Zafer Elektrik. Some 250 thousand have visited the festival during 5 days, and our infomobile car plated a major part in our product promotion. After the festival, we conducted projects with our vehicle in central Konya throughout July.

İnfomobil aracımız yenilendi! / Infomobile car modified! Yaklaşık 1,5 aydır üzerinde çalışılan yeni infomobil tasarımımız tamamlandı. Müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmek adına tamamen yenilediğimiz aracımız Ağustos ayı itibari ile tüketicilerle buluştu. Airfel’in arkasında dünya devi bir markanın olduğu vurgusunu yapmak için aracımızın bir yanı tamamen Daikin görseliyle kaplandı. ÖNE ÇIKAN YENİLİKLER - 60’a 60 radyatör - Özellikle güvenli kombiyle ilgili görsel tasarıma ağırlık verilmesi - Müşterilerin daha rahat edeceği geniş alan - Pleksi kombi ve çalışır durumda mobil klima The new infomobile, the designing project of which has been carried out for 1,5 months, is completed. Our new car, which has been modified in order to give better service to our customers, was introduced to the consumers in August. To highlight the global giant behind Airfel, one side of our car was entirely covered in Daikin branding. FEATURED INNOVATIONS -60 to 60 radiator -Emphasized visual design on combi boiler safety -A wider inner space to present customers increased comfort -Plexy combi boiler and mobile air conditioner in action 82 SANTİGRAT


Bayimiz Gökçek, reklamını otobüsle yapıyor! Gökçek dealer ads travel the city on bus! Gaziantep Daikin bayimiz Gökçek, Temmuz ayında otobüs giydirme uygulaması gerçekleştirdi. Gökçek, tanıtım aracının bütün cephelerini üzerinde Eskimo karakteri, Daikin logosu ve Gökçek bilgilerinin yer aldığı materyalle kaplattı.

Our Gaziantep Daikin dealer Gökçek has realized their bus-dressing in July. A bus in service is dressed with Daikin logo, the Eskimo character and Gökçek information.

Eco Heating Systems Hollanda gezisi çok verimli geçti! Eco Heating Systems Netherlands trip was a success!

With its product quality, innovative approach and business volume, the world’s leading air conditioning brand Daikin shares its international experience with its dealers and business partners. On 11-13 July 2012, Daikin welcomed a team of 15 under the guidance of Daikin Heating Systems Department Manager Ercan Uzundurugan and Heating Product Supervisor Can Ustalı at the Eco Heating Systems factory, Netherlands for product and system training. A number of seminars were held during the training sessions. During their Eco Heating Systems Netherlands factory visit, the dealers and executive partners also experienced the production line by implementing the device production facilities. Following the trainings and presentations, the team completed the visit with historical and touristical attractions of the Netherlands. During the three day visit, the guests had the chance to observe tge prouduction facilities and R&D studies, and enjoyed a pleasant time with touristic expeditions.

Ürün kalitesi, yenilikçi yaklaşımı ve iş hacmi ile dünyanın bir numaralı klima markası olan Daikin, uluslararası tecrübesini bayileri ve işbirliği içinde olduğu şirketlerin yetkilileriyle paylaşıyor. 11-13 Temmuz 2012 tarihleri arasında 15 kişilik bir grubu Daikin Isıtma Sistemleri Bölümü Müdürü Ercan Uzundurugan ve Isıtma Ürün Şefi Can Ustalı rehberliğinde Hollanda’da yer alan Eco Heating Systems fabrikasında ürün ve sistem eğitimi için misafir eden Daikin, eğitim boyunca seminerler de düzenledi. Eco Heating Systems Hollanda fabrika gezisinde üretim hattını gezen bayiler ve işbirliği içindeki şirket yetkilileri aynı zamanda cihaz üretim tesislerini de yerinde uygulayarak üretim bandını deneyimlediler. Eğitim ve tanıtımlardan sonra ekip Hollanda’nın tarihi ve turistlik yerlerini gezerek ziyaretlerini bitirdi. Misafirler, bu 3 günlük geziyle hem satışını gerçekleştirdiği cihazların üretim merkezlerini ve Ar-Ge çalışmalarını gözlemledi hem de iş dışında yapılan gezilerle keyifli zaman geçirdiler. SANTİGRAT 83


DAIKIN HABERLER

Yurt içinde ve yurt dışında servis eğitimleri verdik Domestic and international service trainings given Yaz sezonuyla birlikte, klima eğitimlerine ara verip, kış mevsimine hazırlık olması amacıyla ısıtma eğitimlerine hız verdik. Bunun için yurt içi servislerimiz ile Kombi, Hoval ve Ambassador Kazan eğitimleri gerçekleştirdik. Eğitimlerimiz sadece yurt içi ile sınırlı kalmadı. Ukrayna, Ermenistan, Gürcistan ve İtalya’daki iş ortaklarımıza da klima ve kombi konusunda teknik içerikli ürün eğitimleri verildi. Bu kapsamda, Ocak 2012’den Temmuz 2012’ye kadar olan dönemde toplam 498 kişiye 13 bin 922 saat eğitim verildi.

With the summer season, we have taken a break in air conditioning trainings and speeded up the heating trainings as a preparation for the winter’s arrival. For this respect, we realized Combi, Hoval and Ambassador Boiler trainings with our domestic departments. The trainings were not limited with our domestic partners. Our Ukranian, Armenian, Georgian and Italian business partners were also provided technical product trainings on air conditioners and combi boilers. Hereby, between January 2012 and July 2012, a total of 498 participants have taken 13 thousand 922 hours of training.

İftarda Daikin Türkiye çalışanları bir araya geldi Daikin Turkey united for the breaking of fast Daikin Türkiye, 1 Ağustos akşamı Ataşehir Sahan Restaurant’ta düzenlediği iftar yemeğinde çalışanlarını ağırladı. Fasıl eşliğinde keyifli bir akşam geçiren çalışanlar, havuz başında zengin menünün tadını çıkardı.

Daikin Turkey welcomed their employees on 1 August at the iftar (the breaking of the Ramadan fast) dinner at Ataşehir Sahan Restaurant. The employees enjoyed a pleasant evening around a rich poolside menu, accompanied by classical Turkish music.

Tanıtım çalışmalarımız tüm mecralarda sürüyor / Promotion facilities continue at full speed Yaz boyunca 600 bin broşür basımı gerçekleştirip, yerlerine ulaştırdık. İnfomobil araçlarımızın giydirme çalışmalarını tamamladık. Çeşitli dergilerde ilan çalışmalarımız oldu. Sektör dergilerinin yanı sıra dekorasyon ve yaşam dergilerini de bu çalışmaya dahil ettik. Bu kapsamda, İnşaat Dünyası, Best, İnşaat Yatırım, Termo Klima, Termodinamik, Tesisat, Tesisat Market, Fortune, Maison Française, Evim, Ev Bahçe, Instyle ve Home Showroom gibi kendi alanlarında öne çıkmış 13 dergide ilanlarımızla yer aldık. Yeni ürünümüz Frico hava perdeleri için kullanma kılavuzu hazırlıyoruz. Geçtiğimiz aylarda showroom’larımız için “Yetkili Satıcı” belgeleri hazırlandı. 84 SANTİGRAT

During the summer, we have published and distributed 600 thousand pamphlets. We have completed the logo-dressing of our infomobile cars. Our publicities appeared in various magazines. In addition to sectoral magazines, decoration and life style magazines were also included in this aspect. We have appeared in 13 leading magazines including İnşaat Dünyası (Construction World), Best, İnşaat Yatırım (Construction Investment), Termo Klima, Termodinamik (Thermodynamic), Tesisat (Installment), Tesisat Market (Installment Market), Fortune, Maison Française, Evim (My Home), Ev Bahçe (Home&Garden), Instyle ve Home Showroom… An instruction manual is being prepared for our new product Frico air baffles. “Authorized Salespoint” certificates are printed for our showrooms in the previous months.


Servislerimizi giydirdik We dressed our services

Bayilerimizi geliştirme faaliyetlerimiz sürdü! Dealer improvement facilities continued

Geçtiğimiz aylarda hizmete giren 15 yeni servisimiz, Daikin konseptine göre dekore edildi. Böylece 80 servisimiz Daikin konseptine geçmiş oldu. Yıldırım Servis (Çankaya/Ankara) Delta Soğutma (Etimesgut/Ankara) Fatih Teknik (Çankırı) Özgün Teknik (Bursa) Özalp Soğutma (Bursa) Ser-Nur Mühendislik (Bursa) Dörtler Mühendislik (Bursa) İnter Servis (Bursa) Prestij Soğutma (Gaziantep) Emay İklimlendirme (Gaziantep) Çözüm Teknik (Adıyaman) Mesut Teknik (Malatya) İbrahimoğlu Teknik (Mardin) Zeyrek Klima (Şırnak) Termo İşlem (Samsun)

Temmuz ayında 7 yeni bayimiz hizmete girdi. Sivas Güney Soğutma, Erzurum İkizler Mühendislik, İstanbul Ilgaz Servis, Amasya Lam Mühendislik, İstanbul Libadiye, Ankara Üstünel Mühendislik ve İstanbul Hemkar İklimlendirme bayilerimizin giydirmelerini gerçekleştirdik. Ayrıca Katre ısı merkez ve şubelerinin konsept çalışmaları yapıldı. Toplamda 101 bayimiz Daikin konseptine göre giydirildi.

Our 15 new services which have recently began operation were decorated in line with the Daikin concept. Hereby 80 services have been transformed into Daikin concept. Yıldırım Service (Çankaya/Ankara) Delta Cooling (Etimesgut/Ankara) Fatih Technic (Çankırı) Özgün Technic (Bursa) Özalp Cooling (Bursa) Ser-Nur Engineering (Bursa) Dörtler Engineering (Bursa) İnter Service (Bursa) Prestij Cooling (Gaziantep) Emay Air Conditioning (Gaziantep) Çözüm Technic (Adıyaman) Mesut Technic (Malatya) İbrahimoğlu Technic (Mardin) Zeyrek Air Conditioning (Şırnak) Termo Process (Samsun)

In July, seven new dealer have come into service. The logo-dressing of our Sivas Güney Cooling, Erzurum İkizler Engineering, İstanbul Ilgaz Service, Amasya Lam Engineering, İstanbul Libadiye, Ankara Üstünel Engineering and İstanbul Hemkar Air Conditioning dealers have been completed. In addition, concept projects of Katre heating central and distributors were realized. A total of 101 dealers were dressed in line with the Daikin concept.

Sosyal medyada göz dolduruyoruz We are shining in the social media Daikin Türkiye Facebook sayfasını devraldığımızdan bu yana dengeli ve istikrarlı bir büyüme gösteriyoruz. Üye sayımız 50 bini geçti. Satın alma öncesi 25 bin olan Daikin sayfası, üye sayısını iki kat artırma başarısı göstermiş oldu. Bunun yanı sıra Twitter ve Facebook gibi mecralarda da üyelerimizle günlük iletişimimize devam ediyoruz. Ever since we have taken over Daikin Turkey Facebook page, we have been maintaining a steady and consistent growth. Our member base is now over 50 thousand. The previous number of 25 thousand is hence multiplied by two. In the meantime, we are continuing our daily communication with our members on our Twitter and Facebook accounts. SANTİGRAT 85


AJANDA

Eskiye nur yağıyor! A trip down the memory lane!

Bu yıl 25 Eylül-14 Ekim tarihleri arasında 6’ıncısı yapılacak olan Beyoğlu Sahaf Festivali bu yıl daha iddialı. Çeşitli söyleşiler ve etkinliklerin de yer alacağı festivale 65 sahaf katılıyor. Eski kitap, gazete, dergi, plak, kartpostal gibi birçok eski parçanın yer alacağı etkinlikte nadide levhalar, mektuplar da bulabilirsiniz. Festival boyunca 10.00-22.00 saatleri arasında, Tepebaşı TRT Binası önü (Eski Tüyap) adresinde ziyaret edebilirsiniz.

The 6th Beyoğlu Bibliopole Festival will take place on 25 September-14 October, fancier than ever. 65 bibliopoles will attend the festivities together with a number of interviews and events. The festival brings together many second-hand books, newspapers, magazines, records, and postcards, as well as rare signboards and letters. The festival will take place from 10 am to 10 pm by the TRT Building in Tepebaşı.

Çocuklara gün doğdu... Happy news for the kids...

Eskişehir’e gitme zamanı... Time to visit Eskişehir...

İstanbul Tarihi Yarımada Güzel Sanatlar ve Kültür Derneği tarafından düzenlenen “İstanbul 2’nci Küçük Harfler Büyük Düşler Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatro Festivali”, 4-14 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek. Festival’de 10 ayrı ülke 20 farklı oyun ve 80 gösteri yer alıyor. Yerli ve yabancı tiyatro sanatçıları tarafından yönetilecek panel, seminer ve atölye çalışmalarının yanı sıra sokak gösterileri, animasyon gösterimleri ve müzik dinletileri sergilenecek. www.tarihiyarimada.org adresinden oyunlar ve tarihleri hakkında bilgi alınabilir.

3-11 Kasım tarihlerinde gerçekleşecek olan Uluslararası Eskişehir Festivali, 2001 yılından beri Zeytinoğlu Eğitim, Bilim ve Kültür Vakfı ile Eskişehir Kentsel Gelişim Vakfı işbirliğiyle gerçekleştiriliyor. Müzik, dans, tiyatro gibi çeşitli sanat dallarıyla birlikte çocuk faaliyetlerine yer verilen festival kentin en önemli etkinlikleri arasında sayılıyor.

“Istanbul 2. Small Letters Big Dreams International Children’s and Youth Theatre Festival” will take place between 4-14 October with the organization of Historic Istanbul Peninsula Arts and Culture Association. 10 countries will take stage through 20 plays and 80 shows at the festival. In addition to pannels, seminars and workshops that will be moderated by national and international actors, street events, animation shows and musical concerts will take place. More information on the plays and event sdates can be reached on www.tarihiyarimada.org.

86 SANTİGRAT

The International Eskişehir Festival which will take place between 3-11 November has been realized by Zeytinoğlu Education, Science and Culture Association and Eskişehir Urban Development Association since 2011. The festival of music, dance, theatre and children’s events are among the most important urban activities.


Kumdan heykeller göz kamaştırıyor! Sand sculptures bedazzle! Uluslararası Antalya Kum Heykel Festivali (SANDLAND), alan genişliği, katılan sanatçı sayısı ve kullanılan kum miktarı gibi özellikleriyle dünyanın en büyük kum heykel etkinlikleri arasında yer alıyor. 10’u aşkın ülkeden 30 heykeltıraşın 10 bin ton kuma hayat verdiği kum heykel sergisinin bu yılki teması Hollywood’un unutulmayan film karakterleri. Lara- Örnekköy ile Kundu arasında Lara Sahil Yolu üzerinde Lara Beach Park’ta 9 ve 10 nolu plajlar arasında yer alan sergi 29 Ekim 2012 tarihine kadar her gün 10:00 ile 23:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

“Van Gogh Alive” şimdi de Ankara’da. “Van Gogh Alive” arrives in Ankara Türk ilaç sektörünün önemli şirketi Abdi İbrahim, 100’üncü kuruluş yıldönümünde, dünyanın en büyük ressamlarından biri olarak kabul edilen Van Gogh’un eserlerini bugüne kadar hiç deneyimlenmemiş yepyeni bir formatta sunuyor. Geleneksel sanat ve modern teknolojinin sentezlendiği Van Gogh Alive, ressamın en ünlü eserlerini 3 binin üzerinde dijital imaj ile çerçevenin içinden çıkararak izleyicilerine farklı bir deneyim yaşatıyor. İstanbul’da büyük yankı uyandıran sergi, 15 Ekim - 30 Aralık tarihleri arasında Ankara Cer Modern’de izlenebilir.

International Antalya Sand Sculpture Festival (SANDLAND) is among the world’s greatest sand sculpture events with respect to the area size, number of participating artists and the amount of sand used. This year’s sand sculpture festival with the participating 30 sculptors out of over 10 countries giving shape to 10 thousand tones of sand has the unforgettable Hollywood movie characters as the theme. The exhibition which takes place at Lara Beach Park and on the beaches no.9 and 10 on Lara Beach Avenue between Lara- Örnekköy and Kundu can be visited everyday from 10 am to 11 pm until 29 October 2012.

The prominent Turkish pharmaceutical company Abdi İbrahim presents the works of the great artist Van Gogh at its 100th anniversary in a brand new format that has never been experienced before. Combining traditional art and modern technology, Van Gogh Alive takes the artist’s greatest works out of their frames and presents a unique experience through over 3 thousand digital images. The exhibition which created a huge admiration in Istanbul can be visited in Ankara Cer Modern through 15 October – 30 December. SANTİGRAT 87


AJANDA

Bodrum Yat Festivali ve Bodrum Cup meraklılarına... For the fans of Bodrum Yacht Festival and Bodrum Cup... Bodrum Cup’ın hemen öncesinde düzenlenen Bodrum Yat Festivali, üçüncü kez bu alana gönül verenleri buluşturuyor. Bodrum Yat Festivali ise bu yıl 19-22 Ekim 2012 tarihlerinde düzenlenecek. 1989’dan beri her Ekim ayının sonunda düzenlenen köklü yat yarışı Bodrum Cup, bir kez daha nefes kesici bir mücadeleye sahne olacak. Bodrum Cap’ın bu yıl 24’üncü yılı.

Held right before the Bodrum Cup, Bodrum Yacht Festival brings yachting fans together for the third time. The festival will take place on 19-22 October 2012. Organized in late October every year since 1989, the traditional Bodrum Cup yacht race witnesses a breathtaking competition once again. Bodrum Cup will be held for the 24th time this year.

Ankara’da Kasım ayı tiyatro ile geçecek November is the theatre month in Ankara TAKSAV (Toplumsal Araştırmalar Kültür Ve Sanat İçin Vakıf) tarafından düzenlenen 17’nci Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali 16 - 26 Kasım 2012 tarihleri arasında gerçekleşecek. Özel ve amatör tiyatroları desteklemek, sorunlarını kamuoyuna yansıtmak, alternatif tiyatro anlayışlarını geliştirmek, izleyiciyi tiyatro sanatıyla buluşturmak amacıyla, 1996 yılından bu yana düzenlenen festivale ulusal ve uluslararası toplulukların katılıyor. Organized by TAKSAV (Association of Social Studies Culture and Art), the 17th International Ankara Theatre Festival will take place through 16 - 26 November 2012. NAtional and international troupes participate in the festival which has been organized since 1996 with the mission of contributing to private and amateur theatres, representing their problems to the audience, developing alternative theatrical approaches, and bringing the audience together with theatre.

Kitap kurtları hazırlanın! Get ready, bookworms!

31’inci Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı 1725 Kasım tarihleri arasında kapılarını 22’nci Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı ile eş zamanlı olarak TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi Büyükçekmece’de açacak. Konuk ülkenin Hollanda olacağı fuara yurt içi ve yurt dışından 600’ün üzerinde yayınevi katılacak. Bu seneki fuarın teması ise, İstanbul Kitap Fuarı Danışma Kurulu tarafından “Çocukluğum YurdumdurÇocuk ve Gençlik Edebiyatı” olarak belirlendi. Fuarın “Onur Yazarı” ise Gülten Dayıoğlu.

The 31st International Istanbul Book Fair will be held through 17-25 November simultaneously with the 22nd International Istanbul Art Fair in TÜYAP Fair and Convention Center, Büyükçekmece. This year’s visiting country is the Netherlands. More than 600 national and international publishing houses will be participating in this year’s fair. The theme of this year’s festival is announced by Istanbul Book Fair Advisory Council as “My Childhood is My Homeland – Children’s and Youth Literature”. The honorary writer of the fair is Gülten Dayıoğlu. 88 SANTİGRAT


Kurabiye Canavarı, Elmo, Kont, Kırpık.... Cookie Monster, Elmo, Count von Count, Oscar the Grouch.... Dünya televizyon tarihinin en büyük fenomenlerinden biri olan Susam Sokağı Live Show ilk kez ve sadece 10 gösteri için Wannabe organizasyonu ile Türkiye’de. Edi, Büdü, Minik Kuş, Elmo, Kurabiye Canavarı, Kont, Kırpık, Abby, Rozita gibi son 40 yıla damgasını vurmuş kahramanları çocukların büyük ilgisini çeken proje, tarihi boyunca 140 ülkede 160 milyondan fazla seyirciye ulaştı. Dünya turnesi kapsamında İngiltere’den yola çıkacak olan gösteri, 28 Kasım - 2 Aralık tarihleri arasında Türkçe dublajlı olarak Maslak TİM Show Center’da. World’s great television phenomena Sesame Street Live Show is brought to Turkey by Wannabe for the first time for 10 shows. The project and its many characters including Ernie, Bert, Big Bird, Elmo, Cookie Monster, Count von Count, Oscar the Grouch, Abby Caddabby and Rosita reached an audience over 160 million in 140 countries throughout its history. making it a children’s phenomenon. The show starts its global tour from England and hits the stage on Maslak TİM Show Center between 28 November – 2 December with Turkish dubbing.

Sting, 6 yıl sonra tekrar Türkiye’de... Sting returns to Turkey after 6 years... Müzik dünyasının efsanevi isimlerinden Sting, 6 yıl sonra tekrar Türkiye’ye gelerek 26 Kasım’da Ataköy Atletizm Arena’da bir kez daha İstanbullu dinleyicileriyle buluşacak. Sting’in sevilen şarkılarını sadece 5 enstürman eşliğinde seslendirdiği 20112012 Back to Bass Dünya Turu büyük ilgi toplamıştı. Bu turnenin yeni ayağı 7 Kasım’da Fransa’da başlıyor. The musical legend Sting arrives in Turkey once again after 6 years and meets the Istanbul audience on 26 November at Ataköy Athletic Arena. His 2011-2012 Back to Bass Worl Tour where he performed his popular songs in the company of only five instruments was a great success. The new leg of the tour takes start from France on 7 November.

Sektör RENEX’te buluşacak Sectoral meeting at RENEX

Yenilenebilir enerji kaynakları, enerji verimliliği, arıtma sistemleri, su çevre ve akışkan kontrolü teknolojileri, yalıtım konularını kapsayan fuar RENEX 15-18 Kasım tarihlerinde Ankara’da gerçekleşecek. Sektörün önemli fuarlarından kabul edilen RENEX’in adresi ise ATO Kongre ve Sergi Sarayı. The RENEX Fair on sustainable energy resources, enerfy efficiency, refining systems, isolation, water environment and liquid control technologies takes place on 15-18 November in Ankara. The address to this important sectoral gathering is ATO Fair and Convention Palace. SANTİGRAT 89


AJANDA

Tarlabaşı “Ayıp Şehir”... Tarlabaşı “The City of Shame”... Yılların fotoğrafçısı Ali Öz, tam bir buçuk yıl boyunca Tarlabaşı’nı mesken tuttu. Kentin ve semtin yaşadığı imha/iptal sürecini kare kare kaydetti. Azerisinden Afrikalısına, Bingöl depreminden İstanbul’a savrulanlardan midye dolmacılara... Tarlabaşı’nın suretini çıkardı köşe bucak. Öz, tam 30 bin kareyi objektifiyle kaydetti. Sosyal medyada ses getiren bu fotoğraflar,Tarlabaşı “Ayıp Şehir” adıyla açılan sergide 18 Ekim tarihine kadar Beyoğlu’ndaki Karşı Sanat’ta izlenebilir. Sergi, Tüyap Kitap Fuarı’nda 17-25 Kasım 2012 tarihlerinde de tekrarlanacak. Senior photographer Ali Öz dwelled in Tarlabaşı for a whole year and half. He captured the demolition/recall process undergone by the city and district in frames. From the Azerian to the African, from the Bingöl earthquake immigrants to mussel stuffers… He portrayed Tarlabaşı in every nook and cranny. Öz registered a whole 30 thousand captions through his camera. The photographs which resonated great influence in the social media can be seen in the Tarlabaşı “The City of Shame” exhibition at Beyoğlu Karşı Sanat until 18 October. The exhibition will be repeated at Tüyap Book Fair on 17-25 November.

Otomobil meraklılarının beklenen randevusu Awaited meeting of automobile fans İki yılda bir düzenlenen İstanbul Autoshow Uluslararası Otomobil Fuarı bu yıl 2-11 Kasım tarihleri arasında Beylikdüzü TÜYAP’ta gerçekleşecek. 2010 yılına kadar Yeşilköy’deki CNR fuar merkezinde düzenlenen İstanbul Autoshow’un özellikle son organizasyondaki bazı teknik ve organizasyonel aksaklıklar nedeniyle bu alanda yapılmama kararı alınmıştı. 1 Kasım 2012’de Basın ve VIP günü ile ilk konukları ağırlayacak olan Autoshow 2012 TÜYAP’ta 50 bin metrekare alan üzerinde gerçekleşecek. Autoshow 2012’de bilet fiyatlarının 10 TL civarında olması bekleniyor.

Denizcilik tüyoları İzmir Boat Show’da... Marine tips at İzmir Boat Show... 21-25 Kasım tarihlerinde düzenlenecek olan İzmir Boat Show, kendi klasmanının en iyilerinden biri olarak kabul ediliyor. Meraklılarının yat, tekne ve denizcilik hakkındaki bilgi ve görgülerini günceleyeceği etkinlik, Uluslararası İzmir Fuar alanında gerçekleşecek.

Organized between 21-25 November, İzmir Boat Show is considered as the best in its class. The event will take place in International İzmir Fair and will provide an opportunity to its fans for updating their knowledge on boats and the marine world. 90 SANTİGRAT

Organized bi-annually, Istanbul Autoshow International Automobile Fair will take place on 2-11 November at Beylikdüzü TÜYAP. Istanbul Autoshow, which has been taking place at Yeşilköy CNR until 2010, was decided to change location due to certain technical and organizational problems in the latest years. Autoshow 2012 will welcome its first visitors at the Press and VIP day on 1 November 2012 on an area of 50 thousand squaremeters at TÜYAP. The ticket prices for Autoshow 2012 are expected to be around 10 TRY.




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.