Santigrat Dergisi Sayı:3

Page 1




‹Ç‹NDEK‹LER

SANT‹GRAT/03 VAZGEÇ‹LMEZ B‹R TUTKUDUR CAM. S‹L‹SYUMLA YÜKSEK ATEfi‹N ‹NANILMAZ BULUfiMASINI BU YAZIMIZDA OKUYACAKSINIZ…

12

4

34 AIRFEL AKADEM‹ ÇOK ÇALIfiIYOR. KARMA SANAT SERG‹S‹, B‹LARDO TURNUVASI, e-BÜLTEN, e-DERG‹…

20 GEZ‹ SAYFALARIMIZI BU SAYIMIZDA TUNUS SÜSLÜYOR. KUZEY AFR‹KA’NIN BU KÜÇÜK ‹SLAM ÜLKES‹ TUR‹STLER‹N YEN‹ GÖZDES‹…

SANT‹GRAT Nisan - May›s - Haziran 2008 Say›: 03 Airfel Is›tma ve So¤utma Sistemleri San. Tic. A.fi. Ad›na www.airfel.com.tr ‹mtiyaz Sahibi: Hasan Önder Yönetim Yeri: Airfel Is›tma So¤utma Sistemleri San.Tic.A.fi Hürriyet Mahallesi E-5 Yanyol Üzeri No: 57 Kartal / ‹stanbul 0 216 453 27 00 santigrat@airfel.com Yaz› ‹flleri Müdürü (Sorumlu): fiule fientarl› Kreatif Direktör: Belma Kuyucu Editör (Kurumsal): Hülya Dinçer Editör (‹çerik): Mesut Y›lmaz Çeviri: Sabri Kaliç Foto¤raf: Selin Demircio¤lu, Tolga Erbay, Tolga Özgal Katk›da Bulunanlar: Ebru Damran, Seyra Faralyal› Erdalo¤lu, Zeynep Günay, Müfit Aytekin Bask›: Özgün Ofset Tel: (90) 212 280 00 09 © Bu yay›n›n her hakk› sakl›d›r. Bu dergide legal olarak yay›mlanan yaz›, makale, foto¤raf, çizgiroman ve illustrasyonlar›n sorumluluklar› sahiplerine ait olup, copyright haklar› Airfel Is›tma ve So¤utma Sistemleri San. Tic. A.fi.’ye aittir. ‹çeri¤in, Airfel Is›tma ve So¤utma Sistemleri San. Tic. A.fi.’den yaz›l› ön izin almaks›z›n hangi ortamda olursa olsun ço¤alt›lmas›, bas›lmas›, referans gösterilmesi ve yay›mlanmas› yasakt›r.


5

Merhabalar Yeni bir y›l, yeni bir heyecan....

FUCHSIA (Küpe Çiçe¤i) ANAYURDU MEKS‹KA’NIN YÜKSEK DA⁄LARI, GÜNEY AMER‹KA ‹LE YEN‹ ZELANDA’DIR. GÖLGEL‹K VE RÜZGARSIZ YERLER‹ SEVER.

16 BAfiARI ÖYKÜMÜZÜN KONU⁄U ‹NfiAAT SEKTÖRÜNÜN DUAYEN‹ S‹NPAfi GRUBU’NUN CEO’SU AVN‹ ÇEL‹K.

26 AIRFEL’‹N ‹STANBUL’UN ÖNEML‹ YERLEfi‹M B‹R‹M‹ YEfi‹L VAD‹ KONAKLARI’YLA GERÇEKLEfiT‹RD‹⁄‹ PROJEN‹N DETAYLARI…

28 ENNEAGRAM YAZIMIZ SATIfi VE PAZARLAMAYLA ‹LG‹L‹ ‹PUÇLARI VER‹YOR… T‹P’LER‹N SATIfiTAK‹ DAVRANIfiLARI VE TEPK‹LER‹… YAPILMASI VE YAPILMAMASI GEREKENLER..

40 DÜNYANIN SAYILI MUTFAKLARI ARASINDA YER ALAN TÜRK MUTFA⁄I’NIN B‹R ÖNCEK‹ AfiAMASI… MUHTEfiEM OSMANLI’NIN YEMEK KÜLTÜRÜ…

50 “YÖNET‹M KURULLARININ YEN‹ GÖREV‹” BAfiLIKLI YAZISIYLA M. RAUF ATEfi, TÜRK‹YE’DE DE⁄‹fiEN YÖNET‹M ANLAYIfiINI ANLATIYOR…

52 MÜZ‹K DÜNYASININ EN SEV‹LEN SESLER‹NDEN EROL EVG‹N’DEN GEÇM‹fiE B‹R BAKIfi VE GELECEK PLANLARI….

58 AIRFEL, ‹TALYAN KOMB‹ DEV‹ RIELLO ‹LE ANLAfiMA ‹MZALAYARAK YEN‹ B‹R MARKA YARATTI… ‹TALYANLAR ‹LK KEZ, KEND‹ ‹S‹MLER‹N‹N B‹R BAfiKA MARKA ‹LE YANYANA GÖRÜNMES‹N‹ KABUL ETT‹LER…

Ertelenmifl beklentiler, ulafl›lmas› zor hedefler. ‹yi niyet temennileri, kucaklaflmalar, sevgi mesajlar›... ‹nsan, hayat›nda de¤ifliklik yapmak için sistemli emek gerektiren bir çal›flma yerine hep bir gün belirleme telafl› içine girer. Sigara b›rakma, alkolü terk etme, diyet bafllang›çlar› hep bu günlere denk gelir. Nedense geçmifle dair hep bir piflmanl›k vard›r. Çok az kifli geçmifl senelerine flükreder. Beden sa¤l›¤›, ruh sa¤l›¤›n›n ayn› flekilde yerinde kalmas›n›, sevdikleriyle birlikte hayat›n› devam ettirebilmeyi cebinde garanti görür. Gözlerinizin yeni y›lda da renkli görece¤ini, kulaklar›n›z›n hassas iflitebilece¤ini ve yürüyüp koflabilece¤inizi size kim garanti ediyor? Beklentiler... ‹nsano¤lu hep daha fazlas›n›, hep daha iyisini kendisine talep ediyor. Neyin iyi neyin kötü oldu¤unu bilmeden... Yeni bir ev, yeni bir ifl, yeni araba... Mutluluk ve zenginlik tamamen d›fl dünyayla ilgili, sa¤l›k, huzur, bar›fl, kardefllik ise cümleyi tamamlayan süslü kelimeler... De¤ifliklik; meydan okuma gerektirir, meydan okuma ise iç motivasyon... ‹ç motivasyonunuzun merkezinin kendi kalbiniz olmas› dile¤iyle, hepinizin yeni y›l›n› en derin sayg›lar›mla kutlar, gerçekten hissederek topra¤›n kokusunun fark›nda, nice huzurlu y›llarda birlikte olmay› temenni ederim. AIRFEL AKADEM‹, fikri bile hepimizi heyecanland›rmaya yeten bir proje. Akademi, Airfel çal›flanlar› olarak ifl hayat›na katabileceklerimizle birlikte, sosyal olarak da birçok fleyi gerçeklefltirebilece¤imizi; mutlu, huzurlu ve duygular›n insanca paylafl›labildi¤i bir ifl ortam›n›n çal›flma temposu ne kadar yüksek olursa olsun verimli, yarat›c› ve baflar› odakl› olabilece¤ini bize gösterdi. Çal›flma arkadafllar›m›z›n eme¤iyle oluflturulan akademi konferans salonu, akademi kafe ve sinema salonumuz aç›ld›. Airfel ifl ortaklar›, müflterilerimiz ve dergimiz okuru tüm dostlar›m›z sinema günlerimize davetlidir. Dergimizin ilk say›s› için flahs›ma gelen iltifat mesajlar›n› derginin as›l sahipleri Airfel çal›flanlar›na tevdi ederek, bu say›m›zda da dopdolu bir içerikle karfl›n›zday›z. Nisan ay›nda görüflmek dile¤iyle .... Sevgiyle kal›n.... Hasan ÖNDER


6

B‹L‹M - TEKNOLOJ‹

Yeni yüzy›l›n ak›ll› ürünleri

Google’dan ilginç bilgiler Google, internette aranan bilgiye kolayca ulaflman›n yan›nda yeni ve ilginç hizmetleriyle, ülkeler ve bölgeler hakk›nda ilginç istatistikler de sunuyor. Google.com/trends sayfas›ndan hangi kelimelerin, nerelerde en çok arand›¤› ö¤renilebiliyor. Sayfada yo¤un olarak aranan kelimelerin tüm dünyada hangi olaylar sonucunda, hangi siteler üzerinden popüler oldu¤u bilgisine ulafl›labiliyor. Bilgilerin grafiklerle desteklendi¤i sayfada, kelimelerin yaz›l›fllar›na göre al›nan sonuçlar ise fakl›l›k gösteriyor. Uluslararas› sonuçlara ulaflmak için Türkçe karakter kullanmadan arama yapmak gerekiyor. Sayfada ayr›ca, kelimelerin arama oranlar› karfl›laflt›r›labiliyor. Örne¤in ‘Turkish Delight’ (Türk Lokumu) en çok Avustralya ve Yeni Zellanda’da, Fenerbahçe ve Befliktafl en çok ‹stanbul’da, Galatasaray ise en çok Diyarbak›r’da aranan kelimeler aras›nda.

Muz yiyip afl› olaca¤›z Türk bilim adamlar›, dünyada sadece birkaç üreticisi bulunan bitki ve hayvan biyoteknolojisi çal›flmalar›nda kullan›lacak ‘gen tabancas›’ üretti. Yeni teknoloji, bitkilere ve hayvanlara gen transferi yoluyla direnç kazand›rmaktan, ‘yenilebilen afl›’ çal›flmalar›na kadar pek çok çal›flmada kullan›lacak. Örne¤in, Hepatit-B afl›s› gen tabancas›yla muzlara aktar›lacak ve bu sayede Hepatit-B afl›s› içeren muzlar oluflturulacak. Bu afl›l› muzu yiyen çocuklar sabah Hepatit-B afl›s› olmufl halde uyanacaklar. Bu yöntemle ayn› zamanda Afrika gibi ülkelerde afl›lar›n hijyenik olarak korunmas›, tafl›nmas› gibi sorunlarda ortadan kalkacak.

Marketten al›flveriflinizi yapt›n›z ve elinizi kolunuzu sallayarak d›flar› ç›k›yorsunuz, ald›klar›n›z otomatik olarak kredi kart›n›za iflleniyor. Ya da çamafl›rlar›n›z› makinenize att›¤›n›zda program ve s›cakl›k otomatik olarak ayarlan›yor. Ütünüz de ayn› flekilde çamafl›ra göre program›n› kendi seçiyor. Tüm bunlar yak›n gelecekte RFID (Radyo frekans› ile tan›mlama) teknolojisiyle mümkün olacak. Canl›lar› ya da nesneleri radyo dalgalar› ile tan›mlamak için kullan›lan RFID, barkod teknolojisine benzer bir mant›kla çal›fl›yor. Fakat bu teknolojiyi daha geliflkin yapan, bir barkod okuyucuya ihtiyaç duymamas›. Ürün üzerindeki

tan›mlama etiketinin radyo dalgalar›yla gönderdi¤i bilgi, bina veya bir cihaz içerisindeki belirli al›c› noktalarda yakalanarak iflleniyor. RFID’nin bugün büyük al›flverifl merkezlerinde, zincir marketlerde, hayvan takiplerinde, havayollar›kargo flirketlerinde kullan›lan örnekleri var. Bu teknoloji ile flirketler, otomatiklefltirilmifl stok kontrolü, ürün takibi, an›nda ulafl›labilen envanter bilgileri ve h›zl› raporlama gibi avantajlara sahip olabiliyorlar. Parakende, sa¤l›k, kimya, otomotiv ve savunma sektörlerinde genifl bir kullan›m alan›na sahip olan RFID teknolojisi Türkiye’de de belirli standartlara oturtulmufl durumda.


7

D›fl cehpe cam›ndan elektrik Günefl enerjisinin kullan›m alanlar› gittikçe art›yor. Ege Üniversitesi bilimadamlar› organik günefl pillerini binalar›n d›fl cephelerindeki camlar›n aras›na yerlefltirmeyi baflard›. Bu uygulamayla, gün boyu cama vuran günefl ›fl›nlar› elektrik enerjisine dönüfltürülecek ve bina için gerekli enerjinin bir k›sm› bu sayede karfl›-

Görüntünün tam ortas›nda

lanm›fl olacak. Özellikle gökdelenlerin d›fl yüzey camlar› yak›n gelecekte binan›n elektrik santrali olarak kullan›labilir. Günefl panellerinin yerini alacak organik günefl pili içeren bu camlar, hem estetik aç›dan görüntü kirlili¤inin önüne geçecek hem de çevreye duyarl› alternatif bir enerji kayna¤› oluflturacak. ‹zleyicilerini görüntünün içine alacak 3-boyutlu televizyon teknolojisinin 8-9 y›l sonra hayat›m›zda yerini almas› bekleniyor. Holografik teknolojilerle, çekim ortam›ndaki tüm ›fl›k kaydediliyor ve ard›ndan yine optik yöntemlerle 3-boyutlu görüntüler elde ediliyor. Bu görüntüler yeni teknoloji sayesinde televizyon üzerinden yay›na haz›r hale getirilecek ve 3-boyut sa¤layan gözlüklere ihtiyaç duyulmadan izlenebilecek. 3-boyutlu televizyonlar›n hayat›m›zda yerini almas›yla beraber, senaryodan, çekim tekniklerine kadar birçok alanda köklü de¤iflimlerin yaflanmas› bekleniyor.

Do¤adan çelik üretimi Örümcek a¤›, ayn› çaptaki bir çelik telden iki kat daha güçlü ve ayn› zamanda bugüne kadar yapay olarak üretilmifl telin neredeyse 4 kat› kadar esnektir. Japon bilim adamlar› bu bilgiler ›fl›¤›nda, ipek böce¤i yumurtalar›na örümcek geni naklederek, ayn› kal›nl›ktaki çelik telden 5 kat daha güçlü bir tel üretmeyi baflard›lar. Darbelere karfl› oldukça esnek olan bu organik liflerin, mikro cerrahi ameliyatlar›ndan, kad›n çoraplar›na kadar birçok ticari alanda kullan›lmas› öngörülüyor.

Uzay internete tafl›nacak Dünyan›n en büyük dijital foto¤raf makinesi Güney Amerika’da fiili’ye kuruluyor. Cerro Acon’da 2 bin 745 metre yüksekli¤e kurulacak olan dev foto¤raf makinesi 3 bin 200 megapiksel görüntü kalitesine sahip. 400 milyon dolara mal olacak projenin finansman› için Microsoft, Google gibi firmalar ba¤›fllarda bulunuyor. 8.4 metre uzunlu¤undaki Snoptik Araflt›rma Teleskopu her 15 saniyede, ay›n çap›n›n 7 kat› büyüklü¤ünde uzay foto¤raf› çekecek. Bunlar birlefltirilerek internete aktar›lacak ve herkes taraf›ndan indirilebilecek. Foto¤raflarda 100 metrelik göktafllar› görülebilecek ve yaklafl›k 100 milyar galaksinin haritas› ç›kar›lacak. Projenin 2011 y›l›nda tamamlanmas› bekleniyor.


8

B‹L‹M - TEKNOLOJ‹

MiniBig B‹LG‹SAYARIN YEN‹ fiEKL‹ TAfiINAB‹L‹R B‹LG‹SAYAR KONSEPT‹NE FARKLI B‹R BAKIfi AÇISI GET‹REN M‹N‹B‹G, B‹LG‹SAYARI TELEV‹ZYONLA BÜTÜNLEfiT‹REN YEN‹ B‹R ÜRÜN. TAfiINAB‹L‹R, KÜÇÜK BOYUTLARIYLA D‹KKAT‹ ÇEKEN M‹N‹B‹G ASLINDA ÇOK MAR‹FETL‹ B‹R B‹LG‹SAYAR. YAZI: MESUT YILMAZ

at›fla sunulmadan önce, büyük ilgi uyand›ran Beko MiniBig üzerine, çeflitli yorumlar yap›ld›. Oyun sektöründeki Playstation, Xbox gibi yeni ürünler MiniBig’in de benzer bir oyun konsolu olaca¤› fikrini akla getirmiflti. Ne oldu¤u aç›kland›ktan sonra, hayat›m›z›n vazgeçilmez teknolojilerinden olan bilgisayarlar aras›nda yerini ald›. Bambaflka bir tarz ve konseptte olsa da, MiniBig asl›nda tafl›nabilir, küçük boyutlar›ya ilgi çeken ve çok marifetli bir bilgisayar.

S

HEM TELEV‹ZYON HEM B‹LG‹SAYAR Bilgisayar›n yeni flekli olarak lanse edilen MiniBig’in en önemli¤i özelli¤i televizyonuna ba¤lanabilmesi. Bu sayede ürün, bir dvd player veya mp3 player olarak kullan›labiliyor. Küçük bir kutuyu and›ran tasar›m›yla, televizyonunun yan›nda yer al›yor ve televizyon üzerinden her türlü multimedya etkinli¤ini çal›flt›rmay› sa¤l›yor. Buna internete ba¤lanmakta dahil. DVI veya VGA ba¤lant›lar›n› kullanarak televizyona ba¤lanan MiniBig, bu anlamda ilk ürün olmasa da, ülkemizde ses getiren ilk modellerden. Cihaz üzerinde, bilgisayar›n yapabildi¤i her fleyi eksiksizce gerçeklefltirmek mümkün. Bunun yan›nda televizyon ba¤lant›s› avantaj› sayesinde çok daha fazlas› da yap›labi-

liyor. MiniBig’de 1 TV-out, 4 Usb 2.0 ve video kamera girifli için IEEE 1394 portlar› bulunuyor. B‹LG‹SAYAR ARTIK OTURMA ODASINDA MiniBig, Microsoft’un Vista Premium iflletim sistemini kullan›yor. ‹ntel Core2Duo ifllemci kullanan ürün, kablosuz olarak internete ba¤lanabiliyor. TV veya MiniBig aras›nda bir geçiflle, hiçbir zahmete girmeden bilgisayar› televizyon ekran›na tafl›mak mümkün oluyor. Kablosuz klavye ve mouse sayesinde istenilen yerden kontrol sa¤lanabiliyor. 120 GB’l›k sabit disk ve 1GB’l›k RAM’e sahip üründe bir de DVD okuyucu var. Bu sayede, DVD filmleri DVD player’a ihtiyaç duymadan televizyondan izleme olana¤› do¤uyor. Ayr›ca, müzik dinlemek, oyun oynamak gibi özelliklerin hepsi MiniBig’de de mevcut. Web kameras› sayesinde görüntülü sohbet seçenekleri de bulunan ürün 1.5 kg. a¤›rl›¤›nda. S›rt çantas›yla beraber sat›fla sunulan cihaz›n en büyük ve en can al›c› özelli¤i ise TV’den kay›t yapabilmesi. Böylece tekrar seyredilmek istenilen filmler ve dizileri kaydetmek hofl olabilir. MiniBig’in programlanma özelli¤inin de oldu¤unu söyleyelim. Microsoft Office uygulamalar›na da sahip olan model, bilgisayar› oturma odalar›na tafl›yarak televizyonla bir bütün oluflturuyor.


9

12

Ellerinizle bilgisayar›n›z› yönetin Herfleyiyle dokunmatik olan bir bilgisayar düflünün. Üstelik bu bilgisayar dizüstü veya PC’lere benzemiyor. Yemek masan›z veya sehpan›z› and›r›yor. Microsoft’un yeni gelifltirdi¤i Surface ad› verilen bilgisayar›, bu alana yepyeni bir bak›fl getiriyor. Dosyalar›n›z›, foto¤raflar›n›z› sehpa fleklindeki bu bilgisayar üzerinde sadece parmaklar›n›zla yönetiyorsunuz. Hiçbir kablo ba¤lant›s› gerektirmeyen ürün-

de, istedi¤iniz dosyalar› çekip al›yor, aç›yor, de¤ifliklikler yapabiliyorsunuz. Görsel yüzeyi üzerinde sadece ellerinizle istedi¤iniz ifllemi kolayca gerçeklefltiriyorsunuz. Do¤al kullan›c› arayüzüyle, kullan›c›y› da bilgisayar›n bir parças› haline getiren Surface (Yüzey anlam›nda) üzerinde Microsoft yaz›l›mc›lar› ürünün yeteneklerini artt›rmak için h›zla çal›fl›yorlar.

Mobil TV gözlükler Kowon, MSP-209 modelleriyle video ve televizyonunuzu mobil hale getiriyor. MSP’ler 4.2mm x 4.8mm boyutlar›, hafiflikleri ve ergonomik tasar›mlar›yla oldukça ilgi çekici. Gözlü¤ün her iki çerçevesindeki 320 x 240 LCD ekranlardan verilen görüntü, 32-inç ekranda ve 2m uzaktan seyredermiflçesine simüle edilerek, keyifli bir izleme rahatl›¤› sa¤lan›yor. MSP-209 gözlükler, ayr›ca cep telefonlar›na, DVD oynat›c›lar›na ara kablolar› sayesinde zahmetsizce ba¤lanabiliyor ve bu sayede genifl kullan›m alanlar› yarat›yor. Polimer pili sayesinde 8 saat kesintisiz kullan›labiliyor.

An›nda foto¤raf bask›s› Dijital foto¤raflar› an›nda basabilmek için Zink ‹maging ve Polaroid firmalar›n›n iflbirli¤iyle bir cep yaz›c›s› gelifltirildi. Bu y›l CES (Tüketici Elektroni¤i Fuar›)’te oldukça ilgi çeken bu ürün, termik yaz›c› teknolojisi sayesinde mürekkep kullanmadan foto¤raflar›n›z› basabiliyor. Bu yaz sat›fla sunulmas› beklenen cep yaz›c›s›, bluetooth veya kablosuz olarak foto¤raf makineleriyle ba¤lant› kuracak ve istedi¤iniz foto¤raf› 12 cm x18 cm boyutlar›nda kolayca basman›z› sa¤layacak.

Seagate’le verileriniz güvende Filmler, foto¤raflar ve daha ihtiyac›n›z olan yüzlerce döküman bilgisayar›n›zda tutuldu¤u için herhangi bir ar›za sebebiyle her an tehdit alt›nda. Harici sabit diskler, tam bu noktada daha güvenilir veri depolama olanaklar›yla karfl›m›za ç›k›yor. Seagate de bu alanda yepyeni modeller ve flafl›rt›c› kapasiteler sunuyor. Seagate, FreeAgent Pro ve FreeAgent Masaüstü modelleriyle, hem ev kullan›c›lar›na hem de daha profesyonel iflletmelere hitap ediyor. 500, 750 GB ve 1 TB (yaklafl›k 1000 GB) kapasiteleri ve 178x35x160 mm’lik boyutlar›yla FreeAgent’lar 1245 gr a¤›rl›¤a sahipler. Kaybolmas›n› istemedi¤iniz her türlü veriyi Seagate üzerine yedekleyebiliyor, yaz›l›m› sayesinde istedi¤iniz belgeye kolayca ulaflabiliyorsunuz.

Mp3 çalar›n›zla bütünleflin Müzi¤in ritmine kendinizi kapt›rm›flken, mp3 çalar›n›z da size efllik etsin istemez misiniz? Sony’nin yumurta fleklindeki mp3 çalar› Rolly, tam da bunu yap›yor ve müzi¤in ritmine ayak uydurarak dans eden bir mp3 çalara dönüflüyor. Dans ederken sa¤a sola çarpmamak için ak›ll› sensörleri bulunan ürün, bluetooth ve kablosuz olarak müzik al›flverifline de imkan tan›yor. 1Gb haf›zal› model, hareket alg›lay›c›lar› sayesinde kullan›c›yla aras›nda adeta bir ba¤ kuruyor. Yumurta fleklindeki Rolly’yi geriye do¤ru yuvarlad›¤›n›zda bir önceki flark›ya, ileri yuvarlad›¤›n›zda sonraki flark›ya geçifl yap›yor. Siz yer de¤ifltirdi¤inizde ise, bunu alg›layarak, kulak fleklindeki hoparlörlerini yeniden sizin oldu¤unuz yöne çeviriyor. Rasgele bir flark› dinlemek istedi¤inizde, Rolly’yi sallay›p b›rakman›z yeterli, o sizin için bir flark› seçecektir, flans›n›za ne ç›karsa!


10

KILAVUZ

Sektörel bir kavram: YO⁄UfiMA TEKNOLOJ‹S‹ SU VE ENERJ‹ KAYNAKLARINDAK‹ AZALMA TEHL‹KES‹NE KARfiI ÖNLEMLER ALINMAYA DEVAM ED‹L‹YOR. YO⁄UfiMALI KOMB‹LER ÇEVRE DOSTU OLDUKLARI KADAR ENERJ‹ TASARRUFUNDA SA⁄LADIKLARI ÖNEML‹ PAYLA D‹KKAT‹ ÇEK‹YOR… üresel ›s›nman›n etkileri ekvatordan kutuplara kadar dünyan›n her yerinde önemli derecede hissediliyor. Su ve enerji kaynaklar›n›n azalma tehlikesine karfl› al›nabilecek önlemler devaml› tart›fl›l›yor. Bu çerçevede bizim de evimizde kulland›¤›m›z beyaz eflyalar, banyo ve mutfak aksesuarlar›, kombi ve klimalar su ve enerji tasarrufunda çok önemli yer tutuyor. Art›k bu ürünlerin güzel görüntülerinin yan› s›ra daha az su ve elektrik harcayarak ayn› fonksiyonu sa¤lamalar›na dikkat ediliyor.

K

Ayn› zamanda hayli yüksek olan enerji giderleri yüzünden fliflen faturalara bir önlem olarak da bu fonksiyonlar öne ç›k›yor. Türkiye genelinde yo¤uflmal› kombi kullan›lmas› durumunda ciddi bir enerji tasarrufunun oluflaca¤› hesaplan›yor. Bunu parasal olarak ifade edersek yar›m milyar YTL üzerinde oldu¤u tahmin ediliyor. Airfel yo¤uflmal› kombiler full modülasyon sayesinde ve uygulanacak do¤ru projelerle düflük yak›t tüketimi sa¤l›yorlar. Premix Brulörlü Yo¤uflmal› Kombiler; brülörde yanma öncesi hava ve


11

gaz kar›fl›m› sa¤layarak do¤ru yanma ile gaz tasarrufu sa¤larken kapasitesini ihtiyaca göre ayarlayarak gereksiz yak›t tüketmiyor. Pompa ve fan da modülasyon yaparak yani ihtiyaca göre kapasitelerini k›sarak elektrik tüketimini de azalt›yor. Ayr›ca Airfel’in bu sene piyasaya sürece¤i reküparatörlü yo¤uflmal› kombilerde tüketiciye uygun fiyat avantaj› sa¤layacak; Hermetik kombinin içerisine reküparatör denilen ikincil bir eflanjör yerlefltirilerek at›k gaz içerisinde bulunan su buhar› ile kalorifer dönüfl suyunu ›s›tarak kombinin verim art›r›lmas› sa¤lanm›fl durumda. YO⁄UfiMA TEKNOLOJ‹S‹ NED‹R? Bu kavram› anlayabilmek için önce baz› de¤erlerin tan›m›na bakmak gerekiyor. Alt Is›l De¤er: ‹flletme flartlar›nda 1 metreküp gaz›n tam yanmas›yla a盤a ç›kan ›s› miktar›d›r. Bafllang›ç ve yanma ürünleri 25 oC s›cakl›ktad›r ve yanma sonucu oluflan su, buhar halindedir. Üst Is›l De¤er: ‹flletme flartlar›nda 1 metreküp gaz›n tam yanmas›yla a盤a ç›kan ›s› miktar›d›r. Bafllang›ç ve yanma ürünleri 25 oC s›cakl›ktad›r ve yanma sonucu oluflan su s›v› halindedir.

Yanma Denklemi: Girenler Ç›kanlar CH4 + 2O2 + ISI (yanma için gerekli olan) è è CO2 + 2H2O + ISI ( yanma sonucu ortaya ç›kan ›s› ) Yanma denkleminde görüldü¤ü gibi, yanma sonucunda ortaya ç›kan at›k gaz içerisindeki su buhar›n›n gizli ›s›s›, özel bir eflanjör vas›tas›yla kalorifer dönüfl suyuna aktar›l›r ve at›k gaz›n içinde bulunan su buhar›n›n yo¤uflmas› sa¤lan›yor. Kalorifer dönüfl hatt›ndan gelen su, ön ›s›t›larak eflanjöre girer ve suyun istenilen s›cakl›¤a daha az yak›t harcanarak ulaflmas›na yard›m ediyor. Yo¤uflmal› sistemlerin daha verimli çal›flabilmesi için kalorifer dönüfl suyunun düflük s›cakl›kta olmas› gerekiyor. Özel brülör ve kazan yap›s› sayesinde at›k gaz emisyon de¤erleri düflük, çevre dostu bir sistemdir. Yo¤uflmal› kombilerin kondens suyu mutlaka bulundu¤u mahalin at›k su giderine ba¤lanmal›. Kondes suyu PH de¤eri düflük oldu¤undan herhangi bir bahçe veya bitki sulamas›nda kullan›lmamal›. Yo¤uflmal› kombilerde de, hermetik kombilerde kullan›lan bacalar kullan›labildi¤inden yerel gaz da¤›t›m firmas›n›n onaylad›¤› uygun havaland›rma koflullar›na sahip yatak odas›, tuvalet ve kapal› balkon gibi mekanlara monte edilmesinde sak›nca yoktur.

NEDEN YO⁄UfiMALI KOMB‹ SEÇ‹LMEL‹? Baca gaz› içersindeki su buhar›n›n gizli ›s›s› özel bir eflanjör vas›tas›yla geri kazan›ld›¤› için konvansiyonel (klasik) kombilere göre daha verimlidir. Baca gaz› s›cakl›¤›n›n düflük olmas› sebebiyle yanma esnas›nda ve kalorifer tesisat›nda oluflan ›s› kay›plar› daha düflüktür. Yo¤uflmal› kombilerde baca gaz› s›cakl›¤› 45-55 oC iken konvansiyonel (klasik) kombilerde 120-140 oC civar›ndad›r. Premix brulörlü kombiler klasik kombilere göre daha düflük yak›t tüketmektedir. Yüksek verimli Yo¤uflmal› kombilerde CO2 emisyon de¤erleri klasik kombilere göre daha düflük oldu¤undan çevreye dost cihazlard›r. Bütün bu nedenler yo¤uflmal› kombilerin tercih edilmesi için en önemli etkenlerdir. ‹fl gelifltirme departman› Airfel’in belirledi¤i misyon çerçevesinde 2008 y›l› ürün gam› içerisinde yo¤uflmal› kombi seçeneklerini ve çeflitlili¤ini art›rmak için bütün gücüyle çal›flmakta.


12

GELENEKSEL

Kum ve ateflin aflk› CAM DO⁄ANIN KIRILGANLI⁄INI, ZAR‹FL‹⁄‹N‹ VE S‹H‹RL‹ GÜCÜNÜ YANSITAN BENZERS‹Z B‹R MALZEME… KUM VE ATEfi‹N AfiKINDAN DO⁄AN, USTALARIN HÜNERL‹ ELLER‹NDE fiEK‹LLENEN CAM, B‹NLERCE YILDIR DE⁄ER‹NDEN B‹R fiEY Y‹T‹RMED‹. DO⁄AL CAM, KEfiFED‹LD‹⁄‹NDEN BU YANA HER DA‹M VAZGEÇ‹LMEZL‹⁄‹N‹ KORUDU. YAZI: SEYRA FARALYALI ERDALO⁄LU

FOTO⁄RAFLAR: fi. AYHAN TÜNEL


13

a olmasayd›” sloganl› bir reklam hat›rl›yorum geçmifl y›llardan. Hayat normal seyrinde giderken birdenbire, otomobiller, binalar, gözlük çerçeveleri, mikroskoplar, teleskoplar cams›z kal›yor, bardaklar, kadehler, avizeler, ampuller yok oluyor ve biz izleyiciler olmamas› halini izlerken, cam›n de¤erini bir kez daha anl›yorduk. Dünyay› ancak, numaraland›r›lm›fl camlar›n ard›ndan net görebilen biri için cam en k›ymetli malzeme olabilir pekala. Dünyan›n en temiz (neredeyse volkan lav› ›s›s›nda üretildi¤i düflünülürse), en sa¤l›kl›, fleffaf ve ayd›nl›k malzemesi camla ilgili merak ettiklerinizi okumaya haz›rlan›rken, flayet flu anda yak›n gözlükleriniz varsa gözünüzde camlar›na flöy-

“Y

le bir dokunun sevgiyle. ATEfi TOPUNDAN CAMA Cam›n hammaddesi koca a¤›zl› f›r›nlar›n içinde 1160 derecede kayn›yor. Yanarda¤ a¤z›n› and›r›yor bu f›r›nlar. Ustas›n›n dedi¤i gibi ‘cam beklemeye gelmiyor”. S›v› haldeki hammaddenin üfleme tekni¤iyle cam objelere dönüflme sürecini flöyle bir bafltan takip edelim. F›r›ndan al›nan ve f›ska olarak tabir edilen s›cak cam biraz üflendikten sonra so¤umaya bafll›yor ve bu noktada tekrar erimifl cama bat›r›l›yor. S›ra geliyor cama form vermeye. Her seferinde f›r›nda yeniden ›s›t›lan cam, kepçede küre haline getirilirken so¤utuluyor ve pipo sürekli olarak dön-


14

GELENEKSEL

dürülerek cama kepçe içinde istenilen form veriliyor. Uygun s›cakl›¤a ulafl›ld›¤›nda ise üfleme ifllemi gerçeklefltiriliyor. Üfleme ifllemi sonras›nda ya serbest flekil üzerinde çal›fl›l›yor ya da cam bir kal›p yard›m›yla (kal›p içine üflenerek) flekillendiriliyor. Tüm bu aflamalar s›ras›nda tercihe ba¤l› olarak kristal haldeki özel cam boyalar› kullan›larak cama renk verilebiliyor. KESK‹N VE KIRILGAN Do¤an›n k›r›lganl›¤›n›, zarifli¤ini ve sihirli gücünü yans›tan benzersiz bir malzeme cam. ‹nsano¤lunun volkanik cam ya da obsidyen diye an›lan do¤al cam› keflfetmesi çok eski zamanlara dayan›yor. Becerikli atalar›m›z zaman içerisinde, ›fl›kla bulufltu¤unda büyüleyici bir etki yaratan bu do¤al madeni ifllemeye bafllam›fllar. Yap›s› itibariyle sert ve

keskin olan do¤al camdan, b›çak, ok ucu, silah süsleme arac› ve mücevher yapm›fllar. Bugün evlerimizde kulland›¤›m›z cam›n ilk olarak nas›l üretildi¤ine dair ise kesin bir bilgi mevcut de¤il. Ancak, Romal› tarihçi Pliny, suni cam dedi¤imiz temel maddesi silis, potasyum, sodyum ve kalsiyum karbonat gibi oksitler olan bu malzemeyi ilk olarak Finikeli denizcilerin buldu¤unu anlat›yor. Pliny’nin kaleme ald›¤› hikayeye göre, Finikeli denizciler Suriye'nin Prolemais bölgesindeki sahilde bir kamp kurar ve atefl yakarlar. Yükleri olan soda bloklar›n› ateflin çevresine yerlefltirirler. Ertesi gün uyand›klar›nda, ateflin s›cakl›¤›ndan dolay› kum ve sodan›n oluflturdu¤u cam› görürler. Cam›n ilk olarak M›s›rl›lar ve Finikeliler taraf›ndan MÖ 2. yüzy›lda üretildi¤i söylense de, Mezopotamya'da bulunan ilk cam örneklerinin tarihi, MÖ 3. yüzy›la dayan›yor. Cam eski zamanlarda, ço¤u kez krallar›n himayesinde ve krala ba¤l› olarak faaliyet gösteren atölyelerde zengin müflterilerin gereksinimlerini karfl›lamak amac›yla üretilmifl. K‹LOMETRE TAfiI: ÜFLEME Üfleme yönteminin bulunmas›yla cam üretiminde önemli bir at›l›m gerçekleflmifl. Cam›n sanatla buluflmas›n›n ilk ad›m›… Rivayete göre, cam üfleme tekni¤i MÖ 1. yüzy›l ortalar›na do¤ru Fenikeliler taraf›ndan bulunmufl. Yüzy›l›n sonlar›na do¤ru pipo ad› verilen ortas› bofl metal çubu¤un kullan›lmaya bafllanmas›, cam üretimi için dönüm noktas› olmufl. Türk cam sanat›, Artuklular ve Selçuklular zaman›nda bafllam›fl. Osmanl› ‹mparatorlu¤u döneminde ‹stanbul'un fethiyle kent camc›l›¤›n merkezi olmufl. Selçuklu, Artuklu ve Osmanl› camlar›n›n ortak özelli¤i de üfleme tekni¤iyle yap›lm›fl olmalar›. 19. yüzy›l, Osmanl› cam üfleme sanat›n›n


15

ALEV SANATI (LAMPWORKING) Alev sanat› (lampworking) teknikleri ile s›cak cam çal›flmalar› yap›l›yor. Genel olarak cam çubuk ve tüplerin flolümo aleviyle çok yüksek ›s›larda eritilmesi ile bafllayan süreçte, bronz, gümüfl, alt›n gibi malzemelerin örs üzerinde çekiç darbeleri ile flekillendirilmesi ile benzersiz tak› ve objeler üretiliyor. Ve üretilen her parça “tek”, “eflsiz” olma özelli¤ini tafl›yor. Bu sanata ilgi duyanlar, ‹stanbul’un merkezinde, Göztepe’de Lokman Kurflunlu taraf›ndan kurulan Kurshun’i’de alev sanat›yla ilgili düzenlenen kurslara kat›labilirler. Tel: 0216 / 567 53 26 www.kurshuni.com

en parlak dönemi olarak tarihe geçmifl. Çeflm-i bülbül ve Beykoz ifli bu dönemden günümüze ulaflabilen tekniklerden baz›lar›. CAM SÜSLEME SANATI: V‹TRAY Cam süsleme sanatlar›ndan vitray›n tarihi Antik Ça¤'a dek uzan›yor. Kökeni Do¤u Akdeniz'e uzanan vitray›n en eski boyal› örneklerine 9. ve 10. yüzy›llarda rastlan›yor. Mozaik vitray, macunlu vitray, kurflunlu vitray, boyal› vitray, tifani olmak üzere befl ayr› teknikle uygulan›yor. Gotik mimari ile yayg›nlaflan vitray, 13. yüzy›l›n ortalar›nda Selçuklular taraf›ndan gelifltirilmifl. Osmanl› Döneminde de mimaride yayg›n olarak kullan›lm›fl. Topkap› Saray›, fiehzade Türbesi, Süleymaniye Camii ve Yeni Camii vitraylar› bu kullan›ma örnek olarak gösterilebilir. Cam el sanat›nda, cam boncuklar›n da ayr› bir yeri var. Cam malzemelerden yap›lan tak›lar son dönemde oldukça popüler. Ama içlerinde en popüler parça kuflkusuz nazar boncu¤u. Anadolu'da cam›n ilk kez nazar boncu¤u

olarak üretimi ‹zmir-Görece köyündeki ustalar taraf›ndan gerçeklefltirilmifl oldu¤u söyleniyor. D‹⁄ER YÖNTEMLER Cam sanat›n›n di¤er tekniklerine de k›saca de¤inelim. S›cak döküm: S›cak cam, farkl› malzemelerden yap›lan kal›plara ya da kum içinde oluflturulan kal›p alan› içine dökülüyor. Füzyon: Renkli ve fleffaf düz camlarla yap›lan çal›flma gerekirse bir kal›p içine yerlefltiriliyor. Kaynaflt›rma ve çökertme ifllemleri için yüksek ›s›da f›r›nlan›yor. Kal›pla flekillendirme: Haz›rlanan formdan kal›p al›n›yor ve çam parçalar›yla doldurulan kal›p, yüksek ›s›da f›r›nlan›yor. Neon: Masa üstü ocak alevinde neon gaz› doldurmaya elveriflli formlar yarat›l›yor. ‹çleri neon gaz› ile dolduruluyor ve formlar elektrik ba¤lant›s›yla ›fl›kland›r›l›yor. Boyama: Boyalar, farkl› tekniklerle so¤uk cam›n iç veya d›fl yüzeyine uygulan›yor. Gerekirse cam f›r›nlan›yor.


16

BAfiARI ÖYKÜSÜ

Yap› sektörünün duayeni: AVN‹ ÇEL‹K S‹NPAfi’IN KURUCUSU VE CEO’SU AVN‹ ÇEL‹K, ‹NfiAAT MÜHEND‹SL‹⁄‹ E⁄‹T‹M‹ ALDIKTAN SONRA YAPI SEKTÖRÜNE G‹R‹YOR. GELECE⁄‹ VE ‹HT‹YAÇLARI ‹Y‹ GÖREREK ‹fi‹N‹ SÜREKL‹ BÜYÜTMEY‹ BAfiARIYOR. BUGÜN S‹NPAfi, H‹SSELER‹ BORSADA ‹fiLEM GÖREN, GYO ‹LE EN BÜYÜK T‹CAR‹ GAYR‹MENKULE SAH‹P VE 3 B‹N K‹fi‹N‹N ‹ST‹HDAM ED‹LD‹⁄‹ DEV B‹R KURUM. YAZI: fiULE fiENTARLI FOTO⁄RAF: ÖZKAN BALK

inpafl GYO ve Sinpafl Yap›’y› çat›s›nda toplayan Sinpafl, bugün Türkiye’nin en büyük ticari gayrimenkul portföyüne sahip, halka aç›k bir flirket. ‹nflaat sektörünün yan› s›ra granit seramik fabrikas›, mikronize kalsit, yemek fabrikas› gibi kurulufllar›yla bugün 3 bin kifliye istihdam sa¤layor. 1974 y›l›nda yani Türkiye’nin çok çetin ekonomik ve politik dönemlerden geçti¤i bir zamanda kurulan flirketin CEO’su Avni Çelik, bugünlere gelmelerindeki en önemli parametin güçlü mali yap›lar› ve dengeli risk almalar›na ba¤l›yor. Küçük yafllardan beri hayat› omuz-

S

lad›¤›n› söyleyen Avni Çelik, inflaat mühendisli¤i e¤itimi gördükten sonra babas›n›n genlerinden ald›¤›n› söyledi¤i giriflimci ruhuyla müteflebbisli¤e soyunmufl. Baflar›n›n anahtarlar›ndan birinin sadece “bildikleri ifli yapmak” oldu¤unu söylüyor. Sinpafl Grubu’nun bugünlere gelmesini sa¤layan Avni Çelik, dergimiz Santigrat için flirketinin hikayesini anlatt›: Sinpafl’› hangi flartlarda kurdunuz? O günün Türkiye dinamikleri neydi? Bizim kufla¤›m›z ard arda flok geliflmelere tan›kl›k etti. Ço-


17

cuklu¤umuzdan gençli¤e geçiflinin sanc›l› günlerinde 1960’›n 27 May›s›’nda okuldan al›nd›k, bayraklarla yollara düfltük. “Olur mu böyle, olur mu, kardefl kardefli vurur mu?”; 27 May›s 1960 ihtilali. Asker yollarda. Bu floktan kurtulup, gençli¤imizin basama¤›nda 68 olaylar›, ideolojik kavgalar, kavram kargaflalar› ve itaat yerine baflkald›rma kültürünün beynimize kaz›nd›¤› günler… Özgürlükler – direnmeler, okulda boykotlar derken, çevremizde U¤ur Mumcu, Deniz Gezmifl, dava arkadafl›, hemflehrim Yusuf Aslan… Baflkald›ran ve “Bu düzen de¤iflmeli” sloganlar› aras›nda tekrar bir askeri darbe: 12 Mart 1971… Adeta bir iç savafl, ülküler-devrimciler, komünistler, Maocular… Kendimizi toplamaya f›rsat bulamadan bir sabah radyolarda Hasan Mutlucan kahramanl›k türküleri; 20 Temmuz 1974 K›br›s Bar›fl harekat›… Bir flok daha. Bizim kufla¤›m›z 27 May›s ihtilalinde ilkokulda çocuk, 68 olaylar›nda üniversiteye bafllam›fl genç, 12 Mart 1971 askeri harekat›nda hayata at›lmaya haz›rlanan genç olarak ard arda floklara maruz kalm›flt›r. Devam›nda K›br›s Harekat› ve 12 Eylül ihtilali. ‹ç çalkant›lar, gençlikte bölünmeler, kavgalar, katliamlar. Tab‹i ülke ekonomisini de bu kargafladan soyutlayamazs›n›z. Enflasyon 70’li y›llar›n ikinci yar›s›nda y›ll›k yüzde160’larda, döviz darbo¤az›, çay, kahve, benzin-mazot, margarin kuyrukta, elektrik yar›m gün kesik. Sinpafl, bu “ahval ve flerait” içinde 1974’te kuruldu. Genç bir mühendis aday›n›n -yani benim- sadece hayallerim vard›. Bir de genlerimdeki giriflimci ruhu. Babam do¤du¤um kasaban›n en önemli ifladamlar›ndan biri idi. Ama 1960 ihtilali tüccar babam› bir borç yükü alt›nda iken b›çak gibi kesilen iç taleple baflbafla b›rakt› ve herfleyimizin ard›ndan babam› 38 yafl›nda bir trafik kazas›nda kaybettim. Necip Faz›l bir fliirinde yoksullu¤u tarif ederken “Burnum burnuna de¤di yokun” diyor. ‹flte bu flokla beraber 14 yafl›m›n efli¤inde ma¤azam›z›, herfleyimizi, babam›z› da kaybetmifltik. Evin “ekber evlad›” (büyük çocu¤u) olarak maiflet ve gelecek sorumlulu¤u da 14 yafl›nda omuzlar›mda idi. “Bu ahval ve fleriat içinde dahi” sebebe tevessül ettik. Cenab-› Hak yard›m›n› esirgemedi. Babamdan genetik kodlar›mla bana intikal eden giriflimci ruhu Sinpafl’›n temelindeki dinamiktir. Yokun biledi¤i azim, inanc›m›z›n besledi¤i tasarruf ve büyük ailenin görmüfl geçirmiflli¤inin afl›lad›¤› tokgözlülük kazand›klar›m›zla bizi yat›r›ma yöneltti. Sinpafl’›n kuruldu¤u y›llarda Türkiye’nin herfleyi küçüktü, bugüne göre, Dolar-Mark Almanya’dan iflçilerde bulunur, yakalan›rsa bulunduran 6 y›l hapis yatard›. Türk paras›n› ekonomi de¤il kanun korudu. ‹thalat ve ihracat izne tabi idi. ‹thalat için döviz tahsis edilirdi. Otomobilin, buzdolab›n›n fiyatlar›n› üretenler de¤il Ticaret Bakanl›¤› belirlerdi. 70’li y›llar›n sonunda bile Türkiye’nin y›ll›k ihracat› 2 milyar dolar, sadece petrol ithalat› ise 3.4 milyar dolar idi. Ve ülke zaman›n Baflbakan› Demirel’in tabiri ile 70 cent’e muhtaçt›. 4 partili koalisyon ülkeyi yönetiyor tam bir

siyasi ve ekonomik istikrars›zl›k vard›. Sinpafl’› bugüne getiren, bir yönetici olarak da sizin fark yaratan taraf›n›z neydi? 10’lu yafllardayken hepimize sorulan soru bana sorulunca, ben inflaat mühendisi olaca¤›m, derdim. Üniversiteyi bitirdikten sonra da sadece bildi¤imiz ifli yapt›k. Yani ihtisaslaflt›k. Mühendislik e¤itimini al›rken baraj, yol, demiryolu, tünel, köprü, zemin mühendisi, çelik, ahflap ve betonarme okuduk. Biz hiç baflka konuya yönelmeden sadece yap›ya, konut üretimine yöneldik. Gayrimenkulün konut veya ticari yap› yerleflkesi için gelifltirilmesi, projenin kentle entegrasyonu ve yaflayan-kullananlar›n mutlulu¤unun sürekli k›l›nmas›, bizim ihtisas›m›z veya fark›m›z olarak alg›lanmal›d›r. Sonras›nda yap› malzemelerinin üretimine geçtik. Seranit seramik fabrikalar›m›zda, Türkiye’nin en kaliteli granit seramiklerini üretiyoruz. Boyan›n, PVC’nin ana hammadesi mikronize kalsiti dünya kalitesinde Ni¤de’de Mikron’s tesislerimizde üretiyor, üretimin yüzde 70’ini ihraç ediyoruz. Sar›gazi’deki fabrikam›zda Türkiye’nin en kaliteli mutfak ve banyo mobilyalar›n› üretiyoruz. Yani sadece bildi¤imiz ifli yap›yoruz. Fark›m›z bu olmal›. ‹fl hayat››n›zdaki bafll›ca ilkeleriniz neler? Bafllarken yokla burun buruna bafllad›k. “Yok”a yak›n›, “var”a yak›n eylemek enerji istiyordu. Onu yüce Rabbimiz bize verdi. Bu gözle bak›nca ilkemiz bitimsiz bir enerji ile iflimize odaklanmakt›. Risk ald›k. Ama bunlar ölçülü risklerdi. ‹lkemiz ölçülü ve istikrarl› büyüme idi. San›r›m bizi sürekli büyüten de bu yanlar›m›zd›r. En büyük hayaliniz nedir? Hayallerimiz ömrümüzden daha büyük. Biri gerçekleflirken, ard›ndan bir büyü¤ü önümüze hedef olarak gelir. Sonra bir büyü¤ü. Ama “ En büyük hayalimiz” daima zamana görecelidir. Sinpafl GYO ile ‹stanbul’da 100 bin nüfuslu modern bir kent kurmak, Sinpafl Yap› ile Türkiye’nin en büyük lojistik köyünü kurmak, Seranit’in yurtd›fl›nda ikinci fabrikas›n› kurarak bir dünya markas› yaratmak. Yemek fabrikam›zda günlük 100 bin yeme¤e ulaflmak. Bunlar› beraber çal›flt›¤›m arkadafllar›m›n gerçeklefltirmesi ise en büyük hayalim…Özel hayat›mda, e¤itime zaman ay›rmak, Çorum E¤itim Vakf› yönetiminde ve Bo¤aziçi Vakf›’nda daha çok ö¤renciye destek vermek hayalim. Simpafl’›n say›sal de¤erlerinden söz edecek olursak, nereden nereye gelmifltir? Sinpafl bugün halka aç›k, Türkiye’nin borsa de¤eri en büyük GYO, Sinpafl Yap›, ticari gayrimenkulde 550.000 metrekare perakende, sanayi, depolama alan›n› kiralamaktad›r. Bu yönü ile Türkiye’nin en büyük ticari gayrimenkul portföyüne sahiptir. Seranit seramik fabrikalar›m›z 8.5 milyon metrekare kapasitesi ile Türkiye’nin en büyük granit seramik fabrikas›d›r. Ni¤de Mikron’s fabrikam›z Türkiye’nin en saf mikronize kalsitini, talk ve barite üretiyor. 13 ifltirakimiz-


18

le, Sinpafl’ta 3 bin’den fazla çal›flan›m›z var. Bu gövde 35 y›lda hiç kriz atlatmam›flt›r. Ne mali kriz, ne de yönetsel kriz. Hiçbir krizde Sinpafl Grubu personel ç›karmam›fl, üretim durdurmam›flt›r. Refleksi, dengeli risk al›nm›fl olmas› ve güçlü mali yap›d›r. Etkilendi¤iiniz kifliler veya kurumlar var m›? Etkilendi¤im lider 8.Emevi Halifesi Ömer Bin Abdülaziz’dir. Tarifi ve vas›flar› bu kitaplara s›¤maz. 2.5 y›ll›k iktidar›ndan destanlar yazm›fl, gizli bir kahraman. Biz sektörümüzde kendimizi ilk s›ralarda görüyoruz. O bak›mdan örnek olmaya çal›fl›r›z. Kurum olarak Dubai yönetiminin inovatif ve hayale s›¤maz at›l›mlar› ve gerçeklefltirdiklerinin ölçe¤i bizi etkiler. Nas›l bir sosyal hayat›n›z var? Maalesef Grubumuzun ölçe¤i, zaman›m›z›n önemli bölümünü götürüyor. Zaman›n de¤erini hissediyorum. Deniz, özel merak›m. Bo¤az’da bir yal›m›z var. Uzun y›llard›r bir yatla denizi soluyorum. Uzun mesafe yüzmek hobim. Bo¤aziçi Vakf› ve Çorum E¤itim Vakf›’n›n yönetiminde e¤itime destek veriyorum. Sinpafl Grubu’nda 140 civar›nda Üniversite ve Fen Lisesi ö¤rencisi burslarla destekleniyor. fiimdilerde muhtaca destek olmak üzere bir g›da bankac›l›¤› giriflimimiz var. Ac›badem’de 33 derslikli Sinpafl ilkö¤retim

okulunu yapaca¤›z. Çok say›da cami ve mescit yapt›rmak nasip oldu. Biz ifladamlar› galiba dinlenmeyi sevmiyoruz. Hayat›m›z ifl, hobiler ve sosyal sorumluluk projeleri hayat›m›z› dolduruyor. Genifl bir ailemiz var. Geçti¤imiz Ramazan geleneksel aile iftar›m›zda 218 aile ferdi ile sofraya oturduk. Ailemizle yak›n ilgi de bir sosyal sorumluluk. ‹fl hayat›na yeni kat›lacak giriflimci ruhlar için ne gibi önerileriniz olabilir? Baflarmay› istemek belki de baflar›n›n anahtar›. Bedelsiz hiçbir fley yok. Hani Albert Einstein’›n ünlü teorisi: Hiçbir fley yoktan var olmuyor…diyor. Yaratan›n hikmeti hariç. Baflarmak isteyen baflar›y› alacaksa, verece¤ini bilmeli. Zaman›n›, eme¤ini, akl›n› vermeil ve makul risk almal›. Rahmetli Sak›p Sabanc› bir sohbette söz sanayicili¤imizden aç›lm›flt› da “Agam paran› verince sanayici olunmaz, eme¤ini versen, kar›n› versen (yani eve gitmesen) yine olmaz” der ve kalbini gösterirdi : “Buray› vemeden – yani by-pass olmadan – sanayici olunmaz” derdi. Bu nedenle baflar›n›n bedeli var. ‹stemek ve bedelini vermeye fikren haz›r olmak bu yolun bafllang›c›d›r. Bizim çal›flkan güzel insan›m›z ve güzel bir ülkemiz var. ‹yi e¤itim almaya yönelmifl gençli¤imiz ülkenin gelece¤idir; baflar›s›d›r. Baflarmaya azimli gençlere kadrolar›m›zda f›rsat tan›maya devam edece¤iz.



20

GEZ‹

Beyaz ve mavilerin diyar›: TUNUS KUZEY AFR‹KA’NIN EN KÜÇÜK ÜLKES‹ TUNUS, TAR‹H‹ VE DO⁄AL GÜZELL‹KLER‹ ‹LE SON YILLARIN EN POPÜLER TUR‹ST‹K MERKEZLER‹NDEN B‹R‹. DÜZENLENEN ÇEfi‹TL‹ TUR PROGRAMLARI ‹Ç‹NDE EN ÇOK ‹LG‹Y‹ DE ‘ÇÖL SAFAR‹S‹’ ÇEK‹YOR. YAZI VE

FOTO⁄RAFLAR: ÖZNUR HORUZO⁄LU

o¤un ifl temposu, hedefler, bütçe rakamlar›yla bo¤ufltu¤um bir s›rada bir an için kendimi bu karmafladan uzaklarda bir yerde hayal etmifltim. Çok içten hayal etmifl olmal›y›m ki, az sonra telefonla arayan bir arkadafl›m beni gerçekten de hiç tahmin etmedi¤im bir tur program›na davet ediyordu. Her fley çok h›zl› geliflti ve ilk kez planlamadan, araflt›rmadan tur flirketine kayd›m› yapt›r›rken buldum kendimi. ‹ki hafta sonra Tunus’a gidiyordum. Üstelik kay›t oldu¤um tur program›n›n çok da cazip bir ad› vard›: ‘Tunus ve Çöl’de Safari’. Akdeniz’e k›y›s› olan Tunus, Kuzey Afrika’da yer alan bir ‹slam ülkesi. Eskilerin deyifliyle Ma¤rip. Ülke Afrika’da ama Avrupa k›tas›na çok yak›n. 165 bin metrekare yüzölçümü, 11 milyon nüfusuyla Kuzey Afrika’n›n en küçük ülkesi. Akdeniz’e k›y›s› olan baflkentinin de ad› Tunus. Halk›n yüzde 99’unu Müslüman Araplar, geri kalan›n› ise baflta Berberiler olmak üzere di¤er etnik oluflturuyor. Fenike, Roma, Bizans, Arap ve Osmanl›lar›n hüküm sürdü¤ü bu topraklarda Endülüs, Avrupa, Afrika ve Arap kültürlerinin kar›fl›m› bir kültüre tan›k oluyoruz.

Y

AVRUPALI’NIN GOLF MERKEZ‹ Turistik aç›dan hayli popüler bir ülke olan Tunus’ta ilk dikkatimi çeken fley ülkenin hiçbir yerinde Amerikan zincir restorantlar›n›n olmamas›yd›. Toplam 5 günlük turumuzda gezi program› olarak iki alternatifimiz vard›. Birin-

cisi ülkenin kültürünü ö¤renmeye yönelik flehir turu ve di¤eri ise bafll›ca görülmesi gereken yerleri kapsayan genel bir flehir turu. Ard›ndan da 2 günlük bir ‘safari’. Tur rehberleri sözünü etti¤im bu ikinci turu genellikle gençlere ve konforu çok aramayanlara öneriyorlar. Zira 2 gün boyunca otobüs yolculu¤u, çöl ortam›, çöl flartlar›na uygun bir otelde konaklama hayli yorucu bir program anlam›na geliyor. Çölde deve seyahati ve safari her zaman karfl›m›za ç›kacak bir teklif olmayaca¤› için biz her fleyi göze alarak seçimimizi yap›yoruz. Önemli bir liman ve turizm kenti olan Sousse’daki muhteflem deniz manzaral› otelimize yerlefltikten sonra merkeze do¤ru k›sa bir turla bafll›yoruz programa. Aral›k ay›n›n sonlar› olmas›na ra¤men güneflin s›cakl›¤›yla ›s›nd›¤›n›z berrak bir hava var. Baflkente 140 km uzakl›kta Sousse, ülkenin 3. büyük flehri. Avrupa mimarisinin hakim oldu¤u kent, zengin e¤lence merkezleriyle ilgi oda¤› oluyor. Bu co¤rafyadaki son derece lezzetli deniz ürünlerinin sunuldu¤u mutfa¤›n›n yan› s›ra Avrupal›lar›n golf oynamak için tercih ettikleri bir flehir olmas›yla da ünlü. Ülkenin genelinde 5 y›ld›z otellerin sadece burada var. Akdeniz s›cakl›¤›, bembeyaz evler ve çeflitli haflerelerden korudu¤una inan›ld›¤› için maviye boyanm›fl kap› ve pencereli evler, sokaklarda yan yana dizilmifl. Beyazlar›n ve mavilerin ülkesi olarak tabir etti¤im Tunus’u ilk kez burada görüyorum. ‹kinci gün program›m›z Kairouan /El Jem turuyla bafll›yor. Kuzey Afrika’n›n ‹slami baflkenti


21

olan Kairouan’da Okba In Nafa Camii, flehrin eski zamanlarda su ihtiyac›n› sa¤layan Aglebit Havuzlar› ve Berberi an›t mezarlar› gezisiyle bafll›yoruz. Ö¤leden sonraki turumuz ise dünyan›n en iyi korunmufl tarihi El Jem Colosseum’u ve müzesine geziyi içeriyor. Afrika’n›n en büyük antik tiyatrosunun günümüze kadar çok iyi korundu¤unu görmek bizi çok flafl›rt›yor. Colosseum’a bak›ld›¤›nda tam daire fleklinde olmas› gereken yap›n›n yar›m ay fleklinde olmas› ilgimizi çekiyor. Rehberimiz, Osmanl›lar›n o zamanki halk›n vaktini e¤lencelerden çok yapmas› gereken

ifllere harcamas› için uyar› niteli¤indeki patlatmas›ndan kaynakl› bir durum oldu¤unu aç›kl›yor. SAFAR‹ ZAMANI Üçüncü gün geldi¤inde maceraya aç›k olan grubumuzun heyecanla bekledi¤i 2 günlük ‘safari’ turu da bafll›yor. Sabah 07.00’de start al›yoruz. Mahres flehrinin ard›ndan Gabes ve Sfax flehirleri üzerinden Matmata’ya do¤ru yöneliyoruz. Matmata’ya do¤ru ilerlerken bitki örtüsündeki de¤ifliklikler bize çöle yaklaflt›¤›m›z›n ilk sinyallerini veriyor. Mat-


22

mata da ülkenin en çok turist a¤›rlayan flehirlerinden biri. Da¤l›k arazi üzerinde kurulmufl bu kentte yo¤unluklu olarak Berberiler yafl›yor. Berberiler, Matmata’da turistlerin öncelikli ilgisini çeken yer alt› ma¤ara evlerinde yafl›yorlar. Tur flirketinin organize etmesiyle bir Berberi ailenin yer alt› evine konuk oluyoruz. Ailenin bize ikram etti¤i yöreye özgü kekik çay›n› içmek ve bal-zeytinya¤› kar›fl›m›na ekmek bat›r›p yemek unutamayaca¤›m›z bir tat kat›yor dama¤›m›za. Y›ld›z Savafllar› filminin çekildi¤i baflka bir ma¤ara evini de gezdikten sonra ö¤le yeme¤imizi yiyerek, hava kararmadan Tamezret üzerinden Douz istikametine do¤ru yolumuza devam ediyoruz. Douz’da ilk dura¤›m›z develere binerek çölde gezmemizi sa¤layacak bir kervan›n önünde durmak. Uçsuz bucaks›zm›fl gibi duran çöle hareket etmeden önce bizi çöldeki kum f›rt›nas›ndan koruyacak k›yafetlerinizi giyerek ve devemizi seçiyoruz. Yolculu¤umuz 1 saat sürecek. Hep duydu¤umuz çöl sessizli¤inin gerçek anlamda yaflama imkan›n› bulmak inan›lmaz bir keyif. Ertesi gün çölde gün do¤uflunu izlemek üzere kat kat giyinerek saat 04.00’de yola ç›k›yoruz. Ellerimiz so¤uktan buz kesse de foto¤raf makinalar› ve kameralarla, hayat›m›z›n en unutulmaz karelerini çekmek için bekliyoruz. Uçsuz bucaks›z kum gölü ve kum tepeleri aras›ndan güneflin do¤uflunu yakalama umuduyla so¤u¤u unutuyoruz. Ama bekledi¤imiz gibi geliflmiyor bundan sonras› ve puslu havan›n kurban› oluyor foto¤raflar›m›z. Chott El Jerid tuz gölünün üzerinde 4x4 ile devam eden yolcukta yol kenar›nda yakalad›¤›m›z deve sürüsüyle sabahki foto¤raf karelerini telafi


23

edecek kareler yakalama imkan›m›z oluyor. Chebika ve Tamerza flehirlerini ziyaret ettikten sonra, da¤lar›n aras›nda yürüme, vaha görme ve küçük flelalelerde serinleme imkan› buluyoruz. Yorgunlu¤umuzu yörenin meflhur kekik çaylar›n› Cezayir s›n›r›n›n kenar›ndaki bir kahvehanede yudumlayarak gideriyoruz. ‹nsan›n hayat›nda her zaman karfl›laflamayaca¤› bu do¤a harikalar›n› görme ve yaflama flans›na flükrederek Metlaoui’den geçiyor ve Gafsa’ya var›yoruz. Ard›ndan da Kairoun üzerinden otelimizin bulundu¤u Sousse’ya…


24

AKDEN‹Z’E KARfiI ÇAY Çölde yaflanan 2 farkl› günün ard›ndan, baflkent Tunus ve tarihi Carthage flehirlerini görmek üzere hareket ediyoruz. Baflkentte, Habib Burgiba Bulvar› ve dünyan›n en büyük mozaik müzesi olan Bardo’yu gezdikten yerel bir restoranda Tunus mutfa¤›n›n her yerde karfl›laflabilece¤iniz meflhur etli ve sebze ile kar›flt›r›lan keflkek yeme¤ini tad›yoruz. Bu ziyafetin ard›ndan Tunus’un en lüks kenti say›labilecek Sidi Bou Said’e yöneliyoruz. Kent, ülkenin en güzel sayfiye flehirlerinden birisi. Beyaz ve mavi evlerin birbirinden güzel örneklerini burada daha fazla görmek mümkün. Konsolosluklar›n bulundu¤u flehir, ülkenin ileri gelenlerinin yazl›k evlerinin a¤›rl›kta bulundu¤u nezih ve entelektüel bir havaya sahip. Eski flehrin içindeki çarfl›y› dolafl›yoruz. Esnaf, y›llard›r kullan›lan ve bizdeki ‘Kapal› Çarfl›’ havas›ndaki surlarla çevrili mekân-

da ticaretine devam ediyor. Osmanl›’n›n yüzy›llarca kald›¤› ülkede Türkçe bilen yok; ama Frans›zlar›n 75 y›l kald›¤› ülkede hemen her Tunuslu Frans›zca konufluyor. Hatta o kadar ki, eski flehrin içinde çarfl›ya var›lan caddenin ad› ve çevre düzenlemesi Frans›zlar›n meflhur caddesi Champs Elysees ile ayn›, meflhur tak Arc de Triomphe’nin benzeri olan çarfl›n›n girifl kap›s› eski flehrin ortas›nda bulunuyor. Entelektüel halk›n a¤›rl›kla yaflad›¤› Sidi Bou Said, el sanatlar›n›n sergilendi¤i, özellikle ülkenin meflhur olan seramik cenneti Nabeul’dan gelen seramiklerin sergilendi¤i sokak aralar›nda gezmek, hediyelik eflyalar almak çokta keyifliydi. Akdeniz’in enfes manzaras›n› izleyebilece¤iniz tepede, Tunus’un en eski kahvehanelerinin birinde yasemin kokular› içinde kahvenizi yudumlamadan sak›n bu flehirden ayr›lmay›n.



26

PROJE

‹stanbul’un nefes noktas›: YEfi‹L VAD‹ KONAKLARI K‹PTAfi’IN PREST‹J PROJELER‹NDEN B‹R‹ OLAN VEfi‹L VAD‹ KONAKLARI, 21. YÜZYILIN RÜYA KENT‹ OLARAK LANSE ED‹L‹YOR. PROJEDE AIRFEL’‹N TÜRK‹YE D‹STR‹BÜTÖRLÜ⁄ÜNÜ YAPTI⁄I DÜNYA DEV‹ M‹TSUB‹SH‹ HEAVY INDUSTRIES (MHI) MARKA VRF KL‹MA S‹STEMLER‹ TERC‹H ED‹LD‹. HAZIRLAYAN: ZAFER SARI - Mühendislik Sistemleri Uzman›

A

kasyalar yeflerdi, manolyalar açt›, sedirler uzad›... Yeflil vadi konaklar› bir nefes alma, kendini güvende hissetme, dahas› hayat›n tad›na varma vaadi… Erguvanlar› geçip akasyalar›n yan›ndan sa¤a dönün; Yeflil Vadi'ye hofl geldiniz! Yeflil Vadi Konaklar›, çevre yollar›n›n kesiflti¤i bir noktada, modern al›flverifl merkezleri ve konut projeleriyle h›zla geliflip de¤er kazanan bir bölgede yükseliyor. S›rt›n› ormana yaslam›fl konumuyla, sakinlerine ayr›cal›kl› bir ortam sunan Yeflil Vadi Konaklar›, Kiptafl’›n prestij projelerden biri. 173 bin 140 metrekare alan üzerine kurulu olan Yeflil Vadi Konaklar› 140 bin metrekare konut, 2 bin 500 metrekare ticaret alan›ndan olufluyor. 150 bin metrekarelik yeflil alan ve bat› taraftaki orman ile ‹stanbul’un hatta Türkiye’nin en yeflil kentsel yaflam alan› ola-

rak fark yarat›yor. Yerleflke kuzeybat›dan ormanla, güneydo¤u yönünden E-6 karayolu kavfla¤› ile çevrelenmifl, tek kontrollü girifl yolu ile ulafl›lan, kapal› bir site konumunda. Yeflil Vadi, 21. yüzy›l›n rüya kenti, okul, krefl, al›flverifl merkezi, cami, spor alanlar›, yüzme havuzu, göletler, yürüyüfl parkurlar›, kapal› otopark alanlar›, kafeterya, restoran, sosyal tesisler ile Bo¤aziçi Köprüsü'ne 7, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne 5 dakikal›k bir mesafede konumlanm›fl. Otoparklar do¤a ile iç içe konseptine uygun olarak tamamen yeralt›na al›nm›fl. Konut bloklar› kademeli olarak 18-16-13 katl›, 10 katl›, 6, 5, 4 katl› tipler olarak düzenlenmifl. Yüksek bloklar vadinin otoyol taraf›na yerlefltirilmifl, bu sayede yerleflmenin uzak mesafelerden alg›lanmas›, tan›mlanmas› sa¤lanm›fl. Proje, de¤iflik tip ve büyüklüklerde bloklardan olufluyor. 3 bloktan oluflan


27

Ladin Evleri, 2 bloktan oluflan Manolya Evleri, 6 bloktan oluflan Sedir Evleri, 9 bloktan oluflan Akasya Evleri ve 27 bloktan oluflan Erguvan Evleri’nde yerleflkenin farkl›l›¤›n› vurgulayacak ve ay›rt ettirecek modern bina formlar› kullan›lm›fl. ‹stanbul’da yüksek standard› temsil eden projede; zemin etüdünden bafllayarak inflaat›n her aflamas›nda yap›lan testler, uluslararas› standartlarda malzeme kullan›m› ve Airfel’in Türkiye distribütörlü¤ünü yapmakta oldu¤u klima sistemlerinde bir dünya devi olan ve her zaman yüksek kaliteyi sunan Mitsubishi Heavy Industries (MHI) marka vrf klima sistemlerinin tercih edilmesiyle benzerlerinden farkl›laflm›fl. Projenin ana yüklenicisi Kiptafl - Kalyon ‹nflaat A.fi.-Tafl Yap› A.fi.-ENK ‹nflaat A.fi. Yeflil Vadi Ortak Konsorsiyumu ile var›lan anlaflma sonras›nda tüm klima montaj ve mekanik iflleri Airfel taraf›ndan üstlenilmifl. Bu kapsamda klima alt yap›s› Airfel taraf›ndan projlendirilerek salon, mutfak ve yatak odalar› gibi sessizli¤in ön plana ç›kt›¤› hacimlerde kanall› tip klima iç üniteleri kullan›ld›. Bloklarda her bir daire için 5 ve 8 HP kapsitelerinde ayr› d›fl ünite gruplar› kullan›larak birbirinden ba¤›ms›z sistemler oluflturuldu. Proje kapsam›nda 1135 adet iç ünite ve 378 adet d›fl ünite teslimi gerçeklefltirilmifl ve tüm montajlar 2007 y›l›nda tamamlanarak baflar› ile teslim edildi. Yeflil Vadi Proje Koordinatörü Nejat Akal›n, “Yeflil Vadi Projesi’nde kullan›lacak olan iklimlendirme sisteminden minumum seviyede enerji sarfetmesi, düflük ses seviyelerine sahip olmas›, çevreye sayg›l› ve güvenilir bir teknoloji ile donat›lm›fl olmas› gibi özelliklerin beklendi¤ini” belirterek tüm bu özellikleri ile Airfel MHI KX VRF sistemlerinin ön plana ç›kt›¤›n› ve gerek servis gerekse de sektördeki tecrübesi nedeniyle tercih edildi¤ini vurguluyor. Nejat Akal›n klima seçiminde ne kadar isabetli bir tercih yap›ld›¤›n›n proje bitiminde daha net bir flekilde ortay ç›kt›¤›n› belirterek memnuniyetlerini flöyle ifade ediyor: “Projede çok say›da klima kullan›m› ve montajlar›n›n k›sa sürede tamamlanmas› söz konusuydu. Bu denli büyük bir projede ifllerin zaman›nda teslimi ve di¤er ekiplerle uyum çok önemlidir. Airfel çok say›da klimay› tam zaman›nda teslim ederek ve montajlar› sorunsuz bir flekilde tamamlayarak ne kadar deneyimli ve güçlü bir firma oldu¤unu kan›tlam›flt›r”.


28

K‹fi‹SEL GEL‹fi‹M

Kiflilik tipine göre sat›fl : ENNEAGRAM III YAZI: HASAN ÖNDER

at›flç›lar›n en büyük hayali girifltikleri her sat›fl operasyonunu baflar›yla tamamlamakt›r. Peki bu mümkün müdür ? Genel kan› her sat›flç›n›n bir endeks dahilinde baflar›l› oldu¤udur. Yani siz 100 sat›fltan onunda baflar›l› olabiliyorsan›z, sizin endeksiniz 10’dur, 20 sat›fl yapabilmeniz için 200 ziyaret yapman›z gereklidir. Peki bu endeks nas›l art›r›labilir? Siz hedefinize k›sa sürede ulafl›p, kalan zaman› özel hayat›n›za ay›rabilmeyi istermisiniz?

S

Olay asl›nda çok basittir. Siz sat›nalma yapmak isteyen kifliye onun istedi¤i flekilde sat›fl› devam ettirebilirseniz sat›fl tamamlanm›flt›r. Peki nas›l? Karfl›m›za ç›kan insanlar farkl› farkl› kiflilik tiplerinden olacakt›r. Kendimize yak›n olan tiplere sat›fl yapma olas›l›¤›m›z her zaman çok yüksektir, ama z›t kifliliklerde zorlan›r›z. E¤er arkadafll›k kurmak istedi¤iniz kiflinin hobilerini bilirseniz onunla do¤ru iletiflim kurmakta zorlanmazs›n›z. ‹letiflim kazalar›n›n ço¤u herkesi kendi penceremizden


29

yarg›lamam›zd›r. Oysa ki herkes gibi bizim de bak›fl aç›m›z s›n›rl›d›r. Ancak duygusal zekan›n gelifltirilmesiyle kazan›labilecek, genifl aç›dan empati kurma ve kendimizi kabullenme üzerinde emek verilmesi gereken bir konudur. ‹letiflimde oldu¤umuz insanlar› tan›mak bizleri mutlu k›lacak ve iletiflim sorunlar›m›z› asgariye indirecektir. Enneagram, duygusal zekay› artt›r›c› çok kuvvetli bir bilgidir. Enneagram bilgisine sahip olursan›z, farkl› tiplerin motivasyon flekillerini, stres veya güven alt›nda sergiledikleri davran›fllar› önceden tahmin edebilirsiniz. Enneagram ile ilgili detay bilgiyi ilk iki say›m›zda anlatm›flt›k. fiimdi k›saca tipleri hat›rlatt›ktan sonra, bu tiplerin sat›nalma davran›fllar›n› irdelemeye çal›flaca¤›m. Genel olarak insanlar duygusal, zihinsel ve fiziksel olmak üzere üç potansiyele sahiptir ve bunlarda biri her insanda bask›n ve yönlendiricidir. Kalp-Ak›l-Beden veya HissetmeDüflünme- Yapma üçlemeleri de ayn› tan›mlama içerisindedir. Her merkezdeki tiplerin genel motivasyonu ayn› olmas›n› karfl›n davran›fl farkl›l›¤›na göre üç tipe ayr›l›rlar ve toplam›nda enneagram›n 9 tipine ulafl›r›z. Duygusal Merkezli Tipler: Tip 2: Yard›msever: Cömerttir, insanlar› memnun etmeye çal›fl›r. Tip 3: Baflar› Odakl›: Azimlidir, kolay adapte olur, öz güvenlidir. Tip 4: Ferdiyetçi: ‹çe dönüktür, romantiktir, kendisinin fark›ndad›r. Zihinsel Merkezli Tipler: Tip 5: Araflt›rmac›: Entelektüeldir, merakl›d›r, ba¤›ms›zd›r. Tip 6: Sad›k : Adanm›flt›r, güvenlik ve güvenilirli¤i öne al›r, sorumludur. Tip 7: fievkli-nefleli tip: Yenilikçidir, üretkendir, d›fla dönüktür. Fiziksel Merkezli Tipler: Tip 8: Meydan okuyucu: Güçlüdür, sonuç odakl›d›r, kararl›d›r. Tip 9: Bar›flç›: Kolay geçinilir, uyumludur, iyimserdir. Tip 1: Reformcu: Mükemmeliyetçi, idealist, istikrarl›d›r. Enneagram bilgisini içselefltirdikten sonra tiplerin hiçbirinin bir di¤erine göre art›s› olmad›¤›n› anlayacak, asl›nda hepimizin hayata 1/9 aç›dan bakt›¤›m›z› ve zorlu bir geliflim sürecinden sonra mükemmel bir anlay›fla sahip olabilece¤imizi göreceksiniz. Enneagram›n kiflisel geliflim taraf›n› bir tarafa b›rak›p, ana konumuz olan sat›fl-pazarlama üzerindeki etkilerine geçebilieriz. Baz› insanlar gösteriflli arabalar› severken, di¤er bir k›sm› güvenli arabalar› tercih edebiliyor. Yine baz› insanlar sat›flta s›k› pazarl›k yaparken, kimileri pazarl›k yapmaktan s›k›l›yor. ‹nsanlar› tan›yabilirsek e¤er iki taraf›nda mutlu olabilece¤i sat›fllar yapabiliriz.

Fiziksel Merkezlilere Baflar›l› Sat›fl Yapmak için; • Ani jestler ve duygusal yaklafl›mlardan kaç›n›n. • Ucuzluk, kalite ve dayan›kl›l›k temalar›n› iflleyin. • Sorunlar›n› h›zl› çözün. • ‹letiflim esnas›nda onlardan daha bask›n olup yönlendirmeye çal›flmay›n Duygusal Merkezlilere Baflar›l› Sat›fl Yapmak için; • Ürününüzün imaj›, dizayn› görselli¤i güzel olmal›d›r.. • Yak›n ve samimi bir iliflki kurmal›s›n›z. • Markan›z›n tan›n›rl›¤› ve bilinirli¤i yüksek olmal›. • Siz ürünü müflterinize tan›t›rken müflterinizin de kendisini tan›tmas›na izin verin. Zihinsel Merkezlilere Baflar›l› Sat›fl Yapmak ‹çin; • Ürünün teknik detaylar›na hakim olun • Gelecekteki kullan›m alanlar›n› vurgulay›n. • Ürünün güvenilirli¤ini vurgulay›n. • Mesafeli ama içten bir tutumla müflterinizi takip edin. Tip detaylar›na girecek olursak; Tip 1’lere sat›fl yapmak için; • Mal›n›z›n kalitesini vurgulay›n. • Üreten firman›n sa¤laml›¤›ndan, kaliteye verdi¤i önemden bahsedin. • Sormad›¤› sorulara cevap vermeyin ve detayl› sorular›na karfl› haz›rl›kl› olun. • Fikirlerini hafife al›c› elefltirici imalarda kesinlikle bulunmay›n. • Çok samimi olmaya çal›flmay›n. Sanki protokoldeki birisine davran›yormuflsunuz gibi davran›n. • Yap› olarak ürününüze ya da markan›za karfl› önyarg›l› olabilir. Gerçi firman›za gelmifl ise önyarg›s› varsa da k›r›lmaya haz›r demektir. Dolayl› sorularla önyarg›lar›n› ö¤renmeye çal›fl›n ve o sormadan cevap verin. • 1’ler ürünü al›yorlarsa uzun süre kullanmay› hedefliyorlard›r. Dolay›s› ile ürünün dayan›kl›l›¤›n› vurgulaman›z gerekmektedir. • Duygusal yaklafl›mdan daha çok rasyonel bir yöntemi tercih edin. • Ürünü satman›z yetmez sat›fl sonras› hizmetleriniz de mükemmel olmal›d›r. Tip 2’lere sat›fl yapmak için; • Her fleyden önce içten ve s›cak bir karfl›lama yapmal›s›n›z. • Bu yap›daki kiflilerde ürünü sat›n almak amaç de¤ildir. Bu tiplerin ilk önceli¤i s›cak bir iletiflim kurmakt›r. • Mümkünse kap›da karfl›lay›n ve u¤urlarken de kap›da


30

u¤urlay›n. • Ülkemizde en çok bulunan ve çevresini de en çok etkileyebilen bir kiflilik yap›s› oldu¤unu unutmay›n. Bir 2’ye sat›fl yapmak en az on kifliyi daha ürününüzü almaya davetiye göndermek demektir. • Sadece ürünü tan›tmay›n, zevkinin ne kadar güzel oldu¤undan, ya da giyiminin fl›kl›¤›ndan bahsederek onunla ilgilendi¤inizi hissettirin. Ama bunu yaparken abartmay›n ve rol yapmay›n. Çünkü hisleri çok kuvvetlidir. • Al›flverifl yapmay› çok seven tiplerdir. Bu sebeple e¤er memnun ettiyseniz daha sonraki al›flverifllerinde de ilk dura¤› siz olabilirsiniz.

• Çok üzerine gitmeyin. Yap› olarak ürkek ve de¤iflkendirler. Bir anda fikir de¤ifltirip sat›n almaktan da vazgeçebilirler ya da hiç ihtiyac› yok iken sat›n almaya karar verebilirler. • Ürünün popülaritesinden bahsetmeyin. Elit, aristokratik ve özgün olmas› ürünün çekicili¤ini art›racakt›r. • ‹lk karfl›laflmada sadece uzaktan izleyin. ‹letiflimde göz konta¤›n›z› kaç›rmay›n. Ani s›cak tav›rlardan kaç›n›n. Yavafl yavafl iletiflimi ›s›t›n. • Göstere göstere övücü davran›fllarda bulunmay›n. Sanki bir prens ya da prenses gibi davran›lmas›n› beklemektedirler.

Tip 3’lere sat›fl yapmak için; • Zor bir al›c› gibi görünen 3’ler asl›nda çok kolay karar veren bir yap›ya sahiptir ve etki alt›nda kalabilirler. • Bu yap›daki kiflilerde dayan›kl›l›k, kalite gibi özelliklerden daha önce marka ve bilinirlilik gelir. Bu sebeple ürününüzün pazarlamas›n›n iyi yap›l›yor olmas› 3 leri ürününüzle buluflturacak ilk ad›m olacakt›r. • S›cak ama mesafeli iletiflimden hofllan›rlar. B›rak›n iletiflimi onlar kontrol etsinler, kendilerinden ve zevklerinden bahsetsinler. Siz sorulan sorulara cevap verin ve söz aralar›nda ürünün bilinirlili¤i, kimler taraf›ndan kullan›ld›¤› gibi imaja yönelik içeri¤i mutlaka verin. • Özellikle ilk ç›kan, daha önce kimsede olmayan yeni ürünlere karfl› ilgi duyacaklard›r. Sunumunuzda öncelikle bunlara yer verin. • Sunum yaparken kendinizden emin, flevkli olmal› fakat müflteriniz olan 3’ten daha bask›n olmamal›s›n›z. • Pozitif olup ürünlerle ilgili güzel bilgileri verin. Negatif, elefltirel cümleler onu mekandan kaç›rabilir. • Bu ürün alan›ndaki en iyi ürün olup flu kifliler taraf›ndan da kullan›lmaktad›r fleklinde cümleler kurun.

Tip 5’lere sat›fl yapmak için; • ‹nternet icat olduktan sonra 5’leri hala ma¤azan›zda görebiliyorsan›z flansl›s›n›z demektir. • S›cak, yak›n iletiflimi sevmezler. B›rak›n ürünü önce bir doya doya incelesinler. • Genellikle alacaklar› ürün hakk›nda önceden bilgi sahibidirler. Bu sebeple bu tipteki kiflilere sat›fl yapacak kiflinin ürünün teknik detaylar› hakk›nda donan›ml› olmas› gerekir. • Tutumlu olduklar›ndan kolay harcama yapmazlar. Ürününüz fiyat olarak ucuz de¤ilse mutlaka özellik olarak farkl› olmas› gerekmektedir. • Ancak 5’ler kullanmayacaklar› özelliklere de ücret ödemeyi sevmezler. Bu sebeple en optimum ürünler üzerine odaklaman›z gerekmektedir. • Mümkün oldu¤unda onunla rasyonel ve analitik bir zeminde konuflun. K›sa, net ve subjektif de¤erlendirmelerden uzak bir tan›t›m süreci yapmal›s›n›z. • En önem verdikleri sizin konunuzu ne kadar biliyor oldu¤unuzdur. • Gereksiz övme ve reklam cümleleri bu kiflileri rahats›z edecektir. Unutmay›n karfl›n›zda ne istedi¤ini çok iyi bilen haz›rl›kl› bir müflteri var.

Tip 4’lere sat›fl yapmak için; • Bu tipolojinin al›flverifl tarz› içgüdüseldir. O anda be¤endi¤i bir ürünü an›nda edinmek isteyecektir. • Pazarl›k yapmak, sab›rla fiyat›n›n düflmesini beklemek gibi özellikler di¤er tiplere göre düflüktür. • 4’lerin ürününüzü tercih etmeleri için ürününüzün hem tasar›m› güzel olmal›d›r hem de çok s›k bulunan ve herkes taraf›ndan kullan›lan bir ürün olmamal›d›r. • Öncelik dizayn, görünüm ve ürünün bulundu¤u yelpazede biricik oldu¤unu vurgulamak olmal›d›r.

Tip 6’lara sat›fl yapmak için; • Yap› olarak biraz ürkek ve kayg›l› olduklar›ndan önce size ve ortama ›s›nmalar› gerekmektedir. • Muhtemelen ürün ile ilgili çok sorular› vard›r ve sorular daha çok riskler, bozulmalar ve ürünün görebilece¤i zararlar üzerinedir. • Bu sebeple öncelikle ürünün güvenilirli¤i, arkas›ndaki güçlü firma yap›s› ve garanti koflullar› hakk›nda bilgilendirmeniz gerekmektedir. • Bu tip müflterilerinize karfl› ilgili olun. Sordu¤u sorulara detayl› cevaplar verin. Onun üretece¤i ürünle ilgili komplolara karfl› siz de sektördeki problemlerden bahsedin. Ve


31

firman›z›n bu problemlerin yaflanmamas› için ald›¤› önlemleri daha o sormadan anlat›n. • 6’lara sat›fl yapacak kiflinin sakin bir yap›da, telafls›z ve sade olmas› gerekmektedir. Zaten yeterince sorusu olan bir kiflinin zihninin daha karmafl›k hale getirmeyin. • Bir ürünü sizden almas›n› sa¤layacak en önemli etken firman›z›n güvenilirli¤i, sa¤laml›¤› olacakt›r. • 6’lar için söylentiler önemlidir. E¤er ürününüzle ilgili piyasada söylentiler dolafl›yorsa o sormadan söz aralar›nda cevaplar›n› vermeniz gerekecektir. • E¤er size güvenirler ve sat›fl sonras› hizmetlerinizden de memnun kal›rlarsa devaml› müflteriniz olacaklard›r. Tip 7’lere sat›fl yapmak için; • E¤er bir 7 size müflteri olarak geldi ise onu memnun etseniz dahi tekrar size gelecek sad›k bir müflteri olaca¤› manas›na gelmez; bunu unutmay›n. • Genellikle anl›k karar verdiklerinden bir ürünü sat›n al›p almamas› tamamen o anki tutumunuza ba¤l› olacakt›r. Bu sebeple 7’lerle iletifliminizde s›cak kanl›, pozitif, heyecanl› olmal›s›n›z. • Ürünün özellikle orijinal yönlerini vurgulay›n. Bu ürün gelece¤in ürünü imaj›n› uyand›r›n. S›radan bir ürün imaj› kesinlikle vermeyin. • Dikkatleri da¤›n›k oldu¤undan konsantre olamayabilirler. Süreç içerisinde bir ya da iki ürüne konsantre olmas›n› sa¤lay›n. •Gerekmedikçe detaylar› vurgulamay›n. 7’ler 5’ler gibi de¤ildir. Hiç kullanmayacaklar› özelliklere de para verebilirler. • Bir ürünü ilk kullanan olmak 7’ler için önemlidir. • Konu ile alakal› olmayan mevzulara girip uzun uzun konuflabilirler. Bu durumda onu dinleyin konuflmas›n› kesmeyin. • Elefltirel, negatiflik içeren cümleler kurmaktan kaç›n›n. Kendilerini rahat hissedemedikleri zaman hem kaçmak isteyeceklerdir.

le al›m, paketleme ve gönderim k›s›mlar›nda h›zl› olman›z gerekmektedir. • S›ra oldu¤unda yada yeterince h›zl› ilgilenilmedi¤inde vazgeçip ç›kabilirler. • S›k› pazarl›k yaparlar. Ürününüzü nerede ise yüzde 50 daha ucuza almaya çal›flacaklard›r. • Size flunu ya da flunu öneririm gibi seçenekli ve mu¤lak ifadeler yerine siz flunu al›n gibi do¤rudan ifadelerle yaklafl›n. ‹tiraz etse de önerinizin arkas›nda durun. Sa¤lam bir flekilde sözünün arkas›nda duranlara sayg› duyarlar. • Laf›n›z› kesinlikle uzatmay›n. Uzatsan›z da gereksiz gördükleri k›s›mlar› dinlemeyeceklerdir. • Emredici ve bask›n tarzlar› olabilir. Bu onlar›n do¤al üsluplar›d›r e¤er siz duygusal merkezli iseniz al›nabilirsiniz. Ama niyetleri kötü de¤ildir müsterih olun.

Tip 9’lara sat›fl yapmak için; • Karfl›n›zda karar vermifl gibi de olsa hala fikir de¤ifltirebilecek bir kifli var bunu unutmay›n. • En kararl› olduklar› anda bile asl›nda ne gerek var almasam da olur fleklinde iç sesleri ile • Mücadele eden bir kifliye sat›fl yapman›n zorlu¤una haz›rl›kl› olun. • Sat›fl yaparken tek bir noktaya konsantre olmas›n› sa¤lamal›s›n›z. Ayn› anda hem art› hem de eksileri düflünebildiklerinden siz yönlendirmezseniz bir süre sonra karars›zl›¤› artabilir. • ‹lk giriflte b›rak›n tek bafl›na ürünü incelesin. Uzaktan gözlemleyin. O size soru sormaya bafllad›ktan sonra yak›n iletiflime yavafl yavafl geçifl yapabilirsiniz. • E¤er onun istedi¤i tarzda ilgilenmeyi baflarabilirseniz ve onun için orada emek harcad›¤›n›z hissettirebilirseniz ay›p olmas›n diye sizden bir ürün alacakt›r. • Genelde ürünle ilgili haz›rl›kl› geleceklerdir. Bu sebeple teknik detaylar hakk›nda bilgili olmal›s›n›z. • Sürekli bir ürünle di¤erini birçok kriter aç›s›ndan karfl›laflt›racakt›r. Burada bir ürüne yönlendirmelisiniz. Mesela bir ürünün daha iyi oldu¤unu di¤er üründeki art› gibi görünen özelli¤in asl›nda çok ifle yaramayabilece¤ini vurguTip 8’lere sat›fl yapmak için; layarak seçeneklerini daralt›n. • Do¤rudan ve direkt bir iletiflim tarz› kullan›n. • Çok yo¤un jestler, abart› tan›t›mlar yapmay›n. Her alan• Genellikle ürünü almadan önce karar vermifllerdir ya da da dengeyi sevdiklerinden afl›r›l›klardan iflkillenip almakma¤azaya girdikleri anda karar verebiliriler. tan vazgeçebilirler. • Dayan›kl›l›k, sa¤laml› ve ucuzluk 8’ler için önemli kriter- • Üzerinde bask› oluflturmay›n. Güvenini kazan›n ve yönlerdir. lendirmekten kaç›n›n. • Ma¤azan›zda çok vakit geçirmek istemezler. Bu sebep- Bol kazançl› günlerin sizlerin olmas› dile¤iyle, hoflçakal›n.


32

HOB‹

Tak›m ve strateji oyunu: PAINTBALL SON YILLARDA ÜLKEM‹ZDE DE HAYL‹ ‹LG‹ GÖREN PAINTBALL, ABD’L‹ ORMANCILARIN A⁄AÇLARI ‹fiARETLEMEK ‹Ç‹N KULLANDIKLARI TABANCALARI E⁄LENCE OLSUN D‹YE B‹RB‹RLER‹NE DO⁄RULTMASIYLA HAYAT BULMUfi. ‹NSANIN ‹Ç‹NDEK‹ MACERA DUYGUSUNU ZARARSIZ B‹R B‹Ç‹MDE G‹DEREN PAINTBALL, STRATEJ‹Y‹ ZEKA ‹LE HARMANLAYAN B‹R TAKIM OYUNU OLARAK KABUL ED‹L‹YOR. YAZI: ES‹N BOZYEL

ünyada son 20 y›ld›r bir paintball ç›lg›nl›¤› alm›fl bafl›n› gidiyor. Özellikle kentin ortas›nda s›k›fl›p kalm›fl metropol insanlar›, ruhlar›n›n macerac› ve kavgac› taraf›n› bu flekilde tatmin ediyorlar. Ve insan›n kaç›n›lmaz adrenalin duygusu iflin tuzu biberi oluyor. Türkiye’de ise bu oyunun en fazla 10 y›ll›k bir geçmifli var. Oyunun amac› son derece basit: görevi yerine getirmek! Paintball jargonunda buna ‘senaryoyu uygulamak’ deniyor. Karfl› taraf›n kalesindeki bayra¤› ele geçirmek, bir kaça¤› yakalamak, tak›m liderini güvenli bir biçimde hedefe ulaflt›rmak, bir rehineyi kurtarmak, karfl› taraf› tümüyle elemek gibi birçok senaryo olabilir. Hayalgücüne ba¤l› olarak yepyeni bir senaryoyu uygulamak da mümkündür. Nihayetinde Paintball, bir tak›m ve strateji oyunudur. T›pk› satrançta oldu¤u gibi oyuncular›n ya da ekibin bir strateji gelifltirip, bunu eldeki teknolojiyle en iyi flekilde harmanlamas› ve sonuca ulaflmas› hedeflenir. ‹nsan zekas›, teknoloji ve strateji gibi kavramlar›n yan yana gelmesi bu oyunun

D

cazibesine kap›lmak için yeterli nedenler aras›nda say›l›yor. ‹lk ç›kt›¤› y›llarda oyuncular›n vahfli do¤ada hayatta kalma becerilerini s›nayan sert bir oyun olan paintball’un temel malzemesi de pusula ve haritalard›. Oyunun kurallar› da son derece basitti: herkes kendi bafl›n›n çaresine bakar ve yaln›z bir tak›m hayatta kal›r… KURALLARIN HEPS‹ GÜVENL‹K ‹Ç‹N Oyunun temel baz› kurallar› var. ‹lk kural boyanan yani ‘vurulan’ oyuncu elenmifl olur ve oyundan ç›kar. Oyunun ak›fl› s›ras›nda hakemler sürekli oyuncular› izler ve kurallara uyup uymad›klar›n› tesbit ederler. Ayr›ca uzlaflmazl›k hallerinde son sözü söylerler. Herkesin oynayabilece¤i bu oyunun tek flart› 18 yafl üstü olmak. Fiziksel özelliklerin geri planda kald›¤› bu tak›m oyununda so¤ukkanl› ve an›nda karar verme yetene¤i olanlar›n kazanmas› kaç›n›lmazd›r. Ayr›ca sakatlanma ihtimali en düflük spordur denebilir. Çünkü paintball’da fiziksel temas yoktur. Oyun,


33

bu kadar yay›l›nca kullan›lan ürünlerde de çeflitlilik olmufl. Boya saçan el bombalar›, may›nlar, duman boyalar›, boya f›rlatan bubi tuzaklar› s›radan malzemeler aras›na girmifl. ‹çi boya dolu misket biçiminde kapsüller atan haval› silahlar ilk bak›flta ürkütücü gelebilir. Fakat bu kapsüller suyla bile temizlenebilen, tuz ve niflasta kar›fl›m› renkli g›da boyalar› içerir. Hiçbir kimyasal yan etkisi yoktur ve tamamen çevre dostudur. Ancak namludan saniyede 100 metre h›zla ç›kan boya kapsülleri isabet halinde hafif k›zar›kl›klara ya da morarmalara neden olabiliyor. Elbette düflme, vurulma, ›slanma gibi durumlarda y›pranmas›ndan rahats›z olunmayacak bir giysi, mümkünse bir tulum giymek gerekir. Tüm oyuncular koruyucu bir kask takmak zorunda. Oyun alan›ndayken bu koruyucu kask›n ç›kar›lmas› kesinlikle yasakt›r. Maskesiz kiflilere de asla at›fl yap›lmaz. Oyun öncesinde veya s›ras›nda alkol al›m› da yasaklar aras›nda. Güvenli¤i sa¤layan önemli bir kural da 5 metre ve yak›n›ndan at›fl›n yasak olmas›d›r. Kullan›lan silahlar ise uluslararas› standartlara sahip ve bu oyun için özel olarak üretilir. D›flar›dan çok sert gibi duran bu oyunun aktörleri asl›nda son derece güvenli bir ortamda senaryolar›n› gerçeklefltirirler. Hakemin komutuyla bafllayan oyun, tak›m›n bütün oyuncular› vurulmufl ya da oyun d›fl› kalm›flsa biter. Oyunun senaryosunu baflar›yla tamamlayan tak›m oyunu kazan›r ve oyun biter. E¤er belirlenen süre içerisinde bir tak›m›n oyuncular› tamamen elenmemifl ya da senaryo bitmemiflse oyun hakemin saatiyle biter. 15 dakikal›k 3 set halinde oynanan paintball’de vurulan oyuncu 1 puan, vurulan kaptan 5 puan, vurulma say›s› oynanan sette en az olan tak›m 5 puan, teknik ceza 3 puan, bayrak alma 10 puan, bayrak asma 20 puan üzerinden hesaplan›r. Ama tak›mlar isterlerse kendi aralar›nda yeni bir puantaj oluflturabilirler.


34

AKADEM‹

‹lk “Karma Sanat Sergisi”ni açan

AIRFEL AKADEM‹’DE SANAT RÜZGARI EST‹… KURULDU⁄U GÜNDEN BU YANA B‹RÇOK FAAL‹YETTE BULUNAN AIRFEL AKADEM‹ BU KEZ AÇTI⁄I KARMA SANAT SERG‹S‹ ‹LE GÜNDEMDEYD‹. KURUMDA ÇEfi‹TL‹ POZ‹SYONLARDA GÖREVL‹ 15 K‹fi‹, RES‹MDEN KAR‹KATÜRE, FOTO⁄RAFTAN EBRUYA TAM 7 FARKLI ALANDA ÜRETT‹KLER‹ ESERLER‹N‹ 5 GÜN BOYUNCA AKADEM‹’N‹N KONFERANS SALONUNDA ‹ZLEY‹C‹LER‹N BE⁄EN‹S‹NE SUNDU… YAZI: ZEYNEP GÜNAY FOTO⁄RAFLAR: TOLGA ERBAY

A

irfel çal›flanlar› olarak, geçti¤imiz günlerde benzeri nadir görülen bir çal›flmaya imza atm›fl olmak, bizi hem mutlu etti, hem de içimizdeki potansiyeli anlamak aç›s›ndan önemli bir ipucu sa¤lad›. Birçok arkadafl›m›z›n gayretiyle 25 fiubat Pazartesi akflam› bir kokteylle aç›lan sergimize; foto¤raf, ebru, moda tasar›m›, karakalem, patchwork, karikatür, maket ev ve gemi yap›m› olmak üzere yedi farkl› dalda, on befl kifli kat›ld›. Aç›l›fl kokteyli ve sergiye Sanko Makine ile Airfel çal›flanlar› da davet edildi. Tamam›yla Airfel çal›flanlar›n›n yapm›fl oldu¤u eserler, 29

fiubat Cuma gününe kadar sergilendi. Eserlerin tümü sat›fla ç›kt› ve sergiyi gezenler taraf›ndan büyük ilgiyle karfl›land›; birçok eser al›c› buldu. Sat›lan ürünlerden elde edilen gelirin bir k›sm› ise Airfel Akademi’ye ba¤›flland›. Böyle bir organizasyonu bafllatmaktaki ilk amac›m›z, içimizdeki, belki de üzeri uzun zaman önce örtülmüfl yetenekleri ortaya ç›karmak ve bu alanda süreklili¤i sa¤layarak, flirket içinde dinamik, her daim yeni fleyler üreten sanatsal u¤rafllara ortam oluflturmakt›. Fakat daha sonra as›l amac›m›z›n, her fleyden önce birbirimizi yeterince tan›mak olma-


35

s› gerekti¤ini anlad›k. Çünkü farkl›l›klar›m›za dair keflfedecek çok fley vard›. Ve ancak böylelikle karfl›l›kl› anlay›fl› ve ifl birli¤ini sa¤layabilirdik. ‹flin en komik yanlar›ndan biri ise, sergiye haz›rl›k çal›flmalar›m›z esnas›nda s›kça birbirimize: “Bunu sen mi yapt›n, Gerçekten mi?” tarz›nda sorular sormam›zd›. fiaflk›nd›k, çünkü birbirimizin kabiliyetleriyle ilk defa tan›fl›yorduk. Bu da bize baflka bir hayat dersi veriyordu. Haz›rl›k çal›flmalar›m›z esnas›nda, böyle bir etkinlik için ilki bafllatm›fl olmaktan kaynaklanan heyecan›m›z›, sergi sonras› ald›¤›m›z güzel tepkilerle yat›flt›rd›k. Ebru dal›nda sergiye kat›lan biri olarak organizasyon fikrini ortaya koymadan önce, sadece foto¤raflardan oluflan bir sergi aç›labilece¤ini düflünmüfltüm. Çünkü flirket içinde en çok bu sanatla u¤raflan kifliler bulunuyordu. Fakat s›rf bu düflünce bile, bana durumu aksi yönde de¤erlendirme imkan› sa¤lad›. Ve hep birlikte farkl› aray›fllar içine girdik. Arad›¤›m›z› bulduk da. Bu faaliyeti “Karma Sanat Sergisi” olarak ortaya ç›karmay› baflard›k. Foto¤raflar, sergide en fazla ilgi toplayan, ayn› zamanda en çok sat›fl› yap›lan ürünlerdi. Akabinde ise ebru tablolar› sat›fl getirdi. Airfel Akademi üyeleri olarak, önümüz-

deki y›llarda daha profesyonel çal›flmalara öncülük etmeyi, her geçen gün flirket içinde ve d›fl›nda faaliyetlerimize kat›l›m›n artmas›n› hedefliyoruz. Bizi bu anlamda yüreklendiren en önemli fley ise; yönetim olarak faaliyetlerimizin desteklenmesi ve birçok arkadafl›m›z›n en k›sa zamanda bir sanat dal›yla ilgilenip, önümüzdeki senelerde yap›lmas› planlanan sergilere kat›lmak istemesiydi. Sergiye, Genel Müdür Yard›mc›s› Zeki Özen (foto¤raf), ‹dari ‹fller Sorumlusu Yavuz Kaya (karakalem), Grafik Tasar›m Uzman› Tolga Erbay (foto¤raf), Grafik Tasar›m Uzman› Murat Kurt (foto¤raf), Sat›fl Destek Uzman› Hanzade Günal (pachwork), Sat›fl Uzman› Murat Haliç (karakalem), Sat›fl Uzman› Alpay Duman (maket ev ve gemi ), Sat›fl Destek Uzman› Cabir Sezer (foto¤raf), Sat›fl Sonras› Hizmetler Asistan› Gülbahar Ak›nc› (moda tasar›m›), ‹thalat Uzman› Ömer Yorgun (foto¤raf), Lojistik Operasyon Sorumlusu Y›lmaz Kalender (foto¤raf), ‹nfomobil Sorumlusu Salih Güney (foto¤raf), Muhasebe Uzman› Muhammet Zor (karikatür) Pazarlama Destek Uzman› Zeynep Günay (ebru), Türkiye Sat›fl Müdürü Murat Akçay (foto¤raf) dallar›ndaki çal›flmalar›yla kat›ld›lar.


36

SERG‹YE ESERLER‹YLE KATILANLAR… MUHAMMET ZOR (KAR‹KATÜR) “Ortaokul ve lise y›llar›mda uzunca bir süre karikatürle u¤raflt›m. Zaman›n dergilerine birkaç karikatür gönderdim. Özellikle bir kurs ya da ö¤retmenim olmad›. Hayat›mda oluflan komik olaylar ve hayal gücüm beni bu alana yöneltti. Tabi hepsi amatörce bir u¤rafl. ‹lkokuldan beri resme yatk›nl›¤›m vard›. Ortaokulda iken, Okullar aras›, Mimar Sinan konulu karakalem resim yar›flmas›nda derecem oldu. Güncel, siyasi, magazinel veya komedi unsurlu her fleyden yararlan›yorum. fiu s›ralar fotomontaj çal›flmalar›m var. Çok komik oluyor. Genelde ifl arkadafllar›m aras›nda seviyeli bir flekilde bunu hicvediyorum”.

YAVUZ KAYA (KARAKALEM) “Amatör olarak çocuklu¤umdan beri karal›yorum. Bofl zamanlar›m› de¤erlendirmek için ve s›k›ld›¤›mda karalamak rahatlat›yor. O anki ruh halim ne ise onu yans›tmaya çal›fl›r›m”.

HANZADE GÜNAL(PACHWORK) ”1998 y›l›ndan beri bu sanatla ilgileniyorum. Annem d›fl giyim bölümü mezunu oldu¤undan, bu sanat› ö¤renmemde büyük eme¤i olmufltur. Bunun d›fl›nda kendi çabalar›mla internet üzerinden bilgi edinerek sanat›m› gelifltirmeye çal›fl›yorum. Hobi olarak bu alanla ilgilenmekteyim”.

YILMAZ KALENDER (FOTO⁄RAF) “‹lkokul dönemlerinden bu yana foto¤rafa ilgi duymaktay›m. Zira rahmetli dedem profesyonel olarak foto¤rafla u¤rafl›rd›. K›sacas› aileden gelen bir beceri. ‹lgimi çeken kareleri kaç›rmamaya özen gösteriyorum. Do¤a ve manzara foto¤raflar› yerine, daha çok flehir ve insan foto¤raflar› çekmeyi seviyorum”.

TOLGA ERBAY / GRAFIK TASARIM UZMANI “2001 y›l›ndan beri foto¤raf çekiyorum. Bu alana kiflisel merak›m vard› ama mesleki ihtiyaçlar beni bu alana daha çok itti. Özellikle manzara ve ters ›fl›k konusunda çal›flmalar yap›yorum. Daha önce bir sergiye kat›lmam›flt›m. Foto¤raflar›m› internet üzerinde sergiledi¤im bir adresim var. www.flicker.com/photos/tolgaerbay

ALPAY DUMAN (SATIfi UZMANI) “Gemi modelcili¤i ile ilk 2000 y›l›nda tan›flt›m. Toplam 3 adet gemi modeli infla ettim. Ahflap maket evlere 2006 y›l›nda internette gördü¤üm birkaç siteden esinlenerek ilgi duydum. Hali haz›rda 3 tane maket ev yapt›m ve bu hobiye devam ediyorum. Yapt›¤›m modeller statik modeller. fiu an yapmay› düflündü¤üm proje Karadeniz Bal›kç› Teknesi. Bu tekneyi yak›t veya elektrik motoru, servolar ve al›c› verici devresi kullanarak hareketli yapmaya lar; mümkün oldu¤unca ai-


37

lemi ihmal etmeden bu hobiye zaman ay›rmak, ölçeklemelere sad›k kalabilmek ve modellerimin bana özel olmas›n› benzersiz olmas›n› sa¤layabilmektir”.

MURAT KURT (FOTO⁄RAF) “Öncelikle bu ifle hobi olarak bafllad›¤›m için, çok fazla tarz, yap› ve eser inceledim. Tabii bu inceleme esnas›nda bol bol foto¤raf ve grafik uygulamalar› yapt›m. Bir süre sonra çekti¤im foto¤raflara bakt›m ve ne anlatmak istedi¤imi vurgulamak ad›na, gerçek yap› ile sanal yap›y› harmanlayarak eserlerimi ayn› karelerde birlefltirdim”.

ZEYNEP GÜNAY (EBRU) “Ebru Sanat›yla u¤raflmaya 15 yafl›nda bafllad›m. Üstad Peyami Gürel ve Y›lmaz Enefl’ten dersler ald›m. Ebru ile tan›flmama, lisedeki edebiyat ö¤retmenim vesile olmufltur. Bana göre ebru, su üzerinde yol tutturmak gibi bir fley. Her fleyin d›fl›nda bir seçim alan› yaratmak kendinize”.

ZEK‹ ÖZEN (GENEL MÜDÜR YARDIMCISI) “Airfel Akademi çal›flmalar› çerçevesinde düzenlenen Karma Sanat Sergisi ça¤dafl Türkiye’nin ça¤dafl yüzünü yans›tmas› aç›s›ndan çok güzel bir çal›flma oldu. Yap›lan bu çal›flma; flirketin elemanlar› ile bütünleflmesi, çal›flanlar›n aidiyet kazanmas› aç›s›ndan çok olumlu bir ad›m oldu. Aç›l›fl kokteyline baflta Yönetim Kurulu Baflkan› Say›n Hüseyin Hamut olmak üzere, Genel Müdür Say›n Hasan Önder ve genel müdür yard›mc›lar› ile di¤er yöneticilerin tamam›n›n kat›lm›fl olmas›, Airfel Yönetimi’nin Akademi çal›flmalar›na göstermifl oldu¤u önemin bir göstergesidir. Bu sergiye ürün vererek kat›lan kat›l›mc›lara, ziyaretçilere eme¤i geçen herkese sonsuz teflekkürler. Baflka akademi faaliyetlerine kat›lmak, faaliyetlerde buluflmak dile¤iyle” ÖZGE ANLAR (HALKLA ‹L‹fiK‹LER UZMANI) “Atatürk’ün ‘‹nsanlar olgunlaflmak için baz› fleylere muhtaçt›r. Bir millet ki resim yapmaz, millet ki, heykel yapmaz, millet ki, tekni¤in gerektirdi¤i fleyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur’. Sözünde vurguland›¤› gibi, sanat ilerlemek isteyen toplumlar›n arac› olmal›d›r. Airfel Akademi, Kültür Sanat Kulübü de bu yönde önemli bir rol üstlendi. Hem güzel bir organizasyonla hepimizi bir araya getirdi hem de sanatla ilgilenen arkadafllar›m›z› kat›l›ma teflvik etti. Yarat›c› foto¤raflar, de¤iflik tarzlarda ebrular, yo¤un emek isteyen ahflap ev, yelken gerçekten güzeldi ve gözümüzü, gönlümüzü doldurdu. Eme¤i geçen herkese teflekkürler”.

TU⁄BA CANAT (LOJ‹ST‹K fiEF‹) “Airfel Akademi Salonu’na girdi¤imde, fondaki müzik ile serginin bütünlü¤ünü hissettim önce. Orada sergilenen eserlerin yap›mc›lar›n› tan›mak ve her gün görüfltü¤ümüz kiflilerin eserleri oldu¤unu bilmek beni gururland›rd›”. NEZ‹H G‹RAY (TEKN‹K E⁄‹T‹M fiEF‹) ‘Hayat›n kendi bafl›na bir anlam› yok. Hayat bir anlam yaratma f›rsat›d›r. Anlam›, ancak onu yarat›rsan bulursun. O, yarat›lacak bir fliir, söylenecek bir flark›, edilecek bir danst›r.’ “Sergi ile ilgili foto¤raflar hat›rl›yorum. Kimi renkli anlar... Yeflil vadiler... U¤ur böce¤i... Simit parçac›klar›n› kapmaya çal›flan mart›lar... Ayasofya müzesinin görkemi... ‹lahi olan›n foto¤raf› çekilebilir mi diye düflündürüyorum bir yandan. Sonra bir kad›n›n zarafetini resimleyen tablolar… Ebru çal›flmalar›… Tüm bu çal›flmalar›n ortaya ç›kt›¤› anlarda insan› sar›p sarmalayan o tatl› telafl›n özlemini duyumsuyorum. Zeki Özen’in Japonya’da çekti¤i resimleri gördü¤ümde gülümsüyorum. Bir kültürün buralara tafl›nmas›na tebessüm ediyor, Japonya’da geçirdi¤i y›llarla ilgili anlatt›klar›n› an›ms›yorum. Yap›tlar›n› davetlilerin be¤enisine sunan sergi kat›l›mc›lar›n›n, göstermemeye çal›flsalar da, içsel telafllar›n›n izlerini sürmekten kendimce keyif al›yorum. Hiçbiri de do¤rudan yans›tm›yor heyecan›n›. Ben kendi ad›ma kat›lan tüm yap›tlar›, yap›lan organizasyonu, sunumlar›, afiflleri çok be¤endim. Eme¤i geçen arkadafllar› kutluyorum”.


38

HABER

Sektörün buluflma noktalar›:

AIRFEL MCE FUARI’NDA… AIRFEL Afi, ‹TALYA’NIN M‹LANO KENT‹NDE 11-15 MART 2008 TAR‹HLER‹ ARASINDA DÜZENLENEN 36. MOSTRA CONVEGNO EXPOCOMFORT FUARI’NA (MCE) KATILDI…

M

CE Fuar›, ›s›tma, so¤utma, enerji ve su teknolojileri konusunda dünyan›n önde gelen firmalar›n›n kat›ld›klar› ve ürünlerini sergiledikleri, alan›nda en önemli fuarlardan biri. 11-15 Mart tarihlerinde 36’s› gerçekleflen fuara 3 bin 500’ün üzerinde firma kat›ld›. 157 bin metrekare kapal› alanda ürün ve teknolojilerini sergileme imkan› bulan firmalar aras›nda Airfel de yer al›yordu. 120 ülkeden 150 bini aflk›n kiflinin ziyaret etti¤i fuar Airfel aç›s›ndan son derece verimli geçti. Sanko ve Airfel hakk›nda detayl› bilgilendirme yap›ld›¤› fuarda klima, radyatör, kombi, klima santrali ve havlupan ürünlerinin

sunumu ve pazarlamas› gerçeklefltirildi. Ana temas›, A enerji s›n›f›, çevre dostu ürünler ve yenilenebilir enerji üzerine olan fuar süresince, Airfel stand›n› farkl› co¤rafyalardan 140’›n üzerinde firman›n yetkililer ziyaret etti ve yurtd›fl› sat›fl ba¤lant›lar› konusunda ilk ad›mlar baflar›yla at›ld›. Ayn› zamanda, fuara kat›l›mda bulunan rakip firmalar, kulland›klar› teknolojiler ve ürünleri aç›s›ndan da incelenme imkan› bulundu. Baflar›yla tamamlanan fuardan sonra Airfel Afi, iki y›lda bir düzenlenen ve 37’si 23-27 Mart 2010 tarihleri aras›nda yine Milano’da yap›lacak MCE Fuar›’na da kat›lma karar› ald›.


39

Airfel Online Yay›na Bafllad›

Dergimiz Santrigrat, dijital ortama tafl›nd›…

Airfel ailesi art›k flirket içinde olup bitenleri bir ebülten ile ö¤reniyor. 2008 y›l› itibariyle yay›na bafllayan ve çal›flanlara her ay mail yoluyla ulaflan iç bülten, kurum içi iletiflimi art›rmay› hedefliyor. Airfel Online, ilk say›s›nda Airfel’in 2005’ten beri Türkiye temsilcili¤ini üstlendi¤i McQuay firmas› ile 2010 y›l›na kadar sürecek bir anlaflman›n imzaland›¤› haberini veriyor. Haberde Avrupa, Ortado¤u ve Afrika distribütörleri aras›nda en büyük sat›fl rakam›n› yakalad›klar›n› belirten Airfel Genel Müdürü Hasan Önder’in bu geliflmenin firma için yeni ufuklar açt›¤›n› anlatan mesaj› yer al›yor. “Önümüzdeki dönemde McQuay markal› fancoil ve klima santrali üretimi yapmay› amaçl›yoruz” diyen Hasan Önder, Airfel’in yeni yat›r›mlar›n›n da sinyallerini veriyor.

Elinizde 3’cü say›s›n› tuttu¤unuz Santigrat, bildi¤iniz gibi Airfel’in okuyucular›na ücretsiz ulaflt›rd›¤› bir kültür yay›n›. ‹lk say›s›ndan beri çok olumlu elefltiriler alan Santigrat, hem içerik hem de sayfa say›s› olarak daha da geliflecek. Ama bundan önce ilk etapta dergimizin içeri¤ini dijital ortama tafl›yarak, daha genifl kitlelere ulaflmay› hedefledik. Bu amaçla www.airfel.com.tr adresinden ulafl›labilecek bir tasar›m gerçeklefltirdik. Dergimizi dijital ortama tafl›yan, tasar›m› oluflturan flirket çal›flan› Murat Kurt, bu aflamada neleri dikkate ald›¤›n› flöyle ifade ediyor: “e-Santigrat’› olufltururken bas›l› derginin stil ve çizgilerini tafl›yarak kurumsal yap›s›ndan d›flar› ç›kmamaya, kullan›c›lar› ilk bak›flta etkileyecek bir yap› olmas›na ve h›zl›, kullan›fll› olmas›na dikkat ettim. Tek t›klama ile dergi bilgilerinin görünmesine önem verdim. e-Santigrat’›n tasar›m› ilk göz a¤r›m›z olan dergimizden esinlenerek ortaya ç›kan bir eserdir.”

Bilardo Turnuvas›, Airfel çal›flanlar› aras›nda büyük ilgi görüyor Airfel Akademi’nin geçti¤imiz aylarda hizmete açt›¤› “konferans salonu” sadece toplant›lara de¤il, “karma sergi”ye de ev sahipli¤i yapm›flt›. Salonda çal›flanlar›n bofl vakitlerinde oynayabilecekleri bir de bilardo masas› bulunuyordu. Airfel Akademi salonunda ö¤le aralar›nda ve akflam mesai bitimde maçlar yap›l›yordu. K›ran k›rana süren rekabet, Genel Müdürü Hasan Önder’in dikkatindek kaçmay›nca kurum çal›flanlar›ndan Ömer Yorgun’un yard›m›yla bir turnuva organize edildi. Yap›lan duyurulara 3’ü bayan 33 kifli müracaat etti. Mart ay›nda bafllayan turnuva program› yo¤un ifl temposunun elverdi¤i ölçüde hayata geçiyor. 15 Nisan tarihine kadar sonuçlanaca¤› tahmin edilen turnuvan›n galibi kim olur sorusuna k›saca “her fley olabilir” yan›t› veriliyor. Yine de 8 grubun lideri konumundaki oyuncular›n en iddial›lar› oldu¤u belirtiliyor. Bu yüksek kat›l›mda ödüllerin de pay› olsa gerek. 1. 1000 YTL Hepsiburada.com hediye çeki 2. 600 YTL Hepsiburada.com hediye çeki 3. 400 YTL Hepsiburada.com hediye çeki 4. Motorola cep telefonu ve Fair Play ruhu tafl›yan yar›flmac›y› da Motorola cep telefonu ödülü bekliyor…


40

TATLAR

Anadolu yemek kültüründen bir kesit:

OSMANLI MUTFA⁄I GEN‹fi B‹R CO⁄RAFYA ÜZER‹NE KONUMLANAN OSMANLI ‹MPARATORLU⁄U’NUN MUTFA⁄I, ANADOLU VE YAKIN ÇEVRES‹NDE YAfiAMIfi KÜLTÜRLER‹N ‹ZLER‹N‹ TAfiIYOR. ‹fiTE BU ‹ZLERDEN BAZILARI… YAZI: fiEBNEM DEN‹Z FOTO⁄RAFLAR: ‹NC‹ ÖZGÖZ

smanl› mutfa¤›, bir saray ve seçkinler mutfa¤›d›r. S›radan halk›n mutfa¤› ise bu ba¤lamda çok farkl›yd›. Tüm toplumlarda oldu¤u gibi Osmanl› toplumunda da saray ile halk›n yemek kültürleri iyice farkl›laflm›fl kültürlerdi. Ayr›ca ‹stanbul’un mutfa¤› ile yöresel mutfaklar aras›nda bu dönemde oldu¤u gibi geçmifl dönemde de farkl›l›klar bulunuyordu. Osmanl›lar›n beslenme al›flkanl›klar›n› kavrayabilmek için çok farkl› dönemlere uzanmak gerekiyor. Bazen 7. yüzy›l›n Orta Asya’s›na; 9. yüzy›la Abbasi ‹mparatorlu¤u’nun baflkenti Ba¤dad’a, pilavlar›n s›rr›n› çözmek için 13. yüzy›-

O

la Mo¤ol istilas›na u¤rayan Anadolu’ya gitmek gerekiyor. Türkler, Orta Asya’dan Anadolu’ya geldiklerinde, do¤al olarak beslenme al›flkanl›klar›n› da beraberlerinde getirdiler. Ayn› flekilde de Anadolu’nun baz› yiyecek al›flkanl›klar›n› benimsediler. Örne¤in, Osmanl›lar zeytin a¤açlar›yla dolu topraklar üzerinde yaflamalar›na ra¤men, yüzy›llar boyunca kuyrukya¤› ile beslendiler. Kaynaklara göre sarayda sade ya¤ tüketimi, 13. yüzy›l›n üçüncü çeyre¤inde yaklafl›k 130 tondu. 17. yüzy›l›n ilk yar›s›nda da yaklafl›k 192 ton. 15.-17. yüzy›llar aras›nda, Osmanl› yemek tariflerinde zey-


41


42

tinya¤› yok denecek kadar az. Ancak 18. yüzy›lda baz› bal›k yemeklerinde ve salatalarda karfl›m›za ç›k›yor. Helvalarda ve bazen hamur ifllerinde susamya¤› da kullan›l›yordu. Zeytinya¤›, Osmanl› saray›nda mutfakta de¤il, esas olarak ayd›nlatmada ve ilaç yap›m›nda kullan›l›rd›. OSMANLI MUTFA⁄I ÜZER‹NDEK‹ ETK‹LER Osmanl› mutfa¤› bulundu¤u co¤rafyadan ötürü baflka mutfaklardan etkilenmifltir. Ancak sadece Orta Asya, Anadolu ya da Bizans etkisi, tek bafl›na etken de¤ildir. Malzeme ve yemek çeflidi aç›s›ndan ola¤anüstü zengin Osmanl› saray

mutfa¤›n› aç›klamaya hiç mi hiç yetmiyor. Ayr›ca Osmanl› mutfa¤›n› besleyen daha pek çok mutfaklar vard›r; Rumeli ve Balkan mutfaklar› gibi. Osmanl› mutfa¤›n›n geneline bir göz atmak gerekirse, Osmanl›lar›n ana yemeklerini flöyle s›ralayabiliriz: Et ve kümes hayvanlar›ndan kebaplar; meyve ve bazen baklagillerle piflen ekfli-tatl› et yemekleri, sade ve kar›fl›k pilavlar, hamur ifli yemekler, börekler, etli sebzeler ve dolmalar, çorbalar, çeflit çeflit tatl›lar; bunlar›n d›fl›nda az miktarda bal›k ve “meze” niyetine yenilen salatalar, turflular ve peynirler. Ve bir de flerbetler, hoflaflar. Osmanl› sofralar›nda su içilmezdi. E¤er yemekte bir fley


43

içilecekse hoflaf ya da flerbet içilirdi. Çiçeklerden, meyvelerden fleker ve balla yap›lan flerbetler en makbul olanlar›yd›. Sevilen bir di¤er içecek, daha çok k›fl›n içilen bozayd›. Beyaz dar›dan yap›lan bozay›, saray ve konaklarda helvahane aflç›lar› d›fl›nda, ‹stanbul’da Arnavutlar piflirirdi. Geceleri k›rba ya da gü¤ümlerde sokak sokak dolafl›p satarlard›. Boza ile flerbet yüzy›llar boyu ‹stanbul sokaklar›nda sat›lan içeceklerdi. ZENG‹N SOFRALAR Osmanl› mutfa¤›n›n bol et, bol pirinç, bol ya¤ ve bol tatl› içeren mönüleri, bir imparatorlu¤a yak›fl›r zenginlikte olmas›na ra¤men, Osmanl›lar›n yemek yeme al›flkanl›klar›nda –flenlikler d›fl›nda- büyük bir sadelik hakimdi. Yemek, saray ve konaklarda, “sofra”larda yenirdi. Sarayda bile Bat›l› anlamda bir yemek odas› ve ona uygun mobilyalar yoktu. Kalayl› dövme bak›rdan yap›lm›fl, genellikle motiflerle bezenmifl, sini denilen büyük yuvarlak tablalar› küçük sehpahalar üzerine yerlefltirirler; sininin ve sehpan›n alt›na da yerler kirlenmesin diye sofra denilen büyük bir örtü sererlerdi. Yemek yiyecek olanlar bu sinin etraf›nda, ya sa¤ dizleri dik, sol dizleri yat›k bir biçimde ba¤dafl kurar ya da ayaklar›n› sininin alt›na uzatarak otururlard›. Sininin üstünde ne örtü, ne tabak, ne de çatal-b›çak olurdu. Osmanl›lar yeme¤i elle yer, asla çatal-b›çak kullanmazlard›. Ekmek ya da pide elle kopar›l›rd›. Etler küçük parçalar halinde sofraya geldi¤inden, tavuklar da yumuflac›k piflirildi¤i için elle kolayca yenilir, pilav ise genellikle üç parmakla al›n›p a¤za götürülürdü. Sofrada kullan›lan tek araç kafl›kt›. Bu yüzden Osmanl› yemek kültüründe önemi büyüktü. Çorba ile hoflaf, bazen de pilav kafl›kla yenilir, di¤er yemeklerde ise iki elin parmaklar›, çatal görevi görürdü. Yemekler hiç ara vermeksizin pefl pefle sofraya gelirdi: Pilavlar; koyun, kuzu, tavuk, piliç, hindi, kaz, güvercin gibi k›rm›z› ve beyaz etli kebaplar; çorbalar, tatl›-ekfli yahniler, etli sebzeler, dolmalar, bal›klar, börekler, hoflaflar ve tatl›lar. K›sacas› zengin Anadolu’nun tüm zengin mutfaklar› gibi Osmanl› saray mutfa¤› da muhteflem detaylara sahipti. Günümüzde de tüm etkisiyle devam eden bu mutfak her yüzy›l›ndan, her döneminden izler tafl›yarak yafl›yor. Lokumlar›, flerbetleri, et yemekleri ve pilavlar›yla sofralar›m›z› tatland›r›yor. Tüm Anadolu’nun zengin mutfaklar› gibi. K a y n a k ç a : Argunflah, Mustafa (Haz›rlayan), Çak›r, Müjgan (Haz›rlayan), Muhammed bin Mahmud fiirvani, 15. Yüzy›l Osmanl› Mutfa¤›, ‹stanbul 2005 Koz, M. Sabri, Yemek Kitab›, ‹stanbul, Kas›m 2002 Yerasimos, Marianna, 500 Y›ll›k Osmanl› Mutfa¤›, ‹stanbul 2005


44

SA⁄LIK

S›caklara aldanmay›n: fi‹MD‹ GR‹P MEVS‹M‹ ARAfiTIRMALARA GÖRE EK‹M VE N‹SAN AYLARI GR‹P SALGINLARININ EN ÇOK GÖRÜLDÜ⁄Ü AYLAR. DO⁄RU TEfiH‹S VE TEDAV‹ ‹Ç‹N DOKTORLARA BAfiVURMAK fiART AMA Y‹NE DE BAZI ÖNLEMLERLE BU HASTALI⁄IN ÖNÜNE GEÇMEK MÜMKÜN. YAZI: MÜF‹T AYTEK‹N

ahar mevsimiyle birlikte, grip salg›nlar›n›n en çok görüldü¤ü aylardan birine de girmifl bulunuyoruz. Grip, Influenza denilen virüsün, solunum yoluyla insan vücuduna girerek özellikle sonbahar sonu, k›fl ve ilkbahar bafl›nda salg›nlara neden oldu¤u bir infeksiyon hastal›¤›d›r. Kiflinin direncinin iyice zay›flad›¤› anlarda sinüzit, farenzjit ve orta kulak iltihab› gibi sonuçlar› olabilir. Vücudun mevsim de¤iflimlerine karfl› çok dayan›kl› olmamas›, anl›k s›cakl›k de¤iflimleri bu hastal›¤a yakalanmam›z›n en büyük sebeplerinden biri olarak gösteriliyor. Ayr›ca her salg›nda farkl› bir genetik yap›yla ortaya ç›kan grip virüsü, kesin bir tedavi elde etmeyi imkans›z k›l›yor. Günümüzde, bu hastal›k birkaç günlük iyi bir dinlenme sonucunda atlat›labilir olsa da, örne¤in 1928 y›l›nda ‹spanya’daki salg›nda grip yüzünden 20 milyon kifli hayat›n› kaybetmifl. Ayr›ca 1960’lar ve 1970’lerdeki Asya ve Hong Kong salg›nlar›nda da birçok kifli bu hastal›ktan etkilenmifl. Dünya nüfusunun tahmini olarak yüzde 10’u ila yüzde 20’si her y›l gribe yakalan›yor. Küçük çocuklar ve 65 yafl›ndan büyük olan kifliler en önemli risk grubunu oluflturuyor. Salg›nlar›n en çok görüldü¤ü aylar uzmanlar taraf›ndan Ekim-Nisan olarak belirlenmifl. Çocuklar›n yetiflkinlere göre daha çok yakaland›¤› bu hastal›k, ciddi alerjik sorunlar› olanlarda daha da etkili oluyor ve hastay› uzun süreli bir tedavi almak zorunda b›rakabiliyor.

B

belirtileri, atefl, üflüme ve terleme nöbetleri, öksürük, kas ve eklem a¤r›s›, bo¤az a¤r›s›, bafl a¤r›s›, halsizlik, kusma, ishal, burun t›kan›kl›¤›, dalg›nl›kt›r. So¤uk alg›nl›¤›n›n en önemli belirtileri ise, nadir olarak atefl, bafl a¤r›s›, öksürük ve genellikle t›kal› burun, hapfl›rma, bo¤az a¤r›s›d›r. Grip ile so¤uk alg›nl›¤› aras›nda ki en önemli fark›n, grip hastal›¤›n›n daha fliddetli seyretmesi ve gribe yakalanan kiflinin mutlaka yatak istirahat›na ihtiyaç duymas›d›r. Ayr›ca grip ve so¤uk alg›nl›¤› virüs yap›s›nda olduklar› için antibiyotiklerden etkilenmezler. Bu yüzden gereksiz antibiyotik kullan›m›ndan kaç›n›lmas› gerekir. Aksi takdirde yeni bir hastal›¤a yol açabilir. Bu hastal›klar en çok k›fl aylar›nda meydana gelirken, k›fl›n fazla sert yaflanmad›¤› bölgelerde ise ya¤murlu dönemlerde yayg›nlafl›r. Aileler çocuklar›n›n geçirdi¤i ortalama so¤uk alg›nl›¤› say›n›n yar›s› kadar hastal›k geçirirken, anneler hastalanma konusunda babalardan genellikle önde gözüküyor. Yap›lan araflt›rmalar havan›n so¤uklu¤unun so¤uk alg›nl›¤› ve grip hastal›¤›n›n bafllamas› ve seyretmesi ile iliflkili olmad›¤›n› göstermifl. Yine bu araflt›rmalarla psikolojik stres, üst solunum yollar›n› etkileyen alerjiler ve adet dönemlerinin hastal›¤a yakalanma riskini art›rd›¤› saptanm›fl.

‹fiGÜCÜ KAYBINDA EN ETK‹L‹ HASTALIK ‹flyerlerinde iflgücü kayb› ve çocuklar›n okul devams›zl›¤›n›n en büyük nedenlerinden biri olan grip virüsü, dünya çap›nda önemli bir ekonomik sorun olarak karfl›m›za ç›k›GR‹P M‹, SO⁄UK ALGINLI⁄I MI? So¤uk alg›nl›¤› ve grip ayn› dönemlerde kifli üzerinde etki- yor. Genelde Kas›m ve Nisan aylar› aras›ndaki zaman grip li olsalar da, her birinin belirtileri farkl›. Gribin belli bafll› mevsimi olarak adland›r›l›yor. Havalar›n de¤iflken s›cakl›k-


45

lar›yla mevsimsel virüsler, grip ve so¤uk alg›nl›¤›n› art›r›rken; bu dönemlerde iflyerlerinde ciddi ifl kay›plar› ortaya ç›k›yor. Gribin maddi zarar›, yaln›zca hastal›¤›n semptomlar›n›n hafifletilmesi için kullan›lan ilaç maliyetinin çok ötesinde. Grip hastal›¤› s›ras›nda oluflan iflgücü kayb› (ifle gelememe, ifl verimlili¤inin düflmesi, ifl konsantrasyonunda azalma), hastane maliyetleri, hasta çocuklar›n ebeveynleri taraf›ndan evde bak›lma ya da doktora götürülme zorunlulu¤u gibi bir çok konu, gribin ekonomik boyutu içinde de¤erlendirilebilir. Bu aç›dan bak›ld›¤›nda, sadece ABD’de, grip hastal›¤›n›n maliyetlerinin y›ll›k toplam›n›n 12 milyar dolar oldu¤u saptanm›fl. ABD, Fransa ve Almanya’da yap›lan araflt›rmalar, gribin ekonomiye verdi¤i zarar yap›lan sa¤l›k harcamalar›ndan 10 kat daha fazla oldu¤unu göstermifl. Sadece Avrupa’da iflgücü kayb›n›n yüzde 10’u gribe ba¤l› ve bu Avrupa için 8-13 milyar euro aras› bir ekonomik de¤er tafl›yor. Türkiye'nin y›ll›k grip ve so¤uk alg›nl›¤› ilaç masraf› ise 300 ile 350 milyon dolar aras›nda de¤ifliyor. ‹flyerlerinde grip nedeniyle ortalama olarak her 100 çal›flan için 30 ile 195 gün ifl gücü kayb› olufluyor. Baflka hiçbir hastal›¤›n etkisi bu kadar büyük de¤il. GR‹P AfiISI ETK‹L‹ M‹D‹R? Grip virüsünün vücuda girmesi ile bafllayan hastal›k genellikle 5 ila 7 günde iyileflme ile sonuçlansa da, hastal›¤a yakalanma riskini azaltmak baz› tedbirler al›nabilir. Grip ve so¤uk alg›nl›¤›ndan korunmak için ba¤›fl›kl›k sistemini güçlendirmek çok büyük önem tafl›yor. Bunun için C vitamini ile çinko içeren g›dalarla zengin bir beslenme tarz› tavsiye edilebilir. Özellikle besleyici de¤eri düflük, ya¤ aç›-

s›ndan zengin hamburger gibi yiyeceklerin afl›r› tüketilmesi grip hastal›¤›na davetiye niteli¤i tafl›yor. Su içme ihtiyac›n›n azald›¤› k›fl mevsimi de dahil olmak üzere, her dönemde günde 8-10 bardak su içilmeli. Ayr›ca stres ve sigara da, vücut direncini azaltarak hastal›klara davetiye ç›karan en önemli etkenler aras›nda. Virüs yüklü damlac›klar, sigara içilen ortamlarda, dumana yap›flt›klar› için hastal›k yap›c› özellikleri art›yor. Grip olan bir kifli ile tokalaflmak, salg›n zamanlar›nda ifl yerlerinde birçok kifli taraf›ndan kullan›lan cihazlar› kullanmak da gribin bulaflma yollar›n›n en bafl›nda geliyor. Çünkü virüs bu gibi yerlerde 2-3 saat canl› kalabilir. Bu nedenle temizlik önemlidir. Özellikle k›fl mevsiminde daha çok kapal› ve s›cak ortamlar›n tercih edilmesi de solunum mukoza hücre zarlar›n›n kurumas›na neden olarak virüslerin vücuda giriflini kolaylaflt›r›r. Bu için afl›r› s›cak ve kuru ortamlardan kaç›nmak gerekir. Gribe karfl› en etkili yollardan biri de afl› olmak. Grip afl›s›n›n etkisi yap›ld›ktan 2-3 hafta sonra ortaya ç›kar. Afl›s›n›n salg›n›ndan en az 2 hafta önce yap›lm›fl olmas› gerekir. Afl› için en uygun bafllang›ç zaman›n›n ise Eylül-Ekim aylar›d›r. Afl›yla kifliler y›l boyunca korunmufl olacakt›r fakat gribe neden olan virüsler her y›l de¤iflti¤i için her y›l yeniden afl› yapt›rmak gerekir. Afl›n›n koruyuculu¤u, genellikle 6-12 ay kadar. Grip afl›s› ateflli bir hastal›¤› veya akut bir enfeksiyon hastal›¤› olan hastalara yap›lam›yor. Yumurtaya, tavuk proteinlerine, neomisine, formaldehite ve oktoksinole alerjisi olanlara ve gebeli¤in ilk üç ay› içinde yap›lmas› sak›ncal›. Grip afl›s› ideal flartlarda yüzde 70-80 oran›nda koruma sa¤l›yor. Piyasada sat›lan afl›lardaki virüslerin Dünya Sa¤l›k Örgütü'nün belirledi¤i virüsler oldu¤unu da belirtelim.


46

MODA

Casual giyim tarz› ofislerde yay›l›yor

HEM RAHAT, HEM UCUZ ÇALIfiANLARIN ÖZGÜR G‹Y‹M TARZI OLARAK TANIMLANAB‹LECEK ‘CASUEL WEAR’, TÜRK‹YE’DEK‹ KURUMSAL fi‹RKETLERDE DE G‹DEREK YAYGINLAfiIYOR. CASUEL G‹Y‹M ‹Ç‹N fi‹RKETLER GENELL‹KLE HAFTANIN SON ‹fi GÜNÜ OLAN CUMAYI TERC‹H ED‹YOR. HAZIRLAYAN: S‹BEL KÖKLÜ

on y›llarda ABD’den Avrupa'ya yay›lan 'Casual Wear' ak›m› ifl yerinde rahat giyim olarak tan›mlan›yor. Yap›lan araflt›rmalara göre, 'Casual Wear' uygulayan iflyerlerinde çal›flanlar, tak›m elbise giyinmek zorunda olanlardan yüzde 22 daha az giyim harcamas› yap›yor. Çal›flanlar›n büyük bir bölümü ofiste serbest giyim konusuna s›cak bak›yor ve bu tarz›n yarat›c›l›¤› art›rd›¤›n› düflünüyor. Casual giyim, asl›nda dünyada son 15 y›ld›r konufluluyor.

S

Öncelikle ofiste masa bafl›nda çal›flan ve müflterilerle yüz yüze görüflme durumlar› olmayan çal›flanlar için düflünülmüfl. Sonra bu ak›m birçok flirkete yay›lm›fl. Asl›nda serbest giyim uygulamas›n›n dört ana amac› var: çal›flanlara rahatl›k sa¤lamak, yarat›c›l›¤› art›rmak, iletiflimi desteklemek, hiyerarfliyi görüntüde azaltmak. Bu uygulaman›n ast-üst iliflkilerine olumlu yans›d›¤› belirtiliyor. ‹fl arayanlar da serbest giyim uygulayan firmalar› daha fazla tercih ediyor.


47


48

HEDEF KRAVATTAN SIKILANLAR Klasik giyim her zaman var olacak ama art›k yükselifl trendini kaybetti. Hafta sonu giyimi diye bilinen casual giyim ise ufak tefek oynamalarla en resmi toplant›lara bile girmeyi baflard›. Bu alanda üretim yapan moda markalar›, kravattan s›k›lanlar› hedefliyor. Gündelik rahat giyimi birinci plana alan erkekler için üretilen casual giyimde,

klasik renkler d›fl›nda daha canl› renklere ve farkl› dikifl tarzlar›na rastlanabiliyor. Örne¤in yünlü bal›ks›rt› ceketler, deri dirsekliklerle ve desenli astarlarla tamamlanarak daha spor hale getiriliyor, y›kamal› ve y›kamas›z kadife ceketlere de¤iflik ceplerle farkl› tarzlar kazand›r›l›yor. Mont yakalar›nda ç›kmal› kürkler opsiyonel olarak kullan›labiliyor. Gömlek ve kazaklardaki desen ve çizgiler ise


49

zarafete vurgu yap›yor. Kendinden çizgili yün, gabardin saten pantolonlar, yine y›kamal› jeanler ve kanvaslar kombini çok güzel flekilde tamaml›yor. Casual giyimi asl›nda sadece bir giyim tarz› de¤il, bir hayat tarz›n›n tamamlay›c›s› olarak görmek gerekiyor. Daha rahat, serbest ve renkli, daha gösteriflli bir giyim tarz›. Casual giysiler klasik giyimdeki gibi düz, standart çizgiler tafl›m›yor. Tasar›m›yla, renk ve doku detaylar›yla daha zengin bir duruflu simgeliyor. Zaten bu nedenle dünyada klasik giyime oranla daha fazla tercih ediliyor. Rahatl›¤› ve farkl›l›¤› temsil ediyor. K›sacas›, ciddiyet ve resmiyetin sembolü olan kravat, gün geçtikçe gevfliyor. Bu asl›nda bir yandan da bir zihniyet de¤iflimini temsil ediyor. Daha esnek, özgür fikirler rahat giyinilen ortamlarda daha kolay yefleriyor. Tek tip düflünceden, farkl› görüfllerin kendini rahatl›kla ifade edebildi¤i bir düzene geçifli simgeliyor. Standart d›fl›, özgür bir ortam› ça¤r›flt›r›yor. Casual giyim tarz› denince daha çok erkekler akla geliyor ve haz›r giyim üreticisi firmalar koleksiyonlar›n› erkekler için haz›rl›yor. Casual giyim tarz› genellikle düz renk k›yafetlerden olufluyor. Lacivert, mavi ve toprak tonlar›nda tasarlanan kanvas pantolonlar, yakal› polo tiflörtler, tek renk ‹talyan yakal› gömlekler yer al›yor. Bu tarzda dar kesim, tafllanm›fl blue jean, parlak ve abart›l› üstler ve parmak aras› terliklere yer yok. Türkiye’deki bir çok haz›r giyim firmas›, casual giyime yönelik koleksiyonlar haz›rl›yor. Bunlar aras›nda Mithat Selection, Dockers, Marks & Spancer, Tommy Hillfiger, Damat-Tween gibi markalar baflta geliyor. SPOR PANTOLONLAR, RENKL‹ TR‹KOLAR Mithat Selection, rahat›na düflkün erkeklerin gard›robunda gittikçe önemini artt›ran casual giyim için bu y›l oldukça fazla çeflit bulunduruyor. Spor pantolonlar, renkli trikolar ve spor gömleklerde cesurca kullan›lan mavi, turuncu, mor, pembe ve sar› koleksiyonun genç ruhunu yans›t›yor. Mithat Selection, sezonun favori renkleri olan gri, kahve, lila, tarç›n ve yeflile de koleksiyonunda genifl yer veriyor. Ayr›ca, kahve-mavi, bej-gri, kahve-tarç›n, bordo-lacivert gibi farkl› renk kombinasyonlar› koleksiyonda ustal›kla uygulan›yor. Bu k›fl›n sürprizi kadife kumafllar farkl› desenlerle koleksiyondaki yerini al›rken, klasik giyimle casual giyim aras›nda bir köprü kuruluyor.

Özellikle hareketli bir yaflant›ya sahip erkekler için tasarlanan dar kal›pl› casual gömlekler ço¤unlukla koyu renkler kullan›larak oluflturulurken, günün fl›kl›¤›n› geceye de tafl›yor. Klasik gömleklerde ise ço¤unlukla organik pamuktan üretilen kumafllar tercih ediliyor. Nano – teknolojik ifllemler uygulanan spor mont ve kabanlar su ya da rüzgar geçirmiyor üstelik k›r›flm›yor. Tam bal›kç›, yar›m bal›kç›, polo, V yaka ve süveter modellerde üretilen trikolar da Mithat Selection’un en çok be¤enilen ürünleri aras›nda. RAHATLIK VE fiIKLI⁄IN DENGES‹ Orka Group’un uluslararas› markas› ADV, yeni koleksiyonunu Royal Casual konseptiyle haz›rlad›. Rahatl›k ve fl›kl›¤›n dengesini kuran koleksiyonda, ifllevsel ürünler öne ç›k›yor. Koleksiyonun anahtar ürünü, binici ceketlerinden ilham al›narak tasarlanan, yaka ve kollar› ayr›labilen mont ve ceketler. Bu ürün iste¤e göre mont veya yelek olarak kullan›labiliyor. Gömlek ve pantolonlar da yüzde 100 pamuk ve kaflmir kar›fl›ml› do¤al kumafllardan haz›rlanm›fl. Hemen her üründe farkl› apreler kullan›larak leke tutmazl›k, k›r›flmazl›k gibi ifllevsel özellikler oluflturulmufl. Hem rahat hem de fl›k olmak isteyen erkekler için tasarlanan koleksiyonda kal›plar oldukça rahat. Triko ve kazaklar ise ince örgülü ve lüks iplik harmanlar›ndan olufluyor. Pamuk, kaflmir ve yün kar›fl›mlar›ndan oluflan trikolar yumuflak ve çok daha hafif. Koleksiyonun ana renkleri ise koyu kahve, antrasit, beyaz, gri-melanj ve lacivert. Pudra mavisi, tozpembe ve bal rengi de koleksiyonda tamamlay›c› renkler olarak kullan›lm›fl. Koleksiyonda yün, kadife ve pamuk gibi farkl› ceket ve pantolon kombinlerinden oluflan ürün grubu da göze çarp›yor. Tommy Hillfiger da casual giyim tarz›na yönelik koleksiyon haz›rlayan markalardan. Düz renk bol kesim pantolonlar›, renkli pololar› ve klasik trikolar› ofiste rahat etmek için tasarlanm›fl. K‹MLER UYGULUYOR? Casual giyim, Türkiye'de genellikle yabanc› flirketlerin temsilciliklerinde ya da yabanc› flirketlerde uygulan›yor. Eczac›bafl›, JTI, Siemens, Swiss Havayollar›, Oriflame ve ilaç üreticisi Boehringer Ingelheim gibi flirketler bu uygulaman›n öncüsü flirketlerden baz›lar›.


50

‹fi DÜNYASI

YÖNET‹M KURULLARININ YEN‹ GÖREV‹

Ç

M.RAUF ATEfi Capital&Ekonomist&PCnet Yay›n Direktörü

ok uzak döneme de¤il, 1980’lerin bafl›na gitti¤imizde, Türkiye’deki flirketlerin yönetim kurullar›nda flöyle bir tablo vard›: Kurucu baflkan, k›zlar ve o¤ullar üye, yanlar›nda birkaç tane asker, ö¤retim üyesi ve emekli bürokrat… Bürokratlar, o holding ya da flirketin faaliyet alan›nda deneyimli, Ankara’daki ifllerin takibi aç›s›ndan yarar sa¤layacaklar aras›ndan seçilirdi. Askerler ise yönetim kurullar›na sayg›nl›k ve güç katarlard›. Bir anlamda emekli generaller için refah düzeylerini korumalar›na katk›da bulunacak bir adres olarak alg›lan›rd›. Ö¤retim üyeleri bazen dan›flmak bazen de “güçlü” görünme nedeniyle tercih edilirdi. Yönetim kurulunun oluflumu böyle olunca, iflleyifl ve fonksiyonu da farkl› gerçekleflemezdi. Genellikle imza için defterler yönetim kurulunu dolafl›r, neredeyse y›lda bir toplant› ile idare edilirdi. Bundan da pek kimse rahats›z olmazd›. Çünkü, bu ifl, sadece Türkiye’ye özgü de¤ildi. Geliflmifl örnekleri olsa dahi, Avrupa ve Amerika’da da durum neredeyse ayn› idi. Kararlar› patron ve genel müdür verirken, onlara sadece imza atmak kald›. Bak›yorsunuz, Do¤an, Koç, Sabanc›, Hürriyet, Anadolu Efes gibi flirket ve holdingler, yönetim kurullar›n› gerçekten nitelikli bir profil ile oluflturuyorlar. Hatta yönetim kurulu oluflturma ifli insan kaynaklar› flirketlerine veriliyor, onlar›n önerileri aras›ndan nihai seçim yap›l›yor. Baz› holdingler bunun daha da ilerisine gidip, dünyan›n önde gelen yönetici ve ö¤retim üyelerini yönetim kurullar›na davet ediyor. Bunu Koç ve Do¤an Yay›n Holding’de gördük. Son y›llarda yaflanan de¤iflim ve ‘kurumsal yönetim’ anlay›fl›n›n yerleflmesi, yönetim kurullar›n›n etkinli¤ini art›rd›. Üyelerinin seçiminden toplant› say›s›na, her alanda büyük yenilikler yap›ld›. fiimdi s›ra yönetim kurullar›n›n flirketin kritik kararlar›nda da etkin olmas›nda. Bunun ilk s›ras›nda ise ‘pazarlama ve müflteri yönetimi’ geliyor. Yönetim uzmanlar›, flirket için çok kritik olan ‘pazarlama stratejisi’ ile ‘müflteri’ konusunda art›k yönetim kurullar›n›n daha aktif olmas› gerekti¤ini ileri sürü-

yorlar. Onlara göre, ‘müflteri yönetimi’ art›k yönetim kurullar›n›n gündeminin vazgeçilmezi haline gelmeli. Bunu belirtirken de yaflanan geliflmelere, flirket örneklerine dikkat çekiyorlar. Eskiden yönetim kurullar› ‘tüketici ve müflteri’ gibi, flirket yönetiminin ilgilendi¤i konulara girmez, küçümserdi. Pazarlama, genel anlamda yönetim kurulu toplant›s›na girer, ancak derinli¤ine ele al›nmazd›. Ancak, rekabet art›yor, ifl dünyas› yeniden flekilleniyor. Bu yeni koflullara uygun davranan flirketler de bir ad›m öne geçiyorlar. ÇOK ‹Y‹ ÖRNEKLER VAR 11 Eylül 2001’deki olaylardan sonra, ABD’nin önde gelen havayolu flirketi Southwest Airlines, kendisine ulaflan yolcu iptallerinin hepsini karfl›lad› ve geri ödeme yapmay› kabul etti. Böylece milyonlarca dolarl›k ödeme yapt›. Ancak, beklendi¤i kadar büyük bir geri ödeme talebi ya¤mad›. Southwest’in riskli, fakat büyük jest içeren giriflimi, müflteri odakl› bir strateji olarak görüldü ve müflterilerden büyük sayg› gördü. Bu strateji sayesinde de 11 Eylül’den sonra her çeyrek bilançosunu karl› aç›klad›. American, Delta ve Northwest gibi rakipleri ise büyük zarar gördü. Southwest’in üst yönetimi, h›zl› bir flekilde karar al›p, tepki vermifl ve flirketi baflar›ya tafl›m›flt›. Benzer bir deneyim de perakende devi Kmart’da yafland›. Bir dönemin dev flirketi olan Kmart’›n yönetim kurulu ve yöneticileri, sektördeki önemli de¤iflimi görmezlikten geldiler. Wal Mart’›n ‘düflük fiyat’ stratejisinden ‘her gün düflük fiyat’ yaklafl›m›na geçifline zaman›nda karfl›l›k veremediler. Oysa, Kmart’›n çekirdek müflterileri gerçek anlamda ‘fiyat avc›s›’ gibi davran›yorlard›. Nerede düflük fiyat varsa, oray› tercih ediyorlard›. Kmart’›n de¤iflime ayak uyduramamas›, müflterileri marketlerden uzak tuttu. Bir baflka örnek ise teknolojiden. 2000 y›l›nda yap›lan araflt›rmada, Fortune dergisinin ‘En Be¤enilen fiirketleri’ aras›nda, ilk 10’da yer alan Lucent, flimdi çok afla¤›larda. Bunda, ciddi bir strateji hatas›n›n etkisi vard›. Çünkü, flirket, networking alan›na odaklanaca¤›na, sadece donan›m ifline yöneldi. Bunun sonucunda büyük


51

bir f›rsat› kaç›rd›, hisse fiyatlar› 60 dolardan 3 dolara kadar indi. Yönetim dan›flmanlar› Gail J. McGovern, David Court, John Quelch ve Blair Crawford, yapt›klar› araflt›rmada, bu geliflmeleri, ‘fiirket yönetim kurullar›n›n pazarlamaya, özellikle müflteri cephesine önem vermemesine’ sa¤l›yorlar. Onlara göre, müflteriyi ve isteklerini, mutlaka yönetim kurulu toplant›s›na kadar getirmek gerekiyor. Dört yönetim uzman›n›n 30 ABD’li büyük flirket aras›nda yapt›¤› araflt›rma, yönetim kurullar›n›n pazarlama ve müflteri yönetimi konusuna pek önem vermediklerini ortaya koyuyor. Araflt›rmaya göre, flirketlerin üçte birindeki yönetim kurulu üyeleri zamanlar›n›n yüzde 10’undan daha az›n› pazarlama ve müflteriyle ilgili konulara ay›r›yorlar. CEO’lar›n çok az bölümü pazarlama deneyimine sahip, yönetim kurullar›nda ise pazarlama konusu pek tart›fl›lm›yor. John Quelch, ‘Çok az say›da yönetim kurulu, müflterilerini dinliyor, onlarla toplant› yap›yor. Ancak, önemli bölümünde ise müflteri ve pazarlama konusu, sadece ana bafll›k halinde ele al›n›yor’ diye konufluyor. YEN‹ DÖNEM GERÇE⁄‹ NED‹R? John Quelch, geçmiflte yönetim kurullar›n›n pazarlama ve müflteri konusuna dikkat ettiklerini, ancak bunun art›k lüks de¤il, gerçek ihtiyaç haline geldi¤ini söylüyor. Quelch, flu bafll›klara dikkat çekiyor: Yeni dönemde yönetim kurullar›n›n gündemine müflterinin girmesi, lüks de¤il, zorunluluk haline geldi. Bunun üç önemli nedeni var. Birincisi, yüksek büyüme oran›n› yakalama zorunlulu¤u. Özellikle de organik büyüme talebi ve hisse sahipleri ile yat›r›mc›lar›n talebi, flirketleri büyümeye zorluyor. Oysa, flimdiki yönetim kurullar›, daha çok sat›n alma, birleflme ve iflbirlikleriyle büyüme peflinde. Talep, organik, yani flirketin gücüne dayal› büyümeden yana. ‹kincisi, marka yönetimi konusu. fiu anda flirketlerin

en önemli de¤eri olan ‘marka yönetimi’, pazarlama yöneticisinin, hatta marka müdürünün elinde. Oysa, marka, flirketin en önemli de¤eridir ve flimdiye kadar olmad›¤› kadar da volatile, hareketli hale gelmifltir. Bazen bir gecede markalar do¤uyor, baz› markalar h›zl› düflüfle geçiyor. Örne¤in, 3 y›l önce hiç s›ralamaya girmeyen Samsung, Interbrand taraf›ndan ‘en be¤enilen marka’ seçildi. Buna karfl›l›k Kodak, Nokia ve Ford gibi markalar da afla¤›ya indi. Dolay›s›yla, yönetim kurullar›n›n markalar›n› korumaya, gözetlemeye ve yönetmeye yönelmeleri gerekiyor. ‘Pazarlamada kökten bir de¤iflim var’. Üçüncü neden de pazarlamada yaflanan radikal de¤iflim ve flirketlerin ona ayak uydurmaktaki zorlu¤u. Bunu aflmak isteyen yönetim kurullar›n›n, ajandalar›na flirketin pazarlama ve müflteri yönetimi stratejisini koymalar›, yak›ndan izlemeleri gerekiyor. Yeni dönemde yönetim kurulunun görevi, yetersiz pazarlama stratejilerini a盤a ç›karmak, sorunlar› belirlemek, yöneticilerin uygulamalar›n› gözlemek ve dan›flmanl›k yapmakt›r. fiirket ve marka, ona ba¤l›d›r. TÜRK fi‹RKETLER‹NE B‹RKAÇ MESAJ Buradan Türk flirketlerine birkaç önemli mesaj ç›k›yor bence: ‘Benim flirketim Koç de¤il, yönetim kurulu neyime’ dememek gerekiyor. Her flirket, ifle bir yerden bafllayabilir. Bir Anadolu flirketi, örne¤in emekli bir Koç CEO’sunu yönetim kuruluna davet edebilir. Yönetim kurullar›n› gösteriflte b›rakmay›n. Bir iflleyip takvimi haz›rlay›n, ona yüzde 100 uymaya çal›fl›n. Yönetim kurullar›ndaki üyeleri çal›flt›r›n, onlar›n deneyimlerinden yararlan›n. Pazarlama, müflteri ve tüketici çok önemli… Mutlaka yönetim kurulu masas›na bu konular› getirin, daha fazla tart›fl›lmas›n› sa¤lay›n.


52

SÖYLEfi‹

Romantik flark›lar›n unutulmaz sesi: EROL EVG‹N EROL EVG‹N, SADECE MÜZ‹SYENL‹⁄‹ ‹LE DE⁄‹L, YILLARDIR ÖDÜN VERMED‹⁄‹ Ç‹ZG‹S‹YLE DE HEP‹M‹Z‹N ÇOK TAKT‹R ETT‹⁄‹ B‹R ‹S‹M. SANATÇI ESK‹ PARÇALARINI TOPLADI⁄I ‹K‹ ALBÜMÜ VE SAHNE PROGRAMLARIYLA YEN‹DEN GÜNDEMDE… HAZIRLAYAN: fiULE fiENTARLI

D

FOTO⁄RAFLAR: VOLKAN DO⁄AR

uygulu flark›lar›n yorumcusu Erol Evgin, neredeyse 40 y›ld›r müzikle u¤rafl›yor. Bu süre içinde hemen hepimiz bizim için özel anlamlar tafl›yan onlarca flark›y› onun sesinden dinleyerek, kalbimizin müstesna bir yerinde saklad›k. Onun duygulu, a¤›rbafll› ve romantik flark›lar› kimbilir kaç›m›z›n derinlerinde bir an›ya sahip… Kendini ve duruflunu hiç bozmayan, yapt›¤› müzikten hiç taviz vermeyen ve zamana asla yenilmeyen bu romantik müzik adam›, ayn› zamanda dengelerini çok iyi korudu¤u mutlu bir ailenin de reisi. Mimarl›k okurken tan›flt›¤› efliyle mezun olur olmaz evlenen ve müzik yaflam›ndaki ününü evli ve çocuklu biri olarak kazanan Erol Evgin, bugünlerde yeniden ekranlarda ve sahnelerde. O çok sevdi¤imiz flark›lar›n› bir koleksiyon mant›¤› ile iki albümde toplayan sanatç›, yeni projeleriyle hayranlar›yla bulufluyor. Haftada bir gün ‹stanbul’da bir otelde 3 saat süren bir sahne flovu yapan Erol Evgin, bunca y›l biriktirdi¤i an›lar›n›, flark›lar›n›, anekdotlar›n› misafirlerle paylaflarak onlara enfes bir e¤lence sunuyor. Ünlü sanatç›, müzik yaflam›n›, bundan sonra yapmay› planlad›klar›n› ve düflüncelerini dergimiz Santigrat için anlatt›. Müzik dünyas›na girdi¤inizde nas›l bir ortam vard›? Müzi¤e merak sald›¤›m, ö¤renmeye bafllad›¤›m y›llarda Türkiye’nin kentleflme ve endüstrileflme y›llar›yd›. Pop müzik flehrin türküsü, kentin folklörüdür. K›rsal kesimdeki insanlar›n duygular›na cevap veren müzik halk müzi¤i ise, kent soylu insanlar›n duygular›na klasik Türk musiki-

si ve Türk müzi¤i cevap verir. Ama kentleflmenin h›zl› temposu ve dinami¤i içinde yeni bir müzi¤e ihtiyaç vard›. Pop müzi¤in geliflimi dünyada da böyle olmufltur. Bizde de 1960’l› y›llarda benim müzik heves etti¤im dönemlerde böyle bir dinamik vard›. Böyle güçlü bir sosyal dinamik bizi pop müzik yapmaya itti. Asl›nda bir refleksti diyebilirim. O yafllardaki heyacanlar›m›za o y›llarda bu tür müzik yan›t veriyordu. Elbette bu analizleri bugünlere gelince yapabiliyoruz. Müzikte içtenli¤i keflfettim. Ve o içten tavr›m›, sesimle, duygular›mla ve duruflumla yans›tmaya çal›flt›m yapt›¤›m müzi¤ikle. Sonra da o samimiyetimi sürdürmeye gayret ettim. Bunu yapmak da kurban vermek gerektirir. Yapt›klar›n›z kadar yapmad›klar›n›z da sizin kariyerinizi oluflturur. Mesela bir röportaj› vermemeniz, size uymayan bir yerde sahneye ç›kmaman›z, baz› karelerde yer almaman›z gibi birçok durum buna dahildir. Ama orada sa¤lam durmay› baflar›rsan›z y›llar içinde tutarl› bir duruflunuz olufluyor. fiimdilerde marka diyorlar gerçi ben sanatç› için bunlar› kullanmay› sevmiyorum ama bugünkü karfl›l›¤› biraz oraya denk geliyor. O zaman bir güven vaadediyorsunuz. Mesela Airfel ald›¤›n›zda sorun ç›karmayaca¤›n› ya da servisi arad›¤›n›zda flu kadar süre içinde iflinizi sonuçland›raca¤›n›z› bilirsiniz. Marka size bunu vaat eder çünkü. Siz de bunu sat›n al›rs›n›z. Sanatç›n›n da vaadi güven vermektir. Hayranlar›na, izleyicilerine “O bunu yapmaz, o böyle de¤ildir” dedirtecek bir güven tesis eder.


53


54

Bugün ile sizin müzi¤e bafllad››¤›n›z y›llar aras›nda ne gibi farklar var? Neler de¤iflti? O günlerde toplumsal bir de¤iflim vard›. Bu sosyolojik bir durumdu. Ülke gelifliyor, kentlefliyor, büyüyordu. Gençler yeni bir müzi¤i keflfediyorlard›. Geçmifl dönemlere bakt›¤›n›zda da yeni müzik ak›mlar›n›n ard›nda hep bir sosyolojik geliflmelerin olaylar›n varl›¤›n› görürsünüz. O günlerde ilkeli olmak belki bugüne daha kolayd›. Bugün ortal›k biraz daha fazla toz duman içinde, daha kar›fl›k. O zamanlarda da radyolarda sürekli Türk müzi¤i, halk müzi¤i çalard›. O ortamda pop müzi¤i ile yola ç›k›p, onu s›rtlay›p götürmek çok zordu. Bugün ise kaos var. Bu ortam içinde iyi bir fleyler yap›p, bunu duyurmak çok zor. Bence insan›n ilkelerini korumaya çal›flmas› her zaman çok zor. Umutsuzlu¤a düflüldü¤ü zaman herkesin Kurtulufl Savafl› y›llar›n› hat›rlamas› gerekti¤ini düflünüyorum. Çünkün bundan daha zor zamanlar yaflanmad›. Siz müzik kariyerinizi yaparken, çok muttlu bir aile yaflant›n›z da vard›. Onlar da sadece olmalar› gerekti¤i kadar bas›n›n önündeydi. Bu dengeyi nas›l sa¤lad›n›z? Elbette o günlerde bizim stratejik dan›flmanlar›m›z ya da ak›l verenlerimiz yoktu. Ben hep Amerika’ya bakard›m. Benim ölçüm oras›yd›. Çünkü gösteri sanatlar›nda en ileri ülkeydi. Orada en iyi yere gelmifl sanatç›lar›n çizgisinde kendimi konumland›rmaya çal›fl›rd›m. Onlar›n ne yapt›klar›n› gözlerdim. Bir anlamda onlar bana bu konuda koçluk yapt›lar. Amerika’da çok paradan konuflulur; bir Amerikan televizyonunu açt›¤›mda yar›m saat sonra midem bulan›r, çünkü herfley paraya endeslenmifl cümlelere dökülür. Ben bunu çok ay›p bulurum. 40 y›la yak›n bir müzik yaflam›m var ve bu süre zarf›nda hiç paradan söz etmedim. Türk toplumunda gelir da¤›l›m›nda çok büyük bir uçurum var. Durum böyleyken, ben flu kadar para ald›m, bunu ald›m, bunu yapt›m demenin görgüsüzlükle efl oldu¤unu düflünürüm. Çok mütevaz› dostlar›m oldu¤u kadar, holding sahibi ya da üst düzey yönetici dostlar›m da var. Bütün bir haftasonunu beraber geçirdi¤imiz zamanlar oluyor ve o insanlar›n tek bir kelime bile paradan konuflmad›¤›n› biliyorum. Olgun ve hazmetmifl insanlar olmak çok önemli. Amerika’da Frank Sinatra’n›n yaflam›n› hep örnek alm›fl›md›r. Sesini çok severim. Gerçi mafya ile iliflkisi oldu¤u söylenen bir adamd›r ama sesinde ve sanat›nda bir tutarl›l›¤›, bir çizgisi vard›r. Frank Sinatra söyledi¤i zaman, “bu, o” dersiniz. Ve Sinatra, çok uzun y›llar bu hissi insanlara tatt›rm›flt›r. Biz eflimle üniversite y›llar›nda tan›fl›p evlendik. 1972 y›l›nda evlendi¤imizde ben hala istedi¤im kadar ünlü de¤ildim. 1976 y›llar›nda benim Melih Kibar-Çi¤dem Talu flark›lar›m patlad›. Dolay›s›yla ben ünlü oldu¤um y›llarda evli ve bir de çocu¤u olan biriydim. Bunu asla saklamay› düflünmedim. V›c›k v›c›k ortal›¤a dökmeden, gerekti¤i kadar bas›nla paylaflt›m. Bu iliflkiyi ayarlamak biraz da

sanatç›n›n ifli. Çok da kaçarak, göçerek davran›rsan›z ortaya gereksiz bir gizem ç›k›yor ve bu da gereksiz bir ilgiye neden oluyor. Bizim zaman›m›zda ortalarda sanatç›lar›n peflinden koflturan paparazi kameralar› yoktu ama çok sa¤lam kalemler vard›. Onlarla zaman içinde bir iliflki kuruyorsunuz. Konuflmadan da iflin kurallar›n› biliyor hale geliyorsunuz. Karfl›n›zdaki gazeteci, kendisine gelen bir haber karfl›s›nda “Erol bunu yapmaz” diyebilecek kadar sizi tan›yor ve sahip ç›k›yordu. Özetlersem, zaman içinde bas›n iliflkilerinde bir tav›r gelifltirdim ve bunu da sürdürdüm. Ben çektirdi¤im foto¤raftan sorumluyumdur. ‹fl o olumsuz karelerde olmamakt›r. Polenezköy’de bir eviniz ve yaflant›n›z var? Nedir bunun hikayesi? Ben oraya yerleflen ilk sanatç›y›m. 1980 y›l›ndan beri orada yaflar›m asl›nda. Önceleri kirada otururdum. Sonra oradan bir arsa sat›n al›p ev yapt›k. Haldun Dormen ve Ajda Pekkan da oradayd›. Y›llar önce Mersin’de bir konsere gitti¤imde çok heves edip bir ev alm›flt›m ama oraya hiç gidemedim. Polenezköy’e bir arkadafl›m›n davetiyle gelmifl ve çok be¤enmifltim. Zaten birfley almak isteyenlere be-


55

nim tavsiyem, önce kiralamalar› yönünde olacak. Polenezköy k›fl›n ayr›, yaz›n ayr› güzel bir yer. En güzel taraflar›ndan biri de, bavulsuz seyahat imkan› vermesi. Böyle yerler bütün aileyi bir araya toplayan, iliflkileri gelifltiren bir ortam da sa¤l›yor. Bu seneden itibaren yaz k›fl orada oturmak için haz›rl›klar›m›z› yap›yoruz. fiu an nas›l bir hayat›n›z var? Neler yap›yorsunuz? Eflimle birlikte çal›flt›¤›m›z bir mimarl›k ofisimiz var. O bir taraftan devam ediyor. Üç y›l önce unutulmayan flark›lar›m›z› dijital ortama tafl›y›p orjinal kay›tlar›yla yeniden ç›kard›m. “Tüm Bir Yaflam” ve “‹flte Öyle Bir fiey” isimli iki albüm ortaya ç›kt›. Çok önemli bir koleksiyon çal›flmas›d›r bu. Bunlar› yap›nca birden bir rüzgar esti. Amerikal›lar “come back” diyorlar, bense buna “bit pazar›na nur ya¤mas›” diyorum. Haftada bir gün, bir otelde üç saatlik bir program yap›yorum. fiark›lar, an›lar, sohbetlerin yer ald›¤› bu üç saat çok dolu dolu geçiyor. Bunun d›fl›nda konserlerim oluyor, özel gecelere kat›l›yorum. Son derece yo¤un bir flekilde geçiyor. Bugüne kadar pek bilinmeyen yönlerim var. Mesela okul y›llar›mda s›n›f›n haylaz ö¤rencilerinden biriydim. Çok flakac›, taklitler yapan bir taraf›m vard›r.

Müzik yaflant›m s›ras›nda sürdürdü¤üm sakin ve güvenilir tav›r beni san›r›m mahkum etti ve uzun y›llar baz› taraflar›m› yans›tamad›m. Bugün hayatta en önemli fleyin nefle oldu¤unu söyleyebilirim. Onu kaybetmemeye, kaç›rmamaya çal›fl›yorum. fiovlar›mda y›llar önce yapt›¤›m flakalar›, h›nz›rl›klar› anlat›yorum, flark›lar›m›z bunlarla renkleniyor. Gelen konuklar da art›k kuru kuruya flark› dinlemek istemiyorlar. Biraz farkl› fleyler de yapmak gerekiyor. Yeni projeleriniz var m›? Y›lbafl›na yeni flark›lar haz›rl›yorum. O¤lum, Murat Evgin de iyi bir yorumcu ve besteci olarak yetiflti. Bir de zaman içinde çok be¤endi¤im ama seslendiremedi¤im flark›lar var. Bunlar› bir araya getirece¤im bir albüm haz›rl›yorum. Mustafa Kemal ve Kurtulufl Savafl› temal› bir konserim var. fiiirlerin, anekdotlar›n, flark›lar›n yer ald›¤› 90 dakikal›k bir kurgu. ‹ki y›ld›r bunu gerçeklefltiriyorum. Faz›l Hüsnü Da¤larca’n›n fliirinden etkilendim. Bunu belki yaz›n tekrar sergileyip, dvd’sini ç›karmay› düflünüyorum. 27 y›l sonra Hisseli Harikalar Kumpanyas› müzikalini yeniden yaflad›k. Çok duygusal bir deneyim oldu. O y›llarda çocuk olup bizi izleyenler, bu kez çocuklar›n› al›p gelmifllerdi.


56

PS‹KOLOJ‹

Ça¤›n sa¤l›k sorunu: ÇOCU⁄UMUZU TANIMAK HAZIRLAYAN: YUSUF KARABULUT / Psikolog

B

ir çiftçi düflünün. Tarlas›na ekin ekiyor. Fakat yapt›¤› sadece torbas›ndaki tohumlar› savurmak. Savurdu¤u tohumun ne oldu¤u hakk›nda bilgisi yok. Sonras›nda bafll›yor su, gübre vermeye. Asl›nda niyeti iyi. Ekti¤i tohumlar›n en iyi flekilde yeflermesini, meyve vermesini istiyor. Tek kusuru tohum hakk›nda bilgisi yok. Belki verdi¤i su eksik ya da fazla? Belki de ekilen topra¤›n cinsi o tohuma uygun de¤il? Peki, iklim flartlar›? O kadar çok de¤iflken var ki. Ama bir tohumu iyi yetifltirebilmek ve sonras›nda ondan verim beklemek için burada sayd›¤›m›z ve saymad›¤›m›z tüm parametreleri bilmemiz gerek. Tohum için tüm bu bilgiler gerekli. Peki ya yeryüzündeki en kompleks öze sahip, geliflmesi nerede ise s›n›rs›z de¤iflkenden etkilenen, en de¤er verdi¤imiz varl›klar›m›z olan çocuklar? Halimiz biraz ne ekti¤ini bilmeyen çiftçi gibi de¤il mi? Her biri ayr› bir alem, biricik, kendine özgü olan çocuklar›m›z› ne kadar tan›yoruz? Asl›nda kendi kiflilik hapishanesine hapsolmufl, henüz kendisini tan›yamayan bizler için çok da kolay bir ifl de¤ildir tan›mak. Bu sebeple d›flar›dan bir aynaya ihtiyac›m›z vard›r. Bizi bize yans›tacak, lunaparklardaki dev aynalar› gibi de¤il, bildi¤imiz düz aynalara. Anne ve babalar olarak da görevimiz iflte tam burada bafll›yor. Düz bir ayna olmak. Ünlü pkoloji düflünürlerinden Heinz Kohut da teorisinde “Mirroring “ derken bundan bahsetmekte ve çocuk gelifliminde en önemli yeri ayna olabilmeye vermektedir. Bir bebek annesinde kendisini görmek ister der. Anne ve baba çocuklar›na kendilerini de¤il de onun kendisini yans›tabilirlerse çocukta sa¤l›kl› bir geliflme olacakt›r. Anne ve baban›n bunu yapabilmeleri ancak ve ancak otomasyonlar›ndan kurtulup, önce kendilerini tan›malar›na ba¤l›d›r. Acaba kendi aynalar› ne

kadar düz? Hangi k›s›mlar› iç ya da d›fl bükey olmufl? Nereleri parlat›lmal› ve hangi k›s›mlar›n›n arkas› s›rlanmal›? Bu süreçten geçebilen anne ve babalar çocuklar›n› yetifltirmede baflar›l› olacaklard›r. Bugün ça¤›m›z öyle bir hale gelmifltir ki nerede ise 3-4 yafllar›ndaki bebelere depresyon teflhisi konulmakta ve biz psikologlardan çocuklar›n›n sa¤l›klar›na kavuflmas› için medet umulmaktad›r. Bir çocuk, çocuk olarak kald›¤› dönemde psikolojik problem yafl›yorsa bunun sebebi çevresinde ve baflta ailesinde aranmal›d›r. Yani bir bak›ma kullan›c› hatas›d›r ve mükemmel yarat›lan bir bebek içi garanti kapsam› d›fl›ndad›r. E¤er ki çocu¤unuzun psikolojisi, halet-i ruhiyesi hakk›nda endifleliyseniz önce bu endiflenizi kendinize yöneltin. Öncelikle kendiniz için bir dan›flmanl›k talep edin. Kendi karanl›k alanlar›n›z›, bilinç d›fl›n›z› temizleyin. Bak›n o zaman sizinle beraber tüm dünya de¤iflecek, gökyüzü bile hiç görmedi¤iniz kadar mavi olacakt›r. Bu aflamada size önerece¤imiz kendinizi tan›ma yolculu¤unuza ç›kman›z olacakt›r. Hadi al›n eflinizi, çocu¤unuzu ç›k›n bu yolculu¤a… Bu yolculu¤un bafllang›c› için size dergimizin bu say›s›nda bir f›rsat sunuyoruz. Yaz›m›z›n sonunda 28 sorudan oluflan ve Jung kiflilik tiplerine göre altyap›s› ve raporlar› oluflturulmufl bir testimiz var. E¤er çocu¤unuz 312 yafl aral›¤›nda ise anne ya da babadan onu en iyi tan›yan kifli testi tamamlas›n. Sonras›nda da testin hemen alt›nda yer alan kullan›c› bilgilerini www.egoanalizi.com adresine girerek testi internet ortam›na aktars›n. Sonuçta çocu¤unuz hakk›nda detayl› bir rapor elde edeceksiniz. Daha önceki say›lar›m›z› okuyanlar Hasan Önder Bey’in yetiflkinler için kendini tan›ma içerikli yaz›lar›na tekrar geri dönerek kendileri hakk›nda da bilgi sahibi olabilirler. Belki bu sayede hangi tarla da hangi tohumu yetifltirmeliyiz bilgisini bilip iyi bir çiftçi olabiliriz.


57

Afla¤›da yer alan iki fl›kl› sorulardan size daha yak›n olan seçene¤i seçiniz. Seçim yapamad›¤›n›z maddelerde 2 (iki) soruyu geçmemek kayd› ile bofl b›rakabilirsiniz. Soru1 Güvendi¤i insanlar› sever Sevdi¤i insanlara güvenir Soru2 Hayalleri gerçekçidir Hayalleri uçuk ve fantezilere yöneliktir Soru3 Ö¤rendi¤ini aynen yapar Ö¤rendi¤ini farkl› flekillerde yapmaktan hofllan›r Soru4 Genellikle konuflkand›r Genellikle sessizdir Soru5 Yaln›z oynamaktan s›k›l›r Tek bafl›na oynamay› sever Soru6 Genellikle hareketlidir Genellikle sakindir Soru7 Genellikle önce yapar sonra düflünür Genellikle önce düflünür sonra yapar Soru8 Yabanc› ve bilmedi¤i ortamlarda kalmay› sevmez Yabanc› ve bilmedi¤i ortamlarda kalmaktan çekinmez Soru9 Akl›na geleni hemen söylemeye e¤ilimlidir Akl›na geleni hemen söylemez Soru10 Sorumluluklar›na dikkat eder Sorumluluklar›na dikkat etmez

Soru11 Dikkati çabuk da¤›l›r Dikkatini toplayabilir Soru12 Sorulan sorulara genellikle hemen cevap verir Sorulan sorulara cevap vermek için düflünür Soru13 Genellikle düzenlidir Genellikle düzensidir Soru14 Genellikle kurallara uyar Genellikle kurallara uymaz Soru15 ‹nce ayr›nt›lara kadar hat›rlayabilir Detaylar› hat›rlamakta zorlan›r Soru16 ‹fllere bafllamada zorlanabilir ama bafllad›¤› ifli bitirir ‹fllere bafllamada zorlanmaz ama bitirmekte zorlanabilir Soru17 Ani de¤iflikliklere uyum göstermekte zorlan›r Ani de¤iflikliklere uyum göstermekte zorlanmaz Soru18 Yeni ald›¤› bir oyunca¤› önce inceler sonra oynamaya geçer Yeni ald›¤› oyunca¤a hemen adapte olur Soru19 Kendisine dokunulmas›ndan hofllanmaz Kendisine dokunulmas›ndan hofllan›r

Soru20 Konuflarak, etkileflimle, sorarak ö¤renir Deneyerek, gözlemleyerek ö¤renir Soru21 Cümlelerinde net ifadeler kullan›r Cümlelerinde duygusal ifadeler kullan›r Soru22 Kararl› bir yap›s› vard›r Esnek bir yap›ya sahiptir Soru23 Ö¤rendiklerini ö¤rendi¤i flekliyle hayata geçirir Ö¤rendiklerini kendinden birfleyler katarak hayata geçirir Sorru24 K›zd›¤›nda mant›ksal tepkiler verir K›zd›¤›nda duygusal tepkiler verir Soru25 Bir ifli defalarca ayn› flekilde yapmaktan s›k›lmaz Bir ifli defalarca ayn› flekilde yapmaktan s›k›l›r Soru26 Adalet yönü a¤›r basar Merhamet yönü a¤›r basar Soru27 ‹lk defa gördü¤ü kiflilere bafllang›çta mesafeli davran›r ‹lk defa gördü¤ü kiflilere çabuk ›s›n›r Soru28 Konuflulurken sözü kesip araya girer, dinlenmezse ba¤›rabilir Birisi konuflurken araya rahat giremez fark edilmezse de küsebilir

Testi internet ortam›na aktarmak için www.egoanalizi.com adresine girin. Kullan›c› ad› k›sm›na ana flifre k›sm›na ise kuzusu yaz›n. Ve bu ücretsiz test imkân›m›zdan 01.06.2008 tarihine kadar faydalan›n. ‹nternet adresi: www.egoanalizi.com Kullan›c› ad›: ana fiifre: kuzusu


58

HABER

Türk-‹talyan iflbirli¤i ile yeni bir marka:

AIRFEL-RIELLO AIRFEL, AVRUPA VE ‹TALYA’NIN EN ÖNEML‹ KOMB‹ ÜRET‹C‹LER‹NDEN RIELLO ‹LE GEN‹fi KAPSAMLI B‹R ‹fiB‹RL‹⁄‹ GERÇEKLEfiT‹R‹YOR. 21 fiUBAT’TA ‹MZALANAN ANLAfiMA ‹LE AIRFEL-RIELLO MARKALI KOMB‹LER P‹YASAYA SUNULACAK. AIRFEL, TÜRK‹YE PAZARINA ‹LK KEZ RIELLO ‹SM‹YLE G‹RECEK KOMB‹LER‹N D‹STR‹BÜTÖRLÜ⁄ÜNÜN YANI SIRA ÜRET‹M‹N‹ DE HEDEFL‹YOR.

I

s›tma, so¤utma ve havaland›rma sektörünün öncülerinden Airfel, kuruldu¤u günden bu yana yapt›¤› yat›r›mlarla h›zl› büyümesini sürdürüyor. Airfel, kendi markas›yla üretip sundu¤u genifl ürün gam›n›n yan› s›ra dünyan›n önde gelen firmalar›n›n da distribütörlü¤ünü üstleniyor. Uluslararas› iflbirlikleriyle hedeflerini daha da yükselten Airfel, Avrupa ve ‹talya’n›n en önemli kombi üreticilerinden Riello ile de gücünü birlefltiriyor. AirfelRiello aras›ndaki uzun vadeli ve genifl kapsaml› iflbirli¤ini belgeleyen anlaflma, 21 fiubat Perflembe günü The Ritz-Carlton ‹stanbul’da düzenlenen törenle imzaland›. Törende, Sanko Holding Yönetim Kurulu Baflkan› Abdülkadir Konuko¤lu, Airfel Yönetim Kurulu Baflkan› Hüseyin Hamut, Airfel Genel Müdürü Hasan Önder ile Riello Yönetim Kurulu Baflkan› Ettore Riello ve Riello Ge-

nel Müdürü Claudio Bianchini yer ald›. Genifl kat›l›mla gerçekleflen toplant›da, iflbirli¤inin detaylar›n›n yan› s›ra Airfel’in gelecek dönem hedefleri de konuklarla paylafl›ld›. ‹ki büyük markan›n güçlerini birlefltiren anlaflman›n imzalanmas›ndan sonra konuflan Airfel Genel Müdürü Hasan Önder, Riello iflbirli¤i ile çok önemli bir ad›m att›klar›n› vurgulayarak, “2007’de cirosunu 2006’ya göre yüzde 62 art›flla, 132 milyon dolara ç›karan Airfel, Türkiye’de ve Avrupa’da yükseliflini sürdürecek.” dedi. AIRFEL-RIELLO MARKASI TÜRK‹YE PAZARINDA Türkiye’nin ve ‹talya’n›n iki büyük firmas›n› bir araya getiren iflbirli¤inin, ilk aflamas› Airfel-Riello markal› kombilerin sat›fl›n›, ikinci ad›m ise üretimini kaps›yor. Yap›lan anlaflma ile birlikte Riello kombiler, ilk kez gir-


59

di¤i Türkiye pazar›nda Airfel güvencesi ile tüketicilerle buluflacak. Bulundu¤u hiçbir pazarda kombi sat›fl›nda kendi markas›n› bir baflka marka ile kullanmayan firma, Airfel ile yapt›¤› anlaflmayla bir ilki gerçeklefltiriyor. Riello’nun ilk defa ‹talya d›fl›ndaki bir ülkede kendi ismini iflbirli¤i yapt›¤› marka ile birlikte kullanmas› anlaflman›n önemini daha da art›r›yor. Kombilerde Airfel-Riello markas›n›n yer alacak olmas› hem gelecek vaat eden Türkiye’ye hem de y›ld›z› parlayan Airfel’e duyulan güveni gösteriyor. Airfel-Riello ad› alt›nda piyasaya sunulacak kombilerin önümüzdeki dönemde Airfel taraf›ndan, Riello know-how’u ile Türkiye’de üretilmesi de planlan›yor. Tüm bu süreçler 2008’de haz›rl›klar›na bafllanmas› ve 2009’da hayata geçirilmesi planlanan Airfel-Riello flirketi taraf›ndan yürütülecek. 100’LER KULÜBÜNE G‹RD‹K Sanko Yönetim Kurulu Baflkan› Abdülkadir Konuko¤lu, Riello’nun Türkiye kombi pazar›na Airfel ile iflbirli¤i yaparak girmesinden gurur duyduklar›n› vurgulayarak, hedeflerini aç›klad›. Konuko¤lu, Airfel ve iklimlendirme alan›n›n Sanko Holding’in öncelikli ve önemli konular› aras›nda yer ald›¤›n da belirtti. Airfel Genel Müdürü Hasan Önder, törende Airfel’in ilk günden bu yana yapt›¤› yat›r›mlardan ve hedeflerinden söz ederek Riello iflbirli¤i hakk›nda bilgi verdi. Önder, Airfel’in 2007’de gösterdi¤i performans› de¤erlendirerek flunlar› söyledi: “Airfel, geçti¤imiz y›l gösterdi¤i baflar›yla 100’ler Kulübü’ne girdi. Firmam›z, sektörümüz ve tabii ki ülkemizin geliflimi ad›na yapt›¤›m›z cesur at›l›mlarda h›z›m›z› hiç kesmedik. Krizler olsa da… 2006 y›l›nda 50 milyon dolar olan yat›r›mlar›m›za, 2007’de 12 milyon dolarl›k yat›r›mla devam ettik. Sergiledi¤imiz istikrarl› büyüme grafi¤i sonucunda Airfel’in cirosu 2007’de 132 milyon dolara ulaflt›. 2006’da 82 milyon dolar olan ciromuz yüzde 62 gibi önemli bir oranda art›fl gösterdi. Airfel çat›s› alt›ndaki ürünler gene-

linde bakt›¤›m›zda; 2007’de yüzde 9,5’luk pazar pay›na ulaflt›¤›m›z› görüyoruz. Sektörde ilk üç aras›nda yer alma plan› do¤rultusunda da çal›flmalar›m›z› sürdürüyoruz.” B‹R ‹LK GERÇEKLEfi‹YOR Önder, kurulan baflar›l› iflbirlikleri ve stratejik ortakl›klar›n pek çok ilki gerçeklefltirme imkan› verdi¤ini belirterek Riello ile yap›lan iflbirli¤inin önemi flöyle ifade etti: “Avrupa’n›n ve ‹talya’n›n kombi üretimindeki en büyük firmalar›ndan biri Türkiye pazar›na girmek için Airfel’i tercih ediyor. Üstelik ilk defa ‹talya d›fl›ndaki bir ülkede kendi ismini iflbirli¤i yapt›¤› marka ile birlikte kullanarak… Bu bile anlaflman›n önemini ortaya koymaya yetiyor. Sektörünün baflar›l› markas› Riello, sahip oldu¤u deneyimi ve know-how’› genç aktif bir firma olan Airfel ile paylaflmak istiyordu. Bu bizim için hem çok gurur vericiydi hem de çok de¤erliydi. ‹mzalayaca¤›m›z anlaflma ile de uzun vadeli bir iflbirli¤inin ilk ad›m›n› at›yoruz. Baflka isimler alt›nda Türkiye’de ve di¤er ülkelerde faaliyet gösteren Riello, yapt›¤›m›z anlaflma kapsam›nda kendi markas›n› baflka bir marka ile ilk defa yan yana kullanacak. Bugün asl›nda yeni bir marka do¤uyor: AirfelRiello. Ve hepimiz buna tan›kl›k ediyoruz. Riello iflbirli¤i ile hedefimiz ise: 2010’da Türkiye kombi pazar›n›n yüzde 10’una hakim olmak. ‹TALYANLAR MEMNUN Riello Yönetim Kurulu Baflkan› Ettore Riello, Türkiye pazar›n›n önemli bir potansiyele sahip oldu¤unu belirterek, Airfel gibi baflar› grafi¤i giderek yükselen bir marka ile iflbirli¤i yapmaktan dolay› mutluluk duyduklar›n› dile getirdi. Riello Grup hakk›nda bilgi aktaran Ettore Riello, Airfel ve Riello’nun gelecek planlar›n› da anlatt›. Riello Genel Müdürü Claudio Bianchini ise Airfel ile yap›lan anlaflman›n önemine de¤inerek, Riello’nun ürün gam› ve özellikle kombi segmenti ile ilgili bilgi verdi.


60

HABER

Yeni yat›r›mlarla geliflen: AIRFEL BÜYÜMES‹N‹ SÜRDÜRÜYOR SEKTÖRÜNÜN ÖNCÜ KURULUfiLARINDAN OLAN AIRFEL, KL‹MA, KOMB‹, RADYATÖR VE KL‹MA SANTRALLER‹ KONUSUNDA YAPTI⁄I YATIRIMLARLA NEDEN L‹DER OLDU⁄UNU DA ORTAYA KOYUYOR. HER B‹R‹ ALANINDA BENZERS‹Z OLAN FABR‹KALARDA YAPILAN ÜRET‹M HACM‹ GÜN GEÇT‹KÇE ARTIYOR.

B

ir Sanko Holding kuruluflu olan Airfel, sürekli artan yat›r›mlar›yla büyümeye devam ediyor. ‹lk etapta Çorlu’da bir klima fabrikas› kuruldu. Fabrikan›n en büyük özelli¤i, akredite olmufl bir klima test laboratuvar›na sahip olmas›yd›. Bugün Türkiye’de böyle bir laboratuvara sahip olan kurum say›s› sadece 3. Bugün, 540 çal›flan› olan Airfel’in merkez ofisi ‹stanbul’da yer al›yor. Bunun yan›nda ‹zmir, Ankara, Gaziantep ve Antalya’da 4 bölge müdürlü¤ü bulunuyor. Airfel, Türkiye çap›nda 182 yetkili sat›c›, 548 sat›fl noktas› ve 455 yetkili servis ile müflterilerine hizmet veriyor. Airfel’in gücünü ald›¤› en önemli noktalar flüphesiz Ar-Ge çal›flmalar›na verdi¤i önem ve bunun paralelinde yapt›¤› yat›r›mlar. Teknolojiyi yak›ndan takip eden Airfel, sektöründe öncü olman›n gereklerini yerine getiriyor. 2003, Airfel için önemli bir seneydi. Klima pazar›nda yerini sa¤lamlaflt›ran Airfel, ›s›tma grubunda da iddial› oldu¤unu gösterdi. Fransa’n›n kombideki uzman ismi Chaffateaux Maury’nin hermetik ve yo¤uflmal› kombileri, Airfel

distribütörlü¤ünde Türkiye’ye geldi. 2005 y›l›nda, uluslararas› ba¤lant›lar›n› art›ran Airfel, Japonya’dan Mitsubishi Heavy Industries, Amerika’dan McQuay International ve Liechtenstein’dan Hoval ile distribütörlük anlaflmalar› imzalad›. Art›k dünya devleriyle yap›lan anlaflmalardan kazan›lan tecrübeyi, üretime aktarman›n zaman› gelmiflti. Klima, kombi ve radyatör fabrikalar› yapmak için en uygun alan, Sakarya Hendek’te bulundu. Bugün Airfel, Hendek’teki kapal› alan› 50 bin metrekarelik üretim üssünde radyatör, klima ve kombi, Çorlu’daki 11 bin metrekarelik di¤er bir fabrikas›nda klima santralleri üretimi gerçeklefltiriyor. ISO 9001:2000 belgesine sahip Airfel, üretici kimli¤ini daha ileriye tafl›mak için çal›flmalar›na devam ediyor. KL‹MADA DÜNYANIN EN HASSAS TEST YÖNTEM‹ UYGULANIYOR 2005 y›l›nda önemli bir karar verildi: üretim kapasitesi artmal› ve Türkiye’de tam üretim sürecine geçilmeliydi. ‹lk


61

etapta Çorlu’daki fabrika Hendek tesislerine tafl›nd›. Ek yat›r›m sonucu klimalar›n iç ve d›fl ünitelerinde bulunan sac metal, plastik parçalar, serpantin ve bak›r borular›n tamam› üretilebilir hale geldi. 20 bin metrekarelik kapal› alanda kurulan fabrikan›n senelik üretim kapasitesi 1 milyona ulaflt›. Özellikle kritik noktalardaki bak›r boru birlefltirmelerinin kaynak robotlar›yla el de¤meden yap›l›yor olmas› kalitenin en önemli göstergesiydi. Klima kontrol sisteminde ise dünyan›n en hassas kaçak test yöntemi olan Helyum test cihazlar› tercih edildi. Hendek’teki fabrikada 60 bin Btu/h kapasiteye kadar tüm klima modelleri üretilebiliyor. Ar-Ge’nin önemini son derece iyi kavrayan firmam›z, bin 500 metrekarelik bir alanda sadece ArGe mühendislerinin yeni ürün tasar›mlar›nda kulland›¤›, kalorimetrik test odas›, elektrik güvenlik ve entalpi kapasite test laboratuvarlar› ve ses laboratuvarlar› tahsis etti. ‹NSAN HATASINI ORTADAN KALDIRAN TEKNOLOJ‹ 2005 y›l›nda, faaliyete bafllayan kombi montaj hatt›, 7 adet bilgisayarl› test istasyonuyla, y›lda 300 bin adet üretim kapasitesine ulaflt›. Montaj ifllemi, uzman Airfel çal›flanlar› taraf›ndan, PLC kontrollü hat üzerinde yap›lan kombiler, hemen ard›ndan her ürünün elektrik, gaz ve su kaçak testlerinden geçti¤i s›k› bir takibe al›n›yor. Kombilerin tüm özellikleri otomatik kontrol cihazlar› taraf›ndan insan hatas›n› ortadan kald›racak flekilde yap›l›yor. Airfel kombilerin üretiminde kullan›lan saclar, CNC punch ile flekillendiriliyor. At›k gaz ve yanman›n gerçekleflti¤i kabinler, Alusi saclarla Avrupa normlar›na uygun olarak üretiliyor. Çinko fosfat kaplamayla modern boya tesislerinde elektrostatik toz boya ile boyan›yor. Airfel kombi-

lerde CEE92/42 yanma direktifine göre üç y›ld›zl› yanma performans›na ulafl›ld›. Ayr›ca EN483 standard›na göre yüzde 92’nin üzerinde ›s›l verim de¤erlerinin yakaland›¤› ve enerji tasarrufunun sa¤land›¤› gözlendi. Düflük at›k gaz emisyon de¤erlerinde NOx seviyesi 4 olan Airfel kombiler CE sertifikas› almaya hak kazand›. Böylece Airfel, çevre dostu oldu¤unu bir defa daha tescilledi. YILDA 1 M‹LYON 500 B‹N METRE ÜRET‹M YAPILIYOR 2005 y›l›nda, 22 bin 500 metrekarelik kapal› alanda üretime bafllayan panel radyatör fabrikas› senede 900 bin metre üretim kapasitesine ulaflt›. Bu say›, yeni yat›r›mlarla Temmuz ay›nda 1 milyon 500 bin’e ç›kacak. Panel radyatör üretiminde, ilk etapta preslerle saca flekil veriliyor. Ard›ndan kaynak ve boya uygulamalar› geliyor. Airfel radyatör fabrikas› üstün makine teknolojisi ve kataforez boya sistemiyle panel radyatör üretimi alan›nda flimdiden dünyan›n say›l› tesisleri aras›na girdi. KL‹MA SANTRALLER‹ YAPAN TET‹SAN’LA ANLAfiMA Airfel, 2006’n›n Mart ay›nda Türkiye’nin en kaliteli klima santrali üretimini yapan Tetisan’la bir anlaflmaya vard› ve bu bölümü sat›n ald›. Ard›ndan üretim için gerekli olan tam otomatik makine park› kuruldu. Temmuz ay›yla birlikte üretim bafllad›. 2008 y›l›nda üretim portföyüne yeni ürünler eklendi. Bu ürünler aras›nda A s›n›f› klima santralleri, ›s› geri kazan›m cihazlar›, paket hijyenik cihazlar ve radyoaktif koruma amaçl› s›¤›nak aspiratörleri yer al›yor. Fabrika bugün, 11 bin metrekarelik kapal› alanda, saatte 500 – 120 bin metreküp kapasiteyle üretim yap›yor.


62

ÇÖZÜM

‹nsan Kaynaklar› Departman›’n›n kozu:

ORACLE HR, HAYALLER‹M‹Z ‹LE SINIRLI AIRFEL, SEKTÖRÜNÜN L‹DER MARKASI OLMA ‹DD‹ASINI SADECE ÜRET‹M VE SERV‹S‹YLE SINIRLAMIYOR. KURUM ‹Ç‹NDEK‹ ‹fiLEY‹fi‹N SON DERECE AKICI VE DO⁄RU OLMASI ‹Ç‹N GEREKEN PARAMETRELER‹ DE SA⁄LIYOR. ‹NSAN KAYNAKLARI DEPARTMANI TARAFINDAN KULLANILAN ORACLE HR, fi‹RKET‹N RAPORLAMA KONUSUNDAK‹ EN BÜYÜK KOZU DURUMUNDA. HAZIRLAYAN: fiULE ERK‹N - PEL‹N D‹D‹N‹R - ‹nsan Kaynaklar› Uzman›

s›tma, so¤utma ve havaland›rma sektöründe faaliyet gösteren flirketimiz, vizyon ve misyonuna uygun olarak, sürekli büyüme hedefindedir. Bu hedefe do¤ru emin ad›mlarla ilerlerken en büyük güçlerden birinin de “insan gücü” oldu¤unun fark›ndad›r. Bu noktada ‹nsan Kaynaklar› Departman›’n› da son derece destekleyici bir tutum sergilemektedir. Kurum kültürüne uygun, bilgi, beceri ve tecrübelerini bizimle paylaflabilecek, flirketimize katma de¤er sa¤layabilecek ama ayn› zamanda bireysel kariyer plan›n› da oluflturmufl, kiflisel geliflime aç›k uygun adaylar›n bulunmas›nda, kadrolar›n oluflturulmas›nda önemli görevler alan ‹nsan Kaynaklar› Departman›, bu h›zl› büyüme aflamas›nda ifle al›m konusunda do¤ru ifle do¤ru insan prensibiyle kadrosuna her geçen gün yeni çal›flanlar eklemektedir. ‹fle al›m sürecinin tamamlanmas›ndan sonra çal›flan›n mutlulu¤u için çal›flma prensibi ile “daha baflka neler yapabiliriz?” sorusunu sürekli soran ve çal›flmalar›n› bu yönde devam ettiren ‹nsan Kaynaklar› çal›flanlar› olarak en büyük s›k›nt›m›z veritaban›m›z› güncel olarak takip edemeyiflimizdi. Tam bu noktada Oracle HR modülü ile tan›flt›k. Önceleri beklenti-

I

mizin fazla oldu¤unu düflünüyorduk, fakat Oracle HR bize beklentimizin hayallerimizle s›n›rl› olabilece¤ini gösterdi. Günümüzde flirketlerde gerçek verimlili¤e ulaflman›n tek yolu insandan en etkin flekilde faydalanabilmektir. Teknoloji tek bafl›na bir fley ifade etmemekte, bunu kullanacak insan gücünün yetkinli¤inin de ayn› ölçüde geliflmesi gerekmektedir. Fark yaratabilecek olan sürekli geliflimi sa¤layabilen, flirket hedefleri ile bireysel hedefler aras›nda paralellik sa¤layabilen organizasyonlard›r. Bu sürekli geliflim sürecinde organizasyondaki herkes taraf›ndan benimsenmifl ve güvenilirli¤i konusunda hemfikir olunmufl bir performans yönetim sisteminin kurulmas›n›n, bafllat›lmas› ve sonras›nda da gelifltirilmesinin çok önemli bir yeri vard›r. Çünkü performans yönetimi sistemi hem önceki dönemin sonuçlar›n› ortaya koymak, hem de gelecekteki hedefleri ve bu hedefler ulaflmak için gerekli yönlendirmeleri yapabilmenin tek yoludur. Performans de¤erlendirme sistemi yetkinlik anlam›nda belli bir zaman diliminde çal›flan›n davran›fllar›n› ve bireysel baflar›lar›n› ölçen bir sistemdir. Bu yöntemle çal›flanlar›n daha iyi tan›nmas›, olumlu yönlerinin ön plana ç›-


63

kar›labilmesi, yetersiz görülen özelliklerinin fark›na varabilmesi, bu özelikleri gelifltirebilmesi ve baflar›s›n›n ödüllendirilmesi mümkün olabilmektedir. Dolay›s›yla bu durum çal›flanlar›n ifllerini en iyi flekilde yapmalar› konusunda yönlendirici bir motivasyon arac› olarak da düflünülebilir. KURUM KÜLTÜRÜNE UYGUN S‹STEM Günümüzde klasik olarak tabir edebilece¤imiz kariyer yönetim sistemleri geçerlili¤ini kaybetmifl, fark yaratabilen, üstün performans gösteren, yarat›c› çal›flanlar›n yükselme konusunda önlerinin s›n›rs›z aç›k olabildi¤i sistemler tercih edilmektedir. Airfel ‹nsan Kaynaklar› olarak biz de Genel Müdürümüz Hasan Önder’in de deste¤i ile bu anlay›fl› flirketi geneline yaymak, bir kurum kültürü haline getirebilmek için paralel olarak iflleyecek ve birbirini tamamlayacak olan kariyer ve performans yönetim sistemleri üzerine çal›flmalar›m›z› bafllatt›k. Di¤er flirketlerdeki uygulamalar› ve aksayan yönlerini inceledik. Aksayan noktalar› aflabilme yönünde çözümler ürettik. Sonuçta tabii ki sürekli gelifltirilmesi gereken, fakat kendi içimize sinen bir kariyer ve performans sistemine ulaflm›fl olduk. Bafllang›ç için biraz da cesur olarak nitelendirilebilecek bir karar ile 360 derece performans yönetimi sistemini benimsedik. 360 derece prensibi çal›flanlar›n kendilerini, efl de¤erlerini, astlar›n› ve üstlerini de¤erlendirmelerini içeriyor. Performans de¤erlendirmede amac›m›z; • Objektif bir kurumsal ve bireysel performans ölçümü ve de¤erlendirmesinin yap›labilmesini sa¤lamak, • Yap›c› ve aç›k bir iletiflim ortam›n›n geliflmesine katk›da bulunmak, • Çal›flanlar›n geliflimlerinin yönlendirilmesi, desteklenmesi ve geliflimleri konusunda kendilerine geribildirim sa¤lanmas› için bir altyap› oluflturmak ve • Motivasyon ve sürekli geliflmeye destek olmak. Klasik anlamda sadece amirlerden çal›flanlara bak›fl›n söz konusu oldu¤u de¤erlendirme yöntemleri günümüzde geçerlili¤ini kaybetmifltir. Çünkü tüm modern organizasyonlarda oldu¤u gibi bizim de performans de¤erlendirmedeki amac›m›z sadece gelecekte kimin hangi koltukta yer alaca¤›n› belirlemek de¤il, genel olarak önemli geri beslemeler alabilmek ve h›zla geliflen ve büyüyen organizasyonumuzun yar›nlara en iyi flekilde tafl›nabilmesini sa¤lamak için sa¤lam ad›mlar atabilmektir. Bu anlamda performans de¤erlendirme ile iliflkilendirdi¤imiz bir di¤er konu da e¤itimdir. Performans de¤erlendirme organizasyondaki e¤itim ihtiyaçlar›n›n belirlenmesinde etkili bir yoldu. Esas itibariyle bizim için Kariyer Sistemi-Performans De¤erlendirme-E¤itim konular› birbiri ile iliflkilendirilmifl, ayr› ayr› düflünülemeyecek konulard›r. Kariyer sisteminde yükselebilmek için, ö¤renim, yabanc› dil ve deneyim gibi kriterlerin yan›nda, performans de¤erlendirme sonuçlar› ve kariyer basamaklar› için önceden belirlenmifl e¤itimlerin al›nm›fl olmas› da, olmazsa olmaz kriterlerdendir. Performans de¤erlendirme sonucunda ortaya ç›kan e¤itim ihtiyaçlar›n›n da kiflisel geliflim ve bir

sonraki dönem performans›n› önemli ölçüde etkileyece¤ini düflünürsek, bu üç sürecin nas›l birbirinden ayr›lmaz süreçler oldu¤unu daha iyi ortaya koymufl oluruz. RAPORLAMADA SINIR TANIMIYORUZ ‹flte bu nokta neden Oracle’ ›n performans modülünü kullanmay› seçti¤imizi aç›klamam›z uygun olacakt›r. fiirketimizde yaklafl›k 2 y›ld›r temel personel verilerinin tutuldu¤u Oracle HR modülü kullan›lmaktayd›. ‹fle öncelikle veri taban›n› güncellemek ile bafllad›k. Çünkü yeni kariyer plan›nda çal›flanlar›m›z› oturtaca¤›m›z basamaklar› elimizdeki verilere göre seçmeliydik. Bunun için ayr›nt›l› raporlara ihtiyaç duyduk. Oracle bu anlamda çok ifllevsel. Çünkü veri girifli yapt›¤›m›z her ayr›nt›n›n Discoverer adl› raporlama program›n› kullanarak raporunu çekebiliyoruz. Sonras›nda yine programda yeni kariyer plan›m›za uygun standart organizasyonlar yani departmanlar ile yeni kademeleri içeren pozisyonlar› sisteme tan›mlad›k. Organizasyon flemas›n› yans›tan pozisyon hiyerarflisi yaratarak kiflileri birbirine ba¤lad›k. Bu kimin kimi de¤erlendirece¤i ile ilgili kural yaz›ld›¤›nda otomatik olarak de¤erlendirmelerin oluflturulmas›nda büyük bir kolayl›k sa¤lamaktad›r. De¤erlendirme için kullanabilece¤imiz kriterlerin de belirlenmesi ve sisteme tan›mlanmas›ndan sonra sistem üzerinden tüm çal›flanlar Self Servis modülünü kullanarak, kendi flifreleriyle girifl yap›p kimi de¤erlendireceklerine kolayca ulafl›p, de¤erlendirmeleri basit birkaç ad›mda tamamlayabiliyorlar. Tüm flirket genelindeki süreçlerde Oracle’›n de¤iflik modülleri kullan›ld›¤›ndan personelimiz Oracle kullan›ma, ekranlar›na oldukça aflina durumdalar. SMART TEKN‹⁄‹ ‹LE HEDEF BEL‹RLEN‹YOR De¤erlendirmeler tamamland›ktan sonra, yine Discoverer kullanarak performans sonuçlar›n› yans›tan her tülü rapora ulaflabiliyor ve gelifltirebiliyoruz. Oracle Self Servis’in ayr›ca çal›flanlar›n kendi kiflisel bilgilerini güncelleyebilmesine, kullanacaklar› izin taleplerini yine sistem üzerinden onaya gönderilmesinde kullan›labiliyor. Dolay›s›yla mevcut sisteme en kolay adapte edilebilen ve bizi evrak yükünden kurtaran insan kaynaklar› süreçlerinde bütünlük sa¤layan sistem Oracle oldu. Y›lda bir tekrarlanacak yetkinlik bazl› de¤erlendirme yan›nda, 6 ayda bir hedef bazl› de¤erlendirme yap›lmas› kararlaflt›r›lm›flt›r. Hedefler kiflisel geliflim hedefleri ve ifl hedeflerini kapsamaktad›r. Hedefler SMART tekni¤i ile belirlenmelidir. (Spesifik, Ölçülebilir, Ulafl›labilir, Rasyonel, Zamanl›) Hedefler flirket ve departman hedeflerine paralel olarak, çal›flan ile yöneticisinin taraf›ndan el s›k›fl›larak ortaya koyulmufl hedefler olmal›d›r. Belirlenen dönem sonunda say›sal olarak hedefin ne kadar gerçeklefltirildi¤i ölçülebilir olaca¤› için objektiflik konusunda herhangi bir soru iflareti yaratmayacakt›r. Son söz olarak bu süreçte bizi destekleyen baflta Genel Müdürümüz Hasan Önder olmak üzere tüm yöneticilerimize ve çal›flanlar›m›za teflekkür ederiz. Yeni projelerde görüflmek dile¤iyle…


64

OTOMOB‹L

10 kategoride

TÜRK‹YE’N‹N EN’LER‹ HER OTOMOB‹L‹N ÖVÜNDÜ⁄Ü, ÖNE ÇIKAN B‹R ÖZELL‹⁄‹ VAR. PEK‹ AMA fiU ANDA ÜLKEM‹ZDE SATILMAKTA OLAN ARAÇLAR HANG‹ ÖZELL‹KLER‹ ‹LE ÖNE ÇIKIYOR? EN GÜÇLÜ ARAÇ HANG‹S‹? EN AZ YAKITI HANG‹ MODEL TÜKET‹YOR? ‹fiTE BU SORULARIN YANITLARI… YAZI: MERT DURAN

rt›k ülkemiz otomotiv sektöründe Avrupa’n›n parlayan ve öne ç›kan y›ld›zlar›ndan birisi. Birbiri ard›na yeni modellerin sat›fla sunuldu¤u Türkiye’de dünyan›n hemen hemen tüm seri üretim yapan markalar›n› görebiliyoruz. Daha önceden sadece yaz›l› veya görsel kaynaklardan takip etti¤imiz birbirinden farkl› s›n›flar-

A

da ve markalardaki araçlar› art›k yollar›m›zda s›kl›kla görmeye bafllad›k. Hatta baz› dünyaca ünlü üreticilerin Avrupa’da en çok otomobil satt›klar› pazar halini bile ald›k. Geliflim ve büyüme bu kadar büyük ve h›zl› olunca da Türk otomotiv endüstrisinin öne ç›kanlar› sizin için araflt›rd›k.


65

2

3

1

1. En güçlü & En h›zl› & En pahal›-- Bugatti Veyron Piyasaya ç›kt›¤› anda tasar›m›yla tüm dikkatleri üzerine toplayan Bugatti Veyron bu ilginin sadece tasar›mla s›n›rl› olmad›¤›n› inan›lmas› güç 1001 HP’lik motoru ve 407 km/s’lik maksimum h›z› ile kan›tlad›. Bugatti Veyron sadece Bugatti için de¤il firman›n ba¤l› bulundu¤u Volkswagen Group için de önemli prestij sa¤lad›. 16 silindirli 8.0 litrelik benzinli motorundan 1001 HP güç ve 1550 Nm tork elde eden Veyron 0-100 km/s h›zlanmas›n› 2.9 saniyede tamamlarken fiyat›yla da performans›n› geçiyor. Bu özel otomobile sahip olmak isteyenler 1.1 milyon Euro bedel öderlerken baz› özel flartlar› ve incelemeye al›nmay› da kabul ediyorlar. Bir süre sonra ülkemizde de sat›lacak olan Bugatti Veyroun’un fiyat› ise vergiler nedeniyle 2.5 milyon Euro civar›nda olacak. Bu güç, h›z ve fiyat›yla da Veyron dünyan›n oldu¤u gibi ülkemizin de en güçlü, h›zl› ve pahal› otomobili olacak. 2. En küçük-- Smart Coupe& Cabrio Piyasaya ilk ç›kt›¤› 1998 y›l›nda küçücük gövdesiyle hayretler uyand›ran smart bugün ikinci nesliyle yollarda. Büyük flehirlerdeki park kabusuna son veren smart 2695 mm’lik uzunlu¤uyla en büyük otomobil olan S Serisi Long’un neredeyse yar›s› kadar. Ço¤u yerde öndeki araçla fazla mesafe b›rak›lmas›ndan ötürü oluflan boflluk smart için ideal bir park alan›.

4

5

3. En genifl iç hacimli-- Toyota Land Cruiser Prado Genifl iç mekan ve yüksek oturma kapasitesi çok amaçl› araçlar olan MPV’ler için vazgeçilmez bir unsurdur. Ancak son y›llarda farkl› s›n›ftan araçlar da bu özellikleri kendileri için amaç edinmifl durumdalar. Toyota’n›n baflar›l› SUV’u Land Cruiser Prado’da 8 kiflilik iç mekan›yla bir arazi arac› olmas›na ra¤men bir minibüs kadar oturma kapasitesine sahip. Bu sayede Prado hem arazi tutkunlar›n›n hem de kalabal›k ailelerin sevgilisi oluyor. 4. En cimri-- Citroen C1 & Peugeot 107 1.4 HDi Sat›lmakta olan en güçsüz otomobil unvan›n da sahibi olan Citroen C1 ve Peugeot 107 1.4 HDi küçük motorunun avantaj›yla en az yak›ta ihtiyaç olan modeller de oluyorlar. Bu küçük otomobiller flehir d›fl› kullan›mlarda 100 km’de 3.4 litrelik yak›t tüketimleriyle adlar›n› cimriler liginde en üst s›raya yazd›r›yorlar. 5. En büyük-- Mercedes S Serisi Mercedes’in amiral gemisi S Serisi Long ad› verilen uzun versiyonuyla yolcular›na olabilecek en konforlu flekilde seyahat etmeyi garanti ediyor. Bu lüks otomobil 5205 mm’lik uzunlu¤uyla ülkemizin en uzun arac›. Üstelik Long versiyon zengin motor seçene¤ine sahip.


66

7 7- En ucuz-- Dacia Logan Renault deste¤i ile ata¤a kalkan ve di¤er markalara göre daha hesapl› otomobiller üreten Dacia Logan 1.4 Baz modeli ile ülkemizde sat›lmakta olan en ucuz otomobil unvan›n›n sahibi. Dünyada 5 bin Euro’luk otomobil slogan›yla tan›t›lsa da ilk etaptaki yüksek üretim maliyetleri nedeniyle bu hedefini tam olarak sa¤layamayan ülkemizde ise yüksek vergilerin kurban› olarak yaklafl›k 15 bin YTL’lik fiyat etiketine sahip olan Dacia Logan’›n ayr›ca MCV ve k›sa bir süre önce tan›t›lan Pick-up versiyonu bulunuyor.

6 6 Sat›lan en pahal› otomobil--Bentley Arnage Dünyada pahal› otomobil kavram›n›n sonu gelmiyor. Gerek butik üreticiler gerekse büyük firmalar özel modellerinin fiyat etiketlerinde çok basamakl› say›lar› kullanmaktan korkmuyorlar. Ancak bu otomobillerden pek ço¤u ülkemize ya ithal edilmiyor ya da sat›n almak için baz› özel protokolleri yerine getirmek gerekiyor. Ocak ay›nda ise bir Bentley Arnage 582 bin Euro fiyatla sat›larak Türkiye’de sat›lan en pahal› otomobil oldu. 8. En çevreci-- Honda Civic Hybid Günümüzde çevreci otomobiller tüm dünyada popüler olmaya bafllad›. Ancak bu modeller ülkemize pek ithal edilmiyor. Honda ise Civic Hybrid modeliyle bu a盤› kapat›yor ve 4 kap›l› bu sedanda hem en son teknolojileri hem de yüksek çevre bilincini Türk tüketicilerle buluflturuyor. Üstelik Civic Hybrid yüksek standart donan›m›yla da konfordan ödün vermiyor. 9. En cimri-- Citroen C1 & Peugeot 107 1.4 HDi Sat›lmakta olan en güçsüz otomobil unvan›n da sahibi olan Citroen C1 ve Peugeot 107 1.4 HDi küçük motorunun avantaj›yla en az yak›ta ihtiyaç olan modeller de oluyorlar. Bu küçük otomobiller flehir d›fl› kullan›mlarda 100 km’de 3.4 litrelik yak›t tüketimleriyle adlar›n› cimriler liginde en üst s›raya yazd›r›yorlar. 10. En özgün-- MINI Clubman Günümüzde kült otomobil kavram›n›n cevab›n› bulmak zor. Neyse ki MINI var. Clubman seçene¤i ile geleneksel MINI özelliklerini dikkat çekici bir tasar›mla ve daha genifl iç hacimle birlefltiren otomobil iki motor seçene¤ine sahip. Di¤er MINI sahipleri k›zmas›n ama Clubman’de t›pk› kardeflleri gibi dikkat çekme konusunda rakip tan›m›yor. Üstelik bu otomobil al›flverifl sonras› MINI sahiplerinin yaflad›¤› bagaj s›k›nt›s›n› da sona erdiriyor. Çünkü o gerçekten kullan›fll› bir bagaj bölmesine sahip. MINI Clubman’in en dikkat çekici özelli¤i ise sa¤ taraf›nda terse aç›lan bir kap›s›n›n bulunmas›.

10

8 9



68

ZAMAN - MEKÂN

Do¤u’nun kap›s›: ‹SHAKPAfiA SARAYI TOPKAPI SARAYI’NDAN SONRAK‹ EN ÜNLÜ SARAY OLARAK B‹L‹NEN ‹SHAKPAfiA SARAYI, TÜRK M‹MAR‹S‹N‹N EN GÜZEL ÖRNEKLER‹NDEN B‹R‹ KABUL ED‹L‹YOR. SARAYDAK‹ EfiS‹Z ‹fiÇ‹L‹KLER‹N YANI SIRA ‹LK KALOR‹FER VE KANAL‹ZASYON TES‹SATINA SAH‹P OLMASI DA HAYRANLIK UYANDIRIYOR. FOTO⁄RAFLAR: ÖMER KOKAL

ürk mimarisinin en güzel örneklerinden biridir ‹shakpafla Saray›. A¤r›’n›n Do¤ubeyaz›t ilçesi s›n›rlar› içinde yer alan yap› 1784 y›l›nda ad›n› ald›¤› sancak beyi ‹shak Pafla taraf›ndan yapt›r›lm›fl ancak Pafla, saray›n bitti¤ini görememifltir. Çünkü eserin yap›m› 99 y›l sürmüfltür. Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun Lale Devri’ndeki son büyük an›t yap›s› olarak kabul edilir. Yer yer y›k›lan yap›n›n sa¤lam kalan duvar, kap› ve tavanlar›na bak›nca vaktiyle son derece süslü oldu¤u görülüyor. ‹shakpafla Saray› Türkistan, Selçuklu ve Osmanl› mimarilerinin özelliklerini bünyesinde bar›nd›ran hayranl›k uyand›ran bir eserdir. Caminin kubbesi Türkistan, Saray Topkap›’ya benzerken kap›lar› da Selçuklu tarz›ndad›r. Yaklafl›k 7 bin 600 metrekarelik bir alana yay›lan Saray’›n som çelikten yap›lm›fl alt›n kaplama kap›s›n›n 1917 Rus ‹stilas› s›ras›nda Rus askerler taraf›ndan Moskova’ya götürüldü¤ü ve tüm u¤rafllara ra¤men iade edilmedi¤i söylenir.

T

116 ODALI KARTAL YUVASI Do¤ubeyaz›t yan›nda sarp kayalar üzerine kurulmufl, kartal yuvas›n› and›ran 116 odal› bu saray asl›nda türbesi, camii, surlar›, iç ve d›fl avlular›, divan ve harem salonlar›, ko¤ufllar› ile bir bey kalesidir. Dünyan›n ilk kaloferli binas› olarak da tan›n›r. Kanalizayon sistemi de hayret verici bir ustal›kla kotar›lm›flt›r. Saraya sadece do¤udaki tepede yer alan bir kap›dan girilir. Di¤er taraflar› 20-30 metre

yükseklikte duvarla çevrilidir. D›fl avluda yer alan uflak ve seyis odalar› geçildikten sonra fl›k bir kap›ya iç avluya ulafl›l›r. Çeflitli odalar›n bulundu¤u bu avlunun ortas›nda harem dairesi yer al›r ve buran›n duvarlar›nda ‹shak Pafla’y› öven yaz›lar bulunur. Kap›n›n iki yan›nda aslan heykelleri göze çarpar. Divan odas› ise 20x30 boyutlar›ndad›r. Saraydan öte bir külliye olan ‹shakpafla Saray›, Topkap› Saray›’ndan sonra yap›lm›fl en ünlü sarayd›r. Tafl iflçili¤i ve oymac›l›k yönünden ender görülen bir muntazaml›k göstermesi eserin de¤erini art›ran bir unsurdur. DÜNYANIN ‹LK KALOR‹FERL‹ YAPISI Kalorifer tesisat›na ait kazan dairesinin üstü sauna, yan odas› da hamam niyetine kullan›l›r ve kaynayan su sütunlar içinde dolaflt›r›larak saray ›s›t›l›rm›fl. Bu biçimde bir kalorifer, su ve kanalizasyon tesisat›n›n mevcut oldu¤u Saray’›n çeflmelerinden süt akt›¤› bile rivayet edilir. Hatta yukar›da keçileri sa¤arlar, afla¤›daki çeflmeden kovalara doldururlarm›fl. Zaten çok fazla da mal ayr›m› yokmufl o zamanlar. Mahkumlar için haz›rlanan zindan›n bir özelli¤i de, ald›¤› ›fl›k miktar›ym›fl. Suçun a¤›rl›¤›na göre hücrenin ald›¤› ›fl›k miktar› azal›rm›fl. Türkiye’nin en uzak köflelerinden birinde de olsa, ‹shakpafla Saray› binlerce kiflinin hayranl›kla izledi¤i, olanca heybetiyle y›llara meydan okuyan müstesna bir eser, olarak ziyaretinizi bekliyor.


69


70

AJANDA

‹fl Dünyas›nda Yenilik ve Yarat›c›l›k / Türkiye ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar› Türkiye ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar› Richard Luecke’nin kaleme ald›¤›, Turan Parlak’›n Türkçelefltirdi¤i “‹fl Dünyas›nda Yenilik ve Yarat›c›l›k” kitapevlerindeki yerini ald›. Kitap, kendi iflyerinizde ya da kurumunuzda ihtiyaç duydu¤unuz yenilenme, yeni ürünler piyasaya sürerek canlanma, yarat›c› fikirlerin ço¤almas›n› sa¤layarak flirketinize güç kazand›rma konular›nda size yol gösterirken, yenilik nedir, türleri nelerdir ve pazara nas›l sunulur? Yarat›c› bir iflyeri atmosferi nas›l sa¤lanabilir, gibi sorulara yan›t veriyor.

‹stanbul Sokaklar› / YKY Yap› Kredi Yay›nlar› taraf›ndan yay›mlanan ‹stanbul Sokaklar›, 101 yazar›n kaleminden 100 soka¤› anlat›yor. ‹stanbul’un son yar›m yüzy›l›n›n kiflisel tarihlerle bulufltu¤u bu eserde 100 sokak, 101 insan, 101 an› ve 101 hikâye var. Adalet A¤ao¤lu’ndan Ara Güler’e, Do¤an H›zlan’dan Elif fiafak’a, Ahmet Oktay’dan Tahsin Yücel’e, Ece Temelkuran’dan Ülkü Tamer’e, dek pek çok ismin yaz›lar›yla ortaya ç›kan kitapta 101 yazar elinizden tutup kendi soka¤›na, kim bilir kaç yap›t›n› kurup düflledi¤i yere götürüyor…

Mekânlar ve Olaylarla Topkap› Saray› Ekim ay›nda finans sektöründeki 11. y›l›n› kutlayan Bank Asya, kültürel ve tarihi de¤erlere sahip ç›kmak ad›na gerçeklefltirdi¤i kültür hizmetlerine bir yenisini daha ekledi. Bank Asya Kültür Hizmetleri kapsam›nda, Prof. Dr. ‹lber Ortayl›’n›n kaleme ald›¤› “Mekânlar ve Olaylar›yla Topkap› Saray›” adl› kitab› yay›mland›. Saray›n kapsaml› bir rehberi niteli¤indeki eserde, Prof. Dr. ‹lber Ortayl›, yüzy›llar boyu ‹mparatorlu¤un en önemli anlar›na tan›kl›k eden saray›, mekân ve olay iliflkisi içinde anlat›yor.

Her dem Orhan Kemal… Edebiyat›m›za tafl›d›¤› unutulmaz kahramanlar›, dilindeki alçakgönüllülü¤ü, flefkati ve her fleye ra¤men korudu¤u ayd›nl›k bak›fl›yla bir Orhan Kemal geçti hayat›m›zdan. Kaleme ald›¤› eserlerinde yak›n tarihimize ›fl›k tuttu, toplumsal alanda bireyin tüm yönlerini ustal›kla dile getirdi. Dolay›s›yla da kitaplar› bir okurun hayatta rastlayabilece¤i o çok nadir hazineler aras›nda yer ald› hep… Biliyoruz ki ondan, yap›tlar›ndan ö¤renece¤imiz daha çok fley var. Yaflam› da kendi romanlar›n› aratmayacak kadar gerçek olan bu büyük ustay›, do¤umunun 94. y›l›nda anarken, Alfa Yay›n Grubu da kitaplar›n› yeniden yay›mlamaya bafllad›. Everest Yay›nevi flimdiye kadar Orhan Kemal'in ev içi yaflamlara iliflkin yazd›¤›, toplumun aile içindeki yans›y›fl›n› ele ald›¤› “El K›z›”n›, ekme¤i için hep bir kavgan›n içinde yer alan insanlar› anlatt›¤› “Ekmek Kavgas›”n›, “Önemli Not”unu, “Gurbet Kufllar›”n› ve “Müfettifller Müfettifli”ni yay›mlad› ve di¤er büyük eserlerini de yay›mlamaya devam ediyor. Usta kalemin, yak›n dönemde yay›nevinden ç›kacak di¤er eserleri ise flunlar: “Suçlu”, “Senaryo Tekni¤i”, “Han›m›n Çiftli¤i”. Kütüphanelerin olmazsa olmaz› Orhan Kemal eserleri serisini tüm kitapevlerinden edinebilirsiniz.

Giriflimcinin El Kitab› / ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar› Kendi ba¤›ms›z iflinizi kurmak yeni olanaklarla oldu¤u kadar tehlikelerle de dolu bir süreç. Tehlikenin en büyük k›sm› ise nelerle karfl›laflaca¤›n›z› bilmeden, engeller karfl›s›nda bocalay›p zaman kaybetmek. ‹fl Bankas› Kültür Yay›nlar›, ‹fl Dünyas› Kitaplar› Dizisi’nden ç›kan Richard Luecke’nin yazd›¤› “Giriflimcinin El Kitab›”, ifle temel bilgilerle bafllaman›z› sa¤layarak eksik bilgilerinizi tamaml›yor ve kendi iflinizi kurman›z için size cesaret veriyor.


71

25. Ankara Müzik Festivali’nde…

Çocuklar›n festivali!

25. Uluslararas› Ankara Müzik Festivali Bafll›yor! 4–27 Nisan 2008 tarihleri aras›nda gerçekleflecek festival, bu y›l da her sene oldu¤u gibi Ankaral›lar›n kulaklar›n›n pas›n› silecek. Festival kapsam›ndaki en önemli konserlerden biri Garanti Bankas›’n›n sponsorlu¤undaki, Manuel Barrueco konseri. 16 Nisan Çarflamba günü, MEB fiura Salonu’nda gerçeklefltirilecek konserde, dünyan›n önemli klasik gitar sanatç›lar›ndan kabul edilen Barrueco’ya, Latin Amerika müzi¤inin tan›nm›fl yayl› çalg›lar toplulu¤u Cuarteto Latinoamericano efllik edecek.

Kilitli Sevdam / Albüm Türk Halk Müzi¤i dinleyicilerinin yak›ndan tan›d›¤› Nuran Y›lmaz, içerisinde kendi bestelerinin de bulundu¤u “Kilitli Sevdam” isimli albümünü Duygu Müzik etiketiyle geçti¤imiz aylarda müzikseverlerle buluflturdu. Nuran Y›lmaz’›n son albümünde beste formundaki türkülerin yan› s›ra geleneksel motifleri tafl›yan çal›flmalar da yer al›yor.

pazartesisal›dans Dansta yeni olana odaklanan ve farkl› bak›fl aç›lar›na alan açan garajistanbul, pazartesi ve sal› günlerini tam bir y›ld›r ça¤dafl dansa ay›r›yor. fiimdi bu iki günü “Pazartesi, Sal› Dans” ad›yla sahipleniyor. Dans gösterilerinin ard›ndan farkl› alanlarda performanslar›yla ünlenen sanatç›lar›n DJ seti bafl›na geçti¤i “after party”lerde ise e¤lence kültürüne farkl› bir soluk getiriyor.

Caz›n prensesi yeniden ülkemizde! “Dance Of Fire”, “Seventh Truth”, “Jazziza” baflta olmak üzere bugüne kadar büyük be¤eniyle karfl›lanan ve pek çok albüme imza atan Azerbaycanl› ünlü piyanist ve vokalist Aziza Mustafa Zadeh, yeniden Türkiye’ye geliyor. 11 Nisan’da Bostanc› Gösteri Merkezi’nde hayranlar› ile buluflacak olan Aziza Mustafa Zadeh’in biletlerini Biletix ve Bostanc› Gösteri Merkezi giflesinden edinebilirsiniz.

Çocuklar› dünya sinemas›yla buluflturan Garanti Mini Bank Uluslararas› Çocuk Filmleri Festivali’nin beflincisi, 25–28 Nisan tarihleri aras›nda ‹stanbul’da gerçeklefltirilecek. Festival boyunca minikler, dünyan›n birçok ülkesinden, aralar›nda çizgi ve kukla filmlerinin de bulundu¤u uzun ve k›sa metrajl› 30’un üzerinde filmi, Cinebonus Maçka G-Mall, Cinebonus Meydan Ümraniye, Frans›z Kültür Merkezi’nde izleme olana¤› bulacak. Festival, film gösterimlerinin yan› s›ra “Çocuk Jürisi Atölyesi”, “Animasyon ve Oyunculuk Atölyesi” gibi interaktif etkinlikleri de içerecek.

Gösteriye devam! Geleneksel gösteri sanat›m›z›n son örneklerini sergileyen Tacettin Diker, “Karagöz ve Kukla” gösterisine 34 y›ld›r Akbank Sanat çat›s› alt›nda devam ediyor. Diker, y›llard›r gösterilerini çocuklarla paylafl›rken ayn› zamanda Karagöz’e gönül veren ustalardan biri olarak bu sanat› yaflatmaya çal›fl›yor. Karagöz ve Kukla gösterileri her Pazar saat 11.00’de, Sak›p Sabanc› Anadolu Lisesi’nde ücretsiz olarak izlenebilir. Ayr›nt›l› bilgi: www.akbanksanat.com


72

AJANDA

Sessiz Direnifl – Rus Foto¤raflar›nda Resimsellik

‹stanbul Modern Sanatlar Müzesi, Resimsellik (Pictorialism) anlay›fl›n›n Rus foto¤raf›ndaki fliirsel yap›tlar›yla, 20. yüzy›l›n ilk yar›s›na farkl› bir ›fl›k tutan “Sessiz Direnifl - Rus Foto¤raf›nda Resimsellik” sergisine ev sahipli¤i yap›yor. ‹stanbul Modern Foto¤raf Galerisi’nde 25 May›s’a dek devam edecek sergide, Alexander Rodchenko, Sergei Lobovikov, Alexander Grinberg, Yuri Yeremin ve Aleksei Mazurin’in de aralar›nda bulundu¤u ünlü 18 Rus foto¤rafç›n›n seçkin yap›tlar› sergileniyor.

Louvre Müzesi ‹slam Eserleri Koleksiyonu SSM’de! Sak›p Sabanc› Müzesi ve Türk Telekom ifl birli¤iyle Paris Louvre Müzesi’nin “‹slam Eserleri Koleksiyonu” Türkiye’de! “Baflyap›tlarla ‹slam Sanat›n›n Üç Baflkenti: ‹stanbul, Isfahan, Delhi” bafll›kl› sergi, Osmanl›, Safevi ve Baburi imparatorluklar›n›n zengin ve gör-

kemli ça¤lar›n› 250’ye yak›n eserle sanatseverlerin be¤enisine sunuyor. Daha önce gün ›fl›¤›na ç›kmayan pek çok eserin de yer ald›¤›, büyük emeklerle oluflturulan Louvre Müzesi’nin ‹slam Eserleri Koleksiyonu, Sabanc› Üniversitesi Sak›p Sabanc› Müzesi’nde 1 Haziran 2008 tarihine kadar gezilebilir.

“Babam ‹çin”

Nuri Bilge Ceylan ve Emine Ceylan “Babam ‹çin” bafll›¤› alt›ndaki sergiyle, hayatlar›nda büyük rol oynayan ve “bizim kahraman›m›z” dedikleri babalar› Mehmet Emin Ceylan’› konu al›yorlar. Nuri Bilge Ceylan’›n Kasaba’s›nda “büyükbaba” ve May›s S›k›nt›s›’›nda “Emin” karakteriyle tan›d›¤›m›z Mehmet Emin Ceylan’›n sanatsal foto¤raflar› 1–19 Nisan tarihleri aras›nda Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde izlenebilir. Tel: 0212 230 19 76

Josef Koudelka Retrospektifi Suna ve ‹nan K›raç Vakf› Pera Müzesi, “Foto¤raf›n Yaflayan Efsanesi” olarak tan›nan Josef Koudelka’ya ve onun 盤›r açan foto¤raflar›na ev sahipli¤i yap›yor. 13 Nisan’da son bulacak olan Josef Koudelka’n›n Retrospektifi, “Tiyatro”dan “Çingeneler”e, “‹flgal”den “Sürgün”e ve “Kaos”a kadar pek çok teman›n ifllendi¤i 6 bölüm ile sanatç›n›n yaflam›na ›fl›k tutuyor.


73

Bak›fl aç›s›na göre de¤iflir!

“Kufllar: Kanatl› Uygarl›k” ekibinden… Ülkemizde haftalarca vizyonda kalan “Kufllar: Kanatl› Uygarl›k” ekibinden yine görsel bir flölen! Laurent Charbonnier’nin yönetti¤i dokümanter film “Afl›klar”, 18 Nisan’da vizyona giriyor. 500 günlük çekim süresi, 80 saatlik ifl kopyas›, -30 °C’den 50 °C’ye kadar s›cakl›k de¤iflimiyle, 5 k›tada, 16 ülkede ve 2 y›lda tamamlanan film, gerçek aflk› arayan ve buldu¤unda onu b›rakmak istemeyenleri anlat›yor.

Pete Travis’in yönetmenli¤ini üstlendi¤i ve Forest Whitaker, Dennis Quaid, Matthew Fox ile Sigourney Weaver’›n baflrollerini paylaflt›¤› “Bak›fl Aç›s›”, Amerikan baflkan›na yap›lan bir suikast giriflimi sonras›, farkl› bak›fllar›na sahip sekiz yabanc›n›n gerçe¤i bulma giriflimlerini konu al›yor. Bu sürükleyici film 4 Nisan’da vizyona giriyor.

Geçen ay›n en çok izlenenleri F‹LM Recep ‹vedik M.Ö. 10.000 120 Plajda Winx Club ‹htiyarlara Yer Yok Jumper Göz Öldüren Sis Kolera Günlerinde Aflk

YÖNETMEN Togan Gökbakar Roland Emmerich Özhan Eren Murat fieker Iginio Straffi Ethan Coen Doug Liman Xavier Palud Frank Darabont Mike Newell

SALON 233 135 162 130 100 30 50 80 73 27

SEY‹RC‹ 3.045.339 95.544 426.030 130.351 149.178 18.366 16.219 64.377 63.041 7.045

Önerilerimiz F‹LM Ölümcül Oyun ‹kili Oyun Tabanca Vesaire Vesaire Ölümün Sesi Iron Man Aflk›n ‹ngilizcesi Ölümcül Oyunlar Indiana Jones... Playin Dirty

YÖNETMEN Kenneth Branagh Reto Salimbeni Guy Ritchie Tunç Baflaran Eric Valette Jon Favreau Zoe R. Cassavates Michael Haneke Steven Spielberg George Clooney

V‹ZYON TAR‹H‹ 4 Nisan 2008 4 Nisan 2008 4 Nisan 2008 11 Nisan 2008 25 Nisan 2008 2 May›s 2008 9 May›s 2008 9 May›s 2008 23 May›s 2008 30 May›s 2008

15 günde 200 Film! ‹stanbul Kültür Sanat Vakf› taraf›ndan Akbank sponsorlu¤unda düzenlenen 27. Uluslararas› ‹stanbul Film Festivali, bu y›l 5 – 20 Nisan tarihleri aras›nda gerçekleflecek. Festivalin bu y›lki program›nda 2007 ve 2008’in en çok konuflulan yap›tlar›n›n yan› s›ra unutulmaz klasik filmler ve sinema tarihinin usta yönetmenlerinin baflyap›tlar› yer al›yor. 16 gün boyunca 200 film, sinemaseverlerle buluflurken, ünlü konuklar›n, usta sinemac›lar›n kat›laca¤› söylefli ve atölye çal›flmalar›, sinema dersleri, sergiler, partiler, konserler ve birçok ilginç yan etkinlik gerçekleflecek. ‹stanbul Film Festivali’nde bilet fiyatlar› tam 10 YTL; ö¤renci ile 65 yafl ve üstü sinemaseverler için ise 7 YTL. Ayr›ca festival boyunca, hafta içi gündüz seanslar› yaln›zca 3,50 YTL. Ayr›nt›l› bilgi: www.iksv.org


74

AJANDA

fieylerin fiekli Son y›llar›n ses getiren yazarlar›ndan biri Neil LaBute’un kaleme ald›¤›, Mehmet Ergen’in çevirip yönetti¤i ‘fieylerin fiekli’, ayn› üniversitede okuyan iki çiftin karmafl›k iliflkilerini gözler önüne sererken aflk ve sanat› bir arada irdeliyor. Nisan ay›n›n belirli günlerinde Taksim Aksanat’ta sahnelenecek oyunda, Esra Bezen Bilgin, Betul Çobano¤lu, Deniz Celilo¤lu ve Bartu Küçükça¤layan rol al›yor. www.akbanksanat.com

Tiyatro festivali bafll›yor!

Dostlar Sivas’› an›yor! Genco Erkal’›n yaz›p ve yönetti¤i “Sivas ’93”, yak›n tarihimizde Mad›mak Oteli’nde yaflananlar› ve sonras›ndaki mahkeme sürecini belgesel film görüntülüleri eflli¤inde seyirciyle buluflturuyor. Sivas ’93, olay› yaflam›fl olanlar›n tan›kl›klar›na, yazd›klara kitaplara, yapt›klar› söyleflilere ve Sivas Davas› tutanaklar›na dayan›yor. Oyunun belgesel filmi Nurdan Arca yap›m›, müzi¤i ise Faz›l Say'›n bestelerinden olufluyor. Dostlar Tiyatrosu’nun sahneledi¤i Sivas ’93’ün oyuncu kadrosunda Genco Erkal, Meral Çetinkaya, Yi¤it Tuncay, Murat Tüzün, Nilgün Karababa, fiirvan Akan ve Ça¤atay M›d›khan yer al›yor. www.dostlartiyatrosu.com

Venedik Taciri Uluslararas› ‹stanbul Tiyatro Festivali, iki y›ll›k bir aradan sonra 15 May›s – 4 Haziran tarihleri aras›nda, tiyatroseverleri dünyan›n dört bir yan›ndan gelen sayg›n oyuncu ve tiyatro topluluklar›yla buluflturacak. Festival program›nda, yurt d›fl›ndan gelecek 8 tiyatro ve dans toplulu¤u bulunurken 25’in üzerinde oyun, dans, performans olmak üzere 70’in üzerinde gösteri yer alacak. Tiyatro Festivali’nin izleyicileri böylelikle, çeflitli temalara odaklanan pek çok gösteriyi izleme f›rsat› bulacaklar.

W. Shakespeare’in unutulmaz eseri “Venedik Taciri” Nesrin Kazankaya’n›n rejisiyle Tiyatro Pera’da! Venedik’in vazgeçilmezi olan karnavallar, maskeler, Rialto Borsas›, müzikler, danslar oyunun belkemi¤ini olufltururken; H›ristiyan ve Musevilerin e¤lenceli ve gerilimli ifl dünyalar›, para, güç, mevki, aflk, ticaret ve adalet kavramlar› sorgulan›yor. Oyunu ay›n belirli günlerinde Tiyatro Pera’da izleyebilirsiniz. www.tiyatropera.com

Karatavuk

Hababam tiyatro sahnesinde! “Hababam S›n›f›” efsanesi yedi y›l sonra tiyatro sahnesine geri döndü. R›fat Ilgaz’›n ölümsüz eserinden hareketle Müjdat Gezen’in günümüze uyarlayarak yeniden kaleme al›p yönetti¤i “S›n›f Bunad›” isimli oyun, ocak ay›ndan bu yana Müjdat Gezen Tiyatrosu’nda sahnelenmeye devam ediyor. Pek çok sosyal ve siyasi mesaj› içeren oyun, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ndeki genç yetenekleri Müjdat Gezen, ‹lhan Daner, Erdo¤an Tuncel, Ümit Yesin, Ferdi Merter ve daha pek çok usta sanatç›yla buluflturuyor.

Laurence Olivier 2007 En ‹yi Oyun Ödülü’ne lay›k görülen ‘Karatavuk’ isimli oyun Emre Koyuncuo¤lu’nun çevirisi ile Türkçeye kazand›r›ld› ve yine Koyuncuo¤lu’nun rejisiyle Dot’ta sahneleniyor. K›smen fliddet içeren oyun, on iki yafl›ndayken cinsel tacize u¤rayan Una’n›n öyküsünü anlat›yor. Son y›llarda televizyon ekranlar›ndan yüzüne aflina oldu¤umuz Mine Tugay ile usta tiyatrocu Cüneyt Türel’in rollerini paylaflt›¤› Karatavuk, hikayesiyle ve oyuncular›n›n muhteflem performans›yla seyircinin nefesini kesiyor. www.go-dot.com



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.