SUNUŞ
Mart, 2011
Değerli Okurlarımız, Başkent’e bahar geliyor. 28. Uluslararası Ankara Müzik Festivali 4-30 Nisan 2011 tarihleri arasında gerçekleşecek. Biletler her yıl olduğu gibi Biletix kanalıyla Mart ayının 25’inden itibaren satışa çıkacak. Bu sayımızda her etkinlikle ilgili kısa bilgi bulabileceksiniz. Geçtiğimiz ay umut vadeden bir gelişmeyse; Ankara Bilkent’te, Tolgahan Çoğulu tarafından tasarlanan “Ayarlanabilir Mikrotonal Gitar” tanıtımının yapılmasıydı. Birçok kişinin ilgisini çekeceğini düşündüğümüz “Ayarlanabilir Mikrotonal Gitar” ile ilgili merak ettiklerinizi bu sayımızdan öğrenebilirsiniz. Bu ay müzik dosyasında Şerif Can Ünver’in “Rus Stili, İtalyan Zerafeti ve Evrensel Bir Yorum”, Elif Yoldaş’ın “Timurlenk” konser yorumunu ve “Mikrotonal Gitar” başlıklı bir yazıyı okuyabilirsiniz. Saygılarımızla, Bahar Gökçeli Editör SCA MÜZİK VAKFI
03/01
DUYURULAR D 03/01
Mart Ayında Ankara’daki Konserler ve Müzik Etkinlikleri Tarih
Saat
Yer
Etkinlik
03-04 Perş.-Cuma
20.00
CSO
CSO Şef: Yasuo Shinozaki Solistler: Kaan Buldular-KontraTenor Cem Sevgi –Trompet Kutay Maktay- Trompet Program: Antonıo Vivaldi Arya George Friderick Haendel Aryalar Francesco Manfredini İki Trompet için Konçerto Antonıo Vivaldi İki Trompet için Konçerto R.V 537 Do Majör Antonin Dvorak 8. Senfoni Sol Majör Op.88
04-05 Cuma-Cmt
20.00
Bilkent Konser Salonu
Bilkent Senfoni Orkestrası Şef: Gürer Aykal Solist: Fazıl Say- piyano Program: G.Gershwin Piyano Konçertosu Fa Majör Fazıl Say İstanbul Senfonisi
10-11 Perş-Cuma
20.00
CSO
CSO Şef: Cem Mansur Solist:Jiri Bartal- Viyolonsel Program: Ahmet Altınel “Gecenin Kaynakları” Edward Elgar Viyolonsel Konçertosu Mi minör Op.85 Johannes Brahms 3. Senfoni Fa Mjör Op.90
12 Cmt.
20.00
Bilkent Konser Salonu
Bilkent Senfoni Orkestrası Şef: Klaus Weise Solistler: Deniz Toygür-Keman Gözde Yaşar- Viyolonsel Program: J.s.Bach Orkestra için Suit No 1 Do Majör BWV 1066 J. Brahms Keman ve Viyolonsel için konçerto La minör Op. 102 J. Brahms 2. Senfoni Re Majör Op.73
03/02
D 03/02
16 Çarş.
19.00
Kültür Merkezi M Salonu
Hacettepe Senfoni Orkestrası İstemihan Taviloğlu Anma Konseri Şef: Prof.Erol Erdinç Solistler : Alexander Rudin (Çello) Mesut İktu (Bariton) Ekrem Öztan (Klarinet) Eserler: Dvorak-Çello Konçertosu Taviloğlu-Klarnet Konçertosu Mahler –Kinder Totem Lieder
20.00
CSO
CSO
17-18 Perş.- Cuma
19 Cmt
Şef: Rengim Gökmen Anlatıcı: Erdal Küçükkömürcü Solistler:Esin Talınlı- Soprano Ferda Yetişer –Mezzo Soprano Şenol Talınlı- Tenor Sabri Karabudak-Bas Program: Vasıf Adıgüzel “Çanakkale Oratoryosu” 20.00
Bilkent Konser Salonu
Bilkent Senfoni Orkestrası Şef: Jose Serebrier Solist: Sharon Isbin- Gitar Program: J.Turina “La Oracion del Torero” (The Bulfighter’s Prayer) J.Rodrigo “Fantasia Para un Gentilhomre M.d. Falla “El Amor Brujo Cocert Suite”
24-25 Perş- Cuma
20.00
CSO
CSO Şef: Antonello Allemandi Solist: Özcan Ulucan-Keman Program: Edouard Lalo “ Senfonie Espagnol” Re minör Op.21 Peter İlyiç Çaykovski “ Fracesca da Rimini” Op.32 Peter İlyiç Çaykovski “1812 Uvertürü” Op.49
03/03
D 03/03
26 Cmt
20.00
Bilkent Konser Salonu
Bilkent Senfoni Orkestrası Şef: Natalia Ponomarchuk Solist: Patrick De Ritis- fagot G. Verdi Fagot için Kapriçyo G. Rossini Fagot için Konçerto O. Respighi “Three Botticelli Pictures” O. Respighi “Gli Uccelli”
30 Çarş.
16.00
Kültür Merkezi M Salonu
Hacettepe Senfoni Orkestrası Konseri Server Ganiev Anma Konseri Şef: Prof.Erol Erdinç Solistler: Toğrul Ganiev (Keman) Ceyla Ganiyeva (Keman) Hayrettin Hoxa (Çello) Elvin Hoxa (Keman) Narmina Hoxa (Piyano) Eserler:Carmen-Süit (Solist:Elvin Hoxa) Saint-Saens-Rondo Carricioso (Solist:Ceyla Ganiyeva) Beethoven-Üçlü Konçerto Tschaikowsky-6.Senfoni
31 Perş. 01
20.00
CSO
CSO Şef: Rengim Gökmen Solist: Elina Vahala-Keman Program: J.Brahms Keman Konçertosu Re majör Op.77 J.Brahms 4.Senfoni mi minör Op.98
03/04
VAKIFTAN HABERLER VH 03/01
28. Uluslararası Ankara Müzik Festivali 4 - 30 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek ESKİŞEHİR SENFONİ ORKESTRASI
Borusan Quartet Gürer Aykal, şef
(Senfonik)
Orkestra, 88 oda müziği topluluğunun katıldığı, finali New York’taki Carnegie Hall’da yapılan 2010 Uluslararası Oda Müziği Topluluğu Yarışması’nda 1. gelerek altın madalyanın sahibi olan Borusan Quartet ile bir konser verecek.
PIANODRUM
(Klasik)
Christof Moser, piyano Mario Lackner, davul
Piyanoda büyük bestecilerin eserlerini kendilerine özgün yorumları ile davul eşliğinde çalmak bambaşka bir tat ve renk olsa gerek. Otoriteler tarafından klasik müzik disiplini içerisinde yenilikçi ve sıra dışı bir performans olarak nitelendirilmektedir.
03/05
VH 03/02
BİLKENT SENFONİ ORKESTRASI
(Senfonik)
Emmanuel Pahud, flüt
“Yeni dönemin büyük flüt sanatçısı” diye adlandırılan Emmanuel Pahud festivalin en önemli isimlerinden biri. Bilkent Senfoni Orkestrası ile çalacak.
THE LUTOSLAWSKI QUARTET (Çağdaş Müzik) MUSMA Projesi etkinlikleri kapsamında
2 keman, viyola ve çellodan oluşan Polonyalı topluluktur. Çağdaş besteci ve grubun kemancısı Marcin Markowicz’in eserlerini seslendirecek.
THE HERMITAGE ENSEMBLE OF SOLOISTS Aleksey Utkin, şef, obua
(Oda Müziği)
Obua virtüozü Aleksey Utkin tarafından Moskova Devlet Konservatuarını üstün derece ile bitirmiş müzisyenlerden oluşmuş başarılı bir orkestra.
03/06
VH 03/03
MOZART
(Klasik)
Polonya’nın en saygın okullarında klasik eğitim almış 4 yetenekli adam. Klasik müziğin kanatlarında özgün müzikal bir kabare.
MNOZIL BRASS
(Popüler Klasik) Avusturyalı birbirinden yetenekli 7 bakır üflemelinin oluşturduğu sıra dışı çok renkli bir topluluk. Youtube’da konser videolarının seyredilme sayısı bir kaç milyondan fazla.
NY GIPSY ALL STARS (Etno-caz) Balkan ve Anadolu ezgilerini biraz caz, biraz fusion ve biraz da funk tadında yorumlayan New York’da yaşayan bir topluluk. Davul ve kanunda yıllarca Amerika’da birçok sanatçıya eşlik etmiş Türk müzisyenler bulunmakta. Diğer müzisyenler Yunanistan, Amerika ve Makedonya’dan.
03/07
VH 03/04
HASAN GÖKÇE YORGUN, keman (Resital)
Tamara Atschba, piyano
Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası başkemancısı şu an 18 yaşındaki Hasan Gökçe Yorgun halen Viyana Konservatorium Wien Privatuniversitat’da lisans eğitimine devam etmektedir.
TCHAIKOVSKY STRING QUARTET
(Klasik)
Geçmişi 1970’lere dayanıyor. Bugün Rusya’nın en güçlü topluluklarından biri olarak kabul ediliyor.
PILAR
(Folk) Vokaldeki çarpıcı yorumu ve sesini bir enstrüman olarak kullanma yeteneği ile farklılık yaratan İtalyan sanatçısı. Pilar, vokal Tony Canto, gitar Francesco Barresi, perküsyon Giovanni Arena, kontrabas
03/08
VH 03/05
ORKESTRA AKADEMİK BAŞKENT Ertuğ Korkmaz, şef Ruşen Güneş, viyola
(Oda Müziği)
1998 yılında Kültür Bakanlığı’nca Devlet Sanatçısı unvanı alan Londra Filarmoni ve BBC Senfoni Orkestraları birinci viyolacısı Ruşen Güneş bu konserin solisti.
ZIV EVITAN
(Vurmalı)
Ritme Yolculuk
Ziv Eitan, marimba, davullar ve 50 çeşit perküsyon David Tsur, cello Yehonaton Givoni, perküsyon ve davul Bach’tan günümüz müziğine uzanan ritimsel bir yolculuk. Kimi zaman klasik müzik, kimi zaman Arap, kimi zaman barok veya Hindistan esintileri
03/09
VH 03/06
CÉDRİC TIBERGHIEN, piyano
(Resital)
5 yaşında Paris Konservatuarında eğitimine başlayan Tiberghien, müzik kariyeri boyunca birçok ödül ve madalyalar ile onurlandırılmıştır.
HACETTEPE SENFONİ ORKESTRASI Erol Erdinç, şef Cédric Tiberghien, piyano
(Senfonik)
Gençliğin enerjisini her notaya taşıyabilen orkestra Fransız piyanist Cédric Tiberghien ile bir konser verecek.
JAZZING FLAMENCO
(Dans) Topluluk, yeni gösterisinde Flamenko’nun büyüsünü cazın zarafetiyle göz kamaştırıcı bir mükemmellikte buluşturuyor... “Jazzing Flamenco” kostümleri, dansları ve müziğiyle festivalde iz bırakacak.
03/10
VH 03/07
DAISY JOPLING & THE BAND
(Popüler Klasik)
Daisy Jopling New York’un tanınmış ünlü müzisyenlerini bir araya getirmiş virtüöz İngiliz kemancı. İrlanda ezgilerinden, tangoya, hiphop ruhundan, rock düzenlemelerine, çingene müziğinden Latin müziğine değin uzanan efsaneleşmiş ezgileri klasik müzik disiplini içinde yorumlayan bir topluluk.
BİLKENT SENFONİ ORKESTRASI Işın Metin, şef Pierre Amoyal, keman
(Senfonik)
Dünyaca ünlü virtüöz kemancı Pierre Amoyal bu festival konserinin solisti. Konser modern müzik severlere yönelik.
03/11
VH 03/08
Czerny Yarışması Yapıldı Özel Sevda – Cenap And Müzik Kursunun her yıl geleneksel olarak düzenlediği Czerny Yarışması, 23 Ocak 2011 Pazar günü saat 11:00 de gerçekleştirilmiştir. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevhiz Ercan, Başkent Üniversitesi Devlet Konservatuarı Öğretim Görevlisi Sibel Sarıcan ve Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Piyano Öğretmeni Serpil Özyüksel’den oluşan Değerlendirme Jürisi yarışmaya katılan 22 öğrenciyi dinledikten sonra değerlendirmiştir. Jürinin değerlendirme sonucuna göre: 1.cilik ödülünü İpek Çobanoğlu, 2.cilik ödülünü Cem Şirin, 3.cülük Ödülünü Selin Demirci almıştır. Değerlendirme Jürisi bu 3 ödülden başka çok beğendiği 2 öğrencimizi de “Jüri Özel Ödülü” ile ödüllendirmiştir. Jüri Özel Ödülünü hak eden 2 öğrencimiz, Bengisu Şahin ve Efe Yalçın olarak belirlenmiştir.
03/12
MÜZİKSEVERİN KÖŞESİ MK 03/01
Rus Stili, İtalyan Zerafeti ve Evrensel Bir Yorum Şerif Can Ünver
3 Şubat 2011 tarihli Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konserinin ilk yarısında, Devlet Sanatçısı piyanistimiz Verda Erman, S.V.Rachmaninoff ’un 2 numaralı op.18 do minör piyano konçertosunu seslendirirken, orkestra şefi Antonio Pirolli yönetiminde ve Tuğba Tamer Türeli’nin konzertmeisterliğinde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası I.Stravinsky ’nin “Ateş Kuşu” bale süiti’ni seslendirdiler. Devlet Sanatçısı piyanist Verda Erman, Rusya’nın dünyaya kazandırdığı en büyük besteci-piyanistlerden biri olan Sergei Vasilievich Rachmaninoff ’un, 2 numaralı piyano konçertosunu seslendirdi. Bu eser özellikle, mücadeleye ve vazgeçmemeye gönderme yapan ve bestecinin en anlamlı eserlerinden biri sayılabilir. Verda Erman, bestecinin eseri yazarken kullandığı varsayılan düşünce ve duygularının en güzel tasavvur edilmiş hali ile sergiledi. Müziklerinde hassas, narin ve naif melodilere yer veren Rachmaninoff bu eseri, kendisini yaşadığı büyük bir hüsran sonucunda girdiği bunalımdan kurtararak tekrar müzik yaşantısına dönmesini sağladığı için, psikoloğu Dr. DAHL’a adamıştır. Yeniden ayağa kalkıp, mücadelesine devam ettiği süreçte verdiği ilk yapıtıdır. Konçertonun en çok sevilen eser oluşu belki de bundandır. Rachmaninoff eserini önce iki bölüm halinde yazmış, sonradan ilk bölümü eklemiştir. İkinci bölümle başlamış olması, onun ruh halindeki melankolik havayı gözler önüne sermektedir. Üçüncü bölümde ise düş gücünün, ona geleceğinde görmeyi umut ettiği günlerin müjdesini vermektedir. Tabiki o da bu müjdeyi notalara dönüştürmektedir. Eseri seslendirdikten sonra aldığı tepkilere binaen birinci bölümü de konçertosuna ekleyen bestecinin artık asıl duruşu söz konusudur. “Evet! Bu benim ve ben kendimi seviyorum. Sevilesi bir insanım ben!” der adeta ilk bölümünde. Tüm duygusallığı ve mücadeleci ruhu açığa çıkmıştır. Bu nedenle müzikal cümlelemelerin keskin hatları yumuşaktır ancak yine de karakterli bir oturaklılık ister. Devlet Sanatçısı Verda Erman, eserdeki müzikal cümlelemeri ve yuvarlatılmış köşeleri belirginleştirerek, tuşe üzerinde otoriter bir yorumla naif Rachmaninoff karakterini harmanladı. Son derece esere hakimdi ve çok bilinçli fikirleri ortaya koydu. Köşeli, marşı andıran ve Rus müziğinde sıklıkla yer alan ritmik dokuyu belirginleştirmesine karşın, az önce bahsini ettiğim günlerinin o mücadeleci ruhunu da yine cümleler arasındaki ilişkiyi kurması ve cümle içlerindeki mekanik ve teknik dokulardaki kusur affetmeyen yorumu ile harmanlayarak dinleyicisine Rachmaninoff ’un ayağa kalkışını adeta resmetti. Orkestra ile balansta üçüncü bölümde, temayı orkestra ile birleşerek duyurduğu bir iki pasajda orkestra, solistin çok az üstünde kaldı ancak genel balans gayet yerindeydi. Yoğun alkış alması
03/13
MK 03/02
üzerine sahneye çıkan Devlet Sanatçısı piyanistimiz Verda Erman iki farklı bis çalarak seyircisini selamladı. Orkestra şefi Antonio Pirolli’nin estetik üslubu ve müzikal harmanlayışı, orkestrada büyük bir bütünlük oluşturmuş, adeta refleks olarak şefle uyum içinde hareket eden bir orkestra yaratmış. Bu harika bir uyumu da yanında getiren, hem entonasyon hem de balans açılarından son derece homojen ve uyumlu bir hal oluşturuyor. Ancak enerji ve dinamizmin, seyirci üzerindeki etkisi Gilbert Varga’nın konserinde olduğu kadar görünür olmasa da, müziği gözleri kapalı dinlemeyi ve bütün olarak ele almayı seven her dinleyicinin farkedeceği üzere, dinamizmi ve ustaca cümlelemeleri ile Antonio Pirolli’nin, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın üzerinde oldukça etkili bir müzikal derinliğe ulaştığı açıktı. İkinci yarıda Stravinsky ’nin keşfedilmesine vesile olan eserlerden biri sayılan eseri “Ateş Kuşu” bale süitinin rengarenk melodileri ile yine orkestra şefi Antonio Pirolli yönetiminde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası sahnedeydi. Harika cümle geçişleri, iyi tasarlanmış bir program ve genel olarak baktığınızda tüm eserin içinde bir bütünlüğü yakalamanın mümkün olduğu son derece derli toplu bir icra ile çalınan Ateş Kuşu’nun bir solukta çalınan oldukça güç tuttilerinin üstesinden gelmedeki ustalıkları ile tüm CSO sanatçılarına teşekkür ederim. Son derece keyifli bir konserdi. Zorlu sololarda çok az sayıda ve ustaca kamufle edilerek temizlenmiş entonasyon kaymaları ve senkronda çok ama çok ufak iki üç şaşma meydana geldi ancak bunlar da işin tadı tuzu dedirten çok güzel bir icra izleme keyfinden uzaklaştıramadılar.
03/14
MK 03/03
“G.F. Haendel’in “Tamerlano”su”, Türkiye prömiyeri ile sanatseverlerin karşısına çıktı. Elif Yoldaş Timurlenk, Barok operasının önemli isimlerinden George Frederic Haendel’in yaratıcılığının doruk döneminde yazdığı önemli eserlerinden biridir. Bu eseri ilk kez Türkiye’de sahneye koyan Mehmet Ergüven idi. Operanın orkestra şefliğini Alessandro Cedrone yapmıştı. Eserin dekoru Nihat Kahraman’a, kostümleri Sevda Aksakoğlu’ na ve ışık düzeni Emin Saraçoğlu’na aitti. Ankara’da Timur ile Yıldırım Bayezid arasında geçen hikayenin, yaklaşık 600 yıl sonra Haendel’in yazdığı opera ile yeniden Ankara’da sahnelenmesi önemli detaylardan biridir.
03/15
MK 03/04
6 solist ve 22 kişilik bir orkestra ile çalışılan bu eser bütün Haendel operaları içerisinde en uzun konuşmalı olanıydı. Seyirciler her rolden bir arya çıkartılarak yeniden düzenlenen bu operayı yarım saatlik ara ile üç saatlik bir sürede 2 perdede izlediler. Barok dönemin çizgilerine bürünen bu eserde dönemin sık rastlanılan “kastrato”, yani hadım edilmiş soprano sesli erkek şarkıcı seslerine yer verilmişti. Günümüzde canlandırılan bu eserde ise kastratolar olmadığından erkek rollerinde kadınlar vardı. Dönüşümlü olarak Ferda Yetişer - Oya Saracel Timurlenk rolünde, Şebnem Algın ve Bilge Yılmaz ise Yunan Prensi Andronico rolünde yetenekleriyle sahnede erkekleri aratmadılar.
03/16
MK 03/05
Nicola Haym’ın librettosunu yazdığı Handel’in 1724’de bestelediği dönemin en güçlü müziksel trajedilerinden “Timurlenk Operası’’ Timurlenk ile Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid arasındaki rekabetin hikayesini anlatmaktadır. Özetle, Ankara yakınlarında Timur ile savaşa giren Sultan Bayezid, kızı Asteria ile birlikte esir düşer. Timur ise Yunan Prensi Andronico’ya aşık olan Asteria’ya göz koymuştur. Asteria babasının özgürlüğe kavuşması için Bayezid’in tüm karşı koymalarına rağmen Timur’un evlenme teklifini kabul eder. Asıl amacı düğün gecesi Timur’u öldürmektir. Asteria’nın zorba hükümdarı öldürme planları Timur’un nişanlısı İrene tarafından ortaya çıkarılır ve Bayezid, Timur’a boyun eğmektense ölmeyi tercih eder. Bayezid, Timur’ u lanetleyerek kendini zehirler, kızıyla vedalaşarak son nefesini verir. Bayezid’in ölümünden sonra Asteria ile Andronico için ölmekten başka çıkar yol kalmamıştır. Beklenmedik bir şekilde Timur insafa gelir; İrene’yi eş olarak kabul ederken, Andronico’nun da, beraberinde Asteria ile ülkesine dönmesine izin verir. Opera bu şekilde son bulur.
Seyircilerin kulaklarında güzel ezgiler bırakmak için hazırlanmış bu eserle Ocak ve Şubat aylarında buluşamadıysanız üzülmeyin çünkü ‘Timurlenk rolünde Ferda Yetişer ve Oya Saracel, Bayezid rolünde Ünüşan Kuloğlu ve Tankut Eşber, Asteria rolünde Mehlika Karadeniz ve Burcu Soysev, Andronico rolünde Şebnem Algın ve Bilge Yılmaz, İrene rolünde Zeynep Pınar Çakıt ve Zeynep Halvaşi, Leone rolünde Cem Beran Sertkaya ve Alaaddin Ataseven’ Mart ayında (15 - 29 Mart) yeniden seyircilerle buluşacak.
03/17
MK 03/06
Ayarlanabilir Mikrotonal Gitar Bahar Gökçeli
Geçtiğimiz ay Bilkent’te düzenlenen “Ayarlanabilir Mikrotonal Gitar” (Adjustable Microtonal Guitar) tanıtımı bir hayli ilginçti. Bu gitar, aslında 1985 yılında Walter Vogt’un gitardaki entonasyon sorunlarını çözmek için icat ettiği hareketli perdeli “Vogt gitar”ı baz alınarak tasarlanmış. Bu yeni çalgının tasarımının hikayesi ise 2008 yılında Tolgahan Çoğulu’nun projesini, İstanbul Teknik Üniversitesi Dr. Erol Üçer Müzik İleri Araştırmalar Merkezine sunmasıyla başlıyor. Bir süre sonra projenin desteklenmesiyle beraber, Prof. Şehvar Beşiroğlu’nun yürütücülüğünde bilimsel araştırma projesi olarak kabul ediliyor ve Ekrem Özkarpat tarafından da 2009 yılında yapımı gerçekleştiriliyor. Mikroton; bizim Osmanlı-Türk sanat müziğindeki “koma” (bir tam sesin 9 eşit parçaya bölünmesi) nın, batı klasik müziğindeki karşılığıdır. Günümüzde kullanılan standart klasik gitar ve piyanolarda eşit tampere sistem (bir oktavda 12 yarım ses) kullanılır. (Gitarın perde ve piyanoların tuş aralıkları yarım sesten oluşur) İşte bu “yarım ses” ten daha az aralıklara klasik batı müziği teorisinde mikroton, mikrotonların kullanılarak yapıldığı çağdaş klasik müziğine de mikrotonal müzik denir. Tolgahan Çoğulu’nun Ayarlanabilir Mikrotonal Gitar’ında her telin altında bulunan kanallar aracılığıyla tüm perdeler hareket ettirilebilme olanağına sahip. Ayrıca gitarın klavyesine istenilen miktarda perde ekleyip çıkarmak da mümkün. Çok geniş olanaklar sunan bu gitarın yapılışındaki hedefleri ise Tolgahan Çoğulu şu şekilde açıklıyor: “Eşit tampere sistemine sahip olan standart klasik gitarın renk paletini genişleterek hem besteciye hem de çalgıcıya sınırsız bir ortam yaratmak” Bu durumda makamsal müzikleri, çağdaş klasik batı müziğindeki mikrotonal müzikleri ve eşit tampere sistem dışındaki akort sistemlerini çalabilme olanağı tanıyan bu muhteşem çalgıdan maalesef şu anda bir adet var. Bu çalgı için bestecilerin harekete geçmesi, çalgının daha çok üretilmesini ve dolayısıyla da çalınmasını sağlayacaktır. Bu çalgı birçok besteciye ilham kaynağı olacak nitelikte.Besteciler iş başına…
03/18