YAYIN
1
Sevgi ve bilgiyi bir araya getiren dergi…
GENÇ-BİLGE
SAYI: 1 AY: OCAK YIL: 2012
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu
İlk Sayımızda…
- Rehberlik -
- Komedi -
- Ünlülerimiz -
- Haberler -
- Bulmaca -
- Ünsüzlerimiz -
- Dünya -
- Sevgi -
- Atasözleri-
- Sinema -
- Okul -
- Meslek -
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
Genç&Bilge S.2. İçindekiler… S.3. Editörden…
S.4. Okul Müdürümüzden…
S.5. Kulübümüzü Tanıyalım…
S.6. Bizim Öğretmenlerimiz… S.9. Okulumuzdan Kareler…
S.10. Bir Atasözü Bir Deyiş…
S.11. Onlar da bu şehrin çocuklarıydı… S.12. Kaybolan Meslekler
S.14. Geleceğin meslekleri…
S.15. Okul Yenilik Anket Sonuçları… S.16. Okuldan Al Haberi…
S.17. Dünya 2011 Yılını Böyle Uğurladı… S.18. Okulumuzun Tarihi…
S.19. Sevginin Ritmi Atıyor…
S.20. Okulumuzdan Kareler…
S.22. Sinema Seyretmek istiyorum… S.24. Rehberlik Köşesi…
S.25. Öğretmenlerimizden size… S.26. Velilerimize tavsiyeler…
S.27. Hayvanlardan İbret Alalım…
S.28. Yeni Yıla Nasıl Girdiğinizi Söyleyin… S.29. Biz Resim Yapıyoruz… S.30. Komedi Dükkânımız…
S.31. Haydi Bulmaca çözelim…
S.33. Sınıflarımızdan Kareler… S.34. Veli – Öğrenci İlişkisi…
S.35. 2011 Yılını Böyle Uğurladık…
Künye Bu Dergi Atatürk İlköğretim Okulu Kültürel Fotoğrafçılık Kulübü Yayınıdır.
Kültürel Fotoğrafçılık Kulübü Adına Sahibi
Danışman Öğretmen MEHMET KALKAN
Genel Yayın Yönetmeni Seda ÇOKGEZENLER Seçici KURUL Eda ÇOKGEZENLER Çiğdem YILDIRIM Sevgül ÇALIM Eda UÇAK Tuba KASIMLI Tasarım
Mehmet KALKAN
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni İletişim Adresi
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Bandırma / Balıkesir
www.ataturkilkogretimokulu.k12.tr
gencbilgebulten@gmail.com
Atatürk İlköğretim Genç Bilge Dergisi
gencbilge@groups.facebook.com Bu dergi T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’nın İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği’nin 24. Maddesine uygun olarak hazırlanmıştır.
"Nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız başlayamazsınız." S. PATTON
2
Güzel bak, güzel gör, Güzel düşün, Hayatından lezzet al…
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
Başlarken… Okul sadece bir bina değildir.
Kıymetli öğrencilerim…
Ve hiçbir zaman da sadece bir bina olarak kalmayacaktır. Okul her zaman siz yavrularımız için ikinci bir yuva ama ilim yuvası irfan yuvası ahlak yuvası olmalıdır. Sevgili Gençler… Kültürel Fotoğrafçılık kulübünde görev alan veya diğer kulüplerimizdeki öğrencilerimizin katkılarıyla hazırlanan bu dergi sizlerin eseri olarak ortaya çıktı. Dünyada insanı mutlu eden en yüce değerlerden birisi de unutulmamaktır. İşte bu dergiye yaptığınız her katkı sizin
Okul kelimesini ilk duyan her insan gibi siz
unutulmamanız için, ölmez bir eser bırakmanız için
de eğer yazı yazmanın ve kitap okumanın
yeterlidir.
öğretildiği bir bina ve görevlilerin bulunduğu yeri
Ölümsüz olmak istiyorsanız yazın…
anlıyorsanız yanıldığınızı baştan söyleyeyim.
Ve bize gönderin, getirin…
Okul bir olmaktır, birlik olmaktır, birlikte bir şey yapmaktır. Okul arkadaş olmanın en güzelini tadabileceğiniz bir sofradır. Arkadaşınızdan
zevkle
ve
heyecanla
kalem
isteyeceğiniz başka bir mekân yoktur. Okul
sizi
geleceğe
taşıyan
trenin
Biz Öğretmenleriniz sizin için varız… *** *** Mehmet Kalkan (Danışman Öğretmen)
mehmetkalkan@marun.edu.tr
başlangıç istasyonudur. Buradan bilet alırsınız buradan trene binersiniz ve yolunuza devam edersiniz. Ama bilet alamazsanız o zaman geri dönmek zorunda kalırsınız. Sonuç hüsran olur. Okul sadece öğrenmenin mekânı değil öğretme-nin de mekânıdır. Sadece dinlemenin değil konuşmayı öğrenmenin de mekânıdır. Sesini duyurmayı olmanın
öğrenmenin ne
demek
yeridir olduğunu
okul…
Dost
anladığımız,
"arkadaşım için her şeyi yaparım" diyebilmeyi öğrendiğimiz yerdir.
3
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu
Okul Müdürümüzden Tavsiyeler…
Dergi - OCAK - 2012
Sevgi – ili çocuklarım!
Sevgi – ili çocuklarım, Tüm
Sevgi ülkesinin sahipleri,
olan
kabullenmiyor
Sevgi sınırsızlıktır,
biteni
iseniz,
sorgulamadan
her
şeye
rağmen
sınırlarınızı insana dair olana sonsuza kadar
İnsan, çevreyi, doğayı ve canlı ve
açıp, farklılıklarınızı yok etmeden ürettiğiniz her
cansız bütün varlıkları kendi hırsı için yok
bilgiyi paylaşıyorsanız, o zaman sizler sevginin
etmeden
dilini konuşuyorsunuz demektir.
sevmeyi
biliyorsa
insan
olmuştur.
Sevginin dilinin hâkim olduğu bir dünya ancak
Sevgi sahiplenmektir. Aynı olmayan ama güzel olan her şeyi kucaklamayı becerebilmektir.
sizlerin
sayesinde
olacaktır.
Ortaya
çıkardığınız bu üründen dolayı sizlere rehberlik eden öğretmenlerinizi
kutluyor
ortak
başarılarınızın
çoğalması dileğiyle gözlerinizden öpüyorum.
Sevgi üretebilmektir. İyiden güzelden insandan yana olanı çoğaltabilmektir. Sevgi sorgulamaktır İnsana dair olanın neden tüm insanlar için eşitçe paylaşılmadığını Sevgi anlamaktır, Bizim gibi olmayanın da bizimle beraber
evrende
mutlu
olabileceğini,
eksiklerimizi ancak birbirimizi anlayarak tamamlayabileceğimizi, *** *** İdris ERDOĞDU (Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu) (Okul Müdürü)
idriserdogdu@hotmail.com
4
Hayat anlamak ve anlatabilmekten ibarettir… Hayat Anlamak ve anlatabilmekten ibarettir...
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
Biz dünya çocuklarıyız… Mehmet Akif’in torunlarıyız…
SEVGİLİ ARKADAŞLAR…
Okulumuzda çıkarmayı planlayıp ve şu anda ilk sayısını elinizde tuttuğunuz bu dergi Kültürel Fotoğrafçılık Kulübü üyeleri tarafından hazırlanmıştır. İlçemizin tarihi okullarından birisi olan Atatürk İlköğretim Okulunda yapılan güzelliklere bir yenisini katmak ve sizin sesiniz olmak amacıyla böyle bir dergi çıkarmaya karar verdik.
Kültürel Fotoğrafçılık Kulübü
Kulübümüz 2011-2012 Eğitim Öğretim yılı başlangıcında kurulmuş ve faaliyetlerini sürdürmektedir. Kulüp faaliyetlerimizin temelini fotoğraf oluşturmaktadır. Bir kare fotoğrafın sayfalarca yazının ifade etmeye çalıştığı bir fikri veya düşünceyi ifade edebilmesi bize fotoğrafın ne kadar güçlü bir malzeme olduğunu göstermiştir. Özellikle günümüz toplumlarının görsel malzemelerden daha fazla bilgi öğrenme eğiliminde olduklarını düşündüğümüzde bunun ne denli önemli olduğunu daha kolay anlayabiliriz.
Dergimizin sadece bir sayıdan ibaret olmaması için sizlerin katkılarını bekliyoruz. Resim derslerinizde yaptığınız resimleriniz veya başka derslerde yazdığınız güzel yazılar veya hazırladığınız ödevleriniz ile kulübümüzün yayın kurulunda olan sınıf temsilciniz aracılığı ile çalışmalarınızı ulaştırabilir ve yayınlanmasını sağlayabilirsiniz. Hepinize şimdiden çok teşekkür ediyorum.
Kulübümüzün 2011-2012 eğitim öğretim yılı itibariyle 19 üyesi bulunmaktadır. Seda ÇOKGEZENLER kulübümüzün resmi başkanıdır. Kulüp yönetiminde görev alan arkadaşlarımız ise aşağıdaki gibidir. Başkan: Seda ÇOKGEZENLER Başkan Yard. Sevgül ÇALIM Sekreter: Çiğdem YILDIRIM Sayman: Nazlıcan EREN
Seda ÇOKGEZENLER
Kültürel Fotoğrafçılık Kulübü Başkanı
5
Arkadaşlar…
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu
Öğretmenlerinizi Tanıyalım!
Dergi - OCAK - 2012
İdris Erdoğdu (Okul Müdürümüz) Erzurum ili Şenkaya ilçesi Gezenek Köyü'nde doğdum. İlköğrenimimi Gezenek köyünde
tamamladıktan sonra ortaokul ve liseyi Erzurum’da okudum.
Atatürk Üniversitesi Kazım
Karabekir Eğitim Fakültesi Erzincan Eğitim Yüksek Okulu'nu bitirdim. Daha sonra Anadolu
Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesinde lisans tamamladım. 1989 yılında Şenkaya ilçesi Esenyurt
mahallesinde başladığım görevime Ağrı, Erzurum ve Balıkesir illerinin değişik ilçelerinde görev
yaptıktan sonra 12 yıldır Bandırma'da çalışmaktayım. 2 yıldır da Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu'nda okul müdürü olarak görev yapmaktayım. Evliyim ve bir kızım var. Fatih Ekşi (Fen ve Teknoloji Öğretmeni)
1971 yılında İstanbul Üsküdar’da doğdum. İlkokul, ortaokul ve liseyi Üsküdar’da, lisans
eğitimimi Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Fen Bilimleri Bölümü Fizik
Eğitimi Ana Bilim Dalından 1996'da mezun oldum. Askerliğimi tamamladıktan sonra 2000
yılında Iğdır Tuzluca Karakoyun İlköğretim Okulu'nda göreve başladım. 2009 yılından sonra
Atatürk İlköğretim Okulunda Fen ve Teknoloji Öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Evliyim ve
bir kızım var.
Mehtap Moroğlu (Sınıf Öğretmeni)
1978 Malatya doğumluyum. İlkokul ve ortaokulu Isparta ve Malatya'da okudum. Liseyi
İzmir'de, üniversiteyi uşak'ta bitirdim. İlk görev yerim Diyarbakır'ın Kocaköy ilçesidir.
Meslekteki 10. Yılım. 2009'dan beri bandırma Atatürk İlköğretim Okulu'nda görev yapmaktayım. Evliyim 1 oğlum var.
Burak Ata (Okul Formatör Öğretmeni) 1984 Balıkesir gönen doğumluyum. İlkokula gönenin tütüncü köyünde başladım.
Ardından 2.3.4. Sınıfları Sinop Ayancık Fatih İlköğretim Okulu'nda okudum. 5. Sınıfı Gönen Mehmet Ahmet Genç İlköğretim Okulu'nda bitirdim. Orta Okulu Gönen İmam Hatip Lisesi'nde, liseyi Gönen Anadolu Lisesi'nde okudum. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi
İlköğretim Sınıf Öğretmenliği Bölümü'nden 2006 yılında mezun oldum. Göreve Ağrı ili Patnos ilçesi Cumhuriyet İlköğretim Okulu'nda başladım. 2 yılı aşkın bir zamandır da bandırma Atatürk İlköğretim Okulu'nda çalışmaktayım. Evliyim. Meral Salkım (Sınıf Öğretmeni)
1974 Balıkesir doğumluyum. İlkokul, ortaokul ve liseyi Balıkesir’de okudum. Lisans
eğitimimi İzmir’de tamamladım. İlk görev yerim Mardin’in yeşilli ilçesidir. Meslekteki 14. Yılım. 2009'dan beri Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktayım. Evliyim. Hilal Bör (Matematik Öğretmeni)
1989 Balıkesir bandırma doğumluyum. İlköğretim ilk kademeyi Edincik ilköğretim
okulunda; ardında Cumhuriyet ilköğretim Okulu’nda okudum. Bandırma Anadolu Lisesi’nde okudum. Balıkesir Üniversitesi Necatibey eğitim fakültesi ilköğretim matematik öğretmenliği Bölümü’nden 2011 çalışmaktayım.
yılında
mezun oldum.
Bandırma
Atatürk
ilköğretim
Okulu’nda
6
Arkadaşlar…
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu
Öğretmenlerinizi Tanıyalım!
Dergi - OCAK - 2012
Pınar ARISOY (Sınıf Öğretmeni) 1985 İstanbul doğumluyum. Lise eğitimimi Bandırma Şehit Mehmet Gönenç Lisesi’nde
tamamladım. 2002 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Sınıf Öğretmenliğini kazandım. 2006 yılında Kars’ın Sarıkamış ilçesine atandım. 2 yıl orada çalıştıktan sonra eş durumundan Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu’na atandım. Halen bu okulda görev yapıyorum. Elif ÇAĞLAR (Türkçe Öğretmeni)
1985 Balıkesir doğumluyum. Liseyi, Menemen Anadolu Lisesi’nde tamamladım. 2003
yılında Balıkesir Üniversitesi Türkçe Öğretmenliğini kazandım. 2007 yılında Çanakkale’nin Biga
ilçesine atandım. 2 yıl orada çalıştıktan sonra eş durumundan Bandırma Atatürk İlköğretim
Okulu’na atandım. Hala burada görev yapmaktayım.
Eylem Yıldız Doğmaz (Sosyal Bilgiler Öğretmeni) 1982 Zonguldak /Devrek doğumluyum. İlkokulu Bergama’da, ortaokul ve liseyi
İzmir’de bitirdim. Daha sonra Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi’nde
eğitimimi tamamladım. 2004 yılında Sosyal Bilgiler Öğretmeni olarak mezun oldum. İlk olarak Bergama Final Dershanesi’nde görev yaptım. 2 yıl sonra MEB’na geçerek Balıkesir Dursunbey ilçesine bağlı olan Odaköy’de üç sene görev yaptım. Ardından Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu’nda göreve başladım. Halen burada görevime devam ediyorum. Zahide Zarife Çeltik (İngilizce Öğretmeni) 1981 Burdur doğumluyum. Lise eğitimimi Burdur Anadolu Lisesi’nde tamamladım.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği bölümünde
okudum. 2003 yılında Antalya Korkuteli Tatköy İlköğretim Okulu’nda göreve başladım. Daha sonra İzmir-Karaburun İlköğretim Okulu ve Balıkesir Erdek Karşıyaka İlköğretim Okulu’nda çalıştım. 2009 yılından bu yana Atatürk İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktayım. Evliyim.
Sultan Soydemir (Sınıf Öğretmeni) 1982 Uşak doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Uşak’ta tamamladım. Yüksek Öğrenimimi Celal Bayar Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde tamamladım. Beş yıldır öğretmenlik yapıyorum. Nurcan Yakışır (Sınıf Öğretmeni) 1975 Aydın doğumluyum. Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi’nden 2000 yılında
mezun oldum. Aynı yıl Mardin’de sınıf öğretmenliğine başladım. 7 yıl Mardin’de çalıştıktan sonra 2007 yılında Bandırma Atatürk ilköğretim Okulu’nda çalışmaya başladım. 5 yıldır burada
görevime devam ediyorum. Evliyim, yedi yaşında bir oğlum var. Atatürk İlköğretim okulunu seviyorum.
7
Arkadaşlar…
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu
Öğretmenlerinizi Tanıyalım!
Dergi - OCAK - 2012
Mehmet Kalkan (Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi) 80’den sonra dadaş diyarında gözlerimi açmışım âleme. İmam hatipli olmaktan gurur
duyarak eğitimimi tamamladım. 2005 Uludağ Üniversitesi’nden tam mezun olacakken Belçika
Katholieke Leuven Universiteit’e giderek diğer dinleri incelemeye başladım ve lisans eğitimimi
burada tamamladıktan sonra biraz daha dünya dinlerin de uzmanlaşarak onların batıl yönlerini
ortaya çıkarmak için İstanbul üniversitesinde başladığım Master eğitimim 2010’da Hollanda
Radboud Üniversitesi’nde bitti. Marmara Üniversitesi’nde doktoraya devam ediyorum. Bu arada
iki dünya saadeti için evlendik. Bir de kızımız oldu.
Harun Sağlam (Beden Eğitim Öğretmeni)
1987 Amasya doğumluyum. Bandırma Şehit Mehmet Gönenç Lisesi’nde okudum. Kocaeli Üniversitesi’ne birincilikle girdim ve BESYO’dan mezun oldum. Siirt ve Ardahan’da toplam 2 yıl görev yaptım. 2011’de Bandırma Şehit Öğretmen Mustafa Boz İlköğretim Okulunda göreve başladım. Aynı süreçte görevlendirme olarak Atatürk İlköğretim Okulu’nda görev aldım. Evliyim.
Mert Saruç (Sınıf Öğretmeni) 1980, Bandırma doğumluyum. İlköğretimimi Atatürk İlköğretim okulunda orta öğretimimi Şehit Mehmet Gönenç Lisesi’nde Üniversiteye Hacettepe Üniversitesi’nde okudum. 4 yıl Muş, 2 yıl Manyas’ta çalıştım. 4 senedir. Atatürk İlköğretim Okulu’nda çalışmaktayım. Ahmet Aydeniz (Okul Rehber Öğretmeni) 1980 yılında Bandırmada doğdum. Ayvalı ilkokulunu (1991-Kütahya) Bursa imam-Hatip lisesini (1997) ve Uludağ Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümünü (2002) bitirdim.2002 yılında Kütahya RAM’de Rehber öğretmen ve Psikolojik Danışman olarak göreve başladım. Daha sonra Kütahya Şehitler İlköğretim Okulu’nda (Kütahya 2003-2006), Erzurum Şair Nefi İlköğretim Okulu’nda (Erzurum 2006-2009) görev yaptım. 2009-2010 Eğitim Öğretim Yılından itibaren de Bandırma Atatürk İlköğretim Okulunda görev yapıyorum. Hipnoz uygulamaları ile ilgili Erzurum ZED Kişisel Gelişim Merkezinden kurs ve sertifika aldım. Evliyim ve iki çocuğum var. Rukiye Ertosun (Görsel Sanatlar Öğretmeni) 1973 doğumluyum. Sinopluyum. Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitim Fakültesi Resim Öğretmenliği Bölümü mezunuyum. Evliyim. Nazım ve Ayşenur adında iki çocuğum var
Erdoğan Sarı (Okul Personeli) 1972 yılında İvrindi Bozören köyünde doğdum. 5 kardeşli bir ailenin en büyüğüyüm.
İlköğrenimimi Nuri zarplı ilk Okulu’nda, orta öğrenimimi Balıkesir Gazi Osman Paşa Ortaokulu'nda tamamladım. Hala açık öğretim Lisesi’nde öğrenim görmekteyim. Evliyim. Bir oğlum bir kızım var. 21 senedir bandırma Atatürk ilköğretim Okulu’nda görev yapmaktayım.
8
Okulumuzdan Kareler…
Bandırma Atatürk İlköğretim Ailesi
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
Türkçe Sınıfımız ve Türkçe Öğretmenimiz Elif Çağlar
Öğretmenler Odası Sosyal Bilgiler Sınıfı ve Sosyal Bilgiler Öğretmeni
Okulumuzun Bahçesi 5- A Sınıfı Öğrencileri ve Sınıf Öğretmeni Nurcan Yakışır
9
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
PÜF NOKTASI ANA GİBİ YÂR OLMAZ BAĞDAT GİBİ DİYAR OLMAZ. Dilimizdeki " Ana gibi yâr olmaz Bağdat gibi diyar olmaz. Sözünün aslı muhtemelen "Ane gibi yar; Bağdat gibi diyar olmaz" şeklindedir. Çünkü sözün Vaktiyle testi ve çanak çömlek yapan kasabalardan birinde, uzun yıllar bu meslekte çalışan bir çırak, kalfa olup kendi başına bir dükkân açmayı arzu etmiş. Ne yazık ki her defasında ustası ona: - Sen, daha bu işin püf noktasını bilmiyorsun biraz daha emek vermen gerekiyor.
Ustanın bu nasihatlerinden sıkılan kalfa artık dayanamaz ve gidip bir dükkân açar. Açar açmasına da dükkânında güzel güzel yaptığı testiler, küpler, vazolar, onca titizliğe ve emeğe rağmen orasından burasından yarılmaya, yer yer çatlamaya başlar. Kalfa bir türlü bu çatlamaların önüne geçemez. Nihayet ustasına giderek durumu anlatır. Usta, - Sana demedim mi evladım; sen bu işin püf noktasını öğrenmedin. Bu sanatın bir püf noktası vardır. Usta bunun üzerine tezgâha bir miktar çamur koyar ve…
- Haydi, der, geç bakalım tezgâhın başına ve bir testi yap, bende sana püf noktasını göstereyim.
Eski çırak ayağıyla merdaneyi döndürüp çamura şekil vermeye başladığında usta önünde dönen çanağı arada sırada "püf püf" diye üfleyerek zamanla testiyi çatlatacak olan bazı küçük hava kabarcıklarını patlatarak giderir. Böylece çırak da bu sanatın "püf" denilen noktasını öğrenmiş olur.
aslıdaki
Ane
yakınlarındaki
kelimesi, sarp
bir
Bağdat uçurumun
kuşattığı dik bir geçidin adıdır. Bağdat gibi (güzel) bir şehir, Ane gibi de sarp ama manzaralı yar (uçurum) olmaz, demeye
gelir.
Ancak
siz
Bağdat'ın
Osmanlı Türk'ü için önemine bakınız ki oradaki Ane'yi anne yapıvermiş. Tıpkı " yanlış hesap Bağdat'tan döner." Sözüyle Bağdat'n eskiden beri bir ilim merkezi olduğunun altının çizilmesi gibi… iki dirhem bir çekirdek - İskender Pala
Eda ÇOKGEZENLER - 6-B Melisa GÜLEÇ 5-A
10
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu
Geçmişini bilmeyenler geleceği asla yakalayamazlar… SEYİT ONBAŞI
Havran
Dergi - OCAK - 2012
ÖMER SEYFETTİN
Seyit Onbaşı, 1889 yılının Eylül ayında İlçesi
Çamlık
(Manastır)
köyünde
dünyaya geldi. Babasının adı Abdurrahman,
annesinin ki Emine idi. Seyit, 1909 yılının Nisan ayı başlarında askere alındı. 1912`de Balkan Savaşları`na edilmedi
ve
katıldı.
topçu
Savaş eri
bitiğinde
olarak
terhis
Çanakkale
Cephesi`nde görev aldı. Çanakkale Savaşları`nda gösterdiği kahramanlıkla adını Türk tarihine
yazdırdı. 18 Mart Deniz Savaşı sırasında, Rumeli Mecidiye Tabyası`nda ayakta kalabilen tek top
vardı onun da mermi kaldıran vinci bozulmuştu. Seyit Onbaşı büyük bir güçle 215 Okkalık mermiyi üç kez kaldırarak namlunun ucuna
sürmüş ve bu kahramanlığı ile Ocean gemisi
büyük bir yara almıştı. Seyit Onbaşı 1918 sonbaharında
köyüne
döndü.
Sanatı
olan
ormancılık ve kömürcülüğe devam etti. 1934 tarihinde yürürlüğe konan soyadı yasasıyla "Çabuk"
soyadını
aldı.
1939
yılında
akciğerlerindeki rahatsızlık nedeniyle vefat etti.
Ömer Seyfettin (1884-1920) Türk yazar, asker
ve öğretmen. Türk öykücülüğünün kurucu ismidir. Ayrıca edebiyatta Milliyetçi akımın kurucularındandır, Türkçede sadeleşmenin savunucusudur. Kısa ömrüne çok sayıda eser sığdırmıştır. En tanınan eseri "Kaşağı"
isimli öyküsüdür. 1884 yılında Gönen`de (Balıkesir)
doğdu. Ömer Seyfettin, önce Mekteb-i Osmanî`ye, 1893 ders yılı başında da Askerî Baytar Rüştiyesi`ne
kaydedildi. Bu okulu 1896`da tamamlayarak Edirne Askerî İdadîsi`ne devam etti. 1900`de İdadî`yi bitirerek
İstanbul`a döndü. Burada Mekteb-i Harbiye-i Şahâne`ye
başladı. 1903 yılında Makedonya`da çıkan karışıklık üzerine "Sınıf-ı müstacele" denilen bir hakla imtihansız
mezun oldu. 1917`den ölüm tarihi olan 6 Mart 1920`ye
kadar 10 kitap dolduran 125 hikaye yazdı. Hikâye ve makaleleri Yeni Mecmua, Şair, Donanma, Büyük
Mecmua, Yeni Dünya, Diken, Türk Kadını gibi dergilerle
Vakit, Zaman ve İfham gazetelerinde yayımlandı. Bir yandan öğretmenlik yapmayı sürdürdü.
Nazlıcan Eren 5-A - Çiğdem Yıldırım 6-B
11
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu
Kaybolan Mesleklerimizi Unutmayalım!
Dergi - OCAK - 2012
Keçecilik: Keçe, yün, kıl ya da pamuğun ıslak
ortamda
çiğnenip
dövülerek
liflerinin
kaynaşmasıyla elde edilen ve yaygı, çadır, giysi yapımında kullanılan kumaştır. Osmanlılarda
Konya, Diyarbakır, Afyon, Isparta, Uşak, Urfa,
Bursa keçe üretim merkezleri olarak tanındı.
Ahilik örgütleri içinde yer alan esnaf loncalarında keçecilik, önemli bir yer tutuyordu. Kalfa ve ustalar 6-7 yıl süren hairlik dönemlerinde yün ditme, yün atma, ayakla yün tepme, kalıba yün hazırlama,
hamamda
yöntemleri öğreniyorlardı.
keçe
pişirme
gibi
Koşumculuk:
Koşum,
bir
koşum
hayvanının araba, kağnı gibi araçlara ya da
saban, pulluk gibi aletlere koşulmasını sağlayan kayış
takımıdır.
parçalarını
takımlarına
yapan M.Ö.
Koşumcu, 4
kimsedir. yy.
çeşitli İlk
koşum
koşum
Mezopotamya’da
rastlanmaktadır. Günlük hayatında ve meydana getirdiği uygarlıklarda atın büyük yeri olan
Türkler koşum takımlarını kullanmaktaydılar. Bugün Nalbantlık, At, katır gibi binek ve hizmet
hayvanlarının toynaklarına koruma amacıyla nal çakma
zanaatına
nalbantlık
denir.
koşumculuk,
koşum
hayvanlarının
önemini kaybetmesiyle birlikte kaybolmaya yüz tutan bir meslek haline gelmiştir.
Nallar
hayvanın toynağına “nal tokmağı” denen tahta tokmaklar ya da nallama adi verilen özel çekiçle
çakılır. Geçmişte ulaşım, taşımacılık ve çeşitli hizmetlerde
hayvanların
yaygın
olarak
korudu.
Osmanlı
kullanılması nedeniyle, nalbantlık 20.yüzyılın ilk yarısına
kadar
önemini
ordusunda nalbant ihtiyacını karşılamak üzere, bir
Askeri
biliniyor.
Baytar
Mektebi’nin
kurulduğu
12
Sabırla eşyaya güzellik ve hayat veren insanlar…
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
Sedefkârlık: Sedef üzerinde çalışma,
sedef kakma eşya yapımıdır. Bu işi yapan
ustalara sedefkâr denir. Osmanlılarda önemli bir
meslekti. Özellikle 16.yy’da kendine özgü bir
üslup kazanmıştı. Sarayda sedefkârların çalıştığı
özel atölyeler vardı. Bunlar, tahtlardan saltanat kayıklarına kadar, padişahların pek çok eşyası üzerinde bu ince sanatı uygulama imkânı buluyorlardı. Çömlekçilik: Çömlek, topraktan yapılan ve
pişirilerek
sağlamlaştırılan
kap,
tenceredir.
Mersin,
Çatalhöyük,
Çömlekçilik, Anadolu’da Cilalı Taş devrinden beri bilinmektedir. Hacılar,
Özellikle
Kültepe
ve
Boğazköy
Bugün
önemini
kaybeden
sedefkârlık konusunda Topkapı Sarayı’nda sedef kakmalı eşyaların yenilenmesiyle ilgilenen bir bölüm bulunmaktadır.
çömlekleriyle
ünlüdür. Günümüzde bilinen en eski çanak çömlek
örnekleri, Anadolu’da Çatalhöyük’te ele geçen ve
yaklaşık 9000 yıl önceye ait seramiklerdir. 12.yy Ortadoğu’da maddesini
İslam
kil
çanak
hamuruyla
çömlekçileri
karıştırıp
yumuşak porselen yapımını denemişlerdir.
sır
saydam
Taş İşçiliği: Yerleşik hayata geçmeleriyle
birlikte Türklerin hayatında taşın önemli bir yeri olmuştur.
Selçuklulardan
başlayarak,
taşı
sanatkârane bir şekilde işlemeye, kemer ve nakış süslemeye büyük önem vermişlerdir. Han, hamam ve
kervansaraylarda, bugün bile
hayranlıkla izlenen benzersiz örnekler ortaya Eda UÇAK - 8/B ee
Rabia Serçek - 7/A
koymuşlardır. Günümüzde hem taşın öneminin azalması hem de “sanatkârın” kaybolmasıyla
birlikte taş işçiliği de giderek azalmaktadır.
13
Geleceğin Meslekleri Meslek Tanıtım ve Teknolojik Yenilikler
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
UZAY PİLOTU ARANIYOR! İşte en popüler meslekler!
"okul değil meslek seçin" Sevgili arkadaşlar ülkemizde yayınlanmış olan
bir Türk Meslekler Sözlüğü olduğunu biliyor muydunuz? Bu sözlüğe göre ülkemizde Enerji mühendisliği en
popüler meslek olurken ulaştırma ve bilişim alanlarında da çok önemli gelişmeler olmaktadır.
Geleceğin mesleklerinin belirlendiği araştırmada ilginç sonuçlar çıkıyor. Yazılım mühendisliği, nükleer uzmanı, sanal market işletmeciliği gibi işlerin yanı sıra hafıza artırma cerrahlığı, uzay pilotluğu, gen terapistliği, soru bankası tasarımcılığı gibi ilginç meslekler de geleceğin meslekleri arasında yer aldı. Gelişen teknolojiyle birlikte elektronik gazetecilik, siber teknoloji mühendisliği, sanal market işletmeciliği gibi meslekler de
Peki, bir soru daha İş Bulma Kurumunun “ İş
önümüzdeki dönemde popüler olacak.
Danışmanlığı Projesi” ile gençlere hangi mesleklere
Hadi bakalım artık doktor öğretmen olmak yerine
verdiğini de herhalde ilk defa bizden duyuyorsunuz.
Geleceğin Meslekleri
yönelmesi
gerektiğine
dair
rehberlik
hizmetleri
Projede hedef kitle "15-24 yaş arası genç erkekler", "uzun süreli işsizler", "kadınlar" ve "engelliler" olmak üzere dört ana başlık altında toplandı.
aşağıdan bir meslek seçin kendinize…
Enerji mühendisliği LPG bakım ve onarımı Raylı sistemler teknikerliği Yazılım mühendisliği Nükleer uzmanlığı, uzay pilotluğu Hafıza artırma cerrahlığı
Sanal market işletmeciliği Elektronik gazetecilik Gen terapistliği Nano yapı mühendisliği *** ***
Eda UÇAK - 8/B
Rabia Serçek - 7/A
14
Okul Yeniliği için Kulüp Çalışması… YENİLİK İSTİYORUZ…
Okulumuzda Kulüp Etkinliği ve Toplum Hizmeti Kapsamında yapılması planlanan çalışmaları sistemli olarak yürütmek için 3-8 arası sınıflarda okuyan öğrencilerimize yönelik apmış olduğumuz anket sonuçlarını açıklıyoruz. Yapmayı düşündüğümüz sinema gösterimlerini düzenlemenin çocukların önemli taleplerinden birisi olduğu görülmüştür.
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
Öğrencilere yöneltilen gezi konulu soruda genel kanaat müze ve tarihi şehirlerin veya mekânların gezilmesine yönelik olmuştur.
1. Kademe ile 2. Kademe arasında önceki sorulardaki ayrım burada da belli oranda göze çarpmaktadır. Şöyle ki 1. Kademe öğrencileri tarihi yerler ve müzeleri ziyarete yoğunlaştığı halde 2. Kademe öğrencilerinin biraz daha okul ve Üniversite gezilerine kaydığını görmekteyiz.
Öğrenciler Okul dergisinde spor, komedi, sinema, okul resimleri ve sağlık konularını daha fazla tercih etmiştir. Sinema konusunda ilköğretim 1. Kademe ile 2. Kademe arasında bariz olmasa da film tercihleri bakımından farklılıklar bulunmaktadır.
15
ŞİMDİ HABERLER
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
Bir HABER Bir YENİLİK Okulumuzun açılış haftasında Din Kültürü ve
Ahlak Bilgisi Öğretmeni Mehmet KALKAN
tarafından İnsan Hakları ve Demokrasi Kültürü Semineri verildi.
Okulumuzda Okul Meclisi seçimleri önce sınıflarda temsilci düzeyinde ardından tüm okulda Okul Rehber Öğretmeni Ahmet Aydeniz
koordinatörlüğünde okul konferans salonunda yapıldı.
Seçin Sonucu 7-A sınıfı öğrencisi Ecem Nur UÇAK okul Meclisi başkanı olarak seçildi. Diyanet işleri başkanlığının organize ettiği CAMİ ve ÇOCUK buluşması kapsamında 4-8 sınıf öğrencilerimiz Şevkiye Camisini gezdi. Yeşilay Haftası Temizlik ve Yeşilay Kulübünün hazırladığı etkinliklerle okul bahçesinde kutlandı. 10 Kasım Atatürk’ü anma Haftası çerçevesinde okulumuzda program düzenlendi ve Program’da öğrencilerimize Atatürk’ü anlamanın gerekliği üzerine Okul Müdürü İdris Erdoğdu bir konuşma yaptı.
Ayrıca Bu hafta boyunca Bilgisayar laboratuarın da bütün sınıflarımız Atatürk ile ilgili çeşitli çalışmalar yürüttüler. Ben Değerliyim - Sevginin Ritmi müzik atölye çalışması kapsamında haftada iki gün 25 öğrenciyle çalışmalar devam ediyor.
Kültürel Fotoğrafçılık Kulübü Haber Ekibi
16
Geçmişte Okulumuzdan Kareler... Hey Arkadaşlar…!
musunuz? Belediyesinin
Dergi - OCAK - 2012
Yeni bir Bilgisayar Laboratuarımız var…
Okulumuzun nasıl kurulduğunu biliyor
Bandırma
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu
bize
Sn. Hasan Çalışkan'a teşekkürler.
okul
yapsınlar diye verdiği bu yerde 1955’ten önce her halde otlar bitiyordu. O zamanlar okulumuzun yapılması için tam 200.000 Türk Lirası harcandığını da bilmiyordunuz sanırım. 1956
yılında,
Balıkesir
Valisi
ve
İlköğretim Genel Müdürü birlikte açmışlar.
Bayramlarımızı kutlamaya devam ediyoruz…
Uzun yıllar iki binamız vardı. Ama 2009 yılında binamızın birisini kardeş okul yaptık. İlçemizde o zamanlar çok fazla okul olmadığı için bizim okulumuzun öğrenci sayısı binden fazlaymış… Şimdi çeşitli sebeplerle
hem
arkadaşlarımızın
sayısı
azaldı hem de okulumuzun ihtiyaçları çoğaldı… İşte böyle ama sanmayın ki biz boş
Kültürel Fotoğrafçılık Kulübü
duruyoruz. Sürekli çalışıyoruz. İşte size
Haber Ekibi
birkaç örnek… Anasınıfımız açıldı…
17
--- “Sevginin Ritmi” Yayılıyor --"Biz Değerliyiz."
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
2010-2011 Eğitim -öğretim yılında "Ben Değerliyim - Sevginin Ritmi" olarak okulumuzda başlayan projemiz İİBF öğrencileri ve öğretim görevlileri TOG olarak büyük katkılar sundular. Projemizin amacı okulu terk ve devamsızlıkların ortadan kaldırılmak her bireyin bir değer olduğunu ispat etmek, Farklılıklarının eksiklik değil zenginlik olduğunu anlatmaktır. Projemiz ikinci yılında aynı heyecanla sürüyor. TOG'ne gönülden teşekkürler.
Kültürel Fotoğrafçılık Kuklübü
18
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu
Okulumuzdan Kareler…
Dergi - OCAK - 2012
Okulumuzu Seviyoruz… Bandırma Ticaret Odası tarafından iki dönemdir
yapılan
kıyafet
ve
Matematik Sınıfımız ve Öğretmeni Hilal Bör
kırtasiye
yardımları okulumuz öğrencilerine dağıtıldı.
Fen ve Teknoloji Öğretmeni Fatih Ekşi ve Fen Laboratuarı İngilizce Sınıfı ve İngilizce Öğretmeni Zahide Z. Çeltik
Okulumuzun Bilgisayar Sınıfı - BT
19
Okulumuzdan Kareler… Yaşlılarımızı utmadık Huzur evimize gittik…
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
Okul Meclisi Seçimlerimiz yapıldı…
Tiyatro gösterisi sergiledik…
Camileri Ziyaret Ettik… Eski mezunlarımızla buluştuk…
20
Ne seyredelim diziler tat vermiyor diyorsanız?
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
1- 127 SAAT - Yaşanmış bir hikâyeden yola çıkarak yapılan bu
filmin konusu; Aron Ralston macera tutkunu bir dağcıdır.
2003 yılında Utah yakınlarında büyük bir kaya parçasına sağ
eli sıkışır. Günlerce mahsur kalan Aron, bütün mücadelesine rağmen kayadan kurtulamaz ve sonunda 127 saat sonunda sağ kolunu keserek kurtulmayı başarır.
2- EJDERHANI NASIL EĞİTİRSİN - Cressida Cowell'ın kitabına dayanan ve iri yapılı Vikingler ve vahşi ejderhaların efsanevi
dünyasında geçen bu aksiyon komedide, ejderha öldürmenin
kahramanlıkla bir tutulduğu kabile geleneğine pek uygun
olmayan genç Vikingli Hıçkıdık'ın hikâyesi anlatılıyor. Onun
ve Vikingli arkadaşlarının dünyaya farklı bir açıdan bakmalarını
sağlayan
bir
Hıçıkıdık'ın dünyası alt üst olur.
ejderhayla
karşılaştığında,
3- YUKARI BAK -Hayatı boyunca yaşamak istediği macera hayalini gerçekleştirmek için evine binlerce balon bağlayıp
Güney Amerika'nın vahşi doğasına doğru yolculuğa çıkan 78 yaşındaki baloncu Carl Fredricksen'ın hikâyesinin anlatıldığı
yeni bir komedi. Ancak Carl, yolculuğa başladıktan sonra en büyük kâbusunu da yanında götürmekte olduğunu fark eder: fazlasıyla iyimser, doğa kâşifi 8 yaşındaki Russel'ı…
4- DURDURULAMAZ - Deneyimli bir tren teknisyeni ile genç bir
kondüktör, başında kimse olmayan ve kontrolden çıkmış gökdelen uzunluğundaki bir treni durdurmak ve nüfusun
yoğun olduğu alanda ortaya çıkabilecek büyük bir felaketi önlemek için saatle yarışırlar.
Gülşah Dönmez - 6/A Doğuş Gözcüler - 4/A
21
Bütün aile ne seyredebiliriz diyorsanız eğer?
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
1- Tanrı’nın Yaptıkları (Something That God Makes) Gerçek bir hikâyeden beyazperdeye aktarılan bu filmde, Dr. Alfred Blalock ( Alan Rickman ) ve asistanı Vivien Thomas ( Mos Def ) arasında geçen bir ilişki anlatılıyor. Vivien Thomas, üstün bir yeteneğe sahip olmasına rağmen, ırk ayrımından dolayı kaybolup gitmemek için büyük çaba harcayan zenci bir doktor adayıdır. Ancak üniversite için biriktirdiği parayı yatırdığı banka iflas edince işi iyice zorlaşır... 2- Cennetin Çocukları (Bacheha-Ye Aseman) Cennetin Çocukları 1997 İran yapımı dramatik filmdir. "Cennetin Çocukları" İran'lı yönetmen Majid Majidi'nin ABD'de gişe rekorları kırmış olan Cennetin Rengi ( Rang-e Khoda) (1999) filminden bir önceki filmidir. Bu masalsı duygusal film, yoksul bir ailenin çocukları olan Ali ve Zehra isimli iki küçük kardeşin öyküsünü anlatıyor. Kız kardeşinin ayakkabılarını tamirciden getirirken kaybeden Ali kendi ayakkabısını onunla ortak kullanmak zorundadır, zira babalarının öfkesinden çekindikleri için durumu ona anlatamazlar, zaten anlatsalar da babaları yeni bir çift ayakkabı alamayacak kadar yoksuldur. Filmin tanıtım sloganında denildiği gibi onların bu küçük sırrı artık en büyük serüvenleri olacaktır. Filmde, okula giden iki kardeş ayakkabılarını değişerek giymek zorunda kalırlar. Zehra dersten erken çıkar. Ali ile bir sokak arasında ayakkabılarını değişirler. Ali koşarak gittiği halde hep derse geç kalır ve azar işitir. Bir gün üçüncülük ödülü spor ayakkabı olan yarışmaya girmeye karar verir. Amacı üçüncü olup kazandığı ödülü Ayşe'ye vermektir. Ayarlamaya çalışsa da birinci olur ama ayakkabıyı alamadığı için çok üzgündür.
3- Cennetin Rengi (The Color of Paradise) Filmde küçük Muhammed, ailesinden uzakta görme özürlüler okulunda yatılı okumaktadır. Okul tatile girer ve herkes çocuğunu almaya gelir. Ancak Muhammed’in babası geç gelir ve onu eve götürmek istemez. Muhammed’in annesi ölmüştür ve Muhammed’in varlığını bir engel olarak gören babası yeniden evlenmek üzeredir. İran sinemasının Oscar’a aday olan yönetmeni Majid Majidi, 1999 yapımı bu filmde, görmeyen bir çocuğu anlatırken duygu sömürüsüne hiç girmiyor. Yönetmen, zorluklara rağmen yaşama bağlılığın ne kadar güçlü olduğunu anlatırken, baba-oğul arasındaki dramı da, oldukça başarılı aktarıyor... Dönmez - 6/A Doğuş Gözcüler - 4/A öZGEGülşah ünLÜ / 8-b
*** *** Mehmet Kalkan (Danışman Öğretmen)
22
Rehberlik
Servisi
DUYGULARIMIZI YÖNETELİM Sevgili öğrencilerim sizlerle bir uygulamayı paylaşmak istiyorum. Nasıl ki konuşmayı öğrenerek iletişim kurabiliyor, spor yaparak vücudumuzu güçlendirebiliyorsak bazı uygulamaları öğrenerek ve çalışarak ta duygularımızı yönetebilir, daha sağlıklı duygular yaşayabiliriz. Duygularımız beynimizin çeşitli hormonları salgılaması (adrenalin. Serotonin vs.) sonucunda hissettiğimiz durumlardır. Acaba biz bir şekilde beynimizin çeşitli hormonların salgılamasını sağlayabilir miyiz? Örneğin hayal dünyamız vücut salgılarımızı ne kadar etkiliyor? Gelin şimdi bu soruları cevaplandırmaya çalışalım.
Önce yazıyı okuyun ve sonra uygulamaya çalışın. Şimdi gözlerinizi kapatın. Derin nefes alın ve verin. Tüm vücudunuzun gevşediğini hayal edin. Aç ve susuzsunuz, mutfağa girip bir şeyler atıştırmak istiyorsunuz. Mutfaktasınız. Yavaşça çatal kaşık ve bıçakların olduğu çekmeceyi çekin. Uzanın ve bir bıçak alın. Bıçak alırken çıkan şıngırtıyı duyun ve hissedin. Sonra buzdolabına yönelin. Buzdolabını kapağını açtığınızda vücudunuza yönelen serinliği yüzünüzde hissettiğinizi hayal edin ve sebzelikten bir limon alın. Limonun dokusunu rengini sanki oradaymışsınız gibi hayal ederek hissedin. Şimdi tezgâha yönelin ve tezgâhta limonu ortadan ikiye kesin. Bir elinizle limonun bir parçasını alın kaldırın ve ağzınızı açın. Evet, tam da tahmin ettiğiniz gibi olanca gücünüzle limonu sıkın ve suyunun ağzınıza aktığını hayal edin.
Sonuç; Birçok kişide gerçekten limonla karşılaşılmamasına rağmen ağzın sulanması ve ekşi tadın hissedildiği görülüyor. Doğal ve gerçekçi bir his. Çünkü limon gerçekten ekşi ve ağzımızı sulandırır. Duygularımızın beynimizin çeşitli hormonları salgılaması ile oluştuğunu ifade etmiştik. Hayal ve düşüncelerimizle bize yararlı olan gerçekçi hormonları salgılatabilirsek duygularımızı daha fazla yönetebilme olanağımız olabilir.
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012 Burada önemli olan bence gerçekçi duygular yaşamak. Eğer cebinizdeki harçlığı kaybettiyseniz sevinemezsiniz. Sevinmemeniz gerekir. Doğal olan canınızın sıkılması ve üzülmenizdir. Ancak bu olayı hatırlarken kendinizi sürekli beceriksiz aptalmış gibi değersizlik içeren zararlı duygular yaşıyorsanız o hayaldeki duyguyu değiştirmek işe yarayabilir.
Hayatımızda birçok gerçekçi ve bize yardım eden duygular yaşadığımız gibi gerçekçi olmayan ve bize zarar veren duygularda yaşayabiliyoruz. Bir şeyi başaramadığımızda aşırı üzülmek, sınava girerken aşırı kaygılanmak veya gerçekten üzülmemiz endişelenmemiz gereken yerde vurdumduymaz davranarak yine kendimize zarar vermek. Bu uygulamayı yaşadığımız olaylara aktararak duygularımızı yönetmeye çalışabiliriz. Örneğin bizi çok endişelendiren yada üzen bir olayı her hatırladığımızda yada karşılaştığımızda çok üzülüyor yada endişeleniyorsak yukarıdaki örnekte olduğu gibi olayı yada durumu ayrıntısı ile hayal edip sadece güven mutluluk gibi güzel duyguları o hayalimize yerleştirme yolu ile bizi olumsuzluğa iten duygularımıza yeniden yön verebiliriz. Formülleştirirsek
1- Sizi aşırı üzen ve size zarar verdiğini düşündüğünüz olayı a dan z ye sanki tekrar yaşıyormuş gibi sizde oluşan duygulanımı yakalamaya çalışın( üzüntü, öfke, kaygı) ve kaydedin. 2- Güven ve değerlilik duygusunu yakalayana kadar tekrarlayarak, kendinizi çok güvende hissettiğiniz bir anınızı, olayı veya yeri a dan z ye hayal edin. 3- Son olarak sizi üzen olayı tekrar hayal edin ve olay aynı olsa bile duygulanım kısmında 2. maddedeki duyguyu ( kendine güven, değerli hissetme ) o olaya yerleştirin.
Ahmet Aydeniz ahmet.aydeniz@hotmail.com
23
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu
Öğretmenlerimizden…
Dergi - OCAK - 2012
Merhaba! Ben
okulumuzun
BAKIŞ AÇISI
Sosyal
Bilgiler
Sosyal
Bilgiler
Öğretmeniyim. Bu Okuldaki ikinci yılım. Öğrencilerle
derslerimizi
dersliğinde işlemekteyiz.
Dersliğimizde haritalar, projeksiyon,
Düşündüğümüz bazı şeyler bize göre en doğru olabilir. Sanki onu gerçekten öyleymiş gibi hissederiz. En doğru bizim söylediğimizdir. Herkesin bizim söylediğimizi kabul etmesi gerekir. Acaba gerçekten öyle mi? Bizim dediğimiz her zaman doğru mudur? Şimdi aşağıdaki resme bakmanızı istiyorum.
tarih şeridi vb. dersimizle ilgili köşelerimiz
mevcuttur. Derslik sisteminin birçok avantajı var.
Dersliğimizi
işlenebileceği
derslerinin
şekilde
en
iyi
donatabiliyoruz.
Öğrencilerimize ait kitap, proje-performans ödevleri, ürün dosyaları vb. materyalleri
güvenle muhafaza edebiliyoruz. Gerekli olduğu
zamanlarda derslerimizi bilgisayar destekli olarak işleyebiliyoruz. Bütün bu özellikler öğrencilerimizin sağlıyor.
daha
Öğretmen
öğrencilerimizle
çok
başarılı
olmalarını
arkadaşlarımız önemli
yakalayacağımızı umuyorum.
ve
başarılar
Eylem Yıldız DOĞMAZ
Sosyal Bilgiler Öğretmeni
Ne görüyorsunuz. Muhtemelen yaşlı bir kadın resmi olabilir. Şimdi lütfen sayfayı (dergiyi) ters çevirerek bakın. Ne gördünüz?
İşte böyle, bir resmin bile farklı açılardan bakıldığında farklı anlamları olabilir. Hayatta ise sayamayacağımız kadar farklı bakış açısı vardır. Arkadaşımız bizden farklı düşünüyor olabilir. Onun açısından olaylar farklı gözüküyor olabilir. Kendi düşüncemizin doğru olduğunu iddia ederken karşımızdakinin düşüncesinin de onun açısından doğru olabileceğini kabul etmemiz birbirimizin düşüncesine ve farklılığımıza saygımızı arttıracaktır. Hayatta farklı açılar olduğuna ve insanların baktıkları yere göre farklı doğruları olabileceğine düşünüyorum. Peki, bu düşüncem doğru mudur? Kim bilir. Belki de başka bir açıdan öyle gözükmüyordur.
Soru ve önerileriniz için: Ahmet AYDENİZ
(Okul Rehber Öğretmeni) ahmet.aydeniz@hotmail.com
24
Geçmişin tehlikesi esir olmaktı, Geleceğin ki ise robot…
Kültürel Fotoğrafçılık Kulübü BÜLTEN - I.YIL – 2.SAYI – MAYIS - 2011
Hangisi daha kıymetli? Ekmek mi İnsan mı?
Okuduğunu sevmez…
"Yere düşen ekmeğin üstüne basan insan görmedim ama yere düşen insanı tekmeleyen çok kişi gördüm" diyor... Saygılı olmaktaki kusurlarımızı söyle anlatıyor:
Anne-babalar, öğretmenler çocukların okumaya bir an önce geçmeleri için heyecanla çabalar.
Avrupa'da yaşayan vatandaşımız, orada yerlere çöp atmıyor ama Kapıkule’den girer girmez yerlere tükürmeye, çöp atmaya başlıyor. Niye burada böyle yapıyorsun diye sorulduğunda, herkes böyle yapıyor diyor. Kendi fikri olmayan insanın duruma göre hareket etmesidir bu.
Hâlbuki okumayı sevdirebilmek adına kitabı ve okumayı eğlenceli bir hale getirmeli.
- Birbirimize saygılı olma konusunda 3 tip temel hatamız var...
İkinci hatamız, adama göre davranmamız. Karşımızdaki adam iri yarıysa, 'Buyur Ağabey', diyoruz, ufak tefekse, 'Ne var lan!' diyoruz. Oysaki insanların onuru birbirine eşittir. Üçüncü hata, keyfimize göre davranmak. Keyfimiz yerindeyse eve girerken 'Merhaba millet' diyoruz, değilse surat asıyoruz. Oysa keyfimiz yerinde olsun olmasın insanlara saygılı davranmak zorundayız. Diyorum ki, yerdeki ekmeğe saygılı olma konusunda ülkemde mutabakat var, kimse basamaz, ayağıyla dürtüklemez ya da öper, koyar bir kenara. Ekmek nimettir kabul peki insan değil mi?
Prof. Dr. Üstün Dökmen
Anlamayan
Çocuk
Okumayı söken çocuğun daha dakikada kaç kelime okuduğu merak edilir.
Kitabı
sonra
Çocuk kitaba odaklanabilmeli ve okuduğunu anlayabilmeli. Severek, içten gelerek yapılan davranışlar kolaylıkla alışkanlığa dönüşürken, zorla yaptırılanlar ise amacına ulaşamaz.
Bu sebeple okuma alışkanlığını yerleştirmek için çocuklarımıza okumayı sevdirmekten başka çaremiz yok. Peki, okumayı nasıl sevdirebiliriz? Okumayı sevmek öncelikle ailede, devamında ilkokul sıralarında oluşan bir tutumdur. 2-6 yaş döneminde annenin doğru tonlama ve zengin mimikle okuduğu hikâyeler, çocuğun zekâ ve duygusal gelişimine katkıda bulunduğu gibi, okuma sevgisinin de temellerini oluşturur.
Kitap okuma zamanında ebeveyni ile eğlenceli vakit geçiren çocuk, duygusal hafızasında ikisini bir kodlayarak kitap okumayı eğlenceli bir etkinlik olarak algılar. İlkokul birinci sınıfa başladığında ise sınıf öğretmeninin yaklaşımı çocuk için çok önemlidir.
Öğretmen, çocuk bir an evvel okumaya geçsin diye bireysel farklılıkları dikkate almadan aşırı yükleme yaptığında çocuk okumaya karşı olumsuz bir tutum geliştirmeye başlar. Öğretmenin ilk amacı sevdirerek öğretmek olmalıdır. Anne Babalara tavsiyedir… Gülten İkizoğlu - Psikolog
25
Bir insan bir hayvandan ne öğrenir?
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
YENGEÇ İLE ANNESİ
HASTA GEYİK
Neden böyle yan yan yürüyorsun yavrum? diye sorar anne yengeç çocuğuna. Düzgün yürüsene, der.
Yaşlı bir geyik hasta düşer ve daha rahat otlayabilmek için güzel otlarla dolu bir çalılıkta yaşamaya başlar. Her hayvanla iyi geçindiği için pek çok hayvan sık sık geyiğin ziyaretine gelir.
- Pekâlâ, anne, Sen önümden düzgün yürü, ben seni takip ederim. Der çocuk. Dersimiz: HAREKETLER SÖZLERDEN ÖNDE GELİR ASLAN, KOYUN, KURT VE TİLKİ Aslanın biri, bir koyunu yanına çağırır ve nefesinin kokup kokmadığını sorar.
Zamanla her gelen hayvan bu güzel otlardan tatmaya başlayınca, kısa süre sonra tüm otlar biter. Geyik hastalıktan kurtulur ama yiyecek hiçbir şey kalmadığı için bir süre sonra açlıktan ölür. Dersimiz: BAZEN İYİ ŞEYLER PAYLAŞILDIKÇA
BİTEBİLİR, ELİMİZDEKİNİN DEĞERİNİ BİLELİM.
Eve, diye yanıtlar koyun. Aslan bu yanıta kızar ve koyunu oracıkta parçalar.
Daha sonra kurda seslenip yanına çağırır, ona da aynı soruyu sorar. Hayır, diye yanıtlar kurt korkudan. Ancak o da yağcılık yaptığı için aslanın öfkesinden kurtulamaz. Sıra tilkiye gelmiştir. Aynı soruyu tilkiye de sorar. Tilkinin yanıtı şöyle olur; - Üzgünüm, üşütmüşüm biraz, o yüzden burnum koku almıyor.
Dersimiz: AKILLI KİŞİ TEHLİKELİ DURUMLARDA KONUŞMAZ.
DİŞİ ASLAN Hayvanlar bir gün, Kim daha çok çocuk doğurabilir? diye çekişmeye başlarlar. Hep birlikte dişi aslana gidip danışırlar. Sen kaç çocuk doğurabiliyorsun, diye sorarlar aslana. Bir, diye yanıtlar dişi aslan. Fakat ben aslan doğururum.
Dersimiz; NİTELİK NİCELİKTEN ÖNEMLİDİR.
İNSANLAR İNSAN OLDUĞUNU: Çocukken; Masal'lardan,
Büyüyünce; Kitap'lardan,
İhtiyarlayınca da arkalarında kalan yaşamlarından öğrenirler.
Günün Sözü: Okumayan, düşünmeyen, ders almayan insanın zararı büyük olur.
Prof. Dr. Nurullah Aydın'dan…
26
24 Türk Lehçede Yeni Yıl Kutlaması…
Altay Türkçesi: Slerdi cangı cılla utkup turum! Azerbaycan Türkçesi: Yeni iliniz mübarek olsun!
Başkırt Türkçesi: Hizzi yangı yıl menen kotlayım! Çuvaş Türkçesi: Sene sul yaçepe salamlatap! Gagauz Türkçesi: Yeni yılınızı kutlerim!
Hakas Türkçesi: Naa çılnang alğıstapçam sirerni! Karaçay-Malkar Türkçesi: Cangı cılığıznı alğışlayma! Karakalpak Türkçesi: Canga cılıngız kuttı bolsın!
Karay/Karaim Türkçesi: Sizni yanhı yıl bıla kutleymın! Kazak Türkçesi: Janga jılıngız kuttı bolsın!
Kırım Türkçesi: Yangı ılıngız kaırlı (veya mubarek) olsun.
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
Kırgız Türkçesi: Cangı cılıngız kuttu bolsun! Kumuk Türkçesi: Yangı yılıgız kutlu bolsun! Nogay Türkçesi: Yanga yılıngız men!
Özbek Türkçesi: Yengi yılıngız mübarek bolsun! Sarı Uygurca Türkçesi: Ak éy yahşi mo! Şor Türkçesi: Naa çıl çakşı polzun!
Tatar Türkçesi: Sezne yanga yıl belen tebrik item! Tuva Türkçesi: Caa çıl-bile bayır çedirip or men! Türkiye Türkçesi: Yeni yılınız kutlu olsun!
Türkmen Türkçesi: Teze yılınızı gutlayaarın!
Uygur Türkçesi: Yengi yılıngızğa mübarek bolsun!
Yakut Türkçesi: Ehigini şanga sılınan eğerdeliibin!
27
Öğrencilerimizin Resim Çalışmalarından…
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
Buse İşlek – 5/A
Melike Yılmaz – 5/A
Buse Bakırcı – 5/A
Nilay Aslan – 3/B
Muhammet Serçek - 5/A
28
Öğrencilerimizin Çalışmalarından Örnekler Şükran Yılmaz’ın Resim Çalışması - 6/B
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
29
Komedi Dükkanımız…
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
Sevgül ÇALIM - 5/A Batuhan IPRAK - 4/A
30
Hem Bulalım Hem Öğrenelim…
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
Duygu Kalburcu / 7-A Serkan Kalburcu / 3-B
Sevgili Arkadaşlar! Yukarıdaki resimde yolunda gitmeyen, yanlış davranışlar gizlenmiş, bakalım bulabilecek misiniz?
31
Eğlenelim İngilizce Öğrenelim…
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
Sevgili arkadaşlar…! Bu sayfamızda hem İngilizce yeni kelimeler öğreneceğiz hem de yeni bilgiler
öğrenirken biraz da eğleneceğiz. Sizler de kendi hazırladığınız bulmacalarınızı dergimize gönderebilirsiniz.
HAZIRLAYANLAR: Duygu Kalburcu – 7/A Serkan Kalburcu – 3/B
32
Sınıflarımızdan Görünümler…
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu Dergi - OCAK - 2012
Anasınıfımız ile okula başlayan minikler okulu çok sevmiş…
Birinci sınıflar bu sene bir başka güzel…
Bandırma Atatürk İlköğretim’i seviyoruz.
Okul Kooperatifimiz Burak öğretmenimizin gayretleriyle çalışıyor…
33
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu
Veli – Öğrenci İlişkisinde Kurallar…
Dergi - OCAK - 2012
Çocuğunuzun sağlık durumu ile yakından ilgileniniz.
Çocuğunuzu kahvaltı etmeden veya yemek yemeden kesinlikle okula göndermeyiniz. Çocuğunuzun kılık kıyafetine özen gösteriniz. Veli toplantılarına mutlaka katılınız.
Anne baba olarak tüm davranışlarınızla örnek olunuz. Onları yeteneklerinin üstünde başarı göstermeye zorlamayınız. Çocuğunuza yeteri kadar harçlık veriniz. Çocuğunuzun okul dışındaki arkadaşlarını kontrol ediniz
Ders çalışırken çocuğunuzu ev işi, çarşı, pazar işi için kaldırmayınız. Çocuğunuzu sık sık eleştirmeyin, onun aşağılık duygusuna kapılmasını önleyiniz. Beğendiğiniz, takdir ettiğiniz taraflarını söyleyiniz.
Çocuklarınız arasında ayırım yapmayınız. Televizyon izlemede çocuğunuza iyi alışkanlıklar kazandırınız. Çocuğunuzun okula devam durumunu yakından izleyiniz.
Gencin davranışları karşısında serinkanlı olun.
Çocuklarınıza karşı sabırlı, soğukkanlı ve
anlayışlı
olunuz.
yapacaklardır,
Doğal
olarak
kusurları ve kötü
onlar
hata
hareketleri
olacaktır. Çocuklar düşündüğünüz, istediğiniz gibi tavır ve davranışlar göstermiş olsalardı aile okulda "EĞİTİM"
denen
şeye
gerek
kalmazdı.
34
2011 YILININ Türkiye
Bandırma Atatürk İlköğretim Okulu
ve Dünya neler yaşadı?
Dergi - OCAK - 2012
OCAK
EYLÜL
2011 yılı Mehmet Akif Ersoy Yılı olarak ilan
Cern Büyük Çarpışma deneyinde atom çekirdeğini
edildi.
meydana getirmeye yardımcı bir parçacık keşfetti.
ŞUBAT
EKİM
Eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan öldü.
Dünya nüfusu 7 Milyar’ı geçti.
Arap ülkelerinde devlet başkanları değişmeye
Van’da 7.2 büyüklükte bir deprem oldu ve 600’den
başladı.
fazla insan öldü.
MART
Tayland’da Muson yağmurları sonucu oluşan sel
9.1 Japonya Depremi ve Tsunami Felaketi. 15.000’den fazla insan hayatını kaybetti. 3.000’den fazla insan ise kayboldu.
baskınlarında 280’den fazla insan öldü KASIM
Amerika işgal ettiği Irak’tan 1.5 milyon ölü bırakarak çekildi. Her hangi bir doğal felaketin birkaç katı…
NİSAN
ARALIK
İngiltere Prensinin düğün törenini 2 milyardan
İlk Türk kadın opera sanatçısı Meral Menderes hayatını
fazla insan canlı yayında izledi.
kaybetti.
HAZİRAN
Atlantis Uzay Mekiği Dünyaya geri döndü ve uzay mekiği dönemi bitti. TEMMUZ
Şili’de Puyehue Yanardağının faaliyete geçmesi ile 3000’de fazla insan yaşadıkları yerleri terk etti. AĞUSTOS
NASA tarafından Mars’ta su olduğu tespit edildi. Cumhuriyet tarihinin ikinci kadın valisi Esengül Civelek Yalova valisi olarak atandı.
35