Kaktus1 web

Page 1

s0

s

ya

I( Yayinlan

I i s t

F e m

n

I

s

tee


Sosyalist Feminist

KAKTOS

.I (

Vayrnlar1


IQiNDEKiLER

Neden Dergi Q1kanyoruz? I 5 Biz Sosyalist Feministiz I 7 Okuyuculara Mektup / 17 8 Mart 1988'de Ne Oldu? - Sedef Ozturk / 19 Kadm Orgutlenmesinde Bir Donum Noktas1 : Dayaga Kar!?I Kampanya - Banu Paker I 25 Madencilerin Kanlan Neyin Mucadelesini Verdiler : Britanya 1984 - 85 - GUlnur Savran I 29 Kadmlara Yonelik $iddet ve lrza Ge9me - ~ahika Yi.iksel I 36 Bir Ba!?ka Kadm - Nurai Yasin I 41 Lynne路 Segal ile Gori.i!?me / 44 Ankara'da Feministler Ne Yap1yorlar? - Aksu Bora/ 50 Ankara 8 Mart $enligi : Kadmlar Susmayacak - FatmagUI Berktay I 54 ccKadm ve Somuru禄 I ccKadm Sorunu .. Nasll Somurulur - Nesrin Tura I 57 iki Kitap I Bir Filmin Du!?undurdukleri - Ozden Diiber / 61 Sicak Bir Mucadelenin i<;:inden : Sosyalizm ve Feminizm - Nalan Akdeniz I 64 Tarafl1 Bir Kitap Tanitma Yaz1s1 : Bag1r Herkes Duysun! - Sedef Ozti.irk / 68 Yeni Kitaplar - Fadime Tonak I 71


K Yaymlan Sosyalist Feminist KAKTtiS Say1 1 May1s 1988

• Yaym Kurulu Banu Paker, Giilnur Savran, Nalan Akdeniz, Nesrin Tura, Sedef Oztiirk

• Sahibi Canan Bayraktutan

• Yaz1 i§leri Sorumlusu Nesrin Tura

• Kapak Diizeni Kevser <;oruh

• Dizgi Metin Dizimevi

• Bask1 Giimii§ Bas1mevi

• Kapak Bask1 Kent Ofset

• Cilt Dostlar Miicellithanesi

• Yaz1,ma Adresi Alemdag Cad. Giiven i' Ham Kat: 2 No. 15-16 Dudullu-OSKODAR/iST.



NEDEN DERGI CIKARIVORUZ?

ilk once kadm olduguKaktUs: muz ic;in. Ev tlpl kUr;Uk olup, soKadm sorunlarmm daha kakta da serplllp ges1kc;a tart1$1ld1g1, topfumdaki llfeblllr. erkek egemenfiginin sorguZor kofullarda yafafanmaya ba$1 ad1g1, dahas1, bu mm1 sUrdUreblllr. sorgufamamn cinsiyetc;i bir ~efltll tUrlerl vard1r. sisteme kar$1 mucadefenin ~lr;ek ar;ar. Ama dlipuc;farm1 gundeme getirdigi kenlerl de vard1r. bir donemdeyiz. Dergimiz, topfumda kadm ofmaktan dogan sorunfan ic;in mucadele etmek isteyen kadml ann c;1kard1g1 bir dergi ofacak. Bu noktaya nereferden gefdigimizi anfatmak istiyoruz. Kadmlann 1980 sonrasmda gundeme, gefen orgutfenme giri$imferine c;e$itfi anlannda omuz vermi$ ya da daha s1kc;a bu giri$imfere c;aba sarf etmi$ kadmlanz (Somut, Kadm C(evresi olu$umu ve etkinlikleri gibi). Yine de, ·bu olu$umu belirleyen ana surec;, ozellikle 1987 y1lmda ccBag1ms1z Kadm Hareketi»nden yana ofan tek tek kadmlar ve c;e$itli kadm gruplarmm, feministferin yuruttugu ccDayaga Kar$1 Dayam$ma Kampanyas1» ic;inde gefi$ti. Bu dergiyi c;1karan bizler, Kampanya oncesinde gundeme gelen Bag1ms1z Kadm Hareketi'nden yana tUm kadmlar, kadm gruplan ve feministlerin c;1karacag1 ortak bir derginin olabifirfigi ve' ifkeleri ic;in c;aba sarf ettik. Bu tart1$ma sureci ortak bir yaym1 yaratamad1ysa da, yukanda sozunu ettigimiz tart1$mafara taraf of an kadmf ann da yer afd1g1 bir kampanyay1 ortakla$a yurutebildik. Kadm mucadelesinin ortak paydalarda birfigine dair onemli bir deney ya$ad1k. Kampanyanm belli bir a$amaya geldigi bu donemde, bizferin ayn bir dergi gereksinimimiz nas1f ac;1klanabifir? Neden Sosyalist Feminist KaktUs c;1k1yor? . Ortak dergi c;1karma tart1$masmdan bu yana bir buc;uk y1I gec;ti. Bu

5


,, I

sure ie(inde· feminizmi, bag1ms1z kadm mOcadelesini farkh alg1layanlar, dernek ve dergileri arac1hg1yla kadm politikalannm genel ve ozgOn yanlarm1 gOndeme getirdiler, getiriyorlar. Bizier de sosyalist feminist kadmlar olarak bu sOreC(te, Kadmlarm Kurtulu~u Hareketini ve «Feminizm»i nas1I ya~amak istedigimizi daha belirgin olarak gordOk. Aynm C(izgileri daha netle~ti. Qe~itli ccfeminizm»ler ve «Bag1ms1z Kadm MOcadelesi»nin bir bile~kesi olarak gordOgOmOz Kadmlann Kurtulu~u Hareketinin neresinde oldugumuzu, nas1I bir bag1ms1z kadm politikas1 hedefledigimizi sizlerle tart1~manm ve geli~tirmenin arac1 olacak «KaktOs». Tam bu noktada, SF KaktOs'On hareketi bolOcO degil, zenginle~tirici bir i~leve sahip olacagm1 dO~OnOyoruz .

Teorik bir dergi hedeflemiyoruz. Kadm mOcadelesinin gOncel konulanna 1~1k tuttugu 61C(Ode, teorik tart1~malara, aktarmalara yer verecegiz. Kadm mOcadelesinin, politikay1 gOnlOk ya~am1m1zm bir pare(as1 olarak ya~amakla daha mOmkOn olabilecegine inaniyoruz. ccKaktOs»te, ba~ka Olkelerdeki kadm mOcadeleleri ve feminist hareketlere de yer verilecek. Soz konusu ara~t1rmalar, gorO~meler, tanikl1klar, kadmm ikincil konumuna dair uluslararas1 ortakhklann altm1 C(izerken, uluslararas1 deneylerin de bize yeni tart1~ma alanlan sunacagma inaniyoruz. Sizler, yani kadmlar, bizim ilk ipu«flarm1 yakalamaya ve C(ere(evesini belirlemeye C(ah~t1g1m1z 'Bag1ms1z Kadm MOcadelesi' ve 'Feminizm' anlay1~1 temelinde bizlerle tart1~may1 anlamll bulursaniz, bunu ba~arabilir­ sek, KaktOs'O besleyen as1I bu katk1 ve kat1hmlar olacak. Q1k1~ nedeni ne olursa olsun, «KaktOs», Bag1ms1z Kadm Hareketinin olu~turulmasinda kendi payma dO~eni gere(ekle~tirmeyi amae(llyor. BugOnden kadmlarm kurtulu~una uzanan sOreC(te, dayani~ma ve ortak paydalarda mOcadele birliginin savunucusu olacak ve kadm mOcadelesinde, her farkh konumun politik olarak ifade edilmesinin me~ru say1lmas1 ilkesini onemle koruyacag1z. Kadmlarm Kurtulu~u IC(in Elele! Hepinizi kucakllyoruz. SF KAKTOS

6


Biz SOSVALiST FEMiNiSTiZ

Kadmlar eziliyor. Bunu ya!iiamm her alanmda gormek mumkun. Neden ezildigimizi C(ozumlemeden once, bir cins olarak, erkek egemenligini hangi somut biC(imler altmda ya!iiad1g1m1z1 toplumun temel orgutlenme alanlarma bakarak ortaya koymak istiyoruz. Toplumun temel birimi say1lan ailede kadmm ya!iiam1m tammlayan en onemli i!iilev anal1k. Dogurganl1k i!iilevi on plana Cflkanlarak kadm = ana ozde!iiligi saglan1yor. Boylece dogurmamak gerC(ek kadm olmamak ile e!ii anlama geliyor. Evlilik kurumu kadmm dogurganhgm1 ve cinselligini duzenliyor. Bekaret, namus, 1rz, ahlak kavramlan C(erC(evesinde kadmm cinselligi erkege tabi k1lm1yor. Boylece evlilikle (dini veya medeni) kutsanmayan her ili!iiki ahlak d1!ii1 olarak suC(lanma tehlikesi ta!ii•yor. E!ii alma konumu, kadmm, C(ocuklannm yam s1ra kocasmm da bak1mm1 ustlenmesini gerektiriyor. Tum aileyi beslemek, temizlemek, sevgi gereksinimlerini kar!iillamak kadmm i!iii. Aynca e!ii olmak kocanm kimligi ve, ad1 altmda var olmak demek. Aile C(ocuklarm k1z ve erkek olarak farkh degerlerle tan1!iit1klan, farkll davrani!ii biC(imlerine yoneltildikleri ilk ve temel kurum . Qocuklar once ailede, hukmeden, koruyan ve kararlan veren bir baba ile hizmet eden, babaya bag1ml1 bir anne goruyor; buyuduk«fe toplumsal ya!iiamm her alanmda kar!ii1l~acaklan ·hiyerar!iii, otorite ve !iiiddetle aile iC(inde tani!ii1yorlar. Ailenin d1!iima C(1k1p okula ba!iilad1klannda CfOCuklar arasmdaki cinsiyete dayal1 farkhla!iima suruyor. K1z CfOCUklarmm okutulmamas1 daha yaygm. Meslek okullannda k1zlar ev i!iii benzeri veya uzant1s1 olan i!iilere yoneltiliyorlar (biC(ki, diki!ii vb.). Ilk ve orta ogrenim program1 cinsiyetC(i bir iC(erige sahip. Alfabe· kitaplan yemek pi!iiiren anne, i!iie· giden baba, bebegiyle oynayan Suna ve top oynayan Ali 'lerle dolu. Ote yandan kadmm aile iC(indeki konumu toplumsal uretimdeki yerini de belirliyor. Ev d•!iimda C(ah!iimaya ba!iilayan kadmlar daha ba!iitan dezavantajh C(unku daha ucuz ve vazgeC(ilebilir, daha orgutsuz bir i!iigucunun uyeleri. Ya kadm i!iii say1lan i!iilerin (diki!ii, orgu, temizlik, bak1c1hk) uzant1s1 alanlarda istihdam ediliyor, ya da erkeklerle aym i!ii iC(in aym ucreti alm1yorlar. Ayni meslek grubundaki erkekler daha yuksek mevkileri elle7


rinde tutuyorlar. 1$yeri yani fabrika, buro ya da atolye oyle duzenlenmi$ ki, kadm ev ile i$ arasmda sec;:im yapmaya zorlan1yor. l~yerlerinde kre$1er yok ya da c;:ok smirh; babalara da c;:ocuk bakma izni verilmiyor. Gerek kadmm aile ic;:indeki konumu, gerek toplumsal uretime kat1lma bic;:imi, cinsiyetc;:i kultUr tarafmdan peki$tiriliyor. Erkek egemen ideolojinin uretildigi ve yeniden-uretildigi temel alanlar din, bilimler, sanat, yazm, kitle ileti$im dunyas1. Bu alanlarda kadm erkege bag1mh, guc;:suz, ak1ls1z, erkegin zevki ve rahat1 ic;:in yarat1lm1$ bir varhk olarak sunuluyor. Din kadm1 erkege tAbi k1lmanm tann buyrugu oldugunu soyluyor. Bilim dunyas1 kadmlan d1$layarak hem saygmhgm1 saghyor, hem de erkeklerin egemenligindeki bir alan olma ozelligini surdurmeye c;:al1$1yor. Filmler, romanlar genellikle bu yaygm kadm imgesini sorgulamadan, hatta durumu normalle$tirerek aktanyorlar. Kitle ileti$im arac;:lan ise belli bir kadm tipinin propagandasm1 yap1yor. Basm kadm bedeni satarak «Satl$ artmyor». TV, cchanimlarm daha iyi ev temizlemesi, daha guzel olmas1» ic;:in reklAmlar yaymhyor. Kadmm bu ezilmi$1iginin surmesi siyasal yap1lar ve hukuksal duzenlemelerle de saglaniyor. Siyasal kurumlar yasaklamalar ile kadmm siyasal kat1l1mm1 s1nirlandmrken (ornegin kaymakam olam1yor kadmlar), hukuk bu yakla$1m1 yasalarda ccdogal»la$tmyor. Ornegin aileyi, ba$mda reisi olan hiyerar$ik bir yap1 olarak belirleyip, bu reisligi de erkege veriyor. Bir kadmm, ya$ammm herhangi bir amnda, bu alanlardan birinde erkeklerin kendisinden daha ayncahkh oldugunu gormemesi olanaks1z. Bu durumu farketmi$sek, degi$mesini istiyorsak, ezilmemizin ve uzerimizdeki baskmm nedenlerini ve taraflanni ara$t1rmam1z gerekiyor. Bugune kadar kadmlann ezili$inin kokenine ili$kin c;:e$itli kuramlar one suruldu. Bu kuramlan burada ozetlememiz ve tart1$mam1z soz konusu degil. Vurgulamak istedigimiz nokta, erkek egemenliginin tarihsel bir olgu oldugu. Bundan $Unu anhyoruz : Kadm dogurgan oldugu ic;:in yeniden-uretimde yani c;:ocuklann dogurulmas1, bak1m1 ve yeti$tirilmesinde ve emek gucunun tazelenmesinde ozel bir konumu var. Bu durum kadmm uretimde de erkege gore ikincil konuma d0$mesine, emeginin urunlerine el konmasma yol ac;:m1$. Arna dogurganhk bu konumu tek ba$ma belirlemiyor. Erkegin cclistUnlugunu» biyolojik ozelliklerimize baglayarak var olan durumu degi$mez k1lmak isteyen anlay1$a kar$1 c;:1karak, cinsiyete dayah i$bolumunun ille de e$itsizlik anlamma gelmedigini soyluyoruz. Dogurganhk boyle bir e$itsizlige zemin haz1rlam1$, olanak tanim1l? olabilir ama bu e$itsizligin nedeni olamaz. Kadmm c;:ocuk dogurmas1 tek bal?ma degil, ancak uretim ilil?kileri ile bir arada belirleyicidir. Cinsiyete dayah il?bolumunun e$itsizlige donlil?mesi ancak el?itsizlige dayah uretim ilil?kileriyle birlikte yal?and1gmda mumkun. Dolay1s1yla biyolojik degil, toplumsal ve tarihsel bir surec;le kar$1 karl?1yay1z. Nitekim yeniden-uretimin, c;:ocuk bak1m1 ve egitiminin toplumsal-

8


la~t1g1 ko~ullarda,

dogurganllk farkll bir anlarn kazanacakt1r. Arna zaten bu da farkll bir i.iretirn ili~kisi dernektir. Antropolojik ara~t1rrna ve tart1~rnalann onerninin bilincindeyiz. Arna bizce koken sorunu en onernli sorun degil, c;:i.inki.i kokeni ne olursa olsun bugUn nas1I ezildigirnizi bilrnerniz onernli; kurtulu~urnuz bugi.inden olacak. Clnslyetc;I Slstem Bugi.in ic;:inde ya~ad1g1rn1z toplurn cinsiyetc;:i/kapitalist bir sistern. 11kin «cinsiyetc;:i» kavrarnm1 biraz ac;:al1rn. Ti.irn insanlann biyolojik bir cinsiyeti var : Erkek ya da di~i. Bir de ogrendigirniz, toplurnsal cinsiyetirniz var: Kadmllk ve erkeklik. Birincisi fizyolojik farkl1l1klan ifade ediyor, e~it­ sizlikleri degil. lkincisi ise biyolojik farklan one si.irerek kadm ve erkegin toplurnsal konurnlarmm e~itsiz olu~unu «dogal»la~tmyor. Cinsiyetc;:i s1fat1 cinsler aras1nda e~itsiz bir i~boli.irni.i yaratan, bunu si.irdi.iren ve erkeklerin egernenligine yol ac;:an bi.iti.in toplurnsal ili~kileri, davrani~lan, di.i~i.inceleri ve edirnleri betirnliyor. Bu s1fat1 slstem sozci.igi.i ile birlikte kullanarak, erkek egernenliginin tarihin c;:ok uzun bir donerni boyunca var oldugunu ve bugi.in ti.irn di.inyada slstematlk olarak si.irdi.igi.ini.i anlatrnak istiyoruz. Bunu si.irdi.iren rnekanizrnalann her i.iretirn tarzmda bir oncekinden devralmd1g1ni ve farkll bic;:irnler kazand1gm1 di.i~i.ini.iyoruz. Tek tek kadmlarm anne, e~. rnernur, i~c;:i olarak ya~ad1klarmm, ti.irn kadmlar ic;:in gec;:erli oldugunu soyli.iyor ve kadmlan ezen bu sisternin adma erkek egernen cinsiyetc;:i sistern diyoruz. Her sm1ftan, her ulus ve 1rktan kadm, kendi sm1f1, ulusu, 1rk1 ic;:inde erkekten a~ag1 bir konurnda ya~1yor. Cinsiyetc;:i sistern tarih ic;:inde hep i.iretirn tarzlan ile eklernlenerek var olrnu~. Tek ba~ma kendi ic;: dinarnikleriyle ya~ayan bir sistern degil. Bugi.in kapitalist i.iretirn tarz1 ile eklernlenen bir cinsiyetc;:i sistern var. Kapitalizrn kadmm ezilrnesinin ternel alani olan aileyi kendi gereksinirnlerine uygun olarak doni.i~ti.irdi.i; «<;:ekirdek» aile olu~tu. «Aile hayat1» ile i.iretirn, yani cci~ hayat1 .. birbirinden aynld1. Qall~rna ve ya~arna rnekanlan ayn~t1. Ote yandan erkek egernen cinsiyetc;:i sistern de kapitalizrni bic;:irnlendirdi. Oretirnden aynlan yeniden-i.iretirn, evde kadmm i~i olrnaya devarn etti. Toplurnsal. i.iretirne kat1lacak ernek gi.ici.ini.in yeniden-i.iretirni (beslenrne, giyirn, ternizlik vb.) kadm tarafmdan i.icretsiz olarak gerc;:ekle~tirilir oldu. Bu i~i erkegin degil kad1nin yaprnasm1 saglayan ise «serrnayenin rnant1g1» degil, gec;:rni~ten devralmarak uyarlanan cinsiyetc;:i sistern. Kadmm erneginin i.iri.inlerine evde koca, i~ yerinde kapitalist tarafmdan el konuyor. Kadmlan erkekler eziyor, kapitalistler sorni.iri.iyor. Kadin Polltlkas1 : . Bag1ms1z Kadin Miicadelesl Kadmlar olarak salt cinsiyetirniz nedeniyle ortak bir ezilrni~ligi, tabiyeti payla~1yoruz; yani bir egernenlik ili~kisinde taraf1z. Ve her egernenlik

9


lli!?kisi gibi bu da toplumsal bir ili!?ki. iki toplumsal gruptan biri yani kadmlar, oteki toplumsal. gruba, yani erkeklere tabi durumda. Bizi diger butUn ezilen toplumsal gruplardan ay1ran ozgul bir bask1 altmda ya!?1yoruz. i!?te bizi feminist yapan da, butUn kadmlan birle!?tiren bu ortak ve ozgul ezilmenin varl1gm1 gormemiz. Feminizmi, erkek egemenligine bilinc;li kar!?1 91k1!?m ideolojisi olarak anl1yoruz. Feministler olarak kadm hareketinin ba!?l1ba!?ma bir mucadele alani oldugunu du!?unuyoruz. Kanim1zca bu alanm ba!?ka sosyal hareketlerin mucadele alanlan ic;inde eritilmemesi gerekir. Bu alandaki mucadeleyi de kadmlann ayn bir toplumsal grup olu!?turdugu bilincini ta!?1yan kadmlar verecektir. Kadmlar olarak bu egemenlik ili!?kisinde taraf olmam1z, kapitalist toplumda ozel ya!?amm butUn cckamu» alanlanndan (ekonomiden, siyasetten, vb.) yallt1lmasmdan ve' bize kadmlar olarak bu «6zel alan .. m sorumlulan alma gorevinin yuklenmi!? olmasmdan kaynaklaniyor. Bu yuzden ozel ya!?am, erkek egsmenliginin birincil onem ta!?1yan, ayncallkl1 bir alani. Bu alanda neler ya!?aniyor? Kadmlar c;ocuk doguruyor, besliyor, yeti!?tiriyorlar. Vine' kadmlar kocalarma bak1yor, onlarm duygusal/cinsel her tUr gereksinimlerini kar!?1llyorlar. Kocalarm1 genel olarak cchO!? tutuyor .. , tutmad1klannda dayak yiyebiliyorlar. Ote yandan, kocalarmm ve kendilerinin ya!?ll akrabalarma bak1yorlar. ButUn bunlar iki ki!?i arasmdaki sevgl ili!?kisinln dogal parc;alanyml!? gibi gorUluyor ve oyle ya!?aniyor. Kl,lsel Olan Polltlktlr Oysa her yerde, bir c;ok cciki ki!?iler .. hep ayni i!?b61umunu ya!?1yor. Yani ortada birden c;ok kadmm payla!?t1g1 toplumsal bir sorun var. Feminizm ccki!?isel olan politiktir» sloganiyla bu ki!?iselmi!? gibi gorunen ili!?kileri ozel alandan toplumsal alana c;ekip, bu ili!?kilerin iki toplumsal grup arasmdaki egemenlik ili!?kisinin c;e!?itli boyutlan oldugunu ac;1ga 91kanyor. Bunlan donu!?tUrmek ic;in bu egemenlik ili!?kisinde ezilen taraf olan kadmlarm kolektif mucadelesinin gerekli oldugunu ortaya koyuyor. K1sacas1 kadmlann politik bilince ula!?malan gerektigini savunuyor. Bu baglamda bizim ic;in politik bilincin anlam1 siyasal iktidan hedeflemek degil. Feminizmin politikas1 derken kadmlarm, kadm-erkek arasmdaki egemenlik ili!?kisine bir toplumsal grup olarak mudahale etmesini anl1yoruz. Oyleyse feminizm, kadmlarm ozel ya!?amlanni ortak olarak gundeme getirmeleri anlamm1 ta!?1yor. Ancak feminizm, tek tek kadmlann dayani!?ma ic;inde ozel ya!?amlanni donu!?tUrmelerinden ibaret degil. Kamusal alanda (i!? hayat1, hukuksal duzenlemeler, egitim, vb.) verilecek mucadelelerden kopuk bir «ki!?isel politika»nin kadmlann c;ok sm1rl1 bir kesimini ilgilendirecek ve bu sm1rlar ic;inde bile ba!?anya ula!?amayacak bir c;aba 10


olduguna inaniyoruz. Ozel alani politik bir mucadelenin par9as1 haline getirmek, politikay1 ozel alana hapsetmek olmamah. Bizce kadm hareketi hem ozel alanda, hem kamusal alanda olmak uzere iki cephede birden mucadeleyi onune koymak zorundadir. Kadmlarm ortakhklanni vurgulayan bu sloganin iki boyutu oldugunu gozden ka91rmamahy1z. Kil;;isel alani politiklei;;tirirken, ozel yai;;am1m1zdaki konumumuzla, kamu alanmdaki konumumuz arasmdaki baglant1lan kurmay1 hedeflemeliyiz. «Kii;;isel olan politiktir» sloganm1 yorumlay1i;;1m1z, sosyalist feministler olarak bizim kadm hareketi ic;indeki yerimizi de belirliyor. Ozel yai;;am1 sorgulamadan sadece kamu alaninda mucadele etmeyi ongormek, ei;;itlikc;i bir anlay1i;;tir. Boyle bir anlay1i;; c;ei;;itli ei;;itsizlikleri kendi bai;;lanna bir sorun olarak ahr; bu ei;;itsizlikleri ortak bir temele oturtmaz, toplumsal bir ii;;bolumune- bagl1 nesnel konumlar olarak gormez. Bu yuzden mucadele anlay1i;;1 da egitim, c;ahi;;ma, mulkiyet, yurttai;;llk gibi farkh alanlarda ei;;it hak talebiyle sm1rl1d1r. Oysa salt kamu alanmda verilecek ei;;it haklar mucadelesinin kadmlara sunabilecegi tek «Olanak», c;ifte 9al1i;;ma duzeni, yani c;ifte ezilmedir. Ev ic;i ii;;bolumunu sorgulamazsak, kazanacag1m1z haklar, olsa olsa bizim kamu alanmda erkeklerle rekabete girmemize verilen bir onay anlamma gelir ama bu rekabetin gerc;eklei;;mesinin garantisi olamazlar. <;unku ornegin baz1 mesleklerin «kadm meslekleri» olmaktan 91kmas1 bile, ozel alandaki cinsiyetc;i ii;;bolumunun degii;;mesiyle saglanacakt1r. Ote yandan ev ic;indeki ii;;bolumunun degii;;ebilmesi ic;in kadmm kamu alanina kat1lmas1 bir onkoi;;ul. Bu kat1hm d1i;;anda ucret kari;;1hg1 9al1i;;ma bic;iminde oldugunda, ekonomik bag1ms1zhga dogru at1lm1i;; bir ad1m anlamma gelir, ki bunun onemini vurgulamak bile gereksiz. Burada asll uzerinde durmak istedigimiz, kadmlarm siyasal etkinlige kat1lmasinm getirecegi yararlar. Kadmm kendine guven duymas1 ve, kocas1nin gozundeki statUsunun degii;;mesi, ucret kari;;1l.1g1 c;alli;;masmm da otesinde, bu tUr bir kolektif etkinlige katllmas1yla s1k1 s1k1ya baglant1hd1r. Kadin hareketi kamu alanmda mucadele vermeyi kuc;umseyemez; bu mucadele hem kadmlarm kurtulw;;unun onkoi;;ullan olan bir tak1m haklan saglamak ic;in, hem de, kadmlann ortak. bir mucadele surecinde ozel. yai;;amlanni sorgulayacak guveni ve cesareti duymaya bai;;lamalan ic;in gerekli. Bu yuzden yalnizca ozel alana hapsolmui;; bir politika anlay1i;;1, feminist bilincin c;ok az say1da kadina ulai;;mas1 anlamma gelecektir. «Kii;;isel olan politiktir» sloganinm «kii;;isellik» ya da oznellik yonunu abartmak, yani kendi hayat1m1zda yai;;ad1klanm1z1 mutlaklai;;tirmak, kadm hareketi ac;1smdan c;ei;;itli sakmcalar tai;;1yor. Heri;;eyden once, bOyle bir tek yanl1llk her tUr nesnelligin yadsmmasina, soru~lann gene! yanlannm gozden kac;masma yol ac;abilir. Oysa genellemeler yapmak, kii;;isel-oznel 11


sorunlan nesnel temellerine oturtmaya 9ah$mak feminizmin vazge9emeyecegi bir yontem. Oznel deneyimlerimizde 9e$itli yonlerini kopuk kopuk ya$ad1g1m1z cinsiyet9iligi, genel ve sistematik bir bi9imde gormenin tek yolu bu. Nesnel olmak, tarafs1z olmak degil elbette. Tarafh olup, olaylara kadm aC(1smdan bak1p, oznel-ki$isel deneyimleri nesnel toplumsal ili$kilere baglamak pekal4 olanakh. Ki$isel deneyimlerimizi paylai?maktan dogan kadm olma bilinci, kadm yuceltmesine yol aC(mamah, kadmlar d1$mda her$eyin kirli ve kotU, kendi iC(ine kapal1 bir kadm dunyasmm ise temiz ve iyi oldugu tUrunden bir yamlsamaya d0$memeliyiz. Bu bizi 9ok geri konumlara gotUrebilir. Erkek egemen toplumun kadmlara IAy1k gordugu konumlan ve bu konumlara bagl1 degerleri yuceltmek, 9ok 9eli$kili gorunse de, kadm hareketi iC(inde en azmdan Bat1'da olduk9a yaygm bir egilim haline geldi. Anahk, bak1c1l1k gibi, toplumsal i$b51Umunde路 bizim pay1m1za d0$en ii?lere bagh rolleri birer erdem haline getirmek, yalmzca cinsiyet9i toplumun ii?ine yarar. Bunun yerine, ornegin 9ocuk dogurmanm bizi yalmzca anne olmak zorunda b1rakmasm1 elei?tirmek ve bunu bai?ka kadmlara duyuracak bir bi9imde yapmak zorunday1z. Bu feminist elei?tiriyi sadece kendi ozel ya$am1m1zla sm1rlad1g1m1zda, gerici varsay1mlann yaygmlai?masma hizmet etmi$ oluruz. K1sacas1, ozel yai?am1 don0$tUrmeyi hedefleyen feminist bir anlay1$ln, kamu alanma yonelik kitlesel mucadele anlay1$1yla bir arada gitmesi gerektigine inamyoruz. Ozel alan/kamu alam kopuklugu bizim ezilmemizin kapitalist toplumdaki temelidir. Kadm hareketinin kendi pratiginde bu bu kopuklugu bir kez daha uretmesinden degil, bizzat politikalan arac1hg1yla ai?maya yonelmesinden yanay1z. Bag1ms1z Kadin Hareketi

Kadmlann kurtulu$unu hedefleyen kadm politikalannm yurutUlecegi bir kadm hareketinin bag1ms1z nitelikte olmas1 gerektigini d0$0nuyoruz. Kadm hareketinin bag1ms1zl1g1 derken, hareketin gerek savunacag1 politikalann, gerek orgutlenme bi9iminin diger hareketlerden ayn bir 9izgide yurutU lmesini kastediyoruz. Kadmlarm ayn bir toplumsal grup olui?turdugunu vurgulam1i?t1k. Var olan butUn ezilen gruplar arasmda dayam$may1 savunuyor ve onemli buluyoruz. Ancak, bizlerin ezilmii?lik konumlanm1z1 kavramam1z ve 9ozumler gelii?tirebilmemiz, salt bizim sahip 91kabilecegimiz bag1ms1z bir kadm hareketinin yarat1lmas1 ile mumkun olacaktir. Tek tek kadmlar olarak ya$ad1g1m1z ve cinsiyetimizden kaynaklanan kadmhk sorunlan ezilmemizin ortak paydas1m ve bir butUn olarak bizleri birlei?tiren temeli olui?turuyor. Dogdugumuz gunden ba$1ayarak ogrendigimiz ortak kadmhk rollerinin, bizim ezilmemizin hem ifadesi oldugunu, hem de ezili$imizi gizledigini dufOnuyoruz.

12


Nitekim, feminist harekete ozgu bir orgutlenme bic;imi olan ccbilinc; yukseltme gruplan禄mn i$1evi tam da bu baglamda ortaya 91k1yor. Kadmerkek ili$kileri sevgi baglan ile orulm0$ ili$kiler, ama ote yandan kadmlar bu ezilmi$1igin c;ogu yonlerini yaht1lm1$ bir bic;imde ya$1yorlar. 1$te bilinc; yukseltme gruplannda kadmlarin tek ba$1arma goguslemek zorunda kald1klar1 bask1lar tart1$1hyor ve boylece her bir kadmm bireysel sorunu olmaktan 91k1yor. Bu kuc;Ok gruplarda ya$ad1klan deneyimler, kadmlarm bir toplumsal grup olduklan bilincine varmalarmda c;ok onemli. Bag1ms1z kadm hareketi, bilinc; yukseltme gruplarmdan, kitlesel kadm orgutlenmelerine kadar geni$ bir yelpaze OIU$turuyor. Kadm dayam$mas1 aglan, mahalle orgutlenmeleri, i$yeri ve i$ sektoru duzeyinde olu$an orgutlenmeler, kampanyalar, dernekler, belirli bir konu Ozerinde c;ah$an ara$tirma gruplan sayabilecegimiz ornekler arasmda. Bu ornekler ic;inde kampanyalarm ozel bir onemi var. Kampanyalar var olan kuc;Ok gruplarm ve bunun d1$mdaki kadmlarm (somut bir sorun etrafmda) bir araya geldikleri birliktelikler. Kadm hareketi ic;indeki farkh amac;lara yonelik bu kuc;Ok gruplarm guc; birligi, kampanyalar arac1l1g1yla geli$iyor. Boylece kampanyanm etrafmda olu$tugu somut sorun (ornegin dayak, kurtaj, kre$. tecavuz vb.) Ozerinde verilen mucadele, kadmlann geni$ kat1hmma olanak saghyor. Feminizmin c;e$itli orgutlenme bic;imlerine sahip olmas1, kadmlarm nesnel konumlarmdan kaynaklamyor. Yukanda kadmlararas1 birligi olu$turan temelin ortak ezilmi$1ik oldugunu soyledik. $imdi ise kadmlar arasmda bir c;e$itlilik ve farkhhk oldugunu vurgulamak istiyoruz. Feminizm ve orgutlenme bic;imleri, bu 9eli$ki yani birlik/c;e$itlilik Ozerinde yukseliyor. Kadmlarm cinsiyetlerine bagh kimlikleri, bu kimligi tamamlayan irk, s1mf, din, ya$ gibi diger ogelerle birlikte olu!iJuyor. Ayn dinlerden, sm1flardan, kultOrlerden olmam1z, her birimizin kendi kadmhk konumuna verecegi yamtlan da belirtiyor. Kadm politikas1 ve kadm orgutleri, var olan 9e$itliligimiz iC(inde birbirimize aktard1g1m1z deneyimlerimizin, duygular1m1zm basit bir toplam1 degil. B610nmli$1ligumuzu gormezden gelmek, genel olarak kadmlar-aras1 bir 6zde$1igi varsaymak, dolay1s1yla Bag1ms1z Kadm Hareketi'ni tek bir politik birlik i9inde eritmek, bizi, sekterlik, d1$lay1c1l1k ya da eylemsizlik gibi 9e$itli ac;mazlara gotOrebilir. Bag1ms1z Kadm Hareketi'nin 9ok par9ah, 9ok sesli, t0rde$ olmayan kadmlann olu$turaca路 g1 bir hareket olacagma inamyoruz. Bu anlamda farkh gruplarm uygulayacag1 politikalar arasmda farkl1l1klar olmas1 da ka9m1lmaz. Feministler, Bag1ms1z Kadm Hareketi iC(inde var olacak ve hareketi kendi talepleri dogrultusunda ikna etmeye 9ah$acaklar. Ancak feministler ve Bag1ms1z Kadm Hareketi'ni olu$turan kadmlar arasmda her durumda bir ozde$1ik kurmak olanaks1z. Kadm hareketi i9if1de feminist olmayan kadmlar da olacakt1r.

13


Ote yandan feminizm c;e~itli feministler ic;in farkh anlamlar ta~1yor. Sosyalist feministler olarak aram1zdaki aynhklarm ka9m1lmaz oldugunu du~unuyoruz. Bundan urkmuyoruz, yeter ki birbirimizi me~ru gorelim. Bu durumun gerek ideolojik olarak bizim ic;in, gerek ic;inde yer alacag1m1z hareket ic;in zenginle~tirici bir i~lev ta~1d1gma inaniyoruz. Amac1m1z aynmlanm1zm ustUnu ortmek degil, tersine aynmlarm ozgurce tart1~1ld1g1 ortamlar yaratmak. Ce~itli feminist c;izgilerin bir arada ya~ama ko~ulla­ rmm ozenle, kar~1hkh guvenle, d1~lay1c1 olmama anlay1~1yla yarat1labilecegine inaniyoruz. Bizim ic;in «Kadm Dayani~mas1» ancak boyle bir c;erc;evede gerc;ekle~irse anlamhd1r. SOSYALIST FEMINIZM

ccNeden sosyalist feministiz?,, sorusunu iki boyutuyla ele almakta yarar goruyoruz. Sosyalist olu~umuz bizim ic;in bir veri, c;unku feminist olmadan once de sosyalisttik. $u ana kadar s~ylediklerimizle ccNeden feministiz?» sorusunu yanitlad1g1m1z1 du~unuyoruz. $imdi aradaki baglant1y1 ac;1klamaya 9ah~acag1z. Once, ccNeden kendimize yalnizca feminist demiyoruz?» sorusuna yanit aramak gerekiyor. Feminizmi, cinsiyetc;iligi toplumsal bir egemenlik bic;imi olarak ele ahp kadmlarm ozgul sorunlan temelinde orgutlenen ve cinsiyetc;ilige kar~1 mucadele eden her grubu ya da hareketi tanimlayan bir kavram olarak goruyoruz. Bu yuzden de an bir feminizmin mumkun olmad1gm1 du~unuyoruz. Qunku bu tanimm ortak paydas1, butUn kadmlan birle~tiren, butUn kadmlan diger toplumsal gruplardan farkh bir grup olarak tanimlayan kadinhk durumudur. Oysa yukanda da belirttigimiz gibi, kadmlar ayni zamanda, farkh toplumsal konumlarla bolunmu~ bir grup olu~turuyorlar. Bir kadm yalnizca kadm degil, ayni zamanda i~c;i ya da patron, musluman ya da hristiyan, gene; ya da ya~h. evli ya da bekardir. K1sacas1 bir kadm1 tanimlayan yalnizca cinsel kimligi degil, bunun yanis1ra toplum ic;indeki farkh konumlanna denk du~en farkh toplumsal kimlikleridir. Oyle ki, kadmhk durumunun birle~tirdigi kadmlar, toplumsal ya~amlarmm diger alanlarmda birbirleriyle c;eli~en 91karlara, onceliklere de sahipler. Tam da bu nedenle, farkh toplumsal konumlardaki kadmlann, feminizm anlay1~lanni diger toplumsal kimlikleriyle ili~kilendirmeye, tutarh hale getirmeye c;ah~malan ka9m1lmaz. An bir feminizmi olanaks1z gormemizin bir ba~ka nedeni de feminizmin butUnsel bir toplum projesine sahip olmamas1. Ku~kusuz feminizm sm1f, irk, ya~ vb. diger toplumsal e~itsizliklerin yadsmmas1 anlamma gelmiyor ama feminizmin odak noktas1 cinsler aras1 egemenlik ili~k!sidir. Mucadele alanm1 belirleyen de i~te bu odak noktas1. Feminizm, kadm ve erkek arasmdaki toplumsal e~itsizlik kar~1smda bir taraf olarak mucadele eden, kadm politikas1 yapan bir muhalefet ha-

14


reketi. Ancak kadm-erkek arasmdaki e~itsizlik en yayg1n ve en koklli egemenlik bivimi de olsa, var olan toplumsal egemenlik bivimlerinden yalmzca biri. Feminizm dogrudan kendi mucadele alanma girmeyen diger egemenlik bivimleriyle kendi politik perspektifine girdikleri olvude ilgileniyor. Ornegin uretim alanmda e~it i~e e~it ucret, kre~. dogum lzni mucadelesi veriyor; egitim alaninda cinsiyet aynmma kar~1 v•k1yor; hukuk alanmda kadmlar lehine talepler uretiyor. Ne var ki butunsel bir ekonomik proje uretmek, her duzeyde tanimlanm1~ bir egitim sistemi onermek ya da bir anayasa haz1rlamak feminizmin alani d1~mda. Feminizm tek ba~ma tum kadmlann tOm sorunlanna degil, kad1n olmaktan kaynaklanan sorunlar1na yanit anyor dedik. Oysa, salt, kadmlarm kadm olmaktan kaynaklanan sorunlan temelinde mucadele etmek ivin bile -bu sorunlar toplumsal olduklan olvude--- tum bir toplumsal yap1ya gonderme yapmak gerekiyor. Bunu reddetmek aynhkv1l1g1, ya da kadmc1hk olarak tammlanabilecek bir tOr soyutlama dunyasma hapsolmay1, ya da diger bir uv noktay1, «e~itlikviligi» gundeme getirecektir. $imdi «Neden sosyalist feminizm?» sorusunun boyutunu ele alabiliriz : «Neden sosyalist?» Kapitalizm oncesi toplumlardan devrahnan cinsiyetvi sistemin Kapitalist uretim sistemiyle eklemlenmi~ bir bivimde var oldugunu soylemi~­ tik. Bugun kapitalist uretim sisteminden ayn, ozerk bir cinsiyetvi sistem yok; ama cinsiyetvi sistemden ayn, ozerk bir kapitalist uretim sisteminden sozetmek de (bir soyutlama duzeyi d1~mda) olanaks1z. Dolay1s1yla bizim feminist mucadelemiz -dogas1 geregi- kapitalizmin temellerine yonelik bir mucadele. Sosyalist feminist olu~umuzu iki temel noktada av1khyoruz: 1. Bizier, sosyalist kadmlar olarak ~u ilkeyi payla~1yoruz : Sosyalizm her turden toplumsal ezilmeye Ve Somuruye kar~I ylkan bir ideoloji ve toplumsal proje olarak, feminizme av1kt1r. Her turden toplumsal e~itsizli­ gin yok €dildigi bir toplum projesi, cinsler aras1 e~itsizligin de yok edilmesini gundeme getirir. Elbette bu, sosyalizmin kendiliginden bu e~itsiz­ ligi ortadan kald1racag1 aniamma gelmez ama buna av1k oldugunu gosterir. K1sacas1 biz, sadece feminizmin sosyalizmsiz olamayacag1m degil, sosyalizmin de feminizm olmadan tam olarak gervekle~emeyecegini du~unuyoruz.

Sosyalizm kadm kurtulu~unun maddi ko~ullarm1 saglayabilecek bir sistem. Kapitalizmde kadmm aile ivindeki yeniden uretim i~levi (kocanm ve vocuklann bak1m1 ve egitimi) kar amac1 gutmeyen, kolektif mOlkiyete dayah bir toplumun ekonomik orgutlenmesi av1smdan zorunlu bir i~lev degildir. Ev i~lerinin ve vocuk bak1mmm toplumsalla~mas1, kad1m vocuk dogurdugu ivin eve kapat1lmaktan kurtarabilir. Elbette butun bunlar kendiliginden olmayacak, bag1ms1z bir kadm hareketinin erkek egemenligine kar~1 sosyalist devrimden sonraki mucadelesiyle "kazanilabilecektir. An15


cak bunlar kadm kurtulu~unun olmazsa olmaz ko~ulland1r ve kad1nlar mUcadele ettlklerl silrece sosyalist sistem i9inde olu~turulabilecek ko~ul足 lardir. Mucadele alanlanm1z 9ak1~t1g1 ol9ude e~cinseller hareketinden ogrenci hareketine kadar tUm muhalif gruplarla ittifak yapmaktan yanay1z. Ancak tum bu muhalif gruplann ortak ozelligi butunluklu bir toplumsal proje sunmay1~lan. Boyle bir projesi olan sosyalist hareketle yapacag1m1z ittifakm, sosyalistler olarak bizim i9in farkll bir anlam1 var. 2. Kendimizi sosyalist feminist olarak tammlay1~1m1zm diger boyutu feminizme bak1~1m1zla ilgili. Feminizmin toplumsal projesi yok; somut kurumlarda ya~anan yaygm iktidar ili~kilerini sorguluyor ama siyasal iktidan hedeflemiyor. Kadmlarm kurtulu~unu bir iktidar degi~ikliginden ve toplumsal projeden bag1ms1z du~unmedigimiz ol9ude, hem boyle bir projesi olan, hem de feminizme a91k bir sosyalizmi savunuyoruz. Bu noktada e~itlik9i kadm gruplanndan fark1m1z da ortaya 91k1yor. Biz cinsiyet9iligin sadece ideoloji duzeyinde degil toplumsal ili~kilerde kok salm1~ bir bi9imde var oldugunu du~unuyoruz. Kadm-erkek e~itsizli足 gini ureten ~ey yalmzca ideoloji degil, cinsiyet ve uretim ili~kilerini kapsayan tUm bir toplumsal ili~kiler sistemi. K1sacas1, radikal bir donu~um olmaks1zm, burjuva hukuku ve aile kurumu 9er9evesinde cinsler-aras1 egemenlik ili~kisinin ortadan kalkabilecegine inanm1yoruz. Kadmm aile i9indeki yeri sorgulanmaks1zm, kamu alamnda elde edilecek bir tak1m haklar bu e~itsizligi ortadan kaldiramaz. Oretimi ve yeniden-uretimi, ozel ya~am1 ve kamu ya~am1m birbirinden soyutlayarak verilecek bir mucadelenin en buyuk kazamm1, nas1l kullamlacag1 muglak olan bir tak1m haklarm elde edilmesinden ibaret kalacakt1r. Baz1 aynllk91 radikal feminist ak1mlardan fark1m1z da bu noktada a91klanabilir. Eger kadmlarla erkekler aras1ndaki egemenlik ili~kisini tUm alanlarda yok etmeyi ama9l1yorsak, herhangi bir alam erkeklere terk etmemiz, ozel alana hapsolmam1z du~unUlemez. Bugun hem erkegin, hem kadmm toplumsal cinsiyeti, erkek egemen kapitalist sistem tarafmdan belirlenmi~tir. Ve bu sistemin kadm degerleri diye nitelendirdigi ~ey hem bizim ezilmemizin, hem de ezilmemize nza gostermemizin nedeni olmaktad1r. Biz erkeklerin ve kadmlann farkll ve ei;lt bir bi9imde tammland1g1 bir gelecek istiyoruz.

SOSYALIST FEMINIST KAKTOS

16


OKUVUCULARA MEKTUP

Sevgili Kadmlar, SF Kaktiis hepinize merhaba diyor. Evet, ilk mektup bizden size. SF Kaktlis'le birlikte kendi sozi.imi.izi.i yi.iksek sesle soyleyebilmenin sevincini bu ilk mektup arac1llg1yla sizlerle payla$allm istedik. Art1k bir ad1m1z, bir yerlmiz, bir dergimiz var. Bu bizim ivin kendi bag1ms1z kimligimizle kadm politikas1 yapabilmek demek; Ti.irkiye'de bag1ms1z kadm hareketinin ve feminizmin geli$mesine katk1da bulunmak ve mi.idahale etmek demek; bu bizim ivin, kadm olmaktan kaynaklanan sorunlan ya$ayan ve degi$mek, degi$tirmek isteyen kadmlara, alvakgoni.illi.i bir di.izeyde de olsa ula$abilmek demek. K1sacas1, bir si.iredir dar bir grup olarak geli$tirmeye vah$t1g1m1z di.i$i.inceleri, vozi.im onerilerini, mucadele bivimlerini vb. art1k sizlerle payla$abilecegiz. Gor0$1erimiz tart1$ma ivinde smanma, degi$me ve geli$me olanagma da kavu$mU$ olacak. Hep birlikte, kadm kadma bir $eyler yapabilmenin sevinci de cabas1I SF KaktUs'On bu sayfas1 sizlerden gelecek mektup ve yaz1lara aynlacak. Ancak, bu sayfa, baz1 yaz1larla ya da derginin bOtOnOyle ilgili k1sa yaz1larm sunulmasmdan ote bir anlam ta$1Sm istiyoruz. Okuyucu Mektuplan sayfas1 farkll alanlarda birbirinden bag1ms1z olarak bir $Syler yapmaya va11$an kOvi.ik kadm gruplannm birbirleriyle ileti$im kurmalarmm bir ilk arac1 olabilir. Sendikalarda, i$yerlerinde, Oniversitelerde, hatta liselerde, ba$lang1v S$amasmda da olsa art1k boyle gruplar oldugunu biliyoruz. Kadmlarin dOzenledikleri toplant1, seminer, panel, soyle$i vb. etkinlikleri ya da kitap, dergi taro yaym vabalanni bu sayfada duyurmak istiyoruz. Boylece birbirimizle tani$ma ve sesimizi daha geni$ bir kitleye duyurma olanag1 bulabiliriz. lleti$imi geli$1irmenin bir ba$ka yolu olarak, SF KaktUs'un her say1smm ardmdan bir tani$ma toplant1s1 ve soyle$i duzenlemeyi d0$0nd0k. 4 Haziran Cumartesi gOnO, saat 14.00'te, Bilsak'ta yap1lacak olan ilk toplant1m1za ilgilenen bOtOn kadmlan bekliyoruz. SF Kaktlis daha vOk guncel politika ag1rhklt bir dergi; tanimlanml$

17


bir sosyalist feminist 9izgiyi slirdlirmek amacmda.. Bu arada, kadm-erkek arasmdaki egemenlik ili!?kisine, feminizme, sosyalizm/feminizm baglant1sma vb. ili!?kin teorik sorun ve tart1!?malan ya da Tlirkiye'de farkll kesimlerden kadmlann ya!?am ko!?ullanna ili!?kin ara!?t1rmalan derginin d1!?mda, bro!?lir, kitap91k vb. yaymlar arac1llg1yla slirdlirmeye 9ah!?acag1z. Bu ama9la belli konular 9er9evesinde ara!?t1rma gruplan olu!?turmak istiyoruz. 11ginizi 9eken konularda ara!?t1rma yapan gruplara kat1labilmeniz iC(in konulanm1z1 bu sayfada duyuracag1z. Sizden gelebilecek onerilere de aC(1g1z. Bu konulardan ilki c•Kadmlann Sm1fsal Konumlan Neye Gore Belirlenir? .. olacak. Bliromuza gelerek ya da telefon arac1l1g1yla bizlerle baglant1 kurmaniz1 bekliyoruz.* ~imdilik ku9uk bir grubuz. Yapmak istediklerimizle yapabildiklerimiz arasmdaki buyuk farkm nedeni de bu. SF Kaktiis'un sozunu soylemeye devam edebilmesi, kendini geli!?tirip online daha bliylik hedefler koyabilmesi sizlere de bagh. Ele!?tirilerinizle, katk1lannizla, aktif kat1llmm1zla bu siz, biz aynmm1 kald1rabilirsiniz. 'Neden SF Kaktiis bizim, hepimizin dergisi olmasm? Kaktiis neden 9i9ek aC(masm?

Dergimizin dag1t1mm1, dag1t1mc1lann dayatt1g1 ko!?ullann ac1mas1z olmasmdan dolay1 biz listlenmeye karar verdik. Gerek dag1t1m, gerekse abone olmak konusunda yard1mlanniz1 sevin9le kar!?1layacag1z.

Henuz dergi buromuz haz1r degil. Gelecek say1da adresi vermeyi umuyoruz. Temmuz' dan sonra yuzyuze goru~mek umuduyla gei;:ici yaz1~ma adresimiz: Alemdag Cad. Guven I~ Hani Kat: 2 No: 15-16 Dudullu - OSKODAR/ISTANBUL.

18


._.,...

8 MART 1988'DE NE OLDU?

Sedef Oztiirk

Kadm1z; ofkelenmek h;:in nedenimiz 9ok. Mi.icadele vermemiz gereken binlerce alan ve ard1m1zda yi.izy1h a!i)km bir tarih var. Bu mi.icadelede 8 MART KADINLAR GONO ozel bir anlam ta!i)iyor. Kadmlann ba!i)kaldmsmm simgesi, ote yandan da birlikte bir gi.ic;: olmanm, dayani!i)manm CO$kusunu ta!i)iyan bir bayram 8 Mart. Ve bir tarihi var .. Tart1,mah Bir Tarlh New York'lu dokuma i!;>c;:isi kadmlarm yi.iri.iyi.i$0 mi.i, Manhattanh iplikc;:i kadmlann grevi mi? 1857 mi, 1908 mi, 1909 mu? Ne zaman, nerede, kiminle ba!i)lad1 bu gelenek? Ba!i)lang1c;: belki bugi.in 8 Mart'm anlamm1 belirlemiyor ama Uluslararas1 Kadmlar Gi.ini.i'ni.in kokenine ili$kin tarti!i)maya deginmek istiyorum. Bir anlat1ma gore 1857'de New York'lu dokuma i!;>c;:isi kadmlar di.i!;>i.ik Ocretleri, on iki saatlik i$ gi.ini.ini.i ve artan i$ yi.iki.ini.i protesto etmek ic;:in 8 Mart'ta bir gosteri yapt1lar. Polis gosteriyi $iddet kullanarak dag1tt1. 50 y1I sonra, olaym y1ldoni.imi.inde gostericilerin anisma 8 Mart Uluslararas1 Kadmlar Gi.ini.i ilan edildi. Bir ba!i)ka tarihc;:ede ba!i)lang1c;: $ubat 1908. ABD'de kadmlar 8 saatlik i!;>gi.ini.i ve i!;>c;:i kadmlann siyasal haklan ic;:in mi.icadele ederken, Manhattan'h iplik i$c;:isi kadmlar grev yapt1lar. Polis greve mi.idahale etti. Bu gi.ini.in anisma, II. Enternasyonal.'in 1910 Kongresinde Kadm Sekreterligi 8 Mart'ta Uluslararas1 Emekc;:i Kadmlar Gi.ini.i'ni.i kutlama karan ald1. Bir anlat1ma gore ise 8 Mart 1908'de New York'lu dokuma i$c;:isi kadmlar i$ten c;:1kanlmalanni protesto ic;:in, c;:ah$t1klan fabrikay1 i!i)gal ettiler. <;1kan yangmda 129 ki$i oldi.i. 1910'da bu trajik olaym an1sma 8 Mart, Uluslararas1 Kadmlar Gi.ini.i ilan edildi. Kokene ili!;>kin tart1!i)mada en !i)a!i)1rtic1 iddia Frans1z La Revue d'en Face dergisinde 1982'de ortaya at1ld1. Buna gore 1857 y1lmda gosteriler olduguna dair hic;:bir kanit yok ve bu tarih Frans1z Komi.inist Partisi tarafmdan 1955'te 'yarat1lm1$' bir efsane (La Revue d'en Face, Sonbahar 82, no. 12, s. 67-80). 19


Temma Kaplan 1985'te Feminist Studies dergisinde yaymlanan aral?t1rmasmda, ilk Uluslararas1 Kadm Gunu'nun 23 $ubat 1909'da ABD'de kutland1gm1 ve tarihlerdeki kanl?1kllga, Kadm Gunu'nun ABO ve Avrupa'da farkl1 tarihlerde kutlanmasmm neden oldugunu belirtiyor. (Cilt II, No. 1). T1pk1 ll?c;:i Bayram1'nda oldugu gibi Kadmlar Gunu de Pazar gunleri kutlaniyordu kl insanlar il?lerinden kalmasmlar. Her iki gunun de belirli tarihlere donul?mesi tarihin akll?I ic;:inde belirlendi. Amerikalllar $ubat ay1nm son pazar gununu Ulusal Kadm Gunu olarak kutluyorlard1. Avrupa'da Clara Zetkin ve Louise Zietz onderligindeki sosyalist kadmlar, II. Enternasyonal'in Stuttgart kongresinde (1909) yal?amm her alanmda el?itlik ic;:in mucadele karan alm1l?lard1. Nitekim tUm bu belirsizlik ic;:inde kesin olan nokta, Uluslararas1 Emekc;:i Kadmlar Gunu ad1 altmda 8 Mart bayrammm 1910 Kopenhag kongresinde Clara Zetkin tarafmdan onerildigi. Kesin olan ikinci nokta da l?U: 1960'11 y1llara dek 8 Mart sosyalistlerin kutlad1g1 bir gundu. 60'1.1 y1llarla birlikte yukselen ccYeni FeminizmÂť, el?it haklar kavram1yla sm1rlanmay1 kabul etmeyen, tUm toplumu kadm ac;:1smdan sorgulayan bir kadm bilinci gelil?tirmeyi ve kadmm kurtulul?unu hedefleyen hareketi dogurdu. Yeni kadm hareketi 8 Mart'1, tUm kadmlarm ortak ezilmil?ligini ve mucadelesini simgeleyen bir gun olarak kutlamaya bal?lad1. Birlel?mil? Milletler'in 1975'ten 1985'e kadarki on y1ll Kadm Ony1l1 ve 8 Mart'1 da Uluslararas1 Kadm Gunu ilan etmesi 8 Mart'1 mel?rulal?t1rd1; devlet politikalan duzeyine ccyukselterekÂť emekc;:i kadmlann veya feministlerin bayram1 olmaktan 91kard1. Kadm sorunlarmm dunya c;:apmda gundeme gelmesinin olumlu yanm1 goz ard1 etmemekle birlikte, bu gelil?imin butUn kurumsallal?ma ve mel?rulal?ma durumlan ic;:in gec;:erli olan olumsuzluklan tal?1d1gm1 dul?unuyorum. Qunku bu mel?rulal?t1rma bir anlamda muhalefeti kapsayarak eritme c;:abas1d1r ve kadm hareketi surekli olarak yeni ve daha ileri talepler uretmedigi takdirde sogurulma, radikalligini yitirme tehlikesiyle karl?I karl?1ya kalacakt1r. Tiirklye ve 8 MART'lar 12 Eylul oncesinde 8 Mart Kadmlar Gunu sosyalist kadm orgutleri tarafmdan emekc;:i kadmm yal?ad1g1 c;:ifte somurunun ve toplumsal mucadelenin soz konusu edildigi toplant1 ve gosterilerle kutlaniyordu. Bu arada Turk Kadmlar Birligi, Kadm Haklanni Koruma Dernegi gibi kadmm durumunun yasalann ongordugu bic;:imde duzeltilmesini isteyen kurulul?lar da kendi bunyelerinde kutlamalar yap1yorlard1. 12 Eylul'den sonra dernek etkinliklerinin sekteye ugramas1 bir sure suskunluga yol ac;:t1. 1980'den hemen sonra Somut dergisinin kadm sayfasmdaki yaz1larla bal?layan surec;:te Kadm Qevresi kuruldu (1984) ve fe20


mm1zm dilimize, tart1i?malanm1za, eylemlerimize girdi. DOnyadaki gelii?melere koi?ut olarak TOrkiye'de de feministler 8 Mart'1, kadmm sadece emekc;i olarak degil, kadm cinsinin bir Oyesi olarak ezilmesinin ve dolay1s1yla hem ii?vi kadmlann, hem de toplumun tUm katmanlanndan kadmlarm kurtului? mOcadelesinin simgesi olarak kutlamaya bai?lad1lar. Uluslararas1 plandaki diger gelii?me de k1sa sOrede Ulkemize yans1d1. Avrupa Toplulugu'na kabul edilme politikas1 c;erc;evesinde Kadmlara Kari?1 Her TOrlU Aynmc1l1ga Kari?I Uluslararas1 Sozlei?me'yi imzalayan (1985) hOkOmetin, yani iktidar partisi ANAP'm kadm kollan olarak niteleyebilecegimiz Ti.irk Kadmm1 Koruma ve Tanitma Vakf1, devletin olanaklarm1 kullanarak ANAP politikalan dogrultusunda kadm sorunlanyla ilgilenmeye ba$lad1. Kurumsalla$ma ic;in genel olarak one si.irdOklerimin bizim ic;in de gec;erli oldugunu di.i$i.ini.iyorum. Egemen burjuva/erkek ideolojisinin koymaya c;al1i?t1g1 smirlamalara kar$1 en bOyOk gOvence, bag1ms1z bir kadm hareketinin varllg1 ve talepleri olacak. 1988 Ge9tigimiz y1I 09 yeni kadm dernegi kuruldu : Aynmc1llga Kar$1 Kadm Dernegi (AKKD), Demokratik Mi.icadelede Kadm Dernegi (DEMKAD) ve Demokratik Kadm Dernegi (DKD). [DEMKAD'm kurului?una izin verilmedi ancak daha sonra tUzOkte yap1lan baz1 degii?ikliklerle, dernek adm1 Demokrasi l9in Kadm Dernegi olarak degii?tirdi ve tOzel ki$ilik kazand1.] Aynca Feminist Dergisi, AKKD, bugi.in KaktUs dergisini 91karan sosyalist feministler ve bai?ka bir9ok kadm 1987'de Dayaga Kar$1 Dayani$ma Kampanyas1'n1 bai?latt1lar ve sOrdOrOyorlar. Bir kadm hareketini olu$turacak ilk hareketlenme ve 9e$itlilik, bu y1I yap1lan 8 Mart kutlama etkinliklerinde de kendini gosterdi. 8 Mart'1 kutlayan bir 9ok dernek, kurului? ve grup i9inden, i.i9 farkh yaklai?1m1 yeterince ornekledigini di.i$0nd0g0m 09 ornegi aktarmak istiyorum : SHP'li kadmlar, Emekc;i Kadmlar Gunu Tertip Komitesi ve Dayaga Kar$1 Dayami?ma Kampanyas1'nda biraraya gelen Feminist, KaktUs, AKKD ve bag1ms1z kadmlar. 1. SHP Toplant1s1 Olkemizde Atati.irk'le birlikte kadmlarm yasal haklarma kavui?tuguna deginen bir konu$ma ile ac;1lan toplant1y1 Ji.ilide Gulizar sundu. SHP Kadm Sorunlan Komitesi ba$kani Perihan Ergun bir Kadm Sorunlan Bakanllg1'mn geregini savundu. $0kran Ketenci, yasal haklan ne olursa olsun kadmm somuri.ildugi.ini.i ve sm1f konumlarmm onemini vurgulad1. ccPahahllk en 9ok sizi ilgilendiriyor. Mitinglere erkeklerle omuz omuza kat1hnÂť dedi. $irin Tekeli 8 Mart'm tarihc;esini anlatarak Sosyal Demokrasinin ka-

21


dmlara her alanda e$it haklardan yararlanma taahhudu vermesi geregine ve kadm hareketinin 9ozumlemelerinden ogrenilecek $eyler olduguna i$aret etti. Meral Ekim'in de sendikac1 s1fatiyla enflasyon, pahahhk gibi sorunlara deginerek bu sorunlara kar$• omuz omuza mucadele 9agns1 yapt1g1 toplant1da, gericilige kar$• ve laiklik i(fin verdigi mucadeleyi odullendirmek amac1yla Bahriye 09ok'a plaket verildi. SHP'li kadmlann yakla$1m1 izleyiciler arasmdan gelen ccKadmlar Oy Deposu Degildir» sloganiyla ele$tirildi. Toplant1da SHP propagandas1 ile kadm sorunlarma deginmeler i9i9eydi. $irin Tekeli'nin «sosyal demokrasi kadm sorunlarma i(ften bir benimsemeyle yakla$madan ger9ek sosyal. demokrasi olamaz,. yakla$lm1 ile SHP'li kadmlarm parti politikas1 9er9evesinde kadmlan iktidar mucadelesine katma anlay1$1 arasmda onemli farklar oldugunu du$unuyorum. Bununla birlikte, en feminist parlamenter burjuva demokrasisinin bile kadm sorunlanna nihai 9ozum getirmesi olanaks1z; 9unku ezilmemizin kaynaklan bu sistemin aynlmaz par9alan durumunda. 2. Uluslararas1 Emektri Kad1nlar GUnU Tertip Komitesi 7 Mart gecesi a91k oturum, 8 Mart gecesi ise dia, film gosterisi ve tanikhklarm yer ald1g1 iki toplant1 yap1ld1. Sosyalist Harekette Kadmm Yeri ve Deneyimleri adh a91k oturumda 1950 donemindeki kadm mucadelesini, Mediha Oz9elik (tUtun i$9isi), kocasmm tutukland1g1 52 tevkifat1 s1rasmda cezaevi kap1smdaki durumlarma deginerek anlatt1 ve Suat DerVi$'in o donemde kendilerine destek olduguna degindi. 60'11 y1llan anlatan avukat Necla Fertan, Behice Boran ve Harun Karadeniz'in ya$amlarma ili$kin bir ovgu konu$mas1 yapt1. 1970 donemini anlatan Hale K1y1c1, tUm konu$mac1lar arasmda kadm olmaktan kaynaklanan durumlan ele alan tek konu$mac1yd1. 68 ku$agmm mucadelesinde kadmlann yonetim kademelerine almmad1gm1, ccerkekleri geri b1rakt1ran unsurlar» olarak telakki edildiklerini soyledi. DOB'de kadmlann asil uye olma_hakkmm olmad1gma deginen K1y1c1, ccAma biz mucadele ettik, var oldugumuzu kanitlad1k» diyerek Devrimci Kadmlar Birligi'ni kurduklanni anlatt1 (1969). Sonra erkeklerin ozele$tiri yapt1gm1, yolda$(fa beraberligin kuruldugunu soyledi. 1980 doneminde kadmlann sosyalist hareketteki yerine ili$kin soz alan $ukriye Nazari (bir tutuklu yakm1) oglunu ve cezaevlerindeki i$kenceyi anlatt1. Turkiye'de marksist bir yakla$1mla kadm sorununa egilen ilk ki$i olarak tan1t1lan Aytun9 Altmdal, elindeki raporlara gore Turkiye'de kadmlarm feminizmi istemedigini, as1I sosyalist harekette var olmak istediklerini soyledi. Elinde, Turkiye'de kadmlan sosyalist mucadeleden uzak tutmak yolunda bir karar i9eren raporlar bulundugunu da soyledi. (Boyle raporlan (!) duyunca insan ister istemez ccyoksa feminizm kadmlann sosyalist olmasm1 engellemek i9in ortaya 91kanlm1$ bir devlet komplosu mu?' diye 22


di.ii;;i.ini.iyor.) Vedat Ti.irkali de Dallas dizisindeki kadm ozgi.irli.igi.ini.i yai;;amak istedikleri ic;:in feminist olan kadmlann bulunduguna ii;;aret ederek, kadmlan sosyalist hareketteki yerlerini almaya c;:ag1rd1. Bu ac;:1k oturumun genel olarak sosyalist hareketin yaklai;;1mm1 orneklemekle birlikte, konui;;mac1larm, erkek egemen ideolojinin si.irdi.iri.ici.isi.i olan bir sosyalizm anlay1i;;mm en geri noktasmda bulundugunu di.ii;;i.ini.iyorum. Bugi.in cinsiyetc;:iligi sorgulayan sosyalistlerin say1s1 giderek art1yor neyse ki. Kutlamalann ikinci gi.ini.inde dia gosterileri s1rasmda Suat Dervii;;'in bir yaz1s1 iki tiyatrocu tarafmdan canlandmlm1i;;t1. Suat Dervii;;, kadm ii;;c;:ilerden yol vergisi almmas1ni elei;;tirirken «evdeki parazit kadmlardan vergi kesilmezken emekc;:i kadmdan nas1I kesilir?.. diyordu. Kadmlann evde yapt1g1 ii;;in «ii;;» oldugunun tahlilini dahi yapmam1i;; bir anlay1i;;1 bai;; tac1 eden ve kutlama torenlerinin admdan da anlai;;1lacag1 gibi yalnizca emekc;:i kadmlann sorunlanna yonelen bir bak1i;;m c;:ok uzun soluklu olabilecegini di.ii;;i.inmek zor. 3. Kadinlar Kurtulm~umuz ic;ln Elele : 8 Mart Kadin !?enllS)I Dayaga Kari;;1 Dayanii;;ma Kampanyas1'nda birlikte c;:alli;;an kadmlar, 8 Mart kutlama etkinlikleri c;:erc;:evesinde bir panel di.izenlediler. «Bag1ms1z Kadm Orgi.itlenmesi» konulu tart1i;;maya AKKD'den Zehra Bai;;ar, DKD' den Hikmet Beskisiz ve Kampanya'dan Stella Ovadya kat1ld1. Konui;;mac1lar once kadm orgi.itlenmesinin gerekliligini ve «nasll» olacag1ni tart1i;;t1lar. Hikmet Bei;;kisiz kadm mi.icadelesini 'anti-emperyalist, anti-fai;;ist' olarak niteledi; 'anti-cinsiyetc;:i degil mi?' sorusuna yanit olarak, bunu varsayd1klanni belirtti. Stella Ovadya 3 ti.ir kadm orgi.itlenmesi sayd1 : -

li;;c;:i s1nif1nin ve ulusal kurtului;; mi.icadelelerinde kadmlann bai;;ka amac;:larla mobilize oldugu orgi.itlenmeler. Hay1r dernekleri (ki burada amac;: bai;;ka kadmlan kurtarmakt1r). Feminist orgi.itlenmeler. Bunlar ozel sorunlar ve ozel alandan yola c;:1kar; hiyerari;;ik degildir, rotasyona dayall ii;;leyii;;i vardir.

Tart1i;;malar DKD'nin sundugu c;:erc;:evede dondi.i. Sosyalist olan ve olmayan feministler, bu c;:erc;:evenin kadm mi.icadelesine ilii;;kin olmad1gin1 vurgulad1lar. Ayni tarihlerde feminist dergisi de bir panel di.izenledi : Muhalif Gruplar ve Feminizm. Yann Dergisi'nden Sevtap, Sosyalist Parti'den A. Aytemur, Radikal Parti'den I. Eren ve Femlnlst'ten Ayi;;e Di.izkan'm kat1ld1g1 panelde, Sevtap, cins ei;;itsizliginin temelini s1nifl1 topluma baglad1. «Kadmlann sorunlan vard1r ama tek ve· ortak mi.icadele hedefi tekelci burjuvazi olmahd1r; oncelikli sorun demokrasinin kurulmas1d1r» dedi. Demokratik kadm orgi.itlerinin kurulmasm1 savundu. A. Aytemur feministlerin

23


bag1ms1z kadm hareketini gi.indeme getirmelerini olumlu buldugunu, ozgi.il alanlarda ozgi.il mi.icadelenin kac;:m1lmazllgma degindi. Kadm sorununun c;:ozi.imi.ini.in salt iktidar sorununa baglanamayacagm1, erkeklerin de deQi$mesi gerektigini soyledi. Ibrahim Eren erkek egemen bir toplumda ya$ad1g1m1z1, s1n1flann yan1s1ra erkek/kadm olarak dikey boli.inme oldugunu soyledi. Kadm hareketinin 'kendi ic;:in' hareket olmas1 geregini savundu. Ay$e Di.izkan kadmm ezilmesinin bir sistem sorunu olmakla birlikte, bunun yalnizca sistemin i$ine yaramad1gm1, esas c;:1kan olanlann erkekler oldugunu soyledi. Bu nedenle kendisine feminist/radikal feminist dedigini belirtti. ccEzilme sadece, i.iretimde degildir. Sosyalizm i$ ya$ammda kadmm sorunlannm baz1lanni ac;:1klar ama ev ic;:indeki c;:all$masm1 ac;:1klamaz,, dedi. Ailenin bir i.iretim birimi oldugunu belirterek, kadmm evde yapt1g1 i$in i' oldugunu vurgulad1. ccKad1nin emegine ve bedenine erkekler el koyar. Bu ancak sistem olarak erkek egemenliginin y1k1lmas1 ile c;:ozi.ili.irÂť dedi. Feminizmin erkek iktidanni y1kmay1 hedefledigini ama bunu, yerine kadm iktidanni koymak i.izere amac;:lamad1gm1 soyledi. Her iki panel de, feminizmin ve bag1ms1z kadm mi.icadelesinin tart1$lld1g1 toplant1lard1. Gec;ici Modern Kadin MUzesi Kampanya'ya kat1lan kadmlar Istanbul Reklam Ki.ilti.irevi'nde 6 gi.in boyunca Kadm Mi.izesi'ni sergilediler. Mi.izede, kadmlann ya$amm c;:e$itli anlannda kar$1la$t1klan, kullanmak zorunda olduklan arac;:, gerec;: sergilendi (mutfak, temizlik, si.is e$yalan, dogum kontrol gerec;:leri vb). Amac;:, ya$am1m1zm ccaynlmazÂť parc;:alan olan e$yalara ele$tirel gozle bakmak, bizimle ozde$1e$mi$ ti.im e$yalan kullanirken hangi ili$kilerin ya$and1g1n1, bunlarm ezilen cins olmam1za katk1sm1 di.i$i.indi.irmekti. K1sacas1, ev kad1ni, i$c;:i, memur, koyli.i, gene;:, ya$11, ogrenci kadmlar olarak hepimizin ezilmesinin ortak noktasm1 dile getirmekti. 8 Mart 1988'de gordi.igi.imi.iz c;:e$itlilik olumlu. Kadmm ezili$ini farkll bic;:imde sorgulayan ve farkll mi.icadele alanlanni sec;:en kadm gruplannm varllg1 gi.ic;:li.i bir kadm hareketinin habercisi. Gelecek ic;:in, farkllllklara ragmen 8 Mart'1 birlikte kutlayabilecegimiz bir genel platformun olu$mas1 umut edilebilir. Aslmda boyle bir simgesel birlik 8 Mart'm anlamma da katk1 olmaz m1?

24


KADIN ORGOTLENMESINDE BiR DONOM NOKTASI: DAVAGA KARSI KAMPANVA

Banu Paker

4 Nisan 1987'de, Qankm Asliye Hukuk Mahkemesi hakimi Mustafa mahkeme karanni protesto etmek i9in bir grup kadm dava a9t1. Karara gore, 9n y1lhk evli, u9 9ocuk annesi ve dava s1rasmda hamile olan bir kadmm, kocasmdan yedigi dayak ge9erli bo~anma nedeni say1lmad1 ve «kadmm s1rtmdan sopa, karnmdan da s1pa eksik edilmez» atasozune dayarnlarak dava reddedildi. Bu olaydan yakla~1k bir ay sonra Feminist dergisinin onerisi uzerine, dayaga kar~1 'bir yuruyu~ duzenlenmesine karar verildi. 17 May1s 1987'de ger9ekle~en yuruyu~. giderek kampanyaya donu~ecek dayaga kar~1 mucadelenin ba~lang1c1yd1. Kadmlar ilk defa, dayak gibi tl.imuyle kadmhk durumlarmdan kaynaklanan bir sorun i9in yuruduler. Amac1m1z, Turkiye'de kadmlarm dayak yediginin bizler tarafmdan ke~­ fedilip, ilan edilmesi degildi. Tersine, toplum tarafmdan son derece yaygm ve me~ru gorulen dayaga «hay1r» demekti. Butl.in kadmlan maruz kald1klan ac1ya .birlikte kar~1 91kmaya, bu kar~1 91k1~m yollann1 beraberce aramaya, dayarn~maya 9ag1rmakt1. Yuruyu~u duzenleyen kadmlarm 9ogunlugu -butl.inu degil- du~unuldugu gibi kocalanndan dayak yememi~ kadmlard1. Ancak kocalanndan olmasa bile, babalanndan, agabeylerinden, sevgililerinden hayatlarmm bir doneminde dayak yemi~ ya da dayak yeme korkusu duymu~ kadmlard1. Ku~kusuz bugune kadar dayak yememi~ olmam1z, ileride dayak yeme tehlikesini ortadan kald1rm1yor. Yuruyuli)Un ertesinde, dayaga karli)I ·dayarnli)manm, mucadelenin somut bi9imlerini tart1li)t1k. Kadmlann yali)ad1klan ac1l1 deneylerin a91ga 91kmasm1, tek tek yali)anan deneylerin ortaklali)tmlmas1rn mumkun k1lan ara9lardan biri, dayak yemili) kadmlann tarnkhklarmm esas 9at1s1rn oluli)turacag1 bir el kitabmm haz1rlanmas1yd1. Kampanya i9inden 8 ki~ilik grubun bali)latt1g1 9al1~ma daha sonra, tarnklanm1zdan birka9mm da kat1hm1yla genili)ledi. Ama9lanan kitap, deneylerin aktanlmasmm otesinde kadmlann acil durumlarda alabilecekleri onlemleri, hukuki haklanni da i9eriyorqu. 4 Ekim 1987'de, Kampanya (Feminist dergisi, Aynmc1l1ga Karli)I KaDurmu~'un

25


din Dernegi, sosyalist feminist kadinlar, feminist olmayan kadinlar), Kariye muzesinin bah9esinde, dayag1 protesto etmek i9in bir kadin i;;enligi duzenlemeye karar verdi. Kadinlann ac1 9ekerek yai;;ad1g1 dayaga kari;;1 mucadelenin coi;;kusunu payla~mak i9in 'i;;enlik' yap1ld1. Bunun yanis1ra, yayinlamay1 dui;;undugumuz kitaba maddi fon saglamak gibi bir amac1m1z vard1. Kampanya i9inden ve d1i;;1ndan gelen, el yap1m1-ev yap1m1 urunlerin sergilendigi standlar kuruldu. Aile, fuhui;;, 9ocuk vb. konularda tart1i;;malar a91ld1. Kadin yazarlarla soylei;;iler yap1ld1. Bizlerle ilii;;ki kurmak isteyen kadinlara 9agn yap1ld1 ve bului;;ma yeri saptand1. 6 - 22 Aral1k tarihinde, $ii;;hane'de yap1lan kahve toplant1lan bu 9al1i;;manin Orunlerinden biriydi. 20 - 30 kad1nin ka.t1ld1g1 toplant1lar, kadinl1k sorunlanndan, dayaga kar~1 alinmas1 istenen somut 6nlemlere kadar bir dizi sorunu tart1i;;mam1z1 olanakl1 k1ld1. 3 Mart 1988'de 8 ayllk bir 9al1i;;manin Orunu olan kitab1m1z 91kt1: ccBag1r Herkes Duysun!». Kadinlann ezilmii;;ligine butQn alanlarda kari;;1 91kan bizler, bu kitap 9er9evesinde, egemenli k ilii;;kisinin surdurOlmesinin bir arac1 olan dayaga ve ozel sorunlann atl2nd1g1 bir gene! mucadele anlay1i;;ina kari;;1 91kt1k. Ozgul mucadelenin bizler i9in anlam1 buydu. Kampanyay1 yuruten kad1nlar, kampanyanin hedefledigi dayaga kari;;1 mucadelenin d1i;;1nda bir hedef i9in, bu kez 8 Mart Dunya Kadinlar Gunu kutlamak i9in ortak davranmaya karar verdiler. Istanbul Reklam Binas1nda ccGe9ici Modern Kadin Muzesi»ni haz1rlad1lar. Bir hafta a91k kalan muzede, ccMuhalefet Kad1n Hareketi i9in Ne Diyor?» ve ccKadin Orgutlenmeleri» konulu bir panel ve bir soylei;;i ger9eklei;;ti. Kadm Hareketinde Kampanyanm Anlam1

Kampanya tOru orgutlenmeler, genel olarak, somut bir sorun 9er9evesinde, 9ei;;itli ve farkl1 kadin gruplannin, orgutlerinin gu9lerini tek bir hedefe yonelik olarak birlei;;tirmeleriyie olui;;an platformlar. Bu tOr olui;;umlar, bir yandan 9ei;;itli kadin gruplannin birlikte 9alli;;abilmelerini, kari;;1l1kl1 alli;;verii;;i saglarken, diger yandan kampanya konusunun et1<1li bir bi9imde ii;;lenmesini olanakll k1l1yor. Kat1lan gruplann konuyla ilgili degii;;ik onerileri, pratik ad1mlann degerlendirilmesine· ilii;;kin farkl1l1klan, zenginlik yarat1yor. Kampanya tipi orgutlenme, kad1n hareketinin orgutlenme bi9imlerinden biri; ozelligi, tek ve merkezi bir yap1s1 olmamas1. Olabildigince genii;; kadin gruplanni ve kadinlan kucaklamay1 ama9l1yor ve hedefini ger9eklei;;tirdiginde dag1l1yor. Kampanyam1zin hedeflerinden biri, ilk elde, dayagin mei;;ru olmad1g1ni gostermek ve kari;;1 91kmanin yollanni ortaya 91karmakt1. Deneylerin ortaklai;;tinlmas1, kadinlara mumkun olan en genii;; bi9imde ulai;;mak, basin arac1l1g1yla bir yandan sesimizi yukletmek, komuoyunu sarsmak, diger yandan somut, pratik ad1mlar etmakt1. Dayak: yiyen kadinlann bai;;-

26


27


vurab ilec ekl t::ri d an1 $m a b uros u, b O$anmak isteyen kadinlara yol goste reb ilec e k b ir h ukuk bu ros u kurmak t1 8 Lna paralel olarak propagandaya yone lik k1t 2p , af1$, b rO$Ur to p lan t il ar di.ize nl emekti . Hed ef ler imiz arasinda be lk i d e e n z o r vc uz un vadede ge n;e k !e$ec ek olan1, dayak y iyen kadinlarin g e<; 1c i b 1r su re ka lac ak lari s1g in aklar ku rmakt1 Hu k u k1 vc m ;i li o lar2k c 1ddi zor lu k lar ta ~1y a 11 bu he d efi n ge rc;e k le $mesi h ie k u$k usuz kampany an in ve o nu n d 1$in da ki kad rn kurulu ~ lannr n g ucu ne . ou ta!E:b e vsri le n o nem e b a g lr B at1d a 9 ert; E: kle $en ce $il li orn e k le r uzer ine ka p saml 1 b rr 2r2;; t rrma y c:.p il m asr ge r , ~ f;1 y o r 3 1g 1n ak !2r11' 1u 1ru lu ~ un a va ran a kadar b ir di z i m uc ad e le verilm i$ S 1g 1n k lar . her ui ked e de g 1:;; ik b1<;im ler a lt in ca k ur u lu yor : Fe m in istlerin q ir1s1rn iyl c. k u ru13n bagr rn s1z o ze lli kt e ol an lard an . g b n u ll u g iri $1 m le re , b a <oo1 r ~.a d ay ai1 o lanl ardan , mahal li y a da bbl gese l b ei ed 1yele rin d e ste kl edi gi p rof s sy one l s rg 1nak lara k ad ar uza nan b ir <;€$ 1t l1l1k gbs te ri yo r.

Resml Kurulw;lann Hep Otesinde Turkiye 'd e bir tak 1rn be led iye le r, s rgrnak lc:. ri2 1:s:; 111 Drri , 1m lerde b ulunabilece k ler in i il an e d iyo rla r B E. led iye ler ve d 1(;£1 re:.m 1 ku ru luslarla ili ~;­ kiler i ilke ol ara k red d ed c m ey iz A n c ak 1$b 1rl ig in r11 l1an g1 fw ..,, ul lard c:i ve ne reye kadar y ap ild1 g 1 o nem li Bat1da , res m i kur u lu:;dar s1g in a k k u ru lmas ina ii isk in ta lE. b in gerc; e kl e $mes inde yer alrn r$ 1arsa. bu c;; o k be l1rl 1 b 1r db nemin urunu Bu d onem b ir yanda gu c; lu b ir k ad 1n harc ke t1nin c t k rn o ld ugu . bte ya nd an d a kap ita liz min re fah d ev le ti arac 1l1 g ry la grn el o lara k c;: al1 san lara , o ze l o larak kad1 n lara b ir tak1m so syal hak lar verebi ld1g i y 1l lara d e nk dl.i$Liyor. Bizim d e kO$Ullari go z o n u ne alara k b u f'. o n uyu ke ndi kam pa ny am1z <;erc;e vesr nd e tart1$m ay a b aslam arn 1z g erek 1yo r . Be le d 1ye le r in ve di g e r rt sm i k u rul u;:ilc; r1 n rn asu rn olmad1 k lari n1 dl.i$Li nuyorum . B ir y and an k ad 1n harek iO t rn in t2 lep le r 1n1n yanr t lanmasin a deste k olabil irl u , ama o te yand 2n b u ti are ke ti n rad ikal y anrn 1 to rpulem e egr limini ta$1rlar B u 1kili y anr gbz d en uza k tutrn ama l1 y 1z . Kad in har · ~ketin i n si stern -ic; i ve rd rgi m uc ad ele. kad in la ri n de rn ok ral ik hakla ri i c; in ve r ilen ni u cad e le, her an b 1r ad 1rn dar-,a rl e i- i gb turul emezse bu tehl 1keyi la$ ir. Kadin hareketinin talep leri y€r yer k ap1t alizmin temeller ine yonelrned igi ha de kapitalizml e <;l i$<:0 b rl i r i;; t b u tu r talepl e r d ahi ka p rt a l1 zm t a ra f in d c.: ~ ~ as ­ sedilebil ir . O rneg in s1g 1r1 ak 1ari n g und e me ge lmes i, potansiyel olarak ailey i sarsan bir nite li k ta sryo r. b u alanda b ir tak1m talepler i kar$1l1yor o lab ilir ama bunlann rad ikal n itelih. le ri n in uzu n d b nemli olm as1 garant ili deg il Bunun garantisi . can lr. guc;: lu brr k adrn hare ket 1nin yarat1lrnasin a bag l1d1r. Gerek belediye le rle g erEkse d rgu res rni k ur ulu$1arla ili$kide . bizlerin pa zarllk gucunu artt 1rac ak o lan . etk in. g uclu b ir kad 1n hare keti .

28


MADENCiLERiN KARILARI NEViN MOCADELESiNi VERDiLER? BRiTANVA 1984 · 85 GUlnur Savran Britanya'nm belli ba$1i komi.ir madeni bolgelerinde maden i$vilerinin 12 Mart 1984'te ba$latt1g1 grev bir y1l si.irdi.i. Bu grevin ozelligi, i.icret art1$ma ya da 9al1$ma kO$Ullarmm di.izeltilmesine yonelik olmay1$1yd1: Thatcher'in maden ocaklanm kapatma giri$imlerine kar$1, madenciler i$· lerini korumak ve, i$1eriyle birlikte, ivinde ya$ad1klan maden koylerini ayakta tutabilmek ivin direnmi$1erdi. Direni$in bir yll si.irebilmesini saglayan en onemli etkenlerden biri ise, madencilerin kanlanmn destegi ve dayam$· mas1yd1. Bu kadmlarm eylemi Avrupa'da birvok i.ilkenin Kadm Kuru1U$U Hareketi'nin dikkatini ve destegini 9ekecek kadar etkili oldu . Peki, madencilerin kanlan ne yapm1$lard1? Grevin ilk ay1 ivinde, ve$itli maden bolgelerinde yi.izlerce kadm gru• bu kuruldu. Bu gruplarm iik faaliyetleri para toplamak ve grevdeki erkekle:ri besle:mek i.izere ortak mutfaklar kurmakt1. May1s aymda ise on bin kadar kadmm kat1ld1g1 bir yi.iri.iyi.i$ di.izenlendi. Yi.iri.iyi.i$ten sonra kadmlarm faaliyet alam gidere:k geni$1edi. Maden ocaklannm ba$mda, kadm gruplan grev gozci.ili.igi.i yapmaya ba$!ad1lar. Bir yandan da, gruplar halinde i.ilkeyi ba$tan ba$a dola$1yorlar, grevcilere yaygm bir destek yaratmaya 9ah$1yorlard1. Avrupa'nm hemen her i.ilkesinde bi.iyi.ik toplant1lara kat1hyorlar, grevi ve kendi eylemlerini oradaki sendikacilara ve sosyalistlere anlat1yorlard1. 1984 Temmuzunda, bi.iti.in maden bolgelerinden temsilci kadmlarm yer ald1g1, ulus 9apmda bir orgi.itlenmeye gidildi : Kurulan yapmm ad1 ccKadmlar Ocaklarm Kapat1lmasma Kar$1» idi. Bu orgi.it, grev boyunca, kadmlarm ve$itli bolgelerdeki eylemleri arasmdaki e$gi.idi.imi.i saglad1. Sonuna kadar da sendikadan ozerk bir yap1 olma niteligini korudu. Kammca bu deneyim, kadm hareketiyle, ozellikle· de bu hareket i9inde yer alan sosyalist feministlerle, i$vi s1mf1 hareketi arasmda)sJ ili$kilerin tart1$1lmas1 ivin ilginv bir baglam olu$turuyor. Madencilerin kanlarm1n eylemi, bu ili$kilerin karma,1kllg1n1 ortaya koyan somut bir ornek. Bu deneyimde ya$ananlardan, gerek feministlerin, gerekse de sosyalistlerin 9ok $ey ogrenebilecegini di.i$i.ini.iyorum. 29


i•~i MUcadelesi Mi Kadrn Politikas1 M1?

Daha ba!;itan, olayrn ~eli~ik niteligini vurgulamak gerekiyor. Bu kadrnlar kendi kadrnllk durumlarrn1 sorgulamak ve buna kar!;il mOcadele vermek Ozere yola c;;1kmad1ler. Amac;;lan, kocalarrna destek olmak ve aile dOzenlerinin sOrmesini saglamakt1 . Arna ote yandan, kadrnlar olarak bag1ms1z bir orgutlenmeye gitmi!;iler ve bu sOrec;; ic;;inde kendi orgOtlenmelerinin ozerkligini erkeklere kar!;il savunmak durumunda kalm1!;ilard1. Ba!;ika tOrlO Soyleyecek olursak, talepleri, kadrnlarrn kurtulU!;iU mucadelesiyle dogru• dan baglant1ll talepler degildi; ama eylem bi~imleri onlan bir anlamda ka· drn politikas1 yapmaya gotOrmO!;itO. Britanya madencilerinin kanlarrnrn bu direni!;iini nereye yerle!;itirecegiz? Kocalannrn izinde ve cinsiyet<;:iligi hi<;: sorgulamadan, i!;ic;;i mOcadelesi mi verdi bu kadrnlar; yoksa, surec;; ic;;inde kadrn hareketinin bir par9as1 haline mi geldiler? ---llkin, gormezlikten gelemeyecegimiz bir nokta, bu kadrnlarrn, Britanya'nin en tutucu, en cinsiyet<;:i topluluklan olan maden koylerini ve bu topluluk ic;;indeki aile yap1srn1 savunmak Ozere harekete, gec;;tikleri. Ma· denier. geleneksel olarak erkek alanlan olagelmi!;iler ve. en azrndan Bri· tanya'da, bu niteliklerini hala koruyorlar. Bu topluluklarda kadrnlann girebilecegi c;;ok az i!;i alani var. Zaten ko!;iullan ac;;1srndan son derece geri, boyutlan bak1mrndan da olduki;:a kO<;:Ok olan bu topluluklarda, ya!iiam tOmOyle maden ocagrnrn i;:evresinde donuyor. Dolay1s1yla kadrnlarrn bOyOk bir bolOmO sadece ev kadrn1. Aynca, kadrnlar bu erkek egemen topluluklan ayakta tutma mOcadelesine 'kadrn i!;ileri' etrafrnda orgutlenerek giriyorlar. Cinsiyet<;:i i!;ib610m0ne tOmOyle uyan bir eylem sozkonusu : Kadrnlann, erkeklerini grev sOresince beslemek Ozere orgutledikleri ortak mutfaklar ve yiyecek dag1t1m1 aglan bu eylemin hareket noktas1. O<;:OncOsu de, i!;i<;:i s1nifrnrn en cinsiyet<;:i kesiminin ba!;i temsilcisi olan (Ulusal Maden i!;ic;;ileri Sendikas1 B'1!;ikani) Arthur Scargill grev boyunca ortallkta kadrnlann 'kahraman1' olarak dola!;iiyor. Ku!;ikusuz, televizyon ve basrn bu imgeyi olu!;iturmak i<;:in ellerinden geleni yap1yorlar; ama bunun tOmOyle gerc;;eklikten uzak bir imge oldugunu soylemek de olanaks1z. Ne var ki, olay bu kadar basit degil. Her ne kadar, ba!;ilang19ta, cinsiyeti;:i i!;ib610m0 oldugu gibi benimsenip 'kadrn i!;ileri' anlayi!;irndan yola c;;1k1lm1!iisa da, surec;; ic;;inde bu 'i!;i'in niteligi degi!;iiyor. Onceleri sadece grevdeki erkekleri beslemeye yonelik olan mutfak orgutlenmesi, giderek, kadrnlar ve <;:ocuklar da dahil olmak Ozere bOtOn toplulugun yeniden-Ore· timin kolektif bir bic;;imde sOrdOrOlmesi anlam1ni yOkleniyor. BOyOk olc;;ek· te ve kolektif olarak, bOtOn bir topluluk i<;:in orgOtlenen mutfaklarrn anlam1 yine de farkl1 : Kadrnlar ev ic;;inden ve kendi erkeklerinin hizmetin-

30


den c;:1k1p, toplulugun ya!?ammm surdurulmesinde soz sahibi oluyorlar. Parenm toplanmasmdan, harcanmas1 konusundaki kararlara kadar, kaynaklarm saglanmasmda ve kullanimmda kamusal alanm c;:e!?itli mekanizmalenna mudahale eder hale geliyorlar. Mutfaklarm giderek nitelik degi!?tirip, kadmlar ac;:1smdan 'politik' bir anlam kazanmaya ba!?lamasmm c;:ok i;;arp1c1 bir ornegi Barnsley bolgesi : Burada, biri sendikanm oteki kadmlarm orgutledigi iki ayn mutfak var. llki sadece grevdeki erkeklerin gereksinimlerini kar!?1lamaya yonelikken, ikincisi hem tUm toplulugun yiyecek gereksinimine yonelik, hem de ozerk. Mutfaklarm politik bir anlam yuklenmesinde ikinci bir etken de, kadmlarm kendi orgutlenmelerinin ozerkligini korumak ic;:in erkeklere kar!ill mucadele vermi!? olmalan. Ba!i>lang1c;:ta, kadmlarm, kendilerini beslemek uzere ve sendikaya tabi bir bic;:imde· kurduklan mutfaklardan son derece ho!?nut clan erkekler, olaym rengi degi!?tikc;:e tepki gostermeye ba!?l1yorler. Bu mutfaklann, bir yandan tUm bir toplulugun gereksinimlerine yonelik olmas1, ote ya.ndan da sendikanm denetiminden c;:1kmas1 kadmlarla erkekler arasmda c;:eli!?kilere yol ac;:1yor. Erkekler, kadmlarm bu mucadeleye kendi denetimleri d1!i>mda ve kadm gruplann1 ozerkle!?tirerek kat1lmalanna yer yer kar!ill c;:1k1yorlar. Bu yuzden, c;:e!?itli bolgelerde kadm orgutlenmeleri sendikaya ragmen ve sendikanm engelleme' c;:abalarma gogus gererek geli!?iyor. Kadmlann bu mucadeledeki konumunu bir feminist !?Oyle anlat1yor: «... maden koylerinin kadmlan erkekler ic;:in mucadele ediyorlard1. Arna onlar adma mucadele verebilmek ic;:in onlarla mucadele etmeleri gerekiyordu.» (L. Segal, a.g.y., s. 286.) Bu mucadelenin madencilerin kanlanna kadmllk durumlanyla ilgili sorular sorduttugu ise oldukc;:a ac;:1k. Ozel Alen Sorgulemyor Nitekim, grev sureci ic;:inde ve bu surecin sonunda, kadmlar gozlerini evic;:i i!?bolUmune ve kocalanyla ili!?kilerine c;:eviriyorlar. Bu kolektif eylemin bir sonucu, ya da yan iiriinii olarak, kadmlann ki!?isel ili!?kilerini nas1I sorgulad1klarm1, saniyorum, en iyi o kadmlann kendileri anlatabilir. Bu tanikllklardan birc;:ogunda «art1k hic;:bir !?eyin eskisi gibi olmayacag1» mesaj1 var: «Bu grevde ortaya c;:1kan bir!?ey varsa o da kadm-erkek ili!?kileri. Cunku bu konudaki tav1rlar feci degi!?ti.» (Kedinlenn Amlan, a.g.y., s. 21.) Kadmlar, destek ve dayani!?ma talepleriyle ulkenin bir yanmdan obur yanina dola!?1rken, ya da butUn gunlerini ortak mutfagm i!?letilmesiyle gec;:irirken, grevdeki erkekler evde oturmaya ba!?laymca, baz1 !?eylerin degi!?mesi kac;:m1lmazd1 herhalde: «Ba!i>lang1c;:ta, erkeklerin c;:ogu gibi kocam de biraz k1z1yordu. Bu i!?ten pek ho!?lanmam1!?t1 c;:unku c;:ocuklarla ugra!?mas1 gerekiyordu. Her zaman benim d1rd1r ettigim. konularda o da d1rdira I'

31


ba$lam1$tl : Yok efendim vocuklar ortahg1 altOst ediyorlarm1$: $Unu yiyorlarm1$, bunu yemiyorlarm1$. . Roller tersine donm0$ gibiydi. . » (Ayni yerde, s. 22.) 1$bol0m0ndeki bu rol degi$imi, yetki dag1l1mm1 da etkiliyor: •Ba$lang1(fta, Londra'ya gidip gidemeyecegimi ona soruyordum. $imdi sadece, 'Ben Londra'ya gidiyorum' diyorum. Grevden once, biz kadmlar, arada, bir olup Blackpool'a giderdik. Ve o zamanlar onu raz1 etmem haftalar sOrerdi. . Kendi ad1ma ben cok $ey kazand1m " (Ayni yerde.) Co· cuklarmm art1k .. eski annelerini bulamayacagm1 .. soyleyen bir kadm kocas1yla ilgili olarak ise $Oyle diyor: «Evliligim degi$ti, ama iyiye dogru degil. COnkO kocam her yapmak istedigim $eyi yapabilecegimi d0$0nmemden ho$lanm1yor .. Aram1zdaki tart1$malar bundan sonraki evlilik hayat1m boyunca sOrecek -tabii evliligim o kadar sOrerse .. Evliligimi sOrdOrmenin tek yolu, benim her$eyden vazgecip eski halime donmem. Bu· nu da kesinlikle yapmayacag1m ... (Ayni yerde, s. 24.) Bu ornekleri (fogaltmak olanakh. Bunlar madenciler grevi s1rasmda kolektif kadm eylemine kat1lan kadmlarm sadece bir bolOmOnOn durumunu yans1t1yor olsa bile, ozel alanm, ki$isel ili$kilerin en canahc1 yanlannm gOndeme gelmi$ olmasm1 gozard1 edemeyiz. Cinsiyetci i$bolum0 uyarmca ~a$lay1p, kadmlann bu sozleri soyledikleri bir noktaya varan bir eylemi karma,1kllg1 l~lnde ele almak zorunday1z. Her$eyden once, kadmlarm, kendilerinin yonlendirdigi ve denetledigi bir kolektif eyleme kat1lmalannm, kendilerine gOven duymalarm1 saglad1g1 ((Ok a(f1k. Kadmlarla dayani$ma ivinde ve kadmlarm denetiminde sOrdOrOlen bu eylem, kadmlarm, kendilerine ve ba$ka kadmlara bakl$1nl degi$tiriyor. Vine tanikhklara donelim: •Bircok kadm, varhgmdan haberdar olmad1g1 bir gOce sahip oldugunu gordO. . birvok $0Yi yapabilecegini ke~fediyorsun ve o zaman kendi degerinin bilincine variyorsun... (Aym yerde, s. 56) Kadmlar icin bunun ne kadar onemli oldugu ise, bu birlikteligi sOrdOrmekte ne kadar istekli olduklarmdan belli : •'Grev bittiginde ne yapacag1z?' diyip duruyorduk .. Bence Kadm Dayam~mas1 Grubu devam etmeli. Bu kadar $0Yi on iki ayda becerebildiysek, bir-iki y1I icinde cok daha fazlasm1 yapabiliriz ... (Ayni yerde, s. 83.) Aslmda, kamu alanma c1kmak, bu kadmlarm hayatmda kendi ba~ma onem ta~1yor. Daha once de vurgulad1g1m gibi, bu kadmlar Britanya'nm en cinsiyetvi topluluklarmm eve kapat1lm1$ kadmlan. Dolay1s1yla, bu eylem, onlarm ev d1~mda, kamu alanmda varolmalarm1 bllflatan olay. Ostelik, sendika vb. deneyimi olmayan bu kadmlar, bu eylemle birlikte, top· lant1 dOzenlemekten, kalabahk icinde konu$maya, gazetecilerle gor0$meye kadar ce$itli etkinlik bivimlerini tad1yorlar. Bu pratik icinde, giderek, kendilerini gercek ozneler olarak gormeye ba$11yorlar... Kamusal .. alana at1lan bu ad1mla birlikte geleneksel kadm rolleri sars1hyor.

32


Dzel Alan Kamu Alani BlrllOI Ba9lang1c;ta kendi i9levlerini 'erkeklerini beslemek' olarak goren bu kadmlann, surec; ic;inde, kendileriyle ilgili degerlendirmeleri degi9iyor ve kendi adlarma politika yapmay1 savunur bir konuma geliyorlar. Bunun ardmdan da ozel y~amm sorgulanmas1 geliyor. K1sacas1, kamu alanmda etkin olmak ve bu etkinligi ba9ka kadmlarla birlikte surdurmek, ozel alan· m kapall kap1larm1 aral1yor. Kammca, kamu alanma kat1lmakla ozel alanm <ionu9turulmesi arasmdaki baglant1y1 oldukc;a c;arp1c1 bir bic;imde sergiliyor, madencilerin kanlarmm deneyimleri. Bir ba9ka deyi9le de, kadm mucadelesinin her iki alanda birden surdurUlmesi gerektigini. . Evlerinden hie; c;1kmam19, politikaya hie; kat1lmam19 olan bu kadmlarm, kendi ozel y~amlarm1, boyle bir surec;ten gec;meden, neredeyse bir s1c;ramayla gundeme getirmeleri, samyorum, beklenemezdi. Ancak, kadm hareketi ic;indeki baz1 feministlerle madencilerin kanlan arasmdaki ili9kiler, bu tUrden soyut say1labilecek bir yakla91mm kimi feministler arasmda yaygm oldugunu gosteriyor. Maden koylerinin kadmlan, eylemlerine kadm mucadelesi alanma ozgu bir sorun temelinde ba9lamad1klan ic;in, baz1 feministler bu harekete kar91 ilgisiz kalmmasm1 savunuyorlar. Bu tepeden bak19, zaten · kadm kurtulu9u hareketiyle, kendi· lerini ozde9le9tiremeyen, aile kar91t1 tutumu yuzunden olsun, hareket ic;indeki kadmlarm cinselliklerini y~ay19 t>ic;imlerinden olsun, bu harekete uzak hisseden bu kadmlan iyice yabanc1la9tmyor. Arna ote yandan, ba9ka baz1 feministlerin maden koyleri kadmlarma verdigi destek ve gosterdikleri dayam9ma da olumlu bir etki yap1yor. Birlikte c;all9maya ba9lanmca, tam91k olmay19m getirdigi kar91hkh yabanc1hk giderek azahyor. Somut bir sorun etrafmda ortak bir eylemi gotGrmek, gec;mi9ten beri, siyasal partileriyle, televizyonuyla, bas1myla butUn bir toplumun feministlere kar91 yayd1g1 onyarg1lann kmlmasm1 bir olc;ude saghyor. Grev bittikten sonra, kadm dayam9ma gruplanm hala surdurmek isteyen kadmlar kendilerine kay1ts1z bir bic;imde, feminist demeseler bile, kadm kurtulu9u hareketine yakl~1mlarmm buyuk bir donu9um gec;irdigi ac;1k. Uzun y1llar maden bolgelerinde c;al19m19 olan bir feminist bu donu· 9umu 9oyle dile getiriyor: ccEskiden kendilerini kadm hareketinin ic;inde gormuyorlard1. $imdi bu hareketin onlar ic;in bir anlam1 var : Kadmlann kendi adlanna b89 kaldirmalan demek. Erkeklerle ili9kilerimizi donu9turme konusunda, aram1zda c;ok ilginc; tart19malar yap1yoruz... (V. Seddon, a.g.y., s. 267.) Kimisi de, kendi hareketlerini kadm kurtulu9u hareketinden kaynaklanmayan bir 'i9c;i sm1f1 feminizmi' olarak goruyor. Bu yakla· 91mm bir ornegi 9u : ccKendimize gore feminist olduk biz de, ama gerc;ek anlamda feminist degiliz. . Duygulanm c;ok kan91k, ~unku art1k hem be,,33


nim adamla e!?it olmay1 istiyorum, hem de haUl evde erkekligini bilmesini. .. (Kad1nlarin Anilar1 1 a g y., s. 78.) Bu kadmlara ille de feminist diyebilmek ivin bir tak1m zorlamalara ba!? vurmak gereksiz. lvlerinden baz1lan feminist olmu!?lard1r da belki. Onemli olan, bir y1I boyunca surdurdukleri eylemi nas1l nitelendirecegimiz. Erkeklerin i!?lerini yitirmelerine kar!?I, ama aym zamanda da kadm¡ larm siyasal bag1ms1zhg1 ivin verilmi!? bir kadm mucadelesini nereye yerle!?tirecegiz? Butan bu karm~1kl1k ivinden, bu veli!?kiler yumagmdan vekip vikarabilecegimiz bir kav tutamak var. Bunlardan ilki, hareketin kesinlikle kadmhk durumuna ili!?kin bir sorundan kaynaklanmad1g1. Bununla veli!?en ikinci nokta ise, aym hareketin, surev ivinde, feminist orgutlenme anlay1!?ma t1pat1p uyan, ozerk bir kadm orgutlenmesine donu!?tagu. Ve bu baglamda, erkeklere kar!?I mucadele verme boyutunu da iverdigi. Ovuncusu ve en onemlisi de, surecin sonunda kadmlarm ozel ya!?amlanm sorgulamaya ba!?lad1klan. Hareketin, bu Ov boyutu bir arada barmdirmas1mn, yani veli!?ik bir nitelik ta!?1masmm temelinde ise, kammca, Britanya'da feminizmin ve kadm kurtulu!?u hareketinin saglam bir gevmi!?e sahip olmas1 yat1yor. Bu ge(fmi!?in olmad1g1 bir durumda, madencilerin kanlarmm, sendikaya bagll orgutlenmeler arac1hg1yla kocalanm destekledikten sonra, grevin bitiminde, eski duzenlerine donmeleri vok buyuk bir olas1hkt1. Eylemlerini feministlerin kat1hm1yla surdurmu!? olmalan, feminist kUltarun bu ulkede bir olvude de olsa yaygmla!?ml!? olmas1, bu kadmlann hareket s1rasmda kadm mucadelesi verir duruma gelmelerine yol avt1. Ve kammca, kadm hareketi ile i!?vi sm1f1 mucadelesi arasmdaki, veli!?kili, sanc11t ittifakm somut bir orneginin olu!?masma ortam saglad1. Q1kt!? yaz1m1zda da vurgulad1g1m1z gibi, kadm hareketi ve!?itliligi ve farkhhg1 barmd1rmak zorunda. Bu hareketin parvas1 say1lmak ivin, b~1. sonu ve kurallan onceden belirlenmi!? bir eyleme kat1lm1!? olmak gerekmiyor. Farkh kesimlerden ve sm1flardan kadmlann, kadmhk durumunun bilincine farkl1 yollardan ge(ferek varacaklan av1k. O zaman, bu yollan ba!?tan t1kamak yerine, kadmlarm, hareket noktas1 kadmhk durumu olmayan baz1 eylemlerinin surev ivinde nitelik degi!?tirebilecegini goz onunde tutmam1z gerek. Y11larca kadm hareketi ivinde vah!?ml!? bir feminist madencilerin kanlarmm direni!?ini !?Oyle degerlendiriyor: . . kadm hareketinde bir vogumuz ... bir i!?vi s1mf1 kadmlan hareketi olana kadar. . bu kadmlarm kadm hareketinden neler talep edecegini bilemeyiz diyorduk. Kadm hareketinin du!?uncelerinin butun kadmlar ivin anlamlt oldugunu biliyoruz; ama i!?vi kadmlann bu du!?uncelerden hangilerini seviP, sahipleneceklerini ve bunlarm nas1I bir bivimi ve iverigi olacag1m bilmiyoruz.,. (S. Rowbotham, a.g.y., s. 121.) Kadm hareketine, farkhhga ve ve!?itlilige yer tammas1 ivin yap1lan bu vagnya kat1lmak ivin en azmdan !?U neden

34


var: Kadm hareketinin aymc1 ozelligi, hedeflerini ve yontemlerini kadmlarm kendllerlnln belirlemeleri. Ne var ki, (fe~itlilige a(f1k olmas1 umulan bu kadm hareketinin ilkin kendl klmllglnl olu~turmas1 gerek. Ba~ka hareketlerden bag1ms1zla~m1~. kadmllk durumuna ili~kin sorunlann ctizdigi s1mrlar i(finde kendi ozgul mucadele alanm1 belirlemi~ bir kad1n hareketi olmadan, i~(fi sm1f1 kadmlanndan kaynaklanan her eyleme kadm mucadelesi adm1 vermek boyle bir alanm olu~masm1 engeller. Kanimca Turkiye'de biz henuz bu alanm ad1m koyma a~amasmday1z. Britanya'daki deneyimden ogrenecegimiz ikl ~eyden biri bu. lkincisi ise, cte~itlilige ve farklll1ga a(flk bir perspektife sahlp olmak; kadm hareketini belli bir bolUmumuzun oncelikleri ve uslubuyla damgalamamak.

YARARLANILAN KAYNAKLAR

1 2 3 4 5 -

Women's Memories of the 1984-85 Miners' Strike, Co-operative Retail Services, Londra, 1986. (Metinde Kad1nlann Amlar1 olarak gec;:iyor.) Anne Phillips, Divided LoyaHles, Virago, Londra, 1987. Sheila Rowbotham, •Jean McCrindle ile Goru~me•, Feminist Review, Say1 23, 1986 Vaz Vicky Seddon, The Cutting Edge. Lynne Segal, Is the Future Female?, Virago, Londra, 1987.


3. HOcum eden ki$inin eski bir sevgili, arkada$. koca, bir tamd1k veya akraba olmas1 durumu kadmm durumunu ku$kU ile kar$1lamaya yonelik bir kamt olarak kabul edilmemeli. 4. Kadmm magduriyetini kamtlamas1 yerine, tecavuz edenin su(fsuzlugunu kamtlama zorunlulugu, yani ispat yOkOnOn yer degi$tirilmesi saglanmah. 5. Cinsel bir saldm ile kar$1la$an kimseler utan((, $8$kml1k, korku veya of kesini ayarlayamama endi$esi ile· ya$anan travmay1 aktarmak ve kamtlamak i$1emleri s1rasmda yeniden zorluk ya$amaktad1r. Bu nedenle, zorunlu bilgilerin edinilmesi i(fin konuyu yak1ndan tamyan ve nas1I mOdahele edecegini bilen ozel egitimden ge(fmi$ polis, hukuk(fu, doktorlar yeti$tirilmeli. 6. Kriz s1rasmda ve daha sonra, bedensel, davram$sal, cinsel zorluklara c;:ok yonlO bir yakla$1m gerekmektedir. Bu yakla$1mda etkili ogelerin neler oldugunun belirlenmesi ve· kullamlmas1 gerek. Bilinc;: yOkseltme ve 'kendine-yard1m'* gruplannin, 'OstOne gitme••• tedavilerinin 1rza gec;:me olgulanm onarmadaki yerlerinin incelenmesi, akla gelen ilk onlemler ic;:inde say1labilir. KAYNAKLAR Wirtz P.W., Harrell A.V. (1987), •Effects of Postassault Exposure to Attack, Simllar Stimuli on Leng-Term Recovery of Victims ... Journal of Consulting and Cllnlcal Psychology, 55, 1, 10-16. 2 - Baron A.A. (1980), •Aggressicn .. Comprehensive Texktbook of Psychiatry, IV, eds: Kaplan H.I., Sadock B.J. (s. 213-226), Baltimore, Williams and Wilkins. 3 - Brownmiller S (1977), Against our Wiii, Penguin Books, New York. 4 - Kaptanoglu C., Seber G., Tekin D. (1987), lrza G~me ocrape» Olgusunun Pslkosos· yal Yonden Arqtmlmas1; XXlll Norc-Psikiyatri Kcngresinde sunulmu~tur. 5 - Koss M.P., Gidyez CA., Wisnievski N (1987), •The Scope of Rape•>, Journal of Con. suiting and Cllnlcal Psychology, 55, 2, 162-170. 6 - Sadock V.A. (1980), •Special Areas of Interest .. , Comprehenclve Textbook of Psychiatry IV, eds: Kaplan H.I., Sadock B (pp. J. 1090-1096) Baltimore, Williams and Wilkins. 7 - Yenl Giindem (1987), 4, 91, 10-16. 1 -

• Kendine yard1m (self-help) grubu : Kendilerine ve birbirlerine kar~1l1kl1 yard1m etmek amac1yla toplanan, benzer deneyimler ve zorluklar ya~am1~ kimselerden olu~an topluluktur. Ozel yeti~mi~ uzmanlar bulunmaz. ** OstOne gltme tedavisi : Belirli bir kayg1, korku ya~am1~ bir insanin benzer ko~ullar, nesneler veya durumlarla, all~tinlarak ka~1la~t1r1lmas1.

40


Nural Yasin

imgesi yaratmak istiyoruz dergimizin ozel ya$ama ili$kin bu bolumunde. ccBir Ba$ka Kadm»I ortaya c;:1kartmaya c;:ah$1rken bir kadmm nas1l olmas1 ge:rektigine ili$kin soylenmi$, sorgulanmadan kabullenilmi$ genel gec;:er degerleri irdeleyip tart1$arak, kimilerini degi$tirip don0$tUrmeye c;:ah$acag1z; kimilerini de $imdilik benimseyecegiz belki. Amac1m1z daha guzel ve mutlu bir ba$ka kadm yaratmakla smirh degil : daha bag1ms1z, ozgur, ozgucune· guvenen, kendisine sayg1 duyan, sec;:im yapabilen ve bu sec;:imi kendisine toplum tarafmdan benimsetilmi$ rol ve kurallara gore degil de kendi butunselligini, saygmhgm1 korumak, ya$amsall1gm1 zenginle$tirmek dogrultusunda yapan bir ba$ka kadm. Boyle olunca da zaten daha mutlu ve daha guzel olacakt1r o kadm. Bir ba$ka kadm portresi c;:izerken feminizmin onemli bir slogam olan ccozel Olan politiktir»i her iki boyutuyla birden ele ahp, politik olanm da (yani kadmlara toplum tarafmdan benimsetilmi$ rol ve davrani$1arm, degerlerin) nas1l, kadmlarm ozel ya$ammda bunahmlar, ac1lar ve guc;:suzluklerin kaynagm1 olu$turdugunu gosteren ornekler vermek istiyoruz ya$amdan. Bunun kimi zaman, kendisine feminist diyen terapistlerin kar$1la$t1klan olaylan ve yorumlarm1 aktararak, kimi zaman kadmlara benimsetilmeye c;:ah$1lan davrani$ ve degerleri sorgulay1p ters yuz ederek, kimi zaman da sizlerin katk1lanyla gerc;:ekle$tirmeyi umuyoruz.( 1 ) Bu say1m1zda Elizabeth Frian Williams adh bir terapistten bir c;:eviriyle ba$hyoruz : Marlan'in Oykusu

ccQogu kadm bir kez bir erkekle ciddi bir ili$kiye giri$ti mi, belki de onunde bag1ms1z bir kadmm ccsevgili» ile ili$kisini tammhyabilecek blr model olmad1g1 ic;:in, o erkegin cckans1» gibi hisseder ve davramr. Marian 20 ya$1armda, guzel sanatlar ogrencisi olan ho$ bir kadmd1. Terapiye ba$lad1g1 zaman, Harold adh, bir y1I once bo$anm1$ bir ogretmeniyle ili$kiye girmi$ti. Harold'un anlatt1klarma bak1hrsa cciyi bir koca olmu$tU» kendisi, yani ilk cinsel e$i olan kansma sad1k kalm1$tl evliligi s1rasmda. 41


Birc;:ok erkek ic;:in oldugu gibi Harold ic;:in de ccerkek olmak» demek c;:ok say1da kadmla yatmak demekti; oysa Harold erken evlendigi ic;:in bu f1rsat1 bulamam1$, bu ozel erkek fantazyasm1 y~ayamam1$t1. $imdi bu $ansm1 kullanmaya hak kazand1gm1 di.i$i.ini.iyordu. the yandan Marian, kendi degerler sistemini, cciyi bir gene;: klZln» hak ettigi, ve c;:oraplanm y1kay1p yemegini yapmaya haz1r oldugu bir erkekten neler bekleyebilecegine dair kendisine ogretilen bir alay sac;:mahk i.izerine kurmu$tu. Marian boylece iyi bir cckan» olma roli.ini.i benimsedi. Erkeginin isteklerini yerine getirmeye, ona cinsel olarak sad1k kalmaya, diger erkeklerin yanmda alc;:akgoni.illi.i davranmaya, yani ccbir erkegin karlSI» Olmanm gerektirdigi ti.im angaryalan yapmaya haz1rd1. Harold'un da, kendisinin bu yapt1klarm1, cciyi bir e$» roli.ini.i bu denli iyi oynamasm1, ona sad1k kalarak ve s1k s1k ona duydugu sevgiyi ilAn ederek odi.illendirmesini bekliyordu. Harold kendisine sad1k kald1gm1 ve sevgi ic;:inde oldugunu yi.iksek sesle ifade etmedikc;:e Marian'm kendi degerine inanmas1 c;:ok gi.ic;:ti.i. Marian terapiye ba$lad1g1 zaman, Harold ic;:in onemli oldugunu bilmek gereksinimi duyuyor ve Harold bu gi.ivenceyi kendisinden esirgedigi ic;:in ofkeleniyor, ac1 c;:ekiyordu. Kafas1 da adamak11l1 kan$m•$t• c;:i.inki.i bu ki.ilti.irde yeti$en c;:ogu kadm gibi, bir kadmm bir erkege, erkegin istedigi c;:ogu $eyi vermesi gerekir diye yeti$tirilmi$ti. Harold'un $U andaki istegi de Marian ile daha az ili$kide olmak ve ba$ka kadmlarla daha c;:ok bulU$UP gori.i$mekti. Harold'un begenisini kazanmak Marian'm kendi isteklerinden vazgec;:mesi demekti. Marian ve Harold'un ayn ayn hayatlannda, $U anda, uzla$maz ve farkh amac;:lan oldugu ac;:1kt1. Marian'm sorunu ancak uzun ve zor bir sorgulama sonunda c;:ozi.ilebildi. Marian'm kendisini degerli ve c;:ekici bulabilmesi ic;:in, onemsedigi ve c;:ok ozel buldugu bir erkek tarafmdan si.irekli gi.ic;:lendirilmesi gerekiyordu. Bunun aksi gec;:erli oldugunda kendisini ki.ic;:i.imsedigi c;:ok yanl•$ bir noktaya gelmi$ti. Harold'un kay1ts1z $arts1z begenisi ve destegi oimadan da varolabilecegine inanmas1 c;:ok onemli idi Marian ic;:in. Harold'dan bag1ms1zla$mas1 gerekiyordu ama bu bag1ms1zhgm kendlsl ic;:in onemli oldugunu anlamas1 gerekliydi; Harold'dan daha az $ey talep edip onu daha c;:ok rahatlatmak ic;:in degil. Kadinlar, ~ocukluktan ltlbaren, erkeklerln llgl ve begenlslnl kazanmanin, kendllerlne duyduklari saygmin, toplumda edlndlklerl yerln ve ekonomlk giivencelerlnln tek onemll kaynagm1 olu9turacag1na lnandmllrlar. Marian terapinin yam sira bir bilinc;: yi.ikseltme grubuna da kat1ld1. Her iki si.irec;: de Marian'a, ic;:inde yeti$tiQi ki.ilti.iri.in beklentilerini oylesine

42


l

kabullenmenin, nas1I kendine duydugu sayg1y1 y1kan ve kaybetmeye mahkum eden bir psikolojiye hapsettigini gosterdi. Birka9 ay sonra Marian, Harold ile ya~amlarmm degi~ik yerlerinde olduklarmm farkma vard1 ve ili~kiye devam etmek istemedigini Harold'a bildirdi. Bilin9 yukseltme grubundaki baz1 kadmlarm onunla aym fikirde olmamasma ragmen, Marian, Harold'un ba~ka cinsel ili~kilere gereksinim duymasmm kendisi i9in a~ag1lay1c1 oldugunu du~unuyordu. Arna, daha da onemlisi, y~ammm ~u noktasmda tek ba~ma varolabilen bir kadm olarak, kendi hakkmda daha sagl1kl1 du~unebilmesi ve gucunu takdir edebilmesi i9in bir sure, bir erkekle yakm ili~kide olmama ozgurlugunu ya~amas1 gerekiyordu. Marian'm Harold'dan kopmas1 ancak kendisinin gereksiniminin Harold'un gereksiniminden daha onemli oldugunu anlad1g1 ve daha once erkeklerden bekledigi begeni ve destegi kendisi uretebildigi zaman ger9ekle~ti .

Kadmlar, 9ocukluktan itibaren, erkeklerin ilgi ve begenisini kazanmanm, kendilerine duyduklan saygmm, toplumda edindikleri yerin ve ekonomik guvencelerinin tek onemli kaynag1m olu~turacagma inandml1rlar. Bu tOr bir propagandanm kadmlar uzerinde en az iki ciddi y1k1c1 etkisi vardir : birincisi, kadmlara eger kendilerinin belli bir erkek i9in 9ok onemli olduklanna dair surekli guvence verilmezse, kendilerini 9irkin ve beceriksiz hissederler. lkincisi, daha ya~land1klan zaman, eger kadmlara rahat bir toplumsal ya~am, mesleki sayg1, siyasi gu9 ve ekonomik guvence verecek bir erkek yoksa kendilerini tum bunlardan yoksun k1larlar. Terapiye ba~lad1g1 zaman Marian'm da psikolojik durumu bu idi. Bir erkek i9in ya~ayan .. diger bir9ok kadm gibi, Marian'm da Harold'u ya~ammm odak noktas1 olmaktan 91karmadan ewel, ya~ammm bir9ok degi~ik alamm, a~k ili~kisi ile ilgili olmayan eylem ve doyumlar 9evresinde yeniden duzenlemesi gerekti. Ekonomik olarak kendine yetebilme, mesleki olarak kabul edilme, duygusal olarak kendi i9inde destek ve begeni geli~tirmek gibi ama9lar i9in ugra~arak Marian, kendisine sayg1 ve gelecege guven duymaya ba~­ lad1, ki bu duygulan oturup bekleyen bir kadm olarak hi9bir zaman ger9ekle~tiremezdi ...

1 -

Feminist terapi : Kar~11lal?t1klari zorluklari alt etmek ic;:in kadmlarm bal?vurduklari bir tedavi bic;:imi. Geleneksel tedavi anlay1l?mdan farkll olarak, kad1nlarin davranil?larm1 ve ilil?kilerini irdelerken, kadmlar aleyhine il?leyen cinsiyetc;:i bak1l?1 elel?tirir. Kadmlara, geleneksel rol anlay1l?larmdan bag1ms1z olarak kendilerini yeniden tanimlamalarin1 ve buna dayanarak benlik duygularini gelil?tirmelerini onerir. Yontem olarak bilinc;: yiikseltme ve kendine yard1m gruplarma ag1rllk verir.

43


LYNNE SEGAL iLE GOROSME : 15 VILLIK DENEViM

TOrkiye'de Feminizm, Sosyalizm ve Eylemde Birlik (ileti$im Yaymlan, 1984) adl1 kitabm yazarlanndan biri olarak tamd1g1m1z Lynne Segal, 1970 y1lmda Avustralya'dan Londra'ya goc;: ettikten bu yana kadm hareketinin etkin bir Oyesi olmU$- dte yandan, Avustralya'da ogrenciligi s1rasmda ve daha sonra ingiltere'de sosyalist hareket ic;:inde de c;:al1$ml$- Kendisine sosyalist - feminist diyen Segal'm, bizden farkh olarak, liberter gelenekten kaynaklanan bir sosyalizm anlay1$1 var. Segal halen Feminist Review adh teorik bir feminist derginin yaym kurulu Oyeligini yap1yor. TOrkc;:ede yay1mlanan kitabm d1$mda, Aileye Ne Yapmah? ve Gelecek Kadin M1dir? adl1 iki kitab1 olan Segal, kendisine yonelttigimiz sorulan yamtlad1. 1. SF Kakti.is: Nas1I feminist oldun; feminist olmay1 ozel hayatmda nas1I ya$adm? - Altm1$larda Avustralya'da Sidney'de ogrenciyken liberter sol politika ic;:indeydim. Ba$hCa etki kaynag1m1z anar$izmdi : Anti-otoriterdik; dayan1$madan ve cinsel ozg0rle$meden yanayd1k. Is the Future Female? (Gelecek Kad1n M1dir?) c.:dl1 kitab1mda da ac;:1klad1g1m gibi, o donemde, o c;:evre ic;:inde kendimi bir kadm olarak somOrOIOyor gibi hissetmiyordum; ya$ad1klanm bOyOk bolOmOyle bana gOven ve zevk veriyordu. Ne var ki, o donemde revac;:ta olan cinsiyetc;:i yazarlann, ozellikle de Norman Mailer ve Henry Miller'1n bu kadar tutulmas1 beni hem c;:ok $8$1rt1yor, hem de k1zd1nyordu. Biz kadmlar de Beauvoir ve Doris Lessing'i okuyor ve seviyorduk; ama ote yandan, Lessing 'in kadmlara ve erkeklere bak1$1m belirleyen karamsarl1k beni kayg1land1nyordu. Feminizm, ona en c;:ok gereksinim duydugum bir sirada ortaya c;:1kt1 : Londra'da, memleketimden c;:ok uzaklardayd1m; tam o arada gene;: bir yalmz anne olmu$tum; kendimi kay1p ve yapayaln1z hissediyordum. Bazan, olaylara c;:ok tekbenci bir ac;:1dan bakt1g1mda, Bat1'daki siyasal dalgalanmalann neredeyse bana denk du44


!?ecek bir bi<(imde dOzenlendigi duygusuna kap1lryorum : Altml!?larda gen<(lik <(ag1mda hazc1 bir liberterlik; gen<( bir yalmz anne; olarak yerle!?iP oturdugumda, bir yandan kadm hareketi, ote yandan tabana dayall yerel topluluk politikasmm ye!?ermesi; yetmi!?lerde feminizm ve· yerel. politikada militanllk. Seksenli y1llarm ve Thatcherciligin yol a<(t1g1 siyasal teslimiyet<(iligin ve durgunlugun lngiltere'de bir y1gm insan Ozerindeki etkileri ac• ve olumsuzken, bu benim daha <(Ok okuma ve dO!?Onme olanagm1 buldugum bir donem oldu. Hayat1mdaki ilk iki siyasal ak1mm i<(inde yer alm1!? oldugum i<(in kendimi inamlmaz derecede talihli gorOyorum; ne· var ki, !?U an i<(inde bulundugum duruma son vermenin yollanm daha iyi bilmeyi de tercih ederdim. Arna her!?eyin otesinde, Londra'da gen<( bir anne olarak ya!?ad1g1m s1rada kadm hareketi bana destek ve gOven verdigi, bana bir yer tamd1g1 i<(in ne· kadar talihli oldugumu <(Ok iyi biliyorum. 2. SF Kaktus: Feminizmi nas1I tammlardm; feminizm ile kadm hareketi arasmdaki ili!?kiyi/farkllllg1 nc;s1I gorOyorsun? - Feminizmin uzun bir tarihi var ve her zaman farkh feminizmler olmu!?, ozellikle de kaclmlarm ve erkeklerin alg1lan1~1 2<f1Smdan. Arna feminizm hep !?U gorO!?ten hareket eder : Bir cins olarak kadmlar, tarih boyunca ve evrensel bir anlamda, bir cins olNak erkeklere, ekonomik, cinsel, siyasal ve· kOltOrel a<(ilardan tAbi olmu!?lard1r ve tAbidirler. Benim feminizmim ve altm1!?lann sonunun ve yetmi!?li y1llarm kadm hareketi, bOyOk ol<(Ode, radikal ve sol politikanm par<(as1yd1. Sm1f, irk ve ulus hiyerar!?ilerinin kadmlarm bir grup olarak ozgOI ezilmi!?likleriyle kesi!?tiginin farkmdayd1k. Siyah kadmlar, i!?<(i kadmlar ve O<(OncO c10nyanm kadmlan, bir de emperyalist kapitalist sistemin ek yOklerini ta!?1yorlard1; bu yOkO kendi sm1flarmm ve ait olduklan etnik grubun erkekleriyle de bir ol<(Ode payla!?1yorlard1. BugOn, siyah kadmlann ve O<(OncO dOnya kadmlarmm feminizmi, bir zamanlann daha tOrde!? olan beyaz, Bat1h feminizmini giderek daha fazla etkiliyor; art1k lngilte:re'de ve ba~ka Bat1h Olkelerde tek bir kadm hareketi yok. $imdi, resmi ve akademik kurumlardan sendikalara, ban!? hareketine ve kOltOrel faaliyetin <fS!?itli alanlanna kadar bir<(ok farkh yerde feminist dO!?Once ve perspektiflerin var oldugunu gorOyoruz. Arna, bana oyle geliyor ki, bugOn feminizmin etkisi her zaman oldugundan daha <(Ok farklrla!?ml!? ve bolOnmO!? durumda. Feminizm art1k, bir zamanlar lngiltere'de· 'kadm hareketi'nin sahip oldugu tOrden gev!?ek orgOtlenmelere bile sahip degil. Bu biraz kayg1 verici bir durum, ama baz1 kadmlar da bu <fe!?itliligin avantajlan oldugunu dO!?OnOyorlar. 3. SF KaktUs : Bir sosyalist feminist olarak, lngiltere'de sosyalist feminizmin kadm hareketi i<(inde dogu!?undan bugOne kadar ge<(irdigi sOreci, bir ozge<(mi!? degerlendirmesi yaparak, ozetleyebilir misin? Savundugu politikalar a<(1smdan, sosyalist feminizmi feminizm i<(indeki ba!?ka yakla!?1mlardan nas1I ay1rt ederdin?

45


- Daha once de degindigim gibi, yetmi~li y1llarm ba~mda, lngiltere'de, bir ti.ir radikal sosyalist politika feminist bir bak1~m aynlmaz parvas1yd1. Toplumsal hiyerar~inin, egemenligin ve baskmm her bivimine kar~1 mi.icadele veriyorduk. lngiltere'deki ilk kadm kurtulu~vulan 'radikal' ya da 'sisyalist' feminist gibi etiketlerden uzak durmaktan yanayd1lar. Aynm, kadmlarm ezilmesini ba~ka bi.iti.in egemenlik bivimlerinin temeline yerle~足 tirenlerle (radikal feministler), bu ezilmi~ligin sm1fh kapitalist toplumdaki ba~ka, e~it derecede temel ezilme bivimleriyle ivive girmi~ oldugunu di.i~i.inenler (sosyalist feministler) arasmdayd1. Ne var ki, feministlerin kadmlarm ezilmesiyle kapitalizm arasmdaki baglant1lan anlama ve kuramla~t1rma vabalan, lngiliz kadm kurtulu~u hareketi ivinde gi.i<(li.i bir sosyalist feminist ak1mm ortaya <flkmasma yol avt1. Bu ak1mm kendi dergileri vard1, 1973-1975 y1llarmda, <(Ok say1da kadmm kat1ld1g1 konferanslar di.izenliyordu. (Benzer bir si.irev A.B.D.'de de ya~amyordu.) Ancak bu konfe.ranslarda, tart1~malar <(Ok fazla Marksist di.i~Gnce kategorileri vervevesi ivinde si.irdi.iri.ili.iyordu. Bu. belki de, yetmi~lerin sonlarmda geli~meye b~layan, sosyalist feministlerm cinsiyet ili~kisini sm1f egemenliginden ayn, ozerk bir Qi.iv ili~kisi olarak kuramla~t1rmaktan kavmd1klan yolundaki ele~tiriye hakhhk pay1 saglam1~t1 . (Aynca, daha sonralan da, bence haks1z bir bivimde, erkek ~iddetinin ve bask1c1hgmm ti.im gervekligi ile yi.izle~memekle suvlanacakt1k; oysa, dayak yiyen ve tecavi.ize ugrayan kadmlar ivin merkezler kurma mi.icadelesini ba~latanlar arasmda birvok sosyalist feminist vard1.) Bir de, ilk sosyalist feminizm konferanslan, daha ba~tan sekterlik sorunuyla kar~1 kar~1ya kalm1~t1 : Baz1 ki.ivi.ik devrimci gruplardan gelen kadmlar bu toplant1lara hakim olmaya vah~1yorlard1. Bugi.in, birvok sosyalist feminist kadm, sendikalannda ya da ba~ka kampanyalarda ve ki.ilti.irel faaliyetlerde siyasal olarak eskisi kadar aktifler. Arna, genel olarak kadm hareketi gibi, art1k onlar da orgi.itli.i bir siyasal gi.i<( olu~turmuyorlar.

4. SF Kakti.is : Hem sosyalist harekette, hem de kadm hareketinde val1~tm. Bu vifte aidiyeti nas1I ya~adm? Bu iki deneyimi bir arada ya~a足 may1 kafanda nas1I. bagda~tmyordun? $imdi, geriye bakt1gmda, o zaman buldugun vozi.imlerin ge<(erli oldugunu di.i~i.ini.iyor musun? - Benim gibi, sol hareketin ivinde de clan feministlerin (ki kad1 nhareketinin ilk doneminde kadmlarm <fOQU solcuydu) hemen hepsi, hem solu hem de i~vi sm1fm1, kadm kurtulu~unu gervekten iveren daha geni~ bir sosyalizm anlay1~ma dogru itmeyi umuyordu. Toplumsal hiyerar~ilerden ve herhangi bir ki.ilti.irel i.isti.inli.ik anlay1~mdan armm1~ bir gelecek gori.i~i.ine sahip clan Sheila Rowbotham, ve~itli kitaplarmda bunu en iyi dile getiren olmu~tur. Yerel orgi.itlenmeye ag1rhk veren, (t1pk1 feminizm gibi) gelecegi ~imdiden kurmaya vah~an, otoriter-olmayan, dayam~maya dayah, ki~isel ili~kileri ve ozel ya~am1 di.izeltmek i.izere topluluk ivinde yeni

46


alternatif kaynaklar yaratmanm onemini vurgulayan liberter solun bir i.iyesi olarak ben feminist ve sosyalist faaliyetlerim arasmda pek bir gerilim y~amad1m. O donemin sosyalist feministlerinin C(ogu gibi, ben de onderligi, hiyerar~ik yap1lan ve ekonomist politikalanyla orgi.itli.i solun d1~m­ dayd1m. 1979'da yay1mlanan Beyond The Fragments'm (Ti.irk((esi : Femlnlzrn, Sosyallzm ve Eylemde Blrllk, lleti~im Yaymlan, 1984.) bi.iti.in amac1, feminist hedefleri, feminist pratikleri ve ki~isel politikay1 ciddiye alan farkll bir sol gi.indemin ve pratigin olanakll oldugunu -ve bunun orgi.itli.i sol d1~mda bir olvi.ide ger((ekle~tigini- ileri si.irmekti. Ne var ki, 1979'a gelindiginde, siyasal iktidarm yerle~ik kanallarmm d1~mda kalan, daha ozerk, gev~ek, yerel, dayani~maya dayah politikanm alam art1k ortadan kalkmaya ba~lam1~t1 bile. 1979'da, Thatcher'in ~m sag Muhafazakar hi.iki.imetinin i~ba~ma gelmesi ve sosyal gi.ivenlige ve i~vi haklarma kar~1 sald1rgan politikas1 birvok feministi l~vi Partisi'ne ve Muhafazakarlarm her cephede giri~tikleri saldmy1 kar~1lamaya yonelik daha savunmac1 stratejilere itti. Aynca, feministler ge((mi~te oldugu gibi d1~andan mi.idahale etmek yerine, yerel politikaya iverden, yâ‚Źrel meclisler ve belediye meclisleri di.izeyinde kat1lmaya b~lad1lar. Bu yap1larda, av1k, kolektif vah~­ maya ve dayani~maya dayah alanlar olu~turmaya vah~1yorlard1; ama bu y1ldmc1 ve gi.i(( bir gorev. Sevilmi~ b~kanlan, komite yap1lan ve belirlenmi~ gi.indemleriyle, sendikalarda ya da yerel yonetimde feminist vah~ma yapmak, yetmi~lerin b~larmdaki alternatif ya~am tarzma ve kar~1-ki.ilti.ire dayah politikadan ancak bu kadar uzak olabilir. 0 donemde feministlerin birlikte val1~irken y~ad1klan enerji, yarat1c1hk ve heveslilik bu ti.ir daha geleneksel yap1lar ivinde erkeklerle birlikte vah~1rken C(OQU kez kayboluyor. Arna ne yapahm ki farkh bir donemde ya~1yoruz. 5. SF Kaktiis: Sosyalist feminizmini nas1I bir kuramsal temele oturtuyorsun? Bu soruyu yamtlandmrken belki sosyalist feminizmi hem radikal feminizmden, hem de e~itlik((i-liberal feminizmden ayiran noktalara deginebilirsin. - Bu soruyu buyi.ik ol((i.ide yamtlad1g1m1 dQ~i.ini.iyorum. Feminizmin her ti.iri.i gibi sosyalist feminizmin temeli de, kadmlann bir cins olarak, ekonomik, siyasal, ki.ilti.irel a((ilardan ezildigini kabul etmektir. Ancak sosyalist feminizm cinsiyete dayal1 bask1y1 diger buti.in bask1larm temeli olarak gormez. S1mf, irk, ulus, vb. hiyerar~ileri ile cinsiyete dayah egemenligin kesi~tigini savunur. Kadmlar ait olduklan toplumsal gruba ozgQ vikar, ulusal ~ovenizm, emperyalizm ve 1rkv1hk bi((imlerinin d1~mda kalmazlar. Dale Spender, Mary Daly ve Andrea Dworkin gibi kadmlarm savundugu ve benim hiv kat1lmad1g1m kOlti.irel feminizm ya da yeni radikal feminizm, cinsiyet ili~kileri d1~mdaki bask• bivimlerinde kadmlann da roli.i ve sorumlulugu oldugunu reddeder. Ote yandan, liberal feminizm kokli.i degi~imlerin gerekliligini kabul etmez. Onlarm hedefi, buti.in toplumsar ve ki.ilti.irel hi-

47.


yerar~ilerin

ortadan kaldmlmas1 degil, kadmlarm mevcut iktidar duzeneklerine erkeklerle e~it bir bi<;:imde kat1lma f1rsatma kavu~maland1r. Baz1 kadmlar i<;:in, ornegin A.B.D.'de, ve ba~ka Bat1h Olkelerde ya~ayan, meslek sahibi bir kocayla evli meslek sahibi kadmlar, bu bazen ger<;:ek<;:i bir hedef olabilir. Bugun giderek artan bir bi<;:imde toplumun k1y1sma ltilen i~<;:i sm1f1 kadmlan ve siyah kadmlar i<;:in ise bunun pek bir anlam1 oldugu soylenemez. 6. SF Kakti.is: Feminizm, Sosyalizm ve Eylemde Birlik adll kitap baglammda, feminist hedeflerle sosyalist hedefler arasmdaki fark1 vurgulamad1gm i<;:in ele~tirilmi~tin. Bu ele~tiriye, biz de kat1hyoruz. Bu konuda ne du~Onuyorsun? Bu kitapta savunulan goru~leri lngiltere'deki ozgul konjonktOre mi bagllyorsun, yoksa feminizm ve sosyalizm anlay1~larmdan m1 tOretiyorsun? - Bu tOmuyle, feminizmi ve sosyalizmi nas1I tanimlad1gma bagll, oyle degil mi? Bu hareketlerin ikisi de hitrbir zaman kendi i<;:lerinde tOrde~ hareketler olmad1lar. Kadmlann ezilmesini, baskmm temel kaynaklanndan biri olarak gormeyen bir kuramm 'sosyalist' bir kuram oldugunu kabul edemem. Sol hareketin ve sosyalist hareketin, kadmlarm ezilmesi gen;;egini -gordugu kadanyla- gormesi i((in, kadmlann ff1karlarm1 savunmak Ozere ayn orgutlenmi~ olan feministler tarafmdan itilip-kak1lmas1 gerekti. Bu dogru. Ayni ~ey 1rk<;:1hga kar~1 mucadelede de ge<;:erliydi. Geleneksel olarak beyaz erkeklerin, yani orgutlO i~<;:ilerin <;:1karlarm1 temsil etmi~ olan ve bunda direnen bir solu feminist perspektiflerle besleyecek ozerk kadm orgutlenmeleri ongorule:bilir bir gelecekte hep gerekli olacak. Ne var ki, butOn halka yetki veren ve butOn ha.lk1 temsil eden, ger<;:ekten e~itlik<;:i ve ortakla~ac1 bir toplumun olanakhhgma inanmasayd1m herhangi bir siyasal eylem i<;:in pek bir neden gormezdim. Kendi <;:1karlan i<;:in, birbirleriyle rekabet halinde mucadele eden gruplar otesinde bir~eyi hayal edemezdik o zaman. Benim hep bagh oldugum ve en renkli ve en geli~mi~ bi<;:imiyle ornegin Sheila¡ Rowbotham'm yazd1klannda dile getirilen feminizm i<;:in yeni bir sosyalizm anlay1~1 gerekliydi. Bu yuzden, feminizmi i<;:ermeyen bir sosyalizmin sosyalizm olamayacag1; o kadar <;:ok kadmm hayatmda merkezi bir konumu olan sm1fsal, 1rksal ve etnik tahakkum ve somuruyle, bu temel ger<;:ekle hesapla~mayan bir feminizmin de kurtulu~a goturen bir feminizm olmayacag1 konusunda eskiden oldugum kadar 1srarl1y1m. 7. SF Kakti.is: Ki~isel olan politiktir sloganmm genel olarak feminizm a<;:1smdan anlam1 nedir? Bu sloganm farkh yorumlani~ bi<;:imleriyle farkh feminizm anlay1~lan arasmda nas1I. bir baglant1 kurulabilir? - Kadm kurtulu~<;:ulan, ba~lang1<;:ta, ki~isel/ozel olanm politik oldugunu vurgularken, her~eyden once, 'politik' olarak gorulen alanm kapsam1ni geni~letmeyi, kulturu ve ozel ya~am1 kendi alan1 d1~mda goren daha

48


gelenekc;:i bir solun ekonomizmini ve otoriterligini ele$tirmeyi amac;:hyorlard1. T1pk1 'i$' dunyasmm ve devletin olu$turdugu kamu alanmda oldugu gibi, ailenin 'ozel' dunyasmda da $iddetin ve baskmm var oldugunu gorebiliyorduk. Bunun bir ornegi, solcu erkeklerin kanlanyla, sevgilileriyle ve c;:ocuklarla ili$kilerindeki tahakkumcu tavirlanyd1. Bu slogamn ilk ortaya c;:1k1$1, $Sfkatin, payla$manm, dayam$manm ve 9$itligin butUn ki$isel ve sosyal ili$kilerimizi yonlendirecegine ili$kin umutlann ve iyimserligin beslendigi radikal bir ortamda oldu. Mevcut kadm-erkek ili$kilerini donu$tUrmeye ozel bir onem tamyorduk. Bu ili$kiler ve pratikler ic;:inde 'cinsellik' konusunda geli$tirdigimiz butUn du$unce ve imgeler erkeklerin etkinliklerini ve hazlanm on plana c;:1karm1$. kadmlan erkegin arzusunun edilgen nesneleri haline getirmi$ti. Kadm cinselliginin ozerkligini ve kadmlann -lezbiyen olsun, he:teroseksuel olsun- sec;:i$1erinde ozgur olmalarmm onemini vurguluyorduk. Ne var ki, ozel ya!?am1m1zm ve deneyimlerimizin niteligini sadece kolektif istegimize dayanarak degi$tirmenin ne kadar guc;: oldugunu gordukc;:e, o gunlerin iyimserliginin tehlikeli bir bic;:imde yamlt1c1 oldugunu anlad1k. Bir yandan ki$iSel engellerle kar$1la$1yor, obur yandan da daha genel olarak erkeklerin cinsel $iddet ve bask1ya ne kadar c;:ok ba$ vurdugunu giderek daha fazla fark ediyorduk. Bu baglamda, ba$lang1c;:taki a$m iyimserlik, erkeklerle olan ili$kilerimizi donu$turme konusundaki du$uncelerimizden, kotumserlik ic;:inde, tumuyle vaz gec;:memizin yolunu ac;:1yordu. Feminist cinsel politikanm agirhg1, kadmlann cinsel hazlanmn vurgulanmasmdan, erkeklerle cinsel ili$kiye girmenin tehlikelerinin vurgulanmasma kayd1. Kadmlara yonelik $iddet erkeklerin kadmlar uzerindeki denetiminin temel nedeni olarak gorulmeye ba$land1kc;:a, baz1 feministler eski slogam tersine c;:evirip siyasal olan ki$iseldir, ki$isel olan da cinseldir, bic;:iminde yorumlamaya yoneldiler. Kitab1mda da ac;:1klad1g1m gibi, bu benim kat1lmad1g1m bir tahlil. Ben cinsel bask1y1, erkeklerin kadmlar uzerindeki egemenliginin onemli bir yonu olarak goruyorum, tek nedeni olarak deg ii. Bugun ha.la., ozel ya$amm ve ki$isel ili$kilerin degi$tirilmesini politikanm onemli bir alam olarak goruyorum; ama gec;:mi$tekinden daha nuansh ve karma$1k bir yakla$1mm gerekli oldugu kamsmday1m. Hem kadmlarda hem erkeklerde, derinlerde yatan bilinc;:-alt1 bir tak1m guc;:ler arzulan, a$k• ve korkulan etkiliyor. 'Erkekligin', kadmlann cinsel olarak 'fethedilmesi'ne bagh oldugu bir kultUrel baglamda ve daha genel olarak erkeklerin toplumsal iktidannm kadmlann cinsel somurusunu olanakh k1ld1g1 bir durumda, bu guc;:ler kadmlar ic;:in urkutUcu ve tehlikeli sonuc;:lara yol ac;:abilir. Ne var ki, umutlu olmaktan da vaz geC(emiyorum : Kadmlarla erkekler arasmdaki ki$isel ve cinsel ili$kilerin degi$mesi her zaman olanakhd1r; sadece kolay degildir. Arna kadmlarla erkekler arasmdaki e$itlik artt1kc;:a ki$isel mucadele de kolayla$1r.

49


ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKAR,

ANKARA'DA FEMiNiSTLER NE VAPIVORLAR?

Ankara'dan Aksu Bora ile gorul?tGk.

SF Kaldlls: Aksu, Ankara'da feministler ne yap1yorlar? Aksu : lki grup var. Biz lokali ac;:t1k. Oteki grup da duzenli olarak toplarnyor; dernek kurma c;:al1l?malan var ve 8 Mart 1988'de· Gama-Guril?' in sergi salonunda Kadm $enligi duzenlediler. Biz de bu l?enlige kat1ld1k ve pornografiye, basmdaki kadm imgesine karl?I kampanyay1 bal?latt1k. Aslmda 1982'den beri Ankara'da feministler var; toplant1lar yap1yorlar. Arna orgutlenme ac;:1smdan en hareketli y1llar sanmm 1986 ve 1987 y1llan oldu.

SF Kaktlls: Kapali toplant1lardan daha genil? kat1lim isteyen ac;:1k hava toplant1larma ne zaman gec;:tiniz? Aksu : Sokaga ilk kez 10 May1s 1987'de c;:1kt1k. 0 sirada lstanbul'da bal?layan kampanyadan etkilenmil?tik. Anneler Gunu'nde c;:ic;:ek ve «Anneleri Dovmeyin» yaz1li rozetler satmay1 planlad1 k. Dayaga Karl?1 Dayarnl?ma Kampanyas1'rn desteklemek amacmdayd1k. Talihsizlik, o gun yagmur yagd1. Organizasyonu kotaramad1k. Altmdag Belediyesi KUltGr Merkezi' nin onunde birkac;: kadm topland1k, pankart ac;:t1k, yoldan gec;:enlere rozet takt1k. Basm c;:ok yer verdi ama biz eylemimizden memnun kalmad1k. Qunku kadmlara ulal?amad1k. Bundan sonra Qevre Duyarlll1g1rn Yayma Grubu'nun orgutledigi Guven Park1 Kurtarma Kampanyas1'na kat1ld1k feministler olarak. Pankart1m1z1 ac;:t1k, kek satt1k ve toplad1g1m1z paray1 Dayaga Karl?1 Dayarnl?ma Kampanyas1'na verdik. Aynca gun boyunca kuc;:uk gruplar halinde Ankara'da feministlerin ne yapt1g1, ne yapabilecegi tart1l?1ld1. Aram1zda bir hareketlenme bal?lad1. 0 gunden sonra Mimarlar Dernegi'nde duzenli toplant1lara bal?lad1k ama yaz geldi o ara, dag1ld1k. Ekim 1987 bizim ic;:in bir donum noktas1 diye dul?unuyorum. Mulkiyeliler Birligi'nde bir soylel?i duzenledik, Dayaga Karl?I Kampanya'y1 anlatt1k. Qok buyuk kat1lim oldu (500'den fazla) ve kadmlar c;:ogunluktayd1. Soylel?inin konusu kadm politikas1 ve bu baglamda kampanya idi. 60 ka50


ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKAR dar kadm bu toplant1dan sonra ba~latt1g1m1z tam~ma toplant1larma geldiler. ikinci toplant1dan itibaren surekli bir yerin gerekliligi gundeme geldi. Once haftada bir gun bir kahvehaneyi kiralamay1 du~unduk ama siirek11 yer du~uncesi baskm c;1kt1. Daha ayn bir pratik olacakti c;unku. Aral1k 1987'de lokali ac;t1k. $imdi guzel, kuc;uk bir mekamm1z var. Kimi «Kahve» diyor, kimi cclokal», kimi ccYerimiz» .. Tun us Caddesinde, bir apartmanm giri~ kat1. Bir kerevetle c;evrili ufak bir salon, geni~c;e bir mutfak, kuc;uk bir oda. Haftada uc; gun toplamyoruz. Cumartesi, Pazar ogleden sonra, Per~embe ak~am. Per~embeleri onceden belirledigimiz konularda soyle~iler yap1yoruz. Dog um Kontrolu ve Kadm, Pornografi, Kadm ve islam gibi .. Cumartesileri c;ay ve sohbet, Pazarlan kitap tarti~mas1. $imdiye dek ccS1fir Noktasmdaki Kadm», ccSosyalizm ve Kadm» gibi kitaplar uzerine konu~tuk. Konularm ve kitaplarm sec;iminde belli bir yontem izlemiyoruz. Herkes istedigi konuyu onerebiliyor; zaten tart1~malar sirasmda da pek c;ok sorusorun ortaya at1llyor. Ornegin pornografi hakkmda konu~ulurken, kadmm cinsel kimligine ili~kin y1gmla soru sorduk; sonraki haftalarda o sorulardan yola c;1kt1k. Nokta Dergisi'nin incirlik Osso kapagma tepkimizi dile getirip ba~ka kadmlarla payl~mak istememiz de o s1rada gundeme geldi. Bir lokal ac;may1 istememizin nedeni, bunun bir feminist politika pratigi olacagm1 du~unmemizdi. Gerc;ekten de tOm bu konu~malar-tart1~malar­ mektup kampanyas1-panoya as1lan duyurular-kuc;uk at1~malar, bir birliktelik yaratt1. Daha once birbirini tammayan kadmlard1k c;ogumuz; ~imdi toplant1ya gelmeyenin yoklugu hissedilir oldu. Bu birliktelik ortak bir du~unce ya da yakla~1m etrafmda degil. Tersine, c;ogu zaman sonu gelmeyen tart1~malanm1z oluyor; ustelik tarz olarak da birbirinden farkll kadmlanz. Arna bir noktada ortak bir tarz tutturduk sanmm : Kimse kendini ev sahibi gibi hissetmiyor burada. Her yeni gelenin oncekiler gibi/kadar ev sahibi oldugu du~unuluyor. Yani bu mekam kurmak ve ya~atmaktan dogan bir 'biz' duygusu pek yok. Kimse merkezmi~ gibi davranm1yor ve kimseye de oyle davramlm1yor. Boyle olmasmm onemli bir nedeni, tUm zamanm1 ve enerjisini burada harcayacak kimsenin olmay1~1. A~ag1 yukan hepimiz sekiz saat bir yerlerde c;all~1yoruz; c;ogumuzun ev-c;ocuk sorumlulugu var. Oysa boyle bir yeri sahiplenmek, ~ekillendirmek c;ok fazla zaman ve enerji istiyor. Boyle bir ~ekilsizligin guc;IUkleri de var tabii. Kiranm duzenli olarak odenmesinden toplant1 gunleri birinin erken gelip kap1y1 ac;masma, ba~­ ka kadmlara ula~abilmek ic;in duyuru yap1lmasma kadar pek c;ok guc;luk. ilk bir iki aym sonunda, haftada bir gun olan toplant1lara kat1llmm c;ok az

51


ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKAR oldugu ve giderek azald1g1 sirada, umutsuzluga kap1ld1g1m1 itiraf etmeliyim. Lokalin ya$atilmas1 ic;;in ugra$mak bo$una diye di.i$i.ini.iyordum; madem bir mekana sahip olmak, onu diledigince, kullanmak, · ba$ka kadmlarla biraraya gelmek derdi yok kimsenin, biz neden ugra$1yoruz ki diyordum. Aslmda belirlenmemi$ bir yere gelip, orada var olarak, bir $ekilde oray1 belirlemek, hi<;: a11$1k olmad1g1m1z bir deneyimdi. Yani bir lokal a91ld1g1m duyan kadmlarm akm akm gelip oraya sahip 91kmamalan son derece beklenebilir ve, anla$1labilir bir $eydi. ilk birka9 toplant1daki kalabal1gm, yerini si.irekli gelen on-on be$ kadma birakmas1 sanmm bu yi.izdendi. Gi.indemli toplant1lann ba$1amasmdan sonra daha rahat hissettik kendimizi. Daha bildik bir $eydi 9i.inki.i bu. Birbirimizi tammam1z, kendi yakla$1mlanm1z1 olu$turmaya ba$lamam1z ac;;1smdan da yararll oldu. Hem zamanla bu mekam sevdik; burada bulunmaktan ho$1anmaya ba$lad1k. Ba$l&ng19taki o tuhaf bo$1Uk duygusu yerini «buraday1m ve buras1 ben nas1I istersem, oyle olacak» di.i$i.incesine b1rakt1 . istekleri farkh clan kadmlann bir araya gelebilmeleri ve· hepsinin de kendini ifade edebilmesi boylece mi.imki.in oldu. Bundan sonra ne olur. bilemem, ama $U birkac;; ~yl1k deneyimimizi 9ok onemsiyorum ve seviyorum. Son giri$imimiz «Basmda Kadm imaj1»m protesto kampanyas1. Amac1m1z Nokia Dergisinin kadm bedenini a$ag1layan dergi kapaklarm1 protesto eden mektuplar yaz1lmas1m saglamakt1. 26 Mart'ta bu konuda bir panel di.izenledik ve pornografi ile bu ti.ir dergilerin yakl~1mm1 ele ald1k. Kampanyay1 May1s ay1 sonuna kadar si.irdi.irmeyi di.i$i.ini.iyoruz. Adresimiz: Tunus Cad. No. 50 Kavakhdere-Ankara

52


ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA

ANK~

KADINLAR, Dergilerde c;:1kan «kadm» imaj1yla ilgili gor0$1erimizi sizlerle payla$mak istiyoruz. Bu c;:erc;:evede NOKTA'nm 24 Ocak 1988 tarihli «Hassas Nokta lncirlik» ba$hkh kapagina kar$1 bizden ili$ikteki gibi bir tepki c;:1kt1. Erkek egemen basm kadmm bedenini ve bOtlinunO bolerek, ki$iliginden kopararak onu tek ba$ma tammlamak ve dolay1s1yla kontrol etmek istiyor. Biz boylece olu$turulan kadm ve, cinsellik tammma kar$1y1z. Kendilerini pornografik olarak tammlamayan yayin organlan da s1k s1k bedenimizi kullanarak c;:arp1c1 bir gorsellik kazanma yoluna gidiyor. Bu bizce son derecede vahim ve kar$1 c;:1k1lmas1 gereken bir olgu. a$ag1daki adrese Size bu konudaki d0$0nce ve tepkilerinizi yazmamz1 istiyoruz. Kadinlarm kendi kelime ve, cumleleriyle yaz1lm1$ protesto mektuplanm topluca NOKTA'ya gotlirerek seslerimizi duyurmak istiyoruz. Bir an once sizlerden duymak Omidiyle. SEVGILER,

Bu konuda kafa yoran bir grup feminist

Adres: Menevi$ Sok. 48/18 A. Ayranc1, Ankara

53


ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKA

ANKARA 8 MART SENLIGI : KADINLAR SUSMAVACAK

Kadin Dayanu11ma Grubu 8 Mart'ta, Ankara'da bir Kadm $enligi duzenlemeye karar verdigimizde amac1m1z, kadmlann biraraya gelip seslerini duyurabildikleri, sorunlanyla birlikte kadm olmanm k1vancm1 da payla$abildikleri bir toplant1 yapmakt1. Bu yuzden, 9e$itli gosterileri ccizlemeye» dayanan bir program haz1rlamak yerine, herkesin aktif bir $ekilde kat1ld1g1 spontane tart1$malara yer veren canh bir ortam yaratmay1 hedefledik. Dolay1s1yla, hazirl1k 9al1$malanm1z tart1$malara ba$lang19 olu$turabilecek panolar ve afi$1er yapmak, sloganlar belirlemek, ku9uk bir tanitma bro$uru haz1rlamak, fotograf ve resim sergileri duzenleme kuzerinde yogunla$t1. Valilikten izin almaktan, bez pankartlan hazirlay1p asmaya kadar bin bir i$1e ugra$mak elbette yorucu oldu ,ama bu arada 9ok da eglendik. $enlik oncesindeki son iki gun, herkes 9ok heyecanh ve gergindi. Bu gerginlik, Tur-Ser salonunu bir gece onceden haz1rlama 9abasma giri$tigimizde, Alparslan Turke$'in oglu Tugrul Turke$ ve adamlan tarafmdan, ccTurkuvaz $irketinin buray1 ertesi sabah saat 9'a kadar tutmu$ oldugu, o saate kadar hi9 bir $ey ast1rmayacaklan» gibi, son derece sudan ve sirf panolanm1za ccg1c1k» olmaktan ileri geldiQi belli olan bir bahaneyle engellendigimiz zaman, iyice artt1. Arna esas endi$emiz, ka9 ki$inin gelecegi, istedigimiz gibi canh bir toplant1 olup olmayacag1 yonundeydi. Ankara Kadm $enligi, endi$elerimizin ne kadar bO$ oldugunu hepimize gosterdi. Bir kere, kat1hm olaganustO yuksekti; sonra, her k6$ede hararetli tart1$malar oluyor, bir yandan da herkes kendiliginden bir i$in ucundan tutuyor, gorevlendirilmeden kendini gorevli hissediyor, tuhaf bir ccozgurluk ivinde orgutlenme» durumu ya$aniyordu. Tabii bu arada, organizasyon aksakl1klan da yak degildi. Ornegin, bu kadar kalabahk olacagm1 tahmin etmedigimizden {yakla$1k iki bin ki$i kat1ld1 toplant1ya), bir mikrofon sistemi kurmay1 dU$Unmemi$ti. Dolay1s1yla, konferans salonunda yap1lan konu$ma ve tart1$malar, d1$anda bulunanlara duyurulamad1. $enlik mekani, her k6$esinde ayn bir tart1$manm surdugu 9e$itli salonlanyla 54


ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKA boyle bir toplanh ic;:in c;:ok elveri$1iydi; ama ses duzeni eksikligi yuzunden, tart1$malan birle$tirmek mumkun olmad1. Gene de, Muzeyyen Aytac;:'m g1rtlagm1 zorlayarak yapt1g1 anonslarla, hangi ·ko$ede neyin tart1$1ld1gmdan herkes biraz haberdar olabildi. Evet, 8 Mart $enliginde dia gosterisinden panolara, fotograf ve resim sergilerine; c;:e$itli standlardan, tarh$ma ko$elerinden hep birlikte $ark1 soylemeye akan, buyuk c;:ogunlugunu her ya$tan kadmlarm olu$turdugu c;:ok hareketli bir topluluk vard1. Salonun c;:e$itli yerlerine as~1 dovizlerden ozellikle biri, mesaj1 ozetliyordu : «Feministim, c;:unku kadm1m». Bir panoda, ornegin, aile ic;:i $iddet olgusu irdelenirken, bir digerinde ccDayaga Kar$1 Kampanya.. tanit1hyor, bir ba$kasmda ise evlilik kurumu sorgulaniyordu. Boyle bir c;:ok afi$, pano, doviz, vb. Vard1. Herkes istedigini yaz1p getirsin ve bunlar uzerinde tart1$ma ac;:1lsm istemi$tik. lsteml,tlk kl, blraz da kad1nlar konu,sun; yanh' yapmak korkusu duymadan, kendllerlnl sansUr etmeden ne dU,UnUyorlarsa, ne hlssedlyorlarsa dlle getlrslnler. lsteglmlz fazlas1yla gerc;:ekleftl. $enlige kat1lan kadmlar CO$kuyla tart1$malara girmekle kalmad1lar, c;:ogu zaman tart1$malan bizzat ba$latt1lar. Ornegin tiyatro sanatc;:1lan 1$1k Yenersu ile Nesrin Kazankaya, $U s1rada Devlet Tiyatrolan repertuarmda olan iki oyun (c•Afife Jale» ve «Bir Kadm, Bir Du$, Bir Oyun») konusunda, hemen c;:ok ilgi goren spontane bir tart1$ma ac;:t1lar. Deniz Turkali'nin ccTecavuz,. adh gosterisinden sonra ba$1ayan «kadmlara kar$1 i$1enen cinsel suc;:lar .. tart1$mas1 da boyleydi. Kadmlarm ccic;:lerinden geldigi gibi» konU$malarma hie;: de ah$kln olmayan bir toplumda, buna kar$1 tepkiler de geliyordu elbette. llginc;: olan nokta, burada bile delikanhlann, laf1 k1zlara b1rakmamaya c;:ah$malanyd1. Hepsi feminizm konusunda h1zll «Otorite», ustelik de ccsosyalist otorite» kesilip, «kadm hareketi»nin «olmas1 gereken,. teorisi, politikas1 ve «ba$an yontemleri,. konusunda soylemediklerini b1rakm1yorlard1. ccSiz biraz sussaniz da kadmlar konU$Sa, biz kadm sesi duymak istiyoruz,. dendiginde ise, cchah, i$te bakm siz erkek du$man1sm1Z» diyerek kendilerini her zamankinden de hakll hissediyorlard1. Hic;:biri, bu tepkilerinin aslmda hie;: de' ah$km olmad1klan, ccbir $eylerin dl$mda birak1lmak»tan duyduklan endi$eden ileri geldiginin farkmda degillerdi. Fatmagul Berktay yapt1g1 ac;:1$ konu$masmda, ccgelecek kadmd1r, c;:unku ekmekle birlikte gUI. isteyenler, en fazla kadmlardir» demi$ti. $enlikte en c;:ok tart1$1lan slogan bu oldu. Hararetle destekleyei:iler oldugu gibi, $iddetle kar$1 c;:1kanlar da vard1. Salonun c;:e$itli ko$elerindeki konu$malar-

55


ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKARA ANKA dan, kadm sorununun varhgm1 herkesin kabul etmesine kari;;ihk, c;:ozum onerilerinde onemli farkhhklar oldugu sonucu c;:1k1yordu. ccEgitim, bilinc;:lenmek, erkeklerle mucadele, kadmlarm ayn orgutlenmesi, ekonomik ozgurli.igun kazamlmas1, vb», henuz olui;;makta olan bir cckadm politikaSl»nm parc;:alan olarak ifade edilirken, bu konuda dui;;unmeyi tumden reddedenler de yok degildi : ccliterati.irun, feminizm konusundaki yarg1s1 bellidir»; ccPeik, yarm ve yapacagm1z1 biliyor musunuz? Bilemezsiniz, c;:unku yonteminiz yok»; ccZaten bu ii;;te bir CIA parmag1 olmasayd1, hepinizin defterini durerlerdi» vb, vb. Ve bu arada bir ccpapatya .. , ccEvlilik kurumu aleyhinde nas1l bulunursunuz? Kim oluyorsunuz da boyle bir toplant1 duzenliyorsunuz? Semra hamm Ankara'da yok diye yapabiliyorsunuz bunlan. $izi i;;ikayet edecegim, hukuk yoluna bai;;vuracag1m1 .... diye bas bas bagmyordu. $enlikte bir de ic;:ine herkesin diledigini yaz1p atacag1 bir sand1k vard1. Alli morlu, c;:mg1I c;:mg1l sand1gm bai;;mda duran Asuman, ister istemez bir c;:ok tart1i;;manm odak noktasmda bulundu. Onun izlenimine gore, $enlige kat1lanlar ccne olmas1 gerektigini soyleyip de' elei;;tirenler ile, kadm olarak sorunlanni getirip paylai;;anlar» bic;:iminde ikiye aynlabilirdi. Qevresini saran ccdelikanh otorite»lerden bunald1g1 zaman imdadma yetii;;en ve ilk kez gordugu yai;;h bir kadm1 unutam1yordu : ccSiz azc1k susun bakahm da benim k1z1m konui;;sun, ben sizi degil, onu dinlemek istiyoruml» $enligin sonunda hepimizin keyfine diyecek yoktu. ccYeni Turku» grubunun solisti Derya Koroglu, hie;: bir teknik donamm olmad1g1 halde -bunun gerekli oldugunu unutmui;;tukl- bizi k1rmay1p gitanyla i;;ark1 soylerken, dinleyiciler paylai;;manin s1cakhg1 ic;:inde ona kat1l1yor ve gun bitmesin istiyorlard1. Sand1ga duygularm1 yaz1p atan on bir buc;:uk yai;;indaki Ekim'in dedigi gibi, cc$enlik neredeyse kadmlar kadar guzel»di. Gun nas1l olsa bitecekti ama, kadmlar susmayacaklard1. Ankara Kadm Dayami;;mas1 Grubu'ndan Muzeyyen ile Deniz Turkali'nin bai;;m1 c;:ektigi halayla birlikte soylenen Kadmlar Mari;;1, bunu kamthyordu : ccSuskunduk ve bekledik/Yai;;and1, seyrettik/Sonunda Veter dedik/Bir daha susmayacag1zl,.

56


«KADIN VE SOMORO»/«KADIN SORUNU» NASIL SOMOROLOR Nesrin Tura Yeni Qozum'un Kad1n ve SomUru bro~urune deginmemin nedeni bu son y1llarda Turkiye Solunda cckadm sorunu»na ili~kin en onemli tart1~malardan birini ic;:ermesi degil; feministleri ko~eye s1k1~t1ran ve dolay1s1yla da bir an once hesapla~1lmas1 gereken bir anlay1~1 yans1tmas1 hie;: degil; yalnizca Turkiye solunun buyuk bir kesimi ic;:inde y1llard1r suregelen sm1f indirgemeci, ikameci, tepeden ve manipulatif bir cckadm sorunu» anlay1~mm en tipik ve kaba ifadesi olmas1. Bu deginme topyekun bir hesapla~ma degil. Bro~urdeki anlay1~a kar~1 kendi sosyalist-feminizmimi c;:1karmay1 ~imdilik amac;:lam1yorum. Turkiye'de sol gruplann cckadm sorunu»na yakla~1m1 ve sosyalist-feministlerin bu konudaki tavn ikinci say1m1zm ana yaz1s1. Bu deginmede bro~ure· hakim olan anlay1~m ic;: tutarllllgma (!) ili~kin bir kac;: ipucu vermekle yetinecegim. bro~urun

ccKadmlar bugunku toplumda en fazla bask1 goren, somurulen kesimlerin ba~mda gelmektedir... (s. 8) cc- Kadmm uzerinde duzenin somurusu oldugu bir gerc;:ek. Qall~an kadmlann orgutlenmeleri, sendikala~malan saglanmahd1r. ( .. ) Ozetledigimiz bu istemler yanmda, kad1nlann ayr1ca kendine ozgU lstemleri de olacakt1r.» (a.b.c;:., s. 44). '

Kadmlann yalnizca kadm olmaktan kaynaklanan sorunlan oldugunun bu bic;:imde vurgulanmasmdan ve kadmlann ezilmi~liginin c;:arp1c1 orneklerle betimlenmesinden bir kac;: sayfa sonra: ccBiz biliyoruz ve bilimsel olarak da kanitlanm1~t1r ki, toplumlarm tarihini ve tUm geli~meleri belirleyen sm1flar mucadelesidir. Her ~eyin ozunde bu mucadele yatar. Bunun d1~mda cins aynm1, irk aynm1, ya~ aynm1 vb. aynmlann hie;: bir ciddi ve bilimsel dayanag1 yoktur, gerici anlay1~1 yans1tirlar.» (s. 48) Bro~urdeki bu c;:eli~kinin bilimsel dayanaag1 nedir diye sorulabilir. Irk, cinsiyet vb. temellerde olu~an toplumsal hareketlerin baz1 mercilere bilimsellik ve ciddiyet derecelerini onaylatma geregi duymadan, bir

57


egemenlik ili~kisinin taraflan olarak sorunlanm gundsme gstirmeleri mi? Bu hareketlere maruz,, kalan mercilerin kendi denetimleri d1~mda ortaya vikan geli~meler kar~1smda tela~a kap1hp tavirlanm belirlemekte vektikleri gii('flGk mu? Son almt1da izledigimiz «diyalektik materyalist» (I) ak1I yurutme yontemine gore, sm1f vard1r; sm1f varsa irk, cinsiyet vb. kuruntudan ibarettir. «Feministler, kadmlarm somiiriilmesi ve bask1 gormesinin, ikincil bir cins olarak gorulmesinin sm1fsal temelini gorsmediklerinden, bunu erkeklerin egemenligine baglamaktad1rlar.» (9) «Cins aynm1m ve erkek dii~manhgm1 harekst noktas1 yapmalan onlarm (feministlerin) gerici yanlarm1 olu~turur» . (51) K1sacas1, feministler 'cinsiyete dayah sgsmsnlik vard1r, oyleyse s1mfsal egemenlik yoktur' diyorlarm1~. «Burjuva/kGvGk-burjuva kokenli» feministlerin, baz1 sosyalistler tarafmdan en yetkin bivimiyle kullamld1gma tamk oldugumuz «diyalektik materyalist» yonteme boylesine vak1f olabileceklerine inanm1yorum. «Feminist hareketlerin, genelde devrimci mucadele, ozel olarak da emekvi kadmlarm miicadelesinde oynad1g1 olumsuz rol yogun bask1 donemlerinde bir k1s1m ccilerici-solcu»lann feminizm vb. ak1mlan kendilerine s1gmak yapmas1yla daha iyi anl~1lmaktadir. Bu tiir unsurlar avikva miicadelenin zorluklanndan kavmamn arac1 olarak kullanmaktalar feminizmi. ... (51) «Birle~mi~ Milletler'in duzenledigi bir kadm konferansma Bolivya'dan bir maden i~visinin kans1 da kat1hyor. Ve konferansta Bolivya'daki 8Cfhktan, bask1dan, katliamdan ve i~kencelerdeh, somuruden bahsediyor. Ba~ka Glkelerden gelen baz1 kadmlar bu anlat1ma kari;;1 v1k1yorlar. Bolivyall kadm delegenin hep politika konu~tugunu, kadm sorunlarma deginmedigini soyleyip ele~tiriyorlar ( .. ) Burjuva kokenli kadma bakt1g1m1zda tamamen soyut ele ahyor meseleyi ( .. ). Arna madenci kans1 Bolivyall delege kadm, sorununu sm1fsal temelde ele al1yor. Dogru olan da bu .... lnsan ku~kulanmadan edemiyor; bir yandan e~lerinin sm1f mucadelesine omuz verirken, bir yandan da kadm olmaktan kaynaklanan sorunlanm giindeme getiren lngiltere maden i~vilerinin kanlarmm kokenlerine biraz burjuval1k m1 bula~m1i;;. acaba? Nikaragua'daki Sandino'nun k1zlanna, elde silah sm1f mucadelesi verirken bir yandan da cinsiyetleri temelinde orgutlenmekle ccmGcadelenin zorh.• klarmdan kavm1~» olduklanm birinin soylemesi gerekiyor art1k. Ve sosyalist feministlerinki oyle bir kaCfl~ ki, kar~1larmda yalmzca burjuvaziyi degil, sosyalistlerin bir bolGmii-

58


nu de buluyorlar ister istemez. Hem sosyalizm hem de kadmlann kurtuIU$U ic;:in mucadele etmek ii?in kolayma kac;:makt1r ve emekc;:i kadmlann kafasm1 bulandmr. En iyisi kadmlann kurtulu$unu burjuva kadmlara b1rakmak. Zaten broi?Grde c;:ifte somuruye maruz kald1g1 ic;:in en c;:ok ezilen kesim oldugu soylenen proleter kadmlarm kadm olmaktan kaynaklanan sorunlan art1k o kadar da vahim degil: ccKapitalizmde bireysel cinsel a$k, yani c;:1kar ili$kileri d1$mda, iki tarafm kar$•hkh begeni ve ilgisine dayanan evlilige ancak emekc;:ilerde rastlanir. Proleter evlilikte erkek egemenligi sonmeye yuz tutmui?tur. E$ aldatma ve fuhu$, proleter evlilikte burjuva kultGrunun etkisiyle silik te olsa varl1gm1 korur, ama sonmeye yuz tutmui?tur art1k. Bu ozelligi saglayan da kadmm da Gretime kat1lmas1 sonucu ortaya c;:1kan ekonomik ei?itliktir. Gelenek-gorenekler ve toplumsal deger yarg1lan d1$mda, erkegin kadma bask1 uygulayabilecegi bir GstGnlugG kalmam1$t1r. Aynca erkegin maddi durumu fuhu$a yonelii?ini engeller.» (s. 30) Devam edelim ve proleter ailenin ccsosyalist aile» nin nuvesi oldugunu gorelim: ccfuhu$ ortadan kalkmca tek ei?li evlilik gerc;:ek halini alacakt1r. Her iki taraf ic;:in de tek ei?li evlilik gec;:erlidir. Hem erkek ic;:in, hem de kadm ic;:in. Arna sm1fh duzende bu yalnizca kadm ic;:in gec;:erliydi. Fuhu$ ve ahlaks1zhgm temeli de bu tek yanh baghhkt1.» (s. 597) Meger fuhu$ teke$li ailenin obur yuzu degil de, teke$1iligin ei?lerden biri tarafmdan ihla.liymi$· Proleter erkek paras1 olmad1g1 ic;:in ei?ini ccaldatamad1gmdan», biraz gonulsuz ve mecburi bir bic;:imde de olsa ideale· yaklai?m•i?· ideal ccsosyalist aile»: Yoksullugun birbirine mahkum ettigi ei?ler. Son iki almt1y1 ai?ag1dakiyle birlikte· dG$Gnmek ccdiyalektik» yontemle vanlan radikal sonucu ta:mamen ac;:1khga kavui?turabilir : cc(feministlerin) Duzeni degii?tirmek gibi bir amac;:lan yoktur. sadece duzenin Grettigi sonuc;:larla ilgilenip bir tak1m gostermelik reformlar ic;:in mucadele edip kendilerini avuturlar. Etraflarma da 'kadmlann kurtu1U$U ic;:in sava$1yoruz!' diye gostermeye c;:ah$1yorlar ... (s. 51)

cc'Duzenic;:i' feministler yeldegirmenleriyle sava$1yorlar c;:Gnku kadmlarm sorunlan bu duzende c;:ozulemez» diyen devrimci anlay1$a gore, proleter ailede erkek egemenliginin sonmesi ic;:in sosyalizme, duzen degi$ikligine hatta «gostermelik reformlara» bile ihtiyac;: kalmam•i?· Sosyalizmde erkek egemenligine son darbeyi vurmak ic;:in yap1lacak tek i?ey erkeklerin arpalannm fazla gelmemesine dikkat etmek. Emekc;:i kadmlar kadmhkla59


nndan kaynaklanan sorunlarm1 kapitalizmin sm1rlan i9inde el 9abukluguyla halletmi$1er bile. Peki bunu nas1I becermi$1er? ccBurada feminist denenlerin, biz emek9i-sosyalist kadmlarm mucadelesini bulanikla$t1rd1gm1, hedef $a$1rtmaya 9al1$maktan ba$ka bir i$e yaramad1klarm1 tekrar belirtelim ... (s. 51) 1$te proleter kadmm bu duzen i9inde cckurtulmU$ olmasmm anahtan da bu. Bro$0run ba$inda bilin9siz oldugu ivin Dayaga Kar$• Yuruy0$'e ilgi duyan Senem, Hatice'den s.ld1g1 dersin etkisiyle bro$0run sonunda nihayet bilin9leniyor: ccHer ne kadar $U anda evde bir 9ok i$ bizi bekliyorsa da, e$itligin nas1I kurulacag1m ve durumumuzun nas1I duzelecegini ogrenmi$ olduk ... (s. 62) Ve Senem her tUrlU kafa kan$1khgmdan kurtulup, sm1f mucadelesinde kendisine aynlan yeri almaya gidiyor : Evine, bula$1klan y1kamaya ... Proleter kadmlann kadmhklanndan kaynaklanan sorunlanm nas1I ya$ad1klanm bir de kendilerine sormal1, ama baz1 solcule.nn kadm mucadelesini yok sayarak saflarmdaki kadmlann ho$nutsuzlugundan kurtulmaya c;:ah$flklan kesin. Sm1f1 irk, cinsiyet vb temellerde bolen kapitalizm degil de haklanni arayan kadmlar olsa gerek. Sm1f1 bolmemek i9in gereken ozveri de dogal olarak kadmlara d0$0yor yine. Sosyalizme kadar dayag1 sineye 9ekebiliriz (nas1lsa dayak gayri ciddi ve bilimsel dayanaklardan yoksun bir ezilme bi9imi). Bro$0rdeki 9eli$kiler yazmakla bitecek gibi degil. Onemli clan tek tek bu 9eli$kiler de degil, bunlann beslendigi terhel avmaz. Bir yanda, kadm sorunlarma herkesten, hatta kadmlardan daha fazla sahip 91kma iddias1, ote yandan bu sorunlann c;:ozumunu belirsiz bir gelecege erteleme anlay1$I; bir yandan son y1llarda sol hareketin gundemini zorlayan kadm sorunlan konusunda soz soylemekten geri kalmama ihtiyac1, ote yandan kadm hareketini massetme egilimi. Paradoksun ozeti ~u : Sorun cckadm sorunu .. degil. Butun mesele Turkiye'de feministlerin varhg1 ve kadm hareketiyle ittifak kurmanm yollarm1 aramak yerine onu massetmeye 9abalayan bir anlay1~m bu varllk kar~1smdaki 9aresizligi : ccSm1f mucadelesinin gorevleri 9er9evesinde, feminizmin alanm1 iyice daralt1p etkisiz k•lacak te$hir ve propaganda faaliyeti gundemde tutulmalld1r... (s. 52) Ba$ans1z bir manipUlasyon 9abas1.

60


IKI KITAP BIR FILMIN D0$0ND0RD0KLERI Ozden Dllber Gec;tigimiz y1lm feminizm ac;1smdan bir hayli hareketli ve tart1$mall bir y1I oldugunu soylemek mumkun. Gazete ve dergi sayfalarmda s1k s1k «feminist kadmlar . . .... ,, diye ba$1ayan haberler boy gostermeye ba$lad1. Kimi me$hur kadm ve erkeklerle yap1lan roportajlara «Feminizm hakkmda ne d0$0nuyorsunuz?» tarzmdaki sorular eklendi. Kadmla ve kadm sorunuyla ilgili kitaplar binlerce bask1 yapt1, filmler c;evrildi. Bu konuya duyarhhk neredeyse aydm olmanm bir kriteri bile olmaya ba$lad1. K1sacas1 feminizm bir ccpopularite» kazand1. Feminizmin niye son y1llarda boylesine gundeme geldigini, bu konjonktOrun bir tesaduf olarak m1 yoksa toplumsal dinamiklerle baglant1h olarak m1 geli$tigini incelemek, k1sacas1 bir konjonktur tahlili yapmak niyetinde degilim. Yalrnzca $Unu soylemek istiyorum; eger bugun cckamuoyunda» feminizm bu denli populerlik kazanm1$Sa hie; $Uphesiz bunda bir avuc; kadmm, kadmlann ezilmesini ve cinsiyetc;iligi sorgulayan bir tart1$may1 ba$latmasmm onemli bir rolu vard1r. Bu konuda yaz1lan c;izilen her$eyin kadm kurtulu$ hareketine veya onun bir parc;as1 olan feminist harekete ne getirdigi ya da ne gotUrdugu ac;1smdan degerlendirilmesi gerekir. Bugun Turkiye'de bir feminist hareketin varhgmdan soz etmek ic;in fazla erken. Ne var ki, dar bir c;evrede bile olsa bunun tart1$mas1 ba$lam1$t1r. Biz, kadmlann sm1fsal farkhhklann otesinde, yalrnzca kadm olmaktan dogan sorunlann ortak paydasmda biraraya gelebildigi siyasi bir hareketten soz ediyoruz. Bu tart1$ma yeni ba$lam1$tlr; bu ortakhgm ipuc;lanrn yeni yeni yakallyoruz. Konu cinsiyetc;iligin sorgulan· mas1 oldugunda onumuze bir sure engel dikilmekte; bu konuda ne akta· nlacak bir tarih, ne de bize ornek olacak bir deney soz konusu. Bu nedenle bu konuda yaz1lan her $ey bizi yakmdan ilgilendiriyor. ccKadmm Adi Yok» ve «Bir Feministin Dogruya Yakm Portresi» (ikincisi birincisi kadar popUler degilse de), son bir y1lda admdan c;ok soz edilen iki eser olarak kar$1m1zda. Her iki kitap da all$1lagelmi$ kadm rollerinin dl$1na 91kmaya c;abalayan, ccaykm» olmak isteyen kadm kahramanlan kendine konu edinmi$· Asena'nm kitabmdaki kadm, c;ocuklugundan itibaren bir sorgulamaya tabi tutuyor hayatm1. Hayatmdaki ilk erkekle -babas1- ve diger erkeklerle, kendi cinselligi c;erc;evesinde bir mucadele yurutOyor. Kendi ya$am 61


>

standartlan c;:erc;:evesinde kari;;1lai;;t1g1 erkek degerlerine kari;;1 91k1yor; kendine erkeklerin dlinyasmda bir yer edinmeye c;:abahyor. Huzursuz bir kadm, Asena'nm ad1rn koymad1g1 kadm kahramarn. Huzursuz, ayrn zamanda da duygulanyla yai;;ayan, duygulariyla kari;;1 91kan bir kadm. Yani kari;;1 91karken bilinc;:li bir mucadelesi yok. Bu nedenle de kitapta bir hayli eksik kalan bir yan var : Kadmm ozgurlei;;me mucadelesinin basamaklari, bunun daha topyeklin bir mucadeleyle gerc;:eklei;;ebilecegi, yani bireysel kurtului;;un imkans1zhg1. Kad1n Hareketinin hem bag1ms1z hem de tlim kadmlann mucadelesi olma zorunlulugu bu imkans1zllkta yat1yor zaten. Kad1n, kendini kole eden, kendi benligini bulmasm1 engelleyen aile, egitim, din gibi kadmm ezilmii;;ligi uzerinde yukselen bir dizi kurum -ki bunlar smith toplumun kurumland1r- var oldugu surece ozgurlei;;emeyecektir. Erkegi daha ayricahkll k1lan toplumsal degerlerin degii;;mesi, bunlann degii;;ebilecegi bir bai;;ka toplumun ini;;as1 ic;:in verilen mucadeleyle atbai;;1 gidecektir. Asena'nm kitabmda bunlann hie;: biri yok. Filmden farkh bir final var. Maddi olarak bag1ms1zlai;;an kadmm art1k tek sorunu birlikte oldugu erkekler ve onlarla ilii;;kilerindeki problemleridir. K1sacas1 duygusal problemlerdir. ii;;te tam bu noktada kap1 c;:alar ve kendisine kadm oldugu ic;:in davrarni;;lanna dikkat etmesi ihtarmda bulunur. Kap1ya dikilen, ev sahibi degil, onun kimligindeki erkek degerleri, yani toplumsal ahlak degerleridir. Tam da bu noktada kadmm bireysel kurtului;;unun imkans1zl1gmm ipuc;:lan biraz da olsa yakalanm1i;; ama oteye gotlirulmemii;;. Bir diger nokta da onerdigi c;:arelerdir. iyi bir egitim, buna bagh olarak da iyi bir ii;; bulabilme imkarn kadmm kurtului;;u ic;:in bir onko!?ul. olarak sunulmui;;. Ku!?kusuz kad1rnn iki nedenle c;:ahi;;mas1rn istiyoruz. Birincisi, maddi olarak bir erkege bag1mll kalmamas1, ikincisi, ev ii;;inin hie;: bir uretkenligi olmayan monotonlugundan kurtulmas1 ic;:in. Kad1n kendisinden beklenilen gorevlere itiraz etmeye, evin d1i;;ma 91kmaya, c;:al1i;;maya bai;;lamas1yla bai;;lar. Ne ki, bu bir kurtulu!? degil, kurtului;; ic;:in bir ad1md1r yalrnzca. Buna daha fazla bir anlam yuklemek ciddi bir hata olur. (Basmda zaman zaman ÂŤKad1nm Adi YokÂť adl1 kitap i9in ovguler 91kt1, hatta ve hatta ccbir feminist manifestoÂť tarnm1 bile yap1ld1.) Bu eksikliklerin ve olumsuz yanlanrnn yarn s1ra yazar onemli bir ad1m atm1i;;t1r : Ozel hayatm gozler onune serilmesi. Bir tabu olarak her zaman saklanan kadmm ozel. hayat1 buyuk bir ic;:tenlikle kamuoyuna ac;:1lm1i;;, tart1i;;1lmaya sunulmui;;tur. Bu ozelligi ile ve ilk olui;;uyla onemli bir yere sahiptir. Afet llgaz'm kitab1 (Bir Feministin Dogruya Yakm Portresi) Asena'nm kitab1yla epey ortak yon tai;;1yor. llgaz'm kahramarnrnn da ad1 yok kitap boyunca. <;alli;;an bir kadm degil; ancak, maddi imkanlan bir erkege bagll olmay1 gerektirmiyor. Kitap bir sorgulama degil, bir sergileme ic;:in yaz1lm1i;;

62


~-

--- - - - ·--c- ·- - - - - - - - - - - -

gibi. Kahramarnm1z ba~mdan itibaren kad1n olmanm bilincinde; bu nedenle bir mucadele yak. Kitapta onemli olan taraf bence ~u : Kadm erkek degerlerine kar~1 <;:1karken, erkeklere yine onlann yontemleriyle cvap veriyor; zaman zaman da i~i kadm olmay1 rddetmeye kadar vardmyor. Kitapta'"' <;:1kanlacak kayda deger bir sonu<;:, tart1~1lacak onemli bir nokta yak. Yalrnzca kitabm ba~l1gmdan sonra i<;:eriginin <;:ok hafif geldigini soylemeliyim. (Tam da bu noktada insan ister istemez, llgaz da son zamanlarda kadm1 konu alan kitap ve filmlerin «<;:Ok i~ yapmasl>>ndan m1 etkilendi acaba diye dG~GnGyor.) Sonu<;: olarak, kitaplar yaz1l1yor, filmler <;:evriliyor. $imdilik dar bir <;:evre i<;:inde de olsa tart1~malar suruyor. Henuz i~in <;:Ok ba~mday1z. Oyeleri tek tek evlere bolGnmG~ bir .hareket i<;:in dayarn~ma zorunludur. Feminist hareket i<;:inde <;:e~itli gruplar, goru~ler olabilir. Bunlan reddetmeden ele~­ tirebil iriz. Bu konuda yaz1lan her~eyin popGler olmas1 da i~imize gelir; bu, tart1~marnn gundemde kalmasm1 saglarken, kimi kadmlarm kafalannda soru i~aretlerinin belirmesine neden olabilir. Fakat feminizm eger taleplerini bir ba~ka toplumun in~as1yla baglant1land1ram1yorsa ciddi bir tehlike mevcuttur. QGnkG kapitalizm denetleyebilecegi ortam1 yaratmakta <;:ok ustadir. Massedemeyecegi bir harekete kar~1 tav1r ahrken, massedebilecegirn kabullenir ve denetiminde tutmaya <;:all~1r. Kad1rnn cinselligini fark etmesi, kadm bilincine sahip olmas1 elbette bir ad1mdir. Arna otesinin gelmesi i<;:in politik bir hareket zorunludur. Ostelik kapitalizmin denetleyemeyecegi, kabullenemeyecegi politik bir hareket. PR OTES TO

«Kooznm Adz Yok» 40. baskzszndan sonra, Kii<;iikleri Muzur Ne§riyattan Koruma Yasasz'na dayanzlarak Muzur Kurulu'nca yasaklandz. Bu yasaklanmanm nedeni bizce <;ok a<;zk. «Kooznm Adz Yok» erkek egemen toplumun kadmz hapsettigi ya§am ve ahlak kurallarznz sorguluyor. Bu t<Yplumun, erkeklere dayanma,dan kendi ba§Zna ayakta durmak, cinsel ozgtirliigtine, bedenine sahip <;zkmak isteyen, ailenin ve aile i<;inde kadzna aynlan konumun dz§Znda ya§amayz se<;en kadznlara tahammtilii yak. Bizim i<;in bu baskznzn ozel bir anlamz var; kurtulu§Umuz i<;in miicadele edecegimiz her alanda baskz ve yasaklamalarla kar§Zla§acagzmzzzn bir gostergesi <;iinkti. «KADININ ADI YOK»UN YASAKLANMASINI PROTESTO EDlYORUZ. Ve bu baglamda bir kez daha, baszn~yayzn uzerindeki her tiir baskz ve yasaklamala:ra kar§Z <;zkzyoruz.

63


S1cak Bir Miicadelenin if;inden :

FEMINIZM ve SOSVALIZM

Nalln Akdenlz Anja MEULENBELT Feminusmus und Sozialismus (1975) Yazm Yaymlan/Kadm Sorunlan Turkc;esi: Erman Demirc.l Bas1m: Ekim 1987 Yazann gec;mi!?ini k1saca anmak anlamh. Anja Meulenbelt 1945 Hollanda dogumlu. Liseyi bitirdikten sonra evlenmi!?. Bir c;ocugu var. Kocasm1 terketmi!?· Q~itli sosyal hareketler ic;inde yer alm1!?. politik gruplar ic;inde c;ah!?m'!?· Kadm sorunlanm erteleyen tav1rlan nedeni ile bu politik gruplardan kopan Meulenbelt, 1970 y1lmdan bu yana Hollanda'nm en aktif feministlerinden. Halen Amstetdam Oniversitesi'nde ogretim gorevlisi ve serbest gazetecilik yap1yor. Kendi hayat1 ile ilgili «Utanc; Bitti» kitabmm yam s1ra, yine feminizm ve kadm hareketi uzerine ba!?ka ar~t1rma ve romanlari da var. Kitap, kadm hareketinin deney ve ihtiyac;larmdan yola c;1k1larak kaleme ahnm1!?· Yazar, cckitap, partiler, sendikalar, i!?yerleri, bag1ms1z kadm gruplan, henuz orgutlu olmayan ama sorunlara ilgi duyan kadmlar ic;in bir tart1!?ma ve ba!?vuru kitab1d1r.» diyor. «Konularm derinle!?tirilmesi ve ayrmt1landmlmasm1 kadm gruplan kendi pratikleri ic;inde gerc;ekle!?tirmelidirler.» Ve yine, yazarm kitabm ortaya c;1k1!?1 uzerine onemli notu !?LI: «Bu kitabm ic;erigi feminist-sosyalist hareketteki ya da k1saca feminist-sosyalist gruplardaki birkac; y1lhk c;al1!?manm sonucudur. Bugune kadar feminist veya Marksist kliltlirle tam!?mam1!? kadmlann da okuyabilecekleri bir tlir ozetlemeye ihtiyac; duyuldugunu fark ettik. Elinizdeki kitap, !?imdiye kadar yurutlilen tart1!?malann verdigi k1sa bir ozet, yalmzca bir giri!?, kitap bu konuda geni!? bir ara!?t1rmanm yerini tutmuyor, aksine bu konuda ozendirici bir i!?lev gormeli.» Sanmz bizler ic;in bu kitabm anlam1 da tam bu noktada. Avrupa'da kadm hareketi, s1cak mucadelenin ic;inde kadm politikas1na temel olabilecek tahlilleri, ele!?tirileri gundeme getirdi. Kendi ozgun orgutlenme bic;imlerini ve taleplerini geli!?tirdi. Kitap, bu sureci ozet ha64


linde de olsa yans1tabildigi ic;:in ba~anh. Bu anlamda bizim ic;:in, ya~a­ d1g1m1z bir surecin gozden gec;:irilmesinden c;:ok, boylesi bir mucadelenin boyutlanni, c;:erc;:evesini verdigi ic;:in onemli. Kitapta, kapitalizm altmda erkek egemenliginin ya~ani~ bic;:imleri, ideoloji, ev kadml1g1, ev i~leri ve kapitalizm, c;:al1~an kadmlarm kar~1la~­ t1klan sorunlar kapsammda kadmlarm ya~ad1klan tOm somOrO bic;:imlerine bakt1g1m1zda, Hollanda'h, Avrupa'h ya da TOrkiye'li olmanm c;:ok onemli farkhhklar getirmedigini gorOyoruz. Soz konusu Olkeler, geli~mi~ kapitalist Olkeler olsa bile ... Kitapta, tarihsel, toplumsal ve ozel olan her alana kadm politikas1nm ihtiyac;:lan dogrultusunda giriliyor. Toplumda erkek egemenligi sorgulamrken, bunun erkek dO~manhg1 dOzeyine indirgenmemesi ic;:in her sorgulama, yoneldigi alani karma~1k olmayan bir dille irdelemeyi, tanimlamay1 da gorev ediniyor. ccKad1nlann ezilmeleri, erkeklerin onlann bu konumundan yararlanmalanndan ~ok daha fazla i;ey ifade ediyor.»... ccKadinlar iizerindeki bask1n1n kalkmas1n1 istiyorsak, kendimizi erkeklere kan;1 miicadele vermekle sin1rlamamahy1z.» Kitab1 teorik bir metin olarak okumak ve tart1~mak yanh~ oldugu gibi, tOm deneylerin bu sayfalara ta~mabildigini dO~Onmek de hatah olur. Elimizdeki kitap, orgutlenme c;:ah~malarma e~lik edecek tart1~malan zenginle~tirecek nitelikte bir kitap. Kitabm ba~lang1c;: bolOmOnden itibaren geli~tirilen tahliller, aktanlan deneylerden sonra, kitabm sonuc;: bolOmOnde yer alan ~u paragraflar anlamh. «Pratikte edindigimiz tecrubeler ve bu toplumda kadmlarm konumu Ozerine yap1lan tahlillere dayanarak hareketin genel c;:izgisini saptayabilecegiz. Sadece k1zgmhg1m1z1 ifade eden eylemlerle sm1rh kalmamak, ayni zamanda strateji geli~tirmek istiyoruz.»... «Masa ba~mda senaryolar ya da gelecegin toplumunun eskizlerini haz1rlamak mOmkOn deg ii.» ... •Kadmlar Ozerindeki baskmm, sadece kapitalizmin y1k1lmas1 ile ortadan kalkmayan karm~1k bir sorun oldugunu gorduk.» Bu tespitlerden anlad1g1m1z, kadm hareketinin kendi taleplerini, orgOtlenme bic;:imlerini ve alanlarm1 ozellikle kendisinin belirleyebilecegi ve bu surecin surekliligi. Bu sureklilikte kazanilan mezvilerle yetinilmemesi ve bu mucadelenin c;:e~itli alanlarda oncelikler elemesine gerek duyulmadan geli~tirilebilmesi. «Sonuc;:ta, kadm kurtulu~u ic;:in tek bir strateji izlemenin mOmkOn olmad1gm1 goruyoruz ... Kadm kurtulu~una ili~kin taleplerimizi farkh kadmlarm ihtiyac;:lanni da gozeterek, c;:e~itli surec;:lerde QEtli~tirmemiz gerektigini goruyoruz ...

65


Hangl taleplerln 'dogru c;lzgl' oldugunu tart19f11&ya lhtlyac1m1z yok. Ayn1 anda c;e,ltll cephelerde, degl,lk blc;lmlerde mUcadele ede· bllmellylz. ea,ar1m1z1 bellrleyen her ad1mda an1a,1k olmam1z degll, farkll pratlk deneylerlmlzle ortak amac1m1z1 g6zden kac;1rmam1z olacakt1r.» Avrupa'da kadin hareketinin yi.ikseli$ donemlerinde mi.icadelenin birligine dair bu ilkelerin altmin c;:izilmesi bizler ic;:in de c;:ok onemli ipuc;:lan. Bu kitabm yazarlan, kadm hareketi ic;:inde yer alan sosyalist-feminist kadmlar. Kadmlarm kurtu1U$U ic;:in bugi.inden verilmesi gereken mi.icadelelere bir perspektif onermeyi de gi.indem dl$1 tutmuyorlar. «Kadmm kurtulu$unun kapitalist sistem ic;:inde gerc;:ekle$tirilmesi mi.imki.in olmad1gmdan, feministlerin kapitalizme kar$1 olmalan gerekmektedir .. Sosyalizm kadmm kurtu1U$U ic;:in on kO$Uldur, ama garanti degildir.» denerek hayatm yeniden i.iretildigi alan, yani ev i$1erinin sol gruplarca dikkate ahnmam1$ olmas1 ele$tiriliyor. Yeniden i.iretim alanmdaki sorunlara deginen sosyalist gruplarla birlikte c;:a11$ma onerileri getiriliyor. ) ccKapltallzmde Uretlm ve yenlden Uretlm aras1ndakl aynm. solun teorllerlne de egemen oldu. Sermaye ve Ucretll emek arasmdakl lll•klye tak1llp kalan sol hareket, bunun d1,mda kalan her,eyl tahllllerlnln d1,1nda b1rakarak dlkkate almad1.» Kitapta sola yap1lan onemli bir ele$tiri noktas1 da bu alandan kaynaklaniyor. Kitapta sosyalist i.ilkelerde kadmlann kurtulu$unun hangi noktada oldugunu ara$t1ran ozet bir boli.im de yerahyor. Devrim oncesinde ba$1ayan kadm hareketlerine, orgi.itlenmelerine ve taleplerine yer veriliyor. Devrim sonrasmda kadm kurtulu$U ic;:in alman onlemler, 91kanlan yasalar anihrken, gec;:i$ si.irecinde ba$1ayan deformasyonun kadm haklarm1 nas1I dogrudan etkilediginin alt1 c;:iziliyor... Merkeziyetc;:iligin gi.ic;:lenmesi (Sovyetler Birligi'nde) ve Stalin'in iktidan ele ge.c;:irmesiyle birlikte, bu si.irec;: (evlilik yasasmm degi$tirilerek kadm ve erkegin yasalar oni.inde e$it hale getirilmesi, evlilik dl$1 dogan c;:ocuklarm me$rU say1lmas1, evlendikten sonra kadmlarm kendi soyadlanni ta$1ma hakkma sahip olmalan, bo$anma i$lemlerinin kolayla$tmlmas1, bo$anma halinde ailenin sahip oldugu mi.ilkiyetin kadm ve erkege ait mi.ilkiyet olarak kabul edilmesi ve kadmlarm ev i$1erine harcad1klar1 emekten oti.iri.i aynca pay almalar1 vb. gibi kadmlar lehine geli$en yasal si.irec;:) sona erdigi gibi, verilen baz1 haklar da geri ahnd1. Bu durum, ayni zamanda Sovyetler Birligi'nin ya$ad!QI zor ko· $Ullarm da sonucuydu. Sosyalist devrim diger i.ilkelere yay1lmam1$, Sovyetler Birligi yaht1lm1$hga itilmi$ti; hic;:bir yerden destek alam1yordu ... Yava$ yavS$, kadmm kurtulu$U yolunda 91kanlm1$ bi.iti.in yasalar geri aim-

66


d1 ... Parti bu yontemlerin tarihl olarak zorunlulugunu (bizce bu yontemlerin ancak bir k1sm1 tarihl zorunluluk olarak a(f1klanabilir) kabul etmek yerine, insanlan, ailenin sosyalist toplumun temel t~1 oldugu yolunda ikna edici propagandalar yurutmeye ba~lad1. Evlilik torenleri yeniden moda oldu ve CfOk fazla CfOcuk sahibi olan kadm ideali ayyuka Cflkanld1 ... Ger(fekten, kadmlarm kurtulu~u i(fin on ko~ul olarak gordugumuz sosyalizmin nas1I bir sosyalizm oldugu da mucadelemiz surecinde gundem d1~1 tutamayacag1m1z oneme sahiptir. Bu kitabm kaleme ahnd1g1 70'1i y1llarda kadm hareketi •Dolla Mina .. • hareketinin Cftk1~mda oldugu gibi gosteri~li sokak eylemlerini geride birakm1~t1. $imdilerde ise, bu tip hareketler hemen hemen yok gibi. Arna, kurulan kadm evleri, kadm yaymevleri, bilinCf yukseltme gruplan, kotu muamele goren, dayak yiyen kadmlarm ba~vuracag1 kadm merkezleri, kadm s1gmaklan, tum sol partilerde ve tum sendikalarda orgutlenen kadm gruplan, egitsel. ve kUlturel alanda ger(fekle~tirilen kadmlar aras1 ag, gu(f durumda olan kadmlann hemen ba~vurabilecekleri •Kadm Telefonu», sosyalizm ile feminizm arasmdaki bag1 kurmaya Cfall~an kadm gruplan, tum bu mevziler, Avrupa Kadm Hareketi'nin, feministlerin kazammlan durumunda. Bu kazammlar ~imdi ya da gelecekte kadmlarm kurtulu~u mucadelesi i(fin CfOk ~ey ifade ediyor.

Dolla Mina : 1968 sonras1 geli~en Yeni-feminist hareket i<;:inde yer alan Hollanda'll bir kadm grubu. llgin<;: eylemleriyle taniniyor; .. kadin i<;: c;:am~1rlarm1• yakmalan gibi. (Bkn. Joni Lovenduski, a.g.e., Drude Dahlerup, a.g.e.)

67


TARAFLI BiR KiTAP TANITMA VAZISI : «BAGIR HERKES DUVSUN!» Sedef CztUrk Dayaga

Kar~1 Dayam~ma

Kampanyas1'ndan bir grup kadm, Mart 1988' de doviilmu~ kadmlarm tamkhklarm1 i9eren ve dayaga kar~1 dayam~ma 9agns1 yapan bir kitap yaymlad1k. Tamkl1klar ve tart1~malanm1z bizi ~u sonuca gotlirdu : Ailede kadmlarm doviilmesi yaygm ve me~ru. Yalmzca cahiller, hastalar, sarho~lar dovmuyor; her sm1f, ya~ ve egitim duzeyinden erkek kadmlan dovebiliyor. Kadmm evde yedigi dayak toplumsal ya~amm bir9ok ba~ka alanmda kar~1la~1lan ~iddetten daha hakl1 ve me~ru say1hyor. Bunun gerek9esi de, «ozel ya~amm mahremiyeti». Oysa, kadmm bir cins olarak ezildigini soyleyen ve buna kar~1 mucadeleyi savunan bizler, ccozef .. alanm ccpolitik» oldugunu soylOyoruz. lki ki~i arasmdaym1~ gibi ya~ad1g1m1z her ~ey aslmda toplumsal ili~kilerin par9as1. Bu ili~kide ezen ve ezilen var, iktidar var; yani bir polltlka alam. Kad1nlar Doviiliiyor. Hem de Nas1ll - Ailede kadmlar 9ocukluktan b~layarak terbiye, namus vb. nedenlerle doviiluyor. 'Ne der unlO atasozu : K1zm1 dovmeyen dizini dover. Bir suru gerek9esi var at1lan dayaklarm : «Neden bu ev pis? Yemek kotO pi~mi~. Konu~ma! $u 9ocuga dogru durust bakm1yorsun. Beni sinirlendirme». (Kadm gorevlerini iyi yapmam1~!) «Sen adama ka~ goz yapmasaydm sana bakmazd1. Eli eline degdi. Nasif k1sa etek giyersin?» (Erkegin namusuna hale! getirmi~!) ccSinirliyken benimle tart1~ma. Ben butlin gun d1~anda 9ah~1yorum, k1zdirma kafam1, basanm tokad1 ... (Ev kadmllg1 luks ve, rahat bir ya~am­ d1r, i~ degildir. Dolay1s1yla as1I i~ yapanlara guleryuzle ve iyi hizmet etmek gerekir!) vb, vb. Gerek9e ad1 Ostlinde gerek9edir. Onemli olan bu gerek9eleri mumkun k1lan ili~kileri dile getirmek. Ailede, bir egemenlik ve· iktidar ili~kisi var. Dayak hem bu egemenligin bir ifadesi, hem de surdurmenin arac1. Erkek. hukukla, geleneklerle,

68


dinle desteklenen otoritsine dayanarak, kadmm yal?amm1 duzenler, gereginde de cccezalandmr» . Kadmm erkege ccbozulmam1!?" bir mal gibi sunuldugu evliliklerle kurulan ailede kadmm bu mal olma konumu, gereginde kotO kullanilmasma da olanak verir. DovUlen kadmm kendini korumak i9in ne yapabilecegi konusunda taniklanm1z ve bal?ka Olkelerde yal?ananlar baz1 9ozum yollanna il?aret ediyor. Terk, dayag1 ay1klama tehdidi, polise ba!?VUrma, kendini oldurme tehdidi ve giril?imi veya olUm (!), hastal1k (!) ve bol?anma sonucunda, aile i9i il?kence olarak tanimlad1g1m1z dayak ortadan kalkabiliyor ya da en azmdan bir sure dayaga ara verilebiliyor. Butun dehl?etine ragmen kadmlar neden katlaniyorlar boyle bir ya~ama?

Paras1zhk, il?sizlik .. Tek bal?ma yal?amanm mumkun olmad1gma inandmlm1l?hk, korku, guvensizlik ... Ve 9ocuklar. KotO anne olma korkusu, 9ocugu babas1z buyutmenin zorlugu ve ahlaki sorunlan, 9ocuktan aynlmak zorunda kalma korkusu ... Bunlar al?1ld1gmda aile, dost, ahbap 9evresinin ccaynlma, ge9er, olur boyle !?eyler» yolundaki tavsiyeleri .. Avukatlarm cciyi dO!?Ondunuz mO»leri, polisin cckocand1r, ban!?» Ian .. Hakimin ccKadmm s1rtmdan sopas1, karnmda s1pas1 eksik olmaz,, hat1rlatmalan ..

En bUyUk gUcUmUz dayam,mam1zdir. Bu ccahval ve l?erait» boyle surmemeli. DovUldUgUmUzde ve d6vUlmemek lc;ln dayani~mally1z. Bu dayanil?ma ancak bir araya gelerek, sorunlanmlZI konul?arak, orgutlenerek ger9eklel?ebilir. Dayag1 kadmla erkegin teke tek ilil?kisi duzeyinden 91karmal1y1z. Bu toplumsal l?iddet eylemi ait oldugu yere donmeli; dort duvar arasmdan 91k1p, konul?ulan, bilinen ve hep birlikte karl?I 91k1lan bir eylem olmall. Her l?eyin bir ilk ad1m1 var. Dayak yedigimizde once bundan utanmamal1, kendimize guvenmeli, bal?ka kadmlarla konul?mally1z. Adam bizi dovmekten, il?kence etmekten vaz ge9miyorsa, kadm dovmeyi hakk1 goruyorsa, karakola gidip tutanak tutturmaktan, savc1l1ga l?ikayet edip dava a((maktan 9ekinmemeliyiz. Boyle bir davranil?1, boyle bir ilil?kiyi ccsevgi» ad1na, cckadmhk gorevi» adma kabul etmek zorunda degiliz. Bu tOr onlemler bizi dayaktan korumaya yetmeyebilir. En onemli silah1m1z dayamfmam1zd1r. Dayanil?ma gruplan olul?turmall, danil?ma burosu ac;:mall, gerektiginde dayak yiyen kadma yard1mc1 olacak doktor ve avukatlar saglamal1y1z. Bal?ka ulkelerde, ornegin Bat!'da yal?anan durum, dayak yiyen kadmlar ic;:in ac;:1lan s1gmaklar, Bat1'daki bize gore birc;:ok ac;:1\· -~

I

I

'

.

; • .•

,\

.1, .:_ . -'· :._· ~ ...'. }:.· ~ J· 1.; . '- :· ~ ~

- · :·;_ '(~ - - -!'~ ·· ~... "

69


dan avantajh hemcinslerimizin de dayaktan kurtulamad1klanni gosteriyor. Almanya'da dort kadmdan biri kocasmdan dayak yiyor. Kanada'da 264 s1gmak var ve hepsi t1khm t1khm dolu. Kadmlar bu durumu, bireysel olarak, beden geli!?tirerek, korunma tekniklerini ogrenerek ve ruh saghgm1 duzeltme amac1yla psikoterapi gorerek alt etmeye c;:ah!?ml!?lar. Kadm hareketi olarak da, dayani!?ma gruplarmdan s1gmaklara, erkekleri y1ld1rma eylemleri yapan gruplara kadar c;:e!?itli bic;:imlerde mucadele etmi!?, kampanyalar ac;:m1!?lar. Bilinc;: yukseltme gruplannda durumlarm1 tahlil etmeye c;:ah~m1!?lar. Bu Ulkelerde verilen mucadele sonucunda bo!?anma yasalannda degi!?iklik yap1lm1!?, doven erkegi koruyan maddeler yasalardan c;:1kanlm1!?路 Turkiye'de var olan yasalar kadmm aile ic;:inde yedigi dayag1 TCK'nda Kar!?I Muessir Fiiller ba!?hkla 456'nc1 ve devam1 maddelerle duzenlemi!?; yani herkes ic;:in ayni derecede gec;:erli bir yasa bu. Oysa biz kadmla erkegin aile ic;:inde e!?it bir konumda olmad1gm1 biliyoruz. E!?it olmayan insanlar ic;:in e!?it yasalar adaleti saglayamaz. 1985'te Turkiye'nin de imzalad1g1 Kadmlara Kar!?I Her Turlu Aynmc1hgm Onlenmesi ic;:in Uluslararas1 Anla!?ma'da da belirtildigi gibi, e!?itligi saglamak pozitif anlamda aynmc1hk yapmay1 gerektirebilir. Yani kadmm, magdur oldugu ailede dayak yemesini engellemek ic;:in kadm lehine baz1 hukuki talepler one surebiliriz. ~ah1slara

Dayak olaymda ispat yukunun yer degi!?tirmesini {yani kapah kap1lar ardmda gec;:en !?ahitsiz olayda, kadmm dayak yedigini ispat etme yukumyulugunun yerine, kadm dovuldugunu iddia ediyorsa, erkegin onu dovmedigini ispat yukumlUlugunu) talep edebiliriz. Dayak atan kocaya eve sokulmama cezas1 verilmesini isteyebiliriz. Maa!?mdan kesinti yap1hp dovdugu kansma verilmesini onerebiliriz. Ancak hukuki degi!?ikliklerden daha onemli olan bizim dayani!?mam1z, bize uygulanan !?iddete bilinc;:li kar!?I c;:1k1!?1m1z, dayak yedigimizde bunu konu!?mam1z, k1sacas1 dayaga kar!?I mucadelemizdir. Kurtulmak uzun ve zorlu bir ugra!?路 Bir yerinden ba!?lamahy1z. KADINLAR DAYAGA KAR~I DAYANl~MAYA!

70


VENI KIT APLAR Fadime Toprak ~irin Tekeli; Kad1nlar itrin, Alan Yaymc1hk, ~ubat

1988.

$irin Tekeli'nin Kad1nlar icrin adll kitatnnda bir araya getirilen yaz1lan, Turkiye'de feminizm dui;;uncesinin mayalanmasmda bai;;llca koi;;e tai;;lanni olui;;turuyor. Hem bu yuzden, hem de kadmlar ve feminizm uzerine. Tekeli'nin yazd1g1 butun yaz1lan kapsad1g1 ic;:in, bu kitabm bizim ac;:1m1zdan ozel bir anlam1 var. Tekeli'nin kii;;isel evrimi bizimkinden farkh da olsa, Kadmlar h(in c;:ei;;itliligimiz ic;:inde feministler olarak ortak ozgec;:mii;;imizin onemli bir belgesi. Ba!jika Ate!jiler, Latin Amerika'h Kadin Hikayeciler Antolojisi . .;eviren: Tomris Uyar, AFA Yaymlan. ccOegii;;ik Latin Amerika Ulkelerinin kadm yazarlan hepimizin korkulann1, umutlanni, ortak geleneksel torenlerimizi, gizlerimizi ve bai;;kaldmlanm1z1, ai;;k1m1z1 ve buruklugumuzu dile getiriyorlar.» Isabel Ailende Feminizm, 19. Yilzy1I Klasiklerinden Secrmeler, AFA Yaymlari, Tem· muz 1987. Turkiye'de c;:ok iyi tanmmayan 19. yuzy11 dui;;unurlerinin kadm sorun· Ian ustOne yaz1lar1. (Mary Wollstonecraft, Flora Tristan, George Sand, John Stuart Mill, Margaret Fullar, Elizabeth Cady Stanton, Susan B. Anthony, Thorstein Weblen, Emma Goldman) Semra tJzdamar, 8 Kadm, Boyut Yaymlar1, ~ubat 1988. Yazarm oyku-roportaj turunde kaleme ald1g1 bir urun. 8 farkll meslek· ten ba!?anh ve c;:ogu unlU 8 kadmm bilinmeyen yai;;amlarm1 oyku suruk· leyiciligi ile anlat1yor. Joanna Naiman; Markslzm ve Feminizm, Amacr Yay1nlan, Mart 1988. Feminizm ve klasik Marksizmin kadm sorunu uzerinde aynhklannm tart1l?lld1g1 kitabm ikinci bolUmu de Alman Marksistlerinin bu konudaki gorul?lerine aynlmll?.

71


Joanna Naiman, kitabm ozgOn admda da belirtildigi gibi, esas olarak 9er9evesini sosyalist feminizmin ele$tirel bir 9ozOmlemesi Ozerine oturtuyor. Naiman'm kitap boyunca 1srarla vurgulad1g1 tema Marksizmin ve Feminizmin birbirine kar$1t iki kuram oldugu ve bagda$tml.amayacag1. Naiman'a gore cinslerin e$itsizliginin ana nedeni olarak erkeklerin gorOlmesi, radikal ve sosyalist feministlerin ortak noktas1. Sosyalist feministler kapitalizmi cinslerin e$itsizliginin ana nedenlerinden biri olarak gormelerine ragmen, ekonomik temeli ana 9eli$ki olarak tanimak istemiyorlar.. (s. 29) Kadmlann ezilmelerinin boyutlan, cinsiyet9i ideoloji vb. konularda Naiman kendi pozisyonlanni sunmaktan 9ok, sosyalist feministleri hedef alarak, anti-kapitalist ve anti-emperyalist olsalar da sonu9lan itibariyle marksizmi revize ettiklerini ileri sOrOyor. Bir yandan Klasik Marksistlerin bag1ms1z kadm hareketine verdikleri onemi belirtirken, ate yandan kadm hareketini i$vi s1nif1 hareketine bag1mh k1l1yor. A$ag1da okuyacagm1z tOrden cOmlelere s1k s1k rastlaniyor :

f"

ÂŤErkek ve kadm i$vilerin ger9ekten devrimci bir hareket i9inde birle$me ya da ilerici reformlar i9in birlikte g09lenme olanag1 zay1flat1hr, insanlar as1I sorundan saptmhr ve g09IO anti-komOnizmin esasen destek ald1g1 yan sorulara yoneltilir... (s. 40)

72




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.