ISSN 126362
2001/4
15 KASIM 01
Say›:4
1.000.000 TL(KDV’li)
Merhaba
15 Günlük Sanat Dergisi
Sahibi: ‹dil Kültür Yay›n Org. Rek. Film. Tic. ad›na MUHARREM CENG‹Z Yaz›iflleri Müdürü: AHU ZEYNEP GÖRGÜN Yaz›flma Adresi: ‹D‹L KÜLTÜR MERKEZ‹ KULO⁄LU MH. TURNACIBAfiI CD. A⁄AKÜLHAN‹ SK. A⁄A HAMAM APT. 13/8 BEYO⁄LU/‹STANBUL TEL/FAX:(212) 245 00 70 (212) 244 31 60 e-mail adresi:tavir@grupyorum.net ‹zmir: YAREN KÜLTÜR SANAT MERKEZ‹ ‹SMA‹L S‹VR‹ CAD NO: 23 ÜÇKUYULAR- BUCA /‹ZM‹R TEL:(232) 442 27 38 Ankara ‹D‹L CAN KÜLTÜR MERKEZ‹ 7. SOK NO: 21/C TUZLUÇAYIR/ANKARA TEL: (312) 370 22 09 Hesap No: (TL): 1116-0346785 HAKAN ALAK ‹fiBANKASI ORTAKÖY/‹STANBUL (DM): 1042- 3010000 129062 GAMZE M‹MARO⁄LU ‹fiBANKASI PARMAKKAPI/‹STANBUL Ofset Haz›rl›k TAVIR YAYINLARI Bask› ASPAfi Da¤›t›m D-B-R
Savafl Özel Say›m›zla tekrar birlikteyiz. Emperyalistlerin, halklar›n kan›n› oluk oluk ak›tt›¤› bir dönem daha yafl›yoruz. Yoksul Afgan Halklar›n›n üzerine tonlarca bomba ya¤›yor. Çocuklar, büyükler yafll›lar öldürülüyor. Utanmadan att›klar› yard›m paketleriyle ne kadar yard›msever olduklar› ve teröre karfl› olduklar› demogojileriyle dünya kamuoyunu arkas›na almaya çal›fl›yor emperyalizm. Ülkemizin iflbirlikçi iktidar› emperyalizme el pençe divan durarak halklar›n kan›na girmek için her fleyi yapmaya haz›r. Efendilerinin önünde diz çöküyorlar. Bizler ise ulusal onurumuza sahip ç›k›yor, dünyan›n ezilen halklar›n›n yan›nda oldu¤umuzu bir kez daha hayk›r›yoruz. EMPERYAL‹ST SAVAfiA HAYIR! Dünya Amerika’n›n çiftli¤i olmayacak. Herkese ekmek ve adalet istiyoruz... Halk›m›z her geçen gün yoksullafl›yor. Ülkemizi yöneten IMF art›k halk›m›z›n elindeki ekme¤e de¤il midesindekine bile göz dikiyor. Yoksul ama onurlu halk›m›z bir tane ekmek için halk ekmek kuyruklar›nda saatlerce beklerken, aç, iflsiz sokaklarda çöp toplayan insanlar›n say›s› her gün artarken, onlar vatan›m›z› emperyalistlerin pazar›nda haraç mezat satmaya devam ediyorlar. Bask›lar yasaklar bitmiyor. Do¤ruyu, gerçe¤i ifade etme özgürlü¤üne her gün sald›r›l›yor, oyunlar›m›z yasaklan›yor, dergilerimiz toplat›l›yor, konserlerimiz, kasetlerimiz, yasaklan›yor. Halktan yana sanat yapmak onlara göre kamu düzenini bozmak, halk› kin ve nefrete sürüklemek olarak alg›lan›yor. Grup Yorum’un onbinlerce dinleyiciye ulaflan albümü “Feda” bu gerekçelerle yasakland›.! Amerikan ‹mparatorlu¤una karfl› direniyoruz, direnmeye devam edece¤iz. Sesimizin bo¤ulmaya çal›fl›ld›¤›, tamamen yok edilmek istendi¤i anlarda bile daha gür bir sesle hayk›raca¤›z türkülerimizi. Türküler susmayacak, halaylar›m›z hep sürecek... Devrimci sanat›m›z› sizlerle buluflturmam›za hiç bir güç engel olamayacak... Çünkü sanat›m›z kayna¤›n› Anadolu’nun binlerce y›ll›k eflsiz bir hazine olan kültüründen al›yor. Binlerce y›ll›k tarihimizi yokedemezler! Amerikan imparatorlu¤una karfl› direniyoruz. Halklar›m›z›n onurunun, namusunun sembolü haline gelen aln›m›zda tafl›d›¤›m›z yar›n›n teminat› olan k›z›l bantlar›m›zla direniyoruz. Her gün öldükçe bin kez vuruyoruz ABD imparatorlu¤unu!.. Yoksulluk sömürü katliamlar devam ettikçe halklar›n biriken öfkesinden korkmaya devam edecek ‹mparator... Emperyalizmin tarihi koskocaman kanl› bir tarihtir. Bu say›m›zda emperyalizmin kanl› tarihine ve halklar›n zaferle biten onurlu direnifl tarihine yer verdik... Bir kez daha söylüyoruz ki zafer ezilen halklar›n olacak. Çünkü tarihin yasalar› böyle emrediyor... Yeni say›m›zda buluflmak dile¤iyle Dostlukla...
de¤erlendirme
Ne ‹çin, Kime Karfl› Savafl Orhan Y›ld›r›m...............................................3-4
deneme
Direndik, direnece¤iz sana Amerikan ‹mparatorlu¤u Özlem Akdo¤an..................................................6-7
deneme
Sömürenler Varoldukça Halklar›n Adalet Özlemi de Varolacak Deniz Engin......................................................15-16
makale
inceleme
Ya¤ma Özgür fien...............................................10-12
Halk›m Ben K›rmakla Tükenmeyen Seval Alp.................................................13-14
Bir Zamanlar Amerika Güzin Karaduman.....................................8-9
de¤erlendirme de¤erlendirme orhan y›ld›r›m
NE ‹Ç‹N K‹ME KARfiI
SAVAfi... nsan, yaflam› boyunca birçok fleyle savafl›r. En basitinden bir insan›n yaflam›n› kurma savafl›, bir annebaban›n çocuklar›n› doyurma savafl›, bir ö¤rencinin üniversiteyi kazanma savafl›... bu örnekler daha da ço¤alt›labilir. Bunlar savafl›n en basit, bedeli hafif ve kans›z hali olmakla beraber; idealleri u¤runa, onurlar›, insanl›¤›n gelece¤i u¤runa savaflanlar da vard›r. ‹flte bazen bu savafllarda en a¤›r bedeller ödenmek durumunda kal›nabilir. Yani hayat›yla, ya da çok sevdi¤i insanlar›, evlad›n›, kardeflini bu savafllarda kaybederek... Savafl ilk olarak s›n›fl› toplumlar›n ortaya ç›kmas› ile bafllam›flt›r. O dönemden itibaren toplumlar tarihi ayn› zamanda bir yan›yla savafllar tarihi olarak geçmifltir. Zorbal›¤a karfl›, sömürenlere karfl› verilen savafllar›n yan›nda ayn› zamanda egemenler, sömürenler de halklara karfl› savafllar açm›fllard›r. En kanl› savafllar da sömürenlerin halklara karfl› bafllatt›¤› savafllar olmufltur. Ezenlerle ezenler aras›nda da savafllar yaflanm›flt›r. Bu savafllar genelde birbirlerinin ç›karlar›na ters düfltükleri zamanlarda ortaya ç›km›flt›r. Yani bir sömürgeyi paylaflmada yaflanan ç›kar uyuflmazl›klar›nda, kim daha çok sömürü elde edecek, kim da-
‹
ha çok kazanacak gibi... Ya da bir bölgede daha çok sömürü elde etmek için hakimiyet kurma savafllar› verirler. Bu sömürenler aras›ndaki savafl t›pk› kurtlar›n sald›r›p parçalad›klar› hayvan› paylaflamamas› gibidir. En çok eti kendisi almak ister. E¤er di¤eri fazla et alm›flsa onun a¤z›ndakini kapmak için sald›r›rlar ve birbirlerini parçalarlar. Dünya tarihinde katliamlar›, k›y›mlar›, iflkenceleri, zorbal›klar›yla dolu sömürenlerin, flimdiki emperyalistlerin savafl tarihi vard›r. Bu tarih, kölelerin hayvan say›lmas›n›n, zencilerin, Afrikal›lar›n afla¤›lanmas›n›n, yoksul halk›n üzerine bombalar ya¤d›r›lmas›n›n, on binlerin yüz binlerin bir kerede katledilmesinin, insanlar›n gaz odalar›nda ölüme terkedilmesininin, f›r›nlarda yak›lmas›n›n, Hiroflima, Nagasaki'de at›lan atom bombalar›yla on y›llar boyu yetiflen nesillerin sakat kalmas›n›n, günümüz modern! ça¤›nda dört duvar aras›ndaki savunmas›z insanlar›n diri diri yak›lmas›n›n, vücutlar›n iflkenceyle, kesici aletlerle paramparça edilmesinin ve daha akl›n›za gelebilecek her türlü vahfletin tarihidir. ‹flte günümüzde de 11 Eylül'de Amerikan ikiz kulelerine yap›lan eyletav›r / savafl / kas›m 2001 / say›: 4
3
min ard›ndan dünyay› saran yeni bir savafl rüzgar›yla karfl› karfl›yay›z. Amerika yine kanl› katliamlar›ndan birini bafllatt›. fiimdi dünya Amerika'ya karfl› yap›lan bu sald›r›yla çalkalan›yor. Sald›r›n›n hemen ard›ndan kafalarda önceden belirlenen hedeflere odaklan›lm›fl ve sald›r› gerekçe gösterilerek bir savafl bafllat›lm›flt›. Savafl› bafllatan dünyan›n en zengin ülkesi, savafla maruz kalan ise dünyan›n en yoksul, geri kalm›fl ülkelerindendi. Amerika’n›n Afganistan’a karfl› bafllatt›¤› savafl y›llard›r ezenlerin, sömürücü emperyalistlerin uygulad›¤› yabanc› olmad›¤›m›z bir savafl yöntemidir. Daha önceden planlad›¤›, kendine ekonomik ve politik bir kaynak yaratmak için hedef seçti¤i bir bölgede yapay savafl ortam› yaratarak sald›r›ya geçmifltir. Bu sald›r›s›n› da meflru, hakl› göstermek için Taliban’›, Ladin’i terörist ilan etmifl, kargafla ortam› yaratm›fl, bu kargaflan›n sorumlulu¤unu da onlara yüklemifltir. fiimdi bizim bu savafl karfl›s›ndaki tavr›m›z ne olacak, hangi savafltan yanay›z. "Bana yan bakt›n, nas›l yan bakars›n" mant›¤›n›n m› yoksa sürekli ezilmifl, horlanm›fl, kimli¤i, insanl›¤›
yok say›lm›fl, aç b›rak›lm›fl, sömürülmüfl birinin yeter art›k! demesinin mi yan›nday›z. ‹flte ald›¤›m›z bu tav›r bizi de insanl›k tarihinde bir yere koyacakt›r. Dünyan›n efendisi, yenilmez gücü, en teknolojik, güçlü silahlarla donanm›fl ülkesi, insan gücü, kendini feda etme bilinciyle yap›lan bu eylemde tam beyninden vurulmufla dönmüfltü, tam kalbinden yara alm›flt›. Bu sald›r›n›n öfkesi; zaman›nda valisi oldu¤u Amerika'n›n Texas eyaletinde say›s›z idam karar› uygulatan, zenci düflman›; flimdinin aslan yürekli kahraman›, kötülerin, terörizmin düflman›, insan haklar› savunucusu(!) Bush'un "Amerika’n›n kim oldu¤unu gösterece¤iz. " sözlerinde kendisini buluyordu. Bu öfkesini de insanlar›n tepesine bombalar ya¤d›rarak, evlerini bafllar›na y›karak, katlederek gösteriyordu. Bombalamak çok zevkliydi onlar için sanki bombalarken futbol maç›ndaym›fl gibi hissediyorlard›. Onlar için insanlar›n yaflam›, ölmesi bu kadar de¤ersizdi. Katlederken bir oyun oynuyormufl gibi e¤leniyorlard›. Belki o sald›r›da askeri hedeflerin d›fl›nda masum insanlar da hedef alm›flt› ama, bu ABD'nin yapay bir hedef belirleyerek Afganistan'a sald›r›p binlerce masum insan›n, üzerine bombalar ya¤d›rmas›n› ve gözüne kestirdi¤i ülkelere tehditler savurmas›, sald›rmas›n› gerektirmez. fiu anda Amerika’n›n Afganistan’› veya kendine yap›lan sald›r›y› “terörist” olarak ilan etmesi gibi tarihin bütün dönemlerinde sömürenler, bask›c› iktidarlar kendilerine karfl› tepki gösteren, isyan eden, kendisine karfl› direnen halk› her zaman terörist olarak ilan etmifltir. Haks›z ve kötü göstererek onlara sald›rm›fl, yoketmifl, s›n›rs›z katliam, iflkence yapm›flt›r. Ezilen, yoksul halklar Hiroflima'y›, Nagasaki'yi, Vietnam'da y›llarca köyleri, flehirleri insan k›y›m›ndan geçiren ABD askerlerini, Latin Amerika ülkelerindeki iflbirlikçileri arac›l›¤›yla yapt›¤› say›s›z katliamlar›, Irak'ta en ufak bir durumda ‹ncirlik'ten kalkan uçaklar›n Irak halk›n›n üzerine ya¤d›rd›¤› bom-
balar› unutmad›. Filipinler'de savafl karfl›t› bir eylemde iki gencin elinde bulunan pankartta yazan " Hey Bush bugün kaç tane Afgan öldürdün?" sorusuna, ABD " Sonsuz özgürlük! " operasyonuyla cevap veriyordu. Sonsuz özgürlük operasyonu halklara özgürlük getiriyordu. Hem de sonsuza kadar. Çok basit 1015 adet B-2 bombas›, 5-10 da Tomahawk'la özgürlü¤ü yakal›yordu. M›fl›l m›fl›l, sonsuza kadar bir özgürlük geliyor bütün halklar›n köle halinde yaflad›¤›, bunal›ml› dünyas›na. Tabii bu özgürlü¤ün demin bahsetti¤imiz reçetesi de çok cüzi bir miktar. B-2 bombard›man uça¤›n›n tanesi alt› üstü 2.2 milyon dolarc›k, Tomahawk füzelerinin ise sadece ve sadece tanesi 2 milyon dolarc›k. Çok uygun de¤il mi? ‹talya'da Mussolini de "Uygarl›k d›fl› kalanlar yokedilmeli." demiflti ve binlerce insan› yoketmiflti. Mussolini'yle ayn› soydan olan flimdiki ‹talya Baflbakan› Berlusconi de "‹nsanlara genifl bir refah sa¤layan (o refah›n yoksul halklar›n kan›yla sa¤land›¤›n› da söyleyebilir mi acaba?), insan haklar› (ABD de Afganistan halk›n›n üzerine bombalar ya¤d›rarak insan haklar›n› anlatmaya çal›fl›yordu herhalde. "Bak senin insan hakk›n bu!") ve dine sayg›l› genifl bir de¤erler sisteminden oluflan bizim uygarl›¤›m›z›n üstünlü¤ünün bilincinde olmal›y›z. Bu sayg› islam ülkelerinde kesinlikle yoktur. Bat› de¤erlerine olan bu güven teröre karfl› strateji oluflturulurken bize rehberlik etmelidir" diyor. Bat› de¤erlerinden bahsediyor. Yani do¤u insan› afla¤›, geridir, onlar yokolmaya mahkumdur. Bat› gibi düflünmeyenlere karfl› savaflmak, onlar› yoketmek meflrudur diyor. Bahsetti¤i bat› de¤erlerinde; doyumsuzluktan ne yapaca¤›n› bilemeyen, aslana benzemek isteyen William'›n özel ameliyatlar uygulatarak difllerini, kulaklar›n›, burnunu aslana benzetip, saçlar›n› aslana benzesin diye uzat›p flekle sokmas›, aslan b›y›¤›na benzer tüyler diktirmeyi düflünmesi mi var. Yoksa hemen hemen hergün gazetelerde okutav›r / savafl / kas›m 2001 / say›: 4
4
du¤umuz, televizyondan izlediklerinden etkilenen bir çocu¤un, bir gencin eline silah al›p okulu ya da baflka bir yeri bas›p insanlar› öldürmesi mi, yoksa ayn› kültürün yetmeleri olan ABD askerlerinin, insanlar›n tepesine bomba ya¤d›r›rken kendini futbol maç›ndaym›fl gibi hissederek e¤lenmesi mi, ya da daha da uzay›p gidecek birçok örnek mi? Bahsetti¤imiz bu savafllar›n, katliamlar›n, vahfletin, sömürünün sorumlusu Berlusconi’nin insan haklar›na sayg›l› dedi¤i; bize, ‘do¤ru, ilerici, modern’ olarak göstermeye çal›flt›klar›, onun söyledi¤i anlamda “bat›”(emperyalist) kültürüdür. Yine Berlusconi’nin gerici, insan haklar›na sayg›s›z olarak niteledi¤i do¤u uygarl›¤›n› sonuna kadar savunuyoruz. ‹nsan haklar›ndan anlayanlar halklar›n tepesine bombalar ya¤d›ran yüzlerce katliam› yönetmifl, halklar aras›nda ayr›l›klar yaratan “bat›l›” emperyalistler de¤il, bunca ac›y›, zulmü, bask›y›, sömürüyü yaflayan “do¤u” halklar›d›r. Adaleti, eflitli¤i, insan hakk›n› en iyi, bunlara hasreti olan insanlar bilir. En çok onlar ister. En çok bombalardan, k›y›mlardan, iflkencelerden geçirilen halklar bilir insan hakk›n›n ne demek oldu¤unu, katledenler, sömürenler de¤il. Bugüne kadar yozlaflm›fl de¤erleri, insan iliflkilerini yaymaya çal›flan, insanlar› birer robot haline getirmeye çal›flan onlar de¤il miydi? Emperyalist savafl kirli, onursuz, insan onurunun ayaklar alt›na al›nd›¤› savaflt›r. Bu savaflta halklar›n ç›kar› yoktur. Bu savaflta sadece ve sadece halklar›n kan› üzerinden servetlerine servet katma iste¤i vard›r. Emperyalizm karfl›t› savafl ise insan onurunun yüceltildi¤i, insan olma kimli¤ine, insan› insan k›lan de¤erler u¤runa verilen hakl› savaflt›r. Haks›z olarak gösterdikleri devrimcilerin mücadelesi, savafl›; savafllar›n , sömürünün olmayaca¤› bir gelecek içindir. Devrimciler, egemenlerin bafllatt›¤› bu savafllar› kabullenmek durumunda kalm›fllard›r. Bask›c› iktidarlara karfl› vermifl olduklar› savafl böyle
bir savaflt›r. Emperyalistler için savafl ise daha çok savafl, daha fazla sömürü üzerinedir. Ç›kard›klar› savafllar ayn› zamanda silah tekellerinin daha fazla kar etmesi içindir. Emperyalistler kendi silah pazarlar›n› sürekli canl› tutmak için halklar aras›nda suni çat›flmalar, savafllar ç›karm›fllard›r. Bunlar› yaparken bir yandan h›zl› bir flekilde teknolojinin ve bilimin her türlü nimetini silahlar üzerinde kullanarak silahlanmas›n› son h›z sürdürür. Çünkü; kurdu¤u bask› ve sömürge imparatorlu¤una karfl› geliflebilecek herhangi bir hareketten korkar. Di¤er taraftan da dünya pazarlar›ndan daha fazla pay kapmay›, pazarlarda hakimiyet kurmay› ister. ABD ve emperyalistler zengin ve rahat yaflamlar›n›, o bilindik foto¤raftaki Vietnam'da ç›r›lç›plak bir flekilde ABD askerlerinden kaçan çocuklar›n, Filistin'de ‹srail atefli alt›nda kalan çocu¤un babas›yla birlikte 盤l›k 盤l›¤a can vermelerinin karfl›l›¤›nda, yoksul halklar› sömürerek, sürekli bask› alt›nda tutarak, tepelerine kurflunlar, bombalar ya¤d›rarak sa¤l›yorlar. Emperyalistlerin savafl› da bar›fl› da daima halklara kaybettirir. Onlar hiçbir zaman bir ifli, görünürdeki iyilikleri, yard›mlar› kendi ç›karlar›, planlar›n› hesaba katmadan yapmaz. Bütün emperyalist savafllarda halklar katledilir. Onlar›n bar›fl, demokrasi hukukunda halklar›n kurtuluflu, özgürlü¤ü yoktur. Onlar›n demokrasi, eflitlik, adalet hukukunda; dünya y›ll›k gelirinin % 71'i gibi önemli bir bölümünü, dünya nüfusunun % 13'ünün, yani bir avuç soyguncunun bölüflmesi vard›r ancak. Halk›n yarar›na hiçbir fley yoktur. ABD'nin demokrasiyi, eflitli¤i getirece¤im diye "müdahale" ad› alt›nda dünyada sald›rmad›¤› ülke say›s› çok azd›r. Ya suni kar›fl›kl›klar yaratarak hükümetleri devirir ya da hiçbir sak›nca görmeden bugün de Afganistan'a oldu¤u gibi "özgürlük, demokrasi" sloganlar›yla direkt bombalar›yla, silahlar›yla halk›n üzerine çöker. Bunlar ise halklar›n kabul edece¤i bir fley de¤ildir. Bizim kabul edece¤imiz, yapaca¤›m›z bir savafl varsa, o da
ancak ve ancak emperyalizme, ABD'ye karfl› yürütece¤imiz bir savafl olmal›d›r. En baflta da belirtti¤imiz gibi, tarih boyunca haks›za, zalimlere, sömürücülere, halklar›n düflman› olanlara karfl› verilen savafllar kazan›mla sonuçlanm›flt›r. Bizim de isteyece¤imiz veya yapaca¤›m›z savafl da her yan›, her dönemi kan, katliam, vahflet olan emperyalistlerin savafl› de¤il; onurunu, namusunu, vatan›n›, düflüncelerini korumak için verilen savaflt›r. Yani flu anda emperyalist ABD'nin yapm›fl oldu¤u aç›k bir iflgal ve yoketme politikas›d›r. Buna karfl› Afgan halk›n›n kendini savunmas› hakl› ve meflrudur. Yine günümüzdeki bu son geliflmelere dönersek; ABD daha önceki dönemde Afganistanl›lar'›n eline silah verip, maddi destek sa¤lay›p Rusya'ya karfl› savaflt›r›rken hakl› ve her fleyin düzen içinde yürüdü¤ü Afganistan, flimdilerde geri, terörist oluyor ve Amerika özgürlü¤ü, demokrasiyi getirme vaatleriyle Afgan halk›n›n tepesine bombalar ya¤d›r›yor. Tabii iyi niyetli, halk›n dostu, kötülerin düflman› kahraman Amerikan askerleri burada da halk› unutmuyor. T›pk› Afrika'da, Somali'de ve dünyan›n birçok yerinde unutmad›¤› gibi -nerden ç›kard›ysaburada da halk›n karn›n›n aç olabilece¤i akl›na geliyor ve hiç tereddütsüz uçaklar dolusu yiyece¤i esirgemiyordu. Gazetenin birinde bulunan karikatürdeki gibi McChicken, BicMac, Super Menu ve yan›nda buz gibi Coca Cola'larla halk›n karn›n› sürekli tok tutuyor, tabii insanlar e¤er yafl›yorsa yiyecek paketlerini att›¤› yerlerde. Çünkü yiyecek paketi atmadan önce bir de s›cak bomba servisi yap›yor. Belki yiyecek paketlerine rastlayabilorlard›r, ölümden kurtulabilen varsa e¤er... tav›r / savafl / kas›m 2001 / say›: 4
5
Hitler ve ordusu 1942’de Stalin’in önderli¤indeki Sosyalist Sovyetler’e sald›rd›¤› zaman; Stalin bunun bir emperyalist, yay›lmac›, daha fazla sömürge elde etmek için yap›lan bir sald›r›, ve bu nedenle halklar› katletmek amaçl› bir savafl oldu¤unu tüm dünyaya teflhir etmifl ve Sovyet Halklar›yla birlikte büyük bir direnifl örgütleyerek Stalingrad direniflini yaratm›fl, emperyalizmi, faflizmi topraklar›ndan kovmufltur. Vietnam’da Ho Shi Minh önderli¤indeki Vietnaml›lar Amerika’ya karfl› ellerinde hiçbir güçlü silah bulunmamas›na ra¤men karfl›s›nda tanklar›, yüzlerce bombard›man uçakl›, güçlü silahlara sahip Amerika’ya karfl› direnme savafl›n› kazanm›flt›r. Bu direnme savafllar›n›n çok güçlü silahlara sahip olmadan kazan›lmas›n›n alt›nda bir halk›n sömürücülere, emperyalistlere karfl› ortak bir flekilde hareket etmesi, mücadelesini kazanaca¤›na olan inanc› vard›r. Bunlar ve bunlar gibi birçok direnifl halklar›n mücadelesine büyük bir güç veriyor. Nas›l ki Stalingrad’da, Vietnam’da, ülkemizdeki Anadolu kurtulufl savafl›nda halk›n emperyalizme karfl› mücadelesi kazanm›flsa; bugün de ezilen halklar birleflerek, örgütlenerek sömürücülere, emperyalistlere karfl› mücadele vererek direnme savafl›n› kazanacakt›r . J
deneme deneme özlem
akdo¤an
D‹REND‹K... D‹RENECE⁄‹Z SANA
ABD ‹MPARATORLU⁄U!.. ireniyoruz sana ABD ‹mparatorlu¤u!.. Bu vatan bizim çünkü... Topra¤›na oluk oluk kan ak›tt›¤›m›z, her kar›fl›na kadar bize helal olan bu topraklar›n ah› tutacak bir gün seni. Bu cennet bizim çünkü. Cehenneme çevirdi¤in bu cennet bizim. Tepeden t›rna¤a yiyip sömürdü¤ün ekme¤imiz ve al›nterimiz ve namusumuz, ve onurumuz bizi biz eden de¤erlerimiz için direniyoruz sana... Direniyoruz aç bedenlerimizle. Her gün hücre hücre eritti¤imiz aç bedenlerimiz özgür bir vatan istedi¤imiz içindir. Çocuklar›m›z›n bafl› öne düflmesin diyedir. Senin bize buyurdu¤un flekilde yaflamak istemedi¤imiz içindir. Tarihimiz boyunca onursuzlu¤a boyun e¤meyiflimizdir bizi böyle direngen k›lan... Aln›m›zdaki al rengimizi silseniz bile yeryüzünden, damla damla kan›m›z ile yarat›r›z yeniden. Ölümüne direniyoruz sana ABD imparatorlu¤u ! ‹lk de¤ildir bak›fllar›m›z›n böylesine çakmak çakmak oluflu, ilk de¤ildir ölümüne sevdalara kofltu¤umuz. Vatan dedi¤imiz topraklar u¤runa can›m›z› atefllere att›¤›m›z ilk de¤ildir. Yüreklerimizin ayn› sevda u¤runa çarpmas› ilk de¤ildir. Biz, bizi bildi-
D
¤imiz gibi seni de biliriz ABD ‹mparatorlu¤u! Güneflimizi bile bize çok gören, kendi topra¤›m›z› bize satan seni iyi tan›r›z. Gün biter mi san›rs›n, gece biter mi? Suçumuz büyüktür size göre. Biz namuslu, biz, insan olma suçunu iflledik huzurunuzda. Sizi yarg›lad›k, hesap sorduk. Ekme¤imizin, tüyü bitmemifl yetimimizin hakk›n› istedik sizden. Boynumuzda zincirler olmadan yaflamak istedik. Onuru ve namusu temsil ettik bulundu¤umuz her yerde. Sizler çana¤›n›z› yalayan iflbirlikçilerinizle elbirli¤i yaparak kirlettiniz vatan›m›z›. Sizin ayak bast›¤›n›z yerde ot bitmez oldu. Bereketi kesildi sofram›z›n. Siz vars›n›z diye topra¤›m›z s›rt›n› döndü, küstü bize. Sizin ayak bast›¤›n›z yerde gülüfller yerini gözyafl›na b›rakt›. Kahkahalar› tav›r / direnme hakk› / kas›m 2001 / say›: 4
6
susturdunuz, öksüz koydunuz bebelerimizi. Aç koydunuz, evsiz koydunuz. Kimi zaman ast›n›z, dara¤ac›na gönderdiniz, kim zaman kurflunlad›n›z bedenimizi. Her seferinde yüzler olup, binler olup dikildik karfl›n›za. Uykular›n›z kaçt› bizi düflündükçe. Hesap gününden korktunuz. Öyle çok korktunuz ki zindanlara doldurdunuz bizleri binlerle. Onlarcam›z› katlettiniz, kana doymad›n›z. Uflaklar›n›z bizim kan›m›z›
6.filo
sundu size. Doya doya içtiniz. Yar›nlar›m›z› çald›n›z bizim. Öyle ya suçumuz büyüktü, asmay›p da besleyecek miydiniz bir de. Madem ki teslim olmuyorlar, bir gece vakti s›kal›m g›rtlaklar›n› bitirelim ifllerini dediniz. Tüm katillerinizle sald›rd›n›z o gece. “Teslim mi olacaks›n›z? Yoksa ölecek misiniz?” dediniz. Ve tek bir ses, tek bir yürek duydunuz bizden: Ölece¤iz!... ÖLDÜRDÜNÜZ B‹Z‹! Öyle ya suçumuz büyüktü bizim. Biz ki halk›m›z› sevme suçu iflledik. Biz ki tüm bask› ve zulmünüze ra¤men onurlu ve namuslu kalmak için direnme gafletini gösterdik, öldürmeliydiniz bizi. Yine Öldürün bizi. Biz ki bir tarafta dolar milyarderlerinin bir tarafta çöplükten ekmek toplayanlar›n oldu¤u bu düzeni kabullenmiyoruz. Her koyun kendi baca¤›ndan as›l›r, befl parma¤›n befli bir olmaz demedik, ölümü hak ettik. Öldürün bizi. Biz ki yüzümüzü villalara, barlara, görkeme, flatafata, mevkiye, makama de¤il halk›m›za, gecekondulara, fabrikalara, tarlalara, göçük alt›nda kalanlara döndük. Araflt›rma, sorgulama, direnme hakk›na sahip ç›kma suçunu iflledik.
Öldürün flimdi, öldürün bizi. Öldürün bizi! Biz ki “6. Filo Defol”, “Yanki Go Home” dedik. Kuva-i Milliye ruhuna sahip ç›karak emperyalizme karfl› olma suçunu iflledik. Ülkemize gönderdi¤iniz piçlerinizin tank›yla, topuyla, uça¤›yla, filosuyla topraklar›m›zdan defolmas› için mücadele ettik. Kurtulufl savafl› veren dedelerimizin yolundan yürüyerek ikinci kurtulufl savafl›n› verme cüretini gösterdik Öldürün bizi. Hiç tereddüt etmeyin, hiç çekinmeyin. Çünkü sizler Bedreddin için, Pir Sultan için “katli vaciptir”, “kan› helal,
tav›r / direnme hakk› / kas›m 2001 / say›: 4
7
mal› haramd›r” diyenlerin, Kurtulufl Savafl›’nda “huruç alessultan” fetvalar› verenlerin çocuklar›s›n›z. Bizler ise Bedreddin’in müridleri, Pir Sultan’›n erenleri, Mahirlerin yoldafllar›, Halk Kurtulufl Savafl›’n›n neferleriyiz. Bizden kurtulman›z için iflkencelerden geçirmeniz, hücrelere atman›z idamla yarg›laman›z yetmez. Gecenin üçünde, çat›lardan üstümüze mermi ya¤d›rman›z da yetmez.. Gaz bombalar› atman›z da nafile. Uykular›m›zda ölümle tan›flt›rman›z, kafalar›m›z› kalasla parçalaman›z, diri diri yakman›z da yetmez. Öldürün bizi. Biz iflah olmay›z çünkü ‹flah olmay›z, beynimizi eflitlik, adalet, özgürlük ve devrim düflleri ele geçirmifl bir kez. Ne yaparsan›z nafile. Bizleri öldürün ama unutmay›n. Her birimiz bir tohum olup düflüyoruz halk›m›z›n ba¤r›na. Öldürün bizi. Bizi öldürün ama unutmay›n. Tarih hükmünü vermifltir bir kez. Güçlü olanlar de¤il, hakl› olanlar kazanacakt›r. Halk› karfl›s›na alanlar er geç yenilmeye mahkumdur. Zalimin sonu ölümdür. Zafer, kendisi için hiç tereddütsüz solan gülündür...J
makale makale güzin karaduman
B‹R ZAMANLAR AMER‹KA!.. merika! Y›llard›r filmlerde dünyay› hep Amerika'n›n kurtard›¤›n› izleriz. Akl›n›za gelebilecek her türlü gerçek veya gerçek üstü olaya çözümler üretir. ‹nsanl›¤› bir kez daha kurtarm›flt›r. Belki de bu yüzden rüyalar ülkesidir Amerika. Yani önemli fleydir Amerikal› olmak ve Amerika’da yaflamak... Amerika nas›l böyle güçlü bir ülke olabiliyor düflündünüz mü? Tarihine bakt›¤›n›zda Amerika’n›n filmlerde görülenin aksine bir anlay›fla sahip oldu¤unu anlamak zor de¤ildir. Bu savafllar yüzünden binlerce insan açl›k ve hastal›klarla mücadele etmifltir. Bu zulmün ad› “Emperyalizm”dir. Emperyalizmin yapt›klar› bununla da s›n›rl› de¤ildir. Binlerce masum halk›n üzerine ya¤d›r›lan bombalar madalyonun görünen yüzüdür sadece. Bir de öteki yüz vard›r. Açl›k, yoksulluk, sefalet, hastal›k ve ölümler halklar›n yaflam tarz› olagelmifltir. Sömürü o kadar boyutludur ki belki de bir
A
bomba ile bir günde ölmeyi hayatlar›n›n her günü ölmeye tercih eder hale gelmifllerdir. Amerika büyük imparatorlu¤unu kurma yolunda emin ad›mlarla yürürken önüne ç›kan hiçbir engeli tan›m›yor, yak›yor, y›k›yor. Bu ifle Amerika topraklar›n›n ilk sahibi olan K›z›lderililerle bafll›yor ve Afrika'yla devam ediyor. Bundan dört yüz y›l önce Beyaz Adam, Siyah Afrikal›’y› al›n›p sat›lan bir mal haline getirir. Aftav›r / emperyalizm / kas›m 2001 / say›:4
8
rika art›k köle ticaretinin merkezi durumundad›r. Bu insanlar sadece renkleri siyah diye y›llarca ezilmifl, horlanm›fl, açl›k ve köleli¤e mahkum edilmifll e r d i r . 16.yy'da Amerika ve Afrika'dan getirilen köle say›s› 125 bindir. Bu say› ticaretin ve insan ticaretinin geliflti¤i 17011810 aras›nda 6 milyon 265 bine ulafl›r. Fakat Avrupal› ve Amerikal›'lar ülke insan›n› köle olarak kullanman›n yan› s›-
- Ortalama insan ömrü Afrika'da 47, Avrupa'da ise 78'dir. - Dünyan›n en zengin 200 kiflisinin serveti 1 trilyon dolar düzeyinde. Buna karfl›l›k dünyan›n en yoksul 43 ülkesinde 582 milyon insan›n›n toplam serveti ise sadece 146 milyar dolar. - Geliflmekte olan ülkeler, ald›klar› her bir dolar yard›m karfl›l›¤› olarak, "d›flborç" ad› alt›nda Bat›'ya 13 dolar geri ödüyor. - 2000 y›l›nda 1.7 milyon çocuk yoksulluk nedeniyle öldü. - 1960 y›l›nda dünya nüfusunun en zengin yüzde 20'sinin geliri, en yoksul yüzde 20'sininkine göre 30 kat daha fazlayd›. 1997 y›l›nda aradaki fark 74 kata ç›kt›. - 2000 y›l› itibar›yla dünyada toplam silahlanmaya harcanan paran›n sadece yüzde 1'inden daha az› e¤itime harcansa, dünyadaki her çocuk okula gidebilirdi. 1982 UNESCO raporuna göre sokak çocuklar›n›n say›s› ‹stanbul'da 200.000, Bogota'da 10.000, Rio de Janerio'da 2 milyondur. Afrika'da ise 5 milyon dolaylar›nda oldu¤u tahmin edilmektedir ve bu say› her geçen gün h›zla büyümektedir. Bu say›n›n artmas›nda yer de¤iflimi, savafl ve k›tl›k, AIDS hastal›¤› ve h›zl› flehirleflme gibi etmenler önemli rol oynamaktad›r. Tüm dünya üzerinde 30 ila 70 milyon aras›nda sokak çocu¤u oldu¤u tahmin edilmektedir. - Amerika'da y›lda nükleer silahlanma ve ilgili programlar için y›lda 35 milyar dolar harcan›yor. Atom bombalar›yla ilgili programlar›n bafllad›¤› 1940 y›l›ndan 1996 y›l›na kadar yaklafl›k 5.5 trilyon dolar harcanm›flt›r - Bugün yeryüzünde 1.3 milyar insan açl›k s›n›r›n›n alt›nda yaflamaktad›r. - Dünyan›n en yoksul ülkelerinde dünyaya gelen çocuklar›n yar›s›, befl yafl›na gelmeden önce ölüyor. - Dünyada her y›l 17 milyondan fazla insan, yeterli yat›r›m yap›lsa kolayl›kla önlenebilecek hastal›klar›n kurban› oluyor. - Dünyan›n en zengin 358 kiflisinin servetlerinin toplam›, dünya nüfusunun yüzde 45'inin gelirinin toplam›ndan daha fazla. - En zengin 3 kiflinin serveti, 48 ülkenin ulusal gelirinin toplam›ndan daha fazla..
ra ülke topraklar›n›nda zenginli¤ini keflfeder ve bundan faydalan›r. S›rf bu yüzden ard› arkas› kesilmeyen savafllar bafllat›l›r Afrika'ya. Afrika'n›n zengin ve verimli topraklar›nda yoksul bir hayat yaflamak kaç›n›lmazd›r art›k. ABD 1898'de ayn› fleyleri yaflayan Meksika topraklar›na da yerleflir. Ard›ndan 1921'de Nikaragua'da da yaflanan da ayn› fleydir. 1945'de Japonya'n›n Hiroflima ve Nagasaki kentlerine at›lan atom bombalar›yla (s›rf bu bombalar› denemek u¤runa) 250 bin insan kurban edildi. 1950-1953 aras› Kore'de, 1954'de Guatemala'da, 1955'de Endonezya, Laos, Kamboçya'da yine onlar vard›. Emperyalizmin onbafl›l›ktan, devlet baflkanl›¤›na yükseltti¤i Batista Hükümeti Küba'y› terör ve katliamlarla yönetirken, ülkenin tüm zenginliklerini ABD'ye sunuyordu. 1956-1959 y›llar› aras›nda katledilen insan say›s› 60 bindi.
Bununla da yetinmeyip Domuzlar Körfezi ç›karmas›n› yap›yordu. Burada da yenilgiye u¤rayan ABD ülkeye dönen askerlerine "özgürlük savaflç›lar›" nitelemesi yap›yordu. Baflkan Kennedy ise "Bayra¤›m›z bir gün hür Havana'da dalgalanacakt›r." diyordu. Fakat Havana zaten özgürdü. Bahsedilen özgürlük ise emperyalizmin özgürlü¤üydü. Bundan sonraki süreçte de ABD, “Küba'n›n kurtuluflu” ad› alt›nda birçok defa sald›r›lar bafllatmak istemifltir. 1965'de CIA operasyonuyla ifl bafl›na getirilen Suharto bir milyon Endonezyal›'y› katletti. Yine ayn› y›llarda 10 bin Dominikli katledildi. 1975 y›l›nda Amerika, ‹mparatorlu¤unu 638 bin ton bombayla Vietnam halk›na kabul ettirmeye çal›flt›. Burada kullan›lan silahlar›n ve kimyasal silahlar›n etkileri on y›llarca sürdü. Her türlü kimyasal ve biyolojik tav›r / emperyalizm / kas›m 2001 / say›:4
9
silah denendi. Çölleflen topraklar ve sakat kalan insanlar emperyalizmin bar›fl anlay›fl›n› birkez daha teflhir ediyordu. ABD tarihinin kanl› bir tarih oldu¤unu anlamak için tarih kitaplar›n› kurcalamak yeterlidir. Emperyalizm yüzy›ll›k tarihinde bar›fl, demokrasi, insan haklar› kisvesine büründürülerek milyonlarca insan›n hayat›na mal olmufl, daha fazla kar ve sömürü sa¤lamak için dünya halklar›n› sömürü ve talanla yok etmifltir. HALKLAR AÇ SUSUZ YAfiAMAYA MAHKUM !
Geri b›rakt›r›lm›fl ülkelerde açl›ktan, içme suyu kirlili¤inden hergün 26 bin kifli ölüyor. Amerika'n›n dünyay› aya¤a kald›rd›¤› olayda ölenlerin birkaç misli hergün bu nedenlerle ölüyor.Ve bunlar yaflan›rken dünyan›n en zenginleri olan üç Amerikal›'n›n geliri, 48 ülkenin toplam milli gelirine eflittir. Bunun için herkese ve tüm insanl›¤a sesleniyoruz: Yemek, su, adalet, insan haklar›, güvenli bir gelecek. ‹stenen bu kadar basit, aç›k ve vahim....J
LEN‹N: Emperyalizm her yere özgürlük deyip, egemenlik e¤ilimi götüren mali sermayenin ve tekellerin ça¤›d›r. Bu e¤ilimin sonucu ise flöyle olmaktad›r: Siyasi rejim ne olursa olsun, her planda gericilik ve bu alanda uzlaflmaz karfl›tl›klar›n afl›r› ölçüde yo¤unlaflmas› Ayn› ölçüde ulusal bask› ve ilhak e¤ilimleride , yani ulusal ba¤›ms›zl›¤›n bozulmas›da özellikle yo¤unlaflmaktad›r.(Çünkü ilhak, uluslar›n kendi kendini yönetme hakk›n›n çi¤nenmesinden baflka birfley de¤ildir.)
inceleme inceleme özgür flen
Ya¤ma
rdumuz, ekonomimiz herfleyimiz Amerika’n›n elinde ama hala ba¤›ms›zl›ktan, özgürlükten dem vuruluyor...
O
Demokrasi, halk için seçim zaman›nda oy kullanmaktan ibaret. “Salla bafl›n› al maafl›n›” cümlesi bile tüketim mallar›na haftada bir kaç kez yap›lan zamlarla, al›nan maafllar›n bütün al›m gücünü yitirmesi ve buna sesini ç›karacak olanlar›n da karfl›s›nda hukuk devletini, polis copunu bulmalar› nedeniyle sadece “salla bafl›n›” olarak de¤iflmeye bafllad›. Di¤er yandan emperyalizm, ülkemize taa Amerika’lardan bakan gönderiyor, yasalar›m›z› be¤enmeyip yeni yasalar ç›kartt›r›yor. Ve ordumuz, Bush Amerika’da öksürse haz›rola geçiyor. Yak›n bir tarihte gördü¤ümüz bir foto¤raf karesi geliyor gözlerimizin önüne. Amerika Baflkan›’n›n karfl›s›nda el pençe divan duran baflka bir devlet yetkilisi, bir baflbakan kaz›n›yor belleklere. Biraz daha gerilere gidildi¤inde, Coniler geliyor diye genelevlerin haz›rland›¤›n› hat›rl›yoruz. Ama buna ra¤men yaran›lam›yordu Coniler’e. “Benim bir flikayetim var, (...) buradaki annelerden flikayetçiyim. K›zlar›n› çok s›k›yorlar. Saat alt›dan sonra eve gitmek mecburiyeti var. Halbuki ben ancak 4’te 5’te karaya ç›k›yorum. Ahbap oldu¤um k›zlarla sa-
dece iki saatçik görüflebiliyorum.”(Bir Coni) Ama biz ›fl›¤›m›z› görüyorduk: “...milletler yar›na hala endifle ile bak›yor. Ifl›k nereden geliyor? Bu ›fl›¤›n bir menba› var. Yine Amerika. Ümit nereden geliyor?Amerika’dan. Güven nereden geliyor? Amerika’dan.” Ve Roozvelt’i peygambere benzetiyordu milletvekillerimiz: “Bu ses nihayet Amerika’dan peygamber gibi temiz ve kusursuz olan büyük insan›n, büyük Roozvelt’in sesi olarak ufuklara aksetti. ‹nsanlar› esaret alt›nda b›rakmayaca¤›z, medeniyeti y›kt›rmayaca¤›z diyen bu azametli ses Roozvelt’in vatandafllar›n›n sesleriyle birleflerek ufuklarda gulguleler vücuda getirdi.” Roozvelt yetmiyor, kusur etmemek için vatandafllar›n› da eklemeyi unutmuyoruz konuflmaya. Görüldü¤ü gibi sözler ve eylemler zaman içinde farkl›l›klar göstersede öz olarak efendilere hizmette kusur edilmiyor. Kusursuz Hizmetteki Tarihimiz! Hizmetimiz Osmanl› dönemlerine dayanmaktad›r. Osmanl›’da varolan sermaye birikiminin “savafl için sermaye”, “Borç için sermaye” ve “Lüks için sermaye” olarak kullan›lmas›, Avrupa’da vurucu gücü büyük silahlarla donat›lan ordular karfl›s›nda Osmanl›’n›n aytav›r / emperyalizm / kas›m 2001 / say›: 4
10
n› ilerleyifli gösteremeyifli ve fetihlerin durmas› dolay›s›yla sermaye kaynaklar›n›n kurumas›, yeni deniz yollar›n›n bulunmas› ve ipek yolunun önemini kaybetmesi nedeniyle kendi kapitalizmini gelifltirememifltir. Avrupa’da ki kapitalist geliflmeye, bilimsel, teknik devrime “günaht›r”, “fleytan icad›d›r” diye seyirci kalan Osmanl› ‹mparatorlu¤u, kendi iç güçlerinden boy veren kapitalist unsurlar› da ezmeye yönelince, Avrupa sömürgecili¤inin ac›mas›z ekonomik güç iliflkilerine teslim olmufl ve yar› sömürgeleflme sürecine girmifltir. Bir “Cihan Devleti” iken “Yar› Sömürge” bir duruma düflen Osmanl›’da, sömürgecilik iliflkilerinin tohumlar› 1500’lü y›llarda yabanc› devletlere tan›nan ayr›cal›klarla at›lm›flt›r. Ama ne ayr›cal›k... Bu ayr›cal›klar›n ad› kapitülasyonlard›r. Kapitülasyonlarla Osmanl› art›k giderek hammadde ihraç eden ülke konumuna düfler. Bu anlaflmayla görünüflte ticaret h›zlanm›fl ve ülkenin her yan›na da¤›lm›flt›r. Ama asl›nda h›zlanan ve ülkenin dört bir yan›na da¤›lan sömürüden baflka bir fley de¤ildir. Ve 1875 y›l›nda Osmanl› ‹mparotorlu¤u iflas eder. ‹flas›n ard›ndan 1878 Berlin Kongresi’yle kendi maliyesini uluslararas› bir komisyonun eline tes-
lim eder. 1881 y›l›nda ise “Düyun-u Umumiye”(genel borçlar) gündeme gelir. Bununla da devletin baz› gelir kaynaklar›n›n iflletilmesi yabanc›lardan oluflan bir kuruma verilir. Onlar herhalde daha iflletiyorlar... Yani kamu iflletmelerine borçlar karfl›l›¤›nda el konulur. Tan›d›¤› imtiyazlar, ald›¤› borçlar ve iflas›yla bir yar› sömürge haline gelen ve Balkanlar baflta olmak üzere toprak yitirmeye bafllayan Osmanl› her parças› tutan›n elinde kalan bir ülke haline gelmifltir. Bu paylaflma savafl›na sonradan kat›lan Alman emperyalizmi “himayeci”, “yap›c›” yaklafl›mlar›yla giderek Osmanl›’y› daha çok sömürgesi haline getirmifltir. Buna ba¤l› olarak I. Paylafl›m Savafl›’nda Almanlar’›n yan›nda yer alan Osmanl›, yenilgi sonras› Sevr’le karfl› karfl›ya kalm›flt›r. Asl›nda Sevr’den önce de bir çok anlaflma imzalanm›flt›r: 8 Mart 1915 ‹stanbul Anlaflmas›, 26 Nisan 1915 Londra Anlaflmas›, 16 Mart 1916 Sykes-Picot Anlaflmas› ve 1918’de Anadolu topraklar›n›n iflgaline olanak sa¤layan Mondros Mütarekesi. 1920’de ise paylafl›m› yeniden düzenleyen Sevr Anlaflmas› imzalan›r. Burada at›lan her imzan›n yeni bir taviz, verilen yeni bir toprak parças› oldu¤unu söylemeye gerek yok herhalde. Kay›ts›z flarts›z teslim olarak, Anadolu’nun iflgaline olanak tan›yan imzalar› da atan Sultan Vahdettin, bir yandan iflgal ordular›n› ülkeye davet ederken, di¤er yandan ülkenin çeflitli yerlerinde baflgösteren direnifl e¤ilimlerini de ezmeye çal›fl›r. Yani hizmette s›n›r tan›maz. Ama toplumsal muhalefetin ayaklanmas› ihtimaline karfl› da, kendi ülkesinden ve kendi halk›ndan kaçmak için, ‹stanbul Bo¤az›’nda bir gemiyi haz›r tutar. Görüldü¤ü üzre suçunuda bilmektedir. Di¤er yandan Anadolu insan› kendi topraklar› üzerinde baflka bayraklar›n dalgalanmas›n› kabullenemez. Kemalistlerin önderli¤inde yürütülen Kurtulufl Savafl›’yla emperyalistler ülke topraklar›ndan at›l›r. Vahdettin’de bu arada kaçar.
Emperyalistler ülkeden kovulur ama, emperyalist devletlerden ve Sovyetlerden ald›¤› borçlar durmaktad›r. Bu “ba¤›ms›zl›k” y›llar›nda, II. Paylafl›m Savafl›’na kadar olan süreçte Almanya ile iliflkiler yo¤undur. Osmanl›’n›n son dönemlerinde oldu¤u gibi ordunun üst kademelerinde Almanlar vard›r. Bu dönemde Alman heyetlerinin biri gidip biri gelmektedir. Bu iliflki Alman ordular›n›n Stalingrad önlerinde bozguna u¤ramas›yla azalmaya bafllar. Yine bu dönemde ‹ngiltere ve Amerika, Balkanlar, Ortado¤u ve SSCB’ye olan co¤rafi konumu nedeniyle Türkiye’yi mesken tutmufllard›r. ABD’nin, özellikle II. Paylafl›m Savafl› y›llar›nda Türkiye’de ki istihbarat a¤›n› daha yayg›nlaflt›rd›¤› dönemdir. Türkiye’de Savafl Enformasyon Bürosu(OWI) bulunmaktad›r. Bu büronun asli görevlerinden birisi Türkiye bas›n›na ABD’nin istedi¤i haberleri aktarmak ve Amerikan yaflam tarz›n› ifade eden dergilerin, Hollywood filmlerinin da¤›t›m›n› yapmakt›r. Demekki bas›n özgürlü¤ü(!) de o y›llardan kalma... II. Paylafl›m Savafl›ndan en kazançl› ç›kan ABD sömürüsüyle bütün dünyay› “kucaklamaya” yönelmifl ama eski yöntemlerle bunu yapamayaca¤›n› II. Paylafl›m Savafl›’nda görmüfltür. Böylece ekonomik ve askeri yard›m ad› alt›nda kuraca¤› iliflkilerle yeni sömürgecilik iliflkilerinide gündeme getirmifl olur. Bu iliflkiler Türkiye’de Marshall ve Truman yard›mlar›yla yaflama geçer. ABD bu iliflkilerle ad›m ad›m Türkiye’yi boyunduruk alt›na al›r. 27 fiubat 1946 tarihli anlaflma bu anlamda oldukça ilginçtir. Bu anlaflmaya göre, ne durumda oldu¤u belli olmayan savafl art›¤› malzemeleri mülkiyeti bile sana ait olmamak üzere faiziyle sat›n alacaks›n ve bu malzemeler karfl›l›¤›nda ABD’nin ülkedeki giderlerini karfl›layacaks›n, onun mülk edinmesini sa¤layacaks›n. Ayr›ca geri istenildi¤i zaman “buyrun” detav›r / emperyalizm / kas›m 2001 / say›: 4
11
yip geri vereceksin. Bu kadar m›? Demeyin. Herhalde ileriki y›llarda efendilerine hizmet için bundan daha iyi f›rsatlar yakalamay› düflünmüfllerdir. ABD emperyalizminin “kurtar›c›” olarak gösterilmeye çal›fl›ld›¤› y›llarda iflbirlikçi s›n›flar›n akl›nda emperyalist sermaye ile ortakl›klar kurmak ve ülkemiz talan edilirken kasalar›n› doldurmak düflleri vard›r. II. Paylafl›m savafl› y›llar›nda yapt›klar› vurgunlarla iyice palazlanan bu iflbirlikçi s›n›flar kendi planlar›n› daha rahat uygulayabilmek için parti kurarlar. Adnan Menderes’ in baflkanl›¤›nda kurulan Demokrat Partidir. Demokrat Parti iktidar› Kemalistlere karfl› Tekelci Burjuvazinin iktidar› ele geçirmesidir. DP iktidar› iflbirlikçi s›n›flar›n iktidara gelifli ve ba¤›ms›zl›¤›n yitirilmesindeki ilk büyük dönemeçtir. Biraz sonra da baz› icraatlar›n› okuyaca¤›z. Yeni sömürgecilik iliflkilerinin gere¤i olarak gizli iflgal ad›m ad›m gerçeklefltirilir. Sömürü ve zulüm düzeni kurumsallaflt›r›lmaya çal›fl›l›r. Bunun için bir yandan ekonomik iliflkiler gelifltirilirken, di¤er yandan ordu, iflgal ordusu haline getirilir. Emperyalizmin yükledi¤i misyon sahiplenilerek, ülkemiz ABD emperyalizminin bir ileri karakolu, halklara sald›r› üssü olur. Kore savafl›na binlerce asker gönderilir. Ordunun o zamanki durumunu General Pendelton’un sözleri yeterince anlat›r: “1940’lar›n sonundan 1950’lerin ortalar›na kadar ki dönemde Türk ordusunu adeta yeniden infla ettik.” Mc. Namara ise bunu “Aske-
ri yard›mlar›m›z›n amac›, azgeliflmifl ülke askerlerini ABD ideolojisine göre yetifltirmek ve onlardan gelecekte, gerekti¤inde o ülke yönetiminde yararlanmakt›r.” diye ifade etmektedir. 20 Haziran 1954 tarihinde Türk Amerikan hükümetleri aras›nda imzalanan Askeri Kolayl›klar Anlaflmas›yla ülkemizde emperyalist askeri üslerin kurulmas›na izin verilmiflti. O tarihten sonra sald›r›da kullan›lacak bu üslerin say›s› 1966’ya gelindi¤inde 35 milyon metrekareye yay›lm›fl ve say›s› 112’ye ç›km›flt›r. ‹yi ki bu emperyalistleri de ülkemizden kovmufluz.... DP Türkiye’sinin ABD emperyalizmiyle girdi¤i ba¤›ml›l›k iliflkilerinin önemli bir halkas›n› da 5 Mart 1959’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile ABD Hükümeti aras›nda iflbirli¤i anlaflmas›” oluflturur. Ayn› tarihte ABD ile Türkiye, Pakistan ve ‹ran aras›nda ayr› ayr› ikili anlaflmalar imzalan›r. Bu anlaflmalar›n ilginç yan› içerdi¤i “dolayl› sald›r›” kavram›d›r. Bu anlaflman›n birinci maddesinin bir bölümünde flöyle deniliyor: ”Türkiye Hükümeti tecavüze mukavemete haz›rd›r. Türkiye’ye karfl› tecavüz vukuunda, ABD Hükümeti, talebi üzerine Türkiye Hükümeti’ne yard›m etmek için, karfl›l›kl› olarak üzerinde anlaflmaya var›labilecek flekilde ve Ortado¤u’da sulh ve istikrar› idameyi istihdaf eden Müflterek Karar Sureti’nde derpifl edildi¤i veçhile, Silahl› Kuvvetlerin kullan›lmas› da dahil olmak üzere ABD’nin Anayasas›’na uygun her türlü harekete giriflecektir.” Burada gizlenen gerçek, Türkiye’nin sadece d›fl sald›r›lara u¤rama tehdidi s›ras›nda de¤il “dolayl› sald›r›” diye adland›r›lan içten gelecek “tecavüzlere” karfl› da ABD’yi yard›ma ça¤›rabilece¤inin karar alt›na al›nm›fl olmas›d›r. Yani olur ya... Devrim mevrim yapmaya kalk›l›rsa, yada “sosyal patlama” falan olursa diye... DP iktidar›n›n icraatlar›ndan bir baflkas› ise, istihbarat teflkilat›n› da CIA’ya ba¤lam›fl hatta istihbarat çal›flanlar›n›n ayl›klar›n›n dahi CIA taraf›ndan ödenmesini sa¤lam›fl olmas›d›r. Haaa flöyle! O kadar “hizmet” ediyoruz dimi yaa! Bütün bunlarla birlikte giderek halk-
ta da memnuniyetsizlik ço¤alm›fl ve buna paralel olarak toplumsal muhalefet de artm›flt›r. Bast›r›lamayan bir devrimci mücadelenin ulaflt›¤› boyutun oligarfliyi korkutmas›, krizin daha da derinleflmesi, emperyalizmin Ortado¤u’daki ç›karlar›n›n, Türkiyenin güvenilir bir ABD üssü haline getirilmesi gerekti¤i ve oligarfli içi çeliflkilerin had safhaya ulaflmas› sonucu 12 Eylül 1980’de faflist cunta iktidar› ele al›r. Bu iktidar›n içeri¤ini ABD’nin süreçteki D›fliflleri Bakan›’n›n Carter’a “Mr. President, Türk Ordusu’nun komuta heyeti Ankara’da yönetime el koydu. Herhangi bir kayg›ya gerek yok. Kimler müdahale etmesi gerekiyorsa onlar müdahale etti.” demesi yeterince ifade ediyor. Vehbi Koç ise 12 Eylül’ü bir cümleyle ifade ediyor: “12 Eylül, devletin yeniden kurulmas› devridir.” Kenan Evren’de ç›kard›klar› dersler oldu¤unu dile getiriyordu; “12 Mart’la flöyle bir cilaland›, ama gene ifllemedi. Bu tecrübelerin ›fl›¤›nda bir daha geri dönüfl olsun istemiyoruz.” diye belirtiyor. O günden bu yana at›lan her ad›m ç›kar›lan dersler ›fl›¤›nda hep “ileriye” dönüktü. Tahtlar›n› daha sa¤lama almak ve emperyalizme dikensiz gül bahçesi yaratmak için hep daha fazla çaba harcand›. A¤ustos 1999’da ba¤›ml›l›k zincirinin son halkas› Tahkim yasas› da emperyalistlerin önündeki ufak tefek pürüzleri ortadan kald›rd›. Buna ra¤men bununla da yetinilmedi. En baflta da söyledi¤imiz gibi bakanlar gönderildi, yeni yasalar ç›kartt›r›ld› vs. Ama en önemlisi “dikensiz” olmas› için son olarak devrimcilerde tetav›r / emperyalizm / kas›m 2001 / say›:4
12
mizlenmeliydi. Bunun için F Tipleri hayata geçirildi. Hala, bütün bir ülke hapishaneye çevirilmek isteniyor. Ve flimdi, kraldan daha kralc› olan iktidar, iflbirlikçilikte s›n›r tan›m›yor. Bofluna Osmanl›’n›n torunlar›y›z demiyorlar... Görüldü¤ü gibi Osmanl›’dan bu yana efendilerine hizmette s›n›r ve ölçü tan›m›yorlar. Ülkemizi emperyalistlere nas›l sunaca¤›m›z› flafl›r›yoruz. Bu yüzden Emperyalistler bizi “Ya¤ma Hasan’›n Böre¤i” gibi görüyor ve her biri biraz daha fazla parça kopartmaya çal›fl›yor. ‹flbirlikçi iktidar ise onlar›n bir dediklerini iki etmiyor. Hala borç için, kredi için kap› kap› dolanarak, el açarak ulusal onurumuzu ayaklar alt›na al›yor. Do¤an çocuklar›m›z bile emperyalizme borçlu do¤uyor. Bu tarih içerisinde egemenlerin onursuz ve iflbirlikçi tarihi varsa halk›n direnme ve ulusal ba¤›ms›zl›k için mücadele tarihi de vard›r. Ve bir gün zafer ezilen halklar›n olacakt›r.J
de neme deneme seval alp
HALKIM BEN k›rmakla tükenmeyen... Kardefllerim! Ben konuflan bir ölüyüm! Ölüler konuflur mu demeyin. Yüzy›llard›r ölüp ölüp dirilirim. Kimi zaman asarlar, kimi zaman vururlar beni. Tekrar do¤ar›m çocuklar›n gözbebeklerinde. Ad›m hayat benim... Kardefllerim... derdimi anlasa anlasa bir tek siz anlars›n›z. Çünkü bilirsiniz siz de ben gibi, AÇLI⁄I yani... Yüzy›llard›r aç›m. Ekme¤e, süte, kitaba, hürriyete ve adalete aç›m... Açl›¤›m yüzy›llard›r sürer. Meksika da do¤dum ilkin. Bir sabah aln›mdan vuruldum binlerce kardeflim gibi. Küba' da kurflunland›m, Nikaragua' da vuruldum. Sonra Atom dedikleri bir ölümle tan›flt›m. Çok öldüm ama böylesini görmedim. Hiroflima'yd› bu kez vatan›m. Krematoryumla kavruldu ci¤erlerim. Ç›r›lç›plak düfltüm ölümün koynuna. Bir avuç kül oluverdim... Vatan›m ise kurak bir çöldü flimdi. On y›llar boyunca bir tek ot bitmedi topra¤›mda sakat do¤du kardefllerim. Tekrar do¤dum. Kore' de öldüm yine. Guetamala'da Endonezya'da, Kamboçya'da, Laos'ta, binlerce kez öldüm. Küba' da vuruldum Domuzlar Körfezi'nde 1961' de. Vietnam' da sene 1975' te 638 bin ton bomba ya¤d› üstüme. fiili'de öldürüldüm. Arjantin’de bo¤up denize att›lar tav›r / direnen halklar / kas›m 2001 / say›: 4
13
cesedimi. 30 bin kardeflimle birlikte kaybettiler beni. Plaza del Mayo’da her Perflembe soka¤a döküldü annelerim. Hiç bir iz bulamad›lar benden günler geceler boyu. Yüzlerce kardeflimle birlikte vuruldum Grenada'da, Libya' da, Ortado¤u' da. Bir avuç petrol için döktüler kan›m›. Filistin'de ‹ntifada’n›n çocuk generallerindendim. Somali' de açl›ktan öldüm bu kez minik kardefllerimle birlikte. Hastal›ktan öldüm bin kez, ilaç bulamad›m. Beni bu hale koyanlar utanmadan yard›m örgütleri kurdular fonlar oluflturdular. Yaflat›p tekrar öldürmek için... Binlerce kez öldüm binlerce kez do¤dum. Halepçe'de Yugoslavya' da, Bosna'da Balkanlarda tekrar do¤dum. Üç kurufla satt›lar beni. Kardeflimin silah›nda kardeflimin eli çekti teti¤i bu kez. Vuruldum... Din dil ›rk ayr›m› bilmezdim. Kardefllerimi severdim dünyan›n neresinde yaflarlarsa yaflas›nlar, açl›¤› bilen, yoklu¤u bilen, hasreti gözyafl›n›, kan› ve barutu benim kadar iyi bilen kardefllerimi hep sevdim. Yar›nlar›m›z› çald›lar bizim. Bizi biz eden ne varsa düflmand›lar. Bir lokma ekme¤i bölüfltü¤ümüze, kap›m›z› davetsiz çal›fl›m›za, dar gününde yoksulun yan›nda oluflumuza düflmand›lar. Bu yüzden binlerce kez vurdular beni. Lenin'dim Petersburg Sovyeti’nde. Stalin’dim Moskova'da, Yüzy›llard›r çarp›fl›r›m Moskova önlerinde Stalingrad'da. Mao'ydum K›z›l Meydanda Dimitrov’dum Bulgaristan’da, Tupac Amaru’ydum, Peru' da, Boby Sands'tim H Bloklar›nda, ‹rlanda' da. Zapata’yd›m Meksika’da. Fidel'dim, Fidel'in s›kt›¤› eldim, Commandante Che'ydim Sierra Maestra'da, Gerilla Tanya’yd›m iflkencelerde. Ho Amca’yd›m Vietnam cang›lla-
r›nda, Kaplan Kafeslerinde. Bin kez öldüm de, bir de Anadolu'da do¤dum kardefllerim, Pir Sultan'd›m bu kez Sivas' ta, dara¤ac›nda güllerle yaralad›lar beni... Dönen döndü ben dönmedim yolumdam. As›ld›¤›m dara¤ac› a¤lad› Pir Sultan deyi deyi... Anadolu Halk›n›n ba¤r›nda açm›fl k›z›l bir güldüm. Bu kaç›nc› ölmemdi...Bilirlerdi Pir Sultan ölür ölür dirilirdi. Dirildim kardefllerim. Baba ‹shak’t›m, Tokat' ta. Hakikat yolunda Bedreddindim, Torlak Kemal'dim Börklüce Mustafa’yd›m bu kez. Yarin yana¤›ndan gayri her fleyde hep beraber olan, ve idam ferman›na mührünü kendi basan fieyh Bedreddin’dim. Seyit R›za'yd›m Anadolu' da. Karay›lan'd›m, Mehmet Sait'tim Antep'te. Çak›rcal›’yd›m Ege da¤lar›nda. Mustafa Suphi'ydim Karadenizde bo¤ulan. Mahirler' dim K›z›ldere' ye dönmeye de¤il, ölmeye giden. Deniz'dim Yusuf'tum Hüseyin'dim dara¤ac›nda. Kaypakkaya'yd›m iflkence tezgahlar›nda ser verip s›r vermeyen. Apo’ydum, Fatih’tim Hasan’d›m Haydar’d›m Metris Zindanlar›nda. Berdan oldum ‹dil oldum yine do¤dum zindanlarda. Sabo'ydum, Sinan'd›m, Faz›l'd›m Çiftehavuzlar'da. Niyazi oldum, ‹brahim oldum 12 Temmuz'larda. Sibel’dim sokak sokak adalet arayan. U¤ur’dum, Yusuf’tum, Turand›m Buca' da. Mecitler, Orhanlard›m Ümraniye’de. ‹smetler oldum Ulucanlar’da. Ege’de Çak›rcal›’n›n çifte k›rmas› benim elimdeydi yine. Erhand›m, Mehmet’tim Ege Da¤lar›nda. Sürmeneli’ydim ac›lara b›çak bileyen. ‹bili oldum, Fidan oldum, F›rat oldum Aflur oldum 19 Aral›klarda. Alt› kad›nd›m diri diri yak›lan Bayrampafla zindan›nda. Aç kald›m ülkemin zindanlar›nda aylar boyu. Açl›¤›mla yazd›m tarihi, aln›mdaki k›z›l band›mla vurdum onlar› hücremde. tav›r / direnen halklar / kas›m 2001 / say›: 4
14
Destanlar yazd›m Armutlu s›rtlar›nda. Gültekindim kardefllerim, Anadolu’nun feda kültürüyle yo¤ruldum. Lübnanl› Sena'n›n kontak anahtar›n› çeviren eli benim elimdi bu kez. U¤ur oldum sonra beyinlerinde patlayan... Ben Halk›m kardefllerim, yüzy›llard›r k›rmak ile bitmeyen saymak ile tükenmeyen halk›m ben. Bombalar ya¤›yor tepeme yine ölüyorum kardefllerim. Ama dedim ya bin kez ölüp dirilirim ben. Aya¤a kalk›n kardefllerim! Kardefl ellerimiz sars›n yaralar›m›z›. Kardefl kollar›m›z kavuflsun birbirine. Bu topraklar bizim kardefllerim. Yüzy›llard›r ezilen biziz. Düflen biziz topra¤›m›za. Ve biz kardefliz asl›nda. Dünyan›n neresinde do¤arsak do¤al›m kardefliz. Bizi bize düflman ettiler . Bir avuç petrole, üç befl dolara satt›lar bizi. fiimdi Afganistan' da ölüyorum kardefllerim. Tonlarca bomba ya¤d›r›yorlar vatan›ma. Yüzy›llard›r ayn› kurflunlarla vuruyorlar bizi. fiimdi yine ölüyorum kardefllerim... Sesime ses verin. Ç›¤l›¤›m› duyun. Hesap sorun kardefllerim, yüzy›llard›r dökülen kan›m›z›n hesab› olsun bu. Açl›ktan kokan nefesimizin, k›r›lan gururumuzun, horlanm›fll›¤›m›z›n, ezilmiflli¤imizin hesab›n›, hastal›ktan k›r›lan, cay›r cay›r yak›lan, iflkencede ac›dan k›vranan bedenlerimizin hesab›n› soral›m kardefllerim. Bar›flmayal›m onlarla. Hiç bir zaman bar›flmayal›m. Sonsuz özgürlük diyorlar flimdi beni öldürmelerinin ad›na. Bizim öldü¤ümüz kadar özgür olur onlar. Boyun e¤ersek özgür olmaz yoksa dünyam›z. Helal olmaz bast›¤›m›z toprak, yedi¤imiz ekmek bize... Aya¤a kalk›n kardefllerim.. Dar ettiler vatan›m›z› bize. Dökülen kan›m›z›n ad›na benim diyetimi isteyin onlardan... Bin kez öldürseler de yok edemezler bizi... Çünkü Halk›z biz kardefllerim... Saymak ile bitmeyen, k›rmak ile bitmeyen... HALKIZ B‹Z!..J
deneme deneme deniz engin
Sömürenler Varoldukça Halklar›n Adalet Özlemi de Varolacak... u, koflar ad›m yürüyor mezarl›¤a do¤ru gidiyordu, günlerdir mezarl›kta saklanan arkadafllar›na yiyecek bir fleyler götürmeye çal›fl›yordu. Bir yandan yapt›¤›n›n önemli oldu¤unu düflünüyor, di¤er taraftandan da s›cak çat›flman›n içinde olmad›¤› için üzülüyordu. Birkaç ay›n içinde herkesin ne çok de¤iflti¤ini düflündü. Kendi bile bir kaç ay önce turunç çiçekleri aras›ndaki bahçelerinde ne hayaller kurard›. Akl›na hiç gelmezdi bu kadar cesur oldu¤u ya annesi o sessiz sakin kad›n düflman› gördü mü nas›l sald›rganlafl›r öfkesi yüzüne vururdu. Köyün bütün sessiz sakin yafll› kad›nlar› nefrete bürünmüfllerdi. Savaflamayacak kadar yafll› olduklar› halde cepheye gitmeye can atarlard›. Komflu köye yafll› bir kad›n›n yapt›klar› kulaktan kula¤a anlat›l›r olmufl, bu da onlar› iyice heyecanland›rm›flt›. Fasülyelerin içine i¤neleri yerlefltiren kad›n bütün hepsini tarlaya may›n döfler gibi da¤›tm›fl. Ç›plak ayakla gezen rangerlerin ve milislerin ço¤unun aya¤›na batm›fl ve bir ço¤u mikrop kap›p ölmüfl. Kimsenin gözü kurtulufltan ve zaferden baflka bir fley görmüyor art›k, varsa yoksa turunç kokulu vatan›mda Güney Vietnam’da özgürce yaflamak.”
“S
*** “Çat›flman›n kesildi¤i saatlerdi bir sigara yakt› siperin arkas›ndaki Ammar, göz ucuyla biraz ilerde duran elinde silah›yla mevzilenmifl o¤luna bakt›. Gözünden sak›n›rd› o¤lunu, ne hayalleri vard› o¤luna dair nas›l bir zorbal›kla girdilerse; vatan›m›z› da, hayallerimizi de çalmaya çal›fl›yorlar flimdi ama yapamayacaklar, Filistin topra¤› f›rlat›p atacak onlar›, zafer kesinlikle bizim olacak, çünkü onlar bizim kadar inanm›yorlar.” *** “Günlerdir yoldayd›lar ya¤mur bulutlar› görünüyordu. ‘Ya¤mur geliyor’ dedi Emine ana kendi kendine ‘Bafllamadan ya¤mur cepheye ulaflt›rsak toplar› bari’. Biraz dinlenmek için durdular s›rt›na ba¤lad›¤› bebesini emzirmek için ald› kuca¤›na ald›¤› gibi de ya¤mur bast›rd›. Bebesine sar›p sarmalad›¤› battaniyeyi ald› ve ›slanmas›n diye top mermilerin üzerine örttü.” Anlatmaya kelimelerin, yazmaya kalemlerin yetmeyece¤i kahramanl›klara tan›k oldu bu yafll› dünya. Özgürlük, adalet ve eflitlik için bir çok savafl verildi. Y›llarca sömürülen halklar canlar› pahatav›r / direnen halklar / kas›m 2001 / say›: 4
15
s›na girdikleri mücadelelerden inanm›fll›klar›yla galip ayr›ld›lar ve dünyan›n kan emicileri her seferinde arkalar›nda binlerce ölü b›rakarak kirli ve kanl› ayaklar›n› sürüyerek terk ettiler iflgal ettikleri topraklar›. Vietnam, Filistin, Irak, Japonya, ‹spanya, Kolombiya , Kamboçya, ‹rlanda, Türkiye ve daha nice ülkelerin halklar› emperyalizme karfl› savafllar verdiler. Baz›lar› kendilerini yönetenlerin teslimiyetine ra¤men ba¤›ms›zl›¤›ndan ödün vermedi. Halklar kendi haklar›n› ve gelece¤ini tayin etme özgürlüklerini hiçbir fleye de¤iflmediler bugüne dek. Yukar›daki örneklerde oldu¤u ve dünyan›n birçok yerinde oldu¤u gibi... “Zincire vurulmufl olarak yaflamak, flerefsizce yaflamak demektir...Küba adas› okyanusun dibine batmad›kça, bizlerden kula kul olma r›zas›n› hiç kimse alamayacakt›r.( Fidel Castro’nun konuflmas›ndan)
Evet flerefsizce yaflamak... Tüm halk kurtulufl savafllar›n›n kökünde bu cümle yatmakta. Girdikleri heryeri emperyalizmin gül bahçelerine çevirmek isteyenler cevaplar›n› o ülke halklar›ndan alm›fllard›r. Elinde kazma kürekle savafla giden kad›nlar, cebinde tafllar› biriktirip sapan›n› haz›rlayan çocuklar, can› pahas›na topraklar›n› koruyanlar, bu flerefsizli¤i yaflamamak, onurlu yaflamak için yafl› ne olursa olsun cephelere koflmufllard›r. Çünkü bu esaret ölümden beterdir. “Biz Petersburg iflçileri, kar›lar›m›z, çocuklar›m›z, analar›m›z ve babalar›m›zla gerçe¤i ve himaye bulmak için sana geldik hükümdar›m›z. Biz yoksulluk içinde k›r›l›yoruz, bizi eziyorlar, bize dayan›lmaz ifller yüklüyorlar, hakaret ediyorlar, bizi insandan saym›yorlar. Biz bunlara katlan›yorduk, ama bizi boyuna yoksullu¤un, haks›zl›¤›n ve cehaletin batakl›¤›na daha da itip, sürüklüyorlar, zorbal›klar ve kanunsuzluklar alt›nda bo¤uluyoruz... Sabr›m›z tükendi art›k. Bizim için öyle korkunç bir an gelmifltir ki bu dayan›lmaz ac›lar› çekmektense ölmek daha iyidir.(Bolflevik Partisi Tarihi-Stalin-syf.7576) Sadece iflgal koflullar›nda de¤il kendi iktidarlar›n›n emperyalizmin iflbirlikçilerinin bask›s› alt›nda ezilenlerde, kurtuluflun yolunu savaflmakta görmüfllerdir. Esaret kimden ve nas›l gelirse gelsin onursuzlu¤u dayat›r. Bu dayatmalara karfl› halk; emperyalizm ve onun iflbirlikçilerine karfl› savaflm›fl her seferinde çok a¤›r bedeller ödemifl ve ödetmifltir. Emperyalizm her savaflta ayr› bahaneler öne sürerek giriyordu fakir ülke topraklar›na. Fakirlefltirdikleri, iflbirlikçileriyle birlikte sömürünün, bask›n›n her türlüsünü uygulad›klar› halklardan sonsuz sadakat bekliyorlard›. ‹stedikleri olmazsa o ülkeye tüm iyi niyetleriyle özgürlük ve adalet ad›na girip yaflayan canl› b›rakmamak üzere sald›r›yorlard›. Emperyalizmin terör oldu¤unu say›s›z örneklerle gösterdiler halklara. Emperyalist ç›karlar› neyi gerektiriyorsa yap›-
yorlar can almaktan çekinmiyorlard›. Tarihin bir çok döneminde oldu¤u gibi 20. Yüzy›l› da kana bulam›fllard›.. Kulland›klar› nükleer silahlarla ileriki yüzy›llara b›rakt›klar› miraslar umurlar›nda de¤ildi. Binlerce dolar›n yan›nda milyonlarca insan›n laf› m› olurdu. Atom bombalar›yla, Hiroflima ve Nagasaki’ye sald›rd›¤›nda geriye binlerce y›l sürecek bir felaket b›rakm›fllard›. Bugün Japon ‹ktidar› halklar›na ödetilen bu bedeli unutup, Afgan Halk›na karfl› ABD’ye destek verse de, halklar yani savafl›n gerçek bedellerini ödeyenler unutmayacakt›r. “Kap›lar› çalan benim Kap›lar› birer birer Gözünüze görünemem Göze görünmez ölüler”* Emperyalistler 1. ve 2. emperyalist paylafl›m savafllar›n›n ard›ndan önlerine ç›kan pahal› faturalar› göze alamayacak duruma gelmifllerdi. Sadece bu pahal› faturalar de¤ildi sebep, halklar›n gösterdi¤i direnç sayesinde arkalar›na bakmadan terkettikleri yerlerden büyük bir prestij kayb›yla dönmeleriydi. Karfl›lar›nda tepeden t›rna¤a zafere inanm›fl, genci yafll›s›, çolu¤u çocu¤uyla direnen bir halk buluyorlard›. Ve bu insanlar ne para karfl›l›¤›, ne de birilerini sömürmek için sadece ve sadece özgürlükleri ve hakl›l›klar› için savafl›yorlard›. Emperyalizm art›k baflka çareler ar›yordu. Silahla giremedikleri yerlere para ile giriyorlard›. Ekonomik olarak ba¤lad›klar› yerleri iliklerine kadar sömürüyor, sömüremedikleri yerlerin iktidarlar›n›n muhaliflerini sat›n al›p paraya ve silaha bo¤arak bafla getiriyorlard›. Ama öyle pervas›z ve gözü dönmüfllerdi ki dün destekledikleri namlular bile günü gelip kendilerine dönüyordu. tav›r / direnen halklar / kas›m 2001 / say›: 4
16
Haks›zd›lar... Tüm bu haks›zl›klar› ve zorbal›klar› ile girdikleri her yerden bafllar› önde ayr›lmak zorundad›rlar. Çünkü hakl› olanlar, hakl›l›¤›na inanan insanlar karfl›s›ndakiler en büyük silahl› güçler de olsa tüm varl›klar›yla direnirler. Vietnam’da iki kad›n ve üç çocukla çat›flmaya giren Amerikan ordular› ancak otuz saat süren çat›flman›n ard›ndan onlar› bombalayarak öldürmüfllerdir. Çünkü halk hakl›l›¤›ndan gelen inanc› ile çarp›fl›rken onlar haks›z ve zorbaca girdikleri bu savaflta inanacak bir de¤erleri olmadan sadece öldürmek ve sömürmek için sald›rm›fllard›r. Tarih bugüne de¤in yoksul halklar›n flanl› direnifllerine tan›kl›k etti. A¤›zlar onlar›n türkülerini söyledi. Amerika, ‹ngiltere gibi kan emicilerle savaflmayan neredeyse hiçbir halk kalmad›.. Nas›l sömürücülerin ad› de¤iflmediyse direnen halklar›n mutlak zaferi kazanaca¤› gerçe¤i de de¤iflmemifltir. Dünyada dengeler, kullan›lan silahlar, her fley gün gün de¤iflmektedir. De¤iflmeyen yoksullu¤a, adaletsizli¤e karfl› halklar›n savafl›n›n devam etmesidir. Ve dünya bu kan emici kamburlar›ndan kurtulamad›¤› sürece bu savafllar sürecektir... *Naz›m Hikmet - Japon K›z›