AŞI
1_Giriş Gaia Hipotezi / Teoremi(/ˈɡaɪ.ə/, /ˈɡeɪ.ə/, /ˈɡaɪˈʌ/) ; kendini sürdürebilecek bir gezegen olabilmesi için dünyanın sinerjik ve kompleks bir sistem olmasını önermekte ve bunun tüm yaşayan organizmaların etrafındaki inorganik çevreyle etkileşime birbirleriyle etkileşime geçmesine bağlamaktadır. Yarışma konusu olan, büyük bir kentin çeperindeki proje arazisi ön bir bakışlaorganik ve inorganik bir çevrenin/flora ve faunanın içerisinde yer aldığı kolayca söylenebilir. Teoremde bahsi geçen “etkileşim” eyleminin nasıl, ne şekilde–koşulda kurulacağı belki de bu yarışma özelinde,o kent parçasının şekillenmesinde ana rol oynayan olacaktır. Şekillenme, etkileşim gibi organik anlamı yüksek olan bir olgunun bir plancı veya plancılar grubunun elinden çıkacak olması aslında naif bir iyi niyet göstergesi olabilir. Konuya ve araziye bu bağlamda bakıldığında, çizilecek olan portrenin sadece bir “altlık” çizimini hazırlamak yerinde bir yaklaşım olacaktır. Tarımda terminolojisinde kullanılan “aşılamak”, “tozlaşma” gibi farklı 2 etkileşim türü, bu projenin yaklaşımsal çerçevesini çizmekte kullanılacaktır. “Aşılama sırasında hücresel düzeyde, iki ağaç tek bir yapı oluşturmak için damar sistemlerini iletişim kurmaya ve birleştirmeye çalışır. DNA değişimi yapılmaz ancak sağlıklı bir bağlantı için benzer hücreler gerektirir. Anaç, hücresel veya kimyasal uyumsuzluklar nedeniyle iletişim kuramadığı dokular bulursa aşı başarısız olur.” Birbiriyle etkileşim içine girecek iki karşı taraf, her anlamıyla analiz edilmeli ve etkileşimin prensipleri belirlenmelidir. Eğer bu iyi kotarılamaz ise ortaya arızalı hibrit birliktelik çıkacaktır. Bu anlamda proje arazisi mevcut potansiyelleri incelendiğinde, bahsi geçen birlikteliğe ev sahipliği yapacak bir bio-ekolojik çevre olarak algılanmıştır. Biraz ileri gidildiğinde mevcut etkileşimler (yakın çevre ilişkileri) bile önemsenmiş,süregiden hayatın kesintiye uğramaması önemsenmiştir. Öneri fonksiyonlar, adeta bir aşılama, tozlaşma-dölleme-döllenme örneğinde olduğu gibi, yeni bir organizmayla uyuşma çabası içine girecektir. Bu yeni fonksiyonlardan bisiklet sporu, arsanın fark edilirliğini arttıracak, farklı bölgelerinin deneyimlenmesini sağlayacaktır. Bir diğer, zeytin ve kültürü temalı fonksiyonlar, var olan bir deneyimin artarak ve derinleşerek büyümesini sağlayacaktır. Sadece bu iki fonksiyon ve beraberinde getireceği ziyaretçi topluluğu arsayla fiziki, psikolojik, biyolojik anlamda etkileşme potansiyeli taşımaktadır. Bu projenin ana fikri bir kez daha söylenmesi gerekir ise, bu etkileşim için tutarlı bir “altlık” oluşturma çabasıdır. Doğa ve insan etkileşimi başlığı açmak gerekir ise; farklı organizmalar, her bir doğa parçasında olduğu gibi, burada da birbirlerinden etkilenerek yaşamaktadırlar. Tüm bu doğa bir aradalığından bahsederken, “insan” aktörünü nasıl konumlandırmak gerekirdi? Geçmiş zaman kipi kullanmak aslında direk olarak bir hayıflanmaya işaret etmektedir. Tarih sürecinden geçerken insanoğlu, bahsi geçen ”doğal biraradalığın” bir parçası olmuştur. Yine bu süreç içinde anlaşılacaktır ki, insanın doğayla bütünleşik yaşama serüveni, kendi gücünü (erkini) kazanma çabası ve kazanmasıyla eş zamana denk gelmektedir. Teknoloji ve araca hükmeden ve daha sonra bunun bağımlısı olan insan ırkı doğadan hızlı biçimde kopmuştur. Bu kopuş aslında birçok kere yeniden bütünleşme çabalarıda yaratmaktadır. Projenin gelişimi anlamında , “Olivelo Projesi” de bütünleşme çabası olarak algılanmış , projeyi bir eşik – sınır belirsizleştirme gayreti haline getirmiştir.
Makro Ölçekte Kent: İzmir Kent zaman zaman ekonomik ve toplumsal dönüşümler geçirmiş olsa da, sınırlarını genişletmeye devam etmiş ve büyüme sürekliliğini korumuştur. Önceleri çekirdek yerleşmeler olarak gelişen İzmir, bu çekirdeklerin yoğunlaşarak büyümesi ve aralarındaki boşlukların kapanması ile metropoliten bir bölgeye dönüşmüştür. Tüm bunlara bağlı olarak yeterli ve ekonomik olarak karşılanabilir ulaşım, halkın kent içerisindeki hareketliliğini arttırmakta, böylelikle sosyal ilişkilerin daha da gelişmesini sağlamaktadır. Fakat post modern hayatın getirdiği yaşam koşullarında ‘gün içinde hız’ önem kazanmıştır. Bunun sonucunda hızlanan yaşam dinamiği kentlinin karşılaşma ve buluşmaları teğet geçmesine neden olmaktadır. Kentlinin hayatında oluşan sosyal boşluklar, var olan kentsel yaşantı karakteristiği ile doldurulamamakta ve doldurulması kamusal alanların kontrol altına alınmasıyla daha da zor bir hale gelmektedir. Diğer bir yandan, genel perspektifte bakıldığında İzmir’i Avrupa’ya bağlayan makro ölçek bir rota özelliği taşıyan EuroVelo ile ülkeye giriş yapan bisikletli turist, yerel konaklama noktalarını, yerel tarihi ve kültürel değerleri ziyaret ederek kent için sürdürülebilir bir katkı oluşturuyor. EuroVelo altyapısı için kentte yapılan düzenlemeler, sürdürülebilir ulaşım hedefini de desteklemesini hedeflemiştir.
Mezo Ölçekte Kent: Güzelbahçe Geleceğe biraz yorumlarımızla bakabildiğimizde, kentin çeperlerinin toprak parçası çeperleriyle eş değer olabilmesi bir ihtimal gibi gözüküyor. Sözgelimi, yakın gelecekte Güzelbahçe’ye yapılması düşünülen şehir hatları vapur iskelesi bir anda bu alanı çeperin iç kısmına doğru yaklaştıracaktır. Diğer büyük kentlerin yakın tatil beldelerine varolan ve giderek artan ilgisi de bu hızlı genişleme ve kimlik değiştirme sürecini desteklemektedir. EuroVelo’ya ek olarak, zeytin, bağ, bisiklet, yürüyüş rotası gibi stratejik bağlantılarıyla kentsel işlevlerin ağır bastığı yarımada, lokal ölçekte ziyaretçilerine bölgeyi yaşayarak öğrenme imkânı sunmaktadır. Bu veriler, alanın doğal ve kültürel değerleri, koruma ve kullanma dengesi içinde metropoliten kent yaşamına katılmalıdır. Kendine özgü morfolojik yapısı ve doğal kaynaklarıyla birlikte ortaya koyduğu özgün kimliği de korunmalıdır. Belirlenmiş olan mevcut kullanım alanlarının doğal, kültürel ve tarihsel çevre değerleri dikkate alınarak alana yeniden kimlik kazandırılması ve kimliğini dışa vuran rotalar arasında sirkülasyonu sağlayan gezi aksı oluşturulması ve bu aksın üzerindeki boşluklarının ‘buluşma ve etkinlik mekanları’ olarak değerlendirilmesi düşünülmüştür
Mikro Ölçekte Kent: Proje Alanı Proje Alanı , Güzelbahçe - Seferihisar rotası üzerindeki çevre yerleşkelerle komşuluk ilişkisi içindedir. Coğrafi yapının özelliği gereği ve mevcut yola yapışıp gelişen yerleşkeler, proje alanı ile arasında bir filtreleme alanı yaratmıştır. Bu alan, daha doğrusu mikro ölçekte doğa - yapısal çevre çeperleri birbirinden tarımsal alanlarla ayrılmaktadır. Proje bu çeperleri fiziksel olarak, yapısal çevre genişlemesi anlamında değil de , kullanım, algı ve farkındalık anlamında birbirine yaklaştırma amacı gütmektedir. Var olan ve eklenen rotalar, alanın İzmir kent bütünü için yakın gelecekteki önemini ortaya çıkarmaktadır. İzmir çevresine serpiştirilmiş zeytin rotalarından bir tanesi arazinin hemen yakınından geçmekte ve mevcuttaki iki zeytin işliği de bu rotaların duraklarını oluşturmaktadır. Olivelo işliği bu rotaya eklemlenerek , mevcut rotanın bir parçası olacaktır. Yarımada’dan geçen Eurovelo bisiklet rotası ise Güzelbahçe üzerinden Ege Denizi’ne açılan dar bir kanal boyunca Olivelo arazisine bağlanmaktadır. Eurovelo ile kurulan ilişki iki şekilde özetlenebilir. Birincisi rotayı Seferihisar üzerinden tamamlamak isteyenler için bir kestirme, ikicisi rota üzerinde bulunan bir “bisiklet dostu” bir dinlence alanı olarak düşünülebilir. Bunların yanında araziye en yakın yerleşim birimi olan Yelki de potansiyel olarak incelenmiş, bölgede bulunan özel konut ve okulların çokluğu “genç – aktif” kullanıcının yoğunluğu anlamında bize bir girdi sağlamaktadır. Arsanın kuzeydoğusunda yer alan kentsel ara yüze en yakın noktası sayılabilecek alan yapılaşma ve yakın çevreyle bütünleşme alanı olarak seçilmiştir. Yarımada ziyaretçileri de bu anlamda, çevre ulaşım akslarına en yakın noktadan arsaya yaklaşıp, deneyimleme şansı da bulacaklardır.
Sentez _ Strateji Yarımada’da çok değerli, korunması gereken doğallığıyla verimli tarım toprakları, özgün flora ve faunası mevcuttur. Alanın gelişimi hedeflenirken, bu değerli alanların korunması, gelişim modelini daha değerlendirecektir. Koruma-kullanma: Alan, biyolojik çeşitliliği, toprak verimliliği göz önünde bulundurulduğunda büyük bir öneme sahiptir. Sahip olunan bu doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir kullanımının sağlanmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Kaynakların akılcı kullanımı ve yönetimi desteklenmeli ve bu konuda bilinçlendirme çalışmaları gerçekleştirilmelidir. - Ekolojik dengenin korunması ve iyileştirilmesi yönünde önlemler alınması, - Mevcut bitki ve hayvan türlerinin (flora/fauna) korunması ve özgün bitki dokusunun geliştirilerek korunması, - Mevcut orman alanları, ağaç toplulukları ile anıt ağaçların korunması, - Biyo-çeşitliliğin korunarak, doğal ekosistemlerin devamlılığının sağlanması, - Bitki dokusunun seyrek olduğu bölgelere ek dikimlerin yapılması hedeflenmiştir.
Yenileme Alan genelinde uygulanan sirkülasyonu destekler nitelikte düzenlemeler yapılmıştır. Yapılan bu düzenlemelerle su kalitesi, habitat ve biyolojik çeşitlilikte artış ve insanlar için farklı rekreasyonel alanlar sağlanması amaçlanmıştır. - Yakın çevrenin doğa ile bütünleşen plantasyonun hedeflenmesi, - Orman alanlarının geliştirilmesi ve yeni ekilecek ağaç türlerinin mevcut dokuya ve makro ölçekte Ege bitki coğrafyasına uygun olması, - Orman altı floranın, makiler, ağaç ve ağaççıkların daha önceki hallerine kavuşturulması, - Gerekli ağaçlandırma ve setleme çalışmaları ile erozyon tehlikesi olan yerlerde toprak kaymasının önüne geçilmesi. - Kent dokusu içinde yer alan açık yeşil alanların artırılması ve yakın çevredeki doğal yeşil alanlar arasında ilişkilerin tekrar kurulması veya güçlendirilmesi düşünülmüştür. +Su kullanımını mín.düzeyde tutarak yapılacak tarımsal üretim uygulamaları, +Zeytin hasadı (toplama-işleme-aşılama), +Bölge iklim özelliklerine uygun plantasyonu, +İlk etapta kurulacak bir fidanlık ve sera ile ağaçlandırma çalışmaları için gerekli materyalin üretimi yerinde sağlanması, +Bir tohum bankası kurularak bölgede yetişen bitkilerin tohumlarının çoğaltılması ve tohum takas etkinlikleriyle dağıtımının ve biyoçeşitliliğin devamının sağlanması, +Eş yükselti eğrileri ve yağmur suyu akış haritası yardımı ile belirlenecek rotalara su yönlendirme hendekleri açılması vehendekler vasıtasıyla ayrı noktalarda yaban hayatını destekleyene göletler oluşturulması.
Vaziyet PlanÄą
Program Projenin anahtar kelimelerinden olan tozlaşma tam da bu noktada devreye girmektedir. Proje süresince oluşturulan farklı rotalar, aynı tozlaşmada olduğu gibi arsaya gelenleri farklı noktalara dağıtma ve etkileşim içine sokmaktadır. Özetle üç farklı rota geliştirilmiştir. Bu rotaların en belirgin farklılıkları fiziksel özelliklerinden gelmektedir. Başlangıç, orta ve zor olarak adlandırılabilecek rotalar, birbirlerinden mesafe, eğim ve konfor şartları anlamında ayrılmaktadır. Bütün bu rotaların ortak özelliği, ortamın çeşitliliğini algılamak, fark etmek üzerine kurulmuştur. Rotalar arsa içerisinde birer döngüyü tanımlamaktadır, farklı noktalardaki kestirme yollarla birbirlerine eklemlenirler. Kolay rota , başlangıç noktası yapıların konumlandığı kuzeydoğudaki alan gibi gözükmektedir. Yaklaşık %2-3 eğimle devam eden rota üzerinde arsa içerisindeki farklı bitki ve canlı türlerini görmek mümkün olacaktır. Zemin arsanın diğer bölgelerinden farklı olarak ibraz daha müdahale edilmiş, rota üzerinde gölgelik dinlenme alanları bulunmaktadır. Zor ve orta rota konfor seviyesi olarak benzeşse de uzunluk ve eğim olarak farklılaşmaktadır. Bu rotalarda arsadaki mevcut çoban, tarım alanı rotaları gibi rotaların yakınından geçilmektedir. Hayvan sürüsü, traktör veya diğer tarım alanlarıyla karşılaşılabilir. Dağ bisikletine binenler için çamurlu ve dik yokuşlar bu rotalar üzerinde rastlanılabilir.
Kullanıcı Profilleri
Rota
Bölgesel Kullanım Senaryosu
Yeni Fiziki Çevre Yapı alanı üzerinde görülen patika ve kullanıcı rotaları arsayı basit olarak okumamızı sağlamaktadır. Bu patika yollar proje gelişiminde önemli görülmekte ve sade bir düzenlemeyle projeye doğrudan katmak istenmektedir. Bu sayede alan sakinleri , mevcut kullanım pratiklerini alışık oldukları rotalarda “iyileşmiş” olarak sağlamaya devam edeceklerdir. Bahsi geçen rotalar gerçek anlamıyla projenin “kendisidir”. Bir anlamda proje arsaya rotadan başka bir müdahale getirmemiştir denebilir. Aşı diye bahsi geçen yeni kimlik ve beraberinde gelen fiziki çevre , mevcut patika rotalarına dokunan, mümkün olduğunca engelsiz hareketi sağlayan, oluşturulacak yapı alanlarına teğet veya içinden geçen bir düzende oluşturulmuş bir tasarı rota iskeletinde oluşacaktır. Kot farklılıklarından ortaya çıkan mesafeler projenin gereksinim duyduğu yapısal stoku sağlayacaktır. Arsanın barındığı yoğun ağaç dokuları arasında, eğimde düşünülerek yapılaşma alanları belirlenmiştir. Özellikle arazinin kuzeydoğusundaki alanda yoğunlaşan yapı kütleleri, devam eden “başlangıç rotası” altında toplanacak , arazinin yaklaşım alanı olarak farklılaşacaktır. Bu yapı stoku ve tanımladığı alan bir anlamda altyapının yapıya geldiği alan olarak düşünülebilir. Bu noktanın ötesi bir anlamda sadece “off the grid” yapılaşmaya izin vermektedir. Bu yapıların önünde yer alan düz alanda , araç park yeri , yöresel pazar, tören alanı gibi yakın çevre ile ilişki kurulacak bir düzenleme yapılmıştır. Yapılar, giriş sergi yapısı, yönetim, zeytin işliği ve atölyeler olarak sıralanabilir. Bu yapı kütleleri birbirlerinden fizik olarak ayrılmış, doğal yaşam koridorunu minimumda etkilemek üzerinde kurgulanmıştır. Giriş yapısı bir karşılama alanı gibi çalışırken sergileme, bilgilendirme, bisiklet kiralama gibi farklı fonksiyonları da barındırmaktadır.
Plan_Kesitler
Zeytin işliği içerisinde zeytin yağı üretim aşamalarının yapılabildiği, eğitim, tadım, depolama gibi alanlara sahiptir. Atölye hacimleri, bölünebilir farklı kullanımlara uygun eğitim hacimleri olarak düşünülmüştür. Ana salon, atölye yapılarına bağlı çok amaçlı bir salon gibidir. İçerisinde mutfak barındıran bu yapı biraz daha fazla “degustasyon” üzerinde yoğunlaşmıştır. Salon içerisinde zeytin ve zeytin yağı ile bağlantılı yerel mutfak farkındalığı sağlanabilirken, sadece konferans – toplanma faaliyetleri de yürütülebilir. Arsanın fonksiyonel bir diğer ayrışan noktası, kamp alanı ve “yokuş aşağı” bisiklet yarışlarının yapıldığı alandır. Bu alanda, kamp faaliyetlerini destekleyen ıslak hacim mekanları ve yeme-içme faaliyetlerini barındıran bir yapı mevcuttur. Bu yapının tanımladığı alanda yılın belli dönemlerinde yapılması muhtemel bisiklet yarışlarının son noktası olarak da düşünülmektedir. Projenin önerdiği rotaların kesişim noktalarında bulunan bisiklet bakım istasyonları da proje genelinde bulunan yapısal eklemenin en ufak ölçeğidir. Bu mini yapılarda bisiklet bakımı için gerekli (pompa, lastik kiti vs..) aygıtlar, ilk yardım seti ve tuvalet bulunmaktadır. Rotalar genelinde, yönlendirme levhaları, çöp kutusu, gölgelik alan, oturma alanları, yoga terası gibi yapısal müdahaleler bulunmaktadır. Rotaların
CONNECT TO LAYERS
Connect to Layers
Eğitim modern geleceğin anahtarı olmuştur. Eğitim bireyden topluma yayıldıkça, yeni öğrenme yerleri arayışı ortaya çıktı. Bu yerlere ek olarak, insanların etkileşimde bulunduğu ve sosyalleştiği fikri zamanla fiziksel üretim alanları yarattı. Eğitimin yayılması ve gelişmesinin gücü bu yerlerden gelir. Üniversiteler bugün bu yerlerin en önemlisi. Geniş topluluk alanlarına sahip üniversiteler, bulundukları bölgenin sosyal, demografik, ekonomik, politik, kültürel ve sanatsal yönlerini, barındırdıkları akademisyenler ve öğrencilerle etkileyen öğrenme ortamlarıdır. Yapabilecekleri etkiyle bölgesel olarak çok iyi bir şekilde tasarlanması beklenmektedir. Çünkü tasarladıkları ve olabildiğince değişemeyecekleri düşünülmüş olmalılar. Bu bağlamda Sinop üzerinden öğrenme ortamları incelenmiştir. Sinop’un mevcudiyetinde mevcut güney kampüsüne ek olarak inşa edilecek kuzey kampüsü, mevcut güney kampüsü ile etkileşime girecek ve onları etkileyecektir. Bu öğrenme ortamı, Sinop’tan öğrendikleriyle nasıl yeni bir etkileşim noktası oluşturacağı sorusunu cevaplamak için incelenmiştir. Böylece Sinop’un eşsiz tarihi ve kültürel belleği ve coğrafi girdileri sorgulandı. Çalışmanın kavramsal temeli, vatandaş olmanın ve bu kavramların Sinop’un doğal birikimi ve eşsiz topografyasıyla eritilmesidir. Sağlık ve rehabilitasyon kavramları üniversite üzerinde kampüs oluşumu ile nasıl sorgulanabilir? Bu bağlamda, üniversite ve kampüsün tarihi, nasıl doğduğu ve nerede geliştiği incelenmiştir.
kütle
Mevcut
Program
Parçalanma
Avlulaşma
omurga
zonlanma
ulaşılabilirlik
dolaşım
sosyal aks
Mekansal Olasılıklar Rehab
Rehabilitasyon kavramı “tekrar mümkün kılmak” anlamına gelir ve Latince “Habil” kelimesinden türetilir. Rehabilitasyon, sağlık açısından ortaya çıkan fiziksel ve psikolojik eksiklikler ve engeller için hastayı restore etmek ve hayata döndürmek için kullanılan bir terim olsa da, proje kapsamında meşe endüstriyel orman alanını, meşeyi içeren bir bağlama dönüştürülebilir. ağaçlık ve Güney Kampüs çevresindeki doğal güzellikleri. Bu bağlamda Sinop, sadece bir deniz şehri değil, sağlık kampüsü ile tanınmış bir sağlık kentine dönüştürülebilir. Yerleştirme Analizler ve ön çalışmalar sonucunda binaları sahadaki topoğrafya ile proje kurgu olarak birleştirmek üzere tasarlanmıştır. Bu anlamda, araç çevre yolu ile öğrencilerin bu kurgu dere yönünde oluşturulan yamaçta kullanımı için tasarlanmış öğrenci ekseni arasındaki yükseklik alanı, proje kapsamında farklı işlevlerin yerleşeceği inşaat alanlarıdır. Bu alanlar ard arda kamu, hiyerarşik ve ilgili işlevler tarafından oluşturulur. Bu ardışık yapıların topografik olarak eğimli olması, yapıların gömülmesini ve erimesini kolaylaştıracak bir unsur haline gelmiştir. Çevre yolları ile sahada tanımlanmış sosyal eksenler arasındaki farklı yüksekliklerde etkileşime giren yapılar genellikle yapı içerisinde iki farklı yüksekliği birbirine bağlama görevini üstlenir. Bu anlamda yapılar Genişleme Bölgesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Diş Hastanesi ve Fakültesi, Uygulamalı Bilimler Fakültesi, Sosyal Merkez, Öğrenci Yurdu’ndan oluşmaktadır.
mevcut topografya
eĹ&#x;ikler
insanÄą etkiler
sosyal etki
Katmanlaşma
mevcut
Projedeki bir diğer önemli konu doğal ışığın olası yönleriydi dağıtımına göre gerekli ciltlerde eğitim ve sağlık. Bu konudaki dersliklerin kuzeye laboratuar ve diğer sağlıkla ilgili birimler tarafından güneye yönlendirilen yapıda avlu fenomenini kullanırken ikincil bir katkı yaptı. Fakülteler bir araya geldiğinde, ortak hacimlerin bir yapıda toplanan ve bu bu yapının omurları.
Sonuç sınır
kütlenin şekillenmesi
avluların oluşumu
Sağlık kampüsü, eşsiz doğal güzellik içinde ve Sinop topografyası, proje alanının bulunduğu özel yere uygun fonksiyonu ile oluşturulmuştur. Projenin en önemli noktası, master plan ölçeğinde doğa kaybı ve topografya arayışıydı. Üst ölçekte alınan kararlar, alt ölçekte tek proje alanında da uygulanmış ve bu noktada yapıların kurduğu ilişki sorgulanmıştır. Sağlık Bilimleri Fakültesi kapsamında, eğimin sık görüldüğü proje alanının zorluk yerine tasarım konusu olması amaçlanmaktadır. Doğal ışık kaygısı ile tasarlanan avlu ve yarıklar, hacimlendirilmiş ve erişilebilirliği artırdı. Bu yapı aynı zamanda farklı kotları da birbirine bağladığından, ortak alanın hacminin bir aksa dönüştürülmesi ve bu yerin sadece bir yol değil, bir yaşam alanı değil, aynı zamanda bir manzara noktası. Merkezi binadan geçen alan sosyal eksene doğru yönlendirilir. Yapı, yaşam ve doğa ile birlikte içinde dile getirilen heyecan verici yerler yarattı. Binalar bölümler ile tasarlanmıştır. Bu bölümlerde, farklı düzeyler, avlular ve çatlaklar ile doğa arasındaki ilişki gösterilmiştir.
aks oluşumu
yaşantı
Bu ilişkide, yapı toprak ile birlikte çekildi ve setler ve zeminler oluşturdu. Giriş seviyesindeki sosyal eksenin yanı sıra doğayı da içeren bina, avluları, boş alanları, öğrencileri ve binanın kullanıcılarını içeren bir düzendedir. Buna ek olarak, çok amaçlı salon ve sergi salonu, kütüphane. Avlu yapısı ile işlevsel ilişkileri olan yapılar da diğer işlevlerle ayrılır. Bina, amfitiyatrodaki sınıfları izlerken topografyanın geri çekilmesini takip etti ve bina yeni alt yapıların çatılarından avlu ve fayanslar. Bu çatılar yapının ve toprağın bir parçası haline gelir ve bir yürüyüş ve peyzaj unsurudur.
Kesitte Yaşantı
avluda yaşantı
akademik_sosyal yaşantı
labaratuvar_amfi iletiĹ&#x;imi
Ä°Z
Ä°z
Coğrafya İzi
Ziyaretçi İzi
Yapı İzi
Katmanlar Dalyan,İztuzu Kumsalıvebuna bağlı etki alanı bölgesinin varolduğu coğrafya,birçok anlamda,türde katman ve izlere sahiptir. Katmanlardan en önceliklerini sıralamak gerekirse,doğayahipolduğu bütün bileşenleriyle birlikte ilk sırayı alır. Diğer bütün katmanların oluşmasını,doğanın etkisinden bahsetmeden anlatamayız. Dalyan koruma alanının”fiziki”olarak kendisi bir doğa katmanı ve onun oluşturduğu (oluşturmaya devam ettiği bir “iz” dir). Diğer önemli bir katman olan tarihi oluşturan medeniyetler, bu bahsi geçen doğa izini takip ederek şekillenmişlerdir. Doğa üst başlığını alt başlıklara indirgemeye başlarsak, sık orman dokusu ,tuzlu ve tatlı su, kumsal alan, farklı irtifalardaki tepelik oluşum birçok farklı canlı faunası barındırma imkanı sağlar. Farklı faunada ki türler ,herbir doğa parçasında olduğu gibi, burada da bir birlerinden etkilenerek yaşamaktadırlar .Av, avcı olma durumu türlerinde vamlılığı için elzem ,doğal bir durumdur. Bitki faunası da farklı canlı türlerini barındırmakta ve türlerinetkileşiminin önemli aktörlerinden biridir. Tüm bu doğa biradadalığından bahsederken, “insan” aktörünü nasıl konumlandırmak gerekirdi? Geçmiş zaman kipi kullanmak aslında direk olarak bir hayıflanmaya işaret etmektedir.
Doğa- Yapı/ Çatkı Sistemi Yapısal Oluşum Tarih sürecinden geçerken insanoğlu,bahsigeçen”doğal biraradalığın” bir parçasıolmuştur.Yine bu süreç içinde anlaşılacaktır ki, insanın doğayla bütünleşik yaşama serüveni,kendi gücünü (erkini) kazanma Çabası ve kazanmasıyla eş zamana denk gelmektedir.Teknoloji ve araça hükmeden ve daha sonar bunun bağımlısı olan insane ırkı doğadan hızlı biçimde kopmuştur. Doğa ve insanla ilgili yazılan felsef iaraştırmalarda,”tekno-merkezcilik”kavramı ileri sürülmektedir. İnsanın”araçsal aklı”üstün tutması ve doğanın kontrolünü insane mutluluğunun bir aracı olarak görmesi olarak kısaca özetlenebilir. Bu mekanist bakış açısı katmanlarından bahsettiğimiz Dalyan koruma bölgesinde var olan”doğa izleri”ni neredeyse görmezden gelinmesine, alanın ikiboyutlu bir turizm merkezi gibi algılanmasına sebep olmuştur. Bu proje,varolan izlerle,insanlığın bırakacağı izler içakıştırma- birleştirme çabasıdır. Bir anlamda doğadaki var olan birlikteliğe,türlerin birarada yaşama serüvenine;çok zaman once bir parçası olan insanoğlunu tekrardan katma isteği taşımaktadır. Mimari proje ve yahut kentsel ölçekte herhangi bir kara bu kadar büyük bir güce sahipmidir? Tabii ki bu mümkün değildir .Bu birserüven ise, 2019 yılında yapılacak bir etki(proje)doğayla bütünleşme amacına götürecek”izler”önermektedir. Bu izler takip edilerek,doğayla kaybolan bağımızı tekrar kurabilme ihtimalimiz doğar.
Vaziyet PlanÄą
Planlar
S端rd端r端lebilir Mod端lerlik
MAĞARA
Mağara Dubai, çeşitli ülkelerden farklı etnik kökenlere ev sahipliği yapan gelişmiş bir metropoldür. Farklı mimari deney stilleri ile hızlı bir gelişme göstermektedir. 90’lı yıllardan beri özellikle ticaret ve yeraltı serveti ticari anlaşmaların odak noktası olmuştur. Tepedeki ticaret ağı da kültürel anlamda etkisini göstermiştir. Ancak mimari algıdaki hızlı gelişime ayak uydurmak zordu. Dubai 1990’dan bu yana radikal mimari değişim göstermiştir. İnşaatın yönü yataydan dikeye değişmiştir. Bu nedenle, Dubai’nin hafızasında alçak avluya sahip gökdelenlerin yerini gökdelenler aldı. Yerel halk kültürden çok etkileniyor, bu nedenle yerel halk memleketlerinden göç ediyor. Dubai halkı kapitalist bir soylulaştırma yaşadı. Sonraki dönemde Dubai’nin dönüşümü dünya vatandaşlığı için melez bir merkez haline geldi. Proje sürecinde arazinin hafızası sorgulanmaktadır. Dubai kimliğinin su ve balıkçı köyüne dayandığı anlaşılmaktadır. Dünyanın en büyük ahşap Arap gemilerinin yapıldığı tersanedir. Bu nedenle, Dubai’nin hafızasıyla ilişkili son iz budur. Bölgenin çevresi ile ilgili olarak, yapıların teraslarına dikkat edilir. Yükseklik hiyerarşisi sağlanır. Bu nedenle, çevre binaların görüşlerine dikkat edilerek tasarım kararları alınır. Bu teras algoritması alan ve yapılarda bir referanstır. Arazinin nehirle olan ilişkisi, mevcut yollar ve insanların onları hafızada nasıl kullandığı göz önüne alınarak çözülür. Bu yollar korunur ve binaya entegre edilir.
Yerleşim
Proje, mevcut tersanenin yapı izleriyle birlikte, izleri ve yeni yapı izlerinin izleri ile dik eksenler yaratıyor. Daha sonra karada akslar oluşur ve kavrama yerleşimi inşa edilir. Yaşam, üniteden üniteye hiyerarşi ile tasarlanmıştır. Proje, birimleri farklı kombinasyonlarla bir araya getirerek oluşturuldu. Bu kombinasyonlar kapalı / yarı açık / açık alanlar yarattı. Sekans, insanların zor iklim koşullarını ve deneyimlerini deneyimlemelerini engelleyebilecek bir tabakalaşma uygulaması haline geldi. Modülerliğe sahip tipolojiler, ihtiyaçlara göre ifade edilen yaşam alanlarını ortaya çıkarmıştır. Kendisini kıtanın doğu kesimindeki sert iklim koşullarından korumak için mevcut eyvan (yvan) tipolojilerinden ilham aldı. Yeniden yaratma çok birimli bir yapıya dayanıyor ve herkesin sosyalleşebileceği bütünsel bir alan yaratılıyor. Yarı açık alan, sıcak iklimde mücadele eden kamusal bir alan haline geldi. Yerin anısına yapılan tersane yeniden tasarlandı ve şimdiki yerinde müzeye dönüştürüldü. Kütüphane, proje alanının yanı sıra müze ile mevcut kıyı deneyimini de korumaktadır. Bu aşamada, kamu meselesi ile sosyal konut arasındaki ilişki sorgulanmaktadır. Bu bağlamda, arazinin güney kısmı bir kütüphane ve kültürel bir tampon nokta ile inşa edilmiştir. Bu tampon bölge yapıya yaklaşım sınırını belirler. Müze, Arap gemileri ve bölgenin geçmişi için özel olarak tasarlanmıştır.
Oluşum
Vaziyet Planı
Modüler Mobil Tipoloji
Plan Kurgusun Üçüncü Boyutta Griftliği
Ara Kesit
Sürdürülebilir Yaşam Döngüsü
ETKİ_TEPKİ
ETKİ _ TEPKİ
ETKİ
MEKANIN TEPKİSİ
BÖLÜNME
Mekanları SİRKÜLASYON ,insanı ENERJİ var eder. ENERJİ-YAŞAM’ın olduğu yerde var olur Birbirini vareden bu kuvvetlerin mimarideki yansıması ne olabilir? evrenin 0’dan 1’e ve 1’den 0’a dönmesi ENERJİ DÖNGÜSÜ yaşamı ve sirkülasyonu doğurur. Bunun mekanda yansıması ise kütlenin amaca yönelik istenen mekana DÖNÜŞEBİLMESİ ve fonksiyona göre KONUMlanabilmesidir. Doğadaki ENERJİ DÖNGÜSÜnün mimari sorgulanışı olarak ele alınmıştır. Mekan,kişinin mekana verdiği etkiyi göre tepki verip yeni bir form alır.Fonksiyona göre mekan oluşturur.
Birimsel Kombinasyonlar
Dönüşüm
KÖPRÜ ALTI HABİTAT
Köprüaltı Habitat
Düğüm
Birim
İnsanların birey olarak ürettiği kişisel barınma mekanları ,kombinasyonlarla bir araya gelerek yaşantıyı ,yaşam ve düzen birimlerini oluşturmuşlardır.İnsanlar bireysel olarak elde edemeyeceği deneyimleri bu bir araya geliş ile kendi sosyal habitatlarını yaratmışlardır. Günümüzde bu akış odaların dairelere ,dairelerin apartman ve mahalleye yönünde basit üretim şemasıyla oluşmuştur. İnsanlık bu oluşumları sistematik kurallar ile geliştirdiğinden yaşam da bu ölçüde kalıplaşıp monotonlaşmıştır. Bunun en büyük etkisi kamusal alanlarda ki insan hareketleri ve psikolojisinde görülebilir.İnsanlar kamusal alanda da tekdüze mekan örnekleri arzulamaya başlaması özellikle kamusal alan kısırlığı çekilen dönemde kalan son kamusal alanlarda da aynı metotlar uygulanmıştır.
İnsanoğlu varoluşundan itibaren mekansal arayış içinde olmuştur.Korunma iç güdüsüyle mağara ve ağaç kovuklarından başlayan bu ilk mekanlaşma, teknoloji ve bellek birikimi ile çadırdan odaya kadar evirilmiştir. Bu mekansal arayış, insanın korunma ve barınma güdüsünün kaybolup eksilmediği aksine değişen dünya ile daha da geliştiğini söyleyebiliriz. Dönüşebilen mekanların insanlar etkisiyle bir araya gelerek mekanlar kombinasyonu üretim yöntemi
Süreç
Dönüşüm İnsan da her canlı gibi etkiye tepki gösterip bu tepki ile deneyim kazanan ve kazandığı deneyimlerle gelişen ,çevresini geliştiren bir değişim içindedir.(medeniyet) İnsan yaşantısının en merkezi ,bu deneyimi elde edebileceği yerler kamusal alanlardır.En güçlü etkileşimler ve öğretiler buralarda olmaktadır.Bundan dolayı kamusal mekanlar insan doğasına göre yeniden tasarlanmalıdır .Bu tasarı ,mekanın öğrenebilmesi / dönüşebilmesi/ insanla etkileşime girip insan ile gelişebilmesi gerekmektedir.Bunun yapılmadığı durumlarda geçmişin anlık tasarım kararları ile bir yaşam sürülecektir . Öğreti ve deneyim çok kısa süreli ve kısıtlı kalacaktır. Bu fikirlerden yola çıkarak ülkemizdeki kalabalık kamusal alan örnekleri incelendiğinde bu alanların, hayat amaçlarını daha kolaylaştıracak şekilde düzensiz olarak tasarlandığı görünür.Örneğin kalabalık denildiğinde aklımıza ilk İstanbul örneği gelir. İstanbul’ da ise ilk akla gelen, kritik yoğunluğa sahip olan Şişli ve merkezi noktası olan Mecidiyeköy meydanı gelir. Mecidiyeköy zaman içinde sıradan bir mahalleden İstanbul’un Anadolu- Avrupa bağlantı ve ticaret düğümü haline gelmiştir. Mecidiyeköy aynı zamanda en çok geçici nüfusa sahip bölgedir. (gündüz ve gece nüfus farkı bakımından ) Bölgede ilk algılanan şey meydanda Mecidiyeköy viyadüğü (köprü)dür.D100 (e-5) karayolunun meydanın üzerinden geçmesidir. Bu gerçeklik meydanın , kamusal alan olmaktan çıkıp kavram olarak köprüaltı olmuştur. Buradaki tüm sosyal yaşantıyı öldürüp sadece ulaşım için kullanılan yaya geçiş güzergahı olmuştur. İnsanların vakit geçirmek istemeyecekleri kalabalık ,pis ,gürültülü bir mekan. Aslında bu alanlar düzensiz kentleşmeyle beraber tüm Türkiye’de görülebilir . Bundandır ki köprüaltı kavramı bellekte kötü çağrışımlar yapar. Buna rağmen kentlerin merkezlerinde sıkça görebileceğimiz bu atıl alanlar rehabilite edilebilir ve farklı yaşantıların kombinasyonu olabilir. Köprüaltı , sosyo - ekonomik olarak düşük düzeydeki insanlarla özleştirilse de kent odası kavramı ile tasarlanan habitat fazla ziyaretçisi olmayan bu mekanları farklı yaşantıları deneyimleyebilecek bir sosyal etkileşim noktalarına dönüştürebilir. Bu etkileşim insanları mekanlarda tepkiye sürükleyecektir. Bu tepki ile mekan sürekli değişecektir.
Modüler Rastgelesel Yaşantı
Örneğin Mecidiyeköy özelinde sabah iş saatlerinde küçük satış birimleri kurulur ve insanların habitat sisteminde var olmaları sağlanır . Mini sokak konserleri bu strüktür içindeki platformlarda verilebilir. Köprü altı sinema gösterileri ile oradan geçmekte olan insanları habitata davet eder. Çocuklar için strüktürlere mini park ve parkurlar kurulabilir. Strüktür içinde teras tarımı yapılabilir .Ya da sadece gürültü ve stresten bir an uzaklaşmak için birimlere girip dinlenebilinir.Köprüaltı habitatta mekanlar insanların istekleri doğrultusunda gene habitatın içindeki insanlar tarafından kurgulanıp onlar tarafından gerçekleştirilir.