cİHANGİR: “HER kamusal alan bİr dİrenİŞ alani” Cihangir forumların birinci ve ikinci gününde Taksim’deki direnişçi ruhumuza vurgu yapıldı ve şiddetsiz direnmeye devam edebileceğimiz ve biraradalığımızı korumamız gerektiğinde herkes hemfikirdi. Gücümüzün kaynağı olan sokaklarımızda direnişimizi örgütlerken daha cesaretli olmamız yönünde ortaklaşılan coşkunun ruhuyla forumlar sürdürüldü. Parklarımızı yaşam alanlarına çevirmenin mücadelenin devamlılığı için gerekli olduğu vurgulandı; takas pazarı, kütüphane, kooordinasyon kürsüsü, çadırlar, pankartlar sloganlar, kitap sanat, sanatçı ve performans gibi etkinlikler takvime alındı. Hergün devamlı parklarda olunmasına, bunun yanı sıra, haftada bir parklar ve direniş alanları arası koordinasyon meclisine bir temsilci gönderilmesine karar verildi. Bundan sonra mücadelenin bölünmesine sebep olabilecek her türden cinsiyetçi ırkçı ayrımcı ve faşizan hareket koordinasyona bildirilecek ve çok daha net tavır alınacak. İktidara karşı aktif konumda yer almamız için talepleri pazarlığa sürmek değil; bunlarla ilgili iktidara uyarı ve ultimatom vermek, hükümetin yasa tasarılarını izleyecek bir komite oluşturmak önemli. En heyecan verici olan; her kamusal alanının direniş alanına çevrilmesi konusunda ortak kararlılığın olmasıydı. Bunun için mobilize, akışkan, kontrol edilemez bir tarzda hareket etmeliyiz denildi. Direnişin antifaşist ve barışçıl şekilde sürdürülmesini sağlayacak bir diğer heyecan verici öneri ise “kimsenin askeri olmayacağız” sloganını ve tavrını herkesin benimsemesi gerektiği idi. öldürülen dört arkadaşımız ve yaralanan binlerce insanın da kendilerini yanlız hissetmemeleri için direnişe devam etmeliyiz. Bu hareketin örgütsüzlüğü masumiyetimizi ve meşruiyetimizi gösterirken, örgütlü olmamızın dağılmamızı engelleyeceğine dikkat çekildi. Acil olarak kendi anaakım gazetelerin boykot edilmesine ve alternatif medya üretmeye yönelik çağrı yapıldı. Karadeniz’de doğanın talanına karşı sürdürülen mücadele gibi yerellerdeki direniş hareketlerine destek olmanın önemi vurgulandı.
İstanbul'da hangİ semt nerede bulUŞUYOR? Beşiktaş: Abbasağa Parkı Elmadağ-Harbiye-KurtuluşFeriköy: Maçka Parkı Kadıköy: Yoğurtçu Parkı Üsküdar: Fethi Paşa & Doğancılar Beyoğlu: Cihangir Park Okmeydanı: Sibel Yalçın Parkı Göztepe: Göztepe Parkı & Özgürlük Parkı Rumelihisarüstü: Duatepe Park Etiler- Akatlar: Sanatçılar Parkı Maslak-Sarıyer-YeniköyEmirgan: Yeniköy Parkı Bakırköy: Bakırköy Çamlık Fatih: Saraçhane Parkı Bahçelievler: Egemenlik Parkı Kartal: Kartal Parkı Sarıgazi: Dayanışma Çadırı Kireçburnu-Ömürtepe: Çamlık Piknik Alanı Ataköy: Atrium Karşısı Pendik: Kuşluk Parkı Ataşehir: Ataşehir Parkı & Deniz Geçmiş Parkı Maltepe: Maltepe Meydanı Avcılar: Marmara Caddesi Bebek: Bebek Parkı Kocamustafapaşa: Meydan Tuzla: Tuzla Atatürk Büstü Koşuyolu: Koşuyolu Parkı 4 Levent: Sporcular Parkı Kozyatağı: Kriton Curi Parkı Büyükdere: Çelik Gülersoy Parkı Alibeyköy: Karadolap Parkı Beykoz: Paşabahçe Meydanı & Sultaniye Parkı Bahçeşehir: Gölet- Atatürk Heykeli önü Beylikdüzü: Çamlık Parkı Caddebostan: Sahil Migros önü Üsküdar- AtaşehirFetih mahallesi: Tahralı Parkı
www.hemzeminposta.org facebook.com/hemzeminposta twitter.com/hemzeminposta hemzeminposta@gmail.com
Gezi Parkı'nı “fethedince” eski güzel günlere döneceklerini sanmışlardı. Olmadı. Evdeki hesap çarşıya uymadı. Gezi dağıtılınca bu kez onlarca yeni Gezi ortaya çıkıverdi. Parklar, afet sonrası toplanma mahalleri, karşı karşıya olduğumuz siyasal-sosyal afete karşı birer direniş merkezine dönüşmeye başladı. Meğer birbirimizle konuşmaya, birbirimize taleplerimizi, özlemlerimizi, düşüncelerimizi aktarmaya, kendi hayatımıza sahip çıkmak için hamle etmeye ne çok ihtiyacımız varmış. Hepimiz farkındayız: Forumlar göz alıcı bir hızla yerelleşiyor, yayılıyor. Şimdiye kadar dört-beş senede bir sandık başına gitmekten ibaret olan “demokrasi”, muhtemelen hepimiz için ilk defa bambaşka ve sahici bir anlam kazanmaya başlıyor. Hep birlikte kurumsal-bürokratik siyasal kanalların dışında yeni ve gerçek bir demokrasi inşa ediyoruz. Forumlar, şekli ve kısıtlı “demokrasinin” karşısında kendi potansiyellerimizi kavramanın, geleceğimiz üzerinde söz ve karar sahibi olabilme imkânlarımızı açığa çıkarmanın bir vesilesi. Forumların süreklilik kazanması, yaygınlaşması ve birbiriyle eşgüdüm içerisine girmesi için yapılması gereken çok şey var. Parmak “demokrasisinin”, hepimizi atalete sürüklemiş kurumsal-bürokratik siyasetin
hantallığı yerine gerçek, canlı bir sokak siyaseti koymaya çalışıyoruz, öğreniyoruz, deniyoruz. Yerel forumların birbiriyle nasıl bağlantıya geçeceği ve taleplerini nasıl ortaklaştırabileceği, forumların işleyiş esaslarının neler olması gerektiği, forumlardan türeyecek dayanışma pratiklerinin neler olabileceği, il veya ülke düzeyinde forumları koordine etmekte sosyal medya mecralarının ne ölçüde kullanılabileceği, çalışma grupları ve atölyelerin forumların daha etkin birer tartışma ve karar alma organı olarak işleyişinde nasıl bir rolü olabileceği gibi pek çok soru var önümüzde. “Hemzemin” forumlar arasında asgari düzeyde de olsa bir etkileşim sağlama arayışının, forumların gelişmesi ve yaygınlaşmasına dair tartışmanın yürütüleceği mecralardan biri olmayı hedefliyor. Adımız “Hemzemin”; çünkü bu ayaklanmanın, bu hareketin içkin eşitlik talebini vurguladığı gibi onun hepimizi eşitleyici, ortak ve eşit bir zeminden yola çıkışımızı anlatıyor. Hemzemin’le elimizden geldiği ölçüde İstanbul ve bütün ülkede oluşan forumlardan haber ve bilgi aktarmaya, forum alanlarında açığa çıkan önerileri yaygınlaştırıp gündeme getirmeye çalışacağız. Daha yolun başındayız. Şimdiye kadar çok şey, en önemlisi de hep birlikte eylediğimizde güçlü olduğumuzu, kazanabileceğimizi öğrendik. Devam ediyoruz… Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!
Ankara DİrenİŞİ Ve DayaNIŞmaY I KonUŞuyor Gözaltı dalgası, sokak eylemleri ve Ethem Sarısülük'ün vurulduğu noktada "durma" ve açlık grevi eylemleri sürerken Ankara'da dün iki parkta başlayan halk forumları, bu akşam için şu şekilde yaygınlaşıyor: Kızılay: 20:00 Çaldıran Parkı Dikmen: 21:30 Ziraat Bankası önü Batıkent: 21:00 Metro istasyonu önü Anıttepe: 19:30 Anıtpark Mamak: 20:30 Doğukent Caddesi Keçiören: 21:00 Danişmend Meydanı Keçiören: 21:00 Aktepe Çayyolu: 21:00 Arcadium önü Eryaman: 21:00 3. Etap Bahçelievler: 21:00 7.Cadde Tunalı Hilmi: 21:00 Kuğulu Park önü 100. Yıl: 20:30 Migros önü Dün 100. yıl ahalisinin forumunda mahalle direnişinin karar organı olarak forumlar ilan edildi ve her gün 20:30’da Migros önünde toplanılıp, direnişte katledilenler için yapılacak anmanın ardından semt yürüyüşü yapılıp İlhan Erdost Parkı, Birlik Parkı, Hüsnü Sayek Parkı ve İzci Parkı gibi mekânlarda forum ve etkinliklerin düzenlenmesi kararlaştırıldı. Direniş süresince yürütülecek semt çalışmalarının temel kurgusunun yitirdiklerimizi anmak ve direnişi büyütmek olacağı vurgulandı ve 100. Yıl semtinin sorunları üzerinde çözüm talepleri oluşturulması, ısı merkezindeki ağaçların kesilerek AVM yapılacak olması, kentsel dönüşüm ve yeni yol projelerinin semtte yaratacağı tahribata karşı farkındalık yaratılması gibi ortak problemlere çözüm aranacak platformlar oluşturulması konuşuldu. Bu anlamda Melih Gökçek’in yıkmaya çalıştığı Birlik Parkı için mücadele eden Birlik Parkı Platformu ile dayanışma geliştirilmesi, ODTÜ,
ODTÜ Mezunları Derneği, Eğitim-Sen gibi kurum ve kuruluşlardan destek talep edilmesi ve İzci Parkı’nın isminin Ethem Sarısülük Parkı şeklinde değiştirilmesi için çalışmalar yapılması kararlaştırıldı. Ayrıca Meydanların kamusal alan niteliğine karşı uygulanan baskıların kaldırılması, Kızılay meydanının bütün Ankara’nın ortak meydanı olduğunun ve kazanılması gerektiğinin vurgulanması, AOÇ ve Ankara’nın yeşil alanlarının talana açılmasına karşı mücadele edilmesi gibi kent sorunlarına çözümler için inisiyatif geliştirilmesi tartışıldı. Pratik olarak parklarda Dayanışma Masaları oluşturulması, söz konusu masalarda etkinlik, gösterim, sergi, tartışma vb faaliyet önerilerinin kaydedilerek gönüllüler eliyle gerçekleştirilmesi ve parklarda kültür-sanat etkinlikleri, dayanışma faaliyetleri, dersler, söyleşiler, konuklarla paneller gibi bütünleştirici faaliyetler düzenlenmesi konuşuldu. 100. Yıl ahalisinin forumu Her şeyden önemlisi, mücadeleye bulunulan yer yerde devam edilmesi gerektiği vurgusuyla Ankara'dan başlayarak İstanbul ve diğer yerellerdeki mahalle forumlarına selamlarını yolladı.
Kızılay Çaldıran Parkı’ndan yapılan çağrı: “Ankara'nın pek çok semtinde süregelen direniş ve dayanışma deneyimlerini paylaşmak ve ortaklaştırmak için bir araya geliyoruz! Ankara halkı olarak haftalardır Dikmen, Tuzluçayır, Mamak, Keçiören, Esat, Batıkent, Çayyolu, İncirli, Kızılay, Kuğulu Park, 100.Yıl, Çiğdem ve daha pek çok semtte bir araya geliyoruz, yürüyoruz, tencere tava çalıyor, forumlar düzenliyoruz. Ancak direnişi ortaklaştırarak güçlendirmek adına bir girişim oluşturmak, mahalleler arası bir iletişim ağı oluşturmak istiyoruz. Bunun için tüm semtlerden en azından temsilciler düzeyinde katılımcıları bu akşam 20.00'de, Kızılay Çaldıran Parkı'nda düzenlenecek olan foruma bekliyoruz. Lütfen yaygınlaştırmakla kalmayalım, temsili katılımcılık konusunda da inisiyatif alalım!”
YOĞURTÇU'DA KATILIMCI DEMOKRASİ TARTIŞMALARI İlki 18 Haziran’da gerçekleştirilen Kadıköy forumunda ezilen tüm halkların yanında bir direniş sürdürüldüğünün; dayanışma, birlik ve demokrasi için bir arada olunduğunun altı çizildi. Forum pratiğinin sürekli kılınması, mahalle ve semt meclislerine dönüşmesi ihtimali, isteği tartışıldı. Direnişin bir kanadı boykot olarak ilerletilirken; diğer yandan, AKP özelinde kalmayıp, muhalefet partilerini de hedef alan baskı mekanizmalarının oluşturulması gerekliliğiyle beraber; alışıldık ‘sandık demokrasisi’nin barajlarına takılmayıp, halihazırda oluşmakta olan katılımcı demokrasi anlayışının benimsendiği göze çarptı. Gözaltında ve yaralı durumda olanlara destek olmayı öncelik kılmakla beraber; yaratıcı direniş eylemliliklerine devam edilmesi, çeşitlendirilmesi yönünde adımlar atılmalı, atölyeler düzenlenerek parklar fikir üreten yerler haline getirilmeli, canlı tutulmalı dendi.
MAÇka ParKInda yerel sEÇİmler GÜndemde 18 Haziran günü forum anma etkinliğiyle başladı. Eylemliliğin Gezi’ye hapsolmaması gerektiği ve tüm sokaklarda, birer kamusal alan olarak, varlığımızın önemli ve vazgeçilmez olduğu vurgulandı. Örgütlenmenin, özellikle ve de öncelikle yerelde, kendi mahallelerimizde önemli bir ihtiyaç olduğu; farklı mahallelerde oluşturulan bu forumların birbiriyle temas kurması gerektiği ve bunun için bazı yapıların oluşturulması gerektiği üzerine ortak kanı oluştu. Forumun ikinci günündeyse, direnişin yeni formu üzerinde duruldu. Süreç ve forumlarda konuşulanlar üzerine sokak bültenleri oluşturulabilir, sosyal medyada ve mahallede dağıtılabilir önerisi geldi. Parkın kamusallığı ve daha aktif şekilde kullanılmasının ve -forumlar dışında- parkların atölyeler, politik tartışmalar ve takas pazarı gibi etkinliklere ev sahipliği yapar hale gelmesinin önemi vurgulandı. Örgütlenme ihtiyacı ve şekli/çapı bir diğer gündemdi: ilk elden yerel seçimlere dair eylemlilik önerileri tartışıldı. Seçim barajının kaldırılması ya da azaltılması talepler arasında yerini aldı.
KOCAMUSTAFAPAŞA DAYANIŞMASI 19 Haziran akşamı Kocamustafapaşa'da yaklaşık 60 kişinin katıldığı “küçük ama gururlu” ilk forum etkinliği gerçekleştirildi. Yaklaşık ilk bir saat süresince Kocamustafapaşa'da sürekliliği olan forumlar yapmak ve bunları kalabalıklaştırmak üzerine tartışmalar gerçekleştirildi. Bugün saat 21.00’de yeniden toplanılacak. Facebook üzerinden "Kocamustafapaşa Dayanışması" adıyla bir sayfa açılmasına karar verildi. Genel eğilim, Gezi Parkı'ndaki heterojen, farklı görüşlerden insanların yer aldığı yapıyı korumak gerektiği yönündeydi. Kapsayıcı bir dil kullanmak ve hükümetin kullandığı "%50'ye karşı %50" dilini terketmek gerektiği herkesçe kabul gördü. Sistemli ve daha hızlı hareket etmek için bir komite seçme önerisi dile getirildi. Genel olarak "mücadeleyi yerelleştirmenin önemi" konuşuldu ve bu yönde adımlar atılması gerektiği dile getirildi.
abbasaĞA ÖRGÜTLENİYOR! 17 Haziran’da başlayarak her akşam 21:00’de toplanan Abbasağa Parkı forumlarında katılım hayli yüksek. Toplulukça belirlenmiş tartışma kurallarına (konuşmaların 2dk’yi aşmaması; alkış, bağırma, yuhalama olmaması, vb) uyulması işleri epey kolaylastırmış. Örgütlü olmanın gerekliliği sıkça vurgulanmakla beraber, örgütlenmenin nasıl olacağı, ne şekil alacağı henüz net değil. Parti kurma fikri hergün konuşulsa da destekleyenler tek tük; halk meclisleri ve koordineli yürüyen halk konseyleri taraftarları ise daha cok. Ortaya çıkan en somut önerilerden birisi boykot: direnişe köstek olan firmaları boykot etmekten kooperatifler ve takas ekonomileri gibi yollarla neoliberal kapitalizmin tüketimciligine toptan karşı durmaya kadar farklı fikirler tartışılıyor. Öte yandan, birlikte eğilinecek mahalli konular kadar mahallelerin ötesinde HES’ler gibi meselelere temas etme gerekliliğine de vurgu yapılıyor. Forumda tartışılanların uçup gitmesi ise herkesin endişesi: bir temsilci yoluyla Taksim Dayanışması’na forum tartışmalarını iletmek, bir manifestoyla konuşulan fikirleri özetlemek bol destek alıyor.