Kasım 2013

Page 1

MÜZİK

DOSYASI

KASIM - 2013



İÇERİK 11/01

İÇERİK VAKIFTAN HABERLER

• 90. Yıl Cumhuriyet Korosu Konseri

5

• Sevda-Cenap And Müzik Vakfi Kadınlar Korosu Yeni Sezonunu Açtı

6

• Özel Sevda-Cenap And Müzik Kursu Kayıtları Başlamıştır

7

• Halk Sağlığı Önderi Prof. Dr. Nusret Fişek Anısına BİR BARIŞ DİNLETİSİ

8

BAŞKENT SANAT KURUMLARI KASIM AYI KONSER – GÖSTERİ PROGRAMI

9

CUMHURBAŞKANLIĞI SENFONİ ORKESTRASI

9

ANKARA DEVLET OPERA VE BALESİ

11

BİLKENT SENFONİ ORKESTRASI

14

ORKESTRA AKADEMİK BAŞKENT

15

MÜZİKSEVERİN KÖŞESİ

• Klasik Müzik Çalgılarını Tanıyalım “Trampet”

17

• Küreselleşen Dünyamızda Müzik Eğitiminin Önemi

19

BİR KİTAP

• Ahmed Adnan Saygun Doğu - Batı Arası Müzik Köprüsü

11/3

21


11/4


VAKIFTAN HABERLER VH 11/01

90. YIL CUMHURİYET KOROSU KONSERİ 27 Ekim 2013 Pazar 12:00’de Anıtpark’ taydı.

11/5


VH 11/01

SEVDA-CENAP AND MÜZİK VAKFI KADINLAR KOROSU YENİ SEZONUNU AÇTI SCAMV Kadınlar Korosu şefi Cihan Can’ın 17 Kasım 1999 tarihinde 7 kişi ile kurduğu koro şuan 66 koristi ile büyümeye devam ediyor. SCAMV başkanı Mehmet Başman’ın “Kadınlar boş vakitlerini neden müzikle değerlendirmiyorlar?” sorusu, koronun kurulmasının başlangıcı olmuştur. Koro çoksesli müziğin tanıtılmasına, benimsenmesine ve geliştirilmesine her türlü olanağı ile katkı sağlayan Sevda-Cenap And Müzik Vakfı bünyesinde kurulmuştur. Farklı meslek gruplarında çalışan bankacı, akademisyen, öğretmen, maliyeci, diş hekimi, ziraat mühendisi, ev hanımı, tiyatro sanatçısı, doktor, nakliyeci, gazeteci… kimi emekli olmuş amatörlükten profesyonelliğe geçen kadınlardan oluşmaktadır. Bu profesyonellikte payı olanlar ise, Türkiye’de yetişen en başarılı sopranolardan biri, koronun ses eğitmeni Müfide Özgüç; yaşamını müziğe adamış müzik eğitimcisi koronun solfej eğitmeni Zuhal Kaynar ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın emekli piyanisti koronun eşlikçisi Ayşe Ediz. Koro100’ü geçkin repertuvarı ile yurtiçi ve yurtdışında bu güne kadar 38 konser vermiştir.

Koro çalışma günleri ve saatleri Haftada 1 gün/2 ders Ayda 8 ders Çalışma günü: Perşembe Çalışma saati: 12:00-14:30 Aylık ücret: 75,00 TL

Yeni başlayacaklar için Haftada 1 gün/2 ders Ayda 8 ders Çalışma günü: Salı Çalışma saati: 16:00-18:30

11/6


VH 11/01

ÖZEL SEVDA-CENAP AND MÜZİK KURSU KAYITLARI BAŞLAMIŞTIR ÇELLO ÇOCUK KOROSU FLÜT GİTAR KADINLAR KOROSU KEMAN ORFF PİYANO SOLFEJ ŞAN VİYOLA Yer: Tunalı Hilmi Caddesi 114/48-49 Kavaklıdere/Ankara Telefon: 0312 427 08 55 / 17-18 • 0312 466 44 27

11/7


VH 11/01

Halk Sağlığı Önderi Prof. Dr. Nusret Fişek Anısına

BİR BARIŞ DİNLETİSİ

Piyano Resitali Günay TUZKAYA E.SATE

Gnossienne no 1

C.F.E.BACH

Rondo Espressivo

F.CHOPIN

Nocturne no 20

V.MUSTAFAZADE

“ MART ”

R.CLAYDERMAN

Dream Wedding

Y.TIERSEN

“Amelie” film müzikleri

VAN GELIS

Prelüd

3 Kasım 2013 Pazar, Saat 18:00 Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi Düzenleyen Kuruluşlar: Türk Tabipleri Birliği • Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı • Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı • Nükleer Tehlikeye Karşı Barış ve Çevre için Sağlıkçılar Derneği • Sevda Cenap And Müzik Vakfı • Çankaya Belediyesi

11/8


BAŞKENT SANAT KURUMLARI BSK 11/01 BAŞKENT SANAT KURUMLARI KASIM AYI KONSER – GÖSTERİ PROGRAMI Müzik bir mucize, orkestra ile dinleyici arasında sözsüz bir sohbettir. Müzik, yaşamı sonuna kadar tüm ruh halleriyle yansıtır. Yoğun ve zengin, yumuşak ve coşkun, katıksız hisleri sizi hemen fetheder. Canlı bir performansın eşsiz büyüsü sözcüklerle tanımlanamaz: Bunu kendiniz deneyimlemelisiniz. Haydi ne duruyorsunuz?

CUMHURBAŞKANLIĞI SENFONİ ORKESTRASI 7-8 Kasım 2013 ATATÜRK’Ü ANMA KONSERİ CSO Konser Salonu Saat:20.00 FERİT TÜZÜN Türk Kapriçyosu EDWARD GRIEG Piyano Konçertosu la minör Op.16 WOJCIECH RODEK

DMİTRİ ŞOSTAKOVİÇ 1. Senfoni

İDİL BİRET “Piyano’’

14-15 Kasım 2013 CSO Konser Salonu Saat: 20:00 Bakır Çalgılar Beşlisi Özel Programı RAOUL GRUNEIS

FINE ARTS BRASS “Bakır Çalgılar Beşlisi”

11/9


BSK 11/02

21-22 Kasım 2013 CSO Konser Salonu Saat: 20:00 CAMILLE SAINT – SAENS 2.Piyano Konçertosu sol minör op.22 FRANZ JOSEPH HAYDN 45. Senfoni “Veda” EMİN GÜVEN YAŞLIÇAM

GÜLSİN ONAY “Piyano’’

28-29 Kasım 2013 CSO Konser Salonu Saat: 20:00 TOMASO ALBINONI Adagio ROBERT SCHUMANN Viyolonsel Konçertosu Op.129 ARAM HAÇATURYAN Gayaneh-Spartaküs Bale Süitleri ANTONIO PIROLLI

DAVID COHEN “Viyolonsel”

11/10


BSK 11/03

ANKARA DEVLET OPERA VE BALESİ MODERN DANS ( 1 Perde ) 02.11.2013 Cumartesi 20:00 OPERA SAHNESI

MÜZİKLİ ÇOCUK OYUNU ( 2 Perde ) 03.11.2013 Pazar 11:00 17.11.2013 Pazar 11:00 LEYLA GENCER SAHNESİ

MÜZİKAL ( 2 Perde ) 03.11.2013 Pazar 16:00 12.11.2013 Salı 20:00 24.11.2013 Pazar 16:00 OPERET SAHNESİ

BALE ( 2 Perde ) 04.11.2013 Pazartesi 20:00 OPERA SAHNESİ

11/11


BSK 11/04

MÜZİKLİ GÖSTERİ ( 1 Perde ) 05.11.2013 Salı 20:00 26.11.2013 Salı 20:00 OPERET SAHNESİ

OPERA ( 3 Perde ) 06.11.2013 Çarşamba 20:00 16.11.2013 Cumartesi 20:00 25.11.2013 Pazartesi 20:00 OPERA SAHNESİ

BALE ( 2 Perde ) 07.11.2013 Perşembe 20:00 14.11.2013 Perşembe 20:00 OPERA SAHNESİ

OPERA ( 3 Perde ) Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e ithafen 09.11.2013 Cumartesi 15:00 (Atatürk Anısına) 18.11.2013 Pazartesi 20:00 27.11.2013 Çarşamba 20:00 OPERA SAHNESİ

11/12


BSK 11/05

MÜZİKLİ ÇOCUK OYUNU ( 1 Perde ) 10.11.2013 Pazar 11:00 24.11.2013 Pazar 11:00 LEYLA GENCER SAHNESİ

OPERET ( 2 Perde ) 10.11.2013 Pazar 16:00 17.11.2013 Pazar 16:00 19.11.2013 Salı 20:00 OPERET SAHNESİ

DANS TİYATROSU ( 2 Perde ) 11.11.2013 Pazartesi 20:00 OPERA SAHNESİ

MODERN DANS ( 1 Perde ) 13.11.2013 Çarşamba 20:00 OPERA SAHNESİ

11/13


BSK 11/06

MODERN DANS 23.11.2013 Cumartesi 20:00 OPERA SAHNESİ

KONT DRACULA BALE ( 2 Perde ) 30.11.2013 Cumartesi 20:00 OPERA SAHNESİ (Dünya Prömiyeri)

ORKESTRA AKADEMİK BAŞKENT 20 Kasım 2013 Saat :19.30 Yer: Prof. Dr. İhsan Doğramacı Konferans Salonu Bağlıca Kampusu

Solist: İlya Grubert, Keman

Şef: Ertuğ Korkmaz

11/14


BSK 11/07

BİLKENT SENFONİ ORKESTRASI

9 Kasım 2013 Cumartesi 20.00 - S. Prokofiev Piyano Konçertosu No.3, Do majör, Op.26 - L. van Beethoven | Senfoni No.3, Mi bemol majör, Op.55 “Eroica” - S. Prokofiev | Piyano Konçertosu No.3 in C major, Op.26 Nikolai Lugansky, Piyano

Şef: Işın Metin

14 Kasım Perşembe, Erzurum 19.00 Bilkent Erzurum Konser Salonu 16 Kasım Cumartesi, Ankara 20.00 Bilkent Ankara Konser Salonu - P.I. Tchaikovsky - J. Serebrier | Andante Cantabile F. Mendelssohn | Keman Konçertosu, Mi minör, Op.64 Şef: José Serebrier

-A. Dvorak | Senfoni No. 8, Sol majör, Op.88

11/15

Mirjam Tschopp, Keman


BSK 11/08

23 Kasım Cumartesi 20.00 - J.S. Bach | Keman Konçertosu, La minör, BWV.1041 W.A. Mozart | Senfoni No.33, Si bemol majör, - KV.319 W.A. Mozart | Keman Konçertosu No.4, Re majör, KV.218 Guy Braunstein Keman ve Şef

30 Kasım Cumartesi 20.00 M. Ravel | Piyano Konçertosu, Sol majör R. Schumann | Senfoni No.4, Re minör, Op.120

Şef: Bujor Hoinic

Jean-Efflam Bavouzet, Piyano

11/16


MÜZİKSEVERİN KÖŞESİ MK 11/01 Klasik Müzik Çalgılarını Tanıyalım “Trampet”

Trampet, geniş kenarlı bir kasnağın iki yüzüne birer deri gerilmesinden meydana gelen tahta veya madeni gövdeli olup davulun küçültülmüş bir şeklinden ortaya çıkarılmış bir çeşit çalgıdır. Alt derisi üzerinde gerilmiş bir titreme kirişi ile vidalanmış olan trampetin üst derisine çift bagetle vurulmak suretiyle özel ayağı uzerinde veya bir kayışla boyuna asılı olarak çalınır. Önceleri iplere gerili olan trampet, XIX yüzyılda kelebekli demir çubuklara vidalanarak derilerin daha iyi gerilmesi sağlanmıştır. Bağırsaktan olan kireşlerin üzerine de zamanla ince gümüş teller sarıldı. Trampete karakteristik yapısını kazandıran ses rengidir. Bu özel ses rengi hayvan bağırsağından yapılan sicimlerin ya da ince tellerin trampetin alt derisine gerilerek vidalanan bir demet halindeki sekiz ya da daha fazla sayıdan oluşan titreme kirişlerinden gelmektedir. Günümüzde genellikle tel demetler kullanılır, bunun nedeni özellikle caz icra eden müzisyenlerin baskın ritim yerine müziğe hafif bir tınlatma katmak için tercih etmeleridir. Titreme kirişleri en iyi sesi çıkarmak için doğru gerginlikte olmalıdır.Orkestralarda kirişlerin yarattığı tek sorun trampetin çevredeki diğer enstrümanlardan kolaylıkla etkilendiği ses

11/17


MK 11/02

titreşimleridir ki bu da titreme kirişlerinin işitilebilecek şekilde tınlamasına sebep olur. Bu sorun davulcunun trampeti çalmadığı zaman kirişleri çabuk bir şekilde esnetmesi ile çözülür. Esnemiş kirişlerle trampeti çalmak tamtam ya da darbuka sesi verir. Trampetin bilinen en eski versiyonu 12. yüzyılda kullanılan küçük, hafif ve silindir şeklinde bir davul olup göğüse ya da sol kola bağlanarak çalınır.Bu türde derinin ön yüzünde titreme kirişleri vardır ve deri yüzeyi yerine daha çok bu titreme kirişlerine vurulur. Dümbelekler üç delikli flüt çalan müzisyenler tarafından danslara ritim tutmak için eş zamanlı olarak kullanılır. Dümbelek ismi aynı zamanda tamburin adı verilen uzun, ensiz davullar için de kullanılır. Trampet, Türk ordu mızıkası olan mehterhaneler yanında 1820de Fransadan örnek alınarak, yeni asker kıtalarının yürüyüş düzenini sağlamak üzere tambur-majör adıyla Osmanlı ordusunda da yer almış ve böylece boru trampet takımını oluşturmuştur. Öbür adlarıyla militer trommel, klain trommel, trombour, caisse roulante, snare drum ve side drum adını taşıyan bu müzik aleti, Türklerde halk diliyle trampet olarak adlandırılmıştır. Bugün ordunun yürüyüş beraberliğini sağlamakta en iyi yeri olan bir ritm sazdır. Trampetler 18. yüzyılda Osmanlı Sultanının muhafızları olan Yeniçeri bandolarının çaldığı Türk müziğinin taklit edilmesiyle Avrupa’da popüler olmuştur. O dönemin bandolarının özelliği ise trampetleri genellikle egzotik tavırlı, ellerindeki bagetlerle akrobatik hareketler yapan genç siyahi adamlar tarafından çalınması idi. Trampet çalmanın en zor yanı başlangıç sesinin süresinin, etkisinin kısa süreli olmasıdır. Daha uzun ve etkili ses tekrarlanan hızlı vuruşlarla elde edilir. Bu maharet, ustalık ve epey bir pratik yapılmasını gerektirir. Trampetin ilk defa “Ehlisalip Muharebeleri” sırasında Avrupaya sokulduğu anlaşılmaktadır. Böylece trampet, daha çok ordu birliklerinin sevki idaresinde kullanılan tek ritm sazdır. Aynı zamanda kuşlada geceleri verilen işaretlerin, borudan çok trampetlerce seslendirilmesi, daha etkili olmakta idi. Trampet, daha sonraları orkestraya da geçti. Siponitini adındakı Fransız besteci, 1807de trampeti Paris operasına sokulmuştur. Klasik batı müziğındeki ünlü örnekleri: Rossininin “Hırsız Saksağan Operası”, Auberin “Fra Diavola Operası”, Borodin, Ravel ve Stranvinskynin eserlerinde geçmektedir.

KAYNAKÇA: • The Encyclopedia of Music - Max Wade Mathews & Wendy Thompson, Barnes and Noble Books 2004, NewYork

11/18


MK 11/01

KÜRESELLEŞEN DÜNYAMIZDA MÜZİK EĞİTİMİNİN ÖNEMİ Hazırlayan ve Çeviren: Gül Gizem BİRÇEK Müzik eğitimi küresel ekonomiye nasıl uyum sağlar? Aslında başarı için gerekli olan birçok beceriyi kazandırabilir. Pulitzer ödülü sahibi Thomas L. Friedman’ın bestseller kitabı -The World is Flat- Dünya Düz adlı kitabında da küreselleşme kavramını ve onun dünya üzerindeki düzleştirici etkisini anlatır. Tabii ki küreselleşme çok tartışmaya yol açan ve karmaşık bir konudur.Özellikle işadamı, mühendis veya bilim adamı değilseniz kolayca görmezden gelebileceğiniz bir olgudur. Ancak küreselleşmenin etkileri ve küreselleşen toplumun yeni ihtiyaçları müzik eğitmenleri için özellikle önemlidir. Tarihte müzik öğretmenleri hep vizyoner ve gerçekçi olmuştur. Kültürel etkilere, eğitim trendlerine ve öğrencilerin günlük ihtiyaçlarına verdikleri cevaplar her zaman öğretim sistemlerini gözden geçirmelerine neden olmuştur. Günümüzde eğitimle ilgili ortaya atılan sorular ve bunların müzik eğitimine uygulanması ile müzik öğretmenleri öğrencilerini çok hızla değişen küresel ekonomiye daha iyi hazırlayabilirler. Küresel rekabete dayalı oyun alanının teknolojinin eseri olduğu email, fiber optik ağlar, telekonferans ve dinamik yeni yazılımlar sayesinde dünya tarihinde hiçbir zamanda görülmemiş şekilde eşit şartlarda çok daha çeşitli iş alanlarında dünyanın çeşitli köşelerindeki diğer insanlarla işbirliği ve gerçek zamanda rekabet daha fazla sayıda insan için mümkün olmuştur. Küreselleşmeyi eleştirenler ise etkilerinin bireyler, toplumlar ve ülkeler için tamamiyle negatif olduğunu savunurlar. Ancak sevsek de sevmesek de, istesek de istemesek de küreselleşme vardır. Bizlerde bildiğimiz şekliyle küreselleşmenin hayatımızdaki etkisini anlamaya ve sonuçları ile başa çıkmak zorundayız.

11/19


MK 11/02

Küreselleşmenin belki de en önemli etkisi eğitim alanında olmuştur. Genç insanları yeni iş alanlarına hazırlarken kullanılacak en doğru eğitim ne tür olmalıdır ? Ve bu doğru eğitimin müzik öğretmenleri ve onların öğrencileri için anlamı nedir ? Yeni küresel ekonomi mesleklerine hazırlanmakta olan genç insanların gereksinim duyacağı belirli dersleri almalarının değil, bazı beceri ve tutumların kazanıldığı eğitim türleri olacaktır. Nasıl öğreneceğini öğrenme becerisi yeni şeyleri yeni şekillerde yapabilme ya da eski şeyleri yeni yöntemlerle sürekli özümseyerek kendine öğretme şeklinde açıklanabilir. Birçok öğrenci için bu öğrenme sorumluluğu içten gelmez. Daha çok öğrencilerini öğrenme konusunda heyecanlı tutan ve öğrencilerine keşfetmeleri konusunda yardım eden öğretmenler buna sebep olur. Bilginin neredeyse herkese açık olduğu günümüz dünyasında sadece bilgi sahibi olmak yetmez. Başarıyı belirleyen kişinin bir hobi, konu veya işle uğraşırken gösterdiği hırs ve meraktır. İyi insan ilişkileri becerisi çalışma dünyasında her zaman sahip olunması gerekli önemli bir özellik olmasına rağmen bu özellik küreselleşen dünyamızda daha da önemli bir hale gelmiştir. İşveren ve eğitimciler için oldukça önemli olan bu becerilerin beynin sağ yarımküresinin özellikleri ile ilgili olan sanatsal beceri, empati, büyük resmi görebilme (geniş açıdan bakabilme) ve daha iyiye, üstün olana ulaşmaya çalışma özellikleri olduğu anlaşılabilir. Peki müzik öğrencilerin bu önemli becerileri elde etmesinde benzersiz bir şekilde yardımcı olabilir mi ? Amerika Birleşik Devletleri’nin Atlanta eyaletinde bulunan Georgia Institute of Technology üniversitesinde 1994-2008 yılları arasında başkanlık yapmış olan G. Wayne Clough’un yaptığı bir konuşmasında bir mühendis olarak kendi deneyimleriyle de farkına vardığı, bildiği başarılı mühendislerin herkesten çok daha iyi hesap yapan ve denklem çözenler değil, yaratıcı, çok yönlü ve ilginç insanlar olduğudur. İşte bu nedenle Georgia Tech 1990’ların sonlarından itibaren başkan Clough’un talimatı ile başvurularını yapan üniversite öğrencilerinin not ortalamalarının yanı sıra lise yıllarında müzik ansambl çalışmalarının olup olmadığını da göz önünde bulundurmaya başlamıştır. Müzik eğitimi ile hayatının bir döneminde tanışmış bireylerin daha kolay iletişim kurma, daha sosyal olma, daha kolay yardım isteme ve yardıma ihtiyacı olanlara yardım etme, farklı disiplinlerden ve alanlardan olan bir takım şeyleri bir araya getirme eğiliminde oldukları saptanmıştır. Müzik öğretmenleri de bilirler ki müzik bize büyülü ve duygusal deneyimler yaşatır. Bu deneyimlerle ne kadar sık karşılaşır ve ne kadar derin yaşar ve yaşatılırsak hayatımızdaki etkileri o kadar anlamlı olacaktır. Sanat, empati, tutum, büyük resmi görmek ve üstün güzelliğin peşinden gitmek hayat boyu sürecek bir yolculuk olsa da müzik bu yolculuğu anlamlı kılacak ve yaşadığımız bu düz dünya da bize ilham verecek. KAYNAKÇA: Music Educators Journal, Volume 96, Number 1, September 2009, Pages : 27-30

11/20


BİR KİTAP BK 11/01 Ahmed Adnan Saygun Doğu - Batı Arası Müzik Köprüsü (2. Baskı)

Yazar : Emre Aracı Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları / SANAT Sayfa Sayısı: 302 syf.

“Sibelius Finlandya, Der Falla İspanya ve Bartok Macaristan için ne ifade ediyorsa Türkiye için onu ifade eder. Türkiye’nin büyük ve yaşlı müzik adamı.” 15 Ocak 1991 tarihli İngiliz The Times gazetesinin ölüm haberleri sütununda yer alan bu cümle, tüm yaşamını büyük yapıta giden yolları aramaya adamış, en dipte yatan mirasına dek kazdığı “geleneği” Batı müziğinin çoksesli diliyle tüm dünyaya aktaran bir büyük bestecinin ve filozofun, Ahmed Adnan Saygun’un ardından yazılmış. “Türkiye’nin büyük ve yaşlı müzik adamı...” Saygun’u ne kadar iyi anlatan bir söz! Böyle bir sanatçının yaşamı ve yapıtları hakkında bugüne dek kapsamlı bir araştırma yapılmamış olmasının yarattığı boşluk da o kadar büyük! Ahmed Adnan Saygun: Doğu-Batı Arası Müzik Köprüsü, bu boşluğu dolduruyor. Türk Beşleri’nin -kimilerine göre- en önemli ve yurtdışında en çok tanınan üyesi Saygun, besteci ve orkestra şefi Emre Aracı’nın dört sene süren titiz araştırmalarının, Londra-Parisİstanbul-Ankara arasında dokuduğu mekiklerin, sayısız belge, anı ve dokümandan yaptığı derlemelerin sonucunda ortaya çıkan bu kitapta hem müzisyen, hem yurttaş, hem de birey olarak çıkıyor karşımıza. Kitap, Saygun’un yaşamına ve yapıtlarına bugüne dek hiç açılmamış pencereleri açmakla kalmıyor, yetmiş yıl boyunca Türkiye Cumhuriyeti’nde izlenen kültürsanat politikalarına da anılar ve anlatılanlar aracılığıyla ışık tutuyor.

11/21


?????

11/22


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.