MART 2013
02/1
İÇERİK 03/01
İÇERİK
3
AYIN MÜZİK ETKİNLİKLERİ (ANKARA)
4
AYIN MÜZİK ETKİNLİKLERİ (TÜRKİYE)
6
AVRUPADAN ETKİNLİKLER
10
VAKIFTAN HABERLER • MUSMA-5 Bestecisi Belli Oldu • Sempozyum : - Geleceğin Profesyonel Müzikçileri - “Yetiştirme Modelleri ve Programları” • SCAVM Ulusal Beste Yarışması Sonuçlandı • 30. Uluslararası Ankara Müzik Festivali Başlıyor
17 18 21 22
JMI HABERLERİ • Özel Sevda Cenap And Müzik Kursu Piyano Kursu Öğrencileri Konseri Gerçekleşti
27
MÜZİKSEVERİN KÖŞESİ • Johannes Ockeghem’in Rönesans Dönemi Polifonik Müziğindeki Yeri ve Önemi • Klasik Müzik Çalgılarnı Tanıyalım: “Klarinet”
28 35
DİNLEYİCİ İZLENİMİ •Bir Ankara Temsili : Saraydan Kız Kaçırma
38
KİTAP TANITIMI • MÜZİK FELSEFESİ / Tema ve Varyasyonlar (Yazar: Aadron Ridley)
02/3
42
AYIN MÜZİK ETKİNLİKLERİ (ANKARA) Tarih/Saat
Program
Etkinlik
Yer
05.03.2013/20:00
Bir Tenor Aranıyor
Müzikal Komedi
Operet Sahnesi
06.03.2013/20:00
Karyağdı Hatun
Opera
Opera Sahnesi
07.03.2013/20:00
Notre Dame’ın Kamburu
Bale
Opera Sahnesi
07.03.2013/20:00 08.03.2013/20:00
Ahmet Adnan Saygun, Suit’ Op 14 Urbain Gabriel Faure, Elegie Pyotr Ilyich Tchaikovsky, Rokoko Tema Üzerine Çeşitlemeler Sergei Rachmaninoff , 2. Senfoni mi minör Op 27
CSO Konseri Rodek Wojciech, Şef Gautier Capuçon, Çello
CSO Konser Salonu
08.03.2013/20:00
J.S. Bach, Piyano Konçertosu No.3, Re majör, BWV.1054;No.6, Fa majör, BWV.1057; No.1, Re minör, BWV.1052; Brandenburg Konçertosu No.5, Re majör, BWV.1050
BSO Kadınlar Günü Konseri Şef-Piyano, Angela Hewitt
BSO Konser Salonu
09.03.2013/20:00
BDT - Töre
Dans Tiyatrosu
Opera Sahnesi
10.03.2013/11:00
A'dan Z'ye
Çocuk Müzikali
Leyla Gencer Sahnesi
10.03.2013/14:00
Seslerle Anadolu
Müzikli Gösteri
Operet Sahnesi
10.03.2013/20:00
Başkent Oda Orkestrası
Konser
Operet Sahnesi
11.03.2013/20:00
Saraydan Kız Kaçırma
Opera
Opera Sahnesi
12.03.2013/20:00
Özsoy Quartet
Konser
Operet Sahnesi
14-15 Mart 2013
Itri’nin ölümünün 300.yıldönümü anma konsei Necil Kazım Akses, Scherzo”Itri’nin Nevakarı Üzerine Ferit Alnar, Kanun Konçertosu Ludvig van Beethoven, 7. Senfoni la majör Op 92
CSO Konseri Şef Erol Erdinç; Solist, Tahir Aydoğdu “Kanun”
CSO Konser Salonu
16.03.2013/20:00
E. Tabakov, Viyola Konçertosu R. Strauss, “Der Rosenkavalier” Süiti, Op.59
BSO Konseri Emil Tabakovi, Şef; Alexander Zemtzov, Viyola
BSO Konser Salonu
16.03.2013/20:00
Sevginin Bedeli
Bale
Opera Sahnesi
17.03.2013/11:00
Bremen Mızıkacıları
Çocuk Müzikali
Leyla Gencer Sahnesi
17.03.2013/14:00
Bir Tenor Aranıyor
Müzikal Komedi
Operet Sahnesi
17.03.2013/20:00
Operanın Kadınları
Konser
Operet Sahnesi
02/4
18.03.2013/20:00
Çanakkale Oratoryosu
Konser
Opera Sahnesi
19.03.2013/20:00
Suna Korad'ı Anma Konseri
Konser
-
20.03.2013/20:00
Saraydan Kız Kaçırma
Opera
Opera Sahnesi
21.03.2013/20:00
Antonio Vivakdi “ Mevsimler” Wolfgang Amadeus Mozart “39.Senfoni mi bemol majör”
CSO Konseri Şef, Vakhtang Matchavariani Alexander Markov, Keman
CSO Konser Salonu
21.03.2013/20:00
Astor Piazzolla, 4Mevsim Arnold Schoenberg, A. Verklartenacht Op.4
Orkestra Akademik Başkent Konseri Orhun Orhon, Şef Eliot Lawson, Keman
Başkent Üniv. Kampüsü
23.03.2013/20:00
L. van Beethoven, Keman Konçertosu, Re majör, Op.61 D. Shostakovich, Senfoni No.7, Do majör, Op.60 Leningrad
BSO Konseri Vladimir Fedoseyev, şef Ilya Gringolts, keman
BSO Konser Salonu
29 Mart 2013/20:00
Wagner’in Doğumunun 200. yılı Konseri Rcihard Wagner, Tristan & Isolde Overture; Tristan & Isolde Duet Act II “o Sink Hernieder”; Lohengrin Overture Act III Entracte; Lohengrin Act IIIDuet Elsa Lohengrin; Lohengrin “ Das süsse lied erhald”; “Lohengrin “Gral Erzaehlung”
CSO Konseri Şef, Vakhtang Matchavariani Şule Köken,Soprano Üünüşan Kuloğlu, Tenor
CSO Konseri
29 Mart 2013/20:00
W.A. Mozart, “La clemenza di Tito” Uvertürü, KV.621; Piyano Konçertosu No.24, Do minör, KV.491 P. Hindemith, “Die vier Temperamente” Tema ve Çeşitlemeler ; Carl Maria von Weber’in Temaları Üzerine Senfonik Metamorfozlar
BSO Konseri Toshiyuki Shimada, şef İdil Biret, piyano
BSO Konseri
02/5
TÜRKİYE’DEN ETKİNLİKLER TE 03/01 ANTALYA DEVLET OPERASI MART AYI PROGRAMI 14.03.2013 Perşembe
20:00
MACBETH (PRÖMİYER)
OPERA
15.03.2013 Cuma
14:00
HAYDİ ÇOCUKLAR OPERAYA
ÇOCUK OPERASI
16.03.2013 Cumartesi
16:00
MACBETH
OPERA
18.03.2013 Pazartesi
20:00
ŞEHİTLERİ ANMA KONSERİ (RESİTAL)
KONSER
19.03.2013 Salı
20:00
DON KİŞOT (Sezonun Son Temsili)
BALE
20.03.2013 Çarşamba
14:00
UYUYAN GÜZEL (Sezonun Son Temsili)
ÇOCUK MÜZİKALİ
İSTANBUL DEVLET OPERA ve BALESİ MART AYI PROGRAMI 07.03.2013 Perşembe
20:00
FRANSA`DAN ESİNTİLER
KONSER
09.03.2013 Cumartesi
16:00
FRANSA`DAN ESİNTİLER
KONSER
10.03.2013 Pazar
13:00
BREMEN MIZIKACILARI
ÇOCUK MÜZİKALİ
11.03.2013 Pazartesi
20:00
MANÇALI ŞÖVALYE
MÜZİKAL
12.03.2013 Salı
20:00
MANÇALI ŞÖVALYE
MÜZİKAL
12.03.2013 Salı
20:00
KUĞU GÖLÜ
BALE
13.03.2013 Çarşamba
20:00
MANÇALI ŞÖVALYE
MÜZİKAL
14.03.2013 Perşembe
20:00
KUĞU GÖLÜ
BALE
17.03.2013 Pazar
13:00
BREMEN MIZIKACILARI
ÇOCUK MÜZİKALİ
19.03.2013 Salı
20:00
SUNA KORAT GECESİ
KONSER
20.03.2013 Çarşamba
20:00
WOLFGANG VE LORENZO
OPERA
İZMİR DEVLET OPERASI MART AYI PROGRAMI 06.03.2013 Çarşamba
20:00
SARAYDAN KIZ KAÇIRMA
OPERA
08.03.2013 Cuma
11:00
BALENİN BÜYÜLÜ DÜNYASI
BALE
08.03.2013 Cuma
13:00
BALENİN BÜYÜLÜ DÜNYASI
BALE
08.03.2013 Cuma
20:00
SELVA ERDENER - TURKUAZ QUINTET
KONSER
11.03.2013 Pazartesi
20:00
OTELLO-(OPERA)
OPERA
12.03.2013 Salı
14:00
KÜLKEDİSİ
ÇOCUK MÜZİKALİ
02/6
TE 03/02
13.03.2013 Çarşamba
11:00
BALENİN BÜYÜLÜ DÜNYASI
BALE
13.03.2013 Çarşamba
13:00
BALENİN BÜYÜLÜ DÜNYASI
BALE
14.03.2013 Perşembe
11:00
SİHİRLİ DÜNYA
ÇOCUK MÜZİKALİ
14.03.2013 Perşembe
20:00
ÇAKIRCALI EFE
DANS TİYATROSU
15.03.2013 Cuma
20:30
ŞEHİTLER ORATORYOSU
KONSER
16.03.2013 Cumartesi
20:00
MUHTEŞEM SÜLEYMAN (Sezonun Son Temsili)
SAHNE KANTATI
MERSİN DEVLET OPERASI MART AYI PROGRAMI 05.03.2013 Salı
20:00
ZORBA
BALE
14.03.2013 Perşembe
16:00
KORSAN
BALE
16.03.2013 Cumartesi
15:00
SESLERLE ANADOLU
MÜZİKLİ GÖSTERİ
20.03.2013 Çarşamba
10:30
KELOĞLAN'IN SIRRI
ÇOCUK MÜZİKALİ
SAMSUN DEVLET OPERASI MART AYI PROGRAMI 11.03.2013 Pazartesi
20:00
1001 GECE MASALLARI
BALE
14.03.2013 Perşembe
20:00
ALİ BABA & 40
OPERA
BURSA BÖLGE DEVLET SENFONİ ORKESTRASI MART AYI PROGRAMI 7 MART 2013 YER: ATATÜRK KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİ MERİNOS SAAT: 20.00 ŞEF: Hakan ŞENSOY SOLİSTLER: İNCESAZ - Dilek TÜRKAN “Vokal”, Taner SAYACIOĞLU “Kanun”, Derya TÜRKAN “Klasik Kemençe”, Murat AYDEMİR “Tanbur”
PROGRAM: İncesaz Beste: Cengiz ONURAL
14 MART 2013 YER: ATATÜRK KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİ MERİNOS SAAT: 20.00 ŞEF: Antonio PIROLLI SOLİST: Orhan AHISKAL “Keman”
PROGRAM: E. W. Korngold “Keman Konçertosu” J. Brahms “Senfoni No.2”
02/7
TE 03/03
21-*22 MART 2013 YER: ATATÜRK KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİ MERİNOS, *PROF. DR. METE CENGİZ KÜLTÜR MERKEZİ SAAT: 20.00 ŞEF: İbrahim YAZICI SOLİST: Rahşan APAY “Viyolonsel”
PROGRAM: Armağan Durdağ “Viyolonsel Konçertosu” R. Schumann “Senfoni No.4”
28 MART 2013 YER: ATATÜRK KONGRE VE KÜLTÜR MERKEZİ MERİNOS SAAT: 20.00 ŞEF: Marek PIJAROWSKI SOLİST: Jiri BARTA “Viyolonsel”
PROGRAM: P. I. Çaykovski “Pezzo Capriccioso” P. I. Çaykovski “Rokoko Varyasyonlar” D. Şostakoviç “Jazz Suitleri”
İSTANBUL DEVLET SENFONİ ORKESTRASI MART AYI PROGRAMI 08 Mart 2013 DÜNYA KADINLAR GÜNÜ VE BAHARA MERHABA KONSERİ YER, FULYA SANAT MERKEZİ SAAT, 20:00 ŞEF, GIAN CARLO DE LORENZO SOLİST, TUNCAY YILMAZ (KEMAN)
YÜKSEL KOPTAGEL, FOSSİL SÜİTİ W. A. MOZART, KEMAN KONÇERTOSU NO.4 RE MAJÖR KV 218 R. KORSAKOV, ŞEHRAZAT
08 Şubat 2013 YER, LÜTFİ KIRDAR ULUSLARARASI KONGRE VE SERGİ SARAYI SAAT, 20:00 ŞEF, THEODORE KUCHAR SOLİST, ALEXANDER RUDIN (ÇELLO)
PROGRAM F. J. HAYDN, ENFONİ NO. 85 Sİ MAJÖR “LA REINE DE FRANCE” R. SCHUMANN, ÇELLO KONÇERTOSU U. C. ERKİN, SENFONİ NO.1
İZMİR DEVLET SENFONİ ORKESTRASI MART AYI PROGRAMI 1 Mart 2013 20:30 AHMED ADNAN SAYGUN SANAT MERKEZİ Şef: Vladimir ALTSCHULLER Solist: Fedor RUDIN, Keman
A.HAÇATURYAN Keman Konçertosu M.MUSSGORSKI-M.RAVEL, Bir Sergiden Tablolar
02/8
TE 03/04
8 Mart 2013 20:30 AHMED ADNAN SAYGUN SANAT MERKEZİ “Dünya Kadınlar Günü Özel Konseri” Şef: Susanna PESCETTI SolistlerZeynep UÇBAŞARAN, Piyano Altuğ TEKİN, Korno
Ebru Güner CANBEY, Korno ve yaylı calgılar için Devr-i Aksak C.SAINT-SAENS Piyano Konçertosu NO:5 op 103 fa majör Felix MENDELSSOHN Senfoni No:4 İtalyan
15 Mart 2013 20:30 AHMED ADNAN SAYGUN SANAT MERKEZİ “Çanakkale Şehitlerini Anma Haftası Özel Konseri” Şef: Emin Güven YAŞLIÇAM Solistler: Aytül BÜYÜKSARAÇ, Soprano Evrim KESKİN, Mezzo Soprano Fırat YALÇINKAYA, Tenor Teyfik RODOS, Bas Koro, İzmir Devlet Opera ve Balesi Ali HOCA, Koro Şefi
Program Hasan TURA, Şehitler Oratoryosu; Anlatıcı: Altuğ DİLMAÇ
22 Mart 2013 20:30 AHMED ADNAN SAYGUN SANAT MERKEZİ “Hindemith’in Ölümünün 50.Yılı Anısına” Şef: Toshi SHIMADA Solist: İdil BİRET, Piyano
C.M.VON WEBER Oberon Uvertürü W.A.MOZART, Piyano Konçetosu K.491 do minör Paul HINDEMITH, 4 Temperamente Paul HINDEMITH, C.M.von WEBER’in bir teması üzerine Senfonik Metamorfozlar
24 Mart 2013 20:30 Pamukkale Üniversitesi Konser salonu “Denizli Pamukkale Turnesi” Şef: Toshi SHIMADA Solist: İdil BİRET, Piyano
C.M.VON WEBER Oberon Uvertürü W.A.MOZART, Piyano Konçetosu K.491 do minör Paul HINDEMITH, 4 Temperamente Paul HINDEMITH, C.M.von WEBER’in bir teması üzerine Senfonik Metamorfozlar
29 Mart 2013 20:30 AHMED ADNAN SAYGUN SANAT MERKEZİ Şef: Erol ERDİNÇ Solist: Domenico NORDIO, keman Hülya POLAT Ayşenur KOLİVAR Koro, İzmir Devlet Opera ve Balesi Slavin Zdravkov DIMITROV, Koro Şefi
A.A.SAYGUN Keman Konçertosu E. ERDİNÇ Karadenizden Tablolar
02/9
AVRUPA’DAN SALONARINDAN AS 03/01
İNGİLTERE KRALİYET OPERASI MART AYI PROGRAMI Tarih
Saat
Etkinlik
Tür
01/03/2013 Cuma
20:00
Ballet Black
Bale
02/03/2013 Cumartesi
12:30
La Boheme
Opera
Sef: Alexander Joel Resjisor: John Copley
02/03/2013 Cumartesi
19:30
Tosca
Opera
Sef: Maurizio Benini Rejisor:Jonathan Kent
04/03/2013 Pazartesi
13:00
Mussorgsky, Poulenc, Britten
Resital
Baritone: Paul Wingfield Piano: Ashley Riches
04/03/2013 Pazartesi
19:30
Tosca
Opera
Sef: Maurizio Benini Rejisor:Jonathan Kent
05/03/2013 Sali
19:30
La Boheme
Opera
Sef: Alexander Joel Resjisor: John Copley
06/03/2013 Carsamba
19:30
Tosca
0pera
Sef: Maurizio Benini Rejisor:Jonathan Kent
07/03/2013 Persembe
19:30
Apollo
Bale
Sef: Barry Wordsworth Koreograf:George Balanchine
08/03/2013 Cuma
20:00
Written on Skin
Opera
Sef:George Benjamin Rejisor: Katie Mitchell
09/03/2013 Cumartesi
12:00
Apollo
Bale
Sef: Barry Wordsworth Koreograf:George Balanchine
09/03/2013 Cumartesi
19:30
La Boheme
Opera
Sef: Alexander Joel Resjisor: John Copley
11/03/2013 Pazartesi
20:00
Written on Skin
Opera
Sef:George Benjamin Rejisor: Katie Mitchell
12/03/2013 Salı
19:30
La Boheme
Opera
Sef: Alexander Joel Resjisor: John Copley
13/03/2013 Carsamba
19:30
Tosca
0pera
Sef: Maurizio Benini Rejisor:Jonathan Kent
14/03/2013 Persembe
19:30
Apollo
Bale
Sef: Barry Wordsworth Koreograf:George Balanchine
15/03/2013 Cuma
19:30
Alice’s Adventures in Wonderland
Bale
Sef: David Briskin Koreograf:Christopher Wheeldon
02/10
Yorumcular
AS 03/02
16/03/2013 Cumartesi
13:00
Tosca
0pera
Sef: Maurizio Benini Rejisor:Jonathan Kent
16/03/2013 Cumartesi
20:00
Written on Skin
Opera
Sef:George Benjamin Rejisor: Katie Mitchell
18/03/2013 Pazartesi
20:00
Written on Skin
Opera
Sef:George Benjamin Rejisor: Katie Mitchell
19/03/2013 Sali
19:30
Alice’s Adventures in Wonderland
Bale
Sef: David Briskin Koreograf:Christopher Wheeldon
20/03/2013 Carsamba
19:30
Tosca
0pera
Sef: Maurizio Benini Rejisor:Jonathan Kent
21/03/2013 Persembe
19:30
Alice’s Adventures in Wonderland
Bale
Sef: David Briskin Koreograf:Christopher Wheeldon
22/03/2013 Cuma
20:00
Written on Skin
Opera
Sef:George Benjamin Rejisor: Katie Mitchell
23/03/2013 Cumartesi
12:30
Alice’s Adventures in Wonderland
Bale
Sef: David Briskin Koreograf:Christopher Wheeldon
23/03/2013
19:30
Tosca
0pera
Sef: Maurizio Benini Rejisor:Jonathan Kent
25/03/2013 Pazartesi
19:30
Alice’s Adventures in Wonderland
Bale
Sef: David Briskin Koreograf:Christopher Wheeldon
26/03/2013 Sali
19:30
Tosca
0pera
Sef: Maurizio Benini Rejisor:Jonathan Kent
27/03/2013 Carsamba
19:30
Alice’s Adventures in Wonderland
Bale
Sef: David Briskin Koreograf:Christopher Wheeldon
28/03/2013 Persembe
19:30
Alice’s Adventures in Wonderland
Bale
Sef: David Briskin Koreograf:Christopher Wheeldon
30/03/2013 Cumartesi
19:00
Nabucco
Opera
Sef:Nicola Luisotti Rejisor:Daniele Abbado
02/11
AS 03/03 VİYANA DEVLET OPERASI MART AYI PROGRAMI Tarih
Saat
Temsil
Youmcular
01/03/2013 Cuma
19:30-21:45
Ask Iksiri Operasi (Opera) Gaetano DONIZETT I
Sef: Yves Abel Rejisor: Otto Schenk
02/03/2013 Cumartesi
19:00-22:15
Don Giovanni(Opera) Wolfgang Amadeus MOZART
Sef: Louis Langree Rejisor: Jean-Louis Martinoty
03/03/2013 Pazar
15:00-16:00
Periler (Cocuk Operasi ) Richard WAGNER
03/03/2013 Pazar
19:30-21:30
Dans Perspektifleri ( Bale) David Dawson, Helen Pickett, J.C Maillot,Patrick de Bana
04/03/2013 Pazartesi
20:00-22:15
Ask Iksiri Operasi (Opera) Gaetano DONIZETT I
Sef: Yves Abel Rejisor: Otto Schenk
05/03/2013 Sali
19:00-22:15
Don Giovanni(Opera) Wolfgang Amadeus MOZART
Sef: Louis Langree Rejisor: Jean-Louis Martinoty
06/03/2013 Carsamba
10:30-11:30
Periler (Cocuk Operasi ) Richard WAGNER
06/03/2013 Carsamba
19:00-21:30
20.Yuzyil Saheserleri (Bale) Nils Christe, Roland Petit, Serge Lifar
Sef: Markus Lehtinen
07/03/2013 Persembe
19:00-22:15
Don Giovanni(Opera) Wolfgang Amadeus MOZART
Sef: Louis Langree Rejisor: Jean-Louis Martinoty
08/03/2013 Cuma
19:30-21:45
Ask Iksiri Operasi (Opera) Gaetano DONIZETT I
Sef: Yves Abel Rejisor: Otto Schenk
09/03/2013 Cumartesi
19:30-22:15
La Traviata (Opera) Guiseppe VERDI
Sef: Paolo Carignani Rejisor: Jean-Francois Sivadier
10/03/2013 Pazar
11:00-12:00
Periler (Cocuk Operasi ) Richard WAGNER
10/03/2013 Pazar
16:00-19:15
Don Giovanni(Opera) Wolfgang Amadeus MOZART
Sef: Louis Langree Rejisor: Jean-Louis Martinoty
11/03/2013 Pazartesi
19:00-21:30
20.Yuzyil Saheserleri (Bale) Nils Christe, Roland Petit, Serge Lifar
Sef: Markus Lehtinen
02/12
AS 03/04
12/03/2013 Sali
19:30-22:15
La Traviata (Opera) Giuseppe VERDI
Sef: Paolo Carignani Rejisor:Jean-Francois Sivadier
13/03/2013 Carsamba
19:00-22:30
Figaro’nun Dugunu (Opera) Wolfgang Amadeus MOZART
Sef: Louis Langree Rejisor: Jean-Louis Martinoty
14/03/2013 Persembe
10:30-11:30
Periler (Cocuk Operasi ) Richard WAGNER
14/03/2013 Persembe
19:00-22:15
AIDA (Opera) Giuseppe VERDI
Sef: Pinchas Steinberg
15/03/2013 Cuma
19:00-21:45
La Traviata (Opera) Giuseppe VERDI
Sef: Paolo Carignani
16/03/2013 Cumartesi
11:00
Viyana Filarmoni Oda Muzigi Ozel Dinletisi
16/03/2013 Cumartesi
19:00-22:30
Figaro’nun Dugunu (Opera) Wolfgang Amadeus MOZART
17/03/2013 Pazar
15:00-16:00
Periler (Cocuk Operasi ) Richard WAGNER
17/03/2013 Pazar
18:30-21:45
AIDA (Opera) Giuseppe VERDI
Sef: Pinchas Steinberg
18/03/2013 Pazartesi
19:30-22:15
Sevil Berberi (Opera) Gioachino ROSSINI
Sef: Guillermo Garcia Calvo
19/03/2013 Sali
18:30-22:00
Figaro’nun Dugunu (Opera) Wolfgang Amadeus MOZART
Sef: Louis Langree
20/03/2013 Carsamba
19:00-22:15
AIDA (Opera) Giuseppe VERDI
Sef: Pinchas Steinberg
21/03/2013 Persembe
19:30-21:30
Dans Perspektifleri ( Bale) David Dawson, Helen Pickett, J.C Maillot,Patrick de Bana
22/03/2013 Cuma
19:30-22:15
Sevil Berberi (Opera) Gioachino ROSSINI
Sef: Guillermo Garcia Calvo
23/03/2013 Cumartesi
19:00-22:15
AIDA (Opera) Giuseppe VERDI
Sef: Pinchas Steinberg
24/03/2013 Pazar
20:00-21:45
WOZZECK (Opera) Alban BERG
Sef:Franz Welser-Most
25/03/2013 Pazartesi
19:30-22:15
Sevil Berberi (Opera) Gioachino ROSSINI
Sef: Guillermo Garcia Calvo Rejisor: Gunther Rennert, Richard Blestchacher
02/13
Sef: Louis Langree
AS 03/05
26/03/2013 Sali
19:30-21:30
Dans Perspektifleri ( Bale) David Dawson, Helen Pickett, J.C Maillot,Patrick de Bana
27/03/2013 Carsamba
20:00-21:45
WOZZECK (Opera) Alban BERG
Sef:Franz Welser-Most
28/03/2013 Persembe
17:30-22:30
PARSIFAL (Opera) Richard WAGNER
Sef: Franz Welser-Most
29/03/2013 Cuma
KAPALI
KAPALI
KAPALI
30/03/2013 Cumartesi
15:00-16:00
Periler (Cocuk Operasi ) Richard WAGNER
30/03/2013 Cumartesi
20:00-21:45
WOZZECK (Opera) Alban BERG
Sef:Franz Welser-Most
31/03/2013 Pazar
17:30-22:30
PARSIFAL (Opera) Richard WAGNER
Sef: Franz Welser-Most
ZURIH TONHALLE ORKESTRASI MART AYI PROGRAMI 01/03/2013 Cuma
22:00
Antonin DVORAK, Piotr TSCHAIKOWSKY
Sef: David Zinman Keman: Julia Fischer
02/03/2013 Cumartesi
19:30
Franz SCHUBERT,Ludwig van BEETHOVEN
Resital Piyano: Gregory Skolov
03/03/2013 Pazar
19:30
Joseph HAYDN, Alban BERG, Felix MENDELSSOHN
Oda Muzigi Kuartet Tetzlaff Quartett
04/03/2013 Pazartesi
15:30
GRIEG, NICOLAI, VERDI, PONCHIELLI, WAGNER, LUMBYE, J.STRAUSS SOHN
Sef: Marc Tardue Jena Filarmoni Orkestrasi
04/03/2013 Pazartesi
19:30
GRIEG, NICOLAI, VERDI, PONCHIELLI, WAGNER, LUMBYE, J.STRAUSS SOHN
Sef: Marc Tardue Jena Filarmoni Orkestrasi
05/03/2013 Sali
20:00
Antonin DVORAK, Piotr TSCHAIKOWSKY, Hector BERLIOZ
Sef: David Zinman Keman: Julia Fischer
06/03/2013 Carsamba
19:30
Ludwig van BEETHOVEN
Sef: Vladimir Jurowski Piyano: Helene Grimaud Londra Filarmoni Orkestrasi
02/14
AS 03/06
06/03/2013 Carsamba
20:00
Hector BERLIOZ, Ludwig van BEETHOVEN, Piotr I.TSCHAIKOVSKY
Sef: David Zinman Piyano: Rafal Blechacz Zurih Tonhalle Orkestrasi
07/03/2013 Persembe
20:00
Hector BERLIOZ, Ludwig van BEETHOVEN, Johannes BRAHMS
Sef: David Zinman Piyano: Rafal Blechacz Zurih Tonhalle Orkestrasi
09/03/2013 Cumartesi
20:00
Antonin DVORAK, Piotr TSCHAIKOWSKY, Hector BERLIOZ
Sef: David Zinman Keman: Julia Fischer
10/03/2013 Pazar
20:00
Antonin DVORAK, Piotr TSCHAIKOWSKY, Hector BERLIOZ
Sef: David Zinman Keman: Julia Fischer
12/03/2013 Sali
20:00
Hector BERLIOZ, Ludwig van BEETHOVEN, Piotr I.TSCHAIKOVSKY
Sef: David Zinman Piyano: Rafal Blechacz Zurih Tonhalle Orkestrasi
13/03/2013 Carsamba
20:00
Antonin DVORAK, Piotr TSCHAIKOWSKY, Hector BERLIOZ
Sef: David Zinman Keman: Julia Fischer
20/03/2013 Carsamba
19:30
Igor STRAVINSKY, George ANTHEIL
Sef: David Zinman Zurih Tonhalle Orkestrasi
21/03/2013 Persembe
19:30
Igor STRAVINSKY, George ANTHEIL
Sef: David Zinman Zurih Tonhalle Orkestrasi
22/03/2013 Cuma
19:30
Olivier MESSIAEN
Resital Piyano: Roger Muraro
23/03/2013 Cumartesi
19:30
Avro PART,Willy MERZ,C.P.Emmanuel BACH,D. SCHOSTAKOWITSCH
Sef: Igor Karsko Fagot: Sergio AZZOLINI
24/03/2013 Pazar
19:30
Benjamin BRITTEN,W.A MOZART,Richard STRAUSS
Sef: Sir Roger Norrington Keman: Giuliano Carmignola
28/03/2013 Persembe
19:30
Ludwig van BEETHOVEN
Sef: Joachim Krause Zurih Tonhalle Orkestrasi
29/03/2013 Cuma
16:00
Ludwig van BEETHOVEN
Sef: Joachim Krause Zurih Tonhalle Orkestrasi
02/15
ÖNEMLİ DUYURU
MÜZİK DOSYASI ELEKTRONİK ORTAMDA DEĞERLİ MÜZİK DOSYASI OKURLARI Daha önce de ilan edildiği üzere, Sevda-Cenap And Müzik Vakfı’nın aylık Müzik Dosyası’na, Ocak 2011 tarihinden bu yana elektronik ortamda, Vakfımızın web sitesinden de (www.andmuzikvakfi.com) ulaşılabilmektedir. Bunun yanı sıra, Müzik Dosyası, basılı olarak çok sayıda adrese gönderilmekteydi. Bundan sonra da bu dosyayı, hem elektronik ortamda hem de basılı olarak yayımlamayı sürdüreceğiz. Ancak çevresel endişelerle kâğıt kullanımı ve posta giderlerini sınırlandırmak için, BASILI YAYINIMIZ, SADECE, BU YÖNDEKİ TALEBİNİ VAKFIMIZA İLETENLERE POSTAYLA GÖNDERİLMEKTEDİR.
Gerekli durumlarda adreslerini de güncelleyerek, telefon, mektup, e-posta ya da fax ile SCAMV sekreteryasına bilgi vermelerini özellikle rica ederiz.
Telefon 0312 427 08 55 / 11-12 Fax 0312 467 31 59 E-Mail info@andmuzikvakfi.com
02/16
VAKIFTAN HABERLER VH 03/01
MusMA -5’in Bestecisi Belli Oldu Sevda-Cenap And Müzik Vakfı’nın, genç bestecileri uluslararası planda tanıtmak amacıyla Avrupa Festivaller Birliği üyesi diğer on festivalle birlikte yürüttüğü MusMA (Music Masters On Air- Radyo Dalgalarında Müzik Ustaları) Projesinin beşinci Türk bestecisi Şubat ayı içinde belirlendi. Bugüne kadar sonuçlandırılan ilk üç faaliyet yılında eserleri çeşitli Avrupa ülkelerinde icra edilen ilk üç besteci Salih Can Özer, Fazlı Orhun Orhon ve Onur Türkmen’di. 2014 yılının bestecisi ise Yiğit Aydın’dır; eseri bu yıl yurtdışında ve 2014’te de Ankara’da icra edilecektir. Sevda-Cenap And Müzik Vakfı tarafından yayınlanan Müzik Dosyası ve Vakıf internet sitesinin yanı sıra başka ortamlarda da duyurusu yapılan MusMA-5 çağrısına altı genç bestecimiz yanıt vermiştir. 15 Ocak 2013, Cuma günü toplanan ve Vakıf yönetim ve danışma kurulu üyelerinden oluşan seçici kurul, bunlar arasından, gerek yaş ve deneyim profilinin MusMA amaçlarına uygunluğu, gerekse sunduğu örnek eserlerde nefesli sazların kullanımı konusundaki başarısı nedeniyle Bilkent Üniversitesi, Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi asistanı Can Bekir Bilir’i, MusMA-5 projesinin bestecisi olarak belirlemiştir. Can Bekir Bilir eserini 2014 yılı Şubat ayında teslim edecek ve eser ilk önce, aynı yıl Ankara’da yapılacak uluslararası işlikte çalınacaktır. Daha sonra, 2015 yılı Nisan ayında 32. Uluslararası Ankara Müzik Festivali’nde gerçekleşecek MusMA Konserinde yurdumuzun müzikseverlerine sunulacaktır.
02/17
VH 03/02 SEMPOZYUM - Geleceğin Profesyonel Müzikçileri “Yetiştirme Modelleri ve Programları” Yurdumuzda profesyonel müzikçi yetiştirmek amacıyla kurulan kurumların dününü “Darül Elhan’a, Muzıka-ı Humayun’a, hatta daha da gerilere götürebiliriz. Cumhuriyet’in hemen ilk yıllarında başlatılan “müzik devrimi” girişimi profesyonel müzikçi yetiştirme ve bu alanın çeşitli mesleklere hazırlama modelini 1936’da öğretime başlayan ve kurumlaşan Ankara Devlet Konservatuvarı (ADK) oluşturdu. Bu model sonraki yıllarda açılan diğer batı sanat müziği ve Türk müziği konservatuvarları ile yurt yüzeyine yayıldı, daha geniş bir uygulama alanı buldu. Böylece ADK modeli nicelik yönünden büyüse ve çeşitlense bile, nitelik yönünden pek fazla değişikliğe uğramadan 20. yy boyunca yaşamını sürdürdü, bugüne kadar da halâ sürdürüyor. 1980’li yılların başlarında konservatuvarların üniversitelerin bünyesine taşınması da bu kurumlara özde pek fazla bir değişim getirmedi. Oysa bugün yaşanan “küreselleşme”, “bilişim devrimi” gibi olgular; hem bireyi, hem toplumu, kısacası üzerinde yaşadığımız yerküreyi değiştirmeyi, yeniden biçimlendirmeyi hedefliyor ve bu hedefe ulaşma yolunda oldukça da ilerlendi. Müzik sanatının bu değişimden etkilenmemesi olanaksız. Ama konservatuvarlarımız, bu değişim ve yeniden biçimlenişi henüz içselleştirmiş görünmüyor. Bir müzik öğrencisinin, okulunun ilân panosuna astığı şu yakınma cümleleri bize de çok tanıdık gelmiyor mu? Bugünü yaşayan bizler; önceki günün okullarında, dünün öğretmenleriyle yarının görevlerine hazırlanıyoruz! Bugün artık profesyonel müzikçi yetiştiren kurumlarımız için yeni modeller tasarlama, yeni programlar geliştirme zorunlu hale gelmedi mi? Müzikte yaşanan popülerleşme, elektronikleşme süreçleri yeni bir eğitim modeli anlayışını da birlikte getirmeyecek mi? Bu yeni modeller ve programlar neler olabilir. Bugünün ve yarının profesyonel müzikçilerini yetiştirecek eğitim kurumları nasıl biçimlenmeli, nasıl yapılanmalı. Sempozyumumuz gelecek için tasarımlar içeren bildirilerin sunulacağı ve panellerkonserler ile sürdürülecek 15 Mart 2013’teki etkinliğine hepinizi davet ediyor.
02/18
VH 03/03 GELECEĞİN PROFESYONEL MÜZİKÇİLERİ “Yetiştirme Modelleri ve Programları” 15 Mart 2013 Cuma SEMPOZYUM AKIŞI Yer : Başkent Üniversitesi Kampüsü Prof.Dr.İhsan Doğramacı Konferans Salonu OTURUM
SAAT 09.30
AÇILIŞ OTURUMU
1. OTURUM
Saygı Duruşu - İstiklal Marşı SCA Vakfı Başkanı Mehmet Başman B.Ü. Rektörü Prof.Dr. Kenan ARAZ Dinleti: Ceren BARAN (Gitar) KATILIMCI Erdoğan Okyay
10-20-10.40
Prof. Ertuğrul Bayraktarkatal
10.40-11.10
Çay-Kahve Arası
11.15-11.35
Prof.Dr. Ali Uçan
Geleceğin Profesyonel Müzikçilerini Yetiştirmede Yeni Bir Kurum,Model ve Program Önerisi
11.35-11.55
Eser Öykü
Dede Profesyonel Müzik Eğitiminde Bütünleşme ve Etkileşim
12.30
Yemek Arası
12.00-12.30
Doç.Dr. Pınar Somakçı
Mesleki Müzik Eğitimi Veren Kurumlarda Türk Müziği Nazariyat ve Solfej Dersi Öğretimi İçin Sistematik Bir Model Önerisi
14.00-14.20
Doç.Dr. Mehmet Can Özer
Kulak Eğitiminde Teknoloji Tabanlı Bir Öneri Midas
14.40-15.00
Doç.Dr. Gökçe Altay
Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi ve Müzik Hazırlık Okulu’nun Müzik Eğitimi Modeli
15.00-15.30
Soru - Cevap
15.30-16.00
Çay-Kahve Arası
16.00-16.20
Dr. Esra Karaol
Perküsyon Destekli Piyano ve Müzik Teorisi Programı Disiplinlerarası müzik ve eğitim ilişkisi üzerine bir model
16.20-16.40
Dr.Lütfü Erol
Dünyada ve Bizde Günümüz “Yeni” Kültürü;‘Profesyonel Müzikçi’ Adayı Hangi Somut Koşullarla Karşı Karşıya?
16.40-17.10
Soru-Cevap
117.15-18.15
Panel
18.15
Çay-Kahve ve Yemek Arası
19.30 20.15
ORKESTRA AKADEMİK BAŞKENT SEMPOZYUM ÖZEL KONSERİ
2.OTURUM
Zanaatin ve Sanatın Modern Sonrası..
Oturum Başkanı Dr. Erdoğan Okyay
3.OTURUM
KONSER ve KAPANIŞ
BİLDİRİ BAŞLIĞI
10.00-10.20
Oturum Başkanı: Prof.Dr. Ali Uçan
Prof. Ertuğrul Bayraktarkatal, Sıdıka Özdil (besteci ve orkestra şefi), Doç.Dr. Mehmet Can Özer
02/19
VH 03/04
02/20
VH 03/05 SCAMV Ulusal Beste Yarışması sonuçlandı... Sevda-Cenap And Müzik Vakfı’nın 40. Kuruluş Yılı münasebetiyle düzenlenen Ulusal Beste Yarışması sonuçlandı. 31 katılımcı arasından Utar Artun’un yapıtı ikinciliğe değer bulundu. Eray İnal’ın eserinin üçüncü olduğu yarışmada, mansiyon ödülü de İvan Çelak’a verildi. Duayen besteci Prof. İlhan Usmanbaş başkanlığında, besteci Prof. Yalçın Tura, orkestra şefi Prof. Gürer Aykal ,besteci ve orkestra şefi Prof. Bujor Hoinic, besteci Turgay Erdener, besteci Prof. Özkan Manav, besteci Prof. Hasan Uçarsu ve orkestra şefi Doç. Işın Metin’den oluşan yarışma seçici kurulu üyeleri, 18 Şubat 2013 günü İstanbul’da toplandı. Seçici Kurulun birincilik ödülü ve üç mansiyondan ikisini vermediği değerlendirme sonunda, ikinciliği Utar Artun’un “Paradoks”, üçüncülüğü ise Eray İnal’ın “Anadolu Rapsodisi” adlı eseri kazandı. Kurul, İvan Çelak’ın eserini de mansiyona değer buldu. Toplantıda seçici kurul üyesi Prof. Rengim Gökmen mazereti nedeniyle hazır bulunamadı, tüm kararlar oybirliği ile alındı. Yarışma şartnamesine göre, ikinci ve üçüncü gelen eserler 30 . Uluslararası Ankara Müzik Festivali çerçevesinde 13 Nisan 2013’te şef Orhun Orhon yönetiminde Ankara Gençlik Senfoni Orkestrası’nın vereceği konserde ilk kez seslendirilecek. Yarışmada ikinciliği elde eden Utar Artun (d.1987) Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Vurmalı Çalgılar Bölümü’nu Haşim ve Tarkan Yedican’ın öğrencisi olarak bitirdi. Prof. İlhan Baran’la Caz armonisi ve çağdaş müzik çalıştı. CSO ve BSO’nun çeşitli konser ve turnelerinde vurmalı çalgılar sanatçısı olarak yer aldı. 2009 yılında Amerika’daki ünlü Berklee Müzik Okulu’nun dünya seçmelerinin Paris ayağına katıldı ve okula burslu kabul edildi. İlk sömestrisinde, Berklee Senfoni Orkestrasının (BCSO) açmış olduğu kompozisyon yarışmasından “Onur Ödülü” kazandı ve ASCAP Morton Gould genç kompozitörler Berklee College of Music’teki eğitimini Film Müziği, Caz ve Kompozisyon alanlarında yoğunlaşarak 2.5 sene içerisinde bitirdi. Berklee’de düzenlenen 7. Film Müziği yarışmasında ikincilik ödülü aldı. 18. TBD Halıcı Beste Yarışmasından da birincilik ödülü kazandı. Halen müzik yaşamını piyanist ve besteci olarak Boston kentinde sürdürüyor. Yarışmanın üçüncüsü Eray İnal (d.1986) Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Fagot Bölümündeü Doç. Orhan Nuri Göktürk, Günnur Kurt ile çalıştı, Tahsin Arslan’ın sınıfından mezun oldu. Eğitimi süresince üstün başarılarından dolayı iki kez sınıf atladı. 2000 yılında Yamaha’nın yapmış olduğu tahta üflemeliler yarışmasında 2. oldu. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Ankara Devlet Opera ve Balesi, Bursa Senfoni Orkestrası ve Antalya Senfoni Orkestrası, Borusan Filarmoni Orkestrasında birçok eserde görev aldı. Fagot ve oda müziği üzerine beste ve düzenlemeleri bulunan İnal Bilkent Üniversitesi’nde master yaptı. Halen Çukurova Devlet senfoni Orkestrası fagot sanatçısı ve Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda öğretmen olarak görev yapıyor. Mansiyon kazanan İvan Çelak ( d.1969), Moldova doğumlu bir Gagavuz Türkü. Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı kompozisyon bölümünü Muammer Sun’un öğrencisi olarak bitirdi. Çeşitli yarışmalarda elde ettiği ödülleri bulunuyor. Master tezini İlhan Baran’ın besteleri üzerine yaptı. Halen Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuarında öğretim görevlisi olarak çalışıyor.
02/21
VH 03/06
30. ANKARA MÜZİK FESTİVALİ BAŞLIYOR Her yıl Nisan ayında başkentlileri müzikle buluşturan bir Ankara Klasiği; Uluslararası Ankara Müzik Festivali, 04 – 30 Nisan 2013 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşacak. Bu yıl 30’uncusu gerçekleştirilecek Festival kapsamında 18 farklı ülkeden 908 sanatçı, senfonik müzikten etnik müziğe, çağdaş müzikten dünya müziğine, flamenkodan dansa ve mizah içerikli klasik müziğe kadar uzanan farklı etkinlikler ile Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu, Resim Heykel Müzesi Salonu, ATO Congresium Salonu, Alman Kültür Merkezi ve Bilkent Üniversitesi Salonu’nda sahneye çıkacak.
02/22
VH 03/07
CUMHURBAŞKANLIĞI SENFONİ ORKESTRASI 04 Nisan, Perşembe 20.30 - MEB Ankara Müzik Festivali’nin 30. yılı özel bir programla kutlanacak
TSK ARMONİ MIZIKASI 06 Nisan 2013 20.30 - MEB Şef Kıvanç Tepe ve Piyanist Özgür Ünaldı Rachmaninov eserleri seslendirecek.
KHUSUGTUN Moğolistan Ulusal Folk Müzik ve Dans Topluluğu 08 Nisan 2013 20.30 – MEB Mistismin Doruklarında… Şaman Moğollar dans ve müzikle Ankara’da. ORKESTRA AKADEMİK BAŞKENT 09 Nisan 2013 20.30 - MEB Şef Ertuğ Korkmaz on yıllık orkestrası ile bu kez İtalyanların günümüzde en iyi piyanisti, facebook’ta 40.000 dan fazla fanı olan Nazzareno Carusi’yi konuk ediyor. SAMUELSEN İKİLİSİ 10 Nisan 2013 20.30 - RHM Norveç’in kültür elçileri 1773 keman ve 1687 çello ile Barnier, Kodaly, Ghys, Servains, Solima, Ysaye, Handel- Halvorsen eserleri dinletecek.
HGM JAZZ ORCHESTRA 11 Nisan 2013 20.30 - MEB 2002 de kurulan big band’ın solisti Kosta Rika Orijinli Kaliforniyalı trombon sanatçısı Luis Bonilla.
02/23
VH 03/08
LARA FABIAN 12 Nisan 2013 20.30 – CONGRESIUM Büyülü ses… Festivale özel, Türkiye’de tek konser.
FESTİVAL BESTE YARIŞMASI 13 Nisan 2013 20.30 – MEB Vakfın kuruluşunun 40. Festivalin 30.yılı münasebetiyle düzenlenen beste yarışmasında ikinciliği alan Utar Artur’un ve üçüncülüğü alan Eray İnal’ın eserlerini şef Fazlı Orhun Orhon yönetiminde Ankara Gençlik Senfoni Orkestrası seslendirecek. İZMİR SENFONİ ORKESTRASI 14 Nisan 2013 20.30 – MEB Japon şef Yoshinao Osawa ve Koreli piyanist Seong-Soon Hwang Beethoven’in 4.piyano konçertosu ve Brahms 4.senfoni ile Ankara’da. ANKARA ÇAĞDAŞ MÜZİK TOPLULUĞU 15 Nisan 2013 /20.30 - RHM Ebru Karaağaç (keman), Feza Gökmen (viyola) Onur Şenler (çello), Burak Karaağaç (kontrabas) Nusret İspir (klarinet), Taşkın Oray (obua) Bilgin Canaz (ney) Çağdaş bestecilerin oda müziği eserlerini seslendirecek. MUSMA 16 Nisan 2013 20.30 - BİLKENT Talking Drums “Konuşan Davullar” Emil Kuyumcuyan, Jessica Porter, Semi Rosaria, Johannes Werne yepyeni müzikle Bilkent’te. KAMİL ERDEM&RICARDO MOYANO DUO 17 Nisan 2013 20.30 – MEB Bas gitar da Kamil Erdem ve gitar da Ricardo Moyano latin ağırlıklı bir programla buluşuyor.
02/24
VH 03/09
PASİFLORA 18 Nisan 2013 20.30 – MEB Grup, Latin, caz fusion civarında dolaşan Tania Maria, Steve Khan, Julio Baretta, Ralph Towner, Pacode Lucia, Joao Bosco eserlerini kendine has yorum ve ustalık isteyen aranjmanlarla yorumluyor. THE IMPERIAL RUSSIAN BALLET COMPANY “Don Kişot” 19-20 Nisan 2013 20.30 – MEB Bolşoy solist dansçısı Gedimis Taranda’nın 1994’te kurduğu topluluk 40 dansçıyla Don Kişot’u sahneleyecek. ANOTHER LITTLE NIGHTMARE MUSIC 21 Nisan 2013 15.00 - 20.30 - MEB Herkes gülsün…herkes izlesin…herkes klasik müzik dinlesin. Aleksey Igudesman ve Richard Hyung-ki Joo, matine ve suare, iki konser verecek. ARKAS TRIO 22 Nisan 2013 20.30 – RHM 2011 yılında deniz taşımacılığının önde gelen kuruluşu Arkas Holding tarafından kurulan üçlü, Alman çellist Gustav Rivinius, tanınmış keman sanatçımız Tuncay Yılmaz ve yeni nesil piyanistlerimizden Emre Elivar dan oluşuyor. JOHANNES MOSER VE ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOLİSTLERİ - 25 Nisan 2013 20.30 - MEB Alman çellist Johannes Moser, keman sanatçıları Ellen Jewett ve Orhan Ahıskal, viyola sanatçısı Çetin Aydar ve viyolonsel sanatçısı Sinan Dizmen ile birlikte çok özel bir konser sunacak.
02/25
VH 03/10
ANTONIO GADES FLAMENKO TOPLULUĞU 26 Nisan 2013 20.30 - MEB Antonio Gades’in anısına kurulan bu muhteşem topluluk 25.yıllarını kutlarken başkentte sıcak Flamenko rüzgarı estirecek.
SIR JAMES GALWAY FLÜT RESİTALİ 27 Nisan 2013 20.30 – MEB Bugüne dek 30 milyon dan fazla albüm satan dünyanın tartışmasız en iyi flüt sanatçılarından biri, duayen Sir James Galway’e konserde eşi Lady Galway’de eşlik edecek GELİBOLU ODA ORKESTRASI 27 Nisan 2013 20.30 - RHM Anzak Günü münasebetiyle, Yeni Zelanda ve Avustralya Büyükelçiliklerinin ortak projesi, halka açık bir konser.
WANDA GOLONKA INTERAKTİF DANS PROJESİ 29 Nisan 2013 19.00-20.00-21.00 – Alman Kültür Merkezi Alman Kültür Merkezi’nin başkentli profesyonel dansçılarla gerçekleştireceği modern dans etkinliği üç seans, halka açık düzenleniyor.
BİLKENT SENFONİ ORKESTRASI Polonya Wroclaw Filarmoni Korosu Portekiz Lizbon Korosu 30 Nisan 2013 20.30 – ATO-Congresium Festivale Görkemli Kapanış… Şef Işın Metin, Mahler 8, Binler Senfonisini yönetecek. 400 sanatçı 3000 izleyici ile buluşacak.
02/26
JMI HABERLERİ JMI 03/01
ÖZEL SEVDA – CENAP AND MÜZİK KURSU PİYANO KURSU ÖĞRENCİ KONSERİ 14 Şubat 2013, Perşembe günü Saat 19.00 da kurs merkezinde gerçekleşti.
Öğretmen: Figen Serbest Bekirağa Katılımcı Öğrenciler: Alya Erkan, Bartucan Şimşir, Çağla Kıcır, Defne İpek Okur, Defne Yalın, Efe Yalçın, Ege Lara Kaya, Enya Seltmann, Gülce Başkaya, Hasan Selim Yağcı, İpek Çobanoğlu, Selin Uzun, Sıla Ufuk Karakaya
Özel SCA Müzik Kursu Tunalı Hilmi Caddesi 114/48 Kavaklıdere/Ankara 0 312 466 44 27
02/27
MÜZİKSEVERİN KÖŞESİ MK 03/01 JOHANNES OCKEGHEM’İN ERKEN RÖNESANS DÖNEMİ POLİFONİK MÜZİĞİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ Hazırlayan :Koray Ilgar Johannes Ockeghem (Flm: Jan Okeghem, Fr: Jean de Hocquegam, Alm.İng.-Tr: Johannes Ockeghem, 1410-1497), 15. yüzyılın son yarısındaki FransızFlaman Okulu’nun en ünlü bestecisidir. Ayrıca sıklıkla Guillaume Dufay ile Josquin des Prez’nin arasındaki en etkili besteci olarak da kabul edilmektedir. Tanınmış bir besteci olmasının yanı sıra, müşerref bir şarkıcı, koro şefi ve öğretmendir. Johannes Ockeghem’in Belçika’nın Saint Ghislain kentinde doğduğu sanılmaktadır. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, en erken 1410 yılına, en geç 1425 yılına tarihlendirilmektedir. En erken tarihlendirme, Ockeghem’in Hainaut’dayken Binchois’yı, yaşlı besteci 1423’te Mons’dan Lille’ye yerleşmeden önce tanımış olduğu ihtimaline dayandırılır. O zamanlar Ockeghem tahminen 15 yaşından daha küçük olmalıydı. Bu özel tahmin, Ockeghem’in göndermesinden kaynaklanır. Ockeghem, ağıtında Binchois’nın 1460’daki ölümü üzerine sözlerini de Binchois’nın kendisinin yazdığı ve o zamana tarihlendirilen bir şarkı bestelemiştir. Bu ağıtta Ockeghem, yalnızca Binchois’nın üslûbunu taklit ederek yaşlı besteciyi onurlandırmakla kalmamış, aynı zamanda
kendisiyle ilgili yararlı bazı biyografik bilgileri de ortaya çıkarmıştır. Guillaume Crétin’in Ockeghem’in 1497’deki ölümü üzerine yazdığı ağıtta yaptığı ve “böylesine yetenekli bir bestecinin 100 yaşından önce ölmesi büyük bir kayıp oldu” sözleriyle ifade ettiği yorum, bestecinin bilinenden daha erken bir tarihte doğmuş olabileceğine yönelik bir kanıt olarak sıkça gösterilmektedir. Johannes Ockeghem’in yaşamıyla ilgili ayrıntılar kayıptır. Eğitim gördüğü kurumun yerinin kesin olarak bilinmemesine rağmen, bu dönemde yaşamış pek çok besteci gibi Ockeghem de müzik kariyerine bir korist olarak başlamıştır. Saint Ghislain’e yakın
02/28
MK 03/02
bir yerde bulunan ve yetkin müzik okullarıyla birlikte en az iki kiliseye sahip olan Mons kasabası da bestecinin eğitim aldığı yerlerden birisi olarak öne sürülmüştür. Ockeghem’e ait gerçek anlamda belgelenmiş olan ilk kayıt, bestecinin 1443 yılının Haziran ayında solak bir koro şarkıcısı (o dönemde solaklar bestelenmiş müzik, sağ elini kullananlar ise şan eserleri söylerdi) olarak işe alındığı Antwerp’teki Onze-Lieve-Vrouwe Kadetrali’nden elde edilmiştir. Ockeghem muhtemelen kendisiyle birlikte aynı yıl işe alınan Johannes Pullois’nın yönetimi altında şarkı söyledi. Bu kilise ayrıcalıklı bir kurumdu ve büyük bir olasılıkla da Ockeghem’in Avrupa kıtasındaki geç 15. yüzyıl müzik çalışmalarını etkileyen İngiliz besteleme üslûbunu tanımaya başladığı yer de burasıydı. Ockeghem, 1446 ve 1448 yılları arasında şarkıcı ve besteci Jean Cousin ile birlikte, bugün Orta Fransa’da bulunan Moulins kentinde Bourbon Dükü I. Charles’ın sarayında hizmet verdi. Ockeghem bu hizmeti sırasında, saray kayıtlarında yer alacak olan ilk kilise başmugannileri arasına girdi. 1452 yılı dolaylarında, Tours’daki Abbey of St. Martin de Tours kilisesinin haznedârı olmasının yanı sıra, Fransız Sarayı’nda koro şefi olarak görev yaptığı yer olan Paris’e yerleşti. Hem VII. Charles hem de XI. Louis dönemlerinde Fransız Sarayı’na vermiş olduğu hizmete ek olarak, Notre Dame de Paris ile Saint Benoît kiliselerinin kayıtlarını tuttu. Ockeghem’in gerek
İspanya’yı Fransa’ya karşı İngiltere ve Burgonya ile müttefik olmaktan caydırmak ve gerekse Castilla Kraliçesi I. Isabella ile Guyenne Dükü Charles’ı evlendirmek adına girişilen karmaşık bir gönül macerası olan diplomatik bir görevin parçası olarak 1470 yılında İspanya’ya seyahat ettiği bilinmektedir. XI. Louis’nin 1483 yılındaki ölümünden sonra, bestecinin Bruges ile Tours’a gittiği ve Tours’da bir vasiyetname bıraktığı için de muhtemelen bu şehirde vefat ettiğinin bilinmesine karşın, Ockeghem’in bulunduğu yer hakkında kesin bir bilgi yoktur. Ockeghem’in sahip olduğu şöhretin bir göstergesi de bestecinin 1497 yılındaki ölümü üzerine yazılmış olan ağıtların sayısıdır. Bu çok sayıdaki şiirlerin müziksel kurgularının en ünlüleri arasında Josquin des Prez tarafından bestelenen Nymphes des bois da bulunmaktadır. Josquin des Prez bestecinin ölüm yıldönümünü anmak üzere, Jean Molinet tarafından Nymphes des bois başlığıyla yazılmış bir şiir dizisi olan La déploration de la mort de Johannes Ockeghem adlı moteti bestelemiştir. Bu büyük bestecinin ölümünden sonra, şaşılacak derecede çok sayıda ağıtı ortaya çıkmıştır. Bu şiirlerin yazarlarından bazılarının arasında Jean Molinet ile Desiderius Erasmus da yer almaktadır. Johannes Lupi ise başka bir müzikal düzenleme yapmıştır. Ockeghem muhtemelen Gilles Binchois ile çalıştı ve en azından Burgonya Sarayı’nda çalışırken Binchois ile yakın
02/29
MK 03/03
bir ilişki içerisindeydi. Antoine Busnois, 1467’den önceki bir tarihte Ockeghem’in şerefine bir motet yazmış olduğu için bu iki bestecinin birbirlerini tanımış olmaları ile o dönemin yazarlarının Dufay, Busnois ve Ockeghem ile sıkça iletişim halinde bulunmuş olmaları olasıdır. Ockeghem’in müziksel üslûbunun kendisinden daha eski olan kuşağa ait bestecilerinkinden oldukça farklı olmasına rağmen, bestecinin asıl tekniğini eski kuşak bestecilerinden edinmiş olması da muhtemeldir. Ayrıca buna benzer örnekler, Burgonya üslûbundan Obrecht ve Josquin gibi Hollandalı olan bir sonraki kuşak bestecilerine doğrudan ulaşan bir bağ olarak da görülebilir. Johannes Ockeghem meslek hayatının uzunluğuna ve sahip olduğu ününün
büyüklüğüne karşın üretken bir besteci değildi. Ayrıca eserlerinin bir kısmı da kayıptır. Önceleri Ockeghem’e atfedilen pekçok eserin bugün başka bestecilere ait olduğu varsayılmaktadır. Ockeghem’in eksiksiz ve güvenilir bir şekilde kendisine atfedilmiş olan bestelerinin topyekûn verimliliği, Josquin des Prez gibi dönemin en ünlü birçok bestecinde de olduğu gibi azalmıştır. Bestecinin eksiksiz olarak bugüne ulaşan atfedilmiş yapıtları arasında 14 missa (bir requiem de dâhil), bağımsız bir Credo sine nomine, 5 motet, bir motet-chanson (Binchois’nın ölümü üzerine yakılmış bir ağıt) ve 21 chanson bulunmaktadır. Ockeghem’in 13 adet missası 1500 yılı dolaylarından kalma bir Flaman elyazması olan Chigi Codex’de muhafaza edilmektedir.
Chigi Codex’te yer alan Ockeghem’in Missa Ecce ancilla Domini eserinden Kyrie bölümü
02/30
MK 03/04
Bestecinin Missa pro Defunctis adlı yapıtı, bugüne ulaşan en eski polifonik Requiem tarzı missadır (muhtemelen daha önce Dufay tarafından yapılmış olan bir düzenlemesi de kaybolmuştur). Çağdaşları tarafından bestelenen eserlerin yanı sıra, Ockeghem’in eserlerinin bazıları taşınabilir daktilo kullanılarak yayımlanmış ilk müzik koleksiyonu olan 1501 tarihli Petrucci Harmonice Musices Odhecaton’un kapsamına alınmıştır. Kuşkusuz Binchois’nın vefatı için bestelenmiş olan bir motet-chanson’un dışında, kesin bir tarihlendirme yapılabilecek dış kaynakların neredeyse hiç bulunmamasıyla birlikte, Ockeghem’in yapıtlarının tarihlendirilmesi konusu tartışmalı bir durumdur. Kendisiyle aynı başlığı taşıyan ve 1440’lı yıllara dayanan anonim bir İngiliz missasının geleneğini devam ettirmesi nedeniyle Missa Caput neredeyse tam bir erken dönem yapıtıdır. Bununla birlikte, Ockeghem’in gerek cantus firmus’un yenilikçi bir uygulanışını ortaya koymasından ve gerekse yaşamının daha sonraki yıllarında gittikçe daha benzeşik yapılar yazmaya olan eğiliminden ötürü, bestecinin geç dönem missaları Missa Ma Maistresse ile Missa Fors Seulement adlı eserleri de kapsayabilir. Ockeghem bestelediği missalarının yaklaşık yarısında cantus firmus* tekniğini kullanmıştır. Bu missaların en eski olanında, 1440 yılı civarında yaygın bir uygulama olan ancak 15. yüzyılın ortalarından sonra da modası geçen
özgün yürüyüşlerin başlangıcında bazı ön motifler kullanılmıştır. Bestecinin Missa Ma Maistresse ve Missa Fors Seulement adlı iki yapıtı, kendisinin yazmış olduğu şarkılara dayalıdır ve 16. yüzyılın parodi missası tekniklerinin habercisi olan şarkıda bir sesten daha fazlasını kullanır. Ockeghem’in geriye kalan missaları içinde, Missa Mi-mi, Missa Cuiusvis Toni ve Missa Prolationum da dâhil olmak üzere hiçbir tematik malzeme ödünç alınmamış ve eserler serbest bir şekilde bestelenmiştir. İngiliz Sarum Rite’ına ait bir şarkı bölümüne dayanan ve 15. yüzyıl ortalarında yazılmış üç missadan birisi olan Missa Caput’ta olduğu gibi, Ockeghem en altta bulunan sese (bas partisi) zaman zaman alıntı malzemeler yerleştirirdi. Ockeghem’in besteleme tekniğinin diğer özellikleri arasında, serbestliklerini sürdürmeleri amacıyla seslerin ritmik biçimlerini çeşitlendirmeye olan ilgisi de yer almaktadır. Josquin des Prez ile Hollandalıların sonraki kuşakları üzerinde güçlü bir etkisi olan Ockeghem, aynı ölçüde teknik maharetiyle tanınmış olmasına rağmen, anlatımcı nitelikteki müziğiyle Avrupa çapında ünlüydü. 15. yüzyılın en ünlü kontrpuantal başarılarından ikisi arasında, tamamen prolasyon kanonları**ndan oluşan çarpıcı ve hayranlık uyandırıcı Missa Prolationum ile değişik dizilerin herhangi birisiyle icra edilmek üzere tasarlanmış olan Missa Cuiusvis Toni de bulunmaktadır. Ancak bu teknik
* Cantus firmus, latince cantus:şarkı ve firmus: sabit sözcüklerinden meydana gelmekte. Kontrpuanda polifonik eserlerin tabanını oluşturmak kullanılan sabit ezgiyi ifade etmektedir ** Prolasyon kanonları Ana ezginin bir veya daha çok seste kendi imitasyonları ile işlendiği bir kanon formu.
02/31
MK 03/05
yönlü başyapıtlar bile bestecinin vokal çeşitliliğinin algılama gücü yüksek olan kullanımı ile eşsiz bir şekilde anlatımcı niteliğe sahip tonal diline işaret etmektedir. Kendisinin bas sesli tanınmış bir muganni olmasına karşın, eserlerinde çok çeşitli ve ritmik anlamda da etkin bas hatları kullanması, Ockeghem’i Hollanda okullarından yetişmiş birçok besteciden ayırmaktadır. Johannes Ockeghem, büyük bir katedral ve manastır olan Saint Martin de Tours’daki itibarlı haznedarlık görevini yürütmesinin yanında, üç Fransa kralına da başpapazlık yapmıştır. Ockeghem yaşamı boyunca kişisel nezâketi ve güzel bas sesiyle tanınmıştır. Ockeghem’in ölümünden sonra, Guillaume Crétin tarafından yazılmış olan ünlü bir şiir bestecinin kişiliğini, yeteneğini ve etkisini övmüştür. Ockeghem uzun bir süre boyunca Rönesans müziğinin babalarından birisi olarak tanımlanmıştır. Etkisi ancak ölümünden yıllar sonra kaybolmuştur. Bestecinin üslûbu, esasen dört sesli bir yapı üzerine kurulmuş vokal çeşitliliğin dikkatli bir şekilde işlenmesi ile karmaşık ve etkileyici bas partilerine yapılan vurguya işaret eder. Alt katmanlara yapılan bu vurgu, Rönesans bestecileri için yeni bir yapısal olanaklar dünyası yaratmış ve Ockeghem eserlerinde çeşitli yöntemlerle bu olanaklardan yararlanmıştır. Ockeghem bugün en iyi şekilde missaları ve bugünküne benzer biçimde
o dönemde de eşi benzeri olmayan yollarla büyük ölçekli formları birleştirme yeteneği ile tanınmaktadır. Besteci esasen 16. yüzyıla kadar, usta müzisyenler hariç herkes için zorlu bulmacalar görünümüne sahip olan karmaşık hatları ve çoksesli yapılarıyla ünlü yetenekli bir teknik usta olarak tanınıyordu. Bu zorluk kavramı, eserlerinin emsalsiz yapısının yanı sıra, Ockeghem’in bir eserin biçimsel gelişimiyle birlikte giderek açılmaya başlayan uzun hatlara vurgu yapmasından kaynaklanmaktadır. Bu durum, başka bir deyişle, planlı durgularda bir ya da daha fazla ses üzerindeki kadans tarzı özelliklerin bastırılmasını içeren dikkatlice uygulanmış yapısal bir plan aracılığıyla sonuçlandırılmış olan bir gelişme niteliğindedir. Ockeghem’in yalnızca teknik bir usta olarak sahip olduğu saygınlığı, klasik kaynaklarda olduğu üzere bestecinin daha girift yapıdaki çoksesli buluşlarının uzun süreli varlığı tarafında da nispeten hak edilmiştir. Bunlar Ockeghem’in mukayese kabul etmeyen ve bütünüyle kanonik bir yapı üzerine kurulmuş olan Missa Prolationum’unu, mevcut modların herhangi birisiyle icra edilebilecek şekilde tasarlanmış olan Missa Cuiuvis Toni’si ve hem bir sıkı yazımlı kanon hem de bir catholicon olan Prenez sur moi adlı şarkısını içermektedirler. Yine de Ockeghem’in müziği hiçbir şekilde bu teknik özellikler tarafından tayin edilmemektedir ve bu eserlerde bile sonuç oldukça çarpıcıdır. Dufay’ın daha
02/32
MK 03/06
basit yapıdaki sahte bas tekniğini büyük ölçüde terkeden, ancak Josquin des Prez ile diğer başarılı Avrupalı ustaların yalnızca nüfuzlu taklit özelliklerine bağlı olmayan Ockeghem’in kontrpuantal dili son derece değişken ve karmaşıktır. Bugün Ockeghem yalnızca Batı müziği çoksesliliğinin öncülerinden birisi olarak değil, aynı zamanda hem lirik hem de kontrpuantal buluşun en büyük ustalarından birisi olarak da kabul görmektedir. Ockeghem’in kalın bir sese sahip olduğu hakkında ve muhtemelen de müziğinin yalnızca bas ağırlıklı oluşunun desteklediği bir gelenek vardır. Yarattığı her eserin kusursuz olması yönündeki arzusunun kısmen neden olduğu üretkenliğinin zaman dizininin telafi edilemez oluşuna karşın, besteci uzun bir yaşam sürdü. Ockeghem’in diğer missaları çeşitli cantus firmus işlemelerine ya da serbest bestelemeye dayalıyken, Missa Prolationum adlı eseri ise farklı aralıklarda yer alan prolasyon kanonları formu bakımından kontrpuantal ustalığın sıradışı bir örneğidir. Durağan bir tekrarlama hissi uyandıran ve tahmin edilemeyen ezgisel gelişimde de olduğu gibi, mevcut izlenim her halükârda pürüzsüz bir serbestlik içerisindedir. Busnois’nın In Hydraulis adlı methiyesine bir yanıt niteliğine sahip olan ve muhtemelen enstrümantal bir yapıt olan Ut Heremia Solus’taki özlü motifler üzerinde çalışmak, bu noktada pek alışıldık bir durum olarak görünmemektedir (Griffiths, 2006, s.559).
Ockeghem’in müziğinin en iyi örnekleri, birçoğu Vatikan Kütüphanesi’nde bulunan ve müsrif bir şekilde gösterişli bir el yazması olan Chigi Codex’te korunan missalarında bulunabilir. Ockeghem bir süre Dufay’ın geç dönem missalarının tekniği olan cantus firmus’u izlemiş, ancak diğer missalarını kimi zaman ustalıklı bir biçimde ve önceden beri varolan herhangi bir müzik malzemesini kullanmaksızın yazmıştır. Örneğin Missa Prolationum bir dizi ölçüm kanonundan oluşur. Ancak böylesi bir yapı ustalığı, salt akademik olmak bir yana, Ockeghem’in üslûbunun kalite işareti olan kontrpuan tekniğinin adeta zamansız akışı içerisinde son derece güzel ve sanat dolu bir şekilde gizlenmiştir. Kadansların görece azlığı istikrarsız bir etki yaratmaktadır, ancak bölüm bitişleri karmaşık ve ritmik yapıdaki zirveler tarafından gösterilir. Ockeghem, bu eseri dört partisi de öncelik ve çoğu kez de sıralama bakımından birbirine eşit olan, ancak sonradan oldukça önem kazanacak olan taklit etme fikrinin söz konusu bu dört partiyi güçlükle geliştirdiği bir koro için yazmıştır. Bestecinin üç partide de ezgisel ve uyumlu bir seçkinliğe odaklanan şarkıları, üslûp bakımından daha geleneksel bir yapıya sahiptir. Dufay’ın müziği dinleyenleri zarafeti, yüksek görkemi ve biçimsel berraklığıyla etkilerken, Ockeghem ise karamsar, gösterişli ve gizemli bir karaktere sahip olan tamamen farklı bir kişilik sunar.
02/33
MK 03/07
Çağın birçok bestecisiyle ortak bir şekilde, Ockeghem de bir şarkıcı olarak eğitilmişti. Ockeghem’in derin bas sesi çokça hayranlık uyandırıyordu ve sahip olduğu bu özelliği de bestecinin öncelikle
gizli kalmış ses aralıklarını keşfetmeye karşı olan düşkünlüğünü açıklayabilir. Ockeghem’in müziğinin karakteristik bir özelliği de gizli kalmış yapılardan gelen eski Ortaçağ tekniklerini yeni ortaya çıkan kontrpuantal Rönesans üslûbuyla bütünleştirmesidir. Bunun önemli bir örneği ise Missa Prolationum adlı eserindeki kanon tekniğinin kullanılışıdır. Bu dört partili eserin her bir bölümü, bünyesinde farklı bir hız kazanan her partiyle birlikte eş zamanlı olarak söylenen iki farklı kanonu barındırır. Daha az şaşırtıcı olanı ise Ockeghem’in dört diziden herhangi birisi ile söylenebilen Missa Cuiuvis Toni’si ve toplamda 36 partili koro için yazılmış bir kanon olan Deo Gratias adlı motetidir. Sayesinde bu tür eserler besteleyebildiği müthiş bir teknik beceriye sahip olmasına rağmen, Ockeghem düşünce dolu sonsuzluk kavramı ile manevi şevkten yola çıkarak müzik yazmıştır
KAYNAKÇA Kitaplar: Griffiths, Paul. The New Penguin Dictionary of Music, Copyright, Paul Griffiths, 2004. First Published 2004, Penguin Books Ltd, Printed in England by Clays Ltd, St. Ives plc. İnternet Siteleri: http://en.wikipedia.org/wiki/Johannes_Ockeghem, Erişim Tarihi: 14.02.2012 http://www.hoasm.org/IIID/Ockeghem.html, Erişim Tarihi: 15.02.2013 http://www.medieval.org/emfaq/composers/ockeghem.html, Erişim Tarihi: 14.02.2013
Ockeghem’in ölümünden sonra yapılmış olan bir 16.yy illustrasyonu (Ockeghem’in topluluğun arkasındaki yaşlı figür olduğu düşünülmektedir.)
02/34
MK 03/08 Klasik Müzik Çalgılarnı Tanıyalım “Klarinet” Hazırlayan : Gül Gizem BİRÇEK “ Çok perdeli klarinet, alt rejistrda derin ruhani bir tınıyla çalinabilirken üst perdelerde berrak ve parıltılı tınısıyla çiçek açan bir armoni yaratabilir.” Thomas MANN (1875-1955) “DR. FAUSTUS”
Klarinet adını; parlak, duru, aydınlık anlamlarına gelen Latince; Clarus kelimesinden alan nefesli bir çalgıdır.İlk olarak 1690 yılında Almanya’nın Nürenberg kentinde, Leipzigli enstrüman yapımcısı, Johann Christoph Denner (1665-1707) ve oğlu Jacob tarafından icat etmiştir.. 18. yüzyıla değin, gelişme devrelerinde olan bu çalgının ondan fazla çeşidi yapılmış ve bunlara değişik isimler verilmiştir. Fransızlar sekizli ses genişliği olan bir çalgı yapmış ve adına Chalumeau (Şalümo) demişlerdir. Bugün kullanılan Soprano, Alto ve Bas Klarinetler bu enstrümandan esinlenerek yapılmışlardır. Hatta Fransızların, bugün Klarinetin kalın ses bölümüne Şalümo bölümü de demelerinin nedeni o çalgının niteliğini taşımasındandır. 1730’lu yıllarda klarinet sesinin uzaktan Trompet gibi geldiği düşünülürken Klarinet yeni yeni tutunuyor ve gelişiyordu. Ancak 1750 yılından sonra Manheim ve Paris Orkestralarında yer alabilecek duruma geldi. Mozart’ın Mib majör Senfonisinde kullanılmasına, Operalarında yer verilmesine karşın Klarinetin ancak 1812 yılında 13 çok perdeli duruma getirilişi düşünülürse, yeterli gelişmeyi sağlayamadığı kendiliğinden ortaya çıkar.. Bugün Klarinet, Orkestraların ve Armoni Muzikalarının en önemli çalgıları arasındadır. La Klarinet Orkestralarda kullanılmaktadır. Do ve Mib Klarinetler ise, bırakılmıştır. En bilinen ve yaygın olanı; Sib Klarinettir. Beş ekli parçadan oluşmuştur. Kamış takılıp üflenen birinci bölümüne; Bek, ikinci bölümüne; “Barille”, üçüncü bölümüne; Medium (orta), dördüncü bölümüne; Şalümo ve beşinci bölümüne de; Pavillon (kalak) adı verilir. Flüt, Obua, Korangle ve Fagot gibi, bu çalgının Modern klarinet (solda), farklı boyutlardaki şalümo çeşitleri(sağda)
02/35
MK 03/09
da üzerinde metal alaşımlı perdelerle ses deliklerini kapatıp-açarak, ses elde edilir. Çalgının kamış takılan bek bölümünden üflenerek, sol el üst ses delikleri kavrağında, sağ el alt ses delikleri kavrağında olmak üzere az eğimli bir tutuşla yere doğru tutulur. Klasik Batı Müziğinde en çok Mib , Sib ve Bas Klarinet kullanılmaktadır. Ülkemizde yabancılar tarafından Türk Klarineti olarak adlandırılan Sol Klarinet daha yaygındır. Bunların adlandırılması perde, boy, ses ve biçimine göre yapılmıştır. Klarinet çeşitleri Mib Klarinet “Küçük Klarinet”,Sib “Büyük Klarinet” ve Bas Klarinet olarakta adlandırılmaktadırlar. Albert Sistem klarinet; 1800’lü yılların başında Ivan Müller tarafından geliştirilmiştir. Müller’den sonra pek çok çalgı yapımcısı tarafından geliştirilmiştir. Albert perde sisteminin, Boehm sisteminden önce yaygın bir kullanımı vardı. Albert sistemi klarinet, daha çok Almanya, Türkiye ve Balkanlar’da tercih edilen bir sistemdir. Boehm Sistemi Klarinet; 1830 yılında Boehm flütünden geliştirilmiştir. Klarinet için, Boehm dizgesinin uygulanmasını düşünen klarinet sanatçısı ve Paris Konservatuarı öğretim üyelerinden, Korfo’ lu Klenore Klose (1808 - 1880) oldu. Bu düşüncenin gerçekleşmesini de, 1843 yılında L.A. Buffet sağladı. Boehm Sistemi oluşturulurken temel düşünce şuydu: perde yapısının rahat kullanımından ziyade, akustiğin oluşma şekli. Eski sistemin ses sorunu ve teknik alandaki yetersizliği de düşünülerek, Boehm Sistemi klarinet oluşturulmuştur. Boehm perde sistemi, klarinete tatbik edilmiş en önemli perde sistemidir. Bu sistem klarinet, saksafon, Obua’da kullanılmış ve Fagot’ta da melez olarak kullanılmıştır. Jean-Philippe Rameau klarinet için beste yapmış ilk bestecilerdendir. “ Zoroastre” (1749) adlı eserinde ilk kez klarineti kullanmıştır ve yine ilk olarak Mannheim Orkestrasında klarinete bir orchestra enstrümanı olarak yer verilmiştir. Klarinet sanatçısı Anton Stadler için Mozart’ın bestelediği The Kegelstaff Trio (K498), The Clarinet Quintet (K581) ve Concerto for Clarinet (K622) bu enstrüman için bestelenmiş önemli eserlerdendir. 19. Yüzyılın başlarında klarinetin daha da gelişmesiyle Carl Maria von WEBER ( 1786-1826 ) ve Louis SPOHR ( 1784-1851 ) gibi besteciler de klarinet için solo eserler Sağ üstte, modern klarinetin ağızlık parçası ve üzerine sabitlenmişt kamış görülüyor. Sol altta, sırasıyla Albert sistem klarinet ve Boehm sistem klarinet. (Boehm sistem klarinet daha fazla delik ve tuşa sahip)
02/36
MK 03/10
bestelemeye başlamışlardır. 20. Yüzyıl da ise George GERSHWIN’in ünlü senfonik jazz şiiri olan Rhapsody in Blue klarinetin sınırlarının ve özelliklerinin gözler önüne serildiği harika eserlerin başında gelir. Gershwin’in bu muazzam eseri 1923 yilinda sadece 10 günde bestelenmiştir. Klarinetin Türk Müziğine Girişi: Avrupa’da yaygınlık kazanmış bazı çalgılar, kısa zamanda Osmanlı’da da tanınmış ve kullanılmıştır. Klarinet de bu çalgılardan biridir. J.C. Denner ile başlayan ve 1700’lü yıllarda gelişimini tamamlayan klarinet, orkestralardaki yerini almıştır. Ülkemizde klarinetin ilk kez 1825 yılında İstanbul’da kullanılmaya başlandığı bilinmektedir. Günümüzde de yaygın kullanımı olan “Boehm Sistemi” klarinet, Korfo’lu Hyacinthe Eleonore KLOSE ve L.A. Buffet tarafından oluşturulmuş olup, Klose ilk öğrencileri Paris’te bu sisteme göre yetiştirmiştir. “Boehm Sistemi” klarinet, 1854 yılında İstanbul’a getirilmiş ve Muzıka-i Hümayun’da kullanılmıştır. Muzıka-i Hümayun’da eğitmenlik yapan Guiseppe Donizetti, Avrupada kullanılan bazı çalgıların öğrenilmesi için, yabancı eğitmenler de getirtmişti. Klose, 1839 yılında Paris Konservatuarı’nda, profesör olmuş ve 1845 yılında da “Boehm Sistemi” klarineti öğretmeye başlamıştır. Klose’nin yeni sistemde yetiştirdiği öğrencileri arasında Francesco’nun da olduğunu tahmin edilmesi zamana uygun düşmektedir. Francesco’nun Muzıka-ı Hümayun’da yetiştirdiği öğrenciler, klarinet geleneğini devam ettirmiştir. Muzika-ı Hümayun’da icra edilen klarinet, zamanla farklı alanlarda da kullanılmış ve çeşitli denemeleri yapılmıştır. Klarinet 1900’lü yıllarda Türk müziği icrasında kullanılmıştır. Klarinetin ilk kez Türk Müziğinde kullanılması ise “Klarinet İbrahim Efendi” tarafından gerçekleştirildi. Klarinetin Türk Müziğinde yerini alması pek kolay olmamıştır. Bunda Türk Müziğinin tonal sistemi önemli etken idi. İbrahim Efendi Türk Müziğinin Tonal sistemini klarinette başarıyla uygulamıştır. Tanbur da icra ettiği bilinen İbrahim Efendi, klarineti kendi çabasıyla öğrenmiştir. 1925 yılında Bağdat’ta vefat ettiği bilinmektedir. Klarinetin Türk Müziğinde Yeri ve Önemi: Klarinet, Türk Müziği seslendirmesinde etkin ve renkli bir çalgı olarak 1900’lü yıllardan günümüze değin icra edilmektedir. . Klarinetin folklordaki kullanımı zamanla halk arasında da sevilmiş ve ülkemizin pek çok yöresinde halen yaygın kullanılan bir çalgı olma özelliğine sahiptir. Bazı yörelerin Türkü ve Oyunlarının seslendirilmesinde klarinet kullanımı önemlidir. Özellikle; Doğu, Güneydoğu, Trakya, Ege ve Teke yöremizde klarinet kullanımı yaygındır
02/37
DİNLEYİCİ İZLENİMİ Dİ 03/01 BİR ANKARA TEMSİLİ İzlenimler ve Bilgiler Hazırlayan : Petek GÜNGÖR
“SARAYDAN KIZ KAÇIRMA” Temsili Ankara Devlet Opera ve Balesi Tarih: 23.02.2013 Cumartesi ŞEF: Winfried MÜLLER SAHNEYE KOYAN: Yekta KARA SOLİSTLER Selim Paşa, Konstanze, Blonde, Belmonte, Pedrillo, Osman,
Okan Şenozan Esra Çetiner , Feryal Türkoğlu Aslı Sesal , G.Ezgi Yıldırım Aykut Çınar , Arda Doğan Cenk Bıyık , Ari Edirne, Emrah Sözer Sabri Karabudak , Tuncay Kurtoğlu
Yapıta dair önbilgi Olay İstanbul’da Selim Paşa’nın sarayında geçer, 1.Perde İspanyol soylusu Belmonte, korsanlar tarafından kaçırılıp saraya satılan sevgilisi Konstanze’nin bulunduğu yeri aramakta, bir an önce kavuşmayı hayal etmektedir. Selim Paşa’nın kahyası Osman ile karşılaşır. Farklı kültürlerden gelen, birbirine yabancı bu iki insan iletişim kurmakta zorlanırlar. Belmonte’nin, Konstanze’ye eşlik eden uşağı Pedrillo’yu sormasına iyice öfkelenen Osman, kim olduğunu bilmediği bir yabancının sarayı derhal terk etmesini ister. Osman’ın Pedrillo’ya yönelik öfkesinin temel nedenlerinden biri hiç kuşkusuz Konstanze’nin hizmetçisi Blondchen’dir. Blondchen’e duyduğu özel ilgi Osman’ın, kızın nişanlısı ve halen Paşa’nın bahçıvanı olan Pedrillo’dan
02/38
Dİ 03/02
nefret etmesine yol açmaktadır. Belmonte’nin gelişi Pedrillo’yu çok sevindirse de, Selim Paşa tarafından görülmesini engellemek üzere efendisini bir an önce sarayın bahçesinde saklamak ister Selim Paşa Konstanze ile birlikte yaptığı Boğaz gezisinden saraya geri dönmüştür, coşku ve saygıyla karşılanır. Konstanze ile yalnız kaldıklarında genç kıza hüzünlü tavrının nedenini soran Paşa’nın yaklaşımı, Konstanze’nin ona yüreğinin derinliklerindeki duyguları açmasına, geçmişte yaşadıklarını anlatmasına yol açar. Pedrillo, Belmonte’yi saraya sokabilmek ve kaçışlarını kolaylaştırmak için efendisini önemli bir mimar olarak Selim Paşa’ya takdim eder. Osman ise kuşkulandığı bu yabancının içeri girmesini engellemeye çalışır, ancak başarılı olamaz 2.Perde Özgürlüğüne düşkün İngiliz kızı Blonchen Osman’ın isteklerini geri çevirmekte, ona, kadın erkek ilişkilerinin nasıl olması gerektiğine dair kendince ders vermektedir. Osman, kızın söylediklerini yadırgar ve kabullenmez. Öte yandan Konstanze kendisi için hiçbir çıkış yolu görmemekte, hüznünü Blondchen ve haremdeki diğer kadınlarla paylaşmaktadır. Konstanze’nin kararsız tavrı Selim Paşa’yı öfkelendirir. Konstanze ise sertlik karşısında ölümü bile göze aldığını söyler. Pedrillo, Blondchen’e efendisinin saraya gelmiş olduğu haberini verir. Kaçış planı hazırlanmıştır. Ama önce şüpheci Osman’ı zararsız hale getirmeleri gerekmektedir Pedrillo, içine uyku ilacı karıştırdığı şarabı Osman’a zorla içirerek onu sarhoş eder, uyutur. Sevgililer sonunda buluşmuşlardır.ancak Belmonte’nin şüpheci, kıskanç yaklaşımı Konstanze’yi öfkelendirir. Belmonte’yi taklit eden Pedrillo da aynı tavrı sergileyince bu kez Blondchen işi sevgilisini tokatlamaya kadar götürür. Erkeklerin özür dilemesi ortamı yumuşatır ve olay tatlıya bağlanır. 3.Perde Gece yarısı kaçış saati gelmiştir. Sarayın penceresine dayadıkları bir merdivenle Belmonte ve Pedrillo iki kızı aşağı indirirler. O sırada uyanan Osman, nöbetçileri çağırarak kaçışlarını engeller. Yabancılara yönelik kuşkularında haklı olduğunu görmek Osman’ın intikam duygularını kamçılamıştır. Selim Paşa duyduğu gürültünün ne olduğunu anlamak üzere geldiğinde ‘ihanet’
02/39
Dİ 03/03
olayını öğrenir. Bu arada Belmonte’nin kimliğini açıklaması, babasının Selim Paşa’nın can düşmanı olduğu gerçeğini ortaya çıkarır. Ancak Paşa, inanılmaz bir hoşgörü örneği sergileyerek dört yabancıyı da bağışlar, onları özgür bırakır. Osman ise durumu kavramakta zorlanmaktadır. Herkes Selim Paşa’nın yüce gönüllülüğünü överken sevgililer birbirlerine kavuşmanın ve ülkelerine geri dönebilecek olmanın sevincini dile getirirler. MOZART’TAN TÜRKLERE BİR ARMAĞAN… Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin üç sezondur sahnelediği Mozart’ın Saraydan Kız Kaçırma adlı (Kv. 384)eserinin bu sezonki prömiyerine gitme fırsatı buldum. Salon tam kapasite dolu ve seyirciler Mozart’ın dehasına tanıklık etmek üzere fuayede bekleşiyorlardı…Salona girdik,temsil vakti gelip çattığında maestro Winfried MÜLLER bagetini adeta Mozart’ın şerefine kaldırdı. Uvertürle birlikte o eşsiz dehanın müziği şölen havasında başladı. Uvertürdeki Türk kültüründen ve müziğinden esinlenilmiş zil sesleri, rejideki minimalist fakat etkili beyaz renkteki Osmanlı Sarayı dekoruyla karışarak eserin bel kemiğini ortaya çıkartmaya başladı. Eserin rejisörü Yekta KARA Macbeth operasından sonra bu sefer de Saraydan Kız Kaçırma operasını başarılı bir şekilde ele almış. Beyaz ağırlıklı dekorun üzerine, senaryoya göre değişen ışıklarla zenginleştirilerek derinlik katılmış. Saraydan Kız Kaçırma , aslında dünya da pek çok ileri gelen opera sahnelerinde bile yanlış yorumlanmış bir rejiyle izleyicilerle buluşmuştur.Bu durumda Türk karakter Osmain’in siyahi ve kaba saba ,kötü bir insan olarak sahnelenmesi bu hatayı pekiştirmiştir. Oysa ki Osmin ,sadece bulunduğu ortamını korumaya çalışan ,muhafazakar, yaşadığı dönemdeki kendi imparatorluğunun geleneklerinin bozulmamasını isteyen ,Osmanlı Sarayı’nı sonuna kadar sahiplenmiş bir karakterdir. Selim Paşa ise Osmin’in aksine bilgili, görgülü hem muhafazakar olup ayrıca modern çizgilere sahip bir Osmanlı aydınıdır. Kadınlara nasıl davranılacağını iyi bilen ve hayat hakkında görmüş geçirmiş aydınlık bir tecrübeye sahip olan Selim Paşa bu noktada, Konstanze’nin de Belmonte’yi bir kenara itip ona ilgi duymasına sebep olmuştur. Belmonte ise zengin, arogan, soylu ve Konstanze’yi ömür boyu sevebileceği kesin olmayan bir genç adamdır. Gel gelelim Pedrillo ve Blonde’ye… Pedrillo her türlü karaktere girebilen, ilkeleri olmayan, anı yaşayan, esnek duruşa sahip ve anı kurtaran bazen de zekasıyla sorunları çözebilen bir karakterdir. Blonde ise Pedrillo’dan farklı olarak sarayda gününü gün etmeye çalışan, canı sıkıldığında Osmin ile flört edecek kadar tercihlerini genişleten bir yapıya sahiptir. İşte Yekta KARA bu karakterleri bu şekilde sahneye
02/40
Dİ 03/04
aktararak harika bir rejiye imza atmış. Bu prodüksiyon kanıtlamıştır ki; Saraydan Kız Kaçırma doğru şekilde sahneye konduğunda, aslında Türk’leri ve Osmanlı’yı övücü nitelikte bir opera olduğu anlaşılır. Yekta KARA bu rejiyle Türk Operası’nı Dünya’ya tanıtacak kalitede bir iş çıkarmıştır şüphesiz. Temsilde; Belmonte karakterinde Erdem Erdoğan, Konstanze olarak Eylem Duru, Pedrillo karakterinde Emrah Sözer, Blonde ‘de Nazlı Deniz Boran, Osmin ‘de Sabri Karabudak, Selim Paşa karakterinde ise Devlet Tiyatrosu sanatçılarından Okan Şenozan’ı izledik.
Erdem Erdoğan gerek stil bilgisi gerekse vokal teknik açısından güzel bir performans sergiledi. Eylem Duru da yuvarlak vibratolu güzel renkli sesiyle ve iyi Almancasıyla göz doldurdu. Nazlı Deniz Boran ise rahat, tınılı ve parlak sesi ile iyi bir Blonde olduğunu kanıtladı. Gecenin en sürpriz ve parlak ismi Pedrillo rolünde izlediğimiz Emrah Sözer idi. Kendisinin sıcak, volümlü, koyu renkli evrensel tınılara sahip genç tenor sesi ve mükemmele yakın oyunculuğuyla Pedrillo rolündeki üstünlüğü ve başarısı “yeni bir yıldız mı doğuyor?..” sorularını beraberinde getirdi. Hiç şüphesiz bundan sonraki senelerde ulusal ve uluslararası sahnelerde prima rollerde göreceğimiz bir tenor kendisi. Osmin rolünde Sabri Karabudak ise yılların getirdiği karizması, olgunlaşmış tekniği ve stiliyle geceye damgasını vuranlardandı. DT oyuncusu Okan Şenozan ise Selim Paşa rolünün vakur ve aydın kimliğini çok güzel yansıttı. Lakin bazı cümle sonlarını yuttuğundan kendisini duymakta zorlandık. ADOB orkestrası her zamanki yüksek ve renkli tonuyla Mozart ezgilerini salonda dolaştırdı ve muhteşem bir performans sergiledi. Koro ise parlak sesiyle iyi bir performans sergiledi.. Geceden anladığımız şu ki Türkiye’nin evrensel boyutlarda bayrağını taşıyacak başlıca kurumlardan biri Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü ve ADOB’dir
02/41
KİTAP TANITIMI 03/01
MÜZİK FELSEFESİ / Tema ve Varyasyonlar, Hazırlayan : Ömer Faruk ES Yazar Çeviren Yayınevi
: Aaron Ridley : Bilge Aydın : Dost Kitabevi Yayınları
Kitabın içeriği şu şekilde düzenlenmiş, Önsöz Giriş: Mars´tan Gelen Müzik 1 Anlama 2 Temsil 3 İfade 4 Performans 5 Derinlik Sonuç Dizin
Ridley, müziğin diğer sanat dallarından özerk olarak değerlendirilmesine “müzik hayatın bir parçasıdır” görüşüyle karşı çıkıyor. Aslında fazlasıyla klişe olan bu ifade Ridley’in tema olarak aldığı “anlama”, “temsil”, “ifade”, “performans” ve “derinlik” isimli başlıklarda tamamen farklı bir düşüncenin sözcüsü oluyor. Kitapta, Ives’in “Karanlıkta Central Park” adlı yapıtının içerdiği atonal karakter ve aykırılıktan yola çıkarak, müzikte ölçü, ritim, armoni gibi öğelerin, müziği anlama adına nasıl bir konuma sahip olduklarını açıklıyor yazar. Ardından, Debussy’nin “Batmış Katedral”ini temsili bir yapıt gözüyle değerlendirerek, “özerklik saplantısı” olarak adlandırdığı müziğin sadece müzikle ilgili olabileceği tezine aykırı düşünceler ortaya koyuyor. Müziğin, duygulara ve sezgiye hitap eden yönü ele alınırsa, Ridley’in verdiği cevaplar, konuyla bağlantılı olabilecek birçok soruyu yanıtlamış oluyor. Dolayısıyla, Ridley’in karşı çıktığı düşünceler, okur üzerinde, okurun kendi düşünceleriyle de birleşen, kişisel bir müzik felsefesinin de oluşmasına katkı sağlıyor. Bu katkı, müziğinin ifade sınırlarını veya sınırsızlığını belirlemeye çalışan genç müzisyenler açısından kayda değer bir nokta.
02/42
KT 03/02
Ele alınan bir başka konu, “müzikte ifade”, saf olarak addedilen enstrümantal müziğe farklı bir boyut kazandıran şiir metinleriyle ilgili. Müziğin özerkliğinin savunulduğu yaklaşımı belirgin bir biçimde eleştiren Ridley, ‘şarkı’ kavramını irdeliyor. Bu bağlamda ‘saf ’ olarak adlandırılan içsel müziğin sınırlarını değerlendirme eğiliminde. Sonrasında “performans” başlığı altında değerlendirdiği Bach’ın “Chaconne” adlı eserine atıfta bulunarak, şarkıya duyulan önyargıyı açıklıyor ve performasın müzikteki yerini belirliyor. Bu kısımlar, bir müzisyenin özgün bir biçimde oluşturmak isteyeceği müziğin içeriğine ve onun sunuluş biçimine dair geniş bir düşünce alanı oluşturuyor. Kitabın belki de en ilgi çekici ve diğer kısımlarda sorulan sorulara genel anlamda cevap olabilecek düşünceleri içeren bölümü “Müzikte Derinlik” adını taşıyor. İfadenin, anlamın ve temsilin derinlik üzerine olan etkisi, Ridley tarafından dolaylı olarak sınanmış. Müzikte derinlik anlayışının Beethoven’in “Beşinci Senfoni”siyle açıklanmasının yanı sıra, derinlik adına farklı tanımlar görüyoruz. Müziğin derinliğini saptama adına ipuçları veriyor yazar. Genel olarak karşı çıktığı, müziğin diğer sanatlara kıyasla tamamen özerk ve kavranamaz olduğu düşüncesini, müziği Mars’tan gelen bir bilinmez olarak değerlendirmeye benzetiyor Ridley. Sunduğu temalarla bu tezi enine boyuna eleştirmiş ve bir teste tabi tutmuş. Bir nevi karşı tez niteliğinde olmasına rağmen genel olarak ortaya çıkardığı düşünceler itibariyle düzenli bir müzik felsefesine de sahip olan kitap, müzisyen adaylarının ve müziğe tutku duyanların es geçmemesi gereken bir kaynak. Kitap, yazarın cevapladığı sorulara ek olarak, yeni sorular da ortaya koyuyor. Ridley’in, müziğe ilişkin temel koyucu sorunları ele aldığı kitap, meraklısının belleğinden kolay kolay silinmeyecek nitelikte. Müzik Felsefesi: Tema ve Varyasyonlar’ı okuduktan sonra, dinlediğiniz müziği yeni sorularla sınamaya çalışacak ve kitapta tartışılan konular üzerinde uzunca düşüneceksiniz
Genel ilgi alanı estetik olan yazar Aaron Ridley, Müzik felsefesi, Estetik, Estetik tarihi, Nietsche estetiği üzerine birçok yayını bulunan bir araştırmacıdır. Şu anda İngiltere Southampton Üniversitesi’nde öğretim görevlisidir.
02/43